24
PSİKOTERAPİDE BÜTÜNLEŞME VAKA KİTABI Ed. George STRICKER - Jerry GOLD Çeviri: Şebnem Bora

PSİKOTERAPİDE BÜTÜNLEŞME VAKA KİTABI · ~22~ GENEL BAKIŞ: BİR ÜST BÜTÜNLEŞTİRME GİRİŞİM ... nin teori ve yöntemlerine itibar etmektedirler (S ticker & Gold, 1996)

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

PSİKOTERAPİDE BÜTÜNLEŞMEVAKA KİTABI

Ed. George STRICKER - Jerry GOLD

Çeviri:

Şebnem Bora

ii

Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları: 52

Psikoterapide Bütünleşme Vaka KitabıEd. George STRICKER, PhD - Jerry GOLD, PhD

Özgün adı: A Casebook of Psychotherapy Integration

Copyright2006 by the American Psychological Association (APA). All rights reserved.

ISBN 978-605-5241-41-4Copyright Özak Yayınevi (Psikoterapi Enstitüsü)

Tüm hakları saklıdır. Yayıncının izni olmaksızın tümüyle veya kıs-men yayımlanamaz, kısmen de olsa çoğaltılamaz ve elektronik

ortamlarda yayımlanamaz.

Birinci baskı: Kasım 2012

Editör: Tahir ÖzakkaşÇeviri: Şebnem Bora

Yayıma hazırlayan: Sevgi Çorabatur & Menekşe Arık

Baskı: İklim OfsetNişanca Mah. Arpacı Hayrettin Sok. No:21 Eyüp/İstanbul

Tel: 0212 577 77 45www.iklimmatbaa.com

PSİKOTERAPİ ENSTİTÜSÜ EĞİTİM ARAŞTIRMA SAĞLIK ORG. VEDANIŞMANLIK LTD. ŞTİ.

Eğitim ve Kongre Merkezi: Fatih Sultan Mehmet Caddesi No285Darıca-İZMİT

Tel : 0262 653 6699 Fax : 0262 653 6698Merkez: Bağdat Caddesi No: 540/8 Bostancı-İSTANBUL

Tel : 0216 464 3119 Fax : 0216 464 3102www.psikoterapi.com - www.psikoterapi.org - www.hipnoz.com

iii

PSİKOTERAPİDE BÜTÜNLEŞME

VAKA KİTABI

Ed. George STRICKER - Jerry GOLD

Editör:Uz. Dr. Tahir ÖZAKKAŞ

Çeviri:Şebnem Bora

v

SUNUŞ

Psikoterapi Enstitüsü olarak, öncelikle ruh sağlığı profesyonelle-rinin ya da ruh sağlığı ile ilgilenen kişilerin ihtiyaç duyacağı teo-rik bilgileri ve pratik/uygulamaya yönelik deneyimleri paylaşanözgün ve çeviri yayınlar ile literatüre katkıda bulunmayı hedefli-yoruz. Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları, Psikoterapi Ensti-tüsü’nün çalışmaları kapsamında gerçekleştirilen atölye çalışma-ları, uluslararası konferanslar ve dünya literatüründen seçkileriiçermektedir.

Bu kitap, olgunlaşmakta olan psikoterapide bütünleşme alanınadair ufuk açıcı bir kitaptır. Farklı kuramsal yönelimlere sahipdeneyimli terapistler kendi fikirlerini diğer yönelimlerin perspek-tif ve teknikleriyle nasıl birleştirdiklerini ve tutarlı bir tedaviörüntüsü oluşturduklarını örneklerle gözler önüne sermektedir-ler. Her bölüm, önde gelen klinisyenlerin terapi odasının kapısınıaralayarak bütünleştirmeyi nasıl uyguladıklarını görme fırsatısunmaktadır.

Konuya ilgi duyan okuyucuların yanı sıra klinisyenler, psikotera-pistler ve araştırmacılar için başvuru kitabı niteliği taşıyan buyayını sizlerle buluşturmaktan kıvanç duyarız.

Tahir ÖZAKKAŞPsikoterapi Enstitüsü Başkanı

vii

İ Ç İ N D E K İ L E R

~1~ GİRİŞ: PSİKOTERAPİDE BÜTÜNLEŞMEYE GENEL BAKIŞJerry Gold ve George Stricker............................................................ 1

~2~ MULTIMODAL TERAPİ YEDİ NOKTALI ENTEGRASYONArnold A. Lazarus ........................................................................... 21

~3~ SİSTEMATİK TERAPİ SEÇİMİ VE PRESKRİPTİF TERAPİLarry E. Beutler, T. Mark Harwood,Matteo Bertoni ve Jimena Thomann............................................. 39

~4~ GELECEK VURGULU BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİBernard D. Beitman, Angela M. Soth ve Glenne E. Good ............ 59

~5~ ASİMİLATİF PSİKODİNAMİK BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİGeorge Stricker ............................................................................... 77

~6~ KAYGI BOZUKLUKLARINDA BÜTÜNCÜL PERSPEKTİFBarry. E. Wolfe ................................................................................91

~7~ DÖNGÜSEL PSİKODİNAMİKLERJerry Gold ve Paul.L.Wachtel .........................................................111

~8~ TRAVMA ÇÖZÜMÜNDE DENEYİMSEL TERAPİJeanne C. Watson.......................................................................... 125

~9~ B KÜMESİNDEN ÇEŞİTLİ KİŞİLİK ÖZELLİKLERİGÖSTEREN HASTA İLE BİRLEŞTİRİLMİŞ TERAPİDavid M. Allen............................................................................... 154

~10~ BİLİŞSEL ANALİTİK TERAPİAnthony Ryle ve Louise McCutcheon .......................................... 176

~11~ KRONİK DEPRESYON VE PSİKOTERAPİDE BİLİŞSELDAVRANIŞÇI ANALİZ SİSTEMİJames P. McCullough Jr. ............................................................... 201

~12~ BİLİŞSEL-DUYGUSAL-İLİŞKİSEL-DAVRANIŞÇI TERAPİMarvin R. Goldfried...................................................................... 224

viii

~13~ HIZLANDIRILMIŞ DENEYİMSEL DİNAMİK PSİKOTERAPİ:DUYGUSAL DÖNÜŞÜM VE İKİLİ İLİŞKİNİN EŞSİZBÜTÜNLEŞMESİDiana Fosha ve Danny Yeung.......................................................241

~14~ BAĞLAMSAL BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİAndres J. Consoli ve Robert C. Chope...........................................271

~15~ “TIKANMIŞ” BİR VAKA, “DONMUŞ” BİR İNSAN:BÜTÜNCÜL BİR YAKLAŞIMIN ÖZETİWilliam C. Nichols ........................................................................291

~16~ BÜTÜNCÜL ÇİFT TERAPİSİJay L. Lebow ..................................................................................308

~17~ TEORİ DEĞİL, DANIŞAN ODAKLI:BÜTÜNCÜL YAKLAŞIMLAR, BİR SEFERDE BİR DANIŞANBarry L. Duncan, Jacqueline A. Sperks ve Scott D. Miller ......... 327

~18~ ETKİN ŞEKİLDE KENDİNİ İYİLEŞTİREN DANIŞANArthur C. Bohart........................................................................... 350

~19~ HASTANIN BAŞLATTIĞI BÜTÜNLEŞTİRMEJerry Gold ...................................................................................... 367

~20~ BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİYE YORUMBİLİM YAKLAŞIMIJack C. Anchin............................................................................... 379

~21~ GERÇEĞE DAİR KARŞIT GÖRÜŞLERİ KULLANANBÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİStanley B. Messer..........................................................................409

~22~ GENEL BAKIŞ: BİR ÜST BÜTÜNLEŞTİRME GİRİŞİMİGeorge Stricker & Jerry Gold........................................................ 425

ix

KATKIDA BULUNANLAR

David M. Allen, Tennessee Üniversitesi Halk Sağlığı Merkezi PsikiyatriBölümü, Memphis

Jack C. Anchin, Buffalo Üniversitesi Psikoloji Bölümü, New York EyaletÜniversitesi

Bernard D. Beitman, Missouri Üniversitesi Psikiyatri Bölümü -Kolombiya

Matteo Bertoni, Pasifik Psikoloji Yüksekokulu, Palo Alto, CA

Larry E. Beutler, Terörizm Psikolojisi Ulusal Merkezi, Palo Alto, CA;Pasifik Yüksekokulu, Palo Alto, CA; Stanford Üniversitesi Tıp Fakül-tesi, Stanford, CA; Deniz İhtisas Okulu, Monterey, CA

Arthur C. Bohart, Kaliforniya Eyalet Üniversitesi Psikoloji BölümüDominguez Hills; Saybrook Yüksekokulu ve Araştırma Merkezi, SanFrancisco, CA

Robert C. Chope, San Francisco Eyalet Üniversitesi Sağlık ve KamuHizmetleri Koleji Danışmanlık Bölümü, San Francisco, CA

Andres J. Consoli, San Francisco Eyalet Üniversitesi Sağlık ve KamuHizmetleri Koleji Danışmanlık Bölümü, San Francisco, CA

Barry L. Duncan, Terapötik Değişim Çalışmaları Enstitüsü, Ft.Lauderdale, FL

Diana Fosha, HDDP Enstitüsü Kurucusu ve Direktörü, New York, NY

Jerry Gold, Derner Enstitüsü, Adelphi Üniversitesi, Garden City, NY

Marvin R. Goldfried, New York Eyalet Üniversitesi Psikoloji Bölümü,San Francisco, CA, Stony Brook

Glenn E. Good, Missouri Üniversitesi Eğitim ve Danışmanlık PsikolojisiBölümü - Kolombiya

T. Mark Harwood, Humboldt Eyalet Üniversitesi Psikoloji Bölümü,Areata, CA

Arnold A. Lazarus, Rutgers Universitesi, New Brunswick, NJ; LazarusEnstitüsü, Princeton, NJ

x

Jay L. Lebow, Northwestern Aile Enstitüsü ve Northwestern Üniversite-si Psikoloji Bölümü, Evanston, IL

James P. McCullough Jr., Virginia Eyalet Üniversitesi Psikoloji Bölü-mü, Richmond

Louise McCutcheon, ORYGEN Araştırma Merkezi ve Psikiyatri Bölü-mü, Melbourne Üniversitesi, Victoria, Avusturalya

Stanley B. Messer, Uygulamalı ve Mesleki Psikoloji Yüksekokulu,Rutgers, New Jersey Eyalet Üniversitesi, Piscataway

Scott D. Miller, Terapötik Değişim Çalışmaları Enstitüsü, Chicago, IL

William C. Nichols, Atina, GA

Anthony Ryle, Maudsley ve Güney Londra NHS Tröstü, KoordineliPsikolojik Tedavi Hizmetleri, Munroe Kliniği, Guy's Hastanesi,Londra, İngiltere

Angela M. Soth, Missouri Üniversitesi Eğitim ve Danışmanlık Psikoloji-si Bölümü - Kolombiya

Jacqueline A. Sparks, Beşeri Gelişim ve Aile Çalışmaları Bölümü,Rhode Island Üniversitesi, Kingston

George Stricker, Amerikan Mesleki Psikoloji Okulu, Argosy Üniversi-tesi, Arlington, VA

Jimena Thomann, Pasifik Psikoloji Yüksekokulu, Palo Alto, CA

Paul L. Wachtel, New York Şehir Üniversitesi Şehir Koleji ve Yükseko-kulu, NY

Jeanne C. Watson, Ontario Eğitim Çalışmaları Enstitüsü, Ontario Üni-versitesi, Toronto, Ontario, Kanada

Barry E. Wolfe, Psikoterapide Bütünleşme Eğitim Merkezi, Rockville,MD

Danny Yeung, HDDP Enstitüsü, New York, NY

Psikoterapide Bütünleşme Vaka Kitabı

~1~GİRİŞ: PSİKOTERAPİDE

BÜTÜNLEŞMEYE GENEL BAKIŞJerry Gold ve George Stricker

Psikoterapi uzmanlığı, görece olarak kısa bir formal tarihe sa-hiptir. Bazı yazarların belirttiği gibi (Frank, 1961) insanlık tari-hinde, her toplum içinde her açıdan psikolojik rahatsızlıklarıhafifletme görevi üstlenen birtakım kişiler olmuştur. Ancak buetkinliğin resmen psikoterapistlere “ait olması” sadece 100 yılöncesine dayanır. Bu dönemlerde, psikoterapistler bilimden vebilimsel disiplinlerden kaynaklanan teoriler, yöntemler, fikirlerve süreçleri kendi çalışmalarına dahil etmekle uğraşmışlardır.Aslında, psikoterapi ve uygulamaları söz konusu olduğunda, bukonudaki çalışma ve düşünceleri etkilemeyen bir akademik sahahemen hemen yok gibidir.

Buna rağmen, psikoterapi disiplini içinde teoriler ve yöntem-ler konusunda çok büyük farklılıklar ve ayrımlar olduğu tarihi birgerçektir. Farklı oryantasyonlardan gelen psikoterapistler, kendiklinik çağdaşlarından öğrenme konusunda gönülsüz davranmış-lardır. Durum öyle gösteriyor ki kolektif davranışımız, kendi

2 PSİKOTERAPİDE BÜTÜNLEŞME VAKA KİTABI

ekolümüz dışımızdaki psikoterapötik yaklaşımları güçlü bir ya-bancı düşmanlığı ve hor görme ile ani reflekslerle reddetmeküzerine kurulmuştur. Her psikoterapist ekolü, farklı bir ekolünişlerini düşmanlıkla ve küçümseyerek karşılamıştır. Klinik çalış-malar ve araştırmalar, yazarın tercih ettiği ekolün diğer bütünçalışmalardan klinik olarak daha üstün olduğunu gösteren rapor-ların derlenmesiyle oluşturulmuştur. Ya da yazarın teorisinindoğruluk ve sofistikasyon açısından en iyisi olduğu iddia edilmiş-tir. Aslında Luborsky’nin (1999) çalışmaları göstermiştir ki, araş-tırmacının hangi ekole bağlı olduğu çalışma sonucunu direktolarak etkilemektedir.

Tabi ki, bu genel duruma rağmen, bazı güzel istisnalar da yokdeğildir. Çalışmaların henüz yeni sayılabileceği dönemlerde bile,diğer meslektaşlarından öğrenmeye meraklı psikoterapistler deolmuştur. Bu bölümde bu öncü psikoterapistlerin çalışmaları vekatkıları gözden geçirilecektir.

Bugün, psikoterapi okulları, ülkedeki çağdaş politik ve sosyo-lojik şartların paralelinde geliştiği için, ekollerin kendi içindebölünmeleri büyük oranda sona ermiştir. Psikoterapistlerin ço-ğunluğu olmasa da pek çoğu kendini bütüncül ya da eklektikekole dahil etmektedir (Santoro, Kister, Karpiak, & Norcross,2004); her yıl açıkça farklı terapilerin bütünleşmesini hedefleyenpek çok yayın yapılmaktadır. Bu disiplin, Psikoterapide Bütün-leşme dergisini ve Psikoterapide Bütünleşme Araştırmaları Der-neği adlı mesleki örgütlenmeyi destekleyerek bu yaklaşımın teorioluşturma, araştırma ve uygulama bakımından gelişimi amaç-lanmaktadır.

Psikoterapi ekolleri arasındaki savaş dönemi artık kapanmış-tır. Peki farklı ekollerden psikoterapistleri birbirinden ayıran

Psikoterapide Bütünleşmeye Genel Bakış 3

hizipsel tercihleri ve önyargıları tamamıyla sona erdirebildik mi?Muhtemelen hayır. İşin doğrusu “benim ekolüm seninkindeniyidir” yaklaşımı yerine daha ılımlı, umutlu ve insani bir söylemolan “komşu komşunun külüne muhtaç” görüşü yerleşmiştir.Peki bunun anlamı nedir? Psikoterapistler hâlâ bir veya ikimodaliteye göre yetiştirilmekte ve diğer ekollerden tavsiye alır-ken ya da onların bazı araçlarını kullanırken bile kendi ekolleri-nin teori ve yöntemlerine itibar etmektedirler (Sticker & Gold,1996). Halen bazı anlaşmazlıklar sürse de komşu ekollerle barışiçinde var olmaya çalışılmakta, zaman içinde birbirine yakın ya-şayan insanlar bazen bilinçli bazen de farkında olmadan diğerle-rinden bir şeyler öğrenmektedir. Komşulardan bazıları bu duru-mu büyük bir coşkuyla karşılamakta, diğerleri ise sadece kendile-rini akışa bırakmaktadırlar. Eski bir televizyon programında (Allin the Family: Her şey aile içinde) mutaassıp Archie Bunker veliberal damadı Mike en sonunda ilişkilerini zoraki bir saygı, şef-kat ve anlayış üzerine kurmayı başarıp, birbirlerinden öğrenmekabiliyetini geliştirmişlerdi.

Son on yıl içinde, psikoterapide bütünleşmeye ilgi neden bukadar arttı? Bu kadar ihtilaflı mazisine rağmen bu yeni kabulbiçimi nasıl oldu da ortaya çıkıverdi? Hem psikoterapi disipliniiçindeki faktörleri tespit ederek hem de daha geniş sosyokültürel,politik ve ekonomik bağlamdaki faktörleri tespit ederek bu soru-ya pek çok yanıt getirilmektedir.

Psikoterapi disiplini içindeki faktörleri gözden geçirdiğimizde(Norcross & Newman, 1992) çeşitli terapileri bütünleştirmek içinyapılan çalışmaların artmasını sağlayan sekiz faktör tespit edildi:

4 PSİKOTERAPİDE BÜTÜNLEŞME VAKA KİTABI

1. Psikoterapi okullarının/ekollerinin sürekli olarak artış gös-termesi.

2. Herhangi bir psikoterapinin daha üstün bir etkisi olduğunugösteren net bir bilimsel destek olmaması.

3. Herhangi bir teorinin patolojiyi ya da kişilik ve davranış deği-şikliklerini tam anlamıyla açıklayıp önceden tahmin edeme-mesi.

4. Kısa zamanlı ve odaklanmış psikoterapilerin çeşitliliğinde veönemindeki hızlı gelişmeler.

5. Klinisyen ve akademisyenler arasında gelişen iletişim sonu-cunda deneyime duyulan isteğin ve fırsatların artması.

6. Üçüncü parti desteğinin uzun dönemli psikoterapilerde kaçı-nılmaz etkileri olduğu gerçeği.

7. Bütün psikoterapilerde sonuç ile ilişkili ortak faktörlerin tes-piti.

8. Psikoterapide bütünleşme araştırmalarına özel mesleki orga-nizasyonlar, konferanslar ve dergilerin artması.

Diğerleri (Gold, 1993), akıl sağlığı uzmanlıkları içerisindepsikoterapinin bu ayrıcalıklı ve savaş halindeki statüsünün büyükmeydan okumalarla karşı karşıya olduğunu göstermiştir.Psikoparmakolojinin etkilerinin gittikçe büyümesi, entelektüelyaklaşımları psikopatolojinin biyolojik açıklamalarına kaydırmış-tır ve tedavi konusunda ekonomik ve klinik müdahalelere yolaçmıştır. Yaşanan bu sıkıntı, belki de ilk defa, psikoterapistlerinayrılıkçı farklılaşmalarını geride bırakıp birbirlerinden öğrenme-ye çalışmalarına yol açmıştır.

Psikoterapide Bütünleşmeye Genel Bakış 5

Son zamanlarda bütüncül terapilerin hızla artışında başkaolumlu değişimler de rol almış olabilir. Psikoterapinin ayrılıkçıbiçimlerinin çoğunun (örneğin davranışçı terapi, danışan-odaklıterapi ve psikanaliz) kökeni birkaç nesil öncesine dayanır. Buekollerin kurucuları ve takipçileri gitmişlerdir. Yeni gelen nesillerdaha az ayrılıkçı olmayı öğrenmiş, bundan dolayı sınırları aşmakonusunda daha rahat ve kendinden emin adımlar atmış, yeni birterapötik yaklaşım yaratırken herhangi bir ekolden farklı görüş-leri almış ve kullanmıştır.

Son olarak, 20. yüzyılın son 30 yıllık diliminde sahaya girenpek çok psikoterapist, Amerika ve Batı Avrupa’yı sarsan sosyalçalkantılardan çok derinden etkilenmiştir. Sivil haklar için yapı-lan hareketler, Vietnam savaşı, eşcinsel hakları, kadın haklarıhareketleri insanlar arasındaki engellerin kalkmasına katkıdabulunmuş, daha geniş ve kapsayıcı düşünce sistemlerinin oluş-masına yol açmıştır. Psikoterapistler bizzat katıldıkları, bazenöncülük ettikleri tüm bu mücadeleleri ve zorlukla elde edilenhakları kendi uygulamalarına, sınıflarına, yazılarına ve teorilerinetaşımışlardır.

PSİKOTERAPİDE BÜTÜNLEŞMENİN KISA TARİHİ

Psikoterapide bütünleşme yönündeki ilk çalışmalar çoğunluk-la klinik uygulamalar ve bir veya birkaç vaka çalışması üzerinekurulmuştur. Bu bütünleştirme araştırmaları, bir psikoterapötikmodelden (psikodinamik psikoterapi) alınan fikir ve teknikleribaşka bir psikoterapötik model (davranışçı psikoterapi) çerçeve-sinde uygulamaya yönelik girişimlerdir. Bu girişimlerin alanıoldukça dardır, tipik olarak hastaları, kişilik ve psikopatolojik,psikoterapötik değişimleri içeren daha sofistike teorik bakışlarlabir ilişkisi yoktur. Bu alanda yapılan araştırmalar olgunlaştıkça,

6 PSİKOTERAPİDE BÜTÜNLEŞME VAKA KİTABI

psikoterapide bütünleşme, sınırlı klinik çalışmaların çok ötesinegeçerek daha karmaşık ve kapsamlı bir hale gelmiştir. Personolojive psikopatoloji alanlarında yeni ufuklar açmıştır.

Farklı terapötik modellerden fikirleri sentezleme yolundaki ilkadım, French’in (1933) Pavlov’un klasik şartlanma alanındakibulgularını açıklayan analitik teori ve uygulama ihtiyacına ilişkinolarak psikanalitik dünyaya yaptığı çağrıdır ve bu çağrı psikote-rapide bugün yaşanan bütünleşmenin öncülü olarak anılmakta-dır. Bu konudaki ikinci katkı ve belki de bütünleşme üzerineyayınlanan ilk esaslı makale Rosenweig’in (1936) ortak faktörlerhipotezini formüle ettiği yazıdır. Bu hipotez, sınırlı sayıda temeletken maddenin psikoterapinin pek çok çeşidi tarafından payla-şıldığıdır. Rosenweig’in bu makalesi psikoterapide bütünleşmekonulu literatürde bugün bile atıfta bulunulan bir makaledir.Psikoterapide bütünleşme konusunda ortak faktörler yaklaşımı-nın kurucusu olarak anılır (Duncan, 2002). Bu yaklaşımın önesürdüğü şudur: bütün psikoterapiler, tamamen aynı olmasa bilebenzer müdahaleler ve süreçleri kapsar. Bu müdahale ve süreçlerçoğunlukla isimlendirilmeleri bakımından farklılık gösterir.

1940’lı ve 50’li yıllarda var olan psikanalitik teori ve öğrenmeteorileri yerine entegrasyonla ilgili çeşitli çalışmalar önerildi. Buçabaların pek çoğu cesurdu ve orijinaldi ancak sahada çok fazlaetkisi görülmedi. Bununla birlikte, entegrasyona öncü bir yakla-şım psikopatoloji ve psikoterapi üzerinde çok büyük ve kalıcı biretki yarattı. John Dollard ve Neal Miller (1950), Kişilik ve Psikote-rapi adlı kitaplarında bilinçsiz motivasyon ve çelişki üzerine bellibaşlı psikanalitik fikirleri, Clark Hull, Kenneth Spence, EdwardTolman ve O. Hobart Mowrer’in öğrenme teorilerinden gelenkonseptlere entegre etti. Pek çok geleneksel psikanalist ve öğ-renme teorisyenleri yayınlandığı zaman bu kitabı önemsemedi

Psikoterapide Bütünleşmeye Genel Bakış 7

ama aynı topluluktan daha açık görüşlü olan bazı kişiler, Dollardve Miller’in bu eşsiz sentezini ilham verici buldular. Örneğin,Wachtel (1977) çığır açan psikanaliz ve davranışçı terapi enteg-rasyonunda bu kitaba atıfta bulundu. Bu çalışma, çağdaş psikote-rapi entegrasyonu literatüründe en önemli çalışma olarak yerinialmıştır.

Bir başka etkili çalışma Franz Alexander ve daha önce adı ge-çen Thomas French’in (Alexander & French, 1946) “PsikanalitikTerapi” adlı kitabıdır. Bu kitap, yepyeni bir konseptin tanıtımıbakımından çok önemlidir: “düzeltici duygu deneyimi”. Psikana-lizin yeniden ele alınmasını sağlayan bu kitap, spesifik olarakentegratif olmamakla beraber, pek çok entegratif klinisyenindüşüncesini etkileyen bir teori gündeme getirmiştir. Alexanderve French’in çalışması, psikoterapötik değişimi olasılıklarının,interaktif ve teknik faktörlerin çeşitliliğinden kaynaklandığınıöne süren ilk çalışmadır. Bu çalışmanın kalbinde, düzeltici duygudeneyiminin klinik etkilerini tanımlaması yer alır. Hasta ile psi-koterapist arasındaki interaktif bir hadise olarak tanımlanandüzeltici duygu deneyiminin; terapistin tutum, duygu ve davra-nışının, hastanın erken gelişim döneminden ve kişisel tarihindenkaynaklanan bilinçsiz kabullenişlerini ve algılarını çok güçlü birşekilde ve aniden değiştirdiği var sayılır. Bu fikir vekilinisyenlerin rolünü sezgileri kullanarak yorumlamak olaraktanımlayan kuralcı perspektif, davranışçı interaktiviteyi de kap-sayarak terapötik çalışmalarda yeni deneyimlerin yolunu açmıştırve klinisyenlerin rolünü genişletmiştir. Bu çalışma daha muhafa-zakar analistler tarafından sert bir şekilde eleştirilmiş ve hor gö-rülmüş olmasına rağmen terapötik repertuarını genişletmek iste-yen psikodinamik oryantasyonlu psikoterapistler için çok ilhamverici bir çalışma olmuştur.

8 PSİKOTERAPİDE BÜTÜNLEŞME VAKA KİTABI

Bu tip çalışmalar 1950’li, 60’lı ve 70’li yıllarda da sayısı gittikçeartan makale ve kitaplarda devam etmiş, bu kitap ve makaleleriniçinde değişik türde yöntemsel bütünleşme tanımlamaları yapıl-mış ve öne sürülmüştür. Örneğin, Marks ve Gelder (1966) davra-nışçı terapi ve psikanalizin geçerli versiyonları arasında hem kar-şılaştırma yapmış hem de benzerlikleri bulmuşlardır. Alexander(1963) ve Beier (1966)’ a göre terapistin etkisi koşullanma teorile-rinin perspektifinden anlaşılmalıdır, özellikle de terapistin verdi-ği karşılıkların ve onaylamasının destek değeri göz önünde bu-lundurulmalıdır. Daha spesifik olarak Beier, bilinçsiz prosesler veçatışmaları şekillendiren ve bastıran sözlü, duygusal, ve kişilera-rası etkileşimi içeren psikoterapiye giden güçlü yollar tanımla-mıştır. Freud ve Skinner’in sentezi olarak tarif ettiği entegratif birterapiyi incelikle detaylandırmıştır. Bergin (1968) davranışçı te-rapi ile hasta-odaklı terapiyi nasıl entegre edeceğini araştırmış,sistematik suyarsızlaştırmanın sıcak, empatik ve ödüllendirici(kişi odaklı teorilerde kullanılan bir terimdir, koşulsuz pozitifsaygı konseptinin güncellenmiş halidir) psikoterapötik ilişkilerlegeliştirilebileceğini göstermiştir. Feather and Rhodes (1972)psikodinamik davranışçı terapi adını verdikleri entegratif biryaklaşım hakkında yazmışlardır. Bu yaratıcı muamele, bilinçsizçatışmaları çözmek ve açığa çıkarmak için sistematik duyarsızlaş-tırma gibi davranışçı teknikleri kapsamıştır.

Bu çalışmalar, teorik ve klinik araştırmalar söz konusu oldu-ğunda bugün için bile ilginç ve yararlıdır. Bununla birlikte, psiko-terapi entegrasyonu olarak bilinen klinik oryantasyonlu saha iledaha teorik ve ampirik yaklaşımlı kişilik teorileri ve psikopatolojiarasındaki büyük mesafeyi de yansıtmaktadır. Bahsi geçen yazar-lar ve onlarla aynı görüşteki meslektaşları var olan kişilik teorilerihakkında çok az yeni bir şey söylemiş, genel itibariyle statükoyu

Psikoterapide Bütünleşmeye Genel Bakış 9

kabul etmişlerdir. Personoloji ve psikoterapötik entegrasyonarasındaki diyalogda yeni bir dönem ve psikoterapötik entegras-yonda yeni bir model, Wachtel’in (1977) ‘Psikanaliz ve DavranışçıTerapi: Entegrasyona Doğru’ adlı kitabı ile başlamıştır. Bu kitap,modern psikoterapi entegrasyonunda en etkili ve en çok başvu-rulan kitaplardan biri olmuştur. Teorik Entegrasyon olarak ad-landırılan, psikoterapötik entegrasyonun en komplike ve en so-fistike prototipidir. Wachtel’in entegratif, psikodinamik psikote-rapi anlayışı devirli psikodinamikler olarak adlandırdığı kendieşsiz kişilik teorisinden kaynaklanmıştır. Bu kitap ve yarattığıbüyük pozitif etki psikoterapi entegrasyonu sahasında çığır aç-mıştır.

1980’li yıllarda, pek çok seçkin psikoterapi akademisyeni veklinisyeni, entegre terapilerin teknik, teorik, filozofik olasılıkları-nı yepyeni ve canlandırıcı yöntemlerle araştırmışlardır(Arkowitz&Messer, 1984). Psikoterapötik Entegrasyon Araştırma-ları Topluluğu 1980’lerin başlarında kurulmuş, 1991 yılında Psiko-terapi Entegrasyonu Gazetesi’ni yayınlamaya başlamışlardı. Ayrı-ca, o zamanın bilinen en önemli entegre (bütüncül) terapilerinyer aldığı iki mükemmel el kitabı 1990’ların başında yayınlanma-ya başlamıştır. (Norcross&Goldfried, 1992; Stircker&Gold, 1993).Bu kitapçıklar göstermiştir ki, entegre düşünce, psikanalitik vedavranışçı modellerin sentezinin çok ötesine geçmiştir. Güncelentegratif (bütüncül) terapiler, bilişsel, hümanist, deneyime da-yalı, aile sistemleri modellerini hem kendi içlerinde birleştirmişhem de sofistike psikanalitik, davranışçı, hümanist terapilerlebirleştirerek daha kompleks permutasyonlar yaratmıştır. 20. yüz-yılın son on yılında psikoterapötik entegrasyon rüştünü ispatetmiştir (Arkowitz, 1991).

10 PSİKOTERAPİDE BÜTÜNLEŞME VAKA KİTABI

PSİKOTERAPİ ENTEGRASYONU TARZLARI

Psikoterapi entegrasyonu teriminin kullanılışı nispeten yeni-dir, Psikoterapi Entegrasyonu Araştırmaları Topluluğu 1983 yı-lında kurulduktan sonra yaygın kabul edilen bir tanımlama hali-ne gelmiştir. Psikoterapi entegrasyonu, spesifik bir teori ya dayöntem olmaktan ziyade, psikoterapinin farklı ekollerinin vemodellerinin bilgilendirebileceği, zenginleştirebileceği ve nihaye-tinde birleştirebileceği araştırmalar, çalışmalar ve yollardır.

Çağdaş psikoterapi entegrasyonunun çeşitli yaklaşımları ya datarzları tanımlamak için kurduğu sınıflandırma sistemi, psikote-rapi entegrasyonu literatürüne katkıda bulunan yazarlar tarafın-dan görüş birliği ile kabul edilmiştir (Gold, 1996; Stricker& Gold,2003). Bu tarzlar, teori ile tekniğin entegre edilmesine ilişkingenel yöntemleri tarif eder. Entegrasyonun dört tarzı şu şekildebilinmektedir: teknik eklektisizm, ortak faktörler yaklaşımı, teo-rik entegrasyon ve asimilatif entegrasyon. Her entegratif psikote-rapi bu tarzların bir örneği olarak kabul edilir ve psikoterapi en-tegrasyonu süreci bu tarzların hepsini kullanır.

Teknik Eklektisizm

Teknik eklektisizm, psikoterapötik entegrasyonun en klinikve en teknik oryantasyonlu formudur ve konsept ve teorilerinentegrasyonuna en az yer verenidir. Eklektik psikoterapi ile ya-kından ilişkilidir ve çok disiplinli ve tutarlı bir şekilde ve dahaözel durumlarla ilgili formlarda yaklaşılmalıdır. Teknikeklektisizm içinde, hastanın geniş ve etraflı bir değerlendirmesi,iki veya daha fazla terapiden klinik strateji ve teknikler seçilme-sini gerektirir ve bunlar ayrı ayrı ya da bütün olarak uygulanır.Teknik olarak eklektik değerlendirmeler (Lazarus’un 2002 yılındatarif ettiği BASIC ID değerlendirmesi gibi) müdahale edilmesi

Psikoterapide Bütünleşmeye Genel Bakış 11

gereken problemleri belirler ve farklı problemler arasındaki iliş-kileri tarif eder; güçlü yanlar, bilişsel, davranışsal, duygusal vekişilerarası ilişkilerde hastanın karakteristik özelliklerini görme-mizi sağlar. Teknikler, hastanın ihtiyaçlarına en uygun klinikbulgulara göre seçilir, klinik bilgi ve araştırma sonuçları bu ko-nuda yol göstericidir. Teknik olarak eklektik psikoterapininönemli versiyonları, multimodal terapi (Lazarus, 1992, 2002) vekuralcı psikoterapidir (Beutler, Alomohamed, Moleiro, &Romanelli, 2002). Multimodal terapi, çok geniş spektrumlu birdavranış terapisi olarak tanımlanabilir ve aslında Lazarus’un busistem için düşündüğü orijinal isim de budur. Bu psikoterapi,Lazarus geleneksel davranış terapisinin sınırlarından düş kırıklı-ğına uğradığı zaman gelişmiş, davranışçı müdahaleler ile birliktebilişsel, hayal gücüne dayalı ve deneyimsel müdahaleler üzerinekurulmuştur. Kuralcı psikoterapi (Beutler, 2002) esnek ve ampi-rik bir sistemdir, terapist hastanın karakteristik özelliklerini be-lirleyebilmek için araştırma literatürünü ve klinik bilgileri kulla-nır ve odaklanılması gereken en acil klinik problemlere en etkilimüdahaleleri yapar. Bu terapi, tekniklerini kullandığı terapi ekol-lerini sınırlandırmaz, her tür sorunda en geniş teknik uygulama-ların kullanılmasını hedefler.

Ortak Faktörler Yaklaşımı

Ortak faktörler entegrasyonu, herhangi bir terapi grubununspesifik etkili içeriklerini belirlemekle işe başlar. Daha önce be-lirttiğimiz gibi, bu bakış açısı Rosenweig’in (1936) bütün terapile-rin-belli yöntem ve teorilere bağlı olmalarından bağımsız olarak-belirli değişim proseslerini paylaştıklarını keşfetmesi üzerinekuruludur. Frank’in (1961) farklı iyileştirme sistemleri üzerineyaptığı kültürlerarası çalışmalar onu hemen hemen aynı sonuçla-ra götürmüştür; şöyle ki bütün psikolojik iyileştirme sistemleri

12 PSİKOTERAPİDE BÜTÜNLEŞME VAKA KİTABI

ortak, etkili içeriklerden oluşur, mesela, toplumsal kabul görenritüeller, umut tedariki, hayata bakış açısında destekleyici birperspektif sunmak gibi. Bu çalışma, ortak faktörler yaklaşımınınmihenk taşı olmuştur.

Entegre terapiler, bu süzgeçten geçtikten sonra terapötik fak-törlerin eşsiz bir kombinasyonunu hastanın problemlerine en iyigelecek bir şekilde maksimize etmeyi amaçlamıştır. Entegratifortak faktörler yaklaşımına göre çalışan terapistler, hangi ortakfaktörlerin bireyi iyileştirmekte en önemlileri olduğunu belirle-meye çalışmışlardır. Klinik açıdan en önemli ortak faktörler tes-pit edildikten sonra, terapist, ortak faktörleri içeren farklı teknik-leri ve psikoterapötik etkileşimleri gözden geçirir. Garfield’in(2000) ortak faktörleri, sezgiye dayalı, yeni deneyimlere yol açan,terapötik ilişkilerle umudu tedarik eden entegratif terapisi, ortakfaktörler entegrasyonunun bilinen bir formudur.

Teorik Entegrasyon

Teorik entegrasyon, entegratif çalışmaların doruk noktasıdırve en kompleks, en sofistike ve en zor olanıdır. Teorik entegras-yona dayalı psikoterapi sistemleri, bazı davranışçı teorilerin sen-tezinden, kişilik ve psikopatoloji modellerinin birleştirilmesin-den, psikolojik değişim mekanizmalarından ve birkaç gelenekselsistemin bazı tekniklerinin rehber konsept olarak kullanılmasın-dan kaynaklanır. Bu orijinal entegratif teoriler, davranışı, psiko-lojik deneyimi, kişilerarası ilişkileri, çoklu yönelimli ve karşılıklıetkileşimli terminolojiye göre çevresel, motivasyonel, bilişsel veduygulanımsal değişkenlerin karşılıklı etkileşimine göre açıklar.

Bu psikoterapilerdeki müdahale ve teknikler tamamlayıcı teo-rilerden alınmıştır. Bu psikoterapiler aynı zamanda, bu yaklaşı-mın temelini oluşturan geleneksel terapötik ekollerin yanı sıra