Upload
ledieu
View
279
Download
7
Embed Size (px)
Citation preview
SİNİR SİSTEMİ HİSTOLOJİSİ
Prof.Dr.Yusuf NERGİZ
Sunum Planı
Merkezi Sinir SistemiSerebrumSerebellumMedulla spinalisPleksus koroideusMeningsler
Periferik Sinir Sistemi
Periferik SinirlerSpinal sinirlerKraniyal sinirler
GanglionlarDuyusal ganglionlarOtonomik ganglionlar
Sinir Sonlanmaları Sinaps
Serebrum
Serebrum,beyin sapı üzerinde yer alır. İnterhemisferik yarık ile simetrik iki hemisfere ayrılır. Hemisferlerin yüzeyi sulkus ve giruslar gösterir. Serebrum: Frontal lob, Parietal lob, Oksipital lob, Temporal loblara ayrılır.
Hemisferlerin yapısını sinir hücrelerinin lokalizasyonlarına bağlı olarak, substansia alba ve substansia grisea oluşturmaktadır.
Beyin Korteksi
Korteks Serebri Hemisferlerin dıştan 1,5-4mm kalınlıktaki kısmıdır. Bütün bilinçli ve istemli fonksiyonların gerçekleştiği
bölümdür. Nöron gövdeleri, dendritleri, aksonları, başka
alanlardan gelen sinir liflerini, nöroglia ve kan damarlarını içerir.
Toplam korteks hacmi 300 cm3 olup 10-14 milyar nöron içerdiği tahmin edilmektedir.
Merkezi sinir sisteminde lenf damarları bulunmaz. Korteks 2 ye ayrılır. Allokorteks İzokorteks
Allokorteks
Toplam korteksin %10’nu oluşturur. 3 tabakalı bir yapı gösterir.Allokorteks,piriform alan,rhinensefalon
ve hipokampal formasyondan oluşur. Bunlar dıştan içe doğru;
1.Moleküler tabaka2.Granüler tabaka3.Piramidal tabaka
İzokorteks
Allokorteks dışındaki alanlar izokortekse aittir.Toplam korteksin %90’ını oluşturur. İzokorteks,hücre lif yapısı bakımından bazı
özellikler taşıyan 6 temel tabakaya sahiptir. Bu tabakalı yapı oluşurken korteksin farklı
tabakalarını, bölgelerini ve farklı beyin merkezlerini birbirine bağlayan ara nöronlar gelişmiştir.
Serebral Korteks Nöron Tipleri
Serebral kortekste 60 dan fazla nöron tipi tanımlanmakla birlikte bunlar;
1) Piramidal hücreler,2) Yıldız hücreler,3) Horizontal hücreler,4) Fuziform hücreler,5) Martinotti hücreleridir.
Cajal hücreleri
Yıldız hücreleri
Piramidal nöron
Martinotti hücreleri
1.Piramidal hücreler Çapları 10-100 µm arasında değiştiğinden, küçük, orta,
büyük ve dev piramidal hücreler (Betz hücreleri) olarak tanımlanmaktadır.
Piramidal nöronların perikaryonu, tepesi yüzeye dönük piramid biçimindedir.
Bütün piramidal hücrelerin dendritleri,dikensi çıkıntılarla kaplıdır.
Elektron mikroskopik düzeyde incelendiğinde bu dikensi kısımların sinaptik alanlar oldukları görülür.
Hücrenin apeksinden kalın bir dendrit çıkar buna apikal dendrit adı verilir. Apikal dendrit dallanarak yüzeyde horizontal dallar ile sonlanır.
Piramidal hücrelerin taban kenarlarından bazal dendritler çıkar ve perikaryon çevresinde yüzeye paralel yönde yayılırlar.
Piramidal hücrelerde perikaryon tabanının ortasından hafif şişkinlikle gövdeden ayrılıp substantia albaya uzanan bir akson bulunur.
Tipik piramidal hücrelerin dışında korteks içerisinde oldukça çok sayıda tabanları yüzeye bakan, devrilmiş piramidal hücrelere de rastlanır.
Substansia albada miyelinle örtülen aksonlar korteksin efferent liflerini oluştururlar.
1.Piramidal hücreler (devam-1).
Substantia albada miyelinli sinir lifler değişik yönlerde seyreder.
Assosiasyon lifler (Bir beyin hemisferin farklı bölgelerini birbirine bağlayan lifler).
Komissural lifler (Bir beyin hemisferini karşı hemisferin farklı bölgelerine bağlayan lifler).
Projeksiyon lifleri (Beyin korteksini alt merkezlere bağlayan lifler).
1.Piramidal Nöronlar (devam-2)
2.Yıldız hücreler
Küçük bir hücre gövdesine sahiptir.Kısa bir aksona ve her yönde seyreden
çok sayıda dendritlere sahiptirler. Akson korteks dışına çıkmadan
piramidal hücreler çevresinde sonlanır.
3.Horizontal hücreler
Genellikle korteksin en dış tabakasında yer alırlar. Bu hücrelerin perikaryonları
çoğunlukla mekik şeklindedir.Dendrit ve aksonları yüzeye parallel
seyreder.
4.Fuziform hücreler
Genellikle beyin korteksinin en derin tabakasında yer alırlarBir çok piramidal nöronla sinaps yaparlar.
5.Martinotti hücreleri
Küçük gövdeli multipolar nöronlardır.Tersine dönmüş nöronlardır (Apeksi substansiya
albaya, tabanı yüzeye bakar).Dendritleri kortekse dağılırken, aksonları
substansiya albaya girer.
İzokorteks
İzokorteks 6 katmandan meydana gelmiştir.Bunlar;
I-Molekülar tabaka II-Dış granüller tabaka. III-Dış piramidal tabaka. IV-İç granüller tabaka V-İç piramidal tabaka.VI-Multiform tabaka.
I-Molekülar tabaka hücreden fakir, çeşitli büyüklükteki katmanlardaki piramidal hücrelerin apikal dendritleri ve bazı yıldız hücrelerin dendritlerinin horizontal dallanmalar yaptığı tabakadır.
Bütün bu dendrit ve akson dallanmaları bu tabakada horizontal bir pleksus yaparlar. Çok az sayıda horizontal duruşlu nöronlar yer alır.
II-Dış granüller tabaka.yıldız hücreleri, birkaç küçük piramidal hücre ve çeşitli sinir sonlanmalarından oluşur.
III-Dış piramidal tabaka.küçük, orta ve büyük piramidal
hücreler ve bir miktar yıldız hücrelerden oluşur. Afferent uzun bağlantı lifleri bu tabakada horizontal Bechterev çizgisini yaparlar. Piramidal hücrelerin aksonları alttaki substansiya albada kortekse kollateraller vererek ilerler.
IV-İç granüller tabaka
Yıldız hücrelerinden oluşan bu tabakada talamustan gelen afferent liflerin son dalanmaları Baillarger'in dış çizgisini yapar.
Bu tabakalardaki hücreler, özellikle IV. laminadaki hücreler, gelen uyarıyı ara nöronlarla korteksin daha derindeki effektör nöronlarına aktarır.
Bu hücreler fonksiyon açısından serebellum granüler hücrelerine ve sipinal kordun ara nöronlarına benzerler.
V-İç piramidal tabaka.
Başlıca orta ve büyük piramidal nöronlardan yapılmış bu tabakada afferentkısa bağlantı lifleri Baillarger'in iç çizgisini yapacak şekilde sonlanır.
Bu tabakada motor merkezlerde ayrıca dev piramidal hücreler bulunur veIII. tabakadakiler gibi aksonlarını substansiya albaya gönderir.
V. laminadaki piramidal hücreler korteksin effektör nöronlarıdır. Bunlarınaksonları;
Diğer beyin bölgelerine,Medulla spinalise inen efferent yolları,Çok uzak korteks bölgelerine giden bağlantı yollarını veKarşı taraf hemisfer kortteksine giden komissural yolları oluştururlar.
VI-Multiform tabaka.
Çok sayıda 15-30 µm çapında mekik şekilli hücreler ve bir miktar fusiform tipte yıldız hücrelerce oluşturulur. Fuziform şekilli hücreler uzun eksenleri
yüzeye dik yerleşim gösterirken aksonları substansia albaya kadar uzanır.
Korteks serebri (devam)
Frontal bölgede; piramidal hücre laminaları (3. ve 5. laminalar)
Parietal bölgede,granuler hücre laminalar (2. ve 4. laminalar) iyi gelişmiştir.
Poler bölgeler, 6 tabakalı klasik korteks yapısını en iyi yansıtan bölgelerdir.
Subkortikal Çekirdekler Hepsine birden korpus striatum adı verilir. Hemisferlerin talamusa komşu bölgelerinde yer alırlar. nukleus kaudatus, nukleus lentiformis (pallidum ve putamen) klaustrumdan oluşurlar.
Subkortikal çekirdekler,değişik boyutlarda mulltipolar sinir hücrelerince oluşturulan ekstrapiramidal motor merkezlerdir.
Putamen'in sinir hücreleri değişik büyüklüktedir ve çoğu yıldız biçimindedir.
Pallidum'un sinir hücreleri nisbeten iri ve çoğu fuziform biçimdedir.
Nukleus kaudatus'da sinir hücreleri yine çeşitli büyüklüktedir.
Hipokampus
Dıştan içe doğru şu tabakalardan oluşur;Alveus Str. oriensStr. piramidaleStr. radiatum Str. lakunozum
Kan-Beyin bariyeriKan-beyin bariyerinin görevi, kandaki virüs, bakteri vb
gibi patojenlerin yanında toksik maddelerin MSS organlarına geçişini engellemektir.
Kan-beyin bariyerinin elemanları:Kapiller endoteli arasında yer alan zonula okludens
tipi sıkı bağlantılar Kesintisiz endotel bazal laminası Astrositlerin glial ayakçıklarının oluşturduğu glial
membranlar.
Serebellum
Ak Cevher
Serebellum
Gri Cevher
Serebellum
Vücut hareketlerinin koordinasyonu ve kas tonusunun regülasyonundan sorumlu merkezi sinir sistemi organıdır. 4.Ventrikülün üzerini örten beyincik
ortada vermis olarak adlandırılan bir orta parça ve bunun her iki tarafında yer alan serebellar hemisiferlerdenoluşmuştur.
Serebellum Yüzeyden oldukça derin
bölgelere kadar inen yarıklar nedeniyle çok geniş bir yüzey alanına sahiptir.
Bu girintiler, sagittal kesitlerde ağaç görünümünü vermesi nedeniyle Arbor vitea(hayat ağacı)olarak adlandırılır.
Serebellum (devam)• Substansia albayı her yerde
eşdeğer kalınlıkta saran substansiya grisea tarafından oluşturulan cortex cerebelli üç tabakalı bir yapı sergiler. stratum molekülare stratum gangliosum stratum granulosum'dur
1-Stratum molekülare
Nörondan fakir bir katman olup, miyelinsiz lifleri ve Pürkinje hücrelerinin yoğun dallanmaya sahip dendritlerini içerir.
Bu tabakanın dış kısmında yıldız hücreleri yer alır. 8-10 µm boylarında küçük hücrelerdir. Yıldız şeklinde bir gövdeye sahiptir. Her yönde uzanan dendritlere ve pürkinje hücrelerinde
sonlanan çok sayıda uzantıya sahiptir.
1-Stratum molekülare (devam)
Moleküler tabakanın iç kısmında, biraz daha büyük olan sepet hücreleri yer alır.
Bu hücrelerin aksonları, Pürkinje hücreleri perikaryonu üzerinde ilerlerken, Pürkinje hücrelerinin gövdesini bir örgü gibi saran (sepet) ve sinaps yapan kollateraller verirler.
Bu sinapslar, Pürkinje hücresi parikaryonunda akson konisi civarında ve bir miktar da gövdeden henüz çıkmış akson üzerinde konumlanmıştır.
Sepet hücrelerinin sinapsları dışındaki alanlar Bergmann glia hücrelerince kuşatılır.
2-Stratum gangliozum(Pürkinje hücre tabakası)
Tek sıra halinde dizilmiş ,Pürkinje hücreleri’nin perikaryonlarından meydana gelen bir tabakadır.
Pürkinje hücreleri armut biçimli perikaryona ve tek düzlemde dallanan bir apikal (primer) dendrite sahiptir.
Bol iri kitleler halinde Nissl maddesi, açık tonda boyanan nukleus, belirgin bir nukleolus içerirler.
Pürkinje hücrelerinin dendritleri moleküler tabaka içerisinde yayılırken, perikaryonun tabanından çıkan akson, granüler tabakayı geçip ak maddeye katılır, miyelin kılıfla sarılır ve serebellum nukleuslarının nöronlarında sonlanırken geri dönen kollateraller de verir.
3-Stratum granulozumBu tabakada iki tip hücre yer almaktadır.A-Granül hücreleri3-5 µm çapında ve fazla sayıda bulunan bu
hücrelerin küçük olmaları, tabakaya granüler görünüm vermektedir.
Bu hücreler yıldız şeklinde bir perikaryona sahiptirler.
Granül hücreleri,hem merkezi sinir sisteminin hem de organizmanın en küçük hücreleri olarak bilinirler.
Az sayıda ve oldukça kısa olan, terminal noktada bir kaç pençe benzeri küçük dallanmalarla sonlanan dendritlere sahiptirler.
Aksonları ise direk stratum molekülareye çıkar ve burada T şeklinde dallanarak uzun mesafeler kat eder.
Bu sırada rastladığı Pürkinje hücresi dendritleri ve diğer yıldız hücreleriyle sinapslar yapar.
3-Stratum granulozum (devam-1)
B-Golgi tip II hücreleri.
Daha büyük olan ve daha az sayıda yer alan bu hücreleri granüler hücrelere göre oldukça iri nöronlardır.
Dendritleri moleküler tabakada dallanır ve yüzeye kadar ulaşırlar.
Bu dallanma her yöndedir ve birkaç Pürkinje hücresine ulaşır.
Aksonları ya glomerulus içinde sonlanır ya da çok ince bir lif püskülü oluşturacak şekilde dalara ayrılır.
3-Stratum granulozum (devam-2)
Glomerulus Serebellaris
Granül hücreleri arasında glomerül (Glomeruli cerebellaris) olarak adlandırılan, hücre içermeyen, afferent sinir lifi (Moosy-lıfleri) sonlanmalarıyla granül hücrelerin dendritlerinin sinaps yaptığı, eozinofilik küçük alanlar bulunur.
Bu alanlar granül hücresinin dendriti ile iki aksondan oluşan özel bir sinaps tipidir.
Aksonlardan biri substansiya albadan gelen afferent lifler, diğeri stratum granulosumda yer alan Golgi –II tip hücresinin aksonudur.
Bu alanlarda ayrıca Golgi hücrelerinin kısa aksonları da sonlanır
Golgi tip ıı Hüc.
Granul Hüc.
Glomeruli cerebellaris
Granul hüc. dendr
Mossy lif
Golgi Hüc.Astrosit
Serebellumun glia hücreleri
Oligodendrositler, Protoplazmik astrositler, Bergmann-glia hücreleri Fanjana hücreleri.
Fanjana Hüc.
Bergmann Glia. Hüc.
Purkinje hüc.
Protoplazmik astrosit
Oligodendrosit
Cerebellumun glia hücreleri
Bergmann ve Fanjana Hücreleri
Bergmann-glia hücreleri Pürkinje hücreleri arasında yer alırlar.Yüzeye kadar uzanan ve meninkslere karşı
son ayakçıklar halinde sonlanarak bir gliöz membran meydana getirirler.
Pürkinje hücrelerinin ölmesi durumunda Bergmann glia hücreleri hızla çoğalarak bu alanları doldururlar.
Fanjana hücreleriBirçok kısa uzantıya sahiptirler
Serebellumun afferent sinir lifleri
Tırmanıcı Lifler Pürkinje hücreleri dendritlerinin dallarını bir sarmaşık gibi
sarararve bunların üzerinde sonlanır. Bu lifler nukleus olivavariyustaki nöronlardan kaynaklanır ve
her biri sadece bir Pürkinje hücresi üzerinde sonlanırlar. Yosun lifler Medulla spinalisteki çekirdeklerden kaynaklanır ve granüler
hücreleri üzerinde sonlanırlar. Bu afferent liflerin ileri derecede sık ve ince dallanma biçimi
yosunu anımsattığı için, yosun lifler olarak adlandırılır.
Serebellumun Afferent Sinir Lifleri (devam)
Serebellar korteksin efferent elemanları olan Purkinje hücrelerine direkt olarak tırmanıcı lifler yoluyla,indirekt olarak granüler hücreler üzerinden, yosun lifler yoluyla impulslar gelir.
Yıldız hücreleri, sepet hücreleri ve Golgi hücreleri, Pürkinje hücresi üzerinde etkili olan frenleyici (inhibitör) ara nöronlardır.
Bu nöronlar glomerüler sinapslar yoluyla, afferent lif kollateralleri ve yosun lifler yoluyla uyarılmaktadır.
Böylece bir Pürkinje hücresi uyarıldığında tüm diğer Pürkinje hücreleri inhibe edilmiş olur
Substansiya alba da yer alan nükleuslar
Nuc.fastigiNuc.globosusNuc.emboliformisNuc.dentatus
Medulla Spinalis
Medulla SpinalisOrtalama 40-45 cm uzunluğunda, 1 cm çapında,30 gr
ağırlığındadır.Kranialde medulla oblangata, kaudalde 2. lumbal
vertebra seviyesinde sonlanır.Vertebral kanal içinde olup,yetişkinlerde vertebral
kanalın 2/3 kısmını doldurur.Omuruliğin omurga kanalındaki yerine göre değil,
spinal sinirlerin çıkış yerine göre servikal, torakal, lumbal ve sakral olarak bölümlere ayrılır.
Medulla Spinalis
Ön Boynuz
Arka Boynuz
Ak Cevher
Gri Cevher
Septum mediana posterior
Fissura mediana anterior
Gri Cevher (Substansiya Grisea)
Nöron,nöron uzantıları,glial hücreler ve kan damarları bulunur. Nöronlar, multipolar olup, değişik büyüklüktedir.Golgi-1 nöronlar uzun aksonludur, aksonlar ak cevhere ya
da ön spinal kökler içine geçer.Golgi-2 tip nöronların aksonu kısadır, gri cevherden dışarıya
çıkmaz.İntrasegmental nöronlar sadece bir segmentte bulunurİntersegmental nöronlar bütün segmentler boyunca
bulunmaktadır. Nöronlar gri cevher içinde küçük ya da büyük gruplar
oluşturacak biçimde yer alır. En büyük nöronlar (motornöronlar) ön boynuzda yer alırlar
Ak Cevher (Substansia alba)
Myelinli ve myelinsiz sinir fibrilleri, glialar, kan damarlarıve pianın içe doğru uzantılarından oluşur.
Piamaterin hemen altında glialar oldukça kalın bir tabakaoluştururlar: marjinal glia tabakası.
Sinir fibrillerinin çoğu longitudinal seyirlidir ve başlıca 3demet oluştururlar. Bunlara funikulus denir (yerinegöre ön, arka, lateral).
Funikulusları yapan daha küçük sinir fibrilleri demetinede fasikulus denmektedir.
Kanalis sentralis
Kanalis sentralis
Ependim Hücreleri
Kanalis sentralisin lümeni ependimal hücrelerle döşelidir.
Nörogliaların uzantıları kanalis sentralis çevresinde yoğunlaşarak jelatinöz bir madde oluşturur (substansiya jelatinoza sentralis).
Serebrospinal sıvı içerir
Meninksler Santral sinir sistemi yumuşak; kolayca zarar görebilen bir
dokudur.Hem yeterli biçimde korunmaya, hem debeslenmeye gereksinimi vardır. Korunması kranium vekolumna vertebralisin kemikleriyle sağlanır. Ayrıca kemiğin içtarafında meninks denen 3 yapraklı bağ dokusu zar ileörtülüdür.
Dıştan içe;Duramater (pakimeninks),
Araknoid membran,
PiamaterLeptomeninks
Duramater (pakimeninks)• Histolojik yapı: birbirine paralel
yerleşmiş çok sayıda kollojen fibril, az sayıda elastik fibril ve fibroblastlar bulunan kompakt bağ dokusudur. Az miktarda kan damarı ve duyu sinirleri bulunur. İç yüzü (m. spinaliste ayrıca dış yüzü) yassı mezenkimal kökenli mezotel hücresi ile döşelidir. Duranın 2 yaprağı arasında endotelle döşeli venöz sinuslar bulunur. Bu sinuslar v. jugularis internaya boşalır.
•Anatomik özelliği: altındakiaraknoid membrandanpotansiyel olarak varolduğudüşünülen subdural aralık ileayrılmıştır. Beyin durası ilespinal dura foramen magnumaracılığıyla birbirleriyle devametmektedir.
Beyin durası ile spinal dura arasında aşağıda belirtilen farklar vardır:Beyin durası:
A) Kafatası kemiklerine sıkıca yapışıktır. Yani kemiğin periostu ile durasıkıca bağlanarak bilaminar (2 tabakalı) bir yapı oluştururlar.Dolayısıyla epidural aralık ve dura dışını kuşatan mezotel hücreleribulunmaz. Damarlar durayı delip periosta girer. Dura tubuler bir kılıfşeklinde kafatasından çıkan sinirlerin etrafında dışa doğru uzanır.Sinirin en dış kılıfı olan epineuriumla kaynaşır. Ancak epiduralkanamalarda spinal duradakine benzer bir epidural aralık oluşur.
B) İçe doğru septumlar yollayarak kranial boşluğu kavitelere ayırır(falks serebri, tentorium serebelli, diafragma sella dura uzantılarıdır).
Spinal dura :A) Kemik ile dura arasında epidural aralık vardır. Dura kemiğe küçük
lateral ligamentlerle asılı durumdadır. Epidural aralıktaki yağdan zengin gevşek bağ dokusu içinde çok sayıda ven bulunur. Duranın dış ve iç yüzü mezotelle döşelidir. Yine dura spinal sinirler çevresinde tubuler biçimde uzanır.
B) Septum bulunmaz.
Araknoid membranDamarsız ince ağ şeklinde bağ dokusudur. Makroskobik olarak örümcek ağına benzediğinden araknoid membran denir.
Beyni saran pia ile araknoid arasında bir aralık bulunmaktadır (subaraknoidal aralık). Araknoid membranın piaya bakan yüzünde 2 membranı birbirine bağlayan ve subaraknoidal aralığı bölmelendiren trabekülalar vardır.
Araknoid membran (devam) Subaraknoidal aralıkta serebrospinal sıvı bulunur. Belirli yerlerde
subaraknoidal aralık genişleyerek sisternaları oluşturur. Sisternalardatrabeküla nadirdir ya da hiç bulunmaz.
Araknoid membran bazı yerlerde durayı parmak şeklinde delerek, duraiçindeki venöz sinuslara açılır, son kısmı biraz genişler, üzeri yassıhücrelerle örtülü bu uzantılara araknoid villus denir. Bu villuslar,subaraknoidal aralıktaki serebrospinal sıvının aralıklı olarak venözsinuslara akmasını sağlayan tek yönlü valvler olarak kabul edilebilir.Serebrospinal sıvı villusların apeksinden osmozla venöz sinuslara verilir.
Villusların tepesinde dura oldukça incelmiştir. Serebrospinal sıvı ilevenöz kan arasında doku engeli olarak sadece venin endotel tabakasıvardır. Buradaki damarların geçirgenliği vücudun diğer yerlerindebulunanlara kıyasla daha azdır. Yaşlılıkla villus bağ dokusu içindekalsiyum tuzları birikir ve Paccioni granülleri oluşur.
PiamaterHistolojik yapısı genellikle 2 tabaka olarak tanımlanır:
1. İntimal pia: Beyin dokusuna yakın bulunan, içtekimembranöz yapıdaki tabakadır. Elastik lif ve inceretiküler fibrilleri içerir. İntimal pia’dan sinir dokusu içinefibröz septumlar şeklinde uzantılar sokulur (m.spinalisinseptum mediana posterior).2. Epipial tabaka: Yüzeyel pia tabakasıdır, kollajenfibriller ve az sayıda fibroblasttan yapılıdır.Epipial tabakanın dış yüzü tek katlı yassı mezotelhücreleriyle döşelidir.
Beyin içine giren arterler beraberlerinde pia materi de içeriye sürüklerler, böylece prekapiller arteriole kadar olan damarlar çevresinde pia mater yer alır.
Damar ile pia arasındakiaralığa Wirchow Robins aralığı denir.
Bu aralık kaybolana kadar giderek daralır.
Kapiller çevresinde damar ile sinir dokusu arasında astrosit ayaklçıklarının oluşturduğu membrana limitans glia perivaskülarisbulunmaktadır.
Perivasküler Aralık
Piamater. Subaraknoidal Aralık
Beyin dokusu
Piamater
Subaraknoidal Aralık
Beyin dokusu
Kapiller
Glia Limitans
Araknoid
Mezotel Hücreleri
DuramaterAraknoid zar
Subaraknoid aralık
Araknoid trabekülleri
Paccihioni granulasyonu
Venöz sinüsler
Subdural aralık
Pleksus koroideus
Pleksus koroideus,3.ve 4. ventrikülün çatısında, ayrıca yan ventriküllerin medial duvarında bulunur.
Tek sıralı kübik epitel ve epitel altında çok sayıda fenesratalı kapillerlerden oluşmuştur.
BOS salgılar.
Ependim Hücreleri
Kapiller
Periferik Sinir Sistemi
Periferik Sinir Sistemi
Bağ doku kılıflarıyla sarılı sinir demetlerinden oluşan yapıya periferik sinir denir.Periferik sinirler;duyu ve motor
sinirlerden oluşur.
Periferik Sinir Sistemi (Anatomik olarak)
Periferik Sinirler31 çift spinal sinir12 çift kraniyal sinir
GanglionlarDuyu ganglionlarıOtonomik ganglionlar
Reseptörler
31 çift spinal
12 çift kranial sinir
Periferik Sinir Sistemi (Fonksiyonel olarak)
Somatik sinir sistemiIII,IV,VI,XII. Kraniyal sinirler31 çift spinal sinir
Otonom sinir sistemiSempatik sinir sistemi
TorakolumbarParasempatik sinir sistemi
Kraniosakral III,VII,IX,X. Kraniyal sinirler.
Enterik Sinir Sistemi
PERİFERİK SİNİR SİSTEMİ
Çevresel sinir sistemi sinirler, gangliyonlar ve sinir uçlarından oluşur. Beyinden kaynaklanan sinirler kraniyal sinirler, omurilikten kaynaklananlar ise spinal sinirler olarak isimlendirilir.
Çevresel sinir sistemi 12 çift kraniyal ve 31 çift spinal olmak üzere 43 çift sinirden oluşur. Kraniyal ve spinal sinirler ile bu sinirlerin dalları bilgiyi merkeze veya çevreye taşıyan liflerden oluşurlar.
Bundan dolayı çevresel sinir sistemi iki ana grup altındaincelenir; çevreden merkeze doğru tüm duysal bilgiyi taşıyansinirlerden oluşan afferent (duysal) sinir sistemi, merkezdençevreye ulaşan tüm motor lifleri içeren efferent (motor) sinirsistemi.
Efferent (motor) sinir sistemi, ulaştıkları organların tipine göre, bilgiyi iskelet kaslarına taşıyan somatik ve bilgiyi düz kaslara, kalp kasına ve endokrin bezlere taşıyan, aktivitesini istem dışı düzenleyen otonom sinir sistemi olarak iki alt bölümde incelenir.
Otonom sinir sistemi de kendi içinde iki alt gruba ayrılır; sempatik bölüm, omuriliğin (medulla spinalis) orta bölgesinden kaynaklanan liflerden oluşan ve vücudun iç ortamında ortaya çıkan değişikliklere karşı ani cevapların oluşmasından sorumludur.
Sinir lifleri, ektoderm kökenli hücrelerden türeyen özel bir kılıfla sarılı olan aksonlardan oluşur.
Çevresel sinir liflerinin kılıflarını Schwann hücresi, merkezi sinir sistemindeki liflerin kılıflarını ise oligodendrositler yapar.
Küçük çaplı aksonlara miyelinsiz sinir lifleri, kılıf hücresinin daha fazla katlanarak oluşturduğu kalın aksonlara miyelinli sinir lifleri adı verilir.
SİNİR LİFLERİ
SİNİR LİFLERİ Efferent (motor) sinir sistemi, ulaştıkları organların tipine
göre, bilgiyi iskelet kaslarına taşıyan somatik ve bilgiyi düzkaslara, kalp kasına ve endokrin bezlere taşıyan, aktivitesiniistem dışı düzenleyen otonom sinir sistemi olarak iki alt bölümdeincelenir.
Otonom sinir sistemi de kendi içinde iki alt gruba ayrılır;sempatik bölüm, omuriliğin (medulla spinalis) ortabölgesinden kaynaklanan liflerden oluşan ve vücudun içortamında ortaya çıkan değişikliklere karşı ani cevaplarınoluşmasından sorumludur.
Miyelinli lifler
Miyelinli liflerde Schwann hücresinin plazma zarı akson etrafındadönerek onu sarar.
Bu zar katmanları birleşirler ve içeriğindeki lipidler rutinlaboratuvar yöntemleri uygulandığında erir ve aksonlar birboşluk içindeymiş gibi görülür.
Miyelin kılıf yer yer kesintiye uğrar (Ranvier boğumları), bubölgeler aslında iki Schwann hücresi arasındaki boşluklardır.
Aksonlarda iki Ranvier boğumu arasında yer alan ve ışıkmikroskobunda ince yarıklar şeklinde gözlenen Schmidt-Lanterman yarıkları olarak bilinen oluşumlar vardır.
Miyelinli lifler (devam)
Elektron mikroskobu incelemeleri, bu bölgelerdemiyelin kılıf lamellerinin birbirlerinden uzaklaştıklarınıgöstermiştir. Bu yapıların aksonun bükülebilirliğiniarttırdığı düşünülmektedir.
Merkezi sinir sisteminde aksonlar etrafındaki miyelinkılıfı oligodendrositlerin uzantıları yapar.Oligodendrositler, Schwann hücrelerinden farklıolarak, birkaç aksonu birden sarabilirler.
Miyelinsiz lifler
Hem merkezi (sayıca fazla) hem de çevresel sinirsisteminde miyelin kılıfı olmayan aksonlar da vardır.
Her bir Schwann hücresi biden fazla aksonu sararancak, sürekli bir tabaka oluşturmadığı için, bu tipliflerde Ranvier boğumu bulunmaz.
Periferik Sinirlerin Bağ Doku Kılıfları
• Epinörium• Perinörium• Endonörium
Periferik Sinirlerde Rejenerasyon
Ergin kuşlarda beyindeki nöronların bölünebildiği gösterilmiştir. Memelilerdenöronlar genelde bölünmez ve hasarlanmaları kalıcı kayıplara neden olur.
Merkezi ve çevresel sinir sistemlerinde nöron gövdesi hasarlanmadığı sürece,uzantılardaki hasarlar yenilenebilir. Merkezi sinir sisteminin nöroglia hücrelerininve Schwann hücrelerinin mitoz bölünme yetenekleri vardır.
Bir hasar veya hastalıkta kaybedilen sinir hücrelerinin yerini nöroglialar alır.Sinirler vücutta yaygın bir ağ sistemi oluşturdukları için sıkça hasarlanırlar. Birakson kesildiğinde önce bozulma belirtileri, sonra onarım evresi görülür.Yaralanmanın hücre gövdesine yakın veya uzak oluşu da onarımı etkiler.
Akson yaralanmasında perikaryonda Nissl taneciklerinin dağılımlarındakifarklılıktan kaynaklanan bazofili azalması, hücre gövdesinin büyümesi, nukleusunbir tarafa doğru itilmesi gibi değişiklikler görülür. Hücre gövdesine yakın bölgedebozulan akson parçası makrofajlar tarafından fagosite edildikten sonra aksonbüyümeye başlar.
Periferik Sinirlerde Rejenerasyon
Makrofajlar ayrıca interlökin-1 salgılayarak Schwann hücrelerininakson etrafındaki miyelin kılıfı yapmasını kolaylaştırır.
Schwann hücrelerinin oluşturduğu sütunlar içine girebilen aksonparçası, bu doğrultuda büyümesine devam ederek efektörorgana ulaşır.
Embriyo gelişimi sırasında oluşan fazla nöronlar ve yanlışsinapslar yapan nöronlar ortadan kaldırılır. Erişkin memelilerdehasardan sonra kaybedilen sinapsların yerinde yenilerininoluştuğu gösterilmiştir.
Bu yenilenme olayı nöronlar, glia hücreleri, Schwann hücrelerive bazı hedef hücreleri tarafından üretilen ve nörotropinlerolarak isimlendirilen birkaç büyüme faktörü tarafındandenetlenir.
Periferik Sinirlerde Rejenerasyon (devam)
Erişkin organlarını oluşturan bazı dokularda yeni hücreleroluşturabilen kök hücreler bulunmaktadır. Bu hücrelerdentüreyen bazı hücreler farklılaşmadan kalarak kök hücre havuzusabit tutulur.
Sinir hücreleri bölünmediği için, kaza veya hastalık sonucukaybedilen sinir hücrelerinin yerine yenilerini verecek olan sinirkök hücreleri üzerinde yoğun olarak çalışılmaktadır.
Yapılan araştırmalarda erişkin memeli beyni ve omuriliğinin bazıbölgelerinde astrositleri, nöronları ve oligodendrositlerioluşturabilen bölgelerin bulunduğu gösterilmiştir
Sinirlerde Rejenerasyon
Akson reaksiyonu
Lokal reaksiyon
Anterograd reaksiyon Schwann hücre proliferasyonu Wallerian dejenerasyonu Schwann tüp oluşumu
Retrograd reaksiyon. Kromatolizis Akson filizlerinin oluşumu Sinaps oluşumu.
Periferik Sinirlerde Rejenerasyon
GANGLİONLAR
Ganglionların Genel Özellikleri
Santral sinir sistemi dışında yer alan nöron topluluklarına Ganglion denir.
Santral sistemi içerisinde yer alan nöron topluluklarına ise Nukleus adı verilir.
Ganglionlar dıştan bağ doku kapsülü ile sarılıdır.
Ganglionda yer alan nöronlara ganglion hücresi adı verilir.
Ganglion,nöron gövdesi,Satellit hücresi,akson ve gevşek fibrokollajen bağ dokusundan oluşmuştur.
Ganglion Tipleri
1.Duyu Ganglionları 2.Otonomik Ganglionlar
1.Duyu Ganglionları (Kranio-spinal) Spinal ganglionlar, spinal sinirlerin arka kökleri
üzerinde yer alır ve bunlar arka kök ganglionlarıadı verilir.
Kraniyal ganglionlar ise V,VII,IX ve X. kafa çiftlerinin üzerinde yer alan ganglionlardır.
Ganglion hücreleri pseudounipolar olup periferal ve santral iki uzantıya sahiptir.
Periferal uzantısı özelleşmiş reseptörlere sahip olup impulsları hücre gövdesine getirir ve sinaps yapmadan santral dalı beyin ve medulla spinalise impulsları iletir.
1.Duyu Ganglionları (Kranio-spinal) (devam).
Küçük ganglion hücreleri miyelinsiz ,büyük ganglion hücreleri ise miyelinlidir.
Duyu ganglionları şekil itibari ile fuziformdur. Çapları 15-25µm’ den 100µm’ye kadar değişir.Ganglion hücreleri etrafında bir sıra yassı
satellit hücreleri yer alır.Nissl granülleri, küçük homojen ve toz benzeri
bir görünümdedir.
2.Otonomik Ganglionlar
Nöronların ekserisi multipolar ve yıldız şeklindedir.Nöron çapları 15-45 µm,Aksonları myelinsizdir.Nissl granülleri, kaba partiküller halinde ve
heterojen dağılım gösterir.Sempatik ve parasempatik olmak üzere 2
gruba ayrılırlar.
2-Otonomik Ganglionlar (devam-1)
Sempatik ganglionlar, trunkus simpatikus zincirinde ve karın boşluğunda (Ganglion söliyakus, ganglion mezenterikus inferior, ganglion mezenterikus superior) yer alırlar.
Parasempatik ganglionlar, ya kafatası içinde (III,VII,IX ve X. Kafa çifti üzerinde (ganglion siliyare,ganglion otikum,ganglion submandibulare ganglion ptergopalatinum) yada organ duvarlarında (Terminal ganglion-İntramural ganglon) bulunurlar.
2-Otonomik Ganglionlar (devam-2)
Sempatik Ganglionlar (Torako-lumber)Paravertebral ganglionlar (sempatik zincir)Prevertebral ganglionlar (kollateral)Modifiye sempatik ganglionlar (adrenal medula) T1-L2
Parasempatik Ganglionlar (Kranio-sakral)III,VII ve IX. (X. Kafa çifti istisnadır) kafa çiftleri
üzerinde bulunurlar. S2,S3 ve S4
Periferik Sinir Sonlanmaları
Periferik Sinir Sonlanmaları
1.Akson Sonlanmaları (motor sonlanmalar)
Uyarıları MSS den alır ve iskelet kaslarına,düz kaslara (Motor sonlanma) ve salgı epiteline (Sekretuvar sonlanma) götürür ve bu effektör organlarda sonlanır.
Refleksler: Refleks Ark
Somatik sinir, motor sinir ve motor ünite
Motor son plak
Miyelinli motor sinirler perimisyuma ait bağ dokusu içinde dallanır ve sonlandıkları bölgede çok sayıda ince dal oluşturur.
Sinir bağlantısı bölgesinki sinir,miyelin kılıfını yitirir ve kas hücresi yüzeyine oturan geniş bir uç oluşturur.
Bu bölgede akson Schwann hücrelerine ait ince bir sitoplazma tabakası tarafındantarafından sarılır.
Motor son plak (devam)
Aksonun ucunda çok sayıda mitokondri ve sinaptik veziküller bulunur.
Sinaptik veziküllerin içersinde asetilkolin bulunur. Akson ve kas arasında sinaps yarığı denilen bir boşluk vardır. Sinaps yarığında şekilsiz bir bazal lamina matriksi bulunur. Kas hücresi derin kıvrımlar yapar ve bu kıvrımların altında çok
sayıda mitokondriyon,ribozom ve glikojen ve çekirdekler bulunur.
Bağlantı kıvrımlarının sarkolemması üzerinde asetilkolin reseptörleri bulunur.
Sinaps yarığının bazal laminasına tutunan asetilkolin esteraz enzimi asetilkolini hidrolize eder.
Nöromüsküler bozukluklar.
Botilinum toxini.
Myasthenia gravis.
Botox
Periferik Sinir Sonlanmaları(devam)
2.Dendrit Sonlanmaları (duyu sonlanmaları, reseptörler).İmpulsları dış ortamdan veya iç organlardan alır MSS’ne nakleder.
Duyu reseptörleri kaynağına göre 3 e ayrılır. Eksteroseptörler Genel somatik afferent (Isı,dokunma ,basınç ve ağrı) Özel somatik afferent (Görme ve işitme) Özel visseral afferent (Tat ve koku)
ProprioseptörlerEklem kapsülü,tendon ve intrafuzal kas liflerinde yer alan genel somatik afferent yollardır.
İnteroseptörlerVücut organlarında yer alan genel visseral afferent yollardır.
Özelleşmiş Periferik Reseptörler
1.Mekanoreseptörler2.Termoreseptörler3.Noziseptörler
Mekanoreseptörler
1.Kapsülasız sinir sonlanmalarıa)Çıplak sinir sonlanmalarıb)Merkel diskleric)Kıl foliküllerinde sinir sonlanmaları
2.Kapsülalı sinir sonlanmalarıa)Meissner cisimciklerib)Vater-pacini cisimcikleric)Ruffini cisimciklerid)Krause cisimciklerie)Golgi-tendon organlarıf)Kas mekikleri
Meissner’s corpuscle
RECEPTORS: Cutaneous
Free endings2
Merkel cell3
4Pacinian corpuscle
5
Ruffini corpuscle
6encapsulated encapsulated encapsulated
Peri-trichal (around hair follicle)1
1a- Çıplak Sinir Sonlanmaları
Sinir lifi sonlanırken özel bir yapı oluşturmaz.Tamamen miyelinsiz olan küçük dallara ayrılır.Bağdoku kılıfla sarılı değildir.Daha çok epidermis ve korneada bulunurlar.
1b- Merkel Diskleri
Epidermisin stratum bazale tabakasında yer alırlar.
Serbest sinir sonlanmaları ile temas halindedir.
Myelinsiz akson ,Merkel hücresinin taban kısmında, genişleyerek bir disk oluşturur.
Bu hücrelerin akson sonlanması ile ilgili sitoplazmik bölgelerinde sinaptik veziküllere benzeyen granüller bulunur.
EPIDERMIS: Cell types
Keratinocytes
LangerhansAPC cell immunity
Melanocyte to make &
transferpigment
Merkel cellsensory
dead
alive
Nerve cell represented by its axon
Caution - The KERATOCYTE is the fibroblast of corneal connective tissue
1c-Kıl Foliküllerinde Sinir Sonlanmaları
Kıl foliküllerinin etrafında ve tabanında yer alırlar.Akson miyelinini kaybeder ve dallanır.Mitokondriyon yönünden zengindir.Kıl dokunma ile ilgili duyuları (kıl deformiteleri)
alırlar.
Meissner’s corpuscle
Pacinian corpuscle 5
Ruffini corpuscle6
4
Free endings
Peri-trichal (aroundhair follicle)
1“TOUCH” -hair displacement
2Merkel cell3
TOUCH
TOUCH COLD PAIN
VIBRATION
TOUCH
RECEPTOR MODALITIES
CT DISPLACEMENT** slowly adapting
Vater-pacini cisimciği yuvarlak veya oval şekillidir. Uzunluğu 1-2mm, genişliği ise 0.1- 0.7mm kadardır. Konsantrik lameller tarzında ortadan kesilmiş bir soğana
benzetilmektedir. Sinir teli ve Schwann hücrelerinin etrafı modifiye
fibroblastlardan oluşmuş 50-60 lamelle sarılmıştır. Lamellerin arasında az miktarda sıvı mevcuttur. Vater-pacini cisimciği dıştan bir bağdoku kılıfla sarılıdır. Miyelinli akson cisimcik içine girmeden miyelinini
kaybeder.
2a-Vater-Pacini Cisimciği
Vater-pacini cisimciği;Derin basınç,Kaba dokunma,Titreşim gibi hislere duyarlıdır.
Dermis ,hipodermis, meme bezi, avuç içi, parmak ucu, mezenter, eklem kapsülü, ligamentler, seröz zarlar, pankreas, mesane duvarı ve dış genital organlarda yaygın olarak bulunur.
2a-Vater-Pacini Cisimciği(-devam)
capillary loop
Meissner’s corpuscle
DERMISPapillary layer}
}DERMISReticular layer
}HYPODERMISFat cells
Sweat gland
EPIDERMIS}duct
Pacinian corpuscle
THICK, HAIRLESS SKIN
2b-Meissner Cisimciği
Bağdoku kılıfıyla sarılıdır.Uzunluğu 150, genişliği ise 30 µm’dir.Uzun ekseni deri yüzeyine dik olarak yerleşmiştir.Çam kozalağına veya yün çilesine benzer.Dokunma reseptörü olup,hafif temas duyusuna
duyarlıdır.Deride bazal laminanın hemen altında dermal
papillalarda yerleşiktir.
2b-Meissner Cisimciği(devam)
Her Meissner cisimciği, 3-4 adet sinir teli ile onlara ait Schwann hücrelerinden ve bunları dıştan kuşatan bağdokusu kapsülünden meydana gelmiştir.
Meissner cisimciği,dokunma duyusuna ve temasa karşı oldukça duyarlıdır.
Dermal papilla,ayak tabanı,el ayası,parmak ucu, gözkapağı, meme başı,dudak ve dilde yaygın olarak bulunurlar.
2c-Ruffini Cisimcikleri Bu cisimcikler en basit kapsülalı mekanoreseptörlerdir. Her cisimcik 1-2 µm uzunluğundadır. Akson miyelinini kaybederek cismin içine girer, çok sayıda
dallanmalar yapar. Bu terminal dallar cisimciğin merkezinde daha küçük dallara
ayrılır. Ruffini cisimciği dıştan ince, gevşek bir kapsülle sarılıdır.
2c-Ruffini Cisimcikleri (devam)
Bu kapsül kollajen liflerden ve 4-5 tabakalı modifiye fibroblast hücrelerinden ibarettir.
Bu cisimcik içerisindeki kollajen lifler, dermis ve çevre dokulardaki kollajen liflerle devamlılık gösterir.
Dermis,eklem kapsülü ve bağ dokuda bulunur. Sıcaklık duyusu ile ilgili olduğu düşünülmektedir.
2d-Krause Cisimciği
Yaklaşık olarak 50 µm çapında ve yuvarlak şekillidir. Görünüm itibarıyle Vater-Pacini cisimciğine benzer, ancak
daha küçük ve daha basit yapılıdır. Cisimcikteki sinir sonlanması, miyelinini kaybetmiş olan bir
sinir lifinin basit sonlanması şeklindedir. Krause cisimciğinin özellikle soğuk duyusunu almaya yönelik
bir reseptör olduğu düşünülmekteydi,ancak bu durum kesinlik kazanmamıştır.
Dermis, eklemler,konjunktiva,periton,genital bölgeler,oral ve nazal kukozanın lamina propriasında yer alır.
2e-Kas Mekikleri
Tüm iskelet kaslarında bulunur. Proprioseptif duyuları alırlar. Aralarında bir miktar sıvı bulunan iç ve dış kapsülle
sarılıdır. Kapsülün dışında yer alan komşu kas liflerine
ekstrafuzal kas lifleri denir ve alfa motor sinirleri alır. Mekik içindeki ince kas liflerine intrafuzal kas lifleri
denir,gama motor sinirleri ve duyu sinirleri alır. 2 çeşit intrafuzal kas lifi vardır: Nükleer kese lifi Nükleer zincir lifi
Her kas mekiği 2 mm uzunluğunda ve 0.5 mm genişliğindedir. Birçok duyu ve motor sinir lifleri kas mekiklerinin içersine girer. Burada bulunan intrafuzal liflerle ilişki kurar. Bu afferent lifler normal kas tellerinin kasılma durumunu
medulla spinalise iletirler. Kas mekikleri,kas uzunluğundaki değişiklikleri
saptayarak,vücudun nasıl pozisyon aldığını,boşlukta nasıl hareket ettiğini bildiren proprioseptif yapıya bir örnektir.
Gözümüz kapalı iken, gövdenin ve extremitelerin durumu hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlar..
2e-Kas Mekikleri (devam)
Proprioseptörler: Kas mekiği
2f-Golgi Tendon Organı Kas ve tendon birleşim yerinde bulunur. Bu yapıda afferent sinir lifleri dallanmış olarak yayılır. Periferinde bir bağdoku kılıf bulunur. Afferent sinir lifleri ilgili oldukları kasın kasılması ile uyarılır. Oluşan refleks kavsi sayesinde, golgi-tendon organında
meydana gelen impulslar, kendi ilgili oldukları kas üzerinde frenleyici bir etki gösterirler.
Ayrıca golgi-tendon organı, şuurlu proprioseptif duyu denilen gözümüz kapalı iken gövde-extremitelerin pozisyonu hakkında bilgi verir.
Kas gerginliği ve kontraksiyonu hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlar.
2f-Golgi Tendon Organı (devam)
Kas geriliminde oluşan değişikliklere karşı duyarlıdır Duyarlık düzeyi daha düşüktür Refleks hareket yolu ,kasılan kasın
gevşemesini sağlar Yaralanmalara karşı koruyucu rol oynar.
Golgi Tendon Organı
SİNAPS
SİNAPS TANIMI
Sinaps, bir nöronun diğer bir nöronla, kas hücresi ile veya salgı hücresi (Effektör organ) ile bağlandığı yerlerdir. Yani kısaca impulsun intikal ettiği yerlerdir.
SİNAPSLARIN İNCELENME YÖNTEMLERİ
FizyolojikHistokimyasalElektron mikroskopik yöntemler
SİNAPS MORFOLOJİSİ
Presinaptik membranPostsinaptik membran Sinaps aralığı Sinaptik vezikül Nörotransmitter madde Terminal buton
Sinirler Arasında Uyarı İletimi: Sinaps
Sinirler Arasında Uyarı İletimi: Sinaps
ELEKTRİKSEL SİNAPSLAR
İyon geçişi olur,Sıkı bağlantılara sahiptir,Santral sinir sisteminde görülür.İnsanlarda kalp kası ve düz kaslarda yer alan
gap junctionlar ektriksel sinapsların eşdeğerdir.
ELEKTRİKSEL SİNAPSLAR (devam)
Kimyasal sinapslar, sinyalleri, presinaptik nörondan postsinaptik nörona tek yönde iletir.
Elektriksel sinapslar ise uyarıyı çift yönde iletir. Presinaptik ucu kaplayan hücre membranı (presinaptik membran) üzerinde çok sayıda voltaj-kapılı kalsiyum kanalları vardır.
Az sayıda sinaps, iletileri doğrudan ileten elektriksel sinapslardır, elektriği bir hücreden diğerine ileten direkt kanallardır. Bunların çoğu küçük protein tübüllerinden oluşur.
SANTRAL SİNİR SİSTEMİNDEKİ SİNAPSLAR
HistaminSerotoninGlisinGlutamatGama amino bütirik asit (GABA) salgılarlar.
SİNAPS SINIFLANDIRILMASI
İmpuls iletimine görea) Elektriksel sinapslar b) Kimyasal sinapslar
Nörotransmitter madde salınımına göre
a) kolinerjik sinapslarb) noradrenerjik (adrenerjik) sinapslar
c) dopaminerjik sinapslard) gabanerjik sinapslar v.s
SİNAPS SINIFLANDIRILMASI (devam)
Morfolojik olarak a) Aksodendritik sinapsb) Aksosomatik sinapsc) Aksoaksonik sinapsd) Dendrodendritik sinaps
Fizyolojik olaraka) Uyarıcı sinapslarb) İnhibe edici sinapslar
NÖROTRANSMİTTER MADDELER
AsetilkolinKatekolaminlerNorepinefrinEpinefrinDopamin
SerotoninAminoasitlerGABAGlutamatGlisinAspartat
Nitrik oksitKüçük PeptidlerSubstans PHipotalamik
salgılatıcı hormonlarEnkefalinlerVIPKolesistokininNörotensin
Sinaps Tipleri Sinapslar,sinir impulslarının tek yönlü iletilmesinden sorumludur.
Sinapslar, nöronlar arasında ya da nöronlarla diğer efektörorganlar arasında oluşur.
Akson, hücre ve gövdesiyle sinaps yaptığında akso-somatiksinapslar; dendritle sinaps yaptığında akso-dendritik sinapsveya bir aksonla sinaps yaptığında akso-aksonik sinaps adınıalır.
Sinapsların büyük bölümünü oluşturan kimyasal sinapslarda,uyarının iletilmesinde nörotransmitterler rol oynar; bunlarkimyasal maddelerdir, bir nörondan diğerine ya da efektörorgana uyarının geçmesini sağlarlar.
Bu zar, aksiyon potansiyeliyle depolarizeolduğunda çok sayıda kalsiyum iyonu bukanallardan sinir terminaline gelir.
Kalsiyum,membranın iç yüzündekiserbestleşme bölgesindeki özel proteinlerebağlanarak, membrana yakın olan vezikülleriniçeriklerini ekzositozla dışarı boşaltmalarınısağlar.
Bu veziküllerin her birinde 2.000-10.000arasında asetilkolin molekülü vardır.
Sinaps bölgesinde postsinaptik nöron membranında çok sayıda reseptör proteinler vardır.
Bu reseptörlerin sinaps aralığındaki nörotransmitterle birleşen bağlanma bölümü ve postsinaptik nöron içine kadar uzanan membran içindeki iyonofor bölümleri vardır.
İyonofor, belirli tipteki iyonların kanallardan geçişine izin veren iyon kanalı veya ikinci haberci aktivatörü olabilir.
İyon kanalları genellikle iki tiptir; katyonkanalları çoğunlukla Na+ iyonlarının, bununyanısıra K+ ve Ca++ iyonlarının geçişine izinverir.
Anyon kanalları, daha çok Cl- iyonlarının, azmiktarda diğer iyonların geçişine izin verir.Sinaps sonrası hücre zarında uyarı başlatansinapslara uyarıcı, zıt yönde etkili olanlara iseengelleyici sinapslar adı verilir.
• Dendritlerin ucundaki akson terminalleriniprizlere takılan fişlere benzetebiliriz. Böylecetıpkı prizden fişe elektrik akımının devametmesi gibi, iki sinir hücresi arasındaki elektriksinyali de devam eder.
KAYNAKLAR• Gartner LP, Hiatt JL. Color Textbook of Histology W.B. Saunders
Company, Philedelphia, 2006• Junqueira LC, Carneiro J. Basic Histology, Text & Atlas. Lange
Medical Books McGraw-Hill, New York, 2003 • Tekelioğlu, M.: Genel Tıp Histolojisi, Beta Basım Yayım Dağıtım
A.Ş.Himaye-i Etfal Sk.No:13-15 Cağaloğlu / İstanbul, 1993• Ross M.H., Pawlina W., Histology A Text and Atlas, Fourth Edition,
Lippincott Williams & Wilkins Company, Baltimore, 2006• Young B, Heath JW. Wheater’s Functional Histology a Text and
Colour Atlas, 4th edn. Edinburgh, Churchill Livingstone, 2000:133