40
T.C. ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI ORMANCILIK VE SU ŞURASI 2017 5-7 MAYIS 2017 1

sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

T.C.

ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI

ORMANCILIK VE SU ŞURASI 2017

5-7 MAYIS 2017

1

Page 2: sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

ORMANLARIN GELİŞTİRİLMESİ

ÇALIŞMA GRUBU

ŞURA ÇALIŞMA RAPORU (BELGESİ)

2

2017

Page 3: sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

Ankara - 2017

ORMANLARIN GELİŞTİRİLMESİ ÇALIŞMA GRUBU

Ç.G. Görevi Adı-Soyadı Görevi1 Başkan Ali Fuat ÜNAL Genel Müdür Yardımcısı2 Başkan Yardımcısı İbrahim YÜZER Daire Başkanı3 Başkan Yardımcısı Halis ÖMÜR Daire Başkanı4 Şura Belgesi Yazarı M. Metin AVŞAROĞLU Şube Müdürü5 Şura Belgesi Yazarı Uğur TÜFEKÇİOĞLU Şube Müdürü

Ç.G. Görevi Adı-Soyadı Görevi6 Ç. Grubu Üyesi Bilal GÜNEŞ Daire Başkanı7 " Salim SIĞIRCI Daire Başkanı8 " Beytullah FİDAN Daire Başkanı V.9 " Hüseyin DİNÇER Orman Bölge Müdürü10 " Mustafa KORUCU Orman Bölge Müdürü11 " Ziya POLAT Orman Bölge Müdürü12 " Yunus GÜNEŞ Daire Başkan Yardımcısı 13 " Ahmet YALVAÇ Daire Başkan Yardımcısı 14 " Dr. M. Rıdvan ÇÖRTÜ Daire Başkan Yardımcısı 15 " Dr. Neşat ERKAN Ensitiütü Müdürü 16   Süleyman Işık DERİLGEN Ensitiütü Müdürü 17   Dr. Tuncay PORSUK Ensitiütü Müdürü 18 " Hacer DİLAVER Fidanlık Müdürü19 " İzzet BOLATKIRAN Fidanlık Müdürü20 " Rıza GÜLEÇ Şube Müdürü21 " Orhan YAZICI Şube Müdürü22 " İ.Esen ÇAKIROĞLU Şube Müdürü23 " Nuran KARAÇORLU Şube Müdürü24 " Mehmet Mustafa TUNCER Şube Müdürü25 " İlhan Sıddık SÖZERİ Şube Müdürü26 " Dr. Hakan KELEŞ Şube Müdürü27 " İsmail BULUT Şube Müdürü28   Yusuf Ziya ERGENE Şube Müdürü29   Salih DEMİREL Şube Müdürü30 " Dr. Mustafa Batur Orman Mühendisi31 " Sabri KIZILKAYA Orman Mühendisi32 " Mehmet Ali CEBECİ Orman Yüksek Mühendisi33 " Prof. H. Emrullah ÇELİK İstanbul Üniversitesi Orman Fak.34 " Prof. Emrah ÇİÇEK Düzce Üniversitesi Orman Fak.35 " Prof. Mustafa YILMAZ Bursa Teknik Üniversitesi36 " Prof. Yaşar AKÇA Tokat Gaziosman Paşa Üniversitesi37 " Muzaffer TOPAK Özel Sektör - Fidan Üretimi 38 " Haluk GÜLPINAR Özel Sektör - Fidan Üretimi 39 " İrem TÜFEKÇİOĞLU Doğa Koruma Merkezi (DKM)

3

Page 4: sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

40 " Gökşen ŞAHİN Fransız Kalkınma Ajansı (AFD)

ORMANLARIN GELİŞTİRİLMESİ ÇALIŞMA GRUBU RAPORU

1. GİRİŞ

Türkiye, hem ekolojik hem de silvikültürel açıdan oldukça zengin orman kaynaklarına sahip olup Avrupa-Sibirya, İran-Turan ve Akdeniz iklimleri olmak üzere üç farklı iklim bölgesinde bulunmaktadır. Bir başka ifade ile Avrupa, Kafkasya ve Asya menşeli bitki türleri Türkiye’de bir arada yayılış göstermekte, bu floristik zenginliğiyle de Türkiye, ülkeden çok kıta özelliği taşımaktadır.

Birleşmiş Milletler kaynaklarına göre, çölleşme ve kuraklık, yerküredeki 4 milyar hektardan fazla alanı etkilemekte ve 110 ülkede yaşayan 1,2 milyar nüfusun yaşamını doğrudan tehdit etmektedir. Dünyada erozyon ve çölleşme açısından problemli topraklar içerisinde, tuzlu topraklar en geniş alanı kapsamaktadır. Tuz etkisi altındaki bu toprakların kapsadıkları alan yaklaşık olarak 320 milyon hektar olarak tahmin edilmektedir.

Türkiye, Dünya üzerindeki coğrafi konumu itibariyle kurak ve yarı kurak bir bölgede bulunduğundan, Türkiye’yi tehdit eden en önemli çevresel sorunların başında, ormanların ülke yüzölçümüne göre yetersizliği, meraların tahribi, erozyon ve çölleşme gelmektedir.

Türkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden en çok etkilenen ülkeler arasında bulunmaktadır. Bu sebeple çölleşme, arazi tahribatı ve kuraklık riski ve zararlarının etkilerinin azaltılması için yoğun bir çalışmaya girilmiştir. Dünyamızda, en önemli karbon yutaklarından biri olan ormanlar büyük bir hızla azalırken, bugüne kadar yapmış olduğu ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve bozuk ormanların iyileştirmesi çalışmaları ile orman varlığını artıran nadir ülkelerdendir.

Ülkemiz topraklarının büyük bölümü Anadolu'ya, küçük bir bölümü ise Balkanlar'ın uzantısı olan Trakya'ya yayılmış olan Türkiye’de yüzölçümünün 22,3 milyon hektarı, diğer bir ifadeyle % 28,6’ı orman alanıdır. Bakanlığımız, 2030 yılına kadar orman varlığının ülke yüzölçümüne oranını %30 düzeyine ulaştırmayı hedeflemektedir.

Türkiye açısından erozyonun nedenlerini incelediğimizde orman ve mera varlığımızın yaklaşık yarısını tahrip eden insan faktörü ön plana çıkmaktadır. Doğal etkenler ise erozyonu artırıcı etki yapmakta, erozyonla mücadeleyi zorlaştırmaktadır. Türkiye’de, orman arazilerinin %54’ünde çeşitli şiddetlerde erozyon görülmekte, her yıl erozyon, sel, taşkın ve çığlarla telafisi mümkün olmayan can kayıpları ve ekonomik zararlar oluşmaktadır. Ormanların geliştirilmesi ve genişletilmesine yönelik olarak yaptığımız ağaçlandırma, erozyonla mücadele, bozuk orman alanlarının iyileştirilmesi, özel ağaçlandırma, suni tensil, mera ıslahı vb. ormancılık tesis çalışmalarının, erozyon, sel ve taşkınların önlenmesi, barajların ekonomik ömürlerinin uzatılması, yer altı ve yer üstü su kaynaklarının beslenmesi, çölleşme ile mücadele edilmesi için önemli işlevleri bulunmaktadır.

Türkiye’de ormanlar uzun yıllar aşırı ve düzensiz faydalanmalar, tarla açma, orman yangınları, ağır otlatma vb. nedenlerle yok edilmiş veya kuruluş özelliklerinden uzaklaştırılarak verimi düşük ormanlara dönüşmüştür. Yetişme ortamının elverişsizliği nedeniyle en çok stepe yakın ormanlar

4

Page 5: sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

bu süreçten etkilenmiştir.

Ülkemizdeki hızlı nüfus artışı, sanayileşme ve kentleşme, ormanlar ve meralar üzerinde yoğun baskı oluşturmakta olup gelecek yıllarda da alanlarının sağladığı biyoçeşitlilik, toprak koruma, su üretimi, rekreasyon, avcılık ve eko turizm gibi fonksiyonlarına olan taleplerin giderek artacağı görülmektedir.

Orman ekosistemlerinin, uzun yıllardan beri sadece odun üretim kaynağı, ağaç ve ağaççıklar topluluğu olarak ele alınmış bir ekosistem bütünü olduğu algısından, planlı ormancılığın başladığı 1963 yılından günümüze ormanlara yapılan planlı silvikültürel müdahaleler sonucunda saha, servet ve artım yönüyle kendini geliştirmiştir ve özelliklede son on beş yıldaki uygulamalarımızla, su üretiminden akarsu rejimini düzenlemesine, toprakların korunmasından çölleşmenin önlenmesine, bitkisel ve hayvansal gıda temininden biyolojik çeşitliliğe varıncaya kadar hayati bir öneme sahip olduğu gerçeğine doğru büyük ilerleme kaydetmiş bulunmaktayız. (Şekil.1)

Şekil.1: 1973 Yılından günümüze kadar orman alanlarındaki değişim

Türkiye orman alanının yaklaşık % 26’sı meşe ormanları ile kaplıdır. Meşeler, odunlarının anatomik yapıları, meyvelerinin olgunlaşma süresi, yaprak ve kabuk özelliklerine göre ak meşeler, kırmızı meşeler ve herdem yeşil meşeler olmak üzere üç gruba ayrılır. Meşe ormanları 17 tür ile bunlara ait alt tür, varyete ve hibritleri ile doğal olarak Türkiye’nin her bölgesinde yayılış göstermektedir.

Meşe ormanlarının aktüel yapı itibariyle büyük bir bölümü ağırlıklı olarak kütük sürgünü olmak üzere sürgünden meydana gelmiş olup tohumdan meydana gelmiş koru ormanı miktarı tahminen %10-15 civarındadır.

Gerek koru gerekse koruya tahvile alınan meşe ormanlarında nihai amaç, meşcerenin gençleştirmeye alınarak uygun doğal gençleştirme yöntemleri ile hızla gençleştirilmesidir. Ancak meşede yeterince tohumdan meydana gelmiş yaşlı meşcere bulunmaması nedeniyle gençleştirmede arzu edilen hedeflere bugüne kadar ulaşılmamıştır. Bunun da en büyük sebebi meşe ormanlarının büyük bölümünün geçmişte baltalık işletilmesi nedeniyle genç sürgünlerden meydana gelmesi böylece henüz gençleştirme çağına ulaşmamış olmasıdır.

Tohumdan meydana gelen meşe meşcereleri ise gençleştirme çağında olmasına rağmen geçmişte

5

Page 6: sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

meşcere bakımları tekniğine uygun yapılmadığı için doğal gençleştirme şartlarını kaybetmiştir. Bunun yansıra meşe koru ormanlarında idare müddetinin uzun olması nedeniyle de yeterli miktarda gençleştirme alanı bulunmamaktadır.

Ormancılık araştırma enstitüleri bir Ar-Ge kuruluşu olarak, köklü bir geçmişe ve önemli bir deneyime sahiptir. Bugüne kadar projeli ve projesiz birçok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalardan 800’den fazla teknik bülten, çok sayıda teknik rapor, kitap, makale, bildiri ve çeşitli yayınlar üretilmiştir. (Şekil 2)

%32

%9

%11%6%2

%39

Tohum-Islah-Yetiştirme

Hasılat ve Amenajman

Toprak ve Ekoloji

Silvikültür

ODOÜ Geliştirme

Diğer Projeler

Şekil 2: Ar-Ge projelerinde “Ormanların Geliştirilmesi” ile ilgili projelerin dağılımı

Ormanların geliştirilmesi kapsamında; araştırma enstitüleri ve üniversitelerin yürüttüğü araştırma sonuçlarından da faydalanarak, bir taraftan doğaya yakın bir anlayış ve ekosistem bütünlüğü içerisinde, topluma çok yönlü sürdürülebilir faydalar sağlanmasına yönelik çalışmalar yürütülmektedir. Genetik ıslah ve biyoteknoloji çalışmaları, orman gen kaynaklarının in-situ ve ex-situ korumaları sağlanarak, orman ağacı tohumlarının kalite kontrol ve sertifikasyon çalışmaları ve ayrıca yoğun kültür teknikleri ve ıslah edilmiş tohum kullanarak, hızlı büyüyen türlerle ağaçlandırmaya dayalı verim gücü yüksek ormanlar tesis edilmektedir. Bu yolla doğal ormanlar üzerindeki odun üretim baskısını azaltarak ormanlardan beklenen diğer mal ve hizmetlerin artırılması hedeflenmektedir.

2. MEVCUT DURUM ANALİZİ

2.1- Ormanların geliştirilmesi kapsamında araştırma enstitüsü müdürlüklerinin çalışmaları

Gelişmiş ülkelerdeki, ormancılık araştırma müesseselerinin kuruluşları 19. yüzyılın ikinci yarısında başlamışken, Türkiye’de ise 20. yüzyılın ikinci yarısında ancak başlayabilmiştir. Türkiye’deki ilk araştırma birimi 1952 yılında “Orman Araştırma İstasyonu” adı altında Bolu’da kurulmuştur.

Ormancılık alanında yapılan araştırma çalışmaları, günümüzde çok daha büyük önem kazanmış, yoğunlaşmış ve karmaşıklaşmış sorunlara bilim ve tekniğin ışığında çözümler üretmeye başlamıştır. Ormancılık alanında yapılan araştırma çalışmaları, ele alınan konuların özelliğinden gelen bir zorunlulukla hem uzun vadeli olmakta hem de süreklilik arz etmektedir.

Genel Müdürlüğümüz bünyesinde faaliyetlerini yürüten; 3 adedi konu bazında, 9 adedi de genel ormancılık konularında olmak üzere 12 adet araştırma enstitüsü müdürlüğünce;

6

Page 7: sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

Orman toprağı ve ekolojisi, bitki beslenmesi, toprak koruma ve havza ıslahı, çevre sorunlarının orman ekosistemleri üzerindeki etkileri,

Orman ağaçlarının ıslahı, orman gen kaynaklarının korunması ve tohum kalite kontrolü,

Kavak ve hızlı gelişen türler,

Orman ve orman kaynaklarının her türlü tehlikelere karşı korunması, doğaya yakın bir anlayışla geliştirilmesi, ekosistem bütünlüğü içinde ve topluma çok yönlü sürdürülebilir faydalar sağlayacak şekilde yönetilmesi,

Orman kaynaklarının planlanması ve silvikültürü konularında araştırmalar yapılmakta, araştırma sonuçları yayınlamakta ve uygulamaları izlenmektedir.

Orman içi ve dışı ağaçlandırma çalışmalarına esas olmak üzere ana türlerimizden olan kızılçam, sarıçam, karaçam ve sedir için orijin denemeleri kurulmuş ve önemli sonuçlar elde edilmiştir. Başarılı bulunan orijinler için tohum bahçeleri kurulmuş ve kaliteli fidan üretimine başlanmıştır.

Kızılçam için ulusal ıslah stratejisi geliştirilmiş ve döl denemeleri kurularak ıslah çalışmalarında önemli mesafeler kat edilmiş, ağaçlandırma yoluyla birim alandan daha yüksek odun verimi elde etmeye yönelik kullanılmak üzere yabancı tür denemeleri yapılmış ve başarılı bulunanları ile endüstriyel odun ihtiyacının karşılanması için kısa idare süreli ağaçlandırma çalışmaları başlatılmıştır. Bu kapsamda; Batı Karadeniz ve Marmara Bölgelerinde sahilçamı (Pinus pinaster) ve radiata çamı (Pinus radiata) ile yapılan ağaçlandırmalar dikkat çekicidir.

Yerli türlerimiz için yapılan hasılat araştırma çalışmaları ile kızılçam, kızılağaç ve dişbudak gibi türlerin hızlı büyüyen tür oldukları ortaya konmuş ve özellikle potansiyel ağaçlandırma alanı geniş olan kızılçam ile yoğun kültür metotlarına dayalı kısa idare süreli ağaçlandırmalar tesis edilmeye başlanmıştır. Yine kısa idare süreli ağaçlandırmalar için önemli olan ve birim alandan elde edilecek yıllık ortalama artımı etkileyen uygun aralık mesafenin belirlenmesine yönelik araştırmalar yürütülmüştür.

Araştırma enstitüsü müdürlükleri tarafından kavak plantasyonlarından yüksek verim elde etmeye yönelik olarak ıslah, mekanizasyon ve aralık mesafe çalışmaları yapılmıştır.

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında Türkiye’nin de, 2009 yılında Kyoto Protokolünü imzalaması ile birlikte ormanlardaki karbon stok değişim hesaplamaları Orman Genel Müdürlüğü tarafından yapılmaya başlanmış ve her yıl düzenli olarak raporlamalar sürdürülmektedir. Söz konusu raporlamaların daha sağlıklı yapılabilmesi için ana ağaç türlerimiz için biokütle araştırmaları ve ormanlardaki karbon stoklarında değişimin belirlenmesine yönelik çok sayıda araştırma çalışması yürütülmüş ve halen yürütülmektedir. Yine iklim değişikliğine karşı ormanların adaptasyon kabiliyetlerini belirleme ve artırmaya yönelik olarak kuraklık stresine karşı türlerin gösterdikleri reaksiyonları ölçmeye yönelik fizyoloji araştırmaları yürütülmüştür.

Türkiye’de geniş yayılış alanları olmasına rağmen üzerinde fazla araştırma yapılmamış olan meşe türlerimiz ile ilgili olarak özellikle hasılat ve silvikültür konularında Marmara Bölgesinde araştırmalara başlanmıştır.

7

Page 8: sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

Başta Akdeniz ve Ege Bölgesi olmak üzere odun dışı orman ürünlerinin yaygın olarak bulunduğu bölgelerdeki araştırma enstitüleri defne, keçiboynuzu, sandal, kekik, salep, alıç vb. türler üzerinde araştırmalar yürütmüştür.

2.2- İklim değişikliğiyle mücadele ve ormanlar

2.2.1- Ormanların geliştirilmesine yönelik çalışmalar;

Türkiye’de toplam 129 adet orman fidanlığında, Bakanlığımız kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerin, kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyacı olan her türlü orman ağaç ve ağaççıklarının fidan, çelik ve tohumlarının üretimi yapılmaktadır.

Fidanlıklarımız, ormanların geliştirilmesi ve genişletilmesine yönelik olarak yapılan ağaçlandırma, suni tensil, erozyon kontrolü, rehabilitasyon vb. yıllık 300 bin hektarlık alanda ihtiyaç duyulan fidan miktarını karşılayacak üretim kapasitesine sahip olup ağaç, ağaççık, çalı ve yer örtücü vb. 690 değişik türde fidan üretilmektedir.

4777 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı doğrultusunda, fidanlıklarımızdan, 4 milyon adedi boylu olmak üzere her yıl yaklaşık 18 milyon adedi ücretsiz olarak kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler ile dernekler gibi tüzel kişiliklere fidan tahsisi yapılmaktadır.

Fidan yetiştirme ve ticareti konusunda özel sektör fidancılığı, kurumumuzun da finans ve teknik desteği ile gün geçtikçe kurumsallaşmakta, kayıt altına alınmakta, ürün kalitesini arttırarak ihracat imkânları artırılmaktadır. Özellikle son yıllarda süs bitkileri yetiştiriciliği konusunda, hem özel sektör fidanlıklarda hem de orman fidanlıklarında önemli gelişmeler sağlanmıştır.

Kurumumuzca yapılan ağaçlandırma çalışmalarında kullanılacak fidanların %98’i OGM, %2’si özel sektör; özel ve tüzel kişiliklerin ihtiyaç duyduğu park-bahçe ve süs bitkilerinin ise %25-30’u OGM, %70-75’i özel sektör fidanlıklarında üretilmektedir.

Türkiye koşullarında kolaylıkla üretebileceğimiz çoğu süs bitkisi maalesef önemli miktarlarda bedeller ödenerek ithal edilmektedir.

Türkiye’de, ağaçlandırma çalışmalarına çok önceki yılarda başlanılmış olup Fatih Sultan Mehmet zamanında Haliç’i dolmaktan kurtarmak için Haliç sırtlarında ağaçlandırma yoluyla bazı tedbirlerin alındığı, Lâle devrinde İstanbul saray ve bahçelerinde bazı dikimlerin yapıldığı 1717 ve 1739 tarihli fermanlardan öğrenilmektedir. 1892 yılında İstanbul Halkalı’da öğrenciler tarafından 20-25 dekarlık sahada yaptıkları Halepçamı, sedir, karaçam, mazı, dişbudak dikimleri ilk kayda değer ağaçlandırma çalışmalarıdır. 1916 yılında, Tevfik Bey tarafından Kâğıthane Deresinde fıstıkçamı ağaçlandırması yapılmış, yakın zamana kadar bu ağaçlandırmalardan kalıntılar tespit edilmiştir. Aynı yıl içerisinde, Hendek’te amenajman okuluna (Orman ameliyat mektebi) bağlı fidanlık kurulması ağaçlandırma çalışmalarına yeni bir boyut kazandırmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 1937 yılında yürürlüğe giren 3116 Sayılı Orman Kanunuyla, başta orman teşkilatı olmak üzere bazı kamu kurumları, tüzel ve özel kişiler ağaçlandırma yapmakla yükümlü kılınmış olmasına rağmen uygulamalar 1955 yılına kadar düşük seviyelerde seyretmiştir.

8

Page 9: sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

2. Dünya Savaşından sonra Atatürk Orman Çiftliği ağaçlandırması, Yalova-Termal ağaçlandırmaları ile Tarsus-Karabucak Okaliptüs Ormanı tesisi bu tarihe kadar yapılan en büyük ağaçlandırma çalışmaları olarak tespit edilmiştir. 1955 yılında yapılan Türkiye Ağaçlandırma Teknik Kongresinde alınan kararlar, 1956 yılında çıkarılan 6831 Sayılı Orman Kanunu, 1969 yılında Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğünün kurulması ile birlikte planlara ve projelere dayalı ağaçlandırmalar geniş alanlarda gittikçe artan bir tempoyla gerçekleştirilmeye başlanmıştır.

Türkiye’de yapılan ağaçlandırma çalışmalarında birincil gaye ormanlaştırmak, ikincil gaye ise birim alandaki topraktan en yüksek odun hasılatı almaktır. Bu gayeye ulaşmak için ağaçlandırma çalışmalarında;

Yetişme ortamı şartları iyi olan ve özellikle yoğun kültür metotlarının uygulanabileceği sahalarda hızlı gelişen türlerle yapılacak dikimlere önem verilmektedir.

Monokültürden kaçınmak için en az % 30 oranında yapraklı türlere yer verilmektedir. Bu oranın sağlanmasında doğal yapraklı türlerin gelişme özellikleri, yangına karşı dirençleri ve yetişme ortamı özellikleri dikkate alınmakta, mevcut yapraklı türlerin muhafazası ve yeni yapraklı tür dikimi suretiyle karışım sağlanmaktadır.

Doğal flora ve faunanın oluşturduğu ekosistemin korunması ve geliştirilmesi amacına yönelik önlemler de alınmakta olup bu bağlamda;

- Doğal vejetasyon içerisindeki endemik türler ile ıhlamur, kestane, ardıç, yabani kiraz, alıç, üvez, porsuk, şimşir gibi türlerin yanı sıra tıbbi ve aromatik özellik taşıyan türler,

- Göl, gölet ve baraj havzasındaki mevcut doğal türler, - Yüksek meyilli alanlardaki doğal türler,- Dere içi vejetasyonu, tür ve vasıflarına bakılmaksızın münferit veya gruplar halinde

muhafaza edilmekte ve ıslah önlemleri alınmaktadır.Orman köyleri civarındaki ağaçlandırma çalışmalarında, yeterli genişlikte tampon saha

bırakılmaktadır. Bu tampon sahalar gerektiğinde özel ağaçlandırmalara konu edilmekle birlikte, yetişme muhiti şartlarının elverdiği ölçüde odun dışı ürün veren ve yöre halkının dikilmesini istediği ceviz, badem, kestane, ıhlamur, fıstıkçamı, antep fıstığı, delice(zeytin), keçiboynuzu ya da hızlı gelişen kavak, akasya, okaliptus vb. türlerle plantasyonlar yapılmaktadır.

İklim, topografya ve toprak özellikleri nedeniyle Türkiye çok farklı ekosistemlere sahip olduğundan ve yetişme muhiti şartları çok kısa mesafelerde değişkenlik gösterdiğinden, yapılacak ağaçlandırmalar için etüt - proje çalışmaları büyük önem arz etmektedir. Türkiye’de yapılan günümüzdeki ağaçlandırma çalışmaları;

- Üretim (Ekonomik),- Koruma, hidrolojik ve yetişme ortamı ıslahı (ekolojik),- Estetik, rekreatif ve çevrenin korunması (sosyal) gayesi ile yapılmaktadır.

Ağaçlandırma çalışmalarının başladığı 1946 yılından günümüze kadar yaklaşık 2 milyon 340 bin hektar ağaçlandırma faaliyeti gerçekleştirilmiştir.

Ormanlarımızın yaklaşık % 47’si bozuk veya verimsiz olup bu alanlar ağaçlandırma ve erozyon kontrolü çalışmalarına konu edilebileceği gibi mevcut türlerden gerekenlerin korunması, aşılanması, canlandırma kesimi, boşluk alanlarda ormanlarda doğal olarak yetişen türlerin ekimi ve bu türlerin aşılı veya aşısız fidanlarının dikimi suretiyle imar ve/veya rehabilite edilmektedir.

Verimsiz ormanların iyileştirilmesi çalışmalarının başladığı 1998 yılından günümüze kadar yaklaşık 2 milyon 900 bin hektar alanda rehabilitasyon faaliyeti gerçekleştirilmiştir.

9

Page 10: sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

Ormanlar üzerindeki olumsuz baskıların azaltılması gayesine yönelik olarak 1986 yılında başlatılan özel ağaçlandırmalarda; meyvesinden yararlanılan fıstıkçamı, badem, zeytin, keçiboynuzu, ceviz, kestane ve antepfıstığı türleri tercih edilerek günümüze kadar gerçek ve tüzel kişilerce yapılan müracaatlar arasından 5.896 adet proje uygulamaya konulmuş olup 22.842.000 TL’si hibe, 97.319.000 TL’si kredi olmak üzere 120.161.000 TL kaynak kullanılmıştır.

Bugün Türkiye’de yılda yaklaşık 3 milyar dolar kaynağımız, maalesef odun hammaddesi ithalatında kullanılmaktadır. Bu alanda yapacağımız çalışmalar ile odun hammaddesi ithalatı için kullanılan kaynağı asgariye indirme sorumluluğumuz bulunduğu bir gerçektir.

Bu gerçekten hareketle; bir taraftan orman alanlarını artırmak, erozyon ve çölleşme ile mücadele yapmak maksadıyla çalışma yaparken diğer taraftan orman varlığımızı sürdürülebilir bir yönetim anlayışıyla işleterek odun hammaddesine olan ihtiyacı temin etmek için de planlar yapmaktayız. Birim alandan azami verim ve hasılayı temin etme gayesine ulaşmak için kitle üretimine yönelik, “Hızlı gelişen tür ağaçlandırmaları” olarak da bilinen endüstriyel ağaçlandırmalara önem ve öncelik vermek mecburiyetindeyiz.

Böylece; doğal orman alanlarımızın doğallığı, koruma-kullanma dengesi gözetilerek bozulmadan korunacak ve gelecek kuşaklara miras olarak bırakılabilecektir. Aynı zamanda ormanlarımız, ekolojik ve biyolojik dengenin bütün unsurları korunarak işletilecek, kısa ve orta vadede farklı sanayi kollarının talep edeceği odun hammaddesi ihtiyacı ülke kaynaklarından karşılanarak ithalatın azaltılması da mümkün olabilecektir.

Bakanlığımızca; endüstriyel, hidrolojik ve estetik ağaçlandırma çalışmalarının planlanması ve uygulamaya geçilmesine ilişkin kesin bir irade ortaya konulmuş olup bu kapsamda Türkiye’nin sahip olduğu orman kaynaklarının sürdürülebilir biçimde işletilmesi ile orman endüstrisinin, ihtiyaç olduğu odun hammaddesinin karşılanması gayesiyle “Endüstriyel Ağaçlandırma Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya konulmuştur.

Eylem planı kapsamında; Batı Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgesinde, 13 Orman Bölge Müdürlüğünde, 2013 yılı itibariyle çalışmalara başlanmış ve günümüze kadar yaklaşık 19 bin hektar alanda endüstriyel ağaçlandırma yapılmıştır.

En önemli tabii kaynaklarımızdan olan madenlerin ülke kalkınmasındaki yeri ve ekonomiye yaptığı doğrudan katkılar göz ardı edilemez. Madenlerimizi yer altından çıkarmaktan ve işletmekten vazgeçilemeyeceği de kaçınılmaz bir gerçektir.

Maden işletmeciliğinde meydana gelen arazi bozulmaları, zararlı atıklar, hava, su ve toprak kalitesinin bozulması, görüntü ve ses kirliliği gibi etmenler madenciliğin istenmeyen yan tesirlerini oluşturmaktadır. Madencilik faaliyetlerinden vazgeçilmesi söz konusu olmadığına göre, çevre ve canlı sağlığı için madenlerin çıkartılması, işlenmesi ve kullanılması sırasında çevreye verilen zararın en aza indirilmesi ile madenin alınmasını müteakip, bozulan sahaların tekrar tabiata kazandırılmasına yoğunlaşmak gerekmektedir.Bakanlığımızca bu kapsamda; Maden Sahaları Rehabilitasyon Eylem Planı (2014-2018) yürürlüğe konulmuştur. Eylem planı ile orman alanlarında yer alan ve işletilmesi tamamlanmış maden sahalarının rehabilitasyonu, bunun için lüzumlu olan eğitim, izleme ve değerlendirme faaliyetleri gerçekleştirilecektir.

Eylem Planı kapsamında; 81 ilimizde, 5 yılda toplam 5.805 hektar büyüklüğündeki alanda

10

Page 11: sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

çalışılma yapılması öngörülmüş olup eylem planının başlangıcından günümüze kadar toplam 2.946 hektar maden sahasında çalışılarak rehabilite edilmiştir.

2.2.2- Gelir getirici tür ağaçlandırmaları ve orman köylüsüne katkısı

Ülke nüfusumuzun yaklaşık %10’u, 21.584 adet orman içi ya da orman bitişiği köylerde hayatiyetlerini devam ettirmekte olup bu vatandaşlarımızın yerinde kalkındırması Bakanlığımızın temel hedeflerinden biri olmuştur.Ağaçlandırma çalışmalarında, odun hammaddesi üretimine yönelik ağaçlandırmaların yanı sıra, kırsalda yaşayan vatandaşlarımızın gelir seviyelerini artırmak maksadıyla, gelir getirici türlerden, ceviz, badem ve fıstıkçamı gibi türlerle yaptığı ağaçlandırmalarla, orman köylüsünün daima yanında olduğunu göstermiştir. Maksadımız, akciğerlerimiz olan ormanlarımızı bu alanlara bağımlı olarak yaşayan orman köylümüzle birlikte yönetmek, vatandaşlarımızın ormanlara sahiplenmesini sağlamak ve onları yerinde kalkındırmaktır. Yapılan bu çalışmalarla, Devlet ormancılığından millet ormancığına geçişin temeli atılmış, orman köylüsü ile hasımdan ziyade hısım ilişkisi içinde bir işbirliği oluşturulmuştur. Bütün bu çalışmalardaki hedefimiz atıl durumda olan bozuk ormanlarımızı verimli hale getirerek ekonomiye kazandırmak ve kırsaldaki vatandaşlarımızı yerinde kalkındırmaktır.

Bu kapsamda; 5.000 Köye 5.000 Orman Eylem Planı (2015-2019) hazırlanarak uygulamaya konulmuştur. Beş yıllık sürede; 1.401 köyde-6.861 hektar alanda badem, 1.453 köyde-6.785 hektar alanda ceviz, 53 köyde-463 hektar alanda kestane, 303 köyde-677 hektar alanda dut, 1.344 köyde- 8.985 hektar alanda fıstıkçamı, alıç, ahlat, kuşburnu, defne, keçiboynuzu vb. türlerle gelir getirici köy ormanları oluşturulmaya başlanmış, ayrıca 294 köyde-6.198 hektar alanda yabani zeytin (delice),152 köyde-2.460 hektar alanda ise menengicin, antepfıstığına aşılanarak rehabilitasyonu sağlanacaktır.

2.2.3- Meşenin türler itibariyle doğal gençleştirilmesi ve bakım metotları:

Türkiye’de, orman ağaçları içerisinde en fazla yayılış gösteren türler meşe türleridir. 5,9 milyon hektar doğal yayılış alanı olan meşe ve 1,9 milyon hektar yayılış alanına sahip kayın türleri Türkiye’de ormanlık alanının yaklaşık %35’ini oluşturmakta olup özellikle Türkiye’deki odun ihtiyacının önemli bir kısmı bu türlerin saf ve karışık ormanlarından karşılanmaktadır.

Türkiye’de ve dünyanın birçok ülkesinde başta meşe türleri ve kayın olmak üzere birçok sürgün verme özelliğindeki geniş yapraklı türlerden oluşan koru ormanları aşırı ve düzensiz faydalanmadan dolayı sürgün vermeye zorlanmış bu durum ise baltalık işletme modelini doğurmuştur. Geçmişte odun ve odun kömürüne duyulan talep baltalık işletmeciliğinin devamlılığının yansıra değerini de artırmıştır. Ancak, baltalık işletmeciliği ormanın çok yönlü işlevlerin gerçekleştirilmesine uygun olmadığı gibi zamanla uygulama alanlarında orman varlığının bozulmasına hatta tükenmesine bile neden olabilmektedir. Bu nedenle sosyal ve ekonomik işlevini tamamlamış sürgünden gelen ve baltalık olarak işletilen ormanlarımız yetişme ortamı, ağaç türü ve yaşının belirlediği bir dönüştürme periyodu içerisinde tohumdan meydana gelmiş ormanlara dönüştürülmektedir. Bu konuda dönemsel eylem planları hazırlanmış olup çalışmalar bütün hızıyla devam etmektedir.

2.2.4- Havza bazlı planlama ve ormancılık uygulamalarının geliştirilmesi:

Yaklaşık üçte ikisi kurak ve yarı-kurak kuşakta yer alan Türkiye’nin önemli bir bölümü, küresel ısınma ile birlikte çölleşme tehdidi altındadır.

11

Page 12: sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

Türkiye’nin bulunduğu coğrafi konum, iklim, topografya, jeoloji ve toprak şartları, arazi/toprak bozulmasına ve kuraklığa karşı hassasiyetini artırmaktadır. Tarım alanlarımızdaki çoraklaşma, ormanlık ve mera alanlarımızdaki tür çeşitliliğinin ve doğal yapının bozulması, yanlış ve amaç dışı arazi kullanımından kaynaklanan erozyon sonucu toprak kaybı azalmasına rağmen devam etmektedir. Kuzey-Kuzeydoğu ve Doğu Anadolu’da sıkça rastlanan çığlar, yerleşim yerlerini, yolları, turistik tesisleri ve devlet yatırımlarını tehdit etmekte, can ve mal kayıplarına neden olmaktadır.

Türkiye’de, teknik anlamda erozyon kontrolü çalışmalarına ilk olarak 1955 yılında Tokat Behzat Deresinde başlanmış olup günümüze kadar yaklaşık 1 milyon 352 bin hektar erozyon kontrolü çalışması yapılmıştır.

2011 yılında yürürlüğe giren 645 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile çığ ve heyelan uygulamaları Genel Müdürlüğümüze verilmiş günümüze kadar; 13 adet çığ projesi yapılmış, 4 adedinin uygulaması bitmiş, 1 adedinde çalışmalar devam etmektedir. 7 adet uygulama projesinde ise özel mülkiyet sorunu ve yüksek maliyetten dolayı henüz çalışma yapılamamıştır. Ayrıca, 9 adet heyelan projesi yapılmış olup 3 adedi uygulanmış, 1 adet proje 2017 de uygulanacaktır. 5 adet uygulama projesinde ise mülkiyet sorunları nedeniyle henüz çalışma yapılamamıştır.

Enerji üretimi, sulama, taşkın kontrolü ve içme suyu temininden sorumlu olan DSİ Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilen barajların devamlılığını aksatan en önemli faktör, havzadan taşınan sedimentle ölü hacimlerinin kısa sürede dolması ve işlevsiz hale gelmesidir. Bu nedenle herhangi bir yere baraj inşa etmeden önce havzada erozyonu önleyici tedbirlerin alınması barajların ömrünü uzatacaktır.

Kurumlar arası işbirliği ve koordinasyon, günümüzün yükselen değerlerinden biri olarak mütalaa edilmektedir. İletişim imkânlarının artması ile kamuoyunun her şeyi daha erken zamanda öğrenmesi ve gerektiğinde müdahil olması imkânı doğmuştur. Son yıllarda kamuoyu ve sivil toplum kuruluşlarının erozyon konusuna daha ilgili bir şekilde yaklaştığı görülmektedir.

Günümüzde ABD, Hindistan, Almanya, Fransa, İngiltere, İspanya, İsveç gibi ülkelerde su kaynakları ve doğal kaynak yönetiminde havza yönetimi yaklaşımı kullanılmaktadır. Ayrıca Avrupa Birliğine üye ve aday ülkeler, havza yönetimine geçiş taahhüdünü vermiş bulunmaktadır.

Entegre havza projelerin birincil amacı doğal kaynak yönetiminin sürdürülebilir yönetimidir. Bu projeler kırsal kalkınma projeleri olmamakla birlikte doğal kaynaklar üzerindeki baskının azaltılması ve kırsaldaki nüfusun yerinde kalkındırılması gayesiyle kırsal kesimi destekleyen projelerdir. Entegre havza projelerinde Devletin ilgili birimlerinin yanı sıra yerel halkın ve sivil toplum kuruluşlarının, karar verme, uygulama ve proje finansmanında katılımı gerekmektedir.

Genel Müdürlüğümüzce havza bazlı ilk çalışmalar; erozyon ve ağaçlandırma projeleriyle, sel ve taşkın zararlarının azaltılması ve bu yolla mevcut barajların güvenliğinin sağlanması düşüncesi ile başlatılmıştır.

Ülkemizde entegre havza rehabilitasyon projelerinin uygulanmasına ilk olarak 1993 yılında Doğu Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Projesi ile başlanmış olup daha sonra Anadolu Su Havzaları, Çoruh ve Murat Nehri Havzası Rehabilitasyon Projeleri ile devam edilmiştir.

Bahse konu projeler; sürdürülebilir bir tabii kaynak yönetimi için devletin ilgili birimleri ile mahalli halkın katılımını sağlayan katılımcı projelerdir. Tabii kaynak yönetimi ile ilgili sorumluluk yüklenmiş ve bu yönetimden etkilenen, talep ve beklentisi olan toplum kesimleri ve

12

Page 13: sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

ilgi grupları; karar verme, planlama ve uygulama da dâhil olmak üzere projenin her safhasında yer almaktadır.

Projeler; mikrohavzalarda doğal kaynak bozulumunun önüne geçerek, havzanın üst kısmında yaşayan halkın yoksulluğunu azaltmayı hedeflemektedir. Projelerin uygulanması sonuncunda;

Proje alanında yaşayan yöre halkının hayat şartları iyileştirilecek ve geliri artırılacak, Orman, tarım ve su kaynakları korunacak, çevre dostu tarım uygulamaları benimsetilecek,

tarımsal kaynaklı kirlilik azaltılacak ve arazi verimliliği artırılacak, Erozyona maruz alanlar üzerindeki baskı azaltılarak toprak aşınımı, erozyon, taşkın ve sel

zararları azaltılacak, İstihdam sağlayarak köyden-kente göç azaltılacaktır.

6831 Sayılı Orman Kanununun 20, 21 ve 23. Maddelerindeki hükümlere göre orman içi ve bitişiği meraların ıslahı ve otlatmanın düzenlenmesi Bakanlığımızın, diğer çayır-mera sahalarında yapılacak çalışmalar ise Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının görev alanı içerisine girmektedir. Mera ıslahı çalışmaları Bakanlığımız ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının uhdesinde kalmakta olup hukuki ve sosyal sebeplere bağlı olarak, konuyla ilgili çalışmalar, yıllardır istenilen düzeye ulaşamamıştır.

1968 yılında, Genel Müdürlüğümüzce yapılan mera envanterine göre; Bakanlığımızın görev alanında bulunan meralarımızın yaklaşık 1 milyon 554 bin hektar olduğu tespit edilmiş olup mera ıslahı çalışmalarının başladığı 1962 yılından günümüze kadar yaklaşık 215 bin hektar mera alanı Bakanlığımızca ıslah edilmiştir.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının görev alanında bulunan yaklaşık 14 milyon 600 bin hektarlık mera sahasının yarısının ıslaha muhtaç olduğu belirtilmektedir.

3. KAYDEDİLEN GELİŞMELER

3.1 - 2013 Ormancılık ve Su Şurasında, ormanların geliştirilmesi konusunda alınan kararlar irdelenmiş olup kararlara ilişkin yapılan uygulamalar ve kaydedilen gelişmeler aşağıda belirtilmiştir.

KARAR NO ORMANCILIK 1-2-3Karar Orman alanları ile sunduğu ürün ve hizmetleri azaltıcı tehditlerin önüne

geçilmesi için tedbirler artırılmalıdır.Eylemin Adı Mera ıslahı projelerinin hazırlanması

Eylemin Açıklaması Orman içi, orman kenarı, orman bitişiği meralarda proje kapsamında belirlenen alanlarda iyileştirme çalışmalarının yapılması

İlişkili İhtisas Grupları Toprak Muhafaza, Mera Islahı ve Erozyon Kontrolü İhtisas Grubu (İG.)Kaydedilen GelişmelerŞura Kararlarının alındığı 2013 yılından itibaren günümüze kadar yaklaşık 63 bin hektar alanda mera ıslahı çalışması yapılmış olup ıslah çalışması yapılan meralarda toprağın, suyun ve vejetasyonun korunması ve kalitesinin arttırılmasına yönelik kültürel ve teknik tedbirler alınmıştır.

Karar Orman alanları ile sunduğu ürün ve hizmetleri azaltıcı tehditlerin önüne geçilmesi için tedbirler artırılmalıdır.

Eylemin Adı Toprak muhafaza projelerinin hazırlanması

Eylemin Açıklaması Toprak muhafaza kapsamında hazırlanan erozyon önleme projeleri eylem planları ile sel, heyelan, çığ kontrolü çalışmalarının yapılması

İlişkili İhtisas Grupları Toprak Muhafaza, Mera Islahı ve Erozyon Kontrolü İG.

13

Page 14: sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

Kaydedilen Gelişmeler

Şura Kararlarının alındığı 2013 yılından itibaren günümüze kadar; Toprak muhafaza kapsamında hazırlanan erozyon önleme projesi ve eylem planı

uygulamalarının izlenmesi ve değerlendirilmesi amacıyla Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğünce (ÇEM) geliştirilen izleme ve değerlendirme sistemine veri ve bilgi girişleri ve sistem üzerinden uygulamaların takibi yapılmaktadır.

Erozyonla Mücadele Eylem Planı kapsamında; 335 bin hektar alanda toprak muhafaza tesis çalışması, Yukarı Havza Sel Kontrolü Eylem Planı kapsamında; 200 adet sel havzası çalışması, Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırma Eylem Planı kapsamında ise; 312 adet baraj ve gölet havzası ağaçlandırma yapılmıştır.

110 adet toprak muhafaza, 40 adet yeşil kuşak baraj havzası ağaçlandırma, 86 adet sel kontrolü, 13 adet çığ kontrol projesi ile 9 adet heyelan kontrol projesi yapılmıştır.

Karar Ormancılık uygulamaları, orman hastalık ve zararlılarının yönetimi ile uyumlu olarak yürütülmelidir.

Eylemin Adı Silvikültürel bakımların yapılması

Eylemin Açıklaması

Hizmet içi eğitimlerle kapasite geliştirme çalışmalarında etkinlik sağlanması ve uygulamaların uzmanlar gözetiminde yapılması, doğaya uygun ormancılık yaklaşımı ile silvikültürel müdahalelerin sürdürülmesi

İlişkili İhtisas Grupları Orman Bakımı Gençleştirme ve Rehabilitasyon İG.Kaydedilen GelişmelerŞura Kararlarının alındığı 2013 yılından itibaren günümüze kadar; 291 sayılı Tebliğ revize edilerek 298 sayılı Tebliğ yürürlüğe konulmuş olup uygulamalar 298 sayılı Tebliğ esaslarına uygun olarak yürütülmektedir.Bu kapsamda; 2013 yılından 2016 yılı sonuna kadar 83 bin hektar tabii gençleştirme, 38 bin hektar suni gençleştirme, 479 bin hektar gençlik bakımı ve 704 bin hektar kültür bakımı yapılmıştır.

Karar Ormancılık uygulamaları, orman hastalık ve zararlılarının yönetimi ile uyumlu olarak yürütülmelidir.

Eylemin Adı Gen koruma ormanlarının belirlenmesi ve gen bankalarının tesis edilmesi

Eylemin Açıklaması Gen kaynaklarının korunmasıİlişkili İhtisas Grupları Orman Hastalık ve Zararlılarıyla Mücadele İG.Kaydedilen GelişmelerŞura Kararlarının alındığı 2013 yılından itibaren günümüze kadar;

Geniş Yapraklı ve Meyveli Türlere Ait Tohum Bahçeleri Tesisi Eylem Planı (2014-2018) hazırlanarak uygulamaya konulmuştur.

2013 yılında 52 ağaç türünde 258 adet, toplam 37.098 hektar alan iken 2016 yılı sonunda 60 ağaç türünde 295 adet, toplam 39.731 hektar alan gen koruma ormanı olarak seçilerek tescil edilmiştir.

Amasya İlinde, Türkiye Orman Ekosisteminde tespiti yapılan tüm bitki türleri için tohum çıkartma ve saklama istasyonu tesis edilmektedir.

KARAR NO ORMANCILIK 4-5-6Karar Orman yangınlarını önleyici ilave tedbirler geliştirilmelidir.Eylemin Adı Genç meşçere bakımlarının yapılması.

Eylemin Açıklaması Genç meşçere bakım eylem planı uygulamalarının takibi, ilgili birimler arası koordinasyonun sağlanması

İlişkili İhtisas Grupları Orman Bakımı Gençleştirme ve Rehabilitasyon İG.Kaydedilen GelişmelerGenç Meşcereler Bakım Eylem Planı kapsamında çalışmalar devam etmektedir. Bu kapsamda;

6665 ve 6859 sayılı Tamimler yürürlükten kaldırılarak yeniden düzenlenen “Yanan Alanların

14

Page 15: sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

Rehabilitasyonu ve Yangına Dirençli Ormanlar Tesisi Projesi-YARDOP” 6976 Tamim Numarası ile yürürlüğe konulmuştur.

Eylem Planı kapsamında; 3,3 milyon hektar alanda genç meşcere bakımı yapılmış bu bakımlar ile genç meşcerelerin sağlık ve kalitesi artırılmış olup ayrıca yanıcı madde miktarı azaltılmıştır.

KARAR NO ORMANCILIK 7-8-9

KararOrmancılık çalışmaları toplumun ihtiyaçları doğrultusunda havza bazında katılımcı yaklaşımlar dikkate alınarak planlanmalı ve uygulanmalıdır.

Eylemin Adı Havza planlarının hazırlanması

Eylemin AçıklamasıHavza planlarının katılımcı yaklaşımlarla ilgili birimlerle koordineli olarak hazırlanmasının sağlanması ve uygulamaya aktarılmasının temin edilmesi

İlişkili İhtisas Grupları Toprak Muhafaza, Mera Islahı ve Erozyon Kontrolü İG.Kaydedilen GelişmelerŞura Kararlarının alındığı 2013 yılından itibaren günümüze kadar;

Havza bazlı projelerin planlanması, hazırlaması ve uygulanması süreçlerinde; tüm paydaşların görüşleri alınarak, üst havza çalışmaları ile etkilerinin görüleceği alt havza çalışmalarının eş zamanlı olarak yürütülmesi temel esasından hareketle; iklim değişikliği, çevre dengesi, biyolojik çeşitlilik, kıyı ekosistemi gibi konular ve geleceğe yönelik beklentiler dikkate alınmaktadır.

Uygulamaları tamamlanan Doğu Anadolu ve Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Projelerinin izleme ve değerlendireme çıktılarından yararlanılarak Murat Nehri (Bingöl-Elazığ-Muş) ve Çoruh Nehri (Artvin-Bayburt-Erzurum) Havzaları Rehabilitasyon Projeleri uygulamaya konulmuştur.

Ayrıca; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, DSİ, ÇEM gibi kuruluşların paydaş olduğu, Dünya Bankası işbirliğinde, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü koordinatörlüğünde yürütülecek olan Kızılırmak ve Akarçay Havzası Rehabilitasyon Projelerinin hazırlık çalışmaları devam etmektedir.

Bahse konu projeler; mikrohavzalarda doğal kaynak bozulumunun önüne geçerek, havzanın üst kısmında yaşayan halkın yoksulluğunu azaltmayı hedeflemektedir.

Bahse konu projelerin genel maksadı; entegre rehabilitasyon ve bitki örtüsü, toprak ve su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve muhtelif gelir getirici faaliyetlerle geçimin iyileştirilmesi sayesinde çevresel muhafaza ve fikirliliğin azaltılmasına katkıda bulunmaktır.

KararOrmancılık çalışmaları toplumun ihtiyaçları doğrultusunda havza bazında katılımcı yaklaşımlar dikkate alınarak planlanmalı ve uygulanmalıdır.

Eylemin Adı Havza bazlı planlama konusunda uygulayıcı birimlere eğitim programlarının düzenlenmesi

Eylemin Açıklaması Uygulayıcı birimlerin; planlama, hazırlama ve uygulama konusunda kapasitelerinin geliştirilmesi

İlişkili İhtisas Grupları Toprak Muhafaza, Mera Islahı ve Erozyon Kontrolü İG.Kaydedilen GelişmelerŞura Kararlarının alındığı 2013 yılından itibaren günümüze kadar; Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü ile birlikte “Havza Rehabilitasyonu Planlama Eğitimi" konulu, havza bazlı çalışmaların yapıldığı Çoruh ve Murat Nehri Havzalarında çalışanlara ve paydaşlarına ve 5 ayrı bölgede de proje yapımcılarına yönelik “Havza bazlı çalışmalar” konulu eğitimler düzenlenmiştir.

KararOrmancılık çalışmaları toplumun ihtiyaçları doğrultusunda havza bazında katılımcı yaklaşımlar dikkate alınarak planlanmalı ve uygulanmalıdır.

Eylemin Adı Mikrohavza planı uygulamalarının takibi için izleme ve değerlendirme sisteminin kurulması

Eylemin Açıklaması

Uygulaması başlayan mikro havza planlarının yaygınlaştırılması öncesinde aksayan yönlerinin tespit edilerek yapılacak planların uygulanabilirlik düzeyinin yükseltilmesi ve fayda maliyet analizine dayalı olarak yaygınlaştırılması

15

Page 16: sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

İlişkili İhtisas Grupları Toprak Muhafaza, Mera Islahı ve Erozyon Kontrolü İG.Kaydedilen Gelişmelerİzleme ve değerlendirme sisteminin amacı; proje ile yaratılacak değişimi izleyip ortaya koymaktır.Şura Kararlarının alındığı 2013 yılından itibaren günümüze kadar; Çoruh Nehri Havzası Rehabilitasyon Projesi İzleme ve Değerlendirme Sistemi ile ilgili

çalışmalar danışman firma aracılığıyla devam etmektedir. Bu kapsamda; 2 adet sediment ölçüm istasyonu, 2 adet meteorolojik ölçüm istasyonu kurulmuş olup sosyo-ekonomik araştırmaların, vejetasyonun, erozyonun izlenmesi ve değerlendirilmesi konularında mevcut durum analizleri yapılmıştır. 2016 yılı sonunda ara izleme ve 2018 yılında da nihai rapor çıktıları verilecektir.

Murat Nehri Havzası Rehabilitasyon Projesi İzleme ve Değerlendirme Sistemi kurma çalışmaları devam etmektedir. Bu kapsamda; Bingöl-Çapakçur ve Elazığ-Hamzabey Mikrohavzalarında erozyon izleme sistemi kurulmuştur. Sistem; 1 adet sediment ölçüm istasyonu, 3 adet siltasyon havuzu ve 9 adet yüzeysel akış parselinden oluşmaktadır. Çapakçur Mikrohavzasında kurulan otomatik sediment ölçüm istasyonu (LaserFlow, Türbidimetre) ve yüzeysel akış parselleri Türkiye'de ilk defa online izleme yapılacak olan sistemlerden oluşmaktadır. Bu sistemler ile birlikte havza projelerinin erozyon ve sedimantasyon açısından önleyici rolü ortaya konulacaktır.

Karar

Doğal ormanların sürdürülebilir yönetiminin sağlanması, karbon tutumunun artırılması ve odun hammaddesine olan artan talebin karşılanması için, hızlı gelişen türlerle endüstriyel ağaçlandırma çalışmalarına öncelik verilmeli, odun hammaddesi ihtiyacının yerli kaynaklardan karşılanma oranı artırılmalıdır.

Eylemin Adı Endüstriyel ağaçlandırma çalışmaları ile ilgili eğitim programlarının düzenlenmesi

Eylemin AçıklamasıEndüstriyel ağaçlandırma çalışmaları ile ilgili eylem planı hazırlanması, saha tespitlerinin yapılarak planlara işlenmesi, eylem planının uygulamaya konulması ve konu ile ilgili meslek içi eğitimler verilmesi

İlişkili İhtisas Grupları Ağaçlandırma Tekniği ve Uygulamalarının Geliştirilmesi İG.Kaydedilen GelişmelerŞura Kararlarının alındığı 2013 yılından itibaren günümüze kadar;

Endüstriyel ağaçlandırmaya konu sahaların tespitleri yapılmış, 165 bin hektar alanda çalışma yapılmasını öngören Endüstriyel Ağaçlandırma Çalışmaları Eylem Planı hazırlanmış ve uygulamaya geçilmiştir. Yapılan saha tespitlerinin eylem planında belirtilen takvim çerçevesinde projelendirilerek işletme sınıfı değişikliği ile amenajman planlarına işlenmesine devam edilmektedir.

300 teknik personelimize, endüstriyel ağaçlandırma çalışmalarıyla ilgili eğitimler verilmiştir.

Karar

Doğal ormanların sürdürülebilir yönetiminin sağlanması, karbon tutumunun artırılması ve odun hammaddesine olan artan talebin karşılanması için, hızlı gelişen türlerle endüstriyel ağaçlandırma çalışmalarına öncelik verilmeli, odun hammaddesi ihtiyacının yerli kaynaklardan karşılanma oranı artırılmalıdır.

Eylemin Adı Endüstriyel ağaçlandırma çalışmaları ile ilgili bilgilendirmenin artırılması

Eylemin Açıklaması Endüstriyel ağaçlandırma çalışmalarının; özel sektör, devlet ve mahalli halk ile işbirliği içerisinde geliştirilmesi ve artırılması

İlişkili İhtisas Grupları Ağaçlandırma Tekniği ve Uygulamalarının Geliştirilmesi İG.Kaydedilen GelişmelerŞura Kararlarının alındığı 2013 yılından itibaren günümüze kadar;

Endüstriyel ağaçlandırma çalışmalarının; sahadaki emvalin alınması, sahanın boşaltılması, arazi hazırlığı, fidan dikimi, sahanın bakımı, korunması vb. iş ve işlemler özel sektör, devlet ve mahalli halk ile işbirliği içerisinde gerçekleştirilmektedir.

Özel sektörün, özel endüstriyel ağaçlandırma yapmasına yönelik mevzuat düzenlemesi gerçekleştirilmiş olup talepler doğrultusunda, doğrudan endüstriyel özel ağaçlandırma maksatlı özel ağaçlandırma tahsislerinin yapılmasına başlanmıştır.

16

Page 17: sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

GEF Projesi kapsamında, endüstriyel ağaçlandırma uygulamaları ile ilgili meslek kamuoyunu bilgilendirmeye yönelik tanıtım filmi hazırlanmıştır.

Karar

Doğal ormanların sürdürülebilir yönetiminin sağlanması, karbon tutumunun artırılması ve odun hammaddesine olan artan talebin karşılanması için, hızlı gelişen türlerle endüstriyel ağaçlandırma çalışmalarına öncelik verilmeli, odun hammaddesi ihtiyacının yerli kaynaklardan karşılanma oranı artırılmalıdır.

Eylemin Adı Odun üretimi maksatlı özel ağaçlandırma çalışmalarına yönelik mevzuatın hazırlanması.

Eylemin AçıklamasıOdun üretimi maksatlı özel ağaçlandırma çalışmalarında, gerçek ve tüzel kişilere doğrudan saha tahsisi yapılabilmesine yönelik mevzuat değişikliği yapılması

İlişkili İhtisas Grupları Ağaçlandırma Tekniği ve Uygulamalarının Geliştirilmesi İG.Kaydedilen Gelişmeler22.10.2013 tarih ve 22879 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Ağaçlandırma Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle odun üretimi maksadıyla tüzel kişilere doğrudan saha tahsisi yapılmaktadır.

Karar

Doğal ormanların sürdürülebilir yönetiminin sağlanması, karbon tutumunun artırılması ve odun hammaddesine olan artan talebin karşılanması için, hızlı gelişen türlerle endüstriyel ağaçlandırma çalışmalarına öncelik verilmeli, odun hammaddesi ihtiyacının yerli kaynaklardan karşılanma oranı artırılmalıdır.

Eylemin Adı Biokütle enerji ormanlarının kurulması

Eylemin AçıklamasıBiokütleden enerji üretilmesinde ihtiyaç duyulacak odun hammaddesini tedarik etmek üzere kısa idare süreli (3-5 yıl) biokütle enerji ormanlarının kurulması,

İlişkili İhtisas Grupları Orman Bakımı Gençleştirme ve Rehabilitasyon İG.Kaydedilen GelişmelerTürkiye’de 3-5 yıl idare süreli biokütle enerji ormanlarının kurulmasına uygun, orman vasfında nitelikli arazi sıkıntısı olması sebebiyle, bu eylemin gerçekleştirilememiştir.

KARAR NO ORMANCILIK 10

Karar Kamu ve özel sektörün yaptığı ağaçlandırma çalışmaları sürdürülmeli ve sonuçları ortaya konulmalıdır.

Eylemin Adı Orman içi açık alanların ağaçlandırılması

Eylemin Açıklaması Hazine arazileri yanı sıra orman içi açık alanların ağaçlandırılmak suretiyle verimli orman alanlarının artırılması

İlişkili İhtisas Grupları Ağaçlandırma Tekniği ve Uygulamalarının Geliştirilmesi İG.Kaydedilen GelişmelerGenel Müdürlüğümüzce; Hazine arazileri yanı sıra orman içi açık alanlar, yürürlükteki mevzuata uygun olarak ağaçlandırılmaktadır.

Karar Kamu ve özel sektörün yaptığı ağaçlandırma çalışmaları sürdürülmeli ve sonuçları ortaya konulmalıdır.

Eylemin Adı Potansiyel ağaçlandırma ve erozyon sahalarının tespitine yönelik etüt proje çalışmalarının yapılması

Eylemin AçıklamasıPotansiyel ağaçlandırma ve erozyon sahalarının tespiti, ORBİS projesi kapsamında yetişme muhiti envanteri için model belirleme çalışmaları, yetişme ortamı haritalarının hazırlanması

İlişkili İhtisas Grupları Ağaçlandırma Tekniği ve Uygulamalarının Geliştirilmesi İG.Kaydedilen Gelişmeler

Potansiyel ağaçlandırma ve erozyon kontrolü çalışması yapılacak sahalarının tespiti tamamlanmış, projelendirme çalışmalarına geçilmiş olup ülke genelinde 578 bin hektar ağaçlandırma, 983 bin hektar erozyon kontrolü yapılabilecek potansiyel saha tespit edilmiş, bu

17

Page 18: sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

sahaların belirli bir takvim çerçevesinde 2017 yılı sonuna kadar projelendirilmesine yönelik çalışmalara başlanmıştır.

Yetişme muhiti envanteri için model belirleme çalışmaları ORBİS Projesi kapsamında devam etmektedir.

Karar Kamu ve özel sektörün yaptığı ağaçlandırma çalışmaları sürdürülmeli ve sonuçları ortaya konulmalıdır.

Eylemin Adı Odun dışı orman ürünlerinin geliştirilmesi

Eylemin Açıklaması

Ağaçlandırma çalışmalarında mahalli ağaç-ağaççık türlerinin kullanılması, alanda mevcut tıbbi, aromatik, boya ve süs bitkisi niteliğindeki otsu türlerin varlığının sürdürülmesi, ekim ve dikim yoluyla geliştirilmesinin sağlanması,

İlişkili İhtisas Grupları Ağaçlandırma Tekniği ve Uygulamalarının Geliştirilmesi İG.Kaydedilen Gelişmeler

Ağaçlandırma çalışmalarında özellikle yöreye adapte olmuş türlerin kullanılması sağlanmaktadır. Çalışmalarda biyolojik çeşitliliğin korunması maksadıyla tam alanda arazi hazırlığı ve diri örtü temizliğinden kaçınılmakta, sahadaki tıbbi, aromatik, otsu ve endemik bitki türleri ile dere içi vejetasyonu korunmaktadır.

Türkiye kırsalında yaşayan kesime yönelik olarak yörenin ekolojisine uygun gelir getirici türler ile ağaçlandırmalar yapılması gayesiyle 5.000 Köye 5.000 Orman Eylem Planı hazırlanarak uygulanmaya başlanmıştır.

Ayrıca, Yabanıl Meyveli Türler Eylem Planı da hazırlanmış ve uygulamaya konulmuştur.

Karar Kamu ve özel sektörün yaptığı ağaçlandırma çalışmaları sürdürülmeli ve sonuçları ortaya konulmalıdır.

Eylemin Adı Özel ağaçlandırma çalışmalarının desteklenmesi

Eylemin Açıklaması Özel ağaçlandırma çalışmalarında verilmekte olan kredi desteğinin sürdürülmesi,

İlişkili İhtisas Grupları Ağaçlandırma Tekniği ve Uygulamalarının Geliştirilmesi İG.Kaydedilen Gelişmeler11.01.2017 Tarih ve 29945 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Ağaçlandırma Ve Erozyon Kontrolü Hizmetlerine İlişkin Yönetmelikteki değişiklikle “Orman köyü nüfusuna kayıtlı ve o köyde ikamet edenlere 3 hektara kadar, odun dışı ürün veren türlerle yapacakları özel ağaçlandırma ve özel imar-ihya çalışmalarına %65, diğer gerçek ve tüzel kişilerin yapacağı özel ağaçlandırma, özel imar-ihya ve özel orman fidanlık çalışmalarına ise %25 hibe verilmesi” hükümleri getirilmiştir.

KARAR NO ORMANCILIK 14Karar Türkiye fidan ihraç eden ülke haline getirilmelidirEylemin Adı Fidan üretim planlarının yapılması

Eylemin Açıklaması İç piyasa ihtiyaçları ile ihracat imkânları gözden geçirilerek kısa, orta ve uzun vadeli fidan üretim planlarının yapılması

İlişkili İhtisas Grupları Fidan Yetiştiriciliği, Tohum ve Ağaç Islahı İG.Kaydedilen Gelişmeler

Kurum ve piyasa ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kısa, orta ve uzun vadeli fidan üretim planları yapılmaktadır.

Kısa vadeli planlanan fidan üretim faaliyetleri her yılsonu itibariyle %100 gerçekleştirilmiş olup orta vadede her fidanlığın 5 yıl süreli rotasyon planları yapılarak önümüzdeki yıllarda ne üretileceği planlanmıştır. Uzun vadede ise ihracatı arttırmaya, ithalatı ise azaltmaya yönelik fidan üretim planları yapılmıştır.

Türkiye’nin zengin bitki çeşitliliğine paralel fidan üretimi yapılmakta olup fidanlıklarımızda asli ve doğal türlerimizle birlikte üretilen tür sayısı 500’den 690‘a çıkarılmış ve bu çeşitlilik peyzaj ve ağaçlandırma çalışmalarına aktarılmaktadır.

Karar Türkiye, fidan ihraç eden ülke haline getirilmelidirEylemin Adı Özel fidanlıkların geliştirilmesi

18

Page 19: sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

Eylemin Açıklaması

1. Kaliteli fidan ihtiyacının karşılanmasında özel sektörün katkısının artırılması2. Özel sektörün rekabet gücünün korunması, teşvik edilmesi ve teşvike konu ürünlerin önceliklendirilmesi

İlişkili İhtisas Grupları Fidan Yetiştiriciliği, Tohum ve Ağaç Islahı İG.Kaydedilen Gelişmeler

Her yıl fidan ve tohum satış fiyatları belirlenmeden önce özel sektör piyasa araştırması yapılarak sektörün rekabet gücünün korunması adına fiyatlar tespit edilmektedir.

Özel sektörün rekabet gücünün arttırılması ve korunması için Sapanca Tanıtım ve Sergileme Fidanlığı Tesisi, Sakarya İli Süs Bitkileri Yetiştiriciliği Birliğine, yirmi dokuz yıllığına kiralanmış olup fidan alım talepleri buraya yönlendirilmektedir. Sergileme maksatlı 119 üretici fidanlığa yerleşmiş ve 300 bin adet fidan sergilenmektedir.

Özel fidanlıkları desteklemek için İzmit Orman Fidanlığının 3/4’ü açık ihale usulü ile 10 yıllığına Kocaeli Büyükşehir Belediyesine kiralanmış olup belediye de küçük çaplı fidan üreticilerine kısmi kullanım hakkı vererek özel sektöre destek vermek üzere kiralamıştır.

Özel sektör fidanlıklarında üretilen bitki materyalinin çoğunluğunun orman ekosistemlerinin doğal bir parçası olması sebebiyle, özel sektör fidanlık birliklerinin orman teşkilatıyla ilişkilerini düzenleyen yasal altyapının kurulması gayesiyle “Orman Bitkisi Tohumlukları Piyasasında Yetkilendirme, Denetleme ve Orman Bitki Pasaportu Yönetmeliği” 31 Temmuz 2016 tarih ve 29787 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmış olup konu ile ilgili tebliğ yürürlüğe girmiştir.

Karar Türkiye fidan ihraç eden ülke haline getirilmelidirEylemin Adı Fidan borsasının kurulması

Eylemin Açıklaması Kaliteli ve sağlıklı fidan üretiminin teşviki ve pazarlama imkânlarının geliştirilmesi

İlişkili İhtisas Grupları Fidan Yetiştiriciliği, Tohum ve Ağaç Islahı İG.Kaydedilen Gelişmeler

Uluslararası düzeyde fidan test laboratuvarlarının kurulmasına yönelik çalışmalar, “Orman Bitkisi ve Bitkisel Ürünlerine Arız Olan Zararlı Organizmalar İle Teknik Mücadele Yönetmeliği” çerçevesinde 2017 yılında Sapanca Tanıtım ve Sergileme Fidanlığında laboratuvar kurulacaktır.

Sakarya İlinde bulunan Sapanca Tanıtım ve Sergileme Fidanlığının fidan borsası statüsünde çalışabilmesi için Sakarya Ticaret Odası tarafından fidan borsasının resmi kuruluşu için karar alınarak TOBB’a teklif edilmiştir.

3.2- 2013 Yılı Ormancılık ve Su Şurası Kararları dışında ormanların geliştirilmesi konusunda diğer uygulamalar ve kaydedilen gelişmeler.

Araştırma Enstitüleri tarafından yürütülen ağaç ıslahı çalışmaları kapsamında seçilen tohum meşceresi sayısı artarak 33 türde 330 adede, toplam alanı ise yaklaşık 43.857 hektara ulaşmıştır.

Ayrıca gümünüze kadar 9 türde, 183 adet ve 1.434 hektar büyüklüğünde “Tohum bahçesi” tesis edilmiş olup ağaçlandırma çalışmalarında çoğunlukla kullanılmakta olan kızılçam, karaçam ve sarıçam türlerinde bahçelerden üretilen tohumlar yıllık ağaçlandırma programlarını karşılayacak miktara ulaşmıştır.

Doğal gen kaynaklarının yerinde korunmasını sağlamak üzere 60 türde 295 adet, 39.731 hektar gen koruma ormanı belirlenmiştir.

Milli Ağaç Islahı Programı kapsamında yoğun ıslah çalışmaları başlatılan kızılçam için döl denemelerinin ara sonuçları alınarak genotipik kızılçam tohum bahçeleri kurulmuş ve buralardan elde edilen tohumların kullanımı ile tesis edilen kızılçam ağaçlandırmalarından birim alanda %25-30 oranında daha fazla hacim elde edildiği bilimsel olarak tespit edilmiştir. Bu durum kızılçam ile kısa idare süreli endüstriyel ağaçlandırmaların yapılmasını cesaretlendirmiş ve Genel Müdürlüğümüz tarafından “Endüstriyel Ağaçlandırma Eylem Planı” kapsamında uygulamalara başlanmıştır.

Endüstriyel ağaçlandırmalar kapsamında kullanılmak üzere kızılçamda aralık mesafe

19

Page 20: sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

araştırmaları yürütülmüş ve ilk 12 yıllık sonuçları alınmıştır. İklim değişikliği kapsamında ülkemizin vermekte olduğu bildirimlerin daha sağlıklı bir

şekilde hazırlanmasını teminen kızılçam, karaçam, sarıçam ve sedir gibi türlerimiz için biokütle ve karbon içeriği araştırmalarına devam edilmiş ve önemli ölçüde bilgi birikimi sağlanmıştır.

Odun dışı orman ürünlerinden orman köyleri tarafından faydalanmaya konu türlerimiz (defne, keçiboynuzu, kekik, sandal, salep ve trüf mantarı vb.) için verim artırmaya yönelik olarak araştırma çalışmaları başlatılmış ve bir kısmı sonuçlandırılmıştır.

Türlerin iklim değişikliğine uyumları kapsamında bazı fizyoloji araştırmaları yürütülmüştür. Sarıçam, kızılçam ve karaçam türlerinde yapılan çalışmalarla; kuraklığa ve dona dayanıklı bazı orijinler belirlenmiştir.

Doğrudan koruya tahvile konu edilen bu tür meşe sahalarında; öncelikle biyolojik, ekolojik ve silvikültürel özellikleri farklı, Türkiye’de yayılış gösteren 17 farklı meşe türünün hem tür bazında ve hem de yayılış alanı açısından ayrı ayrı bilinmesine ve planlamanın da bu detayda yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.

2008–2012 yılları arasında uygulanan, Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberliği Eylem Planı ile kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, özel ve tüzel kişilikler diğer bir ifadeyle de toplumun her kesiminin katılımı sağlanarak bu kapsamda hedeflerimizi aşarak Trakya yüzölçümü büyüklüğündeki 2 milyon 429 bin hektar alanda ormanların geliştirilmesi ve genişletilmesine yönelik çalışmalar yapılarak 2 milyar adet fidanı toprakla buluşturulmuştur.

Bakanlığımızca; özellikle 2003-2016 yıllarını kapsayan son 14 yılda, önceki 57 yılda yapılan ormanların geliştirilmesi ve genişletilmesine yönelik ağaçlandırma, erozyonla mücadele, bozuk orman alanlarının iyileştirilmesi, özel ağaçlandırma, mera ıslahı ve suni tensil vb. ormancılık tesis çalışmalardan daha fazla çalışma yapılarak (% 56), yaklaşık 4,7 milyon hektar alanda yaklaşık 3 milyar 750 milyon adet fidan toprakla buluşturulmuştur.

Bakanlığımızca; 2013 yılından itibaren 3 yeni eylem planı uygulamaya konulmuş olup;- Erozyonla Mücadele Eylem Planı (2013-2107) kapsamında; günümüze kadar yaklaşık

1 milyon hektar sahada ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon ve mera ıslahı çalışması yapılmıştır.

- Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırma Eylem Planı (2013-2107) kapsamında; 302 adet baraj ve gölet havzasında çalışılmıştır.

- Yukarı Havza Sel Kontrol Eylem Planı (2013-2107) kapsamında; 200 adet sel kontrol çalışması yapılmıştır.

4. KARŞILAŞILAN DARBOĞAZ VE ZORLUKLAR

Ormanların geliştirilmesi uygulamaları kapsamında karşılaşılan darboğaz ve zorluklar aşağıda maddeler halinde belirtilmiştir.

AR-GE çalışmalarına uygulayıcı birimlerce yeterince önem verilmemesi, Araştırma Enstitüsü Müdürlüklerince yapılan çok önemli birçok araştırma sonuçlarının tam olarak uygulamaya aktarılamaması,

Özellikle araştırma enstitüsü müdürlüklerinde olmak üzere Genel Müdürlüğümüzde, uzmanlaşmış ve yabancı dili olan yeterli sayıda personele ihtiyaç duyulması,

Araştırma Enstitüsü Müdürlüklerinde, araştırma çalışmalarında bulunmak üzere laboratuvarda ve deneme sahalarında (arazide) teknisyen olarak görev yapacak/çalışacak yardımcı ara eleman bulunmaması,

Özel sektörün ve kamunun fidan ithalatının azaltılamaması, Fidancılık sektöründe devlet orman fidanlıkları önemli bir yer tutmakta olup

Bakanlığımızca, kamu kurum ve kuruluşlarına ve özellikle belediyelere bedelsiz fidan

20

Page 21: sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

tahsis etmesi nedeniyle haksız rekabet ortamı oluşturması ve özel sektör fidancılığının rekabet gücünü kırması,

Sınırımıza komşu olan ülkelerdeki iç karışıklıkların devam etmesi nedeniyle, fidan üretim ivmemizin azalması ve ihracat kapasitemizin tam olarak kullanılamaması,

Türkiye’de yayılış gösteren meşe ormanlarımızdaki, türlere yönelik biyolojileri ile alakalı araştırma çalışmalarının henüz sonuçlanmaması,

Gerek meşe koru ormanlarında ve gerekse doğrudan koruya tahvile alınan meşe meşcerelerinde, uygun doğal gençleştirme yöntemleriyle hızla gençleştirilmesine yönelik yeterince yaşlı meşcere bulunmaması,

Gençleştirmeye alınarak tohumlama kesimine konu edilen meşe meşcerelerinde yeteri miktar ve dağılışta kaliteli tohum ağaçlarının bulunması gereklidir. Ancak, bakımlarla meşenin tepe geliştirme kabiliyeti artırılmadığı için gençleştirme sahalarında yeterli tohum kaynağı bulunamamaktadır. Bu durum tohum takviyesiyle giderilmeye çalışılsa da meşe gençleştirmesinde önemli bir sorun olarak devam etmektedir.

Meşe sahalarının olumsuz her türlü faydalanmalara karşı korunması esas olup düşük rakımda ve köylere daha yakın konumda olması nedeniyle doğal otlatma ve faydalanma alanları olarak görülmesi,

Kayınla karışık meşe ormanlarının gençleştirilmesinde, boşaltma kesimi sonrası, meşe lehine yapılan gençlik bakımı çalışmalarının devam ettirilmemesi nedeniyle bahse konu sahaların çoğu kez kayının hâkimiyetine dönüşmesi,

Meşe gençleştirme çalışmalarında; tensilin son aşaması olan boşaltma kesiminden önceki ışık kesimleri sürecinde de geç kalınmaktadır. Gençleştirme takip süreci, bazı tensil bölmelerinde "Takipsizlik sürecine" dönüşebilmektedir. Bu tür aksaklıklar, tensile alınan meşceredeki gençliğin vasfını bozmakta, yer yer tümüyle yok olmasına bile yol açabilmekte, ya da uzun süre siper altında bekleyen gençlikte büyüme enerjisi çok gerilemektedir. Bu ve benzeri sorunlar, meşelerin tensil sürecinde dikkat edilmesi gereken önemli sorun başlıkları olarak görülmektedir.

Toprak ve arazi sınıflandırmasının henüz güncellenmemiş olması ve arazilerin yetenek sınıflarına göre kullanılamaması,

Ormancılık ve diğer ilgili mevzuat (mera ve maden vb.) arasında yetki ve sorumluluklar açısından çelişkilerin ve boşlukların henüz giderilememesi,

Özel ağaçlandırma mevzuatının sık sık değiştirilmesi, Çığ ve heyelan kontrolü çalışmaları sadece Bakanlığımızın işi olarak görülmesi, diğer

kurum ve kuruluşlar ve ilgi gruplarının (AFAD, İl Özel İdareleri) bu çalışmalara yeterli ilgiyi göstermemesi,

Çölleşme, kuraklık, sel ve taşkınlar ile ilgili olarak çalışan sivil toplum kuruluşlarının sayısının yeterli olmamasıyla birlikte mevcut olanlarla da yeterli koordinasyon sağlanamaması,

Sel, çığ ve heyelanlarla ilgili bölgesel önceliklere göre, orman bölge müdürlükleri bünyesinde, bu konularda proje hazırlayan hem de uygulamayı yapan, diğer meslek disiplinlerini de bünyesinde barındıracak başmühendisliklerin henüz kurulmaması,

Meralarda, kontrolsüz olarak ve kapasitesinin üzerinde otlatma yapılması nedeniyle meraların zaman içerisinde azalması,

Otlatmaya uygun potansiyel sahaların bulunduğu bazı yörelerde, köylülerin gelir seviyesinin düşük olması sebebi ile öteden beri süregelen düzensiz otlatma alışkanlıklarını

21

Page 22: sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

devam ettirmelerinden dolayı, orman idaresi ile köylüler arasındaki sosyal ihtilafların giderilememesi,

Erozyonun kaynağı ve etkilediği yerler dikkate alındığında, erozyonla mücadeleye havza bazında bütünsel bir yaklaşım tarzı ile bakılması zorunludur. 645 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile havzadaki orman ve orman dışı arazide erozyonla mücadele görevi Genel Müdürlüğümüze verilmiştir. Bu durum yetki ve sorumluluk açısından olumlu görünmekle birlikte havzada tasarruf yetkisi hazine, farklı kamu kurum ve kuruluşları ile özel şahısların elindedir. Özel mülkiyete konu, yüksek eğimli ve şiddetli erozyonun etkisinde kalan arazilerde erozyon kontrolü çalışmasına başlamadan önce mülk sahiplerinden izin belgesi alınması gerekmektedir. Bu durum gerekli koordinasyonun sağlanamadığı durumlarda erozyonla mücadelede önemli bir engel oluşturabilmektedir. Zaman zaman proje bazında bu birliktelik sağlansa da genel tutum itibarı ile kurumsal taassuplar ön plana çıkabilmektedir.

Genel Müdürlüğümüzün yeniden yapılandırılması ile hizmetlerin tek bir çatı altında birleştirilmesi olumlu bir gelişme olmakla birlikte, hedeflenen bilgi birikimi ile yetişmiş personel aktarımı teşkilata arzu edilen seviyede yansıtılamamıştır.

Orman teşkilatında, konusu ile ilgili yeterli uzman personel bulunmadığı (ağaç ıslahı, biyoteknoloji, sel, çığ, heyelan vb.) gibi, ayrıca farklı meslek disiplinlerinde uzman personellere de ihtiyaç duyulmaktadır.

Orman işletme şeflerinin, yeni yapılanmayla birlikte görev alanına giren iş kalemlerinin artması ve idari işlerin yoğun olması nedeniyle teknik ormancılık çalışmalarına yeterli zaman ayıramamaktadır.

5. GELECEĞE İLİŞKİN POLİTİKA VE STRATEJİLER

Ormanların geliştirilmesi uygulamaları kapsamında geleceğe ilişkin strateji ve politikalar aşağıda maddeler halinde belirtilmiştir.

Kızılçam döl denemeleri çalışmalarının sonuçlarına göre ikinci nesil tohum bahçeleri kurulmalıdır.

Genetik ıslah çalışmalarında moleküler yöntemler kullanmalıdır. İklim değişikliğinin orman kaynakları üzerine olumsuzluklarını azaltmaya yönelik

araştırma ve modelleme çalışmalarına devam edilmelidir. Orman flora ve faunasında genetik kaynakların tescil ve sertifikasyon faaliyetlerini

yürütmek üzere Genel Müdürlüğümüz merkezinde, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığında yer alan “Tohum Tescil ve Sertifikasyon Müdürlüğü” benzeri bir kuruluş ihdas edilmelidir.

Özel sektör fidancılığının teşvik edilmesi gayesiyle Devlet orman fidanlıklarında süs bitkisi ve boylu fidan üretimi sınırlandırılmalıdır.

Kamu kurum ve kuruluşlarına orman kurma maksadı dışında bedelsiz fidan tahsisi yapılmamalı, fiyat politikası yönüyle de özel sektörün rekabet gücünü koruyacak tedbirler alınmalıdır.

Meşe türlerinde tabii gençleştirme başarısının yükseltilmesi maksadıyla biyolejilerine uygun gençleştirme yöntemlerinin belirlenmesi ve bakımları ile ilgili araştırma ve eğitimlere ağırlık verilmelidir.

Çığ ve kitle hareketi riskinin yüksek olduğu alanlarda ormancılık faaliyetlerinde dikkat edilerek gerekli teknik ve kültürel tedbirlere ağırlık verilmelidir.

22

Page 23: sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

Baraj havzalarında, ağaçlandırma ve erozyon kontrolü çalışmalarına mutlaka baraj inşasından önce başlanmalı ve bitirilmelidir.

Sel ve heyelan riskinin olduğu yamaçlarda yol yapımından ve taşkın yatağında yapılaşmadan kaçınılmalı, yol, köprü ve içme suyu gibi altyapı tesisleri yapılırken akımı engellemeyecek kesitler belirlenmelidir. İri sediment ve odunsu materyal gelen derelere süzücü taşıntı barajları yapılmalıdır.

Sel, çığ, heyelan ve taşkın konularında, kurumlar arasındaki benzer işler ile ilgili yetki karmaşasının ortadan kaldırılması için ivedilikle gerekli mevzuat değişikliği yapılmalıdır.

Çığ ve heyelan kontrolü çalışmalarında uygulama yetkisi Genel Müdürlüğümüzde olup bahse konu çalışmalar küçük alanlarda yüksek maliyetli çalışmalardır. Bu nedenle mevzuat, idari yapı, teknik personel, bütçe konularında yeni politikalar belirlenmelidir.

Yukarı havzalardaki, 3 metreden daha derin sel derelerinde, Genel Müdürlüğümüzce çalışma yapılabilmesi için yeni düzenlemeler yapılmalıdır.

6. DEĞERLENDİRME

Ormanların geliştirilmesi kapsamında, geçmişte ve günümüzde başarılı uygulamalar yapılmış olup gelecekte de başarılı uygulamalara imza atabilmemiz için karşılaşılan darboğaz ve zorlukların çözüme kavuşturulması, geleceğe ilişkin politika ve stratejilerin önerilerimiz doğrultusunda yeniden belirlenmesi büyük önem arz etmektedir.

İklim değişikliği ile birlikte gelişen çevresel bilince paralel olarak halkın ağaçlandırmaya olan ilgisi giderek artmakta olup üniversiteler, araştırma birimleri, kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, özel ve tüzel kişilikler ve uygulayıcı birimlerinin birlikte çalışma isteği, yapılacak çalışmaların başarısını olumlu yönde etkilemektedir.

7. TAVSİYELER

Tohum bahçesi bulunmayan türlerde (özellikle yapraklı türler) tohum meşcereleri seçimine devam edilmelidir. Genetik ve fizyolojik olarak üstün tohum kaynağı olan bu tohum meşcerelerinden maksimum faydalanma gayesiyle araştırma enstitüsü müdürlüklerince önerilen yönetim ve silvikültürel planlar mutlaka uygulanmalıdır.

Orman Ağaçları ve Tohumları Islah Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünce Ulusal Ormancılık Master Planı doğrultusunda yürütülen araştırma projeleri ve devam eden uygulama çalışmaları (tohum meşceresi seçimi, tohum bahçesi kurulumu, gen koruma ormanı seçimi vb.) devam edecek ve görev alanına giren konularda yeni proje önerileri hazırlanacaktır.

“Ardıç ormanları genel ormanlık alanımız içinde yaklaşık % 3 oranında olmasına karşın, ardıç ormanlarının küresel iklim değişikliğinden en az etkilenecek ağaç türlerinden biri olacağı” öngörülmektedir. Bu nedenle, ardıç türlerinin doğal yolla gençleştirilmesi konusundaki araştırma çalışmalarına hız verilmelidir.

Orman Bitkisi üretimi yapan özel sektörün gelişmesi için kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler ile dernekler gibi tüzel kişiliklere bedelsiz fidan verilmemeli,

Özel sektör fidancılığının rekabet gücünün korunması gayesiyle devlet orman fidanlıklarında süs bitkisi ve boylu fidan üretimi sınırlandırılmalıdır.

Ürün standardının ve fiyatının belirlenmesi konusunda olumlu katkı sağlayacak olan Sapanca Tanıtım ve Sergileme Fidanlığı Tesisinin işletim modeli (Fidan borsası) sonuçlandırılarak yaygınlaştırılmalıdır.

23

Page 24: sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

Orman Bitkisi Tohumlukları Piyasasında Yetkilendirme, Denetleme ve Orman Bitki Pasaportu Yönetmeliği uygulamaları çerçevesinde orman bitkisi tescili ve sertifikasyonu çalışmalarının hızlı, etkin ve verimli olarak yürütülmesi için ilgili enstitü müdürlüğü koordinatörlüğünde sertifikasyon merkezi ihdas edilmelidir.

Türkiye’de 17 meşe türü olmasına rağmen amenajman planlarına göre odun üretimi amaçlı ekonomik fonksiyonlu alanlarda yayılış gösteren türler; sapsız meşe, saplı meşe, macar meşesi, ıstranca meşesi, saçlı meşe, kasnak meşesidir. Bu meşe türlerinde detaylı biyolojik, ekolojik, silvikültürel ve hasılat araştırmalarının yapılmasına ihtiyaç bulunduğundan bu araştırmalar bir an önce gerçekleştirilmelidir.

Gençleştirmeye ayrılacak meşe alanlarında tür bazında envanter, planlama ve idare müddeti konuları orman fonksiyonları itibariyle araştırılmalıdır.

Meşe ormanlarının fonksiyonları belirlendikten sonra işletme amaçları ve koruma hedeflerine uygun yani amaç kuruluşlarına yönelik silvikültürel müdahale yöntemleri araştırılmalıdır.

Meşe gençleştirme alanlarındaki tohum ihtiyacını karşılamak için uygun alanlarda tohum meşcereleri ve tohum bahçeleri kurulmalıdır.

Meşelerin tür bazında tohum özelliklerinin belirlenmesi (Tohum morfolojisi, fizyolojisi) araştırmaları yapılmalıdır.

Meşe türleri için “Tohum hasat ve transfer bölgeleri haritaları” yapılmalıdır. Mevcut öncü doğal gençliklerin kabul edilebilirliği konusunun tür bazında ve farklı

ekolojik koşullarda araştırması yapılmalıdır. Meşe koruya tahvil alanlarında yetişme ortamı farklılığına göre dönüşüm süresi tespiti

yapılmalı, yetişme ortamı değişiklikleri dikkate alınmalıdır. Koruya tahvil ve baltalık olarak işletilecek alanların kriterleri belirlenmelidir. Koruya tahvil çalışmalarının yoğun olduğu işletme şefliklerinde bakım çalışmalarının

amaca uygun olarak yürütülebilmesi için yeterli sayıda teknik eleman istihdam edilmesi sağlanmalıdır.

Meşe türlerinin gençleştirilmesi, yetiştirilmesi, ekolojisi, biyolojisi, ekonomisi, hasılatı, vb. konularda üniversiteler ve ormancılık araştırma enstitülerinin meşeler konusunda bilimsel çalışmaları artırılmalıdır.

Koruya tahvil uygulamalarının yürütüldüğü meşe meşcerelerinde, tahvil süreci türlere ve yetişme ortamının verimliliğine göre belirlenmelidir.

Koruya tahvil süreci başlatılan ormanlar, yenilenecek orman amenajman planlarında da (koruya tahvil sürecinin devam etmesi için) koruya tahvil işletme sınıfına alınmalıdır.

Koruya dönüştürmede ekolojik koşullar, meşcerenin kuruluşu ve özellikle değerli türlerin zenginliği koru ormanı kurma imkanı veriyorsa doğrudan dönüştürme yapılmalı, aksi halde tür değiştirerek dönüştürme yapılmalıdır. Bu nedenle dönüştürme tekniğini belirlerken meşceredeki ağaç türü, kuruluş özellikleri, ekolojik ve sosyal koşulları iyi incelenmelidir.

Ekolojik koşulları farklı yetişme ortamlarındaki gençleştirme, bakım, rehabilitasyon ve ağaçlandırma çalışmalarının başarılı olabilmesi için, yetişme ortamı haritaları yapılmalı ve amenajman planlarına eklenmelidir.

Ağaçlandırmaların ekolojik, sosyal, ekonomik etki ve sonuçlarının değerlendirilmesi için uygun göstergelerin ve değerlendirme metotlarının geliştirilmesi amacı ile AR-GE çalışması yapılmalı, bugüne kadar yapılan ağaçlandırma çalışmaları bu çerçevede değerlendirilmelidir.

Orman sınırları içerisinde bulunan ve otlak olarak kullanılan mera alanların envanterinin ivedilikle yenilenmesi gerekmektedir.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı tescilli meralarda mera ıslah çalışmasının yapılmaması, sadece ilgili bakanlığın kendi ıslah projeleri ile talebi olması halinde erozyon

24

Page 25: sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

kontrolü çalışmaları yapılması, konu ile ilgili 17.01.2012 tarihli protokol ivedilikle revize edilmelidir.

Genel Müdürlüğümüzce, özel mülkiyete konu, yüksek eğimli ve şiddetli erozyonun etkisinde kalan arazilerde mülk sahiplerinden izin almadan erozyon kontrolü çalışması yapılabilmesi için mevzuat değişikliğine gidilmelidir.

8. KAYNAKÇA Anonim, 2012. 1. Orman ve Su Şurası Ormanların Geliştirilmesi Çalışma Grubu Şura Çalışma

Belgesi. 2012, Ankara. Anonim, 2005. 1. Çevre ve Ormancılık Şurası Kararları. 22-24 Mart, Antalya. Anonim, 2004. Türkiye Ulusal Ormancılık Programı (2004-2023). Çevre ve Orman

Bakanlığı, 95s, Ankara. 2013 Ormancılık ve Su Şurası Çalışma Grubu Raporları. Akkemik, Ü., 2014. Türkiye'nin Doğal-Ekzotik Ağaç ve Çalıları - 1 (Gymnospermler -

Angiospermler) (A-G). Orman Genel Müdürlüğü Yayını, Yapım: CTA Ltd., 736 s. Anonim, 2005. Bozuk Meşe Alanlarının Rehabilitasyonu Eylem Planı (2004-2014).

Orman Genel Müdürlüğü, Ankara, 25 s. Anonim, 2006a. Baltalık Ormanlarının Koruya Dönüştürülmesi Eylem Planı (2006-2015).

Orman Genel Müdürlüğü, Ankara, 25 s. Anonim, 2006b. Meşe Ormanlarının Rehabilitasyonu Eylem Planı (2006-2015). Orman

Genel Müdürlüğü, Ankara, 25 s. Anonim, 2014a. Silvikültürel Uygulamaların Teknik Esasları. Orman Genel Müdürlüğü-

Silvikültür Dairesi Başkanlığı Yayını, Tebliğ Nu.: 298, Ankara, 142 s. Anonim, 2014b. Meşe Türlerinde Koruya Tahvil Uygulamaları ve Sonuçları Hakkında

Değerlendirme Raporları. Orman Genel Müdürlüğü-Silvikültür Dairesi Başkanlığı. Anonim, 2015. Türkiye Orman Varlığı. OGM Orman İdaresi ve Planlama Dairesi

Başkanlığı, Ankara Katrancı, M. D., ve Göl, C., 2008. Kirmir Çayı Havzasında Kızılcahamam-Kargasekmez

Ağaçlandırma Alanının Yetişme Ortamı Özellikleri, Uygulanan Toprak Koruma - Ağaçlandırma Yöntemleri ve Karaçamlar ile Tüylü Meşelerin (Baltalık) 1962 / 63 - 2006 Dönemindeki Gelişimi. Baraj Havzalarında Ormancılık I. Ulusal Sempozyumu 29 - 30 Nisan 2008, Bildiriler Kitabı, s. 100-122,

Odabaşı, T., 1976. Türkiye'de Baltalık ve Korulu Baltalık Ormanları ve Bunların Koruya Dönüştürülmesi Olanakları Üzerine Araştırmalar. İ.Ü. Orman Fakültesi Yayın Nu.: 218, İstanbul, 192 s.

Öztürk, S., 2013. Türkiye Meşeleri Teşhis ve Tanı Kılavuzu. Orman ve Su İşleri Bakanlığı - Orman Genel Müdürlüğü-Orman Zararlılarıyla Mücadele Dairesi Başkanlığı, 370 s., Ankara.

Tüfekçioğlu.U.,2016. Sürgünden Meydana Gelmiş Meşe Ormanlarının Kuruluş Özellikleri Ve İşletilmesi- Makale

Yaltırık, F., 1984. Türkiye Meşeleri Teşhis Kılavuzu. Tarım, Orman ve Köy İşleri Bakanlığı - Orman Genel Müdürlüğü Yayını, 64 sayfa + Resim ve Haritalar, Yenilik Basımevi, İstanbul.

25

Page 26: sura.ormansu.gov.trsura.ormansu.gov.tr/sura/Files/Ormanların... · Web viewTürkiye, özellikle son yüzyılda ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiminin olumsuz etkilerinden

9. EKLER

Tablo 1: Ormanların geliştirilmesine yönelik geçmişten günümüze kadar yapılan çalışmalar

Faaliyetler Birimi Yıllar Çalışılan AlanAğaçlandırma Hektar 1946-2016 2.344.679 Suni Tensil Hektar 1973-2016 840.388Erozyon Kontrolü Hektar 1955-2016 1.352.024Rehabilitasyon (İyileştirme) Hektar 1998-2016 2.899.912Mera Islahı Hektar 1962-2016 214.758Özel Ağaçlandırma Hektar 1986-2016 133.529Enerji Ormanı Tesisi Hektar 1978-2005 622.878

Toplam Hektar 8.408.168

26