7
INET-TR CSSKabbala Yahudi Gizemciliði ve Kabbala Derleyen: Thamos (Geometri) Giriþ Kabbala, XII. yüz yýldan baþlayarak Yahudi gizemciliðini tümüyle etkisi altýna almýþ olan ezoterik bir akýmdýr. Her zaman temelde sözlü bir gelenek olan Kabbala, Ýbranice'de sözcük anlamý olarak da "gelenek" karþýlýðýný taþýmaktadýr. Gizemci deneyimlerin içerdiði olasý kiþisel tehlikelerden kaçýnabilmek amacýyla, Kabbala öðretisine ve uygulamalarýna inisiyasyon mutlaka bir önderin, bir yol göstericinin gözetim ve denetiminde gerçekleþtirilmelidir. Her yönüyle gizemci bir öðreti olan Kabbala'nýn, özünde Tanrý'nýn Musa'ya aktardýðý "ilâhî vahy" olan Torah'ýn (Tevrat) yazýlý olmayan gizli bilgilerini içerdiði ileri sürülmüþtür. Yahudiliðin temel ilkesinin Musa yasalarýna uyum olmasýna karþýn, Kabbala'nýn insana doðrudan Tanrý'ya ulaþma yollarýný saðladýðý varsayýlmýþtýr. Bu bakýmdan Kabbala, bir çoklarý tarafýndan tehlikeli biçimde kamutanrýcý (panteist) ya da sapkýn olarak nitelendirilen gizemci yaklaþýmlar içeren bir dinsel boyutu Yahudiliðe katmýþtýr. Köken Kabbala'nýn kökeni Ý.S. I. yüz yýlda Filistin'de filizlenen "Merkava" (ya da Merkabah) gizemciliðine kadar geri götürülebilir. Merkava gizemciliðinde temel uðraþ, Eski Ahit'te peygamber Ezekiel'in düþlediði "ilâhî taht" ya da "araba" (merkava) hakkýnda derin düþüncelere dalmak ve bu sayede çoþku içinde kendinden geçmektir. VII. ve XII. yüz yýllar arasýnda uygulama alaný Filistin'den Babilonya'ya kayan ve yoðun biçimde Gnostik inançlarýn etkisi altýnda kalan Merkava gizemciliðinde asýl amaç, Tanrý'nýn tahtýný ve göksel düzeni düþleyebilmektir. Gizemci Merkava yazýmýnda, çoþku içindeki ruhun yükseliþi, düþman meleklerle dolu "yedi küre"yi ya da "yedi gök katýný" aþmak için yapýlan tehlikeli bir yolculuk olarak tanýmlanmaktadýr. Ruhun bu yolculuktaki amacý, merkava'nýn üzerinde bulunan ilâhî tahta ulaþmaktýr. "Tzenu'im" adý verilen Merkava uygulayýcýlarý, özel ahlâk niteliklerine sahip olan az sayýda seçkin kiþilerdi ve sürekli oruç tutarak kendilerini gizemci deneyimlere hazýr tutmalarý gerekliydi. Bu seçkinlerin yapacaðý baþarýlý bir düþsel yolculuk için her þeyden çok "mühür" olarak tanýmlanan bazý büyülü sözlerin ve formüllerin kullanýmý zorunluydu. Bu büyülü sözler, her bir gök katýnýn kapýsýnda bekçilik yapan melekleri yatýþtýrmak için gerekliydi. Hatalý bir "mühür" kullanýmý, önemli yaralanmalara, hattâ korkunç ölümlere yol açabilirdi. Talmud'a göre, Merkava uygulamasýna kalkýþan dört kiþi arasýndan biri ölmüþ, diðeri delirmiþ, öteki dinden çýkmýþ ve yalnýzca Rabbi Akiba ben Joseph gerçek bir düþsel deneyime nail olmuþtur. Merkava uygulayýcýlarý kimi zaman "Doðaüstü Dünyanýn Gezginleri" olarak da adlandýrýlýrlardý. Bu gizemci akýmýn en eski iki yazýmsal kaynaðý; Rabbi Akiba'ya ait olduðu sanýlan "Küçük" ve Rabbi Ishmael ben Elisha'ya ait olduðu sanýlan "Büyük" metinlerdir. Ayrýca, "Enoch'un Kitabý" ve Tanrý'nýn oldukça abartýlý antropomorfik (insan biçimli) betimlemelerini içeren "Shi'ur Qoma" (Ýlâhî Boyutlar) adýndaki metinler de Merkava geleneðine aittirler. Sefer Yetzira Kabbala geleneðinde III. ve VI. yüz yýllar arasýnda ortaya çýkmýþ olan ikinci basamak "Sefer Yetzira" (Yaratýlýþ Kitabý) adlý kitaptýr. Sefer Yetzira, büyü ve evrenbilim (kozmoloji) konusunda bilinen en eski Ýbranice eser olup evrenin, Ýbrani alfabesinin 22 harfi ile "Sefirot" adý verilen 10 ilâhî rakkamdan yaratýldýðýný anlatmaktadýr. Harfler ve rakkamlar birlikte Tanrý'nýn evreni yaratýrken kullandýðý "gizli bilgeliðin 32 yolu"nu oluþtururlar. Sefer Yetzira'nýn, hatalý olarak Hz. Ýbrahim'e ait olduðu da ileri sürülmüþtür. Bu nedenle kimi zaman kitabýn adý "Otiyyot de Avraham Avinu" (Ýbrahim Babamýzýn Alfabesi) olarak geçer. Yetzira, sonraki dönemlerde Yahudiliði derinden etkileyecek olan "sefirot" kavramýný ortaya atmýþtýr. Çoðul olan Sefirot sözcüðü Ýbranice'de "sayýlar" anlamýna gelmektedir. Sözcüðün tekil biçimi "Sefira" ya da "Sephira"dýr (yani

Tahamos - Yahudi Gizemciliği ve Kabbala

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Tahamos - Yahudi Gizemciliği ve Kabbala

INET-TR CSSKabbalaYahudi Gizemciliði ve KabbalaDerleyen: Thamos (Geometri)GiriþKabbala, XII. yüz yýldan baþlayarak Yahudi gizemciliðini tümüyle etkisi altýna almýþ olan ezoterik bir akýmdýr. Her zaman temelde sözlü bir gelenek olan Kabbala, Ýbranice'de sözcük anlamý olarak da "gelenek" karþýlýðýný taþýmaktadýr.Gizemci deneyimlerin içerdiði olasý kiþisel tehlikelerden kaçýnabilmek amacýyla, Kabbala öðretisine ve uygulamalarýna inisiyasyon mutlaka bir önderin, bir yol göstericinin gözetim ve denetiminde gerçekleþtirilmelidir. Her yönüyle gizemci bir öðreti olan Kabbala'nýn, özünde Tanrý'nýn Musa'ya aktardýðý "ilâhî vahy" olan Torah'ýn (Tevrat) yazýlý olmayan gizli bilgilerini içerdiði ileri sürülmüþtür. Yahudiliðin temel ilkesinin Musa yasalarýna uyum olmasýna karþýn, Kabbala'nýn insana doðrudan Tanrý'ya ulaþma yollarýný saðladýðý varsayýlmýþtýr. Bu bakýmdan Kabbala, bir çoklarý tarafýndan tehlikeli biçimde kamutanrýcý (panteist) ya da sapkýn olarak nitelendirilen gizemci yaklaþýmlar içeren bir dinsel boyutu Yahudiliðe katmýþtýr.KökenKabbala'nýn kökeni Ý.S. I. yüz yýlda Filistin'de filizlenen "Merkava" (ya da Merkabah) gizemciliðine kadar geri götürülebilir. Merkava gizemciliðinde temel uðraþ, Eski Ahit'te peygamber Ezekiel'in düþlediði "ilâhî taht" ya da "araba" (merkava) hakkýnda derin düþüncelere dalmak ve bu sayede çoþku içinde kendinden geçmektir.VII. ve XII. yüz yýllar arasýnda uygulama alaný Filistin'den Babilonya'ya kayan ve yoðun biçimde Gnostik inançlarýn etkisi altýnda kalan Merkava gizemciliðinde asýl amaç, Tanrý'nýn tahtýný ve göksel düzeni düþleyebilmektir. Gizemci Merkava yazýmýnda, çoþku içindeki ruhun yükseliþi, düþman meleklerle dolu "yedi küre"yi ya da "yedi gök katýný" aþmak için yapýlan tehlikeli bir yolculuk olarak tanýmlanmaktadýr. Ruhun bu yolculuktaki amacý, merkava'nýn üzerinde bulunan ilâhî tahta ulaþmaktýr."Tzenu'im" adý verilen Merkava uygulayýcýlarý, özel ahlâk niteliklerine sahip olan az sayýda seçkin kiþilerdi ve sürekli oruç tutarak kendilerini gizemci deneyimlere hazýr tutmalarý gerekliydi. Bu seçkinlerin yapacaðý baþarýlý bir düþsel yolculuk için her þeyden çok "mühür" olarak tanýmlanan bazý büyülü sözlerin ve formüllerin kullanýmý zorunluydu. Bu büyülü sözler, her bir gök katýnýn kapýsýnda bekçilik yapan melekleri yatýþtýrmak için gerekliydi. Hatalý bir "mühür" kullanýmý, önemli yaralanmalara, hattâ korkunç ölümlere yol açabilirdi.Talmud'a göre, Merkava uygulamasýna kalkýþan dört kiþi arasýndan biri ölmüþ, diðeri delirmiþ, öteki dinden çýkmýþ ve yalnýzca Rabbi Akiba ben Joseph gerçek bir düþsel deneyime nail olmuþtur. Merkava uygulayýcýlarý kimi zaman "Doðaüstü Dünyanýn Gezginleri" olarak da adlandýrýlýrlardý. Bu gizemci akýmýn en eski iki yazýmsal kaynaðý; Rabbi Akiba'ya ait olduðu sanýlan "Küçük" ve Rabbi Ishmael ben Elisha'ya ait olduðu sanýlan "Büyük" metinlerdir. Ayrýca, "Enoch'un Kitabý" ve Tanrý'nýn oldukça abartýlý antropomorfik (insan biçimli) betimlemelerini içeren "Shi'ur Qoma" (Ýlâhî Boyutlar) adýndaki metinler de Merkava geleneðine aittirler.Sefer YetziraKabbala geleneðinde III. ve VI. yüz yýllar arasýnda ortaya çýkmýþ olan ikinci basamak "Sefer Yetzira" (Yaratýlýþ Kitabý) adlý kitaptýr. Sefer Yetzira, büyü ve evrenbilim (kozmoloji) konusunda bilinen en eski Ýbranice eser olup evrenin, Ýbrani alfabesinin 22 harfi ile "Sefirot" adý verilen 10 ilâhî rakkamdan yaratýldýðýný anlatmaktadýr. Harfler ve rakkamlar birlikte Tanrý'nýn evreni yaratýrken kullandýðý "gizli bilgeliðin 32 yolu"nu oluþtururlar.Sefer Yetzira'nýn, hatalý olarak Hz. Ýbrahim'e ait olduðu da ileri sürülmüþtür. Bu nedenle kimi zaman kitabýn adý "Otiyyot de Avraham Avinu" (Ýbrahim Babamýzýn Alfabesi) olarak geçer. Yetzira, sonraki dönemlerde Yahudiliði derinden etkileyecek olan "sefirot" kavramýný ortaya atmýþtýr. Çoðul olan Sefirot sözcüðü Ýbranice'de "sayýlar" anlamýna gelmektedir. Sözcüðün tekil biçimi "Sefira" ya da "Sephira"dýr (yani

Page 2: Tahamos - Yahudi Gizemciliği ve Kabbala

þifre).Yetzira'ya göre Sefirot, yaratýcý Tanrý'nýn kendini gösterdiði on ayrý oluþum ya da güç olarak yorumlanabilir. "En Sof" adý verilen "Bilinemeyen Sonsuz Tanrý"dan yansýyan on ayrý aþama bulunduðu ileri sürülmektedir. Böylece her sefira, Tanrý'nýn ayrý bir yaratýcý niteliðini ifade etmektedir. Kabbala'ya göre her sefira'nýn bir baþka sefira ile olan baðlantýsý yaratýlýþýn ritmini oluþturmaktadýr. Kabbala'da, Sefirot'un gizemci yapýsý ve kesin iþlevi en sýk tartýþýlan konudur. Bu tür spekülasyonlarýn tümüyle sapkýnlýk olduðu yolundaki sert eleþtirilere karþýn, sefira'lar Kabbalacý gizemciliðin temel ilkesini oluþtururlar.Sefira'lar sýrasýyla; "keter'elyon" (yüce taç), "halhma" (bilgelik), "bina" (zekâ), "hesed" (sevgi), "gevura" (kudret), "tif'eret" (güzellik), "netzah" (sonsuzluk), "hod" (görkem), "yesod" (temel) ve "malkhut" (krallýk) olarak sýralanýrlar. Sefira'lara; adýmlar, ilkeler, nitelikler, taçlar gibi baþka isimler de verilmiþtir. On adet sefira'nýn içindeki ilk dörtlü grup evrensel elementleri (Tanrýsal Ruh, Hava, Su ve Ateþ), kalan altýlý grup ise yönleri (Sað, Sol, Ön, Arka, Yukarý, Aþaðý) simgelemektedir. Sefirot ile birlikte alfabenin harfleri, insan bedeninin çeþitli kýsýmlarýna denk gelmekte ve böylece insaný yaratýlýþýn mikrokozmosu biçimine dönüþtürmektedir.Sefer ha-BahirKabbala'nýn bir diðer önemli metni, XII. yüz yýlda ortaya çýkan "Sefer ha-Bahir" (Parlaklýk Kitabý) adlý eserdir. Bu kitabýn, ezoterik Yahudi gizemciliði ve genel olarak Yahudilik üzerindek etkisi derin ve kalýcý olmuþtur. Bahir, yalnýzca Sefira'larý yaratýlýþýn ve evrenin sürekliliðinin araçlarý olarak yorumlamakla kalmamýþ, ayný zamanda "Gilgul" (ruh göçü) gibi kavramlarý da ortaya atarak yoðun bir gizemci simgecilik katkýsýyla Kabbala'nýn temellerini güçlendirmiþtir. Bahir, aslýnda Eski Ahit'in geniþ kapsamlý bir simgesel yorumudur ve dayandýðý temel motif, Ýbrani alfabesindeki harflerin ses ve biçimlerinin gizemli anlamlarýdýr.Kitabýn ilk olarak, XII. yüz yýlýn ikinci yarýsýnda Fransa'nýn Provence bölgesinde ortaya çýktýðý sanýlmaktadýr. Oysa Kabbalacýlar Bahir'in çok daha eskiden kaldýðýný ve ilk uygulamalarýnýn Ý.S. I. yüz yýlda Rabbi Nehunya ben Haqana'ya ait olduðunu ileri sürerler. Ayrýca, kitapta yer alan bazý ifadelerin ise "Tannaim" adý verilen III. yüz yýl Yahudi bilginlerinden aktarýldýðýný savunurlar. Orta Çað'dan kalma el yazmalarý üzerinde yapýlan nesnel bir deðerlendirme Bahir'in yazarýnýn, Doðu'dan Avrupa'ya daha önceden gelmiþ bulunan bazý gizemci kavram ve metinleri eserine eklediðini ortaya koymuþtur.Ýbranice ile Aramice karýþýmý bir dille yazýlmýþ olan Bahir, oldukça düzensiz ve genellikle bulmacamsý yapýsýna karþýn, yoðun bir gizemci simgeciliði Kabbala'ya ve Kabbala yoluyla da Yahudiliðe baþarýyla sokmuþtur. Çaðdaþ Yahudi araþtýrmacý Gershom Gerhard Scholem, bu gizemci simgeciliði Kabbala'nýn Yahudi dinsel düþüncesi üzerindeki en önemli etkisi olarak deðerlendirmiþtir. Örneðin Bahir, evrenin yaratýlmasý ve varlýðýný sürdürmesini gizemli bir biçimde simgelendiren on adet "Tanrýsal Oluþum"un bilinen en eski açýklamasýný içermektedir. Kendi içinde üç adet üst ve yedi adet alt belirtiye ayrýlan bu on "söylem" (Ma'amarot), Kabbala'daki ünlü "Sefira'lar" olarak tanýmlanmýþtýr.Bahir, ayný zamanda, Kabbalacý kuramlar arasýna "Ruh Göçü" (Gilgul) kavramý ile Tanrýsal yaratma gücünü simgeleyen "Kozmik Aðaç" düþüncesini de eklemiþtir. Ayrýca kötülük kavramýnýn da, Tanrý'nýn kendisinde bulunan bir temel ilke olduðu da Bahir'de belirtilir. Eserin son bölümü, "Büyük Gizem" (Raza Rabba) adlý eski bir gizemci metinden alýntýdýr. Kabbalacýlar, Bahir'in içerdiklerini buyruk olarak kabul ederler; oysa Bahir bir çok Yahudi din adamý tarafýndan sapkýn olarak nitelendirilmektedir.Sefer ha-TemunaÝlk olarak XIII. Yüz yýlda Ýspanya'da ortaya çýkan "Sefer ha-Temuna" (Ýmge Kitabý), yazarý bilinemeyen Ýbranîce bir eserdir. Temuna, Ýbranî alfabesinde bulunan harflere mistik anlamlar yükler ve Tevrat'ýn insan gözü ile görülemeyen bazý bölümlerinin olduðunu ileri sürer.Temuna'nýn en önemli katkýsý Kabbala'ya "Kozmik Devirler" (Shemittot) kavramýný

Page 3: Tahamos - Yahudi Gizemciliği ve Kabbala

eklemesidir. Buna göre, her kozmik devir, kendine denk düþen Tanrýsal niteliklerle uyumlu ayrý birer Tevrat yorumu getirmektedir. Temuna'nýn içeriði, Tanrý'nýn niteliklerinden "kayra", "yargý" ve "insaf" tarafýndan yönetilen ilk üç "Shemittot" üzerinde yoðunlaþmýþtýr. Sonuç olarak, sözü edilen her üç devir ayrý birer Tevrat'a sahiptir ve henüz "yargý" dönemini yaþamakta olan insanlýk, Tevrat'ý bir buyruklar ve yasaklar dizisi olarak algýlamaktadýr. Tevrat'ýn Temuna tarafýndan böyle göreli bir biçimde yorumlanmasý, XVII. yüz yýlda Osmanlý topraklarý üzerinde ortaya çýkan ve mesihçi bir akým olan "Sabetaycýlýk" düþüncesini kuvvetle etkilemiþtir. Sabetaycýlýðýn temel kuramý, Tevrat'ýn ancak görünürde oratadan kaldýrýlmasý ile gerçek amacýna ulaþacaðý biçimindedir. Temuna'dan kaynaklanan bu kuram, Yahudiliði kesin kurallarý olan bir din olarak deðil, her farklý devirde ayrý kurallarý olan bir inanç olarak görmektedir.Sefer ha-ZoharBazý Kabbalacýlar tarafýndan Tevrat'a rakip olacak ölçüde kutsallýk atfedilen ünlü "Sefer ha-Zohar" (Görkemin Kitabý) da ilk olarak Ýspanya'da ortaya çýkmýþtýr. Genel olarak, yaratýlýþýn gizemini ve Sefira'larýn iþlevlerini anlatan Zohar ruh, kötülük ve yaratýlýþ gibi konularda gizemci kavramlar geliþtirmektedir. Çoðunluðu Aramîce olan ve XIII. yüz yýlda yazýlmýþ olan bu kitap, ezoterik Yahudi Mistisizminin ya da Kabbala'nýn klâsik metni olarak deðerlendirilmektedir. Yahudi dininde, ezoterik gizemciliðin Ý.S. I. yüz yýldan baþlayarak iþlenmesine karþýn, Zohar geleneksel gizemci yaklaþýmlara XIV. Yüz yýldan sonra yeni bir canlýlýk ve hýz getirmeyi baþarmýþtýr.Zohar, yedi ayrý bölümden oluþmaktadýr. Bu bölümlerin en geniþ olaný, Eski Ahit'in ilk beþ kitabý (Tevrat) ile Ruth ve Süleyman'ýn Özdeyiþleri bölümlerinde yer alan kutsal metinlerin "içsel" (gizemci, simgesel) anlamlarýný iþlemektedir. Zohar'da, tümü Simeon ben Yohai (Ý.S. II. yüz yýl) ve öðrencilerini merkez alan oldukça uzun vaazlar, kýsa söylev ve öyküler yanyanadýr. Zohar, yazar olarak Simeon'un adýný özellikle vermekteyse de, çaðdaþ araþtýrmacýlar eserin büyük bir bölümünün Moses de Leon (1250-1305) tarafýndan yazýldýðýna ikna olmuþlardýr. Yine de, elde bulunan metinde bazý eski mistik yazýlardan alýntýlarýn kullanýldýðý olasýlýðýný göz ardý etmemektedirler.Luria Kabbalasý1492 Yýlýnda Ýspanya'dan sürülmelerinden sonra, Yahudilerin dünyanýn sonu ve mesihin geliþine dair beklentileri giderek yoðunlaþtý ve bunun sonucu olarak Kabbala'ya duyulan ilgi büyük ölçüde arttý.Ýþte böyle bir manevi ortamda, XVI. yüz yýlda Kabbala'nýn tartýþmasýz merkezi durumuna, gelmiþ geçmiþ en büyük Kabbalacý olarak kabul edilen Isaac ben Solomon Luria'nýn yaþadýðý, Galile'deki Safed kenti ulaþtý."Arslan" (ha-Ari) lâkabýyla da anýlan Luria, 1534 yýlýnda Osmanlý topraklarýnda bulunan Kudüs'te dünyaya geldi. Yaþamý hakkýnda temel kaynak, yazarý bilinmeyen "Ari'nin Yaþamý" (Toledot ha-Ari) adlý bir biyografidir. Luria'nýn ölümünden yaklaþýk yirmi yýl sonra yazýlan ve yayýnlanan bu yapýt, Luria hakkýnda gerçek ve hayalî ögeleri rastgele bir araya getirmiþtir.Toledot'a göre Luria'nýn babasý erkenden ölmüþ ve annesi küçük oðlu ile birlikte Mýsýr'a, varlýklý ailesinin yanýna göç etmiþtir. Luria, önceleri dinsel bir eðitim almýþ ve Yahudi hukukunu (Halakha) incelemiþtir. Henüz çok genç iken, ünlü hukukçu Isaac ben Jacob Alfasi'nin "Sefer ha-Halakhot" adlý kitabýna yorumlar kaleme almýþtýr. Luria'nýn gençliðinde ticaret ile uðraþtýðý da bilinmektedir.Kýsa süre sonra Luria'nýn tüm ilgisi Yahudi mistisizmi üzerinde yoðunlaþmýþtýr. Bu dönemde herþeyden elini eteðini çekip, amcasýnýn Nil üzerinde bir adada bulunan evinde yedi yýl kadar yalnýz yaþamýþtýr. Erken dönem Kabbalacýlarýný inceledikten sonra, zamanla tüm araþtýrmalarýný Zohar'a yönlendirmiþ, döneminin en ünlü Kabbalacýsý olan Cordovero'nun yapýtlarýný okumuþtur. Luria'nýn ilk yapýtý, Zohar'ýn bir bölümü olan "Gizlilik Kitabý" (Sifra di-Tzeni'uta) hakkýnda yazdýðý yorum olmuþtur. Bu yorum, tümüyle klâsik Kabbala'nýn etkisinde olup, ileride Luria Kabbalasý diye anýlacak olan özgün öðretisinden hiç bir iz taþýmamaktadýr.1570 Yýlýnda Luria, Cordovero'nun öðrencisi olmak için Kabbalacý akýmýn merkezi haline gelmiþ olan Safed'e göç etmiþtir. Öðrenciliði sýrasýnda, kendisi de yeni

Page 4: Tahamos - Yahudi Gizemciliği ve Kabbala

bir sistemle Kabbala dersleri vermeye baþlamýþ ve etrafýna çok sayýda öðrenci toplamýþtýr. Bu öðrenciler arasýnda, sonradan Luria'nýn öðretilerini yazýya dökecek olan Hayyim Vital en yeteneklisi olmuþtur. Luria'nýn Kabbala öðretisi yalnýzca ezoterik bir çevreye yönelmiþti, araþtýrma ve derslerine herkesin katýlmasýna izin vermiyordu. Zamanýnýn çoðunu öðrencilerinin eðitimi için harcarken, geçinebilmek için o dönemdede Safed'de oldukça canlý olan ticaret uðraþýný da sürdürmekteydi.Luria'nýn Safed'e geldiði ilk günlerde, Cordovero'nun çevresinde toplanmýþ bulunan Kabbalacýlar, belirli ritüelleri uyguladýklarý farklý bir yaþam tarzý geliþtirmiþlerdi. Örneðin, Þabbat (cumartesi) günlerinde kýrlara çýkarak "Sabbath Kraliçesi" adýyla kiþileþtirdikleri günü kutlarlardý. Luria'nýn geliþiyle, bu gezintilere "Kavvanot" (meditasyon) ve "Yihudim" (birleþtirme) gibi yeni uygulamalar eklendi. Aslýnda bu ritüeller, ruhlarýn Mesih'in geliþine kadar içinde yaþamaya mahkum olduklarý kirli kabuktan (Kelipot), yani bedenlerinden, manevî olarak sýyrýlmayý saðlayan bir tür günahtan arýnma eylemleriydi.Luria'nýn kiþiliðinin güçlü etkisi, Safed kentine yoðun manevî bir atmosfer, mesihçi bir gerilim ve bir yaratýcýlýk ateþi getirmiþti. Ýçtenlikle dine baðlýlýk ve dünyadan el etek çekiþ Kabbalacýlarýn yaþam özellikleri haline gelmiþti. Safed'de yaþayan herkes, Zohar'ýn yorumundan hareketle, Mesih'in 1575 yýlýnda Galile'de ortaya çýkacaðýna inanmýþtý.Safed'de yaþadýðý kýsa süre içinde - ölümüne kadar geçen iki yýl süresinde - Luria, Yahudi mistisizmine yeni unsurlar ekleyen, çok yönlü ve verimli bir Kabbala dizgesi kurmayý baþardý. Zohar'ýn ilk bölümünün bir yorumunu içeren oldukça kýsa bir metnin dýþýnda, kendi öðretisini asla kaleme almadý. Luria, 1572 yýlýnýn Aðustos ayýnda bir salgýnda yaþamýný yitirdi.Bugün Luria Kabbalasý diye bilinen, Luria'nýn ölümünden sonra Hayyim Vital tarafýndan derlenerek yazýya dökülen ve Luria'nýn öðretilerini içeren oldukça kapsamlý bir kolleksiyondur. Bu yapýt, tüm Yahudi mistisizmini etkileyen yeni bir düþünce akýmý oluþturmuþtur. Luria Kabbalasý, bir yaratýlýþ kuramý ile buna baðlý olarak evrenin giderek yozlaþtýðý düþüncesini ileri sürer ve özgün uyumu yeniden oluþturmak için pratik bir yöntem önerir. Yaratýlýþ kuramý üç temel kavrama dayanmakyadýr: "çekilme" (Tzimtzum), "kaplarýn kýrýlmasý" (Shevirat ha-Kelim), "restorasyon, tamirat" (Tiqqun). Sonsuz (En Sof) olan Tanrý, yaratýlýþa yer açabilmek için, yeni oluþan uzaya yayýlan bir ýþýk biçiminde, kendi içine doðru çekilmiþtir. Sonradan bu sonsuz Tanrýsal Iþýk, sonlu kaplarýn içine hapsolmuþ ve gerilime dayanamayan kaplar kýrýlarak, evrene kötülük ve uyumsuzluk yayýlmýþtýr. Artýk dünyayý kötülükten arýndýrma ve hem kozmosu, hem de tarihi kurtarmak için mücadele etmek gereklidir. "Tiqqun" aþamasýnda, Tanrý'nýn krallýðý yeniden kurulacak, ilahî parlaklýk kaynaðýna geri dönecek, Tanrýsal Iþýðýn en yüksek formu olarak "ilksel insaný" simgeleyen "Adam Kadmon" yeniden doðacaktýr. Ýnsanoðlu bu süreçte önemli bir rol oynamaktadýr. Zira dualar sýrasýnda uygulanan çeþitli "kavannot"lar ve sözcüklerin gizli kombinasyonlarýnýn mistik söyleniþleri, ilksel uyumun yeniden kurulmasýna ve "Tanrýsal Ýsmi" yeniden birleþtirmeye yöneliktir.Luria Kabbalasý'nýn etkisi büyük olmuþtur. Hem XVII. yüz yýlda geliþen Sabetay Sevi akýmý, hem de XVIII. yüz yýlda ortaya çýkan aþýrý sofu ve gizemci Hasidizm akýmý üzerinde önemli bir rol oynamýþtýr.Sabetay Sevi1626 Yýlýnda Ýzmir'de dünyaya gelen Sabetay Sevi, genç yaþlardan baþlayarak kendini Yahudi mistisizmine, Kabbala'ya kaptýrmýþtý. Bilincini yitirdiði, coþkulu dönemler yaþýyordu. Güçlü kiþiliði ile çevresine bir çok mürit toplamayý baþarmýþtý. Henüz yirmi iki yaþýnda iken, Kabbalacý yorumlara dayanarak, kendisinin beklenen mesih olduðunu ilân etti. Geliþmelerden huzursuz olan hahambaþýlýk, Sevi'yi Ýzmir'i terk etmeye zorladý. Sevi önce eski bir Kabbala merkezi olan Selânik'e, sonra Istanbul'a gitti. Baþkent'te, saygýdeðer ve ünlü bir vaiz olan Abraham ha-Yakini ile karþýlaþtý. Yakini'nin elinde Sevi'nin mesih olduðunu doðrulayan Kabbalacý bir kehanet belgesi vardý. Kýsa süre sonra Istanbul'dan da ayrýlan Sevi, önce Kudüs'e ve sonra Mýsýr'a gitti. Kahire'de Osmanlý valisinin hazinedarý olan güçlü ve

Page 5: Tahamos - Yahudi Gizemciliği ve Kabbala

varlýklý Raphael Halebi'yi kendi davasýna inandýrdý. Malî destek saðlamýþ olarak, yandaþlarýndan oluþan bir maiyet ile Kudüs'e muzaffer bir biçimde geri döndü. Burada, Gaza'lý Nathan adýnda yirmi yaþlarýnda bir öðrenci, Yahudi geleneklerinde yer alan "Mesih'in Müjdecisi" rolünü üstlendi. Nathan, coþku içinde, Ýsrail devletinin yeniden kuruluþunun çok yakýnda gerçekleþeceðini ve Sevi'nin zaferi ile dünyanýn kurtulacaðýný herkese duyurdu. Nathan, Kabbala hesaplarýna dayanarak, kýyamet günü için 1666 yýlýný bildirdi. Ancak, Kudüs hahamlarý tarafýndan tehdit edilen Sevi, 1665 yýlýnda sevinçle karþýlandýðý Ýzmir'e geri döndü. Bir kaç yýllýk süre içinde, Sabetaycýlýk akýmý hýzla güçlenerek Venedik, Amsterdam, Hamburg, Londra ve bazý Kuzey Afrika kentlerine kadar yayýldý.1666 Yýlý baþlarýnda, Istanbul'a giden Sevi, Osmanlý yetkilileri tarafýndan tutuklandý. 16 Eylül günü Edirne'de Padiþah'ýn huzuruna çýkarýldý. Önceden ölümle tehdit edildiði için, Sevi din deðiþtirerek Müslüman olmayý kabul etti. Padiþah, Sevi'nin adýný Mehmet Efendi olarak deðiþtirdi ve yüksek bir maaþla kapýcýbaþý görevini verdi. Ancak, bu din deðiþtirme olayý, müritlerinin çoðunu hayal kýrýklýðýna sürükledi. Zamanla itibarýný yitiren Sevi, sürgün olarak gönderildiði Arnavutluk'ta 1676 yýlýnda öldü. Sevi'yi din deðiþtirmesine karþýn terk etmeyerek etrafýnda toplananlardan oluþan Sabetaycýlýk adý verilen akým, Sevi'nin dinsel yetkileri hakkýndaki aþýrý iddialarý ile sonradan din deðiþtirerek Yahudi inancýna ihanet etmesi çeliþkisini giderme çabasý içindedirler. Sadýk Sabetaycýlar, Kabbalacý bir yaklaþýmla, Sevi'nin din deðiþtirmesini mesihliðinin gerçekleþmesi için atýlmasý gereken son adým olarak yorumlarlar. Bu nedenle, önderlerini izleyerek Müslümanlýða geçmiþlerdir. Bu dönmeler (din deðiþtirenler) için, kiþinin kendini kalpten Yahudi hissetmesi önemlidir ve görünürde uygulanan Müslümanlýðýn ve biçimsel eylemlerin deðeri yoktur. Zohar'ýn Luriacý yorumundan yola çýkarak, bir çeþit "Kutsal Günah" kuramýna ulaþan Sabetaycýlar, Torah'ýn amaçlarýnýn tam olarak gerçekleþmesinin ancak, manevî olmayan eylemler sonucunda Torah'ýn görünüþte ortadan kaldýrýlmasý ile olanaklý olacaðýný ileri sürerler.HasidismEðer engellenmemiþ olsaydý, Sabetaycýlýðýn Yahudi dininin sonunu getireceðini ileri süren din tarihçileri bulunmaktadýr. Sabetay Sevi'ye odaklanan mesihçi beklentilerin yaratýðý düþ kýrýklýklarýna karþýn bu akým, yalnýzca bazý ileri görüþlü din adamlarýnýn teozofik amaçlarýný yanýtlamakla kalmayýp, Talmudistlerin kuru yorumlarýyla yetinmeyen ve yönetici sýnýflarýn sosyo-ekonomik baskýsýndan bunalan Yahudi kitlelerinin gereksinimlerini de karþýlamýþtýr. Benzeri bir durum Litvanya, Belorusya ve Ukrayna topraklarýný da içeren Lehistan Krallýðý için de geçerli olmuþtur. XVIII. Yüz yýlda ortaya çýkan ve Luria Kabbalasýný kendi düþünsel kuramlarýnýn temeli olarak alan Hasidizm akýmý Lehistan'da etkin olmuþtur.Hasidizm, olasý en düþük düzeyde bir örgütlenme ile yoðun biçimde propaganda ve vaaz yöntemlerini kullanan, bilgili üyelerden oluþan küçük gruplara dayanan bir kitle akýmýdýr. Söylentilere göre, Hasidizm akýmýnýn kurucusu "Ýyi Adýn Üstadý" (Ba'al Shem Tov - Tanrý'nýn dile getirilemez adýný bilen kiþi) lâkabýyla tanýnan Israel ben Eliezer'dir. Eliezer 1700 dolaylarýnda dünyaya gelmiþ ve 1760 yýlýnda Güney Polonya'da ölmüþtür. Kendi döneminin ortodoks Yahudiliði hakkýnda iyi bir eðitime sahip olmamasýna karþýn, olaðanüstü manevî nitelikleri olan ve yalnýzca sýradan insanlarý deðil, entellektüel kesimi de yandaþlarý arasýna alabilen etkileyici bir kiþiliðe sahipti. Hakkýndaki efsanelerin yoðunluðu, büyük olasýlýkla hiç bir zaman sistemli biçime dönüþtüremediði kiþisel öðretisi üzerine ayrýntýlý bilgi edinmeyi engellemiþtir. Doðu Avrupa Yahudiliðinde XVIII. yüz yýlda etkinlikleri giderek yoðunlaþan gezgin vaizlerin yöntemlerinden esinlenen Eliezer, öðretisini yaymak için, gündelik yaþamdan ve folklordan aktardýðý öyküleri kullanarak kutsal metinleri yorumlama yöntemini benimsemiþti. Bu yöntem Hasidizmin deðiþmez niteliklerinden biri olacaktýr. Ancak, akýmýn tüm otantik kuramlarýnýn ve öðretilerinin, bu tür öykü ve fýkralara yansýdýðýný düþünmek abartýlý bir yaklaþým olur. Temel öðreti çalýþmalarý, Hasidik hahamlarca Torah üzerine verilen haftalýk vaazlarda ve ritüellerde ifadesini bulur. Neredeyse her haham, kendine özgü ekleme ve yorumlarla Hasidik öðretiyi

Page 6: Tahamos - Yahudi Gizemciliği ve Kabbala

etkilemiþtir. Bu nedenle, akýmýn ilk üç nesli kapsayan döneminde, Hasidizm öðretisi büyük ölçüde çeþitlenmiþ ve farklýlaþmýþtýr. Yine de, Hasidizm akýmýnýn ortak temel çizgilerini belirlemek olanaklýdýr.Kuramsal olarak, Hasidizmin kökleri Luria Kabbalasýndan çýkmaktadýr. Ancak, Hasidizme özgü olan kavram "Tanrý ile birlikte olmak" (Devequt) kavramýdýr. Devequt, tüm Yahudiler için bir amaç ve deðiþmez bir görevdir ve her koþul altýnda insan varlýðýnýn tümüyle manevî deðerlere dayanmasýný gerektirmektedir. Bu gereklilik, Kabbala'nýn düþünsel kavramlarýnýn yeniden deðerlendirilmesini zorunlu kýlar. Tüm aðýrlýk, inanan kiþinin iç yaþamýna verilmelidir. Kozmik dramýn sahnesi artýk Sefira'lar evreni deðil, insanýn iç yaþantýsýdýr. Buna ek olarak Hasidizm, Luriacý "restorasyon" (Tiqqun) öðretisinin bir parçasý olan diðer bir gerekliliði de toplumsal bir gerçeklik biçimine dönüþtürür: grubun dinsel yaþamý ve örgütlenmesinin merkezine, tartýþýlmaz bir yetkeyi, doðaüstü güçleri olan bir önderi, "Tzaddik"i yerleþtirir. Böylece Hasidizm, baþarýlý olduðu her yörede, tartýþmasýz bir manevî yenilenme yaratmýþtýr. Oysa madalyonun diðer yüzü, giderek kiþisel kültler biçimine dönüþen hahamlar arasý çekiþmelerin varlýðýný, Hasidik topluluklarýn kendilerini çevreleyen toplumdan soyutlandýðýný, bunun yarattýðý kötü sosyo-ekonomik koþullarý ve kendilerini soyutlayan Yahudilere karþý oluþan düþmanlýðý ortaya koymaktadýr.Ýlk günlerinden baþlayarak Hasidizm, Sabetaycýlýðýn etkisiyle aþýrý hassaslaþan resmî Talmudçu Yahudi yetkililerinden büyük direnç görmüþtür. Hasidizm yandaþlarýnýn ritüelik kurallara sýký sýkýya baðlý davranýþlarý, "Rakipler" (Mitnaggedim) tarafýndan kabul edilemeyecek bazý özellikler göstermekteydi: Tzaddik'e koþulsuz boyun eðmeleri, sinagoglara devamsýzlýk yaparak kendi aralarýnda toplanmalarý, dinsel törenlerin deðiþtirilmesi, gündelik giysilerle dua edilmesi, Talmud'un incelenmesi yerine gizemci meditasyonun yeð tutulmasý bu özelliklerin önde gelenleriydi. Yine de, Hasidizm ile Talmudizm arasýndaki bu çekiþme bir bölünmeyle sonuçlanmadý. Üç nesil boyunca süren çekiþme yerini, açýkça dile getirilmemiþ, kendiliðinden bir uzlaþmaya býraktý. Ancak, iki taraf da aralarýndaki farklýlýklarýn silinmemiþ olduðunun bilincindeydiler. Varýlan bu uzlaþma, genel olarak Hasidizmin yararýna olmasýna karþýn, Hasidizmin eðitim konusunda bazý tavizler vermesine yol açtý.Hasidik gruplarýn iç örgütlenmeleri, II. Dünya Savaþýnýn Doðu Avrupa Yahudiliði üzerindeki yýkýcý etkilerine karþýn, ayakta kalabilmelerini saðladý. Savaþ sonrasýnda, tüm önemli Hasidizm merkezleri Amerika'ya taþýnmak zorunda kaldý. Hasidizm, hem ekonomik nedenler ile, hem de Sionizm'e ve Ýsrail Devletine karþý neredeyse düþmanlýða varan tutumundan dolayý, Filistin yerine Amerika'yý tercih etti. Bu gün, Amerika'da Hasidizme baðlý en ünlü ve en etken grup, merkezi New York'ta bulunan ve Rusya'daki tanýnmýþ Lyubavichi Hasidizm okulundan adýný alan Lubavitcher'lerdir.SonuçÇaðdaþ Yahudiliðin manevî yaþamý ve düþünceleri üzerinde Kabbala'nýn oynadýðý rol, eskiye oranla bir hayli azalmýþ olmasýna karþýn, hiç de azýmsanacak bir düzeyde deðildir. Bugün, gerçek anlamýyla yaþayan bir Kabbalacý akýmdan söz etmek olanaklý deðildir. Yine de, Abraham Isaac Kook (1865-1935) gibi yazarlarýn kiþisel çabalarý hâlâ etkili olmaktadýr. Ayrýca, iki Dünya Savaþý arasý dönemde "Batýlýlaþmýþ" Yahudiler üzerinde güçlü bir etki yaratan Martin Buber'i (1878-1965) ve dinsel düþüncenin reformu konusunda Hasidizm propagandasý içeren çalýþmalarýný belirtmek gereklidir. Polonyalý bir Yahudi olan Abraham Joshua Heschel (1907-1972) de önemli etkinliðe sahip kiþilerdendir.Yahudi gizemciliði, Yahudiler dýþýndaki uluslarýn düþünsel yaþamlarý üzerinde de etkin olmuþtur. Özgün amaçlarýndan saptýrýlan Kabbala, Yahudiliðin sýnýrlarýný aþmýþ, Rönesans döneminden baþlayarak Hýristiyan toplumunda da bazý düþünce akýmlarýnýn doðmasýna yol açmýþtýr. "Hýristiyan Kabbalasý", Ýspanya ve Ýtalya'da din deðiþtirip Hristiyanlýðý kabul eden Yahudilerin etkisiyle, XV. yüz yýlda doðmuþ ve Kabbalacý belgelerde Hristiyan inancýnýn gerçeklerini bulduðunu ileri sürmüþtür. Böylece, bir çok Hýristiyan Hümanist düþünür, Yahudi gizemciliði ile uðraþmaya koyulmuþ ve bazýlarý Kabbala hakkýnda geniþ bir bilgiye ulaþabilmiþtir. Bu kiþiler arasýnda Giovanni Pico della Mirandola (1463-1494), Egidio da Viterbo (1465-1532), Johannes Reuchlin (1455-1522) ve Guillaume de

Page 7: Tahamos - Yahudi Gizemciliği ve Kabbala

Postel (1510-1581) en önde gelenlerdir. Reuchlin'in kaleme aldýðý "De Arte Cabbalistica" (1517) adlý yapýt, Yahudi olmayanlarýn anlayabileceði bir dille yazýlmýþ olan ilk Kabbala açýklama kitabýdýr.XVI. Yüz yýldaki gizlici (okült) düþünüler, XVII. ve XVIII. yüz yýllardaki doða felsefesi, Masonluðun ideolojisini renklendiren bazý motifler ve günümüzde yeniden gündeme gelen gizlici ve teozofik kuramlarýn tümü Kabbalaya odaklanmýþlar, gerçek anlamýný ve ruhunu yakalayamasalar da, ondan aktarmalar yapmýþlardýr.