30
http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -1- İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015 SUÇLARIN İÇTİMAI Bahadırhan TABAK* GİRİŞ Ceza hukukunun temel ilkelerinden biri olan “Kaç tane fiil varsa o kadar suç; kaç tane suç varsa o kadar ceza vardır / Quot crimina tot poenae” 1 ilkesine istisna teşkil etmek üzere suç ve ceza politikamızın bir gereği olarak bir fiil ile birden fazla suç normunun ihlali halinde suçların içtimaı hükümleri devreye sokulup ihlal edilen normlardan yalnız birinin cezası esas alınmak suretiyle aynen veya artırım yapılmak suretiyle ceza tatbiki gerçekleştirilebilmektedir. Fail tarafından gerçekleştirilen fiil bazen birden fazla suç teşkil etmekle birlikte bu suçlardan biri diğerinin unsuru veya ağırlaştırıcı sebebi olabilmekte (bileşik suç); bu fiil bazen aynı anda kanunda tipik olarak düzenlenmiş farklı iki suç normunu ihlal edebilmekte (farklı neviden fikri ictima); bazen fail aynı suçu belirli aralıklarla birden fazla kez gerçekleştirmekte (zincirleme suç); bazen de failin bir fiili ile aynı suç birden fazla kişiye yönelik olarak ihlal edilebilmektedir (aynı neviden fikri ictima). * Adli Yargı Hâkim Adayı, Çankaya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Anabilim Dalı Yüksek Lisans Öğrencis 1 ARTUK, Mehmet Emin/GÖKÇEN, Ahmet/YENİDÜNYA, A.Caner; Ceza Hukuku Genel Hükümler, Adalet Yayınevi, 6. Baskı, 2012, Ankara, s.669; HAKERİ, Hakan; Ceza Hukuku Genel Hükümler, Adalet Yayınevi, 16. Baskı, 2013, Ankara, s.555; GÖKTÜRK, Neslihan; Fikri İçtima, Adalet Yayınevi, 1. Baskı, 2013, Ankara, s.6

Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

Embed Size (px)

DESCRIPTION

"Ceza hukukunun temel ilkelerinden biri olan “Kaç tane fiil varsa o kadar suç; kaç tane suç varsa o kadar ceza vardır / Quot crimina tot poenae” ilkesine istisna teşkil etmek üzere suç ve ceza politikamızın bir gereği olarak bir fiil ile birden fazla suç normunun ihlali halinde suçların içtimaı hükümleri devreye sokulup ihlal edilen normlardan yalnız birinin cezası esas alınmak suretiyle aynen veya artırım yapılmak suretiyle ceza tatbiki gerçekleştirilebilmektedir."

Citation preview

Page 1: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -1-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

SUÇLARIN İÇTİMAI

Bahadırhan TABAK*

GİRİŞ

Ceza hukukunun temel ilkelerinden biri olan “Kaç tane fiil varsa o kadar suç;

kaç tane suç varsa o kadar ceza vardır / Quot crimina tot poenae”1 ilkesine istisna

teşkil etmek üzere suç ve ceza politikamızın bir gereği olarak bir fiil ile birden fazla

suç normunun ihlali halinde suçların içtimaı hükümleri devreye sokulup ihlal edilen

normlardan yalnız birinin cezası esas alınmak suretiyle aynen veya artırım yapılmak

suretiyle ceza tatbiki gerçekleştirilebilmektedir.

Fail tarafından gerçekleştirilen fiil bazen birden fazla suç teşkil etmekle birlikte

bu suçlardan biri diğerinin unsuru veya ağırlaştırıcı sebebi olabilmekte (bileşik suç);

bu fiil bazen aynı anda kanunda tipik olarak düzenlenmiş farklı iki suç normunu ihlal

edebilmekte (farklı neviden fikri ictima); bazen fail aynı suçu belirli aralıklarla birden

fazla kez gerçekleştirmekte (zincirleme suç); bazen de failin bir fiili ile aynı suç birden

fazla kişiye yönelik olarak ihlal edilebilmektedir (aynı neviden fikri ictima).

* Adli Yargı Hâkim Adayı, Çankaya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Anabilim

Dalı Yüksek Lisans Öğrencis

1 ARTUK, Mehmet Emin/GÖKÇEN, Ahmet/YENİDÜNYA, A.Caner; Ceza Hukuku Genel

Hükümler, Adalet Yayınevi, 6. Baskı, 2012, Ankara, s.669; HAKERİ, Hakan; Ceza Hukuku Genel

Hükümler, Adalet Yayınevi, 16. Baskı, 2013, Ankara, s.555; GÖKTÜRK, Neslihan; Fikri İçtima,

Adalet Yayınevi, 1. Baskı, 2013, Ankara, s.6

Page 2: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -2-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

Genel kural “quot crimina tot poenae” ilkesi gereği gerçek ictima yani

cezaların ictimaı uygulanmak suretiyle işlenen her bir norm ihlali için ayrı ayrı

cezalandırma yapılması ise de yukarıda sayılan hallerde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

(“TCK”) 42, 43 ve 44’üncü maddelerinde düzenlenen ictima hükümleri uygulanmak

suretiyle failin kusuru oranında cezalandırılması ilkesine uygun2 bir cezalandırma

amaçlanmakta; ceza sorumluluğunun sınırları suçların içtimaı ile daraltılmaktadır.3

Fail görünüşte birden fazla hukuki normu ihlal etmiş olsa da ihlale sebep olan

hareketler arasında amaçsal birlik bulunması ve hareketlerin arasında önemli bir

zamansal kesit bulunmaksızın birbirini takip etmesi4 gibi sebeplerle suçların ictimaı

yoluna gidilmektedir.

Suçların içtimaı kapsamına giren bir durum bulunmadığında devreye giren ve

gerçek içtima olarak da adlandırılan cezaların içtimaı TCK’da düzenlenmemiştir. Zira

bu durumda teknik anlamda suçların içtimasından çok suç sonucu hüküm altına alınan

cezalar içtima edilmekte; fail işlediği her suçtan ayrı ayrı cezalandırılmaktadır. Türk

Ceza Kanunu’nda düzenleme alanı bulmayan cezaların içtimaı kavramının kısıtlı bir

uygulaması Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 99’uncu

maddesinde bulunmakta olup bu husus çalışmamızın konusu dışında kalmaktadır.

Çalışmamızın ilk bölümünde genel olarak suçların içtimaı ile ilgili olarak

çeşitli bilgiler aktarıldıktan sonra ikinci, üçüncü ve dördüncü bölümde sırasıyla bileşik

suç, zincirmele suç ve fikri içtima kavramları incelenecektir. Çalışmamızın sonunda

yer alan sonuç bölümünde genel bir özet ve değerlendirme yapılarak çalışmamız

noktalanacaktır.

I. GENEL OLARAK SUÇLARIN İÇTİMAI

2 GÖKTÜRK, Neslihan; “Türk Hukuku’nda Suçların İçtimaı”, Ceza Hukuku ve Kriminoloji Dergisi,

C 2, S 1-2, 2014, İstanbul, s.32 3 HAFIZOĞULLARI, Zeki/ÖZEN, Muharrem; Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, U-S-A

Yayıncılık, 5. Baskı, 2012, Ankara, s.374 4 SOYASLAN, Doğan; Ceza Hukuku Genel Hükümler, Seçkin Yayıncılık, Güncelleştirilmiş 4.

Baskı, 2012, Ankara, s.256

Page 3: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -3-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

A. SUÇLARIN İÇTİMAININ CEZA HUKUKU İÇERİSİNDEKİ

KONUMU

Suçların İçtimaının ceza hukukundaki konumu bakımından suçların içtimaını

suç teorisi kapsamında inceleyen görüş, yaptırım teorisi içerisinde inceleyen görüş ve

karma görüş olmak üzere üç farklı sistem bulunmaktadır.

Suçların içtimaını suç teorisi kapsamında incelenmesi arkasında yatan sebep

suçların içtimaının fiil tekliği-fiil çokluğu ayrımı üzerine temellenmesi ve suç tipleri

ile suç tipleri arasındaki yapısal ilişkinin suçların içtimaı açısından özen arz etmesidir.

Suçların içtimaını yaptırım teorisi altında ele alan görüşe göre ise suçların

içtimaı cezanın belirlenmesi gerekliliğinden ortaya çıkmaktadır, cezaların belirlenmesi

suçların içtimaının ortaya çıkış nedenidir; dolayısıyla suçların içtimaı hükümleri de

yaptırım teorileri bağlamında ele alınmaktadır.

Alman doktrininde karşılık bulan karma görüşe göre ise suçların içtimaı hem

suç teorisi hem de yaptırım teorisi altında ele alınması gereken çifte konuma sahip bir

kurumdur. Bu görüşe göre suçların içtimaı hem suç teorisini hem de yaptırım teorisini

ilgilendirmektedir.

GÖKTÜRK’e göre suçların içtimaı, kavram, hukuki nitelik ve koşulları

bakımından suç teorisi; ortaya çıkış nedeni ve sonuçları bakımından yaptırım teorisi

ile ilgili bulunmakta olup karma teori bu bakımdan daha isabetlidir.5

B. ÇEŞİTLİ İÇTİMA SİSTEMLERİ

İçtima sistemleri toplama sistemi, hukuki içtima sistemi, erime sistemi,

kombinasyon sistemi, tek ceza sistemi olmak üzere beşe ayrılmaktadır.

5 GÖKTÜRK, Neslihan; Fikri İçtima, s.8 v.d.

Page 4: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -4-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

Toplama sistemi “quot crimina, tot poenae” ilkesi gereği kaç tane suç varsa o

kadar ceza verilmesi ve cezaların toplanmasını öngörmektedir. Bu durum cezanın

kusurla orantılı olması ilkesine aykırı düşmektedir. Zira cezaların toplanması her bir

cezanın fail üzerindeki bağımsız etkisinden daha yoğun bir etki bırakmaktadır.

Örneğin iki yıllık bir hapis cezası üzerinde eklenecek bir yılın fail üzerindeki etkisi;

bağımsız bir yıllık hapis cezasının etkisinden daha yoğundur. Bu da eklenen her

cezanın etkisini katlanarak göstermesi anlamına geleceğinden cezanın kusur ile

orantılı olması ilkesine aykırı düşmektedir.

Hukuki içtima sisteminde fail işlediği suçların cezalarının toplamından değil

en ağır cezanın belirli bir oranda artırılması suretiyle elde edilecek cezadan sorumlu

tutulur. Erime sisteminde ise fail işlediği suçlardan sadece en ağır cezayı gerektiren

suçun cezasından sorumlu tutulur. TCK’da düzenlenen farklı neviden fikri içtimada

erime sistemi esas alınmıştır.

Kombinasyon sistemi failin işlediği suçlardan en ağır cezayı gerektiren suçun

cezasından sorumlu tutulması ancak daha az ceza gerektiren suçların da nihai cezanın

belirlenmesinde dikkate alınmasını öngörürken tek ceza sistemi ise fail aynı anda kaç

hukuki normu ihlal ederse etsin hakkında tek bir cezaya hükmedilmesini öngörmekte,

dolayısıyla fiil tekliği, fiil çokluğu ayrımının ve esasen bütün içtima kurallarının

gözardı edilmesi sonucunu doğurmaktadır.6

C. FİİL TEKLİĞİ / FİİL ÇOKLUĞU AYRIMI

Fiil tekliği, fiil çokluğu ayrımı ve bu konudaki tartışmalar esasen içtima

konusunun temelini teşkil etmektedir zira gerçekleştirilen bir fiil sonucunda kaç farklı

hukuki normun ihlal edildiği yani ortada kaç farklı suçun bulunduğu hususunda bu

ayrım son derece önem arzetmektedir.

Alman doktrininde fiilin failin hareketinden ibaret olduğu kabul edilmekte ve

suç teorisindeki haksızlığın esasını hareketin oluşturduğu belirtilmektedir. Dolayısıyla

6 GÖKTÜRK, Neslihan; Fikri İçtima, s.12 v.d.

Page 5: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -5-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

bu görüşe göre fiilin tekliği veya çokluğu hareketin tekliği ve çokluğuna göre

belirlenmektedir.7

Ancak Türk doktrinindeki klasik suç teorisine göre fiil hareketten ibaret

olmayıp netice ve fiil ile netice arasındaki nedensellik bağı da fiilin bir unsuru olup

suça haksızlık muhtevasını netice kazandırmaktadır. Bu bakımdan klasik suç teorisine

göre fiilin çokluğu neticenin çokluğuna göre belirlenmektedir.

Bu noktada neticeli suçlarla neticesiz suçlar arasında ayrıma giden yazarlar da

mevcuttur. Örneğin HAFIZOĞULLARI neticeli suçlarda neticenin sayısının fiilin

sayısını, fiilin sayısının da suçun sayısını belirleyeceği, buna karşılık neticesiz suçlarda

salt hareketin sayısının fiilin sayısını, fiilin sayısının suçun sayısını belirleyeceğini

ifade etmektedir.8

TCK’nın 44’üncü maddesinin gerekçesinden ve TCK’nın 8’inci maddesinin

lafzından yeni TCK’nın fiil kavramı ile sadece hareketi ifade ettiği anlaşılmaktadır.9

Yeni TCK sistemine göre fiil tekliği / fiil çokluğu ayrmını hareket tekliği / hareket

çokluğu olarak anlamak da mümkündür. Yargıtayın uygulaması da fiilin hareketten

ibaret olduğu kabulü yönündedir. 10

Hareket tekliği kavramını da kendi içerisinde doğal anlamda hareket tekliği ve

hukuki anlamda hareket tekliği olarak ikiye ayırmak mümkündür: doğal anlamda

hareket tekliğinde failin iradi her bedensel hareketi doğal anlamda bir hareket kabul

7 KOCA, Mahmut/ ÜZÜLMEZ, İlhan; Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Seçkin Yayıncılık,

Güncellenmiş 5. Baskı, Ankara, s.431 8 HAFIZOĞULLARI/ÖZEN; age, s.377 9 KOCA/ÜZÜLMEZ; age, s.431 10 GÖKTÜRK, Neslihan; “Türk Hukuku’nda Suçların İçtimaı”, s.40; Yargıtay CGK, 6.7.2010, E.

2010/8 51, K. 2010/162 “Ayrıca, sanık Seyithan'ın hukuki anlamda tek sayılan “birden fazla ateş etme”

eylemi sonucunda, birden çok kişinin “olası kastla” yaralanmış olması nedeniyle, 5237 sayılı TCY.nın

43/2. Maddesindeki “aynı nev'iden fikri içtima” hükümlerinin uygulanması gerektiği de ileri

sürülebilirse de, 43. maddenin 3. fıkrası uyarınca “kasten yaralama” suçları açısından “aynı nev'iden

fikri içtima” hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığından, bu açık yasal düzenleme uyarınca

gerçek içtima kuralları uyarınca olası kastla yaralanan her bir mağdur yönünden ayrıca hüküm

verilmesi gerekmektedir.” Anılan kararda Yargıtay’ın fiilin tespitinde neticeyi esas alması halinde

birden fazla neticenin meydana gelmesinden bahisle doğrudan gerçek içtima değerlendirmesi yapması

gerekirken; fiil açısından hareketi esas alarak hukuki anlamda tek bir hareket dolayısıyla tek bir fiil

bulunduğu tespiti ile aynı neviden fikri içtima ve TCK 43/3’te yer alan istisna hükmü gereği de gerçek

içtima değerlendirmesi yapmıştır.

Page 6: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -6-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

edilirken hukuki anlamda hareket tekliğinde ise doğal anlamda bir hareket kabul edilen

birden fazla hareketin hukuki bir bütün olarak kabul edilebildiği durumlarda tek bir

hukuki hareketin var olduğu öngörülmektedir.11

Örnek vermek gerekirse failin mağduru önce yumruklayıp sonra cebinden

çıkardığı bıçakla bacağından bıçaklaması halinde doğal anlamda hareket teorisine göre

birden fazla hareket bulunmasına rağmen hukuki anlamda hareket teorisine göre tek

bir hukuki fiil vardır ve örnekte bu fiil kasten yaralama suçunu meydana getirmektedir.

II. BİLEŞİK SUÇ

A. KAVRAM

TCK’nın 42’inci maddesinde düzenlenen bileşik suçla ilgili olarak “Biri

diğerinin unsurunu veya ağırlaştırıcı nedenini oluşturması dolayısıyla tek bir fiil

sayılan suça bileşik suç denir. Bu tür suçlarda içtima hükümleri uygulanmaz.”

hükmüne yer verilmiştir.

Esasen burada içtima hükümleri uygulanmaz denmek suretiyle içtima

yapılmasına gerek olmadığı ifade edilmek istenmektedir zira bileşik suçun bulunduğu

hallerde içtima zaten bizzat kanun koyucu tarafından yapılmaktadır. TCK’da tipik

olarak düzenlenen iki farklı suç tipi suç politikası gereği kanun koyucu tarafından biri

diğerinin unsuru veya ağırlaştırıcı nedeni olacak şekilde bir araya getirilmekte ve

bağımsız bir suç tipi oluşturulmaktadır.

Aslında bileşik suçu düzenleyen TCK 42’inci madde olmasaydı da bir eksiklik

olmayacak yine aynı sonuca ulaşılabilecekti zira bileşik suç kanunda tipik olarak

düzenlenmekte ve unsurlarıyla birlikte kanuni düzenleme içerisinde yer almaktadır.

Bileşik suçu meydana getiren tipik hareketlerin artık bağımsız bir suç olmaktan

çıkarak bileşik suçun unsuru haline geleceği hakim tarafından takdir edilebilecektir.12

11 KOCA/ÜZÜLMEZ; age, s.432 12 BİRTEK, Fatih; Ceza Hukuk Genel Hükümler, Adalet Yayınevi, 3. Baskı, 2014, Ankara, s.320;

ÖZGENÇ, İzzet; Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Seçkin Yayıncılık, 7. Baskı, 2012, s.515;

ÖZBEK, Veli Özer/ KANBUR, M. Nihat/ BACAKSIZ, Pınar/DOĞAN, Koray/TEPE, İlker; Türk

Ceza Hukuku Genel Hükümler, Seçkin Yayınevi, 1. Baskı, 2010, s.514

Page 7: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -7-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

Kanun metninde de ifade edildiği gibi bileşik suç iki farklı şekilde

oluşmaktadır.13 Bunlardan ilki iki farklı suç tipinin bir araya getirilmesi sonucu

bağımsız bir suç tipinin ihdası şeklinde olmaktadır. Bu durumda bir araya getirilen

suçlar bileşik suçun unsurunu teşkil etmekte14 ve meydana gelen yeni suç tipi unsur

niteliğindeki suç tiplerinden bağımsız bir suça dönüşmektedir.

Bu tarz bileşik suçlara TCK 148’de düzenlenen yağma suçu örnek

gösterilebilir. Yağma suçu farklı tipik suçlar olarak düzenlenen TCK’nın 141’inci

maddesindeki hırsızlık suçu ile TCK’nın 108’inci maddesinde düzenlenen cebir veya

106’ıncı maddesinde düzenlenen tehdit suçlarının bir araya gelmesi ile oluşmaktadır.

Ancak tipik olarak TCK’da düzenlenmiş bulunan bu farklı suç tipleri yağma halinde

sadece yağmanın unsurları olarak kalmakta hüküm TCK 148 yağma suçu üzerinden

kurulmaktadır.15

Bileşik suçun diğer bir meydana geliş şekli ise TCK’da tipik olarak

düzenlenmiş bir suçun başka bir suçun ağırlaştırıcı nedenini teşkil edecek şekilde

kanunda düzenlenmesi ile meydana gelmesidir. Burada suçlardan biri ana suç olarak

yer almakta diğer suç tipi ana suçun ağırlaştırıcı nedeni kabul edilmektedir.

Bu tür bileşik suça örnek olarak da TCK’nun 116’ıncı maddesinde düzenlenen

konut dokunulmazlığının ihlali suçunun TCK 149/1-d’de yer alan yağma suçunun

nitelikli halini teşkil etmesi gösterilebilir. 16 Görüldüğü üzere konut içerisinde yağma

suçunun işlenmesi halinde TCK’da bağımsız bir suç olarak düzenlenen konut

dokunulmazlığının ihlali suçu ana suç olarak kabul edebileceğimiz yağmanın

ağırlaştırıcı nedenini teşkil etmekte ve konut dokunulmazlığının ihlali bağımsızlığını

yitirerek hüküm sadece nitelikli yağma suçundan kurulmaktadır.17

13 DEMİRBAŞ, Timur; Ceza Hukuku Genel Hükümler, Seçkin Yayınevi, 8. Baskı, 2012, s. 504 14 AKSOY İPEKÇİOĞLU,Pervin; ”Türk Ceza Kanunu’nda Bileşik Suç”, Ankara Üniversitesi Hukuk

Fakültesi Dergisi, 61 (1), 2012, Ankara, s. 43 15 ÖZTÜRK, Bahri/ERDEM, Mustafa Ruhan; Uygulamalı Ceza Hukuku ve Güvenlik Tedbirleri

Hukuku, Seçkin Yayınevi, 12. Baskı, 2012, s.624 16 CENTEL, Nur/ZAFER, Hamide/ÇAKMUT, Özlem; Türk Ceza Hukukuna Giriş, Beta Basım

Yayın, 7. Baskı, 2011, İstanbul, s.520 17 GÜNDÜZ, Remzi/ GÜLTAŞ, Veysel; 2006-2007-2008 İçtihatları İle 5237 Sayılı Türk Ceza

Kanunu Genel Hükümler Cilt 1, Bilge Yayınevi, 1.Baskı, 2009, Ankara, s.307, Yargıtay 6. Ceza

Page 8: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -8-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

B. BİLEŞİK SUÇ KAPSAMI DIŞINDAKİ HALLER

Bileşik suç düzenlemesi diğer tüm içtima hükümlerinde olduğu gibi gerçek

içtimanın bir istisnası şeklindedir. Bileşik suçun söz konusu olmadığı hallerde her bir

suç bağımsızlığını koruyacak ve ayrı ayrı cezalandırılacaktır.

Bu istisnanın gerçekleşmesi için de kanunun bir suçu açıkça bileşik suç olarak

düzenlemesi gerekmektedir. Kanun koyucu suçu tarif ederken suç tanımında bileşik

suçun unsurlarını açık bir şekilde ortaya koymakta ve artık bu suç tanımı içerisinde

yer alan suç tipleri bağımsız bir şekilde yargılama konusu yapılmamaktadır.

Bileşik suça benzemekle birlikte bileşik suç kapsamı dışında kalan bir takım

durumlar vardır. Bunlar bir suçu işlemek için başka bir suç işlemek, işlenmiş bir suçu

gizlemek için başka bir suç işlemek, bir suç vesilesiyle bir başka suç işlemek

durumlarıdır ki bu durumlarda bileşik suç bulunmaz gerçek içtima hükümleri

uygulanır.18

Bir suçu işlemek için başka bir suç işleme durumunda fail TCK’da bağımsız

bir şekilde düzenlenen bir suçu işlemek isterken bu amacı gerçekleştirmek için bir

başka suç daha işlemektedir. Kanun açıkça bu suçları birbirinin unsuru veya

ağırlaştırıcı nedeni olarak suç tanımında göstermediği sürece bileşik suç söz konusu

olmaz ve gerçek içtima hükümleri uygulanır.19 Cinsel saldırı suçunu işlemek için aynı

zamanda konut dokunulmazlığının da ihlal edilmesi buna örnek gösterilebilir.

Dairesi, 10.12.2007 T. E:97 – K:13859 “Sanıkların bileşik suçlardan olan nitelikli yağma suçunu, 5237

sayılı TCY’nın 149/1-a, c, d, h maddesine uyan biçimde silahla, birden fazla kişiyle, konutta ve

geceleyin işlediklerinin anlaşılması karşısında, anılan maddede yazılı nitelikli yağma suçunun

ağırlaştırıcı nedeni olan konut dokunulmazlığını bozma suçundan ayrıca hüküm kurulması olanağı

bulunmadığı gözetilmeden yazılı biçimde uygulama yapılarak, aynı Yasanın 42/1. Maddesine aykırı

davranılması...” Yargıtay 6. Ceza Dairesi 28.11.2006 T. E: 12231 “5237 sayılı Türk Ceza Yasasında

yağma suçunun konutta işlenmesi aynı Yasanın 149. Maddesinin 1. Fıkrası “d” bendine göre suçun

nitelikli halini oluşturan öğelerinden bulunduğundan; sanıkların ayrıca bu suçtan da

cezalandırılamayacağının gözetilmemesi,” 18 CENTEL/ZAFER/ÇAKMUT; age, s.521 19 ÖZBEK/KANBUR/BACAKSIZ/DOĞAN/TEPE; age, s.513

Page 9: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -9-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

İşlenmiş bir suçu gizlemek için başka bir suç işleme durumunda da fail TCK’da

tipik olarak düzenlenen bir suçu işledikten sonra bu suçu gizlemek ve ortaya çıkmasını

önlemek için bir başka suç daha işlemektedir. Bu durumda da kanunda açıkça bileşik

suç düzenlemesi bulunmaması halinde gerçek içtima hükümleri uygulanacaktır.

Örneğin cinsel saldırı suçunun işlenmesi akabinde suçun ortaya çıkmasını önlemek

için cinsel saldırı mağdurunun öldürülmesinde bileşik suç değil gerçek içtima

hükümleri uygulanacaktır. Burada her ne kadar başka bir suçun ortaya çıkmasının

önlenmesi amacı kasten öldürme bakımından TCK 82/1-h’de nitelikli hal olarak

düzenlense de nitelikli halde suçun tipi belirtilmediğinden cinsel saldırı suçu

bağımsızlık niteliğinin kaybetmez;20 hem TCK 82/1-h hem de TCK 102’de yer alan

cinsel saldırı suçundan ayrı ayrı cezalandırma yoluna gidilir.

Bir suç vesilesiyle bir başka suç işleme halinde de bileşik suç değil gerçek

içtima hükümleri uygulanacaktır. Örneğin fail bir kişiyi öldürdükten sonra mağdurun

üzerinde yer alan değerli eşyaları da alması veya konutta hırsızlık yaparken polisin

sesini duyması halinde kaçarken pencerenin camını da kırması halinde işlediği her

suçtan ayrı ayrı cezalandırılacaktır.21

C. BİLEŞİK SUÇUN BAZI ÖZEL SONUÇLARI

TCK’da bir suçun bileşik suç şeklinde düzenlenmesine bağlı bir takım özel

sonuçlar söz konusudur. Bunlardan birincisi bileşik suçun kendisini oluşturan suçlara

bölünememesidir. Bileşik suçu oluşturan tipik suçlar bağımsızlığını yitirerek bileşik

suç potası içerisinde erirler ve bağımsızlıklarını yitirirler.22

Bileşik suçun işlendiği yer ve zamanın tespiti bakımından bileşik suçta

belirtilen netice dikkate alınmaktadır; zamanaşımı da bileşik suçta belirtilen neticenin

gerçekleştiği andan itibaren işlemeye başlar.

20 DEMİRBAŞ, Timur; age, s. 505 21 ÖZGENÇ, İzzet; age, s.515,516 22 Yargıtay CGK, E. 2010/9-254, K. 2011/31 ”..sanıkların amaçlarının baştan beri yağma suçunu

işlemek olduğu, katılanın görüntü ve fotoğraflarını kaydetmelerinin yağma suçunun devamı şeklinde

olup, olayda tehdit suçunun özel bir görünüm şekli olan şantaj suçunun ayrıca oluşmadığı, şantaj içerikli

ifadelerin yağma suçunun tehdit unsuru içinde kaldığı ve sanıkların eylemlerinin bir bütün halinde

yağma suçunu oluşturduğunun kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.

Page 10: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -10-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

Bileşik suçta unsur veya ağırlaştırıcı neden konumunda bulunan suçun

tamamlanması ancak asıl suçun teşebbüs aşamasında kalması halinde bileşik suç

bakımından teşebbüs hükümleri uygulanır. Örneğin konut dokunulmazlığının ihlali

suretiyle yağma suçunda konuta girildikten sonra failin çeşitli sebeplerle yağmayı

gerçekleştirememesi halinde bileşik suça teşebbüs söz konusu olacaktır. 23

Bileşik suçu oluşturan suçlardan unsur veya ağırlaştırıcı neden konumunda

bulunan suçun ortadan kalkması herzaman bileşik suçun da ortadan kalkması

sonucunu doğurmaz. Ayrıca bileşik suçu oluşturan suçlardan birinin şikayete bağlı

olması da doğrudan bileşik suçun da şikayete bağlı olacağı sonucunu

doğurmamaktadır.24

III. ZİNCİRLEME SUÇ

A. KAVRAM

765 sayılı Eski Türk Ceza Kanunu’nda müteselsil suç olarak isimlendirilen

zincirleme suç Türk Ceza Kanunu’nun 43’üncü maddesinde “Bir suç işleme kararının

icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla

işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte

üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı

gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda

da bu fıkra hükmü uygulanır.” şeklinde hüküm altına alınmış bulunan özel bir içtima

türüdür.

Kanun koyucunun izlediği suç ve ceza siyaseti gereği diğer içtima

hükümlerinde olduğu gibi zincirleme suçlarda da sanık lehine olarak cezanın kusurla

doğru orantılı olması, gerçekleştirilen fiillerin belirli bir amaç doğrultusunda bir

bütünlük arzetmesi gibi gerekçelerle şartları oluşması halinde failin müteselsil şekilde

gerçekleştirdiği birden fazla hukuki norm ihlalinin tamamından değil sadece bir

23 HAKRERİ, Hakan; age, s.561 24 DEMİRBAŞ, Timur; age, s.506

Page 11: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -11-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

tanesinin karşılığı olan cezada artırım yapılmak suretiyle cezalandırma yoluna

gidilmesi söz konusudur.

Zincirleme suç müessesinin ilk olarak ortaya çıkışının müsebbibi olarak üç

defa hırsızlığın ölümle cezalandırdığı ortaçağda Glossatörler ve Postglossatörlerin

aynı tip suçu birden çok işleyen failleri aşırı şiddetteki cezalardan korumak için

aldıkları ortak karar gösterilmektedir. Başta hırsızlık için öngörülen bu müessesenin

daha sonra tüm suçlara teşmil edildiği ifade edilmektedir.25

Zincirleme suç 765 sayılı eski TCK’nın 80’inci maddesinde “Bir suç işlemek

kararının icrası cümlesinden olarak, kanunun aynı hükmünün bir kaç defa ihlal

edilmesi, muhtelif zamanlarda vaki olsa bile, bir suç sayılır.” şeklinde düzenleme alanı

bulmuş; müteselsil suçların aynı kişiye karşı işlenme şartı aranmamıştır. Bu bakımdan

yeni TCK’nın zincirleme suç kapsamını daralttığı söylenebilir.26

Örnek vermek gerekirse bir mağazada kasiyer olarak çalışan failin iki ay

içerisinde her gün gizlice kasadan bir miktar para almış olması halinde altmış farklı

güveni kötüye kullanma suçu oluşacaktır ve zincirleme suç hükmü uygulanmazsa fail

güveni kötüye kullanma suçundan altmış defa cezalandırılacaktır. Ancak zincirleme

suç hükmü gereği bu durumda fail hakkında tek bir güveni kötüye kullanma suçundan

dörtte birden dörtte üçe kadar artırım yapılmak suretiyle cezalandırma yoluna

gidilmektedir.27

Maddenin ikinci fıkrasında yer alan hüküm aynı neviden fikri içtimaya ait

olduğundan söz konusu fıkra çalışmamızın devamında Fikri İçtima başlığı altında ele

alınacaktır.

B. ZİNCİRLEME SUÇUN BENZER KAVRAMLARDAN FARKI

25 DEMİRBAŞ, Timur; age, s.506; SOYASLAN, Doğan; age, s.259 26 ÖZGENÇ, İzzet; age, s.519; SOYASLAN Doğan; age, s.261 27 ARTUK/GÖKÇEN/YENİDÜNYA; age, s.677

Page 12: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -12-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

Zincirleme suçu kesintisiz suçtan ayıran nokta zincirleme suçta her bir suç

arasında kesintisiz suçtan farklı olarak kesintinin söz konusu olmasıdır. Kensintisiz

suçlarda zincirleme suçu oluşturabilir28; uyuşturucu bulunmaktan tutuksuz yargılanan

failin yeniden uyuşturucu bulundurmaya başlaması buna örnek verilebilir.29

Zincirleme suçu tekerrürden ayıran nokta zincirleme suçlar arasında herhangi

bir mahkumiyet hükmü bulunmazken tekerrürde birinci suç ile ikinci suç arasında

mahkumiyet tesisi söz konusudur.30

İtiyadı suç ile zincirleme suç kavramlarının farkı olarak da itiyadi suçta fillerin

ancak belirli bir yoğunluğa ulaştığında cezalandırıldığı halbu ki zincirleme suçta her

suçun birbirinden bağımsız olduğu ve ilk fiil işlendiğinde suçun cezalandırılabilir

olduğu gösterilmektedir.31

C. ZİNCİRLEME SUÇUN HUKUKİ NİTELİĞİ

Zincirleme suçun hukuki niteliğini açıklayan iki görüş bulunmaktadır.

Bunlardan birincisi zincirleme suçu tek suç olarak açıklarken diğeri zincirleme suçun

çok suçtan oluştuğunu belirtmektedir.

Tek suç görüşündeki yazarlar zincirleme suçta failin tek bir suç işleme

kararının bulunduğu ve aynı yasa hükmünü ihlal ettiği gerekçeleriyle esasen ortada tek

bir suçun olduğunu savunmakta diğer bir grup yazar ise ortada birbirinden bağımsız

birden çok suç olduğu ancak bunların ceza yönünden tek suç sayıldığı görüşünü

savunmaktadırlar.32

D. ZİNCİRLEME SUÇUN ŞARTLARI

28 SOYASLAN, Doğan; age, s.260 29 ÖZTÜRK/ERDEM; age, s.333; CENTEL/ZAFER/ÇAKMUT; age, s.509-510 30 ÖZTÜRK/ERDEM; age, s.333 31 CENTEL/ZAFER/ÇAKMUT; age, s.510 32 CENTEL/ZAFER/ÇAKMUT; age,s.510; DEMİRBAŞ, Timur; age, s.507

Page 13: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -13-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

Zincirleme suçun meydana gelebilmesi için dört koşulun mevcut bulunması

gerekmektedir. Bunlar, aynı suçun temel şeklinin veya daha az veyahut da daha çok

ceza gerektiren nitelikli şekillerinin birden çok kez gerçekleştirilmiş olması, bu

suçların değişik zamanlarda işlenmesi, tek bir suç işleme kararının tüm suçları

kapsayacak şekilde mevcut bulunması ve suçun belli bir kişiye karşı işlenmesi veya

işlenen suçların mağduru belli bir kişi olmayan suçlardan olmasıdır.

1. AYNI SUÇUN TEMEL ŞEKLİNİN VEYA NİTELİKLİ

ŞEKİLLERİNİN BİRDEN FAZLA KEZ İŞLENMESİ

Zincirleme suçu meydana getiren her bir suçun bağımsız olarak suç teşkil

etmesi gerekmektedir. Zincirleme suç kapsamındaki her bir suçun tipiklik ve hukuka

aykırılık unsurları mevcut bulunmalıdır; şayet teselsül eden suçlardan biri için hukuka

uygunluk sebebi varsa veya kanun koyucu tarafından suç olmaktan çıkartılmışsa artık

bu suçun zincirleme suç kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmayacaktır.33

Bir suç kapsamında gerçekleşen birden fazla fiil bağımsız suç teşkil

etmeyeceğinden ve aslında ortada hukuki anlamda bir fiil bulunduğundan bu durumda

da zincirleme suçtan bahsedilemez.34 Örneğin failin girdiği evde mağdura ait birden

fazla eşya çalması halinde aslında hukuki anlamda tek bir fiil vardır ve failin

33 KOCA/ÜZÜLMEZ; age, s.439 34 ARTUK/GÖKÇEN/YENİDÜNYA; age, s.678; Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 02.10.2007, 6-

195/197 “Somut olayda sanığın bir apartmanın üçüncü katında oturan yakınının evine penceresinden

girerek para ve bir kısım eşya ile birlikte aldığı otomobil anahtarıyla evden çıkıp hemen evin önünde

otoparkta bulunan aracı çalması eyleminde, araya zaman aralığı girmediği ve fiilin kesintiye uğramadan

devam ettirildiği gözetildiğinde zincirleme suç hükümlerinin uygulama yerinin bulunmadığı, sanığın

eyleminin bütün halinde tek bir hırsızlık suçunu oluşturduğu, suça vasıf verilirken eylem bütünlüğü

içindeki en ağır niteliğe dayanılması icap ettiği, Yerel Mahkemece bozma üzerine yeni hüküm

kurulurken oluşum bütünlüğünün gözetilerek Yasanın 61 inci maddesince temel cezanın tespitinin

uygun olacağı, görüş ve kanaati benimsendiğinden, Özel Dairenin sanığın eyleminin tek hırsızlık

suçunu oluşturduğuna ilişkin kararı isabetli olup, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının

reddine karar verilmelidir...” KOCA/ÜZÜLMEZ; age, s.440; Yargıtay 5. Ceza Dairesi, 08.04.2009,

2540/4415 “Aynı zamanda ve mekanda birbirlerini takibeden nitelikli cinsel saldırı eylemlerini

gerçekleştirirlerken mağdurenin kollarından tutmak suretiyle direncini kırıp, birbirlerine yardımcı olan

sanıklardan her birinin, bizzat gerçekleştirdiği eylemle birlikte, diğer sanığın eylemine TCK’nın 37.

Maddesi kapsamında fail olarak katılmış olmasından dolayı haklarında bu suçun nitelikli hali olan

102/3-d maddesi ile birlikte aynı Yasa’nın 43/1. Maddesinin de uygulanması gerektiğinin

gözetilmemesi”

Page 14: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -14-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

gerçekleştirdiği fiiller tek bir hırsızlık suçunu oluşturacağından zincirleme suç söz

konusu olmaz.

Ayrıca kesintisiz suçlarda da kesinti gerçekleşmediği sürece tek bir suç söz

konusu olduğundan zincirleme suç söz konusu olmaz, ancak kesinti gerçekleştikten

belli bir süre sonra suç tekrar işlenirse kesintisiz suçlar açısından da zincirleme suç

gündeme gelir.

İhmali suçlar da tıpkı icrai suçlar gibi zincirleme suçun konusunu

oluşturabilirler. Acil servisteki doktorun acil müdahale gerektiren bir hastaya bir hafta

boyunca, müdahale etmesi gereken durumlarda müdahale etmemesi ve bu süreç

içerisinde hastanın ölmesi halinde doktorun fiilleri ihmali suçların zincirleme suç

teşkil etmesine örnek oluşturur.35 Ayrıca ihmali suçlarla icrai suçlar da aynı suç tipini

oluşturmaları kaydıyla zincirleme suç kapsamında yer alabilirler; örneğin

dolandırıcılık suçunun icrai ve ihmali şekilde işlenmesi halinde diğer şartların da

mevcut olması takdiriyle zincirleme suç hükümleri tatbik edilebilir.36

İşlenen suçların aynı suçun temel şekli veya daha az veyahut daha çok ceza

gerektiren nitelikli şekilleri olması gerekmektedir. Bu bakımdan örneğin failin bir gün

hırsızlık ertesi gün dolandırıcılık ve daha sonra resmi belgede sahtecilik suçlarını

işlemesi halinde zincirleme suç hükmü uygulanamayacak her bir suç bağımsız bir

şekilde cezalandırma konusu olacaktır.

Madde metninde bir suçun daha az veya daha çok ceza gerektiren nitelikli

hallerinin de aynı suç kabul edileceği belirtildiğinden örneğin basit yaralama ile

nitelikli yaralama; basit tehdit ile nitelikli tehdit gibi suçların işlenmesi halinde de

zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır.

35 SOYASLAN, Doğan; age, s.262; KOCA/ÜZÜLMEZ; age, s.441; Yargıtay 4. Ceza Dairesi

03.05.1994, 942/3887 “Sanığın Yargıtay’dan gelen dosyaların esasını kapatmama, bir kısım belgeleri

dosyalarına yerleştirmeme ve temyiz dilekçeleriyle ilgili işlem yapmama şeklinde aynı nitelikte 1991-

1992 yılları içinde süre gelen ve bir suç işleme kararının icrası cümlesinden olarak yasanın aynı

hükmünün ihlali niteliğinde bulunduğu kabul edilen eylemleri için TCY’nin 230 ve 80. maddelerinin

uygulanması.” 36 KOCA/ÜZÜLMEZ; age, s.441; HAKERİ, Hakan; age, s.569

Page 15: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -15-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

Ancak dikkat edilmelidir ki suçun temel şeklinin yanında teselsül içerisinde

nitelikli hali de işlenmiş ise zincirleme suç hükmü kapsamında yapılacak arttırmada

suçun nitelikli hali için öngörülen ceza esas alınmalıdır.37

Kabahatler ile suçlar arasında da zincirleme suç hükmü uygulanamamaktadır.

Kabahatler de kendi içerisinde müteselsil şekilde işlense de Kabahatler Kanunu

15/2’de yer alan “Aynı kabahatin birden fazla işlenmesi halinde her bir kabahatle ilgili

olarak ayrı ayrı idari para cezası verilir.” hükmü gereği zincirleme suç hükümleri

uygulanamamaktadır.38

2. AYNI SUÇUN DEĞİŞİK ZAMANLARDA İŞLENMESİ

765 sayılı eski TCK’da muteselsil suçlar arasındaki zaman kavramı “muhtelif

zamanlarda vaki olsa bile” şeklinde ifade edilmekteydi ve bir kişiye karşı bir suçun

aynı zaman dilimi içerisinde birden fazla kez işlenmesi halinde de zincirleme suçun

varlığı kabul ediliyordu.

Ancak 5237 sayılı TCK’da zaman kavramı “değişik zamanlarda” şeklinde

ifade edilmiş ve takibeden suçların mutlaka değişik zamanlarda işlenmiş olması

öngörülmüştür. Bu bakımdan yeni TCK’ya göre bir suçun aynı zaman içerisinde

birden fazla işlenmesi zincirleme suç kapsamında değerlendirilemeyecektir39; ancak

bu husus TCK 61’inci madde kapsamında hakim tarafından dikkate alınabilecektir.40

37 ÖZGENÇ, İzzet; age, s.526 38 KOCA/ÜZÜLMEZ; age, s.439 39 SOYASLAN; Doğan; age, s.258 40 ÖZGENÇ, İzzet; age, s.530, Yargıtay Ceza genel Kurulu, 4.10.2011, E: 2011/8-115 K: 2011/197

“ Zincirleme suç, 765 s. TCK 80. Maddesinde, “ Bir suç işlemek kararının icrası cümlesinden olarak

kanunun aynı hükmünün bir kaç defa ihlal edilmesi, muhtelif zamanlarda vaki olsa bile bir suç sayılır”

şeklinde düzenlenmişken, 5237 sayılı Yasanın 43/1. Maddesinin konumuza ilişkin ilk cümlesinde; “Bir

suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla

işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir” biçiminde düzenlenmiştir. 763 s. TCK’da yer alan “

muhtelif zamanlarda vaki olsa bile” ifadesinden hareketle aynı suç işleme kararı altında birden fazla

suçun aynı zamanda işlenmesi durumunda diğer koşulların da varlığı halinde zincirleme suç

hükümlerinin uygulanabilmesi olanaklıdır. 5237 sayılı TCY’nın 43/1. Maddesinde bulunan “değişik

zamanlarda” ifadesi nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için, suçların mutlaka

değişik zamanlarda işlenmesi gerekidir ki bunun sonucu olarak, aynı mağdura, aynı zamanda, aynı

suçun birden fazla işlenmesi durumunda tek suçun oluşacağı kabul edilmiştir. Bu halde zincirleme suç

hükümleri uygulanarak artırım yapılmayacak, ancak bu husus 5237 sayılı TCY’nın 61. Maddesi

uyarınca temel cezanın belirlenmesinde göz önüne alınabilecektir.”

Page 16: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -16-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

Zaman aralığının ne kadar olması gerektiği ise madde metninden

anlaşılmamakla birlikte bunun değerlendirmesi her somut olayda hakim tarafından

yapılmalıdır.41 Müteselsil fiiller arasındaki zaman aralığı az olabileceği gibi çok da

olabilir.42 Bu noktada mühim olan fiiller arasındaki zaman aralığının aynı suç işleme

kararı kapsamında işlenme bütünlüğünü bozmuyor olmasıdır. 43

3. SUÇ İŞLEME KARARINDA BİRLİK BULUNMASI

Failin zincirleme suçu oluşturan fiillerin icrasına başlarken “bu fiilleri belli bir

suç işleme kararı kapsamında gerçekleştirme saikiyle hareket ettiği varsayımı

zincirleme suç kurumunun temelini oluşturmaktadır. Bu koşul doktrinde zincirleme

suçun subjektif koşulu olarak da adlandırılmaktadır.44

Teselsül eden suçların manevi unsuru olarak failin kastı zincirleme suçu

meydana getiren tüm bu suçları tam da gerçekleştirildiği şekilde belirli bir teselsül

halinde işlemeye yöneliktir. Örneğin failin bir hafta boyunca mahallesindeki bir

inşaattan her gün belli bir miktar tuğla çalması halinde zincirleme hırsızlık suçu söz

konusudur ve failin inşaatta bulunan tuğlaları çalma noktasında önceden bir planı ve

tüm tuğlaları kapsayan genel bir hırsızlık niyeti söz konusudur.45

41 Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 13.12.2007 t. 6273/10854 “Futbolcu olan sanığın resmi karşılaşmada

kendisine kırmızı kart gösteren hakeme tükürmek, maç bittikten sonra da televizyon kameraları

karşısında “Bu Hakem Hırsız” demekten ibaret eylemlerinin, sürenin kısalığı da göz önünde tutulup” ...

bir suç işleme kararının icrası kapsamında aynı kişiye aynı suçun birden fazla işlenmesi anlamına

geldiği...” zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, iki ayrı sövme suçundan

hüküm kurulması...” 42 SOYASLAN, Doğan; s.260 43 HAKERİ, Hakan; age, s.571 44 ÖZGENÇ, İzzet; age, s.525 45 ÖZGENEÇ, İzzet; age, s.519, Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 1.6.1999, 6-122/145 “Aynı suç işleme

kararından yasanın aynı hükmünü bir çok kez ihlal etme hususunda önceden kurulan bir plan, genel bir

niyetin anlaşılması gerekir. Bu bağlamda failin suçu işlemeden önce bir plan yapmasının veya bu suça

niyet etmesinin, fakat, eylemi bir defada yapmak yerine kısımlara bölmeyi ve o surette gerçekleştirmeyi

daha uygun görmesinin, hareketinin önceki hareketinin devamı olmasının ve tüm bu hareketleri arasında

sübjektif bir bağlantı bulunmasının anlaşılması gerekmektedir. Aynı suç işleme kararının varlığı, her

olayda suçun işlenmesindeki özellikler, suçun işleniş biçimi, eylemlerin işlendikleri yer ve işlenme

zamanı, eylermlerarasında geçensüre, mağdurların farklı olup olmadıkları, ihlal edilen değer ve yarar

ile korunan değer ve yarar,olayların oluşum ve gelişimi ile tüm özellikleri olaysal olarak

değerlendirilerek belirlenecektir.

Page 17: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -17-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

Yargıtay Ceza Genel Kurulu içtihadında46 suç işleme kararında birliği

aşağıdaki unsurların varlığına bağlamıştır:

Benzer fırsatları değerlendirme

Suçun yöneldiği maddi konunun (kişi ya da şeyin) nitelik ve başkalıkları

Olaysal olarak suçun işlenmesindeki özellikler

Suçun işleniş biçimi, fiillerin işlendikleri yer ve işlenme zamanı

Fiiller arasında geçen süre

İhlal edilen değer ve yarar ile korunan değer ve yarar

Olayların oluşum ve gelişimi

Diğer tüm özellikler47

4. SUÇUN BİR KİŞİYE KARŞI İŞLENMESİ VEYA MAĞDURU BELLİ

BİR KİŞİ OLMAYAN BİR SUÇUN İŞLENMESİ

Zincirleme suç kural olarak belli bir kişiye karşı işlenebilir. Zincirleme suç

kapsamında gerçekleştirilen fiillerin hedefinde aynı kişi olmalıdır. 765 sayılı eski

TCK’dan faklı olarak48 5237 sayılı TCK farklı kişilere karşı işlenen suçları zincirleme

46 YCGK, 13.10.1998, 304 47 HAKERİ, Hakan; age, s. 572 48 GÖKTÜRK, Neslihan; “Türk Hukuku’nda Suçların İçtimaı”, s.42; Yargıtay CGK, 15.2.2005, E.

2005/11-12, K. 2005/12, “Bu hususta Ceza Genel Kurulunun 18.11.1985 gün ve 220-585 sayılı kararı

da önemli bir emsal oluşturmaktadır. Anılan kararda, suç işleme kararında birlik bulunması halinde

suçtan zarar görenin birden fazla olmasının, eylemlerdeki bağlantıyı ve teselsülü etkilemeyeceği,

müteselsil suçu ancak kararın yenilenmiş olmasının ortadan kaldıracağı belirtilmiş, böylece

dolandırıcılık suçunda mağdur sayısının fazlalığının teselsüle mutlak engel bir hal olmadığı kabul

edilmiştir. Açıklanan bilimsel görüşler ve yargısal kararlar ışığında somut olayı değerlendirecek

olursak; Özel bir öğrenci yurdunda aşçı olan sanık yurtta kalan öğrencilerden birkaçına ucuz cep

telefonu ve bilgisayar malzemesi satıp güvenlerini kazanmış, olayın duyulup yayılmasından sonra bu

kez yurttaki diğer öğrencilere, yurtdışında cep telefonu ve bilgisayar malzemesi vurgunu yaptıklarından,

bunları satmak istediklerinden söz ederek birkaç numune gösterip, marka ve model siparişlerini not

ettiği mağdurlara malı daha sonra teslim edeceği vaadinde bulunarak, bir kısmından kaparo bazılarından

da sipariş bedelini aldıktan sonra topladığı paralarla ortadan kaybolmuştur. Sanığın somut olayda,

önceden yaptığı plan ve genel niyet doğrultusunda hareket ettiği anlaşılmaktadır. Tümü aynı ortamda

yaşayan mağdurlarla ayrı yer ve zamanlarda görüşerek hile ve desiseye başvurduğu kanıtlanamadığı

gibi, yaklaşık bir haftalık bir süreç içinde gerçekleştiği saptanan olayın gelişim seyri itibarıyla, sanığın

suç işleme kararının yenilendiğini gösteren bir durum da söz konusu değildir. O halde, yurdun aşçısı

olan sanığın bir suç işleme kararı çerçevesinde, aynı yurtta kalan mağdurları ucuz cep telefonu ve

bilgisayar malzemesi getireceğinden bahisle toplu biçimde kandırarak haksız çıkar sağlamak şeklindeki

eyleminin, müteselsilen dolandırıcılık suçunu oluşturduğu kabul edilmeli, mağdur sayısının çokluğu ise

TCY 'nın 29. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken aşağı hadden uzaklaşmayı gerektiren bir neden

olarak dikkate alınmalıdır. Bu itibarla, sanığın her bir mağdura yönelik eyleminin gerçek içtima

Page 18: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -18-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

suç kapsamında değerlendirmemektedir. TCK 43’üncü maddenin gerekçesinde de bu

husus “… Zincirleme suç halinde, ortada bir suç değil, birden fazla suç mevcuttur.

Zincirleme suçtan söz edebilmek için, aynı suçun müteaddit defa aynı kişiye karşı

işlenmesi gerekir. İşlenen suçların mağdurunun aynı kişi olması gerekir. Suçun

mağdurunun farklı kişiler olması halinde, zincirleme suç hükümleri uygulanamaz.”

şeklinde vurgulanmaktadır.

Zincirleme suçun belirli bir kişiye karşı işlenmiş olması aranmakla birlikte

mağduru belli bir kişi olmayan suçlar açısından da zincirleme suç hükümlerinin

uygulanacağı madde metninde belirtilmiş; madde gerekçesinde ise bu durum “Rüşvet

ve çevrenin kirletilmesi gibi, toplumu oluşturan herkesin mağdur olduğu suçlarda

muayyen bir kişi mağdur olmadığına göre, zincirleme suç hükümlerini öncelikle

uygulamak gerekir. Ancak, bu son durumla ilgili olarak hukuk uygulayıcılarında

oluşan tereddüdü gidermek amacıyla, 43’üncü maddenin birinci fıkrasına “Mağduru

belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır.” şeklinde bir cümle

eklenmiştir.” şeklinde açıklanmıştır.

Örneğin TCK 235’te düzenlenen ihaleye fesat karıştırma suçu topluma karşı

suçlardan biridir. Failin değişik zamanlarda değişik kamu kurumlarına açılan

ihalelerde ihaleye fesat karıştırma suçunu işlemesi halinde hesasen teselsül eden

suçların hepsinde mağdur toplum olduğundan kanun bu tür suçlarda da mağdur belli

bir kişi olmasa da zincirleme suçun uygulanabileceğini öngörmüştür.49

C. ZİNCİRLEME SUÇ KAPSAMI DIŞINDA BIRAKILAN SUÇLAR

Zincirleme suçu düzenleyen TCK’nın 43’üncü maddesinin üçüncü fıkrasında

zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayacağı dört adet istisnai suç tipi

öngörülmüştür. Bu suçlar kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve yağmadır.50

kurallarının uygulanmasını gerektiren ayrı dolandırıcılık suçlarını oluşturduğuna ilişkin Yerel

Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.” Yargıtay CGK, 2.3.1987, 6-341/84,

“Öğretmenler odasında ayrı kişilere ait iki çantadan para çalan sanığın eylemi müteselsil şeklinde

hırsızlık suçunu oluşturur.” 49 KOCA/ÜZÜLMEZ;age, s.444 50 GÜNDÜZ/GÜLTAŞ; age, s.311, Yargıtay 2. Ceza Dairesi 15.01.2008 t. 15307/143 “Sanığın eşini

evin içinde dövmesinin ardından, katılan eşin üst kattaki ev sahibine çıkıp olayı telefonla emniyete

Page 19: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -19-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

Maddenin ilk halinde cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı suçları da bu

istisnalar arasında iken 29.06.2005 tarih ve 5377 sayılı kanun ile yapılan değişiklikle

bu suçlar istisna kapsamından çıkartılmıştır.51

Cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarının istisna kapsamından

çıkartılması ile ilgili olarak madde gerekçesinde başta Yargıtay olmak üzere hakim ve

savcılarda ispat sorunu ve ölçüsüz ceza miktarlarının ortaya çıkması bakımından ciddi

endişelere neden olduğu, bu endişeleri gidermek maksadıyla ilgili suçların istisna

kapsamından çıkartıldığı belirtilmiştir.52

D. ZİNCİRLEME SUÇUN BAZI ÖZEL SONUÇLARI

Zincirleme suçu oluşturan suçlardan bir kısmının teşebbüs aşamasında kalması

halinde de zincirleme suçun varlığı kabul edilir.53 Bu durumda zincirleme suç

kapsamında işlenen suçlardan tamamlanmış olan suç üzerinden artırım yapılarak

cezalandırma yoluna gidilir.

Zincirleme suç son fiilin gerçekleştiği tarihte işlenmiş sayılır, zamanaşımı son

fiilin gerçekleştiği andan başlar. Yer itibariyle yetki ise son fiilin gerçekleştirildiği yer

mahkemesidir. Zincirleme suçu oluşturan suçlardan biri şikayete bağlı ise bu suç

bakımından şikayette bulunulmaması halinde söz konusu fiil zincirleme suç

kapsamında değerlendirilemez; şikayet bakımından hak düşürücü süre zincirleme suç

kapsamında son fiilin işlendiği tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır.54

haber vermesinden sonra sanığın da eşinin peşinden gitmesi ve evine dönüşleri sırasında olayın

devamı mahiyetinde eşini ev kapısı önünde tekrar dövmesinin tek suç oluşturduğu 5237 sayılı

TCK’nun 43/3. Maddesi uyarınca kasten yaralama suçlarında zincirleme suç ile ilgili hükmün

uygulanmayacağı gözetilmeden sanığın eyleminin zincirleme suç olarak kabulü ile hakkında ceza

tayini...” 51 ÖZGENÇ, İzzet; age, s.527 52 KOCA/ÜZÜLMEZ; age, s.446 53 KOCA/ÜZÜLMEZ; age, s.441 54 SOYASLAN/DOĞAN; age, s.262

Page 20: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -20-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

E. ZİNCİRLEME SUÇ SONUCU VERİLECEK CEZA

Zincirleme suç şartlarının oluşması halinde faile işlediği suçlardan sadece bir

tanesinin cezasında olayın mahiyetine göre hakimin takdiriyle dörtte birden dörtte üçe

kadar arttırım yapılmak suretiyle cezalandırma yoluna gidilecektir.

Zincirleme suçu oluşturan suçlardan biri teşebbüs aşamasında kalmış diğeri

tamamlanmış ise arttırım tamamlanmış suçun cezası üzerinden veya biri suçun basit

hali diğeri cezanın arttırılmasını gerektiren bir nitelikli hali şeklinde işlenmişse

nitelikli hal üzerinden yapılacaktır.

Zincirleme suç bakımından gerçekleştirilecek bu arttırım TCK 61 kapsamında

belirlenecek somut ceza üzerinden yapılacaktır. TCK 61’inci maddesinde zincirleme

suç arttırımı dahil cezanın arttırılması veya azaltılmasını gerektiren unsurların tatbik

sırası belirtilmiştir. TCK 61’de belirtilen sıra gereği öncelikle temel ceza belirlenecek,

ardından cezayı arttıran ve azaltan nitelikli haller uygulanacak, daha sonra sırasıyla

teşebbüs, iştirak ve zincirleme suç hükümleri tatbik edilecektir.55

IV. FİKRİ İCTİMA

A. KAVRAM

Fikri içtima, farklı neviden fikri içtima ve aynı neviden fikri içtima olmak üzere

iki farklı türü bulunan ve TCK’nın 43/2 ve 44’üncü maddelerinde düzenlenen bir

suçların içtimaı türüdür.

Bir fikri içtima türü olan aynı neviden fikri içtimanın zincirleme suçu

düzenleyen 43’üncü maddenin içerisinde ele alınması kanun sistematiğindeki bir hata

olarak görülebilir. Zira aynı neviden fikri içtima çok fiilli bir içtima türü olan

zincirleme suçun türü değil aksine TCK 44’de düzenlenen fikri içtimanın bir

çeşitidir.56

55 KOCA/ÜZÜLMEZ; age, s.445 56 GÖKTÜRK, Neslihan; “Türk Hukuku’nda Suçların İçtimaı, s.45; Yargıtay Ceza Genel Kurulu,

6.7.2010, 2010/8-51 E., 2010/162 K. “765 sayılı TCY.nda, aynı nev'iden fikri içtima ile farklı nev'iden

Page 21: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -21-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

TCK’nın 44’üncü maddesinde farklı neviden fikri içtima “Bir suç işleme

kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden

fazla işlenmesi durumunda bir cezaya hükmedilir” şeklinde, aynı neviden fikri içtima

ise TCK 43/2’de “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı işlenmesi durumunda da birinci

fıkra hükmü uygulanır” -yani tek bir norm ihlalinin cezası üzerinden artırım yapılmak

suretiyle cezalandırma yoluna gidilir- şeklinde tanımlanmıştır.

Failin tek bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirdiği tek bir fiil

neticesinde birden fazla hukuk normunun ihlal edilmesi halinde kanun koyucu failin

tek bir suç işleme kastının bulunması, fiilin haksızlık muhtevasının karşılığı olan

cezalandırmanın kusur ilkesi bakımından orantılı olması gerekliliği gibi sebeplerle bir

suç politikası olarak ihlal edilen iki ayrı normdan dolayı iki ayrı cezalandırılma yerine

gerçekleşen norm ihlallerinden sadece birinin cezası ile cezalandırılmasını

öngörmüştür.

765 sayılı TCK’nın 79’uncu maddesinde de fikri içtima 5237 sayılı TCK’ya

benzer olarak “İşlediği bir fiil ile kanunun muhtelif ahkamını ihlal eden kimse o

ahkamdan en şedit cezayı tazammun eden maddeye göre cezalandırılır.” şeklinde

düzenlenmiştir.

Fikri içtimanın hukuki niteliğini açıklamaya çalışan “birlik” ve “müteaddit

suçların birleşmesi” olarak adlandırılan iki ayrı teori bulunmaktadır. Birlik teorisine

göre fikri içtima halinde aslında tek bir suç söz konusudur, bu da failin kastının

tekliğine dayandırılmaktadır. Müteaddit suçların birleşmesi görüşüne göre ise fikri

içtimanın birden fazla suçun bir araya gelmesi ile oluştuğu kabul edilmektedir.57

fikri içtima tek madde halinde ve Yasa'nın 79. maddesinde düzenlenmiş iken, 5237 sayılı TCY.nda bu

iki hal birbirinden ayrılarak, aynı nev'iden fikri içtima, zincirleme suçun düzenlendiği 43. maddenin 2.

fıkrasında, farklı nev'iden fikri içtima ise Yasa'nın 44. maddesinde düzenlenmiştir” 57 ARTUK/GÖKÇEN/YENİDÜNYA; age, s.688; KOCA/ÜZÜLMEZ; age, s.447

Page 22: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -22-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

B. FİKRİ İÇTİMANIN ŞARTLARI

Fikri içtimanın şartları tek bir fiilin bulunması ve bu tek fiil ile birden fazla

hukuk normunun ihlal edilmesidir. İhlal edilen birden fazla hukuk normunun farklı

suçlar teşkil etmesi halinde farklı neviden fikri içtima, aynı suçu teşkil etmesi halinde

aynı neviden fikri içtima hükümleri uygulama alanı bulacaktır.

1. TEK BİR FİİLİN BULUNMASI

Fikri içtimanın uygulanabilmesi için tek bir fiille kanunun düzenlediği farklı

normların ihlali veya bir normun birden fazla ihlali söz konusu olmalıdır. Fiilden ne

anlaşılması gerektiği doktrinde tartışma konusudur.58 Fiilin hareketten mi ibaret

olduğu yoksa hareketle birlikte neticenin de fiilin bir unsuru olarak kabul edilip

edilemeyeceği suç teorisi bağlamında doktrinde tartışma konusudur.

Bazı yazarlar fiilin hareketten ibaret olduğu ve tek hareketin bulunduğu

durumlarda birden çok netice gerçekleşse bile tek bir fiilin bulunduğu görüşünü

savunmaktadır. Diğer bir grup yazara göre ise fiilin sayısı gerçekleşen neticeye göre

belirlenmelidir. Bu yazarlara göre tek bir hareket sonucu birden fazla netice

gerçekleşmişse artık fiilin tekliğinden bahsedilemeyecek ve birden fazla fiil bulunduğu

sonucuna ulaşılacaktır.

Doktrindeki bu görüş ayrılığı fikri içtimanın kapsamını da savunulan görüş

doğrultusunda genişletmekte veya daraltmaktadır. İlk görüşü savunan yazarlara göre

doğal veya hukuki anlamda tek bir hareket bulunduğunda netice birden fazla da olsa

artık tek bir fiilden bahsedilecek ve ortaya çıkacak birden fazla netice bakımından fikri

içtima hükümleri uygulanacaktır.

Örneğin failin silahla ateş etmesi halinde hem pencere camının kırılmasına;

hem de pencerenin arkasında bulunan kişinin ölümüne sebep olunması halinde fiilin

hareketten ibaret olduğu görüşünü savunan yazarlara göre silahla ateş etme tek bir

58 ARTUK/GÖKÇEN/YENİDÜNYA; age, s.689 vd.

Page 23: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -23-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

hareket olduğundan tek bir fiil bulunduğu kabul edilecek, tek fiil sonucu iki farklı

suçun meydana gelmesi fikri içtima hükümleri uygulanması sonucunu doğuracaktr.59

Dolayısıyla fail sadece daha fazla ceza öngören kasten adam öldürme suçundan

cezalandırılacaktır. Esasen kanun gerekçesi de bu görüşü desteklemektedir.60

Diğer görüşü savunan yazarlara göre ise hareketin sonucunda birden fazla

netice meydana gelmişse artık fiilin tekliğinden bahsedilemeyecek61; dolayısıyla

meydana gelen neticeler bakımından çok fiil bulunması meydana gelen suçlar

bakımından gerçek içtima hükümlerinin uygulanmasını gerektirecektir. Örneğin failin

silahla ateş etmesi halinde hem pencere camının kırılmasına; hem de pencerenin

arkasında bulunan kişinin ölümüne sebep olunması örneğinde iki farklı netice

bulunduğundan iki fiil söz konusu olacak ve iki fiil sonucu meydana gelen iki ayrı

suçtan gerçek içtima kapsamında ayrı ayrı cezalandırma yoluna gidilecektir.

Dolayısıyla fail hem mala zarar verme hem de kasten öldürme suçlarından dolayı

cezalandırılacaktır.

İkinci görüşteki yazarlara göre ancak tek hareket sonucu tek netice ile birden

fazla suçun meydana gelmesi durumunda fikri içtima hükümleri uygulanabilecektir.

Buna örnek olarak failin tek bir tokat ile hem mağduru aşağılamak suretiyle hakaret

fiilini işlemesi hem de kasten yaralama suçunu oluşturması gösterilebilir. Hareket tek

olduğu gibi netice de mağdura tokat atılmasından ibarettir.

59 ARTUK/GÖKÇEN/YENİDÜNYA; age,s.690; Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 19.10.1982 “...mağduru

öldürmek için bulunduğu yere birden çok ateş ederken mermilerden birisinin vitrin camını kırdığı,

diğerinin saklanmak isteyen mağdura isabetle yaraladığı, diğer bir merminin de olayla ilgili bulunmayan

üçüncü bir kişiye isabet ederek onu yaralamış olduğuna göre sanıklar hakkında TCY’nin 79. Maddesi

uygulanmalıdır”; TBMM, Dönem: 22, Yasama Yılı: 2, Sıra Sayısı: 664, s. 452 60 GÖKTÜRK, Neslihan; “Türk Hukuku’nda Suçların İçtimaı”, s.46; TBMM, Dönem: 22, Yasama

Yılı: 2, Sıra Sayısı: 664, s. 452 “Gerek doktrinde gerek uygulamamızda, hedefte sapma durumunda da

fikri içtima hükmünün uygulanması gerektiği konusundaki görüş hâkimdir. Bu nedenle, kanuni

düzenlemede hedefte sapmanın şahısta yanılma ile birlikte değerlendirilmesinden vazgeçilmiştir.

Örneğin bir kişiyi yaralamak için fırlatılan sopa, mağduru yaraladıktan sonra veya mağdura isabet

etmeden vitrin camına çarparak kırılmasına neden olabilir. Bu durumda, sopa fırlatma fiiliyle hem

tamamlanmış veya teşebbüs aşamasında kalmış kasten yaralama suçu hem de başkasının malına zarar

verme suçu işlenmiş olmaktadır. Aynı şekilde, bir kişiyi öldürmek için ateşlenen silahtan çıkan kurşun,

mağdura isabet etmeden duvara çarpması nedeniyle sekerek bir başkasının ölümüne veya yaralanmasına

neden olabilir. Bu durumda, hedeflenen kişi açısından kasten öldürme suçu teşebbüs aşamasında

kalmıştır; ancak, sekme sonucunda ölümüne veya yaralanmasına neden olunan kişi açısından ise,

taksirle öldürme veya taksirle yaralama suçu işlenmiş olmaktadır. Bu gibi durumlarda kişi işlediği bir

fiille birden fazla farklı suçun oluşumuna neden olmaktadır ve bu suçlardan en ağır cezayı gerektireni

ile cezalandırılmasıyla yetinilmelidir.” 61 SOYASLAN, Doğan; age, s.267-268

Page 24: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -24-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

Çok neticenin varlığında dahi hareket tek ise fiilin tek olduğunu kabul ederek

fikri içtima hükümlerinin uygulanmasını savunan yazarların yukarıdaki örnekte

olduğu gibi neticenin de tek olduğu hallerde fikri içtima hükümlerinin uygulanmasını

kabul edecekleri evleviyetle ortadadır.62

Fiilin tekliği sonucunu doğuran hareketin tekliğinden bahis daha önce de

açıklandığı üzere doğal anlamda hareketten ziyade hukuki anlamda hareket tekliğidir.

Aynı suçun icrası kapsamında belli bir bütünlük içerisinde işlenen birden fazla

hareketin hukuki anlamda tek bir hareket oluşturduğu kabul edilmektedir.

Örneğin failin mağdura önce tokat atıp, sonra tekmelemesi halinde; esasen tek

bir kasten yaralama suçu kapsamında değerlendirilecek hukuki anlamda tek bir fiil

mevcuttur. Yargıtay’ın bu noktada hatalı kararları bulunsa da63 böyle bir örnekte tek

bir fiille iki farklı kasten yaralama suçu oluştuğundan fikri içtima hükümlerinin

uygulanacağı yorumu hatalıdır ve ortada tek bir kasten yaralama suçu mevcuttur.

Fikri içtima hükümlerinin uygulanabilmesi için failin kastının tek bir suç

işlemeye yönelik olması gerekir64; aksi halde fikri içtima hükümleri uygulanmaz;

gerçek içtima yapılmak suretiyle her bir suçtan ayrı ayrı cezalandırma yoluna gidilir.65

62 ARTUK/GÖKÇEN/YENİDÜNYA; age, s.690 63 ARTUK/GÖKÇEN/YENİDÜNYA; age, s.691; Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 21.01.1958, 5620/10934

“...maznunun aynı kavgada ve aynı zamanda mağdurun eline ve ayaklarına vurmakla ika ettiği yaradan

dolayı TCK.nun 79 uncu maddesi nazara alınmadan ayrı ayrı ceza tayini yolsuzdur.” 64 SOYASLAN, Doğan; age, s.267 65 Yargıtay 6. CD, 4.11.2008, E. 2007/8659, K. 2008/18853, “Sanığın, çadır içindeki cüzdan ve

telefonların farklı kişilere ait olduğunu bildiğini açıkça kabul etmesi karşısında; her yakınana yönelik

eylemi nedeniyle ayrı ayrı uygulama yapılması yerine zincirleme suç olarak kabulüyle yazılı biçimde

hüküm kurulması” Yargıtay 6. CD, 22.2.2010, E. 2009/297, K. 2010/1637, “Sanığın kollukta

savunmanı yanında verdiği 13.09.2005 tarihli ifadesinde, 'konutun içerisine girdiğinde, yakınanların

uyuduklarını gördüğünü, yattıkları yerlerin baş taraflarında bulunan gömlek, pantolon ve cep

telefonlarını çalarak evden çıktığını ve dışarıda gömlek ve pantolon ceplerinden paralarını aldığını'

belirtmiş olması karşısında yakınanların ve suça konu eşyalarının eylem sırasındaki konumları

itibariyle, sanığın çaldığı eşya ve paranın ayrı ayrı yakınanlara ait olduklarını bilerek suçu işlediği

gözetilmeden, iki ayrı hırsızlık suçundan mahkumiyeti yerine, eylemin tek zincirleme suç olduğu kabul

edilerek yazılı biçimde uygulama yapılması” Yargıtay 6. CD, 6.9.2008, E. 2006/12217, K.

2008/13109, “... katılanların halı sahanın içindeki soyunma odasına astıkları giysilerinin içinden cep

telefonlarını, paralarını ve bir adet kol saatini çalan sanığın, katılanların sayısı kadar hırsızlık suçunu

işlediği gözetilmeden, zincirleme suç oluşturduğu kabul edilerek, tek eylemden hüküm kurulması”

Page 25: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -25-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

Bir önceki örnekte failin kastının tek bir kurşunla hem camı kırmak suretiyle

mala zarar vermeye hem de pencere ardındaki kişiyi öldürmeye yönelik olması halinde

artık fikri içtima hükümlerine gidilemeyecek ve fail kastı doğrultusunda işlediği iki

ayrı suçtan ayrı ayrı cezalandırılacaktır. 66

2. BİRDEN FAZLA NORM İHLALİNİN MEYDANA GELMESİ

Tek bir fiille gerçekleştiren birden fazla norm ihlali farklı farklı suçlardan

teşekkül edebileceği gibi; aynı suçun birden fazla ihlali şeklinde de meydana gelebilir.

İlk durumda TCK’nın 44’üncü maddesinde düzenlenen farklı neviden fikri içtima;

ikinci durumda 43/2’de düzenlenen aynı neviden fikri içtima hükümleri

uygulanacaktır.

a. Aynı Neviden Fikri İçtima (TCK 43/2)

Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi halinde TCK

43/2’de düzenlenen aynı neviden fikri içtima meydana gelmektedir. Bu durumda fail

tek bir fiiliyle aynı ceza normunu birden fazla kez ihlal etmekte ancak bu ihlallerden

yalnız bir tanesinin cezası dörtte birden dörtte üçe kadar arttırım yapılmak suretiyle

uygulanmaktadır. Failin birden fazla kişiye hakaret etmesi, birden fazla kişinin aynı

anda tehdit edilmesi, tek fiille birden fazla kişinin hürriyetinden yoksun bırakılması

halinde aynı neviden fikri içtima hükmü uygulama alanı bulur.67

Zincirleme suç bahsinde belirtlen istisnai suçlar aynı neviden fikri içtima için

de caridir. TCK 43/3’te belirtilen kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve yağma

halinde aynı neviden fikri içtima uygulanmaz ve gerçek içtima yapılarak fail her bir

suçtan ayrı ayrı cezalandırılır.

Aynı neviden fikri içtimanın zincirleme suç maddesi altında düzenlenmesi de

“doktrinde, zincirleme suç bakımından birden fazla suça birden fazla fiil ve tek fiille

sebebiyet verilmesi şeklinde ikili bir ayırım yapılması; bir başka ifadeyle aynı nev’iden

66 ARTUK/GÖKÇEN/YENİDÜNYA; age, s.691 67 GÖKTÜRK, Neslihan; “Türk Hukuku’nda Suçların İçtimaı”, s.52

Page 26: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -26-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

fikri içtimaın zincirleme suçun bir türü olarak algılanması, birbirinden farklı olan iki

kurumun yapısal olarak birbirine karıştırılması sonucunu doğurması” gerekçeleriyle

eleştiri konusu olmakta68, aynı neviden fikri içtimanın farklı neviden içtima ile beraber

TCK 44’üncü maddede düzenlenmesi gerektiği belirtilmektedir.

b. Farklı Neviden Fikri İçtima (TCK 44)

Tek fiille birden fazla farklı suçun meydana gelmesi halinde TCK 44’te

düzenlenen farklı neviden fikri içtima hükmü uygulama alanı bulur. Farklı neviden

fikti içtima halinde failin gerçekleştirdiği fiil aynı anda iki ayrı ceza normunu ihlal

etmektedir.

Bu norm TCK dışındaki kanunlarda düzenlenmiş suçlara ilişkin de olabilir;

ancak kabahat niteliğindeki düzenlemeler ile suç teşkil eden normlar arasında fikri

içtima hükümleri uygulanamaz. Kabahatler Kanunu 15’inci maddede bu konuda

getirilen özel düzenlemeye göre bir fiilin hem suç hem de kabahat teşkil etmesi halinde

sadece suçtan dolayı yaptırım uygulanabilecektir.69

Farklı neviden fikri içtimada fail sadece en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı

sorumlu tutulmakta meydana gelen diğer suç bakımından herhangi bir cezalandırma

yapılmamaktadır. Hangi normun daha çok ceza gerektirdiği her bir hukuk normunun

somut olaya uygulanması ile tespit edilmelidir.70

Aynı neviden fikri içtimada cezada artırım öngörülmesi ve çeşitli istisnai

suçların düzenlenmiş olmasına karşı farklı neviden fikri içtimada arttırım ve istisna

hükümlerine yer verilmemesi “farklı nev’iden fikri içtimada failin sadece en ağır

68 GÖKTÜRK, Neslihan; “Türk Hukuku’nda Suçların İçtimaı”, s.53 69 KOCA/ÜZÜLMEZ; age, s.451 70 GÜNDÜZ/GÜLTAŞ; age, s.322, Yargıtay 10. Ceza dairesi, 27.11.2007, 2007/16652 E, 2007/13837

K., “Sanığın suça konu uyuşturucu ile Atatürk havalimanı yolcu kontrol noktasında yakalanmış olması

ve tüm dosya kapsamında göre, eyleminin uyuşturucu madde ihracına teşebbüs aşamasında kalmış

olduğu değerlendirildiğinde, biri ihraca teşebbüs, diğeri tamamlanmış nakletme olmak üzere iki ayrı

suçu işlemiş olacağından; TCK’nın 44. Maddesi gereğinde, tamamlanmış nakletme suçundan uygulama

yapılıp belirlenecek sonuç ile ihraca teşebbüs suçundan yapılan uygulama ile belirlenen sonucun

karşılaştırılması ve daha ağır sonuç doğuran suç esas alınarak hüküm kurulması gerekirken belirtilen

nitelikle somutlaştırma ve karşılaştırma yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması...”

Page 27: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -27-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

cezayı gerektiren suçtan sorumlu tutulması, fakat cezanın belirlenmesinde ihlallerin

çokluğunun dikkate alınmaması, haksızlık muhtevasının tüketilmesi ilkesinin ihlali

niteliğini taşıdığı”71 gerekçesiyle doktrinde eleştirilmektedir.

Örnek olarak tek bir fiil ile aynı anda hem bir kişinin öldürülmesi hem de bir

kişinin yaralanması halinde sadece kasten öldürmeden sorumlu tutulan fail yaralama

olmaksızın sadece kasten öldürme durumunda da bir tek kasten öldürmeden sorumlu

tutulmaktadır. Sonuçta iki durumda da aynı cezalandırmanın gerçekleştirilmesi çelişki

arzetmekte ve adilane bir cezalandırma olarak gözükmemektedir.

Esasen ceza hukukunun genel hükümlerinde kıyas mümkün olsa da TCK 43’de

yer alan artırım ve istisnalar TCK 44’e kıyas yoluyla uygulanamayacaktır zira ceza

hukuku genel hükümlerinde yapılacak kıyas ceza sorumluluğunun genişlemesine

sebep olmamalıdır. Söz konusu kıyas açıktır ki farklı neviden fikri içtima bakımından

ceza sorumluluğunu genişletecektir.

C. FARKLI NEVİDEN FİKRİ İÇTİMANIN ÖZEL SONUÇLARI

Fikri içtimayı meydana getiten suçlardan bir tanesinin dava zamanaşımının

dolması halinde artık bu suç fikri içtima kapsamında değerlendirilemeyecek; ancak

zamanaşımına uğramamış suç bakımından yargılama ve cezalandırma yoluna

gidilebilecektir.72

Fikri içtima kapsamındaki suçlardan en ağır olanının şikayete bağlı olması

halinde ise bu suça ilişkin şikayet bakımından hak düşürücü sürenin dolması beklenir;

sürenin dolması halinde yargılama ve cezalandırma daha hafif suç bakımından

gerçekleştirilir.73 Fikri içtimayı oluşturan suçlardan bir tanesinin teşebbüs aşamasında

kalması fikri içtima uygulanmasını etkilemeyecektir.

71 GÖKTÜRK, Neslihan; “Türk Hukuku’nda Suçların İçtimaı, s.50 72 SOYASLAN, Doğan; age, s.268 73 SOYASLAN, Doğan; age, s.268

Page 28: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -28-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

Fikri içtimaı oluşturan suçların farklı yerde işlenmesi halinde en ağır cezayı

gerektiren suçun işlendiği yer mahkemesi yetkili kabul edilir; görevli mahkeme de en

ağır cezaya göre belirlenecektir.74

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

“Kaç tane fiil varsa o kadar suç; kaç tane suç varsa o kadar ceza vardır / Quot

crimina tot poenae” ilkesine fail lehine bir takım istisnalar getiren suçların içtimaı

hükümleri 765 sayılı TCK’da olduğu gibi bir takım ufak değişikliklere uğramak

suretiyle 5237 sayılı TCK’da da yerini almıştır.

Fiilin, kanunda suç olarak düzenlenen normun içerdiği haksızlık muhtevasının

karşılığı olması, faile verilecek cezanın kusuruyla orantılı olması, non bis in idem

ilkesi gereği bir fiilin birden fazla kez cezalandırılamaması, failin tek bir suç işleme

doğrultusundaki kastı, hareketlerindeki birlik ve bütünlüğün mevcudiyeti gibi çeşitli

sebep ve gerekçelerle esasen şekli manada ve görünüşte birden fazla suç işleyen failin

işlediği bu suçlar çalışmamızda da incelediğimiz üzere içtima hükümleri ile daha hafif

şekilde cezalandırılmaktadır.

Çalışmamızda ele aldığımız TCK’nın 42, 43 ve 44’üncü maddelerinde

düzenlenenen sırasıyla Bileşik Suç, Zincirleme Suç ve Fikri İçtima kavramlarının

kapsamı, uygulama alanları doktrinsel bir takım tartışmaların da konusnu teşgil

etmektedir.

Fiil tekliği, fiil çokluğu ve fiilin muhteviyatındaki hareket ve netice

bağlamındaki doktrinsel tartışmalar hala devam etmekte; Yargıtay’ın da bu bağlamda

muhtelif kararlarının bulunması içtima teorisinin tam olarak rayına oturmasını

güçleştirmektedir. Esasen suç teorisinin temelinde gerçekleşen bu tartışmalar suçların

içtimaının kapsamını da doğrudan etkilemesi bakımından son derce mühimdir.

74 HAKERİ, Hakan; age, s.590-592d

Page 29: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -29-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

Suç teorisindeki bu tartışmaların varlığı ve fiilin muhteviyatındaki muğlak

durum devam ettiği sürece ceza hukukunun pek çok noktasında kendisini gösteren bu

doktrinsel ihtilaf suçların içtimaında da varlığını sürdürmeye devam edecek gibi

gözükmektedir.

KAYNAKLAR

AKSOY İPEKÇİOĞLU,Pervin; ”Türk Ceza Kanunu’nda Bileşik Suç”, Ankara

Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 61 (1), 2012, Ankara

ARTUK, Mehmet Emin/GÖKÇEN, Ahmet/YENİDÜNYA, A.Caner; Ceza Hukuku

Genel Hükümler, Adalet Yayınevi, 6. Baskı, 2012, Ankara

BİRTEK, Fatih; Ceza Hukuk Genel Hükümler, Adalet Yayınevi, 3. Baskı, 2014,

Ankara

CENTEL, Nur/ZAFER, Hamide/ÇAKMUT, Özlem; Türk Ceza Hukukuna Giriş,

Beta Basım Yayın, 7. Baskı, 2011, İstanbul

DEMİRBAŞ, Timur; Ceza Hukuku Genel Hükümler, Seçkin Yayınevi, 8. Baskı,

2012

GÖKTÜRK, Neslihan; “Türk Hukuku’nda Suçların İçtimaı”, Ceza Hukuku ve

Kriminoloji Dergisi, C 2, S 1-2, 2014, İstanbul

GÖKTÜRK, Neslihan; Fikri İçtima, Adalet Yayınevi, 1. Baskı, 2013, Ankara

GÜNDÜZ, Remzi/ GÜLTAŞ, Veysel; 2006-2007-2008 İçtihatları İle 5237 Sayılı

Türk Ceza Kanunu Genel Hükümler Cilt 1, Bilge Yayınevi, 1.Baskı, 2009,

Ankara

HAFIZOĞULLARI, Zeki/ÖZEN, Muharrem; Türk Ceza Hukuku Genel

Hükümler, U-S-A Yayıncılık, 5. Baskı, 2012, Ankara

HAKERİ, Hakan; Ceza Hukuku Genel Hükümler, Adalet Yayınevi, 16. Baskı,

2013, Ankara

Page 30: Suçların İçtimaı - Bahadırhan Tabak

http://www.istanbulfikirenstitusu.com/wp/?p=1282 -30-

İSTANBUL FİKİR ENSTİTÜSÜ – OCAK 2015

KOCA, Mahmut/ ÜZÜLMEZ, İlhan; Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Seçkin

Yayıncılık, Güncellenmiş 5. Baskı, Ankara

ÖZBEK, Veli Özer/ KANBUR, M. Nihat/ BACAKSIZ, Pınar/DOĞAN,

Koray/TEPE, İlker; Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Seçkin Yayınevi, 1.

Baskı, 2010

ÖZGENÇ, İzzet; Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Seçkin Yayıncılık, 7.

Baskı, 2012

ÖZTÜRK, Bahri/ERDEM, Mustafa Ruhan; Uygulamalı Ceza Hukuku ve Güvenlik

Tedbirleri Hukuku, Seçkin Yayınevi, 12. Baskı, 2012

SOYASLAN, Doğan; Ceza Hukuku Genel Hükümler, Seçkin Yayıncılık,

Güncelleştirilmiş 4. Baskı, 2012, Ankara