Upload
others
View
15
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ PSİKOLOJİ (SOSYAL PSİKOLOJİ) ANABİLİM DALI
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN YEME TUTUMLARI, BENLİK ALGISI, VÜCUT ALGISI VE STRES BELİRTİLERİ
AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI
Yüksek Lisans Tezi
Ayça Hande Kundakcı
Tez Danışmanı Prof Dr Selim Hovardaoğlu
Ankara 2005
T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ PSİKOLOJİ (SOSYAL PSİKOLOJİ) ANABİLİM DALI
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN YEME TUTUMLARI, BENLİK ALGISI,
VÜCUT ALGISI VE STRES BELİRTİLERİ AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI
Yüksek Lisans Tezi
Tez Danışmanı Prof. Dr. Selim Hovardaoğlu
Tez Jürisi Üyeleri
Adı ve Soyadı İmza
...................................................................... ...............................
...................................................................... ...............................
...................................................................... ...............................
Tez Sınavı Tarihi ...................................
I
TEŞEKKÜR
Bu araştırma süreci boyunca, bana verdiği destek, gösterdiği anlayış ve sabır için
danışman hocam Prof Dr Selim Hovardaoğlu’na teşekkürlerimi sunarım.
Katkılarından ve desteklerinden ötürü değerli hocalarım
Doç Dr Gülsen Erden’e ve Doç Dr Birgül Piyal’e teşekkür ederim.
Ve son olarak, Anneme ve Babama “her şey için” sonsuz teşekkürler...
II
İÇİNDEKİLER
Sayfa
BÖLÜM I
GİRİŞ 1
I.1. Gençlik Döneminde Beslenme Alışkanlıkları............................................3
I.2. Beslenme Alışkanlıklarının Benlik Algısı ile İlişkisi ................................6
I.3. Beslenme Alışkanlıklarının Vücut Algısı ile İlişkisi .................................9
I.4. Beslenme Alışkanlıklarının Stres ile İlişkisi ............................................12
I.5. Araştırmanın Amacı .................................................................................16
BÖLÜM II
YÖNTEM 18
II.1. Katılımcılar..............................................................................................18
II.2. Veri Toplama Araçları.............................................................................19
II.2.1. Üniversite Öğrencileri için Benlik Algısı Ölçeği.....................19
II.2.2. Vücut Algısı Ölçeği .................................................................24
II.2.3. Beslenme Alışkanlıkları Ölçeği ...............................................25
II.2.4. Stres Belirtileri Ölçeği..............................................................27
II.2. İşlem........................................................................................................28
III
Sayfa
BÖLÜM III 29
BULGULAR 29
III.1. Benlik Algısı Ölçeği’ne İlişkin Bulgular...............................................29
III.2. Vücut Algısı Ölçeği’ne İlişkin Bulgular................................................59
III.3. Beslenme Alışkanlıkları Ölçeği’ne İlişkin Bulgular..............................61
III.4. Stres Belirtileri Ölçeği’ne İlişkin Bulgular............................................73
III.5. Tüm Toplamlar için Çoklu Regrasyon Analizine İlişkin Bulgular........82
BÖLÜM IV 85
TARTIŞMA 85
IV.1. Benlik Algısı Ölçeği’ne İlişkin Bulguların Tartışılması........................86
IV.2. Vücut Algısı Ölçeği’ne İlişkin Bulguların Tartışılması.........................89
IV.3. Beslenme Alışkanlıkları Ölçeği’ne İlişkin Bulguların Tartışılması.......90
IV.4. Stres Belirtileri Ölçeği’ne İlişkin Bulguların Tartışılması.....................93
IV.5. Tüm Toplamlar için Çoklu Regrasyon Analizine İlişkin
Bulguların Tartışılması...........................................................................95
IV.6. Sonuç ve Öneriler...................................................................................96
ÖZET 97
SUMMARY 99
KAYNAKÇA 101
IV
EKLER
Sayfa
Ek-1 Katılımcıların devam ettikleri üniversiteler ve sınıflarına ilişkin
frekans ve yüzdeler .............................................................................113
Ek–2 Benlik algısı, Vücut algısı, Beslenme alışkanlıkları ve
Stres belirtileri arasındaki korelasyonlar .............................................114
Ek–3 Üniversite Öğrencileri için Benlik Algısı Ölçeği ...............................116
Ek-4 Vücut Algısı Ölçeği ............................................................................123
Ek-5 Beslenme Alışkanlıkları Ölçeği ..........................................................125
Ek-6 Stres Belirtileri Ölçeği ........................................................................130
V
KISALTMALAR
BAÖ: Benlik Algısı Ölçeği
VAÖ: Vücut Algısı Ölçeği
Beslenme AÖ: Beslenme Alışkanlıkları Ölçeği
SBÖ: Stres Belirtileri Ölçeği
BKİ: Beden – kitle İndeksi
VI
ÇİZELGELER
Sayfa
Çizelge III.1.1. BAÖ’nün Akademik Yeterlik alt ölçeğine ilişkin ortalamalar ve
standart sapmalar ............................................................................30
Çizelge III.1.2. BAÖ’nün Akademik Yeterlik alt ölçeğine uygulanan
varyans analizi sonuçları.................................................................31
Çizelge III.1.3 BAÖ’nün Sosyal Onay alt ölçeğine ilişkin ortalamalar ve standart
sapmalar ..........................................................................................33
Çizelge III.1.4 BAÖ’nün Sosyal Onay alt ölçeğine uygulanan
varyans analizi sonuçları.................................................................34
Çizelge III.1.5. BAÖ’nün Atletik Yeterlik alt ölçeğine ilişkin ortalamalar ve
standart sapmalar ............................................................................35
Çizelge III.1.6. BAÖ’nün Atletik Yeterlik alt ölçeğine uygulanan
varyans analizi sonuçları.................................................................36
Çizelge III.1.7. BAÖ’nün Fiziksel Görünüm alt ölçeğine ilişkin ortalamalar ve
standart sapmalar ............................................................................37
Çizelge III.1.8. BAÖ’nün Fiziksel Görünüm alt ölçeğine uygulanan
varyans analizi sonuçları.................................................................38
Çizelge III.1.9. BAÖ’nün Yakın Arkadaşlıklar alt ölçeğine ilişkin ortalamalar ve
standart sapmalar ............................................................................40
Çizelge III.1.10. BAÖ’nün Yakın Arkadaşlıklar alt ölçeğine uygulanan
varyans analizi sonuçları.................................................................41
Çizelge III.1.11. BAÖ’nün Romantik İlişkiler alt ölçeğine ilişkin ortalamalar ve
standart sapmalar.............................................................................43
VII
Sayfa Çizelge III.1.12. BAÖ’nün Romantik İlişkiler alt ölçeğine uygulanan
varyans analizi sonuçları.................................................................44
Çizelge III.1.13. BAÖ’nün Mesleki Yeterlik alt ölçeğine ilişkin ortalamalar ve
standart sapmalar ............................................................................45
Çizelge III.1.14. BAÖ’nün Mesleki Yeterlik alt ölçeğine uygulanan
varyans analizi sonuçları.................................................................46
Çizelge III.1.15. BAÖ’nün Yaratıcılık alt ölçeğine ilişkin ortalamalar ve standart
sapmalar ..........................................................................................47
Çizelge III.1.16. BAÖ’nün Yaratıcılık alt ölçeğine uygulanan
varyans analizi sonuçları.................................................................48
Çizelge III.1.17. BAÖ’nün Ana-babayla İlişkiler alt ölçeğine ilişkin ortalamalar
ve standart sapmalar ........................................................................49
Çizelge III.1.18. BAÖ’nün Ana-Babayla İlişkiler alt ölçeğine uygulanan
varyans analizi sonuçları.................................................................50
Çizelge III.1.19. BAÖ’nün Mizah Anlayışı alt ölçeğine ilişkin ortalamalar ve
standart sapmalar ............................................................................51
Çizelge III.1.20. BAÖ’nün Mizah Anlayışı alt ölçeğine uygulanan
varyans analizi sonuçları.................................................................52
Çizelge III.1.21. BAÖ’nün Ahlaki Standartlar alt ölçeğine ilişkin ortalamalar ve
standart sapmalar ............................................................................53
Çizelge III.1.22. BAÖ’nün Ahlaki Standartlar alt ölçeğine uygulanan
varyans analizi sonuçları.................................................................54
VIII
Sayfa
Çizelge III.1.23. BAÖ’nün Zihinsel Yetenek alt ölçeğine ilişkin ortalamalar ve
standart sapmalar ............................................................................55
Çizelge III.1.24. BAÖ’nün Zihinsel Yetenek alt ölçeğine uygulanan
varyans analizi sonuçları.................................................................56
Çizelge III.1.25. BAÖ’nün Bütünsel Özdeğer alt ölçeğine ilişkin ortalamalar ve
standart sapmalar ............................................................................57
Çizelge III.1.26. BAÖ’nün Bütünsel Özdeğer alt ölçeğine uygulanan
varyans analizi sonuçları.................................................................58
Çizelge III.2.1. VAÖ’ye ilişkin ortalamalar ve standart sapmalar.............................59
Çizelge III.2.2. VAÖ’ye uygulanan varyans analizi sonuçları..................................60
Çizelge III.3.1. Beslenme AÖ’nün alt ölçeklerine ilişkin ortalamalar ve
standart sapmalar.............................................................................62
Çizelge III.3.2. Beslenme AÖ’nün Şişmanlığa karşı önyargılar alt ölçeğine
uygulanan varyans analizi sonuçları...............................................63
Çizelge III.3.3 Cinsiyet, Yer ve Bölüme göre öğrencilerin Şişmanlığa Karşı
Önyargılar alt ölçeğinden aldıkları puanlara ilişkin ortalamalar.....64
Çizelge III.3.4. Beslenme Alışkanlıkları Ölçeği’nin Şişmanlığın getirdiği
olumlu ve olumsuz düşünceler alt ölçeğine uygulanan
varyans analizi sonuçları................................................................66
Çizelge III.3.5. Beslenme Alışkanlıkları Ölçeği’nin Şişmanlığa karşı kendilik
algıları alt ölçeğine uygulanan varyans analizi sonuçları...............67
Çizelge III.3.6. Beslenme Alışkanlıkları Ölçeği’nin Yemek yeme davranışları
alt ölçeğine uygulanan varyans analizi sonuçları...........................69
IX
Sayfa
Çizelge.III.3.7. Cinsiyet ve Yer değişkenlerine göre üniversite öğrencilerinin
Yemek Yeme Davranışları alt ölçeğinden aldıkları puanlara
ilişkin ortalamalar............................................................................70
Çizelge III.3.8. Yer ve Bölüm değişkenlerine göre üniversite öğrencilerinin
Yemek Yeme Davranışları alt ölçeğinden aldıkları puanlara
ilişkin ortalamalar............................................................................71
Çizelge III.3.9 Cinsiyet, Yer ve Bölüme göre öğrencilerin Yemek Yeme
Davranışları alt ölçeğinden aldıkları puanlara ilişkin ortalamalar...72
Çizelge III.4.1. SBÖ’nün alt ölçeklerine ilişkin ortalamalar ve
standart sapmalar..............................................................................74
Çizelge III.4.2. SBÖ’nün Bilişsel-duyusal yakınma alt ölçeğine uygulanan
varyans analizi sonuçları.................................................................75
Çizelge III.4.3. Cinsiyet ve Bölüm değişkenlerine göre üniversite öğrencilerinin
Bilişsel-duyusal yakınma alt ölçeğinden aldıkları puanlara
ilişkin ortalamalar............................................................................76
Çizelge III.4.4. SBÖ’nün Fizyolojik yakınma alt ölçeğine uygulanan
varyans analizi sonuçları.................................................................78
Çizelge III.4.5. Cinsiyet ve Yer değişkenlerine göre üniversite öğrencilerinin
Fizyolojik Yakınma alt ölçeğinden aldıkları puanlara ilişkin
ortalamalar.......................................................................................79
Çizelge III.4.6. SBÖ’nün Ağrı yakınma alt ölçeğine uygulanan
varyans analizi sonuçları.................................................................81
X
Sayfa
Çizelge III.5.1 Aşamalı Çoklu Regrasyon Denklemine Giriş Sırasına göre
Değişkenlerin Etkileri......................................................................83
1
BÖLÜM I
GİRİŞ
Günümüzde beslenme alışkanlıkları çeşitli yönleriyle ele alınan ve çok
tartışılan bir konu haline gelmiştir. Beslenme alışkanlıkları bir gereksinim olmaktan
çok geleneklerle biçimlenmeye başlamakta, bilinçsiz beslenme, dengesiz yeme
alışkanlığı, yemek sırasında başka şeylerle ilgilenme, hızlı yemek yeme,
zamansızlıktan yakınıp yemek yemenin geçiştirilmesi gibi yeni alışkanlıklara
dönüşmektedir. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde şişmanlığın yan ısıra
zayıflık, bodurluk vb. yetersiz beslenmenin yol açtığı sorunlar vardır. Geçiş ülkeleri
olarak tanımlanan ülkelerin pek çoğunda ise şişmanlıktan zayıflığa kadar çok geniş
bir boyutu olan sorunlar zinciri görülmektedir (Attila, 1995). Özellikle gelişmiş
ülkelerde günümüz insanının hızlı yaşam temposu nedeni ile fast-food tüketiminin
yaygınlaşmış ve bu tür beslenme alışkanlıklarına yönelik olarak verilen hizmet bir
endüstri haline gelmiştir. Gelişmiş ülkelerde beslenme alışkanlıklarındaki değişimler,
beslenme bozukluklarına kadar varan birçok sorunu karşımıza çıkarmaktadır.
Beslenme bozuklukları sonucunda; obezite, yüksek tansiyon, kalp-damar
hastalıkları vb. fiziksel sağlık sorunlarının görülme sıklığını artmış ve beraberinde
beslenmenin psikolojik yönünün daha fazla ele alınması gerekliliğini doğurmuştur.
Çünkü beslenmenin, fizyolojik yönü kadar psikolojik yönü de vardır. Sağlıklı bir
2
yaşam sürdürebilmek için, kişilerin sağlıklı doğru beslenme davranışlarını erken
yaşta öğrenmeleri çok önemlidir. Kişinin yaşamının sonraki dönemlerinde istenen
yönde sağlık davranışında bulunması ancak bu durumda sağlanabilecektir ve
beslenme bozukluklarının sonucu olan fizyolojik ve psikolojik sorunların önü
alınabilecektir. Araştırmalar, beslenme şeklinin seçimine yönelik şemaların gençlik
döneminde oluştuğunu ve erişkin dönemde sürdüğünü göstermektedir (Kelder ve
ark., 1994). Beslenme alışkanlıkları özellikle gençlerde güzel görünme isteğinin
gereklerine göre biçimlendirilmekte, benlik ve vücut algısındaki değişimler, ailenin,
toplumun beklentilerine ilişkin algılanan baskının önemini göstermektedir. Beslenme
alışkanlıkları ile ilgili araştırmalar, bu alanın tanınmasına ve psikolojik yönünün
anlaşılmasına önemli katkılar sağlayacaktır.
I.1. Gençlik Döneminde Beslenme Alışkanlıkları
Yemek yeme dürtüsü ile ilgili bozuklukları, vücut ağırlığı takıntısı, vücudun
şekli ile ilgili olumsuz düşünceler ve beraberinde getirdiği duygulanım
bozukluklarının olduğu özel bir hastalık grubudur. Yeme bozuklukları toplumda %3-
10 arası sıklıkta görülür. Bu tür bozukluklar kişinin genel vücut sağlığını etkileyecek
kadar güçlü olan hastalıklardır. Anorexia Nervosa (Anoreksi), Bulimia Nervosa
(Bulimi) ve Sınıflandırılamayan Yeme Bozuklukları olarak ana üç gruba ayrılırlar.
Anoreksi yemek yemeyi tamamen durdurma, Bulimia aşırı yemek yeme ve
sonrasında bu yenilenleri çıkarma girişimleri olarak tarif edilebilir.
Sınıflandırılamayan yeme bozuklukları ise aşırı yemek yeme ancak daha sonra bunu
3
çıkarma girişiminde bulunmama, yemeği çiğnedikten sonra yutmadan çıkarma ve
diğer normal dışı yemek yeme alışkanlıklarıyla seyreden özel bir yeme bozukluğu
türüdür. Kişinin tüm hayatını derinden ve çeşitli yönleriyle etkileyen bu
bozuklukların yanısıra, etkileri klinik olarak bu netlikte izlenmeyen, psikolojik ve
sosyal yönü ağır basan beslenme bozuklukları da görülmektedir (Ergin, 2000).
Gençlik; fiziksel, biyokimyasal, ruhsal ve sosyal yönden hızlı büyüme,
gelişme ve olgunlaşma süreçleri ile çocukluktan yetişkinliğe geçilen dönemdir. Hızlı
büyüme ve gelişme besin gereksinimlerini de artırmaktadır. Bu dönemde artan besin
gereksinmelerinin karşılanmasında çeşitli sorunlar ortaya çıkabilir. Bu sorunların bir
bölümü gencin yaşam şekliyle, diğer bir bölümü bilinçsizlik sonucu edinilen yanlış
alışkanlıklarla ilgili olabilir. Bu dönemde edinilen olumlu ve olumsuz alışkanlıklar,
bireyin sağlığını yaşam boyu etkileyebilir. Gençlerin beslenme düzenleri ile büyüme
durumları arasında doğrusal ilişki bulunmaktadır (Baysal;1985).
Bu dönemde gencin dikkati vücut gelişimi ve estetik görünümü üzerinde
yoğunlaşmaktadır. Gençlik çağında beslenmenin yeterli olması, vücut
gereksinimlerini karşılayacak besin öğelerinin istenilen miktarlarda alınması genç
insanlar için fizyolojik ve psikolojik açıdan önem taşımaktadır. Bu estetik kaygılar
nedeniyle kendileri için önemli olan ve vücut gereksinimlerini karşılayacak besinleri
yeterli ve dengeli alamayabilirler (Hasipek, 1990; Sakarya, 1984; Ergülen ve ark.,
2001; Aslan ve Yeşildal, 2003).
4
Bazı kitle iletişim araçlarında yayınlanan, kişiyi açlık ve dengesiz beslenmeye
mahkum edecek zayıflama öneren rejimler büyüme ve gelişmeyi, okul başarısını ve
de sağlığı olumsuz etkileyip tedavisi güç hastalıklara yol açabilmektedir. Gençlerin
başarılı olabilmesi ve ülke kalkınmasında gereken yeri alabilmesi iyi gelişmiş bir
beden yapısı ve akıl gücü ile sağlanabileceği için doğru beslenme alışkanlıklarının
kazandırılması gerekmektedir (Baysal, 1985; Kim, 2001). Ayrıca, beslenme
alışkanlıklarını da içeren, 12-25 yaş grubundaki gençlerin yeme bozukluklarının,
yetişkin yeme bozuklukları ile benzerlik gösterdiği saptanmıştır. Heebink ve
arkadaşları, yeme bozukluğu olan ergenlerle olmayan ergenler arasında çok az fark
olduğunu göstermişlerdir. Böylece; gençlerdeki yeme alışkanlıklarının, yetişkinlik
dönemindeki bozuklukları yordayan bir özellik olduğu da söylenebilir (Heebink ve
ark., 1995).
Sağlıklı büyüme ve gelişmenin ön koşullarından biri, yeterli ve dengeli
beslenmedir. Yaşam olayları ve büyümenin gerektirdiği enerji ve besin öğeleri yeterli
miktarda sağlanmadığında, büyüme yavaşlar, fizyolojik ve psikolojik sağlık
bozuklukları artar, çalışanların ve öğrenme çağında olanların verimlilikleri azalır
(Politt; 1984). Bu noktada beslenme eğitiminin önemi ortaya çıkmaktadır. Eğitim;
bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla istendik davranışları meydana
getirme süreci olarak tanımlanmaktadır (Fidan; 1986). Beslenme eğitimi örgün ve
yaygın eğitim hizmetlerinin bir öğesi olarak ele alınmalıdır. Beslenme eğitiminin
amacı kişilerin ve toplulukların olumsuz alışkanlıklarını bırakarak olumlu
uygulamaları yaşantılarının içine almaları için harekete geçirmek olmalıdır (Aytekin,
2000). Yapılan araştırmalar beslenme eğitim programlarının beslenme bilgisi üzerine
5
etkisi olduğu ve eğitim düzeyi yükseldikçe beslenme bilgisinin de buna paralel
olarak arttığını göstermiştir (Allison; 1997, Chapman ve T; 1997, Jeffery; 1997;
Korkmaz, 2004). Başka araştırmalarda da eğitim düzeyi yükseldikçe beslenme
bilgisinin arttığı belirlenmiştir (Reifsnider ve Eckhard; 1997, HarveyBorina ve Hood;
1997).
Ülkemizde yükseköğrenim öğrencilerinin önemli bir bölümü ailelerinden
uzakta yaşamakta ve bu durum beslenme, barınma, okul masrafları, sosyal durum,
boş zamanlarını değerlendirme ve sağlık sorunları açısından güçlükler yaratmaktadır.
Özellikle yurtta kalan öğrenciler için beslenme başlı başına bir sorundur. Gençlerin
beslenmesini etkileyen önemli bir etmen de beslenme bilgisinin yetersizliğidir
(Arslan ve Pekcan; 1985, Sağlam ve Yürükçü; 1996, Aytekin ve Bulduk, 2000).
Yapılan çok sayıdaki araştırma (örn.; Sakarya, 1984; Onat, 1975; Hasipek,
1990; Şimşek, 1991; Ahsen, 1994; Alpargun, 1995; Pereyra ve Williford; 1997,
Williford ve ark.; 1998, Kıran, 1999; Williford ve ark.; 1999, Çetin, 2001; Ergülen
ve ark., 2001, Aslan ve Alparslan, 2002; Demir ve ark., 2002; Heşeminia ve ark.;
2002, Worobey, 2002; İzmir ve ark., 2003) özellikle gençlik döneminde, beslenme
alışkanlıkları ile ilgili ciddi sorunların yaşandığını göstermektedir. Bu çalışmalar,
gençlerin, bilinçsiz besin tüketimlerini ve beslenmedeki bozuklukların vücut algısı,
benlik algısı, cinsiyet rolleri vb. psikolojik etmenlerle ilişkilerini ortaya koymuştur.
Ayrıca özellikle üniversitede okuyup yurtta kalan öğrenciler arasında da beslenme ile
ilgili sorunların olduğu gözlenmiştir.
6
Özellikle gençlik döneminde yaşanan beslenme bozukluklarının fizyolojik
boyutunun yanısıra psikolojik boyutunun da olduğu ve kişinin benlik algısını
istenmeyen yönde etkilediği bilinmektedir (Geller ve ark., 2000).
I.1. Beslenme Alışkanlıklarının Benlik Algısı ile İlişkisi
Benlik algısı, bireyin kendi benliğine ilişkin algıları, kendini nasıl gördüğüdür
(Özoglu, 1975). Benlik algısı kuramı, bireyin başkalarının davranışlarını
yorumlamaya çalışırken yaptığı gibi, kendi davranışlarını duruma ya da kendine
yükleme sürecinde karar vermesi ile ilgilidir (Atkinson ve ark. 1995). Benlik çeşitli
kişilik kuramlarının temel öğelerinden birini oluşturur. Kişinin öznel yanı olarak
tanımlanan benlik, kişiliğin temel gücü olan ve insanın uyumunda önemli rol oynar.
Benlik özellikle ergenin sahip olduğu en değerli varlıktır (Özoglu, 1975).
Benlik kavramını ayrıntılı ve sistematik olarak inceleyen ilk psikolog
James’tir. James benliği “görgül ego” ve “salt ego” olarak iki grupta düşünmüştür
James’ ten sonra benlik üzerinde duran önemli kişilerden biri de Coley’dir. Coley
“ayna benlik” kavramını getirmiştir. Bu yaklaşımda; bireyin başkalarınca algılanış
biçimi ile ilgili kavramlar, başkalarının bireyin bir davranışı hakkında oluşturduğu
yargının bireyde yarattığı tepki, benlikle ilgili geliştirilen duygular olan utanma,
gurur duyma vb. olmak üzere benlik kavramı üç unsur oluşturmaktadır (akt. Hakan,
2004).
7
Benlik kavramı ile ilgili olarak Mead’de çalışmalarında Coley’in “ayna
benlik” yani benliğin toplumsal bir görüntü olduğunu vurgulamış ve benliğinin iki
yanından söz etmiştir. Başkalarının tutum ve görüşlerine değer veren (me) ve içinden
geldiği gibi davranan yaratıcı etkin yanı ( I ) vardır. Eğer bireyin yasadığı toplum katı
ve sınırlayıcı ise (m) ( I )’ın üzerinde egemenlik kurar. benliğin ikinci yanı olan ( I )
toplumsal koşullar iyi olduğunda yaratıcı ve etkin olur. Mead kişiye, benlik
kavramını örgütlenmiş toplumsal yapının kazandırdığını da ileri sürmüştür (akt.
Hakan, 2004).
Adler’e göre, benlik yaratıcı bir güçtür. Bütünleşmiş ve bağdaşıklık sağlamış
olan yaratıcı ben, kişiliğin öncüsüdür. benliği kişiliğin bütün sistemlerini çevresinde
toplayan bir merkez gibi gören Jung bu sistemleri bir arada tutarak kişiliğin
bütünlüğünü koruyan bir güç olduğunu da vurgulamaktadır. Horney ise, benliğin
yetişkinlik dönemlerde de gelişimini sürdürdüğünü belirtir ve bireylerde doğuştan
kendini gerçekleştirme gücü olduğunu da vurgular (akt. Geçtan, 1981).
Allport benliğin gelişimini bebeklik, okul öncesi, okul yılları ve ergenlik
dönemleri içinde ele alıp inceler. Benlik ile egoyu eşanlamda kullanır. Rogers ise,
benliğe görüngüsel açıdan yaklaşmıştır. Yani toplam algısal alanın bir bölümü
giderek benlik olarak ayrımlaştığını belirtir. Rogers’e göre kişilik ile ilgili en önemli
kavram benliktir. Benlik tasarımı ya da benlik yapısı, benlik ile ilgili alanların
örgütlenmiş bir biçimdir. Benlik konusuna katkıda bulunan Maslow ise her insanda
iç varlık diye adlandırılan bir “özben” vardır. Bu “özben” içsel olup, bir dereceye
kadar da değişmez. Özben herkes de kendine özgüdür. Özben güven duyma, saygı,
8
sevgi, ait olma ve kendini gerçekleştirme gibi gereksinmeleri içerir (akt. Hakan,
2004).
Bireyin kendi hakkındaki bilgileri hızlı ve etkili bir biçimde işlemesine
yardımcı olan benlik şemaları bulunmaktadır. Markus’a göre, birey, her bir olgu için
hem kendini tanımlayan hem de benlik kavramı için önemli olan benlik şemalarına
sahiptir (Atkinson ve ark., 1995). Böylece, birey, herhangi bir durum karşısında
kendi tutumunu hızlı ve güvenli bir şekilde belirleyip, ona göre davranılabilmektedir.
Yeme bozukluğu; genellikle ilk kez bebeklik, çocukluk ya da ergenlikte
ortaya çıkan ruhsal etkenlere bağlı fizyolojik işlev bozukluğudur (Curtis, 2000).
Yeme tutumları ise, sürekli tekrarlamalarla yeme bozukluklarının oluşmasına da yol
açabilen yeme davranışlarıdır (Garrett, 1996).
Beslenme alışkanlıkları ile ilgili değişimler, bireyin benlik kavramı ile
yakından ilişkilidir. Bruch’a göre (akt. Geçtan, 1993); zihnin yiyeceklerle ve beden
ağırlığıyla sürekli meşgul tutulması, aslında derinlerde saklı kalmış bir benlik
kavramı bozukluğunun gecikmiş bir işaretidir. Low (1994) ve Yüksel (1995) de
düşük benlik algısının yeme bozuklukları ile ilintili olduğunu ifade etmişlerdir.
Benlik psikolojisi, yeme tutumlarındaki bozuklukları, dağılma eğiliminde olan iç
uyum ve bütünlüğü koruma ve sürdürme amacıyla alınmış acil önlemler olarak
tanımlamaktadır (Geçtan, 1993, Geller ve ark., 2000). Araştırmalar, toplumun ideal
standartlarına uymayan bireylerin fiziki görünüşlerinden hoşnut olmadıklarını, öz
9
değerlerinin olumsuz etkilendiğini göstermektedir (Kartal, 1996; Geller ve ark.,
2000).
II.2. Beslenme Alışkanlıklarının Vücut Algısı ile İlişkisi
Vücut algısı, tarih boyunca süregeldiği gibi günümüzde de standart
beğenilerin oluşması sonucu önemli bir kavram olmuştur. Fiziki görünüşe verilen
önem, çoğunlukla kitle iletişim araçları kullanılarak, tüm toplumlara, böylece her
bir bireye aktarılmış, bireyler ortak bir beğeniye ve bunun gerekliliğine
koşullandırılmışlardır. Özellikle Batı toplumunda güzellik kavramı bireyin ağırlığı ve
vücudunun şeklinin ideal olarak nitelendirilmiş forma uyması ile
ilişkilendirilmektedir (Jones ve ark., 2001; Attie ve Brooks-Gunn, 1992; Levine ve
Smolak, 1992).
İdeal olarak nitelendirilen bu forma uyma isteğinin sonucu olarak bir çok kişi
diyetler, egzersizler uygulamakta ve tüm dünyada yazılı - görsel basın tarafından
ince olmak özendirilmekte, beslenme alışkanlıkları değişmekte, yeme
davranışlarında bozukluklar giderek artmaktadır (Ressler, 1998).
Çok yakın bir zamana kadar sadece orta sınıftan beyaz kadınlarda
görüldüğüne inanılan yeme bozuklukları tüm sosyal sınıflarda ve tüm ülkelerde artış
göstermektedir. Anoreksia Nervoza prevalansı %0.5-1, Bulimia Nervoza prevalans›
%2 iken, Atipik Yeme Bozukluklar› %10-34 oranında görülmektedir (Abraham ve
10
Llewellyn-Jones 1997). Yeme bozukluğunun nasıl başladığı ve ne şekil alacağı
kişiye göre değişmekle birlikte tümünün kendi vücut algılarında yanılsama
yaşadıklarından söz etmek mümkündür (Ergin, 2000).
Yeme bozukluklarında kişinin yeme tutumu, beden algısı bozulmaktadır.
Yeme bozukluğu olan kişiler bedenini olduğundan şişman ve şekilsiz bulma, çok
kısıtlı gıda alımı, yemeklerin ardından kusma veya aşırı egzersiz yapma gibi belirtiler
sergileyebilirler. Atipik yeme bozukluğu olan kadınlar yeme tutumlarındaki
bozukluğun farkındadırlar. Zihinleri sürekli beden şekilleri ve yiyeceklerle ilişkili
düşüncelerle meşguldür. Yeme bozukluklarının günlük yaşamlarını etkilediğini
bilirler (Başterzi ve ark., 2003).
Bedenin gelişmesi, büyümesi ve değişmesi diğer insanlar ve çevreyle olan
ilişkiler sonucu belirleneceğinden yakınların çocuğun bedenine ve fiziksel
özelliklerine karşı tutumu çok önemlidir. Gençlik dönemi bu değişme ve
düzenlemelerin yoğun olarak yaşandığı bir dönemdir. Ergen bu dönemde kendisini
başkalarıyla karşılaştırır ve başkalarının görüşlerine değer verir. Ancak bedensel
değişimlerle nasıl baş edeceği konusunda güçlükler yaşar. Bu dönemde yakınların
ilgi ve desteğinin yanısıra gencin bedeninde ortaya çıkan değişiklikler konusunda
bilgilendirilmesi de gerekmektedir.
Bireyin beden algısının gelişiminde bedenle ilgili eski ve yeni tüm duygu,
tutum ve algıları kadar, başkalarının ya da başkasının bakış açısı da önem taşır. Bu
algı, zaman içerisinde değişikliğe uğrayabilir, sosyokültürel değerler beden algısına
yansıtılabilir ve beden algısı kişinin gerçek yapısıyla uyumlu olabileceği gibi
11
uyumsuz da olabilir. Örneğin zayıf olduğu halde kendisini olduğundan daha kilolu
olarak gören ya da vücudunda herhangi bir ciddi kusur olmadığı halde yine de
kendini kusurlu bulup beğenmeyen kişiler vardır. Hemen herkesin beden parçalarına
ve onların işlevlerine verdiği anlam ve değer farklıdır. Bu nedenle de bireyin kendi
beden imgesi kavramıyla başkalarının onun bedeniyle ilgili değerlendirmeleri farklı
olabilir. Yeme tutumlarında bozukluklar olan bireyler, gerçekçi bir vücut imajına
sahip değildirler. Bu bireyler kilo durumlarını gerçekçi bir yaklaşımla
değerlendiremezler ve İdeal kilo – boy ilişkisini kuramazlar (Waller et al., 1993;
Garrett, 1996; Curtis, 2000, Aslan; 2004).
Yapılan çok sayıdaki araştırma, sağlıklı kadınların yaklaşık %30’unun en az
bir kez yeme tutumunda bozukluk yaşadığını göstermektedir. 18 yaşın üstündeki
kadınların %3’ü beden şekillerinde bir problem olduğunu düşünmektedirler ve bu
kadınlar kilolarını ve beden şekillerini kontrol etmek için tehlikeli yöntemler
benimseyebilirler (Abraham ve Llewellyn-Jones, 1997).
Vücut ağırlığının değerlendirilmesi enerji yönünden yeterli beslenmenin en
geçerli göstergesidir. Sağlıklı ve düzenli beslenen bireylerin boy uzunlukları ve vücut
ağırlıkları arasında uyum bulunmaktadır. Boy uzunluğuna göre olması gereken vücut
ağırlığına ideal vücut ağırlığı denilmektedir. İdeal vücut ağırlığı değerini saptamada
çeşitli yöntemler ve indeksler kullanılmaktadır. Bunlardan son yıllarda Dünya Sağlık
Örgütü tarafından önerilen BKİ – beden kitle indeksi (BMI - body mass index)
sıklıkla kullanılan yöntemdir (Köksal,1995).
12
BKİ’de, bireyin şişmanlık – normallik- zayıflık ayrımın yapılmaktadır. BKİ,
kilo olarak ağırlığın, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünmesiyle elde
edilir. Örneğin boyu 1.70 m ve kilosu 60 kg olan birinin BKİ'si, 60/1.702'den
20.76’dır. BKİ’de kadınlar için 18 – 25, erkekler için is 22 – 28 normal sınır olarak
kabul edilir. Yani, BKİ’si 18’in altında olan bir kadın zayıf, 25’in üstünde olansa
şişmandır. Erkekler için ise 22’nin altı zayıf, 28’in üstü şişman olarak değerlendirilir
(Hovardaoğlu, 1996).
Beslenme alışkanlıklarındaki bozuklukların, vücut algısına yönelik olumsuz
sonuçlarının yanısıra stres düzeyini de istenmeyen yönde etkilediği bilinmektedir.
Bir sonraki bölümde, stres ile beslenme alışkanlıkları arasındaki ilişkiye
değinilecektir.
I.3. Beslenme Alışkanlıklarının Stres ile İlişkisi
Stres kavramı, Latince’de "estrica", eski Fransızca’da "estrece"
sözcüklerinden gelmektedir. Kavram 17. yüzyılda felaket, bela, musibet, dert, elem
anlamlarında kullanılmıştır. Daha sonra 18. ve 19. Yüz yıllarda kavramın anlamı
değişmiş; güç, baskı, zor gibi anlamlarda objelere, kişiye, organa veya ruhsal yapıya
yönelik olarak kullanılmıştır (Baltaş ve Baltaş, 1990).
Kavramı ilk kez ortaya atan Selye (1977); stresi organizmanın her türlü
değişmeye karşı özel olmayan (yaygın) tepkisi olarak tanımlamıştır. Yazara göre
13
stres, bir algılama olayıdır, çok fazla seçenek ve birden fazla seçme olanağı olması
nedeniyle, insanın üzerine yüklenen aşırı taleplerdir. Selye’nin çok yaygın olarak
benimsenen bu tanımına göre stres, "memnuniyet verici olup olmadığına
bakılmaksızın her türlü isteme bedenin uyum sağlamak için gösterdiği yaygın
tepkisidir".
Stres, bedenin her türlü stres yapıcı etkiye olan tepkisidir ya da insanın
dengesini bozan her şeydir. Başka bir deyişle stres, insan bünyesinin termostatını
devre dışı bırakan bir unsurdur, insanı dengesizliğe iter (Reiser, 1974). Bir başka
tanıma göre stres, bireyin içinde bulunduğu ortam ve iş koşullarının onu etkilemesi
sonucunda vücudunda özel biyo-kimyasal salgıların oluşarak, söz konusu koşullara
uyum için düşünsel ve bedensel olarak harekete geçmesi durumudur (Eren, 1998).
Stres bireyler üzerine etki yapan ve onların davranışlarını, iş verimini, başka
insanlarla ilişkilerini etkileyen bir kavramdır. Stres durup dururken ya da
kendiliğinden oluşmaz, insanın içinde bulunduğu ya da hayatını sürdürdüğü ortam
veya çevrede meydana gelen değişimlerin insanı etkilemesi sonucu ortaya çıkar
(Eren, 1998).
Stres, insanlık tarihi boyunca hayatın vazgeçilmez bir gerçeği olarak
karşımıza çıkmakla birlikte, içinde bulunduğumuz yüz yılda sanayileşme ve büyük
şehirlere göç nedeniyle değişen sosyal yaşamda kendisinden daha çok
bahsettirmektedir (Yıldız, 2000). Günümüzde insanların mutsuz bir yaşam
sürmelerine neden olan etkenlerin başında stres gelmektedir. Stres mutsuzluk
yarattığı kadar insanların sağlığını da tehlikeye atmakta, aile yaşamında ve kendi iç
14
dünyasında huzursuzluk, tükenmişlik ve bıkkınlık yaşamalarına neden olmaktadır
(Artan, 1986). Stresle ilgili çalışmaların oldukça yaygınlaşmasına karşılık, gerçekte
stresle yaşama ve stres deneyimi, yeni bir olay ya da olgu değildir. Çünkü kişilerde,
gerilim yaratan olaylar daima bulunmakta olup insanlar, eski çağlardan beri gerilim
yaratan pek çok olayla karşı karşıya kalmıştır ve kalmaktadırlar. Özellikle
günümüzdeki hızlı değişme teknolojik, sosyal, politik ve ekonomik konularda pek
çok yeni, bilinmeyen ve çözümü güç sorunlar ortaya çıkarmıştır (Artan, 1986).
İnsanın sağlıklı olması, değişiklikler karşısında dengesini koruyabilmesi,
kendisini geliştirebilmesi ve gerektiğinde harekete geçebilmesi demektir. Bu
nedenle, tüm canlılar gibi insanlar da hayatta kalabilmek için, sürekli olarak değişen
şartlara uyum göstermeye çalışırlar. Bireylerin uyum sağlamak zorunda olduğu
değişiklikler kendi bedenlerinden kaynaklanabileceği gibi çevrelerinden de
kaynaklanabilmektedir. Bu zorlanmanın uzun süre devam etmesi ciddi fiziksel ve
psikolojik sağlık sorunlarına neden olabilmekte, bireyler stres içine girebilmektedir
Günümüzde kişinin işinde veya özel yaşamında stresin nereden kaynaklandığını,
stres yapıcıların neler olduğu, stresin ne gibi etkiler yaptığı, başka bir deyişle
araçlarının neler olduğu ve kişiyi ne gibi psikolojik ve fizyolojik rahatsızlıklara ve
hastalıklara sürüklediği, bununla baş etmek için gerek kişinin, gerek sosyal çevrenin
ve örgütün ne gibi önlemler alıp, uygulayacağı konuları son derece önem
kazanmıştır.
15
Holmes ve Rahe stres kaynaklarına ilişkin sınıflandırmalarında beslenme
alışkanlıklarındaki değişmeleri başlı başına stres kaynağı olarak belirtmektedirler
(Akt: Store, 1992).
Kişiler, yaşantılarında karşılaştıkları olumsuz durumlara farklı tepkiler
vermektedir. Çoğu kişi üzgün olduğumuzda ya da canı sıkıldığında kendini
rahatlatmak için yemek yemektedir. Yeme bozukluğu olan pek çok kişide depresif
belirtiler gözlenir. Kontrolsüz ve aşırı düzeyde yemeğe başlamanızın nedenleri
arasında hissedilen mutsuzlukla başa çıkmaya, yaşanan stres düzeyini azaltmaya
yönelik çabalar yer almaktadır. Ancak yemenin sonunda ortaya çıkan "şişmiş olma"
hissi, yeme bozukluğu olan bireylerde duyulan mutsuzluğu arttırmakta ve yaşanılan
suçluluk duygusu ile kusma vb. istenilmeyen davranışlarla son bulmaktadır (Heebink
ve ark., 1995, Ressler, 1998; Ergin, 2005).
Stres kavramının, çevresel olayların algılanması, değerlendirilmesi ve tepkide
bulunulması aşamalarında gündeme geldiğini ileri süren stres konulu çeşitli modeller
bulunmaktadır. Kişiyi benlik ve vücut gibi çeşitli algı boyutlarında etkileyen
beslenme alışkanlıklarının, kişinin stres belirtilerinin düzeyi ile de ilişkili olacağı
açıktır.
16
I.5. Araştırmanın Amacı
Gençlik, fiziksel sorunların yanısıra sosyal ve psikolojik sorunların da
yaşandığı bir dönemdir. Bu döneme ilişkin sorunlar ve yaygınlıkları ülkeden ülkeye
değişmektedir. Ülkemiz nüfusunun yaklaşık 3/10’unu 12 - 25 yaş grubunun
oluşturduğu göz önüne alındığında, sosyal, kültürel vb. pek çok sorunun büyük bir
kitleyi etkilediği görülmektedir (Köknel, 1981; Canat, 1998). Bu kitlenin büyük bir
kısmını üniversite öğrencileri oluşturmaktadır. Söz konusu grupta, yeme
bozukluklarının yüksek oranda görüldüğü ve özellikle kızlar arasında öne çıktığı
bilinmektedir. Yeme bozukluklarının, vücut ve benlik algılarındaki sorunlar ile stres
düzeyinde yükselme gibi olumsuz sonuçları da beraberinde getirdiği ve böylece
çerçevenin genişlediği görülmektedir. Böylece, özellikle genç kitlenin yeme
bozukluklarına ilişkin çalışmaların yürütülmesi, toplumdaki başlıca sorunlardan
birinin çözülmesi yönünde etkili olacaktır.
Bu araştırmada, beslenme eğitimi alan ve almayan kız ve erkek üniversite
öğrencilerinden aile / akraba yanında veya yurtta / evde kalanların benlik algılarının,
vücut algılarının, beslenme alışkanlıklarının ve stres belirtilerinin anlamlı farklılık
gösterip göstermediğini araştırılması amaçlanmaktadır.
Araştırmanın diğer bir amacı da; üniversite öğrencilerinin benlik algıları,
vücut algıları, beslenme alışkanlıkları ve stres belirtileri ile BKİ puanları arasındaki
ilişkinin belirlenmesidir.
17
Amaçlar aşağıdaki şekilde ifade edilebilir:
1- Beslenme eğitimi alan ve almayan üniversite öğrencilerinin benlik saygısı,
vücut algısı, beslenme alışkanlıkları ve stres belirtileri arasında fark var mıdır?
2- Üniversite öğrencilerinin benlik saygısı, vücut algısı, beslenme
alışkanlıkları ve stres belirtileri, cinsiyete göre fark göstermekte midir?
3- Üniversite öğrencilerinin benlik saygısı, vücut algısı, beslenme
alışkanlıkları ve stres belirtileri, aile – akraba yanında ve ya yurtta- evde kalmaya
göre fark göstermekte midir?
4- Üniversite öğrencilerinin benlik algıları, vücut algıları, beslenme
alışkanlıkları ve stres belirtileri ile BKİ puanları arasındaki ilişki var mıdır?
18
BÖLÜM II
YÖNTEM
Bu araştırmada, beslenme eğitimi alan ve almayan üniversite öğrencilerinin
benlik saygısı, vücut algısı, beslenme alışkanlıkları ve stres belirtileri açısından
farklılık gösterip göstermedikleri incelenmiştir.
Araştırmada, aile / akraba yanında ve yurtta / evde kalan kız ve erkek
üniversite öğrencilerinin, benlik saygısı, vücut algısı, beslenme alışkanlıkları ve stres
belirtileri açısından farklılık gösterip göstermediklerinin karşılaştırılması yapılmıştır.
Bu araştırmada incelenen diğer bir konu da; üniversite öğrencilerinin benlik
algılarının, vücut algılarının, beslenme alışkanlıklarının ve stres belirtilerinin ile BKİ
puanları arasındaki ilişkili olup olmadığıdır.
II.1. Katılımcılar
Araştırmaya Ankara, Hacettepe, Gazi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi
öğrencilerinden 320 denek katılmıştır. Denekler cinsiyetlerine, bölümlerine
(beslenme eğitimi verilen bölümlerde okuyanlar / beslenme eğitimi verilmeyen
bölümlerde okuyanlar. Bu iki grubun adı artık beslenme eğitimi alanlar / beslenme
eğitimi almayanlar olarak geçecektir.) ve kaldıkları yere (aile – akraba yanında
19
kalanlar / yurtta – evde kalanlar) göre seçkisiz olarak belirlenmiştir. Deneklerin
yaşları 18-24 arasında değişmektedir. Kız öğrencilerin yaş ortalaması 22,58 (s=2,23),
erkek öğrencilerin yaş ortalaması 23,05 (s=2,23)’tir.
II.2. Veri Toplama Araçları
Araştırmaya veri toplamak amacıyla, katılımcılara Üniversite Öğrencileri için
Benlik Algısı Ölçeği (BAÖ), Vücut Algısı Ölçeği, Beslenme Alışkanlıkları Ölçeği ve
Stres Belirtileri Ölçeği (SBÖ)’nin bulunduğu bir anket formu kullanılmıştır. Anket
formunda ayrıca, bireylerin tanımlayıcı bilgilerini belirlemeye yönelik sorular yer
almaktadır.
II.2.1. Üniversite Öğrencileri İçin Benlik Algısı Ölçeği
Bu ölçek, 17-23 yaşları arasındaki üniversite öğrencilerine yönelik olarak
Neeman ve Harter (1988) tarafından geliştirilmiştir. Ölçek, benlik algısının çeşitli
alanlarını değerlendiren dört dereceli Likert tipi bir ölçme aracıdır. Ölçek, akademik
yeterlik, sosyal onay, atletik yeterlik, fiziksel görünüm, yakın arkadaşlıklar, romantik
ilişkiler, mesleki yeterlik, yaratıcılık, ana-babayla ilişkiler, mizah anlayışı, ahlaki
standartlar, zihinsel yetenek ve bütünsel özdeğer olmak üzere toplam 13 boyut ve 54
maddeden oluşmaktadır. Altı madde içeren bütünsel özdeğer boyutu dışında tüm
boyutlar dört madde içermektedir. Aşağıda, ölçeğin alt boyutlarının isimleri,
tanımları, madde örnekleri ve ilgili madde numaraları verilmiştir.
20
a) Akademik Yeterlik: Bu alt boyut, bireyin kendisini akademik açıdan ne
derece yeterli gördüğünü ölçmeyi amaçlamaktadır. İlgili boyutta “Bazı öğrenciler
derslerini başaracaklarına inanırlar oysa bazıları da bu konuda kendilerine pek
güvenmezler” gibi ifadeler bulunmaktadır. Ölçekte yer alan 3, 16, 29 ve 42.
maddeler bu alt boyuta aittir.
b) Sosyal Onay: Bireyin sosyal onay yönünden kendini ne durumda
gördüğünü ölçmeyi amaçlamaktadır. Bu boyutta “Bazı öğrenciler sosyal ilişki
kurmada kendilerini becerikli görmezler oysa bazıları da sosyal ilişki kurmada
kendilerini becerikli görürler” gibi ifadeler bulunmaktadır. Ölçekte yer alan 4, 17, 30
ve 43. maddeler bu alt boyuta aittir.
c) Atletik Yeterlik: Bireyin kendisini atletik açıdan ne derece yeterli
gördüğünü ölçmeyi amaçlamaktadır. Bu alt boyutta “Bazı öğrenciler daha önce hiç
denemedikleri herhangi bir spor faaliyetini başarabileceklerini düşünürler oysa
bazıları da daha önce hiç denemedikleri hiçbir spor faaliyetinde başarılı
olamamaktan korkarlar” gibi ifadeler bulunmaktadır. Ölçekte yer alan 13, 26, 39 ve
52. maddeler bu alt boyuta aittir.
d) Fiziksel Görünüm: Bu alt boyut, bireyin fiziksel görünümünden ne derece
hoşnut olduğunu ölçmeyi amaçlamaktadır. İlgili alt boyutta “Bazı öğrenciler
görünüşlerinden memnundurlar oysa bazıları da görünüşlerinden memnun
değildirler” gibi ifadeler bulunmaktadır. Ölçekte yer alan 5, 18, 31 ve 44. maddeler
bu alt boyuta aittir.
21
e) Yakın Arkadaşlıklar: Bireyin arkadaşlarıyla ne kadar yakın olduğunu
ölçmeyi amaçlamaktadır. Bu boyutta “Bazı öğrenciler birçok şeyi paylaşabileceği
yakın bir arkadaşları olmadığı için epey yalnızlık çekerler oysa bazıları da birçok
şeyi paylaşabilecekleri yakın bir arkadaşları olduğu için pek yalnızlık çekmezler”
gibi ifadeler bulunmaktadır. Ölçekte yer alan 7, 20, 33 ve 46. maddeler bu alt boyuta
aittir.
f) Romantik İlişkiler: Bu alt boyut, bireyin kendisini karşı cinsin yanında ne
kadar rahat hissettiğini ve karşı cinsle ne kadar romantik ilişki kurabildiğini ölçmeyi
amaçlamaktadır. İlgili boyutta “Bazı öğrenciler karşı cinsten hoşlandıkları kişilerin
kendilerine ilgi duyacaklarını düşünürler oysa bazıları da karşı cinsten
hoşlandıkları kişilerin kendilerine ilgi duyup duymayacaklarından emin
değildirler” gibi ifadeler bulunmaktadır. Ölçekte yer alan 10, 23, 36 ve 50. maddeler
bu alt boyutu ölçmeyi amaçlamaktadır.
g) Mesleki Yeterlik: Bireyin kendisini mesleki açıdan ne derece yeterli
gördüğünü ölçmeyi amaçlamaktadır. Bu boyutta “Bazı öğrenciler çalıştıkları işlerde
yaptıklarından pek gurur duymazlar oysa bazıları da çalıştıkları işlerde
yaptıklarından çok gurur duyarlar” gibi ifadeler bulunmaktadır. Ölçekte yer alan 2,
15, 28 ve 41. maddeler bu alt boyuta aittir.
h) Yaratıcılık: Bireyin kendisini ne derece yaratıcı algıladığını ölçmeyi
amaçlamaktadır. İlgili boyutta “Bazı öğrenciler en az diğer öğrenciler kadar hatta
onlardan daha yaratıcı olduklarını düşünürler oysa bazıları da diğer öğrenciler kadar
22
yaratıcı olup olmadıklarından kuşku duyarlar” gibi ifadeler bulunmaktadır. Ölçekte
yer alan 12, 25, 38 ve 52. maddeler bu alt boyuta aittir.
ı) Ana-Babayla İlişkiler: bireyin ana-babasının yanında kendini ne kadar rahat
ve güvenli hissettiğini, onlarla ne derece iyi anlaştığını ölçektedir. Bu alt boyutta
“Bazı öğrenciler ana-babaları ile birlikteyken kendi davranışlarından hoşnutturlar
oysa bazıları da ana-babaları ile birlikteyken daha farklı davranmayı isterler” gibi
ifadeler bulunmaktadır. Ölçekte yer alan 6, 19, 32 ve 45. maddeler bu alt boyuta
aittir.
i) Mizah Anlayışı: Bu alt boyut, bireyin arkadaşlarıyla şakalaşma yeteneğini
ölçmektedir. İlgili alt boyutta “Bazı öğrenciler sonradan çok komik gelen bir şey
yaptıkları zaman kendilerine gülmekte güçlük çekerler oysa bazıları da sonradan çok
komik gelen aptalca bir şey yaptıkları zaman yaptıkları zaman kendilerine kolayca
gülebilirler” gibi ifadeler bulunmaktadır. Ölçekte yer alan 11, 24, 37 ve 51. maddeler
bu alt boyuta aittir.
j) Ahlaki Standartlar: Bireyin davranışlarının ahlaki açıdan uygunluğuna
ilişkin algılarını ölçmeyi amaçlamaktadır. Bu alt boyutta “Bazı öğrenciler çoğu kez
davranışlarının ahlaki yönünü sorgularlar oysa bazıları da davranışlarını genellikle
ahlaki yönden doğru bulurlar” gibi ifadeler bulunmaktadır. Ölçekte yer alan 9, 22, 35
ve 49. maddeler bu alt boyuta aittir.
23
k) Zihinsel Yetenek: Bireyin kendini zihinsel açıdan ne derece yeterli
bulduğunu ölçmeyi amaçlamaktadır. Bu alt boyutta “Bazı öğrenciler en az diğer
öğrenciler kadar akıllı yada onlardan daha akıllı olduklarını düşünürler oysa bazıları
da diğer öğrenciler kadar akıllı olup olmadıklarından pek emin değildirler” gibi
ifadeler bulunmaktadır. Ölçekte yer alan 8, 21, 34 ve 48. maddeler bu alt boyuta
aittir.
l) Bütünsel Özdeğer: bu alt boyut, bireyin özdeğer algılarını ölçmeyi
amaçlamaktadır. İlgili alt boyutta “Bazı öğrenciler kendileri gibi biri olmaktan
hoşnutturlar oysa bazıları da farklı olmayı isterler” gibi ifadeler bulunmaktadır.
Ölçekte yer alan 1, 14, 27, 40 47 ve 54. maddeler bu alt boyuta aittir.
Ölçekte en olumlu ifade 4 puan, en olumsuz ifade ise 1 puan almaktadır.
Buna göre, bütünsel özdeğer boyutu için alınabilecek en düşük toplam puan 6, en
yüksek toplam puan 24, diğer boyutlar için en düşük toplam puan 4, en yüksek
toplam puan 16’dır. Ölçeğin ABD’de yapılan güvenirlik çalışmasında, her alt ölçeğin
iç tutarlılığı, Cronbach Alpha katsayısı hesaplanarak belirlenmiştir. Buna göre
ölçeğin güvenirlik katsayıları akademik yeterlik alt ölçeği için .84, sosyal onay alt
ölçeği için .80, atletik yeterlik alt ölçeği için .92, fiziksel görünüm alt ölçeği için .85,
yakın arkadaşlıklar alt ölçeği için .82, romantik ilişkiler alt ölçeği için .88, mesleki
yeterlik alt ölçeği için .76, yaratıcılık alt ölçeği için .89, ana-babayla ilişkiler alt
ölçeği için .88, mizah anlayışı alt ölçeği için 80, ahlaki standartlar alt ölçeği için .86,
zihinsel yetenek alt ölçeği için .86 olarak belirlenmiştir.
24
Ölçeğin Türkiye’de geçerlik ve güvenirlik çalışması Güvenç (1996)
tarafından yapılmıştır. Tüm ölçeğin test-tekrar test güvenirlik katsayısı .87, Cronbach
Alpha iç tutarlılık katsayısı .94 olarak hesaplanmıştır.
II.2.2. Vücut Algısı Ölçeği
Orijinal adı Body-Cathexis Scale (BCS) olan ölçek, 1953 yılında Secard ve
Jurard tarafından geliştirilmiş, Kişinin 40 ayrı vücut bölümünden ya da işlevinden
memnuniyetini belirleyen bir ölçektir. Secard ve Jourard, kişinin bedeninden
sağladığı doyumun benlik kavramı ile ilişkili olduğu düşüncesinden hareketle
geliştirdikleri hipotezlerin test edilmesi sonucunda, ölçeklerini iki bölümden
oluşturmuşlardır. Orijinal ölçeğin ilk bölümü beden bölümleri ve işlevlerini içeren 46
maddeden oluşmaktadır. Ölçeğin ikinci bölümü benlik ile ilgilidir ve benliğin çeşitli
yönlerini (kişilik, kendine güven, ahlak vb.) içeren 55 madde içermektedir (Uğur,
1996). Ölçeğin ülkemizde kullanılan formu, 40 maddeden oluşan beş dereceli Likert
tipi bir ölçme aracıdır (1= Oldukça beğeniyorum, 2= Oldukça beğeniyorum, 3=
Kararsızım, 4= Pek beğenmiyorum, 5= Hiç beğenmiyorum). En olumlu ifade 1 puan,
en olumsuz ifade ise 5 puan almaktadır. Buna göre, alınabilecek en düşük toplam
puan 40, en yüksek toplam puan 200’dür. Ölçekten alınan toplam puanın artması,
kişinin vücut bölümlerinden ya da işlevinden duyduğu memnuniyetin azalmasını,
puanın azalması ise memnuniyetin artmasını belirtmektedir.
25
Ölçeğin geçerlik ve güvenirlik çalışmaları, 56 kız ve 70 erkek üniversite
öğrencisi ile yapılmıştır. Güvenirlik çalışmasında; beden bölümleri ve işlevlerini ile
benliğe ilişkin bölümlerden elde edilen puanlar arasındaki inter korelasyon kızlar için
r=.66, erkekler için r=.58 olarak bulunmuştur. Testin iki yarım güvenirliği beden
doyumu için r=.81, benlik için r=90 olarak elde edilmiştir. Geçerlik çalışması
sonucunda; Maslow Psikolojik Güvenlik – Güvensizlik Testi ile beden doyumu
korelasyonu r=-.32, benlik puanları ile korelasyonu r= -.52 olarak belirlenmiştir.
Böylece, düşük doyum puanlarının güvensizlikle birleştiği belirlenmiştir (Uğur,
1996).
Ölçek, 1986 yılında Hovardaoğlu tarafından Türkçe’ye çevrilmiş ve
üniversite öğrencileri üzerinde yapılan çalışmada iki yarım güvenirliği .75, madde
test korelasyonları r=.45 ile r= .89 arasında ve Cronbach Alfa katsayısı r=.91 olarak
belirlenmiştir (Hovardaoğlu, 1992).
II.2.3. Beslenme Alışkanlıkları Ölçeği
Orijinal adı Survey of Eating Habits olan ölçek, Byrne ve Kolley (1981)
tarafından geliştirilmiştir. Ölçek, şişmanlığa karşı önyargılar, şişmanlığın getirdiği
olumlu ve olumsuz düşünceler, şişmanlığa karşı kendilik algıları ve yemek yeme
davranışları olmak üzere 4 boyut ve 65 maddeden oluşan beş dereceli bir ölçme
aracıdır (1= Tamamıyla karşıyım, 2= Çoğunlukla karşıyım, 3= Kararsızım, 4=
Çoğunlukla Katılıyorum, 5= Tamamıyla katılıyorum). Ölçekten alınabilecek en
26
düşük toplam puan 65, en yüksek toplam puan 325’tir. Tüm ölçeğin Cronbach Alpha
iç tutarlılık katsayısı .73 olarak belirlenmiştir. Aşağıda, ölçeğin alt boyutlarının
isimleri, tanımları, madde örnekleri ve ilgili madde numaraları verilmiştir.
a) Şişmanlığa Karşı Önyargılar: Bireyin şişmanlığa karşı önyargılarını
ölçmeyi amaçlayan bu alt boyutta “Şişmanlar rahatına düşkün insanlardır” gibi
ifadeler bulunmaktadır. Ölçekte yer alan 32, 38, 39, 40, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 57 ve
59. maddeler ilgili alt boyuta aittir.
b) Şişmanlığın Getirdiği Olumlu ve Olumsuz Düşünceler: Bireyin şişmanlığın
getirdiği olumlu ve olumsuz düşüncelere ilişkin tutumunu ölçmeyi amaçlayan alt
boyutta “Şişman olmakta bir sakınca görmüyorum” gibi ifadeler bulunmaktadır.
Ölçekte yer alan 15, 18, 19, 20, 23, 28, 29, 31, 41, 48, 50, 54, 56, 58, 60 ve 65.
maddeler ilgili alt boyuta aittir.
c) Şişmanlığa Karşı Kendilik Algıları: Bireyin şişmanlığa karşı kendilik
algılarını ölçmeyi amaçlayan bu alt boyutta “Yemek yemek benim için bir zevktir”
gibi ifadeler bulunmaktadır. Ölçekte yer alan 2, 13, 14, 16, 24, 35 ve 37. maddeler
ilgili alt boyuta aittir.
d) Yemek Yeme Davranışları: Bireyin yemek yeme davranışlarını ölçmeyi
amaçlayan alt boyutta “Pek çok yemeği severim” gibi ifadeler bulunmaktadır.
Ölçekte yer alan 3, 4, 6, 8, 9, 10, 11, 12 ve 63. maddeler ilgili alt boyuta aittir.
27
II.2.4. Stres Belirtileri Ölçeği
Bu ölçek, stres durumundaki belirtilerin saptanması amacıyla 1992 yılında
DasGupta tarafından geliştirilmiştir. Ölçek, 38 maddeden oluşan dört dereceli Likert
tipi bir ölçme aracıdır (1= Hiç, 2= Ara sıra, 3=Sık sık, 4= Sürekli). Hovardaoğlu
(1997) tarafından yapılan faktör analizi sonucunda ölçeğin; bilişsel-duyusal,
fizyolojik ve ağrı yakınma olmak üzere 3 faktörden oluştuğu belirlenmiştir. Aşağıda,
ölçeğin alt boyutlarının isimleri, tanımları, madde örnekleri ilgili madde numaraları
verilmiştir.
a) Bilişsel-Duyusal Yakınma: Bireyin son bir hafta içinde ne sıklıkta bilişsel-
duyusal yakınmaları olduğunu belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu alt boyutta “sıkıntı
verici düşünceler, iletişim kurma güçlüğü, kızgınlık duyguları” gibi maddeler
bulunmaktadır. Ölçekte yer alan 2, 8, 9, 14, 15, 16, 20, 23, 28, 33, 34, 35, 36, 37 ve
38. maddeler ilgili alt boyuta aittir.
b) Fizyolojik Yakınma: Bu alt boyut, son bir hafta içinde yaşanan fizyolojik
yakınmaların belirlenmesini amaçlamaktadır. İlgili alt boyutta “yüksek tansiyon,
ishal, boyun ve sırt ağrıları” gibi maddeler yer bulunmaktadır. Ölçekte yer alan 3, 7,
10, 11, 12, 13, 17, 19, 24, 26 ve 27. maddeler bu alt boyuta aittir.
c) Ağrı Yakınma: Bireyin son bir hafta içinde yaşadığı ağrı yakınmalarının
belirlenmesini amaçlamaktadır. Bu alt boyutta “şiddetli baş ağrıları, boyun ve sırt
ağrısı, mide ağrısı” gibi maddeler bulunmaktadır. Ölçekte yer alan 1, 5, 18, 21, 25,
29, 30 ve 32. maddeler bu alt boyuta aittir.
28
Katılımcıların, son bir hafta içinde her bir belirtinin kendilerinde ne sıklıkla
ortaya çıktığını belirlemeyi amaçlayan ölçekte en olumlu ifade 1 puan, en olumsuz
ifade ise 4 puan almaktadır. Buna göre, alınabilecek en düşük toplam puan 38, en
yüksek toplam puan 152’dir. Puanlardaki artış, belirtilerin görülme sıklığının arttığı
anlamına gelmektedir.
Hovardaoğlu (1997) ölçeğin geçerlik ve güvenirlik çalışmalarını, 14-16 yaş
arasında 147’si kız, 106’sı erkek olmak üzere toplam 253 kişi ile gerçekleştirmiştir.
Ölçeğin iki yarım test güvenirliğinin tüm faktörler için .62 - .73 arasında değiştiği
bildirilmiştir.
II.3. İşlem
Katılımcılar cinsiyetlerine, bölümlerine ve kaldıkları yere göre 18-24 yaş
üniversite öğrencileri arasından seçkisiz olarak belirlenmiştir. Gönüllü olarak katılan
320 katılımcıya, anketin uygulanma amacına ve nasıl yanıtlanacağına ilişkin
açıklamalar yapılmış, anketteki bilgilerin gizliliğine özen gösterileceği belirtilmiştir.
Tanımlayıcı bilgilerine ilişkin sorular ile Üniversite Öğrencileri için Benlik Algısı
Ölçeği (BAÖ), Vücut Algısı Ölçeği, Beslenme Alışkanlıkları Ölçeği ve Stres
Belirtileri Ölçeği (SBÖ)’ni içeren bir anket formu uygulanmıştır. Katılımcıların
ölçekleri cevaplandırmaları 30 – 40 dakika sürmüştür.
Katılımcıların devam ettikleri üniversitelerine ve sınıflarına ilişkin genel
bilgiler Ek-1’de sunulmuştur.
29
BÖLÜM III
BULGULAR
Araştırmada, üniversite öğrencilerin beslenme alışkanlıklarının, benlik
algılarının, vücut algılarının ve stres belirtilerinin, üniversite öğrencilerinin
cinsiyetlerine, beslenme eğitimi alıp almamalarına ve aile – akraba yanında veya
yurtta - evde kalma durumlarına göre farklılık gösterip göstermediği amaçlanmıştır.
Araştırmanın diğer bir amacı da; üniversite öğrencilerinin benlik algıların,
vücut algıların, beslenme alışkanlıkların ve stres belirtilerin ile BKİ puanları
arasındaki ilişkinin belirlenmesidir.
Bu bölümde, amaçlar doğrultusunda elde edilen verilere uygulanan varyans
analizi ve aşamalı türde çoklu regrasyon analizi sonuçları bulunmaktadır. Analiz
sonucunda elde edilen bulgular, alt başlıklar halinde belirtilmiştir.
III.1. Benlik Algısı Ölçeğine İlişkin Bulgular
Bu bölümde katılımcıların Benlik Algısı Ölçeğine ilişkin bulgularına yer
verilmiştir. Benlik Algısı Ölçeğine ilişkin ortalamalar arasında anlamlı farklar olup
olmadığının belirlenmesi amacıyla, akademik yeterlik, sosyal onay, atletik yeterlik,
fiziksel görünüm, yakın arkadaşlıklar, romantik ilişkiler, mesleki yeterlik, yaratıcılık,
30
ana-babayla ilişkiler, mizah anlayışı, ahlaki standartlar, zihinsel yetenek ve bütünsel
özdeğer alt ölçeklerinden alınan puanların her birine ayrı ayrı 2 (cinsiyet; kız / erkek)
x 2 (yaşanılan yer; aile-akraba yanında / yurtta-evde kalma) x 2 (bölüm; beslenme
eğitimi alma / almama) desenine uygun varyans analizi uygulanmıştır.
Üniversite öğrencilerinin cinsiyet, yaşanılan yer ve bölümlerine göre
Akademik Yeterlik alt ölçeğinden aldıkları ortalamalar ve standart sapmalar
(parantez içinde verilmiştir) Çizelge III.1.1’de gösterilmiştir.
Çizelge III.1.1 BAÖ’nün Akademik Yeterlik alt ölçeğine ilişkin ortalamalar
ve standart sapmalar
Beslenme eğitimi
Almayan n= 40 Alan n= 40
Aile-akraba yanında
n= 80
11.87
(1.85)
11.02
(1.94) Kız
n= 160 Yurtta- evde
n= 80
10.87
(2.07)
11.52
2.28)
Aile-akraba yanında
n= 80
10.25
(1.98)
11.32
(1.16) Erkek
n= 160 Yurtta- evde
n= 80
11.00
(1.70)
11.30
(1.63)
Benlik Algısı Ölçeğinin Akademik Yeterlik alt boyutuna uygulanan varyans
analizi sonuçları Çizelge III.1.2’de verilmiştir.
31
Çizelge III.1.2. BAÖ’nün Akademik Yeterlik alt ölçeğine uygulanan varyans
analizi sonuçları
A: Cinsiyet
B: Yaşanılan yer
C: Bölüm
*: p<.01
Çizelge III.1.2.’de görüldüğü gibi, BAÖ’nün Akademik Yeterlik alt
ölçeğinden alınan puanlara uygulanan varyans analizi sonucunda, cinsiyet, yer ve
bölüm üçlü ortak etkisi anlamlı çıkmıştır (F312=7.48; p<.01). Cinsiyet x yer x bölüm
ortak etkisini oluşturan ortalamalara ait grafikler Şekil III.1.1’de gösterilmiştir.
Kaynak Kareler Toplamı s.d. Ortalama Kare F
A 10.15 1 10.15 2.93
B .25 1 .25 .07
C 6.90 1 6.90 1.99
AB 7.50 1 7.50 2.17
AC 12.40 1 12.40 3.58
BC 2.62 1 2.62 .76
ABC 25.87 1 25.87 7.48*
Hata 1078.37 312 3.45
Toplam 1144.09 320
32
cinsiyet
kız erkek
12,0
11,5
11,0
10,5
10,0
yer
aile-akraba yurt-ev
yer
yurt-ev aile-akraba yanýnda
12,0
11,8
11,6
11,4
11,2
11,0 10,8
bölüm
b. eðitimi almayan
b. eğitimi alan
Şekil III.1.1 Şekil III.1.2
Şekil III.1.1 ve Şekil III.1.2’de gösterilen cinsiyet x yer x bölüm ortak
etkisinin kaynağı Tukey – HSD testi ile araştırılmıştır. Buna göre; beslenme eğitimi
almayan ve aile – akraba yanında kalan kız öğrenciler (11.87), beslenme eğitimi
almayan ve yurtta – evde kalan kız öğrencilere (10.87) göre akademik açıdan daha
yeterli olduklarını düşünmektedirler (q1-312= 3.40, p<.05). Ayrıca; beslenme eğitimi
alan ve aile- akraba yanında kalan erkek öğrenciler (11.32), beslenme eğitimi
almayan ve aile – akraba yanında kalan erkek öğrencilere (10.25) göre kendilerini
akademik açıdan daha yeterli bulmaktadırlar (q1-312= 3.65, p<.05).
Buna karşılık, akademik yeterlik yönünden cinsiyet, yaşanılan yer ve bölüm
temel etkileriyle diğer ortak etkiler anlamlı bulunmamıştır.
Üniversite öğrencilerinin cinsiyet, yaşanılan yer ve bölümlerine göre Sosyal
Onay alt ölçeğinden aldıkları ortalamalar ve standart sapmalar (parantez içinde
verilmiştir) Çizelge III.1.3’te gösterilmiştir.
33
Çizelge III.1.3. BAÖ’nün Sosyal Onay alt ölçeğine ilişkin ortalamalar ve
standart sapmalar
Beslenme eğitimi
Almayan n= 40 Alan n= 40
Aile-akraba yanında
n= 80
12.07
(2.75)
12.00
(2.70) Kız
n= 160 Yurtta- evde
n= 80
11.850
(3.27)
13.05
(2.30)
Aile-akraba yanında
n= 80
11.97
(2.76)
12.02
(2.39) Erkek
n= 160 Yurtta- evde
n= 80
12.47
(2.47)
11.65
(2.74)
Benlik Algısı Ölçeğinin Sosyal Onay alt boyutuna uygulanan varyans analizi
sonuçları Çizelge III.1.4‘te verilmiştir.
34
Çizelge III.1.4. BAÖ’nün Sosyal Onay alt ölçeğine uygulanan varyans analizi
sonuçları
A: Cinsiyet
B: Yer
C: Bölüm
Çizelge III.1.4’te görüldüğü gibi, BAÖ’nün Sosyal Onay alt ölçeğinden
alınan puanlara uygulanan varyans analizi sonucunda, cinsiyet, yer ve bölüm temel
etkileri ile ortak etkilerin anlamlı olmadığı görülmektedir. Bu bulgu, katılımcıların
tümünün BAÖ’nün sosyal onay alt ölçeğinden aldıkları puanların anlamlı fark
oluşturmadığını göstermektedir.
Üniversite öğrencilerinin cinsiyet, yaşanılan yer ve bölümlerine göre Atletik
Yeterlik alt ölçeğinden aldıkları ortalamalar ve standart sapmalar (parantez içinde
verilmiştir) Çizelge III.1.5’te gösterilmiştir.
Kaynak Kareler Toplamı s.d. Ortalama Kare F
A 4.51 1 4.51 .62
B 5.51 1 5.51 .76
C .31 1 .31 .04
AB 3.20 1 3.20 .44
AC 16.20 1 16.20 2.23
BC .45 1 .45 .06
ABC 21.01 1 21.01 2.89
Hata 2261.60 312 7.24
Toplam 2312.80 320
35
Çizelge III.1.5. BAÖ’nün Atletik Yeterlik alt ölçeğine ilişkin ortalamalar ve
standart sapmalar
Beslenme eğitimi
Almayan n= 40 Alan n= 40
Aile-akraba yanında
n= 80
10.27
(2.53)
10.07
(2.91) Kız
n= 160 Yurtta- evde
n= 80
9.92
(3.16)
10.60
(2.82)
Aile-akraba yanında
n= 80
12.32
(2.89)
11.85
(2.51) Erkek
n= 160 Yurtta- evde
n= 80
11.20
(2.76)
12.15
(2.03)
Benlik Algısı Ölçeğinin Atletik Yeterlik alt boyutuna uygulanan varyans
analizi sonuçları Çizelge II.1.6‘da verilmiştir.
36
Çizelge III.1.6. BAÖ’nün Atletik Yeterlik alt ölçeğine uygulanan varyans analizi
sonuçları
Kaynak Kareler Toplamı s.d. Ortalama Kare F
A 221.11 1 221.11 29.78*
B 2.11 1 2.11 .28
C 4.51 1 4.51 .60
AB 5.00 1 5.00 .67
AC .00 1 .00 .00
B 26.45 1 26.45 3.56
ABC 1.51 1 1.51 .20
Hata 2316.50 312 7.42
Toplam 2577.20 320
A: Cinsiyet B: Yer
C: Bölüm
*: p<.001
Çizelge III.1.6.’da görüldüğü gibi, BAÖ’nün Atletik Yeterlik alt ölçeğinden
alınan puanlara uygulanan varyans analizi sonucunda, cinsiyet temel etkisi anlamlı
çıkmıştır (F312=29.78; p<.001). Atletik yeterlik algısında, kızlar ve erkekler arasında
anlamlı fark olduğu görülmektedir. Kızların ortalamasının (10.21), erkeklerin
ortalamasının (11.88) olması, erkeklerin atletik açıdan daha yeterli olduklarını
düşündüklerini göstermektedir.
37
Buna karşılık, atletik yeterlik yönünden yaşanılan yer ve bölüm temel
etkileriyle ortak etkiler anlamlı değildir.
Üniversite öğrencilerinin cinsiyet, yaşanılan yer ve bölümlerine göre Fiziksel
Görünüm alt ölçeğinden aldıkları ortalamalar ve standart sapmalar (parantez içinde
verilmiştir) Çizelge III.1.7’de gösterilmiştir.
Çizelge III.1.7. BAÖ’nün Fiziksel Görünüm alt ölçeğine ilişkin ortalamalar
ve standart sapmalar
Beslenme eğitimi
Almayan n= 40 Alan n= 40
Aile-akraba yanında
n= 80
12.25
(2.88)
(10.97)
(3.16) Kız
n= 160 Yurtta- evde
n= 80
10.30
(3.36)
12.00
(3.31)
Aile-akraba yanında
n= 80
12.30
(2.12)
11.87
(3.08) Erkek
n= 160 Yurtta- evde
n= 80
11.97
(3.26)
11.97
(3.08)
Benlik Algısı Ölçeğinin Fiziksel Görünüm alt boyutuna uygulanan varyans
analizi sonuçları Çizelge III.1.8‘de verilmiştir.
38
Çizelge III.1.8. BAÖ’nün Fiziksel Görünüm alt ölçeğine uygulanan varyans analizi
sonuçları
Kaynak Kareler Toplamı s.d. Ortalama Kare F
A 33.80 1 33.80 3.69
B 6.61 1 6.61 .72
C .00 1 .00 .00
AB 2.45 1 2.45 .26
AC 3.61 1 3.61 .39
BC 57.80 1 57.80 6.31*
ABC 32.51 1 32.51 3.55
Hata 2857.60 312 9.15
Toplam 2994.38 320
A: Cinsiyet
B: Yer
C: Bölüm
*: p<.05
Çizelge III.1.8.’de görüldüğü gibi, BAÖ’nün Fiziksel Görünüm alt
ölçeğinden alınan puanlara uygulanan varyans analizi sonucunda, yer ve bölüm ikili
ortak etkisi anlamlı çıkmıştır (F312=6.31; p<.001). Yer x bölüm ortak etkisini
oluşturan ortalamalara ait grafikler Şekil III.1.2’de gösterilmiştir.
39
yer
yurt-ev aile-akraba
12,5
12,0
11,5
11,0
10,5
10,0
bölüm
b. eğitimi almayan
b. eğitimi alan
Şekil III.1.3
Şekil III.1.3’te gösterilen yer x bölüm ortak etkisinin kaynağı Tukey – HSD
testi ile araştırılmıştır. Tukey – HSD testi sonuçlarına göre, aile – akraba yanında
kalan ve beslenme eğitimi alan öğrenciler ile yurtta – evde kalan ve beslenme eğitimi
alan öğrenciler arasında fiziksel görünüm algıları yönünden anlamlı bir farklılık
yoktur.
Buna karşılık, aile – akraba yanında kalan ve beslenme eğitimi almayan
öğrencilerin (12.27) fiziksel görünümlerinden hoşnutluklarının yurtta – evde kalan ve
beslenme eğitimi almayan öğrencilere göre (11,13) daha az olduğu belirlenmiştir
(q 2-312=4.75; p<.05).
Aile- akraba yanında kalan ve beslenme eğitimi alan öğrenciler ile aile –
akraba yanında kalan ve beslenme eğitimi almayan öğrenciler arasında fiziksel
görünüm algıları yönünden anlamlı bir farklılık yoktur.
40
Yurtta –evde kalan ve beslenme eğitimi alan öğrenciler (11.98), yurtta- evde
yaşayan ve beslenme eğitimi almayan öğrencilere göre (11.13) fiziksel
görünümlerinden daha az hoşnutturlar (q 2-312= 3.55; p<.05).
Fiziksel görünüm yönünden cinsiyet, yaşanılan yer ve bölüm temel etkileriyle
diğer ortak etkiler anlamlı bulunmamıştır.
Üniversite öğrencilerinin cinsiyet, yaşanılan yer ve bölümlerine göre Yakın
Arkadaşlıklar alt ölçeğinden aldıkları ortalamalar ve standart sapmalar (parantez
içinde verilmiştir) Çizelge III.1.9’da gösterilmiştir.
Çizelge III.1.9 BAÖ’nün Yakın Arkadaşlıklar alt ölçeğine ilişkin ortalamalar
ve standart sapmalar
Beslenme eğitimi
Almayan n= 40 Alan n= 40
Aile-akraba yanında
n= 80
13.80
(2.69)
13.42
(2.77) Kız
n= 160 Yurtta- evde
n= 80
12.9000
3.3420
13.62
(3.11)
Aile-akraba yanında
n= 80
13.05
(2.84)
11.75
(2.04) Erkek
n= 160 Yurtta- evde
n= 80
13.70
(2.25)
11.90
(2.82)
41
Benlik Algısı Ölçeğinin Yakın Arkadaşlıklar alt boyutuna uygulanan varyans
analizi sonuçları Çizelge III.1.10‘da verilmiştir.
Çizelge III.1.10. BAÖ’nün Yakın Arkadaşlıklar alt ölçeğine uygulanan varyans
analizi sonuçları
Kaynak Kareler Toplamı s.d. Ortalama Kare F
A 56.11 1 56.11 7.33*
B 5.00 1 5.00 .00
C 37.81 1 37.81 4.94**
AB 11.25 1 11.25 1.47
AC 59.51 1 59.51 7.78*
BC 1.80 1 1.80 .23
ABC 12.80 1 12.80 1.67
Hata 2386.55 312 7.64
Toplam 2565.88 320
A: Cinsiyet
B: Yer
C: Bölüm
*: p<.01
**:p<.05
Çizelge III.1.10.’da görüldüğü gibi, BAÖ’nün Yakın Arkadaşlıklar alt
ölçeğinden alınan puanlara uygulanan varyans analizi sonucunda, cinsiyet temel
etkisi anlamlı çıkmıştır (F312=7.33; p<.01). Yakın arkadaşlıklar algısında, kızlar ve
42
erkekler arasında anlamlı fark olduğu görülmektedir. Kızların ortalamasının (12.60),
erkeklerin ortalamasının (13.43) olması, erkeklerin yakın arkadaşlıklar kurduklarına
ilişkin algılarının daha fazla olduğunu göstermektedir.
Çizelge III.1.10’daki diğer bir sonuca göre, bölüm (beslenme eğitimi alma -
beslenme eğitimi almama) temel etkisi anlamlı çıkmıştır (F312=4.94; p<.05).
Beslenme eğitimi alan üniversite öğrencilerinin ortalamasının (12.67), beslenme
eğitim almayan üniversite öğrencilerinin ortalamasının (13.36) olması, beslenme
eğitimi almayan öğrencilerin yakın arkadaşlıklar kurduklarına ilişkin algılarının
beslenme eğitimi alan öğrencilere göre daha fazla olduğunu göstermektedir.
Yine, Çizelge III.1.10’da izlenebileceği gibi, cinsiyet ve bölüm ikili ortak
etkisi anlamlı çıkmıştır (F312=7.78; p<.01). Cinsiyet x bölüm ortak etkisini oluşturan
ortalamalara ait grafikler Şekil III.1.4’te ve Şekil III.1.5’te gösterilmiştir.
c i n s i y e t
kız erkek
14,0 13,8 13,6 13,4 13,2 13,0 12,8
y e r
aile-akraba
yurt-ev
yer
yurt-ev aile-akraba
14,0
13,8
13,6
13,4
13,2
13,0 12,8
bölüm
b. eğitimi almayan
b. eğitimi alan
Şekil III.1.4 Şekil III.1.5
43
Şekil III.1.4 ve Şekil III.1.5’te gösterilen cinsiyet x bölüm ortak etkisinin
kaynağı Tukey – HSD testi ile araştırılmıştır. Buna göre; beslenme eğitimi alan kız
öğrencilerin (13.52) yakın arkadaşlıklar kurduklarına ilişkin algıları, beslenme
eğitimi alan erkek öğrencilere göre (11.82) daha fazladır (q 2-312= 7.77; p<.05).
Tukey – HSD testi sonuçlarına göre, diğer ortalamalar arasında yakın
arkadaşlıklar algıları yönünden anlamlı bir farklılık yoktur. Cinsiyet, yaşanılan yer ve
bölüm temel etkileriyle diğer ortak etkiler de anlamlı bulunmamıştır.
Üniversite öğrencilerinin cinsiyet, yaşanılan yer ve bölümlerine göre
Romantik İlişkiler alt ölçeğinden aldıkları ortalamalar ve standart sapmalar (parantez
içinde verilmiştir) Çizelge III.1.11’de gösterilmiştir.
Çizelge III.1.11 BAÖ’nün Romantik İlişkiler alt ölçeğine ilişkin ortalamalar
ve standart sapmalar
Beslenme eğitimi
Almayan n= 40 Alan n= 40
Aile-akraba yanında
n= 80
10.72
(3.42)
10.25
(2.72) Kız
n= 160 Yurtta- evde
n= 80
9.92
(3.09)
10.47
(2.66)
Aile-akraba yanında
n= 80
9.50
(2.76)
9.95
(1.63) Erkek
n= 160 Yurtta- evde
n= 80
9.95
(2.52)
10.55
(2.29)
44
Benlik Algısı Ölçeğinin Romantik İlişkiler alt boyutuna uygulanan varyans
analizi sonuçları Çizelge III.1.12‘de verilmiştir.
Çizelge III.1.12. BAÖ’nün Romantik İlişkiler alt ölçeğine uygulanan varyans analizi
sonuçları
A: Cinsiyet
B: Yer
C: Bölüm
Çizelge III.1.12’de görüldüğü gibi, BAÖ’nün Romantik İlişkiler alt
ölçeğinden alınan puanlara uygulanan varyans analizi sonucunda, cinsiyet, yer ve
bölüm temel etkileri ile ortak etkilerin anlamlı olmadığı görülmektedir. Bu bulgu,
katılımcıların tümünün BAÖ’nün romantik ilişkiler alt ölçeğinden aldıkları puanların
anlamlı fark oluşturmadığını göstermektedir.
Kaynak Kareler Toplamı s.d. Ortalama Kare F
A 10.15 1 10.15 1.40
B 1.12 1 1.12 .15
C 6.32 1 6.32 .87
AB 13.20 1 13.20 1.82
AC 4.75 1 4.75 .65
BC 6.90 1 6.90 .95
ABC 3.82 1 3.82 .53
Hata 2253.92 312 7.22
Toplam 2300.22 320
45
Üniversite öğrencilerinin cinsiyet, yaşanılan yer ve bölümlerine göre Mesleki
Yeterlik alt ölçeğinden aldıkları ortalamalar ve standart sapmalar (parantez içinde
verilmiştir) Çizelge III.1.13’te gösterilmiştir.
Çizelge III.1.13 BAÖ’nün Mesleki Yeterlik alt ölçeğine ilişkin ortalamalar
ve standart sapmalar
Beslenme eğitimi
Almayan n= 40 Alan n= 40
Aile-akraba yanında
n= 80
12.17
(1.87)
11.75
(2.63) Kız
n= 160 Yurtta- evde
n= 80
11.75
(2.27)
11.92
(2.30)
Aile-akraba yanında
n= 80
11.17
(2.20)
11.87
(1.01) Erkek
n= 160 Yurtta- evde
n= 80
11.70
(1.91)
11.77
(1.80)
Benlik Algısı Ölçeğinin Mesleki Yeterlik alt boyutuna uygulanan varyans
analizi sonuçları Çizelge III.1.14‘te verilmiştir.
46
Çizelge III.1.14. BAÖ’nün Mesleki Yeterlik alt ölçeğine uygulanan varyans analizi
sonuçları
A: Cinsiyet
B: Yer
C: Bölüm
Çizelge III.1.14’te görüldüğü gibi, BAÖ’nün Mesleki Yeterlik alt ölçeğinden
alınan puanlara uygulanan varyans analizi sonucunda, cinsiyet, yer ve bölüm temel
etkileri ile ortak etkilerin anlamlı olmadığı görülmektedir. Bu bulgu, katılımcıların
tümünün BAÖ’nün mesleki yeterlik alt ölçeğinden aldıkları puanların anlamlı fark
oluşturmadığını göstermektedir.
Kaynak Kareler Toplamı s.d. Ortalama Kare F
A 5.77 1 5.77 1.36
B .15 1 .15 .03
C 1.37 1 1.37 .32
AB 2.27 1 2.27 .54
AC 5.25 1 5.25 1.24
BC - 1 - .00
ABC 7.50 1 7.50 1.77
Hata 1317.07 312 4.22
Toplam 1339.42 320
47
Üniversite öğrencilerinin cinsiyet, yaşanılan yer ve bölümlerine göre
Yaratıcılık alt ölçeğinden aldıkları ortalamalar ve standart sapmalar (parantez içinde
verilmiştir) Çizelge III.1.15’te gösterilmiştir.
Çizelge III.1.15 BAÖ’nün Yaratıcılık alt ölçeğine ilişkin ortalamalar ve
standart sapmalar
Beslenme eğitimi
Almayan n= 40 Alan n= 40
Aile-akraba yanında
n= 80
10.77
(2.30)
10.57
(2.25) Kız
n= 160 Yurtta- evde
n= 80
10.25
(2.80)
10.92
(2.44)
Aile-akraba yanında
n= 80
11.40
(2.19)
11.75
(2.06) Erkek
n= 160 Yurtta- evde
n= 80
11.10
(2.77)
10.82
(2.05)
Benlik Algısı Ölçeğinin Yaratıcılık alt boyutuna uygulanan varyans analizi
sonuçları Çizelge II.1.16‘da verilmiştir.
48
Çizelge III.1.16. BAÖ’nün Yaratıcılık alt ölçeğine uygulanan varyans analizi
sonuçları
Kaynak Kareler Toplamı s.d. Ortalama Kare F
A 35.11 1 35.11 6.21*
B 8.45 1 8.45 1.49
C 2.11 1 2.11 .37
AB 4.51 1 4.51 .79
AC .45 1 .45 .08
BC .61 1 .61 .10
ABC 9.80 1 9.80 1.73
Hata 1762.50 312 5.64
Toplam 1823,54 320
A: Cinsiyet
B: Yer
C: Bölüm
*: p<.05
Çizelge III.1.16.’da görüldüğü gibi, BAÖ’nün Yaratıcılık alt ölçeğinden
alınan puanlara uygulanan varyans analizi sonucunda, cinsiyet temel etkisi anlamlı
çıkmıştır (F312=6.21; p<.05). Kızların ve erkeklerin yaratıcılık algılarında anlamlı
fark vardır. Kızların ortalamasının (11.29), erkeklerin ortalamasının (10.63) olması,
kızların erkeklere oranla daha fazla yaratıcı olduklarını düşündüklerini
göstermektedir.
49
Buna karşılık, yaratıcılık yönünden yaşanılan yer ve bölüm temel etkileriyle
ortak etkiler anlamlı bulunmamıştır.
Üniversite öğrencilerinin cinsiyet, yaşanılan yer ve bölümlerine göre Ana-
babayla İlişkiler alt ölçeğinden aldıkları ortalamalar ve standart sapmalar (parantez
içinde verilmiştir) Çizelge III.1.17’de gösterilmiştir.
Çizelge III.1.17 BAÖ’nün Ana-babayla İlişkiler alt ölçeğine ilişkin
ortalamalar ve standart sapmalar
Beslenme eğitimi
Almayan n= 40 Alan n= 40
Aile-akraba yanında
n= 80
13.10
(3.03)
13.35
(2.84) Kız
n= 160 Yurtta- evde
n= 80
12.97
(3.10)
13.35
(2.87)
Aile-akraba yanında
n= 80
11.57
(2.91)
11.90
(1.42) Erkek
n= 160 Yurtta- evde
n= 80
12.67
(3.03)
11.97
(3.05)
Benlik Algısı Ölçeğinin Ana-babayla İlişkiler alt boyutuna uygulanan varyans
analizi sonuçları Çizelge III.1.18‘de verilmiştir.
50
Çizelge III.1.18. BAÖ’nün Ana-Babayla İlişkiler alt ölçeğine uygulanan varyans
analizi sonuçları
Kaynak Kareler Toplamı s.d. Ortalama Kare F
A 108.11 1 108.11 13.45*
B 5.51 1 5.51 .68
C .31 1 .31 .03
AB 8.45 1 8.45 1.05
AC 5.00 1 5.00 .62
BC 4.05 1 4.05 .50
ABC 6.61 1 6.61 .82
Hata 2507.90 312 8.03
Toplam 2645.95 320
A: Cinsiyet
B: Yer
C: Bölüm
*: p<.001
Çizelge III.1.18’de görüldüğü gibi, BAÖ’nün Ana-Babayla İlişkiler alt
ölçeğinden alınan puanlara uygulanan varyans analizi sonucunda, cinsiyet temel
etkisi anlamlı çıkmıştır (F312=13.45; p<.001). Kızların ve erkeklerin ana-babayla
ilişkilere yönelik algılarında anlamlı fark vardır. Kızların ortalamasının (12.03),
erkeklerin ortalamasının (13.19) olması, erkeklerin kızlara oranla ana-babayla daha
olumlu ilişkiler kurduklarını düşündüklerini göstermektedir.
51
Ana-babayla ilişkiler yönünden yaşanılan yer ve bölüm temel etkileriyle ortak
etkiler anlamlı bulunmamıştır.
Üniversite öğrencilerinin cinsiyet, yaşanılan yer ve bölümlerine göre Mizah
Anlayışı alt ölçeğinden aldıkları ortalamalar ve standart sapmalar (parantez içinde
verilmiştir) Çizelge III.1.1.19’da gösterilmiştir.
Çizelge III.1.19 BAÖ’nün Mizah Anlayışı alt ölçeğine ilişkin ortalamalar ve
standart sapmalar
Beslenme eğitimi
Almayan n= 40 Alan n= 40
Aile-akraba yanında
n= 80
13.02
(2.59)
12.90
(2.56) Kız
n= 160 Yurtta- evde
n= 80
13.17
(2.77)
13.07
(2.51)
Aile-akraba yanında
n= 80
12.32
(2.40)
12.32
(2.14) Erkek
N= 160 Yurtta- evde
n= 80
12.42
(2.69)
11.65
(2.03)
Benlik Algısı Ölçeğinin Mizah Anlayışı alt boyutuna uygulanan varyans
analizi sonuçları Çizelge III.1.20‘de verilmiştir.
52
Çizelge III.1.20. BAÖ’nün Mizah Anlayışı alt ölçeğine uygulanan varyans analizi
sonuçları
Kaynak Kareler Toplamı s.d. Ortalama Kare F
A 59.51 1 59.51 9.70*
B .31 1 .31 .05
C 5.00 1 5.00 .81
AB 4.05 1 4.05 .66
AC 1.51 1 1.51 .24
BC 2.81 1 2.81 .45
ABC 3.20 1 3.20 .52
Hata 1913.55 312 6.13
Toplam 1989.95 320
A: Cinsiyet
B: Yer
C: Bölüm
*: p<.01
Çizelge III.1.20.’de görüldüğü gibi, BAÖ’nün Mizah Anlayışı alt ölçeğinden
alınan puanlara uygulanan varyans analizi sonucunda, cinsiyet temel etkisi anlamlı
çıkmıştır (F312=9.70; p<.01). Kızların ve erkeklerin mizah anlayışına yönelik
algılarında anlamlı fark vardır. Kızların ortalamasının (12.18), erkeklerin
ortalamasının (13.04) olması, erkeklerin kızlara oranla daha fazla mizah anlayışına
sahip olduklarını düşündüklerini göstermektedir.
53
Buna karşılık, mizah anlayışı yönünden yaşanılan yer ve bölüm temel
etkileriyle ortak etkiler anlamlı bulunmamıştır.
Üniversite öğrencilerinin cinsiyet, yaşanılan yer ve bölümlerine göre Ahlaki
Standartlar alt ölçeğinden aldıkları ortalamalar ve standart sapmalar (parantez içinde
verilmiştir) Çizelge III.1.21’de gösterilmiştir.
Çizelge III.1.21 BAÖ’nün Ahlaki Standartlar alt ölçeğine ilişkin ortalamalar
ve standart sapmalar
Beslenme eğitimi
Almayan n= 40 Alan n= 40
Aile-akraba yanında
n= 80
11.87
(1.91)
11.60
(2.46) Kız
n= 160 Yurtta- evde
n= 80
12.10
(2.57)
12.37
(2.75)
Aile-akraba yanında
n= 80
11.47
(1.92)
10.62
(1.84) Erkek
N= 160 Yurtta- evde
n= 80
11.55
(1.92)
10.72
(1.89)
Benlik Algısı Ölçeğinin Ahlaki Standartlar alt boyutuna uygulanan varyans
analizi sonuçları Çizelge III.1.22‘de verilmiştir.
54
Çizelge III.1.22. BAÖ’nün Ahlaki Standartlar alt ölçeğine uygulanan varyans analizi
sonuçları
Kaynak Kareler Toplamı s.d. Ortalama Kare F
A 63.90 1 63.90 13.34*
B 6.90 1 6.90 1.44
C 14.02 1 14.02 2.92
AB 3.40 1 3.40 .71
AC 14.02 1 14.02 2.92
BC 1.65 1 1.65 .34
ABC 1.37 1 1.37 .28
Hata 1494.17 312 4.78
Toplam 1599.47 320
A: Cinsiyet
B: Yer
C: Bölüm
*: p<.001
Çizelge III.1.22’de görüldüğü gibi, BAÖ’nün Ahlaki Standartlar alt
ölçeğinden alınan puanlara uygulanan varyans analizi sonucunda, cinsiyet temel
etkisi anlamlı çıkmıştır (F312=13.34; p<.001). Kızların ve erkeklerin ahlaki
standartlara yönelik algılarında anlamlı fark vardır. Kızların ortalamasının (11.09),
erkeklerin ortalamasının (11.98) olması, erkeklerin kızlara oranla daha kuvvetli
ahlaki standartlara sahip olduklarını düşündüklerini göstermektedir.
55
Ahlaki standartlar yönünden yaşanılan yer ve bölüm temel etkileriyle ortak
etkiler anlamlı bulunmamıştır.
Üniversite öğrencilerinin cinsiyet, yaşanılan yer ve bölümlerine göre Zihinsel
Yetenek alt ölçeğinden aldıkları ortalamalar ve standart sapmalar (parantez içinde
verilmiştir) Çizelge III.1.23’te gösterilmiştir.
Çizelge III.1.23 BAÖ’nün Zihinsel Yetenek alt ölçeğine ilişkin ortalamalar
ve standart sapmalar
Beslenme eğitimi
Almayan n= 40 Alan n= 40
Aile-akraba yanında
n= 80
12.92
(2.28)
11.87
(2.36) Kız
n= 160 Yurtta- evde
n= 80
12.02
(2.69)
12.35
(2.68)
Aile-akraba yanında
n= 80
12.12
(2.01)
12.62
(1.54) Erkek
N= 160 Yurtta- evde
n= 80
11.95
(2.08)
12.27
(1.85)
Benlik Algısı Ölçeğinin Zihinsel Yetenek alt boyutuna uygulanan varyans
analizi sonuçları Çizelge III.1.24‘te verilmiştir.
56
Çizelge III.1.24. BAÖ’nün Zihinsel Yetenek alt ölçeğine uygulanan varyans analizi
sonuçları
A: Cinsiyet
B: Yer
C: Bölüm
Çizelge III.1.24’te görüldüğü gibi, BAÖ’nün Zihinsel Yetenek alt ölçeğinden
alınan puanlara uygulanan varyans analizi sonucunda, cinsiyet, yer ve bölüm temel
etkileri ile ortak etkilerin anlamlı olmadığı görülmektedir. Bu bulgu, katılımcıların
tümünün BAÖ’nün zihinsel yetenek alt ölçeğinden aldıkları puanların anlamlı fark
oluşturmadığını göstermektedir.
Üniversite öğrencilerinin cinsiyet, yaşanılan yer ve bölümlerine göre Bütünsel
Özdeğer alt ölçeğinden aldıkları ortalamalar ve standart sapmalar (parantez içinde
verilmiştir) Çizelge III.1.25’te gösterilmiştir.
Kaynak Kareler Toplamı s.d. Ortalama Kare F
A .20 1 .20 .04
B 4.51 1 4.51 .91
C - 1 - .01
AB - 1 - .01
AC 12.01 1 12.01 2.43
BC 7.20 1 7.20 1.45
ABC 12.01 1 12.01 2.43
Hata 1540.85 312 4.93
Toplam 1576.88 320
57
Çizelge III.1.25 BAÖ’nün Bütünsel Özdeğer alt ölçeğine ilişkin ortalamalar
ve standart sapmalar
Beslenme eğitimi
Almayan n= 40 Alan n= 40
Aile-akraba yanında
n= 80
19.07
(4.05)
18.20
(3.87) Kız
n= 160 Yurtta- evde
n= 80
18.25
(3.99)
19.17 (3.34)
Aile-akraba yanında
n= 80
18.27
(3.32)
18.05
82.37) Erkek
N= 160 Yurtta- evde
n= 80
18.30
(3.45)
17.95
(3.53)
Benlik Algısı Ölçeğinin Bütünsel Özdeğer alt boyutuna uygulanan varyans
analizi sonuçları Çizelge III.1.26‘da verilmiştir.
58
Çizelge III.1.26. BAÖ’nün Bütünsel Özdeğer alt ölçeğine uygulanan varyans analizi
sonuçları
A: Cinsiyet
B: Yer
C: Bölüm
Çizelge III.1.26’da görüldüğü gibi, BAÖ’nün Bütünsel Özdeğer alt
ölçeğinden alınan puanlara uygulanan varyans analizi sonucunda, cinsiyet, yer ve
bölüm temel etkileri ile ortak etkilerin anlamlı olmadığı görülmektedir. Bu bulgu,
katılımcıların tümünün BAÖ’nün bütünsel özdeğer alt ölçeğinden aldıkları puanların
anlamlı fark oluşturmadığını göstermektedir.
Kaynak Kareler Toplamı s.d. Ortalama Kare F
A 22.57 1 22.57 1.81
B - 1 - .00
C 1.37 1 1.37 .11
AB .25 1 .25 .02
AC 1.95 1 1.95 .15
BC 14.02 1 14.02 1.12
ABC 18.52 1 18.52 1.48
Hata 3888.62 312 12.46
Toplam 3947.37 320
59
III.2. Vücut Algısı Ölçeğine İlişkin Bulgular
Bu bölümde katılımcıların Vücut Algısı Ölçeğine ilişkin bulgularına yer
verilmiştir. Vücut Algısı Ölçeğine ilişkin ortalamalar arasında anlamlı farklar olup
olmadığının belirlenmesi amacıyla, ölçekten alınan puanların her birine ayrı ayrı 2
(cinsiyet; kız / erkek) x 2 (yaşanılan yer; aile-akraba yanında / yurtta-evde kalma) x 2
(bölüm; beslenme eğitimi alma / almama) desenine uygun varyans analizi
uygulanmıştır.
Üniversite öğrencilerinin cinsiyet, yaşanılan yer ve bölümlerine göre Vücut
Algısı ölçeğinden aldıkları ortalamalar ve standart sapmalar (parantez içinde
verilmiştir) Çizelge III.2.1’de gösterilmiştir.
Çizelge III.2.1. VAÖ’ye ilişkin ortalamalar ve standart sapmalar
Beslenme eğitimi
Almayan n= 40 Alan n= 40
Aile-akraba yanında
n= 80
86.42
(15.53)
90.40
(23.40) Kız
n= 160 Yurtta- evde
n= 80
97.20
(22.64)
88.97
(23.319
Aile-akraba yanında
n= 80
87.20
(15.17)
79.27
(21.23) Erkek
N= 160 Yurtta- evde
n= 80
83.75
(22.51)
79.35
(18.92)
60
Vücut Algısı Ölçeğinin uygulanan varyans analizi sonuçları Çizelge III.2.2‘de
verilmiştir.
Çizelge III.2.2. VAÖ’ye uygulanan varyans analizi sonuçları
Kaynak Kareler Toplamı s.d. Ortalama Kare F
A 5586.15 1 5586.15 13.17*
B 178.50 1 178.50 .42
C 1373.65 1 1373.65 3.24
AB 809.62 1 809.62 1.91
AC 326.02 1 326.02 .76
BC 376.27 1 376.27 .88
ABC 1236.37 1 1236.37 2.91
Hata 132267.72 312 423.93
Toplam 142154.30 320
A: Cinsiyet
B: Yer
C: Bölüm
*: p<.001
Çizelge III.2.2.’de görüldüğü gibi, VAÖ’nden alınan puanlara uygulanan
varyans analizi sonucunda, cinsiyet temel etkisi anlamlı çıkmıştır (F312=13.17;
p<.001). Kızların ve erkeklerin vücut algılarında anlamlı fark vardır. Kızların
ortalamasının (90.75), erkeklerin ortalamasının (82.39) olması, kızların erkeklere
göre vücutlarını daha az beğendiklerini göstermektedir.
61
Buna karşılık, vücut algısı yönünden yaşanılan yer ve bölüm temel etkileriyle
ortak etkiler anlamlı bulunmamıştır.
III.3. Beslenme Alışkanlıkları Ölçeğine İlişkin Bulgular
Bu bölümde katılımcıların Beslenme Alışkanlıkları Ölçeğine ilişkin bulguları
yer almaktadır. Beslenme Alışkanlıkları Ölçeğine ilişkin ortalamalar arasında anlamlı
farklar olup olmadığının belirlenmesi amacıyla, şişmanlığa karşı önyargılar,
şişmanlığın getirdiği olumlu ve olumsuz düşünceler, şişmanlığa karşı kendilik
algıları ve yemek yeme davranışları alt ölçeklerinden alınan puanların her birine ayrı
ayrı 2 (cinsiyet; kız / erkek) x 2 (yaşanılan yer; aile-akraba yanında / yurtta-evde
kalma) x 2 (bölüm; beslenme eğitimi alma / almama) desenine uygun varyans analizi
uygulanmıştır.
Üniversite öğrencilerinin cinsiyet, yaşanılan yer ve bölümlerine göre
Beslenme Alışkanlıkları Ölçeği’nden aldıkları ortalamalar ve standart sapmalar
(parantez içinde verilmiştir) Çizelge III.3.1’de gösterilmiştir.
62
Çizelge III.3.1. Beslenme AÖ’nün alt ölçeklerine ilişkin ortalamalar ve standart
sapmalar
Şişmanlığa karşı
önyargılar
Ş. getirdiği olumlu-olumsuz
düşünceler
Şişmanlığa karşı kendilik
algıları
Yemek yeme davranışları
Beslenme Eğitimi
Alm
ayan
n= 40
Alan
n= 40
Alm
ayan
n= 40
Alan
n= 40
Alm
ayan
n= 40
Alan
n= 40
Alm
ayan
n= 40
Alan
n= 40
Aile-akraba
yanında
n= 80
22.75
(5.35)
27.32
(8.45)
56.60
(4.48)
57.87
(7.57)
19.00
(5.88)
20.07
(5.41)
25.67
(5.39)
25.75
(5.01)
Kız
n= 160 Yurtta- evde
n= 80
27.55
(5.88)
25.95
(6.20)
57.95
(5.66)
56.67
(7.36)
21.97
5.00
22.30
11.
26.95
4.68
26.90
4.11
Aile-akraba
yanında
n= 80
29.77
(6.65)
25.72
(8.91)
54.17
(6.82)
53.62
(12.23)
16.15
(4.76)
19.10
(6.99)
27.52
(4.68)
30.50
(4.21)
Erkek
N= 160 Yurtta- evde
n= 80
26.17
(9.00)
29.00
(7.31)
54.35
(9.79)
54.95
(13.03)
16.72
5.19
18.27
(4.71)
27.42
(5.41)
26.05
(4.22)
Beslenme Alışkanlıkları Ölçeğinin Şişmanlığa Karşı Önyargılar alt ölçeğine
uygulanan varyans analizi sonuçları Çizelge III.3.2‘de gösterilmiştir.
63
Çizelge III.3.2. Beslenme AÖ’nün Şişmanlığa Karşı Önyargılar alt ölçeğine
uygulanan varyans analizi sonuçları
Kaynak Kareler Toplamı s.d. Ortalama Kare F
A 252.05 1 252.05 4.67*
B 48.05 1 48.05 .89
C 15.31 1 15.31 .28
AB 70.31 1 70.31 1.30
AC 88.20 1 88.20 1.63
BC 2.45 1 2.45 .04
ABC 851.51 1 851.51 15.78**
Hata 16834.80 312 53.95
Toplam 18162.68 320
A: Cinsiyet
B: Yer
C: Bölüm
*: p<.05
**:p<.001
Çizelge III.3.2.’de görüldüğü gibi, Beslenme Alışkanlıkları Ölçeğinin
Şişmanlığa Karşı Önyargılar alt ölçeğinden alınan puanlara uygulanan varyans
analizi sonucunda, cinsiyet temel etkisi anlamlı çıkmıştır (F312=4.67; p<.05).
Kızların ve erkeklerin şişmanlığa karşı önyargılarında anlamlı fark vardır. Kızların
ortalamasının (25.89), erkeklerin ortalamasının (27.66) olması, erkeklerin kızlara
oranla şişmanlığa karşı daha önyargılı olduğunu göstermektedir.
64
Çizelge III.3.2’deki diğer bir sonuca göre, cinsiyet, yer ve bölüm üçlü ortak
etkisi anlamlı çıkmıştır (F312=15.78; p<.001). Cinsiyet, yer ve bölüm değişkenlerine
göre üniversite öğrencilerinin Şişmanlığa Karşı Önyargılar alt ölçeğinden aldıkları
puanlara ilişkin ortalamalar Çizelge III.3.5.1’de verilmiştir.
Çizelge III.3.3. Cinsiyet, Yer ve Bölüme göre öğrencilerin Şişmanlığa Karşı
Önyargılar alt ölçeğinden aldıkları puanlara ilişkin ortalamalar
Beslenme eğitimi
Almayan Alan
Aile-akraba yanında
22.75
27.32 Kız
Yurtta- evde
27.55
25.95
Aile-akraba yanında n= 80
29.77
25.72 Erkek
Yurtta- evde
26.17
29.00
Cinsiyet x yer x bölüm ortak etkisini oluşturan ortalamalara ait grafikler
Şekil III.3.1 ve Şekil III.3.2’de gösterilmiştir.
65
cinsiyet kız erkek
32
30
28
26
24
22
yer
aile - akraba
y urt - ev
cinsiyet
kız
erkek
30
29
28
27
26
25
yer
aile - akraba
y urt - ev
Şekil III.3.1 Şekil III.3.2
Şekil III.3.1 ve Şekiş III.3.2’de gösterilen cinsiyet x yer x bölüm ortak
etkisinin kaynağı Tukey – HSD testi ile araştırılmıştır. Tukey – HSD testi
sonuçlarına göre; beslenme eğitimi almayan ve aile – akraba yanında kalan erkek
öğrenciler (29.77), beslenme eğitimi almayan ve yurtta – evde kalan erkek
öğrencilere (26.17) oranla şişmanlığa karşı daha önyargılıdırlar (q1-312= 3.10,
p<.001). Ayrıca, beslenme eğitimi alan ve aile – akraba yanında kalan kız
öğrencilerin (27.32) şişmanlığa karşı önyargıları beslenme eğitimi almayan ve aile –
akraba yanında kalan kız öğrencilere (22.75) göre daha fazladır (q1-312= 3.93,
p<.001). Diğer bir sonuca göre; beslenme eğitimi almayan ve aile – akraba yanında
kalan erkek öğrenciler (29.77), beslenme eğitimi almayan ve aile – akraba yanında
kalan kız öğrencilere (22.75) göre şişmanlığa karşı daha önyargılıdırlar (q1-312= 6.04,
p<.001).
Buna karşılık, şişmanlığa karşı önyargılar yönünden yaşanılan yer ve bölüm
temel etkileriyle diğer ortak etkiler anlamlı bulunmamıştır.
66
Beslenme Alışkanlıkları Ölçeği’nin Şişmanlığın Getirdiği Olumlu ve
Olumsuz Düşünceler alt ölçeğine uygulanan varyans analizi sonuçları Çizelge
III.3.4‘te gösterilmiştir.
Çizelge III.3.4. Beslenme AÖ’nün Şişmanlığın Getirdiği Olumlu ve Olumsuz
Düşünceler alt ölçeğine uygulanan varyans analizi sonuçları
Kaynak Kareler Toplamı s.d. Ortalama Kare F
A 720.00 1 720.00 9.20*
B 13.61 1 13.61 .17
C 1.25 1 1.25 .00
AB 9.11 1 9.11 .11
AC 1.25 1 1.25 .00
BC 9.80 1 9.80 .12
ABC 68.45 1 68.45 .87
Hata 24408.80 312 78.23
Toplam 25229.80 320
A: Cinsiyet
B: Yer
C: Bölüm
*: p<.01
Çizelge III.3.4.’te görüldüğü gibi, Beslenme Alışkanlıkları Ölçeğinin
Şişmanlığın Getirdiği Olumlu ve Olumsuz Düşünceler alt ölçeğinden alınan puanlara
uygulanan varyans analizi sonucunda, cinsiyet temel etkisi anlamlı çıkmıştır
(F312=9.20; p<.01). Kızların ve erkeklerin şişmanlığın getirdiği olumlu ve olumsuz
67
düşüncelerinde anlamlı fark vardır. Kızların ortalamasının (57.27), erkeklerin
ortalamasının (54.27) olması, kızların erkeklere oranla şişmanlığın getirdiği olumlu
ve olumsuz düşüncelerle daha fazla uğraştıklarını göstermektedir.
Şişmanlığın getirdiği olumlu – olumsuz düşünceler yönünden yaşanılan yer
ve bölüm temel etkileriyle ortak etkiler anlamlı bulunmamıştır.
Beslenme Alışkanlıkları Ölçeğinin Şişmanlığa Karşı Kendilik Algıları alt
ölçeğine uygulanan varyans analizi sonuçları Çizelge III.3.5‘te gösterilmiştir.
Çizelge III.3.5. Beslenme AÖ’nün Şişmanlığa Karşı Kendilik Algıları alt ölçeğine
uygulanan varyans analizi sonuçları
Kaynak Kareler Toplamı s.d. Ortalama Kare F
A 858.05 1 858.05 20.39*
B 122.51 1 122.51 2.91
C 174.05 1 174.05 4.13**
AB 148.51 1 148.51 3.53
AC 48.05 1 48.05 1.14
BC 23.11 1 23.11 .54
ABC 2.11 1 2.11 .05
Hata 13126.80 312 42.07
Toplam 14503.20 320
A: Cinsiyet
B: Yer
C: Bölüm
*: p<.001 **:p<.05
68
Çizelge III.3.5.’te görüldüğü gibi, Beslenme Alışkanlıkları Ölçeğinin
Şişmanlığa Karşı Kendilik Algıları alt ölçeğinden alınan puanlara uygulanan varyans
analizi sonucunda, cinsiyet temel etkisi anlamlı çıkmıştır (F312=20.39; p<.001).
Kızların ve erkeklerin şişmanlığa karşı kendilik algılarında anlamlı fark vardır.
Kızların ortalamasının (20.83), erkeklerin ortalamasının (17.56) olması, kızların
erkeklere oranla daha güçlü şişmanlığa karşı kendilik algılarına sahip olduklarını
göstermektedir.
Çizelge III.3.5’teki diğer bir sonuca göre, bölüm temel etkisi anlamlı
çıkmıştır (F312=4.13; p<.05). Beslenme eğitimi alan üniversite öğrencilerinin ve
beslenme eğitimi almayan üniversite öğrencilerinin şişmanlığa karşı kendilik
algılarında anlamlı fark vardır. Beslenme eğitimi alanların ortalamasının (19.94),
beslenme eğitimi almayanların ortalamasının (18.46) olması, beslenme eğitimi
alanların, beslenme eğitimi almayanlara oranla daha güçlü şişmanlığa karşı kendilik
algılarına sahip olduklarını göstermektedir.
Buna karşılık, şişmanlığa karşı kendilik algıları yönünden yaşanılan yer temel
etkisiyle ortak etkiler anlamlı bulunmamıştır.
Beslenme Alışkanlıkları Ölçeğinin Yemek Yeme Davranışları alt ölçeğine
uygulanan varyans analizi sonuçları Çizelge III.3.6‘da gösterilmiştir.
69
Çizelge III.3.6. Beslenme AÖ’nün Yemek Yeme Davranışları alt ölçeğine
uygulanan varyans analizi sonuçları
Kaynak Kareler Toplamı s.d. Ortalama Kare F
A 193.75 1 193.75 8.61*
B 22.57 1 22.57 1.00
C 13.20 1 13.20 .58
AB 243.25 1 243.25 10.81*
AC 12.40 1 12.40 .55
BC 100.12 1 100.12 4.45**
ABC 89.25 1 89.25 3.96**
Hata 7015.42 312 22.48
Toplam 7689.99 320
A: Cinsiyet
B: Yer
C: Bölüm
*: p<.01
**:p<.05
Çizelge III.3.6.’da görüldüğü gibi, Beslenme Alışkanlıkları Ölçeğinin Yemek
Yeme Davranışları alt ölçeğinden alınan puanlara uygulanan varyans analizi
sonucunda, cinsiyet temel etkisi anlamlı çıkmıştır (F312=8.61; p<.01). Kızların ve
erkeklerin yemek yeme davranışlarında anlamlı fark vardır. Kızların ortalamasının
(26.31), erkeklerin ortalamasının (27.87) olması, erkeklerin kızlara oranla daha fazla
yemek yeme davranışlarında bulunduklarını göstermektedir.
70
Çizelge III.3.6’daki diğer bir sonuca göre, cinsiyet ve yer ikili ortak etkisi
anlamlı çıkmıştır (F312=10.81; p<.01). Cinsiyet ve yer değişkenlerine göre üniversite
öğrencilerinin Yemek Yeme Davranışları alt ölçeğinden aldıkları puanlara ilişkin
ortalamalar Çizelge III.3.7’de verilmiştir.
Çizelge III.3.7 Cinsiyet ve Yer değişkenlerine göre üniversite öğrencilerinin Yemek
Yeme Davranışları alt ölçeğinden aldıkları puanlara ilişkin ortalamalar
Aile-akraba yanında
25.71
Kız
Yurtta- evde
26.92
Aile-akraba yanında
29.01
Erkek
Yurtta- evde
26.05
Ortak etkileri oluşturan ortalamalara ait grafikler Şekil III.3.3 ve Şekil
III.3.4’te gösterilmiştir.
cinsiyet
kız
erkek
28,0
27,5
27,0
26,5
26,0
25,5
yer
aile - akraba
yurt - ev
Şekil III.3.3 Şekil III.3.4
cinsiyet
kız
erkek
31
30
29
28
27
26
25
yer
aile - akraba
yurt- ev
71
Şekil III.3.3 ve Şekil III.3.4’te gösterilen cinsiyet x yer ortak etkisinin
kaynağı Tukey – HSD testi ile araştırılmıştır. Buna göre; aile – akraba yanında kalan
erkek öğrencilerin (29.01), yurtta – evde kalan erkek öğrencilere göre (26.05) daha
fazla yemek yeme davranışında bulunmaktadır (q 2-312= 7.89; p<.05). Ayrıca, aile –
akraba yanında kalan erkek öğrencilerin (29.01) yemek yeme davranışları, aile –
akraba yanında kalan kız öğrencilere (25.71) göre daha fazladır (q 2-312= 8.80; p<.05).
Tukey – HSD testi sonuçlarına göre, cinsiyet ve yer ikili ortak etkisine ait
diğer ortalamalar arasında yemek yeme davranışları yönünden anlamlı bir farklılık
yoktur.
Yine Çizelge III.3.6’da izlenebileceği gibi, yer ve bölüm ikili ortak etkisi
anlamlı çıkmıştır (F312=4.45; p<.05). Bu ortak etkinin kaynağı Tukey HSD testi ile
araştırılmıştır. Yer ve bölüm değişkenlerine göre üniversite öğrencilerinin Yemek
Yeme Davranışları alt ölçeğinden aldıkları puanlara ilişkin ortalamalar Çizelge
III.3.8’de verilmiştir.
Çizelge III.3.8. Yer ve Bölüm değişkenlerine göre üniversite öğrencilerinin Yemek
Yeme Davranışları alt ölçeğinden aldıkları puanlara ilişkin ortalamalar
Beslenme eğitimi
Almayan Alan
Aile-akraba yanında 26.60 28.12
Yurtta- evde
26.84 26.47
72
Tukey – HSD testi sonuçlarına göre, beslenme eğitimi alan ve aile – akraba
yanında kalan öğrenciler (28.12), beslenme eğitimi alan ve yurtta – evde kalan
öğrencilere göre (26,47) daha fazla yemek yeme davranışında bulunmaktadır (q 2-312=
4.40; p<.05).
Tukey – HSD testi sonuçlarına göre, yer ve bölüm ikili ortak etkisine ait diğer
ortalamalar arasında yemek yeme davranışları yönünden anlamlı bir farklılık yoktur.
Ayrıca, Çizelge III.3.6’daki diğer bir sonuca göre, cinsiyet, yer ve bölüm üçlü
ortak etkisi anlamlı çıkmıştır (F312=3.96; p<.05). Üniversite öğrencilerinin cinsiyet,
yer ve bölümlerine göre Yemek Yeme Davranışları alt ölçeğinden aldıkları
ortalamalar Çizelge III.3.9’da gösterilmiştir.
Çizelge III.3.9 Cinsiyet, Yer ve Bölüme göre öğrencilerin Yemek Yeme
Davranışları alt ölçeğinden aldıkları puanlara ilişkin ortalamalar
Beslenme eğitimi
Almayan Alan
Aile-akraba yanında 25.67
25.75
Kız
Yurtta- evde
26.95
26.90
Aile-akraba yanında 27.52
30.50
Erkek
Yurtta- evde
27.42
26.05
73
Buna göre; beslenme eğitimi alan ve aile – akraba yanında kalan erkek
öğrenciler (30.50), beslenme eğitimi alan ve yurtta – evde kalan erkek öğrencilere
(26,05) göre daha fazla yemek yeme davranışında bulunmaktadır (q1-312= 5.93,
p<.05). Ayrıca; beslenme eğitimi alan ve aile – akraba yanında kalan erkek
öğrencilerin (30.50) yemek yeme davranışlarının beslenme eğitimi almayan ve aile –
akraba yanında kalan erkek öğrencilere (27.52) göre daha fazla olduğu belirlenmiştir
(q1-312= 3.96, p<.05). Diğer bir bulguya göre; beslenme eğitimi alan ve aile – akraba
yanında kalan erkek öğrenciler (30.50), beslenme eğitimi alan ve aile – akraba
yanında kalan kız öğrencilere (25.75) göre daha fazla yemek yeme davranışında
bulunmaktadır (q1-312= 6.33, p<.05).
Buna karşılık, yemek yeme davranışları yönünden yaşanılan yer ve bölüm
temel etkileriyle diğer ortak etki anlamlı bulunmamıştır.
III.4. Stres Belirtileri Ölçeğine İlişkin Bulgular Bu bölümde katılımcıların Stres Belirtileri Ölçeğine İlişkin bulguları yer
almaktadır. Stres Belirtileri Ölçeğine ilişkin ortalamalar arasında anlamlı farklar olup
olmadığının belirlenmesi amacıyla, Bilişsel-duyusal Yakınma, Fizyolojik Yakınma,
Ağrı Yakınma alt ölçeklerinden alınan puanların her birine ayrı ayrı 2 (cinsiyet; kız /
erkek) x 2 (yaşanılan yer; aile-akraba yanında / yurtta-evde kalma) x 2 (bölüm;
beslenme eğitimi alma / almama) desenine uygun varyans analizi uygulanmıştır.
74
Üniversite öğrencilerinin cinsiyet, yaşanılan yer ve bölümlerine göre Stres
Belirtileri Ölçeği’nden aldıkları ortalamalar ve standart sapmalar (parantez içinde
verilmiştir) Çizelge III.4.1.’de gösterilmiştir.
Çizelge III.4.1. SBÖ’nün alt ölçeklerine ilişkin ortalamalar ve standart sapmalar
Bilişsel-duyusal
yakınma
Fizyolojik
yakınma Ağrı yakınma
Beslenme Eğitimi
Alm
ayan
n= 40
Alan
n= 40
Alm
ayan
n= 40
Alan
n= 40
Alm
ayan
n= 40
Alan
n= 40
Aile-akraba
yanında
n= 80
26.67 (6.63)
27.65 (5.46)
15.70 (3.03)
16.15 (3.72)
13.55 (3.24)
13.65 (3.00) Kız
n= 160 Yurtta- evde
n= 80
28.05 (6.71)
27.80 (6.38)
15.20 (2.73)
16.05 (3.26)
12.97 (2.65)
14.22 (4.39)
Aile-akraba
yanında
n= 80
26.15 (5.17)
21.62 (5.23)
14.67 (1.99)
13.70 (1.80)
10.90 (2.63)
10.85 (3.13) Erkek
N= 160 Yurtta- evde
n= 80 25.45 (6.06)
23.92 (5.53)
15.52 (3.53)
15.20 (4.58)
11.87 (3.12)
11.62 (2.87)
Stres Belirtileri Ölçeği’nin Bilişsel-duyusal Yakınma alt ölçeğine uygulanan
varyans analizi sonuçları Çizelge III.4.2‘de gösterilmiştir.
75
Çizelge III.4.2. SBÖ’nün Bilişsel-duyusal yakınma alt ölçeğine uygulanan varyans
analizi sonuçları
Kaynak Kareler Toplamı s.d. Ortalama Kare F
A 848.25 1 848.25 24.12*
B 48.82 1 48.82 1.38
C 141.77 1 141.77 4.03**
AB 2.81 1 2.81 .00
AC 229.50 1 229.50 6.52**
BC 15.75 1 15.75 .44
ABC 89.25 1 89.25 2.53
Hata 10971.32 312 35.16
Toplam 12344.72 320
A: Cinsiyet
B: Yer
C: Bölüm
*: p<.001
**:p<.05
Çizelge III.4.2.’de görüldüğü gibi, SBÖ’nün Bilişsel – Duyusal Yakınma alt
ölçeğine uygulanan varyans analizi sonucunda, cinsiyet temel etkisi anlamlı çıkmıştır
(F312=24.12; p<.001). Kızların ve erkeklerin bilişsel-duyuşsal yakınma düzeyleri
arasında anlamlı fark vardır. Kızların ortalamasının (27.54), erkeklerin ortalamasının
(24.28) olması, kızların erkeklere oranla bilişsel-duyuşsal yakınmalarının daha fazla
olduğunu göstermektedir.
76
Çizelge III.4.2’deki diğer bir sonuca göre, bölüm temel etkisi anlamlı
çıkmıştır (F312=4.03; p<.05). Beslenme eğitimi alıp almama bilişsel-duyuşsal
yakınma yönünden fark göstermektedir. Beslenme eğitimi alanların ortalamasının
(25.25), beslenme eğitimi almayanların (26.58) olması, beslenme eğitimi almayan
öğrencilerin bilişsel-duyuşsal yakınmalarının beslenme eğitimi alanlara göre daha
fazla olduğunu göstermektedir.
Ayrıca, Çizelge III.4.2’de izlenebileceği gibi, cinsiyet ve bölüm ikili ortak
etkisi anlamlı çıkmıştır (F312=6.52; p<.05). Cinsiyet ve bölüm değişkenlerine göre
üniversite öğrencilerinin Bilişsel – duyusal yakınma alt ölçeğinden aldıkları puanlara
ilişkin ortalamalar Çizelge III.4.3’te verilmiştir.
Çizelge III.4.3 Cinsiyet ve Bölüm değişkenlerine göre üniversite öğrencilerinin
Bilişsel-duyusal yakınma alt ölçeğinden aldıkları puanlara ilişkin ortalamalar
Beslenme eğitimi
Almayan Alan
Kız
27.36 27.72
Erkek
25.80 22.77
Ortak etkileri oluşturan ortalamalara ait grafik Şekil III.4.1’de gösterilmiştir.
77
cinsiyet
kız
erkek
28,5
28,0
27,5
27,0
26,5
26,0
25,5
25,0
yer
aile - akraba
yurt - ev
Şekil III.4.1
Şekil III.4.1’de gösterilen cinsiyet x bölüm ortak etkisinin kaynağı Tukey –
HSD testi ile araştırılmıştır. Tukey – HSD testi sonuçlarına göre, beslenme eğitimi
alan kız öğrencilerin (27.72), beslenme eğitimi alan erkek öğrencilere (22.77) göre
bilişsel- duyusal yakınmalarının daha fazla olduğu belirlenmiştir (q 2-312= 10.55;
p<.05). Ayrıca; beslenme eğitimi almayan kız öğrencilerin (27.36) bilişsel – duyusal
yakınma düzeyleri beslenme eğitimi almayan erkek öğrencilere (25.80) göre daha
yüksektir (q1-312= 3.33, p<.05).
Tukey – HSD testi sonuçlarına göre, cinsiyet ve bölüm ikili ortak etkisine ait
diğer ortalamalar arasında bilişsel – duyusal yakınma düzeyleri yönünden anlamlı bir
farklılık yoktur. Yaşanılan yer temel etkisiyle diğer ortak etkiler de anlamlı
bulunmamıştır.
Stres Belirtileri Ölçeği’nin Fizyolojik Yakınma alt ölçeğine uygulanan
varyans analizi sonuçları Çizelge III.4.4‘te gösterilmiştir.
78
Çizelge III.4.4. SBÖ’nün Fizyolojik yakınma alt ölçeğine uygulanan varyans analizi
sonuçları
Kaynak Kareler Toplamı s.d. Ortalama Kare F
A 80.00 1 80.00 7.80*
B 15.31 1 15.31 1.49
C .00 1 .00 .00
AB 43.51 1 43.51 4.24**
AC 33.80 1 33.80 3.29
BC 5.51 1 5.51 .53
ABC .31 1 .31 .03
Hata 3197.35 312 10.24
Toplam 3375.80 320
A: Cinsiyet
B: Yer
C: Bölüm
*: p<.01
**:p<.05
Çizelge III.4.4.’te görüldüğü gibi, SBÖ’nün Fizyolojik Yakınma alt ölçeğine
uygulanan varyans analizi sonucunda, cinsiyet temel etkisi anlamlı çıkmıştır
(F312=7.80; p<.01). Kızların ve erkeklerin fizyolojik yakınma düzeyleri arasında
anlamlı fark vardır. Kızların ortalamasının (15.77), erkeklerin ortalamasının (14.77)
olması, kızların erkeklere oranla daha fazla fizyolojik yakınmalarının olduğunu
göstermektedir.
79
Çizelge III.4.4’teki diğer bir sonuca göre, cinsiyet ve yer ikili ortak etkisi
anlamlı çıkmıştır (F312=4.24; p<.05). Cinsiyet ve yer değişkenlerine göre üniversite
öğrencilerinin Fizyolojik Yakınma alt ölçeğinden aldıkları puanlara ilişkin
ortalamalar Çizelge III.4.5’te verilmiştir.
Çizelge III.4.5 Cinsiyet ve Yer değişkenlerine göre üniversite öğrencilerinin
Fizyolojik Yakınma alt ölçeğinden aldıkları puanlara ilişkin ortalamalar
Aile-akraba yanında
15.92
Kız
Yurtta- evde
15.62
Aile-akraba yanında
14.18
Erkek
Yurtta- evde
15.36
Ortak etkileri oluşturan ortalamalara ait grafik Şekil III.4.2’de gösterilmiştir.
cinsiyet kız erkek
15,8
15,6
15,4
15,2
15,0
14,8
14,6
yer
aile - akraba
yurt - ev
Şekil III.4.2
80
Şekil III.4.2’de gösterilen cinsiyet x yer ortak etkisinin kaynağı Tukey – HSD
testi ile araştırılmıştır. Tukey – HSD testi sonuçlarına göre, aile – akraba yanında
kalan kız öğrencilerin (15.92) fizyolojik yakınma düzeyleri, aile – akraba yanında
kalan erkek öğrencilere (14.18) göre daha yüksektir (q 2-312= 6.86; p<.05).
Tukey – HSD testi sonuçlarına göre, cinsiyet ve yer ikili ortak etkisine ait diğer
ortalamalar arasında bilişsel – duyusal yakınma düzeyleri yönünden anlamlı bir
farklılık yoktur. Yaşanılan yer ve bölüm temel etkileriyle diğer ortak etkiler de
anlamlı bulunmamıştır.
Stres Belirtileri Ölçeği’nin Ağrı Yakınma alt ölçeğine uygulanan varyans
analizi sonuçları Çizelge III.4.6‘da gösterilmiştir.
81
Çizelge III.4.6. SBÖ’nün Ağrı yakınma alt ölçeğine uygulanan varyans analizi
sonuçları
Kaynak Kareler Toplamı s.d. Ortalama Kare F
A 418.61 1 418.61 41.47*
B 15.31 1 15.31 1.51
C 5.51 1 5.51 .54
AB 15.31 1 15.31 1.51
AC 13.61 1 13.61 1.34
BC 4.51 1 4.51 .44
ABC 9.11 1 9.11 .90
Hata 3149.40 312 10.09
Toplam 3631.38 320
A: Cinsiyet
B: Yer
C: Bölüm
*: p<.001
Çizelge III.4.6.’da görüldüğü gibi, , SBÖ’nün Ağrı Yakınma alt ölçeğine
uygulanan varyans analizi sonucunda, cinsiyet temel etkisi anlamlı çıkmıştır
(F312=41.47; p<.001). Kızların ve erkeklerin ağrı yakınma düzeyleri arasında anlamlı
fark vardır. Kızların ortalamasının (13.60), erkeklerin ortalamasının (11.31) olması,
kızların erkeklere oranla ağrı yakınmalarının daha fazla olduğunu göstermektedir.
82
Buna karşılık, ağrı yakınma yönünden yaşanılan yer ve bölüm temel
etkileriyle diğer ortak etkiler anlamlı bulunmamıştır.
III.5. Tüm Toplamlar için Çoklu Regrasyon Analizine İlişkin Bulgular
Bu bölümde tüm toplamlar için uygulanan aşamalı türde çoklu regrasyon
analizine ilişkin bulgulara yer verilmiştir.
Katılımcıların BKİ puanları hesaplanmış ve bu puanların yordanması
amacıyla “Şişmanlığa karşı kendilik algıları, Vücut algısı, Ahlaki standartlar, Atletik
yeterlik, Mizah anlayışı, Fiziksel görünüm, Bilişsel – duyusal yakınma, Şişmanlığın
getirdiği olumlu ve olumsuz düşünceler ve Zihinsel yetenek” bağımsız değişkenleri
aşamalı çoklu regrasyon denklemine girmiştir. Regrasyon denklemine giriş sırasına
göre değişkenlerin etkileri Çizelge III.5.1.’de gösterilmiştir.
83
Çizelge III.5.1 Aşamalı Çoklu Regrasyon Denklemine Giriş Sırasına göre Değişkenlerin Etkileri
Değişkenler
B Sh Beta
R R2 artışı F değişimi df1 df2
Şişmanlığa karşı kendilik algıları
.16 .02 .40 ,34 ,12 43,24 1 318
Vücut algısı -4.03 .00 -.31 ,44 ,08 32,36 1 317
Ahlaki standartlar -.14 .06 -.11 ,49 ,04 18,46 1 316
Atletik yeterlik .26 .04 .27 ,53 ,04 18,37 1 315
Mizah anlayışı -.18 .05 -.17 ,56 ,03 14,39 1 314
Fiziksel görünüm -.15 .05 -.17 ,58 ,02 9,25 1 313
Bilişsel – duyusal yakınma
-5.82 .02 -.13 ,59 ,01 7,39 1 312
Şişmanlığın getirdiği olumlu ve olumsuz düşünceler
-3.34 .01 -.10 ,60 ,01 5,73 1 311
Zihinsel yetenek -.13 .08 -.11 ,61 ,01 5,04 1 310
Sabit 29.90 1.70
* p< .05
84
Çizelge III.5.1.’de görüldüğü gibi; aşamalı çoklu regrasyon denklemine giren
değişkenler toplam varyanstaki değişimin nedenini % 61 oranında açıklamaktadır ve
bu değer anlamlıdır (F310=20.66; p<.05). En önemli katkı “Şişmanlığa karşı kendilik
algıları” değişkeninden kaynaklanmaktadır.
85
BÖLÜM IV
TARTIŞMA
Bu araştırmada, beslenme eğitimi alan ve almayan kız ve erkek üniversite
öğrencilerinden aile / akraba yanında veya yurtta / evde kalanların benlik algılarının,
vücut algılarının, beslenme alışkanlıklarının ve stres belirtilerinin anlamlı farklılık
gösterip göstermediğini araştırılması amaçlanmıştır. Araştırmanın diğer bir amacı da;
üniversite öğrencilerinin benlik algıların, vücut algıların, beslenme alışkanlıkların ve
stres belirtilerin ile BKİ puanları arasındaki ilişkinin belirlenmesidir.
Yazın, incelendiğinde, beslenme alışkanlıkları ile ilgili araştırmaların Türkiye
için sınırlı sayıda olduğu, varolan çalışmaların büyük bölümünü psikiyatrik
çalışmalar ve görece daha az sayıdaki klinik psikoloji çalışmalarının oluşturduğu
görülmektedir. Bu araştırmada elde edilen bulgular, daha önce yapılan araştırmaların
benzer kısımları ile karşılaştırılmıştır.
Bu bölümde, araştırmanın amaçları doğrultusunda elde edilen bulgular
tartışılmıştır.
86
IV.1. Benlik Algısı Ölçeğinden Elde Edilen Bulguların Tartışılması
Katılımcıların, Üniversite Öğrencileri için Benlik Algısı Ölçeğinin
Atletik Yeterlik, Yakın Arkadaşlıklar, Ana – Babayla İlişkiler, Mizah Anlayışı ve
Ahlaki Standartlar alt ölçeklerinden aldıkları puanlara uygulanan varyans analizi
sonuçlarına göre; cinsiyet temel etkisinin anlamlı olduğu görülmektedir. Erkeklerin
bu alt ölçeklere ilişkin ortalamaları kızlardan yüksektir. Bu bulgu, erkeklerin, kızlara
göre atletik açıdan daha yeterli, yakın arkadaşlıklar kurmada daha becerikli, ana-
babalarıyla daha olumlu ilişkiler kurabilen, mizah anlayışları daha güçlü ve ahlaki
standartları daha yüksek kişiler olduklarını düşündüklerini göstermektedir.
Toplumsal olarak iki cinse yüklenen geleneksel kalıp yargılar, erkeğe ve kadına
farklı roller biçmektedir. Buna göre, Spence ve ark.’nın da belirttiği gibi (akt.
Freedman, 1981), erkeklerin toplumca genel kabul gören kanıya göre, kadınlara
oranla daha atletik, daha bağımsız, dışarı daha fazla yönelimli, daha etkin olarak
nitelendirilmektedirler. Spence ve ark. araştırmalarının çoğunu cinsiyet rolleri
açısından göreli olarak daha liberal olma eğilimindeki üniversite öğrencileri üzerinde
yapmışlardır. Bu durum, cinsiyet kalıpyargılarının ne derece etkili olduğunun bir
göstergesidir. Böylece, bu araştırmanın örneklem grubundaki erkek üniversite
öğrencilerinin de kendilerini daha atletik, yakın arkadaşlıklar kurabilen, ana-baba ile
ilişkileri kuvvetli, güçlü mizahi anlayışa sahip ve kuvvetli ahlaki standartlara sahip
bireyler olarak görüyor olmaları, cinsiyet kalıp yargılarını benimsemiş olmaları ile
açıklanabilir.
87
Katılımcıların Yaratıcılık alt ölçeğinden aldıkları puanlara uygulanan varyans
analizi sonucuna göre, cinsiyet temel etkisinin anlamlı olduğu görülmektedir.
Kızların Yaratıcılık alt ölçeğine ilişkin ortalamaları erkeklerden yüksektir. Kızların
erkeklere göre kendilerini daha yaratıcı bulduklarını görülmektedir. Yaratıcılık, her
iki cinsiyet için de uygun bulunmakla beraber daha çok kadınlarda görüldüğü kabul
edilen bir özelliktir (Spence ve ark.’dan akt.; Freedman, 1981). Araştırma bulguları,
bu durumun kız üniversite öğrencileri için de geçerli olduğunu göstermektedir.
Katılımcıların Yakın Arkadaşlıklar alt ölçeğinden aldıkları puanlara
uygulanan varyans analizi sonucuna göre, bölüm temel etkisinin anlamlı olduğu
görülmektedir. Beslenme eğitimi almayan öğrencilerin Yakın Arkadaşlıklar alt
ölçeğine ilişkin ortalamaları beslenme eğitimi alan öğrencilerden yüksektir. Bu
bulgu, beslenme eğitimi almayan öğrencilerin, beslenme eğitimi alan öğrencilere
göre yakın arkadaşlıklar kurmada kendilerini daha başarılı bulduklarını
göstermektedir.
Yakın arkadaşlıklar alt ölçeğine ait ortalamalara uygulanan varyans
analizinden elde edilen diğer bir sonuç da, beslenme eğitimi alan kız öğrencilerin
beslenme eğitimi alan erkek öğrencilere göre daha yakın arkadaşlıklar kurdukları
yönündedir.
Katılımcıların Fiziksel Görünüm alt ölçeğinden aldıkları puanlara uygulanan
varyans analizi sonucuna göre, yer ve bölüm ikili ortak etkisinin anlamlı olduğu
görülmektedir. Buna göre; aile – akraba yanında kalan ve beslenme eğitimi almayan
88
öğrencilerin fiziksel görünümlerinden hoşnutluklarının yurtta – evde kalan ve
beslenme eğitimi almayan öğrencilere göre daha az olduğu belirlenmiştir. Ayrıca,
yurtta –evde kalan ve beslenme eğitimi alan öğrenciler, yurtta- evde yaşayan ve
beslenme eğitimi almayan öğrencilere göre fiziksel görünümlerinden daha az
hoşnutturlar.
Akademik Yeterlik alt ölçeğinden elde edilen puanlara uygulanan varyans
analizinden elde edilen sonuçlara göre, cinsiyet, yer ve bölüm üçlü ortak etkisi
anlamlıdır. Buna göre; beslenme eğitimi almayan ve aile – akraba yanında kalan kız
öğrenciler, beslenme eğitimi almayan ve yurtta – evde kalan kız öğrencilere göre
akademik açıdan daha yeterli olduklarını düşünmektedirler. Ayrıca; beslenme eğitimi
alan ve aile- akraba yanında kalan erkek öğrenciler, beslenme eğitimi almayan ve
aile – akraba yanında kalan erkek öğrencilere göre kendilerini akademik açıdan daha
yeterli bulmaktadırlar.
BAÖ’den elde edilen puanlara uygulanan varyans analizinden elde edilen
sonuçlara göre, kız öğrencilerin alt ölçeklerden elde edilen sonuçların çoğunda, erkek
öğrencilere oranla kendilerine ilişkin algıların daha olumsuz boyutta olduğu
görülmektedir. Toplumsal cinsiyet rollerinin etkisi ile açıklanabilenecek olan bu
durum, kız öğrencilerin toplum içindeki rollerinin erkek öğrencilerle benzer konuma
getirilmesinin gerekliliğini işaret etmektedir. Eşitliğin sağlanabilmesi için, kızların
sahip oldukları haklar hakkında bilgilendirilmeleri, özgüven ve girişimcilik
kabiliyetlerinin arttırılması gibi sonuçların sağlanması yönünde desteklenmelerinin
önemli olduğu düşünülmektedir. Bu yöndeözellikle kız öğrencilere verilecek
89
bilgilendirme hizmetlerinin, yaşayarak öğrenme denemelerinin okullarında seminer,
ders içeriği vb. olarak sunulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
IV.2. Vücut Algısı Ölçeğinden Elde Edilen Bulguların Tartışılması
Katılımcıların Vücut Algısı Ölçeğinden aldıkları puanlara uygulanan varyans
analizi sonucunda, cinsiyet temel etkisinin anlamlı olduğu görülmektedir. Vücut
Algısı Ölçeğinde kızların ortalamalarının erkeklerin ortalamasından yüksek olduğu
görülmektedir. Bu bulgu, kızların erkeklere göre vücutlarını daha az beğendiklerini
göstermektedir. Kızların ideal kabul edilen fiziksel görünüme uyuyor olmalarının
toplumsal roller gereği erkeklere oranla daha fazla bekleniyor olmasının sonucu
olarak, kızlar vücutları ile ilgili düşüncelere daha fazla yoğunlaşmadıklar. Bu durum,
kızların vücutlarından daha az hoşnut olmaları sonucunu doğurmaktadır.
Kız öğrencilerin vücutları ile erkek öğrencilere oranla daha az barışık
olmaları beklenen, yazın ile uyumlu bir sonuçtur (Abraham ve Llewellyn-Jones,
1997; Yörükhan, 2000, Jones ve ark., 2001). Geçmişten günümüze kadının daima
toplum tarafından kabul edilen ideal görünüşe sahip olmasının gerekliliğine ilişkin
yaygın kanı, toplumdaki kadınlar tarafından da benimsenen ve çoğu zaman
sorgulanmadan kabul edilen bir görüştür. Toplumdaki tüm bireylerin, nüfusun çok
küçük kısmının ulaşabileceği bu ideal görüntüye koşulsuzca sahip olma çabasından
önce fizyolojik, sosyal ve psikolojik sağlığın sağlanması gerekliliğinin farkında ve
bunu benimsemiş olması gerekmektedir. Bu bilincin topluma eğitim ile
90
kazandırılmasına yönelik çalışmalara önem verilmesinin son derece önemli olduğu
düşünülmektedir.
IV3. Beslenme Alışkanlıkları Ölçeğinden Elde Edilen Bulguların
Tartışılması
Katılımcıların, Beslenme Alışkanlıkları Ölçeğinin Şişmanlığa Karşı
Önyargılar ve Yemek Yeme Davranışları alt ölçeklerinden aldıkları puanlara
uygulanan varyans analizi sonuçlarına göre; cinsiyet temel etkisinin anlamlı olduğu
görülmektedir. Erkeklerin bu alt ölçeklere ilişkin ortalamaları kızlardan yüksektir. Bu
bulgu, erkeklerin, kızlara göre şişmanlığa karşı daha önyargılı olduklarını ve daha
fazla yemek yeme davranışında bulunduklarını göstermektedir. Bu bulguyu
toplumsal cinsiyet rollerinin kızlara yüklediği beklenti ile açıklamak mümkündür.
Toplum tarafından genel kabul görmüş dış görünüşe uyma gereği kızlardan erkeklere
oranla daha fazla beklenmektedir. Böylece, erkeklerin kızlarla karşılaştırıldığında
şişmanlığa karşı daha önyargılı olmaları; şişmanlığı istenmedik bir durum olarak
kabul etmeleri, yemek yeme konusunda kendilerini daha az kısıtlayıcı davranıyor
olmaları, bu toplumsal rolün üniversite öğrencileri için de kabul edildiğini
göstermektedir.
Katılımcıların, Beslenme Alışkanlıkları Ölçeğinin Şişmanlığın Getirdiği
Olumlu – Olumsuz Düşünceler ve Şişmanlığa karşı kendilik Algıları alt
ölçeklerinden aldıkları puanlara uygulanan varyans analizi sonuçlarına göre; cinsiyet
91
temel etkisinin anlamlı olduğu görülmektedir. Kızların bu alt ölçeklere ilişkin
ortalamaları erkeklerden yüksektir. Bu bulgu, kızlardan beklenen ideal fiziksel
görünümün erkeklere göre şişmanlığın getirdiği olumlu - olumsuz düşüncelerle daha
fazla ilgilendikleri ve şişmanlığa yönelik kendilik algılarının daha güçlü olması
sonucunda örneklemdeki üniversite öğrencilerinde de görüldüğünü göstermektir.
Yemek yeme davranışı alt ölçeğine ilişkin ortalamalara uygulanan varyans
analizi sonucunda, cinsiyet ve yer ikili ortak etkisi anlamlı bulunmuştur. Buna göre;
aile – akraba yanında kalan erkek öğrenciler, yurtta – evde kalan erkek öğrencilere
göre daha fazla yemek yeme davranışında bulunmaktadır. Bu bulgu; aile – akraba
yanında kalıyor olmanın, yurtta – evde kalıyor olmaya kıyasla öğünlerin daha
düzenli olması ve öğrencilerin aile bireyleri tarafından yemek yemeleri yönünde
teşvik edildikleri şeklinde açıklanabilir.
Yemek yeme davranışı alt ölçeğine ilişkin ortalamalara uygulanan varyans
analizi sonucunda anlamlı bulunan bir değer etki de yer ve bölüm ikili ortak etkisidir.
Buna göre; beslenme eğitimi alan ve aile – akraba yanında kalan öğrenciler,
beslenme eğitimi alan ve yurtta – evde kalan öğrencilere göre daha fazla yemek
yeme davranışında bulunmaktadır.
Katılımcıların, Beslenme Alışkanlıkları Ölçeğinin Yemek Yeme Davranışı alt
ölçeğinden aldıkları puanlara uygulanan varyans analizi sonuçlarına göre; cinsiyet,
yer ve bölüm üçlü ortak etkisinin anlamlı olduğu görülmektedir Buna göre; beslenme
eğitimi alan ve aile – akraba yanında kalan erkek öğrenciler, beslenme eğitimi alan
92
ve yurtta – evde kalan erkek öğrencilere göre daha fazla yemek yeme davranışında
bulunmaktadır. Ayrıca; beslenme eğitimi alan ve aile – akraba yanında kalan erkek
öğrencilerin yemek yeme davranışlarının beslenme eğitimi almayan ve aile – akraba
yanında kalan erkek öğrencilere göre daha fazla olduğu belirlenmiştir. Diğer bir
bulguya göre; beslenme eğitimi alan ve aile – akraba yanında kalan erkek öğrenciler,
beslenme eğitimi alan ve aile – akraba yanında kalan kız öğrencilere göre daha fazla
yemek yeme davranışında bulunmaktadır. Bulgular, diğer gruplarla
karşılaştırıldığında yemek yeme davranışında en fazla bulunan grubun aile – akraba
yanında kalan ve beslenme eğitimi alan erkekler olduğunu göstermektedir. Yapılan
araştırmalar (Allison; 1997, Chapman ve T; 1997, Jeffery; 1997; Korkmaz, 2004)
beslenme eğitimi alınması ile bilgi düzeyi arasında pozitif bir ilişki olduğunu
göstermektedir. Elde edilen bulgular, bilgi düzeyinin artması, doğru beslenmeyi
rejim yapmakla bir tutan bakış açısının terk edilmesi ile yemek yeme davranışının
kısıtlanmadığını açıklayabilir. Ayrıca, aile – akraba yanında kalmanın öğünlerin
düzenli olmasının ve öğrencilerin aile bireyleri tarafından yemek yemeleri yönünde
teşvik edildikleri düşünülebilir. Bu durumun özellikle cinsiyetlerine yüklenen rol
gereği daha sıkı beslenmesi, daha çok yemesi beklenen ve desteklenen erkeklerde
görüldüğü söylenebilir.
Şişmanlığa Karşı Önyargılar alt ölçeğine ilişkin ortalamalara uygulanan
varyans analizi sonucunda cinsiyet, yer ve bölüm üçlü ortak etkisi anlamlı
bulunmuştur. Buna göre; beslenme eğitimi almayan ve aile – akraba yanında kalan
erkek öğrenciler, beslenme eğitimi almayan ve yurtta – evde kalan erkek öğrencilere
oranla şişmanlığa karşı daha önyargılıdırlar. Ayrıca, beslenme eğitimi alan ve aile –
93
akraba yanında kalan kız öğrencilerin şişmanlığa karşı önyargıları beslenme eğitimi
almayan ve aile – akraba yanında kalan kız öğrencilere göre daha fazladır. Diğer bir
sonuca göre; beslenme eğitimi almayan ve aile – akraba yanında kalan erkek
öğrenciler, beslenme eğitimi almayan ve aile – akraba yanında kalan kız öğrencilere
göre şişmanlığa karşı daha önyargılıdırlar. Böylece, beslenme eğitimi almayan ve
aile – akraba yanında kalan erkeklerin şişmanlığa karşı en önyargılı grup olduğu
söylenebilir.
Katılımcıların beslenme alışkanlıklarına ilişkin bulgularının genel olarak kız
öğrencilerin erkek öğrencilere oranla şişmanlık, diyet benzeri konularla daha çok
ilgilendiklerini göstermektedir. Beslenme ile ilgili alışkanlıkların erken yaşta ve ilk
olarak aile ortamında kazanıldığı düşünüldüğünde, bireylere bu dönemde verilecek
doğru bilgi ve kazandırılacak olumlu yönde tutumların, önemi açıktır. Toplumun her
kesiminin yakalanması amacıyla bu sürecin gelişimin değişik evrelerine yayılması
gerekmektedir. Sonuçta etkin ve sürekli verilebilecek beslenme eğitiminin beslenme
bilgi düzeyinin arttırılması, yanlış inanç ve tutumlarının düzeltilmesi açısından önem
taşıdığı sonucuna varılmıştır.
IV.4. Stres Belirtileri Ölçeğinden Elde Edilen Bulguların Tartışılması
Katılımcıların Stres Belirtileri Ölçeğinden aldıkları puanlara uygulanan
varyans analizi sonucunda, cinsiyet temel etkisinin anlamlı olduğu görülmektedir.
Alt ölçeklerin tümünde kızların ortalamalarının erkeklerin ortalamalarından yüksek
94
olduğu görülmektedir. Bu bulguya göre, kızların erkeklere oranla daha fazla stres
belirtisi gösterdikleri söylenebilir. Yapılan çalışmalar da stresin kadınlarda daha fazla
görüldüğü yönünde bulgulara işaret etmektedir (Şahin ve Durak, 1995; Hovardaoğlu,
1997; Büyükşahin, 2001). Kızların erkeklere göre daha fazla stres belirtisi
göstermesi, toplumsal cinsiyet rolleri ile açıklanabilir. Toplum kızların stres belirtisi
göstermelerini normal karşılar, erkeklere ise bu rol yüklenmez. Elde edilen bulgular,
bu durumun üniversite öğrencileri üzerinde de etkili olduğunu göstermektedir.
Katılımcıların Bilişsel – Duyusal Yakınma alt ölçeğinden aldıkları puanlara
uygulanan varyans analizi sonucuna göre, bölüm temel etkisinin anlamlı olduğu
görülmektedir. Beslenme eğitimi almayan öğrencilerin Bilişsel – Duyusal Yakınma
alt ölçeğine ilişkin ortalamaları beslenme eğitimi alan öğrencilerden yüksektir. Bu
bulgu, beslenme eğitimi almayan öğrencilerin, beslenme eğitimi alan öğrencilere
göre bilişsel – duyusal yakınmalarının daha fazla olduğunu göstermektedir. Bu
bulgu, beslenme eğitimi almanın, dolayısıyla sağlık ile ilişkili branşlarda öğrenim
görüyor olmanın, stresin engellenmesi yönünde etkili olduğu şeklinde açıklanabilir.
Bilişsel – duyusal yakınma alt ölçeğine ilişkin ortalamalara uygulanan
varyans analizi sonucunda, cinsiyet ve bölüm ikili ortak etkisi anlamlı bulunmuştur.
Buna göre; beslenme eğitimi alan kız öğrencilerin, beslenme eğitimi alan erkek
öğrencilere göre bilişsel- duyusal yakınmalarının daha fazla olduğu belirlenmiştir.
Ayrıca; beslenme eğitimi almayan kız öğrencilerin bilişsel – duyusal yakınma
düzeyleri beslenme eğitimi almayan erkek öğrencilere göre daha yüksektir. Stres
belirtilerinin görülme oranı ile tutarlı olarak, bilişsel-duyusal boyutta cinsiyet ve
95
bölüm etkisinde de kızların stres düzeylerinin yüksek olduğu görülmektedir.
Beslenme eğitimi alınması ya da alınmaması durumunda kızların stres düzeyleri
erkeklere göre daha yüksektir.
Katılımcıların Fizyolojik Yakınma alt ölçeğinden aldıkları puanlara
uygulanan varyans analizi sonucuna göre, cinsiyet ve yer ikili ortak etkisinin anlamlı
olduğu görülmektedir. Buna göre; aile – akraba yanında kalan kız öğrencilerin
fizyolojik yakınma düzeyleri, aile – akraba yanında kalan erkek öğrencilere göre
daha yüksektir. “Şiddetli baş ağrısı, bel ağrıları, adet kanamalarında düzensizlik,
migren tipi ağrılar, eklem ağrıları” gibi maddeleri içeren fizyolojik yakınma
boyutunda kızların stres düzeylerinin erkeklerden yüksek olması, genel anlamda
kızların erkeklere oranla fiziksel açıdan hassas oluşları, fizyolojik yakınmaları
oluşturan olayları daha fazla yaşıyor olmalarından kaynaklanıyor olabilir.
III.5. Tüm Toplamlar için Çoklu Regrasyon Analizine İlişkin Bulguların
Tartışılması
BKİ puanlarının yordanmasında regrasyon denklemine katılan “Şişmanlığa
karşı kendilik algıları, Vücut algısı, Ahlaki standartlar, Atletik yeterlik, Mizah
anlayışı, Fiziksel görünüm, Bilişsel – duyusal yakınma, Şişmanlığın getirdiği olumlu
ve olumsuz düşünceler ve Zihinsel yetenek” değişkenlerinin toplam varyanstaki
değişimin nedenini %61 oranında açıkladığı ve bu değerin anlamlı olduğu
96
belirlenmiştir. BKİ’ye ilişkin en önemli katkı “Şişmanlığa karşı kendilik algıları”
değişkeninden kaynaklanmaktadır.
III.6. Sonuç ve Öneriler
Beslenme olgusu kişinin fizyolojik ve psikolojik sağlığı ile yakından
ilişkilidir. Beslenme davranışlarındaki bozukluklar bir sorun olduğu gibi, sorunun
belirtisi olarak da karşımıza çıkmaktadır. Böylece, beslenme davranışlarına yönelik
sorunların çözüme kavuşturulması ile, fizyolojik ve psikolojik sağlığın geliştirilmesi
yönünde önemli bir adım atılmış olacaktır.
Riskli davranışların pek çoğu gençlik döneminde görülmeye başlar. Bu
davranışlar, sigara kullanımının alkol kullanımına geçişte zemin hazırlıyor olması
gibi, birbirleriyle bağlantılı bir zincir oluşturma eğilimindedirler. Gençlik dönemi,
beslenme şeklinin seçimine ilişkin şemaların da oluştuğu dönemdir ve bu şemalar
erişkin dönemine de taşınır. Bu noktada; özellikle ülkemiz gibi nüfusunun büyük bir
kısmı genç olan toplumlarda, olumlu sağlık davranışlarının kazanılmış olması, günün
ve geleceğin dirliği için önemlidir. Sadece risk gruplarına değil, toplumdaki tüm
bireylere verilecek olan örgün ve yaygın beslenme eğitiminin, beslenme bilgi
düzeyinin arttırılması, yanlış inanç ve tutumlarının düzeltilmesi ve böylece kendisi
kadar parçası olduğu diğer sorunların da çözüme ulaşması açısından önem taşıdığı
düşünülmektedir.
97
ÖZET
20. yüzyılda beslenme alışkanlıklarındaki bozuklukların insidansı giderek
artmaktadır. Son zamanlarda özellikle üniversite öğrencilerinin öğün atlama, fast-
food tüketimi, yetersiz ve dengesiz beslenme gibi olumsuz yemek yeme davranışı ya
da tutumu gösterdikleri görülmektedir.
Bu araştırmanın amacı, üniversite öğrencilerinin beslenme alışkanlıklarının
cinsiyet, beslenme eğitimi alma, evde/ yurtta ve aile / akraba yanında kalma
açısından farklılık gösterip göstermediğini belirlemektir. Bu amaçla 320 (160 kız,
160 erkek) üniversite öğrencisine Üniversite Öğrencileri için Benlik Algısı Ölçeği,
Vücut Algısı Ölçeği, Beslenme Alışkanlıkları Ölçeği ve Stres Belirtileri Ölçeği
uygulanmıştır. Alt ölçek puanlarının her birine ayrı olmak üzere verilere 2 (cinsiyet)
X 2 (beslenme eğitimi alan- almayan) X 2 (evde/ yurtta yaşayan - aile/akraba
yanında yaşayan) desenine uygun varyans analizi uygulanmıştır. Ayrıca, araştırmada
katılımcıların BKİ puanlarının yordanmasında etkili olan faktörlerin belirlenmesi için
çoklu regrasyon analizi uygulanmıştır.
Üniversite Öğrencileri için Benlik Algısı Ölçeğine uygulanan varyans analizi
sonuçlarına göre erkeklerin; akademik yeterlik, yakın arkadaşlıklar, ana-babayla
ilişkiler, mizah anlayışı ve ahlaki standartlar ortalamalarının kızlara oranla daha
yüksek olduğu bulunmuştur. Buna karşılık, kızların yakın arkadaşlıklar
ortalamalarının erkeklere oranla daha yüksek olduğu bulunmuştur. Ayrıca, beslenme
eğitimi almayanların ortalamalarının beslenme eğitimi alanlara oranla daha yüksek
98
olduğu bulunmuştur.Beslenme eğitimi alan kızların beslenme eğitimi alan erkeklere
oranla daha fazla yakın arkadaşlıklar kurduklarını düşündükleri ortaya konulmuştur.
Vücut Algısı Ölçeğine uygulanan varyans analizi sonuçlarına göre kızların
ortalamalarının erkeklere oranla daha yüksek olduğu bulunmuştur.
Beslenme Alışkanlıkları Ölçeğine uygulanan varyans analizi sonuçlarına göre
erkeklerin; şişmanlığa karşı önyargılar ve yemek yeme davranışları ortalamalarının
kızlara oranla daha yüksek olduğu bulunmuştur. Buna karşılık kızların şişmanlığın
getirdiği olumlu-olumsuz düşünceler ve şişmanlığa karşı kendilik algıları
ortalamalarının erkeklere oranla daha yüksek olduğu bulunmuştur.
Stres Belirtileri Ölçeğine uygulanan varyans analizi sonuçlarına göre tüm alt
ölçeklerde kızların ortalamalarının erkeklere oranla daha yüksek olduğu
bulunmuştur. Beslenme eğitimi almayanların alanlara göre daha fazla bilişsel-
duyusal yakınma yaşadıkları saptanmıştır. Beslenme eğitimi alan kızların beslenme
eğitimi alan erkeklere göre daha fazla bilişsel-duyusal yakınma yaşadıkları
belirlenmiştir. Ayrıca, beslenme eğitimi almayan kızların beslenme eğitimi almayan
erkeklere oranla daha fazla bilişsel-duyusal yakınma yaşadıkları ortaya konulmuştur.
Elde edilen bulgular, araştırmanın amacı doğrultusunda, yazın bilgileri ve
daha önce yapılan çalışmalar çerçevesinde tartışılmıştır.
99
SUMMARY
In the 20th century; the incidence of eating habits disorders are particularly
increasing. In recent years, there seems to be an inclination especially in the
university students to skip meals, consume fast foods and eat insufficiently or
unbalanced more an more.
The objective of this investigations is to see if university students’ eating
habits change depending on wheather they have nutrition training or not, wheather
they stay in a house/a dormitory or with family/relatives. With this objective, 320
university students of whom 160 females and 160 males were administred an Self-
percevie Scale for Universty Students, Body-Cathexis Scale, Survey of Eating Habits
and Stress Self-Assessment Checklist. Each of the ratings of the subscales separetly a
2 X (sex) X 2 (nutrition trained-not trained) X 2 (staying in a house/dormitory –with
family/ relatives) variance analysis was performed. İn addition, multiple regression
analyze was performed for is applied for the show diffrence BKİ puan of person.
The results of this variance analyses in Self-percevie Scale for Univercity
Students showed that levels of academic sufficient, approachableness friends,
connection with mather and father, understanding to joke and moral standart were
higher for males than they were for females. However, showed that creative level
were higher for females than they were for males. Furthermore, levels of
approachableness friends were higher for who did not received nutrition training than
they were for who received nutrition training. It was found that those women who
100
did received nutrition training experienced more approachableness friends organize
than those men who and receive such training.
The results of this variance analyses in Body-Cathexis Scale were higher for
females than they were for males.
The results of this variance analyses in Survey of Eating Habits showed that
levels of prejudice to fatness and eating behaviour were higher for males than they
were for females However, showed that levels of pozitive and negative thought of
fatness and self-percevie to fatness were higher for females than they were for males
The results of this variance analyses in Stress Self-Assessment Checklist
showed that levels all of it were higher for females than they were for males. The
mean level of sensitive complain for who not received nutrition training was higher
than for those who did received such training. However, the mean level of sensitive
complain for females who received nutrition training was higher than for those males
who received such training. Furthermore, it was found that those women who did not
received nutrition training experienced more sensitive complain than those men who
and receive such training.
All taken results is discussed as the aim of investigation used informations and
workigs that related this subject.
101
KAYNAKÇA
Abraham, S., Llewellyn-Jones, D. (1997). Eating disorders the facts. 4th
Edition. New York: Oxford University Press. 29-33.
Ahsen, Ü. (1994). Beslenme Öğrenimi Gören ve Görmeyen Kız Meslek
Lisesi Son Sınıf Öğrencilerinin Beslenme Durumu Üzerinde Bir Araştırma.
Ankara: Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans
Tezi.
Allison, D. (1997). M.Ko’olauloa: Hawai “i” s North Shore Nurse
Practitioner Based Clinics (Kaha Luu’u,Hou’ula, Haleiwa, Punalu’u). Nurse
Practical Forum, 8(1), 14-20.
Alpargun, D. (1995). Uludağ Üniversitesi Öğrencilerinde Anoreksiya
Nevroza ve Bulumiya Nervozanın Görülme Sıklığı ve bu Vakaların Kişilik
Yapılarının Araştırılması. Bursa: Uludağ Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi.
Arslan, P., G. Pekcan. (1985). Diabet Yıllığı 4. Yurtta Kalan Yüksek
Öğrenim Gençlerinin Beslenme Durumları ve Sorunları. İstanbul :Temel Matbaası.
102
Artan, İ. (1986). Örgütsel Stres Kaynakları ve Yöneticiler Üzerinde Bir
Uygulama. İstanbul: Özgün Matbaacılık.
Aslan, H., Alparslan, N. (2002). Bir Grup Üniversite Öğrencisinde Yeme
Tutumu ile Obsesif Kompulsif Belirtiler, Aleksitimi ve Cinsiyet Rolleri Arasındaki
İlişki. Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Dergisi, Erişim:
[http://www.cgrsder.org.tr/52-61.htm]. Erişim Tarihi: 20.02.2005.
Aslan, D., Yeşildal, N. (2003). Halk Sağlığı Bakış Açısıyla Adolesanlarda
Beslenme. Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi – STED, 12(10), 386-389.
Aslan, D. (2004). Beden Algısı ile İlgili Sorunların Yaratabileceği Beslenme
Sorunları. Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi – STED, 13(9), 326-329.
Atkinson, R.L., Atkinson, R.C., Hilgard, E.R. (1995). Psikolojiye Giriş II.
Çev: K. Atalay, M. Atalay, A. Yavuz. İstanbul: Sosyal Yayınlar. 715-716.
Attie, I., Brooks-Gunn, J. (1992). Developmental Issues in The Study of
Eating Problems and Disorders. The Etiology of Bulimia Nervosa: The Individual
And Familial Context. Editörler: J.H. Crowther, D.L. Tennenbaum, S.E. Hobfoll,
M.A.P. Stevens. Washington: Hemisphere
103
Attila, S. (1995). Yetersiz ve Dengesiz Beslenme Sorunları. Halk Sağlığı
Temel Bilgiler Kitabı (Ed.: Bertan, M., Güler, Ç.) Ankara
Aytekin, F., Bulduk, S. (2000). Üniversite Öğrencilerine Verilecek Beslenme
Eğitiminin Beslenme Davranışlarına Olan Etkisinin İncelenmesi. Milli Eğitim
Dergisi, 148, Erişim: [yayim.meb.gov.tr/yayimlar/148/8.htm – 60k]. Erişim Tarihi:
21.7.2004.
Baltaş, A., Baltaş, Z. (1990). Stres ve Başa Çıkma Yolları. İstanbul: Remzi
Kitabevi.
Başterzi, A.D., Tüzer, V., Alagöz, M.Ş., Uysal, A.Ç., Göka, E. (2003). Estetik
Cerrahi Hastalarında Yeme Tutumu ve Beden Algısı. Yeni Symposium, 41(1), 3-6.
Baysal, A. (1985). Genel Beslenme Bilgisi. Ankara: Hatipoğlu Yayınevi,
No:08.3
Büyükşahin, A. (2001). Yakın İlişki Kuran ve Kurmayan Üniversite
Öğrencilerinin Çeşitli Sosyal Psikolojik Etkenler Yönünden Karşılaştırılması.
Ankara: Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek
Lisans Tezi.
Canat, S. (1998). Psikiyatri Temel Kitabı. Ed: Güleç, C., Köroğlu, E.
Ankara: Hekimler Yayın Birliği, 661-672.
104
Curtis, A.J. (2000). Health Psychology. London and New York: Routledge.
Çetin, N. (2001). Gençlerde Obezite ile Davranış Sorunları, Benlik
Saygısı, Depresyon Düzeyi, Yeme Tutumları ve Anne Çocuk Arasındaki
İlişkinin İrdelenmesi. İzmir: Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi
Anabilim Dalı Uzmanlık Tezi.
Demir, T., Demir, D.E., Kayaalp, L., Büyükkal, B. (2002). Yeme Bozukluğu
Olan Ergenlerde BTL-90 ile Psikiyatrik Belirti Dağılımının Araştırılması. Çocuk ve
Gençlik Ruh Sağlığı Dergisi, Erişim: [http://www.cgrsder.org.tr/52_70.htm]. Erişim
Tarihi: 20.02.2005.
Dwyer, J. (1981). Nutritional Requirements of Adolescence. Nutrition
Reviews, 39(2), 58.
Eren, E. (1998). Örgütsel Davranış ve Yönetim Psikolojisi. İstanbul: Beta
Basın Yayın Dağıtım.
Ergin, Ö. (2000). Yeme Bozuklukları. Konu Danışmanı: Nuray Karancı
Erişim: [http://drkoray.hekim.net/obur.php] Erişim Tarihi: 30.04.2005.
Ergülen, S., Saygun, M., Çöl, M., Sayan, F.M. (2001). Ankara Üniversitesi
Öğrencilerinde Anemi Sıklığı Etkili Faktörler ve Beslenme Alışkanlıkları Üzerine
Bir Araştırma. Beslenme ve Diyet Dergisi, 30(2), 24-31.
105
Fidan, N. (1986). Okulda Öğrenme ve Öğretme. Ankara: Alkım Yayınevi,
1-26.
Freedman, J.L., Sears, O.D., Carlsmith, J.M. (1981). Cinsiyet Rolleri. İçinde:
Eğer Hitler İsteseydi... (Sosyal Psikoloji Yazıları), Haz: A. Dönmez, Ankara:
Gündoğan Yayınları, 110-152.
Garner, D.M., Görfinkel, P.E. (1979). The Eating Attitudes: An Index of the
Symptom of Anorexia Nervoza. Psychological Medicine, 9, 273-279.
Garrett, C.J. (1996). Transformations in Time and Space:Social Theory and
Recovery from Eating Disorders. Eating Disorders, 4(3), 245-255.
Geçtan. E. (1981). Psikanaliz ve Sonrası. İstanbul: Hür Yayın.
Geçtan, E. (1993). Psikodinamik Psikiyatri ve Normaldışı Davranışlar.
11.baskı, İstanbul: Remzi Kitabevi.
Geller, J., Cockell, S.J., Goldner, E.M. (2000). Inhibited expression of
negative emotions and interpersonal orientation in anorexia nervosa. Internatıonal
Journal of Eatıng Dısorders, 28(1), 8-19.
106
Güvenç, B.G. (1996). Kız ve erkek Üniversite Öğrencilerinin Ailede
Toplumsal Cinsiyet Rolüne İlişkin tutumları ve Benlik Algısı. Psikiyatri, Psikoloji
ve Psikofarmakoloji Dergisi (3P), 4(4), 260-267.
Hakan, S. (2004). Anadolu Lisesi Öğrencileri ile Yurt Dış Yaşantısı Geçiren
ve Anadolu Liselerine Gelen Öğrencilerin Benlik Tasarımı Açısından
Karşılaştırılması. Milli Eğitim Dergisi. Erişim: [yayim.meb.gov.tr/yayimlar/148/8.htm].
Erişim Tarihi: 25.04.2005.
Harvey, B.J., Hood, V. (1997). Food Preferences Predict Eating Behavior of
Very Young Mohawk Children. Journal American Dietetic Assocation, 97 (7),
750.
Hasipek, S. (1990). Özel Durumlarda Beslenme. Ankara: Ankara
Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ev Ekonomisi Yüksekokulu Yayını.
Heebink, D.M.Sunday, S.R., Halmi, K.A. (1995). Anorexia nervoza and
bulimia nervoza in adolescence: effects of age menstrual status on psychological
variables. Journal American Academy Child Adolescense Psychology, 34(3), 378-
382.
Heşeminia, T., Çalışkan, D., Işık, A. (2002). Ankara’da Yüksek Öğretim
Öğrenci Yurtlarında Kalan Öğrencilerin Beslenme Sorunları. İbni Sina Tıp Dergisi,
7, 155-166.
107
Hovardaoğlu, S. (1992). Vücut Algısı Ölçeği. Psikiyatri, Psikoloji,
Psikofarmakoloji Dergisi (3P). Testler Özel Eki.
Hovardaoğlu, S. (1997). Stres Belirtileri İle Durumsal ve Sürekli Kaygının
Yordanması. Kriz Dergisi, 5(2), 127-134.
İzmir, M., Erman, H., Canat, S. (2003). Ankara'da Üç Değişik Okulda
Uygulanan Yeme Tutum Testi Sonuçlarının Değerlendirilmesi. Çocuk ve Gençlik
Ruh Sağlığı Dergisi, Erişim: [http://www.cgrsder.org.tr/12_70.htm]. Erişim Tarihi:
20.02.2005.
Jeffery RW., French Preventing Weight Gain in Aduts: Desing, Methods and
One Year Results From the Pound of Prevention Study. Journal Obes Related
Metoblism Disorder, 21(6), 457-64.
Jones, J.M., Bennett, S., Olmsted, M.P., Lawson, M.L., Rodin, G. (2001).
Disordered eating attitudes and behaviors in teenaged girls: a school-based study.
CMAJ, 165, 547-552.
Kartal, Ş. (1996). Şişmanlığın psiko-sosyal etkileri. Türk Psikoloji Bülteni,
2(4), 101-103.
108
Korkmaz, E., Özçelik, N., Akıncı, T., Alphan, M.E. (2004). Üniversite
Öğrencilerinin Beslenme Alışkanlıkları ve Antioksidan Bilgi Düzeyleri. I. Ulusal
Sağlığı Geliştirme ve Sağlık Eğitimi Sempozyumu – Bildiri Özetleri. Ankara:
Ankara Üniversitesi. 36.
Köknel, Ö. (1981). Cumhuriyet Gençliği ve Sorunları. II. Basım. İstanbul:
Cem Yayınevi.
Kelder, S.H., Perry, C.L., Klepp, K.I. (1994). Longitudinal tracing of
adolescent smoking, physical activity and food choice behaviours. American
Journal of Public Health, 84, 1121-1126.
Kıran, G. (1999). Üniversite Öğrencilerinde Yeme Alışkanlıkları, Yeme
Tutum Değişiklikleri ve Dissosiyatif Yaşantılar. Van: Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi.
Kim, Y. H. (2001). Korean Adolescents' Health Risk Behaviors and Their
Relationships With The Selected Psychological Constructs. Journal of Adolescent
Health, 29(4), 298-306.
Köksal, O. (1995). Kronik ve Dejeneratif Hastalıklarda Beslenme - Halk
Sağlığı (Temel Bilgiler), Ankara: Hacettepe Üniversitesi Yayınları.
109
Levine M, Smolak L (1992) Toward A Model Of The Developmental
Psychopathology Of Eating Disorders: The Example Of Early Adolescence. The
Etiology Of Bulimia Nervosa: The Individual And Familial Context. Editörler: J.H.
Crowther, D.L. Tennenbaum, S.E. Hobfoll, M.A.P. Stevens. Washington:
Hemisphere.
Low, B.L. (1994). Eating Disorders. Singapore Medicine Journal, 35(6),
631-634.
Onat, T. (1975). İstanbul Kızlarında Ergenlik Çağında Büyüme - Seksüel
Gelişim ve Kemik Olgunlaşması ve Bunların Birbirleriyle İlişkileri. İstanbul:
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yayını, No:33.
Özoglu, S. (1975). Psikolojik Danışmada Benlik Kavramı. Ankara
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, 8, 93-112.
Pereyra, C., Williford, J.H. (1997). Eating Attitudes, Dietary ıntake and
Dieting Behaviors in College Females. Journal of the American Dietetic
Association, 97(9), 48.
Pollitt, E. (1984). Nutrition and Educational Achievement, UNESCO:
Nutrition Education Series, No: 9.
110
Reifsnider, E., Eckhard, D. (1997). Prenatal Breastfeeding Education: Its
Effct On Breast Feeding Among WIC Participants. Journal Human Lact. 13(2),
121.
Reiser, M. (1974). Mental Health in Police Work and Training. The Police
Chief, 2(6), 51-52.
Ressler, A. (1998). “A body to die for”: eating disorders and body-image
distortion in women. International Journal of Fertil Womens Medicine, 43, 133-
138.
Sağlam, F., S. Yürükçü. (1996). Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri
Fakültesi Yüksek Okul Öğrencilerinin Besin Tüketim Durumu, Beslenme
Alışkanlıkları ve Beslenme Bilgi Düzeylerinin Saptanması. Beslenme ve Diyet
Dergisi, 25(2), 16-23.
Sakarya, Ö. (1984). Ankara Üniversitesi Mediko-sosyal Merkezine
Başvuran Öğrencilerin Beslenme Alışkanlıkları ve Beslenme Sorunları. Ankara:
Hacettepe Üniversitesi Beslenme Ve Diyetetik Programı Yayınlanmamış Yüksek
Lisans Tezi.
Selye, H. (1977). Stress Without Distress. Teach Yourself Books, 3(21), 23-
35.
111
Stora,, J.B. (1992). Stres. Birinci Bölüm: Stresin Kaynakları. Çev: A. Kalın.
İstanbul: İletişim Yayınları, 15.
Şahin, N.H., Durak, A. (1995). Stresle Başa Çıkma Tarzları Ölçeği:
Üniversite Öğrencileri için Uyarlanması. Türk Psikoloji Dergisi, 10, 56-73.
Şimşek, H. (1991). Ortaokul Öğrencilerinin Beslenme Bilgi ve
Alışkanlıkları Üzerine Bir Araştırma. Ankara: Ankara Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi.
Uğur, G. (1996). Üniversite Öğrencilerinde Atılganlık ve Beden Algısı
İlişkisi. İzmir: Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek
Lisans Tezi.
Waller, G., Hamilton, K., Rose, N., Sumra, J., Baldwin, G. (1993). Sexual
Abuse and Body-İmage Distortion in the Eating Disorders. British Journal of
Clinical Psychology, 32, 350-352.
Williford, J.H., Allen, C.D., Meserve, L.A., Hentges,D.L. (1998). Effects of a
collage nutrition couse on the eating attitudes and behaviors of traditional collage-
age students. Journal of The American DieteticAssociation, 98, 79.
112
Williford, J.H., Lindway,B.J., Hentges, D.L., Northey, W.F. (1999). Effects
of nutrition education on eating attitudes among college age student. Journal of the
American DieteticAssociation, 99, 54.
Worobey, J. (2002). Eating attitudes and temperament attributes of normal
and overweight college students. Eating Behaviors, 3(1), 85-92.
Yıldız, M. (2000). Poliste Stres Yönetimi. Polis Dergisi, 6 (22), 377.
Yörükhan, T. (2000). Alfred Adler – Bireysel Psikolojisi, Sosyal Roller ve
Kişilik. Ankara: TC İş Bankası Kültür Yayınları Genel Yayını: 486, Sosyal ve
Felsefi eserler dizisi: 54.
Yüksel, N. (1995). Ruhsal Hastalıklar. Ankara: Hatipoğlu Yayınevi.
113
Ek-1
Katılımcıların devam ettikleri üniversiteler ve sınıflarına ilişkin frekans ve yüzdeler
Kız
n=160
Erkek
n=160
f (%) f (%)
Üniversite
Ankara
Hacettepe
ODTÜ
Gazi
61 (38.13)
68 (42.50)
14 (8.75)
17 (10.62)
68 (42.50)
62 (38.75)
13 (8.13)
17 (10.62)
Sınıf
1.
2.
3.
4.
5.
6.
yüksek lisans
36 (22.50)
33 (20.62)
38 (23.75)
45 (28.12)
1 (.63)
1 (.63)
6 (3.75)
40 (25.00)
50 (31.25)
24 (15.00)
38 (23.75)
2 (1.25)
- -
6 (3.75)
Toplam
160 (100.0)
160 (100.0)
114
Ek-2
Benlik algısı, Vücut algısı, Beslenme alışkanlıkları ve Stres belirtileri arasındaki korelasyonlar (n=320)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21
1-Akademik yeterlik
1.000
.229*
.219*
.237*
.112* .281*
.353*
.154*
- .230*
.145*
.324*
.347*
-.292*
-.215*
- - -
-.110*
- -
2- Sosyal onay
.229*
1.000
.267*
.221*
.410* .355*
.488*
.278*
.217*
.392*
.268*
.366*
.513*
-.198*
- - - -
-.201*
- -.122*
3- Atletik yeterlik
.219*
.267*
1.000
.386*
.142* .161*
.286*
.354*
- .191*
- .224*
.227*
-.324*
- - - -
-.144*
- -.141*
4- Fiziksel görünüm
.237*
.221*
.386*
1.000
.131* .284*
.298*
.257*
- .198*
.198*
.267*
.401*
-.504*
-.128*
-
-.275*
- -.112*
- -
5-Yakın arkadaşlıklar
.112*
.410*
.142* .131*
1.000
.185*
.248*
- .255*
.312*
.262*
.232*
.373*
-.150*
-.176*
- - - - - -
6- Romantik ilişkiler
.281*
.355*
.161* .284*
.185*
1.000
.320*
.223*
- - -
.381* .324*
-.311*
- - - -
-.172*
- -.110*
7- Mesleki yeterlik
.353*
.488*
.286* .298*
.248*
.320*
1.000
.379*
.123*
.319*
.235*
.532*
.567*
-.313*
-.225*
- -
-.147*
-.212*
- -
8- Yaratıcılık
.154* .278*
.354*
.257*
- .223*
.379*
1.000
- .148*
- .283*
.209*
-.322*
-.141*
- - -
-.169*
-.115*
-.145*
9-Ana-baba ilişkiler
- .217*
- - .255*
- .123*
- 1.000
.220*
.277*
.183*
.318*
- -.172*
- -
-.128*
- - -
10- Mizah anlayışı
.230* .392*
.191*
.198*
.312*
- .319*
.148*
.220*
1.000
.233*
.209*
.367*
-
-.259*
-.131*
- - - - -
11- Ahlaki standartlar
.145*
.268*
- .198*
.262*
- .235*
- .277*
.233*
1.000
.221*
.315*
- - -
.192*
- - - -
115
Çizelgede 05’te anlamlı olan korelasyon değerleri gösterilmiştir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21
12- Zihinsel yetenek
.324*
.366* .224*
.267*
.232*
.381*
.532*
.283*
.183*
.209*
.221*
1.000
.516*
-.296*
-.126*
- - -
-.150*
- -.133*
13- Bütünsel özdeğer
.347*
.513* .227*
.401*
.373*
.324*
.567*
.209*
.318*
.367*
.315*
.516*
1.000
-.299*
-.178*
-.111*
- -
-.155*
- -
14- Vücut algısı
-.292*
-.198*
-.324*
-.504*
-.150*
-.311*
-.313*
-.322*
- - -
-.296*
-.299*
1.000
- - - -
.241*
- .239*
15Şişmanlığa karşı önyargılar
-.215*
-
- -.128*
-.176*
- -.225*
-.141*
-.172*
-.259*
- -.126*
-.178*
- 1.000
.358*
.192*
.130*
.143*
- -
16-Ş.getirdiği olumlu-olumsuz düşünceler
-
-
- - - - - - - -.131*
- -
-.111*
- .358*
1.000
.308*
- - - -
17- Ş. karşı kendilik algıları
-
-
- -.275*
- - - - - -
.192*
- - - .192*
.308*
1.000
- - -
.146*
18- Yemek yeme davranışları
-
-
- .029*
- -
-.147*
- -.128*
- - - - -
.130*
- - 1.000
- - -
19- Bilişsel-duyusal yakınma
-.110*
-.201*
-.144*
- -
-.172*
-.212*
-.169*
- - -
-.150*
-.155*
.241*
.143*
- - -
1.000
.482*
.616*
20-Fizyolojik yakınma
-
-
- - - - - -.115*
- - - - - - - - - -
.482* 1.000
.515*
21- Ağrı yakınma
- -.122*
-.141*
- -
-.110*
- -.145*
- - -
-.133*
- .239*
- -
.146*
- .616*
.515*
1.000
116
Ek-3
NASIL BİRİNE BENZİYORUM?
Üniversite öğrencilerine yönelik bu çalışmada, başlıktan da anlaşılabileceği gibi, sizin nasıl biri, ne tür bir kişi olduğunuzla ilgileniyoruz. Bu ankette kendinizi tanıtmaya yardım edecek cümleler yer almaktadır. Bu bir sınav değildir. Doğru yada yanlış cevaplar yoktur. Her öğrenci birbirinden çok farklı olduğu için, her birinizin cevabı diğer öğrencilerden farklı olacaktır.
Bu cümlelerin neyi ifade ettiklerine hep birlikte bakalım. Lütfen ilk cümleye bakınız. Bu cümle, birbirinden farklı iki tip öğrenciden söz
etmektedir ve biz de sizin hangi tip öğrenci tipine daha çok benzediğinizi öğrenmek istiyoruz. 1- İlk önce sol taraftaki kendileri gibi olmaktan hoşnut olan öğrencilere mi yoksa sağ taraftaki farklı olmak isteyen öğrencilere mi daha
çok benzediğinize karar veriniz ve cümlenin o tarafına yöneliniz.
2- Şimdi, hangi öğrenci tipine daha çok benzediğinize karar verdikten sonra, size tam mı, yoksa kısmen mi uyduğuna karar vermelisiniz. Eğer size kısmen uyuyorsa, o ifadenin altındaki kutuya X işareti koyunuz; eğer size tam uyuyorsa, o ifadenin altındaki kutuya X işareti koyunuz.
3- Her cimle için yalnızca bir kutuya X işareti koyunuz. Her cümlede iki tarafı birden değil, yalnızca size uyan tek kutuyu işaretleyiniz.
Verdiğiniz cevaplar bizim için çok değerlidir. Bu araştırmaya katkılarınız için şimdiden çok teşekkür ederiz.
Doğum tarihiniz : .. / .. / .... Nerede kalıyorsunuz?: aile / akraba yanında ( ) yurtta / evde ( ) Cinsiyetiniz : K ( ) E ( ) Bölümünüz : Sınıfınız :
Boyunuz : m. cm. Kilonuz : Üniversiteniz :
117
Bana Bana Bana Bana Tamamen Kısmen Kısmen Tamamen Uyuyor Uyuyor Uyuyor Uyuyor / / / / 1- Bazı öğrenciler kendileri gibi biri olmaktan hoşnutturlar OYSA bazıları da farklı olmayı isterler / / / /
/ / / / 2- Bazı öğrenciler çalıştıkları işlerde OYSA bazıları da çalıştıkları işlerde / / / / yaptıklarından pek gurur duymazlar yaptıklarından çok gurur duyarlar.
/ / / / 3- Bazı öğrenciler derslerini başaracaklarına inanırlar OYSA bazıları da bu konuda kendilerine / / / / pek güvenmezler. / / / / 4- Bazı öğrenciler sosyal ilişki kurmada OYSA bazıları da sosyal ilişki kurmada / / / / kendilerini becerikli görmezler kendilerini becerikli görürler. / / / / 5- Bazı öğrenciler görünüşlerinden memnundurlar OYSA bazıları da görünüşlerinden / / / /
memnun değildirler.
/ / / / 6- Bazı öğrenciler ana-babaları ile birlikteyken OYSA bazıları da ana-babaları ile birlikteyken / / / / kendi davranışlarından hoşnutturlar daha farklı davranmayı isterler. / / / / 7- Bazı öğrenciler birçok şeyi paylaşabileceği yakın bir OYSA bazıları da birçok şeyi paylaşabilecekleri / / / / arkadaşları olmadığı için epey yalnızlık çekerler yakın bir arkadaşları olduğu için pek yalnızlık çekmezler. / / / / 8- Bazı öğrenciler en az diğer öğrenciler kadar akıllı yada OYSA bazıları da diğer öğrenciler kadar akıllı olu / / / / onlardan daha akıllı olduklarını düşünürler olmadıklarından pek emin değildirler. / / / / 9- Bazı öğrenciler çoğu kez davranışlarının OYSA bazıları da davranışlarını genellikle / / / / ahlaki yönünü sorgularlar ahlaki yönden doğru bulurlar. / / / / 10- Bazı öğrenciler karşı cinsten hoşlandıkları kişilerin OYSA bazıları da karşı cinsten hoşlandıkları / / / /
kendilerine ilgi duyacaklarını düşünürler kişilerin kendilerine ilgi duyup duymayacaklarından emin değildirler.
118
Bana Bana Bana Bana Tamamen Kısmen Kısmen Tamamen Uyuyor Uyuyor Uyuyor Uyuyor / / / / 11- Bazı öğrenciler sonradan çok komik gelen bir şey OYSA bazıları da sonradan çok komik gelen aptalca / / / / yaptıkları zaman kendilerine gülmekte güçlük çekerler bir şey yaptıkları zaman kendilerine kolayca gülebilirler. / / / / 12- Bazı öğrenciler en az diğer öğrenciler kadar hatta OYSA bazıları da diğer öğrenciler kadar yaratıcı olup / / / / onlardan daha yaratıcı olduklarını düşünürler olmadıklarından kuşku duyarlar. / / / / 13- Bazı öğrenciler daha önce hiç denemedikleri herhangi bir OYSA bazıları da daha önce hiç denemedikleri hiçbir / / / / spor faaliyetini başarabileceklerini düşünürler spor faaliyetinde başarılı olamamaktan korkarlar. / / / / 14- Bazı öğrenciler çoğu zaman kendileri ile ilgili hayal OYSA bazıları da genellikle kendilerinden / / / /
kırıklığı yaşarlar olukça hoşnutturlar. / / / / 15- Bazı öğrenciler çalıştıkları işlerinde çok iyi olduklarını OYSA bazıları da işlerini iyi bir şekilde / / / / düşünürler yapıp yapmadıklarından kuşku duyarlar. / / / / 16- Bazı öğrenciler çalışmalarında çok başarılıdırlar OYSA bazıları da çalışmalarında pek başarılı değildirler./ / / / / / / / 17- Bazı öğrenciler yeni arkadaş edinmekte güçlük çekerler OYSA bazıları da kolayca arkadaş edinebilirler. / / / / / / / / 18- Bazı öğrenciler boylarından ve kilolarından memnundurlar OYSA bazıları da boy yada kilolarının şimdikinden / / / / farklı olmasını isterler. / / / / 19- Bazı öğrenciler için ana-babalarının yanında doğal OYSA bazıları için de ana-babalarının yanında / / / / davranmaları güçtür doğal davranmak doğaldır. / / / / 20- Bazı öğrenciler tam anlamıyla güvenebilecekleri yakın OYSA bazıları da tam anlamıyla güvenebilecekleri / / / / arkadaşlıklar kurabilirler yakın arkadaşlıklar edinmede güçlük çekerler.
119
Bana Bana Bana Bana Tamamen Kısmen Kısmen Tamamen Uyuyor Uyuyor Uyuyor Uyuyor / / / / 21- Bazı öğrenciler zihinsel açıdan çok yeterli oldukları OYSA bazıları da zihinsel açıdan çok yeterli / / / / kanısında değildirler olduklarını düşünürler. / / / / 22- Bazı öğrenciler genellikle ahlaki açıdan doğru olanı OYSA bazıları da ahlaki açıdan / / / / yaparlar doğru gördüklerini yapmazlar. / / / / 23- Bazı öğrenciler romantik bir ilişki kurmakta güçlük OYSA bazıları da romantik bir ilişki kurmakta / / / / çekerler güçlük çekmezler. / / / / 24- Bazı öğrenciler arkadaşlarının kendilerine yaptıkları OYSA bazıları da arkadaşlarının onlara yaptıkları / / / / şakalara aldırmazlar şakalardan rahatsız olurlar. / / / / 25- Bazı öğrenciler diğer insanlar kadar yaratıcı olmadıkları OYSA bazıları da çok yaratıcı ve buluş yapabilen / / / / veya buluş yapmadıkları konusunda endişe duyarlar kişiler olduklarını düşünürler. / / / / 26- Bazı öğrenciler spora pek yatkın olmadıklarını düşünürler OYSA bazıları da spora çok yatkın olduklarını / / / / düşünürler. / / / / 27- Bazı öğrenciler genellikle kişi olarak kendilerini OYSA bazıları da çoğu kez kişi olarak kendilerini ./ / / / beğenirler beğenmezler / / / / 28- Bazı öğrenciler yeni bir işi yapabilme konusunda OYSA bazıları da daha önce denemedikleri / / / / yeteneklerine güvenirler yeni bir işi becerebilecekleri konusunda endişelidirler. / / / / 29- Bazı öğrenciler ödevlerini anlatmakta güçlük çekerler OYSA bazıları da ödevlerini yaparken hemen hiç / / / / zorlanmazlar
120
Bana Bana Bana Bana Tamamen Kısmen Kısmen Tamamen Uyuyor Uyuyor Uyuyor Uyuyor / / / / 30- Bazı öğrenciler diğer kişilerle kurdukları etkileşim OYSA bazıları da diğer kişilerle etkileşimlerinin / / / / tarzından hoşnutturlar farklı olmasını isterler. / / / / 31- Bazı öğrenciler vücutlarının şimdikinden farklı OYSA bazıları da vücutlarının şimdiki halinden / / / / olmasını isterler hoşnutturlar. / / / / 32- Bazı öğrenciler ana-babalarının yanında rahatça OYSA bazıları da ana-babalarının yanında / / / / içlerinden geldiği gibi davranırlar içlerinden geldiği gibi davranmakta güçlük çekerler. / / / / 33- Bazı öğrencilerin özel düşünce ve duygularını OYSA bazılarının da özel düşünce ve duygularını / / / / paylaşabilecekleri yakın bir arkadaşları yoktur paylaşabilecekleri yakın bir arkadaşları vardır. / / / / 34- Bazı öğrenciler en az çoğu kişi kadar yada onlardan daha OYSA bazıları da diğer öğrenciler kadar parlak / / / / parlak olduklarını düşünürler olup olmadıklarından kuşku duyarlar. / / / / 35- Bazı öğrenciler ahlaki açıdan daha iyi bir insan olmayı OYSA bazıları da kendilerini oldukça ahlaklı / / / / isterler bulurlar. / / / / 36- Bazı öğrenciler romantik ilişki kurmaya yatkındırlar OYSA bazıları için de romantik ilişki kurmak / / / / o kadar kolay değildir. / / / / 37- Bazı öğrenciler yaptıkları gülünç veya saçma şeylere OYSA bazıları da kendilerine kolayca gülebilirler. / / / / kolay kolay gülmezler / / / / 38- Bazı öğrenciler kendilerini buluş yapabilen kişiler olarak OYSA bazıları da buluş yapabileceklerini düşünürler./ / / / görmezler
121
Bana Bana Bana Bana Tamamen Kısmen Kısmen Tamamen Uyuyor Uyuyor Uyuyor Uyuyor / / / / 39- Bazı öğrenciler sporda diğer öğrencilerden daha iyi OYSA bazıları da sporda başkaları kadar iyi / / / / olduklarına inanırlar olmadıklarına inanırlar. / / / / 40- Bazı öğrenciler hayatta kendileri için çizdikleri yoldan OYSA bazıları da hayatta kendileri için / / / / hoşnutturlar çizdikleri yoldan hoşnut değildirler. / / / / 41- Bazı öğrenciler çalıştıkları işlerini yapış tarzlarından OYSA bazıları da işlerini yapış tarzlarından / / / / memnun değildirler oldukça memnundurlar. / / / / 42- Bazı öğrenciler kimi zaman çalışmalarında kendilerini OYSA bazıları da çalışmalarında genellikle / / / / zihinsel olarak yeterli hissederler kendilerini yeterli hissederler. / / / / 43- Bazı öğrenciler sosyal ilişkilerinde kabul edildiklerini OYSA bazıları da daha çok sayıda kişi tarafından / / / / hissederler kabul edilmeyi isterler. / / / / 44- Bazı öğrenciler fiziksel görünümlerini beğenirler OYSA bazıları da fiziksel görünümlerini beğenmezler./ / / / / / / / 45- Bazı öğrenciler ana-babalarıyla geçinemediklerini OYSA bazılar da ana-babalarıyla oldukça / / / / düşünürler iyi geçinirler. / / / / 46- Bazı öğrenciler tam anlamıyla yakın arkadaşlıklar OYSA bazıları da tam anlamıyla / / / / kurabilirler yakın arkadaşlıklar kuramazlar. / / / / 47- Bazı öğrenciler aslında daha farklı olmayı tercih ederler OYSA bazıları da kendileri gibi olmaktan / / / / çok mutludurlar. / / / / 48- Bazı öğrenciler çok zeki olup olmadıklarından OYSA bazıları da zeki olduklarını düşünürler. / / / / kuşku duyarlar
122
Bana Bana Bana Bana Tamamen Kısmen Kısmen Tamamen Uyuyor Uyuyor Uyuyor Uyuyor / / / / 49- Bazı öğrenciler kendi ahlaki ilkelerine uygun davranırlar OYSA bazıları da kendi ahlaki ilkelerine göre / / / / yaşamakta güçlük çekerler. / / / / 50- Bazı öğrenciler birini romantik yönde beğendiklerinde OYSA bazıları da biriyle romantik yönden / / / / karşılık göremeyeceklerinden endişelenirler ilgileniyorsa karşılık göreceklerini düşünürler. / / / / 51- Bazı öğrenciler yaptıkları belli şeylere gerçekten OYSA bazıları da kendilerine gülmekte / / / / gülebilirler güçlük çekerler. / / / / 52- Bazı öğrenciler çok çeşitli özgün fikirler ürettiklerini OYSA bazıları da fikirlerinin özgünlüğünü / / / / düşünürler sorgularlar. / / / / 53- Bazı öğrenciler fiziksel beceri gerektiren faaliyetlerde OYSA bazıları da fiziksel beceri gerektiren / / / / pek başarılı olamazlar faaliyetlerde başarılıdırlar. / / / / 54- Bazı öğrenciler çoğu zaman kendilerinden memnun OYSA bazıları da genellikle kendilerinden. / / / / değildirler memnundurlar
123
Ek-4 Aşağıda çeşitli vücut özellikleri ve beğenip beğenmeme ifadeleri bulunmaktadır. Yapmanız gereken, bir vücut özelliğiniz hakkındaki duygularınızı bu ifadelere göre değerlendirmektir. Örneğin bir vücut özelliğinizi çok beğeniyorsanız, bu özellik için “çok beğeniyorum” ifadesinin bulunduğu kutuya “X” işreti koyunuz. Herhangi bir vücut özelliğinizi genel olarak beğenip beğenmediğinize göre duygularınızı değerlendiriniz.
Çok
beğen
iyorum
Oldukça
beğen
iyorum
Kararsızım
Pek
beğen
miyorum
Hiç
beğen
miyorum
1. Saçlarım
2. Yüzümün rengi
3. İştahım
4. Ellerim
5. Vücudumdaki kıl dağılımı
6. Burnum
7. Fiziksel gücüm
8. İdrar – dışkı düzenim
9. Kas kuvvetim
10. Belim
11. Enerji düzeyim
12. Sırtım
13. Kulaklarım
14. Yaşım
15. Çenem
16. Vücut yapım
17. Profilim
18. Boyum
124
Çok
beğen
iyorum
Oldukça
beğen
iyorum
Kararsızım
Pek
beğen
miyorum
Hiç
beğen
miyorum
19. Duyularımın keskinliği
20. Ağrıya dayanıklılığım
21. Omuzlarımın genişliği
22. Kollarım
23. Göğüslerim
24. Gözlerimin şekli
25. Sindirim sistemim
26. Kalçalarım
27. Hastalığa direncim
28. Bacaklarım
29. Dişlerimin şekli
30. Cinsel gücüm
31. Ayaklarım
32. Uyku düzenim
33. Sesim
34. Sağlığım
35. Cinsel faaliyetlerim
36. Dizlerim
37. Vücudumun duruş şekli
38. Yüzümün şekli
39. Kilom
40. Cinsel organlarım
125
Ek-5
Aşağıda beslenme alışkanlıkları ile ilgili ifadeler bulunmaktadır. Her madde için size uygun gelen ifadenin bulunduğu seçeneği X ile işaretleyiniz.
Tam
amıyla
karşıyım
Çoğ
unlukla
karşıyım
Kararsızım
Çoğ
unlukla
katılıyorum
Tam
amıyla
katılıyorum
1. Yağsız yiyecekler yemeyi tercih ederim.
2. Yemek yemek benim için bir zevktir.
3. Pek çok yemeği severim.
4. Abur cubura bayılırım.
5. Tatlılardan fazla hoşlanmam.
6. Bazen yemek yemeyi unuttuğum olur.
7. Öğün aralarında hiçbir şey yemem.
8. Yemek yiyen insanları görünce acıktığımı anlarım.
9. Televizyon seyrederken sık sık atıştırırım.
10. Gece acıkınca yemek yemeyi severim.
11. Ayak üstü bir şeyler yemeyi severim.
12. İştahım pek yerinde değildir.
13. Fazla kilom var.
14. Su içsem yarıyor.
126
Tam
amıyla
karşıyım
Çoğ
unlukla
karşıyım
Kararsızım
Çoğ
unlukla
katılıyorum
Tam
amıyla
katılıyorum
15. Şişman olmakta bir sakınca görmüyorum.
16. Düzenli olarak diyet uyguluyorum.
17. Spor yapan herkes zayıflayabilir.
18. Rejim yapmak zayıflamak için ön koşuldur.
19. Zayıflamak isteyen abur cubur yemez.
20. Kalorisi düşük yemekler yemek zayıflamak için şarttır.
21. Zayıflamak isteyen bir kimse mutlaka diyetisyen kontrolüne girmelidir.
22. İstediğim zaman rahatlıkla kilo alabiliyorum
23. Hareketsizlik şişmanlatır.
24. İstediğim zaman rahatlıkla kilo alabiliyorum.
25. Rejim yaparak zayıflayan bir kimse tekrar şişmanlamaz.
26. Kilolu insanlar daha sağlıklıdır.
27. Bayanlar daha kolay kilo alıyorlar.
28. Kilo kadınlar için önemli bir sorundur.
29. Kilo erkekler için önemli bir sorundur.
30. En çok bayanlar kilo konusunu problem yapıyorlar.
127
Tam
amıyla
karşıyım
Çoğ
unlukla
karşıyım
Kararsızım
Çoğ
unlukla
katılıyorum
Tam
amıyla
katılıyorum
31. Şişman insanlar alay konusu olabilir.
32. Şişmanlar rahatına düşkün insanlardır.
33. Şişman kişileri cinsel yönden çekici bulmam.
34. Zayıf bir sevgilim (eşim) olsun isterim.
35. Şişmanlayacağım diye endişeleniyorum.
36. Kilo aldığım zaman kendimi iğrenç hissediyorum.
37. Başıma gelebilecek en kötü şeylerden biri şişmanlıktır.
38. Bazı insanların şişman olmalarının sebebi hiç irade sahibi olmamalarıdır.
39. Şişman kişileri ciddiye almakta zorluk çekiyorum.
40. Kilolu insanlardan pek hoşlanmam.
41. Şişmanlık hiç sağlıklı bir şey değildir.
42. Şişman kişiler çoğunlukla kendi hatalarından şişmanlamışlardır.
43. Şişman insanların bir kısmı akıllı olduğu halde genelde normal insanlar kadar zeki olmazlar.
44. Şişman kişileri güvenilmez buluyorum.
45. Şişman arkadaşım pek yoktur.
46. Eğer iş veren olsaydım şişman birini işe almazdım.
128
Tam
amıyla
karşıyım
Çoğ
unlukla
karşıyım
Kararsızım
Çoğ
unlukla
katılıyorum
Tam
amıyla
katılıyorum
47. Şişmanlar kendimi rahatsız hissetmeme sebep olur.
48. Arkadaşlarım zayıf olmanın çok önemli olduğunu düşünür.
49. Kültürümüzde zayıf olmak önemsizdir.
50. Bence şişman olmak önemli bir konu değil.
51. Şişman kişileri çok çekici buluyorum.
52. Ülkemizde şişmen sayısı çok fazladır.
53. Kültürümüzde şişmanlık iyi bir şeydir.
54. Kültürümüzde zayıf kişiler daha çekici bulunmaktadır.
55. Sağlığım iyi olmayacağı için şişman olmak istemem.
56. Kişisel görünümüm bozulacağı için şişman olmak istemem.
57. Herkes zayıf kişileri seveceği için zayıf olmak isterim.
58. Fiziksel rahatsızlık hissetmemek için zayıf olmak isterim.
59. Kendimin kontrolden yoksun olduğumu göstermemek için şişman olmak istemem.
60. Kıyafetler zayıfların üstünde daha iyi duracağı için zayıf olmak isterim.
61. Bence şişmanlık kalıtsaldır.
62. Bence herkes kilosunu kontrol edebilir.
129
Tam
amıyla
karşıyım
Çoğ
unlukla
karşıyım
Kararsızım
Çoğ
unlukla
katılıyorum
Tam
amıyla
katılıyorum
63. Kilo kontrol dışı bir olgudur.
64. Kilo vermenin irade ile ilgisi yoktur.
65. Şişman kişiler bir parça egzersiz ile en azından biraz kilo kaybedebilirler.
130
Ek-6 Aşağıdaki belirtiler, geçen hafta ne kadar sıklıkla sizi etkiledi? Her belirti için size uygun gelen ifadenin bulunduğu seçeneği X ile işaretleyiniz.
Hiç
Ara sıra
Sık sık
Sürekli
1. Şiddetli baş ağrısı
2. Uyku bozuklukları
3. Yorgunluk
4. Aşırı yeme
5. Kabızlık
6. Bel Ağrıları
7. Alerjik reaksiyonlar
8. Sinirlilik / korku
9. Kabuslar
10. Yüksek tansiyon
11. Deride döküntüyle şiddetli kaşıntı
12. Alkol / İlaç tüketimi
13. Fazla önemli olmayan enfeksiyonlar
14. Hazımsızlık
15. Hızlı soluma
16. Sıkıntı verici düşünceler
17. Deride kızarıklıklar
18. Adet kanmalarında düzensizlik
19. Bulantı veya kusma
20. İletişim kurma güçlüğü
131
Hiç
Ara sıra
Sık sık
Sürekli
21. Migren ağrısı
22. Sabahları erken uyanma
23. İştah kaybı
24. İshal
25. Boyun ve sırt ağrıları
26. Astım krizi
27. Şiddetli karın ağrısıyla birlikte ishal
28. Depresyon / kendini kötü hissetme
29. Eklem ağrıları
30. Üşüme veya titreme
31. Önemsiz / Zararsız birkaç kaza
32. Mide ağrısı
33. El ve ayaklarda üşüme hissi
34. Kalp çarpıntısı
35. Cinsel problemler
36. Kızgınlık duyguları
37. Dikkati toplamada güçlük
38. Ağlama