Upload
others
View
11
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
1
T.C.
ADALET BAKANLIĞI
Eğitim Dairesi BaĢkanlığı
I.
ADALET BAKANLIĞI PERSONELĠ GÖREVDE YÜKSELME EĞĠTĠMĠ DERS NOTLARI
BÖLGE ADLĠYE MAHKEMESĠ ADALET KOMĠSYONLARI, ADLĠ YARGI ĠLK DERECE
MAHKEMESĠ ADALET KOMĠSYONLARI VE ĠDARĠ YARGI ADALET
KOMĠSYONLARININ YAPISI VE ĠġLEYĠġĠ
Ankara 2011
BÖLGE ADLĠYE MAHKEMESĠ ADALET KOMĠSYONLARI, ADLĠ YARGI ĠLK DERECE
MAHKEMESĠ ADALET KOMĠSYONLARI VE ĠDARĠ YARGI ADALET
KOMĠSYONLARININ YAPISI VE ĠġLEYĠġĠ
1. GENEL OLARAK
Adalet Komisyonlarının kuruluş ve görevleri, 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nun
113, 114 ve 115 inci maddelerinde hüküm altına alınmıştır.
Adalet komisyonları, idarî birimdir.
Yargılama faaliyetleri bulunmamaktadır.
Yaptıkları görev idarî işlem niteliğinde olup, Anayasanın 125 inci maddesi gereğince yargı
denetimine tabidir.
Her bölge adliye mahkemesi, ağır ceza merkezi ve bölge idare mahkemesi nezdinde adalet
komisyonu bulunmaktadır.
2
Hâlen 139 ağır ceza merkezinde 139 adlî yargı adalet komisyonu ile 25 bölge idare
mahkemesinin bulunduğu yerde 25 idari yargı adalet komisyonu, 15 bölge adliye mahkemesinin
kurulu olduğu yerde 15 bölge adliye mahkemesi komisyonu bulunmaktadır.
2. Adalet Komisyonlarının KuruluĢu
Adalet komisyonlarının kuruluşu 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun 113 üncü
maddesinde düzenlenmiştir.
Komisyonlar üye tam sayısı ile toplanır ve oy çokluğu ile karar verebilirler. Her adalet
komisyonunun bulunduğu yerde bir yazı işleri müdürü ile yeteri kadar memurdan oluşan birer büro
bulunur.
2.1 Bölge Adliye Mahkemesi Adalet Komisyonları
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş,
Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un 31 inci maddesine göre, her bölge adliye mahkemesinde bir
bölge adliye mahkemesi adalet komisyonu bulunur.
Komisyon, bölge adliye mahkemesi başkanının başkanlığında, Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulunca daire başkanları arasından belirlenen bir asıl üye ile bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet
başsavcısından oluşur.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ayrıca daire başkan veya üyeleri arasından bir yedek üye
belirler.
Komisyon eksiksiz toplanır ve çoğunlukla karar verir.
Bölge adliye mahkemeleri başlangıçta 9 mahalde (İstanbul, Bursa, İzmir, Ankara, Konya,
Samsun, Adana, Erzurum ve Diyarbakır) kurulmuş iken, 6 mahalde (Antalya, Gaziantep, Kayseri,
Sakarya, Trabzon ve Van) daha kurulmasına karar verilerek başsavcı atamaları yapılmıştır.
2.2. Adlî Yargı Ġlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonları
Adlî Yargı Adalet Komisyonlarının kuruluşu, 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun
113 üncü maddesinin (a) bendinde düzenlenmiştir.
1 Nisan 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5235 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi ile kurulan adlî
yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonlarının kuruluş şekli, görev ve yetkileri hakkında 2802
sayılı Kanunun 113 ilâ 115 inci maddelerinin uygulanacağı, anılan maddede hüküm altına alınmıştır.
Anılan Kanunun 49 uncu maddesi ile 2802 sayılı Kanunun 113 ve 114 üncü maddelerde
yapılan değişiklik neticesinde, "adlî yargı adalet komisyonları" ibaresi "adlî yargı ilk derece
mahkemesi adalet komisyonları” şeklinde değiştirilmiştir.
Bu komisyonlar ağır ceza merkezleri nezdinde kurulmuştur.
Bir başkan, iki asıl, bir yedek üyeden oluşmaktadır. Komisyonun bulunduğu yer Cumhuriyet
Başsavcısı komisyonun doğal asıl üyesidir. Komisyon başkanı ile bir asıl üye ve bir yedek üyesi
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca o yer hâkimleri arasından seçilmektedir.
Başkanın yokluğunda komisyona hâkim olan asıl üye başkanlık eder. Cumhuriyet
Başsavcısının yokluğunda ise kendisine vekâlet eden Cumhuriyet Savcısı komisyona katılır.
2.3. Ġdarî Yargı Adalet Komisyonları
İdarî Yargı Adalet Komisyonu, 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun 113 üncü
maddesinin (b) bendinde düzenlenmiştir.
İdarî Yargı Adalet Komisyonları; Bölge İdare Mahkemelerinin bulunduğu yerlerde
kurulmuştur. Bölge İdare Mahkemesi başkanın başkanlığında, iki asıl ve bir yedek üyesi Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenecek idarî yargı hâkimlerinden oluşmaktadır. Başkanın
yokluğunda komisyona kıdemli asıl üye başkanlık eder. Üyelerden birinin komisyona başkanlık etmesi
veya yokluğunda yedek üye komisyona katılır.
3
3. Adalet Komisyonu Memurları
Kimlerin adalet komisyonu memurları olduğu, 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun
114 üncü maddesi hükmünden anlaşılmaktadır.
Atamaları doğrudan Bakanlıkça yapılanlar dışındaki adlî ve idarî yargı ile ceza infaz kurumları
ve tutukevleri personelinin özlük işlemleri adalet komisyonlarınca yapılır.
Bu kadro unvanları şunlardır:
- Yazı İşleri Müdürü
- İdarî İşler Müdürü
- İnfaz ve Koruma Başmemuru
- Mühendis
- Hemşire
- Laborant
- Memur
- Ambar Memuru
- Emanet Memuru
- İnfaz ve Koruma Memuru
- Santral Memuru
- Satınalma Memuru
- Tebligat Memuru
- Tahsildar
- Cezaevi Kâtibi
- Zabıt Kâtibi
- Veznedar
- Şoför
- Sağlık Memuru
- Hayvan Sağlığı Memuru
- Tekniker
- Teknisyen
- Teknisyen Yardımcısı
- Hizmetli
- Aşçı
- Kaloriferci
- Bekçi
- Mübaşir
4. Adalet Komisyonlarının Görevleri
4.1. Adalet komisyonlarının görevleri 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun 114 üncü
maddesinde açıklanmıştır. Buna göre;
4.1.1. İlk defa Devlet memurluğuna atanacaklardan merkezî sınavda başarılı olanların
Adalet Bakanlığı Memur Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenecek sözlü ve
gerektiğinde uygulamalı sınavlarını yapmak, emanet memuru, tebligat memuru, infaz ve koruma
memuru, zabıt kâtibi ve cezaevi kâtibi kadrolarına yapılacak atamalarda hukuk fakültesi ve adalet
meslek yüksek okulu, yüksekokulların adalet programı ile adalet ön lisans programı mezunlarına
öncelik tanımak kaydıyla başarılı olanların atanmalarını teklif etmek.
4.1.2. Aslî Devlet memurluğuna atanmaları ve disiplin işlemleri, görevden
uzaklaştırılmaları, aylık ve ödenekleri ile diğer özlük işlemlerini bu Kanun ve 657 sayılı Devlet
Memurları Kanunu ile ilgili mevzuat hükümlerine göre yerine getirmek.
4.1.3. Naklen veya hizmet gereği atamasını, ilgili mahkeme başkanı, hâkim veya
Cumhuriyet savcısının görüşünü alarak, yetki alanı içerisinde yapmak.
4
4.1.4 Geçici olarak görevlendirmesini, yetki alanı içerisinde altı ayı geçmemek üzere
yapmak.
4.1.5. Kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirmek.
olarak ifade edilmiştir.
*657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun “”sicil” ile ilgili düzenlemeleri içeren 110 ila 120 nci
maddeleri, 6111 sayılı Kanun hükümleri ile yürürlükten kaldırıldığından, komisyonların memurlara
sicil verme görevi sona ermiştir.
Bu çerçevede adalet komisyonları; 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun özel
hükümleri ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, Adalet Bakanlığı Memur Sınav, Atama ve Nakil
Yönetmeliği, Adalet Bakanlığı Görevde Yükselme Yönetmeliği ve ilgili mevzuat uyarınca, ilgili
personelin;
- Atama teklifi
- İlerleme ve yükselme,
- Aylık sosyal hak ve yardımları,
- Disiplin,
- Görevden uzaklaştırılmaları,
- Yetki alanındaki geçici görevlendirilmeleri,
- Bulundukları yargı çevresi içinde nakilleri,
- Yargı çevresi dışında naklen atama işleminde muvafakat verme,
İşlemlerini yaparlar.
İlk defa Devlet memurluğuna atanması teklif edilen personelin atanmaları Bakanlık onayı ile
tamamlanır. Bu personelin atanması, eğitilmesi ile ilgili usûl ve esaslar yönetmelikte gösterilir.
Bu madde kapsamındaki personeli, ilgili adalet komisyonunun muvafakati, teklifi veya
hizmetin gereği olarak başka bir adalet komisyonunun yetki alanına naklen atama veya geçici olarak
görevlendirme yetkisi Adalet Bakanlığına aittir.
4.2. 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun 115 inci maddesinde de ;
Herhangi bir nedenle görevine gelemeyen hâkimin yerine, bu hâkim görevine başlayıncaya
veya Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca yetkilendirme yapılıncaya kadar, o yerdeki hâkimler
arasından, adalet komisyonu başkanına zorunlu hallerde görevlendirme yetkisi tanınmıştır.
5. Komisyonların, Ceza Ġnfaz Kurumları ve Tutukevleri Ġzleme Kurullarının oluĢumu ile
ilgili görevleri
Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları; 2001 yılında, ceza infaz kurumları ve
tutukevlerinin yönetim, işleyiş ve uygulamalarını yerinde görmek, incelemek, bilgi almak ve
tespitlerini rapor haline getirerek yetkili ve ilgili mercilere sunmak üzere, kanun ile kurulmuştur.
İzleme kurullarının üyeleri, adaylar arasından adlî yargı adalet komisyonunca oybirliğiyle
seçilirler. Kurulun çalışmaları için ilgili adlî yargı adalet komisyonunun bulunduğu binada bir yer
ayrılır. Sekretarya hizmetleri, adlî yargı adalet komisyonunun bürosu tarafından yürütülür
5
II.
ADALET BAKANLIĞI PERSONELĠ GÖREVDE YÜKSELME EĞĠTĠMĠ DERS NOTLARI
YARGI ÖRGÜTÜ HUKUKU
BĠRĠNCĠ BÖLÜM
A-YARGILAMA KAVRAMI
Toplumun temel ihtiyaçlarını karşılayacak edimler sunan ve ilke olarak idare tarafından,
sürekli, düzenli, eşit ve genel bir şekilde yürütülen faaliyetlere kamu hizmeti adı verilir.
Kamu hizmetinin aksamadan, gecikmeden, yavaşlamadan işlemesi niteliğinin gereğidir.
Yargılama da, toplumun temel ihtiyaçlarındandır. Herkese, yasa önünde eşitlik içinde ve kural
olarak açıklık esasına göre sunulur. Hizmet, bazı istisnalar dışında Devletin tekelindedir. Ayrıca, bu
hizmet kamunun özel surette yetişmiş, uzmanlaşmış personeli ve bu işe ayrılmış araçları eliyle, kamu
gücü kullanılarak yürütülür.
Özetle, yargılama bir kamu hizmeti, yargı örgütü de bu hizmetin hukuki ve maddi cihazıdır.
Yargılama hizmetinin işlememesi, geç veya kötü işlemesi halinde, toplum yaşayışının ve iç
barışın aksayacağı ve giderek kargaşaya yol açacağı açıktır.
Yargılamada kalite, işte bu hizmetin görülmesinde belli bir takım niteliklere uyulması;
kalitenin denetimi de, söz konusu niteliklerin varlığının ve yeterliliklerinin sorgulanması demektir.
Toplu halde yaşayan insanlar arasında uyuşmazlıkların çıkması kaçınılmazdır. Bu
uyuşmazlıkların çözümü toplumun barış, güven ve kararlılık içinde yaşayabilmesinin de şartıdır. Bir
çözümden söz edebilmek için ise, uyuşmazlığın son bulması; uyuşmazlığın taraflarının, bu çözümle
tatmin olması; her zaman tatmin olunmasa bile, en azından söz konusu çözüme saygı duyulması
gerekir.
Tarafları tatmin edecek; saygı duyulacak çözümün kesin de olması zorunludur. Aksi halde
uyuşmazlık sürüp gidecektir. Kısacası, ele alınan uyuşmazlıkta, işi kestirip atmak yani bir hüküm
vermek, bir yargıya varmak şarttır.
Yargılama, uyuşmazlık ortamına son verme; belli usullerle ve kurallara uyarak, güvenilir
çözümler getirme; hukuki gerçeği söyleme; yenilik yaratma değil, hukuki doğruyu araştırma, bulma ve
açıklama işidir.
Bunun için, çalışır.
6
B- YARGI ÖRGÜTÜ HUKUKUNUN KAYNAKLARI
Yargı örgütü hukukuna ilişkin temel düzenlemeler, Anayasa’da yer almaktadır. Nitekim,
Anayasa’nın 9 uncu maddesinde, yargı yetkisinin Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce
kullanılacağı açıkça ifade olunmuştur. Yine Anayasa’nın 2 inci maddesinde yer alan ve Türkiye
Cumhuriyetinin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu öngören hüküm ile tabii hâkim
ilkesine açıkça işaret eden hüküm, yargı örgütü hukuku ile ilgili temel normlar arasında yer alır. Bu
çerçevede (m. 37), Anayasa’nın 138-160 ıncı maddelerinde yargı başlığı altında düzenlenen
hükümlerde, mahkemelerin ve hâkimlerin bağımsızlığına, genel olarak mahkemelerin ve bu arada
yüksek mahkemelerin kuruluş, görev ve işleyişine ilişkin ana ilkeler tespit edilmiş bulunmaktadır.
İşaret edilen bu kuralların bütünü, yargı örgütü hukukunun temel kaynağını, Anayasa’nın
oluşturduğunu göstermektedir. Yine, 5232 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye
Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkında Kanun, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu,
3402 sayılı Kadastro Kanunu, adlî yargı alanında üst derece mahkemesi (yüksek mahkeme) olarak
faaliyet gösteren Yargıtay’ın kuruluş ve işleyişini düzenleyen 2797 sayılı Yargıtay Kanunu, askerî
ceza yargısı alanında faaliyet gösteren, ilk derce mahkemelerini düzenleyen 353 sayılı Askerî
Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu, 477 sayılı Disiplin Mahkemelerinin Kuruluşu,
Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanun, 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu, üst
derece mahkemesi (yüksek mahkeme) olarak faaliyet gösteren Askerî Yargıtay’ın kuruluş ve işleyişini
düzenleyen 1600 sayılı Askerî Yargıtay Kanunu; sivil idarî yargı alanı da faaliyet gösteren idare
mahkemeleri, vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ile Danıştay’ın kuruluş ve görevlerini
belirleyen 2576 sayılı Bölge İdare, İdare ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında
Kanun ile 2575 sayılı Danıştay Kanunu, askerî idarî yargı alanında ilk ve son derece yargı yeri olarak
faaliyet gösteren Askerî Yüksek İdare Mahkemesi’nin kuruluş ve işleyişini düzenleyen 1602 sayılı
Askerî Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu, uyuşmazlık yargısı alanında faaliyet gösteren ve bir yüksek
mahkeme konumunda bulunan Uyuşmazlık Mahkemesi hakkında düzenleme öngören 2247 sayılı
Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluşu ve İşleyişi Hakkında Kanun, seçim yargısı ile ilgili hükümler
içeren 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunu, hesap yargısı
alanında faaliyet gösteren ve bir yüksek hesap mahkemesi olarak nitelendirilen Sayıştay’ın kuruluş ve
işleyişini öngören 6085 sayılı Sayıştay Kanunu, hâkimler ve savcıların tâyin, terfii gibi özlük hakları
konusunda karar alma yetkisine sahip anayasal bir kuruluş olan Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu’nun kuruluş ve işleyişini düzenleyen 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
Kanunu, yargı örgütü hukuku ile ilgili yasal metinler arasında yer alır. Bunun yanı sıra, çeşitli
kanunlarda münferit hükümler şeklinde yer alan ve mahkemelerin kuruluş ve görevleri ile ilgili
düzenlemeler öngören hükümler de (örneğin, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun,
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun, İcra ve İflâs Kanunun da yer alan hükümler gibi,) yargı örgütü
hukuku normlarından sayılır.
Yine, yargı görevlileri ile ilgili düzenlemeler öngören hukukî metinlerde yargı örgütü
hukukunun diğer kaynaklarını teşkil eder. Örneğin 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu, 1136
sayılı Avukatlık Kanunu, 1512 sayılı Noterlik Kanunu gibi.
C- GENEL OLARAK MAHKEME KAVRAMI
Anayasamızın 9 uncu maddesinde, yargı işlevinin, mahkemeler aracılığıyla yerine
getirileceğini açıkça hükme bağlanmıştır. Bu durumda, mahkeme kavramından ne anlaşılması
gerektiği üzerinde de durulması gerekir. Mahkeme, etimolojik olarak, “hüküm” kökünden türetilmiş
olup; genel olarak “hüküm verilen yer”, “muhakeme yapılan yer” anlamlarına gelir. Dar ve teknik
anlamda mahkeme ise, Devlet tarafından görevlendirilen ve adalet dağıtımı işiyle uğraşan yargılama
yerlerini ifade eder. Bu bağlamda, mahkemeler, hukukî statüleri itibarıyla, devlet kuruluşlarıdır; onlar
Devlet’e ait temel bir işlev olan yargı işlevini yerine getirmeyi üstlenmişlerdir. Bu nedenle,
mahkemelerin yargı işlevinin yerine getirilmesine yönelik faaliyetleri, doğrudan doğruya Devletin
yargısal faaliyeti olarak nitelendirilir. Oysa devlet mahkemelerinin yanı sıra, bazı hukukî
uyuşmazlıkların çözümünde hakem mahkemeleri de görev yapar. Bu durumda, hakem mahkemelerini
7
de kapsar şekilde, geniş anlamda mahkeme, yargı işlevinin yerine getirmeyi üstlenmiş olan tüm
kuruluşlar şeklinde tanımlanabilir.
Mahkemelerin kuruluşu, görevleri, yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir.
Kanun çıkarma yetkisi de, tekelci bir biçimde, Türkiye Büyük Millet Meclisine ait olduğuna göre,
idarenin düzenleyici işlemleri aracılığıyla, mahkeme kurması, kurulmuş mahkemelerin görevlerini,
yetkilerini, işleyişini ve yargılama usullerini değiştirmesi mümkün değildir.
Mahkemelerin kuruluş ve görevlerinin belirlenmesi evresinde gözetilecek olan ilkelerden
birisini de, “tabii hâkim (doğal yargıç)” ilkesi oluşturur. Yargılanacak olan uyuşmazlığın
gerçekleşmesinden önce yürürlükte bulunan kanunlar aracılığıyla görevi ve yetkisi belirlenmiş olan
mahkemenin hâkimine, tabii hâkim denir. Sözü edilen ilkeyi, kanunla görev ve yetkisi belli edilmiş
olan mahkemenin hâkimi şeklinde kısaca formüle edilen “kanunî hâkim ilkesiyle” karıştırmamak
gerekir. Tabii hâkim ilkesinin karakterize eden unsurları “öncedenlik” ve “kanunîlik” oluşturduğu
halde; kanunî hâkim ilkesini karakterize eden yegane unsur, mahkemenin görev ve yetkisinin tayin
edilmesi işleminin “kanun” ile yapılmış bulunmasıdır; bu belirlemenin yargılanacak olan uyuşmazlığın
gerçekleşmesinden önce veya sonra yapılmış olmasının herhangi bir önemi yoktur. Oysa tabii hâkim
ilkesine uygunluğun sağlanması açısından, kanunla mahkemenin görev ve yetkisinin belirlenmesi
işleminin yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce yapılmış olması şarttır. Her iki ilke
arasındaki farklılık, kanun devleti ile hukuk devleti arasındaki farklılık kadar barizdir.
Tabii hâkim ilkesi hem hukuk hem de ceza yargısı bakımından geçerlilik taşır. Bu ilke,
kişilerin, hangi mahkeme önünde yargılanacaklarını kesin olarak bilmelerini mümkün kılmak,
bağımsız ve tarafsız mahkemeler önünde yargılanma haklarını güvence altına almak, yargıya güveni
sağlamak ve yürütmenin yargıya müdahalesini olabildiğince önlemek amaçlarına yönelmiştir. Ayrıca,
bu ilke, kişiye ve somut duruma göre değişkenlik gösteren yargı yerlerinin yani olağanüstü yargı
yerlerinin oluşturulmasını önlemeye yönelik bir işlev üstenmiş olması sebebiyle kişi dokunulmazlığı
ve güvenliği ilkelerinin gerçekleştirilmesine de hizmet eder ve adil yargılanma hakkının (Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi m.6) temel unsurlarından biri konumundadır.
İKİNCİ BÖLÜM
TÜRK YARGI SĠSTEMĠ
Türk yargı sistemini 4 bölüme ayırmak mümkündür.
1)Anayasa Yargısı, 2)İdari Yargı, 3)Askeri Ceza Yargısı ve 4)Adli Yargı
I. ANAYASA YARGISI
Anayasa yargısı, geniş anlamda anayasa yargısı ve dar ve teknik anlamda anayasa yargısı
olmak üzere ikiye ayrılır. Geniş anlamda anayasa yargısı, doğrudan doğruya anayasaya uyulmasını
sağlamak amacını güden her türlü yargı işlemini veya anayasa hukuku sorunlarının yargısal usuller
içerisinde bir karara bağlanması sürecini ifade eder. Dar ve teknik anlamda anayasa yargısından ise,
kanunların ve diğer bazı yasama işlemlerinin, anayasaya uygunluğunun yargısal merciiler tarafından
denetimi anlaşılır. Anayasa yargısı, hukuk devletinin gelişiminde ulaşılan son ve en önemli aşamayı
oluşturur.
Ülkemizde, dar ve teknik anlamda anayasa yargısını gerçekleştirmek ve anayasa ile verilen
diğer görevleri yerine getirmek üzere, bir yüksek mahkeme olan Anayasa Mahkemesi kurulmuştur.
1- Anayasa Mahkemesi
Gerek 1876 tarihli Kanun-i Esasî’ de gerek 1921 ve 1924 anayasalarında kanunların anayasaya
uygunluğunun yargı organlarınca denetleneceğine ilişkin herhangi bir düzenleme yoktur.
8
Ülkemizde, kanunların anayasaya uygunluğunun denetlenmesi, anayasal çerçevede ilk kez
1961 Anayasasında pozitif dayanağını bulmuş ve söz konusu Anayasa bunu gerçekleştirmek için, yine
ilk kez bir yüksek mahkeme olarak, Anayasa Mahkemesini, kuruluş ve görevlerini de belirlemek
suretiyle 141 ilâ 153 üncü maddeleri arasında öngörmüştür. 1982 Anayasası da, ilk defa 1961
Anayasası ile varlık kazanan Anayasa Mahkemesinin, yargı örgütümüz içerisinde varlığının devam
ettirilmesini öngören düzenlemelere, bünyesinde yer vermiştir.
Anayasa Mahkemesine ilişkin temel hukukî düzenleme, Anayasanın 146 ilâ 153 üncü
maddeleri arasında yer almaktadır. Söz konusu mahkemenin kuruluşu, görev ve yetkileri ile
uygulayacağı yargılama usulünü anayasal çerçeveye bağlı kalarak somutlaştırmak üzere, 6216 sayılı
“Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun” çıkarılmıştır. Yine,
Anayasa Mahkemesinin iç işleyişini düzenlemek amacıyla “Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü” yürürlüğe
konulmuştur.
2.Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu
Anayasa Mahkemesi on yedi üyeden kurulur.
Türkiye Büyük Millet Meclisi; iki üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun kendi başkan ve üyeleri arasından, her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden, bir üyeyi ise baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday içinden yapacağı gizli oylamayla seçer. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılacak bu seçimde, her boş üyelik için ilk oylamada üye tam sayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu aranır. İkinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur.
Cumhurbaşkanı; üç üyeyi Yargıtay, iki üyeyi Danıştay, bir üyeyi Askerî Yargıtay, bir üyeyi Askerî Yüksek İdare Mahkemesi genel kurullarınca kendi başkan ve üyeleri arasından her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; en az ikisi hukukçu olmak üzere üç üyeyi Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden; dört üyeyi üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az beş yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçer.
Yargıtay, Danıştay, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve Sayıştay genel kurulları ile Yükseköğretim Kurulundan Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday göstermek için yapılacak seçimlerde, her boş üyelik için, en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday için yapılacak seçimde en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır.
Anayasa Mahkemesine üye seçilebilmek için, kırk beş yaşın doldurulmuş olması kaydıyla; yükseköğretim kurumları öğretim üyelerinin profesör veya doçent unvanını kazanmış, avukatların en az yirmi yıl fiilen avukatlık yapmış, üst kademe yöneticilerinin yükseköğrenim görmüş ve en az yirmi yıl kamu hizmetinde fiilen çalışmış, birinci sınıf hâkim ve savcıların adaylık dahil en az yirmi yıl çalışmış olması şarttır.
Anayasa Mahkemesi üyeleri arasından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir Başkan ve iki başkanvekili seçilir. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.
Anayasa Mahkemesi üyeleri aslî görevleri dışında resmî veya özel hiçbir görev alamazlar.
Anayasa Mahkemesi üyeleri on iki yıl için seçilirler. Bir kimse iki defa Anayasa Mahkemesi üyesi seçilemez. Anayasa Mahkemesi üyeleri altmış beş yaşını doldurunca emekliye ayrılırlar. Zorunlu emeklilik yaşından önce görev süresi dolan üyelerin başka bir görevde çalışmaları ve özlük işleri kanunla düzenlenir.
Anayasa Mahkemesi üyeliği, bir üyenin hâkimlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymesi halinde kendiliğinden; görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceğinin kesin olarak anlaşılması halinde de, Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının salt çoğunluğunun kararı ile sona erer.
Anayasa Mahkemesinin yönetimi ve denetimi, Başkana aittir. Başkanlığın boş veya başkanın
özürlü ve izinli olması hallerinde, Başkana ait görev ve yetkiler, Başkan vekili tarafından yerine
getirilir.
9
Genel sekreterlik teşkilâtı, genel sekreterden başka genel sekreter yardımcısı ve başkanlıkça
görevlendirilecek yeteri kadar memurdan oluşur. Anayasa Mahkemesinde Genel Sekreterlik görevini,
Başkanın uygun göreceği bir raportör, aslî görevine ek olarak yürütür. Genel Sekreter, Başkanın
vereceği idarî ve malî işlerle, personel, kalem, mutemetlik ve arşiv işlerinin zamanında ve
aksatılmadan gereği gibi yürütülmesini sağlar. Bu işlerin düzenli bir biçimde yürütülmesinden dolayı
Başkana karşı sorumludur. Genel Sekreter, ayrıca Mahkemede yapılacak protokol işlerini de
düzenletir; isteği ile genel sekreterlik görevinden ayrılabileceği gibi gerekli görüldüğünde Başkan
tarafından da sebep gösterilmeden değiştirilebilir (İçtüzük. M.6).
Yine, Anayasa Mahkemesinde, çalışmalarına yardımcı olmak üzere yeteri kadar raportör
bulunur (2949 S.K. m.16).
3- Anayasa Mahkemesinin Görevleri
Anayasa Mahkemesi, kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin ve Türkiye Büyük Millet
Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Ancak, olağanüstü hallerde, sıkıyönetim ve savaş hallerinde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz.
Kanunların şekil bakımından denetlenmesi, son oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır. Şekil bakımından denetleme, Cumhurbaşkanınca veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir. Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten sonra, şekil bozukluğuna dayalı iptal davası açılamaz; def’i yoluyla da ileri sürülemez.
Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.
Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz.
Bireysel başvuruya ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanını, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını, Bakanlar Kurulu üyelerini, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi Başkan ve üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılar.
Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ile Jandarma Genel Komutanı da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılanırlar.
Yüce Divanda, savcılık görevini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı veya Cumhuriyet Başsavcı vekili yapar.
Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilir. Genel Kurulun yeniden inceleme sonucunda verdiği kararlar kesindir.
II. ĠDARĠ YARGI
İdari yargının konusu, idari makamların, kamu hukuku alanındaki faaliyetlerinden doğan
uyuşmazlıkların çözümlenmesi ile ilgili davalardır.
İdari yargı ikiye ayrılır.
1-ASKERĠ ĠDARĠ YARGI
Asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari eylem ve işlemlerden doğan
uyuşmazlıkları ilk ve son derece mahkemesi olarak çözümlemek görevi Askeri Yüksek İdare
Mahkemesine (AYİM) aittir.
10
2-GENEL ĠDARĠ YARGI
Askeri İdari Yargı’nın görevi dışında kalan idari davalar, genel idari yargı organlarının
görevine girer.
Anayasa’nın 125 inci maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolunun
açık olduğu ve kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü bulunduğu açıkça
hükme bağlanmıştır. Bu anayasal hüküm çerçevesinde, idarî yargı, idarenin, idarî işlemlerinden ve
genel olarak kamusal faaliyetlerinden doğan uyuşmazlıklarından giderilmesi amacını güden yargı
koludur şeklinde tanımlanabilir.
İdarî yargı, genel idarî yargı ve askerî idarî yargı olmak üzere ikiye ayrılır. İdarî yargı
bütününe dahil olan, her iki yargı alanında faaliyet gösteren mahkemeler birbirinden farklıdır.
1. Ġdare Mahkemeleri
1.1- KuruluĢu
İdare mahkemeleri, bölgelerin coğrafî durumları ve iş hacmi göz önünde tutularak
Adalet Bakanlığınca kurulur (2576 s.K. m. 2/1). İş hacmi göz önünde tutularak aynı yargı çevresi
içinde birden fazla idare mahkemesi kurulabilir. Bir yerde birden fazla idare mahkemesi varsa, bunlar
arasındaki ilişki görev ilişkisi değil; işbölümü ilişkisidir ve bu işbölümü ilişkisi Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulunca düzenlenir (2576 s.K. m. 2/4).
İdare mahkemelerinin kaldırılmasına veya yargı çevrelerinin Adalet Bakanlığının önerisi
üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca karar verilir ve bu kararlar Resmî Gazete’de
yayımlanır (2576 s.K. m. 2/3,5).
İdare mahkemelerinde, bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur. Mahkeme kurulu, bir
başkan ve iki üyeden oluşur. Başkan ve üyeleri hâkim statüsündedirler. Başkanın yokluğunda kıdemli
üye başkana vekillik eder (2576 s.K. m. 4). Her idare mahkemesinde yazı işleri müdürünün
yönetiminde bir kalem bulunur. Her mahkemeye yeterince zabıt kâtibi ve memur verilir.
1.2- Görevleri
İdare mahkemelerinin görevlerinin neler olduğu, 4577 sayılı Kanun’un 2 inci maddesi
ile değişik 2576 sayılı Kanun’un, 5 inci maddesinde gösterilmiştir. Bu hükme göre, idare
mahkemelerinin görevlerini, şu şekilde sıralayabiliriz:
a) Vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derece mahkemesi olarak
Danıştay’ın göreceği davalar dışında kalan iptal davalarını, tam yargı davalarını, tahkim yolu
öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerden
birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idarî sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan
uyuşmazlıklara ilişkin davaları çözüme kavuşturmak,
b) Özel kanunlarda Danıştay’ın görevli olduğu belirtilen ve İdarî Yargılama Usulü
Kanunu ile idare mahkemelerinin görevli kılınmış bulunduğu davaları çözümlemek (örneğin, 1580
sayılı Belediyeler Kanunu m. 76,91; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu m. 135; Gümrük Kanunu m.
84 gibi.).
c) Diğer kanunlarla verilen işleri karara bağlamaktır.
2. Vergi Mahkemeleri
2.1- KuruluĢu
11
Vergi mahkemeleri, bölgelerin coğrafî durumları ve iş hacmi göz önünde tutularak
Adalet Bakanlığınca kurulur (2576 s. K. m. 2/1). İş hacmi göz önünde tutularak aynı yargı çevresi
içinde birden fazla vergi mahkemesi kurulabilir. Bir yerde birden fazla vergi mahkemesi var ise,
bunlar arasındaki ilişki, görev ilişkisi değil; işbölümü ilişkisidir ve bu ilişki Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulunca düzenlenir (2576 s. K. m. 2/4).
Vergi mahkemelerinde, bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur. Mahkeme kurulu, bir
başkan ve iki üyeden oluşur. Başkanın yokluğunda, kıdemli üye başkana vekillik eder (2576 s.K. m.
4). Başkan ve üyeler hâkim statüsündedirler. Her vergi mahkemesi nezdinde yazı işleri müdürünün
yönetiminde bir kalem bulunur. Her mahkemeye yeterince zabıt kâtibi ve memur verilir (2576 s. K. m.
12).
2.2- Görevleri
Vergi mahkemelerinin görevlerinin neler olduğu, 2576 sayılı Kanun’un 3410 sayılı
Kanunla değişik 6 ncı maddesinde gösterilmiştir. bu hükme göre, vergi mahkemeleri;
a) Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile
benzeri malî yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları,
b) Yukarıda belirtilen konularda 6183 sayılı Âmme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları,
c) Diğer kanunlarda verilen işleri, çözümler.
Bir başkan ve iki üyeden oluşan vergi mahkemeleri, üye tam sayısı ile toplanır ve oy
çokluğuyla karar verir. Vergi mahkemelerinin olağan çalışma yöntemi, kurul olarak toplanıp karar
almasıdır. Kanun, bazı vergi uyuşmazlıklarının vergi mahkemelerince kurul olarak değil; tek hâkim ile
çözümlenmesi imkânını da getirmiştir (2576 s.K. m. 7/2). Öngörülen bu pozitif düzenlemeye göre, 6
ncı maddenin (a) ve (b) bentlerinde belirtilen uyuşmazlıklardan kaynaklanan ve belirli bir miktarı
aşmayan davalar, vergi mahkemesi hâkimlerinden birisi tarafından karara bağlanır.
2576 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinde 4577 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi ile
yapılan değişiklikle; bu kanunun tek hâkimle çözümlenecek davalara ilişkin 7 nci maddesindeki
parasal sınırlar, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere önceki yıldaki uygulanan parasal
sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca
Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında arttırılması suretiyle
uygulanacağı hükme bağlanmış olup böylece parasal değerlerin enflasyonist ortamda erimesi
engellenmiştir.
3. Bölge Ġdare Mahkemeleri
3.1- KuruluĢu
Bölge idare mahkemeleri, bölgelerin coğrafî durumları ve iş hacmi göz önünde
tutularak Adalet Bakanlığınca kurulur ve yargı çevreleri tespit olunur (2576 s. K. m. 2/1). İş hacmi göz
önünde tutularak aynı yargı çevresi içinde birden fazla Bölge İdare Mahkemesi kurulabilir. Bir yerde
birden fazla bölge idare mahkemesi var ise, bunlar arasındaki ilişki görev ilişkisi değil; işbölümü
ilişkidir ve bu ilişki Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca düzenlenir (2576 s. K. m. 2/4).
Bölge idare mahkemelerinin kaldırılmasına veya yargı çevrelerinin değiştirilmesine,
Adalet Bakanlığının önerisi üzerine, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca karar verilir ve bu
kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır (2576 s.K. m. 2/3, 5).
Bölge İdare mahkemeleri, bir başkan ve iki üyeden oluşur; yani toplu mahkemelerdir.
Başkan ve üyeleri hâkim statüsündedirler (2576 s. K.).
4577 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi ile değişik 2576 sayılı Kanun’un 3 üncü
maddesinin üçüncü fıkrasına göre, Bölge İdare Mahkemesi, başkan ve üyeliklerine Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulunca atama yapılır. Mahkeme başkanının kanunî sebeplerle yokluğunda,
başkanlığa en kıdemli üye vekâlet eder; aynı sebeplerle üye noksanlığı ise, bölgedeki idare ve vergi
mahkemesi hâkimlerinden kıdem sırasına göre tamamlanır. Bu mahkemeler, gerektiğinde, birden çok
kurul halinde çalışabilirler. Bölge idare mahkemesi başkanının katılmadığı hallerde, mahkeme
12
kurullarına o kuruldaki en kıdemli üye başkanlık eder. Bu kurulların oluşumu ve aralarındaki iş
bölümü Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir.
3.2- Görevleri
Bölge idare mahkemelerinin görevleri, 2576 sayılı Kanun ve diğer münferit
kanunlarda yer alan hükümler de dikkate alınmak suretiyle şu şekilde sıralanabilir:
1) Yargı çevreleri içinde yer alan idare ve vergi mahkemelerinin;
a) İlk ve orta öğretim öğrencilerine sınıf geçme ve notlarının tespitine ilişkin
işlemlerden,
b) Valilik, kaymakamlık ve yerel yönetimler ile bakanlıkların ve diğer kamu kurum
ve kuruluşlarının taşra teşkilâtındaki yetkili organları tarafından kamu görevlileri hakkında tesis edilen
geçici görevlendirme, görevden uzaklaştırma, yolluk, lojman ve izinlerine ilişkin idarî işlemlerden,
c) 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi
Hakkında Kanun’un uygulanmasından,
d) 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç Güçsüz ve Kimsesiz Türk
Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile 3254 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışmayı Teşvik Kanunu gereğince kamu kurum ve kuruluşları tarafından sosyal yardım amacıyla
bağlanan aylık ve yapılan sosyal yardımlarla ilgili uyuşmazlıklardan,
e) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca verilen işyeri kapatma cezalarından,
kaynaklanan uyuşmazlıklarla ilgili olarak verdikleri nihaî kararları ile tek hâkimle vermiş bulundukları
nihaî kararları itiraz üzerine inceleyip kesin olarak karara bağlamak (4577 s. K. m. 7 ile değişik 2577
s. K. m. 45/I).
2) Yargı çevresi içinde bulunan idare ve vergi mahkemeleri arasında çıkan görev ve
yetki uyuşmazlıklarını incelemek ve kesin olarak karara bağlamak.,
3) Diğer kanunlarla verilen görevleri yerine getirmektir.
Bu bağlamda idare ve vergi mahkemelerince kurul halinde ya da bu mahkemelerin
hakimlerinden yalnızca birisi (tek hâkim) tarafından verilmiş bulunan yürütmenin durdurulması istemi
hakkındaki kararlara karşı yapılmış olan itirazları kesin olarak karara bağlamak (İYUK m.27/6) ile
4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’un 3 üncü
maddesinin a, b, c, d, i ve j bentlerinde öngörülen resmî görevliler hakkında, bu bentlerde belirtilen
resmî mercilerce alınmış bulunan soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine ilişkin karara karşı,
kararın tebliğinden itibaren on günlük süre içerisinde yapılacak olan itirazları, öncelikle ve en geç üç
ay içerisinde inceleyip sonuçlandırmak sayılabilir (m. 9).
Bölge idare mahkemelerinin kararları kesindir aleyhine temyiz yoluna gidilemez.
4. DanıĢtay Danıştay, idarî mahkemelerce verilen ve kanunun başka bir idarî yargı merciine bırakmadığı
karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar.
Danıştay, davaları görmek, Başbakan ve Bakanlar Kurulunca gönderilen kanun tasarıları, kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında iki ay içinde düşüncesini bildirmek, tüzük tasarılarını incelemek, idarî uyuşmazlıkları çözmek ve kanunla gösterilen diğer işleri yapmakla görevlidir.
Danıştay üyelerinin dörtte üçü, birinci sınıf idarî yargı hâkim ve savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu; dörtte biri, nitelikleri kanunda belirtilen görevliler arasından Cumhurbaşkanı; tarafından seçilir.
Danıştay Başkanı, Başsavcı, başkanvekilleri ve daire başkanları, kendi üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilirler. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.
Danıştay’ın, kuruluşu, işleyişi, Başkan, Başsavcı, başkanvekilleri, daire başkanları ile üyelerinin nitelikleri ve seçim usulleri, idarî yargının özelliği, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.
13
Danıştay Karar Organları
- Daireler,
- Danıştay Genel Kurulu,
- İdarî İşler Kurulu,
- İdarî Dava Daireleri Kurulu,
- Vergi Dava Daireleri Kurulu,
- İçtihatları Birleştirme Kurulu,
- Başkanlar Kurulu
- Başkanlık Kurulu,
- Yüksek Disiplin Kurulu,
- Disiplin Kurulundan oluşur.
III. ASKERĠ CEZA YARGISI
Askerî ceza yargısı, askerî mahkemelerin ceza hukuku alanındaki yargısal faaliyetlerini konu
alan yargı çeşididir.
Askerî yargının varlığı ve gerekliliği silâhlı kuvvetlerin yani ordunun varlığı ile açıklanabilir.
Temel işlevi, ülkeyi iç ve dış düşmanlara karşı korumak olan ordunun, üstlenmiş olduğu bu misyonu
gereği gibi yerine getirebilmesi için, hiyerarşik yapılanmanın tüm boyutlarıyla korunması (emre itaatin
sağlanması) ve disiplin tesisi şarttır. Bu durumda, sivil düzenden daha farklı ilkelere tâbi bulunan
askerî yargının temel varlık nedenini oluşturur.
TC Anayasası'nın 13 Mayıs 2010 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5982
sayılı Kanun ile değişik 145 inci maddesinin 1 inci fıkrasında;
“Askerî yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu
mahkemeler; asker kişiler tarafından işlenen askerî suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine veya
askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir.
Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her halde
adliye mahkemelerinde görülür” denilmektedir.
Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askerî mahkemelerde yargılanamaz.
Askerî ceza yargısı, askerî mahkemeler eliyle yerine getirilir. Bu yargı çeşidi, genel askerî ceza
yargısı ve askeri disiplin ceza yargısı olmak üzere ikiye ayrılır.
1. Askeri Mahkemeler
1.1- KuruluĢu
Askerî mahkemeler, kolordu, ordu (denizde ve havada eşidi) ve kuvvet komutanlıkları
ile Genelkurmay Başkanlığı nezdinde, Millî Savunma Bakanlığınca kurulur. (353 s. K. m. 1, I, II, III).
353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu'nun 2 nci
maddesinde 19/6/2010 tarihli ve 6000 sayılı kanun ile yapılan değişiklik neticesinde; askerî
mahkemelerin üç askeri hâkimden oluştuğu hükme bağlanmıştır.
Nezdinde askerî mahkeme kurulan kıt’a komutanı veya askerî kurum âmirinin
refakatinde bir askerî savcı ile yeteri kadar askerî savcı, yardımcı olarak bulunur. Aynı komutanlık
nezdinde birden fazla askerî mahkeme kurulduğu takdirde, bir askerî savcılık ile yetinilebilir (353 s.
K: m. 6). Savcı, askerî mahkemede iddia makamını teşkil eder.
1.2- Görevleri
353 s. K. m. 9 uncu maddesinde; askerî mahkemelerin, kanunlarda aksi yazılı olmadıkça,
asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerî mahallerde yahut
14
askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli olduğu
hükme bağlanmış ise de; Anayasa'nın 145 inci maddesinde yapılan ve yukarıda belirtilen değişiklikte
“askeri mahal” kavramına yer verilmemektedir.
2. Disiplin Mahkemeleri
Disiplin mahkemesi savaş zamanında; tugay ve daha büyük (Deniz ve Hava Kuvvetleri
ile Jandarma Genel ve Sahil Güvenlik Komutanlığında eşidi) kıt’a, karargâh ve askerî kurumlar ile
Millî Savunma Bakanlığı Müsteşarlığı teşkilâtında kurulur. Sahil Güvenlik Komutanının, Jandarma
Genel Komutanının, kuvvet komutanlarının ve Millî Savunma Bakanlığı Müsteşarının göstereceği
lüzum üzerine veya doğrudan doğruya Genelkurmay Başkanlığınca, diğer komutanlıklar, karargâhlar
veya askerî kurum amirlikleri teşkilâtında da Disiplin mahkemesi kurulabilir.
Aynı garnizonda; birden fazla disiplin mahkemesi kurulması gereken kıt’a komutanlığı,
karargâh ve askerî kurum amirlikleri bulunursa, Genelkurmay Başkanlığınca yeteri kadar disiplin
mahkemesi kurulması ile yetinilebilir.(477 s. K. m. 1).
Disiplin mahkemelerinin görev ve yetkisi, nezdindeki kurdukları komutanlık veya
kurum âmirliğinin kadro ve kuruluşu ile sınırlıdır (477 s. K. m. 8, I).
Disiplin mahkemesi, birisi başkan ikisi üye olmak üzere üç subaydan kurulur (477 s.
K. m. 2).
Teşkilâtında disiplin mahkemesi kurulan komutanlıklar veya askerî kurum amirlikleri
ile Millî Savunma Bakanlığı Müsteşarlığında; yardımcılığı kaldırılan askerî hâkim sınıfına mensup
subaylar arasından atanmış bir disiplin subayı bulunur. Askerî hâkim sınıfına mensup disiplin
subayları, komutanlık ve askerî kurum amirliklerinin aynı zamanda hukuk müşaviridirler.
Refaketinde adli müşavir bulunan kıta komutanlığı ve askeri kurum amirliği nezdinde
kurulan disiplin mahkemelerinde, disiplin subaylığı görevi bu adli müşavir veya yardımcıları
tarafından yapılır.
Askerî hâkim sınıfına mensup subaylar arasından atanmış olan disiplin subayının veya
bu görevi yapan adlî müşavir veya yardımcısının bulunmaması yahut görevini yapmasını engelleyici
sebeplerin var olması hâlinde disiplin subaylığı görevini diğer bir sınıf subayı yapabilir. Bu hallerde
disiplin subayı, nezdinde disiplin mahkemesi kurulan komutan veya askeri kurum amiri ile Milli
Savunma Bakanlığı Müsteşarı tarafından kıtada an az bir yıl hizmet görmüş olan ve taksirli suçlar
dışında bir cürüm ile hükümlü bulunmayan teğmen ile binbaşı rütbesindeki subaylar arasından seçilir.
Disiplin subaylıklarında ve disiplin mahkemelerinde tutanak kâtipliği yapmak üzere
yeteri kadar asker kişi kullanılır. Kolordu ve daha büyük (Deniz ve Hava Kuvvetleri ile Jandarma
Genel ve Sahil Güvenlik Komutanlığında eşidi) kıt’a, karargâh ve askerî kurumlar ile Millî Savunma
Bakanlığı Müsteşarlığı teşkilâtında kurulan disiplin subaylıklarında birer yazı işleri müdürü görev
yapar. (477 s. K. m. 6).
3. Askerî Yargıtay
Askerî Yargıtay, askerî mahkemelerden verilen karar ve hükümlerin son inceleme merciidir.
Ayrıca, asker kişilerin kanunla gösterilen belli davalarına ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar.
Askerî Yargıtay üyeleri birinci sınıf askerî hakimler arasından Askerî Yargıtay Genel
Kurulunun üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla her boş yer için göstereceği üçer aday içinden
Cumhurbaşkanınca seçilir.
Askerî Yargıtay Başkanı, Başsavcısı, İkinci Başkanı ve daire başkanları Askerî Yargıtay
üyeleri arasından rütbe ve kıdem sırasına göre atanırlar.
Askerî Yargıtay’ın kuruluşu, işleyişi, mensuplarının disiplin ve özlük işleri mahkemelerin
bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir
15
4. Askerî Yüksek Ġdare Mahkemesi
Askerî Yüksek İdare Mahkemesi, askerî olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker
kişileri ilgilendiren ve askerî hizmete ilişkin idarî işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı
denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesidir. Ancak, askerlik yükümlülüğünden doğan
uyuşmazlıklarda, ilgilinin asker kişi olması şartı aranmaz.
Askerî Yüksek İdare Mahkemesinin askerî hakim sınıfından olan üyeleri, mahkemenin bu
sınıftan olan başkan ve üyeleri tam sayısının salt çoğunluğu ve gizli oy ile birinci sınıf askerî hakimler
arasından her boş yer için gösterilecek üç aday içinden; hakim sınıfından olmayan üyeleri, rütbe ve
nitelikleri kanunda gösterilen subaylar arasından, Genelkurmay Başkanlığınca her boş yer için
gösterilecek üç aday içinden Cumhurbaşkanınca seçilir.
Askerî hakim sınıfından olmayan üyelerin görev süresi en fazla dört yıldır.
Mahkemenin Başkanı, Başsavcı ve daire başkanları hakim sınıfından olanlar arasından rütbe
ve kıdem sırasına göre atanırlar.
Askerî Yüksek İdare Mahkemesinin kuruluşu, işleyişi, yargılama usulleri, mensuplarının
disiplin ve özlük işleri mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla
düzenlenir.
IV. ADLĠ YARGI
Adli yargı, yukarıda açıklanan üç yargı faaliyeti dışında kalan bütün yargısal faaliyetleri
kapsayan ve en geniş uygulama alanı olan yargı koludur.
Adli yargı alanındaki yüksek mahkeme Yargıtay’dır.
Adli yargı kendi arasında ikiye ayrılır :
1) Ceza Yargısı
2) Hukuk Yargısı
ADLĠ YARGI ĠLK DERECE MAHKEMELERĠ
1-HUKUK MAHKEMELERĠ
Hukuk Mahkemeleri, Sulh Hukuk ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile özel kanunlarla kurulan
diğer hukuk (İcra, Kadastro, Aile, İş, Tüketici, Ticaret, İş, vs.) mahkemelerdir.
Hukuk mahkemeleri, her il merkezi ile bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz
önünde tutularak belirlenen ilçelerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak
Adalet Bakanlığınca kurulur.
Sulh hukuk ve asliye hukuk mahkemeleri tek hâkimlidir.
Asliye ticaret mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemelerde bir başkan ile yeteri kadar üye
bulunur.
Hukuk mahkemelerinin yargı çevresi, bulundukları il merkezi ve ilçeler ile bunlara adli
yönden bağlanan ilçelerin idari sınırlarıdır.
Bir hukuk mahkemesinin kurulmasına, kaldırılmasına ve yargı çevresinin belirlenmesine
Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca karar verilir.
2-CEZA MAHKEMELERĠ
Ceza mahkemeleri, asliye ceza ve ağır ceza mahkemeleri ile özel kanunlarla kurulan, (çocuk,
çocuk ağır ceza, icra ceza. vs.) mahkemelerdir.
Ceza mahkemeleri, her il merkezi ile bölgelerin coğrafi durumlar ve iş yoğunluğu göz önünde
tutularak belirlenen ilçelerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak Adalet
Bakanlığınca kurulur.
Asliye ceza mahkemeleri tek hâkimlidir.
Ağır ceza mahkemesinde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur. Bu mahkeme bir başkan ve
iki üye ile toplanır.
16
Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, sulh ceza hâkimliği ve ağır ceza
mahkemelerinin görevleri dışında kalan dava ve işlere asliye ceza mahkemelerince bakılır (5235
s.k.md.11)
Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan
yağma (m. 148), irtikâp (m. 250/1 ve 2), resmî belgede sahtecilik (m. 204/2), nitelikli dolandırıcılık
(m. 158), hileli iflâs (m. 161) suçları, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dört,
Beş, Altı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar (318, 319, 324, 325 ve 332 nci maddeler hariç) ve
12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar dolayısıyla
açılan davalar ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını
gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir. Anayasa
Mahkemesi ve Yargıtay’ın yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler, askerî mahkemelerin görevlerine
ilişkin hükümler ile çocuklara özgü kovuşturma hükümleri saklıdır.
SULH CEZA HAKĠMLĠĞĠ
Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, yürütülen soruşturmalarda hâkim
tarafından verilmesi gerekli kararları almak, işleri yapmak ve bunlara karşı yapılan itirazları incelemek
amacıyla sulh ceza hâkimliği kurulmuştur. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde birden fazla sulh ceza
hâkimliği kurulabilir. Bu durumda sulh ceza hâkimlikleri numaralandırılır. Müstakilen sulh ceza
hâkimliğinde görevlendirilen hâkimler, adli yargı adalet komisyonlarınca başka mahkemelerde veya
işlerde görevlendirilemez.
Sulh ceza hâkimliğinde bir yazı işleri müdürü ile yeteri kadar personel bulunur. Sulh ceza
hâkimliği, her il merkezi ile bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak
belirlenen ilçelerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak Adalet
Bakanlığınca kurulur.Sulh ceza hâkimliği bulundukları il veya ilçenin adı ile anılır.Sulh ceza
hâkimliğinin yargı çevresi, bulundukları il merkezi ve ilçeler ile bunlara adli yönden bağlanan ilçelerin
idari sınırlarıdır.
Ağır ceza mahkemeleri ile büyükşehir belediyesi bulunan illerde, büyükşehir belediyesi
sınırları içerisindeki il ve ilçenin adı ile anılan sulh ceza hâkimliğinin yargı çevresi, il veya ilçe
sınırlarına bakılmaksızın Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca
belirlenir.
Coğrafi durum ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak bir sulh ceza hâkimliğinin kaldırılmasına
veya yargı çevresinin değiştirilmesine, Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulunca karar verilir.
CUMHURĠYET BAġSAVCILIĞI
Mahkeme kuruluşu bulunan her il merkezi ve ilçede o il veya ilçenin adı ile anılan bir
Cumhuriyet başsavcılığı bulunur.
Cumhuriyet başsavcılığında, bir Cumhuriyet başsavcısı ve yeteri kadar Cumhuriyet savcısı
bulunur. Gerekli görülen yerlerde Adalet Bakanlığı’nın önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulunun kararı ile bir veya birden fazla Cumhuriyet başsavcı vekili atanır.
Cumhuriyet BaĢsavcısının Görevleri:
1-Kamu davasının açılmasına yer olup olmadığına karar vermek üzere soruşturma yapmak
veya yaptırmak,
2-Kanun hükümlerine göre yargılama faaliyetlerini kamu adına izlemek, bunlara katılmak ve
gerektiğinde kanun yollarına başvurmak,
3-Kesinleşen mahkeme kararlarının yerine getirilmesi ile ilgili işlemleri yapmak ve izlemek,
4-Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak,
17
Cumhuriyet Savcısının Görevleri:
1-Adlî göreve ilişkin işlemleri yapmak, duruşmalara katılmak ve kanun yollarına başvurmak,
2-Cumhuriyet başsavcısı tarafından verilen adlî ve idarî görevleri yerine getirmek,
3-Gerektiğinde Cumhuriyet başsavcısına vekalet etmek,
4-Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak,
Cumhuriyet Savcılarının Yetkileri :
Cumhuriyet Savcıları bulundukları il merkezi veya ilçenin idari sınırları ile bunlara adlî
yönden bağlanan ilçelerin idari sınırları içerisinde yetkilidirler.
DuruĢmalarda Cumhuriyet BaĢsavcılığını Temsil :
Kanunlarda Cumhuriyet Savcılığının görev yapacağı belirtilen mahkemelerdeki duruşmalara
Cumhuriyet başsavcısının görevlendireceği Cumhuriyet başsavcı vekili veya Cumhuriyet savcısı
katılır. Gerektiğinde duruşmalara birden çok Cumhuriyet savcısı katılabilir.
Adlî Yargı Ġlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu :
Ağır Ceza Mahkemelerinin bulunduğu yargı çevresinde görev yapmak üzere bir adlî yargı ilk
derece mahkemesi adalet komisyonu kurulur. Bu komisyonun kuruluş şekli, görev ve yetkileri
hakkında 24/02/1983 tarihli ve 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 113 ilâ 115. maddeleri
uygulanır.
Müdürlükler :
Her mahkemede bir yazı işleri müdürlüğü kurulur.
Her Cumhuriyet Başsavcılığında yazı işleri müdürlüğü ile Adalet Bakanlığınca gerekli görülen
yerlerde ayrıca idarî, malî ve teknik işlerle ilgili müdürlükler kurulur.
Her müdürlükte bir müdür ile yeterli sayıda memur bulunur.
BÖLGE ADLĠYE MAHKEMELERĠ
Bölge Adliye Mahkemeleri, bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde
tutularak belirlenen yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak Adalet
Bakanlığınca kurulur.
Bölge Adliye Mahkemelerinin yargı çevrelerinin belirlenmesine, değiştirilmesine veya bu
mahkemelerin kaldırılmasına Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulunca karar verilir. Bu alınacak kararlar Resmi Gazete’de yayımlanır.
Bölge Adliye Mahkemeleri; başkanlık, başkanlar kurulu, daireler, bölge adliye mahkemesi
Cumhuriyet Başsavcılığı, bölge adliye mahkemesi adalet komisyonu ve müdürlüklerden oluşur.
Her bölge adliye mahkemesinde bir başkan bulunur. Başkanlık, başkan ile yazı işleri
müdürlüğünden oluşur.
Bölge adliye mahkemesi başkanlar kurulu, bölge adliye mahkemesi başkanı ile daire
başkanlarından oluşur. Bölge adliye mahkemesi başkanının bulunmadığı hallerde kurulun başkanlığını
daire başkanlarından kıdemli olanı yerine getirir.
Daire başkanının mazereti halinde o dairenin kıdemli üyesi kurula katılır.
Bölge adliye mahkemeleri, hukuk ve ceza dairelerinden oluşur. Her bölge adliye
mahkemesinde en az üç hukuk ve en az iki ceza dairesi bulunur. Dairelerde bir başkan ile yeteri kadar
üye bulunur.
18
Her bölge adliye mahkemesinde bir Cumhuriyet Başsavcılığı bulunur. Bölge adliye
mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhuriyet başsavcısı ve yeteri kadar Cumhuriyet Savcısından
oluşur.
En kıdemli Cumhuriyet savcısı Cumhuriyet başsavcı vekili olarak görev yapar.
Her bölge adliye mahkemesinde, bir bölge adliye mahkemesi adalet komisyonu bulunur.
Komisyon, bölge adliye mahkemesi başkanının başkanlığında Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulunca daire başkanları arasından belirlenen bir asıl üye ile bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet
başsavcısından oluşur.
Bölge adliye mahkemesi başkanlığında, dairelerinde, Cumhuriyet başsavcılığında ve adalet
komisyonunda birer yazı işleri müdürlüğü; Cumhuriyet başsavcılığında ayrıca bir idari işler
müdürlüğü ile ihtiyaç duyulan diğer müdürlükler kurulur. Her müdürlükte, bir müdür ile yeterli sayıda
memur bulunur.
Bölge Adliye Mahkemelerinin Görevleri :
1-Adlî yargı ilk derece mahkemelerince verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karşı
yapılacak başvuruları inceleyip karara bağlamak,
2-Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak,
YARGITAY
Yargıtay, adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adlî yargı merciine
bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar..
Yargıtay Karar Organları :
1) Daireler,
2) Hukuk Genel Kurulu,
3) Ceza Genel Kurulu,
4) Büyük Genel Kurul,
5) Başkanlar Kurulları,
6) Birinci Başkanlık Kurulu,
7) Yüksek Disiplin Kurulu,
8) Yönetim Kurulu,
Yargıtay’da 23 hukuk, 23 ceza dairesi ve her dairede bir daire başkanı ile yeteri kadar üye
bulunur.
III. BÖLÜM
ADALET BAKANLIĞI TEġKĠLATI
Adalet Bakanlığı teşkilatı, merkez, taşra ve yurt dışı teşkilatı ile bağlı kuruluşlardan meydana
gelir.
Merkez teşkilatı; ana hizmet birimleri,danışma ve denetim birimleri, yardımcı hizmet
birimlerden oluşmaktadır.
Adalet Bakanı bakanlık kuruluşunun en üst amiridir.
19
I. BAKANLIK MERKEZ TEġKĠLÂTI
1- Bakan,
2- Bakan Yardımcısı,
3- Müsteşar, Müsteşar Yardımcıları,
4- Ana Hizmet Birimleri,
a) Ceza İşleri Genel Müdürlüğü,
b) Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü,
c) Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü,
d) Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü,
e) Kanunlar Genel Müdürlüğü,
f) Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü,
g) Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü,
5- Danışma ve Denetim Birimleri :
a) Teftiş Kurulu Başkanlığı,
b) Strateji Geliştirme Başkanlığı,
c) İç Denetim Birimi Başkanlığı
d) Yüksek Müşavirler,
e) Müşavirler,
f) Basın ve Hakla İlişkiler Müşavirliği,
6- Yardımcı Hizmet Birimleri :
a) Personel Genel Müdürlüğü,
b) Eğitim Dairesi Başkanlığı,
c) İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı,
d) Yayın İşleri Daire Başkanlığı,
e) Teknik İşler Daire Başkanlığı,
f)Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı
g) Özel Kalem,
II. Bağlı KuruluĢlar
a) Adli Tıp Kurumu Başkanlığı
b) Ceza ve İnfaz Kurumu ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu
III. Ġlgili KuruluĢlar
Türkiye Adalet Akademisi
IV. TAġRA TEġKĠLÂTI
20
Taşra Teşkilâtı; Adli Yargı ve İdarî Yargı olmak üzere ikiye ayrılır. Adlî yargı, nüfus ve
coğrafik yapısına göre 1., 2., 3., 4. ve 5. bölgeler olmak üzere 5 bölgeye; idarî yargı, 1., 2., 3. bölgeler
olmak üzere 3 bölgeye ayrılır.
Adlî yargı taşra teşkilâtı; bölge adliye mahkemeleri, hukuk, ceza ve özel kanunlarla kurulmuş
olan mahkemeler, Cumhuriyet başsavcılığı, Adlî yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu ile
mahkemeler ve Cumhuriyet başsavcılığına bağlı yazı işleri müdürlüklerinden oluşur.
İdarî yargı taşra teşkilâtı; bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemeleri
ile yazı işleri müdürlüklerinden oluşur.
ADALET PERSONELĠ
Her mahkemede bir kalem teşkilâtı, bunun başında yazı işleri müdürü ve onun emrinde yeteri
kadar zabıt kâtibi ve memur bulunur. Ayrıca her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar
bulunan icra dairelerinde icra memuru ve diğer personel bulunur.
Adalet personeli bağlı bulundukları mahkeme hâkiminin (veya başkanının) veya Cumhuriyet
başsavcısının (savcısının) emrindedir.
Kalem teşkilâtı savcılık, ceza mahkemeleri ve hukuk mahkemeleri olmak üzere üçe ayrılır. İş
yoğunluğu fazla olan adliyelerde, gerek ceza gerekse hukuk mahkemelerinin her birinin ayrı ayrı
kalemi ve yazı işleri müdürü bulunur. Örneğin Ankara 1. Asliye Ceza Mahkemesi Yazı İşleri Müdürü,
2. Asliye Ceza Mahkemesi Yazı İşleri Müdürü, 11. Sulh Hukuk Mahkemesi Yazı İşleri Müdürü ……..
gibi,
1- YAZI ĠġLERĠ MÜDÜRÜ
Mahkeme kaleminin başı yazı işleri müdürüdür. Bütün kalem işlerinin düzen içerisinde
yürütülmesini yazı işleri müdürü sağlar.
Yazı işleri müdürleri noter bulunmayan yerlerde geçici yetkili noter yardımcılığı ve icra iflas
müdürü bulunmayan yerlerde icra ve iflas müdürlüğü görevlerini de yaparlar.
Yazı işleri müdürü, ihtiyati tedbir kararının icrası ve şüyuun giderilmesi yoluyla satış yapmak
için de görevlendirilebilir.
Yazı işleri müdürleri vezne bulunmayan yerlerde harç, keşif, bilirkişi, şahit ücretleri ile ilgili
işlemleri yapar, deftere kaydeder. Ayrıca emanet memurluğu ve adliye veznesi bulunmayan yerlerde
bu görevleri yazı işleri müdürü yürütür.
Yazı ĠĢleri Müdürlerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununa Göre Görevleri :
- Tutanak örneği verilmesi (HMK 158)
- Dosyaya belge konulması ve dosyanın başka yere gönderilmesi (HMK 159)
- Mahkemece belge aslının istenmesi ve geri verilmesi ((HMK 216)
- Mahkeme kararının imzalı suretlerini bir hafta içinde makbuz mukabilinde taraflara
vermek ve bir nüshasını dosyasında saklamak (HMK 301)
- Yargıtay kararlarının tebliği (HMK 372)
- İhtiyati tedbir kararının uygulanması (HMK 393)
- Elektronik ortamdan fiziki örnek çıkartılması gereken hallerde tutanak veya belgenin
aslının aynı olduğu belirtilerek hâkim veya görevlendirdiği yazı işleri müdürü tarafından imzalanır ve
mühürlenir. (HMK 445/3)
Yazı ĠĢleri Müdürlerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğine Göre Görevleri :
1) Hukuk davalarında alınacak harçların hesabını yapmak ,
2) Kalem işlerini kâtiplere dağıtmak,
3) Gelen evrakı esas defterine kaydetmek,
4) Davetiye ve celpnameleri vaktinde yazdırmak,
5) Zabıt ve ilâmları usulünce düzenlemek ve ilgililere tebliğ etmek,
21
6) Yargıtay’a gidecek dosyanın dizi pusulasına göre gönderilmesini sağlamak,
7) Harç, keşif, bilirkişi ve tanık ücreti gibi paraları makbuz mukabilinde almak,
8) Hâkimin olmadığı zaman, dava dilekçelerine başvuru şerhini yazmak, esas veya muhabere
defterine kaydettirmek,
9) Harç ve para cezalarının tahsili için müzekkere yazmak,
10) Kıymetli evrak ve senetleri saklamak,
11) Emrinde çalışanlar hakkında gizli sicil fişi düzenlemek,
2- ĠDARĠ ĠġLER MÜDÜRÜ
İdari işler müdürleri, idari ve mali görevlerin yerine getirilmesinde Cumhuriyet başsavcıları ile
bölge idare mahkemeleri başkanlarına bağlı ve emrinde kendilerine yardımcı olmak üzere görev
yaparlar.
3- ZABIT KÂTĠPLERĠ
Zabıt kâtipleri, mahkeme ve savcılık kaleminde, yazı işleri müdürleri tarafından kendilerine
verilen işleri yapar ve özellikle yargılamanın yapılış şeklini tutanağa geçirip verilen kararları yazmak
suretiyle hâkimin yargılama, savcının soruşturma faaliyetine yardımcı olurlar.
Zabıt kâtipleri tarafların ve hâkimin duruşmada, Cumhuriyet savcılarının soruşturma sırasında
yaptıkları işlemlerin resmi tanığı durumundadırlar.
Zabıt kâtipleri hâkimin gözetimi ve emri altındadır. Gerek duruşmada, gerek mahkeme dışında
hâkim huzuru ile yapılacak bütün işlemlerde zabıt kâtibinin bulunması şarttır.
Zabıt kâtibi, hâkimin gözetimi altında yargılamanın işleyişini tutanağa yazar, duruşmanın
bitiminde tutanak hazır bulunan hâkimlerle, zabıt kâtibi tarafından derhal imza edilir.
Zabıt kâtibi mahkemenin zorunlu bir unsuru olup, hâkim zabıt kâtibi bulunmaksızın mahkeme
olarak bir yargılama işlerinde bulunamaz; mesela, hâkimin yaptığı duruşmanın tutanağını da
kendisinin düzenlemesi mümkün değildir.
Hâkimler gibi zabıt kâtiplerinin de davada tarafsız olmaları gerekir. Bunun için hâkimler
hakkındaki hükümlere göre zabıt kâtipleri de reddolunabilir.
Zabıt Kâtiplerinin Görevleri :
1) Hukuk ve Ceza Muhakemeleri kanunlarına göre haiz oldukları görev ile birlikte yazı işleri
müdürlerinin tevdi ettikleri işleri görmek,
2) Dosya ve kayıtları muntazam, kazıntısız ve silintisiz olarak tutmak,
3) Karar ve zabıtları, dikkatli ve itina ile yazarak imzasız bırakmamak,
4) Davalara ait müzekkereleri karara uygun bir şekilde yazarak ait oldukları yerlere
göndermek,
5) Dava dosyalarını teşkil eden bütün kağıtlar için tarih sırası ile dizi pusulası tanzim etmek,
6) Tahliye ve tevkif müzekkereleri ile hüküm özetlerini vaktinde yazıp merciine vermek,
4-MÜBAġĠRLER
Mübaşirler de mahkeme mensubu olup duruşmanın inzibatını sağlamakla, duruşma hâkimine
yardımla görevlidirler.
Görevleri :
22
1) Mahkeme sırasında koridorda bekleyen tarafları ve şahitleri mahkeme salonuna çağırmak.
2) Duruşmanın inzibatı yönünden hâkimin alacağı tedbirleri icra ve infaz etmek.
3) Duruşma hazırlığında ilgili kâtibe yardım etmek.
4) Duruşma sırasında tarafların veya vekillerinin ibraz edeceği evrakın kaydını yaptırıp zabıt
kâtibine vermek.
5) Mahkemede söz söyleyen herkes sözünü ayakta söyleyeceği gibi kararlarda ayakta
dinleneceğinden bu hususta gerekli uyarıyı yapmak.
6) Taraflara duruşmada oturacakları yerleri göstermek.
7) Duruşmanın gizli yapılması kararı alındığında salonu boşaltmak.
8) Teamül gereği taraflara ertelenen duruşma gününü yazıp vermek.
9) Duruşma sırasında duruşma dosyalarını hazırlamak, davetiye, celpname ve diğer evrakın
posta tevdi işlerinde kâtibe yardım etmek.
5-ĠCRA MÜDÜRÜ
Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi ve her icra dairesinde
Adalet Bakanlığınca atanacak bir icra müdürü bulunur.
İcra daireleri Cumhuriyet savcılarının devamlı denetimi altında olup, bunlar tarafından yılda
en az bir defa denetime tabi tutulup bağlı bulundukları icra mahkemesi hâkiminin gözetimi ve
denetimi altında görevlerini yaparlar.
İcra müdürü, icra işlerinde birinci derecede görevlidir.
İcra müdürünün yaptığı işlemlerin bazısında hiçbir takdir yetkisi yoktur. Örneğin takip talebi
üzerine ödeme emrini düzenleyip borçluya göndermek zorunda olması gibi. Buna karşılık bazı
işlemlerde icra müdürüne takdir yetkisi tanınmıştır. Mesela bir malın haczedilip haczedilemeyeceğini
takdir etmek gibi. İcra müdürü, kendisine yapılan her talep hakkında olumlu yada olumsuz bir işlemde
bulunmak (karar vermek) zorundadır.
İcra müdürü, zor kullanma yetkisine sahip olup bu hususta zabıta kuvvetlerine ve köy
muhtarlarına emir verebilir.
İcra müdürünün işlemlerine karşı icra hâkimine şikayet yoluyla başvurulur.
Görevleri : 1) Dosya ve tutanak düzenlemek.
2) Tevdi edilen para ve değerli eşyayı saklamak.
3) İcra dairesine yapılan ödemeleri kabul etmek.
4) Kendilerinin ve yakınlarının işlerini görmemek.
5) Takip edilmekte olan bir alacak veya satılmakta bulunan bir şey hakkında kiminle olursa
olsun kendileri veya başkaları hesabına akit yapmamak.
6) CEZA ĠNFAZ KURUMU PERSONELĠ
A) MÜDÜR
Müdür, kurumun en üst amiri olup, aynı zamanda iş yurdunun da müdürüdür. Görevlerinden
dolayı sıralı amirlerine karşı sorumludur. Müdürün görevleri şunlardır:
a) Kurum personeli üzerinde mevzuatın öngördüğü şekilde gözetim ve denetim hakkını
kullanmak,
b) Kurum personeline verilen yazılı veya sözlü emirlerin yerine getirilip getirilmediğini izlemek
ve denetlemek,
c) Mevzuat ve yetkili mercilerce verilen emirler çerçevesinde kurumun genel idare ve iş
yurduna ait hesap işlerinin yürütülmesini ve denetimini yapmak,
d) Hükümlülerin iyileştirilmesi, bilgilerinin artırılması, atölye çalışmaları, kişisel uğraşlarının
düzenlenmesi ve geliştirilmesinin sağlanması bakımından mevzuat hükümlerini uygulamak ve sağlık
durumlarıyla yakından ilgilenmek,
23
e) Kamu kurum ve kuruluşları ile bakanlıklar tarafından istenilen istatistiki bilgi ve belgelerin
hazırlanmasını sağlamak ve Cumhuriyet başsavcılığına sunmak,
f) Haftada en az bir defa olmak üzere gündüzleri, on beş günde en az bir defa olmak üzere de
geceleri kurumun bütün faaliyetlerini tetkik ederek, işlerin mevzuat ve emirler çerçevesinde yürüyüp
yürümediğini denetlemek ve aldığı sonuçları ve gördüğü eksiklikleri denetleme defterine kaydetmek
ve takip etmek,
g) Kurum hizmetleriyle ilgili genel ihtiyaçları, öncelikleri, bir sonraki yılda yapılacak işleri
belirlemek ve bu konularla ilgili tahmini gider verilerini hazırlayarak Bakanlığa sunmak,
h) Asayiş, güvenlik, sağlık ve benzeri konularda ortaya çıkan sorunlarla ilgili gecikmeksizin
önlem almak, önlemlerin yetersiz kalması halinde, durumu derhal Cumhuriyet başsavcılığı
aracılığıyla Bakanlığa bildirmek,
ı) Mevzuatla verilen diğer görevleri yapmak.
B) ĠKĠNCĠ MÜDÜR
İkinci müdür, müdürün yardımcısı olup müdür tarafından kendisine verilen işleri yürütür ve
müdürün yokluğunda kendisine vekâlet eder. Birden fazla ikinci müdürün bulunması hâlinde, kimin
vekâlet edeceği Cumhuriyet başsavcısının görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenir.
İkinci müdürler arasındaki iş bölümü kurum müdürü tarafından yapılır ve kendilerine yazılı
olarak tebliğ edilir.
Nöbet veya vardiya sırasında görevli ikinci müdür; kurum müdürü veya vekalet eden diğer
ikinci müdürün yokluğunda veya acil ve zorunlu hâllerde, kurum müdürünün yetkilerini kullanır.
C) ĠDARE MEMURU
Müdürü bulunan kurumlarda kurum müdürü ve ikinci müdürlerden sonra gelen yönetici
personeldir. İdare memuru, amirlerinin talimatı ile sayman ve ambar memurunun görevleri dışında
kalan bütün idarî işleri ve yöneticilikte yetiştirilmek amacıyla farklı servislerde kendisine verilen diğer
işleri yapar.
D) AMBAR MEMURU
Ambara gelen malzemeyi teslim alır, giriş çıkış kayıtlarını tutar, muhafaza ve kontrolünü
sağlar.
E) CEZAEVĠ KATĠBĠ
Kurumun yazı işlerini ve müdürün kendisine verdiği diğer işleri yapar.
F) ĠNFAZ VE KORUMA BAġMEMURU
Kurumdaki güvenlik, düzen ve disiplinin sağlanması için infaz ve koruma memurlarının sevk
ve idaresinden sorumlu olup, bu hizmetlerin yerine getirilmesi sırasında kurum müdürü, ikinci müdür
veya bu amirlerin bulunmadığı kurumlarda idare memurunun vermiş olduğu emirlerin yerine
getirilmesini ve uygulanmasını sağlar. Bu görevlerini yerine getirirken, sorumlu infaz ve koruma baş
memurunun talimatına göre hareket ederler.
G) ĠNFAZ VE KORUMA MEMURU
Kurumun güvenlik, düzen ve disiplininin sağlanması, hükümlülerin kurum içindeki
hareketlerinin takip ve kontrolü ile gözetimi ve kurumun temiz tutulması ile hükümlülerin iç
yönetmeliklere uygun surette hareket etmelerini sağlamakla görevli olup, müdür ve ikinci müdür veya
bunların bulunmadığı yerlerde idare memuru ile infaz ve koruma başmemuru tarafından verilen
görevleri yapar.
24
H) CEZAEVĠ TABĠBĠ
a) Kurumun sağlık koşullarını düzenleyerek, hükümlülerin ve kurum personelinin muayene ve
tedavilerini yapar,
b) Kurumun sağlık koşullarını bozan hareketlerin önlenmesi amacıyla, tedavi olmayı
reddedenlerin ve kurumun sağlığını bozacak şekilde hareket edenleri kurum en üst amirine bildirir,
c) Kurumda ortaya çıkan hastalıklar ve bu hastalıkların önlenmesi için alınacak tedbirler ile
ayrıca iaşenin kalitesine, miktarına ve dağıtım şekillerine, hükümlülerle personelin temizliğine,
kurumun sıhhî tesisat, ısıtma, aydınlatma ve havalandırma tesislerinin sağlık şartlarına elverişli bir
şekilde işleyip işlemediğine, beden eğitimi ve spor faaliyetlerinin sağlık şartlarına uygun bir şekilde
yürütülüp yürütülmediğine ilişkin hususları tespit etmek maksadıyla, kurumu ayda en az bir kez
denetleyerek hazırlayacağı raporu kurum en üst amirine sunar ve sağlık istatistiklerini düzenler,
d) Merkezi bütçe ve iş yurdu tarafından alınan tüm gıda maddelerinin muayenesini yapar ve
tüketilmesinde sakınca görülen ve imha edilmesi gereken gıda maddelerini tespit eder,
e) Kurumda eczacının bulunmaması durumunda ilaçların dağıtımını sağlar,
f) Sağlık servisinin; tıbbi, idarî ve teknik hizmetlerini mevzuata uygun yürütür ve denetler,
g) Sağlık servisinin, tıbbi kayıt ve arşiv sistemini oluşturur ve kayıtların düzenli ve doğru bir
şekilde tutulmasını sağlar,
h) Tıbbi atıkların kontrolü ve imhası için gereken önlemleri alır.
I) ECZACI
a)Cezaevi tabibinin vereceği reçetelere göre ilâçları hazırlar, yeşil ve kırmızı reçeteyle satılan
uyuşturucu ve uyarıcı nitelikteki ilâçların tane olarak verilmesini ve huzurda içirerek kontrolünü
yapar, diğer ilâçları ise cezaevi tabibinin belirlediği miktarda hastalara verir
b) Kurumda bulunan ilâçları korur ve gereken ilâçları almak için cezaevi tabibine zamanında
haber verir.
Ġ) ÖĞRETMEN
a) Hükümlülerin eğitim ve öğretimleri ile manevî kalkınmalarını sağlar, örgün ve yaygın
eğitime devam eden hükümlülerin okul kayıtları, sınava giriş işlemleri, sevk hâlinde okul kayıtlarının
nakledilmesi gibi eğitim ve öğretimleri için gerekli her türlü işlemleri yürütür ve konu hakkında
bilgilendirme yapar,
b) Her yılın eğitim ve öğretim döneminin başlangıcında eğitim ve öğretim, kurs gibi görev
alanına giren konularda bir yıllık plan hazırlayarak kurum en üst amirine sunar ve eğitim ve öğretim
istatistiklerini düzenler,
c) Yıl içinde değişebilecek koşullar nedeniyle, yıllık plânda değişiklikler yapar,
d) Kütüphanecinin bulunmadığı hâllerde onun görevlerini yerine getirir,
e) Öğretmen, okuma yazma bilmeyen hükümlülere, okuma yazma öğretilmesinden sorumludur.
Herhangi bir sebeple öğrenme güçlüğü görülenler, öğretmen tarafından kurum en üst amirine bildirilir.
Kurum en üst amiri ve öğretmen bunların okuma yazma öğrenmeleri için gereken önlemleri alır,
f) Öğretmen, kurumda eğitim ve öğretim faaliyetlerine devam edenlerin isimlerini, başladıkları
tarihi, hangi sınıfa devam ettiklerini, başlangıçtaki öğrenim düzeylerini, eğitim ve öğretimde
gösterdikleri ilerlemeyi, başarısını, devam sürelerini, sınıf yükselmelerini, davranış notlarını, gözlem
ve sınıflandırma formunun ilgili bölümüne kaydeder.
K) KÜTÜPHANECĠ
Kütüphane ve kitaplığa gelen eserlerin kaydını yapar, bakım ve muhafazasını, dağıtılıp
toplanmasını, kütüphane ve kitaplık olarak ayrılan yerin düzeni ile her türlü ihtiyaçlarını tespit eder.
L) SAYMAN
25
İş yurdunun para ve muhasebe işlerini, mevzuat çerçevesinde yerine getirir, muhasebe
defterleri ile sarf evrakını düzenler ve korur, iş yurdu ayniyat hesaplarının tutulması ile ilgili işlemleri
yapar.
M) VEZNEDAR
Vezne teşkilatı bulunan iş yurtlarında, kasadan yapılacak ödemelerin veya kasaya yapılan
tahsilatla ilgili işlemleri ve kayıtları düzenler. Kasa mevcudunun kayıtlar ile mutabakatını sağlar,
vezne işlemlerini mevzuata uygun olarak yürütür.
N) TAHSĠLDAR
Tahsildar makbuzlarına istinaden, haricen yapılacak tahsilatı gerçekleştirir, günlük tahsilatı
bordro düzenlemek suretiyle vezneye yatırır, veznedarın bulunmadığı zamanlarda bu göreve vekalet
eder.
O) AMBAR MEMURU
İş yurdu ambarına gelen malzemenin teslim alınması, kayıtlarının tutulması ve muhafazası ile
ihraç işlemlerini yapar. Bu husustaki belgeleri düzenler ve korur.
Ö) SATINALMA MEMURU
İş yurdu müdürü veya ihale yetkilisinin, satın alma öncesi veya satın alma sırasında vereceği
görevleri yapar.