286

Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 1/285

Page 2: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 2/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

2

MUHAMMED MUSTAFA

ALEYHİSSELÂM 2

 AHMED HULÛSİ 

Page 3: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 3/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

Seni âlemlere Rahmet olarak irsâl ettik.

SORU İLMİN YARISIDIR. 

Hz.Muhammed (a.s.)

Şehadet ederim ki Tanrı yoktur 

Yalnıza ALLAH vardır… 

Şehadet ederim ki kesinlikle

MUHAMMED MUSTAFA Aleyhisselâm

Abdullah, Rasûlullah ve Hatemünnebiyyindir. 

AHMED HULÛSİ 

Page 4: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 4/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

4

AMBARGONUN KALDIRILMASI İÇİN

HAREKETLER 

Büyük bir kısım Kureyş'li müşriklerin yürüttükleri bu hareketkarşısında azınlıkta kalan diğer kısım pek ses çıkartamıyordu..

Nihâyet günün birinde Hişam bin Arm harekete geçti vedoğruca Zuheyr'in yanına giderek ona sordu:

- Ya Zuheyr, sen ne biçim adamsın ki, dayılarına karşı yapılanbu hareketlere tahammül edebiliyorsun?.. Onların aç - açıktabırakılmasına göz yumabiliyorsun?.. Onlar bu halde olduğuhalde sen rahatına bakıp, hayatını refah içinde

sürdürebiliyorsun? Seni dayınlar aleyhinde bir anlaşmaimzalaman için Ebu Cehil'in davetine, icâbet ediyorsun!.

Halbuki sen Ebu Cehil'i kendi dayıları aleyhine böyle bir şeyedavet etse idin, acaba o bunu kabul eder miydi?.. And olsun kietmezdi.. Bilâkis seninle alay edip dönerdi.. Öyle ise sen nediye susup oturuyorsun?." 

Zuheyr bu sözler karşısında bir zaman ne söyleyeceğinibilemeden susup kaldı.. Sonra Hişam'a hak vererek sordu:

- Ya Hişam; ben tek başıma bir adamım.. Tek başıma gelsem

Page 5: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 5/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

ne yapabilirim ki?.. Yanımda birileri daha olsa, elbette bu

anlaşmayı bozmak için bir teşebbüse girişirdim.. Hişam busuale rahatlıkla cevap verdi:

- İşte o adam hazır!..

- Kim o bulduğun adam?..

- Ben!.. 

Pek yeterli gelmedi bu sayı Zuheyr'e ve istedi bir kişi daha: 

- O halde bir üçüncü kişi daha bul!.. 

Hişam bunun üzerine kalkıp kendisine yakın olduğunu bildiğiMu'tım bin Adyy'e gitti ve ona şöyle hitâbetti: 

-Ya Mut'ım, şu bir kısım Kureyş'linin sözüne bakarak nasıl

oluyor da Abdi Menaf oğullarından iki batın ailenin gözününönünde helâk edilmesine göz yumuyorsun, şaşıyorum sana!.. 

Yemin ederim ki ben şahsen imkân bulsam hemen feshederim bu anlaşmayı... 

- İyi ama ben tek başıma ne yapabilirim ki?.. Bir kişi dahaolsa?.. Hişam hemen atıldı : 

- İşte ben varım ya!.. Mut'ım pek yeterli bulmadı iki kişiyi: 

-Sen bir üçüncü adam daha bul..? Hişam derhal üçüncü ismide ortaya attı.. 

- Zuheyr bin ebi Umeyye!.. O da bizimle beraber düşünüyor..Mut'ımin gene aklı yatmamıştı pek.. 

- Bir dördüncü kişi daha bulamaz mısın bize?..

Hişam bundan sonra kalkıp doğruca Ebul Bahteri'nin yanınavardı; öncekilere söylediklerini ona da tekrarladı ve

Page 6: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 6/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

6

arkadaşından sordu: 

-Şimdi sen bu işe razı mısın?.. Ebul Bahteri de ötekilerinsormuş olduğu sual ile karşılık verdi: 

- Bu iş bir iki kişi ile olmaz.. Başka adamlar da katılıyor mubize?.. Hişam saydı katılanları.. 

Bundan sonra o gece bir yerde toplanıp ne yapacaklarınıkararlaştırdılar.. Ertesi günü de ayrı ayrı Kureyş'in toplantıyerine geldiler.. İçlerinden bilhassa Zuheyr son derece iyi birşekilde giyinmiş, ve son derece ağır ve kendisini saydıracakşekilde hareket ediyordu.. 

Evvelâ Kâbe'yi yedi kere tavaf etti.. Sonra da yanlarına geldive ağır bir şekilde konuşmaya başladı : 

- Ey Mekke'liler.. Biz, en iyi bir şekilde giyinip, yiyip içerken,öte yanda bazı yakınlarımızı bir kaç basit meseleden dolayıdarlık ve sefâlet içinde kıvrandıralım; onlara etmedik azaplarıbırakmayalım; her türlü alış verişten mahrum bırakalım, buasla olacak şey değildir!.. 

Her birimizin uzaktan yakından akrabası olan o kişilerleakrabalık bağlarını koparmakta olan o zulüm ifadesi olan sayfa

yırtılmadıkça, asla ben de aranızda oturmayacağım .. Böylecebilesiniz!.. 

Asabi bir halde Zubeyr'in bu konuşmasını takipeden Ebu Cehilnihâyet dayanamayarak patladı: 

- Yalancının birisin işte!.. Asla o anlaşmayı yırtamazsın işte!.. 

O sırada Zem'a söze karıştı ve Ebu Cehil'e cevap verdi: 

-Esas yalancı ve düzenbaz sensin!.. Zaten biz o anlaşmanınyazılmasına katılmamış ve tasvip etmemiştik.. 

Page 7: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 7/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

Derken Ebül Bahteri de söze karıştı: 

-Zem'a doğru söylüyor!.. Biz katiyyen o anlaşmayıimzalamadık ve hatta tasvip dahi etmedik.. 

Mut'ım de onların sözlerini tamamladı diğer köşeden: 

-Andolsun ki ikiniz de doğru konuşuyorsunuz!.. Kim kidediklerinizin aksini iddia eder, o da yalancının ta kendisidir..

Biz o sahifede yazılı olanlardan Allah'a sığınırız .. Bunlardan sonra Hişam'da aynı şekilde söze karışınca, EbuCehil diyecek söz bulamadı.. Ve şöyle konuştu:

-Siz aranızda anlaşmışsınız.. Bu işe evvelden karar vermişsiniz..Ve bundan sonra yerinden kalkıp gitti.. 

Bunun üzerine Mut'ım bin Adiyy yerinden kalktı, Kâbe'ye gidip

orada yenisi yazılmış bulunan anlaşmayı aldı ve oradakileringözü önünde parçaladı... Sonra da bu beş kişi evlerine dönüpkılıçlarını kuşandılar ve müslümanların muhasara altındatutulduğu mahalleye gittiler.. İçerde bir çeşit hapis tutulanlarıçıkartıp herkesi yerli yerine bıraktılar.. 

Böylece tam üç seneye yakın bir zaman alan bu korkunç çileli

muhasara sona ermiş oldu... İşte Efendimiz Aleyhisselâm ile Hazreti Hatice'tül Kübravalidemizin servetinin çok büyük bir kısmı, bu devrearasında, müslümanların çilesinin azaltılması için sarfolmuşidi.. 

Efendimiz Aleyhisselâm bir gün Mekke civarındaki

vâdilerden birinde dolaşırken, Rükâne adlı birisine rastladı...Rükâne o zamanı en ünlü ve yenilmez pehlivanı olup, bütünmüşrikler onunla övünür ve sırtını yere getirecek bir kişinin

Page 8: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 8/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

8

çıkmamasından dolayı başka kabilelere etmediklerini

bırakmazlardı.. 

Efendimiz Aleyhisselâm Rükâne'ye hitâb etti: 

-Ya Rükâne, seni iman etmeye davet ettiğim Allah'tankorkmaz mısın ?..

-Eğer sözüne inansaydım, elbette korkardım ve sana tâbiolurdum.. Ama sana inanmıyorum ki..

Efendimiz Aleyhisselâm bunun üzerine üsteledi: 

-Peki seni yenersem, benim sözümün doğruluğuna inanırmısın?.. Bu sözler Rükâne'ye hoş gelmişti.. Zîrâ bu günekadar bir kişi çıkıp da kendisini yere yıkamamıştı.. Bolkeseden attı.. 

-Eğer beni yenebilirsen, ben de sana iman ederim!.. Bununüzerine Efendimiz Aleyhisselâm teklif etti: 

-Kalk da güreşelim öyle ise..

Rükâne Efendimiz Aleyhisselâm’a sarılmak isterken, birdenbire nasıl olduğunu anlayamadığı bir şekilde kendini yerdebuluvermişti..

Bu durumda Rükâne neye uğradığını anlamadanşaşırıvermişti...

- Bunu saymam!.. Haydi bir daha yen bakalım!.. 

Gene ayağa kalktı ve Efendimiz Aleyhisselâm’ın üzerinegeldi.. Fakat ne gezer; daha beline bile sarılamadan gene

kendisini yerde buluverdi!.. Efendimiz Aleyhisselâm’ın neyapıp da kendisini yere serdiğine bir türlü aklı ermemişti...Şaşkın şaşkın konuştu: 

Page 9: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 9/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

-Şüphesiz inandım ki sen bir sihirbazsın!.. Ben senin ne biçim

güreştiğini asla anlayamadım.. 

Efendimiz Aleyhisselâm ona bir şey daha göstermek istediinanması için: 

- Sana bundan da büyüğünü göstereyim mi? 

- Nedir o ?..

-Şu Semure ağacının buraya geldiğini görürsen bana inanırmısın?..

- Hayır, bunu yapamazsın!.. 

Efendimiz Aleyhisselâm ileride duran semure ağacına döndüve seslendi: 

- Allah'ın izniyle buraya gel!.. Ağaç bir anda, inanılmayacak bir şekilde yerinden hareketetti ve torağı yararak bütün kökleriyle dışarı çıkıp onlarınkarşısına gelip durdu... Rükâne korku ile heyecan arasındaşaşkın bir halde afal afal seyrediyordu olanları.. Korku ile güçbelâ konuşabildi: 

- Hayatımda bundan daha büyük bir sihir görmedim.. Onuyerine gönderebilir misin şimdi de ?..

Efendimiz Aleyhisselâm tekrar ağaca hitap etti: 

- Allah'ın izniyle dön yerine!.. Ağaç yerine dönmüştü... 

Rükâne ise şaşkın  bir halde oradan ayrılmış ve kavmininyanına gittikten sonra da bütün olup bitenleri onlaraanlatmıştı.. Bazıları Rükâne'nin Mekke'ye döndükten sonramüslüman olduğundan bahseder... 

Page 10: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 10/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

10

“Â’MÂ “YI ÜZME! 

Velid bin Mugıyre bir gün Efendimiz Aleyhisselâm’la oturmuşkonuşuyordu... Daha doğrusu Efendimiz Aleyhisselâm onu daIslâm câmiasına ve inançlarına sokmak için gayret ediyordu.. 

O sırada Hazreti Hatice'tül Kübra validemizin dayısının oğluolan ve her iki gözü de görmekten mahrum bulunan Abdullahbin Ümmü Mektum onların yanına çıkageldi.. Ve onlarınkonuşmakta olduğunu görmediği için konuştu: 

-Ya Rasûlullah, beni irşad et, Allah'ın sana öğrettiklerindenbana da bir şeyler öğret...? 

Müşrik ulularını yola getirmek için çaba sarf ederken Abdullahbin Ümmü Mektum'un araya girmesi Efendimiz 

Aleyhisselâm’ı üzmüştü.. Havayı dağıtmamak için onunla pekilgilenmedi.. 

Bu sırada Abase Sûresinin ilk 14 ayeti nâzil oldu bu hâdisedendolayı:

"Hoşlanmadı ve yüzünü çevirdi; kendisine o âmâ geldi diye..Onun hâlini sana ne bildirdi ki? Belki o (öğrendikleriyle)temizlenecekti! Yahut nasihat alacaktı da, o nasihat

Page 11: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 11/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

11 

kendisine fayda verecekti..

Ama, kendisini nasihatten azâde görene gelince; sen onadönüp kulak veriyorsun!.. 

Onun temizlenmesinden sana ne ?..

Ama sana koşarak gelen, Allah'tan korkmuş iken, sen ondanyüz çeviriyorsun!.. 

Hayır, çünkü Kur'ân bir nasihattır, artık dileyen O'ndan öğütalır.." (Abese Sûresi, 1-12)

Bu âyeti kerimenin nüzûlündan sonra Efendimiz 

Aleyhisselâm, ne zaman Ümmü Mektum (r.a)a rastlasa , 

- Ey Rabbımın beni uyarmasına sebep olan kişi.. diye iltifattabulunur ve kendisini yanına alarak bir süre sohbet ederdi.. 

* * *

Page 12: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 12/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

12

KIYÂMET ALÂMETLERİ 

İslâm’ın dünyaya yayılmaya başlayışının 10. yılına yaklaşırken,biraz da okuyucularımıza Efendimiz Aleyhisselâm’ın kıyâmetalâmeti olan hâdiselere ait bazı hadislerinden nakilleryapmak, sonra da kaldığımız yerden devam etmek istiyoruz..

İşte Efendimiz'in son günlere dair anlattıklarından bazıları: 

"Ruhum kudret elinde olan Allah'a yemin edrim ki, bir adamkabir yanından geçerken, kabir yüzünden değil, birbirinitakibeden dünyevi belâ ve musibetler yüzünden ölümü dahakolay görerek: 

-Keşke bu kâbirde yatan ben olsaydım.. diye temennietmedikçe kıyâmet kopmaz..."( Sahihi Buhari ve Müslim) 

"Fırat nehrinin suyu çekilerek, altun hazinesini açıklamasızamanı yaklaşıyor.. Her kim o arada bulunursa, o hazinedenbirşey almasın... Aksi takdirde ölür veya öldürülür.. 

Fırat nehrinin suyu çekilip, altından dağ ortaya çıkmadıkça

kıyamet kopmaz.. Bu hazine  yüzünden kıtâl vukû bulur.. Heryüz kişiden 99 u ölür.. Her kişi, yalnız ben kurtulurum diyeümitlenir, kıtâle katılır.." 

Page 13: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 13/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

13 

" Kufe'de kırmızı bir rüzgâr esmişti. Derken: 

-Kıyâmet saati geldi, ya Rasûlullah!. demekten başka birkonuşma hâli olmayan bir adam çıkageldi.. 

Anlatan Abdullah İbni Mes'ud, sözün burasında doğruldu veşöyle devam etti. 

-“Miras taksim olunmadıkça ve ganimetle ferahlanmadıkça

kıyamet kopmaz.” dedi.. Bundan sonra da eliyle Şam tarafınıişaret ederek şöyle devam etti: 

- Pek çok düşman, müslüman halk ile harb etmek için (ordu vesilâh) toplarlar.. İslâm ehli de onlarla harbetmek için (ordu vesilâh) toplarlar.. Ravi: 

- Bu sözünle Rum'ları mı kastediyorsun? diye sorar.. 

- Evet.. 

İşte kıtâl sırasında büyük bir saldırma ve çetin bir red etmeolur.. 

Şöyle ki: Müslümanlar ölüm kalım harbi yapacak ve ancakgâlip olarak dönecek olan bir fedâiler birliğini ordununilerisine çıkartırlar.. Bu birliklerden önce fedâiler yok olup

gitmişlerdir.. 

Neticede Islâm ordusu da, düşman ordusu da geri döner.. İkiordudan hiç biri gâlip değildir, fakat iki ordunun da öncülerimahvolup gitmiştir.. 

Sonra müslümanlar gene en önde ölüm kalım savaşı yaparakve ancak gâlip olarak geri dönecek öncüler çıkartırlar.. 

Müteakiben tekrar gece bastırana kadar ölesiye savaşılır..Gece bastırınca iki taraf da gene geri çekilir.. 

Page 14: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 14/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

14

Sonra üçüncü defa gene böyle bir birlik çıkartılır.. Fakat

akşama kadar iki tarafın fedaisi de mahvolduğu halde, gene ikitaraf da galip değildir.. 

Artık dördüncü günde Islâm ordusunun bakiyesi onlar üzerinehücuma geçer. Bunu takiben Allah, hezimeti düşman üzerinekılar ve öyle muazzam bir öldürüşme ve kıtâl olur ki, misligörülmeyecek bu kıtâlin.. Hatta kuş cinsi, çarpışan o ordufertlerinin yanlarından uçar da, bir türlü onları geride

bırakamaz, nihâyet ölü olarak yere düşer.. 

(Harb o kadar çetin ve yok edici olur ki) bir baba, (meselâ) yüzfert olan oğullarının hepsini harbe hazırlayıp yollar da,sonunda onlardan bir tekinin dışında başka kimseninkalmadığını görür.. 

Artık sonunda hangi ganimetle ferahlanılır?.. Yahut mirasaralarında bölünüp paylaşılabilir?" 

"Müslümanlarla yahudiler arasında çok kanlı bir muharebeolmadıkça kıyâmet kopmaz.. O muharebe de müslümanlaryahudileri tamamiyle kırıp öldürecekler.. (Bu yahudi mahvı okadar umumi  olur ki..) Hattâ bir yahudi taş yahut ağaçarkasına gizlenir, akabinde o taş veya ağaç: 

- Ey müslüman, Ey Allah'ın kulu, şu arkamda saklanan kimseyahudidir, binanaleyh gel de onu öldür!.. Der.. " 

" Ben Rasûlullah Aleyhisselâm’dan işittim: 

“Kıyâmet, Rumlar insanların en çoğu oldukları halde kopar!..buyuruyordu.. 

Bunun üzerine Amr: 

Andolsun, sen bunu söylüyorsan, muhakkak onlarda şu dörthaslet vardır: 

Page 15: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 15/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

15 

O zaman onlar, insanların fitne anında en akıllıları ve hâlimi; 

musibetten sonra en süratle sıhhat ve iyiliğe dönenleri; 

firardan sonra hücuma geçme zamanı en yakın olanları; 

miskin, zaif ve yetimler için insanların en hayırlı olanları; 

bir de beşinci sıfatları vardır ki ; 

meliklerin zulmünü en çok men edenlerdir.. “dedi. " Ümmü Seleme (r.a) dan... 

Rasûlullah Aleyhisselâm buyurdu: 

-Bir kimse Kâbe'ye sığınır. (Yanındakilerle birlikte.) 

Onların kendilerini himaye edecek kimseleri, kendi kendilerini

koruyacak nüfus sayıları, harp hazırlık malzemeleribulunmamaktadır. 

Onlara doğru bir ordu gönderilir.. 

Bu ordu Beydâ mevkiine geldiği zaman toptan yere batırılır.. 

Artık onlardan kaçıp da, kendilerinden olanlardan haberverecek olan bir kimse kurtulamaz..." 

" Hayret verici bir hâdise gördüm: 

Ümmetimden bir kısım insanlar Kâbe'ye sığınmış bir adamsebebiyle, Kâbe'yi kastederek geliyorlar.. Nihâyet onlarBeydâ'ya ulaştığı zaman yere batırıldılar.. 

Ashab sorar: 

- Ya Rasûlullah, şüphesiz ki yol bir çok insanları bir arayatoplayabilir ?.. (Onlar ne olacak) 

Page 16: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 16/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

16

- Evet, onların arasında, bilerek bu işe kastedip gelenler; icbar

edilerek götürülenler ve onların kafilesinden olmayan diğeryolcular da vardır. 

Bunların hepsi bir helâk ile helâk olacaklar da, kıyâmetgününde çeşit çeşit çıkış yerlerinden çıkacaklardır.. Allahonları niyetlerine göre diriltecektir. " 

"İki müslüman kılıçları ile birbirlerine yönelip vuruştukları

zaman, öldüren de, ölen de ateştedir;buyuruldu, Rasûlullah Aleyhisselâm tarafından… 

Bunun üzerine soruldu: 

- Ya Rasûlullah, öldüren böyle; peki ölen neden böyle ?..

- Ölen de arkadaşını öldürmek istemiştir.." 

" Şüphesiz ki, Allah arzı benim için dürüp devşirdi de busebeple ümmetimin mülk ve tasarrufu arzdan bana, dürülüptoplanan yerlere kadar ulaşacaktır... 

Bana kırmızı ve beyaz iki hazine verildi ve ben Rabbımdanümmetimi bir kıtlık senesiyle helâk etmemesini; 

Kendi nefislerinden başka herhangi düşmanı onlara musallatkılıp da cemaat ve varlıklarının hepsini kökünden kazıyıp helâketmemesini talep ettim.. Rabbım : 

-Ya Muhammed, ben bir hüküm verdiğim zaman artık o redolunmaz!.. Ben, sana, ümmetinin lehine, onları umûmi kıtlıkile helâk etmemeyi, onlar üzerine nefislerinden başka birdüşman musallat etmemeyi ve dolayısıyla yeryüzünün bütün

etrafında bulunanlar toplansa bile köklerini ve cemiyetlerinikazıyıp helâk etmemeyi teminat verdim.. 

Nihâyet, senin ümmetin, birbirlerini helâk eder ve birbirlerini

Page 17: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 17/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

17 

esir alır olmakta devam edecektir.." 

"Sizler bir cânibi karada, bir cânibi deryada olan bir şehirişittiniz mi?.. Sahabiler: 

- Evet, işittik, ya Rasûlullah ?

- Ishak oğullarından 70 bin kişi o beldeye gaza etmedikçekıyamet kopmaz.. 

Bu gaziler o beldeye gelip, konakladıkları zaman, silâh ile harbetmezler, ok da atmazlar.. “Lâ ilâhe illâllahu vallahu ekber”derler.. 

Bunun üzerine o şehrin iki cânibinden biri düşer.. Sonra ikincidefa 

“Lâ ilâhe illâllahu vallahu ekber” diyecekler.. Akabinde şehrin

diğer cânibi de düşecektir.. 

Sonra üçünçü defa bu sözü tekrar edecekler.. Bunu tâkibenkendileri için bir gedik açılacak ve buradan şehre girecekler veganimetlere nail olacaklardır.. Gaziler ganimetleri taksimetmekle meşgul bulundukları sırada birden bire imdat isteyenbir feryatçı gelir ve: 

-Muhakkak DECCAL çıkmıştır, der!.. 

Bunun üzerine gaziler her şeyi terkederek geri dönerler."(*) 

(*)Şehrin bu fethinin kıyâmete yakın ve Deccal’in zuhûrundanevvel olacağı, çetin bir harp yapmaksızın, sadece zikir iletahakkuk edeceği bildirilmektedir... 

Bu hadis-i şerif ile ilgili gördüğümüz için Sultan Fâtih ile bir veliolduğu nakledilen Akşemsettin arasındaki konuşmaya suradayer vermek istiyorum: 

Page 18: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 18/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

18

“Sultan Mehmet’in çeşitli kimseler tarafından İstanbul

gazasından menidlmek istendiğini duyan Akşemsettin, SultanMehmet’e şu bilgiyi verdi: 

-Evvelâ kostantiniyye’yi Sultan Mehmet fethedecektir...SonraBeni Esfer alır. Beni Esfer elinden de MEHDÎ alır...”(TezkiretülEvliya, Sayfa:161)(M.Z.K) 

Bir sabah Rasûlü Ekrem Aleyhisselâm Deccal'dan

bahsederken, onu zem ve tahkir etti.. Ve onun ne büyük birbelâ olduğunu belirtti.. Öyle ki, biz onu Nahl civarındazannettik.. Vakta ki Onun yanına gidince, bizdeki hüzün veteessürü anladı da: 

- Size ne oluyor ? Dedi.. 

- Ya Rasûlullah, sabahleyin Deccal'dan bahis açarak, onu tezyif 

etiniz ve ne büyük bir belâ ve fitne olduğunu söylediniz..Hatta biz onun Nahl denilen yerde olduğunu zannetmiştik..dedik.. Bunun üzerine: 

-Sizin için en çok korktuğum Deccal'dan başkalarıdır.. Siziniçin, Deccal'dan daha çok başka şerlilerden korkarım!.. 

Şayet Deccal, ben sizin yanınızda iken zuhûr ederse, yalnız

başıma onu ilzam ve davasını iptal edebilirim.. Eğer benaranızda değilken çıkarsa, artık herkes kendisini müdafaaedip, onun şerrinden korunmalıdır..

Zaten Allahû Teâlâ, her müslümanı onun şerrinden himayebuyuracaktır.. 

Deccal, son derece kıvırcık saçlı, gözü dışına fırlamış bir

gençtir.. Ben onu sanki Katan oğlu Abdül Uzza'yabenzetiyorum.. Her kim, Deccal'e yetişirse, ona karşı KEHFSûresinin evvelinden ve âhirinden on sûre okusun.. Bu

Page 19: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 19/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

19 

âyetler, sizi onun tasallutundan korur... 

Deccal, Şam ile Irak arasındaki yoldan yoldan çıkıp, Araplarınüzerine yürüyecek.. Seriyyelerini sağa sola götürüp,şerlerinden hiç bir kimse emin olmayacaktır.. 

O zamanda mevcut olan ey müminler, dininizde sebatediniz!.. 

-Ya Rasûlullah, yer yüzünde ne kadar kalacaktır ?..-Kırk gün kalacak, bir günü bir sene, ve bir günü bir ay, ve birgünü de Cuma kadar.. Diğer günleri de sizin günleriniz gibiolacaktır.. 

Ya Rasûlullah, bir sene hükmünde olan o günde, bize birgünün namazı kifâyet eder mi?.. diye soruldu.. Rasûlu Ekrem: 

- Hayır kifâyet etmez!.. Siz, ona göre namaz vakitlerini tahminve takdir ediniz.. Her yirmidört saati, normal günler gibizamanlara ayırarak, beş vakitlik namazlarınızı kılınız.. 

Ya Rasûlullah, Deccal'in sürat-i seyri nasıldır ?..

-Şiddetli rüzgâr önünde bulut sürati gibi mesafe kateder.. Birkavmin yanından geçer, onları, “Kendisinin Rabları olduğuna

inanmaya” davet eder.. Onlar da ona iman ve icâbet ederler..O da bulutlara emreder, yağmur yağar; yere emreder, istidrackabilinden otlar biter.. Hayvanlar da meralardan fevkalâdebesili ve sütlü olarak dönerler.. 

Sonra Deccal başka bir kavme gelir, onları da “KendisininRableri olduğuna inanmaya” davet eder.. Lâkin onlar bu

daveti kabul etmeyip, reddederler.. Ve tevhid dininde sebatederler.. Deccal onların yanından döner; bu defa o kavimdenyağmur kesilir, otlar kurur.. Mera olmadığı için hayvanlar da

Page 20: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 20/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

20

ölür.. Mal nâmına ellerinde hiç bir şey kalmaz.. 

Deccal harap bir yere uğrar; oraya: “Define, madenlerini çıkardeyince” deyince, bal arılarının beylerini takip ettikleri gibi,defineler de süratle Deccal'i takip ederler.. 

Sonra Deccal tam mânâsıyla kuvvetli bir genci ulûhiyetineiman etmeye davet eder.. Kabul etmediğinden dolayıöfkelenerek, o delikanlıya bir kılıç havale eder ki, hedefe

atılmış ok gibi süratle, delikanlının vucudunu birbirinden birhedef kadar uzak iki parçaya böler.. Onu tekrar hayatakavuşturduktan sonra, yine ulûhiyetine inanmaya davet eder..Delikanlı beşûş bir çehre ile güler.. 

-Bu adam nasıl iflâh olabilir ?.. der.. 

Delikanlı bu vaziyette iken, Allah'u Teâlâ, Meryem'in oğlu

Mesih (İsa) yı gönderir.. 

İsa Aleyhisselâm, boyanmış iki hulleye bürünmüş, ellerini deiki meleğin kanatları üzerine koyarak Dımeşk (Şam)ındoğusundaki Minare-i Beyza'ya iner.. 

Başını eğince, hamamdan çıkmış gibi, tertemiz bir haldeterler.. Başını kaldırdığı zaman da, saçlarından inci taneleri

gibi nurâni damlalar iner.. O'nun soluğunu koklayan kâfirmutlaka ölür.. O nefes, göz alabildiği yere kadar uzanır.. 

İsa Aleyhisselâm Deccal'i aramaya koyulur.. Nihâyet onu BâbıLut'ta, (Beyti Makdis'e) yâni (Kudus'e) yakın bir yerde yakalarve öldürür.. 

Sonra Hazreti İsa'nın yanına, Deccal'in şerrinden Allah'ın

muhafaza buyurduğu bir kavim gelir.. İsa Aleyhisselâm ,onlara ikram olmak üzere, yüzlerini mesheder. Onlarınkorkularını izâle eder.. Cennetteki derecelerini haber verir.. 

Page 21: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 21/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

21 

Bu sırada Allahû Teâlâ Hazreti İsa'ya şöyle vahyeder: 

-Ben, sana, itaat ve inkiyaf eden bir cemaat meydanagetirdim. Hiç kimsenin onları öldürmeye gücü yetmez. Okullarımı Tur dağında muhafaza et, buyurulur.. 

Bundan sonra Cenâb-ı Hak, Yecüc ve Mecüc denilen iki büyük

kavmi gönderir.. Bunlar yüksek yerlerden akın edeceklerdir..İlk kafile Teberiye gölüne uğrayıp, oradaki suları tamamen

içecekler, ikinci kafile de oradan geçecek ve vaktiyle buradaçok su varmış diyecekler. 

Sonra Beyti Makdis dağına yürüyecekler ve yer yüzündekileriöldürdük, şimdi sıra göklere geldi, geliniz de gök yüzündekileride öldürelim diyecekler, oklarını göklere doğru atacaklar...Allahû Tealâ onların attığı okları, istidrac olmak üzere, kana

bulamış bir halde onlara iade edecek. İsa Aleyhisselâm ve ashabı Tur dağında mahsur kalacaklar..Öyle ki muhasaranın şiddetinden bir öküz başı, onlardan herbiri için, bügünki paranızla yüz dinardan daha hayırlı olacak.. 

Bunun üzerine Nebiyullah İsa Aleyhisselâm ve ashabı, onlarınbelâsından halâs için Allah'a yalvaracaklar.. Allahû Teâlâ

onların dualarını kabul edip, Yecüc ve Mecüc kabilelerininenselerine Nugaf denilen küçük kurtlar veya mikrop musallateder. Sabahleyin çılgınların hepsi de, Allah'ın kudretiyle tek birnefes gibi bir anda helâk olurlar. Sonra, İsa Aleyhisselâm veashabı, Tur dağından aşağı inerler.. Yer yüzünde onlarınkokmuş lâşelerinden hâli bir karış yer bulamazlar.. 

Yine İsa Aleyhisselâm ve ashabı Allah'a yalvarırlar da, Cenâbı

Hak deve boynu gibi kuşlar gönderir. Onlar lâşeleri  alıp,Allah'ın istediği yere atarlar.. 

Page 22: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 22/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

22

Sonra Cenâb-ı Hak pek çok yağmur indirir de, ondan hiç bir ev

ve çadır mahsun kalmaz.. O yağmur bütün yer yüzünü yıkar,ayna gibi tertemiz, yemyeşil bir hâle getirir.. 

Sonra yeryüzüne; meyvalarını verir, evvelki gibi, onun kabuğuile gölgelenirler.. Meraya gönderilen koyun, sığır, keçilerin desütleri bereketli olur.. Öyle ki sağmal devenin sütü, kalabalıkbir cemaatı, sığırındaki bir kabileyi; koyunun sütü de, yakınakrabadan bir cemaatı doyurur.. 

İşte bunlar böylece bolluk içinde, böylesine müreffef bir hayatgeçirirken, Cenâbı Hak hoş bir rüzgâr gönderir. Bu lâtif rüzgâr,halkı koltuklarda; her mümin ile müslimin ruhunu kabzeder.Ortada en şerli insanlar kalır... 

O zamanda, insanlar yekdiğeriyle boğuşurlar, merkepler gibihalkın huzurunda alenen erkekler ile kadınlar cinsimünasebette bulunurlar..

İşte bu fena adamlar üzerine de kıyamet kopar.. " 

"Muhakkak ki, Deccal'in iki gözünün arasında KÂFİRyazılmıştır.. Onun amelini kerih görüp sevmeyen herkes oyazıyı okur.. 

Şunu kati olarak biliniz ki, sizden hiç bir kimse ölünceye kadar,Aziz ve Celil olan Rabbını asla göremeyecektir.." 

" Rasûlullah, namazını bitirince güler bir halde mimberüzerine oturdu da; 

- Herkes namaz kıldığı yerinden ayrılmasın!.. Buyurdu.. Sonrada sordu: 

- Sizleri niçin topladığımı biliyor musunuz?.. Sahabiler: 

- Allah ve Rasûlu en iyi bilendir!. Rasûlullah buyurdu: 

Page 23: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 23/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

23 

- Allah'a yemin ederim ki, ben sizleri ne bir rağbet ve ne de bir

korkudan dolayı toplamadım.. Sizi toplamamın sebebi şudur: 

Temim ed Dâri Hırıstiyan bir kişiydi.. Geldi ve biat edip İslâmDini’ne girdi. Ve bana öyle bir hâdise anlattı ki, onun söylediğibu hâdise, benim sizlere Mesih Deccal hakkında anlattıklarımauygun düşmektedir.. 

Bana hâdiseyi şöyle anlattı: 

Cüzam ve Lâim kabilelerinden 30 kişiyle beraber, denize aitbir gemiye binmiş, dalgalar da bu gemideki yolcuları denizortasında bir ay çalkalayıp oyalamış.. Sonra gemiyi bir adayayaklaştırıp oraya sığınmışlar... Müteakiben, büyük gemininarkasında yedekte çekilen sandallara binip geceye kadarbeklemişler.. Sonra adaya çıkmışlar.. Kendilerini gövdesi pek

çok kıllı bir dabbe karşılamış; öylesine kıllı imiş ki, bu yüzdenönünü arkasından ayırt edememişler.. 

Gemi halkı o dabbeye sormuşlar: 

-Sen nesin ?.. O da : 

-Ben  Cessase'yim!.. Cevabını vermiş.. Sonra da o mahlukkonuşmaya devam etmiş: 

-Ey topluluk, siz şu hırıstiyan manastırındaki adama gidiniz..Çünkü o, sizin haberinizi çok şiddetle arzu eder!.. 

Bu dabbe bize bir adamı tahsis kılınca, biz onun dişi bir şeytan 

olmasından korktuk ve süratle yürüyüp, nihâyet manastıragirdik.. Orada, cüsse bakımından, gördüğümüz insanların enirisi olan, iki eli boynuna, diz kapaklarıyla topukları arası

birbirine demirle çok sıkı bir sûrette toplanıp bağlanmış birinsan ile karşılaştık.. 

Page 24: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 24/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

24

- Vay canına sen kimsin ?.. diye sorduk.. O : 

- Sizler benim haberimi aldınız.. Binâenaleyh, siz kimlerolduğumu bana haber verin!.. 

Dedi.. 

Gemi halkı : 

-Biz, Arab kavminden bir takım insanlarız.. Deryaya bir

gemiyle açıldık.. Akabinde mutadın üstünde dalgaylakarşılaşıp, bir ay deniz ortasında çalkalandık.. Sonra şu adayasığındık.. Müteakiben yedekdeki sandala binip adaya çıktık..Derken bizi vucudu çok kıllı ve bu yüzden önü arkası ayırtedilemeyen bir dabbe karşıladı.. Biz: 

-Sen kimsin ?.. diye sorduk; 

-Ben Cessase'yim!.. Dedi.. Biz : 

-Cessase nedir? Dedik 

-Hırıstiyan manastırında bulunan şu adama gidin; Çünkü osizin haberinizi öğrenmeyi çok arzu eder .. Dedi.. Bununüzerine biz süratle koşup sana geldik.. O dabbeden dekorktuk, onun bir dişi şeytan olup olmadığını anlayamadık.. 

-Sordu: 

-Bana, Şam'da bir köy olan Nahl-ı Beysan'dan haber verin..?dedi.. 

-Sen onun halinden ne soruyorsun ?.. dedik.. 

-Hurmalarından soruyorum!. Onlar meyva veriyor mu?.. dedi..

Biz ona : 

- Evet, veriyor!.. dedik.. 

Page 25: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 25/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

25 

- Muhakkak onun meyva vermeme zamanı yaklaşıyor!.. Dedi.. 

- Bana Taberiye gölünden haber verin ..? dedi.. 

-Sen onun hangi halinden haber istiyorsun ? diye sorduk.. 

- Onda su var mıdır ?.. dedi. Biz de: 

- Onun suyu çoktur!.. cevabını verdik.. 

-Haberiniz olsun ki, onun suyunun çekilip gitmesi zamanıyaklaşıyor.. dedi.. 

-Bana Şam'ın kıble canibinde bulunan Aynu Zugâr'dan haberverin ?.. dedi.. 

-Aynu Zugâr'ın hangi hâlinden soruyorsun ?.. dedik.. 

-O pınarda bir su var mı?.. Ve oranın ahalisi o pınarın suyu ile

ziraat yapıyorlar mı? diye sordu.. 

- Evet, o suyu bol bir pınardır.. Ahalisi de o pınarın suyundanekip, ziraat yapıyorlar.. dedik.. 

- Bana NEBİYYÜL ÜMMİYYİN'den haber verin ? O ne yapıyor?..

- Mekke'den çıkıp Yesrib'e ( Medine) geçti!.. Cevabınıverdiler.. 

- Araplar O'nunla muharebe yaptılar mı?.. diye sordu.. 

- Evet, yaptılar.. Cevabını verdik.. 

- Allah Rasûlu onlarla nasıl geçiniyor?.. diye sordu.. 

-Arablardan kendisine dostluk gösterenler ve itaat edenlerlebirlikte meydana çıkmıştır .. diye cevap verdik.. 

- Hakikaten bunlar oldu mu?.. dedi.. Biz: 

Page 26: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 26/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

26

- Evet, hepsi de oldu!. dedik.. 

-Muhakkak ki onların Allah Rasûlu’ne itaat etmelerikendilerine bir hayırdır.. 

Şimdi be sizlere kendimden haber vereceğim.. Ben Mesih(Deccal)im!.. Bana çıkmak hususunda müsaade verilecekzaman yaklaşıyor.. Müsaade edilince, ben yeryüzünde seyrederim de, artık kırk gece içerisinde kendisine inmediğim hiç

bir şehir bırakmam... 

Ancak, Mekke ile Medine müstesnadır.. Bunların her ikisi debana haram kılınmıştır.. O iki beldeden birine girmekistedikçe, beni elinde sıyrılmış bir kılıçla bir melek karşılar vebeni oraya girmekten men eder.. Muhakkak ki o şehirleregiren her bir yol üzerinde, o yolları koruyup beklemekte olanbir takım melekler vardır.. 

Rasûlullah bunları anlattıktan sonra, elindeki âsâsı ile mimberidürterek, Medine'yi kastederek; 

-İşte bu Taybe'dir (Medine)... İşte bu Taybe'dir.. Buyurdu..Haberiniz olsun, ben bunu sizlere söylemiş oldum mu?..

Diye orada bulunanlara sordu.. Mecliste bulunanlar: 

-Evet, haber verdin, ya Rasûlullah!. Rasûlullah: 

-Temim'in anlattığı bu hâdise benim hoşuma gitti.. Zîrâ, o,benim sizlere Deccal'den Medine ve Mekke'den olmak üzereanlattıklarıma uygun düşmüştür.. 

Haberiniz olsun ki ; O, Şam denizinde, yahut Yemendenizinde... Hayır!.. O, muhakkak, maşrık (doğu) tarafındadır..O, muhakkak doğu tarafındadır!.. Ve eliyle doğuyu işaretetti..." 

Page 27: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 27/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

27 

Rasûlullah Aleyhisselâm şöyle buyurmuştur : 

-İki büyük İslâm ordusu birbiri ile harb etmedikçe, kıyâmetkopmayacaktır.. İki camianın ikisi de bir iddiada oldukları (İkiside İslâm ve Hak iddiasında bulundukları) halde, aralarındabüyük bir harb olacaktır.. 

Yine kıyâmet kopmayacaktır; 30 a yakın yalancı mel'ünDeccal'ler türemedikçe.. Bu Deccal'lerin hepsi de; “Ben

Allah'ın peygamberiyim iddiasında” bulunmadıkça.... 

Yine kıyâmet kopmayacaktır; (dini ilme sahip âlimlerinölümüyle) İslâmî ilim inkizara uğramadıkça.. Zelzelelerçoğalmadıkça... Zaman takarrub edip, geceyle gündüz birolmadıkça... Fitneler zuhûr etmedikçe.. Adam öldürmevakaları çoğalmadıkça.. 

Yine kıyâmet kopmayacaktır; aranızda mal çoğalıp, sel gibiakmadıkça... Bir derecede çoğalacak ki, mal sahibi malınınzekâtını kim kabul eder diye endişelenecek.. Hattâ mal sahibibazı kimselere zekât vermek isteyecek,  fakat zekât arzettiğikimse; benim zekâta ihtiyacım yok diyecek.. 

Gene kıyâmet kopmayacak; halk yüksek apartmanlar yapmak

yarışına çıkmadıkça... Ve bir kimse obür şahsın kabri yanındangeçerken, (keşke bunun yerinde ben olsaydım) diyerek ölümütemenni etmedikçe.. 

Güneş batıdan doğup, insanlar bu hâdiseyi görünce toptaniman edecekler, fakat bu iman, evvelce iman etmemiş olanlar,yahut imanında hayır ve fazilet kazanmayan kimselerinimanları, kendilerine fayda vermediği bir zamandır.. 

Muhakkak ki kıyâmet  kopacaktır. Hem de, müşteri ile bayiipazarlığı bitmeden kopacak da, o pazarlık bitip libas

Page 28: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 28/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

28

devşirilemeyecektir"! 

Evet, birkaç yazımızda da, çoğu Sahih-i Müslim adlı hadiskitabından aldığımız "Kıyamet Alâmetleri" ile ilgili bazıhadisleri yukarıda sizlere naklettik.. Bunlardan sonuncusuSahih-i Buhari'de de mevcuttu.. Ayrıca gene bu hadislerinbazıları Riyazüs Salihiyn adlı hadis kitabından alınmıştır.. 

Şimdi tekrar İslâmın 10. yılına geçiyoruz.... 

* * *

Page 29: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 29/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

29 

Page 30: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 30/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

30

10.CU YIL... HÜZÜN YILI 

İslâm’ın doğuşunun 10. yılı, İslâm camiasında "Hüzün Yılı"olarak adlandırılmaktadır.. 

Zîrâ, bu yılda Hazreti Hatice'tül Kübra ile Ebu Talib vefat

etmiş, bunların hemen evvelinde de Efendimiz'in önce 4yaşındaki oğlu Kasım, ardından da Abdullah Tahir, dârülbakaya kavuşmuştur.. İşte böylesine büyük hâdiselerlekarşılaşan Efendimiz Aleyhisselâm için bu yıl tam bir hüzün yılıolmuştur.. 

Bu arada, Efendimiz Aleyhisselâm’ın oğullarının vefatı üzerinemüşrikler kendisine "Ebter" yâni nesli kesilmiş, mânâsınagelen bir şekilde hitâbetmeye başlamışlardır.. 

Buna karşılık Allahû Teâlâ inzâl etmiş olduğu KevserSûresinde şöyle buyurmuştur: 

"Şüphesiz ki, biz sana kevseri verdik...

Rabbına namaz kıl ve kurban kes..

Şüphesiz ki ebter, sana kin bağlayandır"!.

Müslümanlar muhasaradan kurtulduktan kısa bir zaman sonra

Page 31: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 31/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

31 

Ebu Talib yatağa düşmüş bulunuyordu.. Artık son günlerini

yaşamakta olduğu açıklıkla belli olmuştu.. Zîrâ, hastalığı oderece ağırdı ki, herkes onun yatmış olduğu yatağından birdaha kalkamayacağını tahmin ediyordu...

Nihâyet bu durum son haddine varınca; Efendimiz 

Aleyhisselâm amcasının yanına varmış ve ona şöyle hitâbetmişti: 

-Ey amcam, gel artık mübarek sözü söyle de, kıyâmetgününde onunla ben sana şehâdet edeyim.. O sözkurtuluşuna vesile olsun..

Ebu Talib ise yanında bulunanlara bakıp şöyle cevap verdi:

-Ey kardeşim oğlu, ardımdan bana bunaklık atfetmelerindenkorkmasaydım... Ölümden korkarak o sözü söylediğimi

arkamdan söylememelerini istediğim için sana o mübarekkelimeleri söylemeyeceğim.. Zîrâ arkamdan, ölümden korktuda ondan kelime-i şehâdet getirdi demelerini istemem hiçbir zaman.. 

Buna rağmen Efendimiz Aleyhisselâm, Ebu Talib'i Kelime-i

Tevhidi getirmeye davet ediyordu.. O sırada odada bulunan

Ebu Cehil ile Abdullah bin Ümeyye ise ona Keilme-i Tevhidisöyletmemek için ısrar ediyorlardı: 

-Ya Ebu Talib, Abdul Muttalib dininden ve milletinden yüz müçevireceksin ?..

Buna rağmen Efendimiz  Aleyhisselâm hâlâ ısrar ediyorduamcasının Kelime-i Tevhidi söylemesi için..

Bu sırada Ebu Talib konuştu; kendisini kastederek: 

-O, Abdül Müttalib dini ve milleti üzeredir!.. 

Page 32: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 32/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

32

Efendimiz  Aleyhisselâm’ın ise içi bir türlü razı olmuyordu,

kendisine bunca iyiliği dokunan amcasının câhiliyet ölümü ileölmesine.. Yemin ederek şöyle konuştu: 

-Amca, şunu iyi bil ki, Allah tarafından men oluncaya kadar,senin bağışlanman için dua edeceğim.. 

Bu arada bazı rivayetlerde Ebu Talib'in son nefesini verirkenKelime-i Tevhidi söylediği rivayet edilirse de, maalesef bu

sahih bir rivayet olarak ulaşmamaktadır.. Ebu Talib vefat ettiğizaman 87 yaşında bulunuyordu.. Hicretten tam 3 yıl evveldünyadan ayrılmıştı.. 

Bu arada yıkanması sırasında Efendimiz  Aleyhisselâm’ınkendisini eli ile sıvazladığı meshettiği, ancak sıra ayaklarınınaltına geldiği sırada, Cibril Aleyhisselâm’ın, Ebu Talib'inayaklarının altını meshetmesine mani olduğu, ve kendisininsadece ayaklarının altındaki bir ateşle azap göreceği rivayetolunmaktadır.. 

Ebu Talib'in ölümünden tam 50 gün kadar geçmişti ki,Ramazan ayında da Hazreti Hatice'tül Kübra validemiz âhireteintikal eti.. 

Efendimiz  Aleyhisselâm ile 25 yıl  birarada yaşayan HazretiHatice'tül Kübra, âhîrete intikal ettiği zaman 65 yaşındabulunuyordu.. 

Efendimiz Aleyhisselâm Hazreti Hatice için şöyle buyurmuştu: 

"İmran kızı Meryem, kendi zamanındaki kadınların hayırlısı;Hatice de bu ümmetin kadınlarının hayırlısıdır"..

Nitekim bugün Efendimiz Aleyhisselâm’ın neslinin uzamasınayol açan tek kızı Hazreti Fâtıma  da, Hazreti Hatice 

validemizden dünyaya teşrif etmişti.. 

Page 33: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 33/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

33 

Page 34: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 34/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

34

EFENDİMİZ'İN HAZRETİ AYŞE İLE NİŞANI

VE SEVDE İLE EVLENMESİ 

Hazreti Hatice Ra. nın âhîrete intikalinden sonra Efendimiz 

Aleyhisselâm bir zaman yalnız başına yaşadı.. Ancak bu süre

zarfında evde bir kadının olmamasının eksiklikleri fazlasıylabelli oluyordu.. 

İşte, bu günlerden birinde Osman bin Maz'un (r.a) ın eşiHavle, Efendimiz Aleyhisselâm’ı ziyarete gelmişti.. Ancak buziyaret sırasında baktı ki, evin içerisi oldukça bir kadınelinden uzak kalmış..

-Ya Rasûlullah, evde Hatice'nin yokluğu belli oluyor.. diyedurumu anlatmak istedi.. 

Efendimiz Aleyhisselâm da cevap verdi:

-Evet.. O, çocuk çoluğun anası, evin de görüp gözeticisi idi!..Havle bunun üzerine Efendimiz Aleyhisselâm’a açıldı:

-Ben senin için dünür olayım mı ya Rasûlullah ?.. Efendimizmüsbet karşıladı bu suali:

-Olur... Elbette kadınların arasında müsait birisi bulunabilir..

Page 35: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 35/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

35 

-Peki ya Rasûlullah, kız mı olsun, dul mu?.. Efendimiz

Aleyhisselâm sordu

-Kız olan kimdir?..

-Allah'ın kullarının içinde sana en sevgili olan Ebu Bekir'inkızı Aişe'dir!..

-Ya dul alan kimdir ?

-Sevde binti Zem'a dır.. Sana iman edenlerden vesöylediklerine tâbi olanlardandır..

- Mâdem ki öyle, o halde git ikisiyle de benim için görüşbakalım..

Havle bu konuşmadan sonra Efendimiz'in yanından ayrıldı vedoğruca Hazreti Ebu Bekir'in evine gitti. O sırada Hazreti Ebu

Bekir evde yoktu.. Hazreti Ebu Bekir'in hanımı Ümmü Rümanile konuşmaya başladı. 

- Ya Ümmü Rüman, Allah, hayır ve bereketten size neyieriştirdi biliyor musun?..

- Hayrola, neyi ?.. Havle müjdeyi eriştirdi: 

- Rasûlullah Aişe'yi istemek üzere beni size yolladı.. 

- Ya Havle, bekle ki, Ebu Bekir gelsin.. Karar ona aittir!..

O sırada Hazreti Aişe, Mutim bin Adiyy'in oğlu Cübeyr'insözlüsü idi.. Biraz sonra Hazreti Ebu Bekir eve gelince, HavleRa. meseleyi ona açtı: 

-Rasûlullah beni kızını istemek üzere buraya gönderdi, ya EbaBekir!.. 

Bu istek karşısında Hz Ebu Bekir bir an tereddüte düştü.

Page 36: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 36/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

36

Kendisi Efendimiz ile kardeşti ya!. Peki kardeş, kardeşin kızını

alabilir miydi?.. Sordu: 

-Peki kardeşin kızını almak helâl olur mu ya ?..

Havle bunun üzerine derhal Efendimiz Aleyhisselâm’ın yanınadöndü ve suali iletti.. Efendimiz Aleyhisselâm bunun üzerinecevap verdi: 

-Ya Ebâ Bekir, sen benim, Allah'ın dininde ve kitabındakardeşimsin.. Bu bakımdan Aişe bana helâldir.. 

Hazreti Ebu Bekir bu cevabı aldıktan sonra ortada halledilmesigereken bir tek mesele kalmıştı.. Bunun üzerine Hazreti EbuBekir doğruca Mut'im bin Adiyy'in evine gitti.. Kapıyı Mut'imin evde bulunan karısı açmıştı: 

-Hayrola ey Ebu Kuhafe'nin oğlu.. Ne bu geliş ?.. diye sordu..Hazreti Ebu Bekir cevap verdi:

-Cübeyr ile Aişe meselesi için gelmiştim..

Mut'ım bin Adiyy'in karısı sert çıkış yaptı:

-Sen anlaşılan bizim oğlumuzu kızınla evlendirip yeni dininizeadam toplamak istiyorsun!..

Hazreti Ebu Bekir bu cevap karşısında sıkılmış ve üzülmüştü.. 

O sırada Mut'im bin Adiyy de geldi!.. Hazreti Ebu Bekir (r.a)ona da sordu:

-Aişe ile Cübeyr'in evliliği konusunda ne düşünüyorsun sen?

Yoksa karının fikrinde misin?.. Mut'ım de karısı gibi

düşündüğünü ifade etti: - Ben de aynı şekilde düşünüyorum, ya Ebu Bekir!..

Evet, bu mesele de burada bitmiş demekti..

Page 37: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 37/285

Page 38: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 38/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

38

Ancak çocuklarımın seni rahatsız edebileceğini düşünmek,

beni biraz engelliyor.. 

-Peki, seni bana gelmekten alıkoyan başkaca bir mânin varmı?..

-Yoktur ya Nebîyallah!.. Bu cevap karşısında Efendimiz 

Aleyhisselâm buyurdu: 

-Allah sana rahmet eylesin!. Kadınların hayırlısı, küçükçocuklarından dolayı çile çekendir..

Ve Efendimiz Aleyhisselâm 10. yılda Ramazan ayında yapılanmütevâzi bir toplantı ertesinde Sevde (r.a). ile evlendi.. 

Bu hâdiseden kısa bir süre sonra müşriklerin, müslümanlarayaptıkları zulmü iyice arttırmaları sonunda bir gün Kureyş'inkıtlıkla terbiye edilmesi için Allahû Teâlâ'dan niyazdabulundu.. 

Bu niyaz sonunda Mekke'de öylesine bir kıtlık baş gösterdi ki, Kureyş'li müşrikler acılarından ölmüş hayvan et ve kemikleriniyemek zorunda kaldılar.. Açlıktan gözlerinin feri sönüp, yeryüzünü muazzam bir sis bastırmış halde görmeye başladılar..

Nihâyet bir radde de bütün mukavemetleri kırılarak Efendimiz 

Aleyhisselâm’a koşup: 

"Rabbına dua et de, bizi bu azaptan kurtarsın"!.." Dediler...

Bunun üzerine Efendimiz Aleyhisselâm tekrar Allahû Teâlâ'yaniyazda bulunarak kıtlık azabının onların üzerindenkaldırılmasını sağladı.. 

Ancak Mekke'li müşrikler bu hâdiseden de ibret almadılar veinatlarında devam etttiler.. Nitekim Duhan Sûresinin 10-16.âyetleri arasındaki bölümde bu mesele izah edildi ve

Page 39: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 39/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

39 

müşriklerin bu hareketlerinin de cezasız kalmayacağı

açıklandı...

* * *

Page 40: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 40/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

40

EBU CEHİL'İN BORÇ ÖDEMESİ 

İraşi kabilesinden İbnül Gavs adıyla tanınan bir zât vardı.. Buzât bir defasında Mekke'ye gelmiş ve bu geliş surasında daEbu Cehil onun devesini satın almıştı.. Ancak aradan anlaşılanzaman geçmesine rağmen, Ebu Cehil, İbnül Gavs'a borcunuödememişti.. Bu durum karşısında İbnül Gavs Harem-i Şerifegelip orada bulunanlara durumu anlattıktan sonra,müşriklerin ileri gelenlerine sordu: 

-Ey Kureyş topluluğu, benim Ebul Hakem bin Hişam'danborcumu almak için bana kim yardımcı olabilir ?

Orada bulunanlar, Efendimiz  Aleyhisselâm’ın baş düşmanıolarak tanıdıkları Ebu Cehil'e karşı bir oyun oynamaya kararverdiler ve o sırada oralarda olan Efendimiz  Aleyhisselâm’ıgöstererek. 

- Git şurada oturan zâta söyle, O, senin ondaki alacağını tahsileder!.. dediler. 

Bunun üzerine İbnül Gavs Efendimiz Aleyhisselâm’ın yanınagelip meseleyi anlatarak şöyle konuştu: 

-Ey Allah'ın kulu, İbnül Hakem bin Hişam bana borcunu

Page 41: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 41/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

41 

ödememekte ısrar ediyor.. Ben yoldan gelen bir adamım...

Şuradaki topluluktan bana hakkımı alabilecek birisini sordum,onlar da bana seni gösterdiler.. Halime acı ve ondan benimhakkımı al!.. Elbette Allah da sana acır ve bir gün seninhakkını alır ?..

Bu yakarış üzerine Efendimiz Aleyhisselâm adamı yanına alıpyola koyuldu.. 

Orada bulunan topluluk da onları takip etmek üzerepeşlerinden bir adam yolladılar.. 

Efendimiz Aleyhisselâm Ebu Cehil'in evine gelince, kapıyı birazsert bir şekilde vurdu .. Ebu Cehil içerden sordu: 

-Kim o ?.. Efendimiz Aleyhisselâm cevap verdi: 

-Ben, Muhammed bin Abdulah!.. Ebu Cehil bu ses üzerine kapıyı yavaşça açtı.. Açtığı andaEfendimiz  Aleyhisselâm ile İbnül Gavs'a bakıp yüzüsararıverdi.. 

-Ne var, ne istiyorsunuz ?.. Efendimiz  sert bir sesle emrettiEbu Cehil'e: 

- Ver şu adamın sende ne hakkı varsa derhal!..

Ebu Cehil son derece korkar ve çekinir bir halde cevap verdi: 

-Olur!.. Bekle biraz!.. Sonra içeri gitti ve elinde adamcağızınhakkı olan parayı havi bir keseyi getirip İbnül Gavs'a teslimetti... 

Bundan sonra oradan ayrıldılar.. Adam giderken de Efendimiz Aleyhisselâm’a teşekkür etti.. En derin minnet duygularınıbelirtti.. 

Page 42: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 42/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

42

Bu arada müşriklerin gönderdiği gözcü de olanları görmüş ve

şaşkın bir halde kendisini gönderenlerin yanına yollanmıştı..Müşrikler onu görür görmez sordular: 

-Hayrola, ne oldu ?.. Ebu Cehil ne yaptı ?..

Gönderilen haberci şaşkın bir halde gördüklerini anlattı: 

-Şaşılacak şey oldu!.. Ebül Hikem'in kapısı çalınıp da, dışarıçıkınca birden bire yüzü sararıverdi... Sonra da içeri girip oadamın hakkını alıp getirdi ve verdi.. 

Az sonra Kureyş'li müşriklerin toplantı yerine Ibnül Gavs dageldi ve teşekkür etti: 

-Allah,  O  Zâtı hayırla mükâfatlandırsın!. Hakkımı kolaylıklaalıverdi!. Ne isabetli bir kimse seçmişsiniz!. Ve bundan sonrayoluna devam etti.. 

Biraz sonra da Ebu Cehil geldi.. Müşrikler Ebu Cehil'i görünce 

hayretle sordular: 

-Yazıklar olsun sana!.. O'nunla alay olsun diye mahsus sanayolladılar.. Sen ise O'nun dediğini iki ettirmeden hemen İbnülGavs'ın hakkını verdin.. Alay edenler de seninle eğlendilerhep.. 

Ebu Cehil ise dertli cevap verdi: 

-Esas size  yazıklar olsun!. Yemin ederim ki kapıyı açıncagördüğüm şeyi bugüne kadar hiç görmemiştim!.. Kapıyıvurduğu zaman içime büyük bir korku dolmuştu.. Sonra kapıyıaçtım, birde ne göreyim!.. 

O'nun başının yanında vahşi bir erkek deve, korkunç bircanavar gibi, sanki beni ısıracakmışçasına hazır bir vaziyettebekliyor!. Eğer ki o sırada O'na itiraz etse idim hemen beni

Page 43: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 43/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

43 

ısıracak, yiyecekti! 

Müşrikler bu sözler üzerine hayretler içinde kaldılar.. 

-And olsun ki bu da O'nun sihrinden başka bir şey değildir!..Diye konuştular.. 

* * *

Page 44: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 44/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

44

TÂİF ZİYARETİ VE ACI DÖNÜŞ 

Müşriklerin Efendimiz Aleyhisselâm’a yaptıkları eziyet gündengüne artıyor ve çekilmez bir hâl alıyordu.. Bu durumkarşısında Şevval ayının 27. gecesinde ki, 10. yıla rastlar,yanında âzatlı kölesi, aynı zamanda evlâtlığı Zeyd bin Hariseolduğu halde Mekke'den çıktı ve Taif'e gitti... 

Gayesi, Taif'teki Sakif kabilesinin kendisini desteklemelerinisağlamak, Allah'ın isteklerini yerine getirmelerine vasıtaolmaktı.. Efendimiz Aleyhisselâm Taif'e geldiği zaman, Sakif kabilesinin ulularından Abdi Yalil, Mesud ve Habib adlı üçkardeş ile görüştü... Onlara Islâm’ın vecibelerinden, inanç

şeklinden, yapılması lâzım gelen hususlardan bahsettti vedine davet etti.. On gün süreyle bu görüşmelerine devametti.. 

Bu konuşmaların sonunda iki kardeş direk olarak Efendimiz 

Aleyhisselâm’a karşı çıkıp düşüncelerini şöyle açıkladılar: 

-Eğer, Allah  seni peygamber yollamış ise, ben Kâbe'nin

örtüsünü çalmış veya yırtmış olayım!.. 

-Allah peygamber göndermek için senden daha güçlü birisinibulamadı mı?.. Bulamayacak kadar âciz mi senin Rabbin ?..

Page 45: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 45/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

45 

Üçüncüleri olan Abdi Yalil ise onlara göre biraz daha akıllıca

konuştu:

- And olsun ki ben seninle konuşmak istemem!.. Çünkü seneğer dediğin gibi bir Rasûl isen, sana karşı gelmekte, sözünüdinlememekte büyük tehlike vardır.. Yok eğer, yalan söylüyorda, mahsustan kendini Rasûl gibi göstermek istiyorsan, geneben seninle görüşmek istemem!..

Efendimiz Taif ileri gelenlerinin bu cevapları karşısında üzüldüve onlardan ricada bulundu: 

-Hiç olmazsa, konuştuklarımız aramızda kalsın!.. Başkalarınaanlatmayın..

Ancak, Kureyş'liler bu defa da onlara yetişmiş ve kışkırtmayabaşlamıştı:

-Eğer O'nu memleketinizden kovmazsanız başınıza büyük işleraçar.. İçinizdeki cahilleri, kadınları ve çocukları kendine tâbikılıp, başınızı sokmadık dert bırakmaz!.. 

Bu gibi teşvikler sonunda Taif'li müşrikler Efendimiz 

Aleyhisselâm ile evlâtlığı Hazreti Enes'i Taiften kovdular : 

-Buradan derhal çık!.. Nereye gidersen git!.. Senin kavminehayrın dokunmadı ve onlar bile sana karşı geldi.. Hâl böyleiken, sen bizi mi kandıracağını sanıyorsun?..

Daha sonra da Efendimiz  Aleyhisselâm’ın gideceği yola birtakım ipsiz sapsız adamları dizdirip onlarla Efendimiz 

Aleyhisselâm’a çeşitli eziyetlerde bulundular... 

Taif dışına doğru yürüyen Aleyhisselâm’ı önce taşlamayabaşladılar.. Bu arada ellerine geçen çeşitli kötü maddeleri deO'na atıyorlardı.. Öyle ki, Efendimiz  Aleyhisselâm’ın atılan

Page 46: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 46/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

46

taşlardan ayakları kan revan içinde kalıyordu... Başı hafifçe

sıyrılmış, kanamağa başlamıştı.. Dermansız kalıp,oturakaldıkça zorla yerlerinden kaldırıyorlar ve tekrar türlühakaretler ve atılan taşlar arasında yürümeğe mecburbırakıyorlardı.. 

Bu arada atılan taşlara karşı Efendimiz  Aleyhisselâm’ıkorumağa çalışan Zeyd'in oğlu Enes'in de başı yarılmış, yüzügözü kan içinde kalmıştı.. Kezâ ayakları da kan içindeydi.. 

Nihâyet pek uzakta olmayan, Mekke'li Utbe ve Şeybe binRabia'nın bağına sığındılar.. Ne bir adım atacak halleri, ne debir tek kelime söyleyecek kuvvetleri kalmıştı.. Efendimiz 

Aleyhisselâm’ın hayatı boyunca karşılaştığı en büyük eziyetbuydu işte... 

Nitekim burada Efendimiz Aleyhisselâm’ın yapmış olduğu çokmeşhur dua şu idi: 

"Allah'ım, kuvvetimin tükendiğini, artık çaresiz kaldığımı,halk katındaki hor hakir karşılanmamı sana arzederim...

Ya Erhamer rahimin!.. Herkesin zaif ve hakir görüp dalınabindiği bîçarelerin Rabbı Sen'sin!.. 

Rabbım, kötü huylu ve yüzsüz düşman eline benidüşürmeyecek, hattâ işlerimin dizginini eline verdiğinakrabadan bir dosta bile muhtaç etmeyecek kadarrahiymsin!..

Rabbim, eğer bana karşı azâblı değilsen, çekmekte olduğumçile ve belâlara aldırmam.. 

Ancak şu da var ki, senin af ve merhametin, bana bunlarıgöstermeyecek kadar geniş!..

Rabbım, gazâbına giriftar, yahut ta rızasızlığına dûçar

Page 47: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 47/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

47 

olmaktan; Sen'in o zulmetleri parıl parıl parlatan, dünya ve

âhiret hayatının kurtuluşu olan Nur'u Vechine sığınırım...

Rabbım, Sen, benden razı olana kadar, sana tövbe ederim!..

Rabbım, şüphesiz ki kuvvet ve kudret sadece Sen'dedir!.."

O sırada Efendimiz  Aleyhisselâm ile evlâtlığının durumunuUtbe ile Şeyba görmüştü.. Hırıstiyan olan köleleri Addas'ı

çağırıp eline büyük bir salkım üzüm verdiler ve onu Efendimiz Aleyhisselâm’a götürmesini söylediler. 

Bunun üzerine kendisine verilen emri tatbik eden Addasüzümü doğruca Efendimiz  Aleyhisselâm’a götürdü verdi..Efendimiz Aleyhisselâm kendisine uzatılan üzümü aldı ve : 

-Bismillâhirrahmanirrahiym.. diyerek yemeye başladı.. 

Efendimiz  Aleyhisselâm’ın ağzından çıkan besmele Addas'ındikkatini çekmişti.. Konuştu: 

- And olsun ki bura halkı bu sözü bilmez ve kullanmazlar.. 

Efendimiz Aleyhisselâm bunun üzerine sordu Addas'a. 

- Ya Addas, sen, hangi memlekettensin? Dinin nedir?..

- Ninava'lıyım!.. Hırıstiyanım!

-Demek sen, o sâlih kişi olan Yunus bin Matta'nınhemşehrisisin!

Addas bu soru karşısında şaşırmıştı.. Sordu:

-Sen Yunus bin Matta'yı nereden tanıyorsun ?.. Efendimiz

anlattı: 

-O, benim kardeşimdir! O, bir Rasûldü; ben de bir Rasûlüm!

Page 48: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 48/285

Page 49: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 49/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

49 

Karni  Sealib mevkiine geldim.. Burada başımı kaldırıp da

semâya baktığım da, bir bulutun beni gölgelendirmekteolduğunu gördüm.. Bulutun içine dikkatlice baktığımda ise,bunun içinde Cibril'in bulunduğunu tesbit ettim.. O zamanCibril bana:

- Allah, kavminin senin hakkındaki dediklerini muhakkakişitti.. Seni korumaktan kaçındıklarına da vâkıftır.. Allah,

sana şu dağlar meleğini gönderdi.. (Emrine bakar.) Kavminhakkında ne dilersen ona emredebilirsin!..

Bunun üzerine dağlar meleği de seslenip selâm verdi ve:

- Ya Muhammed, Cibril'in söyledikleri hakikattır.. Sen nedilersen, ben emrine hazırım.. 

(Ebu Kubays ve Kayakan denilen) şu iki dağın Mekke'liler

üzerine (çökerek) kavuşmasını istersen emret!..

Dedi... Ben de : 

-Ben isterim ki, Allah, müşriklerin sülbünden (neslinden)yalnız Allah'a ibadet eden ve Allah'a hiç bir şeyi şerikılmayan bir nesil meydana çıkarsın."

Bu acıklı seyahat bir ay kadar sürdü..Nihâyet Efendimiz  Aleyhisselâm Mekke'ye dönmeye kararbuyurdu.. 

Bu kararını Zeyd'e açıkladığı zaman, Zeyd hayretle sordu ,Efendimiz Aleyhisselâm’a: 

-Ya Rasûlullah, onlar seni çıkarmışlar iken, içlerine şimdi nasıl

gireceksin ?..

Rasûlullah Aleyhisselâm, Zeyd Ra. a cevap verdi: 

Page 50: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 50/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

50

-Ya Zeyd, Allahû Teâlâ şu gördüğün sıkıntıyı nasıl olsa

bertaraf edecektir.. Bize elbette bir kurtuluş yolu açacaktır..Allahû Teâlâ hiç şüphesiz ki dinini gâlip çıkartacak veRasûlüne yardım edecektir... 

Bundan sonra Efendimiz  Aleyhisselâm Mekke'nin yanıbaşındaki Hıra dağına uzandı... 

Oraya geldiğinde Abdullah bin Ureykıt'ı buldu.. Onunla,

Mekke'nin nüfuzlu kişilerinden Ahnes bin Şurayk ile Süheylbin Amr'ı ye haber gönderip, Risâlet vazifesi sırasındakendisini himâye edip etmeyeceğini sordurdu...

Ancak bu soruya karşılık olarak verilen cevap ise şöyle idi:

-Ben Mekke'liler arasına anlaşma yolundan girmiş bir kişiolduğum için, benim başka şahsı himâyem altına alma yetkim

yoktur..

Elbette ki, Ahnes ile Süheyl'in bu cevabında Kureyş'limüşriklerden korkunun yeri büyüktü..

Bunun üzerine Efendimiz  Aleyhisselâm Mekke'ye girebilmekiçin, Abdullah bin Ureykıt'ı bu defa da Mut'ım bin Adiyy'egönderdi... 

- Mut'ım bin Adiyy'e git ve ona, Muhammed; 

"Rabbımın bana verdiği risâlet vazifesini tebliğ edinceyekadar kendisini himâyen altına alıp almayacağını soruyor", de, dedi... 

Abdullah gene Mekke'ye gitti ve bu soruyu Mut'im bin Adiyy'eiletti.. 

Mut'im bin Adiyy'in bu soruya verdiği cevap şöyle oldu:

-Olur, gelsin, ben O'nu himâyeme alırım.. Vazifesine devam

Page 51: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 51/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

51 

etsin!..

Bu kabulde, dine yakın olmaktan ziyade, büyüklüğünügöstermek duygusu rol alıyordu...

Mut'ım bin Adiyy 90 yaşını aşkın bir kimse idi.. Ertesi günsilâhlarını kuşandı, oğullarını ve kardeşlerinin oğullarını dakuşattı ve ne sebeple bu işe baş vurduğunu açıkladı:

-Bilmiş olunuz ki, Muhammed'i ben himayem altına aldım!..Artık kimse O'na dokunmayacaktır.. Aksi halde karşısında bizibulacaktır!.. 

Bundan sonra oğulları ve kardeş çocukları ile birlikteEfendimiz  Aleyhisselâm’ı yanına alıp, Harem-i Şerif’e girdi..Çocukları Kâbe'nin dört bir yanına dağıldılar.. 

O sırada Ebu Cehil göründü ve Mut'im bin Adiyy'e yaklaşarak :- Ya Mut'im, himâyeci misin, yoksa tâbi mi ?..

Mut'ım durumu açıkladı gür sesle:

-Himâyeciyim... Ey Kureyş topluluğu, bilmiş olunuz ki,Muhammed  benim himayemdedir... Kimse O'nun kılınadokunamaz!.. 

Efendimiz  Aleyhisselâm 10. senede, Zilkade ayının 20. salıgünü gene Mekke'ye girmiş ve yedi kere tavaf ederek, AllahûTeâlâ'ya şükretmişti!.. 

Nitekim daha sonra da Efendimiz  Aleyhisselâm bu hareketidaima hayırla yâdetmiş, hatta Bedir savaşından sonra, henüz 

daha o zaman müslüman olmamamış bulunan, Mut'ım in oğlu

Cübeyr'e: 

-Eğer baban Mut'ım bin Adiyy sağ olsaydı da, şu kokmuş

Page 52: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 52/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

52

herifleri bağışlamamı isteseydi; bunların hepsini ona

bağışlardım!.. Demişti...Bundan az zaman sonra da Cübeyr müslüman olmuştur... 

* * *

Page 53: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 53/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

53 

Page 54: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 54/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

54

CİN MESELESİ... 

EFENDİMİZ ALEYHİSSELÂM'IN CİNLERLEGÖRÜŞMESİ HAKKINDAKİ ÂYETLER VE

BAZI HADİSLER 

Cin kıssasının, siyer kitaplarına göre yukarıda anlatılan Taif seferinden Mekke'ye dönüş sırasında vukûbulduğuanlatılmaktadır... Bununla beraber, bu hâdisenin, daha sonra,Mekke'ye avdet buyurduktan bir zaman sonra Suk'ı Ukaz'ateşrifi niyetiyle yola çıkıldığı zaman zuhûr ettiğini kabul etmekbize daha uygun gelmektedir..

Zîrâ, bu vak’a daha ileride vereceğimiz bir hadisi şerife göre,Nahle'de vukûbulmuştur.. Nahle ise, Suk'ı Uraz ile Taif arasında, Efendimiz  Aleyhisselâm’ın ashaptan bazılarınanamaz kıldırdığından da bahsedilmektedir ki; halbuki, Taif dönüşünde, Efendimiz  Aleyhisselâm’ın yanında Zeyd binHarise'den başka kimse bulunmamakta idi.. 

İşte bu sebeple biz, Cin hâdisesini Taif dönüşünden ayırıp,burada ayrı kısımda incelemeye başlıyoruz...

Şimdi evvelâ Sahihi Buhari'den size ileteceğimiz bir hadisi şerif 

Page 55: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 55/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

55 

ile başlayalım bu bahse:

"Nebiyyi Ekrem Aleyhisselâm ashaptan birkaç zât ile Suk-ıUkaz'a doğru yürüyorlardı ki, o tarihte şeyâtin, semâdanhaber almaktan men edilmiş, üzerlerine şuhub (meteorlar)atılmaya başlanmış bulunuyordu..

(Semâya doğru çıkıp da kovulan) cinler kavimleri nezdinedöndüklerinde kendilerine:

-Ne oluyorsunuz ? (Neden hiç bir haber getiremiyorsunuz?)denildi.. Onlar da:

- Ne yapalım ?.. Semâdan haber almaktan men edildik!..Üzerimize şuhub (meteorlar) havale edildi!.. Dediler...(Bunun üzerine kavimlerinden bazıları) onlara: 

-Sizin semâdan haber almanıza engel yeni meydana gelmişbir şeydir!..Yerin doğusunu- batısını dolaşın da, semâdanhaber almamıza mâni olan bu şey ne imiş öğrenin!.. dediler..

İşte bunun üzerine içlerinden bazıları Tihame cihetineyönelmiş olarak Suk'i Uraz'dan geçerken, Nahle mevkindeNebiyyi Ekrem Aleyhisselâm’ın bulunduğu yere uğradılar.. Osırada Rasûlu Hüdâ Efendimiz, ashabına sabah namazını

kıldırıyordu.. 

O'nun namazda okuduğu Kur'ân-ı Kerim’i işitince kulakverdiler.. Sonra da birbirlerine: 

-Semâdan haber almaktan bizi men eden şey budur...dediler.. Sonra bu haberciler kavimlerine döndüler ve: 

- Biz hayret verici bir Kur'ân ‘ın tilâvet buyurulduğunu işittikki, rüşd ve hidâyet yolunu gösterir.. Biz de iman ettik.. Ahadolan Rabbımıza hiç bir şeyi ortak koşmayacağız!.. dediler.. 

Page 56: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 56/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

56

Bundan sonra Allahû Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri,

Hz.Rasûlullah Aleyhisselâm’a Cin Sûresini inzâl buyurdu.."Şimdi de Kur’ân-ı Kerim’de Cinlerle ilgili olarak inzal buyurulanbazı âyetlere dikkat ederek tetkik edelim: 

"Anlat ki, bana şu hakikat vahiy olunmuştur: Cinlerden birzümre (benim Kur'ân okuyuşumu) dinlemiş de (aralarındasöylemişler) 

-Biz, gerçekten, hayranlık veren Kur'ân dinledik ki, O Hak’kave gerçeğe götürür.. Bundan dolayı biz de, O'na iman ettik..Ahad olan Rabbimize bundan sonra hiç bir şeyi asla ortakkoşmayacağız... 

Filhakika şu da var ki, insanlardan bazıları cinden bazıkişilere sığınırlar.. Bu sûretle onların azgınlıklarını arttırırlar.. 

Biz ciddi bir sûrette göğe erişmek istedik.. Fakat onu sertbekçilerle ve şihablarla (meteor taşı ile kapalı) bulduk.. Vedoğrusu biz oradan dinlemek için bazı mevkilere oturduk;Fakat şimdi kim dinleyecek olursa, onun için bekleyen birşihab bulunuyor!.. 

Ve doğrusu, biz bilemeyiz, o arzdaki insanlara bir şer mi

irade edilmiştir, yoksa Rabları onlar hakkında bir hayır mıdilemiştir.. 

Ve doğrusu, bizlerden sâlih olanlar da var, olmayanlar davar!.. 

Dilim dilim olmuşuz; ve doğrusu bizlerden müslim olanlar davar, haksız olanlar da var.. Müslim olanlar, işte onlar; rüştü,

sevabı arayanlardır..

Ama haksızlar, ateşe odun olmuşlardır!.." ( Sûre72-Âyet:1/15)

Page 57: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 57/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

57 

"Yâd et o zamanı ki, cinlerden bir taifeyi Kur'ân dinlemeleri

için sana göndermiştik. İşte bunlar, O'nun huzuruna gelince,(birbirlerine) : 

- Susun!..

Demişler; (okunması) bitirilince de, uyarmaya memur olarakkavimlerine dönmüşlerdi:

-Ey kavmimiz; dediler.. Hakikat ki biz, Musa'dan sonraindirilmiş olan ve kendisinden öncekileri tasdik eden, Hakkave gerçek yola ileten bir kitap dinledik.. 

Ey kavmimiz, Allah'ın dâvetcisine icâbet edin!.. O'na imanedin ki, (Allah) günahlarınızdan bir kısmını bağışlasın ve siziçok elem verici bir azaptan kurtarsın.." (Sûre:46-Âyet:29/31) 

"Bir de, O'nunla (Allah ile) cinler arasında bir hısımlıkuydurdular! And olsun ki, bizzat cinler dahi, onların(uydurukçuların) behemehal tutuklu olarak getirileceklerinibilmektedirler.. (Sûre 37-Âyet 158) 

"Ey cin ve ins cemaatı:

İçinizden size âyetlerimi nakleden, bu günün gelip çatacağını

size inzar ile haber verir Rasûller gelmedi mi?..Ey Rabbimiz, diyecekler... Nefislerimize karşı (kendialeyhimize) şahitlik ederiz!..

Dünya hayatı onları aldattı da, gerçek kâfir kişilerolduklarına kendileri de, kendi aleyhlerine şahitlik ettiler.."(6-130) 

"O gün ki, (Allah) onların hepsini toplayacaktır...

-Ey cin cemaatı, insanlardan EKSERİYETİNİ baştan çıkartıp(

Page 58: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 58/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

58

kaydınız altına alıp) kendinize tâbi kılmak durumuna girdiniz

ha"? (Sûre 6-âyet 128) 

Bu âyete dikkat buyurulması!.. İzahını ileride yapacağızinşâallah....

"Allah'a sığınırım cinlerden ve insanlardan." (Sûre 114-Âyet 6) 

"Cinlerden, insanlardan, kendilerinden evvel geçmişümmetler içerisinde, bunlara karşı da o söz hak olmuştur..."(41- 25) 

"Elbette ben cehennemi bütün insanlardan ve cinlerden(müstehak olanlarla) dolduracağım.. " (Sûre 1, Âyet 119) 

"Ben cinleri ve insanları ancak kulluk etmeleri içinyarattım"!. (Sûre 51-Âyet56) 

"Cânn’ı da daha evvel gözeneklere nüfuz edici dumansızateşten (mikrodalgadan) yarattık"! (Sûre 15-Âyet27) 

"Cânn’ı da dumansız ateşten(mikrodalgadan) yarattı"! (Sûre55-Âyet 15) 

"Ey cinler ve insanlar topluluğu!.Gücünüz yeterse geçip

gidin Melekî Boyut’a Dünya semâsından;

Geçemezsiniz olmazsa ferman!. 

Salınır üzerinize kozmik ışının, manyetik duman;

Kurtulamazsınız, deseniz de aman!..

Gök yarılıverdi mi, bir gül, yağ gibi eriten yanan;

O gün sorulmaz cürmünden ne bir insan, ne bir can"! Sûre55-Âyet 33/37) 

Page 59: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 59/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

59 

Şimdi de, cinlerin semadaki durumlarına dair bilgi veren bazı

ayetleri görelim.. 

Aşağıda vereceğimiz âyetler de "Hicr"-"Saffat" sûrelerindenalınmıştır: 

"Şüphesiz ki biz semâda burçları halkettik.. 

Semâyı erbabı nazara hoş gelecek şekilde bezedik... 

Onu recm olunmuş, rahmeti ilâhiyeden tard edilmiş şeytanınsokulmasından muhafaza eyledik.. 

Meğer ki, o şeytan kapma bir haber almaya çalışa.. 

İşte o zamanda böylesine bir şihab yetişir.." 

"Şüphesiz ki biz, semâi dünyayı (birinci kat semâ) yıldızlarla

donattık.. Bu semâyı reddedilmiş şeytandan korudukBu şeytanlar, melekî boyuta ne kadar yönelip kulak verselerbir şey alamazlar.. Her taraftan zilletle kovulurlar.."

Nihâyet  İbni Abbas Ra. den mervi bir malümat da nakledip,bu mevzuya ilişkin kısaca vereceğimiz bilgiye geçelim: 

"Şeytanlar evvelleri melekî boyutlardan perdeli olmazlardı..

Semâlara girer, gayba dair haberleri melâikeden işitir,bunları da falcılara, CİNCİLERE bildirirlerdi.. 

İsa Aleyhisselâm’ın doğumundan sonra, son üç semâyaçıkmaktan men edildiler..

Muhammed Aleyhisselâm’ın doğumundan sonra ise,bütünüyle semâlara çıkmaktan engellendiler..

Ondan sonra, şeyâtinden hangisi bu çeşit haber almayaçalışsa, üzerine silâh atılmaya başlandı:”

Page 60: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 60/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

60

“İblis secde etmedi; çünkü o cin’dendi”(Kehf -50) 

Şeytan  , esas olarak!İblis” lakabıyla bilinen “Azazil” isimli“Cin”dir. 

Başlangıçta, cinlerin hocası durumunda iken, AdemAleyhisselâm’ın yaratılmasından sonra, işlemiş olduğu hatadolayısıyla bu vazifeden tard edilmiş, daha sonra da Allah'akarşı gelmesi hesabiyle de lânetlenmiş, azâba dûçar

olanlardan kılınmıştır.. 

Ancak, Allah'tan, insanlardan büyük bir kısmını kendisineuyduracağını iddia ederek kıyâmete kadar izin almış; veAllah'ın kullarını imtihan etmesi için de insanları kandırmayabaşlamıştır.. 

"Şeyâtin" kelimesiyle çoğul olarak kullanılmasının sebebi ise,

ona tâbi olan Cin topluluğudur. 

Cinler için , zaman ve mekân kaydı yoktur.. Her an her yerdebulunabilmekte, geçmişe dair her şeye detaylı bilgi sahibiolabilmektedirler..

Cinler, Kur'ân-ı Kerim'de belirtildiği gibi, müslüman olanlarveya olmayanlar diye ikiye ayrılmaktadır.. Keza bunlara da ulvî 

ve sülfî diye bir ayırım da yapılmaktadır..

Bu mevzûyu inceleyen ilme "Hüddam İlmi" denilmektedir.. 

İnsanın ceddi, Hazreti Adem olduğu gibi; cinlerin de ceddiCânn'dır..

Cinlerden korunma duası şudur:

Rabbi inni messeniyeş şeytânu binusbin ve azâb, rabbi eûzubike min hemezâtişşeyâtiyni ve eûzu bike rabbi enyahdurun.Ve hıfzan min külli şeytânin marid.(Sad:41,

Page 61: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 61/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

61 

Mü’minun:97-98, Saffat:7) 

Eskiden bu mevzûyu araştıran birçok kimse vardı.. Bunlaraehli havas denilirdi.. Bu kişiler, cinlerden geçmişe ve hâle dairçeşitli malümat alırlardı.. Ancak cinlerin son derece yalancı biryapıya sahip oldukları da hatırdan çıkarılmamalıdır..Söyledikleri arasında ancak yüzde on-onbeş nispetindedoğruya rastlanabilmektedir. 

Eskiden "Cin Dâvetleri" adı altında yapılan bu işlere,günümüzde de Spiritizma-Ruh çağırma celseleri" adı altındadevam edilmektedir.. Bugün çeşitli yerlerde yapılan bucelselerde gelen cinler, o kişileri “biz falanca kişinin ruhuyuz”diye aldatmakta ve onlara o kişinin hayatına dair malümatvermektedirler.. 

Günümüzde cinlerin en yaygın aldatma yollarından biri,insanları “BİZ UZAYLILARIZ” diye kandırmalarıdır. 

Bunun dışında pek çok kişinin kendini evliya  ya da MEHDΠ

Cinlerin varlığını ve yapısını ilmin son gelişmeleri ışığında veilmi yoldan ispatlayan bu eserimizde, ruh çağırma celselerinin,

ruhlardan alınan haberlerin ve alınma şekillerinin hakikatlarınıda açıklıkla belirttiğimiz üzere; okurlarımızdan temennimiz,şimdilik kendilerini katiyen bu akımlara kaptırmamalarıdır..

sanmasının ardında da, farkında olmadan Cinlerin hükmüaltına girmeleri yatmaktadır. 

Bu mevzudaki çok daha geniş ve tafsilâtlı bilgiyi şu anda 14.

baskısı hazır olan "RUH İNSAN CİN" adlı kitabımızdaokurlarımıza arzederek bu meseleyle ilgili suallerin cevabınıhem dini, hem de günümüz ilmi açılarındancevaplandırmaktayız.. Bu sebeple burada daha geniş birşekilde mevzuya girmekten kaçınıyoruz...

Page 62: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 62/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

62

Ayrıca bu yolda olan tanıdıklarını da yaptıklarının hakikaten

ruh daveti olmayıp cinlerle görüşme olduğunu bildirerek îkazetmeleridir...

* * *

Page 63: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 63/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

63 

Page 64: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 64/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

64

İSRÂ VE MİR’ÂC 

İsrâ  ve mi’râc  hâdiseleri Efendimiz  Aleyhisselâm’ınhayatındaki en büyük mûcizelerinden biridir.. Hususiyle odevirde eşine rastlanmamış bir durum olmasıyla, insanlarınpek çoğu için büyük bir fitne olan bu mucize müslümanlar içinise son derece muazzam bir tebrişat mâhiyetindedir.. 

İsrâ  her ne kadar lügat mânâsına göre gece yolculuğuanlamına gelmekte ise de, bugün dilimizde kullanış anlamı“Tayyı mekân” ; yâni, bir anda  kilometrelerce yol katetmekşeklindedir.. Nitekim Efendimiz Aleyhisselâm’ın o gece yaptığıişte budur.. 

Kezâ bugüne kadar çeşitli evliyadan zevatta görülen tayyımekân; yâni bir anda bir yerde iken, aynı anda ikinci bir yerdebulunma; yahut bir anda burada iken ikinci başka bir yerdeolmak halleri hep Efendimiz Aleyhisselâm’ın mûcizesindenneşet etmektedir.. 

Mi’râc  ise, madde boyutundan maddeötesi yâni mikrodalga

boyuta geçiş anlamına gelmektedir... Biri maddi, ikincisi demânevi olmak üzere iki şekilde görüş vardır... 

Efendimiz  Aleyhisselâm’da görülen ve daha sonra yüksek

Page 65: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 65/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

65 

dereceli velilerde de olduğu tesbit edilen hal bunun her iki

şeklidir; yâni hem maddi, hem de mânevi olarak vukûbulmuştur.. 

İsrâ ve Mi’râc  hâdiseleri çeşitli hadis kitaplarındanderlediğimiz hadislere göre şu şekilde vuku bulmuştur: 

"Efendimiz Aleyhisselâm bir gece amcasının kızı ÜmmüHani'nin  evinde uyurken Cibril Aleyhisselâm geldi ve

Efendimiz Aleyhisselâm’ın göğsünü yardı, sonra da zemzemile içini iyici yıkadı ve söz alarak iman ve hikmet diye târif olunan, mâhiyetini ise Allah ve Rasûlü’nun bileceği bir şey iledoldurdu.. 

Sonra "Burak" adı verilen bir binite bindirildi ve doğrucaKudüs şehrinde Beyt'ül Makdis'teki Aksa'ya götürüldü..

Erbabı irfan, bu gidişin bir an veya kısa zamanda meydanageldiğini ifade etmektedir... 

Mescidi Aksa'da İbrahim Aleyhisselâm , Musa Aleyhisselâm ,İsa Aleyhisselâm ve daha bir çok Nebî ve Rasûl hazırbulunuyordu.. Efendimiz Aleyhisselâm burada onlara namazkıldırdı.. 

Bu namazdan sonra Efendimiz Aleyhisselâm’a üç ayrı bardakiçerisinde su, süt, ve şerbet sunularak, birisini seçmesiistendi.. Bu sırada Efendimiz Aleyhisselâm’a bir nida geldi: 

-Eğer su alırsan, kendin de ümmetin de ihtiyaçsız vekanaatkâr olur; 

sütü alırsan, kendin de ümmetin de sıratı müstakim de olur; 

şerbeti alırsan, kendin de ümmetin de mahrumiyete uğrar!.. 

Efendimiz Aleyhisselâm üç ayrı  muhtevalı bardaktan içinde

Page 66: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 66/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

66

süt olanı seçti!.. 

Bunun üzerine Cibril Aleyhisselâm: 

-Ya Muhammed, sen fıtrî ve tabii olanı seçtin.. Sen sıratımüstakîm üzeresin, ümmetin de bu yolda olacaktır..buyurdu... 

Bundan sonra Mi’râc başladı. 

O Mi’râc ki, Efendimiz Aleyhisselâm bunun hakkında şöylebuyurmuştur: 

- Ben, Mi’râc ‘tan daha güzel bir şey görmüş değilim!..Ölüleriniz, öleceği sırada gözlerini ona diker!.. 

Sahibim beni onun içinde, kapılardan bir kapıya erişinceyekadar yükselti!.. 

Bundan sonrasını da Efendimiz'in ağzından dinleyelim gene: 

Bu eriştiğim yerdeki kapının adı: “Hafaza Kapısı” idi.. HafazaKapısı, Semâ muhafızlarının beklediği Semâ-i DünyaKapısıdır.. Nitekim burada Cebrail, 

- Açın!.. Dedi.. Bunun üzerine; 

- Kim O ?.. diye soruldu.. Cibril de cevap verdi: 

- Cibril!.. 

- Yanındaki kimdir ?..

- Muhammed!.. 

- O davetli midir?..

- Evet!.. 

Bunun üzerine kapı açıldı.. Ve beni selâmladılar.. 

Page 67: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 67/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

67 

Bir de ne göreyim!.. Bir melekle karşılaştım ki, adı İsmail'dir..

Vazifesi de Semâ'yı muhafazadır.. Maiyetinde yetmişbinmelek, ve onların her birinin mâhiyetinde de yüz bin melekbulunmaktadır.. 

Bundan sonra bir erkekle karşılaştım ki, sûreti asliyesi,Allah'ın halkettiği günkü gibi.. Onda hiç bir değişiklik yok!..Kendisine zürriyetinin ruhu arzediliyor.. Eğer mümin ruhu ise

hoş bir rayiha veriyor.. - Bunun kitabını “İlliyyin” de kılın!.. diyor.. 

Eğer ruhu habis ise, bu takdirde kötü bir kokuveriyor: 

- Bunun kitabını “Sicciyl” de kılın!.. Diyor 

Sordum: 

- Ya Cibril, bu kimdir ?..

- Baban Adem'dir!. 

Ve o bana selâm verdi!. Ve: 

- Merhaba Salih Nebî, Sâlih oğul!.. dedi.. 

Sonra baktım, bir kavim gördüm ki, dudakları deve dudağı

gibi.. Bunlara birtakım vazifeliler verilmiş ki, dudaklarınıkesiyorlar ve ağızlarına ateşten bir kor koyuyorlar,aşağılarından düşüyor!.. 

- Ya Cibril, bunlar kimlerdir ?.. diye sordum.. Cevap verdi: 

- Yetimlerin mallarını zulûmla yiyenler!.. 

Sonra gene gördüm ki, bir kavim daha var.. Derilerindensırım kesiliyor ve ağızlarına tıkılıyor ve “Yediğiniz gibiyeyiniz.” deniliyor ve bunlara en iğrenç bir hal oluyor.. 

Page 68: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 68/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

68

Gene sordum: 

- Ya Cibril, bunlar ne oluyor ?..

- Bunlar o gammazlar ki, insanların etlerini yerler, kötü laflaryayarak başkalarının ırz ve namuslarına uzanırlar!.. 

Sonra baktım, gene bir kavim gördüm ki, önlerine bir sofrakurulmuş.. Üzerinde en güzel etlerden kebaplar yapılıyor..Etrafı ise bu etlerden cîfelerle dolu.. Onlar o güzel etleribırakıp, bu cîfeleri yiyorlar.. 

Gene sordum: 

- Bunlar da kim, ya Cibril ? 

- Bunlar, zina yapanlardır!.. Allah'ın kendilerine helâlkıldıklarını bırakıp da, zevk ve şehveti haramda

arayanlardır!.. 

Sonra baktım gene bir kavim var ki, karınları küpler gibi!..Al'i fir'avn yolu üzerinde bulunuyorlar.. Firavun ve ehlicehenneme götürülürken bunların üzerlerine basa basagidiyorlar ve geliyorlar.. 

Tekrar sordum: 

- Ya Cibril, bunlar da kimlerdir!.. 

- Bunlar da faiz yiyenlerdir!.. 

Sonra gene gördüm ki, bir takım kadınlar memelerindenasılmış ve bir takım kadınlar da baş aşağı ayaklarındansallandırılmışlar!.. 

- Ya bunlar kimlerdir ?.. diye sordum Cibril'e.. Cevapladı : 

- Bunlar zina yapan ve çocuklarını öldüren kadınlardır!.. 

Page 69: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 69/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

69 

Sonra İkinci Semâya çıktık!.. 

Orada Yusuf Aleyhisselâm ile buluştuk..Ümmetindenkendisine tâbi olanlarda etrafında idi.. Yüzü Bedir Gecesi, Aymisâli idi.. Bana selâm verdi: 

- Hoş geldin Sâlih Nebî, Sâlih kardeş!.. 

Sonra Üçüncü Semâya geçtik.. Burada da teyzezâde; İsa

Aleyhisselâm ile Yahya Aleyhisselâm’la karşılaştım.. Onlarlada selâmlaştım.. 

Sonra Dördüncü semâya geçtik.. Orada da İdris ilebuluştum.. Selâmlaştık.. 

Sonra Beşinci Semâya geçtik.. 

Burada da kavmine sevdirilmiş olan Musa'nın kardeşi Harun

ile buluştum. 

Etrafında birçok tebaası vardı.. Uzun sakallıydı.. Onunla daselâmlaştık.. 

Sonra Altıncı Semâya geçtik.. 

Orada da İmam oğlu Musa ile  karşılaştım.. Kıllı bir vücudu

vardı.. Musa bana dedi ki: 

-İnsanlar bana zulüm eder, Allah'ın halk ettiklerinin ekremi,der!.. 

Halbuki ben sadece ümmetimin ekremiyim!.. 

Sonra Yedinci Semâya geçtik. 

Orada ben İbrahim Aleyhisselâm ile buluştum.. Sırtını BeytiMâmura dayamıştı.. 

Beni selâmladı.. 

Page 70: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 70/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

70

Sonra bana: İşte senin mekânın ve ümmetinin mekânı

burasıdır!. denildi.. 

Sonra Beyti Mâmura girip namaz kıldım.. Ona her günyetmiş bin melek girer de, bir daha kıyâmete kadar hiç sıragelmez .. 

Sonra Cibril beni öyle yükseklere çıkardı ki, yazı yazankalemin cızırtılarını duydum.. 

Nihâyet Sidre-i Münteha'ya geldim.. Burada Cibril bana: 

-İşte burası Sidre-i Minteha'dır!.. 

Ben, buradan parmak ucu kadar ileri gitsem, yanarım!..dedi.. 

Nihâyet Rabbım'la karşılaştım .. 

- Et tahıyyatu el mübarekâtu ves salâvatu vet tayyibatu.. 

diyerek Rabbıma selâm verdim.. 

Buyurdu: 

-Es Selâmu aleyke eyyühen nebiyyü ve rahmetullahi veberekâtuhu!.. 

Bunun üzerine Allah'ın selâmının bütün ümmetime de şâmilolmasını istediğimden ilâve ettim: 

- Es Selâmu aleyna ve alâ ibadullahis sâlihiyn.. 

Bundan sonra Allahû Tealâ ümmetime 50 vakit namazı farzkıldı.. 

Bundan sonra döndüm.. Yolda Musa'ya rastladım... Banasordu: 

Page 71: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 71/285

Page 72: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 72/285

Page 73: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 73/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

73 

Bu arada Ebu Cehil oraya gelmişti; alaylı bir şekilde sordu: 

- Ne o, yeni bir şeyler mi var?.. Efendimiz  Aleyhisselâm dacevap buyurdu: 

- Evet!.. 

- Nedir o ?..

- Gece seyahat ettirildim!.. 

- Nereye ?..

- Beyt'ül Makdis'e!.. 

- Sonra da sabahleyin aramızdasın ha ?.. Öyle mi?..

- Evet!.. 

- Ben böyle yalan hayatımda işitmedim!.. 

Sonra da, Efendimiz Aleyhisselâm’ın söylediklerini inkâretmesinden korkarak kavmini oraya toplamak istedi.. 

-Bana söylediklerini kavmime de anlatman için, onlarıburaya çağırmamı uygun görür müsün ?.. diye sordu..Efendimiz Aleyhisselâm buna müsaade etti.. 

Bunun üzerine Ebu Cehil Mekke'li müşriklerin bir kısmınıoraya topladı.. Sonra da onlar gelince, Ebu Cehil konuştu: 

- Haydi, bana anlattıklarını, onlara da anlatsana ?..

Efendimiz Aleyhisselâm bunun üzerine anlattı: 

- Ben gece Beytül Makdis'e seyahat ettirildim!.. Hayretle

sordular: 

- Şimdi de aramızda bulunuyorsun ha? 

Page 74: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 74/285

Page 75: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 75/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

75 

dikkat etmemiştim.. Bu yüzden çok sıkıldım. Öyle ki, ben

şimdiye kadar hiç böyle sıkılmamıştım. 

Derken Allahû Teâlâ benimle Beyt'ül Makdis arasındakiuzaklığı kaldırdı da, karşımdaymış gibi görmeye başladım..Ve onlar bana ne sual sordularsa, oraya bakarakcevaplandırdım.. Hattâ biri de bana, (oranın kaç kapısı vardır?) diye sormuştu.. Halbuki ben de kapılarını saymamıştım..

Beyt'ül Makdis’i karşımda görünce kapılarını teker tekersaydım ve suallerini cevaplandırdım.. 

Müşrikler bunun üzerine bana inandılar.. 

- And olsun ki bu târifin tamamen isabetlidir!.. dediler... 

Sonra da Velid bin Mugiyre çıkıp: 

-Bu adam sihirbazın tekidir!.. diyerek kalabalığın dağılmasınasebep oldu.. 

Bu arada bir kısım müşrikler de koşa koşa gidip Hazreti EbuBekir (r.a)ı buldular ve ona : 

- Ya Ebu Bekir, arkadaşının yaptıklarından haberin var mı?..

- Hayır!.. Ne olmuş ?..

- Bu gece Beyt'ül Makdis'e gidip orada namaz kılmış.. Sonra dageri dönmüş!.. 

- Peki , O bunu anlattığı zaman siz de O'nu yalanladınız mı?..

-Elbette!.. Mescitte herkese söylediklerinin doğruluğunainandırmak istiyordu.. 

Hazreti Ebu Bekir (r.a) kanaatini bildirdi : 

-Vallahi, O eğer böyle olduğunu söylüyorsa, bu iş öylece

Page 76: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 76/285

Page 77: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 77/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

77 

Page 78: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 78/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

78

10 

İLK AKABE BİATI 

Bundan bir sene sonra, yâni Islâmiyetin 10 ile 11. seneleriarası, bu dinin diğer kabileler arasında yayılması için yapılançabalarla geçti.. 

Efendimiz  Aleyhisselâm her fırsattan faydalanarak, gelenlereIslâmiyeti arz ve teklif eder, buna karşılık onlar daMekke'lilerin menfi propagandalarından korkarak veçekinerek kabûle yanaşmazlardı.. 

Efendimiz  için aşağı yukarı en çileli seneler bu senelerdi..Yapılan eziyetler günden güne artıyordu.. Mekke dahadayanılmaz bir hal alıyordu müslümanlar için.. 

Efendimiz Aleyhisselâm bazen de yanına Hazreti Ebu Bekir ileHazreti Âli (r.a) yi alarak civar kabileleri dolaşmaya çıkıyor veo kabilelerin ulularını İslâm Dini’ne davet ediyordu.. Fakatbütün bu davetlerden bir netice alınmıyor ve büyüküzüntülerle tekrar başlanılan yere dönülüyordu... İşte böyleaşağı yukarı iki seneye yakın bir zaman geçmişti.. 

Nihâyet Mekke'ye Medine (ki o günkü adıyla Yesrib) denHazrec kabilesine  mensup altı kişilik ufak bir kafile geldi..Bunlar Mina'da Akabe yakınlarında konaklamışlardı.. Bu

Page 79: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 79/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

79 

sırada oradan geçmekte olan Efendimiz  Aleyhisselâm onlara

uğradı ve sordu : 

-Siz kimlersiniz ?..

- Biz Hazrec kabilesindeniz!.. 

- Yahudilerin komşu ve müttefiklerinden misiniz?..

- Evet ?..

- Sizinle biraz konuşabilir miyiz ?..

- Elbette ... Buyur, otur!.. 

Medine halkı Evs ve Hazrec adlı kabilelerden meydanagelmişti... Bu kabileler yahudilerle kâh bozuşurlar, kâh daanlaşırlardı.. Yahudiler kitap ehli, ilim sahibi; buna karşılık

Hazrec ve Evs kabileleri halkı ise müşrik, putperest idiler... Ne zaman yahudiler ile diğer kabilelerin arası açılsa, yahudileronlara kızarlar ve onları şu şekilde tehdit ederlerdi: 

- Yakın bir zaman içinde bir Rasûl gelecektir!.. Geleceğizamanın gölgesi üzerimize bile düşmüştür!.. O geldiğizaman, hepimiz O'na tâbi olacak ve sonra da İrem ile Ad

kavimleri gibi sizlerin kökünü kazıyacağız!..Bu sebeple Hazrec ve Evs kabilesi halkı, yakın bir zamanda birRasûl ile karşılaşacaklarını biliyorlardı.. Efendimiz 

Aleyhisselâm onlar ile karşılaşıp da oturup konuşmayabaşlayınca işler yavaş yavaş aydınlığa çıkmaya başladı ve bualtı kişi için.. 

-Ben Âlemlerin Rabbı olan Allah tarafından Rasûl olarakgönderildim.. Sizleri sadece Allah'ı Rab olarak tanımağa,benim de Allah'ın Rasûlü olduğumu tasdik etmeye davet

Page 80: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 80/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

80

ediyorum!..

Medine'li altı kişi iyiden iyiye inanmıştı Efendimiz 

Aleyhisselâtu vesselâm’ın Rasûl olduğuna.. 

Sonra Kur'ân-ı Kerim’den okudu :

" Allah, herkese yaptıklarının karşılığını vermek üzere,yeniden diriltecektir!.. Şüphesiz ki Allah, hesabı çok çabukgörendir.. 

İş bu Kur'ân ‘ı insanlar tehlikelerden haberdar edilsinler,O'nun tek ilâh olduğunu bilsinler; akıl selim sahipleri de iyicedüşünüp ibret alsınlar diye bütün insanlara tebliğ edilmeküzere inzâl ettik"!.

Bu âyetler de okunduktan sonra Medine'liler birbirlerine şöylekonuştular: 

-Bu, mutlaka bizim yahudilerin haber verdiği Rasûldür.. Bizhemen bu Rasûl’e inanıp tâbi olalım ki, onlar bizi geçip,kendi saflarına çekmesinler!..

Ve böylece Efendimiz  aleyhissalâtu vesselâm’ın bütünsöylediklerini tasdik edip, iman ettiler .. Sonra da şöylekonuştular : 

-Buraya gelirken biz, kavimlerimiz hem kendi arasında, hemde yahudilere karşı düşman ve ters bir durumda idi.. Umarız kiAllahû Teâlâ  onları senin sayende bir araya toplar vebirleştirir.. 

Biz şimdi dönüp onları senin bildirdiğin şeylere davet edecekve onların da teslim olanlardan olmasını isteyeceeğiz!.. EğerAllah  onları bu din üzere toplar ve birleştirirse, artık senindurumundan daha şerefli ve aziz bir mertebe de olan kimsebulunmaz!.. 

Page 81: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 81/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

81 

Bu görüşmelerden sonra Ebu Umame Es'ad , Avf bin Haris ,

Rafi bin Malik , Kutba bin Amir , Ukbe bin Amir ve Cabir binAbdullah'dan ibaret 6 kişilik ilk Medine'li müslümanlarkavimlerinin yanına döndüler ve başlarından geçenlerianlatarak hepsini müslüman olmağa, yahudilerin önünegeçmeye davet ettiler... 

İslâmiyete dair haberler Medine'de kısa zaman içinde ve o

kadar süratli bir şekilde yayıldı ki, adeta içerisinde Islâmiyet ve Efendimiz  Aleyhisselâm’dan bahsedilmeyen bir tek evkalmadı... 

Ve bu şekilde bir sene daha geçti.. 

Ertesi yıl hac zamanı geldiğinde Mekke'ye 12 kişilik bir gurupgeldi Medine'den.. bunların altısı geçen defa ki gelişte

Efendimiz  Aleyhisselâm’a biat edenler, diğer altısıda yenimüslümanlardı.. Efendimiz  Aleyhisselâm gelenlerin hepsinebirden biat etmelerini teklif etti ve şart olarak da şunlarıbelirtti : 

1. Hiç bir şeyi Allah'a eş ve ortak koşmamak,

2. Hırsızlık yapmamak,

3. Zina yapmamak, 

4. Çocukları öldürmemek,

5. Yalan- dolanla kimseye iftirada bulunmamak, 

6. Hiç bir hayırlı işe muhalefet etmemek, 

Bundan sonrada Efendimiz Aleyhisselâm sözlerine şunları

ekledi: 

-Sizden her kim sözünde durursa, onun ecir ve mükâfatını

Page 82: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 82/285

Page 83: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 83/285

Page 84: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 84/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

84

-Böyle konuşacağına, biraz oturup da bizi dinlesen ve

dediklerimizi beğenmezsen o takdirde bize haklı olarak yüzçevirsen, aksi halde beğendiklerini kabul etsen daha iyi olmazmı?..

Useyd bir an için düşündü : 

-Söylediğin doğru!..Anlat bakalım öyle ise .. Seni dinliyorum.. 

Ve oturarak Mus'ab'ı dinlemeğe başladı.. 

Mus'ab, Useyd'e evvelâ Islâm dininin esasları hakkında birazmalümat verdi; sonra da Kur'ân-ı Kerim okudu. Useyd budinlediklerinden oldukça hoşlanmıştı.. Gayri ihtiyârî konuştu.. 

-Yahu bu ne güzel şeymiş!.. Ne iyi etmişsiniz siz müslümanolduğunuza.. Peki şimdi müslüman olmak için neler yapmaklâzım geliyor ?..

Onlar da anlattılar müslüman olması için yapması lâzım gelenşeyleri: 

-Evvelâ gusl eder, boy abdesti alarak temizlenirsin.. Üstünübaşını da bir güzel temizlersin.. Sonra da Kelime-i Şehâdetisöyleyip Allah'a imanını, Rasûlünü tasdikini açıklayıp namazkılarsın.. 

Bunlar da Useyd'in aklına yatmıştı.. Kalktı gusletti, üstünübaşını temizledi, Kelime-i Şehâdet getirdi, iki rekât namaz kılıpeski hâline tövbe etti.. Bundan sonra Es'ad'la Mus'ab'a hitâbetti: 

-Buraya gelirken ardımda bir kimse bıraktım.. Eğer omüslüman olursa, kavmimden hiç bir kimse Islâm’a karşıolmaz ve hepsi de müslüman olur.. Bu da Sa'd bin Muaz'dır..Şimdi onu da buraya yollayacağım.. 

Page 85: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 85/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

85 

Sonra geldiği gibi kavminin yanına döndü.. Sa'd , Useyd'in

gelişini daha uzaktan görmüştü.. Dikkatle baktı.. Hâlinde birdeğişiklik gördü Useyd'in.. Yanımdakilere döndü. 

-Bu adam gidişinden bir başka dönüyor!.. Bunda bir iş olmalı!..diye konuştu.. 

O sırada Useyd' de onların yanına gelmişti.. Sa'd meraklasordu: 

- Ne oldu ?.. Ne yaptın?.. Söyledin mi o adamlara buradançekip gitmelerini ?..

Useyd son derece sâkin, kayıtsız bir halde konuştu: 

- İkisine de söylememi istediklerini söyledim.. Fakat benonların hâlinde bir serkeşlik görmedim.. Bununla beraber

yaptıklarına bir son vermelerini istedim!.. Ayrıca, Harise oğullarının, halanın oğlu olan Es'ad'ı, sırf seniküçük düşürmek gayesiyle öldürmeye karar verdiklerini deöğrendim!.. Sa'd bin Muaz bu haberi işitince çok sıkılmıştı..Kızgın ve telâşlı bir hareketle yerinden fırladı ve yola koyuldu..Mus'ab ile Es'ad'ın yanına gidiyordu.. 

Es'ad , uzaktan gilişini görümce Sa'd'ın, Mus'abı îkâz etti: - İşte Sa'd bin Muaz geliyor!.. Eğer o da sana tâbi olursa, artıkarkasında bir tek kişi kakmaz Islâm’a girmedik... 

Sa'd da onlara doğru gelirken, bir yandan da tutumlarınıinceliyordu... Durumların da hiç bir telâş emaresi görmeyince; Useyd'in, kendisinin onlarla görüşmesini sağlamak için

buraya yollamaya teşvik ettiğini anlayıverdi.. 

Buna rağmen, son derece kızgın bir halde yanlarına yaklaştı vekonuştu :

Page 86: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 86/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

86

-Ya Es'ad, eğer benimle aranda akrabalık olmasaydı, şimdi ben

size yapacağımı bilirdim.. Bizim hoşlanmadığımız bir şeyi aslabizim mahallemizde kolay kolay tatbik edemezsin...

Mus'ab söze karıştı ve Es'ad ‘ın yerine cevap verdi. 

- Ya Sa'd, böyle diyeceğine, biraz oturup da bizi dinlesen;sonra, eğer anlattıklarımız aklına yatarsa da sen de  bizekatılsan daha iyi olmaz mı?..

Sa'd bir an düşündü bu sözü.. Hiç de mâkul olmayan bir sözolarak gelmemeşti .. Gayet yerinde, mâkul bir teklifti.. Oturduonların yanına ve ne söyleyeceğini merakla beklemeyebaşladı.. 

Mus'ab bu defa Sa'd ‘a da İslâm Dini’nin inceliklerini anlattı veondan sonra da Kur'ân ‘ın Zuhuf Sûresi’nin baş tarafını

okumağa başladı: 

" Hâ Mim!.. 

(Sıratı müstakım’i) apâşikâr gösteren kitaba yemin ederimki; 

Gerçekten biz Kur'ân-ı, anlayasınız diye Arapça olarakmeydana getirdik!.. 

Şüphesiz ki O, indimizdeki ana kitaptadır.. Çok yüce ve çokhikmetlidir.. 

Siz haddi aşan bir kavimsiniz diye, artık Kur'ân-ı sizdenuzaklaştırıp, vaz geçip, bırakıverelim mi?..

Halbuki biz evvelkiler içinde de nice Nebîler irsal ettik.. 

Onlar, kendilerine bir Nebî irsal edildiğinde hemen onunlaalay etmeye başlardı..

Page 87: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 87/285

Page 88: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 88/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

88

Hiç beklemedikleri bu sözler karşısında dona kaıdılar.. Zîrâ

biliyorlardı ki, çok az zaman evveline kadar, Sa'd onlar gibiydi..Halbuki şimdi ise müslüman olmuştu.. Mâdem ki Sa'd bizimulusumuzdur, öyle ise biz de gene ona tâbi olmakta devametmeliyiz diye düşünerek hepsi birden müslüman olma kararıaldılar.. 

Böylece o akşama kadar bütün mahalle halkı müslümanolmuştu.. 

Bu mahallenin de müslüman olmasından sonra, Es'ad veMus'ab elele vererek öyle sıkı çalışmaya başladılar ki, kısazamanda bu mahallede müslüman olmadık ev kalmadı.. 

* * *

Page 89: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 89/285

Page 90: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 90/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

90

11 

İKİNCİ AKABE BİATI 

O sene hac zamanı geldiğinden 400 kadar Medine'li müşrikile, 73 erkek ikisi kadın 75 müslüman Mekke'ye gelmişlerdi..Bunlar Mekke civarında kamp kurmuşlardı.. Medine'limüslümanlardan Sa'd bin Hayseme, Üveym ve daha bir kaçkişi, doğruca Efendimiz Aleyhisselâm’ın yanına giderek selâmverip konuşmaya başladılar: 

-Ya Rasûlullah,  biz kalabalığız, seni yanımıza almak, sanayardımcı olmak, senin yolunda canımızı fedâ etmekdurumunda olduğumuzu açıklamak üzere seni ziyaretegeldik.. Biz aramızda, yabancı şeylere karşı kendi canımızı

koruduğumuz gibi, seni de korumaya söz verdik.. Hep beraberseninle görüşmek istiyoruz.. Nasıl ve nerede görüşebiliriz ?..

Efendimiz  Aleyhisselâm’ın yanında bulunan amcası HazretiAbbas söze karıştı: 

-Sizinle birlikte hacca gelen kavminizden size uymayanlarvarsa, hacılar dönüp gidinceye kadar bunu aranızda gizleyin..

Bundan sonra Efendimiz Aleyhisselâm, teşrik günlerininortasında, tan yeri ağardığında, Akabe'nin dibinde, uyuyanıuyandırmamak, bulunmayanı beklememek üzere buluşmak

Page 91: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 91/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

91 

için onlarla sözleşti.. 

Medine'li müslümanlar, bu durumu kendilerinden olanmüşriklerden gizlediler.. Ancak, kendisini yakından tanıdıklarıve güvendikleri Abdulah bin Amr'a meseleyi açarak onu damüslümanlığa davet ettiler.. Keza o da bu daveti kabul ederekmüslüman oldu ve Akabe biatına katılmak ona da böylecenasip oldu.. 

Nihâyet beklenen vakit geldi ve Medine'li müslümanlar ileEfendimiz  Aleyhisselâm ve amcası Hazreti Abbas - ki HazretiAbbas'ın bazı kaynaklara göre o sırada müslümanlığı kabuletmiş olduğu bildiriliyor - Akabe de toplandılar.. 

İlk sözü Hazreti Abbas aldı ve şöyle konuştu:

- Ey Hazrec topluluğu, şunu iyi biliniz ki, Muhammed bana

gözlerimden daha sevgilidir.. Şimdi iyice biliniz ve bana dabildiriniz: Eğer siz O'nu tasvip ediyor, Allah'ın O'nunvasıtasıyla size bildirdiklerine iman ediyorsanız ve kendisinisizinle birlikte geri götürmek istiyorsanız O'nu size vermedenevvel, bu hususta ben inandırıcı bir delil isterim.. 

Bilirsiniz ki, Muhammed bizdendir!.. Biz O'nu O'nun inanç ve

kanaatine karşı olanlardan koruduk!.. O  kavmi arasında,yurdunda, izzet ve şerefiyle korunmuş, bir halde yaşarken,bütün bunlardan yüz çevirip, sizlerle Yesrib'e gitmeyidüşünüyor.. 

Eğer siz, sizleri tekrar ok yağmuruna tutacak olan bütün arapkavimlerinin düşmanlıklarına göğüs gerecek kadar, savaşedebilecek şartlara sahip iseniz, aranızda iyice düşünüp

konuşun ve ondan sonra bunu bize bildirin..

Sonradan anlaşmazlığa düşmeyin..

Page 92: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 92/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

92

Siz O'na verebileceğiniz sözü yerine getirebilecek ve kendisini

düşmanlara karşı koruyabilecek misiniz ?.. Bunu gereği gibiyapabileceğinize söz verebilirseniz ne âlâ!.. Yok, eğerMekke'den ayrıldıktan sonra, kendisini yardımsız bırakarak,rüsva edecekseniz, şimdiden bundan vaz geçiniz;!.. O'nubırakınız, kendisi, yine kavmi arasında ve yurdunda şerefi vemuhafazasıyla yaşasın!.. 

Hazreti Abbas'ın sözleri , Hazrec'lilere dokunmuştu.. Bunun

üzerine Es'ad bin Zürare Efendimiz  Aleyhisselâm’dan izinisteyerek söz aldı ve Hazreti Abbas'ın konuşmalarına şu cevabıverdi: 

- Ya Rasûlullah, davetler çeşitlidir.. Kimi davetler vardır ki,onlar çok kolaydır.. kimi de vardır ki, onlar çok zor ve çetindir..Kabûlü güçtür!.. Biz yurdumuzda, şerefli ve her tecavüzden

korunmuş; orada, değil kavminden ayrılan  ve amcalarıtarafından düşmanlarına teslim edilmek istenen bir zâtın;hattâ kendimizden başka hiç bir zatın bize göz dikemeyeceğikadar güçlü kuvvetli bir topluluğuz.. Buna rağmen, çok zor biriş olmasına rağmen, biz gene de, Senin  teklifini kabul ettik.. Halbuki bunlar hiç de insanların hoşlanacağı şeyler değildi..Fakat biz bütün bunları, dilimizle ikrar ve kalbimizle tasdik

sûretiyle kabul ettik.. 

Şimdi;

Allah'tan getirdiklerine bilerek ve inanarak Sana biatediyoruz!.. Rabbımıza ve Rabbına biat ediyoruz.. Yedullah 

ellerimizin üzerindedir.. Kanlarımız kanınla, ellerimizelinledir!.. Kendi oğullarımızı, kadınlarımızı esirgeyip

koruduğumuz gibi, aynı şeylerden seni de koruyupgözeteceğiz.. 

Eğer bu ahdimizi bozarsak, Allah'ın ahdini bozan yaramaz ve

Page 93: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 93/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

93 

bedbaht kimselerden olalım.. Allah bilir ki, biz bu sözümüzde

sâdıkız ve elbette Allah yardımcımızdır.. 

Bu konuşmalardan sonra Efendimiz  Aleyhisselâm onlaraKur'ân-dan bazı pasajlar okudu ve Islâmiyete teşvik etti.. 

Sonra da ne üzerine biat edeceklerini şöylece anlattı: 

-Size iki şartım vardır.. 

Birincisi Rabbım azze ve celle adınadır: O'nun Ahadiyetinehiç bir şeyi eş ve ortak koşmayacaksınız.. Gene, şirkkoşmaksızın ibadet edeceksiniz, namaz kılacaksınız ve zekâtvereceksiniz... 

İkincisi ve kendime ait isteğim şudur: Allah'ın Rasûlüolduğuma şehâdet etmeniz ve beni kendi çocuklarınızı,

kadınlarınızı esirgeyip koruduğunuz gibi muhafazaetmenizdir... 

Bu şartlar sayılınca Abdullah bin Rehava sordu: 

-Bunu yaparsak, karşılığında ne var bize ?.. EfendimizAleyhisselâm açıkladı: 

-Cennet var!.. 

Medine'liler cevap verdiler: 

-O halde bu çok kârlı bir alış veriştir!.. Artık katiyyen bumeselenin tartışmasını istemeyiz!.. Söyle ya Rasûlullah, sanane şekilde biat edelim?..

Efendimiz  müslüman olanların kendisine ne şekilde biat

etmesi lâzım geldiğini onlara anlattı: 

-Tanrı olmayıp sadece Allah varolduğuna, benim, Allah'ınRasûlu olduğuma iman etmeniz; ve namaz kılacağınıza,

Page 94: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 94/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

94

mallarınızın zekâtını vereceğinize;

neşeli ve neşesiz zamanlarınızda sözümü dinleyeceğinize;

darlıkta da varlıkta da muhtaçlara yardım edeceğinize;

hiç bir alaycının alayına aldırmaksızın, Allah yolunda, daimaHakkı söyleyeceğinize; 

başkalarını kötülüklerden sakındırıp, iyiliği daima tavsiye

edeceğinize

dair söz vermelisiniz!.. 

Bundan başka, bana her cephesiyle yardım edeceğinize,yanınıza vardığımda, kendinizi, çocuklarınızı ve kadınlarınızınasıl muhafaza ediyosanız; size karşı, onlara karşı, beni deöylece müdafaa ve muhafaza edeceğinize de kesin olarak

söz vermelisiniz!

Efendimiz  Aleyhisselâm’ın bu teklifine karşılık, Ebul Haysemcevap verdi.. 

- Biz, bu şartları, mallarımızın felâkete uğraması, eşrafımızınöldürülmesi bahasına da kabul ediyoruz.. 

Böyle dedikten sonra da sordu Efendimiz Aleyhisselâm’a: 

-Ya Rasûlullah bizimle o adamlar arasında, bir bağlanma, birsözleşme var!. Biz bu hareketimizle, onu kesip atmışoluyoruz.. Allah  seni muzaffer kıldıktan sonra kavmine,Mekke'ye dönersen, bizi kendi halimize terkedersen, hâlimiznîce olur ?..

Efendimiz Aleyhisselâm tebessüm buyurdu: -Benim kanım, sizin kanınızdır. Siz benim kanımı, diyetimiistersiniz, ben de sizin kanınızı, diyetinizi isterim.. Zimmetim

Page 95: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 95/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

95 

zimmetinizdir!. Hürmetim hürmetinizdir!.. Ben sizdenim, siz

de bendensiniz!.. Siz kiminle savaşırsanız, ben de onunlasavaşırım!.. Siz kiminle barışırsanız ben de onunlabarışırım!.. 

Bundan sonra Medine'liler Efendimiz  Aleyhisselâm’a biatettiler.. 

Daha sonra da Efendimiz Aleyhisselâm onlara: 

-Bana içinizden oniki kişi çıkarınız ki, onlar her husustakavimlerinin benim yanımda temsilcisi olsunlar.. Musa daİsrail oğullarından oniki temsilci almıştı.. dedi.. 

Bu buyruk üzerine Medine'liler 12 temsilciyi seçtiler: 

1. Es'ad bin Zürare 2. Sa'd bin Rebi 3. Abdullah bin Revahe 4.

Rafi bin Malik 5. Bera bin Marur 6. Abdullah bin Amr 7. Ubadebin Samit 8. Sa'd bin Ubade 9. Münzir bin Amr 10.Useyd binHudayr 11. Sa'd bin Hayseme 12. Ebu Heysem Malik 

Efendimiz  Aleyhisselâm bu seçimden sonra seçilenlere şöylebuyurdu: 

-Havarilerin, İsa bin Meryem'e karşı kavimlerinden dolayı kefil

oldukları gibi, siz de, sizden gayrının kefillerisiniz.. Daha sonra bu oniki kişiden Es'ad bin Zürare de 12’lerintemsilcisi olarak seçildi.. Biat işlemi sona ermek üzere iken,Akabe tepesinden, Münbih bin Haccac'ınkine benzeyen fakatona ait olmayan bir ses duyuldu.. Şöyle bağırıyordu: 

- Ey Mina'da konaklayanlar!.. 

Zemmolunmuş adamla yanında bulunan dinlerinden dönmüşMedineliler, sizinle savaşmak üzere toplanıp sözleştiler!...

Page 96: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 96/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

96

Efendimiz Aleyhisselâm bu sesi işitince, oradakilere açıkladı. 

- Bu Akabe'nin şeytanıdır!..

Sonra da o bağırana dönerek cevap verdi:

- Dinle ey Allah'ın düşmanı!.. İşimi bitirince, senin hakkındangelirim!.. 

Medineli müslümanlara döndükten sonra da onları îkâz etti::

-Haydi, hemen yerinize dönünüz!.. 

Ve onlar yerlerine döndüler , kimseye görünmeden.. 

Sabah iyice olduğunda, Medinelilerin bir kısmının Efendimiz 

Aleyhisselâm ile bir anlaşma yaptığı haberi bütün Kureyş'eyayılmıştı.. Hepsi de bundan büyük telâşa kapıldılar vedoğruca Medinelilerin yanına koşarak onlara şöyle konuştular: 

- Ey Hazrec'liler!.. Öğrendiğimize göre, siz, bizim adamımızıaramızdan alıp götürmek ve bizimle savaşmak üzeresözleşmişsiniz.. Halbuki, bizim Arap kabileleri arasında savaşagirmek hususunda sizin kadar nefret duyduğumuz ikinci birkabile yoktur.. Bizi sakın savaşa icbar etmeyin!..

Puta tapan ve gece olup bitenlerden hiç bir haberi olmayanMedineliler ise bu işe şaşa kalmışlardı.. Zîrâ böyle birşeydenhaberleri yoktu.. Hayretle sordular: 

- Bizim sizlerle savaşmaya katiyyen niyetimiz yoktur!..Şunuçok iyi bilesiniz ki, bizim, şu demekte olduğunuz anlaşmadanda katiyyen haberimiz yoktur.. Yanlışlık olmalı bu işte .. 

Medineli müslümanlar ise bu arada hiç bir şeyden haberleriyokmuş gibi öylece seyrediyorlardı Kureyş'liler ile kendikavimler arasında geçen konuşmaları.. 

Page 97: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 97/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

97 

Kureş'liler bundan sonra doğruca Medinelilerin ulularından

Abdullah bin Übeyy'in yanına giderek olup bitenleri onaanlattılar ve ondan kendilerine yardımcı olmasını istediler..Abdullah ise bu mevzuda hiç bir şey bilmediği için, onlarıgüzellikle reddetti: 

-Sizin bahsettiğiniz bu anlaşma çok muazzam bir iştir!.. Banakalırsa böyle bir şey katiyyen vaki olamaz!. Kavmimden kimse

bana birşey danışmadı.. Ve bana danışmadan da hiç biri birşeye karar vermezler. Belki başka birileri böyle bir anlaşmayapmıştır.. 

Daha sonra hac vazifesi bittiği için bütün kavimler kendimemleketlerine döndüler.. Ancak Medinelilerin dönüşüsırasında, Kureyş'liler onların bir anlaşma yaptığını tesbitettikleri için, arkalarından adam çıkardılar ve en geriden gelen

iki kişiyi yakalayıp Mekke'ye getirdiler.. 

Yakalanan Medineliler müslüman olduklarını söylemişlerdi...Bu durum karşısında Mekkeliler onlara eziyet etmekistedilerse de, onları tanıyan bazı Mekkeli tüccarların arayagirmesi dolayısıyla serbest bırakıldılar ve Medine'ye geridöndüler... 

* * *

Page 98: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 98/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

98

12 

MEDİNE'YE (YESRİB) HİCRETİN

BAŞLAMASI 

Mekke'de müslümanların hayatlarını idame ettirmeleri artıkson derece güç bir safhaya girmişti..Kureyş'li müşrikler,

Mekke'li müslümanlara akla hayale gelmedik eziyetleryapıyorlar, onları dinlerinden döndürmek için türlü işkencebahaneleri buluyorlardı.. 

Müslümanlar bu durum karşısında, Efendimiz 

Aleyhisselâm’dan, hicret etmek için izin istediler.. Ancak,Efendimiz  bu mevzuda kendisine henüz bir vahiy gelmediğiiçin onlara bir şey söyleyemedi, gidecek bir yer gösteremedi..Aradan birkaç gün geçmişti ki, Efendimiz  Aleyhisselâm’danmüslümanlara şu müjde erişti: 

-Hicret edeceğiniz yerin iki kara taşlık arasında hurmalık birşehir, Yesrib (Medine) olduğu bana bildirildi, gösterildi!...Mekke'den çıkıp gitmek isteyenler, oraya gidebilir.. OradaYesrib'li müslüman kardeşlerinizle birleşiniz.. Allahû Teâlâ,

onları size kardeş kıldı, ve yeni yurdunuz olarak açıkladı...

Azap içinde kıvranan müslümanlar için bu, gerçekten çokmuazzam bir müjde idi.. Mekke'den Medine'ye hicret

Page 99: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 99/285

Page 100: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 100/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

100

13 

EFENDİMİZ ALEYHİSSELÂM’A

HAZIRLANAN SUİKAST 

Mekke'de bulunan müslümanların hemen hemen tamamıartık Medine ve Habeşistan'a hicret etmiş bulunuyorlardı.. 

Hicret etmemiş müslümanlar olarak sadece Efendimiz 

Aleyhisselâm, Hazreti Ebu Bekir ve Hazreti Âli(r.a)kalmışlardı...Hazreti Ebu Bekir de hicret etmek istedikçe,Efendimiz  Aleyhisselâm bunu kabul etmez ve sabret birazdaha, diyerek ona mâni olurdu... 

Gene bir defasında sormuştu Hazreti Ebu Bekir Efendimiz 

Aleyhisselâm’a: 

-Ya Rasûlullah benim hicret etmem hakkında nebuyurursunuz? 

-Sabret ya Ebu Bekir!. Elbette Allah sana hayırlı bir yolarkadaşı verir.. 

Bunun üzerine Hazreti Ebu Bekir tekrar sormuştu: 

- Bir gün hicret etmemize müsaade edileceğini umuyor musunya Rasûlullah ?..

Page 101: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 101/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

101 

- Elbette umuyorum ya Eba Bekir!.. 

Bu sözler büyük bir müjde idi Hazreti Ebu Bekir için.. Bukonuşmadan sonra piyasada dolaşarak, Mekke'nin genç ve eniyi iki devesini satın alarak, onları evinin bahçesinde en iyişekilde beslemeğe ve vadenin dolmasını beklemeğe başladı... 

Diğer taraftan, Müslümanların hemen hemen hepsininMedine'ye hicreti karşısında Mekkeli müşrikler büyük

endişeye düşmüşlerdi!.. Ya Muhammed de birgün Medine'yegider ve oradakilerle birlikte üzerlerine saldırırsa diyedüşünüyorlar ve çeşitli tedbirler düşünüyorlardı.. 

Nihâyet bir gün Mekke'nin şehir meclisi durumunda olanKusey konağında bir toplantı yaparak bir çare düşündüler.. Butoplantıya; Muaviye'nin babası Ebu Süfyan, Utbe bin Rebia,

Şeybe bin Rebia, Ebu Cehil, Ebu Leheb, Münebbih bin Haccac,Nard bin Haris, Tuayme bin Adly gibi birçok Kureyş oğullarınıneşrafından başka, yüze yakın Mekkeli de katılmıştı.. Herkes birkafadan konuşuyor; Islâmiyetin ortadan kaldırılması içinçareler aranıyordu.. 

Kimi Efendimiz  Aleyhisselâm’ın hapsedilmesini, kimi sürüpçıkarılmasını teklif ediyordu... Ancak bu teklifler bir türlü

rağbet görmüyordu.. İşte o sırada ortaya bir teklif atıldı EbuCehil tarafından: 

- Her kabileden, güçlü kuvvetli, şerefli, birer delikanlı seçerizve ellerine birer kılıç veririz.. Onlar da hepsi birden hücumederek O'nu öldürürler.. Böyle olunca, Haşim oğulları hiç birzaman bütün kabilelere karşı savaşı göze alamayacakları için,

mecburen bu işin peşini bırakırlar.. Biz de böylece O'ndankurtulmuş oluruz!...  Ve bu teklif oy birliği ile kabul edilerektatbik safhasına geçildi... 

Page 102: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 102/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

102

14 

BEKLENİLEN GÜN 

Nihâyet bir gün!.. Öğlenin en sıcak saati!.. Güneş cayır cayırortalığı yakmada.. 

Bu saatte umumiyetle bütün şehir halkı evlerinin en serin

köşelerine çekilip uyurlar yahut da serin bir yerde miskinmiskin sohbet ederler.. 

Başını kalın bir örtüye sarmış bir şahıs, kızgın kumlar üzerindesakin ve sessiz adımlarla Hazreti Ebu Bekir es Sıddık'ın evinedoğru gelmekte.. 

O sırada pencereden dışarıya doğru bakmakta olan ev

halkından birisi gelen şahsı tanır ve içeridekilere haber verir: 

-Bakın!.. Rasûlullah geliyor.. Hem de hiç gelmediği bir saatte!. 

Bunu işiten Hazreti Sıddık telâşla ayağa kalkar... Ve konuşur:

-Anam babam O'na feda olsun!.. Vallahi çok mühim bir hâdisevar herhalde.. Yoksa katiyen bu saatte buraya kadar

gelmezdi!.. Rasûlü Ekrem  umumiyetle sabah ve akşam saatlerindeonların evlerine uğrar, hal hatır sorar ve biraz oturduktan

Page 103: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 103/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

103 

sonra giderdi... Bu saatler, hiç de mutadı olmayan bir vakitti..

Hazreti Sıddık'ın da telâşı bundan ileri geliyordu zaten...Muhakkak ki, önemli bir mesele var.. 

Hz.Rasûlullah Aleyhisselâm’a hicret emri, İsrâ Sûresinin 80.âyetiyle verilmiştir: 

"De ki: Rabbım!.. Beni gireceğim yere sıdk ile girdir!..Çıkacağım yerden de sıdk ile çıkar. Bana indinden bir güç ile

zafer kazanmayı nasîb et.!.. (İsrâ: 80) 

Rasûlü Ekrem  geldi; izin istedi; buyrun denildi; içeri girdi veHazreti Sıddık'a bakarak: 

- Yanında kim varsa dışarı çıkar! buyurdu..

Ebu Bekir es Sıddık, odada bulunan hanımı Ümmü Rumani,

kızı Esma ve kızı ve Rasûlü Ekrem'in nikâhlısı Hazreti Ayşe(Allah cümlesinden razı olsun) yi kastederek: 

- Ya Rasûlullah!.. Onlar senin ehlin ve mahremindir... dedi.. 

O vakit Rasûlü Ekrem meseleyi açıkladı: 

-Ya Eba Bekr!.. Cenâb-ı Allah bana, Mekke'den çıkıpMedine'ye hicret etmem için izin verdi..

-Ya Rasûlullah,  anam babam sana kurban olsun!..Sohbetinizde ben de bulunacak mıyım ?..

- Evet.. Sen de benimle beraber geleceksin ya Eba Bekr.. 

- Anam babam sana kurban olsun ya Rasûlullah!. Şu iki binitdevesinden birini seç de al öyle ise.. 

- Ancak bedeli ile alabilirim ya Eba Bekr.. 

Hazreti Sıddık, bunun üzerine Rasûlü Ekrem'den 400 dirhem

Page 104: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 104/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

104

aldı devenin bedeli için.. Geriye kalan müddet içinde, Ümmü

Rümani, Ayşe ve Esma onların sefer levazımlarını hazırladılaraceleyle... Bir dağarcığın içine biraz et ile, bir miktar ekmekkoydular.. Sonra Esma belindeki kuşağı ikiye yırtarak, birkısmıyla dağarcığı, diğer kısmıyla da su tulumunu bağladı.. Buyüzden, Esma'nın ismi “İki kuşaklı Esma” kaldı... 

Bundan sonra Hazreti Sıddık, Füheyre oğlu Amir'i çağırttı:

- Ya Amir!.. Sana şuradaki birkaç koyunu teslim ediyorum.. Bizbirkaç gece Sevr dağındaki ufak mağarada kalacağız.. Sen bukoyunları al ve gündüzleri otlat; geceleri ise sütlerini sağarakbize getirirsin...

- Baş üstüne ya Seydi ..

Amir gittikten sonra, bu defa da, deveci Ükaryakıt oğlu

Abdullah geldi: 

- Ya Abdullah!. Sen kılavuzlukta mahir bir insansın.. Sana şubahçede duran iki deveyi teslim ediyorum!.. Bunları al vedeniz kenarına götürerek izlerini kaybet.. Üç gece sonra da,onları alarak Sevr dağının eteğine gel ve bizi bul.. 

-Emredersin ya Efendi!.. Diyerek, Mekke'nin en usta

kılavuzlarından birisi olan Abdullah gitti 

Aşağı yukarı bütün hazırlıklar tamamlanmıştı.. Son olarak oğluAbdullah'a şunları söyledi Hazreti Ebu Bekr es Sıddık: 

-Oğlum Abdullah!.. Gündüzleri şehirde dolaşarak haber topla;sonra geceleri de, kimseye görünmeksizin bize yeni haberlergetir.. 

* * *

Page 105: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 105/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

105 

Page 106: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 106/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

106

15 

VE HAREKET 

O gece Efendimiz Aleyhisselâm Hazreti Ali'ye şu emri verdi: 

-Bu gece benim yatağımda yatıp uyu, ya Âli!.. Şu yeşil abayada sarın!.. Sana düşmanlarından hiç bir zarar gelmeyecek.. 

Ve Efendimiz, Hazreti Ali'yi yatağına yatırdıktan sonra geceyarısını beklemeğe koyuldu.. Tam gece yarısı olduğundaMekke'li müşriklerin temsilcileri Efendimiz  Aleyhisselâm’ınevinin önünde toplandılar.. Onların toplanmasından sonraEfendimiz  Aleyhisselâm Yâ-Sin Sûresinin ilk dokuz ayetiniokuyarak başlarına toprak saçıp dışarı çıktı.. Bu âyetlerinmeâli şöyle idi: 

"Yâ-sin!..

O hikmet dolu kurân’a andolsun ki: 

Kesinlikledir ki Sen, gönderilen Rasûllerdensin.

Sırat-ı mustakîm üzerindesin.

Bu Kur'ân da, kudretiyle her şeye üstün gelen, Rahmetiyleherkesi esirgeyen Allah'ın indirdiği bir kitaptır ki, atalarıkorkutulmamış, bu yüzden gaflet içinde kalmış olan bir

Page 107: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 107/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

107 

kavmi korkutman için sana indirilmiştir.. 

And olsun ki, bunların çoğuna o azâb sözü hakolmuştur...Artık bunlar, îmân etmezler...

Gerçekten, Biz onların boyunlarına, çenelerine kadarboyunduruk vurduk; bu yüzden dikbaşlılardır.

Biz, onların önlerine arkalarına sedler koyduk.Gözlerini

bağladık...Artık onlar göremezler.(Ya-Sin: 1-9) Efendimiz Aleyhisselâm doğruca Hazreti Ebu Bekir es Sıddık'ınevine gitti ve orada kısa bir süre dinlendi.. 

Artık  sokaklarda kimsecikler kalmamıştı.. Efendimiz 

Aleyhisselâm: 

-Haydi ya Eba Bekir!.. buyurdu..

Oturdukları yerden kalktılar, Hazreti Sıddık dağarcığı eline aldıve beraberce arka odaya geçtiler.. Bu oda çöle bakıyordu...Önce Efendimiz  Aleyhisselâm arkasından da Hazreti Sıddıkyavaşça pencereden dışarıya atladılar.. 

İstikâmet Sevr Dağındaki ”Athal” isimli ufak mağaracık.. 

Birkaç günlük olan ay, az evvel batmış, önlerini aydınlatmavazifesi, sadece yıldızlara kalmıştı.. Fakat onlarda pek tesirliolamıyorlardı ki.. İki dost, ancak birbirlerini seçebiliyorlarkaranlıkta.. Sessiz fakat süratli adımlarla yürümekteler Sevrmağarasına doğru.... 

Bir müddet böylece yürüdüler, yürüdüler.. Aşağı yukarı birsaat olmuştu yola çıkalı.. Demek takriben bir saatlik yolları

daha var.. 

Hazreti Sıddık, şöyle bir arkasına baktı : 

Page 108: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 108/285

Page 109: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 109/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

109 

Page 110: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 110/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

110

16 

GAR’da... 

Takipçilerin Mekke'den ayrıldıkları anda, büyük bir mûcize başgöstermeğe başladı.. 

Gar’ın ağzının hemen yanındaki bir taşın içinden bir dal

peydah olmaya başladı.. Bu dal, garın ağzını örtecek şekildegittikçe büyüdü.. Derken o daldan birkaç dal daha türedi ve 

onlardan da yapraklar büyümeye başladı... Kısa bir zamaniçinde mağaracığın ağzı öylesine örtüldü ki, dışardan bakan birinsan gözü, o günün gecesinde iki kişinin orada saklanmışolduğunu anlayamazdı.. 

Bu kadarla da kalmadı.. Şimdi bu yaprakların arasına gelecekbirde misafir var.. İşte!.. O da döne döne geliyor.. Semadasüzülmekte olan süt beyazı dişi güvercin, kanatlarını hafifçetoplayarak, yaprakların arasına akıverdi.. Yerini beğendi galibaki, tekrar uçtu ve ağzında bir çöp parçasıyla yuvaya geri geldi.Yuva yapacak.. Hah!.. Erkeği de geliyor işte.. Beraberce kısazamanda yapıverirler yuvayı.. Nitekim oldu bitti yuvaları..Fakat!.. Evet, evet dişi güvercin yuumurtladı!.. Bir.. Bir daha..Bir daha.. Kimi beyaz, kimi de benekli yumurtaların.... 

Ve iş bu kadarla dahi bitmedi!.. Gelmesi îcabeden bir misafir

Page 111: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 111/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

111 

daha var.. Tamam, o da göründü!.. Kayaların arasından olanca

hızıyla fırlayıp, yangına su götürürcesine, yapraklara yöneldi..O uzun bacaklarıyla bir anda, mağaranın ağzının ortasınaulaşıverdi örümcek... Yerini beğenmiş olacak ki, bir sağa birsola, bir aşağıya bir yukarıya gidip gelip ağını kuruyor... Hayretkelimesi hiç bir şey ifade etmez bu durum da... Nasıl dakuruverdi bu kadar geniş yere ağını bu kadar kısa zamanzarfında!.. İşini bitirmiş insanların gönül rahatlığı içindeki hali

gibi, yavaş yavaş yuvanın köşesinde bulunan yaprağın altınayürüdü... 

Artık herşey hazır!.. Değil iki üç Kureyş'li müşrik, Kureyşordusu gelse, gene anlayamaz Rasûlu Ekrem  ile HazretiSıddık'ın bu mağaranın içinde gizlenmiş olduğunu... 

* * *

Page 112: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 112/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

112

17 

KUREYŞ'LİLER YETİŞİYOR 

Kureyş'liler de geliyorlar işte.. Güneş altında bu kadar yolyürümek, bitap düşürmüş onları.. Başta yürüyen kılavuzları...Yol gösteriyor onlara, izleri takip ederek.. İşte dağatırmanmaya da başladılar. Nefes nefese hepsi!... Eveeet, izlermağaranın önünde bitti..

Zenci kılavuz, bir izlerin sonuna baktı, sonra başını kaldırıp birde semaya baktı:

- Kalıbımı basarım ki, aradıklarınız başka yere gitmemiştir!..

Ya buradan geçmediler ve yahut da buradan göğe çıktılar!..

Başına hareli bir örtü sarmış bulunan Kureyş'li kâfir atıldı:

- Bence onlar bu mağaranın içine gizlenmiş olmalılar!..

Eyvah!.. 

Mağaranın içinde ve onların tam altında bulunan Sıddık-ıEkber'in yüreği de, tıpkı bizimki gibi, neredeyse ağzına

gelecekti bu sözle..

Hafifçe başını uzatıp şöyle bir baktıktan sonra, Rasûlu

Page 113: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 113/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

113 

Ekrem'in kulağına fısıldadı: 

- Ya Rasûlullah, bunlardan birinin gözü kazâra aşağıya kaysabizi görür.. 

- Sus, ya Eba Bekr!.. İki arkadaş ki, onların üçüncüsü Allah ola, mahzun olunup endişe edilir mi hiç ?..

Hazreti Ebu Bekr es Sıddık'ın gönlüne bir ferahlık, bir sekînet

çöküverdi âniden!..Cenâb-ı Allah'ın bir ihsanı bu!.. 

Kur'ân-ı Kerim'de de anlatır Cenâb-ı Allah bu hâli zaten: 

"Allah O'na yardım etti. O zaman ki, kafirler O'nuçıkartmışlardı memleketinden!.. 

O. ikinin biriydi.. İkisi mağarada bulundukları sıra, o vakit ki,refîkine “Mahzun olma, şüphesiz ki Allah bizimle beraberdir”dedi.. 

O zaman Allah onun üzerine sekîneti indirdi.. Onlarıgörmediğiniz ordularla teyid etti ve kafirlerin sözünüayakaltı etti..." 

Başında hâreli örtü bulunan Kureyş'li kâfirin sözünü ayakaltıetti diğerleri!.. Ümeyye alaylı güldü ona:

-Hubal sana akıllar versin!.. Muhammed, daha buraya.... Şugüvercinler, günlerce önce yerleşip yumurtlamışlar.. Hiçiçeriye bir kul girmiş olsa, bu dallar, yapraklar böyle mi durur?..

- Her halde biz yanlış geldik!.. Dedi, içlerinden kırmızı yüzlüolanı..

Sonra yavaş yavaş aşağıya inerek şehire doğru yollandılar..

Page 114: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 114/285

Page 115: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 115/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

115 

esnada bir gürültü oldu!.. Bir heyecan sarıverdi hepsini.. 

Neyse korkulacak bir şey yoktu!.. Gelen Amir'di.. Taze sütlegelmişti.. 

Onu görünce rahatladılar.. Artık işleri tamamlandı.. 

Abdullah ile Esma, Rasûlu Ekrem  ve babalarına"Allahaısmarladık" dedikten sonra, 

Amir'de getirmiş olduğu koyunları önlerine katarak Mekke'yeyolandılar...

-Allah'a emanet olun ... 

* * *

Page 116: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 116/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

116

18 

YOLCULUK 

İslâmiyetin doğuşundan bu yana geçen onüç sene zarfında,kırk bin dirhem civarında olan muazzam servetinden,Islâmiyet için yaptığı harcamalar sonucu, bugün elinde sadecebeş bin dirhem civarında bir parası kalan Hazreti Ebu Bekr esSıddık, Rasûlü Ekrem'e döndü: 

- Ne buyurursun ya, Rasûlullah ?..

- Bismillâhirrahmanirrahiym.. 

Böyle söyleyerek Rasûlu Ekrem  ayağa kalktı ve develeredoğru yürüdü.. Büyük yolculuğun bütün güçlükleri ufalmış,

ufalmış, eriyip kaybolmuştu bu bir tek kelime karşısında.. 

Rasûlu Ekrem'in “kasva” isimli devesine, önce Rasûlu Ekrem,O'nun arkasına da, Hazreti Sıddık bindi.. Ebu Bekr esSıddık'inkine de, kılavuz Abdullah ile Hazreti Sıddık'ın âzatlıkölesi Amir yerleşti.. Develerin süratli bir şekilde yolakoyuluşu, tarihin başlangıç noktasını teşkil ediyordu.. 

İstikâmet dahil yolundan Medine...

* * *

Page 117: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 117/285

Page 118: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 118/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

118

19 

TAKİP 

Kureyş'li müşrikler, Rasûlu Ekrem  ile Hazreti Sıddık'ınMedine'ye müteveccihen yola çıktıklarını bildikleri için, dörtbir civar kabilelere adam çıkarttılar... Her kim, Rasûlü Ekremile Hazreti Ebu Bekr es Sıddık'ı yakalayıp getirirse, ona, her biriiçin yüzer deveden iki yüz deve mükâfat verileceğini ilânettiler.. 

Müdlic oğulları, Mekke'nin sahil tarafı civarında yaşayankabilelerden biridir. Her kabile gibi onlara da bir habercigelmiş, fakat onlar bu haber üzerinde durmamışlardı.. Cu'şumoğlu Suraka, o kabilenin fertlerinden biridir.. O gün de gene

diğer günler gibi günlük işlerini bitirmiş, uzandığı yerdeyorgunluğunu atmaya çalışıyor..

Fakat bu gün ona rahat yok galiba.. Şu kan ter içinde gelenatlı, onun yanına doğrulttu atını... Kureyş'ten, bu gelen atlı..Suraka'nın önünde durdurdu atını:

- Hey Suraka!.. Ben, önüm sıra sahile yollanan birkaç yolcu

karaltısı gördüm.. Öyle sanıyorum ki, bunlar Muhammed  ileashabıdır! 

Suraka  derhal intikal etti vaziyete ; o gitmekte olanların

Page 119: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 119/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

119 

Rasûlü Ekrem  ile ashabı olduğuna.. Fakat bunu Kureyş'liye

söylemek işine gelmezdi.. Zîrâ ikiyüz deveyi başkasıylapaylaşmak hiç de hoş değildi.. 

- Gördüğün karaltılar Muhammed ile ashabı değildir.. Sen EbuFadl ile arkadaşlarını görmüş olacaksın.. Şimdi onlar bizimgözümüzün önünden geçip gitmişlerdi... 

Gelen Kureyş'linin, aldığı bu cevap hiç de hoşuna gitmemiş

olacak.. Yüzünü buruşturdu.. Atına şöyle bir vurdu ve hiç bircevap vermeden gerisin geriye dönüp uzaklaştı, gitti...

Suraka, bir müddet dalgın gözlerle semâyı süzdükten sonra,ağır ağır yerinden kalktı ve evine girdi. Ne yapmak istediğiniarkadaşlarına da sezdirmek istemiyor anlaşılan... Bir köşedeoturmakta olan cariyesine döndü:

- Atımı al, tepenin arkasına git.. Beni orada bekle!. Dikkat et,kimseye görünme sakın!..

Câriye çevik bir hareketle yerinden kalkarak dışarı çıktı.. Genebir vakit içeride oyalandı Suraka.. Sonra uzun parlak kargısınıalarak, evin arka tarafından dışarı çıktı ve tepenin arkatarafına yürüdü.. Kargısının parıltısı kimsenin dikkatini

çekmesin diye yere iyice yakın ve paralel olarak tutmakta..Nihâyet atının yanına geldi, seri hareketle üstüne atladı vecâriyesine:

-Haydi sen eve dön.. Sakın kimseye de bir şeyden bahsetme!..

Câriye eve yönelirken, o da, atının başını sahil tarafınayöneltip yola koyuldu.. Sahil boyunca yukarı doğru uzanan

arap atı, çok süratli koşuyordu.. Koştu.. Koştu.. Koşmuyor,adeta uçuyordu, kızıl renkli Arap atı...Nihâyet uzaklarda onlarıgördü.. Ne de olsa, develer, at gibi gidemiyordu.. Biraz daha

Page 120: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 120/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

120

gayret verdi Suraka..

Rüzgârın getirdiği hafif bir çıtırdı ile başını çeviren, HazretiSıddık, son hızla koşan bir at üzerindeki adamın, gitgidekendilerine yaklaşmakta olduğunu gördü..

-Anam babam sana kurban ya Rasûlullah!.. Bir atlı hızlayaklaşıyor bize!.. 

Rasûlu Ekrem başını hafifçe doğrultu: 

- Ya Rabbi, düşür şu arkamızdan geleni.. 

Kendilerine iyice yaklaşmış olan Suraka'nın atının ayağıâniden yere sürçtü ve kapaklanıverdi!.. 

Suraka  da kendini tutamayıp, kumların  üzerine seriliverdi!..Fakat düşmesiyle kalkması bir oldu.. Bir an durdu.. Aklına fala

bakmak geldi!.. 

Araplar arasında yaygın bir adetti fala bakmak!. Bir işyapacakları zaman, yanlarında taşıdıkları ufak deri kılıfıçıkarırlar ve onun içinde bulunan iki oktan birini, görmeksizinrastgele seçerlerdi.. Birinin üzerinde (Neam=Evet), diğerininüzerinde (Lâ=Hayır) , oklardan hangisi ellerine gelirse, onagöre o işin olup olmayacağına karar verirler ve o işi yaparlarveya yapmazlar... O devrin garip âdetlerinden biri idi, işte buda... 

Suraka  da hemen elini kemerinin altına sokup içinden faltorbasını çıkardı ve içinden rastgele bir ok seçti.. Şöyledüşünmekteydi: 

-Acaba Muhammed'le ashabına zarar verebilecek miyim?..

Çıkan okta şu yazılı idi: (Lâ=Hayır)..

Hiçte hoşlanmadı bundan Suraka.. Tekrar atına atladı..

Page 121: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 121/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

121 

Kararsızdı.. Bir an durakladı... 

Sonra âniden atına vurdu... 

- Yeahhh!.. 

Kızıl at , öndekileri takibe başlamıştı yeniden... Epeyceuzaklaşmış olmalarına rağmen, ara gittikçe kapanıyor, Surakayaklaştıkça yaklaşıyor, yaklaşıyor, yaklaşıyordu.... Nihâyet

öylesine yaklaştı ki, Rasûlu Ekrem'in birşeyler okumaktaolduğunu işitmeye başladı... 

Rasûlu Ekrem  hiç arkasına bakmamasına mukabil HazretiSıddık, sık sık başını çevirip bakıyordu.. 

Bir şeyler olmalıydı.. Oldu da!.. Âniden bir mûcize oldu!..Suraka'nın atının ön iki ayağı, kumların içine batmaya

başladı!.. Gitgide artmaktaydı bu batış!.. Atın ön ayakları dizkapaklarına kadar gömüldü kumun içerisine..

Suraka kendini daha fazla tutamadı atın üzerinde ve yeredüştü... Yumuşacık kumların üstünden, hemencecik ayağakalktı ve hayvanı da kurtarmak için çabalamaya başladı.. Biryandan o hayvanı kurtarmaya çalışıyor, bir yandan da hayvankendisini kurtarmaya uğraşıyor, fakat hiç bir netice de ele

alınmıyordu..

Ne büyük bir hikmetti bu!.. 

Ellerini attan çektiği anda, hayvan bütün gücüyle bir keredaha debelendi.. Kurtuluş!.. Atın ayakları kumdankurtuluverdi bu debelenişle..

Fakat aynı anda da, biraz evvel ayaklarının batmış olduğu ikiayak yerinden göğe doğru, ateş dumanı gibi bir duman,yükseldi ve kayboldu!..

Page 122: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 122/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

122

Büsbütün canı sıkıldı Suraka'nın.. Elini ikinci defa fal torbasına

attı. Gene suali aynı idi:-Acaba Muhammed'le ashabına zarar verebilecek miyim?..

Çıkan oktaki cevap da aynı idi.. (Lâ=Hayır) .. 

Zaten canı sıkılmış iken, üstelik birde bu cevap ikinci defatekrar edince, büsbütün asabı bozuldu...

-Ya Muhammed!.. Ya Muhammed!.. Ben pes ediyorum!..Durun!..

Diye bağırmaya başladı.. Onun sözlerini duyan Rasûlu Ekrem 

devesini durdurttu.. 

Suraka da atına atlayarak onların yanına geldi.. 

-Ben Cu'şum oğlu Malik'in evlâdı Suraka'yım.. Emin olun ki, neşimdi, ne de bundan sonra, size benden bir kötülükgelmeyecektir!.. Nasıl ki bundan evvel bendenhoşlanmadığınız bir hal zuhur etmediyse.. 

Kureyş'in vaad ettiği mükâfatı ve onlara yapmak istediklerinianlattı ve onlara sonra: 

-İleride yolda sürüler göreceksiniz.. Onlar benim sürülerimdir..

Bu oku da alın, benim alâmetimdir.. Onları gördüğünüzdedilediğiniz kadarını alın... 

- İstemem, lâzım değil ya Suraka!.. Buyurdu , Rasûlu Ekrem. 

O zaman Suraka: 

- Öyle ise, beni himayene aldığına dair, bir şey yaz da, ver

bana! dedi.... 

Rasûlu Ekrem  de Amir'e dönerek, Suraka hakkında biramannâme yazmasını emretti.. O da bir deri parçası üzerine

Page 123: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 123/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

123 

istenileni yazarak Suraka'ya verdi.. 

Bundan sonra Rasûlu Ekrem: 

-Ya Suraka!.. Bizi görmüş olduğunu kimseye söyleme.. Gizle..

Buyurdu ve devesini ileri sürerek tekrar yola revan oldu... 

Suraka geldiği yolda geriye dönerek bir müddet ilerlediktensonra, karşıdan kendisine doğru gelen arkadaşlarına rastladı..

Sordu: 

-Nereye gidiyosunuz böyle pürtelâş ? 

-Muhammed ile arkadaşlarını aramaya gidiyoruz.. Sennereden ?..

-Boş yere ilerlere gidip kendinizi yormayın.. Ben gözün

gördüğü kadar bütün sahayı aradım, ama boş!.. İzleri eserleriyok ortalıkta.. Haydi gelin başka tarafları arayalım... 

Arkadaşlarını alıp geriye döndüren Sakura, Taif seferizamanında müslüman olmuş ve üçüncü halife, Osman'ınzamanına kadar, Medine'de yaşamıştır.. 

Rasûlu Ekrem  ile Ebu Bekr es Sıddık Hazretleri ve ikici

devedekiler, artık bundan sonra, kazasız belâsız yollarınadevam ettiler.. Arada sırada, Hazreti Suddık'ın tacirliğidolayısıyla tanışmakta olduğu bazı kafilelere rast geliyorlar vearalarında şöyle bir konuşma geçiyordu: 

- Merhaba ya Eba Bekr!.. 

- Merhaba ya Eba Cemil.. 

- Hayrola, önünüzdeki hazret de kim?..

- Rehberim.. Kılavuzluk ediyor bana yolda.. 

Page 124: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 124/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

124

Hazreti Eba Bekr es Sıddık, tanımayanlara katiyyen

söylemiyordu, önünde oturmakta olanın Rasûlu Ekrem olduğunu.. 

* * *

Page 125: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 125/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

125 

Page 126: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 126/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

126

20 

KUBA'DA 

Nihâyet Pazartesi olmuştu ki, Medine yakınında bulunan“Kuba” köyüne iki saatlik yolları kaldı.. Karşılarından da birkafile gelmekteydi.. İlk müslümanlardan Zübeyr ile TahaHazretleriydi bu gelmekte olan kafile sahipleri.. 

Onları görünce bir sevindiler, bir sevindiler ki.. Yolculuksebebiyle toz kir içinde kalmıştı Rasûlu Ekrem  ile Hazretisıddık.. Onlara: 

-Ya Rasûlullah, ya Eba Bekr.. Yollarda elbiseniz toz, kum içindekalmış... Halbuki Medine ahalisi sizi güzel, temiz kıyafetleriçinde görmelidir... Diyerek Şam'dan yeni almış olduklarıticaret eşyası içinden beyaz, yeni elbiseler çıkarıp, RasûluEkrem ile Eba Bekr es Sıddık'a hediye ettiler.. 

Sonra hep beraber Medine'ye müteveccihen yolarına devamettiler.. Güneş tam tepelerine yükselmiş, gene her  zamanolduğu gibi taş kum parçacıklarını kaynatmakla meşguldü.. 

Onların Mekke'den hareketini işitmiş olan Medine'limüslümanlar, her sabah kuşluk vaktinde “Harre” denilenmevkiye geliyor ve orada öğleye yakın bir zamana kadaristikbal etmek için bekliyorlardı.. Keza o gün de, gene

Page 127: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 127/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

127 

beklemişler ve sonra ümitlerini keserek evlerine

dönmüşlerdi..

Yahudilerin birisinin bir işi çıkmıştı o sıra.. Civardaki tarlasınabakması lâzım geliyordu. Hemen az ilerdeki gözetlemekulesine çıktı ve tarlasına bakmaya başladı.. Aniden ufuktakaraltılar belirivermişti. Sıcak dolayısıyla meydana gelen sismanzaraları içinden üzerlerine beyazlar giymiş bir kafile,

oraya doğru geliyordu.. Aklına, bu kafilenin gelmesi beklenenRasûlullah  ile ashabı olduğu ihtimali geldi... Bu muhteşemmanzaranın tesiri altında, dayanamayarak başladı haykırmayaolanca sesiyle: 

- Heeeyyy!.. Müslümanlaaar!.. Beklediğiniz O zât geliyorişte!..

Müjde top gibi patladı bu sesle âdeta.. Haykırışı duyanmüslümanlar evlerine dalıp, kılıç, kalkan, silâhları nâmınaneleri varsa takınıp, en güzel elbiselerini giydiler.. Kadınlar elve ayaklarına altın bileziklerini taktılar. Atları olanlar, meşhurarap atlarını en güzel eğerleriyle süslediler. Develeri olanlar,onları dahi süsleyip, kadın erkek, çoluk çocuk, akın akınRasûlu Ekrem  ile Hazreti Sıddık'ı karşılamak üzere yollara

döküldüler... Artık aralarında bir saatlik kadar bir mesafe kalmıştı.. 

İki kafile, yolcular ile istikbalciler, “Harre” denilen mevkidekarşılaştılar. Sadece Medine' bir saat mesafedeki Kuba halkıdeğil, Medine'nin bizzat şehir halkından kişiler dahi gelmiştiistikbale.. 

İki kafile, Rasûlu Ekrem'e yapılan çeşitli sevgi gösterileriarasında, Medine'nin sağ tarafına düşüp - tabii yaya olarak -

bir saat kadar mesafedeki Kuba köyüne yöneldi.. 

Page 128: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 128/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

128

Tarih, yeni bir devrin başlangıcını ilân ediyor: 12 Rebiülevvel,

1. Hicret yılı...622. Milâdi yıl, Temmuz ayı .. Günlerden Pazartesi..

* * *

Page 129: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 129/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

129 

Page 130: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 130/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

130

21 

KUBA GÜNLERİ 

Kâfile Kuba köyüne ulaşınca, Rasûlü Ekrem, bir parça olsun,üzerinden atabilmek için uzun yorgunluğunu, bir hurmaağacının altına çekilerek, sakin ve sessiz oturuverdi.. 

İstikbalcilere kabul merasimini Hazreti Eba Bekr es Sıddık

yapmakta... Onlara cevap yetiştirmekte.. - Hoş geldiniz..-

- Sefa geldiniz.. 

- Merhaba.. 

- Selâmü aleyküm.. 

Sıddık'ı Ekber Eba Bekr, her birine ayrı ayrı cevap veriyor: 

- Hoş gördük... 

- Sefa bulduk... 

- Merhaba... 

- Ve Aleyküm Selâm.. 

Rasûlu Ekrem  ile Hazreti Ebu Bekr es Sıddık'ın arasında pekyaş farkı olmadığı için; daha evvel Rasûlu Ekrem'i tanımamışolanlar, kabul merasimini Hazreti Sıddık'ın yapıp,

Page 131: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 131/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

131 

karşılayıcılara cevap vermesi dolayısıyla, onu Rasûlullah 

zannetmekte idiler.. 

Tâ ki, güneş tam tepeye yükselip, hurma ağacının gölgesikaybolana kadar.. 

O zaman Hazreti Sıddık, hemen koşup, kendi örtüsü ile RasûluEkrem'in üzerine bir gölgelik yaptı.. İşte o vakit herkesRasûlullah'ın kim olduğunu anladılar.. 

Kuba köyünde ondört gün misafir kalındı.. Orada kaldıklarınınüçüncü günü, Rasûlu Ekrem'in amcasının oğlu Hazreti Âli de,geçirdiği çok tehlikeli, sıkıntılı zamanlardan sonra, onlaraulaştı.. Köye ulaşır ulaşmaz, hemen onların yanına geldi.. Bugeliş, gerek Rasûlü Ekrem'i ve gerekse Ebu Bekr es SıddıkHazretlerini çok sevindirdi.. Hazreti Sıddık: 

- Hoş geldin , ya Âli.. Dedi.. - Hoş bulduk ya Eba Bekr.. 

- Mekke'den ne zaman ayrıldın ?.. 

- Rasûlullah ile senin hareketinden üç gün sonra.. 

- Başına bir felâket gelmedi ya ?.. 

- Gelmedi de söz mü?.. 

Bu söz üzerine Rasulü Ekrem'in gözlerinden keder şûlesi yandıve geçti.. 

- Benim için çok eziyetlere katlandın ya Âli !.. 

- Sen sağ ve başımızdasın ya, bize bu yeter, ya Rasûlullah . 

Sonra Hazreti Âli, Mekke'nin hâlini, başından geçenleri birerbirer anlattı.. 

Page 132: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 132/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

132

Bu ondört gün zarfında, yapılan en büyük ve mühim iş, hiç

süphesiz ki, daha Kuba'ya muvasalâtın ilk gününde inşâsına başlanıp, oradan ayrılmazdan evvel bitirilen Kuba Mescidi idi.. 

Kuba'ya gelindiğinin ondördüncü günü Rasûlu Ekrem  geldiğidevesi Kasva'ya bindi ve: 

- Haydi bakalım, ya Eba Bekr !.. Sen de bin yerine.. 

Buyurarak, onu arkasına aldı ve Yesrib'e müteveccihen yola

çıktı.. Onları takip etmekte olan gerek Yesrib'den gelmiş şehirahalisi ve gerekse Kuba halkı, fevkalâde muhteşem birmanzara teşkil etmekteydi.. Kafile ağır ağır yola revan oldu.. 

Efendimiz  Aleyhisselâm Medine'ye doğru yoluna devamederken Cuma günü Rauna vadisine girmiş ve bu vadi de ikende cuma namazının vakti gelmişti.. Burada Efendimiz 

Aleyhisselâm ilk cuma namazını kıldı ve Abdullah bin CabirRa.ın İbni Mace Sünen'indeki rivayetlere göre de şöylekonuştu hutbede: 

" Ey insanlar, ölmeden evvel tövbe ediniz !.. Fırsat elde iken,iyi işler yapmaya davranınız.. Gizli ve açık çok çok sadakavermek, Allah'ı çok çok zikretmek sûretiyle Rabbınızlaaranızı düzeltiniz.. Böyle yaparsanız, rızıklandırılır, yardım

görür ve kaçırmış olduğunuz şeyleri elde edersiniz.. 

Biliniz ki, bu yılınızın bu ayında, bu durduğum yerde, Allahsize, kıyâmete kadar Cuma namazını farz kıldı !.. Âdil olsun,olmasın, başında bir imam varken, benim sağlığımda veyabenden sonra, her kim, ehemmiyetsiz görerek veya inkârederek bu namazı bırakırsa, onun iki yakası bir arayagelmesin ve Allah onun işlerini üretmesin, rast getirmesin !.. 

Page 133: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 133/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

133 

Biliniz ki, Cumayı terkedenin ne namazı, ne zekâtı, ne haccı,

ne orucu, ne de iyilikleri vardır !.. Tövbe edinceye kadar dabu böyledir.. 

Kim tövbe edip günahtan dönerse, Allah da döner.. 

Kadının, erkeğe; çöl arabının, muhacire; kötü işli kimsenin,imanlı kimselere imamlık edemeyeceğinden haberiniz olsun!... Meğer ki, bu kötü kişi zorbalığı ile o müminleri sindirmiş,

kılıç ve kırbacı ile korkutmuş olsun !.. "Başka kitaplarda, Efendimiz'in bu hutbede buyurduğu dahabaşka sözler kayıtlı ise de, biz burada bu kadarla yetiniyoruz.. 

Buraya kadar muhterem okurlarımıza Efendimiz 

Aleyhisselâm’ın doğumundan Medine'ye Hicret edinceyekadar başından geçenleri mümkün mertebe özetle ve

sıkmayacak bir şekilde naklettik.. Efendimiz  Aleyhisselâm’ın doğuşunu - yetişmesini - gençlikyıllarını - evlenişini - risâlet vazifesinin verilmesinin- ve 13 yılsüreyle Mekke'deki tebligatını şimdiye kadar nakletmiş oldukki, bu kısımlar Efendimiz  Aleyhisselâm’ın Mekke devri diyeadlandırılmaktadır.. 

Efendimiz  Aleyhisselâm’ın Medine'ye hicreti ile ikinci birdevre başlamıştır.. 10 sene süren bu devrede ise Islâm’ınçeşitli fetihlerle genişlemeğe başlaması incelenecek ve Risâletvazifesinin tamamlanmasında nihâyet bulacaktır.. 

* * *

Page 134: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 134/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

134

22 

RASÛL’DEN AÇIKLAMALAR 

Biz yazılarımızın ikinci bölümüne yâni Medine devrinegeçmeden evvel, okuyucularımıza Efendimiz  Aleyhisselâm’ınen sahih hadis kitaplarından alınmış bazı hadislerininakletmek, bilâhare Medine hayatına geçmek istiyorum..İnayet ve Tevfîk Allahû Teâlâ'dandır.. 

"Rasûlullah Aleyhisselâm bir gün insanlar arasındaotururken, o sırada yanına bir zât geldi ve:

-Ya Rasûlullah, iman

Diye sordu.. Efendimiz Aleyhisselâm buyurdu: 

nedir? 

-Allah'a, meleklerine, kitabına, Allah'a kavuşmaya, veRasûlüne inanman, ölüm sırasında yeni bir yapıyla yaşamadevam edeceğine hesap vereceğine iman etmendir!..

- İslâm

- İslâm, Allah'a ibadet etmen ve O'nun Ahadiyetine hiç bir

şeyi  şirk koşmaman, farz olan namazı ikâme etmen, farzkılınan zekâtı vermen, ve Ramazan’da oruç tutmandır!..

nedir ya Rasûlullah ? 

- İhsan nedir ya Rasûlullah ?..

Page 135: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 135/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

135 

- Allah'a, sanki O'nu görüyormuşcasına ibadet etmendir..

Şüphe yok ki, sen O'nu her ne kadar görmüyorsan da O senigörüyordur!. 

-Kıyâmet ne zaman kopar ya Rasûlullah ?..

-Bu meselede sorulan, sorandan daha âlim değildir.. Lâkinonun alâmetlerinden sana haber vereyim: 

1. Câriye efendisini doğurduğu zaman.. (Gayrimeşrûçocukların, kendi anası ve insanların başına Efendi olarakgeçmesi yani bir halk topluluğunun Efendisi olmasıkastedilmektedir, Allahû-âlem!.) 

2. Çıplaklar, yalın ayaklar, insanları idare altına alınca!.. (Kibu komünizme işarettir.. İşçi sınıfının devlet idaresini elegeçirmeleri kastedilmektedir, Allahû-âlem!. ) 

3. Çobanlar yüksek binalar kurmakta birbiriyle yarışaçıktığında!.. 

İşte bunlar kıyâmet alâmetlerindendir... 

Kıyâmetin vakti ise Allah'dan başka kimsenin bilemeyeceğibir şeydir.. 

Saatin ilmi şüphesiz ki Allah'ın indindedir.. Yağmuru Oindirir.. Rahimlerde olanı O bilir.. Hiç kimse yarın nekazanacağını bilmez. Hiç bir kimse hangi yerde öleceğinibilmez. Şüphesiz ki Allah Aliym'dir, Habiyr'dir (LokmanSûresi 34. Âyet) 

Bundan sonra Efendimiz Aleyhisselâm, suallerin cevaplarını

aldıktan sonra yanından ayrılan adamı kastederek: 

- O adamı bana geri çeviriniz!.. der.. 

Page 136: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 136/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

136

Sahabiler koşarlar ve ararlar, fakat öyle birisi yoktur

ortalıkta.. 

Bunun üzerine Efendimiz Aleyhisselâm gelen sahsın kimliğiniaçıklar: 

-İşte bu Cibril idi!.. İnsanlara Din'i öğretmek için geldi.."

İmanın şartı olan ve “Bil kaderi” sözüyle belirtilen “kader” 

mevzuunda ne buyurmuştur Rasûlullah Aleyhisselâm ?.. Onuda Sahihi Müslim'de görelim bakalım: 

" Hazreti Âli Kerremallahuveche anlatıyor: 

Rasûlullah Aleyhisselâm birgün oturmuş ve elinde bulunanbir değneği düşünceli bir halde yere vurup dürtüştürüyordu..Bir ara başını kaldırdı ve şöyle buyurdu:

- Sizden hiçbir nefis istisna olmamak üzere, cennetteki yeride, ateşteki yeri de bilinmiştir!.. Sahabiler sordular: 

- Ya Rasûlullah, o halde niçin çalışıyoruz ?.. Bu bilinmiş olanyazımıza itimat edip her şeyi bırakmayalım mı?..

- Hayır!.. Siz, o bilinmiş olan yazınıza dayanmayınız,amellerde bulunup çalışınız.. Çünkü, herkes niçin

yaratıldıysa, o kendisine kolaylaştırılmıştır!.. 

Âyet: 

" De ki; Her biri kendi fıtratına göre hareket eder. O haldekimin daha doğru yolda olduğunu Rabbin daha iyi bilicidir.."(İsra Sûresi: 84)

" Rasûlullah Aleyhisselâm şöyle buyurdu: - Adem ile Musa Aleyhisselâm Rableri katında birbirlerinekarşı delil getirerek mücadele ettiler.. Neticede Âdem

Page 137: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 137/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

137 

Musa'ya delil gücüyle gâlip etti.

Musa: 

- Sen Allah'ın kendi eliyle yarattığı, kendi ruhundan ruhnefyettiği, meleklerini sana secde ettirdiği, cennetinde iskânedip oturttuğu, sonra da yapmış olduğu hatadan dolayıinsanları arza indirten Adem değil misin?..

Adem: -Sen Allah'ın Rasûllükle ve kelâmı ile mümtaz kılıp seçtiği,içinde herşeyin beyanı bulunan levhaları verdiği ve yavaşçakonuşucu olarak seni kendisini yaklaştırdığı Musa'sın! Benimyaratılmamdan kaç sene evvel Allah'ın Tevrat'ı yazdığınıbiliyor musun ?..

Musa: -40 yıl evvel!..

Adem: 

- Peki, Tevrat'ın içinde :

“Ve Adem Rabbına âsi olsu da şaşıp kaldı” (Ta-ha: 121)

Âyetini buldun mu?..Musa: 

- Evet buldum!.. 

Adem: 

-Öyle ise Allah'ın beni yaratmasından 40 sene evvel, benim

işlememi üzerime yazmış olduğu bir işi işlememden dolayıbeni azarlayıp levm mi ediyorsun ?.. dedi..

Sonra da Efendimiz Aleyhisselâm buyurdu: 

Page 138: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 138/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

138

-İşte böylece Adem, Musa'yı hüccetle mağlup etmiştir!..

Yahudi ve hırıstiyanlara tâbi olmak hakkında : 

" Rasûlullah Aleyhisselâm şöyle buyurdu: 

- Şüphesiz ki sizler, kendinizden evvel gelen milletlerinyoluna karışı karışına, arşını arşınına tıpatıp uyacaksınız!.. Odereceye kadar ki, şayet o ümmetler bir kelerin(kertenkelenin) deliğine girseler, siz de muhakkak onlaratabi olmaya çalışacaksınız.. 

Sahabe: 

- Ya Rasûlullah, bu ümmetler yahudiler ile hırıstiyanlarmıdır?..

Rasûlullah: 

Onlardan başka kimler olacak ki ?.. " 

"Ebu Talib'e ölüm yaklaşınca Rasûlullah ona geldi ve  onunyanında Ebu Cehil ile Abdullah İbnü Ebi Ümeyye İbnMugıyre'yi buldu.. 

Rasûlullah Aleyhisselâm : 

- Ey amca , Lâ ilâhe illallah de!.. Ki bununla Allah katındasana şefâat edebileyim ?..

Bunun üzerine Ebu Cehil ile Ebu Ümeyye atıldı:

-Ya Ebu Talib, Abdulmuttalib'in dinini terk mi ediyorsun?..

Buna rağmen Rasûlullah Aleyhisselâm Kelime-i Tevhid'i

teklif etmekte ısrar eti... Ötekiler de küfrü telkine devam ettiler.. 

Page 139: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 139/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

139 

Nihâyet Ebu Talib son olarak şöyle konuştu: 

- O, (kendini kasterek) Abdulmuttalib dini üzeredir!.. 

Ve böylece Kelime-i Tevhid'i getirmekten kaçındı..

Bundan sonra Rasûlullah Aleyhisselâm: 

-İyi bil ki, vahy olunmadığım müddetçe senin için Allah'tanmuhakkak mağfiret dileyeceğim! 

Bundan sonra Allah azze ve celle Tevbe Sûresinin 113.âyetini inzal buyurdu: 

“Ne Nebîye, ne iman edenlere, akraba bile olsalar,cehennemlik oldukları onlara tebeyyün ettikten sonramüşrikler için istiğfar yoktur”

Bundan sonra da Cenâb-ı Hak gene EfendimizAleyhisselâm’a şu âyeti buyurdu: 

“Hakikat şu ki, sen sevdiğine hidâyet edemezsin, velâkinAllah kimi dilerse hidâyet verir ve hidâyete erecekleri Odaha iyi bilir” (Kasas: 56) 

"Her kim, şüphesiz ki, Allah'tan başka tanrı olmadığı

hakikatını bilerek ölürse, cennete gider.."" Hiç biriniz, ben kendisine, çocuğundan, babasından, vebütün insanlardan daha sevgili olmadıkça îmân etmişolmaz!.."

Ve işte bu hadisi şerifi destekleyen bir âyeti kerime:

“Nebî, müminlere öz nefislerinden daha yakındır.. Zevceleride analarıdır> (Ahzâb Sûresi, 6) 

Page 140: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 140/285

Page 141: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 141/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

141 

" Ebu Zerr Ra. anlatır:

- Bir kere Rasûlullah Aleyhisselâm’in yanına gitmiştim..

O, üzerinde beyez bir örtü bulunduğu halde uyuyordu..(Döndüm.) 

Biraz sonra gene geldim.. Gene uyuyor buldum.. (Döndüm..) 

Biraz sonra gene geldim.. Bu defa uyanmıştı.. Yanınaoturdum..

- Lâ ilâhe illallah, diyen ve bu îmân ile ölen kimse cennetegirecektir... 

Ben sordum: 

- Zina ederse, hırsızlık yaparsa da mı?..

Rasûlullah Aleyhisselâm: 

- Zina etse de , hırsızlık yapsa da!.. Buyurdu..

Ben gene sordum: 

- Zina etmiş olsa, hırsızlık yapmış olsa da mı ?..

Gene buyurdu: 

- Zina etmiş olsa da, hırsızlık yapmış olsa da!..

Ve bu sual cevap üç defa karşılıklı soruldu, cevaplandırıldı.. 

Nihâyet dördüncüsünde Rasûlullah Aleyhisselâm: 

-Ebu Zerr'in toprağa burnu sürtülse de!.. diye konuştu.."

Page 142: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 142/285

Page 143: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 143/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

143 

neden koymadın ?..

Aldatan kimse benden değildir!.. " 

"Gammazlar (koğucular) cennete giremez!.. "

"Üç kişi vardır ki, Allah kıyâmet günü onlarla konuşmaz,onları temize çıkarmaz ve onlara bakmaz: 

Yaşlı zinâkâr 

Yalancı devlet başkanı 

3. Kibirlenen fakir." 

"Hiç şüphesiz ki cennete müslüman nefisten başkasıgiremez.. Ve yine hiç şüphesiz Allah dilerse bu İslâm Dini’nifâcir bir bir kişi ile teyid edip kuvvetlendirir.."

"Bir kimse Rasûlullah Aleyhisselâm’in yanına geldi ve sordu:

- Ya Rasûlullah bir adam gelse de malımı almak istese, buhusustaki kararınız nedir ? 

Rasûlullah buyurdu: 

- Malını ona verme!.. Adam sordu:

- Eğer benimle dövüşerek elimden almak isterse ?..

- Sen de onunla dövüş!..

- Eğer beni öldürürse ?..

- Sen şehit olursun ..

- Ya ben onu öldürürsem ?..

- O ateşe gider!.."

"Herhangi bir kul ki, Allah onu bir halkı görüp himaye etmek

Page 144: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 144/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

144

üzere vâli yapar, o da öldüğü gün idaresi altındaki halka

hıyanette bulunmuş olarak bulunursa, muhakkak Allah okula cenneti haram eder!.. "

" Allah'a yemin ediyorum ki, Meryem oğlu İsa âdil bir hâkimolarak muhakkak semâdan inecek, haçı muhakkak kıracak,domuzu muhakkak öldürecek, cizyeyi muhakkakkaldıracaktır.. 

Bundan sonra Ebu Hureyre Ra. Nisa Sûresinin 159. âyetiniokudu. " 

"Cin'den bir ifrit dün gece namazımı bozdurmak için ansızınbana hücum etti. Lâkin Allahû Teâlâ beni gâlip getirip, onaistediğimi yapmaya fırsat verdi.. Sabah olunca hepiniz onugöresiniz diye mescidin direklerinden birine bağlamakistedim.. Ancak kardeşim Süleyman (Aleyhiselâm) binDavud'un ; 

“Ya Rab, bana mağfiret et ve benden sonra kimseye nasipolmayacak bir mülkü bana bağışla!.” demiş olduğu hatırımageldi.. (Ve İfrit’i kovdum..) " 

"Ebu Said Hudri Ra. Rasûlullah Aleyhisselâm’den nakleder: 

Bir gün bazıları sordular:

-Ya Rasûlullah, kıyâmet gününde Rabbımızı görür müyüz?..

Rasûlullah Aleyhisselâm: 

- Evet!. Güneşi öğle vakti ayaz ve önünde hiç bir bulutyokken görmek için itişip kakışarak birbirinize zarar verirmisiniz ?.. Kezâ, ay’ı bedir olduğu 14. gece yine ayaz ve bulutyokken görmek için birbirinize zarar verir misiniz ?..

- Hayır, ya Rasûlullah!.

Page 145: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 145/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

145 

-İşte bu iki küreden herhangi birisini görmekte birbirinize

meşakkat ve zarar vermediğiniz gibi, kıyamet gününde deAllahû Tebâreke ve Tealâ’yı görmekte de birbirinizemeşakkat ve zarar vermezsiniz.. 

Kıyâmet günü olduğunda bir tellâl bağırır: 

-Her ümmet dünyada kime ve neye tapıyorduysa, bugün deonun peşine düşsün!.. 

Bunun üzerine her şeyden münezzeh olan Allahû Teâlâ’dangayrına tapınan kimseler var ise, bunlar o tapındıklarışeylerin peşine takılırlar ve böylece orada onları takip eder,cehenneme dökülürler.. 

Artık iyi veya fâcir ve ehli kitap olanlardan  yâni sadeceAllah'a ibadet edenlerden gayrısı ortalıkta kalmaz.. 

Sonra yahudiler çağırılır ve onlara: 

-Siz kime ibadet ederdiniz?.. Diye sorulur. Onlar da cevapverirler: 

-Biz Allah'ın oğlu Üzeyir'e tapıyorduk!..

Bunun üzerine onlara şu cevap verilir: 

-Siz yalan söylüyorsunuz!. Allah hiç bir eş ve oğul edinmedi!.Ve tekrar sorulur:

- Ya şimdi ne istersiniz ?.. Onlar yakınırlar:

- Rabbimiz çok susadık.. Bize su ver!.. Bunun üzerine onlara:

- Haydi su başına koşunuz!.. Denilir..

Ve cehennem onlara suymuş gibi görünür ve birbirleriniçiğneyerek cehenneme atılırlar..

Page 146: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 146/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

146

Sonra Hırıstiyanlar çağırılırlar.. Sorulur:

- Siz dünyada kime kulluk ederdiniz ?.. Onlar da cevapverirler: 

- Biz Allah'ın oğlu İsa Mesih'e ibadet ederdik..

Bu cevapları düzeltilir:

-Yalan söylüyorsunuz!.. Allah hiç bir zaman eş ve oğul

edinmemiştir ?.. Sonra sorulur:

-Ya şimdi ne istersiniz ?.. Onlar yakınırlar:

-Çok susadık Rabbimiz.. Bize su ver!. Bunun üzerine onlaranidâ olunur:

-Haydi özlediğiniz suya koşunuz!..

Sonra cehennem onlara bir serap olarak görünür ve onlar buserapta gördükleri suya doğru birbirlerini çiğneyerekkoşarlar!.. Böylece cehenneme dökülürler... 

Artık ortada sâdık veya fâciriyle Allaha ibadet edenmuvahhidler kalırlar...

Bu zamanda Âlemlerin Rabbı Subhanehu ve Teâlâ onlara,

orada, gördükleri en yakın bir sıfatta tecelli eder

- Ya siz ne bekliyorsunuz?.. Her ümmet ibadet ettiği şeyinardına düşüyor? 

ve Allah bumuvahhidlere sorar: 

- Ey Rabbimiz, biz dünyada iken, kendilerine en çok muhtacolmamıza rağmen bu insanlardan ayrı yaşadık ve onlarla

arkadaşlık etmedik.. Şimdi nasıl onlar gibi oluruz ?..

Bunun üzerine gördükleri tecelli: 

Page 147: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 147/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

147 

- Ben sizin Rabbınızım!.. Buyurur.. Onlar da :

-Biz senden Allah'a sığınırız!.. Biz senden Allah'a sığınırız!..Allah'a hiç bir şeyi eş ve ortak koşmayız!.. Derler ve hatta otaraftan kaçmak isterler..

O zaman kendilerine sorulur: 

- Sizinle O'nun arasında bir alâmet var mı ki, bunun

sayesinde O'nu tanıyabilesiniz ?..Onlar da: 

- Evet!.. derler.. 

Üzerlerinden ânın şiddeti kaldırılır ve ansızın “Şakk” olur..

Onlardan samimi olanlardan her birine secde için izin verilir..

Gizlenme ve riya için secde etmek isteyenler ise bir andasırtları bir tabaka hâline gelmesinden dolayı enseleri üzerinedüşerler.. 

Sonra hep birden başlarını kaldırdıklarında Allah Azze veCelle asıl hâliyle gözükür.. ve: 

-Ben sizin Rabbınızım!.. buyurur.. Onlar da bu defa

kabullenirler ve: 

-Evet, sen bizim Rabbımızsın!.. Derler..

Sonra bulundukları yerden cennete doğru cehenneminüzerinden geçen bir köprü (Sırat) kurulur.. Ve şefâata da izinverilir!..

-Allahım selâmete erdir!.. Allahım selâmete erdir! Diyeyalvararak köprü üzerinden geçmeye başlarlar..

Ashab sorar: 

Page 148: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 148/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

148

- Ya Rasûlullah, köprü nedir? 

- Keskin ve kaygan bir şeydir!.. Orada kancalar, çengeller vedemir dikenler vardır.. Müminler, kimi göz kırpacak birzaman zarfında, kimi şimşek gibi, kimi rüzgâr gibi, kimi en iyicins yörük atı veya deve gibi, süratle üzerinden geçerler..Kimi sağlam geçer, kimi tırmıkla perişan olmuş bir haldekurtulur, kimi de suçları karşılığı cehennem ateşine dökülür..

Müminler köprüden ve ateşten kurtuldukları zaman, nefsimyedi kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, hiç bir zamanetmedikleri kadar şiddetli bir şekilde, ateşte kalan müminleriçin dua ederler

Onlar: 

- Ey Rabbimiz, bu kalanlar bizimle beraber oruç tutarlar ve

hac ederlerdi.. Derler.. 

O zaman onlara: 

-Tanıdığınız kimseleri ateşten çıkartınız, onların sûretleriateşe haram kılındı!.. Şeklinde cevap verilir.. Ondan sonrabu şefâatçiler, kimi ayak bileklerine, kimi dizlerine kadarateşe gömülmüş olan pek çok halkı ateşten çıkarırlar..

Sonra: 

- Ey Rabbimiz, cehennemde emrettiklerinden hiç kimsekalmadı!.. denilir.. 

Sonra Hak Teâlâ : 

- Geri dönün, kalbinde bir dinar ağırlığında iman bulunan her  

kimi bulursanız, onları çıkartınız!.. buyurur.. Şefâatçılartekrar bu emre göre kimi bulurlarsa çıkarırlar..

Ve tekrar Rabbilerine: 

Page 149: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 149/285

Page 150: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 150/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

150

olmadığından ateşte kömüre dönmüşlerdir.. Ve onları Hayat

Irmağı adı verilen bir ırmağa sokturur.. Bunlar, sel uğrağındaçıkan yabani reyhan tohumları gibi biterler..

Artık hayat nehrinden boyunlarında halkalar olduğu haldeinci gibi güzel olarak çıkarlar.. Cennet ahalisi onlarıalâmetlerinden tanır.

-İşlemiş hiç bir hayır ve hasenatları olmadığı halde Cenâb-ı

Hak’kın Cennete ithal ettiği âzatlıları işte bunlardır... derler..Sonra Cenâb-ı Hak onlara:

-Cennete giriniz!.. Gözünüzün görebildiği her ne varsa,sizindir!.. buyurur.. Onlar:

- Ey Rabbimiz, sen âlemde kimseye vermediğin şeyi bizeihsan ettin!.. derler.. Cenâb-ı Hak onlara ikinci defa şöylebuyurur: 

- Size bundan daha büyük bir ihsanda bulunayım mı ?..

Hayretle sorarlar: 

- Ey Rabbimiz, bundan daha büyük ne gibi bir ihsan olabilirki?..

Cenâb-ı Hak onlara müjdeler : 

- Benim rızam!

 " Cennete gireceklerin sonuncusu o kişidir ki, kâh yürür, kâhda yüzü koyun düşer.. Kâh onun yüzüne ateş çarpıp yakar..Nihâyet bu şekilde ilerleyerek ateşin hududunu geçtiği

zaman geriye bakar da;

. Artık sizlere ebediyyen gazâb etmem!.. 

- Beni senden kurtaran Allah Ekber'dir!.. O, evvelkilerden vesonrakilerden kimseye vermediği bir şeyi bana verdi!.. Der..

Page 151: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 151/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

151 

Sonra ona bir ağaç gösterilir.. Bunun üzerine o kişi yalvarır:

- Ey Rabbim!. Beni bu ağaca yanaştır da, gölgesi ilegölgeleneyim ve suyundan da içeyim...

Allah'u Azze ve Celle: 

- Ey Ademoğlu, eğer bu dileğini verirsem, belki bir başka şeydaha istersin ?.. Diye sorar:

- Ya Rab, başka bir şey daha asla istemeyeceğim!.. diyeAllah'a ahid eder.. 

Allah da onu ağacın dibine yaklaştırır.. Zîrâ o kulununoradan uzak kalmaya gücünün yetmeyeceğini bilir.. O kul daoraya gider, ağacın gölgesinde gölgelenir, suyundan içer..

Derken aradan kısa bir zaman geçer.. O kul bu defa ileride,

altında bulunduğundan çok daha muazzam ve muhteşem birağaç görür..

Bu defa gözünü bu ağaç alır ve Rabbine yalvarmaya başlar:

-Ey Rabbim, beni şuna yanaştır da, onun gölgesinden istifadeedeyim, suyundan içeyim.. Yemin ederim ki, senden başkabir şey istemem!..

Allahû Teâlâ bu defa ona sözünü hatırlatır: 

-Ey Ademoğlu, sen altında bulunduğundan gayrısını bendenistemeyeceğine dair söz vermedin mi?.. Eğer sana onagitmene izin versem, bu defa da başkasını istersin!..

-Rabbim sen bana ona gitmek için için ver, bir daha katiyyen

başkasına gitmek için izin istemem.. 

Rabbı onun bu güzelliğe karşı sabrı olamayacağını bildiği içinonu mâzur görür ve oraya gitmesine müsaade eder.. O da

Page 152: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 152/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

152

gittiği bu yeni yerde gölgelenir ve oranın nimetlerinden

tadar..Bu defa da, üçüncü defa olarak, cennet kapısınınyanıbaşında, evvelkilerden çok daha fazla muhteşem vemuazzam bir vaha görür.. Ve üçüncü defa yalvarır Rabbine: 

- Ey Rabbim, beni şu güzelliğe yanaştır da, gölgesindenfaydalanıp, suyundan içeyim.. N'olur beni bu nimetlerden de

faydalandır.. 

Allahû Teâlâ bunun üzerine kuluna vermiş olduğu sözühatırlatır:

-Ey Ademoğlu, sen bana artık başka bir şey istemeyeceğinedair söz vermemiş miydin?..

- Evet, ya Rabbi, ancak şunu da ver, yemin ederim ki,başkasını istemem..

Rabbi, onun o nimete karşı sabrı olamayacağını bildiği için,kendisini mazur görür ve oraya da koyar..

Fakat bu son ağaca yaklaşınca artık cennet ehlinin sesleriniduymaya başlar..

- Ya Rab, ne olur beni oraya sok!.. Bunun üzerine Hak Teâlâ: 

- Senin dileklerinden artık beni kurtaracak olan nedir ? Diyeserzenişte bulunur..

- Sana bütün dünya kadar bir yer ve ona da bir mislinikatarsam, artık razı olur musun?..

Kul şaşar:- Ey Rabbim, Sen Rabbül Âlemiyn iken, benimle alay mıediyorsun?..

Page 153: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 153/285

Page 154: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 154/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

154

MEDİNE DEVRİ 

Efendimiz Aleyhisselâm, Islâm’ın tebligatının başlamasınıntam 13. yılında hicret ettiği Medine şehrinin asıl adı Yesribidi.. 

“Yesrib” adı, ilk defe yerleşen Amalıka kabilesinden Yesribadlı kişiye izâfeten verilmişti.. Efendimiz Aleyhisselâm’ın

hicretinden sonra, kendisinin buyruğu ile adı “Medine”olarak değiştirildi ve o günden bu güne de böylece anılmayadevam edildi.. 

Medine'ye ayrıca “Harem-i RASÛL” , “Tabe” , “Tayyibe” ,“Mahfuza” gibi isimler de verilmiş ve çeşitli yerlerde buisimlerle anılmıştı.. 

* * *

Page 155: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 155/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

155 

Page 156: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 156/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

156

23 

İLK CENAZE NAMAZI 

İslâm Dini’nde ilk cenaze namazı Bera bin Ma'rur üzerineEfendimiz Aleyhisselâm tarafından kılınmiştı.. 

Bera bin Ma'rur Efendimiz  Aleyhisselâm’a ilk defa biat eden

12 kişiden birisi idi.. Müslüman olduktan sonra Efendimiz Aleyhisselâm namazı emredince o Medine'ye gelmişti. Vebütün müslümanların Küdüs'e, Beytül Makdis'e doğru namazkılmalarına karşılık, o, namazını Kâbe'ye doğru kılmaya devamederdi.. 

Onun bu durumu daha sonra Efendimiz Aleyhisselâm’a iletildive Rasûlü Ekrem  Aleyhisselâm’da ona namazını herkes gibiBeytül Makdis'e doğru kılmasını buyurdu.. Ve o da bunauyarak namazını Kudüs'e doğru kılmaya başladı.. 

Efendimiz. Aleyhisselâm Medine'ye hicret etmeden aşağıyukarı bir ay kadar evvel de Bera vefat etti.. Vefat etmedenevvel de ailesine vasiyet ederek malının üçte birini dilediğişekilde sarfetmek kaydıyla Efendimiz  Aleyhisselâm’a hîbe

etti... Ayrıca gene vasiyet ederek şöyle istedi: 

-Muhammed'e olan vaadim dolayısıyla beni Kâbe'ye doğruçeviriniz!..

Page 157: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 157/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

157 

Çünkü ben O'na gelmeyi vaad etmiştim..

Bundan sonra vefat etti.. 

Böylece hayatında ve ölümünden sonra Kıble'ye doğruyönelmiş ilk insan oldu..

Ancak Efendimiz Aleyhisselâm Medine'ye geldikten sonrakendisi için ayrılmış olan mirasın üçte birini Bera'nın

vârislerine iade etti. Daha sonra da ashabı ile birlikte Bera'nınmezarına gidip cenaze namazı kıldı.. 

Böylece Bera, ensar nakiplerinden ilk defa vefat eden veEfendimiz  Aleyhisselâm tarafından üzerine ilk defa cenazenamazı kılınan kişi oldu.. 

* * *

Page 158: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 158/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

158

24 

ENES BİN MALİK'İN MÜSLÜMAN OLUŞU 

Ümmü Süleym müslümanlığı kabûlü sırasında Malik bin Nadrile evli bulunuyordu.. Enes bin Malik de onların bu evliliğindendünyaya gelmiş bulunuyordu.. 

Ümmü Süleym Efendimiz Aleyhisselâm’ın gelişini haber alıncatek başına doğruca Efendimiz Aleyhisselâm’ın yanına koşmuşve O'nun elinden müslüman olmuştu.. Daha sonra Enes binMalik annesinin müslüman olduğunu öğrendi.. Ve annesinindin değiştirmesinden dolayı üzülerek sitem etti: 

- Demek sen dinden çıktın ?.. Sapıttın artık ?..

Annesi ona meseleyi izah etmek istedi: 

-Hayır ya veledi!. Ben dinden çıkmadım ve sapıtmadım..Ancak şu yurdumuza gelen zatın Allah'ın Rasûlü olduğunaiman ettim!..

Enes (r.a) o zaman 10 yaşında bulunuyordu.. Annesinin busözleri kendisine tesir etti.. 

Ümmü Süleym ısrar etti:

- Haydi sen de söyle bakayım “sadece Allah vardır;tapılacak

Page 159: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 159/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

159 

yoktur ve Muhammed O'nun Rasûlüdür” diye.. 

Enes (r.a) annesinin bu isteğini yerine getirdi..

-Sadece Allah vardır,tapılacak tanrı yoktur; ve MuhammedO'nun Rasûlüdür!

O sırada içeriye babası Malik girmişti.. Onların bukonuşmalarını işitince aklı sıra oğlunu îkaz etmek istedi: 

-Sakın annene inanma ve dediğini de yapma!.. Ve daha sonradışarı çıktı. 

Ancak yolda giderken bir düşmanı ile karşılaştı ve aralarındaçıkan tartışma sonucu mızrakla öldürüldü.. Müslüman olanÜmmü Süleym ile oğlu Enes (r.a) kendi başlarına kalmışlardı..Mâlik'in öldürülmesinden sonra dul kalan Ümmü Süleym'e

Medine'li müşriklerden Ebu Talha talip oldu...Ancakmüslüman olan Ümmü Süleym onunla evlenmeye aralarındakiinanış farkı dolayısıyla razı olmadı.. 

Ümmü Süleym Ebu Talha'ya şöyle konuştu: 

-Sen ki sana faydası veya zararı olmayan bir taşa tapınmaklameşgulsün, ben seninle nasıl evlenebilirim ki?.. Düşün ki, bir

marangozun , heykeltıraşın yonttuğu tahtaya, taşatapınmakla ömür geçiriyorsun!..

Ebu Talha bir cevap veremedi ve Ümmü Süleym'in yanındankalkıp gitti.. Aradan bir zaman geçtikten sonra ikinci defaÜmmü Süleym'e tâlip oldu.. Ancak aldığı cevap gene aynı idi..Fakat kalbi bu defa daha yaklaşmış bulunuyordu Islâm’a.. 

Nihâyet aradan bir zaman daha geçtikten sonra üçüncü birdefa daha teklifte bulundu.. Ümmü Süleym bu defa daha dasert konuştu ve katî cevabını bildirdi kendisine : 

Page 160: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 160/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

160

-Ya Ebu Talha, senin tapmakta olduğun put, filân oğullarının

kölesi tarafından yontularak yapılmakta mıdır?..- Evet ?..

-Peki sen, yerden biten ve filân oğullarının kölesi tarafındanyapılan bir tahta parçasına tapınmağa utanmıyor musun ?..

Sen de iman etsen, Allah'a îmânını ikrar etsen, Rasûlüneinancını açıklasan ve ben de bunu mihir kabul ederek sanavarsam ne olur ?.. Böylece hem îmân etmiş olusun, hem debenimle beraber olursun!..

Ebu Talha bu teklif karşısında biraz durakladı ve konuştu: 

- Bana biraz müsaade et de düşüneyim!.

Aradan kısa bir zaman geçtikten sonra da tekrar Ümmü

Süleym'in evine çıkageldi ve kararını açıkladı:

- Allah'a îmân ediyor ve Muhammed'in O'nun Rasûlüolduğunu kabul ediyorum ve bu mihir karşılığında seni zevceolarak istiyorum.. 

Ümmü Süleym'in isteği yerine gelmişti.. Böylece ikisievlendiler..

Bu arada Ümmü Süleym 10 yaşındaki Enes (r.a)ı elindentuturak Efendimiz  Aleyhisselâm’ın yanına varmış ve şöylekonuşmuştu: 

- Ey Allah Rasûlü!.. Ensarın kadın ve erkeğinden sana hoşgeldine gelipte bir hediye sunmayan kalmadı!. Ancak, benimdurumum sana bir hediye getirmeğe müsait değildir.. İşte bu

sebeple sana oğlumu getiriyor ve onu sana dilediğin gibihizmet etmesi için bırakıyorum.. Senin olsun ve dilediğinşekilde Sana hizmet etsin.. 

Page 161: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 161/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

161 

Efendimiz  Aleyhisselâm’ın vefatından sonra Enes (r.a)ın şu

açıklaması, bilhassa hakikat ehlince çok büyük bir noktayaişaret eden önemli bir beyan olarak kabul edilmektedir.. 

Enes(r.a) Efendimiz'le birarada geçen yılları için şöylebuyurmaktadır.. 

-Vallahi, seferde ve hazarda Hz.Rasûlullah Aleyhisselâm’a onsene müddetle hizmet ettim. 

Bir kere bana “Üf” demedi!..

Yapmış olduğum herhangi bir şey için de, “ne diye bunuböyle yaptın”, ya da yapmadığım bir şey için de “ne diyeböyle bir şeyi yapmadın “ diye asla bir şey sormadı"!

Ehlullah, bu sözlerin altında yatan kader sırrına vakıf olan

Rasûlullah  Aleyhisselâm’ın insanları hakikatte nasılgördüğüne işaret etmektedirler.. 

Bu arada mevzuya tam isabeti dolayısıyla Erzurum'lu İbrahimHakkı Kaddesallahu Sırrahu’nun  bir kıtasını da vermekisterim.. Der ki:

Deme şu niçin şöyle ;

Yerincedir o öyle; 

Bak sonuna, sabreyle!.. 

Görelim Mevlâ neyler , 

Neylerse güzel eyler!. 

Evet, Ümmü Süleym Islâm’a ilk katılanlar arasında gerçektençok değeri olan hanımdı.. Onun başından geçen ikinci birhâdise de bütün müslüman hanımlara ve keza erkekkardeşlerimize büyük bir ibret kıssası olduğundan burada

Page 162: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 162/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

162

ondan da bahsetmek istiyorum.. 

Ümmü Süleym Ra. hanın Ebu Ümeyr adında bir oğlu vardı ki,hastaydı.. Bir gün babası Ebu Talha evde yokken vefat etti..Ebu Talha Islâmiyete tam olarak yakîn kazanamamasındandolayı birden bire ölüm haberini alıp üzülmesin diye, ÜmmüSüleym, kendisi eve gelmeden oğlunu yıkadı, buhurladı ve birkenara koydu.. Üstüne de bir bez örttü, uyuyormuşcasına.. 

Akşam olduğunda Ebu Talha eve geldi.. Ve sordu: 

- Çocuk nasıldır ?..

-Çocuğun ızdırabı dindi!.. Rahata kavuştuğunu zannediyorum.. 

Sonra kocasına akşam yemeği hazırladı.. Onu yedirdi vedoyurdu... Sonra da o güne kadar hiç yapmadığı şekildesüslendi, mesut göründü ve beraber yattılar.. 

Sabah vakti yaklaşmıştı ki, Ümmü Süleym kacası Ebu Talha'yahitap etti: 

-Ya Ebu Talha, sen komşumuzun filâncalara yaptığı şeyigördün mü ? Ebu Talha hayretle sordu: 

- Ne yapmışlar ?..

-Filâncaların kendilerine verdiği emâneti vermekistememişler!.. 

- Hay Allah!.. Emânetin üstüne yatılır mı?.. Ne kötüyapmışlar!.. 

Bunun üzerine Ümmü Süleym, Ebu Talha'ya meseleyi açıkladı:

- Ya Ebu Talha, oğlun Übeyr Allah'ın sana vermiş olduğu biremânet idi.. 

Ve onu geri aldı.. Sakın Allah'a karşı gelme.. 

Page 163: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 163/285

Page 164: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 164/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

164

25 

ABDULLAH BİN SELÂM'IN 

MÜSLÜMAN OLUŞU 

Abdullah bin Selâm Medine yahudilerinin âlim ve en mûteberkişisiydi.. Sülâlesi Yusuf Aleyhisselâm’a kadar uzanmaktaydı.. 

Yahudiler arasında Husayn olarak anılırdı.. Ancak müslümanoluşundan sonra Efendimiz  Aleyhisselâm’ın verdiği Abdullah(Allah'ın kulu) ismiyle tanındı.. 

Ben Tevrat'ı ve tefsirini babamdan öğrenmiştim. Bir gün,ahir zamanda gelecek Rasûlü, sıfatlarını, alâmetlerini veyapacağı işleri birer birer anlattı bana ve sonra şöyle söyledi: 

-Eğer O Harun oğullarından olursa, O'na tâbi olurum, yoksaolmam!.. 

Ve Rasûlullah Aleyhisselâm Medine’ye gelmezden evvel devefat etti... Rasûlulah Aleyhisselâm’in Mekke'de Risâletiniaçıkladığını duyduğum zaman ben O'nun sıfatını, alâmetinive zamanını biliyordum.. Hattâ gelişini bekliyordum.. 

Nihâyet Kuba'ya Amr bin Avf oğullarının evine indiğini işitinceçok sevindim.. Oraya indiğini de durumunu bağırarak haber

Page 165: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 165/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

165 

veren o kişiden duydum.. Nadir oğullarından olan bu kimse : . 

- Bugün Arapların bekledği adam geldi!.. diye bağırıyordu... 

Gayrı ihtiyarî titredim ve bağırdım : 

- Allahû Ekber!.. Allahû Ekber!.. 

Halam Halide de o sırada ilerideki ağacın dibinde oturuyordu..İyice yaşlanmıştı.. 

Bu sözümü duyunca çok kızdı: 

- Allah seni umduğuna eriştirmesin!. Elini boşa çıkarsın!.. Eyhabis!.. İmran oğlu Musa'nın geldiğini işitseydin, bundan fazlasevinemezdin.. Ben de cevap verdim: 

- Ey hala, inan ki O, Musa'nın kardeşidir!.. İkisinin de dinleri

birdir!.. Aynı şeyle bize gönderilmiştir.. Bunun üzerine halam sordu: 

-Yoksa, O, âhir zamanda çıkacağı bildirilen Nebî midir?..cevap verdim: 

- Elbette, âhir zaman Nebîsi O'dur işte.. 

Sonra karşılamaya çıkan Medine'lilerin arasına karışarak, O'nugörmeye çalıştım.. Nitekim O'nun yüzünü gördüğüm vakit deanladım ki, gerçekten ahir zaman Nebîsidir. 

Sonra aradan iki üç gün geçti.. Ziyaretine gittim..

-Ya Muhammed.. Şimdi sana üç sual soracağım.. 

Ki onların cevabını ancak Rasûl olanlar bilebilir.. 

1. Kıyâmet alâmetlerinin ilki nedir ?..

2.Cennetlikler, cennete girdikleri zaman ilk defa hangi yemeği

Page 166: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 166/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

166

yiyeceklerdir ?

3. Çocuk hangi halde ana soyuna çeker, hangi halde babasoyuna çeker ?..

Benim bu soruları sıralamam üzerine Rasûlullah  şöylekonuştu: 

- Bu soruları soracağını senin önün sıra Cebrail gelip habervermişti.. İşte sorularının cevabı: 

1. Kıyâmet alâmetlerinin ilki, insanları doğudan batıya sürenbir ateştir.. 

2. Cennetliklerin yiyeceği ilk yemek, balık ciğerinin sarkmışolan fazlasıdır.. 

3. Çocuğun ana ve babasına benzemesine gelince.. Erkekle

kadın birleştiği zaman, erkeğin suyu kadınınkinin önünegeçerse, çocuk babaya benzer!.. Yok eğer, kadının suyuerkeğinkinden evvel gelirse, çocuk anaya çeker.. 

Bunun  üzerine O'nun  risâletini tasdik ettim!.. Ben oradanhenüz ayrılmamıştım ki, bir gurup yahudinin oraya geldiğiniduyduk.. Bunu üzerine Rasûlullah'a şöyle söyledim: 

- Ey Allah'ın Rasûlü, yahudiler, insanı hayrette bırakacakkadar yalan söyleyen, türlü isnatlarla iftiralar atan zâlim veHak'tan uzak bir kavimdir.. Eğer benim müslüman olduğumuöğrenirlerse, bana olmadık iftiralar atarlar.. Bunun için senonlara evvelâ benim nasıl bir insan olduğumu sor, sonramüslüman olduğumu açıklıyalım.. 

Sonra ben bitişik odaya saklandım.. Rasûlulah Aleyhisselâm 

onları içeri aldıktan sonra sordu: 

-Aranızda Huseyn oğlu Selâm nasıl bir insandır ? 

Page 167: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 167/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

167 

Birşeyden haberi olmayan yahudiler konuştular: 

-O, bizim en yüksek âlimimizin oğludur ve en yüksekalimimizdir!. 

Bunun üzerine Rasûlullah Aleyhisselâm sordu:

-Ya o müslüman oldu ise, ne dersiniz ?.. Hepsi birden cevapverdi:

-Hâşâ!... Allah onu korusun!.. 

Bunun üzerine ben meydana çıktım ve gözleri önündeşehâdet ettim: 

-Tapılacak tanrı yoktur, sadece ALLAH vardır ve Muhammedde O'nun Rasûlüdür! Ey yahudi topluluğu Allah'tan korkunuzve O'ndan size gelene tâbi olunuz. O, yanınızdaki Tevrat'ta

ismi geçen âhir zaman Nebîsidir.. Bundan asla şüphenizolmasın.. 

Ancak benim bu açıklamam onları bir anda şaşırttı ve hepbirden bana hücum ettiler.. 

-Abdullah bin Selâm içimizde en şerli olanımızdır ve en şerliolanımızın da oğludur!.. Ve daha bin bir çeşit iftirayla bana

demediklerini bırakmadılar.. 

Bunun üzerine Rasûlullah Aleyhisselâm’a döndüm:

-Ben size dememiş miydim, ya Rasûlullah!. İşte korktuğumbaşıma geldi.. 

Bundan sonra Abdullah bin Selâm evine döndü ve bütün ev

haklı kendisiyle birlikte müslüman oldu.. 

* * *

Page 168: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 168/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

168

26 

MESCİDİ NEBEVÎ'NİN YAPILIŞI 

Efendimiz Aleyhisselâm’ın Medine'ye gelişini ve Hazreti Halid(r.a)ın evine inişini vermiştik.. 

Şimdi aynı olayları daha yakından ve Mescidi Nebevî’nin

yapılışı ile birlikte inceleyelim.. 

Efendimiz  Aleyhisselâm’ın Medine'de Hazreti Halid (r.a)ınevine indiği ilk gecenin sabahı idi.. Efendimiz  Aleyhisselâmsabah namazını kılmış ashabıyla birlikte sohbet ediyordu.. 

Doğrusu o gece Hazreti Halid'in gözüne uyku girmemişti..Efendimiz  Aleyhisselâm Hazreti Halid'in evinin alt katında

uyuduğu için , ”Ya Rasûlullah  rahatsız olursa!. “ diye.. Ertesisabah da ev halkı, Rasûlullah  Aleyhisselâm’ın üst kattauyumasına karar vermişlerdi.. 

Bugün, İstanbul'un Eyup Sultan diye anılan semtinde her günmuazzam bir kalabalığın ziyaretgâhında medfun bulunanHazreti Halid, doğruca Rasûlullah  Aleyhisselâm’ın yanına

koştu sabahleyin ve şöyle konuştu: - Ya Rasûlullah, dün gece gözümüze uyku girmedi!..

- Niye ya Halid ? Niye uyuyamadınız ?..

Page 169: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 169/285

Page 170: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 170/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

170

- O öksüz yavruları buraya çağırabilir misin ya Halid ?..

- Emredersin ya Rasûlullah!..

Akşam üstü iki çocuk sevinç içinde Rasûlullah'ın huzurunagirip ellerini öptüler.. Ne büyük şerefti onlar için AllahRasûlü’nün huzuruna girmek.. Efendimiz  Aleyhiselâm onlarıokşayıp sevdikten sonra konuştu. 

-Ya Sehl ve Süheyl, boş arsanızı sizlerden satın almakistiyorum.. Satar mısınız ?.. Çocuklar şaşırdı: 

- Olur mu ya Rasûlullah ?..

- Niye olmasın ?..

- Biz parayla satmayız ya Rasûlullah!.. 

-Ya ne yaparsınız ?..

- Allah rızası için hediye ederiz!.. 

Efendimiz onların bu davranışından son derece memnunkalmıştı.. 

Ancak , iki öksüzün hakkını alabilir miydi hiç ?..

-Allah  sizlerden razı olsun!.. Ancak ben arsanızı parasıkarşılığında alabilirim.. 

Sonra Efendimiz Aleyhisselâm yanında bulunan Hazreti EbuBekir'e dönerek: 

-Arsayı 10 miskal karşılığında satın alıyoruz.. Parayı ödeyinçocuklara ya Eba Bekr!... 

Sonra da bulunanlara hitâbetti:

- Ey ashabım.. Bu arsayı mescid inşâası için satın almış

Page 171: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 171/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

171 

bulunuyorum.. Bugünden itibaren bu mescidin yapılması için

hazırlıklara başlamamız lâzımdır.. Artık namazlarımızı topluhalde mescidimizde kılacağız Allah'ın lûtfuyla.. 

Arsada bazı hurma ağaçları mevcuttu.. Bir kısım yerde demezarlar vardı.. Efendimiz Aleyhisselâm’ın emriyle ağaçlar birdüzene sokuldu, mezarlar düzeltildi ve arazi çok kısa bir

zamanda dümdüz, duvarlar yapılabilecek hâle getirildi.. 

Efendimiz Aleyhisselâm ilk evvelâ kerpiç kestirdi.. Daha sonrakereste temin edildi.. 

Nihâyet temel atma günü geldi..

- Bismillahir rahmanir rahiym!.. diyerek ilk taşı EfendimizAleyhisselâm koydu. 

Sonra da Hazreti Ebu Bekir, Hazreti Ali, Hazreti Ömer vediğerleri.. 

Ashabı Kiram Aleyhümür Rıdvan Efendimiz Sav.  böylesinegayretle çalıştığını görünce daha fazla bir şevk ve gayretleçalışır. Kimi kereste, kimi kerpiç taşır, kimi duvarınörülmesinde çalışır.. Bütün gaye Medine'deki ilk müslümanmescidinin bitirilmesiydi... 

Mescidi Nebevi'nin yapılışı sırasında en büyük gayretigösterenlerden bir tanesi de Ammar bin Yesır'dı.. AshabBaki'ül Habcebe çukurundan birer kerpiç taşırken, o ikişerkerpiç yüklenerek gelirdi.. 

- Ya Ammar niçin iki kerpiç birden taşırsın ?.. diye soranlara oşöyle cevap verirdi: 

- Bu ikinci kerpici de Rasûlullah için taşırım!.. 

Amar bin Yasir Ra. ı bazı çekemeyenler vardı.. Hattâ onu

Page 172: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 172/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

172

öldürmek istiyorlardı.. 

Bu yüzden bir gün durumu Efendimiz Aleyhisselâm’a anlatmışve şöyle demişti: 

- İşte bu sebeple beni öldürmek istiyorlar ya Rasûlullah!..Efendimiz Aleyhisselâm onun sözlerini dinledikten sonra terlive tozlu yüzünü okşayıp şöyle buyurdu: 

- Yazık ediyorlar sana ya Ammar!.. Ancak seni öldürenlerbunlar olmayacaktır!.. Senin hayatına asi bir halk topluluğuson verecektir..Halbuki o sırada sen ise onları cennete davetetmekte olursun!..

Nitekim Rasûlullah Aleyhisselâm’ın istikbale ait bu sözleri birmûcize olarak tahakkuk etmiştir.. Hazreti Ali (r.a)a karşı isyaneden Muaviye ile yapılan Sıffıyn harbinde, Ammar Ra. Hazreti

Ali Ra. tarafını tutarken, Muaviye taraftarı âsiler tarafındankatledilmiştir... Ki o sırada kendisi asileri Cenâb-ı Murtaza 

tarafında birleşmeye davet etmekte bulunuyordu... 

Mescidi Nebevi'nin inşâsı tam yedi ay sürdü.. Ve bu yedi aylıkzaman zarfında da Efendimiz  Aleyhisselâm  AleyhisselâmHazreti Halid bin Zeyd ebu Eyyub el Ensari'nin yâni Ensar'danZeyd'in oğlu Eyyub'un babası Halid Ra.ın evinde kaldı.. 

Geçen bu yedi aylık müddet sırasında Ensârı Kiram yâniMedineli müslümanlar nöbetle her gece kendisine yiyecek,içecek getirirler, Efendimiz Aleyhisselâm için ellerinden geleniardlarına koymazlardı.. Hemen her gece imkânları nispetindeRasûlullah  Efendimiz  yanına koşarlar O'nun mübâreksohbetinden bir şeyler kapmağa çalışırlardı.. 

Yedi aylık sürenin sonuna doğru Hazreti Ayşe ile Efendimiz 

Aleyhisselâm’ın ve Hazreti Ebu Bekri Sıddık (r.a) ın aileleriMedine'ye getirilmişti.. 

Page 173: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 173/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

173 

Günler böylece ilerliyordu artık.. 

* * *

Page 174: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 174/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

174

27

KARDEŞLİKLER 

Efendimiz Aleyhisselâm daha hicretten evvel müslüman olanbazı erkekleri bazılarıyla kardeş yapıyordu.. 

Bu da bir gün Hazreti Ebu Bekir ile Hazreti Ömer (r.a)in

beraberce elele tutunmuş bir halde kendisine gelirkengörmesiyle başlamıştı.. Hazreti Ebu Bekir ile Hazreti Ömer'ielele tutuşmuş kendisine doğru gelir bir halde görenEfendimiz Aleyhisselâm şöyle buyurmuştu: 

-Rasûller ve Nebilerden sonra, evvelkilerin ve sonrakileriniçinde cennetlik olanlardan en kâmil olan iki kişiye bakmakisteyen şu gelenlere baksın!... 

Efendimiz  Aleyhisselâm bu sözleriyle yaşı kırkı geçenlerarasında demek istemişti.. 

Zîrâ Efendimiz Aleyhisselâm ‘ın: 

- Ben ilim şehriyim, onun kapısı da Âli'dir!.. 

şeklindeki buyruğuna mazhar olmuş  ve daha nice azâmetli

lütuflara sahip kılınmış

Hazreti Âli (r.a)da hiç şüphesiz ki asla onlardan geri değildi..

Page 175: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 175/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

175 

İşte bundan sonra Efendimiz  Aleyhisselâm Hazreti Ebu Bekr.

(r.a) ile Hazreti Ömer (r.a)i kardeş yapmıştı.. Daha sonra dasırasıyla şu kişileri kardeş yapmıştı: 

1.Hazreti Osman ile Hazreti Abdurrahman bin Afv (r.a)

2.Hazreti Hamza ile Hazreti Zeyd bin Harisa (r.a)

3.Hazreti Zübeyr ile Hazreti Abdullah bin Mes'ud (r.a)

4.Hazreti Sa'd bin Ebi Vakkas ile Musab bin Umeyr (r.a)

5.Ebu Ubeyde bin Cerrah Hazretleri ile Hazreti Ebu Hezeyfe(r.a)

6.Ubeyde bin Hazir ile Bilâl bin Rebah (r.a)

7.Said bin Zeyd ile Ubeydullah (r.a)

Bu kardeşleştirmeden hemen sonra Hazreti Ali (r.a) Efendimiz 

Aleyhisselâm’ın yanına gelip sordu: 

-Ya Rasûlullah, sen bütün  ashabı birbiriyle kardeş yaptın..Fakat bana kimseyi kardeş yapmadın ve beni yalnız bıraktın ?..

Efendimiz  Aleyhisselâm Hazreti Âli'yi sevindirecek şuaçıklamayı yaptı: 

- Sen, dünyada ve âhirette benim kardeşimsin!..

Bu ilk kardeşliğin kurulmasından sonra ikinci kardeşlik deMedine'ye hicretin 5. ayında gerçekleşti.. Medine'ye hicreteden müslümanlar, pek çok şeylerini Mekke'de terketmekzorunda kalmışlardı.. Bu yüzden Medine'ye geldiklerigünlerde son derece güç günler yaşıyorlardı..

Muhacirlerin bu derece sıkıntı altında yaşaması karşısındadurumu gören Efendimiz Aleyhisselâm ortaya iyi bir Hak Yolu

Page 176: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 176/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

176

koydu : Medine'li müslümanlar yâni Ensar ile Mekke'den

hicret eden müslümanlar yani Muhacirler birbirleriyle kardeşolacaklardı.. 

İşte bu karardan sonra Efendimiz Aleyhisselâm Ensar ileMuhacirleri şu şekilde kardeş yaptı.: 

Hazreti Ali ile Sehl bin Huneyf ;

Hazreti Osman bin Affan ile Evs bin Sabit;

Hazreti Ebu Bekir , Harise bin Zeyd ile;

Hazreti Ömer, Uveym bin Saide ile;

Hazreti Talha bin Ubeydullah, Ubey bin Kaab ile;

Zübeyr bin Avvam, Kâ'b bin Malik ile;

Cafer bin Ebi Talib, Muaz bin Selmanı Tarisi ile,

Ebud Derda , Cebel ile

Hazreti Hamza, Külsüm bin Hidm ile;

Ebu Ebeyde bin Cerrah, Muhammmed bin Elseme ile;

Amir bin Fuheyre, Haris bin Evs ile, böylece kardeş olmuş

bulundu..

Müslümanlar arasında kurulan bu kardeşlik son derecehayırlı ve faydalı oldu.. Ne biri çıkıp bu kardeşliği istismaretti, ne de diğeri çıkıp, kardeşliğini küçük gördü.. Her birisadece ve sadece Allah rızası için, her şeyini kardeşininönüne koydu ve onlar üzerinde dilediği gibi tasarruf 

etmesini istedi.. Allah için yaşadılar, Allah için sarfettiler veAllah için kardeşlik ettiler.. 

Page 177: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 177/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

177 

Mekke'den hicret edenlerden Abdurrahman bin Afv (r.a) bu

kardeşlik meselesini şöylece anlatır:

- Medine'ye hicret ettikten sonra Rasûlulah Aleyhisselâm 

beni Sa'd bin Rebi ile kardeş yapmıştı.. Bu kardeşlikyapıldıktan sonra, Sa'd bana şöyle söyledi: 

-Ya Abdurrahman, ben malca ensarın en zenginiyim. Mevcutmalımın yarısını şu andan itibaren sana ayırdım!.. Ayrıca

benim şimdi iki tane de kadınım var!. Bu iki kadındanhangisini seçersen, onu senin için boşarım ve sende iddetigeçtikten sonra onunla evlenebilirsin.. 

Sa'd'ın bu sözleri beni çok mütehassız etmişti.. Teşekkürettim:

- Allah, kadınını ve malını sana mübarek kılsın ya Sa'd!..

Benim onlardan hiç birine ihtiyacım yok.. Yalnız sen bana şuçarşı pazarının yerini gösteriver yarın sabah!..

Bundan sonra ertesi sabah Sa'd da beni alıp doğruca çarşıyagötürdü.. Ben de orada biraz ham yağla keş alıp satmaya,böylece ticarete başladım.. Aradan çok bir zaman geçmemiştiki, benim durumum Allah'ın inayetiyle düzelivermişti!.. 

Biraz geçtikten sonra Ensardan bir kadınla evlendim.. Ertesigünü de Rasûlulah Aleyhisselâm’in huzuruna gittim.. Yenievlenenlere mahsus zağferanın eserini üzerimde görenRasûlullah sordu: 

- Evlendin mi ya Abdurrahman ?..

- Evet ya Rasûlullah!.

- Kiminle evlendin ?..

- Ensardan bir kadınla..

Page 178: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 178/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

178

- Peki, ne kadar mihir verdin ?..

- Bir çekirdek ağırlığında (takriben beş dirhem) altın verdim yaRasûlullah.. 

Bundan sonra Rasûlulah Aleyhisselâm buyurdu::

-Öyle ise bir koyun kesmek suretiyle de olsa, velime (düğünyemeği, ziyafet) yap ya Abdurahman.. 

Bundan sonra kısa zamanda çok zengin oldum.. Öyle ki, âdetataşa uzansam altından ya bir altın bulurdum, ya da birgümüş..

Muhacirler ile ensar arasında kardeşlik yapılması sırasında,Mescidi Nebevi de tamamlanmıştı.. O zaman MescidiNebevi’nin minaresi yoktu. Minarelerin ilk yapılması, Ömerbin Abdülaziz zamanında olmuştu..

Mescidi Nebevi’nin tamamlanması sırasında ikinci bir meseleortaya çıktı: Müslümanlar namaza nasıl davet olunacaktı ?.. O

zamanlar müslümanlar namaz vakti geldiğini tahmin edincemescitte toplanırdı.. Ancak mescidin tamamlanmasındansonra sıra bu meselenin de halledilmesine gelmişti! 

Efendimiz  Aleyhisselâm  bu mevzuda ashabın nelerdüşündüğünü sordu.. 

Bu sual üzerine ashaptan birisi teklif etti:

- Namaz vakti gelince, mescidin üzerine bir bayrak dikelim!..Görenler birbirine haber verirler ve burada toplanırlar..

Efendimiz  Aleyhisselâm bu teklifi beğenmemişti.. Başka bir

değişik şey teklif edildi: 

- Yahudilerin Şebburu (boruları) gibi biz de bir boru öttürelim.. 

Page 179: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 179/285

Page 180: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 180/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

180

- Onunla halkı namaza davet edeceğim!.. Bana teklif eti: 

- Ben sana ondan daha hayırlı bir şey öğreteyim mi?.. Sordum: 

- Nedir o? Anlattı: 

Allahû Ekber, Allahû Ekber!..

Allahû Ekber , Allahû Ekber!..

Eşhedü en lâ ilâhe illâllah! 

Eşhedü en lâ ilâhe illâllah! 

Eşhedü enne Muhammeden Rasûlullah!. 

Eşhedü enne Muhammeden Rasûlullah!.. 

Hayye ales salâh!

Hayye ales salâh!

Hayye alel felâh!

Hayye alel felâh!

Alahû Ekber, Allahû Ekber!..

Lâ ilâhe illâlah ...

Sonra da biraz geri çekilip şöyle konuştu: 

- Namaza kalkacağın zaman da şöyle okursun: 

Allahû Ekber, Allahû Ekber!..

Allahû Ekber, Allahû Ekber!

Eşhedü en lâ ilâhe illâllah!

Eşhedü en lâ ilâhe illâllah!

Page 181: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 181/285

Page 182: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 182/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

182

evvel bende görmüştüm ya Rasûlullah!.. 

Efendimiz Aleyhisselâm hamd etti:

-El Hamdulillâh!..

Peki bunu daha evvel niye söylemedin ya Ömer ?.. HazretiÖmer sıkılarak cevap verdi: 

- Gördüğümü anlatmaktan utandım ya Rasûlullah!.. 

Bu hâdiseden sonra kısa bir zaman geçmişti ki, Bilâli Habeşigene sabah ezanı okuyordu.. Ancak ezanı okuduğu haldeEfendimiz Aleyhisselâm’ın kalkmadığını görünce ilâve ettiezana: 

Es salâtu hayrun minen nevm!

Es salâtu hayrun minen nevm! ..

Efendimiz  Aleyhisselâm bu sözlerle birlikte  kalkmıştı.. Ayrıcabu sözler O'nun da çok hoşuna gitmişti.. Bundan sonra sabahnamazlarında bu sözleri de okumasını istedi.. Böylecegünümüzde okunan ezanın tamamı ortaya çıkmış oldu..Ezanın bu şekilde kabulunden sonra Medine'de bulunan birkısım yahudiler ile gayrı müslimler ezanla alay etmeğe

kalkıştılar.. Ancak onlar hakkında şu ayeti kerime nazil oldu: 

"Onlar, birbirinizi namaza ezanla çağırdığınızda, ezanı,eğlence ve oyuncak edinirler.. Bu onların aklı ermez birkavim olmalarından dolayıdır!.." (Maide Sûresi, Âyet 58) 

* * *

Page 183: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 183/285

Page 184: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 184/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

184

28 

İSLÂM DEVLETİ’NİN KURULUŞU VE

“DÜNYANIN İLK ANAYASASI”NIN KALEMEALINIŞI 

Efendimiz  Aleyhisselâm Medine'ye geldiği zaman Medineahalisi tam bir karışıklık içinde bulunuyordu.. Evs kabilesimensupları ayrı bir cemaat halinde yaşıyor ve Medine'nin teksöz sahibi kabilesi olmak iddiası güdüyordu.. Hazrecliler iseaynı iddiayı gütmekle kalmıyor başlarına bir de Abdullah binÜbeyye'yi geçirip, başına da hükümdar sarığı sararak birdevlet haline gelmek istiyordu.. Diğer taraftan yahudiler debir grup olmuş, hiç birisini çekemiyordu.. 

İşte böylesine karışık bir ortamda Medine'nin , dışarıdangelecek ve başa geçecek tam bir otorite sahibi bir kimseyeihtiyacı vardı.. Efendimiz  Aleyhisselâm’ın böyle bir sıradaMedine'ye teşrifi bu beldede pek çok makbule geçmişti.. Heriki kabileden de müslüman olanlar O'nun çevresindetoplanmış, olmayanlar da, azınlıkta kaldıklarından ister

istemez O'na tâbi olmuşlardı.. 

Bütün bunların cabası olarak birde Mekke'li müşriklerinMedine'deki bütün ahaliyi katliamla korkutmaları, ister müşrik

Page 185: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 185/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

185 

olsun, ister yahudi, ister müslüman hepsini Efendimiz 

Aleyhisselâm’ın etrafında toplanmaya mecbur bırakmıştı. ZiraMekke'li müşrikler Medine'lileri, Rasûlullah'ı teslim etmeyezorluyorlar, bunu yapmadığı takdirde, kim ve ne olurlarsaolsunlar, öldüreceklerini ihtar ediyorlardı..İşte bu şartlaraltında Medine'deki Evs ve Hazrec Kabilesi mensupları ileyahudiler ve diğer gayrı müslimler Efendimiz Aleyhisselâm’ınçevresinde toplanarak siyasi ve dini bir bütün haline geldiler.. 

Bundan sonra Medine halkının haklarını koruyan ve bugünküanlamda tam bir anayasa hüviyetinde olan ilk yazılı anayasameydana geldi.. Özetle ilk Islâm Anayasası şöyle idi: 

1.  Bu yazı, Rasûl Muhammed  tarafından Kureyş'li mümin vemüslümanlar ile onlara bağlanmış veya katılmış yahut daonlarla beraber savaşacaklar için tanzim edilmiştir.. 

2.  Bu (yukarıda bahsedilen) kişiler diğer insanlardan ayrı birümmet (cemiyet) teşkil ederler.. 

3-4-5-6-7-8-9-10-11.  maddeler: Kureyş'ten olan Muhacirler: Benü Avf'lar; Benü Haris'ler; Benü Saideler; Benü Cu'şemler;Benü Neccarlar; Benü Arm ibn Avf'lar; Benü Nebitler; BenüEvs'ler kendi aralarında adet olduğu vechile, kan diyetlerini

ödemeye iştirak ederler ve onlar harb esirlerinin fidye-inecâtını müminler arasında ki iyi ve makul bilinen esaslara veadalet umdelerine göre tediyeye iştirak edeceklerdir.. 

12/a.  Müminler, kendi aralarında ağır mali mesuliyetleraltında bulunan hiç kimseyi (bu halde) bırakmayacaklar!..Fidye necat veya kan diyeti gibi borçlarını iyi ve mâkul bilinen

esaslara göre vereceklerdir.. 12/b.  Hiç bir mümin, diğer bir mümin ile onun mevlâsıaleyhinde anlaşma yapmaz.. 

Page 186: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 186/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

186

13.  Müttakîler, kendi aralarından olan mütecavize, veyahut

aralarında karışıklık çıkarmak isteyen kimseye, yahut haksızbir fiil veya cürüm tasarlayan kişiye, bu onlardan birinin evlâdıbile olsa; hep birden karşı çıkacaklardır.. 

14. Hiç bir mümin, bir kâfir için, bir mümini öldüremez yahutbir kafire yardım edemez.. 

15. Allah'ın zimmeti (himâye ve teminatı) bir tektir.

Müminlerin en ehemmiyetsizlerinden birinin himâyesi,onların hepsi için bir hüküm ifade eder. 

Zîrâ, müminler diğer insanlardan farklı olarak, birbirlerininmevlâsı durumundadırlar.. 

16.Yahudilerden bize tâbi olanlar, zulme uğramaksızın, veonlara muarız olanlarla yardımlaşılmaksızın, yardım vemüzaharetimize hak kazanacaktır.. 

17.  Sulh, müminler arasında bir tektir. Hiç bir mümin Allah 

yolunda girişilen bir harbte, diğer müminleri hariç tutarak, birsulh anlaşması aktedemez; bu sulh anlaşması onlar(müminler) arasında umumiyet ve adalet esaslarına göreyapılır.. 

18.  Bizimle beraber harbe iştirak eden bütün askeri birliklerbirbiriyle münavebe edeceklerdir.. 

19.  Müminler birbirinin Allah yolunda akan kanlarının,intikamını alacaktır.. 

20/a. Takva sahibi müminler en iyi ve en doğru yol üzerindebulunurlar. 

20/b.  Hiç bir müşrik, Kureyş'li bir kişinin mal ve canınıhimâyesi altına alamaz ve hiç bir mümine bu hususta mâni

Page 187: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 187/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

187 

olamaz. (Yâni müminin Kureyş'liye karışmasına engel olamaz.) 

21. Herhangi bir kimsenin bir müminin ölümüne sebep olduğukati delillerle sâbit olur da, maktulün velisi (yâni hakkınımüdafaa eden) rıza göstermezse, kısas hükümlerine tâbi olur..Bu halde bütün müminler, ona karşı olurlar, Ancak, bunlarasadece (bu kaidenin) tatbiki çin hareket helâl olur.. 

22.  Bu sahife (yazı) nın muhteviyatını kabul eden, Allah'a ve

âhiret gününe inanan bir müminin bir katile yardım etmesi veona sığınacak bir yer gösterene kıyâmet günü Allah'ın lânetive gazâbı nasip olacaktır ki, o zaman artık ne bir para ödemesine de başka bir tâviz alınır.. 

23.Üzerinde ihtilafa düştüğünüz herhangi bir şey, Allah'a veMuhammed'e götürülecektir.. 

24.  Yahudiler, müminler gibi muharebe ettiği müddetçe,kendi harb masraflarını karşılamak mecburiyetindedirler.. 

25/a.Benü  Avf Yahudileri, müminlerle birlikte bir ümmet(cemiyet) teşkil ederler. Yahudilerin dinleri kendilerine,müminlerin de dinleri kendilerinedir. Buna gerek mevlâları vegerekse bizzat kendileri dahildir.. 

25/b. Yalnız kim ki haksız bir fiil irtikap eder, veya bir cürümika eder, o sadece kendine ve aile efradına zarar vermiş olur. 

26-27-28-29-30-31-32-33-34.  Benü Neccar, Benü Haris, BenüSaibe, Benü Cu'şem, Benü Evs, Benü Salebe, Cefne, BenüŞuteybe, Salabe'nin mevlâları olan Yahudiler de Benü Avf Yahudileri gibi aynı haklara sahip olacaklardır. Yalnız kim ki

haksız bir fiil irtikab eder, o sadece kendisine ve ailesine zararvermiş olur. (Yâni bunun yaptıklarından kabilesi mesul olmaz.) 

35.Yahudilere sığınmış olan kimseler (Bitane'ler) bizzat

Page 188: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 188/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

188

yahudiler gibidir. 

36/a. Bunlardan (yahudilerden) hiç bir kimse (müslümanlarlabirlikte askeri bir sefere ) Muhammed  Aleyhisselâm’ınmüsaadesi olmadan çıkamaz. 

36/b.  Bir yaralamanın intikamını almak yasakedilemeyecektir. Muhakkak ki bir kimse bir adam öldürecekolursa, neticede kendi aile efradını mesuliyet altına sokar; aksi

halde haksızlık olacaktır. (Yâni bu kaideye riayet etmeyen birkimse, haksız duruma düşmüş olacaktır.) Allah, bu yazıya eniyi riayet edenlerle beraberdir. 

37/a.  (Bir harb vukûunda) yahudilerin  masrafları kendiüzerine, müslümanların masrafı da kendi üzerinedir.Muhakkak ki, bu sahifede (yazıda) gösterilen kimselere karşıharb açanlara, onlar (bu sahifede belirtilenler) ortaklaşa harbaçacaklardır. Onlar arasında hayırhahlık ve iyi davranış yeralacaktır. (Kaidelere) riayet edilecek, bunlara aykırıdavranışlar olmayacaktır. 

38. Yahudiler, müslümanlarla birlikte, beraberce harb ettiklerimüddetçe masrafta bulunacaklardır. 

39. Bu sahifenin ( yazının gösterdiği kimseler için, Yesrib vâdisidâhili (cevf), mukaddes ( haram) bir yerdir. 

40. Himâye altındaki kimse, (Câr) bizzat himâye eden gibidir;ne zulm edilir ve ne de (kendisi) cürüm îka edebilir. 

41. Himâye verme hakkına sahip kimselerin izni müstesna, birhimye hakkı verilemez. 

42.Bu sahifede (yazıda) gösterilen kimselerin arasında,zuhûrundan korkulan bütün öldürme yahut münazaavakalarını Allah'a ve Rasûlullah  Muhammed'e götürmeleri

Page 189: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 189/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

189 

gerekir. Allah  bu en kuvvetli ve en iyi riayet edenlerle

beraberdir.. 

43.Ne Kureyş'liler ve ne de onlara yardım edecek olanlar,himaye altına alınmayacaklardır. 

44.Onlar (yani müslümanlar ve yahudiler) arasında Yesrib'ehücum edecek kimselere karşı yardımlaşma yapılacaktır. 

45/a.Şayet onlar, (müslümanlar tarafından) bir sulhakdetmeye veya akdin iştirake dâvet olunurlarsa, bunudoğrudan doğruya aktedecekler veya ona iştirak edeceklerdir.Şâyet onlar (yahudiler) , (müslümanlara) aynı şeyleri teklif edecek olursa, müminlere karşı aynı haklara sahipolacaklardır; din mevzuunda girişilen harbler müstesnadır.. 

45/b.Her bir zümre kendilerine ait mıntıka (gerek müdaafa ve

gerekse sair ihtiyaçlar hususunda) dan mesuldür. 

46. Bu sahifede (yazıda) gösterilen kimseler için ihdas edilenşartlar aynı şekilde Evs Yahudilerine yani onların mevlâlarınave bizzat kendi şahıslarına, bu sahifede (yazıda) gösterilenkimseler tarafından sıkı ve tam bir muhafazakârlık ile tatbikolunur. (Kaidelere) muhakkak riayet edilecek, bunlara aykırı

hareket olmayacaktır ve haksız şekilde kazanç temin edenler,sadece kendi nefsine zarar vermiş olurlar. Allah bu sahifeye(yazıya) en doğru ve en mükemmel riayet edenlerleberaberdir.. 

47.Bu kitap, (yazı) haksız fiil ika eden veya cürüm işleyen ile(ceza) arasına giremez. Kim ki, bir harbe çıkar, emniyette olurveya kim ki, medenide kalırsa, yine emniyet içindedir. Haksız

bir fiil ve cürüm ikâı halleri müstesnadır. Allah ve RasûlüMuhammed  himayelerini, (bu sahifeyi) tam bir sadakat vedikkat içinde muhafaza eden kimseler üzerinde tutacaklardır. 

Page 190: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 190/285

Page 191: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 191/285

Page 192: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 192/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

192

30 

TOPRAĞIN KABUL ETMEDİĞİ YAZICI 

Neccaroğullarından hırıstiyan olan bir şahıs vardı.. Bu şahıssonraları müslüman olmuştu.. Bakara ve Ali İmran Sûreleriniokumuş ve kısmen ezberlemişti.. Sonraları EfendimizAleyhisselâm ‘ın vahiy katipliğine başladı.. 

Sonra bir gün tekrar irtidat edip Islâm’dan döndü ve genehırıstiyan oldu.. Hırıstiyanlığı kabul ettikten sonra;

-Ben Muhammed'e gelenleri bilirim. Ben ne dersem, o olur..O'nun yazdırdıkları benim yazdıklarımdan istediklerimdir..Diye konuşmaya başladı.. Bu durumda da  çok geçmedenöldü.. 

Efendimiz Aleyhisselâm onun ölüm haberini alınca buyurdu: 

- Onu yer kabul etmeyecektir!..

Bundan sonra hırıstiyanlar kendi âdetlerine göre merasimyapıp gömdüler.. Fakat ertesi sabah görüldü ki bu adamıncesedi toprağın üzerine çıkmıştı!..

Hırıstiyanlar bu müslümanların işidir, diyerek adamın cesedinitekrar toprağa ve çok daha derine gömdüler.. Ertesi sabahkalkındığında bu adamın cesedi gene toprağın üzerine

Page 193: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 193/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

193 

çıkmıştı!..

Herkes bu işe çok şaştı.. Gene müslümanların işidir, denildi vebu defa üç adam boyu derine gömüldü.. Fakat ertesi sabahkalkındığında görüldü ki bu adamın cesedi gene toprağınüzerine atılmış.

- Bu Muhammed  ve ashabının işidir!. Aralarından çıktığı içinona bu işi yapmışlardır. Kefenini soyup cesedini öylesine

ortaya atmışlar. Diyerek bu defa artık bir gecede yenidenkazılamayacak kadar derin bir mezar kazıp içine koydular.. 

Fakat buna rağmen ertesi sabah kalkındığında o adamıncesedini kefensiz olarak tekrar toprağın üzerine atılmış birhalde buldular..

O zaman artık kâni oldular ki, bu müslümanların, yahut

insanların işi değildir.. İlâhi bir iştir..

Toprak, böylesine iftirada bulunan bir kişinin cesedini içinekabul etmemişti.. 

Hicretin ikinci yılına erişilmişti. Bu zaman zarfında Mekke'lilerbir yandan Islâm’ın yayılmasına engel olmak için elinden gelengayreti harcarken, diğer taraftan da mali imkânlarını

genişletmek için ellerinden geleni ardlarına koymuyorlardı..

Nitekim bu gaye ile o zaman için son derece büyük bir rakamolan 50 bin dinar sermayesi bulunan bin develik bir kervanMekke'den Şam'a gönderilmişti.. Ebu Sufyan kumandasındaŞam'a gönderilen bu kervan çok iyi iş yapmıştı.. 

Ancak iş şimdi daha da tehlikeli bir durum almıştı. Müşriklerin,

müslümanlara hac yolunu tıkamasından dolayı,müslümanların  da kendilerine bir misilleme yaparak,karşılarına çıkacağından son derece korkuyor ve bunun için

Page 194: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 194/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

194

çeşitli tedbirler düşünüyorlardı.. 

Bu sebeple kervana 70 kişilik bir muhafız heyeti alınmıştı..Buna rağmen bilhassa Bedir mevkiine yaklaştıklarında iyicekorkmaya başlamamışlardı.. Zira, bu mevki, müslümanlarınkendilerinin yolunu kesmeleri ve mallarını yaptıklarına karşılıkellerinden almaları son derece imkân dahilinde idi.

Medine'de bulunan müslümanlar da bu kervandan haber

aldı.. Hatta kervanın dönüş gününü dört gözle bekliyordu..Zîrâ, bu kervan vurulduğu takdirde o devrin en büyük hâdisesiolacaktı..

Mekke'li olup da beş dirhemi bulunan her kişi dahi bu kervanaiştirak etmiş, âdeta Mekke'nin bütün sermayesi bu kervanayatırılmıştı.. Kervana vurulacak bir darbe, Mekke'li müşriklerinmüslümanlara yaptıklarının çok iyi bir cevabı olacaktı.. İşte busebeple müslümanlar kervanı vurmaya çok azimliydi.. 

Ramazan ayının 8. günü Efendimiz Aleyhisselâm beraberinde300 ü aşkın müslüman olduğu halde Medine'den çıktı..Beraberlerinde iki at ve 70 deve bulunuyordu.. Seferekatılanların çok büyük bir kısmı kervan üzerine hareketedildiğini zannediyorlardı.. Hatta bu yüzden bazı Medine'li

müslümanlar sefere katılmamışlardı bile.. Zîrâ kervanayapılacak bir sefer için bu kuvvet çok güçlü idi ve bu sebeplede kendilerin ayrıca sefere iştiraklarına ihtiyaç yoktu.. 

Hazreti Osman (r.a) hasta olan hanımına bakmak ihtiyacınınhasıl olması sebebiyle Bedir seferine katılamamıştı. Bu seferekatılanların pek azı ise isteksiz olarak olarak katılmışlardı..Sebebi de seferin kervan üzerine yapılmasını istemeleri idi..Onların kafasına göre, müslümanların mevcut imkanları,henüz müşriklerle çarpışacak kadar güçlü değildi.. 

Page 195: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 195/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

195 

Böyle bir çarpışma, eğer bir de mağlubiyet ile biterse, İslâm’ın

tamamen kalkması demek olurdu.. Halbuki, kervana yapılacakbir sefer ise, çok kuvvetli bir ihtimal ile muvaffakiyet ileneticelenir; böylece de müslümanlar mâli imkânlarınıkatbekat geliştirebilirlerdi.. 

İşte böyle bir evveliyattan sonra Rasûlü Ekrem Aleyhisselâmkumandasında ve Hazreti Ali ile Musab bin Umeyr ve Sa'd bin

Muaz bayraktarlığında 300 ü aşkın müslüman yola çıktı.. Dağ yolu üzerinden Mekke cânibine doğru yola çıkıldı..Medine'den tahminen bir mil kadar uzaklaşılmıştı ki, kafileBüyütüs Sukya'ya gelmişti.. Efendimiz  Aleyhisselâm bütünkafileyi durdurdu, dinlendirdi, yemek molası verdi.. Ve buarada da ashabını teker teker görüp, sordu, hallerinidurumlarınıı inceledi.. 

Sa'd bin ebi Vakkas (r.a).ın 16 yaşındaki kardeşi Umeyr (r.a) dakafilede, onların arasında idi.. Efendimiz  Aleyhisselâmmüslümanları incelemeye başlayınca, Umeyr (r.a) gözdenkaçmak için çeşitli yollar aramağa başladı.. Zîrâ Rasûlü EkremAleyhisselâm  Efendimiz  yaşları küçük olanları ayırıyor veonları Medine'ye geri gönderiyordu.. Sefere çıkarken, kervanı

basmaya gidiyor havası vermek için, baştan onlarınkatılmasına müsaade etmişti.. 

Bu arada Abdullah bin Ömer, Usame bin Zeyd, Zeyd binErkam, Rafi bin Hadic, Berc bin Azib; Zeyd bin Sabit gibi yaşıufak olan bir çok kişiyi ayırmıştı.. Nihâyet sıra Ümeyr'egeldiğinde Efendimiz  Aleyhisselâm onun da Medine'yedönmesini emir buyurdu.. 

Umeyr bu durum karşısında ağlamaya başlamıştı..

- Ya Rasûlullah, ben Allah'ın bana şehitlik nasip edeceğini

Page 196: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 196/285

Page 197: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 197/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

197 

Bu arada Şam'dan dönen kervan da Bedir mevkiine iyice

yaklaşmıştı.. Kervan yöneticisi durumunda olan Ebu Süfyan,kervanı Bedir kuyusuna epeyce mesafede durdurmuş vedoğruca kuyu başına gelmişti.. O sırada Bedir kuyusununbaşında Mecdi bin Amr adında birisi duruyordu. Sordu: 

-Sen hiç buralarda Muhammed'in gözcülerinden birisinigördün mü?.. And olsun ki, Mekke'de 20 dirhemi olup da, onu

ticaret için bize vermemiş bir tek kişi yoktur.. Eğer senonlardan birisini görmüş olup da bizden saklarsan, Kureyşkatiyyen seni affetmez ve sular kılları ıslattığı sürece seninlehiçbir Kureyş'li barışmaz.. 

Mecdi böylesine antlı bir sual karşısında konuştu: 

- Yemin ederim ki, seninle Yesrib arasında bir tek düşman

görmedim.. Ancak deveye binmiş iki kişinin develerini şutepede dinlendirdiklerini ve kırbalarını doldurduktan sonrageri dönüp gittiklerini gördüm.. 

Ebu Sufyan bu haberi işitince aceleyle adamın yanından ayrıldıve develerin görüldüğü yere gitti. Develerden arda kalansadece birkaç parça pislikti.. Ebu Süfyan gibi son derece zekiadam için yapılacak tek bir şey kalmıştı.. Devesinden atladı ve

kendisinden evvel oraya gelmiş iki devenin pisliğinin yanınakoştu.. Pislik parçalarını ayağıyla ezdi ve değneğinin ucu ilekarıştırdı.. Pisliğin içinde  iki üç tane hazmedilmemiş yemtanesi vardı... Eğildi ve onları eline alarak tetkik etmeyebaşladı.. Bu yemler Yesrib'in yemleriydi. Demek oraya geleniki deve, Yesrib'den gelmişti!.. 

Demek ki Muhammed'in ordusuna ait iki gözcü idi oraya birzaman evvel gelen iki kişi!.. 

Evet, şeytanın bile aklına gelmeyecek bir araştırma ile, Ebu

Page 198: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 198/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

198

Süfyan, müslümanların ordusunun Bedir kuyusu başına

geldiğini tesbit edivermişti.. Şimdi yapılacak tek bir şeykalmıştı. Süratle kervanın yanına dönmek ve onu denizkenarındaki yola sürmek.. Böylelikle belki kendisinikurtarabilirdi.. 

Ve kervan deniz yoluna saptı.. Kervan halkı bir türlüanlayamamıştı, neden bu yola girildiğini ve neden bu derecesüratle gidildiğini.. 

* * *

Page 199: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 199/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

199 

Page 200: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 200/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

200

31 

GAZÂ MI, KERVANA HÜCUM MU ?..

İslâm terminolojisinde, Allah  rızası için, Allah  buyruklarıyolunda yapılan savaşa “Gazâ” denilir.. Bu gazaya katılankimselere “Gâzi”; ve bu gazâ sırasında ölen gazilere de“Şehit” denilir.. 

Allah'ın emirlerine uymak gayesine mâtuf olmayanmuharebelere İslâm terminolojisine göre katiyen gaza adıverilemiyeceği gibi; gene yukarıdaki gayeye mâtuf olmayanmuharebelere katılmayan kimselere de gazi denilemez.. Kezâ,şehit unvanı da, sadece Allah'ın emirlerine ittiba gayesiylegazaya katılmış kimselere verilir.. 

Bunun dışında, çeşitli devrelerde ve yerlerde, çeşitli kimselerede bu ünvanlar kullanılmıştır ki, bu kullanılmadaki isabet, okişilerin yukarıdaki gayelere yakınlıkları nispetinde yerinibulmuştur, Islâm Dini zâviyesinden...

Evet bu girişgâhtan sonra, Efendimiz  Aleyhisselâm ile ashabıarasında geçen Kervan mı?, Gazâ mı? tartışmasına gözlerimizi

çevirelim.. 

Gözcülerin de dönüşünden sonra Efendimiz  Aleyhisselâmmüslümanları toplayarak onlara sordu: 

Page 201: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 201/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

201 

- Ashabım ne dersiniz?..

Kureyş kavmi bize karşı savaşmak üzere Mekke'den çıktılar..

Bütün hınç ve kızgınlıklarıyla üzerimize geliyorlar!..

Şimdi biz, kervan üzerine mi gidelim, yoksa Kureyş ordusuüzerine mi?..

Ashabın bir kısmı, Kureyş'li müşriklerle gazâya girmenin bu

şartlar altında pek lehlerine olacağını sanmıyordu.. Bu yüzdenşöyle konuştular:

- Bize kalırsa, düşmanla karşılaşmaktan, kervanı takip etmekdaha yerinde olacak!..

Efendimiz bunun üzerine biraz daha açıklama yapmak lüzumuhissetti: 

- Kervan deniz sahiline doğru geçip gitti.. Ebu Cehil iseüzerimize doğru geliyor!.. 

Bu durumda gazâya mı çıkalım, yoksa kervanı mıkovalıyalım, ne dersiniz ?..

Ashabtan bir kaçı tekrar aynı görüş üzerinde ısrar ettiler: 

- Ya Rasûlullah, bizde Kureyş ile çarpışacak kuvvet ve tâkatyoktur.. 

Bu sebeple biz kervan üzerine gitmeye daha taraftarız!..

Bu ısrar Efendimiz Aleyhisselâm’ı oldukça üzmüştü.. Bir ansustu: 

Bu sırada Hazreti Ebu Bekir es Sıddık (r.a) ayağa kalkıp, durumhakkında fikirlerini açıkladı ve mevcut şartlar altında Kureyş'limüşriklerle çarpışmanın en  yerinde hareket olacağını

Page 202: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 202/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

202

belirterek, ne pahasına olursa olsun bu karardan

dönülmemesini istedi.Hazreti Ebu Bekir es Sıddık (r.a) dan sonra Hazreti Ömer ayağakalktı.. O da, Kureyş'li müşriklerle savaşılmasını, bu hareketinmutlaka müslümanların lehine biteceğine inandığını;müslümanların yenilmesinin Islâm’ın yeryüzünden kalkmasıdemek olacağını ve buna da asla Allahû  Teâlâ'nın müsaadeetmeyeceğini belirtti.. 

Gerek Hazreti Ebu Bekir ve gerekse Hazreti Ömer (r.a)ın bukonuşmaları Efendimiz  Aleyhisselâm’ın içini son dereceferahlatmıştı.. 

Derken Mildat bin Amr Ra. ayağa kalkarak çok güzel birkonuşma yaptı ve özetle şunları söyledi:

- Ya Rasûlullah, Allahû Teâlâ Sana bir emir buyurduysa Senonu yerine getir!. Biz Senin yanındayız ve inşâallah bundansonra da beraber olacağız!.. Biz İsrailoğularının HazretiMusa'ya dediği gibi; Git, Sen ve Rabbın, ikiniz onlarla çarpış,biz de burada neticesini bekleriz!.. Demeyeceğiz... 

Velâkin; Git, Sen ve Rabbın müşriklere karşı savaş, biz deSenin'le beraberiz! deriz.. Şüphesiz ki Sen müşriklerle Bir KülGımad'a kadar savaşarak sürükleyecek olsan, biz de Seninleberaber savaşacağız.. 

Bu konuşmadan sonra Efendimiz  Aleyhisselâm’ın yüzü sonderece gülmüştü.. 

Acaba Ensar ne düşünüyordu ?..

Ensar'ın fikriyatını dile getirecek bir kimse olan Sa'd bin Muaz(r.a) ayağa kalkıp konuştu:

-Ya Rasûlullah, biz Sana iman ettik, getirdiklerini de tasdik

Page 203: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 203/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

203 

ettik!..Seni daima dinlemek ve buyruklarını yerine getirmek

üzere de Sana ve Rabbımıza söz verdik.. Ya Rasûlullah, Sennasıl istersen öylece karar ver!.. Biz de Seninle beraberolacağız!.. 

Seni Hak bir ve Kitap ile gönderen Allah'a yemin ederiz ki,Sen bize şu denizi gösterip içine dalsan bizde Senin'le birliktedalarız.. Bizden bir kişi bile geride kalmaz!..

İnşâallah, Allah Sana, bizden gözünü aydın edecek büyükkahramanlık gösterir..

Allah'ın lütuf ve inayetiyle yürüt bizi onların üzerine!..

Efendimiz  Aleyhisselâm bunun üzerine orada bulunanlara ilkmüjdeyi verdi: 

- Haydi, yürüyünüz!.. Size müjdelerim ki, Yüce Allah, ikitaifeden birisini bana vaat etti!. Vallahi ben şimdi, bütünKureyş kavminin harb meydanında vurulup düşecekleri yerebakıyor ve oraları görüyorum..

Evet, böylece bu büyük savaşa girişme kararı alınmışoluyordu.. 

Hazreti Ali Kerremallahuveche, Hazreti Hamza (R.a), HazretiZeyd bin Harise (R.a), Hazreti Enes (R.a) Hazreti Ebu Kebşe(R.a), Hazreti Ebu Mersed Kennaz bin Husayn (R.a), (HazretiOsman bin Affan Efendimiz  Hazretlerinin kızı olan RukayyeSultanın hastalığı dolayısıyla, Efendimiz’in emriyle Medine'dekalmıştı.) Hazreti Ebu Bekir es Sıdduk (R.a) Hazreti Bilâl binRebbah (R.a) Hazreti Osman bin Ma'zun (R.a) Hazreti Sa'da

bin Muaz (R.a) Hazreti Amr bin Muaz (R.a) Müslümanlar, Bedir kuyusu civarına gitmek üzere yolaçıktıktan sonra iki gün kadar, oruçlu olmaları hasebiyle son

Page 204: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 204/285

Page 205: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 205/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

205 

- Nezrim olsun ki, eğer Allah bizi Medine'ye geri döndürecek

olursa, ben de bu hayvanı boğazlayacağım!.. 

O böyle konuşa dursun Rasûlüm Ekrem  Aleyhisselâm’de osırada onların başucunda onları dinliyordu.. Birden O'nugörünce dert yandılar: 

- Ya Rasûlullah, devemiz artık yürüyemiyor!.

Efendimiz Aleyhisselâm durdu bir an ve sonra kendisine birmiktar su getirmelerini istedi.. Efendimiz Aleyhisselâmhemen gelen su ile abdest aldı. Sonra da buyurdu: 

-Açın devenin ağzını.. Açtılar.. Ve Efendimiz'in abdest suyudevenin ağzına döküldü.. Sonra geri kalan su ile de sırtı,boynu, sağrısı ovuldu... Deve, yürüyüşe geçildiği zaman enönde gidenlerden biri olmuştu bu ameliyeden sonra!..

Bedir gazâsı sırasında büyük fayda sağlayan bu deve dönüşsırasında bir ara kaçmış; tekrar bulunduğunda ise eskisi gibiyürüyemez olmuştu.. Ve Medine'ye gelindiğinde de kesilereketleri fakirlere dağıtıldı..

* * *

Page 206: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 206/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

206

32 

BEDİR KUYUSU BAŞINDA 

Efendimiz  Aleyhisselâm başkanlığındaki müslüman ordusuCuma gecesi yatsı vakti girdiğinde Bedir kuyusu yakınlarınagelmişti.. İslâm ordusu, doğruca kuyu başına girmek yerineevvela bir miktar uzakta durmayı tercih etmişti.. Böylelikledurum çok daha iyi ve etraflı bir şekilde tesbit edilebilecekti!.. 

Efendimiz  Aleyhisselâm, Hazreti Ali Kerremallahu veche,Hazreti Zübeyr, Hazreti Sa'd bin Ebi Vakkas, Besbes (R.a)ecmain gibi en güçlülerinden birkaçına buyurdu: 

-Şu küçük tepenin yanındaki kuyunun civarında bir araştırmayapın bakalım.. Orada bazı bilgiler elde edeceğinizizannederim.. 

O esnada Kureyş ordusunun beraberinde Mekke'den getirdiğisucular da kuyudan su çekmekte idiler.. Hazreti AliKerremallahuveche ile birlikte giden ashab  onları görüncebütün hızlarıyla üstlerine hücum ettiler ve büyük bir kısmınıile geçirdiler.. Suculardan Ucery adındaki birisi ise o hengâme

sırasında bir fırsatın bulup kaçtı.. 

Uceyr az bir zaman sonra bir miktar mesafe ötedeki Kureyşkarargâhına varmıştı.. Heyecan içinde bağıra bağıra aralarına

Page 207: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 207/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

207 

girdi: 

-Ey Mekke'li savaşçılar.. Ebu Kebşe'nin oğlu ve ashabı bizikuyudan su çekerken yakaladılar, Hep birden buraya geldilerherhalde!.. 

Bu kopan vaveylâ bütün kampa kısa zaman içinde yayılmıştı..Hazırlanan yemeğe oturan azgın müşriklerden Hakim binHizam, daha lokmasını ağzına atmadan yerinden fırladı ve

sefere katılan diğer müşrik ileri gelenleri ile temaslarabaşladı.. Acaba ne şekilde bir hareket tarzı tatbik edilmeliydi... 

Hazreti Âli ve yanındakiler ise yakaladıklarıyla birlikte Islâmkampına dönmüştü.. 

Yakalananlar arasında Haccac oğullarının kölesi Eslem, As binSaid oğullarının kölesi Ariz Ebu Yesar da bulunuyordu.. Bir

kenara çekilerek, mensup oldukları yere dair sorgularınabaşlanıldı.. 

Yakalananlar kendilerine sorulan suallere cevap veriyorlardı: 

- Biz Kureyş'in sucularıyız. 

- Bizi kendilerine su taşımamız için yanlarında getirdiler!.. 

- Onlara su götürmek üzere Bedir kuyusu başına gelmiştik!.. 

- Nasıl hareket etmeyi düşündüklerini bilmiyoruz!. 

Ashab onların doğruyu söylediklerinden şüphelenmişti. Bunlarpekâlâ Ebu Süfyan'ın kervanının sucuları da olabilirdi.. Öyle isebunu itiraf ettirip, buna dair de bilgi almalıydılar.. Budüşünceyle ısrarla üzerlerine eğilip, adamları zorlamaya ve

dövmeye başladılar.. Yakalananlar zoru görünce konuştular: 

-Biz Ebu Süfyan'ın kervanındanız. Kervandakiler susuz kalınca;

Page 208: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 208/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

208

develerle, onlara su götürmek üzere buraya gelmiştik.. 

- Kervan işte şu tepenin ardındadır!. 

Ashab bu sözler üzerine onlara nöbetçi dikerek kendihallerinde bıraktılar. Efendimiz Aleyhisselâm ise o sırada yatsınamazını kılmaktaydı, sorgunun yapıldığı yere çok yakınbulunan bir mahalde. Namazını bitirip selâm verdikten sonra,yakalananları sorguya çekenleri yanına çağırıp onlara şöyle

buyurdu: 

-Esir ettikleriniz size doğruyu söyledi; siz de onları dövmeyebaşladınız .. Sonra onlar yedikleri dayaktan dolayı yalansöyleyince de, onları serbest bıraktınız!.. Bunlar evvelâdoğruyu konuştular.. Bunlar Mekke'den gelen müşriklerinsucularıdır.. 

- Mekke'den gelen cemaat ne kadardır ? Esirler cevap verdi: 

- Çok fazla!.. Efendimiz Aleyhisselâm bu defa dolaylı olaraksordu: 

- Günde kaç deve kesiyorlar yemek için ?..

Adamlar hemen cevapladılar bu suali, bunun nereyevaracağını düşünmeden: 

- Bir günde 9 deve, bir gün 10 deve kesiyorlar!..

Bu cevap Efendimiz Aleyhisselâm’ın Kureyş camiasının sayısınıbulmasına rahatlıkla yetmişti; açıkladı: 

- Kureyş cemaatının sayıları 950 ile 1000 kişi arasındadır!.. 

Bundan sonra Efendimiz Aleyhisselâm esirlere tekrar sordu:- Gelen Kureyş cemaatı arasında Mekke'nin eşrafından kimlervar?..

Page 209: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 209/285

Page 210: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 210/285

Page 211: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 211/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

211 

Ahnes bin Şerik, Zühre oğullarının müttefiklerindendi.. Yolda

devamlı olarak düşünceli bir halde görünüyordu.. Kafasınıdevamlı olarak kurcalayan bir şeyler vardı.. 

Nihâyet kafasını kurcalayan şeyleri kendi kabilesindenolanlara gizlice açıkladı: 

- Ya Beni Zühre.. Duydunuz ki, sizin mallarınız Muhammedve ashabından kurtulmuş.. Siz bu sefere, mallarınızı

kurtarmak için çıkmıştınız.. Öyle ise bu gayeye erişmişbulunuyoruz.. Benim teklifim şu ki, siz korkaklığı banayükleyiniz ve hep beraber geri dönelim.. Ebu Cehil'in busöyledikleri boş hayalden öteye katiyyen geçemez.. 

Hem O sizin kız kardeşinizin oğludur.. Eğer hakikaten bir günRasûl olduğunu anlarsak hep beraber saadete ereriz.. Yok

yalancı ise O'nun hesabını da başkaları görsün, elimiz kanabulanmasın!.. 

Bunun üzerine ashabı nasıl bir bahaneyle geridönebileceklerini sordular..  Ahnes de onların bu suallerinecevap verdi: 

-Kureyş'le birlikte yola çıkarız.. Akşam olduğu sırada ben

deveden düşerim.. Onlar gelirler, size haydi derler.. O zamansiz de beni ileri sürer; Ahnes'i yılan soktu!.. Biz onun neolacağını bilmiyoruz.. Yaşarsa görmeden, ölürse degömmeden evvel yola çıkmayız.. Dersiniz.. Sonra onlar yoladevam ettiklerinde biz de geriye döneriz... 

Zühreoğulları, Ahnes'in bu teklifin kabul etmişti.. Zira Ahnesbu güne kadar onlara daima önderlik etmiş ve  isabetli

kararlarla onları daima selâmete erdirmişti.. Bu karardansonra Ahnes ile birlikte, Kureyş'li müşriklerin ordusundan yüzkişi geri dönmüş oldu.. 

Page 212: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 212/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

212

33 

BEDİR'DE KARARGÂH KURULMASI 

Efendimiz  Aleyhisselâm Bedir kuyusu civarına indiği zaman,karargâhın nereye kurulması hakkında sahabıyla müşavereyapmak istedi ve bu gayeyle onlara karargâhın nereyekurulursa uygun olacağını sordu.. 

Efendimiz Aleyhisselâm’ın bu sualine o zaman otuzüç yaşındafakat çok iyi bir cengaver olan Hubab bin Münzir cevap verdi: 

- Ya Rasûlullah, biz cengâveriz ve kabileyiz.. Bana sorarsanderim ki: bu civardaki bütün suları kapatalım biri hariç olmaküzere, sonra da o son kalan menbaanın başına karargâhımızıkuralım.. 

Hubab bunları söyledikten sonra hatırına Efendimiz'in işinekarışmış gibi olacağı gelerek sözlerine şu açıklamayı ilâve etti: 

- Ya Rasûlullah, bu fikrimi açıklamamış sayılmamı rica ederekevvelâ şunu sormak isterim: 

-Burası, Allahû Teâlâ'nın Sana inmen için emrettiği yer midir;

yoksa Senin  şahsi bir görüşle  harb tedbiri olarakkararlaştırdığın yer midir?.. Eğer Allah'ın emri ise, bu teklifimihiç yapılmamış say!.. Yok eğer istişare için sormuşsan, teklifim

Page 213: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 213/285

Page 214: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 214/285

Page 215: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 215/285

Page 216: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 216/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

216

34 

MÜŞRİKLERE SON İHTAR VERİLİYOR 

İki ordu da Bedir kuyusu civarında yerleşmişti.. Artık harbmukadder görünüyordu. Ancak Efendimiz  Aleyhisselâmkazanacakları kendisine âyetle bildirilmesine rağmen,Kureyş'lilerle, yani kendi kavmiyle savaşmak istemiyordu..Hâlâ onların hidâyet bulacağından ümidini kesmemişti.. 

Hazreti Ömer'i bu gaye ile müşriklere elçi olarak gönderdi veşu teklifte bulundu onlara:

-Bu muharebeden vazgeçiniz ve geri dönüp, gidiniz!.. Bize,sizden başkasıyla savaşmak, sizinle savaşmaktan daha iyigelir..

Müşriklerden Hakim bin Hizam bu teklifi müsbet karşılayarakkavmine fikrini beyan etti:

-Ey kavmim, görüyorsunuz ki, Muhammed bize karşı insaflahareket ediyor.. İstediğini, isterseniz kabul edelim. Eğer kabuletmezsek, bundan sonra asla bize insaf etmez.. 

Ancak Ebu Cehil bu isteğe şiddetle karşı çıktı:

-Bu fırsatı asla kaçırmamalıyız.. Tanrı (!) bize onlardan öç almafırsatı hazırlamıştır.. Eğer bu fırsatı kaçırırsak, şüphesiz ki biz

Page 217: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 217/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

217 

nankörlerden oluruz!.. Şimdi biz onlara hadlerini öyle bir

bildirmeliyiz ki, bundan sonra ebediyyen bize karşı ne bir öncüçıkarabilsinler, ne de kervanlarımızın yolunu kessinler!..

Ebu Cehil'in bu konuşması müşrikleri geri dönmekten tekrarvazgeçirmişti.. Görüldüğü gibi müşrikleri müslümanlarlasavaşmaya teşvik eden ve bu yoldan geri çevirtmeyen daimaEbu Cehil olmuştur ki, onun daha neler yaptıklarını beraberce

takibedecek ve nihayet sonunu ibretle seyredeceğiz..Kureyşli müşriklerin şimdi ilk olarak yapmaları lâzım gelen birişleri vardı ki, o da müslümanların hakiki kuvvetlerini tesbitetmek.. Bu gaye ile, araştırma mevzuunda büyük otorite olanUmeyr bin Vehb'e vazife verildi.. Umeyr müslümanlarınbulunduğu karargâha imkan nispetinde yaklaşacak ve onlarınsayıları, teçhizatları ve mâneviyatları hakında geniş bilgi

toplayacaktı.. 

Süratle atına binen Umeyr doğruca Islâm karargâhına vardı veçevresinde, müslümanlara gözükmeden geniş bir tur atarakonların durumunu tetkik etti.. Tekrar arkadaşlarının yanınadöndüğü zaman şu bilgiyi verdi : 

-Sayıları tahminime göre 300 civarındadır.. Belki üç - beş eksik

yahut da fazla.. Yetmiş develeri ile iki de atları var.. Yiyecekdurumlarının pek fazla olduğunu sanmıyorum.. Bize göre enbüyük avantajları su başında bulunmaları..Savaşı kısazamanda bitiremezsek biz çok susuzluk çekeriz ki, bu da bizimiçin büyük dezavantaj olur.. 

Savaşcılarına gelince... Mâneviyatları çok yüksek. .Ölmeyi

düşünüyorlar, kaybetmeyi düşünmüyorlar.. Bu sebeple en azkendi sayıları kadar bizden adam öldürmedikçe onlarıyenebileceğimizi pek tahmin etmiyorum.. Aramızdan bu kadaradam öldükten sonra ise, bana kalırsa kazanacağımız zaferin

Page 218: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 218/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

218

hiç bir tadı kalmayacaktır.. 

Eğer bana sorarsanız, yüksek mâneviyatları ve harbteçhizatlarından başka birşeyleri olmayan bu kişilerlesavaşmayalım ve geri dönelim.. Zîrâ onları yensek bile buzafer bize çok pahalıya patlıyacaktır ki, buna dadeğmeyecektir! 

Umeyr'in verdiği bu rapor müşrikleri çok düşündürdü..

Hakikaten Umeyr'in anlattığı gibi ise, savaşmak hiç de iyi birşey olmayacaktı.. Ancak bu hususta karar çok iyi düşündüktensonra verilmeliydi... 

Yapılan toplantıdan sonra ikinci bir gözcünün keşfe çıkarılmasıve onun dönüşünde anlatacaklarına göre esas kararınverilmesinde mutabakat hâsıl oldu.. Ve bundan sonra EbuÜsametül Cuşemi müslümanların karargâhının civarına keşfegönderildi.. 

Cuşemi, pek uzun sürmeyen bir zaman zarfında keşfiniyaptıktan sonra arkadaşlarının yanına dönüp, gördüklerininhülâsasını bildirdi: 

-And olsun ki, bunlar savaşılacak bir topluluk değil.. Zîrâ nedoğru dürüst bir binekleri, ne techizatları, ne de arkaları var!..Hepsi gene birkaç deve ile iki at ve ellerindeki silâhlar.. 

Fakat mâneviyatları öylesine üstün, öylesine üstün ki, yaölecekler ya da zafer kazanacaklar!.. Bu durumda onlarlasavaşmak bize ağır bir zâyiattan başka hiç bir şeykazandırmayacaktır!.. Artık buna göre esas kararı siz veriniz!.. 

Zaten dönme taraftarı olan Hakim bin Hizam bu anlatılanlarıişittikten sonra ayağa kalkıp, doğruca müşriklerin ilerigelenlerinden Utbe'nin yanına giderek ona şu teklifi yaptı: 

Page 219: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 219/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

219 

-Ya Utbe, sen Kureyş'in ileri gelenlerinden, sözü

dinlenenlerindensin. Bundan sonra da öylece kalmak istermisin?.. Utbe hayretle sordu: 

-İsterim elbette ya Hakim!.. Teklifin nedir ki?..

Hakim bin Hizam ondan yapmasını istediği şeyi açıkladı: 

-Halkı müslümanlara karşı savaşmaktan geri çevir!.. Böylece

hem kimsenin burnu kanamamış olacak, hem de sen kavminidüşündüğün için onlarca daima sevilecek ve sayılacaksın!.. 

Utbe'nin aklı yatmıştı bu teklife.. Zîrâ gelen iki gözcünün deintibalarını dikkatle dinlemiş, netice olarak da, böyleyapılmasının daha iyi olacağını düşünmüştü.. Ancakbaşlarında âdeta bir belâ olan Ebu Cehil vardı!.. Ya o ne derdi?..

Hakim'e şöyle konuştu kararını bildirmek için: 

-Dediğin gibi yapalım.. Zîrâ nasıl olsa kervan da kurtuldu!..Ancak sen şu hanzaliyenin oğluna (Ebu Cehil'e) git de, onu dakandırmaya çalış!.. Yoksa biz bunu yapmayı yalnız başımızabaşaramayız.. İşte buradakilere de aynı teklifi yapıyorum.. 

Utbe bundan sonra ayağa kalkarak düşündüklerini açıkladı: -Ey Kureyş'liler!.. Beni dinlerseniz, Muhammed  ve ashabı ilesavaşmaktan vaz geçelim!. Zîrâ onlardan öldüreceğiniz her birkişiyle, kendi amcanız yahut dayınız oğlunu öldürecek, yahutda kavminizden birisinin akrabasını vurmuş olacaksınız...Bundan sonra da kimin suratına hangi yüzle bakacaksınız ?..Bana kalırsa biz geri çekilelim ve O'nu diğer kabilelerle karşı

karşıya bırakalım.. Eğer O  diğer kabilelere yenilirse, biz deO'ndan kurtulmuş oluruz!.. Yok eğer, O diğer kabilelere üstüngelirse, o zaman da biz O'nunla iyi geçinir ve aramızı

Page 220: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 220/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

220

bozmamış oluruz!.. 

Utbe böyle konuşurken Hakim de doğruca ikinci defa olarakEbu Cehil'in yanına gitti ve onu razı etmek için Utbe'ye birazevvel söyledikleri ile, Utbe'nin halka söylediklerini aynenanlattı.. Sonra da kararını bekledi..

Ebu Cehil ise kendisine anlatılanları dinledikçe kızmış,kızarmış, âdeta bir hindi gibi şişinmişti.. Olanca hırsıyla Hakim

bin Hizam'a çattı:-Senin de Utbe'nin de korkudan ciğeri şişmiş!.. Hem, oğlu daMuhammed  ve ashabının arasında olduğu için onlarlasavaşmak istmiyor.. And olsun ki, çarpışmadan buradan geriyedönmek yok bize!. 

Ve Kureyş'li müşriklerin arasında bu çeşit tartışmalar gitgide

artan bir şekilde sürüp uzuyordu..

Bu arada Efendimiz  Aleyhisselâm’ın sır kâtibi olarak bilinenHuzeyfe tül Yemani (R.a) yanında babası olduğu halde Gedir'egelmekteydi.. Gayesi müslümanlara katılmak ve müşriklerleharbetmekti.. Ancak yolculuk sırasında kaderin bir cilvesiolarak müşriklerin civarından geçerken müslümanlarınkarargâhına gelmek için, onların ellerine düşmüşlerdi.. 

Huzeyfe (R.a) müşrikler arasında iyi tanındığı için, kimse onabir şey yapmadı.. Ancak, kendisine, Muhammed ve ashabınakatıldığı takdirde, kendileriyle savaşmıyacağına dair söz alarakserbest bıraktılar.. Verilen söze göre, Huzeyfetül Yemani (R.a)müslüman kuvvetlerine katılmayacak ve doğruca Yesrib'egidecekti.. 

Bu şartlar altında serbest kalan Huzeyfe Ra. ve babası doğruRasûlü Ekrem  Efendimiz’in yanına geldiler ve durumu,başlarından geçenleri O'na anlattılar.. 

Page 221: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 221/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

221 

Efendimiz  Aleyhisselâm onların verdikleri sözü işitince, güç

duruma düşmelerini önlemek için doğruca Yesrib'e gitmelerinibuyurdu.. 

* * *

Page 222: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 222/285

Page 223: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 223/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

223 

Page 224: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 224/285

Page 225: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 225/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

225 

tavsiyelerde, emirlerde bulunur.. Allah'ın buğzuna sebeb

olacak işleri, bügün de, yapmaktan katiyetle kaçınınız.

Allah, "Allah'ın gazâbı sizin birbirinize olan gazaplanmanızınfevkindedir". buyuruyor..(Müminun-10) 

O halde Allah'ın buyruklarına yöneliniz ve onları yerinegetiriniz. Siz, zilletten sonra izzet veren Allah'a, kitabına, veemirlerine sarılınız ki, Rabbınız sizden razı olsun!..

Rabbınızın rahmet ve mağfiret vaadini unutmayarak, şugünde yerinizde sıkı durunuz ve imtihanı kazanınız.. Zîrâ,Allah'ın vaadi hak, ikâbı da şiddetlidir..

Şüphesiz ki biz Hayy ve Kayyum olan Allah'tanız.. O'nasığınmış, O'na sarılmış, O'na sırtımızı dayamışızdır.. Ensonunda dönüşümüz de O'nadır.. (*)

Allah cümlemizi mağfiret buyursun!..

(*)İsimlerin mânâsı, “ DUA VE ZİKİR”  adlı kitabımızdamevcuttur. 

Bu hutbe müslümanları son derece şevklendirmiş, hepsi deadeta ölümü özler, Allah'ın emirlerini yerine getirmek için her

şeyini feda eder bir hale gelmişti.. Bundan sonra Efendimiz Aleyhisselâm onlara sordu: 

- Kureyş'li müşriklere karşı nasıl savaşacaksınız?

Efendimiz  Aleyhisselâm bu sualine ashabtan Asıb bin Sabitcevap verdi. Ayağa kalkıp eline yay ve okunu aldıktan sonra,ne yapacağını göstermek üzere: 

-Ya Rasûlullah, Kureyş'liler bize ok atımı mesafeyeyaklaştıkları zaman, onları ok yağmuruna tutarım; sonra

Page 226: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 226/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

226

daha da yaklaşıp taş atımı sahasına girdikleri zaman onları

taşlamaya başlarım; nihâyet mızrak yetişecek kadaryaklaştıklarında da mızraklayarak onları saf dışı etmeyeçalışırım.. Tâ ki kılıcıma iş düşer, mızrağım da kırılırsa; işte ozaman da kılıcımla onlarla mücadeleye girerim, ölene ya daöldürene kadar muahtabımı!.

Bu cevap Efendimiz Aleyhisselâm’ın istediği gibi bir cevaptı.. 

-İşte gazâ sırasında yapılması gereken şey budur..Kureyş'lilerle çarpışanlar işte bu şekilde onlarla mücadeleyetutuşsun!..

* * *

Page 227: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 227/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

227 

Page 228: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 228/285

Page 229: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 229/285

Page 230: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 230/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

230

belirtildiği gibi meleklere emir vermişti: 

-Haydi gidiniz!.. Benim nusretim sizinle beraberdir!..Müminleri saflarında tutunuz, sebat ettiriniz.. Ben şimdikâfirlerin gönüllerine dehşet ve haşyet salıvereceğim.. Sizhemen onların boyunlarının üzerine vurunuz!. (Vücutlarının)bütün (ek yerlerini ) parmaklarını vurup kırınız!. (Sûre 8, Âyet12)

Allahû Teâlâ Rasûlu Ekrem Aleyhisselâm Efendimiz’e de: 

"O vakit, Rabbinizden yardım ve zafer istiyordunuz da O da“Ben peşpeşe gelen bin melek ile imdad edeceğim” diyeduanıza cevap verdi!” (Enfâl Sûresi-Âyet 9) 

diye vahyolundu... 

Ve Efendimiz: 

Aman Allah'ım!.. İmdat ve inâyet buyur!..  Diye yalvardıkçada, üç bin melekle imdat olundu.. 

Bedir gazâsında bulunan hemen her sahabi, Allahû Teâlâ''nınkendilerini meleklerle takviye ettiğini, ve bunun âşikârgöründüğünü çeşitli yerlerde anlatmışlardır.. 

Nitekim burada, parantez içine alarak not etmeyi luzumlugörüyorum.. Yaşlı okuyucularımızın rahatlıkla bileceği gibi,yakın tarühimizde Çanakkale müdafaasında İngiliz vemüttefiklerine karşı Boğazı tam bir fedakârlıkla  koruyanmüslüman askerlerin arasında da, eski Islâm kıyafeti içindemelekler görülmüş ve hattâ daha sonra bir İngiliz muharririeserinde;

"O gün Çanakkale'yi koruyan Türk ordusu içinde şimdiyekadar hiç görmediğimiz kıyafet ve heybette insanlar vardı..Ki müdafaalarında bu kimselerin çok büyük yardımları

Page 231: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 231/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

231 

dokundu ve bizden bazılarını esir etti".. şeklinde yazmıştır. 

Bedir Muharebesi, münferit çarpışma hâlinde başlamıştı..Kureyş'lilerin başkumandanı mâhiyetinde bir durumu olanUtbe bin Rebia kardeşi Şeybe  ile oğlu Velid'i yanına alarakortaya atılmış ve Haşim oğullarından kendilerine rakipistemişti.

Onların bu meydan okumasına karşılık, Utbe'nin müslüman

olan oğlu Ebu Huzeyfe karşı çıkmak istedi.. Ancak Efendimiz ona mâni oldu.. Bu defa ensardan Muaz, Muavviz ve Abdullahbin Revaha ortaya çıkmak istediler Kuteyş'lilerle çarpışmakiçin.. 

Ancak Efendimiz kendi safından ilk çarpışacakların ensardanolmasını da istemiyordu.. 

Bu sebeple onlara da mâni oldu.. 

-Ya Ali!.. Ya Hamza!.. Ya Ubeyde bin Haris!.. Haydi gösterinşunlara Islâm’ın kuvvetini.. Allah'ın Nûru’nu bâtıllasöndürmek isteyenlere hadlerini bildiriniz!..

O zamanlar, normal olarak yapılan orduların birbiriylemücadeleye girişmesinden evvel, böyle mübarezeler

yapılması âdetti.. Yani, bir ordudan cengaver birisi çıkar vekarşı taraftan kendisine lâyık bir rakip dilerdi.. Böylece obürtaraftan da onun seviyesinde bir er çıkartılır ve bu ikisi boyölçüşürlerdi.. Bazen bu durum iki üç defa tekrarlanır, böylecede, muhabirler iyice kızışırdı.. 

Bundan sonra Hazreti Ali Kerremallahüveche ile Hamza (R.a)

müşriklere karşı çıktılar.. Başlarında miğferleri, sırtlarındazırhları vardı.. Utbe evvelâ onları başlarındaki miğferlerdolayısıyla tanıyamadı ve sordu: 

Page 232: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 232/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

232

-Kendinizi bildirin de, anlıyalım kim olduğunuzu ?

Eğer bizim dengimiz iseniz sizinle çarpışalım. Kimlerdensiniz?..

Bizimkiler kendilerini tanıttılar: 

- Ben Ubeyde bin Haris'im!.. 

- Ben Ali bin Abdulmuttalib'im!.. 

- Ben Hamza'yım!.. 

Bu isimler Kureyş'in en cengâver sayılan isimlerindenolduğundan, müşrikler onları rakip olarak kabul ettiler ve:

- Evet, sizler bize denksiniz!.. Haydi gösterin kendinizi!..diyerek bizimkilerin üzerine saldırdılar..

Ubeyde bin Haris Ra. kendisi gibi yaşlı olan Utbe bin Rebia ile; 

Hazreti Âli Kerremallahüveche Velid bin Utbe ile; 

Hazreti Hamza (R.a) Şeybe bin Rebia ile çarpışmayabaşladılar... 

Hazreti Ali Velid'i ; Hazreti Hamza da Şeybe'yi çok geçmedenkolaylıkla öldürdü.. 

Ubeyde ile Utbe ise yaşlılıklarından dolayı kolay kolay neticealamıyorlardı ki, bu yüzden birbirlerini ayakta duramayacakbir şekil de yaralamışlardı.. Bu arada Hazreti Ali ile HazretiHamza koşarak onlara yetişip, Utbe'yi geberttiler.. BöyleceMekke'li müşriklerin en azılılarından üçü, daha Bedir gazâsınınbaşında cehennemi boylamışlardı.. 

Bu savaşta ilk ortaya çıkan olması sebebiyle Hazreti Âlisonraları şöyle buyurmuştu: 

-Kıyâmet gününde ben, Allah katında müşriklerle

Page 233: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 233/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

233 

muhakeme olunmak üzere duruşmak için ilk diz çöken kimse

olacağım!.. 

Ancak bu ilk çarpışma sırasında Şeybe, Utbe, Ubeyde (R.a) ınayağını bilekten kesmişti.. Bu yüzden bu ayağından devamlıkan kaybediyordu.. Hazreti Ali ile Hazreti Hamza onukucaklayarak Efendimiz Aleyhisselâm’ın yanına döndüler.. 

Ubeyde yaralı hâliyle Efendimiz Aleyhisselâm’a sordu: 

- Ya Rasûlullah, ben şehid miyim, değil miyim ?.. Efendimiz 

buyurdu: 

- Evet, şehidsin!..

Ubeyde (R.a) savaşın bitişinden sonra dönülürken, aldığı yarayüzünden ölmüş ve dolayısıyle şehid olarak Allah'a

dönmüştü.. Artık sıra toplu savaşa gelmişti..

Müşrikler müminleri az görüyorlar ve bu yüzden akılları sırabiran evvel onların işlerini bitirmek istiyorlar; buna karşılıkAllahû Teâlâ'da müşrikleri müminlerin gözünde az gösterereksavaşa cesaretlendiriyordu.. 

Nitekim bu husus şu âyeti kerime ile anlatılıyordu.. 

"Hani müşriklerle karşılaştığın zaman, onları gözlerinizde azgösteriyor, sizi de onların gözlerinde azaltıyordu.. ÇünküAllah, emrini yerine getirecekti!. Bütün işler Allah'adöndürülür"!.. (Sûre Enfâl, Âyet 44) 

Diğer taraftan müşrikleri harbe teşvik eden şeytan da onları

terkedip gitmişti .. İnsan sûretine girerek yaptığıkandırmacalarda muvaffak olmuş, müşrikleri müslümanlarınkarşısına çıkartmış ve neticede de, her zaman yaptığı gibi,

Page 234: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 234/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

234

müttefikini bırakıp kaçmıştı.. 

İşte bu durum da Enfâl Sûresinin 8. âyetinde anlatılıyordu.. 

"O zaman şeytan onların yaptıklarını allayıp-pullayıp şöyledemişti: 

-Bugün insanlardan size gâlip gelecek hiç bir kimse yoktur..Bem de size muhakkak yardımcı olacağım!.. 

Fakat iki ordu (müslümanlar ile müşrikler) karşı karşıyagörününce, arkasını dönerek kaçtı ve şöyle konuştu. 

-Ben, sizden kesin olarak uzağım!. Ben, sizingöremeyeceğiniz şeyleri görüyorum!.. (Burada yardımagelen melekleri kastediyordu.) Ben hakikatta Allah'tankorkarım!.. Allah'ın azâbı çok şiddetlidir"!.

Yukarıda da belirtildiği gibi melekler Islâm ordusuna yardımagelmişlerdi.. Sayıları beşbini aşıyordu.. Efendimiz 

Aleyhisselâm, Hazreti Âli Keremalahuveche ile Hazreti Sıddık(R.a) a harbte; 

-Sizden birinizin yanında Cebrail, diğerinin yanında da Mikailve İsrafil bulunuyor.. 

Savaşta bir çok defa, müslümanlar daha kılıçlarını sallamadan,karşılarındaki müşriğin öldürüldüğünü görüyordu..

Artık müslümanlar ile müşrikler tam olarak birbirlerinegiriyorlardı ki, Efendimiz  Aleyhisselâm bir avuç kum alarak,Kureyş'lilerin üzereine savurdu ve arkasından da diledi: 

-Yüzleriniz kararsın!.. Allah'ım onların kalbine korku saç!..

Ayaklarına titreme ver!..

Savaşta Eba Eyyub el Ensari Halid bin Velid Ra , Efendimiz 

Aleyhisselâm’ın muhafızlığına seçilmişti.. O'nu savaş

Page 235: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 235/285

Page 236: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 236/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

236

38 

EBU CEHİL'İN ÖLDÜRÜLÜŞÜ 

Firavun ve Nemrud'dan daha büyük bir belâ olarak İslâm’abüyük ihanette bulunan ve Efendimiz Aleyhisselâm’a elindengeleni ardına bırakmayarak kötülük eden Islâm’ın en büyükdüşmanı Ebu Cehil'de bu savaşta öldürülmüştü.. 

Ebu Cehil'in öldürülmesi şöyle oldu:

Muaz bin Amr Ra. o günü şöyle anlatır:

-Müşrikler Ebu Cehil'in etrafını sarmış ve kimse onayetişemez, diye bağırıyorlardı.. Onların bu bağırışmasındanEbu Cehil'in onların arkasındaki adam olduğunu anladım ve o

tarafa yöneldim.. Yanına sokulmak için bir fırsat aramayabaşladım.. Nihâyet aradığım fırsat elime geçti.. Ve derhalyaklaşarak bir kılıç salladım!. Salladığım kılıç ayağı ile birliktebacağının yarısını kesti!. Bunun üzerine kütük gibi yeredevrildi.. 

Tam üzerine çullanıp onu iyice öldüreceğim sırada da Ebu

Cehil'in oğlu İkrime arkamdan yetişerek bir kılıç darbesiylekolumu kesti!. Elim, bir deriyle koluma bağlı halde yanımdasallanmaya başladı. Bu durumda ben kılıcımı öbür elime alıpçarpışmaya başladım. Savaşın şiddetinden  olacak elimin

Page 237: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 237/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

237 

acısını hiç duymuyordum. Bir ara derisinden sallanan elim

fazla zahmet verince elimin üzerine ayağımla basarakkopardım ve bundan sonra rahatlayarak savaş bitene kadartek elle çarpıştım.. 

Bu arada Ebu Cehil'i mecburen kendi hâline bırakmıştım..

Evet, onun Ebu Cehil'i yaralı bir halde bırakmasından sonrayanına bu defa da Muaz bin Afra geldi Ebu Cehil'in... Yaralı bir

halde de görünce, artık kıpırdıyamayacak bir hâle gelesiyekadar kılıçladı.. Ebu Cehil âdeta ölü gibi kalmıştı..

Sonra Muaz  bin Amr ile Muaz bin Afra doğruca Efendimiz'inyanına gelip olanları anlattılar ve : 

-Ya Rasûlullah!. Ebu Cehil'i ben öldürdüm, dediler.. 

Efendimiz  ikisinin de “Ben öldürdüm” demesi üzerine onlarasordu: 

- Kılıçlarınızı sildiniz mi? Cevap verdiler: 

- Hayır ya Rasûlullah!. Silmedik ?..

Bunun üzerine Efendimiz  onların kılıçlarını inceledi veneticede kararını açıkladı, kimin öldürdüğü yolundaki: 

-İkiniz de öldürmüşsünüz, fakat asıl hak Muaz bin Amr'aaittir!. 

Bundan sonra Efendimiz Aleyhisselâm çevresinde bulunanlarasordu: 

-Acaba Ebu Cehil şimdi ne halde ? Kim onu bulur bana?..

Eğer onu yüzünden tanımazsanız, dizine bakınız!.. Dizindekiyara izinden tanırsınız!.. Zîrâ gençken bir defasında Abdullahbin Cüd'a'nın ziyafetine gitmiştik. Ben ondan biraz büyükçe

Page 238: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 238/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

238

idim.. Fazla sıkıştırınca ben onu ittim!.. İki dizi üzerine düştü

ve bir dizinden de yaralandı. Bu yaranın izi asla ondankaybolmamıştır.. O izden tanıyabilirsiniz işte!..

Bunun üzerine Ebu Cehil'i aramaya gidenlerden İbni Mes'ud(R.a) onu buldu.. 

Ebu Cehil, âdeta son nefesini vermek üzere idi.. 

İbni Mes'ud onu bu halde bulunca, hayretle sordu:

- Aaa!. Ebu Cehil sen misin?..

Ebu Cehil başını salladı evet mânâsına..

İbni Mes'ud üzerine gitti: 

-Ey Allah'ın düşmanı işte nihâyet Allah seni hor ve hakir eyledimi? 

Ebu Cehil zilleti kabule hiç yanaşmıyordu.. 

- Sizin öldürdüğünüz adamdan daha üstün biri olabilir miki?..

Neye hor ve hakir olacakmışım ?..

Sen bana asıl, bugün zaferin kimin tarafında olduğunu haberver? 

İbni Mes'ud cevap verdi: 

-Zafer, Allah ve Rasûlü tarafındadır!.. 

Sonra Ebu Cehil'in kafasını kesmek üzere miğferini çıkarırkenkonuştu:

-Ey Ebu Cehil, seni ben elimle öldüreceğim!..

Ebu Cehil ise son defa konuştu: 

Page 239: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 239/285

Page 240: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 240/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

240

Hakim bin Hizam daha savaş başlamadan evvel, Halas vâdisi

tarafında, kendilerine doğru uzanan muazzam bir yolunmeydana geldiğini ve o yoldan da bir çok atlının meydanagetirdiği bir ordunun müşrik ordusuna saldırmak üzerebulunduğunu görmüştü.. O zaman: 

-Bütün bu şeylerle Muhammed'in semâdan teyid edilmekteolduğunu biliyordum işte!. diye konuştu kendi aralarında.. 

Çok geçmeden savaş başlamış ve bozgunun emareleribelirmişti.. Müşrik ordusu bozgun içindeydi.. Hakim bin Hizambu durumu görünce hemen geri dönerek  kaçmaya başladı..Durmadan, dinlenmeden, devamlı koşuyor, harbmeydanından kaçıyordu.. 

Nihâyet bir miktar gittikten sonra bir deveye binmiş ikiMekke'li müşriği gördü.. Develerine kendisini de almalarınırica etti.. Onlarsa, develerini verdiler Hakim'e ve o böylecekaçtı Bedir'den, kurtuldu öldürülmekten, ya da esiredilmekten.. 

İslâm’a duyduğu yakınlığın ifadesi idi bu durum.. 

Bedir gazâsı sonunda müslümanlar, 6 sı Mekke'denMedine'ye hicret eden müslümanlardan ve 8 i de Medine'limüslümanlardan olmak üzere 14 şehid vermişlerdi..

Bedir'de şehid düşen müslümanlar şunlardı:

Muhacirlerden: 

1. Ubeyde bin Haris, 2.Umeyr bin Ebu Vakkas, 3. Akil binBükeyr, 4. Safvan bin Beyza, 5. Mihca, 6. Züşşimaleyn bin

Abd'i Amr 

Ensardan: 

Page 241: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 241/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

241 

1. Avf bin Haris, 2. Muavviz bin Haris, 3. Harise bin Süraka, 4.

Yezid bin Haris, 5. Sa'd bin Hayseme, 6. Umeyr bin Humam, 7.Rafi bin Mualla, 8. Mübeşir bin Abdül Münzir.

Bu zevatın ölümünden sonar Bakara Sûresinin 154. âyetikerimesi nâzil olmuştu :

"Allah yolunda fiysebilillâh öldürülenlere (ölüler)demeyiniz!.. 

Hayır, diridirler.. Fakat siz farkında olmazsınız"!..

Gene Bedir Gazâsında öldürülen müşriklerden bir kısmı daşöyle idi:

1. Ebu Cehil bin Hişam, 2. Utbe bin Rebia, 3. Şeybe bin Rebia,4. Velid bin Utbe, 5. Hanzala bin  Ebu Süfyan, 6. Ukbe bin

Muayt, 7. Zem'a bin Esved, 8. Nevfel bin Huveylid, 9. EbulBahteri bin Hişam, 10. Nadr bin Haris, 11. Amr bin Süfyan, 12.Cabir bin Süfyan, 13. Münebbih bin Haccac, 14. Umeyye binHalef, 15. Muaviye bin Amir, 16. Amir bin Zeyd, 17. Ukbe binZeyd, 18. Yezid bin Temin, 19. Abdulah bin Münzir, 20.Nübeyh bin Haccac.. 

Ve bunlardan başka 50 müşrik daha müslümanlar tarafından

öldürülmüş bulunuyordu..

Bu gaza sırasında 25 yaşında olan Hazreti Âli, aşağı yukarı 20ye yakın müşriği öldürmüştü.. 

Bundan sonra gazâ meydanında vurulmuş olan müşriklerinaşağı yukarı 24 tanesi o civarda kazılan bir kuyuya atıldıktansonar Efendimiz  Aleyhisselâm onların içinde bulunduğu

kuyunun başına gitti.. O'nun bir ihtiyacı olduğunu sananmüslümanlar da peşinden yürüdüler.. 

Page 242: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 242/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

242

Efendimiz  Aleyhisselâm kuyunun başına geldiği zaman, içine

atılmış bulunan müşriklere şöyle hitâb etti: 

-Ey kuyuya atılanlar.. Ey Utbe bin Rebia.. Ey Şeybe binRebia.. Ey Umeye bin Halef.. Ey Ebu Cehil bin Hişam..

Sizler, Rasûlullah'ın kavminin en kötüleri idiniz.. Sizler, beniyalanladınız, başkaları ise beni tasdik etti.. Sizler beniyuvamdan çıkardınız, başkaları bana kucak açtı.. Sizler

benimle çarpıştınız, başkaları bana yardım etti..Neticede siz, Rabbınızın size vaad etmiş olduğu  azâbıgerçekleşmiş olarak buldunuz mu?

Ben, şüphesiz ki, Rabbımın bana olan vaadini gerçekleşmişolarak buldum..

O sırada Efendimiz  Aleyhisselâm’ın yanında bulunan HazretiÖmer ve bazı ashab hayretle sordular: 

-Ya Rasûlullah, Sen şu cesetlere, leşlere ne diye hitâb edersinki?..

Efendimiz Aleyhisselâm onlara yeminle hitâb etti: 

-Muhammed'in varlığı Yedi kudretinde bulunan Allah'a

yemin ederim ki, benim söylediklerimi siz onlardan daha iyianlar bir halde değilsiniz!.. Ancak ne var ki, onlar bana cevap vermeğe kendilerinde güç bulamazlar!.. 

Daha sonra müslümanlar gazâda elde edilen ganimetleripaylaşmaya başladılar.. Ancak ganimetlerin taksimindeihtilâfa düşüldü.. Zîrâ bazı müslümanlar gazâ sırasındaEfendimiz  yanında koruyucu olarak kalırken bazıları ön saftasavaşmışlar, bazıları da ganimetleri toplamışlardı.. Şimdibazıları, bazılarından daha fazla ganimete hak kazandıklarınıileri sürüyorlardı.. 

Page 243: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 243/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

243 

İslâm’dan evvelki kavimlerde ise ganimet haramdı.. O

devirlerde harblerden alınan ganimetler bir yerde toplanır veburada yakılırdı.. Böylece ganimet ilk defa olarakmüslümanlara helâl kılınmış oluyordu..

Ganimetlerin toplanması sırasında Sa'd bin Ebi Vakkas (R.a),Efendimiz Aleyhisselâm’dan bu durumun sebebini sordu: 

-Ya Rasûlullah, zayıflara koruyucu durumunda olan

kuvvetlilere ve süvarilere de, aynı zayıfların hakkını mıdağıtacaksın ?

Efendimiz Aleyhisselâm  her devirde, her kuvvetli durumdaolan müslümanın kulağına küpe olacak îkazı yaptı: 

- Sizler, yardıma ve rızka zaiflerin yüzünden nail olmuyormusunuz ? 

Bu gazâ sonunda ele geçen ganimet, 150 deve, 10 at, harbâlet ve teçhizatı, çeşitli elbiseler ve bol miktarda kırmızıkadifeden ibaretti..

Bu ganimet içinden Ebu Cehil'in devesini Efendimiz 

Aleyhisselâm almış, ayrıca Münebbih bin Haccac'ın kılıcıZülfikâr'da gene Efendimiz  Aleyhisselâm’a hediye edilmişti..

Ancak Efendimiz  Aleyhisselâm bu kılıcı daha sonra HazretiÂli'ye hediye etmişti. 

* * *

Page 244: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 244/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

244

39 

ESİRLER HAKKINDAKİ KARAR 

Efendimiz  Aleyhisselâm daha sonra esirlere ne şekilde birmuamele de bulunulması yolunda ashabına danıştı.. 

Hazreti Ebu Bekir es Sıddık (R.a) fikrini şöyle açıkladı. 

-Ya Nebiyullah, esirler amcalarımızın oğullarıdır!..Kabilemizdendirler.. Kardeşlerimizdir.. Benim reyim;onlardan kurtulmalık akçesi alman yolundadır... Onlardanalacağımız kurtulmalık akçesi ile kâfirlere karşı kuvvetlioluruz; ayrıca, Allahû Teâlâ'nın onlara doğru yolu göstermesive kendilerinin de bize yardımcı olmaları umulur!. 

Bundan sonra Efendimiz Aleyhisselâm Hazreti Ömer-ül Faruk(R.a) a sordu:

- Senin kanaatin nedir, ya Hattaboğlu ?..

Hazreti Ömer fikrini açıkaldı: 

- Vallahi ben Ebu Bekir'in fikrini pek yerinde bulmadım!..

Benim kanaatimce evvelâ Ömer'in akrabası olan filâncanınboynunun vurulması için bana izin vermelisin!. Akil içinÂli'ye izin vermelisin; sonra da Hamza'ya kardeşi Abbas'ıöldürmesi için izin vermelisin.. Ki böylelikle müşriklere karşı

Page 245: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 245/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

245 

içimizde bir zaaf ve yumuşaklık bulunmadığı bilinsin.. Bunlar

unutulmamalıdır ki, müşriklerin eşrafı, ileri gelenleridir.. 

Daha sonra Abdullah  bin Revaha fikrini belirtti sorulan soruüzerine:

-Ya Rasûlullah, onları, ağacı çok olan bir vâdi bulalım ve içinedolduralım.. Sonra da ağaçları tutuşturarak onları ateşeverelim.. 

Efendimiz Aleyhisselâm bu teklifler üzerine bir zaman sustu..Sonra kalkıp içeri, çadırına girdi ve bir müddet orada durdu..Bu sırada müslümanlar ortaya atılan bu fikirleri tartışıyorlar vekısmı Hazreti Ebu Bekir es Sıddık (R.a) ın, bir kısmı da HazretiÖmer (R.a) ın fikrini destekliyorlardı.. 

Nihâyet Efendimiz  Aleyhisselâm çadırından dışarıya çıktı ve

orada bulunanlara şöyle hitâb etti: 

- Allahû azze ve celle bazı kişilerin kalblerine son derecerikkat ve yumuşaklık vermiştir ki, onlar sütten dahayumuşak ve incedirler.. Allahû Teâlâ bazı kişilerin dekalblerine katılık vermiştir ki, onlar taştan daha katıdırlar.. 

Ya Eba Bekr, senin hâlin İbrahim Aleyhisselâm'ın hâline

benzer.. O Allah'a: 

"Kim bana uyarsa, işte o bendendir.. Kim de bana karşıgelirse, şüphe yok ki Sen çok yargılayıcı ve esirgeyicisin"(İbrahim-36) Demişti. 

Ya Eba Bekr, senin hâlin İsa Aleyhisselâm'ın hâline benzer..O Allah'a: 

"Eğer onları azâba uğratırsan, onlar Senin kullarındır.. Eğeronları bağışlarsan, şüphe yok ki, kudretiyle her şeye üstün

Page 246: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 246/285

Page 247: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 247/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

247 

Page 248: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 248/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

248

40 

EBU LEHEB'İN ÖLÜMÜ 

Efendimiz Aleyhisselâm’ın amcası Hazreti Abbas (R.a) aslındaBedir savaşından evvel, hanımı Ümmü Fazl ve âzatlı kölesi EbuRafi ile birlikte müslüman olmuştu.. Ancak çok zengin olmasıve parasının büyük bir kısmının Mekke'li müşriklerdebulunması yüzünden Islâmiyete girdiğini bir türlüaçıklıyamıyordu.. Zîrâ bu takdirde borç verdiği paralarını gerialması imkânsızlaşacaktı.. İşte bu sebeble müslümanolduğunu  açıklıyamamış ve nihâyet de müşriklerin ısrarıüzerine Bedir savaşına katılmak zorunda kalmıştı.. Daha sonrada bilindiği üzere esir düşmüştü.. 

Hazreti Abbas Ra. ın âzatlı kölesi Ebu Rafi ise seferekatılmamış ve Mekke'de kalmıştı.. İşte bu sırada olanları onunağzından dinleyelim : 

"Ebu Leheb, çeşitli sebeplerle Bedir'e gitmemiş ve yerine Asibin Hişam'ı tutarak yollamıştı.. Aradan epeyce zaman geçti..Birgün biz Zemzem odasından tahtadan su bardaklarıyapıyorduk ki, Ebu Leheb ayaklarını sürüye sürüye yanımızageldi.. Yanımda, Ümmü Fazl da bulunuyordu.. Ebu Lehebsırtını bana dönerek oturdu.. 

Page 249: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 249/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

249 

O sırada dışarda bulunan halk bağırmaya başladı.. 

-İşte, Süfyan bin Haris geldi!.. Süfyan geldi!.. 

Ebu Leheb bu haberi duyunca hemen bağırdı: 

-Çabuk onu bana getiriniz!.. Yemin ederim ki Bedir'den gelenen yeni haber ondadır.. Ve böyle diyerek kapının önüne çıktı..Ebu Süfyan da onun önüne geldi ve oturdu. Halk etraflarını

aldılar.. Ebu Leheb merak ve heyacanla sordu: 

-Ey kardeşimoğlu, anlat bakalım, neler olup, bitti ? Neleryaptılar ? 

Ebu Süfyan gayet sakin bir şekilde anlattı: 

- And olsun ki, onlarla karşılaştığımız zaman sırtlarımızıonların eline teslim edip durduk.. Bizleri diledikleri gibiöldürdüler ya da esir aldılar!.. 

Ancak and olsun ki, bizimkileri katiyyen kınamam!. Bizleryerle gök arasında, kır atlara ak benizli bir yığın insanlakarşılaştık ki, onlara ne bir kimse karşı durabilir, ne de birkuvvet karşı çıkabilir!.. 

Ebu Süfyan bunları söyleyince kendimi tutamıyarak atıldım: 

- İşte onlar vallahi meleklerdir!..

Ebu Leheb bu sözlerimi işitince feci şekilde sinirlendi ve elinikaldırarak bütün hızıyla suratıma indirdi!... Ben de bununüzerine yerimden fırlayarak üstüne atıldım.. Ancak ben zayıf 

bir adam olduğum için, kısa zamanda üzerinden yere attı veüzerime çökerek kıyasıya dövmeye başladı.. 

Ebu Leheb'in bu durumu karşısında Abbas (R.a) eşi olan

Page 250: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 250/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

250

Ümmü Fazl duvar kenarından büyük bir tahta parçasını alarak

Ebu Leheb'in kafasına indiriverdi.. Kalası kafasına yiyen EbuLeheb'in başı yarıldı ve kanamaya başladı.. 

Ümmü Fazl, Ebu Leheb'e şiddetle çattı: 

-Efendisini ondan uzakta görünce kolay yutulur lokma sandınha?

Ebu Leheb kanayan kafasıyla güç belâ yerinden kalktı vesallana sallana evine gitti.. Kimse ağzını açmıyordu.. Buhâdiseden sonra Ebu Leheb yedi gece ancak yaşadı.. Sekincigün ise onun ölüm haberi etrafa yayıldı.. Allah, onu “Adese”denilen ”Kara Hasba” adındaki bir hastalıktan öldürmüştü.. 

Ölümünden sonra iki üç gün ölüsü evde kaldı.. Gömmediler..Ölüsü pis pis koktu.. Zira Kureyş'liler ”Kara Hasba” dan

Taundan (yâni Veba) sakındıkları gibi sakınırlardı.. Nihâyetbirisi Ebu Leheb'in oğularından birisi çevirdi ve: 

-Yazıklar olsun sizin gibi evlâda!.. Babanızın ölüsü evde koktu,sizse halâ yanına bile yanaşmıyorsunuz.. Utanmıyor musunuz 

yaptıklarınızdan?.. diye onların bu hareketini yüzlerine vurdu.. 

Ebu Leheb'in oğlu ise cevap verdi: 

- Biz onun kendisinden değil, hastalığından çekiniyoruz!.. Oadam bunun üzerine teklif etti: 

- Haydi size yardım edeyim de kaldıralım onun ölüsünü bâri!.. 

Sonra eve gittiler.. Ancak yanına yaklaşamadılar bile.. Hattâne de ölüsünü yıkadılar.. Sadece üzerine uzaktan su serptiler..Daha sonra da bir kalın beze sarıp Mekke'nin dış tarafındakitaşlığa götürüp attılar ve üstünü hayvanlar parçalamasınlardiye, taşlarla kapattılar.. 

Page 251: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 251/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

251 

Page 252: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 252/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

252

41 

HAZRETI ABBAS'IN SAKLI ALTINLARI 

Hazreti Abbas (R.a) yakalandığı zaman, yukarıda dabelirttiğimiz gibi müslümanlığını açıklamamıştı.. Bu yüzden de,kurtulması için, kurtulmalık akçesi yani fideyi necat ödemekzorundaydı.. 

Diğer esirlerle birlikte Medine'ye geldikten sonra Efendimiz 

onu yanına çağırttı ve ona şöyle konuştu: 

-Ya Abbas, kendin, kardeşinin oğlu Akil bin Talib ve Nefel binHaris için kurtulmalık akçesi öde ki kurtulasınız.. Zîrâ zenginsinve bunu ödemeye gücün yeter.. 

Hazreti Abbas müslüman olduğunu öne sürerek fidye-i necatıödememek istedi.. 

- Ama ya Rasûlullah, ben müslümanım!.. Kureyş'in müşrikleribeni zorla bu sefere çıkarttılar ?..

Efendimiz Aleyhisselâm bu mâzereti kabule yanaşmadı: 

-Senin müslümanlığını Allah  bilir!.. Eğer, söylediğin gibimüslümanlardan isen elbette Allah  katlandığın zahmetinecrini verir.. Ancak madem ki senin durumun zahirdemüslümanlara karşı idi, kurtulmak için fidyei necat ödemek

Page 253: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 253/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

253 

zorundasın.. 

Hazreti Abbas (R.a) bu defa yakalandığında üzerinden alınanparanın necat olarak kabul edilmesini istedi: 

-Peki öyle ise, yakaladıklarında üzerimden alınan altınlarıfidyei necat olarak kabul ediniz ?..

Halbuki ona harb ganimeti olarak el konulmuştu.. 

-Olmaz ya Abbas!.. O altınlara harb ganimeti olarak elkonulmuştur.. Senin o paradan ayrıca bir de fidyei necatödemen gereklidir.. 

Hazreti Abbas bu defa başka parası olmadığını ileri sürdü: 

- Fakat ya Rasûlullah, benim o paradan başkaca bir paramyokki! 

Mekke'de halktan dilenmemi mi istiyorsun ?..

Efendimiz Aleyhisselâm bir mûcize gösteriverdi: 

- Ya Abbas, o altınlar ne oldu öyle ise?..

Hazreti Abbas hayretle sordu: 

- Hangi altınlar ya Rasûlullah ?..

- Hani Mekke'den çıkacağın gün hanımın Ümmü Fazl'a teslimettiğin altınlar ?..

O sırada yanınızda kimse yoktu!.. Sen o sıra Ümmü Fazl'a“Bu seferde başıma ne geleceğini bilmiyorum!.. Şayet birfelâkete uğrar da dönemezsem şu kadarı senin için, şu

kadarı da Fazl için, şu kadarı da Abdullah içindir... Eee şukadarı da Ubeydullah içindir, nihâyet şu kadarı da Kusemiçindir!.” diyerek bıraktığın altınlar ?..

Page 254: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 254/285

Page 255: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 255/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

255 

Page 256: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 256/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

256

42 

EFENDİMİZ'İN KIZI RUKAYYE'NİN VEFATI 

Bedir'den zafer kazanarak dönülmesi Efendimiz 

Aleyhisselâm’ı son derece sevindirmesine rağmen karşılaştığıbir hâdise de, O'nu son derece üzmüştü.. Bu üzücü hâdise,kendisinin Hazreti Hatice (R.a) ile olan evlilinden olan kızıHazreti Rukayye'nin vefatı idi.. 

Evlenecek çağa geldikten sonra, Efendimiz Aleyhisselâm onuEbu Leheb'in oğlu Utbe ile nişanlamıştı, Hazreti Hatice'ninarzusu üzerine.. Hazreti Rukayye nişandan bir zaman sonrada, annesiyle birlikte müslüman olmuş bulunuyordu.. Ancak ozaman, müslüman olanlar ile gayrı müslümlerin evlenmesinin

yasak olmaması dolayısıyle ikisinin ayrılmasına lüzümgörülmemişti.. 

Ebu Leheb'in daha sonra Efendimiz ile tamamen zıt gitmesisonucu "Leheb Sûresi" nâzil olunca, Ebu Leheb'in karısıoğlunun Hazreti Rukayye'den ayrılmasını şart koşmuştu.. Kezâbazı müşrikler de bu hususta ısrar edince, daha düğünolmadan Hazreti Rukayye ile Utbe'nin ayrılmasına kararverildi.. 

Bunun üzerine Efendimiz Aleyhisselâm kızı Hazreti Rukayye'yi

Page 257: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 257/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

257 

Hazreti Osman bin Affan ile (R.a) evlendirdi.. 

Mekke'de müslümanlara yapılan zülmun gittikçe artmasındandolayı da, nihayet Hazreti Osman , hanımı Hazreti Rukayye ilebirlikte Habeşistan'a göç etti.. 

Onların bu hicretiyle ilgili olarak Efendimiz Aleyhisselâm şöylebuyurmuştu: 

- Osman, Hazreti Lut'tan bu yana, Allah yolunda ailesiylebirlikte hicret edenlerden ilkidir!..

Hazreti Rukayye'nin bu hicret sırasında yolda bir çocuğudüşmüştü. Daha sonra bir çocuğu da olmuşsa da, ki adıAbdullah koyulmuştu, o da iki yaşında iken ölmüştü.. 

Nihâyet daha sonra Medine'ye gelmişlerdi.. 

Bedir seferi sırasında ise Hazreti Rukayye hastalanmıştı.Hastalığı oldukça ağır bir şekilde seyrediyordu.. Bunun üzerineEfendimiz  Aleyhisselâm, Hazreti Osman'a emir vererek,sefere katılmamasını, kızının başında bulunmasını istemişti..Nitekim, daha seferden dönülmeden EfendimizAleyhisselâm’ın ikinci kızı olan Hazreti Rukayye vefat etmişti..Allah rahmet eyleye!.. 

Ümmü Eymen cenazesini yıkamış, Hazreti Osman'dacenazesini defnetti ve namazını kıldırdı.. Hazreti Osmannamaz için tekbir alırken, o sırada zafer ve dönüş müjdesinigetiten Hazreti Zeyd de yanı başında ikinci bir tekbirialıyordu.. 

* * *

Page 258: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 258/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

258

43 

HAZRETİ ALİ İLE HAZRETİ FÂTIMA'NIN

EVLENMESİ 

Şimdi de biraz Efendimiz  Aleyhisselâm’ın en küçük ve ensevgili kızı olan Hazreti Fatıma (R.a)dan bahsetmek istiyorum..

Hazreti Fâtıma'nın evlenişiyle birlikte aynı zamanda Islâmî evliliğin nasıl olduğunu da bu arada zannediyorum ki görmüşolacağız, bir nebze de olsa.. 

Hazreti Fâtıma bir rivayete göre, Kâbe'nin yeniden inşâasıyılında doğmuştu ki, o zaman Rasûlullah Aleyhisselâm henüz35 yaşında bulunuyordu.. Diğer bir rivayete göre de Efendimiz 

41 yaşında iken doğmuştu.. 

Ancak Hazreti Abbas (R.a) dan nakledildiğine göre, Hazreti Âliaşağı yukarı 3 yaş kadar Hazreti Fâtıma'dan büyüktü.

Hazreti Fâtıma evlenecek çağa geldikten sonra ashabıkiramdan ilk defa Hazreti Ebu Bekir es Sıddık Ra. tâlibolmuştu..

Ancak Efendimiz Aleyhisselâm ona şu cevabı vermişti: 

-Ya Eba Bekr, ben onu evlendirmek için hakkında zuhuredecek olan ilâhi hükmü beklemekteyim.. 

Page 259: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 259/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

259 

Hazreti Ebu Bekir bunu daha sonra Hazreti Ömer'e anlatınca,

o bunu şu şekilde tâbir etti:

- Ya Eba Bekr, Rasûlullah seni reddetmiş!. 

Bunun üzerine Hazreti Sıddık Ömer (R.a)a teklif etti :

- Fatıma'yı birde sen iste bakalım Rasûlullah'tan ?..

Hazreti Ömer, Rasûlullah  Aleyhisselâm’dan Hazreti Fâtıma'yı

isyeye gittiği zaman hemen aynı cevabı aldı: 

- Fâtıma'yı evlendirmek için hakkında zuhur edecek olan ilâhihükmü bekliyorum, ya Ömer!..

Hazreti Ömer bunu dönüp geldiği Hazreti Sıddık'a anlattığızaman aynı tâbirle karşılaştı:

- Rasûlullah seni reddetmiş ya Ömer!.. Hazreti Sıddık ve Hazreti Faruk'dan sonra Hazreti Fâtıma'yıistemesi için Hazreti Ali (R.a).a teklifte bulundular..

- Fâtıma'yı birde sen iste bakalım Rasûlullah'tan.. 

Hazreti Âli bir an için çekindi: 

- Ebu Bekir ve Ömer gibi zevatı reddettikten sonra ben nasılbuna cesaret edebilirim ki ?.. Benim elimde reddedilmemekiçin bir garanti yok ki ?..

Bu defa akrabalık bağını ileri sürdüler. Zîrâ Arap kavmiarasında umumiyetle amca kızıyla evlenmek tamamiyle riayetedilir bir kaideydi... 

- Fâtıma senin amcanın torunu olur.. Rasûlullah  umarız kiFâtıma'yı sana verir!.. 

Hazreti Âli bu konuşmalardan sonra evine gitti, kölesiyle

Page 260: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 260/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

260

dertleşmeye başladı..

Kölem bana şöyle konuştu:

-Seni, Fâtıma'yı Rasûlullah'tan istemekten alıkoyan şeynedir?.. Ben de ileri sürdüm: 

- Onunla evlenmek için hiç bir şeyim yok ki!.. O ısrar etti:

-Eğer gider onu Rasûlullah'tan istersen, mutlaka seni

reddetmez!. 

Bunun üzerine cesaretimi toplayıp Rasûlullah'ın huzurunagittim.. İçeri girdiğimde bütün heybet ve haşmetiyleoturuyordu.. Ağzımı açacak hali kendimde bulamadım vesusakaldım!.. Öylece kalakaldım.. 

Bu defa O konuştu: 

- Niye geldin ya Âli, bir isteğin mi var?..

Ağzımdan bir tek kelime güçlükle çıkabildi: 

- Evet!.. 

Devam etti : 

- Herhalde Fâtıma'yı istemeye geldin ?..Bu defa da ancak aynı kelimeyi tekrar edebildim:

- Evet!.. 

Bunun üzerine Rasûlullah Aleyhisselâm bana sordu tekrar: 

- Peki, Fâtıma'ya mihir olarak verebilecek neyin var ?..

Yanımda mihir olarak verilebilecek birşey yoktu ki: 

- Mihir olarak verebilecek bir şeyim yok, ya Rasûlullah!.. 

Page 261: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 261/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

261 

O zaman üstünde durdu: 

- Sana vermiş olduğım Hutami'min yaptığı zırhlı gömlek neoldu? O gömlek duruyordu...

- Evde ya Rasûlullah! ?..

- Öyleyse mihir olarak onu ver Fâtıma'ya!.. 

Bundan sonra Hazreti Âli kalkıp gitti.. Efendimiz Aleyhisselâm

Hazreti Fâtıma'nın fikrini sorduğunda Hazreti Fâtıma sukutermişti.. Daha sonra Hazreti Âli ile nikâhlanacağını anlayıncada ağlamaya başlamıştı.. Ancak onun bu ağlamasına karşılıkEfendimiz Aleyhisselâm şöyle buyurdu: 

-Ya Fâtıma, ne diye ağlıyorsun ?.. Ben seni, isteyenlerin enâlimine, yumuşak huylulukta ve akıllılıkta en üstün olanına

ve ilk defa bana tâbi olarak müslüman olanına nikâhlıyorum.Hazreti Ali bu konuşmadan sonra Efendimiz  Aleyhisselâm’ınyanından  ayrılarak doğruca eve gitti.. Hutami'nin yapmışolduğu enli ve ağır zırhlı gömleği aldı ve Hazreti Osman'a gitti..Hazreti Osman'da bu arada evlenme işinden haberdarolmuştu.. 

Hazreti Âli'yi elinde zırhlı gömlekle görünce sordu: - Hayrola ya Âli, ne yapacaksın o gömleği ?.. Hazreti Âli anlattı:

- Rasûlullah  Aleyhisselâm Fâtıma ile evlenmemize müsaadeetti.. 

Fâtıma'ya mihir verebilmek için bu gömleği satmaya kararverdim!. 

Hazreti Osman meseleden daha evvelden haberdar olduğuiçin hemen teklif etti: 

Page 262: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 262/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

262

- Bana satar mısın ya Âli ?.. Zaten Hazreti Âli'nin niyeti de

oydu..- Elbette!.. 

- Sana o zırha karşılık 480 dirhem verebilirim... Kabul mü?..Zırhın değeri idi bu fiat.. 

Hattâ cömertçe bir alıştı bile.. 

- Kabul!.. 

Hazreti Osman Ra. hemen parayı saydı  Hazreti ÂliKerremallahuveche'nin eline ve zırhlı gömleği aldı.. TamHazreti Âli oradan ayrılacaktı ki, Hazreti Osman şöyle konuştu:

- Ya Âli, artık evliliğiniz kesinleşmiş sayılır.. Bu sebeple ben desana bir hediye vermek isterim.. 

- ........... 

- Lütfen bu zurhlı gömleği düğün hediyesi olarak kabul et!.. Veböyle diyerek Hazreti Âli'nin satmak üzere getirdiği zırhlıgömleği kendisine uzattı.. 

Hazreti Âli çok şaşırmıştı.. Bir şey diyemedi bir an.. Sevinmiştiçok!..

 -Teşekkür ederim ya Osman!.. Diyebildi..

Sonra eline aldığı dirhemler ve zırhlı gömlek olduğu haldeEfendimiz  Aleyhisselâm’ın yanına döndü. Hazreti Âli olanlarıanlattığı zaman, bu durum Efendimiz  Aleyhisselâm’ın çokhoşuna gitmişti.. Hazreti Osman'a birçok dua etti bu

hayırhahlığından dolayı.. Hazreti Ali ile Hazreti Fatıma (R.a)nın evleneceği haberi etrafayayıldığı zaman, bu iş bazıların hoşuna gitmemişti.. Efendimiz 

Page 263: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 263/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

263 

Aleyhisselâm onları şu sözlerle susturuverdi: 

-O'nu Âli'ye ben nikâhlamadım, Allah nikâhladı!..

Bundan sonra derhal düğün hazrlıklarına başlandı..

Efendimiz  Aleyhisselâm 480 dirhemin üçte ikisinin yiyecek,süs ve koku için; üçte birinin de giyecek için harcanmasınıemir buyurdu.. Bu arada Esma hatuna da, Hazreti Fâtıma'nın

evinin hazırlanmasını söyledi.. Hazreti Fâtıma'nın ev eşyası ve çeyizi olarak üç minderi, içihurma lifi dolu bir yüz yastığı, saçaklı bir halı, iki el değirmeni,bir su tulumu, toprak su testisi, meşinden su bardağı, birhavlu , bir elek, tabaklanmamış koç postu, Yemen dokumasıeski alacalı kilim, hurma yaprağından bir sedir, bir kadifeyorgan ve Yemen işinden alacalı elbisesi bulunuyordu..

* * *

Page 264: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 264/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

264

44 

NİKÂH MERASİMİ 

Aziz okuyucularıma burada birkaç satırla çok önemli birhususu anlattıktan sonra nikâh merasiminin nasıl yapıldığınakletmeğe çalışacağım.. 

Bugün bir çok Müslüman aileler, erkekler ve kadınlar,bilmeyerek veya bilerek, kanuni hiç bir mecburiyeti olmadığıhalde, sırf etrafa uymak gayesiyle, nişan yüzüğü, yahut danikâh halkası adı altında bir altın yüzük takmaktadırlar.. 

Gene bazı aileler de, İslâm’da altının erkeğe haram olmasınıileri sürerek, bu yüzüğü gümüşten yaptırıp öylecetakmaktadırlar.. 

Halbuki!..

İslâm Dini’nde YÜZÜK TAKMAK diye bir âdet yoktur nikâhbahsinde!.. Nikâh yüzüğü takma adedi biz Müslümanlaratamamen Hıristiyanlardan geçmiştir.. Yâni bizMüslümanların bugün tatbik edegeldiği bu adet tamamen

bir Hıristiyan âdetidir.. Hıristiyanlar, gelin olacak kıza beyaz gelinlik giydirirler vekiliseye götürürler.. Kilisede papaz onların onların nikâhlarının

Page 265: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 265/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

265 

kıyıldığını ilân eder, dua eder ve bundan sonra da, "Daima bir

arada yaşamaları" temennisiyle gelinin ve damadın parmağınabirer alyans denen nikâh yüzüğünü geçirir!..

İşte kilisede takılan bu nikâh yüzüğü ile kadın ve erkek sözdebirbirine tamamen bağlanmış olurlar ve artık bu nikâhlarıölene kadar devam eder.. Hatırlanacağı üzere onlardaboşanma müessesi yoktur..

Ancak daha evvelce de belirttiğimiz gibi, Efendimiz bizimbugün tamamen uydurduğumuz bu halleri 1400 sene evvelişaret etmiş ve demiştir ki: 

-Sizler de, sizden evvelkilerin yapmış olduklarını yapacak,hattâ keler deliğine bile girseler onları takip etmekisteyeceksiniz Sorarlar: 

- Kimdir o bizden evvelkiler ya Rasûlullah ?.. Hıristiyanlar ileYahudiler mi?

Efendimiz Aleyhisselâm cevap buyurur: 

- Elbette ya, başka kimler olacak!.. 

İşte bu hadiste de görüldüğü üzere, biz bugün tamamen

Hıristiyan âdetlerini benimsemiş ve erkeğin kadına olansadâkatini, kadının erkeğe olan bağlılığını bir yuvarlak madenparçasına bağlamışız.. 

İşte bu sebeple deriz ki, İslâm Dini’nde, nikâhta yüzüktakmak diye bir adet yoktur.. 

Bu bir kilise âdetidir.. 

Evet, şimdi gelelim nikâhın nasıl yapıldığına ...

Nihayet nikâh gecesi gelip çatmıştı.. Davetliler nikâh

Page 266: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 266/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

266

yemeğine toplanmışlardı.. 

Bunun üzerine Efendimiz Aleyhisselâm bir konuşma yaptı: 

- Hamd O Allah'a aittir; nimetlerden dolayı daima O övülür,kuvvet ve kudreti dolayısıyla daima O'na ibadet edilir!.. 

Mülk ve saltanatına boyun eğilen, azâbından korkulan,yeryüzünde ve semalarda daima hükmünü yürüten hepO'dur.. Allahû Teâlâ karşılıklı hısımlarla nesepleri birbirinekatmayı emr ve farz kılmış bunlarla günahları ortadankaldırmıştır.. 

Allahû Teâlâ bana Fâtıma'yı Âli ile evlendirmemiemretmiştir!.. Ben de 400 miskal gümüş mehir ileevlendirdim!.. Razı mısın ya Ali ?..

Hazreti Âli başını salladı..

Efendimiz s.a.v. buyurdu: 

- Kalk, sen de bir konuşma yap ya Âli!..

Bunun üzerine Hazreti Âli 'de ayağa kalkarak Allah'a hamdusenada bulunduktan sonra şu konuşmayı yaptı: 

-Rasûlullah'ın kızı Fâtıma'yı 12 ukye mihirle Allah huzurundave şahitler önünde nikâhlıyorum!..

Böylece nikâh yapılmış oldu.. Bundan sonra ortaya büyük birtepsi içinde hurma geldi ve bu hurma herkese dağıtıldı...

Efendimiz  Aleyhisselâm Hazreti Âli'ye, o gece kendisiyanlarına gelinceye kadar Hazreti Fâtıma'nın yanına

girmemesini emretmişti.. Nikâh sona erip de herkes dağıldıktan sonra Efendimiz 

Aleyhisselâm yerinden kalktı ve gelinin evine vardı.. 

Page 267: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 267/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

267 

O sırada evde Rasûlü Ekrem'in dadısı Ummü Eymen

bulunuyordu.. 

Kapıyı açınca, Efendimiz  içeri girmek için izin istedi veverilince de girdi.. Sordu: 

- Kardeşim burada mıdır ?..

Ümmü Eymen şaşırmıştı:

- Anam babam Sana feda olsun ya Rasûlullah, kardeşin dekimdir?.. Efendimiz buyurdu: 

- Âli bin Talib'tir.. Ümmü Eymen daha da şaşırmıştı.. 

- Sen kızını onunla nikâhladığına göre, o, Senin nasıl kardeşinolur, ya Rasûlullah ?..

Efendimiz İzah etti : -Evet. o benim dinde, kardeşimdir ya Ümmü Eymen!. Sonrada sordu:

-Esma binti Umays da burada mı?..

-Evet ya Rasûlullah!. O da buradadır.. Rasûlullah'ın kızınahizmete geldi!.. 

Bundan sonra Efendimiz  Aleyhisselâm içeri girdi, oturdu vebir tas su istedi. Sonra o tastaki sudan abdest aldı. Suyun içinemisk döktü.. 

Sonra da Hazreti Âli'yi yanına çağırdı.. Karşına oturttu..Önünde bulunan sudan eline aldı ve Hazreti Âli'nin göğsüne,kollarına, beline serpti... Sonra da dua etti:

-Allahumme bârik fiyma ve bârik âleyhimâ ve bârik lehümafiy neslihimâ!.. 

Page 268: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 268/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

268

"Allah'ım bu evlenmeyi mübarek kıl, onlara da hayırlı eyle,

nesillerini mübarek eyle"!.. 

Sonra da Hazreti Fâtıma'yı yanına çağırttı.. Hazreti Fâtımautancından kıpkırmızı kesilmişti .. Başı göğsüne eğik bir şekildebabasının yanına geldi ..

Efendimiz  Aleyhisselâm önünde bulunan sudan onun daüzerine serperken şöyle buyurdu: 

-Ya Fâtıma, bil ki ben seni, ailemin en hayırlısı ilenikâhladım.. 

Efendimiz Aleyhisselâm bundan sonra İhlas ve “Kul eûzu”leride okudu ve kendileriyle zürriyetlerinin şeytan şerrindenemin olmaları için Allahû Teâlâ'ya niyazda bulundu.. 

Sonra da Hazreti Âli'ye: 

- Haydi Allah'ın ismi ve berekâtıyla zevcinin yanına gir!..

Diyerek ayrılıp evine döndü..

Bundan sonra Efendimiz Aleyhisselâm üç gün müddetle yenievlilerin yanına gitmedi.. Hazreti Fâtıma Efendimiz 

Aleyhisselâm’ı pek fazla seviyordu. Nitekim bu yüzden, O'nun

hakikat âlemine geçişinden sonra  ancak altı ay yaşayabilmişve akabinde o da babasına kavuşmuştu.. 

Şimdi size Hazreti Fâtıma'nın bir "Divan"(*) toplantısısırasında babası için okumuş olduğu Salâvatı Şerifeyi SeyyidAbdul Aziz ed Debbağ Hazretlerinin (EL İBRİZ) adlı kitabındannakletmek istiyorum: 

"Allahümme salli alâ men ruhuhu mihrabül ervahi velmelâiketi vel kevn. Allahümme salli alâ huve imamul enbiyaivel mürselin. Allahümme salli alâ men huve imamı ehlil

Page 269: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 269/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

269 

cenneti ibadullahil müminiyn"(**) 

(*) Divan: Dünya üzerinde meydana gelecek büyük hâdiseler üzerinde ilâhi takdir ışığında karar alıp uygulatan, karar organının adıdır... Her ay’ın belli gününde toplanır. BaşkanıEfendimiz, O bulunmadığı zamanlarda Gav’sül Â’zâm

 Abdulkâdir Geylâni’dir... Divan’da ayrıca Seyyid Ahmed Rufâi,Seyyid Ahmed Bedevî, Seyyid İbrahim Dusukî ve Şah

Bahaeddin Nakşibendi’den ibaret olan 4’ler yanısıra, 5’ler,7’ler, 11’ler ve 40’lar’dan bazıları bulunur. Divan’a katılanüyelerin sayısı 66 ‘dır.Bu sayının üçte birine yakın kısmı hâlenyaşayan velilerden geri kalanı ise eskilerdendir. Hazreti Fâtımavâlidemiz de bazen misafir olarak bu toplantıya gelirler... Hızır aleyhisselâm ise umûmiyetle bu toplantılarda hazır bulunur... 

(**)Bu salâvatı şerife  , “DUA ve ZİKİR” isimli eserimizde ne

şekilde elde edildiğine dair izahatıyla birlikte mevcuttur... 

Evlilikten bu yana iki ay kadar geçmişti.. 

Hazreti Ali, hem buğday öğütmek ile meşgul oluyor, hem dediğer ev işleri ile meşgul oluyordu.. Kezâ Hazreti Fatıma dazarif nahif bir bünyeye sahip olması dolayısıyla pek çokyoruluyordu.. Zira buğdayı değirmende öğütmek vazifesi de

ona aitti.. 

Bu durumda Hazreti Âli bir gün Hazreti Fâtıma'ya teklif etti: 

-Ya Fâtıma, buğdaylarla uğraşmaktan göğsüme ağrı saplanıroldu!.. Babana da bir çok esir hizmetçi geldi! Bâri git de, oesirlerden birinin sana yardımcı olarak verilmesini babandaniste?

Hazreti Fâtıma da zaten son derece yorgundu.. 

-Öyle ya, benim de ellerim un öğütmekten kabardı!. 

Page 270: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 270/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

270

Babama söyleyeyim bir bakalım.. 

Ve böyle diyerek doğruca Efendimiz'in yanına vardı.. 

Efendimiz  aleyhisselâm, Hazreti Fâtıma'yı görüncetebessümle karşıladı: 

-Hoşgeldin kızım!. Hayrola bir arzun mu var?..

Efendimiz'in kendisinin bir derdi oluşunu sezişi karşısında

Hazreti Fâtıma çekinerek, derdini açıklamaktan utandı..Boynunu bükerek cevap verdi: 

-Sadece sizi görmeye gelmiştim babacığım!..

Ve bir süre daha babasının yanında kaldıktan sonra evinedöndü..

Eve geldiğinde Hazreti Âli neticeyi sordu merakla:

-Ne yaptın ya Fâtıma ?..

-Babamın yanına gidince O'ndan bir hizmetçi istemektenutandım ve bir şey söylemeden çıkıp geldim!.. İstersenberaber gidelim.. 

Ve beraberce çıkıp tekrar huzura gittiler..

Efendimiz Aleyhisselâm onları beraberce tekrar gelmişgörünce ısrar etti: 

- Hayrola ne derdiniz var ?.. Hazreti Âli durumu anlattı. 

- Ya Rasûlullah,  buğdaylarla uğraşmaktan göğsüme ağrılargiriyor.. 

Hazreti Fâtıma da onu destekledi:

- Babacığım, ellerim kabarıyor un öğütmekten!.. Allah'ın Sana

Page 271: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 271/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

271 

vermiş olduğu esir hizmetçilerden birisini yardımcı olarak bize

verebilmen mümkün müdür acaba?..

Efendimiz  aleyhisselâm düşünceli bir halde başını salladı vecevap verdi: 

-And olsun ki, size bir hizmetçi vermem mümkün değildir!..Daha Ehli Suffe'yi çağırıp da karınlarını doyuracak birazekmek, açlıklarını giderecek biraz yiyecek bulamadım!.. Ben,

o esirleri satıp, onların bedelleriyle Ehli Suffe'yi geçindirecekbir şeyler temin etmeye çalışıyorum... 

Ancak istersiniz size, bu isteğinizden daha hayırlı bir şeyöğreteyim: 

Gece yatacağınız zaman 33 defa "Subhanallah", 33 defa"Elhamdulillah", 33 defa da "Allahûekber" deyiniz.. 

* * *

Page 272: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 272/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

272

45 

HAZRETİ ÂLİ'NİN (EBU TURAB) 

LÂKABINI ALMASI 

Evliliği takip eden günlerden birisinde Efendimiz Aleyhisselâmkızıyla, Hazreti Âli'yi ziyarete gitmişti.. O gece de aksi gibiHazreti Fâtıma ile Hazreti Âli bir meseleden dolayı münakaşaetmişlerdi.. 

Efendimiz  Aleyhisselâm eve geldiğinde içerde Hazreti Âli'yigöremeyince sordu kızına: 

- Ali nerede ya Fâtıma ?.. Hazreti Fâtıma cevap verdi: 

-Aramızda bir tartışma geçmişti, bana darılıp gündüzuykusunu dışarıda uyumak için çıkıp gitti!..

Efendimiz Aleyhisselâm o sırada dışardan geçen Sehl bin Sad(R.a)a sordu: 

-Bakıver bakalım Âli nerelerde ?.. O da kısa bir araştırmadansonra gelip cevap verdi:

-Mescid'de uyuyor ya Rasûlullah.. 

Bunun üzerine Efendimiz  Aleyhisselâm kalkıp doğruca

Page 273: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 273/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

273 

mescide gitti: Hazreti Âli mescidde yanı üzerine yatmış

uyuyordu.. Gömleği üzerinden sıyrılmış, vucudu toza toprağabulanmıştı.. Yanına çöken Efendimiz  üzerindeki tozu toprağıeliyle silkerken seslendi: 

-Kalk ya Eba Turab!.. Kalk ya Eba Turab!.. 

Bundan sonra Hazreti Âli anlatırdı:

-Benim için o günden sonra (Ebu Turab) künyesinden dahahayırlı hiç bir isim bulunmadı.. Ne zaman ki birisi beni buisimle çağırırdı, benim içim ferahlar, büyük rahatlık duyardım..

* * *

Page 274: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 274/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

274

46 

YAHUDİLERİN DÜZENLEDİĞİ SUİKAST 

Beni Nadır ve Beni Kureyza iki yahudi kavminin adı idi ki,bunların yurtları Medine'ye iki saatlik mesafedebulunuyordu.. Rasûlullah Aleyhisselâm Medine'ye hicretettiği zaman, daha evvelden naklettiğimiz gibi, bunlarla bireranlaşma yapmıştı.. Bu mukavele hükmüne göre karşılıklı malve can emniyeti mukabilinde yardım söz konusu idi.. 

Bir gün Rasûlullah  Aleyhisselâm , bereberinde Hazreti EbuBekir, Hazreti Ömer, Hazreti Âli, Hazreti Zübeyr, Hazreti Talha,Hazreti Sa'd bin Muaz, Sa'd bin  Ubade ve Useyd bin Hudeyr(R.a) üm ecmain olduğu halde; Beni Amir'den iki kişinin can

diyetini vermek üzerer Beni Nadır'ın yurduna gitmişti... 

Efendimiz onların eşrafıyla görüşüp konuştuktan sonra: 

-Haklısın, sana yardım ederiz ya Ebe'l Kasım!.. demişler vesonrada yanından savuşmuşlardı.. Ancak bu savuşmanınhemen akabinde de aralarında birleşerek şöyle bir sukiastdüzenlediler...

Aralarından Amr bin Hicaş adındaki yahudi büyükçe bir taşalacak ve o sırada Rasûlullah  Aleyhisselâm’ın oturmaktaolduğu duvarın arkasına çıkacak ve bu taşı oradan

Page 275: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 275/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

275 

Rasûlullah'ın kafasına bırakacaktı.. 

Ancak bu düzenlenen suikast Cibril Aleyhisselâm vasıtasıylaEfendimiz  Aleyhisselâm’a bildirildi.. Efendimiz  derhalyerinden kalktı ve durumu yanında bulunan ashabı kiramaanlattı.. Sonra da Beni Nadır'a ihtar etti: 

-On gün içinde bu araziyi terkediniz ve Medine'den çıkıpgidiniz.. Her kimi bu vaad edilen müddetin sonunda burada

görürsem, şüphesiz ki, onun boynu vurulur!..

Beni Nadır'a bu haber yayılınca son derece korktular. Ve  bukorkuyla yol hazırlıklarına başladılar.. Ancak Medine'debulunan Abdullah bin Übey başkanlığındaki yahudiler de boşdurmuyorlardı.. El altında onlara haber gönderdiler:

-Yerinizde oturunuz!.. Biz size yardım ederiz!.. Beni Kureyza

dahi yardım eder!..

Beni Nadır yahudileri bu yardım vaatlerini alınca yolaçıkmaktan vazgeçtiler.. Bunun üzerine Rasûlü EkremAleyhisselâm Beni Nadır yahudilerine vaad edilen on günlüksüre sonunda harb ilân etti.. 

Büyük bir sefer hazırlandı ve müslümanlar 20 gün süreyle

Beni Nadır yahudilerinin bölgesini muahasara altına aldılar..Bu süre zarfında ne Medine'deki münafıklar, ne de BeniKureyza yahudileri onlara yardım edecek cesaretibulamamışlardı.. 

Muhasara altında bulunan Beni Nadır nihâyet aman dilemekzorunda kaldı.. Bunun üzerine amanları kabul oldu ve

kendilerine "Develerine yükleyip götürebildikleri kadar malalmak" hakkı tanınarak gitmelerine müsaade edildi.. 

Yahudiler hezimetlerini belli etmemek için şarkılar söyleyerek

Page 276: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 276/285

Page 277: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 277/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

277 

Page 278: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 278/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

278

47 

YAHUDİ ŞAİRİN KATLİ 

Kaab bin Eşref Medine yahudilerinin en azgını bulunuyordu..Müslümanlar ve Rasûlullah  Aleyhisselâm için akla hayâlegelmedik iftiralarla şiirler düzenliyor ve hicvediyordu.. 

Bedir gazâsından sonra iyice azmış ve onların hezimetine çoküzülerek, uzun uzun ağıtlar, mersiyeler okumuştu..

İşte Kaabın bu iyice azgınlığından sonra bir gün Rasûlullah 

Aleyhisselâm ashaba sordu: 

- Kaab bin Eşref'i içinizden kim öldürebilir ki? Zîrâ o Allah veRasûlü’ne eziyet etmiştir.. 

Ashabtan Muhammed bin Mesleme tâlib oldu: 

- İster misin onu ben öldüreyim ya Rasûlullah ?..

Efendimiz Aleyhisselâm tasdik etti: 

- İsterim ya!..

Bunun üzerine Mesleme huzurdan ayrıldı ve bir kaç gün buişin hazırlığını yaptı.. Muhammed bin Mesleme Ra. , nihâyetKaab'ın müslüman olan süt kardeşi Ebu Naile, Ubad bin Bişr

Page 279: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 279/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

279 

gibi bazı arkadaşlarıyla görüşüp beraberce, Kaab'ın

öldürülmesine karar verdiler.. 

Ancak onun yanına bir oyunla gitmeleri gerekiyordu. Bununiçin aralarında bir çare buldular ve doğruca Rasûlullah 

Aleyhisselâm’ın huzuruna vardılar.. Ve anlatıp meseleyimüsaade istediler: 

-Ya Rasûlullah, Kaab'ı sevindirmek için hakkınızda aleyhinizde

bazı şeyler söylemek îcabedecek.. Acaba böyle bazı şeylersöylememize müsaade eder misiniz ?..

Efendimiz onlara müsaade verdi: 

-Hatırınıza ne gelirse söyleyebilirsiniz!. 

Bundan sonra Muhammed bin Mesleme huzurdan çıktı ve

doğruca Kaab'ın yanına gitti. Ve ona şöyle konuştu. -Bu adam ( Rasûlullah) bizden sadaka istedi.. Çok ağır vergilertahsis etti!.. Ben de bu yüzden ödünç bir şeyler almak üzeresana geldim!.. 

Kaab'ın ağzına lâyık bir fırsat doğmuştu!.. Hemen atıldı:

-Elbette ya!. Muhakkak olan sizin sıkıntılarınızı dertlerinizi

daha da çoğaltacak..

Muhammed bin Mesleme devam etti: 

-Ne yapalım bir kere O'na tâbi olmuş bulunduk!.. O'nu birdenbırakamıyoruz!. Bakacağız bakalım, sonu nasıl gelir!.. Şimdi bizsenden bir iki deve yükü kadar hurma istiyoruz ?.. Acaba bizeödünç olarak bu miktar hurmayı verebilir misin ?..

Kaab eline geçen fırsatı kaçırmak istemezdi:

-Peki verebilirim, ancak bana ne rehin bırakacaksınız ?.. İbni

Page 280: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 280/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

280

Mesleme ile arkadaşları sordular:

-Ne  istersin bizden rehine olarak ?.. Kaab ağır bir şart ilerisürdü: 

-Kadınlarınızı!..

Hiç olur muydu bu?..

- Kadınlarımızı sana nasıl rehine verebiliriz ki?.. Bugün Arab’ın

en güzel siması sensin!. (Kadınlarımızın gönlü sana akıverir de,başımıza iş açarız!..)

Kaab başka bir ağır teklifte bulundu:

- Öyle ise oğullarınızı rehine bırakın!..

Bu da gerçekten berbat bir teklifti!.. 

- Oğullarımızı sana nasıl rehine bırakabiliriz ki?.. Sonra onlarabir iki deve yükü hurmaya rehin olundu diye sövülür de, bize 

ebedi bir leke olur!.. Ancak, bak istersen sana silâhlarımızı,zırhlarımızı rehine bırakalım ? Ha ?..

Bu teklife Kaab'ın da aklı yatmıştı.. 

-Olur!. Kabul!. İbni Mesleme öbür gece gelsin ve emanetleri

bırakarak istediği hurmaları alsın!.. 

Tâyin edilen vakitte İbni Mesleme, yanında Kaab'ın da sütkardeşi olduğu halde Eşref bin Kaab'ın içinde oturduğu etrafısurlarla çevrilmiş eve yahut başka bir deyimle kaleye geldi..Yanında bu defa Kaab'ın süt kardeşi Naile de bulunuyordu..Kalenin yanına geldikleri zaman dışardan seslendiler.. Kaab

onların sesini duyunca içeriye girmeleri için izin verdi: Sonra da misafirlerini karşılamak üzere odasından çıkarakaşağıya, onların yanına doğru yürüdü.. 

Page 281: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 281/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

281 

Karısı arkasından seslendi: 

-Bu saatte karanlıkta nereye çıkıyorsun  böyle ?.. Kaab cevapverdi: 

-Bu gelen İbni Mesleme ile süt kardeşim Naile'dir!.. 

Onlara biraz yardım edecektim de onun için geldiler.. 

Kadının sezisi kuvvetli idi: 

-Emin ol ben öyle bir ses işitim ki, ondan kan damlıyordu!..Yani şerli bir sesti.. Kaab itiraz etti: 

-Hayır bu İbni Meseleme ile Naile'dir.. Hem şunu bilmelisin ki,cömert olan insan, gece vakti kılıç darabasına çağırılsa bile,muhakkak o çağırıya icabet eder!.. Kaçmaz!.

Sonra aşağıya indi gelenleri karşıladı..İbni Mesleme yanında gelen Ebpu Abs bin Cebr, Haris bin Evsve Abbad bin Bişr'i de kaleden içeriye sokmuştu.. Ve gelirkenonlara şöyle talimat vermişti:

- Kaab geldiği zaman ben onun saçlarının ne güzel koktuğunusöyliyerek, saçlarını koklarım. Sonra da size koklatmak

isterim.. Ben onun başını tuttuğum zaman siz de kılıçlarınızıçekip Kaab'ın üzerine saldırır ve kılıçlarınızı tepesine sırtınavurursunuz ..

Kaab gerçekten, onların yanına geldiği zaman güzel kokularsaçıyordu.. Yanlarına yaklaştığı zaman İbni Mesleme onadoğru yürüyerek konuştu:

- Bu kadar güzel kokuyu ömrümde duymamıştım!.. Ne güzelbir koku!..

Kaab kadınlarla çok ilgili olduğu için böyle şeylere de çok

Page 282: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 282/285

  A HM E D HULÛS İ   ^ 

282

dikkat ediyordu.. İzahat verdi öğünerek İbni Mesleme'ye:

- Ne sanıyorsun ?.. Arabın en asil ve en güzel kadınlarısinemde yaşıyor!..

İbni Mesleme yanına yaklaşarak sordu:

-Şu saçlarını yakından koklamama müsaade eder misin?..Kaab iftiharla başını uzattı:

-Elbette!.. Koklayın bakalım!. Nasıl? İbni Mesleme kokladı..Sonra arkadaşlarına koklattı..

Ve bu arada bağırdı: 

-Haydi!...Vurun!.. İndirin kılıçlarınızı!..

Zaten onun demesine kalmadan arkadaşları kılıçlarınıindirmeye başlamışlardı.. Kaab bu arada korkunç bir çığlık attı,kılıçları yiyince.. Sonra iniltiyle yere yıkıldı..

Evden kadınlar ve bazı uşaklar fırlarken, müslümanlar işlerinibitirmişiler, yahudilerin en şerlilerinin işini bitirmişlerdi.. Sonsüratle Kaab'ın kafasını keserek Rasûlullah  Aleyhisselâm’ınhuzuruna getirdiler.. 

Daha sonra Rasûlu Ekrem'in huzuruna gelen yahudiler,Kaab'ın katilini şikayet ederek onu öldürenlerincezalandırılmasını istediler.. Ancak Efendimiz  onlara Kaab'ınyapmış olduklarını birer birer anlattı ve kendisine budavranışlarda bulunmamasının defalarca ihtar edlmişolduğunu belirtti.. 

Böylece Islâm’ın büyük düşmanlarından yahudi şairi Kaab da

temizlenmiş oldu..

* * *

Page 283: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 283/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm

283 

Page 284: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 284/285

Page 285: Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

8/14/2019 Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm) 2

http://slidepdf.com/reader/full/muhammed-mustafa-aleyhisselam-2 285/285

^ MUHAMMED MUSTAFA Aleyhi sselâm