Upload
others
View
11
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
4. Türkiye Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR
SIKIŞABİLİR REZERVUAR ve YAPI-ZEMİN ETKİLEŞİMİ DİKKATE
ALINARAK ANDIRAZ BARAJI DEPREM PERFORMANSININ
DEĞERLENDİRİLMESİ
Seçkin AYDIN1, Yasemin ER2
1 İnş.Yük.Müh. DSİ Genel Müdürlüğü Barajlar ve HES Dairesi Başkanlığı.
2 İnş.Yük.Müh. DSİ Genel Müdürlüğü Barajlar ve HES Dairesi Başkanlığı.
Email: [email protected]
ÖZET:
Bu çalışmada Silindirle Sıkıştırılmış Beton (SSB) barajlar özetlenmiş ve Kastamonu ili sınırları içerisinde inşaatı
planlanan Andıraz barajının iki boyutlu lineer elastik dinamik analizleri 3 adet MDE (475 yıl tekerrür) ve 3 adet
EED (2475 yıl tekerrür) Deprem ivme kayıtları kullanılarak yapılmıştır. Analizlerde rezervuar sıkışabilirliği ve
yapı-zemin etkileşimi dikkate alınmıştır. Baraj gövdesinde dikkate alınan kritik noktalarda düşey ve asal çekme
gerilmesi-zaman sonuçları elde edilerek yine aynı noktalarda toplam elastik ötesi davranış süresi-talep kapasite
oranı (DCR) eğrileri elde edilerek barajın deprem performansı değerlendirilmiştir.
ANAHTAR KELİMELER : Silindirle Sıkıştırılmış Beton (SSB) Baraj, Dinamik Analiz
EVALUATION OF EARTHQUAKE PERFORMANCE OF ANDIRAZ DAM BY
CONSIDERING COMPRESSIBLE RESERVOIR AND
DAM-FOUNDATION INTERACTION
ABSTRAC:
Two dimensional linear dynamic analyzes of Andıraz Dam which will be constructed in Kastamonu, are
performed with using 3 MDE records and 3 EED records. Reservoir compressibility and dam-foundation
interaction were taken into consideration in analysis. The dynamic performance of dam is evaluated by obtaining
vertical and principal stresses at critical points and the cumulative inelastic time duration vs. demand-capacity
curves
KEY WORDS : Roller Compacted Concrete (RCC) Dam, Dynamic Analysis
1. GİRİŞ
Silindirle Sıkıştırılmış Beton (SSB) barajların büyük çoğunluğu, ağırlık barajı tipinde tasarlanıp inşa
edilmektedir. SSB ile kemer tipte barajlar da inşa edilmiş olmakla birlikte bunların davranışı hakkında yeteri
kadar tecrübe birikimi ve yaygın uygulama bulunmamaktadır. En basit tanımı ile ağırlık barajı, tüm dış yüklerin
etkisi sonucu meydana gelecek kaymaya ve devrilmeye karşı kendi ağırlığı ile karşı koyan, çoğunlukla dik üçgen
bir kesite sahip kütlesel bir yapıdır. Silindirle Sıkıştırılmış Beton (SSB) ağırlık barajı şekil olarak klasik beton
dökümü ile yapılmış olan beton ağırlık barajın tıpa tıp benzeridir. Klasik beton ağırlık barajı, betonun kendisi ve
betonu oluşturan malzemelerde aranan özellikler (agreganın yıkanması gereği v.b.) ve inşaat tekniği yönüyle
maliyeti yüksek bir yapıdır. Farklı bir beton malzemesi olan sıfır çökmeli betonun imali, taşınması, serilmesi ve
silindirle sıkıştırılmasında toprak veya kaya dolgu barajların yapımında olduğu gibi inşaat makinelerinin benzer
şekilde kullanılması ile Silindirle Sıkıştırılmış Beton (SSB) baraj inşaatında önemli bir tasarruf sağlanmış ve
SSB barajlarda da klasik betonun özelliklerine eşdeğer bir beton malzemesi elde edilmiştir. Silindirlerin ve diğer
inşaat makinelerinin batmadan üzerinde dolaşmasına imkan veren bu beton malzemesi ile kısa sürede ve düşük
4. Türkiye Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR
maliyette beton baraj inşa edilmesi mümkün olmuştur. Bu durumda, Silindirle Sıkıştırılmış Beton (SSB) barajlar
toprak ve kaya dolgu ve diğer tipdeki barajlarla maliyet bakımında yarışır hale gelmiştir.
Zaman tanım alanında analizlerin önemli bir avantajı da, gerek doğrusal, gerekse doğrusal olmayan sistemlerin
çözümüne, bu bağlamda İşletme Esaslı Deprem (OBE) ve Maksimum Tasarım Depremi (MDE) performans
kriterlerinin tam olarak kontrol edilmesine olanak vermesidir. Yöntem beton gerilmelerinin elastik sınırlar içinde
kaldığı durumlar için geçerli ve güvenilir sonuçlar vermesi yanı sıra, uluslararası şartnameler tarafından
(FEMA,2005; USACE,2007) barajın doğrusal sınırların üzerindeki davranışının ve oluşabilecek hasarların
öngörülmesi amacı ile tüm baraj tasarımları için de önerilmektedir.
SSB Barajların deprem performansının tahmininde iki veya üç boyutlu, statik veya dinamik, elastik veya elastik
ötesi analizler gerçekleştirilir. Analizler sonucunda gerilme yığılması bölgeleri ile potansiyel hasar bölgeleri
tespit edilir. Elastik analizlerde gerilme limitleri göz önüne alarak, elastik ötesi analizlerde ise hasar bölgelerinin
deprem sonrası baraj stabilitesine etkisi incelenerek kesit güvenliği belirlenir.
Şekil 1 de deprem analizleri ile deprem sonrası yapılması gereken tahkikler özetlenmektedir. OBE, MDE ve
EED için gerçekleştirilecek lineer elastik gerilme analizleri ile kritik noktalar tahkik edilir. Kıstasları sağlamayan
barajların kesiti büyütülebilir veya yetersiz olduğu tespit edilen bölgelerde daha yüksek dayanımlı beton ya da
harç kullanılabilir. Lineer elastik analizler neticesinde gerilme kıstaslarını sağlamayan ancak elastik ötesi
davranışın sınırlı kalabileceği düşünülen kesitler için elastik ötesi doğrusal olmayan analizler ile baraj
gövdesinin güvenliği tahkik edilebilir. Genellikle zaman tanım alanında gerçekleştirilen elastik ötesi analizler
oldukça zahmetli ve karmaşık analizlerdir. Bünye modellerinde beton çatlama davranışının mutlaka doğru
modellendiğinden emin olunduktan sonra bu modeller kullanılmalıdır.
Şekil 1. Deprem Tahkiklerinde İzlenecek Akış Şeması
Bu çalışmada Kastamonu ili sınırları içerisinde inşaatı planlanan Andıraz barajının iki boyutlu lineer elastik
dinamik analizleri 3 adet MDE Deprem ivme kaydı ve 3 adet EED kaydı kullanılarak yapılmıştır. Baraj
gövdesinde dikkate alınan söz konusu kritik noktalarda düşey ve asal çekme gerilmesi-zaman sonuçları elde
edilerek yine aynı noktalarda toplam elastik ötesi davranış süresi-talep kapasite oranı eğrileri elde edilmeye
çalışılmıştır.
2. BARAJA AİT KARAKTERSİTİKLER, MALZEME PARAMETRELERİ ve DİNAMİK YÜKLER
2.1. Geometri ve Model
Kastamonu ili sınırları içerisinde yer alan ve soğanlı çayı üzerinde yapılacak olan Andıraz barajı aks yeri ve göl
alanından ibaret olan proje sahası Şekil 2 de görülmektedir.
4. Türkiye Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR
Şekil 2. Proje Alanı
Andıraz barajı maksimum kesitte 142 m yüksekliğinde Silindirle Sıkıştırlmış Beton (SSB) dolgu tipinde olup, 10
m kret genişliğine sahiptir. Maksimum kesitte geometrisi Şekil-3’de verilen baraj, geleneksel stabilite hesapları
sonucunda memba yüzü dik, mansap şevi ise 1D/1Y eğim verilerek projelendirilmiştir. Maksimum su seviyesi,
kretin 1,3 m altında yer almaktadır. Baraj gövdesi üzerinde kret deplesmanı, ivme değişimi ve 7 adet noktada
düşey gerilmelerle büyük asal gerilme değişimleri elde edilmiş ve kümülatif yığışımlı süre-talep kapasite
eğrileri elde edilmiştir.
Barajın deprem davranışının sonlu elemanlar yöntemi ile incelenebilmesi için oluşturulan model Şekil-4’de
gösterilmektedir. Model 1876 adet elemana bölünmüş ve modelin sağ ve sol yanları, sınır koşulların sistemin
dinamik davranışına olan etkisinin azaltmak amacıyla memba doğrultusunda baraj yüksekliğinin üç katı mansap
ve temel doğrultusunda yüksekliğin iki katı seçilmiştir. Chopra(1968) ve Dumanoğlu,Calayır ve Karaton (2002)
yaptıkları çalışmalarda baraj yüksekliğinin 3 katından daha büyük rezervuar uzunluklarında baraj gövdesi
içerisinde incelenen noktalarda gerilme,deformasyon ve hidrodinamik basınç değişimlerinin ihmal edilebilecek
düzeyde kaldığını göstermişlerdir.Bu nedenle bu çalışmada Rezervuar memba doğrultusunda yüksekliğin üç katı
olarak modele dahil edilmiş ve rezervuar sonunda Sommerfeld sınır şartı uygulanmamıştır. Rezervuar tabanında
bulunan yaklaşık 40 m derinliğinde alüvyon tabakasının deprem dalgasını yansıtma etkisi uygun parametrelerle
modele dahil edilmiştir. ANSYS programı kullanılarak yapılan modelde Alüvyon, temel ve baraj gövdesi için
PLANE 42, rezervuar için FLUID29 elemanı kullanılmıştır.
Şekil 3.Max. Gövde En Kesiti ve modelde incelenen noktalar
4. Türkiye Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR
Şekil 4. Baraj-Temel-Rezervuar Sonlu Eleman Modeli
2.2. Malzeme Parametreleri ve sönüm
Yapılan jeolojik değerlendirmeler ve Laboratuar deneyleri yardımıyla Granodiyorit taban kayası için elastisite
modülü Er= 5.5 GPa olarak belirlenmiş ve taban kayası lineer elastik bir malzeme olarak modellenmiştir. Temel
kayasında kayma dalgası hızı 950 m/s civarında olup NEHRP’ye göre B, Eurocode-8’e göre A sınıfı kaya yada
kaya benzeri zemin sınıfında yer almaktadır. Dere yatağında bulunan yaklaşık 40 m kalınlığındaki alüvyon için
elastisite modülü Er= 0.12 GPa olarak alınmıştır.
Yapılan ön analizlerde SSB hedef basınç dayanımının 20 MPa olması yeterli görülmüştür. Yatay derzlerde düşey
yöndeki, gövde betonunda ise asal yöndeki hedef çekme dayanımları, gerekli olan yerlerde tabakalar arasında
soğuk derz oluşmasını engelleyecek yastık betonu uygulanacağı dikkate alınarak, USACE (2000) kriterlerine
göre denklem 1,2,3,4 de verilen şekilde belirlenmiştir.
OBE deprem için SSB’ çekme dayanımı
σtv = 0.05 σc = 1.00 MPa, σtv-dinamik = 1.35 σtv = 1.35 MPa (1)
σtp = 0.09 σc = 1.80 MPa, σtp-dinamik = 1.35 σtp = 2.43 MPa (2)
MDE ve EED deprem için SSB’ çekme dayanımı
σtv = 0.05 σc = 1.00 MPa, σtv-dinamik = 2.00 σtv = 2.00 MPa (3)
σtp = 0.09 σc = 1.80 MPa, σtp-dinamik = 2.00 σtp = 3.60 MPa (4)
Yukarıdaki ifadelerde, σtv ve σtv-dinamik sırasıyla düşey yönde; σtp ve σtp-dinamik ise sırasıyla asal yönde statik ve
dinamik çekme dayanımını göstermektedir. Andıraz barajının statik ve dinamik analizlerine kullanılan malzeme
parametreleri Tablo 1. de görülmektedir. Sonlu eleman modelinde zemin kütlesiz modellenerek zeminin atalet
etkisi oluşturmaması sağlanmıştır. Temelde ışıma etkilerini de ihmal etmek amacıyla sönüm girilmemiştir.
4. Türkiye Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR
Tablo 1. Malzeme Parametreleri
Fenves ve Chopra’nın (1985) çalışmalarını temel alan USACE-EP-1110-2-12 dökümanında, kütlesiz temel
yardımıyla çözülen sonlu eleman beton baraj analizlerinde kullanılacak sönüm oranının üç faktörün (yapı-zemin-
rezervuar) etkisi dikkate alınarak hesaplanabileceği belirtilmiştir.
𝜉 =1
𝑅𝑟
𝜉1
𝑅𝑓3 + 𝜉𝑓 + 𝜉𝑏 (5)
Bu formülde 𝜉1, R katsayıları (𝑅𝑓 yumuşak temelli baraj peryodunun rijit temelli baraj peryoduna oranı, 𝑅𝑟
rezervuar dolu baraj peryodunun rezervuar boş baraj peryoduna oranı) ile modifiye edilen barajın tek başına boş
durumda iken yapısal sönümü, 𝜉𝑓 rezervuardan dolayı sistemin sönüm oranına eklenecek ilave sönüm oranı, 𝜉𝑏
ise temelden dolayı sistemin sönüm oranına eklenecek ilave sönüm oranı ifade etmektedir. Chopra ve Fenves
(1985) ‘e göre 0,26 lık kaya ve beton elastisite oranı (20 MPa beton için) ve % 100 rezervuar seviyesinde,
rezervuar tabanındaki alüvyon da dikkate alınarak 𝑅𝑟 ve 𝑅𝑓katsayıları 1,29 ve 1,55 olarak belirlenmiştir.
USACE-EP-1110-2-12 dökümanında önerilen değer olarak 𝜉1 = %5 alınmıştır. 𝜉𝑓 ve 𝜉𝑏 değerleri Chopra ve
Fenves (1985) tarafından verilen tablolar kullanılarak %3,2 ve %15 elde edilmiştir. Bu değerler (5) denkleminde
yerlerine yazılarak tüm sistem için sönüm oranı %19 olarak elde edilmiştir. Sistem modal analizi yapılarak
birinci doğal titreşim modu ile % 90 katılımın sağlandığı mod elde edilmiş 𝜔1 = 5,526 𝑟𝑎𝑑/𝑠 ve
𝜔2 = 6,03 𝑟𝑎𝑑/𝑠 açısal frekanslar kullanılarak % 19 sönüm verecek şekilde Rayleigh katsayıları α = 1,096 ve
β = 0,033 hesaplanmıştır.
3. SIVI YAPI ETKİLEŞİMİ İÇİN EULER FORMÜLASYONU
Sıvı-yapı sistemlerinin Euler yaklaşımıyla analizinde, yapının hareketi yer değiştirmeler, sıvının
hareketi ise basınçlar cinsinden ifade edilmektedir. Lineer sıkışabilir, viskoz olmayan ve rotasyonsuz bir
sıvının küçük genlikli yer değiştirmeler altındaki iki boyutlu hareketi,
𝑃,𝑥𝑥 + 𝑃,𝑦𝑦 = 1
𝐶2 𝑃,𝑡𝑡 (6)
dalga denklemiyle verilebilir. Burada x,y,z kartezyen koordinatları, t zamanı, C sıvıdaki basınç dalgası hızını
ve P,ii ise hidrodinamik basıncın i değişkenine göre iki kez kısmi türevini belirtmektedir. Her hangi bir etki
sonucu sıvı sisteminde oluşan hidrodinamik basınçlar, (6) denkleminin uygun sınır şartları altında
Parametre adıBaraj Gövde
BetonuGranodiyorit Alüvyon Rezervuar
Statik Elastisite Modülü (Es) (GPa) 21,2 5,5 0,12 2,02
Poisson Oranı 0,2 0,2 0,3 -
Kütle Yoğunluğu (kg/m3) 2400 2609,5 1835 1000
Kohezyon (MPa) 1 100 0 -
İçsel Sürtünme açısı (') 45 42 32 -
Basınç Dayanımı (MPa) 20 - - -
Düşey Çekme Dayanımı (MPa) 1 - - -
Dinamik Düşey Çekme Dayanımı (MPa) 2 - - -
Asal Çekme Dayanımı (MPa) 1,8 - - -
Dinamik Asal Çekme Dayanımı (MPa) 3,6 - - -
Dinamik Elastisite Modülü (GPa) 26,5 - - -
Rezervuar Sediment yansıma katsayısı - - - 0,8
Sonik Dalga Hızı (m/s) - - - 1440
4. Türkiye Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR
çözülmesiyle elde edilir. Sıvı sistemi için sıvı-yapı ara yüzeyinde, sıvı tabanında, sıvı yüzeyinde ve sonlu
eleman ağının kesildiği arka yüzeyde (dalga yayılma şartı) sınır şartları belirlenmelidir. Sıvı ortamının
hareketini temsil eden (6) denklemi uygun sınır şartları altında çözülmesiyle hidrodinamik basınçlar elde
edilir. Söz konusu sıvı denklemleri için sonlu eleman yaklaşımı kullanılırsa, sıvı sistemine ait sonlu eleman
hareket denklemleri matris formunda aşağıdaki gibi yazılabilir;
[𝑀𝑓𝑃]{�̈�} + [𝐶𝑓
𝑝]{�̇�} + [𝐾𝑓𝑝]{𝑃} = − 𝜌𝑤[𝑅]𝑇{Ü𝑠𝑓} + {𝐹𝑓𝑔} (7)
Burada [𝑀𝑓𝑃] yüzey dalgalarının etkisini içeren sıvı kütle matrisini, [𝐶𝑓
𝑃]yayılma sınır şartı ile rezervuar tabanı
dalga sönümleme etkisinden dolayı ortaya çıkan sönümü içeren sıvı sönüm matrisini, [𝐾𝑓𝑃] sıvı rijitlik matrisini
göstermektedir. [𝑅] sıvı-yapı arayüzeyi ile ilgili bir matris olup; yapı ortamından oluşan ivmelerden sıvı yük
vektörünü ve sıvı ortamında oluşan basınçlardan yapı düğüm noktası ilave kuvvetlerini belirlemede kullanılır.
Bu denklemdeki {Ü𝑠𝑓} sıvı-yapı ara yüzeyindeki yapı ivmelerini, {𝐹𝑓𝑔} sıvı tabanındaki yer ivmelerinden dolayı
ortaya çıkan sıvı yük vektörünü, {𝑃} hidrodinamik basınç vektörünü, {�̇�} ve {�̈�} ise bu vektörün zamana göre
bir ve iki kez kısmi türevlerini göstermektedir.
Calayır ve Dumanoğlu sonsuz rijit temel kabulüne göre yapmış oldukları çalışmalarda sıvı yapı
etkileşimi için Lagrangian ve Eulerian çözümleri deplesmanlar açısından birbirine yakın çıkarken basınç ve
frekans değerleri dağılımı açısından birbirinden farklı değerler elde etmişlerdir. Ayrıca sonsuz rijit temel kabulü
ile eklenmiş kütle yaklaşımı çözümlerinin diğer iki yöntemin çözümlerine yaklaştığı görülmüştür. Andıraz
barajı modelinde temelin sonsuz rijit olmaması (elastic temel) nedeniyle eklenmiş kütle yöntemi yanlış sonuçlar
vereceğinden ve suyun sıkışabilirliğinin çözümler üzerinde önemli etkileri olmasından dolayı
(Chopra,1968)(Calayır,v.d.,1996) suyun sıkışma etkilerininde dikkate alındığı Euler yaklaşımı kullanılmıştır.
4. DİNAMİK YÜKLER
Andıraz Barajı Sismik Tehlike Analiz Raporunda MDE değeri 0.402g, EED değeri 0,636g olarak verilmiştir.
Dinamik analizlerde kullanılmak üzere B grubu kaya yada kaya benzeri formasyonlar üzerinde kayıt yapılmış
olan 6 adet ivme kaydı elde edilmiş ve bu kayıtlar maksimum tasarım depremi 50 yılda %10 aşılma olasılığı
(475 yıllık tekerrür) olan deprem MDE=0.402g ve güvenlik değerlendirme depremi 50 yılda %2 aşılma olasılığı
(2475 yıllık tekerrür) olan EED=0,636g olacak şekilde sismik risk analiz raporunda verilen sahaya özgü hedef
spektrum kullanılarak ölçeklenmiştir. MDE-1 kaydı için Coyote Lake depremi, MDE-2 kaydı için Loma Prieta
depremi, MDE-3 kaydı için Superstint depremlerinin ivme kayıtları kullanılmıştır. Aynı şekilde 50 yılda %2
aşılma olasılığı olan EED-1 kaydı için Coalinga depremi, EED-2 kaydı için Palmsprings depremi, EED-3 kaydı
için Morgan Hill depremlerinin ivme kayıtları kullanılmıştır. Analizlerde yatay ivme kaydının 1/3’ü düşey ivme
kaydı olarak modele uygulanmıştır. Şekil 5-6 da ölçeklenmiş ivme kayıtları görülmektedir.
(a) Coyote Lake (b) Loma Prieta (c) Süperstint
Şekil 5. Sahaya Özgü Hedef Spektrumu ile Ölçeklenmiş MDE İvme Kayıtları
İvm
e (
m/s
2)
Zaman (s)
-1
-2
-3
-4
0
1
2
3
4
0 10 20 30
İvm
e (
m/s
2)
Zaman (s)
-1
-2
-3
-4
0
1
2
3
4
0 10 20 30 40
İvm
e (
m/s
2)
Zaman (s)
-1
-2
-3
-4
0
1
2
3
4
0 5 10 15 20 25
4. Türkiye Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR
(a) Coalinga (b) Morgan Hill (c) Palm Springs
Şekil 6. Sahaya Özgü Hedef Spektrumu ile Ölçeklenmiş EED İvme Kayıtları
5. YAPISAL PERFORMANSIN BELİRLENMESİ
Şekil 7 de görülen talep – kapasite oranı (TKO); lineer analiz sonucunda beton barajda incelenen bir noktada
elde edilen çekme gerilmelerinin Baraj betonunun dayanım gerilmelerine oranı olarak tanımlanmaktadır.Elastik
olmayan yığışımlı zaman ise beton çekme gerilme kapasitesini aşan her zaman adımının yığışımlı toplamı olarak
tanımlanmaktadır. Burada TKO nun 1 den küçük olduğu durum için baraj davranışının elastik bölge içerisinde
kaldığı ve hasar görmediği düşünülmektedir. TKO nun 1 ve 2 olması durumuna göre elde edilen performans
eğrisinde, eğri altında kalan alan, lineer analizin yapı davranışını belirlemede yeterli olduğunu, eğri üzerinde
kalan alan ise lineer analizin yeterli olmadığını ve beton gövdede oluşan çatlak boylarının doğru belirlenebilmesi
için lineer olmayan analizlerin yapılması gerektiğini belirtmektedir. (USACE 2003)
Şekil 7. Lineer Elastik Analiz Değerlendirme Grafiği (USACE,2003)
6. SONUÇLAR ve ÖNERİLER
6.1. MDE Depremleri için Sonuçlar
İvm
e (
m/s
2)
Zaman (s)
-2
-4
-6
-8
0
2
4
6
0 2 4 6 8 10
İvm
e (
m/s
2)
Zaman (s)
-2
-4
-6
-8
0
2
4
6
8
0 10 20 30
İvm
e (
m/s
2)
Zaman (s)
-2
-4
-6
0
2
4
6
8
0 5 10 15 20 25
4. Türkiye Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR
Andıraz barajında 3 adet MDE kaydı için yapılan Lineer Elastik dinamik analizler sonucunda tüm MDE
depremleri altında baraj gövdesinde deprem süresince oluşan düşey ve asal çekme gerilmeleri pik değeri,
denklem (3)-(4) ile elde edilen malzemenin dinamik düşey ve asal çekme dayanımları olan 2 - 3,6 MPa dan
oldukça küçüktür. Dolayısıyla yapı tüm deprem yüklemeleri altında lineer elastik davranmıştır. En kritik
noktalardan biri olan 6 nolu noktada oluşan asal çekme gerilmesi ise depremlerin süresince asal çekme
kapasitesini aşmamaktadır. Şekil 7 de MDE depremleri altında baraj kretinde oluşan deplesman, 3 nolu noktada
oluşan hidrodinamik basınç değişimi ve 6 nolu noktada oluşan asal çekme gerilmesi değişimi görülmektedir.
(a) (b) (c)
Şekil 7. Coyote Lake depremi (a) Kret Deformasyonu (b) 3 nolu noktadaki Hidrodinamik basınç değişimi (c) 6 nolu noktadaki S1 Asal gerilme değişimi
(a) (b) (c)
Şekil 8. Loma Prieta depremi (a) Kret Deformasyonu (b) 3 nolu noktadaki Hidrodinamik basınç değişimi (c) 6 nolu noktadaki S1 Asal gerilme değişimi
(a) (b) (c)
Şekil 9. Süperstint depremi (a) Kret Deformasyonu (b) 3 nolu noktadaki Hidrodinamik basınç değişimi (c) 6 nolu noktadaki S1 Asal gerilme değişimi
4. Türkiye Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR
6.2. EED Depremleri için Sonuçlar
Andıraz barajında 3 adet EED kaydı için yapılan Lineer Elastik dinamik analizler sonucunda her üç deprem
sonucunda barajın sadece memba topuğunda beklendiği şekilde 3 numaralı nokta ve bu noktanın alt kotlarında
kapasite aşımı gözlemlenmiştir. Özellikle göreceli olarak bu durum Palm Springs depreminde daha fazla
gözlenmiştir. Şekil 9 (a) da 3 ve 4 numaralı noktalar için performans eğrileri belirgin hasar bölümüne
düşmektedir. Memba topuğunda incelenen 6 numaralı nokta coalinga depremi için lineer bölgeye düşerken
Palm Springs depremi için belirgin hasar bölgesi içerisinde yer almaktadır. Bu durum Coalinga depreminin
süresinin nispeten daha kısa olması ile açıklanabilir. Şekil 10 (a),(b),(c) de sırasıyla Coalinga, Pall Springs ve
Morgan Hill depremlerinde asal çekme gerilmelerinin çekme kapasitesini aştığı saniyelerdeki S1 asal gerilme
dağılımları görülmektedir. Şekil 9 ve 10 birlikte değerlendirildiğinde barajın memba yüzünde sadece topuk
bölgesinde yaklaşık 25 kalınlığında ve memba mansap doğrultusunda 20 m uzunluğunda bir bölgede betonda
çatlaklar oluşacaktır. Şekil 1 de verilen akış şeması incelendiğinde performans kabul kıstasları sağlanmadığı
durumda kesitin büyütülmesi veya kapasite aşımının olduğu bölgelerde daha yüksek dayanımlı beton
kullanılması gerekmektedir. Böylelikle bu bölgelerde iç kuvvetlerin lineer elastik sınırlar içerisinde kalması ve
barajın sismik tasarımında betonda oluşan çekme gerilmelerinin izin verilebilir sınırlar altında kalması
amaçlanır. Ancak 50 yılda %2 aşılma olasılığı (2475 yıllık tekerrür) olan EED depreminde tasarım felsefesi
olarak bir takım hasarlara olası bakılır ve barajın depremden sonraki statik güvenliği değerlendirilir. Bu hasar
bölgesinin şekil 7 ve 9 dikkate alındığında daha doğru belirlenebilmesi için Lineer olmayan analizlerin yapılması
gerekmektedir. Proje çalışmaları başlangıcında klasik gerilme analizi yöntemleri kullanılarak ön görülen 20 MPa
hedef dayanımının uygun olduğu görülmektedir. Andıraz Barajı muhtemel olabilecek sismik yükleri duyarlılığı
bozulmadan kabul edilebilir hasarlar ile atlatacaktır. Andıraz Barajında Baraj kret uzunluğu (L) Baraj
yüksekliğine oranı (H) L/H < 4 olduğundan Bu çalışmada yapılan lineer analizler ile elde edilen sonuçlar kesin
sonuçlar olarak görülmemiştir.
(a) (b)
Şekil 9. (a) Palm Springs depremi altında 3-4 ve 5 nolu noktaların performans eğrileri (b) 6 nolu nokta için EED Depremleri altında performans eğrileri
(a) t = 2,625 s (b) t = 4,615 s (c) t = 6,255 s
4. Türkiye Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR
Şekil 10. (a)Coalinga, (b) Palm Springs, (c) Morgan Hill depremleri altında kritik anlardaki S1 Asal Gerilme dağılımları
KAYNAKLAR
FEMA. (2005). Federal Guidelines for Dam Safety, Earthquake Analysis and Design of Dams.
USACE. (2000). Roller Compacted Concrete, EM-1110-2-2006.
USACE. (2003). Time History Dynamic Analyses of Concrete Hydraulic Structures, EM-1110-2-6051.
USACE. (2007). Earthquake Design and Evaluation of Concrete Hydraulic Structures, EM-1110-2-6053.
Chopra, A.K., (1968) Eaerthquake Behavior of Dam-Reservoir Systems, ASCE J. Eng.Mech. 94:1475-1499
Dumanoğlu,A.A.,Calayır,Y.,Karaton,M.,(2003) Beton Ağırlık Barajların Rezervuar ve Temel Etkileşimleri
Dikkate Alınarak Euler Yaklaşımı ile Deprem Analizi, Türkiye Deprem VakfıYayınları Teknik Raporu,
TDV/TR047-82
Calayır,Y.,Dumanoğlu,A.A.,Bayraktar,A., (1996) Earthquake Analysis of Gravity Dam –Resevoir Systems
Using the Eulerian and Lanrangian Approaches, Comput. Structures, 59(5),877-890
Fenves,G.ve Chopra,A.K.(1985) ”Simplified analysis for earthquake resistant design of concrete gravity dams”
Report No.UCB /EERC-85/10, Earthquake Engineering Research Center, University of California, Berkeley.
Swanson Analysis System, \ANSYS 16 Volume Theory User's Manual",
Akkar, S., Andıraz Barajı için Tasarım Spektrumunun Olasılık Hesaplarına Dayalı Simik Tehlike Analizi,
Danışmanlık No. 2010-03-03-1-01-04, ODTÜ (2011)
United States Army Corps of Engineers, Seismic Design Provisions for Roller Compacted Concrete Dams,”,
Engineering Procedure 1110-2-12 (1995).