26
8 ÖĞRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 290 Sınıf yönetimi, öğrenme- öğretme sürecinin belir- lenen hedefler doğrultusunda düzenlenmesini sağlayan ve öğretim sürecini etkili ve verimli kılan uygulamalar bütünüdür. Sınıf yönetiminden sorumlu olan kişi öğret- mendir. Sınıf Kavramı Sınıf, benzeri olmayan çeşitteki bir alandır, için- de öğretmen ve öğrencilerin hergün saatlerce birlikte yaşamaları,belli yeterlilikleri öğrenmeleri, belli bilgile- ri edinmeleri için oluşturulmuş bir insanlar düzeneğidir. Sınıf, yapay olarak oluşturulmuş bir topluluğun bulun- duğu cansız bir ortam değildir. Sınıf, sosyal ve psikolo- jik yapısı etkin olan, kendine özgü dinamiklere sahip bir ilişkiler sistemidir. Sınıf Yönetimi Öğrenme için uygun ortamın sağlanması ve sür- dürülmesidir. Öğretmen ve öğrencilerin çalışma en- gellerinin ortadan kaldırılması, öğretim zamanının uy- gun kullanılması, öğrencilerin etkinliklere katılımının sağlanması,sınıftaki kaynakların, insanların ve zama- nın yönetilmesidir. Sınıf yönetimi, sınıf yaşamının bir orkestra gibi yö- netilmesidir .Sınıfı yönetmek, sınıftaki farklılıkları kabul ederek geliştirmek ve orkestra şefinin yaptığı gibi fark- lı seslerden bir armoni çıkarmak, yani; amaçlara ulaş- mayı sağlamaktır. Farklı sosyo-kültürel ve ekonomik çevrelerden ge- len öğrencilerin birarada bulunduğu ortamlar olan sınıf- ların etkili yönetilmesi öğretimin başarısında çok etkili- dir. Bu yüzden sınıf yönetimi öğretmen ve öğrencilerin çalışma engellerinin en aza indirilmesi, öğretim zama- nının uygun kullanılması, etkinliklere öğrencilerin katılı- mının sağlanmasıdır. Sınıf yöneticisi, bir zaman dilimi içinde belirli amaçlara ulaşmak için her türlü maddi kaynaklarla bi- reyleri bir araya getiren ve onlar arasında uygun bir bi- leşimi ve uyumlaşmayı sağlayan kişidir. Sınıf yönetimiy- le öğretmenlerin öğrencilerinin öğrenmeye olan yakla- şımlarını düzenledikleri ve sınıfı da bu öğrenmeye yar- dımcı olacak şekilde düzenledikleri etkili bir yol kastedil- mektedir. Öğretmenler iyi bir yönetimle kendilerini ifade edebilir ve öğrencilerde istenilen bilişsel gelişmeleri or- taya çıkartacak görevleri ortaya koyabilirler. UYARI UYARI Sınıf yönetiminde sorumlu olan dersin öğretmendir. Bir orkestra şefi gibi öğret- men, farklı özellikteki öğrencileri yöne- terek hedeflere ulaşırlar. Sınıf yönetimi- nin amacı öğretim sürecini etkili ve ve- rimli kılmaktır. A) SINIF YÖNETIMININ BOYUTLARI Sınıf yönetimi tek tip uygulamalar bütünü değildir. Farklı boyutları bulunmaktadır. Bu boyutlar kendi içinde etkileşim içerisindedir. 1. Fiziksel Düzen 2. Plan - Program Etkinlikleri 3. Zaman Yönetimi 4. İlişki Düzenlemeleri 5. Davranış Düzenlemeleri

ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

8ÖĞRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ

290

Sınıf yönetimi, öğrenme- öğretme sürecinin belir-

lenen hedefler doğrultusunda düzenlenmesini sağlayan

ve öğretim sürecini etkili ve verimli kılan uygulamalar

bütünüdür. Sınıf yönetiminden sorumlu olan kişi öğret-

mendir.

Sınıf Kavramı

Sınıf, benzeri olmayan çeşitteki bir alandır, için-

de öğretmen ve öğrencilerin hergün saatlerce birlikte

yaşamaları,belli yeterlilikleri öğrenmeleri, belli bilgile-

ri edinmeleri için oluşturulmuş bir insanlar düzeneğidir.

Sınıf, yapay olarak oluşturulmuş bir topluluğun bulun-

duğu cansız bir ortam değildir. Sınıf, sosyal ve psikolo-

jik yapısı etkin olan, kendine özgü dinamiklere sahip bir

ilişkiler sistemidir.

Sınıf Yönetimi

Öğrenme için uygun ortamın sağlanması ve sür-

dürülmesidir. Öğretmen ve öğrencilerin çalışma en-

gellerinin ortadan kaldırılması, öğretim zamanının uy-

gun kullanılması, öğrencilerin etkinliklere katılımının

sağlanması,sınıftaki kaynakların, insanların ve zama-

nın yönetilmesidir.

Sınıf yönetimi, sınıf yaşamının bir orkestra gibi yö-

netilmesidir .Sınıfı yönetmek, sınıftaki farklılıkları kabul

ederek geliştirmek ve orkestra şefinin yaptığı gibi fark-

lı seslerden bir armoni çıkarmak, yani; amaçlara ulaş-

mayı sağlamaktır.

Farklı sosyo-kültürel ve ekonomik çevrelerden ge-

len öğrencilerin birarada bulunduğu ortamlar olan sınıf-

ların etkili yönetilmesi öğretimin başarısında çok etkili-

dir. Bu yüzden sınıf yönetimi öğretmen ve öğrencilerin

çalışma engellerinin en aza indirilmesi, öğretim zama-

nının uygun kullanılması, etkinliklere öğrencilerin katılı-

mının sağlanmasıdır.

Sınıf yöneticisi, bir zaman dilimi içinde belirli

amaçlara ulaşmak için her türlü maddi kaynaklarla bi-

reyleri bir araya getiren ve onlar arasında uygun bir bi-

leşimi ve uyumlaşmayı sağlayan kişidir. Sınıf yönetimiy-

le öğretmenlerin öğrencilerinin öğrenmeye olan yakla-

şımlarını düzenledikleri ve sınıfı da bu öğrenmeye yar-

dımcı olacak şekilde düzenledikleri etkili bir yol kastedil-

mektedir. Öğretmenler iyi bir yönetimle kendilerini ifade

edebilir ve öğrencilerde istenilen bilişsel gelişmeleri or-

taya çıkartacak görevleri ortaya koyabilirler.

UYARIUYARI

Sınıf yönetiminde sorumlu olan dersin

öğretmendir. Bir orkestra şefi gibi öğret-

men, farklı özellikteki öğrencileri yöne-

terek hedeflere ulaşırlar. Sınıf yönetimi-

nin amacı öğretim sürecini etkili ve ve-

rimli kılmaktır.

A) SINIF YÖNETIMININ BOYUTLARI

Sınıf yönetimi tek tip uygulamalar bütünü değildir.

Farklı boyutları bulunmaktadır. Bu boyutlar kendi içinde

etkileşim içerisindedir.

1. Fiziksel Düzen

2. Plan - Program Etkinlikleri

3. Zaman Yönetimi

4. İlişki Düzenlemeleri

5. Davranış Düzenlemeleri

Page 2: ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

8 Sınıf Yönetimi

291

1. Fiziksel Düzen

Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-

tamının fiziksel düzenine ilişkin olanlar oluşturur: Sını-

fın genişliği, sınıf alanının çeşitli etkinliklerin yapımı için

bölümlenmesi, ısı, ışık, gürültü düzenekleri, renkler, te-

mizlik, estetik, eğitsel araçlar, oturma düzeni, öğrenci-

lerin gruplanması, bunların başlıcalandır. Fiziksel dü-

zenlemeler, öğrencinin rahat etmesini sağlamak, okul

ve sınıfın çekiciliğini artırarak öğrencinin okula isteye-

rek gelmesini gerçekleştirmek öğrenmeyi kolaylaştır-

mak amaçları için yapılır.

2. Plan - Program Etkinlikleri

Sınıf yönetiminin ikinci boyutunu plan-program et-

kinlikleri oluşturur. Amaçlar esas alınarak, yıllık, ünite,

günlük planların yapılması, kaynakların belirlenip dağı-

lımının sağlanması, iş ve işlem süreçlerinin belirlenmesi,

araç sağlama, yöntem seçme, öğrenci özelliklerini belir-

leme, gelişimlerini izleme ve değerlendirme, öğrenci ka-

tılımını düzenleme, bu grupta ele alınabilir. Bu etkinlikler,

geçmişi ve var olan durumu ele alarak geleceği görme

ve şekillendirme amaçlı çabalar olarak görülebilir.

3. Zaman Yönetimi

Üçüncü boyut, zaman düzenine yönelik etkinlikler-

dir. Etkili öğretim, öğrenmeye ayrılan zamanın çokluğu-

na ve etkili kullanımına bağlıdır. Sınıf içinde geçirilen

zamanın çeşitli etkinliklere dağılımı, zamanın ders dışı

ve bozucu etkinliklerle harcanmaması, sıkıcılığın önlen-

mesi, öğrencinin zamanının çoğunu okulda-sınıfta ge-

çirmesinin sağlanması, devamsızlığın ve okuldan ayrıl-

maların önlenmesi, bu boyut içinde görülebilir.

4. Ilişki Düzenlemeleri

Sınıf yönetiminin dördüncü boyutunu ilişki düzen-

lemeleri oluşturur. Sınıf kurallarının belirlenip öğrencile-

re benimsetilmesi, sınıf yaşamının kolaylaştırılmasına

yönelik öğrenci-öğrenci, öğrenci-öğretmen ilişki düzen-

lemeleri, özellikle, bir sonraki boyut olan davranışı da

şekillendirici etkinliklerdir.

5. Davranış Düzenlemeleri

Beşinci boyut, davranış düzenlemelerinden olu-

şur. Sınıf ortamının istenen davranışı sağlayabilir hale

getirilmesi, sınıf ikliminin olumlulaştırılması, sorunların,

ortaya çıkmadan önce tahmin edilmesi yoluyla istenme-

yen davranışların önlenmesi, sınıf kurallarına uyulma-

sının sağlanması, yapılmış olan istenmeyen davranış-

ların değiştirilmesi bu boyuta ilişkin olarak söylenebilir.

Sınıf yönetimi, başka açılardan da boyutlanabilir.

B) SINIF YÖNETIMI YAKLAŞIMLARI

Sınıf yönetimi etkinliklerini amaca konuya öğren-

cilerin düzeylerine ve ortamın özelliklerine göre fark-

lı yaklaşımlarla yürütülmesi gerekebilir. Buna göre sı-

nıf yönetimi yaklaşımları geleneksel ve çağdaş olarak

iki başlık altında incelenebilir.

Page 3: ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

292

Sınıf Yönetimi

1. Geleneksel Yaklaşım

Öğretmen sınıfın mutlak hakimidir. Sınıf kuralla-

rı öğretmen tarafından belirlenir ve bu kurallara öğren-

cilerin sorgulamadan uyması beklenir. Sınıf ortamında,

öğretmenin beklentileri ve istekleri öncelik taşır. Öğret-

men bilgi aktarır, öğrenci ezberler. İki yaklaşımı vardır;

< Tepkisel model

< Önlemsel model

2. Çağdaş Yaklaşım

Çağdaş bir anlayıştır. Öğretmenden ziyade öğ-

renci merkezlidir. Geleneksel yaklaşımdaki otoriter an-

layış yerini etkileşime bırakmıştır. Esnek ve katılımcı bir

şekilde yapılandırılmıştır. Demokratik bir sınıf ortamı

söz konusudur. Öğrenci davranışlarında serbestlik, gü-

düleme yönlendirme, söz hakkı verme ve kendi koydu-

ğu kurallara uyması söz konusudur. İki yaklaşımı vardır;

< Gelişimsel model

< Önlemsel model

A. Geleneksel Yaklaşım

– Tepkisel model

İstenmeyen bir düzenleniş sonucuna veya bir dav-

ranışa tepki olan sınıf yönetimi modelidir: amacı, isten-

meyen durum veya davranışın değiştirilmesidir. İsten-

meyen davranışın yok edilmesinde ödül ve ceza caydı-

rıcı rol oynar. Etki genellikle gruba değil bireye yönelik-

tir. Model, gelebilecek tepkiler düşünülerek dikkatli kul-

lanılmalıdır. Bu modele sık başvurmak zorunda kalan

öğretmenin, sınıf yönetimi becerilerinin yüksek olmadı-

ğı, diğer modeli gereğince kullanmadığı söylenebilir. Bu

modele başvuran bir öğretmenin sınıf yönetme beceri-

leri yeterince gelişmemiştir.

Sınıf içinde istenmeyen bir davranış, açığa çık-

mış ise bu model kullanılabilir. Etki-tepki prensibinden

hareketle her davranışın karşısında da bir karşı davra-

nışın oluşabileceği göz önünde bulundurulmakdır. Ör-

neğin, öğrencinin yapmış olduğu bir davranış karşısın-

da, öğretmenin, o öğrenciyi azarlaması, ceza verme-

si, vb. davranışlarda bulunması, öğrencinin tepki gös-

termesine neden olur. Bu tepki direk öğretmene karşı

olabileceği gibi, sınıf arkadaşlarına, okula, derse ya da

okul araç-gereçlerine de olabilir. Buna rağmen yapıla-

cak bazı etkinliklerde bu yönetim modelinden yaralan-

mak gerekebilir.

Örnek: Öğretmenin öğrencisine “Ahmet sus ar-

tık demesi”

Örnek: Öğretmenin tebeşiri tahtaya fırlatması.

Örnek: Öğretmenin sınıfın tamamına “arkana

yaslan ve sadece dinle” şeklinde bağırması

– Önlemsel Model

Planlama düşüncesine bağlı, geleceği kestirme,

istenmeyen davranışı ve sonucu olmadan önleme yö-

nelimlidir. Amacı, sınıf sorunlarının ortaya çıkmasına

olanak vermeyici bir düzenleniş ve işleyiş oluşturula-

rak, tepkisel modele gereksinimi azaltmaktır. Öğretmen

sınıf içerisinde oturma düzenini; öğrencilerin sınıf içeri-

sinde yapabileceği olumsuz davranışları önceden he-

sap ederek olumsuz davranışın gerçekleşmesine mey-

dan vermeden önlemini almasıdır.

Etkinlikler daha çok gruba yöneliktir. Amaç sınıfta

sorunların ortaya çıkmasına olanak vermeyen düzenle-

meleri oluşturmaktır. Bu yaklaşımla sınıfta istenmeyen

davranışlara fırsat vermeyen bir sosyal sistem oluştu-

rur.

Örnek: Öğretmenin derse geç kalmayı önlemek

için geç kalan öğrencilerden bir lira alması

Örnek: Sınıf kurallarını duvara asmak.

Page 4: ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

293

Sınıf Yönetimi

Örnek: Öğretmenin kopya çekmeyi önlemek için

sınavda öğrencileri A ve B gruplarına ayırmak ya da gö-

zetmen sayısını artırmak

A. Çağdaş Yaklaşım

– Gelişimsel Model

Sınıf yönetiminde öğrencilerin, fiziksel, duygusal,

deneyimsel gelişim düzeylerinin gerektirdiği uygulama-

ların gerçekleştirilmesini esas alır; bu uygulamaya ge-

çilmeden önce, öğrencilerin ona bu açılardan hazırlan-

masını öngörür. Bu modeli dört basamaktan oluşturur.

Birinci basamak, onuncu yaşa kadar süren, nasıl öğ-

renci olunacağının öğrenildiği zamandır, öğretmenin

yükünün fazla olduğu dönemdir. İkinci basamak, on-

oniki yaş arası dönemdir. Sınıf yönetimine verilen ağır-

lık azalır, öğrenciler olgunlaşma yolunda, sınıf düzenine

uymaya, öğretmeni hoşnut etmeye isteklidir.

Öğretmenin yükü azalır daha rahattır. Üçüncü ba-

samak, oniki-onbeş yaşları arasıdır. öğrenciler, zevk

ve destek almak için birbirlerine bakarlar, yetke görün-

tüsü verirler. Öğretmenin sabrını deneyebilirler, bunun

sonunda arkadaşlarının beğenisini ve desteğini de ka-

zanabilirler. Sınıf kurallarının sebeplerini de sorgularlar.

Dördüncü basamak lise yıllarıdır. Öğrenciler, kim ol-

duklarını, nasıl davranmaları gerektiğini anlamaya baş-

larlar, sosyalleşir, akıllanırlar, yönetim sorunları azalır.

Çocukta ana-baba ve yetişkinlerin etkisi, yirmi yaş do-

laylarına kadar gittikçe azalır, bu da sınıfta baskıya kar-

şı daha isyankar bir tepki gösterilmesine neden olabilir.

Bu etki daha sonra tekrar artar.

Örnek: Ergenlik dönemindeki öğrencileri ile diya-

log yolu ile iletişim kurma ve sınıf kurallarına ikna etme

Örnek: Okul öncesi ve ilköğretim birinci kademe

öğrencilerinin gelişimsel özelliklerini göz önüne alarak

gerekli düzenlemeleri yapmak

Örnek: LYS’ye girecek Lise dördüncü sınıf öğren-

cilerine stres ve gerginliklerini göz önüne alarak davran-

mak

– Bütünsel Model

Sınıf yönetimi algılarını bütünleştiren bütünsel sı-

nıf yönetimi modelinde önlemsel sınıf yönetimine önce-

lik verme, gruba olduğu kadar bireye de yönelme, iste-

nen davranışa ulaşabilmek için, istenmeyenin neden-

lerini ortadan kaldırma vardır. İstenen davranışın uy-

gun ortamlarda gerçekleşeceği bilincine dayanarak or-

tam düzenlemeye, bütün önlemsel yönetim çabalarına

karşın oluşabilecek istenmeyen davranışları düzeltmek

amacıyla tepkisel yönetim araçlarından yaralanmaya

çalışır. Öğretmen sınıfta sadece bir bölümü değil bü-

tün bireyleri göz önünde tutarak etkinlikleri uygulama-

lı buna rağmen bir sorun çıktığında tepkisel modeli uy-

gulayabilir.

Örnek: Sınıfında ders esnasında sürekli konu-

şan öğrenciye tepkisel bir modelle yaklaşan öğretmen,

daha sonra bunun tüm sınıfa yayıldığını gördüğünde

önlemsel modeli, daha sonra öğrencilerin yaşları itiba-

riyle derste sıkıldıklarından konuştuğunu görerek tedbir

alırsa gelişimsel modeli uygular.

Page 5: ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

294

Sınıf Yönetimi

SINIF YÖNETIMI YAKLAŞIMLARI ÖZET TABLO

GELENEKSEL YAKLAŞIM

Öğretmenin tek başına belirlediği sınıf kurallarına öğrencilerin sorgulamadan uymaları beklenir. Öğretmen bilgi aktarır, öğrenci ezberler.

Tepkisel Model Önlemsel Model

< Sınıf içinde oluşan istenmeyen durum ya da davranışların değiştirilmesi amaçlanır. İsten-meyen davranış ortaya çıktığında hemen tep-ki verilmesi söz konusudur.

< Öğretmenin sınıfta ortaya çıkabilecek istenmeyen durum ya da davranışları önceden kestirerek önlem-ler almasını içerir.

ÇAĞDAŞ YAKLAŞIM

Demokratik bir süreçtir. Öğrenciden hız alınır. Önemli olan öğrencilerin özellikleridir. Esnektir değişebilir. Öğ-

renci ile birlikte kural konulur.

Gelişimsel Model Bütünsel Model

< Öğrencilerin fiziksel ve ruhsal gelişim düzeyleri göz önünde bulundurularak gerçekleştirilen sınıf yöneti-mi yaklaşımıdır. Kurallar seçilirken bu ilke göz önün-de bulundurulur.

< Sistem yaklaşımı olarak da bilinir. Yerine göre tüm yaklaşımların kullanılmasıdır. Ayrıca bu yaklaşım-da çevrenin sınıfa etkisi göz önünde bulundurularak okul, aile ve arkadaş çevresi de dikkate alınır.

C- ÖĞRETMEN DAVRANIŞLARI VE TIPLERI

Bu sınıf yönetimi modellerini uygulayacak olan kişi

öğretmendir. Bu yüzden öğretmen tiplerinin incelenme-

si gerekmektedir. Öğretmenler davranış örüntülerine

göre çeşiti tiplere ayrılır.

1. Demokratik (Hoşgörülü) Öğretmen

2. Otoriter (Katı - Sert) Öğretmen

3. İlgisiz (Bırakınız Yapsınlar) Öğretmen

4. Duygusal (Anne - Baba) Öğretmen

1. Demokratik (Hoşgörülü) Öğretmen

Bu sınıf yönetimi anlayışında öğretmen sınıfın

üyelerinden birisidir. Bu anlayışta, sınıftaki yönetim sis-

temiyle ilgili kararlar verilirken öğrenci aktif olarak yöne-

time katılır. Öğrenci davranışlarının sebebini anlamak,

öğrenciye temas etmek, öğrencinin kazanacakları şey-

ler hakkında bilgilendirmek, öğrenciye sorumluluk duy-

gusunu aşılamak ve onu yetişkin bir insan olarak kabul-

lenmek, öğrencilerin neyi, niçin ve nasıl öğrendiği ko-

nusunda onlarla yakından ilgilenmek, doğru davranış-

lara karşı övgüde bulunmak, işbirliği becerilerini destek-

lemek ve geliştirmek, onları merkez kabul ederek bütün

etkinlikleri onlara faydalı olacak şekilde tertip etmek de-

mokratik yönetim anlayışına sahip öğretmenlerin gös-

Page 6: ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

295

Sınıf Yönetimi

terdiği davranışlardır.

Demokratik bir sınıf ortamında, öğretmenler iyi bir

rehberlik yaparak sınıfta oluşabilecek karışıklığın önü-

ne geçerler. Demokratik süreçte, amaçların grup içeri-

sinde tartışılması ile oluşturulur daha sonra grup etkin-

likleri başlar.

Demokratik (Hoşgörülü) öğretmenin bu-lunduğu sınıflarda ;

< Öğretmenini sever.

< Öğrencide güven oluşur.

< Öğrenmeye ve araştırmaya karşı ilgi duyar.

< Öğrencide planlama, çalışma ve karar verme

yeteneği gelişir.

< Sorumluluk almaya daha isteklidirler. Aldıkları

işlerde de sorumluluk duyarlar.

< Öğrencide gerçek anlamda bir disiplin oluşur.

(İç disiplin) Öğretmen sınıfta olmasa bile yapı-

lan iş, görev; miktar ve kalitesinde önemli bir

düşme görülmez.

< Grupla çalışma, yardımlaşma ve kişiler arası

ilişkiler beklenen bir düzeydedir.

< Anlayarak öğrenme, tartışma ve yapıcı eleşti-

ri anlayışı gelişir.

2. Otoriter (Katı - Sert) Öğretmen

Belirlenmiş davranış kalıpları ve kurallar çerçeve-

sinde hareket edilir. Ödül ve ceza sistemine göre ha-

reket edilir ve bunu öğretmen belirler. Bu model güce

dayalı bir modeldir. Öğretmen dersin tamamında hakim

olan tek kişidir.Bu modelin olumsuz tarafı şudur: Öğren-

ci otoriter davranışlara karşı otoriter davranışlar sergi-

leyebilir. Ders sırasında kayırsız şartsız itaat ister. Der-

si yürütebilmek için sık sık cezalardan, düşük not ver-

mekten dayaktan söz eder Otokratik yönetim anlayışın-

da öğretmenler, belirledikleri sınırlar içerisinde özgür-

lük hakkı tanırlar. Sınıftan çıt çıkmaması, ödev yapma-

yan veya geç kalan öğrencinin derse alınmaması, öğ-

rencilerin birbirleriyle karşılaştırılması, öğrencinin suç-

lanması, fiziksel cezaya başvurulması, eleştirilerde ai-

lenin, geçmişin, etnik kökenin eleştiri kapsamına alın-

ması, öğrencinin ailesine veya okul yönetimine şika-

yet edilmesi gibi davranışlar bu kapsamda değerlendi-

rilmektedir.

Otoriter (Katı - sert) öğretmenin bulundu-ğu sınıflarda;

< Öğrenci derse zoraki katılabilir.

< Suni ve geçici bir disiplin oluşabilir.

< Öğrenciler itaatli, fakat öğretmenlerinden nef-ret etme temayülü içindedirler.

< Ortak savunma davranışı olarak “Suçlama” görülür.

< Öğrenci, genellikle korkak ve çekingendir.

< Öğrenci derste aktif değildir.

< Grup ruhu yerine bireysellik ön plana çıkabilir. Kişisel arkadaşlık ilişkileri zayıf olur.

< Öğrencide bağımsız düşünce ve karar verme davranışları geç oluşabilir.

< Öğrenci öğrenmeye ve okula karşı bir soğuk-luk hissedebilir.

< Öğretmen başlarındayken başarı ve disip-lin iyi, ancak uzaklaştığı zaman durum değiş-mektedir.

3. Ilgisiz (Umursamaz) Öğretmen

İlgisiz öğretmenlik, sınıf içindeki etkinliklerde be-

lirsizliği, kontrolsüzlüğü, düzensizliği, başıboşluğu ve

yönlendirme yetersizliğini ortaya çıkaran yönetim anla-

yışını tamımlamaktadır. Bu tür yönetim, sınıf içi etkileşi-

min öğretimsel değerinin farkında olmayan, öğretmen-

lik meslek yeterlikleri açısından tartışmalı konumda bu-

lunan öğretmenler tarafindan sergilenir

Öğretmenler sınıf üzerinde çok az bir kontrol ku-

rarlar. Öğrenciler tam bir özgürlük havasındadır; fa-

kat öğrenciler yaş ve gelişimsel olarak bu özgürlüğü

Page 7: ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

296

Sınıf Yönetimi

kötü yönde kullanabilirler. Kuralları çiğneme, olumsuz

davranışlar sergileme şeklinde sonuçlar verir. Bu anla-

yıştaki öğretmenler öğrenciyle fazla ilgilenmez, onlara

zaman ayırmazlar. Bu sınıfta eğitim-öğretim ve olum-

lu davranış adına pek bir şey gerçekleştirilemez. İlgisiz

(umursamaz) öğretmen, öğrencinin gereksinme duy-

duğu “olumlu otorite”yi kuramaz, otorite boşluğu yara-

tır. İlgisizdir, “ne halleri varsa görsünler” anlayışı içinde-

dir, umursamaz. Ögretmenin yetkilerinin tamamını öğ-

renciye devrettigi söylenebilir. Öğrenciler davranışların-

da kararsızdır. Çalışmalarında amaçsızlık ve plansızlık

egemendir. Notu fazla vererek bu açığı kapatır.

İlgisiz öğretmenlerin bulunduğu sınıflarda;

< Grup çalışması;gelişi güzel ve düşük düzey-de olduğu için, öğrencilerin morali de çok dü-şüktür.

< Öğrenciler arasında dikkat çeken bir biçim-de kızgınlık ve sorumluluğu diğerine yükleme vardır.

< Yakın ilişkiler gelişmemiş, iş birliği de gelişme özelliği göstermemiştir.

< Kimse tam olarak ne yapacağını bilmediğin-den, öğrenciler zamanı başa harcama eğili-mindedirler.

< En düşük başarı burada görülür. (Otoriter sınıf ortamında değil.)

< Motive kaybolduğu için, disiplin problemi ya-şanır.

< Öğrenci derste başarısız olabilir.

< Sınıfta çalışma atmosferi zayıfladığı için, amaçlara ulaşmada güçlük çekilebilir.

4. Duygusal (Anne - Baba) Öğretmen

Duygusal öğretmen profili, büyük ölçüde etkinlik

ve etkileşimlerde öğrencilerin davranış ve performans-

larından ziyade onların duygularını temel almaktadır.

Kural ve yönetmelikler çoğunlukla duygusal yaklaşım-

ların gerisinde kalmaktadır. Örneğin, öğrencilerin duy-

gusal olarak iyi olması sınıfın kontrolünden daha önem-

lidir. Genellikle bu tür sınıflarda sınıf yönetim ilkeleri dik-

kate alınmadığından sorunlar çıkması ve çözümlene-

memesi olası durumlardır. Bu öğretmenler anne-baba

gibi davranır. Öğrencilerini kendi çocukları yerine ko-

yar. Onlarla duygusal bir bağ kurar. Bu durum öğrenci-

ler tarafından çok kolay suistimal edilir. Öğrenciler ken-

dini acındırmaları ve yalan söylemeleri olasıdır.

Duygusal (Anne - Baba) öğretmenlerin bu-lunduğu sınıflarda;

< Kurallar aşınır ve değişebilir.

< Öğrenci çok kolay izin alır ve öğretmeni suis-timal eder.

< Sınıf yönetimi ilkeleri duyguların etkisindedir.

< Bilimsel yönetim değil duygusallık hakimdir.

< Öğretmen olası durumlarda kırılır.

< Öğrenciler öğretmeni kandırır

Page 8: ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

297

Sınıf Yönetimi

ÖĞRETMEN DAVRANIŞLARI VE TIPLERI ÖZET TABLO

ÖĞRETMEN DAVRANIŞI ÖZELLİKLERİ

Demokratik (Hoşgörülü) Öğretmen

< Öğrencilerin düşünce ve duygularına önem verir ve sınıftaki öğrencilerine güven duyar.

< Eleştirilere önem vererek bu davranışı teşvik eder.

< Değerlendirmelerinde nesnel kalır.

< Dersin asıl hazırlayıcısı ve yürütücüleri öğrencilerdir, öğretmen bu konuda sadece yar-

dımcıdır.

< Öğrencilerin gruplar halinde çalışmalarını sağlar.

Otoriter (Katı - Sert)Öğretmen

< Öğrencinin düşünce ve görüşlerine hiç önem vermez.

< Sınıfta baskı havası yaratır.

< Değerlendirmelerinde tarafsız kalmaz.

< Sürekli olarak ilişkilerinde serttir.

< Dersin hazırlanma ve yürütülmesinde tek sorumlu kendisidir.

< Ders sırasında kayıtsız şartsız itaat ister.

< Dersi yürütebilmek için sık sık cezalardan, düşük not vermekten dayaktan söz eder.

İlgisiz (Bırakınız Yapsınlar) Öğretmen

< Öğrencilerle ilgilenmez rehberlik yapamaz.

< Kararsız ve hareketsizdir.

< Çalışmalarında amaçsızlık ve plansızlık egemendir.

< Değerlendirmeleri tutarlı değildir.

< Öğrenciler arasında huzursuzluk ve kararsızlık ortamı yaratır.

Duygusal (Anne - Baba) Öğretmen

< Öğrencilerini kendi çocukları gibi görürler.

< Öğrencileri ile özdeşim kurarlar.

< Bu özellikleri ile öğrenci üzerinde kontrol kuramazlar.

< Bu öğretmen tipi öğrenciler tarafından kolayca suistimal edilir.

< Kurallar yerini duygulara bırakmıştır.

D. ÖĞRETMENIN SINIF IÇI DAVRA-NIŞLARI

Öğretmen davranışlarını inceledikten sonra ideal öğretmen davranışlarının belirlenmesi gerekmektedir. Öğretmen, sınıfta yönetim sistemini kuran, lider, reh-ber, sınıfta demokratik ortamı oluşturan ve sınıf kültü-rünü oluşturan kişidir. Sınıf kültürü, öğretmen ve öğren-cilerin nasıl davranışlar sergilemeleri gerektiğini, birbir-lerine karşı nasıl davranmaları gerektiğini ve işlerin na-sıl yapılacağını şekillendiren beklentiler olarak açıkla-nabilir. Sınıf kültürü öğrencileri etkilediği gibi öğretme-ni de etkilemektedir.

Sınıf içi ideal öğretmen davranışları

< Öğretmen, önyargılardan uzak eleştiriye açık ve karşıt düşüncelere saygılıdır.

< Öğretmen, duygusal ve düşünsel açıdan tu-tarlı ve sağlıklı bir kişilik görüntüsüne sahiptir.

< Öğretmen, toplum ve dünya ile barışık insan-dır.

< Öğretmen sürekli öğrenen, öğrendiklerini pay-laşan ve yaşama etkin bir biçimde katılan in-sandır.

< Öğretmen, siyasal örgütler ve baskı grupları-nın etkilerinden uzaktır.

Page 9: ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

298

Sınıf Yönetimi

< Öğretmen, insanı, doğayı ve yaşamı sever.

< Öğretmen, insan ilişkilerinde başarılı, bilimsel gelişmelere ve sanatsal etkinliklere duyarlıdır.

< Öğretmen, kollektif çalışmaya yatkın, üretken, güdüleyici ve bilgilidir.

< Öğretmen, düşünme ve gözlemlerinde nes-neldir, yargılarında yanılabileceğini kabul ede-rek esnek ve akılcı davranır.

< Öğretmen, demokratik yaşamın ilkelerine ve insan haklarına saygılıdır.

< Öğretmenlerin sınıf içi bu özellikleri aslın-da öğretmenlik mesleğinin etik gerekleridir. Bir öğretmen etik standartlara sahip olmalı-dır. Öğretmenlik mesleğini diğer mesleklerden ayıran en önemli yönü etik özelliğidir.

E. ÖĞRETMENLIK MESLEK ETIĞI

Öğretmenlik mesleği, insan ilişkilerinin yo ğun ol-duğu ve ahlaki sorumlulukları bulunan etik bir mes-lektir. Öğretmenlerin, öğrencileriyle ilişkilerinde ahla-ki kurallar mevcuttur. Öğret menler, öğrencilerine, ve-lilere, okul yöneticile rine, kısacası tüm toplum üyeleri-ne karşı dü rüst, saygılı, adil, eşit, tarafsız, sorumlu ve sev gi dolu olmalıdır. Genel olarak öğretmenlik mesle-ğinde etik; öğretmenlik mesleğini icra ederken, öğ-renciler, toplum ve meslektaşları ile olan ilişkilerde yerine getirilmesi gereken sorumluluklar, uyulması gereken kurallar ve il keler bütünüdür. Özetle öğret-menlik meslek etiğinin temel şartı: İnsan onuruna say-gı göstermedir.

Öğretmenlik mesleği etik ilkeleri şu şekildedir (Aydın, 1998):

< Bütün karar ve eylemlerinde öğrencilerin iyili-ğini temel değer olarak kabul ederler.

< Mesleki sorumluluklarını doğruluk ve dü-rüstlükle yerine getirirler.

< Bütün bireylerin yurttaşlık ve insan hakla rını gerektirdiği gibi korur ve destekler.

< Mesleki etkililiklerini artırmak için sürekli araş-tırma yaparlar ve mesleki gelişme sağla manı

kural ve düzenlemelerini uygularlar

< Eğitim amaçları ile tutarlı olmayan yasa, siya-sa ve düzenlemelerin düzeltilmesi için uy gun önlemlerin alınmasının yollarını ararlar.

< Politik, toplumsal, ekonomik veya diğer tür ka-zançlar sağlamak için mesleki konumlarını kullanmaktan kaçınırlar.

< Yasalara uygun davranır ve doğrudan ya da dolaylı olarak devleti yıkıcı ve bozucu örgüt-lere katılmaz ve desteklemezler.

< Eğitim kurulunun eğitim politikaları ile yö netsel kural ve düzenlemelerini uygularlar.

< Mesleki nitelikleri hakkında yanlış bildirim de bulunmazlar.

< Bir meslektaşı hakkında yanlış ve kötü ni yetli açıklamalar yapmazlar.

Yukarıdaki ilkeler genel anlamda öğretmen lik mesleğinin etik sınırlarını belirlemektedir. Öğretmenle-rin en sık iletişim kurduğu ve za manın çoğunluğunu bir-likte geçirdiği ve toplu mun etkili birer üyesi olmalarını, kendi potansi yellerinin farkına varmalarını sağladıkları öğ rencilerine karşı da etik ilkeleri vardır. Bu ilke ler özet-le şu şekilde sıralanabilir:

< Öğrenciyi, öğrenme sürecindeki bağımsız ey-lemlerinden geçerli olmayan gerekçelerle alı-koyamazlar.

< Öğrencilere ve velilere kesinlikle yalan söyle-mezler.

< Öğrencilerine eşit muamelede bulunurlar.

< Makul olmayan gerekçelerle, farklı bakış açı-larına sahip öğrencilerin görüşme talepleri ni geri çeviremezler.

< Öğrencinin gelişmesiyle ilgili materyali ka sıtlı olarak gizleyemez ya da çarpıtamazlar.

< Öğrencilerin fikirlerine saygı duyarlar.

< Öğrencileri, öğrenim, sağlık ya da güven-liklerine zarar verebilecek koşullardan korur-lar.

< Öğrenciyi kasıtlı olarak mahcup edecek yada küçük düşürecek davranışlara maruz bıra-kamazlar.

Page 10: ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

299

Sınıf Yönetimi

< Öğrencilere, ırk, din, renk, milliyet, medeni du-rum, politik ya da dinsel inançlar, toplumsal ya da kültürel kimlik veya cinsiyete dayalı ay-rımcılık yapamazlar.

< Kişisel çıkarları için öğrencilerle profesyo nel ilişkilerini kullanamazlar.

< Öğrencilere ilişkin gizli bilgileri yasal ge-reklilikler olmadıkça ya da profesyonel hizmet- lerce gerekmedikçe açıklayamazlar.

< Öğrencileriyle açık, güvenilir ve saygıya daya-nan ilişkiler kurarlar.

< Mesleki etkinlikler nedeniyle öğrenciler hak-kında edindiği gizli bilgileri, yasal ve mesle ki zorunlulukların dışında kimseyle paylaşmaz-lar.

< Öğrencilerin başarılarını ve yeteneklerini tak-dir ederler.

< Öğrencilerin hayat boyu öğrenmeyi ger-çekleştirmelerini sağlarlar

UYARIUYARI

Öğretmen andı aynı zamanda bir etik anlaşmadır. “Türkiye Cumhuriyeti anayasasına, Atatürk inkılâp ve ilkeleri-ne, anayasada ifadesini bulan Türk mil-liyetçiliğine sadakatle bağlı kalacağıma; Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını tarafsız ve eşitlik ilkelerine bağlı kalarak uygula-yacağıma; Türk milletinin millî, ahlâkî, insanî, manevî ve kültürel değerlerini benimseyip, koruyup, bunları geliştir-mek için çalışacağıma; İnsan haklarına ve anayasanın temel ilkelerine dayanan millî, demokratik, lâik bir hukuk devle-ti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı gö-rev ve sorumluluklarımı bilerek, bunları davranış halinde göstereceğime namu-sum ve şerefim üzerine yemin ederim.”

F. SINIF IÇI ILETIŞIM

İletişim genel olarak insanlar arasındaki düşün-ce ve duygu alışverişi olarak ele alınmaktadır.İletişimin amacı, alan ve veren arasında bilgi, düşünce ve tutum ortaklığı yaratmaktır. Eğitim süreçleri de iletişim temelli-dir. Öğretmen ve öğrenci arasındaki iletişim düzeyi öğ-retim kalitesini etkilemektedir. Bu yüzden öğretim sürç-lerinde ve sınıf yönetiminde iletişim önemli bir süreçtir.

Genel anlamda iletişim süreci, insan davranışları-nı değiştirmek, örgütte bir haberleşme ağı kurmak, kişi-ler ve gruplar arası ilişkileri geliştirmek, yetkinin görev-lerini gerçekleştirmek ve etkili bir koordinasyon sağla-mak amacıyla kullanılır.

İletişimi açıklamak için beş temel öge kullanılır:

< Kaynak (Gönderici- Öğretmen)

< Alıcı (Öğrenci)

< İleti (Mesaj- Bilgi ve beceriler)

< Kanal (Araç gereçler, sınıf ortamı)

< Dönüt (Geri bildirim-ölçme ve değerlendirme)

Iletişim Süreci

1. Kaynak (Gönderici - Öğretmen): Bir iletişim sürecinde hedeflediği kişi ya da grupta davra-nış değişikliği oluşturmak üzere iletişim süre-cini başlatan kişidir. Eğitim sürecinde, öğren-cilerde davranış değişikliği oluşturmak üzere bu görevi üstlenen kişi öğretmendir.

2. Alıcı (Öğrenci): Kaynağın gönderdiği mesaj-lara hedef olan kişi ya da kişilerdir. İletişim sü-recinde istenen tepkiyi vermesi beklenenler, süreçte “alıcı” rolünü üstlenirler. Mesajı ve-ren öğretmense istenen tepkiyi vermesi bek-lenen öğrenci, mesajı veren öğrenciyse iste-nen tepkiyi vermesi beklenen öğretmendir.

3. İleti (Mesaj- Bilgi ve Beceriler): Kaynağın alıcıyla paylaşmak istediği düşünce, duy-gu ve davranışları temsil eden sembollerdir. Kaynak, sahip olduğu bir fikri ya da onunla il-gili davranışları alıcısı ile paylaşmak isterse öncelikle hareket, jest, mimik, söz, yazı gibi

Page 11: ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

300

Sınıf Yönetimi

ww

w.y

akla

sim

kita

p.co

m

unsurlardan en az biri ile yapılmış bir mesaj hâline getirmelidir. Eğitim sürecinde mesajı; ders kitabı, program içeriği ya da öğretmenin yaptığı konuşmalar oluşturmaktadır.

4. Kanal (Araç gereçler, sınıf ortamı): İletişim sürecinde kaynağın amaçları doğrultusun-da alıcıya gönderdiği mesajları taşıyan araç-gereç, yöntem ve tekniklerdir. Eğitim sürecin-de öğretmenin konuşması, kullanılan tekno-lojik araç-gereçler, ders kitapları, bilgisayar yazılımları kanallara örnek olarak verilebilir.

5. Dönüt (Geri bildirim-ölçme ve değerlen-dirme): Kaynak, alıcısına gönderdiği mesaj-ların alınıp alınmadığını, alındıysa anlaşılıp anlaşılmadığını ya da ne derece anlaşıldığı-nı alıcıdan kendisine gelen tepkilerden anla-yacaktır. Alıcıdan kaynağa yönelen bu tepki-lere “dönüt” denilmektedir. Öğretmen tarafın-dan sorulan bir soruya verilen yanıt veya öğ-rencilerin mimiklerinden konunun anlaşılıp, anlaşılmadığının sezilmesi dönüte örnek ola-rak verilebilir.

Etkili Sınıf Içi Iletişim Yolları

1. ETKIN DINLEME

Bir kimsenin ilettiği sözlü mesajların arkasında-

ki sözel olmayan mesajları da doğru olarak anlayabil-

mek olarak tanımlanabilecek etkin dinleme becerisini

kazanmak, öğretmenlerin öğrencilerini anlamasını ko-

laylaştıracaktır.

Etkin dinleme öğrencinin ilettiğini, öğretmenin doğ-

ru olarak anlamasını sağlar, aynı zamanda da öğrenci-

ye, öğretmeninin de onu anladığını gösterir, öğrencinin,

öğretmen tarafından algılanan sözel ve sözel olmayan

mesajlarını, öğretmenin kendi sözcükleriyle öğrenciye

geri iletmesi esasına dayanan etkin dinleme tekniği ile,

öğrencileri doğru olarak anlamak kolaylaşacaktır.

Etkili dinleme becerisini kazanan öğretmenler, öğ-

rencilerin düşünme, tartışma, soru sorma ve araştırma-

da kendilerini özgür hissedecekleri bir ortam yaratarak,

öğrenmeyi kolaylaştırmaktadırlar.

2. SEN DILI - BEN DILI

İletişimde kullanılan dil kurulacak ilişkinin ve me-

sajın etkisini belirler. Buna göre sen dili ve ben dili ol-

mak üzere iki dil yapısı genelde kullanılır.

İLETİŞİM SÜRECİGeri - Bildirim

< Duygu

< Tutum

< Bilgi

< Duygu

< Tutum

< Bilgi

Hangi Kanala?

< Görme

< İşitme

< Hissetme

< Hangi etki ile?

< Hangi tepki ile?

Kim ?Kaynak

(Öğretmen)

Ne Dedi?mesaj

Kime?Alıcı

(Öğrenci)

Page 12: ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

301

Sınıf Yönetimi

– Sen Dili

Sen dilinin kullanıldığı mesajlar, çoğu kez mesajın

yollandığı kişileri doğrudan suçlayıcı ve olumsuz olarak

yargılayan bir ifadeyi içerir. Bu yüzden mesajı alan ki-

şilerin savunucu bir tutuma girmelerine ya da kendileri-

ne olan güvenlerinin sarsılmasına neden olur. Oysa öğ-

retmenler sen diliyle öğrencilerini eleştirirken, öğrenci-

lerde gözledikleri istenmedik davranışları ortadan kal-

dırmayı amaçlarlar. Ancak sonuçta, sen diliyle gönde-

rilen ifadenin, istenmeyen davranışın ortadan kalkma-

sında çok az olumlu etkisi olmasına karşın, öğrencinin

benlik sayısını zedelemesi ve öğretmeni ile olan iletişi-

mini bozması açısından, olumsuz etkilerinin çok daha

fazla olduğu görülmektedir.

Özellikleri

1. Suçlayıcıdır.

2. Davranıştan çok kişiliğe yöneliktir.

3. Kişiye anlaşılmadığını hissettirir.

4. Yeniden konuşma isteğini engelleyicidir.

5. Neye kızıldığının anlaşılmamasına neden olur.

6. Kişiyi incitir, kırar.

7. Kişinin direnmesine, yani savunucu iletişime neden olur. “Yeterince açık konuşmuyorsun.”

< “Derse hep geç giriyorsun.”

< “Çok fazla gürültü ediyorsun.”

< “Dikkatini derse vermiyorsun.”

< “Arkadaşlarına haksızlık ediyorsun.”

– Ben Dili

Sen dili yerine ben dili kullanıldığında ise, öğren-

ciyi olumsuz olarak yargılayan mesajlar yerine, öğret-

menin sorun karşısındaki duyguları dile getirilir. Böyle-

ce öğrenci, doğrudan kendi kişiliğine yönelik olumsuz

bir yargıyla karşı karşıya kalmadığı için, öğrenciyle öğ-

retmen arasındaki iletişim bozulmaz.

Ben dilinin kullanıldığı mesajların etkili olabilmesi

için üç ögeyi içermesi gerekmektedir:

(I) Sorun olan davranışın açık bir tanımı yapılma-lıdır,

(II) Sorun olan davranışın, öğretmen üzerindeki et-kileri belirtilmelidir,

(III) O davranışa yönelik duygular ifade edilmelidir.

Örnek: “Ben ders anlatırken, arkadaşınla konuş-

ma” yerine,“Ben ders anlatırken kendi aranızda konu-

şursanız dikkatim dağılıyor, rahatsız oluyorum” denile-

bilir. Yüksek sesle konuştuğunuz zaman dikkatim dağı-

lıyor .Böyle olunca da gerginleşiyorum.

Özellikleri

1. Savunmaya itmez.

2. Suçluluk hissettirmez.

3. Duygunun nedeni anlaşıldığı için iletişim sağ-lıklı olur.

4. Ben iletisi alan kişi başkalarını düşünmeyi de öğrenir.

5. Yakınlaşmayı sağlar.

6. Anlaşmazlıkları azaltır.

7. Konuşan kişiyi rahatlatır.

3. GÖZ TEMASI

Kişiler arası ilişkilerde, iletişim kurulan kişinin doğ-

rudan gözlerine bakmak, genellikle “Sana ve senin an-

lattıklarına önem veriyorum” mesajını, sözsüz bir biçim-

de diğer kişiye iletir. Öğretmenlerin de öğrencileriyle ile-

tişim kurarken, öğrenciye doğru yönelmiş bir beden du-

ruşu ve ilgili bir yüz ifadesiyle birlikte onların gözleri-

nin içine bakması, öğrenciye “Ben ve benim anlattık-

larım dinlenmeye değer” mesajını vererek, öğrencilerin

benlik saygılarını artırıcı etkiler yaratabilir. Ders anlatır-

ken öğrencilerle gözle iletişim kurma, öğrencilerin konu

üzerinde dikkatlerini toplamalarını da kolaylaştıracaktır.

Page 13: ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

302

Sınıf Yönetimi

4. BEKLEME SÜRESI

Öğretmenlerin bazıları ders anlatırken konunun

anlaşılıp anlaşılmadığını kontrol etmek ya da öğrencile-

rin dikkatini toplamak için öğrencilerden herhangi birine

sorular sorarlar. Ancak sorunun cevaplanması için çoğu

kez birkaç saniye kadar kısa bir süre bekleyerek, cevap

gelmeyecek olursa hemen bir başka öğrenciye yöne-

lirler. Öğretmenin bu tutumu, öğrenciler tarafından da

model alınabilir. Onlar da içlerinden birine soru soruldu-

ğunda yeterince beklemeden, cevaplamak için söz iste-

meye başlarlar. Bu durum, özellikle kendine güveni az

ve sıkılgan öğrencilerin iyice kilitlenerek, bildikleri konu-

larda bile cevap verememelerine yol açabilir. Oysa ya-

pılan araştırmalar, öğrencilere cevaplamaları için daha

uzun süre tanındığında, verilen cevapların daha açık-

layıcı ve üst düzeyde olduğunu göstermektedir . Öğ-

retmenlerin hem kendilerini, hem de diğer öğrencileri,

soru yöneltildiğinde cevaptan önce bir süre beklemele-

ri için“ eğitmeleri”, gerekir. Bu tutum verilen cevapların

daha nitelikli olmasını ve öğrencilerin kendilerini daha

iyi ifade edebilmelerini kolaylaştıracaktır. Bunun sağla-

nabilmesi için öğrencilere “Söze başlamadan önce her-

kes içinden 10’a kadar saysın” gibi yönergeler vermek

yararlı olabilir. Öte yandan, öğrencilerin tartışmalar sı-

rasında birbirlerinin sözünü kesmeleri de önlenmelidir.

Öğrencilerin başkalarını dinleme alışkanlığını kazan-

malarına yardımcı olmak, sınıf içi iletişimi olumlu yön-

de etkileyecektir.

5. KIŞILER ARASI - SOSYAL MESAFE

Birbirleriyle iletişim kuran kişiler, algıladıkları ya-

kınlık derecelerine göre, aralarında “sosyal” bir mesa-

fe bırakırlar. Araya konulan mesafe arttıkça, iletişim ku-

ran kişiler arasındaki ilişkinin resmîleştiği varsayılabilir.

Öğretmen-merkezli geleneksel eğitim anlayışı, günü-

müzde yerini öğrenci-merkezli çağdaş eğitim anlayışı-

na bırakmıştır. Ancak çoğu okullarımızda sınıflarımızın

düzenlenişi, hâlen geleneksel eğitim anlayışının izleri-

ni taşımaktadır. Öğrencilerden uzak, yükseltilmiş bir set

üzerindeki öğretmen masasında oturarak ders anlatan

bir öğretmen “eğitimin merkezi öğretmendir”; mesajını,

sözel olmayan bir biçimde vermeye devam etmektedir.

Öğretmenin dersleri işlerken, öğrenciyle arasına sürek-

li sosyal ilişkiye işaret eden bir mesafe koyması, “Ben

sadece ders veririm, sizin yakınınız olamam” mesajını

da sınıfa iletmektedir. Kuşkusuz öğretmenin masasın-

dan ya da tahtanın önünden hiç ayrılmadığı bir sınıf or-

tamında, sağlıklı bir öğretmen-öğrenci iletişiminden söz

edilemez. Ders işlerken sık sık öğrencilerin arasında

dolaşmak, dikkati dağılmış öğrencilere daha da yakla-

şarak, rastlantıymış gibi öğrencinin sırasına ya da omu-

zuna dokunmak, öğrencinin dikkatini öğretmen üzerin-

de toplamasına; daha da önemlisi, kendisini öğretmene

daha yakın hissetmesine yardımcı olacaktır.

Mesafe ve Yakınlık Ilişkisi

< Samimi alan (yaklaşık 50 santim altı)

< Kişisel alan (yaklaşık 50 ila 150 santim arası)

< Toplumsal alan (150 ila 360 santim arası)

< Herkese açık alan, ya da kaçma uzaklığı (> 360 santım).

6. ILETIŞIM ENGELLERI

1. Emir Vermek, Yönlendirmek:

Bu iletiler, öğrenciye duygularının, gereksinimleri-

nin ya da sorunlarının önemsiz olduğunu anlatır. Öğren-

ci, öğretmenin duygu ve gereksinimlerine göre davran-

mak zorundadır: “Senin susamış olman beni ilgilendir-

mez, yerine otur ve cezan bitinceye kadar bekle.” Bun-

lar öğrenciye o andaki davranışının kabul edilemez ol-

duğunu söyler: “Sızlanmayı kes, bebek değilsin.”Böyle

iletiler öğretmenin gücünü korkuya dönüştürür. Öğret-

menin söylediklerini kendilerinden daha büyük ve güç-

lü bir tarafından verilen gözdağı olarak algılarlar: “Sınıf-

tan çık.”Öğretmenler bu tür davranışları ile öğrencilerde

karşılık verme, direnme, bağırıp çağırma gibi olumsuz

davranışlar ve düşmanca duygular yaratabilirler. Bu ile-

tiler, öğretmenin,öğrencinin karar ve yeteneğine güven

duymadığını gösterir.”Bu akşam bir çalışma çizelgesi-

yap, yarın bana göster.”

Page 14: ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

303

Sınıf Yönetimi

2. Uyarmak, Gözdağı Vermek:

Bu iletiler emir verme ve yönlendirmeye benzer,

ama çocuğun vereceği yanıtın karşılığı olacak tümcele-

ri de içerirler:”Ağlamayı kes, yoksa seni gerçekten ağ-

latacak bir şey yaparım” Bunlar, öğretmenin, öğrencile-

rinin isteklerine ve gereksinimlerine saygı duymadığını

anlatır: “Yazını zamanında bitirmezsen bitirinceye ka-

dar burada kalırsın”Öğrenciyi korkutur ve sindirir: “Kıya-

fetlerini temiz kullanmazsan, anneni çağıracağım”Emir

verme, yönlendirme gibi uyarı ve gözdağı vermek de

düşmanlık yaratır. Öğrenciler bazen uyarı ve gözdağı-

na şöyle karşılık verirler: “Ne olacağı umurumda değil,

ben yine bildiğimi yaparım” Bazen de yalnızca öğretme-

nin vereceğini söylediği cezayı uygulayıp uygulamadı-

ğını görmek için yapmaları yasaklanan şeyleri yaparlar.

3. Öğüt Vermek, Çözüm ve Öneri Getirmek:

Bu tür iletiler öğretmenin, öğrencilerin sorunları-

nı kendi kendilerine çözebilme yeteneği olmadığına

inandığının kanıtıdır. Bunlar, bazen öğrenciyi öğretme-

ne bağımlı yapar, kendisi için düşünmesini engeller ve

her sorununda, çözümü kendi dışındaki bir otoriteden

beklemeye başlatır. Öneri, üstünlük tavrı olarak görülür.

Bu da bağımsızlık elde etmeye uğraşanlar için çok sinir

bozucudur. Önerme, önerenin üstünlüğünü gerektirdi-

ği için, öğrenciler kendi kendilerine düşünce geliştirmek

yerine, önerene karşı çıkarak çok gereksiz zaman har-

carlar. Onlara göre zaten öğretmen öğrenciyi anlasa,

çözüm önermezdi. Öğrencilerin genel düşüncesi şudur:

“Benim ne hissettiğimi, ne düşündüğümü gerçekten an-

lasanız, böyle saçma önerilerde bulunmazsınız.”

4. Öğretmek, Nutuk Çekmek, Mantıklı Dü-şünceler Önermek:

Öğretmen-öğrenci ilişkisinde sorun olmadığı za-

manlarda öğretme, nutuk çekme, öğrenciler tarafından

kabul edilebilirken, sorunlu dönemlerde kabul edile-

mez. Sorunu olan öğrenciler “öğrenmeye” aşağılık duy-

gusu, yetersizlik duygusu ile tepki gösterebilirler. Man-

tık ve gerçekler öğrencinin mantıksız ve bilgisiz olduğu-

nu hissettirdiği için, genellikle içe kapanıklık ve küskün-

lük ortaya çıkar. Öğrenciler de yetişkinler gibi yanlışları-

nın gösterilmesinden hoşlanmazlar. Sonuna kadar dü-

şüncelerini savunurlar. “Ben haklıyım ve bunu kanıtla-

yacağım” diye düşünürler. Nutuk çekme etkisiz bir öğ-

retim yöntemidir. Uygun kullanılmadığı zaman yalnız-

ca etkisiz olmakla kalmaz, nefret edilen bir yöntem olur.

Öğrenciler sıkılır ve dinlemeyi bırakırlar.

5. Yargılamak, Eleştirmek, Suçlamak, Aynı Düşüncede Olmamak:

Bu iletiler, öğrenciler üzerinde öbürlerinden daha

olumsuz etki yapar. Benlik kavramı,çocuğu yetiştiren ve

onun yaşamındaki en önemli yetişkinler olan ana-baba

ve öğretmenlerinin yargı ve değerlendirmeleri ile biçim-

lenir. İşte bu nedenle, olumsuz değerlendirmeler çocu-

ğun benlik saygısının aşınmasına neden olur ve karşı

eleştiri için onu kışkırtır.

Sonuçta öğrenciler de öğretmenlerine aynı biçim-

de tepki verir. Öğrencilerin saygısızlığından yakınanlar,

çoğunlukla olumsuz değerlendirmeleri çok sık kullanan

öğretmenlerdir.

Değerlendirme yapmak öğrencileri çok etkiler. De-

ğerlendirilme korkusu ile duygularını saklar ve yardım

için başkalarını ararlar. Bu tür iletilere kendilerini koru-

mak için kızgınlıkla karşılık verir ve katı bir savunuya

çekilirler. Bir öğrenciye tembel olduğunu söylemek onu

kızdırır ve hiçbir zaman çalışmaya yüreklendirmez. En

kötüsü de olumsuz değerlendirmelerin yinelenmesidir.

Sık sık olumsuz değerlendirilen öğrenciler sevilmedik-

lerini, işe yaramadıklarını ve hiçbir şeyi hak etmedikle-

rini düşünürler.

Page 15: ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

304

Sınıf Yönetimi

6. Övmek, Aynı Düşüncede Olmak,Olumlu Değerlendirmeler Yapmak:

Öğretmenler, genel inancın tersine, övmenin

olumsuz değerlendirme kadar zarar verdiğini duyunca

inanamazlar. Öğrencinin iç dünyasına uymayan olum-

lu bir değerlendirme kızgınlık uyandırır. “Ben iyi bir öğ-

renci değilim” Öğrenciler bu iletileri, öğretmenin ken-

dilerini yönlendirme v e istediğini yaptırma girişimi için

kurnazlık olarak yorumlarlar: “Siz böyle söyleyince

sanki ben daha çok mu çalışacağım?”Öğrenciler hak-

lı olarak, öğretmen olumlu yargılıyorsa başka bir za-

man da olumsuz yargılayabilir sonucunu çıkarır. Ayrı-

ca yargılamanın, üstünlüğü hissettirdiğini de düşünür.

Övgünün çok sık kullanıldığı bir sınıfta, övgünün yoklu-

ğu eleştiri olarak yorumlanabilir:“Resmim hakkında iyi

bir şey söylemediniz, demek ki beğenmediniz” Başka-

larının yanında övmek, öğrenciyi utandırır. Öğrencile-

rin çoğu “iyi örnek” olarak gösterilmeyi, “kötü örnek”gibi

aşağılayıcı bulur. Çok fazla övülen öğrenci ise buna alı-

şır hatta övülmeye gereksinim duymaya başlar:”Bakın

öğretmenim, benim kağıdıma bakın. Resmim ne gü-

zel, değil mi?”, “Öğretmenim bakın krakerimi Ayşe ile

paylaşıyorum”Öğrenciler, övgüyü sık kullanan öğretme-

nin gerçekte kendilerini anlamadığını ve bu olumlu de-

ğerlendirmeleri, onları anlamak için yitirecekleri zamanı

kazanmak için kullandıklarını düşünürler.

7. Ad Takmak, Alay Etmek:

Öğrencilerin benlik imajları üzerinde olumsuz etki

yapar. Öğrenciler bu tip iletilere genellikle aynı tür ileti

ile tepki verir. Öğrencileri etkilemede bu tip iletileri kulla-

nan öğretmenler hayal kırıklığına uğrar. Öğrenciler öze-

leştiri yapacakları yerde, özürlerini kapatmak için öğret-

menlerinin kullandığı iletileri kullanır: “Ben bebek deği-

lim; bebekler böyle davranmaz. Ben böyle davranırım.”

8. Yorumlamak, Analiz Etmek,Tanı Koymak:

Bu tip iletiler öğrenciye, davranışının nedenlerinin

öğretmeni tarafından bilindiğini anlatır: “Bunu başkala-

rının ilgisini çekmek için yapıyorsun.” Bu amatörce ya-

pılan pisikanaliz öğrenciye gözdağı gibi gelebilir ve sı-

kıntı verir. Öğretmenin çözümlemesi doğruysa, öğren-

ci kendini çıplak olarak açıkta kalmış hisseder ve uta-

nır. Eğer yanlışsa, ki çoğunlukla böyledir, öğrenci yersiz

suçlandığı için kızar.

9. Güven Vermek, Desteklemek,Avutmak, Duygularını Paylaşmak:

Yüzeyde bu iletiler sorunlu öğrencilere çok yarar-

lıymış gibi görünür, ama gerçekte böyle değildir. Öğret-

menin karmaşık duygular yaşan öğrencisine güven ver-

meye çalışması onda anlaşılmadığı izlenimini uyandıra-

bilir. Öğretmenler, öğrencilerin olumsuz duygularından

etkilenmediklerinden onları avutmaya çalışırlar. Böyle

durumlarda güven verici ve destekleyici iletiler öğrenci

tarafından,6 öğretmenin onun duygularını değiştirmesi-

ni istediği biçiminde anlaşılır: “her şey düzelecek,yarın

kendini daha iyi hissedeceksin.”Öğrenciler öğretmenle-

rinin bu çabalarının kendilerini değiştirmek için olduğu-

nu sezer ve onlara güvenmezler. Acıma öğrencinin duy-

gularını incitir ve iletişimi bozar, çünkü öğrenci öğretme-

nin, duygularını değiştirmeye çalıştığının farkındadır.

Hiç kimse, kendisine gerçeği algılayamadığının söyle-

nilmesinden hoşlanmaz. Güven vermenin her türü, so-

runlu kişinin abarttığını, gerçekte ne olup bittiğini anla-

madığını ve bir bakıma “gerçek dışı” duygular taşıdığı-

nı hissettirir. Bu nedenle öğrenciler de kendilerine des-

tek veren öğretmenlerin çabasına düşmanca tepki verir.

10. Soru Sormak, Sınamak, Çapraz Sorgu-lamak:

Sorunlu olduğu zaman öğrenciye soru sormak

onda güvensizlik ve kuşku uyandırır. “ödevini sana söy-

lediğim gibi yaptın mı?” Öğrenciler bazı soruların, on-

Page 16: ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

305

Sınıf Yönetimi

ları tuzağa düşürmek ve eksiklerini bulmak için sorul-

duğunu düşünür: “Ne kadar çalıştın? Bir saat mi? O

zaman iyi bir notu hak etmiyorsun” soruların neden-

lerini anlamayan öğrenciler, onları gözdağı aracı ola-

rak algılar ve soruya soru ile tepki verir. “Niçin bilmek

istiyorsunuz?”Sorunu olan öğrenciye sorununu çözme

amacı ile sorulan her soru, onun konuşma özgürlüğünü

sınırlar ve bir sonraki iletisini sanki dikte ettirir. “Bu duy-

guyu ilk ne zaman fark ettin” diye sorarsanız, öğrenci

yalnızca bu duygunun ilk ortaya çıkışını anlatacak, baş-

ka hiçbir şey anlatmayacaktır. Avukatlar gerçeği sakla-

maya çalışan sanıkları konuşturmak için çapraz sorgu-

lama yöntemini öğrenir. Ancak yine de konuşmak iste-

meyen sanıktan yeterli bilgiyi alamazlar. Demek ki sor-

gulama, açık ve yapıcı iletişimi kolaylaştırmak için ya-

rarlı değildir.

11. Sözünden Dönmek, Oyalanmak, Alay Et-mek, Şakacı Davranmak:

Böyle iletiler yüzünden öğrenci, öğretmenin onun-

la ilgilenmediğini, duygularına saygı göstermediğini

,belki de onu dışladığını düşünür. Öğrenciler sorunla-

rını dile getirmek istediklerinde çok ciddidirler. Şakay-

la, espriyle karşılık vermek onları incitebilir ve itilmiş-

lik, bir kenara atılmışlık duygusunu uyandırır. Öğrenci-

leri başından savmak, o anki düşüncelerinden saptır-

mak, ilk başta başarılı gibi görülebilir. Ancak kişinin üze-

rinde konuşulmayan duyguları yeniden ortaya çıkacak-

tır; çünkü ertelenen sorunlar çözümlenmemiş sorunlar-

dır. Öğrenciler saygıyla dinlenilmek ve anlaşılmak ister-

ler. Alay eden, oyalayan öğretmenler,onları sorunlarının

çözümünü başka kişilerde aramaya iterler. Böyle öğret-

menleri yardım için danışabilecekleri, güvenebilecek-

leri ve iletişim kurabilecekleri kişiler olarak görmezler.

(www. belemir. com)

H. SINIF IÇI ILIŞKILER

Öğretmenler sınıfa ilk girdikleri derste sınıf içi

ilişkileri düzenlemeye başlamalıdır. İlk izlenim sonraki

bütün davranışların temelidir. Öğretmen kendi özellikle-

rini öğrenciye hissettirmelidir. Öğretmenlerin öğrencileri

ile beraber oldukları ilk birkaç ayda öğrencilere hisset-

tirmeleri gereken kendilerine yönelik bilgiler;

1. Yapmalarını isteyeceği şeyler

2. Onlar için yapacakları

3. İnanç ve değerleri

4. Onlar için yapmayacakları olarak açıklan-maktadır

5. Kim olduğu

Etkili bir öğretmenin görevi, sınıftaki öğrencile-

rin çoğuna danışmanlık yaparken uygulaması gereken

hem küçük hem de büyük olaylar için, yüzleşmeyi uy-

gun bir biçimde sağlamasıdır Öğrencilere neyle kar-

şı karşıya oldukları somutlaştırılarak anlatılmalı ve ge-

reken açıklamalarla öğrenciler aydınlatılmalıdır. Öğren-

cilerin, derslere devamı sürekli olmalı ve gerekli çalış-

maları yapmaları, öğretmenin anlattıklarını dinlemesi

ve gerekli kurallara uyması beklenir; Ancak herzaman

böyle olmayabilir. Öğrenci, arkadaşlarıyla konuşur, ders

dışı kitaplarla ya da başka şeylerle ilgilenebilir. Bu ör-

nekleri artırmak mümkündür.

Etkili bir sınıf yönetiminde öncelikli gerekli olan et-

kili bir sınıf kontrolüdür. Bir sınıfın kontrol edilebilmesi-

nin bazı göstergeleri vardır.

Bunlar şu şekilde sıralanabilir;

1. Yalnızca yakındaki öğrencilere değil, sınıftaki tüm öğrencilerle göz iletişimi kurmak.

2. Sınıf çalışması sırasında sınıfı dolaşmak ve her bir öğrencinin ilerleyişini kontrol etmek.

Page 17: ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

306

Sınıf Yönetimi

3. Diğer öğrencilere yardıma geçmeden önce her bir öğrenciye aşırı değil, küçük yardımlar-da bulunmak.

4. Sınıfı gözetim altında tutmak. Ders anlatırken sadece tahtaya değil öğrencilerle göz temasını sürekli kurmaktır.

5. Başarısızlık korkusu, eleştirilme korkusu ya da herhangi bir şeyden duyulan korku, yap-mak istediklerimizin önünde bir engel oluş-turabilir . Öğrenci ile olumsuz yönde kurula-cak herhangi bir iletişim, onun farklı alanlara kanalize olmasına sebep olur. Dayak çocuğa davranışı, etkileri ve sonuçları üzerinde dü-şünmek, yani vicdan ve ahlak geliştirmek ye-rine saldırgan olmayı, işini kaba kuvvetle hal-letmeyi, öç almayı öğretir.

1. SINIFTA DISIPLIN SAĞLAMA VE ISTEN-MEYEN DAVRANIŞLARIN ENGELLENMESI ve KURALLAR

Öğretimsel hedeflere ulaşabilmek için gerekli tüm

tedbirlerin alınması sınıf yönetiminin önemli bir amacı-

dır. Sınıf içinde akışı engelleyen her türlü davranış is-

tenmeyen davranışlardır. Bu davranışların giderilmesi

için de sınıf kuralları oluşturulur.

İstenmeyen davranış, sınıfta duruma veya orta-

ma uygun olmayan, bilinçli olarak yapılan davranışlar-

dır. Davranış bilimcilere göre öğretmenlerin şikayet et-

tikleri beş tür sınıf içi istenmeyen davranış, önem sıra-

sına göre şunlardır;

1. Saldırı: Öğrencilerin, öğretmen veya diğer öğrencilere fiziksel veya sözlü saldırıları.

2. Ahlaksızlık: Kopya çekmek, yalan söylemek, hırsızlık.

3. Otoriteye karşı gelme: Öğretmenlerin kendi-lerinden yapmalarını istedikleri şeylere itiraz etme.

4. Sınıf içi saygısızlıklar: Yüksek sesle konuş-ma, tuhaf davranışlar, sınıfta dolaşmalar.

5. Zamanı boşa geçirme: Verilen görevi yerine

getirmeme, dersle ilgilenmeme, ders dışı iş-lerle ilgilenme.

Ayrıca öğrencilerde görülen istenmeyen davranışlar;

< Bireysel davranışlar,

< Öğrencilerin arkadaşlarıyla olan ilişkisi ve

< Öğrencinin öğretmeni ile ilişkisi adı altında üç başlıkta incelenebilir.

Bireysel Davranışlar

1. Derse hazırlıksız gelmek

2. Dersle ilgilenmemek

3. Derste söz almadan konuşmak

4. Derste başka derslere çalışmak

5. Derse geç gelmek

6. Gerçek olmayan konuşmalar

7. Başarısızlıkları için sürekli mazeret ileri sür-mek

8. Sınıfta gereksiz konuşmak

9. Nezaket kurallarına uymamak

10. Sıralara yazıp çizmek

11. Argo konuşmak

12. Kişisel temizliğine dikkat etmemek

13. Kılık kıyafetine özen göstermemek

Arkadaşlarla İlişkiler

1. Arkadaşlarının başarısını kıskanmak

2. Arkadaşlarını öğretmenine şikayet etmek

3. Arkadaşlarına lakap takmak

4. Arkadaşlarını küçük görmek

5. Arkadaşlarını rahatsız etmek

6. El şakası yapmak

7. Başkalarının eşyasını izinsiz almak

8. Arkadaşlarıyla sağlıklı iletişim kuramamak

Page 18: ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

307

Sınıf Yönetimi

Öğretmenle İlişkiler

1. Verilen görevi yapmamak

2. Verilen ev ödevini yapmamak

3. Öğretmenine karşı gelmek

4. Öğretmenini ailesine şikayet etmek

5. Sınıfta oturma biçimine dikkat etmemek

6. Öğretmenle sağlıklı iletişim kuramamak.

İstenmeyen davranışların oluşma nedenleri

şunlardır;

1. Sınıf Dışı Etkenler

a. Okul:

Sınıfın en yakın çevresi okuldur. Okulun fiziksel

özellikleri, durumu, öğrenci sayısı, kuralları, yönetim

yapısı gibi birçok değişken sınıf içine yansıyarak öğren-

cilerin tutum ve davranışlarını etkiler.

Okul, öğrenciler için uygun ve ilgi çekici olmalıdır.

Temiz, bakımlı, iyi donanımlı okullar, yalnız morali değil

davranışı da etkiler. Okuldaki öğrenci sayısının artması

demek disiplin sorunlarının da artması demektir.

b. Çevre:

Öğrencinin ve okulun içinde bulunduğu çevre,

sınıfın yapısını etkiler. Çevrede rastlanılan bir takım

olumsuz davranışlar doğrudan ya da dolaylı olarak sı-

nıf içine yansıyarak eğitim öğretim faaliyetlerini engel-

ler. Arkadaş grupları öğrenci davranışlarının kazanılma-

sında oldukça etkilidir.

c. Aile:

< Ailedeki birey sayısı

< Ailenin sosyoekonomik düzeyi

< Ailenin eğitim durumu

< Ailenin bütünlüğü

< Anne baba tutumları

< Ailelerin çocuklarından aşırı beklentilerinin ol-ması

2. Sınıf Içi Etkenler

a. Öğretmen:

< Öğretmenin öğrencilerini yeterince tanıma-

ması

< Öğretmenin davranışlar konusunda öğrencile-

ri bilgilendirmemesi

< Öğretmenlerin yetersizlikleri

< Öğretmenin kullandığı öğretim yöntemleri,

araç-gereç ve materyallar

< Tekdüzelik

< Öğretmenin öğrenci ile alay etmesi, öğrencile-

re kaba davranması, öğrenciler arasında ay-

rım yapması, öğrencilerle iletişim kuramaması

< Öğretmenlerin düşünce ve eylemlerinde açık

olmaması

< Öğretmenin öğrencileri ile göz teması kurmak-

tan kaçınması, yüzünü tahtaya dönerek ders

anlatması

< Öğretmenin söz ve davranışlarında tutarsız ol-

ması

< Öğretmenin beklentileri

< Öğretmenin model olmaması

b. Öğrenci:

< Öğrencinin duygusal problemleri

< Öğrencinin başarısızlık duygusu ve korkusu

< Öğrenci dikkatini toplamada güçlük çekiyorsa

< Öğrencinin zekâ düzeyinin yüksek ya da dü-

şük olması

< Öğrencinin öğretmeni ve arkadaşlarıyla etkile-

şim düzeyinin düşük olması, sosyal beceriler-

de yetersiz olması, arkadaşlarının olmaması,

okulu sevmemesi, sosyal doyumsuzluk için-

de olması

Page 19: ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

308

Sınıf Yönetimi

c. Fiziksel Ortam:

< Sınıftaki öğrenci sayısı

< Sınıfın ışığı, aydınlığı

< Sınıfın ısı düzeni

< Sınıf ölçülerinin normal olması, duvarların bo-yalı badanalı olması, pencerelerin geniş olma-sı, masa, sıra, pencere, duvar ve yerlerin temiz olması

< Oturma düzeni

< İstenmeyen davranışların engellenmesi için sınıf içinde disiplinin sağlanması gerekmek-tedir.

DISIPLIN NEDIR?

Disiplin, bir amaç için bir araya gelmiş insan grup-

larının düzen içinde yaşamalarını sağlamak amacıyla

seçilip konulmuş kuralları, hükümleri ve bunlara uyul-

ması için alınan önlemleridir.

Disiplin denildiğizaman katı kurallar ve tutumlar

akla gelir. Sınıf yönetiminde disiplin kavramı bu şekil-

de algılanmamalı daha esnek olmalıdır. Disiplin kavra-

mı öğretmenin ceza yöntemi değil öğretmenin sınıf dü-

zeninde sağlıklı bir yönetimi sağlama yöntemi olarak

anlaşılmalıdır.

Öğretmen, sağlıklı ve yapıcı bir disiplin anlayışıy-

la öğrencilerine yaklaşmalıdır. Disiplin sağlıklı tutum ve

kuralları içerir, özünde özgürlük ve otorite birlikte yer

alır. Öğretmen, yasal konumundan kaynaklanan gücü-

nü kullanırken, ilişki koparıcı, kırıcı davranışlardan sa-

kınmalıdır. Öğretmen, bu gücü kullanırken, açık, içten,

dürüst, yanılabileceğini kabul eden, iyi ilişkiler kurarak,

sınıfın havasını sosyal açıdan iyi yapılandırarak kullan-

malıdır.

2. SINIF IÇI DISIPLINININ SAĞLANMASI

Öğretmenin sınıfta disiplinin sağlamasında önce-

lik sorun ortaya çıkmadan önce alınacak önlemlerdir.

Disiplin Sorunu Çıkmasını Önleyici Yöntemler:

Önleyici yöntemler, öğretmenlerin istenmeyen

veya sınıf düzenini bozucu davranışlar meydana gel-

meden önce aldıkları önlemlerdir. Olumsuz davranışla-

rın henüz daha oluşmadan önlenmesinde veya en aza

indirilmesinde rol oynayan yöntemlerden bazıları şun-

lardır:

1. Planlı çalışmak

2. Akıcı etkinlik

3. Tutarlılık

4. Öğretmen Kontrolü

5. Öğrencilerle iletişim

6. Kuralları belirlemek

1. Planlı Çalışmak:

Yapılacak çalışma planıyla sınıf içinde oluşacak

karmaşıklıklar önlenebilir ve öğretmen sınıftaki zamanı-

nı daha etkili kullanabilir. Planlı çalışmada, ihtiyaç duyu-

lan materyaller zamanında sağlanır, öğretme-öğrenme

sürecinde öğrencilerin neyi, nasıl, ne zaman, ne kadar

yapacakları belli olur. Öğretmen nasihat eden kişi ol-

maktan çok planı üzerinde yoğunlaşır.

2. Akıcı etkinlik:

Öğrencilere hiçbir şey yapmadan geçirebilecekleri

birkaç dakika bile süre tanınmamalıdır. Örneğin; sınıfa

girer girmez tepegözle bir matematik problemi tanıtan

bir öğretmen, öğrencilere susun, derse başlıyoruz gibi

uyarılarda bulunmak zorunda kalmayacaktır.

3. Tutarlılık:

Öğrenci göstermesi istenilen davranışlar konusun-

da öğretmenin tutarlı olduğunu bilirse öğretmenin iyi di-

siplin sağlama şansı daha fazla olur. Tutarlılık, sınıf ve

okul kurallarının uygulanmasında çok önemlidir.

Page 20: ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

309

Sınıf Yönetimi

4. Öğretmen Kontrolü:

Sınıfta neler olduğunun farkında olmak , önlemek

için oldukça önemlidir. Dikkatli bir öğretmen, yardıma

ihtiyacı olan öğrencileri fark edip onlara yardım eder ve

öğrenci davranışlarını yapıcı şeylere yönlendirip isten-

meyen durumların ortaya çıkmasını engeller. İyi kontro-

lün göstergeleri şunlardır:

a. Yalnızca yakındaki öğrencilere değil, sınıftaki tüm öğrencilere bakmak

b. Sınıf çalışması sırasında sınıfı dolaşmak ve her bir öğrencinin ilerleyişini kontrol etmek

c. Öğrencilere kısa yardımlarda bulunmak

d. Öğrencilerle göz teması kurmak

5. Öğrencilerle Iletişim:

Öğretmenin öğrencilerle kurmuş olduğu sözlü-

sözsüz iletişim davranışları öğrencinin kişiliği ve okul

başarısı üzerinde etkili olmaktadır. Öğretmen öğrenci-

leriyle ilişkilerinde olumlu bir durum yarattığı zaman öğ-

rencilerin daha girişimci oldukları, problemleri çözmek

için daha fazla çaba gösterdikleri ve öğrenmeye iliş-

kin motivasyonlarında önemli bir artışın meydana geldi-

ği görülmektedir. Bununla birlikte iletişim zayıflığı isten-

meyen davranışların ortaya çıkmasına kaynaklık eder.

Öğrenci rolünün sadece sınıfta sessizce oturmak ve

öğretmeni dikkatle dinlemek olarak belirlendiği ve öğ-

rencilerin bir iletişim ögesi olarak algılanmadığı ve tek

yönlü iletişimin esas alındığı sınıflarda, öğrencinin dik-

kat süresi ve motivasyonu düşer, istenmeyen davranış-

lar ortaya çıkabilir.

6. Kuralları belirlemek:

Sınıf içinde istenmeyen davranışları önleyici en

önemli tedbir kurallar oluşturmaktır. Uzun uzun öğütler

vermek, nasihat etmek, öğrencileri suçlu hissettirmek

öğrenciler arasında kızgınlık ve düşmanlık duygularını

güçlendirir. Öğretmen basitçe ve nazikçe kuralı ve bo-

zulduğunda doğuracağı sonuçları açıklamalıdır. Öğret-

men öğrencilere kurallara neden ihtiyaç duyulduğunu

bir tartışma ortamı içinde anlatmalıdır. İhtiyaç kalmayan

bir kural gerektiğinde atılmalı ya da değiştirilmelidir. Öğ-

rencilere kuralları kendilerinin oluşturmaları için fırsatlar

tanınmalıdır. Öğrenciler oluşturdukları kuralları sahiple-

nirler, uygularlar ve ihlal edildiğinde kendilerine uyarı-

da bulunurlar.

Kurallar, önceden verilmiş hazır kurarlardır. Dene-

yimlere dayanarak, gelecekteki belirli durumlarda nele-

rin nasıl yapılmasının iyi olacağını, nelerin beklendiği-

ni, uyulmadığında nelerin olacağını açıklayarak, yöne-

ticinin işini kolaylaştırır. Kendisinden nelerin beklendiği-

ni, neleri yapmasının istenmediğini, bunların sonuçları-

nı önceden bilen öğrenci, davranışlarını düzenlemeye

yönelecektir. Sınıftaki ilişkilerin karmaşıklığı, onları, ku-

ral koyarak düzene sokmayı gerekli kılar.

Kurallar herkes için olduğundan, yansızlığı

sağlar,kişisel isteklerle ilgili sapmalara hayır deme ola-

nağı verir. Bireysel üstünlüğe gerek kalmadan, yöne-

ticinin yetkisinin benimsenmesini kolaylaştırır, astla-

rın, eziklik duymadan emirleri kabul etmesini olası kılar.

Ödül ve cezayı kişisellikten çıkarır, kabul edilebilir hale

koyar. İnsanları göreve yöneltir, değerlendirme ölçütü

olurlar. Kurallar, sınıfta öğretmenin karar gereksinimini,

öğrencinin yönlendirme aramasını azaltırlar. Genel ve

kesin kurallar bir liste halinde belirtilebilir.

Sınıf kurallarına örnek olarak;

a. Bir şey sorulduğunda parmak kaldırmak

b. Konuşmadan veya kalkıp gitmeden önce izin almak

c. İtme, vurma, yaralama ve benzeri davranışlar için yasaklara uymak

d. Kitap, defter, kalem ve benzeri ile sınıfa hazır olarak gelmek

e. Başkaları konuşurken dinlemek vb.

Page 21: ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

310

Sınıf Yönetimi

Sınıf İçi Kuralların Belirlenmesinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar:

< Sınıf kuralları okul kuralları ile uyumlu olma-lıdır.

< Sınıfta beklenen olumlu davranışlar tanımlan-malı, olumlu ifadelerle kural cümlesi haline ge-tirilmelidir.

< Kurallar öğrencilerin anlayabileceği bir biçim-de ifade edilmelidir. Yalın, net ve anlaşılabilir olmalıdır.

< Kurallar belirlenirken, öğrencilerin görüşleri alınmalıdır. Çünkü öğrenciler kendi koydukları kuralları daha kolay benimserler.

< Kural sayısı çok fazla olmamalıdır. Kurallar belirlenirken sınıf düzenini en çok bozan dav-ranışlar göz önünde bulundurulmalıdır.

< Öğrencilere kuralların neden önemli olduğu ve bu kurallara uymanın kendileri için yararla-rı anlatılmalıdır.

< Kurallar öğrencilerin görebileceğidir yere asıl-malıdır.

< Kural sayısı az olmalıdır. İdeal kural sayısı 4 - 6 arasındadır.

< Kurallar gözlenebilir davranışları belirtmelidir.

< Kurallara uyma ya da uymama davranışının sonucu belirlenmelidir.

Istenmeyen davranışların engellenmesi için şunlar yapılmalıdır;

Öğretmen sınıfta olumsuz bir öğrenci davranışı ile

karşılaştığında sorunu aşağıdaki stratejileri kullanarak

çözebilir:

1. Sorunu anlamak

2. Görmezden gelmek

3. Uyarmak

4. Derste değişiklik yapmak

5. Sorumluluk vermek

6. Öğrenciyle konuşmak

7. Okul yönetimi, aile ve rehber uzman ile ilişki kurmak

8. Ceza vermek

1. Sorunu Anlamak

Davranışın tanınması, belirlenmesi, yorumlanma-

sı aşamalarını içerir. Tanıma ile, davranışın türü ve is-

tenmedik düzeyi belirlenir. İstenmeyen öğrenci davra-

nışları karşısında, öğretmenin yapması gereken ilk iş,

sorunu anlamak olmalıdır. Sorunun doğru bir biçimde

anlaşılması, doğru bir yaklaşımla çözülmesi için ön ko-

şuludur. Öğrenci, son beş dakikada başkasının sözü-

nü kesti ise, bu davranışın türü, başkasına saygısızlık

mı, yardım mıdır? Eğer söz kesme, tam sözün kesildiği

noktaya yerinde bir katkı yapıyorsa bu davranış saygı-

sızlık değil, yardım olarak adlandırılabilir.

2. Görmezden Gelmek

İstenmeyen davranış o an için hemen olup bitiyor-

sa, süreklilik göstermiyorsa görmezden gelinebilir. Bazı

sorunların görülmesinden ve onlarla uğraşılmasından

daha iyidir. Sorun fazla bozucu değilse, hemen olup

bitiyorsa, bu yol, soruna gereğinden fazla önem veri-

lip büyütülmesini önler, onu söndürür. Öğretmen, han-

gi davranışın görmezden gelineceğini kestirmek için

ipuçlarına bakmalıdır. Bozucu davranışlara yol açma-

yan, uğraşıldığında ilgi çekip yinelenebilecek olan kü-

çük sapmalar görmezden gelinmelidir. Bozucu davra-

nışlarla uğraşmaktan çok, akademik etkinliklere yöne-

len, ufak dikkatsizlikleri görmezden gelen öğretmenler,

daha etkili olmuşlardır.

3. Uyarmak

Öğrenci, yalnızca yaptığı davranışın istenmezliği-

nin değil, o anda o davranışı yaptığının da bilincinde ol-

mayabilir. Burada bilincinde olma, ne yaptığının farkın-

da olma, yaptığının diğer eylemlerden farklı taraflarını

anlayabilme anlamında kullanılmıştır. Bilgi olarak sahip

olma olan bilmek, anlamaktan farklıdır. Öğrenci dav-

ranışını biliyor olsa bile, anlamamış olabilir. Özellikle

gençler yaptıklarının yeterince farkında olmayabilir, kül-

Page 22: ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

311

Sınıf Yönetimi

türleriyle bağımlı olarak, yanlış bilgilerle beslenmiş ola-

bilirler. Uyarma, hem bilmeyi, hem anlamayı sağlayıcı

olarak kullanılabilir. Öğretmen, bu nedenlerle, her yan-

lış davranışı bilinçli ve kasıtlı olarak algılanmamalı, bu

peşin yargıya göre davranışta bulunmamalıdır. İsten-

meyen davranışa karşı öğretmenin beklemeden uyar-

ma eylemine geçmesi önerilmektedir.

4. Derste Değişiklik Yapmak

İstenmeyen davranış, derse ilginin azaldığını, kop-

tuğunu gösterir. Ders öğrenci için ilginç olmaktan çık-

mıştır, öğretmenin sınıfı ilginç bir yer yapması gerekir.

Dersin düzeni, akış hızı ve yönetsel basan ile ilgili ka-

rarsızlık ve gecikme, ders dışı davranışı artırmaktadır.

5. Sorumluluk Vermek

Özet çıkarma, rapor yazma, kayıt tutma, derste-

ki sunu sırasını yazıp sırası geleni duyurma, araç ge-

tirip götürme ve kullanma konularında yardım etme,

karartma-aydınlatma görevi, kura çektirme gibi sınıf

içinde yaptırılabilecek işler, sınıf dışında, eğitsel kol et-

kinliklerinde daha geniş seçeneklerle, öğrencinin işe

yöneltilerek istenmeyen davranışını değiştirmede kulla-

nılabilir. Öğretmenler, sınıfın en yaramazına sınıf baş-

kanlığı görevi verip onu izleyerek, başkalarına örnek ol-

ması gereken sınıf başkanının, önce kendisinin uygun

davranışlara yönelmesini sağlama yolunu bilmektedir.

6. Öğrenciyle Konuşmak

Öğretmenle öğrenci arasında işaretler dışında, so-

runu dolaylı yollarla çözme girişimleri istenen sonucu

vermezse, veya sorunun önemi nedeniyle veremeyece-

ği baştan belli olursa, sorunu konuşarak çözmeye çalış-

mak gerekir. Konuşmanın amaç, diğer yöntemlerle yan-

lışlığını anlayamayan öğrencinin bu anlayışa ulaşması-

nı, öğretmenin kararlılığını bilmesini sağlamak, davra-

nışının düzelmesine yardım etmektir.

7. Okul Yönetimi, Aile ve Rehber Uzman Ile Ilişki Kurmak

Bazı sorun davranışların boyutları, öğretmenin üs-

tesinden gelemeyeceği kadar büyük olabilir. Böylesi du-

rumlarda öğretmenin okul yönetimi ve rehberlik servisi

ile işbirliği yapması gerekir. Öğretmen sınıf içinde sıkın-

tı yaratan, eğitim öğretimi engelleyen davranışlarla baş

edemediği durumlarda okul yönetimi, aile veya bir uz-

mandan sorunun çözümü için yardım isteyebilir.

8. Ceza Vermek

Diğer yöntemleri kullanmasına rağmen öğretmen

hâlâ öğrencilerin istenmeyen davranışlarıyla baş ede-

miyorsa, göstermesi gereken en son tepki ceza vermek

olacaktır. Ceza, davranışla orantılı olarak, o davranışın

yinelenmesini engelleyecek şekilde uygulanmalı, bu-

nun için de öğrenci neyi, nasıl yaptığı için ceza aldığını

bilmelidir. Neden ceza aldığını bilmeyen öğrencinin eği-

timin amaçları doğrultusunda istenen davranışları gös-

termesi mümkün değildir.

Ceza, istenmeyen davranışları önleme, düzeni

sağlama araç olarak da kullanılabilir . Ceza, istenme-

yen davranışlara karşı en son başvurulabilir olmalı, di-

ğer seçenekler işe yaramadığında düşünülebilmelidir.

Öğretmen, cezadan çok önleyici yöntemlere başvurma-

lı, ama ceza vermemeye çalışmak uğruna dersin en-

gellenmesine de izin vermemelidir Karşı Eylemler Sıra-

dizini istenmeyen davranışlara karşı eylemlerin seçimi,

eylemin türüne, şiddetine, başkalarını etkileyişine, eyle-

min amaçlarına ve olası sonuçlarına göre değişir. Yine

de bu eylemlerin bir sıraya göre yapılması önerilmek-

tedir . Yapılacak her tür eylemin ilk basamağının, anla-

maya çalışmak olduğu söylenebilir. Eylemin nedeni ve

öğrencinin niyetine uygun yöntemin seçimi buna bağlı-

dır. Örneğin arkadaşı ile konuşan biri için, eylem kısa

sürüyorsa görmezden gelmekle başlanabileceği gibi,

kitap-defter getirmeyen için dersten sonra konuşmak-

la işe başlanabilir.

Page 23: ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

312

Sınıf Yönetimi

SINIF YÖNETIMINDE ETKILI OLMA KURALLARI < Dakik olun: Çoğu sınıf problemleri öğretmenin

sınıfa geç gelmesi ile başlar. Derse zamanın-da gelmeniz öğrenciyi ve dersi önemsediğiniz görüntüsünü verir.

< İyi hazırlanın: Derse iyi hazırlanmak öğretim hedeflerine ulaşmak için önemlidir. Öğrenci öğrenmek için oradadır. Öğrenme hedeflerine ulaşılması sizin derse etkili bir biçimde hazır olmanıza bağlıdır.

< Hızlı bir şekilde derse başlayın: Öğrencilerin dikkatini ve katılımlarını sağlayacak yöntem-lerle başlayarak derse hızlı ve kararlı bir baş-langıç yapın.

< Tüm sınıfın katılımı konusunda ısrarcı olun: Konuyu açıklamaya başlamadan tüm sınıfın dikkatini derse toplayın.

< Sesinizi etkili bir biçimde kullanın: Ses, öğ-retmenin sınıfla olan etkileşiminde en önem-li öğedir. Sesini etkili kullanan bir öğretmenin öğrencinin dikkatini toplamada, sesini etki-li kullanamayan bir öğretmene nazaran daha avantajlıdır.

< Karışıklıklarla uğraşabilmek için açık strateji-leriniz olsun: Beklenmeyen bir durumda nasıl davranılacağı bilinirse sorunlar kolayca halle-dilebilir.

< Karşılaştırma yapmaktan kaçının: Öğrenci performansları hakkında karşılaştırma yap-mak sınıfta bölünmelere neden olabilir. Düşük performanslı öğrencilerin tamamen kaybedil-mesine yol açabilir.

< Verdiğiniz sözleri tutmaya dikkat edin: Verilen sözlerin tutulmaması sınıfta güveni zedeleye-bilir.

< Sınıfı amacına uygun bir biçimde organize edin: Oturma düzeni, araç ve gereçlerin uygun bir biçimde yerleştirilmesi iyi bir organizasyon için gereklidir.

< Öğrencilerin problemleri ile ilgilenin: Öğren-cinin ders içi ve ders dışından kaynaklanan problemleri ile ilgilenmek öğrencinin derse ka-tılımını artırabilir.

3. SINIF IÇI FIZIKSEL DÜZENLEME - OTU-RUŞ BIÇIMLERI

Sınıflar, eğitim ve öğretim ortamlarının, öğrenci-

lerin her yönden kendilerini rahat ve huzur içinde his-

sedecekleri yerler olması gerekir. Fiziksel ve psikolojik

yönlerden öğrencilerin kendilerini rahat hissetmedikle-

ri ortamlarda etkili eğitim ve öğretim gerçekleştirilemez.

Öğretim ortamlarının uygun bir fiziksel düzene sahip ol-

masının üç genel fonksiyonu söz konusudur.

1. Öğrencilerin daha kolay öğrenmesini sağla-mak

2. Öğrencileri fiziksel olarak daha rahat hisset-tirmek

3. Öğrencileri derslere karşı motive etmektir

Sınıf Ortamının Özellikleri Şu Şekilde Sıra-lanabilir:

1. Çok boyutluluk: Öğrencilerin, farklı yaşama biçimleri olarak sınıfa getirdiği, kökleri sınıf dışında olan bir olgudur. Öğrencilerin çoklu-ğu ve farklılığı nedeniyle, bir tek olay bile, öğ-rencilerin özelliklerine göre değişen çok so-nuca yol açar.

2. Eşzamanlılık: Sınıfta aynı anda birden çok şey olur. Öğretmen bir öğrenciyi dinlerken öbürünü izler, yeni bir soru düşünür, zamanı kontrol eder.

3. Anındalık - çabukluk özelliği: Kısa sürede çok sayıda olayla karşılaşmak, sınıf ortamının anındalık-çabukluk özelliğidir. Sınıftaki olay-lar beklemez, anında yanıt ister.

4. Kestirilemezlik: Olayların en beklenmedik za-manlarda ortaya çıkması, sınıf ortamının kes-tirilemezlik özelliğidir.

5. Açıklık: Sınıf olaylarına öğrencilerin çoğu, ba-zen hepsi tanık olur. Gizli saklının yer alama-yacağı bir ortam olması, sınıfın açıklık özel-liğini oluşturur. Yanlışlar, beceriksizlikler, or-tamda oluşan her şey sınıftakiler tarafından görülür.

Page 24: ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

313

Sınıf Yönetimi

6. Uzun sürelilik: Bütün bir dönem boyunca, her gün sınıf içinde bulunulur. Bu özellik, dav-ranışları yönlendirici normlar ve deneyimler oluşturmak için öğretmene fırsat sağlar. Bu oluşumlar gelecekteki eylemleri etkiler.

Fiziksel Ortamın Değişkenleri

1. Öğrenci Sayısı:

Bir sınıfta şu kadar öğrenci olmalıdır demek ger-

çekçi olmaz. Bu sayının belirleyicilerinden biri sınıfın

düzeyidir. İlk yıllarda öğrenciler öğretmenin yardımına

daha çok gereksinim duyarlar, ilgi çevreleri dardır. Bu

nedenlerle ilk sınıflarda öğrenci sayısı az tutulmalı, ge-

rekiyorsa sınıf düzeyi ile birlikte yükseltilmelidir.

Öğrenci sayısının on altının altında olan sınıflara

küçük, on altı ile yirmi beş arasındakilere orta, daha faz-

la sayıda öğrencinin bulunduğu sınıflara büyük sınıf de-

nebilir. Sınıftaki öğrenci sayısının azlığı ile öğretmen ve

öğrenci başarısı arasında ilişki bulunmuştur.

2. Isı:

Sınıf ısısının normal oda sıcaklığında olması ge-

rekir. Sıcak ve soğuk sınıf ortamları öğrencileri olum-

suz yönden etkiler. İdeal sınıf ısısının 19 C ile 21.5 C

arasında olduğu kabul edilmektedir. Isının aşırı yüksel-

mesi, fiziksel rahatsızlıklara, ilginin dağılmasına, zihnin

gevşemesine yol açar. Düşük ısı, çabaları ısınmaya yö-

neltmekte, zihnin odaklaşmasını güçleştirmektedir.

3. Işık:

Işıktaki değişmelerin öğrencilerin psikolojik yapı-

larını etkilediği belirlenmiştir. Öğrenci sınıf ortamında

tahtayı rahatça görebilmeli ve yazılanları okuyabilme-

lidir. Bunun için sınıftaki ışıklandırmanın uygun düzey-

de olması gerekir. Işığın az veya çok olması öğretmen

ve öğrencinin çalışmasını güçleştirir. Yetersiz ya da aşı-

rı aydınlatma, gözü yorar, dikkatsizlik ve sinirliliğe yol

açar.

4. Renkler:

Renkler öğrencilerin psikolojisini etkilemektedir.

Sınıf duvarlarının rengi ve sınıftaki araç gereçlerin ren-

gi, öğrenci davranışları üzerinde etkide bulunmaktadır.

Her rengin kendine özgü bir dili vardır.

< Siyah gücü ve tutkuyu ifade eder.

< Mavi sakinliği ifade eder ve dinlendirici bir renktir.

< Yeşil güven veren bir renktir.

< Lacivert otoriteyi ve verimliliği simgeler.

< Pembe rahatlatıcı bir renktir.

< Sarı, geçiciliği ve dikkat çekiciliği ifade eder.

< Kırmızı uyarıcı bir renktir. Kırmızı rengin kan akışını ve tansiyonu yükselttiği düşünülmek-tedir.

Sınıf duvarları boyanırken açık renkler tercih edil-melidir. Liseye kadar olan sınıflarda açık renklerden sarı, pembe ve turuncu renkleri; daha sonraki sınıflarda mavi ve mavi yeşil karışımı renk tonları kullanılmalıdır.

5. Temizlik:

Sınıfta yerlerin, duvarların, pencerelerin, sıra ve

masaların, eşyaların, havanın temiz olması, sağlık, kul-

lanım isteği, fiziksel ve düşünsel rahatlık açısından ge-

reklidir. Öğrenciler sınıfı temiz bulmalı, temiz terk etme-

yi öğrenmelidir.

6. Gürültü:

Gürültü, rahatsız edici, işitmeyi engelleyici, dikkati

dağıtıcı, fiziksel ve ruhsal sağlığı bozucu bir değişken-

dir. Sınıf dışından gelen gürültünün engellenmesi daha

güçtür, bu iş okul yapım sürecinde düşünülmelidir. Sınıf

içinde gürültüyü azaltmanın temel yolu sınıf kurallarına

özenle uyulmasıdır.

Gürültülü bir sınıfta öğrenci söyleneni yanlış ya da

eksik anlayabilir. Öğretmenin söylenenleri yinelemesi

zamanı iyi kullanmasını engeller. Gürültü var diye öğ-

retmen sesinin yükseltmemelidir. Bu gürültüyü daha da

artırır. Kısa bir süre sessiz kalmak, varlığını hissettirici

bir davranış yapmak veya söz söylemek yararlı olabilir.

Page 25: ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

314

Sınıf Yönetimi

7. Görünüm:

Sınıf ölçülerinin uyumu, tavanın basık olmaması,

duvarların boyalı, badanalı, eşya ve duvar renklerinin

uyumu, pencerelerin geniş, perde, çiçek, masa örtüleri

albenili bir sınıf ortamı yaratmalıdır. Öğrenci sınıfta ra-

hat bir ev ortamı bulabilmeli, sınıfa-okula isteyerek gel-

melidir. Sınıf görünümünde güzellik ve uyum öğrencinin

moral ve enerjisini artırır.

4. SINIF YERLEŞIM DÜZENI

Öğrencilerin sınıf içindeki oturma biçimi, sıra ve

masaların yerleşim durumu, sınıf içindeki öğrenci-

öğretmen etkileşimini etkileyen önemli bir faktördür.

Öğretmen, oturma düzenine göre öğrencilerle iletişim

kurar. Yerleşim düzeni, öğretmen-öğrenci, öğrenci-

öğrenci arasında çok yönlü etkileşimi sağlayacak bi-

çimde düzenlenmelidir.

1. Geleneksel (sıralı) yerleşim düzeni:

Eğitim sistemimizde en çok kullanılan yerleşim dü-

zenidir. Öğrenci sıralarının dikey ve yatay bir düzene

göre oluşturulduğu ve öğrencilerin birbirlerinin ensesi-

ni gördüğü bir oturma düzenidir. Bu oturma düzeninde,

öğrencilerin yüzleri aynı yöne dönüktür. Sıralı yerleşim

düzeninde, öğrenciler arası etkileşim çok düşük düzey-

de kalmaktadır. Öğretmen merkezli öğretim yöntemle-

rinin uygulandığı sınıflarda kullanılır. Kalabalık sınıfla-

rın yapısına uygun bir yerleşim düzeni biçimidir. Bu dü-

zen dinleme-not alma türü etkinlikler için uygundur. Ön

sıralara doğru gidildikçe öğrencilerin birbirlerinden ha-

berli olma düzeyi düşer, ders dışı ve bozucu davranış-

lara eğilimleri artar.

Yararları:

< Sınıfın küçük ve öğrenci sayısının fazla oldu-ğu durumlarda etkilidir.

< Tek öğretmenin bulunduğu birleştirilmiş sınıf-larda etkilidir.

< Araç - gereç, kaynak, eksikliğinin olduğu ya da bunlara çok fazla gereksinim duyulmayan ders içeriklerinin bulunduğu durumlarda kulla-nılabilir.

2. Bireysel yerleşim düzeni:

Sıralara ve masalara bağımlı olmadan, kendi baş-

larına kullanabilecekleri tek kişilik masa ve sandalyeler-

le sağlanabilen oturma düzenidir. Bilgisayar ve yaban-

cı dil laboratuarları bu düzene uygun olarak oluşturulur.

Bu oturma düzeninde, öğrenciler değişik şekillerde otu-

rabilirler. Bireysel öğretim düzeni, her öğrencinin kendi

hızında öğrenmesine imkan hazırlar. Bireysel öğrenme-

yi ön planda tutan bir yerleşim düzenidir.

3. Çok gruplu yerleşim düzeni:

Sınıf ortamında, birden fazla küçük çalışma grup-

ları oluşturularak gerçekleştirilen sınıf yerleşim düzeni-

dir. Öğrencinin ve dersin özelliklerine göre sınıfta deği-

şik gruplar oluşturulabilir. Çok gruplu yerleşim düzeni,

öğrencilerin yardımlaşarak öğrenmesine, liderlik özel-

liklerini geliştirmesine, işbirliğini, yardımlaşmayı, katıl-

mayı, yaparak ve yaşayarak eğitilmesine imkan sağlar.

Kalabalık olmayan sınıflarda daha rahat uygulanabilir.

En fazla uygulanan biçimi, ortada birleştirilen ma-

saların çevresinde ikişer grubun yerleştirilmesi, diğer

kenarlara da grup çalışmasını gözlemleyecek grupla-

rın yerleştirilmesidir.

4. Tek grup yerleşim düzeni:

Bu düzende sınıfın tamamı bir grup olarak ele alı-

nır. Öğrenciler, daire, kare, köşeli U ya da V şeklinde

oturabilir. Öğrenciler, öğrenme sürecine aktif olarak ka-

tılır. Öğrenci herkesi görebildiği için beden diliyle ile-

tişim kurma dahil olmak üzere çok yönlü bir etkileşim

içinde bulunur. Öğrenciler birbirinin yüzünü görür. Bu

düzende istenmeyen davranışlara yönelen öğrenciler

kolay belirlenir.

Page 26: ÖRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ 8 - Tarde sed tute · PDF file8 Snf Yönetimi 291 1. Fiziksel Düzen Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf or-tamının fiziksel

315

Sınıf Yönetimi

< Sınıfın tamamı tek bir grup olarak ele alınabilir.

< Öğrenci herkesi görebildiği için, içersinde bu-lunur.

< Grup tartışmaları için ideal bir yerleşim şekli-dir.

5. Konferans Masası Yerleşimi

Bu yerleşimde öğretmenin önemi minimuma iner-

ken sınıfın önemi ön plâna çıkar. Öğretmenin masanın

bir tarafında oturduğu yerleşimde daha resmî bir ileti-

şim ortamı yaratılmış olur

< Öğretmenin masanın ortasında oturduğu yer-leşim de ise öğrenciler öğretmen ile daha ko-lay iletişim kurabilirler.

< En önemli sınırlılığı daha resmi bir iletişim or-tamı yaratmasıdır.

6. Proje veya Özel Çalışma Grupları Yerle-şim Şekli

Bu yerleşim oldukça büyük çalışma alanı bulunan

sınıflar için derslerde veya toplantı salonlarında uygu-

lanabilecek bir yerleşimdir. Ders dışı etkinlikler için de

kullanılabilir. Grup projelerinin hazırlanarak tartışmaya

açılacağı çalışmalar için idealdir.

< Bu yerleşim oldukça büyük alanı bulunan sı-nıflar için veya toplantı salonlarında uygulana-bilecek bir yerleşimdir.

< Ders dışı etkinlikler için de kullanılabilir.

7. Çalışma Istasyonu Yerleşim Şekli

Aktif laboratuvar çalışmaları için uygun bir yerle-

şimdir. Her laboratuvar masası veya çalışma istasyo-

nu çevresine iki öğrenci yerleştirilir. Öğretmen tarafın-

da nelerin yapılması gerektiği uygulama ile öğrencile-

rin işbirliği yaparak verilen çalışmayı yapmaları istenir.

Sıraların düzenlenmesinde dikkat edilmesi gereken özellikler:

1. Sıraların etrafında öğrencinin kolaylıkla hare-ket edebileceği, yanındaki arkadaşını rahat-sız etmeden çalışabileceği bir boş alan bu-lunmalıdır. Bu boş alan aynı zamanda öğret-menin öğrencilere yakınlaşmasını ve onların çalışmalarını kontrol etmesine de yardımcı olur.

2. Sıralar sınıfta kullanılan öğretim yöntem ve tekniklerine uygun olarak düzenlenmelidir. Küçük grup çalışmaları ve işbirliğine dayalı öğretim yöntemleri kullanılacağı zaman sıra-lar gruplar halinde birleştirilmeli, anlatım, de-mostrasyon gibi tüm gruba yönelik yöntem-lerde, sıra, daire ve U biçimi tercih edilmelidir.

3. Sıralar öğretmenin eylem sınırları içinde ol-malıdır.

4. Sıralar, öğretmen-öğrenci ve öğrenci-öğrenci etkileşimi göz önünde bulundurularak düzen-lenmelidir.

5. Sıralar öğrencilerin sınıfta sunulan uyarıcıları görebilecekleri biçimde düzenlenmelidir. Öğ-renci ile sunulan uyarıcı arasında hiçbir engel olmamalıdır.

6. Sıralar öğrencilerin tahta, kütüphane, çöp ku-tusu gibi sık kullandıkları eşyalara kimseyi ra-hatsız etmeden ulaşabilecekleri bir biçimde düzenlenmelidir.