36
Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler 1 Şubat, 2013 Rapor Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler Hasan Bacanlı M. Ali Dombaycı

Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Eğitimden beklenen temel işlev toplumun kültürel mirasının birikim ve sürekliliğinin sağlanması, yenilikçi ve değişmeyi sağlayıcı elemanların yetiştirilmesidir. Modern devlet yapılarının kurgulanmasıyla eğitim kavramına siyasal alanda farklı anlamlar da yüklenmeye başlanmış; işlevleri arasına mevcut siyasal sisteme sadakatin temini, vatandaşların bu çerçevede siyasal olarak eğitimi ve elit bir zümrenin (yönetici sınıf, entelektüel, lider, vb.) yetiştirilmesi gibi yenileri eklenmiştir. Bu işlevle birlikte devletler ve siyasal iktidarlar eğitimi kendileri için bir meşruluk aracı haline dönüştürmüş ve onu kontrol etmeye başlamışlardır. Siyasal bilimcilerin eğitim kurumlarını devletin ideolojik aygıtlarından birisi olarak tanımlayıp, bu süreci “eritme potası” olarak görmelerinin nedeni budur.

Citation preview

Page 1: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında

Dershaneler 1

Şubat, 2013

Rapor

Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında

Dershaneler

Hasan Bacanl ıM. Al i Dombaycı

Page 2: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

2

Page 3: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

Şubat, 2013

1

Rapor

Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında

Dershaneler

Hasan Bacanl ıM. Al i Dombaycı

Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında

Dershaneler

Page 4: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

2

2013 © Bütün yay ın hak lar ı sak l ıd ı r .

Page 5: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

İçindekiler

I. GİRİŞ ..................................................................................................................................................................................5

II. TÜRKİYE’DE DEVLET VE EĞİTİM .......................................................................................................6

III. ÖZEL ÖĞRETİMİN ORTAYA ÇIKIŞI .................................................................................................7

A. ÖZEL ÖĞRETİMİN ÇEŞİTLİ GÖRÜNÜMLERİ ..................................................................................8

1. Özel Okul........................................................................................................................................................10

2. Gölge Eğitim ...............................................................................................................................................11

a) Özel Ders ................................................................................................................................................11

b) Dershane ................................................................................................................................................12

c) Mesleki Özel Dershaneler ........................................................................................................13

IV. EĞİTİM SİSTEMİ VE DERSHANELER ........................................................................................14

A. DÜNYA’DA DERSHANELER .....................................................................................................................14

B. TÜRKİYE’DE DERSHANELER .................................................................................................................15

Dershaneler Çözüm müdür Yoksa Sorun mu?....................................................................17

Çözümdür ............................................................................................................................................................17

Sorundur ...............................................................................................................................................................18

V. ÖNERİLER ...............................................................................................................................................................21

A. DERSHANELERİN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ ..........................................................................................21

1. Dershane Dönüşüm Danışmanlığı ...........................................................................................21

2. Okul Kampüslerine Dönüşüm ......................................................................................................22

3. Güçlendirici Dershaneden İyileştirici Dershaneye ......................................................22

4. Meslek Yüksekokullarına Dönüşüm ........................................................................................23

5. Yayıncılık Faaliyetlerine Katkı ........................................................................................................24

6. Açık Lise veya Akşam Lisesine Dönüşüm .........................................................................24

7. Dershane Öğretmenleri ile İlgili Düzenlemeler ..............................................................24

B. KUPON KREDİ SİSTEMİ .............................................................................................................................25

C. SINAV ODAKLI SİSTEMİN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ .........................................................................28

1. Sınavların İçeriği Okuldaki Eğitimle Örtüşmelidir .........................................................28

2. Soru Tipleri Değişmelidir .................................................................................................................29

3. Okul Başarısı ve Bazı Ders Dışı Başarılar Sınavlara Daha Etkin Olarak Yansıtılmalıdır ..............................................................................................29

KAYNAKLAR .................................................................................................................................................................30

3Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında

Dershaneler

Page 6: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

4

Page 7: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

KAPATILMA VEYA DÖNÜŞTÜRÜLME AYRIMINDA

DERSHANELER

I. GİRİŞ

Eğitimden beklenen temel işlev toplumun kültürel mirasının birikim ve sü-rekliliğinin sağlanması, yenilikçi ve değişmeyi sağlayıcı elemanların yetişti-

rilmesidir. Modern devlet yapılarının kurgulanmasıyla eğitim kavramına siyasal alanda farklı anlamlar da yüklenmeye başlanmış; işlevleri arasına mevcut siyasal sisteme sadakatin temini, vatandaşların bu çerçevede siyasal olarak eğitimi ve elit bir zümrenin (yönetici sınıf, entelektüel, lider, vb.) yetiştirilmesi gibi yenileri eklenmiştir. Bu işlevle birlikte devletler ve siyasal iktidarlar eğitimi kendileri için bir meşruluk aracı haline dönüştürmüş ve onu kontrol etmeye başlamışlardır. Siyasal bilimcilerin eğitim kurumlarını devletin ideolojik aygıtlarından birisi olarak tanımlayıp, bu süreci “eritme potası” olarak görmelerinin nedeni budur. Bilhassa sanayi devrimi sonrası eğitim sürecinin neredeyse tamamen devlet tarafından yürütüldüğü yeni bir dönem başlamış ve bu dönem hemen hemen 20. yüzyıl başlarına değin sürmüştür.

Yeni yüzyıl ile birlikte, devletin genel olarak toplumsal yapı içinde ve özel olarak da eğitim sürecindeki etkinliği, rolü ve belirleyiciliği tartışılmaya başlanmıştır. Bilhassa 80’li yıllar ile başlayan dönem Türkiye’de eğitim sürecinde devletin belirleyiciliğinin azalması anlamında dünyadaki yaygın uygulamaya paralel bir gelişme olmuştur. Fakat birçok alanda olduğu gibi eğitimde de evrensel standartlara uygun bir dü-zen oluşturulamadığından sistemin herhangi bir noktasından yapılan müdahale hesaplanmayan bazı sonuçları beraberinde getirmiştir.

Bugün dershaneler başlığıyla Türkiye’de tartışılan konu aslında genel anlamda eğitim sisteminin evrensel standartlarla uyumlu hale getirilmesi ve sorunlardan arındırılması yönünde atılması gereken adımların başlangıç noktası olsa gerektir. Ümit ederiz ki dershanelerle ilgili tartışmalar Türkiye’de eğitim sisteminin topyekün revize edilmesine, ders müfredatlarından eğitim yönetimine kadar bir dizi reformun bir başlangıcı olmasına vesile olur. Bu nedenle elinizdeki rapor Türkiye’de eğitim sisteminin sağlıklı bir yapıya kavuşması için yapılan bir dizi çalışmanın ilki olarak ortaya çıkmıştır.

5Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında

Dershaneler

Page 8: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

6

II. TÜRKİYE’DE DEVLET VE EĞİTİM

Türkiye’de eğitim sistemini baştan aşağı düzenleyen ana metin Türk Milli Eğitim Temel Kanunudur. Bu Kanun kendisinden beklenen işlevi yerine getirecek bir

formatta oluşturulmuştur. Temel hedefi öncelikli olarak iyi bir vatandaş yetiştirmek-tir. Bunun yanı sıra iyi bir insan yetiştirmek de hem devletin bu amacını meşrulaş-tırmakta , hem de ona ulaşmakta yararlı bir araç olmaktadır. Bu nedenle Türk Milli Eğitim Temel Kanunu’nun ikinci maddesinde,

Madde 2 – Türk Milli Eğitiminin genel amacı ,Türk Milletinin bütün fertlerini,

1. (Değişik: 16/6/1983 - 2842/1 md.) Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Ana-yasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anaya-sanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek;

2. Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek;

3. İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlik-te iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendi-lerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak;

Böylece bir yandan Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğu-nu artırmak; öte yandan milli birlik ve bütünlük içinde iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmayı desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk Milletini çağdaş uygarlı-ğın yapıcı, yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmaktır.

denmektedir. Yani bu kanuna göre devlet önce kendisine iyi vatandaş yetiştirmeyi, sonra da (gene topluma karşı sorumluluk duyan) verimli kişiler yetiştirmeyi amaç-lamaktadır.

Sanayi devrimiyle birlikte modern devlet herkese eğitim vermeyi öngörerek buna göre organize olmuştur. Ancak, geçen bunca zaman içinde herkesin ayağına eği-tim hizmeti götürmek Türkiye’de pek mümkün olmamıştır. Devletin eğitim hizmeti-nin altından kalkamamasının birtakım nedenleri vardır:

1. Yerleşim birimleri oldukça farklılık göstermektedir. Bunun yanında nüfus mo-bilite özelliği göstererek yapılan planların gerçekleşmesini zorlaştırmaktadır. Ülkede 30-40 kişilik mezralardan, 15 milyon kişilik büyük şehirlere kadar çeşitli yerleşim birimleri bulunmaktadır. Ayrıca insanlar zaman zaman şehirden köye, köyden şehre göç ederek bir bölgedeki çocuk sayısının sık sık değişmesine sebep olmaktadırlar. Bu da devletin okullaşma için yapmış olduğu planların uygulanmasını güçleştirmektedir.

Page 9: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında

Dershaneler 7

2. Herkese eğitim verilmesi için yapılması gereken yatırım ve masraflar çok büyük miktarlardadır. Örneğin, Türkiye Cumhuriyetinde 1923 yılında 23 lise bulunmakta iken, 2012 yılında 9672 lise vardır; ancak hala yetersizlik devam etmektedir.

3. Bireyler farklı eğitim programlarına ihtiyaç duymakta ve değişik eğitim prog-ramlarını takip etmek istemektedir. Örneğin, günümüzde sadece devletin ken-di geliştirdiği (yani özel okul ve kurumların geliştirmiş oldukları kendi prog-ramları hariç) 1000’i aşkın program bulunmaktadır. Bu da program çeşidini artırdığı gibi planlama ve uygulamada aksaklık ve eksikliklere yol açmaktadır. Sadece genel orta öğretimde 124 program bulunmaktadır. Bu da 124 farklı yatırım anlamına gelmektedir.

4. Okullar için yapılan yatırımlar sadece okul açılmasını kapsamamakta; öğret-men yetiştirilmesi, ders araç gereçlerinin temini, programların hazırlanması ve güncellenmesi gibi birçok yatırım kalemini içermektedir.

Yükselen beklentiler, her geçen gün liberalleşen ve daha özgürlükçü bir hal alan devlet algısı, her alanda özel hizmetlerin yaygınlaşması, değişen ihtiyaçlara kamu-nun yeterince hızlı ayak uyduramaması ve benzeri nedenlerle eğitim alanında da özel sektör daha yoğun bir biçimde devreye girmiştir.

III. ÖZEL ÖĞRETİMİN ORTAYA ÇIKIŞI

Tarih boyunca eğitim kurumları dini kurumlar ya da vakıflar gibi kuruluşlar eliy-le yürütülmüştür. Osmanlı İmparatorluğu zamanında da devlet daha çok özel

grupların eğitimini üstlenmiş, geniş kitlelerin eğitimini diğer kurum ve kuruluşlara bı-rakmıştır. Tanzimat ile birlikte azınlıkların kendi okullarını açmalarına izin verilmiştir. Türkiye’de özel okulların başlangıcı bu olaya, yani Tanzimat dönemindeki yenileş-me hareketleri çerçevesinde azınlıkların kendi okullarını açmalarına kadar götürü-lebilir. Dolayısıyla Türkiye’de özel okullar azınlıkların devletin verdiği veya vereceği eğitimi yetersiz bulmalarının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Türk eğitim sistemi-nin ilk yasası 1869 tarihli olan Maarif-i Umumiye Nizamnamesi 129. Maddesinde

Özel okullar, toplumlar ya da Osmanlı veya yabancı devletlerin uyruğundaki kişiler tarafından ücretli veya ücretsiz olarak kurulan okullardır. Masraflarını kurucuları ya da bağlı oldukları vakıfları karşılar.

demektedir. Her ne kadar 1876 tarihli Kanun-i Esasi’de eğitimin devletin kontrol ve denetimi altında olmak kaydıyla serbest bırakıldığı ifade edilmiş ise de, bu durum devlet harici eğitim-öğretim kurumlarının resmen tanınması ve kabul edilmesi an-lamına gelmektedir. Azınlık okulları, yabancı okullar, misyoner okulları gibi adlarla anılan bu okullar Osmanlı Yönetiminin konuyu fazla önemsemediği dönemlerde açılmıştır. Hemen hemen bütün eğitim tarihçileri bu okulların devlet aleyhinde ça-lışmalar yaptıkları konusunda hemfikirdirler. Bu açıdan denebilir ki, özel öğretim kurumları Türkiye’de devletin yetersizliğinin sonucunda ortaya çıkan öğretim ku-rumları olarak doğmuşlardır.

Page 10: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

8

Yabancıların bu girişimlerine karşılık devlet desteğiyle 1868 yılında Galatasaray

Sultanisi açılmıştır. Galatasaray Sultanisinin kurulmasının amacı “Osmanlılık” bi-

lincine sahip bireyler yetiştirmektir. Hatta bundan rahatsız olan bazı azınlıklar (örn.

Yahudiler) çocuklarının dini bilinçlerini zayıflattığı gerekçesiyle bu okullara rağbet

etmemişlerdir. Ama Bulgarlar gibi azınlıkların yanı sıra, zengin ve seçkin ailelerin

çocukları da bu okuldan yararlanmışlardır.

Cumhuriyet döneminde ise, öncelikle devlet kendi yetersizliğini kabul ederek var-

lıklı kişilerin eğitime katkıda bulunmalarını ve çocukların yetişmesine yönelik yatırım

yapmalarını istemiştir. Bizzat Atatürk 1 Kasım 1925’te “devletçe yapılabilecek bü-

yük fedakârlığı rica ederken varlıklı kişilerden olan vatandaşlarımıza da himayeye

muhtaç olan çocuklarımızı özel girişimleriyle okutup yetiştirmelerini önemle tavsiye”

etmiştir. Ardından devlet, 1928 yılında özel sektörün Türk Eğitim Derneği’ni kurma-

sını desteklemiştir. Bu kurum Türk çocuklarının yabancı okullara gitmek zorunda

kalmamaları için kurulmuştur. Bir bakıma devlet, kendisinin iyi eğitim veremediği

durumda çocukların kendisinin yönlendirdiği bir okula gitmelerini sağlamaya çalış-

maktadır. 1924 tarihli Tevhid-i Tedrisat Kanunu azınlık, misyoner ve yabancı okul-

larının devletin denetim ve gözetimine girmesine yönelik önemli bir adım olmuştur.

Özel okullar Tevhid-i Tedrisat ile birlikte duraklamaya girmiş ve 1960’lı yıllara kadar

özel okullar açısından bir gelişme olmamıştır. Özel dershanelerin eğitim sistemi

içinde yer alması ise 1965 yılında çıkarılmış olan 625 sayılı özel öğretim kurumları

kanunu ile gerçekleşmiştir.

Özel sektörün eğitime yönelmesi, her ne kadar başlangıçta eğitime muhtaç çocuk-

lara eğitim imkânları sağlamak şeklinde, yardım amacıyla başlamış ise de, daha

sonra ekonomik bir sektör haline gelmiş ve kar amacı güden bir yapıya bürün-

müştür. Özel öğretim kurumlarının dershane ağırlıklı olarak yaygınlaşmaları 1970’li

yıllarda gerçekleşmiştir ve o zamandan bu yana devletin verdiği eğitimin yetersizli-

ğinin bir göstergesi olarak özel eğitim kurumları vatandaşlar tarafından tercih edilir

bir seçenek haline gelmiştir.

A. ÖZEL ÖĞRETİMİN ÇEŞİTLİ GÖRÜNÜMLERİ

Genel olarak bakıldığında, bireyler aldıkları eğitimin içeriği ile ilgilenmemekte, okula

gitmekte ve okullarda kendilerine verilen eğitimi şu veya bu şekilde kabullenmek-

tedirler. Eğitim ve okullarla ilgili talep ve sorunlar genellikle bireylerin gidecekleri

veya gitmek istedikleri okul ve alacakları veya almak istedikleri diploma konusun-

da yoğunlaşmaktadır. Yani bireyler gittikleri okulu istedikleri gibi biçimlendirme

gücüne sahip olmayı değil, istedikleri okula gidebilme özgürlüğü veya hakkına

kavuşmayı istemektedirler.

Page 11: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında

Dershaneler 9

Tablo 1.Tercih Yapma Hakkına Sahip Olan ve Tercih Yapan Aday Sayıları*

Lise

Meslek Liseleri

Toplam

SınavaGiren

SınavsızGeçiş

Tercih Yapma Hakkı Olanlar

1.078.751 442.075 167.978 1.688.804

Tercih Yapanlar 672.708 300.815 84.629 1.058.152

Kaynak: http://osym.gov.tr

*2011 yılına göre

İnsanlar istedikleri okula gittiklerinde diledikleri diplomaya kavuşabileceklerini ve bunun sayesinde de istedikleri meslekleri icra ederek arzuladıkları hayat standar-dına kavuşabileceklerini düşünmektedirler.

Tablo 2. Örgün Yükseköğretim Programlarına Yerleşen Aday Sayıları*

Lisans Önlisans ToplamYerleşen Boş Yerleşen Boş Yerleşen Boş

Devlet Üniversiteleri

296.363 14.514 234.539 14.928 530.902 29.442

Vakıf Üniversiteleri

42.730 8.336 17.625 8.307 60.355 16.643

KKTC Üniversiteleri

4.822 9.874 241 1.458 5.063 11.332

Diğer Ülkelerdeki Üniversiteler

1.126 928 62 88 1.188 1.016

Toplam 345.041 33.652 252.467 24.781 597.508 58.433

Kaynak: http://osym.gov.tr

*2011 yılına göre

Bireylerin daha iyi bir eğitim kurumuna gitme istekleri toplumda bu alanda bir re-kabete yol açmaktadır. Çünkü toplumsal ve ekonomik beklentilerin bir uzantısı olarak, herkes toplumda rağbet gören, statüsü yüksek meslekleri ve eğitim ku-rumlarını tercih etmektedir. Tercihlerin belirli alanlara yoğunlaşması hem sağlanan olanaklar açısından, hem de o mesleğe duyulan ihtiyaç bakımından sıkıntılar or-taya çıkarmaktadır. Başka bir ifadeyle, bir yandan devlet herkese yeterince sağ-lık hizmeti sunamamakta, diğer yandan hekimlik böyle bir olanaksızlık nedeniyle yüksek statüye sahip olarak kalmaya devam etmektedir. Sayıları çoğalınca statü kaybı oluşmakta, bu durum da hali hazırdaki doktorların hem hallerinden mem-nun olmamalarına, hem de bu çoğalmadan kaynaklı olarak eğitimin kalitesinden şikâyetçi olmalarına yol açmaktadır. Sonuç olarak, sağlanan imkânlar sınırlıdır ve bir açıdan sınırlı kalmak zorundadır; ama diğer yandan da büyük bir çoğunluk o

Page 12: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

10

eğitimi almak istemektedir. Bu durumda rekabetin ortaya çıkması kaçınılmazdır ve bireyler diğerlerini geride bırakarak o eğitimi öncelikli olarak almanın yolunu aramaya başlamaktadırlar.

Bunun en belirgin örneği öğretmenlik konusunda yaşanmaktadır. Birçok adayın eğitim fakültelerine girme isteği, hatta giremeyen adayların fen edebiyat fakültele-rinin çeşitli alanlarında okuyup ardından formasyon alması öğretmenlik mesleğine olan ilgiyi göstermektedir. Ancak devletin öğretmen ihtiyacı ile adaylar için ayrılan kontenjan sayılarının farklılığı, rekabeti körüklemektedir. Bu nedenle bakanlık son zamanlarda çeşitli branşlardaki öğretmen ihtiyacına dair rakamları açıklama ihtiyacı hissetmektedir. Bu amaçla Milli Eğitim Bakanlığı 1 Haziran 2012 tarihi itibarıyla bir açıklama yapmış ve illerin norm kadrolarına göre Türkiye genelinde branşlara göre ihtiyaç olan toplam öğretmen sayısı, 126 bin 543 kişi olarak duyurmuştur. Bu açık-lamaların yanında çeşitli eğitim fakültelerinin ikinci öğretim bölümlerinin kapatılması gibi çeşitli önlemler de alınmaktadır.

Diğer bir açıdan bireyler, daha kaliteli eğitim kurumlarının çoğalmasını ve herkesin o eğitimi almasını da istememektedirler. Almak istedikleri eğitime yoğunlaşan bi-reylerin bu sözde eğitim mücadeleleri (!) okullarda verilen, herkesin bir şekilde ya-rarlandığı eğitimin yanı sıra birtakım ek eğitim tedbirleri almalarına yol açmaktadır.

1. Özel Okul

Devletin eğitim hizmetini tedarikte yaşanan zorlaşma nedeniyle aldığı başka bazı tedbirler de vardır. Bunların başında eğitimin özelleştirilmesi gelmektedir. Devlet amaçlandığı gibi herkese eğitim vermekte zorlandığında, özel sektör devletin yar-dımına koşmakta, okul ve öğretmen tedariki sağlamaktadır. Ancak bu tedarikin yeri, zamanı ve miktarı bir takım düzenlemeler gerektirmektedir. Söz gelimi, özel okulların devlet tarafından desteklenip desteklenmeyeceği, hatta devletin özel okullara maddi destek sağlayıp sağlamaması gibi konular eğitimin özelleştirilmesi ile ilgili üzerinde durulması gereken bir konu olmaktadır.

Tablo 3. Özel Öğretim Kurumları Öğrenci, Öğretmen ve Derslik Sayıları

Özel Öğretim Kurumu

Okul/Kurum

Öğrenci Sayısı Öğretmen Sayısı Derslik

Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın

Okul Öncesi 3.453 110.652 58. 722 51.930 14.964 553 14. 411 10.588

İlköğretim 931 286.972 154.497 132.475 31.691 9.932 21.759 19.450

Ortaöğretim 885 138.164 77.367 60.797 20.075 10. 146 9.929 10.119

Kaynak: Milli Eğitim İstatistikleri 2011-2012

Page 13: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında

Dershaneler 11

2. Gölge Eğitim

Ek eğitim tedbirleri içinde bulunduğumuz şartlarda, eğitim sisteminin ayrılmaz, daha doğrusu onsuz-olmaz bir parçası haline geldiğinden bu çabalara gölge eği-tim adı verilmektedir. Gölge eğitim, okul dışında verilen eğitimleri kapsayan bir terimdir ve adının da ima ettiği gibi, normal (ve formal) eğitim sisteminin gölge gibi nerdeyse ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.

a) Özel Ders

Gölge eğitim ilk akla geldiği şekliyle özel dersler biçiminde gerçekleşmek-tedir. Aldıkları eğitimin yeterli olmadığını düşünen bireyler, ona ek olarak özel ders alma yoluna gitmektedirler. Bireyler gerek görevli öğretmenlerin, gerekse emekli veya serbest çalışmayı tercih eden öğretmenlerin verdikleri derslerle eksiklerini giderme yoluna gitmekte, sonuçta daha kaliteli bir eğitim almanın yollarını zorlama ve bulmaya meyletmektedirler. Ancak özel derslerin de bazı sorunları bulunmaktadır: az sayıda kişiye ulaşılabilmektedir, kayıt dışı olduğu için gelirler vergilendirilememektedir, denetlenememektedir, nitelik-li öğretmenlerden herkes yararlanamamaktadır, vb. Bu gibi nedenlerle özel ders verenler örgütlenmekte ve özel dershaneler meydana çıkmaktadır. Do-layısıyla, dershaneler özel derslerin örgütlenmiş biçimleridir ve bu halleriyle özel derslerin sınırlı niteliğini aşarak bir “profesyonel ticaret” kurumu haline gelmişlerdir.

TED’in Ortaöğretime ve Yüksek Öğretime Geçiş Sistemi isimli araştırmasında ge-nellikle rastlanılanın dışında istatistikler verilmektedir. Bunlardan dikkat çekici olan ise öğrencilerin dershaneler dışında özel derslere ve özel kurslara ne kadar devam ettikleridir. Araştırma 2008-2009 öğretim yılı verilerine göre ilköğretim okullarında altıncı sınıfta 1.469.097, yedinci sınıfta 1.352.536, sekizinci sınıfta 1.296.679 öğ-renci; liselerde ise 11. sınıfta 754.002 ve 12. sınıfta 1.097.962 öğrenci ile gerçek-leştirilmiştir.

Tablo 4. Öğrencilerin dershane, özel ders ve özel kurslara devam durumları

Dershaneye Giden Öğrenci

Sayısı

Özel Ders Alan Öğrenci Sayısı

Etüt Ya Da Kursa Giden Öğrenci

Sayısı

İlköğretim 1.891.648 287.118 826.111

Ortaöğretim 1.88.84 90.356 289.360

Toplam 2.979.732 377.474 1.115.471

Kaynak: Ortaöğretim ve Yüksek Öğretime Geçiş Sistemi, TED.

Page 14: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

12

b) Dershane

Gölge eğitimin bir başka biçimi de dershanelerdir. Dershaneler bireylerin kendilerini öğrenci seçme sınavlarında başarılı kılmak için devam ettiği bir eğitim kurumu olarak ortaya çıkmıştır. Yabancı dil kursları, meslek edindirme kursları, bilgisayar kursları gibi kurslar dershanelerde verilmektedir. Bu yöndeki eğitim kurumları olarak dersha-neler, bireyler daha iyi bir eğitim almak için (YGS, OKS vb.) sınava girmek durumun-da kaldıklarında, onları güçlendirerek sınavı kazandırmayı vaat etmektedirler.

Tablo 5. Yıllara Göre Özel Dershane, Öğrenci ve Öğretmen Sayıları

Yıllar Özel Dershane Sayısı Öğrenci Sayısı

Öğretmen Sayısı

1975-1976 157 45.582 1.384

1980-1981 174 101.703 3.826

1990-1991 762 188.407 8.723

1995-1996 1.292 334.27 10.941

2000-2001 1.864 523.244 18.175

2001-2002 2.002 588.637 20.112

2002-2003 2.122 606.522 19.881

2003-2004 2.568 668.673 23.730

2004-2005 2.984 784.565 30.537

2005-2006 3.570 925.299 41.031

2006-2007 3.986 1.071.827 47.621

2007-2008 4.031 1.122.861 48.855

2008-2009 4.262 1.178.943 51.916

2009-2010 4.193 1.174.860 50.432

2010-2011 4.099 1.234.738 50.209

2011-2012 3.961 1.219.472 50.163

Kaynak: Bitmeyen Sınavlar Yaşanmayan Hayatlar, Derya Keskin.

Tablo 6. Yıllara Göre Etüt Merkezleri Öğrenci ve Öğretmen Sayıları

YıllarMerkez Sayısı

Öğrenci Sayısı

Öğretmen Sayısı

2007-2008 394 13.486 779

2008-2009 456 14.280 942

2009-2010 495 15.617 1.001

2010-2011 508 16.356 1.065

Page 15: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında

Dershaneler 13

Dershaneler kısa vadede sonuç elde etmeye yönel-mişlerdir. Dolayısıyla serbest piyasa ekonomisi için-de dershaneler bireylere özel okullara kıyasla daha cazip seçenekler ve imkânlar sunmaktadırlar. Birey özel okula gidip birkaç yıl çalışmak yerine (zaten özel okula gittiğinde de dershaneye gidip telafi etmesi gereken bir eğitim bulunmaktadır) dershaneye gidip hazırlandığı sınav için çalışarak kısa vadede amacı-na ulaşmayı garanti altına almak istemektedir.

Bu açıdan bakıldığında dershanelerin destekleyici bir eğitim verdikleri, özel sektörün eğitime giriş yolla-rından biri olduğu, bireylerin (ve ailelerin) isteklerinin gerçekleşmesi yolunda önemli bir işlev gördükleri söylenebilir. Özel sektör isteğe bağlı bir sektördür ve bireyler isterlerse bu hizmetlerden yararlanır, iste-mezlerse yararlanmazlar. Günümüzde dershanelere gösterilen teveccüh, onların bireylerin isteklerini karşılamada (mevcut sistem içerisinde) oldukça başarılı oldu-ğunun bir işaretidir.

Belki bu noktada yapılacak bir saptama şu olabilir: Bireylerin bu yoğunlukta ders-hanelere yönelmeleri sahiden gelişmeleri yolunda değil, sadece bir badireyi atlat-mak yönünde bir istektir. Yani bireyler kendilerini geliştirmek veya iyileştirmek için değil, sadece önlerinde bulunan bir sınavı aşmak veya o sınav çerçevesinde daha iyi bir eğitim görebileceklerine inandıkları bir üst eğitim veren kuruma geçmek için dershaneye gitmektedirler.

Okulların dışında dershanelere rakip olabilecek bir kurum bulunmamaktadır ve resmi okullar da mevcut halleriyle bu talebe cevap verebilmekten uzaktır. Okullar sadece sınava hazırlamazlar; daha genel anlamda eğitim vermeye çalışırlar. Bu yüzden de dershanelerle yarışma şansları bulunmamaktadır. Sonuç olarak ders-haneler taahhüt ettikleri yüksek puan hedefini kısmen de olsa karşılamaktadırlar. Denebilir ki dershaneler, sınav eksenli eğitim sisteminin ürettiği bir ara çözüm ola-rak doğmuşlardır.

c) Mesleki Özel Dershaneler

Bireylerin sahip oldukları becerileri arttırmak veya onlara yeni beceriler kazandır-mak için açılmış olan dershaneler de mevcuttur. Bu dershaneler kişilere sürücülük, yabancı dil, özel merak ve ilgi alanlarında bilgi ve beceri kazandırmaya yöneliktir-ler. Özel eğitim kurumu olarak bakıldığında güçlendirici dershaneler kadar yaygın olmamalarına rağmen mesleki dershanelerin sayıları azımsanamayacak ölçüde-dir. Kamuoyunda rahatsızlık yaratan ve kaldırılması tartışılan dershaneler ise bu tip dershaneler değil daha çok lise ve üniversite sınavına hazırlamaya yönelik ders-hanelerdir.

Bireyler kendilerini geliştirmek

veya iyileştirmek için değil,

sadece önlerinde bulunan

bir sınavı aşmak veya o sınav

çerçevesinde daha iyi bir eğitim

görebileceklerine inandıkları

bir üst eğitim veren kuruma

geçmek için dershaneye

gitmektedirler.

Page 16: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

14

Tablo 7. Özel Dershaneler, Motorlu Taşıt Sürücü Kursları, Muhtelif Kurslar ve Özel Etüt Merkezlerine Dair Rakamlar

Özel Öğretim Kurumu

Okul/Kurum

Öğrenci Sayısı Öğretmen SayısıDerslik

Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın

Özel Dershaneler

3.961 1.219.472 613.968 605.504 50.163 28.058 22.105 44.740

Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu

3.270 1.815.867 1.308.772 507.095 21.038 16.220 4.818 9.637

Muhtelif Kurslar

2.150 293.221 156.160 137.061 5.629 2.661 2.968 9.527

Özel Etüt Eğitim Merkezi

562 18.833 10.125 8.708 1.250 446 804 1.803

Kaynak: Milli Eğitim İstatistikleri, 2011- 2012.

IV. EĞİTİM SİSTEMİ VE DERSHANELER

Dershaneler eğitime destek kurumlarıdır. Başka bir ifadeyle gölge eğitimin en önemli unsurudur. Dünyanın hemen hemen her yerinde karşılaşılan bir eğitim yaklaşımıdır

ve genel olarak sınava hazırlık bağlamında değerlendirilmektedir.

A. DÜNYA’DA DERSHANELER

Özel dershaneler bir çok eğitim sisteminde bulunmaktadır. Bu eğitim sistemlerinin genel özelliği lise veya üniversite programlarına geçişte öğrenciler arasında bir ya-rışma ortamının varlığıdır. Özel dershane dendiğinde ilk akla gelen ülkeler Güney Kore, Hong Kong ve Japonya’dır.

Güney Kore’de özel dershanelere katılım oranı 2007 verilerine göre ilkokulda % 88, ortaokulda % 74 ve lisede % 55 civarındadır.

Japonya’da juku adı verilen dershaneler bulunmaktadır ve 2011 yılı itibarıyla ilkokul öğrencilerinin yaklaşık % 39’u, ortaokul öğrencilerinin % 75’i ve lise öğrencilerinin ise % 60’ı dershanelere devam etmektedir. Japonya’da dershane sayısı okul sa-yısından fazladır (Okul sayısı: 39.000, dershane sayısı: 49.000). Öğretmenlerin % 30’u dershanelerde de çalışmaktadır.

Hong Kong’da öğrencilerin dershanelere katılma oranı ilkokulda % 36, lisede ise % 48’dir.

Yunanistan’da 3.000’i aşkın dershane bulunmaktadır. Bunun yanında lise son sı-nıftaki öğrencilerin yaklaşık % 90’ı dershaneye gitmektedir.

Özel dershaneciliğin gelişmiş ülke olarak kabul edilen Güney Kore, Hong Kong ve Japonya gibi ülkelerde yaygın olması dershaneciliğin ülkenin gelişmişlik düzeyi ile ilişkisinin olmadığını düşündürmektedir. ABD’de Kaplan adlı destek eğitim ku-

Page 17: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında

Dershaneler 15

rumunun 2.000 şubeye ulaştığı bilinmektedir. Almanya ve Portekiz gibi ülkelerde ise dershaneleri düzenleyen bir mevzuat bulunmamakta, öğrenciler daha çok özel ders almaktadırlar. İngiltere ve Fransa’da ise özellikle hafta sonları destek eğiti-minin verildiği görülmektedir. Gerek ABD gerek AB ülkelerinde özel ders ve özel dershanelerin destek eğitim kurumları olarak mevcut oldukları görülmektedir. Ge-nellikle uluslararası sınavlarda başarılı oldukları görülen Finlandiya, İsveç, Norveç gibi Kuzey Avrupa ülkelerinde ise dershane gibi ayrı bir yapıya rastlanmamaktadır.

Sonuç olarak dershaneler ülkelerin gelişmişlik düzeyleri ile bağlantısız bir şekilde bir çok ülkede bulunmaktadır ve bu ülkelerin ekonomilerinde önemli bir yer işgal etmek-tedir (Örneğin: Güney Kore’de 2003 yılında özel ders için harcanan para 12.4 milyar dolardır. Bu rakam devletin ayırdığı bütçenin % 56’sına denk düşmektedir).

B. TÜRKİYE’DE DERSHANELER

Bugünlerde kamuoyunda kaldırılmaları tartışılan dershaneler ilginç bir şekilde bir-kaç yıl önce Milli Eğitim Bakanlığı’nın resmi belgelerinde aşağıdaki şekilde tanım-lanmış, hizmet verecekleri alanlara kadar kurumsal çerçeveleri çizilmiştir: Resmi Gazetede 21.10.2009 tarihinde yayınlanan MEB Özel Dershaneler Yönetmeliğinde dershane “Öğrencileri, bir üst okulun veya yükseköğretime giriş sınavlarına hazır-lamak, istedikleri derslerde yetiştirmek ve bilgi düzeylerini yükseltmek amacıyla faaliyet gösteren özel öğretim kurumları” şeklinde tanımlanmıştır.

Yönetmeliğin de ifade ettiği gibi dershaneler bireylerin daha iyi bir üst öğrenim kurumuna gitme çabalarına yanıt olarak ortaya çıkmışlardır. Yani bireyler ders-hanelerden aldıkları eğitimle ya daha iyi bir liseye, ya da daha iyi bir üniversite bölümüne gidip daha iyi eğitim almayı beklemektedirler. Bu beklentilerine ders-hanelerin cevap verip vermediği ise, dershanelere devam eden öğrencilerin ilgili sınavlarda (beklediklerinden) daha yüksek bir başarı gösterip göstermedikleri ile anlaşılabilir. Dershaneler özel sektör olduğu için, şöyle düşünmek mantıklı gö-rünmektedir: Eğer bir ihtiyaca doğru bir cevap vermiyor olsalardı, varlıklarını sür-düremezlerdi. Bu noktada Cooley’in toplumsal kurumlarla ilgili düşüncesi akla gelmektedir. Cooley’e göre toplumsal kurumlar toplumun bir ihtiyacını gidermek üzere var olur ve örgütlenirler ve bu ihtiyacı karşıladıkları sürece varlıklarını sür-dürürler. İlgili veya başka bir toplumsal ihtiyacı artık karşılayamayan toplumsal kurumlar ise ortadan kalkarlar. Dolayısıyla, dershaneler de toplumsal bir ihtiyaca cevap verdikleri için varlıklarını sürdürmektedirler.1

1 Daha yeni açılmış olan okullar bile kurs adı altında aslında dersanecilik yapmaya başlamışlardır. Örnek olarak Yakuplu 125. Yıl imam Hatip Ortaokulu Müdürlüğü 5 dersten kurs açılmasına karar vermiştir. Okul aile birlikleri üzerinden gerçekleştirilen bu kurslar dershanelerin dışında okullarda yaygın olarak mevcuttur. Buradan elde edilen ücretlerin nasıl değerlendirildiği ise bilinememek-tedir. Dershanelerin dışında, okullar bünyesinde açılan bu kursların kayıt dışı ekonomi şeklinde ayrı bir ekonomik yapı oluşturduğu görülmektedir. Nitekim bu kurslar okullarda drama, satranç, halkoyunları kursları vb. kurslar çerçevesinde değerlendirilmektedir. (http://yakuplu125.k12.tr/wp-content/uploads/678.S%C4%B1n%C4%B1f-Kurs-Duyurusu.pdf).

Gerek bakanlığa bağlı okulların açmış oldukları kurslar, gerekse de bakanlığın dershaneleri ön-leme çabaları çerçevesinde e-LYS projesi kapsamında 50 bin kişiye uzaktan vermeyi planladığı matematik ve fizik dersleri, bakanlığın verdiği resmi eğitimin yetersizliğinin kabulü anlamına

Page 18: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

16

Dershanelerin cevap verdiği ihtiyaçlar nelerdir?

1. Dershaneler ailelerin çocukları için iyi bir geleceğe yatırım vesilesi oluşturmakta-dır. Aileler psikolojik olarak çocukları için iyi bir şeyler yapmış oldukları duygusu yaşamaktadırlar. Ailelerin bu durumlarının temelinde, değişen ve gelişen şart-larla birlikte çocukları için ne yapabileceklerini bilememeleri ve ellerinden geleni yapmamış olduklarını düşündüklerinde hissedecekleri suçluluk duygusu vardır. Ailelerin bundan kurtulmalarının bir yolu olarak dershaneler başarılı olsun veya olmasın önemli bir işlev görmektedir.

2. Yukarıdaki ile bağlantılı olarak dershaneler aileler için bir yarışma alanı haline gelmiştir. İnsanlar emin olmadıkları durumlarda diğer insanlara bakarak emin olmaya çalışmaktadırlar. Yani, “ben başkalarından dershane seçimini daha iyi yapabiliyorsam, daha iyi ana babalık ve daha iyi bir yatırım yapmışım, dolayısıy-la da çocuğum için daha iyi bir eğitim alma olanağı yaratmışım demektir” dü-şüncesi aileleri rahatlatmaktadır. Hatta ana babalar bir yandan çocukları için en iyi dershaneleri bulmaya çalışmakta, diğer yandan dershane ile pazarlık ederek aslında almak istedikleri eğitimin kalitesini riske atmaktadırlar. Başka bir ifadey-le, aileler bir yandan çocuklarına iyi eğitim verebileceğini düşündükleri dersha-neyi seçerek rahatlamakta, diğer yandan dershane ile pazarlık etmektedirler. Pazarlık sonucunda yapılan indirimin çocuğun alacağı eğitimden indirim anla-mına geldiğini bile düşünmemektedirler. Oysa ücrette indirim yapan dershane, çocuğa verilecek eğitimde kısıtlamalara gitmek durumunda kalacak ve çocuk bundan olumsuz etkilenecektir.

Dolayısı ile dershaneler mevcut haliyle hem çocuk için hem de aile için bir “kal-kan” görevi görmektedir. Aile çocuğa onu dershaneye gönderdiğini, dolayısıyla kendi görevini yaptığını, artık çocuğun gerisini halletmesi gerektiğini hissettir-mektedir. Buna karşılık başarısızlık durumunda çocuk da kendisini iyi değil kötü bir dershaneye göndermiş oldukları için ailesini suçlayabilmektedir.

3. Dershaneler gerçekten girilen sınavlarda başarıyı bir miktarı artırıyor olabilir. Bu da zaten onlardan beklenen şeydir. Çünkü söz gelimi üniversiteye giriş sınavlarında 5 puanlık fark bile binlerce kişinin önüne geçmiş olmayı ifade etmektedir. Dolayı-sıyla dershanenin önermesi şu olmaktadır: “ben sizin puanınızı 5 puan artırırsam, binlerce kişiden daha iyi bir eğitim kurumuna girme şansınızı artırmış olursunuz.” Bu da mevcut sınav merkezli seçme sisteminde hem veli hem de çocuk için ol-dukça cazip bir vaat niteliği taşımaktadır.

Dershanelerin resmi vaatleri sınavdaki başarıdır. Okulların dersler konusunda topu dershanelere atması da (“nasıl olsa dershanede bunları işliyorsunuzdur” veya

gelmektedir. Bakanlık verdiği eğitimin yeterli gelmediğini teslim ve ikrar etmektedir. Bu karar aynı zamanda “dershaneler okula dönüşebilir, ancak bu durum şehir merkezleri için mümkündür, ya kırsaldaki öğrencilerin durumu ne olacak?” sorusuna bir cevap gibi durmaktadır. Çünkü proje kapsamındaki 50 bin öğrencinin 45 bininin yatılı okullardaki öğrenciler, 5 bininin ise evlerinden bağlanan öğrenciler olacağı ifade edilmektedir.

Page 19: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında

Dershaneler 17

“dershaneye gitmek istiyorsanız, rapor alın ve hatta veli isterse Özürlü Devamsızlık Genelgesi2 ile devamsızlık yapın” diyerek) dershanelerin ekmeğine yağ sürmüştür. Okullar özellikle son sınıflardan elini eteğini çekmiş ve öğrencileri tamamen ders-hanelerin eline terk etmiştir.

Dershaneler Çözüm müdür Yoksa Sorun mu?

Türkiye’de dershaneler bir sorun mudur, yoksa bir çözüm müdür? Dershane ko-nusuna yaklaşımda bu soruya doğru cevap vermek önemlidir. Eğer dershaneleri bir çözüm veya sorun olarak analiz edecek olursak aşağıdaki tablo karşımıza çık-maktadır:

Çözümdür

• Türk eğitim sisteminde bireyler üst eğitim kurumuna geçebilmek veya daha iyi bir eğitim görmek istemektedirler. Ancak eğitim sistemi bu ihtiyaca cevap vere-memektedir. Yakın yıllara kadar Türkiye’de toplam üniversite kontenjanları yeterli sayıda değildi. Bugün ise kontenjanlar yerleşmeye hak kazanan öğrencilerin sa-yısından fazladır. Ancak kontenjanlardaki bu artış, sorunu yine çözememektedir. Çünkü birçok aday meslek edinme ve iş garantisi yüksek olan programlara yer-leşmeye çalışmaktadır, bu nedenle bireylerin okumak istedikleri üniversite, alan ve bölüm kontenjanları hala sınırlı görünmektedir. Dershaneler kısa vadede aday açısından hızlı bir çözüm vaat etmektedir. Dolayısıyla Türkiye’de dershanelerin varlığı bir sebep değil, bahsedilen problemin bir sonucudur.

• Bunun yanında bireyler kaliteli bir eğitim alma istediğindedirler. Ancak mev-cut eğitim sistemi bu kaliteli eğitim hizmetini henüz sunamamaktadır veya en azından eğitim alan kişiler iyi bir eğitim almadıklarını düşünmektedirler. Bunun çeşitli nedenleri vardır: gerçekten eğitim yetersiz olabildiği gibi, ön-lerinde daha iyi eğitim verdiği bilinen kurumların bulunması bu yöndeki ye-tersizlik algısını daha da güçlendirmektedir. Böyle bir istek olmasaydı hiç kimse Anadolu, Fen veya Sosyal Bilimler liselerine gitmeyi istemez, yaşadığı en yakın yerdeki herhangi bir okula gitmeyi tercih ederdi. Bu sorun aslında eğitim kurumları arasındaki kalite farkları sorununu da ortaya koymaktadır. Okulların imkânları, kadroları ve verdikleri eğitimin kalitesi birbirinden farklıdır. Dershaneler bu açıdan bakıldığında bireylerin daha iyi eğitim alma istekleri konusunda yardımcı olan ve daha iyi eğitim kurumlarının sınavlarında başarılı olmalarını sağlayan kurumlardır. Dolayısıyla dershaneler bu açıdan geçici bir çözüm sunmaktadırlar.

• Üst sosyo-ekonomik düzeydeki aileler çocuklarına özel ders aldırabilirken, alt sosyo-ekonomik düzeydeki aileler sınavlarda başarı elde etmek amacıyla ders-hanelere yönelmektedirler.

2 http://ogm.meb.gov.tr/belgeler/genelge_2010_17.pdf.

Page 20: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

18

• Ayrıca, dershaneler öğrencilere üniversite tercihlerinde önemli ölçüde rehberlik hizmeti vermektedirler. Öğrenciler bu maksatla okullardaki rehberlik servislerin-den çok dershanelerdeki bu konudaki uzman kadroların rehberliklerinden yarar-lanmaktadırlar.

Sorundur

Öte yandan dershaneler mevcut eğitim sisteminde ciddi bir sorun olarak da karşı-mızda durmaktadır.

• Dershaneler bireylerin zamanlarının büyük bir kısmını işgal etmektedir. Bu du-rum sadece dershaneye gidenler için değil ebeveynler için de geçerlidir. Ders-hanelere ayrılan zaman nedeniyle bireyler vakitlerinin büyük bir bölümünü test çözerek geçirmektedirler. Bu durum bireylerin kendilerini geliştirmelerine yöne-

lik herhangi bir etkinliğe zaman ayıramamalarına yol açmaktadır. Bu nedenle bireylerin fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerinin dengeli bir şekilde sağlanması için hayati önem taşıyan sanat, spor, kültürel ve sos-yal etkinlikler neredeyse bütünüyle göz ardı edilmek-tedir.

• Dershaneler kendi reklamlarını yaparken “zaman”ı adeta bir pazarlama aracı olarak kullanmaktadırlar. 3 kişilik, 5 kişilik, 10 kişilik özel derece grupları düzen-leyerek zamanı etkili kullandıklarını iddia etmektedir-ler. Bu durum en çok butik dershaneler tarafından ele alınmaktadır. Dershaneler sürekli ek ders, etüt saati, ilave sınav denemeleri vb. faaliyetler ile zamanı daha etkili kullandıklarını iddia etmekte, bireyler de hafta içi

okullarından arta kalan zamanda, hafta sonları da ilave programlara katılarak oluşan bu “zaman” algısının içerisinde kendilerine yer bulmaktadırlar. Bu ne-denle dershaneler ile büyüyen neslin hobilerden ve özel ilgi alanlarından yoksun oldukları görülmekte, kendilerine zaman ayıramamaktadırlar. Aileler de bu tem-podan etkilenmekte ve çocukları ile beraber vakit geçirme konusunda olumsuz-luklar yaşamaktadırlar. Haftalar boyunca toplu olarak ailece hiçbir sosyal etkin-lik gerçekleştiremeyen aileler mevcuttur. Bu durum aile kurumunu da olumsuz yönde etkilemektedir.

• Bireylerin sınava hazırlık için okul yerine dershaneleri tercih etmeleri okul de-vamsızlığına neden olmaktadır. Özel durumlar için geçerli olan devamsızlık du-rumu bir hak olarak algılanmakta, günlük ifade ile “devamsızlık hakkı” olarak ifa-de edilmektedir. Devamsızlığın bir hak olarak dile getirilişi, devamsızlığın makul olan sebepler dışında da gerçekleştirilebileceği gibi yanlış bir davranış tercihini de beraberinde getirmektedir. Aileleri ile birlikte rapor peşinde koşan bireyle-rin temel amaçları sınava hazırlanmak ve okul yerine dershaneye gitmek için kendilerine “zaman” imkânı oluşturulmasını istemekten başka bir şey değildir. Milli Eğitim Bakanlığı zaman zaman bu durumu yasal olarak da düzenleyerek devamsızlık ile ilgili gün sayılarında değişiklik yapmakta, özürlü veya özürsüz

Dershanelere ayrılan zaman

nedeniyle bireylerin fiziksel,

zihinsel ve sosyal gelişimlerinin

dengeli bir şekilde sağlanması

için hayati önem taşıyan sanat,

spor, kültürel ve sosyal

etkinlikler neredeyse bütünüyle

göz ardı edilmektedir.

Page 21: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında

Dershaneler 19

devamsızlıklar ile ilgili genelgeler yayınlamakta ya da kısmi aflar çıkartmaktadır. Bu tür uygulamalar okula devamsızlığın yolunu açmanın ötesinde bir anlamda devamsızlığa teşvik olarak değerlendirilmektedir.

• Dershaneler ekonomik olarak ailelere yük getirmektedir. Velilerin dershaneler ile ilgili ilk gündemi dershanelerin kendi bütçelerine getirdiği ekonomik yüktür. Türkiye’de sınava hazırlık için ailelerin yaptığı yıllık harcamaların toplamı yakla-şık bir milyon TL civarındadır. Ankara’da 2008 yılında gerçekleştirilen bir diğer araştırmada ise sınav için altı, yedi ve sekizinci sınıflarda ailelerin öğrenci başına yaptığı sınava hazırlık harcamaları ortalaması yıllık 3.576 TL olarak hesaplanmış-tır (Serdar, 2008). Ancak son yıllarda neredeyse her bütçeye göre dershanelerin oluştuğu görülmekte, ekonomik yükün boyutu dershane sektörü tarafından her bütçeye göre tasarlanmaktadır. Her bütçeye göre dershanenin bulunması veli-lerin çocuklarını dershaneye gönderebilmek için belirli bir gelir düzeyine sahip olmaları gerekliliğini de ortadan kaldırmaktadır. Bu nedenle neredeyse bütün aileler bu ekonomik yük ile karşılaşmaktadırlar.

• Dershaneler okullardaki eğitimin kalitesini olumsuz etkilemektedir. Okulların ve dershanelerin kurumsal olarak amaçlarının farklı olması eğitim öğretim durum-larına yaklaşımlarını da farklılaştırmaktadır. Dershanelerde gösterilen metotlarla sınavlarda başarılı olmak isteyen öğrencilerin okuldaki üretkenlikleri kısıtlanmak-tadır. Okullarda da zaman zaman derslerin öğretim programlarının bir kena-ra bırakılarak içerik ve yöntemlerin sınav odaklı bir eğitime yönelmesi derslerin daha yüzeysel işlenmesine yol açmaktadır. Böyle bir yönelimi tercih etmeyen öğretmenler ile öğrenciler arasında da kimi zaman çatışma yaşandığı bilinmek-tedir. Okullardaki öğretmenlerin niteliği sınav odaklı yaptıkları çalışmalar ile değerlendirilme riski ile karşı karşıyadır. Öğrencilerin bir kısmı okullardaki dersi din-lemek istemediklerinde nasıl olsa dershanede bu ko-nular anlatılacak rahatlığı içerisinde davranmaktadır-lar. Öğretmenler için bir başka güçlük de dershaneye giden ve gitmeyen öğrenciler arasındaki çatışmadır. Dershaneye giden öğren-cilerin derste işlenen konuyu daha önce gördüklerini ve bu konuya gerek olma-dığını, bu nedenle de diğer konulara geçilmesi yönündeki istekleri, dershaneye gitmeyen öğrencilerin kendilerinin o konuyu görmedikleri bu nedenle de diğer konulara geçilmesinin uygun olmayacağı yönündeki istekleri ile çatışmaktadır. Böyle bir çatışma ortamında öğretmen de güç durumda kalmaktadır. Özetle ezbere dayalı, test odaklı ve yüzeysel eğitim, derhaneye giden ve gitmeyen öğ-rencilerin okuldaki çatışmaları, nasıl olsa dershanede aynı konular anlatılacak düşüncesi okullardaki eğitimi olumsuz yönde etkilemektedir. Bu olumsuzluğun en büyük riski zaman içerisinde okula karşı bir güvensizliğin oluşması olarak değerlendirilebilir. Okullardaki eğitim kalitesini olumsuz etkilemektedir. Dersha-neye devam eden öğrenciler okul sonrasında ve hafta sonlarında ailelerinden

Dershaneler sınav odaklı sistemle birbirlerini destekleyen mekanizmalar olarak öğrencilerde analitik düşünce gelişimini önlemektedir.

Page 22: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

20

uzak kalmakta ve böylelikle de aile üyelerinin düzenli olarak bir araya gelmesi mümkün olmamaktadır. Bu durumdan şikayet eden veliler çocuklarıyla hafta sonu bile ağız tadıyla beraber olamadıklarını ifade etmektedirler.

• Ayrıca dershaneler sınav odaklı eğitim sistemini sürekli gündemde tuttukları ve sınav merkezli sistemi güçlendirdikleri için eğitimde alternatif arayışların önünü tıkamaktadır.

• Sınav odaklı olmaları hasebiyle dershaneler pragmatik amaçlı örgütlenmiş ku-rumlardır. Sadece sınavda başarıya yöneldikleri için eğitimin temel amaçlarını sağlamaktan uzak yapılardır.

• Ailelerin olduğu gibi dershaneler öğrencilerin de yaşam kalitesini olumsuz etki-leyebilmektedir. Sınav odaklı sistemde mesafe alabilmek için öğrenciler daha küçük yaşlardan itibaren yaşamlarını dershane–okul–sınav üçgeninde harca-maktadırlar.

• Dershaneler sınav odaklı sistemle birbirlerini destekleyen mekanizmalar olarak öğrencilerde analitik düşünce gelişimini önlemektedir.

• Yine sınav odaklı sistem yüzünden dershanelere devam eden öğrenciler kitap okuma ve diğer kültürel faaliyetlere katılma alışkanlığı edinememektedir.

• Bazı dershaneler öğretmenlerine aşırı ders saatleri yükleyerek kanuni ve insani olmayan çalışma saatlerinin ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadır. Öğretmen-lerin yüklü ders saatlerini gönüllü olarak kabul ettikleri varsayılsa bile bu durum öğretmenin anlattığı dersin kalitesini olumsuz etkilemektedir. Dolayısı ile öğrenci-ler sınav odaklı sistemde bir iki adım öne çıkabilmek için yarışırken, öğretmenler de maksimum düzeyde kazanç elde etmek için yarışmaktadırlar. En önemlisi ise bütün bu çabaların genel eğitim kalitesine yansıması çok sınırlı düzeydedir.

Page 23: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında

Dershaneler 21

V. ÖNERİLER

İnsanın daha çok öğrenme, daha iyi öğrenme isteği hiçbir zaman bitmeyecektir. Verilen ile yetinmeyecek olan insanların bir imkân olarak sınavda çeşitli başarı

elde etme metotlarını kullanmak istemeleri de bundandır. Dershaneleri böyle bir imkân olarak görmek de yapısal değişim önerilerine olumlu katkı sağlayacaktır.

Dershaneler gerek ekonomik hayata getirdikleri, gerekse insan istihdamı açısından ülke ekonomisine ciddi katkıları olan bir iş kalemi olarak varlıklarını sürdürmektedir-ler. Dolayısıyla dershanelere ilişkin yapısal değişim sürecinde kimi sorunların ortaya çıkma olasılığını ortadan kaldırmak için bazı tedbirlerin alınması gerekmektedir. Bu sürecin daha iyi yönetilebilmesi için önerilerimizi üç başlık altında şöylece sıralaya-biliriz:

A. DERSHANELERİN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ

1. Dershane Dönüşüm Danışmanlığı

Kapatılan dershanelerin sahiplerine sonrasına yönelik ne yapabilecekleri ile ilgili olarak resmi kaynaklı (örn: MEB) danışmanlık hizmeti sağlanabilir.

Bu danışmanlık bir yandan akıl-danışmanlığı olabileceği gibi, bir yandan da devlet ile ilişkileri düzenlemede yardımcı olma niteliği taşıyacaktır. Bu amaçla, Milli Eğitim Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı ve YÖK gibi kurumlar bünyesinde bir birim oluşturu-labilir veya bu teşkilatlar bünyesinden danışmanlar tahsis edilebilir. Bu danışman-ların öncelikle eğitim, ekonomi ve işletme uzmanı olmalarında ve bir arada çalış-malarında yarar vardır. Bu danışmanlar, bankaların “bireysel müşteri danışman”ları gibi çalışmalı ve kendilerine başvuran dershane sahiplerine ne yapabilecekleri ve bu konuda devletin onlara ne gibi kolaylıklar sağlayabileceği konularında yol gös-termelidirler. 81 il merkezinde konuşlandırılması gereken bu danışmanlık hizmeti birimlerinin birbirleriyle iletişim ve koordinasyon halinde olmaları gerekmektedir.

Türkiye’de dershanelerin özelliklerine bakıldığında, bazı dershanelerin şubelerinin bulunduğu, büyük dershane denebilecek bir yapıları olduğu görülmektedir. Bu dershaneler büyük bir olasılıkla kendilerine yeni yollar çizmede ve kendi mecrala-rını bulmada büyük çaplı sorunlarla karşılaşmayacaklardır. Bu dershanelerin ge-nel olarak mülk ve binaları da kendilerine aittir. Ekonomik olarak “iyi” denebilecek durumdadırlar. Bu dershaneler ayrıca “franchising” yöntemi ile pek çok şubeye sahiptirler. Bu şubelerin neredeyse bütün ihtiyaçları merkezleri tarafından karşılan-maktadır. Bu dershanelerin dönüşüm süreçleri farklı şubelerin bulunduğu şehirler-deki danışmanlar tarafından daha etkili bir hale getirilmelidir.

Ancak Anadolu’daki birçok dershane için böyle bir durum söz konusu değildir. Bina ve mülk sahibi olmayan, çoğunluğu kiracı olan dershanelerin sayısı çok daha fazladır. Ayrıca öğretim materyalleri konusunda da büyük dershanelere veya ya-yınevlerine bağımlı durumdadırlar. Dolayısıyla kendi başlarına ne yapabilecekle-ri konusunda daha çok yardım ve danışmanlığa ihtiyaç duyacaklardır. Her türlü

Page 24: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

22

dershaneyi muhatap alarak, dershanelerin önlerine konabilecek ve danışmanların üzerinde durabileceği seçenekler şöyle sıralanabilir:

2. Okul Kampüslerine Dönüşüm

Dershaneler eğitim konusunda deneyim sahibi kurumlardır. Doğal olarak öncelikle eğitim sektöründe değerlendirilmeleri akla gelmektedir. Bu amaçla dershanele-rin okullaşması önemli bir seçenektir. Dershaneler mülk sahibi iseler, mülklerinde veya mülkleri TOKİ gibi aracı kuruluşlarla değiş tokuş edilerek şehirlerin uygun yerlerinde yapılacak binalarında özel okul olarak hizmet vermeye devam etmeleri sağlanabilir.

Dershanelerin ekonomik bakımdan güçlü oldukları durumlarda zaten kendileri ge-rek mülklerini kullanarak gerekse de uygun yerlere taşınarak okullaşma sürecine girebileceklerdir. Diğer dershaneler ise yerel idareler ve TOKİ aracılığıyla kendileri-ne gösterilecek olan yer ve binalarda okullaşma sürecine girebileceklerdir.

Küçük ölçekli dershaneler içinse okul kampüsleri oluşturulabilir. Yerel idareler ve/veya TOKİ tarafından kurulacak olan okul kampüsleri, birkaç okulun bir arada ol-duğu yerleşimler olarak planlanabilir. Şehirlerde öğrencilerin zaten taşıma yoluyla okullara ulaştıkları göz önünde tutulursa, okulların şehirlerin merkezinden çok ke-narlarında yerleştirilmeleri, aynı zamanda trafik açısından da rahatlama getirecek önlemlerdendir. Okul kampüsleri, teknoparklar, organize sanayi bölgeleri veya alışveriş merkezleri gibi, kendi çapında okullaşma sürecine giren dershanelerin veya ortaklaşa bu sürece girişen birkaç dershanenin okullarını kapsayacaktır. Ay-rıca, okul kampüsleri aşağıda belirtilen kupon kredi sisteminin uygulanmaya geçil-mesini kolaylaştıracaktır.

Okul kampüslerinde yan yana birçok okul, alışveriş merkezi yaklaşımı ile yer alacak-tır. Okul kampüsleri eğitimle ilgili şiddet ve güvenlik gibi sorunların ortadan kaldırıl-masında da yararlı olacak, alınabilecek önlemleri kolaylaştıracaktır. Okul kampüsleri dershane sahiplerine gerektiğinde uygun ödeme koşullarıyla verilebilmelidir.

Kendi başlarına dershanecilik yapan ve genellikle francihisng sistemi ile çalışan, hatta öğretmenlerini de başka kurumlardan tedarik eden dershaneler de aynı sis-tem içinde gerek kendi başlarına, gerekse de ortaklıklar halinde yerlerini alabil-mektedirler.

Dershane danışmanları kendilerinden danışmanlık almak isteyen dershane sahip-lerine hem seçenekleri sunacak, hem de uygun ödeme koşulları konusunda yerel idare veya TOKİ ile görüşmeler yaparak uygun koşulların teminini sağlama yönün-de çaba göstereceklerdir.

3. Güçlendirici Dershaneden İyileştirici Dershaneye

Dershanelerin önündeki bir başka seçenek ise gene dershane eğitimi kapsamında kalmaya yönelik olarak ders verilen konunun değiştirilmesidir. Başka bir ifadeyle, dershanelerin sınava yönelik güçlendirici dershane anlayışından vazgeçip iyileşti-

Page 25: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında

Dershaneler 23

rici dershane anlayışına yönelmeleri önerilebilir. Bunun pratikteki anlamı ise, ders-hanelerin yabancı dil dershanesi, sürücü kursu, meslek edindirme veya geliştirme kursları gibi eğitim alanlarına yönelmeleridir. Üniversite sınavına veya liselere hazır-lık alanından diğer alanlara geçiş yapılarak mağduriyetin giderilmesi bağlamında dershane danışmanına birinci planda kuşkusuz ihtiyaç bulunmamaktadır. Ancak dershane sahiplerinin bu süreçte ihtiyaç duyabilecekleri ekonomik ve bürokratik destek, dershane danışmanı yoluyla temin edilebilir.

Aynı bağlamda, dershaneler belli dersler için destek veren kurumlar haline de dönüş-türülebilir. Örneğin matematik eğitimi veren dershaneler, Türkçe konusunda yetiştiren dershaneler gibi yeni yapılanma olanakları araştırılmalıdır. Böylelikle konu-içerikli ihti-yaca imkân sağlayan ve uzmanlık gerektiren bir yapılanma gerçekleşebilir.

4. Meslek Yüksekokullarına Dönüşüm

Dershane sahiplerinin önündeki diğer bir seçenek de meslek yüksekokulları gibi kurumlara dönüşmektir.

Örneğin halk eğitim merkezleri genel olarak yetişkinlere yönelik yaygın meslek eği-timi vermektedir. Bunun yanında bu tip eğitim kurumları informal öğrenme fırsatını ve imkânlarını da desteklemektedir. Mesleki eğitim bakımından ilgili kurum ve ku-ruluşlarla gerçekleştirilen işbirliği vasıtasıyla eğitimin uygulamalı boyutuna da katkı sağlamaktadırlar.

Meslek yüksekokullarının amacı ise genel olarak üniversite kapılarında yığınların birikmesini önlemenin dışında gerçek anlamda sanayinin ihtiyacı olan ara kademe teknik elemanlarının öğretimini gerçekleştirmektir. Bu kurumların mezunlarının he-defi, üst düzeyde uygulayıcı meslek elemanı yetiştiren yükseköğretim kurumlarıdır.

Bireylere kazandırılacak meslekler açısından bakıldığında eğitimin uzun vadede zaten çözmesi gereken bir sorun olarak önünde duran mesleki eğitim, bu vesile ile kısmen de olsa çözülebilecektir. Dershaneler o bölgedeki kişilerin ihtiyaç duyduk-ları veya genel olarak ihtiyaç duyulan meslekler konusunda eğitim veren kurumlar haline getirilebilecektir. Yapılanma açısından meslek yüksekokullarının günümüz-deki yapılanmaları tam olarak açık değildir ve yaygınlaştırılamamaktadır. Örneğin Vakıf Yüksek Öğretim Kurumları Yönetmeliğinin 7. maddesi,

Madde 7 — Bir üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsüne bağlı olmaksızın kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile vakıflar tarafından kurulmuş bulunan ekonominin ihtiyaç duyduğu alanlarda belirli mesleğe yönelik yüksek nitelikli ara insan gücü yetiştirmeyi amaçlayan dört yarıyıllık eğitim-öğretim sürdüren bir yük-seköğretim kurumudur.

demektedir. Ancak burada uygulamanın önünde vakfa bir şekilde kazanç sağ-lamadığında vakfın isteksiz davranması, yüksek okul olduğu halde fakülte gibi 4 yıl sürmesinin gerekmesi gibi sorunlar bulunmaktadır: Bu yüzden meslek yükse-kokulları yaygınlaştırılamamıştır. Gerekli düzenlemeler yapılarak meslek yükseko-kullarının çeşitli düzeylerde (2, 3, 4 yıl gibi) veya gerektiğinde daha kısa meslek

Page 26: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

24

edindirme, beceri kazandırma kurumları şeklinde örgütlenmeleri sağlanabilmelidir. Dershaneler, kendileri için ekonomik olduğunu düşündükleri takdirde meslek yük-sekokulu olarak işlerine devam etmeleri yönünde teşvik edilebilir. YÖK’ün de katkı-sıyla oluşturulacak dershane dönüşüm danışmanlığı birimi, bu noktada bürokratik ve hukuki yardım sağlayabilir.

5. Yayıncılık Faaliyetlerine Katkı

Dershaneler için diğer bir çözüm de yayıncılığa yönlendirilmeleridir. Küçük ders-hanelerdeki öğretmenler de dâhil olmak üzere, dershanelerin materyal hazırlayan ciddi bir yazar ordusu bulunmaktadır. Bu kişiler öğrencilere konuların nasıl daha iyi anlatılabileceği konusunda da uzmanlaşmış durumdadırlar. Dershanelerin büyük bir kısmının yayınları bulunmaktadır. Bu birikime sahip olan dershaneler yayıncılığa yönlendirilmelidir. Bu yayınlar geliştirilebilir ve ders ve programlarla daha uyumlu hale getirilebilir. Böyle bir şekil alan dershanelerden ders kitabı yazımında da ya-rarlanmak mümkündür. Bilindiği gibi Milli Eğitim Bakanlığı her öğrenciye kitaplarını ücretsiz kitap kampanyası ile vermektedir. Bu kitapların yazımında da dershanele-rin tecrübelerinden yararlanılabilir. Gerektiğinde dershane sahiplerinin hazırladığı diğer kitapların inceleme giderleri de devlet tarafından karşılanabilmelidir. Gerek resmi kurumların hazırlayacakları materyallerde, gerekse de Milli Eğitim sistemi için yazılacak kitaplarda bu yayınevlerinin yer almaları sağlanabilir. Milli Eğitim Ba-kanlığı bünyesinde oluşturulabilecek açık kaynak birimlerinde bu yayınların payla-şılması sağlanabilir. Dershane danışmanı olan kişiler bu konuda hangi girişimlerde bulunabilecekleri ve hangi bürokratik yolları izleyebilecekleri konularında dershane sahiplerine danışmanlık yapabilirler. Hatta bazı durumlarda yayın hazırlama konu-sunda teşvik tedbirleri sağlanabilir.

6. Açık Lise veya Akşam Lisesine Dönüşüm

Son olarak, aşağıda detaylı şekilde tartışılan kupon kredi sistemi (bkz. Kupon Kre-di Sistemi) ile bağlantılı olmak üzere, dershaneler açık liselere dönüştürülebilmeli-dir. Normal şartlarda liselere gidemeyen kişiler için dershaneler akşam lisesi veya açık lise gibi uygulamaların yapılabildiği ve derslerin daha sınırlı süre ve sayıda verilebildiği kurumlar olarak hizmet vermeye devam edebilmelidirler. Böyle bir dö-nüşümde dershane danışmanlarının rolü ise okul kampüsleri, halk eğitim merkez-leri ya da meslek yüksekokullarında olduğu gibi hukuki ve bürokratik altyapının hazırlanması alanında olacaktır.

7. Dershane Öğretmenleri ile İlgili Düzenlemeler

Doğrudan dershane sahipleri ile ilgili olmamakla birlikte, dershanelerde çalışan öğretmenler için de düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır. Resmi rakamlarla hâlen 50 bini aşkın öğretmen dershanelerde görev yapmaktadır. Bu öğretmenlerin duru-mu ile ilgili olarak da bazı tedbirlerin alınması gerekmektedir. Bu kişilerden henüz öğretmenliğe atanamamış veya görev almamış olanlar için KPSS sınavı ve buna bağlı atamalarda kolaylıklar sağlanmalıdır. Atamalarda belli bir süre dershanede

Page 27: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında

Dershaneler 25

bilfiil ders vermiş olmak gibi bazı şartlar aranmalı ve bu şartları taşıyanlara öncelik verilmelidir. Emekliler veya yeter şartı taşımayan dershane öğretmenleri için kurs öğretmenliği veya etüt öğretmenliği gibi ara kadrolar ihdas edilebilir. Bu kişilerden yurtlarda ve yatılı bölge okullarında etüt öğretmeni olarak yararlanılabilir.

B. KUPON KREDİ SİSTEMİ

Kupon kredi sistemi, devletçe velilerin özel öğretim kurumlarından hizmet alma imkânına erişebilmeleri için geliştirilmiş bir sistem olarak önerilmiştir. Kupon kredi sistemi bireylerin eğitimi için devlet tarafından harcama yapılması usulüne dayan-maktadır. Devlet kişilere eğitimde kullanılmak üzere para değeri olan bir kupon vermekte; kişiler ise bunu çeşitli öğretim kurumlarında kullanmaktadır. Kuponu bu öğretim kurumları devletten tahsil etmektedirler.

Uygun bir yapılandırma ve gerekli tedbirlerin alınması kaydıyla kupon kredi siste-minin ülkemizde kullanılması da uygun olacaktır. Bazı ülkelerin hali hazırda kupon kredi sistemini uyguladıkları bilinmektedir. Bu sistem aynı zamanda dershanelerin dönüşümünde kullanılabilecek alternatif bir yol olarak dile getirilmektedir. Bu ne-denle uygulanmasında bir engel görünmemektedir.

Çeşitli rakamlar verilmekle birlikte, Türkiye’de devletin bir öğrenci için harcadığı paranın yıllık yaklaşık 1500 lira olduğu kabul edilmektedir.3 Bu miktar OECD verile-rine göre 1614 ABD dolarıdır.4 Devletin bu hizmet için kendisinin okul açıp hizmet vermesi yerine özel sektörden hizmet satın alması ve bunun için veliye seçme özgürlüğü tanıması kupon sisteminin temelini oluşturacaktır. Sistem birtakım şir-ketlerin yemek servisi için kullandıkları hizmetin aynısıdır. Yemek kuponu siste-minde şirketler yemek şirketleriyle anlaşmakta ve çalışanlarına yemek için yemek fişi dağıtmaktadırlar. Çalışan, o fişi kullanarak hem şirketin yemek yardımından yararlanmakta, hem de istediği yemeği yeme özgürlüğüne sahip olmaktadır. İster-se yemek şirketinin verdiği menüyü yemekte, isterse ek ödemelerle başka şeyler yiyebilmektedir.

Benzer şekilde eğitim için de devletin yaptığı masrafla orantılı olarak hazırlayaca-ğı eğitim kredisi kuponlarının velilere dağıtılması ve her velinin de aldığı kuponla istediği okuldan uygun gördüğü dersi (krediyi) alabilmesi sağlanacaktır. Kuşku-suz veli, öğrencinin daha iyi hizmet satın almasını isterse ek ödemeler yaparak eğitimin kalitesinin artmasını sağlayabilecektir. Bugün bir velinin öğrenci başına dershanelere ortalama 1.500 lira ödediği bilinmektedir. Bu durumda kupon kredisi ve velinin yapabileceği ödeme bir arada düşünüldüğünde ve başka bir ek ödeme yapılmadığında kişi başına yıllık 3.000 liralık bir maliyet çıkmaktadır. Genel olarak özel öğretim kurumları sahipleri bu miktarı normal bulmaktadırlar. Ancak büyük şehirler için bu rakam yetersiz kalabilir.

3 Devlet ilkokul ve lise için özel okullara bu miktarda ödeme yapmayı planlamaktadır. Bkz. http://egitim.bugun.com.tr/ozel-okula-ogrenci-basina-1500-tl-188256-haberi.aspx)

4 http://www.on5yirmi5.com/genc/haber.11002/ogrencilerin-maliyeti-ab-ulkelerinin-altinda.html.

Page 28: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

26

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı Cem Gülan, 1300-1500 liranın tah-min edilen bir rakam olduğunu, başlangıç olarak iyi örnek niteliği taşıdığını be-lirtmektedir. Gülan, böyle bir desteği “Anadolu için miktar fena değil. Oradaki birçok okullar için ciddi bir destek. Ama büyük kentler için aynı şey söz konu-su değil. Fiyatlar yüksek olduğu için onları fazla etkilemez. Nitekim bu rakam büyükşehirlerdeki okulların KDV’si kadar bile değil” değerlendirmesinde bulun-maktadır. Uygulamanın daha çok özel okula gitmek isteyen ancak gidemeyen öğrencileri kapsadığını ifade eden Gülan, “sistemde okulun dâhil olup olmaması diye şey söz konusu değil. ‘Çocuğumu özel okula göndermek istiyorum’ diyen her veli bu parayı alacak ve okula yine o verecek. Yani para okula değil veliye veriliyor” değerlendirmesinde bulunmaktadır.5

Kupon kredi sistemi için öncelikle devlet her bir öğrenciye ne kadar ödeme yapa-bileceğini belirlemelidir. Ödeyebileceği miktar kadar kupon hazırlamalı ve velilere dağıtmalıdır. Veliler de hangi ders için ne kadar kredi alacak iseler çeşitli kurumlara giderek istedikleri dersi ve krediyi alabilmelidirler.

Sistemle ilgili bazı hususların açıklığa kavuşturulması, doğabilecek olumsuz so-nuçlar için tedbir mahiyetinde olacaktır:

1. Kupon kredi sisteminin işleyebilmesi için her yerde yeterince seçeneğin bu-lunması devlet tarafından sağlanmalıdır. Bu manada kupon kredi sistemi temel bir sistem değil, devletin verdiği eğitime bir destek olarak kurgulanmalıdır. Özel kurumlara gitmeyi tercih etmeyen veliler için devlet okulları ile kupon kredi sistemi ilişkisi yapılandırılmalıdır. Hatta bu yapılandırma devlet okullarının tercih edilmesi durumunda bu okullardaki eğitimin kalitesinin yükselmesini sağlayabilecektir.

2. İlk akla gelen itirazlardan biri, insanların bu kuponları satıp parasını başka amaç-larla kullanabilme ihtimalleridir. Bunu önlemek için alınabilecek basit tedbirler şöy-le sıralanabilir:

a. Kuponların para olarak karşılıkları hemen verilmemelidir. Bir süre sonra paraya tahvil edilebilecek kuponların satış değeri düşecektir.

b. Kuponları uygun şekilde kullanmayan velilerin ertesi yıl kupon hakları ellerinden alınmalı ve en yakın resmi okulda okuma zorunluluğu getirilmelidir.

c. Kuponlara karşılık para ödeyen okulların ruhsatları ellerinden alınmalı ve eğitim sektöründen çıkarılarak ağır cezalar uygulanmalıdır.

d. Öğrencilerin kredileri düzenli aralıklarla müfettişler tarafından denetlenmelidir.

e. Öğrencilerin devam ile ilgili bilgileri için ortak bir bilgi bankası oluşturulmalı ve şu an Milli Eğitim sisteminde olduğu gibi, istendiğinde hangi öğrencinin nereden hangi dersleri aldığı izlenebilmelidir. Bu şekilde anlık denetimler bile gerçekleş-tirilebilecektir.

5 http://www.haberturk.com/polemik/haber/732619-devlet-ozel-okullari-tesvik-etmeli-mi.

Page 29: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında

Dershaneler 27

f. Milli Eğitimin özel eğitim konusunda uygulanan tedbirlerin takibi konusunda elde etmiş olduğu tecrübeler bu konuda oldukça yardımcı olacaktır. Bilindiği gibi, başlangıçta çeşitli kurumlar özürlüler için verilen ödenekleri kötüye kullanmışlar, ancak zaman içinde MEB gerekli önlemleri almayı başarmıştır. Benzer önlemle-rin bu konuda da alınması gerekecektir.

g. Öğrencilerin başarıları merkezi bir sınavla belirlenmelidir. Bu sayede tüm eğitim kurumları vermiş oldukları eğitimin aynı sınava tabi tutulacağını bildiklerinden eğitim-öğretim hizmetlerine daha fazla önem verecekler ve kötüye kullanımın önüne geçilecektir.

h. Suistimaller yüz kızartıcı suç sayılmalıdır. Verilen cezalar asla yumuşatılmamalı ve asla kaldırılmamalıdır.

Ayrıca gerek Fatih projesi çerçevesinde, gerekse de ders kitaplarının ücretsiz da-ğıtılması projelerinde devletin kazanmış olduğu tecrübelerden yararlanılmalıdır. Fatih projesinde de öğrencilerin tabletleri satıp paraya dönüştürme riskleri bulun-maktadır ve bunun için önlemler geliştirilmektedir.

Dershanelerin özel öğretim kurumlarına veya iyileştirici dershanelere dönüştürül-mesi durumunda uygulanabilecek olan kupon kredi sistemi, hem devletin bu hiz-meti vermesini kolaylaştıracak ve devletin özel sektörden hizmet satın alma yoluna gitmesini sağlayacak, hem de özel sektörün eğitime katkısı yoluyla daha iyi bir eğitim sisteminin kapısını açacaktır.

Kupon kredi sistemi herhangi bir öğretim kurumuna devam etmeyen, ancak dışa-rıdan öğrenimini devam ettirmek isteyen kişiler için de bir fırsat oluşturacaktır.

Page 30: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

28

C. SINAV ODAKLI SİSTEMİN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ

Dershanelerin başarıyı ne kadar etkilediğini anlamak ve tespit etmek kolay de-ğildir. Neredeyse üniversiteye gitme ihtimali olan öğrencilerin tümü dershaneye gittiği için öğrencilerin dershaneye gitmediği zamanki başarıları ile dershaneye git-tiklerindeki başarıları birbirine karışmaktadır. Başarıya etkinin, yani dershanelerin vaatlerini yerine getirmedeki başarılarının belirlenmesinin imkânsız oluşu dersha-nelerin işine yaramaktadır. Etki belirlenemediği zaman, bu etkisizliğin de belirlene-mediği anlamına gelmektedir. Dershanelerin gerçek etkisinin tespit edilebilmesi için öğrencilerin dershaneye gitmeden önceki durumlarının ne olduğunu bilmek gerekir. Böyle bir şey de mümkün görünmemektedir. Okullar dersleri kesmekte, anlatmaları gereken konuları dershanelere havale etmekte, üniversiteye girebile-

ceğini düşünen öğrenciler dershanelere ciddi bir yatırım yapmaktadırlar. Dolayısıyla bu öğrenciler dershaneye git-meselerdi başarıları ne olurdu sorusunu cevaplayacak bir ortam bulunmamaktadır. Yine de şu veya bu nedenle bir-çok veli ve öğrenci dershanelerin sınavda etkili olduğunu düşünmektedir.

Davranışçı yaklaşımın A-B-C tekniği, bir davranışı değiştir-mek için doğrudan davranışı değiştirmeye çalışmanın ba-şarısızlığa yol açacağını, davranışı değiştirmek isteniyorsa ancak o davranışı ortaya çıkaran şartların veya davranış sonucunda elde edilen ödülün/kazancın değiştirilmesinin başarıya götüreceğini öne sürmektedir. Aynı mantık ders-hane konusuna uygulandığında dershanelerin kapanması isteniyorsa doğrudan dershaneleri kapatmaya çalışmak yerine dershaneleri doğuran sebepleri ortadan kaldırma-ya çalışmak veya dershanelerin sağlamış olduğu kazancı

değiştirmek veya ortadan kaldırmak daha etkili olacaktır. Dershanelerin ortaya çık-masını doğuran neden, yani dershanelerin sağladığı ödül veya kazanç da sınav başarısıdır. Dolayısıyla sınav başarısının dershaneden ileri geldiği düşüncesi ön-lenmelidir. Bunun için de alınabilecek en temel tedbir sınav sistemini değiştirmektir.

Sınav sisteminin değişmesi ile ilgili olarak üç değişiklik yapılmalıdır:

1. Sınavların İçeriği Okuldaki Eğitimle Örtüşmelidir

Genel olarak sınavın içeriği ile okulda verilen eğitim arasındaki uyumsuzluktan şikâyet edilmektedir. Okul açısından baktığımızda da sınavda sorulmayan dersle-rin ihmal edildiği görülmektedir. Veliler ve öğrenci herhangi bir konu veya dersle karşı karşıya geldiklerinde önce ‘‘sınavda soru çıkıyor mu?’’ diye sormaktadırlar. Gerek okuldaki eğitimi yeniden düzenleme açısından, gerekse de sınavın okulda-ki eğitimi tam anlamıyla kapsaması bakımından sınavların içeriği mutlak surette okuldaki eğitimle eşleştirilmelidir.

Dershanelerin kapanması isteniyorsa doğrudan

dershaneleri kapatmaya çalışmak yerine

dershaneleri doğuran sebepleri ortadan

kaldırmaya çalışmak veya dershanelerin sağlamış

olduğu kazancı değiştirmek veya ortadan kaldırmak

daha etkili olacaktır.

Page 31: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında

Dershaneler 29

2. Soru Tipleri Değişmelidir

Sınav sistemi ile ilgili yapılması gereken ikinci değişiklik ise soru tiplerinin değiş-mesidir. Çoktan seçmeli sorular yerine diğer soru tiplerinden de yararlanılmalıdır. Farklı soru tiplerinin bazı uluslararası sınavlarda kullanılıyor olması ulusal sınavlar-da da kullanılabileceğinin bir göstergesidir. Dolayısıyla ulusal sınavlarda bu soru türleri de kullanılmalıdır.6

3. Okul Başarısı ve Bazı Ders Dışı Başarılar Sınavlara Daha Etkin Olarak Yansıtılmalıdır

Ancak yapılacak asıl değişiklik üniversiteye giriş sınavı ve diğer ulusal düzeydeki sınavların puanlanmasında okul başarısı ve diğer bazı ders dışı başarıların etkili olmasını sağlamak veya etkilerini artırmaktır. Okul başarısının da puana etki etme-si öğrencilerin ve okulların derslere bakışını değiştirecektir. Günümüzde okul ço-cuklarının toplumdan ve çevreden soyutlanmış bir şekilde üst eğitim kurumlarına hazırlandıkları düşünülecek olursa, bir takım sınavlarda veya yarışmalarda ödüller, sportif ve sanatsal faaliyetler, gönüllülük gibi sosyal hizmet uygulamaları, bilgi ve beceriye sahip olunduğunu gösteren çeşitli alanlardaki sertifikalar gibi ders dışı başarılar da puana katkı sağlamalıdır.7 Böyle bir yapılanmanın bir sonucu olarak, üniversite öğrencilerine çeşitli etkinlik olanaklarının yolu da açılmış olacaktır. Bu şekilde düzenlenecek bir seçme sistemi, öğrencileri sosyal faaliyetlere de teşvik edecektir. Böylelikle sadece dershane ve sınava değil sosyal yaşama da yer veren bir öğrenci seçme sistemi oluşturulmalıdır.

Önerilen değişikliklerin yapılması durumunda karşılaşılabilecek sorunlara da hazır-lıklı olmak gerekir. Öncelikle böyle bir durum öğretmenler üzerindeki baskıları artı-racaktır. Okul ders başarısı puanlamada hesaba katıldığında veliler öğretmenlere yüksek not vermeleri için baskı ve teşvik (!) uygulamaya başlayacaklardır. Bunun önlenebilmesi için de, sınavların merkezi bir sistemle, örneğin Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü (veya ÖSYM) eliyle yapılması bir seçenek olarak kullanılmalıdır. Tüm dersleri kapsayan ve her yıl yapılan sınavlar, okullardaki eğitimin yeniden dü-zenlenmesi konusunda oldukça yararlı olacaktır.

6 TÜBİTAK tarafından böyle bir girişimde bulunulduğu ile ilgili haberler bulunmaktadır: http://www.hurriyet.com.tr/ yazarlar/22216456.asp?yazarid=372.

7 ABD’deki spor etkinliklerinin üniversiteye girişteki etkisi bu tür uygulamaların yararına örnek gös-terilebilir. 07.07.2012 tarihinde ÖSYM tarafından yapılan bir açıklamada; milli sporcular, bilim olimpiyatlarında derece alanlar gibi özel kişilere yerleştirmede kolaylık sağlanacağı belirtilmiş ise de, birçok kişi için bu durum teşvik edici bir nitelik taşımamaktadır.

(http://www.internethaber.com/osym-sinav-bilim-ek-puan-ygs-milli-tubitak--441061h.htm)

Page 32: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

30

KAYNAKLAR

Bacanlı, H.(2002). Mutlakçılık Oyunu: Tarih ve Eğitim, 2023 Dergisi. 13,62-72

Ekovitrin Özel Dosya: Eğitim. Kasım 2012

http://egitim.bugun.com.tr/ozel-okula-ogrenci-basina-1500-tl-188256-haberi.aspx)

http://ogm.meb.gov.tr/belgeler/genelge_2010_17.pdf

http://www.haberturk.com/polemik/haber/732619-devlet-ozel-okullari-tesvik-etmeli-mi

http://www.hurriyet.com.tr/ yazarlar/22216456.asp?yazarid=372

http://www.internethaber.com/osym-sinav-bilim-ek-puan-ygs-milli-tubitak--441061h.htm)

http://www.memurum.biz/2012/07/iste-mebin-branslara-gore-ogretmen-ihtiyaci-sayisi.html

http://www.on5yirmi5.com/genc/haber.11002/ogrencilerin-maliyeti-ab-ulkelerinin-altinda.html .

http://yakuplu125.k12.tr/wp-content/uploads/678.S%C4%B1n%C4%B1f-Kurs-Duyurusu.pdf

Keskin, D. (2012). Bitmeyen Sınavlar Yaşanmayan Hayatlar (Eğitimde Paradigma Değişikliği). Anka-

ra: Dipnot Yay.

MEB İstatistikleri www.meb.gov.tr

ÖSYM İstatistikleri www.osym.gov.tr

ÖZ-DE-BİR Dergisi. Mayıs 2012. 16(53) Sayısı

Özoğlu M. (2011). Özel Dershaneler: Gölge Eğitim Sistemiyle Yüzleşmek. Seta Analiz

TED. (2010). Ortaöğretim Ve Yükseköğretime Geçiş Sistemi. Ankara.

TOBB (2012). Türkiye Eğitim Meclisi Sektör Raporu 2011.

Page 33: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında

Dershaneler 31

Hasan Bacanlı

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitimde Psikolojik Hizmetler Bölümü mezunudur. Yüksek Lisans ve Doktora eğitimini aynı bö-lümde bitirdi. Selçuk ve Gazi Üniversitelerinde öğretim üyesi olarak çalıştı. 1994 yılında ABD Ohio State University’de bir yıl misafir öğretim üyesi olarak bulundu. Eğitim Psikolojisi (19. Baskı, 2013), Duyuşsal Dav-ranış Eğitimi (3. Baskı 2006), Sosyal Beceri Eğitimi (4. Baskı, 2012), Psikolojik Kavram Analiz-leri (2002) kitaplarının yazarı ve Türkiye’de Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Sistemi: Temel Sorunlar ve Çözüm Önerileri (2007) ile Yetişkinlik ve Yaşlılık: Gelişimi ve Psikolojisi (2012) adlı çalışmaların ortak yazarıdır. İlgi alanları düşünme eğitimi, değer eğitimi, benlik ve kültürel etkiler olarak sıralanabilir.

Prof. Bacanlı halen Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.

Mehmet Ali Dombaycı

Gazi Üniversitesi Eğitim Fa-kültesi Felsefe Grubu Eğiti-mi Anabilim Dalı mezunudur. Aynı bölümden 2002’de yük-sek lisans ve 2008’de doktora derecesi aldı. Çeşitli liselerde felsefe grubu öğretmenliği yap-tıktan sonra bir süre Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nda görev aldı. Düşünme Eğitimi Öğretmen Kılavuzu (2006) adlı bir kitabı bulunmaktadır. İlgi alanları eğitim felsefesi, felsefe öğretimi, düşünme eğitimi, de-ğer eğitimi, çocuklar için felsefe ve demokratik yurttaşlık eğitimi olarak sıralanabilir.

Dr. Dombaycı halen Gazi Üni-versitesi Eğitim Fakültesi Felse-fe Grubu Eğitimi Anabilim Da-lında Öğretim Görevlisi olarak çalışmaktadır.

Page 34: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

32

Page 35: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler
Page 36: Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler

34

gra

fik

er.c

om.tr

• 0

312

. 284

16

39