19
KARAMAN’DA BUĞDAY, MISIR, AYÇİÇEĞİ TARIMI VE ÜRETİMİ

KARAMAN’DA BUĞDAY, MISIR, AYÇİÇEĞİ TARIMI …...2016/05/12  · ve tarhana gibi çeşitli ürünlerin ana hammaddesi olan buğday Rize dışında tüm illerimizde üretilmektedir

  • Upload
    others

  • View
    12

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: KARAMAN’DA BUĞDAY, MISIR, AYÇİÇEĞİ TARIMI …...2016/05/12  · ve tarhana gibi çeşitli ürünlerin ana hammaddesi olan buğday Rize dışında tüm illerimizde üretilmektedir

KARAMAN’DA BUĞDAY, MISIR,

AYÇİÇEĞİ TARIMI VE ÜRETİMİ

Page 2: KARAMAN’DA BUĞDAY, MISIR, AYÇİÇEĞİ TARIMI …...2016/05/12  · ve tarhana gibi çeşitli ürünlerin ana hammaddesi olan buğday Rize dışında tüm illerimizde üretilmektedir

BUĞDAY TARIMI VE KARAMAN’DA BUĞDAY ÜRETİMİ

1. TANIMI VE ÖNEMİ

Buğday, tek yıllık bir bitki olup, her türlü iklim ve toprak koşullarında

yetişebilecek çok sayıda çok sayıda çeşitlere sahip olması nedeniyle, dünyanın hemen

her tarafında yetiştirilmektedir. Buğday gerek dünyada; gerekse ülkemizde en fazla

üretilen tarım ürünüdür.

2. İKLİM VE TOPRAK İSTEĞİ

2.1 İklim İsteği: Buğday genellikle ılık ve serin iklim şartlarında yetişir. Buğday,

gelişmenin ilk devrelerinde (çimlenme, kardeşlenme) yüksek sıcaklıktan hoşlanmaz.

Sıcaklık 5-10 ºC; nisbi nem %60'ın üstünde olursa bitki normal gelişmesine devam

eder. Vegatatif gelişenin ileri devresinde (sapa kalkma) fazla sıcaklık istemez.10-15

ºC'lık sıcaklık, %66 nisbi nem ve az ışık, iyi bir gelişme için uygundur. Buğday yıllık

yağışı 350-1150 mm olan iklim bölgelerinde yetişebilmektedir. Kaliteli ve bol ürün yıllık

yağışı 500-600 mm olan yerlerde veya toprakta bu nemi sağlayacak sulamalarda

alınabilmektedir.

2.2 Toprak İsteği: Buğday derin, killi, tınlı-killi olan ve yeterli organik maddesi

olan fosfor ve kireci bulunan, kumlu tınlı topraklar en iyi buğday topraklarıdır. Toprakta

organik madde arttıkça, buğdayın verimi de artar. Besin maddesi yönünden fakir

topraklarda kaplıca çeşitleri, orta şartlarda ekmeklik çeşitleri, en iyi şartlarda da

makarnalık çeşitleri ekmek daha uygundur.

3.YETİŞTİRME TEKNİĞİ

3.1 Ekim Nöbeti: Bölgemizde kuru ve sulu koşullarda buğday çeşitli kültür

bitkileri ile münavebeye girmektedir.

-Kuru koşullarda:

Buğday-Nadas-Buğday

Buğday-Mercimek-Buğday

Buğday-Mercimek-Arpa

-Sulu koşullarda

Buğday-İkinci ürün-Pamuk

Buğday-İkinci ürün-Sebze

Buğday-İkinci ürün-Yem bitkileri

Buğday-İkinci ürün-Pamuk-Arpa-İkinci ürün

Buğday-İkinci ürün-Mercimek-İkinci ürün

(İkinci ürün: Yerfıstığı, Mısır, Susam, Ayçiçeği vs.)

Page 3: KARAMAN’DA BUĞDAY, MISIR, AYÇİÇEĞİ TARIMI …...2016/05/12  · ve tarhana gibi çeşitli ürünlerin ana hammaddesi olan buğday Rize dışında tüm illerimizde üretilmektedir

3.2 Çeşit: Buğday türleri genellikle kaplıca grubu, makarnalık buğdaylar grubu,

ekmeklik buğdaylar grubu olmak üzere 3 guruba ayrılır. Kaplıca gurubu altında

yetiştirilen buğdaylar daha çok hayvan yemi, kısmen de bulgur olarak kullanılır.

3.3 Toprak Hazırlığı

3.3.1 Kuru koşullarda: Bölgemizde kuru koşullarda buğday-nadas veya buğday-

mercimek ekim nöbeti uygulanmaktadır. Bu nedenle buğday-nadas sisteminde,

buğday hasadını müteakip hiçbir toprak işlemesi yapılmadan, ekim sahası kışı

geçirdikten sonra, erken ilkbaharda mart ayının ikinci yarısından itibaren toprak uygun

tava geldiğinde soklu pullukla sürüm yapılır. Daha sonra sonbaharda diskharrow +

tırmık ve tapan çekilerek tohum yatağı hazırlanır. Buğday-Mercimek hasatından sonra

toprak gölge tavında iken derim sürüm yapılır. Daha sonra sonbaharda diskharrow +

tırmık ve tapan çekilerek tohum yatağı hazırlanmış olur.

3.3.2 Sulu Koşullarda: Sulanan sahalarda buğday genellikle çapa bitkileri ile

münavebeye girmektedir. Bu nedenle sonbaharda ön bitki hasatından sonra, bitki

kalıntıları temizlenmeli veya uygun alet ekipman ile parçalanmalı, bundan sonra döner

kulaklı pullukla derin sürüm yapılıp, toprağa karıştırılmalıdır.

Daha sonra diskharrow ve tırmık çekilerek keseklerin toprağa karıştırılmalıdır.

Daha sonra diskharrow ve tırmık çekilerek keseklerin kırılması sağlanır. Kesekler

kırıldıktan sonra flot çekilerek, tohum yatağı hazırlanır.

3.4 Ekim

Buğday ekimi bölgemizde genellikle 15 Ekim-15 Kasım tarihleri arasında

yapılmaktadır. Ekimde geç kalınmamalıdır. Aksi halde kışlık buğdaydan da, yazlık

buğday gibi düşük verim elde edilmektedir. Onun için günlük ortalama ısının 5-8 ºC

etrafında seyrettiği devrede buğday ekimi yapılmalıdır. Kışlık buğdayların 5-8 cm

derinlikte ekilmesi verimin artmasında önemli etkendir. Ekime hazır vaziyetine getirilen

tohum yatağına kuru koşullarda 15-17 kg/da, sulu koşullarda ise 13-15 kg/da üzerinden

mibzerle ekim yapılmalıdır. Ekimden önce tohum mutlaka civalı ilaçlarla ilaçlanmalıdır.

3.5 Gübreleme

Buğdayda dengeli bir gübreleme yapmak için gübre mutlaka toprak tahlilleri

neticesine göre atılmalıdır. Araştırmalar sonucunda; Bölgemizde buğdaya kuru

koşullarda 6-8 kg/da N, 9 kg/da P2O5, sulu koşullarda ise 16 kg/da N, 13 kg/da P2O5

karşılığı azotlu ve fosforlu gübre verilmesi önerilmiştir. Azotlu gübrenin ilk yarısı ve

fosforlu gübrenin tamamı ekimde, azotun ikinci yarısı ise kardeşlenme başlangıcında

uygulanmalıdır. Azotlu gübre toprak yüzeyine, fosforlu gübre mibzerle banda

verilmelidir.

3.6 Sulama

Buğday bitkisinin suya ihtiyaç duyduğu veya en fazla su tükettiği dönemleri sapa

kalkma, başaklanma ve süt olum dönemleridir. Sapa kalkma Mart sonu, başaklanma

Nisan başı ve süt olumu ise Mayıs başına rastlamaktadır. Buğday öncelikle

başaklanma başlangıcı ve süt olumunda olmak üzere iki kez sulanmalıdır. Ancak

suyun pahalı ve kıt olduğu yer ve durumlarda, bir defa sulamaya olanak verile

Page 4: KARAMAN’DA BUĞDAY, MISIR, AYÇİÇEĞİ TARIMI …...2016/05/12  · ve tarhana gibi çeşitli ürünlerin ana hammaddesi olan buğday Rize dışında tüm illerimizde üretilmektedir

biliniyorsa sulama başaklanma başlangıcında yapılmalıdır. Suyun bol olduğu ve kurak

geçen mevsimlerde ise sapa kalkma, başaklanma ve süt olumunda olmak üzere 3 defa

sulanmalıdır. Eğer buğday ekim mevsiminde çıkış için toprakta yeterli nem yoksa ve

mevsim itibariyle kurak geçiyorsa ekimde de sulama yapılmalıdır. Sulamalar toprağın

90 cm derinliği doyuracak şekilde yapılmalıdır. Sulamalara ne zaman su verileceği ise

nem kontrol çubukları ile kontrol edilebilir. Basit bir 08-10 luk demir "T" çubuk toprağa

bastırılınca 30-40 cm girebiliyorsa sulama yeterlidir. Bu kontrol suyun bulunduğu yerde

yapılmalıdır.

3.7 Hastalıkları, Zararları ve Mücadelesi

3.7.1. Buğday Hastalıkları ve Mücadelesi: Bölgemizde en çok rastlanan buğday

hastalıkları; Sürme (kör), pas hastalıkları (sarı pas, kahverengi pas, kara pas), rastık,

kök ve boğaz çürüklüğü ‘dür.

Sürme (kör): Hastalıklı bitkiler sağlamlardan daha kısa boyludur. Daneler

yuvarlağa yakın bir şekil alır. Ezilince siyah bir toz kitlesi ile dolu oldukları görülür.

Dayanıklı çeşit kullanarak, yazlık ekim yapılarak ve ekim öncesinde tohumlar

ilaçlanarak mücadele yapılmaktadır.

Sarı Pas (kınacık): Yapraklar üzerinde sarı, dar, uzunca, birbirine paralel noktalı

çizgiler halinde sap ve başakta meydana gelirlerse de genellikle yaprak ve kavuzlarda

görülür.

Kahverengi Pas: Sarı pastan sonra görülür. Püstülleri kara pasınkinden koyu,

kara pasınkinden daha açıktır. Püstüller dairevi yığınlar meydana getirir.

Kara Pas: En geç görülen pas türüdür. Püstüller rasgele dağılmışlardır.

Püstüllerin üzerindeki epidermisin yırtılması ile bariz olarak tanınır.

Pas Hastalıklarının Mücadelesi:

-Hastalığa dayanıklı çeşitler kullanmak

-Yabancı ot mücadelesi yapmak

-İlaçlı mücadele

Rastık: Hastalıklı buğday, başak çıkarır çıkarmaz görülür. Hastalığa yakalanmış

bitkiler sağlamlardan daha kısa ve zayıf olup, genellikle kardeşlenmezler ve erken

olgunlaşırlar.

Buğdayın başakları çiçek zamanı siyah bir toz kitlesi hastalık etmeni fungusun

sporlarıdır. Bu sporlar rüzgarın etkisiyle etrafa dağılır ve daha sonra geride sadece

başak ekseni kalır.

Mücadelesi:

-Hastalıksız tohum ekilmeli

-Hastalığa dayanıklı çeşitler kullanmak

-Tohum ilaçlaması yapmak

Page 5: KARAMAN’DA BUĞDAY, MISIR, AYÇİÇEĞİ TARIMI …...2016/05/12  · ve tarhana gibi çeşitli ürünlerin ana hammaddesi olan buğday Rize dışında tüm illerimizde üretilmektedir

Buğdayda kök ve boğaz çürüklüğü: Daha ziyade buğdaygillere arız olur. Kuru

ziraat yapılan bölgelerde kışlık buğdaygillerde daha çok görülür. Alkali topraklarda

hastalık daha etkendir. En belirgin başaklanma dönemindedir. Bitki vaktinden erken

sararır ve beyazlaşır. Başak dane tutmaz veya daneler cılız kalır. Bazen başak

vermeyebilir. Sap, yaprak ve başakta hızlı bir beyazlaşma görülür.

Mücadelesi:

-Hastalıksız tohum ekilmeli

-Yeterli miktarda azotlu gübre atmak

-Sürüm ve yaz nadası hastalığı azaltır

-Tohum ilaçlaması

3.7.2 Buğday Zararlıları ve Mücadelesi

Süne: Toprak renginde, bazen siyah geniş vücutlu, 11-12 mm uzunlukta 7-8 mm

genişlikte emici bir böcektir. Yaprakları ve daneyi emer.

Mücadelesi: Süne mücadelesi prensip itibariyle 1-3 yaşlı genç nimf döneminde

ilaçlama suretiyle yapılmalıdır.

Kımıl: Süneye benzer, ancak vücudu süneye göre dar ve baş iridir. Vücudun

üstü esmer, sarı ve hafif açık beneklerle bezenmiştir. 4 halkalı bir hortumu vardır.

Buğdayın yapraklarını ve daneyi emer.

Mücadelesi: Kışlamış erginlerde, nimf ve yeni nesil erginlerde olmak üzere iki

dönemde ilaçlama mücadesi yapılmaktadır.

Ekin Balmumu: Ergini, esmer, kırmızı renkte, kanatları açık kahverengi baş ve

thorax esmer veya siyah elytraları kırmızı ortalama 10-15 mm uzunluğunda bir

böcektir. Larvaları buğdayın köklerini yiyerek, erginleri ise hububatın süt olum

döneminde başaklarda kapçık, kavuz ve daneleri kemirerek zararları olmaktadırlar.

Mücadelesi: Ergin çıkışı başladıktan bir hafta sonra m2 de ortalama 14-15 ergin

bulunan tarlalarda başlanmalı ve zarar sona erinceye kadar devam edilmelidir. İlaçlı

mücadele günün serin saatinde erginler uçuşa başlamadan önce yapılmalıdır.

Ekin Güvesi: Ergin küçük bir kelebektir. Zarara sebep olan larvalar koyu sarı

renkli olup, boyları 10 mm kadardır. Larvaları yaprağın içine girerek alt ve üst epidermis

arasındaki parankim dokusunu yiyerek tahribat yaparak, bitkinin özümleme yapmasına

mani olur.

Zarar gören bu kısım dondan zarar görmüş gibi sararır, sonra kurur.

Mücadelesi: Larvalar 6 mm ulaştığı zaman ilaçlı mücadelesi yapılmalıdır.

Ekin Kurdu (Zabrus Sp): Pup olmaya yakın devrede larvaları 30-35 mm boyunda

olup, beyazımsı renktedir. Başa yakın üst seğmentleri koyu kestane, göğüs kısmı ve

ayakları esmer renklidir. Ayaklar kazıcı yapıdadır. Uç kısımlarında tırnaklar yer alır.

Erginlerde baş büyük olup, antenleri içindedir. Renkleri kırmızımsı esmerdir. Zararlının

boyu 14-16 mm'dir. Zabrus larvaları hububat yapraklarının uçlarını yuvalarına çekerek,

Page 6: KARAMAN’DA BUĞDAY, MISIR, AYÇİÇEĞİ TARIMI …...2016/05/12  · ve tarhana gibi çeşitli ürünlerin ana hammaddesi olan buğday Rize dışında tüm illerimizde üretilmektedir

bilahare toprak yüzünde yumak şeklinde bir bakiye teşkil eden yaprak sinirleri

kalıncaya kadar yemelerine devam ederler. Bir kökten çıkan yaprakları bitirdikten

sonra diğerlerine geçerler.

Mücadelesi:

Kültürel tedbirler (münavebe), Mihaniki mücadele (Larvaların ilk göründüğü devrede

toprağın bastırılması), Kimyasal mücadele (Tohum ve satıh ilaçlaması) şeklinde

olmalıdır.

Yabancı Otlar: Buğdayda yabancı ot mücadelesi önemlidir. Yabancı ot

mücadelesi yapılmayan alanlarda veriminde % 30'a varan azalmalar tespit edilmiştir.

Buğday ekili sahalarda görülen önemli yabancı otlar: Yabani hardal, sarı ot,

yabani tere, köygöçüren, yabani fiğler, pelemir, ballı baba, yabani gonca, tilki kuyruğu,

sütleğen, peygamber çiçeği, yabani yulaf vb.

Mücadelesi: Yabancı otlar 3-5 yapraklı oldukları devrede ilaçlı mücadele

yapılmalıdır. Buğdayda ise kardeşlenme ile sapa kalkma devreleri arası en uygun

ilaçlama zamanıdır. Münavebe ise yabancı ot kontrolü için en önemli kültürel tedbiridir.

3.8 Hasat, Harman ve Depolanması

Buğday, biçerdöver, tırpan ve orakla hasat edilebilir. Hasat zamanının

seçiminde dane dökme, hasat edilecek üründe su oranı ve makinelerin çalışabilme

durumu göz önüne alınmalıdır. Hasat orak ve tırpanla yapılacaksa sarı olum devresi

uygundur. Biçerdöverle yapıldığında biraz daha geç olarak yapılmalıdır. Biçerdöverle

yapılan hasatta dane su oranı %13-15 arasında olmalıdır. Hasat erken yapıldığında

saplar henüz nemli olduğundan makinenin çalışması ve danelerin kavuzlardan

ayrılması güçleşir. Süt olumunda hasat edilen danelerde 1000 dane ağırlığı düşer ve

danelerde çalıklaşma görülür. Geç hasatta ise, özellikle dane dökülmesi fazla olur ve

dolayısıyla ürün miktarı düşer. Makarnalık buğdaylar geciktirildiğinde dane parlaklığını

kaybeder. Tırpan veya orakla biçilen buğdaylarda harman, harman makinesi (batöz)

veya dövenle yapılır.

Buğday tohumunu yabancı ot tohumlarından, taş veya topraktan arındırmak için

selektörden geçirilmelidir. Bu işlem esnasında tohumluk olarak ayrılanlarında

ilaçlanması sağlanmış olmaktadır.

Buğdayın depolanması (saklanması) : Ambar olarak kullanılacak bina rutubet

almayan kuru, havadar ve aydınlık bir yer olmalıdır. Bir ton ürün için en az 1.5 m2 alan

hesap edilmelidir. Saklama yerine getirilen buğdayın su oranının %12-14'ün altında

bulunması gerekir. Depo için en iyi ısı derecesi +4 ºC dir. Ambara koyulacak buğdayın

içerisinde yabancı tohum bulunmaması gerekir, çünkü bunların vereceği yaşlık

hububatın kızışmasına neden olur.

Page 7: KARAMAN’DA BUĞDAY, MISIR, AYÇİÇEĞİ TARIMI …...2016/05/12  · ve tarhana gibi çeşitli ürünlerin ana hammaddesi olan buğday Rize dışında tüm illerimizde üretilmektedir

4. VERİM VE MALİYET

4.1 Verim

Bölgemizde kuru koşullarda buğday verimini etkileyen en önemli faktör, yıllık

yağışlar ve bunların buğdayın yetişme süresi içerisindeki dağılışıdır. Özellikle Mart ve

Nisan aylarındaki yağışlar o yılki buğday verimini müspet veya menfi yönde

etkilemektedir. Verim üzerinde etkili olan diğer faktörler ise çeşit, gübreleme, bakım,

kültürel işlemler vs. dir. Sulu koşullarda ise sulama zamanı, adedi ve verilecek su

miktarı da verim üzerine etkilidir.

BUĞDAYDA KALİTE

BUĞDAYDA KALİTE ÖZELLİKLERİ:

Hububat (tahıl) adı verilen taneleri unlu bitkiler botanikte buğdaygiller

(Gremineae) familyasına girer. Dünyada en fazla üretilen ve tüketilen hububat çeşidi

buğdaydır. Uluslararası buğday konseyi tarafından yapılan son tahminlere göre 1998

ürünü dünya buğday üretimi 590 milyon ton civarında gerçekleştirilmiştir. Türkiye,

dünya ülkeleri arasında ekim alanı bakımından 7. üretim miktarı bakımından ise 8.

sırada yer almakta ve dünya buğday üretimindeki payı % 3,6 dolayındadır. Ülkemiz

açısından dikkate alındığında gerek ekili arazi, üretim miktarı, ekonomik değer;

gerekse toplumumuzun beslenmesinde başta gelen ekmek, bisküvi, makarna, bulgur

ve tarhana gibi çeşitli ürünlerin ana hammaddesi olan buğday Rize dışında tüm

illerimizde üretilmektedir. Ekim alanı yanında iklim ve toprak koşulları, uygulanan tarım

tekniği ile iyi cins ve nitelikte tohumluk kullanmaya bağlı olarak verim yıldan yıla

değişmektedir. Hububattan işlenmiş madde yapım yöntemlerini HUBUBAT

TEKNOLOJİSİ gösterir. Tarımsal hammaddeler içinde besin maddesi olarak en

önemlisi buğdaydır günümüzde dünya nüfusu günlük enerji gereksiniminin % 60 'dan

fazlasını hububattan özellikle buğday ve pirinçten sağlamaktadır. Hububat içinde

buğdayın başta gelme nedenleri şöyle sıralanabilir.

1- Buğday çeşitli iklim ve toprak koşullarına uyabildiği için dünya yüzünde üzerinde

geniş bir alanda üretilmektedir.

2- Verimi yüksek ve tarımı kolaydır.

3- Depolamaya uygun (su oranı ortalama %12) ve besin değeri yüksektir.

4- Buğday öğütüldüğünde tane ağırlığının 3/4 oranında un elde olunur. Yan ürünler

hayvan yemi olarak kullanılır.

5- Buğday unu su ile yoğrulduğu zaman undaki protein parçacıkları yaş öz gluten

dediğimiz bir madde oluşturur. Gluten hamurun kabarmasını ve kaliteli ekmek yapımını

sağlar. Buğdaydan başka hiçbir hububat çeşidindeki protein öz oluşturmaz.

Page 8: KARAMAN’DA BUĞDAY, MISIR, AYÇİÇEĞİ TARIMI …...2016/05/12  · ve tarhana gibi çeşitli ürünlerin ana hammaddesi olan buğday Rize dışında tüm illerimizde üretilmektedir

BUĞDAY KALİTESİNİN BELİRLENMESİNDE KULLANILAN ÖLÇÜLER

Botanik Ölçüler:

--Tr. Aestivum

--Tr. Compactum

--Tr. Durum

--Buğday tanesinin oluşumu ve içine besin depolanması üç aşamada olur.

--Süt olum (Protein birikimi)

--Sarı olum (Nişasta birikimi)

--Fizyolojik olum (Tam olum)

Tarımsal Ölçüler:

--Sürme

--Pas hastalıkları

--Rastık

Fiziksel Ölçüler:

--HI Ağırlığı

--1000 Tane Ağırlığı

--Tanenin şekli ve büyüklüğü

--Tane sertliği

--Renk

--Yabancı maddeler

--Öğütme yeteneği

--Yoğunluk

Kimyasal Ölçüler:

Su miktarı

Kül miktarı

Protein miktarı

Serbest asitlik

Ham elyaf

Teknolojik Ölçüler:

Yaş öz (Gluten) miktarı

Page 9: KARAMAN’DA BUĞDAY, MISIR, AYÇİÇEĞİ TARIMI …...2016/05/12  · ve tarhana gibi çeşitli ürünlerin ana hammaddesi olan buğday Rize dışında tüm illerimizde üretilmektedir

Gluten indeks değeri

Sedimantasyon değeri

Düşme sayısı değeri

Un test cihazı

Hamur test cihazı

1.BOTANİK ÖLÇÜLER

Dünyada yetişen 14 buğday türünden yanlızca 3 türün ekonomik değeri vardır. Bu

türler:

42 Kromozomlu tr. aestivum (Ekmeklik)

42 Kromozomlu tr. compactum (Topbaş)

28 Kromozomlu tr. durum (Makarnalık) dır.

Tr. Aestivum: En önemli özelliği bu türe ait buğday unlarının ekmeklik yapımında

diğer türlerden daha uygun olmasıdır. Tane sertliği ve protein miktarı tür içinde geniş

bir şekilde değişmektedir. İklim ve toprak şartları ekmeklik buğdaylarının kalitesi

üzerine önemli etki yapmaktadır. Yazlık veya kışlık ekilir, taneler kırmızı veya beyazdır.

Tr. compactum: Memleketimizde orta Anadolu ve geçit bölgelerinde

ekilmektedir. Kuraklığa dayanıklıdır. Taneleri beyaz tane yapısı yumuşak ve protein

miktarı düşüktür. Bisküvi yapımına müsait olup öz kaliteleri zayıftır.

Tr. durum: Genel olarak yazlık ekilir, kışlık ekilişleri yalnız Akdeniz ülkelerinde

ve Türkiye'de görülmektedir. Dünya ülkelerinde belirli yerlerde yetişir ve isteği çoktur,

kırmızı taneli çeşitleri memleketimizde Güneydoğu Anadolu bölgesinde yetiştirilmekte

ve bulgura işlenmektedir

Her tür içinde yüzlerce çeşit bilinmekte ve ıslahçılar tarafından geliştirilerek

üretime verilmektedir. Buğday ıslahında önceleri verimlilik, hastalık ve böcek etkilerine

dayanıklılık üzerinde durulurken son yıllarda özellikle buğday kalitesini düzeltme amaç

edinilmiştir. Tanenin kalitesinde çeşitten ileri gelen farklar, ekmeklik buğdaylarda çok

büyük durum buğdayında ise daha azdır.

Buğday tanesinin oluşumu ve içine besin maddelerinin depolanması üç

aşamada gerçekleşir.

Süt olum (Protein birikimi): Besi doku ( Endosperm)'da ilk biriken maddeler

proteinlerdir. 3 - 5 günlük genç endosperm hücrelerinde nişasta hemen hemen hiç

yoktur. Danede depolanan proteinin yaklaşık yarısı, döllenmeden önce sap ve

yapraklarda birikmiş proteinlerden geri kalan, döllenmeden sonra sap ve yapraklarda

oluşarak daneye taşınan proteinlerden ibarettir. Bu proteinler endosperm hücreleri

içinde petek yapı dokusunda bir ağ doku meydana getirirler. Dane en büyük hacmini

alır. Döllenmeden sonra 20 - 25 gün süren bu dönem sonunda danede su oranı %60

dolayında olup dane içi boza kıvamındadır.

Page 10: KARAMAN’DA BUĞDAY, MISIR, AYÇİÇEĞİ TARIMI …...2016/05/12  · ve tarhana gibi çeşitli ürünlerin ana hammaddesi olan buğday Rize dışında tüm illerimizde üretilmektedir

Sarı olum ( Nişasta Birikimi): Danedeki su oranı %60'ın altına düştükten sonra

protein birikmesi durur, nişasta birikimi hızla artmaya başlar. Nişasta tanecikleri süt

olum devresinde endospermde oluşmuş bulunan protein ağlarının içini doldurur.

Danede hacim küçülmesi olur ve endosperm balmumu kıvamını alır. 10 - 25 gün süren

bu dönem sonunda su oranı %40'a düşer ve besin maddeleri birikimi durur.

Fizyolojik olum (Tam olum):Danede besin maddeleri birikimi durduktan sonra,

birikmiş maddelerin olgunlaşması sürer kurak ve sıcak bölgede 2 - 3 gün nemli ve kıyı

bölgelerde ise 5 - 10 gün süren bu fizyolojik olum dönemi sonunda dane tohum

özelliğini kazanır, su oranı %18,5 - 33'e düşer. Bu dönemden sonra dane sadece su

kaybeder. Su oranı %14,5 - 13,5’un altına düşünce dane olgun hale gelmiştir. Kurak

bölgelerde danedeki nem oranı %7' ye kadar düşebilir.

2. TARIMSAL ÖLÇÜLER

Tarımsal ölçüler yetiştirici için çok önemlidir. Yetiştiği iklim ve toprak koşullarına

uyma durumu, verimin yüksekliği, hastalık ve zararlılara dayanma gücü başlıca

nitelikleridir. Buğdayda rastlanan bitkisel hastalıkları şöyle sıralayabiliriz.

1. Sürme: Mantari bir hastalıktır ülkemiz buğdayları genellikle bu hastalığa karşı

hassastır. İlaçlanmadan kullanılan tohumlar arasındaki hastalıklı tanelerin

parçalanması ile sporları diğer tanelere bulaşır. Tohumla beraber çimlenen sporlar,

bitki ile beraber büyür ve tanenin içi besin maddeleri yerine sporlarla dolar. Genellikle

ekmeklik buğdaylar üzerinde büyük zararlar yapar. Değirmende eleme sırasında

kolaylıkla ayrılırlar.

2. Pas Hastalıkları: Sarı, kara ve kahverengi pas adı ile anılan üç çeşidi vardır.

Sarı pas yapraklara, kara pas sap ve yapraklara, kahverengi pas ise sap kısmına ve

yaprak ayasına etkilidir. Bitkinin gelişmesini önleyerek % 30 - 40 oranında verimin

düşmesine neden olurlar.

3.Rastık: Mantari bir hastalıktır. Bitki ile beraber büyüyen sporları tane yerine

içerisi rastık sporları ile dolu başak oluşturur. Verimi oldukça düşürür. Değirmende

temizlenme sırasında kolaylıkla ayrılır.

KARAMAN’DA BUĞDAY ÜRETİMİ

Karaman İlimiz stratejik konumu, tarımsal üretimi ve tarıma dayalı sanayisi ile

ülkemizin tarımsal açıdan önemli illerden birisidir. Tarım ve hayvancılık, nüfusunun

%39,7’si tarımda istihdam edilen Karaman için ekonomik açıdan oldukça önemlidir.

Karaman ilinin 885.100 hektarlık yüzölçümünün yaklaşık %39’unu tarım alanları

oluşturmaktadır.

Tarla bitkileri il tarımı açısından önemli bir paya sahiptir. Buğday, arpa, nohut,

mısır, kuru fasulye, ayçiçeği, şekerpancarı ve yulaf bölgede en çok ekilen tarla

bitkileridir. Buğday da Karaman ilimizin %29’ unda makarnalık buğday, %20’ sinde

ekmeklik buğday yetiştirilmektedir.

Page 11: KARAMAN’DA BUĞDAY, MISIR, AYÇİÇEĞİ TARIMI …...2016/05/12  · ve tarhana gibi çeşitli ürünlerin ana hammaddesi olan buğday Rize dışında tüm illerimizde üretilmektedir

Ülkemizde üretilen toplam 17,98 milyon tonluk ekmeklik ve diğer buğday

türlerinin % 0,5’ i, üretilen 4,08 milyon tonluk makarnalık buğdayın ise %3,6’sı

Karaman’ da üretilmiştir.

Son olarak Karaman’da tarıma dayalı sanayi işletmelerinde 255 tesisle tahıl, un

ve unlu mamuller üreten işletmeler arasında ilk sırada yer alır.

AYÇİÇEĞİ TARIMI VE KARAMAN’DA AYÇİÇEĞİ ÜRETİMİ

Ayçiçeği ülkemizde ve dünyada yağlık ve çerezlik olarak iki tip olarak yetiştirilir.

Ancak bahçelerde süs bitkisi ve kesme çiçek olarak değerlendirilen tipleri de

mevcuttur. Çerezlik olarak insanların tüketimi ve kuşyemi olarak değerlendirilir. Yağlık

olmayan tipler ise çerezlik olarak adlandırılır ve tohumları çizgili ve iri, yağlık tiplere

göre kalın kabuklu olup, kabuğu çabuk ayrılmaya müsaittir. Bu tiplerden iri olmayanlar

ise, kuşyemi olarak değerlendirilmektedir. Bunun yanında yağlık tiplerden daha düşük

yağ oranına ve test ağırlığına sahiptir. Yağlık ayçiçeği tipleri ise, genelde siyah renkli,

ince kabuklu ve linoleik ve oleik yağ asitleri içeren tiplerdir. Yağlık ayçiçeği taneleri %

38-50 arasında yağ ve % 20 oranında protein içerir.

Ayçiçeği dünyada ve ülkemizde en önemli yağ bitkilerinden biri olup, ülkemizde

çoğunlukla yağlık olarak yetiştirilir. Dünya ayçiçeği üretimi son yıllarda 23 milyon ton

civarında olup, Türkiye üretimde ve ekim alanlarında ilk on ülke arasında yer

almaktadır. Ülkemizde yağlık ayçiçeği üretimi, genelde Trakya-Marmara Bölgesinde

yoğunlaşmış iken, çerezlik üretimi ise, çoğunlukla İç ve Doğu Anadolu Bölgesinde, az

miktarda diğer bölgelerde de ekimi yapılmaktadır.

Ülkemiz yağlık ayçiçeği ekim alanları son yıllarda iklim koşullarına ve uygulanan

fiyat politikalarına bağlı olarak 500-600 bin ha, üretimi de 600-850 bin ton civarında

değişmektedir. Ayçiçeği ekim alanları, mekanizasyona en uygun bitki olması ve fazla

işgücü gerektirmemesi nedeniyle, değişik yörelerde yıldan yıla artmaktadır.

Ayçiçeğinin gen merkezi Kuzey Amerika olup, halen ABD'nin orta kesimlerinde yabani

olarak bulunmaktadır. Ayçiçeği ekonomik bir bitki olarak uzun ve değişik bir tarihçeye

sahip olmakla birlikte, kesin olarak ilk tarımının yapıldığı yer ve zamanı

bilinmemektedir. Yeni dünyada ilk göçlerden önce, Kuzey Amerika Kızılderilileri

tarafından boya hammaddesi olarak kullanılmıştır. İspanyol gezginleri tarafından

1850'lerde Kuzey Amerika'dan toplanan ayçiçeği tohumları, ilk önce İspanya'da

bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilmiştir. Ayçiçeğinin bir yağ bitkisi olarak ilk olarak

Rusya'da üretilmiş ve ardından tüm Avrupa'ya yayılmıştır. II. Dünya savaşından sonra

1945-50li yıllarda, ayçiçeği ülkemize Bulgaristan'dan ülkemize göç eden

vatandaşlarımızın getirdiği tohumlar sayesinde girmiş ve tarımı yapılmaya

başlanmıştır. Ancak esas üretim ve ekim alanı artışı, 1980li yılardan sonra hibritlerin

ülkemize girmesiyle olmuştur. Dünyada ayçiçeği ıslahçılarının geliştirdiği yüksek yağ

içerikli ve tane verimli ayçiçeği çeşitleri, ayçiçeğinde üretim artışına yol açmış ve son

20 yılda geliştirilen hibrit ayçiçeği çeşitleri de, üretimin istenilen düzeye gelmesine

neden olmuştur.

Page 12: KARAMAN’DA BUĞDAY, MISIR, AYÇİÇEĞİ TARIMI …...2016/05/12  · ve tarhana gibi çeşitli ürünlerin ana hammaddesi olan buğday Rize dışında tüm illerimizde üretilmektedir

İKLİM VE TOPRAK İSTEKLERİ

Ayçiçeği, yetişme periyodu boyunca (100 - 150 gün) 2600 - 2850 °C civarında

toplam sıcaklık ister. Derin ve kazık kök sistemine sahip olması nedeniyle, kuraklık,

tuzluluk ve yaşlılık gibi problemleri olan topraklardaki üretim performansı diğer

bitkilerden daha iyidir. Her türlü toprakta yetişmesine rağmen, iyi drenajlı, nötr PH (6,5

- 7,5)'a sahip ve su tutma kapasitesi yüksek toprakları daha fazla sever. Taban suyu

yüksek, asitli topraklardan hoşlanmakta olup, tuzluluğa dayanması ortadır. Ayçiçeğinin

çimlenmesi için en az toprak sıcaklığı 8-10 °C olmalıdır. Bu nedenle ülkemizde genelde

Mart sonu - Mayıs ortası arasında ekimi yapılmaktadır. Ancak Ege, Çukurova ve

Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde Haziran ayında ikinci ürün ekimleri de mevcuttur.

Ayçiçeği soğuğa dayanıklı olup, genelde ilk donlardan 4-6 yapraklı devreye kadar zarar

görmez. Ancak ısının -4 °C nin altına düşmesiyle oluşan dondan oldukça fazla etkilenir.

Bu nedenle ayçiçeğinin erken ekilmesinde çok fazla bir problem olmayıp, erken

ekimlerde tane doldurma periyodu daha serin devreye gelmesi nedeniyle, verim önemli

ölçüde artmaktadır.

EKİM VE TOHUMLUK

İyi bir tohum yatağı hazırladıktan sonra, ayçiçeğinde pnömatik mibzerlerle (hava

akışlı taneyi tek tek bırakan) ekim yapılır. Yapılan araştırmalar sonucunda; sonbaharda

soklu pulluk ile sürüm, ilkbaharda kazayağı ve ardından tırmık ile yapılan tohum yatağı

hazırlığı en ekonomik toprak işleme yöntemi olarak belirlenmiştir. Yabancı ot ilaçlaması

için genelde trifluarin terkipli ilaçlar ile ekim öncesi uygulaması yaygın olup, ancak çıkış

öncesi ve sonrası yabancı ot ilaçları da piyasada mevcuttur. Ekim öncesi uygulamadan

sonra mutlaka tırmık veya benzeri bir ikinci sınıf toprak işleme aletiyle toprak

karıştırılmalı ve ilacın toprağa tam olarak yayılması için, ekim 2 gün sonra yapılmalıdır.

Ayrıca yabancı ot mücadelesi için bitkiler 25 - 30 cm. olduğu zaman çapa makinesi ile

ara çapası yapılmalı ve sıra üzerindeki yabancı otlar ise, el çapası ile yok edilmelidir.

Pıtrak, sarmaşık, hardal, köy göçüren, kaz otu, tarla ayrığı, sirken, papatya, darıcan

ayçiçeğinde problem olan önemli yabancı otlardır.

Çiftçiler hibrit seçiminde bir çok kriter göz önüne almalıdır. İlk olarak tohumluğun

fiyatı ve verim potansiyeli dikkate alınmalıdır. Çeşit seçiminde bölgedeki araştırma

enstitülerinin deneme, ilçe ve il tarım müdürlüklerinin yaptığı demonstrasyon sonuçları

ve özel şirketlerin yaptığı verim denemesi sonuçları iyi bir fikir verebilir. Ayrıca çeşidin

bölgede problem olan hastalıklara olan dayanıklılığı da, seçimde önemli bir faktördür.

Genelde çiftçiler tarlaların hasadından sonra, hemen buğday ekimi için toprak

hazırlıklarına başladıkları için, geççi ve çok geççi çeşitleri tercih etmemektedirler. Bu

nedenle çeşitlerin erkenciliği de önemlidir. Yöreye uygun verimli hibrit tohumluğun

seçimi ve tavsiye edilen yöntemlerin kullanılması karlı bir ayçiçeği üretimi için son

derece önemlidir. Ekilecek çeşitlerin yüksek kalitede ve yüksek bir çimlenme yüzdesine

sahip olması, saf ve hastalıklardan ve yabancı ot tohumlarından ari olması, üretim

risklerini azaltır. Hibrit tohumluk, açık döllenen çeşitlere göre, gerek uniform bitkiler

elde edilmesi, gerekse verim açısından belirgin bir üstünlük sağlar. Ayçiçeğinde hibrit

tohumluklar yüksek verim potansiyeline sahip, aynı günlerde çiçeklenip, olgunlaşır ve

aynı kalitede ürün veririler.

Page 13: KARAMAN’DA BUĞDAY, MISIR, AYÇİÇEĞİ TARIMI …...2016/05/12  · ve tarhana gibi çeşitli ürünlerin ana hammaddesi olan buğday Rize dışında tüm illerimizde üretilmektedir

Özellikle iklim koşullarının ayçiçeği için uygun olduğu yıllarda bu fark belirgin

olarak ortaya çıkar. Piyasada değişik firmalara ait bir çok yağlık hibrit ayçiçeği çeşidi

bulunmakta olup, seçilecek çeşitte, tablanın biraz eğik olması, yani yere doğru

bakması, kuş zararını ve güneşten kaynaklanan tabla yanıklığını azaltır. Bu nedenle,

bu tip hibrit çeşitler kuş zararının yoğun olarak hissedildiği yerlerde tercih edilmelidir.

Tohum iriliği ve test ağırlığı da verim açısından bir diğer önemli faktördür. Bunun

yanında hibrit çeşidin kendine döllenmesinin iyi olması, arı ve böceklerin eksik olduğu

ortamlarda verimin yüksek olması için mutlaka gereklidir. Ayrıca tohumu satan

şirketlerin teknik destek hizmetlerinin yaygın olması, ekim sonrasında ve yetişme

periyodu sırasında ortaya çıkabilecek problemlerin çözümünde kolaylık sağlayacaktır.

Bir diğer faktör de, çeşidin sap sağlamlığı ve iyi bir kök sistemine sahip olmasıdır.

Çünkü sağlam bir sap, rüzgârlardan aşırı düzeyde etkilenmez.

Özellikle yağışlardan sonra esen aşırı rüzgârlar, bitkilerde yatmalara neden

olmaktadır. Yurt dışında torbadaki tane sayısı ile satılan hibrit tohumluklar, ülkemizde

büyükten küçüğe doğru 1 den 5 kadar (1 en iri, 5 en ince) numaralanmış tohum

iriliklerinde satılır. Özellikle uygun olmayan iklim ve toprak koşullarında, çimlenme

gücünün biraz daha fazla olmasından başka bir avantaja olmayan iri tohumlukların

kullanılması, dekara atılacak tohumluk miktarını arttırdığı için ek bir maliyet gerektirir.

Bu nedenle orta irilikte tohum seçmek ekonomik açıdan uygundur. Ancak tohum

irilikleri açısından firmalar arasında, tam bir uyum da söz konusu değildir. Bunun

yanında tüm hibrit tohumlar mildiyöye karşı ilaçlanmıştır. Yapılan araştırmalar, sıra

arası 70 cm. ve sıra üzerinin 30-35 cm. olduğu bir ekim sıklığıyla sağlanan bir dekarda

4500-5000 civarında bir bitki adedinin, en yüksek verimi verdiğini ortaya koymuştur.

Dekara atılan tohum miktarı, tohum iriliğine bağlı olarak 400 gr/da civarında

değişmektedir. Ayçiçeği topraktan fazla miktarda besin maddesi kaldıran bir bitki olup,

bu nedenle üst üste ayçiçeği ekiminden kaçınılmalıdır. Bundan dolayı, kurak alanlarda

genelde Buğday-Ayçiçeği ekim nöbeti uygulanır. Sulu alanlarda ise, şeker pancarı,

yem bitkileri ve mısır ekim nöbetine girebilir. Yine ülkemizde ikinci ürün olarak

buğdaydan veya kışlık ekilen diğer ürünlerden sonra ekimi yapılmaktadır.

GÜBRELEME

Tüm yeşil bitkiler gibi, ayçiçeği de büyüme için en az 16 elemente ihtiyaç duyar.

Bunlardan oksijen, hidrojen ve karbon gibi elementleri su ve havadan alır. Azot fosfor

ve kükürt herhangi bir iklim bölgesindeki topraklarda eksikliği bulunabilir. Özellikle

potasyum, kalsiyum ve magnezyum yüksek yağışlı bölgelerde eksikliği görülebilir.

Bunun yanında iz elementlerden demir, manganez, çinko, bakır, molibden, bor ve klor

eksikliği fazla olmamakla birlikte bir çok toprakta görülebilir. Optimum verim için

ülkemiz koşullarında yapılan araştırmalarda 7-8 kg. saf azot (N), aynı miktarda fosfor

ve potasyum yeterli olur.

Ancak sulu koşullarda bu miktarları arttırmak gerekir. Toprak analizi yapılıp

tarlanın besin maddesi içeriği belirtildikten sonra gübre uygulamak son derece

önemlidir. Fakir topraklarda ise, bu besin maddesi miktarının % 80-100'ünü uygulamak

gerekir. Ancak istenilen gübre miktarını vermek arzulanan verimi almak açısından

yeterli değildir. Çünkü toprak nemi, yağış gibi iklim faktörleri verimi etkileyen ve gübre

ile mutlaka olması gereken faktörlerdir. Besin maddesince fakir topraklarda verilen

Page 14: KARAMAN’DA BUĞDAY, MISIR, AYÇİÇEĞİ TARIMI …...2016/05/12  · ve tarhana gibi çeşitli ürünlerin ana hammaddesi olan buğday Rize dışında tüm illerimizde üretilmektedir

gübre verimi % 40-60 arasında arttırabilir. Orta besin maddesi kapsamına sahip

topraklarda gübre verime % 10-20 oranında etkiler. Ancak zengin topraklarda gübrenin

etkisi bazı durumlarda kendini gösterir. Çünkü yüksek verim için gerekli besin maddesi

toprakta mevcuttur. Eğer toprakta yeterli miktarda fosfor varsa, 7-8 kg. saf azotu içeren

15-16 kg. üre (% 46 N) veya 25-30 kg. Amonyum Nitrat (%26 N) gübresi serpilerek

karıştırılır ve ardından ekim yapılır. Yine sulama yapılacaksa, azotlu gübre miktarının

tarladaki mevcut orana göre belli bir miktar arttırılıp ikiye bölünerek, üst gübre olarak

çapalamadan önce uygulanması, verimi arttıracak önemli bir uygulamadır. Toprakta

yeterli fosfor yoksa, ekimle birlikte mibzerle tohumun 5 cm yanlarına kompoze

gübrelerden 20-20-0 dan 25-30 kg/da oranında verilmesi yeterli olur. Ancak

gübreleme, gübre deposu olmayan pnömatik mibzerlerde tohum yatağı hazırlama

işlemi yapılmadan önce toprağa serpilmesi ve ardından tarlanın işlenip karıştırılması

şeklinde de yapılabilir.

Genelde Türkiye toprakları potasyumca zengin olması nedeniyle, bu besin

maddesine içeren gübre tavsiye edilmez. Eğer toprakta yeterli potasyum yoksa ve

toprak tahlil sonucu bu besin maddesinin eksikliği belirtiliyorsa ayçiçeği topraktan fazla

miktarda potasyum kaldırdığından, topraktaki mevcut miktara da bağlı olarak, 50 kg/da

oranında 15-15-15 gübresi uygulamak gerekir. Kompoze gübrelerin üzerindeki üç

rakam sırasıyla N-P-K yani Azot - Fosfor - Potasyum besin maddelerinin içerdiği yüzde

oranlarını göstermektedir. Çiftçiler için önemli olan, tarlaya atılan gübrelerin saf madde

olarak miktarlarıdır. Bu nedenle gübre alırken içerdiği saf maddenin fiyatına göre

karşılaştırma yaparak, kg saf besin maddesi ucuz olan gübre tercih edilmelidir.

SULAMA

Ayçiçeği bitkisinin su ihtiyacı, yetişme periyodu boyunca yaklaşık 700-800 mm.

civarındadır. Bu nedenle yüksek ve arzulanan verimi alabilmek için yağışın az olduğu

yıllarda aradaki farkın, sulamaya uygun yerlerde, mutlaka sulama suyuyla verilmesi

gerekir. Toprakta bitkilerin su ihtiyaçları toprak tansiyonemetresiyle ölçülür.

Ayçiçeğinde en hassas devre, çiçeklenme öncesi tablaların oluşmaya başladığı devre

ile süt olum devresi arasıdır. Bu devrede oluşan, suya olan stres, verimde geri

gelmeyecek kayıplar ortaya çıkarır. Özellikle ayçiçeği bitkisinin suya duyduğu ihtiyaç,

çiçeklenme zamanında en üst seviyeye çıkar. Bundan dolayı bu devrelerde yağış

yoksa yüksek verim için ayçiçeği mutlaka sulanmalıdır.

Eğer sulama yapılacaksa, bitkiler 45-50 cm. boyunda bir sulama, tabla teşekkül

ettiği devrede süt ve olum devresinde yapılacak olan birer sulama ile toplam üç defa

su verilmesi verimi % 100 oranında arttırır. Eğer iki sulama yapılacaksa, biri çiçeklenme

öncesinde, diğeri de çiçeklenme sonrasında yapılmalıdır. Eğer tek sulama yapılacaksa

yağışa da bağlı olarak çiçeklenme başladığında yapılmalıdır. Özellikle sulanan

alanlarda dekara atılan bitki sayısını ve verilecek gübre miktarını bir miktarı arttırmak

verim artışı için gerekli diğer faktörlerdir.

HASTALIK VE ZARARLILARI

Ayçiçeğinin ülkemizde en önemli zararlısı orobanş parazitidir. Ancak bu parazite

dayanıklı hibritler piyasada mevcuttur. Bunun yanında ülkemizde bazı yıllarda ve

bölgelerde problem olan diğer hastalıklar ise, ayçiçeği mildiyösü, sap, kök ve tabla

Page 15: KARAMAN’DA BUĞDAY, MISIR, AYÇİÇEĞİ TARIMI …...2016/05/12  · ve tarhana gibi çeşitli ürünlerin ana hammaddesi olan buğday Rize dışında tüm illerimizde üretilmektedir

çürüklükleridir. Yazı yağmurlu geçen yıllarda, tabla çürüklükleri (Rhizopus, Botrytis)

yoğun olarak görülmektedir. Ayçiçeğinin en önemli problemlerinden olan ayçiçeği

mildiyösüne karşı ise, hibrit tohumlar Metalaxyl ile ilaçlı olup, hastalık %100 oranında

kontrol edilmektedir.

Ancak özellikle sulu alanlarda ortaya çıkan Sclerotinia kök ve sap çürüklüğüne

karşı dayanıklı çeşit olmayıp, hastalığı yüksek etkin biçimde kontrol eden ilaçlı

mücadelesi de yoktur. Ülkemizde ekonomik zarar eşiğini aşan ayçiçeği zararlıları şu

an için mevcut değildir.

HASAT VE DEPOLAMA

Normal olarak ülkemizde, eğer iklim koşulları uygun olursa, kurak şartlarda

normal verimli bir toprakta 250-300 kg/da civarında bir tane verimi alınabilir. Sulu

şartlarda ise, toprak verimliliğine ve sulama sayısına bağlı olarak tane verimi, 350-500

kg/da arasında değişir.

Ayçiçeği tablasının arkası ve tabla kenarındaki brakte yapraklarının % 50'si

kahverengi renge dönüştüğünde, bitkiler hemen hemen çiçeklenmeden 1 1,5 ay sonra

tane nemi % 35'e ulaştığı zaman fizyolojik olgunluğa erişmiş olur. Ancak hasadın

yapılabilmesi için tablanın, gövdenin ve yaprakların tamamen kahverengi renge

dönüşmüş olması ve tanedeki nem oranının % 9-10'a düşmesi gereklidir. Çünkü

ayçiçeği yağlı tohuma sahip olduğu için yüksek nemde depolandığında, taneler kısa

zamanda kızışır ve bozulur. Bu nedenle hasatta tane neminin % 10'un altında olması

son derece önemlidir.

FİZYOLOJİK OLGUNLUK DÖNEMİ

Buğday hasadında kullanılan biçerdöverler tabla değişiklikleriyle ayçiçeği

hasadına uygun hale getirilebilir. Birinci aşamada tablayı sıra hasadına uygun hale

getirmek gerekir. Bu ekipmanlar sadece tablayı hasat edip, sapını bırakacak şekilde

ayarlanır. % 3 civarında hasat kaybı normal sayılır. Eğer gereğinden fazla hızlı giden

biçerdöverler, hasat sırasında tane kaybına % 15-20 civarında bir kayba sebep olabilir.

Zamanında yapılmayan hasat özellikle bazı çeşitlerde tane dökmeye sebep

olacağından, ayçiçeği hasadı fazla geciktirilmemelidir. Ülkemizde Nisan başı, Mayıs

ortasında ekilen ayçiçeği genelde Ağustos sonu ve Eylül ayında hasat edilir. Ortalama

olarak 120-130 günlük bir yetişme periyodu ister. Bu periyodun uzunluğu yaz

dönemindeki sıcaklığa, yağışı ve nem oranına ve toprak besin maddesi kapsamına

bağlıdır. Uygun bir depolama için tane nemi 10 altında ve taneleri temiz olmalıdır. %

8'in altında ve tane neminde depolanan tohumlarda hastalık ve zararlı faaliyeti devam

edememekte, tane zararlılarının çoğalması ve zararı önlenmektedir. Hasat sonrası %

11-12 civarında depolanan taneler ise sık sık havalandırılmalı, taneler serin tutulmalı,

kızışma önlenmelidir. Fazla miktarda tane çiçekleri ve yaprak ve sap kırıntıları içinde

bulundurulan ambarlar yağ kalitesini düşürmektedir.

Page 16: KARAMAN’DA BUĞDAY, MISIR, AYÇİÇEĞİ TARIMI …...2016/05/12  · ve tarhana gibi çeşitli ürünlerin ana hammaddesi olan buğday Rize dışında tüm illerimizde üretilmektedir

KARAMAN’DA AYÇİÇEĞİ ÜRETİMİ

Toplam 58 ilimizde yağlık ayçiçeği üretimi yapılmakta olup 2013 yılında

1.380.000 ton yağlık ayçiçeği üretilmiştir. Ülkemiz genelinde yağlık ayçiçeği verimi ise

ortalama olarak 227 kg / dekar olmuştur.

En fazla üretim 925.469 dekarlık alan ile Tekirdağ ilimizde gerçekleşmiştir. Bu

ilimizi sırası ile 775.385 dekarlık alan ile Edirne, 671.695 dekarlık alan ile Konya ve

593.194 dekarlık alan ile Kırklareli ilimiz sıralamada kendine yer bulmuştur. Karaman

ise 63.592 dekarlık ekimi ve 19312 ton verim ile 16. Sırada yer almaktadır. Ortalama

verim 304 kg/dekar olarak gerçekleşmiştir.

MISIR TARIMI VE KARAMAN’DA MISIR ÜRETİMİ

Mısır tahıllar içerisinde güneş enerjisini en iyi kullanan ve birim alandan en fazla

kuru Madde üreten bir bitkidir. Ülkemiz tarımında önemli bir yere sahiptir. Her türlü Bitki

ile münavebeye girer. Kendisinden sonra ekilen bitkinin verimi genellikle münavebeye

giren diğer tahıllara göre daha yüksektir. Üretilen mısır insan gıdası hayvan yemi ve

endüstride çok sayıda üretimin hammaddesidir. Ülkemizde hayvancılığın gelişmesine

paralel olarak artan karma yem talebi sonucunda yurtiçi talep karşılanamamaktadır.

Günümüzde üretimi yapılan hibrit çeşitler ilk olarak Amerika’da yapılan ıslah

çalışmaları sonucunda elde edilmiş ve 1800’lü yıllarda Avrupa’ya Güney Amerika’ya

Afrika’ya ve Avustralya’ya götürülmüştür.

Ülkemiz mısır üretim alanı 570-600 bin hektar arasında değişmektedir. Bu

üretim alanının %50-60'ında hibrit tohum kullanılmaktadır. Yıllık üretim ise yaklaşık 2,5

milyon ton civarındadır. Ülkemizde hemen hemen tüm bölgelerde az ya da çok mısır

üretilmektedir. Ancak üretimin en fazla yapıldığı bölgeler Karadeniz Akdeniz Marmara

ve Ege Bölgesi dir Üretimdeki artışa rağmen Ülkemizde mısır üretimi ihtiyaca cevap

vermemektedir.

Ülkemizde Kamu kuruluşlarınca öteden beri yürütülen ıslah tohumluk üretimi

faaliyetlerine 1984 yılında özel sektör kuruluşlarıda katılmıştır. Bugün itibarıyla

yüzlerce hibrit mısır çeşidi üretilerek piyasaya sunulmaktadır. Çeşit sayısının çokluğu

mısır üreticilerine seçim şansı yaratmaktadır. Farklı bölgelerdeki tüm üreticiler için en

uygun olarak tanımlanabilecek tek bir çeşit söz konusu olamaz. Her üretici kendi

koşullarına uyan en iyi çeşidi seçmek durumundadır. Çeşit seçiminde olgunlaşma

süresi koçan özelliği yatmaya hastalık ve zararlılara soğuk ve sıcağa dayanıklılık ekim

sıklığına tepki ve verim gibi faktörler dikkate alınmalıdır.

Toprak İstekleri

Mısır tarımı için en uygun Toprak tipi Su tutma kapasitesi besin maddesi

depolaması işlenme kolaylığı iyi drenaj ve havalanma özelliği dolayısıyla siltli-killi

topraklardır. Bunun yanında sahip olduğu dezavantajları en aza indirmek avantajları

iyi değerlendirmek ve gerekli iyileştirme uygulamalarını yapmak koşuluyla diğer toprak

tiplerinde de mısır tarımı yapılabilir.

Page 17: KARAMAN’DA BUĞDAY, MISIR, AYÇİÇEĞİ TARIMI …...2016/05/12  · ve tarhana gibi çeşitli ürünlerin ana hammaddesi olan buğday Rize dışında tüm illerimizde üretilmektedir

İklim İstekleri

Mısır ılıman ve tropik bölgelerde tarımı yapılan bir bitkidir. Mısır bitkisinin en iyi

geliştiği bölgeler en az 120 donsuz güne ve ortalama 2100-2200 Günlük Gelişme

Derecesine sahip yörelerdir. Suyun bol ve sıcaklığın ılıman olduğu iklimlerinde en

yüksek verim düzeylerine ulaşılır. Mısır bitkisi 10-11 derecede çimlenmeye

başlayabilir. Toprak sıcaklığı 5-10 cm derinlikte 15derece’ye ulaştığı zaman çimlenme

hızlanır. Mısır bir sıcak iklim bitkisi olmasına rağmen aşırı Sıcaklık isteyen bitki değildir.

38 derecenin üzerinde bir kaç Gün devam eden sıcaklıklar bitkiye zarar verir. Mısır

bitkisinin sıcak gecelerde iyi geliştiği sanılmakla birlikte sıcak ve rutubetli gecelerde iyi

bir gelişme görülmez. Genel olarak mısır için en uygun koşulların soğuk geceler güneşli

günler ve orta sıcaklık olduğu söylenebilir.

Toprak Hazırlığı

Mısır tanesi ılık tavlı iyi havalandırılmış tane ile temas edecek kadar ufalanmış

topraklarda kolay çimlenir. Bunları sağlamak için toprak 15-20 cm derinlikte

işlenmelidir. Ana ürün tarımında bir önceki bitki artıklarının gömülüp çürümesi ve kış

yağışlarının daha iyi depo edilebilmesi için ilk sürümün sonbaharda yapılması iyi olur.

Sonbaharda veya ilkbaharda yapılan bu ilk sürümden sonra diskaro ve tırmıkla toprak

işlenir. Ufalanması sağlanır. Toprakta tavın kaçmaması için sürgü çekilir. İkinci ürün

tarımında üretim sezonun kısa havanın sıcak ve nisbi nemin düşük olmasından dolayı

toprak hazırlığının çabuk tamamlanması tarla tavının kaçırılmadan ekim yapılması

gerekir.

Ekim

Mısır ekiminde önemli konular ekim zamanı ekim derinliği ve ekim sıklığıdır. Ana

ürün mısır tarımında toprak sıcaklığı en az 10 C derece olduğunda ekim yapılabilir. En

ideal ekim zamanı toprak sıcaklığının 13-15 C derece olduğu zamandır. Ana üründe

en ideal ekim zamanı bölgemiz için uzun yıllar iklim ortalamalarına göre Nisan ayının

ortalarıdır. İkinci üründe ise Buğday hasadından sonra Haziran ayı sonu gibi ekim

yapılmalıdır. Ekim derinliği toprak tipine nem ve sıcaklığa bağlı olarak değişmekle

beraber 5-6 cm. olmalıdır.

Ekim Sıklığı

En uygun ekim sıklığı kullanılan çeşide ekim zamanına yetiştirme amacına

yükseltiye iklime sulama miktarına ve toprağın durumuna göre değişir. Sık dikim koçan

bağlamayan bitki sayısını ve yatmayı arttırır tane/sap oranını düşürebilir. Ayrıca sık

dikim yapılan tarlada bitkinin su ve gübre gereksinimi artar. Çok seyrek ekim ise birim

alandan alınan ürün miktarının azalmasına neden olur.

Bitki sıklığı çeşide göre sıra üzeri 18-25 cm sıra arası 70 cm. olacak şekilde

ayarlanmalıdır. Serpme ekimlerde ve ikinci ürün anıza ekimler de % 10 kadar fazla

tohum atılmalıdır.

Bakım

Mısır bitkisinde sulama gübreleme hastalık ve zararlılarla mücadele dışında

önemli diğer bir bakım işlemi yabancı ot kontrolüdür. Mısır bitkisinde ilk 3-5 hafta

Page 18: KARAMAN’DA BUĞDAY, MISIR, AYÇİÇEĞİ TARIMI …...2016/05/12  · ve tarhana gibi çeşitli ürünlerin ana hammaddesi olan buğday Rize dışında tüm illerimizde üretilmektedir

yabancı ot kontrolu bakımından kritik bir dönemdir. Araştırma sonuçları boyu 15-20

cm’e ulaşan yabancı otların mısır verimini olumsuz etkilediğini ortaya koymaktadır.

Bitkiler 10-15 cm boya ulaşınca seyreltme yapılır. Seyreltme sırasında ilk çapa

uygulanmalı . İkinci çapa bitkiler 40-50 cm boya ulaştığında boğaz doldurma ve azotlu

gübre verme döneminde yapılmalıdır.

Gübreleme

Mısır verimli topraklarda daha iyi yetiştiği için toprak dengeli bir şekilde

gübrelenmelidir. Gübrelemede toprak tahlili yaptırmak esastır. Eğer toprak tahlili

yapılmamışsa; Dekara 20-25 kg saf Azot 8-10 kg saf fosfor verilmelidir.

Azotlu gübrenin yarısı Fosforlu gübrenin ise tamamı ekimle birlikte Azotlu

gübrenin kalan diğer yarısı bitkiler 40 cm boylandığında gübreli çapa makinesi ile

toprağa verilebilir.

Sulama

Mısır bitkisi yılın en sıcak döneminde yetişen bir bitki olduğundan su tüketimi

fazladır. Ancak bunun yanında mısır tarla bitkileri arasında suyu en etkili kullanan yani

birim su ile en fazla kuru madde üreten bir bitkidir.

İyi bir verim için değişen toprak yapısına göre 3-4 kez sulama yapılmalıdır.

Birinci sulama bitkiler 40 cm ye ulaştığında azotlu gübrelemeyi takiben yapılmalıdır.

Mısırın suya en hassa olduğu dönemler tepe püskülü çıkarmadan bir hafta önce ile

çiçeklenme dönemi ve süt olum dönemidir.

Mısır zararlıları içerisinde ise Bozkurt mısır maymuncuğu mısır kurdu koçan

kurdu sayılabilir.

Hasat Harman

Mısırda hasat olgunluğu tanelerdeki nem oranı ölçülerek tayin edilir. Nem ölçme

olanağının olmadığı durumlarda olgunluk tanedeki değişim gözlenerek anlaşılmaya

çalışılır. Hasat koçan kavuzunun kuruyup mısır tanesinin sertleştiği normal rengini

aldığı tanenin sömeğe bağlandığı yerde siyah leke oluştuğu zaman yapılmalıdır. Mısır

hasat ve harmanında kullanılmak üzere mısır hasat tablalı biçerdöver mısır hasadı için

ayarlanmış Tahıl biçerdöveri ve koçan toplayıcı makineler mevcuttur. Makineli hasadın

mümkün olmadığı durumlarda koçan kabukları elle soyulup koçanlar toplanır tane nemi

düşünceye kadar serende veya açıkta kurutulur taneleri taneleme makinesi ile ayrılır.

Uzun süreli depolama için mısır ürününde rutubet oranı % 13'e düşürülmelidir. Şayet

rutubetli bir şekilde depolama yapılırsa kızışma ve küflenme ile üründe zararlar

meydana gelecektir.Hasat sonrası kurutma koçanların serende kurutulması suni

kurutucularda tanenin kurutulması yada düz bir zeminde güneş altında koçan veya

tanenin kurutulması şeklinde olabilir.

Page 19: KARAMAN’DA BUĞDAY, MISIR, AYÇİÇEĞİ TARIMI …...2016/05/12  · ve tarhana gibi çeşitli ürünlerin ana hammaddesi olan buğday Rize dışında tüm illerimizde üretilmektedir

Mısır Yetiştiricilerine Uyarılar

Mısır tarımında erken ekim yapmak iyi ve uygun tohumluk seçmek çeşide uygun

bitki sıklığında yetiştirmek yüksek verim elde etmenin ilk şartıdır.

Mısır Toprakta su göllenmelerine karşı hassas olup drenajı iyi havadar topraklar

tercih edilmelidir.

Bitki sıklığının artması tepe püskülü ve koçan püskülü çıkışını engeller bu durum

tane oranının azalmasına olgunlaşmanın gecikmesine yol açar.

Tepe püskülü ve tozlanma dönemini içeren çiçeklenme döneminde meydana

gelecek su açığı koçanda tane sayısının azalmasına yol açarak büyük ölçüde verim

azalışına neden olur.

Sabahın erken saatlerinde mısır yapraklarında rulo halinde kıvrılma görülürse

mısır hemen sulanmalıdır.

Döllenme sonrası veya süt olumda koçan üstü aksamının kesilmesi verimde

sırasıyla % 33 % 27 azalmaya neden olur.

KARAMAN’DA MISIR ÜRETİMİ

Bundan 5-6 yıl önce Karaman'da mısır ekim alanı 50 bin dekardı. 2013 yılında bu

rakam 200 bin dekarı geçmiştir. Rekolte 220 bin ton civarında. Bu artışın en büyük

nedeni; yemlik mısırın tahıllara göre daha kazançlı bir ürün olması. Tahıldan

umduğunu bulamayan çiftçi, yemlik mısır üretmeye başlamıştır. Mısır, diğer tahıl

ürünlerine göre daha fazla verim vermektedir. Verim, tarlanın durumuna göre dönümde

3 tona kadar çıkabilmektedir.