22
The Journal of Academic Social Science Studies International Journal of Social Science Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/JASSS3017 Number: 38 , p. 241-262, Autumn II 2015 Yayın Süreci Yayın Geliş Tarihi Yayınlanma Tarihi 21.07.2015 17.10.2015 ORTADOĞU’DA EMPERYALİST GÜÇLERİN GİZLİ OYUNU: SYKES-PİCOT ANTLAŞMASI THE SECRET GAME OF THE IMPERIALIST POWERS IN THE MIDDLE EAST: SYKES-PICOT AGREEMENT Yrd. Doç. Dr. İsmail ŞAHİN Karabük Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Yrd. Doç. Dr. Cemile ŞAHİN Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü İsmail ŞÜKÜR Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora Öğrencisi Özet Bu araştırmanın amacı Sykes-Picot Antlaşması hakkında bilimsel bir çalışma or- taya koymaktır. Modern Ortadoğu’nun oluşturulmasında önemli bir belge niteliğinde olan bu antlaşmanın bugüne kadar etraflıca araştırılıp bilimsel bir uslupla ortaya kon- mamış olması çalışmanın ana gerekçesini oluşturmaktadır. Yerli ve yabancı bilimsel kaynaklar ışığında hazırlanan bu çalışma, antlaşmanın tüm süreçlerini ve tarafların tu- tumlarını dönemin kayda değer olayları bağlamında incelemeye çalışmıştır. Aynı za- manda bu çalışma, antlaşmanın mimarlarına da ayrıca yer ayırmıştır. Birinci Dünya Sa- vaşı’nın en hareketli döneminde gizli bir şekilde kaleme alınan Sykes-Picot Antlaşma- sı’nda tarafların yalnızca kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettikleri görülmüştür. Bu bağlamda, bölgenin sosyokültürel ve sosyoekonomik yapısı dikkate alınmamıştır. Bölgede önemli çıkarları bulunan İngiltere’nin eş zamanlı olarak hem Araplarla hem de Fransızlarla gizli görüşmeler yaptığı ve nihayetinde Şerif Hüseyin önderliğindeki Arap- ları muğlak sözlerle oyalayıp, onlara vaat ettiği sözleri yerine getirmediği tespit edilmiş- tir. Diğer taraftan İngiltere, Rusya’nın “Sıcak Denizlere İnme” şeklinde özetlenebilecek Güney siyasetini engelleyebilmek adına Fransa’yı kullanmıştır. Bu amaçla İngiltere, Sykes-Picot Antlaşması yoluyla, Rusya ile arasına Fransa’yı yerleştirmiştir. Ayrıca çalış- ma göstermiştir ki, dönemin büyük güçleri İngiltere, Fransa ve Rusya bölgesel çıkarları uğruna yerel halkları bir piyon olarak kullanmaktan çekinmemişlerdir. Araplar, Ermeni- ler ve Yahudiler büyük güçlerin bu satranç oyununda edilgen unsurlar/piyonlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Sykes-Picot Antlaşmasının bölgenin doğal düzenini altüst ede- rek, uzun yıllar kaosun hüküm süreceği bir yapı inşa ettiği bu çalışmanın ana iddiasını oluşturmaktadır. Anahtar Kelimeler: Sykes-Picot Antlaşması, Ortadoğu, İngiltere, Arap İsyanı, Şerif Hüseyin

ORTADOĞU’DA EMPERYALİST GÜÇLERİN GİZLİ OYUNU: SYKES …§.-Dr.-İsmail... · Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması. 243 . çıkmaktadır

  • Upload
    vandat

  • View
    234

  • Download
    5

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ORTADOĞU’DA EMPERYALİST GÜÇLERİN GİZLİ OYUNU: SYKES …§.-Dr.-İsmail... · Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması. 243 . çıkmaktadır

The Journal of Academic Social Science Studies

International Journal of Social Science

Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/JASSS3017

Number: 38 , p. 241-262, Autumn II 2015

Yayın Süreci

Yayın Geliş Tarihi Yayınlanma Tarihi

21.07.2015 17.10.2015

ORTADOĞU’DA EMPERYALİST GÜÇLERİN GİZLİ

OYUNU: SYKES-PİCOT ANTLAŞMASI THE SECRET GAME OF THE IMPERIALIST POWERS IN THE MIDDLE

EAST: SYKES-PICOT AGREEMENT Yrd. Doç. Dr. İsmail ŞAHİN

Karabük Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü

Yrd. Doç. Dr. Cemile ŞAHİN

Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü

İsmail ŞÜKÜR

Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora Öğrencisi Özet

Bu araştırmanın amacı Sykes-Picot Antlaşması hakkında bilimsel bir çalışma or-

taya koymaktır. Modern Ortadoğu’nun oluşturulmasında önemli bir belge niteliğinde

olan bu antlaşmanın bugüne kadar etraflıca araştırılıp bilimsel bir uslupla ortaya kon-

mamış olması çalışmanın ana gerekçesini oluşturmaktadır. Yerli ve yabancı bilimsel

kaynaklar ışığında hazırlanan bu çalışma, antlaşmanın tüm süreçlerini ve tarafların tu-

tumlarını dönemin kayda değer olayları bağlamında incelemeye çalışmıştır. Aynı za-

manda bu çalışma, antlaşmanın mimarlarına da ayrıca yer ayırmıştır. Birinci Dünya Sa-

vaşı’nın en hareketli döneminde gizli bir şekilde kaleme alınan Sykes-Picot Antlaşma-

sı’nda tarafların yalnızca kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettikleri görülmüştür.

Bu bağlamda, bölgenin sosyokültürel ve sosyoekonomik yapısı dikkate alınmamıştır.

Bölgede önemli çıkarları bulunan İngiltere’nin eş zamanlı olarak hem Araplarla hem de

Fransızlarla gizli görüşmeler yaptığı ve nihayetinde Şerif Hüseyin önderliğindeki Arap-

ları muğlak sözlerle oyalayıp, onlara vaat ettiği sözleri yerine getirmediği tespit edilmiş-

tir. Diğer taraftan İngiltere, Rusya’nın “Sıcak Denizlere İnme” şeklinde özetlenebilecek

Güney siyasetini engelleyebilmek adına Fransa’yı kullanmıştır. Bu amaçla İngiltere,

Sykes-Picot Antlaşması yoluyla, Rusya ile arasına Fransa’yı yerleştirmiştir. Ayrıca çalış-

ma göstermiştir ki, dönemin büyük güçleri İngiltere, Fransa ve Rusya bölgesel çıkarları

uğruna yerel halkları bir piyon olarak kullanmaktan çekinmemişlerdir. Araplar, Ermeni-

ler ve Yahudiler büyük güçlerin bu satranç oyununda edilgen unsurlar/piyonlar olarak

karşımıza çıkmaktadır. Sykes-Picot Antlaşmasının bölgenin doğal düzenini altüst ede-

rek, uzun yıllar kaosun hüküm süreceği bir yapı inşa ettiği bu çalışmanın ana iddiasını

oluşturmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Sykes-Picot Antlaşması, Ortadoğu, İngiltere, Arap İsyanı,

Şerif Hüseyin

Page 2: ORTADOĞU’DA EMPERYALİST GÜÇLERİN GİZLİ OYUNU: SYKES …§.-Dr.-İsmail... · Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması. 243 . çıkmaktadır

242

İsmail ŞAHİN & Cemile ŞAHİN & İsmail ŞÜKÜR

Abstract

The purpose of this study is to explain Sykes-Picot Agreement in detail. Until

now, there hasn’t been enough scientific research on the agreement in Turkey which is

an important document for shaping Middle East in modern era. In this paper, it is fo-

cused on background and all parties of the agreement in terms of the context of crucial

historical moments while comparing other scientific researches. Also, an additional place

is reserved for the architects of the agreement. It is observed that the parties of Sykes-

Picot Agreement, a secret agreement in the most active period of World War I, acted on-

ly for their own interests. In this context, sociocultural and socioeconomic structures of

the region are not taken into account. It is determined that the United Kingdom having

a keen interest in the region simultaneously conducted secret meetings with both Arab

and French representatives and the UK ultimately did not honor its commitments by

holding up Arabs leading by Sharif Hussein with ambiguous words. On the other hand,

the UK took advantage of France in order to prevent Russian policy towards the South.

In this framework, the UK deployed France between Russia and itself with the Sykes-

Picot Agreement. Besides, the study demonstrates that the great powers of the era, such

as the UK, France and Russia, did not hesitate to use local people as a cat’s paw for the

sake of their regional interests. Arab, Armenian and Jewish communities appear passive

components/pawns in the chess. The principal claim of the study is that the Sykes-Picot

Agreement constructed a long-term chaotic order by disturbing natural balance in the

region.

Keywords: Sykes-Picot Agreement, Middle East, Arab Revolt, Sharif Hussein,

Great Britain

GİRİŞ

İngiliz siyaseti, yeryüzüne yayılmış

çıkarlarından dolayı 19. yüzyıl boyunca çok

yönlü olmuştur. İlkesel olarak daima mut-

lak çıkarlarından yana olan İngiltere, kur-

muş olduğu çıkar oyununun içinde Osman-

lı Devleti’ni bir piyon olarak tutmuş ve

kendi çıkarlarını korumak için potansiyel

tehlike olarak gördüğü Rusya ile arasında,

bir tampon olarak kullanmaya çalışmıştır.

Hindistan ve Hindistan yolunun kara ve

deniz yolu ulaşım güzergâhının güvenliği-

nin nasıl sağlanacağı konusundaki ara

tampon devleti ayakta tutma politikası,

İngiliz başbakanlarından Palmerston’un

icadı sayılabilir.1 İngilizlerin Osmanlı Dev-

1 David Fromkin, Barışa Son Veren Barış, Modern

Ortadoğu Nasıl Yaratıldı 1914-1922, Çev., Mehmet

Harmancı, Sabah Kitapları, İstanbul, 1993, s. 15.

* Büyük Oyun teriminin çıkış noktası Orta Asya’da

Rus- İngiliz hâkimiyet mücadelesidir. Öncesinde

bölgede nüfuz mücadelesine girişen taraflar yaklaşan

Alman tehdidine karşı 1907’de anlaştılar. Bu tarihli

İngiliz-Rus antlaşması iki tarafın Tibet, Afganistan ve

İran’daki nüfuz alanlarını belirliyordu. Ayrıntılı bilgi

leti’ni, Kırım Savaşı’nda destekleyerek,

Asya’da bir Rus üstünlüğünü dengelemeye

çalışması, bu duruma örnek olarak gösteri-

lebilir.

20. yüzyıl ile birlikte Büyük Oyun*

olarak adlandırılan bu politika farklı bir

boyut kazanmıştır. Öncesinde Çarlık Rusya

ve Britanya arasında oynanan Ön As-

ya’daki liderlik mücadelesi, bölgede em-

peryalist etkinliğini artıran Almanya karşı-

sında bu iki gücün ittifak yapmasına zemin

hazırlamıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun

Asya’daki toprakları üzerinde yaşayan

Türk olmayan halkların, Büyük Oyun için-

de yeni piyonlar olarak kullanılabileceği

fikri, batılı büyük güçlerin ve özellikle de

İngiltere’nin en belirgin yeni stratejilerin-

den biri olarak önem kazanmıştır. İşte bu

noktada Sykes-Picot görüşmeleri karşımıza

için bakınız: Djalili Mohammad-Reza, Kellner Thierry,

İran’ın Son İki Yüzyıllık Tarihi, Bilge Kültür Sanat

Yayınları, İstanbul, 2011, s. 47.

Page 3: ORTADOĞU’DA EMPERYALİST GÜÇLERİN GİZLİ OYUNU: SYKES …§.-Dr.-İsmail... · Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması. 243 . çıkmaktadır

Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması 243

çıkmaktadır. İstanbul Antlaşması ile tanı-

nan Boğazlar ve İstanbul üzerindeki Rus

çıkarları, diğer iki müttefik, İngiltere ve

Fransa’nın kendi çıkarlarını savaş sonrası

için koruma arzusunu doğurmuştur. Sykes-

Picot, bu anlamda müttefik güçlerin birbir-

lerinin çıkarlarını tanıma belgesi olarak da

kabul edilebilir.

Buna ek olarak, Filistin’in siyasi

durumu ile ilgili varılan antlaşma da bu

belgenin dikkat çekici bir diğer boyutudur.

Harici maddeler daha çok ekonomik, strate-

jik, askeri ve benzeri birçok kaygının işareti

olarak görülebilecekken, Filistin’de öngörü-

len uluslararası yönetimin tek başına bu

gerekçelerle açıklanması beklenmemelidir.

Bu açıdan bölgede yaşanan hızlı gelişmeler

ve değişiklikler ve bunlara bağlı olarak

oluşturulan politikalar, I. Dünya Savaşı

öncesinde ve sırasında had safhaya ulaş-

mıştır. Tarihin akışında bu belgenin önemi-

ne atfen sorulacak şu soru bu çalışmanın

aradığı cevaplardan belki de en önemlisi

sayılabilir. Küçük Asya2 Antlaşması’nda

Filistin’in siyasi statüsünün büyük devletle-

rin ortak kararıyla belirlenmesinin Balfour

Deklarasyonu’na giden yolda anlamı nedir?

Bu amaçla çalışmada antlaşmanın vücuda

getiriliş süreci aşamalarıyla incelenerek

tarafların hedefleri analiz edilmiştir. Ayrıca

adından da anlaşılacağı üzere bazı siyasi

figürlerin antlaşma müzakerelerinin yürü-

tülmesi sırasındaki rolü üzerinde durul-

muştur.

De Bunsen Komitesi ve Sykes-

Picot Antlaşması

Bilindiği üzere Sykes-Picot Antlaş-

ması, İngiltere ve Fransa arasında Mayıs

1916’da imza edilmiştir. Daha sonra bu

halkaya Rusya da dâhil olmuştur. Antlaşma

ismini, İngiliz müzakereci Sir Mark Sykes

ve onun Fransız muhatabı François Georges

Picot’dan almıştır. Antlaşma, tarafların

2 Sykes- Picot anlaşmasının bir diğer adı ‘‘Küçük Asya

Antlaşması’’dır.

daha önceden yaptıkları çalışmalardan

beslenmiştir. İngiltere tarafından gelişmele-

ri ele aldığımızda, “De Bunsen” komitesinin

varlığı ve çalışmaları önem arz etmektedir.

İngiltere’nin Türkiye’nin Asya’daki toprak-

ları üzerindeki taleplerini belirlemek üzere

oluşturulan ve başında Sir Maurice De

Bunsen olan komite, Başbakan Asquith

tarafından Nisan 1915’te oluşturulmuştur.3

Komite’de ilgili bakanlık ve dairelerden

birer kişi olduğu gibi, ayrıca Savaş Bakanı

Lord Kitchener, Sykes’ı kendi özel temsilci-

si sıfatıyla komitede görevlendirmiştir.

Varlıklı bir aileden gelen Sykes, 1911’de

Muhafazakâr bir vekil olarak Avam Kama-

rası’na girmiş,4 1913’te de 6. Baronet olarak

Sledmere’deki mülklerin mirasını alarak

babasının yerine geçmiştir. Sykes’ı diğerle-

rinden farklı kılan şey, onun kısa zaman

içinde yaptığı Doğu seyahatleri ve bu seya-

hatlerden edindiği bilgilerdir. İlk seyahatini

henüz on bir yaşındayken ailesiyle birlikte

1890’da Mısır, Lübnan ve Kudüs’e yapan

Sykes, daha sonra İstanbul’da fahri ateşe

olarak görev yapmıştır.5 Çıktığı Doğu seya-

hatleri sayesinde Osmanlı İdaresi’nde yaşa-

yan farklı etnik ve dini grupları tanıma

fırsatı bulmuştur. Seyahatlerini yazıya

dökmüş ve kitaplaştırmıştır.6 Bu sebeple Sir

Mark Sykes’ın bilgileri, yaklaşan I. Dünya

Savaşı sırasında oluşturulacak politikalar

açısından oldukça önemli görülmüştür.

Sykes’ın savaştan önce sarf ettiği şu cümle-

ler, İngiliz dış politikasını anlayabilmek

açısından oldukça önemlidir: ‘‘Londra’dan

Kalküta’ya kadar uzanan alanda İngilizle-

rin sonsuz çıkarı vardır. Barışta ya da sa-

vaşta karadan, denizden veya kanaldan

3 Aaron S. Klieman, “Britain War Aims in the Middle

East in 1915”, Journal of Contemporary History, Vol. 3,

No. 3, The Middle East (July, 1968), pp. 237-251, s. 237. 4 Fromkin, a.g.e., s. 137. 5 James Barr, A Line in the Sand: The Anglo-French

Struggle for the Middle East, 1914-1948, W.W. Norton

&Company, New York, 2012, s. 4. 6 Shane Leslie, Mark Sykes His Life And Letters, Cassell

And Company, LTD, London, 1923, s. 86-116.

Page 4: ORTADOĞU’DA EMPERYALİST GÜÇLERİN GİZLİ OYUNU: SYKES …§.-Dr.-İsmail... · Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması. 243 . çıkmaktadır

244

İsmail ŞAHİN & Cemile ŞAHİN & İsmail ŞÜKÜR

olan iletişimimiz asla kopmamalıdır.’’7 Bu-

na ek olarak Türk yanlısı olarak bilinen

arkadaşı meclis üyesi Aubrey Herbert’e

yazmış olduğu mektup bile Sykes-Picot

Antlaşması’nın genel hatlarını gözler önüne

sermesi bakımından önemlidir. Mektubun

konu ile ilgili kısmı şu şekildedir;

Mektubundan hala Türk yanlısı ol-

duğunu anladım. Politikan tümüyle

yanlış. Türkiye diye bir şey artık

var olmamalı. İzmir Yunanlıların

olacaktır. Adana İtalyan, Güney

Toroslar ve Kuzey Suriye Fransız,

Filistin ve Mezopotamya İngiliz ve

geri kalan, İstanbul dâhil Rusya (...)

Ayasofya’da Te Deum ve Ömer

Camii’nde bir Nunch Dimittis oku-

yacağım. Bunu bütün kahraman

küçük ulusların şerefine Galce,

Lehçe, Keltçe ve Ermenice okuya-

cağız...8

Savaş sırasında müttefikler arası

yaşanacak olası derin ayrılıklar, Almanya

karşısında sıkıntıya neden olabileceğinden,

yukarıdaki mektupta da geçtiği gibi Rusya

için öngörülen İstanbul ve Boğazlar konu-

su, Mart 1915’te İstanbul Antlaşması’yla

karara bağlanmıştır.9 Daha önceleri, İngiliz

ticareti ve stratejisi için güçlü ve birleşik bir

Türk İmparatorluğunun gereğine inanan

Sykes, 1914’te savaşın patlak vermesi ve

Osmanlı’nın Almanya ile birlikte Fransa ve

İngiltere’ye karşı savaşa girmesiyle, bu

fikrini değiştirmiştir.10 Komitenin kurulma-

sından önce İngiliz politikacılar, izlenecek

yol ile ilgili fikir ayrılıkları yaşamışlardır.

Savaş Bakanlığı ve Hindistan’daki İngiliz

yönetimi arasında, Mezopotamya ve çevre-

7 Leslie, a.g.e., s. 234. 8 Fromkin, a.g.e., s. 140. 9 Geniş bir okuma için Bkz: Alexander Lyon Macfie,

The Eastern Question 1774-1923, Routledge, New York,

2014. 10 James Barr, A Line in the Sand: The Anglo-French

Struggle for the Middle East, 1914-1948, W.W. Norton

&Company, New York, 2012, s. 3.

sinin savaş sonrası pozisyonu ile ilgili fikir

ayrılıkları olup, Hindistan’dan sorumlu

devlet bakanı Lord Crewe’nin, Bağdat ve

Basra’nın doğrudan Hindistan’a bağlanma-

sı gerektiği fikrini dahi ortaya attığı görül-

mektedir.11 Komitenin öncelikli hedefinin,

Savaş Bakanlığı ve Hindistan hükümeti

arasındaki bu görüş ayrılıklarını belirleyip

en doğru kararı verme konusunda, her

kesimin görüşünden faydalanma olduğu

söylenebilir.

İşte bu noktada, Savaş Bakanı ve

onun komitedeki temsilcisi Sir Mark

Sykes’ın düşünceleri büyük önem taşımak-

tadır. Öncesinde Mısır Valisi olan Feldma-

reşal Horatio Herbert Kitchener, Deniz

Kuvvetleri Komutanı Churchill’in tavsiye-

siyle, o an için işlerin iyi gitmediği Savaş

Bakanlığı’na, 1914 yılı Ağustos’unda atan-

mıştır.12 Kitchener, Rus hedeflerinin kendi-

sinde yarattığı etkiden olacak ki, Mezopo-

tamya bölgesinin İngiltere’ye bağlanmasın-

dan yana bir tavır sergilemiştir. Churchill

de onunla aynı fikri paylaşmakla kalmayıp,

Rusya’nın İstanbul’u kontrol etmesi duru-

munda oluşan tehdidi dengelemek için

İskenderun Limanı’nın alınıp, tarihi Babil

sınırının Akdeniz’e kadar uzatılması gerek-

tiğini savunmuştur.13 Nedenleri daha önce-

den belirtildiği üzere Komite’nin nihai ka-

rarının belirlenmesinde, Kitchener ve onun

temsilcisi Sykes’ın düşüncelerinin etkisi

kaçınılmazdır. Tabi ki o dönemin reelpoli-

tik atmosferinin, bu kararların alınmasını

kaçınılmaz kıldığı da yadsınamaz.

De Bunsen Komitesi, 29 sayfalık

nihai raporunu 1915 Nisan ve Haziran ayla-

rı arasında yapılan 13 ayrı toplantı sonunda

11 Dart Brooks Risley II, British Interests and the Partition

of Mosul, BA Thesis, The University of Texas at Austin,

May 2010, s. 30.

12 Fromkin, a.g.e., s. 69-70. 13 Risley II, a.g.e., s. 33.

Page 5: ORTADOĞU’DA EMPERYALİST GÜÇLERİN GİZLİ OYUNU: SYKES …§.-Dr.-İsmail... · Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması. 243 . çıkmaktadır

Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması 245

tamamlamıştır.14 Raporun öncelikli amacı,

mevcut durumun tespit edilmesi ve böylece

Majesteleri hükümetinin önündeki seçenek-

lerin, getirileri ile götürülerinin hesaplan-

masıdır.15 İngiliz hükümetinin, Osmanlı

ülkesi konusunda Rus iddialarını kabul

etmesi, en azından ülkenin bir kısmının

bölünmesi anlamına geldiğinin tespiti, ra-

pora yansımıştır. Fransızların ise Kilikya ile

Kutsal Yerler ve Filistin dâhil Suriye’yi

kendi hakkına düşecek bölgeler olarak gör-

düğü raporda ifade edilmiştir.16

İskenderun’un, Fransa’ya bırakıl-

ması öngörülürken, Hayfa, Britanya’nın

nüfuz bölgesinde yer alacaktır.17 Kitchener,

İskenderun’u istemesine rağmen, Sykes’ın

isteğiyle seçilen Hayfa, Mezopotamya’yı

Akdeniz’e bağlayacak demiryolunun liman

kenti olarak düşünülmüştür.18 Komite,

Fransız emellerini önlemek için geleneksel

Ortodoks Rusya ve Katolik Fransa rekabe-

tine güvenirken, Hicaz’ın kaderi ise, Mekke

Şerifi Hüseyin’in İtilaf Güçleri’nin yanında

yer alıp almamasına göre değişecektir. Ay-

rıca Filistin, ya İngiliz himayesinde olacak

ya da özel bir yönetime devredilecektir.19

Komite, bunların yanında dokuz alt başlık-

ta bazı talepleri de sıralamıştır.20 Bu başlık-

lar maddeler halinde şu şekilde özetlenebi-

lir: 1. İran Körfezi’nde İngiltere’nin pozis-

yonunun tanınması ve sağlamlaştırılması,

2. Türkiye’ye ait olacak bölgelerde İngiliz

ticaretine dezavantaj oluşturacak ayrıcalık-

ların önlenmesi, 3. İngiliz ticaretinin mev-

cut pazarlardaki konumunun güçlendiril-

mesi, 4. Mekke Şerifi Hüseyin’e ve diğer

Arap Şeyhlerine verilen sözlerin tutulması,

5. Sulama işlerinin inşası ve nehir ulaşımı,

14 Aaron S. Klieman, “Britain War Aims in the Middle

East in 1915”, Journal of Contemporary History, Vol. 3,

No. 3, The Middle East(July, 1968), pp. 237-251, s. 237. 15 CAB 24/159/49, 13 Mart 1923. 16 Klieman, a.g.e., s. 242-43. 17 Risley II, a.g.e., s. 37. 18 Fromkin, a.g.e., s. 140. 19 Klieman, a.g.e., s. 243. 20 CAB 24/159/49, 13 Mart 1923.

petrol üretimi gibi konulardaki işletmelerin

gelişim güvenliğinin sağlanması, 6. Hindis-

tan kolonisi için de muhtemel tarım alanı

olabilecek sulanan Mezopotamya’nın tahıl

arzının geliştirilmesi, 7. Doğu Akdeniz ve

İran Körfezi’nde İngiltere’nin stratejik po-

zisyonunun ve İngiliz iletişim güvenliğinin

korunması, 8. Arabistan ve kutsal yerlerin

bağımsız Müslüman idareye tâbi olması, 9.

Ermenistan sorununun çözümü ve Hıristi-

yan âleminin kutsal yerleri ve Filistin konu-

sunda uzlaşılması.21

Komite, Sykes’ın muhtemel etkisiy-

le Osmanlı Devleti’nin savaş sonrasında

öngörülen siyasi yapısının alternatiflerini

şu şekilde açıklamıştır: 1. Osmanlı Devle-

ti’nin İtilaf devletlerince ilhakı, 2. İmpara-

torluğun nüfuz bölgelerine ayrılması, 3.

Osmanlı İmparatorluğu’nu olduğu gibi

bırakmak ama hükümetini tâbi kılmak, 4.

Devletin federe yapılara bölünerek yerin-

den yönetilmesi.22 Dönemin baskın politik

yapısı, Osmanlı Devleti’nin ilhakı planını

arzulamasına rağmen Komite, öncelikle

müttefikler arasında sürtüşmelere neden

olabileceği ve sonrasında özellikle İngiliz

tarafına fazladan ek sorumluluk ve maliyet

getireceği kaygısıyla, bu planının uygu-

lanmasını uygun bulmamıştır.23 Bunun

yerine Komite, merkeziyetçi yapısı bulun-

mayan Osmanlı Devleti’nin Asya’daki top-

raklarında; Suriye, Filistin, Ermenistan,

Anadolu ve Mezopotamya (Irak) olmak

üzere beş federe devletin kurulmasını

önermiştir.24 Son planın esnek oluşu, taraf-

lara birçok avantaj sağlayacaktır. Buna göre

İngiltere, bu planın uygulanması duru-

munda herhangi bir ek mali ve askeri bir

yükümlülüğün altına girmekten kurtula-

cak, ilerde oluşabilecek şartlara göre Filistin

ve Irak eyaletlerinin kendi kontrolünde

bağımsızlığını veya ilhakını ilan edebilecek

21 Klieman, a.g.e., s. 244. 22 Fromkin, a.g.e., s. 139. 23 Klieman, a.g.e., s. 244. 24 Fromkin, a.g.e., s. 140.

Page 6: ORTADOĞU’DA EMPERYALİST GÜÇLERİN GİZLİ OYUNU: SYKES …§.-Dr.-İsmail... · Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması. 243 . çıkmaktadır

246

İsmail ŞAHİN & Cemile ŞAHİN & İsmail ŞÜKÜR

ya da nüfuz alanına katabilecektir.25

Komitenin bu raporu hiçbir zaman

İngiliz Hükümeti tarafından tam olarak

uygulanmamıştır. Ancak komitenin aldığı

kararlar, İngiliz politika yapıcılarının niyet-

lerini göstermesi bakımından önemlidir.

Sykes-Picot Antlaşması’nın İngiltere açısın-

dan ön hazırlığı niteliğinde olan bu rapor,

Osmanlı Devleti’nin öteden beri savunulan

toprak bütünlüğünün, artık İngiliz siyaset-

çilerinin tamamıyla gündeminden düştü-

ğünün somut bir delili olarak yorumlanabi-

lir. Raporun genel ağırlığı İran Körfezi üze-

rine26 olduğundan, Körfezin kontrolü için

yukardan gelecek tehlikeye karşı, kuzey ve

çevre bölgesinin kontrol edilmesi ve bu

bölgenin Akdeniz’deki bir liman kentiyle

bağlantısının oluşturulmak istenmesi, bu

durumu izah edebilir. Ancak Sykes aynı

fikirde değildir. 3 Mayıs 1915’te, Britan-

ya’nın sadece İran Körfezi’ndeki konumu-

nu garanti eden bir yaklaşımın, Doğu poli-

tikası için yetersiz olduğunu Komite’ye

bildirmiştir.27 Sykes’ın rehberliğinde oluş-

turulan komite raporunun, 30 Haziran

1915’te teslim edilmesinden sonra Kitche-

ner, Sykes’tan, Ortadoğu’nun her yerine

gitmesini ve kendisine bölgenin durumu

hakkında bilgi vermesini istemiştir.28 Altı

ay süren yolculuk boyunca Sykes, iki kere

Mısır’a, Mezopotamya’ya, Balkanlar’a ve

Hindistan’a gitmiştir.29 Seyahatleri sırasın-

da De Bunsen Komitesi’nin tavsiye ettiği

politikaları anlatmaması düşünülemez.

Savaş öncesinden tanıştığı Ronald Storrs,

onu, Gilbert Clayton ile tanıştırmış ve

Sykes, bu ikilinin ve Wingate’in, Mısır yö-

25 Klieman, a.g.e., s. 249. 26 Klieman, a.g.e., s. 245. 27 V. H. Rothwell, “Mesopotamia in British War Aims,

1914-1918”, The Historical Journal, Vol. 13, No. 2 (Jun.,

1970), pp. 273-294, s. 278. 28 Jonathan Schneer, Balfour Deklarasyonu, Arap-İsrail

Çatışmasının Kökenleri, Çev. Ali Cevat Akkoyunlu,

Kırmızı Kedi Yayınevi, İstanbul, 2011, s. 70. 29 Fromkin, a.g.e., s. 160.

netimi lehine geliştirilmesi planlanan Orta-

doğu politikasına ikna olmuştur.30 Mı-

sır’dan edindiği önemli bir izlenim ise, Or-

tadoğu’da bir İngiliz-Fransız rekabetinin

söz konusu olduğudur. Sonrasında bu du-

rumla baş etmek için girişimlerde bulun-

muş ve ayrıca 1915 yılı sonunda İngiltere’ye

döndüğünde bölgedeki politikaları ve pro-

pagandayı koordine edecek Kahire İstihba-

rat Dairesi’ne bağlı Arap Bürosu’nun ku-

rulmasına ön ayak olmuştur.31

Fransız Yaklaşımı ve Sykes-Picot

Antlaşması

Fransızlar, kendilerini ‘Şark’ın bü-

yük Hıristiyan gücü’ olarak görmüşlerdir.32

Tarihi ve dini bağları nedeniyle Doğu Ak-

deniz kıyılarında yaşayan Hıristiyan halk-

lara ilgi duyan ve bölgeyi kendi nüfuz alanı

olarak gören Fransa, bu emelini gerçekleş-

tirmek için müttefiklerinden farklı davran-

mamıştır. Ancak, bu politikanın benim-

senmesinden önce Fransızların genel yakla-

şımı, Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlü-

ğünün korunması fakat bu bütünlükte

Fransız etkisinin varlığı olmuştur.33 Osman-

lı ülkesindeki yatırımlarının, bu politikanın

oluşmasında belirleyici olduğu söylenebilir.

Ancak, Birinci Dünya Savaşı’nın başlama-

sıyla bölgede dengeler değişmiş ve ortaya

çıkan yeni koşullar, Fransa’nın Doğu politi-

kasını yeniden gözden geçirmesine sebep

olmuştur. Aslında Fransızlar, Rusya’nın

bölgesel iddialarının kabul edilmesi ve

akabinde Osmanlı ile savaşın kızıştığı Ça-

nakkale Muharebeleri ve yaşanan ağır ka-

yıplara kadar, Osmanlı topraklarında radi-

30 Fromkin, a.g.e., s. 161. 31 Fromkin, a.g.e., s. 161-2. 32 Paul C. Helmreich, Sevr Entrikaları, Büyük Güçler,

Maşalar, Gizli Anlaşmalar ve Türkiye’nin Taksimi, Çev.

Şerif Erol, Sabah Kitapları, İstanbul, 1996, s. 10. 33 C. M. Andrew, A. S. Kanya-Forstner, “The French

Colonial Party and French Colonial War Aims, 1914-

1918”, The Historical Journal, Vol. 17, No.1(Mar., 1974),

pp. 79-106, s. 80.

Page 7: ORTADOĞU’DA EMPERYALİST GÜÇLERİN GİZLİ OYUNU: SYKES …§.-Dr.-İsmail... · Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması. 243 . çıkmaktadır

Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması 247

kal bir değişiklik istememişlerdir.34 Savaş

sırasında ortaya çıkan Rusya’nın, Boğazlar

ve İstanbul konusundaki taleplerinden ve

İngiltere’nin bunu kabullenmeye hazır olu-

şundan, büyükelçisi vasıtasıyla anında

haberdar olan Fransa Dışişleri Bakanı Del-

casse, kabineyi aynı hızla ve doygunlukla

bilgilendirememiş, sonuçta talepler hükü-

metin önüne geldiğinde quid pro quo’ya razı

olmaktan başka seçeneği kalmamıştır.35

Bunun yanında Fransız Asya Komitesi,

oluşan quid pro quo durumundan önce, Su-

riye ve Kilikya’nın Fransız hâkimiyetine

girmesi yönündeki politikayı benimsemeye

başlamıştır.36 Ayrıca Fransız Sömürge Parti-

sinin hedefleri arasında, Batı Afrika’da

Alman ve İngiliz yerleşimlerini ele geçir-

mekten başka, Türk İmparatorluğu’ndaki

emperyalist çıkarlarını tehdit eden oluşum-

ları defetmek de vardır.37 Bu çıkarların

merkezini ağırlıklı olarak, Suriye ve İsken-

derun bölgesi oluşturmakta olup, Fransız

sömürgecilere göre, Suriye bölgesi içerisin-

de Filistin de yer almıştır.

Bu algının müttefiklerce de kabulü

için oluşturulan “la Syrie integral” kampan-

yasına, 1915 baharı ve yazında Sömürge

Partisi’nin diğer grupları da katılmıştır.38

Fransızlar tarafından, İngilizlerin Levanten

Akdeniz sahilindeki tek taraflı askeri hare-

ketleri, Türk İmparatorluğu’nun saldırgan

tavrından daha ciddiye alınmıştır.39 Elbette

karşı tarafta da benzer görüşler vardır. Son-

34 Marian Kent, The Great Powers and the End of the

Ottoman Empire, Frank Cass, London, 1996, s. 156. 35 C. M. Andrew, A. S. Kanya-Forstner, a.g.e., s. 82. 36 C. M. Andrew, A. S. Kanya-Forstner, a.g.e., s. 83.

*Fransız sömürge hedefleri, kabine tarafından değil

sömürge partisi ve onun yabancı ve koloni

yönetimlerindeki sempatizanları tarafından

oluşturuluyordu. Ayrıntılı bilgi için bkz: C. M.

Andrew, A. S. Kanya-Forstner, “The French Colonial

Party and French Colonial War Aims, 1914-1918”, The

Historical Journal, Vol. 17, No.1(Mar., 1974), pp. 79-106,

s. 79. 37 C. M. Andrew, A. S. Kanya-Forstner, a.g.e., s. 81. 38 C. M. Andrew, A. S. Kanya-Forstner, a.g.e., s. 83. 39 C. M. Andrew, A. S. Kanya-Forstner, a.g.e., s. 82.

radan Arabistanlı Lawrence adıyla ünlene-

cek Arap Bürosu ajanı Albay Thomas

Edward Lawrence, savaşın ilk dönemlerin-

de İngiliz donanması istihbaratında çalışan

David Hogarth’a* 22 Mart 1915’te, “Suriye

konusunda düşman, Türkler değil Fransız-

lardır” diye yazmıştır.40 Diğer yandan Fran-

sız tarafının, 1914’ten önce Musul bölgesin-

deki petrol varlığı ile ilgili olarak yapılan

araştırmaların ve yazılan raporların sonu-

cundan haberdar olduğu anlaşılmaktadır.41

Ancak, 20 Mart 1915’te Dışişleri Bakanı

Delcasse’nin, Londra ve Roma’daki Fransız

elçiliklerine gönderdiği Osmanlı İmparator-

luğu’nun taksimiyle ilgili görüşlerini içeren

bilgi notunda, Musul bölgesinin ilhak he-

defleri arasında gösterildiğini içeren bir

ibareye rastlanılmamıştır.42

Rusya’nın, İstanbul ve çevresinden

daha fazla toprak talebinde bulunacağı ve

İngiltere’nin Fırat ve Dicle Irmağı bölgesini

Mezopotamya’nın kuzey sınırına kadar

isteyeceği görüşüne karşılık Fransa, Kon-

ya’dan başlayarak Anadolu Platosu boyun-

ca uzanan Bağdat hattı istikametinde olan

merkezi bölgeleri, Kuzey Mezopotamya

sınırına kadar almak istemiştir.43 Fransa’nın

bahsi geçen çıkarlarının müttefiklerce tescil

edilmesi gerektiğini içeren görüşme teklifi,

Fransa’nın Londra büyükelçisi Cambon

aracılığıyla İngiltere Dışişleri bakanı Grey’e

23 Mart’ta iletilmiştir. Ancak Grey, hükü-

metinin bu konuda hazırlığı bulunmadığı

ve zamanlamayı erken bulduğu gerekçesiy-

*Arkeolog olan Hogarth, savaşın ilk dönemlerinde

İngiliz donanması istihbaratı adına çalışırken 1916’dan

itibaren Arap Bürosu’nun gayri resmi önderi olarak

Kahire’de görev yaptı. Ayrıntılı bilgi için bkz: Schneer,

a.g.e., s. 15. 40 Elie Kedourie, England and The Middle East, The

Destruction of the Ottoman Empire 1914-1921, Mansell

Publishing Limited, London, 1987, s. 98. 41 Edward Peter Fitzgerald, “France’s Middle Eastern

Ambitions, Sykes-Picot Negotiations, and Oil Fields of

Mosul, 1915-1918”, The Journal of Modern History, Vol.

66, No. 4 (Dec., 1994), pp. 697-725, s. 700-703. 42 Fitzgerald, a.g.e., s. 703. 43 Fitzgerald, a.g.e., s. 703.

Page 8: ORTADOĞU’DA EMPERYALİST GÜÇLERİN GİZLİ OYUNU: SYKES …§.-Dr.-İsmail... · Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması. 243 . çıkmaktadır

248

İsmail ŞAHİN & Cemile ŞAHİN & İsmail ŞÜKÜR

le teklifi geri çevirmiştir.44 Cambon tarafın-

dan yapılan teklif ile De Bunsen Komite-

si’nin kurulması, kronolojik bakımdan ardı-

şıklık göstermektedir. Bu açıdan bakılacak

olursa Cambon’un teklifi, İngiliz tarafında

bu konuda hazırlıklar yapılması için, De

Bunsen Komitesi’nin kurulması sürecini

başlatmış olabilir.

Sykes-Picot görüşmeleri öncesinde

Fransa’nın genel olarak amacı; Filistin, Do-

ğu Akdeniz sahili ve iç kesimlerini kapsa-

yan Suriye bölgesiyle İskenderun ve çevre-

sini ilhak etmektir. Hatta Fransa Donanma

Bakanı Victor Augagneur, mevkidaşı Wins-

ton Churchill ile 26 Ocak 1915’te yaptığı bir

toplantıda Çanakkale Seferine katılma şar-

tını, İngilizlerin İskenderun bölgesine yer-

leşme planlarından vazgeçmesine bağla-

mıştır.45 Fransız Asya Komitesi ise 1915

Temmuzunda Filistin dâhil, Suriye ve Ki-

likya’nın ilhakını önermiştir.46

Hüseyin McMohan Mektuplaşma-

Sykes-Picot Antlaşması, her ne ka-

dar dönemin üç büyük gücü arasında şekil-

lenen bir antlaşma olsa bile, görüşmelerin

bir diğer boyutu da Mekke Şerifi Hüseyin

ile Mısır Yüksek Komiseri McMohan ara-

sında gerçekleşen mektup alışverişidir.

McMohan-Hüseyin görüşmeleri gerçekleş-

meden evvel bölgede bazı önemli gelişme-

ler yaşanmıştır. Bunların başında, İttihat ve

Terakki Cemiyeti’nin, 23 Ocak 1913 günü

Babıali Baskını’yla hükümeti ele geçirmesi

olayının ardından ortaya koyduğu merke-

ziyetçi politikalar gelmektedir.47 İttihat ve

Terakki’nin merkeziyetçi yapısından rahat-

44 Matthew Smith Anderson, Doğu Sorunu 1774-1923,

Uluslararası İlişkiler Üzerine Bir İnceleme, Çev. İdil Eser,

Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2010, s. 348. 45 C. M. Andrew, A. S. Kanya-Forstner, a.g.e., s. 82. 46 Kent, a.g.e., s. 156. 47 Feroz Ahmad, “War and Society Under the Young

Turks, 1908-1918”, Review (Fernand Braudel Center)

Vol. 11, No.2, Ottoman Empire: Ninteenth-Century

Transformations (Spring, 1988), pp.265-286, s. 267.

sız olup özerklik talebiyle kurulan El-Ahit

ve El-Fettat gibi gizli derneklerin üyeleri

arasında, Osmanlı ordusunda görev yapan

Arap subaylar da yer almıştır.48 Mekke

Şerifi’nin oğlu Faysal, daha sonra bu gizli

örgütlerle Şam’da babasının talimatıyla

temas kurmuş ve aralarında aldıkları karar-

la kendi öngördükleri Arap Krallığı’nın

sınırlarını çizen Şam Protokolü’nü kabul

etmişlerdir.49 Şam protokolünün sınırların-

dan ve kendisine verilen destekten haber-

dar olan Şerif, McMohan’a gönderdiği 30

Ağustos 1915 tarihli mektubuna bu proto-

kolde öngörülen sınırları aynen aktarmış

ancak bu talepler, Kahire’de fazlasıyla abar-

tılı bulunmuştur.50 Arap tarafında Şerif,

merkezi Osmanlı himayesinden sıyrılıp

büyük güçlerin korumasında bir Arap Kral-

lığı ve olursa halifelik hayal ederken, İngiliz

tarafının tamamıyla askeri gerekçelerle

konjoktürel olarak Araplara yanaştığı iddia

edilebilir.

McMohan’ın aktardığına göre, Dı-

şişleri kendisinden; o zamanlar Osmanlı

ordusunun birçok cephede önemli bir kıs-

mını oluşturan Arap askerlerini ve müm-

künse cephe gerisinde Osmanlı tebaasının

bir bölümünü oluşturan Arapları savaşın

dışına çekmek ve Osmanlı otoritesine isyan

edip, İngiliz safında yer almalarını sağla-

mak için Şerif ile iletişime geçmesini iste-

miştir.51 Aynı süreçte Osmanlı Halifesi cihat

ilan etmiş ancak Şerif, muhtemel İngiliz

saldırısını bahane ederek bu çağrıya olumlu

cevap vermemiştir. Wingate’e göre Osmanlı

tarafından uygulanan ve Hindistan bölge-

sinde de muhtemel tehlikelere neden olabi-

lecek Panislamizm politikasına karşı denge-

leyici güç olarak kullanılabilecek Panara-

bizm politikası, Şerif’in taleplerine cevap

48 Schneer, a.g.e., s. 45. 49 Schneer, a.g.e., s. 77. 50 CAB 24/68/86, Kasım 1918. 51 Elie Kedourie, “Cairo and Khartoum on the Arab

Question, 1915-18”, The Historical Journal, Vol. 7, No:

2(1964), pp. 280-297, s. 281.

Page 9: ORTADOĞU’DA EMPERYALİST GÜÇLERİN GİZLİ OYUNU: SYKES …§.-Dr.-İsmail... · Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması. 243 . çıkmaktadır

Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması 249

verilerek gerçekleştirilebilecektir.52 Kahi-

re’de Clayton ve Hartum’daki Wingate’e

göre Şerif, halifeliğin gerektirdiği bütün

özelliklere sahiptir ve Sudan uleması da

Hüseyin konusunda aynı fikirdedir.53 Bu

durumda Kahire’deki İngiliz yönetiminin

amacı, Halifeliği, savaşın kazanılması du-

rumunda Rusya’ya kalacak İstanbul’dan

alıp İngilizlerin daha kolay yönlendirebile-

ceği Ortadoğu bölgesinde bir Arap şeyhine

vermek olarak yorumlanabilir. Zaten Kahi-

re’deki görevi sırasında Kitchener ve adam-

ları, Hüseyin’in oğlu Abdullah ile yaptığı

görüşmelerde, Şerif’in ve oğullarının niye-

tini açıkça anlamışlardır.54 Sonrasında savaş

bakanı olarak görev yapacak olan Kitche-

ner’ın Hicaz’ın nabzı olan bu gücü, Çanak-

kale Cephesi’ndeki başarısızlık durumunda

daha etkin bir şekilde kullanmak istemesi,

savaş stratejisine uygun bir davranış ola-

caktır.

Şerif’i böyle planlar yapmaya iten

gelişmelerden birisi de Babıali’nin kendisini

bertaraf etmeye yönelik planlar yaptığın-

dan haberdar olmasıdır.55 Zaten oğlu Fay-

sal’ı Osmanlı’yı bu fikrinden vazgeçirmek

için İstanbul’a göndermiş ve aynı seyahat

sırasında Faysal, babasının talimatı ile Suri-

ye’deki gizli Arap derneklerinin Şerif’e olan

desteğini yoklamıştır. Ortaya çıkan Şam

protokolünden, McMohan’a gönderilen

mektup vasıtasıyla haberdar olan Kitche-

ner’ın, daha önceden niyetlerine bizzat

şahit olduğu Arap tarafını ve Şerif’in şah-

sında birleştiği düşünülen Arap kamuoyu-

nu, İngiliz vaatleriyle kendi tarafına yön-

lendirmek istemesi doğaldır. İşin diğer

boyutu ise, Sykes’ın, De Bunsen Komitesi

raporunun tamamlanmasından sonra Orta-

doğu gezisi sırasında Kahire’de el-Faruki

adında bir Osmanlı Arap subayının verdiği

52 CAB 24/68/86, Kasım 1918. 53 Elie Kedourie, “Cairo and Khartoum on the Arab

Question, 1915-18”, s. 283. 54 Schneer, a.g.e., s. 55. 55 Fromkin, a.g.e., s. 166.

ifadelerden, Clayton aracılığıyla haberdar

olmasıdır. Bu subay, Suriye’deki Osmanlı

Komutanı Cemal Paşa tarafından sadaka-

tinden şüphe duyularak Çanakkale Cephe-

si’ne gönderilen Arap kökenli subaylardan

birisidir ve cephedeyken firar ederek İngiliz

tarafına geçmiş ve daha sonra Mısır’a gele-

rek Kahire İstihbarat Başkanı Gilbert Clay-

ton tarafından sorgulanmıştır.56 Bu kişinin

verdiği ifadelerle, Şerif’in İngilizler’den

talep ettiği toprakların birbiriyle örtüşmesi

Kahire’dekileri fazlasıyla telaşlandırmıştır.

Faruki’nin gizli örgütlerin ve Şerif’in tem-

silcisi olduğu yönündeki yanlış algı, İngiliz

politikasını şekillendirirken, Faysal’ın bu

şahsı tanımadığı henüz bilinmiyordu.

56 Elie Kedourie, England and The Middle East…, s. 36-7.

Page 10: ORTADOĞU’DA EMPERYALİST GÜÇLERİN GİZLİ OYUNU: SYKES …§.-Dr.-İsmail... · Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması. 243 . çıkmaktadır

Haritadan anlaşıldığı üzere Şam

Protokolüne göre Şerif’in arzuladığı ve

McMohan’a gönderdiği mektubunda yer

alan sınırlar; Sina Yarımadası’ndan başla-

yıp tüm Arap Yarımadası’nı, Suriye’nin

Akdeniz sahili ile Hama, Humus, Halep,

Şam, İskenderun, Basra ve Bağdat bölgele-

rini de kapsıyordu. Faruki’nin ifadelerine

göre Arap isyancılar da bu toprakları, kuru-

lacak krallığın içinde tutmakta kararlı dav-

ranmışlardır.57 Hatta Türkler ve Almanlar

durumdan haberdar olup taleplere olumlu

cevap verme eğiliminde olmuşlardır.58 Fa-

ruki’nin ifadelerinin abartılı olduğu aşikâr

olmasına rağmen, Kahire istihbaratının ve

dolayısıyla Sykes’ın, verilen ifadelere

inanmaya dünden hazır olmaları, öngör-

57 CAB 24/68/86, Kasım 1918. 58 Schneer, a.g.e., s. 85.

250

İsmail ŞAHİN & Cemile ŞAHİN & İsmail ŞÜKÜR

Page 11: ORTADOĞU’DA EMPERYALİST GÜÇLERİN GİZLİ OYUNU: SYKES …§.-Dr.-İsmail... · Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması. 243 . çıkmaktadır

Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması 251

dükleri politikalarla da uyuşmuştur.59 Öte

taraftan bu taleplerin Fransız çıkarlarıyla

ters düşmesi, İngiltere’nin baş etmesi gere-

ken bir başka konu olduğundan McMohan,

Hüseyin’e gönderdiği 24 Ekim 1915 tarihli

mektubunda, Mersin ve İskenderun bölge-

leri ile Şam, Hama, Humus ve Halep’in

batısında kalan toprakları, öngörülen kral-

lığın sınırlarından çıkarmayı önermiştir.60

18 Ekim’de de Londra’yı uyaran McMohan,

Arapların yol ayrımında olduklarını ve

acele davranıp onları memnun edecek bir

garanti verilmezse Almanların ve Türklerin

kucaklarına itileceklerini belirtmiştir.61 Dı-

şişleri Bakanı Edward Grey, McMohan’a

cevaben gönderdiği 20 Ekim tarihli telgraf-

ta ise Suriye’nin sınırları ve Şerif’in hak

iddia ettiği bölgelerin sınırları hakkında,

mümkün olduğu kadar belirsiz davranma-

sını istemiştir.

McMohan da bu direktiflere uyarak

gönderdiği 24 Ekim tarihli mektubunda,

Grey’den aldığı yetkiyi de kullanarak, İran

Körfezi çevresi ve Suriye sahili hariç Şe-

rif’in bölgedeki iddialarını Britanya’nın

tanıyabileceğini bildirmiştir.62 Fakat bu

cevaplar hiçbir zaman Şerif’i memnun et-

memiştir. Bu yazışmalardaki temel İngiliz

politikası, görüşmeleri mümkün olduğu

kadar uzatarak Arap isteklerini verilen

umutlarla canlı tutmak, bu başarılamazsa

bile, hiç olmazsa İngiltere’ye karşı bir mü-

cadelenin içine girmelerinin önünü kesmek

şeklinde değerlendirilebilir. McMohan ara-

cılığıyla Şerif ile görüşülmesine ve bulanık

vaatlerde bulunulmasına ses çıkarmayan

Dışişleri Bakanlığı, kendi kaynaklarından

aldığı bilgilere de güvenerek Arapların

isyan etmeyeceğine inanmıştır.63 Gerçekte

ise durum çok karışıktır. Şerif’in iddia ettiği

gibi bir birlik ve hareketten söz etmek ne-

59 Barr, a.g.e., s. 19. 60CAB 24/68/86, Kasım 1918. 61 Barr, a.g.e., s. 19. 62 Barr, a.g.e., s. 20. 63 Fromkin, a.g.e., s. 178.

redeyse imkânsızdır.64 İran Körfezi hinter-

landı İngiliz çıkarlarının karşılığı iken Suri-

ye ve Filistin, Fransa’nın hak iddia ettiği

bölgelerdir. Geriye kalan Arap Yarımada-

sı’nda ise İngiltere’nin anlaştığı İbn Suud

gibi Şerif’in rakibi liderler de vardır.65 Sava-

şın tüm hızıyla sürdüğü bir ortamda Orta-

doğu’da var olan karmaşık ilişkiler yuma-

ğını çözme çabası olarak tanımlayabilece-

ğimiz Sykes-Picot Antlaşması, birbiriyle

çatışan talepleri nihai bir sonuca ulaştıra-

masa da en azından savaşın şiddetinin da-

yanılmaz boyuta ulaştığı ve risklerin arttığı

bir dönemde taraflara nefes alma imkânı

sağlamıştır. Yukarıdaki bahse konu açmaz-

lar bu antlaşmayla bir çözüme kavuşturul-

maya çalışılmıştır.

Sykes-Picot Görüşmeleri ve Nihai

Antlaşma

Buraya kadar anlatılan sürecin

önemli bir kısmı ve Sykes-Picot görüşmele-

ri, aslında aynı zaman dilimlerine denk

gelmektedir. Hüseyin ile McMohan yazış-

maları devam ederken İngilizler ile Fransız-

lar, Londra’da Ortadoğu haritasına şekil

vermeye çalışıyorlardı. Fransız tarafının

Kahire büyükelçisi Defrance vasıtasıyla,

Hüseyin ile yapılan görüşmelerden haber-

dar olduğu anlaşılmaktadır.66 Ayrıca Grey,

Cambon’a Britanya’nın Hüseyin ile olan

yazışmalarını anlattıktan sonra Fransa’nın

Suriye’deki çıkarlarını belirlemek üzere

Londra’ya bir temsilci göndermesini iste-

miştir.67 21 Ekim tarihli bu görüşme, Hüse-

yin ile ilgili talimatın McMohan’a telgrafla

gönderildiği 20 Ekim tarihinden bir gün

sonraya denk gelir, ki bu durum İngilizlerin

görüşmeler için hazır olduğunun bir işareti

olarak düşünülebilir.

64 Dönemin şartlarını değerlendiren bir çalışma için

bkz: İsmail Şahin, Cemile Şahin, Samet Yüce, “Birinci

Dünya Savaşı Sonrası İngiltere’nin Irak’ta Devlet

Kurma Çabaları”, Gazi Akademik Bakış Dergisi, C. 8, S.

15, Kış 2014, ss. 105-132. 65 Fromkin, a.g.e., s. 176. 66 Barr, a.g.e., s. 22. 67 Barr, a.g.e., s. 21.

Page 12: ORTADOĞU’DA EMPERYALİST GÜÇLERİN GİZLİ OYUNU: SYKES …§.-Dr.-İsmail... · Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması. 243 . çıkmaktadır

252

İsmail ŞAHİN & Cemile ŞAHİN & İsmail ŞÜKÜR

Gerçekte liberal Asquith ve onun

aynı çizgideki Dışişleri Bakanı Grey, Orta-

doğu’da maliyet getirecek yeni yükümlü-

lükler altına girme taraftarı değildir. Fakat

Rusya’nın İstanbul, Fransa’nın Suriye ko-

nusundaki tasarrufları, İngilizleri de kendi

pozisyonunu belirlemeye itmiştir.68 Savaşın

başlarında İran Körfezi ve çevresine Hin-

distan üzerinden yapılan seferlerin, bölge-

deki İngiliz destekli Arap şeyhlerini rahat-

latmak ve Abadan petrollerini güvence

altına almak maksadıyla olduğu bilinmek-

tedir.69 İngiliz Dışişleri Bakanı Grey, İngiliz

Kahire yönetiminin başındaki McMohan ile

Mekke Şerifi Hüseyin arasındaki görüşme-

lerden, Fransız tarafının haberdar olduğu-

nu fark etmiştir. Bu durumda, İngiliz hima-

yesindeki Arap devleti ile Fransız çıkarları-

nın altının oyulabileceği fikrinin karşı taraf-

ta benimsenmesi durumunun, Grey’i Fran-

sızlarla, Osmanlı Devleti’nin paylaşılması

üzerine resmi görüşmeler yapmaya ittiği

söylenebilir.70

Cambon, Grey’den görüşme tekli-

fini aldığında, müzakerelerde Fransız tem-

silcisi olarak aklından geçen isim Georges

François Picot idi.71 Babası Fransız Afrika

Komitesi’nin kurucusu, abisi Fransız Asya

Komitesi’nin saymanı olan Picot, savaştan

önce Beyrut konsolosuyken o dönemde

Paris’in Londra Büyükelçiliği’nde başkâtip

olarak görev yapmaktaydı.72 Bu bilgilere

bakarak Picot’un aklından geçen hayalleri

tahmin etmek zor değildir. Fransız Asya

Komitesi, Suriye’nin Fransız toprağı oldu-

ğunu öne sürmekle kalmıyor, bu sınırların

içine Filistin’i de katmaktan çekinmiyordu.

Picot’un görüşmeler boyunca savunacağı

haklar, Senato’da Fransız Suriye’si lideri

Pierre Etienne Flandin’in, 1915’te yayınla-

dığı Suriye ve Filistin konulu raporda dile

68 Elie Kedourie, England and The Middle East…, s. 35. 69 Elie Kedourie, England and The Middle East…, s. 29. 70 Fitzgerald, a.g.e., s. 707. 71 Fitzgerald, a.g.e., s. 708. 72 Schneer, a.g.e., s. 100.

getirilmiştir. Bu raporda, Fransa için Suri-

ye’nin ekonomik, tarihi, stratejik konular-

daki hayati öneminden bahsedilerek, Filis-

tin ile birlikte Fransız toprağı olarak kabul

edilmesi talep edilmiştir.73 Ayrıca rapor,

Suriye sahilinde doğrudan hâkimiyet sağ-

layıp bu bölgeyi Musul’a kadar uzatmayı

amaçlıyordu.74 Picot’a göre Fransa, Osman-

lı’nın ortadan kalkmasıyla kaybedeceği

ayrıcalıklı konumunu, Büyük Suriye -la

Syria integrale- ile tazmin edebilirdi.

Fransızların Büyük Suriye’si, gü-

neyde Filistin’den kuzeyde Toros Dağla-

rı’na ve doğuda Musul’a kadar uzanıyor ve

böylece yeraltı ve yerüstü kaynaklarıyla

kendine yeten büyük bir Suriye kolonisi

oluşturulması planlanıyordu.75 Picot’un

Londra’ya ulaşmasıyla, ilki 23 Kasım’da

Whitehall’da yapılan görüşmelerde, İngilte-

re’yi Dışişleri, Hindistan ve Savaş Bakanlı-

ğı’ndan katılan üyeler temsil etmiştir.76

Picot, Filistin ve Suriye’yi, Fransa için ister-

ken, Musul, Bağdat ve Basra’nın Arapları

memnun edebileceğini öne sürüyordu.

Kurnazca davranan Picot, Fransız nüfuz

alanındaki Musul’u Araplar için feda eder-

ken İngilizleri de Bağdat ve Basra konu-

sunda aynı fedakârlığı yapmaya teşvik

etmiştir.77 İngiliz heyetinin başında bulunan

Dışişleri Bakanlığı daimi müsteşarı Arthur

Nicolson, Picot’un taleplerine, Fransa’nın

dolaylı yönetim ve ayrıcalıklı nüfuz yetki-

sinin getireceği ekonomik haklarla mem-

nun olabileceğini belirterek cevap vermiş-

tir.78 Aynı toplantıda İngiliz yetkililer,

Picot’a, Hüseyin ile yapılan görüşmelerden

ve öngörülen Arap ayaklanmasından bah-

setmişlerdir.79 Bu görüşmeler sırasında

73 Fromkin, a.g.e., s. 182. 74 Fromkin, a.g.e., s. 182. 75 Fitzgerald, a.g.e., s. 709. 76 Schneer, a.g.e., s. 101. 77 Elie Kedourie, “Cairo and Khartoum on the Arab

Question, 1915-18”, s. 287. 78 Fitzgerald, a.g.e., s. 710. 79 Schneer, a.g.e., s. 101.

Page 13: ORTADOĞU’DA EMPERYALİST GÜÇLERİN GİZLİ OYUNU: SYKES …§.-Dr.-İsmail... · Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması. 243 . çıkmaktadır

Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması 253

Picot, Nicolson’un istediği şeyin, Fransa’nın

çıkarlarını sınırlandıracak Hüseyin yöneti-

mindeki Arap devletine Fransız desteğini

sağlamak olduğunu fark etmiştir. Zaten

İngiliz görüşmeci grubu, Suriye’de kurul-

ması öngörülen Arap devletine Fransız

desteğini sağlamak için 13 Kasım’da çalış-

malara başlamıştır.80 Yapılan ilk görüşme-

lerde Picot’un taktiği, mümkün olduğu

kadar uzlaşmaz davranıp, talepleri geniş

tutmak ve böylece sonraki görüşmeler için

pazarlık alanı kazanmaktır. Ancak, İngiliz

görüşmecilerin Fransız çıkarlarıyla uyuş-

maz niyetleri ve Picot’un uzlaşmaz tavrı

yüzünden ilk görüşmeler bir sonuç alına-

madan tamamlanmıştır.

İngiliz-Fransız görüşmelerinin baş-

ladığı sıralarda Sykes, De Bunsen Komitesi

raporunun teslimi ardından çıktığı Ortado-

ğu seyahatinden henüz dönmüştür. Kahi-

re’de anlatılan El Faruki masalına ve İngi-

liz-Fransız rekabetine gönülden inanan

Sykes, Fransa’nın Suriye emellerinden çe-

kinip isyan etmekten korkan Arapların

rahatlatılması için, ilk önce Fransızlarla

anlaşılması gerektiğine inanmıştır. Diğer

taraftan Kuzey Afrika’da çok öncelere da-

yanan ve Fransa’nın İngiltere’nin Mısır ve

Sudan üzerindeki hâkimiyetini, İngilte-

re’nin ise Fransa’nın Fas üzerindeki hâki-

miyetini tanıdığı ‘Entente Cordiale’ ile so-

nuçlanan ve yeniden canlanacağı öngörülen

İngiliz-Fransız gerilimini aşmanın, ancak

bu görüşmelerle mümkün olabileceğini

düşünüyordu.81 Sykes, 16 Aralık’ta Savaş

Komitesi’ne verdiği bilgide; gereken destek

sağlanıp önlem alınmazsa, Şerif’in öldürü-

lebileceğini ve yerine geçecek olan kişinin

İttihat ve Terakki’nin adamı olmakla kal-

mayıp Arap isyanı ile ilgili bütün hazırlığı

boşa çıkaracağını ifade etmiştir.82 Aynı top-

lantıda kabine üyelerine Suriye haritasını

göstererek Akka’dan Kerkük’e bir hat çiz-

80 Fitzgerald, a.g.e., s. 710. 81 Barr, a.g.e., s. 8. 82 Schneer, a.g.e., s. 72.

miş ve bu hattın güneyinde kalan kısmı

İngilizlerin kontrol etmesi gerektiğini söy-

lemiştir. Donanma komutanı Arthur Bal-

four, öncelikle Mısır’daki durumun güç-

lendirilmesi gerekçesiyle plana şüpheyle

yaklaşırken, Savaş Bakanı Kitchener, öneri-

ye sıcak bakmakla kalmayıp, çizginin Hay-

fa’dan başlatılması gerektiğini ve böylece

Arapların İngiliz kontrolü altına gireceğini

belirtmiştir.83

Bu fikirlerle kabinenin gözüne gi-

ren Sykes, Picot ile yürütülen görüşmelerin

tıkanması sebebiyle bu çıkmazı aşmak için

hükümet tarafından Nicolson’un yerine

atanmıştır.84 Bundan sonraki görüşmeler

Sykes ile Picot arasında yapılacaktır. Sykes,

görüşmelerde görevlendirilmesinin aka-

binde, Kitchener’ın askeri danışmanı Albay

Fitzgerald’a gidişatla ilgili bir rapor vermiş-

tir.85 Sykes’ın aktardığına göre, Kitchener’ın

askeri danışmanı Fitzgerald’la kendisini

tanıştıran dışişlerinden Lancelot Olip-

hant’tır ve bu sayede Sykes, Kitchener’ın

doğu işlerindeki danışmanı olmuştur.86

Yine Sykes’ın aktardığına göre, savaş komi-

tesi ile yapılan aynı toplantıda, Balfour’un

Fransızlarla nasıl bir anlaşma yapmak iste-

diği yöndeki sorusuna Sykes, Kudüs bölge-

sinden farklı olarak Hayfa’nın güneyinde,

Fransızlarla Arap devleti arasında kalan bir

bölgeyi İngiliz kuşağı olarak tutmak istedi-

ğini belirtmiştir. Sykes ayrıca İngiltere’nin,

Filistin’i topraklarına katmasını istiyordu87

ki Katolik anlayışa sahip bir Hristiyan nefe-

rin, bunun aksini düşünmesi beklenemezdi.

Picot’a göre İngilizler, Mısır ve Me-

zopotamya’dan gelen haberler dolayısıyla

panikteydiler ve bu durum avantaja çevri-

lebilirdi. Bu amaçla Cambon’un da hemfikir

83 Barr, a.g.e., s. 7. 84 Fromkin, a.g.e., s. 181. 85, Elie Kedourie, Arabic Political Memoirs and other

studies, Frank Cass, London, 1974, s. 238. 86 Elie Kedourie, Arabic Political Memoirs and other

studies, s. 236. 87 Elie Kedourie, Arabic Political Memoirs and other

studies, s. 238.

Page 14: ORTADOĞU’DA EMPERYALİST GÜÇLERİN GİZLİ OYUNU: SYKES …§.-Dr.-İsmail... · Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması. 243 . çıkmaktadır

254

İsmail ŞAHİN & Cemile ŞAHİN & İsmail ŞÜKÜR

olduğu bir plan dâhilinde Fransız cevabı

geciktirilmeden önce Arap devletinin, Fran-

sa’nın Suriye’deki çıkarlarına ters düştüğü

gerekçesiyle duyulan şok ve öfke ifade

edilecek, karşı tarafın orijinal planını değiş-

tirmesi için yeterli direnç gösterildikten

sonra İngilizlerin, Fransa için öngördükleri

ayrıcalıkla nüfuz ve ekonomik bölgeleri

açıklaması beklenecektir.88 21 Aralık’ta ya-

pılan ikinci görüşmeler sırasında Picot,

yukarıda bahsedilen strateji gereği, İngiliz-

lerin Araplarla el sıkışma mecburiyetinden

faydalanarak Fransa’nın kontrol edeceği

bölgenin büyüklüğünde azalmaya razı

olmakla birlikte Fransız nüfuz alanının

Musul’a kadar uzatılmasını talep etmiştir.

Arthur Nicolson ise gelecekte Arap

devletinin bir parçası olacak Lübnan’ı İngil-

tere’nin istediğini belirtmiştir.89 Bu durum-

da, tarafların görüşmeleri yeniden tıkanmış

ve öğleden önceki toplantıdan bir sonuç

alınamamıştır. Bu tıkanmadan sonra Savaş

Komitesi’nin ve dolayısıyla Kitchener’ın

temsilcisi Sykes, Picot ile yapılacak görüş-

melere temsilci olarak katılacaktır. Bu saye-

de Sykes, önceden kabine üyelerine

Downing Street 10 numarada teklif ettiği

planı uygulama fırsatı yakalamıştır. Ger-

çekte Fransız tarafı da Sykes’tan farklı dü-

şünmüyordu. Onların da çok çeşitli aşiret-

lerden oluşan farklı mezheplere mensup

çölde yaşayan Arapların, doğrudan kontro-

lüyle ilgilenecek durumları yoktu. Amaçla-

rı, kendi atayacakları prenslerle, nüfuzu

altındaki Arapları dolaylı yoldan yönetmek

ve Suriye sahili, Lübnan, Filistin ve Kilikya

bölgesinde doğrudan kontrolü altında eko-

nomik kaygıları ağır basan bir koloni oluş-

turmaktı. Öte taraftan Arapların bu payla-

şımla ilgili bazı bilgilere sonradan vakıf

olup strateji geliştirdiklerine ilişkin söylen-

tiler de mevcuttur. Bunlardan en dikkat

çekicisi, Faysal’ın çevresindekilerden birisi-

88 Fitzgerald, a.g.e., s. 712. 89 Barr, a.g.e., s. 25.

nin, Şerif’in Faysal’a yazdığı mektupta gör-

düğünü iddia ettiği şeylerdir. Bu mektupta

yazılanlara göre Şerif, Arap devleti bir de-

niz gücü kurana kadar Fransa’nın Suriye

sahilini koruyacağını ve bunun karşılığında

her yıl belli bir bedeli Arap devletine öde-

yeceğini iddia etmektedir.90

Sykes, 21 Aralık’ta tıkanan görüş-

melerin öğleden sonraki oturumuna katıl-

mıştır. Picot’nun Arap teklifi karşısında

Musul’u alma girişimine karşılık, İngiliz

kontrol bölgesi ile Rusya arasında tampon

bölge oluşturmak isteyen Sykes’ın da aynı

yeri Fransız kontrolüne bırakma planları

vardı ki bu görüş, müzakerelerden çok önce

De Bunsen toplantıları sırasında benim-

senmiştir.91 Böyle bir durumda taraflar pa-

zarlık masasına yansıtmasalar da en son

kabullenecekleri plan, birbiriyle büyük

ölçüde uyuşuyordu. Bu nedenle görüşme-

lerin bu aşamadan sonra hızlanması kaçı-

nılmaz olmuştur. 21 Aralık’taki toplantıda

daha çok Lübnan’ın durumu üzerine gö-

rüşmeler yapılırken, Musul ve Kerkük’ün

Fransız nüfuzunda olup olmaması gelecek

toplantılara bırakılmıştır.92 Fransa’nın Mu-

sul iddiasına ek olarak, etki alanını Ker-

kük’e doğru uzatmak istemesinin nedeni,

zengin petrol yataklarıdır. İngiliz tarafı da

aynı bölgeyi hem ekonomik hem de strate-

jik gerekçelerle elinde tutmak istemiştir.

Nihai olarak Mezopotamya’nın kontrolü

İngiliz tarafında kalırken, Musul’un tam-

pon bölge olarak Fransa’nın denetime gir-

mesi planlanmıştır. Şam, Hama, Humus ve

Halep’in batısındaki topraklar Akdeniz

sahiliyle birlikte Fransızlara ayrılmıştır.

Bahsi geçen bu dört vilayet ve güneyi,

Sykes’ın 16 Aralık’ta kabine toplantısında

çizmeyi önerdiği hatta kadar, Fransız nüfu-

zu altında ilerde kurulması öngörülen Arap

devletine bırakılmıştır. Ancak Picot ve

90 Elie Kedourie, England and The Middle East…, s. 39. 91 Fromkin, a.g.e., s. 184. 92 Fitzgerald, a.g.e., s. 714.

Page 15: ORTADOĞU’DA EMPERYALİST GÜÇLERİN GİZLİ OYUNU: SYKES …§.-Dr.-İsmail... · Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması. 243 . çıkmaktadır

Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması 255

Cambon’un muhtemel yaklaşımına göre

Şerif’in sözde egemenliği, Fransa’nın siyasi

ve ekonomik etkinliğinin gölgesinde kala-

caktır. Kitchener’ın İskenderun’u alma tek-

lifine karşılık, Sykes’ın istediği Hayfa ve

Akka limanları İngiltere’ye bırakılacaktır.

Bu limanlarla, İngilizlerin nüfuzu altındaki

Mezopotamya arasında bir tren yolu yap-

ma hakkını Sykes antlaşmaya yansıtmıştır.

Fransa, doğrudan Suriye’nin sahil bölgesini

ve Kilikya’nın tamamını, dolaylı olarak da

Halep, Hama, Humus ve Şam’ı içine alan

Arap Devleti’ni kontrolü altında tutmasına

karşılık, Filistin’in Suriye’nin bir parçası

olduğu fikrinden vazgeçmiştir. Bu durum-

da Fransız sömürgecilerin la Syrie integrale’

projesi sekteye uğramıştır. Her iki tarafın

Filistin’i üzerindeki ısrarlı tavrı, bu bölge-

nin uluslararası bir yönetime tâbi olmasının

yolunu açmıştır.

Antlaşma haritasında yer alan ma-

viye boyalı kısım, direkt Fransız yöneti-

minde kalacak toprakları ifade etmekte

olup, bu bölgeleri Levanten sahili, Kilik-

ya’nın tamamı oluşturuyordu.93 İngilte-

re’nin doğrudan yönetimi altında olacak

bölgeler ise kırmızıya boyanmıştı ve bu

bölgeler, İran Körfezi’nin üst kısmından

başlayarak Bağdat’ın kuzeyine kadar uza-

nan topraklardan meydana geliyordu.94 Bu

iki doğrudan yönetim arasında kalan top-

raklar da Sykes’ın belirttiği hat tarafından

ortadan ikiye bölünmüştür ki her doğrudan

yönetimin sınırındaki alan, o ülkenin nüfuz

bölgesini işaret ediyordu. Bu paylaşım İngi-

liz devlet adamlarının Ortadoğu halklarına

bakışını yansıtması açısından dikkat çekici-

dir. Hüseyin ile yapılan görüşmelere rağ-

men hiç olmazsa plebisit şartına bağlanabi-

lecek Arapların özyönetimini öngören bir

bölgeye ne haritada ne de antlaşmada rast-

lanabilir. Ne de olsa Grey, Austen Cham-

berlain’e Kahire tarafından verilen sözler

93 CAB 24/45/17, 14 Mart 1918. 94 CAB 24/5/3, 06 Şubat 1918.

konusunda kaygılanmamasını, ‘bunların

hiç gerçekleşmeyecek hayali şatolar oldu-

ğunu’ söylemiştir.95 Yine Grey ve arkadaş-

larının, Araplar dâhil, koyu tenli halkların

kendi kendilerini yönetme becerisinden

duydukları kuşkuyla, ‘beyaz adamın yükü’

kavramının anlamını Sykes-Picot Antlaş-

ması’na yansıttıkları kolayca anlaşılabilir.

Uluslararası yönetime bırakılan Fi-

listin ise kahverengiye boyanmıştır. Bu

bölgede İngiltere’nin payına düşen Akka ve

Hayfa limanları, öngörülen demiryolunun

yapımıyla, Mezopotamya’yı Akdeniz’e

bağlamış olacaktır. Bu hat boyunca ayrılan

nüfuz bölgeleri ve direkt yönetim alanları-

nın, Hindistan ulaşımını karadan ve deniz-

den kesintisiz olarak sağlaması düşünülü-

yordu. Böylece İngiltere, De Bunsen Komi-

tesi kararlarına da uygun olarak Hindistan

yolunun güvenliğini sağlamakla kalmaya-

rak, muhtemel tehdit olan Rusya ile arasına

bir diğer süper güç olan Fransa’yı alarak

Rusya’nın Güney siyasetinin önünü de

kesmeyi başarmış oluyordu. Öte yandan

Sykes’ın Kahire’deki arkadaşları Clayton ve

Storrs, Suriye’yi kendileri yönetmek istedi-

ğinden ve Sykes’ı bu amaçla yönlendirdik-

lerinden Suriye’deki Fransız himayesinden

rahatsız olmuşlardır.96 Daha sonra Sykes ve

Picot, anlaşmaya son halini vermek ve Rus-

ya’nın da onayını almak için Petrograd’a

gitmişlerdir. Rusya’nın amacı, kendi nüfuz

sahasını Anadolu’ya doğru genişletmek,

İstanbul ve Boğazlar üstünde söz sahibi

olmaktı. Ancak bu bölgelerin bir kısmı

Fransız nüfuzu altına bırakılıyordu. Buna

ek olarak Rusya, Fransız etki alanının İran’a

kadar uzanmasına karşı çıkıyordu.97 Yine

bu görüşmelerde Kerkük vilayeti üzerinde-

ki iddialarından vazgeçmesi karşılığında,

Sivas-Harput-Kayseri bölgesi Fransa’ya

verilirken Van, Bitlis, Erzurum ve Trabzon

95 Fromkin, a.g.e., s. 178. 96 Fromkin, a.g.e., s. 186. 97 Anderson, a.g.e., s. 349.

Page 16: ORTADOĞU’DA EMPERYALİST GÜÇLERİN GİZLİ OYUNU: SYKES …§.-Dr.-İsmail... · Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması. 243 . çıkmaktadır

256

İsmail ŞAHİN & Cemile ŞAHİN & İsmail ŞÜKÜR

Rusya’ya veriliyordu.98 Pazarlıkların netice-

sinde Rusya isteklerini büyük ölçüde elde

etmeyi başarmıştı. Antlaşmaya göre Rus-

ya’ya düşen topraklar haritada sarıya bo-

yanmıştı.99

Son olarak Filistin’in siyasi duru-

munun Sykes-Picot Antlaşması’yla geldiği

noktadan bahsetmek gerekecektir. Her üç

semavi din için de kutsal kabul edilen Ku-

düs kentinin bulunduğu Filistin bölgesine,

XIX. Yüzyıl ile birlikte büyük Yahudi göçle-

ri yaşanmıştır. 1882’deki birinci Aliyah’ta*

7.000, 1904’teki ikinci Aliyah’ta 33.000 Ya-

hudi Filistin’e göç etmiş ve savaş başlama-

dan Filistin’deki toplam Yahudi nüfusu

85000’i bulmuştur.100 Fransızlar, Siyonist

davaya kuşkulu baktığı için bu ülkeden

gelebilecek siyasi desteğin ihtimali düşük-

tür. İngiliz tarafı, antlaşmanın nihai halin-

den memnun olmamakla birlikte, Filistin’in

belirsiz durumundan da memnun olmamış-

lardır. Antlaşmada, Yahudilerin durumuyla

ilgili bir karara varılmamıştır. Zaten Sykes,

Petrograd’a hareket etmeden önce, Yahudi

olan İçişleri Bakanı Herbert Samuel’den,

Siyonizm hakkında bilgi almıştır.101 Herbert

Samuel, Ocak 1915’te Filistin’in geleceğine

ilişkin hazırladığı raporda, İngiliz himaye-

sindeki Yahudi Filistin’ini savunmuştur.

Buna ek olarak Sykes Rusya’dayken, İngiliz

Dışişleri Bakanlığı, Petersburg’daki elçiliği-

ne gönderdiği telgrafta Filistin’deki Yahudi

yerleşiminin desteklenmesini öngören bir

bildirinin yayınlanması teklifinin dışişlerine

yapıldığını belirtmiştir. Bildiri teklifini ha-

zırlayan kişinin, 16 Aralık 1915’teki

Sykes’ın Filistin’i İngiltere’nin kontrol et-

mesi gerektiğini söylediği savaş komitesi

toplantısında hazır bulunan Hugh

98 Anderson, a.g.e., s. 349.

* Kelime anlamını göğe yükselmek olarak ifade

edebileceğimiz bu terim diasporadaki Yahudilerin

Filistin’e dönüşü için kullanılmıştır. 99 CAB 24/45/17, 14 Mart 1918. 100 Schneer, a.g.e., s. 34-5. 101 Fromkin, a.g.e., s. 189.

O’Beirne’nin olması, not edilmesi gereken

bir husustur.102 Savaşın seyrinin İtilaf Dev-

letleri açısından kötü gitmesi, İngilizleri

yeni arayışlara yönlendirmiştir. Fransızla-

rın, Büyük Suriye projesinin ayrılmaz bir

parçası olan Filistin’in en azından karşı

tarafa bırakılamayacağı fikri, Sykes-Picot’a

yansımıştır. Ancak bu durumda İngiltere’yi

bir anlaşmazlık durumunda bu bölgeye

bağlayan en azından uluslararası kontrolde

söz hakkı olması dışında bir politik argü-

man yoktur. Sykes-Picot ile İngilizler, Filis-

tin’e kanca atmanın kapısını aralamış ancak

öldürücü darbe henüz indirilememiştir.

Yüzyıllardan beri Hıristiyan ordularının

hayallerini süsleyen Kudüs fatihliği konusu

önemli bir husustur. Kudüs’ün alınması

uluslararası bir prestiji de beraberinde geti-

recektir. Asquith’in ardından başbakan olan

Lloyd George da aynı hayalleri görmüş

olup, George’a göre Hıristiyanlığın kutsal

yerlerinden Zeytin Dağı, Kudüs ve Beytül-

lahim* gibi bölgelerin, Ateist Fransa’ya bı-

rakılması rezalet olurdu.103 Sykes ise Kitc-

hener’ın aksine başından beri İngiltere’nin

Filistin’i ilhak etmesinden yana olmuştur.

Sykes, Siyonist davasının destek-

lenmesi talebini içeren telgraftan haberdar

olduktan sonra Picot ile Petrograd’ta Filis-

tin konusunu görüşmüş ve Picot’un bu

duruma olan tepkisini dışişlerine bildirmiş-

tir. Fransız işbirliğini, Filistin’in elde edil-

mesinden o an için öncelikli gören Dışişleri

Bakanı Grey ve onun daimi müsteşarı Ni-

colson, bu konuları Picot ile görüşmemesi

konusunda Sykes’ı uyarmıştır.104 Fransız

Başbakanı Aristide Briand, 25 Mart 1916’da

Ruslarla başlayan gizli görüşmelerde 26

Nisan’da anlaşmaya varmış ve Ruslar, Filis-

102 Elie Kedourie, Arabic Political Memoirs and other

studies, s. 238.

* Hristiyan inancına göre Hazreti İsa’nın bu kentte

doğduğuna inanılır. 103 Barr, a.g.e., s. 29. 104 Elie Kedourie, Arabic Political Memoirs and other

studies, s. 239.

Page 17: ORTADOĞU’DA EMPERYALİST GÜÇLERİN GİZLİ OYUNU: SYKES …§.-Dr.-İsmail... · Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması. 243 . çıkmaktadır

Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması 257

tin’de Fransız hâkimiyetini tanıyacaklarını

ve İngilizlere karşı Fransızları destekleye-

ceklerini taahhüt etmişlerdir.105 Filistin ko-

nusunda Sykes’ı sert şekilde uyaran Grey,

Herbert Samuel’e daha yakın durmaktadır.

Zira Sykes-Picot’un sonuçlandırılmasından

hemen sonra, Amerikan borsasında Rusla-

rın savaş için para toplamasını engelleyen

ve Amerikan kamuoyunun ve yönetiminin

Almanya’ya karşı kazanılmasında etkin

olacağı öngörülen Yahudilerin sempatisini

kazanmak için bir bildiri yayınlanmasına

Fransa’nın tepkisinin ne olacağını araştır-

masını Paris’teki İngiliz elçisinden rica et-

miştir.106 Zaten Sykes’a göre Britanya’nın

amaçlarının meşrulaştırılmasında müttefik-

lerin eline muhteşem bir silah verecek olan

Yahudi Filistin’i ile İngiliz Filistin’i birbirini

tamamlayan planlardır.107 William L.

Cleveland ve Martin Bunton’a göre İngiliz-

ler, Amerika, Rusya ve Almanya Yahudile-

rinin sempatisini kazanmak ve Süveyş Ka-

nalı’na bitişik olan bölgenin kontrolünü

sağlamak için Siyonist Filistin Davası’na

arka çıkmışlardır.108 Mayir Verete’ye göre

ise İngilizler, Filistin’i istedikleri için Siyo-

nizm’i Filistin’in işgalini meşrulaştırmada

kullanmışlardır.109

Sykes-Picot Antlaşması’nın hemen

ardından gelişen olaylar ve Balfour Dekla-

rasyonu ile resmiyet kazanan Siyonist Filis-

tin’ine İngiliz desteğinin nedenleri konu-

sunda birçok teori mevcuttur. Bu noktadan

sonra yaşanan gelişmeler araştırma konu-

muzun dışına çıkmaktadır ancak bizi ilgi-

lendiren tarafı sonradan yaşanan bu geliş-

105 Fromkin, a.g.e., s. 189. 106 Barr, a.g.e., s. 28. 107 Elie Kedourie, Arabic Political Memoirs and other

studies, s. 240. 108 William L. Cleveland, Martin Burton, A History of

the Modern Middle East, Westview Press, Philadelphia,

2009, s. 163. 109 Mark Levene, “The Balfour Declaration: A Case of

Mistaken Identity”, The English Historical Review, Vol.

107, No. 422 (Jan., 1992), pp. 54-77, s. 55.

melerle Sykes-Picot Antlaşması’ndaki

hükmün bağlantısının ne olabileceği husu-

sudur. Fransa Suriye’deki tarihi iddiaları-

nın resmen kabulü noktasında ‘Tam Suriye’

hedefinden bir süreliğine ayrılmış olabilir.

Ancak Rusya ile sonradan yaptıkları pazar-

lıkta bu amaçlarından tam olarak vazgeç-

mediklerini anlıyoruz. Bu noktada İngiliz

tarafını daha öncesinde belirttiğimiz gibi

Filistin’e bağlayan, uluslararası yönetimde

yer alma hakkı ve askeri güçten başka bir

şey yoktur. Ve hatta Filistin, Sykes-Picot

Antlaşması’yla elde ettiği Hayfa ve Akka

limanları ile Mezopotamya arasında engel

oluşturmakta olup, Fransızların ya da baş-

ka bir gücün sonradan burayı kontrolüne

geçirmesi, Süveyş Kanalı’nı ve hatta Hin-

distan’ın yakın kara ve deniz yolu güvenli-

ğini tehlikeye düşürebilirdi. Yahudilerin bu

anlamda İngilizlerin himayesinde bölgeye

yerleştirilip daha sonrasında İngiliz çıkarla-

rına hizmet etmek için kullanılabileceği

düşünülmüş olabilir. Sykes-Picot adıyla

anılan İngiliz-Fransız görüşmeleri, bu poli-

tikaların uygulanmasından önce Filistin

konusunda İngiliz niyetini belirtmesi ve

sonrasında oluşturulabilecek politikalar için

zemin hazırlaması bakımından anlamlıdır.

SONUÇ

Sykes-Picot Antlaşması, Birinci

Dünya Savaşı sırasında İngiltere ve Fransa

öncülüğünde hazırlanan ve Osmanlı İmpa-

ratorluğu’nu bölmeyi amaçlayan gizli bir

antlaşmadır. Bu antlaşma neticesinde, Os-

manlı topraklarının büyük bir kısmı; İngil-

tere, Fransa, Rusya ve İtalya arasında pay-

laştırılırken, İmparatorluğun Arap coğraf-

yasında bağımsız bir Arap devletinin ku-

rulması planlanmıştır. İngiltere, Fransa ve

Rusya arasında gerçekleştirilen mektup

teatisi neticesinde şekillenen antlaşmadan

İtalya ve Japonya da haberdar edilmiştir.

Antlaşma sonucunda hazırlanan haritaya

(ek 2) bakıldığında, bu haritanın ileride

yapılacak birçok belgeye zemin oluşturdu-

Page 18: ORTADOĞU’DA EMPERYALİST GÜÇLERİN GİZLİ OYUNU: SYKES …§.-Dr.-İsmail... · Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması. 243 . çıkmaktadır

258

İsmail ŞAHİN & Cemile ŞAHİN & İsmail ŞÜKÜR

ğu görülmektedir. Balfour Deklarasyonu,

Paris Barış Antlaşması, Sevr Antlaşması ve

San Remo Konferansı bunların en bilinenle-

ridir. Ayrıca Birinci Dünya Savaşı boyunca

İngiltere müttefiklerine ve diğer ülkelere bu

belge çerçevesinde bir siyasi davranış geliş-

tirmiştir.

Sykes-Picot Antlaşması olarak ta-

rihte yerini alan bu antlaşmayla, taraflar

bölgeyi doğrudan idare etme niyetine gir-

mişlerdir. Sömürge yönetiminde yetişmiş

kişilerin çizdiği haritada, bölgenin beşeri,

siyasi, dini ve coğrafi yapısından ziyade

sömürgeci devletlerin çıkarları dikkate

alınmıştır. Haritaya göre şekillendirilmeye

çalışılan siyasi yapılar bölgeyi, uzun yıllar

etkisi altına alacak milliyetçilik, mezhep

çatışmaları ve kimlik sorunları başta olmak

üzere birçok siyasi, sosyal, dini ve askeri

sorunlar yumağı içinde debelenmeye itmiş-

tir. Diğer bir ifadeyle Sykes-Picot Antlaş-

ması’nı planlayan zihniyet, bölgeyi kaosa

sürüklemiştir.

Günümüzde Ortadoğu’da yaşanan

sorunların temelinde, İngiltere ve Fran-

sa’nın bölgesel çıkarlarının oynamış olduğu

kilit rol göz ardı edilemez bir gerçek olarak

karşımızda durmaktadır. Bu bağlamda

Sykes-Picot Antlaşması, uluslararası ilişki-

lerin realist dünyasının ‘böl ve yönet’ me-

todunun tarihteki en güzel örneklerinden

biri olarak gösterilebilir. Ayrıca, İngiltere

‘Büyük Arap Krallığı’ vaadiyle desteğini

kazandığı Şerif Hüseyin önderliğindeki

Arapları, Sykes-Picot Antlaşması ile aldat-

mış, onlara verdiği sözü boşa çıkarmıştır.

Sykes-Picot Antlaşması’nda önemli

olan İngiltere ve Fransa’nın bölgesel çıkar-

larını azami ölçüde gerçekleştirmektir. Fa-

kat bu yapılırken bölgedeki güç dengesinin

de aynı ölçüde korunmasına özen gösteril-

miştir. Mesela, 1878 yılında Kıbrıs’ın idare-

sini ele geçiren İngiltere, adayı 5 Kasım

1914 tarihinde ilhak etmesine rağmen

Sykes-Picot Antlaşması’nda Fransa’nın

bölgesel güvenliğini ve çıkarlarını korumak

adına Fransız Hükümeti’nin rızasını almak-

sızın, Kıbrıs’ın herhangi bir üçüncü güce

bırakılması hususunda görüşmelere gitme-

yeceğini taahhüt etmiştir.

Son olarak, Sykes-Picot Antlaşması

tam olarak uygulanmasa bile, yüzyıllardır

bölgede hâkim olan dengeyi bozan ilk ulus-

lararası belge olması bakımından çok

önemlidir. Bu antlaşma ve sonrasında buna

eklenen bazı antlaşmalar, Avrupalı güçlerin

Küçük Asya olarak tabir ettikleri bölgede

toprak iddialarını yansıtması açısından

oldukça dikkat çekicidir. Savaş sonrasında

ortaya çıkan Sevr Antlaşması ve Anado-

lu’daki işgallerin bu antlaşmadaki toprak

iddialarıyla benzerlik gösterdiği ve aynı

düşüncenin bir ürünü olduğu, hatırda tu-

tulması gereken bir husustur.

KAYNAKÇA

Ahmad, Feroz, “War and Society Under the

Young Turks, 1908-1918”, Review

(Fernand Braudel Center) Vol. 11,

No.2, Ottoman Empire: Ninteenth-

Century Transformations (Spring,

1988), pp. 265-286.

Anderson, Matthew Smith, Doğu Sorunu

1774-1923, Uluslararası İlişkiler Üze-

rine Bir İnceleme, Çev. İdil Eser, Yapı

Kredi Yayınları, İstanbul, 2010.

Andrew, C. M., Kanya-Forstner, A.S., “The

French Colonial Party and French

Colonial War Aims, 1914-1918”, The

Historical Journal, Vol. 17,

No.1(Mar., 1974), pp. 79-106.

Barr, James, A Line in the Sand: The Anglo-

French Struggle for the Middle East,

1914-1948, W.W. Nor-

ton&Company, New York, 2012.

Cleveland, William L., BURTON, Martin, A

History of the Modern Middle East,

Westview Press, Philadelphia, 2009.

Djalili, Mohammad-Reza, KELLNER, Thi-

erry, İran’ın Son İki Yüzyıllık Tarihi,

Çev. Reşat Uzmen, Bilge Kültür Sa-

nat Yayınları, İstanbul, 2011.

Page 19: ORTADOĞU’DA EMPERYALİST GÜÇLERİN GİZLİ OYUNU: SYKES …§.-Dr.-İsmail... · Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması. 243 . çıkmaktadır

Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması 259

Fitzgerald, Edward Peter, “France’s Middle

Eastern Ambitions, Sykes-Picot Ne-

gotiations, and Oil Fields of Mosul,

1915-1918”, The Journal of Modern

History, Vol. 66, No. 4(Dec., 1994),

pp. 697-725.

Fromkin, David, Barışa Son Veren Barış,

Modern Ortadoğu Nasıl Yaratıldı

1914-1922, Çev. Mehmet Harmancı,

Sabah Kitapları, İstanbul, 1993.

Helmreich, Paul C., Sevr Entrikaları, Büyük

Güçler, Maşalar, Gizli Anlaşmalar ve

Türkiye’nin Taksimi, Çev. Şerif Erol,

Sabah Kitapları, İstanbul, 1996.

Kedourie, Elie, “Cairo and Khartoum on

the Arab Question, 1915-18”, The

Historical Journal, Vol. 7, No:

2(1964), pp. 280-297.

Kedourie, Elie, Arabic Political Memoirs and

other studies, Frank Cass, London,

1974.

Kedourie, Elie, England and The Middle East,

The Destruction of the Ottoman Empi-

re 1914-1921, Mansell Publishing

Limited, London, 1987.

Kent, Marian, The Great Powers and the End

of the Ottoman Empire, Frank Cass,

London, 1996.

Klieman, Aaron S., “Britain War Aims in

the Middle East in 1915”, Journal of

Contemporary History, Vol. 3, No. 3

The Middle East(July, 1968), pp.

237-251.

Leslie, Shane, Mark Sykes His Life And Let-

ters, Cassell And Company, LTD,

London, 1923.

Levene, Mark, “The Balfour Declaration: A

Case of Mistaken Identity”, The

English Historical Review, Vol. 107,

No. 422 (Jan., 1992), pp. 54-77.

Nevakivi, Jukka, Britain, France and Arab

Middle East 1914-1920, University

London Historical Study, The Ath-

lone Press, London, 1969.

RİSLEY II, Dart Brooks, British Interests and

the Partition of Mosul, BA Thesis,

The University of Texas at Austin,

May 2010.

Rothwell, V. H., “Mesopotamia in British

War Aims, 1914-1918”, The Histori-

cal Journal, Vol. 13, No. 2 (Jun.,

1970), pp. 273-294.

Schneer, Jonathan, Balfour Deklarasyonu,

Arap-İsrail Çatışmasının Kökenleri,

Çev. Ali Cevat Akkoyunlu, Kırmızı

Kedi Yayınevi, İstanbul, 2011.

Şahin, İsmail, Şahin, Cemile, Yüce, “Birinci

Dünya Savaşı Sonrası İngiltere’nin

Irak’ta Devlet Kurma Çabaları”,

Gazi Akademik Bakış Dergisi, C. 8, S.

15, Kış 2014, ss. 105-132.

Page 20: ORTADOĞU’DA EMPERYALİST GÜÇLERİN GİZLİ OYUNU: SYKES …§.-Dr.-İsmail... · Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması. 243 . çıkmaktadır

260

İsmail ŞAHİN & Cemile ŞAHİN & İsmail ŞÜKÜR

EKLER

EK 1: Sykes-Picot Antlaşması110

Sir Edward Grey’in Cambon’a Mektubu

(Gizli.)

Dışişleri Bakanlığı, 16 Mayıs 1916

Ekselansları,

Bu ayın dokuzunda göndermiş olduğunuz mektubunuzu almak şerefine nail oldum.

Mektubunuzda, Fransa Hükümeti’nin müstakbel bir Arap devletinin ya da Devletler Konfede-

rasyonu’nun ve Suriye’nin Fransız çıkarlarının hâkim bulunduğu bölgelerinin sınırlarını kabul

ettiğini; ama bunun, Londra ve Petrograd’taki son görüşmelerden çıkan sonuçlar gibi belirli

koşullarla birlikte olacağını ifade ediyorsunuz.

Ekselanslarına cevaben şunu belirtmeyi şeref sayarım ki, projenin şimdiki haliyle oldu-

ğu gibi kabul edilmesi, İngiliz çıkarlarından kayda değer ölçüde feragat edilmesi anlamına ge-

lecektir; ama Majesteleri’nin Hükümeti Türkiye’de daha münasip bir iç siyasi ortam yaratılma-

sının Müttefik davasına sağlayacağı yararı gördüğü için, şu anda varılan anlaşmayı kabul et-

meye hazırdırlar. Şu şartla ki; Arapların işbirliği güvence altında olacak, Araplar koşulları yeri-

ne getirecek ve Humus, Hama, Şam ve Halep şehirlerini ellerinde tutacaklardır.

O halde, Fransız ve İngiliz Hükümetleri karşılıklı olarak şunları anlamaktadır:

1. Fransa ve İngiltere ilişikteki haritada (A) ve (B) olarak işaretlenen bölgelerde, bir

Arap liderin hükümdarlığı altında bağımsız bir Arap Devletini ya da bir Arap Devletler Konfe-

derasyonu’nu tanıyacak ve destekleyeceklerdir. Fransa (A) bölgesinde, İngiltere (B) bölgesinde

yerel fonlar ve girişim hakkı önceliğine sahip olacaklardır. Arap Devleti’nin ya da Arap Devlet-

ler Konfederasyonu’nun talebi üzerine Fransa sadece (A) bölgesinde, İngiltere sadece (B) bölge-

sinde yabancı memur ya da danışman sağlayabileceklerdir.

2. Mavi alanda Fransa’ya, kırmızı alanda İngiltere’ye arzu ettikleri ve Arap Devleti ya

da Arap Devletler Konfederasyonu için uygun olduğunu düşündükleri, doğrudan ya da dolaylı

idareyi ya da denetimi kurmalarına izin verilecektir.

3. Kahverengi bölgede uluslararası bir idare tesis edilecektir. Bu idarenin biçimine Rus-

ya, ardından diğer Müttefikler ve Mekke Şerifi’nin temsilcileriyle incelemeler yapıldıktan sonra

karar verilecektir.

4. İngiltere’ye, 1) Hayfa ve Akka limanları, 2) (A) bölgesindeki Fırat ve Dicle’den (B)

bölgesine su tedariki garantisi verilecektir. Majesteleri‘nin Hükümeti, önceden Fransız Hükü-

meti’nin rızasını almaksızın, Kıbrıs’ın herhangi bir üçüncü güce bırakılması hususunda görüş-

melere gitmeyeceğini taahhüt eder.

5. İngiliz ticareti hususunda, İskenderun serbest liman olacak ve İngiliz gemiciliği ya da

malları için fiyat ayrımı olmayacaktır. Fransa’nın malları için, bu mallar mavi bölge, (A) bölgesi

ya da (B) bölgesinden yola çıksalar ya da buralara gelseler de, Hayfa’da ve kahverengi bölgede

kalan İngiliz demir yollarında serbest geçiş hakkı olacaktır. Fransız mallarına hiçbir demiryolu

üzerinde ya da Fransız gemilerine mezkûr bölgelere hizmet veren hiçbir limanda, dolaylı ya da

doğrudan, ayrım yapılmayacaktır.

6. Fırat Vadisi yoluyla Bağdat’ı Halep’e bağlayan bir demiryolu hattı tamamlanana ve

sonra sadece iki hükümetin karşılıklı rızası sağlanana kadar, Bağdat Demiryolu (A) bölgesinde

güneye doğru Musul’un ilerisine ve (B) bölgesinde kuzeye doğru Samara’nın ilerisine uzatıl-

110 CAB 24/9/71, Nisan 1917.

Page 21: ORTADOĞU’DA EMPERYALİST GÜÇLERİN GİZLİ OYUNU: SYKES …§.-Dr.-İsmail... · Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması. 243 . çıkmaktadır

Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması 261

mayacaktır.

7. İngiltere Hayfa’yı (B) bölgesine bağlayan bir demiryolu yapımı idaresi ve tek sahibi

olma hakkına sahip olacaktır. Böyle bir hattı her zaman için askeri sevkiyat amacıyla kullanmak

hakkı bakidir.

İki hükümet tarafından da anlaşılmalıdır ki, bu hat Bağdat ve Hayfa’nın demiryoluyla

birbirlerine bağlanmasını kolaylaştırmak için olacaktır. Şu da ayrıca bilinmelidir ki, şayet mü-

hendislikten kaynaklanan zorluklar ve bu bağlantı hattını kahverengi bölgede tutmasının getir-

diği masraflar projeyi uygulanamaz kılarsa, Fransa Hükümeti bahsi geçen demiryolunun (B)

bölgesine ulaşmadan önce Banias-Keis Marib-Salkhad Tell Otsda-Mesmie güzergâhını kat etme

olasılığını değerlendirmeye hazır olacaktır.

8. Hâlihazırdaki Türk gümrük tarifeleri, (A) ve (B) bölgelerinin yanı sıra tüm mavi ve

kırmızı alanlarda da yirmi yıl süreyle yürürlükte kalacak ve iki güç arasında anlaşma sağlan-

maksızın gümrük resmi oranlarında bir artış ya da kıymet üzerinden belirlenen oranlardan

başka oranlara dönüşüm yapılmayacaktır.

Yukarda bahsi geçen bölgelerin hiçbiri arasında gümrük sınırı olmayacaktır. Bölgeye

gelen mallara uygulanabilecek gümrük vergileri limanda toplanacak ve bölge idaresine teslim

edilecektir.

9. Fransız Hükümeti hiçbir suretle, mavi bölgedeki haklarını Arap Devleti ya da Arap

Devletler Konfederasyonu dışında bir üçüncü güce, Majesteleri’nin Hükümeti’yle önceden an-

laşma sağlamadan vermeyecek ve bu hususta görüşmelere girmeyecektir. Majesteleri’nin Hü-

kümeti de kırmızı bölgeye ilişkin olarak Fransız Hükümeti karşısında benzer taahhüdü üstlene-

cektir.

10. İngiliz ve Fransız Hükümetleri, Arap Devleti’nin hamileri olarak, Arabistan yarıma-

dasında toprak edinmeyecek ve bir üçüncü gücün toprak edinmesine rıza göstermeyeceklerdir.

Bunun yanı sıra, bir üçüncü gücün, Kızıldeniz’in doğu kıyısında ya da adalarında deniz üssü

kurmasına da rıza gösterilmeyecektir. Öte yandan, bu, Türklerin son zamanlarda sergilediği

saldırganlığın sonucu olarak zorunluluk arz edebileceği üzere, Aden hududunda düzenlemeler

yapılmasına engel değildir.

11. Arap Devleti ya da Arap Devletler Konfederasyonu’nun sınırlarına ilişkin görüşme-

ler, bugüne kadar olduğu gibi iki güç adına aynı vasıtayla sürdürülecektir.

12. Arap topraklarına silah ithalini denetlemeye yönelik önlemler iki Hükümet tarafın-

dan değerlendirilecektir.

Anlaşmayı tamamlamak adına şunu da belirtmeyi şeref addederim ki; Majesteleri’nin

Hükümeti Rus Hükümeti’ne, bu ikincisiyle Ekselanslarının Hükümeti’nin 26 Nisan tarihinde

yaptığına benzer biçimde, Hükümet mektuplarının değiş tokuşunu teklif etmektedir. Bu mek-

tupların nüshaları, değiş tokuş gerçekleşir gerçekleşmez, Ekselanslarımıza iletilecektir. Ekse-

lanslarınıza şunu da hatırlatmak isterim ki; bu anlaşmanın sonuca bağlanmasıyla birlikte, pratik

nedenlerle, İtalya ve Müttefikler arasında 26 Nisan 1915 tarihinde yapılan anlaşmanın 9. Mad-

desine göre, İtalya’nın Asya Türkiye’si üzerinde yapılacak herhangi bir taksimat ya da yeniden

düzenlemede pay hakkı sorunu doğmaktadır. Majesteleri’nin Hükümeti ayrıca Japon Hüküme-

ti’nin de şu anda varılan anlaşmadan haberdar edilmesi gerektiğini düşünmektedir.

Bilgilerinize sunarım.

E. GREY

Page 22: ORTADOĞU’DA EMPERYALİST GÜÇLERİN GİZLİ OYUNU: SYKES …§.-Dr.-İsmail... · Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Gizli Oyunu: Sykes-Pıcot Antlaşması. 243 . çıkmaktadır

262

İsmail ŞAHİN & Cemile ŞAHİN & İsmail ŞÜKÜR

EK 2: Sykes-Picot Antlaşması’nı Gösterir Harita

Şekil 1: İngiliz Arşivinde Yer Alan Sykes-Picot Antlaşması’nı Gösterir Harita

Kaynak: CAB 24/45/17, 14 Mart 1918.