26
ODC: 116.25: 235.42 KAPARİ’NİN (Capparis ovata L.) BURDUR EROZYON KONTROLÜ SAHALARINDA DENENMESİ Plantation with Capparis ovala as a Soil Protector Spccics in Burdur Erosion Control Areas Dr. Mehmet TETİK Dr. Yalçın YEŞİLKAYA Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü, Antalya BATI AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA MÜDÜRLÜĞÜ YAYINLARI ______________________Dergi Serisi, Sayı: 4______________________

ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

ODC: 116.25: 235.42

K A P A R İ’N İN (Capparis ov ata L.) B U R D U R E R O Z Y O N K O N T R O L Ü S A H A L A R IN D A D E N E N M E S İ

Plantation with Capparis ovala as a Soil Protector Spccics in Burdur Erosion Control Areas

Dr. M ehm et T E T İK Dr. Yalçın Y E Ş İL K A Y A

Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü, Antalya

BATI AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA MÜDÜRLÜĞÜYAYINLARI

______________________Dergi Serisi, Sayı: 4______________________

Page 2: ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

ö z

Eskiden beri insanlar tarafından birçok kullanım alanı bulan ve çeşitli eserlerde adı geçen kapari bitkisi günümüzde de büyük rağbet görmektedir. Çiçek tomurcuklarından yapılan salamurası Avrupa'da çok tutulan, ekonomik değeri olan ve ihraç imkanı bulunan kaparinin, özellikle köklerinin çok derinlere inmesi, yatay olarak toprağı örtmesi, asıl önemlisi her türlü toprakta yetişebilir olup kuraklığa dayanıklı olması bu bitkinin erozyon sahalarında kullanılma olanağını da gündeme getirmiştir. Son yıllarda AGM tarafından erozyon amaçlı kullanımı için üzerinde önemle durulmaktadır

Bu çalışma ile, kaparinin Burdur erozyon kontrol alanlarında toprağı koruyan bir bitki olarak tutma ve gelişme özelliklerini belirlemek, bu gibi sahalarda yaygın bir şekilde kullanılmasının mümkün olııp olamayacağı konusunda güveniriı bilgiler üretmek amaçlanmıştır.

Elde edilen bulgulara göre, yaşama oranları açısından % 40 civarında başarı sağlanmış olan güney yamaçlarda kaparinin zor da olsa yetiştirilebileceği, anamateryalin cinsinin ve tabakalaşma (eğimli, yatay, sert, yumuşak) durumunun bitkinin büyüme ve gelişmesinde etkili olacağı belirlenmiştir. Ayrıca kapari hakkında az fakat dağınık olan bilgiler de bir araya toplanmıştır.

A B S T R A C TCaper is a highly popular plant species and drives great public interest

for its various use. Pickle made out o f caper buds is very desirable in Europe and has economically value with a good export opportunity. Apart from its economic significance, caper may also be used in erosion control areas since it is drought resistant and can send its roots deep down into soil and able to cover soil surface effectively. Therefore, it has recently been considered to be included in plantation projects.

Researches so far have only dealt with the growth of caper plants and the production of caper buds. For this reason, information on its erosion control properties is lacking.

This research aimed to determine the survival and growth rate of caper as well as whether it may successful}, be used in erosion control areas. Results shown that the survival rate on southern exposure is abouth 40 %, parent material and its layering properties (such as sloping or horizontal layers, soft or hard structures) have a significant effect on the growth and development of caper.

Page 3: ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

1. GİRİŞ

Türkiye'de kapari (Capparis) cinsinin Cappcıris spinosa ve Capparis ovala olmak üzere iki türü tespit edilmişlir.Yurdumuzun değişik yörelerinde gebere, kebere. gebre, deve dikeni, kedi tırnağı, şebellah gibi isimlerle anılan bu bitki ülkemizde Akdeniz, Ege, Marmara, Karadeniz, Orta, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin bazı yörelerinde doğal olarak yetişmekledir. Çok yıllık, dikenli ve çalımsı bir bitki olan kaparinin boyu 1-1.5 m ye kadar ulaşır. Oval veya yuvarlak yapraklan koyu yeşildir. Toprak üstü kısımları çoğunlukla yıllık olup tamamen kurur ve ertesi yıl yeniden sürgün oluşturur. Ancak az da olsa toprak üstü kısmı kısmen kuruyan tipleri de vardır (SÖYLER ve ARSLAN1999).

Kaparinin erozyon amaçlı kullanımı ve erozyonu ne derece önlediği konusunda henüz bir çalışma yapılmış değildir. Doğal olarak yetişen veya son zamanlarda bazı özel kuruluşların ye t işi irmek te oldukları kaparilerin tomurcukları, toplanmak suretiyle değerlendirilmektedir. Kapari tomurcuklan protein, vitamin ve mineral maddelerce zengindir. Tomurcuklar turşu yapılarak hatta son zamanlarda da reçeli yapılmak suretiyle tüketildiği gibi kozmetik sanayiinde ve baharat olarak da kullanılmaktadır. Tomurcuklar ne kadar küçükse kalitesi o kadar yüksektir. Tomurcukların hasadı ilkbaharda başlayıp sonbahara kadar devam etmektedir. Uzun süren tohum hasadı atıl duran işgücünü değerlendirerek bir çok aileye ek gelir kaynağı oluşturmaktadır.

İhracatı Geliştirme ve Etüt Merkezi (İGEM E)’nden alınan bilgiye göre 1989 yılında toplam kapari ihracatı 1 095 675 kg dır. Kapari ihracatı 1990 yılından itibaren artan miktarlarda devam etmiş ve 1994 yılında 5 072 128 kg a yükselmiştir. Aynı yıllarda elde edilen gelir ise sırasıvla 5.162.451 ve 12.092.949 US Dolardır (SÖYLER ve ARSLAN 1999). Salamura ve konserve olarak ülkemizin turistik yörelerinde tüketildiği gibi özellikle Avrupa ülkelerine satılan bu üründe, ihracatımızın önemli bir bölümü İtalya ve Ispanya’ya yapılmaktadır. Son zamanlarda bu ülkelere Fransa ve Almanya da katılmıştır.

Toprak istekleri açısından çok kanaatkar olduğu söylenen kapari. Burdur yöresindeki marnlı, erozyona maruz olumsuz koşullarda bile seyrek de olsa doğal olarak bulunmaktadır (Şekil 1). Ancak bu türün toprağı koruma özellikleri şimdiye kadar araştırılmamıştır. Kaparinin yapay yollarla yetiştirilerek marjinal erozyon sahalannda denenmesi ve varsa, toprak konıyucu özelliklerinin ortaya

Page 4: ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

konması gerekmektedir. Boylcce mevcut boşluğun kısmen doldurulacağı ve bu yolla erozyonla mücadele faaliyetlerinin çözümüne katkı sağlayacağı düşüncesi ile bu çalışma başlatılmıştır.

2. L İT E R A T Ü R Ö ZETİ

Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu üretimini ön planda tutmuş ama onun toprak koruyucu özellikleri hiç araştırılmamıştır.

Kapari, aşağıda verilen makale şeklindeki yazılarla çeşitli dergilerde yeralmıştır:

ANONİM (1995); Ticari anlamda kaparinin önemi vurgulanan bu makalede kapari üretimi sonucu yapılacak ihracatla Türkiye'de işsizlik sorununa da çözüm olabileceği ifade edilmiştir.

ANONİM (1996); Bu makalede AGM Bülteninin 32. sayısından ve 27.8.1996 günlü Siyah-Beyaz Gazetesinden derlenen bilgiler bir sayfada özetlenmiştir.

DAŞDEMİR, TETİK, GÜVEN ve DOĞUKAN (1995); Eserde; Erzincan yöresinde mevcut ot, çalı, ağaç ve ağaççık türleri ile başka yörelerden transfer edilen türler ekim ve dikim yöntemleriyle erozyon önleme çalışmalarında kullanılarak denemeler yapılmış ve bazı önerilerde bulunulmuştur.

ORMAN BAKANLIĞI (AGM) (1977); Bu kitapçıkta kapari hakkında kısa ve özlü bilgiler verilerek tomurcuklar için Dolar açan çiçekler ifadesi kullanılmıştır.

OTAN, SARI (1994); Yaptıkları çimlendirme çalışmalarında tohumlar % 0.2 lik KNO3 ile muamele edildikten sonra 20-30° C intensif ışıkta ve karanlıkta (ışıksız ortamda) çimlendirilmiş, sırası ile % 1 vc % 2.5 gibi düşük oranlarda bir çimlenme elde edilmiştir.

SOLAK (1968); Bu eserde Burdur yöresinde seçilen deneme alanlarında 17 parselde 13 ot türü. 4 ağaççık, 15 ağaç türü denenmiştir. Bu çalışmada; Cynodon dactvlon. Colutea arborescens, Vicia tenifolia, Onobrychis hyporgyrea, Medicago ve Prunus amygdalus türlerinin başarılı oldukları belirlenmiştir.

Page 5: ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

SÖYLER. ARSLAN (1999); Çalışmada doğrudan çimlendirmelerde olumlu sonuç alınamaması üzerine tohumlar değişik ortamlarda farklı kimyasallarla muameleye tabi tutularak çimlendirme deneyleri yapılmıştır. Pratikte iyi sonuç alabilmek için tohumların aşındırılıp GA3 ile muamele edildikten sonra ekilmesi tavsiye edilmiştir.

3. M A T E R Y A L VE Y Ö N T E M

3.1. Deneme Alanının Tanıtımı

3.1.1. Mevkii

Deneme alanı Burdur Gölü Havzası sınırları içinde Kuruçay küçük havzasındadır. Burdur ilinin 15 km güneyinde olup denizden yüksekliği 1000­1150 m arasındadır (Harita 1). Güney yamaçta meyil % 65, kuzey yamaçta % 60 civarındadır (Şekil 2).

Harita 1 Lokasyon HaritasıMap 1: Location map

Page 6: ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

3.1.2, Jeoloji, Topografya ve Toprak Özellikleri

Deneme alanı karasal neojen çökelleri ile kaplıdır.Tabakalar mamlı olup yer yer yatay konumludur. Neojen marnı erozyona karşı dayanıksızdır, yağış suları ile çok kolay çözünüp meyil aşağı kolayca taşınabilmekte ve rüzgarın etkisiyle erozyona uğramaktadır. FAO nun benimsediği bir sınıflamaya göre bu alanların erozyona dayanıklılık göstergesi 0 . 1-0.2 olup en düşük düzeydedir (GÖRCELİOĞLU, 1982). Bunun nedeni çökelmenin sığ sularda meydana gelmiş olmasıdır. Burdur gölünün bulunduğu alan tersiyer sonunda meydana gelen faylanma ve tektonik hareketler esnasında çökmüştür. Pliyosende bir yandan aşınma ve birikme devam ederken, diğer taraftan yeni faylanmalarla taraçalar oluşmuştur. Pleistosen de yaşanan yağışlı (fluviyal) dönemlerde akarsu yataklarındaki aşınmalar geriye doğru gelişerek neojen depolarını yarmış ve jeolojik erozyon (normal erozyon) sürat kazanmıştır. Mam anamateryalinin yatay tabakalaşması ve zamanla erozyona uğrayan sahanın derin şekilde varılması, çok dik ve sarp yamaçların oluşmasına neden olmuştur. Taşıntı konilerinin birikmesiyle havzanın bugünkü şeklini alması kuvatemerde tamamlanmıştır.

Havzada gerçek anlamda bir toprak örtüsünden söz etmek zordur. Yüzeyden itibaren görülen killi kireçli marn anamateıyali ısınma ve soğuma, ıslanma ve kuruma olaylarının birbirini izlemesi sonucu kolayca ufalanmakta ve üstte ince bir örtü oluşmaktadır. Bu örtü daha sonra su ve rüzgarla taşındığında ana materyal tekrar açığa çıkmaktadır. Böylece doğal bitki örtüsünün bulunmadığı yerlerde, toprak derinliği ve horizoıı gelişimi görülmemektedir.

Deneme alanından alınan örneklerin analizi, toprağın ağır bünyeli, hafif alkalen (Ph :7.40), tuzsuz (% 0.052), çok kireçli (% 46-49), fosfor bakımından fakir (1.23-1.65 kg/dek ), potasyumca iyi (56-75 kg/dek.), organik madde içeriği çok az (0.70) olduğunu göstermiştir.Taşlılık oram sıfırdır.

Bu özellikleri ile deneme alanı, neojen göl depolarındaki anamalervalin etkili olduğu killi kireçli topraklar sınıfına girmektedir (YEŞİLKAYA, CENGİZ, 1996).

Page 7: ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

Şekil 1. Burdur-Kuruçay havzasında doğal kapari bitkisiFigüre 1. Natural occurance of caper in the Bıtrdur-Kııruçay basın

Şekil 2. Deneme alanıFigure 2. Experimental area

Page 8: ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

3.1.3. İklim Özellikleri

Burdur yöresi yılda ortalama 422 mm yağış almakta ve bunun çoğu yağmur şeklinde düşmektedir (Çizelge 1). Yağışın mevsimlere dağılışı düzensizdir. Zaten yıllık olarak miktarı düşük olan yağışın (bir miktarı kar olarak) büyük bir kısmı kış mevsiminde (% 40 ı), çok az bir kısmı (%9.7 si) yaz mevsiminde düşmektedir. Mayıs başından ekim somına kadar olan vejetasyon mevsimi boyunca da ancak 134 mm lik kısmı düşmektedir. Bu durum, yörede sürdürülen ağaçlandırma faaliyetlerinin başarısını sınırlayan özelliklerden biridir. Nitekim Burdur’da yağış etkenlik sınıfı (Erinç'e göre) 24.4 indis değeri ile yarı kurak olarak saptanmıştır (YEŞİLKAYA, CENGİZ, 1996).

Burdur’da yağışın mevsimlere dağılışı düzensiz olduğu gibi düşen yağışların günlük miktarları da son dcrcce önem taşımaktadır. Çizelgenin incelenmesinden dc görüleceği gibi, aylık yağışın tamamına yakın bir kısmı bir günde hatta daha kısa bir sürede düşcbilmcktcdir Kısa siirede büyük miktarda düşen sağanak yağışların erosif gücü yüksek olup, yeni oyunluların açılmasına ve eskilerin dc daha fazla gelişmesine sebep olurlar. Geçirgenliği çok az olan ağır bünyeli marn anamateryalinin özelliğinden dolayı da yağış suları kısa sürede yüzeysel akışa geçmekte ve zaten kolayca akmaya müsait olan üst toprağı aşağılara doğru taşımaktadır.

Burdur’da yıllık ortalama sıcaklık 13.2 °C dir. Kışlar soğuk, ilkbahar serin, yazlar sıcak ve sonbahar ılık geçer. Aylık sıcaklık ortalaması 25.2 °C ile temmuzda en yüksek, 2,5 °C ile aralıkta en düşüktür. Bugüne kadar kaydedilen en yüksek sıcaklık 39.6 °C ile temmuz ve ağustos ayları, en düşük sıcaklık ise - 16.7 °C ile aralık ayı olmuştur. Şekil 3 deki B urdurun iklim diyagramından görüleceği gibi haziran ayının ikinci yarısından itibaren temmuz, ağustos ve eylül ayları yüksek sıcaklık ve az yağışın birlikte etkili olduğu, kuraklığın hüküm sürdüğü bir dönemi ifade etmektedir.

Page 9: ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

Çizelge 1. Burdur’un bazı meteorolojik verileriTable 1. Meteorological data in Burdur

MeteorolojikEleman

MeteorologicalEnstrument

RasatSüresi(Yıl)

(Year)

A Y L A R (Months) YılOrt.

Annualaverage1 □ DI n V VI v n YTU IX X XI XII

Ort. Sıcaklık ( °C) Mean Temperature 51 2.5 6-7 11.5 16.3 20,2 25.2 24.1 19.5 14.1 9.9 4.4 13.2

En Yük. Sıcak. ( °C) Max. Temperature 51 16,8 20.9 27.1 29,8 34.1 37,1 39,6 39.6 37.0 32.0 25.6 16.8

En Düş. Sıcak.( °C) Min. Temperature 51 -16.7 -15,0 -11.6 -4.5 -0.4 3,8 9,0 8.8 3.4 -2.4 -12,0 -15.3

Ort. Yağış (mm) Mean Precipitation 53 59,4 45.4 44,0 38.7 44.6 26.4 8,9 5.9 16.2 3Z3 35.8 64,2 421.8

Yağışlı Günler Nom.of Precipitation 53 12 10 10 9 9 6 2 3 5 7 11 39.5

Nisbi Nem % Relative moisture 51 74 71 53 58 54 46 38 35 44 56 56 70 54.6

Günlük En Çok Yağ.Mik. ve Günü Max. daily precipitat.

5349.3

10.98152.1

3.94259.7

25.95132.6

23.98233.8

13.94340.1

25.95023.1

22.94723.5

17.95946.5

10.97747.9

14.94144.2

16.988107.721952

107.721.952

Page 10: ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

A ylar

Şeki! 3. Bıırdur’un iklim diyagramıFigüre.3 Clinıatic diagram of Burdur

3.1.4. Doğal Bitki Örtüsü

Burdur AGM Başmühendisliğinin erozyon kontrol çalışmalarını sürdürdüğü Kııruçay havzasında mevcut doğal bitki örtüsünü tanımlayabilmek amacı ile bitki örnekleri toplanarak teşhisleri yaptırılmıştır. Kaparinin dışında bu havzada geven (Aslragalus sempervirens). Alyssum ccıssium Boiss.. sütieğen (Euphorhia sp.), alıç (Crateagus monogyna Jacq.), avı kulağı Glaucosciadium cordifolium (Boiss.) Burtt&Davis), ada çayı (Saivici rosifolia), yemlik (Scorzonerct), kaya kekiği (Saturecı), karamuk (Berberin crataegnya D.C.), dağ korungası (Onobrychis maniana D.C.), Convolvtdus compactus Boiss. gibi ot ve çalı türleri bulunmaktadır.

Page 11: ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

3.2. Kapari Bitkisinin Tanıtımı

Kapari, ülkemizde doğal olarak yetişen ve halk arasında kebere, gebre, gebere, keper, kedi tırnağı, it hıyarı, gevil, menginik, deve dikeni, şebcllah, şeytan keleği vb., isimlerle tanınan çalı formunda bir bitkidir.

3.2.1. Botanik Özellikleri

Capparaceae familyasından olan kapari boyu 1.5 m ye varan dikenli bir çalıdır. İngilizce Caper, Caperbush, Almanca Kappern, Echler kappernstrauch olarak bilinir. Hayat formu itibariyle geofıt'dir. Dik ve yatık büyür. Yaprakları oval şeklinde ve etlicedir. 5-7 cm büyüklüğündeki beyaz ve açık mor çiçekleri çok çekicidir. Bol sayıdaki stamenler uzun ve mor renklidir, haziran-eylül döneminde çiçek açar. Çiçek tomurcuklan nohut büyüklüğünde ve yeşildir. Meyveler küçük bir armutıı andırır; olgunlaşınca patlar ve tolnım taşır. Meyve eti kırmızıdır; kuşlar tarafından yenir. Yaprak diplerinde ikişer adet çok sivri ve sert diken bulunur. Bu nedenle keçi dahil tüm hayvanlar uzak dunır. Kazık kök geliştirir. Toprak üstü organları tek yıllıktır. Ülkemizde kaparinin Capparis spiııosa ve Capparis ovata diye birbirine çok benzeyen iki türü vardır.

Capparis spinosa (Boylu kapari): 2.5 m ye kadar boylaııabilen bir çalıdır. Daha çok deniz seviyesinde ve 200-300 m rakıma kadar olan yüksekliklerde yetişir.

Capparis ovata (Bodur kapari): Kaparinin fazla boylanmayan, yatay olarak gelişen, kümeler oluşturan türüdür. Sürgünleri bazen 20-30 cm ye kadar boylanır. Daha ziyade iç kesimlerde yetişir. 300 m den başlayarak özellikle ülkemizin kuzeydoğusunda 1500-1600 m yüksekliğe kadar çıkabilmektedir (AGM, 1977). ’

3.2.2. Doğal Yayılışı ve Ekolojisi

Güney Avrupa ve Akdeniz ülkelerinde doğal olarak yayılış gösteren kapari deniz seviyesinden 1000-1 100 m yükseltiye, ülkemizin kuzeydoğusunda ise 1500-1600 m ye kadar çıkar. Yetişme muhiti ve toprak istekleri bakımından çok kanaatkardır. Bol yağışı ve tuzlu toprakları sevmez. Kumlu, killi, kireçli topraklarda, kurumuş nehir yataklarında, güneşli yamaçlarda, yol kenarlarında, başka bitkilerin tutunamayacağı olumsuz koşullarda hayatını sürdürebilir.

Page 12: ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

3.2.3. Kullanıldığı Yerler ve Ekonomik Değeri

Dünyada 350 ye yakın türü bulunan kapari bitkisi antik çağlarda; Yunan uygarlığının hüküm sürdüğü dönemlerde bilimsel eserlerde, hastalıkların tedavisinde ve kozmetikte yararlanıldığından söz edilmektedir. Aristo ve Hipokrat (M.Ö. 384-322 / M.Ö. 400) eserlerinde bu bitkinin tomurcuklarında çok sular olduğunu yazmaktadırlar. Akdeniz ülkelerinde ilk çağlardan bu yana gıda ve tedavi amaçlı kullanılan kapari bitkisinden günümüzde, boya ve kozmetik sanayiinde de yararlanılmaktadır (AGM 1977). Kaparinin çiçek tomurcuklarından yapılan turşusu, salatalarda, pizzalarda garnitür olarak ve meze olarak kullanılmaktadır. Mineral maddece zengin olan çiçek tomurcuklarının 100 gr yenebilen kuru maddesinde: 67 ırıg kalsiyum. 65 mg fosfor, 9 mg demir, 24.01 gr protein bulunmaktadır. îdıar söktürücü, kuvvet verici gibi tıbbi özellikleri yanında kapariden elde edilen ekstraktm yaşlanmış ciltleri canlandırıcı ve normale döndürücü etkisi dc bulunmaktadır.

Ülkemizde fazla bir tüketim alışkanlığı olmayan kaparinin ihraç yoluyla değerlendirme olanağı bulunmaktadır. Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD mutfaklarında sos. turşu ve meze, salatalarda garnitür olarak kullanılmaktadır. Doğal olarak yetişen kaparilerden elde edilen tomurcukların yıllık ihracatı 2-3 bin tona ulaşmıştır. Dış Ticaret Müsteşarlığının 1996 yılı verilerine göre yıllık ihracat 3-5 bin ton olup 12 milyon dolarlık döviz girdisi sağlanmıştır (AGM 1977).

3.3. Deneme Deseni

Araştırmanın arazi safhasında "Faktöryel deneme deseni" uygulanmış, deneme alanları 2 bakı (kuzey ve güney), 2 sıklık derecesi (2m ve 3m), ve 8 yinelemeli olarak kurulmuştur. Buna göre, alınan toplam deneme parseli sayısı 2 x 2 x 8 = 32 adettir.

3.4. Uygulama Esasları

Burdur yöresinde doğal kaparilerden (Capparis ovala L.) toplanan tohumlar 1996 yılında Elmahdere (Burdur) Orman Fidanlığında tüplere ekilmiştir. Yetiştirilen 1+0 yaşındaki tüplü fidanlar (Şekil 4) Kuruçay havzasındaki kuzey ve güney bakılarda hazırlanan teraslara 1997 yılı mart aynıda deneme desenine uygun olarak çukur dikimi yöntemiyle dikilmiştir. Her deneme parseline 20 adet fidan ile dikimlerde teras içinde 2.0 m ve 3.0 m aralık

Page 13: ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

uygulanmıştır. Buna göre deneme alanında toplam olarak 2 bakı x 2 sıklık x 8 yineleme x 20 fidan = 640 adet fidan dikilmiştir. Aynı yıl vejetasyon mevsimi sonunda kuruyan fidanlar belirlenmiş ve ocak 1998 de tamamlama dikimleri yapılmıştır. 2000 yılı sonuna kadar deneme alanında kapari fidanlarının büyüme ve gelişmeleri gözlenmiş, bazı fidanlar sökülerek kök yayılışları izlenmiştir. Ayrıca her vejetasyon mevsimi sonunda da yaşayan fidan sayımları yapılıp bunların toprak üstündeki en uzun sürgünlerinin boyları ölçülmüştür (Çizelge 2).

Deneme alanında 9 değişik yere çakılan santimetre taksimatlı demir kazıklarla, seviyeleri ölçülmek suretiyle yüzeysel erozyon hakkında veriler toplanması amaçlanmışsa da, iki kez sahaya dikilen bu kazıklar köylüler tarafından sökülerek götürülmüştür. Dolayısıyla bu çalışmada erozyona ilişkin ölçümler gerçekleştirilememiştir.

Şekil 4. Tüpte ve tüp toprağından çıkarılmış 1+0 yaşlı kapari fidanıFigüre 4. One year old caper plaııt bare root and in plastic tııbe

Page 14: ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

Çizelge 2. Deneme alanındaki ölçümlere ilişkin verilerT able 2 . Data obtained from the measurement made at the experimental area

1997 Y1U1998 Yılı Sonu 1999 Yılı Sonu 2000 Yılı SonuYaşayan Fidan

(surviving seedlings)Yaşayan F’idars

(surviving seedlings)Yaşayan Fidan

(surviving seedlings)

BlokNo

DikilenFidanSayısı

Plantingseedling

Dik.FidOrt.Bovu

Meanheight(cm)

Sıklıkspace(ra)

BakıExpos.

Sayısı

Number %

OrtBoy

Meanheight(cm)

Sayısı

Number %

Ort.Boy

Meanheight(cm)

SayısıNumber %

Ort.Boy

Meanheight(cm)

I 80 3.0 2 Kuzev 32 40.0 13.8 26 32.5 6.7 6 7.5 13.6I 80 3.0 3 Kuzev 45 56.2 13.4 31 38.7 9.3 15 18.8 15.2II 80 3.0 2 Kuzev 35 43.7 10.6 17 21.2 6.7 13 16.2 13.6II 80 3.0 3 Kuzev 55 68.7 13.7 35 43.7 9.5 13 16.2 23.5

Ortalama (mean) 52.1 12.9 34.0 8.0 14.7 16.5III 80 3.0 n Güney 38 47.5 16.3 37 46.2 17.3 29 36.2 28.8III 80 3.0 3 Güney 49 61.2 21.3 50 62.5 21.4 44 55.0 35.3IV 80 3.0 2 Günev 58 72.5 12.2 32 40.0 11.5 28 35.0 22.7IV 80 3.0 3 Güney 57 71.3 12.4 42 52.5 13.3 24 30.0 19.0

Ortalama (mean) 63.1 15.6 50.3 15.9 40.0 26.5

Page 15: ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

3.5. Elde Edilen Verilerin Değerlendirilmesi

Denemelerden elde edilen veriler, Batı Akdeniz. Ormancılık Araştırma Enstitüsünün bilgisayarlarına yüklenmiş olan SPSS istatistik paket programı kullanılarak değerlendirilmiş, varyans analizi çizelge 3.1 dc gösterilmiştir. Veriler yaşayan fidan sayıları olması nedeniyle analiz öncesi karekök dönüşümü yapılmıştır (KALIPSIZ 1988. s. 239). Varyans analizi sonucunda etkisi anlamlı bulunan faktörler tablolaştırılarak yorumlanmıştır. Ayrıca, bu faktörlerin istatistikleri de çizelge halinde verilmiştir (Çizelge 3.2 ve 3.3).

4. B U L G U L A R ve T A R T IŞ M A

Deneme alanında yapılan ölçümlere ilişkin bilgiler çizelge 2 dc verilmiştir. Çizelgenin incelenmesinden görüleceği gibi dikim ve tamamlamalar yapıldıktan sonra 1998 yılı sonunda yaşayan fidanların oranı, kuzey bakıda % 68 ile % 40 arasında ve güney bakıda ise % 72.5 ile % 47.5 arasında gerçekleşmiştir. Bu oranlar her geçen yıl daha da düşmüştür. Nitekim 1999 yılı vejetasyon mevsimi sonunda kuzey bakıda % 43.7 ile % 21.2 arasında, güney bakıda % 62.5 ile % 40.0 arasında gerçekleşmiştir. 2000 yılı sonunda ise. kuzey bakıda % 18.8 ile % 7.5. güney bakıda % 55 ile % 30 arasında gerçekleşmiştir. Dördüncü yıl sonundaki verilere göre yaşama oranlan ortalaması kuzey bakıda % 14.7. güney bakıda ise % 40 dır. Her iki bakıda da yaşama yiizdesi olarak çok başarılı bir sonuç alınamamış olsa da kaparinin güney bakılarda yaşama şansının daha kuvvetli olduğu ortaya çıkmıştır (Şekil 5).

Yukarıda sözü edilen hususların istatistiksel açıdan doğruluğunu tesı etmek amacı ile. 2000 yılı sonu itibariyle elde edilen veriler varyans analizine tabi tutulmuştur (Çizelge 3.1). Varyans analiz çizelgesinin incelenmesinden de görüleceği gibi dördüncü vıl sonu verilerine göre yaşayan fidan sayıları bakımından, sıklık işlemi a= 0.005 < 0.252, ve bakı x sıklık etkileşimi a = 0.005 < 0.842 olduğu için % 95 güven düzeyinde anlamsız, bakı faktörü ise a = 0 .0 0 1 > 0.000 olduğu için % 99 güven düzeyinde anlamlı bulunmuştur.

Deneme alanında 2 m ve 3 m sıklık derecesinde dikilen kapari fidanlarının sıklık etkileşimleri henüz oluşmadığından varyans analizi sonuçlan da anlamsız çıkmıştır. Nitekim çizelge 3.2. dc, 2 m sıklık işleminde ortalama fidan sayısının 4.87. 3 m sıklık işlemindeki ortalama fidan sayısının 6.00

Page 16: ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

olduğu, dolayısıyla sıklık işleminin araştırmanın bu aşamasında etkili olabilecck bir işlem olmadığı görülmektedir.

Çizelge 3.1. Dördüncü büyüme mevsimi sonunda (2000 yılı sonunda) fidan sayılan varyans analiz sonuçlanTable 3.1. variance analyses o f surviving seedlings at the end o f the forth vegetation season

VaryasyonKaynağı

Source

SerbestlikDerecesi

df

KarelerToplamı

Sum of Squares

KarelerOrtalaması

MeanSquares

FDeğeri

F

AnlamlılıkDüzeyi

Sig.P

Bakı

Exposure1 9.367 9,367 29 ,531 ,000

Sıklık

Space1 434 ,434 1,368 ,252

Bakı*Sıklık

Exp*Space1 L285E-02 l,285E-02 .041 ,842

Hata

Eror28 8.881 ,317

Toplam

Sum31 174,000

Çizelge 3.2. Değişik sıklık dereceleri için fidan sayısı istatistikleriTable 3.2. Statistics o f surviving seedlings number on different spaces

Sıklık(ni)

Space

O rtalaına

Mean

İşlemSayısı

N

S tan d artSapm a

Std.Devia.Min. Max.

S tandartH ata

Std.Eror

V aryansVariance

2 .00 4 .8750 16 2,9411 1.00 10.00 ,7353 8,650

3.00 6 ,0000 16 3,7947 1.00 12.00 ,9487 14,400

Toplam 5,4375 32 3,3882 1,00 12,00 ,5990 1 1,480

Page 17: ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

Bakı faktörlerinden hangisinin daha etkili olduğunu belirlemek üzere yapılan fidan sayısı istatistikleri de çizelge 3.3 de verilmiştir. Bu çizelgeye göre ortalama 7.81 fidan sayısı ile güney bakı etkili işlem olarak belirlenmiştir.

Çizelge 3.3. Değişik bakılar için fidan sayısı istatistikleriTable 3.3. Statistics o f surviving seedlings number on different exposures.

BakıE xposure

O rtalanınMean

İşlemSayısı

N

StandartSapm a

Sld.D evia.Miıı M ax

Standart I lata

S ld .E ror

V aıyans V ariance

Kıızcy (N) 3.0625 16 1.9483 1,00 7,00 ,487 i 3,796G üney (S) 7.8125 16 2.810« 2.00 12.00 .7025 7.896Toplanı 5.4375 32 3.3882 1.00 12.00 ,5990 11.480

Çalışmada, deneme alanındaki fidanların yıllık sürgünlerinin toprağı örtme özelliği, yeterince siirgtin oluşmadığından belirlenememiştir. Bunun yanında yaşayan kapari fidanlarında eıı uzun sürgün boyu ölçülmüştür. Bilindiği gibi kaparinin toprak üstü sürgünleri tek yıllık olup her yıl yeni sürgün vermektedir. 1998 yılı sonundaki sürgün boyu ortalaması kuzey bakıda 12.9 cm. güney bakıda 15.5 cm iken. 2000 yılı sonunda, fidanlarda toprak yüzeyinde uzanan en uzun sürgün boyu ortalaması kuzey bakıda 16.5 cm. güney bakıda ise 26.5 cm olmuştur. Kaparilerin var olan sürgünlerinde henüz meyve oluşmamıştır. Literatür bilgilerine göre dikim anında gübresi verilmiş, çapası ve yıllık sürgün bakımları yapılmış olan kapari fidanlarının 4. veya 5. yıldan itibaren meyve verdiği söylenmekte ise dc deneme alanımızdaki fidanlarda dördüncü yıl sonunda meyveye rastlanmamıştır.

Deneme alanında dikilmiş olan kapari fidanlarında kök gelişimleri dc izlenmiştir. Polietilen tüplere ekimi yapılmış olan 1+0 yaşlı kapari fidanlarında toprak üstü kısmı 3.0 cm olmasına karşın köklerinin uzunluğu 20 cm yi geçmektedir (Şekil 4). Dikimden 3 yıl sonra izlenen kök gelişmelerinde mam anamateryalinin yatay katmanlarının çatlaklı ve yumuşak olan kesimlerinde kapari bitkisinin köklerinin hem derine ve hem de yanlara doğnı yayılmakta olduğu gözlenmiştir (Şekil 5). Bu durum aııamateryalin kapari fidanlarının büyüme ve gelişmesinde etkili olduğunun bir kanıtıdır. Zayıf bir toprak örtüsünün yanında yatay ve seri tabakalı bir anamateryal bitki köklerinin yayılışına engel olacağı için olumsuz koşullar yaratılmış olacaktır. Burdur ve yöresindeki marjinal erozyon alanları genellikle bu karakteri yansıtmaktadır.

Page 18: ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

Toprak örneklerinin analizleri sonucu kireç yönünden çok zengin, organik maddece çok fakir olan bu alanlarda bitkinin büyüme ve gelişmesi son derece zor ve yavaş olmaktadır.

İklim verileri incelendiğinde Burdur ve yöresinin yarı kurak iklim şartlarını yansıttığı görülmektedir (Çizelge 1). Vejetasyon mevsimi süresince düşen yağış miktarı sadece 134 mm dir. Bunun büyük bir bölümü dc sağanak olarak düştüğü için geçirgenliği zayıf olan killi kireçli topraklarda yüzeysel akışa geçmektedir. Böyle durumda bitki bu yağıştan yeterince istifade edemediği gibi, eıosif gücü yüksek olan bu yağışlar yeni oyuntuların açılmasına ve eskilerin de daha fazla gelişmesine sebep olurlar.

Literatür (AGM 1997)’e göre, kaparinin çok olumsuz şartlarda, örneğin yarı çöl özelliğine sahip kıraç arazilerde, kaya çatlaklarında, tuzsuz olan her tür toprak ve nemsiz olan her iklimde yetiştiği ifade edilmektedir. Ancak özellikle toprak üstü yeşil organları (sürgün, yaprak, meyve)’nın bol olduğu kaparinin de topraktan alması gereken bazı besin maddelerine ihtiyaç duyacağı gözden uzak tutulmamalıdır. Bu nedenledir ki kaparinin kültürü ile uğraşan şahıslar özellikle dikim esnasında mutlaka gübre kullanmakla, ilk yıl sulama, sonraki yıllarda bakını, çapa, budama vb. işlemleri yerine getirmektedirler.

Şekil 5. Deneme alanında dördüncü yıl sonunda güney bakıda kapariler ve kök gelişimiFigure 5. Caper plants on southern exposure and rooth growth at the end o f the 4th growing season

Page 19: ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

5. SO N U Ç ve Ö N E R İL E R

Eskiden beri insanlar tarafından birçok kullanım alanı bulan ve çeşitli eserlerde adı geçen kapari bitkisinin çiçek tomurcukları yaz avlarında köylüler tarafından toplanmakta ve bu konuda faaliyet gösteren ticari şirketlere satılmaktadır. Ticari potansiyele sahip bu bitki son zamanlarda özellikle Ege ve Akdeniz Bölgelerinde kültüre alınmış vc tohumdan yetiştirilme uygulamalarına geçilmiştir.

Bu çalışma ile, kaparinin polietilen tüplerde yetiştirilerek erozyon sahalarında denenmesi ile hem erozyonla mücadele çalışmalarına, hem de yöre halkının ekonomisine katkı sağlamak amaçlanmıştır.

Çalışmada, deneme alanındaki fidanların yıllık sürgünlerinin toprağı örtme özelliği, yeterince sürgün oluşmadığından belirlenememiştir. Bunun yanında yaşayan kapari fidanlarında en uzun sürgün boyu ölçülmüş ve bakıya göre yaşama oranları belirlenmiştir. 1997 yılında sahaya dikilmiş olan kapari fidanlarının dördüncü yıl sonundaki değerlendirmelere göre en fazla yaşama oranı ortalama % 40.0 ile güney bakıda, en uzun sürgün boyu da 26.5 cm ile yine güney bakıda gerçekleşmiştir (Çizelge 2).

Dördüncü vıl soııtı verilerine göre yapılan varyans analiz tablosunun incelenmesinden de görüleceği gibi fidan yaşama oranları açısından, bakı faktörü % 99 güven düzeyinde anlamlı bulunmuş ve ortalama 7.81 fidan sayısı ile güney bakı etkili işlem olarak belirlenmiştir.

Her iki bakıda da yaşama yüzdesi olarak çok başarılı bir sonuç alınmamış olsa da kaparinin güney bakılarda yaşama şansının daha kuvvetli olduğu ortaya çıkmıştır. Bu durum kaparinin ekolojisi gereği güneşli yamaçları daha çok tercih ettiğinin bir kanıtıdır.

Deneme alanında dikilmiş olan kapari fidanlarında kök gelişimleri de izlenmiştir. Dikimden 3 yıl sonra izlenen kök gelişmelerinde mam anamateryalimn yatay katmanlarının çatlaklı ve yumuşak olan kesimlerinde kapari bitkisinin köklerinin hem derine ve hem de yanlara doğru yayılmakta olduğu gözlenmiştir (Şekil 5). Bu özellik kapari bitkisinin köklerinin yayıldığı alanda toprağı tutucu bir özellik taşıdığını göstermektedir. Her ııe kadar taşman toprak miktarının belirlenmesi amacı ile deneme alanının tesisi sırasında sahaya numaralı ve ölçülü demir kazıklar çakılmışsa da. bunlar büyük olasılıkla köylüler tarafından yerinden çıkarılarak götürülmüştür. Aynı işlem bir sonraki

Page 20: ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

yıl yinelenmiş olduğu halde kazıklar yine köylülerce götürülmüştür. Neticede, deneme alanında erozyona ilişkin ölçümler gerçekleştirilememiştir.

Burdur ve yöresindeki gibi yüzeye yakın yatay ve sert tabakalı bir anamateryalin olduğu veya üzerinde zayıf bir toprak örtüsünün bulunduğu, yarı kurak iklim şartlarının hüküm sürdüğü marjinal erozyon alanları bitkilerin yayılıp gelişmeleri açısından genellikle olumsuz koşullan yansıtmaktadır.

Dolayısıyla benzer alanlarda çok uzun yıllardan beri doğada var olan, sadece kapan değil, diğer ağaç, ağaççık ve çalı türlerinin tümünün erozyon amaçlı kullanımında kısa sürede çok büyük başarı beklemek yanlış olacaktır. Bu tür alanlarda yapılması gereken ilk iş sahanın koruma altına alınması olmalıdır. Böyle bir uygulama yörede doğal olarak bulunan bitkilerin kendilerini yenilemelerini ve yayılış alanlarını genişletmelerini sağlayacaktır. Ekonomik olan bu işlemin yanında, yörede doğal olarak bulunan veya yetişebileceği önceki çalışmalarla belirlenmiş olan (SOLAK 1968) ot ve çalı türlerinin birkaç yıl üst üste yapılacak ekim ve dikimleri ile sahadaki toprağın aşınıp taşınması engellenebileceği gibi, ol ve çalı türleri ile kaplanan sahadaki toprak örtüsü sonraki yıllarda bitki besin maddelerince de zenginleşecektir. Bu ortam sağlandıktan sonra, amaca göre sahaya o yörede yetişebilecek ağaç türleri dikilebilir. Bövlecc. bitki besin maddelerince zenginleşmiş toprağın taşınması durdurulmuş ve ağaçlandırmaya uygun sahalar elde edilmiş olacaktır.

Bıırdur'daki erozyon alanlarında kapari bitkisinin birkaç ot ve çalı türü ile birlikte denenmesi yararlı olacaktır. Türler seçilirken ekonomik değeri olan, yöredeki köylülere gelir sağlayacak olanlar örneğin adaçayı (Salvia), kekik (Thymus), alıç (Crateagus sp.) kuşburnu (Rosa canina L.), papatyalar (Anthemis cıtpaniana ve Anthemis nobilis), lavanta (Lavan dula angustifolium) ve alacataçotu (Coronilla varia) gibi türler göz önüne alınmalı ve bunlara ağırlık verilmelidir. Bunların yanında Ormancılık Araştınna Enstitüsü ııce 1968 yılında 11 n o ’lu teknik rapor olarak yayımlanan (SOLAK 1968) ‘'B urdur’da Erozyon Önleyici Tedbirlerin Araştırılması Denemesi" isimli eserde, Burdur yöresinde başarılı olduğu tespit edilen türlerin ekim ve dikimi de yapılabilir.

Burdur7da kapari dikimi ile tomurcuk üretimi yapan bazı özel şahıslar da vardır. Bu kişiler tarafından kapari tomurcuklarından üretilen turşu ve reçelin yurt içi ve yurt dışı ticareti yapılmaktadır Ancak dikenli olan kapari fidanlarında tomurcuk toplama işçiliğinin zor, işçilik ücretlerinin fazla oluşu ve özellikle yurt dışında pazar bulmaktaki zorluklar kapari üretimi ve ticaretini cazip

Page 21: ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

olmaktan çıkarmaktadır. Her ne kadar kapari 4/11/1976 yılından itibaren tıbbi ve aromatik bitkilerden kabul edilerek Özel Ağaçlandırma kapsamı içine alınıp, dileyen üreticiye Ağaçlandırma Fonu'ndan kredi verilmek suretiyle teşvik edilmekte ise de, özellikle yurt dışında pazar bulmada mutlaka devlet desteği sağlanmalıdır ve bu destek etkin ve sürekli olmalıdır.

Bu tip çalışmaların, gerek erozyon önleme amaçlı ve gerekse yöre köylüsünün ekonomik yönden iyileştirilmesi amacıyla, yukarıda sözü edilen ve ekonomik değeri olan türlerin dc benzer alanlarda denenmesi suretiyle devam ettirilmesinde yarar bulunmaktadır.

Ö Z E T

Burdur yöresindeki marıılı arazi gibi olumsuz çevre koşullarında bile seyrek de olsa doğal olarak bulunan kaparinin toprak ve ekolojik istekleri açısından kanaatkar olması, dcriıı kök geliştirmesi, sürgünlerinin toprak yüzeyine yayılması gibi özellikleri, onun toprak koruyucu olarak kullanımını gündeme getirmiştir. Bu çalışmada, kaparinin erozyon sahalarında denenmesi ile hem erozyonla mücadele çalışmalarına, hem dc yöre halkının ekonomisine katkı sağlamak amaçlanmıştır.

Deneme alanı Burdur Gölü Havzası sınırları içindeki Kuruçay küçük havzasındadır. Burdur iline 15 km mesafede olup denizden yüksekliği 1000­1150 m arasındadır (Harita 1). Güney yamaçta meyil % 65, kuzey yamaçta % 60 civarındadır. Karasal neojen çökcllcri ile kaplıdır.Tabakalar mamlı olup yer yer yatay konumludur. Neojen marnı erozyona karşı dayanıksızdır, yağış suları ile çok kolay çözünüp meyil aşağı kolayca laşmabilmekte ve rüzgarın etkisiyle erozyona uğramaktadır. Doğal bitki örtüsünün bulunmadığı yerlerde, toprak derinliği ve horizon gelişimi görülmemektedir.

Türkiye'de kapari (Capparis) cinsinin Cappcıris spinosa ve Capparis ovala olmak üzere 2 türü tespit edilebilmiştir. Yurdumuzun değişik yörelerinde doğal olarak bulunan ve gebere, kcberc. kapari, deve dikeni, kedi tırnağı, şebellah gibi isimlerle anılan, çok yıllık, dikenli ve çalımsı bir bitki olan kaparinin boyu 1-1.5 m ye kadar ulaşır. Oval veya yuvarlak yaprakları koyu yeşildir. Toprak üstü kısımları büyük bir çoğunlukla yıllık olup, tamamen kurur ve ertesi vıl yeniden sürgün oluşturur.

Page 22: ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

Çalışmada; Burdur yöresindeki doğal kapari (Capparis ovcıta L)'lerden aplanan tohumlar 1996 yılında Elmalıdere (Burdur) Orman Fidanlığında tüplere kilmiş, 1+0 yaşındaki fidanlar (Şekil 4) 1997 yılı mart ayında deneme desenine lygun olarak çukur dikimi yöntemiyle dikilmiştir. Her deneme parseline 20 adet idan ile dikimlerde teras içinde 2.0 m ve 3.0 m aralık uygulanmıştır. Buna göre eneme alanında toplam; 2 bakı x 2 sıklık x 8 yineleme x 20 fidan= 640 adet idan dikilmiştir. 2000 yılı sonuna kadar deneme alanında kapari fidanlarının üyüm c ve gelişmeleri gözlenmiş, bazı fidanlar sökülerek kök yayılışları denmiştir. Ayrıca her vejetasyon mevsimi sonunda da yaşayan fidan sayımları apılıp bunların toprak üstündeki en uzun sürgünlerinin boyları ölçülmüştür.

Yapılan ölçme ve gözlemler sonucunda toplanan verilerin istatistik olarak eğerlendirilmcsiyle; dördüncü vıl sonundaki verilere göre yaşama oranları -rtalamasının kuzey bakıda % 14.7, güney bakıda ise % 40 olarak gerçekleştiği Örülmüştür (Çizelge 2). Varyans analizine göre sıklık işlemi ve bakı x sıklık tkileşimleri % 95 güven düzeyinde anlamsız, bakı faktörü ise % 99 güven üzeyinde anlamlı bulunmuştur (Çizelge 3.1). Anlamlı bulunan bakı aktörlerinden hangisinin daha etkili olduğunu belirlemek üzere yapılan fidan ayısı istatistiklerinde (Çizelge 3.3) güney bakı etkili işlem olarak belirlenmiştir, 'ani kaparinin kuzey bakıya göre güney bakılarda yaşama şansının dalıa uvvetli olduğu ortaya çıkmıştır.

Deneme alanında dikilmiş olan kapari fidanlarının izlenen kök ilişm elerinde marn anamateryalinin yatay katmanlarının çatlaklı ve yumuşak ilan kesimlerinde köklerinin hem derine ve hem de yanlara doğru yayılmakta ıldıığu gözlenmiştir (Şekil 5). Bu özellik kapari bitkisinin köklerinin yayıldığı landa toprağı tutucu bir özellik taşıyacağını göstermektedir.

Üzerinde hiç oluşmamış veya zayıf bir toprak örtüsünün bulunduğu yatay e sert tabakalı mam anamateryali ve yarı kurak iklim şartlarının hüküm ürdtiğü marjinal erozyon alanları, bitkilerin yayılıp gelişmeleri açısından .enellıkle olumsuz koşulları yansıtmaktadır. Bu tür alanlarda kapari bitkisinin lirkaç ot ve çalı türü ile birlikte denenmesi yararlı olacaktır. Türler seçilirken konomık değere sahip, yöredeki köylülere gelir sağlayacak olanlar örneğin daçayı (Salvia), kekik (Thymııs), alıç (Craleagus orientalis Pall.) kuşburnu Rosa canına L.), papatyalar (.Anthemis cupaniana ve Anthemis nobilis) ve avanta (Lavandula angustifolium) gibi türler göz önüne alınmalı ve bunlara ğırlık verilerek benzer çalışmalara devam edilmelidir.

Page 23: ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

Tomurcuk toplama işçiliğinin /.or. işçilik ücretlerinin fazla oluşu ve özellikle yurt dışında pazar bulmaktaki zorluklar kapari üretimi ve ticaretini cazip olmaktan çıkarmaktadır. Her ne kadar kapari 4/11/1976 yılından itibaren tıbbi ve aromatik bitkilerden kabul edilerek Özel Ağaçlandırma kapsamı içine alınıp, dileyen üreticiye Ağaçlandırma Fonundan kredi verilmek suretiyle teşvik edilmekte ise de. salamurası ve son günlerde de reçeli yapılmak suretiyle pazarlanmakta olan kapari ürünlerine özellikle vurt dışında pazar bulmada mutlaka devlet desteği sağlanmalıdır ve bu destek etkin ve sürekli olmalıdır.

S U M M A R Y

Caper may be considered as a soil conservation plant because o f its natural occurrence in poor environments such as marl soils around Burdur, a very deep rooting habit and cover o f soil surface. Aim o f this research was to test caper plantation in erosion control areas and to contribute to the soil conservation work.

The experimental site is located in a small basin called Kuruçay within the Lake Burdur catchment area. The experimental site is 15 km south o f Burdur township, at 1000-1150 m above sea level (Map 1). Experiments were carried out on two exposure with 65 % slope on the southern exposure and 60 % on the northern exposure. The site is covered with continental neogene marl deposits which arc partly horizontally situated Neogene marl is susceptible to erosion by both water and wind and can easily be washed away by surface runoff Deep soils do not develop where natural vegetation cover does not occur.

Two species o f genus Capparis naturally occur in Turkey namely Capparis spinosa and Capparis ovala. Caper is a perennial thorny shrub and may attend a height o f 1.5 m. with oval or round dark green leaves. Above ground parts o f caper plant arc generally annual which dry and die at autumn and develop fresh shoots in the follow ing spring.

Seeds collected from the natural caper plant in the Burdur catchments were sown in small plastic bags at Elmahdcre forest nursery in 1996. One year old balled seedlings were planted in terraces dug in Kuruçay basin in March 1997 according to the experimental design on north and south slopes. 20 seedlings were planted on each experimental parcel at a spacing of 2.0 m and 3.0 m. According to the experimental design 2 exposures x 2 spacing x 8 repetition

Page 24: ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

x 20 seedling = 640 seedlings in (otal were planted at the experimental site. Replanting was carried out in January 1998. Observations on the growth and development o f caper seedlings w ore made until the end of year 2000 and some seedlings were removed from the soil in order to investigate root development. In addition, at end o f each grow ing season surviving seedlings were counted and the length o f the longest shoot on each plant was measured.

Results shown that at the end o f the 4th year the survival rate o f caper seedlings was 14.7% on north facing slope and 40.0% on the south (Table 2). According lo analysis o f variance spacing and exposure x spacing effects were statistically insignificant at 0.95 probability, whereas exposure factor alone was found to be significant on the survival rate at 0.99 level (Table 3 .1). Table 3.3 clearly shows that the seedling survival rate is significantly higher on the southern exposure. This means that sunny south facing slopes are more favorable for caper plantation.

ll was also observed that caper plants were able send its roots down into marl layers as well developed roots in horizontal directions when the marl layers had cracks and crevices (Figure 5). This indicates that caper plant has the suitable soil conservation properties due to its highly effective root system.

Horizontally oriented hard marl layers with no soil development on top, bare or sparse vegetation cover on the surface arc signs of poor ecological factors. It may be recommended that caper must be planted on this kind o f poor conditions together with some grass and shrub spccics. These accompanying species such as Salvia sp., Thymus sp„ Crateagus orienlalis Pall., and Rosa canina L. should be selected according lo their economic value for the local inhabitants. Also, some spccics like Anthemis cupaniana. Anthemis nobilis and Lavandula anguslifolium should be considered to useful in such similar work.

It must be mentioned that caper bud harvest is a difficult, labour intensive and expensive work, ll is also difficult to find foreign markets for export trading. However, caper was declared to be a medical and aromatic plant species on 4/1 1/1976 and thus included in The Special Plantation Scheme and financed by Plantation Fund. Still, export trading is in need o f permanent government support.

Page 25: ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

K A Y N A K Ç A

ACARTÜRK, R.. 1997: Şifalı Bitkiler Flora vc Sağlığımız. OVAK Yav.No: 1.

ANONİM. 1995: Mııci/.c Bitki Kapari. İzmir Ticaret Borsası Dergisi, Sayı: 9, Sayfa: 31.

ANONİM. 1996: Güncel Bir Bitki: Capparis. Orman Mühendisliği Dergisi S ay ı:5 sayfa: 15.

ATALAY, İ., 1977: Burdur Havzası ve Çevresinin Jeomorfolojik Gelişimi. Jeomorfoloji Dergisi. Sayı: 6, Sayfa: 93-110

BAYTOP. T.. 1994: Türkçe Bitki Adları Sözlüğü. Türk Dil Kıırıınnı Yay. No: 578.

BRICE, W.C.. 1964: The History o f Land Use in Anatolia. Or. Fak Konferansları. Çev: N. Balcı.İ.Ü. Yayın No: 1352. O F. Yayın No: 126. Savfa: 13­21

BÜYÜK YILDIRIM, L.. 1964: Burdur Civarındaki TepelerinAğaçlandırılması Şartlarına Ön Müşahedeler. Or. Araş. Eııst.Dergisi. 10 (1). s:36-53

BÜYÜKYILDIRIM, L., 1968: Burdur DolaylarındakiAğaçlandırmalarda Toprak İşlemesi vc Ekim-Dikim Metotlarıyla Türlerin Başarısı Üzerindeki Tesirlerinin Tespiti Denemesi. Or. Araş. Eııst. Teknik Rapor No: 28. Savfa: 105-140

DAŞDEMİR. İ.. TETİK. M., GÜVEN. M. vc DOĞUKAN, H„ 1995: Doğu Anadolu Bölgesinde Erozyon Önlemede Kullanılabilir Bitki Türlerinin Tespiti vc Bunlarla Yapılacak Erozyon Önleme Çalışmaları. Doğu Anadolu Ormancılık Araştırma Müdürlüğü. Teknik Rapor No: 1, 56 sayfa, Erzurum.

DAVIS. P.H.. 1965: Flora o f Turkey and The East Aegean Islands. Volume: 1; pp: 496-498. University Press, Edinburgh. UK.

GÖRCELİOĞLU. E.. 1982: Bali Toros Göller Bölgesinde Özellikle Burdur Gölü Çevresindeki Sedimantasyonun Yaygınlığı, Önemi ve Alınması Gereken Havza İslah Önlemleri. İ.Ü. Yayın No:2908. Or.Fak. Yayın No:313, 268 sayfa.

HIZAL. A.. ŞENGÖNÜL. K , 1987: Burdur Yöresinde Erozyon Önleme Çalışmaları Üzerine Araştırmalar. Kav. ve Hız. Gel.Yab.Tür. Or. Ağaç.Araş.Enst.Dergisi, Sayı:2, Sayfa: 1-60.

KALIPSIZ. A., 1981: İstatistik Yöntemler. İ.Ü. Orman Fak. YayınlarıNo:294.

Page 26: ODC: 116.25: 235 - yayin.ogm.gov.tr · Kapari ile ilgili olarak bugüne kadar yazılan yazılar ve çok az sayıdaki araştırma, yetiştirilmesini ve özellikle çiçek tomurcuğu

KITIKL A. 1996 Kapari Tanını. Ege Tarımsal Araşt. Enst. Çiftçi Broşürü No:76.

ORMAN BAKANLIĞI (ACM). 1977; Kaparı. AGM Yayınlan. Çeşitli Yayınlar Serisi No:2.

S O LA K . M.. 1968: Burdur'da Ero/yonu Önleyici Tedbirlerin

Araştırılması Denemesi. Ov. Araş Lnsl. Muhtelif Yayınlar Serisi No. 28. Sayfa: 35-51.

SÖYLER. D.. ARSLAN. N . 1999: Kcbcre (Capparis spinoso L.) Tohumlanılın Çimlenmesinde Farklı Sıcaklık ve İşıklandırmanın Etkisi. Ege Tarımsal Araştırma (Anadolu ) Dergisi Cilt: 9. Sayı: 1.

YEŞİLKAYA. Y..CENGİZ. N.. 1989: Burdur'da Yeni Bir Teras Tipi: Çalı Takviyeli Gradom. Or. Araş. Enst. Dergisi. Cılt:36, Savı:70. s:27-32.

YEŞİLKAYA, Y.. KOÇ. M.. CENGİZ. N.. 1991: Burdur'dakı Hav/a İslahı Çalışmalarında Çalı Takviyeli Teras vc Çalı Takviyeli Toprak Bent İnşaatlarının Erozyonu Önlemedeki Etkileri vc Bu İşlcıc İlişkin İş Analizleri. Or. Araş. Ens. Yayınları Teknik Bülten No: 220. 32 sayfa.

YEŞİLKAYA, Y.. CENGİZ. N.. 1996: Burdur Yöresindeki Marııh Arazide Seki ve Gradoni Terasların Karşılaştırılması. Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü Yay ınları Teknik Bülten No: 3: 36 sayfa.