54
BU M MU D D EMOKRAS‹? BU M MU M MAZLUMDAN YANA OLMAK? ‹tfaiye iflçilerine sald›r›... ABD Defol diyenlere sald›r›... Tekel iflçilerine sald›r›... L‹NÇLER‹N AZMETT‹R‹C‹LER‹ ANKARA’DADIR L‹NÇÇ‹LER Emperyalizm ‹flbirlikçisi ‹ktidarlar Taraf›ndan Aldat›l›p Kullan›lan fiovenistlerdir L‹NÇLER‹N‹ZLE B‹Z‹ DURDURAMADINIZ Polisin, Jandarman›n Linççilerin Barikatlar›n› Aflarak, Edirne’deydik Ülkemizin Tek Bir Kar›fl Topra¤› Bile Devrimcilere Yasaklanamaz! 9 Ocak 2010 Edirne www.yuruyus.com [email protected] I IS SS SN N 1 13 30 00 05 5 - - 7 79 94 44 4 www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 203 17 Ocak 2010 Fiyat›: 1 TL (kdv dahil) [email protected]

L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

  • Upload
    others

  • View
    4

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

BU MMU DDEMOKRAS‹?

BU MMU MMAZLUMDANYANA OLMAK?

‹tfaiyeiflçilerine sald›r›...

ABD Defol diyenleresald›r›...

Tekel iflçilerine sald›r›...

L‹NÇLER‹N AZMETT‹R‹C‹LER‹ ANKARA’DADIRL‹NÇÇ‹LER Emperyalizm ‹flbirlikçisi ‹ktidarlar Taraf›ndan Aldat›l›p Kullan›lan fiovenistlerdir

L‹NÇLER‹N‹ZLE B‹Z‹ DURDURAMADINIZ

Polisin, Jandarman›n Linççilerin Barikatlar›n› Aflarak, Edirne’deydik Ülkemizin Tek Bir Kar›fl Topra¤› Bile Devrimcilere Yasaklanamaz!

9 Ocak 2010 Edirne

ww

w.y

uru

yu

s.c

om

info

@yu

ruyu

s.c

om

II SSSS

NN11 33 00 00 55 -- 77 99 44 44

www.yuruyus.com

Haftal›k Dergi / Say›: 20317 Ocak 2010

Fiyat›: 1 TL (kdv dahil)

[email protected]

Page 2: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

Kitab›n AAd›: Çizgilerle Anadolu TarihiDerleyen: Hüseyin ÖzarslanYay›nevi: Tav›r Yay›nlar›, 239 sayfa

“Geçmiflini bilmeyenin gelece¤i de olmaz”diyor kitab›n önsözünde. Çizgilerle AnadoluTarihi kitab› da bize unutturulmaya çal›fl›lantarihimizi anlat›yor. Bu kitapta yaz›lan tarih,bize okullarda okutulan “Resmi Tarih”in d›fl›ndabir tarih. Yalan›n, dolan›n, çarp›tman›n ortadankald›ramad›¤›, belki çok fazla bilinmeyen amamutlaka var olan ve gerçek bir tarihi...

Bu tarih; Anadolu’da yaflayanlar›n, Anado-lu’yu zulme karfl› bir direnifl oda¤› yapanlar›n,Anadolu’nun onuru olanlar›n tarihi...

Tarih bize hep egemenlerin gözünden anlat›l-d›. Ve egemenlerin tarihinde hep onlar anlat›ld›.

Çizgilerle Anadolu Tarihi, ezilenlerin gözün-den; s›n›flar›n ortaya ç›kt›¤› dönemlerden, ezen-le ezilenin çeliflkisinin bafllad›¤› günlerden bugü-

ne devam eden; zalimlerle olan kav-gan›n, zalimlere karfl› direniflin tarihiniyaz›yor.

Anadolu’nun tarihinde her fley çokyal›nd›r. Bu topraklar, üzerinde yafla-yan tüm halklar›n onurla “Bizim mem-leketimiz” diyerek, gö¤sünü gere geresahiplenece¤i topraklard›r. Çünkü butopraklar›n mayas›nda direnifl vard›r,mücadele vard›r. Neredeyse her kar›fl›halklar›n kan›yla sulanan bu toprak-larda, gün gün yefleren umut vard›r.

Bu kitap; bu umudu yazan ellere,dizen ellere; fedakarl›klar›, cüretleri vehiç yere düflürmedikleri onurlar›yla;halk›n özgürlü¤ü, vatan›n ba¤›ms›zl›¤›için kurfluna dizilen, dara çekilen, de-risi yüzülen, kör karanl›k hücrelerde

kaybedilen, açl›¤›n koynunda sani-ye saniye ölü-

mün üzerine yü-rüyenlere ve Bu kitab› tasarlayan, an-cak bas›m aflamas›na geldi¤ini göremeden, 19Aral›kta ve yedi y›l süren ölüm orucu direniflindeflehit düflen, özgür tutsaklar›n, gelecek güzelgünlere olan özlemine atfediliyor.

Çizgilerle Anadolu Tarihi Kitab› hapishaneler-deki özgür tutsaklar›n uzunca bir süre kolektif birçal›flman›n ürünü. ‹çerik olarak oldu¤u gibi bi-çim olarak da s›radan bir tarih anlat›m›ndan iba-ret de¤il. Anadolu tarihi olaylar›yla, kahramanla-r›yla çizgilerle anlat›l›yor.

ÇÇIIKKTTII

Sahibi ve Yaz›iflleri Müdürü:Halit Güdeno¤luAdres: Katip Mustafa ÇelebiMah. Billurcu Sok. No: 20 / 2 Beyo¤lu/‹STANBUL

Ofset Haz›rl›k: Ozan Yay›nc›l›k

Adres: Merkez Mah. Abide-iHürriyet Cad. Atlas Apt.No: 155-157 Kat: 5/14 fiiflli/ ‹STANBULFaks: 0212 241 11 16

Yurtd›fl› Büro: Vak›f EFSANE

Pieter de Hoochstr. 303021 CS Rotterdam/Nederland

ISSN: 1305-7944

Bask›: Ezgi Matbaac›l›k-SanayiCad. Altay Sok. No: 10Çobançeflme / Yenibosna / ‹ST.Tel: (0-212) 452 23 02

Da¤›t›m: Turkuvaz Da¤›t›mPazarlama San. ve Tic. A.fi.Tel: 0 212 354 37 67

Avrupa: 4 EuroAlmanya: 4 EuroFransa: 4 Euroİsviçre: 6 Frank

Hollanda: 4 Euroİngiltere: £ 3Belçika: 4 EuroAvusturya: 4 Euro

Tel: (0-212) 251 94 35

Haftal›k siyasi dergiFiyat›: 1 TL

www.yuruyus.com [email protected]

28 Ocak 1998’de Adana’da ölümmangalar› taraf›ndan bulunduklar› evedüzenlenen bask›nda katledildiler. Besat AYYILDIZ, 1966 Yozgatdo¤umlu. Lise y›llar›nda devrimcihareketle tan›flt›. 1988-’89’da Anka-ra Dil Tarih’te Dev-Genç içinde ye-rald›. ‹ç Anadolu bölgesinde sorum-luluklar üstlendi. Gözalt› ve tutsak-

l›klar yaflad›. 1997’de Amanoslar’da, Toroslar’da halk›nsavaflç›s› oldu.Bülent D‹L, 1976 Kayseri do¤umlu. ‹ngiltere’de mücade-leye kat›ld›. 1997’de Akdeniz da¤lar›nda halk›n adalet öz-lemi için silah kufland›.Mehmet TOPALO⁄LU, 1972 Adana do¤umlu. Adli tu-tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›.Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu.

Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde

Yitirdiklerimiz2222 OOccaakk -- 2288 OOccaakk

BBeessaatt AAYYYYIILLDDIIZZ BBüülleenntt DD‹‹LL

MMeehhmmeett TTOOPPAALLOO⁄⁄LLUU

Devrimci gençli¤inmücadelesine önderlikeden ‹YÖKD’ün birüyesi olan Kerim Ya-man, 23 Ocak1975’de faflistlerinsald›r›s› sonucu katle-dildi. Kerim Yaman’›ncenazesi, Cephecilerin

önderli¤inde anti-faflist bir direnifle dönüfltü-rüldü.

KerimYAMAN

Devrimci memur hareketinin önder kadrolar›ndand›. Sa¤l›k-Sen’in kuruluflunda yerald›. 1993-94’de Devrimci Sol Güç-ler’in Ankara-‹ç Anadolukoordinasyonunda görevüstlendi. 24 Ocak1995’de kontrgerillataraf›ndan kaç›r›ld› vekaybedildi. 13 Nisan’daK›r›kkale’de iflkence yap›-

larak katledilmifl olarak bulundu.

AAyyflfleennuurr fifi‹‹MMfifiEEKK

‹stanbul Teknik Üni-versitesi ö¤rencisiydi.Anti-faflist mücadeleiçinde yer ald›. 27Ocak 1976’da faflist-ler taraf›ndan okul gi-riflinde katledildi.ÖÖzzeerr EELLMMAASS

1966 Malatya do¤umlu. Lise ö¤renimi s›ras›nda devrimci-lerle tan›flt›.1985’de Elaz›¤ F›rat Üniversitesi ö¤rencisiykenmücadeleye kat›ld›. Dev-Genç’li olarak bafllad›¤› mücade-lesini, devrimci memur hareketi içinde sürdürdü. Hastal›¤›boyunca da hep mücadele içinde oldu. Tedavisi için bulun-du¤u Fransa’da 27 Ocak 2003’te aram›zdan ayr›ld›.

TTuurrggaayy KKOOÇÇ

1960-70’li y›llarda ba¤›ms›zl›k bayra¤›n› dalgaland›ran Afri-kal› devrimci önderlerden biri de Cabral’d›... Gine-Bissau ba-¤›ms›zl›k mücadelesinin önderiydi. Cabral, Portekiz’in Lizbon flehrinde ö¤renciyken mücadeleyekat›ld›. 1950’lerin ortas›nda Gine'nin Ulusal Kurtuluflu ‹çinHareket (MING)'in, 1956’da illegal olarak Gine ve Cabo Ver-de'nin Ba¤›ms›zl›¤› ‹çin Afrika Partisi (PAIGC)'nin kuruluflunaönderlik etti. 1962’de gerilla savafl›n› bafllatarak, k›sa süredeülkenin büyük bölümünü ele geçirdiler. Devrimin önderi Cab-

ral, zaferden k›sa bir süre önce, 23 Ocak 1973’te sömürgeci Portekiz’in ajanlar›taraf›ndan katledildi. Gine, ayn› y›l›n Eylül’ünde ba¤›ms›zl›¤›na kavufltu.

Sürgün olarak bulunduklar› Sovyetler Birli¤i’nden Anadolu kurtulufl savafl›na kat›l-mak için dönen Mustafa Suphi ve 14 yoldafl›, Ankara hükümetinin düzenledi¤ikomplo sunucu 28 Ocak 1921’de katledildiler. Kimi mühendis, kimi zabit, kimi ›r-gat, kimi ameleydi. Mustafa Suphi, 1920’de Ankara, ‹stanbul ve Bakü’de bulunankomünistleri birlefltirerek Türkiye Komünist Partisi’nin kurulufluna önderlik etmiflti. Hiçbir kiflisel gelecek aray›fl› içinde olmaks›z›n kurtulufl savafl›na kat›lmak vekurtulufl savafl›n› sosyalizm kavgas›na dönüfltürmek için mücadeleye kofltular veAnadolu’da ölümsüzlefltiler.

AmilcarCABRAL

"En büyük hedeflerimize ulaflman›n, en büyük zaferlerimizi kazanman›n yolunun enküçük, en basit, en s›radan denilen iflleri yapmakla, oturtmakla bafllad›¤›n› ve asl›ndatamamland›¤›n› ö¤rendik.” Besat Ayy›ld›z

Bülent Dil, 19 yafl›ndayken büyük umutlar-la yurtd›fl›na ç›kt›. Orada kendisine yeni biryaflam kuracakt›. Ancak orada yabanc›laflma-y›, horlanmay›, ezilmiflli¤i yaflad›,

Kurtuluflun düzeniçi yaflamdan geçmedi¤inigördü. O nedenle mücadele içinde yer ald›. ‹n-giltere’de devrimci faaliyet yürüttü¤ü dönem-de, “Grup Nisan” isimli müzik grubu içindeyer ald›.

Grup Nisan'›n solistiydi. Onlarla birlikte ge-celerde, gösterilerde yerini alm›fl, türkülerinibirlikte söylemifllerdi.

Bülent, ‹ngiltere’de iken mücadeleye dev-rimci bir sanatç› olarak katk›lar sundu. Dev-rimci müzik yapt›. Düzenin yozlaflt›rmaya ça-l›flt›¤› Türkiyeli emekçilere türkülerimizle ses-lendi.

Devrimci sanatç› Bülent Dil, 2 y›l sonra,1997’de, Amanos da¤lar›nda, Toros da¤lar›n-da halk›n›n kurtuluflu için silah kuflanan birsavaflç›yd›.

Bülent Dil için da¤larda savaflç› olmak en

çok istedi-¤i fleydi.Bu konudadiyordu ki;

"... Ol-dum olas›da¤larahep sevgiduymuflumdur. Hareketle ile tan›flt›ktan sonrabu sevgi daha da büyüyerek, bir özleme dö-nüfltü. Hareket bana da¤larda gerilla olmaflans› verdi¤i için çok mutluyum. Bu flans› so-nuna kadar en iyi flekilde kullanaca¤›m..."

Ve o flans› sonuna kadar kulland›. O güvene

lay›k oldu. ‹ngiltere’de devrimci bir sanatç›

olarak sürdürdü¤ü mücadelesini Amanoslara,

Toroslara “bir türkü gibi...” tafl›d›. O çok sev-

di¤i da¤lara, vatan topraklar›na bir savaflç›

olarak döndü. Halk›na bu kez silah›yla kurtu-

luflun yolunu gösterecekti.

Yar›nlara türkülerimizle, Bülent Diller, Be-

sat Ayy›ld›zlar, Mehmet Topalo¤lular ile böy-

lesine kararl› yürüyoruz.

YYüürrüüyyoorruuzz yyaarr››nnllaarraa

An›lar› Miras›m›z

- Mustafa SUPH‹- Ethem NEJAT- Aflç›o¤lu BAHAEDD‹N- Kaz›m HULUS‹- K›ralio¤lu MAKSUT- Hilmio¤lu (‹smail) HAKKI- Ahmeto¤lu HAYRETT‹N- Hakk› bin Ahmet AL‹

- Emin fiEF‹K- Süleyman TEVF‹K- Manisal› Kaz›m bin AL‹- Maria (M. Suphi’nin efli)- Hatipo¤lu MEHMET- Hac› Mustafao¤lu

MEHMET- Cemil Nazmi bin ‹BRAH‹M

Mustafa SUPH‹ve Yoldafllar›

Page 3: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

Ça¤r› / ‹lan

‹çindekiler

21 Gençlik FFederasyonu’ndan:

ÖSS de¤iflti mant›kde¤iflmedi

22 Sorunlar›m›z

Çözümlerimiz: Sosyal-Kültürel, sportif etkinlikler

23 Çözümsüzlük politikalar›

24 Önce linç ettiler, sürdüler

flimdi günah ç›kart›yorlar!

25 Linçler nas›l örgütleniyor?

28 Linçler ve sol

30 E¤er birbirimizden izole

olursak bizi yok ederler

33 20 Ekim 2000’den 22 Ocak

2007’ye Direnifl Zafer veSol Bölüm 5

36 Hapiste ttecrit aalt›nda hhasta

olmak

37 Savaflan KKelimeler: Kanayan

yara38 ÖÖ¤¤rreettmmeenniimmiizz:: Kavga moralle

yürür e¤itimle bu kavgada

ustalafl›l›r kavgay›

4 Faflizmin sivili ve

askerisi...

6 Edirne’de 3. linç sald›r›s› ve

linç sald›r›s›n› aflan HalkCephesi’nin iradesi

10 Vatansever iflte onlard›r..

11 Baflvurdu¤unuz tüm bu

yöntemler; kararl›l›¤›m›zkarfl›s›ndakiacizliklerinizdir!

12 Erzincan:

‹flte boyun e¤miyoruz

13 Kars: ‹flte boyun e¤miyoruz

14 “Meydanlar› biz de¤il,

Katil Amerikan ufla¤›

faflistler terkedecek”...

16 ‹slamc› bas›nda komplo

teorileri

17 Edirne’ye girenler

anlat›yor...

20 K›flk›rt›c› polis Kazanl›’da:

Kürtler Kazanl› halk›nasald›racaklar, Kazanl›’y›yakacaklar

büyütece¤iz40 Cüret ve kararl›l›kla

“Amerika Defol” demeyedevam ediyoruz

42 Devrimci OOkul: Halk46 Devrimci ‹‹flçi HHareketi: Biz

halk›z biz iflçiyiz!

47 Direnifle devam!

48 Tarihten OOlaylar Kifliler:

Direnifl gelene¤imizdir

50 Avrupa YYürüyüfl: “Biz de

‘Amerika Defol Bu Vatan

Bizim’ diyoruz”

50 Halk Cepheliler yeni y›l›

birlikte karfl›lad›lar

52 Avrupa YYürüyüfl:

Vatanseverlere YönelikSald›r›lar Avrupa’da

Protesto Edildi

53 Yeni DDe¤inmeler

54 Haiti’de Deprem: Onbinlerce

ölü lanetimiz do¤aya de¤il,halklar› sömüren ve yok-sullaflt›ranlarad›r

Ülkemizde GençlikEdirne...

23 OOcak’ta

Antakya’da22 OOcak’taAdana’daŞirin Müzikhol 1

PPRROOGGRRAAMM

** GGrruupp YYoorruumm** EErrddaall BBaayyrraakkoo¤¤lluu** TTiiyyaattrroo // ** SSiinneevviizzyyoonn** DDeevv--GGeennçç SSeerrggii

** FFoottoo¤¤rraaff--SSllaayytt((HHaakkaann YYeeflfliillyyuurrtt,, PP››nnaarr SSaa¤¤,, FFiilliissttiinnllii GGrruupp AAkkdd››,, DDeerrttllii DDiivvaannii vvee yyeerreell ssaannaattçç››llaarr ddaa bbuu kkoonn--sseerrlleerriinn bbaazz››llaarr››nnddaa yyeerr aall››yyoorrllaarr..))

AAMMEERR‹‹KKAA DDEEFFOOLL BBUU VVAATTAANNBB‹‹ZZ‹‹MM KKOONNSSEERRLLEERR‹‹

Kültür SanatYaflam›nda Tav›r

Ocak Say›s› ÇIKTI!!

Page 4: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

Demokratik mücadelenin linçsald›r›lar› alt›nda, gözalt› ve tu-

tuklama terörü alt›nda sürdürülebil-di¤i, hapishanelerdeki hasta tutsak-lar›n ölüme mahkum edildi¤i, hak-lar› için direnen iflçilerin Anka-ra’n›n göbe¤inde copland›¤›, gaz-land›¤›, direnen iflçilerin çad›rlar›-n›n AKP’nin faflist milisleri taraf›n-dan bas›l›p da¤›t›ld›¤› bir ülkede,““ssiivviill ffaaflfliizzmm ggeelliiyyoorr”” tart›flmas›yap›l›yor.

Bu tart›flmaya iliflkin temel görü-flümüzü, en baflta ortaya koya-

l›m: Birincisi, ffaaflfliizzmmiinn ssiivviillii aasskkee--rriissii bbiirrddiirr!!.... ‹kincisi, AAKKPP’’nniinnddüünn,, üüllkkeemmiizzii ddeemmookkrraattiikklleeflflttiirrddii--¤¤ii nnee kkaaddaarr yyaannll››flflssaa,, bbuuggüünn ddee ffaa--flfliizzmmee ggööttüürrddüü¤¤üü oo kkaaddaarr yyaannll››flflbbiirr tteessbbiittttiirr.. Çünkü faflizm zatenvard›r ve ülkemizin 1945’lerden buyanaki yönetim biçimidir. Faflizm,kimilerinin karikatürize etti¤i gibi,12 Mart’ta, 12 Eylül’de, 28 fiubat’tagelip, sonra giden bir fley de¤ildir.Faflizm süreklidir. Ve bizim gibi ül-kelerde faflizmin tasfiyesi bir dev-rim sorunudur.

Faflizmi, MHP ile, sivil faflist hare-ketle özdefllefltirmek, geçmifl dö-

nemin en büyük yan›lg›lar›ndan bi-riydi. Bugün de ayn› siyasal yan›lg›AKP’ye iliflkin olarak sergileniyor.

Faflizm, bu ülkede, flu veya bu ik-tidara, flu veya bu kuruma ba¤l›

de¤ildir, sistemin kendisidir. Fa-flizm, linç sald›r›lar›d›r. Faflizm, sü-ren iflkenceler, infazlard›r. Faflizm,haklar ve özgürlüklerin gasbedilme-sinin ssüürreekkllii vvee ssiisstteemmllii bir flekildesürdürülmesidir. Faflizm, Türki-ye’nin kanl› tarihindeki “istik-rar”d›r. Kontrgerillan›n varl›¤› vedevam›d›r. Faflizm, 6-7 Eylüller-den, 1 May›s 1977’den 19 Aral›k’akadar katliamc›lar›n korunmas›d›r.

Bugün AKP de –özellikle ikti-dar›n›n ilk y›llar›nda ön plana

ç›kard›¤› demokratikleflme manev-ralar›na da fazla ihtiyaç duyma-

dan- geçmifl iktidarlar› geride bar›-kan bir bask›yla, tahammülsüzlükleyönetmektedir. Güçler dengesi el-verdikçe, AKP’nin bu bask›y› dahada yo¤unlaflt›rmak istedi¤i, kendikontrgerillas›n›, hatta milislerinioluflturmaya çal›flt›¤› s›r de¤ildir.Ancak bu durum, “demokrasidenfaflizme geçifl” de¤ildir. Bu, sistemiçindeki, oligarfli içindeki pay ve ik-tidar kavgas› çerçevesinde “faflizmien iyi ben uygular›m” yar›fl›d›r. Yö-netim biçiminin niteli¤i de¤il, yöne-ten kesimlerde bir de¤ifliklik sözkonusudur. Baflka bir deyiflle, fa-flizm yerinde duruyor, faflizmi uy-gulayan iktidar ve kurumlaflmalaryeniden flekilleniyor. Dün AKP’ninülkemizi demokratiklefltirdi¤ini bu-gün ise, faflizme götürdü¤ünü söy-leyenlerin görmedi¤i budur.

1990’lar›n bafllar›nda baflvurdu¤ubask›lar, ç›kard›¤› yasalar ve

“tek adam” yönetimi nedeniyleANAP hükümeti Demokrat Parti ik-tidar›na, Turgut Özal da Menderes’ebenzetiliyordu. Özal için “MMeennddee--rreesslleeflflmmee” diye bir kavram da kulla-n›lm›flt›. Bugün ayn› benzetme Tay-yip Erdo¤an için yap›l›yor. Benzet-menin temeli yine ayn›d›r; hhaallkkaa,,ssoollaa vvee ttüümm mmuuhhaalliiff ggüüççlleerree kkaarrflfl››bbaasskk›› vvee ttaahhaammmmüüllssüüzzllüükk..

Faflizmin pekifltirilmesi ve ku-rumlaflt›r›lmas›nda, kendilerine

“demokratl›k” etiketi yap›flt›r›lanburjuva politikac›lar›n bafl› çekmeside ülkemiz aç›s›ndan çarp›c› bir du-rumdur. Türkiye’yi liberallefltirdidiye yere gö¤e s›¤d›r›lamayan Özal,12 Eylül faflist cuntas›n›n yapt›¤›düzenlemeleri pekifltiren, ülkemiz-

de faflizmin as›l dayana¤› haline ge-lecek olan ““TTeerröörr yyaassaass››””n› ç›karanbir iktidard›.

AB’ye uyum yasalar›n› ç›kard›¤›için, kendilerini sosyalist ola-

rak adland›ran baz› sol kesimlerinve ayd›nlar›n dahi destekleme ay-mazl›¤›n› gösterdi¤i AKP de, ayn›flekilde, terör yasalar›n›, ceza infazsistemlerini, faflist bir anlay›flla pe-kifltiren, hak gasplar›n›, keyfi yöne-timi mümkün k›lan bir iktidard›r.

Meselenin özünde iki temel olguvard›r. Birincisi, Turgut Özal

da, Tayyip Erdo¤an’da emperyaliz-min ve iflbirlikçi tekelci burjuvazi-nin iktidar›yd›lar. Dolay›s›yla yap-t›klar› her fley, ama her fley, emper-yalizm ve tekelci burjuvazinin ihti-yaçlar›na cevap vermekteydi. ‹kin-cisi, ikisi de faflizmle yönetmektey-di. Bu faflizm, “sivil” de¤il,1945’lerden beri süregelen, 12 Martve 12 Eylül askeri cuntalar› taraf›n-dan pekifltirilen bir faflizmdir.

“Sivil faflizm” tesbitleri, bir ya-n›yla ilerici, demokratik, devrim-

ci güçleri, mmeevvccuutt ffaaflfliizzmmllee uuzzllaaflfl--mmaayyaa yöneltmektedir. Bu tart›flmaddüünnüü aakkllaammaakkttaadd››rr.. Biz y›llard›rülkemizde faflizm var derken, burunk›v›r›p bize iyi kötü de olsa bir de-mokrasinin oldu¤unu kan›tlamayaçal›flanlar, flimdi dönüp düne debakmal›d›rlar. AKP’nin iktidar ol-du¤u faflizmin oligarfli içi çeflitli ke-simlere de yönelmesi nedeniyle ba-z›lar› belki faflizmi keflfediyor amayine yanl›fl temelde. AKP’nin “sivilfaflizme”ne karfl› mevcut “demokra-tik düzeni” savunmam›z öneriliyor.Hay›r, devrimciler faflizmin biçim-leri aras›nda tercih yapmazlar. Butart›flma da tipik, 12 Eylül öncesin-de solda, ayd›nlar aras›nda yap›lantart›flman›n bir benzeridir.

Reformizm cuntan›n geliflininart›k flu veya bu biçimde görül-

meye baflland›¤› o süreçte de soru-nu, ülkemizde var oldu¤unu öne

Faflizmin Sivili ve Askerisi

AKP’nin dün, ülkemizidemokratiklefltirdi¤i ne

kadar yanl›flsa, bugün defaflizme götürdü¤ü o kadar

yanl›fl bir tesbittir.

– K›rk kat›r m›, k›rk sat›r m›? –

4

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 5: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

sürdükleri burjuva demokrasisiniffaaflfliizzmm kkaarrflfl››ss››nnddaa kkoorruummaakk soru-nu olarak ele al›yordu. Nesnel ola-rak ““aaçç››kk ffaaflfliizzmm mmii,, ppaarrllaammeenntteerrffaaflfliizzmm mmii??”” ikileminde parlamen-ter faflizmden yana tercih koymufloluyorlard›.

Reformistler, CHP’li hükümetönerileriyle cuntay› önleyebile-

ceklerini san›yorlar, daha k›sa süreönce Marafl katliam›yla, s›k›yöneti-miyle, ç›kard›¤› di¤er yasa.larla fa-flist yüzünü göstermifl olan CHP ik-tidar›n› kitlelere kabul ettirmeye ça-l›fl›yorlard›. ‘K›rk kat›r’ m›, ‘k›rksat›r’ m› tercihini koymufllard› hal-k›n önüne. Bugün oldu¤u gibi.

Ogün, aç›k faflizmi önlemeninyolu, parlamenter faflizme bo-

yun e¤mekten geçmedi¤i gibi, bu-gün de AKP’nin faflizmine karfl›ç›kman›n yolu, AKP öncesi faflistdüzeni aklamaktan, meflrulaflt›r-maktan geçmiyor.

Devrimciler aç›s›ndan bu son de-rece aç›kt›r. Halk kitlelerini fa-

flizmler aras›nda bir tercihe ça¤›r-mak yerine devrime ça¤›rmaktay›z.““TTeekk yyooll ddeevvrriimm”” slogan›, iflte bunoktada tarihsel olarak bir kez dahaalternatifsiz bir slogan olarak öneç›kmaktad›r. Ayd›nlar, demokratlarda halk›, ilerici güçleri ffaaflfliizzmmlleerraarraass››nnddaa bbiirr tteerrcciihhee ççaa¤¤››rrmmaammaall››--dd››rrllaarr.. Tutumlar›n›, “faflizme karfl›demokrasi”den yana belirlemelidir-ler. Elbette, e¤er bir ülkede faflizmvarsa, ona karfl› demokrasiyi savun-mak kolay de¤ildir. Faflizm varsa,demokrasiyi kazanmak da kolay de-¤ildir; demokrasi oligarfli içi iktidarde¤ifliklikleriyle kazan›lamaz. Bu-nun için dövüflmek gerekir. Bununiçin devrime cüret etmek gerekir.

Burjuvazi, ony›llar süren ideolo-jik politik yönlendirmesi sonu-

cunda, kitlelerin ve belli ölçülerdeayd›nlar›n gözünde faflizme Hitlerve Mussolini ile özdefllefltirmeyi ba-flarm›flt›r. Bu bir çok kesimin, 20.Yüzy›l›n ikinci yar›s› boyunca dün-yan›n bir çok ülkesinde uygulananfaflizmi görememesini de beraberin-de getirmifltir. Hitler ve Mussolinifaflizmini geçmiflte kalm›fl sananla-

r›n görmedikleri, faflizmin biçimde¤ifltirerek yeni-sömürgelerde yu-kar›dan afla¤›ya yeniden infla edile-rek sürdürüldü¤üydü.

Hitler, Mussolini faflizmi, tekelciburjuvaziye denenmifl say›s›z

terör yöntemini ve bizzat devlet te-rörünün kendisini miras b›rakm›flt›.Bu miras›, gerek emperyalist ülke-lerdeki tekelci burjuvazinin gereksede oligarflik diktatörlüklerin bol bolkulland›¤› biliniyor. AKP iktidar› daayn› miras› kullanarak yönetiyor.Bundan kimsenin flüphesi olmas›n.

Türkiye, kimsenin itiraz edeme-yece¤i gibi emperyalizme ba-

¤›ml› bir ülkedir. Bizim gibi ülkeler-de, sömürücü egemen s›n›flar›n eko-nomik ve siyasal güçsüzlü¤ü, tekel-ci burjuvazinin tek bafl›na yönete-meyip ittifaklar yapmas›n›n sonucuolarak egemen s›n›flar aras› çeliflki-lerin süreklili¤i, halk kitlelerinin dü-zene karfl› memnuniyetsizli¤i gibiüç temel nedenden dolay›, süreklibir milli kriz vard›r ve bu koflullardadüzenin devam› ancak faflizmlemümkündür. “Sivil faflizm” deyimi-ni kullanarak bugünü izah etmeyeçal›flanlara, Mahir Çayan’›n formüleetti¤i ve bizim de o günden bu yanakulland›¤›n›z sömürge tipi faflizm veonun biçimleri olarak gizli faflizm,aç›k faflizm kavramlar›na bakmala-r›n› öneririz. Bu kavramlarla bugün-kü tüm geliflmelerin aç›klanabildi¤i-ni göreceklerdir.

Amerikan emperyalizmi ad›na ,geçen hafta ““‹‹rraann''›› bboommbbaallaa--

yyaabbiilliirriizz”” aç›klamas› yap›ld›. Ame-

rika, Afganistan’da iflgali ve katlia-m› büyütüyor. Ama Obama üzerineyaz›lan dünyada bar›fl, demokrasibeklentileriyle dolu yaz›lar›n dahamürekkebi kurumad›. Peki, bu ka-dar çok ayd›n, bu kadar çok siyasihareket, Obama hakk›nda nas›l bukadar yan›lg›lar ve yanl›fllarla dolutahliller yapabilmifllerdi? Onlar›nyanl›fllar›n›n temelinde eemmppeerryyaa--lliizzmm ggeerrççee¤¤iinnii uunnuuttmmaakk vard›.Emperyalizmi ve Amerikan emper-yalizmini unutmufl, soyut, gerçek-likten kopar›lm›fl bir Obama üzerin-

de konufluyorlard›.

Ülkemizdeki yanl›fll›klar›n bü-yük bir bölümü de ayn› flekil-

de ffaaflfliizzmm ggeerrççee¤¤iinniinn uunnuuttuullmmaa--ss››nnddaann kaynaklan›r.

Edirne’de devrimcilerin önder-li¤inde ortaya konulan müca-

dele, asl›nda herkese demokratikhaklar›n nas›l savunulabilece¤ini,faflizmin karfl›s›na nas›l ç›k›labile-ce¤ini de gösteriyor. AKP’nin fa-flizminin bir parças› de¤il mi Edir-ne’de tam üç kez tekrarlanan linçgiriflimleri ve polis terörü?AKP’nin “sivil faflizmi!”ne karfl›

ç›kanlar neden yoktular peki orada?Neden en az›ndan o direnifle destekvermediler?.. Bu tipik bir durumdurve bize göstermektedir ki, “sivil fa-flizm” tart›flmalar› da büyük ölçüdeoligarfli içi bir tart›flma ve politika-n›n parças›d›r. Faflizmin karfl›s›nagerçek anlamda bir demokrasi koy-mak yerine, “AKP öncesi faflizm”diyebilece¤imiz bir tercih yap›l-maktad›r ki, böyle bir tercih, de-mokratik bir tav›r ve mücadele an-lam›na gelmez ve halk›n gündemiolmaz.

Faflizmin resmisi sivili demeden,AAKKPP’’nniinn ddeemmookkrraattll››¤¤››nnaa,, GGee--

nneellkkuurrmmaayy’’››nn uulluussaallcc››ll››¤¤››nnaa kkaa--pp››llmmaaddaann vvee yyaassllaannmmaaddaann,, ba-¤›ms›zl›k, demokrasi mücadelesinikkeennddii ggüüccüümmüüzzllee,, kkeennddii iirraaddeemmiizzvvee ppoolliittiikkaallaarr››mm››zzllaa,, kkeennddiimmiizzeeggüüvveenniimmiizzllee sürdürmeliyiz. E¤erbir demokratikleflme olacaksa, bu,oligarflinin partilerinin bahfletme-siyle de¤il, halk güçlerinin mücade-lesiyle olacakt›r.

“Sivil faflizm” tesbitleri,bir yan›yla ilerici,

demokratik, devrimci güçleri,mevcut faflizmle uzlaflmayayöneltmektedir. Bu tart›flma

dünü aklamaktad›r... Halk kit-lelerini faflizmler aras›nda bir

tercihe ça¤›rmak yerinedevrime ça¤›rmaktay›z.

5

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 6: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

Edirne’de 33. LLinç SSald›r›s› ve LLinç TTerörünü AAflan HHalk CCephesi’nin ‹‹radesi

ÜÜllkkeemmiizziinn tteekk bbiirr kkaarr››flfl ttoopprraa¤¤›› bbiillee ddeevvrriimmcciilleerree yyaassaakkllaannaammaazz.. LLiinnççlleerrii,, ööllüümmlleerrii ggöözzee aallaarraakk aaflflaarr››zz oo yyaassaakkllaarr››.. ‹‹flflttee 99 OOccaakk’’ttaa EEddiirrnnee’’ddeeyyddiikk.. PPoolliissiinn,, JJaannddaarrmmaann››nn vvee LLiinnççççiilleerriinn BBaarriikkaatt››nn›› AAflflaarraakk,, SSöözzüümmüüzzüü SSööyylleeyyeeccee¤¤iimmiizz YYeerrddeeyyddiikk.. EEddiirrnnee bbiirr kkeezz ddaahhaa ddeevvrriimmcciilleerriinn,, vvaattaannsseevveerrlleerriinn ““AABBDD DDeeffooll,, BBuu VVaattaann BBiizziimm”” sseesslleerriiyyllee yyaannkk››llaanndd›› vvee oo sseess aarrtt››kk oorraaddaa hheepp yyaannkk››llaannmmaayyaa ddeevvaamm eeddeecceekk..

Edirne’de bas›n aç›klamas› yap--mak isteyen ve 6 gün boyunca Ba--baeski yak›nlar›nda bir dinlenme te--sisinde bekleyen Halk Cepheliler;Valilik ve Ankara ile yap›lan görüfl--melerden bir sonuç al›namay›nca30 kiflilik bir grupla 9 Ocak günüEdirne merkezde PTT önünde ey--lem yapt›lar. Tutuklanan arkadaflla--r›n›n serbest b›rak›lmas›n› isteyen,Amerika’ya “Defol” demenin suçolmad›¤›n› söyleyen Halk Cepheli--ler aç›klamalar›n› bitirecekleri esna--da birkaç sivil faflistin sözlü tacizineu¤rad›lar. Faflistler kurt iflaretleriyaparak küfür ve hakaretlerle eylemyapanlar›n üzerine yürüdü. Bu es--nada sivil polis ve sivil faflistlerdenoluflan daha kalabal›k bir grup olayyerine gelerek vatanseverlere sal--

d›rd›. Bu esnada Halk Cepheliler;çevreye Amerikan emperyalizminekarfl› vatanlar›n› savunmak içinEdirne’de bulunduklar›n›, as›l vatanhainlerinin kendilerine sald›ran sivilpolis ve sivil faflistlerin oldu¤unuanlatt›lar. Faflist güruh, eylemcilerikervansaray yönüne do¤ru sürükle--di. Bu esnada yere düflenleri kad›nerkek demeden tekmelediler, yerler--

de sürüklediler. Kervansaray önünegelince faflist grup da¤›ld›. Bu kezsivil polislerin organize etmesiylebir grup faflist otogara yöneldi veburada Edirne’den ayr›lmak üzereotobüslere binen Halk Cepheliler’etahta coplarla ve plastik sopalarlasald›rd›. Sald›ran faflistlerin birço--¤unun sivil polis oldu¤u belindekitafl›d›klar› telsiz ve silahtan anlafl›l›--yordu. Yaflanan sald›r›lar neticesin--de 7 kifli yaraland›. Saat 17.00’yekadar kentte bulunan Halk Cepheli--ler Babaeski’de kendilerini bekle--yen arkadafllar›n›n yan›na döndüler.Verdikleri sözü yerine getirip Edir--ne’ye girerek Amerika’ya “Defol!”demenin sevincini paylaflan HalkCepheliler bekleyifllerini sonland›--rarak ‹stanbul’a döndüler.

L‹NÇLER‹N‹ZLE B‹Z‹ DURDURAMADINIZ6

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

9 Ocak 2010, Edirne

Halk Cepheliler; çevreyeAmerikan emperyalizmine karfl›

vatanlar›n› savunmak içinEdirne’de bulunduklar›n›, as›lvatan hainlerinin kendilerine

sald›ran sivil polis ve sivilfaflistlerin oldu¤unu anlatt›lar.

Page 7: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

3 Ocak Pazar günü Halk Cepheli-ler olarak Edirne’ye gitmek için 195kifli, üç otobüsle yola ç›kt›lar. “Ameri-ka Defol, Bu Vatan Bizim” kampan-yas›n›n çal›flmas›n› yaparken tutukla-nan 5 Gençlik Dernekli vatanseverisahiplenmek ve Edirne’de vatansever-lere karfl› örgütlenen provokasyonubofla ç›karmak istiyorlard›. Vatanse-verlerin sald›r›ya u¤rad›¤› SaraçlarCaddesi’nde bir bas›n aç›klamas› ya-pacak ve Edirne halk›na hitaben yaz›-lan bildirileri halka ulaflt›racaklard›.

Edirne’ye giriflte giflelerde sankisavafla gelmifller gibi asker ve polis y›-¤›l›yd›. Emniyet müdür yard›mc›s›,araç ve üst aramas› yapmak için emirald›klar›n› söyledi. Mahkeme izninigöstermesi üzerine araçlara girereküst aramas› yapt›lar. Güvenlik alama-yacaklar› bahanesiyle Halk Cepheli-ler’i Edirne’ye sokmayan polis, sivilfaflistleri getirterek giflelerin di¤er ta-raf›nda biriktirdi.

Edirne’ye girmek için yolu kesenHalk Cepheliler yol kendilerine aç›-l›ncaya kadar yolu açmayacaklar›n›belirttiler. Bir süre sonra polis bibergaz›yla, coplarla Halk Cepheliler’esald›rd›. Sald›r›ya sivil faflistler de ka-t›ld›. Sald›r› s›ras›nda Yürüyüfl dergisimuhabiri Serdar Polat gözalt›naal›nmaya çal›fl›ld›.

Sald›r›dan sonra Edirne’denDKÖ’lerden temsilciler gelerek HalkCepheliler’e geri dönmeleri yönündeça¤r›da bulundular. Sonra polis tekrarsald›rarak Halk Cepheliler’i zorla oto-büslere bindirerek ‹stanbul’a yolla-mak istedi. Ard›ndan da otobüslerepara cezas› kesti. Halk Cepheliler oto-büslerle dinlenme tesisinde bekleme-ye bafllad›lar.

2. gün Halk Cepheliler otobüslerebinip tekrar Edirne’ye yöneldiler.Edirne giflelerine yaklafl›k 15 km ka-dar uzakl›kta bir yerde tekrar durduru-lan Halk Cepheliler iki taraf› da çevikkuvvet taraf›ndan tutuldu. Öyle bir y›-¤›nak yap›lm›flt› ki, görenler savaflageldiklerini sanabilirdi. Jandarma ko-

mutan› yine ayn› fleyleri söylüyordu:“Edirne kar›fl›k, Edirne ye girmenizyasaklanm›fl durumda. Sizi buradandaha ileri gönderemem, geri dönün”.Bunun üzerine 4 avukat valiyle görüfl-mek için Edirne’ye gittiler. Bu s›radaise yine araç, üst aramas›, GBT kon-trolü yap›ld›. Gençlik Federasyonu ça-l›flanlar›ndan Tahsin Sa¤alt›c› ve TA-YAD çal›flan› Feridun Osmana¤ao¤luaranmalar› oldu¤u gerekçesiyle gözal-t›na al›nd›lar. Avukatlar geldiklerindevaliyle yapt›klar› görüflmeyi aktard›-lar. Görüflme olumlu geçmiflti. Ancako da Halk Cepheliler’in mevcut say›y-la Saraçlar da aç›klama yapmas›n›nolanaks›z oldu¤unu, makul bir say›ylayapabileceklerini söylüyordu. Ancakbu makul say›y› da belirtmiyordu.Makul say› önerisi ise kabul edile-mezdi. Sonuç olarak orada dayat›lma-ya çal›fl›lan kontrgerillan›n linç sald›-r›lar›na, birkaç kendini bilmez serseriitin iradesine boyun e¤ilmesiydi. Buteklifin anlam› “aç›klama yapacaksa-n›z da bizim irademizle, bizim söyle-di¤imiz ölçülerde yapacaks›n›z” idi.Bunu kabul etmek düzenin belirledi¤is›n›rlar içerisinde hak aramakt›. Düze-nin icazeti alt›nda yap›lan devrimcilikgerçek devrimcilik olamazd›. Bununiçin kabul etmedi Halk Cepheliler.

Üçüncü, dördüncü beflinci ve alt›n-c› günlerde de tesiste bekleyen HalkCepheliler, Edirne’ye girmeden git-meyeceklerini dosta düflmana hayk›r-d›lar. Jandarma, aileleri tek tek araya-rak çocuklar›n› almas› için tehditlerdebulundu. Halk Cepheliler’in aras›ndançocuklar›n› alan aileler burjuva bas›namanflet oldu. ‹lk gün yaflan›lan sald›r›-dan sonra bas›n orada bekleyifllerinisürdürdüklerine dair hiçbir haber yap-mazken, bu olay› kulland›. Avukatla-r›n u¤rafllar›na ra¤men valilik bas›naç›klamas›na izin vermedi. Demokra-tik kitle örgütlerinden, sendikalardanve siyasi partilerden gelen temsilcilerziyaretlerde bulundular.

Yedinci günde Edirne’de yap›laneylemin ard›ndan Halk Cepheliler ‹s-tanbul’a döndüler.

L‹NÇLER‹N AZMETT‹R‹C‹LER‹ ANKARA’DADIR 7

GÜN GÜN KARARLI BEKLEY‹fi

Page 8: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

EEddiirrnnee’’ddee aaçç››kkllaammaayyaa kkaatt››llaann bbiirrHHaallkk CCeepphheellii’’nniinn aannllaatt››mm››dd››rr

Tam 7 gündür Babaeski’de bir din-lenme tesisinde bekletiliyoruz. “Ame-rika Defol” dedikleri için tutuklananarkadafllar›m›z› sahiplenmek ve linçsald›r›lar›n› protesto etmek için 3 OcakPazar günü Edirne Gençlik Derne¤içal›flan› arkadafllar›m›zla birlikte Sa-raçlar Caddesi’nde bas›n aç›klamas›yapmak istedik. Edirne’de yaflananlardüzenin hukuksuzlu¤unun bir ifade-siydi. Y›llard›r devrimci, demokrat ke-simlere uygulanan bask› ve terörün biruzant›yd›. Karfl›m›zda yine kontrgeril-la ve linç güruhu vard›.

Günlerdir Vali, Belediye Baflkan›ve DKÖ’ler ile yapt›¤›m›z tüm görüfl-meler sonuçsuz kalm›flt›. Bir kez dahademokrasinin düzenin sahiplerininelinde bir oyuncak oldu¤unu gördük.Bürokrasinin tüm yollar› t›kanm›flt›.Demokratik yollar denenmeli diyenle-re Valinin, Belediye Baflkan›’n›n aç›k-lamalar› bir cevapt› zaten. “E¤er gelir-lerse güvenliklerini alamay›z, ortamgergin, bu koflullar alt›nda aç›klamayap›lmas›na izin veremeyiz”. Bize kar-fl› her türlü abart›l› önlemi alan devle-tin kolluk güçleri üç befl tane çapulcuserseri ile bafl edemiyordu. Devletinzaafiyeti san›lmas›n sak›n. Aksine tamda sald›r›lar›n devlet eliyle tezgâhlan-d›¤›n›n göstergesiydi bu.

Tüm yollar t›kanm›flt›. Ancak buyollar düzenin yollar›yd›. Devrimciler-de ise çare tükenmezdi. Sorun varsaçözüm de vard›r deriz hep. Madem kidüzen kap›lar›n› kapatm›flt› bize, bizde bildi¤imiz yollardan gireriz dedikEdirne’ye. Çünkü bu vatan bizim, buvatan›n her kar›fl topra¤›nda dedeleri-mizin dedeleri, dedelerimiz, babam›z,annemiz, amcam›z, k›zlar›m›z, o¤ulla-

r›m›z›n kan› var. Türkiye halklar› d›-fl›nda hiç kimse bu topraklar üzerindehak iddia edemez. O yüzden ne Edir-ne’yi ne de Anadolu’nun bir kar›fl top-ra¤›n› itlere, çapulcu sürülerine, kont-rgerillaya teslim etmeyiz.

‹flte bu yüzden Edirne’ye girmek,bas›n aç›klamam›z› yapmak, ayn› za-manda düzenin iradesini k›rmak de-mekti. Bunun için ne yap›p edip Edir-ne’ye gitmeliydik.

Tüm bu düflüncelerle, al›nan tümönlemlere, jandarma ve polisin tüm en-gelleme çabalar›na ra¤men kimseninruhu duymadan 30 kiflilik bir grupla 9Ocak günü Edirne’ye girdik. Saat14.00’te ise Edirne merkezde PTTönünde bas›n aç›klamam›z› yapt›k. Tu-tuklanan arkadafllar›m›z›n serbest b›ra-k›lmas›n› istedi¤imizi, Amerika’ya De-fol demenin suç olmad›¤›n› söyledik.

Aç›klamay› bitirece¤imiz esnadabirkaç sivil faflistin sözlü tacizine u¤-rad›k. Faflistler kurt iflaretleri yaparakküfür ve hakaretlerle üzerimize yürü-dü. Bu esnada sivil polis ve ülkücü fa-flistlerden oluflan daha kalabal›k birgrup olay yerine gelerek bize sald›rd›.Çevrede bulunan insanlara Amerikanemperyalizmine karfl› vatanlar›n› sa-vunmak için Edirne’de bulundu¤umu-zu, as›l vatan hainlerinin bize sald›ransivil polis ve ülkücü faflistlerin oldu¤u-nu anlatt›k. Halktan bizi sahiplenenleroldu. Onlar da bizi sahiplendikleri içinsald›r›ya maruz kald›lar.

Kervansaray önüne gelince faflistgrup da¤›ld›. Sald›r›dan kurtulan arka-dafllar›m›zla buluflarak planlad›¤›m›züzere Edirne’den ç›kmak üzere otoga-ra gittik. Bu kez sivil polislerin organi-ze etmesiyle bir grup faflist otogara yö-neldi ve burada Edirne’den ayr›lmaküzere otobüslere binen arkadafllar›m›-za tahta coplarla ve plastik sopalarlasald›rd›.

Sald›r›ya u¤rayan otobüse jandar-malar›n gelmesiyle sivil polisler ve fa-flistler otobüsün karfl›s›nda kümelen-meye devam ettiler ve otobüs termi-nalden ç›kana kadar orada herhangi birmüdahaleyle karfl›laflmadan beklediler.Saat 17.00’ye kadar Babaeski’de bizibekleyen arkadafllar›m›z›n yan›na dön-dük. .

L‹NÇLER‹N‹ZLE B‹Z‹ DURDURAMADINIZ8

Tüm yollar t›kanm›flt›. Ancakbu yollar düzenin yollar›yd›.

Devrimcilerde ise çare tüken-mezdi. Sorun varsa çözüm de

vard›r deriz hep. Madem kidüzen kap›lar›n› kapatm›flt› bize,

biz de bildi¤imiz yollardangireriz dedik Edirne’ye. Çünkü

bu vatan bizim.

Page 9: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

Birkan YYalç›n'la RRöportaj

Edirne’de giflelerde bekleyen Halk Cepheliler’den biri olan, Posta gaze-tesi ve birçok burjuva bas›nda kendisiyle ilgili haber ç›kan Birkan Yalç›nile yap›lan röpörtaj› yay›nl›yoruz:

� NNeeddeenn EEddiirrnnee''ddeeyyddiinniizz??

Birkan Yalç›n: Bundan yaklafl›k 2 hafta önce Edirne'de "Amerika DefolBu Vatan Bizim" kampanyas›n›n için imza toplayan arkadafllar›m›za karfl›polis destekli faflist güruh linç girifliminde bulundular ve ard›ndan tutuklan-d›lar. En demokratik haklar›m›zdan olan bir bas›n aç›klamas›n› bir imzakampanyas›na bile tahammül edmeyenlere karfl› bir cevap olarak Edirne'debulunma gere¤i duydum, ki bu her demokrat ve devrimcinin her vatanse-verin duymas› gereken bir sorumluluk bence. Aksi meydanlar› linçcilere,Amerikan iflbirlikçilerine b›rakmak demek olacakt›.

� BBuurrjjuuvvaa bbaass››nnddaa çç››kkaann hhaabbeerrlleerrii ookkuuyyuunnccaa nneelleerr ddüüflflüünnddüünnüüzz nnee--lleerr hhiisssseettttiinniizz??

Birkan Yalç›n: Burjuva bas›n›n neye ve kime hizmet ett¤i bellidir. Yaz-d›klar› haberler tamamen uydurma. Örne¤in ailemin beni televizyonda gö-rerek beni almaya geldi¤i tamamen yalan. Babam jandarma karakolu tara-f›ndan aranm›fl. Di¤er tüm arkadafllar›m›z›n arand›¤› gibi. Edirne'ye girmekarar›m›zdan sald›r›larla ve linçlerle vazgeçirme yöntemi tutmay›nca, aile-lerimizi arayarak hakl› ve meflru eylemimizi terörize etmeye çal›fl›yorlar.Talebimiz çok aç›k "Amerika Defol Bu Vatan Bizim" diyoruz. Yaflananlinçler ve sald›r›lar bizleri y›ld›rmak yerine onlar›n iflbirlikçiliklerinin dahafazla görülmesini sa¤lad›. Meflru ve hakl› olan biziz, bu görüldü. ‹flte tamda bunun üzerine burjuva medya devreye girdi.

� SSoonn oollaarraakk nneelleerr ssööyylleemmeekk iisstteerrssiinniizz??

Birkan Yalç›n: Biz mücadelemizde yürüttü¤ümüz kampanyam›zda so-nuna kadar hakl›y›z. Burjuva medyan›n her zaman yapt›¤› "Bir avuç kan-d›r›lm›fl genç" edebiyat› ne bu mücadelenin meflrulu¤unu gölgeleyebilir nede onlar› iflbirlikçiliklerini gizleyebilir.

� MMüüccaaddeelleenniizzddee bbaaflflaarr››llaarr ddiilliiyyoorruuzz..

Edirne Gençlik Derne¤i üyesiö¤renciler ve aileleri de yapt›klar› 7Ocak tarihli yaz›l› aç›klamaylaEdirne'de yaflananlar› anlatt›lar. Va-tanseverli¤in suç olmad›¤›n›n belir-tildi¤i yaz›l› aç›klamada, provokas-yonun, lincin planl› olarak yap›ld›-¤›, Edirne’de provokasyon yarat›l-mak için esnaflar kap› kap› dolafl›-

larak “2000 PKK’li gelecek, dük-

kanlar›n›z›n camlar›n› k›racak” flek-

linde söylentiler yay›ld›¤› belirtildi.

“Ne kadar bask› yapsan›z da bizler

"Bu Vatan Bizim!" demeye "Tam

Ba¤›ms›z Türkiye" için Amerika'ya

karfl› mücadele etmeye devam ede-

ce¤iz” denildi.

Edirne Gençlik Derne¤i: “Ne kadar bask› yapsan›z da ‘Bu Vatan Bizim’ demeyedevam edece¤iz”

L‹NÇLER‹N AZMETT‹R‹C‹LER‹ ANKARA’DADIR 9

Page 10: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

L‹NÇLER‹N‹ZLE B‹Z‹ DURDURAMADINIZ10

9 Ocak Cumartesi günü, saat14.00’de Saraçlar Caddesi’nde pos-tahanenin önündeydiler. fiapkalar›n›takm›fl, önlüklerini giymifl ve ikipankartlar›n› açm›fllard›.

O an görülmeye de¤erdi... Hiç-bir foto¤raf makinesinin yans›tama-yaca¤› bir an’d›... Linçcilerin hami-si iflkenceciler flaflk›nd›... A¤z› sal-yal› linçciler flaflk›nd›...

fiaflk›nd› halk düflmanlar›. Gün-lerdir vatanseverleri sokmamak içinEdirne’yi adeta iflgal etmifllerdi.fiehrinin girifl ve ç›k›fllar›n› tutmufl,eski-yeni tüm iflkencecilerini sefer-ber etmifllerdi. A¤z› salyal› linçcile-ri sokaklara nöbetçi dikmifl, onlaragüvenmifllerdi.

fiaflk›n, zavall› ve acizdiler. Kar-fl›lar›nda dimdik duran, pankartlar›arkas›nda, tüm halk düflmanlar›nameydan okuyan, “bir avuç” vatan-

sever vard›.

O gün linçciler karfl›s›nda 30 va-tanseverdiler. Oraya elbette ölümüde göze alarak gelmifllerdi. Linç sal-d›r›s› sonucu yaralanabilir, sakat ka-labilirlerdi. Gözalt›na al›nabilir, tu-tuklanabilirlerdi.

Ancak, onlar oraya herfleyi gözealarak geldiler. Gerçek vatansever-ler onlard›! ‹flkencecilere, linçcilere

Edirne’yi terketmeyeceklerdi. Be-deli ne olursa olsun, o meydandaolacak ve gerçekleri bir kez dahaanlatacaklard›.

Kim vatansever, kim vatan hainiherkese bir kez daha gösterecekler-di.

Vatanseverler ile vatan hainleri-nin kavgas› sürüyordu. Onlar aç›k-lamalar›na bafllam›fl, Edirne halk›nagerçekleri aç›kl›yorlard›. Pankartla-r›n›n arkas›nda gözleri ›fl›l ›fl›l, top-lanan kalabal›¤a bak›yorlard›.

‹flkenceciler flaflk›nd›. A¤z› sal-yal› linç güruhu flaflk›nd›. Onlarara¤men vatanseverler Edirne’dentüm Türkiye’ye gerçekleri aç›kl›-yorlard›.

Linç sald›r›s›na u¤rayan yoldafl-lar› için, gerçeklerin bilinmesi içinkararl›, cüretliydiler.

Vatanseverler, iflte onlard›!

Kendi yafl›tlar›, günlük yaflam›nhay huyu içinde eriyip-tükenirken,onlar linç güruhunun karfl›s›ndayd›-lar. Halka gerçekleri anlatmak içinherfleyi göze alarak gelmifllerdi.

Aç›klama ilerledikçe iflkenceci-ler de “kendilerine gelmeye” baflla-d›. Önce yeni bir sald›r› için güç y›-¤acaklard›. Korkakça telefonlar›nasar›ld›lar. Yard›m istediler, daha çok

linççi istediler postahane önüne..

Vatanseverler, aç›klamalar›n› ta-ne tane okumay› sürdürdüler. Karfl›-lar›nda birikmeye bafllayan kalaba-l›¤a karfl›n, pankartlar›na daha s›k›sar›ld›lar.

A¤z› salyal› o güruh karfl›s›ndaonlar› güçlü tutan, vatanlar›na vehalklar›na olan sevgileriydi. Onlarvatanlar›n› ölecek kadar seviyorlar-d›.

Linç güruhu karfl›s›nda toplar›-tüfekleri yoktu belki ama onlarakarfl› koyacak, inançlar›, cüretleri,vatan ve halk sevgileri vard›.

Bir süre sonra kuflat›lmaya bafl-land›lar. Ve ard›ndan sald›r› bafllad›.

Vatanseverler, iflte onlard›! Yeredüflürülen, otogar da sald›r›ya u¤ra-yan, otobüsten indirilen ve buna ra¤-men “Amerika Defol” demeye de-vam eden genç k›zlar ve erkeklerdi.

30 kifliydiler onlar!..

Vatansever, iflte onlard›r!-- ssaaddeeccee oottuuzz kkiiflfliiyyddiilleerr--

Edirne’deki Sald›r›lar Gazi’de Teflhir Edildi

‹stanbul Gazi Mahallesi’nde

9 Ocak günü Gazi Halk Cephesi ta-

rafindan Sultan Dü¤ün Salonu

önünde 3 Ocak 2010 tarihinde Edir-

ne’de yap›lan sald›r›lardan oluflan

bir sinevizyon gösterimi yap›ld›.

Yaklafl›k 70 kiflinin kat›ld›¤› göste-

rimde Edirne’deki sald›r›larla ilgili

bildiriler da¤›t›ld›. Sinevizyon gös-

terimi s›ras›nda megefonla Edir-

ne’de yaflananlar, 9 Ocak 2010 tari-

hinde yaflanan sald›r› anlat›ld›.

“Biz De¤il Linççiler TerkedecekMeydanlar›”

9 Ocak günü Halk Cepheliler yap›lan sald›r›-lar› teflhir etmek için eylem yapt›lar. Bak›rköyÖzgürlük Meydan›’nda yap›lan eylemde; “‹mzaToplamak Yasak, Bas›n Aç›klamas› Yapmak Ya-sak, Edirne’ye Girmek Yasak, Yasaklar›n›za Bo-yun E¤meyece¤iz” yazan pankart aç›ld›. Eylem-de aç›klamay› okuyan Gülseren Karademir, linç-çilerin biraz düflündüklerinde Amerika’ya hizmet ettiklerini göreceklerinisöyledi. Karademir; Afganistan’da katleden, kad›nlara k›zlara tecavüzeden, iflkence ile öldüren Amerika için vatanseverlere sald›r›ld›¤›n› belir-terek; “Utan›n ve vazgeçin bu suçtan. Bu yapt›¤›n›z vatan hainli¤idir” de-di. “Linçlere Sald›r›lara Son, Kahrolsun Emperyalizm Yaflas›n Mücadele-miz, Halk›z Hakl›y›z Kazanaca¤›z” sloganlar› at›ld›¤› eyleme 45 kifli kat›l-d›. Eylemin ard›ndan iki saat boyunca meydanda ‹ncirlik Üssü’nün kapa-t›lmas› için imza topland›.

Page 11: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

Ne yapt›larsa, neye baflvurdular-sa, hangi ahlaks›zca yöntemleri kul-land›larsa, çare olmad›; direnifl kar-fl›s›nda çaresiz, zavall› ve acizdiler.

Linç güruhlar›n› devrimcileresald›rtmak için seferber eder, onlar›tafl›rlarken de “son büyük devletle-ri”nin ne kadar zavall› ve aciz oldu-¤u adeta s›r›t›yordu.

Devrimcilerin hakl›l›klar›, cüret-leri, kararl›l›¤› karfl›s›nda, bula bula“3-5 çapulcuyu” bulmufl, bütünumutlar›n› onlara ba¤lam›fllard›. Nezavall›l›k, ne acizlikti...

Kendine hayr› olmayan “3-5 ça-pulcuyu”, “Edirne halk›” diye lanseetmeleri de onlar› kurtaramad›.Afl›lmaz denilen barikatlar› afl›ld›,yasaklad›klar› meydanlara girildi.

Direnifl boyunca, her yöntemikulland›lar. AAiilleelleerr arac›l›¤›yla dire-nifle sald›rmalar› da bu yöntemlerin-den biriydi ve bu da acizliklerin-dendi...

Linçlere, gaz bombal›, bibergazl›, coplu iflkenceleri-

ne, barikatlar›na ra¤men direnifli k›-ramay›nca bu kez aileleri arayarak,yalanlarla onlar› k›flk›rtmaya çal›fla-rak, direnifli k›racaklar›n› sand›lar.

O¤ullar›n›, k›zlar›n› “terörist”ilan ederek, “operasyon yapma” ve“tutuklama” flantaj› ile aileleri dire-niflin karfl›s›na ç›karmaya çal›flt›lar.

Öylesine acizdiler ki, bir anne-nin korku ile hareket edip, k›z›n›götürmek istemesinden medet umu-yorlard›. ““DDiirreenniiflflççiilleerr ççöözzüüllüüyyoorr””yalanlar› ile bofluna beklediler.

Oysa onlarca aile, “eevveett,, ççooccuukk--llaarr››mm››zz hhaakkll››,, oonnllaarr›› ddeesstteekklliiyyoorruuzz””demifl, telefonlarda halk düflmanla-r›na gereken cevab› vermifllerdi.Ama onlar›n hiçbirini görmek iste-mediler.

Burjuva bas›nda, direnifli gizle-mek ve çarp›tmak için, baflvurduk-lar› yalanlar da acizli¤in baflka birgörünümüydü. Devrimcilerin dire-niflleri duyulmas›n diye haber bileyapt › rmamalar › ,

korkular›n›n, acizliklerinin itiraf›y-d›.

Üçüncü linç sald›r›s›ndan sonrasald›r›y› gizlemek için baflvurdukla-r› yöntemler, acizliklerindendir. Kihalk, vatan hainlerinin, linçcilerinkim oldu¤unu, kimin ad›na hareketetti¤ini bir kez daha gördü.

Erzincan’da, Kars’ta yenidensald›rarak, teflhir olmalar›n› önle-meye çal›flmalar›, acizliklerindendi.

12 vatansever devrimciyi sustur-mak için bütün Kars polisini AtMeydan›’na y›¤mak, oraya panzergetirtmek, Emniyet Müdürünün di-rektifiyle iflkence yapmak acizlik,zavall›l›kt›.

Direniflimizin gücü, kararl›l›¤›-m›z karfl›s›nda korkak bir çekirgesürüsüydüler. Gözalt›na ald›klar›devrimcilere polis otobüsünde ifl-kence yaparken bir yandan da“Amerika bizim maafl›m›z› veriyor”

diyecek kadar, soysuzve vatan hainiydiler.

Acizdiler... Korkak-t›lar... Ahlaks›zd›lar...

Baflvurdu¤unuz tüm bu yöntemler;Kararl›l›¤›m›z karfl›s›ndaki acizliklerinizdir!

BBuuffoottoo¤¤rraaffttaa lliinnççççiilleerr nneerree--ddee??

DDaaiirree iiççiinnee aall››nnaannllaarr››nnHHEEPPSS‹‹ PPOOLL‹‹SSTT‹‹RR.. ÖÖyyllee--ssiinnee ççookk vvee ““ggöörreevvlleerriinnee””

ööyylleessiinnee yyoo¤¤uunnllaaflfl--mm››flflllaarrdd››rr kkii,, ““ssiivviill””lliinnççççiilleerree yyeerr bb››rraakk--mmaamm››flflllaarrdd››rr aaddeettaa..

BBaakk››nn;; ““AAmmeerrii--kkaa DDeeffooll BBuu VVaattaannBBiizziimm”” ddiiyyeennlleerreessaalldd››rraannllaarraa,, lliinnççeettmmeekk iisstteeyyeennlleerreebbaakk››nn!!

““EEddiirrnnee hhaallkk››--nn››nn tteeppkkiissii”” ddeennii--lliiyyoorr..

BBuunnllaarr mm››EEddiirrnnee hhaallkk››??

BBiirr ddaahhaa bbaa--kk››nn bbuu rreessmmee,,

OOnnllaarr,, lliinnçç ggüürruuhhuunnuunnbbaaflfl››nn›› ççeekkeennlleerrddiirr...... OOnnllaarr““EEddiirrnnee hhaallkk››””nnddaann ddee¤¤iill,,

OOnnllaarr lliinnççlleerrii öörrggüüttllee--yyeenn iiflflbbiirrlliikkççii AAmmeerriikkaanncc››AAKKPP’’nniinn ppoolliisslleerriiddiirr..

POL‹S‹N L‹NÇLERDEK‹ ROLÜNÜN ‹nkar› MümkünOlmayan RESM‹D‹R

L‹NÇLER‹N AZMETT‹R‹C‹LER‹ ANKARA’DADIR 11

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 12: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

Yine karfl›n›zda, yine meydan-larday›z, yine sloganlar›m›z› hayk›-r›yoruz!

Seferber ederek, sald›rtt›¤›n›z si-vil faflistlere, süren gözalt›lara ra¤-men, bize diz çöktüremez, boyune¤diremezsiniz!

Yaln›z de¤iliz! Erzincan halk›-kimlerin vatan haini, kimlerin ger-çek vatanseverler oldu¤unu çok iyibilmektedir!

DDeevv--GGeennççlliilleerr GGeerrççeekklleerriiHHaayykk››rrmmaayyaa DDeevvaamm EEddiiyyoorr

3 Ocak 2009’daki linç sald›r›s›n-dan sonra’da polis, Erzincan’da sal-d›r›lar›n› sürdürmeye devam etti.Bas›n aç›klamas›na kat›lan gençli¤ekarfl› tam bir yalan ve psikolojik sa-vafl kampanyas› yürüttü.

Linç sald›r›lar›, iflkenceli gözal-t›lar, Gençlik Derne¤ini ablukayaal›p, Gençlik Derne¤i üyelerinebask› yaparak, gençli¤i susturmak,sindirmek istediler.

Bu nedenle 3 Ocak’tan bu yanapolis, sivil faflistlerle birlikte sald›-r›lar›n› art›rd›. Sivil faflistlerin po-lisle birlikte çal›flt›¤› bir çok kez so-mut olarak görüldü.

3 Ocak’taki aç›klamaya kat›l›pgözalt›na al›nan Gençlik Derne¤iüyelerine ve ailelerine polis bask›yapmay› sürdürdü.

3 Ocak’taki aç›klamaya kat›lan,Alican Gözlekçi’nin akrabalar›n›ndü¤ününe iki ekiple giden polis, ka-labal›¤›n ortas›nda annesine ve ak-rabalar›na herkesin duyabilece¤i birbiçimde; “Alican teröristlerle eyle-me kat›ld› gözalt›na ald›k, bunlar‹stanbul’da otobüsü atefle verip ok›z› yakanlar” diyerek yalanlarlakaralamaya çal›flt›lar.

Sonrada Alican Gözlekçi’ninkomflular›na giderek ayn› yalanlar›orada söylediler. Aç›klamaya kat›-lan bir liseli vatanseverin okulunagiden polis idareyi k›flk›rtm›flt›r.

Polisin tüm sald›r› ve bask›lar›nakarfl›l›k, Erzincan Gençlik Derne¤iüyeleri 6 Ocak 2010 Çarflamba gü-nü, yaflad›klar› linç sald›r›s›n› halkaanlatmak için Ulave Geçit beldesin-de haz›rlad›klar› bildirilerini vekampanya bildirilerini da¤›tt›lar.

370 bildiriyi halka da¤›tan,Gençlik Derne¤i üyeleri, herkesiPazar günü tekrar yapacaklar› aç›k-lamaya ça¤›rd›lar.

Yine 8 Ocak 2010 tarihinde saat11.15 civar›nda Bu¤day Meydan›n-da, linç sald›r›lar› ile ilgili el ilan›da¤›tan An›l Ozan Sabanc› ve Ser-can Arslan isimli Gençlik Derne¤iüyeleri gözalt›na al›nd›.

Erzincan Gençlik Derne¤i’nin10 Ocak 2010 günü yapt›¤› bas›naç›klamas›na destek için gelen 200üzerinde olan anti-faflist, faflistlerinve polislerin sald›rmak için geldik-lerini ve tekrar o alana gelenlerinlinç sald›r›s›na maruz kalabilecekle-rini bildikleri halde Cumhuriyetmeydan›n› terk etmediler.

Bas›n aç›klamas› öncesinde bafl-lam›flt› sald›r›lar. Polis, bas›n aç›k-lamas›n› yapt›rmamak için tüm güç-lerini seferber etti.

Yaflanan bir irade çat›flmas›yd›.Günlerce süren sald›r›lar, iflkenceligözalt›lar, linç sald›r›lar› ve linçtehditlerine ra¤men, vatanseverdevrimciler, büyük bir kararl›l›klaalanlara ç›kmaya devam ettiler.

Bir kez daha polisin kuflatmas›yar›lm›fl, iradesi k›r›lm›flt›. Hiçbirbask›n›n kendilerini y›ld›ramayaca-¤›n› göstermiflti devrimciler.

Erzincan polisi, meydana kala-bal›k bir sivil faflist güruhu da geti-rerek yeni bir linç sald›r›s›n›n da ha-z›rl›¤›n› yapm›flt›.

Gözalt› sald›r›s› asl›nda bas›naç›klamas› öncesinde bafllam›flt›.Polis, Erzincan Gençlik Derne¤i’n-den ç›kan Ali Aslan, Sevgi Daylanve Hüseyin Öncü Dilmen, MehmetArac› ve fiiar… adl› 6 ö¤renciyigözlat›na ald›. Dernekten ç›kan her-kese GBT aramas› ad› alt›nda bask›uyguland›.

10 Ocak 2010’da saat 12.30 daErzincan Merkez de flehir meyda-n›nda Erzincan Gençlik Derne¤i'nin, Edirne' de yaflanan linç sald›r›-s›n› protesto etmek için düzenledi¤ieyleme polis sald›rd›. 14 kifli gözal-t›na al›nd›.

O gün 20 kifli gözalt›na al›n›rkensivil faflist güruhta flehir meydan›n-da bekleyiflini sürdürdü.

YY››llmmaayyaaccaa¤¤››zz,, BBuu VVaattaannBBiizziimm

Bas›n aç›klamas›na Dersim Pü-lümür ilçesinden destek amaçl› ge-len 3 otobüs dolusu vatansever dev-rimci önce 2 saat yol ortas›nda key-fi bir flekilde bekletildi, ard›ndanErzincan ‹l Jandarma Karakolunagötürülüp burada da bekletildiktensonra, Erzincan'a sokulmad›.

Akflam saat 18.00 sular›nda Er-zincan Adliyesi önünde bas›n aç›k-lamas› yapan Gençlik Derneklilersonrada gözalt›lar›n tutuldu¤u siya-si flube müdürlü¤ü binas› önündeatefl yak›p türküler ve marfllar söy-lediler.

Gözalt›ndaki arkadafllar›na des-tek oldular.Gözalt›na al›nan dev-rimciler akflam saat 20.00 civar›ndasavc›l›¤a sevkedilmeden serbest b›-rak›ld›lar.

Erzincan’da 220 GGözalt›... KKars’ta 113 GGözalt›...Eskiflehir’de 99 GGözalt›...

Gençlik FFederasyonu ggözalt› tterörüne ccevap vveriyor;

““BBiizz DDeevv--GGeennçç’’lliiyyiizz yy››llmmaayy››zz!!””

ERZ‹NCAN;

‹flte BBoyun EE¤miyoruz!

L‹NÇLER‹N‹ZLE B‹Z‹ DURDURAMADINIZ12

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 13: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

Kars’taki sald›r› ile ilgili gelifl-meler: ‹flkencecilerin dayatmalar›-na, sald›r›lar›na boyun e¤meyen birörnek tav›r... Emniyet Müdürü gö-zetiminde iflkence! Kars’ta linç sal-d›r›lar›n› ve vatansever devrimcigençli¤in Edirne’de tutuklanmas›n›protesto eden vatansever devrimcigençli¤in eylemine sald›r› için; 1panzer, 100 çevik kuvvet polisi, on-larca iflkenceci sivil polis getirildi.Say›lar› 12 olan vatansever devrim-cilere iflkence, iflkenceci Kars Em-niyet Müdürü Cengiz Zeybek göze-timinde yap›ld›. ‹flkence, ÇevikKuvvet otobüsünde de sürdü. Slo-gan atmayacak, pankart açmaya-caks›n›z dayatmas›nda bulunan ifl-kenceciler, aç›kças› “Kars’ta müca-dele olmayacak” diyor.

PPoolliisslleerree ÖÖddüüll...

Kars Emniyet Müdürlü¤ü yapt›-¤› aç›klama ile baflar›l› polis me-murlar›n› aç›klad›.

Son zamanlar Halk Cephesi'ninbafllatm›fl oldu¤u "Amerika DefolBu Vatan Bizim" kampanyas›ndanda bilindi¤i gibi rahats›z olan ve ba-s›n aç›klamalar›na azg›nca sald›ra-rak Amerikan uflakl›¤›n› gizleme-yen polislerden baz›lar› en baflar›l›

polis seçildi.

Kars’ta ödüle lay›k görülen po-

lislerin icraatlar›n› gözalt›na al›nan

vatansever gençler anlat›yor; “Oto-

büslere koyulduktan sonraysa i¤-

renç küfür ve tacizleriyle tekrar sal-

d›rd›lar. '‹nsanl›k onuru iflkenceyi

yenecek' ve 'Bask›lar bizi y›ld›ra-

maz' sloganlar›yla verdi¤imiz ceva-

b›n ard›ndan bu kez biber gazlar›n›

devreye soktular ve tek tek gözleri-

mizin içine biber gaz› s›kt›lar, bu s›-

radaysa cop ve yumruklarla sald›r-

maya devam ediyorlard›. Bu sald›r›

s›ras›nda Fatma arkadafl›m›z›n difli

k›r›l›rken Hünkar arkadafl›m›z›n ka-

fas›na ald›¤› darbeler sonucu kafas›-

n›n kanad›¤› görüldü. Hastanede

kanamas› durmayan arkadafl›m›z›n

kafas›na dikifl at›ld›.

Muzaffer ve Özer arkadafllar›-

m›zsa ald›klar› darbelerle göz ve

ayaklar› baflta olmak üzere birçok

yerlerinden yaraland›lar. Hastaneye

götürülüfl s›ras›nda polis taraf›ndan

gerçeklefltirilen konuflmalar emper-

yalist iflgal ve iflbirlikçilik gerçe¤i-

nin en büyük göstergesiydi. ‹flte ya-

p›lan baz› konuflmalar: ‘Edirne'de

amcam dövüyor, burada ben’,

'’Amerika olmasa hepimiz aç kal›r›z

o¤lum, benim maafl›m› Amerikaveriyor. Aya¤›mdaki postal› da bin-di¤imiz bu arabay› da Amerika al›-yor. Bak ama hepiniz sefalet içindeyafl›yorsunuz’, ‘Haftaya hepiniz de-mir yüzük tak›n beyler, portakallar›(gazlar›n›) da unutmay›n’... ve bu-nun gibi birçok söz...

(...) Bas›nda gün boyu ç›kan ifl-kence görüntülerinden dolay› fazla-s›yla teflhir olan emniyet müdürü-nün bu kötü imaj› silmek için gö-zalt›na kat›lan polisler hakk›nda so-ruflturma açt›¤›n› ö¤rendik. Biz osoruflturmalar›, göstermelik aç›landavalar› senelerce sürdürülüp za-man afl›m›na u¤rat›lan katliam veiflkence davalar›ndan; ödül gibi ve-rilen cezalardan çok iyi biliyoruz”.

10 Ocak Pazar Saat 14.00'deKars At heykelinin önünde Edir-ne'de 'Amerika Defol Bu Vatan Bi-zim' kampanyas› yürüten GençlikDerne¤i üyesi arkadafllar›n›n ser-

best b›rak›lmas› için bas›n aç›kla-mas› yapmak isteyen Kars GençlikDerne¤i Giriflimli Ö¤rencilere polisbir kez daha sald›rm›fl ve 13 vatan-severi tekme tokat ve yumruklarladöverek iflkenceler yaparak gözalt›-na alm›flt›. Gözalt›na al›nan TahirBelli, Burak Kaygusuz, Bar›fl Y›l-d›z, F›rat Da¤, Sedat Ba¤›fl, TaylanBaytur, Gül Zilan Yigen, DeryaHünkar Günefl, Hayri Alsanç, Mu-zaffer Akar, Burcu Gizem Öztürk,Özer Yatanaslan, ve Fatma...” ak-flam 19.30 itibariyle hastanede yap›-lan sa¤l›k kontrollerinin ard›ndanserbest b›rak›ld›lar.

Yukar›daki al›nt› da Kars Genç-lik Derne¤i Giriflimi ö¤rencilerinin“Amerika Defol!” demek istedikleriiçin al›nd›klar› gözalt›nda yaflad›k-lar›d›r.

“Vatanhainleri” diyerek provo-kasyon ç›kar›yorlar. Kimin vatan-haini, kimin vatansever oldu¤uortada. “Amerika Defol Bu VatanBizim” diyen ö¤rencelere; “Benimmaafl›m› Amerika veriyor” diyoriflkenceciler. Ak›l vermeyi de unut-muyor vatanseverlere; “Bak amahepiniz sefalet içinde yafl›yorsunuz”diyerek.

““BBeenniimm mmaaaaflfl››mm›› AAmmeerriikkaa vveerriiyyoorr””ddiiyyoorrdduu iiflflkkeenncceecciilleerr

KARS;

‹flte BBoyun EE¤miyoruz!

L‹NÇLER‹N AZMETT‹R‹C‹LER‹ ANKARA’DADIR 13

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 14: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

Halk Cepheliler’in Edirne’ye gi-

rifllerinin engellenmesi üzerine 5

Ocak’ta ‹stanbul’da, 7 Ocak’ta An-

kara’da oturma eylemleri bafllam›fl-

t›. 9 Ocak günü Halk Cephesi’nden

30 kiflilik bir grubun iradi olarak

Edirne’yi girip eylem yaparak bir

haftal›k bekleyifllerini de sonland›r-

malar›n›n ard›ndan 10 Ocak günü

‹stanbul ve Ankara’da yap›lan aç›k-

lamalarla oturma eylemlerinin sona

erdi¤i duyuruldu.

‹stanbul’da Galatasaray Lisesi

önünde eyleme kat›lan Halk Cep-

heliler; "‹mza Toplamak Yasak, Ba-

s›n Aç›klamas› Yasak, Edirne'ye

Girmek Yasak, Yasaklara Boyun

E¤meyece¤iz" ve "Amerika Defol

Bu Vatan Bizim" pankartlar› açt›lar.Eylemde aç›klamay› okuyan CavitAkbu¤a, Edirne'de, Erzincan'da veKars'ta yaflanan sald›r›lar›n planl›,iradi ve organize oldu¤unu söyledi.Demokratik haklar›n bedeller öde-nilerek kazan›ld›¤›n›, bu haklar› ge-ri vermeyeceklerini söyleyen Akbu-¤a "Meydanlar› biz de¤il katil Ame-rikan ufla¤› faflistler terkedecek" de-di. Aç›klamadan sonra Edirne'desald›r›ya u¤rayan Dilek Aslan, Se-vinç Bozda¤, Hakan Karabey yafla-d›klar›n› anlatt›lar. Eylemin ard›n-dan ‹ncirlik Üssü'nün kapat›lmas›için ‹stiklal Caddesi'nde imza top-land› ve bildiri da¤›t›ld›.

Yüksel Caddesi ‹nsan Haklar›An›t› önünde eylem yapan AnkaraHalk Cepheliler; Linç politikas›,muhalefeti sindirmenin, demokratikmücadelenin meflrulu¤unu yok et-menin arac› oldu¤u söylediler.

Oturma eylemlerinden imza top-lamaya devam eden Halk Cepheli-

L‹NÇLER‹N‹ZLE B‹Z‹ DURDURAMADINIZ14

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

"Meydanlar› Biz De¤il KatilAmerikan Ufla¤› FaflistlerTerkedecek"

‹‹SSTTAANNBBUULL

AANNKKAARRAA

Page 15: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

ler ayr›ca Yürüyüfl dergisi sat›fl› dayapt›lar.

1 May›s Mahallesi'nde, Edir-ne'de Kars'ta ve Erzincan'daki yafla-nanlara tepki için afifller

AAddaannaa’da 10 Ocak günü ‹nönüPark› giriflinde Halk CephelilerEdirne, Kars ve Erzincan’daki“Amerika Defol Bu Vatan Bizim”diyenlere yap›lan sald›r›lar› protestoettiler. Eylemden önce de ‹ncirlikÜssü kapat›ls›n imza stant› aç›ld› veeylem süresince de yoldan geçen-lerden imza topland›. AKP iktidar›-n›n polisi ve sivil faflistleriyle sal-d›rmaya devam etti¤i vurgulananeyleme; “Edirne’de tutuklu bulunan5 arkadafl›m›z›n derhal serbest b›ra-k›lmas›n› istiyoruz. Bizler nas›l k›rky›l önce Dolmabahçe’de 6. filoyadefol dediysek yine ‘AMER‹KADEFOL BU VATAN B‹Z‹M’ diyehayk›rmaya devam edece¤iz” denil-di.

BBuurrssaa Gençlik Derne¤i Girifli-mi, 10 Ocak Bursa Kent Meydan›n-da, Edirne'de arkadafllar›n›n tutuk-lanmas›n›, onlara destek olmak içingiden arkadafllar›n›n linç edilmekistenmesini protesto etmek için ey-lem yapt›. Eylemde; “Bu ülkede va-tansever olmak suç bu ülkenin ba-¤›ms›zl›¤›n› istemek suç, Amerikanüsleri kapat›ls›n!” denildi.

10 Ocak günü KKooccaaeellii GençlikDerne¤i taraf›ndan ‹nsan Haklar›Park›’nda, bir eylem yap›ld›. Halk›nilgisi karfl›s›nda bir sivil polis "Bensizin ne oldu¤unuzu anlamad›m .Ben sizden rahats›z oldum istersemburay› da¤›t›r›m, niye burda ba¤›r›-yorsunuz? Sizde PKK'l›s›n›z” söz-leriyle provokasyon yaratmaya ça-l›flt›. Gençlik Derne¤i üyeleri polisiuzaklaflt›rd›lar.

‹‹zzmmiirr’de 7 Ocak günü Ege Üni-versitesi Bornova ö¤renci yurduönünde vatanseverlere yap›lan linçgiriflimlerini anlatan bildiri da¤›t›m›yap›ld›.

9 Ocak günü HHaattaayy ÖzgürlüklerDerne¤i Antakya Ulus Alan›’ndaeylem yapt›. Bas›na bir aç›klamayapan Orhan Çapar; “Amerika’n›nufla¤› AKP hükümeti bilmelidir ki

biz ba¤›ms›z Türkiyemücadelemizden aslavazgeçmeyece¤iz. Bualanlar› bizler de¤il,Amerikan uflaklar› olanlinç güruhlar›, faflistlerterk edecek” dedi.

9 Ocak günü Halk

Cephesi’nin ça¤r›s›yla

Emek ve Demokrasi

Platformu ülkemizde

yaflanan linçleri ve fa-

flist sald›r›lar› protesto

etmek için MMeerrssiinn’de

eylem yapt›. E¤itim-

Sen önünden Tafl Bi-

na’ya yürüyüfl yap›lan

eylemde, “Yaflas›n

Halklar›n Kardeflli¤i,

Susma Sustukça S›ra

Sana Gelecek, Faflizme

Karfl› Omuz Omuza,

Bask›lar Bizi Y›ld›ra-

maz” sloganlar› at›ld›.

TAYAD’l› Aileler ve

Trabzon Haklar Derne-

¤i’de birer aç›klama ya-

parak sald›r›lar›n Kont-

rgerillan›n provokasyo-

nu oldu¤unu ve sald›r›-

lar› bofla çak›rtacaklar›-

n› söylediler.

Gençlik Federasyo-

nu’da bir yaz›l› aç›kla-

ma yay›nlayarak; “Her

gün yeni bir sald›r›, gö-

zalt› veya tutuklamayla karfl›lafl›yo-

ruz. Yaflananlar iktidar›n halka karfl›

düflmanl›¤›n›n göstergesidir. "Ame-

rika Defol Bu Vatan Bizim" diyen-

ler gözalt›na al›n›yor, tutuklan›yor,

linç edilmeye çal›fl›l›yor. En de-

mokratik hakk›n› kullanmak isteyen

onlarca insan karda-k›flta bir hafta-

d›r bekletiliyor.

Bizler Amerika'ya karfl› sesimiziyükselttikçe iktidar iflbirlikçili¤inipervas›zca sürdürüyor. Ülkemiztopraklar›n› satan, Amerika halklar›katlederken üsler açan, Amerika'n›nç›kar› için gençlerimizin ve halkla-r›n kan›n› döken iktidar›n iflbirlikçi-li¤i tescillidir. Ama gerek ba¤›ms›z-l›¤›m›z konusunda yarat›lan çarp›k-

l›k gerekse Davos'taki gibi ‹srail'ekarfl› yap›lan göstermelik ç›k›fllarlahalktan yana, ezilenden yana birtablo çizmeye çal›flmaktad›r. AKPiktidar› halktan yana olamaz. Vatan-severlere sald›ranlar vatan› sahiple-nemez.

Dün Erzincan'da yaflanan gözal-t›lar, bugün Edirne'deki sald›r› iflbir-likçilerin vatansever gençleri sus-turma çabas›d›r. "Amerika Defol BuVatan Bizim" diyen sesimizi sustur-ma çabas›d›r. Bizler bu ülkeninDevrimci Gençleri olarak susmaya-ca¤›z. Bu ülkenin gerçek vatanse-verleri devrimcilerdir, "AmerikaDefol Bu Vatan Bizim" diyenler-dir”. dedi.

L‹NÇLER‹N AZMETT‹R‹C‹LER‹ ANKARA’DADIR 15

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

BBUURRSSAA

AADDAANNAA

KKOOCCAAEELL‹‹

Page 16: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

AKP borazan› bas›n yay›n or-ganlar›na, baflta Fethullahç› Zamanve Yeni fiafak gazetesine göre, Edir-ne’deki linç sald›r›lar›nda ne AKPiktidar›n›n ne de AKP’nin polisininhiçbir suçu, rolü, sorumlulu¤u yok.

Linçleri ve linçlere karfl› direnendevrimcileri günlerce yok sayan is-lamc› bas›n, sonra birden komploteorileriyle konuyu manfletlere ç›-kard›.

Edirne’de “baz› istihbaratç›lar”görülmüfl, “emekli subaylar” olduk-lar› kuvvetle muhtemelmifl, linçleriörgütleyenlerden biri olan RamboMehmet A¤ar’›n ekibindenmifl...

Fethullahç›lar›n komplo teorileridevam edip gidiyor.

Oysa hiç karmakar›fl›k edilecekbir fley yoktur.

Evet;

“‹stihbaratç›lar” oradad›r. Ama sa-dece “ordu”nun istihbaratç›lar› de¤il,jandarmas›ndan, M‹T’ine, polisinekadar hepsinin istihbaratç›s›, linç sal-d›r›lar›nda iflbirli¤i halindedir.

Emekli subaylar var m› yok mu,bilmiyoruz ama, bölgedeki jandar-man›n linç sald›r›lar›nda ve linççile-

rin himaye edilmesinde plana dahilolduklar›n› biliyoruz. Bilmenin öte-sinde gözlerimizle tan›¤›z.

Tescilli iflkenceci Rambo vemuhtemelen baflka iflkenceciler ora-dayd›. HER ZAMANK‹ ‹fiLER‹N‹YAPIYORLARDI.

Zaman ve Yeni fiafak, tüm bun-lar› çarp›tarak, AKP iktidar›n›nEdirne’de peflpefle gerçekleflen üçlinçte sorumlulu¤u olmad›¤›n›,AKP’nin polisinin de sütten ç›km›flkafl›k kadar temiz oldu¤unu kan›tla-maya çal›fl›yor.

Biz oradayd›k.

AKP’nin polisi, lincin her afla-mas›nda vard›. Her aflamas›, onunplanlamas› ve yönlendirmesi alt›n-dayd›. Edirne’de polise ra¤men ya-p›lan hiçbir fley yoktur.

Yeni fiafak ve Zaman, komploteorileri yap›yerken, elbette pislik-lerini devrimcilere bulaflt›rmadanyapamazlar. Yeni fiafak 14 Ocakgünkü haberinde “ö¤rencilerin linçedileceklerini bile bile Edirne'yegitmeleri kafalar› kar›flt›rd›.” diyeyaz›yordu.

Sizin beyniniz kar›fl›k. Sizin

beyniniz fitne fesat dolu.

Onun için, bir linç sald›r›s›na da-hi, insanca, demokratça karfl› ç›ka-m›yor, onu da kendi afla¤›l›k iktidaroyunlar›n›z›n bir parças› olarak kul-lanmak için ortal›¤› buland›r›yorsu-nuz.

AKP ve AKP’nin polisinin bulinçlerden sorumlu oldu¤u, islamc›bas›ndaki bu haberlerle bir kez dahakan›tlanm›flt›r. ‹slamc› bas›n, komp-lo teorileriyle AKP’yi aklamaya so-yunmufl, bunun için de linçlerinönüne kara bir perde çekmeye çal›fl-maktad›r.

AKP’nin polisi, istihbaratç›lar›tespit etmifl de niye L‹NÇLER‹ÖNLEMEM‹fi?

AKP’nin polisi, ‹fiB‹RL‹⁄‹‹Ç‹NDE DE⁄‹L ‹D‹YSE niye tes-cilli iflkenceci Rambo’yu orada gö-zalt›na almam›fl?

AKP iktidar›, linçleri onaylam›-yor idiyse, günlerce göz göre göresüren linçleri NEDEN engellemedi?

‹slamc› borazanlar›n bunlara ve-recek cevaplar› yoktur.

Zaman ve Yeni fiafak, adi veucuz yalanlar›yla, bayat komplo te-orileriyle bu gerçekleri karartamaz.

AKP iktidar›, AKP’nin polisi veAKP’nin borazan› tüm bas›n yay›norganlar›, Edirne’deki üç linçin desorumlular› aras›ndad›rlar.

L‹NÇLER‹N‹ZLE B‹Z‹ DURDURAMADINIZ16

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

‹slamc› BBas›nda KKomplo TTeorileri

AKP ‹ktidar›n›n vve AAKP’nin PPolisinin

L‹NÇTEK‹ SORUMLULU⁄UNU G‹ZLEYEMEZS‹N‹Z!

SSOORRUUMMSSUUZZLLAARR!!“Edirne'de 'linç sever' grup yine

mesaide” (9 Ocak 2010) diye yazanRadikal gazetesi 1 gün sonra ise;

“Vahfli Bat›’da ikinci linç girifli-mi”(10 Ocak 2010) diye bafll›k at›yordu.

Linç sald›r›s› gibi bir sald›r›y› ve-rirken, suland›r›p, magazin malzemesiyapmak, as›l sald›r›y› ve linççilerigözden kaç›rmakt›.

*

“‹stanbul'da tedavi oldu-lar”(11.01.2010) diyordu Yeni fiafakgazetesi. Devrimciler Edirne’de linçsald›r›s›na u¤ram›fl yaralananlar teda-vi için ‹stanbul’a getirilmiflti.

YYeennii fifiaaffaakk, linç sald›r›s›n› yazma-mak için bu bafll›¤› bulmufltu. Yanihem linçe u¤ram›fl hem yaralanm›flolan devrimcilerin ‹stanbul’da tedaviolmalar› “suç”tu!

*

“Öfke Kars'a s›çrad›!

Eylemciler Kars’ta da polisten da-yak yedi” (10 Ocak 2010) diye bafll›katan VVaattaann gazetesiydi.

Polisin do¤rudan içinde oldu-¤u linçleri vermeyen, verdiklerinide “hassas vatandafl”lar yalan› ileveren burjuva medya, linçlerimeflrulaflt›racak bafll›klar atmak-tan bu içerikte haberler vermek-ten geri durmad›.

Page 17: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

‘E¤er devletdevlet iise’

“Ya Edirne’deki olay?..

Bir grup insan, tutuklanan befl san›¤› savun-mak için ‹stanbul’dan kalk›p Edirne’ye geli-yor...

Polis, onlar› Edirne’ye sokmuyor, ertesi günf›rsat›n› bulup flehre geliyorlar, bildiri okurkenkarfl› görüflte olanlar sald›r›yor, linç edecekler.

PPeekkii,, ddeevvlleett nneerreeddee??

Yaz›n›n bafl›ndaki “Harem a¤as›”gibi devletyönetilir mi? E¤er, okuduklar› bilidiride suçvarsa, ona göre soruflturma açars›n, buna kimse-nin diyece¤i kalmaz. Okuyacaklar› bildiri suçolsa dahi, onlar›n can güvenli¤ini devlet sa¤la-mak zorundad›r.

Devletse...” (Hasan Pulur, Milliyet, 13 Ocak2010)

Edirne’de LLinç

BBaass››nn’’ddaann

EEddiirrnnee’’ddee aaçç››kkllaammaayyaa kkaatt››llaannbbiirr HHaallkk CCeepphheellii’’nniinn aannllaatt››mm››dd››rr::

Biz saat 14.00’te PTT önündetopland›ktan sonra pankart›m›z› aç-t›k bas›n aç›klamas›na bafllad›k.Tam o anda etraf›m›za yavafl yavaflbirikmeye bafllayan sivil polisleringözündeki flaflk›nl›¤› ve özelliklesorumlular›n›n yüzlerinin ekflidi¤inigözlemledim. O an bir flok yafl›yor-lar. Amerika Defol Bu Vatan Bizimyazan pankart›m›z› bir anda karfl›la-r›nda görmek polisi flafl›rtm›flt›. Os›rada biz yaklafl›k 3 dk kadar aç›k-lamam›z› yapmaya devam ettik. Buarada birikmeye bafllayan kalabal›-¤a vatansever oldu¤umuzu, ülke-mizdeki Amerikan üslerinin kapat›l-mas›n› istedi¤imizi anlat›yordu ar-kadafllar›m›z. Gözlemledi¤im kada-r›yla bunlar linç güruhunun perva-s›zl›¤›n› sald›r› zeminini bofla ç›ka-r›yordu. Ne zamanki konuflmalarbitiyordu, birikme h›zlanmaya bafl-l›yordu.

(...) Linç güruhu yavafl yavaflaç›klama yapan kitlemize yaklafl›petraf›m›z› sard›. Ardadan s›k›flt›r-maya bafllad›lar ve kitlenin sol ya-n›ndan itelemeye bafllad›lar. Kitle oanda sa¤a do¤ru kayd› linç güru-

hundan kifliler o anda sürekli tele-fonlardan görüflme yap›yorlard›. ‹lkolarak Dilek arkadafl›n düfltü¤ünügördüm ve yan›na gelerek kalkma-s›na yard›mc› oldum. Güruhun daarkadafllar›m›zdan uzak durmas›n›sa¤lamaya çal›fl›yordum. Belli nok-talarda say›lar› toplam 10’u geçme-yecek kifliler sabit olarak bekliyor-du. Bunlar› bir k›sm› hareketli ola-rak güruhun etraf›ndan dolan›p sü-rekli arkadafllar›m›za özellikle Di-lek’e yönelik sald›r›lar› yönlendir-di¤ini gördüm. Ard›ndan Sevinç ar-kadafl› gördüm o da ald›¤› bir tek-meyle yere düfltü. Sonra onu kald›r-mak için yan›na gittim. Tam o s›ra-da Dilek’i o bas›n aç›klamas› s›ra-s›nda yaklaflan 50 yafl›ndaki flah›ssaç›ndan tutarak ittirerek götürmeyeçal›fl›yordu.

(...)Bizler Amerikan üslerinin ka-pat›lmas›n› istiyoruz” , “ Bizler vatan-severleriz” , “ bizler Dev-Genç’liyiz”diyorduk. Ancak sald›ran o 10 kiflibundan hiç etkilenmiyordu. Arkam›z-dan ço¤unu sivil faflistlerin ve polisle-rin oluflturdu¤u güruh bizi çarfl›n›n ç›-k›fl›na kadar tafl›d›.

(...) Otogar minibüsüne bindi¤i-miz s›rada “ Rambo” lakapl› ve 1 ay

önce Edirne’ye özel görevle gönde-rildi¤ini ö¤rendi¤imiz kontrgerillaflefi, yan›ndaki adamlar›yla minibü-sü durdurdu, bizleri afla¤› inmemizkonusunda tehdit etti. 3-4 arkadaflla-r›m›z afla¤› indirildi¤inde neden afla-¤› indirildi¤ini, kendisinin kim oldu-¤unu sorduk. Polis kimli¤ini göster-di. Ve bo¤az›ma sar›larak buradanhemen uzaklaflmam›z için bizi tehditetti. Öncesinde herkesi minibüstenindirmeye çal›flt› olmay›nca minibüsfloförüne talimat verip otogara hiçdurmadan gitmesini söyledi. ‹ki du-rak sonra ayn› ekip önümüzü kesiptekrar minibüsten indirilip kendiaraçlar›yla bizleri götürece¤ini söy-lediler. Bizler inmeyece¤imizi ve buaraçla otogara gidece¤imizi söyle-dik. Tamam, öyleyse “bizden günahgitti” diyerek araçlar›na binip mini-büsü takibe bafllad›lar.

(...) Otogara yaklaflt›¤›m›zda floförkap›lar› aç›p minibüsten indi. Elineald›¤› sopay› da sald›rganlara b›rakt›.Öndeki sivil polis copunu çekip vur-maya bafllad›. D›flar›dakiler bizi afla-¤›ya indirmeye çal›fl›yordu, sopalarlavuruyorlard› ancak biz kenetlendikalamad›lar. Ard›ndan otogarda gö-revli iki jandarma geldi. Araca bin-di. Güruhu göstermelik olarak da-¤›tt›. Devletin kolluk güçleri yinetam zaman›nda yetiflmiflti! (...)

Edirne’ye GirenlerAnlat›yor

“Devlet ss›rr› llinçe çça¤›r›r”Baflbakan Erdo¤an’›n Trabzon’daki linç giriflimi sonras›nda-

ki o demecini asla unutmamal›, ne kendisine, ne yandafllar›naunutturmal›y›z: “Özgürlükler ve demokrasi kimsenin kötüyekullanamayacaklar› kadar yüce ve evrensel de¤erlerdir. Trab-zon’da olan olaylarda, tabii ki halk›m›z›n hassasiyeti çok amaçok önemli.

Halk›m›z›n bu hassasiyetlerini göz önünde bulundurarakherkes kendi tavr›n› belirlemelidir ve halk›m›z›n bu milli hassa-siyetlerine dokunuldu¤u zaman, flüphesiz ki bunun tepkisi fark-l› olacakt›r” diye bafllayan demecini.

Özgürlükleri ve demokrasiyi kötüye kulland›¤› söylenen ta-raf, linçten kurtar›lan gençler. Onlar bildiri da¤›tma hakk›n› kul-lanarak bu affedilmez suçu ifllemifl anlafl›lan. Oysa hat›rlatmayagerek var m›; bildiri da¤›tmak, suç de¤ildir. ‹çeri¤inde suç un-suru tafl›yan bir fley varsa savc› soruflturma yürütür ve dava açar.

Halk›m›n hassasiyetine dokunursan iflte böyle olursun, anla-m›na gelen gözda¤› yeterince aç›k.” (Y›ld›r›m Türker, Radikal,11 Ocak 2010)

L‹NÇLER‹N AZMETT‹R‹C‹LER‹ ANKARA’DADIR 17

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 18: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

5 Ocak 2010’da MMeerrssiinn’’iinn KKaa--zzaannll›› ilçesinde AArraapp vvee KKüürrtt hhaallkk--llaarr›› aarraass››nnddaa yyaaflflaannaann oollaayyllaarrllaa iill--ggiillii KKaazzaannll››ll›› vvee KKaazzaannll›› HHaallkkKKüüllttüürrüünnüü YYaaflflaattmmaa vvee DDaayyaann››flfl--mmaa DDeerrnnee¤¤iinniinn ((KKaazzaannll››--DDeerr)) kkuu--rruuccuullaarr››nnddaann HHaassaann BB‹‹BBEERR iilleeggöörrüüflflttüükk..

YYüürrüüyyüüflfl:: Kazanl›’da neler ya-fland›? Olaylar, nas›l bafllad›, nas›lgeliflti?

HHaassaann BB‹‹BBEERR:: Çok Amaçl› Ka-zanl› Lisesi’ndeTürk ve Arap hal-k›ndan ö¤rencilerzaman zaman birbirlerine hakimiyetkurma gibi tart›fl-malar›n ve ufakçapta kavgalar›n ol-du¤u herkes tara-f›ndan bilinmektey-

di. Ancak bu son olayda geçmiflteyaflananlar›n tersine ö¤renciler,kendi aralar›nda “Sal› günü görüflü-rüz”diyerek önceden kavga haz›rl›-¤›na giriflmifller. Bundan haberdarolan baz› flovenist çevreler kendiinisiyatiflerindeki gençleri k›flk›rta-rak olaydan birkaç saat önce okulçevresinde volta atmaya bafllam›fl-lar. Uyuflturucu ba¤›ml›s› olan birçocuk ö¤renci olmamas›na ra¤menokulun içine girip tart›flma halindeolan Mardinli Kürt gençlerine sal-d›rm›fl 30–40 civar›nda MardinliKürt genç bir araya gelince uyufltu-rucu ba¤›ml›s› olan bu flah›s okul-dan kaçarak Arap halk›ndan bir eves›¤›nm›fl.

Kürt gençler onu sakland›¤› evekadar takip etmifl. Ev sahibi bir bafl-ka mahallede oturan ailesini araya-rak ““KKüürrttlleerr bbiizzee ssaalldd››rrdd›› yyeettiiflfliinn””diye haber veriyor. Di¤er mahalledeoturan ailesi eve koflarken daha ön-ce olay ç›karmaya çal›flan provoka-törler bunu f›rsat bilerek kahvelerdeoturan insanlara ““KKüürrttlleerr ççooccuukkllaa--rr››mm››zz›› ööllddüürrüüyyoorr yyeettiiflfliinn”” diye halk›

galeyana getiriyorlar.

Mardinli Kürt çocuklar› üzerleri-ne gelen yüzlerce insan› görünceokulun içine koflmufl ve ailelerinehaber vermifller. Mardinli, çocukla-r›n aileleri de arabalarla okulunönüne gelince kavga bafllam›fl.

YYüürrüüyyüüflfl:: Bir sivil polisin, Araphalk›ndan esnafalara, ""bbuuggüünn eerr--kkeenn kkaappaatt››nn KKüürrttlleerriinn mmoolloottooff aattaa--ccaakkllaarr››nn››nn iihhbbaarr››nn›› aalldd››kk"" diyerekhalk› k›flk›rtt›¤› söylentileri var. Si-zin bu konuda somut gözlemlerinizvarm›?

BB‹‹BBEERR:: Polis her yerdeki tutu-mu gibi sald›ranlar› de¤il sald›r›yau¤rayanlar› gözalt›na alm›flt›r ka-zanl›da da sald›r›ya u¤rayanlar gö-zalt›na al›nm›flt›r.

YYüürrüüyyüüflfl:: Bu provokasyon vesald›r›lar sürerken, Kazanl› HalkKültürünü Yaflatma ve Dayan›flmaDerne¤i olarak sizin, tavr› ne oldu?Neler yapt›n›z, halk giriflimlerinizinas›l karfl›lad›?

BB‹‹BBEERR:: Sald›r›n›n oldu¤u saatteben minibüsle Kazanl›’ya varmaküzereydim. Kazanl› karakolununönüne yetiflti¤imde binlerce insankarakolun etraf›n› sarm›flt›. O esna-da yan›mda birkaç insanla birliktekalabal›¤›n önüne geçip “Bir birle-rimizle kavga etmemiz bizi sömü-renlerin ekme¤ine ya¤ sürecektir.Halklar› bir birine düflman etmekAKP’nin politikalar›d›r” dedim.Ben bunlar› söylerken MHP ad›napara karfl›l›¤›nda çakall›k yapan 3-5kifli ““bbüüttüünn KKüürrttlleerr PPKKKK’’ll››dd››rr..HHeeppssii vvaattaann hhaaiinniiddiirr.. HHeeppssii bbaayyrraakkddüüflflmmaann››dd››rr”” gibi sözlerle kitleyik›flk›rtmaya bafllad›. Bu esnadaCHP’li olarak bilinen gençlerden deayn› koroya kat›lanlar oldu. Hattabir tanesi bana el sallayarak ““sseennbbuunnllaarr››nn yyaannddaaflfl››ss››nn”” fleklinde eliflareti yap›nca ““bbeenn bbüüttüünn eemmeekkççiihhaallkkllaarr››nn yyaannddaaflfl››yy››mm.. BBuu yyaapptt››¤¤››nnpprroovvookkaattöörrllüü¤¤üünn hheessaabb››nn›› vveerreecceekk--ssiinn”” diye tav›r koyunca bir k›s›mprovokatör geri çekildi. Bu esnada

telefonla arad›¤›m dernek üyeleri-mizden birkaç arkadafl yan›ma gel-di. Karfl›l›kl› olarak halkla konufl-malar yaparak karakolun etraf›nda-ki halk›n büyük bir bölümünün da-¤›lmas›n› sa¤lad›k. Bu esnada biri-leri taraf›ndan yay›lan ““KKüürrttlleerr KKaa--zzaannll›› hhaallkk››nnaa ssaalldd››rraaccaakkllaarr,, KKaa--zzaannll››’’yy›› yyaakkaaccaakkllaarr”” gibi söylenti-lerin üzerine binlerce insan köymeydan›nda topland›. SSiivviill ppoolliisslleerr,,toplanan kalabal›k içinde, ““bbuunnllaarr››ss………… aarrkkaann››zzddaa bbiizz vvaarr››zz..”” gibisözlerle kitleyi k›flk›rtmaya çal›fl›-yordu. Ayn› zamanda baz› esnaflarada ““iiflflyyeerrlleerriinniizzii eerrkkeenn kkaappaatt››nn bbuu--rraallaarraa MMoolloottooff aatt››llaaccaakk”” diyerekprovokasyon ortam› yaratmaya çal›-fl›yordu. Biz kalabal›¤›n içindekigücümüzün yetti¤i ve yak›n›m›zolan insanlara tek tek seslenerek ev-lerine gitmelerini provokatif sözlereinanmamalar›n› anlatarak kitleyida¤›tmaya çal›flt›k. Gece saat 23.00s›ralar›nda 15–20 kiflilik bir grupprovokatörün d›fl›nda meydandakimse kalmad›.

YYüürrüüyyüüflfl:: Olaylar›n ikinci günübir toplant› yap›lm›fl. Bu toplant›y›kim, nas›l örgütledi? Neler tart›fl›l-d›?

BB‹‹BBEERR::Bu toplant›y› CHP Mil-letvekili Ali Oksal, CHP Büyükfle-hir Belediye Baflkan› Macit Özcan,CHP ‹lçe Baflkan› Kazanl›’dakiMeclis üyeleri organize etti. Büyük-flehir Belediye Baflkan›, Vali, Mil-letvekili kazanl›ya gelecekler diyehalk› toplad›lar.

Büyükflehir Belediye Baflkan›-n›n ard›ndan BDP’li Akdeniz Bele-diye Baflkan› Faz›l Türk ve yard›m-c›lar› ayn› kahveye geldi.

Toplant›y› ayarlayanlar taraf›n-dan engellemelere karfl› yüksek ses-le konuflmaya bafllad›m. ““bbeenn nneeCCHHPP’’lliiyyiimm nnee BBDDPP’’lliiyyiimm bbeenn üüllkkee--mmiizziinn bbaa¤¤››mmss››zzll››kk mmüüccaaddeelleessiinnddeebbuulluunnaann bbiirr iinnssaann››mm.. HHaallkkllaarr›› bbiirr--bbiirriinnee kk››rrdd››rraann ppoolliittiikkaa eemmppeerryyaalliizz--mmiinn vvee AAKKPP’’nniinn ppoolliittiikkaallaarr››dd››rr..HHaallkk›› bbiirrbbiirriinnee kk››rrdd››rrttaannllaarraa sseessiizzkkaallaannllaarr vvee hhaattttaa oonnaayyllaayyaannllaarr,,hhaallkkllaarr aarraass››nnddaa hhaakkeemmlliikk yyaappaa--mmaazzllaarr”” dedim.

K›flk›rt›c› PPolis KKazanl›’da: ““KKüürrttlleerr KKaazzaannll›› hhaallkk››nnaa ssaalldd››rraaccaakkllaarr,,KKaazzaannll››’’yy›› yyaakkaaccaakkllaarr””

L‹NÇLER‹N‹ZLE B‹Z‹ DURDURAMADINIZ18

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 19: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

YYüürrüüyyüüflfl:: Y›llarca birlikte yafla-yan, Kazanl›’n›n Kürt ve Arap hal-k›, yaflananlar hakk›nda ne düflünü-yor? Bu konudaki gözlemleriniz ne-ler?

BB‹‹BBEERR:: Mersin’deki bayrakprovokasyonunun ard›ndan Valininiste¤i üzerine Kazanl› eski CHP be-lediye baflkan› Kenan Y›ld›r›m ka-sabada bayrak yürüyüflü düzenle-miflti. Bayrak yürüyüflüne ço¤u d›-flar›dan olmak üzere 250 kifliyi top-layabilmifllerdi. Yürüyüfl tam bir fi-yaskoya dönüflmüfltü. O milattan 10gün sonra hal› sahada futbol oyna-yan Mardinli Kürt gençlerle Kazan-l›l› Arap gençler aras›nda oynananmaçta Kazanl› tak›m› yenilince Ka-zanl›l› bir grup genç Mardinliler’esald›rm›flt›. Çevrede bulunan kafe-ler den yanl›fl bilgilendirilmifl insan-lar Kürt halk›na karfl› bir linç sald›-r›s›na dönüfltürmüfltü.

SSeeyyhhaann TTEEMMUURR’’uunnAAnnllaatt››mm›› (Kazanl› Der. Baflkan

Yard›mc›s›)

Olaylar bafllad›-¤›nda Kazanl› hal-k›ndan birkaç kifliKazanl› Der üyesioldu¤umu bildikle-rinden olaylar› ya-t›flt›rmak için beniarad›lar. Bunun üze-rine halk›n topland›-

¤› meydana geldim. Halk galeyanagelmifl durumdayd›. Olaylar› yat›fl-t›rmak için sorunun fliddetle çözül-meyece¤ini y›llarca beraber ayn›kaderi paylaflm›fl halklar›n sorunukonuflarak çözme noktas›nda insan-larla görüflmeler yapt›k. ‹ki kardeflhalk›n bir tak›m gruplar taraf›ndanbirbirine düflürülmesi için çal›flma-lar yapt›klar›n› flaibeli sözler söyle-yerek “Çay Mahallesinden üç oto-büs adam gelecek ellerinde sopalar-la halka sald›racak” söylentisi etrafayay›ld›.

Di¤er dernek üyesi arkadafllar›-m›zla “bunun bir provokasyon oldu-¤unu böyle bir fley olmad›¤›n› toplu-mu birbirine düflürmek için yap›langiriflimler oldu¤unu halka anlatt›k.

Nas›l B‹R Yaflam?Nas›l B‹R Yaflam?‹ fl y e r i n d e ,

okulda, mahalle-de, evde “uyan›kolacaks›n, s›rla-r›n›, sorunlar›n› gelece¤e dönükdüflüncelerini, hiç kimse ile paylafl-mayacaks›n, kimseye güvenmeye-ceksin” sözlerini s›k duyar›z.

Kuflku yok ki, bunlar› söyleyen-ler, bunlar›n do¤rulu¤una inand›r›l-m›fllard›r. O yüzden hep, “Her ko-yun kendi baca¤›ndan as›l›r” örne-¤i verilir.

Ama biz “koyun”de¤il, insan›z.Ve hiçbirimiz tteekk bbaaflfl››nnaa yaflam›-yoruz. Ailemiz, arkadafllar›m›z,köylülerimiz, mahalle komflular›-m›z, okuldan, ifl yerinden arkadafl-lar›m›z var ve ayn› koflullarda yafl›-yoruz.

Hiçbirimiz, “beni kimse ilgilen-dirmez” dememeliyiz. Okuldan ifl-yerine, mahallelerden dernekleri-mize kadar her yerde birbirimizlepaylaflmam›z gereken çok fley oldu-¤u aç›kt›r.

Düzenin bireyci kültürünün so-nucudur ki, paylaflmak deyince he-men, “para-pul”, “ev-eflya” akla ge-tirilir. Oysa söz konusu olan, para-n›n, eflyan›n k›sacas› tek bafl›namaddi fleylerin paylafl›lmas› de¤il-dir.

Örne¤in; komfluluk, arkadafll›kve dostlu¤un paylafl›lmas›... Ac›la-r›n ve sevinçlerin paylafl›lmas›. Ör-ne¤in sorunlar›n ve güzelliklerinpaylafl›lmas›.

Ancak görülmesi gereken, pay-laflman›n insana dair, insan için yü-ce bir duygu oldu¤udur. Burjuvazibireycili¤iyle, bencilli¤iyle, bana-necili¤iyle, “gemisini kurtaran kap-tan” kültürüyle bunu yok etmek is-tiyor. Paylaflmak, bir yan›yla bir öz-veri, kendinden birfleyler vermek,kendi bireyci dünyas›n›n d›fl›na ç›k-makt›r.

Çocu¤u hasta olan bir arkadafl›-m›z›n s›k›nt›lar›n›, kayg›lar›n› pay-laflmak, bölüflüp bir k›sm›n› da ken-

dimize “al-mak”t›r.

Ailesindenbirini kaybe-

den bir yak›n›m›z›n ac›lar›n› bölüfl-mek, ona ortak olmakt›r... Veya,düfllerimizi, umutlar›m›z› paylafl-makt›r.

K›sacas›, düzenin bireyci kültü-rünün karfl›s›na paylaflmay› ç›kara-ca¤›z. Bireyci ve yoz düzen ““ppaayy--llaaflflmmaayyaaccaakkss››nn”” diyor, tersine bizdaha çok paylaflaca¤›z.

Bulundu¤umuz her yerde, arka-dafl›m›z, komflumuz, okulumuzda-ki, ifl yerindeki arkadafllar›m›z iledaha çok fley paylaflaca¤›z. Ac›lar›-m›z›, sevinçlerimizi, imkanlar›m›-z›... Düzen “kkiimmsseeyyee ggüüvveennmmee”diyor. TTeerrssiinnee biz güvenecek vepaylaflaca¤›z...

Bunun tersi bir yaflam, birbirin-den kaçan, birbirine güvensiz, du-yarl›l›klar›n›, de¤erlerini yitiren içibofl “insanc›k”lar haline getirir biz-leri.

Elbette yoksullar›n imkanlar›n›ve örgütlülüklerini seferber ederek,asgari anlamda ekonomik yönler deiçermelidir bu paylafl›m.. Bir fabri-kadan bu k›fl günü at›lan, “bu k›flgünü nereye gider, nas›l ifl bulu-rum” diyen emekçinin, Gazi’ninbir gecekondusunda odunsuz ek-meksiz kalan bir emekçinin, defteralamayan bir ö¤rencinin çaresiz ol-mad›¤n› göstermektir paylaflmak.

‹fli, kömürü ve defteri bulama-sak bile, iflsizli¤i, so¤u¤u ve defter-sizli¤i paylaflmakt›r bizim payla-fl›mc›l›¤›m›z. ‹flsiz, kömürsüz ek-meksiz ve deftersizler bilmeli ki,kendileri ile ayn› koflullar› yaflayanemekçiler, iflsizler tek bafl›na de¤il-dir. Bilmeliler ki, derdini paylaflanvard›r, paylafl›p çözümü yaratmayaçal›fl›nlar vard›r.

Paylaflmak, düzenin difllileriaras›nda hergün ac›mas›zca ezdi¤imilyonlar›n dayan›flmas›d›r ayn›zamanda.

Paylaflmak

L‹NÇLER‹N AZMETT‹R‹C‹LER‹ ANKARA’DADIR 19

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 20: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

Gerçekler HalkaUlaflt›r›l›yor

‹zmir'in Uzundere köyündeya¤mura ve so¤uk havaya ra¤menYürüyüfl dergisi halka ulaflt›r›ld›.

Befl Yürüyüfl dergisi okurununUzundere köyünde yapt›¤›Yürüyüfl dergisi tan›t›m› vesat›fl›nda 32 dergi yeni okurlaraulaflt›. Halk›n sorunlar›n› dinleyenYürüyüfl dergisi okurlar› "gerçe-kleri bilmek sorunlarla baflaç›kman›n tek yolu" oldu¤unu söy-lediler.

******

Adana' da 8 Ocak günüYürüyüfl dergisi okurlar› Akkap›Mahalesi’nde Yürüyüfl dergisinintan›t›m ve sat›fl›n› yapt›lar.

Yürüyüfl okurlar› Halka"Amerika Defol Bu Vatan Bizim",dedikleri için linç edilmek istenenvatan severleri anlatt›.

Yürüyüfl dergisi tan›t›m vesat›fl›nda iki buçuk saat içerisinde36 dergi halka ulaflt›rd›lar.

Muhabirimiz SerdarPolat Keyfi OlarakGözalt›na Al›nd›

Edirne’de giflelerde bekleyenHalk Cepheliler’in yan›nda bulunanmuhabirimiz Serdar Polat 7 Ocakgünü aranmas› oldu¤u gerekçesiylegözalt›na al›nd›. Konuyla ilgiliYürüyüfl dergisinin yay›nlad›¤›aç›klamada adresi belli olan ve mah-kemeden herhangi bir tebligatalmayan muhabirimizin Edirne'degözalt›na al›nmas›n›n tamamenkeyfi oldu¤u belirtildi. Bu keyfiye-tin amac›n›n, kontrgerillan›nEdirne'de örgütledi¤i sald›r›lar›ngerçek yüzünün haberlefltirilmesine,halka ulaflt›r›lmas›n›n engellenmesi-ne yönelik oldu¤unun belirtildi¤iaç›klamada gerçekleri yazmaktanvazgeçmeyecekleri vurguland›.Serdar Polat 8 Ocak günü ç›kar›ld›¤›mahkeme taraf›ndan serbestb›rak›ld›.

Yürüyüfl dergisi da¤›t›rken poliskurflunuyla felç kalan Ferhat Gerçekiçin adalet isterken, karakolda ve ha-pishanede gördü¤ü iflkenceyle katle-dilmiflti Engin Çeber. Engin Çeber'iniflkencecilerinin yarg›land›¤› davaya13 Ocak 2010 Çarflamba günü Bak›r-köy Adliyesi’nde devam edildi.

Daha önce üç defa mahkemeyeça¤r›lan 4 tan›¤›n yine kat›lmad›¤› du-ruflmada, tutuklu san›klar›n tutuklulukhallerinin devam›na karar verilerek 22fiubat tarihine ertelendi.

Halk Cepheliler yine ADALET ta-lebiyle mahkeme önündeydi. "Ferhat'›Vuranlar Engin'i Katledenler Cezalan-d›r›lmal›d›r Adalet ‹stiyoruz" pankart›ve "Adalet ‹stiyoruz" dövizlerini açanve "Halk Cephesi" yazan önlükleri gi-yen 130 Halk Cephesi üyesinin kat›l-d›¤› bas›n aç›klamas›n›, Mehmet Gü-vel okudu.

"Adalet ‹stiyoruz!", "Engin ÇeberÖlümsüzdür!", "‹flkence Yapmak fie-refsizliktir!", "Ferhat'› Vuranlar En-gin'i Katledenler Cezaland›r›ls›n!","Engin'i Katleden AKP ‹ktidar›d›r!"sloganlar›n›n at›ld›¤› eylem ya¤an yo-¤un ya¤murun alt›nda sürdü.

Engin'in ailesinin, Halk Cepheli-ler'in ve çeflitli dmokratik kitle ör-gütlerin kat›ld›¤› duruflma sonras›bas›na aç›klama yapan Avukat Tay-lan Tanay, "Bugün duruflman›n 10.celsesi yap›ld›. Daha önce duruflma-ya ça¤r›lan 4 tan›k yine duruflmayagelmedi. Mahkeme 22 fiubat tarihi-ne ertelendi. Ayn› zamanda esashakk›nda mütalaan›n verilmesi için

dosyan›n savc›l›¤a tevdiine kararverildi" dedi.

Duruflmaya verilen arada mahke-meye ulaflan belgelerin kendilerini en-diflelendirdi¤ini anlatan Tanay, "Bun-lardan birinin olaya kar›flan gardiyan-lar›n halen devlet memuru s›fat› tafl›-d›klar›, özlük haklar›n› koruduklar› vemaafl almaya devam ettikleri fleklin-dedir. Adalet Bakanl›¤›'n›n 15 ayd›riflkenceden yarg›lanan san›klara maaflverdi¤ini görüyoruz. Aradan 1.5 y›lgibi çok uzun bir y›l geçmesine ra¤-men ‹çiflleri Bakanl›¤› taraf›ndan sa-n›k 13 polis memuru hakk›nda sorufl-turma nihayet tamamlanabildi. 1.5 y›l-d›r Türkiye kamuoyunu yak›ndan ilgi-lendiren, herkesin lanetledi¤i bu me-seleye iliflkin kolluk güçleri hakk›ndaaç›lan soruflturma, bir buçuk y›l sürdü.Onlar hakk›ndaki disiplin soruflturma-s› ne yaz›k ki 5 Ocak 2010 tarihindebitirildi. Bu san›k 13 polis memuruhakk›nda verilecek disiplin karar›n›merakla bekliyoruz. Di¤er 6 gardiyanise Paflakap›s› Cezaevi'nde. Tutulma-malar› gereken koflullarda bu ceza-evinde tutulmaktalar" diye ifade etti.

Tanay kamuoyu, sendikal örgütlerve barolar›n davaya olan ilgilerinindevam etti¤ini vurgulayarak, "Umar›z21. yüzy›lda yeni iflkence vakalar› ilekarfl›laflmay›z. Ama ne yaz›k ki ‹çiflle-ri ve Adalet Bakanl›¤›'n›n, devletin ifl-kenceciyi korudu¤unu gösteren belge-ler dava dosyas›na gelmeye devamediyor. Kamuoyunun deste¤i ve ilgisiumar›m devam eder. ‹flkence, di¤erolaylarda yaflad›¤›m›z gibi cezas›zkalmaz" fleklinde konufltu.

Engin ÇÇeber Davas›’nda 77. DDuruflma

‹flkenceciler Halâ DDevletin MMemuru!Halâ MMaafllar›n› AAl›yorlar!

L‹NÇLER‹N‹ZLE B‹Z‹ DURDURAMADINIZ20

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 21: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

L‹NÇLER‹N AZMETT‹R‹C‹LER‹ ANKARA’DADIR

YÖK, 2010 y›l›ndan itibarenÖSS’de de¤iflikliklere gidilece¤iniaç›klad›. Bu de¤ifliklikleri özetle fluflekilde s›ralayabiliriz;

1) 2010 dan itibaren ikili sistemegeçilecek

2) ‹kinci aflama 5 ayr› s›navdanoluflacak

3) S›nav süresi 45 dakika olacak

4) Yoruma aç›ksorular sorulmas›naalt yap› oluflturula-cak...

Sanki köklü de-¤ifliklikler yap›lm›flgibi sunulan yeni uygulaman›n, eskiuygulamadan özü bak›m›ndan hiç-bir fark› yok. Geçen y›l hangi ders-lerden, hangi tür sorular cevaplan-d›r›ld›ysa bu y›l da ayn› fley yap›la-cak. ÖSS de yap›lan de¤iflikliklerhakk›nda bas›na bilgi veren ÖSYMbaflkan› Prof. Dr. Ünal Yar›ma¤an,“1998 de yap›lan de¤ifliklikle yete-ne¤e dayal› sorular›n soruldu¤u” ve“amac›n dershaneye giden adayla-r›n mümkün oldu¤u kadar okula de-vaml›l›¤›n› artt›rmak oldu¤unu” be-lirtti. Fakat “bu sistemin beklenensonuçlar› vermedi¤ini” aksine “liseö¤rencilerinin s›nav sorusu ç›km›-yor diye 11. ve 12. s›n›flardaki ders-lerle ilgilenmediklerini” söyledi.

Öncelikle flunu belirtelim ki,ö¤rencilerin okullardan dershaneyeyönelmesi sadece 98’de yap›lan s›-nav sitemi de¤iflikli¤i ile aç›klana-maz. Bu e¤itimin paral› hale getiril-mesi için yap›lanlar›n sadece birk›sm›d›r. Y›llard›r söylüyoruz; ö¤-renciler egemen s›n›flar taraf›ndany›llard›r müflteri yani para kazanmaarac› olarak görülüyor. Ve bu ne-

denle de e¤i-timde bir metahaline getiril-

mifltir. Son on y›lda çok büyük birh›zla ço¤alan dershanelere bakal›m.Okullarda bir e¤itim veriliyor amaÖSS’de bize sorulan sorular›n hiç-birinin müfredatla ilgisi yoktur. Bu-nun as›l amac› ise ö¤rencileri ders-hanelere yönlendirerek bir kâr kap›-s› daha açmakt›. Son de¤iflikliklerlebu sorunu da çözmek istediklerini

söylüyorlar ancak tabii ki her fleysözde kal›yor. Çünkü biliyoruz ki,dershaneleri kapat›p okullardakie¤itimi daha nitelikli hale getirmekgibi bir düflünceleri yoktur.

De¤iflikliklerden biri de, “ yoru-ma aç›k sorular sorulmas›n›n zemi-nini yaratmak” t›r demifltik. Bunagöre sorular olacak, altta cevaplar›noldu¤u fl›klar olmayacak ve ö¤ren-ciler kendi yorumlar›n› yazacaklar.Bu yorumlar›n hangi nesnel ölçütle-re göre de¤erlendirilece¤i de bilin-memektedir. Ki zaten bunlar iflin sa-dece görünen k›sm›d›r.

Tart›fl›lmas› gereken as›l konufludur; neden bu kadar çok de¤iflik-li¤e ihtiyaç duyulmaktad›r? Mevcutsistemi, de¤ifltirmeye gerek görme-lerinin nedeni yine kendi çarp›k e¤i-tim sistemlerinin t›kanm›fl olmas›-d›r. Mevcut kurallar› ve anlay›flla-r›yla daha fazla yürütemez oldular.Ö¤rencilere sunabilecekleri, elle tu-tulur bir çözümleri olmad›¤› için,sistemi sürekli de¤ifltiriyorlar. Onudeniyorlar olmuyor, bunu deniyor-

lar olmuyor.

Bu sorun iktidarda hangi partiolursa olsun hep bu biçimiyle de-vam etti. AKP iktidar›nda yap›lan“de¤ifliklikler” eminiz ki, son de¤i-fliklikler olmayacakt›r. Daha çokde¤iflecektir bu sistem.

Gerek bu iktidar zaman›nda, ge-rekse bundan sonra ki iktidarlar dö-neminde s›nav sistemi özünü koru-yarak, de¤ifltirilmeye devam ede-cektir. Çünkü as›l sorun kiflilerden

ya da partilerden kaynaklanma-maktad›r. Sorun bu düzenin in-sanlara, gençli¤e, e¤itime nas›lbakt›¤›yla ilgilidir. fiu anda için-de bulundu¤umuz kapitalist dü-zende, her fley kâr amaçl› oldu-

¤u gibi insanlar›n e¤itimi de önem-sizdir. Verdikleri e¤itim çarp›k, halkiçin olmaktan uzak ve paral› halegetirildi¤i için yapt›klar› s›navlardabu sisteme uygundur.

S›nav sistemi bir kez daha de-¤ifltirilmifltir. Elbette bu köhnemiflsistem de¤ifltirilmelidir. Ancak ya-p›lacak de¤ifliklik, sistemin özüneiliflkin olmal›d›r.Ama sorun fludurki, bu son de¤ifliklik; y›llardan beriyap›lan de¤iflikliklerden farkl› de-¤ildir. Ezberci ve bilimselliktenuzak bu sistem korunmufltur.

ÖSS’e olan tepkileri yumuflat-mak, yeni bir vitrin ile çarp›k siste-mi sürdürmek, dershanelere muhtaçhale getirilen e¤itim sistemini sür-dürmek amac›yla yap›lmaktad›r de-¤ifliklikler.

Sorunlar›m›z makyajlarla, aldat-maya yönelik ve çözümsüz de¤iflik-liklerle(!) çözülemez. Sorunlar›m›-z›n elbette çözümü vard›r. Paral›e¤itim sistemine karfl› verilen mü-cadeleye kat›lmak, paras›z, bilim-sel, halk için e¤itim fliar›n› yükselt-mektir.

GGeennççlliikk FFeeddeerraassyyoonnuu’’nnddaann

Ülkemizde Gençlik

ÖSS DDE⁄‹fiT‹ MANTIK DDE⁄‹fiMED‹!

Kocaeli’de Ö¤rencilereSoruflturma!

Kocaeli Üniversitesi Rektörlü¤ü, son 1 ay içerisindedemokratik haklar›n› kullanan 68 ö¤renciye sorufltur-ma açt›. Sonuçlanan bir soruflturmada 7 ö¤renciye cezaverilirken, di¤er soruflturmalar flu an için savunma afla-mas›nda bulunmaktad›r.

Üniversitenin resmi aç›l›fl›nda ve TOBB baflkan›n›n

kat›ld›¤› “Küresel Kriz ve Türkiye” panelinde, Ayd›n

Erdem’in katledilmesini protesto yürüyüflünde ve ö¤-

rencilerin TEKEL iflçileri için yapt›¤› dayan›flma yürü-

yüflünde ; “okulun huzur ve düzenini bozmak”, “siyasi

propaganda yapmak” soruflturmalar›n gerekçelerinden

baz›lar›d›r.

21

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 22: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

L‹NÇLER‹N‹ZLE B‹Z‹ DURDURAMADINIZ

Ülkemizde Gençlik

22000088'de;

1 milyon 645 bin kifliÖÖSSSS''ye baflvurdu.

Bunlar›n 1 milyon 236bini lliissee ç›k›fll›yd›.

18 bini öö¤¤rreettmmeenn lliisseessiiç›k›fll›;

391 bini de mmeesslleekkii vveetteekknniikk lliissee ç›k›fll›yd›.

Mesleki ve teknik liseç›k›fll›lardan 56 bin 805'i ‹‹HHLLmezunuydu.

Bunlar› B‹L‹YOR MUSUNUZ?

SSOOSSYYAALL--KKÜÜLLTTÜÜRREELL,, SSPPOORRTT‹‹FF

EETTKK‹‹NNLL‹‹KKLLEERR

Gençlik toplumun en dinamik kesimini oluflturdu¤ugibi en sosyal kesimidir de. Gerek sosyal-kültürel faali-yetlere, gerekse sportif faaliyetlere en fazla ilgiyi genç-lik gösterir. Hemen hemen hepimiz “e¤lencesine” de ol-sa, bir sportif faaliyetin içinde yer almaya çal›fl›r›z. Buayn› zamanda bir ihtiyaçt›r da.

Gençli¤in bu iste¤ine, ama as›l olarak ihtiyac›na yö-nelik olanaklar ise yarat›lmam›fl, sunulmam›flt›r. Lise-lerde de, Üniversitelerde de sosyal-kültürel, sportif fa-aliyetler ya yoktur ya da oldukça s›n›rl›d›r.

Sosyal- kültürel faaliyetler insanlar› birlefltirir, kol-lektif çal›flma yöntemi gelifltirir. Spor ise sa¤l›kl› bir ya-

flam›n, sosyal iliflkilerin ve kolektivizmin geliflmesinisa¤lar. Oysa düzen insanlar› bencil, bireyci hale getir-meye çal›fl›yor. Bu nedenle gençli¤in sosyal iliflkilerinigelifltirmesi, kollektif çal›flma yapmas› ve halk kültürü-nü sahiplenmesi istenmiyor. Onun için bu tür faaliyetleryasaklan›yor, “ideolojik halay çektiniz” denerek, ceza-lar veriliyor.

Ders programlar› a¤›rlaflt›r›l›r, s›navlar ço¤alt›l›rken,sosyal-kültürel, sportif faaliyetlere ne zaman ne de ola-nak vard›r. Bu bilinçli bir çabad›r.

Söz konusu olan bizim yaflam›m›zd›r. Bu olanaklar›nyarat›lmas›n› ancak istersek sa¤layabiliriz. Hatta sadeceistemek de yetmeyecektir. Bunun için tüm ö¤recileri ka-tabilece¤imiz kampanya ve çal›flmalarla okul ve üniversi-te idarelerinden bu hakk›m›z› alabiliriz. Onlar isteyerekbu hakk› vermezler. Biz mücadele edersek alabiliriz.

SORUNLARIMIZ ÇÖZÜMLER‹M‹Z

v Okul Kimli¤i YerineBankamatik Kart›!

Üniversitelerde okul kimlik kart›yerine banka kart› verilmesi uygula-mas› yay›l›yor. ‹stanbul Teknik Üni-versitesi (‹TÜ) ve Y›ld›z Teknik Üni-versitesi’nden (YTÜ) sonra Ege Üni-versitesi’nde (EÜ) de benzer bir uygu-lama bafllat›ld›. Uygulamayla E.Ü ö¤-renci kimlik kartlar› Vak›fbank banka-matik kartlar›yla birlefltiriliyor. E.ÜT›p Ö¤renci Kolu konuyla ilgili rek-törlü¤e dilekçe verme eylemi bafllatt›.

v Ö¤renciler Fifllendi‹lkö¤retim okullar›n›n ve liselerin

önüne polis kondu. Ö¤renciler fifllen-di. Yürütülen örgütlenme çal›flmala-r›na izin verilmeyerek, yönetim de sözhakk› sahibi olmalar› engellendi. Ö¤-rencilerin gerici ve ›rkç› oluflumlarayönlendirilmesine göz yumuldu. Mad-di imkan› olmayan ö¤rencilerin tarikatve cemaat evlerinde dini örgütlenme-lerin içinde yer almalar› sa¤land›.

v Kültür Merkezi ‹çinODTÜ’de Nöbet!

Orta Do¤u Teknik Üniversitesi’ninbulundu¤u alan 1 A¤ustos 2009’dajandarma bölgesi olmaktan ç›kar›ld›.38 y›ld›r jandarman›n kulland›¤› kam-pus içindeki binalar da Eylül 2009'daboflalt›ld›.

ODTÜ’lü ö¤renciler boflalt›lan

yerlere kendilerinin denetiminde kül-tür merkezi kurulmas› için hareketegeçtiler. Ö¤renciler Ekim ay›nda kül-tür merkezi talebini rektörlü¤e iletti-ler. Ancak bir sonuç al›namad›. Ö¤-renciler 3.060 imza toplad› ama rek-törlükten yine izin ç›kmad›.

Üniversitedeki 37 ö¤renci toplulu-¤u taraf›ndan al›nan kararla, ö¤renci-ler eflyalar›yla birlikte eski karakol bi-nas›na yerleflti. Rektörlük ö¤rencilerin“fliddet göstererek” içeri girdi¤ini id-dia etti. Elektri¤i ve suyu olmayan bi-nada ö¤renciler kendi imkanlar›ylabofl binay› ö¤renci kültür merkezinedönüfltürdü.

fiimdi ö¤renciler olas› polis bask›-n›na karfl› 20 gündür gece gündüz nö-bet tutuyor.

v Dan›flma Kurullar›!Yüksekö¤retim Kurulu Baflkanl›¤›,

tüm üniversite rektörlüklerine “yükse-kö¤retim kurumlar›nda Dan›flma Ku-rullar›n›n kurulmas›na” iliflkin yönet-melik tasla¤› gönderdi. Bu yönetmelikile üniversitenin as›l unsuru olan ö¤-renciler al›nacak kararlara hiçbir fle-kilde dahil edilmezken, üniversiteninbulundu¤u yerdeki ticaret ve meslekodalar›, belediye ve benzeri kurumla-r›n patronlar› üniversitenin e¤itimi ileilgili alaca¤› kararlara ortak olmas›öngörülüyor.

YÖK, Üniversiteleri tekellerin tamolarak denetimine sokmak istiyor.

Gençli¤i iyiye yönelten,insanl›¤› iyiye yöneltir.

G.Wilhelm Le›bn›z

Gençlik Üzerine SÖZLER

S›navlar...Ortaö¤retim Kurumlar› Ö¤-

renci Seçme ve YerlefltirmeS›nav›’n›n yerine, yap›lacakolan Seviye Belirleme S›nav›ile dershaneler okullar›n yeri-ni almaya bafllad›. ‹lk defa2008 y›l›nda yap›lan SeviyeBelirleme S›nav› ile dershane

sistemi daha da büyüdü.

Bugün ise bafll› bafl›na bir

sektör haline geldi.

22

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 23: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

L‹NÇLER‹N AZMETT‹R‹C‹LER‹ ANKARA’DADIR

‹stanbul’da Haliç köprüsü yak›n-lar›nda temizlik iflçilerinin a¤›r ya-ral› olarak bulduklar› 5 yafl›ndaki“mendilci çocuk” Bedrettin Kara-duman, burjuva medyan›n yenigündem konusu oldu.

“Mendilci çocuk” ile ilgili tart›fl-malar›n bafllamas› önce zab›ta vepolisi harekete geçirdi. Haliyle öncezab›ta ve polis, “mendilci çocuk”la-ra operasyon yaparak onlar› “koru-ma alt›na” ald›.

Tabi bunlar olur da Millet Mecli-si bofl durur mu? Meclis’te bu soru-na hemen bir “el” att›.

Bir mendilci çocuk, dövülmüflolarak bulundu. Bütün devlet ku-rumlar›, bütün hükümet üyeleri, bü-tün burjuva bas›n yay›n organlar›aya¤a kalkt›... Memleketin “kana-yan yaras›”n› ilk defa keflfetmiflce-sine konuflup yazd›lar.

San›rs›n›z ki, hiç kimsenin, hiç-bir devlet kurumunun, burjuva bas›-n›n bu sorundan haberi yoktu. YaniBedrettin “mendilci çocuklar” tara-f›ndan dövülüp, a¤›r yaralanmam›fl

olsa yine bu sorundan “habersiz”

olacaklard›.

Böylesine iki yüzlüdürler. Yafla-nanlar› görür ama görmezden gelir-ler. Kolayca ve fazla masraf gerek-tirmeyen yollarla çözülecek bir so-runu elinin tersiyle iterler.

Sonra bir olay olur, korkunç “fla-fl›r›rlar”, “flok” olurlar. Bakanlar de-meçler verir, gazeteler diziler, tele-vizyonlar programlar yapar. Ve üçgün sonra sorun yine unutulmayaterkedilir. Burjuva iki yüzlülü¤ü vei¤rençli¤i bu olsa gerektir.

Bedrettin Karaduman örne¤indede tüm bunlar yafland›. Daha Bed-rettin hastanede iken; polisin “men-dilci çocuk operasyonu” ile çocuk-lar ortal›ktan topland›. ‹ki gün için.Üçüncü gün yine caddelerde ola-caklar... Sonra dört befl mendilci ço-cuk ailelerinden al›nd›; yetifltirmeyurduna verildi. Yar›n ayn› çocuklarbu kez yetifltirme yurdundaki tacizve dayak olaylar›yla haber olacaklarbelki de... Düzenin soruna buldu¤uçözüm, iflte bunlardan ibarettir. Vebunlar, çözümsüzlük politikalar›d›r.

Bu düzen, say›lar› birkaç onbin

olan “mendilci çocuk” sorununu bi-le çözebilmekten uzak ve acizdir..Mesele, Bedrettin’in annesinin vebabas›n›n “ne kadar zalim” oldu¤ude¤ildir. Mesele, Adana’n›n Kozanilçesinin Turgutlu köyünün bir “di-lenci köyü” olmas› da de¤ildir. Bu-rada suçlu aranacaksa, birilerininzalimli¤inden söz edilecekse buBedrettin’in ailesi de¤il, o çocukla-r› soka¤a mahkum eden düzenin takendisidir. Yoksullu¤u yaratanlar-d›r. Türkiye’nin 81 ilinin, onlaraba¤l› ilçelerin ve köylerin hepsindedilenciler var, her yerde soka¤a ter-kedilmifl çocuklar var, her yerde ça-l›flt›r›lan el kadar çocuklar var. Hep-si Turgutlu köyünden gelmiyorlarelbette!

Dikkatinizi “zalim anneler”e, di-lenci köylerine çekip, sorunun esa-s›n› gözlerinizden kaç›rmaya çal›-flanlar, iflte onlar, Bedrettinler’in desorumlusudur.

Cumhurbaflkan› Abdullah

Gül, geçen y›l›n ortalar›nda ““öönnüü--mmüüzzddee bbüüyyüükk bbiirr ff››rrssaatt vvaarr...... iiyyiiflfleeyylleerr oollaaccaakk”” sözleriyle bafllatm›fl-

t› “Kürt aç›l›m›”n›. Düzen içi güç-

lerden ayd›nlara, reformist sola ka-

dar çok çeflitli kesimler, Gül’ün bu

sözlerine inanmaya haz›r bir flekilde

AKP’nin aç›l›m politikalar›na

yedeklendiler. “Kürt Aç›l›m›’n›nAmerikan projesi bile olsa destek-lenmesi gerekti¤ini” savunanlar ol-

du. Güya aç›l›mlarla Kürt halk›na

ulusal, demokratik haklar› verile-

cekti. Ancak öyle olmad›. Aç›l›mla-

r›n üzerinden bir kaç ay geçmiflti ki,

AKP’nin aç›l›m›na ba¤lanan umut-

lar, umutsuzlu¤a dönüfltü.

“Kürt Aç›l›m›”n› bafllatan Ab-dullah Gül, 5 Ocak’da gazeteciCengiz Çandar’la yapt›¤› röportajdaflöyle diyordu: ““BBiizz hheeppiimmiizz,, eeflfliittvvaattaannddaaflflllaarr››zz.. KKuurruuccuu uunnssuurruuzz..AAyyrr›› hhaallkk yyookk,, bbiirr mmiilllleett vvaarrdd››rr..HHeerrkkeess bbiirriinnccii ss››nn››ff vvaattaannddaaflfltt››rr..””

Abdullah Gül, Kürt halk›na ““bbii--rriinnccii ss››nn››ff vvaattaannddaaflflll››kk”” bahflediyor.Nas›l bir birinci s›n›f vatandafll›ksabu? Önce Kürt’ü inkar ediyor. Hepi-miz biriz diyor. ““TTeekk mmiilllleettiizz””diyor. Gelinen noktada AbdullahGül oligarflinin hakim zihniyetiniortaya koymufltur. Kürt yok. Hepi-

miz Türk’üz. ‹flte o zaman herkesbirinci s›n›f vatandafl. Bu zihniyet85 y›ld›r sürdürülen iinnkkaarr zziihhnniiyyee--ttiiddiirr. ““TTüürrkk””ten baflka tüm ulusla-r›, tüm halklar› inkar eden bir zihni-yet. Bir Rum k›z› ‹stiklal Marfl›’n›güzel okudu diye göklere ç›kartt›lar.Ama bir Rum, bir Ermeni, bir Kürt,ben Rum’um, Ermeni’yim, Kür-t’üm... dedi¤inde, nnaannkköörr oluyor,bbööllüüccüü oluyor, iihhaanneettllee suçlan›yor.Herkes Türk olacak. HHeerrkkeess TTüürrkk--llüü¤¤üü kkaabbuull eeddeerrssee ““kkaarrddeeflfliimmiizzddiirr””diyor oligarfli. Oligarflinin kardefl-likten anlad›¤› inkard›r. ‹nkar›n ol-du¤u yerde ise ulusal haklar yoktur,demokratikleflme yoktur. Asimilas-yon vard›r. ‹mha vard›r. Oligarflininony›llard›r yapt›¤› da bundan baflkabirfley de¤ildir. AKP’nin “Aç›l›mpolitikalar›”na umut ba¤layanlar in-kar, imha ve asimilasyondan baflkabir fley göremeyeceklerdir.

Gül, kendi aç›l›m›n› noktalad›:“Ayr› halk yok, bir millet var”

‹nkar›n ooldu¤u yyerde uulusal haklar yyok, aasimilasyon vvard›r.

Çözümsüzlük politikalar›

23

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 24: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

L‹NÇLER‹N‹ZLE B‹Z‹ DURDURAMADINIZ

““OOnnllaarr›› yyaarraattaann ddaa AAllllaahh,, bbiizzii ddeeyyaarraattaann AAllllaahh”” diyor bir Çingene.Kendilerinin de Allah’›n bir kulu ol-du¤unu söylemek zorunda kal›yor›rkç›, faflist linç güruhuna. “BBiizz ddeeiinnssaann››zz”, “bbiizzii ddee yyaarraattaann AAllllaahh.....”Kim bilir, bir Çingene kendilerininde insan oldu¤unu günde kaç kifliyekaç kez anlatmak zorunda kal›yor.Çünkü yaflam›n her alan›nda itilip ka-k›lm›fl, horlanm›fl, afla¤›lanm›fl, yoksay›lm›flt›r Çingeneler. fiehirlerin, ka-sabalar›n, en d›fl›na itilmifllerdir. Birçad›r ya da teneke ev’idir varlar› yok-lar›... O da çok görülür Çingenelere,yerlefltikleri flehir d›fllar›ndan sürül-mek istenirler. Yine insan olduklar›n›hat›rlatmak zorunda kal›r Çingeneler:BBiirr ççaadd››rr yyeerrii vveerriinn yyeetteerr......

Ama vermediler. Manisa’n›n Se-lendi ilçesinde bir çad›r yerini yineçok gördüler. 6 Ocak günü 70 çad›r-da, teneke evde oturan Çingeneler,35 y›ld›r yaflad›klar› yerlerindenMHP’li faflist linç güruhu taraf›n-dan ç›kar›l›p, linç edilmek istendilerve sonra da devlet karar›yla sürgünedildiler.

Zulmün aç›k yüzüyle karfl› karfl›-ya kalan bir Çingene flöyle diyordubu kez: ““OOnnllaarr›› yyaarraattaann ddaa AAllllaahh,,bbiizzii ddee yyaarraattaann AAllllaahh.. AAmmaa oonnllaarr››rrkk aayyrr››mm›› yyaapp››yyoorr..””

“Irk ayr›m›” deyimi hafif kal›-yor. Irk ayr›m› yapmakla kalmad›faflist linç güruhu: MHP'li BelediyeBaflkan› Nurullah Savafl'›n belediyemegafonundan yapt›¤› ça¤r›yla top-lan›p 'Selendi Bizimdir Bizim ola-cak' 'Vurun Çingeneleri' sloganlar›atarak, Çingenelerin oturdu¤u Za-bar, fierefiye ve Eskicami mahalle-lerine sald›rd›lar. Çingenelere aitevleri, arabalar› molotof kokteylle-riyle yakt›lar. 5 saat süren sald›r›boyunca devlet yetkilileri seyretti.Polis seyretti.

Linç güruhu yak›p y›karken, va-lilikte de, Çingenelerin ssüürrggüünn ifl-lemleri haz›rlan›yordu.

Manisa Valisi, Çingenelere ''BBuu--

rraayy›› kkeennddii iissttee¤¤iimmiizzllee tteerrkk eeddiiyyoo--rruuzz'' yaz›l› belge imzalatarak, onlar›Selendi’den Kula, Salihli ve Gördesilçelerine sürgün etti.

Linççilerin ve sürgün karar›n›nteflhir olmas› üzerine, baflta linçtebaflrol oynayan MHP’liler olmaküzere, linçte sorumlulu¤u olanlar,Çingeneler’i sahte kardefllik ve flef-kat gösterileri ile günah ç›kartmayagirifltiler. Kimi çiçek götürüyor, ki-misi ev veriyor!

Selendi’nin MHP’li BelediyeBaflkan› ve MHP milletvekillerininde oldu¤u faflist bir heyet, geçenhafta, 3-5 oyuncak, bir parça yiye-cek, bir iki çiçek ile katletmeye ça-l›flt›klar› Çingene halk›n›n yan›n-dayd›lar. Daha k›sa süre önce yak-mak istedikleri Çingenelere kame-ralar önünde sahte gülücükler da¤›-t›yorlard›.

Yetmedi, devreye Bakan FarukÇelik girdi. fiimdi flov zaman›d›r.Me¤erse Çingene halk› ne çok sevi-yorlarm›fl? Her fleyleri sahte, a¤›zla-r›ndan ç›kan her kelimeden afla¤›la-ma ve aldatmaca dökülüyor.

‹‹flflttee yyiinnee bbiirrlliikktteelleerr!!

MMHHPP:: EEttnniikk ddee¤¤iill aaddllii!!

AAKKPP:: KKiittlleesseell ddee¤¤iill bbiirreeyysseell!!

CCHHPP:: AAyyrr››mmcc››ll››kk yyookk!!

TBMM ‹nsan Haklar› ‹ncelemeKomisyonu Baflkan› Vekili MHP’liMehmet Ekici, yapt›¤› aç›klamada““SSeelleennddii eettnniikk ddee¤¤iill aaddllii oollaayy””

derken, bu afla¤›laman›n tipik birörne¤ini veriyordu ve TBMM’nin“‹nsan Haklar› ‹nceleme Komisyo-nu üyelerine” en yak›flan›(!) da buy-du zaten.

Devlet Bakan› Faruk Çelik deBursa'da yapt›¤› bir konuflmada Se-lendi'deki geliflmelere de¤inerekflöyle dedi: 'Olay›, kitlesel olaylarfleklinde takdim etmek do¤ru de¤il.Olay, bireysel bir olaydan bu nokta-ya geldi.”

Ve son olarak da CCHHPP konufltu.

CHP Manisa Milletvekili fiahinMengü, resmi olarak ilçeyi ziyare-tinden sonra yapt›¤› aç›klamadaflöyle dedi: 'Bize gelen bilgilere gö-re Selendi'deki olay, baz› insanlar›nbekledi¤i ve ümit etti¤i gibi bir etnikköken çat›flmas› de¤il. Bu çok mem-nun edici bir fley ama yaralar›n sa-r›lmas› laz›m'...'

Irkç›, floven bir sald›r›y›, devle-tin -valinin- aç›kça tehcir anlam›nagelen uygulamas›n› örtbas etmekiçin tüm düzen partileri, AKP’si,CHP’si, MHP’si nas›l birlefliveri-yorlar yine. Kürt sorunu, infazlar, FTipleri, linçler söz konusu oldu¤un-da, y›llard›r böyle yap›yorlar.

Selendi’den sürgün eden ManisaValisi; ““oonnllaarr ddaa yyeerrlleeflfliikk yyaaflflaammaa--ss››nn›› öö¤¤rreennssiinnlleerr aarrtt››kk”” diyor. Yerle-flik yaflamay› bilmediklerinden ça-d›rlarda, teneke evlerde yafl›yorlaröyle mi? ‹fl verdiniz, afl verdiniz,kalacak ev verdiniz de Çingeneleryerleflik yaflamas›n› bilmiyorlar öy-le mi? Bir çad›r yerini bile çok gö-ren sahtekarlar böyle konuflabiliyor.Aldatmaca ve afla¤›lama sürüyor.Halk› linç etmeye çal›flanlardan kaçkifli tutukland›? Evler, arabalar ya-k›ld›, insanlar yaraland›. Mala, canakastedildi. Tutuklanan tek bir kifliyok! Linci azmettirenler flimdi kur-tar›c› rolünde. Halka üç kurufl paravererek, halk› kand›rmaya çal›flan-lara kimse inanmayacak!

Önce linç ettiler, sürdülerflimdi günah ç›kar›yorlar!

Evler,arabalar yak›ld›, iinsanlar yara-

land›. MMala, ccana kkastedildi. TTu-tuklanan ttek bbir kifli yyok!

24

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 25: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

L‹NÇLER‹N AZMETT‹R‹C‹LER‹ ANKARA’DADIR

Önceki haftaki say›m›zda “Linç-leri resmen üslenmenin tarihi”niyazm›flt›k. Tarih göstermektedir ki,linçler çok aç›k bir flekilde oligarfli-nin tüm kurumlar› taraf›ndan sahip-lenilmifl, linççiler korunup himayeedilmifltir. Birçok linç sald›r›s›ndaegemen s›n›flar›n temsilcileri yaaç›kça linçleri meflrulaflt›rarak ya dasusarak linçleri onaylam›fllard›r.

Tüm llinç ssald›r›lar›n›narkas›nda iiktidarlar var-d›r... Sadece flu son iki hafta için-

de yaflanan linç sald›r›lar›na bir ba-k›n: 27 Aral›k’ta Edirne GençlikDerne¤i üyelerine linç sald›r›s› ya-p›ld›. O sald›r›n›n üzerine HalkCepheliler’e iki linç sald›r›s› dahagerçeklefltirildi. Demokratik birhakk›n kullan›m› iflbirlikçi AKP ik-tidar›n›n polisi taraf›ndan linçlerleengellendi. AKP hükümeti linçlereiliflkin tek bir aç›klama yapmad›.AKP sustu, susuyor. Susarak linçle-re devam diyor. Ve linçler, Edir-ne’den Kars’a, Erzincan’dan, Mer-sin’e, Manisa’ya sürüyor.

Arkas›nda iktidarlar olmadanlinçler örgütlenemez. Örgütlenme-mifltir. ‹lk linç sald›r›lar›ndan birisiolan 6-7 Eylül 1955’deki ya¤ma vekatliam sald›r›s›na iliflkin OrgeneralSabri Yirmibeflo¤lu y›llar sonrayapt›¤› itiraflar›nda bunun “öözzeellhhaarrpp iiflflii”” oldu¤unu itiraf ederekflöyle demiflti;; ““mmuuhhtteeflfleemm bbiirr öörr--ggüüttlleennmmeeyyddii.. AAmmaaccaa ddaa uullaaflfltt››......””Orgeneral Sabri Yirmibeflo¤lu’nunitiraflar› linçler konusundaki birçoksorunun cevab›d›r.

‹ktidar ve iktidar›n polisinin hi-mayesi, son Edirne’deki linçlerdede olabilece¤i kadar aç›kt›r. Polis,en demokratik haklar›n› kullanmakisteyen Halk Cephelileri flehir mer-kezine sokmazken yüzlerce kiflilikfaflist güruhun ellerinde sopalarla,sat›rlarla, b›çaklarla 5 kilometre fle-hir d›fl›na ç›karak Halk Cepheliler4elinç sald›r›s› yapmas›na izin veri-

yordu... ‹ktidar›n lincin arkas›ndaolmas›na baflka kan›t gerekir mi?

Tüm llinçler yalanlarüzerine öörgütlenmektedir.‹stisnas›z bütün linç sald›r›lar› ya-

lanlar üzerine oturtulmufltur. Orge-

neral Sabri Yirmibeflo¤lu’nun““mmuuhhtteeflfleemm bbiirr öörrggüüttlleennmmeeyyddii......””

dedi¤i ‹stanbul’daki 6-7 Eylül sald›-

r›s› da ““RRuummllaarr,, AAttaattüürrkk’’üünn SSeellaa--

nniikk’’tteekkii eevviinnii bboommbbaallaadd››”” provo-

kasyonu üzerine bafllat›lm›flt›. Bom-

bay› atan bir M‹T eleman›yd›. Ama

“Rumlar bombalad›” yalan› üzerin-

den 6-7 Eylül ya¤ma ve katliam›

bizzat devlet eliyle gerçeklefltirildi.

Marafl katliam›nda ““KKoommüünniisstt--lleerr,, KK››zz››llbbaaflflllaarr CCaammiilleerrii bboommbbaallaa--dd››,, MMüüssllüümmaannll››¤¤aa,, ddiinnee ssaalldd››rr››vvaarr"" yalan›yla k›flk›rtarak katletti-

ler.

Çorum’da yine ayn› yalan: ““SSooll--ccuullaarr,, AAlleevviilleerr AAllaaaattttiinn CCaammii’’ini

bombalad›lar.”

2005 Newrozunda Mersin’de

tezgahlanan bayrak provokasyonu

ne yapt›¤›n› bilmeyecek 12-13 yafl-

lar›nki iki çocu¤un TTüürrkkiiyyee bbaayyrraa--¤¤››nn›› yyeerrlleerrddee ssüürrüükklleeddii¤¤ii propa-

gandas› üzerinden gelifltirildi. Bur-

juva bas›nda iki çocu¤un bir kaç sa-

niyeden ibaret görüntüsü defalarca

kez çevrilip çevrilip izletildi. Bay-

rak üzerinden günlerce yalan propa-

ganda yap›ld›.

Trabzon’da TAYAD’l›lara yap›-lan linç sald›r›s› da böyle bir k›flk›rt-ma üzerinden gerçeklefltirildi.

Linçleri örgütlemek içinAKP’nin polislerin de¤iflmeyen ya-lan› ““bbaayyrraakk yyaakk››yyoorrllaarr,, PPKKKK bbaayy--rraa¤¤›› aaçç››yyoorrllaarr”” idi. Trabzon’da FTiplerindeki tecrit zulmüne son ve-rilmesi için bildiri da¤›tanTAYAD’l›lara karfl› da bu yalan kul-lan›ld›. Çünkü gerçekleri söyleye-rek kimseyi kand›ramaz, devrimci-lere karfl› k›flk›rtamazlard›.

Trabzon’dan Rize’ye bayramarifesinde mezar ziyaretine gidenTAYAD’l›lar yine ayn› yalanlarlaiflkenceci polisler, MHP’li faflistlerve AKP’liler taraf›ndan sald›r›laraklinç sald›r›s› düzenlendi. Burjuvabas›n bu linç sald›r›s›n› da yine“halk›n tepkisi” olarak gösterdi.

Sakarya’da, Vize’de, Eskifle-hir’de, Erzincan’da, hep ayn› yala-na baflvurdular. ““BBaayyrraakk yyaakk››yyoorr--llaarr,, PPKKKK bbaayyrraa¤¤›› aaçç››yyoorrllaarr,, bbööllüüccüü--lleerr,, tteerröörriissttlleerr eeyylleemm yyaappaaccaakk......””

Edirne’deki sald›r›ya bak›n; çokaç›k bir gerçek var, 3 Gençlik Der-ne¤i üyesi “Amerika Defol, Bu Va-tan Bizim” kampanyas› çerçevesin-de afifl ve bildiri da¤›t›rken gözalt›-na al›nd› ve 18 Aral›k’ta tutukland›.

Gençlik Derne¤i üyeleri ›srarlave kararl›l›kla tutuklanan arkadaflla-r›na sahip ç›kt›lar. Onlar›n serbestb›rak›lmas› için imza masas› açt›lar.

Karakteristiktir:Her linçte, MMHHPP’’llii,,BBBBPP’’llii sivil faflist hare-ket vard›r. K›flk›rtan ve planlayanolarak PPOOLL‹‹SS vard›r. Sonra VVAALL‹‹LLEERR,,KKAAYYMMAAKKAAMMLLAARR,,ç›karsahneye; linççilerins›rt›n› s›vazlamak için.. Sonra s›ra HHÜÜKKÜÜMMEETTTTEEDD‹‹RR.. hükümettedir; Linççileri aklayan aç›kla-malar yaparlar. Görevi YYAARRGGII devral›r sonra... Linççileri aklar... Linçlerin çark› böyle döner..

Linçler Nas›l Örgütleniyor?

25

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 26: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

L‹NÇLER‹N‹ZLE B‹Z‹ DURDURAMADINIZ

Devrimci vatansever gençli¤i y›ld›-ramayan polis, 27 Aral›k’da sivil fa-flistleri devreye sokarak linç sald›r›-s›n› örgütledi. Gençlik Derne¤i üye-leri “‹ncirlik Üssü Kapat›ls›n” di-yor. Amerikan ufla¤› AKP’nin polisibu gerçe¤i söyleyerek kitleyi k›flk›r-tamayaca¤›n› biliyor ve yine ayn›yalana sar›l›yor. Sald›r› için bahane-ler ar›yor. ‹mza masas›na ““nneeddeennTTüürrkk bbaayyrraa¤¤›› aass››llmmaadd››??”” diyereksivil faflistleri devrimcilerin üzerinegönderiyorlar. ““PPKKKK’’ll››llaarr 5500 oottoo--bbüüssllee flfleehhrree ggeelleecceekk”” diye faflist ge-rici güçleri seferber ediyorlar.““EEddiirrnnee uuyyuummaa vvaattaann››nnaa ssaahhiippçç››kk”” diye slogan atarak kitleleri k›fl-k›rt›yorlar.

Edirne’de 3 Ocak ve 9 Ocak’takilinç sald›r›lar›nda da linç güruhuayn› yalanlarla haz›rlan›p sald›rt›l-d›..

Hiçbir linç ““galeyana”gelen kkitlelerin kkendili¤in-den ttepkisi dde¤ildir... Oligar-

fli ve burjuva medya, linç sald›r›lar›-n› ço¤u kez, ““vvaattaannddaaflfl ööffkkeessii””,,““vvaattaannddaaflfl tteeppkkiissii”” gibi bafll›klarlavermektedir. Oysa, hiçbir linç sald›-r›s› böyle cereyan etmemektedir.Trabzon’dan Edirne’ye, linç sald›r›-lar›na bak›n. Linç sald›r›lar› bizzatsivil polisler taraf›ndan örgütlen-mifl, bu sald›r›larda her zamanMHP’liler, BBP’liler kullan›lm›flt›r.Linçler bir anl›k galeyanla de¤il, ifl-kenceci polisler taraf›ndan ad›mad›m örgütlenmifltir. Sivil polislerve faflistler, örgütleyen, planlayan,k›flk›rtan, bizzat sald›ranlard›r. Yan-lar›na katabildikleri flovenizmdenetkilenmifl her insan› da kâr say-maktad›rlar.

Edirne’de yalan propaganda üze-rine çevreden toplanan sivil faflistler-le flehir merkezinde terör estirilmifl-tir. Edirne halk›n›n, esnaflar›n anla-t›mlar›na göre linç güruhunun büyükbir ço¤unlu¤u Edirneli de¤il, Edirned›fl›ndan getirilmifl faflistlerdir.

Linç politikalar›, oligarflik dev-letin en tepesinde al›nan kararlarlauygulanmaktad›r. Bugüne kadar, as-kerinden polisine, iktidar›ndan mu-

halefetine devrimcilere karfl› yap›-lan linç sald›r›lar›nda oligarflinintüm kesimleri birlikte hareket et-mifllerdir. Linçlerin örgütlenmesin-de devletin militarist güçleri mutla-ka yer alm›flt›r.

Devlet, ttüm llinç ssald›r›-lar›nda ffaflistleri, ggericilerive aaldat›lm›fl, kkand›r›lm›flkesimleri kkullanmakta-d›r... Sivil faflist hareket ilk bafl›n-

dan itibaren kontrgerilla taraf›ndandevrimcilerin mücadelesine karfl›örgütlendirilmifltir. Kontrgerilla,elinin alt›nda haz›r bulundurmufl veihtiyaç duydu¤u zaman devrimcile-re karfl›, halk›n mücadelesine karfl›kullanm›flt›r. Linç sald›r›lar›nda dakullanmaktad›r.

Oligarfli linç sald›r›lar›nda sivilfaflistlerin yan›s›ra, lümpen, yozlafl-m›fl kesimleri, çeflitli futbol kulüp-leri çerçevesinde örgütledi¤i kesim-leri de kullanmaktad›r.

Tüm llinçlerde llinççilerdevletin mmahkemeleri tta-raf›ndan kkorunmufltur...2005 Nisan’›nda Trabzon’da ger-çeklefltirilen linç sald›r›lar›ndan bu-güne onlarca linç sald›r›s› gerçek-lefltirilmifltir. Linççilerin kim olduk-lar› aç›kça bilinmektedir. Ancak bu-güne kadar linççilerden tek bir kiflibile yarg›lan›p cezaland›r›lmam›fl-t›r. Oysa ortada aç›kça bir ssuuçç var.Bu ssuuçç,, s›radan bir suç da de¤ildir.Her linç sald›r›s›nda linççiler ööll--ddüürrmmeeyyee tteeflfleebbbbüüss etmifllerdir. Bu-na ra¤men linççiler de¤il, linç edil-mek istenenler gözalt›na al›n›p tu-tuklanm›fllard›r.

Örne¤in Trabzon’da linç sald›r›-s›na u¤rayan kifliler flu gerekçelerletutuklanm›fllard›: ““SSllooggaann aattaarraakkhhaallkk›› ggüüvveennlliikk ggüüççlleerriinnee kkaarrflfl›› kk››flfl--kk››rrttmmaayyaa ççaall››flflmmaakk,, ttoopplluummddaa iinn--ffiiaallee yyooll aaççaaccaakk ddaavvrraann››flflttaa bbuulluunn--mmaakk,, ggöörreevvllii mmeemmuurraa mmuukkaavveemmeett,,ssaalldd››rr›› vvee ssookkaakkttaa bbuullaannaann vvaattaann--ddaaflfl›› ddaarrpp eettmmeekk..””

Bir baflka örnek: Adapazar›’nda

27 Nisan 2008 y›l›nda DTP’lilereyönelik bir linç sald›r›s› gerçekleflti-rildi. Linç sald›r›s›n› araflt›rmak üze-re ‹çiflleri Bakanl›¤› bir inceleme ko-misyonu kurdurdu. ‹nceleme Ko-misyonunu raporu flöyleydi; ““SSaa--kkaarryyaa hhaallkk›› ddeevvlleettiinn bbööllüünnmmeezzllii¤¤ii--nnee aayykk››rr›› hhaarreekkeettlleerree ttaahhaammmmüülleeddeemmeemmiiflflttiirr.. ÇÇüünnkküü SSaakkaarryyaa;; KKaa--rraaddeenniizz vvee TTrraakkyyaa’’ddaann ggööçç aallmmaakk--ttaadd››rr,, bbuu iilllleerrddeenn ggeelleennlleerr,, ‘‘ddiinnii vveeddeevvlleettççii dduuyygguullaarr››nnaa bbaa¤¤ll››’’,, ‘‘bbööllüü--ccüüllüükk’’ kkoonnuussuunnddaa hhaassssaassiiyyeettii oollaannyyaapp››ddaadd››rr.. Yani deniliyor ki; ““SSaa--kkaarryyaall›› ‘‘hhaassssaass vvaattaannddaaflflllaarr’’ lliinnççyyaappaabbiilliirr..”” Suçlu DTP’lilerdir. Suçuda söylüyor rapor: ““DDTTPP’’nniinn...... ttoopp--lluummuu ggeerreecceekk ööllççüüssüüzz ttuuttuumm vveeddaavvrraann››flflllaarrddaann kkaaçç››nnmmaass››”” gere-kir. Aksi durumda “hassas vatan-dafl”lara linç ettirilir. Polis taraf›n-dan s›rt› p›flp›fllanan, mahkemelertaraf›ndan apaç›k suçuna ra¤menhiçbir flekilde cezaland›r›lmayanlinççiler, bunun sonucunda, her yer-de linç sald›r›lar›n›n gönüllüsü ol-maktad›rlar.

Hemen hemen her yerde bu kor-kunun izlerini görüyoruz. Bir tek ba-s›n aç›klamas›n› engellemek için ifl-kenceciler adeta seferber oluyor.

Kars’ta 12 ö¤rencinin yapt›¤› ba-s›n aç›klamas›na Kars polisi y›¤›nakyap›yor. Neredeyse Kars’taki bütünpolis gücünü oraya y›¤›yor, panzergetirmeyi de ihmal etmiyorlar. Bubüyük operasyonu da bizzat KKaarrssEEmmnniiyyeett MMüüddüürrüü Cengiz Zeybekyönetiyor...

Edirne’deki linç sald›r›s› sonras›Edirne’ye ‹stanbul’dan giden dev-rimciler, orada ‹stanbul Emniyet Mü-dürlü¤ü’nün iflkencecileri ile karfl›-laflt›lar.

““RRaammbboo”” lakapl› tescilli iflkence-ci, esnaf› k›flk›rtmak, sivil faflistleriseferber etmek ve devrimci ö¤renci-lere gözda¤› vermek için muhteme-len ekibi ile oradayd›.

Korku iflt

26

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 27: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

L‹NÇLER‹N AZMETT‹R‹C‹LER‹ ANKARA’DADIR

KKeennddii YYaassaass››nnaa UUyymmaayyaann AAddaalleett!!

Linçlerle ilgiliolarak; “Sald›r›-ya göz yuman po-

lis cezaland›r›lmal›” diyor idare hukukçusu Prof. Dr.Ülkü Azrak. Ve devam ediyor;

“Linç giriflimi, sald›r›, b›çaklama gibi olaylar ssuuççüüssttüü hhaalliiddiirr.. Bu tip eylemleri görüp müdahale etmeyengüvenlik güçleri hakk›nda, hem disiplin, hem cezai so-ruflturma yap›lmas› gerekir...”

Düzenin kendi yasalar› bile linçlere göz yumanlar›ncezaland›r›lmas› gerekti¤ini söylüyor. Düzen kendi ya-salar›na linçlere göz yumanlar için yapt›r›mlar koymufl,bunu suç saym›fl.

Ancak düzenin adaleti bugüne kadar, linçlere gözyu-man, onlar› koruyan polisler hakk›nda tek bir ifllem yap-m›fl de¤ildir. Siyasi iktidar›n, polisi, jandarmas›, medya-s› ile linçlerin içinde oldu¤unun belki de en çarp›c› gös-tergelerinden birisi, bugüne kadar linç sald›r›lar› ile ilgi-li olarak bir tek linççinin cezaland›r›lmam›fl olmas›d›r.

Son 5 y›ldaki, onlarca linç sald›r›s›nda bu kural bo-zulmam›fl, bir iki istisna d›fl›nda, tek bir linçci gözalt›naal›nmam›fl, haklar›nda dava aç›lmam›fl, göstermelik deolsa tek bir linççi tutuklanmam›flt›r.

Elbette bu durum tesadüf olmasa gerekir. Sorun, po-

lisin linççileri tteessppiitt eeddeemmeemmeessii de¤ildir elbette. Zira,tüm linç güruhu ppoolliissiinn eelliinniinn aalltt››nnddaadd››rr..

Linçciler Manisa-Selendi’de Çingene halk›n hem ca-n›na kast etmifl, hem de halk›n otomobillerini, evleriniyakarak, mal›na zarar vermifllerdir. Ortada bu düzeninyasalar›na göre bile ifllenmifl suçlar vard›r.

Hadi diyelim ki, düzen aç›s›ndan Çingeneler’incan›n›n bir de¤eri yoktur. Ama bu düzen mülkiyeti kut-sayan, mala mülke zarar› en a¤›r biçimde cezaland›ranbir düzen de¤il mi? Ama mal, mülk, Çingene’nin olun-ca, o yasalar da rafa kald›r›lm›flt›r. Savc›lar, mahkeme-ler yaflananlar› görmezden gelmifltir.

Düzenin Çingenelere ihtiyac› yok ama linççilere var.O nedenle linççiler özellikle korunmakta, her linç tez-gah›nda sald›ranlar linççiler olmas›na ra¤men, lince u¤-rayanlar gözalt›na al›n›p iflkence görmektedir. Bu kuralda Trabzon’dan bu yana hiç bozulmad›. Nitekim Edir-ne’deki son linç sald›r›lar›nda da vatansever devrimcilerhem lince u¤rad›, hem iflkence gördü, hem gözalt›naal›nd› hem de tutukland›lar.

Linççiler ise ellerini kollar›n› sallayarak gezmekte,a¤ababalar›yla yeni linçlere haz›rlanmaktad›rlar.

Linççilerin adaletiyle ayakta duran hiçbir düzeninömrü uzun olamaz.

AAddaalleett!!

Halk Cepheliler, Edirne’ye

girip, bas›n aç›klamas› yapma-

s›n diye adeta Trakya polisini ve

jandarmas›n› seferber ettiler.

Günlerce yollar›, garajlar›, flehir

girifllerini, meydanlar› tuttular.

Linç güruhlar›n› seferber ettiler.

Edirne flehir merkezi iflgal alt›n-

da kald› günlerce.

Devrimcilerin flehir yak›n›n-

daki bir tesisde bekledi¤i süre

içinde hep diken üstünde oldu-

lar. Yapt›klar› aramalar ile adeta

“devrimci av›” bafllatm›fllard›.

Edirne’ye tek bir Halk Cepheli-

yi, tek bir devrimci ö¤renciyi

sokmayacaklard›.

Bak›yorsunuz, Erzincan’da

ayn› tablo... Kars’ta ayn› tablo...

Korkular› büyüktür çünkü!

Olan bitenin özüne inilmedi-

¤inde, bir tek bas›n aç›klamas›ndanbu kadar korkulmas› anlafl›lmazd›r.

Ama aç›klamas› vard›r.

Sözünü etti¤imiz korku, ss››nn››ffssaallbir korkudur. S›n›fsal korkunun özüise, sömürücü s›n›flar›n iktidarlar›n›kaybetmeleri korkusudur.

En büyük korkular›, en büyükkabuslar› budur.

Onlar bir bas›n aç›klamas›ndande¤il, Türkiye’nin dört bir yan›ndayank›lanan anti-emperyalist müca-deleden korkuyorlar.

O mücadelenin bir dalgaya dönü-flüp, emperyalizmi süpürüp atmas›n-dan korkuyorlar.

Biliyorlar ki, “ABD Defol” diyehayk›ranlar, oligarflik iktidar›n düfl-man›d›r.

“Düflman›n bafl›n› küçükken ez-meli” diye düflündükleri içindir buseferberlikleri.

Onlar, -egemen s›n›flar-, bu yap›-lanlar›n devrimci anlam›n›n, önemi-nin fark›ndalar. Bir gösteri, bir bas›naç›klamas› diye önemsememezlik

yapm›yor düflman. Ya da bas›n aç›k-

lamas›na kat›lanlar›n›n say›s›n›n o

gün için sadece 12 olmas› da onlar›n

düflüncelerini de¤ifltirmiyor.

As›l olarak, 12 kiflinin kat›ld›¤› bir

bas›n aç›klamas›nda, bir gösteri de

onlar› korkutan devrimcilerin halka

verdikleri mesajlar, yapt›klar› ça¤r›-

lar, açt›klar› mücadele yoludur. O

aç›klama, o gösteri düzenin yalan

perdesinin y›rt›lmas›nda bir küçük

damla rolü oynasa da, damlalar›n dal-

galar› dönüflmesinden korkuyorlar.

Çünkü tarih tan›kt›r, emperyalist-

ler ve iflbirlikçileri de çok iyi bilir ki;

““bbiirr kk››vv››llcc››mm bboozzkkkk››rr›› ttuuttuuflflttuurraabbii--

lliirr””, bir damla f›rt›nalar yaratabilir...

Bir bas›n aç›klamas›, bir gösteri,

bir afifl, 40 y›ld›r kararl›l›kla süren

mücadelenin kendisidir. O aç›klama-

da, anti-emperyalist, anti-oligarflik

bir kavga vard›r. Onlar›n korkusunu

büyüten, iflte bu mücadelenin her tür

sald›r›ya ra¤men sürüyor olmas›d›r.

Bilinmelidir ki, onlar›n korkular›n›

büyütmeye devam edece¤iz...

27

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

e budur!

Page 28: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

Ülkenin gelece¤inde iddias› olanpartiler, çeflitli siyasi gruplar, yüzbinlerce üyeli demokratik kitle ör-gütleri, sendikalar, odalar, yöre der-nekleri son linç sald›r›lar› karfl›s›n-da ne yapt›?

Edirne’de, Erzincan’da devrim-ciler linç sald›r›lar›na karfl› mücade-le edip, oligarflinin bu oyununu bo-fla ç›karmaya çal›fl›rken, solcu, ileri-ci, devrimci bütün bu kesimler neyap›yordu?

Devrimciler, demokratik haklar›için bedel öderken, sadece kendile-rinin de¤il tüm demokratik güçlerinsöz ve eylem hakk›n› savunurkenbu sürece dair ne söyleyip, ne yapt›-lar?

Bir politikalar› var m›yd›? Süre-ce müdahale etmeye yönelik birpratikleri var m›yd›?

Bu sorular›n olumlu bir cevab›yoktur. Aç›kças›, bir tav›r yoktur.

Bir ülkede siyaset yap›yorsan vebir sorun yaflan›yorsa, buna karfl› birçözüm üretmek zorundas›nd›r. Tür-kiye solunda görülen ise sorundankaçmakt›r. Nitekim baflta Trabzonolmak üzere daha önceki linç sald›-r›lar›nda da bu tav›rs›zl›¤a tan›k ol-duk.

LLiinnçç ssaalldd››rr››llaarr››nnaa kkaarrflfl›› mmüüccaaddeellee ssaaddeeccee lliinncceeuu¤¤rraayyaannllaarr››nn mm›› ssoorruunnuudduurr??

Trabzon’daki linç sald›r›lar›ndanbu yana 5 y›l geçti. Oligarfli bu 5 y›liçinde onlarca linç sald›r›s›n› örgüt-ledi. Linç sald›r›lar› o günden sonradurmak bilmedi.

Sorun sadece lince u¤rayanlar›nsorunu de¤ildir. Linç sald›r›lar› bafl-ta mücadele edenler olmak üzerehalk›n tüm kesimlerini hedeflemek-tedir. Nitekim daha dün Selendi’deÇingene halk› hedeflemifltir linçsald›r›lar›.

Linç sald›r›lar›, öncelikli olarak

devrimcileri ve halk› susturmak,sindirmek ve teslim almak, haklar›için soka¤a ç›kamaz hale getirmekiçin örgütlenmektedir.

‹ktidarlar, linçlerle birden fazlaamaca ulaflmakta, halk›n düzenekarfl› oluflacak tepkilerini ›rkç›, flo-ven duygularla farkl› hedeflere yö-neltmeyi, devrimcileri halktan tecritetmeyi ve demokratik mücadeleyide tümden yoketmeyi hedeflemek-tedir.

Bu gerçekler bilindi¤i halde, ge-çen 5 y›l içinde bu politikalar› boflaç›karacak politikalar ve kararl›l›k-tan yoksundu sol.

Sol mevcut politikas›zl›¤›n› vepasifizmini adeta “normal” görerek,linç sald›r›lar›n› izlemekle yetindi.Adeta seyirci konumundayd›lar. Yaonlar bu ülkede yaflam›yordu ya dabu ülkede linçler olmuyordu...

Oysa linç politikas› ciddi ve sü-reklili¤i olan bir politikayd›. Bu sal-

d›r›lar karfl›s›ndacevap verilmesigereken soru, sal-d›r›lar›n nas›l boflaç›kar›laca¤›yd›.Solun büyük bir

bölümü bu soruyu hiç sormad› ken-dine.

Bir bütün olarak bak›ld›¤›nda,görülen, sol’un linç sald›r›lar› karfl›-s›ndaki tavr›n›n militan bir tarzdanuzak, bedel ödemeyi göze alamayanve kuflatma karfl›s›nda mevzilerinilinçcilere terketmeye haz›r bir du-rumda olufludur.

Lince karfl› ç›kmak için sosyalistolmak da gerekmiyor. Kendisinedemokrat›m, ilericiyim diyen her-kesin bu sald›r›lara karfl› ç›kmas›,tav›r almas› zorunludur. Aksi du-rumda sokak, polisin denetimindekibir avuç linççi faflistin iflgaline u¤-rayacakt›r.

TTrraabbzzoonn’’ddaakkii lliinnçç ssaalldd››rr››ss››vvee ““bbiizz yyookkuuzz”” ddiiyyeennlleerr

Trabzon’daki linç sald›r›s› son-ras› sol’un tavr› düflündürücüydü.Linç sald›r›s› sonras› psikolojik sa-vafl› sürdüren oligarflinin uflaklar›nakarfl› kararl› ve ortak bir tav›r almakgerekirken, bir kez daha devrimcileryaln›z b›rak›ld›.

Hat›rlanacakt›r, o zaman, dahasald›r›lar sürerken, Halkevleri Ge-nel Merkez yöneticileri, Anka-ra’dan uçakla Trabzon’a gidip, bafl-ta lincin örgütleyicisi Emniyet Mü-dürü Ramazan Akyürek olmak üze-re, ilin yöneticileriyle görüflmüfl vekendilerinin “bu olaylarla ilgileri-nin olmad›¤›” konusunda onlar›“ikna” etmeye çal›flm›fllard›.

‹lerici, demokrat bir örgütlenme-nin temsilcilerinin o gün, o koflul-larda gidece¤i yer, devrimcilerinyan› olmal›yd›. O heyet, TAYAD’l›-lar›n yan›na gitmeli ve sald›r›y› püs-kürtmek için birlikte ne yapabilirizdemeliydi. ““HHeeppiimmiizz TTAAYYAADD’’ll››yy››zz””diyebilmeliydi. Ama o kesim, “bi-zim bunlarla ilgimiz yok” diye dola-fl›yordu ortada.

Halkevi’nin tavr›n›n ilericilikle,

LLiinnççlleerr vvee SSoollddiirreenneennlleerr vvee sseeyyrreeddeennlleerr!!

LLiinnçç ssaalldd››rr››llaarr›› kkaarrflfl››ss››nnddaakkiittaavv››rrss››zzll››kk ddaa zzaatteenn öözzüünnddeeffaaflfliisstt tteerröörr kkaarrflfl››ss››nnddaa yy››ll››pp,,

oolliiggaarrflfliinniinn iiccaazzeettiinnddee ssiiyyaasseettyyaappmmaayy›› kkaabbuull eettmmeekktteenn bbaaflflkkaa

bbiirr flfleeyy ddee¤¤iillddiirr.. BBuu kkaaffaammeeyyddaannllaarr››,, ssookkaakkllaarr››

lliinnççcciilleerree tteerrkkeettmmeekktteenn bbaaflflkkaabbiirrflfleeyy yyaappaammaazz..

L‹NÇLER‹N‹ZLE B‹Z‹ DURDURAMADINIZ28

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 29: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

demokratl›kla, anti-faflist bir tutum-la ilgisi olmad›¤› aç›kt›.

Bu tav›r, tek bir grubun tavr› ola-rak kalsayd›, sola o kadar zarar veri-ci olmayabilirdi; fakat, daha önemliolan, bu tavr›n solun di¤er kesimle-ri taraf›ndan da elefltirilmemesidir.

Sol, bunu nnoorrmmaall görmüfltür.

Çünkü, linç karfl›s›nda özündebir ço¤u ayn› konumdad›r.

Nitekim, yine o dönem, Trab-zon’da KESK’e ba¤l› Tüm Bel-Sen,SES, BES, Tar›m Orman- Sen veE¤itim-Sen'in kat›l›m›yla bir top-lant› yap›lm›flt›. Fakat, bu toplant›linç sald›r›lar›na karfl› neler yap›l-mas› gerekti¤i, nas›l mücadele edi-lece¤i üzerine de¤ildi. 5 sendikaoturmufl, TAYAD’l›lardan, “nas›luzak dururuz” diye konuflmufllard›.Sanki linçler kendilerinin sorunude¤ilmifl gibi. Sanki kendileri Trab-zon’da yaflam›yormufl gibi...

Öyle ki, bu toplant›da TA-YAD’l›lar Trabzon’a gelip, dönenekadar KESK binas›n› kapatma kara-r› al›nd›. Trabzon’da 10 Nisan2005’teki ikinci linç sald›r›s›ndaTAYAD’l›lar›n sald›r› sonras› geldi-¤i E¤itim-Sen binas› kapat›ld›. Birflehrin devrimci-demokratlar›, de-mokratik kitle örgütleri, sendikalarlinç sald›r›lar› karfl›s›nda sus-pus ol-mufllard›. Sendika binalar›n›, partibinalar›n› kapatmak, devrimcilerialmamak, “bafl›n›z›n çaresine ba-k›n” demek, sol’un geldi¤i noktaaç›s›ndan çarp›c›d›r.

Bunlar› o zaman yazd›k, teflhirettik ve fakat bunlar da solda tart›-fl›lmad›, elefltirilip mahkum edilme-di.

Elefltirmeme ve mahkum etme-me hali, kuflku yok ki soldaki köklübir zaaf› yans›t›yordu. Elefltirmek,linçlere karfl› militan bir mücadele-nin içine girmekti ve solun büyükk›sm›n›n kaçt›¤› tam da buydu.

E¤er solun yapt›¤› gibi tav›rs›zkal›n›p, dayatmalara boyun e¤ilsey-di, meydan faflist teröre b›rak›lm›flolacakt›.

DDüünn Trabzon’da sendika binala-r›n› kapatan mant›k, TAYAD’l›lar›n

ikinci kez meydanlara ç›k›p haklar›-n› kullanma kararl›l›¤› göstermesinekarfl› ç›kan mant›k, bbuuggüünn EEddiirr--nnee’’ddee karfl›m›za “biz 35 demokratikkitle örgütü olarak, aç›klama yap-man›z› istemiyoruz. Gelmeyin.” di-ye ç›km›flt›r.

Linçler karfl›s›ndaki bu tav›rs›z-l›k, linççilere, linç politikas›n› uy-gulayan devlete cesaret veren bir ta-v›rd›r. Oligarfli bu tav›rlar› gördük-çe, linçlerle sonuç alabilece¤i he-saplar› yapm›flt›r. Bu oyun bozul-duysa, linçlerle oligarfli istedi¤i so-nucu alamad›ysa, kuflku yok ki, bu-nu sa¤layan, Trabzon’da, Erzin-can’da, Edirne’de oldu¤u gibi, be-deller ödeme pahas›na direnifller ya-ratarak meydanlar› linççilere b›rak-mayan Halk Cephesi’dir.

Aradan geçen 5 y›lda devrimci-lerin bu politikas› onlarca kez do¤-rulanm›flt›r. Bugün e¤er haklar içinsoka¤a ç›k›l›yorsa, mücadele linçle-re ra¤men sürüyorsa, Trabzon’da,Sakarya’da, Samsun’da, Eskifle-hir’de devrimci demokratik müca-dele alanlarda sürdürülebiliyorsa,bunda bu net tavr›n belirleyici birrolünün oldu¤u aç›kt›r.

PP rroovvookkaassyyoonn eeddeebbiiyyaatt›› vveessoorruummlluulluukkttaann kkaaçç››flfl

Linç sald›r›lar›n›n süreklileflti¤inoktada, tüm sola, linç sald›r›lar›ylailgili ülke çap›nda hhaallkkaa ggeerrççeekklleerriiaaçç››kkllaammaa kkaammppaannyyaass›› bafllatmay›önerdik.

Linçler, herkesin görece¤i gibi,yalanlar, çarp›tmalar, demagojilerüzerine örgütleniyordu.

Linçlere karfl› mücadelenin üçtemel boyutu vard›.

BBiirr:: Linç güruhunun sald›r›s›namaruz kal›nd›¤›nda direnmek.

‹‹kkii:: Meydanlar› linç güruhunab›rakmamak, linçlere, polis terörü-ne ra¤men, demokratik hakk›m›z›kullanmakta ›srarl› ve kararl› ol-mak.

ÜÜçç:: Ülke çap›nda linçleri azmet-tirenlerin ve linççilerin yüzleriniteflhir etmek.

Birinci ve ikinci maddelerdekigörevleri yerine getirirken, genel-likle sol yoktu yan›m›zda. Ama enaz›ndan üçüncüsüyle, ülke çap›ndaeylemler ve gerçekleri aç›klamakampanyas›yla, linçlerin karfl›s›nagerçeklerden bir barikat örmeyiönerdik.

Sol bunu da kabul etmedi.

Linçler karfl›s›nda bir iki bas›naç›klamas› yaparak, yasak savd›.Linç politikas›n› bozacak, geri püs-kürtecek bir müdahale gücü ve ira-desini gösteremedi.

Solun bir kesimi, linç sald›r›lar›-na, faflist teröre karfl› militanca mü-cadeleyi, “provokasyona gelmek”olarak görmektedir. Biz bu bak›flaç›s›n› 1980 öncesinden iyi tan›yo-ruz. Bu bak›fl -provakasoyona gel-memek ad›na anti-faflist mücadele-ye yan çizen, içinde olmad›¤› bumücadeleyi durmaks›z›n karalayanbir bak›fl aç›s›d›r.

Nitekim bu mant›kla günümüzdelinçlere karfl› tav›r al›nmamakta, buda bir yana aç›kça veya örtülü ola-rak faflist linç terörü karfl›s›nda de-mokratik mevzileri korumaya çal›-flan devrimciler elefltirilmektedir.

Provokasyon olur deyip parti bi-nalar›n› kapatmak, provokasyonagelmeme ad›na meydanlar› linççile-re terketmek, çözüm de¤ildir. Bukafa TKP’nin devrimcilerin süreklisald›r›ya u¤ramas›, dayak yemesi,olumsuz bir görüntü yarat›yor, bugörüntüyü yaratmamak için mevzi-lerimizi savunmaktan vazgeçelimfleklindeki yaklafl›m›d›r. Elbetteböyle bir bak›fl aç›s› ne demokratikmevzileri koruyabilir, ne faflist sal-d›r›lar› püskürtebilir... Bu bak›fl aç›-s›, demokratik mücadeleyi bile an-cak egemen s›n›flar›n ve onlar›n po-lisinin izin verdi¤i çerçevede sürdü-rebilir. Linç sald›r›lar› karfl›s›ndakitav›rs›zl›k da zaten özünde faflist te-rör karfl›s›nda y›l›p, oligarflinin ica-zetinde siyaset yapmay› kabul et-mekten baflka bir fley de¤ildir. Bukafa, meydanlar›, sokaklar› linççile-re terketmekten baflka birfley yapa-maz.

L‹NÇLER‹N AZMETT‹R‹C‹LER‹ ANKARA’DADIR 29

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 30: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

L‹NÇLER‹N‹ZLE B‹Z‹ DURDURAMADINIZ

19-22 Aral›k 2009 y›l›nda ‹ngil-tere’nin Londra kentinde 88’’iinncciissiidüzenlenen UULLUUSSLLAARRAARRAASSIITTEECCRR‹‹TTLLEE MMÜÜCCAADDEELLEE SSEEMM--PPOOZZYYUUMMUU’’nnaa kat›lan temsilciler-le yapt›¤›m›z röportajlara devamediyoruz.

AAvv.. MMaannuueell MMaarriiaa VVaaddeellll GGrraattee--rrooll (Chavez'in avukat›)

Böyle birorganizasyo-na ilk kez evsahipli¤i ya-p›yoruz. He-pimizin ad›nam u t l u l u kduyduk. Bizsizin izolas-yon sorunla-r›n›z› ö¤re-nirken, sizle-ride Latin

Amerika’daki yaflanan izolasyonhakk›nda bilgilendirme flans›m›z ol-du. Küba, Honduras, Venezuella gi-bi ülkeler hakk›nda bilgilendiniz.

‹lk kez tan›d›k sizi. Yapt›¤›n›zorganizasyondan çok etkilendik. Bi-ze örnek oldu. Bundan sonraki or-ganizasyonda da birlikte olabiliriz.Sizin taraf›n›zday›z. Elimizden ge-leni yapar›z. Buras› sizin eviniz.

Bizim ülkemizdeki en büyükizolasyon, medya arac›l›¤›yla yap›-l›yor. Gerçekler gizleniyor. ‹fllerinegelmeyen herhangi birfleye sansüruygulan›yor.

Venezuella’daki hapishanelerdepolitik tutsak yok. Adli suçlardan veyolsuzluktan yatanlar var.

Hapishanelerde, ülkelerde uygu-lanan tecrit ve izolasyonu uluslara-ras› kamuoyuna tafl›yabilmeliyiz.Uluslararas› kurumlarla iliflki kurul-mal›. Bizim burada yapt›¤›m›z gibi.

Çok kar›fl›k bir konu. Her ülkekendine özgü çözümler bulabilmeli.Çünkü, her ülkenin kendine özgü

yasa ve uygulamalar› var.

Önerimiz, yüksek sesle konufl-mak, yazmak, söylemek ve müca-dele etmektir.

***

SSaarraa EElliissaa RRoossaalleess (Hondu-ras'daki darbeye karfl› mücadeleyürüten Ulusal Direnifl Cephesi)

YYüürrüüyyüüflfl:: Ülkeye geldi¤iniz an-dan itibaren duygu ve düflünceleri-niz nelerdir?

EElliissaa RRoossaalleess:: Kendimi buradaçok iyi hissettim. ‹nsanlar›n s›cak-l›klar›n› hissettim. ‹nsanlar›n LatinAmerika hakk›ndaki düflüncelerininfark›na vard›m. Bu benim için çokiyi bir deneyim oldu. De¤iflik ülke-lerden, de¤iflik düflünceler gördüm.Ö¤rendi¤im deneyimleri, kendi va-tandafllar›ma ve cepheme (örgütü-me) götürece¤im. Bu deneyimleri,politik, kültürel ve artistik organi-zasyon olarak kendi mücadelemiz-de kullan›yoruz. Topluluk, özgürlü-¤ün yoludur.

YYüürrüüyyüüflfl:: Tecrit sizin ülkenizdenas›l uygulan›yor ve buna karfl›içerde ve d›flarda nas›l bir mücade-le veriyorsunuz?

EElliissaa RRoossaalleess:: Bana göre Türki-ye’deki tecrit uygulamas› bizim ül-kemize göre daha a¤›r ve fazla. La-tin Amerika’da tecrit, topluluklar›niçinde var. Hindistanl›lar, Afrika-l›lar ve Amerikal›lar ›rkç›l›kla bir-likte toplumdan uzaklaflt›r›lm›fllar-d›r. E¤itim, ekonomi ve politikadada var. Ve medya taraf›ndan da tec-rit uygulan›yor. Art›k darbeden son-ra, tecrit ve sansür daha da a¤›rlaflt›.Medyay› istedi¤imiz gibi kullana-m›yoruz. ‹letiflimlerimiz koptu.

Darbe olduktan sonra politik tut-saklar›n say›s› artt›. Avukatlar›n sa-yesinde ço¤unu serbest b›rakt›lar.fiu an sadece 4 tane politik tutsak

var. Bask›y ü k s e l d i .Yeni tutsak-lar olacakt›rve say›lar›yükselecek-tir.

YYüürrüüyyüüflfl::Uluslararas›tecrite karfl› tutsaklar ve ülkeler ba-z›nda, birlikteli¤imizin önündekiengeller size göre nelerdir?

EElliissaa RRoossaalleess:: Bilgi yetersizli¤i,co¤rafi anlamdaki uzakl›k. Tekno-loji, iletiflim anlam›nda yeterincekullan›lm›yor. Öncelikli olarak tec-rit anlam›ndaki sorunlar› anlama-m›z laz›m. Ondan sonra ba¤ kurula-bilir. Alternatif bir bilgi için dahaaktif olmal›y›z. Bilginin bize gel-mesini beklememeliyiz, gözümüzüaç›p bakmal›y›z. Gerekli olan , de-¤iflik iletiflim yöntemleri ve bilgide¤iflikli¤i olmal›. Örne¤in HalkCephesi; Kübal› 5’ler için Amerikaelçili¤i önünde aktiviteler yapt›k.Kübal› 5’lere yapt›¤›m›z yürüyüfl-ler, aktiviteleri, haberimiz oldu¤utakdirde Türk Politik Tutsaklar için-de yapar›z. Ve bunun için gerekliolan Türkçe’nin ‹ngilizce’ye çevril-mesi.

YYüürrüüyyüüflfl:: Üç gün içerisinde ya-flad›¤›n›z duygu ve düflünceleriniznelerdir?

EElliissaa RRoossaalleess:: Çok fley düflün-düm. Organizasyon sahiplerininyapt›klar›na ra¤men daha fazla bir-fleyler al›nabilirdi. Çok kaynaklarkullan›ld›. Örne¤in; bizimki, Filis-tin vb. Bundan daha fazla fley ç›kar-t›labilirdi. Bence önemlidir ki, Sem-pozyumun yol-yöntemlerinin üze-rinden geçilmeli, daha iyi nas›l ya-p›labilir diye. Örne¤in; kendi ülke-leri ve organizasyonlar›yla ilgili ko-nuflan 11 kifli vard›. Ama sadece düz

E¤er birbirimizden izole olursak bizi yok ederler

Sara EElisa RRosales

Manuel MMaria VVadell Graterol

30

Page 31: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

L‹NÇLER‹N AZMETT‹R‹C‹LER‹ ANKARA’DADIR

bir bilgi verdiler. Ve deneyimler,bilgiler de¤ifl-tokufl edilemedi. Budaha derin anlay›fl›n do¤mas›n› en-gelliyor. Tüm bu sorunlara ra¤mençok güzel bir toplant›yd›, çok dene-yim kazand›k. Karl Marx’›n mezar›-n›n ziyareti, kifliflel olarak beni çoketkiledi. Hayat›mda böyle bir fleyihayal edemezdim. Grup Yorum’unperformans›n› çok be¤endim. LatinAmerika’da fliir ve müzik gruplar›y-la, tiyatroyla, dansla çok deneyimi-miz var. ‹nsanlara vermek anlam›n-da deneyimimiz var. Bu, politik ça-l›flmaya asistanl›k yapmakta yar-d›mc› oluyor. Politik bilgileri insan-lara tafl›makta yard›mc› oluyor.

Grup Yorum, politik çal›flmalar›haricinde, kendi halk›na kültürünüve kimli¤ini veriyor. Bunlar bir ya-na, sizin gibi insanlarla bir arayagelmeme yard›mc› oldu. Kendi mü-zik gruplar›m›zdan, Grup Yorum’akendi müzi¤imizi gönderece¤iz.

***

PPaauulleettttee DDaauutteeuuiill:: NYC (Jeric-ho Hareketi)

YYüürrüüyyüüflfl:: Ülkeye geldi¤iniz an-dan itiba-ren duyguve düflün-c e l e r i n i znelerdir?

PPaauulleett--ttee DDaauutteeuu--iill:: Sem-pozyumlailgili iyid u y g u l a -r›m var.

Çünkü daha önce Fransada yap›lansempozyuma kat›ld›m ve önemli birkonferans oldu¤unu hissettim. Tür-kiye’deki politik tutsaklar ile arka-dafll›¤›m› ve dayan›flmam› yenile-mek istedim.

YYüürrüüyyüüflfl:: Sizin ülkenizde izolas-yon nas›l yürütülüyor?

PPaauulleettttee:: ‹zolasyon insanlar›nbir araya gelmesine engel olmak,kuvvet ve cesareti k›rmak için kul-lan›ld›¤› gibi ceza olarak da kullan›-l›yor. Bu cezaevidir. Toplumda ayn›oldu¤u gibi sokaklarda da ayn›. Bü-yük halk kitleleri üzerinde ›rk, renk,s›n›f ve cinsiyetler üzerindeki bask›Filistin’de yap›lanlardan farkl› de-¤ildir. E¤er birbirimizden izoleolursak bizi yok ederler.

Tecritle ilgili ne yapabiliriz: Biraraya gelmek zorunday›z. Direniflçibir toplum yaratmak ve ayn› zaman-da kavga etme kapasitemizi gelifltir-meliyiz. Tecrit beyazlar üzerindeoyun oynuyor ve kendilerini üstüngörmelerini sa¤layarak tecritin neoldu¤unu anlamalar›na engel olu-yor. Bu da insanlar› birbirinden tec-rit ediyor.

YYüürrüüyyüüflfl:: Bugün tecrite karfl›mücadeleye uluslar aras› bir etkin-lik kazand›rman›n önündeki engelnedir? Bunu nas›l aflabiliriz?

PPaauulleettttee:: Jericho hareketindeizolasyon probeleminin çözümün-den ziyade politik tutsaklar›n müca-delesi, sa¤l›k, yasal durumlar ve tut-saklar›n bulundu¤u hapishane ko-

flullar› gibi durumlar üzerinde duru-yoruz. Mesela izolasyon ve iflkencegibi. Siz daha genifl bir toplumaulaflmaya çal›fl›yorsunuz. ABD’dekibir çok siyasi tutsak cezaevinde bu-lunduklar› süre boyunca izolasyon-dalar 1 veya 2 ayl›k ve hatta baz›la-r› 25 y›ld›r. Adli tutuklular da ayn›gerekçelerle izolasyonda tutuluyor-lar. Cezaevlerindeki koflullar›n iyi-leflmesi için misillemeler organizeedilmeli.

***

FFeeddeerriiccoo MMaahhrreerr:: (Avusturya'dan)

YYüürrüüyyüüflfl:: ülkeye geldi¤iniz an-dan itibaren düflünceleriniz neler-dir?

FFeeddeerriiccoo:: Cuma günü toplant›yageldi¤imde kat›lan insanlardan çoketkilendim.Önceki sem-pozyumdakivideolar, po-litik tutsak-lar›n, flehit-lerin görün-tüleri yüre-¤ime dokun-du. A¤lad›mhatta. Bütünkat›l›mc›lar›anlad›m. Ayn›çizgide olduklar›n›n fark›na vard›m.Herkesin an›s›nda birliktelik vard›ve herkes birbirini anl›yordu.

YYüürrüüyyüüflfl:: Tecrite karfl› mücade-lede, uluslararas› dayan›flmadakiengeller nedir size göre?

FFeeddeerriiccoo:: Toplant›da konufltu-¤umuz gibi yeterince insanlar›n bil-gili olmamas›. E¤er insanlar politiktutsaklar›n yaflad›¤› ac›lar›, iflkence-leri bilseler onlar› daha iyi anlarlar.Tutsaklar düflman›n elinde onursuz-ca yaflamaktansa ölmeyi tercih edi-yorlar. E¤er politik tutsaklar›n buba¤l›l›¤›n›n fark›na var›rsak herfleydaha de¤iflik olur. Bunun sonucun-da birbirimizi bilgilendirip, iletiflimiçinde olmal›y›z. ‹nsanlar› bilgilen-dirirken genel de¤il de tutsaklarlailgili kiflisel olmas› laz›m. Tutsakla-

AAsshhaannttii ((MMiicchheeaall)) AAllssttoonn(Ulusal Jericho Hareketinin sözcü-

sü ve eskisiyasi tut-sak)

‹lk ola-rak Türkçek o n u fl a nt o p l u m u nbu sempoz-yumu dü-zenledi¤ini

duyunca flafl›rd›m.

‹kinci olarak da Türkçe konu-flan genifl bir kesim oldu¤unu ö¤-rendim. Bunun güçlü ve devrimcibir organizasyon oldu¤unu ö¤ren-dim. Sonras›nda da sempozyumüretken oldu.

Siyasi tutsak hareketinde, tut-saklar›n serbest b›rak›lmas› talep-lerine destek oluflturmak içinmümkün oldu¤unca de¤iflik grup-larla çal›flmaya çabal›yoruz.

Ashanti AAlston

Federico MMahrer

PPaauulleettttee DDaauutteeuuiill

31

Page 32: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

L‹NÇLER‹N‹ZLE B‹Z‹ DURDURAMADINIZ

r›n yüzünü ve ad›n› bilmeliyiz.‹nsanlar aras›ndaki birliktelik,insan oldu¤umuz için var. E¤ertutsaklar› kiflilefltirirsek, o za-man o tutsaklar›n koruyucusuoluruz. Bizler insan oldu¤umuziçin onlar› anl›yoruz. Yok saya-m›yoruz.

YYüürrüüyyüüflfl:: Genel olarak tec-rit, ülkenizde d›flarda ve içerdenas›l uygulan›yor?

FFeeddeerriiccoo:: Her yerde oldu¤ugibi ayn›. Tecrit demek insanla-r›n insanlardan uzaklaflt›r›lmas›demek. Halktan uzaklaflt›r›lma-s› demek. Halk da tutsaklar›nfark›na varam›yor. Bu da tecritdemektir. Tecritte böyle bir öl-çünün kullan›lmas›, o insan›nkarakterini parçalamak demek-tir.

YYüürrüüyyüüflfl:: Sempozyumun üçgününü nas›l de¤erlendiriyor-sunuz?

FFeeddeerriiccoo:: ‹lk günü söyle-dim, ikinci günde de¤iflik ülke-lerden ve organizasyonlardanbilgiler vard›. Tecritin nas›l ça-l›flt›r›ld›¤›na dair birtek tecritekarfl› bilgi vermedi. Ve ülkele-rin tecrite karfl› neler yapt›¤›n›-da ö¤rendik. Üçüncü gün Yo-rum konserindeydik. Konser,politik kültürün ne kadarönemli oldu¤unu gösterdi. Po-litik kültürün Yorum taraf›ndankullan›lmas›, ak›ldan önce in-san›n kalbine gidiyor. ‹nsanlaraverilen bilgi daha etki yarat›-yor. E¤er herkese bilgiyi vere-bilmek için kültürü kullan›rsak,bu onu yüceltir. Baflka insanlar-dan, baflka ülkelerden bilgipaylaflmak için güç sarfetmeli-yiz. Tecritin dünya çap›nda me-kanizmas› ve metodlar› hep ay-n›. Bunun gibi daha büyük ak-tiviteler yapmaya ihtiyac›m›zvar. Sempozyum Türk-Kürthalklar› aras›nda yap›ld›. Lon-dra’da daha çok insan var. Da-ha genifl insanlar kat›labilirdi.

‹flkenceci doktorlar› yarg›lay›n! Ama san›k sandalyesine as›lolarak TECR‹T‹ oturtun!

Ergenekon davas› tutuklusu Kuddusi Okk›r’›n hapishanede tedavi edilmeme-si sonucunda ölmesiyle ilgili olarak; “usulüne uygun muayene etmedikleri” ve“muayene sonuçlar›n› uygun kaydetmedikleri” gerekçesiyle haklar›nda dava aç›-lan 15 doktor, Tekirda¤ 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yarg›lanmaya baflland›.

Kuddusi Okk›r’›n efli Sabriye Okk›r’›n avukat› Devrim Tafl, “Kuddusi Ok-k›r’› 50 gün içinde 3355 ddookkttoorr görmesine ra¤men Okk›r’a tan› konulamad›¤› gi-bi, tedavisinde ilerleme kaydedilemedi¤ini” belirtirken, doktorlar ise “gerekliteflhisleri koyduklar›n›, kusurlar›n›n olmad›¤›n›” ileri sürdüler. Aç›k ki, Okk›r’›,bir hasta, bir insan olarak de¤il, bir “mahkum” olarak gördükleri ve tecrit politi-kas›na uygun davrand›klar› için öldürmüfllerdi.

Hapishanelerdeki ölümlerin sorumlusu tecrit politikas›d›r. As›l yarg›lanmas›gereken tecrittir.

Mektup Okuma KomisyonuMu? Siyasi fiube Polisi Mi?

Hapishaneler de mektup yasak-lar›na karar veren “mektup okumakomisyonlar›” adeta siyasi flube po-lisi gibi çal›fl›yor. Tutsaklara “ya-sak” deyip vermedikleri mektuplar-da; yasaklar›n gerekçesi “Terör ör-gütü” ile bafllay›p “terör örgütü“ ile

bitiyor.

Mektuplara bir siyasi polis gibi“bak›yor”, “okuyor”lar. Mektupla-r›n neredeyse her paragraf›na ilifl-kin “Örgütleri sempatik göster-mek”, “örgüt eylemlerini meflrulafl-t›rmak”, “örgüt propogandas›n›yapmak” gibi de¤erlendirmeler(!)yap›yor ve bu gerekçeyle de mek-tuplar› yasakl›yor, imha ediyorlar.

2007’den 2010’aBuradaki yaflam›m›zda yeni bir

de¤ifliklik yok. Sohbete ç›karm›-yorlar. Sene 2010 oldu. Genelgeyi

yay›nlad›klar›nda y›l 2007'ydi. Üçy›ld›r imzalar›na ve verdikleri söz-lere sahip ç›km›yorlar.

Ali OOsman KKöse3 OOcak 22010 EEdirne FF Tipi

TTEECCRR‹‹TT’’TTEENN

GENÇL‹K ÜZER‹NDEK‹ BASKILAR DEVAM ED‹YOR!Adana Gençlik Derne¤i çal›flan› Gamze Uray Amerika'n›n katil yüzünü teflhir

eden foto¤raf sergisi açt›klar› için Sivas'ta tutuklanan arkadafllar›na destek olmakamac›yla 18 A¤ustos'ta Erzurum'a mahkemelerine kat›lmaya gider. Mahkemeöncesinde bu hukuksuzlu¤u teflhir etmek isteyen Gençlik Federasyonlu Ö¤renci-ler bas›n aç›klamas› yapmak isteyince polis sald›rm›fl ve ç›kan arbede s›ras›ndaçevik kuvvet arabas›n›n camlar›n› k›rd› diye Gamze Uray'a 140 Tl para cezas›kesilmifl ve bu evrak evine gönderilmifltir. Ailesi de bu cezan›n neden kaynakl›verildi¤ini ö¤renmek için karakola giderek bilgi almak istiyor. Karakolda babaya"Gamze senin k›z›n m›? O saf bir k›z, yanl›fl yerlere gidiyor, bak senin k›z›n› kul-lan›yorlar. Onu anca sen kurtarabilirsin. Bu konuda biz sana güveniyoruz"tarz›nda ifadeler kullanarak aileyle iflbirli¤i yap›lmak istenmifl ve aile tedirginedilmeye çal›fl›lm›flt›r.

Bu flekilde aileyi korkutan ve tehdit eden Adana polisi bu bask›lar›yla, bugünhaklar›n› savunan, haks›zl›klar karfl›s›nda sessiz kalmayan gençleri sindirecekle-rini düflünüyorlar. Bu tür yollar› daha önce de deneyen Adana polisi kurtar›c›polis rolüne girerek aileleri kullan›yor.

Adana polisi flunu unutmas›n ki gençlik üzerine kurmaya çal›flt›klar› bask›ylagençli¤i y›ld›ramazlar. Gençlik sömürü ve adaletsizlik oldu¤u sürece bunlara karfl›mücadele etmeye devam edecektir. Yap›lan bask›lar›n hiçbiri gençli¤i y›ld›ramaz.

32

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 33: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

L‹NÇLER‹N AZMETT‹R‹C‹LER‹ ANKARA’DADIR

Reformizmin vve ooportü-nizmin bbüyük öölüm oorucu ddi-reniflinin kkazand›¤› zzaferi kka-bul eetmemelerinin nnedeni,bunun ssiyasi ssonlar› oolaca¤›-n› ddüflünmeleridir.

“(…) Herkes bilir ki, ölüm orucusilah›n›n kullan›m› konusunda birçok devrimci parti ve örgütün tutu-mu netti. Ancak zamanlama konu-sunda bir anlaflmazl›k vard›. Ölümorucuna erken bafllayanlar erkenbir zafer beklentisi ile harekete geç-tiler. Marksist-Leninist komünistlerve di¤er devrimci örgütler bu acele-cili¤e karfl› ç›kt›lar ve zaman› geldi-¤inde onlarca savaflç›s›yla bedenle-rini ölüme yat›rd›lar.” (At›l›m, 4 Ey-lül 2004)

Direniflin 4. y›l›n›n dolmas›na azbir süre kalm›flken bu sözleri söyle-yenler 19 Aral›k sonras› zzoorruunnlluu--lluukkttaann direnifle bafllam›fllar, ilk f›r-satta da 28 May›s 2002’de direniflib›rakm›fllard›r. Kimi politik hesap-larla ddiirreenniiflflii bb››rraakkmmaayy›› bbiirr ssüürree ggee--cciikkttiirrddiikklleerrii iiççiinn, ortaklar› T‹KB ta-raf›ndan elefltirildiklerini de belirt-meliyiz.

Yukar›daki sözlerde en kabagerçekler bile yoktur. Örne¤inÖlüm Orucu’na 19 Aral›k sonras›zorunlu kald›klar› için bafllad›klar›yoktur. Hele hele direnifli nas›l vehangi koflullarda bb›rrakkt›kklaarr›› hhiççyyookkttuurr.. Ve DHKP-C’nin “erken zaferbeklentisi” ile Ölüm Orucu direnifli-ne bafllad›¤› iddias›na dair tek birkan›tlar› yoktur.

Evet, “insaf” ölçülerinin de öte-sindedir söylenenler. Y›llara yay›-lan, dünyada benzeri olmayan birdirenifltir 7 y›ll›k direnifl. Böylesi birdirenifli gerçeklefltirenleri hala “eerr--kkeenn zzaaffeerr bbeklenntissii””yle elefltirme-nin imkans›z ve mant›ks›z oldu¤unubile düflünebilmekten uzaklaflm›fl-lard›r.

Baflka türlüsü de olmazd› zaten.Olamazd› çünkü, gerçekleri kabuletmelerinin “siyasi sonlar›” olaca¤›-n› düflünmektedirler. Yanl›fl düflün-düklerini ve yapt›klar›n› itiraf etme-lerini, devam›nda da özelefltiri ver-melerini beklemek son derece zay›fbir ihtimaldir. Çünkü tarihlerinde,y›llar sonra da olsa, daha önce ya-flanan direnifllerdeki tav›rlar›n›nözelefltirisini verdiklerine dair örnekyoktur.

1984 Ölüm Orucu direnifli çokbilinen bir örnektir. 1984’de Dev-rimci Sol ve T‹KB’nin birlikte ger-çeklefltirdikleri Ölüm Orucu direnifliiçin de t›pk› bugün oldu¤u gibi dire-nifle kat›lmayanlar benzer ithamlar-da bulunmufllard›. Evet o zamanda, direnifli gerçeklefltiren örgütler“aceleci küçük burjuvalar” olaraknitelendirilmifllerdi. Kendileri ise“uzun soluklu mücadeleci”, “en ko-münist”, “en Marksist-Leninist”leroluyorlard›. Direnifl zaferle bitirildi-¤inde, kat›lmad›klar› için bu sonucuhazmedemeyenler, yine “yeenniillgi iileebbiittiirriillddii”” tespiti yapm›fllar, bizim“siyasi zaferdir” de¤erlendirmemiziyanl›fl bulmufllard›. Bu tespiti ya-panlar›n pek ço¤u o zaman TTE’yigiymifller, idarenin verdi¤i “suçlu”kart›n› yakalar›na takm›fllard›...

Evet, yan› bafllar›nda sürmekteolan direnifle duyars›z kalanlar›, di-renifli panik içinde b›rakanlar› , oli-garflinin ciddiye alaca¤›n› düflün-mek, ancak direnifl kaçk›nlar›n›n ifliolabilir.

12 Eylül koflullar›nda da varolan “devlet politikas›d›r de¤ifltiril-mez” anlay›fl›yla, direnerek zafer el-de etme, düflünce ve prati¤i bir ara-da olmaz.

Direnifli b›rakanlar ve direniflekat›lmayanlar›n bir iddias› da ÖlümOrucu eyleminin sonuç al›c› olma-d›¤› veya olmayaca¤›d›r. 7 y›ll›k sü-reç göstermifltir ki, Ölüm Orucu birdirenifl biçimi olarak etkili ve sonuçal›c› tek eylem biçimidir.

Aksini iddia edenler, ölüm oru-cunun yerine farkl›-etkili bir eylembiçimi önerebilmifl de¤illerdir. Dire-nifli b›rakanlar “baflka biçimler” densöz etseler de ne söylemde ne depratikte o “baflka biçimleri” duyan,gören olmam›flt›r.

Direnifle kat›lmayanlar, direniflib›rakanlar F Tiplerinin mevcut uy-gulamalar›n› (tecrit-tretman bafltaolmak üzere) nesnel olarak kabuletmifllerdir. Çünkü yerine baflka biretkili direnifl gelifltirmemifller, adetay›llarca ddirreeniiflflinn ggöölggeesindee ya-flamlar›n› idame etmifllerdir. “BBiizz ddeebbeennzzeerr kkooflflulllarrdda yyaflad››kk””,, ““BBiizzddee ddiirreennddiikk”” iddialar› gerçekçi de-¤ildir. ‹leri mevzilerde direnenler,bedel ödeyenler oldu¤u için, düfl-man›n daha sald›rgan politikalaruygulamas›n›n önüne geçilmifltir.Bu koflullar›n, içlerinde y›lg›nl›k,umutsuzluk ve yenilgiyi yaflayanla-r›n, daha geri, teslimiyetçi anlay›flayönelmelerini engelledi¤i de birgerçektir.

Aksini iddia edenlerden, bir aniçin, Cepheli özgür tutsaklar›n dire-niflinin olmad›¤› bir 19 Aral›k’› ve FTiplerinin ölüm orucunun olmad›¤›koflullarda aç›ld›¤›n› düflünmelidir-ler. F Tipi hapishanelerde sürecinçok farkl› geliflece¤i aç›kt›r.

Bugün F Tiplerinde devrimci tut-saklar teslim al›namam›flsa, bunusa¤layan “kadro kayb›n› önleme”vb. gerekçesiyle direnifli reddeden,bedel ödemeyi gereksiz gören anla-y›fllar de¤ildir. Bugün F Tiplerindedüflmana devrimci irade kabul etti-rilmiflse, bunu sa¤layan 7 y›ll›k di-renifltir. Tüm bedelleri ödeyen veasla teslim olmayan gelenektir.

‹flte gerçekler bunlard›r. Dahaönceki bölümlerde de ifade etti¤i-miz gibi, pek ço¤unun ne direnme-ye gücü vard›r, ne de direniflle zaferkazan›labilece¤ine inançlar›... Onedenledir ki, direniflin de¤iflik afla-malar›nda iki de bir “yenilgi” tespitiyapm›fllard›r.

20 Ekim 2000’den 22 Ocak 2007’ye...

Direnifl, Zafer ve SolBölüm 5

33

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 34: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

L‹NÇLER‹N‹ZLE B‹Z‹ DURDURAMADINIZ

Kendisi de direnifle kat›lanTKEP-L oligarfli ile BayrampaflaHapishanesi’nde 19 Aral›k öncesisürdürülen pazarl›klar sürecineiliflkin tan›kl›¤›n› anlatmaktad›r.“Direnifli Bitirin” ça¤r›s› yapanla-r›n, ayn› süreçte direniflin kazana-ca¤› düflüncesi olufltu¤unda nas›lpaniklediklerini ve bu panik içeri-sinde Ölüm Orucu’na bafllamaktageç kald›klar› için Süresiz Açl›kGrevi karar› ald›klar›na “Zindan Sa-vafllar›n›n K›sa Tarihi” isimli kitapta(syf: 313-314) yer vermifllerdir.

Direnifl kaçk›nlar›, yine kaçk›n-l›klar›n› meflru ve mazur göstermekiçin olsa gerek, bir de direnifl süre-cinde “kaç›r›lan f›rsatlar”dan söz et-mektedirler arada bir. Asl›nda so-run çözülecekmifl de “DHKP-C en-gel olmufl”!!! Elbette bu saatte siya-si olarak muhatap al›n›p cevap ve-rilecek bir fley de¤ildir. Zaten böylebir direnifl kaç›r›lan veya yakalananf›rsatlarla aç›klamaya kalk›flmak,ancak h›rs› akl›n›n önüne geçenle-rin yapabilece¤i bir fleydir. Bu uzunsüreçte, “f›rsatlar” de¤il, karfl›-dev-rimle can pahas› sürdürülen iradeçat›flmas› vard›r. DDiirreenniiflfl kkaaççkk››nnll››¤¤››,,ddiirreenniiflfl kk›rr›c›l››¤¤›, ppraaggmaattizzm ve di-reniflin zafer kazanmas›n› istememevard›r. Direniflin zafer kazanmas›n›nkendilerinin siyasi geleceklerinitehlikeye ataca¤›, hatta sonlar›n›getirece¤i yanl›fl düflüncesi vard›r.

Direnifl gerçe¤inden korkuyorlarelbette; Çünkü y›llarca direniflin za-fer kazanamayaca¤›, yenildi¤i üze-rine yaz›p-çizmifllerdir. Aksi bir du-rum yani gerçe¤in yani direniflin si-yasal zaferinin ve somut kazan›m›-n›n kabul edilmesi demek, tüm ya-z›p söylediklerinin, uygulad›klar›politikalar›n›n iiffllaass›› demektir. Bu if-las pratikte gerçekleflmifltir zaten.Ama onlar bunu teorik olarak kabuledememektedirler.

Kabul edemiyorlar, çünkü buköklü bir özelefltiriyi gerektirir. Buda ne reformizm, ne de oportünizmiçin kolay de¤il elbette.

fiu sözleri söyleyenler, söyleye-bilecek kadar gerçeklerden kopan-lar, flu sözleri söyleyebilecek kadardevrimci harekete karfl› tahammül-süzlük, düflmanl›k besleyenler, flim-di gerçekleri nas›l kabul edebilirlerki! fiöyle yazm›flt› biri:

“Devrimci demokrasinin art›k

ssiiyyaasseett dd››flfl››nnaa ddüüflflttüü¤¤üünnüü söyle-mek bile yersiz. ... Cezaevleri gün-demi üzerinden faaliyet yürütülür,ama siyasal canlanma sa¤lana-mazd›. BBuu yyoollddaa ››ssrraarr eeddeennlleerriinnttaassffiiyyeessii kkaaçç››nn››llmmaazzdd››.. Elbettekanl› bir tasfiye ve elbette ayn› za-manda siyasetsizli¤in tasfiyesi...”(22 Aral›k 2000, Sosyalist ‹ktidar)

Bu sözler, 19 Aral›k’›n hemenertesinde, henüz cesetlerimiz yer-deyken TTKKPP GGeenneell BBaaflflkkaann›› AAyyddee--mmirr GGüllerr taraf›ndan edilmiflti.

Bu sözler ise Al›nteri-Ufuk Çizgi-si’nden:

“(...) Arkalar›nda devrimci eme-¤e, s›n›rs›z bedellere ra¤men ölümorucu; devrim tarihinde ayn› za-manda bir yan›lg›n›n ad›, daha daönemlisi bir yenilgiyle birlikte bbiirrddöönneemmiinn kkaappaann››flfl››nnaa koyulan iribir nokta olmufltur.” (Aktaran, Ek-mek ve Adalet, 14 Kas›m 2004,Say›: 132)

Devam ediyor Al›nteri:“Bir siyaset tarz›, lliiddeerrlliikk ttaarrzz››

bbiittmmiiflflttiirr...... Küçük burjuva devrim-ci demokrasisinin kah halkç›l›¤›n,kah küçük burjuva milliyetçili¤i-nin, kah en kaba sloganlar› d›fl›ndasosyal liberalizmin rüzgarlar›n›n et-kisi alt›nda yürüme, kendisi ile bir-likte yeni devrimci kuflaklar›n geli-flimini damgalama süreci ssiyase-tenn bbitmmiiflflttir..” (Aktaran, Ekmek veAdalet, 9 Aral›k 2004, Say›: 135)((**))

Al›nt›larda söylenenlerden öte-ye, al›nt›lardaki ruh hali daha çarp›-c›d›r. Biz katledilmifliz, biz ölümoruçlar›nda flehitler vermeye de-vam ediyoruz ve onlar, alm›fllar el-lerine bir davul, “bittileeeer, yenildi-leeer, da¤›ld›lar, tasfiye oldulaaar...”diye ortal›¤a dökülmüfller.

Fakat tarih bu; herkesin söyle-di¤ini kaydeder ve günü gelince so-rar. Kendi düflmanl›klar›n›, beklen-tilerini gerçek diye yazd›klar›n› gös-teriyor flimdi tarih. Devrimci hare-ketin bitti¤i falan yoktu, ama onlarbitmesini istiyordu. Bir dönemin[devrimci hareketin Türkiye soluna

damgas›n› vurmas›n›n] bitmesiniistiyorlard›, ama tarih gösterdi ki,bitmemiflti.

fiimdi bu düflmanl›¤›n, çarp›kdüflüncenin, temelsiz tahlillerin,direnifl kaçk›n› politikalar›n hesa-b›n› nas›l verecekler?

Sonuç olarak, 20 Ekim2000’den 22 Ocak 2007’ye yafla-nan Büyük Ölüm Orucu Direnifli,gerek hapishaneler boyutuyla, ge-rekse de en genel anlamda emper-yalizm halklar mücadelesi aç›s›n-dan, siiyyassall bbiir zzafeer ve sommut kka-zzaann››mmdd››rr.. Direnifl, sadece hapisha-neler ve tutsaklar boyutuyla de¤il,genel devrimci mücadele yan›ylade¤erlendirilmelidir. Yine, sadeceTürkiye boyutuyla de¤il, emperya-lizm ve emperyalistlerin ülkemiz vebölge politikalar› boyutuyla de¤er-lendirilmelidir. Bunlar görülmeden,direnifli do¤ru de¤erlendirmekmümkün de¤ildir ve bu bütün için-de bak›lmad›¤›nda gelece¤e yöne-lik do¤ru-devrimci politikalar tespitedilip uygulanamaz.

Do¤ru devrimci politika için ol-mazsa olmaz koflullardan biri, kufl-kusuz, geçmiflin muhasebesinin ya-p›lmas›d›r. Direnifl d›fl›nda kalanlar,direnifle en üst perdeden karfl› ç›-kanlar ve hatta cepheden sald›r›-lanlar için, bu kaç›n›lmaz bir zorun-luluktur. Bu zorunluluktan kaçmayadevam edebilirler, kendi tercihleri-dir; ama o zaman yanl›fllar›yla,kaçk›nl›klar›yla, iflaslar›yla yafla-maya devam edecekler demektir.

Direnifl ve direniflin büyüklü¤ü,somut kazan›mlar ve siyasal zaferyan› birlikte ele al›nd›¤›nda görüle-bilir. Somut kazan›m›n ötesinde,yarat›lan de¤erler, savunulan dev-rim ve gelece¤e yönelik büyütülenumutlar ortadad›r. Karfl›-devrimtüm bunlar›n fark›ndad›r. F Tipleritecrit politikas›n› uygulayamad›¤›-n›n ve amac›na ulaflamad›¤›n›n bi-lincindedir. Ancak temel amac›olan devrimci tutsaklar› teslim al-ma politikas›ndan vazgeçmifl de¤il-dir.

Sonuç olarak ortada bir gerçekvard›r, devrimle karfl›-devrim ara-s›ndaki irade çat›flmas›nda, özgürtutsaklar›n 7 y›l büyük bedeller pa-has›na sürdürdükleri direniflle, oli-garflinin politikalar› ve planlar›, ba-flar›s›zl›¤a u¤rat›lm›flt›r. Oligarfli ge-

34

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 35: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

L‹NÇLER‹N AZMETT‹R‹C‹LER‹ ANKARA’DADIR

ri ad›m atmak zorunda kalm›flt›rama teslim alma hedefinden vaz-geçmemifltir. ‹ki güç aras›ndaki ça-t›flma bundan böyle de devam ede-cektir. fiu anda bile genelge ile tan›-nan 10 saatlik sohbet süresinin uy-gulanmas›n› engelleyen bir iradevard›r karfl›m›zda.

‹rade çat›flmas› yeni mecras›ndadevam etmektedir. Kazanan ise hiçkuflkusuz, somut-mevcut durumauygun politikalarla sürece müdaha-le edenler olacakt›r. Bugüne kadarnas›l ki do¤ru-devrimci politikalarlaher türlü ve her cepheden gelensald›r›lar›, kuflatmalar› yarmas›n› vebofla ç›karmas›n› baflard›ysak, bun-dan böyle de bunu baflaracak id-diaya, cürete, iradeye ve iktidarperspektifine sahibiz.

- B‹TT‹ -

(*) DDoossttlluukk ggöörrüünnüümmüü aall--tt››nnddaakkii bbiirr ddüüflflmmaannll››kk mmeessaa--jj››nnaa ddaaiirr ddiippnnoott:: Al›nteri’nin

DHKP-C’nin liderlik tarz›na, daha tambir deyiflle önderine karfl› tarihi bir ta-hammülsüzlü¤ü vard›r. Bu tahammül-süzlük, bu “küçük siyaset kompleksi”,onlar› öylesine dengesizlefltirmifltir ki,bir parças› olduklar› 1984 ölüm orucu-nun onurunu ve devrimci çizgisini bilesavunamam›fllard›r. Bu tahammülsüz-lük, devrimci hareketin Day›’n›n önder-li¤inde belirlendi¤ini çok iyi bildikleridirenifl politikas›n›n zafer kazanmas›yladaha da büyümüfltür. Çünkü tarih, T‹KByöneticilerinin direnifl üzerine söyledik-leri her sözü, ezip geçmifltir. Direnifl sü-reci boyunca politika ad›na yapt›klar›her tespit, söyledikleri her söz lime limedökülmüfltür. Böyle bir iflas karfl›s›ndaoturup kendilerini de¤erlendirecekleri-ne, devrimci harekete ve önderine karfl›daha da tahammülsüzlefltiler.

Bu tahammülsüzlük, düflmanl›k, öy-le dizginlenemez bir hale gelmifltir ki,önderimiz Dursun Karatafl flehit düfltü-¤ünde, yay›nlad›klar› baflsa¤l›¤› mesa-j›nda bile düflmanl›klar›n› kusmadan du-ramam›fllard›r.

“Komünistler”mifl; sosyalist de¤er-lerden, halk›n geleneklerinden habersizkomünistlik, olmaz olsun.

Siz komünist olmak bir yana,“adam” olun önce. Bu halk, binlerce fle-hit vermifl Türkiye devrimcileri, nas›lbaflsa¤l›¤› diler, onu ö¤renin.

Yazd›klar› baflsa¤l›¤› mesaj›, Türki-ye solunda, kendine komünist diyenle-rin devrimci bir direnifle ve devrimci biröndere karfl› ne kadar düflmanlaflabildik-lerinin, “komünist”lerin ne kadar çi¤le-flebildiklerinin ve devrimci de¤erlerden,halk›n geleneklerinden kopup ne kadarçürüdüklerinin bir örne¤idir. ‹flte o me-saj›n tam metni:

*

DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ KKAAMMUUOOYYUUNNAA,,‹‹fifiÇÇ‹‹ SSIINNIIFFIINNAA VVEE BBÜÜTTÜÜNN

EEMMEEKKÇÇ‹‹LLEERREE,,

DHKP-C önderi Dursun Kara-tafl’›n yaflam›n› yitirdi¤ini ac›ylaö¤rendik.

Dursun Karatafl, kurucusu ol-du¤u Dev Sol ve DHKP-C ileTHKP-C gelene¤ini sürdürdü veileriye tafl›d›. 12 Mart ve 12 Eylülgibi devrimci hareketin yenilgisonras› yeniden mayaland›¤› dö-nemlerde yeni devrimci ç›k›fllar›nyap›lmas› ve anti-faflist mücadele-nin gelifltirilmesinde teslimiyetçili-¤e karfl› ç›k›fl›, militan mücadeleyisürdürmekteki ›srar› ve iradesiylerol oynayan bir önderdi.

‘70'li y›llarda anti-faflist müca-delenin halk temeline do¤ru gelifl-mesi ve ‘90'lar›n bafllar›nda faflistsald›r›lar›n yan›ts›z b›rak›lmamas›ve faflist elebafl›lar›n cezaland›r›l-mas› devrimci hareketi gelifltirdi. Ove kurucusu oldu¤u Parti, antifaflistmücadele içerisinde oynad›klar›güçlü devrimci rolün yan› s›ra çe-flitli dönemlerde ve son olarak2000 ÖO Direnifli'nin bafllat›lmas›,sürdürülmesi ve sonland›r›lmas›süreçlerinde izlenen yanl›fl taktik-ler ve pratikler yüzünden a¤›r so-nuçlar yaratan, devrimci bir kadrokufla¤›n›n büyük ölçüde kayb›nayol açan yanl›fl kararlar›n da al›c›s›ve uygulay›c›s› oldu.

38 y›ll›k devrimci yaflam›nda,her zaman faflist diktatörlü¤ün he-defi durumunda olmufl, a¤›r sald›r›-lar›na maruz kalm›fl, bedeninde busald›r›lar›n yaratt›¤› tahribatlar› ta-fl›yan Dursun Karatafl’›n erken ölü-mü faflizme karfl› daha derin bir öf-ke duymam›za yol aç›yor.

Faflizme karfl› savafl›m, Türkiyeve Kuzey Kürdistan devrimci hare-ketini ortaya ç›kartan, besleyen or-tak ve militan temeli oluflturur. Mi-litan bir proletarya sosyalizmi ya-

ratma hedefiyle mücadele eden ör-gütümüz de ayn› kaynaktan beslen-mifl, o gelene¤in yarat›c›s› ve sürdü-rücülerinden biri olmufltur. Müca-deleyle dolu bir geçmiflin ve ortakdevrimci gelene¤in bir parças› ola-rak çizgisinde kararl› bir dava ada-m›n›n, DHKP-C önderinin yaflam›-n› yitirmesinin üzüntüsünü duyu-yor, DHKP-C'li dostlar›m›z›n ac›s›-n› paylafl›yoruz. 16 A¤ustos 2008

Türkiye ‹htilalci KomünistlerBirli¤i Merkez Komitesi

*

Önderimiz Dursun Karatafl’› kaybet-memizin ard›ndan ac›m›z› paylaflan,baflsa¤l›¤› mesaj› yollayan tüm siyasihareketlerin mesajlar›n› yay›nlad›k. Birteki hariç. Yay›nlanmayan o mesaj,T‹KB’ye aitti.

“Dursun Karatafl’›n yaflam›n› yitir-di¤ini ac›yla ö¤rendik.” diye bafll›yorduama o mesajda ne bir ac›, ne bir dostluk,dayan›flma görülmüyordu çünkü.

Hatta; böyle oldu¤u için, böyle birmesaj› ilerici, devrimci bir örgüte yak›fl-t›ramad›¤›m›z için, mesaj elimize geçti-¤inde bizzat gidip sözlü olarak da “bu-nun kendilerine ait olup olmad›¤›n›, buyaz›y› sahiplenip sahiplenmediklerini?”sorduk. “Evet” dediler, “yaz› bizimdir”.Yaz› onlar›nd›. Görüfltü¤ümüz temsilciflunu da ekledi cevaplar›na: “Bu konuy-la ilgili görüflece¤inizi tahmin etmifltik."

Tahmin etmeleri normaldi. Çünkübiz devrimcili¤e yak›flt›ramayaca¤›m›zböyle bir aç›klama hakk›nda bir söz söy-lemek için, mutlaka sa¤lamas›n›, do¤ru-lamas›n› yapacak sorumluluktayd›k.

O mesaj› yazan hastal›kl› ruh hali,flehit düflen bir devrimci önderin tabutu-nun bafl›nda, ölüm orucu konusundakiiflas etmifl, art›k direnifl kaçk›nl›¤›n› ört-bas etmeye yetmeyen pespaye teorileri-nin hesab›n› görmeye çal›fl›yordu.

Bir devrimci önderin tabutunun ba-fl›nda küçüklük komplekslerini tatminetmeye, iflas etmifl teorilerini canland›r-maya çal›flan bu ruh hali, hastal›kl› birruh halidir. O mesajda ortaya ç›kan h›rs,tahammülsüzlük, dengesizlik, siyasi ah-laks›zl›¤›n ötesinde klinik bir vakad›r.Bu nedenle bu mesaj, örgütümüz tara-f›ndan kabul edilmemifltir. Buraya al-mam›z›n tek nedeni ise, solda bir baflkaörne¤ine bir daha asla rastlan›lmamas›-n› istedi¤imiz bu yozlaflm›fll›¤› tarihenot düflmektir.

35

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 36: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

L‹NÇLER‹N‹ZLE B‹Z‹ DURDURAMADINIZ36

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Gelin hep beraber hasta olal›m.Ama öyle s›cak yatakta yatan, buha-r› tüten bir tas çorba ile bafl›m›zdabekleyen sevdiklerimizi yan›m›zdaoldu¤u bir hasta de¤il.

Gelin hapiste hasta olal›m. Hemde öyle ufak tefek hastal›klarla ye-tinmeyelim. Kal›c›, zorlu bir hasta-l›k yerlefltirelim vücudumuza. Belkiço¤u cümleler abart›l› gelecek ki"Yok ya bu kadar› da olmaz" dedir-tecek ama oluyor, oldu da... Ve bensizi kendi hastal›k sürecimden gez-direce¤im.

Bir kere mapusta hasta olmakzordur. Revire ç›kmay› bile 40 keredüflündürtür insana. Çünkü revirgöz muayenesidir sadece. Hatta vehatta doktor bazen o göz muayene-sini bile çok görür. Sen karfl›s›ndadurup derdini anlatmaya çal›fl›rkenonun bak›fllar› masa üzerindedir.Hemen reçete yazmakla u¤rafl›r.Sonra o reçete eline tutuflturulur,öyle dönersin hücrene. Reçetedekiilaçlar›n gelmesi günler bulur ba-zen. S›cak bir çorba ise bulamazs›noralarda. Aç kal›rs›n ço¤u zaman.

Hastal›¤›n›n ad›m ad›m ilerledi-¤ini görürsün. Bu kez sevk yapt›r-mak için, k›rk kez düflünürsün.Çünkü ring arac› hasta biri için zu-lümdür düpedüz. Ellerin kelepçeliring arac›n›n küçücük hücrelerindenbirine koyulursun. Nefes bile ala-mas›n. Yol boyunca kameradan gö-zetlenirsin bir de. Hastane de dokto-run karfl›s›na kelepçeli ç›kar›l›rs›n.Doktor o anda karar›n› vermifltir za-ten. Kelepçelisin suçlusun! Kelep-çen ç›kar›lmaz bazen, öyle almayaçal›fl›r seni muayeneye. Ve bazenkelepçelerin ç›kar›lmaz, o zamansen insanca bir muayene olmak iste-di¤in için odadan ç›kart›l›r, apar- to-par hapishaneye götürülürsün.

Sen böyle gide gele dururkenhastal›¤›n yerinde durmaz maalesef.Her geçen gün azar. Üstelik henüztam teflhis bile konulmam›flt›r. Vebir bakars›n en illet bir hastal›klakarfl› karfl›yas›n. Öyle yavafl yavafl

al›flt›ra al›flt›ra söylenmez hastal›-¤›n. Üstelik birde ekleme yap›l›r."Çok geç kal›nm›fl" Kimin suçu geçkalmak? Benim mi?..

Ve alelacele yat›r›l›rs›n bir"mahkum ko¤uflu" dedikleri hücre-ye. Hücrede gördü¤ün tek renk be-yazd›r. Duvarlar beyaz, yataklar be-yaz, ›fl›k beyaz, içeri girenler be-yaz.... Bir de yeflil üniformal› variçeri girenler aras›nda.

Ifl›k 24 dört saat yanar tepede.Üstelik öyle bir ›fl›kla yetinilmemifl-tir. 16 floransandan oluflan bir ›fl›ktoplam› vard›r tam tepede. "Rahat-s›z oluyorum" demen bir fley de¤ifl-tirmez. "Yasak" denmifltir bir kezaskere komut verir gibi. Kap›n›nüzerindeki camdan 24 saat gözetle-nirsin art›k.

O asker gider di¤eri gelir. Gündekaç kez askeri kep alt›nda bakangözlerle karfl›lafl›rs›n. Ve bazen olurya dalm›fl›nd›r. Sert bir flekilde camt›klan›r, s›çrayarak uyan›rs›n. "Nevar?" "Hiç" böyledir hücrede diya-loglar.

Beyaz üniformal›lar gelir yan›-na. Onlara göre ise bulunmaz bire¤itim alan›s›n (!) Staj m› yap›la-cak, sen vars›n ya. Damar bulmaad›na, kollar›na i¤neler sokulur, ç›-kar›l›r. Kollar›n›n yeri ço¤u mos-mor kal›r sonras›nda.

Art›k ameliyat günün gelmifltir.Sabah›n bir saatinde yeflil ameliyatelbisesi giydirilir. Sedyeye yat›r›l›r-s›n ama ellerin kelepçeli. Diyelim kiyak›n›n bekliyor kap› önünde onun-la göz göze bile gelemezsin. Ettenduvar vard›r önünde. Göz temas›nbile yasakt›r, öyle denir. Yan›ndagardiyan ve bir düzine asker. ‹flte bukadar!

Sonra ameliyata girerken ö¤re-nirsin ameliyat›n sana nelere malolaca¤›n›. Böyle bir psikoloji ile gi-rersin ameliyathaneye.

Ve saatler sonra hücrede gelirsinkendine. Üzerinde yeflil ameliyat el-bisesi vard›r hala. Kollar›nda se-

rum. Kendine gelip, tekrar kaybe-dersin kendini. O kendine geldi¤inanlarda kap›n›n di¤er taraf›nda gar-diyan›n sesini duyars›n, ad›n› ça¤›-r›yordur. Sen cevap veremezsin. Bukez gelip pencerede "niye cevapvermiyorsun" diye üste ç›kmaya ça-l›fl›r hayas›zca.

‹ncedir ameliyat elbisesi. Saat-lerce titrersin içinde. Difllerin birbi-rine de¤er. Ama tek bafl›na ç›kara-mazs›n o elbiseyi. Sonra belki vic-danl› bir hemflire denk gelir o ç›ka-r›r üzerindekini. O da olmazsa seninkendi iflini yapacak duruma gelmenlaz›m.

Hafta da bir tek kifli kabul edilir15 dakikal›¤›na. Sesin mi duyul-maz, kalkamazs›n. Olsun yine dekap› üzerindeki cama yaklaflmal›-s›n. Orada ince bir aral›k var, ayak-lar›n›n ucuna dikleflip yükselmelisinoraya yetiflmek için. Sonrada 15 da-kikal›k görüfl bafllar. Daha nas›l ol-du¤unun cevab›n› bile vermemifl-ken "görüfl bitti" der hemen görüfl-çünün arkas›nda duran ses.

Sonras› hapishanedir. Her yeme-¤i yiyemezsin ama sana göre ye-mekte verilmez. Çünkü yasakt›r! Açkal›rs›n ço¤u zaman. Revire ç›kar-s›n "iyi de¤ilim" dersin ama ifle ya-ramaz çünkü, bir kez gün verilmifl-tir hastane taraf›ndan o gün götürü-leceksin. Ve bu günlerce sürer. ‹yiolmaman o tarihi ileri almaz. O güngeldi¤inde de yine yüzüne karfl›hastal›¤›n nüksetti¤i söylenir. Vetekrar apar- topar bir zulme dönenhastane günleri bafllar.

Peki suçlu kim? Ben miyim?

Böyledir hapiste hasta olmak.‹yileflme umudunun oldu¤u hasta-l›klar bile iyileflemez duruma gelir.Ölüm koynunda yatar oralarda. Ves›k s›k yoklar. O seni yoklarken sengüç almak için sevdiklerinin elinitutmak istersin, tutamazs›n. O seniyoklarken senin gözlerin umutlan-mak için sevdiklerinin gözleriniarar ama bulamazs›n. Sesin tecritinbeyaz duvarlar›na çarpar.

Gelin biz o seslerin sadece du-varlara çarpmas›na izin vermeye-lim. O sesleri d›flar›lara tafl›yal›m.

Hapiste -tecrit alt›nda- hasta olmakGüler Zere

Page 37: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

Oligarflinin düzeninin dikifl tutmad›¤›, her yan›ndanadeta döküldü¤ü günümüzde, sistemin aksayan, adalet-siz, eflitsiz, zalim her uygulamas› için “kanayan yara”kavram› kullan›l›yor.

Hemen her sorun böyle tarif ediliyor.

Kürt sorunu kanayan yara olarak niteleniyor. “Men-dilci çocuklar”›n varl›¤› kanayan yara olarak tan›mlan›-yor. Ve akla gelen her sorun; sa¤l›k sistemi kanayan ya-ra, hapishaneler kanayan yara, okula gönderilmeyen k›zçocuklar› kanayan yara, gecekondular kanayan yara...oluyor.

Oysa “kanayan yara” ile bu sorunlar› aç›klamak, ta-n›mlamak, durumu tam olarak ifade etmemektedir.“Kanayan yara” sorunlar›n sistem içinde istisna oldu¤u-nu söyleyen, bir kavram oldu¤u için yan›lt›c›d›r.

BBüüttüünnüü gizleyip ppaarrççaayy›› öne ç›karan bir adland›r-mad›r. O sorunun sistemden ba¤›n› koparan bir tan›mla-mad›r. Oysa bir bak›n, sistemin ne kadar çok kanayan

yaras› var. Adeta sa¤lam kalan,sa¤l›kl› diye nitelendirilecek hiç-bir yan› yoktur düzenin. Her yan›c›lk yarad›r.

Sorun sadece “kanayan yara” olarak kalsayd›, o bün-ye bir bölgede ki kanayan yaray› iyilefltirerek, sorunuçözerdi. Ama tek bir sorun, tek bir kanayan yaras› yok-tur düzenin.

Peki bu kadar çok yaras› olan bir bünye nas›l birbünyedir. Böyle bir bünye nas›l yaflar?

Yaflayam›yor zaten. Yaflayabilmek için bu yüzdenbunca hukuksuzlu¤a, adaletsizli¤e baflvuruyor. Katli-amlar yap›yor, her hak talebini faflist terör ile bast›rma-ya, ezmeye çal›fl›yor.

‹ktidarlar, bunun için linç sald›r›lar› ile halk› ve dev-rimcileri sindirmeye, susturmaya çal›fl›yor, y›lg›nl›¤›,korkuyu yaymaya çal›fl›yor.

‹flte, bu nedenlerle çürüyen, dökülen bu düzenin ya-ratt›¤› sorunlar› tan›mlarken, tek tek sorunlar› “kanayanyara” olarak de¤il, düzenin yaratt›¤› sonuçlar olarak ta-n›mlamal› ve düzenden ba¤›n› koparmamal›y›z.

Tan›mlar›m›z, kavramlar›m›z net ve aç›k olmazsasorunlar› do¤ru tan›mlayamay›z. O zaman as›l yanl›florada bafllayacakt›r.

SavaflanKelimeler

““KKaannaayyaann yyaarraa””

L‹NÇLER‹N AZMETT‹R‹C‹LER‹ ANKARA’DADIR 37

Ankara: HHastaTutsaklara ÖÖzgürlük!

Ankara'da hasta tutsaklar›n ser-best b›rak›lmas› için birlikte eylemyapan demokratik kitle örgütleriyeni y›l›n 2. haftas›nda da eylem-deydiler.

8 Ocak günü Yüksel Cadde-si’nde yap›lan eylemde “Hasta Tut-saklar Serbest B›rak›ls›n” pankart›aç›ld›, "Tecrite Son, Hasta Tutsak-lara Özgürlük" yazan dövizler ta-fl›nd›. Eylemde aç›klamay› Ankara-l› sanatç› Mehmet Özer okudu.

Aç›klaman›n okunmas›ndansonra, Yüksel Caddesi’nde oturmaeylemi yapan Halk Cepheliler ad›-na Mehmet Y›lmaz söz ald›. Y›l-maz, Edirne'de yaflanan sald›r›y›anlatt› ve Edirne giriflinde bekleti-len Halk Cepheliler bas›n aç›kla-mas› yapana kadar oturmaya de-vam edeceklerini söyledi. Eylem"Hasta Tutsaklara Özgürlük, Tecri-te Son, Devrimci Tutsaklar Onuru-muzdur, Yaflas›n Devrimci Daya-n›flma, TEKEL ‹flçisi Yaln›z De¤il-dir" sloganlar› ile sona erdi.

Tecrit KKanserEdiyor, TTecritÖldürüyor

15 Ocak’ta Tak-sim Tramvay Dura-¤›nda toplanan hastatutsaklara özgürlükisteyenler “HastaTutsaklar Serbest B›rak›ls›n” pan-kart› ve “Tecrit Kanser Ediyor; Kan-ser De¤il Tecrit Öldürüyor”, “HastaTutsaklara Özgürlük” dövizleri açt›-lar. Hasta tutsaklar›n isimlerinin ya-z›ld›¤› beyaz kefen giyenlerin bafltayer ald›¤› kortej, Galatasaray Lisesi-ne do¤ru yürüyüfle geçti. SloganlarlaGalatasaray Lisesi önüne gelindi.Burada aç›klamay› Tecrite Karfl› Sa-natç›lardan Ali Arac› okudu. Antal-ya L Tipi Hapishanesi’nde ölümlepençeleflen Gülay Çetin’in mektu-bundan bölümler okuyarak “Bu sa-t›rlardaki gerçekler Türkiye’nin ha-pishane tablosudur.” dedi. Ve GülerZere’nin sa¤l›¤› ile ilgili bilgi verdi.Hasta tutsaklar› hastal›klar› de¤iltecritin öldürdü¤ünün söyledi¤i ey-lem sloganlarla sona erdi.

Adana’daHastaTutsaklaraÖzgürlükEylemi

Adana’da 9Ocak günü hasta tutsaklar için otur-ma eylemi yap›ld›. Eylemde, SerkanTatl› BDSP, ÇHKM, Devrimci Pro-loterya, D‹P, DHF, ESP, Halk Cephe-si, ‹HD, ODAK ad›na bas›na biraç›klama yapt›. “ Hücreleri parçala-mak için mücadeleyi yükseltelim.Güler Zere’yi özgürlü¤üne götüreneylemli birlikteli¤i devam ettirmek,sessiz bir imha ile ölüme sürüklen-mek istenen devrimci tutsaklarla da-yan›flmay› büyütmek hala daha acilbir görev olarak önümüzde durmak-tad›r” denilen eylemde; “Güler Ze-re’yi Kazand›k Hasta Tutsaklara Öz-gürlük” pankart› aç›ld›. 30 kiflininkat›ld›¤› eylemde s›k s›k “Erol Za-var’a Özgürlük, Abdülsamet Çelik’eÖzgürlük, Devrimci Tutsaklar Onu-rumuzdur, Tecrit’i Kald›r›n ÖlümleriDurdurun” sloganlar› at›ld›.

Page 38: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

Kendimizi yetkinlefltirmeliyizHer an savafl›n baflka boyutla-

r›yla karfl›laflabiliriz. Ço¤u zaman bu bizim tercihi-

miz de¤ildir.Çünkü fliddeti ilk kullanan ege-

menlerdir. Biz devrimciler, yasal demok-

ratik haklar›m›z› kullanmak içinsonuna kadar direnece¤iz.

Çünkü bu haklar› almak içinbizim kan›m›z döküldü.

Burjuvazinin en büyük yalanla-r›ndan birisi olan olan bafll› bafl›nasoyut tuhaf anlafl›lmaz "‹NSANHAKLARI" de¤ildir bu haklar. ‹n-san oldu¤umuz için bize burjuva-zinin ba¤›fllad›¤› lütfetti¤i haklarde¤ildir. Hepsini bizkazand›k biner binerölerek, milyon milyonölerek kazand›k buhaklar›.

"fiU GERÇE⁄‹TEKRAR TEKRARHATIRLAMAK GERE-K‹R, BURJUVA DE-MOKRAS‹S‹NE ENSAYGILI DAVRANAN-LAR YALNIZ VE YAL-NIZ MARKS‹STLERD‹R.

"DÜNYA PROLETARYASI,BURJUVA DEMOKRAS‹S‹ HAK-LARINI ALAB‹LMEK ‹Ç‹N KANREVAN ‹Ç‹NDE KALMIfiTIR VEBU HAKLARINI DA EL‹NDE TU-TAB‹LMEK ‹Ç‹N, ELBETTE K‹BÜTÜN GÜCÜYLE SAVAfiACAK-TIR." (14)

SOSYAL‹STLER BURJUVAYASALLI⁄INI, BURJUVAZ‹N‹NBOZMASI ÜZER‹NE TERKEDER-LER. ENGELS'‹N "ÖNCE S‹ZATEfi ED‹N MÖSYÖ BURJUVAZ‹"SÖZÜ, MARKS‹STLER‹N BURJU-VA YASALLI⁄INA SAYGISININAÇIK BEL‹RT‹S‹D‹R. BU NEDEN-LE DEVR‹MLER‹N OBJEKT‹FfiARTLARINI, DEVR‹MC‹LER DE-⁄‹L, BASKI, CEB‹R VE fi‹DDETGET‹RMEK SURET‹YLE BURJU-

VAZ‹ HAZIRLAR. " (BO-RAN YAYINLARI BÜTÜNYAZILAR SAYFA 68.)

‹flte bu gerçek nedeni ilehaklar›m›z› kullanmak için›srar edece¤iz.

Can bedeli kan bedeli kazand›-¤›m›z bu haklar›m›z› korumak içinyeni flehitler vermekten çekinme-yece¤iz.

S›radan bir bas›n aç›klamas›n-da bile flehitler vermiflizdir

Yasal bir dergiyi satarken s›rt›-m›zdan vurdular bizi.

‹flte bu nedenle ustalaflmal›y›z. Siyasi toyluklar›m›z› bir yana

b›rakmal›y›zHerkesin sindirildi¤i susturul-

du¤u bask›n›n yaln›zl›¤›n en ko-yusunu yaflad›¤›m›zda bile buhaklar›m›z› kullanmaktaki ›srar›-m›z› terketmeyce¤iz.

Ustalaflmal›y›z.

Biliyoruz ki mücadele moral ileyürür. En genifl anlamda moralkonusunda en zengin de¤erleresahibiz. Bu de¤erlerimizin yarat›c›flehitlerimiz ve binlerce y›ll›k halkolmak gerçe¤imiz var.

Bu kavgada ustalaflmal›y›z. Bu kavgada ustalaflmak için

kendimizi e¤itmeliyiz. Moral ve e¤itim bizim vazgeçil-

mez hazinemizdir. Her yaflad›¤›m›zdan dersler ç›-

kartaca¤›z. Her yaflad›¤›m›z› bir e¤itim ola-

rak ele alaca¤›z. Halk Cephesi bizim okulumuz

olacak. Halk cephesi bizim labarotavu-

ram›z olacak. Halk cephesi bizim

hayat›m›z olacak. Orada ö¤rene-cek ve ö¤retece¤iz.

Moralimizi büyütecek e¤itimi-mizi süreklilefltirece¤iz.

Y›llar›n demokratik al›flkanl›k-lar›n›n, baz› dezavantajlar› olabilirelbette ama h›zla terketmeliyiz.

Bunlar›n neler olabilece¤ini bi-lebilecek durumday›z.

Demokrati¤in nispeten rahatyaflam, rahat konuflma, fiziki ola-rak fazla zorlanmama yanlar› , ye-rini çok daha s›k› bir disipline vefarkl› bir yaflam tarz›na b›rakmal›-d›r.

Demokratikte yap›lan küçükbir hata ço¤u zaman vahim so-nuçlar do¤urmaz diye düflünülür,yanl›flt›r. En küçük bir hata bilegenellikle uzun süre emek harca-d›¤›m›z bir ifli sonuçsuz b›rak›r.

Elbette, yeralt›nda ve gerilladayap›lan en ufak bir hata insan ha-yat›na malolur. Bununla k›yaslan-

d›¤›nda ne varkibunda bofluna gidenemek olsun demekkendi eme¤imizesayg›s›zl›kt›r, kendieme¤ine sayg› duy-mayan yozlaflm›flt›r.

Yozlaflmamal›y›z. Bunlar çok bili-

nen gerçekler olabi-lir . Ama teorik ola-rak bilmek art›k ge-

ride kalacak ve bizzat hayat›n içe-risinde bunlar› yaflayaca¤›z yafla-yarak ö¤renece¤iz.

Önemli olan istektir. ‹stek, özellikle de güçlü bir is-

tek büyük bir irade savafl›n› daberaberinde getirecektir.

‹radeli insan olmaz›, yapam›-yorumu yenen insand›r.

Neyi bilmiyorsak ö¤renece¤iz. Ö¤renme tutkumuz varsa ö¤-

renemeyece¤imiz hiç bir fley yok-tur.

‹htiyaç neyse onu ö¤reniriz. Da¤da, karda, so¤ukta, k›flta

yaflamay› ö¤reniriz.Bir kitle gösterisinde nas›l ka-

rar alaca¤›z, ö¤reniriz.Bir afifl yapmay› ö¤reniriz.

KAVGA MORALLE YÜRÜR E⁄‹T‹MLE BU KAVGADA

USTALAfiILIR. KAVGAYI BÜYÜTECE⁄‹Z.

ÖÖğğrreettmmeenniimmiizzÖÖğğrreettmmeenniimmiizzÖÖğğrreettmmeenniimmiizzÖÖğğrreettmmeenniimmiizz

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

L‹NÇLER‹N‹ZLE B‹Z‹ DURDURAMADINIZ38

Page 39: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

Bir bildiri yazmay› ö¤reniriz.Düflman›, silah›, pusuyu, köylüyü, ey-

lemi ö¤reniriz.Bafllang›çta hayat›n ö¤rencisi olarak

ö¤enmeye bafllar›z.Hayat e¤itir. Hayat çok iyi bir e¤itmen-

dir. Hayat› tan›yarak ö¤renmeye bafllar›z Kendimizi tan›yarak ö¤reniriz, Tan›yaca¤›z, karfl›m›za ç›kan her fleyi

tan›yaca¤›z.Belki de kimse bize çok fley ö¤retme-

yecektir. Ö¤renmesini bilece¤iz. Mant›¤›m›z› ve irademizi kullanaca¤›z. Yapaca¤›m›z ifli - yaflad›¤›m›z yeri tan›-

yana kadar att›¤›m›z her ad›m›; söyledi¤i-miz her kelimeyi ölçerek söyleyece¤iz

‹yi bir ö¤renci olaca¤›z. ‹lk ad›m buolacak ö¤renmek için.

Gerekli gereksiz konuflanlar, herfleyibiliyor görünenler gerçekte ne iyi bir ö¤-renci ne de e¤itmen olurlar.

Gereksiz konuflmayaca¤›z. Bu kadar y›ldan sonra, s›radan bir ö¤-

renci olmay› geri bulabilirsiniz. Hatta gö-rev yapt›¤›n›z alanda teorik ve deneyimolarak oradaki insanlardan çok ileri deolabilirsiniz

Ama olumlu ve olumsuz yanlar›yla,zaaflar›yla yaflam› prati¤in içindeki yeniveya sizden genç insanlar biliyorsa onlar-dan ö¤reneceksin.

Baflka da bir yol yoktur. Mütevaz› ama kararl› ve inatç› bir ö¤-

renci olarak k›sa sürede geliflece¤inizdenemin olmal›s›n›z.

Hicbir fleyin teoride ö¤renildi¤i gibi ol-mad›¤›n› hayat›n, savafl›n çok daha fazlaayr›nt›lar› basit ve karmafl›k yanlar›n›n ol-du¤unu göreceksiniz.

Biz hayat› ve savafl› her alanda yeni-den ve yeniden üretmek durumunday›z.

Herkesin deneylerinden faydalanarakama hiç kimseyi taklit etmeden, kendi öz-günlü¤ümüzde mücadeleyi gelifltirmekdurumunday›z.

Her yönden güçlenece¤iz. Hiçbir fley güllük gülistanl›k de¤il bunu

bilece¤iz. Sorunlar› her yönüyle kavrayacak ve

kendi çabam›zla aflaca¤›z. Bu nedenle moralimizi büyütecek e¤i-

timizi süreklilefltirece¤iz.

Tek Yol

‹stanbul itfaiye iflçileri, tafle-ronlaflt›rmaya karfl› iflleri içindireniyorlar. Direnifllerinin birparças› olarak ‹stanbul Büyük-flehir Belediyesi önünde de birdirenifl çad›r› kurdular.

“Demokrasi çad›r›” ad›n›vermifllerdi çad›ra da.

O çad›r geçen hafta, cumar-tesi gecesi Zab›talar taraf›ndanbas›ld›. Sabaha karfl› yap›lanbask›nda güruhun elleri b›çak-l›yd›, 200’ü aflk›nd› say›lar›. ‹t-faiye iflçileri dövüldü, çad›r da-¤›t›ld›.

‹stanbul Büyükflehir Beledi-yesi’ne ve iktidara soruyoruz:

Zab›talar, rreessmmii ggöörreevvllii ola-rak m› gittiler o çad›ra?

Direniflteki iflçileri dövmek,çad›r› parçalamak, rreessmmii ggöö--rreevvlleerriinniinn bbiirr ppaarrççaass›› mm››yydd››??

Bunun için zab›talara yaz›l›bir emir verildi mi? Kim verdibu emri? Biliyoruz ki, bu soru-lar›n bir cevab› hiç olmayacak.

Çünkü, zab›talar, AKP’ninmilisi gibi örgütlenmifl ve kul-lan›lm›fllard›r. Sald›r›, AKP de-mokrasisinin ve Erdo¤an’›n de-mokratl›¤›n›n tipik bir göster-gesidir. Bu sald›r›dan en bafltaAKP, Erdo¤an, Topbafl sorum-

ludur.

A K Pdemokrasi-sinde emekçi-lerin söz hakk› biryana, ddiirreennmmee hhaakkkk›› bile yok-tur.

EEflflkkiiyyaa’’nn››nn bbuu ggeeccee nnee yyaa--ppaaccaa¤¤›› bbeellllii.. ÇÇaadd››rr bbaass››pp,, iiflflççii--lleerrii ddöövvüüpp,, ddiirreenniiflfllleerrii kk››rraa--ccaakktt››rr.. Bask›yla sözleflme im-zalatacakt›r.

ÖÖnneemmllii oollaann,, iiflflççiilleerriinn bbuueeflflkkiiyyaall››kk kkaarrflfl››ss››nnddaa nnee yyaappaa--ccaa¤¤››??

‹‹kkttiiddaarr rreessmmii vvee ggaayyrrii--rreess--mmii ggüüççlleerriiyyllee ddiirreenneennlleerree kkaarr--flfl›› flfliiddddeett uuyygguulluuyyoorr.. Direnmehakk›n› yoketmek istiyor. ‹flçi-ler, bu sald›r›ya karfl› çare üret-melidirler. fiiddetin karfl›s›nakoyacak bir fleyleri olmal›d›r.Onun ne oldu¤unu görmek için,hapishanelerde ve d›flar›da2000-2007 aras›nda tecrite kar-fl› süren Büyük Direnifl’e bak-mal›d›rlar.

Zordur öyle direnmek; amaya eflkiyaya boyun e¤ilecektirya da eflkiyan›n tüm yöntemle-rini bofla ç›karacak bir cüret vefedakarl›kla direnilecektir. ‹flçis›n›f› direnenlerden ö¤renecekgüçlenecektir.

YYüürrüüyyüüflflttee

Onlar fiiddete BBaflvuruyorSen NNe YYapacaks›n?

OONNBB‹‹NNLLEERR RROOZZAALLAARR ‹‹ÇÇ‹‹NN YYÜÜRRÜÜDDÜÜ

Berlin’de, her y›l Ocak ay›n›n ikinci pazar›nda Rosa Luxemburg,

Karl Liebknecht ve Lenin'in anmas› yap›l›r. Bu senede 11 Ocak’ta

Frankfurter Tor’da toplanan binlerce kifli Rozalar için yürüyüfle geç-

ti. Almanya genelinde örgütlü, devrimci, demokrat, ilerici, anti-faflist

örgütlenmeler yürüyüfl ve mezar ziyaretine kat›ld›lar. Berlin IKAD

çal›flanlar› da kortejdeki yerlerini ald›lar. Yürüyüflten bir gün önce

düzenlenen seminerlerde de¤iflik ülkeden kat›l›mc›lar, dünyada yafla-

nan ekonomik krize, Almanya’da geliflen ›rkç›l›¤a dikkat çekerek, en-

ternasyonal dayan›flmaya vurgu yapt›lar. So¤uk hava ve kar ya¤›fl›na

ra¤men 10 bin kifli yürüyüfle kat›l›rken, gün boyunca 50 bin kifli Ro-

zalar›n an›t mezar›n› ziyaret etti.

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

L‹NÇLER‹N AZMETT‹R‹C‹LER‹ ANKARA’DADIR 39

Page 40: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

Dev-Genç’ten miras ald›klar› 40y›ll›k anti-emperyalist gelenekleHalk Cepheliler “Amerika Defol!”demeye devam ediyor. Vatan›n dörtbir yan›nda bu sese tahammül ede-meyen Amerika’n›n iflbirlikçisiAKP’nin polisi provokasyon yara-t›p linçler örgütleyerek, baflarama-d›¤› yerde bizzat kendisi sald›rarakanti-emperyalistlerin sesini bo¤ma-ya çal›flyor. ‹stiyorlar ki kimse em-peryalizme karfl› sesini ç›karmas›n,efendilerine istedikleri gibi vatan›peflkefl çekebilsinler.

Eyüp Bafl Emperyalist Sald›r-ganl›¤a Karfl› Halklar›n Birli¤iSempozyumu’nda Halk Cephesiad›na yap›lan konuflmada; ülkemiz-de Amerika’ya “Defol!” demenincüret istedi¤i, gözalt›lar›, tutukla-malar› hatta katliamlar› göze almakdemek oldu¤u söylenmiflti. Gözalt›-na al›nd›lar, tutukland›lar, üzerleri-ne linç güruhu sald›rt›ld›. Halk Cep-heliler yine de bu cüretle sald›r›larkarfl›s›nda sinmeyip, y›lmayacakla-r›n› hayk›rd›lar ve vatan›n dört biryan›nda “Amerika Defol” demeyedevam ediyorlar.

13 Ocak günü ‹‹ssttaannbbuull Kad›-

köy’de imza masas› aç›ld›. Her haf-ta düzenli olarak aç›lan masada buhafta 300 imza toplan›rken 1500bildiri da¤›t›ld›. 14 Ocak günü Tak-sim’de Galatasaray Lisesi önündeeylem yap›larak imza masas› aç›ld›.Eylemde kampanya sonuna kadarhergün burada imza masas› aç›laca-¤› söylendi. Aç›lan masada 14 ve 15Ocak’ta 1000 imza topland›.

Dev-Gençliler Edirne'de vatan-severlere yönelik polis sald›r›s›n› velinç giriflimini 7 Ocak günü Gülsu-yu Ertu¤rul Gazi Lisesi önündeyapt›klar› eylemle protesto ettiler.Eylemde linçlerin faflizmin yöntem-lerinden biri oldu¤u, linç sald›r›lar›-n› polisin örgütledi¤i vurgulanad›.

11 Ocak günü Bo¤aziçi Üniver-sitesi Kuzey ve Güney kampüsle-rinde "Amerika Defol Bu Vatan Bi-zim" ve "Paras›z E¤itim ‹stiyoruzAlaca¤›z" kampanyalar›n›n afifl vepullar› yap›flt›r›ld›.

Edirne ve Erzincan'da yaflananlinç sald›r›lar› ‹stanbul Gülsuyu'ndayap›lan afifllerle protesto edildi...

BBuurrssaa'da Halk Cepheliler, 12Ocak günü imza masas› açt›lar veEdirne'de kontrgerillan›n örgütledi¤i

linç sald›r›lar›n›, Eskiflehir, Erzincanve Kars'ta ki gözalt› terörünü protes-to etmek için bir eylem yapt›lar.

Eylemde yap›lan aç›klamada;“Dünya halklar›n›n katili olan Ame-rika’ya Defol demek suç de¤ildir!Ba¤›ms›z bir Türkiye için mücade-le etmek suç de¤ildir! Ülkemizde kiAmerikan iflgalinin aç›k kan›t› olan‹ncirlik Üssü’nün kapat›lmas›n› is-temek suç de¤ildir! Her onurlu, na-muslu insan›n, her vatanseverin gö-revidir Amerikan emperyalizminekarfl› ç›kmak” denildi. 1,5 saat bo-yunca aç›k kalan stantta 128 imzatopland›.

11 ve 12 Ocak günleri HalkCepheliler GGeemmlliikk Merkez’de imzamasas› açt›lar. Masada, Edirne’de,Erzincan’da ve Kars’ta yap›lan sal-d›r›lar ve linç teflhir edilip mücade-le ça¤r›s›nda bulunuldu.

TTookkaatt’ta kampanya devam edi-yor. Halk Cepheliler Samsun’da ya-p›lacak Grup Yorum konserininafifllemelerini yapt›.

MMaallaattyyaa’da 9 Ocak günü PTTMeydan›’nda bir eylem yap›ld›.ESP-G’nin destek verdi¤i eylemde,“Tüm bask› politikalar›na karfl›n

L‹NÇLER‹N‹ZLE B‹Z‹ DURDURAMADINIZ40

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Cüret ve Kararl›l›kla “Amerika Defol!” DemeyeDevam Ediyoruz

‹‹SSTTAANNBBUULLTTAAKKSS‹‹MM

Page 41: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

Amerika Defol Bu Vatan Bizim de-meyi sürdürece¤iz” denildi.

8-9 ve 11-12 Ocak günleri Nasu-hi ve Yeflilyurt caddeleriyle PTTMeydan›’nda, 14 Ocak günü ‹smetPafla Caddesi’nde imza topland›.

Çal›flmalar› engellemeyen polisvatanseverlere yönelik tacizlerineçal›flmalar d›fl›nda da devam ediyor.Günde 2-3 kez vatanseverlere keyfiolarak kimlik kontrolü yapan polisson olarak Malatya Haklar Derne¤iBaflkan› Malik Özkoca’y› durdurup"hakk›nda ihbar var" bahanesiylekimlik kontrolüne ve üst aramas›natabi tuttu. Malik Özkoca, iki gündürevine giderken "flüphelisin, hakk›n-da ihbar var, baflkan› oldu¤un der-ne¤in faaliyetlerinden dolay›" gibisözde gerekçelerle resmi ve sivilekiplerce durdurularak kimlik kont-rolü ve üst aramas› yap›lm›flt›r.

EEllaazz››¤¤ Halk Cephesi 14 Ocakgünü Hozat Garaj›’nda “AmerikaDefol Bu Vatan Bizim” dedikleriiçin linç edilip tutuklananlar›n ser-best b›rak›lmas› için bir eylem yap-t›. Alanda Amerika Defol Bu VatanBizim Halk Cephesi imzal› pankartaç›larak Dev-Genç flamas› tafl›nd›.

Sald›r›lar ve linç giriflimleriyleilgili bir aç›klama yay›nlayan Ela-z›¤ Gençlik Derne¤i Giriflimi de;“bask›lar›n, linçlerin bizleri y›ld›ra-mayaca¤›n› bir kez de Elaz›¤'danhayk›r›yoruz” dedi.

HHaattaayy’da 6 Ocak’ta Antakyamerkezde, 11 Ocak günü Antakya

merkezde veA r m u t l uM a h a l l e -si’nde 250afifl as›ld›.23 Ocak gü-nü yap›lacakkonser hak-k›nda bilgiverildi. 6-7-8 ve 11Ocak günle-ri imza ma-sas› aç›larakhem konserça¤r›s› ya-p›ld› hem de

‹ncirlik Üssü’nün kapat›lmas› tale-biyle imza topland›.

AAddaannaa’da 9 Ocak Cumartesi gü-nü fiakirpafla mahalesinde 4 ayr› ye-re “Amerika Defol-Halk Cephesi”,“Afgan Halk›n›n Katili Olmayaca-¤›z-Halk Cephesi”, “‹ncirlik ÜssüKapat›ls›n-Halk Cephesi” ile “Dev-Genç” ve “Halk Cephesi” yaz›lama-lar› yap›ld›. 10 ve 11 Ocak günleriçarfl› merkez ve Ak›nc›lar Mahalle-si’nde kampanya konserinin afiflleriyap›ld›. ‹nönü Park›’nda veTÜYAP Kitap Fuar›’nda da ‹ncirlikÜssü’nün kapat›lmas› talebiyle im-za toplanarak bildiri da¤›t›ld›. 10Ocak tarihinde ayr›ca Çukurova ‹l-çesi fiambayat Cemevi’nde düzen-lenen aflurede imza topland›.

AAnnkkaarr aa’da 16 Ocak’ta yap›la-cak "Amerika Defol Bu Vatan Bi-zim" kampanyas› konserinin tarihiyak›nlaflt›kça çal›flmalar h›zlan›yor.Buna paralel olarak polisin vatanse-verlere yönelik sald›r›lar› da art›yor.5 Ocak günü K›z›lay'da YükselCaddesine, Sakarya caddesine veKaranfil Soka¤a afifl yap›ld›. 6Ocak’ta Bat›kent’te afifl yapan An-kra Gençlik Derne¤i çal›flanlar›ndanfiahin ‹m¤a ve Burak Aksoy keyfibir flekilde gözalt›na al›nd›. GençlikDerne¤i çal›flanlar› para cezas› kesi-lerek serbest b›rak›ld›.

9, 10, 11 Ocak tarihlerinde Yük-sel Caddesi'nde 16 Ocak'ta düzenle-necek olan Grup Yorum için ve ‹n-cirlik Üssü'nün kapat›lmas› içinimza stant› aç›ld›.

12 Ocak sabah› Kurtulufl’ta afiflasan Ankara Gençlik Derne¤i üyesiö¤renciler Yakup Erdo¤an ve Çan-dafl Kat gözalt›na al›narak, CebeciKarokolu’na götürüldüler. ‹flkence-ye maruz kalan ö¤rencilerin vücut-lar›nda darp izleri, flifllikler olufltu.Yakup Erdo¤an ve Candafl Kat ak-flam saatlerinde serbest b›rak›ld›.

MMeerrssiinn'de 6 Ocak Çarflamba gü-nü Demirtafl Mahallesi’ne gidenHalk Cepheliler esnaflar› dolaflarakimza toplad›lar. Ayn› gün masa aç›-larak imza toplanmaya devam edil-di. 13 Ocak günü Demirtafl Mahal-lesi’ne yine giden Halk Cepheliler,

14 Ocak günü de E¤riçam’a giderekimza toplad›lar.

5 Ocak’ta MMuu¤¤llaa ÜniversitesiKarya Kap› Kafe önünde kufllamayap›ld›. 10 Ocak günü Mu¤la S›n›r-s›zl›k Meydan›’nda Mu¤la GençlikDerne¤i Giriflimi eylem yapt›.“Amerika Defol Dedikleri ‹çin Tu-tuklanan Vatansever Ö¤rencilerSerbest B›rak›ls›n” pankart›n›n aç›l-d›¤› eylemde, Edirne, Kars ve Er-zincan’da ki faflist sald›r›lara, poli-sin vatanseverlere olan tahammül-süzlü¤üne, ülkenin Amerika’ya pefl-kefl çekildi¤ine de¤inildi.

‹‹zzmmiirr Do¤ançay Mahallesi’nde,mahalle girifline “Amerika DefolBu Vatan Bizim” pankart› aç›ld›.pankart 2 gün as›l› kald›.

9 Ocak'ta ‹zmir'de TepekuleKongre ve Sergi Merkezinde kam-panya konseri yap›ld›. Gecede ilkolarak Grup Gün›fl›¤› sahneye ç›kt›.Ard›ndan sahne alan Hakan Yeflil-yurt'la devam eden konser, HalkCephesi ad›na Fatma Alan'›n yapt›-¤› konuflmayla sürdü. Alan, konufl-mas›nda; "özgür bir ülkede, özgürbir halk olana dek" mücadelenin sü-rece¤i vurgusunu yapt›. "Amerikadefol bu vatan bizim" gecesinin sonsaatlerinde ise sinevizyon gösteri-minin ard›ndan Grup Yorum sahne-deki yerini ald›. Türkü ve marfllar›y-la tüm kitledeki coflkuyu doru¤aulaflt›ran Grup Yorum'a salondanyükselen "Amerika Defol Bu VatanBizim; Kurtulufl Kavgada, ZaferCephede; Mahir, Hüseyin, Ulafl,kurtulufla kadar savafl" sloganlar›efllik etti.

SSaammssuunn'da 8 Ocak günü Ata-kum’da Halk Cepheliler 15 Ocak’tayap›lacak kampanya konserininpankartlar› 3 yere as›ld›.

9 Ocak günü Süleymaniye Geçi-dinde ‹ncirlik Üssü’nün kapat›lmas›için imza toplamaya devam etti.

KKüüttaahhyyaa’da, linç ve sald›r›larlailgili Dumlup›nar Üniversitesi’ndeAfifl ve kufllama yapan KütahyaGençlik Derne¤i Giriflimcileri yap-t›klar› aç›klamada; “Hiçbir bask›vatansever devrimcileri y›ld›rama-yacakt›r” dedi.

L‹NÇLER‹N AZMETT‹R‹C‹LER‹ ANKARA’DADIR 41

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 42: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

Sevgili arkadafllar, merhaba...Yeni dersimizin konusu “halk”. Bil-di¤imiz halk yani.

Hayali adl› eski bir ozan›n flöylebir sözü vard›r: ““fifiuu mmaahhiilleerr kkii ddeerr--yyaa iiççrreeddiirr ddeerryyaayy›› bbiillmmeezzlleerr.. ""

Mahi, bal›k demektir. Bal›klar,denizin içindedirler ama denizi bil-mezler der flair. Deryan›n -yani hal-k›n- zaten bir parças› olan, onuniçinde olan devrimciler için de enaz›ndan bafllang›çta geçerlidir budurum. Halk›z, halk›n içindeyiz,ama Marksist-Leninist teorinin be-lirleyici unsurla-r›ndan biri olarakhalk› ne kadar bi-liyor, kavr›yoruz,tart›fl›l›r.

Tekel iflçileri-nin direnifline ilifl-kin haberleri izle-miflsiniz, en az›n-dan baz›lar›na rast gelmiflsinizdir.Konuflmalar›n› dinledi¤inizde gö-rürsünüz ki, adeta s›n›f bilinçli iflçi-ler konuflmaktad›r. Oysa onlar›nönemli bir bölümü daha dünAKP’ye oy veren iflçilerdi. Bir di¤erkesimi CHP’li, MHP’liydi belki.

Konumuzu ifllerken, bu örne¤igözönünde bulundural›m.

Bir baflka örnek; s›radan bir es-naf, yo¤un k›flk›rtmalar alt›nda birbakm›fls›n›z bir linç güruhunun par-ças› haline gelmifl. Bunu da ak›ldatutal›m.

Ve yine, Gazi ayaklanmas› gibi,halk›n iflkencecilerin, namusunagöz dikmesi karfl›s›nda ayaklan›ppolis binalar›n›, kaymakaml›¤› ya-k›p y›kan Elbistan gibi, ak›lda tutul-mas› gereken baflka örnekler var.

Evet, flimdi içinde yaflad›¤›m›zderyay› tan›maya bafllayal›m ve bukonudaki en k›sa soruyu soral›m:

– – HHaallkknneeddiirr??

Halk, za-man içinde,farkl› toplum-sal yap›lar için-de farkl› ke-

simleri adland›ran bir kavramd›r.Örne¤in köleci toplumda halk› olufl-turan ana kesim, kölelerdir. Kapita-list toplumda ise, halk temel olarakiflçiler, köylüler ve küçük-burjuva-lardan oluflur.

Biz k›sa bir tan›m yapal›m:HHaallkk,, eemmee¤¤iiyyllee ggeeççiinneennlleerrddiirr..Baflka bir deyiflle, sömüren ve asa-lak yaflayan burjuvazinin, topraka¤alar›n›n, tefeci tüccar kesiminind›fl›ndaki kesimlerdir.

Daha dinamik ve daha somut birtan›m daha iyi olur derseniz, flu ta-

n›m› aktarabiliriz:

"Halk s›n›f ve tabakalar› flunlar-d›r; Türk, Kürt ulusundan ve tümmilliyetlerden baflta iflçi s›n›f› olmaküzere, yoksul ve orta köylülük, tümçal›flanlar, flehir ve k›r küçük üreti-cileri, esnaflar, sanatkarlar, memur-lar, ö¤renciler, ayd›nlar, ulusal de-¤erlerini kaybetmemifl, ülkesininba¤›ms›zl›¤›n› ve halk›n özgürlü¤ü-nü isteyen, sömürü ve zulme karfl›olan herkestir.”

Halk›n ““kkiimmlleerrddeenn”” olufltu¤uaç›k. Ama halk›n ““nnee oolldduu¤¤uu””nnaahenüz geçmifl de¤iliz.

– – HHaallkk kkoonnuussuunnddaa kkaaffaakkaarr››flfltt››rraann uunnssuurrllaarrnneelleerrddiirr??

fiimdi halk›n tan›m› bu kadar ba-sit ve aç›k oldu¤una göre, kar›fl›kl›knereden kaynaklan›yor?

Niye kimi “halka güvenmek ge-

rekir” derken, kimileri “bu halkadam olmaz, bu halka güvenilmez”diyor... Birbirinin bu kadar tersi de-¤erlendirmelere yol açan fley nedir?

Düzenle çeliflkisi olan tüm s›n›fve katmanlar›n yeri do¤al olarakdevrim saflar›d›r.

Ancak bu, fiiliyatta böyle ger-çekleflmez hemen. Genifl kitlelerins›n›f savafl› boyunca, savafl›n ne ta-raf›nda olaca¤›, sadece ekonomik,sosyal, siyasal ç›karlarla belirlen-mez. Öyle olsayd› herkesin neredeolaca¤› da bafltan ve de¤iflmez fle-kilde belli olurdu. Ama bu saflafl-mada nesnel anlamdaki ekonomik,siyasal ç›karlar›n d›fl›nda da çeflitlietkenler rol almaktad›r.

Bu noktadaki en önemli etken,savafl›n iki taraf›ndaki güçlerin yap-t›klar› siyasal çal›flmalard›r. Dev-rimci hareketin zay›f, düzenin tüm

kitleye ulaflabilirdurumda oldu¤ukoflullarda, düzen,kitleleri büyük öl-çüde kendi yön-lendirmesi alt›ndatutabilir. Devrimcibir alternatifingüçlü bir biçimde

kendini gösteremedi¤i koflullarda,kitleler, düzen güçlerine bel ba¤la-maya devam edebilirler. Emekçi ke-simler, çok çeflitli siyasal, kültürelekonomik etkenler alt›nda, kendi s›-n›flar›yla ve ç›karlar›yla hiç de uy-gun olmayan siyasal tercihler yapa-bilirler. Genifl halk kesimlerinin dü-zen partilerine oy vermesi böyle birdurumdur.

‹flte bu tablo, yukar›da sözü edi-len kar›fl›kl›¤›n nedenlerinden biri-dir.

Halk› oluflturan s›n›f ve katman-lar›n, bir ttaarriihhsseell anlamda genelözellikleri vard›r, bir de somut,mevcut durumlar›. Bu ikisini kar›fl-t›ranlar›n halka ve çeflitli s›n›f vekatmanlara iliflkin do¤ru tespit vepolitikalar›n›n olmas› mümkün de-¤ildir.

Mesela, iflçi s›n›f›, halk içindenicelik olarak en genifl kesimlerdenbirini teflkil etti¤i gibi, tarihsel ola-

devrim içindevrim için

D EVR‹MC‹ OKULD EVR‹MC‹ OKUL

Ders:Halk

Halk, ileri ve geriyanlar›yla vard›r vetarihi de öyle yazar

L‹NÇLER‹N‹ZLE B‹Z‹ DURDURAMADINIZ42

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 43: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

rak sosyalizmin kurucusu ola-cak s›n›ft›r. Bu nedenledir ki,iflçi s›n›f›n›n s›n›flar mücade-lesindeki tarihsel rolü, kkaappiittaa--lliizzmmiinn mmeezzaarr››nn›› kkaazzmmaakk ola-rak tan›mlanm›flt›r. Bu, dünya-n›n her yerinde böyledir. Fa-kat, iflçi s›n›f› aç›s›ndan bu ge-nel ve tarihsel rolle, herhangibir andaki, süreçteki rolü ba¤-daflmayabilir. Çünkü, iflçi s›n›-f› da saf, her türlü etkiye kapal› birs›n›f olmay›p, küçük-burjuva kül-türden, düzen ideolojisinden önemliölçüde etkilenmifl, keza düzenin si-yasi güçlerinin etkisi alt›nda kalabi-len bir güçtür.

Bu görülmeden iflçi s›n›f› üzeri-ne veya ayn› anlay›flla halk üzerineteorik ve politik tespitler yap›ld›¤›n-da, o teori ve politikalar, bafltan iflasetmeye mahkumdur.

Bu iflçi s›n›f›na iliflkin tarihseltespitleri ortadan kald›r›r m›? Hay›r.Ama devrimci mücadeleyi yürüten-ler, s›n›f›n genel tarihsel konumuylamevcut durumu aras›ndaki farkl›l›¤›bilmek durumundad›rlar. Bunu bil-mek, iflçi s›n›f›ndan bugünkü konu-mundan uzak beklentiler içine gir-memektir. Ayn› fley, genel anlamdahalk için de geçerlidir.

Devrim, kitlelerin eseri olacak-t›r. Yani halk›n eseri. Devrime inan-mak, ayn› zamanda halka inanmak-t›r. Halka inanmayanlar, devrime deinanamazlar. Devrimi yapacak güceinanm›yorsan›z, devrime nas›l ina-nacaks›n›z de¤il mi?

– – HHaallkk››nn ““HHaassssaassiiyyeettlleerrii””NNeelleerrddiirr??

Bu kavram›, özellikle linç olay-lar› sonras›nda “vatandafl hassasiye-ti” olarak s›kl›kla duyuyoruz. Kufl-ku yok ki burada söz konusu olanne halkt›r, ne vatandafl. Ancak, budemagojileri üretenler, elbette belliolgulardan hareket ediyorlar. Hal-k›n çeflitli kesimlerinin belli “duyar-l›l›klar›” çerçevesinde y›¤›nlar ha-linde harekete geçme özelliklerivard›r gerçekten de.

Oligarfli, bu noktada halk›n her

kesimine yönelik propaganda, ör-gütleme, ideolojik mücadele çal›fl-malar› yürütür. Mesela, esnaflar›nmülkiyet tutkusu, bu kesimin enönemli özelliklerinden biridir; oli-garfli, onlara yönelik propagandas›-n› ony›llard›r “devrimciler herfleyiellerinizden alacaklar” üzerine kur-mufltur.

Oligarfli bazen aile de¤erleriüzerinden gelifltirir propagandas›n›.Bazen “milli” de¤erler, bazen de“dini” de¤erler üzerinden... Halk›nözlemlerini istismar eder. Bu öz-lemler, “en büyük devlet” özlemi deolabilir, Osmanl› özlemi de eflitlikve adalet özlemi de... Oligarfli buözlemlerin hiçbirini gerçekten kar-fl›lamaz ve karfl›layamaz; ama hep-sine demagojik bir karfl›l›k vererek,kitleleri etkiler.

Çeflitli halk kesimlerinin, dahaküçük toplumsal gruplar›n ve hattatek tek bireylerin yerleri, soyut eko-nomik kategoriler ve sosyolojik s›-n›fland›rmalarla belirlenmez. Bun-da ekonomik, siyasal, kültürel, din-sel, yöresel, sosyal pek çok etkenrol oynar.

Halk›n her kesiminin düzenleçok çeflitli çeliflkileri vard›r. Ve dö-neme göre bu çeliflkilerden baz›lar›öne ç›kar, baz›lar› tali plana düflebi-lir. Devrimci faaliyet, bunlar› gözet-mek zorundad›r.

Belli koflullarda ekonomik çelifl-ki öne ç›kar. Yukar›da da örnek ver-di¤imiz gibi, baz› kesimlerin düzen-le ön plana ç›kan çeliflkileri, emper-yalizme ba¤›ml›l›k olur. Bir baflkakesim, ahlaki, kültürel de¤erlerinçi¤nenmesine gösterir en fazla tep-kiyi. Belli kesimlerin düzenle enbüyük çeliflkileri, ulusal kimlikleri-ne veya dini inançlar›na yönelik

bask›lard›r.

Kuflku yok ki bu çelifl-kilerin içinde temel olan,as›l saflaflmay› belirleye-cek olan, ekonomik çelifl-kileridir. Kitlelere do¤ruyaklafl›m›n temellerindenbiri, bu çeliflkiler yuma¤›n-da, as›l çeliflkiyi hiç ihmaletmezken, dönemsel veya

halk›n belli kesimlerine özgü olaraköne ç›kan çeliflkileri de yads›may›pmücadeleye kanalize edebilmektir.

Kimi yok say›lan ulusal kimli¤iiçin, kimi çi¤nenen ulusal onuruiçin, kimi inançlar› için, kimi ahlak›namusu için, kimi adalet için, eflitlikiçin, kimi insan haklar› için gelirmücadelenin saflar›na. Devrimci birhareket, halk›n çok çeflitli kesimle-rinin çok çeflitli sorun ve taleplerinikucaklayabildi¤i ölçüde geliflir.

– – HHaallkk aassllii uunnssuurr mmuu,,ddeesstteekkççii mmii??

Halk ayn› zamanda “kitle”dir vebu kelime de s›n›flar mücadelesininen çok kullan›lan kelimelerinden bi-ridir.

““KKooff kkiittlleesseelllliikk”” veya ““nniitteelliikk--llii kkiittllee”” kavramlar›n› duymufl ol-mal›s›n›z.

Kitle kimdir?

Mücadelenin destekçisi mi, yok-sa bizzat asli unsuru mu?

Halka ve kitleye bak›fl aç›lar›n-daki çarp›kl›klardan biri de budur.Küçük burjuva bak›fl aç›s›, halk›,devrimin asli gücü de¤il de destekgücü olarak görür. Halk içinde ör-gütlenmek deyince, destek iliflkileriörgütlemeyi anlar.

Küçük burjuva bak›fl aç›s›na gö-re, kadrolar, sadece okumufl, küçükburjuva kesimlerden olur. Bu ayr›bir konu olmakla birlikte de¤inmiflolal›m, halk› kadrolaflt›rmaktan sözediyoruz biz. Bu mümkündür ve ge-reklidir. Halk› sadece devrimin des-tek gücü olarak görenlerin, do¤rubir sosyalizm anlay›fl›na sahip ol-malar› da mümkün de¤lidir.

DDeevvrriimmccii mmüüccaaddeellee,, iiflflttee bbuunnookkttaaddaa kkiittlleelleerrii flflaaflfl››llaaccaakk ddeerreecceeddee

bbüüyyüükk bbiirr ssaabb››rrllaa ii¤¤nneeyyllee kkuuyyuukkaazzaarr ggiibbii öörrggüüttlleemmee vvee aayynn››

zzaammaannddaa flflaaflfl››llaaccaakk ddeerreecceeddee bbüüyyüükkhh››zzllaarrllaa ddöönnüüflflttüürrmmee yyeetteennee¤¤iinnee

ssaahhiippttiirr..

L‹NÇLER‹N AZMETT‹R‹C‹LER‹ ANKARA’DADIR 43

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 44: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

Kitlenin niceli¤i ve niteli¤i me-selesine gelince. Elbette, devrimcibir hareket, nitelikli bir kitle hareke-ti yaratmay› hedefler. Ancak böylebir kitle hareketi de saks›da yetifl-meyecektir. “Nitelikli” bir kitle ha-reketi, nicelik olarak genifl tutulmuflbir kitle hareketinin içinden ç›kar.

Mesele burada, geçmiflin baz›sa¤c› anlay›fllar›n›n düfltü¤ü yanl›-fla, –nicelik anlamda kitlesellik ala-bildi¤ine genifllerken, bunu nitelikanlamda dikey bir örgütlülükle ta-mamlamamak yanl›fl›–, düflmemek-tir. Bu noktada net bir devrimci ba-k›fl aç›s›na sahip olundu¤unda, hiçs-bir kayg›ya kap›lmadan en geniflkitleleri hareketin iliflkileriiçinde saflaflt›rmaya çal›fl-mal›y›z.

“Kitle çal›flmas›” dedi-¤imiz, ›srarla üzerinde dur-du¤umuz fley de zaten, hal-k›n devrim saflar›na kat›l›-m›n› sa¤lamakt›r esas ola-rak.

Kitle çal›flmas› nedirdersek, özetle söyleyece¤i-miz fludur zaten: ““HALKINpolitikleflmesini, taraf olmas›n› sa¤-lamak, kendine güvenmesini sa¤la-mak, örgütlenmesini sa¤lamak, sa-vaflmas›n›, savafl› desteklemesinisa¤lamak, birleflmesini sa¤lamak,iradesini a盤a ç›karmakt›r.”

Burada dikkat edelim, HALKINdiyoruz. Yani ““ssoollccuu hhaallkk››”” örgüt-lemekten sözetmiyoruz. Veya ““AAllee--vvii hhaallkk››”” veya halk›n sadece iflçikesimini, sadece köylü kesimini ör-gütlemekten söz etmiyoruz.

O zaman flu soru geliyor önümü-ze.

– – DDüüzzeenn ppaarrttiilleerriinnee,, ggeerriiccii,,ffaaflfliisstt öörrggüüttlleerree ggiiddeenn,,ddeejjeenneerraassyyoonn bbaattaakkll››¤¤››nnaassüürrüükklleenneenn hhaallkk,,kkaayybbeeddiillmmiiflfl mmiiddiirr??

Tüm halk› örgütlemekten söze-diyoruz; Alevisi Sunnisiyle, Türk’ü,Kürt’üyle, solcusu ve evet sa¤c›s›y-la... Yani, AKP’den DP’ye, SP’denCHP’ye, MHP’ye kadar hangi dü-

zen partisine oy vermifl olursa ol-sun, biz tüm halk› örgütlemeyi he-defleyece¤iz.

Çünkü, fluras› çok kesindir ve buçal›flmada esas al›nmas› gereken debudur: Emekçilerin, ezilenlerin ç›-karlar› devrimdedir. Onlar›nAKP’lili¤i, CHP’lili¤i, MHP’lili¤i,SP’lili¤i geçici, halk saflar›nda yeralmalar› esas oland›r.

Bu yüzden biz, cami önlerindede bildiri da¤›t›r›z, bu yüzden biz‹slamc›lara da, Kemalistlere de,AB’cilere de sesleniriz, onlar› “kay-bedilmifl” görmeyiz. Bu yüzdenhalk›n en dejenere olmufl kesimleri-

ne, lümpen gençli¤e de sesleniriz.onlar› da “kaybedilmifl” görmeyiz.

Bu noktada halk› dönüfltürebile-ce¤imize, örgütleyebilece¤imize,mevcut olumsuzluklar› eleyip, ondavarolan olumluluklar› a盤a ç›kara-bilece¤imize inanmal› ve güvenme-liyiz.

Devrimci çal›flma içine girengenç insanlar›m›z› en çok flafl›rtanunsurlardan biri, devrimci, demok-rat niteli¤iyle bilinen emekçi semt-lerinde bile, bireyciliklerin, kurnaz-l›klar›n, yalan dolan›n görülmesidir.Kafas›nda farkl› misyonlar yükledi-¤i yerlerde korkunun, kayg›lar›n ol-du¤unun görülmesidir.

Süper insanlar olmad›¤› gibi, sü-per bir halk, süper bir kitle de yok.Proletarya, evet, s›n›fsal niteli¤i, iti-bar›yla uzlaflmazd›r. Burjuvaziyleproletarya aras›ndaki çeliflkiler deuzlaflmaz çeliflkilerdir. Ama hayat›niçinde bir proleter tamamen farkl›davran›r, davranabilir.

Emekçi, adaletsizli¤e, eflitsizli¤ekarfl› hoflnutsuz ve öfke doludur.Yoksul gecekondu semtlerine gidin,her santiminde, her insan›nda o hofl-nutsuzlu¤u ve öfkeyi görürsünüz.Ama öfke duydu¤u o düzenle birflekilde bir arada yaflayacakt›r.

Halk ileri ve geri yanlar›yla, ta-rihsel de¤erleri ve maiflet derdiningetirdi¤i yozlaflmalarla, bireycilikve fedakarl›klar›yla halkt›r. Ondabunlardan yaln›z birini, yaln›z birtaraf› gören, halka bütün olarakbakm›yor demektir.

Mesele fludur; hangisi a¤›r basa-cak? Hangi koflullarda hangisi öne

ç›kacak?

Devrimci mücadele, ifltebu noktada kitleleri flafl›lacakderecede büyük bir sab›rla ii¤¤--nneeyyllee kkuuyyuu kkaazzaarr gibi örgüt-leme ve ayn› zamanda flafl›la-cak derecede büyük h›zlarladönüfltürme yetene¤ine sa-hiptir.

– – HHaallkk›› ttaann››mmaakkkkeennddiinnii ttaann››mmaakk,, hhaallkkaa

ggüüvveenn kkeennddiinnee ggüüvveennddiirr!!

fiimdi baflta söyledi¤imiz sözübir kez daha hat›rlayal›m isterseniz.Deryan›n içinde yaflay›p da deryay›bilmeyenlerden olmamak için hal-k›n sorunlar›n›, kayg›lar›n›, gele-neklerini, de¤erlerini, duyarl›l›klar›-n›, ac›lar›n› ve sevinçlerini anlamakve paylaflmak durumunday›z. Ger-çekte her insan›m›z bunu yapabilirve bunun çok zorlu¤u da yoktur.Her insan›m›z›n kkeennddiissii olmas› ye-terlidir bir bak›ma. Kendisi, yanihalktan biri.

Aram›zda bir burjuva var m›?K›rk y›l›n bafl›nda olsa da istisnad›r.Bunun d›fl›nda, kadrosuyla, taraftar›militan›yla hepimiz halk›z. Halk›niçinden ç›kt›k. Ama devrimcili¤ineksik yanl›fl kavrand›¤› noktada, ba-zen insanlar›m›z halktan suni olarakbir kopma yaflayabilmekte, yaban-c›laflabilmektedir. Ve mesele bununsonucunda halktan insanlar›m›z kit-le çal›flmas›nda ayd›nlar gibi “halka

HHaallkk iilleerrii vvee ggeerrii yyaannllaarr››yyllaa,,ttaarriihheell ddee¤¤eerrlleerrii vvee mmaaiiflfleett ddeerrddiinniinnggeettiirrddii¤¤ii yyoozzllaaflflmmaallaarrllaa,, bbiirreeyycciilliikk vvee

ffeeddaakkaarrll››kkllaarr››yyllaa hhaallkktt››rr.. OOnnddaabbuunnllaarrddaann yyaallnn››zz bbiirriinnii,, yyaallnn››zz bbiirrttaarraaff›› ggöörreenn,, hhaallkkaa bbüüttüünn oollaarraakk

bbaakkmm››yyoorr ddeemmeekkttiirr..

L‹NÇLER‹N‹ZLE B‹Z‹ DURDURAMADINIZ44

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 45: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

inmek”ten söz edebilmektedir. Bu çar-p›k durumu ortadan kald›rd›¤›m›zda,halk› anlamak, kavramak do¤al zemini-ne oturacakt›r.

fiimdi bu konufltuklar›m›zdan sonra,

direnen iflçilere, emeklilere, gecekondu-

lara, do¤as› için aya¤a kalkan örgütle-

nen köylülere, üzerlerindeki tüm bask›-

lara ra¤men anti-emperyalist mücadele

bayra¤›n› onurla dalgaland›ran gençli¤e

tekrar bakal›m..

Asl›nda topluma d›fltan ve yüzeysel

olarak bak›ld›¤›nda bunlar› beklemiyor

ço¤u kimse. Büyük direnifller bu yüzden

ço¤unlukla “beklenmeyen geliflmeler!”

oluyor. Y›llard›r düzen sendikac›l›¤›n›n

içinde yeralm›fl, daha son seçimlerde

oylar›n› düzen partilerine vermifl iflçile-

rin direngenli¤i militanl›¤› flafl›rt›yor in-

sanlar›. Oysa, kitle hareketi böyledir ifl-

te.

Bu iflçilerin, bu gençlerin, bu gece-

kondu semtlerinin üzerinde nice zulüm

dalgalar› geçti de¤il mi? Bu kesimleri

örgütsüzlefltirmek için nice yöntemlere

baflvuruldu. Ama iflte bak›n, yine direni-

yorlar.

Elbette, korkuyorlar, evdeki çoluk

çocu¤u düflünüyorlar, taksitlerini düflü-

nüyorlar, terörizm demagojisiyle suç-

lanmaktan korkuyorlar, iflkenceden F

Tiplerinden korkuyorlar... Ancak bütün

bunlar geçicidir ve afl›labilirdir. Halka

bakt›¤›m›zda bunu da görebilmeliyiz.

Yoksul halk, korkular›yla, kayg›lar›yla,

gerilikleriyle direnifller gerçeklefltirebi-

lir, büyük ayaklanmalar yaratabilir, bu-

nu yaflad›k ve çok daha büyük örnekle-

rini de yaflayaca¤›m›z kesindir.

Burada sadece bunlar›n kendili¤in-

den olabilece¤i yan›lg›s›na düflmemek

gerekir. Önemli olan budur. Kendili¤in-

den görünen her ayaklanma, her direnifl

bile, ony›llar içinde yarat›lan mücadele

de¤er ve geleneklerin sonucudur. Bunu

da unutmayal›m.

Sevgili arkadafllar, sevgili yoldafllar,

halk kimdir, nedir çerçevesinde düflün-

dü¤ümüz bu dersimize de burada son

veriyoruz. Haftaya yine “halk” konusu-

nu de¤iflik aç›lardan iflleyerek dersimize

devam edece¤iz. Gelecek say›da görüfl-

mek üzere flimdilik hoflçakal›n.

DDeerrssiimm’’ddee AAflfluurreeDDaa¤¤››tt››mm››

"...Zalimin zulmüne karfl› gelme-mek mazluma yap›lacak en bü-yük kötülüktür. Ben zalimlerlebirlikte varl›k içinde yaflamay›alçakl›k zalime karfl› gelerek bu-laca¤›m ölümü ise yücelik saya-r›m..."(‹mam Hüseyin)

Dersim de Halk Cepheliler 9Ocak günü Kerbela da flehit olan‹mam Hüseyin ve 72 yoldafl›n›anmak ve o günden bugüne uza-nan direnifl gelene¤ini bir kez da-ha anmak için Dersim Sanat So-ka¤›nda aflure da¤›t›ld›. Matemi-miz isyan›m›zd›r denilerekDersimliler aflureye davet edildi.

DDoo¤¤aannççaayy’’ddaa AAflfluurreeDDaa¤¤››tt››lldd››

‹‹zzmmiirr’’in Do¤ançay Mahalle-si’nde, Do¤ançay Yard›mlaflmave Dayan›flma Derne¤i binas›nda10 ocak günü aflure yap›larakderne¤e gelenlere, kahvelere veevlere da¤›t›ld›. ‹zmir polisimahalleye gelerek mahalle hal-k›n› tedirgin etmeye çal›flt›. Polistelsizinden yap›lan konuflmada“bunlar dernek binas›nda aflureyap›yorlar meydanda de¤il yoksasald›racakt›k, dernek binas›ndaoldu¤u için müdahale edemiyo-ruz” konuflmalar› duyuldu. Der-ne¤e aflure yemek için geldikleri-ni söyleyen sivil polisler “sizhalk de¤il polissiniz biz size aflu-

re vermiyoruz, siz yezi-din yan›nda yer al›yor-sunuz” diyerek kovdu-lar.

MMeerrssiinn’’ddeeKKeerrbbeellaa vvee TTüümmfifieehhiittlleerr AAflfluurreeyylleeAAnn››lldd››

10 Ocak günü MersinHaklar Derne¤inde aflu-

re yap›ld›. Aflureye BES sendika-s›n›n yönetiminden, Emekli-Senyönetiminden ve Partizan’dan mi-safirlerle birlikte 90 kifli kat›ld›.

ÇÇaannkkaayyaa KKüüllttüürrDDeerrnnee¤¤ii''nnddee 55..GGeelleenneekksseell AAflfluurree GGüünnüü

10 Ocak’ta, Ankara ÇankayaKültür Derne¤i'nde 5. GelenekselAflure Günü yap›ld›. Afluredenönce bir konuflma yap›larak; der-ne¤in amaçlar› ve çal›flmalar› an-lat›ld›. Ard›ndan Ankara GençlikDerne¤i ve ÇKD'nin ortak haz›r-lad›¤› bir müzik dinletisi verildi.Daha sonra semah gösterisi izlen-di.

Ankara, ‹zmir, Mersin ve Dersim’de Aflure

Kerbela fiehitleri An›ld›

L‹NÇLER‹N AZMETT‹R‹C‹LER‹ ANKARA’DADIR 45

dersim

mersin

ankara

Page 46: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

Oligarfli sald›r›yor. Kendinden olmayanherkese sald›r›yor. Halk güçlerinin, emekgüçlerinin aralar›ndaki farkl›l›klar›, çeliflkile-ri kullanarak, yoksa suni farkl›l›klar yaratarak sal-d›r›yor...

Son 1 hafta içinde yaflananlar ö¤reticidir. ‹kti-dar Tekel iflçilerine sald›r›yor. Yalanla, demogojiy-le, polisiyle sald›r›p kazan›lm›fl haklar›n› ellerindenalmak istiyor. ‹tfaiye iflçilerine gece yar›s› bask›n›düzenleyip çad›rlar›n› kald›r›yor... Manisa Selen-di’de Romanlar yerinden zorla göç ettiriliyor. Mer-sin Kazanl›’da Arap ve Kürt halk› birbirine düflürü-lüyor... Edirne’den Erzincan’a, Kars’a devrimcilerlinç sald›r›lar›na u¤ruyor.

Hiçbiri iktidardan ba¤›ms›z de¤il. Hepsinde do¤-rudan iktidar›n parma¤› var. Sald›rana de¤il sald›r-tana bakmal›y›z diyoruz. Yaflanan linçlerin, iflçile-re sald›r›lar›n, kazan›lm›fl haklar›n emekçilerin el-lerinden al›nmas›n›n, Selendi’nin, Kazanl›’n›n teksorumlusu var: oligarfli.

Halk kesimleri sald›r›lar›n gerisinde oligarfli d›-fl›nda baflka bir fley aramamal›d›r. Sald›rgan›n kim-li¤i ve sald›r›n›n amac› o kadar aç›k ve ç›plakt›r:Oligarflidir sald›ran. Daha fazla sömürmektir, dire-nenin sesini bo¤makt›r amaç.

Bak›n, Kürtle Türkü, Aleviyle Sünniyi karfl› kar-fl›ya getiriyor. Halk›n bir kesimiyle Roman› karfl›karfl›ya getiriyor. Sanki sorunlar›n›n as›l kayna¤›birbirleriymifl gibi. Kazan›lm›fl haklar›n ellerindenal›nmas›na direnen iflçilere “yatt›klar› yerden ka-zanmak istiyorlar” diye sald›r›yor. Yetmiyor “yeti-min hakk›n› yedirmem” diyor. ‹flçi direniyor “ye-tim” memur oluyor. Memur direniyor “yetim” iflçioluyor. Böylece halk›n bir kesimini baflka bir kesi-me k›flk›rt›yor, kullan›yor.

Çeliflkiler keskin, çeliflkiler yo¤un. Bu demektirki çat›flmalar sert yaflanmaktad›r. Hemen her ke-sim sald›r›n›n hedefi durumundad›r. Bugün sald›r›

hedefi içinde olmayanlar, bugün kazan›lm›fl hakla-r›n› kullananlar yar›n sald›r›n›n hedefi olacakt›r,kazan›lm›fl haklar›n› kaybedeceklerdir. Hakk›n› al-mak, korumak isteyen, bunu ölümü göze alarakyapmak zorunda.

‹flte Tekel iflçileri, itfaiye iflçileri. Hak alman›nbedel ödemekten geçti¤inin bilincinde de¤illerdibelki. Düne kadar bu iflçiler, kendi d›fllar›ndaki di-reniflleri belki duymad›lar bile. Desteklemeyi dü-flünmediler bile. Sald›r›n›n birgün kendilerine gele-bilece¤ini ak›llar›na getirmediler belki. Ama böyleolmad› iflte. fiimdi Tekel iflçileri, itfaiye iflçileri dire-niflleriyle tüm iflçilere, tüm halka sesleniyorlar biranlamda: birlikte direnmeliyiz, dayan›flmam›z› bü-yütmeliyiz, s›ran›n kendimize gelmesini bekleme-meliyiz diye.

Do¤rusu da budur.

Bizi birbirimize k›flk›rtsalar da, yaln›zlaflt›rmayaçal›flsalar da suni ayr›mlar yaratsalar da “hepimizayn› gemideyiz” yalanlar›na baflvursalar da bir ta-rafta biz, bir tarafta onlar vard›r. Bir tarafta hakl›olanlar, bir tarafta haks›zlar. Bir tarafta emekçiler,bir tarafta eme¤imizi sömürenler. Bir tarafta in-sanca yaflam, adaletli yaflam mücadelesi verenler,bir tarafta bizi kölece yaflama mahkum etmeyeçal›flanlar. Bir tarafta onlar bir tarafta biz. Biz Hal-k›z! Biz ‹flçiyiz! Kürt’ü, Türk’ü, Alevisi, Sünnisi, iflçi-si, memuru, ayd›n›, esnaf›, köylüsü, iflsizi, genci,kad›n›, erke¤i ile halk›z biz. Ve eme¤inden baflkasermayesi olmayan, al›nteriyle kazanan, tersane-lerde, fabrikalarda, atölyelerde, sokaklarda üretenki biziz. Biz iflçiyiz.

Birlikte direnmeliyiz. Dayan›flmay› büyütmeli-yiz. Haklar›m›z için kararl›l›kla, militanca ve hertürlü mücadele biçimiyle direnmeliyiz.

Devrimci ‹flçiHareketi Biz Halk›z!

Biz ‹flçiyiz!

‹‹flflççiilleerr,, EEmmeekkççiilleerr,, 24 Ocak’taki ‹fl B›rakma Eylemine Kat›lal›m, Destekleyelim!

Direnen TTEKEL iflçileri iiçin, ddirenen iitfaiye iiflçileri iiçin

Ülkemizin ddört bbir yan›nda ddireniflte oolan eemekçiler için

yar›n aayn› ssald›r›larla kkarfl›laflacak oolan KKEND‹M‹Z ‹‹Ç‹N,

yar›n aayn› ssald›r›larla kkarfl›laflacak oolan TTÜM EEMEKÇ‹LER iiçin

Birleflelim, ‹‹fl BB›rakal›m!

L‹NÇLER‹N‹ZLE B‹Z‹ DURDURAMADINIZ46

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 47: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

TEKEL iflçilerinin 4-C'ye, özel--

lefltirmelere, hak gasplar›na karfl›bafllatt›klar› direnifl coflkuyla, karar--

l›l›kla sürüyor.

Direniflin 23. günü olan 6 Ocak'taiflçiler, baflta eylemi sürdürdükleriTürk-‹fl Genel merkezi önü olmaküzere, örgütlü olduklar› her yerde re--

ferandum sand›klar› kurdular. Kul--

land›klar› oylarla direniflin sürüp,sürmemesi konusundaki kararlar›n›belirleyecek olan iflçiler neredeyseyüzde yüzlük bir kat›l›mla eylemedevam karar› ald›lar. Hem AKP'ye,hem de eve dönmeleri konusundasürekli telkinde bulunan Türk-‹fl'eciddi bir mesaj vermifl oldular.

Referandumun sonuçlanmas›n›nard›ndan Tek G›da-‹fl Sendikas› bafl--kan› Mustafa Türkel eylemin gidi--

flat› ile ilgili bilgi ver--di.

Talepler kabuledilmezse açl›k grevikarar›!

Aç›klanan eylemtakvimine göre; TE--KEL iflçileri 14 Ocaktarihinden itibarenTürkiye'nin dört biryan›nda bulunduklar›yerlerden Ankara'yagelecekler. Gelecek

iflçilerle beraber Ankara'da üç günoturma eylemi yap›lacak. Ard›ndan,3 gün açl›k grevi yapacak olan iflçi--ler, çözümsüzlük halinde ölüm oru--cu eylemi yapacaklar›n› söylediler.

TEK GIDA-‹fi'in, TÜRK-‹fi Ge--nel Merkezi'nde yapt›¤› toplant›n›nard›ndan yap›lan aç›klama ile eyle--min devam›na iliflkin kararla ilgilireferandumun sonuçlar› da bas›na,iflçilere ve halka ilan edildi. SendikaBaflkan› Mustafa Türkel, konuyla il--gili aç›klamas›nda Ankara'ya eylemiçin gelecek olan iflçilerden kefenle--rini ve taburelerini yanlar›na alarakgelmelerini istedi.

Referandum sonuçlar›n›n aç›k--lanmas›ndan sonra iflçiler alanda s›ks›k “Teslimiyete hay›r, direnifle de--vam”, “Y›lg›nl›k yok direnifl var”,

“ölmek var dönmek yok” sloganla--r›n› att›lar.

Adana’da Yol Kesme EylemiAdana'da Yaprak Tütün ‹flletme

Müdürlü¤ü'nde çal›flan iflçiler, D-400kara yolunu trafi¤e kapatarak eylemyapt›. 8 Ocak günü iflçiler ifle bir saatgeç bafllad›lar. Burada bir konuflmayapan Türk-‹fl iflyeri temsilcisi, özlükhaklar›n› alana kadar eylemlerine de--vam edeceklerini söyledi. ‹flçiler da--ha sonra D-400 kara yoluna ç›karakyolu 15 dakika trafi¤e kapatt›. Sloganatarak araç geçifline izin vermeyen ifl--çiler, saat 08.00'i gösterdi¤inde fabri--kalar›na dönerek iflbafl› yapt›

42 Tekel ‹flçisi Gözalt›na Al›nd›Türk-‹fl Genel Merkezi önünde ey--

lem yapan Tekel iflçilerinin bir k›sm›AKP Genel Merkezi önünde kendile--rini zincirlemek istedi. Beyaz kefengiymifl iflçiler, polisin tehditlerine ra¤--men eylemlerine devam ettiler. Bununüzerine iflçilerin hakl› mücadelesinibast›rmak isteyen polis iflçilere sald›--rarak 42 iflçiyi gözalt›na ald›.

Türk-‹fl önünde eylem yapan iflçi--ler “Bask›lar bizi y›ld›ramaz”, “Gö--zalt›lar serbest b›rak›ls›n” sloganlar›y--la gözalt›lar› protesto ettiler.

Tafleronlaflt›rmaya veÖzellefltirmeye Hay›r

‹zmir’de 31 Aral›k’ta iflten ç›kar›lan ‹z--

mir Büyükflehir Belediyesi park-bahçe ifl--

lerinde çal›flan MNA ve Vira tafleron flir--

ketleri iflçileri, 11 Ocak’ta Eski Sümer--

bank önünde toplanarak Büyükflehir Bele--

diyesi önüne yürüdüler. “‹flsizli¤e ve Tafle--

ronlaflt›rmaya Hay›r” yaz›l› pankart aça--

rak, belediye önünde eylem yapan iflçilere

geçen y›l Karfl›yaka Belediyesi’nin iflten

ç›kard›¤› Kent Afl iflçileri de destek verdi.

Genel ‹fl Sendikas›, TÜMT‹S, Halk Cep--

hesi, Halkevleri, Ezilenlerin Sosyalist Par--

tisi Giriflimi temsilcileri de eyleme kat›l--

d›. ‹flçiler ad›na belediye önünde aç›klama

yapan Necati Beytafl, 31 Aral›k günü iflle--

rine son verildi¤ini belirterek, “Her y›l ol--

du¤u gibi bu y›lda da yeni y›la iflsiz, afls›z

girdik” dedi. Belediye Baflkan› Aziz Koca--

o¤lu’nun geçen y›l “taflerona son verile--

cek, park ve bahçelerde çal›flan iflçilerinsorunlar› çözülecek” fleklinde aç›klamayapt›¤›n› belirterek verilen sözün tutulma--

s›n› istedi. Eylemde CHP’li milletvekille--

rine de tepki göstererek, “‹stanbul ve An--

kara’da direnen itfaiye ve TEKEL iflçileri--

ni destekleyenlere soruyoruz” diyen Neca--

ti Beytafl, “CHP’li milletvekilleri nedenkendi belediyelerinde çal›flan biz tafleroniflçilerin sorunlar›n›n çözülmesi için ayn›çabay› harcam›yorlar” dedi. Taleplerini s›--

ralayan Beytafl;“Maafllar›m›z›n yüzde30’u tafleron flirketlere verilece¤ine ve flir--

ket sahipleri zengin edilece¤ine, bu yüzde30’luk hakk›m›z›n bizlere verilmesini isti--

yoruz. Yeni y›la iflsiz girmemek ve y›llar--

d›r emek veren iflçiler olarak sosyal hakla--

r›m›za kavuflmak istiyoruz” dedi.

“Direnifle Devam”

Sa¤l›kÖrgütlerinden TamGün Yasas›’naprotesto

TTB, SES, DevrimciSa¤l›k-‹fl di¤er sa¤l›körgütlerinin üyeleri 13Ocak’ta, Hacattepe Üni-versitesi Hastanesi ö-nünde toplan›p Sa¤l›kBakanl›¤›’na bir yürü-yüfl düzenleyerek TamGün Yasas›’n› protestoettiler. TTB eylemdeyapt›¤› aç›klamada Sa¤-l›k Bakanl›¤› bünyesin-deki kurul ve komis-yonlardan çekilmeyidüflündüklerini belirtti.

L‹NÇLER‹N AZMETT‹R‹C‹LER‹ ANKARA’DADIR 47

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 48: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

Katlettiler, cenazelerimizi ver-mek istemediler. Alaca¤›z dediksald›rd›lar. Sibel Yalç›n direnifli ol-du... Faflistler sald›rd›lar, Nurtepedirenifli oldu... Sald›rd›lar, Küçükar-mutlu’da barikatlar kuruldu... Sal-d›rd›lar, Abdi ‹pekçi direnifli oldu...Sald›rd›lar, Edirne direnifli oldu...Ve elbette bütün bunlar› sa¤layan,bir maya, bir tarihsel temel vard›..

***

11-16 HHaziran 11995

CCeennaazzeemmiizzii AAllmmaakk ‹‹ççiinn

66 GGüünn 66 GGeeccee DDiirreenniiflfl......Komutan Sibel, önce bir iflken-

ceciyi cezaland›rm›fl, ard›ndan ku-flat›ld›¤›nda yüzlerce iflkencecininkarfl›s›nda bir direnifl destan› yarata-rak flehit düflmüfltü. Düflman bu di-reniflin coflkusunun Sibel’in cenaze-sine de yans›yaca¤›n› bildi¤indenbunu engellemeye çal›flt›. Sibel’incenazesini vermedi.

Cenazenin verilmemesi üzerine1111 HHaazziirraann'da her yafltan, her mes-lekten yüzlerce kifli Sibel'in ailesi-nin evinin bulundu¤u Yenibosna'da-ki Yeflilkent Sitesi'ne akt›.

Kitle evin önünde toplan›rkenevin balkonuna “Cenazemizi vermi-yorlar” pankart› as›lm›flt›. Sokakboyunca kortej halinde oturan in-sanlar›n ellerinde Komutan SibelYalç›n'›n resimleri vard›.

Sibel'in cenazesi ne olursa olsunal›nacakt›, bunun için ayn› gün AdliT›p Morgu'na gitmek için bekleyenbin beflyüz kifliyi tafl›yacak kadararaç bulunmaya çal›fl›ld›. Sonunda40 otobüs ve minibüsten oluflankonvoy Adli T›p Kurumu’na gitmeküzere yola ç›kt›. Yollara kurulan po-lis barikatlar›na ve bütün engelle-melere ra¤men konvoyun Adli T›p'agitmesi engellenemedi. Adli T›p'tan“cenazenizi yar›n alacaks›n›z” den-mesi üzerine konvoy tekrar Yeni-

bosna'yad ö n d ü .Bir süresonra da-¤›lmadangece ta-ziye eviö n ü n d ekal›naca-¤› aç›kland›.

Hava kararmaya bafllarken soka-¤›n her iki taraf› Cepheliler taraf›n-dan tutuldu. Herhangi bir sald›r›yakarfl› tafllar toplanarak, sokak kenar-lar›na y›¤›ld›.

Ertesi gün cenaze yine verilme-yince cenaze evinin penceresine“Cenazemizi Vermiyorlar” pankart›yeniden as›ld›. Böylece 6 gün 6 ge-ce sürecek olan direnifl bafllad›. So-kaklar, caddeler, evlerin balkonla-r›... Komutan Sibel’in resimleri veumudun ad›n›n yaz›ld›¤› pankartlar-la donat›ld›.

Direnifl Yenibosna s›n›rlar›n›aflarak devrimcilerin hesap soraneylemlerine dönüfltü. 1100 HHaazzii--rraann'da Dersim'in Hozat ilçesineba¤l› Ça¤larca nahiyesi JandarmaKarakolu'na kay›plar›n ve SibelYalç›n'›n hesab›n› sormak amac›ylabir bask›n düzenleniyor, Göztepe'deçevik kuvvet otosuna yönelik bireylem yap›l›yordu. 1122 Haziran’daDevrimci Halk Güçleri taraf›ndan,Sibel Yalç›n’›n evinin önündeki di-renifli desteklemek için CCHHPP fifiiiflflllii‹‹llççee bbiinnaass›› iiflflggaall eeddiillddii..

1133 HHaazziirraann'da polisin panzerlerve çevik otolar›yla direnifl bölgesineyöneldi¤inin ö¤renilmesi üzerinebarikatlar daha da güçlendirildi vedüflman sald›rmaya cesaret edeme-di. Vali yard›mc›s› görüflme talebin-de bulundu. Görüflmede cenazeninAlibeyköy Mezarl›¤›'na gömülmesikabul edilerek, direnifl zaferle so-nuçland›.

1166 HHaazziirraann'da Sibel Yalç›n’›ncenazesi al›narak yo¤un polis kor-donu alt›nda Alibeyköy Cemevi’negetirildi. Yenibosna'dan gelen ikiotobüs polis taraf›ndan durdurula-rak içindekiler gözalt›na al›nd›lar.Bunu duyan kitle yürüyüflü ertele-yip, gözalt›na al›nanlar›n serbest b›-rak›lmas›n› istedi. Polis gözalt›naal›nanlar› serbest b›rakmak zorundakald›.

Ayn› gün Sibel Yalç›n'› polise iihh--bbaarr eeddeenn bbaakkkkaall HHaassaann LLeevveennttddeevvrriimmcciilleerr ttaarraaff››nnddaann cceezzaallaanndd››--rr››lldd››..

***

27 MMay›s 11995

Nurtepe DDirenifli..

MHP ve Ülkü Ocaklar›'ndan ge-len faflistler Nurtepe halk›na yöne-lik sald›r›ya geçtiler. Uzun namlulusilahlarla polisin gözetiminde sa¤asola atefl açmaya bafllad›lar. Bununüzerine halk, k›sa bir zaman zarf›n-da savunma amaçl› barikatlar kur-du. Halk Gazi Ayaklanmas› deneyi-miyle hareket ediyordu. Ne pahas›-na olursa olsun faflistlere gerekencevab› vereceklerdi. Ard›ndan polismahalleyi kuflatt›. Gün boyu sürendirenifl geceyar›lar›na dek sarkm›fl-t›. Bunun günlere yay›lmas›ndankorkan bürokratlar mahalleye ak›nettiler adeta. Bunlardan biri de CHPMilletvekili Ercan Karakafl't›. ErcanKarakafl araya girerek mahalle hal-k›yla görüfltü. Halk›n "sald›rganla-r›n yakalanmas›, polisin ablukay›kald›rarak geri çekilmesi ve gözalt›-

TTaarriihhtteennOlaylar...Kifliler...

Direnifl Gelene¤imizdir

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

L‹NÇLER‹N‹ZLE B‹Z‹ DURDURAMADINIZ48

Page 49: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

lar›n olmamas›" isteklerinin kabuledildi¤ini söyledi. Bu geliflmelerlebirlikte halk barikatlar› kald›rd›.Kazanan devrimcilerin öncülü¤ün-de halk›n direnifli oldu.

***

Bir Direnifl EEvi’ndenDirenifl MMahallesine

Say›s›z direnifller yafland› Küçü-karmutlu’da. Panzerlere, dozerlere,polise, zab›taya, arazi mafyas›na,tekellere karfl› hep direndi. Ve enbüyük direnifli; F Tipi hapishanelereve tecrite karfl› direnifl süreçinde,tüm seslerin kesilmeye çal›fl›ld›¤›,direnme hakk›n›n yok edilmek is-tendi¤i koflullarda d›flardaki merke-zi haline gelmesi oldu.

19 Aral›k sonras›, d›flar›daki TA-YAD’l› ölüm orucu direniflçilerinekimse yer vermezken, Küçükarmut-lu kucak açt› onlara. fienay Hano¤-lu’nun evi ““ddiirreenniiflfl eevvii”” oldu.

22000011 TTeemmmmuuzz’’uunnddaa,, hapisha-nelerden tahliye edilen onu aflk›ndevrimci tutsak, ölüm orucunu Kü-çükarmutlu’da sürdürecekleriniaç›klad›lar. Yeni direnifl evleri aç›ld›ve oras› art›k bir ““ddiirreenniiflfl mmaahhaallllee--ssii””ne dönüfltü. Art›k KüçükarmutluBüyük Direniflin d›flardaki kalesi ol-du. Oligarfli kuflatmak istedi Küçü-karmutlu’yu. Abluka alt›na ald›.Küçükarmutlu’ya girifl ç›k›fl kap›la-r› polis taraf›ndan tutuldu. ÖlümOrucu direniflçilerini ziyarete gelen-ler kimlik kontrolünden geçirilerekya da gözalt›na al›narak ziyaretlerengellenmek isteniyordu. Direniflçi-lere bir karanfil götürmek bile“Ölüm Orucuna destek vermek’tengözalt› nedeni olabiliyordu. Polisablukas›na karfl› aylarca direnildi.

Küçükarmutlu’ya yeni girifl ç›-k›fllar bulundu, direniflçilere ka-ranfil götürmek bile yasakt› an-cak ta yurtd›fl›na kadar yüzlerceziyaretçi karanfil tafl›yordu Kü-çükarmutlu’ya. 20 Eylül’de po-lis ölüm orucu direniflçisi Ümüflfiahingöz’ün cenazesine sald›r-d›. Sald›r›ya karfl› barikatlar ku-ruldu.

Ümüfl fiahingöz’ün u¤urlan-mas›ndan sonra Küçükarmutlu-lu’da yaflam bbaarriikkaattllaarr››nn aarrkkaa--ss››nnddaa flekillendi. Türküler,marfllar, halaylar›n coflkusu tümgecekondular› sard› sarmalad›.Küçükarmutlu’da ki bu direniflyan› bafl›ndaki sol taraf›ndan“görülmezken” nöbet tutmakiçin baflka baflka ülkelerden ge-lenler oldu. Düflman çaresizdi.Yapabilece¤i tek fley 19-22 Ara-l›k’ta oldu¤u gibi katletmek ol-du. 5 Kas›m 2001 Armutlu katli-am›na karfl› da 19-22 Aral›k’taoldu¤u gibi kahramanca direnil-di.

***

16 EEylül 22003-27 OOcak2007... 11230 GGün: SSabr›nDestan› AAbdi ‹‹pekçi

1166 EEyyllüüll 22000033’’ddee ““Sesimizi du-yan var m›" diye sa¤›r kulaklara,vicdanlara seslenmek içinTAYAD’l› Aileler Abdi ‹pekçi Par-k›’nda çad›r kurup 5 kifli açl›k greviyaparak 10 gün oturma eylemi ya-pacakt›. Fakat ayn› gün polis sald›r-d› ve eylemdeki herkes eflyalarlabirlikte gözalt›na al›nd›. Gözalt›naal›nanlar Ankara’n›n iflkencehanele-rinde iflkence görürken, ayn› günbaflka TAYAD’l›lar ald› onlar›n ye-

rini. Dövizlerini aç›p oturdular elinalt›na. Polis yine sald›rd›, yine gö-zalt›na ald›, onlar›n yerini baflka ai-leler ald› bu kez, yine oturdular eelliinnaalltt››nnaa.. AKP’nin polisi direnifle sesolacak bir eylemi bafltan engellemekarar›ndayd›. Ama TAYAD’l›lar dakararl›yd›... K›sa zamanda elin alt›yyeennii bbiirr ddiirreenniiflfl mmeevvzziissiinnee dönüfl-tü. Onlarca kez, onlarca TAYAD’l›gözalt›na al›nd›. ‹çlerinden tutukla-n›p F Tiplerinin hücrelerine at›lan-lar oldu. Gözalt›ndan veya hapisha-neden ç›kan yine do¤ru ““eell’’iinn aalltt››--nnaa”” kofltu. TAYAD’l›lar 10 günlü-¤üne oturduklar› Abdi ‹pekçi Par-k›’ndan tam 1230 gün, zafere kadarkalkmad›lar.

*

Hepsi iradi kararlar›n sonucundade¤ildi bunlar›n ve bunlara benzeryüzlerce direniflin. Ama temelindebir direnifl gelene¤i vard›. Her ko-flulda direnmeyi geleneksellefltiren-ler, Türkiye devrimine bunlar› daaflan say›s›z direnifli arma¤an etme-ye devam edeceklerdir..

--1177--2200 ooccaakk 11999900-- DemokrasiMücadelesinde Hemflireler sürgünlerekarfl› ‹stanbul ‹l Sa¤l›k Müdürlü¤ü önün-de “Sürgünler Bizleri Y›ld›rmaz” yaz›l›kep maketi b›rakarak bildiri da¤›tt›lar. 1199OOccaakk'ta Baltaliman› Kemik Hastanesin-de yemek boykotu yap›ld›.

--1188 OOccaakk-- 1998- Halk Meclisleri Ba-k›rköy Özgürlük Meydan›'nda yapt›klar›bir gösteriyle zamlar› protesto ettiler.

--1199 OOccaakk-- 1990- DEMKAD'l›lar po-lis taraf›ndan gözalt›na al›nan arkadafllar›için Ca¤alo¤lu'nda yolu atefl yakarak tra-fi¤e kapat›p, eylem yapt›lar.

--2233--2244 OOccaakk 11999911-- BirtanAltunbafl’›n katledilmesini protesto kam-panyas› çerçevesinde; Alt›nda¤, Mamak,Bat›kent, Dikmen, Cebeci, fientepe,Ufuktepe, Keçiören, Seyranba¤lar› semt-lerinde Devrimci Sol Güçler taraf›ndanyol trafi¤i kesilerek gösteriler düzenlen-di. Ayn› semtlerde yaz›lamalar, pullama-

lar yap›ld›.

‹ti, M‹T’i, iflkencecisi, Amerikan uflaklar›, Edir-ne’nin otoban giriflinde barikat kurdular, linç sald›r›-lar›n› protesto etmek isteyen Halk Cepheliler’inönüne. fiehire sokmayaca¤›z dediler. Sald›rd›lar.Gaz bombalar›, coplar›, linççileriyle sald›rd›lar. Gö-zalt›larla, tutuklamalarla, linçlerle da¤›tabilecekleri-

ni sand›lar. Ama bir kez daha yan›ld›lar. Sibel Yalç›n direniflinde,Küçükarmutlu’da, Abdi ‹pekçi Park›’nda oldu¤u gibi. Edirne otoban›ndan dasöküp atamad›lar. Hiçbir güç demokratik hakk›n kullan›lmas›n›n önünde en-gel olamad›.

Tarihten Güncele

Tarihimiz

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

L‹NÇLER‹N AZMETT‹R‹C‹LER‹ ANKARA’DADIR 49

Page 50: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

Vatanseverlere yönelik provo-kasyonlar, linç giriflimleri, gözalt›-lar ve tutuklamalar Avrupa’dakidevrimciler taraf›ndan protesto edil-meye devam ediyor.

Avusturya'n›n ‹nnsbruck fiehrin-de Halk Cepheliler 12 Ocak’ta eylemyapt›lar. “Amerika Defol Diyenlere

Sald›ranlar Amerika Ufla¤› Fa-flistlerdir” pankart aç›lan ey-lemde Almanca bildiriler da¤›-t›ld›. Eylemde, "Linçlerin So-

rumlusu AKP ve Polistir, ‹ncirlikÜssü Kapat›ls›n, Biz De¤il VatanHainleri Meydanlar› Terk Edecek"dövizleri tafl›nd›.

Avusturya’da bulunan HalkCepheliler 10 Ocak günü bir eylemyapt›lar. 4. Viyana’da bulunan Tür-

kiye Büyükelçili-¤i önünde yap›-lan eylemde; Al-manca ve Türk-çe; “Faflist LinçSald›r›lar›ndanAKP HükümetiSorumludur” ya-zan pankart aç›-l›rken “Linç Sal-d›r›lar›, Provo-kasyonlar, Sald›-r›lar Vatansever

Gençli¤i Y›ld›ramaz, Amerika De-fol Bu Vatan Bizim” yazan dövizlertafl›nd›. 27 kiflinin kat›ld›¤› eylemdeyaflanan sald›r›lar anlat›ld›.

10 Ocak günü Fransa’n›n bafl-kenti Paris’te de bildiri da¤›t›m› ya-p›ld›. Bildiride devlet destekli faflistsald›r›lara karfl› devrimci-demokrat-lar›n susmayaca¤› ve demokrasimücadelesine devam edecekleri be-lirtildi.

Almanya’da Duisburg’da linçlerteflhir edilerek, kampanya afiflleriyap›ld› ve imza topland›. Ham-burg’da 7 Ocak günü Türkiye Kon-soloslu¤u önünde eylem yap›ld›.Eylemde; Biz De 'Amerika Defol,Bu Vatan Bizim' Diyoruz: B›rak›n‹tlerinizin ‹plerini; Durmay›n, BizeDe Sald›r›n!"; "Korkmuyoruz, Sus-muyoruz, Hayk›r›yoruz: Torunuzu,Topunuzu, Soyunuzu SopunuzuAtaca¤›z Yurdumuzdan! AmerikaDefol, Bu Vatan Bizim" yazan dö-vizler tafl›nd›. Berlin’de 7 Ocak gü-nü aç›lan stantda kampanya çal›fl-malar› ve yaflanan sald›r›lar anlat›l-d›. Nünberg’de kahve konuflmalar›yap›larak vatanseverlere yöneliksald›r›lar anlat›ld›.

Avrupa’da

Wuppertal'daAnadoluFederasyonu’nunAç›l›fl› Yap›ld›

Almanya'n›n Wuppertalflehrinde 9 Ocak’ta AnadoluFederasyonu'nun yeni yerininaç›l›fl› yap›ld›. Aç›l›flta federas-yon baflkan› Latife Ad›güzel,federasyonu büyütmek gerek-lili¤i üzerine bir konuflma yap-t›. Ad›güzel’in ard›ndan Wup-pertal Derne¤i, Die Linke,

MLPD (Almanya Marksist Le-

ninist Partisi) ve Kad›n grubu

Corage ad›na konuflmalar ya-

p›ld›.

Konuflmac›lar›n ard›ndan

fliir dinletisi yap›ld› ve Alman-

ya’daki ›rkç› sald›r›lar› göste-

ren sinevizyon izlendi.

Derne¤e ba¤l› Gençlik ko-

misyonu taraf›ndan yozlaflma-

y› anlatan bir skeç sergilendi.

110 kiflinin kat›ld›¤› aç›l›fl

söylenen türküler ve çekilen

halaylarla son buldu.

Faruk Ereren'in Davas› SürüyorAlmanya'n›n Duseldorf kentinde 129a-b

maddelerinden yarg›lanan, 31 ayd›r hukuk-suz bir flekilde a¤›r tecrit koflullar›nda tutu-lan devrimci tutsak Faruk Ereren'in davas›-na 7 Ocak günü devam edildi.

3 saat süren davada Faruk Ereren Türki-ye'de yaflanan linç sald›r›lar›yla ilgili birkonuflma yapt›. Ereren mahkeme heyetine,faflist sald›r›lar›n nas›l tezgâhland›¤›n› aç›k-layarak, nas›l böyle bir ülkeyle iflbirli¤i ya-p›labilece¤ini sordu.

Köln’de BildiriDa¤›t›m›

11 Ocak günü Almanya'n›nKöln kentinde; 14 ayd›r tutuk-lu bulunan Anadolu Federas-yonu çal›flanlar›yla dayan›flma

ve hukuksuzlu¤u teflhir etmeamac›yla Özgürlük Komitesitaraf›ndan bildiri da¤›t›m› ya-p›ld›.

Dom kilisesi önünde, yak-lafl›k 1.5 saat süren da¤›t›mda200 Almanca bildiri da¤›t›ld›.

“Biz De 'Amerika Defol,Bu Vatan Bizim' Diyoruz!”

HHAAMMBBUURRGG

L‹NÇLER‹N‹ZLE B‹Z‹ DURDURAMADINIZ50

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 51: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

Avrupa'da düzenin yaratt›¤› umut-suzluk, yar›ns›zl›k duygular› as›l olarakAvrupa ülkelerinde yaflayan sömürge ül-kelerin göçmen gençli¤i üzerinde çoketkilidir.

Düzenin yabanc› gençlere empozeetti¤i özenticilik, afla¤›l›k duygusu, ye-tersizlik kompleksi hiçlik duygular›gençleri çeflitli aray›fllara itmektedir.Markal› bir pantolon, bir gözlük, lüksyerlerde yemek içmek, paran›ngücüyle kad›n peflinde koflmak,kendi akranlar›na hava atabil-mek gibi etkenlerle çetelere yö-nelen gençler, yabanc›lar›n yafla-d›¤› gettolarda, art›k s›kl›klakarfl›lafl›lan bir olay durumunda-d›r. Birçok genç tek bafl›na ha-yallerini gerçeklefltiremeyece¤i-ni bildi¤i için biraraya gelip güçolmaya, kendilerine bu yolla baflka birkimlik kazanmaya ve asimilasyon da-yatmalar›n› böyle savuflturmaya çal›fl›-yorlar. Çeteleflme bu ve benzeri neden-lerle ç›k›yor ortaya.

Hiç kimse do¤ufltan haydut do¤mu-yor, hiçbir çete de durup dururken olufl-muyor. Düzenin siyasi, kültürel dayatmave yönlendirmeleri, bu tip oluflumlar›körüklüyor. Avrupa'da yaflayan aileleri-miz en genel haliyle kendi halindeemekçi insanlar olmas›na ra¤men, Avru-pa'ya gelifl gerekçeleri en k›sa zamandapara kazanmak oldu¤u için, kendi ço-cuklar›n›n flu veya bu yoldan para bulma

çabalar›na bir süre kay›ts›z kalabiliyor-lar. Ancak bir süre sonra görülüyor ki,emek vererek büyüttü¤ümüz çocuklar,farkl›laflmaya, halk ve aile de¤erlerin-den uzaklaflmaya bafll›yor.

Avrupa'n›n birçok flehri gibi Lon-dra’da da emekçi-yabanc› gettolar› olufl-mufltur. ‹ngiltere'ye göçün tarihi eskiyedayanmas›na ra¤men as›l Türkiyeli kit-le, son onbefl yirmi y›lda bu ülkeye göç-

müfltür. Türkiyeliler’in yaflad›¤› semtler,adeta sistemin d›fllad›¤› insanlar›n yafla-d›¤› yerlerdir. Bu gettolardaki esnaflar›nbüyük ço¤unlu¤u da Türkiyeli’dir. Özel-likle ikinci kufla¤›n maruz kald›¤› düzenpolitikalar› sonucunda yar›m yamalakingilizceleri olan, e¤itimsiz, umutsuz birgençlik kufla¤› bu gettolar›n sokaklar›-n›n bir gerçe¤idir.

Düzen, bu mahallelere uyuflturucugirmesini dolayl› olarak yönlendirmek-te, k›sa yoldan zengin olma düflü, uyufl-turucu ve para h›rs›yla birleflince de,çe-teleflmenin önü de düzlenmifl olmakta-d›r.

Londra'da bugün üçyüzbin civar›nda

Türkiyeli ve K›br›sl› yafl›yor. Ço¤unlu-

¤u Marafll›, Sivasl› ve Malatyal› olan

Türkiyeliler genel olarak demokrat nite-

li¤e sahiptirler ve siyasi iltica yoluyla

‹ngiltere'ye gelmifllerdir.

Son y›llarda özellikle Londra'da ye-

tiflen kuflaklar geleceksizlikten ve d›fl-

lanm›fll›klar›ndan dolay› çeteleflmenin

hedefi durumuna gelmifltir. KendilerineTottenham BBoys, fifiahinler,

Bombac›lar gibi isimleri veren

gruplaflmalar, önceleri bedava

yiyecek-içecek, haraç almaya

bafllam›fl bir süre sonra da hap,

uyuflturucu gibi pisliklere bulafl-

m›fllard›r. Bu süreç ayn› zamanda

kendi aralar›nda rekabeti de do-

¤urarak, birbirleriyle çat›flmalar›-

n›n yolunu açm›flt›r. B›çakl› sopal› kav-

galarla bafllayan süreç art›k haftada bir

kiflinin silahla öldürülmeye baflland›¤›

bir hale dönüflmüfltür.

Uyuflturucu konusu sadece birkaç

kaçakç›n›n yasad›fl› ifli de¤ildir. Bugün

Londra'da uyuflturucu kullan›m› tüm or-

ta dereceli okullar› kapsam›flt›r. Uyufltu-

rucu ve çeteler gençlerimizin ve de¤er-

lerimizin ölümüdür. Emperyalist sistem

ikisini de öldürmek istiyor. Buna izin

vermemeliyiz. Ama nas›l? Düzenin ba-

takl›¤› çeteleri de uyuflturucu kullan›m›

gibi yozlaflmalar› da üretmeye devam

ediyor.

‹NG‹LTERE'DE GENÇL‹K VE ÇETELEfiME

AVRUPA’daki B‹Z

Gelece¤imize SahipÇ›kal›m

‹‹nnggiilltteerree''nniinn bbaaflflkkeennttii LLoonn--

ddrraa''ddaa yyoozzllaaflflmmaayyaa vvee ççeetteelleeflflmmee--

yyee kkaarrflfl›› yyüürrüüyyüüflfl yyaapp››lldd››

Londra'da, 10 Ocak günü Yoz--

laflmaya ve Çeteleflmeye Karfl›

Halk ‹nsiyatifi taraf›ndan

"Yozlaflmaya ve Çeteleflmeye Dur

Diyelim! Gelece¤imize Sahip

Ç›kal›m!” yürüyüflü yap›ld›.

Yürüyüflü düzenleyen insiyatif--

te; Yüz Çiçek Açs›n Kültür Merke--

zi, Göçmen ‹flçiler Kültür Derne¤i,

Tohum Kültür Merkezi, KOM--

KAR, Anadolu Halk Kültür Merke--

zi, Türk E¤itim Birli¤i, K›rk›srakl›--

lar Dayan›flma Merkezi, DersimDer, Güney Londra Dayan›flmaDerne¤i, BOZCADER, Bak›fl Bel--desi Dayan›flma Derne¤i, AleviKültür Merkezi ve Cem Evi, Kür--dish, Halkevi, FedBir yer ald›. 20Haziran 2009 tarihinde Ali SerdarToprak isimli Türkiyeli genç çete--lerce öldürülmüfltü. Ard›ndan 3kiflinin daha öldürülmesi üzerine buçal›flma bafllat›ld›.

Yürüyüfl güzergah› boyunca çe--telerin, mafyan›n yuvaland›¤› kah--vehaneler alk›fllar, ›sl›klar ve z›lg›t--larla protest edildi. Yürüyüfl boyun--ca ‹ngilizce ve Türkçe olarak flusloganlar at›ld› "Susma sustukça s›--ra sana gelecek, Gençlik gelecek,Gelece¤e sahip ç›k; Çeteler halka

hesap verecek" sloganlar› at›ld› .‹ngilizce ve Türkçe dövizler, AliSerdar Toprak’›n resminin bulun--

du¤u pankartta “Bu Son Olsun" ve"Yozlaflmaya ve Çeteleflmeye Ha--

y›r, Gelece¤imize Sahip Ç›kal›m"yazan iki pankart tafl›nd›. Totten--

ham Polis karakolu önüne gelindi--

¤inde bir dakikal›k oturma eyle--

miyle polis protesto edildi.

500 kifli kat›ld›¤› eylem ‹ngiliz--

ce ve Türkçe yap›lan konuflmalar--

dan sonra sona erdi.

L‹NÇLER‹N AZMETT‹R‹C‹LER‹ ANKARA’DADIR 51

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 52: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

En bbüyük yyalan

Tayyip Erdo¤andemifl ki: “...AK Par-ti’nin kitab›nda tota-literlik, otoriterlik,vesayetçilik, dayat-mac›l›k, tahammül-süzlük, bask›c›l›k, tekseslilik yoktur... Bu-gün Türkiye’de de¤i-flimin de demokratik-leflmenin de, sivillefl-menin de, özgürlük-lerin de bir numaral›aktörü Ak Parti’dir. ”

Bu yalandan dahabüyü¤ünü kimse söy-leyemez.

PATLAK.. “Motor ya¤ yak›yor..

Lastik patlak... Bu ara-bayla bir yere gidilmez..”

Bunlar› söyleyen birmuhalif de¤il. Herhangibir insan da de¤il. 7 y›ld›rAKP Hükümetinde ba-kanl›k koltu¤unda oturanbiri: Cemil Çiçek.

Üstelik bu kifli, AKPöncesinde de yy››llllaarr vveeyy››llllaarrdd››rr Bakan koltu-¤unda oturuyor. Hala

kalkm›fl, “lastik patlak,bu arabayla bir yere gi-dilmez”... diyor. Patlad›y-sa siz patlatt›n›z, bozduy-san›z siz bozdunuz.

At, eflek, koyun...AAddaannaa’’ddaa Fevzi Çakmak Ö¤renci Yur-

du’nda, kald›klar› yurdun yeme¤ini yapan fir-man›n at eti kullanmas›n› protesto eden ö¤ren-ciler hakk›nda soruflturma aç›ld›; Yurt yönetimiö¤rencileri yurttan atmak için ifllem bafllatt›.

Buradan da nas›l bir ö¤renci istedikleri an-lafl›l›yor.

At eti de eflek eti de yedirilse susacak, aç dab›rak›lsa susacak KOYUN gibi bir gençlik...

ddeeğğiinnmmeelleerrddeeğğiinnmmeelleerryyeennii

Magazinlefltirme... Can Dündar, 11 Ocak tarihli Canl› Gaste program›nda “Çinge-

nelere yap›lan bask›lar›” ele al›yordu.

“Roman meselesi”ni konuflmak için Hüsnü fienlendirici’yi ç›-karm›flt› ekrana. Hani onlarca kifli ç›karm›fl olsa, arada onun da gö-rüflünü alabilir, mahsuru yok. Ama Can Dündar’›n program›n›n as›lve tek uzman›yd› fienlendirici.

Bir sorunu magazinlefltirmenin en kestirme yolu...

‹srail ““kendini” hhapsedecek bbu ggidiflle

‹srail, M›s›r’la olan s›n›rlar›na 226666 kkiilloommeettrreeuzunlukta bir duvar örme karar› alm›fl. Duvar 270 mil-yon dolara malolacakm›fl... Böylelikle ‹srail’in bütüns›n›rlar› duvarlarla çevrilmifl olacak. ‹srail yönetimidaha önce Suriye, Lübnan ve Ürdün s›n›rlar›na duvarörmüfltü...

Siyonizmina¤ababas›yla flu

samimiyetebak›n, bir deSiyonistlerle

dövüflüne.. Yok yok,

bu iflte bir iflvar..

Cümleler do¤rudur sen do¤ru isen, do¤rulukbulunmaz sen e¤ri isen.

Yunus EEmreÇÇ ii zz gg ii yy ll ee

L‹NÇLER‹N‹ZLE B‹Z‹ DURDURAMADINIZ52

Page 53: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

Yürüyüfl

20 Haziran2009

Say›: 192

Hadi OOrdan?Deniz Baykal, Edirne’deki linç

sald›r›lar›yla ilgili bak›n nas›l birdemeç verdi:

“Üzüntü verici manzaralar›n al-t›nda aç›l›m politikalar› var. Etnikayr›flt›rma tart›flmalar›yla ilgisi bu-lunmayan durumlarda dahi baz› ke-simler, baz› olaylarda etnik temal›tav›rlar tak›n›yor. AAçç››ll››mm ppoolliittiikkaallaa--rr›› ggeettiirrmmiiflflttiirr bizi bu noktaya.” (12Ocak 2010, Hürriyet)

Hadi ordan sen de!

Trabzon’da linçler olurken, “aç›-l›m politikalar›” m› vard›?

fiovenizm bunatm›fl anlafl›lanBaykal’›...

“‘Amerika Defol, Bu VatanBizim’ diyen linç giriflimine u¤-ruyor!

Normaldir! ‘‘AAmmeerriikkaa bbuuyyuurr,,bbuu vvaattaann ssiizziinn’’ diyenler de ifl güç,makam mevki sahibi oluyor!”

Gülhan Elmas

(13 Ocak Milliyet)

Katlet, TTemizlik YYap,

Turizme AAç!

Amerikan The New York Timesgazetesinde yay›mlanan “2010 y›-l›nda gidilmesi gereken 31 yer” lis-tesinde Sri Lanka’ya da yer veril-mifl. Gazete Sri Lanka’y› “iç sa-vafl’›n sona ermesi!” nedeniyle“gezilecek” bir yer olarak say›yorhem de.

Binlerce Tamil katledilirken,emperyalist bas›n sessiz(!) kalm›fl,ard›ndan da Sri Lanka’y› listeye al-m›flt›r.

Kimbilir, belli Sri Lanka’n› ta-n›t›m broflürlerine de “gidin SriLanka’daki kan gölünü görün!! di-ye yazm›fllard›r..

Olmaz demeyin. Emperyalisttekeller her fleyi yapar.

Zaman zaman ülkemizdeki bur-juva yazar çizer tayfas›n›n Cu-di’ye, Munzur’a bak›p “flu terörist-leri tamamen temizlesek de burala-r› turizme açsak” diye hay›fland›k-lar›na defalarca tan›k olmad›k m›?

Norveç’te “Kara kafal›” düflman-l›¤› kalp krizi geçiren bir anneye birambulans› bile çok gördü. Döndü Tu-lum bu düflmanl›¤›n sonucunda ale-nen öldürüldü.

Baflkent Oslo’da 3 Ocak’da Dön-dü Tulum’un kalp krizi geçirmesiüzerine ambulans isteyen aile 40 da-kika beklemifl, ambulans›n gelme-mesi üzerine defalarca aramak zo-runda kald›lar.

Ancak doktor ve ambulans bekle-yen aile, biraz sonra karfl›s›nda polisibuldu. 7 kiflilik polis ekibi önce aile-nin damad› Fedai Uçarl›’y› evden ç›-kararak, karlar›n üzerine zorla yat›-r›p, kelepçeledi. Ard›ndan KutluayTulum’u ve Canan Uçarl›’y› da sor-guya çeken. yere yat›r›p tartaklayanpolis, içerde kalp krizi geçiren anne-yi ölmeye mahkum etmiflti.

Döndü Tulum, o polis terörü orta-m›nda, zaman›nda hastaneye yetiflti-rilemedi¤i için hayat›n› kaybetti.

Norveç, aradan günler geçtiktensonra, ambulans yerine polis gönder-menin ““hhaattaa”” oldu¤unu aç›klayaraköözzüürr diledi. Öldür özür dile!

Ama “özür”ün çözece¤i bir sorunyok ortada. Sorun, ne bir yanl›fll›kt›r,ne polisin aileyi yanl›fl anlamas›ndankaynaklanm›flt›r. Polisin bu “ac›ma-s›zl›¤›”, yabanc› düflmanl›¤›n›n birsonucudur.

*

NORVEÇ: Daha önce bir Da-

nimarka gazetesinde yay›nlanan veyay›nland›¤›nda protestolara yolaçan Hz. Muhammed’e hakaret edenkarikatürler Norveç’te yeniden bas›l-d›. Karikatürlerden 5’i, Aftenpostenadl› gazetede yay›nland›.

Müslümanlar›n bu konudaki de-¤erlerine asgari sayg›dan yoksun,afla¤›lamaya ve hakareti provokatör-ce sürdüren bu tav›r, kuflku yok ki,sadece bir kaç gazetenin tavr› olma-y›p, emperyalizmin himayesindeolan bir tav›rd›r.

*

AVUSTRALYA: Burada da

ülkenin çeflitli flehirlerinde yabanc›düflmanl›¤›n›n hedefinde HHiinnttlliilleerrvard›. Geçen hafta Sydney’de yafla-yan bir Hintli’nin b›çaklanarak öldü-rülmesinden sonra 9 Ocak’ta da 29yafl›ndaki bir baflka Hintli, Melbour-ne’de ›rkç› bir çete taraf›ndan bbeennzziinnddöökküülleerreekk yyaakk››lldd››..

Bir yabanc›y› benzin döküp yaka-cak kadar gözü dönmüfltür ›rkç›l›¤›n.Ve yabanc› düflmanl›¤› üzerine ör-gütlenen ›rkç›lar›n emperyalist dev-letler taraf›ndan himaye edilmesinedevam edilmektedir.

*

‹TALYA: Yabanc› halklara

sald›r›lar›n sürdü¤ü bir baflka ülke de‹talya oldu. ‹talya’n›n güneyindekiRosarno’da ggööççmmeenn iiflflççiilleerree haval›tüfekle atefl aç›l›p iki kiflinin yaralan-mas› üzerine göçmen iflçiler sald›r›-lar› protesto etti.

Sald›r›y› protesto eden Afrika’l›iflçilere ›rkç›lar tekrar sald›rd›. 2’sia¤›r onlarca iflçi yaraland›. 332200 AAffrrii--kkaa’’ll›› iiflflççii bulunduklar› bölgeden ç›-kar›larak bir baflka yere götürüldüler(T›pk› Selendi’deki Çingenelerinsürgün edilmesi gibi yani). ‹talyanhalk›n› özellikle Afrikal›lar’a karfl›k›flk›rtmak için herfley yap›lmaktad›r.

Öte yandan ‹talya’n›n Trento ken-tinde iktidar›n koalisyon orta¤› Ku-zey Birli¤i Partisi (KBP), il meclisi-ne baflvurarak MMüüssllüümmaann iiflflççiilleerriinn‹‹ttaallyyaa’’yyaa ggiirriiflfliinnee iizziinn vveerriillmmeemmeessii--nnii istedi.

Emperyalizm IRKÇILI⁄I K›flk›rt›yor‘Kara Kafa’lara, ‘Renkli Derili’lere Sald›r›lar

L‹NÇLER‹N AZMETT‹R‹C‹LER‹ ANKARA’DADIR 53

Yürüyüfl

17 Ocak2010

Say›: 203

Page 54: L‹NÇLER‹N‹ZLEyuruyus.biz/pdf/pdf/203.pdf · 2010-01-16 · tuklu olarak girdi¤i hapishaneden devrimci olarak ç›kt›. Kurtulufl Gazetesi’nin Adana bürosunda çal›fl›yordu

12 Ocak günü Karayipler'in enyoksul ülkesi Haiti'de, merkez üssübaflkent Port-Au-Prince'in 22 kilo-metre bat›s›nda 7 büyüklü¤ünde birdeprem meydana geldi. 1 dakika sü-ren büyük deprem ve ard›ndaki 5,5ve 5,9 büyüklü¤ündeki artç› sars›nt›-lar nedeniyle 300 bin kifli evsiz kal-d›. Yine deprem yoksul halk› vurdu.‹lk günden onbinlerce insan›n yafla-m›n› yitirdi¤i aç›klan›rken, ölü say›-s›n›n yyüüzzbbiinnddeenn fazla olaca¤› belir-tiliyor. Baflta baflkent Port-au-Princeolmak üzere, iki kentte daha depremsonucu binalar›n ço¤u y›k›lm›fl du-rumda. Yard›mlar›n ulaflmad›¤› ge-rekçesiyle, halk depremde hayat›n›

kaybedenlerin cesetleri ve molozlar-la, kent yollar›na barikatlar kurdu¤usöyleniyor. Haiti halk›n›n öfkesi veac›s› dünya halklar›n›n öfkesi ve ac›-s›d›r. Bu büyük ac› ve öfkeyi dünyahalklar›na yaflatan sömürü düzeninive temsilcilerini lanetliyoruz. Haitihalk›na baflsa¤l›¤› diliyoruz.

Türkiye ile ‹srail aras›nda son 2y›ld›r süren kimi tart›flmalara kar-fl›n, Türkiye-‹srail iliflkileri “strate-jik” ortakl›¤›n› devam ettirerek, sür-mektedir.

‹srail’le AKP aras›ndaki son tar-t›flma, Tayyip Erdo¤an’›n Davos’agidip gitmemesi ile bafllad›, Gaz-ze’nin bombalanmas› ve sonras›ndada Büyükelçi’nin afla¤›lanmas›ylasürdü.

Erdo¤an’›n Davos’a gitmeye-ce¤ini aç›klay›p ‹srail’in Gazze’yeyönelik son bombalamalar›n› daelefltirmesi üzerine ‹srail taraf›ndanyap›lan aç›klamada flöyle denildi:““‹‹ssrraaiill’’ee aahhllaakk ddeerrssii vveerreecceekk ssoonnüüllkkee TTüürrkkiiyyeeddiirr....””

Elbette, Mossad, oligarflinin nekatliamlar, provokasyonlar yapt›¤›-n›, nas›l katliamlar düzenledi¤ini iyibiliyor.. AKP, bir yanda, ‹sral’in Fi-listinlileri katletmesi üzerine görü-nürde Filistin halk›n›n haklar›na sa-hip ç›karken, di¤er yanda ise hiç bir

fley olmam›fl gibi ‹srail ile iliflkileri-ni sürdürmeye devam ediyordu.

Gazze’nin bombalanmas› üzeri-ne süren tart›flmaya ‹srail’in yapt›¤›aç›klama ile tart›flma aç›k olarak“kim daha çok katil?” tart›flmas›nadönecekti. Nitekim öyle de oldu.

Bu tart›flmalar sürerken, ‹srailD›fliflleri Bakan Yard›mc›s› DannyAyalon, görüflmek için ça¤›rd›¤›,Türkiye’nin Tel Aviv BüyükelçisiO¤uz Çelikkol’u daha alçak bir yer-de oturtup, kendileri ise daha yük-sek bir yere oturarak bu görüntüyübas›na veriyordu.

‹srail’in nas›l bir devlet oldu¤u-nu san›r›z bu örnek göstermeye ye-ter. Her tür ahlaks›zca yöntemi kul-lanan ‹srail karfl›s›nda Türkiye dev-letinin de pek masum oldu¤u söyle-nemezdi. ‹ki katliamc› devlet birbir-leriyle dalafl› bir süre daha devamettirip, “uzlaflmak” için formül ar›-yacaklard›. Nitekim öyle de oldu.Özür dileme karfl›s›nda bu sorunun

kapat›laca¤› da söylendi. Ancak gö-ründü¤ü kadar›yla bu tart›flmayaflimdilik bir nokta kondu.

Bu konu ile igili olarak Baflba-kan Erdo¤an;”Geçmiflte ‹srail'debaflbakanl›¤› olan Ehud Barak Tür-kiye'ye gelecek san›r›m ki bu konu-lar› da görüflecekler. Biz bugüne ka-dar neysek bundan sonrada oyuz.”diyordu.

Tam da bu tart›flmalar›n oldu¤ubir zamanda ‹srail’in Türkiye’yesatt›¤›, uzun süredir ne zaman veri-lece¤i konusunun gündemde oldu¤u“insans›z uçak” Heron’lar›n yak›nbir tarihte teslim edilece¤i aç›klan›-yordu.

Hep böyle olmufltur. Bir yandaTürkiye- ‹srail iliflkilerinin, çok ger-gin oldu¤u söylenmifl, öte taraftanise “stratejik” ortakl›k sürmüfltür.Hele bu konuda AKP tam bir aldat-maca sürdürmektedir.

‹srail’in Filistin’de katliamlaryapt›¤› zamanlarda bile ‹srail ileiliflkileri kesmemifl, eski haliyle sür-dürmüfltür. AKP döneminde tersine‹srail ile liflkiler gelifltirilmifltir.

KKaattiilllleerriinnbbiirrbbiirrlleerriiyyllee ddaallaaflfl›› ssüürrüüyyoorr

KKiimm ddaahhaa ççookk kkaattiill??

HHaaiittii,,

YYeennii ssöömmüürrggee bbiirrüüllkkeeyyddii..

HHaallkk››nn››nn yyüüzzddee 9900’’››yyookkssuulldduu..

OOnnbbiinnlleerr,,

ddeepprreemmiinn kkaarrflfl››kkoonnuullmmaazz flfliiddddeettiissoonnuuccuu ddee¤¤iill

ggeerrii bb››rraakktt››rr››llmm››flflüüllkkeenniinn ççüürrüükkbbiinnaallaarr››nnddaa ööllddüülleerr..

HHAA‹‹TT‹‹’’DDEE DDEEPPRREEMM:: OONNBB‹‹NNLLEERRCCEE ÖÖLLÜÜ

lanetimiz do¤aya de¤il, halklar›sömüren ve yoksullaflt›ranlarad›r

54