25
Kurucu Üyeler Sayı:9

PAYD Dergi 9.Sayi

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Profesyonel animasyon yoneticileri dernegi kurumsal yayin organi 9.sayisi Nisan 2012

Citation preview

Page 1: PAYD Dergi 9.Sayi

K u r u c u Ü y e l e r

Sayı:9

Page 2: PAYD Dergi 9.Sayi
Page 3: PAYD Dergi 9.Sayi

İmtiyaz SahibiProfesyonel Animasyon

Yöneticileri Derneğiadına

Eren Güngör

Sorumlu MüdürMurat Gencer

Barış NAM

Tasarım & Baskı Hazırlık

M.İsmet Gökşen Cad. 1516 Sk. Kayatepe St. A/1 No:5 Şirinyalı-ANTALYA

www.gm-center.com

Genel Yayın Yönetmeni

Selçuk Meral

Yazı İşleriSabriye Çay

Görsel YönetmenÇiğdem ÇANKAYA

BaskıDumat Ofset

10 EXPO 2016 Antalya– Sadık Badak

12 Runtalya 2012 ve Animasyon

14 Resort Otelcilikte Animasyon- Hakan Saatçioğlu

18 Sağlıklı ve Formda Olmak İçin FİTNESS

26 Otellerde Bumerang

30 2012 Turizm Sezonu- Ülkay Atmaca

32 Sezona hazır ve nazırız – Sıtkı Matar

34 Veysel Diker – Röportaj

22 Yeteneksizsiniz Antalya

38 PADY 3.Olağan Genel Kurulu

4 5

Page 4: PAYD Dergi 9.Sayi

Bir sıfırdan büyüktür

Bugün son fırtına var Antalyamızda… Yani yazın habercisi, işin gücün habercisi, sezonun habercisi turizmciler için… Her sene bu fırtınalar takip edilir ve haydi artık yaz gelsin denir.Bildiğimiz ya da bilmediğimiz o kadar çok bilgi var ki yeryüzünde bazen bu terimlere çok takılıyorum ben. Mesela modern sanat da kullanılan Dadaizm, Soyut Ekspresyonizm, ekonomide kullanılan Temettü, Bilanço, TTK, VOB,Varant, Endeks ve turizmcilerin kullandığı Forecast-C-ın/ c-out ,Voucher,Upgrade, Overbooking gibi terimleri kaçımız biliyoruz… Otelciler misafir ya da müşteri der, acenteciler yolcu. Aslında hepsi aynı kapıya çıkar. Ama nedense uluslararası bu kelimeler yerleşmiş iş dallarımıza, nedenleri farklı olsa da. Ama doğru olan başka bir şey daha var. O da Mutluluk… Bunların hepsini hatta daha fazlasını bilebilirsiniz ancak mutluluk başka bir şeydir, tarif edilemez ve herkes başka şeylerden mutlu olur.

İnsanlar sevebildikleri kadar mutlu olurlar ve insanlar çevrelerine pozitif enerji verirlerse daha da mutlu olurlar. Personel ya da animatörleri eğitirken en önce yapılması gereken husus onlarla kendileri ile yarışmalarını öğretmektir,

çevreleri ile değil. Mutluluk bilimi diye bir şey var. Kısacası siz kendiniz elinizdekilerle mutlu olun ki etrafınıza mutluluk saçın. Başkalarının elindekiler size hep mutsuzluk verecektir. İnsan kalbi hayatı boyunca mutluluğun peşinde koşar. Hep bir arayış içindedir. İnsanoğlu mutluluğa ulaşmak için sahip olmak istediklerinin hayalini kurar ve bu hedeflere ulaştığı zamanda mutlu olacağını zanneder.

4 yaşındaki bir çocuğun elindeki cep telefonu ile her şeyi yapabildiği bir çağda yaşıyoruz. Teknolojinin bu kadar hızlı gelişmesi, takipçi sayısının bu kadar artması ve yaş oranının bu kadar düşmesi hayret verici doğrusu...Yani bu çocuklar hiç ağaca çıkmayacaklar mı , hiç misket oynamayacaklar mı? Hiç hayatı yaşamayacaklar mı? Geçenlerde TV de bir yarışma programında çok iyi derecede aynı anda üniversitede iki bölüm bitiren bir öğrenci çok basit hayata dair olan bir soruyu bilemedi ve sunucunun yarışmacıya söylediği cümle çok yerindeydi. Sunucu “sizler sosyal hayatı kaçırıyorsunuz kısaca HAYATI ISKALIYORSUNUZ” dedi. Son zamanlarda duyduğum en güzel cümleydi bu.

Kötü turist iyi turisti kovar. Peki; kötü personel de iyi personeli kovar mı? tersi olma ihtimali yok mu? Yani mesleğe hiçbir faydası olmayan, mesleğin gelişiminde

rol almayan hatta gelişimini engelleyen, bir o kadar da yapılanları beğenmeyenlere ne yapmalı…

Bugün sezon resmen başlıyor heyecan dorukta, yeni tur, yeni şans. Bakalım bu sene kimler neler yapacak iyisi ve kötüsüyle. Ne kazandıracak bu memlekete ya da nasıl zarar verecek. Sahte içki ile baş edilebilecek mi, otobüslerin kaza yapmadan sezon kapatması en büyük arzum.

Uçaklar, oteller, pansiyonlar acenteler, AVM’ler, müzeler, restaurantlar, barlar-diskolar ve daha sayamadıklarıma kısacası herkese iyi bir sezon diliyorum.

5. yılını dolduran PAYD, yoluna emin adımlarla devam ediyor. Yapacaklarımızın hep beraber ve gönül birliği ile olması dileklerimle…

EDİTÖR

EREN GÜNGÖRP.A.Y.D. Yönetim Kurulu Başkanı

6 7

Page 5: PAYD Dergi 9.Sayi

Elton John’un tercihi JustinElton JohnÜnlü İngiliz şarkıcı ve besteci Elton John, hayatıyla ilgili çekilecek filmde Amerikalı şarkıcı Justin Timberlake’in kendisini canlandırmasını istediğini söyledi. 64 yaşındaki şarkıcı LA Times’a yaptığı açıklamada, “Beni canlandırmasını istediğim insanlar var, ama ilk sırada Justin Timberlake geliyor, çünkü beni daha önce ‘Rocket Man’ videosunda canlandırmıştı ve harikaydı” dedi. Prodüktörlüğünü kendi yapacağı, hayatıyla ilgili filmin yönetmeninin ise yakın zamanda belli olacağını belirten Elton John, senaryoyu “Billy Elliot” müzikalini yazan Lee Hall’un kaleme aldığını kaydetti. Filmin klasik değil, sürreal bir hikayesi olacağını söyleyen John, yeni bestelediği şarkıların da filmde yer alabileceğini ifade etti.

“CLIMATE PARTY” by GLORIA EVENT

“Rhythm Overdose With Ice & Sand”

Buz ve Çöl konseptli Climate Party’de, dünyaca ünlü DJ Juan

Sanchez’in muhteşem performansı eşliğinde muhteşem

gece…

Gloria Event, dünyanın önde gelen eğlence trendlerini Gloria Hotels & Resorts bünyesinde buluşturup sanatı, şovu ve etkinliği kendi yaratıcı ekibiyle alışılagelmişin dışında bir eğlence kavramıyla tanımlıyor. Piramit, buz dağları, kumdan ve buzdan oturma grupları, kum bar ve özel localardan oluşacak mekan dekorasyonu ve ışık ve ritmin buluştuğu lazer show ile renklenecek gecede, elektronik,

house, disko müzikleri ve mixlerle DJ’ler ve dans gösteri grupları sahne alacak. Climate Party’de geceye dinamizm katacak ritimlerle bir yandan ılık çöl rüzgarını diğer yandan kutup esintilerini hissederek, yaratılan özel temalı yüksek enerjili ambiyansın etkisinden uzun süre çıkamayacaksınız. Akdeniz’de bugüne kadar gerçekleştirilen en hareketli ve büyüleyici eğlencelerden biri olacak Climate Party için 09 Haziran Cumartesi gününü takvimlerinizde işaretleyin! Gloria Event iki zıt iklimi aynı anda yaşamak ve muhteşem müziklerle eğlencenin tadına varmak isteyenleri Climate Party’e bekliyor…

Pitbull, 30 Haziran’da İstanbul’daDans müziğinin fenomeni Mr Worldwide-Pitbull, 30 Haziran’da Küçükçiftlik Park’ta konser verecek.“Give Me Everything Tonight”, “Let It Rain Over Me”, “International Love”, “Suavemente” ve “On The Floor” ?gibi hitleriyle milyonların kalbini kazanan Pitbull, “Olmeca Golden Nights” kapsamında 30 Haziran’da İstanbul’da olacak. Çift platinyum ödüllü “I Know You Want Me”, billboard listelerinde aylarca bir numarada kalan “Hotel Room Service” gibi hitlerinin yanı sıra Usher, Enrique Iglesias, Jennifer Lopez, Shakira, Chris Brown ve Marc Anthony gibi sanatçılarla gerçekleştirdiği “featuring” şarkılarla da tüm dünyada dans müziğin en önemli ismi haline gelen Pitbull, bugüne dek milyonlarca dijital single satışına imza attı. “Dünyayı yönettiğimi iddia etmiyorum, ben sadece kendi gezegenimi yarattım” diyen Pitbull, Küçükçiftlik Park’ta vereceği konserle, dans müziği hayranlarına unutulmaz bir gece yaşatacak. “Olmeca Golden Nights”ta Pitbull performansı öncesinde dünyaca ünlü DJ ve sanatçılar da sahne alacak.

Büyük Dans Buluşması

Electronica Festival İstanbulFG 93.7 tarafından düzenlenen Türkiye’nin ilk dans müziği festivali Electronica Festival İstanbul, 6 senede 85.000’in üzerinde katılımcıyı ağırladı. Electronica Festival Istanbul,  23 Haziran 2012 tarihinde Parkorman’a geri dönüyor! Burn ana sponsorluğunda gerçekleşecek büyük dans buluşmasının ilk 1000 bileti süper avantajlı fiyatıyla elektronik müzik tutkunlarına sunuluyor. İlk 1000 bilet tükenip, süper avantajlı bilet dönemi sona erdiği zaman sanatçılar açıklanacak.

Madonna Türk Hayranları ile buluşmaya hazırMadonna 19 yıl sonra tekrar Türkiye’de! Sanatçı 7 Haziran 2012’de Türk Telekom Arena Stadyumu’nda hayranları ile buluşacak.

Madonna çok büyük bir parti veriyor ve bu partiye herkes davetli. Madonna, 2012 Dünya Turnesi, 29 Mayıs 2012 tarihinde, Tel Aviv, İsrail’de başlıyor. Açıklama, turnenin uluslararası organizatörü Live Nation Entertainment tarafından yapıldı. Turne konserleri, spor salonları, stadyumlar ve Quebec’deki Abraham Ovası gibi açıkhava alanlarında gerçekleşecek. Konserler daha sonra, Madonna’nın 20 yıldır konser vermediği Güney Amerika ve Avustralya’da devam edecek. Londra, Paris, Berlin dahil 26 Avrupa şehrinde gerçekleşecek Avrupa konserlerinin ilk ayağı 7 Haziran 2012’de İstanbul’da.

Okçuluk Dünya Kupası İkinci Etabı Antalya’da GerçekleşecekOkçuluk Dünya Kupası İkinci Etabı 1-6 Mayıs 2012 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleşecek. Turizmin gözbebeği Antalya, uluslar arası spor müsabakalarına ev sahipliği yapmaya 2012 yılında da devam ediyor. Ülkemizin ve Antalya’nın tanıtımına büyük katkı sağlayan etkinliklerle Antalya bir çok sporcuya ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.

9

Page 6: PAYD Dergi 9.Sayi

Haziran 2007 de kurmuştuk derneği. Kolay değil beş koca yıl geçmiş. Emeği geçenlere tekrar teşekkür ediyorum. Geçen ay dernek yönetiminde bir nöbet değişimi yaşadık. Sadece nöbet değişti, bayrak yine dik ve yine taşınmaya devam ediyor. Şöyle bir dönüp baktım ardıma neler yaptık diye, emin olun kendim bile hayretler içerisinde kaldım. Hem geçen beş koca seneye, hem de yapılan işlere.

Derneğin kuruluşu işin en zor olduğunu düşündüğümüz aşamasıydı. Resmi prosedürler gerçekten zor. Bir ofis tecrübemiz oldu,2 yıl kadar Perge Bulvarı’nda kendimize ait telefonumuz, sekreterimiz, ödünç de olsa mobilya, bilgisayar ve toplantı masamız vardı. Eh yoktan var etmek bu olsa gerek. Biraz masraflı gelince ofisi dostların yanına taşıdık.Üye toplayalım, nasıl duyururuz derken Valilikten, Çalışma Bakanlığından hatta Turizm Bakanlığından aradılar. Biz de şaştık bu işe. Ama devlet kurumları arasında fena bir iletişim yokmuş, duyurmuşlar birbirlerine.

Akdeniz Üniversitesi Alanya MYO Turizm bölümüne bir Animasyon Yönetici arkadaşımızı okutman olarak gönderdik. İkinci bir arkadaşımız Yönetim Kurulu üyemiz Sn Barış NAM halen Akdeniz Üniversitesinde dersler veriyor. Sanıyorum derneğin eğitim misyonuna küçük bir başlangıçta yapmıştık. Belki bir okul açamayız ama animasyon adına açılacak tüm okullara yardıma hazırız.

Bir ara üyelerimizden birisi fuarcılık firmasıyla tanıştırdı bizi. Heyecanlandık. Çok çalıştık. Dedik ki bu fuarı yapar, yapılmasına katkı sağlar ve mesleki gelişmeye katkı sağlarız. Fenada olmadı hani.90 kadar katılımcı 3000 den fazla ziyaretçi buluştu ANIMATION SHOW BIZ’08 de. Fuarcılık firmasının diğer gerçekleştirdiği fuarlardan zarar etmesinden dolayı ikincisi zar zor yapıldı ve bir daha gerçekleşemedi maalesef. Bizim hedefimiz ilk fuara öncülük edip işi profesyonellerine bırakmaktı. Sanıyorum bir kez daha bunu yapmamız gerekecek. İnşallah gelecek yıl.Bu arada Kamu kurum ve kuruluşları teker teker görüş istemeye başladı. Çalışma Bakanlığının Yabancı Personelin çalışma izini alması için gerekli prosedürlerin oluşmasında

derneğimiz adına üyemiz Sn Halis ALTAY’IN, danışmanımız TAYGA Danışmanlıktan Sn İsmet GÜRLEK Beyefendinin Ankara turları büyük alkış topladı. Bugün bir adet pasaport fotokopisi, bir adet diploma fotokopisiyle 15 günde yabancı personele çalışma izni alır olduk. Hatta yurt içinden bile müracaat mümkün. Sırada haksız uygulama olan yabancılara asgari ücretin üç katı sigorta zorunluluğunu kaldırmak var. Sanıyorum dergiyi okuduğunuz şu günlerde bu sorunda bitmiş olacak. Gerekli desteği bulduk, sözleri aldık.Dergi demişken; kurumsal yayın organımız PAYD Dergi bugün dokuzuncu sayısına ulaştı. Ne mutlu bir şeyler aktarabiliyor isek, arz eden ile talep edeni yan yana getirebiliyor isek. Bu konuda eleştirilerde almadık değil. Daha fazla sayfa olmalı, daha fazla kişiye ulaşmalı diye. Emin olunuz ki yardımlarınızla onu da yapacağız.1250 adet dergi üyelere, sektör yöneticilerine, kamu kuruluşlarına ücretsiz olarak kargolanıyor. Şimdilik elli sayfa kadar. Onu da en az seksen sayfa yapmaya gayret edeceğiz.

Bu arada bir defa ara yüzü yenilenen ve tekrar yenilemeyi, daha işler hale getirmeyi düşündüğümüz bir web sitemiz var. (www.payd.org.tr )Beş senedir yayında ve bu sitede sizlere hizmet etmeye devam edecek.Bazı Genel Müdür ya da İşletme Sahibi büyüklerimiz kendilerine yardımcı olmamızı istediler. Sağ olsun Eren Güngör sayesinde beş yılda 50 den fazla Eğlence Müdürü arkadaşımızı onlarla tanıştırdık karşılıklı işlerini gördük. Ne mutlu bize ki derneğimize uzak kalmamış arkadaşların –üye olsun ya da olmasın – yaralarına çare olabildiysek. Olamadıklarımız ise kusurumuza bakmasınlar bizim seçimimiz değildi. Ama dernekçe her zaman yardımcı olamaya çalışacağız.

Sizler derneğe ne kadar yakın durursanız dernek o kadar sizin olur. Bize güvenin burası her zaman size ait tarafsız bir yapıda oldu. Birlikte çok işler yapabiliriz. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatı olsun yeter ki gönüller bir olsun.

2012 Sezonunuz Hayırlı ve Uğurlu Olsun

Murat Gencer / PAYD Başkanı

DÜNDEN BUGÜNE BEŞ KOCA YIL

10 11

Page 7: PAYD Dergi 9.Sayi

Sadık BADAK Kimdir?1955 Yılında Burdur’da doğdu. Sadık BADAK, 1961 yılından beri Antalya’da ikamet etmektedir. İlk ve orta öğrenimi Antalya’da tamamladıktan sonra, 1977 yılında Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi İşletme ve Muhasebe bölümünden başarı ile mezun oldu. 1995 – 2000 Yılları arasında ANTEV – TÜSİDE (Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü) tarafından verilen, 60 ayrı konuda İleri Yönetim Teknikleri eğitimi almıştır. Ayrıca 2005 – 2006 yıllarında Antalya Liderlik Geliştirme Programı’nın hazırlanması ve yönetiminde görev almıştır. İngilizce bilen ve 1989 yılından itibaren, Türk Cumhuriyetleri, Avrupa ülkeleri, ABD, Rusya, Güney Afrika, Japonya, Dubai vb. ülkelerde Eğitim ve  Mesleki İncelemeler için bulunan BADAK’ın, bölge ve ülke meseleleri ile iş hayatına dair yerel ve ulusal dergi ve gazetelerde yayınlanmış yazısı ve makalesi, denemeleri, radyo ve TV programlarına iştiraki  ve “Kuruluş Dönemin Ardından ANSİAD” isimli bir kitabı bulunmaktadır. Sadık BADAK, Evli ve 2 çocuk babasıdır. 1980 Yılında Antalya ili Merkez ve Manavgat ilçelerinde Mali Müşavirlik ofisleri kurarak çalışma hayatına başladı. 1982 yılından itibaren Sigortacılık sektöründe de hizmet vermeye devam eden BADAK, 2006 yılında SBS Sigorta Ltd. Şti.’yi kurarak sigortacılık faaliyetlerini ortaklarıyla kurumsal bir çatı altında

sürdürmeye devam etmektedir. Antalya’nın ufkunu değiştiren 1994 Yılında Kamu ve Özel sektör işbirliği ile 30 milyon TL sermaye ile kurulan ANFAŞ (Antalya Fuarcılık İşletmesi ve Yatırım A.Ş.)’dir. BADAK, Kurulmasında ve faaliyetlerinde önemli katkılar sağladığı ANFAŞ’ın, 2007 yılına kadar Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdürmüştür. Antalya ilinin ihtiyaçları arasında yer alan Antalya Toptancılar Birliği inşaatını yapmak üzere 170 ortaklı Öncü İnşaat A.Ş.’nin kurulmasında liderlik görevini üstlenen BADAK, 1995 – 1998 yılları arasında 750 dekar arazi üzerinde her biri yaklaşık 1500 metrekare olmak üzere 224 adet işyerinden oluşan toptancılar sitesi 1. kısım inşaatını tamamladı. BADAK, 2000 yılında Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yaptığı Öncü İnşaat A.Ş.’deki hisselerini devrederek ortaklıktan ayrıldı. Ortaklık kültürünün gelişmesi ve oluşacak sinerjinin ülkemize getireceği katkının bilincinde olan BADAK, 1998 yılında üç arkadaşıyla Antalya Güçbirliği Holding’in kuruluşuna öncülük etti. Antalya Güçbirliği Holding, 2006 yılında Antalya OSB’de 100 MW gücünde doğalgaz çevirim santrali faaliyeti de yapan Antalya Enerji A.Ş.’yi kurdu. BADAK, bir süre icra kurulu başkanlığı da yaptığı holdingin, 2007 yılına kadar yönetim kurulu üyeliği görevini de sürdürdü. Üniversite yıllarından itibaren bölge ve ülke

meseleleri ile ilgilenen Sadık BADAK, bölgesinin ve ülkesinin gelişmesi ve refah düzeyinin artmasına yönelik mesleki ve sosyal birçok birlikteliğin kurulmasında ve yaşatılmasında, sorunların çözülmesinde ‘ORTAK AKIL’ ilkesi ile roller aldı. BADAK, Antalya Aydınlar Ocağı, Antalya Mali Müşavirler ve Muhasebeciler Derneği, 8 yıl  Yönetim Kurulu ve 4 yıl Yüksek Danışma Kurulu Başkanlığını yaptığı Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği (ANSİAD), 45 üyeli Antalya Eğitim Vakfı (ANTEV), 70 üyeli Antalya Sigorta Acenteleri Derneği (ANSAD), 25 üyeli Antalya Diyalog Grubu, 224 üyeli Antalya Toptancılar Birliği, Antalya Genç Yöneticiler Derneği gibi birçok derneğin   kuruluşunda başkan veya yönetici olarak yer aldı. Bu çalışmaların yanında BADAK, 1998 yılından günümüze kadar Antalya Kent Konseyi Ekonomi Grubu Başkanlığı ve 2005 – 2007 yıllarında TOBB Türkiye Fuarcılık Organizasyon Denetim ve Yönetim Danışmanlığı Sektör Meclis Başkanlığı görevlerinde bulundu. Sadık BADAK, Antalya ili ve ülkemizin gelişmesine gösterdiği katkıyı 22 Temmuz 2007 tarihinden itibaren Adalet ve Kalkınma Partisi Antalya Milletvekili olarak arttırarak devam ettirmektedir.

WORLD EXPO’LAR ve “ÇİÇEK VE ÇOCUK” TEMALI WORLD EXPO 2016 ANTALYA

Sadık BADAK / AK Parti Antalya Milletvekili

Dünyanın en büyük ve en çok katılımlı organizasyonlarından olan Kültür, Tarih ve Eğitim Olimpiyatları olarak nitelendirebileceğimiz WORLD EXPO’lar, (Dünya Sergisi) çeşitli ülkelerin mallarının pazarlanmasından ziyade, bu malların değerlerinin ve yararlarının sergilenmesi amacını taşıyan organizasyonlar olup, aynı zamanda ülkelerin sahip olduğu ulusal değerlerin tanıtılması açısından da büyük önem taşımaktadır.

İlk defa 1851 yılında Londra’da yapılmış ve günümüze kadar dünyanın çeşitli kentlerinde çeşitli kategorilerde belirli/belirsiz aralıklarla yapılagelmiştir. World Expo ile şehirler kalıcı yapıtlar kazanır. Bu kalıcı yapıtların en bilineni 1889 Paris World Expo’su için yapılan Eiffel kulesidir. World Expo’lar için yapılan birçok yapı halen kullanılmaktadır. 1893 Chicago Expo’su için yapılan yapı şehrin en önemli mimari yapılarındandır ve şu anda bilim ve sanayi müzesi olarak kullanılmaktadır. İspanya’nın Sevilla kenti gibi pek çok şehir Expo ile yapılanmış ve kalıcı bir turizm merkezi haline gelmiştir.

Expo’lar Evrensel ve Botanik Temalı Expo’lar olmak üzere 2 temel kategoride yapılmaktadır. Evrensel Expo’lar 0 ve 5’li yıllarda olmak üzere 5 yılda bir kez düzenlenerek en az 3, en çok 6 ay sürerler.

1960 yılında Hollanda’da ilki yapılmış olan Botanik Temalı Expo ise, iki Evrensel Temalı EXPO arasında, çeşitli büyüklüklerde düzenlenen ve teması botanik ürünlerle sınırlandırılmış büyük bahçe şeklinde organizasyonlardır.

1993 yılından itibaren tarafımca yapılan kişisel çabalar ve 2008 yılından itibaren yerelde kamu+özel sektör işbirliğiyle kurumsal ve ekip çalışmaları sonucunda Antalya, 21–24 Kasım 2011’de bayrağı Paris’te teslim almış ve “Çiçek ve Çocuk” Temalı World Expo’nun 2016 yılında Antalya’da yapılması hakkını elde etmiştir. 23 Nisan 2016 tarihinde açılacak, 6 Ay süre ile 100 Ülke + 50 kurum ve kuruluş kendi kültürlerine özgü bahçeler kuracak, EXPO süresince çok sayıda Festival, konser, konferans ve kültürel etkinlikler düzenlenecektir.

Antalya’da, Botanik Expo tercih etmemizin en önemli nedeni, kurulacak olan alanın EXPO sonrası dönemde de “temalı park” olarak kentimizin ve turizmin hizmetine açık olması düşüncesidir.

Çocuklara bayram hediye eden tek ülke olarak, ülkemizde düzenlediğimiz ilk World Expo’nun temasının “Çiçek ve Çocuk” olmasını kararlaştırdık. Çiçek ve çocuk, her ikisi de temizliği, saflığı, güzelliği

ifade ediyor. Aynı zamanda Çocuk; umudu ve geleceği, Çiçek ise estetik duyguları ifade ediyor. Kentimizde 2016 yılında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” coşkusu ile World Expo coşkusu aynı anda yaşanacak ve Çocuk teması ile ülkemizin çocuklara verdiği kurumsal değer dünyaya örnek olacaktır.

Açık kalacağı 6 ay içinde yaklaşık 8 milyon ziyaretçi ile ilimizin marka değerinin ve turizm gelirinin artmasına önemli katkı sağlayacak olan “Çiçek ve Çocuk” Temalı World Expo ile ziyaretçiler 100 farklı ülkenin kültürleri ile tanışma fırsatı bulacaktır.

EXPO hazırlık döneminde kentimiz yeni ve kalıcı tesisler kazanacaktır. (Kongre Merkezi, yeni kara, deniz, hava, demir yolu altyapı ve çevre yatırımları, Modern Spor Merkezleri, Hipodrom, Şehir içi yenileme yatırımları v.b.)

Sayın Başbakanımızın desteğiyle sağlanan bu başarıyla, hükümetimiz, yerel kuruluşlarımız ve bölge halkı elele vererek uzun yıllar unutulmayacak bir organizasyon gerçekleştirecektir düşüncesindeyim. Bu önemli organizasyonda göstereceğimiz yüksek performans, ilimizin ve diğer illerimizin talip olacağı yeni büyük organizasyonlar için de önemli bir referans olacaktır.

13

Page 8: PAYD Dergi 9.Sayi

Antalya’nın ve Türkiye’nin tanıtımına, turizme, sağlığa ve spora sağladığı katkı ile Antalya’nın vazgeçilmezi haline gelen Runtalya Maratonu 7. kez 4 Mart 2012 tarihinde tüm sporseverler ile buluştu.Öger Tur tarafından düzenlenen 5 kıtadaki 45 ülkeden sporcunun katıldığı 7. Runtalya Maratonu Antalya Kültür Merkezi (Akm) önünde başladı. Engellilerin ardından tam, yarı maraton ve 10 kilometre koşunun startı verilirken, sporcular 40 kilometrelik Atatürk Caddesi, Işıklar Caddesi, eski Lara yolu, Fener Mahallesi, Lara Beach sahil yolu güzergahlarını koşarak rakiplerini geçmeye çalıştı. 3 bin 200 kişinin katıldığı maratonda sporcular kıyasıya yarıştı.

YETER Kİ KOŞ…Dünyanın dört bir yanından Binlerce sporcu Antalya’da buluşturan Runtalya Maratonu kapsamında düzenlenen geleneksel Halk Koşusu’nda ‘’sağlığın için, yardım için, kalbin için, mutluluk için, sigaraya hayır için, hayvanlar için, yaşamak için, hayat için…’’ hangi sebeple olursaolsun “…yeter ki koş! Sloganıyla sporseverler koştu.

RUNTALYA Türkiye Tanıtımına Büyük katkı sağlıyor

Yüksek topuklarla yarıştılar

Türkiye’de ilk kez düzenlenen Yüksek Topuk Koşusu’na 7’si Rus 100 kadın katıldı. Kadınlar 7 santim yüksekliğindeki topuklu ayakkabılarla 100 metrelik yarışta ter döktü. Rusya, Almanya ve Filipinler’in de aralarında olduğu birçok ülkede düzenlenen yüksek topuk koşu yarışması, Türkiye’de ilk kez Antalya’da yapıldı. Runtalya Yüksek Topuk Koşusu’nda; kadınlar, üzerinde yürümenin bile zor olduğu topuklarla bu kez koştu. Kadınlar en az 7 santimetre yüksekliğinde ve 1.5 cm kalınlığında olan topuklu ayakkabılar ile 100 metrelik parkuru tamamlamaya çalıştı. Rusya’da popüler olan yarışmaya şehir dışından 20 kadın ve Antalya’da yaşayan 7 Rus vatandaşı da katıldı. Yarışma 20’şerli gruplar halinde yapıldı. Kadınların ayakkabılarına takılan çiplerle zaman ölçümü yapıldı. 100 metreyi 15 saniyeyle 25 saniye arasında koşan yarışmacılar Türkiye’de bir ilke imza attı. Yarışmayı Semra İşcel ilk sırada

tamamlarken, Şükriye Yıldız ikinci, Tuğba Er ise üçüncü oldu. Yüksek Topuk Koşusu’nda birinciye 3 bin, ikinciye 2 bin, üçüncüye ise bin lira ödül verildi.

CAROLİNE DE KOŞTU“Öyle Bir Geçer Zaman ki” dizisinin yabancı uyruklu yıldızı Caroline de (Wilma Elles) yüksek topuklarıyla koşuya katıldı, ancak dereceye giremedi. Antalya’da bir alışveriş merkezi tarafından organize edilen yarışma için ana arterlerden biri trafiğe kapatılırken, yarışmacılar, yüksek topukla koşmanın yürümekten çok farklı olduğunu söyledi. Yarışmaya katılan ancak dereceye giremeyen bütün kadınlara ise madalya ve sertifikaları verildi. Geleneksel Runtalya Halk Koşusu’na ise her yaştan yaklaşık 2 bin kişi katıldı. 4 kilometrelik parkuru tamamlayan katılımcılar da koşu numaralarına göre çekilişle sürpriz hediyeler kazandı.

Animasyon Etkinlikleri Maratona renk kattı

RUNTALYA 2012 Animasyon etkinlikleri ile de halktan büyük ilgi gördü. Maraton, eğlenceli animasyon etkinlikleri ile renkli karelere sahne oldu. Gençlerin, çocukların, yaşlıların, kısacası tüm halkın eşlik ettiği animasyon gösterileri maratonun hem sağlık hem de eğlenceli yanını gözler önüne serdi. Yurt dışından ve yurt için-den gelen koşucuların ve tatillerini Antalya’da geçiren turistlerin de yoğun ilgisini çeken Maraton’daki animasyon etkinlikleri ise;

Ponpon kızlar Romalı askerler Davul-zurna Dansözler Mickey Mouse-Mini Mouse gibi çizgi film karak-terleri Freddy’ler Dr.Ömer DJ Performansı Mehter takımıydı.

14 15

Page 9: PAYD Dergi 9.Sayi

Resort Otelciliğin temel süreçlerini incelediğimizde, karşımıza öncelikli olarak yiyecek içecek ve animasyon, eğlence konuları çıkmaktadır. Yiyecek içecek konseptleri otelciliğin ve misafir memnuniyetinin nasıl temel konusu ise, eğlence aktiviteleri de aynı önceliği taşımaktadır. Ancak resort otelcilikte animasyon konusu maalesef yeterli karşılığını bulamamakta ve iki basit espri ile yapılan skeçlerle bu konu geçiştirilmeye çalışılmaktadır.

Oysa Akdeniz bölgesinde yapılan turizmi deniz, güneş, kum üçgeninden çıkarabilmek için elimizde önemli bir fırsat var. Uzman kareograflar tarafından belirlenen, kostümleri profesyonel olarak çalışılmış, dekoratörlerin hazırladığı sahnelerde yapılacak olan showlar, bölgemizdeki otellerin önemli bir tercih nedeni olmasında oldukça önemli..

Yaptırmış olduğumuz analiz ve anketlerde misafirlerimizin otellerimizi tekrar ziyaret etme nedenleri arasında animasyon ve aktivitelerin oldukça önemli olduğunu görüyoruz. Yapmış olduğumuz animasyon ve showlardaki başarılarımız otellerimize tekrar gelen misafirler tarafından açıkça belirtilmektedir.

Bu araştırmalarımız bize doğru yolda olduğumuz ispat etmektedir. Bu nedenle her yıl showlarımızı yeniliyor ve hem çalışanlarımızı hem de teknik alt yapı ekipmanlarımızı nitelik ve nicelik olarak iyileştiriyoruz.

Limak Hotels olarak, animasyon aktivitelerini bir bütün olarak düşünüyoruz ve yirmi dört saat bu konuda aktif olmaya çalışıyoruz. Günlük spor aktivitelerini ve gece showlarını kendi ekibimizle hazırlıyoruz. Showlarımızı hem klasik hem de gündemdeki güncel konularla harmanlayarak hayata geçiriyoruz.

Resort otelcilikte animasyon aktivitelerini showlar ve spor aktiviteleri ile sınırlandırmamak gerekir. Misafirlerimizin özel günleri, doğum günü, evlilik yıldönümü, dini bayramlarında aktiviteler, konsept geceler düzenleyerek bir bütünü sağlamaktayız. Aynı zamanda animatörlerimizi misafir kontaklarında ve memnuniyet takibinde aktif olarak kullanmaktayız. Bunu sağlamak için her çalışanımızı işe alırken, meslekli kriterlerin yanı sıra, iletişim, müşteri odaklılık vb konularındaki özelliklerini de gözetmekteyiz. İşe aldığımız her animasyon çalışanını oryantasyon

eğitimi sırasından on beş gün misafir memnuniyeti konusunda eğitiyoruz. Animasyon faaliyetlerinin bir parçası olarak misafirlerimizin, Türk kültürü hakkında bilgilenmesini sağlamak için, misafirlerimize hikaye kitapları hediye ediyoruz, dil kursları vb tanıtıcı aktiviteler hazırlıyoruz.

Animasyon faaliyetleri içerisinde önemli bir yer tuttuğuna inandığımız çocuk animasyonları ile ilgili olarak mini kulüplerimizde iyileştirmeler yaptık. Ailenin mutluluğu çocuğunun mutluluğu ile gerçekleşmektedir. Buradan yola çıkarak misafirlerimizin çocuklarını check in sırasında mutlu etmeye başlıyoruz. Girişte verdiğimiz küçük hediyelerle başlayan aksiyonlarımız check outa kadar devam ediyor.

Uygulamış olduğumuz kalite yönetim sistemi kapsamında animasyon faaliyetleri ile ilgili hazırladığımız prosedür ve talimatları her otelimizde uyguluyor, belirlemiş olduğumuz performans kriterleri doğrultusunda ölçümlerimizi periyodik olarak yapıyoruz. Animasyon aktivitelerinin misafir memnuniyetini artırmada önemli bir güç olduğunu biliyor ve çalışmalarımızı bu yönde yapıyoruz.

RESORT OTELCİLİKTE ANİMASYON

Hakan Saatçioğlu / Genel Koordinatör Limak International Hotels Resort

16 17

Page 10: PAYD Dergi 9.Sayi

Patronus Doymazus;

Ana Vatanı: Bilinmiyor

Tarihçe: Genelde mağara imalatı ile uğraşan Patronus Doymazus’lar tahsis ve teşviklerin büyüsüne kapılarak Antalya yöresine yazlık otağ’larını kurmuşlardır.

Genel Özellikleri: Bilmiş, Şüpheci, Haris, minnet ve liyakat duygusu taşımayan, yapılan hiç bir iyi şeyi görmeyen ve yapılan iyi işler artınca bundan rahatsızlık duyan ve mutlaka bunun altında bir şey var diyen, her yöneticinin peşine bir adam takıp gece gündüz izleten (son dönemde bunu sosyal medya ile yapmaktalar), yöneticilerin bir biri ile kavga etmesini fırsat bilip ispiyon toplamak için her iki tarafa da mavi boncuk dağıtan, kaprisli ve kendi damak tatlarına çok düşkün canlılardır.

Yaşam Süresi: Sonsuz gibi görünmekle beraber siyasi iktidar değişiklikleri hayat sürelerini kısaltabilmektedir.

Yaşam Şekilleri: Antalya’ya ilk yerleşim dönemlerinde kibarlık ve bonkörlük yönünden sektörü zehirleyen ve daha sonrasında gerçekleştirdikleri pazar brunch’ları, yolculuk sohbetleri ve turizm konusunda engin bilgiye sahip! hemşerileri, akrabaları, tanıdıklar,

kuaför ve berberleri sayesinde hızlı bir öğrenme ve uyum sağlama dönemi geçirmişlerdir.

Bu süreçte öğrendikleri engin! bilgilerle otellerindeki yöneticileri bir gün şark’a bir gün garp’a yönlendirip işlerin arap saçına dönmesini sağlar daha sonrasında ise kendisi hariç herkesi karışıklıktan sorumlu tutarak cezaları keserler.

Genelde kesilen cezalar kelle koparma şeklinde olup hemen akabinde de yeni kurban için komşu Patronus Doymazus’un kümesine göz dikerler. Nedendir bilinmez ama hep komşu kümestekiler daha güzel görünür gözlerine ama aynı kişiyi kendi kümesine çekmeyi başarınca hemen hevesleri geçer ve bir öncekine yapılan işlemler bunun içinde tekrarlanır.

Patronus Doymazus’ların ilk öğrendikleri konulardan biri entertainment yöneticiliği’dir, şovların koreografisini değiştirir, elemanları gözden geçirir ve işe yaramazları! hemen uzaklaştırırlar. Kulüp dansı, DJ’lik, spor aktiviteleri dahil her konuda uzmandırlar ve mutlaka eleştirileri vardır. O kadar ki bazıları entertainment bölümünü bizzat kendilerine bağlı çalıştırırlar.

Patronus Doymazus’ların meraklı oldukları ikinci bir konu ise yiyeceklerdir, kendilerine anneleri

tarafından aşılanmış olan muhteşem damak tatlarını açık büfede sergilenir görmek, bol baharatlı, salçalı, acı lahmacunları, kebapları, veya ev yemeklerini yiyen Avrupalı, Rus ve diğer dünya milletlerinden gelen misafirlerin kendisine teşekkür etmesini beklerler. Bazıları hızlarını alamayarak şehirde restaurant açmaya ve kendilerinde bulunan ulvi meziyetlerden lokal insanlarında faydalanmasını sağlamak isterler, bol tantanalı ses getiren açılışlar ve reklamlar yapar her yerde nasıl malzeme aldıklarını aşçının nasıl pişirdiğini ve sunum çeşitlerini ballandıra ballandıra anlatır et restaurantına piyano koyar ve bu muhteşem harmandan herkesin cüzzi! bir bedel karşılığında faydalanması için çaba sarf ederler.Bu muhteşem arzu genelde bir kaç ay zarar ettikten sonra genelde açılışın aksine sessiz sedasız bir şekilde kapanışla son bulur. ve tabiî ki suçlu ya aşçıdır, ya yolu değiştiren belediye, ya da iyi işletilemeyen AVM’lerdir yoksa kendilerinin herhangi bir eksiği veya kusuru bulunmamaktadır.

Bütün ulviliklerine rağmen doyma duygusu bulunmayan Patronus Doymazus’lar genelde siyasi yönetim değişikliklerinde fazla yemekten dolayı çatlayarak hayata veda ederler.

DÜNYAMIZI TANIYALIM 3

Ümit Uygur- Orange County Deluxe Hotel - Genel Müdür

18 19

Page 11: PAYD Dergi 9.Sayi

Fitness kelime anlamı olarak “Sağlıklı ve formda olmak”tır. Kişinin fiziksel uygunluğunu sağlamak için aletli ya da aletsiz vücudun kas gruplarını çalıştırmayı, kuvvetlendirmeyi ve formda bir görüntü sağlamayı başaran bir spor branşıdır.

Fitness diğer bütün spor branşlarının, takım sporu olsun bireysel branşlar olsun temelini oluşturmaktadır. Özellikle kuvvet çalışmaları ve kardio çalışmaları gibi her spor branşına gerekli olan tüm çalışmaları içerisinde barındırır. Fitness sporunda kişinin neyi amaçladığı esas alınarak yaş durumunun göz önünde bulundurulmasıyla bir uzman tarafından takip edilen çalışma şekli olmalıdır. Kişinin neyi amaçladığı bununla paralel ilerlemesi gereken egzersiz programlarıyla devam eder. Hemen her yaştan kişiler ciddi bu sporun içine dahil olabilirler. 16 yaşında bu spora başlayabilirsiniz.

Bu sporun temel amacı öncelikle gelişmek için değil sağlık için yapılır. Fitness sporu vücudun hormonal dengesini sağlar. Bu da kişinin kendisini ruhen ve bedenen daha iyi ve zinde hissetmesini sağlar. Vücudun forma girmesi de özgüveni arttırır. Metobolizmayı hızlandırır,enerjiyi arttırır,uykuyu düzenler. Psikolojik iyileşme sağlayarak stresten uzaklaştırır. Daha sağlıklı ve hızlı düşünmeyi sağlar. Kalp ve damar sistemini güçlendirir. Uzun dönemli fitness sporuyla uğraşanların kanser ve kalp krizine yakalanma riski düşüktür. Kalori yakmayı sağladığından şeker hastaları için önerilir. Fitness yaparken beslemenize de dikkat etmelisinizFitness, sadece antrenmana dayalı bir spor değildir. Aynı zamanda düzenli bir yaşam ve sağlıklı  bir beslenme programı gerektirir. Beslenme programı bol karbonhidrat ve protein içerikli besinlerden oluşmalıdır. Et, süt, yumurta sarısı protein bakımından zengin besinlerdir. Karbonhidrat için ise bol makarna tüketilebilir. Beslenme vücudunuzun gelişmesi için çok önemlidir ve fitness sporunu destekleyen bir konudur.

Fitness yaparken nelere dikkat edilmeli?Fİtness sporunda antrenmana başlamadan önce risklerini öğrenmek gerekir. Uygun kıyafet giyilmeli ve özellikle spor ayakkabı seçimine dikkat edilmelidir. Mutlaka eğitmenlerin gözetimi altında yapılmalıdır. Aksi halde sakatlanma riskleri artar. Sağlıklı yaşamı esas alan fitness branşı sağlık sektörüyle ortak hareket etmek durumundadır. Kalp damar hastalıkları, şeker hastalıkları, bel fıtığı gibi rahatsızlıklarda doktorunda onayıyla birlikte koordineli programlar eşliğinde yapılmalıdır.

areketlere başlamadan önce esneme hareketlerini öğrenip, doğru bir şekilde sabırla yapmalıdır. Bu hareketler kaslarınız ısınmasını sağlar. Ağırlık hareketlerine geçtiğiniz zaman ise dikkat etmeniz en önemli ayrıntı hareketlerin doğru yapılmasıdır. Yeni başlayanlar daha hafif egzersizlerle çalışmalı, zamanla ağırlıkları arttırmalıdır.

Sağlıklı ve formda olmak için FİTNESS…

20 21

Page 12: PAYD Dergi 9.Sayi

5 Yıldızlı tesisimizin animasyon departmanında çalışacak üç dil bilen, tecrübeli, sporcu, iyi görünümlü,ucuz,asosyal,alkol ve sigara kullanmayan a sexüel elemanlar aranmaktadır…

Uzaktan takip edebildiğim kadarıyla tesislerin animator arayışı devam ediyor. Animatör bulmak gittikçe güçleşiyor. Neden böyle oldu? Çalışan sayısına göre çok mu fazla tesis var? İşin ilginç yanı animatör arayan kadar da iş arayan animatör var. Demek ki animatör çalışacağı tesis, ekip ve yöneticisi ile ilgili seçici olmaya başladı. Ve tabii ki şartlar!? Ücret, kalacak yer, sosyal haklar falan..Acaba ayrıca animasyonu meslek olarak görenlerin sayısı da mı azaldı? Ben animatör olarak çalıştığım yıllar boyunca animasyonun bir meslek olarak görülmemesi gerektiğini savundum. Her ne kadar kendim tesadüfen girip yirmi kusur yıl içinden çıkamadıysam da böyle istisnaların da olmasının doğru olduğunu düşündüm. Ama istisnalar dışında animasyonun, her gencin hayata atılmadan önce yapmasında çok fayda görebileceği bir şey olduğuna inandım. Şöyle bir düşündüm de, otelcilikte, ticarette ve sanatta ülke çapında başarı ve üne erişmiş, gençlik yıllarında animatörlük yapmış pek çok kişi var.

Zaten bunlar iyi eğitimli ve yüksek gelir düzeyinden ailelerin iyi derecede yabancı dil bilen ya da yurt dışında büyümüş, dil bilgisini değerlendirmek isteyen çocukları idi. Hem biraz güzel zaman geçirmek ve hem de yaz tatillerini bir iş tecrubesiyle değerlendirmek amacıyla animasyon departmanında görev alıyorlardı. Hatta topril yaptırmaları gerekiyordu. İş alanı dardı. Tatil köylerinin sayısı sınırlı idi. Yetiştikleri şartlar içerisinde çoğunun tenis, su kayağı gibi sporları yapabiliyor olmalari işlerini biraz kolaylaştırıyordu tabii. Aldıkları ücret de çok önemli değildi bu durumda. Oysa şimdi hemen her animatör hayatını bundan kazanıyor. Profil değişti. Artık ücret önemli oldu. Animasyon yönetiliciliği yaptığım son yıllarda benden, iyi görünümlü, presentable, iyi derecede iki veya daha fazla yabancı dil bilen, tecrübeli elemanlardan ekip kurmam isteniyordu. İyi de hem tüm bu vasıflara sahip olup hem de asgari ücretin biraz üstünde bir rakama çalışacak insanı nasıl bulabilirdim. Tabii bulamadım. Ücret ve şartlarla orantılı olarak animatör kalitesi de düşmeye başladı. Şirketlerin hangi bütçelerle bir tesisin animasyon operasyonunu yapmayı taahhüt ettiğini hepimiz iyi biliyoruz. Velhasıl bu denklem bir türlü bir araya

gelemedi. Akşam sahne gösterileri de dışarıdan alınmaya başlayınca herkes animatörlere “bunun ne işi var burada” der gibi bakmaya başladı.Asıl büyük hatayı tatil köylerinden 5 yıldızlı otellere geçerken yaptık. Orada ne yapılıyorsa otellerin üzerine yapıştırmaya çalıştık. Bizden bu isteniyordu. Oysa otellere özgü yeni tarzda bir eğlence konseptini yaratmak düşünülebilirdi, olmadı. Düşünenler de göze alamadı. Sonuçta diğer ülkelerle rekabette hemen herkesin ortaya atabildiği iyi bir kart olmuştu animasyon. Ama satışını bu kadar destekleyen bir departman olarak ne otel yöneticilerinin ne de sahiplerinin gözünde olması gerektiği yeri pek çok yerde bir türlü alamadı. Yazık…

Her tesisin gönlüne göre bir ekip, her animatörün de mutlu olacağı bir tesis bulabildigi bir sezon olması dileklerimle…

ANİMATÖR BULMAK GÜÇLEŞİYOR…

Ömer TAŞKIN / Casa Del Sol Hotel Tayland - Genel Müdürü

Rhythm Overdose with ice and sand

09 / 06 / 2012

Belek – Antalya – Turkey • T +90 242 710 06 [email protected] • www.gloria.com.tr22 23

Page 13: PAYD Dergi 9.Sayi

Mart ayında bir Yetenek Sizsiniz yarışması daha nihayete erdi. Yarışmanın adı ‘’Yetenek Sizsiniz’’ ama sanki sonuna ‘Antalya’ kelimesi eklenmesi unutulmuş. Bakıyorsunuz yarışmanın turlarını hep Antalyalı yarışmacılar sürüklüyor.O Meşhur! Sihirbaz Arefin adını unutturan Diamond Magic -ki kendisi derneğimizin üyesidir- Halit İncedayı mı dersiniz? Kibar mı kibar, yetenekli mi yetenekli tatlı mı tatlı yakından tanıdığım ve geçmişte nerelisin diye sorduğumda bana ‘’Burhanettin Onatlıyım’’ demiş Lastik kız Taisya mı dersiniz, Türkye’nin ilk ve tek paten ve paten parkı uzmanı, adrenalin sporlarının vazgeçilmez aktörü Güney Cino ve ekibi mi dersiniz? Ya da uzun yıllar beraber çalıştığımız Jim Carrey’nin varisi Animasyon Şefi dostumuz Hüseyin Sakallı mı dersiniz… Hepside birer pırlanta ve hepside güzel Antalya’mızın değerleri.

Dostumuz Halit İncedayı İlizyon Sanatçısı, ve Zazu Entertainment -Shop firmalarının da sahibi. Antalya’da yaşıyor. Kendisine sorduğumuzda’’Güzel dakikalardı, keyif aldık yarıştık TV de olmak bizim için iyi bir tecrübeydi. Türkiye’nin her yerinden tebrikler aldık, arayanlar çok oldu. Ülkemizin ciddi firmalarından Show teklifleri aldık. Antalya’yı iyi bir şekilde temsil ettiğim için mutluyum’’dedi. Kendisini biraz düşünceli gördüğümüzü söylediğimiz zaman ısrarlarımıza dayanamayarak ‘’Benim kazanmam önemli değil idi, bir eğlence müdürü ve show dünyasının bireyi olarak kazanmayı hak etmiş iyi birkaç tane performans varken sekiz tur boyunca aynı gösteriyi yapan bir performansın kazanması beni biraz üzdü’’ dedi. Bundan sonraki yarışmalara katılıp katılmayacağını sorduğumuz İncedayı ilizyon gösterileri ve animasyon firmasındaki işlerinin yoğun olduğunu ve katılmalarının

YETENEK SİZSİNİZ ANTALYA

biraz zor olacağını belirtti.Güney Cino paten ve ekstreme sporlarla uğraşıyor. Kendisine ait Cino Bb Ekstreme Show gurubu var. Yarışmaya bu gurupla katıldı. Ayrıca Türkiye’nin her bir köşesine paten parkları hazırlıyor. Uzun yıllar Fethiye’de Lykia Tatil köyünde animatörlük yapmış.Güney Cino teknik olarak kendilerine sunulan mekanlarda sıkıntı çektiklerini belirtti..’’Her programda farklı bir salonda çıkıyorduk ve önceden görme şansımız olmuyordu. İstanbul’dan o şehre giderken yanımızda ne büyüklükte pist götüreceğimize karar veremedik. Otellerde program yaparken sahneleri bir gün önce görmemiz yetiyordu. Biz sahneye ve tesise göre Show yapabiliyoruz. Önceden görmek kaydıyla tabi. Tüm olumsuzluklara karşın ekibim çok iyi yarıştı. Kendilerini kutluyorum’’ dedi.Yoğun yaz Animasyon Programları hazırlıklarında yakaladığımız Limak Limra Animasyon Şefi Hüseyin Sakallı ise programa arkadaşlarının ısrarı ile katıldığını, mimik ve playback yapmanın kendisi için hem mesleki bir gereksinim hem de hobby olduğunu belirtti. Profesyonel iş yaşantısının zaten devam ettiğini söyleyen Hüseyin Sakallı’’Ben Antalya’da hep mutluydum ve buradan ayrılmayı hiç düşünmedim’’ dedi.

Kendilerini Antalya’yı ve turizm camiasını başarılı şekilde temsil ettikleri için tüm sanatçılarımızı kutluyor ve adını unutmadığımız ama burada yer veremediğimiz tüm Yetenek Sizsinizde yarışmış dostlarımıza animasyon camiası olarak sevgilerimizi iletiyoruz.

İyi ki varsın Antalya Eğlence Dünyası !

Page 14: PAYD Dergi 9.Sayi

Türkiye’ye bir adım kalmıştı işte, 15 günlük tatilini planladığı ülkenin en güzel şehirlerinden birisinde rüya gibi bir tatilin başlamasına 2 saat kalmıştı. Koltuklarını bulana kadar eşi elini bırakmamıştı, evleneli bir yıl olmasına rağmen ilk günkü kadar tutkuluydular. Bu ilk yurtdışı seyahatleriydi, bu yüzden ayrı bir anlamı vardı. Uçuş boyunca deniz, eğlence ve gezi hayalleri gözünün önünden gitmedi. Beş gün sonra evlilik yıldönümleriydi. Yıllık izinlerini ona göre ayarlamışlardı. Hayatının aşkına çok özel bir gece planlamalıydı, hala ilk günkü kadar âşık olduğunu hissetti.Otele geleli 3 gün olmuştu ve her şey çok güzel gidiyordu. Zaten seyahat acentesinde çalışan satış sorumlusu Akdeniz rivierasının en güzel oteli demişti burası için. Odalar, restaurant’lar, barlar, plaj, hamam, gece kulübü ve partiler filmlerde gördüklerinden daha güzeldi. Marketten bir şey alma bahanesiyle odasından aşağı indiğinde, evlilik yıldönümü için eşine özel bir gece yaşatmak istediğini iletmişti misafir ilişkilerine. Beklediğinden fazla

bir ilgiyle karşılaşmıştı, misafir ilişkileri müdürüyle çay içerlerken eğlence müdürü ve yiyecek içecek müdürünün masalarına gelmesine hem şaşırmış hem de memnun olmuştu. Tek istediği birinci evlilik yıldönümlerinde eşine unutulmaz bir gece yaşatmaktı, eğlence müdürü ve yiyecek içecek müdürü kurguyu kendilerine bırakmasını istediklerini söylediler.

Hayatının aşkına akşam bir a la carte restoranda, baş başa romantik bir akşam yemeği yiyeceklerini söylemişti sabahtan. Akşamüzeri yemek için hazırlanmaya başladılar. Karısının üzerinde çok şık bir elbise vardı, daha önce bu elbiseyi görmemişti üzerinde, belli ki bu gece için özel olarak almıştı karısı. Kendisi de özen göstermişti kıyafetine.

Lobby’ye indiler, önce bir içki içelim demişti aşkına. Merakını belli etmemeye çalışıyordu karısına, otelin önündeki nehir kenarında bir akşam yemeği alacaklarını söylemişlerdi yaptığı görüşmede. Eğlence müdürü

görüşmelerindeki tarzıyla kendisini çok rahatlatmıştı, işinin profesyoneli olduğu her halinden belliydi ama yine de biraz tedirginlik duymuyor değildi. Daha erken, biraz yürüyelim, sonra yemeğe geçeriz diyerek lobby’den kalktılar. Kendisine sabah gösterilen yere doğru yürümeye başladıklarında masayı gördü. Nehrin üzerinde küçük bir platform üzerinde onlarca mumla aydınlatılan masayı görünce rahatladı, yaklaştıkça masanın hazırlanmasındaki özeni ve detayları görmeye başladı. Masanın yanına geldiklerinde durdu, bu kadar şık bir masayı daha önce hiçbir yerde görmemişti. Çok şık bir şamdan ve rengârenk taze çiçeklerle süslenmişti yemek masası. Beyaz pantolon ve ceketi ile siyah papyon takmış çok şık bir garson, bir hostes ve bir aşçı karşıladı kendilerini. Bu kadarını beklemiyordu. Garson kendilerine birer bardak şampanya ikram etmişti, ayakta şampanyalarını içerlerken gözlerini masanın güzelliğinden alamıyorlardı. Birkaç saat sürmüş olmalıydı böyle bir masanın

Gökhan POLAT / Gloria Serenity Resort F&B Manager

MASALSI BİR KUTLAMA

hazırlanması. O kadar çok mum vardı ki nehrin üzerinde yansıyordu ışıkları. Masanın üzerindeki ve etrafındaki çiçekler çok güzel gözüküyordu. Yerlerine geçtiler, oturdukları sandalyeleri bile otelin hiçbir yerinde görmemişti. Karısının gözlerinden çok etkilendiğini anlamıştı. Garson yemeklerle ilgili kısa bir bilgi verdi, sırasıyla servis edeceği şarapları da belirtti ve ustaca servise başladı.Otelin yemekleri zaten çok lezzetliydi ama o gece servis edilen yemekler ve sunumları muhteşemdi. Servis edilen her tabak bir öncekinden daha lezzetli geliyordu. Ana yemeklerine geçmeden önce duydukları keman sesiyle kısa bir şaşkınlık yaşadılar. Hemen arkalarında siyah frak giymiş bir kemancı, ikisinin de çok sevdikleri bir şarkıyı çalmaya başlamıştı. Garson usulca kulağına fısıldadı, eğlence müdürünün kendilerine bir jest yapmak istediğini ve otel adına mutluluklar dileklerini böyle bir sürprizle ilettiklerini söylemişti. Bu kadarını beklemiyordu gerçekten.Yemeğin sonunda gelen tatlı tabağı, muhteşem bir final yapmıştı. Hayali gerçek olmuş, eşine unutamayacağı bir akşam yemeği yaşatmıştı. Masadan kalkmaya niyetleri yok gibiydi. Ayın ışığı üzerinde bulundukları platformun altından geçen nehrin üzerinde çok güzel ışık oyunları yapıyordu. Kalkmaya hazırlandıkları esnada masalarına şık giyimli bir bey geldi ve eğlence müdürünün kendilerini plajdaki iskele üzerindeki partiye davet ettiğini söyledi. Memnuniyetle katılacaklarını belirttiler. Masadan kalktıklarında misafir ilişkilerindeki bayan ve garsonları tarafından karşılamadaki kadar içtenlikle uğurlandılar.

Parti alanına geldiklerinde otelin diğer misafirlerinin neredeyse tamamının geldiğini gördüler, çok güzel bir parti olacağı belliydi. İnsanlar müziğin ritmine kendilerini kaptırmaya başlamışlardı. Ayakta dans edenleri seyrederlerken sabah görüştüğü eğlence müdürü yanlarında belirdi. Kendileri için özel bir loca ayırdığını söyleyerek onları sahne önünde bir bistro masaya yerleştirdi. İçecekleri bile sipariş edilmişti. Yavaş yavaş onlar da kendilerini müziğin ritmine bırakmaya başladılar. Birkaç yudum sonra gökyüzünden gelen havai fişek seslerinin başlamasıyla herkes başını yukarıya çevirdi. Muhteşem güzellikte bir havai fişek gösterisi başlamıştı. Fişekler müziğin ritmine göre patlıyor, gökyüzünü tuvale çeviriyordu. Daha öncede çok seyretmişti ama bu kadar güzel ve uzun sürenini görmemişti. Havai fişek gösterisinin bitmesiyle pistteki herkes kendisini dansın ritmine bıraktı. Çok iyi bir DJ çalıyordu. Event ekibi, misafirler ve hatta garsonlar bile dans ediyordu... Karısına sarıldığında dünyanın en şanslı adamı olduğunu düşünerek gülümsedi… Havalimanının içerisindeki lounge alanında ülkelerine dönüş için uçağın kalkış saatini bekliyorlardı. Birden duvardaki büyük bir billboarda gözü takıldı, bu tanıdık bir sahneydi. Bilboardtaki fotoğrafta göz göze bakan romantik bir çift arka fonda ise patlayan havai fişekler gözüküyordu. Biricik eşine evlilik yıldönümlerinde yaşattığı eşsiz yemek ve partideki eğlence gözünün önüne geldi. Otel yöneticileri beklediğinin çok üzerinde bir gece organize etmiş, çok profesyonelce hazırlanmış bir kurguyla muhteşem bir servis almışlardı. Bunları düşünürken seneye aynı otele gelmek üzere çoktan kararını vermişti bile…

Page 15: PAYD Dergi 9.Sayi

Otellerde BUMERANG

No Mind Boomerang Club Bumerang EğitmeniGökhan Zoroğlu

Avustralya yerlileri olan Aborjinlerin dilinde “geri dönen sopa” anlamına gelen bumerang, geçirdiği uzun evrim sürecinden sonra tüm dünyaya yayılmış, günümüzde sportif amaçlı yapılan keyifli bir aktivite haline gelmiştir.

Bumerang; plastik, karbon, tahta, pleksiglas vb malzemeler kullanılarak birçok farklı şekil ve modelde üretilir. Tasarım sürecinde kanatların aerodinamik yapısı, bumerangın ağırlığı ve boyutları belirleyicidir. Bumerangın kanatlarının şekli, uçak kanatlarınınkine çok benzer. Bu yapıdaki amaç kaldırma kuvveti yaratmaktır. Doğru hava koşullarında, doğru açıyla atılan bumerang, kaldırma kuvveti ve kendi ekseni etrafındaki dönüşün yarattığı kuvvetlerin birleşimiyle, havada bir daire yaparak atıldığı yere geri döner.

Bumerangı kuvvetle atmak, pervane sesine benzer ince sesini dinlemek, havada süzülmesini izlemek, geri gelişini takip etmek ve yakalamak çok keyiflidir. Bumerangcılar güzel, güneşli havanın tadını çıkarmak için geniş çim alanlara veya sahillere giderler. Model ve tasarımları gibi bumerangın atış ve tutuşları da çok

çeşitlidir. Bu yüzden bumerangcılar saatlerce sıkılmadan tek başlarına veya gruplar halinde oynayabilirler. Örneğin 20-25 metrelik kısa mesafeli atışlarla başlanır ve yavaş yavaş mesafe arttırılarak 50, 70 hatta 100 metrelik atışlar denenir. Bu arada uzun mesafe bumerang atma rekorunun 214 metre olduğunu da ekleyelim.

Uzun mesafe atışın yanı sıra isabetli atış ve hızlı atış yarışmaları da yapılır. Eğlenceli bir diğer oyun da şekilli tutuşlar olarak Türkçeye çevirebileceğimiz Trick Catching oyunlarıdır. Bu oyunlarda amaç bumerangı sırt arkasında, bacak altında, kafanın üstünde, göğüste yakalamaktır. Daha da ileri aşamalarda tek elle ve hatta ayakla yakalayışlar denenebilir. Her seferinde aynı atışı yapabilen istikrarlı bumerangcılar işi cambazlığa döküp art arda birkaç bumerangı atıp tutabilirler.

Her iki yılda bir uluslararası bumerang şampiyonası yapılmaktır. 2012’de yapılacak olan yarışmalar, bumerang toplulukları, kurallar, dünya rekorları ile ilgili detaylı bilgi Uluslararası Bumerang Federasyonları Birliği (IFBA)’nin internet sitesinden detaylı bilgi alınabilir.

Bumerang atarak, kendi kendinize veya arkadaşlarla birlikte doğayla içi içe; rüzgarı, güneşi hissederek keyifle vakit geçirebilirsiniz.

İyi atışlar, iyi tutuşlar!

28 29

Page 16: PAYD Dergi 9.Sayi

201112 Antalya’da

Devlet Senfoni Orkestrası’nın yeni müdürü İbrahim Sever Antalya’nın kültür yaşamında önemli yeri olan Antalya Devlet Senfoni Orkestrası bölgemizin ve ülkemizin tanıtılmasında ve ülke turizminin gelişmesine önemli katkılar sağlamaya devam ediyor. Sezon süresince Antalya Kültür Merkezi’nde, Aspendos Antik Tiyatro’da ve Uluslararası Side Kültür ve Sanat Festivali çerçevesinde düzenlenen konserlerle on binlerce yerli ve yabancı sanatseveri bir araya getiriyor ve eğitim amaçlı yaptığı dinletilerle de çok sayıda öğrenciye ulaşıyor. Antalya Devlet Senfoni Orkestrası yeni dönemde yeni müdürü İbrahim Sezer ile başarılı projelere imza atarak sanat ile hem ülkemizi hem de bölgemizi tanıtmaya devam ediyor.

30 31

Page 17: PAYD Dergi 9.Sayi

Ülkay ATMACA Kimdir?1969 yılında Ankara’da doğdum. Öğrenim hayatımı Ankara’da tamamladım. 1987 yılında otelcilik sektörüne başladım. Önce önbürodan başladım sonra herşey dahil konsepti çok yaygın olmaya başlayınca o zamanki çalıştığım Magic Life Grubu’nda Tunus’ta yiyecek içecek müdürlüğü yaptım. 2007 Nisan Ayından beri Majesty Hotels & Resorts Grubu’nda görev almaktayım. 11 yaşında 1 oğlum var . En büyük hobim oğlumla kaliteli ve güzel vakit geçirmek . Mümkün olduğunca spor yapmaya ve sektördeki gelişmeleri takip etmeye çalışıyorum.

2012 turizm sezonunda çok büyük değişiklikler beklemiyorum. Avrupa pazarı çok küçük bir artış ile geçen yılın sayılarını yakalar diye düşünüyorum. İç pazarda her yıl daha gelişen erken rezervasyon sayesinde iç pazarda artış olacak. Rus Pazarı geçen yılın üzerinde olacak. Son veriler Şubat Mart için düşüş göstersede ben bu rakamları önümüzdeki aylarda çok kolay telafi edeceğini düşünüyorum.Ortadaoğudaki karışıklık devam ediyor ancak özellikle Mısır’daki fiyatlar nedeniyle hala insanlar için cazip bir destinasyon. Hava şartları uygun fiyatlar çok ekonomik o nedenle geçen yıl Nisan’da yakaladığımız sayılara ulaşabilir iyi başlarsak pozitif başlangıcın tüm sezona yayılacağını düşünüyorum.İran’da yaşana devülasyon nedeniyle Nevruz sayılarında düşük gerçekleşti . Ülkemizde devam eden ligin devre arası çok az olduğu için gerek Türk futbol klüpleri gerekse onlarla maç yapmak için gelecek yabancı futbol klüplerinin böyle bir şansı olmadığı için futbol

turizminde ciddi bir düşüş yaşandı. Bu düşüşleri kongre ve golf ile azalttı sektör ancak şu bir gerçekki geçen yıllardaki sayıların gerisinde kaldı ancak ben sezon geneline bakıldığında bu kayıbın kapatılacağını düşünüyorum.

Gittiğim fuarlarda gözlemlediğim kadarı ile ülkemize olan ilgi her geçen yıl artıyor. Bu talebi doğru değerlendirmek için sektörün tüm dinamikleri bir arada hareket etmeli. Ortadoğu’da yaşanan karışıklıklar Yunanistan’daki ekonomik kriz tüm bu gelişmeler ülkemize olan talebi arttırıyor ve biz bu talebi karşılayacak yönetecek tecrübeye sahibiz. Moskova’daki iki fuar yapıldı birincisi iki büyük tour operatörümüzün başka bir expo Center’da MİTT öncesi yaptığı workshop ve MİTT fuarı her ikiside gayet başarılı geçti. Mısır’ın düşük fiyat politikası en çok konuşulan konu idi ancak gerek servis kalitesi gerekse eğlence ve tesis kalitesi her zaman Türkiye’yi bir adım önde taşımaktadır.Ruslar’ın Kemer’e olan ilgisinin her geçen yıl artması Kemer’in bir Rus Destinasyonu olmasını güçlendiriyor. Ruslar evlenmek için genelde Antalya’yı eğlenmek ve tatil için Kemer’i tercih ediyor. Bunun sebebi Kemer’in eşsiz doğası kadar eğlence hayatı çünkü Kemer’in Rus Pazarında bu kadar popüler olmasının önemli bir nedeni Kemer’in eğlence ve gece hayatı. Rusların eğlence anlayışını iyi analiz ettik ve eğlence sektöründeki başarımız her geçen yıl önemini daha da arttırıyor. Kemer Rusya’nın bir parçası gibi Türkiye’ye gelen Rusların öncelikli tercihi Kemer ve Kemer bu gelişime ayak uydurmak, pazardaki liderliğini sürdürmek için yoğun bir çalışma

içerisinde. Belkide tüm turist profilleri içerisinde eğlenceye en düşkün turist profili Rus’lar bu nedenle bölgedeki gece hayatı , tesisler ve tesislerdeki eğlence gayet iyi yönlendiriliyor ve gelen misafir mutlu ayrılıyor.Özellikle resort tesislerde misafir memnuniyetinde en önemli departmanlardan bir tanesi animasyondur. İnsanlar gün boyu sabahtan geceye kadar dolu dolu, eğlenceli, sportif , kültürel ve stres attıran, bire bir ilgi ve ilişki kuran animasyon ekibi ile iç içe olmak istemektedirler.Animasyon hizmetleri misafirlerin beğenisini kazanması için yararlı, çekici ve kolay elde edilebilir özellik içermesi gerekmektedir. Stres attıran, insanı deşarj eden animasyon aynı zamanda insanın sağlık gücünü artırır ve hayata pozitif bakmasını sağlar. Örf ve adetleri, geleneksel yaşam biçimlerini sahneleyen animasyonun kültür aktarımına büyük katkıları vardır.Tesislerin tercih edilmesinde animasyonun üstünlüğü tartışılmaz bir gerçektir. Yıllarca Club Med gibi Robinson gibi uluslar arası zincirlerin tercih edilme sebeplerinin başında gelmiştir animasyon.İyi bir animasyon ekibi tesiste mutluluk üretir her birinin başka bir sorumluluğu olmasına rağmen hep gülümseyen hep pozitif olan animatörler tesislerin değerine değer katarken çok ciddi bir kültür tanıtımında da bulunmaktadır. Yaptığımız Türk Geceleri tüm turist profillerinin en beğendiği etkinliklerden birisidir ve böyle gecelerde Türk lezzetleri ile birlikte kültürümüzden örnekler verilmektedir. 2012 yılının bol kazançlı olmasını ve bol eğlenceli olmasını diliyorum.

Sevgi ve Saygılarımla

2012 TURİZM SEZONU

Ülkay ATMACA / Majesty Club Kemer Beach / Genel Müdürü

32 33

Page 18: PAYD Dergi 9.Sayi

KİMDEN :.............................Otel

KİME :Tüm Acentalar

DİKKATİNE :Operasyon&Müşteri Hizmetleri

KONU :İnşaat Çalışması

TARİH :27.03.12

Sn Yetkili,

Bildiğiniz üzere otelimizin bulunmuş olduğu ........ Bölgesinde Belediye tarafından yapılmakta olan inşaat çalışması devam etmekte olup,bitiş tarihi de net olarak bilinmemektedir.Şu anda otelimize gelen yol üzerinde de çalışmalar başlamıştır.Misafir giriş çıkışında sorun yaşanmaması adına otelimize gelecek araçlarınızın ..............oteline giden yolu kullanması rica olunur...................

Büyükşehir belediyesi tarafından yapılmakta olan Kaleiçi Yatlimanı Projesi Mayıs ayı sonunda “belki” bitirilecektir. Yapılacak olan çalışmalar neticesinde yat limanı yeniden eski günlerine kavuşacaktır. Son düzenlemelerin ne yazık ki sezona yetişmesinin mümkün olmadığı belirtiliyor. Yetkililer planlamanın neden eksik yapıldığı sorusuna cevap vermemektedirler.

Kemer yolunda 2012 yaz döneminde yapılacak olan çalışmalara seyahat acentelerinin dikkat etmesi gerektiği hususuna vurgu yapıldı. Gelen turistlerin otellerine zamanında ve güvenle ulaşmaları ve en önemlisi dönüş uçaklarını kaçırmamaları için yol

durumunu sürekli takip etmelerinde yarar vardır. Ayrıca trafik kazalarına sebebiyet vermemek için azami dikkat etmeleri gerekmektedir.

İnşaatı devam eden ve bittiğinde Türkiye’nin en büyüğü olacak olan Akvaryum beklenildiği gibi 2012 yaz sezonuna yetişemeyecektir. İnşaat çalışmalarının en iyi tahminle Eylül ayına sarkması bekleniyor. Kesin bir bilgiye ulaşılamamıştır. Açılağı varsayımıyla planlama yapmış ve programlarına almış, hatta bunu yurtdışına bildirmiş seyahat acentelerinin maalesef başlarının çaresine bakmaları gerekmektedir.

Bu yıl yine Türkiye’ nin muhtelif şehirlerinden yüzlerce araç ve şoförün turizm taşımacılığında çalışmak üzere Antalya bölgesine gelmesi beklenmektedir. Daha önce muhtemelen Antalya’ya hiç gelmemiş ya da Otobüs terminaline ve civarına uğramış olan bu kişilerin Aspendos, Perge ve bilimum diğer ören yerlerinin adını dahi önceden duymamış olma ihtimalleri bir hayli yüksektir.

Kendilerinden birer cv istenmiş olursa eğer aşağıdaki sonuç çıkacaktır.

Kişisel bilgiler:

Yabancı dil bilgisi: yok

Bölge hakkında bilgi: yok

Turizm taşımacılığı eğitimi: yok

Özbakım: Zayıf

Uzun yola ve uykusuzluğa dayanıklılık

testi: BAŞARILI

Bu yıl yine bilmem kaç yüz tekstil, ayakkabıcı, derici, kuyumcu dükkanı bin bir umutla yeni açılacak. Bunlardan küçük bir azınlık belki sezonu tamamlayarak yatırdığı parayı kurtarabilmenin mutluluğuna erecektir. Beklediklerini bulamayan ve sermayesini kediye yükleyen diğerleri ise yenilerine yer açmak üzere memleketlerine dönecektir. Tüm bunlara rağmen otellerin bulunduğu bölgelere iri iri alışveriş merkezleri yapılmaya devam edecektir. Belediyeler ise ruhsat verirken neye ihtiyaç var neye yok kriterine aldırış etmeyerek bu sorumsuzluğa ve yanlışa çanak tutacaklardır.

Yabancı dil bilgisi yetersiz, genel kültür düzeyi eksilerde, hele Ülkeyi temsil etme noktasında aslında vatandaşlıktan çıkarılmayı bile hak edecek durumda yüzlerce insan kaçak rehberlik faaliyetleri yapacak. Bu kişiler yakalanıp cezalandırılmayacağı gibi Turizm Bakanlığınca kokartlı rehberlerden kat be kat fazla kazanç elde edip, hak hukuk dengesizliğine katkıda bulunacaklardır.

Haklarını alamadıklarından dolayı iş bırakma eylemi bile yapan gerçek rehberler ise siyasilerin “ meslek yasanız çıkacak “ sözüne bir kez daha kanacaklardır ve umutları bir sonraki bahara kalacaktır.

Bu sezon Antalya bölgesine bilmem kaç milyon turist gelecektir...

Buyursunlar gelsinler biz hazır ve nazırız.

Yeni sezona hazır ve nazırız

Sıtkı MATAR / Novum Touristik

34 35

Page 19: PAYD Dergi 9.Sayi

Veysel Diker mi desek evlere şenlik namı değer Tacettin mi desek? Ben bile 20 yıldır tanıdığım

halde Tacettin diyesim geliyor. Aslında sizler onu ilk Türkan Şoray ve Haluk Bilginer ile oynadığı Tatlı Hayat(2001) dizisinde “Kapıcı Muharrem” rolüyle de tanıdınız. Tiyatronun yanı sıra sayısız reklam filmleri ve hatta iyi bir sinema izleyicisi iseniz Abdülhamit Düşerken(2002),Sevda Tepesi(2005) ,Âdemin Trenleri(2007), İncir Çekirdeği(2007) hatırlayacağınız rol aldığı onlarca sinema filmlerinden bazılarıdır.

Dilerseniz devamını Sn. Dikerden dinleyelim.

Veysel Bey! Kısaca kendinizden bahseder misiniz?Bahsedeyim. Ben Veysel Diker...Yıllardır oyunculuk tanımı içine giren birçok alanda çalıştım. Öğrencilik yıllarımda tatil köylerinde animasyon biriminde çalışmam, oyunculuk serüvenimin en renkli ve en verimli vb. güzel şeylerin olduğu bir süreci kapsar.. Tiyatro okullarında verilmesi çok zor olan sahne rahatlığı ve dilini bilmediğiniz daha doğrusu dil kullanmadan ( konuşma dili ) iletişim kurma zorunluluğu gibi yöntemlerle yapılan animasyon oyunculuğu, mimik ve beden dilini geliştirmesi açısından çok önemli ve faydalıydı..animasyon, mesleki eğitimimim derinlemesine staj alanıdır. 1998 de Ankara Üniversitesi DTCF de tiyatro bölümünü bitirdim ve İstanbul’a geldim.

Antalya dersem?Antalya, belediye bünyesinde yaptığım tiyatro faaliyetleri ve otellerdeki çalışma sürecim ve sıcak havası ile denk gelen yaşlarımın en renkli dönemidir.

Antalya turizm kenti olması itibari ile gelen turistin bıraktığı iz kadar vardır. Bu da bize büyük kentte yaşayanlara turistik şehir efekti verir, ancak film festivali Antalya’nın bu makûs kaderini değiştiren önemli bir faaliyet. Amacına ne kadar ulaşıyor. O konuda yorumu okuyucuya veya Antalya’da yaşayanlara bırakıyorum.

Sizi Tiyatroya yiten şey neydi? Neden Tiyatro?Şundan tiyatro, hayatı istediğin rolle yaşamı rahatlığı. Sana dayatılana kafa tutma. Birde insan oynar, oynamak zamanın bize biçtiğini, bizim yeniden şekillendirmemizi sağlar.

Veysel Bey devam eden projeleriniz nelerdir.Show TV de ‘’Türkün Uzayla İmtihanı’’ adlı dizi, TRT ‘’Okulda Melekler ve Şeytanlar’’ adlı günlük sit com ve TiyatroKare de “Sinek Kadar Kocam Olsun Aman Başımda Bulunsun” adlı oyun. Daha ne olsun...

Hayallerinizden bahseder misiniz?Hayal ettiğim bir çok şeye ulaştım,keyfini sürüyorum.Tüketince sanırım yeni hayallere yelken açarım.Ama en büyük hayalim bu yazla ilgili

sıcak bir Antalya sabahında kahvaltıdan sonra 11 de kumsal voleybolu oynamak.. Çok özledim. Yetinmeyip birde 17 de oynamak ve sonrası deniz, bira dostlarla sohbet. Hayat ne ki bazen.

Önümüzdeki 20 yılda Türk sinemasını neler bekliyor?Her şey olabilir ama iyi şeyler olsun. Kendimle ilgili Akdeniz sıcaklığı tadında bir sinema filmi. Senaryo var sanırım çekeceğiz.

Eski dostlara söyleyeceğiniz bir son bir kaç söz var mı?

Zaman geçiyor.. geriye kalan tortular hatırladıklarımız.. benim baştada değindim, en güzel zamanlar dediğim zamanda sizlerle oldum..Hala görüştüğüm arkadaşlarımın yerine bugünümde yeni aday yok. Oradaki sahne arkası ve sahne üstü paylaşımlar belki de bu meslekteki en içten dönemdi. Fazla profesyonel olmayan derinlemesine duygular yaşadığımız seyirciden çok eğlendiğimiz bir gençlik dönemi. Herkese selam ederim.

Biz de size yaşam boyu başarılar ve mutluluklar diliyor, en kısa zamanda Antalya‘ya bekliyoruz.

BİZDEN BİR ÜNLÜ : VEYSEL DİKER

36 37

Page 20: PAYD Dergi 9.Sayi

‘’ Arı gibi çalışmak ‘’ arının çalışkanlığının göstergesi olan bu deyimi. Biraz açmak gerekirse onlardan biraz bahsetmemiz gerekecek.

Her arının ayrı bir görevi vardır insanların hayatlarındaki görevleri gibi, kimi yuva yapar kimi yiyecek taşır kimisi petek örer kimimside savaşçıdır. Bir işçi arı hayatı boyunca( çalışma döneminde 4-8 hafta ömrü vardır ) 1/12 çay kaşığı bal yapabilir. Bu sebeptendir ki arılar 450 gr bal yapabilmek için yaklaşık 2 milyon çiçeğe konmaları gerekir ve 2 km den balın kokusunu alabilirler, ayrıca zehirleri dâhil bütün arı ürünleri tedavi amaçlı kullanılır (kremler, losyonlar vs ) iletişimlerini ise dans ederek sağlarlar.

Buradan da anlayacağımız üzere arı gibi çalışmak deyimi herkes için kullanılacak sıradan bir cümle değildir.

Asıl konumuza gelecek olursak; arıların için öyle bir özelliğe sahip bir arı var ki bunu sizlerle paylaşmak isterim. Bu arının gövdesi kanatlarına oranla çok büyük ve yerçekimi kanununa göre uçamaması gerekiyor ve enteresan olan arı bunun farkında değil ve uçuyor. Yani arıya kimse uçamayacağını söylememiş.

Şimdi buradan yola çıkarak ve Alanya’yı ele alalım. Normal şartlarda Antalya merkez ve diğer ilçelere göre ‘’Alanya’’ çok uzakta kalan hava alanı mesafesi uzak olan, otel ve otelcilik yapmanın zor olduğu, il olmayı hak ettiği halde il olamayan, devletten

yeteri kadar destek alamayan, kendi ayakları üstünde durmaya çalışan bir turizm merkezi.Bide bu açıdan bakalım…

Turizmde rekorlar kıran Antalya’ya gelen 8 milyon turistin 2,5 milyonunu ağırlayabilen, Türkiye genelinde dereceler alan yeni turizmciler yeni otelciler yetiştirebilen güzel tesislerin yapıldığı limanına yabancı yolcu gemilerinin yanaştığı Türkiye’nin turizm gelirinin % 8.70 lik kısmını oluşturan 624 tane konaklama tesisinin yer aldığı yüz otuz beş bin)yatak sayısına sahip, 119 ilköğretim okulu, 21 lise ,1 meslek yüksek okulu,1 fakültesi bulunan okuma yazma oranı %96 olan 5 tane yerel gazete 2 tane yerel televizyon kanalının bulunduğu ve yaz sezonunu % 90 doluluk oranıyla geçiren Alanya .

Sonuç ortada gövdesi kanatlarına göre çok büyük olan Alanya yerçekimi kanununa karşı geliyordu bugüne kadar ve uçuyordu.

Ve Alanya’nın turizmini daha iyi yerlere getirmek için yerçekimi kanununa karşı koymamıza gerek kalmadan, Alanya’ya gereken imkânların sağlanıp Gazipaşa havaalanın açılması gibi daha nice yeniliklerle kanatları büyüyen daha büyük bir turizm merkezi haline getirebilirsek gerçek uçuş nasıl olur bunu herkese gösterebiliriz bence.

Bırakın herkes uçabileceğini bilerek uçsun.

Saygılar

Can Yüzbaşıoğlu / Aska Just İn Beach Hotel Animasyon Müdürü

ARI ve ALANYA

38

Page 21: PAYD Dergi 9.Sayi

Türkiye’de Animasyon camiasının ilk ve tek temsilcisi olan Profesyonel Animasyon Yöneticileri Derneği P.A.Y.D. kurulduğu tarih olan 2007 den beri 3.Olağan Genel Kurulu ile yeni üç yıl yönetimde kalacak Yönetim Kurulunu ve alt kurullarını seçti.

Başkanlık Divanı ve Kâtip seçiminden sonra Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk ve Şehitlerimiz anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Mehmet Halis ALTAY oybirliği ile Divan Başkanlığına, Korhan Necati KIRAÇ, Ferdağ GENCER Divan Üyeliğine; M.Akdevrim SIRMALIve Murat TOPAL ise Divan Kâtipliğine seçildi.Geniş bir katılımın olduğu genel kurulda eski başkan Eren GÜNGÖR bir teşekkür ve veda konuşması ile gündemin açılışını yaptı. Konuşmasında beş yıllık bir süreçte Yönetim Kurulu birçok başarılı faaliyetlere imza atarak derneğin kalıcılığını ortaya koyduğunu, dernekleri yaşatmanın ancak üyelerin sağlayacakları katkılarla olacağını söyleyen GÜNGÖR; yeni yönetimin kendisine vereceği her görevi seve seve yerine getireceğini belirterek teşekkür etti. Faaliyetler ve Denetim Raporlarının okunması, Yönetim Kurulunun ibrasının ardından Yeni Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulunun seçilmesi ile Murat GENCER PAYD’ın yeni başkanı oldu. PAYD Başkanı yaptığı ilk konuşmada tüm üyelere teşekkürlerini sunarak yeni yönetimin aynı çizgide ama ilk gün heyecanı ile sektöre faydalı olmaya devam edeceğini söyledi.

PAYD Kurulları Seçimleri şöyle oluşmuştur:

Yönetim Kurulu asil üyeliklerine; Murat GENCER (Başkan), Eren GÜNGÖR (Bşk. Yrd.), Barış NAM

(Üye), Önder BULUT (Üye), Öner ÖKSÜZ (Üye), Bülent KIRCALİ (Üye), Edip Deniz DURAN (Üye),

Yedek üyeliklerine; Selçuk MERAL, Abdurrahman Barlas ÖZKÖK, Halit İNCEDAYI, Mehmet Akdevrim Uğur SIRMALI, Uğur YUVA, Halil YAKIN, Volkan SEMERCİOĞLU 3 yıllığına oybirliği ile seçildiler.

Denetleme Kurulu asil üyeliklerine; Ferdağ GENCER (Başkan), İlker Kutlu AKTAŞ (Üye), Ender KORTAN (Üye), yedek üyeliklerine Hakan KASIMOĞLU, Emre OTU, Bilgi BORU seçilmişlerdir.

Disiplin Kurulu asil üyeliklerine; Kerem Mehmet KÜÇÜKYILMAZ (Başkan), Taner KIRANKAYA (Üye), Hüseyin GELİTEKİN (Üye) yedek üyeliklerine Ali Bahadır YÜKSEL, Cüneyt DİNÇER, Zafer TOPÇUOĞLU seçilmişlerdir.

Tüm Üyelerimize ve Turizm Camiasına Hayırlı Uğurlu Olması Dileklerimizle…

YENİ YÖNETİM KURULUMUZ HAYIRLI OLSUN…

40 41

Page 22: PAYD Dergi 9.Sayi

Otellerin tesis odaları ve genel mekanlarda dinlettikleri müzik için nereye telif ödeyeceklerine ilişkin belirsizlik ortadan kalkıyor.Kültür ve Turizm Bakanlığı 41 maddelik yeni bir telif yasası hazırlıyor. Hazırlık ekibinde yer alan Av. Cahit Suluk, yeni düzenlemenin otellerin telif ödemesi konusundaki sorununa önemli oranda çözüm getireceğini söylüyor. Yeni düzenlemede oteller her meslek birilğine ayrı ödeme yapmak yerine oluşturulacak ortak lisanslama birimine ödeme yapacak.

Kültür ve Turizm Bakanlığı telif hakları yasasında değişiklikler yapmaya hazırlanıyor. Üzerinde çalışılan yeni yasa otellerin telif bedelini kime ödeyecekleri konusunda yaşanan belirsizlik sona erdirilecek. Bunun için her ayrı meslek örgütünü otellere ayrı ayrı başvurmasını sona erdirmek amacıyla ortak lisanslama birimi oluşturulacak. Böylece oteller telif ödemesi konusunda tek ir birimle muhatap olacak.

MUHATAP SORUNU BİTECEK, ÖDEMELER TEK MERKEZE YAPILACAKBakanlığın yeni telif yasası ile ilgili taslak metni hazırlık

ekibinde yer alan Av. Dr. Cahit Suluk, yeni düzenlemenin otellerin telif ödemesi konusundaki sorununa önemli oranda çözüm getireceğini söyledi.

Konuyla ilgili  yürütülmekte olan çalışmalarla ilgili bilgi veren Suluk şunları söyledi: Şu anda 25 civarında meslek birliği faaliyet gösteriyor. Bu kadar çok sayıda meslek birliği yüzünden eserleri kullanan otel, restaurant, eğlence merkezi ve radyo-TV kuruluşları telif ödeme konusunda direnç gösteriyordu. Çünkü meslek birlikleri, ikide bir Ramazan davulcusu gibi kullanıcıların kapısını çalıyordu. Artık meslek birlikleri, kullanıcıların kapısını ayrı ayrı çalamayacak. İlim-edebiyat, müzik, işitsel-görsel (sinema) ve güzel sanatlar olmak üzere dört sektörde Ortak Lisanslama Birimi kuruluyor. Bu birimler, ilgili sektördeki tüm meslek birlikleri bir araya gelerek bir protokolle kurulacak. Anlaşmazlık çıkarsa devreye bakanlık girecek ve anılan birimleri zorla kurduracak.”Suluk yeni düzenleme ile müzisyen, sanatçı, yazar ve çizerler daha çok kazanacağını aynı şekilde otel, restoran, eğlence merkezi, radyo ve TV’ler rahat nefes alacağını söyledi.Bakanlığın konuyla ilgili olarak 41 maddelik bir taslak metin hazırladığını belirten Suluk, taslağın mayıs ayında tamamlanarak incelenmek üzere Avrupa Birliğine gönderileceğini belirtti.

Telif Yasası değişiyor

42 43

Page 23: PAYD Dergi 9.Sayi

Dünya’nın en uzun 10 yürüyüş yolundan biri olan, Fethiye’den başlayıp, Antalya’ya kadar devam eden 500 km’lik Likya Yolu’nun bir bölümü Çıralı, Olimpos, Adrasan ve Gelidonya’dan geçmektedir. Işık ülkesi Likya’nın en doğu kenti olan Olimpos, İ.Ö. II.yüzyılda kurulmuş bir liman kentidir. İ.S. XV. yüzyıla kadar varlığını korumuştur.

Bugün Olimpos’da görülen kalıntılar geç Roma erken Bizans dönemine aittir. Antik yapıların büyük bir bölümü çoğunluğu defne ve böğürtlen çalısı olmak üzere sık bir bitki örtüsüyle maskelenmiştir. Antik kentte bugüne dek ciddi bir kazı yapılmamıştır. Sadece 1991 ve 1999 yıllarında Antalya Müze Müdürlüğü’nün Başkanlığı’nda bazı eserlerin etrafındaki bitkiler temizlenmiş ve bakım çalışması yapılmıştır. Anıt mezarları, Su kemerleri, Roma Tapınak kalıntısı ve Caretta Caretta kaplumbağalarının yavrulama alanı olduğundan sit alanı olarak korunan, Beydağları – Tahtalı (Olimpos) – Musa Dağları eteklerinde yer alan Olimpos doğa sporları için eşsiz bir merkezdir. Bu yüzden genellikle sırt çantalı Turistler ve üniversite öğrencileri tercih etmektedir. Bölgeye ağaç evler inşa edilerek alternatif tatile yönelik ilk çalışmalara adım atılmış ve turizm potansiyelini keşfedenlerle birlikte Olimpos gün geçtikçe büyümektedir. En ünlü seyahat dergileri tarafından birçok kez konu alınan Olimpos ile birlikte antik Chimera (Çıralı), doğal gaz sızıntısının oluşturduğu ve binlerce yıldır hiç sönmeyen alevler, turistler kadar bilim adamlarını da şaşırtmaya devam etmekte. Çıralı sahili “The Times’ın “Dünya’nın En İyi 20 Plaj” sıralamasında dördüncü seçilmiştir.

Gelidonya FeneriOlimpos’un 3 km güneyindeki bir diğer sahil kasabası Adrasan, Musa Dağı’nın dibinde çam ağaçlarıyla kaplı ve ince kumlu sakin bir plaja sahiptir. Adrasan aynı zamanda Türkiye

kıyılarının 200 metre üstündeki en büyük Deniz Feneri olan Gelidonya Feneri’ne ulaşmak isteyenler için yürüyüş rotasının başlangıç noktasıdır. Adrasan yaz aylarında daha çok orta ve üstü yaş grubuna hitap etmektedir. 3000 nüfuslu Adrasan Köyü, Kumluca İlçesi bağlı olup 1995 yılında belde olmuştur. Asırlardır taşıdığı adın 1960’yı yılların başında Çavuşköy olarak değiştirilmesine rağmen, yöre halkı Adrasan adını kullanmaya devam etmekte...

Alternatif Tatil imkanlarıAntik dönemlerde “Likya Yolu” olarak adlandırılan günümüzde yerli ve yabancı doğa tutkunlarına inanılmaz güzellikler sunan Likya patikası, İngiliz, Kate Klowe’un önderliğinde yurtdışında da Antalya’yı eşsiz bir yere getirmiştir. Likya yolu’nun birinci bölümünde Faralya (Uzunyurt) Köyü, Dodurga Köyü, Sdyma, Pınara, Letoon, Xanthos ve Patara Antik kentleri. İkinci bölümde ise Antiphellos, Apollonia, Simena, Myra, Limyra, Adrasan, Gelidonya Feneri, yüzyıllardır sönmeyen ateşi ile Chimeara (Yanartaş-Çıralı) ve Olympos yer almaktadır. Bu rotalar geçtiğimiz yıllarda yapılan çalışmalarla kırmızı, beyaz noktalarla işaretlenmiş ve başlangıçları tabelalarla gösterilmiş, bu nedenle yolları bulmakta fazla zorlanmıyorsunuz. Buraya gelen gezginlerinde yol ayrımlarda taşları üst üste dizerek yol gösterici işaretler koyması kaybolmanızı önlemektedir...Adrasan – Gelidonya Feneri yürüyüşü:Rota: Yolun tamamı patikadır.Ulaşım: Parkurun başlangıç noktasına araçla gidilebilir.Zaman : Bu parkur yaklaşık 7-8 saat sürer.Su Kaynakları: Yaz aylarında bir tek yerde su bulma şansımız vardır. Bazen o da olmayabilir . Bol miktarda su bulundurmak gereklidir.

Uyarılar: Bu parkur çok uzun ve zordur. Daha önceden

OLİMPOS’TAN GELİDONYA FENERİ’ NE

planlayarak aracın Gelidonya Fenerinden patikayla indiğiniz noktada mutlaka sizi beklemesini sağlamalısınız. Dönüşü bu araçla yapabilirsiniz.Kamp yeri: Gelidonya Feneri’nin bulunduğu bölgede yeterli miktarda su bulundurmak şartıyla kamp kurabilirsiniz.

Yürüyüş’e Üçbuk Koyunda bulunan Likya Village ( Likya Köyü) tesislerinin bulunduğu yerden başlarız. Buraya kadar sahilden toprak tesislerinin bulunduğu yerden başlarız. Buraya kadar sahilden toprak yol bulunmaktadır. Bu parkur bölgenin en görkemli coğrafyasından geçer. Kızıl çam ormanları içinden devam eden yürüyüş ilerledikçe defne, keçiboynuzu, zeytin ve sakız ağaçları (Menengiç) arasından geçilerek sürüp gider. Önceleri biraz dik bir çıkışla başlayan parkur tepe noktasına ulaştığı zaman sahip olduğu Adrasan manzarası ve ilerledikçe Markiz Dağı’nın görkemi ile anılacaktır. Bu noktadan sonra yürüyüşümüz Gelidonya Feneri’ne kadar Markiz Dağı eteklerinden Suluada manzarası ile devam eder. Yolculuğumuz boyunca rastlacağımız tek çarşak olan bölge geçildikten sonra bölge halkının Avcu olarak adlandırdığı çok eski bir antik yerleşim alanına varırız. Yürüyüşün sonlarına doğru makilik ve fundalıklar arasından Beşadalar ve Gelidonya Feneri’nin görüntüsü anlatılması zor duyguların tarifsiz neşesine dönüşür. Sonsuz bir deniz ve masal ülkesi var karşınızda. Güneş bir kadeh şarapla uğurlanır burada. Çok güzel yaşanmış bir günün ardından tüm denizcilere ve fenercilere selam olsun.

Tahtalı Dağı Yürüyüşü:Rota: Beycik köyü ile parkurun başlangıç noktası arası toprak yoldur. Parkurun başlangıç noktasından Tahtalı Dağı’nın zirvesine kadar yol patikadır.Ulaşım: Parkurun başlangıç noktasına aracınızla ulaşabilirsiniz.Zaman : Toplam etkinlik süresi 9-10 saat sürmektedir.Su Kaynağı: Uzun bir parkur olduğundan bol miktarda su alınmaktadır. Enson Emzik Çeşme’den su alınabilir.Uyarı: Bu parkur uzundur. Çıkışları diktir. Geceye kalınmadan dönülmelidir.Kamp Yeri: Kamp kurmak için en uygun yer Emzik Çeşme’dir.

Deniz sahilinden dik olarak 2366 metre yüksekliğine erişen dünyadaki dört dağdan biridir. Tahtalı Dağı’nın zirvesi dünyanın balkonu gibidir.Tüm Akdeniz, Antalya kent merkezi , köyler, kasabalar hepsi ayaklarınızın altındadır. Parkurun başlangıç noktasından Beycik köy merkezi arası 1 km’dir. Yürüşün başladığı noktada yükseklik 880 m’dir. Dik bir çıkışla başlanır. Her mevsim ayrı bir güzellikte olup ilkbaharın manzarası çok daha çekicidir. Kızıl çam ormanları içinden yaklaşık 45 dk sonra Emzik Çeşme’ye ulaşılır. Yeterli su alınmalıdır. Çünkü ilerde su kaynağı yoktur. Buz gibi bir kaynak suyu ve çınar ağaçlarıyla burası cennetten bir köşedir. Yükseklik ise 1150 m’dir. 1350 m’ye geldiğinizde çam ormanının yerini muhteşem görünümlü sedir ormanlarının aldığını göreceğiz. Yürüyüş başlangıcından itibaren 1,5-2 saat sonra çarşak denilen taşlık bir alana varılacaktır. Sedir ormanı son derece etkileyici, estetik olarak seyrine doyum olmayan bir ormandır. Yaklaşık 1575 m’ye geldiğinizde patikanın ortasında dev bir sedir ağacına rastlanır. 1800 m’den sonra da orman bitmiş ve Ala Karlı Çarşak bölgeye varılır. Burası parkurun en zor bölümüdür. Tahtalı Dağı’na yapılacak kış ve ilkbahar çıkışlarında dikkat edilmesi gereken şartlardan biride kar çukurlarıdır. Yorucu dik çıkışlrın sonunda yaklaşık 4-5 saat sonra zirveye çıkmış oluruz.

Tahtalı Dağı’nın zirvesinde Bulutların üzerinde olmanın tadına varabilirsiniz.

Yanartaş – Ulupınar Dere’si yürüyüşüRota: Yanartaş’a kadar giden yolun büyük bir bölüöü asfalt, az bir bölümüde topraktır. Giriş kapısından sonra yürünen yolun tamamı patikadır. Çıralı asfaltına gelindiğinde parkur bitmiş olacaktır. Buradan köye kadar yol asfalttır.

Ulaşım: Parkurun başlangıç noktasına yürüyerek ya da arabayla ulaşmak mümkündür. Çıralı köyünden hem dağ tarafından gidilerek hem de deniz kenarından gidilerek parkurun başlangıç noktasına ulaşılabilir.Zaman: Parkurun tamamı yaklaşık 4-5 saat süren bir etkinliktir.Su Kaynakları: Parkurun başlangıcında yeterli miktarda su temin edilebilir.Uyarılar: Dere geçişli bir parkurdur. Kış ayları ve bahar aylarında derenin su seviyesinin yükselmesinden dolayı en tehlikesiz yer tercih edilmelidir. Parkurun giriş noktasında bulunan Yanartaş antik yerleşim alanı giriş ücreti ödenecektir.Kamp Yeri: Dere kenarlarında uygun olan yerlerde kamp kurulabilir. Ayrıca yeterli suyunuz olması koşuluyla ikinci yanarda bulunan tepede kamp kurulabilir.

Bu parkurun başlangıç yeri Yanartaş Antik Kenti’nin giriş bölümündendir. Yanartaş’a kadar yarım saatlik hafif eğimli antik yol üzerinden ulaşılır. Yanartaş’dan sonra patika biraz daha dik bir eğimle yine yarım saatlik bir yürüyüşle ikinci yanara ulaşılır. Bu bölgeye yöre halkı “Suvıcırayan” yani fokurdayan su demektedir. Bu bölgenin manzarası görüşmeye değerdir. Bir yandan çıralı sahilleri, Ceneviz ve Sazak koyları, diğer yanda Tahtalı Dağı’nın görüntüsü. Buradan sonraki yolumuz dik bir inişle yine kızıl çam ormanları içinden geçilerek Ulupınar Vadisine ulaşılır. Vadinin etrafı çınar ağaçları ile çevrilidir. İlkbaharda yeşil bir doku, sonbaharda kiremit rengine bürünmüş tarifsiz güzelliklerle dolu bir manzara. Dilerseniz Ulupınar Vadisi’nde bulunan restoranlara kısa bir yürüyüşten sonra ulaşabilir, yemekten sonra tekrar kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Dereden sonra yol inişi ve çıkışı olmayan düz ve kolay bir patikadır. Çınar ağaçları ile kaplı Ulupınar deresi solumuzda olmak üzere güney yönünde devam ederek yöre halkının Değirmenocağı ismiyle adlandırdığı bölgeye gelinir. İsminden de anlaşılacağı gibi bu bölgede eski bir su değirmeni bulunur. Değirmenin önünde bulunan ağaçlar turunç ağaçlarıdır. Değirmenden sonra çok kısa bir yürüyüşten sonra Çıralı koyu’na giden yola ulaşılır. Buradan asfalt yolla Çıralı’ya bir saatte yürünebilir.

Ceneviz – Sazak Koyu tekne gezisi:Hem Çıralı Koyu’ndan hem de Adrasan Koyu’ndan her gün bu bölgeye tekne turları düzenlenmektedir. Bir tam günü kapsayan yolculuk Ceneviz Koyu, Sazak Koyu, Yalancı Köy, ve Çoban limanı gezilerini içermektedir. Akdeniz’in serin sularında yapacağımız bu yolculuğun tamamı Eren Tepe’nin eteklerinde gerçekleşir. Seyahat ettiğimiz bu koylar aynı zamanda Akdeniz Fok’unun yaşamış olduğu yerlerdir. Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında sadede 48 tane fok kalmış olduğu tespit edilmiştir. Ceneviz ve Sazak Koyu’nun tam ortasında yer alan tepede bir yerleşim alanı tespit edilmiştir. Bu yağının Bizans dönemi’nde yapılmış ve koyları kontrol alında tutan bir kale olduğu sanılmaktadır.

44 45

Page 24: PAYD Dergi 9.Sayi

46 47

Page 25: PAYD Dergi 9.Sayi

48