25
T.C. İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Bitirme tezi ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARI Selim Aydın 0801140048 Tez Danışmanı Prof. Dr. Oya Aktören Mayıs-2020

ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARInek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/DHFK58ET.pdfÇocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların

  • Upload
    others

  • View
    10

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARInek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/DHFK58ET.pdfÇocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların

T.C.

İstanbul Üniversitesi

Diş Hekimliği Fakültesi

Bitirme tezi

ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARI

Selim Aydın

0801140048

Tez Danışmanı

Prof. Dr. Oya Aktören

Mayıs-2020

Page 2: ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARInek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/DHFK58ET.pdfÇocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların

1

ÖNSÖZ

Dünyada en sık görülen kronik hastalık olarak tanımlanan diş çürüklerin önlenmesi ve kaviteleşmemiş çürük lezyonların remineralize edilmesinde topikal ajanların uygulanması büyük önem taşımaktadır.

Günümüzde diş çürüklerin önlenmesi amacı ile uygulanacak koruyucu yaklaşımların bireye özgün olarak planlanması; başlangıç mine çürüklerinin girişimsel olmayan yaklaşımlar ile tedavi edilerek diş yapısının güçlendirilmesi gerekliliği vurgulanmaktadır. Çocuklarda yapılacak uygulamaların çocuğun yaşı, çürük risk düzeyi ve protokollere göre planlanması; başlangıç mine çürüklerinin modern tanı yöntemleri ile erken dönemde saptanması koruyucu dişhekimliğinde önem taşıyan faktörler olarak belirtilmektedir.

Vernikler; uygulamadaki kolaylığı, etkisinin yavaş ve uzun süreli olması gibi özellikleri nedenleri ile çocuklarda en çok uygulanan topikal ajanlar olarak tanımlanmaktadır. Diş çürüğünün önlenmesinde ve başlangıç mine çürüğü lezyonlarının remineralizasyonunda en çok fluorid içerikli verniklerin tercih edildiği, fluorid bazlı verniklere eklenen bazı ajanların fluoridin etkinliğini artırabildiği; fluorid verniklerinin yanısıra antikaryojenik özelliklere sahip değişik formülasyonlarda kalsiyum ve fosfat içeren verniklerin de kullanıldığı görülmektedir.

Bu çalışma, çocuklarda kullanılan verniklerin ve bu konuda yapılmış çalışmaların incelenmesi amacı ile gerçekleştirilmiştir.

Tez yazım sürecinde destek ve anlayışını esirgemeyen danışman hocam Sayın Prof.Dr.Oya Aktören’e, her konuda bana destek olan Dt. Müge Ali’ye çok teşekkür ederim.

Page 3: ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARInek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/DHFK58ET.pdfÇocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların

2

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ......................................................................................................................................1

1. GİRİŞ.....................................................................................................................................3

2. GENEL BİLGİLER.............................................................................................................4

2.1. FLUORİD ve ETKİLERİ .................................................................................................... 4

2.2. FLUORİDİN DİŞ HEKİMLİĞİ AÇISINDAN ÖNEMİ ..................................................... 4

2.3. FLUORİD ve TÜKÜRÜK İLİŞKİSİ...................................................................................6

2.4. FLUORİD ve BAKTERİ PLAĞI İLİŞKİSİ ........................................................................ 6

2.5. FLUORİDLİ VERNİKLER ................................................................................................ 7

2.6. ÇOCUKLARDA UYGULANAN VERNİ PREPRATLARI..............................................9

2.7. KONU İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR.................................................................................17

3. SONUÇ ................................................................................................................................ 20

4. KAYNAKÇA ...................................................................................................................... 21

5. ÖZGEÇMİŞ ........................................................................................................................ 24

Page 4: ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARInek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/DHFK58ET.pdfÇocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların

3

GİRİŞ

Dünya nüfusunun yaklaşık %80’inde görülen ve global bir halk sağlığı sorunu olarak tanımlanan diş çürüklerinin önlenmesi ve başlangıç çürük lezyonlarının remineralize edilmesine ilişkin topikal tedavi yaklaşımları günümüzde önem kazanmıştır.

Vernikler; çocuk dişhekimliğinde çürüklerin önlenmesi, kaviteleşmemiş lezyonların remineralize edilmesinde uygulama kolaylığı, etkisinin yavaş ve uzun süreli olması gibi özellikleri nedenleri ile en cok tercih edilen topikal ajanlardır. Çocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların bireye özgün ve kanıta dayalı olarak planlanması ve tedavi sonrasında cocukların periyodik olarak izlenmesi ise büyük önem taşır

Çocuklarda diş sağlığının korunması amacı ile farklı içerikli vernikler kullanılabilmektedir. Fluorid içerikli verniklerin kliniklerde en sık tercih edilen vernikler olduğu; fluorid verniklerinin yanısıra antikaryojenik özelliklere sahip değişik formülasyonlarda kalsiyum ve fosfat içeren farklı verniklerin de kullanıldığı görülmektedir.

Bu çalışma, çocuklarda çürüklerin önlenmesi ve başlangıç çürük lezyonlarının remineralize edilmesinde kullanılan verniklerin ve fluoridin öneminin vurgulanması, uygulanan farklı içerikli vernik prepratlarının tanımlanması ve bu konuda yapılmış çalışmaların incelenmesi amacı ile gerçekleştirilmiştir.

Page 5: ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARInek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/DHFK58ET.pdfÇocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların

4

2. GENEL BİLGİLER

2.1. FLUORİD ve ETKİLERİ

Flor, yüksek elektronegatifliğe sahip, oldukça reaktif bir gazdır. Genelde doğada serbest halde değil, fluorid bileşikleri şeklinde bulunur. Florun tutulumu kalsiyuma olan ilgisi sebebiyle yüksek oranda kemik ve dişlerde olur. Florun diş dokuları tarafından tutulumu, sürme öncesi dönemde sistemik yol ile, sürme sonrasında ise tükürük, diş plağı, dental uygulamalar, yiyecek- içecek aracılığıyla topikal yolla uygulanan fluoridli ajanlar ile gerçekleşir [1].

İnsan metabolizması için gerekli eser elementlerden biri olan florun çocuk ve

yetişkinlerde çürük önleyici ve remineralizasyon etkinliği kanıtlanmıştır. Flor; yeni başlayan mine lezyonlarının remineralizasyonunu destekler. Asidik koşullarda floridlihidroksi apatit kristallerinin mineye tekrar çökelmesini sağlar. Bakteri plağında enzim etkisini inhibe eder [2]. Pek çok mekanizma florun çürük önleyici etkilerinin içindedir, çözünürlüğü daha düşük olan orjinal karbon apatitleri floroapatitlerin oluşumuna katar böylece minenin asit ataklarına direncini artırır, remineralizasyonu destekler ve dental plaktaki karbonhidrat metabolizmasını inhibe eder [3,4,5].

Flor salan dental materyaller çürük oluşum sıklığını azaltmak amacıyla sıklıkla klinik

pratikte kullanılmaktadır. Bu materyaller verniler, cam iyonomer, rezin modifiye cam iyonomer (RMGICs), kompomer (poliasit modifiye kompozit rezin) ve konvansiyonel kompozit rezinlerdir [3]. Flor salınımı yapan restoratif materyaler tekrarlayan çürüklere önleyici etkide bulunur; flor salınımı, mine çatlaklarının neden olduğu demineralizasyonu ve diş restorasyonlarının ara yüzündeki mikrosızıntıyı azaltmaya yardımcı olur [4]. Flor salınımı özelliğine sahip materyallerin antikaryojenik etkiye sahip olduğu, minenin demineralizasyonunu yavaşlattığı ve restorasyona komşu mine yüzeylerinde hem primer hem de sekonder çürüklerin önlenmesinde önemli rol oynadığı belirtilir [6].

2.2. FLUORİDİN DİŞ HEKİMLİĞİ AÇISINDAN ÖNEMİ

Fluorid alımıyla çürük sıklığının azalması arasındaki ilişki birçok araştırma ile açıklanmaya çalışılmıştır [7.8,9,10,11,12,13].

Flor iyonlarının varlığı remineralizasyon kalitesini etkilemektedir. Fluorid bileşikleri

çözeltilerden tuz çökelmesini kolaylaştırarak hızlandırmaktadırlar. Kalsiyum fosfat kristal yapıları mineralizasyon sırasında apatit yapı yerine oktakalsiyum fosfat yaprak yapı (OCP) şeklinde çökelirler. OCP tuzları zaman içerisinde su kaybına uğrayarak hidroksiapatite dönüşürler. Florun bu olayda katalizör rolü oynadığı bilinmektedir. Aynı zamanda, minedeki hidroksiapatit kristal yapısındaki hidroksil iyonları, flor iyonları ile yer değiştirerek florapatit yapı oluşturmakta ve oluşan florapatit yapı hidroksiapatit yapıya oranla asit ortamda daha az çözünmekte, mine daha dayanıklı bir kristal yapıya sahip olmaktadır [14,15,16].

Page 6: ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARInek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/DHFK58ET.pdfÇocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların

5

Fluorid günümüzde çürük oluşumunu engelleyen en etkin ajan olma özelliğini

sürdürmektedir. Fluoridin oral kavitede bulunmasıyla birlikte bakteri plağı ve tükürükte bir fluorid rezervuarı oluşmakta ve gerek bakteri plağından gerekse tükürükten salınan flor mine yapısına katılmaktadır [17].

Fluorid diş minesi üzerine çürük engelleyici etkisini; mineral yapının çözünürlülüğünü

azaltarak ya da engelleyerek, bakteri plağı asit üretimini engelleyerek ve remineralizasyonu artırarak göstermektedir [18].

Minör iyonların diş sert dokularına girişi, iyonun giriş kabiliyetine, kristalin onu kabul

etmesine ve kalsifiye dokuların metabolik aktivitesine bağlıdır. İyonlarla diş sert dokusu arasındaki ilişkiler; sert dokudaki hücre oluşumunda meydana gelen su ile iyonların kristal yapıya girmeleri (akresyon), iyonlar arasındaki zayıf elektrostatik kuvvetlerle apatit yapının yüzeyinde bulunan hidrasyon tabakasına iyonların spesifik olmayan çökelmesi (adsorbsiyon), apatit yapı içine girebilen, kristalde sıkışma oluşturmayacak çaptaki iyonların izoiyonik (aynı iyonların, Ca2→ Ca2) yada heteroiyonik (farklı iyonların, OH→ F) değişimi (iyon değişimi), asidik pH’larda ortamda ani Ca F2 çökelmesi (çökelme) ve asidik pH’larda çöken florapatitin billurlaşması (rekristalizasyon) şeklinde açıklanabilir.

Yapılan araştırmalar hidroksiapatitin flor ve hidrojen iyonu varlığında 3 tip ana

reaksiyon oluşturduğunu göstermiştir: 1. Ca10(PO4)6(OH)2+ H2PO4 → Ca10 (PO4) 6 F2 + 2 OH 2. Ca10(PO4)6(OH)2+ H2PO4 → 10 CaF2 + 6 (PO4 )3 + 2 OH 3. Ca10(PO4)6(OH)2+ H2PO4 → 6 CaHPO4 + 2 H2O + 4 Ca Flor konsantrasyonunun düşük olduğu durumlarda 1 no’lu reaksiyon, yüksek olduğu

durumlarda 2 ve 3 no’lu reaksiyon meydana gelmektedir [19].

Flor aynı zamanda yüksek oranda minenin organik yapısına da bağlanabilir. Veriler, florun apatit yapıya % 30 oranında bu yolla girdiğini doğrulamaktadır (de Crousaz ve ark. 1985). Flor kristal yapıya OH ile yer değiştirerek girmekte ve inorganik yapıyı asitlere karşı dayanıklı hale getirmektedir. Bu olay kristal dış yüzeyde adsorpsiyon ve heterojenik iyon değişim mekanizmaları tarafından yürütülmektedir. Ancak sürme öncesi kullanılan flor bileşikleri için akresyon mekanizmasının geçerliliği bulunmaktadır [13].

3000 ppm’lik bir flor konsantrasyonunun çürükleri önleyebilecegi öne sürülmektedir .

Bu konsantrasyonda OH iyonlarının ancak % 10’u flor iyonları ile yer değiştirebilmektedir. Minedeki tüm hidroksillerin, flor iyonları ile yer değiştirebilmesi için 38000 ppm’lik bir flor uygulaması gerekmektedir ki bu seçenek bugünkü şartlar altında imkansızdır. Ayrıca, flor iyonlarının asit devreye girdiği sırada plak sıvısında bulunması halinde mine tarafından emilerek minenin güçlenmesini sağladıkları ve kristal yüzeyinin asidin etkisi ile çözünmesini engelledikleri dolayısıyla düşük pH’larda bile asit üretiminin ve minedeki çözünmenin azaldığı gösterilmiştir [20,21,22,23,24].

Page 7: ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARInek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/DHFK58ET.pdfÇocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların

6

2.3 FLUORİD ve TÜKÜRÜK İLİŞKİSİ

Tükürükteki flor seviyesi ile çürük sıklığı arasında ters orantılı bir ilişki saptanmıştır [25]. Aynı zamanda dişleri çürüksüz çocuklarda tükürük flor miktarı, çürüklü çocuklardan yüksek bulunmuştur [26].

Dengeli bir diyet ile beslenen kişide tükürük flor konsantrasyonu yaklaşık 0.01-0.05

ppm olarak belirlenmiştir [23]. Flor içeren bir ajanın oral yolla alımını takiben tükürük flor konsantrasyonunda hızlı bir artış meydana gelir. Ancak eksojen flor kaynağından dolayı gözlenen bu artış, yeni tükürük salgısı ile birleşerek hızlı bir şekilde düşer. Florun tükürük klirensi olarak bilinen bu olay birim zamanda tükürükten temizlenen flor miktarını tanımlar ve ml/dk olarak ifade edilir [27]. Florun emilim hızının kandaki flor düzeyinin artış hızıyla orantılı olduğu, florun plazmada maksimum konsantrasyona ulaşmasının, oral yolla alımını takiben 30-60 dk sonra gerçekleştiği, ancak alınmasını takiben hızlı bir artıştan sonra florun, birkaç saat içerisinde azalarak yaklaşık 24 saatte normal seviyeye indiğini gösterilmiştir. Plazmada florun yarılanma ömrünün, kişiye ve alım miktarına bağlı olarak değişmekle birlikte yaklaşık 2-9 saat arasında olduğu, normal şartlarda plazma flor seviyesinin 0,013-0,043 ppm arasında bulunduğu ve eğer yutulan miktar düşük ise, plazma flor seviyesinin, 3-6 saat içerisinde yutulma öncesi düzeyine geri döndüğü bildirilmiştir [10].

Parotis, submandibular ve sublingual tükürük bezlerinin flor konsantrasyonunun,

plazma flor konsantrasyonunun yaklaşık 2/3‘ü kadar olduğu, tükürük ve plazma konsantrasyonları arasındaki ilişkinin ise flor yutulumunu takiben, plazmadaki artışa paralel olarak tükürük miktarında daha az bir artışla kendini gösterdiği saptanmıştır.Tükürük bezlerinden ağız içerisine salgılanan tükürüğün miktarının maksimum 1.07 ml olduğu, yutma sonucunda bu miktarın 0.77 ml’ye düştüğü bildirilmiştir. Ağızda sürekli bir şekilde devam eden bu sirkülasyon sırasında da florun sistemik dolaşıma katılan kısmı gastrointestinal sistemden emilerek tükürük bezleri yolu ile ağız ortamına tekrar geri dönmektedir. Araştırmacılar düşük akış hızında olan tükürükte; flor eliminasyonunun, yüksek akış hızında olan tükürüğe oranla daha yavaş olduğunu ve aynı zamanda kişisel anatomik farklılıkların, ağızdaki mevcut diş sayısının ve yutkunma sıklığının tükürükteki flor konsantrasyonu üzerinde etkili olabileceğini bildirilmişlerdir [11].

.

2.4. FLUORİD ve BAKTERİ PLAĞI İLİŞKİSİ

Fluoridin çürük gelişiminin engellenmesinde önemli etkilerinden bir diğeri de plak mikroorganizmalarının asit üretimini inhibe etmesidir. Asit oluşturan bakterilerin etkisinin azalması hem ortamdaki florun artmasına hem de asidojenitelerinin önlenmesine bağlıdır [28].

Plak içerisindeki florun bağlanma mekanizması tam olarak anlaşılmış değildir. Bakteri

plağının hem ekstraselüler alanda inorganik yapıya, hem de mikroorganizmalara bağlandığı düşünülmektedir. Asidik ortamda plaktaki florun büyük bir kısmının çözünmesi, florun önemli bir kısmının inorganik yapıya bağlı olduğunu gösterir [29].

Mine apatit kristallerinde bulunan flor serbest iyon halinde olmadığından plak

içerisindeki veya minedeki serbest flor iyonu konsantrasyonu normal şartlar altında bakteriyel enzim sistemlerini inhibe etmek için yeterli değildir. Bakterilerin enzimatik işlevlerinin inhibisyonu için ortamda bulunan florun iyonik halde olması gerekmektedir. Flor, başta enolaz olmak üzere fosfoglukonatoz, süksinik dehidrogenaz, fosfogliseromutaz, fosfataz, pirofosfataz,

Page 8: ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARInek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/DHFK58ET.pdfÇocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların

7

pirofosforilaz, asetil kolinesteraz, aldoz, gliseraldehit- 3 fosfat- dehidrogenaz,peroksidaz gibi glikoliz ve şeker taşınmasında yer alan birçok enzimi inhibe ederek bakterilerin asit üretimini engeller. Enolaz, glikolitik reaksiyon zincirinde şekerin taşınması için önemli olan fosfoenolpiruvat oluşumu sırasında gereklidir. Florun ortamdaki varlığı ve sitoplazmik asidifikasyonun sonucu enolaz enziminin azalması ile reaksiyonun bir sonraki aşaması olan fosfoenolpiruvatın intraselllüler düzeyini düşürmesi, fosfoenolpiruvatın şeker fosfotransferaz taşıyıcı sisteminin kapasitesini azaltmaktadır. Bu durumla birlikte hücreiçi polisakkaritler tutulması azalmaktadır [30].

Bakteri plağı pH’ı düştüğünde, mutans streptokokları ve laktobasiller gibi asidojenik

mikroorganizmaların bakteri plağı içinde varlığı oldukça fazladır. Ortamda flor bulunduğunda mutans sterptokoklarının oranı da azalmaktadır. Bu durum mutans streptokoklarının flor varlığına diğer mikroorganizmalardan daha dayanıksız olması ve florun bakteri plağı pH’ı üzerine etkisi sonucunda düşük pH’larda yaşayabilen mutans streptokoklarının ekolojik avantajının ortadan kalkması nedeni ile olmaktadır [14].

Çalışmalar, flora dirençli mutans streptokoklarının geliştiğini ortaya koymaktadır.

Farelerde yapılan çalışmalarda flora dirençli mutans streptokoklarının ilk bakteri türlerine oranla daha az asidojenik ve kariyojenik olduğu görülmektedir [31]. Flor içeren materyallerin bakterilerin gelişimini inhibe edici etkileri yapılan çalışmalarla ortaya konmuş ancak bu etkinin materyalin flor salınım süresiyle sınırlı olduğu belirtilmiştir [14].

2.5. FLUORİDLİ VERNİKLER

Fluoridli vernikler, etkin miktarda flor içermesi ve yutma riskinin az olması gibi nedenlerden dolayı, günümüzde, çocuklarda en çok kullanılan ve güvenilir olan topikal fluorid materyalleridir. Demineralizasyonu engellerler ve diş minesinin yeniden mineralizasyonu sağlarlar. Bu şekilde, diş çürümesinin ilk safhası önlenir veya tersine çevrilir. Çürük riski yüksek bireylerde yılda 4 kez, orta risk grubunda yılda 2 kez uygulanmasi önerilmektedir [16, 17,22,29].

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Uluslararası güvenilirliği olan Hastalık Kontrol ve

Koruma Merkezi (CDC) özellikle çocuklarda diş minesini güçlendirerek dişleri çürümelere karşı koruduğu bildirmekte, diş çürüğünün azaltılabilmesi için flor uygulamalarını önermektedir. Profesyonel olarak uygulanan florürlü verniklerin, 6 yaşından küçük çocuklarda dental florozis için risk faktörü olduğunu gösteren bilimsel kanıt olmadığını bildirmektedir. Konu hakkında kanıta dayalı çalışmalar incelendiğinde; 3 yaş altında, yüksek dozda sistemik alım olmadıkça florozis riskinin olmadığı görülmektedir. Amerikan Pediatrik Dişhekimleri Birliği (AAPD-American Academy of Pediatric Dentistry) ve Avrupa Pediatrik Diş hekimleri Birliği (EAPD-European Academy of Paediatric Dentistry), Amerikan Diş Hekimleri Birliği (ADA) Türk Dişhekimleri Birliği ve Türk Pedodonti Derneği topikal flor uygulamasının diş çürüğünü azaltmakta etkili olduğunu bildirmektedir. İncelenen çok sayıda bilimsel yayında da florürlü vernik uygulaması diş sağlığının korunması için önerilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü Global Ağız-Diş Sağlığı Programı çerçevesinde Afrika, Asya ve Avrupa'da florürün diş macunları, su, süt ve tuzda takviye edilmesi konusunda projeler yürütülmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün raporunda florürün yetersiz ya da aşırı miktarlarda alınmasının sağlığı olumsuz etkilediğine dikkat çekilerek yetersiz olduğunda diş çürümelerine, aşırı olduğunda da endemik florozis gibi sağlık sorunlarına yol açtığı belirtilmektedir [8,14,16,17,19].

Page 9: ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARInek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/DHFK58ET.pdfÇocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların

8

Tüm bu bilimsel veriler ışığında, çocuklara fluoridli vernik uygulamalarının profesyonel olarak diş kliniklerinde periyodik olarak yapılmasının diş çürük prevelansını azaltacagı bildirilmektedir. Verniklerin kliniklerin yanısıra bazi ülkelerde toplum sağlığı projeleri olarak okullarda da dişhekimleri tarafından uygulandığı gorülmektedir [Şekil 1].

Şekil 1: Okullarda vernik uygulaması

Fluorid vernikleri %5 sodyum florür içermekte; bu oranın ise diş macunu ve ağız

gargarasına göre oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Vernikler uygulama esnasında minedeki florür oranını %77 artırmaktadır [16].

Vernikler; flora karşı herhangi bir alerjisi olmayan çocuklarda çürük önleme ve

ortodontik tedavi esnasında ağız hijyenine destek olmak amaçlı uygulanabilmektedir. Tükürük yapısı zayıf ve ağız kuruluğu olan bireyler, el manipülasyon yeteneği gelişmemiş 7 yaş altı çocuklar, zihinsel engelli çocuklar, çürük riski yüksek bireyler gibi çürük oluşumunun engellenmesinin istendiği tüm olguların yanısıra diş taşı temizliği, diş gıcırdatması veya hatalı fırçalama sonucunda dişlerde olusan dentin hassasiyetinin giderilmesinde de kullanılmaktadır [16,17,22,29].

Fluoridli verniklerin uygulanması: Diş hekimi tarafından uygulanması yapılmadan önce

diş yüzeyleri temizlenir ve diş yüzeyine uygulanır. Vernik 30 sn ile 2 dakika arasında kendiliğinden kurur; uygulama sonrasında ve diş yüzeyinde bal mumu tabakası şeklinde tutunma sağlar ve flor buradan diş yüzeyine salınım gerçekleştirir. Flor verniğin gerçek anlamda diş yüzeyinde işlev görmesi için 6-8 saat kalması gerekir. Uygulamadan sonra 30 dakika süre içinde hiçbir şey yiyip içilmemeli, sonrasında da sert ve sıcak yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Florür vernik uygulandığı gün dişler fırçalanmamalı, ertesi gün düzenli olarak fırçalanmaya devam edilmelidir. Bu uygulama altı ayda bir hekim kontrolü ile tekrarlanmalıdır. Çocuk hastalarda tadından çekinmemeleri için firmalar tarafından içeriğine aromalar eklenmiştir[16].

Florür vernikleri süt ve sürekli dentisyonda çürük oluşumunun azaltılmasında etkili bir

yöntemdir. Florür vernik uygulamaları diğer topikal florür uygulamalarına göre daha uzun bir süre flor salınımı yaparak mine dokusunun korunmasını sağlamaktadır [9]. Duraphat (%5 NaF), Fluorprotector (%1 diflorosilan ve %0.1 F), Durafluor(%5 NaF) yaygın olarak kullanılan florid vernikleridir [10]. Yapılan çalışmalarda, floridin yavaş salınımının 6 aya kadar sürdüğü, Duraphat ve Durafluor preperatlarında salınımın en çok ilk 3 haftada olduğu, daha sonra kademeli olarak salındığı görülmüştür. Tek dozluk preperatların risk duzeyine gore yılda 2 veya 4 kez uygulanması tavsiye edilmektedir. Araştırmacılar yüksek riskli bireylerde her 90 günde bir uygulamanın ancak yeterli korumayı sağlamada etkili olabileceğini belirtmektedirler.

Page 10: ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARInek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/DHFK58ET.pdfÇocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların

9

2.6. ÇOCUKLARDA UYGULANAN VERNİ PREPRATLARI

Çocuklarda çürüklerin önlenmesinde, başlangıç mine çürüğü lezyonlarının remineralizasyonunda, dentin hassasiyeti tedavisinde kullanılabilen farklı içerikli bazı vernik prepratları aşağıda belirtilmektedir:

Duraphat Duraphat diş çürüklerin oluşumunun önlenmesinde, başlangıç mine çürüklerinin

remineralizasyonunda, ortodontik tedavilerde dişlerde oluşabilecek kalsiyum kayıplarının engellenmesinde, pit ve fissür çürüklerinin oluşmasının önlenmesinde ve dişlerde hassasiyetin giderilmesine kullanılan fluoridli verniktir.

1 ml Duraphat 50 mg/ml süspansiyon’da aktif madde olarak 22,6 mg florür’e denk gelen

50 mg sodyum florür bulunmaktadır. Yardımcı madde olarak; etanol %96, beyaz balmumu, sakarin, ahududu esansı içermektedir [Şekil 2].

Şekil 2: Duraphat Varnish (Colgate, ABD)

Duraphat 1960'lı yıllarda geliştirilmiştir; dünyada profesyonel uygulama için en yaygın

kullanılan topikal florürdür. Diş yüzeyine uygulandığında dişi bir süspansiyon filmi ile kaplar ve uygulamadan sonra diş minesinde oluşan kalsiyum florür, uzun süreli bir florür rezervuarı görevi görür. Yüksek çürük riski grubu çocuklarda yılda 4 kez, orta risk grubunda yılda 2 kez yapılması önerilmektedir.

Duraphat verniğinin uygulaması hızlı ve kolaydır. Vernik uygulamasından önce

profesyonel profilaksi gerekli değildir ve bu da uygulama süresini azaltmaktadir. Akut toksisite bildirilmemektedir [29].

Duraphat gibi florür verniklerinin, mine içindeki florür içeriğini arttırmakta ve çürüğü

önlemede etkili olduğunu göstermektedir. Verimlilik, uygulama kolaylığı ve güvenlik, florür verniklerine jel ve durulama gibi diğer topikal florür işlemlerine göre bir avantaj sağlamaktadır [31].

Page 11: ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARInek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/DHFK58ET.pdfÇocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların

10

Fluor Protector S Fluor Protector S 7700 ppm fluorid içeren homojen bir çözeltidir. Sertlestikten sonra

yaklaşık dört kat daha yüksek konsantrasyona ulaşır. Optimum akıcı özelliktedir; tadı ve kokusu hafiftir. Uygulaması kolaydır. Çoklu ya da tekli dosajlı sistemleri bulunmaktadır [30] [Şekil 3].

Şekil 3:Fluor ProtectorS (Ivoclar Vivadent,Liechtenstein)

White Varnish White Varnish fluoid iceren bir vernidir. Tek kullanımlık ambalajlarının içinde yer alan

fırçası ile dişe sürülmektedir. Dişe uygulandığında diş üzerinde 6-12 saat süre ile kalan bir tabaka oluşturmakta ve 22,600 ppm florid iyonu salınmaktadır. Tek dozluktur, hijyeniktir ve ksilitol ile tatlandırılmıştır [14] [Şekil 4].

Beyaz renkli olan White Varnish uygulandıktan sonra diş üzerinde herhangi bir leke

bırakmadığından tedavi süresince estetik problem oluşturmamaktadır. Hastalar uygulamadan hemen sonra yiyip içebilmektedir.

Şekil 4:WhiteVarnish (3M ESPE,ABD)

Page 12: ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARInek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/DHFK58ET.pdfÇocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların

11

Cervitec F Cervitec F fluorid, klorheksidin ve cetylpyridinium klorid icerir; çürük riski yüksek

gruplarda çürüğün önlenmesi, yeni başlayan lezyonların remineralizasyonu, hipersensitiv dişlerin korunması, bakteriyel aktiviteye karşı koruma gibi avantajları olan ve her yaştaki bireyler için uygun olan bir vernikdir. Florid uygulamasının ve de enfeksiyon kontrolünün tek uygulama ilr yapılabilmesini sağlar.

Neme karşı benzerlerine göre yüksek olan toleransı kolayca uygulanabilmesini sağlar.

Doğrudan uygulama protokolü, verniğin sahada, özel bakım ihtiyacı olan kişilere evde uygulanabilmesine izin verir ve diş yüzeylerinin korunmasında etkin koruma saglar. Yüksek çürük riskine karşı kombine koruma, hızlı uygulama protokolü, hastalar tarafından yüksek kabul edilebilirlik göstermektedir [20] [Şekil 5].

Şekil 5:Cervitec F (Ivoclar Vivadent,Liechtenstein)

Enamelast Enamelast %5 sodyum florür içerir ve ksilitol ile tatlandırılmıştır. Yüksek florür salımı

ve alımı yapar. Cürüğün önlenmesinde ve dental hassasiyet tedavisinde kullanılabilir, dentin tübüllerinde mekanik bir kapanma oluşturur. Yumuşak ve pütürsüz bir yapısı vardır; fark edilmeyen bir görünüme sahiptir [11] [Şekil 6].

Şekil 6: Enamelast (Ultradent,ABD)

Page 13: ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARInek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/DHFK58ET.pdfÇocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların

12

Proshield Varnish

Proshield fluorid varnish tükürük ile temas ettiğinde diş yüzeyine yapışarak 6 ila 8 saat boyunca florid salınımı yapar. ProShield Varnish tedaviden önce profilaksi uygulamaları gerektirmez ve kullanım kolaylığı avantajlarına sahiptir.

0.4 ml’lik tek dozluk paketler, her uygulamada tutarlı bir florid seviyesinin dişlere sağlanmasını garanti eder. Cürüğün önlenmesinde, hassasiyetin giderilmesinde kullanılabilir. Tek kullanımlıktır, hijyenik olarak paketlenmiştir, çapraz bulaşımları engeller ve aseptik bir ortam oluşumuna katkıda bulunarak basit ve hızlı bir kullanım sunar. Sakız tadı ve minimum yeme-içme kısıtlaması nedenleriyle yüksek hasta memnuniyeti sağlar [36] [Şekil 7].

Şekil 7:Proshield Varnish (President Dental, Almanya)

Citrine Varnish Citrine Varnish % 5 sodyum florür (22.600ppm) ve tri-kalsiyum fosfat (TCP) içeren yarı saydam, karışımsız bir formüldür. Pürüzsüz ve kremsi kıvamdadır; ksilitol içerir, gluten, aspartam veya sakarin, n-hekzan içermez. Diş yüzeyleri üzerinde ve aynı zamanda interproksimal alanlarda eşit akış sağlar. Tek doz iletim sistemi vardır; hoş tat hastanın uyumluluğunu sağlar.

Citrine yüksek florür, kalsiyum ve fosfat iyonları salar. Florürlerini hızlı bir şekilde serbest bırakan verniklerin aksine Citrine dişin florür emilimini artıran uzun süreli, sabit bir iletim sağlar. Çürük önleyici ve hassasiyet giderici olarak kullanılabilir [34] [Şekil 8].

Şekil 8: Citrine Varnish (Dharma, ABD)

Page 14: ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARInek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/DHFK58ET.pdfÇocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların

13

Prevident Varnish

Prevident varnish çürüklerin önlenmesinde, baslangıç mine çürüklerinin remineralizasyonunda ve hassasiyetin giderilmesinde kullanılması önerilen bir vernidir. 22,600 ppm fluorid içerir. Diş çürüklerini 3 ayda %32.8; 6 ayda %59.6 oranında engellediği ve remineralizasyon sürecine katkıda bulunduğu; 5000ppm flour içeren diş macununa oranla %26 daha hızlı flour dağılımı yaptığı belirtilmektedir [32] [Şekil 9].

Şekil 9: Prevident Varnish (Colgate, ABD)

Polimo Varnish PolimoVarnish %5 sodyum florür, biyoaktif cam, ksilitol içermektedir. 22.600 ppm

florid içermesi nedeniyle yüksek fluorid salınımı yapar; etkin ve uzun dönem flor salınımı sağlar ve dişlerde reminalizasyon oluşturur.Yumuşak, pürüzsüz yapıdadır; tek dozluk ambalajı ile kontaminasyon engellenir ve kullanım kolaylığına olanak verir. Fark edilmeyen görünümü ile doğal mine rengini korur, farklı aroma seçenekleri ile güzel bir tat bırakır ve optimum akıcılık sayesinde dişin tüm bölgelerine ulaşır [Şekil 10].

İçeriğindeki özel bioactive cam yapısından dolayı salınan Ca, P, Si ve Na iyonları ile

çürüklerden korur ve çok hızlı remineralizasyon etkisi sağlayarak hassasiyeti giderir. Diş yüzeyinde doğal diş yapısına benzer hidroksikarbona apatit tabakası oluşturarak çürük dişlerin tamirini sağlar. Dentin ve kök yüzey hassasiyetlerinin tedavisinde, minenin asitlere karşı direncinin yükseltilmesinde, diş çürüklerinin önlenmesinde, bleaching işleminden sonraki hassasiyetlerin tedavisinde kullanılabilir [12].

Şekil 10: Polimo Varnish (Imıcryl,Turkiye)

Page 15: ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARInek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/DHFK58ET.pdfÇocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların

14

V-Varnish V-Varnish 50 mg/ml sodyum florid içeren florür verniğidir. Ayrıca trikalsiyum fosfat

ve ksilitol içerir. Dişlere florür verme ve hassasiyeti gidermek için uygulanır [16] (Şekil 11).

Şekil 11: V-Varnish (Vericon, Kore)

Copal-F Cavıty Varnish Copal-F Cavıty Varnish, çürük önleyici ve dentin tübül örtücüsü olarak kullanılan

fluorid içeren bir vernik çeşididir. Dişte açığa çıkan dentin yüzeylerinde mükemmel koruma sağlar [22] [Şekil 12].

Şekil 12: Copal-F Cavıty Varnish (Scientific Pharmaceuticals, ABD)

Page 16: ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARInek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/DHFK58ET.pdfÇocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların

15

Secura Varnish Secura Varnish renksiz, kendi kendine sertleşen dentin yüzeyin örtücülüğünde

kullanılan cam iyonomer esaslı bir vernik ve hassasiyet gidericidir. Securafil, Silvercem veya diğer simanlar gibi iyi bir örtücülüğe sahiptir [13] [Şekil 14].

Şekil 14: Secura Varnish (WP Dental, Almanya)

Cervitec Plus

1% klorheksidin ve 1% timol içerir. Geliştirilmiş vernik yapısı sayesinde Cervitec Plus diş yüzeyine daha iyi bağlanır ve ağız sıvılarından etkilenmez [24] [Şekil 15].

Şekil 15 : Cervitec Plus (Ivoclar Vivadent, Liechtenstein)

Page 17: ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARInek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/DHFK58ET.pdfÇocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların

16

Enamel Pro Varnish

Enamel Pro Varnish amorf kalsiyum fosfat ve fluorid iceren bir verniktir; çürükleri önlemede ve hassasiyeti gidermek için kullanılır. Mine ve dentin’de remineralizasyon etkisi vardır. Rengi saydamdır; 2 saniyede sürüldüğü dişin yüzeyinde kendi kendine donar [38] [Şekil 16].

Şekil 16: Enamel Pro Varnish (Premier, ABD)

MI varnish

MI varnish kazein fosfopeptidler ve amorf kalsiyum fosfat (CPP-ACP) içermektedir. Kazein fosfopeptidler (CPP) doğal olarak süt kazeininde oluşur; MI Varnish'de bulunan amorf kalsiyum fosfat (ACP) de kalsiyum ve fosfat kaynağıdır [Şekil 17].

Ağız boşluğunda CPP; diş, dentin, oral mukoza ve biyofilm gibi oral yüzeylere bağlanır.

Kalsiyum ve fosfat iyonları sağlıklı dişler için yapı taşlarıdır. Varnish, tükürükte biyoyararlanabilir kalsiyum ve fosfat iyonları sağlar; minenin asite olan direncini ve tükürük fluorür seviyelerini arttırır. Bu vernik çesidi diğer florür verniklerden daha uzun süre dişlerde kalır ve ağız boşluğunda serbest bırakılan florür ve kalsiyumu yüksek oranda içerir.

MI Varnish diş çürüğünü önlemenin yanısıra molar kesici hipomineralizasyonu (MIH),

profesyonel mekanik diş temizlenmesinden sonra, oklüzal aşınma gibi klinik durumlar sonrası oluşan aşırı duyarlılığı önlemek amacı ile de kullanılabilmektedir.

MI Varnish, kalsiyum ve fosfat iyonlarının sağladığı destekle birlikte güçlü bir doz

florür içerir; başlangıçta yüksek florür salınımı yapar. Diş hassasiyetini en aza indirerek diş minesini kuvvetlendirir. Nötr pH 6,6 değeri dişe minesinin asit direncini artırır ve mineral kaybını önler. Dentin tübüllerine nüfuz eder ve etkili bir şekilde onları tıkar. Tükürükle temas ettiğinde koyulaşmaz veya topaklaşmaz. Doğal renge ve doğal bir yarı saydamlığa sahiptir [26].

Şekil 17 : MI Varnish (GC, Japonya)

Page 18: ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARInek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/DHFK58ET.pdfÇocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların

17

2.7. KONU İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR

Profesyonel olarak uygulanan topikal fluorid ajanların uygulama sıklığı hastanın çürük risk düzeyine bağlıdır ve yüksek çürük riski olan çocuklarda yida 4 kez, orta risk grubu çocuklarda yılda 2 kez uygulanması önerilmektedir. Fluorid verniklerin uygulanmasının fluoridli jel uygulamalarına göre daha kolay olduğu ve florürün yutulma riskinin az olduğu vurgulanmaktadır. Uygulanmadan önce bir temizlik veya profilaksinin gerekli olmadığı öne sürülmektedir. Uygun şekilde kullanıldığında, profesyonel olarak uygulanan topikal fluoridli ajanların yüksek riskli popülasyonlarda çürük riskini azaltmada güvenli ve etkili bir yol olduğu bildirilmektedir [33].

İlkokullarda 7- 8 yaş grubu çocuklarda gerçekleştirilen bir çalışmada, fluorid verniğinin

(22.600 ppm) her yıl 3 kez olmak üzere 3 yıl süre ile uygulanmasının birinci molarlarda çürük oluşumuna etkisi kontrol grubu ile karşılaştıtılmalı olarak incelenmişdir. 95 okulda 1473 çocuk deney grubu ve 1494 çocuk ise kontrol grubu olarak 36 ay süre ile takip edilmiştir. DMF artışı deney ve kontrol grubunda sırasıyla 0.65 (SD 2.15) ve 0.67 (SD 2.10) olarak saptanmış; gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark oluşmadığı bildirilmiştir [15].

Okul öncesi 1-4 yaş grubu çocuklarda 6 aylık aralıklarla fluorid verni uygulanmasının

değerlendirildiği bir çalışmada, 89 deney, 92 kontrol grubu çocuklara fluorid verni ya da plasebo verniği uygulanmış ve 24 ay süre ile takip edilmiştir. Çocuklar çalışma süresince fluoridli diş macunu kullanmışlar ve fluoridli su tüketmişlerdir. Başlangıçta, katılımcıların ortalama yaşı 2.4 (SD 0.9) ve ortalama dmfs 0.8 (SD 1.9) olarak kaydedilmiştir. Fluorid verni grubundaki toplam 32 çocuk (% 35,9) ve placebo grubundaki 43 çocukda (% 46,7) yeni dentin çürük lezyonları saptandığı belirtilmiştir. Deney ve kontrol grupları arasındaki ortalama çürük artış farkları d2 (kavitasyon oluşmuş mine) seviyesinde -0.8 (% 95 CI: -2.0 ila 0.4) ve d3 (dentin) seviyesinde -0.7 (% 95 CI: -1.9 ila 0.4) olarak belirtilmiş; yılda iki kez profesyonel fluorid verni uygulamasının çürük insidansında anlamlı bir azalmaya neden olmadığı öne sürülmüştür [36].

Duraphatın etkinliğinin incelendiği bir meta analiz çalışmasında, sekiz araştırma

değerlendirilmiş ve Duraphat uygulaması ile 6 ayda diş çürüklerinde ortalama %38 azalma olduğu, Duraphat’in bebeklerin (ortalama 1,8 yaş) sağlıklı olan süt dişlerinde 12- 24 ayda diş çürüklerini anlamlı derecede azalttığı bildirilmiştir [28].

Okul öncesi 2-5 yaş grubu toplam 328 çocukda 24 ay süresince, gözetimli diş

fırçalamaya ek olarak bir fluorid verniğinin (% 0.9 diflurosilan) ağız sağlığının geliştirilmesine ve çürük önlenmesine olan etkileri placebo grubu ile karşılaştırılmalı olarak incelendiği bir araştırmada, çocuklara 1000ppm florür diş macunu ile gözetimli diş fırçalamaya ek olarak yılda 2 kez fluorid vernik uygulamaları gerceklestirilmiştir. Tüm çocuklar günde bir kez gözetimli diş fırçalamaya katılmış ve yılda iki kez hijyen önerileri ile ağız sağlığı eğitimi almıştır. Çalışma sonucunda, deney grubunda 1 ve 2 yılda placebo grubuna göre çürük prevalansı artışında anlamlı bir fark görülmedigi; ikinci yılda yeni kavitasyon oluşmuş mine lezyonlarının azaldığı, ancak azalmanın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı belirtilmiştir. Sonuç olarak, okul öncesi çocuklarda 1000 ppm florür diş macunu ile diş fırçalamaya ek olarak yılda iki kez florür vernik uygulamasının anlamlı derecede çürük önleyici faydalar göstermediği öne sürülmüştür. Okul öncesi çocuklarda yüksek çürük riski olabildiği; bu nedenle günlük 1000 ppm fluoridli diş macunu kullanılmasının toplumlarda diş çürüğünü önlemede olumlu sonuçlar göstereceği vurgulanmıştır. Fluorid verniğinin yüksek çürük riski görülen 6-11 yaş grubu çocukların sürekli molar dişlerinde çürüklerin önlenmesi üzerine etkisinin 6 ay süre ile kontrol grubu ile

Page 19: ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARInek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/DHFK58ET.pdfÇocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların

18

karşılaştırılmasının amaçlandığı bir klinik çalışmada, 105 çocuğun 117 dişine fluoridli vernik olan Duraphat uygulanmıştır. Çalışma sonucunda, verni grubunda 3. ve 6. ayda kalıcı molar dişlerde sırası ile % 79 ve % 77.5 çürük azalması gözlendiği; deney ve kontrol grupları arasında çürük ilerlemesi açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar saptandığı, bu nedenle fluoridli verniklerin çürüklerin önlenmesinde kullanılacak etkili ajanlar olduğu bildirilmiştir [17].

Fluorid preperatları ve vernikleri kullanmanın kariostatik etkinliği, özellikle orta ve

yüksek çürük riski olan çocuklarda gözetim altındaki okul tabanlı programlarda gösterilmiştir. Florür vernikleri geleneksel topikal florür uygulamasına karşın geliştirilmiştir ve günümüzde klinik uygulamada kabul gören prepratlardır. Beyaz opak lezyon alanlarının yılda 2 kez vernik uygulanan bölgelerinde %30-50’lik bir azalma olduğunu, uygulama yapılmayan bölgelerin demineralizasyonda ise %32’lik bir artış olduğu; ortodontik tedavi gören hastalarda fluorid uygulamaları ile mine demineralizasyonunda %44,3 azalma gozlenmistir. Toplumlarda lokal fluorid uygulamaları, fluoridli diş macunları, tabletler veya verniklerin kombinasyonlarını içeren bireysel fluorid tedavilerinin uygulanmasının diş çürüğü sıklığını azalttığı vurgulanmaktadır. Klinik etkilerin özellikle yüksek çürük risk gruplarında esas olarak uygulama sıklığına bağlı olduğu öne sürülmektedir. Maliyet-fayda etkisi yüksektir, ancak düzenli diş ziyaretleri ile birlikte etkinlik arttırılabilmektedir. Toksikolojik olarak, fluorid preperatlarının üretici firma talimatlarina uygun olarak kullanıldığında güvenli olduğu belirtilmektedir [16,19].

Kalsiyum gliserofosfat (CaGP) içeren fluorid verniklerinin diş minesi yüzey mikro

sertliğine etkisinin incelendiği bir çalışmada, 108 mine örneği 6 gruba ayrılmış; gruplara Duraphat (% 2.26 NaF); Duofluorid (% 5.63 NaF / CaF2); deneysel vernik 1 (% 1 CaGP / 5.63 NaF / CaF2); deneysel vernik 2 (% 5 CaGP /% 5.63 NaF / CaF2), vernik yok, baz vernik (aktif bileşen yok) uygulanmıştır. Örneklere 3 gün boyunca günde bir kez sıklıkla demineralizasyon (90 s; sitrik asit, pH=3.6) ve remineralizasyon (4 saat) uygulanarak mine yüzeylerinin mikro sertliğindeki değişiklik ölçülmüştür. Sonuç olarak, Duraphat grubunda daha az sertlik kaybının görüldüğü; CaGP içeren vernikler ile diğer vernikler arasında anlamlı fark gözlenmediği belirtilmiştir. Fluorid verniklerine CaGP ilavesinin mine erozyonuna karşı korunmayı arttırmadığı öne sürülmüştür [27].

Koruyucu diş hekimliği programlarının başarılı bir şekilde uygulanması, hastanın

uyumuna bağlı olduğu; bireye özgün olarak yapılan programda hatırlama randevularının, ağız hijyeni ile ilgili önerilerin ve diyet kontrolü eğitiminin önem taşıdığı vurgulanmaktadır. Hastanın çürük risk düzeyi tüm tedavi kararlarını belirlemeli; düşük riskli hastalar için randevular arasındaki süre uzatılabilirken, yüksek riskli hastaların en az üç ayda bir kontrol edilmesi gerektiği belirtilmektedir. Hasta yüksek risk seviyesinden düşük risk seviyesine geçtiğinde hatırlama randevuları uzatılabilir ve daha konservatif önleme tedavileri uygulanabilir. Karyojenik bakterileri olan yüksek riskli hastaların yeterince tedavi edilmesini sağlamak için periyodik olarak klorheksidin uygulamasının ve aşırı düşük tükürük akış oranlarına sahip hastalar için kombine klorheksidin ve florür uygulaması gerekebileceği öne sürülmektedir. Florür verniği, topikal florür jeli kadar etkili ve daha güvenlidir. Bu nedenle, önemli bir floroz riski olmadan daha sık uygulamaya izin verilir. Uzun bir tedavi süresince, koruyucu diş hekimliği seçeneğinin maliyeti, diş restorasyonlarının yerleştirilmesi ve değiştirilmesi maliyetinden daha düşüktür [35].

Page 20: ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARInek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/DHFK58ET.pdfÇocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların

19

Fluorid verniği uygulaması hızlı ve kolaydır. Verniğin dişleri temizledikten hemen sonra uygulanmasını ve vernik uygulandıktan sonra (tercihen en az 10 saat) mümkün olduğunca uzun süre korunmasını sağlamak için çaba gösterilmelidir. Fluorid verniğinin aktif bileşeni genellikle %5 sodyum florürdür (22.600 ppm florür). Çalışmalar, topikal fluorid uygulamasından sonra diş yüzeyinde çözünmeyen kalsiyum florür globüllerinin oluştuğunu; bu globüllerin uzun bir süre ağızda florür rezervuarı görevi gördüğünü göstermiştir. Sistematik incelemeler, diş çürüğünün önlenmesinde florür verniğinin etkinliğine ilişkin kanıtları doğrulamaktadır. Sodyum florür verniği çürük gelişimini önlemek, erken mine çürüklerini ve hatta dentin çürüklerini remineralize edilmesinde, diş hassasiyetini giderilmesinde kullanılması önerilmektedir. Yan etkileri veya komplikasyonları nadirdir. Çalışmalar, fluorid verniğinin küçük çocuklar için güvenli olduğunu ve diş florozu riskinin minimum olduğunu göstermektedir. Uygulamasının basitliği, diş kliniklerinde ve sosyal diş hizmetlerinde, özellikle küçük çocuklarda ve diğer özel hasta gruplarında kullanılmasına olanak tanır [37,38, 39].

Duraphat verniği ve APF jelini karşılaştıran çalışmada Duraphat verniğinin APF jeline

eşit ya da daha etkili olduğu; yılda iki kez Duraphat uygulamasının karşılaştırılabilir sonuçlar sağlayabileceği öne sürülmüştür [31]. Fissür örtücü ile verniğin karşılaştırıldığı bir çalışmada; yüksek çürük riski olan çocuklarda fluorid vernikleri ve fissür örtücülerin klinik etkinliği 36 ay süre ile incelenmiş; yılda iki kez fluoridli verni uygulaması ve fissür örtücülerin uygulanması arasında anlamlı fark olmadığı, fluoridli verniklerin maliyet açısından ise daha uygun olduğu bildirilmiştir [37].

Fluorid verniklerinin remineralize etkisinin incelenmesi amacı ile gerçekleştirilen bir çalışmada, Enamelast, Duraphat ve Clinpro Beyaz Vernik yapay mine lezyonları üzerine her 6 günde bir uygulanmış; lezyonlar yüzeysel ve kesitsel mikro sertlik ölçümleri ve polarize ışık mikroskobu ile analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda, mine yüzey remineralizasyonda artma olduğu; Enamelast ve Duraphat gruplarında Clinpro ve kontrol gruplarına göre anlamlı derecede daha yüksek mine mikro sertlik değerleri saptandığı belirtilmiştir. Kesitsel mikro sertlik düzeylerinde ise anlamlı bir fark gözlenmediği; Enamelast ve Duraphat verniklerinin mine yüzey remineralizasyonunu arttırdığı, ancak yüzey altı lezyon gövdesini remineralize edemediği öne sürülmüştür [41].

Reçete edilen pediatrik şurupların sıklıkla kullanımından etkilenen diş minesine MI Varnish uygulanarak mikro sertlikteki değişimi değerlendirmenin amaçlandığı bir çalışmada farklı pediatrik şurupların (Ibugesic Plus, Novamox, Becozinc H) ve distile suyun (kontrol grubu) diş minesinin mikro sertligine etkileri incelenmistir. MI Vernik ile kaplanan diş minesi örneklerine şuruplar günde üç kez 1 dakika boyunca uygulanmış ve mikro sertlikteki değişiklikler 3, 5, 7 ve 14. günlerde Vickers sertlik test cihazı kullanılarak değerlendirilmiştir. Sonuç olarak 3, 5, 7 ve 14. günlerde tüm şurup gruplarında (p <0.001) mikro sertlikte anlamlı bir azalma olduğu; diş minesinde en az etkinin Novamox şurubu ve kontrol grubunda, en fazla aşındırıcı etkinin ise Becozinc H şurubu ile saptandığı belirtilmiştir. Sonuç olarak, MI Vernik’in mine mikro sertliğinde anlamlı bir farklılık oluşturmadığı öne sürülmüştür [42].

Gümüş diamin fluorid ve gümüş nitratın ve NaF vernik uygulamasının çürük önlemede

etkili oldugu belirtilmektedir (36,43). 3-4 yaş grubu 1070 çocuğa 6 aylık aralıklarla 30 aylık bir sürede %38 gümüş diamin florür ya da % 25 AgN03 çözeltisi ve ardından % 5 NaF vernik uygulanmasının erken çocukluk çürüklerini engellemedeki etkinliğinin araştırıldığı bir çalışmada, AgN03 / NaF’in daha düşük konsantrasyonlarda gümüş ve florür içermesi, düşük maliyetli olması nedenleri ile küçük çocuklarda çürük önlenmesinde kullanımının daha uygun olacağı belirtilmiştir [43].

Page 21: ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARInek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/DHFK58ET.pdfÇocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların

20

3. SONUÇ

Dünyada en sık görülen kronik hastalık olarak bildirilen diş çürüklerin önlenmesi ve kaviteleşmemiş çürük lezyonların remineralize edilmesinde topikal ajanların uygulanmasının büyük önem taşıdığı görülmektedir.

Çocuklarda günümüzde diş çürüklerin önlenmesi amacı ile uygulanacak koruyucu önlemlerin bireye özgün olarak planlanması; baslangıç mine çürüklerinin restoratif yöntemler yerine girişimsel olmayan yaklaşımlar ile tedavi edilerek diş yapısının güçlendirilmesi gerekliligi vurgulanmaktadır. Çürük riskinin belirlenmesi, çürük riskine göre topikal uygulamaların planlanması, başlangıç mine çürüklerinin modern tanı yöntemleri ile erken dönemde saptanması koruyucu dişhekimliğinde önem taşıyan faktörler olarak belirtilmektedir.

Vernikler; uygulamadaki kolaylığı, etkisinin yavaş ve uzun süreli olması, yutma riskinin az olması gibi özellikleri nedenleri ile çocuk diş hekimliğinde en çok tercih edilen topikal ajanlar olarak tanımlanmaktadır.

Diş çürüklerin önlenmesinde ve başlangıç mine çürüğü lezyonlarının remineralizasyonunda en çok fluorid içerikli verniklerin uygulandığı gözlenmektedir. Yüksek konsantrasyonlu fluoridli verniklerin uygulanması ile diş yüzeyinde bir kalsiyum fluorid rezervi oluşmakta; düşük pH koşullarında çözünen fluorid diş yapısını remineralize ederek güçlendirmektedir. Fluoridli verniklerin yüksek risk grubu çocuklarda yılda 4 kez, orta risk grubu çocuklarda yılda 2 kez uygulanması önerilmektedir. Ayrıca fluorid bazlı sistemlere eklenen diğer ajanların da fluoridin etkinliğini arttırdığı belirtilmektedir.

Topikal fluoridlerin yanı sıra antikaryojenik özelliklere sahip değişik formülasyonlarda kalsiyum ve fosfat içeren verniklerin de kullanıldığı bildirilmektedir. Yüksek kalsiyum ve fosfat iyonu içeren ve bir süt protein türevi olan CPP-ACP ve CPP-ACFP gibi ajanların mine demineralizasyonunu azalttığı, remineralizasyonu teşvik ettigi gösterilmiştir.Verniklerin diş çürüğünün önlenmesinde, baslangıç mine çürüklerinin remineralizasyonda uygulanmasının yanısıra hassasiyet tedavisinde de başarı ile kullanılabilmektedir.

Sonuç olarak; vernikler diş sağlığının korunmasında başarı ile kullanılabilecek ajanlardır. Çocuklarda erken çocukluk çağı döneminden itibaren çocuğun yaşı, çürük risk düzeyleri ve protokollere göre doğru ve periyodik olarak uygulandığında diş çürüklerinin önlenebildiği ve remineralizasyonun gerçekleşebildiği görülmektedir. Topikal ajan uygulamalarının yanısıra çocuklara ağız hijyeni ve sağlıklı diyet alışkanlıklarına ilişkin ağız diş sağlığı eğitimlerinin verilmesi diş sağlığının korunmasında önem taşımaktadır.

Page 22: ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARInek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/DHFK58ET.pdfÇocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların

21

4. KAYNAKÇA

1-Küçükeşmen Ç, Sönmez H. Diş hekimliğinde florun, insan vücudu ve dişler üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi. S.D.Ü. Tıp Fak. Derg. 2008;15(3): 43-53.

2-Hargreaves JA. The level and timing of systemic exposure to fluoride with respect to caries resistance. J Dent Res. 1992;71(5): 1244-48.

3-Gjorgievska E, Nicholson J. Ion migration from fluoride-releasing dental restorative materials into dental hard tissues. J Mater Sci Mater Med 2012; 23:1811-1821.

4-Han L ,Okamoto A , Fukushima M , Okıjı T. Evaluation of a new fluorid ereleasing one-step adhesive. Dental Materials Journal 2006;25(3):509-515.

5-Ahiropoulos V, Helvatjoglu-Antoniades M, Papadogiannis Y. In vitro fluoride uptake by bovine enamel from aesthetic restorative materials. Int J Paediatr Dent. 2008;18(4): 291-9.

6-Tezel H, Demirci T, Köse T. Cam iyonomer simana komşu minenin demineralizasyona direncinin in vitro olarak karşılaştırılması. EÜ Dişhek Fak Derg. 2001;22:53-58.

7- Nygaard Östby B., Mörch T., Hals E. A method for caries production on selected tooth surfaces in vivo-employed in a preliminary study of the caries-inhibiting effect on topically applied agents. Acta Odontol Scand 1957;10: 357-363.

8- Arends J, Lodding A, Petersson LG. Fluoride uptake in enamel. In vitro comparison of topical agents. Caries Res.1980;14: 403-413.

9-Eisen J, Le Compte EJ. A comparison of oral fluoride retention following topical treatments with APF gels of varying viscosities. Pediatric Dent. 1985;7:175-179.

10-Hodge H, Smith F. 1981, Disorders of mineral metabolism, Academic Press, Boston 439-483.

11- Suarez-Almazor ME, Flowerdew G, Saunders LD, Soskolne CL, Russell AS. The fluoridation of drinking water and hip fracture hospitalization rates in two Canadian communities. Am J Public Health, 1993;83: 689-693.

12-Fabien V, Obry-Musset A. Caries prevalence and salt fluoridation among 9-Year-old schoolchildren in Strasbourg, France. Community Dent Oral Epidemiol. 1996;24: 408-411.

13- Sjogren K, Lingstrom P, Lundberg AB, Birkhed D. Salivary fluoride concentration and plaque Ph after using a fluoride-containing chewing gum. Caries Res. 1997;31: 366-372.

14- Seppa L, Karkkainen S, Hausen H. Caries Trends 1992-1998 In two low- fluoride Finnish towns formerly with and without fluoridation. Caries Res. 2000;34: 462-468.

15-Ardenghi TM, Sheiham A, Marcenes W, Oliveira LB, Bönecker M. Maxillary anterior caries as a predictor of posterior caries in the primary dentition in preschool Brazilian children. J Dent Child. 2008;75(3): 215-21.

16- Murray JJ, Naylor MN. Fluorides and dental caries. Oxford University Press, Oxford, 1996: 32-67.

17-Cury JA, Tenuta LM. Enamel remineralization: Controlling the caries disease or treating early caries lesions? Braz Oral Res. 2009;23(1): 23-30.

Page 23: ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARInek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/DHFK58ET.pdfÇocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların

22

18- Hellwig E, Lussi A. What is the optimum fluoride concentration needed for the remineralization process? Caries Res. 2001;35(1): 57-59.

19- Fabien V, Obry-Musset AM, Hedelin G, Cahen PM. Caries prevalence and salt fluoridation among 9-year-old schoolchildren in Strasbourg, France. Community Dent Oral Epidemiol. 1996;24: 408-411.

20- Peterson LG, Arvidsson I, Lynch E, Engstrom K, Twetman S. Fluoride concentrations in saliva and dental plaque in young children after intake of fluoridated milk. Caries Res. 2002;36: 40-43.

21- Irigoyen ME, Sanchez-Hinojosa G. Changes in dental caries prevalence in 12-year-old students in the state of Mexico after 9 years of salt fluoridation. Caries Res. 2000;34: 303-307.

22- Swan E. Dietary fluoride supplement protocol for the new millennium. J Can Dent Assoc. 2000;66: 362-363.

23- Estupinan-Day SR, Baez R, Horowitz H, Warpeha R, Sutherland B, Thamer M. Salt fluoridation and dental caries in Jamaica. Community Dent Oral Epidemiol. 2001;29: 247-252.

24- Meyer-Lueckel H, Satzinger T, Kielbassa AM. Caries prevalence among 6- to 16-year-old students in Jamaica 12 years after the introduction of salt fluoridation. Caries Res. 2001;36: 170-173.

25- Shellis RP, Featherstone JD, Lussi A. Understanding the chemistry of dental erosion. Monogr Oral Sci. 2014;25: 163–179.

26- Bruun C, Givskov H. Calcium fluoride formation in enamel from semi or low concentrated F agents in vitro. Caries Res. 1993;27:96-99.

27- Lussi A, Megert B. Eggenberger D, Jaeggi T. Impact of different toothpastes on the prevention of erosion. Caries Res.2008;42(1):62–67.

28- Dawes C, Jenkins G.N, Hardwick J.L. Leach S.A. The relation between the fluoride concentrations in the dental plaque and in drinking water. Br Dent J.1965;119: 164-167.

29- Seppä L. Efficacy and safety of fluoride varnishes. Compend Contin Educ Dent 1999; 20:18–26.

30- Hamilton J.R., Bowden G.H.W. Fluoride effects on oral bacteria. Fluoride in dentistry, 2nd Edition, Munksgaard, Copenhagen. 1996;13: 230-251.

31- Tansu Ş. Erzurum'da ilköğretim cağındaki cocuklarda diş cürüğü, etkili faktörleri ve tavsiyeler, 1974, Atatürk Üniv. Diş Hek. Fak. Yayınları, Erzurum.

32- Craig G.C. Fluorides and the prevention of dental decay. A statement from the representive board of the British Dental Association. Br Dent J 2000;12: 654-656.

33- Li SH, Kingman A, Forthofer R, Swango P. Comparison of tooth surface-specific dental caries attack patterns in US schoolchildren from two national surveys. J Dent Res. 1993;72: 1398–1405.

34- Hargreaves JA. The level and timing of systemic exposure to fluoride with respect to caries resistance. J Dent Res.1992;71(5): 1244-48.

Page 24: ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARInek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/DHFK58ET.pdfÇocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların

23

35- Anusavice KJ. Chlorhexidine, fluoride varnish and xylitol chewing gum: underutilized preventive therapies? Gen Dent. 1998;46:34-8.

36. Yu OY, Mei ML, Zhao IS, Li QL, Lo EC, Chu CH. Remineralisation of enamel with silver diamine fluoride and sodium fluoride. Dent Mater. 2018;34(12):e344-e352.

37- Deery Cl. Fissure seal or fluoride varnish? Evid Based Dent. 2016;17: 77-78.

38-Turssi CP, Kantovitz KR. Remineralizing effect of commercial fluoride varnishes on artificial enamel lesions. Braz Oral Res. 2019; 27;33:20-44.

39- Chestnutt IG, Hutchings S, Playle R. Seal or Varnish? A randomised controlled trial to determine the relative cost and effectiveness of pit and fissure sealant and fluoride varnish in preventing dental decay. Health Technol Assess. 2017;21(21):1-256. 40- Cury JA, Tenuta LM. Enamel remineralization: controlling the caries disease or treating early caries lesions? Braz Oral Res.2009;23:23-30.

41. Godoi FA ,Carlos NR, Bridi EC, Amaral FLBD, França FMG, Turssi CP, Kantovitz KR, Basting RT. Remineralizing effect of commercial fluoride varnishes on artificial enamel lesionsBraz Oral Res. 2019 May 27;33:e044.

42. Maurya A, Shashikiran ND, Gaonkar N, Gugawad S, Taur S, Hadakar S, Chaudhari P. Evaluation of Change in Microhardness by Application of MI Varnish on Primary Tooth Enamel, Affected by Use of Frequently Prescribed Paediatric Syrups: An In Vitro Study. Cureus. 2020 Jan 1;12(1):e6533.

43.Chu CH, Gao SS, Li SK, Wong MC, Lo EC. The effectiveness of the biannual application of silver nitrate solution followed by sodium fluoride varnish in arresting early childhood caries in preschool children: study protocol for a randomised controlled trial. Trials. 2015 25;16:426.

Page 25: ÇOCUKLARDA VERNİK UYGULAMALARInek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/DHFK58ET.pdfÇocuklarda vernik uygulanmasından önce diş çürüğü risk faktörlerinin analiz edilmesi, uygulamaların

24

5. ÖZGEÇMİŞ

21.12.1995 İstanbul doğumluyum. 2001-2009 ilk ve ortaokulumu Avcılar Ömer Seyfettin İ.Ö.O’ da tamamladım. 2009-2013 yılları arasındaki lise öğrenimimi Özel Başakşehir Burç Lisesi’nde tamamladım. 2014 senesinde giriş yaptığım İstanbul Üniversitesi Diş hekimliği bölümünde halen eğitim görmekteyim.