231
SAYIŞTAY KARARLARI GENEL KURUL TEMYİZ KURULU DAİRELER SEÇME KARARLAR (1.1.2007-31.12.2007) Sayıştay Kararları Dizisi Mayıs 2008

SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

SAYIŞTAY KARARLARI

• GENEL KURUL • TEMYİZ KURULU • DAİRELER

SEÇME KARARLAR (1.1.2007-31.12.2007)

Sayıştay Kararları Dizisi

Mayıs 2008

Page 2: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Mayıs 2008

SAYIŞTAY KARARLARI

• GENEL KURUL • TEMYİZ KURULU • DAİRELER

SEÇME KARARLAR (1.1.2007-31.12.2007)

Page 3: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Sayıştay Kararları Dizisi:13 Sayıştay Kararları/Seçme Kararlar (1.1.2007-31.12.2007) Sayıştay mensuplarının kullanımı için derlenmiştir.

Yayıma Hazırlayan: Emine Özey Redaksiyon : Emine Özey Son Okuma : Emine Özey Dizgi ve Mizanpaj : Gürkan Alpsoy Baskı ve Cilt : Sayıştay Yayın İşleri Müdürlüğü Birinci Basım : Mayıs, 2008 T.C.SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI 06100 Balgat/ANKARA Tlf :295 30 00 Fax :295 40 94 www.sayistay.gov.tr

23.00 c

Sayıştay Kararları Dizisi’nden Yayınlanan Kitaplar

Sayıştay Genel Kurulu Kararları (1.1.1984-31.12.1998)

Sayıştay Daireler Kurulu/

Seçme Kararlar (1.1.1984-31.12.1998)

Sayıştay Temyiz Kurulu/

Seçme Kararlar (1.1.1984-31.12.1998)

Sayıştay Daire Kararları/

Seçme Karar özetleri (1.1.1984-31.12.1998)

Sayıştay Kararları

(1.1.1999-31.12.1999)

Sayıştay Kararları (1.1.2000-31.12.2000)

Sayıştay Kararları

(1.1.2001-31.12.2001)

Sayıştay Kararları (1.1.2002-31.12.2002)

Sayıştay Kararları

(1.1.2003-31.12.2003)

Sayıştay Kararları (1.1.2004-31.12.2004)

Sayıştay Kararları

(1.1.2005-31.12.2005)

Sayıştay Kararları (1.1.2006-31.12.2006)

Page 4: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

SUNUŞ

Genel Kurul, Temyiz Kurulu ve Daireler tarafından 1.1.2007-31.12.2007 tarihleri arasında alınmış kararların bir derlemesini içeren bu kitap “Sayıştay Kararları Dizisi”nin 13’üncü sayısı olarak yayınlarımız arasında yerini almıştır.

Uygulamaya yön veren Sayıştay kararlarının sistemli bir biçimde derlenerek yayınlanmasının, meslek mensuplarına, uygulayıcılara ve araştırmacılara bilgi vermenin yanı sıra sorunların çözümünde de bir öngörü kazandırarak zaman ve emek tasarrufu sağlayacağına inanıyorum.

Kurullar ve Daireler tarafından 2007 yılı içerisinde alınan çok sayıdaki karardan özellikle mevzuat değişiklikleri göz önüne alınarak, kullanıcılara ışık tutabilecek, güncel ve farklı nitelikte olanların arasından seçim yapılarak derleme kapsamına alınmasına, çalışmayı yapan arkadaşlarım büyük özen göstermişlerdir.

Bu dizi kapsamında yayınlanan tüm kitapların içerdiği kararların ayrıca Sayıştay Internet sayfasında da yer aldığını hatırlatıyor, kullanıcılara faydalı olmasını umuyorum.

Bu vesileyle, derlemeyi yapan Araştırma ve Tasnif Grubu Uzman Denetçilerinden Emine Özey’e; kitabın dizgi ve mizanpajını gerçekleştiren aynı Grupta görevli V.H.K.İ. Gürkan Alpsoy’a ve baskı ve cilt işlerinde görev alan Yayın İşleri Müdürlüğü personeline teşekkür ederim.

Mehmet DAMAR Başkan

Page 5: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

I

GENEL KURUL KARARLARI

I- 832 SAYILI SAYIŞTAY KANUNU İLE İLGİLİ KARARLAR Kararın Tarihi

Kararın No’su

Kararın Konusu

Sayfa

40.06.2007 5188/1 Mahalli idare birliklerinin Sayıştay denetimine tabi olup olmadıkları ve bu denetimde de uygulanacak mevzuat hükümlerinden olan 832 sayılı Sayıştay Kanununun, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 81’inci maddesinin (b) bendi hükmü uyarınca, bu Kanuna aykırı hükümlerin tespiti ………………..

5

14.06.2007 5189/1 Sayıştayca yapılan incelemeler sonucunda kamu zararı tespit edildiğinde ve kamu kaynağının verimli, etkin ve ekonomik kullanılmadığı saptandığında, 10.12.2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunun çerçevesinde sorumlu tutulacak görevle ve yetkililerin belirlenmesi hususundaki tereddüt…………………….

11 19.07.2007 5193/1 Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun

Sayıştay tarafından denetlenmesine dayanak teşkil eden 5411 sayılı Bankacılık Kanununda yapılan değişiklikle Sayıştay denetimine getirilin sınırlama üzerine, değişiklikten önce yerinde denetim sırasında yapılan tespitler hakkında ne gibi işlem yapılacağı hususundaki tereddüt………………………………………

32 21.12.2007 5207/1 Bingöl 1. Asliye Ceza Mahkemesince

verilen ara karar gereğince istenilen ve Bingöl Sağlık Kurumları Döner Sermaye Saymanlığı 2003 yılı hesabı içerisinde bulunan 2.7.2003 tarihli ve 1030 sayılı verile emrine ekli hizmet yeri yeterlilik ve kapasite raporunun asıllarının söz konusu mahkemeye gönderilip gönderilmemesi hususundaki tereddüt…………………….

34

Page 6: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

II

II- İHALE MEVZUATI İLE İLGİLİ KARARLAR

Kararın Tarihi

Kararın No’su

Kararın Konusu

Sayfa

26.04.2007 5186/10 Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı Program Koordinasyon Ofislerinin faaliyetlerine ilişkin olarak, Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı Program Koordinasyon Ofislerinin Faaliyetleri, Program Koordinatörü Olarak Görevlendirilecek Personel ve Ödenecek Ücretler ile Yerel İhtiyaçların Sağlanmasına Dair Kararda yapılan atıf hükmüyle uygulanan İdarelerin Yabancı Ülkelerdeki Kuruluşlarının Mal ve Hizmet Alımları ile Yapım İşlerine İlişkin Esasların 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (ce) alt bendindeki “diğer ülkeler” kapsamına Türkiye’nin dahil olup olmadığı hususundaki tereddüt………….………...

39

III- HARCIRAH KANUNU İLE İLGİLİ KARARLAR Kararın Tarihi

Kararın No’su

Kararın Konusu

Sayfa

04.06.2007 5181/2 Mesleki bilgilerini artırmak amacıyla memuriyet mahalli dışında açılan kurs veya okullara gönderilenlere ödenecek geçici görev gündeliklerinin, 6245 sayılı Harcırah Kanununun 42’nci maddesindeki sınırlamaları tabi olup olmayacağı hususundaki tereddüt ……

43

Page 7: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

III

TEMYİZ KURULU KARARLARI

I- İHALE MEVZUATI İLE İLGİLİ SEÇME KARARLAR

Kararın Tarihi

Kararın No’su

Kararın Konusu

Sayfa

16.01.2007 29039 Birim Fiyat…………………..................... 53

16.01.2007 29042 Yükleme- Boşaltma Bedeli.................... 56

20.02.2007 29132 İmalat İş Kalemi Tarifi……………………. 58

06.03.2007 29195 Birim Fiyat…………………..……………... 60

13.03.2007 29198 Nakliye Bedeli……………….................... 62

21.03.2007 29203 Fiyat Farkı…………..……………………… 66

05.06.2007 29451 Fiyat Farkı………………………………….. 69

02.10.2007 29538 İhalenin Konusu……........................... 72

II-PERSONEL MEVZUATI İLE İLGİLİ SEÇME KARARLAR

Kararın Tarihi

Kararın No’su

Kararın Konusu

Sayfa

13.02.2007 29116 Ek Ders Ücreti……………...................... 79

20.02.2007 29131 Vergi Usul Kanunu Uyarınca Yapılan Ek Ödeme…………………………………….

82

06.03.2007 29185 Yemek Yardımı………..…………............. 86

03.04.2007 29268 Avukatlık Vekalet Ücreti………..……….. 88

10.04.2007 29282 Huzur Ücreti………………..………………. 92

15.05.2007 29412 Ek Gösterge……………………………….… 95

18.09.2007 29490 Sosyal Denge Zammı ve Bayram Harçlığı……………………… ………………

98

III-HARCIRAH MEVZUATI İLE İLGİLİ SEÇME KARARLAR

18.09.2007 29508 Geçici Görev Yolluğu……………………… 105

IV-VERGİ MEVZUATI İLGİLİ SEÇME KARARLAR

Kararın Tarihi

Kararın No’su

Kararın Konusu

Sayfa

03.04.2007 29268 Damga Vergisi…….……………............... 113

Page 8: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

IV

Kararın Tarihi

Kararın No’su

Kararın Konusu

Sayfa

10.04.2007 29279 Damga Vergisi……………………….......... 115

12.06.2007 29479 Damga Vergisi..……………………………. 118

12.06.2007 29483 Katma Değer Vergisi…………………....... 121

V-ÇEŞİTLİ KONULARLA İLGİLİ SEÇME KARARLAR

Kararın Tarihi

Kararın No’su

Kararın Konusu

Sayfa

16.01.2007 29030 Lojman Giderleri…………………………… 125

23.01.2007 29063 Sigorta Bedeli………………………………. 129

03.04.2007 29271 Kartvizit ve Tebrik Kartı Bedeli…………. 131

03.04.2007 29275 Kıdem Tazminatı…………………………… 133

03.04.2007 29276 Cine-5 ve Digitürk Abonelik Bedeli……. 136

12.06.2007 29481 Telefon Gideri………………………………. 139

Page 9: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

V

SAYIŞTAY DAİRE KARARLARI

Sayfa

I- SORUMLULUK VE YARGILAMA USULLERİ İLE İLGİLİ SEÇME KARARLAR ................................................................. 147

II- İHALE MEVZUATI İLE İLGİLİ SEÇME KARARLAR

- İhale, Satın Alma ................................................................................ 151 - Fiyat Farkı .......................................................................................... 155 - Nakliye ............................................................................................... 158 - Birim Fiyat ve İmalat Miktarı .............................................................. 160

III- PERSONEL MEVZUATI İLE İLGİLİ SEÇME KARARLAR

- Kadro, Aylıklar, Sözleşmeli Personel ................................................... 167 - Zamlar, Tazminatlar ve Ödenekler ...................................................... 168 - Vekalet, İkinci Görev .......................................................................... 172 - Fazla Çalışma, Huzur Ücreti, Ek Ders, Ödüller ................................... 176 - Sosyal Haklar ve Yardımlar ................................................................ 183 - Diğer .................................................................................................. 188

IV- İŞ MEVZUATI İLE İLGİLİ SEÇME KARARLAR ...................... 191

V- HARCIRAH MEVZUATI İLE İLGİLİ SEÇME KARARLAR ....... 197

VI- VERGİ MEVZUATI İLE İLGİLİ SEÇME KARARLAR

- Gelir Vergisi........................................................................................ 203 - Damga Vergisi .................................................................................... 206 - Katma Değer Vergisi .......................................................................... 208

VII- ÇEŞİTLİ KONULARI İLGİLENDİREN SEÇME KARARLAR

- Belediye Bütçesinden Yapılabilecek Giderler ....................................... 213

- Elektrik, Su , Telefon, Akaryakıt v.s. Giderleri ..................................... 215

- Temsil-Ağırlama ................................................................................. 216

- Diğer Ödemeler ................................................................................... 217

Page 10: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

SAYIŞTAY GENEL KURUL

KARARLARI

(1.1.2007-31.12.2007)

Page 11: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin
Page 12: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

I- 832 SAYILI SAYIŞTAY KANUNU İLE İLGİLİ KARARLAR

Page 13: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin
Page 14: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

II- İHALE MEVZUATI İLE İLGİLİ KARARLAR

Page 15: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin
Page 16: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin
Page 17: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin
Page 18: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

5

Karar Tarihi: 4.6.2007

Karar No. : 5188/1 KONU

Mahallî idare birliklerinin Sayıştay denetimine tabi olup olmadıkları ve bu denetimde de uygulanacak mevzuat hükümlerinden olan 832 sayılı Sayıştay Kanununun, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 81’inci maddesinin (b) bendi hükmü uyarınca, bu Kanuna aykırı hükümlerinin tespiti.

İNCELEME

Konu ile ilgili mevzuat incelenerek gereği görüşüldü:

Daire kararının, mahalli idare birliklerinin Sayıştay denetimine tabi olup olmadıkları ve 832 sayılı Kanunun 5018 sayılı Kanuna aykırı hükümlerinin tespiti olmak üzere İki bölümden oluştuğu görülerek sırasıyla bunların görüşülmesine geçildi.

I- Mahalli idare birliklerinin Sayıştay denetimine tabi olup olmadıkları hususu:

29.10.2005 tarih ve 5428 sayılı Kanunun 2’nci maddesiyle, 18.10.1982 tarih ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “IV. Sayıştay” başlıklı 160’ıncı maddesine eklenen üçüncü fıkrada, mahalli idarelerin hesap ve işlemlerinin denetimi ve kesin hükme bağlanmasının Sayıştay tarafından yapılacağı hükmü yer almıştır

Öte yandan, 10.12.2003 tarih ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 68’inci maddesinin birinci fıkrasında; hesap verme sorumluluğu çerçevesinde, yönetimin mali faaliyet, karar ve işlemlerinin; kanunlara, kurumsal amaç, hedef ve planlara uygunluk yönünden incelenmesi bakımından genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin Sayıştayın harcama sonrası dış denetimine tabi olduğu belirtilmiştir.

Aynı maddenin beşinci fıkrasında da; Sayıştay tarafından hesapların hükme bağlanmasının, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin gelir, gider ve mal hesapları ile bu hesaplarla ilgili işlemlerinin yasal düzenlemelere uygun olup olmadığına karar verilmesi olduğu belirlenmiştir.

Page 19: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

6

Her kanunun uygulaması bakımından, içinde geçen tabirlerin tanımlaması yapıldığı gibi, 5018 sayılı Kanun da, içerisinde yer alan tabirlerden neyin anlaşılması gerektiğini tespit etmiştir. Bu bağlamda, 5018 sayılı Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3’üncü maddesinin (a) bendinde, bu Kanunun uygulanmasında; genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin, uluslararası sınıflandırmalara göre belirlenmiş olan merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleriyle sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idareler olduğu; aynı maddenin (e) bendinde de, mahalli idarelerin, yetkileri belirli bir coğrafî alan ve hizmetlerle sınırlı olarak kamusal faaliyet gösteren belediye, il özel idaresi ile bunlara bağlı veya bunların kurdukları ya da üye oldukları birlik ve idareleri ifade ettiği belirlenmiştir.

5018 sayılı Kanunun belirtilen hükümlerine göre, il özel idareleriyle belediyelerin kurdukları veya üye oldukları birlik ve idareler Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır.

Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin ilk fıkrasında, mahalli idarelerin il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen kamu tüzel kişileri olduğu ve son fıkrasında da, mahalli idarelerin belirli kamu hizmetlerinin görülmesi amacıyla, kendi aralarında Bakanlar Kurulunun izni ile birlik kurmalarının, görevlerinin, yetkilerinin, maliye ve kolluk işlerinin, merkezi idare ile karşılıklı bağ ve ilgilerinin kanunla düzenleneceği tespiti yapılmıştır. Nitekim buradan hareketle, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ve 5393 sayılı Belediye Kanunu ile 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu çıkarılmıştır. Dolayısıyla, Anayasanın düzenlenme şekline bakıldığında ve birlik kurma hususunun "mahalli idareler" başlıklı maddesinde yer verilmiş olması da göz önünde bulundurulduğunda, mahalli idarelerce kurulan veya üye olunan birliklerin de mahalli idare terimi kapsamında düşünülmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır. Ancak 5018 sayılı Kanun hükümleri uyarınca bunlardan özel idareler ve belediyelerce kurulan veya üye olunanlar Sayıştay denetimi kapsamına alınmıştır.

Anayasanın 127’nci maddesi hükmünden hareketle, mahalli idare birliklerinin, mahalli idareler gibi değerlendirilemeyeceği iddia edilse bile, yine Anayasanın 160’ıncı maddesinin birinci fıkrasında, Sayıştayın, kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevli olduğu hükmü yer almaktadır. Nitekim, 5018 sayılı Kanunda yer verilen hükümlerle, özel idare ve belediyelerin kurdukları veya üye oldukları birliklerin denetimi Sayıştaya verilmiştir.

Page 20: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

7

Diğer taraftan, 5355 sayılı Kanunun değişik 22’nci maddesinin ikinci fıkrasındaki “Sayıştayın dış denetimine tabi olmayan mahallî idare birlikleri” tabirinden 5018 sayılı Kanun kapsamında bulunmayan birliklerin anlaşılması gerekmektedir. Bu ifade, 5018 sayılı Kanun kapsamında bulunan mahalli idare birliklerinin Sayıştayın dış denetimine tabi olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu ifadeden, kanun koyucunun, mahalli idare birliklerini Sayıştay denetimi dışına çıkarmak istediği anlamı çıkarılamaz. Eğer, denetim dışına çıkarılma kastedilmiş olsaydı, anılan tabir yerine, “Sayıştayın dış denetimine tabi değildir” şeklinde açıkça ifade edilirdi ki, böyle bir ifade kullanılmamıştır.

Ayrıca, anılan 22’nci maddenin üçüncü fıkrasında; kontrol, denetim, inceleme, kesin hükme bağlama veya yargılama sonucunda tespit edilen kamu zararının, zararın oluştuğu tarihten itibaren ilgili mevzuatına göre hesaplanacak faiziyle birlikte ilgililerden tahsil edileceği ve kamu zararlarının tahsiline ilişkin usul ve esasların, İçişleri Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirleneceği hükme bağlanmıştır. Bu fıkradaki "kesin hükme bağlama" tabiri, Anayasanın 160’ıncı maddesinde de ifade edildiği üzere, münhasıran Sayıştay yargılaması sonucu verilen kararlar için kullanılmaktadır. O halde, 5355 sayılı Kanunda mahalli idare birliklerinin kesin hükme bağlama sonucunda tespit edilen kamu zararından bahsedildiğine ve kesin hükme bağlama hususu da ancak yapılacak denetim sonucunda mümkün olduğuna göre, anılan 5355 sayılı Kanun hükümleriyle mahalli idare birliklerinin tamamının Sayıştay denetimi dışına çıkarıldığından bahsedilmesi imkânsızdır. Tam aksine bu hükümle, 5018 sayılı Kanun kapsamındaki mahalli idare birlikleri üzerindeki Sayıştay denetimi güçlendirilmiş ve vurgulanmış bulunmaktadır. Esasen, 5355 sayılı Kanunun anılan 22’nci maddesinde, 29.12.2005 tarih ve 5445 sayılı Kanunun 4’üncü maddesiyle yapılan değişiklikle, daha önce bu madde ile denetim kapsamına alınan köylerin kendi aralarında kurdukları birlikler, 5018 sayılı Kanunda yapılan düzenlemeye uygun olarak Sayıştay denetimi dışında tutularak, bunların mali denetimi konusunda özel hükümler getirilmiştir.

Dolayısıyla, 5018 sayılı Kanunun 3’üncü maddesinin (e) bendi kapsamındaki mahalli idare birliklerinin, Anayasal ve yasal açıdan Sayıştay denetimine tabi olduğu hususunda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır.

Bu itibarla, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 3’üncü maddesinin (e) bendinde belirtilen, belediye ve il Özel idarelerinin kurdukları veya üye oldukları birliklerin Sayıştay denetimine tabi olduğuna,

Page 21: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

8

II- 832 sayılı Sayıştay Kanununun, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 81’inci maddesinin (b) bendi hükmü uy arınca, bu Kanuna aykırı hükümlerinin tespiti hususu:

18.10.1982 tarih ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “IV. Sayıştay” başlıklı 160’ıncı maddesinde, “Sayıştay, merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarım Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir. Sayıştayın kesin hükümleri hakkında ilgililer yazılı bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir kereye mahsus olmak üzere karar düzeltilmesi isteminde bulunabilirler. Bu kararlar dolayısıyla idari yargı yoluna başvurulamaz.

Vergi, benzeri mali yükümlülükler ve Ödevler hakkında Danıştay ile Sayıştay kararları arasındaki uyuşmazlıklarda Danıştay kararları esas alınır.

(Ek üçüncü fıkra: 29/10/2005-5428/2 md.) Mahallî idarelerin hesap ve işlemlerinin denetimi ve kesin hükme bağlanması Sayıştay tarafından yapılır.

Sayıştayın kuruluşu, işleyişi, denetim usulleri, mensuplarının nitelikleri, atanmaları, ödev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri ve diğer özlük işleri, Başkan ve üyelerinin teminatı kanunla düzenlenir.” denilmektedir.

Buna göre Sayıştay, merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelerin bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek, sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamakla görevlendirilmiştir. Ayrıca kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini de yapacaktır. Anılan 160’ıncı maddenin son fıkrası hükmüne göre ise, Sayıştayın kuruluşu, işleyişi, denetim usulleri, mensuplarının nitelikleri, atanmaları, ödev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri ve diğer özlük işleri, Başkan ve üyelerinin teminatı kanunla düzenlenecektir. Anılan hususlar, 832 sayılı Sayıştay Kanununda düzenlenmiştir. 832 sayılı Kanunda, Sayıştayın denetim usullerinin yanı sıra dairelerinin birer hesap mahkemesi olduğu ve dairelerin, sorumluların hesap ve işlemlerini yargılayarak hükme bağlayacağı gibi, yargılamaya ilişkin hükümlere de yer verilmiştir. Yani Anayasada kanunla düzenleneceği belirtilen hususlar 832 sayılı Sayıştay Kanununda açık bir şekilde düzenlenmiştir.

Page 22: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

9

Usulüne uygun olarak yürürlüğe konulan kanun hükümleri, sadece bir başka kanun hükmüyle yürürlükten kaldırılabilir. Nitekim 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 81’inci maddesinin (b) bendinde, 832 sayılı Sayıştay Kanununun 30, 32, 33, 36 ve 37’nci maddelerinin yürürlükten kaldırıldığı açıkça belirtilmiştir. Buna göre, Sayıştayca yapılan sözleşmelerle bağıtların tescili ve kadro ile ödenek dağıtım işlemlerinin önceden vize edilmesi hususu son bulmuştur. Bunda bir tereddüt bulunmamaktadır.

Ancak, 5018 sayılı Kanunun 81’inci maddesinin (b) bendindeki “832 sayılı Sayıştay Kanunu maddelerinin bu Kanıma ayları hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır” ifadesinden, 832 sayılı Kanunun hangi maddelerinin anlaşılması gerektiğinde bir sarahat bulunmadığından, her iki Kanunun düzenlemelerine bakmak gerekmektedir. Daha önce de belirtildiği üzere, 832 sayılı Sayıştay Kanunu, Anayasanın 160’ıncı maddesindeki hususları, bu madde ile verilen yetki çerçevesinde düzenlemektedir. Bu Kanunda, diğer hususlarla birlikte Sayıştayın denetim usulleriyle sorumluların hesap ve işlemlerinin yargılanarak kesin hükme bağlanması detaylı bir şekilde düzenlenmiştir.

Öte yandan, 5018 sayılı Kanunda ise, genel olarak kamu mali yönetimi ve kontroluna ilişkin hususlar düzenlenmiş ve Kanunun “Dış denetim" başlıklı 68’inci maddesinde de, Sayıştayın yapacağı dış denetime ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Anılan 68’inci maddede Sayıştayın dış denetimi ve genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin gelir, gider ve mal hesapları ile bu hesaplarla ilgili işlemlerinin yasal düzenlemelere uygun olup olmadığına karar verilmesi olarak tanımlanan Sayıştay tarafından hesapların hükme bağlanması vurgulanmıştır. Nitekim bu düzenleme, Anayasada belirtilen ve 832 sayılı Kanunda etraflıca düzenlenen hesapların ve işlemlerin yargılanarak hükme bağlanmasına ilişkin hükümlere paralel bulunmaktadır. Burada 832 sayılı Kanundan farklı olarak mali denetime yer verildiği görülmektedir. Bu da 5018 sayılı Kanunla yeni düzenlendiğinden, 832 sayılı Kanun hükümlerinin buna aykırılığından bahsedilemez.

Belirtilen 68’inci maddenin son fıkrasında da, Anayasanın 160'ıncı maddesi hükmüne benzer bir şekilde, dış denetim ve hesapların hükme bağlanmasına ilişkin diğer hususların ilgili kanununda düzenleneceği hükmüne yer verilmiştir. Bu hususları düzenleyen kanun ise, 832 sayılı Sayıştay Kanunudur.

Page 23: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

10

Esasen, açıkça izah edildiği üzere, 832 sayılı Kanun Anayasanın 160’ıncı maddesinin son fıkrasında belirtilen hususları, 5018 sayılı Kanun ise kamu mali yönetimi ve kontroluna ilişkin hususları düzenlemiştir. 5018 sayılı Kanun hükümleri incelendiğinde, Sayıştayın yapacağı denetim türleri arasına mali denetim de katılmak suretiyle, bu Kanunun sadece Sayıştayın denetim alanını genişlettiği görülmektedir. Buna göre, 832 sayılı Kanunda yer verilen denetim usulleri ile yargılayarak kesin hükme bağlamaya ilişkin hükümlerinin yürürlüğü konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır.

Nitekim, 5018 sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılan yönetmelikler ile esas ve usullerle yapılan düzenlemelerde de, Anayasa ve 832 sayılı Kanunda düzenlenen Sayıştayın denetim usulleriyle kesin hükme bağlaması konusunda herhangi bir tereddüte düşülmeden buna ilişkin hükümlere yer verildiği görülmektedir.

Dolayısıyla, Anayasanın 160’ıncı maddesinde belirtilen ve 832 sayılı Sayıştay Kanununda detaylı bir şekilde düzenlenen Sayıştayın denetim ve yargılamasına ilişkin hükümlerin yürürlüğü konusunda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır.

Bu itibarla, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 81’inci maddesinin (b) bendinde madde numaralarına yer verilerek yürürlükten kaldırıldığı açıkça belirtilenler dışında, 832 sayılı Sayıştay Kanununun denetim ve yargılamaya ilişkin hükümleri yürürlükte olduğundan; 832 sayılı Kanunun, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa aykırı hükümlerinin tespiti hususunda karar verilmesine lüzum ve mahal bulunmadığına çoğunlukla karar verildi.

Page 24: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

11

Karar Tarihi: 14.6.2007

Karar No. : 5189/1 KONU

Sayıştayca yapılan incelemeler sonucunda kamu zararı tespit edildiğinde ve kamu kaynağının verimli, etkin ve ekonomik kullanılmadığı saptandığında, 10.12.2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu çerçevesinde sorumlu tutulacak görevli ve yetkililerin belirlenmesi hususundaki tereddüt.

İNCELEME

Konu ile ilgili mevzuat, denetçi müzekkeresi ve bu husustaki Daire kararı incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I- Hesap Verme

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 8’inci maddesi hükmü uyarınca, her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanların yetkili kılınmış mercilere hesap vermeleri zorunludur.

Yine aynı Kanunun 68’inci maddesinde dış denetimin, kamu idaresi hesapları ve bunlara ilişkin belgeler esas alınarak, malî tabloların güvenilirliği ve doğruluğuna ilişkin mali denetim ile kamu idarelerinin gelir, gider ve mallarına ilişkin mali işlemlerinin kanunlara ve diğer hukuki düzenlemelere uygun olup olmadığının tespiti ve kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli olarak kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesi, faaliyet sonuçlarının ölçülmesi ve performans bakımından değerlendirilmesi suretiyle gerçekleştirileceği ifade edilmiştir.

1- Yönetim Dönemi Hesabının Verilmesi

Uygunluk denetiminin ve hesap yargısının temelini muhasebe birimi hesapları oluşturmaktadır.

5018 sayılı Kanunda muhasebe yetkililerinin Sayıştaya karşı hesap verme sorumluluklarını düzenleyen açık bir hüküm bulunmamakla birlikte, Kanunun 61'inci maddesinde defter, kayıt ve belgelerin usulüne uygun olarak tutulmasından, muhafaza edilmesinden ve denetim için hazır bulundurulmasından muhasebe yetkililerinin sorumlu oldukları, 8’inci maddesinde de her türlü kamu kaynağının elde

Page 25: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

12

edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanların, kaynakların muhasebeleştirilmesinden ve raporlanmasından sorumlu oldukları ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorunda oldukları belirtilmiştir. Muhasebe Yetkililerinin Eğitimi, Sertifika Verilmesi ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 36’ncı maddesinin ikinci fıkrasında da “Yönetim dönemi hesabı, görev başındaki muhasebe yetkilisi tarafından, mevzuatında belirtilen süre içerisinde yetkili mercilere verilir.” şeklinde düzenlenmiştir.

Anılan Kanun ve Yönetmelikteki bu hükümler karşısında, muhasebe yetkililerini Sayıştaya hesap verme konusunda birinci derece sorumlu kabul etmek gerekmektedir.

2- Kamu İdaresi Hesabının Verilmesi

Kamu idaresi hesabı, kuruluşun konsolide hesabıdır. Kamu idare hesabı mali denetim ve performans denetiminin konusunu oluşturmaktadır.

5018 sayılı Kanunun 61’inci maddesinin ikinci fıkrasında, muhasebe yetkililerinin gerekli bilgi ve raporları düzenli olarak kamu idarelerine vermeleri öngörülmüştür. Aynı Kanunun 60’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (g) bentlerinde ise, bütçe kayıtlarını tutmak, bütçe uygulama sonuçlarına ilişkin verileri toplamak, değerlendirmek ve bütçe kesin hesabı ile mali istatistikleri hazırlamak, idarelerin faaliyet raporunu hazırlamak mali hizmetler biriminin görevi olarak gösterilmiştir.

Aynı Kanunun 76’ncı maddesinde de, kamu idareleri ve görevlilerinin, muhasebeleştirme ve raporlama işlemlerine ilişkin bilgi ve belgeleri denetimle görevlendirilmiş olanlara ibraz etmek, görevin sağlıklı yapılmasını sağlayacak önlemleri almak ve her türlü yardım ve kolaylığı göstermek zorunda oldukları hükme bağlanmıştır.

II- Sorumluluk

5018 sayılı Kanunda, yönetim dönemi hesabı ve buna bağlı olarak genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin gelir, gider ve mal hesapları ile bu hesaplara ilişkin işlemlerinin doğruluğu ve kanunlara uygunluğu yanında, kamu idaresi hesabıyla kuruluşun tüm mali ve idari performansı da esas alınmış, hesap verme sorumluluğu bu bağlamda düzenlenmiştir.

5018 sayılı Kanunla, 1927 yılında çıkarılıp uzun süre yürürlüğünü sürdürmüş bulunan 1050 sayılı Muhasebe-î Umumiye

Page 26: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

13

Kanunuyla oluşturulan kamu mali yönetim sistemimiz neredeyse tümüyle değiştirilerek daha etkin, daha çağdaş, uluslararası ölçütlere daha uygun bir kamu mali yönetim ve kontrol sistemi oluşturulması amaçlanmıştır. Bu Kanunla bütçe kapsamının genişletilmesi suretiyle bütçe hakkının en iyi şekilde kullanılması, bütçe hazırlama ve uygulama sürecinde etkinliğin artırılması, mali yönetimde saydamlığın sağlanması, iyi bir hesap verme mekanizmasının kurulması ve bu açıdan harcama sürecinde yetki ve sorumluluk dengesinin tesisi amaçlanmıştır.

Yetki ve sorumluluk dengesi kurulurken yetkiler yanında Kanunun pek çok maddesinde sorumluluklardan söz edilmektedir. Gerçekten 5018 sayılı Kanunun 8'inci maddesinde hesap verme sorumluluğundan, 31’inci maddesinde harcama yetkisinden doğan sorumluluktan, 32’nci maddesinde harcama yetkililerinin sorumluluğundan, 33’üncü maddesinde gerçekleştirme görevlilerinin sorumluluğundan, 38’inci maddesinde gelirlerin toplanma sorumluluğundan, 44’üncü maddesinde mal yönetim sorumluluklarından, 48’inci maddesinde mal yönetiminde etkililik ve sorumluluktan, 58'inci maddesinde ön mali kontrol görevinin yönetim sorumluluğu çerçevesinde yürütülmesinden, 61’inci maddesinde muhasebe yetkililerinin sorumluğundan, 76’ncı maddesinde kamu idarelerinin sorumluluğundan bahsedilmektedir.

5018 sayılı Kanunla kamu mali yönetim ve kontrol sistemi oluşturulurken iç denetim ile dış denetim birlikte düzenlenmiştir. Kanunun “Dış Denetim” başlıklı 68'inci maddesinin ilk fıkrasında, Sayıştay tarafından yapılacak harcama sonrası dış denetimin amacının, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin hesap verme sorumluluğu çerçevesinde yönetimin mali faaliyet, karar ve işlemlerinin kanunlara, kurumsal amaç, hedef ve planlara uygunluk yönünden incelenerek sonuçlarının Türkiye Büyük Millet Meclisine raporlanması olduğu belirtilmiş, izleyen fıkralarda dış denetimin mali denetim, hukuka uygunluk denetimi ve performans denetimi suretiyle gerçekleştirileceği ifade edilmiş, dördüncü fıkrasında Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulacak dış denetim genel değerlendirme raporunun nasıl hazırlanacağı düzenlenmiş ve beşinci fıkrasında da Sayıştay tarafından hesapların hükme bağlanması, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin gelir, gider ve mal hesapları ile bu hesaplarla ilgili işlemlerin yasal düzenlemelere uygun olup almadığına karar verilmesi şeklinde tanımlandıktan sonra, son fıkrasında dış denetim ve hesapların hükme bağlanmasına ilişkin diğer hususların ilgili kanunda düzenlenmesi öngörülmüştür.

Page 27: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

14

Söz konusu maddede hesap verme sorumluluğu çerçevesinde yapılacak işlerin dış denetiminin hangi tür denetimlerle gerçekleştirileceği, dış denetim genel değerlendirme raporunun Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulması ve hesapların hükme bağlanmasına kadar Sayıştaya mevdu pek çok görev ve yetki düzenlenmiş bulunmaktadır. Ancak tereddüt konusu olan husus, mali sorumluluğa ilişkin sorumluluk halleri ve sorumlu tutulacak yetkili ve görevlilerin belirlenmesi olduğundan, maddenin sorumlulukla ilgili son iki fıkrasından hareketle soruna çözüm aranmıştır.

Bahse konu Kanunun 68’inci maddesinde, kamu idarelerinin mali faaliyet, karar ve işlemlerinin kanunlara, kurumsal amaç, hedef ve planlara uygunluk yönünden incelenerek performans ve mali denetime ilişkin sonuçlarının raporlanması öngörülmüş ise de, “kamu idarelerinin gelir, gider ve mallarına ilişkin mali işlemlerinin kanunlara ve diğer hukuki düzenlemelere uygun olup olmadığının tespiti” de öngörülmek suretiyle hukuka uygunluk denetiminin, dış denetimin gerçekleştirilme yollarından biri olduğu belirtilmiştir. Hatta bununla da yetinilmeyerek maddenin beşinci fıkrasında Sayıştayca hesapların hükme bağlanmasının, kamu idarelerinin gelir, gider ve mal hesaplarıyla bu hesaplarla ilgili işlemlerin yasal düzenlemelere uygun olup olmadığına karar verilmesi anlamına geldiği ifade edilmiştir. Son fıkrasında da, dış denetim ve hesapların hükme bağlanmasına ilişkin diğer hususların ilgili kanunda düzenlenmesi öngörülmüştür.

Anılan maddede, hesapların hükme bağlanmasından söz edilmekle Sayıştay yargısal fonksiyonuna işaret edilmiş olmaktadır. Maddenin ikinci fıkrasında bahsedilen hukuka uygunluk denetimiyle kamu idarelerinin gelir, gider ve mal hesapları ve işlemlerinin kanunlara ve diğer hukuki düzenlemelere uygun olup olmadığı tespit edilecek, bu tespitler Sayıştay yargısına intikal ettirilerek hesap ve işlemlerin yasal düzenlemelere uygun olup olmadığına ilişkin olarak karar verilecektir. Başka bir deyişle, sorumluların hesap ve işlemleri hükme bağlanmış olacaktır.

Sayıştayın, hesap ve işlemlerin hukuka uygunluğunun tespiti ile sorumluların sorumluluklarını ve sorumluluk derecelerini kapsayan yargılama faaliyeti, Anayasanın 160’ıncı maddesindeki "kesin hükme bağlama" deyiminde ifadesini bulmuştur. 5018 sayılı Kanunun 68’inci maddesinin hesapların Sayıştayca hükme bağlanmasına ilişkin beşinci fıkrasını, Anayasanın “Merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarım Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini

Page 28: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

15

kesin hükme bağlamak” şeklindeki 160’ıncı maddesi hükmü karşısında başka türlü değerlendirme imkânı yoktur. Esasen Anayasanın, “Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.

Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.” şeklindeki 11’inci maddesi hükmü karşısında başka şekilde düşünmek de mümkün değildir.

Belirtilen 68’inci maddenin beşinci fıkrasında, Sayıştayca hesapların hükme bağlanması tanımlandıktan sonra daha fazla ayrıntıya girilmeden, son fıkrada dış denetim ve hesapların hükme bağlanmasına ilişkin diğer hususlar ilgili kanuna bırakılmıştır. Bu düzenleme tarzı, Anayasanın 160’ncı maddesinde izlenen yönteme de uygundur. Zira Anayasanın bu maddesinde “… sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak …” ve “Sayıştayın kesin hükümleri hakkında ilgililer yazılı bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir kereye mahsus olmak üzere karar düzeltilmesi isteminde bulunabilirler.” denilmiş, madde gerekçesinde de açıklandığı üzere “sorumlular” ve “ilgililer”in belirlenmesi ise kanuna bırakılmıştır.

68’inci maddede sözü edilen ilgili kanun, 832 sayılı Sayıştay Kanunudur. 832 sayılı Kanunun 45'inci maddesinin “Sorumlularca; gelir, gider, mal ve kıymetlerden mevzuata uygun olarak tahakkuk ettirilmediği, alınmadığı, harcanmadığı, verilmediği, saklanmadığı veya idare edilmediği Sayıştayca kesin hükme bağlananları, sorumlular keyfiyetin idarece kendilerine bildirilmesinden başlıyarak üç ay içinde Hazineye ödemekle zorunludurlar.” şeklindeki ilk fıkrasıyla sorumluluk halleri belirlenmiş, ancak Sayıştay Kanununda “sorumlular”ın kimler olduğu belirtilmemiştir.

832 sayılı Kanunun anılan 45'inci maddesi hükmüne göre sorumluluk için yegâne şart, mevzuata aykırılıktır. 832 sayılı Kanun, Anayasadaki ifadeye uygun olarak sorumlular demekle yetinmiş, bunların kimler olduğunu sayma yoluna gitmemiş, eski deyişle meskut geçmiş, sorumluların tayinini başka kanunlara bırakmıştır.

III - Sorumlular

5018 sayılı Kanunda dört grup sorumlu belirlenmiştir.

1- Bakanlar

5018 sayılı Kanunun 10’uncu maddesinde, “Bakanlar hükümet politikasının uygulanması ile bakanlıklarının ve bakanlıklarına bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşların stratejik planları ile bütçelerinin kalkınma

Page 29: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

16

planlarına, yıllık programlara uygun olarak hazırlanması ve uygulanmasından, bu çerçevede diğer bakanlıklarla koordinasyon ve işbirliğini sağlamaktan sorumludur” denilmek suretiyle bakanların sorumluluk esasları belirlenmiştir.

Ancak Sayıştay yargılaması sırasında bakanın sorumluluğu ile ilgili bir hususa rastlanması durumunda bu hususun ilgili mercilere bildirilmesi mümkün bulunmaktadır.

2- Üst Yöneticiler

5018 sayılı Kanunun 11’inci maddesinde; “Bakanlıklarda müsteşar, diğer kamu idarelerinde en üst yönetici, il özel idarelerinde vali ve belediyelerde belediye başkanı üst yöneticidir. Ancak, Millî Savunma Bakanlığında üst yönetici Bakandır.

Üst yöneticiler, idarelerinin stratejik planlarının ve bütçelerinin kalkınma planına, yıllık programlara, kurumun stratejik plan ve performans hedefleri ile hizmet gereklerine uygun olarak hazırlanması ve uygulanmasından, sorumlulukları altındaki kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi ve kullanımını sağlamaktan, kayıp ve kötüye kullanımının önlenmesinden, malî yönetim ve kontrol sisteminin işleyişinin gözetilmesi, izlenmesi ve bu Kanunda belirtilen görev ve sorumlulukların yerine getirilmesinden Bakana; mahallî idarelerde ise meclislerine karşı sorumludurlar.

Üst yöneticiler, bu sorumluluğun gereklerini harcama yetkilileri, malî hizmetler birimi ve iç denetçiler aracılığıyla yerine getirirler.” denilmek suretiyle üst yöneticilerin sorumlulukları düzenlenmiştir.

Üst yöneticiler işlerin gidişatından harcama yetkililerinin ve diğer görevlilerin bilgilendirmeleri ve raporları ile bilgi sahibi olmaktadırlar. Bununla birlikte üst yöneticilerin özel kanunlardan doğan Sayıştaya karşı mali sorumlulukları olabileceği gibi, münferit bir olayda sorumluluklarına hükmedilmeleri de gerekebilir. Bu husus, meselenin Sayıştay yargısında görüşülmesi sırasında hükme bağlanacak bir konudur.

Dolayısıyla bu aşamada bir genelleme yaparak üst yöneticilerin, işlemlerin hukuka uygun olarak yürütülmesinden sorumlu olacakları ya da olmayacakları yönünde bir görüş belirtilmesi uygun bulunmamaktadır.

Page 30: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

17

3- Harcama Yetkilileri

5018 sayılı Kanunun 3’üncü maddesinin (k) bendinde, kamu idaresi bütçesinde ödenek tahsis edilen ve harcama yetkisi bulunan birim, harcama birimi olarak tanımlanmıştır.

Kanunun 31’inci maddesinde, bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisinin harcama yetkilisi olduğu ifade edilmiş, 32’nci maddesinde ise, bütçeden harcama yapılabilmesi harcama yetkilisinin, harcama talimatı vermesine bağlanmış, harcama talimatlarında da hizmet gerekçesi, yapılacak işin konusu ve tutarı, süresi, kullanılabilir ödeneği, gerçekleştirme usulü ile gerçekleştirmeyle görevli olanlara ilişkin bilgilerin yer alacağı, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygun olmasından, ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken işlemlerden harcama yetkililerinin sorumlu oldukları belirtilmiştir.

5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesinde de, giderin gerçekleştirilmesinin, harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesi ile tamamlanacağı hüküm altına alınmıştır.

Mevzuatın yukarıda belirtilen hükümlerine göre, bütçeden yapılacak harcamalarda süreç, harcama talimatı ile başlamakta ve ödeme emri belgesi uyarınca hak sahibine ödeme yapılması ile son bulmaktadır.

5018 sayılı Kanunda, giderin yapılmasından ödeme aşamasına kadar tüm işlemlerin harcama yetkilisinin gözetim ve denetimi altında, onun emir ve talimatı ile yürütülmesi öngörüldüğünden, sorumluluk konusunda da harcama yetkilisi ön plana çıkmaktadır.

Kanunda harcama yetkilisinin, bütçeyle ödenek tahsis edilen her harcama biriminin en üst yöneticisi olarak tanımlanması, idari açıdan üst yöneticilere; hukuka uygunluk açısından da yetkili kılınmış mercilere hesap vermekle sorumlu olduğunu göstermektedir. Bu anlamda harcama yetkililerinin Sayıştaya hesap verme sorumluluğu bulunmaktadır.

a) Harcama Yetkililerinin Genel Sorumluluğu

5018 sayılı Kanunda harcama yetkilisi ifadesiyle bir program sorumlusuna ve statü hukukunda tanımlanan daire/birim amirine işaret edilmektedir. Bu konumda olan yöneticilerin, 657 sayılı Kanunun

Page 31: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

18

10’uncu maddesinde belirtildiği gibi, amiri oldukları kuruluş ve hizmet biriminde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurları takip ve kontrol etmekten görevli ve sorumlu tutulacakları da tabiidir.

Bu hükümler karşısında, bütçeden yapılacak harcamalar konusunda 5018 sayılı Kanunda öngörülen harcama sürecinde tek ve tam yetkili olan, giderin yapılmasına karar vermekten ödeme aşamasına kadar tüm işlemleri emir ve talimatı çerçevesinde yürüten ve maiyetindekileri ve onların eylem ve işlemlerini gözetmek ve denetlemekle yükümlü olan harcama yetkilisinin, Sayıştaya karşı hesap verme konusunda tam ve doğrudan sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.

Bu nedenle, harcama yetkililerinin, harcama talimatlarının ve buna konu olan harcamaların bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygunluğundan sorumlu olduklarına oybirliğiyle,

b) Kurul, Komite veya Komisyon Üyelerinin Harcama Yetkisinden Doğan Sorumluluğu

5018 sayılı Kanunun 31'inci maddesinin üçüncü fıkrasında, “Kanunların verdiği yetkiye istinaden yönetim kurulu, icra komitesi, komisyon ve benzen kurul veya komite kararıyla yapılan harcamalarda, harcama yetkisinden doğan sorumluluk kurul, komite veya komisyona ait olur” denilmektedir.

Kurul halinde görev yapan karar organlarının genellikle icra yetkileri bulunmamaktadır. Ancak Savunma Sanayi Müsteşarlığında olduğu gibi bazı kuruluşların karar organlarının icra yetkisi bulunmaktadır. Bu nedenle Kanunun 31’inci maddesinin üçüncü fıkrasında sayılan yönetim kurulu, icra komitesi, komisyon ve benzeri kurul veya komite kararıyla yapılan harcamalarda, harcama yetkisinden doğan sorumluluk belirlenirken; kararın, harcama talimatının unsurlarını taşıyıp taşımadığının ve kurul, komisyon veya komitenin harcama sürecinde rol alıp almadığının belirlenmesi gerekmektedir.

Bu durumda;

- Kanunların verdiği yetkiye istinaden yönetim kurulu, icra komitesi, encümen gibi adlarla teşkil edilen yönetim organlarının kararı, harcama talimatının taşıması gereken unsurları taşıyor ve kurul, komisyon, komite harcama sürecinde yer alıyorsa, harcama yetkisinden doğan sorumluluğun yönetim kurulu, icra komitesi, komisyon ve benzeri kurul, komite veya komisyona ait olacağına,

Page 32: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

19

- Yönetim kurulu, icra komitesi, encümen gibi adlarla teşkil edilen yönetim organlarının kararı, harcama talimatının taşıması gereken unsurları taşıyor, ancak kurul, komisyon, komite harcama sürecinde yer almıyorsa, yönetim kurulu, icra komitesi, komisyon ve benzeri kurul veya komitenin sadece harcama talimatının kanun, tüzük ve yönetmeliklere uygun olmasından sorumlu olacağına,

- Yönetim kurulu, icra komitesi, encümen gibi adlarla teşkil edilen yönetim organlarının kararı bir giderin yapılması için harcama yetkilisine izin verme şeklinde düzenlenmiş ise, bu halde kurul, komisyon veya komitenin harcamaya izin veren kararın kanun, tüzük ve yönetmeliğe uygun olmasıyla sınırlı olarak sorumlu olacağına,

Çoğunlukla,

c) Harcama Yetkisinin Devri Halinde Sorumluluk

5018 sayılı Kanunun 31’inci maddesinin birinci fıkrasında, harcama yetkilisi, "Bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisidir" şeklinde tanımlanmış, dördüncü fıkrasında, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinde merkez ve merkez dışı birimler ve görev unvanları itibarıyla harcama yetkililerinin belirlenmesine, harcama yetkisinin bir üst yönetim kademesinde birleştirilmesine ve devredilmesine ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığınca belirleneceği öngörüldükten sonra, harcama yetkisinin devredilmesinin, yetkiyi devredenin “idari sorumluluğunu” ortadan kaldırmayacağı hükme bağlanmıştır.

5018 sayılı Kanunun 31’inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmünden, doktrinde imza yetkisi olarak adlandırılan yönetsel uygulama kapsamında bir devir anlamı çıkarılamayacağı gibi, yetkiyi devredenin idari sorumluluğunu kaldırmayacağına dair hükümde geçen idari sorumluluğun, mali sorumluluğu da içerdiği varsayımıyla yetkiyi devredenle devralanın Sayıştaya karşı birlikte sorumlu tutulmaları, başka bir deyişle harcama yetkilerini devretmeleri halinde dahi, harcama yetkililerinin mali sorumluluklarının devam ettiği sonucu da çıkartılamaz.

Zira yetki devri ve imza yetkisi tanınması ayrı ayrı kavramlardır. Yetki devrinde, yetkisini devreden, yetki devri kaldırılıncaya kadar devrettiği yetkisini kullanamaz, yapılan işlem kendisine yetki devredilenin işlemidir. Karar alma yetkisi, devreden makamdan çıkıp devredilen makama geçmektedir. Bir makam veya görevlinin ödevlerinden bir kısmını bilgisi dahilinde ve karar alma yetkisi kendisinde kalmak üzere başkasına yaptırarak yükünü hafifletmesi anlamındaki imza yetkisi

Page 33: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

20

tanınması, yetki devri değildir. Bunun içindir ki, imza yetkisi tanınmasında, yetki tanıyanın sorumluluğu devam eder. Ancak, 31’inci maddenin dördüncü fıkrasında, kanundan kaynaklanan ve idari karar ve onayla yapılan yetki devri ayırımı yapılmadan sadece yetki devrinden bahsedilmektedir. Kanunda imza yetkisinin tanınmasından değil, açıkça harcama yetkisinin devrinden söz edilmektedir. Bu yetki devrinin, imza yetkisi olarak değerlendirilmesine olanak verecek en ufak bir ipucu dahi yoktur. Nitekim Maliye Bakanlığınca bu fıkraya dayanılarak çıkarılan 1 seri numaralı Harcama Yetkilileri Hakkında Genel Tebliğde de mesele bu şekilde değerlendirilerek harcama yetkisinin devrinden söz edilmiştir. Bunun gibi 5.5.2005 tarihli ve 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 25’inci maddesinde, harcama yetkisinin, 5018 sayılı Kanunun 31’inci maddesinde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde vergi dairesi başkanlığınca kısmen veya tamamen grup müdürlüklerine veya vergi dairesi müdürlüklerine devredilebileceği hüküm altına alınmıştır.

Literatürde de yetki devri halinde, yapılan işlemin yetki devredilenin işlemi olduğu ve dolayısıyla bu işlemden doğan sorumluluğun yetki devredilen makama geçtiği genel kabul gören bir husustur

3046 sayılı Bakanlıkların Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 38’inci maddesinde yetki devrinin, yetki devreden amirin sorumluluğunu kaldırmayacağı belirtilmekte ise de, 5018 sayılı Kanun, 3046 sayılı Kanuna göre özel kanun niteliğindedir. Ayrıca, 3046 sayılı Kanunun “Sorumluluk ve Yetkiler” başlıklı üçüncü kısmında yer alan anılan 38’inci maddede geçen sorumluluk, aynı Kanunun “Yöneticilerin sorumlulukları” başlıklı 34’üncü maddesinde, yöneticilerin, yapmakla yükümlü oldukları görevleri, bakanlık emir ve direktifleri yönünde mevzuata, plan ve programlara uygun olarak düzenlenmesi ve yürütülmesinden bir üst kademeye karşı sorumlu olduklarına ilişkin hiyerarşik veya idari sorumluluk olup, 5018 sayılı Kanunun 31’inci maddesinin, harcama yetkisinin devredilmesinin, devredenin idari sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağına ilişkin dördüncü fıkrasıyla aynı paraleldedir.

Anılan 31’inci maddenin harcama yetkisinin devri halinde idari sorumluluğun sürmesini öngören hükmü, işin tabiatına da uygundur. Zira 5018 sayılı Kanunun üst yöneticilerin hesap verme sorumluluğuna ilişkin 11’inci maddesinin son fıkrasında, üst yöneticilerin, bu sorumluluğun gereklerini harcama yetkilileri, mali hizmetler birimi ve iç denetçiler aracılığıyla yerine getireceklerinin belirtilmiş olması karşısında, harcama yetkililerinin idari sorumluluklarının sürmesi, işin gereğinden kaynaklanmaktadır.

Page 34: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

21

Harcama yetkisini devreden harcama yetkilisinin mali sorumluluğunun bulunmaması, 5018 sayılı Kanunla öngörülen mali sorumluluk sisteminin de doğal bir sonucudur. 5018 sayılı Kanundan önceki mevzuatımızda mali sorumluluk için yegâne şart, mevzuata aykırılık olup, buna ilaveten zarar, kusur gibi başkaca bir şart öngörülmemiştir. Sorumlulukta sadece mevzuata aykırılığın yeterli sayıldığı bu sistem, 5018 sayılı Kanunla değiştirilmiş bulunmaktadır. Gerçekten, bu Kanunun 71’inci maddesinde, “Kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır” şeklinde tanımlanarak kamu zararının belirlenmesinde esas alınacak unsurlar a-g işaretli bentlerde sayılmıştır. Gerek bu madde gerek diğer maddeler nazara alındığında 5018 sayılı Kanuna göre mali sorumluluğun şartları şöylece sıralanabilir:

- Kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem, eylem bulunmalıdır.

- Ortada bir kamu zararı olmalıdır.

- Mevzuata aykırı karar, işlem ve eylemle zarar arasında bir illiyet olmalıdır.

Bu yeni sorumluluk sisteminde objektif (kusursuz) sorumluluk anlayışından vazgeçilmiş bulunulmaktadır.

Harcama yetkilisinin, harcama yetkisini devretmesi halinde harcama yetkisi, devralana geçtiğinden harcama yetkisine ilişkin karar, işlem ve eylemler devir alan tarafından gerçekleştirilmekte, yetkisini devreden harcama yetkilisinin mevzuata aykırı karar alması, işlem yapması veya eylemde bulunması söz konusu olmamaktadır

Yetkisini devretmek suretiyle harcama sürecinin dışında kalan harcama yetkilisinin kasıt, kusur veya ihmalinden de söz edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemi bulunmayan kasıt, kusur veya ihmali söz konusu olmayan ve bu haliyle herhangi bir zarar ika etmesi de mümkün olmayan harcama yetkilisine mali sorumluluk yüklenmesi mümkün bulunmamaktadır. Harcama yetkilisinin bu durumda sorumlu tutulması, hem 5018 sayılı Kanunla hem de hukukun genel ilkeleriyle bağdaştırılamaz.

5018 sayılı Kanunun anılan 31’inci maddesinin dördüncü fıkrasının harcama yetkisinin devrinin yetkiyi devredenin idari sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı yolundaki hükmünde geçen idari

Page 35: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

22

sorumluluğun, mali sorumluluğu da içerdiği söylenemez. Zira “idari sorumluluk” ve “mali sorumluluk” ayrı kavramlar olup, idari sorumluluk, mali sorumluluğu içermemektedir. Gerçekten 5018 sayılı Kanunun Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülmesi sırasında düzenlenen Plan ve Bütçe Komisyonu raporunda “mali yönetim alanında siyasi, idari ve mali sorumluluk birbirinden ayrılmakta, ... harcama yetkilisinin, mali yönden yaptığı harcamaların mevzuata uygunluğundan, yönetsel yönden ise verimlilik, etkinlik ve tutumluluk ilkeleri çerçevesinde sorumluluğu düzenlenerek görev, yetki ve sorumluluklar açık bir şekilde ortaya konulmakta, yetki-sorumluluk dengesi yeniden kurulmaktadır" denilmek suretiyle idari ve mali sorumluğun ayrı sorumluluk türleri olduğu açıkça ifade edilmiştir. Sayıştay açısından mali sorumluluğun bir tazmin sorumluluğu olmasına karşın, 31’inci maddenin dördüncü fıkrasında geçen idari sorumluluk, 657 sayılı Kanunun 10’uncu maddesi anlamında, Devlet memurlarının, amiri oldukları kuruluş ve hizmet birimlerinde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurları yetiştirmekten, hal ve hareketlerini takip ve kontrol etmekten görevli ve sorumlu olduklarına dair yönetsel bir sorumluluktur.

Bahse konu 31’inci maddenin dördüncü fıkrasında harcama yetkisinin devrinin idari sorumluluğu kaldırmayacağı belirtilmektedir. Bunun mefhumu muhalifinden harcama yetkisinin devri halinde, devredenin mali sorumluluğunun ortadan kalktığı anlaşılmaktadır. Gerçekten kanun koyucu, harcama yetkisinin devri halinde mali sorumluluğun da sürmesini amaçlamış olsaydı, pekâlâ mali ve idari sorumluluğun ortadan kalkmayacağını açıkça ifade eder ya da yetki devrinin kapsayıcı şekilde sorumluluğu ortadan kaldırmayacağını belirtmekle yetinebilirdi. Bu yapılmamış, sadece idari sorumluluğun ortadan kalkmayacağına vurgu yapılmıştır.

Dolayısıyla, harcama yetkisinin devredilmesi, yetkiyi devredenin idari sorumluluğunu kaldırmamakla birlikte, yetkiyi devreden harcama yetkilisinin mali sorumluluğunu ortadan kaldırmaktadır.

Bu nedenlerle, harcama talimatının kullanılmasından doğan sorumluluğun, harcama yetkisinin devredildiği görevliye ait olması gerektiğine çoğunlukla,

d) Görev Ayrılığı Nedeniyle Yetki Devrinde Harcama Yetkisinden Doğan Sorumluluk

5018 sayılı Kanunun 31’inci maddesinin ikinci fıkrasında, “Ancak, teşkilat yapısı ve personel durumu gibi nedenlerle harcama

Page 36: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

23

yetkililerinin belirlenmesinde güçlük bulunan idareler ile bütçelerinde harcama birimleri sınıflandırılmayan idarelerde harcama yetkisi, üst yönetici veya üst yöneticinin belirleyeceği kişiler tarafından, mahalli idarelerde İçişleri Bakanlığının, diğer idarelerde ise Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine yürütülebilir” denilmektedir.

Kanunun anılan hükmü uyarınca ya da bütçe kanunlarında yer verilen bazı hükümler ile idareler veya idarelerin değişik birimleri arasında iş ve hizmet ilişkisine bağlı olarak yapılan ödenek aktarımları ve buna bağlı olarak harcama süreçleri, genel harcama sürecinin dışına çıkabilmektedir.

Kanundan veya işin gereğinden kaynaklanan bu tür görev paylaşımlarında, aktarılan ödeneğin kullanım yetkisi ve bu ödenekle yerine getirilen işlemlerin gerçekleştirilmesi görevi, ödeneği devralan idareye veya birime geçeceğinden, harcama yetkisinden doğan sorumluluğun da, genel harcama yetkililerinin sorumluluğu çerçevesinde, ödenek aktarımının yapıldığı idare veya birimin harcama yetkilisine ait olması gerekmektedir.

Öte yandan, idare veya birimin teşkilat yapısı nedeniyle, personel ücretlerinin kuruluşun personel biriminde, kurumun elektrik su giderlerinin idari ve mali işler birimince ödenmesinde olduğu gibi, destek hizmet birimlerinde birleştirilen harcamalar için üst yöneticinin onayı ile harcama yetkisinin, destek hizmet birimi harcama yetkilisine verilmesi halinde de, harcama yetkisinden doğan sorumluluğun görev verilen destek hizmet birimi harcama yetkilisine ait olması gerekmektedir.

Bu nedenlerle, mevzuatta yer alan bazı hükümler nedeniyle kamu idareleri arasında veya idarenin değişik birimleri arasında iş ve hizmet ilişkisine bağlı olarak yapılan ödenek aktarmalarında, harcama yetkisinden doğan sorumluluğun, ödenek aktarılan birimin en üst yöneticisine ait olduğuna oybirliğiyle,

e) Vekâlet Görevi Nedeniyle Yetki Devrinde Harcama Yetkisinden Doğan Sorumluluk

5018 sayılı Kanunun 31’inci maddesi uyarınca bütçeyle ödenek tahsis edilen harcama biriminin en üst yöneticisi harcama yetkilisidir. Kanunda öngörülen harcama yetkilisinin izin, hastalık ve geçici görev gibi sebeplerle görevlerinde bulunmadığı durumlarda, bu kişilerin yerine, mevzuatlarında öngören usulle vekâleten atanan kişi asilin tüm yetki ve sorumluluklarını taşıyacağından harcama yetkisini de kullanacaktır.

Page 37: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

24

Bu nedenle, harcama yetkilisinin yerine, mevzuatında öngörülen usullere uygun olarak vekâleten atanan görevlinin, vekâlet ettiği göreve ait harcama yetkisini kullanmasından doğan sorumluluğun bu görevi vekâleten yürüten görevliye ait olduğuna oybirliğiyle,

4- Gerçekleştirme Görevlileri

5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesi uyarınca bütçeden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekmektedir.

5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesinde; “Bütçelerden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekir. Giderlerin gerçekleştirilmesi; harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesiyle tamamlanır.

Gerçekleştirme görevlileri, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürütürler.

Elektronik ortamda oluşturulan ortak bir veri tabanından yararlanmak suretiyle yapılacak harcamalarda, veri giriş işlemleri gerçekleştirme görevi sayılır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin esas ve usuller Maliye Bakanlığınca belirlenir.

Gerçekleştirme görevlileri, bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken iş ve işlemlerden sorumludurlar” denilmektedir.

Bu hüküm uyarınca, bir mali işlemi gerçekleştirmede görevli olanların sorumluluğunun belirlenmesinde, gerçekleştirme işlemini yapan memurun, yetkili ve görevli olması ve yapılan giderin de bu görevli tarafından düzenlenip imzalanan belgeye dayanıyor olması zorunludur. Bir başka deyişle, yukarıda anılan belge ve imza olmadan ödeme emri belgesinin tamamlanmış sayılmaması gerekmektedir. Aynı şekilde, belgeyi düzenleyenin de gerçekleştirme konusunda yetkisinin bulunması ve harcama talimatı ile veya sair surette amir tarafından görevlendirilmiş olması gerekmektedir.

Page 38: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

25

Bu anlamda gerçekleştirme belgelerinin hazırlanması, taslak metinlerin yazılması, temize çekilmesi, kaydedilmesi, bilgisayara giriş yapılması gibi yardımcı hizmetlerin gerçekleştirme görevi kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

a) Ödeme Emri Belgesini Düzenlemekle Görevlendirilen Gerçekleştirme Görevlisinin Sorumluluğu

5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca ödeme emri belgesi, harcama yetkilisi tarafından belirlenen bir görevli tarafından düzenlenecektir.

Ödeme emri belgesi tek başına mali bir işlem sayılmamakla birlikte taahhüt ve tahakkuk aşamalarından sonra ödeme aşamasına geçilmesine esas teşkil etmektedir.

31.12.2005 tarihli ve 26040 sayılı 3’üncü mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan İç Kontrol ve Ön Mali Kontrole İlişkin Usul ve Esasların 12 ve 13’üncü maddelerinde ödeme emri belgesi düzenleme görevi, ön mali kontrol kapsamında ele alınmakta ve “kontrol edilmiş ve uygun görülmüştür” şerhi çerçevesinde değerlendirilmektedir.

Aynı esaslarda belirtildiği üzere, harcama yetkilileri, yardımcıları veya hiyerarşik olarak kendisine en yakın üst kademe yöneticileri arasından bir veya daha fazla sayıda gerçekleştirme görevlisini ödeme emri belgesi düzenlemekle görevlendirecek, ödeme emri belgesini düzenlemekle görevlendirilen gerçekleştirme görevlileri de, ödeme emri belgesi ve eki belgeler üzerinde ön mali kontrol yapacaklardır. Bu nedenle ödeme emri belgesini düzenleyen gerçekleştirme görevlisinin yaptığı işlemler nedeniyle sorumluluk üstlenmesi tabiidir.

Ayrıca, harcama birimlerinde süreç kontrolü yapılarak her bir işlem daha önceki işlemlerin kontrolünü içerecek şekilde tasarlanıp uygulanacak, mali işlemlerin yürütülmesinde görev alanlar, yapacakları işlemden önceki işlemleri de kontrol edeceklerdir. Bu bağlamda ödeme emri belgesini düzenlemekle görevlendirilen gerçekleştirme görevlileri de, Ödeme emri belgesi ve eki belgeler üzerinde ön mali kontrol yaparak, ödeme emri belgesi üzerine “Kontrol edilmiş ve uygun görülmüştür” şerhi düşüp imzalayacaklardır. Bu nedenle ödeme emri belgesini düzenleyen görevli, gerçekleştirme belgelerinin ödeme emri belgesine doğru aktarılması yanında, düzenlediği belge ile birlikte harcama sürecindeki diğer belgelerin doğruluğundan ve mevzuata uygunluğundan da sorumludur.

Page 39: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

26

Yapılan bu açıklamalara göre, aslî bir gerçekleştirme belgesi olan ödeme emri belgesini düzenleyen sıfatıyla imzalayan gerçekleştirme görevlisinin, düzenlediği belge ile birlikte harcama sürecindeki diğer belgelerin doğruluğundan ve mevzuata uygunluğundan harcama yetkilisi ile birlikte sorumlu tutulması gerektiğine çoğunlukla,

b) Ödeme Emri Belgesine Eklenmesi Gereken Taahhüt ve Tahakkuk Belgelerine İlişkin Sorumluluk

5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesi uyarınca bütçeden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanmış ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekmektedir.

Öte yandan anılan maddede, bir mali işlemin gerçekleştirilmesinde görevli olanların sorumluluğunun belirlenmesinde, bu görevlilerin yetkili ve görevli olması ve yapılan giderin de bu görevlilerce düzenlenen belgeye dayanıyor olması hususlarına bakılması gerekmektedir. Yani mali işlemin gerçekleştirilmesinde, görevli olanların imzası olmadan ödeme belgesinin tamamlanmış sayılmaması gerekmektedir

Bu nedenle, ödeme emri belgesine eklenmesi gereken taahhüt ve tahakkuk işlemlerine ilişkin fatura, beyanname, tutanak gibi gerçekleştirme belgelerini düzenleyen veya bu belgeleri kabul eden gerçekleştirme görevlilerinin, bu görevleriyle ilgili olarak yapmaları gereken iş ve işlemlerle sınırlı olarak harcama yetkilisiyle birlikte sorumlu tutulmaları gerektiğine çoğunlukla,

c) Kurul, Komisyon veya Benzeri Bir Organca Düzenlenen Gerçekleştirme Belgelerinde Sorumluluk

5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesi uyarınca mali işlemin gerçekleştirilmesinde görevli olanların sorumluluğu, bu işlemleri yetkili ve görevli olarak yapmalarına ve yapılan giderin bu kişilerce düzenlenen belgeye dayanılarak yapılması hususlarına göre belirlenmektedir.

Bu nedenle mevzuatına göre oluşturulan kurul, komisyon veya benzeri bir organ tarafından düzenlenen keşif, rapor, tutanak, karar veya ödemeye esas benzeri belgelerden doğacak sorumluluğa, işlemi gerçekleştiren ve bu belgeyi düzenleyip imzalayan kurul üyelerinin de dahil edilmeleri ve bu işlem nedeniyle harcama yetkilisiyle birlikte sorumlu tutulmaları gerektiğine çoğunlukla,

Page 40: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

27

d) Elektronik Ortamda Oluşturulan Ortak Veri Tabanına Bilgi Girişine Esas Olacak Belgelere İlişkin Sorumluluk

5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesine 5436 sayılı Kanunla eklenen üçüncü fıkrada; “Elektronik ortamda oluşturulan ortak bir veri tabanından yararlanmak suretiyle yapılacak harcamalarda, veri giriş işlemleri gerçekleştirme görevi sayılır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin esas ve usuller Maliye Bakanlığınca belirlenir.” denilmektedir.

Kanunun anılan maddesine dayanılarak çıkarılan ve 31.12.2005 tarihli ve 26040 sayılı 3’üncü mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan Merkezî Yönetim Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin 5’inci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarında “Elektronik ortamda oluşturulan ortak bir veri tabanından yararlanmak suretiyle yapılacak harcamalarda, veri giriş işlemleri gerçekleştirme görevi sayıldığından, ödeme belgesine ayrıca bu verileri kanıtlayıcı belge bağlanmaz.

Üçüncü ve dördüncü fıkraların uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.” denilmektedir.

Yönetmeliğin söz konusu hükmüne göre 28.9.2006 tarihli ve 26303 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Merkezî Yönetim Harcama Belgeleri Hakkında Genel Tebliğde de, veri giriş işlemlerinin gerçekleştirme görevi sayılacağı, ödeme belgesine aylık bordroların bağlanmayacağı, değişikliklere ilişkin kanıtlayıcı belgelerin ödeme belgesine bağlanacağı belirtilmiştir.

Ortak veri tabanına girilen verilerin doğruluğu halinde, çıktının doğruluğu sistemce güvenceye bağlandığından, elektronik ortamdan alınan çıktının sıhhati, doğrudan doğruya veri girişinin doğruluğuyla ilgili bulunmaktadır.

Bu nedenlerle, elektronik ortamda oluşturulan veri tabanından yararlanılarak yapılacak harcamalarda, sisteme girilecek verilerin bulunduğu belgeleri düzenleyen ve imzalayan görevlilerin, bu işlemle ilgili gerçekleştirme görevlisi olarak kabul edilmesi ve yaptığı işlemlerden harcama yetkilisi ve sorumluluğu bulunan diğer gerçekleştirme görevlileriyle birlikte sorumlu tutulmaları gerektiğine çoğunlukla,

5- Muhasebe Yetkilisinin Görev ve Sorumlulukları

Muhasebe yetkilisinin harcama sürecindeki rolü belge kontrolü ve ödeme olarak görülmekte ise de, kuruluş muhasebesinin genel düzenlemesi ve yönetim dönemi hesabının verilmesi bakımından bu

Page 41: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

28

görevlinin özel bir yeri ve işlevi vardır. Bu itibarla Sayıştaya karşı sorumluluk noktasında muhasebe yetkilisinin sorumluluğunun ayrıntılı olarak ele alınması gerekmektedir.

a) Muhasebe Yetkilisinin İmza Kontrol Görev ve Sorumluluğu

5018 sayılı Kanunun 61’inci maddesi uyarınca muhasebe yetkilisinin, ödeme aşamasında, ödeme emri belgesi ve eki belgeler üzerinde yetkililerin imzasını arama yükümlülüğü bulunmaktadır.

Bu nedenle;

- Ödeme aşamasında, ödeme emri belgesi üzerinde harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisinin imzaları olmakla birlikte, ödeme emri belgesi eki belgeler üzerinde herhangi bir imza eksiği varsa muhasebe yetkilisinin, ödeme emri belgesi üzerinde imzası bulunan harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisiyle birlikte sorumlu tutulması gerektiğine,

- Ödeme emri belgesi üzerinde harcama yetkilisi veya gerçekleştirme görevlisinden sadece birinin imzası varsa, muhasebe yetkilisinin, imzası bulunan görevliyle birlikte sorumlu tutulması gerektiğine,

- Ödeme emri belgesi üzerinde harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisinin imzaları yoksa muhasebe yetkilisinin tek başına sorumlu tutulması gerektiğine,

Çoğunlukla,

b) Ödemeye Esas Belgelerin Eksikliği ve Maddi Hata Bulunması Durumunda Sorumluluk

5018 sayılı Kanunun 61’inci maddesi ile Muhasebe Yetkililerinin Eğitimi, Sertifika Verilmesi ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 29’uncu maddesinde, muhasebe yetkilisinin taahhüt ve tahakkuk aşamaları tamamlanmış, ödeme emri belgesi düzenlenmiş ve ön mali kontrolden geçerek ödenmek üzere muhasebe birimine gelmiş bulunan gider ve muhasebe belgeleri ile ön ödeme belgeleri üzerinde, ödemeye ilişkin belgelerin tamam olup olmadığını ve maddî hata bulunup bulunmadığını kontrol etmekle yükümlü olduğu, ilgili mevzuatında belirtilen belgeler dışında belge aramayacağı ve sorumluğunun görevi gereği incelemesi gereken belgelerle sınırlı olduğu belirtilmektedir.

Page 42: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

29

5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesi uyarınca bütçeden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanmış ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekmektedir. Bu çerçevede gerçekleştirme görevlilerinin, harcama talimatı üzerine işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması yanında bu işlemlerin belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevi de bulunmaktadır. Dolayısıyla ödemeye esas teşkil eden belgelerdeki noksanlıklardan gerçekleştirme görevlisinin sorumlu olmadığı söylenemez.

Öte yandan, giderin taahhüt ve tahakkuk aşamalarına ait olup, çeşitli gerçekleştirme görevlilerinin kendi yasal görevleri çerçevesinde düzenledikleri ve imzaladıktan belgelerdeki maddi hatalardan muhasebe yetkilisi de sorumlu tutulmaktadır. Bu olgu, Muhasebe Yetkililerinin Eğitimi, Sertifika Verilmesi ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 29’uncu maddesinin dördüncü fıkrasında; “Muhasebe yetkililerinin maddi hataya ilişkin sorumlulukları; bir mali işlemin muhasebeleştirilmesine dayanak teşkil eden karar, onay, sözleşme, hakediş raporu, bordro, fatura, alındı ve benzeri belgelerde; gelir, alacak, gider ya da borç tutarının tespit edilmesine esas rakamların hiçbir farklı yoruma yer vermeyecek biçimde, bilerek veya bilmeyerek yanlış seçilmesi, oranların yanlış uygulanması, aritmetik işlemlerin yanlış yapılması ve muhasebeleştirmeye esas toplamlarının muhasebeleştirme belgesinde ilgili hesaplara noksan veya fazla kaydedilmek suretiyle yapılan yersiz ve fazla alma, verme, ödeme ve gönderilmesiyle sınırlıdır. Teknik nitelikteki belgelerde, bu niteliğe ilişkin olarak yapılmış maddi hatalardan bu belgeleri düzenleyen ve onaylayan gerçekleştirme görevlileri sorumlu olup, muhasebe yetkililerinin bu belgelere ilişkin sorumlulukları aritmetik işlemlerdeki yanlışlıklarla sınırlıdır.” biçiminde, 30’uncu maddesinde de, “Ödeme emirleri, muhasebe birimine geliş tarihinden itibaren, en geç dört iş günü içinde incelenir, uygun bulunanlar muhasebeleştirilerek tutarları hak sahiplerinin banka hesabına aktarılır. Eksik veya hatalı olan ödeme emri belgesi ve eki belgeler, düzeltilmek veya tamamlanmak üzere en geç, hata veya eksikliğin tespit edildiği günü izleyen iş günü içinde gerekçeleriyle birlikte harcama yetkilisine yazılı olarak gönderilir. Hata veya eksiklikleri tamamlanarak tekrar muhasebe birimine verilenler, en geç iki iş günü sonuna kadar incelenerek muhasebeleştirme ve ödeme işlemi gerçekleştirilir.

Page 43: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

30

Hak sahiplerinin banka hesaplarına aktarılmaksızın kasadan veya çek düzenlenmek suretiyle bankadan yapılabilecek ödeme tür ve tutarları ile kontrol, muhasebeleştirme ve ödeme süresini dört iş gününden daha az olarak belirlemeye, genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinde Bakanlık, kapsamdaki diğer kamu idarelerinde üst yöneticiler yetkilidir.” şeklinde ifade edilmiş bulunmaktadır.

Yönetmeliğin yukarıya alman maddesinde ifade edildiği gibi, bir mali işlemin muhasebeleştirilmesine dayanak teşkil eden belgelerde gelir, alacak, gider ya da borç tutarının tespit edilmesine esas rakamlardaki açık, kolayca görülebilen ve yorum gerektirmeyen hatalar maddi hata olarak nitelendirilmektedir.

Söz konusu mevzuat hükümleri karşısında, ödemeye esas teşkil etme niteliği bulunan, fakat gider evrakı arasında yer almayan bir belge nedeniyle ortaya çıkan kamu zararı ile giderin taahhüt ve tahakkuk aşamalarına ait olup çeşitli gerçekleştirme görevlilerinin kendi yasal görevleri çerçevesinde düzenledikleri ve imzaladıkları belgelerdeki açık ve kolayca görülebilen ve yorum gerektirmeyen maddi hatalardan muhasebe yetkilisinin, harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisiyle birlikte sorumlu tutulması gerektiğine, hatanın bariz olup olmadığı hususunun ise yargı dairelerince kararlaştırılacak bir husus olduğuna çoğunlukla,

c) Muhasebe Yetkilisinin Gideri Hak Sahibine Ödeme Görevi

Muhasebe yetkilisinin, usul ve mevzuatına göre tahakkuk ettirilmiş gideri hak sahibine ödemek ve ödeme yaparken hak sahibinin kimliğini kontrol etmekle görevli olduğu, 5018 sayılı Kanunun 61’inci maddesinde ve Muhasebe Yetkililerinin Eğitimi, Sertifika Verilmesi ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 23 ve 29’uncu maddelerinde hüküm altına alınmıştır.

Muhasebe yetkilisi mutemetlerinin hesabına bakmak ve onları aklamak, Kanunun 61’inci maddesinin son fıkrasına göre, muhasebe yetkilisinin görevi olduğundan, gideri hak sahibine ödemeden doğan sorumlulukta mutemetlerin, Sayıştaya karşı sorumlu kabul edilmemesi gerekmektedir.

Bu nedenle, hak sahibi olmayan kişilere ödeme yapılması nedeniyle ortaya çıkan kamu zararından, doğrudan ve tek başına muhasebe yetkilisinin sorumlu tutulması gerektiğine oybirliğiyle,

Page 44: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

31

d) Muhasebe Yetkilisinin Gelir ve Alacakları Tahsil Görevi

5018 sayılı Kanunun 61’inci maddesinin birinci fıkrasında, muhasebe hizmeti; “gelirlerin ve alacakların tahsili, giderlerin hak sahiplerine ödenmesi, para ve parayla ifade edilebilen değerler ile emanetlerin alınması, saklanması, ilgililere verilmesi, gönderilmesi ve diğer tüm malî işlemlerin kayıtlarının yapılması ve raporlanması işlemleridir.” şeklinde tanımlanmış; aynı maddenin ikinci fıkrasında muhasebe yetkilisinin, bu hizmetlerin yapılmasından ve muhasebe kayıtlarının usulüne uygun, saydam ve erişilebilir şekilde tutulmasından sorumlu olduğu belirtilmiş, aynı Kanunun 60’ıncı maddesinde de, ilgili mevzuatı çerçevesinde idare gelirlerini tahakkuk ettirmek, gelir ve alacaklarının takip ve tahsil işlemlerini yürütmek mali hizmetler biriminin görevleri arasında sayılmıştır. Muhasebe Yetkililerinin Eğitimi, Sertifika Verilmesi ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 23’üncü maddesinde, gelirleri ve alacakları ilgili mevzuatına göre tahsil etmek, yersiz ve fazla tahsil edilenleri ilgililerine iade etmek ve bu işlemlere ilişkin kayıtları usulüne uygun, saydam ve erişilebilir şekilde tutmak, mali rapor ve tabloları her türlü müdahaleden bağımsız olarak düzenlemek muhasebe yetkilisinin görevlerinden kabul edilmiş, aynı Yönetmeliğin 32’nci maddesinde de, idarelerce ilgili kanunlarına göre tarh ve tahakkuk ettirilerek tahsil edilebilir hale gelmiş kamu gelir ve alacaklarının yükümlüleri ve sorumluları adına ilgili hesaplara kaydedilerek tahsil edilmesinden muhasebe yetkilisinin sorumlu olduğu açıkça ifade edilmiştir.

Açıklanan nedenlerle, idarelerce ilgili kanunlarına göre tarh ve tahakkuk ettirilerek tahsil edilebilir hale gelmiş kamu gelir ve alacaklarının takip ve tahsil edilmesinden muhasebe yetkilisinin tek başına sorumlu olduğuna çoğunlukla karar verildi.

Page 45: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

32

Karar Tarihi: 19.7.2007

Karar No. : 5193/1 KONU

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun Sayıştay tarafından denetlenmesine dayanak teşkil eden 5411 sayılı Bankacılık Kanununda yapılan değişiklikle Sayıştay denetimine getirilen sınırlama üzerine, değişiklikten önce yerinde denetim sırasında yapılan tespitler hakkında ne gibi işlem yapılacağı hususundaki tereddüt.

İNCELEME

Konu ile ilgili mevzuat incelenerek gereği görüşüldü:

Konuyla ilgili müzekkerede, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun Sayıştay tarafından denetlenmesine dayanak teşkil eden 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 124’üncü maddesinde 5667 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, Sayıştayın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu üzerindeki denetim yetkisinin sınırlandırıldığı, aynı Kanunun geçici 2’nci maddesi ile de bu sınırlandırmanın 2006 yılı hesapları için de geçerli olacağı düzenlemesine yer verildiği belirtilmiş ve sonuç olarak da Sayıştay tarafından incelenesi tamamlanmış olan 2006 yılı hesabına ilişkin denetim bulguları ile ilgili olarak ne gibi bir işlem yapılacağı hususunda tereddüde düşüldüğü ifade edilmiştir.

5411 sayılı Bankacılık Kanununun 124’üncü maddesinde, Fonun iç ve dış denetimi hakkında 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi Kontrol Kanunu hükümlerinin uygulanacağı, dolayısıyla Fonun dış denetiminin Sayıştay tarafından yapılacağı öngörülmüşken, 24.5.2007 tarih ve 5667 sayılı Kanunun 6’ncı maddesi ile anılan maddenin birinci fıkrasında;

“Fonun iç denetimi Fon tarafından belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde, dış denetimi ise Fonun yıllık gider hesapları ile harcamalarının Sayıştay tarafından incelenmesi suretiyle gerçekleştirilir” şeklinde değiştirilmiş, aynı Kanunun geçici 2’nci maddesi ile de “Bu Kanunun 6’ncı maddesi ile 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 124’üncü maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik hükmü 2006 yılı denetimlerinde de uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.

Page 46: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

33

Sayıştay denetimine ilişkin diğer mevzuat hükümlerinin yanı sıra, yukarıda açıklanan düzenlemeler de dikkate alındığında, Fonun yıllık gider hesapları ile harcamalarının Sayıştay denetimine tabi olup olmadığı hususunda tereddüdü gerektiren bir durumun bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Esasen müzekkerede de böyle bir tereddütten değil, bankalar ve iştiraklerinin satış ve tasfiye işlemleri ile ilgili olarak denetim sonucu yapılan tespitler hakkında, ne gibi işlem yapılacağı hususunda oluşan tereddütten bahsedilmektedir.

Müzekkeredeki tereddütlü hususların görüşülmesine geçildiğinde, söz alan üyelerce, “Müzekkere ekinde sunulan denetim bulguları incelendiğinde tereddüdün bankalar ve iştiraklerinin satış ve tasfiye işlemlerine ilişkin tespitlerle sınırlı olmadığı görülmektedir. Bu işlemlere ilişkin olarak yapılan giderlerin denetlenip denetlenemeyeceği hususunda da bir tereddüdün var olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle Daire Kararının sonuç kısmındaki ifadelere ilave olarak, satış ve tasfiye işlemlerine ilişkin harcamaların da yıllık gider hesapları ile harcamalar kapsamında değerlendirilerek denetleneceğinin kararda ayrıca belirtilmesi gerekir” şeklinde teklifte bulunulması üzerine yapılan görüşmeler sonunda;

Giderin ve gelirin ne olduğu, bu kapsama nelerin dahil olacağı ilgili mevzuatta düzenlenmiştir. Denetim sırasında bu hususun göz önünde bulundurulacağı tabiidir. Esasen belirtilen husus Daire Kararının sonuç kısmında paragraf içinde bir istisna olarak yer almıştır. Bu nedenle, teklifte belirtilen şekilde konunun ayrıca kararda açıklanmasına lüzum bulunmadığına,

5411 sayılı Bankacılık Kanununun 124’üncü maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik ve 5667 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesi hükmü karşısında Sayıştayın, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu üzerindeki denetim yetkisi 1.1.2006 tarihinden geçerli olmak üzere, yıllık gider hesapları ve harcamalar ile sınırlandırılmış bulunduğundan ve denetçiler tarafından yapılan denetim; sorgu, rapor ve yargı aşamalarından geçerek tekemmül etmemiş olduğundan; Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun 2006 yılı hesap ve işlemleriyle ilgili olarak müzekkere ekinde yar alan tespitler ve bu arada bütçe dışı işlem olarak tanımlanan bankalar ve iştiraklerinin satış ve tasfiye işlemleri hakkında (bu işlemlere ait giderler hariç olmak üzere) Sayıştay denetimi açısından yapılabilecek bir işlem bulunmadığına çoğunlukla karar verildi.

Page 47: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

34

Karar Tarihi: 31.12.2007

Karar No. : 5207/1 KONU

Bingöl 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen ara karar gereğince istenilen ve Bingöl Sağlık Kurumları Döner Sermaye Saymanlığı 2003 yılı hesabı içerisinde bulunan 2.7.2003 tarihli ve 1030 sayılı verile emrine ekli hizmet yeri yeterlilik belgesi ve kapasite raporunun asıllarının söz konusu mahkemeye gönderilip gönderilmemesi hususundaki tereddüt.

İNCELEME

Konu ile ilgili mevzuat incelenerek gereği görüşüldü:

Bingöl 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 1.10.2007 tarihli ve 2007/296 dosya sayılı yazısıyla, Bingöl Sağlık Kurumları Döner Sermaye Saymanlığının 2003 yılı harcama belgeleri arasından, 2.7.2003 tarihli ve1030 sayılı verile emrine ekli Bingöl Doğum ve Çocuk Bakımevi Hastanesinin malzemeli yemek pişirme ve dağıtım işi ihalesi ile ilgili hizmet yeri yeterlilik belgesiyle kapasite raporu asıllarının istenildiği,

Anılan hesabın inceleme programına alınmadığı, bu nedenle istenilen belgelerin, hesabın ana grubu olan 7. Grup tarafından çıkarılarak 2. Daireye gönderildiği,

2. Dairenin 22.11.2007 tarihli ve 2007-7534/49135 sayılı kararıyla, 30.12.2006 tarihli ve 26392 3. mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Merkezî Yönetim Muhasebe Yönetmeliğinin “Defter, cetvel, tablo ve aylık hesap belgelerinin gönderilmesi” başlıklı 512’nci maddesinin 3’üncü ve 4’üncü fıkraları hükmü gereğince belge asıllarının doğrudan Sayıştay Başkanlığından istenmesi talebinin karşılanmasının mümkün olmadığına ve bu hususun ilgili mahkemeye yazılmasına çoğunlukla karar verildiği,

Başkanlık Makamının 6.12.2007 tarihli yazısıyla, mahkemece istenilen söz konusu belgelerin, Merkezî Yönetim Muhasebe Yönetmeliğinin 512’nci maddesi hükmü karşısında Sayıştay Başkanlığından doğrunda istenmesi talebinin karşılanmasının mümkün olmadığı yönünde 2. Dairece karar verildiğinin Bingöl 1. Asliye Ceza Mahkemesine bildirildiği, yine Başkanlığın 11.12.2007 tarihli yazısı ile de, onu hakkında tereddüt müzekkeresi yazılması için anılan Daire Kararını da içeren dosyanın Araştırma ve Tasnif Grubuna gönderildiği,

Page 48: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

35

Araştırma ve Tasnif Grubunun 17.12.2007 tarihli değerlendirme notunun sonuç bölümünde ise, konu hakkında Ceza Muhakemeleri Kanununda ve Sayıştay mevzuatında yer alan düzenlemelerin mi, yoksa 5018 sayılı Kanun uyarınca çıkarılan Merkezî Yönetim Muhasebe Yönetmeliği hükümlerinin mi uygulanacağı hususunda karar verme yetkisinin Genel Kurulun takdirinde olduğunun ifade edildiği,

Anlaşılmaktadır.

832 sayılı Sayıştay Kanununun 102’nci maddesindeki “Hesapla ilgili olarak Sayıştaya verilen her çeşit gider ve gelir evrakı ile her çeşit belgeler Sayıştayda saklanır. Bunların saklanma suretiyle yokedilme usulleri hakkında Sayıştay da mütalaası alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca hazırlanacak tüzükte yer alan esaslar uygulanır.” hükmü gereği belgeler Sayıştayda saklanmaktadır.

Sayıştay Denetçi ve Raportörlerinin Denetim ve Çalışma Usulleri Hakkında Yönetmeliğin “Soruşturma Kurulları, Yargıç ve Müfettişler Tarafından İstenen Belgeler” başlıklı 6’ncı maddesindeki, soruşturma kurulları, yargıç ve müfettişler tarafından istemde bulunulması üzerine gönderilecek sayman hesaplarına ilişkin belgelerin merkezde bulunması halinde, Sayıştay Belgeler Saklak Yönetmeliğinin 19 ve 20’nci maddelerine ve bu Yönetmeliğin 15’inci maddesinde yazılı esaslara göre işlem yapılacağı hükmü ile Sayıştay Belgeler Saklak Yönetmeliğinin 19’uncu maddesinde yer alan mehakim, müfettiş ve tahkik kurumları gibi makamat tarafından istenilecek belgelerin icabı hale göre ilgili hesabın muhavvel olduğu dairenin mütalaası da alındıktan sonra gönderilmesinin caiz olduğu yönündeki hüküm gereği, mahkemelerce istenen belgelerin gönderilmesi uygulaması gerçekleştirilmektedir.

Diğer taraftan, 4.12.2004 tarih ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun “Bilgi isteme” başlıklı 332’nci maddesinde, “(1) Suçların soruşturma ve kovuşturması sırasında Cumhuriyet savcısı, hakim ve mahkeme tarafından yazılı olarak istenilen bilgilere on gün içinde cevap verilmesi zorunludur. Eğer bu süre içinde istenen bilgilerin verilmesi imkânsız ise, sebebi ve en geç hangi tarihte cevap verilebileceği aynı süre içinde bildirilir.

(2) Bilgi istenen yazıda yukarıdaki fıkra hükmü ile buna aykırı hareket etmenin Türk Ceza Kanununun 257’nci maddesine aykırılık oluşturabileceği yazılır. Bu durumda haklarında kamu davasının açılması, izin veya karar alınmasına bağlı bulunan kişiler hakkında, yasama dokunulmazlığı saklı kalmak üzere, doğrudan soruşturma yapılır.”

Page 49: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

36

denilmek suretiyle de mahkemelerce istenilen bilgilerin on gün içinde cevaplandırılmasının yasal zorunluluk olduğu hüküm altına alınmıştır.

30.12.2006 tarih ve 26392 3. mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Merkezî Yönetim Muhasebe Yönetmeliği 1.1.2007 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. Bu Yönetmeliğin 512’nci maddesine göre belge asıllarının doğrudan Sayıştaydan istenemeyeceği öngörülmüş ise de, gerek 832 sayılı Sayıştay Kanunu ve bu Kanun hükümleri uyarınca çıkarılan yönetmelik hükümleri, gerekse 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 332’nci maddesi hükmü gereğince mahkemelerce istenilen belgelerin gönderilmesine devam edilmelidir. Diğer taraftan, mahkemelerin işlemlerinin zaman yönünden uzamasına sebebiyet vereceğinden, belge asıllarının dolaylı olarak gönderilmesinin uygulamada pratik bir yararı da olmayacaktır.

Bugüne kadar mahkemelerce Sayıştaydan doğrudan yapılan belge talepleri, Sayıştay Denetçi ve Raportörlerinin Denetim ve Çalışma Usulleri Hakkında Yönetmelik ile Sayıştay Belgeler Saklak Yönetmeliğine uygun olarak ilgili hesabın muhavvel olduğu daire mütalaası alındıktan sonra Sayıştay tarafından yerine getirilmiştir. Mali yönetim, kontrol ve muhasebe ile ilgili kanun, yönetmelik ve diğer mevzuat hükümleriyle beraber uygulanan ve yürürlükte bulunan 832 sayılı Kanun ile buna dayanılarak çıkarılan yönetmelik hükümleri çerçevesinde soruşturma kurulları, yargıç ve müfettişler tarafından istenen belgelerin daha kısa sürede gönderilmesini temin eden uygulama yerinde görüldüğünden, mahkemelerce Sayıştaydan doğrudan istenilen belgelerin, ilgili hesabın muhavvel olduğu daire mütalaası alındıktan sonra gönderilmesi uygulamasına devam edilmesi gerektiğine çoğunlukla karar verildi.

Page 50: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

37

II- İHALE MEVZUATI İLE İLGİLİ KARARLAR

Page 51: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

38

Page 52: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

39

Karar Tarihi: 26.4.2007

Karar No. : 5186/10 KONU

Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı Program Koordinasyon Ofislerinin faaliyetlerine ilişkin olarak, Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı Program Koordinasyon Ofislerinin Faaliyetleri, Program Koordinatörü Olarak Görevlendirilecek Personel ve Ödenecek Ücretler ile Yerel İhtiyaçlarının Sağlanmasına Dair Kararda yapılan atıf hükmüyle uygulanan İdarelerin Yabancı Ülkelerdeki Kuruluşlarının Mal ve Hizmet Alımları ile Yapım İşlerine İlişkin Esasların 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (ce) alt bendindeki “diğer ülkeler” kapsamına Türkiye’nin dahil olup olmadığı hususundaki tereddüt.

İNCELEME

Konu ile ilgili mevzuat incelenerek gereği görüşüldü:

4668 sayılı Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2’nci maddesiyle, anılan Başkanlığın görevleri ayrıntılı olarak sayılmış ve aynı Kanunun “Koordinasyon ofisleri” başlıklı 23’üncü maddesinde de, Başkanlığın yurt dışında yürüteceği proje, program ve yardım işlemlerinin gerektirdiği koordinasyonun sağlanması için Başkanlıkça görevlendirilecekler ile bunlara yardımcı olmak üzere mahallinden temin edilecek ofis hizmetlerinde kullanılacak personelin niteliği, sayısı, görev süresi ve bunlara ödenecek ücretlerin belirlenmesi, personele yapılacak harcamalar dışında kalan harcamaların neler olacağı ile harcamaya ilişkin usul ve esasların Başkanlığın önerisi ve Koordinasyon Kurulunun uygun görüşü üzerine Bakanlar Kurulunca belirleneceği hüküm altına alınmıştır. Bu hükümle, adı geçen Başkanlıkça yurt dışında yürütülecek proje, program ve yardım işlemleri için gerekli harcamaların neler olacağı ile harcamaya ilişkin esasların belirlenmesi yetkisi Bakanlar Kuruluna verilmiştir.

Bu yetkiye istinaden, Bakanlar Kurulunca 1.6.2002 tarih ve 2002/4202 sayılı Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı Program Koordinasyon Ofislerinin Faaliyetleri, Program Koordinatörü Olarak Görevlendirilecek Personel ve Ödenecek Ücretler ile Yerel İhtiyaçlarının Sağlanmasına Dair Karar yürürlüğe konulmuştur. Kararın 1’inci maddesinde yapılan değişiklikle, Program Koordinasyon Ofislerince yurt dışında yapılacak her türlü mal ve hizmet alımı ile yapım işlerinde

Page 53: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

40

14.9.2004 tarih ve 2004/8030 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan İdarelerin Yabancı Ülkelerdeki Kuruluşlarının Mal ve Hizmet Alımları ile Yapım İşlerine İlişkin Esasların uygulanacağı belirlenmiştir.

Anılan Esasların 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (ce) alt bendinde, ihtiyaçların, diplomatik muafiyetlerden yararlanmak suretiyle ve hazine yararı olmak kaydıyla diğer ülkelerden de temin edilebileceği tespit edilmiştir.

Program Koordinasyon Ofislerince yürütülen her türlü mal ve hizmet alımları ile yapım işlerine ilişkin ihaleler, Türkiye dışında ve faaliyetin gerçekleştirildiği ülkede yapıldığına göre ihtiyaçların diplomatik muafiyetten yararlanılmak ve hazine yararı olmak şartıyla Türkiye'den de temin edilebilmesi gerekir.

İhtiyaçların Türkiye'den temin edilmesi halinde de, ihalelerin Esaslarda belirtilen usullere göre yapılması ve bu sırada Esasların 5'inci maddesinde yer verilen saydamlık, rekabet, eşit muamele, güvenirlik, gizlilik ve kamuoyu denetimi, ihtiyaçların uygun şartlarla zamanında karşılanması ve kaynakların verimli kullanılması gibi ilkelere uyulması zorunludur.

Bu itibarla, Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı Program Koordinasyon Ofislerinin faaliyetlerine ilişkin olarak, anılan Kararda yapılan atıf hükmü uyarınca uygulanan İdarelerin Yabancı Ülkelerdeki Kuruluşlarının Mal ve Hizmet Alımları ile Yapım İşlerine İlişkin Esasların 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (ce) alt bendindeki "diğer ülkeler" kapsamına Türkiye’nin dahil olduğuna çoğunlukla karar verildi.

Page 54: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

41

III- HARCIRAH MEVZUATI İLE İLGİLİ KARARLAR

Page 55: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

42

Page 56: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

43

Karar Tarihi: 4.6.2007

Karar No. : 5181/2 KONU

Meslekî bilgilerini artırmak amacıyla memuriyet mahalli dışında açılan kurs veya okullara gönderilenlere ödenecek geçici görev gündeliklerinin, 6245 sayılı Harcırah Kanununun 42’nci maddesindeki sınırlamalara tabi olup olmayacağı hususundaki tereddüt.

İNCELEME

Konu ile ilgili mevzuat incelenerek gereği görüşüldü:

Belirtilen tereddüt konusunun görüşülmesine geçilmeden önce, müzekkerenin Genel Kurulca görüşülüp karara bağlanmasının gerekip gerekmediği hususu üzerinde duruldu.

832 sayılı Kanunun 31’inci maddesinin üçüncü fıkrasında, bu Kanun gereğince yapılacak inceleme ve denetlemeler sırasında harcamaların ilişkin bulunduğu mevzuat yoruma müsait görüldüğü takdirde keyfiyetin Sayıştay görüşü tespit edilmek üzere Birinci Başkanlığa bildirileceği ve alınacak sonuca göre işlem yapılacağı belirtilmiştir.

Müzekkereden de, 6245 sayılı Harcırah Kanununun değişen 37’nci maddesi hükmü karşısında, bu madde kapsamında memuriyet mahalli dışına gönderilenlerin, anılan Kanunun 42’nci maddesindeki sınırlamalara tabi olup olmayacakları konusunda tereddüde düşüldüğü anlaşılmaktadır. Söz konusu tereddüdün, 832 sayılı Kanunun 31’inci maddesi hükmü uyarınca sonuçlandırılması gerekmektedir.

Daha önce dairelerde ve Temyiz Kurulunda tereddüt konusunda karar verilmiş olması, 832 sayılı Kanunun 31’inci maddesi uyarınca müzekkere yazılmasına ve Genel Kurulca bu konuda karar verilmesine engel teşkil etmez. Diğer taraftan, tereddüt konusunun çözüme kavuşturulması, yargıya müdahale anlamı da taşımamaktadır. Zira, yargılama sırasında verilen kararlar, verildiği konuya münhasırdır.

Öte yandan, tereddüt konusunda daha önce bir karar verildiği gerekçesiyle, tereddüdün çözüme kavuşturulamaması, anılan 31’inci madde hükmünü uygulanamaz hale getirecektir ki, yürürlükte olan bir hükmün uygulanmaması söz konusu olamaz. Bu nedenle, anılan 31 'inci

Page 57: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

44

madde uyarınca yazılan müzekkerede belirtilen tereddüdün behemehal görüşülerek karara bağlanması gerekir.

Ayrıca, tereddüt konusunda Genel Kurulun 23.2.1955 tarihli ve 2228/4 sayılı kararı bulunmaktadır. Müzekkerede, söz konusu kararda yer verilen konuyla ilgili mevzuatın değiştiği, değişen bu mevzuat karşısında tereddüde düşüldüğü ifade edilmektedir. Sayıştay Denetçi ve Raportörlerinin Denetim ve Çalışma Usulleri Hakkında Yönetmeliğin 30'uncu maddesinin (B) fıkrasının son bendi uyarınca, Sayıştay Genel Kurul kararlarına uygun bulunan işlemler sorgu konusu yapılamayacağından, değişen mevzuat hükmü karşısında oluşan tereddüdün giderilmesi zorunludur.

Bu itibarla, 832 sayılı Kanunun 31’inci maddesi uyarınca yazılan müzekkerenin görüşülerek müzekkerede belirtilen tereddüt konusunun karara bağlanması gerektiğine,

Çoğunlukla karar verilerek müzekkerede belirtilen tereddüt konusunun müzakeresine geçildi.

6245 sayılı Harcırah Kanununun 11.12.1981 tarihli ve 2562 sayılı Kanunun 15’inci maddesiyle değiştirilen “Yurtiçi ve yurtdışında kurslara katılanlara verilecek gündelik” başlıklı 37’nci maddesinin ilk fıkrasında, mesleki bilgilerini artırmak amacıyla memuriyet mahalli dışında açılan kurs veya okullara gönderilenlere, bu Kanuna göre geçici görev gündeliğinin verileceği hüküm altına alınmıştır.

Bu fıkra, anılan 2562 sayılı Kanunla değiştirilmeden önce, mesleki bilgilerini artırmak maksadıyla vazife mahallerinden başka mahallerde açılan kurs veya okullara gönderilenlere verilecek yevmiyenin, geçici görevle gönderilen emsallerine verilen yevmiyenin yarısını aşmamak üzere Maliye Bakanlığı ve ilgili bakanlıkça birlikte tespit edileceği hükmünü ihtiva etmekteydi.

Ancak, 2562 sayılı Kanunla fıkrada yapılan değişiklikle, mesleki bilgilerini artırmak amacıyla memuriyet mahalli dışında açılan kurs veya okullara gönderilenlere de, 6245 sayılı Kanunun 14’üncü maddesinde belirtilen şekillerde memuriyet mahalli dışına gönderilenlerde olduğu gibi, geçici görev gündeliği ödenmektedir. Yani geçici görevle başka mahalle gönderilenlerle, başka mahalde açılan kurs veya okullara gönderilenlere ödenen farklı yevmiye uygulamasına son verilerek her iki durumda da eşit geçici görev gündeliği ödenmesi sağlanmıştır.

Page 58: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

45

6245 sayılı Harcırah Kanununun “Geçici görev gündeliğinin verilebileceği azami süre” başlıklı 42’nci maddesinde ise, “Geçici bir görev ile başka bir yere gönderilenlere, görev mahalline varış tarihinden itibaren bu Kanuna göre verilen gündelikler:

a) Yurt içinde bir yıllık dönem zarfında aynı yerde, aynı iş için ve aynı şahsa 180 günden fazla verilemez. İlk 90 gün için tam, takibeden 90 gün için 2/3 oranında ödenir.

b) Yurt dışında ilk 180 gün tam ve müteakip günler için 2/3 oranında ödenir.” denilmek suretiyle memuriyet mahalli dışına gönderilenlere verilecek gündeliklere sınırlama getirilmiştir.

Anılan 42'nci maddenin gerekçesinde ise, bir kimsenin geçici görev ile gittiği bir mahalde ikamet müddeti uzadıkça o mahallin yaşama şartlarına intibak ederek daha az masrafla geçim imkânı sağlamasının mümkün olduğu ifade edilmektedir. Buna göre, memuriyet mahalli dışına gönderilenlerin, zamanla o yerin yaşam koşullarına adapte olması ve bu nedenle de masrafların azalacağı düşüncesi benimsenmiştir. Bu durum, geçici görevle gönderilenler ile, kurs veya okullara gönderilenler arasında farklılık yaratmamaktadır. Dolayısıyla, memuriyet mahalli dışına geçici görevle gönderilenlerde olduğu gibi, kurs veya okula gönderilenlere yapılacak yevmiyeler de aynı gerekçelerle sınırlamaya tabi olmalıdır.

Aksi takdirde, geçici görevle memuriyet mahalli dışına gönderilenlerle eşit yevmiye aldıkları ve eşit geçim şartlarına tabi oldukları halde, bunlara uygulanan sınırlamalara tabi olmazlarsa, memuriyet mahalli dışında açılan kurs veya okullara gönderilenler lehine eşitsizlik söz konusu olacaktır. Bu ise, hukuk düzeninin koruması gereken bir durum değildir.

Diğer taraftan, anılan 42’nci maddenin son fıkrasında, bu maddeyle getirilen genel kurala tabi olmayacaklar açıkça belirtilmiş ve sayılanlar arasında memuriyet mahalli dışında açılan kurs veya okullara gönderilenlere yer verilmemiştir.

Meslekî bilgilerini artırmak amacıyla memuriyet mahalli dışında açılan kurs veya okullara gönderilenlerin durumunun, 6245 sayılı Kanunun “Muvakkat vazife harcırahı” başlıklı 14’üncü maddesinde düzenlenen geçici görevlendirmelerden ayrı olarak, anılan Kanunun 37’nci maddesinde düzenlendiği, dolayısıyla kurs veya okula gönderilenlerin, geçici görevlendirilenler hakkında uygulanan sınırlamalara tabi olmamaları gerektiği iddia edilebilirse de, mesleki bilgilerini artırmak amacıyla memuriyet mahalli dışında açılan kurs veya

Page 59: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

46

okullara gönderilenler ile geçici görevle memuriyet mahalli dışına gönderilenlerin, Kanunun farklı maddelerinde düzenlenmesi, bunlara yapılan ödemelerin mahiyetini ve miktarını değiştirmemektedir. 6245 sayılı Kanunun 42’nci maddesi, Kanunun 14’üncü maddesi uyarınca görevlendirilenlerin yanı sıra, 37’nci madde uyarınca görevlendirilenleri de kapsayan bir genel çerçeve maddedir.

Öte yandan, 23.2.1955 tarih ve 2228/4 sayılı Genel Kurul Kararında belirtilen ve zaten başka yerdeki kurs veya okula gönderilenlere verilen yevmiyenin, geçici görevle başka yerlere gönderilenlere verilecek yevmiyelerden daha az belirlendiği, dolayısıyla baştan düşük belirlenen yevmiyenin anılan 42'nci maddedeki sınırlamalara tabi tutulmak suretiyle tekrar azaltılmasının 37'nci madde ile getirilen istisnai hükmün ihlalini müstelzim olacağı şeklinde ifade edilen gerekçeler, esasen anılan 37’nci maddede, 2562 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle birlikte ortadan kalkmış bulunmaktadır. Zira, memuriyet mahalli dışında açılan kurs veya okullara gönderilenlere de, geçici görev gündeliği ödenmekle, başlangıçta var olan yevmiyenin az ödenmesi şeklindeki eşitsizlik giderilmiş olmaktadır. Nitekim, aynı kararda, 42’nci maddeyle konulan tahdidin, tam miktarda verilecek yevmiyelere münhasır olması icap edeceği açıkça belirtilmiştir.

Bu itibarla, 6245 sayılı Harcırah Kanununun 37’nci maddesi uyarınca mesleki bilgilerini artırmak amacıyla memuriyet mahalli dışında açılan kurs veya okullara gönderilenlere ödenecek geçici görev gündeliklerinin, aynı Kanunun 42’nci maddesindeki sınırlamalara tabi olması gerektiğine çoğunlukla karar verildi.

Bu kararın 22.3.2007 tarihli Genel Kurul toplantısında okunması sırasında söz alan üyelerce;

“Çoğunluk görüşünde, 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümleri uyarınca memuriyet mahallinden başka yerlere gönderilenlerin, aynı Kanunun 42’nci maddesinde belirtilen sınırlamalara tabi olacakları belirtilmiş, ancak bu sınırlamada herhangi bir ayırım yapılmamıştır. Buna göre, adı geçen Kanunun 18’inci ve 20’nci maddeleri uyarınca harcırah ödenenlerin de bu sınırlamalara tabi olması gerektiği anlamı çıkmaktadır. Oysa, 4856/1 sayılı Genel Kurul kararında, 6245 sayılı Kanunun 18’inci ve 20’nci maddeleri uyarınca harcırah ödenenlerin, Kanunun 42'nci maddesinde belirtilen sınırlamalara tabi olmayacaklarına karar verilmiştir. Eğer, anılan 42'nci maddede yer verilen sınırlamalar, 6245 sayılı Kanunun bütün maddeleri uyarınca harcırah verilenleri kapsayacaksa, 4856/1 sayılı kararın da değiştirilmesi gerekecektir.

Page 60: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Genel Kurul Kararları

47

Ayrıca, karar verilen konu hakkında, 2228/4 sayılı Genel Kurul kararı bulunmaktadır. Burada, şimdi karar verilenin aksine, memuriyet mahalli dışındaki kurs veya okullara gönderilenlerin, 42’nci maddedeki sınırlamalara tabi olmamaları gerektiğine karar verilmiştir. Ancak, bu kararın değiştirilmesi hususu çözüme kavuşturulmamıştır. Nitekim, müzekkere de, 2228/4 sayılı karar nedeniyle oluşan tereddüt üzerine yazılmıştır.

Bu nedenlerle konunun, tekrir-î müzakere suretiyle yeniden görüşülmesine ihtiyaç bulunmaktadır.”

Şeklinde teklifte bulunulması üzerine bu hususla ilgili müzakerelere geçildi.

2228/4 sayılı Genel Kurul kararının verilmesi sırasındaki kanuni düzenleme, sonradan değişmiş olmakla, anılan kararın verilmesini gerektiren gerekçeler ortadan kalkmış bulunmaktadır. Yani, 6245 sayılı Kanunun 37’nci maddesinde değişiklik yapılmış ve kurs veya okullara gönderilenlere de geçici görev gündeliği ödenir hale gelmiştir. Dolayısıyla, bu kararın verilmesine, mevzuat değişikliği neden olmuştur.

Öte yandan, 4856/1 sayılı Genel Kurul kararı ise, hastalık sebebiyle memuriyet mahalli dışında tedavi görenlerin ve onlara refakat edenlerin durumlarına açıklık getirilmek üzere verilmiştir. Dolayısıyla konuları farklıdır.

Esasen, teklifte belirtilen hususlar, konunun görüşülmesi sırasında da ileri sürülüp tartışılmıştır. Bu itibarla, konunun tekrir-î müzakere suretiyle yeniden görüşülmesine lüzum ve mahal bulunmadığına çoğunlukla karar verildi.

Page 61: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

SAYIŞTAY TEMYİZ KURULU

SEÇME KARARLAR

(1.1.2007-31.12.2007)

Page 62: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin
Page 63: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

I- İHALE MEVZUATI İLE İLGİLİ SEÇME KARARLAR

Page 64: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin
Page 65: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

53

Karar Tarihi : 16.1.2007

Tutanak No. : 29039 KONU: Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesinin 20’nci maddesi hükmü

karşısında, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı birim fiyat listesinde yer alan dış cephe sıva dökümü imalatı için yeni fiyat yapılarak ödemede bulunulmasının mümkün olmadığı.

745 sayılı ilâmın 15’inci maddesi ile; Onkoloji Hastanesi Dış Cephe 2. Kısım Onarım işinde, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı birim fiyat listesinde yer alan dış cephe sıva sökümü imalatı için yeni fiyat yapılarak ödemede bulunulması sonucu fazla ödeme yapıldığı gerekçesiyle tazmin hükmü verilmiştir.

Dilekçi dilekçesinde; Bayındırlık Bakanlığı birim fiyat listesinde yer alan 18.193 no’lu “Her Türlü Dış Sıva Sökülmesi” pozunun sıvanın sökülmesi, toplanması ve atılması işi için 1 (bir) saat ve işyeri yükleme, taşıma ve boşaltma işi için de 0,1 (sıfırvirgülbir) saat işçi çalıştırılacağı düşünülerek hazırlanmış bir analiz olduğunu, savunmada da belirtildiği üzere yüzeylerde deformasyon aynı fiziki şartlar ile gerçekleşmediğinden homojenlik de söz konusu olmadığını, bu nedenle yapılan sıva sökümü işinde önce çeşitli el aletleriyle pürsüyen sıvaların söküldüğünü daha sonra ise yüzey düzeltmesini sağlamak için mozaik silme makinesi kullanıldığını,

Belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını istemektedir.

İlam hükmü; Bayındırlık ve İskân Bakanlığı birim fiyat listesinde 18.193 poz no’lu “Her Türlü Dış Sıva Sökülmesi” birim fiyatı bulunmasına karşın aynı imalat için YFA-04 poz no’lu “Dış Cephe Serpme Sıva Sökümü” adıyla özel fiyat tanzim edilerek ödemede bulunulduğu gerekçesiyle verilmiştir.

Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesinin fiyatları belli olmayan işler başlıklı 20’nci maddesi şöyledir:

Keşif özetinde veya birim fiyat cetvelinde fiyatı gösterilmemiş, olup da yapılması İdarece istenen yapım ve hizmet işlerinin yeni birim fiyatları tespit edilirken öncelik sırası ile aşağıdaki analizler kullanılır.

Page 66: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

54

a- Sözleşme ve eklerindeki (birim fiyat cetvellerindeki) birim fiyatların tespitinde kullanılan analizler veya varsa o işe ait teklif analizler,

b- Sözleşme birim fiyatlarının tespitinde kullanılan analizlerle veya varsa o işe ait teklif analizlerle kıyaslanarak bulunacak analizler,

c- Diğer İdarelere ait benzer analizler,

d- Birim fiyata tespit edilecek iş kalemleri için o işin yapılması sırasında tutulacak puantajla tespit edilecek malzeme miktarları ile işçi ve makinelerin çalışma saatleri esas alınarak oluşturulacak analizler.

Keşif özetinde veya birim fiyat cetvelinde bulunmayıp da yapılması idarece istenen yapım ve hizmet işlerinin yeni birim fiyatları tespit edilirken, önce sözleşme ekindeki analizlerin, daha sonra benzer idarelere ait analizlerin esas alınması, bu analizlere de öncelikle Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca rayiçlerinin, varsa o işe ait teklif rayiçlerinin, diğer idarelerce tespit edilmiş rayiçlerin sırasıyla uygulanması gerekmektedir.

18.193 poz no’lu imalatın birim fiyat tarifi şöyledir:

Her türlü dış sıva sökülmesi, molozların bir yere toplanması, atılması, inşaat yerindeki yükleme, yatay ve düşey taşıma, boşaltma, her türlü işçilik, araç ve gereç giderleri, müteahhit kârı ve genel giderler dahil 1 m² her türlü dış sıva sökülmesi fiyatı.

YFA-04 poz no’lu özel fiyatın tarifi ise şöyledir:

Cephedeki kaleterasitin tarakla kazılarak kuru karışım sıva yapılacak hale getirilmesi işçiliği karşılığı her türlü yatay düşey taşıma, genel giderler ve müteahhit kârı dahil 1 m² fiyatı.

18.193 poz no’lu imalatın analizinde 1,1 saat düz işçi bedeli bulunmasına karşılık özel analizde 1,6 saat düz işçi, 1 saat erbap işçi ve 0,0002 birim mozaik silme makinesi bulunmaktadır.

18.193 poz no’lu birim fiyat tarifinde yer alan her türlü dış sıva sökülmesi ibaresi, özel fiyat tarifinde yer alan kaleterasit sıvayı da kapsamaktadır. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı birim fiyat analizlerinde mozaik silme makinesi saatlik kullanım ücretiyle yer alırken, özel fiyata bedeli üzerinden dahil edilmiştir. Ayrıca yapılan işler listesine göre sıva sökümü yapılan yerler için boya imalatından önce çimento esaslı yüzey tamir harcı ile ince sıva yapılması imalatının da yapıldığı görülmektedir.

Page 67: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

55

Dolayısıyla dilekçinin yüzey düzeltimi için mozaik silme makinesi kullanıldığı şeklindeki savunması da yerinde değildir. Çünkü yüzey düzeltilmesi işleminin bedeli ayrıca ödenmiştir. Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesinin 20’nci maddesi hükmü karşısında, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı birim fiyat listesinde yer alan aynı imalat için özel fiyat tanzim edilerek bedelinin ödenmesi mümkün görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle 745 sayılı ilâmın 15’inci maddesi ile verilen tazmin hükmünün tasdikine, karar verildi.

Page 68: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

56

Karar Tarihi : 16.1.2007

Tutanak No. : 29042 KONU: Kazı birim fiyat analizlerinde, kazının taşıtlara yüklenmesi ve

boşaltılması işlerinin birim fiyata dahil olduğu belirtildiğinden ayrıca yükleme-boşaltma bedeli verilmesinin mümkün olmadığı.

745 sayılı ilâmın 1’inci maddesi ile; Sincan Devlet Hastanesi Ek Poliklinik Düzenleme İşinde, kazı malzemesinin naklinde mükerrer yükleme boşaltma bedeli verilerek fazla ödemede bulunulduğu gerekçesiyle tazmin hükmü verilmiştir.

Dilekçi dilekçesinde; Genel Teknik Şartnamenin 2.6’ncı maddesinde taşımalarda müteahhidin iyi niyeti dışında bir defadan fazla yükleme-boşaltma yapılmasına zorunluluk bulunduğu durumlarda idare ile müştereken bir tutanakla bu durumun tespit edilmesi durumunda, ikinci kez yükleme-boşaltılmanın verileceğinin belirtildiğini,

Kazının yapıldığı dönemin aşırı yağışlı olması nedeniyle, kazıdan çıkan malzemenin geçici olarak hastane bahçesinde depolandığını, idare olarak depo yerini daha sonra belirlediklerini, Genel Teknik Şartnamede ifade edilen tutanağı düzenlemeyi unuttuklarını, 14.05.2002 tarihli dilekçe ve 15.05.2002 tarih ve 1192 sayılı idare yazısı da tutanakta belirtilmesi gereken bilgileri içerdiğini, hava şartları düzeldiği zaman, belirledikleri yere yüklenicinin kazıdan çıkan malzemeyi naklettiğini, zorunluluktan dolayı ikinci kez yükleme-boşaltma bedeli ödendiğini, ödemenin yapılan işin fiili karşılığı olduğunu,

Belirterek tazmin kaldırılmasını ya da durdurulmasını talep etmektedir.

İlâm hükmü kazıdan çıkan malzemeye mükerrer yükleme boşaltma bedeli ödendiği gerekçesiyle verilmiştir.

Kazı pozlarına ilişkin birim fiyat tariflerinin tamamında; kazı yapılması, depo veya dolguya serilmesi ve imalat, inşaat yapıldıktan sonra kazı yerinde kalan boşlukların doldurulması, kazı yeri ile depo veya dolgunun düzeltilmesi işlemlerinin fiyata dahil olduğu görülmektedir.

Kazı İşleri Genel Teknik Şartnamesi’nin 3.2.4’üncü maddesinin hükmü şöyledir:

Page 69: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

57

Taahhüde dahil kazılardan çıkan malzeme, projesine göre ve idarenin göstereceği yerlerin dolgusunda kullanılacak, bütün ihtiyaç karşılandıktan sonra geriye kalan kazı idarenin göstereceği yere depo edilecektir. Dolgu ve depo için ayrıca bir bedel verilemez. Taşıma bedeli ödenir.

Taşıma Genel Teknik Şartnamesi 2.6’ncı maddesinin hükmü ise şöyledir:

Taşımalarda müteahhidin suî taksiri dışında bir defadan fazla yükleme boşaltma yapılmasına zorunluluk bulunduğu, idare ile müştereken bir tutanakla tespit edildiği hallerde bedeli ödenir.

Dilekçi, kazının yağışlar nedeniyle önce uygun bir yere depo edildiğini, sonra idarenin gösterdiği yere taşındığını belirterek, zorunluluk nedeniyle ikinci yükleme boşaltma işleminin yapıldığını ileri sürmektedir.

Söz konusu işe ait 1 no’lu hakediş 10.04.2002/06.05.2002 tarihleri arasında yapılan imalatları kapsamaktadır. Bu dönemde ilama konu olan 5937 m3 kazı imalatı yapılmış ve nakliyesi ödenmiştir. Dilekçi tarafından gönderilen belgelere göre; yüklenici 13.05.2002 tarihli idareye yazdığı dilekçesinde yağış nedeniyle kazı sırasında hastane bahçesine depolanan 3100 m3 kazının depoya nakledildiğini belirtmektedir. Taşıma Genel Teknik Şartnamesine göre ikinci kere yükleme boşaltma yapılması zorunluluğu bulunduğu idare ile müştereken bir tutanakla tespit edilmesi durumunda bedeli ödenebilecektir. Doğal olarak bu tutanak işin kontrolü ile yüklenicisi arasında tarih ve gerekçe belirtilerek tutulacak ve idare tarafından onaylanacaktır. Yüklenicinin dilekçesi tek taraflıdır. İdare dilekçeye “sorumluluğun kontrolde olduğu” notunu düşmüş ve tahakkuk memurluğuna havale etmiştir. Tahakkuk memurluğu “baştabiplik teyidi doğrultusunda tahakkuk işlemi gerçekleştirilmiştir” notunu düşmüştür. Bu işlemlerin hiçbir yerinde işin kontrolü bulunmamaktadır. Hakediş raporlarının incelenmesinde kazı malzemesinin dolguda kullanılmadığı ve tamamının nakledildiği görülmektedir. Yağışlar kazı yapılmasını engellemediğine ve kazı malzemesi de dolguda kullanılmadığına göre, iş programının da kazının hemen nakledilmesini sağlayacak şekilde düzenlenmesi gerekirdi. Esasen hakediş raporlarının incelenmesi işlemlerin bu şekilde gerçekleştiğini ve kazı naklinin 06.05.2002 tarihinden önce yapıldığını göstermektedir. Dilekçi iddiaları ve sunduğu belgelerin tutarlı olmaması, ikinci kere yükleme boşaltma işlemi yapılması zorunluluğun usulüne uygun olarak tevsik edilememesi nedenleriyle dilekçi iddialarının kabulü mümkün görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle 745 sayılı ilâmın 1’inci maddesi ile verilen tazmin hükmünün tasdikine, karar verildi.

Page 70: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

58

Karar Tarihi : 20.2.2007

Tutanak No. : 29132 KONU: 27560/1 poz no’lu “silikon esaslı koruyucu astar ile

duvarların astarlanması” imalat iş kalemi ile, 27560/2 poz no’lu “polyester elyaflı kalın hazır sıva ile duvarların kaplanması” imalat iş kaleminin ayrı ayrı imalatlar olduğu ve ayrı yüzeylere uygulanmalarına engel bir husus bulunmadığına.

1172 sayılı ilâmın 1’inci maddesinde, Kumru Merkez İlköğretim Okulu İkmal İnşaatı İşine ait kesin hakediş raporunda, 27560/1 poz no’lu “silikon esaslı koruyucu astar ile duvarların astarlanması” imalat iş kalemi ile, 27.560/2 poz no’lu “polyester (yağ esaslı) elyaflı kalın hazır sıva ile duvarların kaplanması” imalat iş kaleminin aynı yüzeye birlikte uygulanması nedeniyle ……………...- liranın tazminine karar verilmiştir.

Dilekçi dilekçesinde özetle, 27.560/1 poz no'lu imalat ile 27.560/2 poz no'lu imalatının aynı yüzeye birlikte uygulandığını, boya yapılacak yüzeylerin düzgün hale getirilmesi ve silikonun kimyasal yapısının yağ esaslı oluşu ile suda çözülürlüğün olmasından dolayı sıva yüzeyine sürülen silikon esaslı malzeme doğa şartlarından korunmak ve yüzeyin su almasına engel olmak amacıyla sürüldüğünü, 27.560/2 poz no'lu imalatın bünyesinde bu imalat bulunmadığını, Karadeniz Bölgesinin en fazla yağış alan bölge olduğunu ve 27.560/1 poz no'lu imalatın bu amaçla kullanıldığını bildirerek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir.

Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca yayımlanan Yapı İşleri Birim Fiyat Tarifleri Kitabında 27.560/1 poz no’lu “silikon esaslı koruyucu astar ile duvarların astarlanması” imalat kalemi;

“Hazırlanmış beton, sıva, çıplak beton, tuğla ve benzeri yüzlere silikon esaslı koruyucu astarın m2’ye ortalama 0.250 kg gidecek şekilde sürülmesi, her türlü malzeme ve kaybı, işçilik, inşaat yerindeki yükleme ve boşaltma, müteahhit karı ve genel giderler dahil iskele bedeli hariç 1 m2 fiyatı,

Ölçü : Projedeki ölçülere göre, sıvanan bütün yüzler (Boşluk yanları dahil) hesaplanır, doğrama pervazları ve varsa ahşap süpürgelik altında kalan sıva yüzeyleri hesaba katılır. Bütün boşluklar ve diğer cins kaplama yüzeyleri düşülür.

Page 71: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

59

Not : Genel Müdürlüğün yazılı izin ile uygulanır. Kullanılacak gereçlerin TSE belgeleri idareye ibraz edilecek ve idaresince uygun görüldüğü yazı ile bildirilmesi üzerine imalata geçilecektir.” şeklinde tarif edilmiştir.

27.560/2 poz no’lu “Polyester (yağ esaslı) elyaflı kalın hazır sıva ile duvarların kaplanması” imalat kalemi ise;

“Hazırlanmış beton, sıva, çıplak beton, tuğla, ve benzeri yüzler kağıt maske ile maskelenmesi polyester (yağ esaslı) elyaflı, kalın hazır sıva ile 1 m2’ye ortalama 1 kg gidecek şekilde tabanca ile püskürtülerek yüzeyin rölyefli olarak kaplanması, maskelerin sökülmesi her türlü malzeme ve kaybı, işçilik, inşaat yerindeki yatay ve düşey taşıma, boşaltma, müteahhit karı ve genel giderler dahil iskele bedeli hariç 1 m2 fiyatı.

Ölçü : Projedeki ölçülere göre, sıvanan bütün yüzler (Boşluk yanları dahil) hesaplanır, doğrama pervazları ve varsa ahşap süpürgelik altında kalan sıva yüzeyleri hesaba katılır. Bütün boşluklar ve diğer cins kaplama yüzeyleri düşülür.

Not : 1. Hazırlanmış yapı elemanları üzerine tek başına (Kendi) veya benzeri astar katı üzerine son kat olarak.

2. Genel Müdürlüğün yazılı izin ile uygulanır. Kullanılacak gereçlerin TSE belgeleri idareye ibraz edilecek ve idaresince uygun görüldüğü yazı ile bildirilmesi üzerine imalata geçilir.” şeklinde tarif edilmiştir.

Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yayımlanan Yapı İşleri Birim Fiyat Tarifleri Kitabında 27.560/1 poz no’lu “silikon esaslı koruyucu astar ile duvarların astarlanması” imalat kalemi tarifi ile 27.560/2 poz no’lu “Polyester (yağ esaslı) elyaflı kalın hazır sıva ile duvarların kaplanması” imalat kalemi tarifi birlikte incelendiğinde, her iki imalatın ayrı ayrı imalatlar olduğu ve aynı yüzeylere uygulanmalarına engel bir husus bulunmadığı anlaşılmaktadır. Başka bir ifadeyle, söz konusu imalat tariflerine göre 27.560/2 pozlu imalatın uygulandığı bir alana 27.560/1 pozlu imalatın uygulanması mümkündür. Nitekim, Yüksek Fen Kurulu’nun 28.08.2002 tarih ve 1079 sayılı kararında da, söz konusu iki imalatın birlikte uygulanması zorunluluğunun bulunmadığı belirtilmiştir. Hakediş raporlarından her iki imalatın da fiilen yapıldığı anlaşıldığından, dilekçi iddialarının kabulü ile, 1172 sayılı ilâmın 1’inci maddesiyle …………….-liraya ilişkin olarak verilen tazmin hükmünün kaldırılmasına, karar verildi.

Page 72: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

60

Karar Tarihi : 6.3.2007 Tutanak No. : 29195 KONU: Sözleşme eki birim fiyat teklifine uygun olmayan imalatlar

için sözleşmede öngörülen birim fiyatın ödenmesinin mümkün olmadığı.

679 sayılı ilâmın 30’uncu maddesinde, ………... Ltd. Şti. yüklenimindeki “Hürriyet Cumhuriyet Mahalleleri Muh. Sok. Bordür Tretuar Yapım İşi”ne ilişkin olarak, “özel 1” poz no’su ile ödenen “Bordür Hazırlanması ve Döşenmesi” imalatında kullanılan bordürlerin sözleşmeye aykırı olarak (15 x 30 x 70) ebatlarında olduğu, bedelinin ise sözleşmede öngörülen oranlar üzerinden ödenmesi nedeniyle toplam ……………….- liraya tazmin hükmolunmuştur.

Dilekçi dilekçesinde özetle, bordür hazırlanması ve döşenmesinin teknik şartnamesi İller Bankasının 17.141 /İB pozuna göre yapıldığını, 17.141/İB pozunda bordür ön yüzü 3/5 meyilli, genişlik 18 cm yükseklik 30 cm olan bordüre göre yapılacak bordür hacmi 0.40 m3 olarak alındığını, bu duruma göre analizde ebat hatası olduğunun anlaşıldığını, kendilerinin aynı analizi kullanarak keşif ve teknik şartname hazırlandığına göre sehven aynı ebatların esas alındığını ancak hacim yönünden hata yapmadıklarını, dolayısıyla aynı poz kullanıldığından fazla bir ödeme bulunmadığını beyan ederek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedir.

Rapor dosyası ve ekli belgelerin incelenmesinde, anılan işin 17.07.2003 tarihinde 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 4735 sayılı Kamu İhaleleri Sözleşmeleri Kanunu ile Yapım İşleri Genel Şartnamesi çerçevesinde açık ihale usulü ile ihale edildiği anlaşılmaktadır. 4735 sayılı Kamu İhaleleri Sözleşmeleri Kanunu’nun 7’nci maddesinde ihale dokümanında yer alan bütün belgeler sözleşmenin ekidir. Yine idare ile müteahhit arasında imzalanan Yapım İşlerine Ait Tip Sözleşmenin ( Teklif Birim Fiyatlı İşler İçin) 9’uncu maddesinde ihale dokümanının sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olup, idare ve yükleniciyi bağladığı, sözleşme hükümleri ile ihale dokümanını oluşturan belgelerdeki hükümler arasında çelişki ya da farklılık olması halinde, ihale dokümanında yer alan hükümlerin esas alınacağı belirtilmektedir. Aynı maddenin 2’nci bendinde ise ihale dokümanını oluşturan belgeler öncelik sırasına göre şu şekilde sıralanmıştır.

Page 73: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

61

Yapım İşleri Genel Şartnamesi

İdari Şartname

Sözleşme Tasarısı

Birim Fiyat Tarifleri

Mahal Listeleri

Özel Teknik Şartname

Genel Teknik Şartname

Ön/Kesin Projeler

Açıklamalar(Varsa)

Diğer Ekler

Sözleşme eki olan Özel 1 “ Bordür hazırlanması ve Döşenmesi” imalatının tarifinde;

“İdare tarafından verilen projeye göre 18x30 ebadında ön üst yüzü 3/5 cm eğimli ve 350 dozlu betondan TSE standardına uygun imal edilen bordürün ……………..” ifadesi yer almaktadır.

Yerinde yapılan incelemede bordürlerin sözleşmeye aykırı olarak (15x30x70) ebatlarında olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır. Yüklenici işi birim fiyat tarifinde belirtildiği şekilde yapmayı taahhüt etmiş, bu koşullarda rekabet sağlanarak sözleşme birim fiyatı oluşmuştur.

Bu nedenle, sözleşme eki birim fiyat tarifine uygun olmayan imalatlar için sözleşmede öngörülen birim fiyatın ödenmesi mümkün bulunmadığından dilekçi iddialarının reddi ile 679 sayılı ilâmın 30’uncu maddesi ile toplam ………………………. liraya dair tazmin hükmünün tasdikine, karar verildi.

Page 74: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

62

Karar Tarihi : 13.3.2007

Tutanak No. : 29198 KONU: C-7502 ve 7504 poz numaralı imalatlarda kullanılan prefabrik

beton parke ve prefabrik beton bordürlerinin birim fiyat tarifelerine uygun olarak beton tesisi yanında kurulacak prefabrik beton eleman yapma tesisinde imal edilmesi gerekirken, birim fiyat tarifelerine aykırı olarak temin edilmesi nedeniyle daha uzak mesafe baz alınarak nakliye bedeli ödenmesinin mümkün olmadığı.

882 no’lu ek ilâmın 3’üncü maddesinde, Müteahhit …………. İnşaat’ın yükleniminde bulunan Samsun-Bafra Yolu İnşaatında:

7502 ve 7504 poz numaralı imalatlarda kullanılan prefabrik beton parke ve prefabrik beton bordürlerinin birim fiyat tariflerine uygun olarak beton tesisi yanında kurulacak prefabrik beton eleman yapma tesisinde imal edilmesi gerekirken, birim fiyat tariflerine aykırı olarak temin edilmesi nedeniyle 07006/K poz no’lu prefabrik parke ve bordür nakli birim fiyatının tespitinde daha uzun mesafe baz alınarak nakliye bedeli hesaplandığı, gerekçeleriyle tazmin hükmü verilmiştir.

Prefabrik beton parke ve bordür nakli ile ilgili olarak, 7502 ve 7504 no’lu birim fiyatların tanımlarında prefabrik malzeme yapma tesisinin beton santrali ile birlikte iş yerinde kurulacağı yönünde bir ifadenin yer almadığını ve böyle bir zorunluluk bulunmadığını, işin sözleşmesinde söz konusu malzemelerin azami 600 km. mesafe dahilinde teminin öngörüldüğünü, müteahhitlerin tekliflerini hazırlarken bu hususların göz önüne alarak teklif verdiklerini, uygulamada sözleşme ve keşif özetine uygun hareket edildiğini belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını istemiştir.

7502 poz no’lu Prefabrik Beton Parke İmali ve Yerine Döşenmesi (6 cm kalınlıkta) birim fiyatının tanımı: "Hazırlanmış ve tesviyesi tamamlanmış temeller üzerine Y.F.Ş.’nin 56. kısmındaki esaslar dahilinde prefabrik beton eleman yapma tesisinde imal edilen beton parkenin projesinde belirtilen şekil, eğim ve kesitlerde yerine konulması" olarak yapılmış, birim fiyata dahil olan ve olmayan masrafların poz no 7500 deki gibi olduğu belirtilmiştir.

Page 75: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

63

Poz no 7500 de Birim Fiyata Dahil Olan Masraflar:

“Gerekli makine ve teçhizatın (Tesis ve Santralın) temini, montajı ve demontajı, gerekli çimento ve suyun tesis yerine temini, depolanması, nakli ve muhafazası, kum ve kırmataşın ocak veya derelerden çıkarılması, depolanması, kırılması, granülometrisine göre elenmesi, yıkanması, vasıtalara yüklenmesi, taşınması, boşaltılması, beton santralı ve prefabrik beton eleman yapma tesisinde şartnamesine uygun bir şekilde beton parkelerin imali, kürü, imalat yerinde yüklenmesi, yatak kumunun işbaşında temini, elenmesi, idarece istenilen ve projesinde gösterilen kalınlıkta serilmesi ve düzeltilmesi, parkelerin şartnamesine göre döşenmesi, inşaat ve imalat yerindeki her türlü yatay ve düşey taşıma ve boşaltmalar, numune alınması ve laboratuvar deneylerinin yapılması, aşağıda "Birim Fiyata Dahil Olmayan Masraflar" başlığı altında sayılanlar dışında kalan diğer bütün işlerin yapılması için lüzumlu her türlü işçilik, malzeme, makine, alet ve edevat masrafları ile müteahhit kârı ve genel masraflar.”

Birim Fiyata Dahil Olmayan Masraflar:

“Prefabrik beton parkelerin imalat yerinden döşendiği yere kadar taşınması” olarak,

7504 poz no’lu Prefabrik Beton Bordür Yapılması ve Yerine Döşenmesi (Yarım Kesik Bordur) birim fiyatının tanımı: “Y.F.Ş.’nin 55. kısmındaki esaslar dahilinde prefabrik beton eleman yapma tesisinde beton bordürlerin imal edilmesi ve yerine döşenmesi” şeklinde yapılmış.

Birim Fiyata Dahil Olan Masraflar:

“Gerekli makine ve (Tesis ve Santralın) temini, montajı ve demontajı, bordur ve harç için gerekli çimento ve suyun tesis ve döşendiği yerde temini, depolanması, nakli ve muhafazası, bordür ve harç için gerekli kum ve kırmataşın ocak veya derelerden çıkarılması, depolanması, kırılması, granülometrisine göre elenmesi, yıkanması, vasıtalara yüklenmesi, taşınması, boşaltılması, beton santralı ve prefabrik beton eleman yapma tesisinde şartnamesine uygun bir şekilde eğilme dayanımı 45 kgf/cm2 olmak üzere beton bordürlerin imali, kürü, imalat yerinde yüklenmesi, inşaat ve imalat yerindeki her türlü yatay ve düşey taşıma ve boşaltmalar, numune alınması ve laboratuvar deneylerinin yapılması, aşağıda “Birim Fiyata Dahil Olmayan Masraflar” başlığı altında sayılanlar dışında kalan diğer bütün işlerin yapılabilmesi için lüzumlu her türlü işçilik, malzeme, makine, alet ve edevat masrafları ile müteahhit kârı ve genel masraflar.”

Page 76: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

64

Birim Fiyata Dahil Olmayan Masraflar:

Bordür temel betonu, bordürlerin imalar yerinden döşendiği yere kadar taşınması.”olarak belirtilmiştir.

Birim fiyat tariflerinden de anlaşılacağı üzere, söz konusu prefabrik beton elemanların, idarenin göstereceği uygun ve iş yerine yakın bir yerde kurulacak bir beton santrali ile prefabrik eleman yapma tesisinde imal edilmesi ve bu imal yerinden döşeneceği yere kadar bedeli ödenerek taşınması gerekmektedir. Aynı zamanda, prefabrik beton elemanlarının temin şeklinin sadece “imalat” olduğu da tariflerde belirlenmiştir.

Yukarıda tariflerden söz konusu prefabrik beton elemanların, idarenin göstereceği uygun ve iş yerine yakın bir yerde yan yana kurulacak bir beton santrali ile prefabrik eleman yapma tesisinde imal edilmesi ve bu imal yerinden döşeneceği yede kadar bedeli ödenerek taşınması gerekmektedir. Aynı zamanda, prefabrik beton elemanlarının temin şeklinin sadece “imalat” olduğu da tariflerde belirlenmiş olmaktadır. Asıl olan, yapılan işlemlerin kendi özel hukukuna uygun olmasıdır. Satın alma yöntemi, YFŞ’nin 55 ve 56’ncı kısımlarındaki esaslara ve şartnamesine uygun olmak kaydıyla müteahhidin kendi tercihi olmalıdır. İşin tarifinde belirtilen temin şeklinden başka bir yolun izlenmesi bütçeye ek bir mali yük getirmemelidir.

Tariflerde belirtildiği gibi santral ve tesisin temin, montaj ve demontaj bedelleri ile imal yerinde yapılması halinde gerekli çimento, kum, çakıl veya kırmataşın imal yerine kadar taşıma bedelleri birim fiyata dahil edilmiştir. Nasıl ki 7502 ve 7504 poz numaralı imalatların birim fiyat tarifine uygun bir şekilde tespit edilmiş birim fiyat cetvellerindeki birim fiyat cetvellerindeki birim fiyatlarından ödeniyorsa, bu prefabrik elemanların 07.006/K pozundan ödenen taşıma bedellerinin de aynı şekilde, idarece gösterilen beton santrali yanında imal ediliyormuş gibi bu santral ile döşeneceği yer arasındaki mesafeye göre hesap edilerek ödenmesi gerekir.

Asıl olan, söz konusu prefabrik elemanların imali için idare tarafından müteahhide yer gösterilmesi, bu elemanların imal yerinden döşenecekleri yere kadar taşıma bedellerinin hesap edilerek ödenmesidir. İmalat yapılmadığından böyle bir yer ve mesafe tespit edilmemiştir. Bu durumda, bu iş için kurulmuş beton santrali doğal olarak prefabrik beton parke ve bordür imali içinde kullanılacağından, bu mesafenin 07.006/K pozundan bedeli ödenen taze beton nakline ait ortalama mesafe olması gerekir. Bu da hakedişin “Sanat Yapıları” kısmının 43’üncü sırasında

Page 77: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

65

gösterildiği üzere 59,180 km’dir. Bu mesafe gerçek mesafe olmayıp, hesaplamaya esas olmak üzere kıyas yolu ile belirlenmiş bir mesafedir.

Diğer taraftan birim fiyat tariflerinde, beton tesisi yanında kurulacak prefabrik eleman yapma tesisinde imalat yapılacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla üretim yeri belirlenmiş olup, serbest bırakılmamıştır. Sözleşmede belirlenen taşıma mesafesinin, şartnameye uygun üretim yapan yerlerin ortalama mesafesi olduğu belirtilmektedir. Bu piyasa için üretim yapan yerleri işaret etmektedir ki, bu durum birim fiyat tariflerine aykırıdır. Taşıma mesafesi üretim yerinden hesaplanacaktır, bu da beton santralinin kurulduğu yer olmalıdır. Şartnameye uygun olmak koşulu ile müteahhit istediği metotla imal edebilir veya istediği yerden temin edebilir. Bu onun kendi tercihi olmalı ve ek bir ödemeye neden olmamalıdır.

Birim fiyat tarifleri sözleşmenin ekidir ve fiyat analizleri de birim fiyat tariflerinin ekidir. İhale edilen inşaat işleri bir bütündür. Verilen indirim teklifleri genel olarak veriliyorsa bütün kalemleri kapsar. Her bir kalem imalattan kâr edilip edilmediğine bağlı değildir. Şayet teklif birim fiyat veriliyorsa, ihaleye katılan firmanın veya müteahhidin basiretli bir iş adamı gibi düşünerek değerlendirmesini yapması ve kâr edemediğini tespit ettiği iş kalemleri için düşük teklif vermemesi gerekir. Ayrıca her bir iş kaleminden her durumda kâr edilmesi gerektiğini öngören bir kural bulunmamaktadır. Tesislerin temin , kurulma, sökülme ve işletmesinin ekonomik olmadığı yolundaki savunmayı kabul etmek mümkün değildir: Belirli alanı düzenleyen bu kurallar karşısında idarelerin bunlardan bazılarını tamamen veya kısmen değiştirmesi yönünde bir esnekliği bulunmamaktadır.

Görüldüğü üzere birim fiyat tariflerinde kurulacak prefabrik eleman yapma tesisinin imalat yerinde veya yakın bir yerde kurulması, yok burada değil de sözleşme eki keşif özetinde gösterilen 600 kilometrelik mesafe işinde kurulmuş ve buradan getiriliyor ise bunun imalata ait irsaliye ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

Belirtilen nedenlerle 7502 ve 7504 poz numaralı imalatlarda kullanılan prefabrik beton parke ve prefabrik beton bordürlerinin birim fiyat tariflerine aykırı olarak temin edilmesi sonucu daha uzun mesafe baz alınarak taşıma bedeli hesaplaması nedeniyle yerinde olan tazmin hükmünün tasdikine, karar verildi.

Page 78: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

66

Karar Tarihi : 21.3.2007

Tutanak No. : 29203 KONU: Sözleşmede sadece fore kazık yapımında kullanılan

makinaların sarfettiği akaryakıt için fiyat farkı ödeneceği, fore kazık yapımı dışında kalan iş kalemlerindeki akaryakıt sarfiyatı için fiyat farkı ödenmesinin söz konusu olmadığı belirtildiğinden, tahkimat işleri için sarfedilen akaryakıt için fiyat farkı ödenmesinin mümkün olmadığı.

İlâmın 21’inci maddesinde, …………….. A.Ş. yükleniminde bulunan Çarşıbaşı-Trabzon-Araklı (Trabzon Sahil Geçişi) Yolu İnşaatı işinde sanat yapıları bünyesinde yaptırılan tahkimat İşlerinde 34.006/K-34.010/K ve 34.006, 34.008,34.009/1-2 ve 34.010/1-4 poz no’lu birim fiyatlarla bedeli ödenen imalatlarda kullanılan makinaların sarf ettiği akaryakıt miktarı için fiyat farkı ödendiği gerekçesiyle tazmin hükmü verilmiştir.

Dilekçi temyiz dilekçesinde özetle; verilen tazmin hükmünün hukuki dayanağının bulunmadığını, fazla ödeme iddiasının sözleşme hükmünün lafzi ve amacı yansıtmayan yorumundan kaynaklandığını, sözleşme hükmünün akaryakıt fiyat farkı ödenmesini engelleme amacı taşımadığını, sadece hükmün lafzi yorumu ile doğru sonuca ulaşılamayacağını, hükmün gerçek anlamını tespit etmek için tarafların gerçek iradelerine başvurmak gerektiğini, 34.006/K-34.010/K poz no’lu imalatların analizleri içerisinde makine kullanımına yer verilen iş kalemleri olduğunu, bu yönüyle genel sözleşme kuralları çerçevesinde bu iş kalemleri için de akaryakıt fiyat farkı ödenmesi gerektiğini makine kullanımının bulunduğu tüm iş kalemlerinde akaryakıt fiyat farkı verilmesinin sözleşme ilişkisine hakim genel bir ön kabul olarak karşımıza çıktığını, bir genel kurula bir istisna getirilmiş olsaydı bunun madde hükmünde çok açık bir ifadenin kullanılması gerektiğini, ancak sözleşmede bu yönde açık bir hüküm bulunmadığını, söz konusu sözleşme hükmünün genel bir uygulama olduğunu devam eden işlerde hala uygulandığını, fazla ödeme iddiasının bir yönden hukuka, hakkaniyete ve gerçeğe aykırı olduğunu, fazla ödemenin söz konusu olmadığını belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını istemiştir.

Söz konusu işe ilişkin onay belgesinde, fiyat farkı verilme koşullarının sözleşmenin 19’uncu maddesinde düzenlendiği, ödemenin buna göre yapılacağı belirtilmiştir.

Page 79: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

67

İdare ve müteahhit arasında imzalanan konu ile ilgili sözleşmenin 19’uncu maddesinde sözleşme konusu işlerin malzeme ve birim fiyatlarında meydana gelecek değişiklikler nedeniyle eğer ödenecekse fiyat farkının nasıl ödeneceği hususu düzenlenmiştir. Madde 19.6.2(4) de mazot (motorin) fiyat farkına esas alınacak motorin miktarının:

A) Alt yapı işleri (Tünel kazısı dahil)

B) Sanat yapısı ve köprü işleri (tünel kazısı dışındaki tünele ilişkin diğer işler)

C) Üst yapı işleri için ayrı ayrı belirlenmesi gerektiği ve bu belirlemenin nasıl yapılacağı açıklanmıştır. Maddenin (II) fıkrasında, sanat yapısı ve köprü işlerinde motorin miktarının tespiti ile ilgili olarak:

“II- Sanat Yapısı ve Köprü İşleri İçin (Tünel kazısı dışındaki tünele ait diğer işler dahil): Sanat yapısı ve köprü işlerinde (tünel kazısı dışındaki tünele ait diğer işler dahil) fiyat farkına tabi mazot miktarı; birim fiyat tariflerinde taşıma bedellerinin ayrıca ödeneceği belirtilen malzemelerin (kum, çakıl, kırmataş, prefabrik imalatlar, taze beton, sanat yapılarından çıkan kazılar (60 m. den fazlaya taşınan), çimento, her türlü demir ve çelik vs. dahil, su hariç) karayolu ile taşınmasında, taşıma mesafelerine göre 1 ton x km. için 0.0788 kg. mazot sarfedildiği kabul edilerek (1 ton x km için akaryakıt sarfiyatının saptanmasında vasıtanın boş dönüşü dikkate alındığından ayrıca hesaba katılmaz) ve fore kazık yapımında kullanılan makinaların sarfettiği akaryakıtın fiyat farkına tabi mazot miktarı, sözleşmeye ekli akaryakıt cetvelleri esas alınarak hesaplanacak ve ödemeler buna göre yapılacaktır. Müteahhidin bu konuda herhangi bir itirazı bahis konusu olamaz.

Taşınan malzeme miktarları ve taşıma mesafeleri, birim fiyat tarifindeki esaslara göre tespit olunur.

M3 cinsinden ölçülen malzemelerin tona dönüştürülmesinde birim fiyat tarifindeki yoğunlukları esas alınır.

Sanat yapısı ve köprü işlerinde (tünel kazısı dışındaki tünele ait diğer işler dahil) yukarıda belirtilen malzemelerin karayolu ile taşınması dışında kalan her türlü taşıma işleri ile fore kazık yapımı dışında kalan diğer iş kalemlerindeki akaryakıt sarfiyatları için herhangi bir fiyat farkı ödenmesi bahis konusu olmadığından, bunlar için ayrıca tespit yapılmaz." hükmü yer almıştır.

Page 80: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

68

Görüldüğü gibi madde metninde hangi işler için akaryakıt fiyat farkı ödeneceği ve akaryakıt miktarı tespit edileceği, hangi işler için ödenmeyeceği, bu nedenle miktar tespitine gerek olmadığı açıkça belirtilmiş bulunmaktadır. Buna göre sanat yapısı ve köprü işlerinde:

a) Birim fiyat tariflerinde taşıma bedellerinin ayrıca ödeneceği belirtilen malzemelerin (kum, çakıl, kırmataş, prefabrik imalatları demir ve çelik vs. dahil su hariç) karayolu ile taşınmasında sarfedilen akaryakıt (mazot) ve,

b) Fore kazık yapımında kullanılan makinaların sarfettiği akaryakıt için fiyat farkı ödenecek, akaryakıt miktarı da maddede belirtilen usullerle tespit edilecektir.

Sözleşme hükmünde, yukarıda belirtilen işler dışındaki sanat yapısı ve köprü işlerinde sarfedilen akaryakıt için fiyat farkı ödenmeyeceği gibi genel bir ifade kullanılmamış,

a) Yukarıda belirtilen malzemelerin karayolu ile taşınması dışında kalan her türlü taşıma işleri (birim fiyat tariflerinde taşıma bedelinin ayrıca döneceği belirtilen malzemeler dışında kalan malzemelerin taşınması) ile,

b) Fore kazık yapımı dışında kalan diğer iş kalemlerindeki akaryakıt sarfiyatları için fiyat farkı ödenemeyeceği, fiyat farkı ödenmesi söz konusu olmadığından bu işlerde sarfedilen akaryakıt miktarının tespitine de gerek olmadığı belirtilmiştir.

Dosyada mevcut hakediş raporlarıyla ekli belgelerin incelenmesinde, 34.006/K, 34,008/K, 34.009/K ve 34.010/K poz no’lu işlerde kullanılan makinaların sarfettiği akaryakıt için de fiyat farkı ödendiği anlaşılmıştır. Söz konusu işler, Karayolları Genel Müdürlüğü yayınlarından birim fiyat tarifi (Yol, Köprü, Sanat Yapıları ve Tünel İşleri) kitabının “Sanat Yapıları” bölümünde yer alan ve ocak taşı ile yapılan tahkimat işleridir.

Yukarıda da belirtildiği üzere sözleşmede sadece fore kazık yapımında kullanılan makinaların sarfettiği akaryakıt için fiyat farkı ödeneceği, fore kazık yapımı dışında kalan iş kalemlerindeki akaryakıt sarfiyatı için fiyat farkı ödenmesinin söz konusu olmadığı belirtildiğinden, tahkimat işleri için sarfedilen akaryakıt için fiyat farkı ödenmesi mümkün değildir. Verilen tazmin hükmü mevzuata uygundur.

Açıklanan gerekçelerle, dilekçi isteminin reddi ile ilâmın 21’inci maddesi ile verilen tazmin hükmünün tasdikine, karar verildi.

Page 81: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

69

Karar Tarihi : 5.6.2007

Tutanak No. : 29451 KONU: 90/1216 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamına girmeyen

“Belediye Hizmet Binaları ve Tesislerinin Güvenlik, Denetim, Kontrol Hizmetleri ile Ziyaretçi Yönlendirme İşi”ne ilişkin olarak düzenlenen sözleşme ve şartnamelere asgarî ücret artışı ve sigorta primine esas günlük kazanç alt sınır artışı nedeniyle fiyat farkı verilmesine ilişkin hüküm konulmasının mümkün olmadığı.

838 sayılı ilâmın 2’nci maddesinde, 90/1216 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi dışında kalan “Belediye Hizmet Binaları ve Tesislerinin Güvenlik, Denetim, Kontrol Hizmetleri ile Ziyaretçi Yönlendirme İşi”ne ilişkin olarak üstlenici firma ………………….. Limited Şirketi’ne, asgari ücret artışı ve sigorta primine esas günlük kazanç alt sınır artışı nedeniyle fiyat farkı verilmesi sonucu fazla ödemede bulunulması nedeniyle toplam …………..-liraya tazmin hükmolunmuştur.

2886 sayılı Kanunun “Şartnameler” başlıklı 7’nci ve 8’inci maddelerinin fiyat farklarının ne şekilde ödeneceğini, bu konuda ihaleyi yapacak idarelere değil Bakanlar Kuruluna yetki verdiğini, Bakanlar Kurulunun 90/1216 sayılı Kararnamesinin: inşaat ve imalat işlerine dair fiyat farkı kararnameleri dışında kalan işlerine ait şartname ve sözleşmelere fiyat farkı ile ilgili olarak eklenecek esasları belirlediğini, bu konuda Sayıştay 1. Dairesinin 01.06.1995 gün ve D.l.1995-24/4455 sayılı, Sayıştay 3. Dairesinin 10.06.1994 gün ve D-3-94-32/16 sayılı ve yine 1. Dairenin 25.01.2000 gün ve 19974 sayılı kararlarının bulunduğunu, bu kararlarda açıkça belirtildiği gibi günün şartlarındaki zorunlu bazı değişiklikler nedeniyle ihale konusu işlerin kapsamlarının ve hizmet tanımının değiştiğini, inşaat işleri dışında kalan hizmet alımlarında emsal başka bir düzenleme bulunmaması karşısında 90/1216 sayılı Kararnamenin uygulanacağının zorunlu olduğunu, 2495 sayılı Bazı Kurum ve Kuruluşların Korunması ve Güvenliklerinin Sağlanması Hakkındaki Kanun hükümlerindeki işlerin hizmet alımları kapsamında olduğunu 1475 (yenisi 4857) sayılı İş Kanunu hükümlerine göre çalışanlarında hizmet işi yaptıklarını ve her iki iş kolunun da 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerine tabi bulunduğunu, Belediye ve yüklenicinin ne asgari ücretin arttırılmasına müdahil olabilmekte, ne de pirime esas günlük kazancın alt sınırının belirlenmesine katkı sağlayabilmekte ve alt sınırın ne kadar arttırılacağının tarafların önceden

Page 82: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

70

bilmesinin mümkün olmadığını beyan ederek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedir.

2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 7’nci maddesinde, ihale konusu işlerin her türlü özelliğini belirten şartname ve varsa eklerinin idarelerce hazırlanacağı ve bu şartnamelerde, işin mahiyetine göre konulacak özel ve teknik şartların gösterilmesinin zorunlu olduğu belirtilmiştir.

Aynı Kanunun 8’inci maddesinde de, tip şartnamelerin genel ve ortak esaslarını belirlemeye ve şartnamelere konulacak hususlarla bunlar dışındaki genel esasları belirlemeye Bakanlar Kurulunun yetkili olduğu ifade edilmiştir.

Bakanlar Kurulu bu yetkisine istinaden 28.11.1990 tarih ve 90/1216 sayılı (Devlet İhale Kanunu kapsamına giren idarelerin inşaat ve imalat işlerine dair fiyat farkı kararnameleri dışında kalan işlerine ait şartname ve sözleşmelere fiyat farkı ile ilgili hükümler eklenmesi hakkındaki) Kararı yayımlamıştır. Söz konusu Bakanlar Kurulu Kararının 1’inci maddesinin (c) fıkrasında aynen; “Yardımcı hizmetler sınıfı personel tarafından yerine getirilmesi gereken hizmet yerlerinin ve tedavi kurumlarının temizlenmesi işleri ile ilgili şartname ve sözleşmelerde, çalıştırılacak Sosyal Sigortalar Kanununa tabi personel sayısı ve günlük çalışma saatinin belirlenmesi kaydıyla, asgari ücret tespit komisyonlarınca ihalenin yapıldığı tarihte mevcut olan asgari ücretin artırılması halinde eski ve yeni asgari saat ücretleri arasındaki fark, ayrıca bu farktan doğan ve işverence karşılanması gereken sosyal sigortalar primleri ve tasarrufu teşvik kesintisinde meydana gelecek artış farkının ödenmesi hususlarında hüküm konulabilir.” denilmektedir.

Bu hükme göre, fiyat farkı ödenebilmesi, üç koşulun birlikte gerçekleşmesi şartına bağlıdır.

a) Taahhüt konusunun yardımcı hizmetler sınıfı personel tarafından yerine getirilmesi gereken hizmet yerlerinin ve tedavi kurumlarının temizlenmesi işi olması.

b) Asgari ücret tespit komisyonlarınca asgari ücretin artırılmış olması.

c) Şartname ve sözleşmelere asgarî ücret artışı nedeniyle meydana gelecek eski ve yeni asgarî saat ücretleri arasındaki fark ile bu farktan doğan ve işverence karşılanması gereken sosyal sigortalar primlerinin ödenmesi hususlarında hüküm konulmuş olması.

Page 83: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

71

Ayrıca, Bakanlar Kurulunca 2886 sayılı Kanunun 8’inci maddesine istinaden hazırlanan ve 84/7958 sayılı Kararname eki olarak 27.5.1984 tarih ve 18413 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan “2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu Kapsamındaki İdarelerin Her Türlü Alım İhalelerinde Uygulayacakları Genel ve Ortak Esasları Belirleyen Eksiltme Tip Şartnamesi”nin 14’üncü maddesinde de, müteahhidin gerek esas taahhüt süresi içinde gerekse mücbir sebeplerden dolayı uzatılan süre içinde taahhüdün tamamen ifasına kadar vergi artışları veya yeni vergi ve resimler konulması, fiyatların yükselmesi, taşıma ve işçi ücretlerinin artması ve sair sebeplere dayanarak fazla para verilmesi isteğinde bulunamayacağı, ancak gerekli görülen hallerde, yürürlükte bulunan Bakanlar Kurulu Kararnamesi esaslarına göre ve kararname kapsamındaki işler için fiyat farkı verilecekse, şartnamenin bu maddesinde gösterileceği belirtilmiştir.

Bu düzenlemelere göre, yalnızca temizlik işleri ile ilgili şartname ve sözleşmelere asgarî ücret artışı nedeniyle meydana gelecek eski ve yeni asgarî saat ücretleri arasındaki fark ile bu farktan doğan ve işverence karşılanması gereken sosyal sigortalar primlerinin ödenmesi hususlarında hüküm konulabilecek, şartname ve sözleşmelerde bu hüküm bulunmak kaydıyla asgarî ücret artış farkı ile bu farktan doğan sosyal sigorta primleri müteahhide ödenebilecektir.

Bu nedenle, 90/1216 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamına girmeyen “Belediye Hizmet Binaları ve Tesislerinin Güvenlik, Denetim, Kontrol Hizmetleri ile Ziyaretçi Yönlendirme İşi” ne ilişkin olarak düzenlenen sözleşme ve şartnamelere bu yönde hüküm konulamaz ve buna istinaden ödeme yapılamaz.

Açıklanan nedenlerle dilekçi iddialarının reddi ile, 838 sayılı ilâmın 2’nci maddesi ile toplam ………………-liraya dair tazmin hükmünün tasdikine, karar verildi.

Page 84: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

72

Karar Tarihi : 2.10.2007

Tutanak No. : 29538 KONU: 1) 4734 sayılı Kanunda tanıtım, basım ve yayım, toplantı,

organizasyon, sergileme faaliyetleri hizmet tanımı içerisinde yer aldığından, belediyenin halkla ilişkiler ve basın tanıtım stratejilerinin belirlenmesi faaliyetlerinin ihale konusu olabileceği ve bu nedenle yapılan ödemede mevzuata aykırılık bulunmadığı,

2) İşgal harcı tahsilatının, Kamu İhale Kanununa göre ihale edilebilecek bir “hizmet” olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı.

1) 85 no’lu ilâmın 1’inci maddesinde, Belediyenin halkla ilişkiler ve basın tanıtım stratejilerinin belirlenmesi amacıyla yapılan ihale kapsamında, ………………. Ltd. Şirketine yapılan ödeme nedeniyle ……………..- liranın tazminine karar verilmiştir.

Dilekçiler dilekçelerinde, Başbakanlık Genelgesinin 10’uncu maddesi 2’nci fıkrasının Danıştay kararı ile iptal edildiğini ve fıkra metninin 03/08/2005 tarih ve 25895 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2005/19 sayılı Genelge ile kamu kurum ve kuruluşlarınca mevzuattan kaynaklanan zorunluluklar gereği verilen veya kurumun faaliyetleri ile doğrudan ilgili olan ilanlar hariç olmak üzere basın ve yayın organlarına ilan verilmeyecektir şeklinde değiştirildiğini, kurumun faaliyetleri ile doğrudan ilgili olan ilanların 2003/39 sayılı Başbakanlık Genelgesinin 10’uncu maddesi 1’inci fıkrası yasağı kapsamı dışına çıkarıldığını, belediye hizmetlerinin belde sakinlerine ilk elden gazete bastırılarak dağıtılması yoluyla kolayca duyurulmasının 1580 sayılı Yasanın 1’inci 15’inci ve 19’uncu maddeleri hükümleri ışığında belediye faaliyetleri ile doğrudan ilgili olduğunu, ödemenin 1580 sayılı Yasanın ihtiyari masraflara yer verdiği 118’inci maddesi ve 4734 sayılı Yasanın 22’nci maddesi (b) bendi hükmü gereği yapıldığını, Sayıştay 1. Dairesinin 17.02.2000 tarih ve 6820 tutanak sayılı Kararında idari vesayet yetkisinin sınırını aşan tasarruf genelgesine aykırı demirbaş alımında ilişik bulunmadığına, 3. Dairenin 27.10.1998 tarih ve 199 tutanak sayılı Kararında ise ; Başbakanlık tasarruf genelgesinin bir yasa hükmüne dayanılarak yayımlanmış bir genelge olmayıp, tamamen idari nitelikte ve Devlet kurum ve kuruluşlarının bütçe uygulaması ile ilgili faaliyetlerini belirleyici mahiyette bir düzenleme olduğundan harcama belgeleri ve

Page 85: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

73

muhasebe kayıtları tamam olan satın alınması işleminde mevzuata aykırılık olmadığına karar verildiğini, dolayısıyla tasarruf genelgelerinin yerel yönetimler açısından mali sorumluluk doğurucu nitelikte olamayacağı açık olduğunu, ödemenin belediyenin ilgili birim tarafından daha iyi tanıtımı için profesyonelce strateji belirlenmesine yönelik olup reklam ve tanıtım amaçlı ödeme olmadığını, bu nedenlerle tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmişlerdir.

4734 sayılı Kamu İhale Kanunun “Kapsam” başlıklı 2’nci maddesinin 1’inci fıkrasında, “Aşağıda belirtilen idarelerin kullanımında bulunan her türlü kaynaktan karşılanan mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin ihalelerinin bu kanuna göre yürütüleceği” belirtildikten sonra aynı fıkranın (a) bendinde, belediyeler de bu kanuna göre ihalelerini yürütecek kurumlar arasında sayılmıştır.

Aynı kanunun tanımlar başlıklı 4’üncü maddesinde,

“Hizmet : (Değişik tanım: 30/07/2003 - 4964 S.K./3. md.) Bakım ve onarım, taşıma, haberleşme, sigorta, araştırma ve geliştirme, muhasebe, piyasa araştırması ve anket, danışmanlık, mimarlık ve mühendislik, etüt ve proje, harita ve kadastro, imar uygulama, her ölçekte imar planı, tanıtım, basım ve yayım, temizlik, yemek hazırlama ve dağıtım, toplantı, organizasyon, sergileme, koruma ve güvenlik, mesleki eğitim, fotoğraf, film, fikri ve güzel sanat, bilgisayar sistemlerine yönelik hizmetler ile yazılım hizmetlerini, taşınır ve taşınmaz mal ve hakların kiralanmasını ve benzeri diğer hizmetleri ifade eder,” şeklinde düzenlenmiştir.

Verile emirleri ve eklerinin incelenmesinde, söz konusu şirketle yapılan sözleşmenin konusunun belediye adına kampanya, toplantı ve benzeri organizasyonların planlanması, onaylanması halinde gerçekleştirilmesi, belediye hizmetlerinin tanıtımının yapılması, belediyenin tanıtım stratejilerinin belirlenmesi olduğu ve söz konusu faaliyetlerin ihale konusu olabileceği ve 4734 sayılı Kanunda da tanıtım, basım ve yayım, toplantı, organizasyon, sergileme faaliyetlerinin hizmet tanımı içerisinde değerlendirildiği görüldüğünden yapılan ödemede mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle dilekçilerin iddialarının kabulüyle, 85 sayılı ilâmın 1’inci maddesiyle tazminine karar verilen ………………..liraya ilişkin tazmin hükmünün kaldırılmasına,

Page 86: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

74

2) 85 no’lu ilâmın 3’üncü maddesinde, Belediyenin uhdesinde bulunan ve il trafik komisyonunca araçların park etmesi için karar alınan cadde ve/veya sokak yol kenarı otoparklarında park eden araçlardan belediye adına parklanma ücretinin tahsilinin ihale edilmesi nedeniyle ………………..- liranın tazminine karar verilmiştir.

Dilekçiler dilekçelerinde, İl Trafik Komisyonunca alınan karar gereği araçların, kararı alınan cadde ve sokak yol kenarlarındaki otopark alanlarında park etmesi karşılığında park ücretinin tahsilinin 4734 sayılı Yasanın 22’nci maddesi (d) bendi kapsamında hizmet alımı yapılmasının Belediyenin yeterli personelinin olmaması nedeniyle yapıldığını, işe ait dosya incelendiğinde öncelikli amacın araçların düzenli, temiz ve güvenli park ettirilmesinin sağlanması olduğunun görüleceğini, yapılan işin Belediyemizin yapması gereken bir hizmet olduğundan hizmet alımı şeklinde değerlendirildiğini, kaldı ki 4734 sayılı Yasanın 22’nci maddesi kapsamında yapılan alımların ihale olmayıp, yasa kapsamındaki kurumların ihtiyaçlarının maddede yer verilen şartlar ile alımı olduğunu, araçların trafik kargaşasına mahal vermeden park yerlerine park ettirilmesi belediye adına bir ihtiyaç olduğundan ve işçilik oranı fazla olduğundan en yakın tanım olan hizmet alımı kapsamında değerlendirilerek alımın yapıldığını, yapılan hizmet alımıyla araç parkı kargaşası önlendiği gibi, bu yolla eleman yetersizliği sonucunda tahsil imkânı bulamadıkları bir gelirin elde edildiğini, işgal harcı tahsilatlarının, hizmet alımı yüklenicisine yaptırılmasının 2464 sayılı Yasanın 57’nci maddesinde yer verilen “...belediyelerin yetkili kılacakları memur veya kişilerce makbuz karşılığında tahsil edilir hükmüne göre yapıldığını, kaldı ki her türlü durumda işgal harcı tahsilatlarını devamlı cadde üzerinde bulunarak yapacak yeterli elamanın da bulunmadığını, söz konusu işlemin diğer belediyelerde de aynen uygulandığını, yapılan hizmet sözleşmesinin yalnızca düzenli park ettirmeyi içermesinin az da olsa bir gelir kaybına neden olacağını ve hem de hizmeti sunan ile vatandaşlar arasında parasal niteliği olan yolsuzluk ve suiistimallere mahal verebileceğini ve bu nedenlerle tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmişlerdir.

1580 sayılı Belediye Kanununun 111’inci maddesinde “Belediyelerde mültezimlik usulü mülgadır. Her nevi belediye vergi, resim ve harçları vesaiti tahsiliye marifetiyle idare ve cibiliyet olunacağı,

100’üncü maddesinde ise belediyenin emvalini idare ile varidat ve matlubatını takip ve tahsile Belediye Başkanının salahiyetli olduğu öngörülmüştür.

Page 87: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

75

Belediye Bütçe ve Muhasebe Tüzüğünün 33’üncü maddesinde “Belediyeye ait vergi, resim, harç ve benzeri gelirler kanuna dayanmadıkça ve yasal yetkisi bulunan memurlar tarafından tarh ve tahakkuk ettirilmedikçe tahsil olunamaz. Bunun aksine emir verenler, tahakkuk belgeleri ve tarife düzenleyenler ve tahsilat yapanlarla yasada, bütçe kararnamesinde yazılı hususlar dışında ödeme yapanlara ve belediye parasını kullananlara Devlet Memurları hakkındaki ceza hükümleri”nin uygulanacağı,

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 57’inci maddesinde işgal harcının belediyelerin yetkili kılacakları memur veya kişilerce makbuz karşılığında tahsil edileceği, düzenlemesi mevcuttur.

Yukarıya alınan mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üzere belediyeye ait vergi resim ve harçların belediye görevlileri tarafından tahsili esastır. Bu kuralın tek istinası Belediye Gelirleri Kanunun yukarıya alınan işgal harcının “belediyelerin yetkili kılacakları memur veya kişilerce” makbuz karşılığı tahsil edileceği hükmüdür. Madde metnindeki "kişiler" ibaresinden kast edilen belediyelerde çalışan geçici ve sürekli işçilerle belediyelerce görevlendirilen diğer kişilerdir. Dolayısıyla, işgal harcı tahsilatının, Kamu İhale Kanununa göre ihale edilebilecek bir “hizmet” olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.

Anılan işe ilişkin dosya ve belgelerin incelenmesinden, işgal harcı tahsil edilecek alanlarda, araçların düzenli, temiz ve güvenli olarak parklanmalarını sağlamak ve parklanan araçlardan belediye adına park ücretinin (işgal harcı) tahsilini sağlamak üzere, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 22/d maddesi uyarınca hizmet alımının yapıldığı, bu iş için sözleşme bedeli 7.080.000.000 TL (KDV hariç) olan üç ayrı sözleşme imzalandığı ve Belediye Bütçesinin 340 harcama tertibinden de bu işin bedelinin ödendiği anlaşılmaktadır.

4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 2’nci maddesinde bu kanunun kapsamının; “...idarelerin kullanımında bulunan her türlü kaynaktan karşılanan mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinin ihaleleri olduğu şeklinde düzenlenmiştir. Dolayısıyla, kamu idareleri bu kanuna göre sadece mal ve hizmet alımları ile yapım işlerini ihale edebilirler. Aynı Kanunun 3’üncü maddesinde de, bu kanun açısından hizmetin tanımı yapılmıştır. Bu tanımlamaya göre, işgal harcının ihale suretiyle tahsilinin hizmet tanımı içerisinde değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu itibarla işgal harcı tahsilini Kamu İhale Kanunu kapsamında ihale edilebilecek bir hizmet olarak düşünülmesi mümkün değildir.

Page 88: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

76

Dilekçiler dilekçelerinde bu sözleşmelerle belediyeye gelir sağlandığını ve yeterli elemanlarının bulunmaması nedeniyle işi ihale ettiklerini iddia etmişlerse de, işgal harçlarına ilişkin tahsilat bordrosunun incelenmesinden, ihale konusu alanlardan toplanan işgal harcının 12.339.630.000 TL (KDV hariç) olduğu buna karşılık üç ihalenin toplam tutarının ise (3x7.080.000.000) = 21.240.000.000 TL (KDV hariç) olması ve işin 3 kişiyle yapılması karşısında söz konusu iddialarının kabulü mümkün görülmemiştir.

Yukarıda açıklanan sebeplerle dilekçilerin iddialarının reddiyle, 64 no’lu ilâmın 3’üncü maddesiyle tazminine karar verilen ………………..- liraya ilişkin tazmin hükmünün tasdikine, karar verildi.

Page 89: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

77

II- PERSONEL MEVZUATI İLE İLGİLİ SEÇME KARARLAR

Page 90: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

78

Page 91: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

79

Karar Tarihi : 13.2.2007 Tutanak No : 29116 KONU: Tam gün tam yıl eğitim yapılan okul ve kurumlardan olan

halk eğitim merkezi ve akşam sanat okullarında görevli yöneticilere 15 saat ek ders görevi verilmesinde ve ücret ödenmesinde mevzuata aykırılık bulunmadığı.

504 sayılı ilâmla, Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu yöneticilerine “Ders Dışı Hazırlık ve Planlama Görevi” karşılığı olarak haftalık 5 saat ders yerine, tam gün tam yıl eğitim yapan okul ve kurum yöneticileri için öngörülen 15 saat üzerinden ek ders ücreti ödenmesi sonucu …………………….-liraya tazmin hükmolunmuştur.

İlgili dilekçesinde özetle, halk eğitimi merkezi ve akşam sanat okullarında görevli eğiticilere ilişkin esasları belirleyen 98/12120 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 2’nci maddesinde “Bu çizelgede yer almayan, ancak esasların ilgili maddelerinde belirtilen görevlerin yerine getirilmesi halinde bu çizelgede belirtilen ek ders saatleri dışında; ayrıca madde hükümlerinde geçen ders saatleri sayısı kadar ek ders görevi verilebilir ve ücret ödenir.” denildiğini ve ayrıca Milli Eğitim Bakanlığınca yayımlanan 1999/50 sayılı Genelge'nin ilgili maddelerinde ifade edildiği üzere çizelgede Halk Eğitim Merkezi yöneticilerinin tam gün tam yıl kapsamında 15 saat ders dışı hazırlık ve planlama görevi verileceğinin bildirildiğini, kendisinin Halk Eğitimi Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürü olarak görev yaptığını ve Milli eğitim Bakanlığı Erkek Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü'nün 13.07.1999 tarih ve 7341 sayılı yazısına ekli “Milli Eğitim Bakanlığı Erkek Teknik Öğretim Okul ve Kurumlarında Tam Gün Tam Yıl Uygulamasına İlişkin Yönerge” doğrultusunda, Isparta Halk Eğitimi Merkezi Isparta İl Mesleki Eğitim Kurulu'nun 28.08.2003 tarih ve 2003/3 toplantı sayılı tavsiye kararı doğrultusunda 17.09.2003 tarih ve 25147 sayılı Valilik Oluru ile 2003-2004 öğretim yılında “Tam Gün Tam Yıl Eğitim Uygulaması Yapılacak Kurum” kapsamına alınarak Milli Eğitim Bakanlığına bildirilmesine karar verildiğini, bu karara istinaden söz konusu ders dışı hazırlık ve planlama görevi karşılığı olarak kendisine 15 saat ek ders ücreti ödendiğini, yapılan ödemelerin mevzuata uygun olduğunu ve fazla ödeme yapılmadığın belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını istemektedir.

Page 92: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

80

98/12120 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli ‘Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen ve Yöneticilerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Esasların 4’üncü maddesinin (n) bendinde: “Tam Gün Tam Yıl Eğitim; meslekî ve teknik örgün ve yaygın eğitim kurumlarının fizikî kapasitelerinden azamî derecede yararlanılması amacıyla hafta sonu, yarıyıl ve yaz tatilleri de dahil olmak üzere 07.00-24.00 saatleri arasında yapılan eğitim ve öğretimi,

ifade eder.”

Aynı Esasların 11’inci maddesinde: “Kapsama dahil okul ve kurumlarda görevli yönetici ve öğretmenlere, ders niteliğinde yönetim görevi ile ek ders görevi dışında “Ders Dışı Hazırlık ve Plânlama Görevi” karşılığı olarak haftada;

a) Müdür ve müdür başyardımcılarına;

1) Tam gün tam yıl eğitim yapılan okul ve kurumlarda 15 saat,

2) Yatılı ve pansiyonlu okullar, her türdeki anadolu liseleri, fen liseleri, kız ve erkek teknik öğretim okul ve kurumları ile özel eğitim okul ve kurumlarında 10 saat,

3) Diğer örgün ve yaygın eğitim kurumlarında 5 saat,

(…)

daha öğretim yılı süresince ek ders ücreti ödenir.”

Aynı Esasların ek 1’inci maddesinde: “Öğretmen ve yöneticilerin haftalık ders ve ek ders saatleri ekli Çizelgede gösterilmiştir.”

Öğretmen ve Yöneticilerin Haftalık Ders ve Ek Ders Saatleri Ekli Çizelgede de tam gün tam yıl eğitim yapabilecek okul ve kurum arasında halk eğitim merkezi ve akşam sanat okulları sayılmamış ve bu eğitim kurumlarının yöneticileri için ders dışı hazırlık ve planlama görevi karşılığı olarak haftada 5 saat öngörülmüştür.

Ancak aynı çizelgenin açıklama kısmında “Bu çizelgede yer almayan, ancak Esasların ilgili maddelerinde belirtilen görevlerin yerine getirilmesi halinde bu çizelgede belirtilen ek ders saatleri dışında ayrıca madde hükümlerinde geçen ders saatleri sayısı kadar ek ders görevi verilebilir ve ücret ödenir.” hükümleri getirilmiştir.

Page 93: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

81

Belirtilen bu hükümlere göre, okul ve kurumlarda görevli yöneticilere ders niteliğinde yönetim görevi ile ek ders görevi dışında ders dışı hazırlık ve planlama görevi karşılığı olarak haftada tam gün tam yıl eğitim yapılan okul ve kurumlarda 15 saat, diğer örgün ve yaygın eğitim kurumlarında 5 saat ek ders ücreti ödenmesi kuralına yer verilmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı Erkek Teknik Öğretim Okul ve Kurumlarında Tam Gün Tam Yıl Uygulamasına İlişkin Yönergesi’nin 7’nci maddesi hükmü çerçevesinde Isparta Halk Eğitimi Merkezi Isparta İl Mesleki Eğitim Kurulu'nun 28.08.2003 tarih ve 2003/3 toplantı sayılı tavsiye kararı doğrultusunda Isparta Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu tam gün tam yıl eğitim yapılan okul ve kurumlar arasına alınmış bulunmaktadır. Bu halde, Öğretmen ve Yöneticilerin Haftalık Ders ve Ek Ders Saatleri Ekli Çizelgesinin açıklama kısmında çizelgede yer almayıp da Esasların ilgili maddelerinde belirtilen görevlerin yerine getirilmesi halinde Esasların 11’inci maddesinin 1-a bendindeki hükmü gereği, tam gün tam yıl eğitim yapılan okul ve kurumlardan olan halk eğitim merkezi ve akşam sanat okullarında görevli yöneticilere 15 saat ek ders görevi verilmesinde ve ücret ödenmesinde mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.

Bu nedenlerle, dilekçi iddialarının kabulü ile 504 sayılı ilâmın 1’inci maddesiyle ………………..-liraya ilişkin olarak verilen tazmin hükmünün kaldırılmasına, karar verildi.

Page 94: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

82

Karar Tarihi : 20.2.2007 Tutanak No : 29131 KONU: Üniversitede görevli Maliye Bakanlığı personeline, 213 sayılı

Vergi Usul Kanununun Ek 13’üncü maddesi gereğince genel bütçeden ödenen ek tazminattan, ilgili personelin aldığı fazla çalışma ücretlerinin net tutarlarının mahsup edilmesi gerekeceği.

640 no’lu ilâmın 1’inci maddesinde, Fırat Üniversitesi Bütçe Daire Başkanlığında görevli Maliye Bakanlığı personeline, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun Ek 13’üncü maddesi gereğince genel bütçeden ek tazminat ödenirken, ilgili personelin aldığı fazla çalışma ücretlerinin net tutarlarının 15.07.2002 tarihinden itibaren mahsup edilmemesi nedeniyle …………………….-. liranın tazminine karar verilmiştir.

Dilekçiler dilekçelerinde, 178 sayılı Maliye Bakanlığının Görevleri Hakkında K.H.K.’nin 35’inci maddesinde belirtilen bağlı kuruluş personelinin aldıkları fazla mesailerinin ek tazminattan mahsup edileceğini, ancak 8’inci maddede belirtilen ana hizmet birimlerinde çalışan (merkez memuru) personelin bu kapsama dahil edilmediğini, ayrıca, 3843 sayılı Kanunun 8’inci ve 12’nci maddelerinde, yasal çalışma saati bitiminden sonra fiilen yapılacak fazla çalışma karşılığı ücretlerin ek tazminattan mahsubuna ilişkin bir hükmün bulunmadığını, Bakanlıkça, konu edilen personele fazla çalışma yaptırılarak herhangi bir mahsuba gidilmeden ödeme yapıldığını, bu usul ve esasların Maliye Bakanlığının bir iç düzenlenmesi olup, başka kurum ve kuruluşların bu yöndeki uygulamalarını kapsamasının mümkün olmadığını, diğer taraftan, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu'nun 22.12.1973 günlü, Es: 1968/6 K:1973/14 sayılı Kararında; idarenin yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde süre aranmaksızın hatalı ödediği meblağı her zaman geri alınabileceği, bunun dışında kalan hallerde hatalı ödemelerin istirdadının hatalı ödemenin yapıldığı tarihten başlamak üzere dava açma süresi içinde olanaklı olduğu ve bu süre geçtikten sonra istirdat edemeyeceği belirtildiğinden bu aşamadan sonra geri istemenin mümkün olmadığını, yine, Danıştay 11. Dairesinin 8.12.2003 tarih ve E.2003/9065K.2003/5380 sayılı Kararıyla “personel arasında kurulacak ücret dengesinin döner sermaye katkı payından yaralanan personel bakımından daha düşük miktarda ve ek ödeme oranı belirlenmesiyle gerçekleştirileceği kaynağını iki farklı kanundan alan ödentilerden birinin diğerine mahsup yoluna gidilerek kanuni

Page 95: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

83

düzenlemelerden birinin hiç uygulanmaması sonucunun yaratılmasıyla söz konusu amacın güdülemeyeceği nedeniyle işlemin iptaline kara verildiğini, Anayasanın 160’ncı maddesinin 2’nci fıkrasında; vergi, benzeri mali yükümlülükler ve ödevler hakkında Danıştay ile Sayıştay kararları arasındaki uyuşmazlıklarda Danıştay kararlarının esas alınacağının hükme bağlandığını, bu ödemede de Danıştay Kararının esas alınması gerektiğini bildirerek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmişlerdir.

4684 sayılı Kanunun 15’inci maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanununun Ek 13’üncü maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendinde Maliye Bakanı, bakanlığın yurtdışı kadrolarında bulunan personeli dışında kalan personeline en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) % 200 ünü geçmemek üzere ek ödeme yaptırmaya yetkili kılınmış, aynı maddenin sondan bir önceki fıkrasında da, görev yapılan birim ve iş hacmi, görev mahalli, görevin önem ve güçlüğü, personelin sınıfı, kadro unvanı, derecesi ve atanma biçimi gibi kriterlere göre yapılacak ek ödemelerin farklı miktarları ve ödemeye ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanı tarafından tespit edileceği, hükme bağlanmıştır.

Bu yetkiye dayanılarak hazırlanan ve 15.07.2002 tarihinden itibaren geçerli olan “Maliye Bakanlığı Personeline Yapılacak Ek Ödemeye İlişkin Usul ve Esaslar”ın “Kapsam” başlıklı 2’nci maddesinde,

Bu esasların Maliye Bakanlığının yurtdışı kadrolarında bulunan personeli dışında kalan personeli (sözleşmeli personel dahil) ile Bakanlığın bağlı kuruluşları personelini ve kadrosu Bakanlığa ait olmayan ancak atama, izin, sicil, disiplin ve terfi işlemleri Bakanlıkça gerçekleştirilen döner sermaye saymanlarını kapsayacağı,

Aynı Esasların, Ödemenin Usul ve Esasları başlıklı 4’üncü maddesi 1’inci fıkrasının (d) bendinde ise,

“Bu esaslar kapsamında bulunan personele ödenen ikramiye, fazla çalışma ücreti, döner sermaye katkı payı, teşvik primi ile Gümrük Kanunu uyarınca yapılan ödemelerin net tutarı ek ödemenin net tutarından mahsup edilir. Ancak, Bütçe Kanunun (K) cetveli uyarınca özel kalem müdürlüklerinde ve makam hizmetlerinde grev yapan personel ile şoförlere ödenen fazla çalışma ücreti, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun Ek 13’üncü maddesinin dördüncü fıkrasının (b) ve (c) bentlerindeki ödemelerin mahsup işlemine tabi tutulmayacağı öngörülmüştür.

3843 sayılı Yükseköğretim Kurumlarında İkili Öğretim Yapılması Kanununun “Fazla Çalışma Ücreti” başlıklı 12’nci maddesinde,

Page 96: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

84

Yükseköğretim kurumlarının ikinci öğretim yapan birimlerinde görevli öğretim elemanları ile idari personele yasal çalışma saati bitiminden sonra fiilen yaptıkları fazla çalışma süreleri için saat ücreti ödenir. Yapılacak fazla çalışmanın aylık saati ile ödenecek ücretin miktarı, Yükseköğretim Kurulunun görüşü, Milli Eğitim Bakanlığının teklifi üzerine her yıl bütçe kanunu ile belirlenen saat başı fazla çalışma ücretinin üç katını aşmayacak şekilde Bakanlar Kurulu tarafından belirleneceği, hükme bağlanmıştır.

Maliye Bakanının bu kanundan aldığı yetkisine dayanarak tespit ettiği ek ödemeye ilişkin esas ve usullerin “Kapsam” başlıklı 2’nci maddesinde bu esasların, Bakanlığın yurt dışı kadrolarında görevli personeli dışında kalan bütün personelini kapsadığı ve 4’üncü maddesi 1’inci fıkrasının (d) bendinde de, bu esaslar kapsamında bulunan personele ödenen fazla çalışma ücretinin net tutarının ek ödemenin net tutarından mahsup edileceğinin düzenlendiği, bu esaslarda mahsup edilmemesi öngörülen kalemler arasında da 3843 sayılı Kanuna göre ödenen fazla çalışma ücreti bulunmamaktadır.

Her ne kadar dilekçiler 3843 sayılı Kanunda mahsup işleminin öngörülmediğini iddia etmişlerse de, söz konusu ödeme genel bütçeden Maliye Bakanlığı personeline yapılmaktadır. Bütçe Dairesi personeli Maliye Bakanlığının personeli olup ek ödemenin kapsamına dahildir. Dolayısıyla bu personele yapılacak ek ödemede de, ek ödemenin esas ve usullerine uyulması yani mahsup işleminin yapılması gerekmektedir. Kaldı ki, mahsup işlemi üniversiteden ödenen fazla çalışma ücretinin ödenmesine engel de değildir. Sadece üniversiteden bu personele yapılan fazla çalışma ücretinin net tutarının genel bütçeden yapılan ek ödemeden mahsup edilmesiyle ilgili olduğundan bu iddianın kabulü mümkün değildir.

Dilekçiler bu usul ve esasların Maliye Bakanlığının bir iç düzenlemesi olduğunu ve diğer kurum ve kuruluşların uygulamalarını kapsamasının mümkün olmadığını iddia etmişlerse de, anılan personel (başka kurumda çalışıyor olsa da) Maliye Bakanlığının personelidir ve yapılan ödeme genel bütçeden yapılan bir ödemedir. Söz konusu ek ödemenin esas ve usullerinde de, Maliye Bakanlığının yurtdışı kadrolarında görevli personeli dışındaki personeli, çalışma yerine bakılmaksızın mahsup işleminin kapsamında bulunduğundan, söz konusu iddianın kabulü mümkün değildir.

Page 97: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

85

Ayrıca dilekçiler, bu ödemenin mahsup edilemeyeceğine ve geri istenemeyeceğine dair Danıştay kararlarının bulunduğunu, Anayasanın 160’ncı maddesinin 2’nci fıkrası ve Sayıştay Kanunun Ek 3’üncü maddesine göre, vergi ve benzeri mali yükümlülükler ve ödevler hakkında, Danıştay ile Sayıştay kararları arasındaki uyuşmazlıklarda Danıştay kararlarının esas alınacağını iddia etmişlerse de, personele yapılan ödemenin vergi ve benzeri mali yükümlülük ve ödevlerle ilgisi bulunmadığından bu yöndeki dilekçi iddialarının kabulü mümkün değildir.

Yukarıdaki açıklanan sebeplerle, dilekçilerin iddialarının reddiyle 640 no’lu ilâmın 1’inci maddesiyle tazminine karar verilen …………………..-liraya ilişkin hükmün tasdikine, karar verildi.

Page 98: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

86

Karar Tarihi : 6.3.2007 Tutanak No : 29185 KONU: Belediyede çalışan memurlara verilen öğle yemeği maliyetinin

tamamının belediye bütçesinden karşılanmasının mümkün olmadığı.

679 sayılı ilâmın 6’ncı maddesinde, memurlara yiyecek yardımının hatalı yapılması nedeniyle toplam …………….- liraya tazmin hükmolunmuştur.

Dilekçi dilekçesinde özetle, işçilerden yemek bedeli alınmaz iken daha düşük ücret alan ve işçi personel ile aynı salonda yemek yiyen memur personelden ücret almanın çalışma barışına uymadığını belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedir.

12.1986 tarih ve 19308 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 86/11220 sayılı BKK ile çıkarılan “Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliği”nin “Yemek Servisi Giderleri” başlıklı 4’üncü maddesinde;

“Yiyecek yardımının gerektirdiği giderler yemek maliyetlerinin yarısını aşmamak üzere, bu Yönetmelik kapsamına dahil memur kadrosu adedine göre kurum bütçelerine konulacak ödeneklerle karşılanır.

Ödenek dağıtımı yemek servisi kurulacak kurumdaki memur sayısı dikkate alınmak suretiyle yapılır.

Yemek bedelinin bütçeden karşılanamayan kısmı yemek yiyenlerden alınır. 2155 sayılı Bazı Kamu Personeline Tayın Bedeli Verilmesi Hakkında Kanuna göre tayın bedeli verilen personel ile sözleşmeli olarak çalıştırılanların, bu Yönetmeliğe göre yiyecek yardımı yapılan yemek servislerinde yemek yemeleri halinde yemek bedelinin tamamı kendilerinden alınır.”

denilmektedir.

Görüldüğü gibi personele yapılan yiyecek yardımının gerektirdiği giderin yarısının kurum bütçesinden ödenmesi, diğer yarısının da yemek yiyenlerden alınması gerekmektedir.

Page 99: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

87

Diğer taraftan 15.01.2003 tarih ve 24994 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan (2) Sıra No’lu Bütçe Uygulama Talimatının 2’nci maddesi ile 2003 yılında öğle yemeği servisinden faydalanan memurlardan alınacak en az bedeller belirlenmiştir. Talimatın 4’üncü maddesi ile “kuruluşlar, hizmetlerin özelliği, yemek maliyetleri ve yemek servisinin farklı mahallerde daha iyi şartlarda sunulması gibi hususları dikkate alarak belirtilen miktarın üzerinde de yemek bedeli tespit edebileceklerdir,” denilmek suretiyle de, Yönetmeliğin 4’üncü maddesinde yer alan kurum bütçesinden karşılanacak kısmın yemek maliyetinin yarısını aşmaması ile uyumluluk sağlanmıştır.

Yukarıda mevzuat hükmü ve açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, memurlara verilen öğle yemeğinin maliyetinin ancak yarısı kurum tarafından karşılanacak, kalan yarısı ise Bütçe Uygulama Talimatıyla belirlenen en az bedellerden az olmamak üzere memurlardan katkı payı olarak alınacaktır. İstanbul Kartal Belediyesinde memurlara verilen öğle yemeği maliyetinin tamamının Belediye bütçesinden karşılandığı anlaşıldığından 679 sayılı ilâmın 6’ncı maddesi ile verilen ………….- liraya ilişkin tazmin hükmünün tasdikine, karar verildi.

Page 100: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

88

Karar Tarihi : 3.4.2007 Tutanak No : 29268 KONU: Belediye Hukuk Müşavirliğinde görevli avukat ve diğer

personele vekalet ücreti ödemelerinde, 657 sayılı Kanunun 146’ncı maddesinde belirtilen yıllık limite uyulması gerekeceği.

64 no’lu ilâmın 1’inci maddesinde, Hukuk Müşavirliğinde görevli avukat ve diğer personele vekalet ücreti ödemelerinde, 657 sayılı Kanunun 146’ncı maddesinde belirtilen yıllık limite uyulmaması nedeniyle …………………...- liranın tazminine karar verilmiştir.

Dilekçiler dilekçelerinde, daire kararında çok önemli bir hususun atlandığını ve yokmuş gibi kararda hiç tartışılmadığını, fazla ödendiği belirtilen vekalet ücretlerinin Samsun Baro Hakem Kurulu Başkanlığının 2004/2 Esas, 2004/1 Karar no’lu 23.01.2004 günlü kararı gereğince ödendiğini, 1136 sayılı Kanun gereğince kurulan Baro Hakem Kurulları'nın çalışma esaslarını belirlemek üzere çıkarılan Türkiye Barolar Birliği Baro Hakem Kurulu Yönetmeliği'nin 19’uncu maddesinde, Kurulun verdiği kararların infazında 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 38’inci maddesi hükmünün uygulanacağının hükme bağlandığını, Hakem Kurulu’nun haklı ve gerektirici nedenlerin bulunması halinde ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararları verebileceğini, Baro Hakem Kurulu kararının mahkeme ilamı hükmünde olduğunu, idare tarafından karara uyulmaması durumunda tazmin kararı verilen vekalet ücretlerinin İcra İflas Kanuna göre, icra takibine konu edilerek cebri icra yolu ile de tahsil edilebileceğini, özel yasa ile kurulmuş bir yargı organı olan Baro Hakem Kurulu'nun kararına uyulmak zorunluluğunun başta Belediyemiz saymanı olmak üzere tahakkuk memurunu da, ilgili tüm birimlerini de bağladığını, bu yargı kararını uygulamamanın görevi suiistimalin azından ihmal suçunu oluşturabileceğini, Avukatlık Kanunu'nun 167’nci maddesinin Anayasa Mahkemesi'nce iptali ile Baro Hakem Kurullarının kaldırılmış olmasının Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümediğinden bu kurulların görevli oldukları tarihte vermiş oldukları kararları geçersiz kılmayacağını, kamuda görev yapan devlet memuru avukat-serbest çalışan avukat ayrımı yapılmaksızın tüm avukatlar için vekalet ücreti ile ilgili uyuşmazlıklarda görevli yargı yerinin (Anayasa Mahkemesi'nce iptal kararı verilinceye kadar) Baro Hakem Kurulları olduğunun Yargıtay kararları ile de sabit olduğunu, 1136 sayılı Yasada 4667 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik sonrasında, Av. ……………

Page 101: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

89

tarafından Samsun Baro Hakem Kurulu'nda dava açıldığını Baro Hakem Kurulu'nun 2004/2 Esas,2004/l Karar Sayılı Kararı ile yargı yerlerinde dava sonunda karşı taraf aleyhine hükmedilen avukatlık ücretlerinin limitle bağlı olmaksızın tamamının avukata ödenmesi doğrultusunda karar verildiğini ve yapılan uygulamanın mevzuata uygun olduğunu bildirerek tazmin hükmünün kaldırılması talebinde bulunmuşlardır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Kapsam” başlıklı 146’ncı maddesinin ikinci fıkrasında memurlara kanun, tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemeyeceği, hiçbir yarar sağlanamayacağı belirtildikten sonra 311 ve 570 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler ile değişik üçüncü fıkrasında bazı kanunların ilgili maddeleri sayılmakta, bu çerçevede "1389 sayılı Kanun ile Katma Bütçeli Kurumların, İl Özel İdareler ve Belediyeler ile bunlara bağlı birliklerin davalarını sonuçlandıran avukat vesaireye verilecek vekalet ücretine ilişkin sair kanun hükümleri saklıdır. Şu kadar ki, vekalet ücretinin yıllık tutarı; 6.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarın on iki katını geçemez. Bu esasa göre yapılacak dağıtım sonunda artan miktar merkezde bir hesapta toplanarak Maliye Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmeliğe göre diğer avukatlar arasında yukarıdaki miktarı aşmamak üzere eşit olarak dağıtılır." hükmüne yer verilmiştir.

31.08.1961 tarih ve 10894 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “1389 sayılı Kanuna Göre Vekalet Ücreti Tevzi Yönetmeliği”nin 3’üncü maddesinde “Davanın ikame ve takibi ile sonuçlandırılmasında birbiri ardına veya birlikte birkaç avukatın hizmeti geçmiş ise yukarıdaki hükümlere göre dava avukatı için ayrılan hisseler her avukatın hizmet ve karara tesir derecesine göre baş hukuk müşavirliğince, teşkilatı bulunan yerlerde de muhakemat müdürlüklerince bu avukatlar arasında paylaştırılır.” denilmiştir,

19.04.1983 tarih ve 18023 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Limit Dışı Kalan Vekalet Ücretlerinin Dağıtım Esasları Hakkında Yönetmelik”in 1’inci maddesinde “Bu Yönetmelik, Genel ve Katma Bütçeli Kurumlar ile İl Özel İdareleri ve Belediyeler ve Özel Kanunlarındaki hükümlerle 1389 sayılı Kanuna atfen vekalet ücretinden yararlanan tüm kamu kurum ve kuruluşları ile bunlara bağlı birliklerde çalışan avukatlara ait limit dışı kalan vekalet ücretlerinin dağıtım usul ve esaslarını belirlemek amacıyla düzenlenmiştir.” denilerek Yönetmeliğin amacı belirtilmiştir. Yönetmeliğin 6’ncı maddesinde, kurumların limit doldurmayan avukatlardan beyanname alarak o malı yıl içinde almış

Page 102: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

90

oldukları vekalet ücretinin miktarını ve avukatların isimlerinin bağlı bulundukları merkez teşkilatına göndermekle yükümlü oldukları, 7’nci maddesinde ise, listelerin her birim merkezinde birim başkanının başkanlığında 3 kişiden oluşan bir kurul tarafından kanuni limit esas alınarak değerlendirmeye tabi tutulacağı, değerlendirmeden sonra hesapta toplanan paranın tüm hak sahiplerine bölünmek suretiyle bulunacak meblağın eşit olarak hak sahiplerine dağıtılacağı, bu dağıtım sırasında kanuni limiti dolduranlardan artan miktarın yine geri kalan hak sahiplerinin sayısına bölünmek suretiyle eşit olarak dağıtıma devam olunacağı, bu dağıtımlardan artan miktarın da bir sonraki yıl kullanılmak üzere adi emanet hesabında bekletileceği ve sonraki yıl tahsil edilen limit dışı vekalet ücretinin, önceki yıla ait emanet hesabındaki meblağ ile birleştirilmek suretiyle dağıtıma tabi tutulacağı belirtilmiştir.

Bu hükümlere göre; vekalet ücretine hak kazanmada “görev” yerine “kişinin” esas alınması, vekalet ücreti limitinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 146’ncı maddesi gereğince yıl içindeki tüm katsayılar dikkate alınarak belirlenmesi ve yukarıda belirtilen esaslara göre dağıtımının yapılması, limit dışı kalan meblağın olması halinde ise artan miktar hakkında yine yukarıda belirtilen usule göre işlem yapılarak artan miktarın bir sonraki yıl kullanılmak üzere adi emanet hesabında bekletilmesi ve bir sonraki yıl tahsil edilen limit dışı vekalet ücretinin, önceki yıla ait emanet hesabındaki meblağ ile birleştirilmek suretiyle dağıtıma tabi tutulması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesi ekinde sunulan Samsun Barosu Hakem Kurulu’nun 2004/2 esas 2004/1 Karar no’lu kararı da, Samsun Belediyesinin 2004 mali yılı hesabına ilişkin bulunmamaktadır. Kaldı ki, 832 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 65’inci maddesi gereğince genel mahkemelerce verilen hükümler, Sayıştay’ın hesap ve işlemler yönünden denetimine engel değildir.

Ayrıca 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 02.05.2001 günlü 4667 sayılı Kanun ile değişik 167’nci maddesinde yer alan “Avukatlık sözleşmesinden ve vekalet ücretinden kaynaklanan her türlü anlaşmazlıklar, hukuki yardımın yapıldığı yer barosu hakem kurulunca çözümlenir……………” hükmü Anayasa Mahkemesi’nin 2003/98 esas 2004/31 karar sayılı kararı ile, Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Bu sebeple, Baro Hakem Kurulu kararlarının tüm kamu kurum ve kuruluşlarını bağlayan mahkeme kararı olarak kabulü mümkün değildir.

Page 103: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

91

Diğer taraftan, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu tüm avukatlarla ilgili düzenleme yapan genel bir kanundur. 657 sayılı Kanuna tabi olarak avukatlık hizmetleri sınıfı kadrosunda görev yapan avukat ise, devlet ile memuriyet hizmet sözleşmesi yapmıştır. Avukatlık vekalet ücretlerine ilişkin 657 sayılı Kanunda yapılan düzenlemeler avukatlık hizmetleri sınıfında çalışan kadrolu avukatlar için bağlayıcı özel düzenlemelerdir.

1580 sayılı Belediye Kanununa 19.03.1969 gün ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 199’uncu maddesi ile eklenen “Ek Madde-8” de; “Bir kadroya bağlı olarak aylık veya ücretleri belediye bütçesinden yahut belediyenin yönetim ve denetimi altodaki daire, müessese veya şirketlerden verilen müşavir ve avukatların takip ettikleri dava ve işlerde, mahkeme ve icra daireleri tarafındaki müvekkilleri belediye, daire müessese veya şirket lehine avukatlık ücret tarifesine göre takdir edilen avukatlık ücretinin tahsil olunan kısmi belediye veya onun yönetim ve denetim altındaki daire, müessese veya şirketin Hukuk İşleri Müdürlüğü yahut Hukuk Müşavirliği personeline, belediye meclisi tarafından tespit edilecek esaslara göre ve 7244 sayılı Kanundaki hadler dahilinde tevzi ve tediye olunur.” hükmü yer almaktadır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun yürürlüğe girmesiyle 7244 sayılı Kanun yürürlükten kalkmıştır. Dolayısıyla, 657 sayılı Kanuna tabi belediye avukatları için mahkemelerce takdir edilecek vekalet ücretinin 657 sayılı Kanunun 146’ncı maddesindeki hadler dahilinde ödenmesi gerekmektedir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle dilekçilerin iddialarının reddedilerek 64 sayılı ilâmın 1’inci maddesiyle tazminine karar verilen ………………..-liraya ilişkin tazmin hükmünün tasdikine, karar verildi.

Page 104: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

92

Karar Tarihi : 10.4.2007 Tutanak No : 29282 KONU: Belediye meclisinin olağan ve olağanüstü toplantıları dışında,

ihtisas komisyonu çalışmalarına katılan meclis üyelerine huzur hakkı verilmesinin mümkün olmadığı.

828 sayılı ilâmın 7’nci maddesi ile; Belediye meclisinin olağan ve olağanüstü toplantıları dışında, ihtisas komisyonu çalışmalarına katılan meclis üyelerine huzur hakkı verildiği gerekçesiyle tazmin hükmü verilmiştir.

Dilekçi dilekçesinde; Belediye meclis üyelerine 2002 yılı meclis çalışmalarından dolayı yasal dayanağı bulunmayan hiçbir ödeme yapılmadığını, ödemelerin belediye meclisinin kararı doğrultusunda, belediye meclisinin olağan ve olağanüstü dönemlerdeki çalışmaları ile 1580 sayılı Yasanın 62 ve 63’üncü maddeleri doğrultusunda oluşturulan ihtisas komisyonlarının çalışmalarına dayalı olarak yapıldığını,

İlâmda “... 1580 sayılı Kanunun 62 ve 63’üncü maddelerine göre kurulan ihtisas komisyonlarında görevli olan üyelere aynı kanunun 156’ncı maddesinin uygulamasına ilişkin esasların 2’nci maddesinin 2’nci fıkrasında olağan ve olağanüstü meclis toplantı süresini aşmamak şartı ile huzur ücreti ödenmesi gerekmektedir. Anılan hüküm karşısında iddia edildiği gibi ihtisas komisyonlarında fiili olarak yapmış olduğu toplantıların kanunda belirtilen süresinin aşan kısmı için huzur ücreti ödenmesi mümkün değildir" denilerek tazmin hükmedildiğini, ancak yapılan açıklamalarda ihtisas komisyonlarının çalışma süresi belirtilmediği gibi meclis tarafından komisyonlara havale edilen konuların ne zaman görüşüleceğinin de açıklanmadığını,

1580 sayılı Yasada olağanüstü meclis çalışma süresini sınırlayan bir hüküm bulunmadığını, bu çalışmaların genellikle İçişleri Bakanlığı genelgeleri doğrultusunda sürdürüldüğünü,

İçişleri Bakanlığının 29.01.1993 gün ve B.050.MAH.006.0001-521-93-06-10/4115 sayılı Genelgesinin 3’üncü maddesinin (a) fıkrasında “1580 sayılı Kanunun 62 ve 63’üncü maddelerine göre belediye meclislerince bir yıl süre ile seçilen ihtisas komisyonu üyelerine meclis toplantı günlerine ek olarak olağan ve olağanüstü toplantı süresindeki komisyon çalışmaları için ayrıca toplanılmış ise üyelerin toplantılara katılmaları şartıyla o günler içinde huzur hakkı ödenebilir” denildiğini,

Page 105: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

93

19.12.1984 gün ve 521-84-306-5/18.803 sayılı genelge ile belediye meclislerinin çalışmaları yıllık 150 gün olarak belirlendiğini, bazı belediyelerin çalışma süresinin kısıtlanmasının çalışmalarını aksattığını belirtmesi üzerine, sınırlama aynı bakanlığın 30.10.1985 gün ve 521-84-306-5/26.901 sayılı genelgesi ile 150 günlük sınırlama kaldırıldığını, bu sürenin belediye meclislerinin hizmetin gereklerini ve belediye Kanununun 54 ve 62’nci maddelerindeki esasları göz önünde tutularak bizzat tespit edeceklerinin belirtildiğini,

Bu genelgeler ışığı altında Çankaya Belediye Meclisinin almış olduğu kararlar doğrultusunda 2002 yılı içerisinde belediye meclisinin 25 adet olağanüstü toplantı yaptığını, yine aynı meclisin dönem başında 1 yıl süre ile seçmiş olduğu 6 adet ihtisas komisyonunun bu süre zarfında ayrı ayrı 150-160 gün arası toplantı yaptığını, bu ödemelerin de belediye meclis üyelerinin fiili olarak katıldıkları meclis ve komisyon toplantıları için yapıldığını, belediye meclis yoklama ve imza cetvelleri ile komisyon raporları ve komisyon karar defterleri esas alınarak hazırlanan puantaj cetvellerine göre ödeme yapıldığını,

Uygulama bütün belediyelerde aynı şekilde yapıldığını, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve metropol ilçe belediyelerinde de uygulamanın aynı yönde olduğunu, ancak bu belediyelerde konuya ilişkin tazmin hükmünün olmadığını, yargı kararları ile Sayıştay kararları arasındaki uyuşmazlıkların dikkate alınarak aynı ve benzer hadiselere dayalı farklı kararların ortadan kaldırılması gerektiğini,

Belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını istemektedir.

1580 sayılı Belediye Kanununun “Meclisin adi ve olağanüstü toplantısı” başlıklı 54’üncü maddesinde (Değişik: 29/4/1946-4878/13 md.); “Meclisin adi toplantısı Ekim, Şubat ve Haziran ayları başlarında olmak üzere yılda üç defadır.

Bütçe görüşmesine rastlayan toplantı süresi en çok 30 gün olup, diğer toplantıların süresi en çok 15 gündür. Bu sürelerden önce iş bitmezse vali 15 günü aşmamak üzere görüşme sürelerini uzatarak sebeplerini İçişleri Bakanlığına bildirir. Önemli ve acele bir iş çıkarsa belediye başkanının yazılı çağrısı veya üyeden üçte birinin gerekçeli teklifi veyahut valinin doğrudan doğruya çağırması üzerine meclisler olağanüstü toplanırlar. Olağanüstü toplantılarda çağrıyı gerektiren konudan başka bir iş görüşülemez.” denilmektedir.

Page 106: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

94

Aynı Kanunun 62’nci maddesinde; “Belediye meclisi her içtima müddeti için ruznamelerdeki meseleleri tetkik etmek üzere encümenler teşkil edebilir. Encümenler mütalaalarını o içtima müddeti içinde meclise bildirirler.” denilmektedir.

Belediye Kanununun Belediye Meclis Üyelerine Huzur Hakkı Verilmesi İle İlgili 156’ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Esasların 2’nci maddesinde aynen; “ …üyelere meclisin olağan ve olağanüstü toplantıları sırasında katıldıkları oturumlar için gün hesabı ile huzur hakkı verilir.

Bu olağan ve olağanüstü toplantılar sırasında, Belediye Kanununun 62 ve 63’üncü maddeleri uyarınca kurulacak encümenlerde görevlendirilecek üyelere de, meclisin toplantı süresini aşmamak kaydıyla huzur hakkı verilebilir.” denilmektedir.

Görüldüğü üzere, belediye meclisinin olağan ve olağanüstü toplantı süreleri kanunla tespit edilmiş ve yine meseleleri tetkik etmek amacıyla encümenler kurulması ve kurulacak encümenlerin mütalaalarını meclis toplantı müddeti içerisinde meclise bildirmesi de kanunla tespit edilmiştir. Yine adı geçen Kanuna dayanılarak çıkarılan esaslarda da görevlendirilecek üyelere, meclisin toplantı süresini aşmamak kaydıyla huzur hakkı verilebileceği tespit edilmiştir. Meclislerin olağan ve olağanüstü toplantı süreleri dışında komisyon çalışması yapması ve bu çalışmalar karşılığı olarak huzur ücreti ödenmesi yasal olarak mümkün bulunmamaktadır.

Dilekçinin dilekçesi ve verile emirlerinin incelenmesi neticesinde, 2002 yılında belediye meclisinin Ekim, Şubat ve Haziran aylarındaki olağan toplantılarının zamanında yapıldığı, Şubat ayı toplantısının Ankara Valiliğinin onayıyla 15 gün uzatıldığı, bu sürelere ilişkin huzur ücreti ödemelerinin kanunlara uygun olarak ödendiği görülmektedir.

1580 sayılı Belediye Kanununun 54 ve 55’inci maddelerindeki şartlara uymayan toplantılar, hukuki açıdan geçerlilik taşımadığı gibi, aynı zamanda adı geçen Kanunun 62’nci maddesi ile 156’ncı maddesinin Uygulanmasına İlişkin Esasların 2’nci maddesine göre bu toplantılar için huzur hakkı ödenmesine de imkan bulunmamaktadır.

Sonuç olarak, açıklanan nedenlerle dilekçi iddialarının reddiyle, 828 sayılı ilâmın 7’nci maddesiyle verilen tazmin hükmünün tasdikine, karar verildi.

Page 107: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

95

Karar Tarihi : 15.5.2007 Tutanak No : 29412 KONU: 3360 sayılı Kanunun 8’inci maddesiyle unvanı “İl Özel İdare

Müdürü” olarak değiştirilen özel idare müdürlerinin Sayıştaya hesap veren sayman konumunda olması nedeniyle, II sayılı ek gösterge tablosunun 5’inci bölümünde düzenlenen İl Müdürü gibi kabul edilip 3000 puan üzerinden ek gösterge ödenmesinde mevzuata aykırı bir husus bulunmadığı.

873 sayılı ilâmın 9’uncu maddesinde, İl Özel İdare Müdürü …………… ve ……………….'a 3000 ek gösterge ve %155 oranında Özel hizmet tazminatı ödenmesi nedeniyle ………………...- liranın tazminine karar verilmiştir.

Dilekçi dilekçesinde özetle, il özel idare müdürlerinin 04 Şubat 1998 gün 23248 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 98/10508 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan II Sayılı Cetvelde, “Özel Hizmet Tazminatı” başlığı altında kadro unvanlarına göre gruplara ayrılan çalışanlardan bakanlık il müdürlerinin Grup 7'de, diğer il müdürlerinin ve özel idare müdürünün Grup 8'de düzenlendiğini, Sayıştay 1. Dairesinin 16.07.1998 tarih ve 6560 sayılı Kararında da, il özel idare müdürlerinin merkezi idarenin il müdürleri gibi değerlendirilmesi mümkün görüldüğünden, bunlara kanunda gösterilen ek gösterge ve özel hizmet tazminatının ödenmesinde mevzuata aykırılık bulunmadığına karar verdiğini, il özel idare müdürlerinin 3046 sayılı Kanunda tanımlanan bakanlık il müdürleri sınıfına girmediği savının doğru olduğunu, ancak özel idarelerin 3046 sayılı Kanuna göre değil 3360 sayılı İl Özel İdare Kanununa göre değerlendirilmesi gerektiğini, özel idarelerin görev, sorumluluk ve iş yükü olarak diğer il teşkilatlarının görevlerinden daha ağır olduğunu, il özel idare müdürlerinin tüm atama ve özlük haklarının İçişleri Bakanı ve Bakanlığı tarafından yürütülmekte olduğu ve bunlara ilişkin çeşitli zamanlarda yönetmelikler çıkarılarak bu memurların atama, yer değiştirme ve özlük haklarını belirlediğini, bu itibarla özel idare müdürlerinin bakanlık il müdürü olduğunu iddia ederek tazmin hükmünün kaldırılması talebinde bulunmuştur.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 43’üncü maddesinin (B) bendinin birinci fıkrasında; bu Kanuna tabi kurumların kadrolarında bulunan personelin aylıklarının hizmet sınıfları, görev türleri ve aylık alınan dereceleri dikkate alınarak bu Kanuna ekli I ve II sayılı cetvellerde

Page 108: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

96

gösterilen ek gösterge rakamlarının eklenmesi suretiyle hesaplanacağı hükme bağlanmış, aynı Kanuna 527 sayılı K.H.K. ile eklenen II sayılı cetvelin 5’inci sırasındaki “Yargı Kuruluşları-Bağlı ve İlgili Kuruluşlar ile Yükseköğretim Kuruluşlarında” İl Müdürü, Muhasebe Müdürü olarak görev yapanlara 3000 puan; I sayılı cetvelin Genel İdare Hizmetleri Bölümü (i) bendinin 1’inci fıkrasında da, Genel İdare Hizmetleri Sınıfına dahil olup da yukarıda unvanları sayılmayanlardan 1. derece kadrolarda bulunan ve yüksek öğrenim görenler için 2200 puan üzerinden ek gösterge verilmesi öngörülmüş bulunmaktadır.

İl özel idareleri Anayasanın 127’nci maddesinde belirtildiği üzere belediyeler gibi yerinden yönetim esasına uygun olarak kurulmuş kendi özel bütçesi ile karar ve yürütme organları olan mahalli idare birimleridir. Bu nedenle, il özel idare müdürünün II sayılı ek gösterge tablosunun 3 ve 6’ncı bölümünde düzenlenen “Mahalli İdareler ile Bağlı ve İlgili Kuruluşlarda” bölümünde sayılması gerekeceği düşünülse de, bu bölümde sayılmamıştır. 3360 sayılı Kanunun 8’inci maddesiyle özel idare müdürünün unvanı il özel idare müdürü olarak 1987 yılında değiştirilmiştir. İl özel idare müdürlerinin kadroları Maliye Bakanlığı, Devlet Personel Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığınca belirlenmekte ataması da İçişleri Bakanlığınca yapılmaktadır. Dolayısıyla Anayasa ve ilgili Kanunlarla verilen vesayet yetkisini yerel yönetimler üzerinde kullanan İçişleri Bakanlığının özel idarelerin idari işlemlerinde bağlı ve ilgili Bakanlığı olarak değerlendirilmesi gerekir. Diğer taraftan İl Özel İdare Bütçe ve Muhasebe Usulü Yönetmeliğinin “Bu yönetmelikte geçen deyimler” başlıklı 4’üncü maddesine göre, il özel idare müdürleri il özel idaresinin bütçesinden ve mallarından sorumlu sayman konumunda olup ilçe özel idare müdürleri de, il özel idare müdürleri adına geçici olarak işlemleri yapan sayman mutemedi konumundadırlar. İl özel idare müdürleri adına geçici olarak işlemleri yapan ve il özel idare müdürünün hiyerarşik bakımdan altında çalışan ilçe özel idare müdürleri 1’inci dereceye geldiklerinde I sayılı cetvelin Genel İdare Hizmetleri Bölümü (i) bendinin 1’inci fıkrasında Genel İdare Hizmetleri Sınıfına dahil olup da yukarıda unvanları sayılmayanlardan 1’inci derece kadrolarda bulunan ve yüksek öğrenim görenler için öngörülen 2200 puan üzerinden ek gösterge alırken, il özel idaresinin bütçesinden ve mallarından sorumlu sayman konumunda olup Sayıştaya hesap veren ve ilçe özel idare müdürünün hiyerarşik bakımdan üstünde olan il özel idare müdürünün de 2200 ek gösterge alması yasama ve yürütme organının amacı olmasa gerekir.

Page 109: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

97

Yukarıdaki mevzuat hükmü ve açıklamalar doğrultusunda, özel idarelerin idari iş ve işlemlerinde, söz konusu idareler üzerinde vesayet yetkisine sahip İçişleri Bakanlığının bağlı yada ilgili Bakanlık olarak düşünülmesi gerekeceğinden, 3360 sayılı Kanunun 8’inci maddesiyle unvanı il özel idare müdürü olarak değiştirilen özel idare müdürlerinin, özel idare bütçesinden ve mallarından sorumlu müdür olarak Sayıştaya hesap veren Sayman konumunda olması nedeniyle, II sayılı ek gösterge tablosunun 5’inci bölümünde düzenlenen “Yargı Kuruluşları-Bağlı ve İlgili Kuruluşlar ile Yükseköğretim Kuruluşlarında İl Müdürü” gibi kabul edilip 3000 puan üzerinden ek gösterge ödenmesinde mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.

Yukarıda açıklanan sebeplerle, dilekçi iddialarının kabulü ile 873 sayılı ilâmın 9’uncu maddesi ile verilen ……………...- liraya ilişkin tazmin hükmünün kaldırılmasına, karar verildi.

Page 110: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

98

Karar Tarihi : 18.9.2007 Tutanak No : 29490

KONU: Belediye bünyesinde çalışan ve memur statüsünde bulunan personele 657 sayılı Kanun ve diğer mevzuat hükümlerine aykırı olarak sosyal denge zammı ve bayram harçlığı adı altında ödeme yapılmasının mümkün olmadığı.

921 sayılı ilâmın 1’inci maddesi ile Belediye bünyesinde çalışan ve memur statüsünde bulunan personele 657 sayılı Kanun ve diğer mevzuat hükümlerine aykırı olarak sosyal denge yardımı ve bayram harçlığı adı altında ödeme yapıldığı gerekçesiyle ………………...-liraya tazmin hükmü verilmiştir.

Dilekçi dilekçesinde özetle, Sayıştay 3. Dairesinin dosyaya sunulmuş savunmaları dikkate almadan eksik inceleme neticesiyle karar verdiğini, yürürlükte bulunan yasal düzenlemeler ve uluslararası sözleşmeler çerçevesinde Bağcılar Belediye Başkanlığı ile Bem-Bir-Sen arasında imzalanan “Sosyal Denge Sözleşmesi” kapsamında yapılan ödemeler nedeniyle kendisine kusur atfedilemeyeceğini, söz konusu Daire kararının 151 sayılı ILO sözleşmesini işlevsiz hale getirdiğini, Anayasanın 90’ıncı maddesinin son fıkrasına göre usulüne göre yürürlüğü konulmuş milletlerarası antlaşmaların kanun hükmünde olduğunu, yapılan sözleşmenin Anayasanın 90’ıncı maddesi hükmüne göre onaylanarak iç hukukumuzun bir parçası haline gelen 87,98,151 sayılı ILO sözleşmelerine aykırılık teşkil etmediği gibi yapılan sözleşme uyarınca da gerçekleştirilen ödemelerde hukuka aykırılık bulunmadığını, Danıştay kararlarına göre bu sözleşmelere dayanılarak memurlara birtakım imkanlar sunmanın suç olarak görülmediğini, öte yandan, 11.08.2003 tarihli ve 25196 no’lu Resmî Gazete’de yayınlanan kararla Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından da kabul edilen “Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin 8/1-c ve 11’inci maddesine göre sendikaların üyelerini yeterli bir yaşam standardına sahip olması için serbestçe faaliyette bulunma hakkına sahip olduğunu, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun Geçici 4’üncü maddesine göre bir tazmin hükmünün kurulmaması gerektiğini, Dairece verilen tazmin kararının geçici 4’üncü maddedeki mali takibat yapılamayacağı yönündeki hükme aykırı olduğunu belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedir.

Page 111: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

99

Anayasanın 128’inci maddesinde, Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görüleceği; memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işlerinin kanunla düzenleneceği belirtilmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Kapsam” başlıklı 1’inci maddesine göre belediyede çalışan memurlar bu Kanunun kapsamı içinde bulunmaktadır.

Aynı Kanunun 2’nci maddesinde, Devlet memurlarının hizmet şartları, nitelikleri atanma ve yetiştirilmeleri, ilerleme ve yükselmeleri, ödev, hak, yükümlülük ve sorumlulukları, aylıkları ve ödenekleri ve diğer özlük işlerinin bu kanunla düzenleneceği ifade edildiğinden, belediyelerde çalışan memurların her türlü mali ve sosyal haklarının da diğer Devlet memurlarında olduğu gibi, bu Kanun kapsamında mütalaa edilmesi gerekmektedir.

Aynı Kanununun mali hükümlerin kapsamını belirleyen 146’ncı maddesinde aynen;

“Bu Kanunun birinci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren memurlar aylık, ücret, ödenek, hizmetle ilgili her çeşit ödeme ve bunların şekil ve şartları bakımından bu Kanundaki hükümlere, aynı maddenin ikinci fıkrası kapsamına giren memurlar özel kanunlardaki hükümlere tabidir.

Memurlara kanun, tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemez, hiçbir yarar sağlanamaz.(Gençlik ve Spor hizmetleri uygulamasında fiilen görevlendirilecekler hariç).” hükmü bulunmaktadır.

Anayasanın “Toplu İş Sözleşmesi Hakkı” başlıklı 53’üncü maddesinde - (Değişik: 23.7.1995-4121) “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.

Toplu iş sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla düzenlenir.

Page 112: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

100

128’inci maddenin ilk fıkrası kapsamına giren kamu görevlilerinin kanunla kendi aralarında kurmalarına cevaz verilecek olan ve bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları ile 54’üncü madde hükümlerine tabi olmayan sendikalar ve üst kuruluşları, üyeleri adına yargı mercilerine başvurabilir ve idareyle amaçları doğrultusunda toplu görüşme yapabilirler. Toplu görüşme sonunda anlaşmaya varılırsa düzenlenecek mutabakat metni taraflarca imzalanır. Bu mutabakat metni, uygun idari veya kanuni düzenlemenin yapılabilmesi için Bakanlar Kurulunun takdirine sunulur. Toplu görüşme sonunda mutabakat metni imzalanmamışsa anlaşma ve anlaşmazlık noktaları da taraflarca imzalanacak bir tutanakla Bakanlar Kurulunun takdirine sunulur. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usuller kanunla düzenlenir.

Aynı işyerinde, aynı dönem için, birden fazla toplu iş sözleşmesi yapılamaz ve uygulanamaz.” denilmektedir.

Anayasanın bu hükmünün uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla 25.06.2001 tarih ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu yürürlüğe konulmuştur.

Toplu iş sözleşmesi hakkı, mevzuatımızda sadece işçiler için tanınmış olup, bu konuda memurlarla ilgili olarak çıkarılan 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununda da sadece toplu görüşme hakkı tanınmış ve söz konusu Kanunun 30’uncu maddesiyle toplu görüşme yapma yetkisi de her hizmet kolunda en çok üyeye sahip sendika ile bunların bağlı bulunduğu konfederasyonlara tanınmıştır. Aynı kanunun 34’üncü maddesinde; Toplu görüşmenin sonunda anlaşmaya varılırsa düzenlenen mutabakat metni uygun idari, icraî ve yasal düzenlemeleri yapabilmesi için Bakanlar Kuruluna sunulur. Bakanlar kurulu üç ay içinde mutabakat metni ile ilgili uygun idari ve icraî düzenlemeleri gerçekleştirir ve kanun tasarılarını Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar, denilmektedir.

Görüldüğü üzere mutabakat metni memurlar üzerinde doğrudan uygulama imkanı olan bir metin olmayıp ancak Bakanlar Kurulunun idari ve icraî düzenlemeleri ile ve kanunla uygulanabilir hale gelmektedir.

Ayrıca temyiz dilekçesinde ileri sürülen 4688 sayılı Kamu Görevliler Sendikaları Kanununun Geçici 4’üncü maddesinde; “Konusu suç teşkil etmemek ve kesinleşmiş bir yargı kararına müstenit olmamak üzere, bu kanunun yayımı (12.07.2001) tarihine kadar, memur temsilcileri ile toplu iş sözleşmesi akdetmeleri nedeniyle kamu görevlileri haklarında idari, mali veya adli takibat yapılmaz, başlatılanlar işlemden

Page 113: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

101

kaldırılır" denilmişse de, Sayıştay, Anayasa, 832 sayılı Sayıştay Kanunu, 1050 sayılı Muhasebe-î Umumiye Kanunu ve diğer kanunlarla kendisine verilen görevleri yürürlükteki yasalar muvacehesinde; yapılan ödemelerin mevzuata uygunluğunu inceleyip, hükme bağlamaktadır. Bu nedenle ileri sürülen yasa hükmünün Sayıştay tarafından yasalara aykırı olarak ödendiği belirlenip hükme bağlanan tazmin hükümleri ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Esasen mali takibat ifadesi kamu alacağının idari ve cezaî bakımdan kovuşturulmasını kasteden bir tabir olup Sayıştay’ın görev ve yetkilerinin belirlendiği Anayasa, yasa ve diğer düzenlemelerde mali takibat kavramı kullanılmamıştır. Dolayısıyla Sayıştay kendisine verilen inceleme, denetleme ve kesin hükme bağlama işlevlerini yürütmekte olup yaptığı görev idari, mali veya adli takibat kapsamında bulunmamaktadır.Yani memur temsilcileri ile toplu iş sözleşmesi akdetme nedeniyle kamu görevlilerinin haklarında yetkiyi aşma ve görevi kötüye kullanma sebepleriyle açılan idari soruşturma ve davaları kapsamakta olup kanuni dayanağı olmayan ve 4688 sayılı Yasaya da aykırı olan toplu iş sözleşmeleri hükümlerinin geçerli kabul edileceği anlamına gelmemektedir.

Uluslararası Çalışma Teşkilatının (ILO) değişik tarihlerde yapılan Genel Konferanslarında kabul edilen ve Türkiye Büyük Millet Meclisince de birer kanunla onaylanmasının uygun bulunması üzerine Bakanlar Kurulunca tasdik edilen sözleşmelerle, kamu hizmetinde çalışanların örgütlenme hakkı ve istihdam koşullarının belirlenme yöntemleri konularında bazı hakların sağlanması yoluna gidildiği görülmektedir.

Her ne kadar Anayasanın 90’ıncı maddesinin son fıkrası uyarınca, usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmünde olup, bunlar hakkında anayasaya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurulamamakta ise de, söz konusu sözleşmeyle sağlanan hakların hayata geçirilmesi, ancak bu husustaki mevzuat hükümlerinde gerekli değişikliklerin yapılması ve uygulama esaslarının belirlenmesi halinde mümkün olabilecektir. Esasen 151 sayılı ILO sözleşmesinde de, bu sözleşmenin uygulama alanına ve istihdam koşullarının belirlenmesi yöntemlerine ilişkin bazı konuların, ulusal yasalarla ve ulusal koşullara uygun olarak düzenleneceği vurgulanmıştır.

Mevzuatımızda yeni bir düzenleme yapılmadığı sürece, mevcut hükümlerin tespit ettiği memur statüsünün, akdi düzenlemelerle değiştirilmesi ve dolayısıyla belediyelerin, toplu iş sözleşmeleri akdetmek suretiyle veya başka birtakım tasarruflarla memurlar için yasalarda öngörülen hak ve statülerin dışına çıkılmasına yol açacak bir uygulamaya gitmeleri mümkün bulunmamaktadır.

Page 114: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

102

Dilekçi bazı Danıştay kararlarından söz etmekte ise de, 832 sayılı Sayıştay Kanununun 65’inci maddesi karşısında söz konusu kararların mevcudiyeti Sayıştay’ın tazmin hükmüne engel teşkil etmemektedir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle, dilekçi iddialarının reddi ile 921 sayılı ilâmın 1’inci maddesi ile ………………...-liraya ilişkin olarak verilen tazmin hükmünün tasdikine, karar verildi.

Page 115: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

103

III- HARCIRAH MEVZUATI İLE İLGİLİ SEÇME KARARLAR

Page 116: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

104

Page 117: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

105

Karar Tarihi : 18.9.2007 Tutanak No : 29508 KONU: Geçici görevle il dışına giden belediye başkanı ile bazı

memurların konaklama bedellerinin temsil, ağırlama ve tören giderleri tertibinden karşılanmasının ve diğer personele ait harcırah ödemelerinde ise gündelik tutarlarına ilaveten yemek ya da konaklama bedellerinin ayrıca ödenmesinin mümkün olmadığı.

893 sayılı ilâmın 2’nci maddesi ile, geçici görevle il dışına giden belediye başkanı ile bazı memurların konaklamalarına ait otel faturası bedellerinin belediye bütçesinin temsil, ağırlama ve tören giderleri tertibinden karşılanması; diğer personele ait harcırah ödemelerinde ise tahakkuk ettirilen gündelik tutarına ilaveten yemek ya da konaklama bedelinin ayrıca ödenmesi nedeniyle toplam …………………-liraya tazmin hükmü verilmiştir.

Dilekçi dilekçesinde özetle, Belediyeye ait 2002 Mali Yılı İdare Hesabının Sayıştay’a 12.03.2004 tarihinde teslim edildiği ve bu tarihten itibaren iki yıl içinde yargılanmadığı için de Sayıştay Kanununu 66’ncı maddesi gereğince tamamen onandığını, 2514 sayılı Kanun hükümlerine göre hesapların Sayıştay Kanununun 66’ncı maddesinde düzenlenen süre dışında yargılanmasının ve hükme bağlanmasının mümkün olmadığını, 2002 yılı hesaplarının tamamının 832 sayılı Kanunun 66’ncı maddesi gereğince tamamen onanması gerektiğini belirttikten sonra ilamın ikinci maddesi ile ilgili olarak, Belediye Başkanının ve diğer görevlilerinin görevli olarak gidiş gelişleri neticesinde ulaşım bedelleri yollukları dışında ödenmiş olup bu ulaşım giderlerinin ödenmesinde yasaya aykırılık yoktur. Harcırah Kanunu gereğince, ulaşım giderleri ve konaklama ücretleri belgelendirilmek kaydıyla yevmiye ödemesi dışında ayrıca yapılır. Yemek bedelleri de görevlilere ödenmesi gereken yolluk tutarı karşılığı olup ayrıca yolluk ödenmediğinden usulsüz bir ödeme söz konusu olmadığını belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedir.

Dilekçinin zamanaşımı ile ilgili iddialarına ilişkin olarak rapor dosyası ve eklerinin incelenmesinde; İdare Hesabı Cetvellerinin Sayıştay’a geldiği 12.03.2004 tarihinden itibaren iki yıl içinde yargılama yapılmadığından, 832 sayılı Sayıştay Kanunun 66’ncı maddesi uyarınca hükmen musaddak hale gelen İzmir Selçuk Belediyesi Saymanlığının

Page 118: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

106

2002 yılı hesabına dahil olup bu defa İçişleri Bakanlığı Kontrolörü …………….. tarafından düzenlenen teftiş layihasında yer alan mali işlemlerin 832 sayılı Kanunun geçici 8 ve 9’uncu maddeleri ile 2514 sayılı Kanunun 68’inci maddesi uyarınca Layihada yer alıp Belediye Meclisi Kararı ile ihtilaflı duruma gelen konularla sınırlı olmak üzere yapılan kısmi denetim sonucu düzenlenen ve yargılamanın iadesi yoluyla görüşülmesine ilişkin raporun incelenmesinde söz konusu istemin süresi içinde yapıldığı anlaşılmakla; önce 832 sayılı Sayıştay Kanununun 75’inci maddesinde uyarınca teftiş layihasında yazılı konularla sınırlı olmak üzere aynı Kanunun 74’üncü maddesi uyarınca yargılamanın iadesine karar verildikten sonra yapılan yargılama sonunda 10.08.2006 tarihli 893 sayılı ilâmın düzenlendiği anlaşılmıştır.

832 sayılı Sayıştay Kanununun 66’ncı maddesinde, saymanların hesaplarının Sayıştay’a noksansız verildiği tarihten itibaren iki yıl içinde yargılanmadığı takdirde hükmen onanmış sayılacağı, 74’üncü maddesinde ise, yargılamanın iadesi isteminde bulunma süresinin ilamın tebliği tarihinden itibaren beş yıl olduğu, bu sürenin hükmen onanmış hesaplarda hesabın onandığı tarihten başlayacağı hükme bağlanmıştır.

Saymanlığın 2002 yılına ait idare hesabı 12.03.2004 tarihinde Sayıştay’a intikal ettiğinden Sayıştay Kanunu’nun 66’ncı maddesi uyarınca 12.03.2006 tarihinde hükmen musaddak hale gelmiştir. Hükmen onanan sayman hesaplarında yargılamanın iadesi süresi hükmen onama tarihinden itibaren beş yıl olduğuna göre bu süre saymanlığın sözü edilen yıla ait idare hesabı için 12.03.2011 tarihinde dolacak olmakla birlikte Sayıştay 7’nci Dairesinin bu süre dolmadan, İçişleri Bakanlığı Kontrolörü …………………. tarafından düzenlenen teftiş layihasında yer alan mali işlemlerin 832 sayılı Kanunun geçici 8 ve 9’uncu maddeleri ile 2514 sayılı Kanunun 68’inci maddesi uyarınca Layihada yer alıp Belediye Meclisi Kararı ile ihtilaflı duruma gelen konularla sınırlı olmak üzere yapılan kısmi denetim sonucu düzenlenen ve yargılamanın iadesi yoluyla görüşülmesine ilişkin raporun 10.08.2006 tarihinde 832 sayılı Sayıştay Kanunun 75’inci maddesi uyarınca teftiş layihasında yazılı konularla sınırlı olmak üzere aynı Kanunun 74’üncü maddesi uyarınca yargılamanın iadesine karar vererek sonuçlandırmasında zamanaşımı bakımından yasaya aykırı bir husus teşkil etmemektedir. Bu nedenle dilekçinin zamanaşımı yönündeki usule ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.

Konunun esasına ilişkin olarak rapor dosyasının incelenmesinde;

Page 119: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

107

Vasıtalar idare Amiri ………………’a; 533 numaralı verile emri ile 30.01.2002 -05.02.2002 tarihleri arasında Belediyeye ait kanal açma makinasını Ankara’ya götürmesi nedeniyle yevmiye dışında yemek ve konaklama gideri olarak toplam ……………….- lira,

3096 numaralı verile emri ile 29.07.2002 -01.08.2002 tarihleri arasında İstanbul ve Eskişehir’e geçici görevle görevlendirilme nedeniyle, yevmiye dışında yemek ve konaklama gideri olarak toplam ………….- lira,

984 numaralı verile emri ile 14.02.2002 -15.02.2002 tarihleri arasında Belediye ile ilgili iş ve işlemleri takip etmek ve yürütmek üzere görevli olarak Ankara’ya gönderilen Belediye Başkanı …………………’ün konaklama ve ekstra harcamaları için temsil, ağırlama, tören ve fuar giderleri harcama kaleminden ………… A.Ş.’tine toplam …………….- lira,

985 numaralı verile emri ile 03.04.2002 tarihinde Belediye ile ilgili iş ve işlemleri takip etmek ve ilçenin imar planı ile ilgili olarak Bayındırlık Bakanlığında görüşmeler yapmak üzere Belediye Başkanı …………….. ve İnşaat Mühendisi ………………..’ın konaklama ve ekstra harcamaları için temsil, ağırlama, tören ve fuar giderleri harcama kaleminden ……………………… A.Ş.’tine toplam ………………..- lira,

1883 numaralı verile emri ile Belediye ile ilgili iş ve işlemleri takip etmek ve yürütmek üzere Belediye Başkanı ………………… ve İmar İşleri Müdürü ………………….’ın konaklama giderleri için temsil, ağırlama,tören ve fuar giderleri harcama kaleminden ………………… A.Ş.’tine toplam ………………….-lira,

ödendiği görülmüştür.

Tazmin hükmü il dışına giden belediye başkanı ile bazı memurların konaklamalarına ait otel faturası bedellerinin belediye bütçesinin temsil, ağırlama, tören ve fuar giderleri harcama kaleminden karşılanması; diğer personele ait harcırah ödemelerinde ise tahakkuk ettirilen gündelik tutarına ilaveten yemek ya da konaklama bedelinin ayrıca ödenmesi nedeniyle verilmiştir.

6245 sayılı Harcırah Kanununun 3’üncü ve 7’nci maddelerinde kurumlarında ödenek mukabili çalışan belediye başkanlarına ve belediye meclis üyelerine bu kanuna göre harcırah verilebileceği belirtilmiştir. Aynı Kanunun 14’üncü maddesine göre, Kanunun 1’inci maddesinde yazılı kurumlara ait bir görevin yerine getirilmesi amacıyla geçici görevle yurt içinde veya dışında başka bir yere gönderilen memur ve hizmetlilere geçici görev yolluğu olarak yol masrafı ve yevmiye ödenmesi gerekmektedir.

Page 120: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

108

Memuriyet mahalli dışına geçici görevle görevlendirilen memur ve hizmetlilere geçici görev mahallinde konaklama ve yemek bedellerinin ödeneceğine ilişkin bir hüküm 2002 yılında yürürlükte olan mevzuat hükümleri arasında yer almamaktadır.

Çünkü, 6245 sayılı Harcırah Kanunun 33’üncü maddesine 5335 sayılı Kanunun 4-c ile eklenen (d) fıkrası (“Bu Kanun hükümlerine göre gündelik ödenenlerden ( (b) fıkrasına göre gündelik ödenenler hariç) yurt içinde yatacak yer temini için ödedikleri ücretleri belgelendirenlere, belge bedelini aşmamak ve her defasında on gün ile sınırlı olmak üzere gündeliklerinin tamamına kadar olan kısmı ayrıca ödenir.”denilmektedir) 27.04.2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla sözü edilen saymanlığın yılı 2002 olduğuna göre, memuriyet mahalli dışına geçici görevle görevlendirilen memur ve hizmetlilerin geçici görev mahallindeki konaklama ve yemek giderlerinin ödenmesi mümkün değildir.

Dilekçi talebinde, “belediye başkanının ve diğer görevlilerin görevli olarak gidiş gelişleri neticesinde ulaşım bedelleri yollukları dışında ödenmiş olup bu ulaşım giderlerinin ödenmesinde yasaya aykırılık yoktur. Ulaşım giderleri yolluk ödemesi dışında ayrıca yapılır. Konaklama ve yemek bedelleri de görevlilere ödenmesi gereken yolluk tutarı karşılığı olup, ayrıca yolluk ödenmediğinden usulsüz bir ödeme ve kurumun zarara uğratılması söz konusu değildir.” demiş ise de;

6245 sayılı Kanunun 7’nci maddesi ile kurumlarda ödenek almak suretiyle çalışanların harcırahlarının ödenek tutarlarının karşılığı olan en yakın aylık veya ücret tutarları esas alınarak hesaplanacağı belirtilmiş bulunmaktadır.

Bu nedenle, belediye başkanı ile belediye meclis üyelerine,halen almakta oldukları ödeneklerine en yakın olan aylık tutarları için her yıl Bütçe Kanunlarına bağlı (H) cetveli ile tespit edilen gündeliklerin ödenmesi gerekmektedir.

Dolayısıyla, yolluk karşılığı olduğu belirtilen fatura bedellerinin belediye bütçesinden ödenmesi mümkün değildir.

Öte yandan geçici görevli olarak görev mahalli dışına giden belediye başkanı ile bazı belediye görevlilerinin geçici görev mahallindeki konaklama, oteldeki ekstra bedellerini içeren otel faturalarının belediye bütçesinin temsil, ağırlama, tören giderleri tertibinden de ödenmesi mümkün değildir. Belediye Bütçesinden Yapılacak Temsil-Ağırlama ve Tören Giderleri Yönergesi’nde hangi giderlerin temsil giderleri, hangi giderlerin ağırlama giderleri, hangi giderlerin tören giderleri sayılacağı maddeler halinde belirtilmiştir.

Page 121: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

109

Geçici görevle memuriyet mahalli dışına gönderilen belediye memur ve hizmetlilerine ödenen konaklama ve yemek bedellerinin söz konusu yönerge kapsamında olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır.Bu nedenle yapılan harcamaları yönerge kapsamında, konu, kapsam ve tayini belediye başkanına ait olan temsil gereği yapılan harcamalar olarak kabul etmek ve bedellerini belediye bütçesinden ödemek mümkün değildir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle dilekçi iddialarının reddi ile 893 sayılı ilâmın 2’nci maddesi ile ………………- liraya ilişkin olarak verilen tazmin hükmünün tasdikine, karar verildi.

Page 122: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

110

Page 123: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

111

IV- VERGİ MEVZUATI İLE İLGİLİ SEÇME KARARLAR

Page 124: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

112

Page 125: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

113

Karar Tarihi : 3.4.2007 Tutanak No : 29268 KONU: Damga Vergisi Kanununda yer alan hükümler uyarınca

herhangi bir kağıdın damga vergisine tabi olması için söz konusu belgenin resmî daireye ibraz edilmesi gerekeceğinden, iki nüsha olarak düzenlenmesi öngörülen sözleşmelerden, ibraz edilmeyen nüshadan damga vergisi kesintisi yapılmamasında mevzuata aykırılık bulunmadığı.

64 no’lu ilâmın 5’inci maddesinde, İdare ile yüklenici ………………... Ltd. Şti. arasında düzenlenen 160.000.000 -lira bedelli Hayvanat Bahçesi İdare Binası ve Barınakların Yapılması işinde damga vergisinin, sözleşmelerin nüsha adedince alınmaması nedeniyle ………………..- liranın tazminine karar verilmiştir.

Dilekçiler dilekçelerinde, Kurum ile yüklenici arasındaki bahse konu yapım işi ile ilgili sözleşmenin 2 nüsha olarak düzenlendiğini, sözleşmenin taraflarca imza altına alındığını, yükleniciye 1 nüshasının verildiğini, 1 nüshasının da Belediyede muhafaza altına alındığını, Belediyenin resmî daire olması nedeniyle damga vergisinden muaf olduğunu ve kurumda muhafaza altına alınan sözleşmeden damga vergisi kesilmesinin söz konusu olmayacağını bildirerek tazmin hükmünün kaldırılması talebinde bulunmuşlardır.

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1’inci maddesinde; “Bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtlar Damga Vergisine tabidir. Bu kanundaki kağıtlar terimi, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan (Değişik: 5228/59-4/a md.) (Yürürlük: 31.7.2004) belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade eder........”

Kanunun 3’üncü maddesinde; “Damga Vergisinin mükellefi kağıtları imza edenlerdir. Resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların Damga Vergisini kişiler öder.........”

Aynı Kanunun 5’inci maddesinde ise; “Bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kağıtların her nüshası ayrı ayrı aynı miktar veya nispette Damga Vergisine tabidir. Şu kadar ki, poliçe ve emre yazılı ticari senetlerin yalnız tedavüle çıkarılan nüshaları vergiye tabi tutulur.”

Page 126: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

114

26’ncı maddesinde de, “Resmî dairelerin ilgili memurları kendilerine ibraz edilen kağıtların Damga vergisini aramaya ve vergisi hiç ödenmemiş olanları bir tutanakla tespit etmeye veya bunları tutanağı düzenlemek üzere, vergi dairesine göndermeye mecburdurlar” denilmektedir.

Belirtilen mevzuat hükümlerinden de anlaşılacağı üzere; her hangi bir kağıdın damga vergisine tabi olması için söz konusu belgenin resmi daireye ibraz edilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda olmak üzere, Damga Vergisi Kanununun resmî dairelerin mecburiyeti başlığını taşıyan 26’ncı maddesinde de, resmi dairelerin ilgili memurlarının kendilerine ibraz edilen kağıtların damga vergisini aramaya ve vergisi hiç ödenmemiş olanları bir tutanakla tespit etmeye veya bunları tutanağı düzenlemek üzere, vergi dairesine göndermeye mecbur oldukları ifade edilmiştir. Söz konusu 26’ncı maddeye göre, sözleşmenin birden fazla nüsha olarak düzenlenmesi durumunda, şayet bu nüshalar resmi daireye ibraz edilmemişse sadece birden fazla nüsha düzenlemek damga vergisini doğurmaz. Dolayısıyla, anılan işte her ne kadar sözleşme iki nüsha düzenlenmişse de, resmi daireye bir nüshası ibraz edildiğinden ve ibraz edilen belgeye ait damga vergisinin de tahsil edildiği anlaşıldığından, ibraz edilmeyen nüshalar dolayısıyla tazmin hükmü verilmesi mevzuata aykırıdır.

Yukarıda açıklanan sebeplerle, dilekçilerin iddialarının kabulüyle, 64 no’lu ilâmın 5’inci maddesiyle tazminine karar verilen …………..- liraya ilişkin tazmin hükmünün kaldırılmasına, karar verildi.

Page 127: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

115

Karar Tarihi : 10.4.2007 Tutanak No : 29279 KONU: Kredi geri ödemeleri için düzenlenen verile emirlerinin,

Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun IV/1-h bölümündeki kişiler tarafından resmî dairelere verilen makbuz kapsamında damga vergisine tabi olmadığı.

828 sayılı ilâmın 9’uncu maddesiyle; Bankadan alınan kredinin geri ödenmesinde damga vergisi kesintisi yapılmadığı gerekçesiyle tazmin hükmü verilmiştir.

Dilekçi dilekçesinde; 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1’inci maddesinde, “Bu kanunu ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtlar damga vergisine tabidir” denildiğini, ve damga vergisi mükellefinin kağıtlara imza edenler olduğunu, bu kanundaki kağıtlar teriminin yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret koymak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu tespit veya belli etmek için ibraz edebilecek olan belgeleri ifade edeceğinin belirtildiğini, aynı kanuna ekli (1) sayılı tablonun IV.Bölümünün l/h pozisyonunda da “Kişiler tarafından belli parayı mutazammın olarak resmi dairelere verilen makbuz ve ibra senetleri ile resmi daireler nam ve hesabına kişiler adına açılmış veya açılacak cari hesaplara nakledilen veya havalelerine tediye olunan paralar için düzenlenen ve nakli veya tediyeyi temin eden kağıtlar” denilerek, ödenen paralar hakkında müteaddit nüsha olarak bankalara verilen makbuz senetlerinin mezkur dairelere ait nüshalarının binde 7,5 nispetinde damga vergisine tabi tutulacağının öngörüldüğünü, aynı Kanunun 8’inci maddesinde de “Bu kanunda yazılı resmi daireden maksadın, Genel ve Katma Bütçeli Daire ve İdarelerle, İl Özel İdareleri, Belediyeler ve köylerdir” şeklinde hükme bağlandığını,

Başkanlıklarının bu konudaki değerlendirmesinin, resmi dairelere ya da resmi daireler adına kişilere ödeme yapan bankalara verilmek üzere düzenlenen kağıtlara yönelik olduğunu,

Vakıflar Bankası resmi daire kapsamında olmadığından, belediyece düzenlenen verili emirlerine istinaden yapılacak taksit ödemelerinden damga vergisi kesilmesinin yapılmadığını,

Savunma ekinde sunulan Trabzon Vergi Mahkemesinin 2001/167 esas ve 2001/299 sayılı kararında da görüleceği üzere:

Page 128: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

116

Trabzon belediyesince kredi taksiti üzerinde % 0,75 kesinti yapılması üzerine; Vakıflar bankasınca yapılan kesintilerin geri alınması için Karadeniz Vergi Dairesi aleyhine açılan dava sonucunda vergi mahkemesince; “Bankalar Resmi daire kapsamında olmadığı gibi, resmi daireler hesabına bankaya yapılmış bir ödeme olmadığından, ilgili belediye tarafından düzenlenerek bankaya verilen belgelerin Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun IV/l/h bölümüne göre vergilendirilmesine yasal olanak bulunmamaktadır” denilerek yapılan işlemin iptaline karar verildiğini,

Karadeniz Vergi Dairesinin Trabzon Bölge İdare Mahkemesine yapmış olduğu itiraz üzerine, Bölge İdare Mahkemesinin 2001/119 Esas ve 2001/118 karar no ile “yapılan tahakkuk işlemi, kredi borcunun geri ödenmesinden dolayı yapılan tahakkuk işlemi olduğundan, Trabzon Vergi Mahkemesi kararı sonucu itibariyle yerindedir” şeklinde karar verdiğini,

Belediyenin 1985 yılında beri almış olduğu tüm banka kredileri geri ödemelerinden yapmış olduğu uygulamanın, Vergi Mahkemesi ve Bölge İdare Mahkemesi kararı ile uyuştuğunu, ayrıca Belediyenin kuruluşundan 2001 yılına kadar almış olduğu tüm kredi ve geri ödemesinde, damga vergisi kesintisi yönünden Sayıştay Başkanlığınca sorgu konusu yapılmadığını,

Belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını istemektedir.

İlâm hükmü, Vakıflar Bankasından alınan kredinin geri ödenmesi için düzenlenen verile emirlerinden damga vergisi kesintisi yapılmadığı gerekçesiyle verilmiştir.

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1’inci maddesinde; “Bu kanunu ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtlar damga vergisine tabidir”

Kanuna ekli (1) sayılı tablonun IV.Bölümünün l/h bendinde; “Kişiler tarafından belli parayı mutazammın olarak resmî dairelere verilen makbuz ve ibra senetleri ve resmi daireler hesabına ödenen paralar hakkında müteaddit nüsha olarak bankalara verilen makbuz senetlerinin mezkur dairelere ait nüshalarının binde 7,5 nispetinde damga vergisine tabi olduğu”

3’üncü maddesinde; “Damga Vergisinin mükellefi kağıtları imza edenlerdir.

Resmî dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların Damga Vergisini kişiler öder”

Page 129: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

117

8’inci maddesinde; “Bu kanunda yazılı resmi daireden maksat, genel ve katma bütçeli daire ve idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köylerdir”

denilmektedir.

Çankaya Belediyesi Vakıflar Bankasından sözleşme yaparak kredi almış ve sözleşme ile belirlenen tarihlerde borcunu taksitler halinde ödemiştir.

488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun IV.Bölümünün l/h bendinde yer alan; “Kişiler tarafından belli parayı mutazammın olarak resmi dairelere verilen makbuz ve ibra senetleri ve resmi daireler hesabına ödenen paralar hakkında müteaddit nüsha olarak bankalara verilen makbuz senetlerinin mezkur dairelere ait nüshalarının binde 7,5 nispetinde damga vergisine tabi olduğu” hükmünün, vergilendirmenin kişilerin resmi dairelere ya da resmi daireler adına kişilere ödeme yapan bankalara verilmek üzere düzenlenen kağıtlara yönelik olduğu anlaşılmaktadır.

(1) sayılı tablonun IV./1-h bölümüne göre vergi kesintisi yapılabilmesi için, kişilerin resmi dairelere ya da resmi daireler adına kişilere ödeme yapan bankalara verilmek üzere kağıt düzenlenmesi gerekmektedir. Kredi geri ödemeleri için düzenlenen verile emirlerinde bu türden makbuz ya da senet düzenlenmediği, aynı banka şubesinde yer alan hesabından kredi borcuna aktarma yapmak suretiyle ödeme yapıldığı görülmektedir.

Bu durumda bankalar resmi daire olmadığı gibi, resmi daireler adına bankaya yapılmış bir ödeme de olmadığından ilgili belediye tarafından düzenlenerek bankaya verilen belgelerin Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun IV./1-h bölümüne göre vergilendirilmesine yasal olanak bulunmamaktadır.

Kredi geri ödemeleri için düzenlenen verile emirlerinin, (1) sayılı tablonun IV./1-h bölümündeki kişiler tarafından resmi dairelere verilen makbuz kapsamında damga vergisine tabi olmadığı, bu nedenle de dilekçi talebi doğrultusunda 828 sayılı ilâmın 9’uncu maddesi ile verilen tazmin hükmünün kaldırılmasına, karar verildi.

Page 130: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

118

Karar Tarihi : 12.6.2007 Tutanak No : 29479 KONU: Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulan ve kendilerini oluşturan

yerel yönetim kuruluşlarının sahip oldukları hak ve yetkilere aynı şekilde sahip olan köylere hizmet götürme birlikleri 488 sayılı Kanunun 8’inci maddesindeki “resmî daire” tanıma girmesinden dolayı bu birliğe yapılan ödemelerden damga vergisi kesintisi yapılmamasında mevzuata aykırılık bulunmadığı.

216 sayılı ilâmın 1’inci maddesiyle; 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa aykırı olarak, il özel idare bütçesinden Eğirdir, Keçiborlu, Uluborlu ve Merkez İlçe Köylere Hizmet Götürme Birliklerine yapılan ödemelerden damga vergisi kesilmemesi nedeniyle …………………- liraya tazmin hükmü verilmiştir.

Dilekçiler vermiş oldukları ortak dilekçelerinde özetle;il özel idaresince yardım olarak aynı zamanda işin adına tahsisli olarak para havale edilen köylere hizmet götürme birliklerinin, 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanununa göre teşekkül ettirildiklerini bu kanun çıkmadan önce de Bakanlar Kurulu Kararı ile gerçekleştirilen kamu tüzel kişiliğine sahip kurum olduklarını, bu birliklerin bir iktisadi işletme olmadığını, kendisini teşekkül ettiren köylere bağlı çalışmadıklarını, meclis ve encümen gibi organlarının bulunduğunu, bu organlarının başkanlarının ilçelerde kaymakam, il merkezlerinde vali olduğunu, bu birliklerin yaptığı hizmetlerin tamamen kamu hizmeti olduğunu ifade ederek 5355 sayılı Kanunun 18’inci maddesi 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 6, 26, 43’üncü maddeleri açıklanarak il özel idareleri ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının köye yönelik bakım, yapım ve onarım işlerini köylere hizmet götürme birlikleri aracılığıyla gerçekleştirdiklerini, bu amaçla planlanan işin bedelinin birliklere aktarıldığını, birlik saymanlıklarının da mal alımı ve hakediş ödemeleri esnasında istihkak sahibine yapılan ödemelerden zaten damga vergisi kesintisini yaparak vergi dairesine yatırdığını bu nedenle özel idareden birliklere aktarma esnasında yapılacak damga vergisi kesintisinin, mükerrerliğe sebep olacağını (iki defa damga vergisi kesilmiş olacağı için) belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmişlerdir.

Page 131: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

119

Köylere hizmet götürme birlikleri, 442 sayılı Köy Kanununun 47 ve 48’inci maddelerine dayalı olarak 1580 sayılı Belediye Kanununun 133, 148 ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 56’ncı maddelerine göre teşekkül eden tüzüklerinin onayı ile faaliyete geçen tüzel kişiliğe haiz kamu kuruluşlarıdır.

1580 sayılı Belediye Kanununun “Birlikler hükmi şahsiyeti haiz amme müesseseleridir” başlıklı 138’inci maddesinde;

“Birlikler hükmi şahsiyeti haiz amme müesseseleridir. Vazifelerini ifa ettikleri mahalli idarelerin bu vezaifi ifa hususunda haiz oldukları hukuk ve salahiyeti haizdirler. İşbu hukuk ve salahiyeti istimal hususunda alakadar mahalli idarelerle aralarında zuhur eden ihtilafat, vilayet idare heyetince ve birlik muhtelif vilayetlere mensup mahalli idarelerden müteşekkil ise Şüray-ı Devlet tarafından tetkik ve hallolunur.” denilmektedir.

Köylere hizmet götürme birlikleri, 11.06.2005 tarih ve 25842 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu ile daha net ve ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Adı geçen Kanunun 18’inci maddesinde;

“İlçelerde, tarım ürünlerinin pazarlanması hariç olmak üzere, yol, su, kanalizasyon ve benzeri altyapı tesisleri ile köylere ait diğer hizmetlerin yürütülmesine yardımcı olmak, bizzat yapmak, yaptırmak ve kırsal kalkınmayı sağlamak üzere, tüm köylerin iştiraki ile o ilçenin adını taşıyan, köylere hizmet götürme birliği kurulabilir. Bakanlar Kurulu, bu konuda genel izin vermeye yetkilidir.

Birlik başkanı merkez ilçelerde vali veya görevlendireceği vali yardımcısı, diğer ilçelerde kaymakamdır. Köylere hizmet götürme birliğinin meclisi, birlik başkanı başkanlığında, birliğe üye köylerin muhtarları ve o ilçeden seçilen il genel meclisi üyelerinden oluşur. Köylere hizmet götürme birliğinin encümeni birlik başkanının başkanlığında, meclisin kendi üyeleri arasından gizli oyla seçeceği iki il genel meclisi üyesi ve iki köy muhtarı olmak üzere beş kişiden oluşur.

İl özel idareleri ile diğer kamu kurum ve kuruluşları; köye yönelik hizmetlerine ilişkin yapım, bakım ve onarım işlerini aralarında yapacakları anlaşmaya göre köylere hizmet götürme birlikleri aracılığıyla gerçekleştirebilir. Bu takdirde, gerekli kaynak bu birliklere aktarılır ve söz konusu iş, birliğin tâbi olduğu esas ve usûllere göre sonuçlandırılır.

…….” hükmüne yer verilmiştir.

Page 132: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

120

Yukarıda bahsedilen mevzuat hükümleri çerçevesinde kendilerine verilen görevleri ortak tesisat ve yönetim ile yürütmek üzere yerel yönetimlerin kendi aralarında kurdukları kurumlar olan birlikler, iş yaparken kendilerini oluşturan yerel yönetim kuruluşlarının sahip oldukları hak ve yetkilere sahiptirler.

Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulan ve kendilerini oluşturulan yerel yönetim kuruluşlarının sahip oldukları hak ve yetkilere aynı şekilde sahip olan Köylere Hizmet Götürme Birliğinin, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 8’inci maddesindeki “resmî daire” tanımına girdiğinden dolayı bu birliğe yapılan ödemelerden damga vergisi kesintisi yapılmamasında mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.

Bu itibarla dilekçi iddialarının kabul edilerek 216 sayılı ilâmın 1’inci maddesiyle ………………………- liraya ilişkin olarak verilen tazmin hükmünün kaldırılmasına, karar verildi.

Page 133: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

121

Karar Tarihi : 12.6.2007 Tutanak No : 29483 KONU: Memurlara yapılan yemek yardımında, KDV tutarı yemek

maliyetinin bir unsuru olup, memur katılım payının KDV dahil tutar üzerinden alınması gerekeceği.

739 sayılı ilâmın 17’nci maddesiyle; Adana Seyhan Belediyesinde çalışan memurlar için yapılan öğle yemeği yardımının, KDV hariç tutarının yarısının memurlardan alınması nedeniyle …………………..- liraya tazmin hükmü verilmiştir.

Dilekçi dilekçesinde; KDV Kanununun 1, 5 ve 29’uncu maddelerinden bahsederek mal ve hizmet teslimine ilişkin katma değer vergisinin indirilme yetkisinin KDV mükellefi olan belediyelerine ait olduğunu, katma değer vergisinin gider unsuru olup, maliyet unsuru olmadığını, KDV’nin çift taraflı işleyen bir hesap türü olması nedeniyle belediye bütçesinden fazla bir ödeme yapılmadığını belirtilerek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir.

Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğinin “Yemek Servisi Giderleri” başlıklı 4’üncü maddesinde;

“Yiyecek yardımının gerektirdiği giderler yemek maliyetinin yarısını aşmamak üzere bu yönetmelik kapsamına dahil memur kadrosu adedine göre kurum bütçelerine konulacak ödeneklerle karşılanır.

Ödenek dağıtımı yemek servisi kurulacak kurumdaki memur sayısı dikkate alınmak suretiyle yapılır.

Yemek bedelinin bütçeden karşılanmayan kısmı yemek yiyenlerden alınır.”

“Yemek maliyetinin hesabı” başlıklı 9’uncu maddesinde;

“Bu yönetmeliğin 4’üncü maddesinin uygulanmasında, kurum kadrolarında olup yemek servisinde görevlendirilen personel giderleri, kira, amortisman, su, elektrik ve havagazı giderleri yemek maliyetine dahil edilmez.” hükümleri yer almaktadır.

Page 134: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

122

Rapor dosyası ve eki belgelerin incelenmesinde; Seyhan Belediyesinde memurların öğle yemeği ihtiyacı, üç kap tabldot yemeği KDV hariç 5.472.000 TL.dan ………………… A.Ş.ne ihale edilmiş, her ay düzenlenen hak edişlerde memur sayısı ve o ay içerisinde yemek yenilen iş günü sayısı dikkate alınarak toplam tutar bulunmuş ve hakediş kapağı üzerinde “sözleşme yemeği KDV’siz tahakkuk tutarının yarısı memurdan” denilmek suretiyle memurlardan alınan KDV’siz tutara Belediye tarafından KDV eklenerek bütçeden yapılacak KDV’li diğer tutarla birlikte şirkete ödeme yapıldığı görülmüştür.

Katma değer vergisinin konusu, 3065 sayılı KDV Kanununun 1’inci maddesinde sıralanan teslim ve hizmetlerdir. Aynı Kanunun 2’nci maddesinde “teslim”, 4’üncü maddesinde “hizmet” tanımlanmış, 3’üncü maddesinde “teslim sayılan haller”, 5’inci maddesinde de “hizmet sayılan haller” belirlenmiştir. Belediyenin teslim ve hizmetleri KDV kapsamı içerisinde olup, bir arsa satışı ya da su, gaz hizmetinde KDV mükellefi konumunda iken …………………. A.Ş.’den alınan yemek hizmetinde ise Kanunun 9’uncu maddesine göre ancak vergi sorumlusu olabilir.Yani Maliye Bakanlığına karşı vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla verginin ödenmesinden sorumlu tutulabilir. Belediyenin KDV konusunda personeli için muafiyet yada istisna getirme yetkisi bulunmamaktadır. Dilekçinin bahsettiği 5’inci maddeye göre vergiye tabi bir hizmetten, işletme sahibinin, işletme personelinin veya diğer şahısların karşılıksız yararlandırılması hizmet sayılmıştır ve katma değer vergisinin konusu içine girmektedir. Satın alınan yemek hizmetinin, katma değer vergisi de doğal olarak kayıt altına alınacaktır. Ancak bu, yemek bedelinin memurlar tarafından karşılanan kısmına ait KDV’nin de Belediye bütçesinden karşılanacağı anlamına gelmemektedir.

Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğinin söz konusu hükümlerine göre yiyecek yardımının gerektirdiği giderler yemek maliyetinin yarısını aşmamak üzere kurum bütçelerine konulacak ödenekle karşılanacaktır. KDV tutarı yemek maliyetinin bir unsuru olduğundan yemek yardımına memur katılım payının, KDV dahil tutar üzerinden alınması gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle dilekçi iddialarının reddedilerek memurlara yapılan yemek yardımında, memurlar tarafından karşılanan kısmın katma değer vergisinin Belediye bütçesinden ödenmesi nedeniyle 739 sayılı ilâmın 17’nci maddesiyle ………………..-lirasına ilişkin olarak verilen tazmin hükmünün tasdikine, karar verildi.

Page 135: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

123

V- ÇEŞİTLİ KONULARLA İLE İLGİLİ SEÇME KARARLAR

Page 136: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

124

Page 137: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

125

Karar Tarihi : 16.1.2007 Tutanak No : 29030 KONU: Lojmanların bütününde kullanılmak üzere pazarlık usulüyle

piyasadan temin edilen malzemelerin, Kamu Konutları Yönetmeliğinin 26’ncı maddesinde kamu kurum ve kuruluşlarınca karşılanacak giderler arasında sayılan imalatlarda kullanılması nedeniyle, malzeme bedellerinin bütçeden ödenmesinde mevzuata aykırı bir husus bulunmadığı.

1377 sayılı ilâmın 3’üncü maddesi ile; askeri personelin kullandığı lojmanların küçük bakım ve onarımları için çeşitli malzeme alındığı ve bedellerinin bütçeden ödenmesi sonucu fazla ödemede bulunulduğu gerekçesiyle ………………-liraya tazmin hükmü verilmiştir.

Dilekçi dilekçesinde; Millî Emlak Genel Tebliğinin 3.2'nci maddesinde, konutta oturanlar tarafından karşılanacak küçük bakım ve onarım giderleri, “Deprem nedeniyle güçlendirme çalışması yapılanlar ile uzun üreden beri onarım yapılamadığından boş bulunanlar hariç olmak üzere (asansör bakım gideri, kırılan camların takılması, bozulan batarya ve muslukların değiştirilmesi veya tamir edilmesi, eviye, lavabo, wc. taşı, banyo küveti veya rezervuarın değiştirilmesi, kilit onarımı veya değiştirilmesi, boya ve badana yapılması, mutfak tezgahının değiştirilmesi veya onarımı, konutlarda bulunan seramik, fayans, yer ve duvar döşemeleri ile marley, parke vs. gibi zemin döşemelerinin bakımı onarımı değiştirilmesi, mutfak, elbise ve yük dolaplarının bakım ve onarımı, şofben, termosifon ve banyo kazanının onarımı, elektrik anahtarı, prizi, sigortası ve kapı zilinin değiştirilmesi ve onarımı ile bunlara benzer diğer bakım ve onarımlar) olarak” sayıldığını,

Tebliğin 3.3’üncü maddesinde ise konutların, tahsis edilenlerce karşılanacak giderleri dışındaki esaslı bakım ve onarım giderlerinin, kamu kurum ve kuruluşları tarafından karşılanmasının öngörüldüğünü,

Ancak, tebliğin gerek 3.2’nci maddesinde küçük bakım ve onarım gideri olarak sayılan giderler arasında konutta oturanlarca karşılanması mümkün olmayan esaslı bakım ve onarım giderlerinin bulunması, gerekse 3.3’üncü maddede esaslı bakım ve onarımların neler olduğunun tek tek sayılmaması nedeniyle, bu boşluk uygulayıcılar ve denetçiler tarafından birbirinden farklı yorum ve değerlendirmelerde bulunulmasına yol açtığını,

Page 138: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

126

Kamu Konutları Yönetmeliğinin 26’ncı maddesinde de, asansör, kalorifer, ana duvarlar, çatı, koridor gibi ortak yerlerin bakım, korunması ve onarımı ile ilgili giderlerin, kalorifer, hidrofor ve asansör gibi ortak tesislerin elektrik ve işletme giderlerinin ve beş yılda bir boya, üç yılda bir badana giderlerinin kamu kurum ve kuruluşlarınca karşılanacağı hükmü bulunduğunu, Yönetmeliğin 28’inci maddesinde ise, “Küçük bakım ve onarım giderleri (Kiracı tarafından kırılan camların takılması, bozulan muslukların değiştirilmesi veya tamir edilmesi ve benzeri işler gibi) ile kötü kullanımdan dolayı meydana gelen zarar ve ziyan giderlerinin konutta oturanlarca karşılanacağı” belirtilmiş, ancak benzeri işler ibaresi nedeniyle Tebliğde, konutta oturanlarca karşılanması mümkün olmayan aslında esaslı bakım ve onarım giderleri olan bu giderler küçük bakım ve onarım giderlerine dahil edilerek maddenin uygulama kapsamı iyice genişletildiğini,

634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 20’nci maddesinde; kat maliklerinden her birinin, aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça, bütün ortak yerlerin bakım, koruma ve onarım giderleri ile ortak tesislerin işletme giderlerine katılmakta yükümlü oldukları, 22’nci maddesinde ise, kiracının sorumluluğunun, ödemekle yükümlü olduğu kira miktarı ile sınırlı olduğunu,

818 sayılı Borçlar Kanununun 258’inci maddesinde “Mecurun mükellefiyeti ve vergileri mucire aittir. Mecurun alelade kullanılması için muktazi tathir ve ıslah masrafı müstecire ve tamir mucire aittir” hükmüne yer verilerek; kiralanmışın mükellefiyeti ve vergilerin kira ile verene ait olduğu, kiralanmışın alelade kullanılması için gerekli temizlik ve eksiklerin tamamlanmasının kiracıya, tamir işinin ise kira ile verene ait olduğu ifade edildiğini,

Kamu Konutları Yönetmeliğinin 17’nci maddesine göre; Kamu Konutları Giriş Tutanağının konuta girişte kira sözleşmesi yerine geçeceğini, 28/b maddesinde, kiracı tarafından yapılacak işlerin belirtildiğini, özetle, konutta oturanlar kiracı olup, 634 ve 818 sayılı kanunlarla da kiracının bu konudaki yükümlülükleri “alelade kullanımla” sınırlı tutulduğunu,

Tebliğde, konutta oturanlarca karşılanması ön görülen giderlerin çoğunun, küçük bakım ve onarımdan ziyade esaslı bakım ve onarım kapsamında bulunduğu, dolayısıyla, yönetmeliğin ilgili madde hükümlerine ve kiracı görevlerine ters düşen bu uygulamaların gözden geçirilmesi gerektiği, aksi takdirde düşük ücret alan personelin lojmandaki bakım ve onarımları karşılayamayacağı ve zamanla elden çıkacağını,

Page 139: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

127

12’nci Mknz. P. Tug. Birliklerinin büyük bir kısmı ve komuta heyeti 1991-2000 yılları arasında aralıksız dokuz sene süre ile, senenin dokuz ayını, Ağrı il merkezi dışında, Şırnak, Bingöl, Siirt, gibi bölgelerde iç güvenlik harekatında geçirdiğini, Ağrı Garnizonunda kalan personelin de Ağrı bölgesinde icra edilen iç güvenlik operasyonlarına katıldığını, yılın sadece kış sezonunu kapsayan üç ayını Ağrı da geçiren personelin bu dönemin inşaat sezonu olmaması ve ağır kış koşulları nedeniyle gerekli bakımları yaptıramadıklarını, dolayısıyla, tebliğ madde 3.2'de belirtilen küçük onarımların, zaman içerisinde esaslı büyük onarımlar haline dönüştüğünü, ayrıca içinde bulundukları durumun psikolojik, moral ve coğrafi yönlerinin de dikkate alınması gerektiğini,

Kendisine verilen ita amirliği yetkisini 2946 sayılı Kamu Konutları Kanununun 26’ncı ve bu kanuna ait yönetmeliğin 28’inci maddelerinin yoruma imkân veren hükümlerini birliğin ve lojman sakinlerinin menfaatleri lehine değerlendirilebileceği düşüncesinden hareket edilerek işlem tesis edildiğini,

Belirterek, tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedir.

Tazmin hükmü mevzuat gereği lojmanda oturanlarca karşılanması gereken giderlerin idare tarafından karşılandığı gerekçesiyle verilmiştir. Bu giderlerin; boya malzemeleri ve elektrik tesisat malzemeleri ile banyo, tuvalet ve mutfaklarda kullanılan tesisat malzemeleri oldukları görülmektedir.

242 seri no’lu Milli Emlak Genel Tebliğinin, “İşletme Bakım ve Onarım Giderleri başlıklı” 3’üncü maddesinin 2’nci fıkrasında konut tahsis edilenler tarafından karşılanacak giderler;

b) Kamu konutlarının küçük bakım ve onarım giderleri (Asansör bakım gideri, kırılan camların takılması, bozulan batarya ve muslukların değiştirilmesi veya tamir edilmesi, eviye, lavabo, wc taşı, banyo küveti veya rezervuarın değiştirilmesi ve onarımı, pencere çerçevelerinin onarılması, kapı değiştirilmesi, kilit onarımı veya değiştirilmesi, boya ve badana yapılması, mutfak tezgahının değiştirilmesi veya onarımı, konutlarda bulunan seramik, fayans, yer ve duvar döşemeleri ile marley, parke vs. gibi zemin döşemelerinin bakımı, onarımı, değiştirilmesi, mutfak elbise ve yük dolaplarının bakım ve onarımı, şofben, termosifon ve banyo kazanının onarımı, elektrik anahtarı, prizi, sigortası ve kapı zilinin değiştirilmesi ve onarımı ile bunlara benzer diğer bakım ve onarımlar),

Page 140: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

128

e) Ortak kullanım alanlarının küçük bakım ve onarımları,

olarak belirlenmiştir.

Kamu Konutları Yönetmeliğinin 28/b maddesinde de, tebliğin bu hükmüne paralel bir mahiyette, “Küçük bakım ve onarım giderleri (Kiracı tarafından kırılan camların takılması, bozulan muslukların değiştirilmesi veya tamir edilmesi ve benzeri işler gibi) ile kötü kullanımdan dolayı meydana gelen zarar ve ziyan giderleri”nin konut tahsis edilenler tarafından karşılanacağı belirtilmektedir.

242 seri no’lu Genel Tebliğin 3.3.c. maddesinde; “Konutların tahsis edilenlerce karşılanacak giderleri dışındaki esaslı bakım ve onarım giderleri,” kamu kurum ve kuruluşları tarafından karşılanacak giderler olarak sayılmaktadır.

Nitekim Kamu Konutları Yönetmeliğinin 26’ncı maddesinde,

“2) Borçlar Kanununun 258’inci maddesinde geçen ve konutların olağan kullanılmasından doğan temizlik ve küçük onarım giderleri dışında kalan asansör, kalorifer, ana duvarlar, çatı, koridor gibi ortak yerlerin bakımı, koruması ve onarımı ile ilgili giderleri,

4) Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren beş yılda bir boya (yağlı, plastik gibi) ve üç yılda bir badana giderleri,

Kamu kurum ve kuruluşlarınca karşılanır...” hükümleri yer almaktadır.

Tazmin hükmüne konu giderlerin lojmanların bütününde kullanılmak üzere pazarlık usulüyle piyasadan temin edilen malzemeler olup, Kamu Konutları Yönetmeliğinin 26’ncı maddesinde kamu kurum ve kuruluşlarınca karşılanacak giderler arasında sayılan imalatlara aittir. Tazmin hükmüne konu giderlerin, ilgili birliğin uzun süredir iç güvenlik harekatında görevlendirilmiş olması nedeniyle bakım ve onarımı yapılamayan lojmanların, esaslı bakım ve onarımına ilişkin olması nedenleriyle yapılmış olan ödemelerde mevzuata aykırı bir husus bulunmamaktadır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle 1377 sayılı ilâmın 3’üncü maddesi ile verilen tazmin hükmünün kaldırılmasına, karar verildi.

Page 141: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

129

Karar Tarihi : 23.1.2007 Tutanak No : 29063 KONU: Belediyeye ait bilgisayar ve yazıcıların sigorta bedelinin

bütçeden ödenmesinin mümkün olmadığı.

802 sayılı ilâmın 4’üncü maddesinde, Büyükşehir Belediyesine ait bilgisayar ve yazıcıların sigorta bedelinin yersiz olarak belediye bütçesinden ödenmesi nedeniyle toplam ………………- lirasına tazmin hükmolunmuştur.

Dilekçi dilekçesinde özetle, 1580 sayılı Belediye Kanununun 117’nci maddesine göre ödemenin mevzuata uygun olduğunu, belediyeler özel bütçeli idareler olduğu için mallarının devlet malı olmadığını, yaptırılan sigorta nedeniyle 11.325 YTL ödenmesine karşılık sigortadan 19.431 YTL sigorta bedeli tahsil edildiğini belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedir.

1580 sayılı Belediye Kanununun “Belediye Masrafları” başlıklı 117’nci maddesinin 13’üncü fıkrasında “Belediye emlak ve emvalinin tamir ve sigorta masrafları, belediyenin kanunen tesviyesine mecbur olduğu vergiler” denilmek suretiyle belediye mallarının sigorta giderlerinin ödenmesine imkan verilmiştir. Ancak burada ifade edilen belediye emlak ve emvalinin sigorta masrafları ifadesi genel anlamda mevzuatın imkan verdiği veya zorunlu kıldığı sigorta giderlerini kapsamaktadır.

19.02.1994 tarih ve 21854 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Belediye Bütçe ve Muhasebe Usulü Yönetmeliği”nin Harcamalara İlişkin Formül başlıklı R- Cetveli’nin “340 Tarifeye Bağlı Ödemeler.” Ayrıntı Kodu’nun (b) bendinde aynen;

“Sigorta giderleri: Diğer harcama kalemlerinin esas giderlerine ilişkin olarak ödenen sigorta giderleri dışında belediye mallarının sigorta edilmemesi esastır.

Ancak;

ba) Yanıcı, patlayıcı maddeler, gemi ve ilaç depolama yerlerinin sigorta giderleri,

bb) Evrakı müsbitelerine göre ayrılması mümkün olmayan sigorta ve navlun giderleri” denilmek suretiyle istisna olarak sayılan giderler dışında belediye mallarının sigorta edilmemesinin esas olduğu ilkesi

Page 142: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

130

kabul edilmiştir. Yönetmeliğin bu hükmüne, İzmir Büyükşehir Belediyesi 2002 Mali Yılı Bütçesinde yer verildiği anlaşılmıştır.

Belediyeler devletten ayrı tüzel kişiliğe sahip oldukları için malları da devlet malı tanımı içine girmez. Bu sebeple Genel Bütçe Kanununda sayılan istisnalar dışında Devlet malının sigorta edilmemesinin esas olduğu ilkesi belediyeler için bağlayıcı değildir. Ancak 19.02.1994 tarih ve 21854 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Belediye Bütçe ve Muhasebe Usulü Yönetmeliği”nin “Harcamalara İlişkin Formül” başlıklı R- Cetvelinin “340 Tarifeye Bağlı Ödemeler.” Ayrıntı Kodu’nun (b) bendinde yer alan istisna olarak sayılanlar dışında belediye mallarının sigorta edilmemesinin esas olduğu ilkesi ve bu düzenlemenin İzmir Büyükşehir Belediyesi 2002 Mali Yılı Bütçesi “Harcamalara İlişkin Formül” başlıklı R-Cetveli’ ne de alınmış olması İzmir Büyükşehir Belediyesi için bağlayıcıdır ve bu hükümlere uymak mecburiyetindedir.

Bu nedenle, “Belediye Bütçe ve Muhasebe Usulü Yönetmeliği”nin ve İzmir Büyükşehir Belediyesi 2002 Mali Yılı Bütçesinin “Harcamalara İlişkin Formül” başlıklı R- Cetveli’nin “340 Tarifeye Bağlı Ödemeler.” Ayrıntı Kodu’nun (b) bendinde yer alan istisna olarak sayılan giderler dışında belediye mallarının sigorta edilmemesinin esas olduğu ifade edildiğinden ve bina, demirbaş ve araçların sigorta giderleri de Yönetmelikte ve İzmir Büyükşehir Belediyesi 2002 Mali Yılı Bütçesinde sayılan istisnalara girmediğinden belediyeye ait bilgisayar ve yazıcıların sigorta bedelinin belediye bütçesinden ödenmesine imkan görülememektedir.

Dilekçi tarafından ödenen sigorta giderine karşılık sigortadan daha fazla para tahsil edildiği ve belediyenin kazançlı olduğu belirtilmekte ise de, kamu mallarının sigorta ettirilmemesi olgusu, kamu görevlisinin kişisel sorumluluğundan kaynaklanmaktadır. 657 sayılı kanunun 12’nci maddesinde devlet memurlarının kendilerine teslim edilen Devlet malını korumak için gerekli tedbirleri almak zorunda olduğu, devlet memurunun ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedel üzerinden ödenmesinin esas olduğu belirtilmektedir. 657 sayılı Kanun gereğince gerekli önlemleri almayan devlet memuru doğacak zarardan sorumlu tutulduğundan, devlet malları zarara uğramışsa zararın sorumlulardan tahsil edilmesi gerektiğinden, ayrıca sigorta gideri ödeyen devletin bir kazancı söz konusu değildir.

Yukarıda ifade edilen sebeplerle, 802 sayılı ilâmın 4’üncü maddesiyle verilen ……………..-lirasına ilişkin tazmin hükmünün tasdikine, karar verildi.

Page 143: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

131

Karar Tarihi : 3.4.2007 Tutanak No : 29271 KONU: Kurum personeli için bastırılan kartvizit ve tebrik kartı

bedellerinin bütçeden karşılanmasının mümkün olmadığı.

753 sayılı ilâmın 2’nci maddesinde, personel için bastırılan kartvizit ve tebrik kartı bedelinin bütçeden karşılanması nedeniyle ………………..- liranın tazminine karar verilmiştir.

Dilekçi dilekçesinde özetle, Kurumun karar organının Telekomünikasyon Kurulu olduğunu ve görevleri arasında kurumun yıllık bütçesini, gelir gider kesin hesabını, yıllık çalışma programını onamak, gerekirse bütçede hesaplar arasında aktarma yapmak ve kesin hesabı onama yetkisinin verildiğini, bu çerçevede olmak üzere, Kurumun en üst karar organı olan Kurul tarafından alınan 22/02/2001 tarih ve 2001/90 sayılı kararın uygulanması amacıyla söz konusu ödemenin yapıldığını, bu ödemenin 2001 yılı bütçesinde yer aldığını ve 2001 yılı kesin hesabının da Kurul tarafından tasdik edilmiş bulunduğunu, Kurul Kararının mevzuata uygun olup, tahakkuk memurluğu ve saymanlık tarafından uygulanmasının zorunlu olduğunu, harcamanın hukuki mesnedinin Kurul Kararı olduğunu, dolayısıyla adı geçen yönetmelikle bu ödemenin ilgisinin olmadığını, bildirerek tazmin hükmünün kaldırılmasını istemiştir.

2813 sayılı Telsiz Kanunun 5’inci maddesinde, kurul başkanı ve kurul üyeleri ile kurumun diğer personelinin mali ve sosyal haklarına ilişkin esaslar gösterilmiş olup, bunlar arasında kurum personeline kartvizit ve bayram kartı bastırılması yada benzeri nitelikte ayni ödemelere cevaz veren bir düzenleme bulunmamaktadır.

Telekomünikasyon Kurumu Bütçe ve Muhasebe Usulü Yönetmeliğinin 16’ncı maddesinde giderlerin gerçek gereksinme karşılığı olması, 19’uncu maddesinde de harcamanın kurum bütçesindeki tertibine uygun olması gerektiği ifade edilmiştir.

Ödemeye dayanak teşkil eden 22.2.2001 tarih ve 2001/90 sayılı Telekomünikasyon Kurulu Kararında her ne kadar bu harcamanın kurumsal kimliğin tesisi amacıyla yapıldığı ifade edilmişse de, harcama belgelerinin incelenmesinde, kartvizit ve bayram kartı gibi kişisel nitelikteki giderlerin bütçeden karşılanmasına karar verildiği ve yapılan harcama ile kurum kimliğinin tesisi arasında yasal ve kabul edilebilir bir ilginin bulunmadığı anlaşılmıştır.

Page 144: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

132

Ayrıca, yapılan harcamanın kurum bütçesinde tertibi de bulunmamaktadır. Şöyle ki, harcama “300 Hizmet Alımları” harcama kalemi ve 410 ayrıntı kodundan ödenmiştir. Kurum bütçesine ekli (R) işaretli cetvelde ise, 410 ayrıntı kodu Kurumun kırtasiye baskı ve yayın giderlerinin yapılabileceği kod olup bu kodda, kişisel nitelikteki ödemelere imkan verilmemektedir.

Dilekçi her ne kadar Kurumun karar organının Telekomünikasyon Kurulu olduğunu ve görevleri arasında kurumun yıllık bütçesini, gelir gider kesin hesabını, yıllık çalışma programını onamak, gerekirse bütçede hesaplar arasında aktarma yapmak ve kesin hesabı onama yetkisinin verildiğini, söz konusu 2001 yılı bütçesinin de Kurulca tasdik edildiğini bildirerek yapılan harcamanın yasal olduğunu iddia etmişse de, Kurulun bütçeyi tasdik etmesi yapılan harcamaların mevzuata uygun olduğunu göstermez. Şayet kanun koyucu böyle bir usulü yeterli görseydi söz konusu hesabın denetlenmesine gerek görmezdi. Telsiz Kanunun 15’inci fıkrasında, Kurumun Sayıştay tarafından denetlenmesi öngörüldüğüne göre, Kurul tarafından bütçenin tasdik edilmesinin yapılan harcamaların mevzuata uygun olduğu sonucunun çıkarılmasına imkan vermeyeceği açıktır.

Yukarıda açıklanan sebeplerle dilekçi iddialarının reddiyle, 753 sayılı ilâmın 2’nci maddesiyle tazminine karar verilen ……………….- liraya ilişkin hükmün tasdikine, karar verildi.

Page 145: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

133

Karar Tarihi : 3.4.2007 Tutanak No : 29275 KONU: Kıdem tazminatının ödenmeyeceği haller arasında sayılan

4857 sayılı İş Kanununun 25/2 bendine göre yapılacak haklı fesihler sonucunda kıdem tazminatı ödenmesinin mümkün olmadığı.

117 no’lu ilâmın 1’inci maddesinde, Fen İşleri Amirliğinde işçi olarak çalışan …………..’nın işine, Belediyece haklı nedenlerle son verilmesine rağmen kıdem tazminatı ödenmesi nedeniyle …………- liranın tazminine karar verilmiştir.

Dilekçiler dilekçelerinde, Fen İşlerinde çalışmakta iken 21.10.2004 tarihinde işe gelmediği tespit edilen ……………..'ın performansı da dikkate alınarak iş akdine 4857 sayılı Kanunun 25’inci maddesine göre son verildiğini, İş Kanunun 24, 25’inci maddesi ve 26’ncı madde de karşı taraftan tazminat hakkı saklıdır ifadesine dayanarak, kişinin de talebi üzerine Belediye Encümeninin 19.11.2004 tarih ve 260 sayılı kararıyla kıdem tazminatı ödemesinin yapıldığını, işverenin haklı bir sebebi olursa yasal bir sorumluluk doğurmayacağının düşünüldüğünü, denetim sonucu yapılan incelemede işçinin işe gelmediğini kanıtlayıcı bir tutanağın bulunmadığını, 01.07.2005 tarihinde Kurumumuz ve Belediye-İş sendikası tarafından İmzalanan Toplu İş Sözleşmesinin ekli Disiplin Ceza Cetvelinde göreve gelmeme bölümünün 5. maddesine göre işlem sırasını takip etmediğinden zaten işverenin haklı bir sebebinin kalmadığını, kurum olarak tazminatını ödemeden çıkarmış olsalardı doğacak mahkeme masrafları, yargılama giderleri ve avukatlık ücretleri ile birlikte kurum bütçesinden daha çok ödemenin yapılacağını, tazminatın kurumun menfaatlerinin düşünülerek yapıldığını bildirerek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmişlerdir.

4857 sayılı İş Kanunu'nun 120’nci maddesinde, 1475 sayılı (eski) İş Kanunu'nun 14’üncü maddesi hariç diğer maddelerinin yürürlükten kaldırıldığı,

Geçici 1’inci maddesinde ise;

“Bu Kanunun 120’nci maddesi ile yürürlükte bırakılan 1475 sayılı eski İş Kanunu'nun 14’üncü maddesinin birinci fıkrasının 1’inci ve 2’nci bendi ile 11’inci fıkrasında, anılan Kanunun 16, 17 ve 26’ncı maddelerine yapılan atıflar, bu Kanunun 24, 25 ve 32’nci maddelerine yapılmış sayılır.” denilmektedir.

Page 146: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

134

4587 sayılı Kanunun 120’nci maddesi ile yürürlüğe devam eden, 1475 sayılı Kanunun 14’üncü maddesinin 4857 sayılı Kanunun geçici 1’inci maddesiyle değişik birinci fıkrasının aynı maddeyle değişik birinci bendinde ise, İş Kanununa tabi işçilerin hizmet akidlerinin işveren tarafından bu Kanunun 25’inci maddesinin 2 numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında, Kanunda yer alan diğer sebeplerle feshedilmesi hallerinde işçiye kıdem tazminatı ödeneceği hükme bağlanmıştır.

4857 sayılı Kanunun 25’inci maddesinin 2’nci bendinin (g) alt bendine göre ise, işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki gün veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç iş günü işine devam etmemesi halinde işverenin haklı nedenlerle derhal fesih hakkı bulunmaktadır.

Çınarcık Belediyesi İşçi Disiplin Kurulu'nun 08.11.2004 tarih ve 14 sayılı kararında;

“İşçi …………….'ın senelik izin bitim tarihi olan 21.10.2004 tarihinden itibaren işe gelmediği tespit edilmiştir. İlgilinin makul bir sebebinin olup olmadığı hususunda bu konuda istenilen savunmasına karşılık, vermiş olduğu bir savunmanın bulunmadığı; Kurul tarafından yapılan araştırmada bugün (08.11.2004) tarih itibariyle dahi işyerine gelmediği, ayrıca bağlı bulunduğu amirlik tarafından yapılan performans değerlendirilmesi de göz önüne alınarak, İş Kanununun 25’inci maddesi gereği iş akdinin feshedilerek işten çıkartılmasına” karar verildiği belirtilmiştir.

Söz konusu disiplin kurulu kararına göre işçi …………….., 1475 sayılı İş Kanununun 17/2 maddesinde, 4857 sayılı yeni İş Kanununun ise 25/2/f maddesinde düzenlenen ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerlerinden sayılan işe devam etmeme sebebiyle işveren tarafından haklı nedenlerle işten çıkarılmıştır. 1475 sayılı İş Kanunu'nun yürürlüğü devam eden 14’üncü maddesine göre ise, iş akdinin eski (1475) Kanunun 17/2 bendi, yeni (4857) Kanunun 25/2 bendinde yer alan nedenlerle işveren tarafından feshedilmesi durumunda işçiye kıdem tazminatı ödenemez. 08.11.2004 tarih ve 14 no’lu Disiplin Kurulu Kararında söz konusu kişinin iş akdinin 25’inci maddeye göre feshedildiği anlaşıldığından kıdem tazminatı ödemesi yapılması mevzuata aykırıdır.

Page 147: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

135

Dilekçiler dilekçelerinde işçinin işe gelmediğini kanıtlayan bir tutanağın bulunmadığını iddia etmişlerse de, disiplin kurulu kararında iş akdinin işe gelmeme sebebiyle feshedildiği belirtildiğinden bu tür iddianın kabulü mümkün değildir.

Yine dilekçelerinde, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 26’ncı maddesi ile Toplu İş Sözleşmesinde yer alan hükme istinaden kıdem tazminatının ödendiğini ifade etmişler ise de, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 26’ncı maddesindeki hüküm haksız fesihler için söz konusudur. Dolayısıyla, kıdem tazminatının ödenmeyeceği haller arasında sayılan 4857 sayılı Kanunun 25/2 bendine göre yapılacak haklı fesihleri kapsamamaktadır.

Yukarıda açıklanan sebeplerle dilekçilerin iddialarının reddiyle, 117 no’lu ilâmın 1’inci maddesiyle tazminine karar verilen ………………..- liraya ilişkin tazmin hükmünün tasdikine, karar verildi.

Page 148: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

136

Karar Tarihi : 3.4.2007 Tutanak No : 29276 KONU: Vali Konağına alınan CINE 5 ve DIGITURK abonelik bedelinin

bütçeden karşılanmasının mümkün olmadığı.

807 sayılı ilâmın 1’inci maddesinde, Vali Konağına alınan CINE 5 ve DIGITÜRK abonelik bedelinin bütçeden karşılanması nedeniyle ………………..- liranın tazminine karar verilmiştir.

Dilekçi dilekçesinde, Valilik Konutunun özel tahsisli konut statüsünde bulunduğunu, ısınma, demirbaş eşya ve mefruşat giderleri, aydınlatma, elektrik, su, gaz, temizlik, telefon, kapıcı, aşçı, kalorifer, bahçıvan ve benzeri giderleri ile her türlü işletme, bakım ve onarım giderlerinin kurumca karşılanmasının gerektiğini, abonelik bedelinin de işletme gideri olarak ödenmesinin gerektiğini, ayrıca Vali ve Kaymakam Konutları Donatım Yönergesinin “Konut Giderleri” başlıklı 5’inci maddesinde; “Vali ve Kaymakam konutlarında bulunması zorunlu eşya listesi”nin 18’inci sırasında “Makam ve şartlar gereği ihtiyaç duyulan diğer eşya”nın Vali konutlarında bulundurulabileceğinin belirtildiğini, tasarruf tedbirleri genelgesinde de bu konuda bir sınırlamanın olmadığını bildirerek tazmin hükmünün kaldırılmasını istemiştir.

2946 sayılı Kamu Konutları Kanununun 11’inci maddesinde yer alan “Bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili usul ve esaslar; Kanunun yayım tarihinden itibaren beş ay içinde Maliye Bakanlığının koordinatörlüğünde Milli Savunma, İçişleri, Dışişleri, Bayındırlık, Sanayi Teknoloji ve İmar ve İskan Bakanlıklarıyla müştereken hazırlanıp Bakanlar kurulunca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Bu yönetmelik Resmî Gazete’de yayınlanır.” hükmü uyarınca düzenlenerek 84/8345 sayılı BKK ile yayımlanan Kamu Konutları Yönetmeliğinin, Kurum ve kuruluşlarca karşılanacak “İşletme, Bakım ve Onarım Giderleri” başlıklı 26’ncı maddesinde:

“a) Bu yönetmeliğe göre kamu konutu olarak ayrılan konutların:

1) 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmayan kaloriferli konutların ısınma giderleri,

Page 149: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

137

2) Borçlar Kanununun 258’inci maddesinde bahsi geçen ve konutların olağan kullanılmasından doğan temizlik ve küçük onarım giderleri dışında kalan asansör, kalorifer, ana duvarlar, çatı, koridor gibi ortak yerlerin bakımı, korunması ve onarım ile ilgili giderleri,

3) Değişik (1.9.1986-86/10974 B.K.K.) Kalorifer, hidrofor ve asansör gibi ortak tesislerin elektrik ve işletme giderleri,

4) Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren beş yılda bir boya (yağlı, plastik gibi) ve üç yılda bir badana giderleri,

b) Özel tahsisli konutların ısınma, işletme, bakım ve onarım giderleri ile demirbaş eşya ve mefruşat giderleri ve konutun aydınlatma, elektrik, su gaz, temizlik, telefon, kapıcı, aşçı, kaloriferci, bahçıvan ve benzeri giderleri,

c) Görev tahsisli konutlardan (3) sayılı cetvelde belirtilen makam ve rütbe sahiplerine tahsis edilen konutların (a) bendinde belirtilen giderlerine ilave olarak demirbaş eşya ve mefruşat giderlerinin tamamı ile konutun aydınlatma, elektrik, su, gaz ve benzeri giderlerinin, konutun yüz yirmi metrekaresine isabet eden kısmından fazlası, kamu kurum ve kuruluşlarınca karşılanır.

Konutta oturanlar, kurum ve kuruluşlara ait olup, yapılması uygun görülen onarımların yapılmasına engel olamazlar ve meşru bir mazeret olmadıkça tarihini erteleyemezler.

Konutta oturanların kurumlarının muvafakatini almadan yaptıkları onarım giderleri ödenmez.” hükmü yer almakta;

Anılan Yönetmeliğe ekli 1 sayılı Cetvelde özel tahsisli konutların ne tür giderlerinin karşılanacağı konusunda,

“Kamu Konutları Kanunu gereğince, “Özel Tahsisli” konutların;

a) Isınma giderleri,

b) Demirbaş eşya ve mefruşat giderleri,

c) Aydınlatma elektrik, su, gaz, temizlik, telefon, kapıcı, aşçı, kaloriferci, bahçıvan ve benzeri giderleri ile her türlü işletme, bakım ve onarım giderleri, İlgili kurum ve kuruluşlarınca karşılanır” denilmektedir.

Page 150: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

138

Bu hükümlere göre özel tahsisli konutların ısınma, demirbaş, işletme bakım onarım giderleri kurumca karşılanabilmekte, ancak sayılan bu giderler arasında CINE 5 ya da DIGITURK TV aboneliği gibi bir gidere rastlanmamaktadır. Her ne kadar dilekçi bu giderlerin işletme gideri olduğunu iddia etmişse de, abonelik bedelinin konutun işletme giderleri ile ilgisi bulunmamaktadır.

Vali ve kaymakam konutlarına il özel idare bütçesinden döşeme ve demirbaş tedarikine ve vali konutlarının giderlerinin karşılanmasına ilişkin esas ve usulleri düzenlemek amacıyla hazırlanan Vali ve Kaymakam Konutları Donatım Yönergesinde de, bu tür giderlerin il özel idare bütçesinden ödeneceğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır.

Bu nedenle, 807 sayılı ilâmın 1’inci maddesiyle, kurumca karşılanabilecek türden bir gider mahiyetinde olmayan CINE-5 ve DIGITURK aboneliği ücretinin bütçeden ödenmesi nedeniyle verilen …………………..- liraya ilişkin hükmün tasdikine, karar verildi.

Page 151: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

139

Karar Tarihi : 12.6.2007 Tutanak No : 29481 KONU: Belediye Başkanının ikametgahında kullanmakta olduğu

adına kayıtlı iki adet telefona ait faturaların belediye bütçesinden ödenmesinin mümkün olmadığı.

773 sayılı ilâmın 2’nci maddesiyle; Kıraç Belediye Başkanı ……………….’nun ikametgahında kullanmakta olduğu kendi adına kayıtlı iki adet telefona ait faturaların belediye bütçesinden ödenmesi nedeniyle ……………..- liraya tazmin hükmü verilmiştir.

Dilekçi dilekçesinde özetle; konu ile ilgili düzenlemenin, 30.06.1926 tarih ve 876 sayılı Ankara Şehri Otomatik Telefon Kanunu ile yapıldığını, mevzuatta belediye başkanlarının evlerinde kullandıkları telefon giderlerinin belediye bütçesinden karşılanabileceğine dair açık ve özel bir hüküm bulunmadığını ancak belediye başkanlarının, belediyenin amiri ve mümessili sıfatıyla kanunla belediyelere verilen vazifelerin icrasını teminle görevlendirildiklerini, belde içinde veya dışında gece veya gündüz resmi daire, makam ve çeşitli kuruluşlar veya iş yerleri ile irtibat kurmak zorunluluğunun ortaya çıkması, görevlerin ifası ve yetkilerin kullanılması noktasında emin ve süratli bir haberleşme vasıtası olan telefondan yararlanmanın gerekliliği vurgulanarak Danıştay 3. Dairesinin 22.05.1970 tarih ve Esas 1970/202 Karar 1970/198 sayılı istişari kararında, konutlardaki telefondan belediye hizmetleri için yaptıkları şehir içi ve şehirlerarası telefon görüşme bedellerinin ayrıntı cetvelinde ödenmesi mümkündür, denildiğini belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir.

23.09.1984 tarih ve 18524 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Konutları Yönetmeliğinin “Kamu Konutlarının Türleri” başlıklı 5’inci maddesinde;

“Kamu konutları, tahsis esasına göre aşağıda belirtilen dört gruba ayrılır:

a) Özel tahsisli konutlar;Yönetmeliğe ekli (1) sayılı cetvelde gösterilen ve temsil özelliği olan makam ve rütbe sahiplerine tahsis edilen özel nitelikteki konutlardır.

Page 152: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

140

b) Görev tahsisli konutlar;Yönetmeliğe ekli (2) sayılı cetvelde belirtilenlere, görevlerinin önemi ve özelliği ile yetki ve sorumlulukları gereği tahsis edilen konutlardır.

c)Sıra tahsisli konutlar; Yönetmeliğe ekli (4) sayılı cetvelde gösterilen puan durumu dikkate alınarak 9’uncu maddede belirtilen usul ve esaslara göre tahsis edilen konutlardır.

d) Hizmet tahsisli konutlar;

1) Hudut karakolu, istasyon, haberleşme, gözlem, araştırma, inşaat mahalli gibi meskun yerlerden uzak, sosyal ve ekonomik zorlukları olan, ulaşım ve iskan imkanları kısıtlı yerlerde, normal çalışma saatleriyle sınırlandırılması kabil olmadan görev başında bulundurulması gerekli olan personel,

2) İlgili kanunlarca kendilerine zata mahsus taşıt tahsis edilen makam ve rütbe sahiplerinin makam şoförü ve koruma görevlileri,

3) Kamu konutlarında görevli kapıcı, kaloriferci gibi personel için inşa veya tefrik edilerek tahsis edilen bina, baraka, prefabrik yapı, şantiye eklentisi, tadil edilmiş veya edilmemiş karavan, kulübe ve benzeri konutlardır.”denilmektedir.

Yine aynı Yönetmeliğe ekli “Özel Tahsisli Konutlar” başlıklı (1) sayılı cetvelde; özel tahsisli konutların tahsis edileceği temsil özelliği olan makam ve rütbe sahipleri sayılmakta (Belediye başkanı bu sayılanlar arasında yer almamaktadır.) ve bu makam ve rütbe sahiplerine tahsis edilen konutların;

a)Isınma giderleri,

b)Demirbaş eşya ve mefruşat giderleri,

c)Aydınlatma,elektrik, su, gaz, temizlik, telefon, kapıcı, aşçı, kaloriferci, bahçıvan ve benzeri giderleri ile her türlü işletme, bakım ve onarım giderleri ilgili kurum ve kuruluşlarınca karşılanacağı belirtilmektedir. Belediye başkanlarına ise; aynı Yönetmeliğin “Görev Tahsisli Konutlar” başlıklı (2) sayılı cetveline göre görev tahsisli konut verilebilmekte ve konutun telefon giderleri kullanıcıları tarafından karşılanmaktadır.

Page 153: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

141

Yukarıda yer alan mevzuat hükümleri çerçevesinde; “görev tahsisli konut” tahsis edilecekler arasında belediye başkanları sayılmakla birlikte bu konutların kurum ve kuruluşlarca karşılanacak giderleri arasında, telefon ve haberleşme giderlerinden bahsedilmemiştir.Kaldı ki belediye başkanlarının belde içinde veya dışında acil irtibat kurma zorunluluğunun oluştuğu durumlar için cep telefonu tahsis edilip konuşma bedelleri bütçeden karşılanmaktadır. Sadece özel tahsisli konutlarda ikamet eden kamu görevlilerinin telefon giderlerinin karşılandığı bunun dışındaki diğer tahsis durumlarında ise telefon giderleri, adına tahsis yapılanlarca karşılandığı gerçeğinden hareketle zaten kendi evinde ikamet eden Belediye Başkanının özel tahsisli kamu konutunda ikamet ediyormuş gibi değerlendirilerek kendi evinde kendi adına kayıtlı sabit telefonlarına ait fatura bedellerinin belediye bütçesinden ödenmesi mevzuata uygun olmadığından dilekçi iddialarının reddedilerek 773 sayılı ilâmın 2’nci maddesiyle ……………..- liraya ilişkin olarak verilen tazmin hükmünün tasdikine, karar verildi.

Page 154: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Temyiz Kurulu Kararları

142

Page 155: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

SAYIŞTAY DAİRE KARARLARI

SEÇME KARAR ÖZETLERİ

(1.1.2007-31.12.2007)

Page 156: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin
Page 157: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

I- SORUMLULUK VE YARGILAMA USULLERİ İLE İLGİLİ SEÇME KARARLAR

Page 158: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin
Page 159: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

147

8. Daire Karar Tarihi : 30.1.2007

Tutanak No : 5913 Bodrum Belediyesi Saymanlığı 2004

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 12’nci maddesinde; “Devlet memurları, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim edilen Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorundadır.

Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal ve tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, zararın ilgili memur tarafından rayiç bedel üzerinden ödenmesi esastır.” denilmektedir.

Belediye ve ……. İnşaatın taraf olduğu davada Belediye aleyhine hükmedilen avukatlık ücretinin zamanında ödenmemesi nedeniyle ilgilinin icra takibi yoluna başvurması sonucu gecikme faizi ve icra masrafı ödenmesine sebebiyet verilmiştir.

Belediye aleyhine hükmedilen avukatlık ücretinin zamanında ödenmemesi nedeniyle hesaplanan gecikme faizi ve icra masraflarının sorumlu memurlarca karşılanması gerekirken Belediye Bütçesinden karşılanması sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

8. Daire Karar Tarihi : 30.1.2007

Tutanak No : 5913 Bodrum Belediyesi Saymanlığı 2004

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 11’inci maddesinde; “Devlet memurları kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslara uymakla ve amirler tarafından verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü ve görevlerinin iyi ve doğru yürütülmesinden amirlerine karşı sorumludurlar”, 12’nci maddesinde ise, kişisel sorumluluk ve zarar konusu düzenlenmiş olup; “Devlet memurları, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim edilen Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar.

Page 160: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

148

Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal ve tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedel üzerinden ödenmesi esastır.” denilmektedir.

Bu hükümler uyarınca belediyede çalışan personele ait sigorta ve Emekli Sandığı primlerinin zamanında ödenmemesi sonucu ilgili kurumca tahakkuk ettirilen gecikme zamlarının buna sebebiyet verenlerce karşılanması gerekirken, Belediye bütçesinden karşılanması sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

6. Daire Karar Tarihi : 23.10.2007

Tutanak No : 11603 Bolu Belediyesi Saymanlığı 2005

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 35 inci maddesinde; “Elektrik ve havagazı tüketenler, elektrik ve havagazı tüketim vergisini ödemekle mükelleftirler.

Elektrik ve havagazını dağıtan kuruluşlar satış bedeli ile birlikte bu verginin de tahsilinden ve ilgili belediyeye yatırılmasından sorumludurlar.” denilerek elektrik ve havagazı vergisinin sorumlusunun elektrik veya havagazını dağıtan kuruluşlar olduğu hükme bağlanmıştır.

Ayrıca savunmalarda, söz konusu verginin tahsilatının sağlanması için konunun Sedaş İşletme Müdürlüğüne yazıldığı ve böylece Sedaş İşletme Müdürlüğünün bu konudaki sorumluluğunun hatırlatılarak tahsilat sürecinin başlatıldığı ve bu sürecin de devam ettiği anlaşılmıştır.

Bu iki gerekçeyle, tahsil edilmeyen belediye tüketim vergisinden belediye saymanlarının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığına,

Page 161: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

149

II- İHALE MEVZUATI İLE İLGİLİ

SEÇME KARARLAR

Page 162: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

150

Page 163: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

151

İHALE, SATIN ALMA

3. Daire Karar Tarihi : 27.2.2007

Tutanak No : 11 Aydın Merkez Belediyesi Saymanlığı 2005

5393 sayılı Belediye Kanununun 14 üncü maddesi uyarınca, sağlıkla ilgili her türlü tesis açabilecek ve işletebilecek durumda olan belediyelerin, bu tesislerde genel idare esaslarına göre yürütecekleri sağlık hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevleri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesine göre memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ya da işçiler eliyle gördürmeleri gerekmektedir.

Diğer taraftan, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine tabi olan belediyelerin kendi özel mevzuatları uyarınca hak sahiplerine sağlayacakları teşhis ve tedaviye yönelik hizmet alımları yine aynı Kanunun “İstisnalar” maddesi kapsamında sayıldığından söz konusu Kanun hükümlerine göre ihale edilemeyeceği gibi , adı geçen Kanunun “Hizmet” tanımı içeriğinde de, zaten teşhis ve tedaviye yönelik hizmet alımları sayılmamıştır.

Bu açıklamalar uyarınca, belediyeye ait Halk Sağlığı Polikliniğinde belediyelerin kendi özel mevzuatı uyarınca hak sahiplerine sağlayacakları teşhis ve tedaviye yönelik hizmetlerin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle gördürülmesi gerekirken, böyle yapılmayarak 4734 sayılı Kanunun 19 uncu maddesi uyarınca “Açık İhale” usulü ile ………..Ltd. Şti.’den temininin mevzuata aykırı olduğuna,

6. Daire Karar Tarihi : 22.3.2007

Tutanak No : 11512

Kocaeli Belediyesi Saymanlığı 2005

Sulama sistemi yapım işine ait ihalede, en avantajlı teklifi veren firmaya, ticaret odası faaliyet belgesi ve imza sirkülerinin fotokopi olması nedeniyle ihalenin verilmediği ve ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklifi veren firmaya ihale edildiği tespit edilmiştir.

4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 37’nci maddesinde: “İhale komisyonunun talebi üzerine idare tekliflerin incelenmesi,

Page 164: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

152

karşılaştırılması ve değerlendirilmesinde yararlanmak üzere net olmayan hususlarla ilgili isteklilerden yazılı olarak tekliflerini açıklamalarını isteyebilir. Ancak bu açıklama, hiçbir teklif fiyatında değişiklik yapılması veya ihale dokümanında yer alan şartlara uygun olmayan tekliflerin uygun hale getirilmesi amacıyla istenilmez ve yapılmaz.

Tekliflerin değerlendirilmesinde, öncelikle belgeleri eksik olduğu veya teklif mektubu ile geçici teminatı usulüne uygun olmadığı 36 ncı maddeye göre ilk oturumda tespit edilen isteklilerin tekliflerinin değerlendirme dışı bırakılmasına karar verilir. Ancak, teklifin esasını değiştirecek nitelikte olmaması kaydıyla, belgelerin eksik olması veya belgelerde önemsiz bilgi eksikliği bulunması halinde, idarece belirlenen sürede isteklilerden bu eksik belge veya bilgilerin tamamlanması yazılı olarak istenir. Belirlenen sürede eksik belge veya bilgileri tamamlamayan istekliler değerlendirme dışı bırakılır. Bu ilk değerlendirme ve işlemler sonucunda belgeleri eksiksiz ve teklif mektubu ile geçici teminatı usulüne uygun olan isteklilerin tekliflerinin ayrıntılı değerlendirilmesine geçilir. Bu aşamada, isteklilerin ihale konusu işi yapabilme kapasitelerini belirleyen yeterlik kriterlerine ve tekliflerin ihale dokümanında belirtilen şartlara uygun olup olmadığı incelenir. Uygun olmadığı belirlenen isteklilerin teklifleri değerlendirme dışı bırakılır.” denilmektedir.

Madde hükmünden, teklif mektubu ile geçici teminatın mutlaka usulüne uygun olması gerektiği, bunlarla ilgili herhangi bir belge veya bilgi tamamlama işleminin söz konusu olmayacağı anlaşılmaktadır. Yine madde hükmünden çıkan bir diğer sonuç, teklifin esasını değiştirecek nitelikte olmaması kaydıyla, belgelerin eksik olması veya belgelerde önemsiz bilgi eksikliği olması halinde, idarece belirlenen sürede isteklilerden bu eksik belge veya bilgilerin tamamlanmasının yazılı olarak istenilmesi zorunluluğudur. Bir başka ifadeyle belge ve bilgi noksanlıklarının tamamlanıp tamamlanmayacağı hususu ihale komisyonunun takdirinde olmayıp, komisyona görev ve isteklilere de bir hak olarak verilmiş bir uygulamadır. Komisyonun değerlendireceği husus, tamamlatmaya konu edilecek bilgi ve belgelerin teklifin esasını değiştirecek nitelikte olup olmadığının tayinidir.

Yapılan incelemede söz konusu belgelerin asıllarının istenmesiyle ilgili herhangi bir yazışmada bulunulmadığı tespit edilmiştir.

Yukarıda yer alan açıklamalar uyarınca, en avantajlı teklifi veren şirkete eksik belgelerinin tamamlanması için gerekli süre verilmeyerek ihaleden elenmesi ve ihaleyi daha yüksek fiyat teklifi veren diğer şirkete verilmesi sonucu yersiz ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

Page 165: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

153

6. Daire Karar Tarihi : 3.5.2007

Tutanak No : 11533

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Bütçe Dairesi Başkanlığı 2005

4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 22’nci maddesinin son fıkrasında “… ihale yetkilisince görevlendirilecek kişi veya kişiler tarafından piyasada fiyat araştırması yapılarak ihtiyaçlar temin edilir.” denilmektedir.

Bu hükme uyulmayarak, ayrı firmadan aynı tarihte yapılan kırtasiye malzemesi alımlarında farklı fiyatların esas alınması sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

3. Daire Karar Tarihi : 17.5.2007

Tutanak No : 88 Osmangazi Üniversitesi Bütçe Dairesi Başkanlığı 2004

4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 22/d bendine göre doğrudan temin yoluyla Türkiye Deprem Yüksek Mühendisleri Konseyinden satın alınan aynı cinsten dört adet kitabın alımı işinde piyasa fiyat araştırmasının sağlıklı yapılmadığı ve bu nedenle kitapların alış fiyatı ile piyasa rayiç fiyatı arasında fahiş bir fark bulunduğu ve bu yolla kamu zararına sebep olunduğu gerekçesiyle fazla ödeme tutarının sorumlulara ödettirilmesine,

3. Daire Karar Tarihi : 17.5.2007

Tutanak No : 88 Osmangazi Üniversitesi Bütçe Dairesi Başkanlığı 2004

Sağlık Meslek Yüksekokulu kantininin 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 35/a maddesin göre ihalesi yapılan işletme hakkının kiraya verilmesi işinde;

İhale sonucunda en çok artırımda bulunan şirket ile sözleşme imzalandığı, ancak bu sözleşmenin isteklinin teklif etmiş olduğu bedel yerine, bu bedelden daha düşük tutar üzerinden yapıldığı; Bu tutarın idari şartname ile belirlenen muhammen bedelinde altında kaldığı ve 2’nci ve 3 üncü yıllar (2002-2003 ve 2003-2004 yılları) kira artış oranının,

Page 166: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

154

idari şartname hükümlerinden farklı olarak ve olması gerekenden düşük oranda artırıldığı görülmüştür.

Bu itibarla, teklif bedelinin altında sözleşme imzalanması ve idari şartname hükümlerine aykırı olarak kira artış oranının uygulanması sonucu eksik tahsil edilen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

Page 167: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

155

FİYAT FARKI

6. Daire Karar Tarihi : 23.1.2007

Tutanak No. : 11446

Diyarbakır Katma Bütçeli İdareler Saymanlık Müdürlüğü (Karayolları 9. Bölge Müdürlüğü) 2004

Yapım İşlerine Ait Tip Sözleşmelerin 31 inci maddesinde; “Sözleşme eki birim fiyat teklif cetvelinde yer alan herhangi bir iş kaleminin miktarında, işin devamı sırasında %20’yi aşan artışın meydana gelmesi ve bu artışın aynı zamanda sözleşme bedelinin yüzde 1 ini geçmesi halinde, artışın sözleşme bedeli içindeki payı nispetinde ilgili iş kalemine ait birim fiyat aşağıda gösterildiği şekilde revize edilir ve bu iş kaleminin yüzde yirmi artışı aşan kısmına revize birim fiyat üzerinden ödeme yapılır.

R= Fx[1-(AxF)/S] S= Sözleme Bedeli (TL.) F= İş kaleminin sözleşme birim fiyatı (TL/…) A= İş kaleminde meydana gelen artış miktarı (Adet, m2 vb.) R= Revize birim fiyat (TL/…)” denilmektedir.

Bu hüküm uyarınca; iş kaleminde meydana gelen artışın tamamı (A), formülde yerine konulması gerekirken, iş kaleminde meydana gelen artıştan, teklif cetvelindeki miktarın %20’si düşülerek kalan miktar formülde yerine konulmak suretiyle revize fiyat hesaplanmıştır.

Dolayısıyla 2200 ve 0.7.005/K-1 poz no’lu imalat kalemlerindeki artış nedeniyle yapılan revize fiyatın hatalı tespit edilmesi sonucunda fazla ödenen kararname fiyat farkı tutarının sorumlulara ödettirilmesine,

4. Daire Karar Tarihi : 6.2.2007

Tutanak No. : 30318

Kayseri İl Özel İdare Müdürlüğü 2005

31.12.2002 tarihli 24980/3 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa Göre İhalesi Yapılacak Olan Yapım İşlerine İlişkin Fiyat Farkı Hesabında Uygulanacak Esaslar başlıklı Bakanlar Kurulu Kararnamesinin 11’inci maddesinde; “Sözleşmesine göre süresi bitmiş, süre uzatımı alamayan ve idarenin izni ile cezalı çalışılan işlerde, fiyat farkı hesaplanırken süre bitim tarihinde uygulanmakta olan

Page 168: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

156

(Pn) değeri ile cezalı çalışılan süredeki (Pn) değerinden düşük olanı esas alınır.” denilmektedir.

Bu hükme aykırı olarak daha yüksek endeksin baz alınarak fiyat farkı verilmesi sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

4. Daire Karar Tarihi : 2.5.2007

Tutanak No. : 30254 Balıkesir Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü 2004

4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun “İlkeler” başlıklı 4’üncü maddesinde “Bu Kanuna göre düzenlenecek sözleşmelerde, İhale dokümanında yer alan şartlara aykırı hükümlere yer verilmez.” denilmektedir. Aynı Kanunun “Sözleşmede Yer Alması Zorunlu Hususlar” başlıklı 7’nci maddesinde “Bu Kanuna göre düzenlenecek sözleşmelerde aşağıdaki hususların belirtilmesi zorunludur:

……….

g) Sözleşme konusu işler için ödenecekse fiyat farkının ne şekilde ödeneceği,

………” hükmü yer almaktadır.

Yine aynı Kanunun “Fiyat Farkı Verilebilmesi” başlıklı 8’inci maddesinde

“Sözleşme türlerine göre fiyat farkı verilebilmesine ilişkin esas ve usulleri tespite Kamu İhale Kurumunun teklifi üzerine Bakanlar Kurulu yetkilidir.

Sözleşmelerde yer alan fiyat farkına ilişkin esas ve usullerde sözleşme imzalandıktan sonra değişiklik yapılamaz” denilmektedir.

İdare Şartnamede ve Çevre ve Orman İl Müdürlüğü ile yüklenici arasında imzalanan sözleşmede fiyat farkı verileceği belirtilmiş, ancak fiyat farkının ne şekilde verileceği belirtilmemiştir. İdari şartname ve sözleşmede katsayılar belirtilmemesine rağmen hakediş ödemelerinde fiyat farkı verilirken a=, b=, c=, d= katsayıları kullanılmıştır. Tip idari şartnamenin 48’inci maddesinin ve tip sözleşmenin 15’inci maddesinin dipnotlarında “fiyat farkı verilecektir” ifadesinden sonra hizmet alımlarına ilişkin fiyat farkı hesabında uygulanacak esasları düzenleyen B.K.K. eklenmesi ve fiyat farkı hesabında kullanılacak katsayıların belirtilmesi gerekmektedir.

Page 169: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

157

Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerine göre idari şartname ve sözleşmede belirtilmeyen katsayılar kullanılarak fiyat farkı ödemesi yapılamaz. İdari şartname ve sözleşmede fiyat farkı verileceği belirtilmesine rağmen katsayıların belirtilmediği bu durumda temel ve güncel indeks olarak Başbakanlık Devlet istatistik Enstitüsü tarafından aylık yayımlanan (1994=100) bazlı Tablo-2: Toptan Eşya Fiyatları İndeks Sayıları Tablosunun “Genel” satırındaki sayının esas alınması gerekir. Genel indeks esas alındığında yapılan hesaplamaya göre bulunan fiyat farkı, ödenen fiyat farkından daha düşük çıkmaktadır.

Bu açıklamalar uyarınca, fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

Page 170: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

158

NAKLİYE

3. Daire Karar Tarihi : 20.2.2007

Tutanak No. : 79 Dicle Üniversitesi Bütçe Dairesi Başkanlığı 2004

İmalatı yapılan 15.010/4B pozundan çıkan toprak türünün dolguda kullanılabileceğine dair kazı klas zaptı bulunmasına rağmen kazıdan çıkan toprağın dışarı nakledildiği, buna karşın dışarıdan stabilize malzeme getirilmek suretiyle 14.018 no'lu poz kullanılarak dolgu bedeli ödendiği görülmüştür.

15.010/4B poz no’lu "Makina İle Patlayıcısız Her Derinlikte Geniş Derin Yumuşak Kaya, Batak, Balçık Kazılması" tanımlı imalatın tarifi aynen: “Yumuşak kayalık, batak ve balçık zeminin patlayıcı madde kullanılmadan kazılması ve 15.001/2 deki esaslar dahilinde depo veya dolguya serilmesi, imalat ve inşaattan sonra kazı yerinde kalan boşlukların doldurulması için 1 m3 kazı fiyatı...” şeklindedir. Görüldüğü üzere çıkan malzemenin depo veya dolguya serilmesi, imalat ve inşaattan sonra kazı yerinde kalan boşlukların doldurulması gibi unsurlar analizin içerisinde yer almaktadır.

14.018 no'lu “Dolguya gelmiş serilmiş her cins kazının el ile tokmaklanarak tabaka tabaka sıkıştırılması” pozunun tanımında açıkça yer aldığı üzere dolguda kullanılan malzeme kazıdan çıkan malzeme olmalıdır. Bunun dışında stabilize malzemesi kullanılarak dolgu yapılmak isteniyorsa buna ilişkin stabilize dolgu imalatına yer verilmelidir.

Buna göre 15.010/4B pozundan çıkan dolgu malzemesinin 14.018’de kullanılması gerektiğinden bu poza isabet edip dışarıya taşınan kazı miktarı ile dışarıdan getirilerek dolguda kutlanılan stabilize malzemeye nakliye bedeli ödenmemesinin mümkün olmadığına,

Page 171: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

159

4. Daire Karar Tarihi : 20.2.2007

Tutanak No. : 30321

Ankara Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Bütçe Dairesi Başkanlığı 2005

16.059/2 poz no’lu hazır beton birim fiyat tanımında, transmikserle işyerine nakliyesinin birim fiyatta dahil unsurlar arasında yer aldığı belirtilmiş olup, ayrıca nakliye bedeli verilmesi sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

8. Daire Karar Tarihi : 22.3.2007

Tutanak No. : 5954 Bursa Osmangazi Belediyesi Saymanlığı 2004

İdarî şartname eki birim imalatlar arasında yer almayan “El arabası ile Malzeme Nakli” imalatında yeni birim fiyat yapılmış olup OSB.A.001 poz no'lu her cins zeminde tesviye, alt yapı ve temel kazısı yapılması, OSB.A.007 poz no’lu ocak taşından konkç, kır. 50-75mm temel malzeme serilmesi, OSB.B.002 poz no’lu 300 dozlu demirsiz beton, OSB.D.005 poz no’lu kırmataş şose asfalt sökülmesi ve OSB.L.002 poz no’lu renkli beton parke döşenmesi imalatlarına ait malzemelerin işyerindeki taşınma bedelleri bu birim fiyat üzerinden ödenmiştir.

OSB.A.001 poz no’lu kazının birim fiyatına, kazıdan çıkan malzemenin yüklenmesi ve 25 m yarıçap dahilinde nakledilmesi dahildir. Malzemenin 25 m’den daha uzak mesafeye taşınması da OSB.K.001/1 poz no’lu kazı ve moloz nakli birim fiyatı ile ödenmiştir.

Diğer imalatların birim fiyatlarına da imalat ve inşaat yerindeki her türlü yatay ve düşey taşımalar ile yükleme ve boşaltmalar dahildir.

Bu durumda, imalatlara ait malzemelerin işyerinde taşınması bedeli olarak yeni bir birim fiyat oluşturularak ödeme yapılması sonucunda yeni birim fiyat ile yapılan ödeme miktarı kadar mükerrer ödemeye sebep olunmuştur.

Bu nedenle, fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

Page 172: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

160

BİRİM FİYAT, İMALAT MİKTARI

5. Daire Karar Tarihi : 16.1.2007

Tutanak No. : 11126 DSİ Merkez Saymanlığı 2004

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Barajlar ve HES Daire Başkanlığınca yayınlanan Birim Fiyat Cetveli, Tarifleri ve Şartları Kitabının B-16.581/1 poz no’lu “Yeraltında Püskürtme Betonu (shotcrete ) Yapılması” imalatının da içinde yer aldığı “Demirsiz Beton ve Betonarme Betonu ilgili Notlar” bölümünün 113 üncü maddesinde aynen;

“13-Tünelde dökülecek her nevi beton ve betonarme betonu için hiçbir sebeple ayrıca herhangi bir zam ödenmez.” denilmektedir.

Aynı notların 16’ncı maddesinde, beton ve betonarme betonunun her yükseklik, her derinlik ve her genişlikte yerine konulması müşkülatlarının birim fiyatlara dahil edildiğinden bunlara su boşaltma zamanından başka bir zam verilemeyeceği belirtilmektedir.

B-16.581/1 poz no’lu “Yeraltında Püskürtme Betonu Yapılması” imalatı için de bağlayıcı olan bu hükümler karşısında, adı geçen imalatın tünelde yapılması nedeniyle bu pozun birim fiyat tarifi ve notlarına aykırı olarak 32.011 no’lu pozdan “Tünel Uzunluk Zammı” ödenmesinin mümkün olmadığına,

5. Daire Karar Tarihi : 16.1.2007

Tutanak No. : 11126 DSİ Merkez Saymanlığı 2004

DSİ Birim Fiyat Analizlerinde; beton imalatları için 04.003/C ve 04 006/C numaralı rayiçlerde yer alan kum-çakıl kullanılmakta ve bu kum-çakılın hazırlanması ise el ile yapılmaktadır.

08009/2 numaralı pozda yer alan elek artığı malzeme ise kum-çakılın granülometreye uymayan kısmının makine ile elenerek ayrılmasını içermektedir.

Page 173: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

161

Bu durumda, 08009/2 no’lu pozdan ödenen elek artığı malzeme bedeli, analizde kum-çakıl hazırlanmasının el ile yapıldığı belirtilen pozların yerine kum-çakıl hazırlanmasının makine ile yapıldığı pozlara (gerekiyorsa) uygulanması veya beton imalatlarındaki el ile kum-çakıl hazırlanması rayicinin ilgili pozun analizinden çıkarılarak bunun yerine makine ile kum çakıl hazırlanması rayicinin konulması ve buna göre-birim fiyatın yeniden oluşturulması gerekmektedir.

Bu nedenle beton imalatlarında kullanılan ve el ile hazırlanan kum çakıla 08009/2 no’lu pozdan elek artığı hazırlanması bedeli verilmesi sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

3. Daire Karar Tarihi : 20.2.2007

Tutanak No. : 79

Dicle üniversitesi Bütçe Dairesi Başkanlığı 2004

Yoğun bakım odaları için, mevcut şap, mozaik v.b. yüzeylerin üzerinin süpürülüp vakumlu olarak temizlenmesi, varsa eski kaplama, cila ve harç pürüzlerinin kazınması, gerekirse kaplanacak yüzeyin solvent veya cila sökücü ile silinmesi, poliakrilat esaslı sentetik reçine astarın kaplanacak yüzeye tatbiki, bunun üzerine düzleme macunu ile kaplama yüzeyinin düzgünleştirilerek en az (60) dakika sonra üzerine özel yapıştırıcı ile PVC esaslı yer döşeme kaplama malzemesinin serilerek yapıştırılması, ek yerlerinin düzgün ve itinalı olarak sıcak kaynakla birleştirilmesi,... tarifli 25.118/2 Poz no’lu PVC Esaslı Yer Döşeme Malzemesi ile Döşeme Kaplaması Yapma pozunun (Koridor, Yoğun Bakım Odalarında) kullanılması gerekirken, bunun yerine ameliyathanelerde kullanılan 25.118/3 poz no’lu PVC Esaslı Yer Döşeme Malzemesi ile Döşeme Kaplaması Yapma (Ameliyathanelerde) imalatının kullanılması sonucunda fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

1. Daire Karar Tarihi : 1.3.2007

Tutanak No. : 9033

Trabzon 2 No’lu Katma Bütçeli İdareler Saymanlığı (Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü) 2004

2641 poz no’lu “Elenmiş Malzeme ile Kum Çakıl Dolgu” imalatın birim fiyat tarifinde; “Kum ve çakılın ocaklardan çıkarılması, elenmesi,

Page 174: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

162

vasıtalara yüklenmesi, iş yerinde boşaltılması, figüre edilmesi, figüre yerinden yüklenmesi, kullanılacağı yere taşınması, boşaltılması, suyun iş yerinde temini, depolanması, hazırlanmış taban üzerine veya büz yanlarına kum ve çakılın tabaka tabaka serilmesi veya doldurulması, sulanması ve tokmaklanarak sıkıştırılması suretiyle kum-çakıl tabakası veya dolgu yapılması, aşağıda “Birim Fiyata Dahil Olmayan Masraflar” başlığı altında sayılanlar dışında kalanlar dışında diğer bütün işlerin yapılması…”nın birim fiyata dahil olduğu belirtilmiştir. Birim fiyat tarifinde birim fiyata dahil olmayan masraflar; kum-çakılın işyerine taşınması olarak belirlenmiştir.

Buna göre 2641 poz no’lu imalatta kullanılan kum-çakıl için 2641 poz no’lu birim fiyat dışında, sadece kum-çakılın iş yerine taşınması bedelinin ödenmesi gerekmekte olup, 08.007/K pozundan ayrıca yıkama bedeli ödenmesinin mümkün olmadığına,

6. Daire Karar Tarihi : 22.3.2007

Tutanak No. : 11512

Kocaeli Belediyesi Saymanlığı 2005

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun uygulamasına ilişkin olarak çıkartılan Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinin 23 üncü maddesinde: “İdareler, ihale dokümanı kapsamında yer alan sözleşme tasarısının hazırlanmasında işin niteliğini dikkate alarak bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Tip Sözleşmelerden teklif türüne uygun olanını esas alır” denilmekte olup sözleşme yapılırken bu Tip Sözleşmelerden Yapım İşlerine Ait Sözleşme (Teklif Birim Fiyatlı İşler İçin) esas alınmıştır. Bu Tip Sözleşmenin “İş Kalemi Miktarlarının Değişmesi” başlıklı 3l inci maddesinde: “Sözleşme eki birim fiyat teklif cetvelinde yer alan her hangi bir iş kaleminin miktarında, işin devamı sırasında % 20'yi aşan artışın meydana gelmesi ve bu artışın aynı zamanda sözleşme bedelinin yüzde l ini geçmesi halinde, artışın sözleşme bedeli içindeki payı nispetinde ilgili iş kalemine ait birim fiyat aşağıda gösterildiği şekilde revize edilir ve bu iş kaleminin yüzde yirmi artışı aşan kısmına revize birim fiyat üzerinden ödeme yapılır.

R = F x [ 1 - (A x F) / S ] S = Sözleşme bedeli ( TL), F = İş kaleminin sözleşme birim fiyatı (TL / ....),

Page 175: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

163

A = İş kaleminde meydana gelen artış miktarı (Adet, mt, m2 vb.), R = Revize birim fiyat (TL/ ....)"denilmektedir. Açıklanan mevzuat hükümleri uyarınca, köprü yapım işinde keşif artışı yapılan ve %20’yi aşan iş kalemlerinde revize birim fiyat yapılmaması sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

Page 176: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

164

Page 177: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

165

III- PERSONEL MEVZUATI İLE İLGİLİ SEÇME KARARLAR

Page 178: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

166

Page 179: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

167

KADRO, AYLIK VE SÖZLEŞMELİ PERSONEL

3. Daire Karar Tarihi : 15.11.2007 Tutanak No. : 51

Mersin Katma Bütçeli İdareler Saymanlık Müdürlüğü (Karayolları 5. Bölge Müdürlüğü) 2005

Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfından Genel İdare Hizmetleri Sınıfındaki sivil savunma uzmanlığı görevine atanan ve birinci dereceye derece yükselmesi suretiyle yükselen personele Genel İdare Hizmetleri Sınıfı için belirlenen ek gösterge (2200) yerine Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfı için belirlenen ek göstergenin (3000) verilmesi sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

Page 180: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

168

ZAMLAR, TAZMİNATLAR VE ÖDENEKLER

5. Daire Karar Tarihi : 1.2.2007

Tutanak No. : 11133

İstanbul Sarıyer Belediyesi Saymanlığı 2004

Belediye başkan yardımcılığına meclis üyeleri arasından atananlara 20.12.1993 tarih ve 4794/1 sayılı Sayıştay Genel kurul Kararında belirtildiği üzere belediye başkanlarında olduğu gibi belediye meclisince tespit edilecek miktarda ödenek verilmesi gerekmektedir. Ancak belediye başkan yardımcılığına memurlar arasından atananlara atandıkları kadronun karşılığı olan maaşın verilmesi gerekmektedir. Belediye başkan yardımcılığına memurlar arasından atananlara da meclis üyeleri arasından atananlarda olduğu gibi meclis kararıyla belirlenen miktardaki ödeneğin verilmesinin mümkün olmadığına,

8. Daire Karar Tarihi : 8.2.2007

Tutanak No. : 5914

Erzincan Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü 2004

Zam ve Tazminatlara ilişkin 2004/6996 sayıl Bakanlar Kurulu Kararı eki Kararın 7’nci maddesinde;

“Teknik ve sağlık hizmetleri sınıfına dahil kadrolarda bulunan ve ekli IV sayılı Cetvelde gösterilen yerleşim birimlerine sürekli görevle atananlara, bu yerlerde fiilen çalıştıkları sürece, ekli II sayılı Cetvelin (E) ve (F) bölümlerinde bölgeler itibariyle belirlenen özel hizmet tazminatı oranları ek olarak ödenir ve bu ek tazminatın ödenmesinde aşağıdaki esaslar uygulanır.

A) Fiilen bölgede çalışılan süre, göreve başlama ile görevden ayrılma tarihleri arasında geçen süre olup, bu süreye;

1- Mehil müddeti,

2- Hizmet içi eğitim, seminer, kurs ve geçici görevle bölge dışında 10 günden fazla bir süre ile görevlendirme hallerinde, bu sürelerin tamamı; bu görevlendirmelerin toplamının bir yılda 30 günü aşması halinde ise aşan kısmı,

Page 181: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

169

3- Hastalık izni, istirahat ve hava değişimi süreleri (görevin yapılması sırasında veya görevden dolayı olduğunun amirlerince onaylanması şartıyla hastalanan, yaralanan, kazaya uğrayan ve sakatlananların tedavi ve hastalık izni süreleri hariç),

4- Mazeret izinleri,

5- Yurt dışı geçici görevlendirme süreleri,

6- Görevden uzaklaştırma, gözaltına alınma, açığa alınma ve tutuklanma süreleri, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli personele disiplin amirlerince veya disiplin mahkemelerince verilen oda hapsi süreleri (Bunlar hakkındaki kamu davasının düşmesi, ortadan kaldırılması, yargılamanın men'ine veya beraatine karar verilmesi hallerinde geriye dönük olarak bu süreler için ödeme yapılmaz),

dahil değildir.

B) Ek özel hizmet tazminatı esas olarak, personelin asli görev yerine göre tespit edilir. Ancak kesintisiz on beş günden, kesintili olarak da bir yılda üç aydan fazla bir süre ile bölge içinde ve fakat memuriyet mahalli dışında görevlendirilenlerin, geçici görev sürelerinin söz konusu süreleri aşan kısmına, geçici görev mahalli için öngörülen oranlar üzerinden ödeme yapılır.

Ancak, üç güne kadar olan geçici görevler, bu netten belirtilen sürelerin hesabında dikkate alınmaz.

C) Sağlık Hizmetleri Sınıfı personeli için “köy ve diğer yerleşim birimleri”nde ödenecek ek özel hizmet tazminatı hakkında da yukarıdaki hükümler uygulanır.

D) Aslî görev yerileri IV sayılı Cetvel kapsamı dışında bulunanlardan, bu Cetvel kapsamındaki yerleşim birimlerine vekaleten atananlara veya geçici olarak görevlendirilenlere, bu görevlerinden dolayı anılan Cetvelde yer alan bölgeler için öngörülen ek özel hizmet tazminatı ödenmez.” denilmektedir.

Buna göre, sağlık raporu, ayakta veya yatarak tedavi gibi sağlık izinleri, mazeret izni mehil müddeti, bölge dışında geçici görevlendirmeler sebebiyle fiilen bölge dışında geçen sürelerin bölge ek tazminatı hesap edilirken düşülmesi gerekirken söz konusu ek tazminatın tam verilmesi sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

Page 182: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

170

1. Daire Karar Tarihi : 1.3.2007

Tutanak No. : 9037

Bayındırlık Bakanlığı Merkez Saymanlığı 2005

Ankara İl Telekom Müdürlüğünde teknisyen olarak görev yapmakta iken özelleştirme kapsamında Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne atanan personele maaşının aslî unsuru olmayıp ek çalışmaya bağlı olarak ödenen %15 bakım arıza ücretinin özelleştirme kapsamındaki tazminat hesabında dikkate alınmasının mümkün olmadığına,

6. Daire Karar Tarihi : 22.3.2007

Tutanak No. : 11512

Kocaeli Belediyesi Saymanlığı 2005

5393 sayılı Belediye Kanununun “Avukatlık Ücretinin Dağıtımı” başlıklı 82’nci maddesinde; “Belediye lehine sonuçlanan dava ve icra takipleri nedeniyle hükme bağlanarak karşı taraftan tahsil olunan vekâlet ücretlerinin; avukatlara (49’uncu maddeye göre çalıştırılanlar dahil) ve hukuk servisinde fiilen görev yapan memurlara dağıtımı hakkında 1389 sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti Vekâlet Hakkında Kanun hükümleri kıyas yolu ile uygulanır.” hükmü bulunmaktadır.

Kanun hükmünden anlaşıldığı üzere vekalet ücreti, hukuk servisinde fiilen görev yapan memur personele dağıtılabilecektir. Bu nedenle işçi personele vekalet ücreti ödenmesinin mümkün olmadığına,

4. Daire

Karar Tarihi : 27.9.2007

Tutanak No. : 30385

Balıkesir İl Özel İdare Müdürlüğü 2005

5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun “İl Encümeni” başlıklı 25’inci maddesinde;

“İl encümeni valinin başkanlığında, il genel meclisinin her yıl kendi üyeleri arasından bir yıl için gizli oyla seçeceği beş üye ile biri malî

Page 183: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

171

hizmetler birim amiri olmak üzere valinin her yıl birim amirleri arasından seçeceği beş üyeden oluşur.

Valinin katılamadığı encümen toplantısına genel sekreter başkanlık eder.

Encümen, toplantılarına gündemdeki konularla ilgili olarak, ilgili birim amirleri vali tarafından oy hakkı olmaksızın görüşleri alınmak üzere çağrılabilir.” denilmektedir.

Aynı Kanunun 28’inci maddesinde encümen üye ve başkan ödeneği;

“Encümen başkanına 14000, üyelerine 12000 gösterge rakamının Devlet memurları için belirlenen aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık brüt ödenek verilir. Encümenin memur üyelerine encümen üyeleri için belirlenen gösterge rakamının yansı ödenir.” şeklinde düzenlenmiştir.

a) Yukarıda belirtilen kanun hükümlerine göre il encümeni valinin başkanlığında toplanır, valinin katılmadığı encümen toplantısına ise genel sekreter başkanlık eder. Valinin hastalık izni kullandığı ve encümen toplantısına katılmadığı dönem içerisinde yerine atanan vali vekiline encümene başkanlık yaptığı toplantılar için söz konusu ödenek ödenmiştir. Dolayısıyla hastalık izni nedeniyle toplantıya katılmayan valiye encümen başkanı ödeneğinin ödenmesinin mümkün olmadığına,

b) Aynı gerekçelerle, vali vekilinin başkanlık yaptığı encümen toplantıları için genel sekretere söz konusu ödeneğin ödenmesinin mümkün olmadığına,

Page 184: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

172

VEKALET, İKİNCİ GÖREV

8. Daire Karar Tarihi : 3.4.2007 Tutanak No. : 5961

19 Mayıs Üniversitesi Bütçe Dairesi Başkanlığı 2005

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Birleşemeyecek Görevler” başlıklı 90 ıncı maddesinde; “Devlet memurlarına, vekalet görevi, ikinci görev veya ders görevlerinden ancak birisi verilebilir. Öğretmenlerin idari görevi bu hüküm dışındadır. Bir memurun üstünde birden çok ücretli vekalet görevi veya ikinci görev bulunamaz” denilmektedir.

Bu hüküm uyarınca Meslek Yüksekokulu Sekreter Vekili olarak görev yapan personele vekalet ücreti ile ek ders ücretinin birlikte ödenmesinin mümkün olmadığına,

6. Daire Karar Tarihi : 12.4.2007 Tutanak No. : 11521

Eskişehir Mihalıççık Mal Müdürlüğü 2005

Kaymakam vekili olarak ataması yapılan kaymakam adaylarına, bulundukları derecenin mülkî idare tazminatı ve yan ödemesine ek olarak, kaymakamlığa vekalet etmeleri nedeniyle mülkî idare tazminatı ile yan ödeme farkı ödenmesi hususunda;

Vekaleten yürütülen kaymakamlık görevinin kadro derecesinin 5’inci derece olduğu, bu görevi vekaleten yürüten kaymakam adaylarının kadro derecelerinin ise sırası ile 8 ve 7’nci derece olduğu tespit edilmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 45’inci maddesinin değişik 2’nci fıkrasında aynen,

“5’inci ve daha aşağı derecelerdeki kadrolara, derece yükselmesi için gerekli niteliklere haiz memur bulunmaması hallerinde, 36’ncı maddede belirtilen öğrenim durumları itibariyle tespit olunan yükselinebilecek dereceyi aşmamak ve karşılık gösterilecek kadro derecesi kazanılmış hak aylık derecelerinin üç üst derecesinden fazla olmamak kaydıyla, bu dereceler karşılık gösterilerek, kendi derecesi ile ayın sınıftan memur atanması mümkündür” denilmektedir.

Page 185: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

173

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun zikredilen bu hükmü uyarınca adı geçen kaymakam adaylarının yapılacak sınavı başarmaları durumunda vekaleten yürütülen kaymakamlık görevine bu göreve ait kadro derecesinin karşılık gösterilmesi suretiyle atanmaları mümkündür.

Dolayısı ile bahse konu kaymakam adayları genel mevzuat (657 sayılı Kanun) uyarınca vekaleten yürüttükleri göreve atanmada asilde aranan tüm şartlan taşımaktadırlar. Ayrıca kaymakam adayları kaymakamlar ile aynı hizmet sınıfında olup kaymakamlık görevine atanmada özel mevzuatta (1700 sayılı Dahiliye Memurları Kanunu) öngörülen tüm şartları taşımaktadırlar.

Bu gerekçelerle yapılan ödemede mevzuata aykırı bir husus bulunmadığına,

8. Daire Karar Tarihi : 15.5.2007 Tutanak No. : 6013

Osmaniye Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü 2005

2005/8501 no’lu Yan Ödeme Kararnamesinin 9’uncu maddesine göre vekaletleri esnasında yıllık izin, mazeret izni, hastalık izni, geçici görev, görevden uzaklaştırma, tutuklama, gözaltına alınma, hizmet içi eğitim, kurs veya seminer nedeniyle görevinden ayrılanlara vekalet nedeniyle öngörülen zam ve tazminatlar ödenemez.

Bu hüküm uyarınca, vekalet eden personele yıllık izne ayrıldıkları dönemlerde özel hizmet tazminat farklarının ödenmesinin mümkün olmadığına,

6. Daire Karar Tarihi : 12.7.2007 Tutanak No. : 11582

Adıyaman İl Özel İdare Müdürlüğü 2005

02.07.2005 tarih ve 5391 sayılı Kanunla değişik 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunun, “Görev ve ek ödenek” başlıklı 63’üncü maddesinde; “Vali yardımcıları ve kaymakamlar, valinin verdiği il özel idaresinin görevlerini yapmakla yükümlü ve bu görevlerin yapılmasından valiye karşı sorumludur. Vali yardımcılarına ve kaymakamlara yaptıkları görevler karşılığında 12.000 gösterge rakamının Devlet memurlarına uygulanan aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık ödenek verilir.” denilmektedir.

Page 186: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

174

Yukarıya alman madde hükmünde vali yardımcısı ve kaymakamlara yapmış oldukları görevler karşılığı verilecek ödeneğin aylık miktarı, 12000 gösterge rakamının memur maaş katsayısı ile çarpılması sonucu bulunacak tutarla sınırlandırılmış olup, asli görevleri uhdelerinde kalmak suretiyle vekaleten yürütülen vali yardımcılığı ve bir başka ilçe kaymakamlığı görevi için ayrıca ödenek verilmesi mümkün değildir.

İçişleri Bakanlığının 22.09.2005 tarih ve 2005/199 sayılı Genelgesinde; Kaymakam, vali yardımcısı ve hukuk işleri müdürlerine vekaleten yürütmüş oldukları görevleri nedeniyle kendilerine mükerrer ödenek verilemeyeceği, her mülki idare amirinin vekaleten baksa dahi her ay bir defa bu ödeneği alması gerektiği belirtilmiştir.

Bu itibarla, kendi görevi uhdesinde kalmak üzere değişik tarihlerde Kahta ve Gerger İlçesi Kaymakamlık görevlerini vekaleten yürüten Samsat İlçesi Kaymakamına mükerrer aylık ödenek verilmesinin mümkün olmadığına,

4. Daire Karar Tarihi : 18.9.2007 Tutanak No. : 30376

Denizli Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü 2005

23.021995 Tarih ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun değişik 29 uncu maddesi, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı personeline, en yüksek Devlet memuru aylığının % 200'ünü geçmemek üzere usul ve esasları Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca tespit edilecek miktarlarda ek ödeme yapılacağı hükmünü getirmiştir. Bu maddeye dayanılarak çıkarılan ve 01.01.2005 tarihinde yürürlüğe giren Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Personeline Yapılacak Ek Ödemeye İlişkin Usul ve Esasların 4/g maddesinde aynen “Başka bir göreve vekalet edilmesi halinde, vekalet görevinin müşterek karar ile atama yapılması gereken kadro ve görevler için Bakan, diğer kadro veya görevler için asili atamaya yetkili amir tarafından 657 sayılı Kanunun 86’ncı maddesine binaen yapılmış olması şartıyla, vekalet ettikleri kadro için öngörülen ek ödemenin, asli kadroları için öngörülen ek ödemeden fazla olması halinde, vekalet ettikleri kadro için öngörülen oranlar, vekalet görevine başlanıldığı tarihten itibaren ve bu görev fiilen yapıldığı sürece ödenir.” denilmektedir.

Page 187: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

175

Denizli Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü görevini vekaleten yürüten müdür yardımcısı bu göreve Denizli Valiliğinin kararı ile vekalet etmektedir. Ancak il müdürlüğüne atamalar müşterek kararname ile yapılmaktadır. Dolayısıyla yukarıda sözü edilen mevzuata göre bu göreve ait ek ödemenin alınabilmesi için vekaleten atamanın Bakan tarafından yapılmış olması gerekmektedir

Yukarıda açıklanan nedenlerle, vekalet edilen göreve ilişkin ek ödemenin ödenmesinin mümkün olmadığına,

Page 188: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

176

FAZLA ÇALIŞMA, HUZUR ÜCRETİ, EK DERS, ÖDÜLLER

4. Daire Karar Tarihi : 4.1.2007

Tutanak No. : 30401

İstanbul Adalar Belediyesi Saymanlığı 2005

Fazla çalışma ücretini düzenleyen 2005 Mali Yılı Bütçe kanununa ekli "K-Cetveli'nin" "Saat Başı Fazla Çalışma Ücreti" başlıklı III-A/2-j bendinde;

"Nüfusu en son resmi nüfus sayımına göre 250.000 ve daha yukarı olan belediyelerde (Büyükşehir belediyesi şuurları içindeki ilçe belediyeleri dahil) Hesap İşleri Müdürlüğüne ait kadrolara atanmış olup; vergi, harç, katılma payları ile İlgili tarh, tahakkuk, tahsilat, tebliğ, takip, yoklama ve benzeri gelir işlerinde fiilen çalışan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi personele (bu konulara ilişkin olarak bilgi işlem merkezlerinde çalışan memurlar ve sözleşmeli personel dahil, işçiler hariç); bu görevler nedeniyle fiilen yaptıkları fazla mesailer karşılığında her bir saat için 1,85 Yeni Türk Lirasını geçmemek üzere belediye başkanlıklarınca belirlenecek esas, usul ve miktarlarda fazla mesai ücreti ödenebilir. Ancak, her bir personel için bu bende göre bir yılda ödenecek fazla mesai saat sayısı 300 saati geçemez, "denilmektedir.

Yukarıda belirtilen mevzuat hükmüne göre fazla çalışma ücretinin Hesap İşleri Müdürlüğü kadrolarına atanmış personele ödenebilmesi için belediye nüfusunun 250.000 ve daha yukarı olması gerekmektedir. İçişleri Bakanlığı'nın 2000 yılı genel nüfus sayımına göre Adalar Belediyesi kesin nüfusu 17.738 kişidir. Adalar Belediyesinin nüfusu 250.000'e ulaşmadığından Hesap İşleri Müdürlüğü kadrolarına atanmış personele fazla çalışma adı altında bir ödeme yapılmasının mümkün olmadığına,

5. Daire Karar Tarihi : 15.2.2007

Tutanak No. : 11151

İstanbul Eminönü Belediyesi Saymanlığı 2004

657 sayılı Kanunun 123’üncü maddesinde; “Bağlı bulundukları kurumlarda olağanüstü gayret ve çalışmaları sonucunda emsallerine göre başarılı görev yaptıkları görülen Devlet memurlarına bağlı veya ilgili

Page 189: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

177

Bakanın uygun görmesi üzerine bir mali yıl içinde bir aylık tutarını aşmamak üzere ödül verilebilir. …..” denmektedir.

Aynı Kanunun 147, 155 ve 43’üncü maddelerinde yer alan hükümlere göre aylık, gösterge ve ek göstergenin toplanıp her yıl bütçe kanunu ile belirlenen aylık katsayı iye çarpılması sonucu bulunan tutardır.

Buna göre, Belediyenin çeşitli birimlerinde çalışan memurlara gösterge ile ek göstergenin toplanıp aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarın ödül olarak verilmesi gerekirken, taban aylık, özel hizmet tazminatı, kıdem aylığı gibi ödemelerin de hesaplamaya dahil edilmesi sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

5. Daire Karar Tarihi : 22.2.2007

Tutanak No. : 11167

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Saymanlığı 2004

2004 yılı Bütçe Kanununun K Cetvelinin “Fazla Çalışma Ücreti” başlıklı üçüncü kısmının (e) bendinde;

“Nüfusu en son resmi nüfus sayımına göre 250.000 ve daha yukarı olan belediyelerde (Büyükşehir belediyesi sınırları içindeki ilçe belediyeleri dahil) Hesap İşleri Müdürlüğüne ait kadrolara atanmış olup; vergi, harç, katılma payları ile ilgili tarh, tahakkuk, tahsilat, tebliğ, takip, yoklama ve benzeri gelir işlerinde fiilen çalışan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi personele (bu konulara ilişkin olarak bilgi işlem merkezlerinde çalışan memurlar ve sözleşmeli personel dahil, işçiler hariç); bu görevler nedeniyle fiilen yaptıkları fazla mesailer karşılığında her bir saat için 1.600.000 lirayı geçmemek üzere belediye başkanlıklarınca belirlenecek esas, usul ve miktarlarda fazla mesai ücreti ödenebilir. Ancak, her bir personel için bu bende göre bir yılda ödenecek fazla mesai saat sayısı 300 saati geçemez.” denilmektedir.

Bütçe Kanunun yukarıda yazılı hükmüne göre nüfusu 250.000 ve daha yukarı olan belediyelerde fazla çalışma ücreti ödenebilmesi için ilgili memurların Hesap İşleri Müdürlüğüne ait kadrolara atanmış olması gerekmektedir.

Bu hükme aykırı olarak, Hesap İşleri Müdürlüğü kadrosunda bulunmayan memurlara fazla çalışma ücreti verilmesi sonucu yersiz ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

Page 190: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

178

1. Daire Karar Tarihi : 29.3.2007

Tutanak No. : 9114

Sakarya Üniversitesi Bütçe Dairesi Başkanlığı 2005

2547 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununun Ek 26’ncı maddesi ile Yaz Okulları Programları Uygulama Esas ve Usullerinin 4’üncü maddesinde yer alan hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, yaz okulu öğretim ücreti olarak Bütçe Daire Başkanlığına yatırılan tutarlardan sadece öğretim elemanlarına ders ve sınav ücreti ödenebileceği düzenlemesinin yapıldığı, idari personele bu ücretlerden her hangi bir ödemenin yapılmasının kanunda öngörülmediği anlaşılmaktadır. Öğretim elemanları, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda yükseköğretim kurumlarındaki öğretim üyeleri, öğretim görevlileri, okutmanlar ile öğretim yardımcıları olarak tanımlandığından 657 sayılı Kanun kapsamındaki idari personele bu ücretlerden fazla mesai adı altında bir ödeme yapılmasının mümkün olmadığına,

5. Daire Karar Tarihi : 3.5.2007

Tutanak No. : 11260

Atatürk Üniversitesi Bütçe Dairesi Başkanlığı 2005

Yüksek Öğretim Kurulunca yayımlanan “Ders Yükü Tespitinde Uyulacak Esaslar”ın 1’inci maddesi (b) bendindeki “Yaz ve yarıyıl tatillerinde yapılan eğitim ve öğretim faaliyetleri için ödenecek ek ders ücretinin tespitinde normal ders yükünü doldurmuş olma koşulu yaz ve yarıyıl tatillerinde yapılan eğitim ve öğretim faaliyetleri için aranmaz.” hükmü gereğince, ek ders ücreti ödemelerinde normal ders yükünü doldurmuş olma koşulu sadece yaz ve yarıyıl tatillerinde yapılan eğitim ve öğretim faaliyetleri için aranmayacağından, yarıyıl ve yaz tatili başlamadan önce yapılan ve normal eğitim dönemi kapsamında düşünülmesi gereken final sınavı dönemlerinde yarıyıl ve yaz tatili içinde kabul etmek mümkün olamayacağı sebebiyle, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde ders vermekle görevli öğretim elemanlarına, final sınavı dönemlerinde maaş karşılığı zorunlu ders yükünü tamamlama koşulu aranmaksızın ek ders ücreti verilmesi sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

Page 191: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

179

5. Daire Karar Tarihi : 3.5.2007

Tutanak No. : 11260

Atatürk Üniversitesi Bütçe Dairesi Başkanlığı 2005

Atatürk Üniversitesi Ağrı Eğitim Fakültesinde görevli bazı öğretim elemanlarına, 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu'nun 11’inci ve Yükseköğretim Kurulunca yayımlanan “Ders Yükü Tespitinde Uyulacak Esaslar”ın 2’nci maddesine aykırı olarak, teorik yada uygulama dersi kapsamında olmayan Okul Deneyimi ve Öğretmenlik Uygulaması faaliyetleri için final sınav ücreti verilmesi sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

5. Daire Karar Tarihi : 3.5.2007

Tutanak No. : 11261

Niğde Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü 2004

Vekil öğretmen seçimi sınavı, Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen ve Yöneticilerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Esasların 12/b maddesindeki “Milli Eğitim Bakanlığı ve diğer bakanlık ve kurumlara bağlı okullara alınacak öğrenciler ile açık öğretim kapsamında merkezi sistemle yapılan sınav” kapsamında değerlendirilemeyeceği halde, bu sınavda görevli yönetici ve öğretmenlere ek ders niteliğinde sınav ücreti verilmesi sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

6. Daire Karar Tarihi : 19.7.2007

Tutanak No. : 11585

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Öğrenci Sosyal Hizmetler Birim Saymanlığı 2005

2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 46 ve 47’nci maddeleri gereğince öğrenci katkılarından ve öğrenci sosyal tesis ve faaliyetlerinden, ders kitapları ve teksirlerinin satışından elde edilen gelirlerden karşılanan ve öğrenci beden ve ruh sağlığının korunması, sosyal ihtiyaçlarının karşılanması kapsamında hafta içi mesai saatleri dışında, ve hafta sonlan gerçekleştirilen kültürel ve sportif amaçlı faaliyetlerde Üniversite Yönetim

Page 192: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

180

Kurulu Karan ve Rektörün onayına istinaden görevlendirilen öğretim görevlilerine ödenen ücret niteliğindeki paralar, bu kimselere kadro görevlerinin karşılığı ödenen paralar olmayıp, Yükseköğretim Personel Kanununun yasaklamadığı; özel bilgi ve tecrübelerine, uzmanlıklarına istinaden sahip oldukları kültürel ve sosyal içerikli becerilerinin öğrencilere aktarılması karşılığında ödenen paralardır.

Dışarıdan temin edilemeyecek veya daha pahalıya temin edilebilecek bu hizmetlerin, ilgili branşlarda bilgi ve tecrübe sahibi uzman görevlilerce yerine getirilmesi karşılığı ödenen bu paraların ders ücreti miktarı ile belirlenmesi de yapılan ödemenin ders ücreti olduğunu göstermez.

Üniversite Yönetim Kurulu Kararı ve Rektör onayı ile görevlendirilmiş uzman görevlilere gerçekleştirdikleri hizmetler karşılığında yapılan ödemelerden dolayı tahakkuk memuru ve saymana sorumluluk yüklemek mümkün değildir.

Bu itibarla, yapılan ödemelerde mevzuata aykırı bir husus bulunmadığına

6. Daire Karar Tarihi : 23.10.2007

Tutanak No. : 11603

Bolu Belediyesi Saymanlığı 2005

5272 sayılı Belediye Kanununun 33’üncü maddesinde “Belediye encümeni, belediye başkanının başkanlığında;

a) İl belediyelerinde ve nüfusu 100.000'in üzerindeki belediyelerde, belediye meclisinin her yıl kendi üyeleri arasından bir yıl için, gizli oyla seçeceği dört üye ile biri mali hizmetler birim amiri olmak üzere belediye başkanının her yıl birim amirleri arasından seçeceği dört üyeden oluşur……..” hükmü bulunmaktadır.

Belediyede avukatlık hizmetleri kadrolu avukat olmadığı için hizmet alımı şeklinde ifa edilmektedir. Dolayısıyla avukatlar belediyede birim amiri değildir. Encümen üyesi olmaları da mümkün değildir.

Yukarıdaki hüküm ve açıklamalara aykırı olarak birim amiri olmayan avukatların encümen toplantılarına katılmaları nedeniyle huzur ücreti ödenmesinin mümkün bulunmadığına,

Page 193: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

181

6. Daire Karar Tarihi : 8.11.2007

Tutanak No : 11604

İzmir Balçova Belediyesi Saymanlığı 2005

5272 sayılı Belediye Kanunun “İhtisas Komisyonları” başlıklı 24’üncü maddesinde;

“Belediye meclisi, üyeleri arasından en az üç en fazla beş kişiden oluşan ihtisas komisyonları kurabilir. Komisyonların bir yılı geçmemek üzer ne kadar süre için kurulacağı aynı meclis kararında belirtilir.” denmektedir.

İçişleri Bakanlığı tarafından 9.10.2005 tarihinde yayınlanan Belediye Meclisi Çalışma Yönetmeliğinin 21’inci maddesinde de; “Belediye Meclisi, görev süresi bir yılı geçmemek üzere, nispî çoğunlukla en az üç, en fazla beş üyeden oluşan ihtisas komisyonları kurabilir” denmektedir.

Bu hükümler uyarınca, Belediye bünyesinde kurulmuş olan komisyonların beş üyesi için huzur hakkı verilmesi gerekirken yedi üyesi için huzur hakkı verilmesi sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

3. Daire Karar Tarihi : 15.11.2007

Tutanak No : 51

Mersin Katma Bütçeli İdareler Saymanlık Müdürlüğü (Karayolları 5. Bölge Müdürlüğü) 2005

5003 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünce Yapılacak Bölünmüş Yol İnşasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Kanunun “Personelin Özlük Hakları ve Fazla Çalışma” başlıklı 6’ncı maddesine göre, fazla mesai ödenebilmesi için ilgili personelin bölünmüş yol yapım işlerinde fiilen çalışma yapmaları gerekmektedir.

Bu hüküm uyarınca, bölünmüş yol yapım işlerinde fiilen çalışmayan ancak destek hizmetleri yürüten Personel, Malzeme, Teknik Hesaplar ve Sosyal İşler Şube Müdürlükleri ile Sivil Savunma Uzmanlığında çalışan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi personele fazla mesai ücreti ödenmesinin mümkün olmadığına,

Page 194: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

182

3. Daire Karar Tarihi : 15.11.2007

Tutanak No : 53

Adapazarı Büyükşehir Belediyesi Saymanlığı 2005

Büyükşehir Belediyesinin oluru ile 5216 sayılı Kanunun 7/g maddesi ve Adapazarı Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğinin 11’inci maddesine istinaden “Estetik ve Sanat Kurulu” kurulmasına karar verilmiş, encümen kararı ile de söz konusu kurula katılacak olan üyelerin huzur hakkı ve şehir dışından iştirak edecek üyelere ödenecek harcırah miktarları belirlenmiştir.

Belediye ve diğer kamu kuruluşlarında idarenin işlerinin kendi memurları tarafından yürütülmesi esastır. 5393 sayılı Belediye Kanununun 49’uncu maddesinin 3 ve 4’üncü fıkralarına göre belediyeler gerektiğinde belli unvanlara sahip uzman kişileri tam zamanlı ve kısmi zamanlı sözleşmeli personel olarak çalıştırabilir. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 20’nci maddesine göre nüfusu iki milyonu geçmeyen büyükşehir belediyelerinde sayısı beşi geçmemek üzere danışman görevlendirilebilir. Bu madde de büyükşehir belediyelerine belli alanlarda uzman olan kişilerin bu uzmanlığından faydalanma imkânı sağlamaktadır. Belediyenin kendi memurları ve yukarıda sayılan şekillerde istihdam edilen kişiler tarafından yapılamayacak bir iş ise, yürürlükteki ihale mevzuatı çerçevesinde dışarıdan hizmet alımı yapılması şeklinde uzman kişilere yaptırılabilir. Fakat yürürlükteki mevzuatta serbest meslek sahibi kişileri belediye bünyesindeki kurullarda görevlendirip bu kişilere huzur hakkı adı altında belirli bir aylık ödeme yapılmasına olanak sağlayan bir düzenleme bulunmamaktadır.

Sonuç olarak Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulan Estetik ve Sanat Kurulu üyelerine yasal dayanağı bulunmadan huzur hakkı adı altında ödeme yapılmasının mümkün olmadığına,

Page 195: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

183

SOSYAL HAKLAR VE YARDIMLAR

8. Daire Karar Tarihi : 8.2.2007

Tutanak No. : 5914

Erzincan Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü 2004

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91’inci maddesi ile işletenlere, bir motorlu aracın işletilmesi sebebiyle bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğratılmasına yol açması ihtimaline karşı meydana gelebilecek sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları mecburiyeti getirilmiştir.

Aynı Kanuna göre, araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracı uzun süre ile kiralayanlar ile ariyet ve rehin gibi hallerde ariyet ve rehini alanlara işleten denmektedir. Yine, başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse bu kimsede işleten sayılmaktadır.(KTK.md. 8)

İşleten, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurunda da kendi kusuru gibi sorumludur. Aracı işleten, hakimin takdirine göre kendi aracının katıldığı bir kazadan sonra yapılan çalışmalardan dolayı yardım edenin maruz kaldığı zarardan da sorumlu tutulmaktadır.

Motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına sebep olmuşsa hasıl olan sorumluluk, mali sorumluluk sigortasınca karşılanmaktadır.

Karayolları Trafik Kanununun 8/b-4’üncü maddesinde “Üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşları, acil olarak kendilerine getirilen trafik kazası geçirmiş kişilere Sağlık Bakanlığı tarifesini uygulamak suretiyle, vermiş oldukları hizmetlerin bedelinin tamamını mükellef sigorta şirketlerinden tahsil ederler.” denilmektedir.

Ayrıca, maddenin devamında Sağlık Bakanlığına bu görevlerin yerine getirilmesiyle ilgili olarak, verilen hizmetlerin bedellerini mükellef sigorta şirketlerinden tahsil etmek için bir döner sermaye kurma zorunluluğu getirmiştir. Bu bakımdan, Sağlık Bakanlığına bağlı kurum ve kuruluşlar tarafından verilen ilk ve acil yardım hizmetleri ile tedavi hizmetlerinin

Page 196: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

184

bedelinin takip ve tahsiline ilişkin usul ve esasları düzenlemek gayesiyle “Sağlık Bakanlığı Trafik Hizmetleri Döner Sermaye İşletmesi Yönetmeliği” hazırlanmış ve 02.10.1999/23834 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

Diğer yandan, 2918 sayılı Kanunun 108’inci maddesi ve Karayolları Trafik Garanti Fonu Sigorta Hesabı Yönetmeliği'nin 8’inci maddesinde sayılan hallerde, Tıbbî Müdahale ve Sağlık Giderleri Yönetmeliğinin 12’nci maddesindeki hükümler doğrultusunda Trafik Garanti Sigortası Hesabından karşılanması gerekmektedir.

Bu sebeple, Karayolları Trafik Kanununda 4199 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler sonrasında, trafik kazası sonucunda yapılan tedavi giderlerinin kurum bütçelerinden karşılanması imkânı bulunmamaktadır.

Yapılan açıklamalar doğrultusunda, trafik kazası geçiren yeşil kart sahibi hastaların tedavi giderlerinin bütçeden karşılanması sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

8. Daire Karar Tarihi : 8.2.2007

Tutanak No. : 5914

Erzincan Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü 2004

2004 Yılı Bütçe Uygulama Talimatının resmi sağlık kurumları fiyat tarifesi açıklamalar bölümünün (Ek-8) 7’nci maddesinde; “Yoğun bakım veya temel yaşam desteği, özel aletler (moniterizasyon, ventilatör, nebulizatör) ve ilaçlarla solunum ve dolaşımın sürdürülmesine yönelik olarak yoğun bakım şartlarında verilen sağlık hizmetidir.

Resusitasyon veya yoğun bakım (temel yaşam desteği) ücretlendirildiğinde moniterizasyon, ventilatör, nebulizatör, oksijen tedavisi ve derin trakal aspirasyon ücreti ayrıca tahakkuk ettirilmez.” hükmü yer almaktadır.

Buna göre, hastane faturasında hastanın yoğun bakımda olduğu, dönemde ayrıca moniterizasyon ücretinin tahakkuk ettirilmesi sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

Page 197: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

185

6. Daire Karar Tarihi : 27.3.2007

Tutanak No. : 11513

Mersin Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü 2005

2005 yılı Bütçe Uygulama Talimatı (Tedavi Yardımı) eki fiyat listesinde 520.060 kod numaralı ilaç ve malzeme temini için sağlık kurulu raporu alınması işleminde bir rapor ve bir muayene ücreti ödeneceği belirtilmiştir.

Bu hükme uyulmayarak, hem rapor ücreti, hem de raporu imzalayan her bir doktor için muayene ücreti tahakkuk ettirilmesi sonucu, fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

5. Daire Karar Tarihi : 10.4.2007

Tutanak No. : 11225

Side Belediyesi Saymanlığı 2005

2005 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatının ilaçlarda uygulanacak indirim oranları ve eşdeğer ilaç uygulamasını düzenleyen 14’üncü maddesinde;

“14.1. Uygulanacak İndirim Oranları

Eczanelerden temin edilecek reçete muhteviyatı ilaçlar için eczaneler, ilgili kurum ve kuruluşlara aşağıda belirtilen şekilde indirim yapacaklardır;

a) Tüm Jenerik ilaçlarda perakende satış fiyatı (KDV dahil) üzerinden %11 oranında imalatçı veya ithalatçı indirimi uygulanır, ayrıca indirimli bedel üzerinden % 3,5 oranında eczacı indirimi yapılır.

b) Orijinal ilaçlar iki grupta ele alınacak, indirim iki grup için farklı uygulanacaktır,

ba) Birinci Grup: İlgili ilaç molekülünün Türkiye’de ilk ruhsatlandığı tarihten itibaren 6 tam yılı doldurmamış ilaçlarda perakende satış fiyatı (KDV dahil) üzerinden % 4 oranında imalatçı veya ithalatçı indirimi uygulanır, ayrıca indirimli bedel üzerinden % 3,5 oranında eczacı indirimi yapılır.

Page 198: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

186

bb) İkinci Grup: Birinci grubun dışındaki orijinal ilaçlarda perakende satış fiyatı (KDV dahil) üzerinden %11 oranında imalatçı veya ithalatçı indirimi uygulanır, ayrıca indirimli bedel üzerinden % 3,5 oranında eczacı indirimi yapılır.

c) Bakanlar Kurulunun 06/02/2004 tarih ve 2004/6781 sayılı Kararının eki "Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Karar" gereğince, 15 Haziran 2004 tarihi itibariyle fiyatları, Sağlık Bakanlığınca belirlenen azami fiyatların (referans fiyat) altında kalan orijinal ilaçlarda, imalatçı veya ithalatçı indirimi oranı, referans fiyatın altında kaldığı oran kadar daha az uygulanacaktır.

d) KDV dahil perakende satış fiyatı 3,24 YTU ve daha az olan ilaçlar için perakende satış fiyatı (KDV dahil) üzerinden % 4 oranında imalatçı veya ithalatçı indirimi uygulanır, ayrıca indirimli bedel üzerinden % 3,5 oranında eczacı indirimi yapılır.

(...)” denilmektedir.

Bu maddeye göre eczane ödemelerinde yapılması gereken imalatçı veya ithalatçı indiriminin yapılmaması sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

3. Daire Karar Tarihi : 10.5.2007

Tutanak No. : 23

Çorum Osmancık Belediyesi Saymanlığı 2005

2005 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatı, Sıra No:4 Tedavi Yardımına ekli 8 sayılı Resmi Sağlık Kurumları Fiyat Tarifesi açıklamalarının 5’inci maddesinde;

“Resmî yazı ile müracaat eden ancak, özel olarak tıp fakülteleri öğretim üyesi profesör ve doçentlere muayene olmak isteyen hastalar, bu tarifeye göre ortaya çıkacak muayene ve tedaviye ait fiyat farkını kendileri ödemek zorundadır.” denilmektedir. Buna göre Ek-8 Hekim Muayeneleri ve Raporlar bölümünde 520.040 kodlu randevulu öğretim üyeleri özel muayene ücreti olan 14,50-YTL'nin üzerinde gerçekleşecek öğretim üyeleri muayenelerini hastanın kendisi karşılayacaktır.

Bu hükme aykırı olarak özel muayene ücretinin tamamının belediye bütçesinden karşılanması sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

Page 199: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

187

3. Daire Karar Tarihi : 17.5.2007 Tutanak No. : 89

Adana Ceyhan Belediyesi Saymanlığı 2004

2004 yılı tedavi giderleri ile ilgili "Bütçe Uygulama Talimatının “Özel Tetkik, Teşhis ve Tedavi Merkezlerine Yapılacak Sevklerde Dikkat Edilecek Hususlar” başlıklı 2.3’üncü maddesinde;

“Hastalar, başvurdukları resmi sağlık kurumlarında görevli ilgili hekim tarafından, ağız ve diş sağlığı, ESWL ve ileri tetkikleri yapılmak üzere, tabibin kendisinin, eşinin veya bunların ortaklarının özel muayenehanelerine/özel tedavi merkezlerine/özel tetkik tedavilerine sevk edilemezler. Bu şekilde, serbest diş tabibine veya özel tetkik merkezlerine şevki yapan ve tedaviyi sağlayan tabibin aynı olduğu veya eşi veya ortakları tarafından yapıldığı belirlenen tedavilere ait giderler ödenmeyecektir. Tek özel diş tabibinin veya özel tetkik merkezinin bulunduğu yerleşim birimlerinde bu tür şevkler en yakın diğer bir yerdeki başka bir sağlık kurumuna yapılabilecektir.” denilmektedir.

Resmî sağlık kurumunda görevli hekimlerin Bütçe Uygulama Talimatına aykırı şekilde özel muayenehanelerine sevkettikleri hastalar için faturalandırdıkları tedavi giderlerinin belediye bütçesinden ödenmesinin mümkün olmadığına,

1. Daire Karar Tarihi : 13.12.2007 Tutanak No. : 9191

Ankara Sağlık Kurumları Saymanlığı 2005

2005 Malî Yılı 4 Sıra No’lu Bütçe Uygulama Talimatına ekli Ek - 8 Resmî Sağlık Kurumları Fiyat Tarifesinde “Rehabilitasyon Uygulamaları” ile ilgili açıklamada “Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon kliniklerince yapıldığında faturalanabilir.” uyarısı yer almıştır.

Bu hüküm uyarınca Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon kliniklerince yapıldığında faturalandırılması gereken bir takım rehabilitasyon uygulamalarının diğer kliniklerde tedavi gören hastalar için de faturalandırılması sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

Page 200: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

188

DİĞER

8. Daire Karar Tarihi : 10.4.2007

Tutanak No. : 5986

Bodrum Belediyesi Saymanlığı 2005

İşçi statüsündeki avukata yasal limit üzerinde vekalet ücreti ödenmiş olmasında; 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164’üncü maddesinde vekalet ücretinin avukatlara ait olduğu hükmünün bulunması, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4’üncü maddesinin (D) fıkrasına göre işçiler hakkında bu Kanun hükümlerinin uygulanamaması, 657 sayılı Kanunun 146’ncı maddesi ile getirilen sınırlamanın işçi statüsünde çalıştırılan avukata uygulanmasının mümkün olmaması, diğer yandan belediye lehine sonuçlanan davalardan alınan vekalet ücretlerinin belediye geliri olmayıp sonradan belediyede görevli avukat ve saireye 1389 sayılı Kanun hükümlerine göre dağıtılmak üzere emanet hesaplarına alınması, ödemenin de emanet hesaplarına alınan bu miktarlardan yapılması ve bu şekilde yapılan ödemenin de belediye açısından bir gider olmaması, gerekçeleriyle mevzuata aykırı bir husus bulunmadığına,

5. Daire Karar Tarihi : 12.4.2007

Tutanak No. : 11231

İstanbul Sarıyer Belediyesi Saymanlığı 2005

Gerek 5393 Sayılı Belediye Kanununda, ihale komisyonlarında görevlendirilen belediye başkan yardımcılarına komisyon ücreti ödeneceğine ilişkin hüküm bulunmaması sebebiyle, gerekse 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 146’ncı maddesindeki “Memurlara kanun, tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemez, hiçbir yarar sağlanamaz” hükmü sebebiyle, Sarıyer Belediyesinde ihale komisyonlarında görevlendirilen belediye başkan yardımcılarına ve memurlara komisyon ücreti verilmesi sebebiyle fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

Page 201: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

189

IV- İŞ MEVZUATI İLE İLGİLİ

SEÇME KARARLAR

Page 202: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

190

Page 203: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

191

5. Daire Karar Tarihi : 6.2.2007

Tutanak No : 11139

Erzurum 2 No’lu Katma Bütçeli İdareler Saymanlık Müdürlüğü (Köy Hizmetleri Bölge müdürlüğü) 2004

4857 Sayılı İş Kanununun 120’nci maddesi, 25/08/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun kıdem tazminatını düzenleyen 14’üncü maddesi hariç diğer maddelerini yürürlükten kaldırılmıştır. 1475 Sayılı Kanunun halen yürürlükte olan 14’üncü maddesinde kıdem tazminatının ödenmesini gerektirecek haller işçilerin hizmet akdinin;

-İşveren tarafından Kanunun 17’nci maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında,

-İşçi tarafından bu Kanunun 16’ncı maddesi uyarınca,

-Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla,

-Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla;

-…

Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması halleri olarak sıralanmıştır.

Aynı maddenin 5’inci bendinde “...belirtilen kamu kuruluşlarında işçinin hizmet akdinin evvelce maddeye göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona ermesi suretiyle geçen hizmet süreleri kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz” denmektedir.

İl müdürlüklerinden emekliye sevk edilen işçilerin daha önce devlet memuriyeti görevinde bulundukları, dolayısıyla Emekli Sandığına bağlı olarak hizmet verdikleri ancak görevlerinden istifa ederek ayrıldıkları görülmüştür. İlgililerin memuriyetten işçi statüsüne geçiş yapmadıkları, önceki hizmetlerini istifa ederek sona erdirdikleri ve yeni bir işe başladıkları anlaşılmaktadır. Hizmetlerin bitiş ve başlangıç tarihleri de birbirini takip etmemektedir. Hizmet akdinin istifa yolu ile feshi kıdem tazminatının ödenmesini gerektirecek haller arasında yer almamaktadır. Dolayısıyla istifa ile son bulan söz konusu hizmetlerde geçen sürenin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmasının mümkün olmadığına,

Page 204: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

192

4. Daire Karar Tarihi : 15.5.2007

Tutanak No : 30444 Şanlıurfa Kurumlar Saymanlık Müdürlüğü (D.S.İ.) 2005

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun “Prime Esas Ücretler”i düzenleyen 77’nci maddesinde;

“Sigortalılarla işverenlerin bir ay için ekleyecekleri primlerin hesabında:

a) Sigortalıların o ay için hak ettikleri ücretlerin,

b) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan sigortalılara o ay içinde ödenenlerin,

c) İdare veya kaza mercilerince verilen karar gereğince (a) ve (b) fıkralarında yazılı kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin,

Brüt toplamı esas alınır.

(Değişik : 29.07.2003--4958/36 md.) Şu kadar ki, ölüm, doğum ve evlenme yardımları, yolluklar, kıdem, ihbar ve kasa tazminatları, ayni yardımlar ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca miktarları yıllar itibariyle belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, sigorta primlerinin hesabına esas tutulacak kazançların aylık tutarının tespitinde nazara alınmaz. Bunların dışında her ne ad altında ödeme yapılırsa yapılsın tüm ödemeler prime tabi tutulur.” denilmektedir.

Daha sonra yayınlanan, 16.02.2004 tarihli T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığının 16/310 Ek sayılı genelgesinde de:

"Yemek parası olarak yapılan ödemelerin, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmemesi şartıyla, fiilen çalışılan gün sayısı dikkate alınarak, 16 yaşından büyükler için her yıl belirlenen günlük asgari ücretin %6 sının, yemek parası verilecek gün sayısı ile çarpılması sonucunda bulunacak miktarının aylık sigorta primine esas kazançların hesaplanmasında dikkate alınmaması uygun görülmüştür.” denilmektedir.

Bu itibarla, yukarıda belirtilen istisna tutarı düşüldükten sonra kalan sigorta primlerinin hesabına esas tutulacak kazanç hesaplanırken, yemek yardımının dahil edilmemesi sebebiyle, işçilerden kesilmesi gereken sosyal sigortalar primi kişi karşılıklarının ve işsizlik sigortası primlerinin eksik hesaplanması sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

Page 205: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

193

4. Daire Karar Tarihi : 10.7.2007

Tutanak No : 30368 İzmir Dikili Belediyesi Saymanlığı 2004

6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanunun 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında; “…… Belediyelerden çeşitli işçi sigortalarının icabettirdiği primler kesilmez ve bu paralar borç için haczedilemez.” denilmektedir.

Bu hükme aykırı olarak ilave tediyelerden sigorta primi kesilmesi sonucu, hem kurum payı olarak ödenen hem de eksik kesilen gelir vergisi tutarı olmak üzere fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

6. Daire Karar Tarihi : 18.10.2007

Tutanak No : 11602

Antalya 2 No’lu Katma Bütçeli İdareler Saymanlık Müdürlüğü (Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü) 2005

4857 sayılı İş Kanununun 50, 57 ve 59’uncu maddeleri ile Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliğinin 21’inci maddesinde yer alan hükümlerde; izin ücretinin hesabında çıplak yevmiyenin dikkate alınacağı, fazla çalışma karşılığı olarak alınan ücretlerin, primlerin, sosyal yardımların bu ücretin hesabında dikkate alınmayacağı belirtilmiştir.

Toplu İş Sözleşmesinin ilgili maddelerinde de yemek yardımı bedelinin, hizmet akdî devam ederken yıllık ücretli iznini kullanmak üzere işyerinden ayrılan işçilere ödenmeyeceği ifade edilmiştir.

Bu açıklamalar uyarınca, hizmet akitleri emeklilik nedeniyle feshedilen işçilere kullanmadıkları yıllık izinlerine ait ücretlerin hesabında yemek yardımının da dahil edilmesi sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

Page 206: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

194

3. Daire Karar Tarihi : 15.11.2007

Tutanak No : 53 Adapazarı Büyükşehir Belediyesi Saymanlığı 2004

Emekli olan işçinin kıdem tazminatına esas hizmet süresi hesaplanırken, hizmet akdinin askıda olduğu tutukluluk süresinin dikkate alınmaması gerekirken, söz konusu işçinin tutukluluk nedeniyle işe devam etmediği sürenin kıdem tazminatına esas süre hesabında çalışılmış gibi değerlendirilmesi sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

Page 207: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

195

V- HARCIRAH MEVZUATI İLE İLGİLİ

SEÇME KARARLAR

Page 208: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

196

Page 209: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

197

8. Daire Karar Tarihi : 13.1.2007

Tutanak No. : 5916 Konya Selçuklu Belediyesi Saymanlığı 2004

6245 sayılı Harcırah Kanununun “Memur ve Hizmetli Olmayanların Harcırahı” başlıklı 8’inci maddesine göre, “memur ve hizmetli olmadıkları halde Harcırah Kanununa tabi kurumlarca geçici görevle görevlendirilenlere verilecek yol masrafı ve gündelik, 4’üncü dereye kadar memurlardan herhangi birine verilen yol masrafı ve yevmiye kıyasen, ilgili kurumlarca takdir olunur.”

Bu hüküm doğrultusunda, memur ya da hizmetli statüsünde olmayan belediye meclis üyelerine, 4’üncü dereceye kadar olan gündeliğin verilmesi gerekirken, 1-4’üncü dereceli memurlar için öngörülen gündeliğin verilmesi sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

5. Daire Karar Tarihi : 1.3.2007

Tutanak No. : 11174 Antalya Muratpaşa Belediyesi Saymanlığı 2005

6245 sayılı Harcırah Kanununda yer alan hükümler uyarınca, bir görevin ifası için geçici olarak yurtiçinde bir başka yere gönderilenlere ancak, gidiş ve dönüşlerdeki görev yeri veya ikamet ile iskele,durak ve istasyon arasındaki nakil vasıtası ücreti ödenmesi mümkün olup, geçici görevin ifası sırasında ikametgah ile görev yeri arasındaki taksi ücretinin ödenmesi mümkün değildir.

Bu nedenle, Belediyenin çeşitli birimlerinde çalışan ve mesleki seminerlere katılmak ya da çeşitli görevleri ifa etmek için görev mahalli dışına gönderilen personelin, geçici görev yolluk bildirimlerine ikamet yeri ile kurs yeri arasındaki taksi ücretlerinin de dahil edilmesi sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

Page 210: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

198

5. Daire Karar Tarihi : 12.4.2007

Tutanak No. : 11228 Çevre ve Orman Bakanlığı Saymanlığı 2004

2004 Mali Yılı Bütçe Kanununa ekli (E) Cetvelinin 24’üncü maddesinde, Yurtdışı sürekli ve geçici görev yolculuğunun zorunlu kıldığı belge ve işlem giderleri ile çalışma ve toplantının gerektirdiği kaydiye, aidat ve gidere katılma gibi ödemelerin kurum bütçesinin ilgili tertiplerinden ödeneceğinin öngörülmüş olması sebebiyle, yurtdışı geçici görev yolculuğu için havaalanı vergisi ile vize ücreti ödenmesinde mevzuata aykırılık bulunmadığına,

5. Daire Karar Tarihi : 12.4.2007

Tutanak No. : 11229 Mersin Katma Bütçeli İdareler (Orman Bölge Müdürlüğü) Saymanlığı 2005

Mersin Orman Bölge Müdürlüğünde koordinatör olarak görev yapan personele, arazi çalışmalarının atama merkezi dahilinde (Bölge Müdürlüğü dahilinde) bulunmasına rağmen 6831 Sayılı Orman Kanununun 7’nci ve 6245 Sayılı Harcırah Kanununun 50’nci maddelerine göre arazi tazminatı ödenmesi gerekirken yurt içi gündeliği ödenmesi suretiyle fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

6. Daire Karar Tarihi : 1.5.2007

Tutanak No. : 11528 Edirne Keşan Belediyesi Saymanlığı 2005

İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün 20.6.2005 tarih ve B050MAH076000/5003-50520 sayılı “Yurtdışı İlişkiler” konulu Genelgesinde;

“………..

8- Görevlendirilen personele 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümlerine göre harcırah (yol+yevmiye) giderleri dışında herhangi bir ödeme yapılmayacaktır.

Page 211: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

199

9- Organizasyonu düzenleyen kuruluşa (var ise) herhangi bir ad altında (eğitim gideri, hizmet satın alınması, konaklama ücreti, rehberlik ücreti vb.) ödeme yapılması mümkün değildir.” denilmektedir.

Genelgede yer alan bu hüküm uyarınca, yurtdışı gezisine katılan ilgiliye 6245 sayılı Harcırah Kanununa göre harcırah ödenmesinin yanı sıra, organizatör kuruluşa da katılım ücreti ödenmesinin mümkün olmadığına,

5. Daire Karar Tarihi : 3.5.2007

Tutanak No. : 11262

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Saymanlığı 2005

Hastanede yatarak tedavi gören hastaya refakat eden kimseye, yol masrafının yanı sıra, hastanın yatış günleri için de yevmiye verilmesinde; 6245 Sayılı Harcırah Kanununun 20’nci maddesinde ki, “...bu işin devamı müddetince yevmiye ve yol masrafı verilir.” hükmü gereğince ve tedavi maksadıyla başka bir yere gönderilen hastaya eşlik eden kimseye hastanın gönderildiği mahalde, tedavi süresince ikamet yevmiyesi verilebilmesi için hastayı gönderen sağlık kurumunun veya kuruluşunun raporunda yer alan “refakat” şerhinin yeterli olması sebebiyle, mevzuata aykırılık bulunmadığına,

8. Daire Karar Tarihi : 15.5.2007

Tutanak No. : 6013

Osmaniye Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü 2005

Gümüşhane’ye tayin olunan iki personelin sürekli görev yolluğu hesaplanırken, babalarına bakmakla yükümlü olduklarını gösteren bir belge beyan edilmediği halde aile fertleri arasında değerlendirilerek yolluk verilmiş ise de; yolluk beyannamesinde beyan yeterli olup, aksi iddia edilmediği sürece bunun ispat yükümlülüğü bulunmadığından, konu hakkında mevzuata aykırı bir husus bulunmadığına,

Page 212: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

200

Page 213: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

201

VI- VERGİ MEVZUATI İLE İLGİLİ SEÇME KARARLAR

Page 214: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

202

Page 215: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

203

GELİR VERGİSİ

1. Daire Karar Tarihi : 9.1.2007

Tutanak No : 9007

Kırıkkale Belediyesi Saymanlığı 2005

Mahkeme kararı ile tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenilecek vekalet ücretinin Gelir Vergisi Kanununun 65 ve 66’ncı maddelerine göre serbest meslek erbabı avukatlara ödenmesi ve ödemeyi yapanın aynı Kanunun 94’üncü maddesinin 1’inci fıkrasında sayılanlardan olması halinde brüt ücret tutarı üzerinden 2003/6577 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca %22 oranında tevkifat yapılması gerekmektedir.

Bu itibarla, belediye aleyhine açılan çeşitli davalar sebebiyle davacı avukatlara ödenen vekalet ücretlerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmaması sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

2. Daire Karar Tarihi : 23.1.2007

Tutanak No : 33786

Giresun Doğankent Mal Müdürlüğü 2004

213 sayıl Vergi Usul Kanununun ek 13’üncü maddesine göre Maliye Bakanlığı personeline ödenen fazla çalışma ücretlerinden, yine aynı maddede yer alan “yukarıda belirtilen esaslar dahilinde yapılan ödemeler gelir vergisine tabi tutulmaz.” hükmü uyarınca gelir vergisi kesilmemiş olmasında mevzuata aykırı bir husus bulunmadığına,

8. Daire Karar Tarihi : 10.5.2007

Tutanak No : 6009

Elazığ İl Özel İdare Müdürlüğü 2005

5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 36’ncı maddesine göre personele verilen ikramiyeden, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 2 ve 61’inci maddeleri uyarınca yapılması gereken gelir vergisi tevkifatının yapılmaması sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

Page 216: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

204

3. Daire Karar Tarihi : 17.5.2007

Tutanak No : 89

Adana Ceyhan Belediyesi Saymanlığı 2004

Belediyenin bir şahıstan kiraladığı arsa için ödediği kira bedelinden; 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1’inci ve 3’üncü maddeleri uyarınca binde 7,5 oranında damga vergisi,

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 70’inci ve 94’üncü maddeleri uyarınca da %22 oranında gelir vergisi tevkifatı,

yapılması gerekirken, bu kesintilerin yapılmaması sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

6. Daire Karar Tarihi : 23.10.2007

Tutanak No : 11603

Bolu Belediyesi Saymanlığı 2005

Belediye Sağlık Müdürü olarak görev yapan kişi aynı zamanda sözleşme imzalamak suretiyle iş yeri hekimi olarak da görevlendirilmiştir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 ve 103’üncü maddeleri uyarınca, söz konusu kişinin aldığı memur maaşının gelir vergisine tabi olan kısmı ile iş yeri hekimliğinden dolayı aldığı ücretin birleştirilerek gelir vergisine tabi tutulması gerekirdi.

Ancak, vergi dilimlerinin ve oranlarının memur maaşı için ayrı, iş yeri hekimliği ücreti için ayrı hesaplanması sonucu eksik kesilen gelir vergisi tutarının sorumlulara ödettirilmesine,

4. Daire Karar Tarihi : 27.12.2007

Tutanak No : 30532

Amasya Merzifon Mal Müdürlüğü 2005

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 52’nci maddesine göre, zirai faaliyetten doğan kazanç zirai kazançtır. Ziraî faaliyet arazide, deniz, göl ve nehirlerde, ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yollarıyla

Page 217: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

205

veyahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle nebat, orman, hayvan, balık ve bunların mahsullerinin istihsalini, avlanmasını, avcıları ve yetiştiricileri tarafından muhafazasını, taşınmasını, satılmasını veya bu mahsullerden sair bir şekilde faydalanılmasını ifade eder. 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zapıtası Kanunu'nun 41’inci maddesi ve Hayvan Sağlığı ve Zapıtası Yönetmeliğinin 125’inci maddesi kapsamında yapılan tazminat ödemesinin ziraî kazanç olarak kabulü mümkün değildir. Yukarıdaki mevzuat hükümlerine göre ancak hastalığa yakalanan büyükbaş hayvanların değerinin yarısı belli şartlar altına tazminat olarak üreticiye ödenmektedir. Bu şekilde ödenen tazminat ise 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 52’nci maddesinde tanımlanan ziraî kazanç kapsamına girmemektedir.

Açıklanan gerekçeler uyarınca, 3285 sayılı Kanunun 41’inci maddesi kapsamında yapılan ödemelerden gelir vergisi kesilmemesinde mevzuata aykırılık bulunmadığına,

Page 218: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

206

DAMGA VERGİSİ

8. Daire Karar Tarihi : 15.5.2007

Tutanak No. : 6012

Düzce İl Özel İdare Müdürlüğü 2005

222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununun 83’üncü maddesinde ilköğretim personel masrafları dışında kalan ve Kanunun 78’inci maddesinde yazılı giderlerin her türlü resim ve vergiden muaf olduğu belirtilmiştir.

Bu hüküm karşısında, ilköğretim kurumlarının taşımalı ilköğretim giderleri için yapılan ödemelerden damga vergisi kesintisi yapılmamış olmasında mevzuata aykırılık bulunmadığına,

6. Daire Karar Tarihi : 19.7.2007

Tutanak No. : 11587

Malatya Belediyesi Saymanlığı 2005

30.12.2004 tarih ve 5281 sayılı Kanunun 7’nci maddesi ile 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tabloda değişiklik yapılmış olup, buna göre resmi daireler tarafından kişilere yapılacak ödemeler sırasında düzenlenen kağıtlardan sadece mal ve hizmet alımlarına ilişkin olanların damga vergisine tabi tutulması, bunun dışındaki ödemeler sırasında düzenlenen kağıtların ise tabloda başka bir düzenleme olmadıkça vergilendirilmemesi amaçlanmış ve düzenleme buna göre yapılmıştır.

Bu itibarla fazla veya yersiz tahsil edilmiş olup geri verilecek paralara ilişkin düzenlenen kağıtlar, damga vergisi kapsamından çıkarıldığından söz konusu ödemelerden damga vergisi kesintisi yapılmamış olmasında mevzuata aykırı bir husus bulunmadığına,

Page 219: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

207

6 Daire Karar Tarihi : 18.1.2007

Tutanak No. : 11602

Antalya 2 No’lu Katma Bütçeli İdareler Saymanlık Müdürlüğü (Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü) 2005

4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanununun 5266 sayılı Kanunun 3’üncü maddesiyle değişik 12’nci maddesinin 2’nci fıkrasında, Türk Uluslararası Gemi Siciline kaydedilecek gemilere ve yatlara ilişkin alım, satım, ipotek, tescil, kredi ve navlun mukaveleleri; damga vergisine, harçlara, banka ve sigorta muameleleri vergisine ve fonlara tabi tutulmayacağı hükme bağlanmıştır.

Yapılan inceleme sonucunda deniz yolu ile bitümlü malzeme naklinin Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemi ile yapıldığı görülmüştür.

Bu nedenle anılan Kanunun zikredilen hükmü uyarınca düzenlenen navlun mukavelenamesinden damga vergisi alınmamasında mevzuata aykırı bir husus bulunmadığına,

Page 220: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

208

KATMA DEĞER VERGİSİ

8. Daire Karar Tarihi : 30.1.2007

Tutanak No : 5913

Bodrum Belediyesi Saymanlığı 2004

28.02.2004 tarih ve 25387 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 91 seri no’lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin “A. Sorumluluk Uygulaması” başlıklı bölümün “2. Sorumlu Tayin Edilen ve Tevkifat Yapacak Kurumlar” başlıklı maddesinde, Katma Değer Vergisi tevkifatı yapacak kurum ve kuruluşlar arasında belediyeler de sayılmış; “3. Tevkifat Uygulanacak işlemler” başlıklı maddesi ile de bu kurum ve kuruluşların,

"-Yapım işleri ile bu işlere ilişkin mühendislik- mimarlık ve etüt - proje hizmetleri

….

-Makine, teçhizat, demirbaş ve taşıtlara ait tadıl, bakım ve onarım hizmetleri

….

alımlarına ait bedel üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisinin belirtilen oranlara göre belirlenecek kısmı bu kurum ve kuruluşlarca sorumlu sıfatıyla beyan edilmek ve ödenmek üzere tevkifata tabi tutulacağı" hükme bağlanmıştır.

Aynı tebliğin “4. Tevkifat Oranı başlıklı” maddesine göre ise, tevkifat oranı hesaplanan KDV’nin temizlik, bahçe ve çevre bakım, özel güvenlik, danışmanlık ve denetim hizmetlerinde 1/2 si; diğer hizmetlerde 1/3’dür.

Yukarıdaki hükümlerden hareketle, Belediye Başkanlığına ait makine, teçhizat, demirbaş ve taşıtların tadil, bakım ve onarım hizmetleri ile yapım işleri karşılığında ödenen bedel üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisinin 1/3 'ünün tevkifata tabi tutulması gerekirken, herhangi bir kesinti yapılmaması sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

Page 221: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

209

5. Daire Karar Tarihi : 22.2.2007

Tutanak No : 11167

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Saymanlığı 2004

Yapım işinden ayrı olarak “danışmanlık hizmeti” şeklinde ihale edilen “zemin etüdü ve projelendirme hizmeti” bedelinden 28.2.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 91 Seri No’lu KDV Genel Tebliğine aykırı biçimde %50 yerine 1/3 oranında tevkifat yapılması sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

8. Daire Karar Tarihi : 22.3.2007

Tutanak No : 5955

Ankara Jandarma Saymanlığı 2004

12.06.2002 gün ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 1’inci maddesinin (a) fıkrasında “(1) sayılı listede belirtilen malların ithalatçıları veya rafineriler dahil imal edenler tarafından tesliminin, bir defaya mahsus olmak üzere Özel Tüketim Vergisine tabi olduğu” belirtilmiş, verginin mükellefi başlıklı 4’üncü maddesinde ise; (I) (II) ve (III) sayılı listede belirtilen mallar ile (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tabi olmayanları imal, inşa ve ithal edenler ile bu malların müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenlerin verginin mükellefi olduğu belirtilmiş, 7.1.1. fıkrasında ise (I) sayılı listede yer alan malların, Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından bu kuruluşlardan alınan malların Özel Tüketim Vergisinden muaf olduğu belirtilmiştir.

Yukarıda anılan hükümlere aykırı olarak, 4’üncü madde kapsamında Özel Tüketim Vergisi Mükellefi olan İPRAGAZ A.Ş.'den alman Propan gazı (LPG) için yersiz Özel Tüketim Vergisi ve bu vergi üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisi tahakkuk ettirilmesi sonucunda fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

Page 222: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

210

2. Daire Karar Tarihi : 22.3.2007

Tutanak No : 33801

Selçuk Üniversitesi Bütçe Dairesi Başkanlığı 2004

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun “Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar” başlıklı 17’nci maddesinde;

“1- Kültür ve Eğitim Amacı Taşıyan İstisnalar:

Genel ve katma bütçeli daireler, il özel idareleri, belediyeler, köyler, bunların teşkil ettikleri birlikler, üniversiteler, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, siyası partiler ve sendikalar, kanunla kurulan veya tüzel kişiliğe haiz emekli ve yardım sandıklan, kamu menfaatine yararlı demekler, tarımsal amaçlı kooperatifler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıfların,

a) ilim, fen, güzel sanatları, tarımı yaymak, ıslah ve teşvik etmek amacıyla yaptıkları teslim ve hizmetleri,

…….

KDV’den istisnadır.” denmektedir.

Bu hüküm uyarınca Döner Sermaye İşletmesinden alınan muhtelif kitap ve dergiler ile bilimsel analiz yaptırılması, eğitim amacı taşıyan teslim ve hizmet işlemlerinden olup, istisna kapsamına girmektedir. Dolayısıyla söz konusu işlemlerden KDV alınması sonucu yersiz ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

5. Daire Karar Tarihi : 3.5.2007

Tutanak No : 11260

Atatürk Üniversitesi Bütçe Dairesi Başkanlığı 2005

Üniversite personeli ile bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerine ait tedavi giderlerinden, 2005 yılında yapılmış olanlardan, 2004 yılı fiyatlarıyla faturalandırılanlara ilişkin olanların Katma Değer Vergisinin, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün 24.02.2005 tarih ve 2951 sayılı ve 01.03.2005 tarih ve 3484 sayılı “Tedavi Gideri” konulu Genelgelerine göre, iç ıskonto yöntemi ile düşülerek kalan kısmının resmi sağlık kurumuna ödenmesi gerekirken, böyle yapılmaması sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

Page 223: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

211

VII- ÇEŞİTLİ KONULARI İLGİLENDİREN SEÇME KARARLAR

Page 224: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

212

Page 225: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

213

BELEDİYE BÜTÇESİNDEN YAPILABİLECEK GİDERLER

8. Daire Karar Tarihi : 13.2.2007

Tutanak No : 5916

Selçuk Belediyesi Saymanlığı 2004

T.C. Anayasası ile getirilmiş olan mahallî idareler üzerindeki vesayet yetkisinin kullanılması, İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile İl İdaresi Kanunuyla düzenlenmiş olup, kanundan kaynaklanan bir hizmet niteliğinde olan bilirkişilik hizmetinin, Muhasebe-î Umumiye Kanunu gereğince İçişleri Bakanlığı bütçesine konulan ödeneklerle karşılanması zorunlu olup, Mülkiye Müfettişi tarafından görevlendirilen bilirkişilerin ücretlerinin belediye bütçesinden ödenmesinin mümkün olmadığına,

5. Daire Karar Tarihi : 6.3.2007

Tutanak No : 11183

Niğde Belediyesi Saymanlığı 2004

1580 sayılı Belediye Kanununun 15’inci maddesinde sayılan belediyenin görevleri ve 117’nci maddesinde sayılan yapabileceği giderler arasında yer almayan; belediye işçilerinin sürücü belgelerine ilişkin giderlerin belediye bütçesinden karşılanması sonucu yersiz ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

6. Daire Karar Tarihi : 1.5.2007

Tutanak No : 11528

Edirne Keşan Belediyesi Saymanlığı 2005

5393 sayılı Belediye Kanununun 14/b maddesindeki; “Belediye, mahalli müşterek nitelikte olmak şartı ile gerektiğinde; öğrencilere, amatör spor kulüplerine malzeme desteği verir ve gerekli desteği sağlar, …." hükmündeki “gerekli desteği sağlar” ifadesinin, nakdi yardımları da kapsamakta olduğuna kanaat getirilerek, mahalli spor kulübü olan Keşan Spor Kulübü'ne belediye bütçesinden yardım yapılmasında, mevzuata aykırı bir husus bulunmadığına,

Page 226: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

214

4. Daire Karar Tarihi : 21.6.2007

Tutanak No : 30364

İstanbul Gaziosmanpaşa Belediyesi Saymanlığı 2005

Belediyesi bütçesinden “Kırtasiye, Baskı ve Yayın Giderleri”nden halka dağıtılmak üzere masa takvimi, bloknot ve ajanda bastırılması sonucu yapılan ödemeler, belediyenin görevleri ve masrafları arasında yer almadığı gibi, halkın genelini ilgilendirecek müşterek bir gider niteliği de taşımamaktadır. Ayrıca 2003/39 sayılı Başbakanlık Tasarruf Tedbirleri Genelgesinde de tören, seminer, kutlama ve benzeri giderlerin ödenmesi engellenmiş olduğundan yersiz ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

4. Daire Karar Tarihi : 3.7.2007

Tutanak No : 30365

Balıkesir Burhaniye Belediyesi Saymanlığı 2004

6245 sayılı Harcırah Kanununun 4’üncü maddesinde harcırah verilecek kişiler arasında sayılmayan Belediye Kadın Platformu üyelerine İstanbul’a gidiş ve dönüşleri için belediye bütçesinden yol masrafı ödenmesinin mümkün olmadığına,

6. Daire Karar Tarihi : 8.11.2007

Tutanak No : 11604

Balçova Belediyesi Saymanlığı 2004

Belediyenin gerçekleştirdiği faaliyetleri duyurmak amacıyla yaptırılan pankart ve afişlerde, Belediye Başkanının kişisel propagandasını yapan ifadelerin yer alması nedeniyle söz konusu pankart ve afiş bedellerinin belediye bütçesinden ödenmesinin mümkün olmadığına,

Page 227: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

215

ELEKTRİK, SU, TELEFON, AKARYAKIT VS. GİDERLER

1. Daire Karar Tarihi : 1.3.2007

Tutanak No : 9037

Bayındırlık Bakanlığı Merkez Saymanlığı 2005

26.6.2003 tarihli Başbakanlık Tasarruf Genelgesinde cep telefonu tahsis edilecek makamlar arasında Bakanlık Özel Kalem Müdürleri de bulunmaktadır. Ancak Bayındırlık Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğüne tahsis edilen dört adet cep telefonunun üç adedinin Bakan danışmanları tarafından kullanıldığı tespit edilmiştir.

Tasarruf Genelgesine göre Bakan danışmanları tarafından kullanılan cep telefonlarına ait görüşme bedellerinin bütçeden karşılanmasının mümkün olmadığına,

5. Daire Karar Tarihi : 15.3.2007

Tutanak No : 11212

Sinop Merkez Belediyesi Saymanlığı 2004

Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında 8.1.2002 tarih ve 4736 sayılı Kanuna aykırı olarak; Belediyede görevli personel ve meclis üyelerine su tüketim tarife bedelinin %50 indirimli uygulanması sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

5. Daire Karar Tarihi : 3.5.2007

Tutanak No : 11261

Niğde Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü 2004

Niğde Sağlık Müdürlüğüne bağlı sağlık ocaklarının elektrik giderlerinin ödenmesinde, sağlık ocakları ve sağlık merkezlerinin elektrik ve havagazı tüketim vergisinden istisna edilmiş olduğunu düzenleyen 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 36’ncı maddesine aykırı olarak elektrik tüketim vergisi ödenmesi ve Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği hükümlerine aykırı olarak resmî sağlık kuruluşlara yerine resmî kurumlar tarifesi uygulanması suretiyle fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

Page 228: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

216

TEMSİL - AĞIRLAMA

4. Daire Karar Tarihi : 10.7.2007

Tutanak No : 30368

İzmir Dikili Belediyesi Saymanlığı 2004

Belediye bütçesinden, yapılabilecek masrafları belirleyen R cetvelinin (harcamalara ilişkin formül) “480 Temsil, Ağırlama, Tören, Fuar ve Tanıtma Giderleri” ayrıntı kodunda a)Temsil giderleri, b)Ağırlama giderleri, c)Konut giderleri, d)Tören giderleri, e)Organizasyon giderleri, f)Tanıtma ve uygulama giderleri sayılmıştır. Ağırlama giderleri: “Yabancı temsilciler ve konukların geleneklerine davetin şümulüne göre ağırlama, konutlama ve konutlanmaların ve bu işlerle ilgili hazırlıkların gerektirdiği giderlerle, verilecek ziyafet, hediye, çiçek, bahşiş, taşıma giderleri ile ziyafetin gerektirdiği diğer giderler.” şeklinde açıklanmıştır.

Belediye Bütçesinden Yapılacak Temsil-Ağırlama ye Tören Giderleri Yönergesinin 3’üncü maddesinde genel kural olarak “Temsil-Ağırlama ve Tören Giderlerinin konu, kapsam ve miktarının, tayini Belediye Başkanının takdirine tabidir.” denildikten sonra 4’üncü maddesinde temsil giderleri, 5’inci maddesinde; ağırlama giderleri ayrıntılı olarak sayılmıştır.

Yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri uyarınca; Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı izci grubunun kamp ve üç öğün yemek bedelleri gerek Belediye Bütçesi R Cetveli, gerekse Temsil-Ağırlama ve Tören Giderleri Yönergesi kapsamına girmemektedir.

Bu itibarla söz konusu giderlerin temsil-ağırlama giderleri kapsamında belediye bütçesinden ödenmesinin mümkün olmadığına,

Page 229: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

217

DİĞER ÖDEMELER

6. Daire Karar Tarihi : 22.3.2007

Tutanak No. : 11512

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Saymanlığı 2005

Karayolları Trafik Kanununa göre araçların tescil belgesi ve plakası alması zorunludur. Kanunda hangi belgelerin nereden ve nasıl alınacağı belirtilmiş olduğundan trafik tescil belgesi ve plaka alımı uzmanlık gerektiren bir iş olmadığı gibi bu belgelerin bir firma aracılığıyla alınması da zorunlu değildir. Söz konusu işlemler ilgili birim personelinin aslî vazifesi niteliğinde olup, belediye personeli tarafından yerine getirilmesi gerekmektedir.

Açıklanan gerekçeler uyarınca, belediye araçlarına tescil belgesi ve plaka alımına ilişkin işlemlerin bedel karşılığında özel bir firmaya yaptırılması sonucu yersiz ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

1. Daire Karar Tarihi : 12.6.2007

Tutanak No. : 9145

Mersin Üniversitesi Döner Sermaye Saymanlığı 2005

Sağlık Bakanlığınca yayımlanan Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliğinin 89’uncu maddesinde; “Kurumlarda; kadrolarında bulunan tüm personel ile yönetmelikler gereği hastanede staj yapan öğrencilere ve hizmet içi eğitime gelen sağlık ve yardımcı sağlık personeline öğle yemeği, bunlardan kurumlarda yatanlarla bu yönetmeliğin ilgili maddelerindeki hükümlere göre sürekli olarak kurumda kalanlar ve nöbetçilere üç öğün yemek ve vardiya uygulanan kurumlarda vardiyaya kalan personele çalışma sürelerine isabet eden öğünlerde yemek verilir.” denilmektedir.

Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğinin 6’ncı maddesinde “Hastane, pansiyonlu okul, ve işçi ile birlikte çalışan işyerlerindeki memurlar, birim büyüklüğü personel sayısına bakılmaksızın Hasta, öğrenci ve işçiler için mevcut yemek servislerinden faydalanırlar” denilmektedir.

Page 230: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

218

Yukarıda yer verilen yönetmeliklerin ilgili madde hükümleriyle, personele yemek servisinden faydalanma imkânı tanınmış, ancak bir bedel alınması öngörülmemiştir.

Bu açıklamalar uyarınca, Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi personeline verilen yemek bedelinin tamamının döner sermaye bütçesinden karşılanmasında mevzuata aykırı bir husus bulunmadığına,

4. Daire Karar Tarihi : 9.10.2007

Tutanak No. : 30408

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Saymanlığı 2005

2664 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 96/B maddesi gereğince tahsil olunacak gelirlerle ilgili olarak 16.01.2005 tarih ve 3/19 sayılı Belediye Meclis Kararının işgal harcı ile ilgili kısmında; belediye sınırlan içerisinde bulunan yerlerden herhangi birinde satış yapmak veya sair amaçlarla ve yetkili mercilerce usulüne uygunluk izni alınmak suretiyle geçici olarak işgal edilmeleri halinde işgaliye bedeli ödeneceği belirtilmiştir. Söz konusu hükme göre yol, meydan, pazar, iskele, köprü gibi umuma ait yerlerden bir kısmının herhangi bir maksatla işgalinde m2'sinden günlük 2,50 YTL işgaliye harcı alınacağı belirtilmiştir. Ancak uygulamada Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde yer alan açık otoparkın özel bir şirket tarafından işletilmesi esnasında kurulan 5 m2'lik tahsilat gişesinden işgal harcı alınmayarak gelir kaybına neden olunmuştur.

Bu itibarla, işgal harcının tahsil edilmemesi sonucu gelir kaybına yol açan tutarın sorumlulara ödettirilmesine,

3. Daire Karar Tarihi : 15.11.2007

Tutanak No. : 53

Adapazarı Büyükşehir Belediyesi Saymanlığı 2005

24.12.2004 tarih ve 25680 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Tarife ve Talimatının “A.I.2. İndirimler ve Artırımlar” başlıklı maddesinin “Hasar Yoğunluğu İndirimi” başlıklı bölümünde;

Page 231: SAYIŞTAY KARARLARI · Sayıştay tarafından yapılacak dış denetim kapsamında bulunmaktadır. Aynı şekilde, Anayasanın “Mahalli idareler” başlıklı 127’nci maddesinin

Daire Karar Özetleri

219

“4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununa tabi şehirlerarası ve uluslararası eşya ve yolcu taşımacıları hariç olmak üzere, araç işletenlerine kayıtlı oldukları illere göre aşağıda belirlenen oranlarda il trafik hasar yoğunluğu indirimi yapılır.

...c) Aydın (09), Balıkesir (10), Denizli (20), Eskişehir (26), Gaziantep (27), Hatay ! (31), Mersin (33). Kayseri (38). Manisa (45), Muğla (48), Sakarya (54), Samsun (55) illeri için yüzde 15.” denmektedir.

Talimatın yukarıda yazılı maddesine göre Sakarya iline kayıtlı Belediyeye ait bazı araçların zorunlu trafik sigortası yapılırken sigorta bedeli üzerinden %15 il trafik hasar yoğunluğu indirimi uygulanması gerekmekte iken bazı araçlar için bu indirimin yapılmaması sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine,