42

Rock Magazin Aralik 2010

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Türkiye'nin Online Rock Müzik Dergisi

Citation preview

Page 1: Rock Magazin Aralik 2010
Page 2: Rock Magazin Aralik 2010

Genel Yayın Yön:Fatih Çı[email protected]

Serhan [email protected]

Editörler: Uğur Ulu Serap YavuzHakan Nallar Gülşen Bilge Kaya Grafik Tasarım: Fatih Çınay Katkıda Bulunanlar: Kadir Barbaros Sibel Kayak Reklam Koordinatörü:Başak [email protected]

Yepyeni bir sayı ile yeniden merhaba...

Geçtiğimiz ay dergimize gösterdiğiniz yoğun ilgi için teşekkürler... Daha da keyifli zaman geçirmeniz için bu sayımızda bol konu ve konuk ile yeniden karşınızdayız...

Yeni yılda büyük sürprizlerle buluşmak üzere...

Rock Magazin’i takibe devam :)

Page 3: Rock Magazin Aralik 2010
Page 4: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin 4

Beklenen albümleri “İnce Derin” ile müzikal kariyerini albümlendiren “Rol”, HighOut’ta Bursalı dinleyenleri ile buluştu... İlk kez Bursa’da

konser veren grup ilgiden bir hayli memnun kaldı. Gece boyunca “İnce Derin” albümünde yer alan şarkıların yanı sıra pek çok cover şarkı da

seslendiren grup performansı ile dinleyenlerinden tam not aldı...

Page 5: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin5

DJ Ashba yeni çalışmalarının bu sefer 15 yıl sürmeyeceğinin sözünü verdi.

Guns N’Roses yeni bir albüm çalışması stüdyoya girmeye hazırlanıyor. Dünyanın sayılı rock gruplarından Guns N’Roses yeni albümü

müjdelerken grubun gitaristi DJ Ashba yeni çalışmalarının bu sefer 15 yıl sürmeyeceğinin sözünü verdi. Bundan önce 2008 yılında

yayınladıkları “Chinese Democracy” albümü hep bir sorunla karşılaşmış ve çıkarılması 15 yıl sürmüştü.

DJ Ashba ayrıca ellerinde güzel malzemenin bulunduğunu ve bunlardan güzel bir çalışma ortaya çıkaracaklarını sözlerine ekledi.

Page 6: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin 6

Manga, ödüllere doymayan “Şehr-i Hüzün” albümünün 4. video klibi-ni, Cartel’den Alper Ağa ile düet yaptıkları ”Evdeki Ses” şarkısına çekti. İlk defa 1995 yılında unutulmaz Cartel albümünde yer alan, sözleri ve müziği Alper Ağa, Ahmet İşçitürk ve Kerim Yüzer’e ait olan “Evdeki Ses”, maNga’nın ilk günden beri konserlerinde yorumlamaktan büyük keyif aldıkları bir şarkı.

Ferman Akgül’ün yönetmenliğini üstlendiği “Evdeki Ses” videosunun çekimleri, İstanbul’da iki farklı mekanda yaklaşık iki günde tamamlandı. Alper Ağa’nın yüksek enerjisi ile renk kattığı klipte, kalabalık ve genç bir ekip yer aldı. Renkli ve eğlenceli bir parti ve bu parti etrafında dönen olayların anlatıldığı video klibin yardımcı yönetmenliğini ve görüntü yönetmenliğini Ceyhun Kıvrıkoğlu ve Emrah Bakkaloğlu üstlendi. Bu aşırı derecede eğlenceli video, sürpriz sonu ile de izleyicileri şaşırtıyor.

Page 7: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin7

“Zehr-i Zakkum” isimli ilk albümlerinden “Ah Çikolata”, “Ahtapotlar”, Teoman düetli “Zehr-i Zakkum”, “Hipokondriyak”, “Anlıyorsun”, “Ağlat Beni” gibi şarkılarıyla büyük bir hayran kitlesine seslenen Zakkum, Yu-suf Demirkol ve Cem Senyücel’in askerlik görevlerini tamamlamalarının ardından, beste ve sahne çalışmalarına, bıraktıkları hızla devam ediyor.

İkinci albüm çalışmalarını tamamlamak üzere olan ve Yusuf Demirkol, Cem Senyücel, Eren Parlakgümüş ve Emre Yılmaztürk’den oluşan Zak-kum, 2010 senesinin Aralık ayında Türkiye’nin birçok ilini kapsayan bir konser turnesine çıkıyor.

Piramit Yapım tarafından organize edilen turnede Zakkum; İzmir, Muğla, Denizli, Çanakkale, Diyarbakır, Girne, Adana ve Konya’yı kapsayan bir konser serisi gerçekleştirecek.

Page 8: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin 8

İlk albümlerinde “Sen Ağlama” parçasıyla çıkış yapan, ikinci albümü “Sonsuz” ile müzik listelerinde bir numaradan inmeyen Badem; 3b albümüyle başarısını bir üst seviyeye taşımaya hazırlanıyor. 1996 yılında Boğaziçi Üniversiteli üç öğrenci Barış, Devrim ve Mustafa tarafından vokal topluluğu olarak kurulan grup, ikinci albümünde sırasıyla Kalpsiz, Sensiz Kalacak Bu Şehir, Geceyedir Küsmelerim ve son olarak Bir An İçin videolarıyla büyük başarı kazanmıştı. Barış ve Mustafa’yı halen barındıran grubun, değişikliklere rağmen, üyeler-inin adlarının baş harfleri gizemli bir şekilde Badem kelimesini oluşturmaya devam ediyor.

Badem’in 3. albümü 3b, Kasım ayında Taşoda Müzik ve Ellipsis ortaklığıyla raflardaki yerini aldı. Grubun 3. albümü olması sebebiyle geliştirilen 3 boyut konsepti kapsamında; albümün videoları ve fotoğrafları 3 boyut teknolojisiyle hazırlandı. Müziğe, sevenlerine ve hayata yönelik centilmen tavrıyla Badem; 7 Aralık Salı gecesi Babylon’da olacak!

Badem’denYeni albümün ilk konseri

Page 9: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin9

Sanat dünyasının önemli isimlerinin bir araya gelerek AIDS’i kendi cüm-leleriyle yorumladıkları “Pozitif-Negatif Yaklaşımlar” adlı fotoğraf sergisi, Aydilge’nin de gönüllü katılımıyla 1 Aralık’ta Palladium’da gerçekleştirilecek.

HIV/AIDS ile ilgili toplumda oluşmuş yanlış yargıları kırmayı, korunma yollarını kamuoyu ve özellikle gençler ile paylaşmayı, konuya karşı kitleleri bilinçlendirirken, hassasiyeti artırarak farkındalık yaratmayı hedefleyen Aydilge’nin proje için hazırladığı mesajı şöyle:

“Evlerimizde yalnızlığımızı yiyip, acımızı kusuyoruz. Duyumsamayı unuttuk mu? Bazen ilgisizlikten, dışlanmışlıktan da bir deri bir kemik kalır insan. Ön yargılar, jilet gibi keserler kalpleri. Oluk oluk yaşama sevinci kaybettirir, AIDS’den önce öldürürler... Etmeyin, AIDS’lemeyin...”

Sanat yönetmenliğini Kenan Bahadır Derre’nin, genel koordinatörlüğünü Zuhal Ceran’ın üstlendiği sergi, Aralık ayı boyunca Anadolu yakasının seçkin alışveriş merkezi Palladium’da ziyaretçilerini bekliyor.

Aydilge, “Etmeyin, AIDS’lemeyin” diyor

Page 10: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin 10

Bertuğ CemilYağmur

95 yazı olmalı… Bursa Güzelyalı’da ailemin yazlığındayım. 21 yaşındayım. Ya bar programlarına ara vermiş, ya da grubu dağıtmış olmalıyız; yoksa İstanbul’da ol-mam gerekirdi.

Yazlık dediğim, apartmanların arasında kalmış, eski, ama çok sevimli bir müstakil ev. Ki çocukluğumun çoğu yazları o evde geçti, bir sürü anımız var ailemle, Güzelyalı’daki o küçük evde.

Page 11: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin11

(Yağmur başarılı olduğu dönem hep soruldu “Yağmur’un hikayesi” ve ben hiçbir sefer-inde iki dakikaya sığdıramadım anlatmak istediklerimi. Çünkü Yağmur, belli bir olay üzerine ya da belli bir şeyden etkilenip yazılmadı; ben yazmadım Yağmur’u, Yağmur kendini yazdırdı.)

Neyse 95 yazının son derece sıcak bir öğleden sonrası, son derece sıkkın, bir hayli bıkkın bir şekilde, evde yalnız başıma oturup sıcağın geçmesini beklerken, birden hava kapandı. Akor gevelediğim gitarım “Osman’ı” koltuğun üzerine bırakıp dışarıya çıktım, narin bir yaz yağmuru yağmaktaydı. Birden modum değişti, keyif-lendim, hüzünlendim; kısa süren yağmuru seyrettim ve muhteşem toprak kokusunu içime çektim. İçeri girip Osman’ı elime aldım, ilk mısra aklımdan geçmekteydi :

“Küçük hesaplarla geçiyor yaşam…” ve do majör ve sol majör…

Büyülü bir andı, her zaman olacak bir şey değil, on beş dakika sonra şarkı tamamdı. Çok mutluydum, gözlerim doldu Yağmur’u baştan sona ilk defa çalıp söylerken (ki genelde öyle olur).Peki neyi anlatmıştım, bu sözleri edecek hale nasıl gelmiştim?

Aslında bir çoğumuzun olduğu gibi, aşkta hayal kırıklığına uğramış, dünyanın gidişatından mutsuz, insan ilişkilerine feci kafası takık, insanların birbirini küçük şeyler için kırmasından, menfaatten, paradan, her türlü sömürüden feci sıkılmış, ama umutlu bir çocuktum hala. Dünyada kendime bir yer arıyor, zaman zaman bulamıyordum. Ama böyle işte hayat, bir kaşık bal, bir avuç zehir. Tam da her şeyden vazgeçerken yağıverir bir yağmur ve “aslında hayat güzel” dersin. Yine de bir şeyler değişsin istersin, bazen değişir, ama çoğunlukla yuvarlanır, gidersin…

O günlerden bu yana çok şey oldu, ama şarkıda anlattıklarımdan çok uzakta değilim. İnsan büyüdükçe, hataları da büyüyor ve hatalar da insanı büyütüyor. Hüzünlüyüm hala, hala umutluyum; yağmuru yazmış olduğum için de çok mutluyum.

Darısı yeni şarkıların, yeni hikayelerin başına, Sevgiyle…

Page 12: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin 12

Page 13: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin13

Page 14: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin 14

2002’de Ankara’da kurulan Ruj; Zafer Turhan (vokal, gitar), Başar Çetin (gi-tar, ruh), Uğur Akın (bas gitar, geri vokal), Alen Konakoğlu (davul, geri vokal) ‘ndan oluşuyor. Grup 2005’de çıkardığı demodan “Diğeri” isimli şarkıları ile 10. Tuborg Roxy Müzik Günleri’nde Finale kalmış, sona kalan 10 finalist içinden Ankara’ya 3. lük ödülünü getirmiştir. 2006 yılında da yine aynı de-modan “Olamaz” isimli şarkı ile 760 grubun katıldığı “Nokia Super Sound” yarışmasında finale kalan RUJ, final gecesi gösterdiği performans ile 1. lik ödülüne layık görülmüş ve büyük ödül ‘68 Model Ford Mustang’ otomobi-li Ankara’ya getirmiştir. Alternatif / Modern Rock müziğin aranan ismi olan Ruj’un albümü Arpej Yapım / Seyhan Müzik etiketiyle raflarda yerini aldı.

Alen Konakoğlu’nun prodüktörlüğünü, kayıt ve mixlerini yaptığı albüm The Klube Stüdyosu’nda hazırlandı. 2 senelik bir çalışmanın ürünü olan albümün masteringi Michael Zimmerling tarafından Londra’da yapıldı. 13 şarkının yer aldığı albümde söz ve bestelerin gruba ait olduğu 12 şarkının dışında, ken-di tarzlarına uygun olarak konserlerde yorumladıkları yıllar önce Tarkan’ın yorumladığı Kış Güneşi’de yer alıyor.

Page 15: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin15

Ankara’lı bir grup olarak İstanbul merkezli yarışmalarda önemli ödüllere layık görüldünüz. Bunların size artıları veya eksileri oldu mu?

Zafer: Bize birçok artısı oldu tabi. En önemlisi de tanıtımdı. Bu ölçekte bir amatör grubun isminin bu denli çok katılımlı yarışmalarda duyulması çok değerli. Onun dışında maddi desteği de oldukça hissettik. Yarışmalardan gelen parayı yine müzik aletlerine yatırdık. İstediğimiz aletleri almış olduk.

Başar: Nokia’dan kazandığımız Mustang’den gelen gelir ile ekipmanlarımızı yenileme imkanı bulduk. Tanıtım açısından da çok katkısı oldu.

Albümün stüdyo dönemi ve albümdeki parçalar nasıl şekillendi? O dönemden bahseder misiniz ?

Zafer: Stüdyo dönemi inanılmaz yorucu geçti. Ama oldukça zevkli idi. Yorucu olmasının nede-ni ise neredeyse her haftasonu Ankara’dan İstanbul’a gidip döndük. 2 günlük kayıt süreçleri ile albümü kaydettik. Bu aslında çalışmanın daha sistematik ve düzenli olmasını sağladı. Aynı kaydı burada yapsak eminim çok daha uzun sürerdi. Parçalar 8 senenin ürünüdür. Albümde 2002’den 2009’a kadar olan süreçte yapılmış 13 şarkı var.

Page 16: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin 16

Başar: Şarkılar genelde Uğurun evde bir araya geldiğimizde şekilleniyor. Herkes bulduğu riffleri çalıyor, beğendiklerimizin üzerinde çalışıyoruz. Bazen de stüdyoda doğaçlama takılırken ortaya çıkıyor.

Albüm içinize sindi mi? İstediğiniz gibi bir Ruj albümü oldu mu?

Zafer: Albüm sound açısından içime şahsen çok sindi. Ben çok iyi bir al-büm yaptığımızı düşünüyorum. Her dinleyişimde bunu bir kez daha anlıyorum.

Başar: Bu konuda eski kayıtlarımızdan bizi dinleyen kişilerin bazı sitemleri olsa da, benimde içime sindi. Elimiz-deki imkanlarla elimizden geleni yaptık. Albümdeki 13 şarkının içinde tek cover parçanız olan Kış Güneş’ini ilk klip parçanız seçtiniz. Çıkış parçası olarak cover şarkı seçmenizin nedeni neydi?

Zafer: Bu şarkı ile çıkış kararını aslında prodüktörümüz ve yapımcı firmamız ile birlikte verdik. Bu şarkıyı cover olarak düşünmüyorum. Yıldız Tilbe ve Nurhat

Page 17: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin17

Şensesli eserini yorumlamak olarak görüyorum. Şarkının bu hali ile yepyeni bir bedene girdiğini düşünüyorum.

Türkiye’deki birçok önemli festival ve konserlerde yer aldınız. Türkiye’deki organizasyonlar hakkında bir grup olarak yorumunuz ve eleştiriniz neler?

Zafer: Türkiye’deki festivallere yeterli sayıda insan gelmiyor. Festivaller kazanamıyor, kazanamayınca daha iyi bir sanatçı getirilemiyor derken bir kısır süreç aldı başını gidiyor. Özellikle rock müziğini son dönemlerde büyük

firmalar sponsor olarak destekliyor. Fakat yetersiz olduğunu düşünüyorum. Ülkemizde bu iş için çok potansiyel var fakat bunu kullanacak beyin ve para bir araya bir türlü gelemiyor. Yine de gele-cek yıllar için umutluyum.

Başar: Türkiye’deki festivallerde genel-de grup seçimlerinde eş- dost, hatır gönül ilişkileri dönüyor. Bir çok grup var iyi müzik yapan, mevcut piyasadaki gruplardan çok daha kaliteli ve orjinal işler çıkaran. Ama maalesef bu gruplara kendilerini gösterecek imkan verilmiyor.

Page 18: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin 18

Türkiye’den şu zamana kadar dünyaca ünlü bir grup çıkmamasının başlıca sebeplerinden biri de, yanlış kişilere inanılmaz desteklerin verilmesi olduğunu düşünüyorum.

Grup olarak etkilendiğiniz sound’lar ve müzisyenler var mı?

Zafer: Grup olarak dinlediğimiz müzis-yenler oldukça paralel. Şahsi olarak, yurtdışı kaynaklı gruplardan Foo Fight-ers, Deftones, Pearl Jam, Thrice, Accept-ance, Kings of Leon, Firendly Fires, Nada Surf vs. vs. dinlerim severim. Türkiye’den Neşet Ertaş, Sezen Aksu, Mor ve Ötesi çok sevdiğim isimlerdir.

Başar : At The Gates, Katatonia, Mew, Sofo, Blindside, Oceansize, Acceptance, Ulver, Apc, Smashing Pumpkins, Dredg …

Müzisyen kimliklerinizin yanında grup üye-lerinin her biri farklı mesleklerle ilgileniyor. Kim, hangi meslek dalı ile ilgileniyor açıklar mısınız?

Page 19: Rock Magazin Aralik 2010

Zafer: Savunma Sanayi firmalarından birinde makine mühendisi olarak çalışmaktayım. Aynı anda ODTÜ Makine Müh.de doktora eğitimime devam etmek-teyim.

Başar: Şu an Hacettepe Üniversitesi’nde fizik tedavi rehabilitasyon öğrenciyim.

Ayrıca, şu an aramızda olmayan Uğur, Akdeniz Üniverstesi uluslararası ilişkiler bölümünden mezun. Hacettepe tekno-parkta oyun geliştirme uzmanı olarak çalışmakta. Alen ise Amerika’da ses mühendisliği eğitimi aldı. Şu an kendi stüdyosunda kayıt mix , prodüktörlük yapmakta.

Myspace http://www.myspace.com/rujband

Facebook http://www.facebook.com/pages/

ruj/102259479809846

Mail [email protected]

Page 20: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin 20

Şehrimden Şehrine şarkısı nasıl çıktı ortaya?

Şehrimden Şehrine; uzun yıllar önce yazdığım bir şiirimdir. O dönemde, yaşamımda her zaman örnek aldığım sanatçı kişiliği, güler yüzü, mütevaziliğiyle güzel Türkiye’mizin önemli müzisyenlerinden Hasan Nazmi SUNAL Ağabeyimle tanışmıştım. Grup ÇAĞRIŞA, Murat GÖĞEBAKAN konserlerinde, turnelerinde hep birlikteydik. Buna müteakip müziğe olan içimdeki sevgide bir yol almaya başlamıştı. Şiirler şarkılara dönüşüyordu... İlerleyen yakın dönemde ömrü hayatım boyunca kader birliği ettiğim, edeceğim Kuzeycan SANLI ile tanıştık. Müzik grubu-muz, Grup 1 YOL’u kurduk. Zamanla grubumuza dahil olan Levent ABASTI, Ali Sami TEKMEN, Feryüz Emrah DÜNDAR, M.Cem DOĞRU, Dilruba OVALILAR, Fulya GÜREL TOPÇU gibi değerli müzisyen dostlarımız ile şarkılar hazırladık, sahne çalışmaları yaptık. İşte bu dönemde Ali Sami TEKMEN Kardeşimle beraber hazırladığımız şarkılar içersinde Şehrimden Şehrine’de oluştu. Ali Sami’nin yürekten bestesi ve yorumuyla şarkımız çok beğenildi. Kuzeycan SANLI’nın yorumladığı Aşığım De isimli şarkımın milyonlarca dinleyiciye ulaşmasınından hemen sonra Şehrimden Şehrine ikinci çıkış şarkımız olmuştu.

Haluk Levent’in son albümü “Karagöz ve Hacıvat”’ta yer alan “Şehrimden Şehrine” isimli şarkının hikayesi ve

şarkının albümde yer alışını şarkının yazarı Mehmet Caner Sümengen’le

konuştuk...

Mehmet Caner Sümengen

Page 21: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin21

Şehrimden Şehrine’de umut dolu bir özlem duygusuyla gurbet, hasret temalarını, aşkın o sonsuz atmosferi dahilinde anlatmıştım. Bu şarkımı x birine yazdım diye-mem, tamamiyetiyle aşk denen yürek dolusu insani duygumuza, evrensel değerler katabilmeyi amaçladığım bir eserimdir. Hümanist bir adamım. Mevlana’ların, Yunus Emre’lerin, Pir Sultan Abdal’ların yüreğinden bir parça aşk, sevgi nasiplenebildimse ne mutlu bana... Ceninin anne rahmine düştüğü andan, toprağa varacağımız son nefese kadar aşkı, sevgiyi varlık sebebimiz bilmeliyiz. Bu şarkımın sözlerinde ver-mek istediğim mesaj; Bulunduğumuz noktadan ta okyanusların ötesine hatta dünya-dan diğer galaksilere kadar umuttu, özlemdi, gurbetti, hasretti nihayetinde aşkın, sevginin sonsuz yoğunluğuydu.

Haluk Levent’in “Karagöz ve Hacıvat” albümü’ne nasıl ulaştı şarkı?

Şehrimden Şehrine’yi güzel kalbinde özel şarkısı olarak görmüş, çok değerli arkadaşımız Ayça TURGAY şarkımızı Haluk Ağabey’e dinletiyor, Haluk Ağabey beğeniyor. Sonrasında bana ulaştılar... Türk rock müziğinin en önemli efsane isimlerinden biri olarak gördüğüm Haluk LEVENT Ağabey’e, Ali Sami ile beraber başarılarına katkımız olmasının bizim için büyük mutluluk olacağını belirttik ve al-bümün stüdyo sürecine dahil olduk. Şehrimden Şehrine’yi Haluk Levent Ağabeyim diskografisine layık gördü ve böylece yeni çıkan albümü KARAGÖZ VE HACİVAT’ta 8.şarkı olarak yer aldı. Sebeplere sebep olan bir isim var... Şehrimden Şehrine’nin aranjesi Göktuğ ŞENKAL Ağabeye ait. Stüdyoda şarkımı Göktuğ Ağabeyin katmış olduğu ruhla ilk dinlediğimde de çok etkilenmiştim hala aynı etki alanındayım. Tabii ki ne dersem az olur ama bir Haluk LEVENT yorumunu dinlemenin bambaşkalığında, kendi şarkımı dinlemenin olağanüstülüğünü yaşıyorum, Haluk Ağabey güzel yüreğini sergiliyor şarkılara yorumlarında. Emeği geçen herkese teşekkürlerimle. Yaşam 1 yoldur, iyi yolculuklar...

Page 22: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin 22

Page 23: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin23 Rock Magazin23

James Hetfield 3 Ağustos 1963 yılında doğdu. Kendisi; Alman, İngiliz ve İrlanda asıllıdır. Hetfield’ın babası Virgil (daha sonra ailesini terkeden bir tır şoförü) ve annesi Cynthia (opera sanatçısı) Hıristiyan Bilimin katı taraftarlarındandı ve buna bağlı olarak James’in çocukluk yılları Hıristiyan Bilimin etrafında geçti.

İnançlarına bağlı olarak, Hetfield’ın ebeveynleri ilaçları ve diğer tıbbi tedavi şekillerini şiddetle reddedip inançlarına bağlı kaldırlar, her ne kadar bu yüzden Cynthia kanserden ölmüş olsa da. Onun annesi 1979 yılında James daha 16 yaşındayken öldü. James 1996 yılında, Load albümünün turundayken de babası öldü.

James Hetfield alkol yüzünden aile içinde uzun süre problem yaşadı. Re-habilitasyondan sonra zamanını daha fazla karısı ve çocuklarıyla geçirme-ye başladı. 17 Ağustos 1997’de evlendiği eşinin adı Francesca Tomasi ve çocuklarının adı Cali, Castor ve Marcella’dır. Hot-Rod arabalara ve NASCAR’a tutkusuyla bilinen Hetfield, gitar çalmadığı zamanlarda avlanma, kayak, kaykay ve su kayağı gibi sporlarla uğraşır. Ayrıca kendi doğduğu yıl olan 1963 yılında yapılmış gitarları koleksiyonunda toplamaktadır. İki adet özel üretim Harley’i, Dodge Ram kamyoneti ve kendi topladığı 1955 model Chevy Belair arabası vardır.

Vücüdunda çok sayıda dövme bulunan Hetfield’ın dövmelerinden alevle çevrelenmiş “as, 9, 6 ve 3” sayılı iskambil kartları, doğduğu yıl 1963’ü sim-geliyor. Alevler ise 1992’de sahnede geçirdiği havai fişek kazasına bir gön-derme... Bunun dışında sağ elindeki “M” Metallica, sol elindeki “F” karısı Francesca’yı simgeliyor. Hetfield halen ABD’nin California eyaletinde karısı ve 3 çocuğuyla yaşamaktadır.

Page 24: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin 24

Page 25: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin25

• Onlarla büyüdüm. Benim gibi çokça kişi onlarla büyüdü... Mutluydum...Hüzünlüydüm... Gülüyordum... Susuyordum bazen... Farklı dönemlerde, farklı zamanlarda, farklı duygularla dinliyordum. hep, yanımdaydı. “Bırak zaman aksın” dercesine. Dünya yalan söylerken, kendimize gülüyorduk sadece.

• Çok uzun süre sonra ve hayat her şeye rağmen dur dedi artık nağmelerini duyduğumda mutlu olduğum, eski şarkılarını yeniden dinleme gereği duyduğum grup. Albümleri eskidikçe daha da güzelleşiyor sanki.

• Entellere mesaj, kitlelere meme veren grup.

• Son Facebook bülteninde, Ukraynalı rock grubu “Druga Rika” ile düet için kayıtlara girdiğini açıklayan grup. heyecanla bekliyoruz...

• “Masumiyetin ziyan olmaz” albümüyle bu ülkede halen iyi müzik yapılabildi-ğini gösteren, kaliteli işlere imza atmış ve atacak olduğuna inanılan müzik grubu.

• İç sesimi notalandıran birileri oldukları izlenimine kapılıyorum sık sık.Garip bi his, son albümlerini bile beğenmeme sebep oluyor.

Page 26: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin 26

90’lı yılların efsane gruplarından “Beyaz Önlük”, “Gitmek zorunda kalanlara” adanmış şarkıları Son Defa Sarıl’ın

hikayesini Rock Magazin’e anlattı...

Page 27: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin27

Gitmek bazen tek seçenektir...

“Son defa sarıl”, gitmek zorunda kalanlara adanmış bir şarkıdır.

1995 yılında kendimi köşeye sıkışmış hissedip sığınacak bir liman arayışımın hikayesini anlatır. Sancılı bir süreçten sonra o limanı aramanın tek çare olduğu kararına vararak sevgiliye son defa sarılmak, geride bırakmak, hatta belki de dönememek duygusu böyle bir şarkının oluşmasına neden olmuştur.

Şarkının bu denli sevilmesinin nedeni, kendisini gitmek zorunda hisseden birçok insanın hislerine tercüman olması olabilir mi ?

Umarım hayatınız boyunca sevdiğiniz hiç kimseye son defa sarılmak zorunda kalmazsınız.

Beyaz Önlük

Uzakları özluyor gözlerim bu günlerdeKaçıp gitmek zamanı geldi ne olur beni anlaVe sakın bir şey sorma sadece

Gel son defa sarıl banaDönemem belki bir daha gidiyorum buralardanGidiyorum uzaklara

Sığınacak bir liman olmadı uzaklardaSöyleyecek tek bir sözüm yok ne olur beni anlave sakın bir şey sorma sadece

Gel son defa sarıl banaDönemem belki bir daha gidiyorum buralardanGidiyorum uzaklara

Page 28: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin 28

Haber

Metinimizdeki boşlukları Türk Rock Müziğinin başarılı ismi Kutsal ile doldur-duk. İşte alternatif bilgileriyle karşınızda

Kutsal...

Page 29: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin29

Haber

Müziğin hayatımdaki yerini tek bir cümle ile ifade etmem gerekirse bucümle “Hayatımdaki en büyük aşkım, vazgeçilmezim: MÜZİK” olurdu.Not: En büyük aşklar bazen insanı ölesiye mutsuz da edebilir ama yine de on-lardan vazgeçmek mümkün değildir. MÜZİK “İki tarafo keskin bıçak” diye tarif edilebilecek bir AŞK...

Son albümünün ismi “Çırılçıplak” oldu. Bahsettiğim çıplaklık .”RUHUM’un çıplaklığı”dır.

Albümler öncesi pek çok isimle hem müzikal hemde vokal olarak çalışmalar yaptım. En çok keyif aldığım isim .”HEPSİ’ydi. Çünkü hepsiyle de çok keyifli za-man geçirdim sahne’de ve stüdyo’da. Birlikte çalıştığım isimler ile ilgili kötü anım hemen hemen hiç yok.”

Söylemekten en keyif aldığım şarkı “Öyle çok ki... Ama son zamanlarda Dido’nun “White Flag’ını gitarla çalıp söylüyorum evde, kimi zaman gözümde yaşlarla :) Çok güzel bir aşk / ayrılık şarkısı”. dır.

En çok Pink ile aynı sahnede yer almak isterim.

Şarkı yazarken beni en çok “ACILAR VE MUTSUZLUK” etkiler.Çok mu arabesk oldu? Ama sanatçıların çoğu HÜZÜN’den beslenir :) Türkiye’nin dışında Amerika’da da albüm çıkartmak benim ..”Şarkı yazma konusunda farklı teknikler ögrenmem ve sahne performansımı geliştirmem” anlamında daha çok şey edinmemi sağladı. Gelecekteki en büyük hayalim “Hollywood Bowl’da sahne almak” tır.Hollywood Bowl, Los Angeles’ın en büyük açık hava konser salonlarından biridir.

Page 30: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin 30

1979 yılında Tarsus Amerikan Lisesi’nde Murat Tümer (davul), Tibet Ağırtan (gitar/vokal), Kaan Uçak (vokal), Kaan Altan (gitar) ve Ahmet Ersöz (bas gi-tar) tarafından kuruldu.

1980’de Tarsus Amerikan Lisesi’nde ECHO’83 adıyla kurulan grup 1984 sene-sinde MAVİSAKAL adını aldı. 1992 yılında “ÇEKTİR GİT” adlı ilk kasetini piyasaya süren MAVİSAKAL ardından 1993’de “MAVİSAKAL 2”yi piyasaya sürerek kısa sürede “ŞAŞKIN” ve “ÇEKTİR GİT” adlı şarkılarıyla listeleri zor-lamaya başladı. Bunun üzerine albümün yapımcısı UZELLİ “MAVİSAKAL 2”yi CD olarak piyasaya sürdü. Bu aynı zamanda yayımlanan ilk Türk Rock CD’si oluyordu.

Page 31: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin31

4 senelik bir sessizliğin ardından yapımlarını TÜMER & TÜMER’in gerçekleştirdiği 1997 yılında yayınlanan “İKİ YOL” single’ı ve 1998 yılında yayınlanan “KAN KOKUSU” albümü, geçen yıllar içerisinde yurtiçinde verdiği sayısız konserler, katıldığı ulusal ve uluslararası festivaller, 1997 senesinde STATUS QUO grubunun konuğu olarak gittiği Londra Wembley Arena’da verdiği konserler ile geniş kitlelerce tanınarak bir Türk Rock kültüne dönüşen MAVİSAKAL 2000 senesinde birkez daha sessizliğe gömüldü. 2006 Haziran’ında grubun kurucu üyelerinden Murat Tümer (davul) ve Tibet Ağırtan’a (vokal/gitar) ek olarak yine grupla uzun yıllar sahne almış Tay-lan Dedeoğlu (gitar) ve Batur Yurtsever’den (bas gitar) oluşan kadrosuyla yeniden canlanan MAVİSAKAL gelecek albümün habercisi olarak internet üzerinden ücretsiz yayınladıkları “SON..Kİ..5..10” single’ı ve bu single’ı takip eden bir tanıtım turnesi sonrası PASAJ Müzik etiketiyle yayınlanan “YENİ..DEN!” adını verdiği 4. stüdyo albümüyle sessizliğine son verdi.

Page 32: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin 32

Page 33: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin33

Page 34: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin 34

Mutlaka Kora isminin anlamı merak edili-yordur, nedir Kora?

“KORA” kuzey Afrikanın yerel bir çalgısı, aynı zamanda güç kontürolünü kaybet-tiren bulaşıcı bir hastalık ve dünyada müzik yapan bir kaç grubun kullandığı bir isim. Ama benim Kora adını kullanmadaki amacım aile ilişkilerimle alakalı. Küçük bir çocukken büyük kuzenlerimizden duyup abimle birbirimize taktığımız bir lakap bu aslında. Şarkılarım beni anlattığı ve aynı zamanda güzel bir grup adı olabileceğini düşündüğüm için KORA oldu benim ve albümün adı.

İlk kez karşılaşanlar için müzikal yolculuğun nasıl gelişti?

Samimi olmak gerekirse ben oyuncu ol-mak istiyordum. Hatta dört, beş yıl çocuk tiyatrosunda çalıştım. Daha öncesinde (1998 yılarında) gitar ve bir kaç müzik aletini çalmayı öğrenmiş ve ufak tefek beste yapmaya başlamıştım. Daha sonra yaşadığım bir ilişkinin bitişi bende bir patlama etkisi yarattı. Sanki içime sıkışmış notalar fışkırıyor gibi hergün bir kaç şarkı yapıyordum. O dönem bunları kaydediyim

Page 35: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin35

de ileride anı olur diye Tunaların (Sek-sendört) stüdyoya gitmeye başladım. Sonra Tuna “Buzdan kaleler” çok güzel şarkı aranje yapalım mı dedi. sonrası çorap söküğü zaten....

Şarkı yazarken ve bestelerken seni en fazla neler etkiler? Anlattıkların somut hikayeler midir?

Benim şarkılarımın yaşanmışlık koktuğunu söylerler ki öyledir çünkü onların hepsi benim anılarım. Çok mutlu veya çok hüzünlü olduğum anlarım. Tabi bana söz gönderen arkadaşlarda oldu onlarıda besteledim. Ama ısmarlama şarkılar biraz yavan geliyor bana, şarkılarım benim özelim ben bunu söylemekten ve paylaşmaktan gurur duyuyorum. Herkes gibi biriyim ve benim yaşadıklarımı herkes yaşıyor. Bu yüzden şarkılarımı beğendiklerini düşünüyorum.

Müziğinin gelişim sürecinde en çok hangi isimler etkileyici oldu?

En başta tabiki Tuna ve Okan (Seksend-ört) beni çok destekledi. Bunun yanıda Alp Dündar, Barış Menküer, Murat

Köselioğlu ve tabiki Artun Ertürk abilerim (Diplomatik Rock Opera) hep yanımda oldular. Alen Konakoğlu (Duman’ın eski davulcusu) muhteşem aranjeleri ve kayıt tekniği şuan dinlemekte olduğunuz Kora müziğinin mimarlarıdır.

İlk albümler en zorlarıdır galiba, ikinci ve sonrakiler ise daha çok dinlenme ve hedeflere yaklaşma albümleridir. Peki İlk albüm beklentilerini hangi düzeyde karşıladı? Yakın bir zamanda neler görebileceğiz Kora’dan?

İlk Abüm benim için elimizden geleni yapmamıza rağmen burnunu sürtmek sözünün canlı örneği oldu. Bu albümle ne yapmalı ne yapmamalıyı öğrenmeye başladım diyebilirim ve eğitim süreci çok sancılı geçiyor.

Yakın zamanda Yeni bir klip gelecek “Cümle Alem” Şarkısına. Çok farklı bir klip olacağını söyleyebilirim şimdilik.

Page 36: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin 36

Page 37: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin37

Yakın bir zamanda bir dizide rol aldın, nasıl gelişti bu süreç, gelecekte gerek oyunculuk, gerekse dizi müzikleri anlamında düşünceler var mı?

Tamamen tesadüf oldu diziye kast sağlayan Ajansın sahipleri daha önceden tanıdığım insanlardı. böyle birşey var yaparmısın dediler bende tamam dedim. Dizide “Hayalet” rolünde eski arkadaşım inanç olması zaten çekimlerin çok keyifli geçmesini neden oldu bol bol güldük. Başka oyunculuk teklifi gelirmi bilmiyorum ama şuan müzik herşeyden önde bakalım hayat bizi nerelere götürecek...

Söylemekten en çok keyif aldığın şarkı hangisi? Nedeni?

Albümden “Cümle Alem” i sahnede söylerken kendimden geçtiğim çok olmuştur. Ama cover yaparken en çok Mazhar Alanson “Yandım yandım”ı söylemeyi seviyorum. Çünkü bu iki şarkının bendeki hissiyatı çok farklı.

Son dönem müzik dünyasını nasıl bu-luyorsun, kayda değer albümler çıkıyor mu? Mesela gerçekten iyi dediğin kim-ler?

Can çekişen bir sektör bizimkisi ama kararlı ve istikrarlı olmak lazım diye düşünüyorum. Bir sürü güzel albüm çıkıyor özellikle Ankaradan. Allahtan hala yeni şeyleri takip eden hazırcı olmayan bir kitle var da bizde biraz se-simizi duyurabiliyoruz.

Kora en çok kimleri dinler. Günlük hayatında neler yapar?

Kora herkesi dinler yerli yabancı kulağına güzel gelen. Günlük hayatında da işine gücüne bakar giyim sektöründe çalışır çabalar kazandığını müziğe yatırır...

Page 38: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin 38

DeFiN Grubu 2006 yılında Adana’da kuruldu. Ilk zamanlarda yabancı cover parçalara ağırlık verdi. 2006 yılında Doğuşcan Tümkaya Gruba katıldı. 2007 sonlarına doğru da Buğra Cengizler Gruba katıldı ve grup son halini aldı. Son zamanların çok dinlenen Melankolik Rock gruplarından olan DeFiN, Türkiye’de hatırı sayılır bir dinleyici kitlesine sahip.

Vokal-Elektro Gitar : Doğuşcan Tümkaya Elektro Gitar : Buğra Cengizler Bass Gitar : Ertan AzınçBateri : Cem Atik

Page 39: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin39

Page 40: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin 40

Grup 1997 de Deniz Özberk’in eğitim için gittiği İngiltere’den dönmesinden hemen sonra be-

raber her zaman müzik yapmak istediği çocukluk arkadaşları olan Mert Keskincan, Kerem Dalga-yaran, Harun Arcasoy ve Can Hekim ile beraber

kuruldu.

Daha sonra bazı sebeplerden kadro değişikliğine uğrayan grupta kuruluşundan bu güne sadece Deniz Özberk kaldı ve şu an grup gitarda Bülent Şenkul , Davulda Okan Barkot ve Bass gitarda

Mehmet Fırıl ile yoluna devam etmektedir.

Ayrıca MUSE - ALPHAVILLE - I AM X - CAMOUFLAGE FRANKİE GOES TO HOLLYWOOD - THE STILLS - THE AUTOMATIC - CLIENT gibi önemli grupların açılış

grubu olarak da sahne aldı.

Page 41: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin41

Daha sonra bazı sebeplerden kadro değişikliğine uğrayan grupta kuruluşundan bu güne sadece

Deniz Özberk kaldı ve şu an grup gitarda Bülent Şenkul , Davulda Okan Barkot ve Bass gitarda

Mehmet Fırıl ile yoluna devam etmektedir.

Grubun beste işlerini Deniz Özberk ve Bülent Şenkul üstleniyor. İstanbul’da yeni kurulan birçok gruba da repertu-arıyla ilham veren suitcase brit-pop denince akla ilk gelen grup olarak biliniyor. Suitcase 11 senelik birikimini ve bestelerini ‘’Bildiğin Her şeyi Unut’’ isimli debut albümünde topladı ve dinleyicileri ile paylaştı...

“Bildiğin Her Şeyi Unut” albümünün ilk Video Klibi “ Duvar adlı şarkısına çekildi. Daha sonra “Ne Fark eder” isimli 2nci Video klip çalışması da Müzik kanallarında boy gösterdi.

Suitcase 3üncü Video Çalışmasını “Aşk Hiç Olmamış Gibi” adlı şarkısına çekti ve tüm müzik kanallarında yayında... Ayrıca MUSE - ALPHAVILLE - I AM X - CAMOUFLAGE

FRANKİE GOES TO HOLLYWOOD - THE STILLS - THE AUTOMATIC - CLIENT gibi önemli grupların açılış

grubu olarak da sahne aldı.

Page 42: Rock Magazin Aralik 2010

Rock Magazin 42

http://www.facebook.com/TRock#!/trock.10