Upload
dinhngoc
View
227
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
T.C.
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ
EDEBİYAT FAKÜLTESİ
BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ BÖLÜMÜ
SOSYAL MEDYA VE GENÇLERİN SOSYAL MEDYA’DAN BEKLENTİLERİ
Hazırlayanlar:
Eren DEMİRHAN, Cihan ÇUKUR, Uğur ÇALIK, E.Burak EROĞLU
( 090267029, 090267034, 090267025, 090267040 )
Ders Sorumlusu:
Doç. Dr. Hüseyin ODABAŞ
ERZURUM 2011
İÇİNDEKİLER
1.BÖLÜM
1.ARAŞTIRMANIN KONUSU.................................................................................................3
2.ARAŞTIRMANIN AMACI.....................................................................................................4
3.ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ.....................................................................................................5
4.ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ...............................................................................................5
4.1. KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE VARSAYIM...................................................................5
4.2. KAPSAM............................................................................................................................6
4.3. EVREN 6
5.ARAŞTIRMANIN GÖZLEM TEKNİĞİ................................................................................6
6.ARAŞTIRMANIN ZAMANLAMASI....................................................................................7
2. BÖLÜM
1.TANIM…………………........................................................................................................8
2. SOSYAL MEDYANIN TOPLUMA ETKİLERİ………………………………………….11
3.SOSYAL AĞLAR VE SOSYAL MEDYADA KURUMSAL İLETİŞİM...........................12
3.1 Sosyal Ağların Kurum Ve Kuruluşlar Üzerindeki Avantajları…………………………...12
3.2. Kütüphane Ve Sosyal Medya İlişkisi…………………………………………………….13
4.SOSYAL MEDYANIN İLK ADIMLARI VE TÜRKİYEDEKİ YANSIMALARI……….14
5.DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SOSYAL MEDYA............................................................15
6. DÜNYADA VE TÜRKİYEDE RAKAMLARLA İNTERNET VE SOSYAL MEDYA KULLANIMI…………………………………………………………………………………17
6.1. 2010 Yılı’nda Dünyadaki Genel Veriler…………………………………………………17
6.2. Türkiye Genel Verileri………………………………………………………………..….17
6.3. Sosyal Medya Verileri…………………………………………………………………...18
3. BÖLÜM
BULGULAR VE DEĞERLENDİRMELER…………………………………………………18
1. Cinsiyet ve Eğitim Bölümü İlişkisi………………………………………………………...19
2. Katılımcıların Sosyal Medya Hakkındaki Bilgi Düzeyleri……………………………...…20
3. Cinsiyete Göre Sosyal Medya Kullanımı…………………………………………………..21
4. Sosyal Medya Organlarının Cinsiyete Göre Dağılım Oranları…………………………….22
5. Sosyal Medya Kullanım Amaçları………………………………………………………....23
6. Katılımcıların, bölümlerinin Sosyal Medya Üzerindeki Etkinlilere Katılım Durumları…..24
7. katılımcıların Sosyal Medya Kullanımına Ayırdıkları Zaman Oranları…………………...25
8. "Sosyal Madya Eğitim Anlayışını Etkilemektedir" yargısına Katılım…………………….26
4.BÖLÜM
1.SONUÇ VE ÖNERİLER.......................................................................................................26
1.1.SONUÇ…………...............................................................................................................26
1.2.ÖNERİLER.........................................................................................................................27
2.KAYNAKÇA.........................................................................................................................28
3.EK KAYNAKLAR................................................................................................................29
4.EKLER...................................................................................................................................30
1. BÖLÜM
1. ARAŞTIRMANIN KONUSU
Teknolojinin gelişmesi ve bilgisayar kullanımının artması doğal olarak web
kullanımınıda arttırmıştır. Web imkanları geçmişten günümüze kadar sürekli gelişme
göstermiştir. Geleneksel web olarak adlandırılan web 1.0 kullanıcıların isteklerini
karşılamaması sebebiyle geliştirilmiş ve web 2.0 oluşturulmuştur. O’Reilly Media’nın ortaya
attığı web 2.0 kavramı kullanıcılarına çeşitli fırsatlar sunmaktadır. Bu fırsatlar şunlardır:
1. Ücretsiz web tabanlı e-posta,
2. Elektronik bankacılık,
3. Proje yönetim araçları,
4. Kelime işlemci,
5. Elektronik ticaret,
6. Haber ve radyo canlı yayınları.
Gelişmiş web’in ortaya koyduğu fırsatlar web kullanımı arttırmaktadır. Kullanımın
artmasında olumlu sonuçlardan biri olan Sosyal Medya yani sosyal paylaşım ortamları,
kullanıcıların bilgi üretmesini, paylaşmasını olanaklı kılmaktadır. Sosyal Medya’nın Web 2.0
süreciyle birlikte oluştuğu gerçeğinden yola çıktığımızda Sosyal Medya’dan bahsetmeye
başlamadan önce Web 2.0 sürecini doğru bir şekilde tanımlamakta fayda bulunmaktadır. Web
2.0, internet kullanıcılarının kolayca kullanabilecekleri online paylaşım araçları ve web
sitelerinin ortaya çıktığı süreç için kullanılan bir tabir. Web 2.0 siteleri sayesinde internette
pasif durumda bulunan milyonlarca insan aktif duruma gelmeye, Bloglar ve mikro bloglar
sayesinde interneti güncel içerikle beslemeye başlamıştı. Web 2.0’ın en pasif insanları bile en
azından beğenmek, paylaşmak ve yorumlamak suretiyle içeriklerin çok daha fazla kişiye
ulaşmasına yardımcı olmaktadır.. Web 2.0 sürecinde ortaya çıkan siteler internet kullanıcılarının kolayca kullanabilecekleri web siteleri ve araçları sağlıyor, internet kullanıcılarının
paylaşarak yaydıkları içerikler ile sosyal medyayı oluşturmaktadır.
Bireylerin internette birbirleriyle yaptığı diyaloglar ve paylaşımlar sosyal medyayı
oluşturur. Sosyal ağlar, bloglar, mikro bloglar, anlık mesajlaşma programları, sohbet siteleri,
forumlar gibi insanların bir biriyle içerik ve bilgi paylaşmasını sağlayan internet siteleri ve
uygulamalar sayesinde internet kullanıcıları aradıkları ve ilgilendikleri içeriklere ulaşma
fırsatına erişmektedir. İlk bakışta bireyler veya küçük gruplar arasında gerçekleşen diyaloglar
gibi görünse de, paylaşılan bilgi veya içerikle ilgilenen kişi sayısı oldukça hızlı ve fazla
şekilde artmakta,. internet kullanıcılarının olumlu ve olumsuz deneyimlerini internet
ortamında paylaşmaları şirketler için fırsatları ve tehlikeleri beraberinde getirmektedir.
2. ARAŞTIRMANIN AMACI
Teknolojinin hızla ilerlemesi, buna paralel olarak da internet ve bilişim teknolojileri
insan hayatının önemli bir parçası haline gelmiştir.İnsanoğlu doğası itibarı ile merak
etme,araştırma,paylaşma ve düşünce sistemini bir yerlere ulaştırma çabası içinde
olmaktadır.Bu durum kendisini şüphesiz en çok meda organları aracılığıyla göstermektedir.
Yeni iletişim teknolojileri insanlara, düşüncelerini ve eserlerini paylaşacakları
olanaklar yaratan, paylaşım ve tartışmanın esas olduğu bir medya sunmaktadır. Sosyal medya
olarak adlandırılan bu sanal ortam, kullanıcı tabanlı olmasının yanında kitleleri ve insanları
bir araya getirmesi ve aralarındaki etkileşimi arttırması bakımından önem taşımaktadır.
Günümüz dünyasında sosyal medya organlarını en çok kullana neslin genç nesil
olduğu farkedilir bir gerçektir. Bu bilgiler ışığında çalışmamızda sosyal medya kavramı konu
itibarı ile ele alınacaktır, Aynı zamanda Atatürk Üniversitesi öğrencilerine uygulanacak anket
çalışması ile sosyal medyayı en çok kullana genç kesimin sosyal medya hakkkındaki
görüşleri,sosyal medyayı kullanım amaçları,sosyal medyanın gençler üzerindeki etkisi ve
gençlerin sosyal medyadan beklentileri gibi sorulara cavap aranması amaçlanmaktadır.
3. ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ
Sosyal medya bireyleri ve kitleleri buluşturmakta, tanıştırmakta, kaynaştırmakta ve
yönlendirmede en önemli unsur haline gelmiş medya organlarından biridir.Bunu en açık
örneği Kuzey Afrika ülkelerinde başlayıp bütün Ortadoğu’yu saran halkların uyanışı diye
tabir edilen isyan dalgalarıdır. Bireyler sosyal paylaşım siteleri üzerinde düşüncelerini
karşılıklı olarak paylaşıp ona göre kitleler oluşturarak kendilerini yalnız hissetmeden
eylemlere başlayabilmektedirler.
Bu çalışma; sosyal medyanın konu itibarıyla ele alınması, sosyal medyanın
işlevlerinin ve olgusal yapısının incelenmesi için yararlı olacaktır. Sosyal medyanın neden
günümüzde bir iletişim aracından fazlası olduğunu yapılacak çalışmada irdelenmesi
öngörülmektedir. Atatürk Üniversitesi gençleri üzerindeki etkisinin görülmesi buradan yola
çıkarak sosyal medyanın kitleleri nasıl etkileyebileceği hakkında bir genelleme yapabilme
olanağı sunmaktadır. Konunun bu çerçevede ele alınması gençlerin sosyal medyadan ne gibi
beklentiler içerisinde olduklarını görme açısından önem taşımaktadır.
.
4. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ
4.1. KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE VARSAYIM
İnternet çok hızlı bir biçimde gelişirken, sosyal medyayla kullanıcıların da içerik
üretebildikleri ve bu içeriği milyonlarca insanla paylaşabildikleri yeni bir döneme girdiği
görülmektedir. Kullanıcıların bağımsız bir biçimde içerik üretimi ise interneti belki de ilk
ortaya çıktığından bu yana “bambaşka” yapan en önemli unsur oldu. Böylece kullanıcılar
“kendi medyalarını” yaratarak, “geleneksel medyaya” bir taraftan farkında olmadan katkı
yapmakta, diğer taraftan da alternatif olmaktadır. Geleneksel medya “profesyonel üretimini”
sürdürürken sosyal medya üyeleri “her an her yerde olma, her şeyi anında yansıtabilme” ile
öne çıkmaktadır.
Vural ve Bat’ın yaptıkları araştırmada Üniversite öğrencilerinin çoğunluğu interneti
hemen hemen her gün kullandıkları,.bunun yanında sosyal medyanın ne demek olduğu
bilinirken sosyal ağlara ilginın büyük olduğu görülmektedir.. Birçok öğrenci internette
geçirdiği zamanın çoğunu sosyal ağlarda geçirmekte olduğu,. bu durum pazarlama, halkla
ilişkiler ve reklâm sektörü için değerlendirilmesi gereken bir durum olduğu açıklanmaktadır..
Öte yandan kurumlar için de özellikle kurumsal iletişim çalışmalarına yeni bir yön verecek
niteliktedir.
Yapılan bir diğer araştırmada ise internet kullanan tüm öğrenciler sosyal medyayı da
kullandığı,. bunlardan en çok Messenger ve Facebook öğrenciler tarafından kullanılmakta
olduğu görülmektedir Öğrenciler sosyal ağlarda video, fotoğraf, yorum, görüş paylaşmakta
sakınca görmemekte, internette çevreleriyle iletişim kurmak istediklerinde artık e-postayı
değil sosyal medyayı tercih etmektedirler.
Günümüz Türkiye’sinde sosyal medya organlarını kullanan kesimin büyük bir
çoğunluğunu gençler oluşturmaktadır. Bunun doğal bir sebebi olarak gençlerin sosyal medya
kullanım düzeyleri ve amaçlarının araştırılması, sosyal medyadan beklentilerinin ortaya
konulması gerekmektedir.
Bu bilgiler ışığında araştırmanın varsayımlarını şu şekilde sıralayabiliriz:
Türkiye’de yaşayan gençler sosyal ağları çok yaygın bir şekilde
kullanmaktadır.
Gençler sosyal medya organlarından etkilenmektedirler..
4.2. KAPSAM
Bu araştırmada sosyal medya, sosyal medya ve bilişim teknolojilerinin tarihsel
serüveni, sosyal medyanın birey ve toplum üzerindeki etkileri ve sosyal medyanın kamu
kurum kuruluşlarındaki avantajları genel bir bakış açısıyla ele alınmaktadır. Araştırmanın
kapsamını Atatürk Üniversitesi oluşturmaktadır. Araştırmamızda Atatürk Üniversitesi
öğrencilerinin sosyal medya hakkındaki fikirleri ve sosyal medyadan beklentileri ortaya
konulacaktır.
4.3. EVREN
Araştırmamızda Atatürk Üniversitesinde öğrenimlerine devam eden 150 üniversite öğrencisi örneklem evreni olarak belirlenmiştir.
5. ARAŞTIRMANIN GÖZLEM TEKNİĞİ
Görgül araştırmalarda, birinci elden veri toplanması amaçlanan araştırmalarda en çok
kullanılan teknik “sormaca” (anket) tekniğinidir. Bu teknik, gerek durum saptama,gerek bir
ilişkiyi araştırma ve gerekse bir varsayımı sınama amaçlarıyla yapılan araştırmalarda sık sık
baş vurulan bir araştırmadır. Bu teknik, kitle iletişim araçlarının etkilerini saptamakta
günümüz gelişmiş toplumlarında sürekli kullanılmaktadır. Sormaca tekniği, gerek örneklemin
alınmasında, gerek sormacanın hazırlanmasında, gerekse uygulama ve değerlendirme de
özenle yapıldığında sonuçları en güvenilir, hata payı en az olan bir araştırma tekniğidir. (Aziz,
2008, s. 82).
Bu araştırmada anket yönteminden yararlanılacaktır. Anket yönteminin temelini bir
evren ya da örneklemi oluşturan birimlerden sistematik biçimde bilgi elde edebilmek
oluşturur. Bu amaçla yazılı ya da sözlü sorular sorarak bunların yanıtlarına ulaşılmaya
çalışılır. Görüşmeci ile yanıtlayıcı arasındaki veri toplama aracı anket formu olarak
adlandırılır. (Odabaşı, 1999, s. 81)
6. ARAŞTIRMANIN ZAMANLAMASI
Araştırma 01.01.2011 tarihinde başlayıp 11.04.2011’da sona erecek şekilde
toplam 3 aylık sürede gerçekleştirilecektir. Bu süre içinde yapılacak işlemler aşağıda
gösterilecektir.
Kaynak Araştırması: 1 Ocak-30 Şubat 2011
Veri Toplama: 30 Şubat- 15 Mart 2011
Değerlendirme: 15- 30 Mart 2011
Yazma: 30 Mart – 8 Nisan 2011
2. BÖLÜM
SOSYAL MEDYA
1. TANIM
. Sosyal medya zaman ve mekan sınırlaması olmadan paylaşımın ve tartışmanın esas
alındığı bir insani iletişim şeklidir. Sosyal iletişimin kelimeler, görseller ve ses dosyaları yolu
ile sağlandığı bir yapıya sahiptir. İnsanlar hikayelerini ve tecrübelerini bu ortamda
paylaşabilmektedirler. Sosyal medya’da sosyal ağlar ve toplu gruplar yer almaktadır.
İnsanların kurumlarını tanıttığı, arkadaş ilişkilerini geliştirdiği bir elektronik ortamdır. Sosyal
medya en yüksek derecede paylaşımın gerçekleştiği, online medyanın yeni bir türü olarak
fırsat sayılabilecek özellikler sunmaktadır. Bu özellikler şunlardır:
Katılımcılar: Sosyal medya katılımcıları cesaretlendirir ve ilgili olan her bir
kullanıcıdan geri bildirim alır.
Açıklık: En çok sosyal medya servisleri geribildirime ve katılımcılara açıktır. Bu
servisler oylama, yorum ve bilgi paylaşımı gibi konularda cesaret aşılarlar. Bunlar çok nadir
ulaşıma yönelik engeller koyarlar.
Konuşma: Geleneksel medya yayına ilişkin iken (içerik aktarımı ya da dinleyiciye
bilgi ulaşımı), sosyal medya iki yönlü konuşmaya olanak tanıması bakımından daha iyidir.
Toplum: Sosyal medya topluluklara çabuk ve etkili bir oluşum için izin verir.
Topluluklar da böylece sevdikleri fotoğraf, politik değerler, favori TV şovları gibi ilgili
oldukları şeyleri paylaşırlar.
Bağlantılılık: Sosyal medyanın çoğu türü, bağlantılı işler gerçekleştirir; diğer siteler,
araştırmalar ve insanların ilgili oldukları herhangi bir konuda link verilmesine olanak tanır.
Sosyal medyanın bu özellikler çerçevesinde geleneksel medyadan farkı ise şöyle
sıralanmaktadır(http://tr.wikipedia.org/, 2010)
Erişim: Hem geleneksel medya hem de sosyal medya teknolojileri herkesin genel bir
kitleye erişebilmesine olanak tanır.
Erişilebilirlik: Geleneksel medya için üretim yapmak genellikle özel şirketlerin ve
hükümetlerin sahipliğindedir; sosyal medya araçları genel olarak herkes tarafından az veya
sıfır maliyetle kullanılabilir.
Kullanılırlık: Geleneksel medya üretimi, çoğunlukla uzmanlaşmış yetenekler ve
eğitim gerektirmektedir. Çoğu sosyal medya için bu geçerli değildir, yani herkes üretimde
bulunabilir.
Yenilik: Geleneksel medya iletişimlerinde meydana gelen zaman farkı (günler,
haftalar, hatta aylar) anında etki ve tepkisi olan sosyal medya ile kıyaslandığında uzun
olabilmektedir. (Tepkilerin zaman aralığına katılımcılar karar verir). Geleneksel medya da
sosyal medya araçlarına adapte olmaktadır.
Kalıcılık: Geleneksel medya yaratıldıktan sonra değiştirilemez (bir dergi makalesi
basıldıktan ve dağıtıldıktan sonra aynı makale üzerinde değişiklik yapılamaz); oysa sosyal
medya yorumlar veya yeniden düzenlemeyle anında değiştirilebilir.
Sosyal medyayı; kullanıcılar tarafından üretilen içeriğin yine kendisi tarafından
yayıldığı ve paylaşıldığı ortamları olarak da tanımlamaktayız. Sosyal medyanın en önemli
özelliği içeriğin yani bilginin, haberin, fotoğrafın, yorumun kaynağının kullanıcı olmasıdır.
Geleneksel medyanın kapsama alanıyla birlikte onun ulaşmasının ya da yayınlamasının
mümkün olmadığı-olamayacağı her türlü içerik sosyal medyanın ilgi alanına girer. Böylece
internetteki üretim gücü her bireyin katkısına açılmış, kurumsal içeriklerle birlikte
milyonlarca kişiden çıkan milyarlarca farklı bilgi, belge, görüş, yorum paylaşıma açılmıştır.
Bu durum bir taraftan askeri bir proje olarak ortaya çıkan ve kimi zaman sansürlenmeye
çalışılan internetin daha da özgürleşmesine yeni bir katkıdır.
Bununla birlikte sosyal medyanın farklı kategori ve işlevleri bulunmaktadır. Sosyal
medya platformlarının çatısı altında şu kategorileri sıralayabiliriz:
Sosyal Platformlar (Facebook, Twitter, Frienfeed vb)
Yayıncılık (Bloglar, Wikipedia, Sözlükler)
Tartışma Siteleri (Forumlar)
İçerik Paylaşımı (Film, video, fotoğraf, müzik paylaşım siteleri – Youtube, Flickr,
Vimeo, Imdb vb.)
Anlık Mesajlaşma (Messenger, Skype vb.)
Sosyal Oyunlar (Farmville, Zynga vb.)
Tüm bu kategorileri değerlendirdiğimizde internete giren çoğunluğun bu sosyal
platformlarda gerek paylaşım yaptığını, gerekse zaman geçirdiğini söylemek mümkündür. Her
ne kadar sosyal medyadaki bilgilerin doğruluğu ve güvenirliği tartışılsa da (ana akım
medyadaki bilgilerin doğruluğu ve güvenirliği de tartışılabilinir) internetteki paylaşımın arttığı
tartışılmaz bir gerçektir.
2. SOSYAL MEDYANIN TOPLUMA ETKİLERİ
Sosyal medyadan sonra insan hayatında birçok şey değişmeye başlamaktadır. Sosyal
medyada var olan içerik kullanıcı tarafından oluşturulduğundan yaratıcılık önem kazanmaya
başlayarak ve katılım çağı doğmaktadır. Medya'nın içeriğini üreten ve medyayı izleyen
arasındaki katı ayrım ortadan kalkmıştır. Bu oluşuma bağlı olarak değişim hızı arttı ve.
insanlar için inovatif olmak ve yeniliklerde başı çekmek önem kazandı. Gerçekler değil
fikirler önem kazandı, objektif olmak değil içten olmak önemli hale geldi.
İnternet teknolojilerinin hızla gelişmesi buna paralel olarak sosyal ağların
oluşturulması beraberinde dünyayı küçük bir köy haline getirmiştir.Bu köy öyle bir hale geldi
ki herkes kendini diğer insanlardan farklı görmemeye başladı yani özgür,demokratik eşitsel
bir yaşam arzulamaya yol açmıştır.Dünya bu teknolojiler sayesinde küresel bir toplum haline
gelmektedir. İletişimde sınır tanımayan bir topluluk sosyal medya aracılığıyla oluşmaya
başlamaktadır.
Sosyal medya kullanımında içerik ekleyen her birey eşit olduğundan demokrasi
fikrinin insanların kafasına yerleşebilmesi için uygun ortam sağlanmaktadır. Bu sayede sosyal
medya platformlarının kullanıcıları özgürce fikirlerini aktarabilme imkanı bulmaktadır. Bu
durum, kişilerin internette öne sürdükleri düşüncelere, paylaşımlara, tanıdıkları olsun olmasın,
diğer kişilerin yaptıkları yorumlar ve geribildirimlerle bir sosyal etkileşim ortamı ve giderek
sanal cemiyetler oluşturmaktadır.
Batı dünyasının sürekli olarak teknolojik gelişmeleri demokrasiyi yaygınlaştırıcı
araçlar olarak pazarlaması, baskıcı rejimlerin internet üzerindeki faaliyetlerini sadece internet
sitelerini kapatmak veya internet sitelerine erişimi yasaklamaktan çıkarıp, sosyal paylaşım
sitelerini protestocuları takip etmekten tutun, kendi propaganda sitelerini kurmaya kadar
genişleyen bir yelpazede pozisyon almaya yöneltebilmektedir
Sosyal medya kendisini sadece toplumsal hareketlerde kendisini hissettirmemektedir.
Bunun yanında aile ve eğitim hayatını da yakından etkilemektedir. Ebeveynlerle çocukları
arasındaki iletişim yönü değişti. Ebeveynler şimdiki teknolojik şartlara yakın şartlarda doğan
çocuklarının öğrenme hızlarına yetişemedikleri için bazı şeyleri çocuklarından öğrenmeye
istekli hale geldiler. Bu öğrenme sonucunda sosyal medyaya daha yatkın hale gelen
ebeveynler, çocuklarıyla sanal ortamı paylaşmaya başlamakta ve çocuklarının arkadaş
çevrelerini de bu yolla daha yakından tanıma olanağına kavuşmaktadırlar.
3. SOSYAL AĞLAR VE SOSYAL MEDYADA KURUMSAL İLETİŞİM
3.1. Sosyal Ağların Kurum Ve Kuruluşlar Üzerindeki Avantajları
Sosyal ağlar artık 7’den 70’e tüm insanların hayatında büyük rol oynamaktadır. Bu ortamlar
çocukların hayal dünyasını genişletirken, gençlerin birbirleriyle iletişimini sağlamaktadır. Ayrıca
kurum ve kuruluşların, çalışanlar arasında birbirleriyle anlık ileti ve anında iletişimini sağlamaktadır.
Sosyal ağlar yardımıyla artık çoğu iletişim gerekli işler de kolay hale gelmiştir. Örneğin anket
işi yapan bir öğrenci kolayca buradan anketlerini hedef kitleye uygulatabilmekte ya da biraz daha
büyük düşünürsek; büyük fikirleri olan ancak sermayesi az olan ve bir iş kurmak isteyen bir iş adamı
adayı da kendini, misyonunu ve vizyonunu sosyal medya yardımıyla tanıtabilmekte ve hatta düzgün
bir hiyerarşik yapıyla bu ortamlarda binasız bir şirket dahi kurabilmektedir.
Artık cep telefonlarının da sosyal medya öğesi olduğunu ele alırsak, tüm iş alanlarındaki en
büyük etmen olan iletişim problemi sinyal veya yayın olan her yerden sağlanabilmektedir. Kurum içi
iletişimin yanı sıra, kurum ve kuruluşlar da müşteri ve kullanıcısına rahatça ulaşabilmekte, onların
görüşlerini alabilmekte ve bu ortamlardan geri bildirim yapabilmektedir.
3.2. Kütüphane ve Sosyal Medya İlişkisi
Facebook, MySpace, Flickr ve YouTube gibi Web 2.0 özelliklerine sahip sosyal ağlar en çok
ziyaret edilen web siteleri arasında yer almaktadır. Sosyal ağlar sadece sosyalleşmek ve eğlenmek
amacıyla değil, bilgiye erişmek, öğrenmek ve profesyonel iş yapmak amacıyla da kullanılmaktadır.
Sosyal ağların sağladığı işbirliği, kişiselleştirme, kullanıcı destekli içerik ekleme ve üst veri gibi
özellikler kullanıcı deneyimini zenginleştirmekte ve bu web sitelerini daha çekici kılmaktadır.
Kütüphanelerin de sosyal ağlar kadar erişilebilir, esnek, işbirliği ve paylaşıma açık olmasını bekleyen
kullanıcılar, yoğun olarak kullandıkları sosyal ağlar aracılığıyla kütüphanelere de erişmek
istemektedirler. Kütüphanelerin geleceği dijital kullanıcıların bilgi gereksinimlerini başarılı bir
biçimde sağlamalarıyla yakından ilgilidir. Aksi takdirde Web, Google ve Facebook ile yetişen “ağ
kuşağı” ya da “dijital yerliler” kütüphaneleri modası geçmiş kuruluşlar olarak görecek ve bilgi
gereksinimlerini karşılamak için başka kuruluşlara ya da ortamlara yöneleceklerdir. Bu çalışmada
Web 2.0 gibi bazı yeni teknolojilerin ve teknolojik yakınsamanın kullanıcılar ve kütüphaneler
üzerindeki etkileri incelenmekte, dijital çağda bilgi profesyonellerinin karşı karşıya kaldığı yeni
meydan okumalar ve fırsatlar tartışılmaktadır (Tonta, 2009).
Kütüphanelerin artık binalarının dışına taşması ve kullanıcıların bilgi yöneticilerine sürekli
7/24 ihtiyaç duymaları, kullanıcıların kütüphaneleri eski tozlanmış raflar olarak tanımlamasından
kurtulmak için yaptıkları çalışmalar, kütüphaneleri sosyal medya gibi büyük ve etkili bir platformda
kendisini göstermek için bir fırsat olmuştur.
Kütüphaneler artık sadece “tuğla ve harç”tan (brick and mortar) oluşan işletmeler değildir.
Internet ve Web, zaman ve mekân engellerini ortadan kaldırarak 7 gün 24 saat bilgi hizmetlerine
erişimi mümkün hale getirmiştir. Kütüphane dermeleri ve hizmetleri teknolojik gelişmeler aracılığıyla
kütüphane duvarlarının dışına taşınmıştır. Örneğin, kullanıcılar dergilerden yararlanmak için artık
kütüphaneye kadar gitmek zorunda değildirler. Masaüstü veya dizüstü bilgisayarlar ya da cep
telefonları kullanarak kütüphanenin web sitesine kolayca erişebilmekte, makale, müzik ya da görüntü
indirebilmektedirler. Kullanıcılar bu işlemleri bulundukları ortamı (örneğin, Web, bir öğrenim
yönetim sistemi ya da bir sosyal ağ) değiştirmeden de yapabilmektedirler. Başka bir deyişle,
kütüphaneler günümüzde sadece fiziksel mekânlar değil, kullanıcıların çalışma ortamlarına ve sosyal
ağlara gömülmüş sentezlenmiş, uzmanlaşmış ve mobil bilgi hizmetleri sunan sanal ortamlardır
(Murray, 2006).
Sürekli sosyal ağları kullanan, her zaman bağlantılı olan ve giderek daha talepkâr hale gelen
dijital kullanıcıların bilgi gereksinimlerini karşılamak, hem fiziksel hem de dijital kütüphanelerin
gerektirdiği özellikleri birbiriyle bağdaştırmak ve her zaman “hazır ve nazır” bir kütüphane yaratmak
kütüphane ve bilgi profesyonellerinin karşılaştıkları zor bir görevdir (Dempsey, 2009).
Bu da demek oluyor ki artık kullanıcıları kütüphanlerde değil de, bilgiye sürekli erişim
sağlanabilinen dijital mekanlarda aramalıyız. Kütüphaneciler de eğer hizmet vermek istiyorlarsa
kullanıcılarına facebook, twitter gibi büyük kullanıcı kitlelerini bulabileceği sosyal ağlara
yönelmelidir. Bu artık çağın bir gereksinimi haline gelmiştir. Çünkü kullanıcıların bilgi
yöneticilerinden istedikleri bilgiye kısa sürede, net ve doğru olarak erişimdir.
4. SOSYAL MEDYANIN İLK ADIMLARI VE TÜRKİYEDEKİ
YANSIMALARI
Her ne kadar 2003 yılında kurulan myspace Amerika’da çok büyük bir etki yaratarak
sosyal medyanın ilk adımlarının atılmasını sağlamış olsa da Türkiye için hala uzak ve soğuk
bir sosyal networktür. Türkiye için sosyal medya ile tanışma ancak 2006′da Facebook‘un ani
patlaması ile gerçekleşti.
Bugün web hakkında hiçbir fikri olmayan yüz milyonlarca insan Facebook sayesinde
sevdiği şarkıları, video klipleri, haberleri ya da makaleleri en kısa yoldan tanıdığı herkes ile
paylaşıyor, yeni içerik üretiyor ve bunu yaparken hiç zorlanmıyor. Facebook‘un yükselişi işte
bu nedenle durdurulamıyor. İlk başta gizlilik problemini öne süren herkes “Kim özel hayatını
tüm dünya ile paylaşır ki?” diye soruyordu. Şimdi ise biliyoruz ki sırf Facebook‘ta paylaşmak
için insanlar fotoğraf çektiriyor, video kaydediyor ve içerikler yazıyorlar. Facebook tüm bu
özellikleri ile, Dünya’da değilse bile Türkiye’de, sosyal medyanın temelini oluşturuyor ve gün
geçtikçe piyasa hakimiyetini arttırmaktadır.
5. DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SOSYAL MEDYA
İnternet ve bilişim teknolojilerinin hızla gelişmesi dünyanın küreselleşmesinin en
önemli pay sahiplerinden birisi olma yolunda hızla ilerlemektedir. Bu platform üzerinde ki en
önemli kullanım alanlarından birisi süphesiz sosyal medya organlarıdır. Aşağıda bu paylaşım
organlarının istatistiksel verileri sıralanmaktadır.
Dünya üzerinde her üç kişiden ikisi sosyal ağları ziyaret ediyor (Nielsen, 2009)
Twitter’da açıldığı günden bu yana 6.7 milyar tweet gönderildi (Gigaweet, 2009)
350 milyon aktif kullanıcısı ile Facebook bir ülke olsaydı Çin ve Hindistan’dan
sonra dünyanın en kalabalık üçüncü ülkesi olurdu (Wikipedia, 2009).
Türkiye Avrupa’nın internette en çok zaman geçiren ülkesi (Comscore, 2009)
14 milyondan fazla kullanıcıyla Türkiye Facebook’ta en aktif üçüncü ülke
(Facebook, 2009).
Yukarıdaki istatistikler sosyal medyanın hayatımızdaki yerini ve önemini ortaya
koyuyor (Aslan, 2010).
Artık hemen herkes bu ortamlarda birbirleriyle sürekli iletişim halinde… Kimisi arkadaş
bulmak amacıyla, kimisi düşüncelerini herkesle paylaşmak için, kimi sadece sohbet amacıyla …
Ancak şu bir gerçektir ki; sosyal medya artık haytımızın bir parçası.
Sorulması gereken soru şu ki: “ Sosyal medya neden bu kadar çok kullanılıyor ? “
Çünkü çağımızda en kolay, en hızlı ve güvenilir bilgi erişimi bu ortamlarda. Anında güncel
konulardan haberdar olabileceğimiz gibi uzaklardaki akrabalarımızla da bu ağlar yardımıyla kolayca
iletişim kurabilmekteyiz. Ya da kendimize yeni bir arkadaş bulabilir ve onlarla görüşlerimizi
paylaşabiliriz.
Kısacası sosyal medya, dijital ortamlar yardımıyla yapabileceğimiz her şeye izin veriyor.
Kendini kullanıcıya sevdiriyor ve karşılığında kullanıcıdan hiçbir şey talep etmiyor.
6. DÜNYADA VE TÜRKİYEDE RAKAMLARLA İNTERNET VE SOSYAL MEDYA KULLANIMI
6.1. 2010 Yılı’nda Dünyadaki Genel Veriler
Dünyada internet kullanımı, bir önceki yıla göre yüzde 14′lük bir artış kaydederek
1.97 milyara ulaştı. İnterneti en fazla kullananlar, sırasıyla Asyalılar 825.1 milyonu
Avrupalılar 475.1 milyonu ve kıta Amerikalıları 345,7 milyonu diğerleri ise 123,4 milyonunu
oluşturmaktadırlar.
2010 yılında internet üzerinden gönderilen elektronik posta sayısı 107 trilyon, günlük
ortalama gönderim ise 294 milyon. İnternette alan adı sayısındaki artış ise yüzde 7. “.com”
uzantılı site sayısı 88.8 milyona çıktı. 2010′da 21.4 milyon yeni web sitesi sisteme eklendi.
Böylece dünyadaki web sitesi sayısı 255 milyona çıkmış oldu.
6.2. Türkiye Genel Verileri
Türkiye’deki internet kullanıcı sayısı 35 milyon kişi. Toplam nüfusa oranı % 48. Bu
sayı ile dünyada 12, Avrupa’da ise 4′üncü sırada yer alıyoruz. 35 milyon internet
kullanıcısının 24 milyonu Facebook üyesi. Bunun toplam nüfusa oranı ise % yüzde 34.’ü
bulmaktadır.
Türkiye’de her ay eklenen yeni internet kullanıcısı sayısı 90 bin. Ortalama internet
kullanım saati olarak Avrupa’da 1. sıradayız. Türkiye’deki internet kullanıcılarının yüzde 85′i
her gün internete bağlanırken, kitlenin yüzde 48′i gazete ve haber okumaktadır.
Türkiye’deki kullanıcıların çoğunluğunu yüzde 57 oranla erkekler oluştururken,
kadınlar yüzde 43 oranında kalıyor. Bu kitlenin yüzde 42′si 25-44 yaş aralığında iken,
araştırmada ulaşılan yaklaşık 20 milyon internet kullanıcısının sadece 3.4 milyonu kentsel
bölgelerde yaşamaktadır.
Türkiye’deki internet kullanıcılarının eğitim durumuna gelince ise, yüzde 30′u ilkokul,
yüzde 25′i orta öğretim, yüzde 30′u lise mezunu olduğu görülüyor. Beklenenin tersine
üniversite mezunları, kullanıcıların sadece yüzde 15′ini oluşturmaktadır..
25 yaş üzeri ve ailenin alışverişinden sorumlu olan, ekonomik konularında karar verici
internet kullanıcıları oranı ise yüzde 34. Toplam kullanıcı sayısının yüzde 4,5′u ise online
alışveriş yapmaktadır.
6.3. Sosyal Medya Verileri
2010 sosyal medya için tam bir atılım yılı oldu. İnternet kullanıcıları arasından sosyal
medyaya üye olanların oranı % 95. Dünyada 600 milyona yaklaşan kullanıcısı olan
Facebook’un Türkiye’deki toplam kullanıcı sayısı ise 24 milyon. (Bunun neredeyse yarısı
2010 yılında katıldı.) Yani bu rakamlar, dünya üzerinde yaşayan 7 milyara yakın insanın
yüzde 7′sini, 73.5 milyon kişi olan Türkiye toplam nüfusunun ise yüzde 34′ünü kapsıyor. Bu
kullanıcı sayısıyla, dünyada ABD ve İngiltere’nin ardından 3′üncü sırada yer almaktayız.
Twitter dünyada 175 milyon üyeye ulaştı. Bunun 100 milyonu ise 2010 yılında
eklendi. Yine 2010′da gönderilen ‘Tweet’ sayısı 25 milyar. Türkiye’deki toplam Twitter
kullanıcı sayısı ise yaklaşık 35 bin kişi. Türkiye’deki toplam FriendFeed kullanıcı sayısı
yaklaşık 15 bin kişiyi.bulmaktadır.
Türkiye’de her gün Facebook’u ziyaret edenlerin sayısı yaklaşık 7,5 milyon kişi.
Facebook üyelerinin yüzde 50′si her gün, yüzde 80′i ise her hafta siteye giriyor. Facebook site
gelirinin yüzde 99′unu online reklam ve pazarlama kampanyaları oluşturuyor. Facebook’da
günde ortalama geçirilen süre 70 dakika. Sosyal medya kullanıcılarının marka-ürünlerle ilgili
düşüncelerini paylaşma oranı % 20.civarındadır.
You Tube’a her dakika 35 dakikalık yeni video yükleniyor. Günlük izlenen video
sayısı ise 2 milyar. Flickr’a yüklenen fotoğraf sayısı 5 milyarı aştı. Facebook’a ise ayda
ortalama 3 milyar fotoğraf, 20 milyon video yüklenmektedir..
3. BÖLÜM
BULGULAR VE DEĞERLENDİRMELER
Araştırmada sosyal medya ve gençlerin sosyal medyadan beklentileri incelenmektedir.
Araştırmaya Atatürk Üniversitesinde okuyan 74 kız, 76 erkek olmak üzere toplam 150 öğrenci
katılmıştır. Öğrencilere yapılan ankette iki adet olgusal soru, on bir adet kapalı uçlu soru ve bir adet
açık uçlu soru olmak üzere toplam on dört soru bulunmaktadır. Katılımcıların 14 sorudan oluşan
ankete verdikleri yanıtlar aşağıdaki tablo ve grafiklerde gösterilmiştir. Çalışma sonucu elde edilen
veriler açıklanıp yorumlanmıştır. Veriler incelenirken öncelikle sorular ile ilgili tablolarla ele
alınmıştır. Daha sonra çapraz tablo tekniği ile bulgular yorumlanmıştır. Tüm bu işlemlerde verilerin
analizi için "SPSS 11,5 for Windows" istatistik programı kullanılmıştır. İstatistik programında
değerlendirilen veriler tablolar şeklinde gösterilecek ve yorumlanacaktır.
Tablo1: Cinsiyet ve Bölüm dağılımları
Bölümler Cinsiyet Total
Bay Bayan Sosyal bilimler Kişi 45 39 84
Cinsiyet % 59,2% 52,7% 56,0%
Fen bilimler Kişi 18 7 25 Cinsiyet %
23,7% 9,5% 16,7%
Sağlık bilimleri Kişi 5 13 18 Cinsiyet %
6,6% 17,6% 12,0%
Eğitim bilimleri Kişi 8 15 23 Cinsiyet %
10,5% 20,3% 15,3%
Total Kişi 76 74 150 Cinsiyet %
100,0% 100,0% 100,0%
Yapılan araştırmaya 84 sosyal bilimler öğrencisi, 25 fen bilimleri öğrencisi, 18 sağlık bilimleri öğrencisi, 23 eğitim bilimleri öğrencisi katılmıştır. Bunların 76’sı erkek 74’ü bayandır. Sosyal bilimler öğrencileri araştırmada çoğunluğu oluşturmaktadır. Sağlık bilimleri ise en sonda yer almaktadır.
Tablo2: Katılımcıların sosyal medya hakkındaki bilgi düzeyleri
Bilgi Düzeyi
Cinsiyet Toplam
Bay Bayan Evet Kişi 64 47 111
Cinsiyet %84,2% 63,5% 74,0%
Hayır Kişi 12 27 39 Cinsiyet%
15,8% 36,5% 26,0%
Toplam Kişi 76 74 150 Cinsiyet % 100,0% 100,0% 100,0%
Anket yapılan 150 üniversite öğrencisinden sosyal medya hakkında yeterli bilgiye
sahip kişi sayısı erkeklerde 64 iken bayanlarda bu sayı 47’dir. Yeterli bilgiye sahip
olmadıklarını düşünen 39 kişiden 12’si erkek 27’si bayandır.
Elde edilen verilere göre bayanlar erkeklere oranla sosyal medya hakkında daha az
bilgiye sahiptirler. Bilgisi olmadığı bir ortamı güvenle kullanan bayanların sebeplerinden biri
herkesin rahatlıkla kullanması olmuştur. Tüm toplumlarda yer alan sürü psikolojisi bu alanda
da etkisini göstermiştir. Gün geçtikçe kullanımı yaygınlaşan ve neredeyse katılım
patlamasının yaşandığı sosyal medya organları kullanıcılar üzerinde büyük bir güven duygusu
oluşturmuştur.
Tablo3: Cinsiyete göre sosyal medya kullanımı
Sosyal medya kullanımı
Cinsiyet Toplam
Bay Bayan Evet Kişi 64 56 120
Cinsiyet% 84,2% 75,7% 80,0%
Hayır Kişi 12 18 30 Cinsiyet%
15,8% 24,3% 20,0%
Toplam Kişi 76 74 150 Cinsiyet%
100,0% 100,0% 100,0%
Araştırmanın örneklemini oluşturan 150 üniversite öğrencisinden alınan sonuçlara
göre 120 öğrenci sosyal paylaşım sitelerini kullanmakta iken sadece 30 öğrenci sosyal
paylaşım sitelerini kullanmamaktadır. Sosyal medya organlarını kullanan 120 öğrencinin 64’ü
erkek 56’sı bayandır. Kullanıcı olmayan 30 öğrencinin 18’i bayan 12’si ise erkektir. Kullanım
yüzdeleri yukarıdaki tabloda verilmiştir.
Gençlerin yeniliklere açık olması ve teknolojiye düşkünlüğü sosyal paylaşım
sitelerinin kullanımını arttırmıştır. Kullanıcı olmayan 30 öğrencinin “ Neden kullanma
ihtiyacı duymuyorsunuz ?” sorusuna 12 öğrenci “Güvenliğinden şüphe duyuyorum.”, 10
öğrenci “İlgi duymuyorum.”, 8 öğrenci ise “Diğer sebeplerden dolayı kullanmıyorum.”
cevabını vermiştir.
Çeşitli bilgilerin verildiği(e-posta, adres vs bilgiler) sosyal medya organlarının
güvenliğinden şüphe duyulması normal bir sebeptir. Ancak böyle yenilikçi ve kullanımı gayet
geniş bir ortama ilgi duyulmaması garipsenecek bir durumdur. Diğer sebepler içerisinde özel
sebepler, teknolojik imkansızlıklar, uygunsuz kullanımın kızları rahatsız etmesi gibi sebepler
yer almaktadır.
Tablo4: Sosyal medya ortamlarının cinsiyete göre kullanım miktarları ve oranları
Sosyal medya türü
Cinsiyet Toplam
Bay Bayan Facebook Kişi 39 40 79
Cinsiyet% 60,9% 71,4% 65,8%
Twitter Kişi 2 2 4
Cinsiyet% 3,1% 3,6% 3,3%
Facebook ve Twitter Kişi 23 14 37
Cinsiyet% 35,9% 25,0% 30,8%
Toplam Kişi 64 56 120
Cinsiyet% 100,0% 100,0% 100,0%
Yapılan anketten öğrencilerin sosyal paylaşım sitelerinden yalnızca Facebook ve Twitter kullanıcısı oldukları sonucu çıkmıştır. Diğer sosyal medya organlarından olan Flickr, Myspace, kullanıcısı ise çıkmamıştır. Facebook kullanıcıları 80 kişidir. Bu kullanıcıların 39’u erkek 40’ı bayandır. 4 Twitter kullanıcısından 2’si erkek ‘si bayandır. Her ikisini de kullanan 37 kişiden 23’ü erkek 14’ü bayandır.
Sosyal paylaşım sitelerinden olan Facebook’un kullanım oranının yüksek olması
avantajlarının yüksek olmasından dolayıdır. Güncel haberlere ulaşım, arkadaşlık, sohbet,
video paylaşımı, metin paylaşımı gibi avantajları kullanıcıların hizmetine sunmaktadır.
Kullanım miktarları arasında 2.sırayı alan Twitter metin ve etkinlik paylaşımı imkanı
sunmaktadır. Ünlü kişilerin Twitter üzerinden metin paylaşması, yaptıkları etkinlikleri
takipçilerine sunması kullanım miktarını arttıran diğer bir önemli sebeptir.
Profesyonel resimlerin paylaşıldığı Flickr kullanımı dünyada geniş olan bir sosyal
paylaşım sitesidir. Myspace kişilerin kendilerine özel videoları, şarkıları paylaştığı diğer bir
ortamdır. Ancak bu iki sitenin araştırmamız sonucunda kullanıcısı çıkmamıştır.
Tablo5: Sosyal medya kullanım amaçları
Amaç Cinsiyet Toplam
Bay Bayan Arkadaşlık Kişi 19 6 25
Cinsiyet% 29,7% 10,7% 20,8%
Güncel Bilgi Kişi 11 20 31
Cinsiyet% 17,2% 35,7% 25,8%
Oyun Kişi 1 0 1
Cinsiyet% 1,6% ,0% ,8%
Hepsi Kişi 33 30 63
Cinsiyet% 51,6% 53,6% 52,5%
Toplam Kişi 64 56 120 Cinsiyet% 100,0% 100,0% 100,0%
Sosyal medyayı kullanan 120 öğrenciden 25’i arkadaşlık amacıyla kullanırken 31’i
güncel bilgi ve haberlere ulaşmak için kullanmaktadır. Oyun için kullanan kişi sayısı sadece 1
iken hepsini amaçlayarak kullanan kişi sayısı 63’tür. Arkadaşlık amacıyla sosyal medyayı
kullanan 25 kişiden 19’u erkek 6’sı bayandır. Güncel bilgi ve haberlere ulaşmak için kullanan
31 kişiden 11’i erkek iken 20’si bayandır. Hepsini amaçlayarak kullanan kişi sayısı ise
erkeklerde 33 bayanlarda 30’dur.
Kullanıcıların kullanım amaçlarından olan arkadaşlık çoğu sosyal medya organında
vardır. Ancak video, resim vs paylaşımların gerçekleştiği bazı sosyal medya organlarında
arkadaşlık unsuru yoktur. Geleneksel medya olarak adlandırılan televizyon, radyo, gazete,
dergi vs medya organları güncel bilgi vermektedir. Fakat bu güncel bilgi kullanıcı katılımını,
yorumunu kısıtlamaktadır. Bu yüzden kullanıcılar çoğunlukla güncel bilgi ve haberlere sosyal
medya organları üzerinden ulaşmaktadır.
Yüzdelere bakıldığında en büyük kısım %51’le hepsi seçeneğidir. Kullanıcılar sosyal
medya ortamlarının verdiği tüm imkanları kullanmaktadırlar.
Tablo6: Katılımcıların bölümlerinin sosyal medyada oluşturdukları etkinliklere katılma durumu.
Etkinliklere katılım
Cinsiyet Toplam
Bay Bayan Evet Kişi 39 38 77
Cinsiyet%60,9% 67,9% 64,2%
Hayır Kişi 25 18 43 Cinsiyet%
39,1% 32,1% 35,8%
Toplam Kişi 64 56 120 Cinsiyet% 100,0% 100,0% 100,0%
Sosyal medyayı kullanan 120 üniversite öğrencisi arasından 77’si bölümlerinin sosyal
medya ortamında yapılan etkinliklerine katılmışlardır. 43 öğrenci ise bu etkinliklere
katılmamıştır. Katılanlar arasından 39’u erkek 38’i bayandır. Katılmayanlardan ise 25’i erkek
18’i bayandır.
Bu kısımda öğrencilerin sosyal medyada bölümlerinin etkinlik ve gruplarına katılım
durumları tespit edilmiştir. Bu etkinlik ve gruplar bölüm toplantıları, güncel bölüm bilgileri,
yapılan çalışmalar, fotoğraflar, vs bilgilerin verildiği ortamlardır.
Sosyal medya üzerinde yapılan etkinlikler bazen iyi yönlü bazen de kötü yönlü
olmaktadır. Bağış toplamak amacıyla, kültür geliştirme ve tanıtma amacıyla, kaynaşma ve
birleşme amacıyla, yapılan etkinlikler çoğunlukla iyi sonuçlar vermektedir.
Kötü sonuçlarında yer aldığı sosyal medya organları büyük ayaklanmaların çıkmasına
da sebep olmaktadır. Günümüzde Libya ve Mısır’da çıkan ayaklanmalar buna örnektir.
Ayaklanma çıkartacak olan kişiler sosyal medya üzerinden haberleşerek buluşmaktadırlar. Bu
sebepten dolayı Mısır’da internet kullanımı ayaklanmaların baş göstermesiyle yasaklanmış ve
internet bağlantısı tüm ülkede kesilmiştir.
Tablo7: Sosyal medyaya ayrılan süre miktarı ve yüzdeleri.
Zaman
Cinsiyet Toplam
Bay Bayan 1 saat Kişi 28 24 52
Cinsiyet% 43,8% 42,9% 43,3%
3 saat Kişi 25 14 39 Cinsiyet%
39,1% 25,0% 32,5%
5 saat Kişi 5 13 18 Cinsiyet%
7,8% 23,2% 15,0%
7 saat ve üzeri Kişi 6 5 11 Cinsiyet%
9,4% 8,9% 9,2%
Toplam Kişi 64 56 120 Cinsiyet% 100,0% 100,0% 100,0%
Tabloda görüldüğü gibi kullanıcıların kullanım miktarları alınmış veriler cinsiyet
dağılımına göre değerlendirilmiştir. Sosyal medyayı kullanan 120 üniversite öğrencisinden
günde kaç saatlerini sosyal medyaya ayırdıklarını cevaplamaları istenmiştir. Çıkan sonuçta 52
kişi günde 1 saatlerini, 39 kişi günde 3 saatlerini, 18 kişi günde 5 saatlerini ve 11 kişi de
günde 7 saat ve üzeri süre ayırdıkları görülmüştür. Sosyal medyaya günde 1 saat ayıran
kişilerden 28’i erkek iken 24’ü bayandır. Günde 3 saat ayıran kişilerden 25’i erkek 14’ü
bayandır. Günde 5 saatini ayıranlardan 5’i erkek 13’ü bayandır. Günde 7 saat ve üzeri sosyal
medya organlarını kullanan kullanıcı sayısı ise erkeklerde 6 bayanlarda ise 5 olarak
görülmüştür.
Kullanıcı grubu olarak seçilen öğrenciler ortalama günlük 2 saatlerini sosyal paylaşım
sitelerine ayırmaktadırlar. Erkekler ve bayanlar süre karşılaştırmalarında erkeklerin çok az bir
farkla önde oldukları tabloda görülmektedir. Geleneksel medyadan beklediklerini alamayan
kullanıcılar eskisi gibi televizyon başında vakit geçirmekten ziyade bilgisayar başında vakit
geçirmeyi tercih etmektedirler.
Tablo8: “Sosyal medya eğitim anlayışını değiştirir” cümlesine katılım.
Katılım
Cinsiyet Toplam
Bay Bayan Hiç katılmıyorum Kişi 12 11 23
Cinsiyet % 18,8% 19,6% 19,2%
Katılmıyorum Kişi 19 13 32 Cinsiyet %
29,7% 23,2% 26,7%
Kararsızım Kişi 13 12 25 Cinsiyet %
20,3% 21,4% 20,8%
Katılıyorum Kişi 8 9 17 Cinsiyet %
12,5% 16,1% 14,2%
Tamamen katılıyorum Kişi 12 11 23 Cinsiyet %
18,8% 19,6% 19,2%
Toplam Kişi 64 56 120 Cinsiyet % 100,0% 100,0% 100,0%
Yukarıdaki tabloda sosyal medyanın eğitim anlayışını değiştirmesi üzerine katılımcıların
verdiği cevaplar ve yüzdeler belirtilmiştir. Gençlerin verdiği cevaplar doğrultusunda yapılan tablo
değerlendirmesine göre sosyal medyanın eğitim anlayışını değiştirir yargısına kullanıcılar
katılmamıştır.
Web tabanlı eğitim anlayışı sosyal medyayla alakasız bir konudur. Burada kastedilen sosyal
medyanın eğitime etkileri olsaydı kötü yönde etki ettiği sonucuna varabilirdik. Çünkü kullanıcıların
bilgisayar başında gereğinden fazla vakit geçirmesi kişisel gelişimlerini ve eğitimlerini aksatmalarına
sebep olmaktadır.
4. BÖLÜM
1. SONUÇ VE ÖNERİLER
1.1. SONUÇ
Sosyal medya bireylerin kendilerini tanıtmaları, arkadaşlarıyla rahatça görüşmeleri ve
kendi görüşlerini rahatça paylaşmalarını sağlayan en büyük internet platformlarından biri
olarak görülmektedir.
Sosyal medya insanlara bu avantajları sağlaması ve her geçen gün teknolojinin
ilerlemesine paralel olarak gelişmesi kişiselleşmesini sağlamaktadır.Bu durum sosyal medyayı
daha cazip hale getirmektedir.
Araştırmada şu sonuçlar elde edilmiştir:
Üzerinde anket uygulanan 150 kişilik bir grupta 4/5 lük grup sosyal ağları
kullanırken, yalnızca 1/5 lik grup sosyal ağları kullanmamaktadır.
Kullanılan sosyal ağlardan çoğunluğu Facebook kullanıcıları oluştururken,
Twitter da 2. sırayı almaktadır.
Erkek ve bayanların sosyal medya kullanımları hemen hemen aynı sayıda
olsa da, erkek kullanıcılar çoğunluğu oluşturmaktadır.
Ayrıca 1/3 lik kısım günde 1 saatlerini sosyal ağları kullanarak geçirmekte
ve diğer 1/3 lik kısım günde 3 saatlerini sosyal ağları kullanarak geçirirken
geri kalan 1/3 lik kısım ise günde 5 saat ve daha uzun süre sosyal ağlardan
yararlanmaktadır.
Yapılan anket sonuçlarına göre gençlerin sosyal beklentileri daha çok sosyal
medyanın daha güvenilir ve kişisel konuları üzerinde yoğunlaşmaktadır.
Ayrıca sosyal medya üzerinde paylaşılan, toplumun sosyo-kültürel, kutsal
değerlerini ve ahlak yapılarını bozan içeriklerin yayınlanmasına izin
verilmemesi gençlerin beklentilerini arasında yer almaktadır.
1.2. ÖNERİLER
Sosyal medyaya ilişkin açıklamalar ve araştırmada elde edilen sonuçlar
doğrultusunda genel anlamda aşağıdaki önerilerin yapılması mümkündür.
Tüm bu çıkan sonuçlar ve çıkarımlar dahilinde sosyal medya, gün geçtikçe kendini
yenileyen ve ilerleyen kimliği ile geleceğin yeni düzeninde olmazsa olmaz bir yapı taşı haline
gelecektir.
Sosyal Medya öğelerinin daha fazla kullanılmasıyla birlikte, reklam ve halkla ilişkiler
birimlerinin de buralarda etkin faaliyet göstererek daha fazla kitleye ulaşabilmesi
öngörülmektedir.
Ayrıca sosyal medyanın büyük topluluklara hitap edebileceği düşünülürse, insanları
belirli bir düşünceye yönlendirmek, gerektiğinde en küçük haberi veya paylaşımı dahi tüm
dünyaya yaymak mümkün olabilmektedir.
Böylece insanlar, kurum ve kuruluşlar kendilerini daha hızlı bir şekilde daha büyük bir
topluluğa ifade edebilecekler ve hemen herkes sürekli iletişim halinde olacaktır.
Ayrıca sosyal medya üzerinde kullanılacak bir hiyerarşik yapıyla binasız bir şirket
dahi kurulabilinmesi mümkün olmaktadır .
Tüm bu çıkan sonuçlar ve çıkarımlar dahilinde sosyal medya, gün geçtikçe kendini
yenileyen ve ilerleyen kimliği ile geleceğin yeni düzeninde olmazsa olmaz bir yapı taşı haline
gelecektir.
Bu da demek oluyor ki; sosyal medya, gün geçtikçe, daha fazla kullanılmaya
başlanmakla beraber git gide insanların günlük zamanlarını burada daha fazla harcayacakları
anlamına gelmektedir.
2. KAYNAKÇA
Aziz,A.(2008) Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri ve Teknikleri. 4, 82-83
Future of Media Report ( 2006 ) 6 Nisan 2011 tarihinde
http://www.futureexploration.net/fom06/Future_of_Media_Report2006.pdf)
adresinden erişildi.
İletişim Fakültesi Öğrencilerinin Sosyal Medyayı Kullanım Düzeyleri (2006) 6 Nisan
2011 tarihin de http//www. inet-tr.org.tr/inetconf15/bildiri/28.doc
adresinden erişildi.
Odabaşı, Y.(1999). Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri. Anadolu Üniversitesi
Yayınları 1081, 81.
Sosyal medya ve içerikler ( 2005 ). Kurumsal Haberler 7 Nisan 2011 tarihinde
http://www.kurumsalhaberler.com/pr/sosyal-medya-online-icerikler.aspx
adresinden erişildi.
Sosyal medya, blog , mikro blog, sosyal ağlar ve sosyal imleme ( 2006 ). 7 Nisan 2011
tarihinde http://www.kurumsalhaberler.com/pr/sosyal-medya-nedir.aspx
adresinden erişildi.
Soysala Medya ( 2011 ) 11 Nisan 2011 tarihinde
http://tr.wikipedia.org/wiki/Sosyal_medya adresinden erişildi.
3. EK KAYNAKLAR
Aslan, P. (2010). Sosyal Medya 101. Türk Kütüphaneciliği, 24(2). 15 Nisan 2011
tarihinde,
http://tk.kutuphaneci.org.tr/index.php/tk/article/view/2208/4258 adresinden
erişildi.
Dempsey, L. (2009, January 5). Always on: Libraries in a world of permanent
connectivity. First Monday, 14(1). 14 Nisan 2011 tarihinde
Eryazar, K. (2011) En Son Güncel Rakamlarla Türkiye ve Dünyada İnternet, Sosyal
Medya Kullanımı ve Dijital Pazarlama. 9 Nisan 2011 tarihinde
http://ohbaki.wordpress.com/2011/01/24/en-son-guncel-rakamlarla-turkiye-ve-dunyada-
internet-sosyal-medya-kullanimi-ve-dijital-pazarlama/ adresinden erişildi.
http://firstmonday.org/htbin/cgiwrap/bin/ojs/index.php/fm/article/viewArticle/
2291/2070. adresinden erişildi.
Murray, R. (2006). Library systems: synthesise, specialise, mobilise. Ariadne, No. 48.
14 Nisan 2011 tarihinde http://www.ariadne.ac.uk/issue48/murray/.
Adresinden erişildi.
Tonta, Y. (2009). Dijital Yerliler, Sosyal Ağlar ve Kütüphanelerin Geleceği. Türk
kütüphaneciliği. 14.04.2011 tarihinde http://uvt.ulakbim.gov.tr/uvt/index.php?
cwid=9&vtadi=TSOS&ano=107120_d634655faca84597d7e451bf445105da
adresinden erişildi.
Vural, B.ve Bat M. (2010) Yeni Bir İletişim Ortamı Olarak Sosyal Medya Ege
Üniversitesi İletişim Fakültesine Yönelik Bir Araştırma. Yaşar Üniversitesi,
47-50.
.
4. EKLER
EK 1. ANKET
SOSYAL MEDYANIN ÖĞRENCİLER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ VE ÖĞRENCİLERİN SOSYAL MEDYADAN BEKLENTİLERİ
ARAŞTIRMASI ANKET FORMU
İyi günler, Biz Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi bölümünde okumaktayız.Siz değerli öğrenci arkadaşlarımızdan konumuzla ilgili hazırladığımız sorulara cevap vermenizi rica edecez.
Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederiz….
Bir iletişim aracı olarak sosyal medya ;
Zaman ve mekan sınırlaması (mobil tabanlı) olmadan paylaşımın,tartışmanın esas olduğu web 2.0 ın kullanıcıya sunulmasıyla birlikte, tek yönlü paylaşımdan çift taraflı ve eş zamanlı bilgi paylaşımına olanak tanıyan bir medya sistemidir.
Sosyal medya platformlarında insanlarla buluşur ve iletişimde bulunursunuz. İnsanlara yardım eder, yardım alır, sorularına cevap verir ve kendi sorularınızı sorarsınız. Bu bakımdan sosyal medya informal eğitim yollarından da bir tanesidir.Facebook,twitter,my space,forum siteleri en çok kullanılan sosyal medya organlarındandır.
Cihan ÇUKUR, Eren DEMİRHAN, Uğur ÇALIK, E.Burak EROĞLU
ANKET SORULARI
1) Cinsiyetiniz ?a) Bayb) Bayan
2) Hangi alanda eğitim görüyorsunuz?a) Sosyal Bilimlerb) Fen Bilimleric) Sağlık Bilimlerid) Eğitim Bilimleri
3) Sosyal medya ( facebook tiwitter atauniv.com,forum siteleri v.b.) hakkında yeteri kadar bilgi sahibimisiniz?a) Evetb) Hayır
4) Bir sosyal paylaşım sitesine üyemisiniz? (Cevabınız evet ise bir sonraki soruyu atlayınız ) a) Evetb) Hayır
5) Kullanma ihtiyacına neden gerek duymuyorsunuz?a) Zaman ayıramıyorumb) İlgi duymuyorumc) Güvenliğinden kuşku duyuyorumd) Diğer
6) Hangi sosyal medya organını kullanıyorsunuz? (Birden fazla seçenek işaretleyebilirsiniz)a) Facebookb) Twitterc) Flickrd) MySpacee) Tumblrf) Diğer (………………………………..)
7) Sosyal madyayı hangi amaçla kullanıyorsunuz? a) Arkadaşlıkb) Güncel bilgi ve haberc) Oyund) Hepsi
8) Okulun sosyal medya üzerinden oluşturduğu gruplara ve etkinliklere katılıyor musunuz?a) Evetb) Hayır
9) Günlük vaktinizin ortalama ne kadarını sosyal medyaya ayırıyorsunuz?
a) 1 saatb) 3 saatc) 5 saatd) 7 saat ve üzeri
10) Sosyal medya isteklerinizi yeterince karşılayabiliyor mu?a) Evetb) Hayır
11) Sosyal medya eğitim anlayışını ve kurallarını değiştirmektedir.a) Hiç katılmıyorumb) Katılmıyorumc) Karasızımd) Katılıyorum e) Tamamen katılıyorum
12) Sosyal medya öğrenim durumunuza hangi yönde etki ediyor?a) Olumlub) Olumsuzc) Etkilemiyord) Hem olumlu hem olumsuz
13) İnternet ve sosyal medya boşa zaman kaybıdır,ders saatlerinden alıkoyar.a) Hiç katılmıyorumb) Katılmıyorumc) Kararsızımd) Katılıyorume) Tamamen katılıyorum
14) Sosyal medyadan beklentileriniz nelerdir? …………………………………………………………… …………………………………………………………… …………………………………………………………… ……………………………………………………………
--- TEŞEKKÜRLER---