15
HAFTA 14 KĠġĠLERARASI ĠLĠġKĠLERĠ ETKĠLEYEN KAVRAMLAR KRĠZ VE DUYUSAL YOKSUNLUK HEDEFLER Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Krizi tanımlayabilme ve anlamını kavrayabilme Krizin özelliklerini bilme ve herhangi bir kriz durumunda belirtileri önceden fark edebilme Kriz çeşitlerini tanımlayabilme ve belirtilerini fark edebilme Krizin tehlikelerinin farkında olma ve müdahale için yeterli bilgiye sahip olabilme Krizde yapılması gereken hemşirelik girişimlerini bilme ve uygulayabilme Duyusal yoksunluğu tanımlayabilme Duyusal değişiklik tiplerini tanımlayabilme ve özelliklerini ayırt edebilme Hastanede duyusal yoksunluğa yol açan etmenleri bilme ve bunları ortadan kaldırabilme Duyusal yoksunluğu etkileyen faktörleri bilme ve bunlarla mücadele edebilme Duyusal yoksunlukta yapılması gereken hemşirelik girişimlerini bilme ve uygulayabilme ĠÇĠNDEKĠLER Giriş Krizin tanımı ve anlamı Krizin özellikleri Krizin çeşitleri Krizin bulguları Krizin tehlikeleri Krize müdahale Krizde hemşirelik süreci Duyusal Yoksunluk Duyusal uyum Duyusal yoksunlukta hemşirelik girişimleri Özet Değerlendirme Kaynaklar Yaralanılabilecek diğer kaynaklar KĠġĠLER ARASI ĠLĠġKĠLER VE ĠLETĠġĠM

KRĠZ VE DUYUSAL YOKSUNLUK ARASI HEDEFLER …...inkâr etmek değil, üzüntü, acı, öfke gibi duygulan ifade etmesi yönünde kiiyi cesaretlendirmek, desteklemek, duygularım paylamak

  • Upload
    others

  • View
    10

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

HAFTA

14

KĠġĠLERARASI ĠLĠġKĠLERĠ ETKĠLEYEN

KAVRAMLAR

KRĠZ VE DUYUSAL YOKSUNLUK

HEDEFLER

Bu üniteyi çalıştıktan sonra;

Krizi tanımlayabilme ve anlamını kavrayabilme

Krizin özelliklerini bilme ve herhangi bir kriz durumunda

belirtileri önceden fark edebilme

Kriz çeşitlerini tanımlayabilme ve belirtilerini fark

edebilme

Krizin tehlikelerinin farkında olma ve müdahale için yeterli

bilgiye sahip olabilme

Krizde yapılması gereken hemşirelik girişimlerini bilme ve

uygulayabilme

Duyusal yoksunluğu tanımlayabilme

Duyusal değişiklik tiplerini tanımlayabilme ve özelliklerini

ayırt edebilme

Hastanede duyusal yoksunluğa yol açan etmenleri bilme ve

bunları ortadan kaldırabilme

Duyusal yoksunluğu etkileyen faktörleri bilme ve bunlarla

mücadele edebilme

Duyusal yoksunlukta yapılması gereken hemşirelik

girişimlerini bilme ve uygulayabilme

ĠÇĠNDEKĠLER

Giriş

Krizin tanımı ve anlamı

Krizin özellikleri

Krizin çeşitleri

Krizin bulguları

Krizin tehlikeleri

Krize müdahale

Krizde hemşirelik süreci

Duyusal Yoksunluk

Duyusal uyum

Duyusal yoksunlukta hemşirelik girişimleri

Özet

Değerlendirme

Kaynaklar

Yaralanılabilecek diğer kaynaklar

KĠġĠLER

ARASI

ĠLĠġKĠLER

VE ĠLETĠġĠM

KRĠZ VE DUYUSAL YOKSUNLUK

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi

2

GĠRĠġ

Yaşam birçok iniş-çıkışlar ve tehdit edici deneyimlerle doludur. Birey bu tehdit

edici durum ile başarılı bir biçimde başa çıkabildiğinde kriz durumu oluşmaz, ancak

eğer tehdit eden duruma alışageldiği problem çözme yöntemleri ile çözemezse

bireyde kriz durumu ortaya çıkar

Duyusal organların ve çevre ile etkileşiminin niteliği, yaşamın

anlamlandırılmasındaki ve yaşam kalitesinin yükseltilmesindeki önemi yadsınamaz bir

gerçektir. Günlük yaşamında sağlıklı bir biçimde yaşamını sürdüren birey, sağlığının

kaybıyla birlikte hasta rolüne girmektedir. Bu yeni rol, hastanın fiziksel hastalığa

kendisine özgü anlamlar yüklemesi nedeniyle homeostatik dengesini bozarak duygusal

tepkilere neden olmaktadır.

KRĠZ

Psikiyatride kriz kavramı ve krize müdahale olgusu II. Dünya Savaşını izleyen

yıllarda gündeme gelen bir konudur. Ancak "kriz" teriminin bugünkü anlamıyla

yerleşiklik kazanması oldukça yeni sayılır.

Sözlüklerde kriz, bir kimsenin yaşamında görülen ruhsal bunalım, belli bir olayı

izleyen ve hayati önem taşıyan kritik bir dönem olarak tanımlanır. Burada sözü edilen

duygusal krizler olup Caplan ve Cullberg tarafından bireyin çeşitli durumlar veya yaşam

olayları ile karşılaştığında bunlarla başedemeyecek şekilde ruhsal dengesinin sarsılması

hatta kaybı olarak tanımlanmıştır.

Aslında kriz kişilik gelişimi için bir fırsat oluşturur. Ancak psiko-patolojik tepkilerle

sonlanabilme tehlikesi de taşır. Caplan’a göre krizler 1 – 5 haftalık dönemler içinde iyi ya

da kötü sonlanacak durumlardır. Bu süre içinde yapılacak müdahale çok etkili olabilir.

Kriz sırasında birey ve ailesi yardım arayışı içindedirler, müdahaleye açık ve hazırdırlar.

KRĠZĠN ÖZELLĠKLERĠ:

1) Krizi ortaya çıkaran etmen, mevcut olan sorunu birden akut hale getiren ve

bardağı taşıran son damladır.

2) Kriz evrenseldir. Her ırk, kültür ve sosyoekonomik durumdaki bireyler krizle

karşı karşıya kalabilirler.

3) Kriz, patolojik bir durum değildir.

4) Bir ile sekiz haftalık süre içerisinde çözüm getirebilecek bir durumdur.

5) Daha önce kullanılan problem çözme yöntemleriyle çözülemeyen bir durumdur.

6) Krizdeki kişi, kendisini çok çaresiz hisseder, büyük bir sıkıntı yaşar. Artık hiçbir

şeyin değişmeyeceğini, en azından iyi yönde değişmeyeceğini dönüşür,

7) Aynı durum, farklı insanlarda farklı reaksiyonlara ve etkilere neden olabilir.

8) Yine aynı kişi yaşamının farklı dönemlerinde aynı olay karşısında farklı tepkiler

verebilir.

KRĠZ VE DUYUSAL YOKSUNLUK

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi

3

Caplan'a göre krizler, iç ve dış değişikliklerin bir sonucudur. İç değişiklikler bir

hastalık veya bir travmanın ardından ortaya çıkan değişiklikleri, dış değişiklikler ise bir

kişinin kaybı veya uyum kapasitesini aşan değişiklikleri gösterir. Hafner ise, kriz

sebepleri olarak çevre şartlarını, krize yatkınlık olarak da bireyin gelişim öyküsünü

göstermektedir.

KRĠZĠN ÇEġĠTLERĠ

Caplan ve Cullberg krizleri ikiye ayrılmaktadır .

A- Travmatik krizler

B- Gelişimsel krizler (Değişim krizleri)

A- TRAVMATĠK KRĠZLER

Bunlar, birden ortaya çıkan, acı verici olan, psişik durumu, sosyal kimliği,

güvenliği ve hoşnutluk durumunu tehdit eden durumlardır, örn: Bir yakının ölmesi,

hastalık, ani bir sakatlık, ayrılık, doğal felaketler gibi.

Travmatik krizlerde süreç 4 dönemden oluşur.

1. ġok Dönemi: Gerçek mümkün olduğu kadar uzak tutulmaya çalışılır. Dışarıdan

2. herşey düzgün ve yolunda gibi görünse de içte her şey karmakarışıktır. Amaçsız

aktiviteler ortaya çıkabilir.

3. Tepki Dönemi: Gerçekle yüzleşme artık kaçınılmazdır. Savunma mekanizmaları

4. devreye sokularak gerçek, mümkün olduğu kadar adaptiv bir şekilde integre

edilmeye çalışılır. En sık kullanılan savunma mekanizmaları: Bastırma, inkâr,

rasyonallzasyondur. Kişide, yıkıcı eğilimler ortaya çıkabilir. ( Örneğin alkol,

madde kötüye kullanımı, ......)

5. ĠĢlemDönemi: Yavaş yavaş travmadan uzaklaşılır. İlgiler yeniden su yüzüne

çıkar, gelecek konusunda plânlar yapılır..

6. Yeniden Uyum Dönem: Kişinin benlik saygısı yeniden yükselmiştir. Yeni

ilişkiler kurulur ve devam ettirilir.

B. GELĠġĠMSEL KRĠZLER (DEĞĠġĠM KRĠZLERĠ)

Yaşam değişikliği krizleri, yaşama ait olan ve kişi tarafından olumlu olarak

yaşanan durumlardır. Örneğin: ana-baba evinden ayrılma, evlenme, gebelik, çocuk sahibi

olma, taşınma gibi. Bu krizler, 6 haftaya kadar değişen sürelerde ortaya çıkarlar ve

Caplan'a göre 4 dönemi içerirler.

KRĠZ VE DUYUSAL YOKSUNLUK

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi

4

1. Dönemi: Sorunla karşılaşan kişi, artan gerginliğine karşı duygusal dengesini yeniden

kurmak için alışageldiği problem çözme tekniklerini kullanır.

2. Dönem: Bu dönemde, alışılagelen yöntemlerin başarısız olduğu, tehdidin sürdüğü,

gerginliğin daha da artarak yetersizlik duygularının ortaya çıktığı dönemdir. Birey

dezorganize olur.

3. Dönem: Bu dönemde, problem çözme konusunda başarısızlık sürmektedir. Gerginlik

artmıştır. Bu ise acil ve yeni problem çözme yollarının harekete geçirilmesi için bir

uyaran oluşturur. Bütün iç ve dış kaynaklar kullanılır. Bunun sonunda bazen krizin

üstesinden gelinir. Ulaşılmaz görünen amaçların bir kısmından vazgeçilir, teslimiyet

duygusu yaşanır. Bir tür kaçınma davranışı seçilir.

4. Dönem: Sorun devam ediyor, çözülmüyor, giderek artıyorsa, kriz tablosu gelişir. Bu

dönemde gerginlik katlanılmayacak ölçüdedir. Kişilik dezorganizasyonu şiddetle kendini

gösterir. Davranış bozuklukları, örneğin: antisosyal, saldırgan davranışlar, depresyon

gerginlik, letarji, intiharlar v.b. ile kendini gösterir.

KRĠZDEKĠ PSĠġĠK VE BEDENSEL BULGULAR

Kaygının yarattığı bedensel semptomlar,

• Çarpıntı,

• Nefes darlığı,

• Boğulma hissi,

• Terleme,

• Motor huzursuzluktur,

Depresyona bağlı bedensel semptomlar,

• İştah azalması,

• Kilo kaybı,

• Uyku bozukluğu,

• Motor yavaşlama,

• Bitkinliktir.

Gerginliğe bağlı bedensel semptomlar,

• Uyku bozuklukları,

• Baş ağrısı, dolaşım,

• Bozuklukları,

• Sindirim sistemi bozuklukları,

• Titremedir.

KRĠZĠN TEHLĠKELERĠ

a) Bazı şartlar altında ırreversibl sonuçlar doğurabildiği için (ölüm veya intihar)

KRĠZ VE DUYUSAL YOKSUNLUK

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi

5

agressif ve impulsif davranışlara yol açabilir,

b) Kişinin ruhsal bozukluklara yatkınlığı varsa ruhsal hastalıkları ortaya çıkarabilir,

c) Somatizasyona neden olabilir. Eşlik eden bedensel semptomların kriz reaksiyonu

olabileceği doktor tarafından atlanır ve gereksiz tanı işlemleri uygulanırsa veya kişinin

sorunu anlatmasında yetersizlik varsa,

d) Kronikleşebilir

KronikleĢmeyi kolaylaĢtıran etkenler:

Sosyal faktörler: Hastalığın getirdiği maddi kazançlar (erken emeklilik gibi) ve sosyal

kazançlar (hasta olarak sosyal kabul görme).

PsiĢik faktörler: Hastalığın getirdiği psişik kazançlar (hastalık kişiyi çeşitli

sorumluluklardan kurtarır).

ÖZKIYIM

Özkıyım yani intihar hastanın sebepli ya da sebepsiz hayatına son verme

girişimidir. Genelde psikolojik olarak ağır tablo içerisinde bulunanlar, kronik hastalar, ani

şok ya da kriz geçiren bireyler, depresyon hastaları, ergenlik çağındaki gençler, madde

bağımlıları bu konuda risk altındadır. Özkıyım riski bulunan hastanın yakın müşahade

altında tutulması gerekmektedir.

Özkıyım konusunda yapılması gereken hemĢirelik giriĢimleri Ģunları içerir:

• Özkıyım riskinin derecesini değerlendirmek için hastanın dikkatlice gözlenmesi,

• Hastanın yalnız bırakılmaması ve güven ortamının oluşturulması

• Empatik yaklaşımın geliştirilmesi

• Zarar verici materyallerin ortadan kaldırılması(delici kesici aletler,ip kravat vb..)

• Duygularını açıklama imkânının verilmesi(böylece düşmanca olan duygularını

boşaltma imkânı bulacaktır)

• Hastanın korkularının küçümsenmemesi ve söylediklerinden dolayı

yargılanmaması

• Kişisel açıklamaların güven oluşturduktan sonra yapılması

• Hastayla görüşme sırasında sözlerden çok beden dilinin etkili olduğunu bilinerek

beden dilinin iyi kullanılması gerekir.

KRĠZE MÜDAHALE

Krize Müdahalenin Hedefleri:

1) Yaşam biçimini yeniden oluşturmak

2) Hastalıkları, krizlerin kronikleşmesini, sağlığa zararlı çözümleri engellemek

3) Sosyal çöküntülerden, psişik dengenin korunmasını sağlamak

4) Hastaneye yatışları azaltmak.

5) Kendi kendine yardım yönünde kişiyi ve çevresini desteklemektir.

KRĠZ VE DUYUSAL YOKSUNLUK

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi

6

Krize müdahalenin temel ilkeleri:

1. Kriz müdahalesinin birincil amacı, müracaatçıların en kısa surede kriz öncesi

fonksiyonelliğine dönmesini sağlamaktadır.

2. Kriz müdahalesinin en önemli ilkesi acil bir müdahaledir.

3. Kriz müdahalesinde belirli gözlenebilir güçlükler hedef alınmalıdır. Bu çerçevede

krizle ilişkisi olmayan geçmiş yaşantılar bu müdahalelerin odağında olmamalıdır.

4. Yardım eden kişinin görevi, kaybedilenin yerini doldurmak veya acı veren gerçeği

inkâr etmek değil, üzüntü, acı, öfke gibi duygulan ifade etmesi yönünde kişiyi

cesaretlendirmek, desteklemek, duygularım paylaşmak şeklinde olmalıdır.

5. Kişi krizin sebepleri ve olası sonuçları ile yüzleştirilmelidir.

6. Çevrenin tedavi planı için dahil edilmesi gerekir.

7. Gerekliyse ilaç tedavisi uygulanmalıdır.

KRĠZE MÜDAHALE AġAMALARI

Aguiller ve Messick kriz müdahalesinde genelci uygulama sürecinin bireysel boyutunun

başlamasını şu şekilde ele almaktadır.

1. Ön değerlendirme ve kriz yaĢayan kiĢi ile Bağlantı AĢaması:

Kriz müdahalesindeki ilk aşama kriz içerisinde bulunan kişinin içinde bulunduğu

durumun değerlendirildiği aşamadır.

2.Uygulama AĢaması

Uygulama aşamasında uzmanın çalıştığı alan ve uzmanlığı her ne olursa olsun,

kriz müdahalesi yaparken, iyi bir mülakat ve ilişki kurma becerisine sahip olması gerekir.

Uzman, kriz durumundaki müracaatçıyla çabuk ve dikkati yürütülen bir iletişim kurması

gerekir. Bu süreçte 4 önemli boyut söz konusudur.

3.Gelecek Planlaması AĢaması:

Bu aşama, müracaatçının gelecekte benzer kriz durumlarıyla karşılaştığında onun

daha hazır hale getirilmesinde yardımcı olur. Uzman, müdahale sürecinde müracaatçının

krizle baş etmede neleri öğrendiğini özetleyebilir. Uzman, müracaatçının öğrendiği baş

etme stratejilerinden en çok işe yarayanları tekrar vurgulamasını teşvik eder. Bu süreç

KRĠZ VE DUYUSAL YOKSUNLUK

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi

7

kriz müdahalesinin son değerlendirmesini de içerir.

KRĠZDE HEMġĠRELĠK SÜRECĠ

Bireyin kriz durumu değerlendirilirken hemşire fiziksel, duygusal, zihinsel, sosyal

ve inançsal yönlerle ilgili verileri toplar.

Fiziksel boyutta:

Kriz yaşayan bireyler birkaç günden birkaç haftaya kadar uykusuzluk sorunu

yaşarlar. İştah azalır, kilo kaybı ve mide şikâyetleri ortaya çıkar.

Duygusal boyutta:

Bireylerin krize karşı heyecansal tepkileri farklı olmaktadır. Kriz bireyi tehdit

eden bir durum olduğu için anksiyete yaşanır. Depresyon, özkıyım riski, yaşanan öfke

sebebiyle başkalarına zarar verme riski oluşabilir.

Zihinsel boyutta:

Burada bireyin olayı nasıl algıladığı önemlidir. Birey olayı ne kadar çarpıtarak

algılarsa sorunu çözmeside o denli zor olacaktır. Bu durumda birey baskılama Ya da inkâr

gibi başa çıkma mekanizmaları kullanabilir. Durum gerçekçi biçimde algılandığında

durumla mücadele edilebilir Ya da uzaklaşılır.

Sosyal boyutta:

Hemşire bireyin kendisine destek verebilecek kişilerle olan ilişkilerini

değerlendirir ve gereksinimini belirler.

Ġnanç boyutunda:

Birey kendini yalnız ve umutsuz hissettiği dönemlerde Allah'ın onu görmediğini,

hesaba katmadığını Ya da cezalandırdığını düşünebilir. Buda onun özdeğerini azaltır.

Toplanan verilerle birlikte hemşirelik tanısı konulur. Kriz anında genelde aşağıdaki

hemşirelik tanıları görülebilir.

• Anksiyete

• Kendine zarar verme riski

• Bireysel baş etmede yetersizlik

• Toplumsal baş etmede yetersizlik

• Evdeki sorumluluklarını sürdürmede yetersizlik

• Ümitsizlik

• Güçsüzlük

• Yorgunluk

• Üstlendiği rolü yerine getirmede değişiklik

• Bireysel bakımda yetersizlik

• Düşük benlik saygısı

• Duygusal algısal değişiklikler

• Uyku düzeninde bozukluk

• Sosyal ilişkilerde bozulma

KRĠZ VE DUYUSAL YOKSUNLUK

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi

8

• Sosyal izolasyon

• Düşünme sürecinde değişiklik

• Kendine veya başkalarına yönelik saldırı riski vb.

KRĠZDE HEMġĠRELĠK GĠRĠġĠMLERĠ:

• Önyargısız ifadeler ve davranışlar kullanılmalıdır

• Aktif olarak dinlenmeli

• Kişiyi değil davranışı nitelendirmeli

• Alternatif öğelerin ve ümidin varlığının farkında olmasına yardım edilmeli

• Eski duygu ve düşünce örüntülerini yeniden şekillendirmesine yardım edilmeli

• Doğru olan baş etme becerileri onaylanmalı

• Pozitif düşünme, meditasyon, gevşeme teknikleri gibi egzersizleri kullanması için

cesaretlendirilmeli

• Kontrolü tekrar kazanmasına yardım etmek ve duygusal patlamayı önlemek için

geç kalınmadan girişimlere başlanılmalı

• Alternatifleri kullanmayı geliştirmeli:

-her zaman alternatif bulunduğunu vurgulamak

-duygu ve düşüncelerin sözel olarak ifade edilmesi için fırsat tanımak

Gerekli ise toplumdaki destek sistemlerini başlatmak

-aileye eğitim verme

-24 saat acil arama yapabileceği bir numara verme

-danışmanlık sağlama

DUYUSAL YOKSUNLUK

Duyusal organların ve çevre ile etkileşiminin niteliği, yaşamın

anlamlandırılmasındaki ve yaşam kalitesinin yükseltilmesindeki önemi yadsınamaz bir

gerçektir.

Günlük yaşamında sağlıklı bir biçimde yaşamını sürdüren birey, sağlığının

kaybıyla birlikte hasta rolüne girmektedir. Bu yeni rol, hastanın fiziksel hastalığa

kendisine özgü anlamlar yüklemesi nedeniyle homeostatik dengesini bozarak duygusal

tepkilere neden olmaktadır.

Duyusal yoksunluk fizyolojik bir sebep olmadığı halde, herhangi bir nedenle duyu

organlarının yeterli düzey ya da kalitede işlev görmemesidir.

Örnek; Uzun süre yoğun bakımda yatan bir hastanın servise alınınca sesleri ayırt

edememesi ya da görüntüleri net olarak algılayamaması.

KRĠZ VE DUYUSAL YOKSUNLUK

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi

9

Normal duyusal iĢlevler:

UYARI İLETİŞİM MERKEZİ SİNİR SİSTEMİ ALGI

Çevre hakkındaki bilgi:

• Duyusal algı

• Sinirsel uyarımlar alma

• Yorumu anlamlı hale getirme ile elde edilir.

DUYUSAL YOKSUNLUĞUN NEDENLERĠ:

• Duyusal uyaranların tam olarak azaldığı durumlar

• Algı yoksunluğu Ya da uyaranların özelliklerinin değişmesi

• Monotonluk, çevre değişkenlerinin yokluğu; sürekli olarak aynı uyaranların

varlığı

• Duyu yüklenmesi ve uyarım yokluğunun artması

DUYUSAL YOKSUNLUĞUN ETKĠLERĠ:

a) Kavramsal etkiler:

• Bireyin öğrenme kapasitesi azalır

• Problem çözmede yetersizlik

• Sorumluluklarını yerine getirmede güçlük

b) Duyusal etkiler:

• Aşırı derecede can sıkıntısı ve anksiyete

• Duyusal değişim, fiziksel uyarım sosyalizasyon gereksinimi artar

• Algılama alanına etkileri:

• Dikkati toplamada güçlük

• Motor koordinasyon, oryantasyon ve uyku düzeninde bozulma. illüzyon

halüsinasyon...

HASTANEDE DUYUSAL YOKSUNLUĞA YOL AÇAN FAKTÖRLER

• Bireyin alışık olduğu çevreden ve insanlardan ayrılması

• Bilmediği yabancı uyaranlara maruz kalması

• Sosyal izolasyon yaşaması

• Yoksunluğun uzun sürmesi

• Azalmış veya değişmeyen uyarı biçimleri

• Monotonluğun sürmesi ve çevre değişikliğinin olmaması

• Duyu organlarında işlev kaybı olması

• Duyuların yeterli düzeyde olmaması

KRĠZ VE DUYUSAL YOKSUNLUK

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi

10

• Personel ve ziyaretçiler tarafından yeterli iletişim kurulmaması

• Hastane politikaları nedeniyle ziyaretçi azlığı veya yokluğu

• REM uykusunun engellenmesi

Yoğun bakım üniteleri tedavi yöntemleri, teknik donanımı, fiziksel görünümü ve duyusal

çevresi açısından hastanenin diğer bölümlerinden farklıdır. YBÜ’de aşırı gürültü, ışık,

irrite edici seslerin olduğu uyaranlar olabildiği gibi, bazı tıbbi araç gereçten çıkan tekdüze

sesler, hareketsizlik, sessizlik gibi duyusal uyaranların az olduğu durumlar da olabilir.

Yoğun bakım hastalarının çevreden gelen uyarıları seçme şansları ve bunları kontrol etme

yetenekleri bulunmamaktadır. Bu nedenle yoğun bakım hastaları, duyusal yüklenme ve

duyusal yoksunluk gibi duyusal girdi sorunları açısından risk grubundadırlar.

Hareket ve vücut duruşundaki kısıtlılık ve sosyal izolasyon yoğun bakım

hastalarında duyusal yoksunluğa sebep olmaktadır.

Uyaran fazlalığı ya da duyusal yüklenme; duyusal girdilerin nitelik ve niceliğinin

artması sonucunda ortaya çıkan semptomları tanımlar.

Uyaran fazlalığı farklı şekillerde olabilir bunlar:

• Uzun süre az uyarana maruz kaldıktan sonra normal uyaran düzeyine geçme

• Aniden aşırı uyaranlara maruz kalma

Yoğun bakım ünitelerinde duyusal yüklenme sebepleri;

• Hastalığın sürekli ağrı yaşatması

• Sık tekrarlanan ağrılı işlemlerin yapılması

• Vücutta bulunan drenaj tüpleri

• Alışık olunmayan ve oldukça fazla tıbbi araç ve gerecin olması

• Uzun süreli insan Makine sesleri gibi yüksek gürültüye maruz kalma

• Entübasyon

Ayrıca yoğun bakım ünitelerinde hastaların karşılaştıkları fiziksel dokunma,

rahatlatıcı ve tedavi edici olmaktan daha çok bakım ve tedavi amaçlı çoğuda ağrılı acılı

girişimlerdir. bu nedenle bu girişimlerde duyusal yüklenmeye neden olabilmektedir.

Duyusal yoksunluk ve duyusal yüklenme sorunlarının yoğun bakım hastalarında,

bilişsel fonksiyonlarda azalma, huzursuzluk, saldırganlık, uyku-uyanıklılık döngüsünde

bozulma, oryantasyon bozukluğu belirtileri ile ortaya çıkan YBÜ sendromu gelişmesine

yol açtığı belirtilmektedir.

DUYUSAL UYUM

Birey dışarıda kullandığı bir parfümün kokusunu birkaç dk koklayabilir yâda

pişen yemeğin kokusunu eve ilk girdiğinde kuvvetli algılar daha sonra koku algılanmaz.

KRĠZ VE DUYUSAL YOKSUNLUK

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi

11

Aydınlık bir ortamdan karanlık bir odaya girildiğinde önce etrafı görmekte zorluk çekilir,

fakat daha sonra göz bebekleri ortama uyum sağlar ve görme kolaylaşır. Bunlar duyusal

uyuma örnektir. Çevredeki tüm duyusal uyaranlar algılansaydı uyaran fazlalığı olur ve

dikkat gerektiren işlemler yapılamazdı.

DUYUSAL DEĞĠġĠKLĠKLER

Duyusal değişiklikler farklı biçimlerde oluşabilir.

Bunlar:

• Hastaneye gelmeden önce var olanlar

• Hastanede ve hastalık süreciyle ilişkili olarak ortaya çıkanlardır.

Hastalar hastane ortamına gelmeden önce belirli bir ortama uyum sağlamış

olmalarından dolayı hastane kokusu, gürültüsü, aydınlatması, hastane odaları gibi hastane

ortamından kaynaklanan değişikliklere uyum sağlamakta zorluk çekebilirler. Özellikle

çocuk hastalarda bu daha sık görülür.

DUYUSAL DEĞĠġĠKLĠK TĠPLERĠ:

1. Duyusal kayıplar ya da eksiklikler

• Duyu organlarındaki işlev bozukluklarından kaynaklanır.

• Duyu organlarından herhangi birinin işlevinin bozuk olması halinde diğer duyu

organları daha fazla gelişir ve bu durumu dengelemeye çalışır.

2. Uyaran yoksunluğu ya da algısal yoksunluk

• Algısal yoksunlukta çevreden gelen uyarıların sürekliliği ve azalmış homojen bir

uyaran vardır.

• Bedende hissedilen uyarımlar belirsizdir.

• Uyaran yoksunluğunda genelde uyaranla ilgili bir sorun yoktur. Sorun hasta

bireyin çevresini algılama sürecindedir. Hasta birey için çevresindekiler anlamlı

olmadığında veya çok az anlamı olduğunda ortaya çıkabilir.(Örn: Yatağa bağımlı bir

hastanın odasının duvarlarının mat rengi, küçük penceresi, dolabı, Hastanın monoton

yaşantısında hiçbir anlam ifade etmeyebilir.)

3. Duyusal yoksunluk

• Duyusal girdilerde ve duyusal girdi kalitesinde bir azalma söz konusudur.

• Konuşma, görme ve hissetme ile ilgili duyusal kısıtlılık, yalnız başına kalma,

izolasyon ve hareket aktivitelerinin kısıtlanması gibi duyusal girdinin nitelik ve

niceliğindeki azalma sonucu ortaya çıkan durumdur. (Örn: Uzun süre bir yere kapatılma,

uzun süre yolculuk etme, uzun süre uçak kullanma vb)

• Amerikan haber alma teşkilatı 1983 basımı el kitabında işgence teknikler arasında

duyusal yoksunluk havuzu deneyi yer almaktadır. Bu deneyde kişi boğazına kadar suya

sokulur, başına yalnızca nefes alıp vermesi için siyah ve dar bir maske geçirilir. böylece

KRĠZ VE DUYUSAL YOKSUNLUK

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi

12

kişi yalnızca kendi nefes alıp verişini ve suyun sesini duyabilir. Sonuçta birey bu

durumda dayanılmaz bir korku ve strese kapılır.

DUYUSAL DEĞĠġĠMĠ ETKĠLEYEN FAKTÖRLER;

• Yaş

• İlaçlar Ya da tıbbi uygulamalar

• Çevre

• Sigara içme

• Gürültü düzeyi

DUYUSAL YOKSUNLUKTA HEMġĠRELĠK GĠRĠġĠMLERĠ;

Sağlık öyküsü alınmalı

Gerçeği değerlendirme yetisi test edilmeli

Hastayı tanıyan ve hasta hakkında bilgi verebilecek birinden bilgi toplanmalı

Hastanın bakım ve tedavisinden sorumlu kişilerin sürekli olarak aynı kişiler

olması sağlanmalı

Aile ve arkadaşlarının hastayı ziyaret etmesi sağlanmalı

Hastaya yapılan rutin işlemler, bakım ve tedavisi hakkında bilgi verilmeli

Hasta yakınlarını hastanın durumu hakkında ve hastaya nasıl yaklaşacakları

konusunda bilgilendirilmeli

Gereksinildiği kadar güvenilir bilgi verilmeli

Anlamlı bir duyusal uyarı yaratmak için güvenli çevre sağlanmalı

Ses alarmlı monitörler yerine, ışık alarmlı monitörler kullanılmalı

Personel ve ziyaretçilerin yüksek sesle konuşmaları önlenmeli

Yatağı itme ve çekme,asansör,kapı kapatma yada açma seslerini en aza indirmeli

Gürültüyü önlemek için tıbbi araç gereçleri dikkatli kullanmalı ,

Gürültünün hasta üzerine etkilerini ekip ile paylaşmalı, aile ve ziyaretçiler

bilgilendirilmeli

Tükenmeyi önlemek için uyku süresi düzenlenmeli

24 saatlik bir sürede hasta için sakin bir ortam sağlanmalı

Hastaya en az 1,5-2 saat kesintisiz bir REM uykusu sağlanmalı

Hastanın uyku süresini arttıracak ve rahat uyumasını sağlayacak şekilde tedavi,

bakım ve ziyaretçi saatleri düzenlenmeli

Duyusal yetersizliğin olup olmadığı değerlendirilmeli

Tepki vermeyenler için uygun duyusal girdi sağlanmalı

Hemşireler yoğun bakım hastalarının duyusal girdi sorunlarını azaltmak ve

kontrol altına almak için hasta bakımında tamamlayıcı tedavilere de yer vermelidirler.

KRĠZ VE DUYUSAL YOKSUNLUK

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi

13

Tamamlayıcı tedavi yöntemleri şunlardır:

1.Ekspresif dokunma;

Planlı duyusal girdi uygulamalarından biri olan ekspresif dokunma, duygusal

içerikli dokunmadır. Deriye uygulanan dokunma hareketi ile alıcılar uyarılır, beyne giden

iletiler kişi tarafından yorumlanarak yanıtlanır. Dokunma, hastaya kendisine değer

verildiği duygusunu yaşatır, hasta-hemşire iletişimini artırır, hastanın psiko-sosyal

sorunlarını azaltır, solunum, kan basıncı ve nabızı düzenleyerek fizyolojik iyileşme

üzerine de etki eder.

2.Müzik terapi ;

Müzik terapi, kan basıncını düşürmekte, solunum sayısını düzenlemekte, nabız

değerinde düşmeye yol açmakta ve tamamlayıcı bir yöntem olarak hasta bakımında

kullanılmaktadır.

3. Aromaterapi;

Planlı duyusal girdi uygulamalarından olan aromaterapi, bitkisel öz yağlarla

yapılan tamamlayıcı bir tedavi yöntemidir. Aromaterapi için kullanılan melisa, okaliptüs,

lavanta gibi birçok yağ özü vardır. Bu yağlar, ağrı, stres ve anksiyeteydi azaltmada,

stresle başa çıkma mekanizmalarını geliştirmede, psikolojik olarak iyilik hali duygusunu

artırmada etkilidir.

ÖZET

Sözlüklerde kriz, bir kimsenin yaşamında görülen ruhsal bunalım, belli bir olayı

izleyen ve hayati önem taşıyan kritik bir dönem olarak tanımlanır. Caplan ve Cullberg

krizleri travmatik ve gelişimsel olarak ikiye ayırmaktadır. Travmatik krizler ani gelişen,

şok, kaza, kayıp vb olaylar sonucu gelişirken; gelişimsel krizler belli bir zaman sürecinde

gerçekleşen ve üstesinden gelinemeyen olağanüstü durumları ifade eder.

Konuşma, görme ve hissetme ile ilgili duyusal kısıtlılık, yalnız başına

kalma,izolasyon ve hareket aktivitelerinin kısıtlanması gibi duyusal girdinin nitelik ve

niceliğindeki azalma sonucu ortaya çıkan durumdur. Özellikle yoğun bakım gibi uzun

süreli tedavi gerektiren ve bası sınırlamalar içeren bölümlerde daha fazla görülen bir

kavramdır.

KRĠZ VE DUYUSAL YOKSUNLUK

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi

14

DEĞERLENDĠRME SORULARI

1)_ AĢağıdaki terimleri doğru anlamlarıyla eĢleĢtiriniz?

a) Kriz

b) Duyusal yoksunluk

c) Güdü

d) Duyu

e) Algı

f) Özkıyım

Cevap:

Kişinin hayatına son verme eylemi (özkıyım)

Belli bir olay sonucu gelişen ve hayati önem taşıyan kritik devre (kriz)

İnsanı belli bir hedefe götüren ,harekete geçiren itici güçtür (güdü)

Duyu organları yoluyla objelerin nitelik ve ilişkilerinin farkında olma (algı)

Verilerin örgütlenip yorumlanarak çevredeki nesne ve olaylara anlam verme aracı

(duyu)

Konuşma, görme ve hissetme ile ilgili duyusal kısıtlılık, yalnız başına kalma,

izolasyon gibi duyusal girdinin nitelik ve niceliğindeki azalma sonucu ortaya

çıkan durum (duyusal yoksunluk)

2)_ AĢağıdakilerden hangisi krizin özelliklerinden değildir?

a) Kriz, potolojik bir durumdur.

b) Bir ile sekiz haftalık süre içerisinde çözüm getirebilecek bir durumdur.

c) Daha önce kullanılan problem çözme yöntemleriyle çözülemeyen bir

durumdur.

d) Krizdeki kişi, kendisini çok çaresiz hisseder, büyük bir sıkıntı yaşar.

e) Aynı durum, farklı insanlarda farklı reaksiyonlara ve etkilere neden olabilir.

Cevap: A

3)_ AĢağıdakilerden hangisi krizde yapılması gereken hemĢirelik

giriĢimlerindendir?

a) Kişiyi değil davranışı nitelendirmeli

b) Alternatif öğelerin ve ümidin varlığının farkında olmasına yardım edilmeli

c) Eski duygu ve düşünce örüntülerini yeniden şekillendirmesine yardım

edilmeli

d) Doğru olan baş etme becerileri onaylanmalı

e) Hepsi

KRĠZ VE DUYUSAL YOKSUNLUK

Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi

15

Cevap: E

12)_ Aşağıdakilerden hangisi yoğun bakım ünitelerinde duyusal yüklenmeye sebep

olmaz?

a) Sık tekrarlanan ağrılı işlemlerin yapılması

b) Yapılacak işlemlerden önce hastaya açıklama yapılması

c) Vücutta bulunan drenaj tüpleri

d) Alışık olunmayan ve oldukça fazla tıbbi araç ve gerecin olması

e) Uzun süreli insan Makine sesleri gibi yüksek gürültüye maruz kalma

Cevap:B

YARARLANILAN KAYNAKLAR

1)Sözer Y., Psikiyatride kriz kavramı ve krize müdehale , kriz dergisi , Kriz Dergisi, 1 (1)

: 8-12

2)Erdemir F., Hemşirelik tanıları el kitabı, nobel tıp kitapevi, 1997

3)Poal P., INTRODUCTION TO THE THEORY AND PRACTICE OF CRISIS

INTERVENTIONQuaderns de Psicologia, 1990, 10, 121-140

4)Aktaş, Aliye, Kriz Durumlarında Sosyal Hizmet Müdahalesi. Kriz Dergisi. Cilt II, Sayı

3. A.Ü. PKUAM Yayınları, Ankara, 2003.

5)Özgüven H., İntihar girişimlerinde krize müdehale, Kriz Dergisi 11 (1): 25-34,2003

6)Ekinci M., İntihar ve hemşirelik girişimleri

7)Öz F., Sağlık alanında genel kavramlşar, yenilenmiş 2. baskı,Ankara,2010

8)Kelleci M., Aydın D. ve ark.,Hastanede Yatan Hastaların Bazı Tanı Gruplarına Göre

Anksiyete ve Depresyon Düzeyleri, Klinik Psikiyatri 2009;12:90-98

9)Özer N., Arslan S.,Yoğun bakım hastalarının duyusal girdi sorunlarında tamamlayıcı

tedaviler, Anadolu Hemşirelik ve Sağlık Bilimleri Dergisi, 2010; 13: 2

10)Kutlu L, Yıldırım A (2001). Hastalarda duyusal yoksunluk. Yoğun Bakım Hemşireliği

Dergisi 5(2): 83-86.

11)Mollaoğlu M (1997). Kritik bakım ünitelerinin duyusal girdilere etkileri ve hemşirelik

girişimleri. Yoğun Bakım Hemşireleri Dergisi 1 (2): 86-90.

12)Öztürk O., Ruh sağlığı ve Bozuklukları, yenilenmiş 11. baskı, ANKARA,2008