16
- LIBERAL -- -- DUSUNCE .. Üç A) 11, 43, 2006 Takdim / Mustafa Erdog,m F. ! \. Hayek 'in Y Piyasa J Adern 'c Özgürlük Salih Alp Sos,·alizmden Ekonomisine: .1.9 Svetozar Pejovich Sav versus 1989 Bloku Ekonomik Büyüme ve Ekonomik , # Ahmet a, Özgi.irli.iklerin Rolü ve Önemi Asuman Koç Kürt Meselesine Liberal Bir ,. -; Atilla Yavla Felsefi Temelleri 1/ Jerome J. Shestack Gavri Müslimlerin I Sorununu /..!/ Bekir Berat ve Sorubr Karl Polanyi'nin Övgüsü / ,/,.- Murr.n N. Rothbard Partiler Kanunu 'nun 81. Maddesi ve /{9 Hüsnü Erdem Sorunu Rejim ve Devrimi / l/ Bugra Kalkan Kamu Yönerimini.n ve ,. .•.i Davut Dursun Çevresel Amerika Ekonomi Pearl Ilarbor',1 .:!1 / Robert H iggs En Fakir Ülkelerdeki Özel Oku ll ar /1' ; J ames Tooley \ l' Güvenligi .! /.J Tibor M. Mach,m Ekonomisine .l /l Cobden Bir Kitap .! .:!/ Süha

LIBERAL DUSUNCE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2006_43/2006_43_OZIPEKBB.pdfLIBERAL -- -- DUSUNCE ~ .. Üç A) lık Dergı Yıl 11, Sayı 43, Y.ız 2006 Takdim / Mustafa Erdog,m

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: LIBERAL DUSUNCE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2006_43/2006_43_OZIPEKBB.pdfLIBERAL -- -- DUSUNCE ~ .. Üç A) lık Dergı Yıl 11, Sayı 43, Y.ız 2006 Takdim / Mustafa Erdog,m

-LIBERAL -- --DUSUNCE ~ ..

Üç A) lık Dergı Yıl 11, Sayı 43, Y.ız 2006

Takdim / Mustafa Erdog,m

F. !\. Hayek 'in Y aklaşımıyLı Piyasa J Adern Karakaş, Ekonomisı 'c Özgürlük Salih Alp

Sos,·alizmden Pi)ras,ı Ekonomisine: .1.9 Svetozar Pejovich Sav ,1ş Sonrası Alnıanya versus 1989 Sonrası Doğu Bloku

Ekonomik Büyüme ve Kalkınmada Ekonomik , #

~ " Ahmet Beşkay a, Özgi.irli.iklerin Rolü ve Önemi Asuman Koç

Kürt Meselesine Liberal Bir Bakış ,.- ; Atilla Yavla

İnsıuı HakLmnın Felsefi Temelleri 1/ Jerome J. Shestack

Gavri Müslimlerin İnsan I Lıkları Sorununu /..!/ Bekir Berat Özıpek Tanışmak: Kıwgıbr ve Sorubr

Karl Polanyi 'nin İlkdliğe Övgüsü / ,/,.- Murr.n N. Rothbard

Siyıısi Partiler Kanunu 'nun 81. Maddesi ve /{9 Fazıl Hüsnü Erdem An.ıyasa'va 1\ykırılığ ı Sorunu

Eskı Rejim ve Fransız Devrimi Üzerıne Bazı / l/ Bugra Kalkan Düşiinceler

Kamu Yönerimini.n Yapılandırılması ve ,. .•. i Davut Dursun Çevresel F.ıkrörler Açısından Anlamı

Amerika 'nın Ekonomi Savaşı Pearl Ilarbor',1 .:!1 / Robert Higgs J.ıpon Saldırısını Na-;ıl Kışkırttı

En Fakir Ülkelerdeki Özel Okullar /1' ; James Tooley

Kapıtalİzm \ l' İş Güvenligi .! /.J Tibor M. Mach,m

İmti\·azlıbr Ekonomisine Karşı .l/l Richıırd Cobden

Bir Kitap Eleştirisi .!.:!/ Süha Bolükbaşı

Page 2: LIBERAL DUSUNCE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2006_43/2006_43_OZIPEKBB.pdfLIBERAL -- -- DUSUNCE ~ .. Üç A) lık Dergı Yıl 11, Sayı 43, Y.ız 2006 Takdim / Mustafa Erdog,m

• Gayrinıüslinılerin Insan Hal~ları Sorununu Tartışınal~:

Kaygılar ve Sorular

Bekir Be rat Üzi pek o

Sunu ş

T ürkiye Cumhuriyeti, neredeyse kurulu~ döneminden heri mevcut olan, ancak geçen zamana rağmen bir türlü çözülemeyen kronik sorunlarla birlikte yaşıyor. İçinden geçtiğimiz tek panili ve çok partili dönemlere, sağ ve sol iktidarlara, iç ve dış dinamiklerin et­

kisiyle atılan demokratikleşme adımlanna rağmen, 1920'li yılların etnik, dini ve siyasi alana i lişkin bazı temel sorunLm bugün de çözüm bekliyor. Bu durum, hiç kuşkusuz söz konusu sorunların Cumhuriyet tarihi boyunca her dönemde aynı ağırlıkta hissedildiği anlamına gelmiyor. Demokrat Parti dönemi, Özal reformlarının damgasını vurduğu ~eksenli yılar ve içinde bu­lunduğumuz Avrupa Birliği süreci, bazılan yapısal nitelikte oLm reform ve açılım çabalarına sahne olmuş ve demokratikleşme adımlanııa paralel olarak yaşanan sıkıntılar da bir ölçüde hafiflemiştir. Ancak her reform, açılım veya demokratikleşme hareketi, hemen ardından gelen bir dirençle, muhura ve darbelerle karşılaşmış, siyasetin alanı yeniden <anırlandırılmaya çalı~ılınış, bu çerçevede demokratikleşme süreçleri de kesimiye uğramı~ ve bazı sorun a­lanlarda ise geriye gidişler yaşanmışur.

Yirmibirinci yüzyılın başlangıcındaki Türkiye siyasetinın gündeminde de yine bir reform veya açılım çabası ile ona kaqı olan güçler arasındaki müc.ıde­le vardır. Bu mücadele, Türkiye'de devletin yeniden yapılandırılmasını, asker sivil ilişkilerinin demokratik hukuk devleti ilkesine göre yeniden düzenlenıne­sini ve sivil ve siyasi haklar alanınlll demokraLik toplumun gerektirdiği yönde

0

Yrd. Doc. Dı., GJziosnı.ın PJşa Üniwri~tesi, İIBI· öğrerıııı görevlı:.ı.

L1bcm/ Dü;;illlt"~. Cilt : ll. Nu.·B. Yaz 2006. s 121 - 135.

Page 3: LIBERAL DUSUNCE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2006_43/2006_43_OZIPEKBB.pdfLIBERAL -- -- DUSUNCE ~ .. Üç A) lık Dergı Yıl 11, Sayı 43, Y.ız 2006 Takdim / Mustafa Erdog,m

genişletilmesinı öngören bir dinamik ilt.• -;öz konusu sürecin devletin h.ığım­sızlığını tehlikeye düşüreceğini veya ülkeyi böleceğini ilen '>i.ın•n diğL•r hir di­namik arasında yaşanmaktadır. Bu ikinci dinamik yönündeki iradenin, sag ve sol versiyonlanyla, resınj ve sivil boyutlarıyla, bazı bürokratık kurumlardan ve siyasi partilerden bulduğu destekle, değişim çabalarına kar~ı ı,ok ,-onlü bir muhalefet .. ergiledigi görülmektedir. Kı.,,ıc.ısı, bütün so nın .ıLmLırında çôzume yönelik adımlara karşı çıkarılan korkutır ve kaygılar vardır.

Yukarıda k.ıbaca ifade edilmeye çalı~ıLm iki yaklaşımın s.ınınunıl.m ,\rasın­daki müc.1dele ve bu süreçteki Sİ) asi .1yrı~nıa ve tanışmal.lr, şüphesiz sadece ülkenin gcb.:egine ilişkin kaygıların f.ırklılığından kayn.ıkl.mmn·or. Bütün siyasi tutum .ılışl.ırda olduğu gibi, bu tartı~maların da maddi, ikti'>.ıdl VI.' sınıfsal boyudan ve ürncğin "merkez" ve "çevre" güçler arasınd~ıki t.1rihsel ihtilafla­rın ideolojik görünümler alması gibi anl.ı.ınları da var. Bu .1ı,ıd.m bakıldıgın­da sorunu, örnegin sahip oldukları .ıyrH .• ılıklı iktisadi ve ı:ıi\ .ısı konumlarını kaybctmek istemeyen "merke7''deki kt.>siınlerin, kendi konuml.mnı tchlikere düşürebilecek herhangi bir açılım \·ey.1 Jcgişım çabasını engellemek ıçin, çoğu kez söz konusu korku ve kaygıl.ırın .1rkasına sığınınası şeklimk de görmek mümkündür. B.1şka bir anlatımb, bu ti.ırden kaygıların sahiciliğindL·n kuşku duyulm.ı-.ını gerekliren durumlar vardır. Ancak, gerçeklikle ilişkisi nr olursa olsun, var olduklarına ve içinde bulundugumuz süreçte de ) .ty~ınb~urılmaya çalışıldıkl.ırın.ı göre, bu konusu kaygıların sosyolojik veya iktis,1dl k.ıynakları­na ilişkin kanaatlerimiz ne ohırs<l olsun, onbn gündeme alnuk \ l' t.ırtışmak zorunlu görünmektedir. Başka bir if.ıdeyle, toplumun herh.1ngi bir kesimi­nin hakl.mnın t.mınınasına karşı çık.1nbr, ister bunu statükoyu \"L' ona bağlı çıkarl.mnı konırnak için bahane ol.ır.ık kull.mıyor olsunl.ır, isterse ülkenin geleceğine ilişkın samimi endişelerinin üriinii olarak dile getiriyor olsunlar. bu gerekçeleri, endişe ve korkuları t<trtı~ın·ık gereklidir.

Bu çalışma, yukarıda ifade edilen kronik sorunlardan hi rini, Tiirkiye Cum­huriyeti'nin azınlık vatandaşlarının insan haklan sorunumı mercek altına alarak, hukuka uygun çözüme karşı çıkanlar tarafından gündemde tutulan kaygıların kaynaklarını tartışmaya katkıda bulunmayı .un.ıçl.un.ıkr,ıdır. Çogu kez açıkça ifade edilmeyen, am<\ varlıgı bilinen ve çözümün oni.ınde ciddi bir psikolojik/ideolojik engel olarak dur,uı bu kaygıları tartışın.ık iinenılıdir.

Türkiye'mn pkın gelecekteki si) .ısı rejiminin demokratiklt•şmedcn yan.1 ve on.ı karşı olan dinamikler arasındakı mücadelenin som11.:una ba~lı olması, insan haklarına dayalı demokrauk bır sosyo-politik reıimin tesisinden yana olanların hem genel olarak söz konusu sürecı, hem de bu -;i.irL·ç·teki spesiı-ik sorunların niteliğini anlamaya çalışarak, çözümün önündekı ıdl.·olojik, psi­kolojik engellerin de ortadan kaldırma haşarısını göstermelerine b.1~lıdır. Tür­kiye Cumhurıyeti'nin gayrimüslim vat.mdaşlarırun karşı k.ır~ıya bulundukla­n sorunlar da bu kapsamda değerlendirilebilir.

Yıu tUCHi

Page 4: LIBERAL DUSUNCE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2006_43/2006_43_OZIPEKBB.pdfLIBERAL -- -- DUSUNCE ~ .. Üç A) lık Dergı Yıl 11, Sayı 43, Y.ız 2006 Takdim / Mustafa Erdog,m

c:a~riıııii,liıııll•riıı i 11\C\11 ll ni..! n rı \onıııııııu 1 arll\ntttl.. ... '4 1 :,!:{

A. Azinlik, Azinlik Haklari ve Türkiye'nin Gayrimüslimleri

Gayrimüslim vatandaşların hukuki statülerıyle ilgili olarak. öm:dikle azın­lık kavramına } .ıkından baknuk gerekmektedir. Azınlık nedir? Cıpotorti azınlığı bir devletin nüfusunun gen kabnından sayıca az olan. hakim ko­numda olmayan, üyeleri -devletin uynıkları olarak- etnik, dini ven dılsel özelliklerı bakımından nüfusun kalanından farklılaşan ve zıınnen dahi olsa kendi kültürlerini, geleneklerini, dinlerıni "·ep dillerini korumaya' önelik bir dayanışma duygusu sergıleyen bir grup olarak tanımlaınakt<tdır (Sımon: 2000: Çavuşoğlu, 2001: 35-36). Jules Deschenes bu L<lnıma, varlıgını slırdi.irmc ko­lektif iradesine s,ıhip olmayı ve çoğunluk grupla hukuki \e fiili b,ıkımlardan eşit olma amacını taşım.ıyı da eklemektcdir (Aynı yerde).

Azınlık hakları ise, "bir ülkede yaşayan annlık bıreylerine devlet tar,ıfın­dan tanın.ın ve topluca (grup olarak) kullanıLıbilen ()7e) im.ın lıakbrı '' (Oran, 2004: 22) olarak tanımlanmaktadır. Azınlıkların hakları, bır dızi ulusl.ırara­sı sözleşme ''e diger belgeleric güvence altına alınınava çalışılmış n· hu h,ık­lann korunmasını amaçlayan çeşitli uluslararası denetim mekanıımaları oluş­turulmuşturı. Son yıllarda dünyada azınlık haklarının uluslarara'>ı düzeyde güvence altına alınmasına yönelik çabalar da yogunl.t~makradır. 18 Aralık 1992 tarihli "BM Ulm.ıl veya Etnik, Dini ve Dilsel Azınlıklara Mensup Kişilerin Haklan Beyann.unesi"nin ilk iki maddesi, de\. letlere, kendı sınırl.ırı ıçındeki azınlıkların hakl.mnı koruma ve bu .unaçla gerekeli hukuki düzenlemelerle diger önlemleri .ılına ödevi yüklemektcdir (Md. 1). Yın e bu bey ann.ıme~ e gö­re azınlıklar kendi kültürlerint yaşam.t, dinlerini ifade ve U) gulam.t w dılieri­ni özel ve kamus.ıl alanda kullanma, ulusal ve bölgesel düzevde kar.tr verme sürecine etkin b ıçimde katılma, kendı örgurlcrini oluşturma 'e bu belgede ifade edilen diger haklarını herhangi bir aynmcılıga ugraulmak<ııi'ın bireysel veya toplu biçimlerde kullanma haklarına sahiptirler {Md. 2 ,.e 3).

Demokratik rejimler azınlık hakları konusunda daha olumlu bir konıma rejimini if.ıde ederler. Bununla beraber. demokratik rejimlerdeki azınlık hak­Lm da demekrasınin algılanı~ ve uygubnış biçimine baglı oLu·ak her zaman idc.ıl bir durumu ifade ctmeycbilmekıedir. En küçi.ik azınlığı if.ıdc eden bi­reyin haklarının anayasal düzeyde tanınıp guvence .ıhına alınmadıgı, onun ge­rektiğinde John Stuart Mill'in ifadesiyle bütün bir tOpluma k.ırşı konınmadıgı "dcmokrasi"ler, bu konuda baskıyı gi1lemcsi \·e meşrulaştırması h.ıkımından kimi zaman anıi-demokratik reJimleı·le aynı olumsuzluğu pxvl.ışırl.tr. ; Bu an-

ı Bkz. Ç.n U)oğlu . .!001. ~- 1.!9 58. Bkz. http: 1 'www.unhcbı .dı/html/ ıncnu3/h: d_ minori.htm

1 Tm.ılitt•ı rejimierin yanında çoguıılukı;u (majorıt<ıri:.ın) deınokr.ı~inin l'j;('ıneıı olduğu demokratik rejimleri de eleştiren J. M. Vom er. haklı ol.ırak Jemokr.nik bir 'ıy.ı.;i ~ istl.'ındl·kı çoğunluk~ oneriminin azınlık hakl.ırının konınma~ınd.ı ~n'ter,iz \·e hall.\ h.ızt•n .,4u.ır wri ı.: i~

olduğunu ıf.ıde etmektedir. Van Erp de "sıy.m hakk.mıvet" ik· ilgilı oLır.ık "(ç)o~unlu~un

l.iht·ml lhı~unt·('

Page 5: LIBERAL DUSUNCE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2006_43/2006_43_OZIPEKBB.pdfLIBERAL -- -- DUSUNCE ~ .. Üç A) lık Dergı Yıl 11, Sayı 43, Y.ız 2006 Takdim / Mustafa Erdog,m

124 -4 lh•l.ir lh•rat Ol ipt•l.

larnda Erdoğan 'ın (2004: 238) da belirnigı gibi, demokrasi teorisi bakımından asıl me~ele h.ıkiın çogunluğun azınlıkların temel haklarına 'i.l) gı göstt-rmesi \e onlara yönelik baskıcı uygulamalardan kaçınmasıdır. Bununl.ı beraber azın­lık hakları, günümüzde demokratik rejimler de dalıil olmak üzere, getirilen uluslararası koruma mekanizm.ılanna rağmen. dünyanın birçok ülkesinde gereği gibi ranınıp güvence altına alınmış değildir. Bu bagl.ımd,1 Ti.ırkiYe'de­ki insan hakl.m sorununun bir bölümü de azınlık statüsünde bulunan gay­riınüslim vatandaşlarının durumuyLı ılgilidir. Oran'a göre, "(d)unpda geçerli azınlık st,mdartlarının aksine, Türkıyt.·'deki resmi azınlık t.mıını epey dar bir yorumla ele alın ı r. 'Azınlık' deyince yalnızca gayrimüslim vurtt.ışlar, hat­ta ... yalnızca üç tarihsel gayrimüslim grup (Ermeniler, Museviler, Rumlar) kastedilir". Bunun üç sebebi vardır. Tarihsel sebep, grupLırın ı..•tmk veva dil­sel değil din ve mezhep temeline göre tanımlanması anl.unın.ı gelen "mil­let sistemi"; sıyasal sebep, Hıristiyan grupların Avrupa ülkekri t.ll".lfından koruma altına .1lınmış olmasının onları çoğunluk ,ıçı~ınd,m "öteki" haline getirmesı, ideolojik sebep ise 1923'te kurulan cumhuriyetın de Jağıl.1bilecegi korkusundan dogan tahammülsüzlüktür (2004: 36-7).

Burada kullanılan şekliyle azınlık kavramı sosyolojik .ınl.unıyl.l değil, Lo­zan Andaşmasındaki anlamıyla Türkiye'deki gayrimüslimleri ıf.ıde etmekte­dir. Türkiye'deki gayrimüslimJerle ilgıli olarak bu sorun, Loz;m Antlaşması­na göre azınlık ol.arak kabul edilen~ Türkiye'deki gayrımüslinı vatandaşla­rın, hem doğal hukuktan kaynaklanan ve insan hakların.l dayalı demokra­tik bir hukuk devletindeki bireylerin sahip olması gereken haklardan, hem de pozitif hukuktan kaynaklanan ve başta Lozan Antlaşm,ısı olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin on<n ladıgı insan hakların.ı ilişkin hazı u­luslararası beyanname, sözleşme gihi belgeleric tanınan haklardan gereği

gibi yararlanmalannın yasal olan ve olmayan yöntemlerle engellenmesi. kısıtlanması veya güçleştirilmesıdır. Başka bir ifadeyle bu sorun, bir yandan düşünce, ifade ve din ve vicdan özgürlügü gibi sivil ve siyası hakl.m güvence altma alan bir hukuki çerçevenin gereği gibi tesis edilmemiş olm.ısı yüzünden diğer vatandaştır gibi onların da mağdur olması; diğer yandan i~e -vakıf m ülkü

çıkarının diğer .,:ıkariJr,ı öncelikli olduğu fikri doğru olsaydı bill.", yiıll' Jl." bu, ba}k.ılarına benim [.v.ınlıkJ çık.lrl.ırımla ilgili kar.u \"l."lllll' )'l."tkisini hır.ıkmayı .ıdil kılnı.ı7dı" rorumunu yapm.ıktadır {VoNcr, 2000: 497). • Orhan Kt.:nı.ıl Ccngiz.'e {2004) gön:•, '"(,ı}t~ınlıkl.ır sii7 konusu oldupıııd.ı [Türkiyt'] Loz,ın amlaşm.ı~ın.ı .ıtıft.ı bulunm.ıkta, ancak bu .ıııtl.ı~ın.ıvı d.ı .ıl.ıbildıı;inc d.ır yonıınl.uıı.ıkt.ıdır. Lozan ;ıııd.ışm.ı~ınd.ı hiçbır ayırt edıti ih.m· kull.ımlmaksızın, ·g.ıyrımiisliııık•r\len söz edilnıl"~inl' r.ıgnwn, Tiirkiye sadt'Cl' Rum, T~rınt•ııi ve Y Jhudi'lcrin .ızınlık oldugunu, Ti.irki}l' 'dt· b.ışk.ıc:.ı b ir azınlık hulunm.ıdıı;ını hcv .ııı t!l ınektl·Jir. Tiiı k t~inir M lislli man gibı, .1\-ıkı;.ı dilt• getirılınemiş bir formülü tl."ınd .ıl.ııı bu pkl.ı~ıın dini .ızınlıkl.ırı, etııık/ırb.ıl temelden h.ırekt•tll' t.ın ımi .ırnak gıbi anl.ı~ılm.l\ı 10r bir ı u tum geli~ıirıni~ıir. I !.ıl he) yle olunc.1. Sül) .ın ila, Türk Pmtest.ınl.ır vd hukuken ı.ınınnuy.ın gruplar ol.ıı.ık oıı.ıy.ı çıkın.ıkt.ıJır~.

Yat 20(Hi

Page 6: LIBERAL DUSUNCE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2006_43/2006_43_OZIPEKBB.pdfLIBERAL -- -- DUSUNCE ~ .. Üç A) lık Dergı Yıl 11, Sayı 43, Y.ız 2006 Takdim / Mustafa Erdog,m

(i.ayrinııısliınll•rin lıısaıı llal..ları :-ıcmınııııulıı rll ~tııill.. ... .,~ 125

edinme veya mülkleri üzerindeki tasarruf yetkilerinin kısıtLmm.ısı örneğinde olduğu gibi- azınlık statüsünde olmayan vatandaşlara tanınan b.ızı hakların onlara tanınmaması şeklinde ortay.ı çıkmaktadır. Bu durum, egnım, dıl. dın, örgütlenme ve mülkiyet alanlarınch insan h.ıkl.myla ilgilı bir dizi '>Orunu da beraberinde getirmektedir. Heybeliada Ruhban Okulu'nun .ıçıbmaması, Süryaniler gibi Loz.m'da sağlanan güveneelerin dış111da bırakıldıkl.m ilt·ri sürülen grupların din eğitiminde sorunlar yaşanınası veya Eküıneniklik tartışmasında olduğu gibi, kentlilerini tanımladıkları staüinün devlet tarafınd.m tanınmaması gibi görünümler almaktadır. Bu sorunlara, son yıllarda özellikle Türkiye 'deki siyasi mücadelenin bir parçası olarak r•ıygınl.ıştırılma) a çalı~ı­lan devletçi ve milliyetçi tepkilerin ürettiği "nefret suçhn''nı da ekleyebiliriz.

Belirtmek gerekir ki, azınlık statüsündeki vatandaşların hılen sahıp olduk­ları hakl.ırın düzeyi Cumhuriyet tarihi boyun(a dalg.tlı bir se\·ir izleınış­tir. Azınlıklar, esas olarak Cumhuriyet 'e geçişle birlikte, ıddı.ı ediknin ve beklenenin aksine eşit vatandaşlık haklarına tam olarak sahıp olmamışlardır. I !atta denebilir ki, egitim, örgütlenme, dın ve vicdan ö?gürlügü abnınJa, dini eğitim meselesinde olduğu gibi, bazı bakımlardan Osmanlı döneminde sahıp oldukları haklar düzeyinin de gerisinde kalmışlardır. Tck P.1ni dönemi ise bu­günkü sorunlarının kaynağı olan uyguLımaların şekillendiğı yılbrdır' .

Çok panili hayata geçilmesiyle birlikte, bütün 'atandaşlar gihi lZinlıklar da nispi bir rahatlama ya~amışlarsa da, darbe ve ınuhtıra dönemleri, 1971 Muhtıra­sı sonrası dönemde faaliyetleri sona eren 1 Ieybeli.1da Ruhb.m Okulu ornegin­de olduğu gibi, azınitklar için yeniden hak kaybı anlamına gdın[ştir. İçinJe bulunduğumuz Anupa Birliği sürecinde mevcut htiki.iınetin g.1rrimüslim vatandaşların sorunlarının çözümü konusunda b,1zı girişimlerde bulundu~u görülmektedir. Ancak bu adımlar gi.içlu bir bürokratik reflckslc br~ılaşmak­ta, kanunla tanınan hakların normlar hiyerarşisindeki dah.1 ah duze) dü?cn­lemeler yoluyla törpülenmesi veya uygulamada geçersizleştirilmcye çalışılına­sı gibi durumlar yaşanmaktadır.

Buna bir de son yıllarda toplum düzeyinde v.ıygınlaş{tırıl)an azınlıklara yönelik olumsuz bakış açısının beraberinde getirdığİ tepki bıçimlerinın sonımı ağırlaştıncı etkilerini de eklemek gerekir. Rum Orıodoks vatanJ,\şların her yıl düzenledikleri "sudan haç çıkarma" törenlerınin protesto edilmesi veva azmlık hakları konusunda çalışma yapan enrelektüellerin ve sivil toplum örgütleri­nin suçlanması bunun örnekleridir. Bu tür tepkilerin bir tür v;H;ınscverlik göstergesi olarak yansıtılma) a çalışılm.mnın yanında ve ondan dah.1 vahim

The Ewnomi-.t'teki (2005: 1 ,2) bir yoru nı .ı go n ~ 1\(.'malı\ıleri n d,ır mill iH·tçilıklerı ülkenin azııılıkl.ır.ı yöııdik duvarlılıklarırım b.Nırılınasına katkıda bulunmuştur. Stt·phen Kınzer'ın.~IJrklılık kaw.ımı h.ıkkuıd.ıkı hl·r ~C) J'ürkıye'ııın yöııl'tici diıini knrkuım.ıkı.ıdır~

~eklindeki gÖrÜŞUilt' de )'~f verilen Jergıde, OllllUll \Olllllll ol.ırak JZtlllıkl.uJ.ı ilgili durum "kurumsalla~u rılını~ hoşgörüsüzlük" ola ı .ık r.ıııı ın !.ın ınakı.ıdı r.

l.ilwml lhi~ıııu-••

Page 7: LIBERAL DUSUNCE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2006_43/2006_43_OZIPEKBB.pdfLIBERAL -- -- DUSUNCE ~ .. Üç A) lık Dergı Yıl 11, Sayı 43, Y.ız 2006 Takdim / Mustafa Erdog,m

olarak tepkilerin yer yer fiili saldırılar şeklinde de ortaya çıkmaya b<tşl.umş olması", bu konudaki sorunların sadece mevzuattan kaynaklanmadığını gös­termektedir.

B. Sorunun Kaynaklari ve Çözümü Güçleştiren Tarihsel ve Aktüel Etkenler

L Olumsuz Hatıraların ve Zihniyetin Bugüne Taşınması

Sorunun tarihsel olan ve önemli ölçüde bugünü de belirleyen kaynağı, Osman­lı İmparatorluğu'nun son yüzyılındaki, daha spesifik olarak ise 20. Yüzyılın başlarındaki trajik ayrışma ve çatışmalarla ilgilidir. Çok kültürlü ve çok dinli bir sosyolojik yapının milliyetçi akımların etkisine maruz kalm.lSly la başlayan, iç ve dış dinamiklerin olumsuz etkileriyle şiddetlerren ve nihai olarak bir arada yaşama geleneğini tahrip eden olayların damgasını vurduğu bir sürecin ardm­dan Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Bu süreçte yaşanan acılar, Rumlar ve Ermeniler başta olmak üzere gayrimüslimlere ilişkin bir dizi olumsuz kanaari de beraberinde getirmiştir. Kısaca özetlemek gerekirse, bu olumsuz kanaatle­re göre "onlar", "içimizdeki yabancılar"dır; evet, bin yıl birlikte yaşamışlar­dır ama bu ancak devletin güçlü olduğu zamanlar için geçerlidir. "Biz"i za­yıf gördükleri ilk fırsatta baş k;.:ıldırıp arkadan hançerlernişlerdir. Dolayısıy­la onlara güvenilemez, birlikte yaşanamaz, kalanlara da ancak tahammül edilir. Türkiye'de özellikle Rumiara ve Ermenilere-ve tabiiYunanistan 'da ise Türklere- yönelik buna benzer olumsuz yaklaşımlar resmi ve sosyal düzey­lerde mevcuttur.

Ortak tarihin tek yönlü bir okumasını ifade eden ve söz konusu süreç­teki aktörlerden bazılarının sorumluluğunu dikkate alınayan (örneğin İttihat Terakki iktidarının milliyetçi politikasının bölücü etkisini tanışmayan) ama yaygın olarak paylaşılan bu yaklaşım, Cumhuriyet döneminde gayrimüslim­lerin statüsünü n belirlenmesinde ve sonrasında onlara yönelik kuşkulu bakışın devam etmesinde önemli bir kaynak olmuştur. Bunu, -Daı')'uS Shayegan'dan ödünç alacağım bir kavramla- karşılıklı olarak paylaşılan bir yaralı bilinç hali olarak da isiınlendirınek mümkündür. Farklı versiyonları yla Yun,mistan 'dan

6 Bu çalışmanın hazırlandığı günlerde Ermcnı vatandaşların haklarıyla ilgili bır raporun kamuya açıklanması amacıyla TESEV t,uafından düzenlenen bir toplamı, benzer nitelıkli toplanrdan sürekli obrak sabote eden saldırgan bir grup tarafınd.uı b.mlınJŞ ve dii7enleyiciler fiziksel s.ılc:Lnya m.ıruz bırakılmıştır. Toplumda dehşet uyandırarak benzer f.ıaüyctlcrdc bulunacak olanların yıldırılmasının hcddk·nmcsı (terör) anlamını ta~ıv.ın bu son olay ister bir grubun tahammülsüzlüğünden kaynaklansın, i~terse dah,t derin bir .u1lam taşıyor olsun, her iki biçimiyle de sivil ve siyasi hakların kullanımının engellenmesi b.ıkımınd.m suç olmasının yanı sıra, basında bt ı tür suçların işlenınesini mazur gösterecek h.ıberleştirınc biçimlerınin olması ve başka b.ız.ı olaylard.ı duyul.ın resmi infi,ılin yeterince duyulm.ıın.ısı bakımınd.1n da dikk.ıt çekicidir.

Vaz 2006

Page 8: LIBERAL DUSUNCE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2006_43/2006_43_OZIPEKBB.pdfLIBERAL -- -- DUSUNCE ~ .. Üç A) lık Dergı Yıl 11, Sayı 43, Y.ız 2006 Takdim / Mustafa Erdog,m

(:a~Timii:o. liınlt>ı·in ln:o.aıı llal..lnrı ~urıınıııııı larıı~ıııaL . ~ 1:!7

diaspora Ermenileri'ne kadar da yaygın olarak pavlaşıl.ın bu yar.ılı bilinç "eya sağlıksız bakış açısı, sorunların makul bir müzakere zeminınde ele alınması­nı güçleştirrnektedir. Özede, "milletin millete karşı kalktıgı" fel.ıketlı bir dö­nemin etkisinden ku nu lamayan bır "bugün" söz konusudur.

Bu olumsuz tarih algılayışını bütünleyen ve onu ) eniden üreten bır 7.ib­niyetten ve onun ürünü olan bir siyaset geleneginden de '>Öz etmek gere­kir. Kartezyen rasyonalist veya "Kunıuı rasyonalisı" bir yaklaşımla, ideal bir dünyanın/ülkenin kendi "mükemmel" projelerine göre, gerekırse zor kullanarak ve daima yukandan aşağıya kurulabileceğine duyulan kesin inancı ifade eden bir zihniyet ve onun d<lıngasını taşıyan bir siyaset geleneğı, İkinci Meşrutiyet sonrasında Türkiye'de egemen hale gelmiştir. Bu ülkedeki en r.ıfıne siyasi örneğini İttihat Terakki'de bulan bu zihniyet ve onun ürünü oLın siyasi paradigma(lar), sadece gayrimüsliınlerin sorunlarının değiL diger sorunların da çözümünün önündeki bir zihniyet ve siyaset engeli olar.ık durnıakt,ıdır.

Bu yaklaşımın resmi düzeydeki yansıması, azınlık haklarının tanınmasın­da isteksizlik, bunun bir güvenlik sorunu olarak algılanması \e mümkün oldugunc.l sınıriandıniması çabasıdır. Prof. Dr. Ayhan Aktar'ın, egemen ideolojinin azınlık karşıtı boyutunu ifade eden ve son 25 yıldaki gelişmelerin de etkisiyle ön plana çıkan "Yeni İttibatçılık" şeklinciekı kavrams,lllaştırması, günümüzde de gayrirnüslimlerin o;orunlarının çözümünün önundekı zihni­yet engeline ve bu engelin süreklilığine işaret etmesi bakıınınd<m önemlidir (2006: 47). Azınlık haklarının tanınmasında mütekabıliyeı şanını öne süren yaklaşım da aynı zihniyetin ürünü ve tipik bir örneğidir~. Günümüzde de Rum Ortodoks Kilisesi'ne tanınacak bakların İstanbul'u Vatıkan'a çe\·irecegi, Bizans'ı dirilteceği gibi korkular, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne taahhütle­ri doğrultusunda yapılan mevzuat degışikliklerinde belirgın bir ihtiyatlıl ı k

şeklinde etkisini hissettirmektedir.

2. Siyasi Mücadelede Azınlıkların Araçsal Kullanımı

A7ınlık vatandaşların 2000'1i yıllardaki mevcut sorunlarının ve bu sorun­ların çözümünün önündeki güncel engeller ise, öncelikle Türki) e' deki siyasi ayrışmanın ana ekseniyle ve bu eksenin maddi teıncllerıvle ılgili gö­rün mektedir. Başka bir ifadeyle günümüzde azınlıklada ilgili tartışınaLmn bir boyutu da Türkiye'de öteden beri mevcut ol.m ve esas olarak iki sosyo-

· F. A. l-Lıwk'in kullandığı anbmd,1 hu k.ıvr.ım. sosy,1l, L.ırıhi. dını w gdcuek~cl n. ol.md.ın b.ığımı.ız hiı biçımde, ~.ıdece onu oluşnır.111l.ırııı "r,ısyond~ olaıak gördüklerı proıdl're göre reel düny.111ın yenidl·n biçimlendirilml·sı \'Ctkı~ıni kt-ndı.,ındt gören pl.ınl.un.ıu ıhnı )' eti ifade etmektcdir Bkz.] layek (1999). ~ Kendisinı t:tnik w dıni temelde tanımlamam.ısın.ı r.1ğmen. de"letin l.'tnik w Jini b.ıkımd.ın çoğtınlukun farklı olan kendı vaı.ıııdaşl.mnın hır bolüroünün h.ıkLırıııı t.ııııın.ıyı, b,ışk.l b ır devleı in \',Hand.ı~l.ırının hakLırının r.ınınnı.ısın.ı b.ıgl.ım,ısı anl.ıının,ı ~deıı mÜtl'k.lhılı) cr ilkesinın elc~urısi ıc;in hkz: Or.ın (2005), T:ns.mıglu (2002). Özipt·k (2001).

l.ilwnıl IHi .~ iıııc·•·

Page 9: LIBERAL DUSUNCE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2006_43/2006_43_OZIPEKBB.pdfLIBERAL -- -- DUSUNCE ~ .. Üç A) lık Dergı Yıl 11, Sayı 43, Y.ız 2006 Takdim / Mustafa Erdog,m

128 -<!! lh•kir lk rat Üzipek

politik gücün mücadelesine dayanan tarihsel ayrımda bulunabilir. Daha açık ifade etmek gerekirse, Türkiye'de çok panili hayata geçme teşebbüslcrinin başladığı dönemden itibaren, "merkez"i temsil eden -asker ve sivil bürokrat­lar, devletçi müteşebbisler ve eşrafın oluşturduğu- ayrıcalıklı kesimler, "çcv­re"deki dezavantajlı çoğunluğun ekonomik ve siyasi raleplerini temsil etme iddiasındaki siyasi partilerin mevcut işleyişi (statükoyu) değiştirmesini engel­lemeye çalışmışlardır. Bu engelleme hiç kuşkusuz ilk b.ıkışt.ı maddi nedenler­le ilgili görünmeyen, ideolojik gerekçelerle desteklenrneye çalışılmış ve bu ideolojik mücadele kapsamında yapılan suçlamalar, söz konusu partilerin o­luşturduğu hükümetlerin darbeyle yıkılınasını veya onları iş yapamaz hale getirecek biçimde psikolojik baskı alunda tutulmasını mümkün kılmıştır. Bu suçlamalar, Atatürk ilke ve inkılaplarından sapma, bölücülük, irtica ve rejimi değiştirme çabası gibi biçimler almaktadır. Terakkiperver Fırka'dan Demok­rat Pani'ye, Adalet Partisinden Ak Parti'ye kadar esas olarak çevreden gelen bütün siyasi partiler benzer suçlamalarLı karşı karşıya kalmış \ 'e bu suçlamalar onların hukuk dışı yollarla önünün kesilmesinde önemli bir işlev görmüştür.

Bu tarihsel ve yapısal ayrışmaya Jayalı sorunun güncel görünümüne b,ı­kılacak olursa, günümüzde esas ol.ırak "çevre'' güçlerini temsil eden AK P.ır­ti Hükümeti de, AB ile bütünleşme sürecinin de öngördüğü ve ''merkez"in ayncalıklanru tehdit ettiği düşünülen reform çabaları nedeniyle belirli sınır­lar içinde siyasete zorlanmaktadır. İslamcı bir siyasi gelenekten gelmesinden dolayı da yukarıdaki suçlama biçimleri arasında en uygunu "inica" olarak gö­rülmektedir. Ne var ki "irtica" gerekçesi bu sefer içte ve dışta yeterli meşrui­yet zemini oluşturaınamaktadır: çünkü söz konusu hükümet, kendi tabanı­mn geniş bir bölümünün din ve ,·icdan özgürlüğüne ilişkin taleplerini bile ısrarla gözardı etmekte, bu yönde kararlı bir irade sergilememekte, hatta 28 Şubat sürecinde gerçekleştirilen ve ihlal üreten düzenlemeleri dahı değiştirrnek için ciddi adımlar atmamaktadır. Bu dururnJa söz konusu sürecin -ve onun taşıyıcısı olarak mevcut hükümetin- engellenmesi için haşka gerekçeler üret­me yoluna gidilmekteJir. Bu yeni gerekçe, laiklikten çok milliyetçilik temeli­ne dayanmakra, ülkenin iç ve dış düşmanlar tarafından kuşauldığı, Sen'in canlandırJmak istendiği ve mevcut hükümetin de İcraadarıyla dış güçlerin işbirlikçisi olduğu türünden yargıların yaygınlaştırılmasına dayanını\kt,ıJır. Adeta bir paradigma değişimi yaşanmakta, buna bağlı olarak geçmişte Batıya karşı olan ve batılılaşmayı ifade eden modernleşme programına inanmamakla suçlanan siyasi gelenek ile Batı ile bütünleşıneyi ulusal bir dava olarak gören irade rolleri değiştirmiş görünmektedir.

AB sürecindeki reformlan engellemeye yönelik ideolojik mücadele kapsa­mmda çok çeşitli ''iç düşmanlar" üretilrnekte ve söz konusu süreçle bu "ye­ni düşmanlar" arasında bağlanu kurulmaya çalışılmaktadır. Toplumun bazı kesimlerindeki kuşatılmışlık duygusunun ve tetikte olma halinin yay-

Ya·1. 200()

Page 10: LIBERAL DUSUNCE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2006_43/2006_43_OZIPEKBB.pdfLIBERAL -- -- DUSUNCE ~ .. Üç A) lık Dergı Yıl 11, Sayı 43, Y.ız 2006 Takdim / Mustafa Erdog,m

(;a~Tiıııu ., l i ıııh• rin lıı,a ıı llal..lan \unınuııu 1 arl ısnıaL. 4 1:!!1

gınlaştırılmasını gerekli kılan "tehditler" de çogalınaktadır. Son \ ıllard.1 Se­lanikli veya S.ıbet,ıycı kökenli olan veya günümüzde de kendisini hu kimlik­le tanımlayan vatandaşların bir tehdit umuru ol.trak g<hterilmesine yönelik yayınlar da bu kapsamda değerlendirilebilir. S.ıg ve sol millıvetçiliğin H'}a

kendi adlandırmalarıyla "ulm.tlcı" reaksiyonun rargınbştırılm.ısı ~yabal.trııl.l paralel olarak son yıllarda gayrimüslim vatandaşların hak ı.ıleplerinc yönc­lik suc.;l<tmal.mn anınası ve Hırant Dink daYasınd-ıki gôstt•rilt•rden "Ermeni Konfcransı"nın engellenmeye çalı~ılıııasına kadar hunun toplum<;al bir tepkı­ye dönüştürülmeye çalışılması, yukarıd.ı ifade edilme\ e ç.ılı~ıbn bu sos\ al ve siyasi mücadelenin başlıca aktörlerinin yeni tutum .üışl.mna b.ığlı obr.1k edindikleri söylemden ve karşı-söylemden b.1ğımsız dcgcrlendirilmeınelidir.

Azınlıklara ilişkin hak taleplerinı de kuşkuyla brşılaın<t\"l beraberındc

getiren bu tepkiselliğin diğer bir sosyo-ekonomik nedenine ıse B.t'ikın Oran değinmektedir. Ona göre Azınlık R.tporu'na yönelik muhalefetin -.ınıfsal bir nedeni de vardır ve bu neden, küreselleşmenin getirdıği degi~im sürecinde konumunu kaybetmekten korkan orta sınıfların "bulunduğu st<HÜ) e sanlma ihtiyacı"ndan da dogmaktadır.<ı

3. Avrupa Birliği ' nin Olumlu ve Olumsuz Etkisi

Günümüzde azınlıkların tabi oldukları lıukuki statüyü erkileren faktarlerden biri de Avrupa Birliği'nin Türkiye'den istediği katılım ko~ullarıdır. Gay­rimüslimlerin haklarının son pllarda hükümetlerin rdorm progr.ıml.mna girmesinde ve vakıf meselesinde oldugu gibi bu konuda adımlar alllmasında Avrupa Birliği'nin erkisi büyüktür (hatta belki de bunu bir etkiden ~yok temel sebep olarak ıfade etmek gerekir). Türkiye'de insan hakl.mn~ı dayalı bır 5osyo­poütik düzt:nin tesisi açısınd,m gayrimüsliın vatandaşl.ırın ıhıiy.w duydugu ama ıç dinamikler tarafından gündeme getirilmeyen bır ~yok luk, Avrupa Birliği tarafından talep edilmektedir. Avrupa Birliği'ne btılım \Ürecınde azınlıkların sahip oldugu sivil ve si\ .ısi luklar alanının genişlrtilınesi, bu si.i­reci yaşayan birçok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de mıllıyetçi tepkileri güçlendirmiş olnukla birlikte' , azınlıkların hukuki scuüsune olumlu k.ukı­da bulunmuştur.

Ancak Avrupa Birliği'nin Türkiye'dekı din ,.e vıcd.m üz.gürlü~ü konu­sundaki rutumunun, ne yazık ki bu konucü olumlu adımların .mlnusını gi.iç­leştirici bir yanı da vardır. Şöyle ki, A vrup.ı Birliği g.ı\ rinıüslimler için t.ılep eniği hakları herkes için istemedigi izlenimini vermektedir. Ti.irkiyt!'d~ki laiklik uygulamasının Müslüman \ .ıt.mda~lar üzerindeki baskıcı etkileri onla-

., Oran, Baskın. "Lozan Mukaddes İnekıir. 1\.imsı: Kcsmt>\~ K;tlk.tın.ız", (1\ili.ift>ı Çdikl·ı·iıı Röpon.ıjı), h np:/ \n,\\ .guıııMgihukuk.coııvbaskınor.ın.htınl. 1- Yun.uıistaıı"da d.ı 1990'l.ınn başınd.ı "Avrupalıl.ışrna si.ıreci"'rıııı yoğuııl.ı~ın.\\ıyLı. '\un.ın millivetçi du~ ~uları \ likseli~e geçmı~tır. Bkz. \n.ı~noswu (20C3 1F).

U ht• ra 1 [)ıı~ ıı ııt-t'

Page 11: LIBERAL DUSUNCE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2006_43/2006_43_OZIPEKBB.pdfLIBERAL -- -- DUSUNCE ~ .. Üç A) lık Dergı Yıl 11, Sayı 43, Y.ız 2006 Takdim / Mustafa Erdog,m

n o kadar ilgilendirmemekte, daha açık bir ifadeyle Müslümanlara yönelik eğitim, ibadet, ifade, örgütlenme alanlarındaki hak ihlallerini adeta görmez­den gelmektedirler. Nitekiın Avrupa Komisyonu'nun her yıl yayımiadı­

ğı İlerleme Raporlan'nda -28 Şubat sürecinin kendisini en belirgin biçimde hissettirdiği 1997'yi izleyen yıllarda bile- Müslümanlara yönelik ihlallerden bahsedilmezken, özel olarak gayrimüslimlerin insan hakları sorunlarının dile getirilmesi, Türkiye toplumunda Avrupa Birliği'nin niyetinden duyulan kuşkuları artırmaktadır. Bu da, talep edilen hakların "Batılı devletlerin Türki­ye üzerindeki eınelleri"nin bir parçası, dolayısıyla Türkiyeli gayriınüslimle­rin de bunun bir aracı olarak görülmesine neden olmakta, AB sürecindeki değişimi engellemeye çalışan bazı bürokratik güçlerin topluma yönelik propagandaları için de uygun bir malzeme kaynağı oluşturmahadır. Bu du­rum, sadece gayrimüslimlerin haklarıyla ilgili olarak adım atmaya istekli görünen hükümetlerin işini güçleştirmekle kalmamakta, yaşanan sorunlan herkes için çözecek genel bir düzenleme yapmak için siyasi iradenin ihtiyaç duyduğu kamudesteğinede katkıda bulunmamaktadır. ıl

Avrupa Birliği ülkelerinin Türkiye'deki azınlık haklan konusundaki ta­leplerine yönelik tepkilerin bir bölümü ise, bazı Avrupa Birliği ülkelerinin kendi ülkelerindeki azınlıktarla ilgili sorunlara rağmen Türkiye'den bu yön­de taleplerde bulunmalanndan kaynaklanmaktadır. "Batı''nın bu konudaki taleplerinin kötü niyetli olduğunu savunanların sıkça verdikleri örnekler, BaLı Trakyalı Türkler veya Korsikalılardır. Bu konulardaki mevcut sLaLi.i ve uygulamalann sonınlu olduğu tespiti yapılabilir. Schleifer'in (2004:2) de belirttiği gibi "... birçok Avrupa ülkesinin kendisi çoğulculuk sorunuyla baş etmeye çalışmaktadır. Örneğin İsveç, ülkedeki azınlıkların varlığını ancak üç yıl önce tanımıştır. Fransa hala Bretoncayı bir azınlık dili olarak tanımamaktadır. Bu arada Atina da resm1 bir caminin olmadığı tek Avrupa Birliği başkentidir" . Ancak tekrara düşme pahasına vurgulamak gerekir ki, bazı devletlerin bu konudaki tutarsızlıkları, dile getirilen eleştiriterin de yanlış olduğu anlamına gelmemektedir.

11 Avn.ıp.ı Birliği'nin İslam söz konusu olduğunda çifte standardı davr.wdı~ı. din ve vıcdan özgürlüğü konu!ıunda Türkiye'deki insan hakları savunucu l arı t.trafımhn dile geririlerı l1.1k talepleri arasında ahlaki olmayan bir rercihte bulundugu doğrudur. Örneğın Avn.ıpa İn~an Hakları Mahkemesi'nin (AİI-IM) başörtüsü k.ırannın gerekçderi ins.ın hakhrı :ıçısınd.ın kar:ırın kendisinden de kötüdür. Ama bur.ıd.ı ın~an haklarını ve ad.ılctı üncmseyenleriıı ha­taya düşmemesi gerekir: Avnıpa Birliği'niıı, A\nıpa Komisyonu'nun Vt')<l AİllM'nin çifte standaı tlı olına~ı. Gayrimihliınlcrin lıakl.ırıyla ilgili ı,ıleplerinin de y.ııılış olnı.ısıııı gerektir­mez. Bir h,ık, onu dile gelirenin (AB) ahlaki tutarlılığından bağımsız ol.ır.ık ~.wunulm.ılıdır. AB ne derse desin, Türkiye'deki bir Hıriı.tivanın çocugun.ı dinınİ ögret~:n·k okul kıırın.tsı veya ruhban yetiştirmek istemesi haklı bir taleptir ve tanınmalıdır. Müslümanların ve gayrimi.islimleriıı lukların,\ ) önelik ihlalierin kayn,ıgımn aynı olduğun.ı, çöz.iım[in de .ıynı genel düzenlemeden geçtiğine ilışkin değerlendmndcr ve Avrup.ı Birlıği'nin bu konudaki nıtumıına ilişkin eleştiriler için bb .. (Ö7ipl..'k: 2005: 20).

Vaı. 2HUii

Page 12: LIBERAL DUSUNCE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2006_43/2006_43_OZIPEKBB.pdfLIBERAL -- -- DUSUNCE ~ .. Üç A) lık Dergı Yıl 11, Sayı 43, Y.ız 2006 Takdim / Mustafa Erdog,m

(ja)riıııii~liııılt·riıı Jıı ,;ut Ilal-ıarı ~unınuıııı lartı~nıaı.. ... ./-<t ı:H

C. Gayrimüslim Vakıfları Örneğinde Korkular

Vakıf sorunu, Türkiye'dekı gayriım.islimlerın karşı karşıya bulundukları en önemli sorunlardandır. Esas olarak bu sorun. gayrimüslim v.ıkınannın ıni.ilk edinmelerinin önündekı yasal ve yargısal engeller şeklinde bdirginleşmekte­dir. Söz konusu v,ıkıflar, 1974 tarihli bir Yargıtay kararı> Lı ga) nınenkul edinme haklarınd,m mahrum bırakılını~brdır. Sun yıll.m:la. lizdlikle "u\ um yasaları" çerçevesinde bu konuda ban adımlar atılnı ı ş::..l da, söz konusu va­kıfların hukuki statüsüne ilişkin tanışınalar sona ermemiştir.

Vakıf sorununun gayrimüslım vatandaşları tatınİn edecek bıçiınde çozü­ınünü güçleştiren temel sebep mev7u.n L'ngelindcn ihMet degıldiı. Bu ko­nudaki asıl engel, bu çahşmanın başında belirtilen zihniyet V<: bu ~·erçevede söz konusu vakıfların birer "Truva au" olarak kullanıl.ıbilecegi korkusudur. Azınlıkların sivil \'e siyası hak b rının genışletilmcsinin "tehlikeli .. sonuçlanna ilişkin olarak dile getirilen fikirler, felaket! i bir gelecek senaryosu çizmekredi r. Bu senaryonun gerçeğe dönüşme ihtımali, .,,1dece söz konusu luk ı.ılcpleı ıne soğuk bakmayı değil, aynı zamanda onlara kar~ı çıkınayı d.ı teşvik etmekre­dir. "Türkıw Yeniden Bizans'a Dönüştürülüyor" başlıklı ) .vısınd.ı, talep e­dilenin bir haktan ibaret olmadığını. bunun Türkiye üzerindekı oyunLmn bir parçası olduğunu ileri süren Anı) Çeçen 'in yaklaşımı. bu '.1klaşırnın tipık bir örneğini oluşturması ,.e bu konudaki kaygılan aşağı yukarı lamamen yansıtması bakımından önemlıdir. Çeçen 'e (2006) göre:

"Türkıye'nin önüne geıırilen, g.ırrimüslim v.ıkıflarının g.ıyrimenkul t'­

dinmeleri ve dı5 ılişkilerinin serbest bırakılması. Türkive Cuınhurip.·tinin Osmanlı İmpar,norluğu gibi yok olmasın.ı giden yolda önemli hir d<ineme<, oluşturacaktır. Avrupa, Hıristiyan v.tkıflarının sahip olduğu hüyük maddi imkanl.ub Türkiye'nın en önemlı bölgelerini para gücti ile ı;;mn al.ıc,ıkl.ır. kurtuluş savaşı sırasında şehit kanları ile kurtanimış olan v.u.m toprakl.ı­rı para gücü ıle düşman kesimlerin eline geçecektir. Milyonlarca n: ham milyarlarca dolar ya da euro dağıt.ın gayrimiislim çevreler ve merkezler Sew ile başar.ım,ldıklarını paranın gücü ile elde edeceklerdir. Bır '\Üre 'onra ne' atan wprağı kabcaktır ne de Türkiye Cuınhurıyeti. Arap ve Müsli.im.ın ıopr.ıkl.l­rında sonr.ıdan bir Yahudi devleti ol.uak i .. rail bu ~ckikk kurulımı~tuı Y .ıhu­di vakıflarının p.ırasal gticü ile kendıleri içın kuts,ıltoprakl.ıra gclcn Y.ıhudiler gene bu vakıR.1rın öncülüğü ve örgüdemesi ik kısa z,uıunda Filic;unlikrin tOpraklarına sahıp olmuşlardır. Bugiinkü İsraıl dedeti Yahudi \'<lkıfltrının p.ı­ra güçleri ilc Ar.ıp topraklarını \aun .1lm.ı~ı i.izer.ine kurul m~tur. Günümüzde benzer bir '\Ürt·ç \nadoJu'd,ıllırisman ,·akıtları ıçın başl,nılmaktadır. Avrupa Bırliği b.ılunesı ıle AnaJolu'd,ı hir fyony•ı'nın, Pomus'un, Erıncni~t.m'ın Vl'

Kürdistan 'ın öni.i açılm.ıkt.ıdır".

Bu ifadeler, yaşadığı ülkenin geleceğı konusunda duyarlı olan herkesi endişelendirecek bir nıtelik taşımaktadır. Bu ve benzeri ) .ıklaşımbra göre

Ulll'nıl Hiı~ıııu·r

Page 13: LIBERAL DUSUNCE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2006_43/2006_43_OZIPEKBB.pdfLIBERAL -- -- DUSUNCE ~ .. Üç A) lık Dergı Yıl 11, Sayı 43, Y.ız 2006 Takdim / Mustafa Erdog,m

g.ıyrimüslim vakıflarına gayrimenkul cdınme h.ıkkı konusumbki sınırlamala­rı kaldırmak, Türkiye'nin yıkılmasına giden bir yolu açmak ,ınlamııu gelecek­tir. Ancak bu yaklaşım, kötü niyetli çe\ re ler 'uzünden bütün gayrimüslim vakıf'larına sınırlama getirmenin adil olup olmadıgını sorgul.ımamakta, eşit \'a­tand.ışlık haklanndan yararlandırılmamanın doğ.ıl \ 'C pozitif hukub uygun olup olnudığını tartışmamakta ve pratik bakımdan da, söz konusu kötü niyet­li çevrelerin amaçlarını gerçekleştirmek için v.ıkıf kurmaktan h.ışka yollar da olabilecegini göz önüne almamaktadır. Yine hu yakla~ını, adeta herkesin ni­yctinı okuy .. ıbilecek bir yetkinlik iddia~ını taşıması \'C t<thminleri tartışmasız gerçeklikler düzeyine çıkarması bakınundan Ja tutarlı ')ayıhun,ız. Öte yan­dan, bir an için dile getirilen korkuların haklı olduğu kabul eelilecek olsa bile, bir Rum vatandaşıı1 sahip olduğu gayrimenkulu kendi cenu,nince kurulan bir vakfa bağışlayaınamasının en azından tuhaf bir durum nlduğu da aşikardır.

D. Korkulara Karşı Sorular

Azınlıkların hak taleplerine ilişkın endişder, aslınd,ı Ti.irkiye'Jeki hemen he-men her tOplum kesiminin hak talepleri it,:in gündeme getirilmektedir. Kro-nık sorunLmmızın çözümüne} önelik her .ıdımı kuşkuyl.ı brşılayanLırın y.ınında, örneğin ana dilde yayın hakkının tanınnusının bölünmeyi geti­recegınden korkan, başörtülü kadınların eğıtİm ve <,<ılışma luklarının ta­nınınasının l.ıik cumhuriyeti pkacagını ilen siıren. iLıde özgürlüğünlin ab­nımn geni~letilme::.ıne ilişkin düzenlemelere itıraz ederek 'H.dani ret hakkını unıın.mın orduyu zaafa düşürecegini sa\ un.ın ve b.ışb pek çok hak talebi­ni benzer kaygılarla engellemeye çalışan kesimler de '.u-dır. Bu endişeleri bir bütün olarak ele aldığımızda, toplumun her kesiminin St\ ıl \ L' sıyasi haklar düzeyinin yükseltilrnemcsi, statükonun kurunması için gcrck\elcr bulmak güç degildir. Bunun ınantıksal sonucu ise, tehlikenin geçtigi muh.ıyyel bir gelece­ğe kad,ır Türkiye' nin standart altı bir demokratik düzene sahip olacağının kabulleni lmcsidir. Çünkü statüko korundugund.ı, Cuınhmiyet t.ırihi boyun­ca önü .ılınanıayan "tehlikeler"in } akın gelecekte biteu.:ği bekkmisi de bu­lunmamaktadır. Bu çerçevede haklar,\ yönelik endi~ekri dile getirenierin ce­vaplaması gereken sorulardan ilki, bu ertelemenin ne koldar süreceğidir. Ne zam.ına kad<lt' azınlık statüsü bazı vatandaşların korumak istedikleri hakları için bir liman olarak kalacak, ne zaınan,ı k.ıd.ır başk.ı bazı ',n andaşlar azın­lık sayılına) ı hak sahibi olmanın tek yolu olarak görüp kendileri için de bu statÜ) li talep edeceklerdir? İnsan haklarına da} alı demokratik bir hukuk devlctinJe neden azınlık vardır?

İkinci soru, azınlıkların haklarını savunmak sun.·m k \u karıda dile geti­rilen nb.ıncı güçlerin emellerine ilışkın koınplolar.ı .ılct olınaın.ıY<l çalışma­nın, Türkiye'deki sosyal ve siyasi mücadelede kentlı ,l) rıcalıklı statülerini korumak İçın her türden demokratik <tçılıma karşı çık.ın ı,:e' relerin gündemi-

\at. t UCW

Page 14: LIBERAL DUSUNCE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2006_43/2006_43_OZIPEKBB.pdfLIBERAL -- -- DUSUNCE ~ .. Üç A) lık Dergı Yıl 11, Sayı 43, Y.ız 2006 Takdim / Mustafa Erdog,m

t~;ı~riıııibliııılı· riıı lıı \i\ 11 ll;ıl..ları \ıı rmııııııı Tarlı\llli\ '-... ./-et 1 :ı:ı

ne teslim olmadan, yani başk.ı tür bir komploya alet olmad.ın nasıl mümkün olabileceğidir. Türkiye'de geçmişten günümüze ekonomik w si: asi iktid.\r­dan haksız pay cılan Ye bu işleyişi korunuk içın demokrcl!>JYi engelleme\ e çalışan kesimlerin bulunduğuna inanmayanlar için böyle bır soru .mlcımsız olabilir. Ancak hem bunun tersini düşünen, hem de g.ı) rımü~lınılerinki tbhıl demokratik haklcır çıtasının yükseltılınesine karşı çıkanhmn bunu .ıçıklam.lsı gerekir.

Başka bir soru ıse turarlılık ve ikna edicilikle ilgilidir. Sivil ve <;İvasi luk­lara, bu çerçevede azınlıkların örgütlenme, dı n Ye ifade hiirri, eden ,ıla­nının genişleıilınesıne itiraz ederken, pek çok konud.ı talcpte bulunmanın gerektirdiği ahlaki ve siyasi meşruluk zeminini tahrip etmemek mümkün müdür? Orneğin Heybeliada Ruhb<m Okulunun yeniden açılnusın.t iti­raz ederken Batı Trakya'daki Türkler'in hakları hangi ahLıki temelde c;a­vunutıbilecektir? İstanbul'da Ermenı meselesiyle ılgili clltern.nif fikirlerıo di­le getirildiği bir etkinliğin yasaklanmasım c;.wunurken İwiçre'dı.? Tlirk Tarih Kurumu Başkanımn "Ermeni sokınını olınamı~tır" şeklindeki sbzlerinden dolayı cezalandırılmak istenmesinin kınanınası, <ll1cak tutarlılıktan v.1zgeçıne pahasına mumkün olabilir. Çünkü İ!>ter Türkiye'de olsun ıster'>e deA\ rup.ı 'da, "soykınm olmuştur" veya "soykının olmamıştır" demenin ifade hüniye­ti açısından değeri aymdır. Bunlardan birıne k.ırşı çıkıp diğt:nru s;n·unm.ık, tutarlı olmadıgı içın ikna edici de değildir.

Son olar,ık cevaplanması gereken bir soru d.ı hukukun genel ilkeleriYle ilgilidir. Bu komploların doğru olduğunu ve Batılı devletlerin Türkıye'deki emellerinin bir parçası olarak ga} rimüsliınleri kullanmak istediklerı ve Tür­kiye Cumhuriyeti'nin kendi vatandcışlarından bazılarının J.ı kötü ni) etli olarak bun.ı katıldıkları kabul edilse bile, bu durum yine de kolektif hak mahrumiyetıni meşru kılar mı? Hukuka göre bir tek masum bin·) ın h.ıksıL yere cezal.ındınlmasındansa, doksan dokuz suçlunun cezalandınlm.ıması ter­cihe şayan değil midir? Demokratik devler komplolar.ı kar~ı önlem alırken vatandaşlarının haklarını koruyaınaz mı?

Sonuç

Cumhuriyetin başından bugüne sürekli olarak ·•iç ve dış düşın.ınlar"l,ı ımica­dele edilmektedir. Geriye dönüp aşagı yukarı yü7 yıllık bir geçmişe h.ıktıgıınız­da, yaşadığımız tarıh bir anlamda bu ülkede y.ı~ayan herke'> İçın f.u·klı tür­den acılar üreten, yaşama ve üretme enerjisini birbiriyle ugr.ıs.ır.1k heb.ı et­tiren '>Orunların tarihi olarak da okunabilir. Ancak Türkiye toplumunun insanca yaşayabileceği demokratik bir hukuk devletinin hep ertelenmesi .m­lamına gelen bu mücadele bir türlü bıtmemekte, düşmanl.ır da h.ış etmekle tükenmemektedir. Barışın egemen oldugu bir siyasi rejime ubşmak, bu yaklaşım korundugu ve resmi düzeyde mevzuata byn<1klık ettıgı sürece

tilwral Un suıı c·t•

Page 15: LIBERAL DUSUNCE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2006_43/2006_43_OZIPEKBB.pdfLIBERAL -- -- DUSUNCE ~ .. Üç A) lık Dergı Yıl 11, Sayı 43, Y.ız 2006 Takdim / Mustafa Erdog,m

mümkün görünmemektedir. Bu yakl.ışım geçmişten gLinümüze Türkiye'deki sosyo-politik ayrışma ve mücadeleden, maddi değerlerin paytaşırnma ilişkin yapısal gerilimden de bağımsız değildir. Dolayısıyla sürekli olarak düşman illüzyonu üreten bu yaklaşımın değışınesi için yürütülecek ielseli \'e ideolojik mücadele, Türkiye'deki "merkez"i temsil eden kesimlerin ekonomik ve siyasi ayrıcalıklarını ortadan kaldırmaya yönelik sosyal ve siyasi mi.ıcadeleden ayrı düşünülemez.

Bu temeli gözardı etmeden, söz konusu temelin oruya çık<lrdığı ayrışma ve tanışmaların ideolojik boyutuna yeniden dönecek olursak: Sürekli bir teyakkuz halinde olmayı öngören ve kuşatılmışlık hissini hep C<:1nlı tutan pa­radigmanın sorunlanmızı çözmediği, hatta sorunun bir parçası olduğu, bu paradigmanın ürettiği düşman hayaletlerinin vatandaşiara yönelik olumsuz muameleleri de beraberinde getirdiği ve kimi zaman da uygulaınal.mn sonucu olarak hayali olanın ete kemiğe büründüğü (yani hiç yoktan "düşman'' ya­rattığı) görülmektedir.

Belki de çevremizde mücadele edilmesi gereken çok cb fazla düşman yoktur; belki de vehimlerimiz sıradan vatandaşlan "iç düşmanlar" olarak göstermek­tedir bize. Belki de yüz yıllık korkularım1zla gerçekten yüzleşehilsek, onları gereği gibi konuşmayı başarabilsek, kötü niyetLi olduğunu düşündüğümüz in­san sayısının dramatik bir biçimde azaldığını göreceğiz.

İçte kimseyi düşman görmemek dışta da pek düşman araınamak. İttihat Terakki döneminden beri dışlanan, uzun zamandır dencnm~miş vey;ı terk edilmiş olan bu yaklaşıma dayalı, insan haklannın gereği gihı tanındığı, eşit ve özgür bireylerin bir arada huzur içinde yaşamasını mümkün kıbn yeni bir paradigmaya ihtiyacımız var. Bunu gerçekleştirmek, kökleri hu toprakların derinlerinde olan Türk, Rum, Ermeni ve diğer ~oylardan ins.mların ) üz yıllık travmanm etkisiyle taşıdıklan yaralı bilinci de tedavi edebilir.

Kaynaklar

Ayhan Aktar, Tiirk ,\/ill(yl'lol{~i. Cıt!l'rtlllli.ri!IIJ!rr l'ı ' f-:kol!fJJJI!k /)olllmilll, İletişim Y ayıni an, İst,mbul, 2006.

Dia Anagnoswu, "Deepening Deınocracy or Defending the Naıion? The Europeanisation of Minority Rights .md Greek Citizenship". ıı-:.rt 1 ;llrtJ/>l'rlll

Politic:r, Vol. 28, No. 2, 2005, s. 335-357.

Orhan Kemal Cengiz, Türkiye'nin Dini Azınlıkbn,

h np:! /www.tesev.org.trl etkinLik/ o kemal_ cengiz _sunuın.php, 2004

Naz Çavuşoğlu, ( '!11slaranm lll.rt711 1-lak/(!n flllkllklmda . l::;m/Jk f-/al.l{//1 Su Yayınları, İstanbul, 2001.

Anıl Çeçen, "Türkiye Yeniden Bizans'a Dönüştürülüyor'', http:! 1

Ynı 200C;

Page 16: LIBERAL DUSUNCE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2006_43/2006_43_OZIPEKBB.pdfLIBERAL -- -- DUSUNCE ~ .. Üç A) lık Dergı Yıl 11, Sayı 43, Y.ız 2006 Takdim / Mustafa Erdog,m

(~ayriıııiis liııılı• riıı insan llaklan Sorununu T<ırlı.sııınL. -<'~ ı::~,

dipdalgasi.org/ node/ 125, 2006.

Dedcmllirlll 011 Ibe R{~bt.r ~/ Pemm.r 13doll'.!,illl!, lo \ al!onal fJ/' 1 ;t/111iı: Rd~!!io11.r a11rl Lil~~!li.rlir ..\lillolific.r, United Nations, 18 December J 992

Yılmaz Ensaroğlu, "Gayrimüslim Vakıfian", l..cwlt/1/, 28.5.2002.

Mustafa Erdoğan, . lna)'aJa T flllwklllltl (,117,r, Adres Y ayınlan, An kar,\, 2004.

Friedrich A. Hayek, 1\.öll'lik. ) 'o/N, Liberte Yayınları, Ankara, 1999.

Baskın Oran, "Gayrimüslim Vakıflan: Son Durum", lınp://www .tesev . org.tr/ etkinlik/b_ oran _sunum.php

Baskın Oran, "Lozan Mukaddes İnektir, Kimse Kesme: e Kalkam.lz", (Nilüfer Çeliker'in Röportajı), http:/ /www.gunisigihukuk.com/b.1skinoran. html.

Baskın O ran, Tiirkt)'l' 'rlt 1:::;!11/tk.lar: 1\cll'rtllldm: Lt'i\flll. 1 r .\ hl':.;_~ttrtl. /,"/illti/. l ı:wtltlllltl, TESEV Yayınları, İstanbul, 2004.

Bekir Berat Özipek, "Gayrimüslim Vakı1larının Sorunları'', hup://www. megarevma.net/vaki.fsorunu.hım, 2001.

Bekir Berat Özipek, "Türkiye'de İnsan Hakları , İslam ve Batı Üzerine", f--l!tk11k Oiinrtm, Yıl 15, Sayı 4, Ekim-Aralık, 2005 s. 17-22.

Thomas W. Simon, "Protecting Mi.norities in International Lıw ", Cent ro Studi Pcrplace, http:/ /www .studiperlapace.ir/view _ ncwc;_ html?newc;_ id= simon ,2000.

Yigal Schleifcr, "Identity Politics: Isa Christian or Kurd 'a Turk '?'', 011'i.ıti"" .\'ritlll'l' .\lo/1/lm; Vol. 96, Issue 248, 11.18.2004.

The Economist "The Wrongs and Rights of Minorities", Vol. 374, Issue 8418, 3.19.2005

Vorster, J. M. (2000) ''The Rights of Minorities in a Constiwrional State -An Ethical Assessment", Tlıl' J:alltlt'Jtil'(/1 Rr~·iı·n·, 1 August 2000, s. 490-519.

l.ihna 1 IHışnııc·c•