6
name, s. 25 Sultan fethe- d yerleri vergiden muaf hiçbir hu- zursuz ve herhangi bir mü- kellefiyet Selçuklu ha- mensup de onun ülkesine müdahale taahhü- dünde Gazi, za- ferden sonra kendisine ikta edilen ve Malazgirt seferi Bizans impa- ratoru Romanos Diogenes tahrip edilen fazla bir mukave- metle ele geçirerek Da- kurdu 1 071 Da- ha sonra Sivas' bir üs olarak Çaka. Turasan. Kara tegin ve Kara Tegin emirleriyle Amas- ya , Tokat. Niksar, Kayseri. El- bistan. Develi ve Çorum'u zaptetti ve Da- cihad ve fetihlerle geçen Da- Gazi'nin ölüm tarihi de kesin olarak belli Süryani Mihail onun 1 08S ' te Kapadokya'ya hakim söylemektedir (Süryanf Mihail'in Vekayi'namesi, ll, 30 1. Gazi'- nin ve halefi Gazi'nin Anadolu Selçuklu hükümdan Süleyman ölümün den (4 79 1 086) sonra Ana- dolu'daki yerleri ele dair bilgiler ve ona ait sikkeler (Ahmed Tev- hid, s. 84-85) dikkate Gazi'nin 477'de ( 1 085) vefat söy- lenebilir. ibn Hamdün, Tevarfl]u's·sinfn, TSMK , lll. Ahmed, nr. 2981 , vr. 156 '; A. Comnena. The Alexi ad [tre. E. A S. Damesl, London 1928, s. 277, 316; N. Khon iates. Historia Di e Krone der Komnenem Die Regierungzeit der Kaiser Jho· hannes und Manuel Komnenos (1118· 1 180) aus dem Geschichtswerk /'lilcetas Choniates Byza ntinische Geschicht Schreiber [tre. Fikret TTK Ktp ., s. 18, 32, 51·52; A. Aquen- sis. Uber Christianae Ex peditionis pro Erep· tione, Emundation e et Restitutione Sanctae Hieros olymitan e Ecc/esiae [RHC Occ. içinde). IV· VII / 28, s. 525; Süryanf Mikhail, Khronilc (1166·99): Süryanf Mihail"in Vekayi"na· mesi [tre. H. D. Andreasyan). TTK Ktp., ll, 30· 33, 38, 46·49 ; W. Tyrensis. A Histo1y o{ Deeds Done Beyand the Sea [tre. E. A Babecek - A C. Kr ey l, New York 1943, s. 411·412 ; ibnü'I- Esfr, el-Kamil It re. Abdülkerim istan· bul 1987, X, 248 ; ibnü'I-Cevzi. Mir'atü'z. zaman (RHC Or. içinde). lll, 2, 522 ; ibn Bfbi. el· Evam irü'l· 'ata' iyye, s. ll; ibn et- A' la· ku'l·l]a!ire fi ?ileri ve'l ·Cezf. re, TSMK, Revan nr. 1564, 1, vr. 66 ', J59 b; Cami'uHevar11] Ahmed Ankara 1960, s. 33·34, 38 ; Aksarayi, Müsame· re ·1-al]bar, s. 17 ; Zahfrüddin Nfsabüri, Sel· çulcname, Tahran 1332 h s. 25 ; Urfa/i Mate· os Ve kay namesi (952·1136) ve Papaz Gri· gor'un Zeyli (1 7 36· ll 62) (tre. H. D. Andreas- ya n ). Ankara 1987, s. 204·206, 225; Gaffari. Taril]·i Cihanara Müeteba Minovi), Tah· ran 1343 s. 132 ; Cenabi, el· 'Aylemü' z·za· hir , Ktp., nr. 983, vr. 444 445'; Sahai{ü'l ·a hbiir , ll, 575·576; Ahmed Tevhid. Kadime-i istamiy· ye istanbul 1321, s. 84·85; ismail 1\itabelel; istanbul 1345, s. 43 ·45 ; a.mlf .. Sivas ista nbul 1928, s. 17 · 18; Mükrimin Halil Türkiye Tarihi Se ç uklu/ar Devri 1: Anadolu 'nun Fethi, istanbul 1944, s. 89·103 ; a.mlf .. iA, lll, 468 ·470; ismail Hami rk Ta· rih /\urumu Mektup, istan· bul 1945, s. 1·66 ; Zeki V el idi Togan. Umumi Türk Tarihine istanbul 1946, s. 188·189 ; 1. Meli kof. La Geste de Me /ik Etu· de Crilique du name. 1·11 , Pa ris 1960; a.mlf., "Gazi Meli k et la Con- quete de Sivas", Se lçulc/u Degisi, IV, Ankara 1973, s. 187 ·1 95; a.mlf .. "Da- E/ 2 (ing.). ll , 110·11 Cl. Cahen. "La premiere p€metration turque en A si e- Mineure", Turcobyzantina et Oriens Christi· an us, London 1974, s. 46 · 49; a.mlf., lardan Önce Anadolu 'da Türle/er (tre. Mora n). istanbul 1979, s. 93, 96·97, 99, 103, 207 ; a.mlf., "Türkler'in Anadolu'y a Giri- TT/( Belleten, Ll /2 01 (1 98 7), s. 1412· 1413, 1422·1425 ; Osman Turan. Selçuklular Zama· Türkiye Tarihi, istanbul 1984, s. 11 132; Ali Muhammed ei-Gamidf, el·Mücahidü '1· müslim b. Batalü'l· Taif 1411, s. 12 · 13; A. D. Mordtmann, "Die Dynasti e der ZDMG, XXX 1 18761. s. 467 · 474; Vardan, "Türk Tarihi " Itre. H. D. Ed. Fak. Tarih Semineri Derg isi, 1 , istanbul 1937, s. 188 ; M. Fuat Köp- rülü, "Anadolu Tarihinin Yerli TTI\ Bell eten, Vl l /2 7 (194 31. s. 425·430; Akkaya , Melik Da- Gazi: DTCFD, VIII 11950). s. 131·144 ; Faruk Sümer, "Malazgirt Türk Beyleri", Selçuklu Dergisi, IV, Ankara 1973, s. 205; J. H. Mordtmann, El, ll , 913· 914. Gazi' ni n Anadolu Selçuklu Süleyman Sa gösteren iki bel ge (ibn Hamdün. Teuarrl]u 's -sinin, TSMK. lll. Ahmed. nr . 2981. vr . !bn TSMI<. Revan nr. 1564. vr. 159b) Iii L 1071-1178 Sivas, Tokat, Amasya, Kayseri, Malatya ve hüküm süren Türkmen _j kurucusu. Azerbaycan'da bir Türkmen ailesine mensup olan ve 456'da ( 1064) Sultan hizmetine girerek onun en gözde emir- leri yer alan Gazi'- dir. Ma lazg irt mend Gazi. zaferden sonra kendisine ik- ta edilen fethederek li ilk et- (464 / 1071), daha sonra bir merkez olarak maiyetindeki emirlerle Ama sya. Tokat. Niksar. Kayse - ri , Elbistan. Develi ve Çorum'u zaptederek Anadolu' da kur ulan il k Türk- men beyliklerinden birinin temellerini Gazi'nin ölümünden son- ra yerine geçen döne- minde hanedan giderek daha da güçlen- di. Anadolu ve Suriye da ki mücadelelerden faydalanarak ha- kimiyet Bizans ve özellikle il e sa- Anadolu Selçuklu müttefiki olarak önemli rol Haç- i 097) in de ele geçir- mek ile Anadolu Selçuklu ha- reketi ve güçlü ordusu üzerine ona tu. Kayseri Emiri da müttefik Türk kuwet leri 17 Receb 490 469

Ozaydin Danismendliler DIA

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Danishmendids_DIA

Citation preview

Page 1: Ozaydin Danismendliler DIA

name, s. 25 ı. Sultan Alparslan'ın , fethe­d eceği yerleri vergiden muaf tutacağı, Danişmendoğulları'nı hiçbir şekilde hu­zursuz etmeyeceği ve herhangi bir mü­kellefiyet yüklemeyeceği, Selçuklu ha­nedanına mensup şehzadelerin de onun ülkesine müdahale etmeyeceği taahhü­dünde bulunduğu Danişmend Gazi, za­ferden sonra kendisine ikta edilen ve Malazgirt seferi esnasında Bizans impa­ratoru Romanos Diogenes tarafından

tahrip edilen Sivas'ı fazla bir mukave­metle karşılaşmadan ele geçirerek Da­nişmendli hanedanını kurdu 1 ı 071 ı. Da­ha sonra Sivas' ı bir üs olarak kullanıp Çaka. Turasan. Kara Doğan. Osmancık, İl­tegin ve Kara Tegin adl ı emirleriyle Amas­ya, Tokat. Niksar, Kayseri. Zamantı. El­bistan. Develi ve Çorum'u zaptetti ve Da­nişmendli topraklarına kattı.

Hayatı cihad ve fetihlerle geçen Da­nişmend Gazi'nin ölüm tarihi de kesin olarak belli değildir. Süryani Mihail onun 1 08S 'te Kapadokya'ya hakim olduğunu söylemektedir (Süryanf Keşiş Mihail'in

Vekayi'namesi, ll, 30 1. Danişmend Gazi'­nin oğlu ve halefi Gümüştegin Gazi'nin Anadolu Selçuklu hükümdan Süleyman Şah'ın ölümünden (4 791 ı 086) sonra Ana­dolu 'daki bazı yerleri ele geçirdiğine dair bilgiler ve ona ait sikkeler (Ahmed Tev­

hid, s. 84-85) dikkate alınırsa Danişmend Gazi'nin 477'de ( 1 085) vefat ettiği söy­lenebilir.

BİBLİYOGRAFYA:

ibn Hamdün, Tevarfl]u's·sinfn, TSMK, lll. Ahmed, nr. 2981 , vr. 156'; A. Comnena. The Alexiad [tre. E. A S. Damesl, London 1928, s. 277, 316; N. Khon iates. Historia Die Krone der Komnenem Die Regierungzeit der Kaiser Jho· hannes und Manuel Komnenos (1118· 1 180) aus dem Geschichtswerk /'lilcetas Choniates Byzantinische Geschicht Schreiber [tre. Fikret l ş ılta n) . TTK Ktp ., s. 18, 32, 51·52; A. Aquen­sis. Uber Christianae Expeditionis pro Erep· tione, Emundatione et Restitutione Sanctae Hierosolymitane Ecc/esiae [RHC Occ. içinde). IV· VII / 28, s. 525; Süryanf Mikhail, Khronilc (1166·99): Süryanf Keşiş Mihail"in Vekayi"na· mesi [tre. H. D. Andreasyan). TTK Ktp. , ll , 30· 33, 38, 46·49 ; W. Tyrensis. A Histo1y o{ Deeds Done Beyand the Sea [tre. E. A Babecek - A C. Krey l, New York 1943, s. 411·412 ; ibnü'I­Esfr, el-Kamil Itre. Abdülkerim Özaydın), istan· bul 1987, X, 248 ; Sıbt ibnü'I-Cevzi. Mir'atü'z. zaman (RHC Or. iç inde). lll, 2, 522 ; ibn Bfbi. el· Evam irü'l· 'ata' iyye, s. ll; ibn Şeddad. et-A' la· ku'l·l]a!ire fi ?ileri ümera'i'ş·Şam ve'l ·Cezf. re, TSMK, Revan Köşkü , nr. 1564, 1, vr. 66 ', J59b; Reşidüddin. Cami'uHevar11] (nşr. Ahmed Ateş). Ankara 1960, s. 33·34, 38 ; Aksarayi, Müsame· re tü ·1-al]bar, s. 17 ; Zahfrüddin Nfsabüri, Sel· çulcname, Tahran 1332 h ş. , s. 25 ; Urfa/i Mate· os Ve kay i· namesi (952·1136) ve Papaz Gri· gor'un Zeyli (1 7 36· ll 62) (tre. H . D. Andreas-

yan). Ankara 1987, s. 204· 206, 225; Gaffari. Taril] · i Cihanara ( nşr. Müeteba Minovi), Tah· ran 1343 hş., s. 132 ; Cenabi, el· 'Aylemü'z·za· hir, Ragıp Paşa Ktp., nr. 983, vr. 444b· 445'; Müneccimbaşı . Sahai{ü'l ·ahbiir, ll , 575 ·576; Ahmed Tevhid. Meslcükat·ı Kadime-i istamiy· ye Kata/oğu, istanbul 1321, s. 84·85; ismai l Hakkı [U zunçarş ılı] . 1\itabelel; istanbul 1345, s. 43 ·45 ; a.mlf .. Sivas Şehri, istanbul 1928, s. 17 · 18; Mükrimin Halil Yınanç. Türkiye Tarihi Sel· çuklu/ar Devri 1: Anadolu 'nun Fethi, istanbul 1944, s. 89 ·1 03 ; a.mlf .. "Danişmendliler ", iA, lll , 468 ·470; i smail Hami Danişmend , Tü rk Ta· rih /\urumu Başkanlığına Açık Mektup, istan· bul 1945, s. 1 ·66 ; Zeki V el idi Togan. Umumi Türk Tarihine Giriş, istanbul 1946, s. 188·189 ; 1. Melikof. La Geste de Me/ik Danişmend: Etu· de Crilique du Danişmend name. 1·11, Paris 1960; a.mlf., "Gazi Melik Danişmend et la Con­quete de Sivas", Selçulc/u Araştırmalan Der· gisi, IV, Ankara 1973, s. 187 ·1 95; a.mlf .. "Da­ni~mendids", E/ 2 (ing.). ll , 110·11 ı; Cl. Cahen. "La premiere p€metration turque en A si e­Mineure", Turcobyzantina et Oriens Christi· an us, London 1974, s. 46 ·49; a.mlf., Osmanlı· lardan Önce Anadolu 'da Türle/er (tre. Yıl dız

Mora n). istanbul 1979, s. 93 , 96·97, 99, 103, 207 ; a.mlf., "Türkler'in Anadolu'ya İlk Giri­şi", TT/( Belleten, Ll /201 (1987), s. 1412· 1413, 1422·1425 ; Osman Turan. Selçuklular Zama· nında Türkiye Tarihi, istanbul 1984, s. 11 2· 132; Ali Muhammed ei-Gamidf, el·Mücahidü '1· müslim Gümüştekin b. Danişmend, Batalü'l· in tişara ti ' t -a ta 'ale 'ş·şa /1biyyrn, Taif 1411, s. 12 · 13; A. D. Mordtmann, "Die Dynastie der Danischınende", ZDMG, XXX 118761. s. 467 · 474; Vardan, "Türk Fütuhatı Tarihi " Itre. H. D. And reasya ıı l. iü Ed. Fak. Tarih Semineri Derg isi, 1, istanbul 1937, s. 188 ; M. Fuat Köp­rülü , "Anadolu Selçukluları Tarihinin Yerli Kaynakları", TTI\ Belleten, Vl l /27 (194 31. s. 425·430; Şükrü Akkaya, "Kitab -ı Melik Da­nişmend Gazi: Danişmendnfune", DTCFD, VIII 11950). s. 131·144 ; Faruk Sümer, "Malazgirt Savaşı ' na Katılan Türk Beyleri", Selçuklu Araştırmalar Dergisi, IV, Ankara 1973, s. 205; J. H. Mordtmann, "Diini~mandiya", El, ll , 913· 914.

Danişmend

Gazi' nin Anadolu Selçuklu Su lta nı

Süleym an Sa h· ın dayısı

olduğunu

gösteren iki belge

(ibn Hamdün.

Teuarrl]u 's -sinin,

TSM K. lll. Ahmed.

nr. 2981. vr. 156~:

!bn Şeddad.

ei·A0

/d~u'l·l]aWe.

TSMI<. Revan Köşkii .

nr. 1564. vr. 159b)

Iii ABDÜLKERİM ÖZAY DıN

L

DANiŞM ENDLiLER

DANİŞMENDLİLER

1071-1178 yılları arasında Sivas, Tokat, Amasya,

Kayseri, Malatya ve civarlarında hüküm süren Türkmen hanedanı.

_j

Hanedanın kurucusu. Azerbaycan'da yaşamış bir Türkmen ailesine mensup olan ve 456'da ( 1064) Sultan Alparslan'ın hizmetine girerek onun en gözde emir­leri arasında yer alan Danişmend Gazi'­dir. Malazgirt Savaşı ' na katılan Daniş­

mend Gazi. zaferden sonra kendisine ik­ta edilen Sivas'ı fethederek Danişmend­

li hanedanının ilk çekirdeğin i teşkil et­miş (464 / 1071), daha sonra burayı bir merkez olarak ku llanıp maiyetindeki emirlerle Amasya. Tokat. Niksar. Kayse­ri , Zamantı. Elbistan. Develi ve Çorum'u zaptederek Anadolu'da kurulan ilk Türk­men beyliklerinden birinin temellerini atmıştır .

Danişmend Gazi'nin ölümünden son­ra yerine geçen oğlu Gümüştegin döne­minde hanedan giderek daha da güçlen­di. Anadolu ve Suriye Selçukluları arasın­daki mücadelelerden faydalanarak ha­kimiyet sahasın ı genişleten Gümüştegin,

Bizans ve özellikle Haçlılar ile yapılan sa­vaşlarda Anadolu Selçuklu sultanının

müttefiki olarak önemli rol oynadı. Haç­lıl ar'ın İzni k' i kuşatması (Mayıs ı 097) sı­rasında Danişmendliler' in de ele geçir­mek istediği Malatya ' nın muhasarası ile uğraşan Anadolu Selçuklu Sultanı ı. Kılı­

carslan'ın kuşatmayı kaldırıp İznik'e ha­reketi ve güçlü Haçlı ordusu karşısında tutunamaması üzerine ona yardıma koş­tu. Kayseri Emiri Hasan'ın da katıldığı

müttefik Türk kuwetleri 17 Receb 490

469

Page 2: Ozaydin Danismendliler DIA

DANiŞMEND Li LER

(30 Haziran 1 097) günü Eskişehir ovasın­da Haçlılar'la çarpıştılarsa da zırhlı bir­liklerden oluşan Haçlı ordusu karşısın­

da geri çekilmeye mecbur oldular. Haç­lılar'la mücadeleden sonra, öteden beri en büyük hedefi Malatya'yı ele geçirmek olan Gümüştegin burayı kuşatma altı­

na aldı. Üç yıl süren kuşatma sırasında yardıma gelen Antakya Prinkepsi Bohe­mund'un kuwetlerini pusuya düşürüp yendi ve kendisini esir alarak önce Si­vas'a, daha sonra da Niksar'a götürüp hapsetti (Ramazan 493 / Temmuz 1100). Ancak Urfa Kontu I. Baudouin'in yaklaş­ması üzerine muhasarayı kaldırıp Sivas'a çekildi.

ı. Haçlı Seferi'nin başanya ulaşması ,

Urfa Haçlı Kontluğu ( 1098). Antakya Prin­kepsliği (1098) ve nihayet Kudüs Krallı­

ğı'nın kurulması (15 Temmuz 1099) Avru­pa'da heyecan uyandırmış ve Lombard­lar, Fransızlar ve Almanlar'ın katıldığı

yeni bir Haçlı seferi düzenlenmişti (1101). Lombardlar istanbul'a geldiklerinde İtal­ya Normanları'nın reisi ve Antakya Prin­kepsliği'nin kurucusu Bohemund'un Gü­müştegin tarafından esir alındığını öğ­renince onu esaretten kurtarmak üzere harekete geçtiler. 3 Haziran 11 01'de iz­mit yakınlarındaki Kivetat'tan hareket ederek Anadolu Selçukluları'nın hakimi­yetindeki Ankara'yı ele geçirdikten son­ra Amasya ve Niksar'a gitmek üzere Çan­kırı istikametine yöneldilerse de Gümüş­tegin, ı. Kılıcarslan, Halep Selçuklu Meli­ki Rıdvan ve Harran Emiri Karaca'nın ku­mandasındaki 20.000 kişilik Türk kuv­veti karşısında Ağustos 11 01 'de Merzi­fon yakınlarında bozguna uğradılar.

Gümüştegin Gazi ile Kılıcarslan, bu za­ferin hemen ardından ikinci bir Haçlı or­dusunun Anadolu'ya geldiğini ve Konya istikametinde ilerlediğini haber aldılar.

Bütün Türk kuwetleriyle beraber tepe ve ovalardan geçen yollan takip ederek bu orduyu Konya'ya varmadan yakala­yıp ağır bir şekilde hırpaladılar. Haçlılar

Konya 'ya ulaşıp şehri kuşatrnışlar, fa­kat sonuç atamadan Ereğli'ye doğru yo­la koyulmuşlardı. Ancak susuzluktan pe­rişan olan bu ordu da Konya 'ya yakın bir yerde birleşik Türk kuwetlerinin sal­dırısına uğramış ve sefalet içinde Antak­ya'ya ulaşabilmişti. I. Kılıcarslan, Gümüş­tegin Gazi, Karaca ve diğer Türk beyleri aynı yıl Ereğli yakınında üçüncü bir Haç­lı ordusunu daha bozguna uğrattılar.

Danişmendliler, Haçlılar karşısında ka­zanılan zaferden sonra Malatya'yı yeni­den muhasara altına aldılar. Ermeni asıl-

470

lı Malatya hakimi Gabriel'in şehir halkı­

na karşı sert davranması ve özellikle Sür­yani ileri gelenlerini öldürtmesi, muha­sara dolayısıyla kıtlık çeken halkın tep­kisine yol açtı. Süryani askerler kapıları açarak şehri Gümüştegin'e teslim etti­ler (18 Eylül 1102) Halka gıda yardımı ya­pan ve çiftçilere tohumluk ve öküz da­ğıtan Gümüştegin Malatya 'nın huzur ve emniyetini sağladı. Ancak çok geçmeden Antakya Prinkepsi Bohemund ile kuze­ni Richard de Salemo'nun esir alınma­sından sonra meydana gelen gelişmeler. Haçlılar ' a karşı birlikte cihad eden Gü­müştegin ile I. Kılıcarslan ' ı birbirine dü­şürdü.

Gümüştegin'in fidye karşılığında Bo­hemund'u serbest bırakması (1103). müt­tefik sıfatıyla fidyeden pay isteyen, ay­rıca bölgede yeni güçlü bir Haçlı ittifa­kının oluşmasından endişe eden I. Kılı­

carslan tarafından hoş karşılanmadı. Kı­lıcarslan Antakya seferinden vazgeçerek Gümüştegin'in üzerine yürüdü ve Ma­raş yakınlarında onu hezimete uğrattı (Zilkade 496/ Ağustos 1103). Bu bozgun­dan bir süre sonra da Gümüştegin Si­vas'ta vefat etti (1104) . Onun ölümü ile Danişmendliler büyük bir sarsıntı geçir­diler; Malatya Selçuklular'a teslim edil­diği gibi (2 Eylül ı 105 veya 1106) hane­dan üyeleri arasında taht kavgaları mey­dana geldi. Nitekim Gümüştegin'in bü­yük oğlu Emir Gazi hanedanın başına geçtiği sırada Urfalı Mateos'a göre bü­tün kardeşlerini öldürtınüştü (Urfalı Ma.· teos Vekayi-ntimesi, s. 225) .

Emir Gazi başlangıçta Selçuklular'ı met­bG tanıdıysa da I. Kılıcarslan 'ın 1107 yı­lında ölümü üzerine meydana gelen ik­tidar boşluğundan ve oğulları arasında başlayan taht kavgalarından faydalana­rak hakimiyet sahasını genişletmeye ve Danişmendliler'i eski gücüne kavuştur­maya çalıştı. I. Kılıcarslan'ın oğulları ara­sındaki taht mücadeleleri sırasında ay­nı zamanda damadı olan Mesud'u des­tekledi. Mesud onun sayesinde Anadolu Selçuklu tahtına çıktı (ll 16); böylece Da­nişmendliler yeniden önemli bir siyasi güç haline geldiler.

1119 Mayısında 7000 kişilik bir ordu ile Antakya'ya bir akın düzenlediği gibi üzerine yürüyen Antakya Prinkepsi Ro­ger'i de bozguna uğratan Emir Gazi. Men­gücükler'le anlaşmazlığa düşen Artuklu Belek'i destekledi. Bizans'ın Trabzon dü­kü Konstantin Gabras ile ittifak yapan Mengücüklü İshak, Bayburt yakınların­da Serman (Şiran) denilen yerde Belek

ile Danişmendli Emir Gazi'nin kuwetleri önünde yeniidi ve müttefiki Gabras ile birlikte esir alındı. Bu zafer Danişmend­liler'in gücünü daha da sağlamlaştırdı, Mengücüklü İshak uzun süre onların nü­fuzu altında kaldı. Aynı şekilde fidye ve­rerek esaretten kurtulan Gabras da bir süre sonra Bizans'a karşı Danişmend­liler' e sığınarak onların hizmetine gir­mişti.

Danişmendli Emir Gazi, damadının da Selçuklu tahtında olması dolayısıyla gi­derek Anadolu'daki olaylara daha fazla karışmaya başladı. Belek'in 1124'te ölü­mü üzerine Selçuklular'ın Malatya Meli­ki Tuğrul Arslan ile Harput Emiri Süley­man arasındaki ihtilaflardan faydalana­rak Malatya'ya hücum etti (13 Haziran 1124), uzun süren bir kuşatmadan son­ra şehri teslim aldı. Ayrıca Mesud'un kar­deşi Melik Arab ile olan mücadelesinde damadını destekledi ; Kayseri ve Anka­ra'yı ele geçirdi. Böylece Sultan ı. Mesud kayınpederi sayesinde tahtını korumayı başarırken Malatya'dan Sakarya'ya ka­dar uzanan Selçuklu toprakları Daniş­

mendliler'in eline geçmiş oldu. Anado­lu'nun en güçlü devleti haline gelen Da­nişmendliler 1129 yılında Ankara, Çan­kırı, Kastamonu ve Karadeniz sahillerini kontrol altına aldı lar.

1130'da Ermeni Kralı ı. Leon'un yar­dım isteği üzerine Çukurova'ya inip Ayni­zerba'yı (Anazarva, Dilekkaya Kalesi) işgal

eden Antakya Prinkepsi ll. Bohemund'u yenen Emir Gazi daha sonra 1131 'de tekrar Çukurova seferine çıktı. Ermeni Leon yıllık haraç vermeyi kabul etti. Bu arada onun Çukurova'da bulunmasından istifade eden Bizans imparatoru loan­nes Komnenos'un istila ettiği Kastamo­nu yöresini 1132'de geri aldığı gibi im­paratora isyan eden kardeşi lsaak Kom­nenos'u da himaye etti.

Danişmendli hakimiyetini genişletip

ülkenin her tarafında huzur ve asayişi sağlayan ve Selçuklu topraklarının bir bölümünü de kendi hakimiyeti altına ala­rak Anadolu'nun en nüfuzlu hükümdan olan Emir Gazi'nin (Melik Gazi) ölümün­den sonra (528/ 11 34) Danişmendli tah­tına büyük oğlu Melik Muhammed geç­ti. Abba si Ha lifesi Müsterşid- Billah ve Büyük Selçuklu Sultanı Sencer'in Emir Gazi'ye gönderdiği menşur, altın asa ve diğer hediyeler Melik Muhammed'e ve­rilerek Malatya'da hükümdar ilan edil­di. Emir Gazi'nin Muhammed'den baş­ka Yağıbasan, Yağan ve Aynüddevle adın­

da üç oğlu daha vardı . Muhammed tah-

Page 3: Ozaydin Danismendliler DIA

ta geçince kardeşleri Aynüddevle ve Ya­ğan isyan ettiler. Melik Muhammed hü­kümdarlığının ilk yıllarında bir yandan kardeşleriyle. bir yandan da Bizans sal­dırılarıyla uğraşmak zorunda kaldı.

İmparator ll. loannes Komnenos. Da­nişmendliler arasındaki taht kavgaların­dan faydalanarak 529 ( 1135) yılında Kas­tamonu ve Çankırı'yı işgal etti. Ancak Sultan 1. Mesud ile ittifak yapan Muham­med. Bizans kuwetlerinin çekilmesi üze­rine bu yöreyi tekrar topraklarına kattı­ğı gibi 1135 'te isyan eden kardeşi Ya­ğan'ı da öldürdü . .Aynüddevle ise Malat­ya'ya kaçtı. Melik Muhammed 1136'da Rupen Ermeni hanedanının elinde bulu­nan Çukurova ·yı topraklarına katmak istediyse de geri çekilmek zorunda kal­dı: ardından Malatya'ya hakim olan kar­deşi Aynüddevle üzerine yürüyerek El­bistan ve Ceyhan yörelerini aldı. 1139'­da (Süryani Mikhail ' e göre 1138'de) tek­rar Çukurova'ya saldırıp Feke ve Gabon gibi bazı kaleleri ele geçirdi.

Bu arada Danişmendliler'in Kuzey Ana­dolu üzerindeki hakimiyetlerine son ver­mek isteyen Bizans imparatoru ll. loan­nes'in, Konstantin Gabras ile anlaşarak Danişmendliler'in merkezi Niksar'ı ele geçirmek ümidiyle çıktığı sefer başarı­sızlıkla sonuçlandı. Fakat 1141 'de yeni­den harekete geçip Uluborlu ve Beyşe­hir gölü üzerinden Antalya'ya giden yo­lu ele geçirdi. İmparator 1142 yazı so­nunda Danişmendliler tarafından zap-

Kayseri Ulucamii

DANiŞMENDLiLER

tedilen bazı kaleleri geri almak üzere Anadolu Selçuklu Sultanı ı. Mesud ·un tekrar sefere çıktı. hanedan mensupları arasında başlayan

Danişmendliler, 1140-1141 yıllarında taht kavgalarına müdahale ederek, ha-Karadeniz bölgesini Rumlar'dan geri al- kirniyet sahasını genişletmesine yol aç-dılar. Melik Muhammed daha sonra gü- tı. Sultan Mesud'un ZünnOn'u destekle-neye yönelerek Elbistan·a hücum eden mesi üzerine Melik Muhammed'in kar-Haçlılar'ı geri püskürttü. deşleri Malatya Meliki Aynüddevle ile

Melik Muhammed 6 Aralık 1143 tari- Sivas Meliki Yağıbasan ona karşı ittifak hinde (Süryani Mikhail . ll , 11 9) Kayseri'de yaptılar. Aynüddevle Yağıbasan'ın des-vefat etti. İbnü ' I-Kalanisf (Zeylü Tarfl]i teğiyle Elbistan ve Ceyhan yöresini isti-

la edince Sultan Mesud derhal sı·vas'a Dımaşk, s. 275) ve Azimi (JA, s. 421) onun 536'da ( 1141-42). İbnü ' I-Esir ise (ei·Kti- yürüyüp şehri ele geçirdi ve küçük oğlu mil, Xl, 891 537'de ( 1142_43) öldüğünü Şahin Şah'ı Ankara, Çankırı ve Kastamo-söylerler. Dindar ve hayır sever bir hü- nu valiliğine getirdi 1 1142). Bir yıl son-kümdar olan Melik Muhammed Rumlar, ra Malatya üzerine yürüdüyse de üç ay-Haçlılar ve Ermeniler'le cihad etmiş . baş- lı k kuşatmaya rağmen bir sonuç elde ta Abdülmecid b. İsmailei-Herevi olmak edemedi. Bizans imparatoru loannes'in üzere çok sayıda din alimini çeşitli ülke- 1143'te ölümünden sonra Danişmendli lerden davet ederek Anadolu'da islami- topraklarına yeniden hücuma başladı. yet'in yayılması için çalışmıştır. Kayseri 1144'te Aynüddevle'nin hakimiyeti altı-Ulucamii'ni de (Cami-i Kebfr) o yaptırmış- daki Elbistan ve Ceyhan ' ı zaptederek oğ-tır. Bizans tarihçisi Niketas Khoniates. lu Kılıcarslan'ı bu yöreye melik tayin et-onun çok büyük bir güce ulaştığını. Gür- ti. Daha sonra tekrar Malatya'yı muha-cistan ile (iberiya) Mezopotamya'nın ba- sara etti. fakat Bizans'ın yeni imparato-

ru Manuel Komnenos'un Anadolu'da iler­zı yerlerini hakimiyeti altında tuttuğu-nu ve Bizans şehirlerinin en azgın, en !ernekte olduğunu duyunca kuşatmayı cesur ve en tehlikeli düşmanı olduğunu kaldırdı ( 1144) Sultan Mesud'un geniş-söyler IHistoria Die Krone der Komnenem, leme siyaseti Yağıbasan ile Aynüddev-s. 32) Kayseri Ulucamii'nin kıble tarafın- le'yi endişelendirdi ve Bizans imparato-daki Melik Gazi Medresesi'nde bulunan rundan yardım istemeye mecbur etti. türbede Melik Muhammed'in medfun Bunun üzerine Manuel Konya 'yı kuşat-olduğu söylenir. fakat türbenin kitabesi tıysa da sonuç alamadan ayrıldı 1 ı 146)

yoktur. Melik Muhammed yıllardan beri Artuklu Kara Arslan ile beraber Haçlı harabe halinde olan Kayseri'yi imar et- topraklarına saldıran Aynüddevle 1150 miş, şehri bir bakıma yeniden kurarak yılında Gerger. Kahta. Adıyaman ve Pa-burayı merkez yapmıştır. lu'yu ele geçirip çok sayıda esir aldı. Si-

Melik Muhammed'in ZünnQn, Yunus • vas-Amasya Meliki Yağıbasan aynı yıl ve İbrahim adında üç oğlu vardı. Bun- Karadeniz bölgesinde fetihlerde bulu-lardan ZünnOn'u veliaht tayin etmişti. narak Ünye, Samsun ve Bafra'yı zaptet-ancak Sivas meliki olan kardeşi Nizamed- ti. Yeğeni Zünnon b. Melik Muhammed din Yağıbasan (baz ı kaynaklarda Yakub ise Kayseri'ye hakimdi. Arslan. Yağ ı Arslan ). kardeşi M elik Mu- Aynüddevle 547 ( 1152) yılında ölünce hammed'in karısıyla evlenerek Kayseri 'de yerine oğlu Zülkarneyn geçti. Yağıba-yönetime hakim oldu (549/ ı 154) Zün- san onu Sultan 1. Mesud'a karşı birlikte nOn Zamantı'ya kaçmak zorunda kaldı. hareket etmeye çağırdı. Bu gelişmeler-

fakat bir müddet sonra yeniden Kayse- den haberdar olan Sultan Mesud Yağı-ri'ye hakim olmayı başardı. basan ' ı kendisine tabi kıldıktan sonra

Daha önce Artuklular'a ve Haçlılar'a üçüncü defa Malatya üzerine yürüdü ve sığınmış olan Emir Gazi'nin oğlu Aynüd- şehrin surlarını tahrip etti. Zülkarneyn devle, Melik Muhammed'in ölümünden ise annesiyle birlikte sultanın huzuruna sonra Elbistan ve Malatya'ya hakim ol- çıkıp af diledi. Sultan da kendine tabi du. ZünnQn Kayseri'de. Yağıbasan da Si- olmak şartıyla Malatya'da hakimiyetini vas'ta hakimiyet kurmuştu. Böylece Da- devam ettirmesine izin verdi. nişmendliler Sivas. Malatya ve Kayseri Sultan ı. Mesud'un ölümü üzerine ye-olmak üzere üç kısma ayrılmış oldular. rine oğlu ll. Kılıcarslan geçti ( 1155) Me-Bu ise sadece Selçuklular'a ve diğer ra- sud'un Danişmendli hanedanına men-kiplerine karşı değil aynı zamanda ken- sup iki damadından Yağıbasan'a Amas-di aralarında hanedanın çöküşüyle so- ya, Ankara ve Kapadokya. ZünnOn'a ise nuçlanacak büyük bir mücadelenin baş- büyük ve zengin Kayseri ile Sivas şehir-langıcını oluşturdu . Nitekim bu durum. leri verildi (N Khoniates. s. 117). Fakat

471

Page 4: Ozaydin Danismendliler DIA

DANiŞMENDLiLER

kardeşleri tahtta hak iddia ederek ayak­landılar. Bunu fırsat bilen Sivas Daniş­mendli Hükümdan Yağ ı basan. Şahin

Şah. yeğenieri Zünnün ve İbrahim ile Malatya Emlri Zülkarneyn'in desteğini sağlayarak büyük bir orduyla Kayseri'ye hareket etti. Kılıcarslan da onun üzeri­ne yürüdü. İki taraf tam savaşa girmek üzereyken alimler araya girip müslüman kanı dökülmesine engel oldular ve her iki taraf da ülkesine döndü. Fakat Yağı­basan bir müddet sonra Zengiler'den Nüreddin Mahmud' un teşvikiyle Elbis­tan'a girince ll. Kılıcarslan süratle hare­kete geçti. Yağıbasan 70.000 kişiyi Cey­han dışındaki bölgelere sürerek Kılıcars­lan'ın karşısına çıktı. Yine din adamları araya girip savaşa engel oldular ve iki taraf arasında bir antlaşma imzalandı (Şaban 550 / Ekim ı ı 55) .

Ancak Yağıbasan. ll. Kılıcarslan'a kar­şı yeni bir ittifak kuran Bizans impara­toru Manuel'e 1157'de ele geçirdiği Baf­ra ve Ünye'yi iade edip Sultan ı. Me­sud'un damadı Danişmendli Zünnün ve Zülkarneyn'in de yer aldığı ittifaka gir­di. Bu arada ittifaka dahil Malatya Me­liki Zülkarneyn, 555 ( 1160) veya başka bir rivayete göre 557 ( 1162) yılında öl­müş ve yerine oğlu Nasırüddin Muham­med geçmişti. Yağıbasan ise Kılıcarslan ile nikahları kıyılan ve zengin çeyizleriy­le birlikte Erzurum'dan Konya'ya gön­derilen Erzurum Selçuklu Hükümdan İz­zeddin Saltuk Bey· in kızını ele geçirip Kayseri meliki olan yeğeni Zünnün ile evlendirmişti. Bu ağır hakaret karşısın­da ll. Kılıcarslan Yağıbasan üzerine yü­rüdüyse de Bizans kuwetleri tarafından desteklenen Danişmendli ordusu önün­de mağlüp oldu ( 1162). Daha sonra Ar­tuklular'dan Kara Arslan, Necmeddin Al­pı, Erzen ve Bitlis Emlri Fahreddin Dev­letşah ile birlikte yeniden harekete ge­çip Sivas üzerine yürüdü ve şehri zaptet­ti ( ı ı 63). Yağıbasa n. yardım sağlamak için damadı Çankırı Selçuklu Meliki Şa­hin Şah ' ın yanına gitti ve 4 Ağustos 1164 tarihinde orada öldü.

Danişmendliler'in nüfuzlu hükümdar­larından biri olan Yağıbasan Niksar'da inşa ettirdiği medresenin haziresinde gömülüdür. Yağıbasan'ın yaptırdığı med­rese veya mescide ait bir kitabe bugün mevcuttur. Niksar'da bulunan 552 ( 1157) tarihli kitabede Yağıbasan ' ın künye ve lakapları ei-Melikü'I-Aiim. el-Adil, Nizii­müddünya ve'd -dln Ebü'I-Muzaffer Ya­ğıbasan b. Melik Gazi b. Melik Danişmend Zahlrü Emlri'I-Mü'minln şeklinde sırala-

472

Niksar Yağıbasan Medresesi

nır. Kendi adına basılan bir sikkede ise el- Melikü'l- Adil Nizameddin Yağıbasan b. Melik Gazi b. Melik Danişmend Zahl­rü Em iri' 1- Mü· m inin ibareleri vardı r. Si­vas ve Niksar'da cami, türbe ve imaret­haneler yaptıran Yağıbasan'ın Cemaled­din Gazi, Muzafferüddin Mahmud, Zahl­rüddin İli, Bedreddin Yusuf adlı çocuk­ları vardı. Cemaleddin Gazi· den başka bütün çocukları Selçuklular'ın hizmeti­ne girdiler (bazı tarihçiler. Cemaleddin Ga­zi'nin asıl adının İ smai l olduğunu. Tokat ve Amasya ci varında iki y ı l hüküm sürdük­ten sonra amcazadesi İbrahim b. Melik Muhammed Gazi tarafından bertaraf edil­diğini 1562 / 11661 söylerler).

Yağıbasan'ın ölümünden sonra yerine kimin geçtiği ihtilaflıdır. Bazı rivayetle­re göre Yağıbasan'ın karısı, Zünnün'un kardeşi İbrahim'in on altı yaşındaki oğ­lu İsmail ile evlenerek onu hükümdar ilan etmiştir. Diğer bazı kaynaklara gö­re ise Yağıbasan'ın yerine oğlu Cemaled­din Gazi geçti. Çok kısa bir süre tahtta kaldığ ı için tarihçiler ondan bahsetmez­ler. Onu İbrahim b. Melik Muhammed Gazi ile oğlu İsmail takip etmiştir. Yağı­basan ' ın ölümü üzerine hanedan men­supları arasında mücadele başladı. Bu sırada Elbistan emiri olan Mahmüd b. Mehdi bağımsızlığını ilan etti. Ayrıca Kay­seri Meliki Zünnün ile Yağıbasan'ın ye­ğeni İbrahim b. Melik Muhammed Gazi de aynı maksatla harekete geçtiler. ll. Kı­lıcarslan bu fırsattan istifade ederek Da­nişmendli topraklarını ele geçirmek için seferber oldu ve Elbistan üzerine yürü­yüp Danişmendli topraklarını zaptetme­ye başladı ( 1165 ). Elbistan'ı, To h ma va­disini, Darende ve Gedük yöresini ilhak etti. 1168 ·de Zünnün ·un üzerine yürü­dü ; 1169'da. başka bazı rivayetlere gö­re 1171 veya 1173'te Kayseri ve Zaman-

tı'da Danişmendli hakimiyetine son ver­di. Zünnün. ll. Kılıcarslan ' ın kardeşi Şa­

hin Şah ve Malatya Meliki Efridün (Fe­ridun) b. Zülkarneyn, Atabeg Nüreddin Mahmud Zengi'ye sığındı l ar.

Kılıcarslan ·ın giderek kuwetlenme­sinden rahatsız olan Atabeg Nüreddin Mahmud Zengl. Danişmendli Zünnün'u, Şahin Şah'ı ve Artuklular'ı himaye ede­rek ona karşı bir ittifak kurduktan son­ra Kılıcarslan'a haber gönderip Zünnün'a ülkesini iade etmesini istedi. ll. Kılıcars­lan, Nüreddin'in elçilerini bir müddet oya­ladıktan sonra teklifini reddetti. Bunun üzerine müttefik kuwetler Sivas'tan Kay­seri istikametinde yola çıkarken Atabeg Nüreddin Mahmud Zengl de Maraş, Gök­sun ve Besni 'yi işgal ettikten sonra Si­vas'a yöneldi (1 ı 72). O yıl Sivas'ta müt­hiş bir kış hüküm sürmüş ve kıtlık baş

göstermişti. İsmail ise ambarlarında buğ­day stoku bulunduğu halde halka dağıt­mamış ve bu yüzden birçok kişi açlık­tan ölmüştü. Sonunda halk dayanarna­yıp isyan etti; İsmail , karısı ve SOO ada­mı öldürüldü, ambarları yağmalandı. Bu­nun üzerine şehrin ileri gelenleri toplanıp Nüreddin'e sığınmış olan damadı Zün­nün ·u Sivas · a davet etmeye karar ver­diler.

Zünnün. Nüreddin'in yardımıyla Sivas'a ulaşıp Danişmendli tahtına çıktı (567 1 ı ı 72) Fakat kısa bir müddet sonra Sul­tan Kılıcarslan onun üzerine yürüyünce Niksar'a kaçtı ve Nüreddin Mahmud'dan yardım istedi. Nüreddin ·in topraklarını istila ettiğini öğrenen ll. Kılıcarslan onun üzerine yürüdüyse de ağır kış şartları

ve Haçlı saldırıları sebebiyle barış yapa­rak Nüreddin Mahmud'un işgal ettiği

yerleri geri vermesine karşılık Zünnün'un Sivas'ta hüküm sürmesine razı oldu. Ay­rıca Nüreddin'in emirlerinden Fahred­din Abdülmesih. emrindeki 3000 kişilik kuwetle Sivas'ta kalıp Zünnün'u hima­ye edecekti. Muhtemelen Ankara da Şa­hin Şah'a verilecekti.

Nüreddin Mahmud Zengi'nin 569 (1174) yılında ölümü üzerine Sivas'ta bırakılan garnizon Suriye'ye dönünce Sultan ll. Kı­lıcarslan antlaşma şartlarını hiçe saya­rak Sivas, Niksar. Komana. Tokat ve di­ğer Danişmendli topraklarını 1175 ya­zında zaptetti. Zünnün ile Şahin Şah Bi­zans'a sığındılar; Danişmendliler'in Sivas kolu da böylece ortadan kalkmış oldu.

Bizans imparatoru Manuel, Selçuklu­lar'a karşı önemli bir denge unsuru ol­dukları için Danişmendliler'in kaybet-

Page 5: Ozaydin Danismendliler DIA

tikleri topraklara tekrar hakim olmala­rını istiyordu. Bu maksatla Gavras adlı kumandanını 30.000 kişilik bir ordu ile Amasya ve Niksar·a sevkettiyse de bir sonuç alamadı.

Rivayete göre ZünnGn 570 (1175) yı­lında Kılıcarslan'ın emriyle Bizans ha­pishanelerinde zehirtenerek öldürülmüş­tür. Aksarayi'ye göre ise Kılıcarslan ' in Sivas'ı istila etmesi üzerine öfkeyle Nik­sar'a gitmiş ve orada ölmüştür.

Sivas kolunun ortadan kalkmasından sonra Danişmendliler'in Malatya kolu bir süre daha hakimiyetini sürdürebildL 1152'den beri Malatya kolunun başında bulunan ve önce Sultan ı. Mesud'un, ar­dından amcası Yağıbasan'ın vassali ola­rak hüküm süren Zülkarneyn'in 1162'­de ölümü üzerine yerine oğlu Nasırüd­din Muhammed geçti. Fakat içki ve eğ­lenceye düşkün olması halkın nefretine yol açtığı için baskılara dayanarnayıp şeh­ri terketti (565 / 1170). Yerine kardeşi

Fahreddin Kasım (bazı kaynaklarda Ebü'I­Kasım) geçti. 1171'de Harput Artuklu Beyi Fahreddin Kara Arslan'ın kızıyla ev­lenen Kasım, düğün günü bir gösteri es­nasında attan düşerek öldü (Mayıs 1171 ). Bunun üzerine halk küçük kardeşi Efri­dGn'u tahta çıkardı ve gelin onunla ev­lendirildi. Bu sırada ll. Kılıcarslan Malat­ya üzerine yürüyüp şehri muhasara et­ti. fakat ele geçiremedi ve civardaki hal­kı esir alıp Kayseri'ye götürdü. Bu olay­lar sebebiyle Atabeg Nilreddin Zengf. Mardin ve Harput Artuklu beyleri. Erme­niler ve Danişmendliler'in Sivas meliki Kılıcarslan'a karşı bir ittifak teşkil etti-

DAN İŞMENDlİ HÜKÜMDARlARI

Sivas Kolu

Danişmend Gazi Gümüştegin Gazi Emir Gazi !Melik Gazil Melik Muhammed ZünnOn !1. hükümdarlığı> Yağıbasan

İsmai l Cemaleddin Gazi

464 !1071) 477 !1085) 497 !1104) 528 !1134) 537 (1143) 537 (1143) 560 (1164) 560 !1164)

Semseddin İbrahim b. Muhammed 562 !1166> Semseddin İ sma il 562 !1166> ZünnOn !2. hükümdarlığı> 567-570 !1172-1175)

Malatya Kolu

Aynüddevle !Aynüddin> Zü lkarnevn Nasırüddin Muhammed

537 !1143) 547 !1152)

!1. hükümdarlığı> 555 !1160l veya 557 !1162> Kasım 565 !1170) EfridOn 567 !1171> Nasırüddin Muhammed !2 . hükümdarlığı> 570-573 !1 175-1178>

ler. Ancak Kılıcarslan esir aldığı Malat­yalılar'ı iade edeceğini bildirince taraf­lar arasında savaş olmadan anlaşma sağ­landı.

Nasırüddin Muhammed dört beş yıl

Suriye ve Anadolu'da dolaştıktan sonra ll. Kılıcarslan'a sığındı ve onun tarafın­dan Ereğli valiliğine getirildi. 1175 Şu­batında Malatya'ya döndü; Barsuma Ma­nastırı'ndaki papazlar ve şehirdeki dost­larının yardımıyla geceleyin kaleye çıkıp EfridGn'u öldürdü ve 15 Şubat 1175 ta­rihinde şehre hakim oldu. Nasırüddin Kı­lıcarslan 'a tabi olarak üç yıl hüküm sür­dü. Nihayet 25 Ekim 1178'de Malatya'­yı zapteden ll. Kılıcarslan Danişmendli­ler' in bu şubesini de ortadan kaldırdı. Nasırüddin Muhammed Hısnıziyad'a çe­kildi.

Danişmendliler'in yıkılmasından son­ra Yağıbasan'ın üç oğlu Muzafferüddin Mahmud, Zahirüddin İli ve Bedreddin Yüsuf Selçuklular'ın hizmetine girerek sınır boylarında Rumlar'la savaşmışlar ve ı. Gıyaseddin Keyhusrev'in ikinci defa tahta geçmesi için uğraşmışlardır. Kay­seri Ulucamii'nin 602 ( 1205-1206) tarih­li kitabesi Muzafferüddin Mahmud adı­na tanzim edilmiştir. Ancak caminin Emir Gazi'nin oğlu Melik Muhammed Gazi ta­rafından yaptınldığı dikkate alınırsa Mu­zafferüddin Mahmud'un camiyi tamir ettirmiş olduğu söylenebilir. Gülek Camii (Kayseri) üzerindeki kitabede de kızı At­sız Etti Hatun'un adı yer almaktadır (Ha­lil Edhem, Kayseriye Şehri s. 18-33). Nik­sar'da da Yağıbasan'a ait bir kitabenin mevcut olduğu bilinmektedir (Uzunçar­ş ılı . Kittibeler, s. 59).

Anadolu 'da kurulan beylikterin en bü­yüklerinden biri olan Danişmendliler,

Anadolu'nun Türkleşmesi ve İslamtaş­ması açısından önemli hizmetler ifa et­mişler ve zaman zaman Anadolu'nun en kuwetli devleti olan Selçuklu lar'ı tahak­küm altına almışlardır. Bizans ve Haçlı­lar'la savaşan Danişmend Gazi, Gümüş­tegin Gazi, Emir Gazi ve Melik Muham­med'nin adları asırlarca halk arasında saygıyla anılmış ve destaniara konu ol­muştur. Ancak Yağıbasan'dan sonra iş

başına gelen ve birbirleriyle mücadele eden Danişmendli beyleri Bizans'a ve Ata­beg Nilreddin Mahmud Zengi'ye alet ol­muş ve Anadolu Selçukluları'na karşı bir koz olarak kullanılmışlardır.

Danişmendliler'in yıkılışından sonra bu hanedana bağlı çeşitli boylar Anado­lu'ya dağılmışlar, bazıları da Rumeli'de

DANiSMENDLiLER

yerleştirilmişlerdir. 1296-1360 yılları ara­sında Balıkesir ve Çanakkale yöresinde hüküm sürmüş olan Karesioğulları da muhtemelen Danişmend Gazi'nin ahfa­dı tarafından kurulmuştur (Uzunçarşı lı.

Kitabeler, s. 43-44). Tokat müzesinde bu­lunan ve Karesi hanedanından Kutlu Me­lek Hatun'a ait olan bir mezar taşının şa­hidesinde yer alan ibarede Kutlu Melek'in nesebi Melik Danişmend Gazi'ye bağ­

lanmaktadır (a.g.e., s. 43-44). Ayrıca Ba­lıkesir ve civarında Danişmend adına ve Danişmendli ulusuna bağlı oymakların

izlerine rastlanmaktadır. Mesela Balıke­sir'in Balya ilçesine bağlı Danişmend ad­lı bir bucak bulunmaktadır. Rivayete gö­re Danişmendli Beyliği'nin dağılması üze­rine Balıkesir civarına gelip yerleşen Ka­ra Danişmend'in adına izafeten bu köye Danişmend adı verilmiştir. Yine Gönen ve Lapseki yakınlarında Danişmend adı­nı taşıyan iki yerleşim merkezi daha vardır. Osmanlı Devleti'nin 18 Nisan 1691 tarihli bir fermanla Halep-Adana ara­sında yaşayan Danişmendli ulusuna ta­bi bir kısım halkı Balıkesir sancağında iskan etmesi de ilgi çekicidir (Günal, s. 22-23) . Bugün Anadolu'da Danişmend, Danışman, Tanışınan ve Yağıbasan gibi köy adları vardır. XVII. yüzyılın başların ­

da Karaman eyaletinde Danişmendli ad­lı bir kaza bulunuyordu. Bunların bir kıs­mı XVII. yüzyıldaki Celali isyanlarına ka­tılmış, bu isyan sebebiyle Balıkesir ve Ayasuluk'a sürülmüştür. Burada da ra­hat durmayan Danişmendliler Afyonka­rahisar, Sandıklı ve Keçiborlu'da mecburi iskana tabi tutulmuşlar, bunu kabul et­meyenler ise Rakka'ya sürülmüşlerdir.

Danişmendliler'den kendi adına para bastıran ilk hükümdar Gümüştegin Ga­zi'dir. Gümüştegin'in ve daha sonraki bazı hükümdarların paralarında Grekçe ve Grekçe-Arapça yazılar vardır, basıt­

dıkları yerler ise belirtilmemiştir. Daniş­mendli paralarında dikkati çeken husus. birtakım sikkelerin tamamen hıristiyan simgeleri ihtiva etmesidir. Bunun yanında hükümdar portreleri ve aslan simgesini taşıyan paralar da vardır. Danişmendli­

ler'in hakimiyeti altında Sivas, Malatya, Kayseri, Niksar, Tokat gibi şehirler önem­li iktisadi ve sosyal merkezler olmuşlar, Türk- İslam şehirleri haline gelme özel­liklerini de bu devrede kazanmışlardır. BİBLİYOGRAFYA: ibnü'l- Kalanisi. Tarfl)u Dıma.ş~ (Amedroz),

s. 138, 143, 236, 275, 333; Azimi. Azimf Ta­rihi Selçulclularla İlgili Bölümler (nşr. ve tre. Ali Sevim), Ankara 1988, s. 30, 33, 56-58 ; a.e.:

473

Page 6: Ozaydin Danismendliler DIA

DANiSMENDLiLER

"La Chronique abregee d'Al-Azirni" (nşr. Cl. Cahen). JA (1 938), s. 374, 409, 421 ; İbnü 'I-Cev­zi, e/-Munta.fam, IX, 114 ; f'. Cornotensis, Ges· ta Francorum lherusalem Peregrinontium Chro· nicle of the First Crusade (tre. M. E. McGinty). Philadelphia 1941 , 1, 81·82; lll, 311·485 ; A. Com­nena, The Alex iad (tre . E. A. S. Dames). Lon· don ı 928, s. 277, 326; N. Khoniates, Historia Die Krone der Komnenem: Die Regierungszeit der Kaiser Jhohannes und Manuel Komnenos (1118·1180) aus dem Geschichtswerk des f'like· tas Choniates, Byzantinische Geschicht Schre· iber (tre. Fikret l ş ıltan), TTK Ktp., s. 18, 19, 32, 117, 123, 124·125; Urfalı Mateos Vekayi · na· mesi (952·1136) ve Papaz Grigor'un Zeyli (1136· 1162) (tre. H. D. Andreasyan). Ankara 1987, s. 204, 206, 225 ; A. Aquensis, Liber Christianae Expeditionis pro Ereptione Emundatione et Res· titutione Sanctae Hierosolymitane Ecclesiae (RHC Oec. içinde ), IV-VII/28, s. 525, 538·539, 582·583, 610·614; Süryani Mikhail. Khronik (1166·99): Süryani Keşiş Mihail'in Vekayina· mesi (tre . H. D. Andreasyan). TTK Ktp. , ll, 30· 33, 38, 46·49, 51 ·52, 54, 82·83, 87, 96, 100, 103·105, 113, 115, 119·120, 151, ı60, ı94, ı96 ,

232·234, 251 ; W. 'fYrensis, A History of Deeds Done Beyand the Sea (tre. E. A. Babcoek -A. C. Krey), New York ı943 , s. 411-4ı2; J . Kin­namos, Deeds of John and Manuel Comne· nes (tre . Ch. M. Brand), New York ı976, s. 20· 2ı , 39, 44, 82, 135, 140, ı51; İbnü'l-Esir, el· Kamil (tre . Abdülkerim Özaydın), İstanbul 1987, X, 248, 281; Xl, 67, 89, 314·315; İbnü ' I-Adim, Zübdetü'l-haleb, ll, 145; İbn Bibf, el·Evamirü'l· 'ata'iyye, ~- 11, 76 · 79; İbn Şeddad, el·A'la· ~u 'l·!Jatire {i ?ikri ümera' i' ş-Şam ve 'l ·Cezi· re, TSMK, Revan Köşkü , nr. 1564, vr. 66 ' ; Ebü'l­f'erec, Tarib, ı , 33ı , 337-338; ll, 341·344, 345, 356, 359, 361 , 363, 367, 375, 377, 391·393, 399, 400, 409·410, 414 ; Reşidüddin. Cami'u't· tevari!J (nş r. Ahmet Ateş), Ankara 1960, s. 33· 34; Aksarayi, Müsameretü ' l· a!Jbar, s. 17, 28 ; Ebü'I-Fida, el·Mu!Jtaşar, ll, 222·223; lll, 17-44; Zahirüddin Nisabüri, Selcü~name, Tahran 1332 hş. , s. 32; Gaffari, Tari!J·i Cihanara (nş r. Müe­teba Minovi). Tahran 1343 hş., s. 132; Cenabi, el· 'Aylemü'z·zahir, İstanbul Ragıp Paşa Ktp., nr. 983, vr. 444b·447'; Müneccimbaşı, Camiü'd· düvel (tre. Ali Öngül. doktora tezi, 1 986). iü Ed. Fak. Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 201, 208; a.mlf., Sahaifü ' l ·ahbar, ll , 575 ·576 ; G. f'inlay, History of the Byzantine and Greek Empired, London 1854, s. 140·141; E. G. Rey, Resume chronologique de l'histoire des princes d 'An· tioche, Paris 1896, IV, 329 vd. ; F. Chalandon, Essai sur le regne d'Alexis 1•' Comnime 1081· 1118, Paris 1900, s. 220 vd. ; Ahmed Tevhid, Meskükat·ı Kadime-i islamiyye Kataloğu, İs· tanbul 1321, IV, 82 ·1 03; V. B. Stevennson, The Crusades in the East, Cambridge ı 907, s. 73;

' Halil Edhem [Eldem], Kayseriye Şehri, İstanbul 1334, s. 18, 33; a.mlf., "Melik Gazi", TOEM, Vl/32 (1331), s. 466; Zambaur, Manuel, s. 146· 147 ; İsmail Hakkı [Uzunçarşılı ] , Kitabeler, İstan· bul 1345, s. 43·45, 59: a.mlf., Anadolu Bey· likleri, s. 96 vd. ; a.mlf .. "Karasi-Oğulları", iA, VI, 33ı ; a.mlf.- Rıdvan Nafiz [Edgüder], Sivas Şehri, İstanbul 1928, s. 16·46; Ahmed Refik. Anadolu'da Türk Aşiret/eri, istanbul 1930, s. 77, 169, 226 ; Mükrimin Halil Yınanç, Türkiye Tarihi Selçuklular Devri 1: Anadolu'nun Fethi, İstanbul 1944, s. 89·103; a.mlf .. "Dilnişmendli­ler", iA, lll, 468·479; İsmail Hami Danişmend,

474

Türk Tarih Kurumu Başkanlığına Açık Mektup, İstanbul 1945; Zeki Velid[ Togan, Umumi Türk Tarihine Giriş, İstanbul1946 , s. 188·189 ; 1. Me­likoff, La Geste de Melik Danişmend: Etude Critique du Danişmendname, 1·11, Paris 1960; a.mlf .. "Gazi Melik Danişmend et la Conquete de Sivas", Selçuklu Araştırmaları Dergisi, IV, Ankara 1973, s. ı87-ı95; a.mlf., "Diini§!!ınen­dids", El 2 (İng . ). ll, ı 10·111; T. T. Rice. The Sel· juks inAsia Minor, London 1961, s. 51 , 53·54, 56·63, 93, ı34, 137, 14ı; A History of the Expe· dition to Jerusalem 1095·1127 (tre. f' . R. Ryan), Tennessee ı969, ll, 27·29, 135, 175; Runciman, Haçlı Seferleri Tarihi, 1, 247 ·249; ll, 18 vd. , 32, 142-145, 150, 219 ; J. S. Vryonis, The Decline of Medieval Hellenism in Asia M inar and the Pro· cess of Islamizatian from the Eleventh Through the Fi{teenth Century, London 1971 , s. ı 15, 119, 120, 122, 138, 144, ı55 - 156, 173·174, 184, 193, 195, 196, 461, 472·474; Cl. Cahen. "La premiere p€metration turque en Asie-Mineure ", Tur· cobyzantina et Oriens Christianus, London ı974, s. 46·47, 58·63; a.mlf., Osmanlılar'dan

Önce Anadolu'da Türkler (tre . Yıldız Moran). İstanbul 1979, s. 93, 96 ·99, 102·103, 109, 126, 159, 172-173, 207, 211, 220, 234, 237, 246· 248, 274·277, 346·352 ; a.mlf .. "Türkler'in Ana­dolu'ya İlk Girişi", TTK Belleten, Ll / 201 (1987), s. 1412·1413, 1422-1425, 1427; Osman Turan, Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi, İstanbul 1973, s. ı 7, 50; a.mlf., Selçuklular Zamanında Türkiye Tarihi, İstanbul 1984, s. 112·132, 167 vd ., 186 vd. , 200 vd., ayrıca bk. İndeks; a.mlf., "Süleymanşah II", iA, XII, 212; a.mlf.. "Kılıç Arslan I", a.e., VI, 683-685; a.mlf., "Kılıç Ars­lan II", a.e., VI, 688·689; Bosworth, islam Dev· /etleri Tarihi, s. 167 ·168; Şehabeddin Tekindağ .. "Osmanlı Devleti'nin Kuruluşu Hakkında Yeni Görüşler", Atatürk Konferans/arı, Ankara 1980, VII, 64·65; Oktay Aslanapa, Türk Sanat4 İstanbul 1984, s. 153·154; Işın Demirkent. Urfa Haçlı Kontluğu Tarihi: 1118-1146, Ankara 1987, s. 3·4, 92, 99, 113, 116, 130, 131, 133 ; Ara Altun. Ortaçağ Türk Mimarisinin Anahatları için Bir Özet İstanbul 1988, s. 4ı·44; Ali Muhammed ei­Gamidi, el·Mücahidü'l·müslim Gümüştekin b. Danişmend Batalü'l-intişarati'l·üla 'ale'ş·şali­biyyin, Tiiif 1411; Zerrin Günal, Karasi Beyliği (doktora tezi, I 991). iü. Ed. Fak. Genel Kitaphğı, s. 9·26; A. D. Mordtmann, "Die Dynastie der Danischmende", ZDMG (1876). s. 467-485; "The First and Second Crusades From an an Anonymous Syriac Chronicle" (tre. A. S. Trit­ton), JRAS (1933), s. 74-75, 89·90, 99·100, 375 ; Vardan, "Türk Fütuhah Tarihi" (tre . H. D. And­reasyan), iü Ed. Fak. Tarih Semineri Dergisi, 1, İstanbul 1937, s. 188·189 ; M. Fuad Köprülü, "Anadolu Selçukluları Tarihinin Yerli Kay­nakları", TTK Belleten, Vll/27 (1943). s. 425· 430; Şükrü Akkaya, "Kitab-ı Melik Danişmend Gazi: Diinişmendnfune", DTCFD, VIII ( 1 950), s. 131·144; Nejat Kaymaz. "Anadolu Selçuk­lu Devleti'nin İnhitahnda İdare Mekanizma­sının Rolü: I", TAD, 11 / 2·3 (1964), s. 126·127; Faruk Sümer, "Saltuklular", Selçuklu Araştır· maları Dergisi, lll, Ankara 1971, s. 414 ; a.mlf., "Mengücükler", İA, VIII, 714; Mikail Bayram, "Anadolu'da Te'lif Edilen İlk Eser «Kaşf al­Akaba»", iTED, VU / 3·4 (1979), s. 271·307 ; J. H. Mordtmann, "Diinishmandiya", El, ll, 913· 914; E. Honigmann; "Malatya", iA, VII, 236.

~ ABDÜLKERİM ÖZAYDIN

D MiMARİ. Danişmendliler, hüküm sürdükleri Amasya, Tokat, Niksar, Sivas ve Kayseri dolaylarında birçok mimari eser meydana getirmişlerdir. Söz konu­su eserler gerek malzeme ve teknik, ge­rekse tasarım ve süsleme açısından id­diasız yapılardır. Ancak bu eserler, Ana­dolu'da aynı dönemde d iğer beylikler ta­rafından inşa ettirilen yapıtarla bera­ber, gelecek yüzyıllarda şaheserler mey­dana getirecek olan Anadolu Türk mi­marisinin doğuş devresinde kendi kim­liğini belirlemeye yönelik ilk örneklerini teşkil etmeleri bakımından önemlidir. Ayrıca bazı Danişmendli eserleri, daha sonra Selçuklu ve Osmanlı mimarilerin­de gelişecek birtakım tasarım şemala­rının öncüleri olarak değerlendirilebil­

mektedir.

Büyük Selçuklular adına Anadolu'nun önemli bir kesiminde fetih faaliyetleri­ni yürütmüş olan Danişmendliler 1 086'­dan sonra kendi adiarına hareket etmiş­lerdir. Hakimiyet kurdukları bu toprak­larda bıraktıkları eserler arasında Kay­seri, Niksar ve Sivas gibi yeni fethedilen şehirlerin ulucamileri ilk sırayı alır. Bun­l arın yanı sıra Tokat'taki Garipler Camii ve Niksar ' daki Cin Camii gibi daha kü­çük ölçekte birtakım camiler de inşa et­tirmişlerdir. Öte yandan Kayseri Kölük Cami-Medresesi ile Tokat ve Niksar'da­ki Yağıbasan medreseleri, Orta Anado­lu 'da Danişmendliler' in tesis ettiği en erken tarihli eğitim yapıları arasında zik­redilebilir. Ayrıca günümüzde ancak bir kısmı ayakta olan kümbetlerle hepsi or­tadan kalkmış bulunan han, hankah, ri­bat, saray gibi yapılar da Danişmendli­

ler'in imar ve inşa faaliyetlerinin eser­Ieridir.

Danişmendli camileri arasında, Tokat'ın Pazarcık mahallesinde bulunan Garipler Camii günümüze gelebilmiş en eski ta­rihli Danişmendli yapısıdır. Kitabesi ol­mayan bu caminin, Danişmendli hane­danının ilk hükümdan Danişmend Gazi tarafından yaptırılmış olduğu arşiv ka­yıtlarından anlaşılmaktadı r. Anadolu'da en erken tarihli hünkar mahfiline sahip cami olan Garipler Camii, ufak boyutlu ve gösterişsiz bir yapı olmasına rağmen merkezi kubbeli ilginç tasarımı ile zama­nına göre çok ileri bir hamleyi yansıt­maktadır. Yaklaşık aynı yıllara ait oldu­ğu anlaşılan Buhara yakınındaki Hezare Kışiağı (Hazar Dikkaruni) Camii ile arala­rındaki coğrafi uzaklığa rağmen şaşır­

tıcı bir benzerlik gösterir. Bu eser, Os-