75
Ağustos 2012 KIDEM TAZMİNATI PİYASANIN İNSAFINA BIRAKILAMAZ Avrupa Sanayi İşçileri Sendikası IndustriALL kuruldu DOSYA Petrol sektöründe kamu varlığı zayıflatılamaz Bor, petrol ve doğalgazda özelleştirme kabul edilemez Mersin Soda’da direne direne kazandık • Ziya Hepbir ve Özkal Yici’yi sonsuzluğa uğurladık. • Brezilya sambadan ibaret değildir • Toplu sözleşme hakkımız engellenemez Eğitimlerimiz mücadelemize ışık tutuyor Hava yolu emekçilerinin yanındayız • • • KIDEM TAZMİNATI PİYASANIN İNSAFINA BIRAKILAMAZ

Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Petrol_İş dergisi ağustos 2012

Citation preview

Page 1: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

Ağustos 2012

KIDEM TAZMİNATI PİYASANIN İNSAFINA BIRAKILAMAZ

Avrupa Sanayi İşçileri SendikasıIndustriALLkuruldu

DOSYA

• Petrol sektöründe kamu varlığı zayıflatılamaz • • Bor, petrol ve doğalgazda özelleştirme kabul edilemez • Mersin Soda’da direne direne kazandık • • Ziya Hepbir ve Özkal Yici’yi sonsuzluğa uğurladık. • Brezilya sambadan ibaret değildir • Toplu sözleşme hakkımız engellenemez • • Eğitimlerimiz mücadelemize ışık tutuyor • • Hava yolu emekçilerinin yanındayız • • •

KIDEM TAZMİNATI PİYASANIN İNSAFINA BIRAKILAMAZ

Page 2: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012
Page 3: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

1

BAŞYAZI

Başta Avrupa'da olmak üzere dünyanın pekçok ülkesindekrize çare olarak sunulan kemer sıkma programlarınınolumsuz sonuçları bir bir ortaya çıkmaktadır. Sermaye-

nin çıkarları doğrultusunda uygulanan bu programlar, işsizlikve yoksulluğu arttırmakta, ekonomileri daralma girdabına sok-maktadır.

Tüm bunlar küresel anlamda sendikal hareketin silkinmek vegüç toplamak zorunda olduğunu gösteriyor. Bu doğrultuda,üyesi olduğumuz Avrupa Enerji ve Kimya İşçileri Federasyonu(EMCEF), Avrupa Metal İşçileri Federasyonu EMF ve AvrupaTekstil ve Deri İşçileri Federasyonu'nun (ETUC:TCL) güçlerinibirleştirerek Avrupa Sanayi İşçileri Federasyonu'nu oluşturma-larını önemsiyoruz.

Üyesi bulunduğumuz Uluslararası Kimya Enerji ve Maden İş-çileri Federasyonu (ICEM), Uluslararası Metal İşçileri Fede-rasyonu (IMF) ve Uluslararası Tekstil ve Deri İşçileriFederasyonu (ITGLWF)'nun birleşmesiyle oluşan Küresel Sa-nayi İşçileri Federasyonu IndustriALL de kuruluş kongresini19 Haziran-20 Haziran 2012 tarihleri arasında yaptı. Bu yenioluşumu da çok önemsiyoruz.

Ülkemizde son günlerde toplumsal muhalefete yönelik baskılariyice yoğunlaştı,farklı seslere kulak verilmeyen bir siyasi at-mosferde yaşıyoruz. Buna karşılık, konu emek düşmanı düzen-lemeler ve özelleştirmeler olduğunda hükümetin yürütme veyasama faaliyetlerini hızlı bir şekilde gündemine aldığı da gö-rülmektedir.

Yıllardır özel sektöre devredilmek istenen bor madenlerimiz,2840 Sayılı Yasa'da yapılacak değişiklikle yerli ve yabancı ser-mayenin kullanımına verilmeye çalışılmaktadır. Devlet adınave kamu yararı doğrultusunda bor madenlerimizi işleten ve borkimyasalları üreten Eti Maden'de örgütlü olan Sendikamız,2840 Sayılı Yasa'daki değişikliğe karşıdır. 2840 Sayılı Yasa'dadeğişiklik öngören Tasarı derhal geri çekilmelidir.

Bir diğer stratejik sektörde ise yeni bir yasa tasarısı gündemegetirilmiştir. Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılan Yeni Petrol Ka-nunu Tasarısı şeffaf bir şekilde hazırlanmamış ve uzun süre gizlitutulmuştur.

Sendikamız, TPAO'nun petrol sektöründeki varlığının korun-masını istemekte ve gerek yeni Petrol Kanunu gerekse diğer

mevzuat değişikliklerinde TPAO'nun varlığının zayıflatılmasınave/veya özelleştirilmesine yol açacak düzenlemelere karşı ol-duğunu belirtmektedir.

AKP hükümeti, kaynak savaşlarının konusu olan petrol ve do-ğalgazda devletin inisiyatifini zayıflatacak ve kamu varlığınıortadan kaldıracak her türlü düzenlemeden ve özelleştirme uy-gulamasından uzak durmalıdır.

Hükümetin öncelikli gündem maddelerinden birisi de ulusal is-tihdam stratejisinin yasal düzenlemelerle hayata geçirilmesidir.Ulusal İstihdam Stratejisi Taslağı'na göre, 2012 yılı içerisindekıdem tazminatı fonunun kurulması, “kiralık işçi” uygulaması,esnek ve taşeron çalışmayı kolaylaştıracak yasal değişikliklerinyapılması hedeflenmektedir. Kıdem tazminatı fonu kurularakkıdem tazminatı gün sayısının azaltılması ilerleyen süreçte isekıdem tazminatının tamamen değiştirilerek emeklilikte alınanbir ücrete dönüştürülmesi isteniyor. Kıdem tazminatı son kaza-nılmış hakkımızdır. Bunu kabul edemeyiz.

Hükümetin emek kesimini ilgilendiren gündemlerinden bir di-ğeri ise 12 Eylül’ün yasakçı zihniyeti ile hazırlanmış Toplu İşİlişkileri Kanun Tasarısı’dır. Petrol-İş Sendikası söz konusu ta-sarının, Türkiye'nin altına imza koyduğu uluslararası sözleşme-ler ile Avrupa Birliği temel insan hakları sözleşmelerine, AvrupaBirliği Sosyal Şartına uygun ve ülkemizin sendikal kültür vedeneyiminin de dikkate alınarak hazırlanmasını savunmaktadır.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yasa çıkıncaya kadarişkolu barajındaki belirsizlik gerekçesiyle yetki tespit taleplerinibekletmesi demokratik temayüllere aykırı olduğu gibi, yasa ta-sarısının sendikalarca desteklenemesine yönelik tehdit anlamınada gelmektedir. Bakanlık, tasarının yasalaşmasını beklemedenişkolu barajını acilen tek maddelik kanunla % 1'e indirilmeli vesendikaların yetki tespit talepleri karşılanmalıdır.

Sendikal hak ve özgürlüklerin genişletilmesi için üstüne düşensorumlulukları yerine getiren Petrol-İş, etkili bir sendikal mü-cadelenin ancak güçlü bir örgütlenmeyle verilebileceğinin far-kındadır. Örgütlenme için tüm kaynaklarımızı seferber etmeyive yerelliklerde sonuç alıcı örgütlenme stratejileri geliştirmeyisürdüreceğiz.

Tüm üyelerimizin, çocuklarının ve eşlerinin Ramazan Bayra-mını kutluyor, mutluluklar diliyorum.

Mustafa ÖZTAŞKINGenel Başkan

Kıdem Tazminatının fona devredilmesini kabul edemeyizİşkolu barajı acilen düşürülmelidir

petrol-iş

Page 4: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş2

Kıdem tazminatı piyasanın insafına bırakılamaz

İşçi hak kaybına uğruyor, işverene prim kolaylığı geliyor

GÜNDEM

Aşkın Süzük/ Petrol-İş Araştırma Uzmanı

Kıdem tazminatı sisteminindeğiştirilmesine ilişkin çalış-maların hızlandığı anlaşıl-

maktadır. İşçi sınıfının en temel

hakkına göz diken hükümet ve ser-maye, bir kez daha “ölümü gösteripsıtmaya razı etme” taktiği ile hareketederek kıdem tazminatına ilişkin ni-yetlerini kamuoyunda tartıştırmayaçalışmaktadır.

Basına sızdırılan son tasarıda, işçilerintemel güvencesinin piyasa koşullarınatabi kılınarak işçi sınıfının en temelhakkının neredeyse tasfiye edilmesiamaçlanmaktadır.Son günlerde basında yoğun bir şe-

“Kıdem Tazminatının İşçinin Bireysel Hesabına Yatırılması Hakkında Kanun Taslağı” geçtiğimizgünlerde basına sızdırıldı. Taslak sistemin tümüyle değiştirilmesini ve işçi ücretinin doğal bir par-çası olan kıdem tazminatının bireysel fon hesabına aktarılmasını öngörüyor. Böylece işçinin alın-teri işverenlerin, emeklilik şirketlerinin hizmetine sunulurken, çalışanlar ciddi hak kayıplarınauğrayacak.

Page 5: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

kilde gündeme getirilen “Kıdem Tazmi-natının İşçinin Bireysel Hesabına Yatı-rılması Hakkında Kanun Taslağı”,kıdem tazminatı sisteminin tümüyle de-ğiştirilmesini ve işçilerin ücretlerinindoğal bir parçası olan kıdem tazminatı-nın bireysel fon hesabına aktarılmasınıöngörmektedir. İşçinin alınterinin birey-sel emeklilik sistemine aktarılması veböylece piyasalaştırılması hedeflenmek-tedir.

Yeni bir fon kurarak ekonomiye yeni birkaynak oluşturmak isteyen hükümet,hem işverenlere hem emeklilik şirketle-rine kaynak aktarmaya hazırlanırken, iş-çiler kıdem tazminatında ciddi hakkayıplarına uğrayacaktır.

İşverene prim kolaylığı geliyor

Bir yıl için bir ücret tutarında, yani aylıkücretin yaklaşık % 8,33'ü olan kıdemtazminatı ödemesi; aylık prime esas brütkazanç üzerinden % 4'e düşürülmekte-dir. Değişiklikle her yıl için 30 gün olanmevcut ödeme, yaklaşık 14 güne indi-rilmektedir.

Yeni hesaplamada aylık prime esas brütkazancın dikkate alınması, hesaplamaoranının ve gün sayısının düşürülmesinedeniyle işçilere ek kazanç sağlamaya-caktır. İşverenlere ise yük getirmeyecek,aksine yeni düzenlemelerle patronlaraprim kolaylıkları sağlanacaktır. Düzen-

lemede, İşsizlik Sigorta Primi payı indi-rilerek binde 5'e düşürülmekte, böyleceişverenlerin prim yükü azaltılmaktadır.İşverenlerin kıdem priminin % 1,5'i İş-sizlik Sigortası Primindeki indirim ilekarşılanmış olacaktır.

İşçinin İşsizlik Sigortası Prim oranı ise% 1 olarak devam etmektedir.

Yeni düzenleme ile birlikte 1 yıla 1ücret alan işçiler, artık 1 yıllık kıdeme 1aylık ücretlerinin % 48'i tutarında birtazminata hak kazanacaklardır. 2 bin TLbrüt ücret kazanan bir işçinin, yeni he-saplamaya göre 10 yılda kıdem tazmi-natı tutarındaki kaybı 10 bin TL'ninüzerinde olacaktır.

Ayrıca, işçinin kıdem tazminatı hesa-bında elde ettiği nemalardan gelir ver-gisi kesilmesi de öngörülmektedir.

Hak kazanma şartları zorlaştırılıyor

Hükümet yetkililerinin “Mevcut du-rumda işçilerin oldukça az bir bölümüyararlanıyor” argümanıyla savunduk-ları yeni kıdem tazminatı düzenlemesiile işçilerin kıdem tazminatına hak ka-zanma koşulları daha da zorlaştırılmak-tadır.

Mevcut sistemde askerlik durumunda,kadınların evliliğinden sonra, emekliliğibekleme ve işveren tarafından işten atıl-

3

Page 6: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

malarda kıdem tazminatından derhalyararlanabilme olanağı, yeni düzenle-meyle kaldırılmıştır.

Yeni düzenlemede kıdem tazminatınıçekme ve kullanma hakkı çeşitli şart-lara bağlanmaktadır. Buna göre, birey-sel kıdem hesabında birikecek tutarınyarısını çekmeye hak kazanmak için;

- İlk para çekme esnasında, 15 yıl si-

gortalılık süresinin dolması ve 3600prim ödeme gün sayısının aynı andasağlanması,

- İkinci ve sonraki kullanımlarda iseson kullanımın ardından 1800 primödeme gün sayısının tahakkuk ettiril-mesi,

- İşçilerin konut edinmeleri şartı ara-nacaktır.

İşçiler kıdem tazminatlarının tümünüise ancak emekli olduklarında ve beşyıl boyunca adlarına kıdem primi öden-mediğinde (5 yıl işsiz kaldıklarında)kullanabileceklerdir. İşçinin ölümü ha-linde ise kıdem tazminatı işçinin miras-çılarına ödenecektir.

Görüldüğü üzere tıpkı emekli olma ko-şulları gibi, kıdem tazminatının tama-mını çekmeye hak kazanma koşullarıda neredeyse imkansızlaştırılmaktadır.İşçiler kıdem tazminatını ancak me-zarda alabileceklerdir.

Öte yandan, yeni düzenlemenin işçile-rin konut edinmelerini kolaylaştıracağısöylemi de, düzenlemeye meşruiyetkazandırmak için öne çıkarılmaktadır.Mevcut durumda işçiler kıdem tazmi-natlarıyla değil konut almak, konutlarınpeşinatlarını dahi ödeyememektedir.Hak kaybına uğrayacakları yeni düzen-lemeden sonra çalışanların konut alma-larının bütünüyle imkansız halegeleceği açıktır. Yeni düzenlemede,konut edinme sırasında hak edilenkıdem tazminatının ancak yarısınınkullanılabileceği de unutulmamalıdır.

Bir işçinin (hele de asgari ücretli bir ça-lışan ise) 15 yıllık kıdem tazminatınınyarısı kadar bir tutarla, ev almasınınkolaylaşacağını iddia etmek, işçilerledüpedüz alay etmektir.

Piyasanın insafına bırakılıyor

Sızdırılan yeni düzenleme taslağında,işçilerin döktükleri alınterinin ürünüolan kıdem tazminatı sisteminin sigortave bireysel emeklilik sektörünü ihyaedecek biçimde baştan aşağı değiştiril-diği görülmektedir. 5510 sayılı SosyalSigortalar ve Genel Sağlık SigortasıKanunu'nu çıkartarak sosyal güvenliğive emeklilik sistemini piyasalaştıranhükümet, şimdi bir adım daha atarakbireysel emeklilik sektörüne kaynak vederinlik kazandıracak bir düzenlemeyehazırlanmaktadır.

Kıdem tazminatına hak kazanabil-mek için İş Sözleşmesinin;

1- İşveren tarafından İş Yasası'nın25/II. maddesinde yer alan ahlak veiyi niyet kurallarına uymayan hallerdışında sebeplerle feshedilmesi,

2- İşçi tarafından İş Yasası'nın 24.maddesinde yer alan haklı nedenlefeshedilmesi,

3- İşçinin muvazzaf askerlik hizmetinedeniyle feshedilmesi,

4- İşçinin ölümü,

5- Emeklilik veya malullük yahut top-tan ödeme almak amacıyla feshedil-mesi,

6- Kadın işçinin evlendiği tarihtenitibaren bir yıl içerisinde kendi iste-ğiyle ayrılması,

7- Yaş dışında, sigortalılık süresi veprim ödeme gün sayısını dolduran iş-çinin kendi isteğiyle işten ayrılması

hallerinde işverence işçiye 30 günlükücreti tutarında kıdem tazminatıödenmektedir. Kıdem tazminatınınüst sınırı, en yüksek devlet memuru-nun bir hizmet yılı için alacağı emek-lilik ikramiyesini geçmemektedir.Kıdem tazminatının süresinde öden-memesi halinde mevduata uygulananen yüksek faizin ödenmesi esası ge-tirilmiştir.

Mevcut Sistemde Kıdem TazminatınaHak Kazanabilme Koşulları

petrol-iş4

Page 7: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

Bu yeni düzenleme uyarınca işveren-lerden alınan kıdem primleri şirketlercekurulan fonlarda toplanarak yatırımayönlendirilecektir. Fonların kuruluşu,faaliyete geçmesi, mal varlığı, yöne-timi, birleştirilmesi, devri ve denetimiile fon varlıklarının saklanmasına iliş-kin hususlarda 4632 sayılı Kanununemeklilik yatırım fonlarına ilişkin hü-kümleri uygulanacaktır.

Çalışanların en büyük güvencesi olankıdem tazminatı, emeklilik şirketleri ta-rafından kıdem tazminatı yatırım fon-ları oluşturularak piyasanın konusuhaline getirilecektir.

Yeni düzenlemede emeklilik şirketininseçimi işverene, kıdem primlerinin de-ğerlendirileceği fonun seçimi ise işçiyebırakılmaktadır. Ancak, bir yatırımaracı olarak tanımlanan söz konusufonun piyasa riski altında olduğununaltı çizilmelidir. Yani, çalışanların birgüvence olarak gördükleri kıdem taz-minatı, değeri piyasa tarafından belir-lenecek bir fon hesabınadönüştürülmektedir.

Ayrıca işçiler, emeklilik şirketleri tara-fından işletilen bireysel kıdem hesap-ları ile ilgili bilgileri şirket tarafındanbelirlenecek işlem ücretini ödemelerişartıyla öğrenebileceklerdir. Yani işçi-ler için, kıdem sorgusu yapmak, kıdemhesabı bilgisi almak ücretli hale gele-cektir.

Görüldüğü gibi bu düzenleme yasala-şırsa, kıdem tazminatı bundan böyle

şirketler tarafından yönetilecek ve pi-yasa risklerine tabii olacaktır. Kıdemtazminatı da piyasalaştırılmış olacaktır.

Düzenleme herkesi etkileyecek

Düzenlemeye göre, yasa yürürlüğe gir-dikten sonra tüm çalışanlar yeni yasa-nın hükümlerine tabi olacaklar. Öncekiyasa döneminde hak edilen kıdem taz-minatı, prim ödeme gün sayısı ve ça-lışma süresi korunarak işverenler ilesözleşme imzalanıp yeni bireyselkıdem hesabına dahil edilebilecek.

Ancak kazanılmış bu hakkın kullanımıve bu miktarın fona nasıl bir hesapla-mayla aktarılacağı konusu Bakanlık ta-rafından daha sonra çıkarılacak biryönetmeliğe bırakılmaktadır.

Bu hak sınıfın kırmızı çizgisidir

Basına sızdırılan “Kıdem Tazminatınınİşçinin Bireysel Hesabına YatırılmasıHakkında Kanun Taslağı”na ilişkinÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlı-ğı'ndan henüz net bir açıklama yapıl-mış değildir. Türk-İş Genel Başkanı

Kıdem tazminatı ülkemizde ilk kez,1936 yılında çıkarılan 3008 Sayılı İşKanunu ile gündeme gelmiş ve 1937yılında bu kanunun yürürlüğe girme-siyle uygulanmaya başlanmıştır. 3008Sayılı İş Kanunu'nun 13. maddesinde“Bütün işçiler hakkındaki fesihlerde,beş seneden fazla olan her tam iş se-nesi için ayrıca on beş günlük ücrettutarında tazminat dahi verilir” dü-zenlemesine yer verilmiştir.1937 yılından bugüne, kıdem tazmi-natı mevzuatı üzerinde 20 dolayındadeğişiklik yapılmıştır.

1971 yılında ise 1475 sayılı İş Yasasıyürürlüğe girmiştir. Bu yasanın 14.maddesinde kıdem tazminatı düzen-lenmiştir. 1975 yılında yapılan deği-şiklikle, kıdem tazminatına hakkazanmak için şart koşulan üç yıllıkçalışma süresi bir yıla indirilmiş veher geçen tam yıl için ödenecekkıdem tazminatı miktarı, 15 günlükücret tutarından 30 günlük ücret tuta-rına çıkarılmıştır.

2003 yılında, 1475 sayılı Yasa kıdemtazminatını düzenleyen 14. maddesihariç yürürlükten kaldırılmış olup

4857 sayılı İş Yasası yürürlüğe gir-miştir.

Yıllar içerisinde kıdem tazminatındayapılan değişikliklerden bir kısmı isekıdem tazminatı fonu ile ilgilidir.Kıdem tazminatının herkes için alına-bilirliğini/verilebilirliğini sağlama id-diası ve bu iddia içinde yer alan çeşitligerekçelerle bir “kıdem tazminatıfonu”nun kurulması gündeme getiril-meye çalışılmıştır. Kıdem tazminatıfonuna ilişkin ilk somut öneriler 1954yılında toplanan 2. Çalışma Mecli-si'nde ortaya atılmış ve bu toplantıda“kıdem tazminatına tekabül eden kar-şılıkların işyerinde ayrı bir fon ha-linde veya karşılıkların umumi birfonda Çalışma Bakanlığı'nca araştırıl-ması” kararlaştırılmıştır. 12.07.1975ise Resmi Gazete'de yayınlanarak yü-rürlüğe konulan 1927 Sayılı Kanunile kıdem tazminatını belirleyen birfon kurulması öngörülmüştür. 4857sayılı İş Yasası'nda ise kıdem tazmi-natı için bir fon kurulmasına ilişkinatıf bulunmaktadır.

Ülkemizde Kıdem Tazminatı Hakkının Kısa Tarihçesi

petrol-iş 5

Page 8: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş6

Mustafa Kumlu, Bakan Çelik'in kendi-sine "tarafların görüşüne sunulmayantaslağı kimin sızdırdığını bilmediğini"söylediğini aktarmıştır.

Anlaşılan o ki, hükümet daha önce iz-lediği taktiğe bir kez daha başvur-makta; kıdem tazminatı fonukurulmasına dönük yaptıkları çeşitliçalışmaları “sosyal tarafların” görüşle-rine sunmadan kamuoyunda tartıştır-mak ve oluşabilecek tepkileri ölçmekistemektedir. Bu tepkilere göre, kirli birpazarlık süreci örülmek istenecektir.

Ülkemizde emekçilerin elinde kalanson kazanımlardan birisi olan kıdem

tazminatı hakkının budanması ve fonadevredilerek kullanımının daha da zor-laştırılması anlamına gelecek bu dü-zenleme, işçi sınıfının “kırmızıçizgisidir.” Kıdem tazminatında hakkaybına yol açacak en ufak bir düzen-leme dahi kesinlikle kabul edilemez.

Türk-İş, 2003 yılında toplanan 19.Genel Kurulu'nda kıdem tazminatınayönelik herhangi bir saldırı karşısında“genel grev yapma” kararı almıştır.Sendikal Güç Birliği Platformu(SGBP) tarafından yapılan öneriylekonfederasyonun bu kararı son GenelKurul'da tekrarlaması sağlanmıştır.Türkiye'de kıdem tazminatı uygula-ması, yıllardır gerek hükümetler gerekde işveren örgütleri tarafından emek pi-yasasının esnekleşmesinin önündekitemel engel olarak gösterilmiştir. AKPhükümeti de, bu görüş doğrultusundaUlusal İstihdam Stratejisi hazırlık ça-lışmalarında kıdem tazminatı sistemi-nin değiştirilmesini gündeminealmıştır.

Ücretin doğal bir parçasıdır

Kıdem tazminatı, sözleşmenin yerinegetirilmesi sırasında yapılan hizmetin(işin) karşılığı olarak yapılan bir ödemeşeklinde nitelendirilmelidir. Bu ne-denle, hizmet (iş) sözleşmesinin yerinegetirilmesi sırasında, işçinin yararınaöngörülmüş tüm meblağların, ücretedahil olduğunu söylemek mümkündür.Böylece kıdem tazminatı, hizmet (iş)sözleşmesinin yerine getirilmesi sıra-sında işçi lehine öngörülmüş bir meb-lağ olarak ortaya çıkan ve ödenmesidaha sonraya bırakılmış bir ücret, yaniücret niteliğinde bir ödeme olarakkabul edilmelidir.1

Kıdem tazminatı, işveren kesiminin sa-vunduğu gibi işçilere verilen ek birödeme olarak görülmemeli, “ödenmesisonraya bırakılmış ücret parçası” ola-rak değerlendirilmelidir. Bu açıdankıdem tazminatı, işçinin yıllarca birik-

miş emeğinin karşılığıdır ve ücret hak-kından ayrı değerlendirilemez. Dolayı-sıyla, kıdem tazminatı işverenler içinbir yük değil temel ücret gibi ödenmesizorunlu bir hak ve yine işçilerin ücrethakkının içerisindeki en temel kaza-nımlarından birisidir.

Kıdem tazminatının en önemli işlevle-rinden birisi işçinin işten çıkarılmasıhalinde işsiz kaldığı dönemde aldığıkıdem tazminatı ile geçinmesidir. Butasarı yasalaştığında işçi, işsiz kaldığıdönemde bir para almayacağı için mağ-dur olacaktır. Kıdem Tazminatı hakkının güvencesidevlettir, piyasaya bırakılamaz

Kıdem tazminatı ile ilgili yeni düzen-lemeler, kıdem tazminatı hakkındanyararlanma koşullarının esnetilerekdaha çok kişinin bu haktan faydalan-masının sağlanacağı argümanıyla su-nulmaktadır. “Kıdem tazminatındançalışanların ancak % 8'i yararlanıyor”türü hangi verilere dayandığı belirsizbir tespit ile elini güçlendirmeye çalı-şan hükümet, aslında en temel görevle-rinden birisini yerine getiremediğini deitiraf etmektedir. Oysa her türlü hakkıngüvencesi devlettir. Yeni düzenlemede,devlet bu görevinden kaçmakta, işçile-rin kıdem tazminatı güvencesini birey-sel emeklilik şirketlerine ve piyasayadevretmektedir.

Hükümetin kıdem tazminatı hakkındanyararlananların sayısını arttırmak,kıdem tazminatı hakkının kapsamınıgenişletmek gibi bir derdi varsa, bununyolu bu hakkı ortadan kaldıracak dü-zenlemelerin altına imza atmaktan geç-mez. Tam aksine hükümet, bugünekadar işçinin kıdem tazminatı hakkınıödememek için elinden geleni yapanişverenlerin, bu tavrına seyirci kalmakyerine denetim görevini yerine getir-meli, mevcut sistemde kıdem tazminatıhakkından işçilerin tam ve zamanındayararlanmalarının koşullarını yaratma-lıdır.

1 Centel, Tankut. İş Hukukunda Ücret, Türkiye Denizciler Sendikası Eğitim Dizisi-9, 1990, s.78.

Page 9: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 7

Nehir Özer

6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Ka-

nunu; 30 Haziran 2012 tarihinde Resmi Ga-

zete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Yasa'nın içeriğine henüz bakmadan dikkati

çeken ilk nokta; yasa başlığında “işçi” keli-

mesi geçmemesi oluyor. “İş sağlığı” kav-

ramı; 1980'lerden sonra yaygınlaşan

küreselleşme eğilimleri ve neo-liberal poli-

tikaların işçi sınıfının kazanılmış haklarını

aşındırması sonucu “işçi sağlığı” teriminin

dönüştürülmesiyle meydana gelmiş ideolo-

jik bir kavramdır. Yasanın kendisi de adıyla

uyumlu biçimde; emekçilerin bedensel ve

ruhsal bütünlüğünün korunmasından ziyade

işin işverene en az maliyeti yükleyecek ve

işvereni prosedür ve düzenlemelerle asgari

düzeyde meşgul edecek biçimde düzenlen-

mesini amaçlıyor.

Dünya BirincisiyizTürkiye ölümlü iş kazalarında Avrupa ülke-

leri arasında birinci, dünya genelinde ise

üçüncü sırada yer alıyor. İşçi Sağlığı ve İş

Güvenliği Meclisi verileri 2012 yılı Hazi-

ran ayı sonuna kadar geçen altı aylık süre

içerisinde ülkemizde 378 işçinin hayatını

kaybettiğini gösteriyor. Yeni İş Sağlığı ve

Güvenliği Yasası'nın çıkarılma sebebi de bu

durum olarak yansıtılıyor. Ancak içeriğine

bakıldığında Yasa'da yer alan iş yerlerini

tehlike sınıflarına ayırma, işvereni mesleki

risk analizi yapmaya ve gerekli önlemleri

almaya zorunlu kılma, çalışanların iş sağlığı

ve güvenliği açısından eğitilmelerini şart

koşma, işyeri hekimleri ve iş güvenliği uz-

manlarının çalıştırılma yükümlülükleri,

bunların görevleri ve eğitimleri, işçi temsil-

ciliği gibi pek çok konunun 4857 Sayılı İş

Kanunu'nda ve ilgili yönetmeliklerinde

zaten bulunduğu görülüyor. İş kazalarına

çözüm olarak gösterilen yasanın; eski yasa

ve yönetmeliklerin birkaç ekleme yapılarak

AB ve ILO mevzuatlarına uyumlu hale ge-

tirilmesinden ibaret olduğunu görüyoruz.

Özensiz Hazırlanmış Bir KanunYasanın hazırlık sürecinde ilgili sendikala-

rın ve meslek örgütlerinin görüşleri, talep-

leri ve alana ilişkin kaygıları dikkate

alınmamıştır.

Yeni yasada işyerlerinin tehlike sınıflarına

göre ayrılması durumu korunmuş olsa da

4857 sayılı İş Kanunu'nda yer alan “Ağır ve

Tehlikeli İşler” tanımı ve işyerlerine getiri-

len işletme belgesi alma zorunluluğu kaldı-

rılmış, işyeri tehlike sınıflarının Çalışma ve

Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca çıkarılacak

bir tebliğ ile tespit edileceği belirtilmiştir.

Ancak tehlikeli sınıfa giren işyerlerinde

kadın ve çocuk işçilerin çalıştırılmalarına

dair bir düzenleme henüz yeni yasa kapsa-

mında değildir.

6331 Sayılı Kanun'la kamu kurum ve kuru-

luşları dahil tüm işletmelere getirilen iş sağ-

lığı ve iş güvenliği hizmetlerinin sunulması

için işyeri hekimi, hemşire ve iş güvenliği

uzmanı istihdam etme veya özel şirketler-

den bu hizmeti alma zorunluluğu hükümet

tarafından yasanın en ön plana çıkarılan kı-

sımlarından biridir. Ancak doktor ve hem-

şire başına düşen insan sayısının standart-

ların oldukça altında olduğu ülkemizde bu

işletmelerde öngörülen istihdamı karşılaya-

cak sayıda doktor ve hemşirenin nereden

bulunacağı merak konusudur.

Sorumluluk Hekim ve UzmanlardaYasa yaptığı düzenlemelerle iş sağlığı ve

güvenliği konusunda denetleme yapma gör-

evini devletten alarak özel şirketlere, işyeri

hekimlerine ve iş güvenliği uzmanlarına

devretmektedir. Bu şirket ve kişiler ise iş-

verene karşı sorumlu tutulmakta, yani iş gü-

venliğinin sağlanmasında sorumluluk yükü

işverenin omuzlarından alınmaktadır. Üc-

retlerini ödeyen işverene karşı sorumlu olan

bu çalışanların işlerini nasıl bağımsız bir şe-

kilde yapacakları konusuna yasada değinil-

memiştir. Yine iş sağlığı ve güvenliği

alanında pek çok temel alanın düzenlenmesi

yönetmeliklere bırakılarak çalışanlar Ça-

lışma Bakanlığı'nın insafına terkedilmiştir.

İş sağlığı ve güvenliği; sınıf mücadelerinin

bir parçasıdır. Bu doğrultuda İş Sağlığı ve

Güvenliği yasası da mutlaka toplumsal iliş-

kiler bütününde ele alınmalıdır. Ancak bu

yapıldıktan sonra konu teknik açıdan değer-

lendirilebilir. Ancak yeni yasa toplumsal

boyutu içermek bir yana, işin teknik boyu-

tunu da büyük yanlış ve eksikliklerle ele al-

maktadır. İş sağlığı ve güvenliğinde

sorumluluğu kamudan ve işverenden alıp iş

güvenliğinden sorumlu personele ve çalı-

şanlara yıkmaya çalışan yasanın piyasacı

bir yaklaşımla hazırlandığını görmemek

mümkün değildir. Yasa; çözüm sunar gibi

göründüğü birkaç konuda da bütünlüklü bir

çerçeve çizmekten ve pratik çözümler or-

taya koymaktan oldukça uzak kalmıştır. Bü-

tüncül olmayan bir yasanın, sağlıklı

uygulanma olanağı yoktur.

İşçinin değil işverenin sağlık ve güvenliği korunuyor

Geçtiğimiz günlerde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 6331 Sayılı İş Sağlığı veGüvenliği Kanunu hazırlık sürecinde sendika ve meslek örgütlerinin görüşleri, talepleri dikkatealınmadı. Yeni biçimiyle kanun, iş sağlığı ve güvenliği konusunda sorumluluğu kamudan ve iş-verenden alıp, ilgili personele ve çalışanlara devrediyor.

İSİG

Page 10: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş8

SODA, KROMSAN GREVİ

Mersin şubemizin örgütlü olduğu, Şişecam Kimyasal-lar Grubu'na bağlı Soda San. A.Ş., Soda KromsanKrom Bileşikleri Fabrikası ve Soda San. A.Ş. Tuz

İşletmesi işyerlerinde, beş ay süren toplu iş sözleşmesi görüş-melerinin ardından, anlaşmaya varılamayınca, greve gidildi. 48

gün süren grev boyunca üyelerimizin kararlı tutumu devamederken, sendika dostlarımız da bizleri yalnız bırakmadı.

Grev 4 Temmuz 2012 günü anlaşmayla sonuçlandı. Varılan an-laşmaya göre 1.1. 2012-31.12.2013 yürürlük tarihli TİS ile Pet-

Mersin Soda'da direne direne kazandık48 gün süren grev anlaşmayla sonuçlandı:

Mersin şubemizin örgütlü olduğu, Şişecam Kim-yasallar Grubu'na bağlı Soda San. A.Ş., SodaKromsan Krom Bileşikleri Fabrikası ve Soda San.A.Ş. Tuz İşletmesi işyerlerinde sendikamızın 530üyesiyle, 18 Mayıs'ta başlattığı grev 48'inci gü-nünde anlaşmayla sonuçlandı. İlk yıl 213 TL sey-yanen, ikinci yılda enflasyonun bir puan üstündezam alınırken, sosyal haklar da yükseltildi.

Page 11: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 9

rol-İş üyesi Soda Kromsan, Soda San. veTuz İşletmesi işçilerinin ücretlerine ilkyıl, aylık, seyyanen 213 Lira ücretzammı yapıldı. İkinci yıl ise ücretlere,enflasyon oranına 1 puan eklenerek zamyapılacak. Vardiya zammı ise saat başına72 Kuruş oldu. Üçlü paket olarak adlan-dırılan sosyal haklar da 2 bin 775 lirayayükseltildi. Her üç işletmede de seyya-nen yapılan zam miktarı oransal olarak,dönem enflasyonu olan yüzde 10.45'inaltında kalanlara 10.45 olarak uygula-nacak.

Soda San. Soda Kromsan ve Tuz İşlet-mesi işyerlerinde toplu iş sözleşmesi gö-rüşmeleri bu yıl, 17 Ocak'ta başlamışancak 5 ay ve 8 oturum süren görüşme-lerde anlaşmaya varılamamıştı. 5 aylıksürede bir çok uzlaşmazlık konusu çö-zülmüş ancak ücret zammı, gece ve var-diya çalışma primi, üçlü paket diyetanımlanan sosyal yardımlar ve ilk girişücretlerinde anlaşma sağlanamamıştı.

Müzik grupları da destekledi 48 gün süren Soda, Kromsan ve Tuz İş-letmesi grevimize sendikalar, siyasi par-tiler, meslek odaları, demokratik kitlekuruluşları, milletvekilleri, belediye baş-kanları, müzik grupları, kadın ve gençlikörgütleri, işçiler, emekçiler, öğrenciler,

hemen hemen her kesimden emek dost-ları büyük bir destek verdi.

Petrol- İş Sendikası Merkez YönetimKurulu anlaşmanın ardından yapmış ol-duğu basın açıklamasında grev süre-sinde destek olan herkese teşekkürederek “ Petrol-İş üyesi Soda, Kromsanve Tuz İşletmesi işçilerini, bizleri buhaklı mücadelemizde yanlız bırakmadı-lar, mücadele azmimizi kamçıladılar.Grevin başarıyla sona ermesinde emeğigeçen herkese teşekkür ediyor, sağlanananlaşmanın başta üyelerimiz Soda,Kromsan ve Tuz İşletmesi işçileri olmaküzere örgütümüze, sendikal harekete ha-yırlı olmasını diliyoruz.” dedi.

Soda, Kromsan ve Tuzİşletmesi grevimize sen-dikalar, siyasi partiler,meslek odaları, demo-kratik kitle kuruluşları,müzik grupları, baştaolmak üzere her kesim-den emek dostlarıbüyük bir destek verdi.

Page 12: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş10

21 Ekim 2011

Öztaşkın ve Kabaca'dan SodaSanayi ve Kromsan'ı ziyaret

Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın veGenel Yönetim Sekreterimiz Ahmet Ka-baca 21 Ekim 2011 tarihinde Mersin Şu-bemizi ziyaret etti. Şube ziyaretininardından Soda Sanayi A.Ş ve KromsanFabrikası'na geçerek üyelerimizle sohbetedip bilgi alış verişinde bulundular.

28 Aralık 2011

TİS için ön protokol tutuldu

Mersin şubemizin örgütlü olduğu SodaKromsan Krom Bileşikleri Fab., SodaSan. A.Ş. Genel Müdürlüğü ve SodaSan. A.Ş. Tuz İşletmesi işyerlerinde ça-lışan ve 531 üyemizi kapsayan toplu işsözleşmesi görüşmeleri için 28 Aralık ta-rihinde sendikamız genel merkezindeT. Şişecam Grubu ve Soda San. A.Ş yet-kililerinin de katılımıyla ön protokol tu-tuldu.

Ön prototokol görüşmesine işverenadına Türkiye Şişecam Topluluğu Kim-yasallar Grubu Üretim Başkan Yardım-cısı Hidayet Özdemir, Endüstri İlişkileriDirektörü Dr. Ertan İren, KimyasallarGrubu İnsan Kaynakları Direktörüİmran Eroğul ve Şişecam Endüstri İliş-

kileri Uzmanı Av. İsmail Baybora Ka-çıra, sendikamız adına da Genel Yöne-tim Sekreterimiz Ahmet Kabaca ile TİSuzmanımız Nilgün Toz katıldılar.

Mersin Şubemiz kapsamında bulunanSoda Sanayi A.Ş. Kromsan ve Tuz işlet-melerinde, toplu sözleşme görüşmeleri-nin ikinci oturumu 03.02.2012 tarihindeSoda Sanayi A.Ş işyerinde yapıldı.

Mersin şubemizin örgütlü olduğu SodaSanayi A.Ş. İşyerinde, toplu iş sözleşmegörüşmelerinde anlaşma sağlanamamasıüzerine 25 Nisan 2012 tarihinde, GenelYönetim Sekreterimiz Ahmet Kabaca,Mersin Şube Başkanımız Murat Maran-goz, Şube yöneticilerimiz, TİS Uzmanı-mız Nilgün Toz ve işyeri temsilcileri ve

üyelerimizin de katılımıyla grev ilanıasıldı.

18 Mayıs 2012

530 İŞÇİ GREVDE...

Mersin Şubemize bağlı 530 üyemizinçalıştığı Adana ve Mersin’de kuruluSoda, Kromsan ve Tuz İşletmesinde 18Mayıs 2012 Cuma günü saat 10.00 dagreve başlandı. Aylık ortalama ücretin1562 TL’sı olduğu işyerinde, sendika-mızın bir yıl için 350 TL/Ay olan ücretartışı teklifine karşı işveren 156 TL/Ayteklifinde bulundu. Vardiya ve geceprimi, üçlü paket ve ilk giriş ücreti mad-delerinde de anlaşma sağlanamadı.

28 Mayıs 2012

Greve çıkmaktan başka çaremiz yoktu...

Mersin şubemizin örgütlü olduğu, Şişe-cam Kimyasallar Grubu'na bağlı SodaSan. A.Ş., Soda Kromsan Krom Bileşik-leri Fabrikası ve Soda San. A.Ş. Tuz İş-letmesi işyerlerinde 5 aydır süren topluiş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşmasağlanamaması üzerine 530 üyemiz 18Mayıs'ta greve çıktı.

Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın,Genel Yönetim Sekreterimiz Ahmet Ka-baca, Mersin Şube Başkanımız YunusMurat Marangoz, Mersin şube yönetici-leri ve temsilcilerin de katılımıyla Sodagrevi halaylarla başlatıldı, işyerlerine,“Bu İşyerinde Grev Vardır” pankartlarıasıldı. Sendikamız Genel Başkanı Mus-tafa Öztaşkın grevi başlatırken yaptığı

Gün, Gün Mersin Soda ve Kromsan grevi

25 Nisan 2012

SODA İŞYERİNDE GREV İLANI

3 Şubat 2012

TİS görüşmeleri devam ediyor

Page 13: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 11

açıklamada, 5 aydır süren görüşmelerdesosyal haklarda anlaşma sağlandığınıancak ücret zammı, gece vardiyası üc-retleri ve işe ilk giriş ücretinde bir neticealınamadığı için greve gidildiğini söy-ledi. Öztaşkın, 17 Ocak'ta başlayan2012-2013 toplu sözleşme sürecindenbugüne gerçekleştirdikleri 8 oturumdanda netice alamadıkları için greve gitmekararı aldıklarını söyledi.

Öztaşkın, şöyle konuştu: "Bu 5 aylık sü-rede bir çok uzlaşmazlık konusu halle-dildi ama ücret zammı, gece ve vardiyaçalışma primi, üçlü paket diye tanımla-dığımız sosyal yardım ve ilk giriş ücret-lerinde anlaşma sağlanamadı. Ücretzammında biz herkese eşit miktardaolmak üzere 350 TL zam yapılmasınıönerdik, işveren ise yine herkese eşitolmak üzere 156 lira ücret zammı yapa-bileceğini söyledi.

İkinci ve en önemli uyuşmazlık konu-muz da vardiya ve gece primi konula-rındaydı. Biz vardiya priminde saatücretinin 1 lira olmasını istedik, işverende 67 kuruş verdi. Dolayısıyla temel an-laşmazlık konumuz iki noktadır.”

Öztaşkın, işçilere hitaben yaptığı konuş-mada, kimyasal üretimin yapıldığı buişyerlerinde çalışmanın risklerini bildik-lerini söyleyerek konuşmasını şöyle sür-dürdü:

"Burası bir kimya fabrikası. Eğer kim-yasal maddeler doğru yöntem ve teknik-lerle üretilmezse ve kullanıcılartarafından doğru şekilde kullanılmazsahem üretenlerin hem de kullananların ,bu ürünleri tüketenlerin hayatlarını ka-busa dönüştürür. Kalıcı ve tedavisimümkün olmayan hastalıklara yol açar.İşe yeni giren arkadaşlarımız asgari üc-retin biraz üzerinde ücretlerle çalışıyor-lar. Eğer bu eğitimli, kalifiye, kimyasalmaddelerle çalışmanın riskini göze alanarkadaşlarımıza bin 500 lira layık görü-lüyorsa, bizim de grev yapmaktan başkaçaremiz yok.”

Öztaşkın'ın konuşması sırasında “Yaşa-sın işçilerin birliği”, “İnsanca yaşamakistiyoruz”, “İşçilerin birliği sermayeyiyenecek” sloganları atan üyelerimiz,daha sonra davul zurna eşliğinde halay-

lar çekerek greve başladı.Tümtis veKristal-lş Sendikalarının Mersin Şube-leri de işçilere destek verdi.

28 Mayıs 2012

Mersin Şubemiz Belediye Başkanıİbrahim Genç ile görüştü

Mersin Şube Başkanımız Yunus MuratMarangoz, Şube Başkan Yardımcılarıve Şube Yönetim Kurulu Soda, Krom-san, Tuz grevci işçilerine destek olmasıamacıyla 28 Mayıs tarihinde YenişehirBelediye Başkanı İbrahim Genç'i maka-mında ziyaret ettiler.

30 Mayıs 2012

Genel Sekreterimiz Soda’da Grevci İşçilerle

Genel Sekreterimiz Ali Ufuk Yaşar, 30Mayıs Perşembe günü Mersin'e giderek,sendikamız üyesi Soda, Kromsan veTuz grevci işçilerini ziyaret etti.

Yaşar'a ziyaretleri sırasında Adana Şube

Page 14: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş12

Başkanımız Abdülmecit Dönmez,Adana Şube Başkan Yardımcısı Cema-lettin Çetinkıran da eşlik etti. Genel Se-kreterimiz Ali Ufuk Yaşar ve AdanaŞube yöneticilerini Soda San. A.Ş. veSoda Kromsan Krom Bileşikleri fabri-kası önünde Mersin Şube BaşkanımızYunus Murat Marangoz, Şube Yönetim,Denetim, Disiplin kurulu üyeleri ile iş-yeri temsilcileri ile grevci işçiler karşı-ladı.

Daha sonra Mersin Şube'ye geçenGenel Sekreterimiz Yaşar, burada daŞube Başkanı, işyeri temsilcileri ve iş-çilerle bir toplantı yaptı.

30 Mayıs 2012

SGBP Dönem Sözcüsü Kenan Öztürk’tengrevci işçileri ziyaret

Aynı saatlerde Sendikal Güç BirliğiPlatformu Dönem Sözcüsü ve TÜMTİSGenel Başkanı Kenan Öztürk de Mersinşubemize gelerek Petrol- İş yöneticilerive grevci işçileri ziyaret etti.

Öztürk, SGBP bileşeni sendikalar ola-rak dayanışma içerisinde olacaklarını,grevin mutlaka başarıya ulaşacağınainandığını söyledi.

12 Haziran 2012

Merkez Yöneticilerimiz Grev Yerinde

Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın,Genel Mali Sekreterimiz İbrahim Do-ğangül, Genel Örgütlenme ve EğitimSekreterimiz Nimetullah Sözen, AdanaŞube Başkanımız, Başkan Yardımcılarıve Şube Yönetim Kurulu üyeleri, Adanaşubemize bağlı işyerleri baştemsilci vetemsilcileri, Petrol-İş üyesi işçiler 12Haziran'da Soda, Kromsan ve Tuzgrevci işçilerini ziyaret ederek moralverdiler. Genel merkez yöneticilerimizgrevci işçilere yaptıkları konuşmalarda

grevin başarıya ulaşması için Petrol-İş'in her türlü mücadeleyi vereceğinibildirdiler.

Türkiye Şişe Cam Grubu'na bağlı Soda,Kromsan ve Tuz İşletmesi işyerleri için

5 aydır süren görüşmelerde sosyal hak-larda anlaşma sağlanmış ancak ücretzammı ve gece vardiyası ücretleri ile ilkgiriş ücretinde sonuç alınamamıştı.2012 ve 2013 yıllarını kapsayan,17Ocak'ta başlayan ve 8 oturum yapılantoplu iş sözleşmesi görüşmelerinde an-laşma sağlanamadığı için sendikamızgrev kararı almıştı.

Petrol-İş, ücret zammında herkese eşitmiktarda olmak üzere 350 TL zam ya-

pılmasını önermiş, işveren ise yine her-kese eşit olmak üzere 156 lira ücretzammı yapabileceğini bildirmişti. İkincive en önemli uyuşmazlık konusu isevardiya ve gece primiydi. Sendikamızvardiya priminde saat ücretinin 1 liraolmasını isterken işveren de 67 kuruşönerdi. Anlaşma sağlanamayınca sendi-kamız 18 Mayıs'ta greve çıkmıştı.

21 Haziran 2012

Adana Şubemizden dayanışma ziyareti

Petrol-İş Adana Şubesi 21 Haziran2012 tarihinde Türk-İş Bölge Başkanıve Türk-İş'e bağlı çeşitli sendikalaramensup Şube Başkanları ilebirlikte önce Petrol-İş Sendikası Mer-sin Şube'sini ziyaret etti. Heyet dahasonra grevde bulunan Soda Kromsanemekçilerinin direniş yerlerine gelerekonlarla dayanışma dileklerini dile ge-tirdi. Bu ziyaretin kendilerine moralverdiğini ifade eden, Soda ve Kromsangrevcileri, katılımcılara teşekkür ettiler.

Page 15: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 13

2 Temmuz 2012

Yöneticilerimizden bir ziyaret daha

Genel Sekreterimiz Ali Ufuk Yaşar ve Genel Yö-netim Sekreterimiz Ahmet Kabaca 2 Temmuz'daMersin- Şubemiz Konferans salonunda bir toplantıyaparak, sendikal örgütlenme sorunları ve Soda ve

Kromsam Grevindeki son gelişmeler hakkında üye-leri bilgilendirdi. Genel Sekreterimiz Ali UfukYaşar ve Genel Yönetim Sekreterimiz Ahmet Ka-baca daha sonra toplantıya katılanlarla birlikte grevyerine bir moral ziyaretinde bulundular. Burada dagrevdeki üyelerimizle son süreçler hakkında konu-şarak, greve destek ve dayanışma süreçlerinin gi-dişatı konularını ele aldılar.

21 Haziran 2012

Batman Şubemizden dayanışma ziyareti

Petrol-İş Sendikası Şubelerinin Soda Kromsan iş-çileriyle dayanışma ziyaretleri devam ediyor. Bat-man Şube Yönetimi ve temsilcilerinden oluşan, birheyet 21 Haziran 2012 tarihinde Petrol-İş - MersinŞube'yi ziyaret ederek, grevle ilgili görüş ve dene-yim alışverişinde bulundu. Heyet daha sonra grevyerini ziyaret ederek, Batman Şubesi’de örgütlüsendikamız üyelerinin destek ve dayanışma mesaj-larını iletti.

04 Temmuz 2012

İmzalanan TİS hakkında bilgi verildiGenel Başkanımız Mustafa Öztaşkın, Genel Sekre-terimiz Ali Ufuk Yaşar, Genel Yönetim SekreterimizAhmet Kabaca, Mersin Şube Başkanımız YunusMurat Marangoz ve Toplu Sözleşme UzmanımızNilgün Toz, Soda ve Kromsan iş yerinde 48 günlükdirenişten sonra bağıtlanan Toplu sözleşmenin iç-eriği hakkında üyelerimize bilgi verdiler. Ücret vesosyal haklar konusunda başlangıçtan, son sürecekadar yürütülen pazarlıkların da anlatıldığı toplan-tıda, içinde bulduğumuz sene ve ikinci yıldaki ücretzammı ve üçlü paket çerçevesindeki hak kazanım-ları da anlatıldı.

Page 16: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş14

SODA GREVİMİZDE ÖRNEK DAYANIŞMA SERGİLENDİ

İşçiler, emekçiler, sendikalar, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, milletvekilleri, gaze-teciler, müzik grupları Soda, Kromsan ve Tuz işçisinin yanındaydı...

Mersin şubemizin örgütlü olduğu, Şişecam Kimyasal-lar Grubu'na bağlı Soda San. A.Ş., Soda KromsanKrom Bileşikleri Fabrikası ve Soda San. A.Ş. Tuz İş-letmesinde çalışan 530 üyemizle 18 Mayıs'ta başlattı-ğımız greve destek çığ gibi büyüyor.

21 Mayıs'ta Emek Partisi İl Başkanı Mehmet Taşçı veYönetim Kurulu üyeleri şubemizde grevci üyelerimizedestek ziyaretinde bulunarak mücadelemizde bizleriyanlız bırakmadılar.

21 Mayıs'ta CHP İl Başkanı ve Yönetim Kurulu Üye-leri Soda, Kromsan, Tuz İşletmesi işçilerini fabrikaönünde ziyaret ederek başarı dileklerini ilettiler, Sodaişçilerinin yanında olduklarını bildirdiler.

22 Mayıs'ta Türkiye Komünist Partisi il yöneticileri veüyeleri grevci işçileri ziyaret ederek, grevin başarıyaulaşması için her türlü desteği vereceklerini bildirdi-ler.

Yine 22 Mayıs'ta Türk-İş'e bağlı şube başkanlarıgrevci işçileri ziyaret ederek, mücadelelerinde başarı-lar dilediler.

24 Mayıs'ta Tekgıda-İş Sendikası Adana Şube yöneti-cileri ve Coca Cola işyeri sendika temsilcileri grevdekiüyelerimizi ziyaret ederek mücadelelerinde başarılardilediler.

25 Mayıs'ta Mersin Emek ve Demokrasi Platformu vesivil toplum kuruluşları Soda, Kromsan, Tuz İşletmesiişçilerine fabrika önünde destek ziyaretinde bulundu-lar, dayanışma içinde olacaklarını bildirdiler.

26 Mayıs'ta BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü,Akdeniz Belediye Başkanı Fazıl Türk, BDP İl BaşkanıMusa Kumlu yanlarındaki Heyetle grevci işçileri zi-yaret ederek, greve destek verdiler.

Yine aynı gün 26 Mayıs'ta Toroslar Belediye BaşkanıHamit Tuna ve Ülkücü İşçiler Derneği Başkanı ile ya-nındaki Heyet Soda, Kromsan ve Tuz İşletmelerigrevci işçimlerini ziyaret ettiler, başarı dileklerini ilet-tiler.

28 Mayıs'ta Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı grevci iş-çileri sendikamızda ziyaret ederek Soda işçisinin haklı

mücadelesini sonuna kadar destekleyeceklerini bil-dirdi.

Aynı gün, 28 Mayıs'ta Mersin Gazeteciler CemiyetiBaşkanı Ahmet Ünal ve Kristal-İş Şube BaşkanıAhmet Ergev, Yönetim kurulu üyeleri Soda, Kromsanve Tuz grevci işçilerine destek ziyaretinde bulundular,dayanışma içinde olacaklarını bildirdiler.

29 Mayıs'ta MHP Yenişehir İlçe Başkanı AlihanKüçük ve Yönetim Kurulu üyeleri sendikamızdagrevci işçilere destek ziyaretinde bulundular, Soda iş-çisinin mücadelesini desteklediklerini bildirdiler.

Devrimci İşçi Partisi de sendikamız üyesi Soda,Kromsan ve Tuz işçilerine konser verdi.

30 Mayıs: Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri ve Yol-İşGenel Başkanı Ramazan Ağar ve Yol-İş Şube Başkanıİrfan Gültekin grevci işçileri ziyaret ederek mücade-lelerini desteklediklerini bildirdiler.

31 Mayıs: Akdeniz Belediyesi Kent Konseyi GenelSekreteri ve Emek Partisi İl Başkanı Mehmet Taşçıgrevci işçilere destek ziyaretinde bulundular.

31 Mayıs: 68'liler Derneği Başkanı Hasan Kapıkıranve Yönetim Kurulu Üyeleri ile Bağımsız Kadın Der-neği yöneticileri grevci işçilerle dayanışma ziyaretindebulundular.

8 Haziran: Tezkoop-İş Sendikası Adana Şube YönetimKurulu Üyeleri grevci işçilere destek ziyaretinde bu-lundular.

10 Haziran: CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Ak-kaya, Mersin Milletvekilleri Aytuğ Atıcı, Ali Rıza Öz-türk ve İl Başkanı Yılmaz Şanlı Soda, Kromsan ve TuzGrevci işçilerine detek ziyaretinde bulundular.

8 Haziran: Özürlüler Derneği Federasyonu Sodagrevci işçilerine destek ziyareti yaptı.

14 Haziran: Bandista Müzik Grubu Mersin şubemizdeSoda grevci işçilerine destek ve moral konseri verdi.

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan21 Haziran'da grev yerini ziyaret ettiler.

Page 17: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 15

Bor, Petrol ve DoğalgazdaÖzelleştirme Kabul Edilemez

27. DÖNEM 2. OLAĞAN GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU TOPLANDI:

BAŞKANLAR KURULU

Petrol-İş Sendikası'nın 27.Dönem 2. Olağan Genişletil-miş Başkanlar Kurulu,

KKTC/Girne'de Turizm EmekçileriSendikası'nın KKTC Vakıflar İdare-si'nden devir alarak işlettiği DomeHotel'de yapıldı. Dev-İş Genel Baş-kanı Mehmet Seyis, Türksen Federas-yonu Genel Başkanı Arslan Bıçaklı,Turizm Emekçileri Sendikası GenelBaşkanı Bayram Karaman da toplan-tıya katıldı. Dost sendikacılarKKTC'de başlayan özelleştirmeler,taşeronlaştırma politikaları veKKTC'deki sendikal hareketin duru-

muyla ilgili olarak Genişletilmiş Baş-kanlar Kurulu üyelerini bilgilendire-rek, KKTC ile ilgili sorularıyanıtladılar. Dünyada ve Türkiye'dekisiyasi, sosyal, ekonomik gelişmelerin,Bor madenleri, TPAO ve BOTAŞ'ınözelleştirme girişimlerine karşı izle-necek politikaların değerlendirildiğiBaşkanlar Kurulunda, başta Ulusal İs-tihdam Stratejisi olmak üzere kıdemtazminatı, Toplu İş İlişkileri KanunTasarısı gibi konular da tartışılarak iz-lenecek politikalar oluşturuldu. Hükü-metin toplu sözleşme görüşmelerindememurlara çok düşük oranlarda zam

önerisini kabul etmeyerek 1 günlükgreve çıkan kamu emekçilerinin gre-vini de selamlayan ve dayanışma duy-guları ileten Başkanlar Kurulu, siyasiiktidarın emeğe saldırı politikalarınakarşı tüm emek örgütlerini birliktemücadeleye çağırdı.

Genişletilmiş başkanlar kurulu ikigünün ardından toplantıda yapılandeğerlendirmeleri ve bu doğrultudaalmış olduğu kararları bir sonuç bil-dirgesi ile emek dostu kamuoyuna du-yurdu.

Petrol-İş Sendikası'nın KKTC-Girne'de 23-24 MAYIS 2012 tarihinde toplananGenişletilmiş Başkanlar Kurulu'nda gündem emeğe saldırı politikalarıydı. Baş-kanlar Kurulu emeğe saldırı politikalarına karşı tüm emek örgütlerini birliktemücadeleye çağırdı.

Page 18: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş16

Emek düşmanı politikalara karşı ortak mücadele

2008 yılındaki küresel kriz, arkasın-dan Avrupa ekonomisinin iflasasürüklenmesi; tüm dünyada on yıl-lardır uygulanan neo-liberal poli-tikalarda yolun sonuna gelindiğinigöstermiştir. Buna rağmen çözümiçin, halkın değil sermayenin çıkar-larını eksene alan uygulamalardaısrar edilmekte ve “kemer sıkma”programlarıyla emekçilere yeni be-deller ödetilmeye çalışılmaktadır.Ekonomiyi yeni bir durgunlukbatağına sokan, işsizlik ve yoksul-luğu artıran bu önlemlere karşıemekçilerin tepkisi ise başta Avrupaolmak üzere dünyanın dört birköşesinde giderek yükselmektedir.Avrupa'da farklı ülkelerde yapılanseçimlerde, “kemer sıkma” pro-gramlarını reddeden siyasi alternat-iflerin öne çıkması ise emekçilerineşit, özgür ve adil bir yaşam talep-lerinin en önemli göstergesidir.

Küresel federasyonlarınbirleşmesini destekliyoruzBöyle bir dönemde, emekçilerin hakve çıkarları için mücadele eden veişçi sınıfının taleplerinin taşıyıcısıolan sendikal hareketin dünyada veAvrupa'da güçlerini birleştirmekararı alması son derece doğrudur.Bu doğrultuda, üyesi olduğumuzAvrupa Enerji ve Kimya İşçileriFederasyonu (EMCEF) ile AvrupaMetal İşçileri Federasyonu EMF veAvrupa Tekstil ve Deri İşçileri Fed-erasyonu (ETUC:TCL) birleşerekAvrupa Sanayi İşçileri Federasy-onu'nu kurmuştur. Yine üyesi bulun-duğumuz Uluslararası Kimya Enerjive Maden İşçileri Federasyonu(ICEM), Uluslararası Metal İşçileriFederasyonu (IMF) ve UluslararasıTekstil ve Deri İşçileri Federasyonu(ITGLWF), birleşerek küresel sanayifederasyonunu kurmaya hazırlan-

maktadır. Petrol-İş Sendikası, buküresel birleşme süreçlerini destek-lemekte ve sendikal hareketin her birülkede birlik perspektifiyle hareketetmesi gerektiğini düşünmektedir.

Bölge barışını merkeze alan bir dış politika izlenmeliEkonomik krizin etkisinisürdürmesi, emperyalist paylaşımkavgasını ve bölgesel çatışmaları daşiddetlendirmektedir. KomşumuzSuriye'ye dönük uluslararası müda-hale tehditleri her geçen gün yoğun-laşmaktadır. Irak'ta ise parçalanmaolasılığı yükselmektedir. Böylesinehassas bir dönemde hükümetin,“komşularla sıfır sorun” ilkesineuygun bir şekilde, sorumlu, bağım-sız ve bölge barışını hedefleyen birdış politika hattı izlemesi gerekmek-tedir.

Merkezinde Kıbrıs adasının olduğuDoğu Akdeniz'de, petrol ve doğal-gaz arama çalışmaları nedeniylebüyüyen siyasi gerilim; bölgeselsorunları derinleştirirken, emperyal-ist güçlerin Akdeniz'de etkinliğiniarttırmasına neden olmaktadır. Busüreçte, Kıbrıs Sorunu'nun çözümübölgesel barışın sağlanmasına vebölge halklarının kardeşçe yaşa-masına büyük bir katkı koyacaktır.Petrol-İş Sendikası olarak, Kıbrıs’taçözümün Türk ve Rum halklarınınortak kararıyla belirlenmesi gerek-

Sendikal hareketin küresel ve yerel ölçekte silkinmesi için birlik ve dayanışma perspektifinigüçlendiren sendikal politika ve stratejiler izlemeyi sürdürüyoruz. TPAO, BOTAŞ ve Eti Ma-den'in özelleştirilmesine yol açacak her türlü girişime karşı mücadele edeceğiz.

GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU SONUÇ BİLDİRGESİ:

Page 19: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 17

tiğine, iki halkın eşit şartlarda temsiledilerek gönüllü birliktelikleyaratılmış bağımsız, birleşik KıbrısCumhuriyeti olması gerektiğineinanmaktayız. Kuzey Kıbrıs'ta bir-takım siyasi hesaplar veözelleştirmelerle kamu varlıklarınıntalan edilmesine, neo-liberal uygula-malara karşı mücadele eden işçi kon-federasyonları Türk-Sen ve Dev-İşile dayanışma içerisinde olduğumuzubildiriyoruz.

Ülkemizde toplumsal ve siyasal ku-tuplaşmayı hızlandıran uygulama vepolitikalar, halkımızı ayrıştırmaktave toplumsal barışa zarar vermekte-dir. Kürt Sorununun çözümünde bir-lik ve beraberlik perspektifiyle,toplumsal barışın bir an önce tesisedilmesi temel hedef olmalı, ayrımcıpolitikalardan kaçınılmalıdır. Bu açı-dan Yeni Anayasa hazırlık süreci birfırsat olarak değerlendirilmelidir.Petrol-İş, demokratik, özgürlükçü,eşitlikçi ve sosyal bir Anayasa talepettiğini ve Anayasa yazım sürecininbu amaca uygun şekilde örülmesigerekliliğinin bir kez daha altınıçizmektedir.

Eti Maden, TPAO veBOTAŞ zayıflatılamaz!Türkiye'nin en önemli stratejik var-lığı bor madenlerinin özel sektör

tarafından işletilmesinin önünü aça-cak bir yasa değişikliği, TBMM En-erji Komisyonu'na gönderilmiştir. Budeğişiklikle hükümet, dünyanın enbüyük üreticisi konumunda olduğu-muz bor madenlerini, “hizmet alımı”adı altında özelleştirerek yerli ve ya-bancı sermayenin kullanımına sun-maya hazırlanmaktadır. Petrol-İş,örgütlü olduğu Eti Maden'i zayıflat-acak bu girişime karşı mücadele ver-mekte ve 2840 Sayılı Yasa'daöngörülen değişiklik tasarısının der-hal geri çekilmesi gerektiğini savun-maktadır.

Borların özelleştirilmesi dışındaişkolumuzda 6326 Sayılı Petrol Ka-nunu'nun tümüyle değiştirilmesi ve4646 Sayılı Doğalgaz Piyasası Ka-nunu'nda değişiklik yapılmasını

öngören tasarılar da hükümet gün-demine alınmıştır. Bakanlar Kuru-lu'nda imzaya açılmasına karşınkamuoyundan gizlenen yeni PetrolKanunu Tasarısı'na ilişkinSendikamızın ciddi kaygıları bulun-maktadır. Tasarıda gözetilmesiniistediğimiz konular şunlardır. Yasadapetrol kaynaklarımızın aranması,geliştirilmesi ve üretilmesinin “millimenfaatlere” uygun olması ölçütükorunmalıdır. Ülke güvenliği ve yur-tiçi tüketimde “memleket ihtiyacı”gözetilmeli, devletin petrol üretimin-den aldığı pay korunmalıdır. Sek-törde yabancı devlet ve şirketlerinetkisini artıracak düzenlemelerdenkaçınılmalıdır. Devlet şirketimizTPAO'ya petrol ile ilgili izin, aramave işletme ruhsatlarında tanınanönceliklere dokunulmamalıdır.

4646 Sayılı Doğalgaz Piyasası Ka-nunu'nda yapılmak istenen değişik-likle ise bu sektörde faaliyet gösterenkamu kuruluşu BOTAŞ'ın taşı-macılık ve ticaret faaliyeti yürüteniki şirkete bölünerek özelleştirilmesiamaçlanmakta ve doğalgaz alanındaserbestleşmenin arttırılması hede-flenmektedir. Sendikamız, TPAO veBOTAŞ'ın özelleştirilmesine yol aça-cak her türlü girişime, dün olduğugibi bugün de karşı çıkacaktır. Sek-törde yapılması gereken, milli şirke-timiz TPAO'nun yeniden entegre biryapıya kavuşturulması, diğer kamu

Page 20: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş18

kuruluşu BOTAŞ ile birleştirilmesive ülkemizde kamu eliyle etkin birenerji politikasının geliştirilmesidir.

Emek düşmanı düzenlemelerekarşı ortak mücadele verilmeliŞubat ayında Ulusal İstihdam Strate-jisi'ni güncelleyen hükümet, 2012yılı içinde esnek ve taşeron çalışmayıyaygınlaştıracak, güvencesiz, düşükücretle ve Özel İstihdam Bürolarıaracılığıyla “kiralık işçi” olarakçalışmanın önünü açacak düzen-lemeleri “emeğe saldırı eylem planı”şeklinde hazırlayarak gündeminealmıştır. Aynı plan doğrultusunda,işçi sınıfının elinde kalan sonkazanımı olan kıdem tazminatıhakkımıza göz dikilmiştir. Petrol-İşSendikası, başta kıdem tazminatıfonu uygulaması olmak üzere emekdüşmanı düzenlemelere karşı emeğitemsil eden örgütlerin işbirliği,dayanışma ve ortak mücadele per-spektifi ile hareket etmesi gerek-tiğini düşünmektedir.Konfederasyonumuzun son GenelKurulu'nda kırmızı çizgimiz olarakbelirlenen kıdem tazminatına ilişkinTürk-İş, üzerine düşen görev ve so-rumluluğu yerine getirmeli, net birduruş sergilemelidir.

12 Eylül'ün yasakçı zihniyetiylehazırlanmış Toplu İş İlişkileri Ka-nunu Tasarısı, sendikal barajlarıkaldırmayan ve grev yasaklarınımuhafaza eden, hak ve özgürlüklerigenişletmeyen içeriğiyle ILO’nun98, 87, 135 ve 151 sayılı sö-zleşmelerine, Avrupa İnsan HaklarıSözleşmesi’ne ve Avrupa SosyalŞartı’na aykırıdır. Halen Meclis gün-deminde görüşülmeyi bekleyenTasarı geri çekilmeli ve yeni birtasarı Türkiye'nin altına imza koy-duğu uluslararası sözleşmeler ileAvrupa Birliği temel insan haklarısözleşmeleri, Avrupa Birliği SosyalŞartı ve ülkemizin sendikal deneyim-leri dikkate alınarak hazırlanmalıdır.

İşkolu barajındaki belirsizlikgerekçesiyle sendikal hak ve özgür-lüklere aykırı şekilde yetki tespittaleplerini bekleten Çalışma veSosyal Güvenlik Bakanlığı'nın iseyeni yasa çıkana kadar son istatistik-ler doğrultusunda bu sorunu acilençözmesi gerekmektedir.

TBMM Genel Kurulu'na intikal edenbir diğer düzenleme olan İş Sağlığıve Güvenliği Kanun Tasarısı'nın,ülkemizde artan iş cinayetlerini ön-leme noktasında yetersiz kalacağıaçıktır. Tasarı, “işçi sağlığı”kavramını “iş sağlığı”na dönüştür-erek işçiyi değil işin korunmasını önplana almakta ve işçi sağlığı ve işgüvenliği alanını piyasalaştırmak-tadır. 2012 yılının ilk dört ayında enaz 250 işçinin iş cinayetlerinin kur-banı olması, bu alanda yeni ölümlerbeklenmeden devlet tarafındanacilen etkin bir denetim mekaniz-ması kurulmasını, sorumlulara cay-dırıcı cezaların verilmesini veönlemlerin alınmasını sağlayabilecekyeni bir yasal düzenlemeye ihtiyaçbulunduğunu göstermektedir.

Kamuoyunda “Sahte SendikaYasası” olarak bilinen kanuna daya-narak başlatılan toplu sözleşmegörüşmelerinde hükümetin teklifineve tavrına tepki gösteren memurkonfederasyonlarının 23 Mayıs'tagerçekleştirilen grev dahil eylem-lerini destekliyor, kamu emekçi-

lerinin insanca yaşayacak bir ücret,grevli toplu sözleşme hakkı vegüvenceli istihdam taleplerinindikkate alınmasını istiyoruz.

Şişecam'a bağlı Soda, Kromsan veTuz İşletmeleri'nde 5 aydırsürdürdüğümüz toplu iş sözleşmesigörüşmelerinde anlaşma sağlana-madığı için 18 Mayıs 2012 tarihinde530 üyemiz greve çıkmıştır. Petrol-İş üyesi Soda, Kromsan ve Tuz İşlet-meleri işçilerinin kararlımücadelesinin başarıylasonuçlanacağına inanıyoruz.Örgütümüz tüm gücüyle, grevdekiarkadaşlarımızın yanında olacaktır.

Hayatını sendikal mücadeleyeadamış olan Sendikamız EğitimcisiSüleyman Üstün Hocamızı,ölümünün 5. yılında özlemle anıy-oruz. Süleyman Hocamızın bizeöğrettikleri doğrultusundaSendikamız, emeğe dönüksaldırıların yoğunlaştığı bu dönemdesendikal hareketin küresel ve yerelölçekte silkinmesi için birlik vedayanışma perspektifini güçlendirensendikal politika ve stratejiler izle-meyi sürdürecektir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.Genişletilmiş BaşkanlarKurulu adınaMustafa ÖZTAŞKINGenel Başkan

Page 21: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 19

ŞUBE GENEL KURULU

Derleyen: Nehir Özer /Sadegül Sarıtaş

Trakya Şubemizin 6. OlağanGenel Kurulu 10 HaziranPazar günü Lüleburgaz Ezgi

Hotel Konferans Salonunda gerçek-leştirildi.

Genel kurula 125 delegenin yanı sıraüyeler ve çok sayıda konuk ve yerelgazeteciler katıldı. Katılımcılar ara-sında bölgedeki sendikaların, çeşitlisiyasi partilerin, demokratik kitle ör-gütlerinin temsilcileri de vardı. CHPLüleburgaz İçe Başkanı TurabiKayan, MHP İlçe Başkanı İbrahimGüleryüz, TES-İŞ Şube BaşkanıErkan Çakan, Kristal-İş Trakya ŞubeBaşkanı Habib Çalışkan, EMEP İlçeBaşkanı Aytekin Bulut, Birleşik

Metal Trakya Şube Başkanı FedaiDuvan, TEKSİF Örgütlenme Sorum-lusu Çetin Yelken, Emekli-SenÖzcan Atala, ÖDP'den Yaşar VarolTrakya Şubesini yalnız barakma-dılar.

Genel kurulun açılışını yapan TrakyaŞube Başkanımız Turgut Düşova, ko-nuşmasına havayolu işçilerine geti-rilen grev yasağını kınayarak başladı.Düşova, 12 Eylülle hesaplaştığınısöyleyen AKP Hükümeti'nin, 12 Ey-lülcülerin bile cesaret edemediği biriş yaptığını dile getirerek;”12 Eylülyasaklarına bir yenisi daha eklenerekTHY’de grev yasağı getirildi. THYçalışanlarının grev hakkı ellindenalındı. İşte AKP’nin ileri demokrasianlayışı. Biz, şube yönetimi veemekçi arkadaşlarımızla birlikte,bunlara karşı mücadele etmek zorun-dayız. Mücadelemizi kararlılıkla sür-düreceğiz” dedi.

İşçi sınıfının genel greve gücü var

Daha sonra söz alan Genel Başkanı-mız Mustafa Öztaşkın’ın günde-minde ise esnek ve güvencesizçalışmayı yaygınlaştıracağı öngörü-len Ulusal İstihdam Stratejisi belgesi,

grev hakları ellerinden alınan ve hu-kuksuz biçimde işten çıkarılan TürkHava Yolları (THY) çalışanları,kıdem tazminatında yapılması plan-lanan değişiklikler, Türk – İş bünye-sindeki on sendikanın kurduğuSendikal Güç Birliği Platformu'nayönelik eleştiriler gibi konular, vardı.

Son dönemlerde artan esnek ve gü-vencesiz çalışmaya dikkat çeken Öz-taşkın “Ekonominin ayağı ucuz işgücü üzerine kurulmuştur. Ucuz işgücünü sağlamanın yolu da güvence-siz, kuralsız ve sendikasız işçi çalış-tırmaktan geçer. AKP Hükümeti,bunları yapmaktadır. Demokratikhakkını kullanarak, barışçıl bir eylemgerçekleştiren havayolu işçilerinden305 kişiyi işten atarak, ne kadar ka-rarlı olduğunu göstermiştir” dedi.

Sendikal örgütlülüğün yüzde 5’leredüştüğünü, özel sektörde bu oranınyüzde 3 olduğuna dikkat çeken Öz-taşkın, gündemde geniş yer bulankıdem tazminatı fonu tartışmalarınada değindi.

Çalışanların çok küçük bir kısmınınkıdem tazminatından yararlanabilme-sinin nedeninin geçerli uygulamala-

Trakya şubemizin 10 Hazi-ran'da yapılan Şube GenelKurulu'nda Şube Başkanlı-ğına Turgut Düşova yenidenseçilirken Başkan Yardımcı-lıklarına da Hasan OğuzKeser ve Ercan Yavuz (Mali)seçildiler.

Turgut Düşova yeniden başkan Trakya Şubesi 6. Olağan Genel Kurulu yapıldı:

Page 22: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş20

rın hatalı olması değil, hükümetinkıdem tazminatlarını gasp edenleregöz yumması olduğunu belirtti.Kıdem tazminatı fonu kurularak ön-celikle kıdem tazminatı gün sayısı-nın azaltılmasının, ilerleyen süreçteise kıdem tazminatının tamamen de-ğiştirilerek emeklilikte ödenen birücrete dönüşmesinin istendiğiniifade etti. İktidarın kıdem tazmina-tını istediği şekle getirmek için“sorun varmış algısı yaratma” yo-lunu izlediğine de değindi.

Yeter ki sınıfın önüne düşün

Saldırılar karşısında Türk-İş yöneti-minin tavrını da eleştirerek, “Kıdemtazminatı konusunda, ‘Görüşebiliriz,işverenlerimiz bazı konularda haklıolabilir’ diyen Hak-İş’e bugün,Türk-İş yönetimi de eklenmiştir.‘Kıdem tazminatı, grev nedenidir’diye kararı olan Türk-İş bugün, ‘Bukıdem tazminatında sorun vardır.Bunu hükümetle konuşmak, yenidendeğerlendirmek lazım. Genel grev,genel grev diyoruz da, bunu yapacakgücümüz var mı?’ diyen bir noktayagelmiştir. Evet vardır. Türkiye işçisınıfının genel grev yapacak gücüde, kararlılığı da, cesareti de vardır.Yeter ki siz işçi sınıfının önünedüşün, ona güven verin, üzerinizedüşeni yapın” dedi.

Öztaşkın, Türk-İş yönetiminin,“Sendikal Güç Birliğinin işçileri

böldüğü, zayıflattığı” gibi iddialarıolduğunu, bunun gerçek olmadığını,tam tersine işçi ve emekçileri, bütünemek ve demokrasi güçlerini, hiçbirayrım gözetmeden birleştirmek veemek düşmanı güçlerin karşısınadikmek için kurulduğunu kaydetti.

Sendikal anlayışı değiştireceğiz

Önümüzdeki dönemde çıkarılmasıdüşünülen yeni Petrol Kanunu'na dadeğinen Öztaşkın; “ Bu kanun çıka-rılırsa Türkiye Petrolleri AnonimOrtaklığı'nın bütün gücü elinden alı-nır” dedi.

Türkiye'de petrol sektöründe örgütlütek sendika olan Petrol-İş'in Ka-nun'un hazırlanma sürecinde görüş-lerinin alınmadığına da dikkat çekti.

Eğitim Sen, Emek Partisi (EMEP),ÖDP, MHP ve CHP yöneticileri degenel kurulda birer konuşma yaptı.Delegelerin eleştiri ve önerilerinidile getirdiği konuşmalarının ardın-dan çalışma, hesap ve denetim ra-porları tartışılarak, onaylandı.

Son olarak oy kullanma işlemine ge-çildi. 125 delegeden 119'u oy kul-landı. Çarşaf liste biçiminde yapılanoylamada başkanlık için tek adayTurgut Düşova, yeniden şube baş-kanlığına getirildi. Başkan Yardım-cılıklarına da Hasan Oğuz Keser veErcan Yavuz (Mali) seçildiler.

Ya hep beraber ya hiçbirimiz

Yönetim Kurulu Asil Üyeliklerinede Tacettin Atasayar, Temel Gürsel,Bayar Çiftçi ve Halim İpek seçildi.

Denetim Kurulu Asil Üyelikleri iseHayrettin Mozeikçi, Mashar Baytokve Tanser Mestoğulları'ndan oluştu.Trakya Şube Disiplin Kurulu AsilÜyeliklerine ise Ahmet Çavuşoğlu,İsmail Öcalan ve Gökçe Kılıç seçil-diler. Başkan seçildikten sonra bir ko-nuşma yapan Düşova, “Dedikodukültürünü bırakamadık. Sınıf müca-delesini kazanmamızın özünde ör-gütlü olmak vardır. Kişiye bağlısendikal hareket anlayışı değişecek.Herkes bir olmalı yumruk olmalı-yız.” dedi. Düşova konuşmasını, “Ya hep beraber ya hiçbirimiz.” diyesonlandırdı.

Page 23: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 21

Petrol sektöründe kamu varlığı zayıflatılamazHükümet direksiyonu sermayeye vermeye hazırlanıyor

SENDİKA GÜNDEM

AKP hükümetinin 1954 tarihli6326 Sayılı Petrol Ka-nunu’nda kapsamlı bir deği-

şikliğe hazırlandığı ve bu doğrultudabir kanun tasarısının geçen hafta Ba-kanlar Kurulu'nda imzaya açıldığıaçıklanmıştır. Enerji ve Tabii Kay-naklar Bakanı Taner Yıldız, imzayaaçılan yeni kanun tasarısı ile mevcutPetrol Kanunu'nun 40'a yakın madde-sinde değişiklik öngörüldüğünü be-lirtmiştir. Yeni Petrol Kanunu Tasarısıile petrol arama ruhsatlarının veril-mesinde yeni bir sistem getirileceğibelirtilmekte, petrol sektöründe yerlive yabancı sermayenin önünün açıl-ması ve yatırımların artmasının he-deflendiği iddia edilmektedir.

Geçtiğimiz yüzyıldan beri stratejikbir nitelik kazanan ve ekonomik ge-lişmenin de tetikleyicisi olan petrolsektörünü yeniden şekillendirecekböyle bir kanun tasarısının, kamuoyuile paylaşılmadan Bakanlar Kurulu'nagetirilmesi dikkat çekicidir. Günü-

müzde ekonomik ve siyasi krizlerinnedeni, uluslararası siyasetin deönemli bir aracı haline gelen petrol ileilgili düzenlemelerin, kapalı kapılarardında, kamuoyundan gizlenerekgerçekleştirilmesi kabul edilemez.Hatırlanacağı gibi AKP hükümeti,daha önce de, 6326 Sayılı Petrol Ka-nunu'nun yerine 5574 Sayılı TürkPetrol Kanunu'nu gündeme getirmiş-tir. Kamuoyunun, sivil toplum örgüt-lerinin, sendikaların tepkilerinerağmen 17 Ocak 2007 tarihindeTBMM'de kabul edilen Türk PetrolKanunu, Cumhurbaşkanı Ahmet Nec-det Sezer tarafından veto edilmişti.

AKP hükümetinin 5 yıl aradan sonrapetrol sektöründe kamu yararına veulusal çıkarlarımıza aykırı yasal dü-zenlemeleri yeniden gündeme getir-mesinden kaygı duyuyoruz. Basınayansıyan açıklamalar, yeni Petrol Ka-nunu Tasarısı'nın petrol sektöründe

devlet adına faaliyet gösteren ulusalşirketimiz Türkiye Petrolleri AnonimOrtaklığı'nı (TPAO) zayıflatacak, ya-bancı petrol tekellerine yeni çıkarlarsağlayacak ve sektörde direksiyonuözel sermayeye verecek düzenleme-ler içerdiğini göstermektedir.

TPAO zayıflatılmak isteniyorAKP hükümetinin 2007 yılında yasa-laştırmaya çalıştığı Türk Petrol Ka-nunu ile; Mevcut yasada yer alanpetrol kaynaklarının, hızlı, sürekli veetkili biçimde aranması, geliştirilmesive üretilmesinin ulusal çıkarlara(milli menfaatlere) uygun olması öl-çütü kaldırılmıştı.

- Ülkemizde üretilen ham petrolün,en az % 60’ının ulusal güvenlik veülke ihtiyacı olarak ayrılması şartıkaldırılmıştı. Yabancı petrol tekelle-rine ülkemizde üretilen ham petrolüntamamını ihraç edebilme olanağı sağ-

Petrol-İş Sendikası, ulusalservetimiz petrolün yerli veyabancı sermaye tarafındanyağmalanmasına yol açacakyasal düzenlemelere ve 1954yılından bu yana kamu elindeülkemiz zenginliklerini eko-nomik değere dönüştürenTPAO'yu zayıflatacak giri-şimlere karşı duracak.

Page 24: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş22

lanmak istenmişti. Devletin üretilenham petrolden aldığı % 12,5 pay, ka-demelendirilerek % 2’ye kadar düşü-rülmüştü, ilave ve teşviklerle bupayın sıfırlanması öngörülmüştü.

- Mevcut kanundaki, yabancı devlet-lerin doğrudan ya da dolaylı olarakyönetiminde etkili oldukları petrolşirketlerinin petrol faaliyetlerinde bu-lunamayacakları, taşınır veya taşın-maz mal edinemeyecekleri, tesiskuramayacakları hükmü kaldırılmıştı.Bu durum, ulusal güvenliğimizi teh-likeye sokarken, Türkiye petrol sek-törü yabancı devlet ve şirketlerinegemenliğine girmesinin önü açıl-maya çalışılmıştı. “Petrol ile ilgili,izin, arama ve işletme ruhsatnamesialma hakkı devlet adına Türkiye Pet-rolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO)aittir,” hükmü iptal edilmek istenmiş,TPAO zayıflatılmak istenmişti.

Petrol sektöründe bu niyetleri taşıyanAKP hükümetinin, 5 yıl sonra yeni-den gündeme getirdiği Petrol KanunuTasarısı'nda benzer hüküm ve düzen-lemelere yer vermediğini umuyoruz.Benzer kaygıları taşıyan kesimlerlebirlikte Petrol-İş Sendikası'nın, petrolsektöründe yapılacak düzenlemelerdekırmızı çizgileri ise bellidir:

- Petrol kaynaklarımızın aranması,geliştirilmesi ve üretilmesinin ulusalçıkarlara uygun olması ölçütü korun-malıdır. Ülkemizde üretilen ham pet-rolün ülke güvenliği ve yurtiçitüketim için gerekli bölümünün ayrıl-ması koşulu kaldırılmamalıdır.

- Devletin petrol üretiminden aldığıpay düşürülmemelidir. Sektörde ya-bancı devlet ve şirketlerin etkisini ar-tıracak düzenlemelerdenkaçınılmalıdır. Devlet şirketimizTPAO'ya petrol ile ilgili izin, aramave işletme ruhsatlarında tanınan ön-celikler kaldırılamaz. TPAO'nun en-

tegre yapıdaki yabancı petrol tekelleriile yurtiçinde rekabet şansını ortadankaldıracak düzenlemeler, ulusal şir-ketimizi zayıflatacak ve petrol sektö-ründe devletin politika geliştirmeolanaklarını azaltacaktır.

- TPAO'nun teşkilat kanununda deği-şiklik yapılmasını ve halka arz yo-luyla özelleştirilmesini de gündeminealmış olan AKP Hükümeti, BakanlarKurulu'nda imzaya açtığı yeni PetrolKanunu Tasarısı'nda sektörde devletkontrolünün yitirilmesine neden ola-cak her türlü düzenlemeden uzak dur-malıdır.

Özelleştirmenin yıkıcı sonuçlarıBilindiği gibi, dünya devletlerinintümü, petrol sektörlerini güçlendir-mek amacıyla, çoğunlukla kamueliyle kurdukları petrol şirketleriniarama, sondaj, ham petrol üretimi,boru hatları ile taşıma, rafinaj, petro-kimya, kimya, dağıtım, pazarlama,faaliyetlerini de içerecek biçimdedikey entegre bir yapıda oluşturmuş-lardır. Bu doğrultuda, petrol sektö-ründe dünyada devlet şirketlerininyükselişi devam etmektedir.

Son olarak, özelleştirmelerin yıkıcısonuçlarından en fazla zarar gören ül-kelerden birisi olan Arjantin'de Dev-

let Başkanı Cristina Fernández deKirchner, İspanyol Repsol tarafındansatın alınan eski milli petrol şirketiYPF'nin yeniden kamulaştırılmasıiçin geçtiğimiz hafta bir yasa önerisivermiştir.

Dünyada bu gelişmelerin tersine AKPHükümeti ise ulusal enerji politikala-rının oluşturulmasını ve uygulanma-sını sağlayan en önemli kuruluşumuzTPAO'nun zayıflatılmasının önünüaçacak girişimlerde bulunmaktadır.Bölgemizde savaşların nedeni olanpetrolün, ülkemizde yerli ve yabancısermayeye devredilmesi girişimlerin-den vazgeçilmelidir. Yapılması gere-ken, petrol sektöründe ulusalçıkarlarımızı gözeten politikalar ge-liştirilmesi, milli şirketimizTPAO'nun entegre bir yapıya kavuş-turularak güçlendirilmesi ve ülke-mizde kamu eliyle etkin bir petrolarama, geliştirme ve üretim stratejisi-nin geliştirilmesidir.

Petrol-İş Sendikası, ulusal servetimizpetrolün yerli ve yabancı sermaye ta-rafından yağmalanmasına yol açacakyasal düzenlemelere ve 1954 yılındanbu yana kamu elinde ülkemiz zengin-liklerini ekonomik değere dönüştürenTPAO'yu zayıflatacak girişimlerekarşı duracaktır.

Page 25: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 23

TAKSİM'DE EN GÖRKEMLİ 1 MAYIS...

Dünya işçilerinin Birlik Müca-dele ve Dayanışma Günü 1 Ma-yısta, dünyada ve Türkiye'de

işçiler, memurlar, emekçiler, işsizler, ka-dınlar, gençler, yoksullar, öğretmenler,öğrenciler, doktorlar, mühendisler, sağlıkemekçileri özgürlük, demokrasi, eşitlik,kardeşlik, bağımsızlık ve insanca bir

yaşam için alanlara yürüdü. Ülkemizdebaşta İstanbul- Taksim olmak üzere An-kara, İzmir, Mersin, Bursa, Diyarbakırgibi illerde düzenlenen mitinglerde mey-danlar doldu, taştı. Yüzbinler tüm alan-larda siyasi iktidarın baskı politiklarına“Hayır” diye haykırdı. Kitleler İstan-bul'da sömürü ve baskıya karşı, kıdem

tazminatları için, çalışma koşullarının dü-zeltilmesi için, esnek ve güvencesiz ça-lıştırılmaya dur demek için 1 Mayısalanına, Taksim Meydanına yürüdü.

Türk-İş Yönetimi İstanbul'daki 1 Mayıskutlamalarına katılmayacağını açıklayıpBursa'yı adres gösterirken oluşumundasendikamızın da yer aldığı Sendikal GüçBirliği Platformu bileşeni sendikalar 1Mayıs kutlamalarına İstanbul'da katıldı.Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu daTürk-İş'e rağmen 1 Mayıs kutlamalarıiçin Taksim'e yürüdü.

İşçilerin Uluslararası Birlik Mücadele ve DayanışmaGünü 1 Mayıs dünyada ve ülkemizde yüzbinlerin alan-lara akmasıyla coşkulu bir şekilde kutlandı. İstanbulTaksim Meydanında 1 Mayıs oldukça görkemli geçti...

Petrol-İş, kitlesel katılımıyla SGBP kortejinin en önünde yürüdü...

HABER

Page 26: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş24

Kitleler Taksim Meydanı'na üç koldançıktı. Sendikal Güç Birliği Platformu,DİSK, Oyuncular Sendikası, DireniştekiHey Tekstil işçileri, Devrimci 1 MayısPlatformu, DHF, BDSP, Mücadele Bir-liği, Alınteri gibi gruplar ve yöre dernek-leri Şişli kolundan Taksim'e yürürken,KESK, Halkların Demokratik Kongresi,ÖDP, Has Parti, Antikapitalist MüslümanGençlik de Tarlabaşı'ndan yürüdü. TürkTabipleri Birliği, TMMOB, CHP, TKP,İşçi Partisi de Gümüşsuyu'ndan TaksimAlanı'na çıktı.

Sabahın erken saatlerinde Şişli kolundabir yanda Sendikal Güç Birliği Platformubileşeni sendikalar diğer yanda da DİSKen önde kortej oluşturdular. Sendikal GüçBirliği Platformu, “Yaşasın 1 Mayıs”, “Birlik Mücadele Dayanışma” pankartıaçtı. Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkınve SGBP bileşeni sendikaların genel baş-kanları SGBP kortejinin önünde yürü-yüşe katıldılar.

Petrol-İş en önde yürüdü...Sendikal Güç Birliği Platformu KadınKoordinasyonu da “Güvenceli İş, Şiddet-

siz Bir Yaşam için 1 Mayıs'ta Alanlarda”pankartı açarak yürüdü. 1 Mayıs kutla-malarına İstanbul'da, İstanbul 1 Nolu, İs-tanbul 2 Nolu, Gebze ve Kocaelişubeleriyle kitlesel ve coşkulu bir şekildekatılan sendikamız, Sendikal Güç BirliğiPlatformu kortejinin en önünde Taksim'eyürüdü. Sendikamız, “Yaşasın 1 Mayıs”,“Güvenceli İş, Güvenli Gelecek İstiyo-ruz” pankartı açarak yürüyüşü başlattı.

Petrol-İş şubeleri arasında Gebze şube-mizin yoğun katılımı dikkat çekiciydi.Gebze şubemiz örgütlü olduğu tüm işyer-lerinden üyelerimiz ve 20 otobüsle ŞubeBaşkanımız Süleyman Akyüz ve şube yö-neticileriyle birlikte 1 Mayıs yürüyüş vemitingine katıldı. Gebze şubemizde ör-gütlü işyerlerinden üyelerimizin 1 Mayıskortejindeki yürüyüş disiplini, coşku veheyecanları dikkat çekiciydi.Gebze şube-mizde örgütlü, Düzce'de faaliyet gösteren

Süperlas firması işçileri de 1 Mayıs kut-malarına eş ve çocuklarıyla birlikte Düz-ce'de katıldılar.

Kocaeli Şubemiz, Başkan, Başkan Yar-dımcısı, Şube yönetimi, İşyeri Temsilci-leri ve 200 kişilik üye grubuylaTaksim'de 1 Mayıs Bayramı'nı kutladı.Kocaeli Şube Başkanımız Salih Akdu-man 1 Mayıs mesajında, "Çalışanlarınsömürülmediği, özgürlüklerin kısıtlan-madığı, örgütlenmelerin önünün açıldığı,tüm dünyada barışın, dostluğun, kardeş-liğin kazandığı 1 Mayıslar olmasını dili-yorum. Biz çalışanlar olarak inanıyoruzki tüm emekçilerin birliği arzuladığımızdünya düzenini sağlayacaktır. Bu duygu-larla 1 Mayıs İşçi Bayramı'nın tüm emek-çilere kutlu olmasını diliyorum” dedi.Bandırma şubemizden üyelerimiz de “Bor İşletmeleri Satılamaz” pankartı aça-rak sembolik de olsa yürüyüş kortejin-deki yerlerini aldılar. SGBP içerisindePetrol-İş kitlesel katılımıyla dikkat çekti.Sendikal Güç Birliği Platformu bileşenisendikalar da 1 Mayıs'a yoğun katılımgösterdiler. İstanbul 1 Nolu şubemiz ör-

İSTANBUL 1 NOLU

Page 27: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 25

gütlü olduğumuz işyerleri ve şube yöne-ticileriyle birlikte 1 Mayıs kutlamalarınaTaksim'de katıldı. İstanbul 1 Nolu ŞubeBaşkanımız Reşat Tüysüz, Sendikal GüçBirliği Platformu, Türk-İş İstanbul Şube-ler Platformu ve Petrol-İş'in İstanbul'daki1 Mayıs Tertip Komitesi'nde de ayrıcagörev alarak, 1 Mayıs kutlamalarına etkinve coşkulu katılım için büyük gayret gös-terdi.

Taksim'deki coşkulu 1 Mayıs kutlamala-rına İstanbul 2 Nolu Şubemiz de örgütlüolduğu işyerleri, Şube Başkanımız EcvetEşlegül ve şube yöneticileriyle birliktekatıldı. İstanbul 2 Nolu şubemizde ör-gütlü işçiler, "Bezirgan saltanatı ve zulmekarşı, adelet, barış ve özgürlük için 1 Ma-yıs'a" pankart ve dövizlerini taşıdılar. İş-çiler, ellerinde, " Güvencesiz çalışmaya,iş cinayetlerine, kıdem tazminatının gas-pına, savaşa, adaletsizliğe haykırmak içinöfkemizi, emeğin hakları yolunda yük-seltmek için sesimizi 1 Mayıs alanların-dayız" dövizlerini taşıdılar.

Sendikamızın Adana, Adıyaman, Aliağa,Ankara, Bandırma, Batman, Bursa,İzmir, Kırıkkale, Mersin ve Trakya şube-

leri de kendi bölgelerindeki 1 Mayıs kut-lamalarına yoğun bir katılım gösterdi.Sendikamızın yeni örgütlendiği StandardProfil işçileri de Düzce'de 1 Mayıs kutla-malarına Petrol-İş pankartı ardında katıl-dılar.

Petrol-İş Genel Sekreteri Ali Ufuk Yaşar,Genel Yönetim Sekreteri Ahmet Kabacada İstanbul'da kutlamalara katılırkenGenel Mali Sekreterimiz İbrahim Doğan-gül Adıyaman'da, Genel Örgütlenme ve

Eğitim Sekreterimiz Nimetullah Sözende Batman'da 1 Mayıs mitinglerine ka-tıldı.

Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu dahemen SGBP'nin ardından “Savaşa veAdaletsizliğe Karşı Haydi 1 Mayıs'a “pankartı açarak yürüyüşe katıldı. Petrol-İş kortejini Harb-İş, Tezkoop-İş, Bele-diye-İş, Haber-İş, Tek Gıda-İş, Basın-İş,Hava-İş, Deri-İş, Tümtis, Selüloz-İş,Kristal-İş, Yol-İş ve TGS sendikalarıtakip etti. Yol-İş İstanbul 1 Nolu Şubesiise Gümüşsuyu kolundan yürüyerek Tak-sim'e çıktı.

Güvenceli İş, Güvenli Gelecek İstiyoruz“Yeni Saldırı Politiklarına Hayır”, “ Gü-venceli İş, Güvenli Gelecek İstiyoruz”şiarıyla Taksim 1 Mayıs alanına yürüyenkitleler, “Adaletsizliğe, hukuksuzluğa, tu-tuklamalara, emperyalizme, kapitalizme,özelleştirmelere, taşeronlaşmaya, güven-cesizliğe, zamlara karşı birleşerek kaza-nacağız” dediler ve AKP'ninpolitikalarını protesto ettiler. Sendikalar,“ Kıdem tazmintına uzanan eller kırıl-sın”, “Çocuklarımızın geleceğini karart-tırmayacağız” pankartlarını açtılar.

İş kazası değil cinayetGeçen ay iş cinayetlerinde 80 işçinin ya-şamını yitirmesine tepki gösteren İstan-bul İşçi Sağlığı İş Güvenliği Meclisi deŞişli kolundan yürüyüşe pankartları ile

GEBZE

Page 28: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş26

katılarak, iş cinayetlerinin önlenmesi içinacilen tedbirlerin alınmasını istedi. İstan-bul/Davutpaşa, Ankara/Ostim,İ vedik,Van/Bayram Otel, Adana/Kozan,Afşin/Elbistan, İstanbul/Esenyurt, Erzu-rum/Tedaş, İstanbul/Bedaş, Tuzla/Ter-sane, Bursa/Kemalpaşa'da yaşanan işcinayetlerinde yakınlarını kaybedenler“İş Kazası Değil Cinayet” pankartını aça-rak, bu cinayetlerin sorumlularının karhırsı, denetimsizlik ve ihmal olduğunuhaykırarak, “Unutmadık, Unutturmaya-cağız” dövizlerini taşıdılar. Yakınlarını işcinayetlerinde kaybeden aileler, 28 Ni-san'ın İş Cinayetleri KurbanlarınıAnma/Yas Günü ilan edilmesini talep et-tiler.

Oyuncu da işçidirGeçen yıl kurulan Oyuncular Sendikası,BİROY Sinema Oyuncuları Meslek Bir-liği, İstanbul Şehir Tiyatroları SeyirciPlatformu, Sine-Sen, İstanbul Barosu da

Şişli kolundan kortej oluşturarak Tak-sim'e yürüdü. Bu yıl oyuncuların, sanat-

çıların, tiyatrocuların 1 Mayıs'a yoğunkatılımı dikkat çekti. Oyuncular, tiyatro-ların özelleştirilmesine ve çalışma saatle-rine ilişkin tepkilerini dile getirdiler.Ücret ve tazminat alacakları ödenmedenişten atılan ve aylardır direnişte olan HeyTekstil işçileri de “Direne direne kazana-cağız, Yaşasın 1 Mayıs” pankartı ile 1Mayıs’a katıldılar. “Özel yetkili mahke-meler kapatılsın”, “Tutuklu GazetecilerSerbest Bırakılsın” ,“Özgür Basın Varsa,Özgür Toplum Vardır” “Dışarıdaki gaze-teciler” pankartları ile yürüyen TürkiyeGazeteciler Sendikası üyeleri ise tutukluolan gazetecilerin de fotoğraflarını taşıdıve tepkilerini dile getirdiler.

AKP'nin eğitim ve sağlıkpolitikalarına tepkiKESK’e bağlı sendikalar içinde en kala-balık korteji Eğitim - Sen oluşturdu. Eği-

tim emekçileri 4+4+4 sistemine tepkigösteren pankartlar ve dövizler de taşıdı-lar. SES üyeleri ise sağlıkta şiddet olay-larına, AKP’nin sağlık politikalarınatepki gösteren sloganlar attılar. BTS,Haydarpaşa Garı’nın yok edilmesinetepki gösteren pankart ve dövizler açar-ken, Yapı-Yol Sen üyeleri ise oto yollarınözelleştirmesine karşı pankart ve dövizleraçtı. Kültür Sanat Sen üyeleri de tiyatro-lar üzerindeki baskılara tepki gösterensloganlarla yürüyüşe katıldılar. Tüm Bel-Sen üyeleri ise toplusözleşme haklarınave AKP’li belediyelerin, üyelerine yöne-lik baskılarına karşı tepkilerini ortayakoydular. Dolmabahçe’den Taksim yürü-yen TTB, sağlık alanında uygulanan po-litikalara tepkilerini gösterirken,“Sağlıkta ticaret ölüm getirdi”, “Taşeronher yerde ölüm demektir” sloganlarını at-tılar.

Kitleler saat 11.30-12.00 civarında Tak-sim Meydanını doldurmaya başladı. Kut-lamalar saat 11.30'da 1 Mayıs 1977'deyaşamını yitirenler anısına Kazancı Yo-kuşu'na karanfiller bırakılmasıyla baş-ladı. Konuşmaların ve saygı duruşununyapıldığı 14.00'e kadar kutlamalar sanat-

İSTANBUL 2 NOLU

KOCAELİ

Page 29: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 27

çıların sunumları, şiir okumaları ve ko-nuşmalarıyla sürdü. Saat 14.00'de tümülke genelinde, 1 Mayıs alanlarında, hepbir ağızdan bir slogan atıldı: “Faşizmekarşı omuz omuza.” Daha sonra konuş-malar yapıldı. Taksim'de Tertip Komitesiadına Birleşik-Metal İş Genel BaşkanıAdnan Serdaroğlu'nun konuşmasındansonra DİSK Genel Başkanı Erol Ekici,KESk Genel Başkanı Lami Özgen,TMMOB Genel Başkanı Mehmet So-ğancı, TTB Genel Başkanı Eriş Bila-loğlu, Sendikal Güç Birliği Platformuadına Tez Koop-İş 5 No’lu Şube BaşkanıRabia Özkaraca ve direnişteki işçileradına bir işçi konuşma yaptı. 1 Mayıskutlamalarına katılan gruplar adına dabirer kişi konuşma yapıldı. Taksim Mey-danı'nın en dikkat çekici dev pankartla-rından birisi de "1 Mayıs 77 suçlularıyargılansın" pankartıydı...Taksim Mey-danında 1 Mayıs miting ve kutlamalarıKoma Asmin, Grup Yorum ve KardeşTürküler'in konserleri ile sona erdi.

ŞUBELERİMZDE 1 MAYIS KUTLAMALARI

ADANA1 Mayıs İşçi Bayramı Adana'da tüm sen-

dikaların ve sivil toplum örgütlerinin ka-tılımıyla kutlandı. 1 Mayıs kutlamalarınaAdana Şubemizde örgütlü işyerlerindeçalışan üyelerimiz de katıldı. Adana'da 1Mayıs kutlamaları coşkuluydu. 1 Mayıs

kutlamalarına yoğun bir katılımı oldu. 1Mayıs Adana'da son yılların en görkemlikutlamasına sahne oldu.

ADIYAMANAdıyaman Emek ve Demokrasi Plat-formu tarafından düzenlenen 1 MayısBirlik Mücadele ve Dayanışma Günükutlamaları Adıyaman'da coşkulu geçti.Tertip Komitesi Başkanlığını Şube Baş-kanımız Zeynal Eroğlu'nun yaptığı 1Mayıs kutlamalarına Genel Mali Sekre-terimiz İbrahim Doğangül de katılarakbir konuşma yaptı.

Kutlamalar Mimar Sinan Kültür Parkıönünde oluşturulan kortejle başladı.Kitle, "Yaşasın 1 Mayıs" “Yaşasın İşEkmek Özgürlük Mücadelemiz", “Gü-venceli İş, Güvenli Gelecek İstiyoruz”

ADIYAMAN

ADIYAMAN

ADANA

Page 30: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş28

sloganları atarak 1.5 km yürüdü ve 1Mayıs alanına girdi. 1 Mayıs alanındaAdıyaman İşsizler Derneği, AKAY DER(Adıyaman Kadın Yaşam Derneği), TümKöy Sen Adıyaman Temsilciliği veÖzgür Eğitim Sen üyeleri Adıyaman’dailk kez 1 Mayıs kutlamalarına katıldı.Karayollarında çalışan Yol- İş üyesi iş-çilerin "İş ekmek özgürlük" pankartı ilekitlesel olarak katıldığı mitingde EmekGençliği üyelerinin kitlesel ve coşkulukatılımı dikkat çekti.

1 Mayıs kutlamalarına Sendikal GüçBirliği Platformu (SGBP) adına katılanPetrol - İş Sendikası Merkez YönetimKurulu Üyesi, Genel Mali Sekreterimizİbrahim Doğangül 1 Mayıs mitingindeyaptığı konuşmada, kendilerinin de bağlıolduğu Türk - İş’in konuşma metnindeanlaşma sağlanamaması bahanesiyle,emekçilerin 1 Mayıs’ı birlikte kutlama-larını engellemeye çalıştığını, bundandolayı Türk İş’i kınadığını söyledi. Kürtsorununda hükümetin çözümsüzlüğü da-yattığını belirten Doğangül, Kürt soru-nunun demokratik ve barışçıl yollarlaçözümünü talep ettiklerini vurguladı.Miting alanında Tertip Komitesi adınabir konuşma yapan Adıyaman Şube Baş-kanımız Zeynal Eroğlu yaptı. Eroğlu,AKP hükümetinin TPAO’yu özelleştir-meye hazırlandığını, buna canları paha-sına da olsa izin vermeyeceklerinibelirterek şunları söyledi:

“Bakanlar Kurulunda imzaya açılan yenitasarı ile Petrol Kanunu’nun birçok mad-desi değişiyor. AKP hazırladığı değişik-likle Türkiye’nin önemli bir kuruluşuolan ve 1954 yılından beri büyük hiz-metler veren TPAO’yu yok edecek. Sözkonusu yasayla petrol arama ve dağıtımıda dahil TPAO eliyle yapılan tüm hiz-metler yerli veya yabancı sermayeyedevredilecek. Bu yasayla hem yer altızenginliklerimiz uluslararası tekellerepeşkeş çekilecek, hem de taşeron eliylegüvencesiz, geleceksiz ve sendikasız ça-lışma dayatılacaktır.”

Eğitim - Sen çocuk halk oyunları ekibi-nin Kürtçe ezgiler eşliğinde gerçekleştir-diği folklor gösterisinin büyük beğenitopladığı miting, Çarnewa’nın seslendir-diği ezgiler eşliğinde çekilen halaylarlasona erdi.

ALİAĞAPetrol-iş Sendikası Aliağa Şubesi olarakişçi sınıfının uluslararası birlik, müca-dele ve dayanışma günü 1 Mayıs’ı bu yılayrı bir anlam ve coşkuyla kutladık.Davul zurnalarla halaylar çekildi, karan-filler dağıtıldı. Şube Bşk. İsmailDOĞAN tüm üyelerimizin 1 Mayıs işçibayramını karanfillerle kutladı. Sendika-mız binası önünde saat: 08.30 da topla-

narak, üyelerimiz, Aliağa Emek ve De-mokrasi Platformunu oluşturan diğersendikalar, dernekler, siyasi partiler veAliağa halkıyla Demokrasi Meydanı’nayürüyüş gerçekleştirdi.

Petrol-İş Sendikası Aliağa Şube Başkanıİsmail Doğan basın açıklamasını okuya-rak; 1 Mayıs’ın emeğin kazanılmış hak-larına yönelik yeni saldırıların gündemegeldiği bir dönemde sınıf kardeşliğiniyükselterek gerçekleştirildiğini, kıdemtazminatının kademeli olarak kaldırıl-maya çalışıldığı, Özel İstihdam Büro-ları’nın kölelik büroları halinegetirildiği, bölgesel asgari ücret uygula-ması ile asgari ücretin düşürülmesini, ta-şeronluğun, esnekliğin güvencesiz vekuralsız çalışmanın ‘Ulusal İstihdamStratejisi’ adı altında yaygınlaştırılmasıhesapları yapılırken, diğer yandan grevyasaklarında ısrar eden, işçi sınıfınınönüne konulan barajları koruyan, ya-sakçı bir sendikalar yasasının dayatıl-ması, Kamu emekçilerine antidemokratik çalışma ve yaşam koşullarıile eğitim sisteminde dayatmacı, baskıcı,gerici yasal düzenlemelerin planlanma-sını siyasal iktidarın uyguladığı baskıcıpolitikaların gösterilmesi, kentsel dönü-şüm adı altında kentlerimizin yağmalan-dığı, kar uğuruna çevrenin talan edildiği,sağlık ve eğitim alanının ticarileştiği,kadın cinayetlerini artıran anlayışın ya-yıldığı, gazetecilerin, sendikacıların tu-tuklandığı, zorun ve baskının hâkim

ALİAĞA

Page 31: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 29

olduğu, ülkenin Kanun Hükmünde Ka-rarnamelerle yönetildiği bir devlet yöne-timinin yaşandığı, Ortadoğu’da veSuriye’de emperyalizmin işgal politika-larının taşeronluğuna soyunmak, ülke-mizi içinden çıkılamaz bir cendereyedoğru sürüklendiğini belirtti.

İş, barış, eşitlik, adalet ve özgürlük duy-gularımızla bir kere daha herkesin 1 Ma-yıs’ı kutlu olsun” diye konuştu.

Aliağa Demokrasi Meydanında yapılan1 Mayıs davul zurna eşliğinde, halay-larla sona erdi. Aliağa’da yapılan kutla-manın ardından üyelerimiz ve Aliağahalkının katılımıyla İzmir Gündoğdudadüzenlenen 1 Mayıs mitingine katıldık.Şubemiz Ayaktakımı Tiyatro Topluluğutoplumsal sorunlara gösterdiği duyarlı-lığı ile Aliağa’da kurulması planlanantermik santrallere karşı olduğunu 1Mayıs meydanlarında bir kez daha hay-kırdı. İzmir Gündoğdu Meydanına Ter-mik Santral İstemiyoruz pankartlarıylagiren tiyatro ekibimiz büyük ilgi gördü.Termik Santral İstemiyoruz, Rüzgâr,Güneş bize yeter, Kanser olmak istemi-yoruz, İzmir Uyuma Termik SantralKurdurma vb. birçok sloganla İzmir hal-kına sesini duyurdu. Alanda yapılan kut-lamalar sonrasında 1 Mayıs çoşkulu birşekilde sona erdi.

ANKARAİşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Müca-dele ve Dayanışma Günü olan 1 Mayıs’ıbu yıl Güvenceli İş, Güvenceli Gelecekiçin bir kez daha Sıhhiye Meydanındakutladık.

· Kıdem tazminatımızın gasp edilme-sine dur demek için,

· İnsanca yaşanabilir bir ücret ve ça-lışma koşulları için,

· Sendikalı, Güvenceli, Kurallı bir ça-lışma yaşamı için ,

· Meclis gündemindeki “Ulusal İstih-dam Stratejisi Planı” ve bu Stratejiylegetirilmek istenen Kiralık işçi Büroların-

dan Köle tacirlerinin eline düşmemekiçin,

· Uzun çalışma saatlerinden düşük üc-retle, yoğun sömürü şartlarında köleceçalışmaya, kayıt dışı çalışmaya karşı çık-mak için,

· Bölgesel asgari ücret adı altındazaten oldukça düşük olan asgari ücretindaha da düşürülmemesi için,

· Evden çalışma, çağırı üzerine ça-lışma gibi her türlü esnek çalışma biçi-

mine ve Sözleşmeli taşeron çalışmayakarşı,

· Can güvenliğimiz için ve iş cinayet-lerine dur demek için,

· Çalışma yaşamındaki kadın erkek ay-rımının ortadan kaldırılmasını ve eşde-ğerde iş eşit ücret verilmesi için,

· İşyerlerinin şiddetten, tacizden, mob-bingden arındırılması için,

· Bilimsel, çağdaş ve demokratik eği-tim-öğretim mücadelesi için,

ANKARA

BANDIRMA

Page 32: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş30

· Yeraltı madenlerimizi özelleştirme-sine dur demek için yürüdük.

Emeğin kazanılmış haklarına yöneliksaldırıların, işsizliğin, yoksulluğun art-tığı, çalışma hayatında kuralsız, güven-cesiz, esnek çalışma biçimlerinin vetaşeronlaşmanın hâkim kılınmaya çalı-şıldığı, sendikal hak ihlallerinin, düşünceözgürlüğünü yok etmeye yönelik giri-şimlerin arttığı bir dönemde; 1 MayısBirlik, Mücadele ve Dayanışma Günü-nün Ülke çapında en kitlesel katılımlaetkin ve güçlü bir şekilde kutlanması ge-rekliliğine olan inancıyla, Petrol-İş An-kara Şubesine bağlı bütün yöneticiler,temsilciler, şube çalışanlarımız ve üye-lerimizin yoğun katılımıyla birlikte alan-lardaydık.

Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın İşçilerin ve Emekçilerin Birliği! Yaşasın İş, Ekmek, Özgürlük Mücadele-miz!

BANDIRMA1 Mayıs İşçi Bayramı coşkusu BandırmaCumhuriyet Meydanında yaşandı. Kut-lamalarara Bandırma'daki sendikalarınyanında çevre ilçelerdeki sendikalaraüye işçiler, emekçiler de katıldı. Kutla-malarda AKP iktidarına yönelik eleştiri-ler yapılırken Bandırma Petrol-İşSendikası Şube Başkanı İsmail Kayankonfederasyonları genel greve çağırdı...Ülkemizin dört bir yanında renkli vecoşkulu görüntülere sahne olan 1 Mayısİşçi Bayramı Bandırma’da da Cumhuri-yet Meydanında kutlandı. Her yıl olduğugibi coşku İDO İskelesi önünde toplanankalabalığın Cumhuriyet Meydanınadoğru gerçekleştirdiği yürüyüşle başladı.Yüzlerce bayrak, pankart ve afişler eşli-ğinde gerçekleştirilen yürüyüşte çok sa-yıda iş ve emek yanlısı slogan atıldı.Yürüyüş sırasında cadde trafiğe kapa-tıldı.

Cumhuriyet Meydanındaki kutlamalarasendikamızın Bandırma Şube'sinde ör-gütlü Etimaden işçilerinin yanında pek-çok sendika temsilcilik ve sivil toplum

kuruluşunun yoğun katıldığı 1 Mayıskutlamaları coşkulu geçti.

İktidar eleştirildiCumhuriyet Meydanındaki kutlamasaygı duruşu ve İstiklal Marşımızın söy-lenmesi ile başladı. 1 Mayıs’a dair ger-çekleştirilen kısa konuşmanın ardındanEmek Platformu Dönem Sözcüsü veEğitim-Sen Bandırma Şubesi BaşkanıGültekin Mutlu açılış konuşmasını ger-çekleştirdi. Gültekin Mutlu’nun ardın-dan konuşan Bandırma Petrol-İş ŞubeBaşkanı İsmail Kayan oldu. İsmailKayan siyasi iktidara çağrıda bulunarak,borların özelleştirilmesine ilişkin yasatasarısının geri çekilmesini istedi.

Kayan, ülkemizdeki konfederasyonlarıbu konuda birlikte hareket etmeye ve 20gün içinde alınacak bir kararla toplu grevyapmaya çağırdı. Konuşmaların ardın-dan her yıl olduğu gibi İşçi Bayramı çe-kilen halaylar eşliğinde sonlandırıldı.

BATMANPetrol - İş Batman Şubesi 1 Mayıs' kut-lamalarına Cumhuriyet Meydanı'nda ka-tıldı. 1 Mayıs işçi ve emekçi BayramıBatman'da da büyük bir coşkuyla kut-landı. KESK ve DİSK'e bağlı sendikalarile Petrol-İş ve Tabipler Odası üyelerininoluşturduğu kortej sabahleyin ZekiOtel'in önünde toplandı. BDP'li Millet-vekilleri Ayla Akat Ata ve Sırrı SüreyyaÖnder'in başını çektiği BDP korteji iseBelediye önünde toplandı. İki ayrı kor-tej, sloganlar ve alkışlar eşliğinde deği-şik sloganları içeren afiş ve bayraklarladüğün alanı gibi süslenen Cumhuriyetalanına girdi. Daha sonra kutlamalara

BATMAN

Page 33: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 31

geçildi ve konuşmalar yapıldı. 1 Mayıskutlamalarında Hiphopçu Dewran, söy-lediği hareketli parçalarla katılımcılarıcoşturdu. Alanda toplanan yaklaşık 15bin kişi söylenen parçalar eşliğindehalay çekti.Genel Örgütlenme ve EğitimSekreterimiz Nimetullah Sözen de Bat-man'daki 1 Mayıs kutmalarına katıldı veplatforma çıkarak 1 Mayıs'a katılanlarıselamladı.

BURSAPetrol- İş Sendikası Bursa Şubesi 1Mayıs işçi, emekçi bayramını coşkuylakutladı. Orhangazi Polifleks, GemlikGübre'den, Botaş ve Rietter Erkut işyer-lerinden gelen üyelerimiz, 1 Mayıs sa-bahı saat 10.30'da Bursa Stadyumukarşısında toplanarak kortejdeki yerle-rini aldılar. Petrol-İş Bursa Şubesi üye-leri kent meydanındaki 1 Mayıs alanınayürüyerek, kutlamaya katıldılar.

GEBZE1 Mayıs kutlamalarına Gebze Şubemizde İstanbul'da katıldı. Petrol-İş, SendikalGüç Birliği Platformu kortejinin enönünde, kitlesel ve coşkulu bir şekildeTaksim Meydanı'na yürüdü. Şubelerimizarasında Gebze şubemizin yoğun katı-lımı dikkat çekiciydi. Gebze şubemiz ör-gütlü olduğu tüm işyerlerindenüyelerimiz ve 20 otobüsle Şube Başka-nımız Süleyman Akyüz ve şube yöneti-cileriyle birlikte 1 Mayıs yürüyüş ve

mitingine katıldı. Gebze şubemizde ör-gütlü işyerlerinden üyelerimizin 1 Mayıskortejindeki yürüyüş disiplini, coşku ve

heyecanları dikkat çekiciydi.Gebze şu-bemizde örgütlü, Düzce'de faaliyet gös-teren Süperlas firması işçileri de 1 Mayıskutmalarına eş ve çocuklarıyla birlikteDüzce'de katıldılar.

İSTANBUL 1 NOLU İstanbul 1 Nolu şubemiz örgütlü olduğu-muz işyerleri ve şube yöneticileriyle bir-likte 1 Mayıs kutlamalarına Taksim'dekatıldı. İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı-mız Reşat Tüysüz, Sendikal Güç BirliğiPlatformu, Türk-İş İstanbul Şubeler Plat-formu ve Petrol-İş'in İstanbul'daki 1Mayıs Tertip Komitesi'nde de ayrıcagörev alarak, 1 Mayıs kutlamalarınaetkin ve coşkulu katılım için büyük gay-ret gösterdi.

İSTANBUL 2 NOLUTaksim'deki coşkulu 1 Mayıs kutlamala-rına İstanbul 2 Nolu Şubemiz de örgütlüolduğu işyerleri, Şube Başkanımız EcvetEşlegül ve şube yöneticileriyle birliktekatıldı. İstanbul 2 Nolu şubemizde ör-gütlü işçiler, "Bezirgan saltanatı vezulme karşı, adelet, barış ve özgürlükiçin 1 Mayıs'a" pankart ve dövizlerini ta-şıdılar. İşçiler, ellerinde, " Güvencesizçalışmaya, iş cinayetlerine, kıdem tazmi-natının gaspına, savaşa, adaletsizliğehaykırmak için öfkemizi, emeğin haklarıyolunda yükseltmek için sesimizi 1Mayıs alanlarındayız" dövizlerini taşı-dılar.

DÜZCE

BURSA

Page 34: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş32

İZMİR ŞUBE1 Mayıs İzmir ilimizde Gündoğdu Mey-danında büyük bir coşkuyla kutlandı.İzmir Şubemiz 492 üye, 25 eş ve çocuklatoplam 517 kişiyle davul zurna eşliğinde1 Mayıs'a katılılım sağladı. BandırmaŞubemizden üç üyemiz de BOR İŞLET-MELERİ SATILAMAZ pankartıyla kor-tejin başında yürütülerek GündoğduMeydanında seslerini duyurdu. 1 Mayıskürsüsünden defalarca anons edilerek,

katılımcılar "BORLAR SATILAMAZ"sloganları attılar. 1 Mayıs İşçi ve EmekçiBayramımız kutlu olsun!

KIRIKKALEKırıkkale Şubemize bağlı işyerlerindenTüpraş ve MKEK Barut farikasında ça-lışan üyelerimiz 1 Mayıs kutlamalarınakatılmak üzere Ankara'ya gitti. AnkaraŞubemizle ile birlikte kortejde yerinialan Kırıkkale şubemiz Sıhhıye meyda-nında yapılan coşkulu kutlamaya katıldı.

KOCAELİ ŞUBEPetrol-İş Kocaeli Şubesi bu yıl da Tak-

sim meydanındaydı. Kocaeli Şubemiz,Başkan, Başkan Yardımcısı, Şube yöne-timi, İşyeri Temsilcileri ve 200 kişiliküye grubuyla Taksim'de 1 Mayıs Bayra-mı'nı kutladı.

Kocaeli Şube Başkanımız Salih Akdu-man 1 Mayıs mesajında, "Çalışanlarınsömürülmediği, özgürlüklerin kısıtlan-madığı, örgütlenmelerin önünün açıldığı,tüm dünyada barışın, dostluğun, kardeş-liğin kazandığı 1 Mayıslar olmasını dili-yorum. Biz çalışanlar olarak inanıyoruzki tüm emekçilerin birliği arzuladığımızdünya düzenini sağlayacaktır. Bu duygu-larla 1 Mayıs İşçi Bayramı'nın tümemekçilere kutlu olmasını diliyorum”dedi.

MERSİN ŞUBEDünya işçilerinin Birlik Mücadele veDayanışma Günü 1 Mayıs Mersin'de desendika, meslek odası, siyasi parti, siviltoplum kuruluşları ve gençlik örgütleri-nin, binlerce işçinin, emekçinin, işsizinyoksulun, öğrencinin katılımıyla kut-landı. Tertip Komitesi'nde Şube Başka-nımız Yunus Murat Marangoz'un da yeraldığı 1 Mayıs kutlamaları bayram hava-sında geçti. Petrol-İş üyeleri 1 Mayıs'abu yıl daha geniş katılım sağladı.

TRAKYA1 Mayıs, Lüleburgaz'da da coşkulu kut-lamalara sahne oldu. Özellikle Trakyaşubemizde örgütlü Petrol-İş üyesi işçilerile Kristal-İş'e üye işçilerin 1 Mayıs'akitlesel katılımları dikkat çekti.

Lüleburgaz Emek Platformu üyesi sen-dikaların organize ettiği kutlamalara,Çorlu, Tekirdağ, Çerkezköy, Pınarhisarve Edirne’de bulunan Türk-İş üyesi sen-dikalar, Eğitim - Sen Kırklareli ve Tekir-dağ Şubeleri ile KESK’e bağlı diğersendika üyeleri katıldı.

Lüleburgaz'da 1 Mayıs kutlamalarına, 10bine yakın işçi ve emekçi katıldı. Busayı, önceki katılımlardan fazlaydı.

İZMİR

KIRIKKALE

Page 35: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 33

Coşku doruktaydı. İşçi ve emekçiler,yürüyüş boyunca hiç susmadı. Atılansloganlar, AKP’ye karşı bir öfke birik-mesi olduğunu açıkça gösterdi. AKPilçe binası önünden geçen işçilerin ta-mamına yakını, yuh çekerek tepkilerinigösterdi. Kıdem tazminatının gaspınayönelik tepkiler, tüm sendikaların gün-demindeydi. İşçiler bu tepkiyi, “kıde-mime dokunma, yanarsın” şeklindesloganlaştırdı.

DÜZCE Düzce Sendikalar Platformu önderli-ğinde Düzce Belediyesi önünde, Cedi-diye meydanında toplanan TÜRK-İŞ,DİSK, KESK, KAMUSEN, BİRLEŞİKKAMU İŞ üyesi emekçiler 'Yaşasınsendikalı mücadelemiz'"sloganları ileyürüyüşe geçtiler.

Petrol-İş üyeleri bu yıl da geçen yıldaolduğu gibi kortejin en kalabalık ve coş-kulu grubu oldu. Eş ve çocukları ile mi-tinge katılan Standard Profil işçileri veSüperlas işçileri hep birlikte coşkuyla"Dünya yerinden oynar işçiler birlik

olsa" sloganları ile şehri inlettiler. Sen-dikalar Platformu adına yapılan mitingbildirisinde; çıkarları doğrultusundaemekçileri bölmeye çalışanların amaç-larına ulaşamayacakları, tüm ülkede, se-sini dünyadaki sınıf kardeşleriylebirleştirmek için emekçilerin meydan-

lara indiği ifade edildi. İşgale, savaşa,işsizliğe ve sömürüye karşı, barışı, kar-deşliği ve yaşamı savunan, açlığı, yok-sulluğu, sömürüyü, savaşı, acı vegözyaşlarını yenmek için mücadeleeden milyonların birleşik gücününemekçileri bölmeye çalışanların kirlihesabını bozacağı bildirildi.

Anıtpark'ta birlikte çekilen halaylar vetürkülerle bir sonraki 1 Mayıs'ta bu-luşma dileğiyle gelecek yıllarda dahaçok örgütlü işçi ile meydanları dol-durma sözü verildi.

MERSİN

TRAKYA

DÜZCE

Page 36: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş34

2012 Bahar Dönemi eğitimlerimizsona erdi. Petrol-İş eğitimleri herzaman yoğun geçer ama, bu kezTemmuz ayına dek sarkan eğitim-ler yapıldı. Bu dönem içinde hemyeni üye eğitimleri, hem temsilciyönetici eğitimleri, hem de aktifüye eğitimleri bir arada yürütüldü.Sendikamız Eğitim Servisi'nin yıl-lık periyotlar halinde planladığıdüzenli eğitimlerin yanı sıra, hem

örgütlenmelerde, hem de uluslar-arası eğitimlerde yer alınmayadevam edildi.

Temsilci/Yönetici Eğitimleri Bu dönemde bir adet temsilci yö-netici eğitimi de yapıldı. TemsilciYönetici Eğitimleri için yeni seçi-len ve daha önce verilen 5 günlükseminerleri almamış üyelerimizdavet ediliyor. Güz döneminde iki

kez tekrar edilen Temsilci Yöneticieğitimlerinden sonra, yenilenenşube yönetimleri için Bahar döne-minde bir kez daha yapıldı. Budönem yeni seçilen toplam 28 tem-silci ve yönetici arkadaşımız GenelMerkezde düzenlenen seminerlerekatıldılar ve sertifika aldılar.

Aktif Üye Eğitimleri Elemeli eğitim modelleri arasında

Eğitimlerimiz mücadelemize ışık tutuyorBu dönem yeni seçilentoplam 28 temsilci ve yö-netici arkadaşımız genelmerkezimizde düzenlenenseminerlere katıldılar.Aktif üye ve yeni üye eği-timlerinde arkadaşları-mıza çalışmayaşamlarında ihtiyaç du-yacakları siyasal ve sendi-kal konular aktarıldı.Ayrıca üyelerimiz kendiişyerlerinde ürettikleriürünleri tanıttılar.

EĞİTİM

Bahar 2012 Dönemi Eğitimleri Sona Erdi

Page 37: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 35

yer alan Aktif Üye EğitimlerininBahar 2012 dönemindeki sonetabı da başarıyla sona erdi. Enkapsamlı eğitimlerimiz arasındayer alan Aktif Üye Eğitimleri,her yıl en az bir kez tekrarlanı-yor. Hazırlıklarına yeni yılla bir-likte başlanan bu türeğitimlerimizin son etabı haziranaylarına denk geliyor. Bu da, heryıl yaklaşık altı ay boyunca Eği-tim Servisi'nin başlıca gündemi-nin aktif üye eğitimi olmasıanlamına gelmektedir.

2012 Bahar Dönemi Aktif ÜyeEğitimlerinin birinci aşaması içinkatılımcılar Şubat ayının sonla-rında gelmişlerdi. 7'si kadınolmak üzere toplam 173 arkada-şımızın geldiği ve her seferindeiki buçuk gün süren ilk aşama, fi-

relerin en çok yaşandığı kısımdır.Bu aşamada arkadaşlarımıza birsonraki eğitime gelebilmeleriiçin bir ödev verdik. Ödev, işyer-lerinde imzalanan toplu sözleş-mede kendilerince en önemligördükleri 3 maddeyi ve niçinönemli olduğunu yazmalarınıiçeriyordu. Bu basit ama, çok öğ-retici ödevi yapan arkadaşları-mızı ikinci kademeye davet ettik.Aktif Üye Eğitimlerinde fireleri-miz genellikle ilki aşamadanikinci aşamaya geçerken olmaklabirlikte, bu kez pek fire yaşan-madı. Bu nedenle normalde 3grupta tamamlayabildiğimizikinci kademeyi, üyelerden gelenyoğun talep dolayısıyla yine 4grup olarak yapmak zorunda kal-dık. Mayıs ayı içinde peş peşe ikihafta içinde dört eğitim grubunu

da tamamladık. Aktif Üye Eği-timlerinin ikinci kademesinde,Eğitim Servisinin ilk kademedetespit ettiği eksiklikleri gider-meyi ve sendikal yaşamda ömürboyu kullanılacak bilgileri ver-meyi amaçladık.

Bu aşamada Kadın ServisindenToplumsal Cinsiyet Eğitimi des-teği de aldık. Kadın Servisinineğitimde uyguladığı metodunüyelerimiz için çok yararlı ve öğ-retici olduğunu gözledik.

İkinci kademeden üçüncü kade-meye geçmek için üyelerimizinyapmaları gereken ödev ise,meydanlarda, mitinglerde işçi-lerce kullanılan sloganların en az2 tanesinin en anlama geldiğinianlatmaktı. Ödevlerini yapan

Page 38: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş36

bütün üyelerimiz sertifa alacak-ları nihai eğitime davet edildi.

Son aşaması üç grup halinde ya-pılan eğitime toplam 100 kişi ka-tıldı. Haziranın ikinci yarısındansonraya sarkan eğitimler, genel-likle eğitimciler tarafından tercihedilmez. Mecburiyetten dolayısarkan bu eğitimlerimiz, havanınçok sıcak olmasına, bu durumunda eğitim psikolojisi için olum-suzluk yaratmasına rağmen, di-siplin bozulmadan yapıldı.

Gelecek dönemin sendikal kad-rolarını oluşturması muhtemelolan katılımcılara, bundan son-raki çalışma yaşamlarında ihti-yaç duyacakları siyasal vesendikal konular aktarıldı.

Katılımcıların, kendi ilgi alanla-rına göre ihtiyaç duyacakları bil-gileri nasıl edinecekleriniöğrendikleri Aktif Üye Eğitimi-nin son kademesinde üyelerimizMerkez Yönetim Kurulu ile debirlikte oldular. İki gün sürenprogramın yarım günü MYK ilekarşılıklı soru cevaplara ayrıldı.Üyelerimiz, sertifika öncesindeakıllarına takılan tüm sorularıserbestçe sorma imkânı buldular.Türk-İş'in mevcut durumundanHükümet uygulamalarına, kıdemtazminatından ağır işçilik hü-

kümlerine varıncaya kadar hertürden soruyu doğrudan muha-taplarına iletebildiler. Eğitiminsonunda, eğitime ek olarak, üye-lerimizden kendi işyerlerindeürettikleri ve kendilerinin uygunbuldukları herhangi bir mamulmaddeyi de tanıtmaları istendi.Bu etkinlik için fabrika dışına çı-kartılması zararlı, tehlikeli veyayasak olan hiçbir maddeyi kabuletmeyeceğimizi önceden belirt-miştik. Arkadaşlarımız da, bu ta-lebimize uygun olarak yanıcı,parlayıcı, patlayacı vs hiçbir za-rarlı maddeyi getirmediler. Üret-tikleri ürünü getiremeyenler iseimalat proseslerini teorik olarakanlattılar.

Yeni üye eğitimleriSon olarak, şubelerden gelen ta-leplere bağlı olarak Yeni Üye veGenel Üye eğitimleri de EğitimServisince yerine getiriliyor.Geçen yılın Sendikamız içinŞube ve Genel Merkez GenelKurul dönemi olması nedeniylebiriken yeni üyelerimizle buluş-mayı amaçlayan bu eğitimlerSendikamız tarafından vazgeçil-mez bulunuyor.

Yapılış tarih sırasına göre, Bursa,Ankara, Adana, Mersin, Ban-dırma, Aliağa ve Gebze şubele-rimizde yoğun yeni üye

eğitimleri yapıldı. Yeni üye eği-timlerine şubelerden gelecek ta-leplere göre devam ediliyor.

Uluslararası eğitimler Eğitim Servisimiz, çok uluslueğitim ve seminerleri de gün-deme bağlı olarak yürütmeyedevam ediyor. Çok uluslu eği-timler kapsamında ortak eğitimprotokolü imzaladığımız Bre-zilya ABC Bölgesi Kimya Sen-dikası ile ilk eğitim seyahatiHaziran başında gerçekleşti. Kü-reselleşmenin ve iletişim ile ula-şım hızlanması sonucundagiderek küçülen dünyamızın ya-rattığı yeni fırsatlardan sendika-mız da yararlanıyor. Eskidenhiçbir ilişkimizin olmadığı Bre-zilya gibi bir ülkeye gitmeninyararları tartışılabilirdi. Bugünise, Türkiye'de kolları bulunançok uluslu firmaların ziyaretininve ortak etkinlik veya örgüt-lenme olanaklarının da araştırıl-dığı bu seyahat, hem katılımcılarhem de genel olarak örgütümüziçin ufuk açıcı oldu. Gelecek yılBrezilyalı sendikacılar davetli-miz olarak ülkemize gelecekler.Bu protokolün benzerlerinindiğer kardeş sendikalara da yay-gınlaştırılması, ortak eğitim,ortak örgütlenme ve ortak müca-delede işçilerin müdahalesini ko-laylaştıracaktır.

Page 39: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 37

ADANAADANA 35ADANAADANAADANA

33

33355

35

BAHAR 2012 DÖNEMİNDE YAPILAN EĞİTİMLER

Page 40: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş38

Page 41: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 39

Page 42: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş40

Page 43: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 41

Sendikamızın yeni üye eği-timleri kapsamında GebzeSubesi bir hafta süren eği-tim dizisi gerçekleştirdi.Temsilcilerle şube ve üyeilişkileri ele alınan konulararasında yer aldı.

ŞUBE EĞİTİMLERİ

Eğitimler, şube konferans sa-lonunda her gün biri sabah10.00-12.30, diğeri de akşam

17.00-19.30 arasında olmak üzeretoplam 10 kez tekrar edildi. Böylece,günlük kesintisiz beş altı saatten olu-şan bir eğitim gerçekleştirildi. Sa-dece tek molanın verildiği eğitimler,beklentilerin üzerinde bir başarı ilehayata geçirildi. Bütün eğitimlerinaçılışı Şube Başkanı SüleymanAkyüz, Başkan Yardımcısı Eyüp Ak-demir ve Başkan Yardımcısı (Mali)Orhanettin Yıldız tarafından yapıldı.Eğitim öncesinde şube yönetimiüyelerimizin sorularına cevap verdi.

Eğitimlere yeni üyelerimizin sayısı-nın fazla olduğu (Superlas, Enplast,Betesan, Plascam, Cambro ozay,Pimaş, Mecaplast ve Alpla) işyerle-rimiz katıldı. Eğitimlere katılan gençüyelerimizin sayısı 540'a ulaştı.

Şubenin üye sayısı göz önüne alın-dığında, katılımcı sayısının, nor-malde eğitimlerde beklenen

katılımcı oranının çok üzerinde ger-çekleştiği de anlaşıldı. Eğitimlerintümü sendika eğitim uzmanımızErhan Kaplan tarafından verildi.Eğitim boyunca üyelerimiz, ErhanHoca ile birlikte sendikanın niçin ge-rekli olduğu konusunda kafalarındaoluşabilecek soru işaretlerine cevaparadılar.

Güz döneminde devam edilecekÜyelerimiz, işverenlerden taleptebulunurken nasıl bir yol ve yöntemizleyeceklerine dair çeşitli tartışma-lar yaptılar. Üyelerimize, işyerle-rinde toplu sözleşme dönemindehayalci taleplerde bulunmak yerine,neyi, nasıl ve ne ölçüde alabiliriz so-rusunun sorulması gerektiği anla-tıldı. Ayrıca, toplu sözleşmeleroegüçler dengesinin hesaba katıldığıbilimsel yöntemlerin kullanıldığı bir

mantık yürütülmesi gerektiğinin dealtı çizildi.

Temsilcilerle üye ve temsilcilerleşube ilişkileri de eğitimlerde ele alı-nan konular arasındaydı. Üye, tem-silci, şube ve genel merkezuyumunun esas alındığı, her kade-mede üyenin seçme hakkına izinveren Petrol-İş geleneğinin ne denlidemokratik olduğu da üyelerimiz ta-rafından kabul edildi. İnteraktif bireğitim metodu ile, doğrudan katılım-cıların da müdahalesine izin verenbir tarzda yürütülen eğitimler, üyele-rimiz tarafından çok yararlı bulundu.

Petrol-İş Gebze Şubesi, üyeleriyleörgütü buluşturan ve üye-örgüt iliş-kisini çok daha sağlıklı temellereoturtan bu tarz eğitimlere 2012 GüzDönemi'nde de devam edecek.

Gebze Şube'de üyelerin beşte biri eğitime katıldı

Page 44: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş42

Kocaeli Şubede yeni üyelere sendikal eğitim

Tüpraş ve Petkim'de yeni üyelere eğitim

Petrol-İş Kocaeli Şubesi, Tüpraş İzmit RafineriMüdürlüğünde Nisan ayında işbaşı yapmış 75yeni üyesine sendikal eğitim verdi. Petrol-İş Sen-

dikası Eğitim Uzmanı Erhan Kaplan tarafından verileneğitimde Şube Başkanı Salih Akduman, Şube BaşkanYardımcısı Nesimi Yetişoğlu ile Yönetim Kurulu Üyelerive Temsilciler de hazır bulundu.

Akduman, eğitim programının başında yaptığı açılış ko-nuşmasında, birlik, beraberlik mesajı vererek, sendika-ların önemini, Petrol-İş Sendikası'nın geçmişini vetarihini anlattı. Eğitim Uzmanı Erhan Kaplan' ın yak-laşık 3 saat süren dersinden sonra eğitim programısona erdi.

Petrol-İş Aliağa Şubesi'nin, örgütlü olduğu Tüpraş işyerinden 75, Petkim işyerinden 24 kişi sendikamıza üyeoldu. Sendikamıza yeni katılan arkadaşlarımıza 10 Nisan 2012'de sendikamız konferans salonunda eğitimuzmanımız İsmail Hakkı Kurt tarafından “Temel Sendikal Konular” başlığı altında eitim verildi. Eğitimde

sendika nedir, sendikal örgütlülüğün önemi, yaşamımızdaki işlevi vb. konular üzerine eğitim verildi. Şube Şube Baş-kanı İsmail Doğan, Şube Başkan Yrd. Cengiz Ç. Tereci, Şube Başkan Yrd. (Mali) Cemal Topcu, Yönetici ve Temsil-cilerimizin de katımıyla yeni üyelerimiz ile tanışarak karşılıklı sohbet edildi.

Page 45: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 43

Çalışma Bakanlığı'nın şubat ayından iti-

baren aldığı kararla tüm yetki işlemlerini

durdurmasıyla birlikte halen sendikamız

kapsamında yetki bekleyen 14 işyerinde

toplam 2539 üyemiz toplu iş sözleşmesi

yapamaz durumda bırakıldı.

Antidemokratik uygulama

Bakanlık ilgilileri “Toplu İş İlişkileri

Kanu Tasarısı”nın henüz mecliste kabul

edilerek yasalaşmamış olması nedeni ile

bu kararı aldıklarını söylüyorlar. Yetki

tespitlerinde en son Temmuz 2009 tari-

hinde yayımlanan istatistiklerin esas alın-

mış ve bu konuda da iki kez torba

kanunla düzenleme yapılmış olmasına

rağmen hükümetin binlerce emekçiyi

yasal haklarından mahrum bırakan bu uy-

gulaması, Toplu İş İlişkileri ve Kıdem

Tazminatı Kanun Tasarılarının sermaye

ile ortak hedef doğrultusunda uygula-

maya sokulması sürecinde emek müca-

delesinin önünü kesme ve tümüyle

antidemokratik baskı uygulaması olarak

değerlendiriliyor.

Yasal hiçbir engel yok

Hükümet bu tutumu ile kendi çıkarttığı

yasalara bile uymadığını kanıtlıyor. 15.7

2011 tarihli 6236 sayılı yasa ile 2822 sa-

yılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt

Kanununa eklenen Geçici Madde'de; “Bu

Kanunun 12. maddesi gereğince yayım-

lanması gereken istatistikler 31.12.2011

tarihine kadar yayımlanmaz. Bu tarihten

sonraki ilk istatistik yayımlama dönemine

kadar Bakanlıkça yayımlanmış bulunan

en son işçi ve üye istatistikleri geçerli sa-

yılır.” düzenlemesi yapılmıştı.

Bu düzenlemeye göre en son Temmuz

2009 tarihinde yayımlanan istatistikler

doğrultusunda yetki işlemlerinin yürütül-

mesinde yasal hiç bir engel bulunmama-

sına rağmen yetki işlemleri 6 aydır

yapılamıyor.

Geçtiğimiz dönem sendikamız Acıselsan, Trans. Exp. Med. Int., Ürosan Mobilya, Faurecia Polifleks,Göktepe Plastik, Unilever, Mecaplast işyerlerinde toplu iş sözleşmeleri imzaladı. Soda Sanayi'nde 48gün süren grev uygulamasından ardından toplu iş sözleşme imzanırken yeni örgütlendiğimiz Ece Bo-ya'da da masadan anlaşma ile ayrıldık. Bakanlığın işlemlerini durdurmasıyla yetki bekleyen 14 işye-rinde toplam 2539 üyemiz toplu iş sözleşmesi yapamaz durumda bırakıldı.

Toplu Sözleşme hakkımız engellenemez

Petrol-İş bazı işyerlerinde TİS masasından anlaşma ile kalkarken, 14 işyerinde sözleşme yapamadı:

TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİ

Faurecia Polifleks Unilever Mecaplast

Ürosan Mobilya Ece Boya Soda San.

Page 46: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş44

Page 47: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012
Page 48: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

46

Page 49: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012
Page 50: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

48

Page 51: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012
Page 52: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

50

DAYANIŞMA

Havacılık işkoluna getirilengrev yasağını protesto etmekamacıyla sendikaları Hava-

İş'in örgütlediği basın açıklamasınakatıldıkladıkları veya protestoda bu-

lunan arkadaşlarına selam verdikleriiçin msn yoluya “iş akti fesh edilen”305 hava yolu emekçisi iki ayı aşkınbir süredir, Atatürk Hava Limanı DışHatlar Kapısı'nda direniyorlar. Dire-niş yerinde nöbet tutan emekçilerinsayısı gün geçtikçe artarken, ulusal veuluslar arası planda destek de hızlabüyüyor.

Hava yolu emekçileri bir süredir te-dirgindiler. Son dönemlerde özellikleuçuş ekibi üzerinde baskılar yoğunla-şırken, toplu iş sözleşmelerinde özlükhakları ihlallerini -dinlenme süreleri,sağlık izinleri, az personelle uçma-dile getirip bunların azaltılmasının ha-yati öneme sahip olduğu konusunda

ısar eden sendika ile yönetim arasındaciddi krizler yaşanıyordu. Nitekimkonuştuğumuz THY emekçilerinintümü “ Bizim sorunumuz ücret değiliş yoğunluğu ve dinlenme sürelerininkısalığı, hastalık izinlerini kullanama-maktı. Bu nedenle bizim için özlükhakları çok önemliydi. Bunu da ancaktoplu iş sözleşmeleri ile elde edebilir-dik, grev hakkı bizim için hayatiöneme haiz” diyorlar.

Bu sürece nasıl girildi? Hava yoluemekçilerinin özlük hakları tekerteker ellerinden alınırken toplu iş söz-leşmeleri de sekteye uğramıştı. Ha-va-İş Sendikası ile THY yönetimiarasında 2 Şubat 2012 tarihinde baş-

Direnişteki hava yolu emekçilerinin yanındayız

Hava yolu emekçileri 29Mayıs'tan bu yana AtatürkHava Limanı'nda direniş-teler. İşkollarına grev ya-sağı getirilmesin, diyebasın açıklamasına katıl-dıkları için 305 emekçidünyanın hiçbir yerindegörülmemiş bir biçimde“msn” yoluyla işten çıka-rıldı. THY yönetiminin ya-salara aykırı baskılarısürerken, direnişçilere ulu-sal ve uluslar arası plandadestek büyüyor. Sendika-mız Petrol-İş te başlangıç-tan bu yana hava yoluemekçilerinin yanındaydı.

ÜÇ AYDIR DIŞ HATLAR TERMİNALİNDE HAKLARI İÇİN EYLEMDELER

Page 53: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 51

layan TİS görüşmeleri, anlaşma sağ-lanamaması üzerine arabulucu aşama-sına geldi. THY işvereni öncearabulucunun atanma şekline görevalanı dışındaki bir mahkemeye müra-caat ederek itiraz etti. Mahkeme tara-fından verilen görevsizlik kararınınardından bu sefer de yürütmenin ted-biren durdurulması talebiyle yeni birdava açtı. TİS sürecinin nasıl işleye-ceği, 2822 sayılı yasada açıkça belir-tilmiş olmasına rağmen işvereninmüracaatı İstanbul İL mahkemesi ta-rafından kabul edilerek arabulucu sü-reci tedbiren durduruldu. İlk duruşma5 Eylül tarihine ertelenerek, TİS sü-reci 4 ay daha uzatılmış oldu.

Grev yasağı jet hızıyla çıktıTHY çalışanları sadece işverenin ça-balarıyla yargı engeline takılmadı.AKP İstanbul Milletvekili Metin Kü-lünk'ün torba yasaya eklediği, korsantaksilerle ve kaçak otopark değenek-çileriyle mücadele maddelerinin ara-sına, “sivil havacılık hizmetlerindegrev yasağı” da eklendi. Meclistengeçmesinin üzerinden 72 saat geçme-den yasa cumhurbaşkanı tarafından daonaylanarak jet hızıyla uygulamayakonuldu.

Hava-İş Sendikası 28 Mayıs gecesiuçucu personele ve baskıların çokyoğun olduğu kabin ekibine şu mesajıçekti “Çok acil, çok acil tüm muhale-fet partilerinin karşı çıkmalarına,basın açıklamamızda tüm üyelerimi-zin karşı çıkmasına rağmen grev hak-

kımıza yasak getiren yasanın 29Mayıs 2012 yarın TBMM'DE çokbüyük bir hızla gündeme alınacağı bil-gisi alınmıştır. Bu haber sonrası tümvardiyalı ve uçuş üyelerimiz bu ağırhak kaybı ihlali ile 29 Mayıs 2012 Ta-rihinde lokal saatle 03.00-24.00 arasıkendilerini göreve hazır hissetmeye-ceklerini bildirmişlerdir.” görüldüğügibi bu bir grev çağrısı değildi, buyasal bir hakkın kullanılması yoluylabir eylem çağrısıydı.

29 Mayıs günü grev yasağı meclistegörüşülürken sendika Atatürk Hava-

Limanı'nda üyelerin katılımıyla kitle-sel basın açıklaması yapıyordu. O günsaat 14:00'e kadar 117 uçak seferi iptaledildi. Dış Hatlar Giriş Kapısı'nda"Yorgun uçmak istemiyoruz", "Birlik,mücadele, zafer" sloganları eşliğinde,pilot, kabin görevlileri, yolcu hizmetgörevlileri, teknik ekip, kargo görev-lileri isyanlarını dile getiriyorlardı.

Grev yasağı kabul edilirken, 29Mayıs gecesi hava yolu emekçilerininbazılarının cep telefonlarına “iş akti-niz fesh edildi” biçimde mesajlar gel-meye başladı. Çalışanlar şok oldu.Önce ciddiye almadılar, üç-dört günsonra ise “kartlarınızı ve giysilerinizigeri getirin” diye noter yoluyla durumdolaylı bir biçimde tebliğ edildi. Dahasonraları bu biçimde işten çıkarılanla-rın sayısının 305 olduğu bilgisineulaştı sendika. İşten çıkarılanların ara-larında bir pilot, teknik personel, yerpersoneli, genel müdür sekreterlerivardı ama çoğunluk kabin ekibin-dendi.

Birleşe birleşe kazanacağız Sendika işten atılanlar için işe iade da-vaları açtı. Sendikal Güç Birliği Plat-formu, DİSK, KESK'e bağlısendikalar, havacılık işkolunda dünyasendikası olan ITF, Türkiye'den çeşitlisiyasi partiler, dernekler, meslek oda-ları, sanatçılar, tiyatrocular, kadın der-nekleri hava yolu emekçilerini busüreçte yalnız bırakmadılar. Fakat

Page 54: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş52

THY yönetemi herşeye kulaklarını tı-kamış vaziyette. Sendikamız Petrol-İşgerek Sendikal Güç Birliği Platformuiçindeki bir sendika olarak gerekse detek başına hava yolu emekçilerinin di-renişine başlangıçtan itibaren destekverdi, bu destek ve dayanışma hala sü-rüyor.

Türk-İş gereken desteği vermediHava-İş eyleminin hemen ardından 1Haziran Cuma Günü sendikamız Ata-türk Hava limanındaydı. Genel Baş-kanımız Mustafa Öztaşkın, İstanbulŞube Başkanımız Reşat Tüysüz, ŞubeBaşkan Yardımcısı Nihat Can, Bayerve Polimer işyeri temsilcileri havacılıkişkoluna getirilen grev yasağına veişten atmalara karşı mücadele edenTHY çalışanlarının eylemlerini, haklımücadelelerini desteklediklerini bil-dirdirdiler.

Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkınburada yaptığı konuşmasında grev ya-saklarının kabul edilemez olduğunuvurgulayarak: "Bu yasak hiç bir şe-kilde demokrasi ve demokratik hak-larla bağdaşmamaktadır. Grevikanunla yasaklayabilirsiniz ama de-mokratik, barışçıl eylem yapma hak-kını işçilerin elinden alamazsınız.Grev yasaklansa bile grev kadar etkilieylem yapma hakkını çalışanların elin-den asla alamazsınız. Bundan sonrasloganımız “Grev bizim hakkımız, biz

istersek yaparız” olacaktır. “ dedi.Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekrete-rimiz Nimetullah Sözen 7 Haziran'daHayat TV'de Emek Forum programınakatılarak, sendikaların yetki ve örgüt-lenme sorunlarına değinirken havayolu emekçilerinin direnişlerine devurgu yaptı ve şöyle konuştu: “ Hava-cılık İşkolu sıradan bir işkolu değildir.Bugün havayolları sayesinde tüm ül-keler ve o ülke emekçileri birbirinebağlanıyor. THY direnişi öncesindeve sonrasında Türk-İş gereken desteği

vermedi. Başta Türk-İş olmak üzeresendikalar, sivil toplum örgütleri yeterikadar refleks gösterebilseydiler, Zon-guldak eylemi gibi büyük bir eylemedönüşebilirdi bu direniş, belki grev ya-sağı da engelenebilirdi.”

Sendikal Güç Birliği Platformu 9 Ha-ziran 2012 Cumartesi günü saat12.30'da için bileşenlerine bir çağrıyaparak İstanbul'da direniş yerinde,diğer illerde ise THY büro önlerindekitlesel basın açıklamalarına gidilme-sini önerdi.

Hava limanı girişini tıkadılarİstanbul'daki eylemde Sendikal GüçBirliği Platformuna bileşenlerindenolan 10 sendikaya mensup yönetici veüyeler Hava limanı önünden, dış hat-lar kapısına kadar yürüyerek, hava li-manı girişini bir süre için tıkadılar.

Eyleme Genel Başkanımız MustafaÖztaşkın, Genel Sekreterimiz Ali UfukYaşar, Genel Mali Sekreterimiz İbra-him Doğangül, Genel Örgütlenme ve

Page 55: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

Eğitim Sekreterimiz NimetullahSözen, Genel Yönetim SekreterimizAhmet Kabaca, Denetim Kurulu Üye-miz Satı Çelik, Disiplin Kurulu Üye-miz Ümit İnkaya, İstanbul 1 NoluŞube Başkanımız Reşat Tüysüz, Baş-kan Yardımcısı (Mali) Hasan HüseyinÖzkan, Şube Yönetim Kurulu ÜyesiYılmaz Akay, Disiplin Kurulu ÜyesiŞiren Akay, Bayer İlaç Fab. Baştem-silcisi Ahmet Akpunar, Gebze ŞubeBaşkanımız Süleyman Akyüz, BaşkanYardımcısı Eyüp Akdemir, işyerlerin-den temsilcilerimiz, Petrol-İş üyesi iş-çiler ve Petrol-İş çalışanları katıldı.

Cuntanın yapmadığını yaptılarSGBP adına açıklamayı ise dönemsözcüsü Kenan Öztürk yaptı. Öztürk,havacılık işkoluna grev yasağı getiril-mesini ve demokratik protesto hakla-rını kullanan işçilerin iştençıkarılmasını, sendikal haklara yöne-lik ağır bir saldırı olarak değerlendir-diklerini belirtti. Grevin, sendikalörgütlenme hakkının ayrılmaz vemeşru bir parçası olduğunu vurgula-yan Öztürk, “12 Eylül ürünü mevcutyasalarla zaten oldukça sınırlandırıl-mış olan grev hakkının bütünüyle ya-saklanması, cuntanın dahi cesaretedemediği bir şeydi” dedi.

Hava-İş Sendikası 24 Haziran'da datüm sendikaları ve sivil toplum kuru-luşlarını Dış Hatlar Girişindeki direnişyerine basın açıklaması yapmak içinçağırdı. Açıklamada bir durum değer-lendirilmesi yapılarak, uçakların eksikpersonelle uçtuğu, uzun menzilli uçuşyapan pilotların teker teker istifa ettiği

ve hava yollarında uçuş güvenliğininkalmadığı belirtildi. Hava-İş'in yasayıAnayasa Mahkemesine götüreceği deaçıklamanın temel vurgularından bi-riydi.

Türkiye’nin heryerinden destekBasın açıklamasına Petrol-İş'tenGenel Eğitim ve Örgütlenme Sekrete-rimiz Nimetullah Sözen, Genel Yöne-

tim Sekreterimiz Ahmet Kabaca, İs-tanbul 1 Nolu Şube Başkanımız ReşatTüysüz, İstanbul 2 Nolu Şube Baş-kan Yardımcısı Niyazi Recep Kethüdaile yönetici ve işyeri temsilcileri, Pet-rol-İş üyeleri katıldı. Hava-iş Sendi-kası direnişin 50. gününde ise AKPİstanbul İl Başkanlığı önünde eylemyaptı. Eyleme başta direnişteki işçilerolmak üzere sendika ve sivil toplumörgütlerinden pek çok insan katıldı.

Basın açıklamasına Türk-İş İstanbulŞubeler Platformu ve Sendikal GüçBirliği Platformu ile birlikte İstanbul1 Nolu Şubemiz Temsilci, yöneticileride katılarak destek verdi.

Hava yolu emekçileri haklı direnişle-rinde iki ayı geride bıraktılar. Hemenhemen her hafta, bazen de her gündünyanın ve Türkiye'nin çeşitli yerle-rinden emek ve demokrasi mücadele-sine inanan insanlar dayanışmak içinyanlarına geliyor. Onların kazanmasıdaha sonra başka işkolları için rahat-lıkla konulabilecek grev yasaklarınınönünü alacak. Haklı direnişlerindehava yolu emekçilerini yalnız bırak-mayalım.

T HY'in Atatürk Bulva-rındaki Ankara Ofisiönünde yapılan ey-

leme yaklaşık 200 kişi katıldı.Eyleme SGBP şubelerininyanı sıra, KESK Şubeler Plat-formu, BTS Genel Başkanı veTOGO işçileri destek verdi.THY Ankara Ofisi önündePetrol-İş Sendikası Ankara

Şubesi Yönetimi, sendikamı-zın işyeri temsilcileri ve üye-leri de geniş katılımsağladılar.

ANKARA

Farklı kentlerde emekçiler 9 Haziran’da eylemdeydi

Ankara, Adana, İzmir, Mersin emekçileri THY emekçisiarkadaşlarını yalnız bırakmadılar

petrol-iş 53

Page 56: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

Ankara Şubemiz 11 Temmuz 2012tarihinde  Hava-İş SendikasınınAnayasa Mahkemesi önünde yapı-

lan basın açıklamasına Şubemizin Yöne-tici ve Temsilcileri ile katılarak iştençıkarılan THY işçilerine destek verdiler.

Anayasa Mahkemesi önündeki eyleme destek

Adana Şubemiz 9 Haziran Cumartesigünü Türk Hava Yollarındaki grevedestek ve sonrasındaki işten çıkarıl-

maları protesto etmek amacıyla Hava-İş'indüzenlemiş olduğu, Türk-İş ve diğer siviltoplum örgütlerinin de katıldığı Adanaİnönü Parkında yapılan basın açıklama-sına, destek verdi.

ADANA

Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan kitle,“Grev Haktır Yasaklanamaz, Atılan İş-çiler Geri Alınsın” pankartı arkasında

sloganlarla THY satış bürosuna yürüdü. EylemeTÜRK-İŞ 3. Bölge Temsilci Yardımcısı SGBPiçinde yer almayan bağlı şubeler, KESK veDİSK destek verdi. DİSK eski genel sekreteri veCHP İzmir milletvekili Musa Çam, HalklarınDemokratik Kongresi, Savranoğlu ve Billur Tuzİşçileri de destek verdi. SGBP adına basın açık-lamasını TÜMTİS Şube Başkanı Şükrü Günsiliyaptı. KESK ve DİSK’in destek verdiği Adana,Bursa ve Gaziantep’te de yapılan eylemler decoşkulu geçti.

İZMİR

Taşbina’da yapılan yaklaşık 300 ki-şinin katıldığı eyleme Tümtis vePetrol-İş üyeleri geniş katılım sağ-

ladı. KESK, DİSK ve TÜRK-İŞ’e bağlısendikalar eyleme destek verdiler. SGBPadına basın açıklamasını Kristal-İş Şubebaşkanı yaptı.

MERSİN

petrol-iş54

Page 57: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 55

Kongrenin başında Nordic IN SendikasıBaşkanı Arve Bakke yaptığı konuşmadaİskandinav sendikal modelini anlattı.Bakke IndustriALL’un kuruluş kongresi-nin Kopenhag’da yapılmasının önemli ol-duğunu vurgulayarak IndustriALL’untoplumdaki herkesin hakları için mücade-lesi etmesi gerektiğini belirtti. ArveBakke evsahibi sendika olarak bütün de-legeleri katılımlarından dolayı kutlayarakherkese hoş geldiniz dedi.Uluslararası Metal Federasyonu IMFBaşkanı Berthold Huber tarihi bir ana ta-nıklık edildiğini söyledi. Huber, sermaye-nin küreselleşmesine uygun bir cevapverilmesi çerçevesinde böyle bir birleş-menin gerekliliğini belirtti. Her yerde işçihaklarına saldıran sermayeye karşı bir-likte mücadele edilmesi gerektiğini söy-leyen Huber, imalat sanayideki işçilerinsesinin artık daha gür çıkması gerektiğinivurguladı.IMF Başkanından sonra konuşan Uluslar-arası Kimya Enerji Maden ve Genel İşçiSendikaları Federasyonu ICEM BaşkanıSenzeni Zokwana birleşmenin öneminivurguladı. IndustrALL’un kuruluşu ve ça-

lışmalarının sağlıklı bir şekilde yürüme-sinin kongreye katılan her delegenin gör-evi olduğunu belirtti. Zokwana çocukişçiliğine ve taşerona dikkat çekerek işçisimsarlarına karşı mücadelenin altınıçizdi.

Yönetim kurulu belirlendiKürsüye daha sonra Uluslararası Tekstilİşçileri Federasyonu ITGLWF BaşkanıHisanobu Shimada geldi. Shimada, küre-sel federasyonun küresel sendikal hare-kette önemli bir aktör olacağını belirtti.Kongrede ILO’nun yeni seçilen direktörüGuy Ryder da bir konuşma yaptı. Ryderkonuşmasında ILO’nun işçi hakları vesendikal haklar konusunda önemine de-ğinerek yeni federasyonun başarılı olaca-ğına inandığını belirtti. Yine UluslararasıSendikalar Konfederasyonu ITUC GenelSekreteri Sharan Burrow videodan yap-tığı konuşmasında yeni federasyonunsendikal hakların ve işçi haklarının geniş-letilmesinde önemli bir adım olduğunuvurguladı. Yine videodan konuşma yapandüşünür Noam Chomsky işçilerin küreselmücadelesinin önemine vurgu yaptı.

Konuşmalardan sonra ilgili komiteler içinadayların isimleri okunarak oya sunuldu.Komiteler seçildikten sonra Industri-ALL’un başkan ve yardımcıları, genel se-kreter ve yardımcıları ile YönetimKurulu’nun seçimine geçildi. Yeni küre-sel federasyonun yönetimi şöyle oluştu:Başkan : Berthold Huber

Başkan Yardımcıları: Senzeni Zokwana,Tom Buffenbarger, Hisanobu Shimada

Genel Sekreter: Jyrki Raina

Genel Sekreter Yardımcıları: MonikaKemperle, Fernando Lopes, KemalÖzkan

Seçimler yapıldıktan sonra Yönetim Ku-rulunu üyelerinin bölgesel dağılımı konu-sunda delegeler görüş ve önerilerinisundu.

Türkiye’de yapılsın önerisi Daha sonra IndustriALL eylem planı gö-rüşüldü. Eylem planı üzerine yapılan ko-nuşmalarda daha güçlü bir birlikoluşturulması, kapitalizmin yarattığı eşit-sizliklerin ve adaletsizliğin ortadan kaldı-rılması, kadın ve gençlerin sorunlarınaönem verilmesi, sendikal hak ihlalleri,sermayenin baskısı, sendikacı katliamla-rına dur denilmesi, ILO sözleşmelerininhükümetler tarafından onaylanmasına yö-nelik çalışılması gibi konuların üzerindeduruldu. Tartışmaların sonunda 10 mad-delik eylem planı oybirliğiyle kabuledildi. Kongrenin sonunda bir konuşmayapan Petrol-İş Genel Başkanı MustafaÖztaşkın IndustriALL’un bir sonrakiKongresi’nin Türkiye’de yapılmasınıönererek, IndustriALL delegelerini 2016yılında yapılacak Kongre için Türkiye’yedavet etti.

IndustriALL’un kuruluş kongresi 19 Haziran-20 Haziran 2012 tarihleri arasında Danimarka’nın Kopenhag kentinde yapıldı. Kongreye 140 ülkeden 1400 delege katıldı.

Küresel Sanayi İşçileri FederasyonuIndustriALL kuruldu

IndustriALL-KÜRESEL

Page 58: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş56

Avrupa Sanayi İşçileri Federasyonu’nun (IndustriALLEuropean Trade Union) kuruluş kongresi 16 Mayıs2012 tarihinde Belçika’nın Brüksel kentinde yapıldı.

Avrupa Maden Kimya Enerji İşçileri Federasyonu EMCEF,Avrupa Metal İşçileri Federasyonu EMF ve Avrupa Tekstilve Deri İşçileri Federasyonu ETUC;TCL‘nin 15 Mayıs 2012tarihinde yaptıkları fesih kongrelerinin ardından yapılan ku-ruluş kongresiyle oluşturulan yeni federasyon yaklaşık 7 mil-yon işçiyi temsil edecek. Kongreye Türkiye’den petrol,kimya, kauçuk, enerji, maden, cam, seramik, tekstil, deri vemetal iş kollarında faaliyet yürüten bir çok sendika temsilcisikatıldı. EMCEF üyesi olan sendikamız Petrol-İş’ten kuruluşkongresine sendikamız Genel Sekreteri Ali Ufuk Yaşar, GenelEğitim ve Örgütlenme Sekreteri Nimetullah Sözen, İstanbul1 Nolu Şube Başkanı Reşat Tüysüz ve Uluslararası İlişkilerUzmanı Rıza Köse katıldı.

EMCEF, EMF ve ETUC:TCL başkanlarının yaptıkları açılışkonuşmalarından sonra gündem, içtüzük ve ilgili kurulların

oylaması yapıldı. Daha sonra kürsüye gelen EMCEF GenelSekreteri Michael Wolters yeni kurulacak Avrupa Sanayi İş-çileri Federasyonu’nun tüzüğünü ve Karar ve Önergeler Ku-rulu’nun tüzük değişiklikleri ile ilgili görüşlerini okuyarakkongre delegelerin onayına sundu. Değişiklik talep edilen herbir tüzük maddesi kurul delegelerinin iradeleri doğrultusundakarara bağlandı.

Bu sırada delegeler bir taraftan kongre gündemi ile ilgili ka-rarları ellerindeki kırmızı kartları kaldırarak onaylayıp red-dederken, bir taraftan da salonun hemen önünde kurulan oysandıklarında oylarını kullandılar. Oy verme işlemlerinin bit-mesinin ardından yapılan sayımlar yeni federasyonda Avrupaişçi sınıfına hizmet edecek Başkan ve Başkan Yardımcılarıile Genel Sekreter ve Genel Sekreter Yardımcılarını belirledi.Seçim sonuçlarına göre yeni federasyonun yönetimi şöyleoluştu:

Başkan: Michael Vassiliadis (EMCEF)

KÜRESEL SENDİKALAR BİRLEŞİYOR

Avrupa Sanayi İşçileri Federasyonu (IndustriALL European Trade Union) 16 Mayıs 2012 tarihinde Belçi-ka’nın Brüksel kentinde yaptığı kuruluş kongresi ile sendikal dünyayı selamladı. Yeni federasyon yaklaşık 7milyon işçiyi çatısı altında topluyor. Petrol-İş’i temsilien kongreye sendikamız Genel Sekreteri Ali Ufuk Yaşar,Genel Eğitim ve Örgütlenme Sekreteri Nimetullah Sözen, İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Reşat Tüysüz ve Ulus-lararası İlişkiler Uzmanı Rıza Köse katıldı.

AVRUPA INDUSTIRALL

Avrupa Sanayi İşçileri Federasyonu kuruldu

Page 59: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 57

Başkan Yardımcıları: Anders Ferbe (IF MEtall), Renzo Am-brosetti (UNIA) Valeria Fedeli (CGIL FILCTEM)

Genel Sekreter: Ulrich Eckelmann (EMF)

Genel Sekreter Yardımcılar: Sylvain Lefebvre (EMCEF),Bart Samyn (EMF), Luc Triangle (ETUF:TCL)

Kongrede Güneydoğu Avrupa Enerji İşçileri Bölge Ağı RE-TUNSEE’nin yeni kurulan Avrupa Sanayi İşçileri Federas-

yonu tarafından tanınması ve iki sendikal yapının işbirliğiiçinde çalışması için Petrol-İş Sendikası bir önerge verdi.Yeni Başkan Michael Vassiliadis 4 yıldır devam eden krizinfaturasının emekçilere çıkartılmaya çalışıldığını belirterek busüreçte oluşturulan ve sermayenin saldırılarına karşı işçilerinbirlikte mücadelesini savunacak olan yeni federasyonun Av-rupa’da işçi haklarının korunması ve geliştirilmesi içinönemli bir sinerji yaratacağını söyledi.

KÜRESEL SENDİKACILARLA GÖRÜŞTÜK:

ÇUŞ’LARDA ÖRGÜTLENME DAYANIŞMASI

Avrupa Sanayi İşçileri Fede-rasyonu'nun (IndustriALLEuropean Trade Union) kuru-luş kongresine katılmak içinBelçika'nın Brüksel kentindebulunan Petrol-İş Genel Se-kreteri Ali Ufuk Yaşar, GenelÖrgütlenme ve Eğitim Sekre-teri Nimetullah Sözen ve İs-tanbul 1 Nolu Şube BaşkanıReşat Tüysüz'den oluşan Pet-rol-İş heyeti kongre süre-cinde Petrol-İş sendikasınınörgütlenme çalışmaları yürüt-tüğü Standard Profil, Recor-dati ve Petrol Ofisi ile ilgili

olarak Avrupa işçi sendikala-rıyla görüştü.

Standard Profil işletmesinin,geçen aylarda satın aldığı top-lam 500 kadar işçinin çalıştığıİspanyol şirketlerde örgütlüolan İspanyol sendikalarıUGT FITAG ve CCOO Fita-qua sendikaları ile yapılan gö-rüşmelere İspanya SendikalarıUGT FITAG'tan Uluslararasıİlişkiler Sekreteri MontserratLopez Garcia de la Torre,CCOO Fiteqa'dan Jesus Ri-bera Rubies katıldı.

Görüşmede Standard Profilişletmesinde örgütlenme ça-lışmalarının ilerletilmesineyönelik iki sendika arasındakiişbirliği ve dayanışmanındaha da geliştirilmesi üze-rinde duruldu. İspanya sendi-kaları temsilcileri Petrol-İşSendikası'nın Standard Profil

işyerlerinde örgütlenmesineyönelik her türlü dayanışmayaaçık olduklarını belirtti. Stan-dard Profil işyerlerinde örgüt-lenme çalışması ile ilgiliİspanya sendikalarıyla yapı-lan görüşmelerin ardındanPetrol Ofisi'nde yürütülen ör-gütlenme çalışmaları çerçeve-sinde Petrol-Ofisi'ninçoğunluk hissesine sahipAvusturya çokuluslu şirketiOMV'de örgütlü PRO-GESendikası Uluslararası İlişki-ler Sekreteri Peter Schissler

ile de bir görüşme yapıldı.Schissler Petrol Ofisi işçileri-nin örgütlenmesine yönelikher türlü destek ve dayanış-mayı vereceklerini söyledi.Yine İtalya'da Recordatiİlaç'ta örgütlü olan İtalyanSendikası FEMCA 'nın Ulus-lararası İlişkiler SorumlusuDario Ilossi, Petrol-İş Sendi-kası ile İtalya kökenli çoku-luslu şirketlerin işçilerininsendikalı olmasına yönelikdayanışma içerisinde olacak-larını iletti

Sendikamızın Stan-dard Profil, Recor-dati ve Petrol Ofisiörgütlenmeleri gün-deme getirildi, işbir-liği ve dayanışmagörüşüldü...

Page 60: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

Herşey, Zaman gazetesinin mu-hafazakar kalemlerden İsken-der Pala’nın, İstanbul Şehir

Tiyatrolarında sahnelenen Günlük Müs-tehcen Sırlar adlı oyununa dair okuduğu“gazelle” başladı. Belki de dünyanınbaşka hiçbir yerinde, felsefi bir tiyatrooyunu hem de bir profesörün zihnindeşehvet duyguları uyandırmamış, ahla-kını zedelememişti! Üst perdeden oku-nan bu yanık gazelin ardından,tarihsel/toplumsal olaylara ve olgularıkonu alan Otobüs, Rosenbergler Ölme-meli oyunları muhalif içerikleri nede-niyle hedef tahtasına oturtuldu. EnginArdıç, Hadi Uluengin gibi liberal kanattemsilcileri de muhteşem “aryalarıyla”muhafazakar koroya katılınca çok seslibir saldırı başlatıldı tiyatrolara… İstan-bul Şehir Tiyatroları’nın yönetmeliğinideğiştirilmesiyle başlayan tartışma,Başbakan’ın “Tiyatroları özelleştirece-ğiz” sözleriyle tırmandı. Devlet Tiyat-roları’nın özelleştirilmesi için hükümetdüğmeye basarken, İskender Pala’nınMuhafazakar Sanat Manifesto’suna,Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri,Edebiyat Profesörü, Mustafaİsen’in, "Muhafazakâr kesimin nasıl birdemokrasi anlayışı varsa, muhafazakârdemokrasi diye bir şeyden bahsedebili-yorsak, o zaman 'muhafazakâr estetik've 'muhafazakâr sanat' diye bir şeydende bahsetmek, bunun normlarını ve ya-pısını oluşturmak gibi bir yükümlülükiçindeyiz" açıklaması eşlik etti.

Süreç, tiyatro dünyasında dalga dalgayükselen tepkilere ve eylemlere yol açtı.

Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetme-ni’nin istifasıyla başlayarak tüm Türki-ye’de tiyatrocuları/sanatçıları ayağakaldıran ve geçtiğimiz günlerde, Kadı-köy’de Guinness rekorlar kitabına adayolan 7 gün 24 saat aralıksız sürdürülen“sanat maratonu” ile taçlandırılan ey-lemlilik süreci, tiyatro camiasının kolaypes etmeyeceğinin işareti gibiydi.

DÜN: SANAT ve SİYASETİN BİTMEYEN DANSI

Belirtmek gerekir ki tiyatro, tarihinbütün dönemlerinde iktidarların elindeönemli bir silah olmuştur. Toplumu et-kilemiştir, yön vermiştir ve daha açıkbir tabirle hâkim iktidarların kurgula-maya çalıştıkları düzene bağımlı yurt-taşlar için fırsat yaratmıştır. Elbette budemek değildir ki, tiyatro tarihin bütündönemlerinde yalnızca yönetici sınıfınçıkarlarına hizmet etmiştir. Tiyatro, tar-tışmasız bir netlikte muhalif bir güç ola-rak da varlığını sürdürmüştür.

Eski çağların tragedya oyuncuları, ger-çekte devletin burslu elemanları ve le-vazımcısıdırlar. Devlet onlarasahneledikleri oyunlar karşılığında paraöder, ancak doğal olarak devlet politi-kasına ve yöneten sınıfların çıkarlarınakarşıt eserlerin sahnelenmesine izin ver-mez. Tragedyalar açık bir şekilde taraf-lıdır ve zaten taraflı değilmiş gibi deyapamazlar,” der Arnold Hauser, ‘TheSocial History of Art/ Sanatın Toplum-sal Tarihi’ başlıklı çalışmasında. Öteyandan, Augusto Boal, Ezilenlerin Ti-yatrosu kitabında, tiyatronun politik ol-madığını savunanların tezleriniçürütmeye ilk önce Aristoteles’in ‘Tra-gedya sisteminin aslında baskıcı politik

bir sistem” olduğunu göstermekle baş-lar: “Tragedya” egemenliğin üretilip,pekiştirilerek genişletilmesi için sahne-deydi”…“Sınıflı toplumların iktidarmücadelelerinde, tiyatronun ve sanatınetkin rolü görmezden gelinmeyecekbenzer örneklerle doludur”.

Tarih boyunca, tüm dünyada örnekle-rine rastlayabileceğimiz “siyaset vesanat” ilişkisinin Türkiye’de de sık sıkgündeme gelişine tanıklık ederiz. Cum-huriyet’in Aydınlanmacı felsefesinin et-kisiyle kurguladığı kültür/sanat dünyası,edebiyattan müziğe, operadan tiyatroyakadar pek çok sanat dalında yeni uygu-lamaların, bizzat devlet eliyle hayatageçirildiği bir süreçtir. “Muasır mede-niyet seviyesine” ulaşmayı hedefleyengenç Cumhuriyet, kültür/sanat alanındaAydınlanma felsefesine uygun bir yapı-lanma ve sanatsal üretim organizatörüişlevi görmüştür. Operanın, klasik mü-ziğin, heykelin, modern tiyatronun, bualanlarda bakir olan Anadolu toprakla-rında yaygınlaştırılması çabası, tebaa-lıktan yurttaşlığa terfi eden Cumhuriyetinsanın “kültür/sanat alanında da evren-sel standartları yakalaması” amacınınbir sonucudur. Söz konusu dönemde, ti-yatro duayenlerinin birçoğunun vekillikyaptığı ve rejimin etkili söylemlerineimza attığı gerçeğini, seçilen oyunların

MUHAFAZAKARLIĞIN YENİ / YENİDENHEDEFİ: TİYATRO VE SANAT

Üstadım Pınar Çekirge’ye…

BİR GÖRÜŞ

YAVUZ PAKSiyaset Bilimci

petrol-iş58

Page 61: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 59

ilk planda ulusal bilince sahip yurttaşlaryaratmak ardından batılı değerleri benim-setmekteki mantığıyla birleştirebiliriz.Cumhuriyet ile birlikte kültür-sanat faali-yetlerinde tiyatronun öncü işlevlerinde sı-kıdenetim devreye sokulmuştur. Bukonuda en anlamlı veri “parti-ideolojidenklemindeki Halkevleri ve temsil kol-ları faaliyetidir.

Öte yandan, Türkiye’de, Cumhuriyet ta-rihinin ilk yıllarından itibaren, iktidarın,bugünkünden çok da farklı olmayan mü-dahalelerin varlığını, bize o döneminŞehir Tiyatroları sanat yönetmenlerinden,ünlü tiyatro adamı Vasfı Rıza Zobu anla-tır: 1940’larda Matbuat Müdüriyeti, ti-yatro oyunlarında “kadınların namuslu,erkeklerin faziletli olması”nı şart koşmuş.Müdüriyet, Zobu’nun “Yürü Ya Kulum”oyununu yasaklama gerekçesini şöyleaçıklamıştır:“Piyesteki kadınlar, şereflibirer aile kadını olması lazım gelirken,halleri evlilik kutsiyetine aykırı düşmek-tedir.” Hagop Vartovyan’ın OsmanlıKumpanyası’ndan, Cumhuriyet’in DevletTiyatrolarına giden süreç de, bizlere, ti-yatronun egemenler tarafından nasıl kul-lanıldığının zengin örneklerini sunar.Örneğin, Türk siyasal hayatının en poli-tize olduğu 1960-80 arası dönemde, Dev-let Tiyatrosunun bu atmosferi uzaktanseyretmesi hiç de şaşılası bir durum ol-masa gerekir.

BUGÜN: SANATI MUHAFAZAKARLAŞTIRMAK

Gerçekte, Cumhuriyet tarihi, iktidar ileaynı dili konuşan, onu “muhafaza” et-meye çabalayan sanat eserlerini bol mik-tarda barındırıyor Cumhuriyet’in ilkdöneminin dayatılmış bir sanatı vardı, 27Mayıs’ın, 12 Eylül’ün de..Ve bugününTürkiye’sinde yeni bir sanat anlayışı da-yatılmaya çalışıyor: Muhafazakar Sanat..

Sanata tarihin penceresinden bakıldı-ğında, sanatın tarihinin hiçbir zaman saltsanatçıların tarihi olmadığı görülür. Butarih içinde her zaman siyasal aktörlerinrolü vardır, az ya da çok… Bugün, Türki-ye’de yapılan tartışmalara baktığımızdada, gerçekte sanat üzerine bir tartışma yü-rütülmediğini, ekonomik, politik, toplum-

sal ve kültürel veçhelerle yeniden şekil-lendirilmeye çalışılan bir “iktidar” tartış-ması içinde olduğumuzu görmek zordeğil. Yeni bir rejimin inşa sürecine eşlikeden hegemonya mücadelesinin, tümdiğer üstyapı kurumları gibi, kültür/sanatalanında da kendi hakimiyetini kurma sü-recidir içinden geçtiğimiz.

Bugün Türkiye’de, muhafazakarlığınekonomik-toplumsal gelişimi “sanat ala-nındaki gelişimini” aşmış bulunuyor.Muhafazakar sermaye, son on yılda yarat-tığı yeni yaşama biçimine uygun sanat ya-ratma çabasında artık. Refahı yükselmişyeni muhafazakar zenginliğin sermaye-

sini kullanarak kendine dair bir sanat ya-ratma arzusu ortaya çıkıyor. Muhafazakarmüzik, muhafazakar filmler, diziler,oyunlar, danslar istiyorlar. Estetik kisvesialtında, iktidarın dümen suyunda muha-fazakar yaşam biçimini tüm topluma ol-duğu gibi aydın ve sanatçılara dadayatıyorlar. Ancak, bu durumu, bir grup“taşralı tüccarın”, siyasal iktidarı ele ge-çirip sanat alanında kendince eğlenmekiçin, Hamlet’e tespih çektirmek ya datakım elbiseyle Arap çöllerinde gezinmekgibi komik bir duruma düşmesi olarak de-ğerlendirmek pek mümkün değil. Durumçok daha ciddi: Bir hegemonya mücade-lesi!

Hegemonya mücadelesi alanın bir uzan-tısı olarak, muhafazakar sanat, düzenle-yici ve baskıcı bir kumpanyadır:Karşısında sakız çiğneyen seyircisine elpençe divan duran, cinselliği repertuva-rından kazımış, parasını veren iktidara,hamisine boynu kıldan ince, muhafazakarve liberal değerleri ezber etmiş, muhaliftek söz etmeyen bir sanat ve onu icra ede-cek kendisine ve sanatına ihanet etmiş sa-natçılar yaratmaktır hedeflenen… Normal

olarak, bu kurgu ancak totaliter bir or-tamda hayat bulabilir. Siyasal erk tarafın-dan şekillendirilen despotik biryaklaşımın, “muhafazakar sanat” tanım-lamasıyla meşrulaştırılması tam da bunoktaya denk düşer. Nitekim, önceleriiçine tükürülen heykellerin yerini, ucubeilan edilerek yıkılan heykellerin alması te-sadüf değildir.

Muhafazakar sanat, tarihsel boyutuyla,modernizmin iki yüzünden birini temsilediyor. Kapitalizmle birlikte, burjuvazinindevrimci niteliğini yitirmesiyle birlikte tu-tuculaşması ve gericileşmesiyle ortayaçıkan ve onun ilerici, özgürlükçü, Aydın-lanmacı yüzünü yok edemese de gölgele-meye çabalayan yüzünü. Bugün ise,neo-liberal küreselleşme politikalarını,toplumlara, özellikle ezilenlere dayatmakve kabullendirmek için, hegemonyanıntoplumların en gerici unsurlarına oynadı-ğını gözlemliyoruz. Kapitalist, sermayecive neo-liberal değerlerin varlığını sürdü-rebilmesi için tutucu, gerici değer yargı-ları ve biat kültürünün, kültür-sanatalanında da hakim kılınması amaçlanıyor.Türkiye gibi neo-liberalizmin kucağın-daki ülkelerde de, muhafazakar modern-leşme süreçlerinin bu öğeler üzerindenyürüyeceği de ortada.

Muhafazakar sanat kavramı, özünde, “sa-natın da kapsadığı dönüştürücü devinim-sellik ve eylemselliğe karşı geliştirilenkültürel, toplumsal, siyasal konum alış vetavrı” ifade eder. Kurucu iktidar hege-monyasını korumayı her düzlemde savu-nan “siyasal muhafazakarlık”, sınıflıtoplumun tarih sahnesine çıkmasıyla ak-randır. Günümüz toplumlarındaki görü-nümü ve toplumsal süreçlere müdahilliktarzı her bir toplumu özgül koşullarınabağlı olarak değişiklikler gösterse de,özünde “sınıflı toplum yapısını muhafazaedilmesinin” karmaşık kurgusunu veideolojik taşeronluğunu üstlenir. Bu açı-dan bakıldığında, “yaratılması ve dayatıl-ması” gereken bir muhafazakar sanattansöz edilebilir. Zira, ekonomik olarak dün-yada 16. sırada yer alan, ancak insani ge-lişmişlik sıralamasında 92. bulunan birülkede, toplumsal mühendislik çalışması-nın estetik boyutu ancak bu yöntemlemümkün kılınabilir.

Page 62: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş60

Sanat, insanlık tarihi boyunca özgür dü-şüncenin ürünü olagelmiştir ve evrensel-dir. Muhafazakarlık ise toplumdantopluma, çağdan çağa değişen bir kavramolarak ilk anda sanatla burada ters düşer.Özgür düşüncenin her ne adla olursaolsun engellenmesi, bir dine, ideolojiye,siyasete gönderme yapılarak dizginlen-mesi ve yerelliğin köreltici sınırlarınahapsedilmesi daha baştan sanat ile muha-fazakarlığı karşı cephelere yerleştirir. Ziramuhafazakarlık, sanatın sınırsız sorgula-malarını kaldıramayacak kadar kutsallık-larla örülü bir kuralcı, baskıcı ve kırılganbir yapıdır. Muhafazakar sanat,bir bakıma, eskinin yeni gibi pazarlandığıbir tarihsel dönemeçte, çağdaş, çok sesli,evrensel bir çözüm için kapatılmak iste-nen yolları zorlayacak insanları susturma-nın, sindirmenin aracıdır. Tarih, sanatıkendi iktidarları için toplumu manipüleeden bir araç olarak kullanmaya yeltenendespotik iktidarların varlığına tanıklık et-tiği gibi; sanat olgusunun, varoluşu ge-reği, otoritenin yanında değil, mazlumumyanında durduğunu anlatır bize. Çünküsanat, başkaldırmanın ve isyanın adıdır.Yürürlükte olanı bozmak, yıkmak, özgür-leştirmektir sanat. Oysa muhafazakarlıktarih boyunca, itaatin ve biatın ifadesidir.

Öte yandan, sanat, ticarileştirilmesi en zorolgulardan biridir. Zanaatçı ile sanatçıyıayıran temel özelliğin para ilişkisi olduğudüşünüldüğünde, günün neo-liberal ikti-darlarının ve onların muhafazakar sanat-larının, “gişe hasılatına” indirgediklerisanat politikaları, daha baştan iflas etmiş,özünden sapmıştır. Milyarlarca liralıkbütçe açığını bir yana bırakıp, devlet ti-yatrolarına ayrılan 140 milyon liranın pe-şine düşen bir iktidarın dayattığı sanatınvaracağı yer ortadadır: Mizahın fersahfersah uzağındaki argo-küfür fıçısı İvedikidolleri, estetikten uzak ucuz kahraman-lık ve hamaset nutuklarıyla dolu Fetihfilmleri, içeriği tümden arabeskleşmiş,tüketim kültürünün popüler şarkıcıları.“Devlet don satmaz anlayışından devlettiyatro yapmaz anlayışına” evrilen sü-reçte, kamusal fonların kesilmesi sonucukitleleri niteliksiz ve bayağı popülist sanatürünlerine mahkum ederken kitlesel bir

gericileştirme, bilinçsizleştirme ve apoli-tikleştirme sürecine de muhafazakar sanatile zemin hazırlanmaktadır.

Bugün, insanlık tarihinin bütün biriki-mine “zamanı durdurma” adına el koyanbir muhafazakar zihniyet bulunuyor ortayerde. Bu zihniyetin renginin “yeşil” ol-ması değildir önemli olan, zira kapitalistdünyada “muhafazakar”, gerçekte rengine olursa olsun, sermayeyi muhafaza edi-yor. Üçüncü bin yıla girerken, Ortaçağ’ınbütün karanlık güçlerini yardıma çağırmışkapitalizm, şimdi de bu güçlerin yardı-mıyla kendini muhafaza etmeye çalışıyor.Bu muhafaza sürecinin bu coğrafyadakiizdüşümlerinden biridir muhafazakarsanat yaygaraları…

Özetlemeye çalıştığım kadarıyla, muha-fazakarlığın sanatla olan özsel ilişkisi,bize, muhafazakarlığın tırmandırıldığı bucoğrafyada bile, muhafazakarlığın kültürsanat alanında Cumhuriyet’in ilk dönem-lerinde Aydınlanma felsefesinden esinle-nen sanat politikaları kadar başarı şansıolmadığını anlatıyor. Çünkü, sanat özü iti-barıyla ilerici ve muhalifken, muhafaza-karlık zıt kutuplarda konumlanır tarihinher aşamasında. Cumhuriyet’in yarat-maya çalıştığı sanat politikaları, sanatınmuhalif yanını bastırmaya çalışsa da, ile-rici özüne sahip çıkmıştı. Ve sanat şu yada bu biçimde muhalif kalmayı başar-mıştı, her dönemde olduğu gibi. Dünyacaünlü Nazım Hikmet, Yaşar Kemal, LeylaGencer, Ara Güler, Fazıl Say gibi sanat-çıların bu coğrafyanın bağrından çıkmışolması, Aydınlanmacı felsefenin, tarih bo-yunca muhalif sanatçılar yetiştirmek gibibir potansiyel taşımasının sonucu olarakgörülebilir. Muhafazakar sanat, bu bağ-lamda, ilerici/ muhalif sanatçı yetiştirmepotansiyeli taşıyan Aydınlanmacı felsefe-nin köküne kibrit suyu dökme çabasıdır.

Sonuç Yerine

Muhafazakar sanat tartışmaları, Antik Yu-nan’da Antigone’den beri devam ediyor.Bugün, çekişmenin tarafları “sanatçı” ile“idareci” gibi görünse de aslında çatışan,“özgürlük” ile “köleliktir”. Çünkü, hayatbir tiyatro, tiyatro ise gerçek hayattır.

Bugün, siyasal iktidarın müdahalesi, ti-yatro sahnesinden resim tuvaline kadartüm sanat eserlerinde, gerçek hayatın veyansımalarının silinmesi, gerçekliğin ha-sıraltı edilmesi üzerinedir..

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin geçtiğimizgünlerde, özelleştirileceği söylenen tiyat-rolarla ilgili kapsamlı bir araştırma yaptı.Araştırmaya göre 2005’te 2 milyon 161bin 537 olan tiyatro izleyici sayısı,2010’da 4 milyon 686 bin 209’a yükseldi.Yani, 5 yılda ikiye katlanan ve her yıl pekçok ilde açılan yeni sahneler halkın ilgi-sini toplamayı başardı. Tiyatroya müda-halenin tam da böylesi bir döneme denkgelmesi manidar…

Halkın pek çok kesimi, ezilen sınıflar,orta sınıflar, dindarlar, azınlıklar, solcularve hatta sanatçılar duraksayabilir, korka-bilir, satın alınabilir. Ama tarihin öğrettiğigerçekten kimse kaçamaz: İnsan varol-dukça sanat korkmaz, susmaz, gerile-mez!!! Unutulmaması gereken şudur:Sanatın binlerce yıllık yolculuğu boyuncaaldığı formlar ve tarihteki öncü rolü, hiç-bir zaman sadece esen günlük politik rüz-garların değil, kültürel, sosyal hayatıyontan tüm yer altı ve yerüstü sularının,zamanla ve sabırla verdiği şeklin estetiği-dir.

Başladığımız gibi, “müstehcenlikle” ilgilibaşka bir hikaye ile noktalayalım dilerse-niz. Resim ve heykel sanatının zirvesindeolduğu Rönesans döneminin en ünlü us-talarından ve Papa’nın heykeltıraşı ve mi-marı ünvanına sahip Michelangelo’yakulak verelim. Michalengelo’nun Kıya-met Günü tablosuna başından beri muha-lefet eden Papa IV. Paulus, tablodakiimgelerin fazlaca müstehcen göründü-ğünü belirterek Michelangelo’dan tabloyubiraz daha ‘düzgün’ hale getirmesini iste-yince, büyük usta, muhafazakar sanatyaygaralarına dair tarihsel bir yanıt verir:“Papa’ya söyleyin, bu küçük bir meseleve kolaylıkla uygun hale getirilebilir.Önce kendisi yaşadığımız bu dünyayıuygun ve yaşanılır bir hale getirsin,sonra da bu tablo da aynı uygunluğa gi-recektir!”

Page 63: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 61

Aliağa’da kurulmak istenilen yeditermik santrale karşı İzmirli-ler'de kamuoyu oluşturmak ama-

cıyla yaklaşık iki ay önce “TermikSantrale Karşı 1 Milyon İzmirli” imzakampanyası ile başlayan hareket, AliağaCumhuriyet Meydanı’nda düzenlenenmiting ve şenlikle devam etti. Miting veşenliğe katılanlar kimi zaman piknik ya-parak kimi zaman slogan atarak termiksantrali protesto etti. Yapılan konuşma-larda; 22 yıl önceki mücadele biçimlerianlatılarak “O zaman karışımızda devletvardı, şimdi özel sektör var. Dayanışmaiçerisinde örgütlü mücadele edilirse sant-raller kurulamaz” denilerek, santrallerinkurulması için izin veren Aliağa BelediyeBaşkanı sert bir dille eleştirildi.

Miting ve şenliğe aralarında çok sayıdasiyasi parti, sivil toplum örgütü temsilci-sinin yanı sıra 5 bin’in üzerinde İzmirlidestek verdi. Genel Başkanımız MustafaÖztaşkın'ın da katıldığı mitinge Aliağa veFoçalı amatör balıkçılar ile yelkenciler dedestek verdi. Mitinge; “1 Milyon İzmirliTermik Santrale Karşı” KoordinasyonuSözcüsü, Petrol-İş Sendikası Mali Sekre-teri Cemal Topçu, İstanbul Bağımsız Mil-

letvekili Levent Tüzel, Bakırçay Beledi-yeler Birliği ve Dikili Belediye BaşkanıOsman Özgüven, termik santrale karşı 22yıl önce verilen mücadele sırasında İzmirBüyükşehir Belediye Başkanı olan Yük-sel Çakmur, dönemin Aliağa BelediyeBaşkanı Hakkı Ülkü, Foça Belediye Baş-kanı Nihat Dirim katılarak birer konuşmayaptılar.

YAŞANABİLİR BİR ÇEVRE

Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın, mi-tingde yaptığı konuşmada, dünyadakikarbondioksit kirliliğinin yaklaşık üçtebirinin termik santrallardan kaynaklandı-ğını belirterek,”Atmosferdeki karbondi-oksit de iklim değişikliğinin en önemlinedenidir. Dolayısıyla kömür en tehlikelifosil yakıttır” dedi. Beklenilmeyen, tah-min edilemeyen, yeryüzü olaylarının vemeterolojik olayların, sıcaklık artışının,fırtınaların, kasırgaların, sellerin nedeni-nin dünyadaki iklim değişikliği olduğunubelirten Öztaşkın şunları söyledi: “İklimdeğişikliğinin yarattığı felaketlerden dün-yanın çeşitli bölgelerinde her yıl binlerceinsan hayatını kaybetmektedir. Kömürün,

termik santralların zararları sadece iklimdeğişikliği değildir. Termik santrallartoprağımızı, suyumuzu, denizlerimizi,havamızı da kirletmektir. Bu kirlilik içti-ğimiz süte de, yediğimiz meyve ve seb-zelere de bulaşmaktadır. Termiksantralların yarattığı asit yağmurları ileçoğu insalar ölümcül hastalıklara yaka-lanmaktadır. Termik santralların olduğuyerlerde örneğin Yatağan'da akciğer kan-seri, kronik astım, kalp rahatsızlıkları,böbek ölümlerinde inanılmaz bir artış ya-şanmaktadır. Aliağa'da Socar'ın kuracağısantralın ana yakıtı ithal kömürdür. Bukömürün içine atık madde olarak kulla-nılan petrokokun da karıştırılacağı söy-lenmektedir. Petrokok, kömürün yarattığıkirliliği katlayarak arttıracak, çevremiz,

ÇEVRE

İzmirli "Termik santrala hayır" dediİzmir’in Aliağa İlçesi’ndekurulmak istenen, kömüredayalı 7 termik santrale karşıdüzenlenen “1 Milyon İzmirliTermik Santrale Karşı” mi-tingine binlerce İzmirli ka-tıldı. Genel BaşkanımızMustafa Öztaşkın'ın da katıl-dığı mitingde, 22 yıllık müca-delenin sürdürüleceğibildirildi.

DOĞAYA SUYA TOPRAĞA SAHİP ÇIKMAK İÇİN...

Page 64: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş62

doğamız, havamız daha da kirlenecek, sa-dece Aliağa değil, Foça, Menemen veManisa'dan Bergama'ya kadar ülkemizinen önemli turizm ve tarım bölgesi katle-dilecektir. Biz sendika olarak termik sant-rallara karşıyız. Bu santrallarda petrokokyakılmasına da karşıyız. Biz kimyasalürünler üretiyoruz. Her kimyasal madde-nin insan sağlığı üzerindeki etkilerini bi-liyoruz. Aliağa ve çevresindeki kanservakalarının nedeninin kimyasal kirlilikolduğunu tahmin ediyoruz.

Biz Petkim'in varlığını sürdürmesi içinmodernizasyon ve kapasite artırıcı, yeniürünlere odaklı yatırımlarını yıllardır sa-vunuyoruz. “ diyen Öztaşkın şöyle devametti:

“Ama doğamızı, çevremizi, suyumuzu,denizimizi, havamızı, kirleten, insanlarınhastalanmalarına ve ölmelerine nedenolan termik santralı da bu santralda yakıtolarak petrokok kullanılmasını da kesin-likle savunmuyoruz. Biz temiz enerjiyi,yenilenebilir enerjiyi savunuyoruz. Pet-rol-İş Sendikası 22 yıl önce de Gencel-li'de bölgemize kurulmaya çalışılan ilktermik santrala karşı çıkmış, Aliağa'danİzmir'e insan zincirlerinin oluşmasınakatkı koymuştur. Çocuklarımıza, temiz,sağlıklı bir çevre, yaşanabilir bir dünyabırakmak istiyoruz.”

BİR ARADA OLMAZ

1 Milyon İzmirli Termik Santrale KarşıHareketi’nin İzmirlilerin gönüllü katılı-mıyla oluştuğunu söyleyen sözcü CemalTopçu İzmir’in yenilenebilir enerji kay-nakları açısından çok şanslı bir kent oldu-ğunu ifade ederek, “İzmir EXPO’yasağlık teması ile aday olmuştur. 49 yılelektrik üretmek adına suyumuzu, topra-ğımızı, soluduğumuz havayı, denizimizigeri dönüşü olmayan biçimde yok etmeyeçalışanlara dur demek için buradayız”dedi.

ÖLÜ İNSANA İŞ BULUNAMAZ

Bakırçay Belediyeler Birliği Başkanı veDikili Belediye Başkanı Osman Özgüvenise termik santral mücadelesine 22 yıl

önce kaldıkları yerden devam ettiklerinisöyledi. Özgüven, “22 yıl önce termiksantrali durduran güç bu halkın gücüydü.O gün karşımızda devlet vardı. Ona rağ-men kuramadılar. Bugün de aynı kararlı-lıkla mücadele edeceğiz bu halkı kimsedurduramaz. Termik santrali kurdurmaya-cağız, gerekirse başlarına yıkacağız.Ancak bazı belediye başkanları termiksantralin yapılmasından yarar umuyorlar.İstihdam yaratacaklarını söyleyenler varama söylüyorum size ölü insanlara iş bu-lunmaz” diye konuştu.

AYNI ÇİZGİDE DEĞİLİZ

Dönemin İzmir Büyükşehir BelediyeBaşkanı Yüksel Çakmur ise “Milyonlar22 yıl önce yine bu meydandaydı ve busevgi zincirini ortaya koymuşlardı. Alia-ğa'dan İzmir'e kadar sevgi zincirini kur-dular. 22 yıl önce termik santralinkurulmasını engelleyen dönemin eski be-lediye başkanları Nihatlar, Osmanlar veHakkıların mücadelesini dile getirerekşimdi de bu santralleri engelleyebiliriz”dedi.

İki tane termik santral izni veren AliağaBelediye Başkanını ima eden Çakmur,

“Ben sizlerle aynı partide olabilirim fakaterdemlik çizgisinde sizlerle değilim, buutanca sahip değilim” diyerek isyan etti.

22 YIL ÖNCE BAŞARDIK

Dönemin Aliağa Belediye Başkanı HakkıÜlkü ise 22 yıl önce yaşanan süreci anla-tarak, termik santrallere karşı mücadeleyürüten sivil toplum örgütlerine yol veyöntem gösterdi. Ülkü, “Bu süreçte yapıl-mış olan çalışmaların nasıl olduğunadönüp bir baksınlar. Biz nasıl engeller ilekarşılaşmışız bir görsünler.

Termik santrallere karşı mücadele için ilkolarak Bakırçay Belediyeler Birliğini kur-maya çalıştık. O zamanın BaşbakanıMesut Yılmaz birliğin kuruluşunu onay-lamadı. Biz Danıştay’a başvurarak, birliğikurulmuş gibi saydık ve çalışmalarımızbu şekilde devam ettirdik. İnandığımızsürece bunu başaracağız. 22 yıl önce debunu başardık, şimdide başaracağız” di-yerek tam destek verdi.

Konuşmaların ardından; Entu, EskiBando, Mecaz, No Name, Gadjo Ensem-ble, Ena Laika, Zigzag ve Ahmet Gülşenşarkılarıyla mitinge katılanları coşturdu.Konser arasında en ilgi çekeni ise Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi Tiyatro Toplu-luğu’nun konseri oldu. Üzeri elle güneş,deniz ve martı şekilleriyle boyanmışbeyaz tişörtlerle sahneye çıkan topluluk,termik santrale uyarladıkları eski ve yenipopüler müzik parçalarını alanı dolduranvatandaşlarla birlikte seslendirdi. Petrol-İş Aliağa Şube Halk Oyunları Topluluğuda sahnede yerlerini alarak gösteri sundu.

Page 65: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 63

GAZETECİ GÖZÜYLE

NE KADAR BARIŞ, O KADAR DEMOKRASİ 

Yazının başına oturduğumda aklımailk gelen şu oldu: Ülkeyi kuşatankoşullar değişmemişse, hatta geniş

yığınlar açısından daha da çetrefilleşmişsebenzer söylemlere tutunarak olasılıkları de-ğerlendirmek kaçınılmaz oluyor. 

Geride kalan süreçte, bilinçli biçimde ya-ratılan bütün bilgi kirliliği oyunlarına, as-keri disiplin kurallarına rahmet okutacakağırlıkta, insanı tek boyutta düşünmeyezorlayan değişik baskılara karşın eğer du-ruşunuzu korumayı başardıysanız, varsınkimileri Donkişot gibi yel değirmenlerinekılıç salladığınızı, akıntıya kürek çektiği-nizi düşünsün, hiç önemli değil.

Suriye krizi şaşırtıcı değil

Tarihin birçok dönemlerinde böyle olmadımı?

Yalnızlığa itilenler, dibe çekilenler güngeldi çökertildikleri yerden kalkıp yürüdü-ler.       Çünkü defalarca deneye yanıla ka-nıtlanmıştır ki toplumsal dalgalanmalardenizde oluşan med cezirden farksızdır.Belirli zaman dilimleri içersinde her şeyiner ve çıkar, kabarır ve alçalır. Bu sapta-manın ışığında gelişmelere baktığımızdakuşkusuz şimdi dipteyiz. Yukarıya nezaman çıkacağımız da belirsiz. Üstelik dip-teki koşullara sert, acımasız bir unsur dahaeklendi: Savaş olasılığı.

Suriye ile yaşanan kriz aslında hiç de şaşır-tıcı bir gelişme değil. Bunun beklenen birolay olduğunu yukarda sözünü ettiğimiz

benzer söylemlerden yola çıkarak anla-mak mümkün. Suriye gerçeği bir turnusolkağıdı gibi kapladı üzerimizi. Kağıttakibilgiler Türkiye’nin son 10 yılını doğruokumamız açısından adeta ders niteli-ğinde ayrıntılarla dolu. Ayrıntıların tama-mına yakını tek bir adrese yöneliyor:ABD önce Büyük Ortadoğu Projesi, ar-

dından Arap Baharı adı altında bölge ülke-lerini yeniden biçimlendirirken Türkiye’yealtından kalkamayacağı, bedeli ağır mis-yonlar yüklemiştir.

Dünya jandarması ABD Dünyanın gözü dönmüş jandarması Orta-doğu’nun zengin petrol yataklarını sorun-suzca kullanabilmek amacıyla Irak’tademokrasi ve insan hakları adı altında baş-lattığı operasyonda bir milyondan fazla in-sanı katletti. Süreç boyunca Irakbataklığından uzak durmaya özen gösterenTürkiye dış politikada komşularıyla sıfırsorun ilkesini koruyan bir tablo çizdi. Buyaklaşım, jandarmanın Arap Baharı masa-lını uygulamaya sokmasıyla beraber neyazık ki sona erdi. Nasıl olduysa Arap ül-keleri birden demokrasinin nimetlerinianımsadılar. Mısır’da Mübarek, Libya’daKaddafi rejimi Nato desteğindeki muhalifgüçler tarafından devrilirken bize yüklenengörevin ana hatları da tüm çıplaklığıyla or-taya çıktı. Buna göre Amerika bölge ülke-lerine yönelik sürdüreceği operasyonlardaTürkiye’yi koşulsuz, tartışmasız atlamatahtası olarak görmektedir.

Uluslararası politikada atlama tahtası oyu-nunun yaratacağı tepkileri boşa çıkarmakamacıyla ısrarla şu söylem geliştirilmiştir:Türkiye dünyanın ekonomide Çin’densonra büyüme eğilimi gösteren ikinci ülke-sidir. O, İslami değerlere bağlı, laik, demo-kratik yapısıyla, istikrarlı ekonomisiyleözellikle Ortadoğu’nun yükselen yıldızıdır.Arap ülkeleri Irak’ta Saddam’ın, Mısır’da

Ferhan ŞaylımanYazar - Gazeteci

Haber Programcısı

ABD önce Büyük Ortadoğu Projesi, ardından ArapBaharı adı altında bölge ülkelerini yeniden biçimlen-dirirken Türkiye’ye altından kalkamayacağı, bedeliağır misyonlar yükledi.

Page 66: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş64

Mübarek’in, Libya’da Kaddafi’nindevrilmesinden sonra doğan boşluktaTürkiye’yi lider ülke olarak görmek is-temektedirler. Özellikle Suriye tezga-hında bir Türk jetinin düşürülmesinekadar tırmandırılan oyun bu söylemüzerinden oya gibi işlendi, işlenmeyede devam ediyor. Şimdi oyunun arkaplanına, turnusol kağıdına düşen bazıayrıntılara yakından bakalım.

Cezaevinde yatan gazetecilerYunanistan, İtalya, İspanya gibi alt ya-pıları çökmüş ancak AB’nin desteğiyleayakta duran ülkelerde kaos yaşanır-ken, Türkiye hangi verilerle, hangi gös-tergelerle dünyanın büyüyen ikinciekonomisi konumuna yükseldi? Benekonominin dilini banka, faiz, bonogibi unsurları kullanarak bülbül gibi şa-kıyan bir uzman değilim. Ama hayatınişleyişi içersinde gözlediğim aykırılık-ları da asla atlamam. İşsizliğin yüzdeyirmilere ulaştığı, gelir grupları arasın-daki farkın uçuruma dönüştüğü bir ül-kede ekonomi hangi kriterlerölçüsünde büyüyor kabul edilir? Eğergerçekten bir büyüme varsa bunun kre-masını kimler yer? Alt gelir gruplarıparmaklarının ucuyla bile olsa tabak-taki o kremaya niçin dokunamaz?Akaryakıtı, doğalgazı dünyada en pa-halı biçimde kullanan, bunu da halkınafatura eden bir ekonominin hızla büyü-düğü iddia etmek ne derece doğrudur?

İşte istikrarlı ekonomiye ilişkin kafamıkurcalayan sorular bunlar.

Gelelim yıllardır baskılarla yönetilenArap ülkelerine lider ülke olarak tanı-tılan Türkiye’nin demokrasi yolculu-ğuna. Kuşkusuz onlarlakarşılaştırılamaz bile. Ama dünyanınçağdaş ülkelerine baktığımızda sahipolduğumuz demokratik hakların yeter-

liliğini savunmak mümkün mü? Medyaçağdaş ülkelerde özgürlüklerin aynası-dır. Demokratik işleyişin yansımalarınıorada görebildiğimiz ölçüde özgürüz-dür. Türkiye’de şu an cezaevlerindeyatan gazetecilerin toplam sayısı sahipolduğumuz özgürlüklerin sınırını dabelirliyor. Ya da daha somut bir örneküzerinden bunu açalım.

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ilesöyleşi yapmak üzere randevu alan Er-tuğrul Özkök, Mehmet Ali Birand veAmberin Zaman gelen uyarılar üzerinebundan vazgeçtiler. Yani aslında içerdeyatan gazetecilerle dışarıda kalanlararasında ki fark epeyce kapanmış gibigörünüyor. Tabi bir de sorunun aklama,paklama ve gazlama yönü var. Medyabu dönemde genel anlamıyla Suriye’yeyönelik savaş çığırtkanlığı yaptı dersekbilmem abartmış mı oluruz?

Sonu belirsiz savaşSuriye gerçeği, güneydoğuda terörbütün şiddetiyle sürerken yaraya tuzbasmıştır.

Türkiye her zamankinden daha çok ba-rışa ihtiyaç duymaktadır.

Savaş geniş kitleler açısından yoksul-luk, açlık, işsizlik ve daha az özgürlükdemektir.

Amerika’nın kendi çıkarları doğrultu-sunda bizi Ortadoğu’da sonu belirsizbir savaşa sürükleme oyununu bozmakiçin süreç hızla daralmaktadır.

Çalışan kesimlerin örgütlü güçleri ül-kemizde ve sınırlarımızda barış yay-gınlaştıkça demokrasinin deyaygınlaşıp kökleşeceğini bugün herzamankinden daha yüksek bir seslekendi tabanlarına, halka anlatmakla yü-kümlüdürler.

Türkiye her zamankinden

daha çok barışaihtiyaç duyuyor. Savaşgeniş kitleler açısından

yoksulluk, açlık, işsizlik ve

daha az özgürlük demektir.

Page 67: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 65

140’ı aşkın ülkede 119 binçalışanı bulunan sağlık hiz-metleri alanında dünya lideriolduğunu iddia eden İsviçreNovartis firmasının, sağlıksorunlarından dolayı raporuolan arkadaşımızı işten çıkar-ması protesto edildi. Bututum Novartis’in “ÖnceSağlık, Önce İnsan” sloganınaltının ne kadar boş oldu-ğunu gösteriyor.

ÖRGÜTLENME

NOVARTİS’İ ŞİDDETLE KINIYORUZ

Şube Yönetim Kurulu ÜyemizAhmet Akın işten çıkartıldı...

İsviçre sermayeli Novartis Türki-ye'nin İstanbul 1 Nolu Şube Yöne-tim Kurulu Üyemiz Ahmet Akın'ı

sağlık durumunu gerekçe göstererek 5Temmuz'da işten çıkartması firmanınPendik-Kurtköy'deki fabrikası önündeyapılan kitlesel basın açıklamasıyla pro-testo edildi. Genel merkez yöneticileri-mizin, şube yöneticilerinin,işyerlerinden temsilcilerin, işçilerin ka-tıldığı protesto eyleminde “İşçilerin bir-liği sermayeyi yenecek, “ Susma,sustukça sıra sana da gelecek” slogan-ları atılarak Novartis Türkiye işvereniprotesto edildi, şiddetle kınandı.

Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkınfabrika önünde yaptığı açıklamada, “BizPetrol-İş olarak Novartis'de uzun yıllar-dır örgütlüyüz. Şirketin de kendi ilkelerivar, altına imza attığı sözleşmeler var.Novartis çok uluslu bir firma; dünya ça-pında kamuoyuna, çalışanlarına açıkla-dığı ilkeleri, prensipleri var. Ancakşirket bu ilkelerini de görmezden gele-rek sağlık sorunlarıyla ilgili raporu olan

bir arkadaşımızın iş aktini feshetti. Bizbunu asla kabul etmiyoruz. Firmanın bukararını şiddetle kınıyoruz” dedi.

Novartis Türkiye işvereninin Petrol-İş'ingücünü denemeye kalktığını belirtenÖztaşkın konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Hiç kimse Novartis'de Petrol-İş üyele-rinin birliğini, beraberliğini test etmeyekalkmasın. Petrol-İş üyeleri birlik ve be-raberliği, dayanışmayı bu işyerinde gös-terdiler. Novartis işçisi arkadaşlarına,işine, ekmeğine, aşına, sendikasınasahip çıkmıştır. Bundan sonra da bu da-yanışmayı göstermeye devam edecektir.Hepsini buradan bir kez daha tebrik edi-yorum, kutluyorum.

Arkadaşımızın raporu var. ÖncelikleNovartis'in, Şubemiz Yönetim KuruluÜyesi Ahmet Akın'ın sağlık sorunlarınıdikkate alarak kendisine uygun bir işbulması gerekirdi. Öncelikle altına imza

attıkları sözleşmelere uyarak bir iş orta-mının sağlanması gerekirdi. Bu yapıl-madı”

“Arkadaşımızın işe iadesini talep ediyo-ruz. Novartis Türkiye'nin Genel Müdürüile tekrar görüştük. Sorun çözülünceyekadar bu meselenin peşini bırakmayaca-ğız” diyen Öztaşkın şöyle devam etti:

“Kısa sürede bu işin çözülmesini istiyo-ruz. Fabrika 2 hafta süre ile kapanıyor,üyelerimiz izine çıkarılıyor ama biz buişin peşini bırakmayacağız. AhmetAkın'ı işten çıkartmakla diğer üyeleri-miz de baskı altına alınmak, tehdit edil-mek isteniyor. Ancak biz bu tehditlere

Page 68: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

pabuç bırakmayız. Novartis Türki-ye'nin en kısa sürede bu konuda çözümüretmesini istiyoruz.”

22 yıllık işçiye, “Sana göre iş yok” de-diler Novartis'de 1989 yılında işe giren,22 yıllık işçi, firmanın PU Efersan $Pastil Formlar Bölümü'nde ProsesBirim Operatörü olarak çalışan sendi-kamız üyesi Ahmet Akın'ın iş akti 5Temmuz 2012 tarihi itibariyle feshe-dildi. Novartis iş akti fesih yazısında, “Fabrikamızda şu anda sağlık durumu-nuza göre tavsiye edilen, yetkinlikleri-nize, eğitiminize ve tecrübenize uygunçalışabileceğiniz bir pozisyon bulun-madığından ... iş sözleşmesinin feshinekarar verilmiştir” diyerek, bir çalışanısağlık gerekçesiyle işten çıkarttı. 140'ıaşkın ülkede 119 bin çalışanı ile faali-yet gösteren, sağlık hizmetleri alanında

bir dünya lideri olan İsviçre sermayeliNovartis'in yıllık cirosu 51 milyar do-ları aşıyor. Türkiye'de de 2 bin 300 ça-lışanı ile ilaç sektörünün lider firmasıolan Novartis'in üç üretim tesisinden

biri olan ve Pendik- Kurtköy'de faaliyetgösteren fabrikasında 175 Petrol-İşüyesi çalışıyor. Novartis Türkiye, 3 üre-tim tesisi ile başta İsviçre olmak üzerebir çok Avrupa ülkesi, Ortadoğu ülke-leri, Güney ve Orta Amerika ülkeleriiçin üretim yapıyor. Firma 90'den fazlaülkeye ihracat gerçekleştiriyor.

Çalışırken hastalandıNovartis kamuoyuna açıkladığı şirketpolitikasında, “Sağlık alanındaki çalış-malarını "Önce Sağlık, Önce İnsan" il-kesiyle birleştiren Novartis, sağlık,kültür, sanat, eğitim ve çevre konula-rındaki sosyal sorumluluk projelerinede destek vermektedir” derken sağlıkgerekçesiyle bir çalışanını işten çıkar-tabiliyor. Şube Yönetim Kurulu Üye-miz, Novartis çalışanı Ahmet Akın'ınsağlık sorunları var ise bu sorunlar da22 yıllık bir işçilik yaşamında, bu fab-rikada ortaya çıkmış, bu fabrikada ça-lışırken hastalanmıştır.

Novartis Türkiye işvereni Petrol-İş'in,Ahmet Akın'ın işyerinde başka bir bi-rimde çalıştırılması teklifini de kabuletmemiştir. Petrol-İş Sendikası olarakNovartis Türkiye'nin bu tutumunu aslakabul etmiyor ve şiddetle protesto edi-yoruz. Şubemiz Yönetim Kurulu üyesiAhmet Akın'ın tekrar işe alınmasınıtalep ediyor, aksi takdirde her türlü mü-cadeleyi vereceğimizi bir kez daha bil-diriyoruz.

Sayın Berkman,

Bu mektubu size, bütün dünyada 140ülkedeki enerji ve imalat zincirinde ça-lışan elli milyonu aşkın işçiyi temsileden IndustriALL Küresel Sendikaadına yazıyorum. Türkiye PetrolKimya ve Lastik İşçileri Sendikası Pet-rol-İş bu küresel sendika ailesinin enaktif ve saygın üyelerinden biridir.

Novartis Türkiye'nin, İstanbul PendikKurtköy'de kurulu üretim tesisinde ça-lışan sendika yöneticilerinden biri olanPetrol-İş Şube Yönetim Kurulu üyesiAhmet Akın'ı haksız olarak işten çıkar-dığını öğrenince gerçekten şaşkınlıkgeçirdim. Yirmi iki yıldan fazla birsüre işyerinde yorulmadan çalışmışolan Bay Akın, iki ameliyat sonrası ya-şadığı ciddi sağlık sorunlarına rağ-men, işyerinde her zaman örnek birişçi ve sendika yöneticisi olarak göste-rilmiştir. Ne var ki, her zaman “önce

insan, önce sağlık” sloganını kullananTürkiye Novartis, Bay Akın'ı fabrikadauygun bir yere yerleştirecekken, iş söz-leşmesini feshetmiştir.

Bu haksız işten çıkarmayı ağır bir şe-kilde kınıyorum ve Bay Akın'ı Petrol-İş'le diyalog içinde derhal işe iadeetmenizi talep ediyorum. IndustriALLKüresel Sendika, üye örgütümüz Pet-rol-İş'i destekleme konusunda hiçbirçabadan kaçınmayacaktır. Bu mektu-bun bir kopyasını, Novartis genel mer-kezinin bulunduğu İsviçre'de işçileriörgütleyen üye örgütümüz UNIA yöne-timine gönderiyorum. Bu sorunun,daha fazla müdahaleye gerek kalma-dan, bir an önce çözüleceğini umutediyorum. Selamlar

Jyrki RainaGenel Sekreter

Bu haksız işten çıkarmayı ağır bir biçimde kınıyorum

Cenevre 10 Temmuz 2012

IndustriALL Küresel Sendika Genel Sekreteri Jyrki Raina’dan Novartis Türkiye Başkanı Güldem Berkman’a Mektup

petrol-iş66

Page 69: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

P

B

petrol-iş 67

ŞUBE HABERLERİ

Page 70: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

G

1

petrol-iş68

Page 71: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

G

petrol-iş 69

Page 72: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

Merkez yöneticilerimiz Pakpen’de

petrol-iş70 petrol-iş70

Page 73: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş 71petrol-iş 71

SPOR ETKİNLİKLERİMİZ

Page 74: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012

petrol-iş72

Page 75: Petrol-İş Dergisi Ağustos 2012