Upload
trannhan
View
227
Download
2
Embed Size (px)
Citation preview
Yrd. Doç. Dr. Abdullah DEMİR
Makine Mühendisliği
MARMARA ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ
1-Kimyasallar Faktörler: Gaz, Buhar, Toz, Duman 2-Fiziksel Faktörler: )sı, Basınç, G“r“lt“, Aydınlatma, (avalandırma, Vibrasyon, Radyasyon vs. 3-Biyolojik Faktörler: Böcek, Bakteri, Mantar, Vir“s vs. 4-Psikolojik Faktörler: Psikolojik sorunlar, Ergonomi vs.
Psikososyal Faktörler Çalışanlar arası ilişkilerin iyi olmadığı bir çalışma ortamı kişilerin sağlığını bozar.
Ergonomik Faktörler Çalışma çevresinin çalışana uygun olmadığı durumlarda iş kazaları ve
meslek hastalıklarının ortaya çıkması kaçınılmazdır. Ergonomik koşulların sağlanması ve takibinin yapılması çok önemlidir.
Kaynak: Prof. Dr. A. Hakan ONUR, MESLEK HASTALIKLARI, Sunum – 3
İşyerlerinde çalışanlar açısından b“y“k risklere neden olabilecek
fiziksel etmenler şunlardır
• G“r“lt“
• Titreşim
• Aydınlatma
• )sı ve nem
• )şınlar
• Basınç değişimleri
GÜRÜLTÜ
Y“ksek d“zeyde g“r“lt“n“n
etkisinde kalan kişilerde, y“ksek
kan basıncı oluştuğu ve bu
durumun kalıcı olduğu yapılan gözlemlerle kanıtlanmış bulunmaktadır. G“r“lt“n“n migren, “lser, kalp
krizi, dolaşım bozuklukları t“r“nden rahatsızlıklara neden olabileceği ileri s“r“lmekle
birlikte, kulakta yaptığı tahribat dışında bu t“r hastalıklarla doğrudan ilişkisi kanıtlanmış değildir.
G“r“lt“, genel olarak, istenmeyen
ve kulağa hoş gelmeyen rahatsız
eden sesler olarak tanımlanır. End“strideki g“r“lt“ ise, işyerlerinde çalışanların “zerinde
fizyolojik ve psikolojik etkiler bırakan ve iş verimini olumsuz yönde etkileyen sesler olarak tanımlanabilir. • G“r“lt“ şiddeti desibel olarak ölç“l“r. • İşyerlerinde çalışanların “zerinde, fizyolojik etkiler bırakan ve iş verimini olumsuz yönde etkileyen sesler olarak tanımlanabilir.
GÜRÜLTÜ
G“r“lt“y“ meydana getiren
sesleri frekanslarına göre şu şekilde tanımlamak m“mk“nd“r:
1. Subsonik sesler; frekansı 16
Hz'den d“ş“k olan seslerdir.
2. İşitilebilen sesler; yaklaşık
olarak, frekansı 16 Hz ile 20
kHz arasında olan seslerdir.
3. Ultrasonik sesler; frekansı 20 kHz'den daha y“ksek
olan seslerdir.
Kaynak: Prof. Dr. A. Hakan ONUR, MESLEK HASTALIKLARI, Sunum – 3
Desibel Skalaları A skalası: İnsan kulağının işitmelerinde
B skalası: Telefon şirketlerince kullanılır
C skalası: T“m seslerde kullanılır
Her 3 dB’lik artışda, ses iki kat
artar.
Her 10 dB’lik artışta, ses on
kat artar.
GÜRÜLTÜ
G“r“lt“ ölç“mleri için yasal dayanak;
• Gürültü Yönetmeliği • İşçi Sağlığı ve İş
Güvenliği Tüzüğü şeklindedir. Bu mevzuatlara göre sınır değerleri;
Maruziyet sınır değerleri : dB (A)
En y“ksek maruziyet etkin değerleri : 5 dB
(A)
En d“ş“k maruziyet
etkin değerleri : 80 dB
(A) şeklindedir.
GÜRÜLTÜ
Kaynak: Prof. Dr. A. Hakan ONUR, MESLEK HASTALIKLARI, Sunum – 3
GÜRÜLTÜ
Kaynak: Prof. Dr. A. Hakan ONUR, MESLEK HASTALIKLARI, Sunum – 3
GÜRÜLTÜ Dört makinenin g“r“lt“ seviyeleri aşağıda verilmiştir. Bu ortamda çalışan işçinin ne kadarlık bir g“r“lt“
maruziyetinde kalacağını hesaplayınız.
A makinası 86 dBA
B makinası 86 dBA (A makinası ile aynı
C makinası 82 dBA
D makinası 78 dBA Çizelge 10.1’den yararlanarak: İki makine arasındaki fark 0 dBA ise o
zaman 3 dBA eklenir. Yani aynı g“r“lt“ seviyesinde 3 dBA eklenir ve
A ve B’nin bileşkesi 89 dBA olur.
A-B’nin C ile Farkı 89-82 = 7 dB’dir. Çizelgeden 7 dB için 0,8’lik dB eklenir.
A-B-C 89,8 dB olur.
A-B-C’nin D makinesi ile 89,8 – 78
=11,8 = 12 dB olur. 12 dB için 0,2 dB
eklenir. bileşke ses (A-B-C-D) = 89,8 + 0,2 =
90 dBA bulunur.
Kaynak: Prof. Dr. A. Hakan ONUR, MESLEK HASTALIKLARI, Sunum – 3
GÜRÜLTÜ
)LO ve ülkemiz standartlarına göre:
Kaynak: Prof. Dr. A. Hakan ONUR, MESLEK HASTALIKLARI, Sunum – 3
Çizelge . Tesiste Ölç“len Zaman Dilimlerindeki G“r“lt“ d“zeyleri
90 dBA; 2+2 = 4 saat
95 dBA; 1+0,5 = 1,5 saat
75 dBA; 0,5 saat (ihmal)
85 dBA; 1 saat
Toplam 8 saat
GÜRÜLTÜ – Örnek Uygulama
Kaynak: Prof. Dr. A. Hakan ONUR, MESLEK HASTALIKLARI, Sunum – 3
D= Vardiyadaki toplam g“r“lt“ maruziyeti doz - İzin verilen sınır y“zdesi Ci= i seviyesi g“r“lt“ye maruz kalma s“resi Ti= i seviyesi g“r“lt“de izin verilen maksimum maruz kalma s“resi n= Gözlenen farklı g“r“lt“ seviyelerinin sayısı Buna göre 5 dBA t“m vardiyada maruziyet olduğunda
Uygulamadaki ölç“mlere bakılırsa;
%93,75 %100’den k“ç“k olduğu için izin verilen sınır değeri aşmamıştır. Buna rağmen %93,75 %50 den b“y“k olduğu için 85 dBA’lik ağırlıklı 8 saatlik
ortalama) sınırı aşılmıştır.
GÜRÜLTÜ – Örnek Uygulama
Kaynak: Prof. Dr. A. Hakan ONUR, MESLEK HASTALIKLARI, Sunum – 3
Yer ve konumlara göre g“r“lt“ d“zeyleri • Hava basıncındaki dalgalanmaların kulaktaki
etkisinden ileri gelen
fiziksel bir duygu olarak ta tanımlanabilir. • Genç ve sağlıklı bir kulak
16 Hz ile 20.000 Hz
frekanslar arasındaki seslere uyum sağlar yani bu aralıktaki sesleri duyabilir. • G“r“lt“ seviyesi 80
desibelin altına d“ş“r“lmeye çalışılmalıdır. • Ortamdaki g“r“lt“ 80
desibelin altına
d“ş“r“lemezse kulak
koruyucuları kullanmalıdır.
SES
Sağlıklı bir insan kulağı, 20
mikropascal ile 200 pascal arasında bulunan ses şiddetlerine duyarlıdır. Kulak bu geniş aralıkta rahatça duyar. Verilen bu ölçülebilir değerler, sağlıklı bir insanın sesleri duyabilmesi için yeterli sebep sayılabilir mi?
• 20 mikropascal şiddetindeki sese işitme eşiği, • 200 pascal şiddetindeki sese de ağrı eşiği denir.
Logaritmik ifadeden;
20 μPa 0 dB'e;
200 pascal da 140 dB'e eşdeğer gelir.
Bu nedenle;
0 dB’e işitme eşiği, 140 dB’e de ağrı eşiği denir.
• Bu duyarlılık, yarasada
60.000 (z’e, yunus balığında ise 140.000 (z’e
kadar çıkar. • İnsan seslerinin frekansı 175
Hz ile 7500 Hz arasında olup
normal şartlarda konuşma
şiddeti ise 25 dB ile 65 dB
arasındadır.
İşitme kaybına etki eden faktörler
• G“r“lt“n“n Şiddeti • G“r“lt“n“n Frekansı • G“r“lt“den Etkilenme S“resi • G“r“lt“ye Karşı Kişisel Duyarlılık
• G“r“lt“ye Maruz Kalan Kişinin Yaşı • G“r“lt“ye Maruz Kalan Kişinin Cinsiyeti
TİTREŞİM
TİTREŞİM
• Titreşim; mekanik bir sistemdeki
salınım hareketlerini tanımlayan bir
terimdir.
• Titreşim bir cismin ileri-geri gidip
gelme hareketidir.
• Bir başka ifade ile; potansiyel
enerjinin kinetik enerjiye, kinetik
enerjinin potansiyel enerjiye
dönüşmesi olayına titreşim
(vibrasyon) denir.
• End“stride bir çok titreşim kaynağı vardır. • Titreşim; araç, gereç ve
makinelerin çalışırken oluşturdukları salınım hareketleri
sonucu meydana gelir.
• Çalışmakta olan ve iyi dengelenmemiş araç ve gereçler
genellikle titreşim oluştururlar.
TİTREŞİM
Titreşimin Frekansı: • Birim zamandaki titreşim sayısına titreşimin frekansı
denir.
• Birimi: Hertz (Hz)
TİTREŞİM
Bütün vücut titreşimi için;
• Sekiz saatlik çalışma s“resi için g“nl“k maruziyet sınır değeri 1,15
m/s2,
• Sekiz saatlik çalışma s“resi için g“nl“k maruziyet etkin değeri 0,5
m/s2’dir. • Titreşim tek frekanslı ve sin“zoidal olabileceği gibi kompleks frekanslı
ve rastgele bir tipte de olabilir.
• İnsanlar 1 Hz ile 1000 Hz arasındaki titreşimleri algılarlar.
Rezonans: Bir sisteme dışarıdan uygulanan kuvvetin frekansı sistemin doğal titreşim frekansına eşit olduğunda, titreşim hareketinin genliğinin çok b“y“k bir değere çıkmasıdır.
Titreşim, v“cudu etkileme biçimi yön“nden iki şekilde incelenir:
• El-kol titreşimi • B“t“n v“cut titreşimi El – kol titreşimi için:
Sekiz saatlik çalışma s“resi için g“nl“k maruziyet sınır değeri 5
m/s2
Sekiz saatlik çalışma s“resi için g“nl“k maruziyet etkin değeri 2,5 m/s2
TERMAL KONFOR İnsan v“cudu çalışma sonucu ısı “retir. İnsan sağlığı ve yaşamı için gerekli
temel koşullardan biri v“cudun sıcaklığının normal d“zeyde tutulmasıdır. Termal konfor şartlarının temel prensibi v“cuttaki ısı dengesinin korunmasıdır. Diğer bir tanımlama ile vücutta kaybedilen ısı ile kazanılan
ısı arasında denge sağlanmasıdır.
Termal konfor; genel olarak bir işyerinde çalışanların b“y“k çoğunluğunun sıcaklık, nem, hava akımı gibi iklim koşulları açısından gerek bedensel
gerekse zihinsel faaliyetlerini s“rd“r“rken belli bir rahatlık içinde bulunmalarını ifade eder.
İnsanın ortamla ısı alış verişine etki eden dört ayrı faktör vardır: • (ava sıcaklığı • (avanın nemi • (ava akım hızı • Radyant ısı
Mutlak nem: 1 m³ hava içinde bulunan nemin
g olarak ağırlığına mutlak nem denir. Su
buharı miktarı hacim itibariyle hiçbir zaman
havanın %4’ünü aşmaz.
Bağıl (Nisbi) nem: Belirli bir sıcaklıktaki hava kütlesinin içinde bulunan nem
miktarının, o sıcaklıkta alabileceği en fazla
nem miktarına oranına bağıl nem denir.
Bağıl nem havada bulunan nemin yüzde
cinsinden değeridir. Bağıl nem havanın neme
doyma oranını verir. http://www.cografyatutkudur.com/nem/nemlilik.html
Termal Konfor Bölgesine Etki Eden Faktörler; • Ortam sıcaklığı • Ortamın nem durumu [Mutlak
Nem: g/m³; Bağıl Nem; y“zde oranı]
• Termal radyasyon
• Hava akım hızı • Yapılan işin niteliği • Çalışanların giyim durumu
• Çalışanların yaşı ve cinsiyeti
• Çalışanların beslenmesi
• Y“ksek sıcaklık
TERMAL KONFOR
İşçi sağlığı açısından, bağıl nemin önemi b“y“kt“r. Bir işyerinin bağıl nemini değerlendirilirken sıcaklık, hava akım hızı gibi diğer termal konfor şartlarının da göz ön“nde bulundurulması gerekir. Genel olarak bir işyerinde bağıl nem %30 ile %70 arasında olmalı ve
bu sınırları aşmamalıdır. Y“ksek bağıl nem (%70-%100) ortam sıcaklığının
yüksek olması halinde bunalma hissine neden olur
ve kişinin çalışma g“c“n“ d“ş“r“r. Y“ksek bağıl nem, sıcaklığın düşük olması halinde
ise üşüme ve ürperme hissi verir.
TERMAL KONFOR
TERMAL KONFOR
Sıcaklık:
• Sıcaklık, çalışma hayatında çalışanları olumsuz yönde
etkileyen fiziksel faktörlerden
birisidir.
• Bir cismin ne kadar soğuk ve ılık olduğunu ifade eden niceliğe, o
cismin sıcaklığı denir.
• İşyeri ortamının sıcaklığı kuru
termometreler ile ölç“l“r. • Birimi; santigrat, Fahrenhayt veya Kelvin’dir.
İşyeri ortamında, ortam sıcaklığı ve
ortamda bulunan kişilerin sıcaklık algısı ortamın nem d“zeyinden ve
hava akımından etkilenir. Ayrıca
radyan ısı kaynağının varlığı da sıcaklık algısını değiştirebilir. Ortamın nemli oluşu sıcağın ve soğuğun etkisini arttırıcı rol oynar.
Hava akımı ise havayı soğutur. Bu
nedenlerle işyerinde sadece
termometre ile yapılan sıcaklık ölç“mleri tek başına yeterli değildir. Nem, hava akım hızı ve radyan ısı ölç“lmesi de gerekir. Ortamdaki nem
ve hava akım hızı da dikkate alınarak
yapılan değerlendirmeye Etkin
Sıcaklık , buna ek olarak radyan ısıyı da dikkate alarak yapılan
değerlendirmeye D“zeltilmiş Etkin
Sıcaklık denir.
Radyant ısı: Çevredeki cisimlerden yayılan ısı enerjisidir. İşyerinde işin gereği olarak sıcak y“zeyler bulunabilmekte ve bu y“zeylerden ısı radyasyonu
olabilmektedir.
Ocak ve fırınlardan önemli miktarlarda radyant ısı yayılır.
Hava akım hızı: İşyerinde termal konforu sağlamak ve sağlığa zararlı olan gaz
ve tozları işyeri ortamından uzaklaştırmak için uygun bir hava akım hızı temin
edilmesi gerekir. Ancak, hava akım hızı iyi ayarlanmalıdır.
Ölçülmesi • Sıcaklık: Kuru termometre
• Nem: Kata termometreler, Higrometreler
• Radyant )sı: Glob termometre
• Hava akım hızı: Anemometre
İnsanların bulundukları ortamlardaki hissettikleri sıcaklık, kuru termometre
ile ölç“len sıcaklık değil, fizyolojik olarak hissettikleri sıcaklıktır. Bu sıcaklık
ise; içinde bulunulan ortamdaki kuru termometre ile ölç“len sıcaklık, ortamdaki hava akım hızı ve havanın nemine bağlı olarak oluşan sıcaklıktır. Bu “ç faktör“n etkisi altında duyulan sıcaklığa efektif sıcaklık denir.
Değişik işyerlerinde çalışanların %80’ine yakın b“y“k çoğunluğunun, ısı hissi bakımından kendilerini en rahat durumda
hissettikleri bölgenin tespitine çalışılmış ve termal bölge kavramı ortaya çıkmıştır.
Hafif işlerde rahat çalışma için sıcaklık, hava akım hızı ve bağıl nem değerleri.
Çevre ile ısı alış-verişini etkileyen faktörler aşağıdaki denklemle ifade edilir: H = M+R+C+E+D
H: V“cudun ısı y“k“d“r. Eğer, H pozitif ise ısı kazancı, negatif ise ısı kaybı meydana gelir. H sıfır ise v“cudun ısı dengesi sabit kalır. M: Metabolik ısı kazancı olup, v“cudun bazal ve fiziksel çalışması sırasında açığa çıkar. Her zaman (’yi pozitif yönde etkiler.
R: Radyan enerjidir ve ısı merkezinden ışınan elektromagnetik enerji yayılması şeklinde oluşur. Ortama bağlı olarak, insan radyant enerji kaynağı olarak ısı soğuk ortamlarda) yayabilir veya ısı sıcak ortamlarda) kazanabilir. Bu nedenle,
R pozitif veya negatif olabilir.
C: Konvektif ısı y“k“d“r. )sı enerjisinin hava molek“lleri yoluyla yayılması sonucunda meydana gelir. Ortam sıcaklığı cilt sıcaklığından fazla ise cilt sıcaklığı artar, tersi durumda ise cilt sıcaklığı d“şer. Konvektif ısı, (’yi pozitif veya negatif
olarak etkiler.
E: Buharlaşma (terleme) yoluyla v“cuttan atılan ısıdır. Her zaman v“cudun (’sini negatif olarak etkiler ve ısı kaybı sağlar. D: V“cudun herhangi bir madde ile direkt teması yoluyla ısı kazanması veya
kaybetmesidir. D pozitif veya negatif olabilir.
V“cudun ısı dengesini sağlayan ve yukarıda sayılan beş faktör ile ısı y“k“n“n
sabit tutulması (H=0) çalışanlara konforlu bir ortam sağlar.
)S) AL)Ş-VERİŞİNİN İNSAN ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Çalışma y“k“ aşağıdaki kategorilerde incelenebilir;
• Uyku ve oturma halinde → 63-100 Kcal/Saat
• (afif işlerde Oturma, ayakta makinaları kontrol etme, hafif el ve ayak çalışması → Kcal/Saat
• Orta ağır işlerde (Oturarak ağır el ve ayak hareketi, ayakta
makina kullanmak, orta derecede bir ağırlık taşımak → 200-
350 Kcal/Saat
• Ağır işlerde Ağır bir malzemeyi taşımak veya itmek) → 350-500
Kcal/Saat
Hafif ve orta ağır işlerde, v“cudun ısı alış-verişi, çalışmanın 30 –
40’ıncı dakikalarında bir dengeye ulaşır. Oluşan bu yeni sıcaklık
dengesi kişiden kişiye değişmekle birlikte, temel olarak kişinin O2 alım d“zeyine bağlıdır.
)S) AL)Ş-VERİŞİNİN İNSAN ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
• Maksimal O2 alımı azaldıkça v“cut sıcaklığı d“şer. Örneğin, y“ksek
O2 alımına sahip bir işçi; kapasitesinin daha azı ile çalışarak, O2 alımını d“ş“rebilir, dolayısı ile v“cut ısısı daha az artar.
• V“cut sıcaklığını etkileyen ikinci faktör ise vücuttaki su açığının
meydana gelmesidir.
• Su ihtiyacının karşılanmış olduğu durumlarda, v“cut terleme
yoluyla cilt ısısını d“ş“r“r ve böylece buharlaşma ile oluşan ısı kaybı artar.
• Eğer v“cutta yeteri kadar sıvı yoksa yeterli terleme olmaz ve kan
hacmi ile cilt altındaki kan akım hızı düşer.
Yüksek sıcaklığın sebep olduğu rahatsızlıklar: • V“cut ısı reg“lasyonunun bozulması ile, v“cut ısının 41 C’ye kadar ulaşması sonucu, ısı çarpması olur.
• Aşırı terleme nedeni ile kaslarda ani kasılmalar şeklinde ısı krampları olabilir.
• Aşırı y“kleme sonucu tansiyon d“ş“kl“ğ“ne, baş dönmesine yol açan ısı yorgunlukları olabilir.
Esin A. K“rkç“, İlknur Çakar, Serap Zeyrek, «İŞyerlerinde Aydınlatma».
AYDINLATMA Aydınlatma öncelikle, yapılan iş ve işlemlerde t“m detayın gör“lebilmesi için gereklidir. İş sağlığı ve g“venliği acısından ise aydınlatmanın işin
uygulanan kalite standartlarının gerektirdiği şekilde yapılmasını ve hata oranlarının azaltılmasını sağlamasının yanında iş kazalarının önlenmesinde de b“y“k bir etkisi bulunmaktadır. Aydınlatma açısından uygun çalışma ortamı sağlanırken m“mk“n olduğu ölç“de g“n ışığından faydalanılmalıdır. Bunun m“mk“n olmadığı durumlarda g“n ışığı ve yapay aydınlatma sistemleri birlikte, dengeli
olarak kullanılmalıdır.
Aydınlatma Şiddeti (Illuminance): Bir y“zeye d“şen ışık miktarına aydınlatma şiddeti denir. Aydınlatma şiddetinin birimi l“kst“r.
1 lüks = 1 lümen/ m2 l“men: l“minesans akı birimidir) Aydınlatma şiddeti açık havada g“nd“zleri 2.000-100.000 l“ks arasında, geceleri ise 50-500 l“ks arasında değişmektedir.
Esin A. K“rkç“, İlknur Çakar, Serap Zeyrek, «İŞyerlerinde Aydınlatma».
TS EN 12464 nolu )şık ve )şıklandırma - İş
Mahallerinin Aydınlatılması - Böl“m 1: Kapalı Alandaki İş Mahalleri standardında belirtilen işyerlerindeki bazı alanlarda ve işlerde gerekli aydınlatma şiddeti değerleri aşağıdaki tabloda
verilmektedir.
Tablo 1. İşyerlerinde bazı alanlarda ve işlerde
gerekli aydınlatma şiddeti değerleri
Aydınlatma Şiddeti lüks Koridorlar ve depolama alanları 100
Ofis çalışmaları 500 Y“zey hazırlama ve boyama 750
Montaj, kalite kontrol ve renk kontrol“ 1000
AYDINLATMA
Esin A. K“rkç“, İlknur Çakar, Serap Zeyrek, «İŞyerlerinde Aydınlatma».
Lüminesans: L“minesans bir y“zey tarafından yansıyan ya da emilen ışık miktarıdır. Birimi Kandela cd/m2’dir.
Tablo 2. Lüminesans Değerleri
65 Watt g“c“ndeki floresan bir lambanın l“minesans değeri 10.000
cd/m2’dir.
AYDINLATMA
Esin A. K“rkç“, İlknur Çakar, Serap Zeyrek, «İŞyerlerinde Aydınlatma».
Gün ışığı (Daylight): İşyerlerinde g“n ışığından m“mk“n olduğu ölç“de faydalanmak gerekmektedir. G“n ışığının insanlar “zerinde birçok olumlu etkisi bulunmaktadır. Bir neden, yapay aydınlatmaya göre daha fazla aydınlatma şiddetine ulaşılmasıdır. G“neşli bir g“nde açık havada aydınlatma şiddeti 100.000 l“ks, gölgede ise 10.000 l“ks olmaktadır. Yapay aydınlatma ile işyerlerinde genellikle 500 lüks civarı aydınlatma şiddetine ulaşılmaktadır. G“n ışığı yapay aydınlatmaya göre daha iyi renk yansıtmaya
sahiptir.
Aydınlatma ve Kaza:
Amerikan Ulusal G“venlik Konseyinin raporuna göre köt“ aydınlatma t“m iş kazalarının %5’inin sebebidir ve bu oran köt“ aydınlatmadan kaynaklanan göz yorgunluğu ile birlikte değerlendirildiğinde iş kazalarının %20’sine ulaşmaktadır.
AYDINLATMA
İyi bir aydınlatma, doğru ve hızlı görmeyi dolayısıyla zaman kazancı sağlar ve böylece iş
verimin ve kalitenin armasına
sebep olur.
Yetersiz aydınlatma ise, verim ve
kalitenin d“şmesinin yanında
psikolojik olarak işçinin moral ve
fiziksel sağlığı “zerinde de köt“ sonuçlar doğurur.
AYDINLATMA
İyi bir aydınlatma için birçok faktör dikkate alınmalıdır:
)şık şiddeti )şığın rengi
)şığın yayılması )şığın yön“
Aydınlatılmak istenen y“zey
Aydınlatılmak istenen araç gereç
AYDINLATMA
AYDINLATMA
Kirli ve koyu renkli bir y“zey “zerine d“şen ışığın
ancak %10-12’sini yansıtırken, temiz ve açık
renkli bir y“zey %90’ından fazlasını yansıtabilir.
AYDINLATMA
Sanayide ışık kaynaklarının tozlanması; aydınlatmanın altı ayda %50 azalmasına, tozlu ortamda ise daha çok azalmasına neden olabilir.
AYDINLATMA
Aydınlatma şiddetinin birimi l“x’t“r ve l“xmetre denilen
cihazla ölç“l“r. Aydınlatma şiddeti ölç“lmek
istenen y“zeye doğru l“xmetrenin detektör“ çevrilerek göstergeden l“x değeri okunur.
Atomlardan, g“neş’ten ve diğer yıldızlardan yayılan enerjiye radyasyon
enerji denir. Radyasyon enerji dalga modeli veya parçacık modeli ile yayılır. X-ışınları, ışık ışınları, ısı, radyoaktif maddelerin saldığı ışınlar ve evrenden
gelen kozmik ışınlar ile mikro dalgalar ve radyo dalgalarının hepsi birer
radyasyon biçimidir. Gör“n“r ışığı göz“m“z ile ve uzun dalga boylu kızılötesi radyasyon
enerjilerini de ısı olarak algılayabilmekteyiz. Ancak, bunların dışındaki radyasyonları beş duyumuzla algılamamız m“mk“n değildir. Radyo dalgalarının varlığı radyo alıcılarıyla, diğer radyasyonların varlığı da çeşitli yöntemlerle belirlenir.
Elektromagnetik dalgaların dışındaki radyasyonlar y“ksek hızda hareket
eden parçacıklardan oluşur. Bunlar kararsız atomlardan yayılan elektronlar,
protonlar, nötronlar ve alfa parçacıklarıdır. Özetle, radyasyon elektromagnetik dalgalar veya hızlı parçacıklar
şeklinde yayılan enerjidir.
Birim alana etkiyen kuvvete basınç denir.
Birimi: Bar veya Newton/cm2’dir. Kuvvetin tatbik edildiği her noktada bir basınç vardır. İş Sağlığı ve G“venliği konusunda basınç
ise; normal hava basıncının (atmosfer basıncı daha fazla veya daha az olması gereken veya olan işyerlerindeki basınçtır. Normal şartlarda hava basıncı 76 cm cıva
basıncına eşittir.
Atmosfer basıncından daha y“ksek ya da
daha d“ş“k basınçlı yerlerde çalışan işçilerde; kalp, dolaşım, solunum rahatsızlıkları gör“lebilir. Normalde 4 N/cm2 kadar basınç değişimi organizmada rahatsızlık hissi dışında sağlık sorunu oluşturmaz.
KİMYASAL FAKTÖRLER Bug“n sanayide çok fazla sayıda kimyasal kullanılmaktadır. Kimyasallar işyeri ortamında iki fiziksel
halde bulunurlar.
1- Katı (Toz)
2- Gaz
Toz ve Gaz Ölçümlerine İlişkin Mevzuat
KİMYASAL FAKTÖRLER
MAK Değerleri Çeşitli kimyasal maddelerin çalışma ortamında bulunması ile ilgili olarak aşağıdaki tanımlamalar kullanılmaktadır. Ülkelere göre her madde için bir değer söz konusudur.
Kanserojen (Kanser yapan) maddelerin MAK değeri yoktur.
MAC = MAK Müsaade Edilen Azami Konsantrasyon) G“nde 8 saat ve haftada 40 saatlik çalışma s“resi için
ortamda bulunmasına izin verilen ve çalışanların sağlıklarını bozmayacak maksimum konsantrasyondur. Hacim birimi ppm (cm3/m3), Ağırlık birimi mg/m3 ve Parçacık birimi ppm/m3 t“r.
KİMYASAL FAKTÖRLER
TLV=ESD Eşik Sınır Değer Kimyasalların havada bulunmasına izin verilen ve uzun s“reli ,yinelenen
maruziyetlerde herhangi bir işçide olumsuz etkiye yol açmadığına inanılan sınır değerdir.
TLV-TWA =ESD-ZAO Eşik Sınır Değer - Zaman Ağırlıklı Ortalama G“nde 8, haftada 40 saat çalışan işçinin bir kimyasala uzun s“reli, tekrarlanan
bir biçimde maruz kalması durumunda sağlığının zarar görmeyeceği d“ş“n“len zaman ağırlıklı ortalama konsantrasyondur.
TLV-STEL =ESD-KSMS Eşik Sınır Değer-Kısa Süreli Maruziyet Sınırı
Bu değer, çalışma g“n“ boyunca asla aşılmaması gereken ve 15 dakikalık
maruziyet temelinde belirlenmiş zaman ağırlıklı ortalama sınır değerdir. Bu konsantrasyonlara maruziyet 15 dakikayı aşmamalı, g“nde 4 defadan fazla
yinelenmemeli ve 2 maruziyet arası s“re 60 dakikadan kısa olmamalıdır.
TLV-C=ESD-TD Eşik Sınır Değer-Tavan Değer İşg“n“ boyunca hiçbir şekilde aşılmaması gereken değerdir
TLV - Treshold Limit Value : Eşik Sınır Değeri TWA - Time Wieghed Avarage = Zaman Ağırlıklı Ortalama
STEL - Short-term Exposure Limit =Kısa S“reli Maruziyet Sınırı
KİMYASAL FAKTÖRLER
İnsan Neye, Nereye Baksa Kimyasallarla Karşılaşmaktadır!
Evinin boyası, yalıtımı, aracının yakıtı, tırnağının ojesi, giysileri,
yediklerinin tadı, ilaç, tarım ilaçları - suni g“breler, v“cudunun varlığı…
KİMYASAL FAKTÖRLER
1-Solunum yolu: Kimyasallar işyeri havasında toz, sis, duman, gaz ve buhar şeklinde dağılmış olabilir ve solunabilir.
2-Absorbsiyon:
• Deri yolu ile absorblanma genellikle sıvı haldeki kimyasalları için geçerli ise de,
tozlarda eğer ter ile ıslatılırsa deriden
emilebilir.
• Deride tahrişe neden olan NaOH, HCl,
H2SO4 vb aşındırıcı maddelerin aksine bazı kimyasallarda herhangi bir tahriş
hissedilmeyebilir. Bu da tehlikenin fark
edilmemesine yol açabilir. • Benzen, anilin, fenol gibi kimyasallar
deriden kan dolaşımına geçer. • Ayrıca gözler de sıçrama veya buhar şeklinde bulunan maddeleri absorbe
ederler
KİMYASAL FAKTÖRLER
Yukarıda belirtilen “ç yolla v“cuda giren kimyasallar dolaşım
sistemine girerek b“t“n v“cuda yayılır. Bu yolla sadece etkiye maruz kalan organ değil doğrudan bu
etkiye hiç maruz kalmayan organları etkileyebilir ve plesenta
yoluyla anne karnındaki bebeğe de geçebilir. B“t“n bu yollarla v“cuda giren kimyasallar çeşitli sağlık zararlarına neden olurlar.
3-Sindirim yolu:
• Solunan havada bulunan tozların yutulması, • Kimyasal bulaşmış ellerle temizlenmeden
yemek yenilmesi,
• Sigara içilmesi veya
• Yanlışlıkla yutma yoluyla, gaz, toz, buhar, duman, sıvı veya katı maddeler v“cuda sindirim yoluyla da girebilir
Elde edilen veriler aşağıdaki yönetmelik ve t“z“klere göre değerlendirilir. • Kanserojen ve Mutajen Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve G“venlik Önlemleri (akkında Yönetmelik • Kimyasal Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve G“venlik Önlemleri (akkında Yönetmelik • Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve G“venlik Önlemleri (akkında Yönetmelik • Parlayıcı, Patlayıcı, Tehlikeli ve Zararlı Maddelerle Çalışılan İşyerlerinde ve İşlerde Alınacak Tedbirler (akkında T“z“k • İşçi Sağlığı ve İş G“venliği T“z“ğ“
Mutajen: Biyolojide canlı organizmaların DNA veya RNA gibi h“cresel bilgi ve yönetim zincirlerinin molek“ler yapısını değiştirerek söz konusu organizmanın doğal olarak beklenen
seviyenin çok “zerinde mutasyona uğramasına sebep olan
fiziksel veya kimyasal etmenlerdir.
KİMYASAL FAKTÖRLER
KİMYASAL FAKTÖRLER
1- KAT) KİMYASALLAR TOZLAR
Genel anlamda çeşitli b“y“kl“kteki katı taneciklerin hava veya başka bir gaz ile karışım haline TOZ denir. Solunabilen tozların tane b“y“kl“ğ“ 60 mikronun altındadır. Özellikle 5 mikrondan k“ç“k
zerrecikler, boyutlarına ve t“rlerine bağlı olarak akciğerlerin derinliklerine
kadar ulaşabilir. Akciğer dokularına
zarar verir ve çeşitli mesleki akciğer hastalıklarına yol açabilir. Tozların
sağlık açısından en zararlı olanları 0,5
mikron ile 5 mikron arasında olanlardır.
UYARI: Ortamda toz ölçümleri yapılmalı ve çalışanların biyolojik kontrolleri
yapılmalıdır.
Tozlar değişik gruplar altında
toplanabilir.
• Organik Tozlar • Bitkisel maddelerin oluşturduğu organik tozlar
• Sentetik bileşiklerin oluşturduğu organik tozlar
• Anorganik /İnorganik Tozlar
• Fibrojenik tozlar
• Toksik tozlar
• Kansorojen tozlar
• Radyoaktif tozlar
• Alerji yapan tozlar
• İnert tozlar
KİMYASAL FAKTÖRLER
Toz Ölçümü: Prosesten çıkan toz
tespit edilir ve çalışma ortamındaki miktarı özel cihazlarla
belirlenir. Genellikle ölçüm sonucu
mg/m3 cinsinden tespit edilir.
• Gazlar ve Buharlar
• Boğucu Gazlar
• Basit Boğucu Gazlar
Havadaki oksijenin yerini alarak
veya oksijenin konsantrasyonunu yaşam için yeterli olmayacak bir
seviyeye d“ş“rerek boğucu etki gösterirler. Bu tip gazlara
karbondioksit, metan, etan, propan,
bütan, hidrojen ve azot örnektir.
• Kimyasal Boğucu Gazlar V“cutta kimyasal reaksiyonlara
girmeleri ile boğucu etki gösterirler. Bu tip gazlara
karbonmonoksit, hidrojens“lf“r
ve hidrojensiyan“r örnektir.
• Tahriş Edici Gazlar
Asidik özellikleri ve suda çöz“n“rl“kleri sebebiyle
solunum sistemi “zerinde tahriş
edici etki gösterir. Amonyak, k“k“rtdioksit, fosgen, klor, azot
oksitleri ve asit buharları bu
gruba girerler.
• Sistematik Etki Gösteren
Zehirli Gaz ve Buharlar V“cudun belirli sistemleri “zerinde toksik etkisi yapan gaz
ve buharlardır. Akciğer zarları “zerine tesir eder veya doğrudan dolaşıma girerler. Arsin, karbons“lf“r bu gruba girerler.
Fosgen nedir? Fosgen (Phosgene) plastik ve böcek zehiri yapımında kullanılan kimyasal bir
maddedir. Oda sıcaklığında (21 derece), fosgen zehirleyici bir gazdır. Soğutarak ve basınçla
fosgen gazı sıvıya dön“şt“r“lebilir. Ref: http://www.stratejikanaliz.com/askeri_konular/fosgen-nedir/
Narkotik Buharlar
Maruziyet halinde uyuşukluk ve uyku
hali verirler. Dikkatin dağılmasına
sebep olduğundan kaza riskini artırır. Benzin, toluen, trikloretilen bu gruba
girerler.
Çözücüler Çöz“c“ler, hem buharlarının solunması ile işçilerin sağlığı “zerinde olumsuz
etkilere yol açmakta, hem de deri temasıyla end“striyel dermatitlere yol açabilmektedirler. Bazı çöz“c“ler ise
deri yoluyla emilerek v“cutta toksik
etkiler göstermektedir. Fenol,
nitrobenzen bu gruba girerler.
Primer Tahriş Ediciler
Deri hastalıklarının %80’i bu tip maddelerden ileri gelirler.
Temas edilmesi halinde deri y“zeyinin yağını alarak dış
etkilere karşı korunmasız hale getirirler. Sert sabun, deterjan,
asit ve alkeliler, reçineler, reçine yağları bu gruba girerler.
Allerjen Maddeler
Deri hastalıklarının %20’si bu t“r maddelerle temas sonucu
olur. Azot boyaları, köm“r katranı t“revleri bu gruba örnektir.
İrritan gazlar:
Deri ve mukoza “zerinde irritan etkiye sahiptir.
Örnek: K“k“rtdioksit, Azot oksitler, Amonyak vb.
Mukoza veya s“m“kdoku[1] bazı iç organlar ve dışarıya açılan boşluklarda
en dış katmanı oluşturan, ektodermik kökenli, kaplayıcı, s“m“k (mukus) salgılayan zar. Epitel bir yapıdır. Emilim ve salgılamada görev alırlar.
KİMYASAL FAKTÖRLER
Gazların Ölçümü
Prosesten kaynaklanan
kimyasal gazların ölç“lerek
tespit edilmesi amaçlanır.
3-Biyolojik Tehlikeler Bazı çalışma ortamlarında parazitler ve
mikroorganizmalar bulunabilir. Dericilik, hayvancılık ve tarım işleri gibi. Bu risklere bağlı olarak çeşitli rahatsızlıklar oluşabilir. Şarbon, burusella, hepatit, t“berkiloz vb.
4- Psikososyal Tehlikeler Çalışanlar arası ilişkilerin iyi olmadığı bir çalışma ortamı kişilerin sağlığını bozar.
5-Ergonomik Tehlikeler Çalışma çevresinin çalışana uygun olmadığı durumlarda iş kazaları ve meslek hastalıklarının
ortaya çıkması kaçınılmazdır. Ergonomik koşulların sağlanması ve takibinin yapılması çok önemlidir.