212

İstanbul Kent Almanağı 2014

Embed Size (px)

DESCRIPTION

İstanbul City Almanac 2014

Citation preview

Page 1: İstanbul Kent Almanağı 2014
Page 2: İstanbul Kent Almanağı 2014
Page 3: İstanbul Kent Almanağı 2014

2014

Page 4: İstanbul Kent Almanağı 2014

TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi

Adres : Cihannüma Mahallesi Akdoğan Sokak Başar Apt. No: 30 D: 6-7 Beşiktaş/İstanbulTel : 0212 275 43 67 – 0212 288 99 60 Faks : 0212 272 91 19 e-posta : [email protected][email protected] Adresi : www.spoist.org – www.spo.org.tr

ISBN: 978-605-01-0684-8Basım: Aydan Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş. | Alınteri Bulvarı 3364. Sk. No:4 Ostim-AnkaraKapak Görseli: Evrim Yılmaz arşivi (3. köprü inşaatı | Mart 2014)

Page 5: İstanbul Kent Almanağı 2014

TMMOB Şehir Plancıları İstanbul Şubesi2014 Ocak

Yayın KuruluGürkan Akgün Akif Burak Atlar

Süleyman BalyemezÇare Olgun Çalışkan

Tuba İnal ÇekiçKumru ÇılgınNuray Çolak

Tayfun KahramanOktay KargülAysun Koca

Erhan KurtarırAhmet Kıvanç Kutluca

Ece Özden PakMurat ÖlmezCeyda Sungur

Ayşe YıkıcıEvrim Yılmaz

Katkı Koyanlar Sezi Toprakçı

Arif Belgin

EditörlerTuba İnal ÇekiçEce Özden Pak

Evrim Yılmaz

Kapak & İçdüzen

Ece Özden PakEvrim Yılmaz

Page 6: İstanbul Kent Almanağı 2014
Page 7: İstanbul Kent Almanağı 2014

İÇİNDEKİLER

KISALTMALAR.......................6

SUNARKEN.......................7

POLONEZKÖY - OCAK.......................8

ŞEHRİZAR KONAKLARI - ŞUBAT.....................20

YEREL SEÇİMLER - MART.....................32

EĞİTİM ALANLARI - NİSAN.....................58

İŞ CİNAYETLERİ - MAYIS.....................68

3. HAVALİMANI - HAZİRAN.....................86

BEŞİKTAŞ’TA DÖNÜŞÜM - TEMMUZ...................108

FATİH ORMANI - AĞUSTOS...................124

ATAKÖY KAZLIÇEŞME TURİZM MERKEZİ - EYLÜL...................140

VALİDEBAĞ - EKİM...................156

ZEKERİYAKÖY FÜZE ÜSSÜ - KASIM...................174

YENİ RAYLI SİSTEMLER - ARALIK...................194

Page 8: İstanbul Kent Almanağı 2014

AİHM: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi

AKP: Adalet ve Kalkınma Partisi

BM: Birleşmiş Milletler

CHP: Cumhuriyet Halk Partisi

ÇDP: Çevre Düzeni Planı

ÇED: Çevresel Etki Değerlendirmesi

ÇŞB: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

ÇMO: TMMOB Çevre Mühendisleri Odası

DHMİ: Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü

GYO: Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı

ICOMOS: Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi Türkiye Milli Komitesi

İBB: İstanbul Büyükşehir Belediyesi

İETT: İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri

İKK: İl Koordinasyon Kurulu

İKS : İstanbul Kent Savunması

İMO: TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası

İMSAD: Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği

İTÜ: İstanbul Teknik Üniversitesi

JMO: TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası

KAKS: Kat Alanı Kat Sayısı

KANİP: Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı

KAUİP: Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı

KHK: Kanun Hükmünde Kararname

KGM: Karayolları Genel Müdürlüğü

KONUTDER: Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği

KOS: Kuzey Ormanları Savunması

KKD: Kadıköy Kent Dayanışması

KTB: Kültür ve Turizm Bakanlığı

KTVKK: Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu

KVKBK: Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu

MHP: Milliyetçi Hareket Partisi

MO: TMMOB Mimarlar Odası

MMO: TMMOB Makine Mühendisleri Odası

NİP: Nazım İmar Planı

MEB: Milli Eğitim Bakanlığı

MSB: Milli Savunma Bakanlığı

MSGSÜ: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

OİSB: Orman ve Su İşleri Bakanlığı

OMO: TMMOB Orman Mühendisleri Odası

ÖİB: Özelleştirme İdaresi Başkanlığı

ÖPA: Özel Proje Alanı

ÖYK: Özelleştirme Yüksek Kurulu

SMD: Serbest Mimarlar Derneği

ŞPO: TMMOB Şehir Plancıları Odası

TAKS: Taban Alanı Kat Sayısı

TBMM: Türkiye Büyük Millet Meclisi

TVKBK: Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu

TCDD: Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları

TDİ: Türkiye Denizcilik İşletmeleri

TJK: Türkiye Jokey Kulübü

TMMOB: Türk Mühendis Mimar ve Şehir Plancıları Odaları Birliği

TOKİ: Toplu Konut İdaresi Başkanlığı

TVKK: Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu

TTB: Türk Tabipleri Birliği

TÜİK: Türkiye İstatistik Kurumu

TÜRGEV: Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı

UDHB: Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı

UİP: Uygulama İmar Planı

UNESCO: Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu

YHT: Yeni Hızlı Tren

YTÜ: Yıldız Teknik Üniversitesi

KISALTMALAR

Page 9: İstanbul Kent Almanağı 2014

SUNARKENTMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi olarak 2013 yılı basımı ardından gelen

olumlu geri dönüşlerin verdiği heyecanla İstanbul Kent Almanağı 2014’ü hazırladık.

2014 için hedefimiz hem bilgilendirici hem de okuması daha keyifli bir yayın yapmak oldu. Üçüncü sayımızda, başlangıç noktamızdaki temel prensiplerimizden ödün

vermeden, sadece içerik anlamında değil görsel anlamda da yenilikler getirmeye çalıştık.

İstanbul’un bir yıllık kent gündeminde kimi zaman gülümsemeyle ancak çoğu zaman kızgınlıkla okuyacağınız gelişmelere yer verirken, Odamız tarafından gerçekleştirilen

çalışma ve açıklamaları da yeniden hatırlattık. Böylece; geride bıraktığımız yılı özetleyerek sadece hemşerilerimiz İstanbullulara değil tüm kent gündemi

meraklılarına arşiv niteliğinde bir belge daha kazandırmak istedik.

Daha önceki sayılarımızda olduğu gibi bu sayımızda da ay ay İstanbul kent gündemine ilişkin haberlere yer verilirken, o ay öne çıkan ve İstanbul’a damga vuran konuları ayrıca dosya konuları olarak irdeledik. Ayrıntılı olarak değerlendirdiğimiz bu başlıkları faydalı bilgiler, açıklamalar, görüşler ve köşe yazılarıyla mercek altına aldık.

2014 yılı İstanbul kent gündemini aktarırken yukarıda bahsettiğimiz dosya konularımızla; Ocak ayında Polonezköy, Şubat ayında Şehrizar Konakları, Mart ayında

Yerel Seçimler, Nisan Ayında Eğitim Alanları, Mayıs ayında İş Cinayetleri, Haziran ayında 3. Havalimanı, Temmuz Ayında Beşiktaş Meydanı, Ağustos ayında Park Orman,

Eylül ayında Ataköy-Kazlıçeşme, Ekim ayında Validebağ, Kasım ayında Zekeriyaköy Füze Üssü, Aralık ayında Yeni Raylı Sistemler için birer parantez açtık.

Kapak görselimizde ise, dosya konularımız içerisinde yer almamasına rağmen, unutmadığımızı ve takipçisi olduğumuzu bir kez daha vurgulamak adına, Kuzey

Ormanlarımıza bir hançer anlamına gelen üçüncü köprüyü kullanmayı tercih ettik.

Kolektif bir emekle bir araya getirilen yeni sayımızı sizlerle paylaşmanın mutluluğunu yaşıyor ve geride bıraktığımız yılda kente dair yaşananları hatırlatma amacı ile

sunduğumuz İstanbul Kent Almanağı 2014’ü beğeni ile karşılamanızı umuyoruz.

TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu

Page 10: İstanbul Kent Almanağı 2014

OCAK 2014POLONEZKÖY

Page 11: İstanbul Kent Almanağı 2014

9listanbullkent almanagı

“Polonezköy, zengin doğal çevresi ve ekolojik yaşamının yanında, tarihsel serüveni ve bugüne taşıdığı kültürel birikimiyle de İstanbul’un sayısı

günden güne azalan özgün kırsal kimlik alanlarından biridir. Maalesef her geçen gün bir yenisini duyduğumuz açgözlü yapılaşma

hareketlerinden biri olarak gündeme gelen bu imar planlarının da Polonezköy gibi evrensel bir değere vereceği tahribat bugünden

öngörülmektedir.”

(Meslek odaları ve derneklerin 16 Nisan 2014 tarihli ortak basın açıklamasından)

TARİHLERLE POLONEZKÖY

Polonya devleti, 1775 yılında, Avusturya-Rus-ya ve Prusya tarafından bölünerek işgal edilmiş,

Polonya’nın parçalanmasını ka-bul etmeyen Osmanlı İmpara-torluğu bu alanı Polonyalı siyasi göçmenlerin sığınağı haline getirmiştir. Rusya’nın boğazlar üzerindeki etkisini yok etme-ye çalışan Polonya göçünün İstanbul’daki temsilcisi Şark Ajansı’nın dayanağı olmuştur.

1842’ye gelindiğinde Polon-yalı sürgünlerin siyasi lideri olan Prens Adam Czartoryski,

03.03.1842’de Osmanlı İm-paratorluğu ile yapılan anlaş-mayla, o zamanlarda Çingene Konağı olarak anılan ve Lazarist rahiplerin (bugünkü Saint Be-noit Lisesi’nden) elinde bulu-nan 5000 dönümlük araziyi son-suza dek kiralayarak bugünkü Polonezköy’ü bir Polonya tarım kolonisi olarak kurmuştur.

Osmanlı İmparatorluğu 1856 yılında Kırım Savaşı’na girmiş, Polonya’dan kaçarak İstanbul’a sığınan asker ve siviller de Os-manlıyla birlikte savaşa katıl-mışlardır. 1894, köy nüfusunu

oluşturan mültecilere devlet tarafından vatandaşlık belgesi verildiği yıl olmuştur.

Cumhuriyetin kuruluşunun ar-dından köyün adı 1923 yılında Polonezköy olarak değiştirile-rek yerleşmeye etnik bir kimlik kazandırılmıştır. 1960’ta köye ilk araç bağlantı yolu açılmış, zaman içinde başta yabancılar olmak üzere sıkça ziyaret edilen bir yer haline gelmesiyle pansi-yonculuk gelişmiştir. Bunun yanı sıra köy halkından kitleler ha-linde Avusturya ve Almanya’ya çalışmak için göç başlamıştır.

Page 12: İstanbul Kent Almanağı 2014

listanbullkent almanagı10

1973’te elektrik gelmesiyle kö-yün yaşantısında değişim hız-lanmış, 1960’lı yıllarda başlayan dışa göç de bu dönemde dur-muştur.

1994 yılında Bakanlar Ku-rulu tarafından Polonezköy Ormanları’nın İstanbul’un ilk “Tabiat Parkı” ilan edilmesi Polonezköy’ün tarihindeki kırıl-ma noktalarından biri olmuştur. Polonezköy’ün kuruluş kutlama-ları kapsamında Haziran ayında gerçekleştirilen kiraz festivalinin ilki de bu yıl düzenlenmiştir.

2013 ise bu kırılma noktaların-dan ikincisinin yaşandığı yıldır. 26.12.2013’te “Beykoz İlçesi, Polonezköy Köy Yerleşik Alanı 1/5000 Ölçekli KANİP ve 1/1000 Ölçekli KAUİP” adı ile Polonez-köy imar planları ÇŞB tarafın-dan askıya çıkarılmıştır.

2014 ise, en azından şimdilik, köyün üçüncü kırılma nokta-sıdır. 04.01.2014’te change.org’da 8119 destekçinin katıl-dığı “Polonezköy Tabiat Parkı İmar Planı iptal edilsin!” isimli imza kampanyası başlatılmış-tır. 24.01.2014’te TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi ile diğer

ilgili meslek odalarıyla birlikte TEMA ve ÇEKÜL’ün de arala-rında bulunduğu 8 kurum ve 250’ye yakın kişi tarafından Polonezköy imar planlarına iti-raz edilmiştir. İtirazların ortak gerekçesi Polonezköy Tabiat Parkı’nın doğal dokusunun bo-zularak yapılaşmaya açılmasıdır. Polonezköy Kültürünü Yaşatma Derneği öncülüğünde Polonez-köy halkı ile sivil toplum örgüt-lerinden temsilcilerin katılımıyla 02.03.2014’te “Polonezköy’ün Geleceğini Konuşuyoruz” adlı, panel/forum düzenlenmiş-tir. Etkinlikte, söz konusu imar planının olası etkileri ve köyün gerçek gereksinimlerini tartı-şılmıştır. İtirazların ardından, 19.03.2014’te TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi ve ilgili diğer meslek odaları ile söz konusu koruma amaçlı imar planlarına dava açılmıştır.

16.04.2014 günü, Kuzey Or-manları Savunması önderliğin-de ÇŞB İl Müdürlüğü önünde Polonezköy’ü “koruma amaç-lı imar planına karşı koruma” eylemi gerçekleştirilmiştir. ÇŞB’deki ilgililere, itirazlara neden cevap verilmediği, her-hangi bir açıklama ya da geri dönüş yapmadığı bir basın açık-lamasıyla sorularak kamuoyu ile paylaşılmıştır. 05.05.2014’te, ÇEKÜL önderliğinde Polonez-köy koruma amaçlı imar planları toplantısı düzenlenmiş; Mayıs 2014’te ise ikinci kez askıya çıkan planlara, TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi ve ilgili diğer meslek odaları tarafından tekrar dava açılmıştır.

2014 yılında Polonezköy için son olarak, 09.06.2014’te yapı-lan itirazlar doğrultusunda ÇŞB tarafından yeniden hazırlanarak askıya çıkarılan koruma amaçlı imar plana TMMOB MO İstan-bul Büyükkent Şubesi tarafın-dan dava açılmıştır m

1994 Tabiat Parkı ilan edilen Polonezköy’de

aynı yılın Haziran ayında ilk kiraz festivali düzenlenmiştir.

Page 13: İstanbul Kent Almanağı 2014

11listanbullkent almanagı

Page 14: İstanbul Kent Almanağı 2014

listanbullkent almanagı12

Kuruluşu: 1842 Koruma alanı ilan edilişi: 1994Karadeniz’e uzaklığı: 20 km

Köyün isminin tarihçesi: Köyün adı kurucusunun adı olan Adam’dan dolayı Adamköy (Lehçe: Adampol) olarak türe-tilmiştir, daha sonra “Polonez Karyesi” adını almıştır. 1923 yılında köye Polonezköy adı verilerek etnik bir kimlik kazan-dırılmıştır.Kimler yaşıyor: Polonya asıllı Türk vatandaşları Geçim Kaynakları: Tarım, hayvancılık, turizm

Polonezköy Kiraz FestivaliFestival süresince Polonya’dan gelen folklor ekiplerinin gösterileri ve köy kilisesinin bahçe-sinde resitaller düzenlenmektedir. Polonezköy Kiraz Festivali, aynı zamanda Türkiye ile Polon-ya arasındaki bağları kuvvetlendiren kültürel bir aktivitedir. Her yıl Haziran ayının 1 ve 2’nci hafta sonlarında düzenlenmektedir.

Polonezköy koruma amaçlı planlarıyla bölge-de neler oldu?Yapılan plan ile, Polonezköy Tabiat Parkı sınırı içinde kalan köy alanına, “seyrek yoğunluklu ko-nut, düşük yoğunluklu konut ve turizm konakla-ma alanı” fonksiyonu getirildi ve Tabiat Parkı’nı yapılaşmaya açan planda, konut için emsal 0.15, yükseklik 6,50 metre yani 2 kat olarak belirlendi.

Turizm konaklama tesisi yapılması halinde emsal 0.20’ye çıkacak ama yükseklik aynı kalacak. Ote-lin bodrum katında; spa, restoran, yüzme havu-zu, toplantı salonu, spor salonu, mutfak, sığınak, depo, otopark, servis üniteleri yer alabilecek.

Ticaret alanında ise, perakende ticaret birimleri, ofis, kafetarya, banka, finans kurumları yapılabi-

POLONEZKÖY HAKKINDA FAYDALI BİLGİLER

Page 15: İstanbul Kent Almanağı 2014

13listanbullkent almanagı

lecek. 2B’ler için karar beklenecek.

Planlama alanının bütününde yapılaşma şartlarını aşmamak koşulu ile günübirlik turizm tesis alan-ları, lokanta gibi tesisler yapılabilecek. Planlama alanında kalan 2B’lerde getirilen yapılaşma ko-şulları ilgili mevzuat değişikliği veya mahkeme kararlarının kesinleşmesi halinde geçerli olacak.

Plan ile getirilen yeni yapılaşma koşulları ise şöy-le:

-Plan genelinde daha önce komisyon kararı ile iptal edilen yerlerin sınır dışında bırakılması dı-şında, park alanının ağaçlandırılacak alan olması var.-Plan notlarında yer alan; Cumhuriyet Caddesi üzerindeki parsellere tanınan ifraz hakkı ile bir parsele birden fazla bina yapılması ve imar hakkı

kazanımı sağlanmakta. Ancak birden fazla yapı yapma izni verilirken, plan notlarında maksimum yapı büyüklüğüne dair kısıtlama getirilmemekte. -Tabiat Parkı’nda her türlü faaliyet için Tabiat Var-lıklarını Koruma Genel Müdürlüğü ile ilgili Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu görüşü zo-runlu kılınmakta m

1900–1914 yılları arasında inşa edilmiş olan Czestochowa Meryem Ana Kilisesi, içerisinde

Mehmet Sadık Paşa’nın eşinin mezarı da bulunan Polonezköy Mezarlığı, Atatürk’ün

Polonezköy’ü ziyareti esnasında kaldığı ev ve köyün 150. kuruluş yıldönümünde açılan ve

Polonezköy tarihi ve kültürünü yansıtan Zofia Teyze’nin Hatıra Evi Polonezköy’ün önemli tarihi

mekanları arasında yer almaktadır.

Page 16: İstanbul Kent Almanağı 2014

listanbullkent almanagı14

Daniel Hotski | Polonezköy Doğasını Koruma Derneği BaşkanıHabertürk, 11.01.2014

İmarsızlık kadar kötü bir şey yok. İmar çıkarırken insanların menfaatlerini göz ardı etmemek lazım. Köyün imara itirazı yok ama köyün merkezinden 14 m genişliğinde bir yol geçirilmesinin hiçbir an-lamı yok. Çevrede otopark yapılıyor. Biz bunlara karşıyız. Bu imar planıyla 6,5 m yüksekliğinde bi-naların yapımına izin verilecek. Buradaki parsel-ler ortalama 10 bin m2. Bu da şu anlama geliyor; bu parsellere 6,5 m yüksekliğinde 3 bina yapıla-bilecek. İmar sıkıntısından dolayı halihazırdaki iş-letmeleri yenileyemiyorsunuz. Köyde yaşayan in-sanlar çevreyi koruma konusunda çok duyarlılar.

Deniss NOVVİCKİ | Polonezköy Kültürünü Koruma ve Yaşatma Derneği BaşkanıHabertürk, 11.01.2014

Teklif edilen imar değişikliğiyle bizim istediğimiz imar değişikliği arasında çok fark var. Biz çok bü-yük bir imar değişikliği istemiyorduk. 5 dönüme bir ev yapma izni olsa bizler için yeterliydi. Burada dokuyu bozmadan, insanlar mağdur olmadan bir imar değişikliği yapılabilir. Yıllardır imar olmadı-ğı için Polonezköylü olup köyüne yerleşemeyen insanlar var. Bunlardan bazıları Polonya’ya dön-dü. Bazıları ise Şişli ve Nişantaşı’nda oturuyorlar. Burada her zaman imar mağduriyeti vardı. Ancak şimdi konuşulan imarın ne için, kim için çıkarıldığı bizim kafamızı karıştırıyor. Bu planla insanların ta-pulu arazilerinden yol geçmesini istemiyoruz. Bu

YORUMLARLA POLONEZKÖY

Page 17: İstanbul Kent Almanağı 2014

15listanbullkent almanagı

kadar geniş yollara Polonezköy’ün ne 2014’te ne de 2044’te ihtiyacı olacak. Köy halkı için bu imar yapılmıyor. Yıllardan beri imarsızlıktan dolayı bir sürü bomboş tarlalar var. “Bu tarlalar birileri ta-rafından satın almıyor ve alınacak” gibi duyum-lar var. Bu bizim beklediğimiz imar değil. Burada fazla iyi niyet aramamak gerekiyor. “Büyük firma-lar yer arıyor” diye dedikodu var. Benim tapulu arazimden geçerek 14 metre yol yapmasınlar. Kamyon geçişi, araç geçişi artacak. Şehirleşme artacak.

Erol EVGİN | Mimar-SanatçıHabertürk, 11.01.2014

Polonezköy, İstanbul Beykoz ormanları içinde iki vadiden oluşan muhteşem doğası ve 172 yıllık tarihiyle Türk-Polonya dostluğunun simgesi ol-muştur. Bu doğal ve tarihi özellikleri nedeniyle sit alanı ilan edilerek korunmaya alınmış eşsiz bir köydür. Uygulanacak imar planı kesinlikle köyün doğal ve tarihi dokusunu korumaya yönelik ol-malıdır. Mevcut yollar bu doğal ve tarihi strüktü-rün bir parçasıdır. Asla bozulmamalı ve genişletil-memelidir. Yeni açılacak yollar bu dokuya saygılı olmalıdır. Yol boyu parklanmalar köyün peyzajını bozar. Otoparklar parsellerin içinde halledilmeli-dir. Binaların yol ve komşu çekme mesafeleri en az 8 m, iki bina arası mesafe en az 16 m olmalıdır. Birkaç dönüm içinde yer alacak maksimum 2 katlı bir çiftlik evi veya pansiyon bu dokuya uygun ola-bilir. Yeryüzünde bir örneği olmayan Polonezköy özenle korunmalıdır.

Page 18: İstanbul Kent Almanağı 2014

listanbullkent almanagı16

Menekşe KIZILDERE | TMMOB ÇMO İstanbul Şube SekretaryasıHabertürk, 11.01.2014

Polonezköy’ün statüsü halen köy niteliğinde ve herhangi bir emsal değeri bulunmuyor. Kaçak yapılar var ve yeni imar planı o kaçak lüks yapı-ları legal hale getirecek. Polonezköy’e yakın 2B ormanları var. Asıl problem oraya nüfusun taşın-ması, köy alanının kente dönüştürülmesi. Deği-şiklikle ilgili kurul kararı aldık ve itiraz dilekçemizi sunacağız m

1. M. Nur Erdoğan arşivi, Kiraz Festivali2. wikipedia.org3. polonezkoy.biz/polonezkoy-ani-evi4. polonezkoy.biz/polonezkoy-ani-evi5. tuhafgezgin.wordpress.com6. tuhafgezgin.wordpress.com7. istanbultek.blogcu.com/baharda-polonezkoy/7851504

Görseller

Page 19: İstanbul Kent Almanağı 2014

17listanbullkent almanagı

Page 20: İstanbul Kent Almanağı 2014

OCAK 2014

01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31

18 listanbullkent almanagı

Bakırköy Belediyesi’nin Bölge İdare Mahkemesi’ne yaptığı başvuru sonucu Ağaoğlu Şirketler Grubu’na ait Bakırköy 46 projesinin inşaatı mühürlendi (Bakırköy Ekspres).

Emlak Konut GYO, Şişli’deki tarihi Likör Fabrikası yerine inşa edilen rezidans ve otel projesine ait planın mahkeme kararıyla iptali üzerine; kararın eski plan için alındığı açıklamasında bulunurken; (Hürriyet) 2011 planlarını iptal eden mahkeme 2013’teki planlarda da hataların düzeltilmediğini açıkladı (Radikal).

TMMOB ÇMO; Polonezköy’deki Tabiat Parkı’nı yapılaşmaya açan imar planlarının ekolojik dengeleri bozacağını açıkladı (BirGün).

Polonezköy Tabiat Parkı’na ilişkin imar planının onaylanıp askıya çıkarılmasının ardından change.org sitesi üzerinden planın iptal edilmesi istemiyle imza kampanyası başlatıldı (Cumhuriyet).

3. köprü, 3. havalimanı ve Kanal İstanbul Projesi ile Arnavutköy’deki

arsa fiyatlarının %100’ün üzerinde arttı. Bölgedeki emlak ofisi sayısı

1000’i geçti. (Radikal).

CHP Milletvekili

Kadir Gökmen Öğüt,

Polonezköy Tabiat Parkı

imar planlarını soru önergesi olarak TBMM

gündemine taşıdı (BirGün).

Beykoz’da bulunan Türkiye’nin ilk cam fabrikasının satışa çıkarılınca

Beykoz Belediyesi Meclis Üyesi Mimar Halit Kılıç; endüstriyel miras olan

Beykoz’daki eski fabrika binalarının da otel projelerine dönüştürüleceğini

açıkladı (BirGün).

KVKK, Ataköy’deki Tarihi Baruthane’nin parseli ile komşu

parsellerdeki inşaat için izin alınmadığını açıkladı (Bakırköy

Ekspres).

6306 sayılı kanunla riskli alan ilan edilip kentsel dönüşüme başlanan

Sarıyer Derbent Mahallesi’nde yerel halk için yapılan konutların 74 m²,

diğer konutların ise ortalama 291 m² olduğu açıklandı (Radikal).

Etiler’deki polis okulu

arazisinin bulunduğu

bölge, Bakanlar

Kurulu tarafından, 6306 sayılı

kanun kapsamında

riskli alan ilan edildi (SoL).

6306 sayılı kanunun yürürlüğe girmesinin ardından İstanbul’da 40 farklı şirketin 100

kentsel dönüşüm projesini hayata geçirmek üzere olduğu belirtildi (Ekonomist).

Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in kentsel dönüşüm sırasında yurttaş hakkının korunabilmesi için mahallelerde kooperatifleşmeye gittiklerini açıklaması üzerine Sarıyer Mahalle Dernekleri ve Mahalle Kooperatifleri Birliği, hiçbir siyasi partiye ya da Sarıyer Belediyesi’ne bağlı olmadıkları ve kendi çabalarıyla kuruldukları açıklamasında bulundu (BirGün).

Polonezköy Tabiat Parkı’na seyrek ve düşük yoğunluklu konut ile turizm konaklama alanı fonksiyonlarını getiren imar planı, ÇŞB tarafından onaylanarak 24 Ocak tarihine kadar askıya çıkarıldı (Cumhuriyet).

Page 21: İstanbul Kent Almanağı 2014

OCAK 2014

01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31

19listanbullkent almanagı

Polonezköy imar planları hakkında Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek; “İmar planı köy alanlarını kapsıyor. 3 katlı binanın bizden iskan alma şansı yok. Örtülü af getirmemiz söz konusu değil” açıklamasında bulundu (Taraf).

TTB, TMMOB ŞPO ve MO ortak basın açıklaması yaptı. Açıklamada; İkitelli Entegre Sağlık Kampüsü Projesi’nin toplum sağlığı, güvenliği ve emniyeti açısından kabul edilemez olduğu vurgulandı (Cumhuriyet).

Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek; Polonezköy Tabiat Parkı ve Yerleşik Alana ilişkin planlarla imar hakkı arttırmadıklarını aksine aşağıya çektikleri açıkladı (Bizim Anadolu).

TOKİ; İstanbul 3. Havalimanı Projesi” hakkında çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirterek, projenin ülke ve dünya ölçeğinde bir yatırım olmasından dolayı daha hızlı ilerleyebilmesi için TOKİ’ye acele kamulaştırma yetkisi verildiğini hatırlattı (24 Saat).

Beyoğlu’nda Majik Sineması ile Maksim Gazinosu’nun yerine yapılan otelin ruhsatı iptal edilmesine rağmen devam eden inşaatına gerekçe olarak iptal kararının henüz tebliğ edilmemesi gösterildi (BirGün).

TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi, TOKİ iştiraki Emlak Konut GYO’nun 4 milyar 240 milyon liraya Özak-Yenigün-Delta ortaklığına satılan Zeytinburnu tank fabrikası arazisi üzerindeki projeye, ihaleden bir gün sonra dava açtı (Zaman).

Sarıyer Derbent Mahallesi’ndeki dönüşüm planlarının önündeki engeller, mahallenin “riskli alan” ilan edilmesi ve ÇŞB’nin sınırsız yetkiyle donatılması beraberinde ortadan kaldırıldı (soL).

TCDD; 3 yıl önce çatısı yanan Haydarpaşa Garı’nın ÖİB tarafından 28 Ocak’ta yapılacak ihalesi sonucunda 1,5 yıl içerisinde çatısının yenileneceği açıkladı. (Gazete Kadıköy).

Polonezköy Yerleşik alanına ilişkin KANİP ve KAUİP’e itiraz etmek amacıyla ÇEKÜL, topladığı imzaları ÇŞB İl Müdürlüğü’ne teslim etti (BirGün).

3. Havalimanı Projesi kapsamında Arnavutköy İlçesi, İmrahor, Tayakadın ve Yeniköy köyleri ile Eyüp İlçesi, Ağaçlı, Akpınar ve İhsaniye köylerinde TOKİ tarafından acele kamulaştırma yapılacağı açıklandı (Ekonomi).

TMMOB İstanbul İKK, KOS ve TEMA temsilcileri Polonezköy KANİP ve KAUİP’i ÇŞB İl Müdürlüğü önünde protesto etti (Özgür Gündem).

ÇŞB Bakanı İdris Güllüce; Polonezköy’e ilişkin imar planlarına itirazların olduğunu, anlaşmazlıkların çevrecilerle ve yerel halkla görüşülerek sonuca bağlanmaya çalışılacağını açıkladı (Akşam).

İBB Başkanı Kadir Topbaş; İstanbul’daki fuar ve kültür merkezlerinin mevcut talebe yetersiz kaldığını ve çözüm olarak 3. havalimanı yanına “fuar kampüsü” ile “kongre kampüsü” yapılacağını açıkladı (Akşam).

Milletvekili Ertuğrul Günay; ÇŞB’nin cevaplaması istemiyle Polonezköy Tabiat Parkı’nı yapılaşmaya açan imar planına ilişkin soru önergesini TBMM’ye iletti (BirGün).

Hükümet, Gezi Parkı eylemlerinde aktif rol alan 12 meslek odasının mali ve idari denetimini bakanlıklara verdikten sonra teftiş başlattı. OMO’nun ardından ÇMO’da da idari ve mali denetim yapılacağı açıklandı (Taraf ).

Ataköy’de bulunan Tarihi Baruthane binalarının bulunduğu arazi için yapılan ihaleye yeni kurulan Çelebişan A.Ş.’nin tek başına katıldığı açıklandı (BirGün).

TOKİ; Ataköy’deki Tarihi Baruthane’nin içinde yer aldığı parsel ve komşu parsellerde yapılan inşaata ilişkin açıklamasında, tüm çalışmaların ilgili kanun ve yönetmeliklere uygun olduğunu belirtti (Habertürk).

İBB silueti bozduğu gerekçesiyle 16:9 kulelerinin ruhsatını ve imar planını iptal eden idare mahkemesi kararına itiraz etti (Büyükçekmece Gazetesi).

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu; 3. havalimanı ve 3. köprü yapımı için ağaç kesim izninin verildiğini, toplamda 2,5 milyon ağacın kesileceğini açıkladı (Sözcü).

CHP Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt; Maliye Bakanlığı’nın TÜRGEV’e tahsis ettiği Tuzla’daki 57 dönümlük arazinin hangi gerekçeyle tahsis edildiği ve karşılığında ne kadar bedel alındığına ilişkin soru önergesini TBMM’ye iletti (Cumhuriyet).

Page 22: İstanbul Kent Almanağı 2014

ŞUBAT 2014ŞEHRİZAR KONAKLARI

Page 23: İstanbul Kent Almanağı 2014

21listanbullkent almanagı

“Şehrizar Konakları’nda karşımıza çok da yabancı olmadığımız bir hikaye çıkıyor. Tanesi 2 milyon TL’den başlayan fiyatlarla satılan, Boğaz manzaralı daireleri yapan tanıdık bir şirket, Çalık Holding’in Tarlabaşı yıkımlarını da

gerçekleştiren firması GAP İnşaat. Başbakan’ın dünürleri olarak da bilinen Çalık Holding’in yaptığı Şehrizar Konakları ise bir hukuksuzluk hikayesi.”

(TMMOB ŞPO Istanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman, 03.03.2014)

TARİHLERLE ŞEHRİZAR KONAKLARI

Üsküdar İlçesi Burhaniye Mahallesi, 218 pafta, 1326 ada, 22 – 23 – 31 – 33 – 35 ve 38 parseller

ile 318 pafta, 3126 ada, 23 par-selde bulunan arsa 1970 yılında Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından Boğaziçi Köprüsü ya-pımı sırasında yedi Yunan asıllı vatandaştan kamulaştırma yön-temi ile alınmıştır. 1974 yılında ise Gayrimenkul Eski Eserler Anıtlar Yüksek Kurulu’nun (GE-EAYK) 14.12.1974 gün ve 8172 sayılı kararı ile proje alanını da kapsayan bölge Boğaziçi Tarihi ve Doğal Sit Alanı ilan edilmiştir.

1983’e gelindiğinde Boğaziçi Bölgesi’ne ait sahil şeridi öngö-rünüm-gerigörünüm etkilenme bölgelerine ait olan ve Şehrizar Konakları’nı da siluet alanını da sınırları içerisinde gösteren Ko-ruma Amaçlı Nazım ve Uygu-lama İmar Planları GEEAYK’ın 24.06.1983 gün ve 15175 sayılı kararı ile uygun bulunarak, Ba-kanlıkça 22.07.1983 tarihinde onaylanmıştır. Bu plan ile ge-rigörünüm ve etkilenme böl-gesinde koruma amaçlı plan sınırlarında bulunan Üsküdar, Beykoz, Sarıyer, Beşiktaş ilçele-rinin bütününde siluet alanı ola-

rak belirlenmiş; siluet alanların-da maksimum 6,50 m yükseklik sınırı getirilmiştir.

22.11.1983 tarihinde yürür-lüğe gire 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu’nun 2. maddesinin (a) fıkrasında:

“Boğaziçi alanı, Boğaziçi kıyı ve sahil şeridinden, öngörünüm bölgesin-den, geri görünüm bölgesinden ve etkilenme bölgelerinden oluşan, sı-nırları ve koordinatları bu kanuna ekli krokide işaretli ve 22.07.1983 onay ta-rihli nazım planda gösterilen alandır.”

şeklinde bir sınır tanımı yapıl-mıştır. Yine aynı kanunla ge-rigörünüm bölgelerine ilişkin

Page 24: İstanbul Kent Almanağı 2014

22 listanbullkent almanagı

konut alanlarında maksimum 12,50 m (4 kat) yükseklik sınırı getiren düzenlemeye rağmen gerigörünüm ve etkilenme böl-gelerinde siluet sınırı içine gi-ren alanlarda maksimum 6,50 m yükseklik düzenlemesine sürekli uyulmuştur. Bu tarihten tarihinden itibaren siluet alanı tanımı koruma amaçlı planlar-da yer almış; siluet kavramı ile maksimum 6,50 m yüksekli ta-nımı özenle korunan planlama ilkesi olarak uygulanmıştır.

11.07.2005 tarihinde 1/5000 Ölçekli Üsküdar İlçesi Büyük-Küçük Çamlıca Doğal ve Kent-sel Sit Alanı KANİP onaylanmış-tır. Planda, “Orta Yoğunluklu Konut Alanları” için:

“Bu alanlar üzerine yer alan mevcut ağaç dokusu tespit edilerek koru-nacak olup, max. TAKS: 0.15, hmax: 6,50m irtifada, çıkmalar cephe boyu toplamının yarısını geçmemek kay-dıyla uygulama yapılacaktır.”

ifadesi getirilmiştir.

Bugün Şehrizar Konakları’nın yer aldığı Burhaniye Mahallesi, 218 pafta, 1326 ada, 22–23–31–33–35 ve 38 parseller ile 318 pafta, 3126 ada, 23 parsel-de bulunan arsa 2006 yılında TOKİ’ye devredildikten sonra,

TOKİ tarafından iştiraki Emlak GYO A.Ş’ye satılmıştır.

Emlak Konut GYO A.Ş. tarafın-dan açılan “İstanbul Üsküdar Burhaniye Arsa Satışı Karşılı-ğı Gelir Paylaşımı İşi” ihale-sini Gap İnşaat satış toplam geliri 275.400.000 TL+KDV ve %50 arsa satışı karşılığı şir-ket payı teklifi ile kazanarak 22.08.2007 tarihli sözleşme yapılmıştır.

Planın onaylanmasının ar-dından bölgeye ilişkin İBB Meclisi’nin 11.06.2008 gün ve 1249 sayılı kararı, İstanbul VI nu-maralı KTVK Bölge Kurulu’nun 16.04.2008 gün ve 845 sayı-lı kararı ve İBB Başkanı’nın 14.06.2008 tasdik tarihi ile İs-tanbul Boğaziçi alanında ve si-luet tanımı içerisinde kalan par-sellerde Şehrizar Konakları’na ait ilk 1/5000 Ölçekli KANİP de-ğişikliği onaylanmıştır. Bu siluet alanlarına yönelik önemli bir planlama ilkesini yok sayarak maksimum bina yüksekliklerini 6,50 m’den 9,50 m’ye çıkaran, bölge donatı dengesini bozan ve ayrıcalıklı imar hakları içeren plan değişikliği TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi tarafından yar-gıya taşınmıştır.

Yargıya taşınan konuda, İstan-bul 8. İdare Mahkemesi tara-fından görevlendirilen bilirkişi ekibi, 31.07.2009 tarihinde yerinde yaptıkları inceleme sonrasında, İBB tarafından 14.06.2008 tarihinde onay-lanan plan değişikliğinin şe-hircilik ve planlama ilkelerine aykırı olduğunu belirtilmiştir. Bilirkişi raporuna istinaden alınan 17.09.2009 tarihli ka-rarla, İstanbul 8. İdare Mahke-mesi tarafından İBB tarafından gerçekleştirilen ilk imar planı değişikliğinin yürütmesi, deği-şikliğin hukuka aykırı olması ve uygulanması durumunda tela-fisi mümkün olmayan zararlara neden olunabileceği gerekçe-si ile durdurulmuştur.

Proje alanına ilişkin İstanbul 8. İdare Mahkemesi’nin verdiği yürütmenin durdurulması ka-rarı ardından, hukuk atlatıla-rak aynı imar planı değişikliği 16.04.2010 tarihinde tekrar onanmış ve mahkeme kararları-na açıkça aykırı olan söz konu-su plan, TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi tarafından bir kez daha yargıya taşınmıştır. Yargı süreci devam etmesine rağmen, Tem-muz 2010’da yapı ruhsatı alına-rak inşaata başlanmıştır.

Page 25: İstanbul Kent Almanağı 2014

23listanbullkent almanagı

2011 yılı, süreç açısından ol-dukça hareketli geçmiştir. 24.03.2011 günü, İstanbul 8. İdare Mahkemesi’nin verdiği karar ile 2008 onanlı ilk plan değişikliği iptal edildi ve Da-nıştay tarafından karar onan-mıştır. 16.04.2010’da ikinci kez onanan plan değişikliğine karşı açılan ikinci davada ya-pılan bilirkişi incelemesi so-nucu bilirkişilerin; 05.07.2011 tarihli raporları ile plan de-ğişikliğinin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olmadığı kanı-

sına vardıklarını bildirmeleri-nin ardından, İstanbul 6. İdare Mahkemesi’nce İBB tarafından ikinci kez onaylanan imar pla-nı değişikliğinin, hukuka aykırı olması ve gerçekleşmesi duru-munda telafisi mümkün olma-yan zararlara neden olabile-ceği gerekçesi ile 12.10.2011 tarihinde bir kez daha yürüt-mesinin durdurulması kararını almıştır. Bu kararın iki ay ar-dından 16.12.2011 tarihinde daha önce 2 kez hukuka ve şehircilik ilkelerine aykırı bu-lunarak yürütmesi durdurulan

ve iptal edilen plan değişikli-ği, yine aynı içerikle ve önceki mahkeme kararlarındaki iptal gerekçelerini hiçbir şekilde karşılamayacak şekilde İBB ta-rafından üçüncü kez onanmış-tır.

30.03.2012 tarihinde, yukarı-da bahse konu olan plan de-ğişikliği de İstanbul 6. İdare Mahkemesi tarafından bir kez daha hukuka ve şehircilik il-kelerine aykırı bulunarak iptal edilmiş ve Danıştay 6. Dairesi tarafından 24.07.2012 tarihin-de iptal kararı onanmıştır. Ka-rarın ardından Eylül 2012’de TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi tarafından yapılan basın açıkla-ması ile Şehrizar Konakları’nda süregelen hukuksuzluk basına ve kamuoyuna bildirilmiştir.

2013’e gelindiğinde, alana ait ilk gelişme önceki tarihli iha-lenin, 20.06.2013 tarihli ek protokolle arsa satışı karşılığı satış toplam geliri 435.629.000 TL+KDV ve %50 arsa satışı kar-şılığı şirket payı olarak revize edilmesi olmuştur. 17.12.2013 günü gerçekleştirilen rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun yapıldığı günün akşamı o ta-rihte başbakan olan R. Tayyip

ŞEHRİZAR KONAKLARI HAKKINDA FAYDALI BİLGİLER

Yapımcı Firma: GAP İnşaat - Emlak Konut GYO A.Ş.

Konut Sayısı: 202

Proje Alanı: Üsküdar İlçesi Burhaniye Mahallesi, 218 pafta, 1326 ada, 22 – 23 – 31 – 33 – 35 ve 38 parseller ile 318 pafta, 3126 ada, 23 parseller tevhid edilerek oluşturulan toplam 218 pafta, 1326 ada, 60 parsel

Arsa Alanı: 49500 m2

Toplam İnşaat Alanı: İmar Planı değişikliği ile TAKS:0,15 ve maksimum yükseklik 9,50 m. yapılaşma koşullu “Konut Alanı”nda 2 bodrum kat, ze-min, 2 normal kat ve çatı arası ilaveli 38 blok ve 1 sosyal tesis ile toplam 102.013,22 m2 inşaat alanı

Konut Tipleri: 3+1, 5+1, 6+1, 7+1, 8+1, 9+1

Konut Büyüklükleri: 180 ile 626 m2 arasında

Proje Hakkında: Han Tümertekin, Nevzat Sayın, İhsan Bilgin ve Sinan Kafadar’ın mimari tasarımını yaptığı Şehrizar Konakları’nın inşaat alanı 101 bin metrekare; yatırım değeri 450 milyon TL.

Page 26: İstanbul Kent Almanağı 2014

24 listanbullkent almanagı

Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasındaki geçtiği iddia edilen ses kaydına göre, sıfırlanmaya çalışılırken elde kalan parayla Şehrizar Konakları’ndan 6 dai-re alındığı gündeme gelmiştir. Dairelerin, dönemin başba-kanı R. Tayyip Erdoğan’ın da-madı Berat Albayrak’ın avukatı Ömer Faruk Akbulut üzerine kaydedildiği belirlenmiş ve 26.12.2013’te alınan evlerin tapusuna, 14.08.2014’te iki daire daha eklenerek, Berat-Serhat Albayrak ve annelerinin üzerine geçirildiği iddia edil-miştir.

2014’te Şehrizar Konakları projesine TMMOB MO Bü-yükkent İstanbul Şubesi ta-rafından, İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Davada, 39 adet yapı ruhsa-tının fonksiyon ve yapılaşma açısından ciddi sakıncalar ta-şıdığı, şehircilik ilkelerine ve plan esaslarına aykırı olduğu iddia edilmiştir. Mahkemenin 20.02.2014 tarihli kararıyla projeye ait Temmuz 2010 onay tarihli yapı ruhsatları iptal edil-miştir.

Tüm bu yaşananlara rağmen proje, Emlak Konut GYO A.Ş.

ve GAP İnşaat ortaklığında ta-mamlanmış ve yapı kullanma izin belgeleri alınarak teslim edilmiştir m

Page 27: İstanbul Kent Almanağı 2014

25listanbullkent almanagı

Page 28: İstanbul Kent Almanağı 2014

26 listanbullkent almanagı

Tayfun Kahraman | TMMOB ŞPO İstanbul Şube BaşkanıKarşı Gazetesi, 03.03.2014

Geçtiğimiz hafta santaj/montaj tartışmaları için-de başbakan ve oğlu arasında geçen konuşma-da ki bir nokta pek dikkat çekmedi. Kalan 30 mil-yon Avro’nun üzeri ile daire alınması düşünülen “Şehrizar” konuşulmadı. Konuşulacak o kadar çok şey vardı ki bu ayrıntıyı pek soramadık. Biz babamızdan kalan para üstü ile en çok bakkala gidip sakız alırdık, Peki Bilal Erdoğan’ın para üstü ile aldığı Şehrizar Neydi?

Şehrizar Konakları’nda karşımıza çok da yaban-cı olmadığımız bir hikaye çıkıyor. Tanesi 2 mil-yon TL’den başlayan fiyatlarla satılan, Boğaz manzaralı daireleri yapan tanıdık bir şirket, Çalık

Holding’in Tarlabaşı yıkımlarını da gerçekleştiren firması GAP İnşaat. Başbakan’ın dünürleri olarak da bilinen Çalık Holding’in yaptığı Şehrizar Ko-nakları ise bir hukuksuzluk hikayesi.

Şehrizar Konakları, ilk olarak Boğaziçi sırtlarında do-natı alanı olarak ayrılan bir arazi üzerinde 2008 yılı Haziran’ında onaylanan koruma amaçlı imar planı değişikliği ile gündeme geldi. İmar planı değişikliği ile Boğaziçi siluet Alanında 1983’ten bugüne kadar korunan 6.50 m, yani 2 kat yapı yüksekliği sınırlama-sı, Şehrizar Konakları ile ilk kez aşıldı. Boğaziçi silue-tini korumak amacıyla hazırlanan ve Boğaziçi Yasası ile de koruma altında olan bir plan ilkesi yok sayıldı. Plan ile maksimum bina yükseklikleri 6,50 m’den 9,50 m’ye çıkarılırken, 2 katlı yapı yapma kısıtlaması aşılarak 4 katlı yapı yapılmasına izin verildi. Böylece arazi üzerinde iki kat fazla yapı yapılabilecekti.

BASINDA ŞEHRİZAR KONAKLARI

Page 29: İstanbul Kent Almanağı 2014

27listanbullkent almanagı

İmar planı değişikliği sonrasında TMMOB ŞPO’nun açtığı davada planların yürütmesi İs-tanbul 8. İdare Mahkemesi kararı ile durduruldu. Fakat tam bu sırada mahkeme kararının hemen ardından 2010 yılı Nisan ayında yeni bir KANİP değişikliği daha onaylandı. Bilirkişi raporu ile ay-kırılığı kesinleşen bir plan, alınan mahkeme ka-rarlarına rağmen yeniden onaylanınca, Oda bu planları da yargıya taşıdı.

2010 yılında onaylanan planın da kaderi fark-lı olmadı. İstanbul 6. İdare Mahkemesi bu planı da hukuka ve şehircilik ilkelerine aykırı buldu ve 2012 yılı başında iptal kararı verdi. Temyiz süre-cinde Danıştay 6. Dairesi de iptal kararını haklı buldu. Fakat 2011 yılı Aralık ayında İdare Mah-kemesi kararı açıklanmadan az önce Şehrizar için bir plan değişikliği daha yapıldı. İkinci kez İdare Mahkemeleri ve Danıştay’ın aykırı bularak iptal ettiği plan, İBB tarafından aynı içerikle Mahkeme kararını açıklamadan yeniden onayladı. Üçüncü kez hazırlanan plan da dava konusu edildi. İl-ginçtir, bu kez İstanbul 6. İdare Mahkemesi daha önce iptal kararı verdiği planın yürütmesinin dur-durulmasına gerek olmadığına karar verdi.

2008’de başlayan, iki kez iptal edilen Boğaziçi planlarında yer alan siluet sınırlamasına uyma-yan Şehrizar Konaklarının hukuk süreci hala daha devam ediyor. Ama inşaatlar bitmiş ve Şehrizar Konaklarında yaşam başlamış durumda. Hukuku sürekli yenilenen planlarla atlamak alışkanlığı bir kez daha sonuç vermiş görünüyor. Planlama ko-nusunda hukuksuzluğun ne boyutlara vardığını gösteren Şehrizar Konakları, yapanın yanında kar

kaldı. Olan ise yine İstanbul’a ve Boğaziçi Silue-tine oldu. Mahkemeler tarafından defalarca veri-len iptal kararlarına rağmen devam projeler için Şehrizar Konakları ilk örnek değil, gidişata bakı-lırsa son da olmayacak.

Kalanıyla Şehrizar’dan altı daire mi alındı? | Hüseyin Özaytaraf.com.tr, 17.03.2014

17 Aralık’ta Başbakan ile oğlu Bilal Erdoğan ara-sında geçtiği öne sürülen görüşmede sözü edi-len, ‘evde kalan para’ ile ilgili yeni iddialar ortaya çıktı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “montaj” dediği, oğlu Bilal Erdoğan ile 17 Aralık’ta ger-çekleştiği iddia edilen evdeki paranın sıfırlan-masına ilişkin ses kaydıyla ilgili yeni iddialar or-taya çıktı. “Geri kalan para” ile daireler alındığı öne sürüldü. Aktifbank’a ait olan bir dekontta 27 Aralık 2013 tarihinde, Şehrizar Konakları’ndan 6 adet daire için 14 milyon 120 lira ödeme yapıldığı bilgisi yer alıyor. Dekontta, ödemeyi yapan kişi olarak da Erdoğan’ın aile avukatı olarak bilinen Ömer Faruk Akbulut’un ismi bulunuyor.

Geçtiğimiz günlerde, Başbakan Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edi-len bir ses kaydında operasyonun başladığı 17 Aralık tarihinde evdeki paranın dağıtıldığı öne sürülmüştü. Kamuoyunda “sıfırlama” operasyo-nu olarak bilinen ses kaydında, Bilal Erdoğan’ın son olarak evde 30 milyon euro nakit kaldığı ve bununla da Şehrizar Konakları’ndan daire alın-masının planlandığı iddia edilmişti.

Page 30: İstanbul Kent Almanağı 2014

28 listanbullkent almanagı

Söz konusu ses kaydı, kamuoyunda büyük tartış-malara yol açtı. Başbakan Tayyip Erdoğan ise ses kaydı ile ilgili yaptığı açıklamalarda, kasetin mon-taj olduğunu öne sürdü.

Aktifbank’a ait dekont ise evdeki nakitin sıfırlan-ması ile ilgili tartışmalara yeni bir iddia getirdi. Dekont, Çalık Grubu’nun bankası Aktifbank’a ait olan dekont, GAP Yapı İnşaat A.Ş.’ye yapılan 14 milyon 120 bin 250 liralık ödemeyi içeriyor. Öde-meyi yapan kişi olarak da ses kayıtlarında adı ge-çen ve Erdoğan Ailesi’nin avukatı olarak bilinen Ömer Faruk Akbulut’un ismi yer alıyor. Açıkla-ma kısmında ise, söz konusu ödemenin Şehrizar Konakları’ndan 14/A Blok’ta alınan 1-2-3-4-5-6 nolu dairelerin bedeli olarak yapıldığı notu dü-şülüyor. Yine aynı dekontta, hesap ekstre tarihi olarak da 26-27 Aralık 2013 tarihleri yer alıyor.

Dekontta Şehrizar Konakları’ndan daire satın alan kişi olarak görülen Avukat Ömer Faruk Akbulut, Başbakan Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak ve ağabeyi Serhat Albayrak’ın avukatlığını da yürü-tüyor. Akbulut’un, Erdoğan Ailesi adına, alım-sa-tım yapma yetkisi bulunuyor m

1. emlakeki.com2. yesilstil.com3. projepedia.com4. twimg.com

Görseller

Page 31: İstanbul Kent Almanağı 2014

29listanbullkent almanagı

Page 32: İstanbul Kent Almanağı 2014

ŞUBAT 2014

01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28

30 listanbullkent almanagı

İBB Başkanı Kadir Topbaş; Bakırköy-Beylikdüzü ilçeleri arasına yapılacak olan 25 km’lik yeni metro hattının 2017 yılında hizmete girmesini hedeflediklerini açıkladı (Akşam).

Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan; Okmeydanı’nda yaşayan vatandaşlara yaşadıkları konutların tapularının dağıtılmaya başlandığını açıkladı (Sabah).

Tarihi Baruthane’nin bulunduğu parsel ve komşu parsellerde yapılan inşaatın KVKBK izni olmadan yapıldığının ortaya çıkması üzere 1 No.lu İstanbul KVKBK; her türlü fiziki ve inşai müdahalenin kurul tarafından değerlendirilinceye kadar durdurulmasını talep etti (BirGün).

CHP İBB Başkan adayı Mustafa Sarıgül; Ataşehir’de yaptığı mitingde 2B arazisi üzerinde evleri bulunan vatandaşlara yerlerinin sembolik fiyatlarla verileceğini vaat etti (Cumhuriyet).

İBB Başkanı Kadir Topbaş; Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesi’nin detaylarını içeren görselleri Twitter hesabı üzerinden paylaştı ve “Yeşil dokusuyla, mümkün olduğu kadar bol ağaçlı ve çiçeklendirilmiş güzel bir Taksim’i ortaya çıkaracağız” açıklamasında bulundu (BirGün).

TJK’nın Veliefendi Hipodromu’nun tesciline ilişkin başvurusu 1 No.lu KVKBK tarafından kabul edilmeyerek 612 bin m²’lik arazi kentsel sit alanı ilan edildi. Böylelikle İBB’nin toplamda 500 bin m²’lik “şehir parkı” için uygun yasal zemin oluşturulmuş oldu, eğer arazi TJK’nın talep ettiği üzere tescillenseydi at yarışları harici bir amaçla kullanılamayacaktı (Radikal).

İBB Başkanı ve AKP İBB Başkan adayı Kadir Topbaş; İstanbul’a

toplamda 100 bin kapasiteli otoparklar yapılacağını belirtti

(Dokuz Sütun).

İstanbul’un siluet alanında yer alan Çamlıca Tepesi’nin

Özel Proje Alanı ilan edilerek başlayan inşaat çalışmalarının durdurulması için “Sanatçılar

Girişimi” imza kampanyası açtı (soL).

3. havalimanına ilişkin ÇED raporunun 4. İdare

Mahkemesi’nin aldığı kararla yürütmesi durduruldu

(Habertürk).

TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi, riskli alan ilan edilen Fikirtepe’de yapılan ve ÇŞB tarafından onaylanan NİP ve UİP’i yargıya taşıdı (soL).

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce; 3. havalimanı ÇED Raporu için verilen yürütmeyi durdurma kararının maddi bir hata olduğuna inandığını açıkladı (Anadolu’da Vakit).

Beyoğlu’nda Demirören AVM inşaatı sırasında hasar gören Hüseyin Ağa Camii, 2 yıl süren restorasyon çalışmalarının tamamlanmasıyla tekrar ibadete açılacak (İstanbul Gazetesi).

TAV Havalimanları Holding CEO’su Sani Şener; inşaatı henüz başlayamayan 3. havalimanının gecikme ihtimali nedeniyle Atatürk Havalimanı’nda genişletme projesi üzerinde çalıştıklarını açıkladı (Dünya).

Şişli Belediyesi Meclis Üyesi Dursun Çaltı’nın; Mecidiyeköy Likör Fabrikası arazisindeki Quasar kulelerinin inşaat ruhsatının iptali için açtığı ve güncel menfaati bulunmadığı nedeniyle ehliyet yönünden reddedilen davada, Danıştay bozma kararı verdi (Cumhuriyet).

Page 33: İstanbul Kent Almanağı 2014

ŞUBAT 2014

01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28

31listanbullkent almanagı

İBB; Başakşehir’deki Ayazma Mezarlığı’nın imara açılmasına ve yol yapım çalışmalarına devam etmesine İçişleri Bakanlığı’nın oluruyla karar verildiğini açıkladı (BirGün).

İBB; Atatürk Köprüsü’nün

yapıldığı dönemde yıkılan Süleyman Subaşı Camii’nin,

özgün yeri olmayan Haliç Kıyısı’ndaki Atatürk Köprüsü

ile metro geçiş köprüsü arasındaki

yeşil alanda ihya edileceğini açıkladı

(BirGün).

TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi 13. Olağan Genel Kurulu gerçekleşti. Genel Kurulda TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi’nin kamu yararı ve bilimden yana olan mücadelesinin büyütüleceği vurgulandı (BirGün).

Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’in Validebağ Korusu için seyir terasları, gözlem kulesi, açık hava amfilerinden oluşan projesine karşı çıkan “Validebağ Gönüllüleri”; Validebağ Öğretmen ve Huzurevi önünde basın açıklaması yaptı (Evrensel).

İstanbul 1 No.lu Yenileme Alanları KVKBK; Emek Sineması’nın da içinde bulunduğu Cercle d’Orient Binası’nda Kamer İnşaat tarafından sürdürülen yenileme projesi hakkında suç duyurusunda bulunma kararı aldı. Gerekçe olarak; yapılan inşaat sırasında sökülen bezemeler ve tarihi bina ile bitişiğindeki tescilli İsketinj Apartmanı’na zarar verildiği belirtildi (Cumhuriyet).

Beykoz Belediyesi’nin imar planı olmayan arazide ihale usulüyle satış yapmasına itiraz edilmesinin ardından itiraz eden vatandaşların ecri misil kararıyla belediyeye borçlu olduğu açıklandı (BirGün).

Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan; Okmeydanı’yla ilgili projelerini açıkladı ve “Okmeydanı Şanzelize olacak” dedi (Evrensel).

4. İdare Mahkemesi tarafından Şehrizar Konakları’na ait Temmuz 2010 onay tarihli yapı ruhsatları iptal edildi (Hürriyet Emlak).

Page 34: İstanbul Kent Almanağı 2014

MART 2014YEREL SEÇİMLER

Page 35: İstanbul Kent Almanağı 2014

33listanbullkent almanagı

“Espri yapmıyorum trafoya kedi girdi. Bu ilk kez yaşanmadı. Bunu seçime bağlamak yanlış.”

(Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın 30 Mart yerel seçimlerinde yaşanan elektrik kesintisiyle ilgili açıklamasından)

TARİHLERLE YEREL SEÇİMLER

AKP Kadıköy Bele-diye Başkanı ada-yı Hurşit Yıldırım 07.03.2014 tarihin-

de; Caddebostan’a “Eğlence Adası”, Minibüs Caddesine ise “Havaray” yapımını seçim vaatleri arasında açıkladı. Aynı gün AKP Pendik Belediye Başkanı adayı Kenan Şahin; tapu sorunu ile metro ile ula-şım sorununun çözüleceğini vaat etti. 08.03.2014 tari-hinde AKP Beyoğlu Belediye Başkanı adayı Ahmet Misbah Demircan, Okmeydanı’nda yerinde dönüşüm gerçekleşti-receklerini seçim vaadi olarak

dile getirdi. 11.03.2014 ta-rihinde AKP Ataşehir Beledi-ye Başkanı adayı Nimetullah Topu; kentsel dönüşüm faali-yetlerinin bir sene içerisinde tamamlanacağı sözünü verdi. 13.03.2014 tarihinde AKP Be-yoğlu Belediye Başkanı adayı Ahmet Misbah Demircan; Per-şembe Pazarı ve Karaköy’de kentsel dönüşüm yapılacağını belirtti. 15.30.2014 tarihinde CHP Ataşehir Belediye Başka-nı Battal İzgezdi; bölgede ye-rinden dönüşüm yapılacağını vaat etti. 16.03.2014 tarihin-de CHP Beylikdüzü Belediye Başkanı adayı Ekrem İmamoğ-

lu; Beylikdüzü’nde trafik soru-nunun tamamen çözüleceği, Beylikdüzü sahilinin düzenle-nerek halka açılacağı, ilçe için-de bisiklet yolları inşa edilece-ği vaatlerinde bulundu.

18.03.2014 tarihinde AKP Esenler Belediye Başkanı ada-yı Tevfik Göksu; kentsel dönü-şüm projelerinin arttırılacağını belirtti. Aynı tarihte CHP Av-cılar Belediyesi Başkanı ada-yı Handan Toprak; öncelikli hedefinin “kadın eli değmiş, ulaşılabilir bir kent” olduğunu açıkladı. 23.03.2014 tarihinde AKP Beşiktaş Belediye Başkanı

Page 36: İstanbul Kent Almanağı 2014

34 listanbullkent almanagı

adayı Zeynel Abidin Okul; tra-fik problemini teleferik ve de-niz yolu ulaşımıyla çözeceğini vaat etti. 25.03.2014 tarihin-de CHP Kartal Belediye Baş-kanı adayı Altınok Öz; yolların yer altına alınarak rekreasyon alanları düzenleneceğini, Kartal’ın dokusunu değiştire-cek projeler geliştirileceğini ve fiziksel engelliler için sosyal aktivite merkezi yapılacağını belirtti.

25.03.2014 tarihinde CHP İBB Başkanı adayı Mustafa Sarıgül; 3. havalimanının Silivri’de inşa edileceği, 3. köprüdeki kavşak sayısının azaltılarak 2 milyon ağacının kesilmesinin önlene-ceği ve Yeşilköy’de bulunan MSB’ye ait arazinin kent parkı

yapılması vaatlerinde bulundu. 26.03.2014 tarihinde AKP İBB Başkanı adayı Kadir Topbaş; Üsküdar’da yerinde dönüşüm gerçekleştirileceğini vaat etti. Aynı tarihte MHP İBB Başka-nı adayı ve şehir plancısı Ra-sim Acar; İstanbul’da ulaşımın günlük 1 TL olacağını, Hadım-köy-Kurtköy arasında “Tem-büs” yapılacağını, otopark problemini sona erdireceğini, 575 km metro hattı inşa edile-ceğini, hem karada hem suda ilerleyebilen otobüslerin kulla-nılacağını ve gişelerin kaldırı-lacağını vaat etti.

27.03.2014 tarihinde CHP Üs-küdar Belediye Başkanı adayı İhsan Özkes; geri görünüm ve etkilenme bölgesinde kalan alanlarda imar problemlerinin çözüleceğini, şeffaf belediye-cilik ilkelerinin benimsenece-ğini, 2B arazilerinde yaşayan halkın barınma hakkının savu-nulacağını vaat etti. Aynı gün AKP Bakırköy Belediye Başka-nı adayı Mehmet Emin Ertekin; kentsel dönüşüm çalışmalarına başlanacağını; AKP Başakşehir Belediye Başkanı adayı Mevlüt Uysal ise geçtikleri dönemde Başakşehir’in altyapı, imar-is-kan, tapu sorunlarını çözdü-ğünü belirterek gelecekteki

dönemde seçilirse, Avrupa’nın en büyük şehir hastanesi-nin yapılacağını, Bahçeşehir Göleti’nin 5 kat büyütülece-ğini vaat etti. 28.03.2014 ta-rihinde AKP Ataşehir Beledi-ye Başkanı adayı Nimetullah Topu; Ataşehir’deki ulaşım ve imar sorunlarının çözülmesini, Kayışdağı’na seyir terası ya-pılmasını İçerenköy-Kayışdağı arasında tramvay yapılmasını vaat etti. Aynı tarihte CHP Ka-dıköy Belediye Başkanı adayı Aykurt Nuhoğlu; Kadıköy’ü İstanbul’un sanat başkentine dönüştüreceğini belirtirken; HDP İBB Başkanı adayı Sırrı Süreyya Önder; 3. köprü proje-sinin durdurulacağını vaat etti.

2014 | İstanbul

Seçmen Sayısı: 10.001.487

Kullanılan Oy Sayısı: 9.067.393

Geçerli Oy Sayısı: 8.724.840

İstanbul Katılım Oranı: %90.66

Sandık Sayısı: 32.203

Seçimde Kullanılan Yöntem:

Belediye başkanları için çoğunluk sistemi, il genel meclisi ve belediye meclisi

üyelikleri için onda birlik baraj uygulamalı nispi temsil sistemi

uygulanır.

Page 37: İstanbul Kent Almanağı 2014

35listanbullkent almanagı

Aynı gün CHP İBB Başkan ada-yı Mustafa Sarıgül; İstanbul’un yerinden yönetileceğini ve İstanbul’u ilgilendiren bütün projelerin yarışmalar aracılı-ğıyla belirleneceğini belirtti. 29.03.2014 tarihinde AKP Kü-çükçekmece Belediye Başkanı adayı Temel Karadeniz; kültür ve sanat merkezi, su sporları kompleksi ve şehir parkı yapı-lacağı vaatlerinde bulundu.

30.03.2014 tarihinde Türkiye genelinde 52 milyon 695 bin 831 seçmenin oy kullandığı ve bin 394 belediye başka-nının seçildiği yerel seçimler gerçekleşti. Seçim sonucunda AKP adayı Kadir Topbaş İBB Başkanı seçildi m

Yerel Seçimlerde Belirlenen İdari Organlar:

• Büyükşehir belediye başkanları

• Büyükşehir olmayan illerde il merkezi belediye başkanları

• İlçe belediye başkanları• İlçe belediye meclisleri• Belde belediye başkanları• Belde Belediye Meclisleri• Köy muhtarları, ihtiyar

heyetleri• Mahalle muhtarları, ihtiyar

heyetleri

Page 38: İstanbul Kent Almanağı 2014

36 listanbullkent almanagı

VAATLERLE YEREL SEÇİMLER

Hayri İnönü | CHP Habertürk, 27.03.2014

Hayri İnönü önceliğinin sosyal belediyecilik ola-cağını belirterek kadınlara, emeklilere, gençlere çok önem verdiğini vurguladı. ”Rahatça çalışa-bilmeleri için yoksul semtlerde kreşler açacağız. Mustafa Sarıgül’ün bitiremediği okulları ve Kül-tür merkezlerini tamamlayacağız. Gençler için yaşam merkezleri ve dil kursları açacağız. İmkanı olmayan semtlerde ücretsiz internet zone’ları ya-pacağız. Sanatçılar için geçici açık hava sergileri

açacağız.” açıklamasında bulundu.

CHP Şişli Belediye Başkan Adayı Sayın İnönü LGBTİ Dostu Belediye protokolünü imzaladı.

Mukadder Başeğmez | AKP Şişli Gazetesi, 21.02.2014

“Size en önemli projemi söylüyorum; Mukad-der Başeğmez, Kadir Topbaş ve Recep Tayyip Erdoğan. Bundan daha büyük bir proje tanımı-yorum. Olabilecek bütün projeleri kısa sürede yapabilecek güç projesidir, imkan projesidir bu” açıklamasında bulunan Mukadder Başeğmez ko-lunun altındaki dosyalarda projeleri olduğunu söyleyerek gezen adayları “komik” bulduğunu belirtti ve “Yarın büyükşehir meclisi bir projeyi reddedebilir, mimarlar odası karşı çıkar, Anayasa mahkemesi onay vermez. O yüzden ‘projelerim

Page 39: İstanbul Kent Almanağı 2014

37listanbullkent almanagı

var’ diye gelmek kadar akıl dışı bir şey gelmiyor. Şehri önümüze alırız. İhtiyaçlara göre halka da-nışarak, uzmanlara danışarak bu işin yürümesini sağlarım” ifadelerini kullandı.

Murat Hazinedar | CHPHabertürk, 28.03.2014

Hazinedar seçildiği takdirde Beşiktaş’ta gerçek-leştireceği 10 projeyi açıkladı;• Beşiktaş Türkiye’nin serbest kürsüsü olacak.

Kendini öteki hisseden herkese forumlarımızla ses vereceğiz.

• Kültür ve tiyatro deyince akla Beşiktaş gele-cek. Tüm özel tiyatroları Beşiktaş’a getireceğiz. Çarşı tiyatrolarla Broadway gibi olacak.

• Beşiktaş’ta trafiği ve otobüs duraklarını yeraltı-na alıp, merkeze büyük bir meydan yapacağız. Taksim Meydanı’ndan rol çalacağız!

• Deprem riski büyük sorun. Zemin sağlam de-ğil, yapı stoku kötü. Ihlamur ve Ortaköy vadi-sinden başlamak üzere deprem güçlendirmesi yapacağız. Yukarı Beşiktaş’ta emsal artışların-dan kazanılacak değeri fona aktararak aşağı Beşiktaş’taki deprem güçlendirmesini yapaca-ğız.

• Kentsel dokuyu bozmayacağız. Aşağı Beşiktaş’ta imar yoğunluğuna izin vermeyece-ğiz.

• Beşiktaş Üniversitesi’ni kuracağız.• Beşiktaş Hastanesi’ni kuracağız. Türkiye’nin en

lüks belediye hastanesi olacak, vakıf işletecek.• Türkiye’nin en güzel iki kültür festivalini yapa-

cağız.• Mevcut Belediye binası tarihe ve kültüre uy-

gun değil, değiştireceğiz.• Seçilir seçilmez çarşıdaki bina cephelerini te-

mizleyeceğiz. Akaretlerdeki gibi bina cephele-rinde yenileme yapacağız.

Zeynel Abidin Okul | AKPzeynelabidinokul.com

Zeynel Abidin Okul’un projeleri kendi ismiyle açılan web sitesinde tanıtıldı.

“Beşiktaş Meydan Projesi: Beşiktaş Meyda-nı’ndaki köprü kaldırılarak, Barbaros Bulvarı köp-rünün olduğu yere doğru kaydırılacak. Çırağan Caddesi ile Barbaros Bulvarı kesişiminde 2 kat fazla sinyalizasyon sistemi oluşturulacak. Böyle-ce taşıt başına düşen gecikme miktarı, ortalama duraklama sayısı, ortalama hızı, toplam seyahat süresi toplam gecikme miktarı azaltılacak.

Page 40: İstanbul Kent Almanağı 2014

38 listanbullkent almanagı

Aykurt Nuhoğlu | CHPaykurtnuhoglu.com

Aykurt Nuhoğlu’nun “Aklımızdaki; insana dair, yenilikçi ve faydanın ön planda tutulduğu proje-lerle güçlenen bir Kadıköy.” sloganı ile projeleri kendi ismiyle açılan web sitesinde tanıtıldı.

“Dijital, Şeffaf Demokrasi: Aklımdaki Kadıköy geliştirilerek sürdürülecek olan Aklımdaki Kadı-köy projesi, Kadıköy ile ilgili alınacak kararlardan Kadıköylülerin haberdar olup görüş sunmasına olanak sağlamaya devam edecek. Aklımdaki Ka-dıköy mobil uygulaması en kısa zamanda hayata geçirilecek. Merkezi bölgelerdeki dijital outdoor uygulamaları ve anket sistemi ile Kadıköylülerin kararlara geniş katılımı sağlanacak.

Engelsiz Kadıköy: 3 yıl içinde tüm merkezi bölge-lerdeki kaldırımlar, engellilerin rahatça kullana-bileceği şekle getirilecek. Kamu binaları engelli vatandaşların rahatça faydalanmasına imkan sağ-layacak şekilde düzenlenecek. Yapılan düzenle-meler ile engelliler, toplu taşıma araçlarını rahat-ça kullanacak.

Her Mahalleye Bir Mahalle Evi: Her mahallede bir mahalle evi kurulacak. Mahalleye dair tüm ihtiyaç ve çözümlerin tartışılacağı bu evler yerel bir demokrasi platformu olacak. Mahalle evleri

ve uzman STK temsilcilerinin katılımıyla oluştu-rulacak ‘Kent Konseyi’, bir ‘Kent Parlamentosu’ işlevi yürütecek. Mahalle evlerin yaşlılar dinlenip sosyalleşecek, gençler sanat ve kültürle iç içe projeler üretecek. Satranç odalarından, korolara ve sanat kurslarına kadar birçok sosyal aktivitenin de yer alacağı mahalle meclisleri, yerinden yö-netimin en temel ve somut halkasını oluşturacak.

Kentsel Yenilenmede Örnek İlçe: Riskli binaların yenilenmesine yetecek, şehircilik ve çevrecilik ilkelerine uygun bir emsal artırımı sağlayaca-ğız. Binalar yenilenirken sokakların inşaat alanı-na dönüşerek Kadıköylüler’in günlük yaşantısını sekteye uğratmaması yönünde yeni planlamalar yapılacak. Vatandaşların müteahhitlerle yapacak-ları sözleşmelerde haklarının korunması için her mahallede danışmanlık büroları kuracağız.”

Hurşit Yıldırım | AKPhursityildirim.com

Hurşit Yıldırım’ın projeleri “Yıldırım sloganı Kadı-köy kaybettiği yılları ‘yıldırım’ hızıyla kazanacak” sloganı ile kendi adıyla açılan web sitesinde ta-nıtıldı.

“Kadıköy’e Yeni İmar Planı: Kadıköy’ümüzde şu an mevcut olan 2.07 emsal değeri, hazırladığı-mız yeni imar planında en az 2.30 olacaktır. Par-sel birleşimlerinde emsal oranı kademeli olarak 3.00 (üç) emsale kadar çıkacaktır. Artıracağımız bu emsal değerlerine, “Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği”ndeki oranlar ayrıca ilave edilecek-tir. Yapı adası birleşimlerinde, mevcut adada yeni yapılan binalar var ise bu binaların sahip olduğu

Page 41: İstanbul Kent Almanağı 2014

39listanbullkent almanagı

parsel alanları da hesaba katılacak, yeni oluşacak inşaat alanından bu yapı sahipleri de hisseleri oranında hak sahibi olacaklardır.

Minibüs Caddesi Havaray: Bostancı‘dan başlayıp yaklaşık 9 km hat ile Suadiye, 19 Mayıs, Erenköy, Sahrayıcedit, Göztepe, Feneryolu ve Söğütlü-çeşme güzergahı ile Kadıköy iskele meydanına ulaşacaktır. Metro, Metrobüs, Marmaray ve Hızlı Tren hattı ile entegre olacak Havaray ile vatan-daşlarımız gidecekleri yere kesintisiz, güvenli ve hızlı bir şekilde ulaşabileceklerdir.

Rıhtım ve İskele Meydanı Çevre Düzenlemesi: Ka-dıköy İskele Meydanı, İstanbul’un her iki yakasın-dan yaya geçişini sağlayan, farklı ulaşım türlerinin buluştuğu bir kentsel ulaşım odağıdır. 230.000 m2’lik alanda gerçekleşecek proje ile meydanın terminal görüntüsünden kurtulması, yeşillendi-rilmesi, yaya trafiğinin arttırılması sağlanacaktır. Yeni kent meydanı ile vatandaşlarımız deniz ile buluşarak, farklı sunum ve aktivitelere yer veren, yeni bir alana kavuşacaklardır. Proje kapsamında; kent merkezinde kalan yaklaşık 2,5 km kıyı şeridi yeniden düzenlenecektir. Kadıköylülerin rahatı ve mutluluğu için rıhtım ve çevresini, tarihi bina-larla bütünlüğü koruyarak ağaçlandırıp yayalaştı-racağız. Böylece denizle kucaklaşan yeni bir kent meydanı oluşturacağız.”

Ekrem İmamoğlu | CHPMilliyet, 21.02.2014

Beylikdüzü’nün ‘otel kent’ olarak tariflendiğini söyleyen Ekrem İmamoğlu: “Yani sabah terk edi-len, akşam yatmaya gelinen bir kent. Çok az sa-yıda insan ‘Ben Beylikdüzülüyüm, burada yaşıyo-rum’ diyor. İşte biz bunu dedirtmek, hissettirmek için varız. Yerel yönetimdeki en önemli felsefemiz bu olacak. Burada yaşayan insanlar keyifle, gu-rurla ‘Ben orada yaşıyorum’ diyebilsin istiyoruz“ ifadelerini kullandı.

Yusuf Uzun | Ak Parti641proje.com

5 yılda Beylikdüzü’nde 641 projeyi hayata geçir-diklerini belirten Yusuf Uzun önlerindeki 5 yılda Beylikdüzü için dev projeler hazırladıklarını vur-guladı ve Beylikdüzü’nün marka değerinin daha artacağını ekledi. Önlerindeki 5 yıllık süreçte Yusuf Uzun Beylikdüzü için birçok proje açıkladı. Bu pro-jelerden dikkat çekenler: Beylikdüzü Devlet Has-tanesi, metro, Beylikdüzü Üniversitesi, su ürünleri hali, Kavaklı ve Yakuplu sahil düzenlemesi, telefe-rik, İDO iskelesi, Beylikdüzü Meydan düzenlemesi. Belediye Başkanı Yusuf Uzun ayrıca Yeşil Vadi Şe-hir Parkı içerisindeki botanik bahçesi, Beylikdüzü Olimpik Spor Kompleksi ve Arıtma Kolektörü’nün de yakın bir zamanda hizmete açılacağını belirtti.

Page 42: İstanbul Kent Almanağı 2014

40 listanbullkent almanagı

Ahmet Misbah Demircan | AKPahmetmisbahdemircan.org

Ahmet Misbah Demircan’ın projeleri web sitesin-de tanıtıldı.

“Okmeydanı Projesi: Yapılan yepyeni bir şehir planıdır. Bütün çocuklara yetecek okul olacak. Depreme karşı güvenli, umutlu evler olacak. Okmeydanı’na yetecek kadar sağlık kuruluşu ola-cak. Semtin gençlerine daha fazla iş imkanı olacak.

Tarlabaşı Projesi: Proje, 9 yapı adasında, 20 bin metrekarelik alandaki 188’i tescilli 269 binanın, so-kakların ve altyapının yenilenmesini kapsıyor. Pro-jenin tamamlanması öngörülüyor.

Kasımpaşa Projesi: Kasımpaşa, kentsel dönüşüm ile geleceğini garantiliyor sloganı ile tanıtılıyor. Piyalepaşa Bulvarı, Fişekhane Deresi Caddesi, Tahtakadı Sokağı ile Bahriye Caddesi’nin bir kıs-mını kapsayan yaklaşık 55.000m2’lik alanda uygu-lanacak olan Kasımpaşa Kentsel Dönüşüm Projesi semtin çehresini değiştiriyor.”

Aylin Kotil | CHPYurt, 09.03.2014

Beyoğlu Belediye Başkan adayı Aylin Kotil “Biz Beyoğlu’na baktığımız zaman belediyeciliğin ya-pılmadığını görüyoruz. Beyoğlu bölgesinde, en basit belediyecilik hizmetleri hep aksamış. Çöp

almak, kaldırım yapmak, kreşler, sağlık hizmetleri, gençlere spor imkanları, bunların hiçbiri yapılma-mış. Ben de şunu söylüyorum; ben belediyecilik yapacağım, diyorum. Benim en çılgın projem be-lediyecilik yapmak! Belediyecilik yapmak, hizmet götürmek, ideolojiden ziyade, siyasetten ziyade herkese eşit hizmet götürmektir. Belediyeyi aldı-ğınız güne kadar bir rozet takarsınız ama aldıktan sonra siyaset üstü bir anlayışla hizmet götürmeniz gerekir. Çünkü çok büyük bir ayrımcılık olduğuna tanık oluyoruz. Yardım götürüyorlar ama bunu ya-parken çok büyük bir ayrımcılık yapılıyor. Dolaştı-ğım mahallelerde en büyük şikayetlerden biri bu. 45 mahalle var, Beyoğlu’na bağlı. Bu 45 mahalle-den gerçekten yardıma ihtiyacı olup da, yardım görmeyenlerin çokluğuna tanık olduk.”

Hilmi Türkmen | AKPhilmiturkmen.com

Hilmi Türkmen’in projeleri kendi adıyla açılan web sitesinde tanıtıldı.

“Üsküdar Meydan ve Sahil yolu Projesi: Bu proje, mekan konseptini ve kentin yapılaşma yöntemi-ni; farklı programları, yeterlilik ve uyum ile enteg-rasyonunu ortaya koymaktadır. Kendi içinde yaya ile bütünleşen ve motorlu araç trafiğinin olumsuz etkileri azaltılmış, yaşanabilir bir kent meydanının

Page 43: İstanbul Kent Almanağı 2014

41listanbullkent almanagı

kurgusunu oluşturmaktır. Doluluk ve boşluk oran-larındaki sürekli değişim, açık alanlar ve kullanım-lar ile ortaya konulmuş; bu değişim de tasarım alanının genetik kodunu meydana getirmiştir.

Validebağ Kent Ormanı: Üsküdar sınırları içerisin-de bulunan Validebağ Korusu yeni bir düzenleme ile Kent Ormanı’na dönüşüyor. Validebağ Kent Ormanı’na seyir terasları, açık hava tiyatrosu, ço-cuk eğlence ve oyun alanları, yürüyüş yolları, hid-rolik koruma alanları yapılacak. Ayrıca, Adalar’a kadar izlenme imkanı sağlayan gözlem kulesi, dinlenme alanları, koşu ve bisiklet yolları ile gö-let yapılacak. 7 bin ağaca sahip olan Validebağ Kent Ormanı’na 10 bin yeni ağaç daha dikilecek. Şuan kısıtlı bir kesimin kullandığı Validebağ Kent Ormanı’nı tüm Üsküdar ve İstanbulluların kullanı-mına açacağız.”

İhsan Özkes | CHPhaberler.com, 23.03.2014

İhsan Özkes yapacağı çalışmalarla ilgili olarak “En çok üzerinde durduğu projem, gönülleri yapma, Üsküdar kardeşlik projesi” açıklamasın-da bulundu, Üsküdarlıları rahatlatacağını söyle-diği ve “41 kere Maşallah” dediği 41 projesinden öne çıkanları ise şöyle anlattı:

“Üsküdar’ı rahatlatacak projelerin başında 2B so-runu geliyor. Bahçelievler ve Yavuztürk Mahalle-lerinde özellikle. Bunun dışında trafik sorunu çok önemli. Beykoz’dan Üsküdar’a kadar trafik çekil-mez bir hal alıyor. Halbuki yanı başımızda bir de-niz ve boğaz var bunu etkinleştirmemiz gerekiyor. Bunun dışında ücretsiz dar gelirli aileler için kreş projemiz var. Ayrıca umumi tuvaletlerin tamamı-

nı ücretsiz yapacağız. Tuvaletlerde çalışanların ücretlerini belediye karşılayacak. Temizliğini de belediye yapacak. Üsküdar sınırlarındaki bütün tuvaletler ücretsiz olacak. Organik pazarlarımız olacak ve uyuşturucuyla mücadele edeceğiz”

Kadir Topbaş | Mimar, AKP

Projelerinde özellikle meydan ve kamusal mekan düzenlemelerine ağırlık verdiği görülen Kadir Topbaş’ın 17.03.2014 günü açıkladığı projelerin geçmiş faaliyetleri ile devam eden projeleri ön plana çıkardığı izlenmektedir.

• Haliç Metro Geçiş Köprüsü’nün hemen ya-nında bulunan Unkapanı köprüsünü kaldırıp yerine denizin altından geçen tünel yapıl-ması ve Haliç’in iki yakasının tüp tünelle bir-leşmesi,

• Havaray ve teleferik projeleri geliştirilerek Boğaz Köprüsü’ne teleferik yapılmasıKasım-paşa-Mecidiyeköy arasına “Havaray” yapıl-ması,

• Haliç Tersanesi’nin yeni kullanım ve peyzaj düzenlemesi ile yeniden kullanıma açılması,

• Haydarpaşa Garı’nın Ulaşım Müzesi olması, Kanal İstanbul, 3. Köprü, 3. Havaalanı proje-lerine devam edilmesi,

• 2019 yılında 776 kilometre raylı sistem oluş-turulması,

Page 44: İstanbul Kent Almanağı 2014

42 listanbullkent almanagı

• Taksim Meydanı başta olmak üzere Kadıköy, Beşiktaş, Beyazıt, Aksaray, Üsküdar meydan-larının düzenlenmesi,

• Yenikapı sahili etkinlik alanında meydan dü-zenlemesi yapılması,

• Arnavutköy şehir parkı yapılması, • Maltepe Bölge Parkı yapılması.

Mustafa Sarıgül | İş Adamı, CHP

Mustafa Sarıgül’ün “Gerçek Bir Kültür ve Turizm Başkenti; Bir Dünya Markası” teması ile açıkladı-ğı İstanbul projeleri;

• İstanbul 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’na aykırı olan projelerin yapılmaması ve başlamış olanların olumsuz etkilerinin en aza indirilecek önlemlerin alınması,

• Toplumsal mutabakata dayalı doğru ve ye-rinde dönüşüm sağlanması,

• Kuzey ormanlarının, su havzalarının, tarım alanlarının korunması,

• Kanal İstanbul Projesi’nin iptal edilmesi,• Raylı sistemin toplu ulaşımdaki payının yüz-

de 50’ye çıkarılması,• Deniz ulaşımını güçlendirerek ve deniz ula-

şımının toplu ulaşımdaki payını yüzde 4’ten yüzde 10’a çıkarılması,

• Taksim, Kadıköy, Üsküdar, Aksaray, Beyazıt, Beşiktaş meydanlarının proje yarışmalarıyla yeniden düzenlenmesi,

• Gezi parkının park olarak kalması ve Atatürk Kültür Merkezi’nin hızla onarılması, Haydar-paşa ve Sirkeci Garlarını, çevreleriyle birlikte değerlendirilerek, proje yarışmasıyla, dünya çapında iki kent müzesi haline getirilmesi,

Page 45: İstanbul Kent Almanağı 2014

43listanbullkent almanagı

• İstanbul’un engelsiz bir şehir haline getiril-mesi,

• Anadolu yakasında, İçerenköy’deki hal ara-zisi ile Avrupa yakasında, 4. Levent-Maslak arasındaki golf kulübü arazisinin dünya ölçe-ğinde kent parkı yapılması, Şehrin mümkün olan her noktasında, kesintisiz yaya ve bisik-let yollarının yapılması,

• Eminönü ile Harbiye arasının, kesintisiz bir yaya yolu olarak düzenlenmesi,

• Olimpiyat stadının olimpik park haline geti-rilmesi.

Sırrı Süreyya Önder | Yönetmen, HDPPınar Aydınlar | Müzisyen, HDP

Gezi Parkı eylemleri sürecindeki deneyimden hareketle “Şehir Senin” sloganıyla ortaya çıkan HDP eşbaşkanları, seçim projesini HDP İstan-bul Taahhütnamesi ismi ile 18.03.2014 günü ta-nıtmıştır. Seçim projeleri ifadesi yerine İstanbul için çözüm önerilerini tercih eden Sırrı Süreyya Önder’in önerileri ise;

• İstanbul’un kaynaklarını yeniden üretilmez biçimde tüketen ve ekolojik dengesini bo-zan, ilan edilmiş ya da yapımına başlanmış tüm ‹çılgın› ya da ‹mega› projeleri iptal edil-mesi,

• Konut haklarının ve ortak yaşam alanlarının gaspına; imar ve şehir planlarına aykırı yapı-laşmaya izin verilmemesi,

• 3. havalimanı, 3. köprü, Kanal İstanbul proje-leri iptal edilmesi,

• Bisiklet ve yaya yollarıyla Beyoğlu ile Şişli arasındaki devasa yeşil alanı şehre yeniden

Page 46: İstanbul Kent Almanağı 2014

44 listanbullkent almanagı

kazandırması,• Kentsel dönüşüm değil, yerinde dönüşüm

yapılması,• Şehrin ana ulaşım yükünü raylı sisteme da-

yalı toplu ulaşım ağı yaratarak karşılaması,• Tüm toplu ulaşım ve yaya yollarını engellile-

rin ve yaşlıların şehir hattına erişimini müm-kün kılacak biçimde düzenlenmesi,

• Halkın kolektif mülkiyetinde olması gereken ortak alanları özel firmalara satılmaması,

• Mevcut alanı Taksim’den Şişli’ye uzanan dev bir yeşil alan olacak şekilde Gezi Barış ve Kültür Vadisi olarak düzenlenmesi,

• Galatasaray Meydanı’na Cumartesi Anneleri Anıtı yapılması,

• AKM (Atatürk Kültür Merkezi) polis kararga-hı değil şehrin kalbi olacak ve AKM’nin res-torasyonunu belediyenin yapması,

• Haydarpaşa Garı’nı Kadın Müzesi, Selimiye Kışlası’nı ortak yaşam alanı haline getirilme-si,

• Muammer Karaca Sahnesi gibi kültür tesis-lerini şehir hayatına yeniden kazandıılması,

• Taksim Meydanı gösteriler, konserler, anma-lar için daha kullanışlı hale getirilmesi,

• Haliç Tersanelerinde vapur ve gemi yapımı bakım ve onarım faaliyetlerine son verilen alanların İstanbul’un endüstriyel ulaşım kül-türüne dair birer bellek mekanı olarak de-ğerlendirilmesinin sağlanması,

• Tarlabaşı’nda Göç Müzesi kurulması,• Gazi Mahallesi, 1 Mayıs mahallesi, Armutlu

ve Şişli’de Hafıza ve Adalet Mekanları oluş-turulması,

• Ayrıca toplumsal cinsiyete duyarlı bütçele-meyle kadınlar için mahallelerde halk pazar-ları, toplu yemek merkezleri ve çamaşırha-neler kurulması.

Rasim Acar | Şehir Plancısı, MHP

MHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Rasim Acar, 23.03.2014 günü 14 başlık-

Page 47: İstanbul Kent Almanağı 2014

45listanbullkent almanagı

ta geliştirdikleri 53 proje hakkında bilgi verdi.Acar’ın projeleri arasında;

• İki havalimanının birbiriyle entegrasyo-nun sağlayacak TEM otoyolu üzerinden Hadımköy’den Kurtköy’e kadar transit toplu taşıma sistemi kurulması,

• Tramvay, teleferik hatları ve havaray sis-temleri kurulması,

• 5 yılda 575 km metro hattı düzenlenmesi, • İstanbul’da deniz ulaşımını etkin hale

getirmek için eski iskeleleri hizmete aça-cak ve yeni deniz ve feribot hatlarının da devreye sokulması,

• Cep otogarlarının yapılması,• Topografyanın uygun olduğu yerlerde

bisiklet yollarının oluşturululması, • Marina ve yat limanları ile balıkçı barınak-

larının yapılması,• Afet Master planının yapılması,• Turizm Master planı hazırlanması,• Birlikte yöneteceği İstanbul’a hizmet

etmiş akademisyen, Sivil Toplum Ku-ruluşu üyesi, Belediye Başkanı, meclis üyesi gibi kimseleri İstanbul Danışma Meclisi’nin kurulması,

• Engellilerin İstanbul’da engelsiz bir ya-şam sürdürmeleri için gerekli düzenle-melerin yapılması ve işletmelere engeli-ler ile ilgili düzenleme yapmadığı sürece ruhsat verilmemesi m

haber7.com, kadirtopbas.com.tr, otekisiolmayanistan-bul.com, hürriyet.com.tr, radikal.com.tr, ahaber.com.tr, yenisafak.com.tr, sabah.com.tr, arkitera.com, haberler.com, aljezeera.com, cumhuriyet.com.tr’den derlen-miştir.

Page 48: İstanbul Kent Almanağı 2014

46 listanbullkent almanagı

BASINDA YEREL SEÇİMLER

Yerel Seçimlerde İstanbul | Sezgin Tüzünbianet.org, 13.03.2014

2009 yerel yönetim seçimlerinde İstanbul’da 1 Bü-yükşehir ve 29 Büyükşehir ilçe belediye başkanlığı için seçim yapıldı. Bu seçimlerde 1 Büyükşehir ve 26 ilçe belediye başkanlığını Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) kazanırken, 12 ilçede Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve 1 ilçede de Demokratik Sol Parti (DSP) belediye başkanlığı kazanmıştı.

2009 yerel yönetim seçimlerinde Şişli ilçesinde belediye başkanlığını DSP’den kazanan Mustafa Sarıgül 2014 yerel yönetim seçimlerinde CHP’den Büyükşehir Belediye başkan adayı olarak seçime katılınca İstanbul’da belediye başkanlıklarının AKP ile CHP arasında paylaşılması gibi bir durum çıktı ortaya. Bu da İstanbul’un iktidar - ana muha-

lefet arasında bir yarış alanına çevrilmiş olduğunu gösteriyor. 2009 yerel yönetim seçimlerinde orta-ya çıkan bu durumun, 2014 seçimlerinde de aynı-sıyla sürüp/sürmeyeceği önemli bir konu. Çünkü bu olgu İstanbul yerel yönetim seçimlerinin salt genel politikalar üzerinden mi, yoksa hem yerel hem de genel politikalar üzerinden mi yürüyece-ğini de belirleyecek.

2011 genel milletvekili seçimlerinde İstanbul’un 6 ilçesinde CHP birinci parti olurken, AKP 39 ilçenin 33’ünde en çok oyu alan parti oluyor. 6360 sayılı Büyükşehir yasası çıkarılırken 3 ilçenin sınırlarında küçük yer değiştirmeler yapılarak (Arnavutköy’ün bir kısmı Çatalca’ya, Büyükçekmece’nin bir kısmı yine Çatalca’ya, Şişli’nin bir kısmı Sarıyer’e bağla-narak) 5 ilçenin kayıtlı seçmen sayılarında küçük değişiklikler oluştu. Bu oluşum da Sarıyer’in 2011

Page 49: İstanbul Kent Almanağı 2014

47listanbullkent almanagı

seçimlerindeki birinci partisinin CHP yerine AKP olmasına neden oldu. (Bir gerrymandering olayı daha. Yani küçük sınır değişikliğiyle ilçenin birinci partisi-nin değişmesini sağlama uygulaması.)

Böylece 2009 seçimlerine girerken 2007 seçimleri dağılımının, 2014 seçim-lerine girerken 2011 seçimleri dağılımı-na 1 ilçe daha ekleyerek güçlendirme yoluyla yerel seçimlere taşıma politika-sı İstanbul’da tekrar gündeme gelmiş oluyor.

2014 yerel yönetim seçimleri İstanbul’da 2009 yerel yönetim seçimi sınırlarıy-la aynı sınırlar içerisinde yapılacak. Bu seçimlerde Büyükşehir ve İstanbul’un 38 ilçesinde AKP ile CHP yarışı yaşana-cak. Bir tek Sultanbeyli ilçesinde AKP 2011’in bağımsızlarıyla yarışma konu-munda kalırken yarışının birincisiyle ikincisi arasındaki oy farkının 50,4 puan oluşu, ortada bir yarışma olasılığının da olmadığını gösteriyor.

2011 seçim sonuçlarıyla 2014 yerel yö-netim belediye başkanlığı seçim de-ğerlendirmesi nasıl bir sonuç çıkabilir sorusundan çok, ‘hangi gelişmeler ne gibi yansımalar ortaya çıkarabilir’ gibi bir soruya yanıt olabilecek veriler sunar. Örneğin AKP’nin İstanbul’da Büyük-

Tablo: 2009 Yerel Seçim Sonuçları

Page 50: İstanbul Kent Almanağı 2014

48 listanbullkent almanagı

şehir belediye başkanlığı seçimlerini kazanması, oylarını artırmasına bile gerek olmadan sadece oy kaybetmemesine bağlı olduğunu söylemek mümkün. Aşağıdaki üç durum (hepsi ya da biri);

AKP belediye başkan adayının (K. Topbaş’ın) seç-men üzerinde olumsuz etki yaratarak negatif aday etkisi yoluyla oy kaybına neden olması,

AKP seçmeninin genel politik yansıma ve yeni değerlendirmeler ışığında 2011 seçimlerinde oy verdiği partisine oy vermekten vazgeçmesi,

AKP’ye muhalif seçmenlerin önemli bir bölümü-nün AKP’nin en güçlü rakibi CHP adayını destek-lemek üzere birleşmesi,

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçim sonucunu belirleyecek. Çünkü CHP belediye başkan adayının (Mustafa Sarıgül’ün) seçimi ka-zanabilmesinin olmazsa olmaz koşulları var. Bu koşullardan birisi; 2011’de AKP’ye oy vermiş seç-menlerden 5-6 puanlık kısmının doğrudan CHP adayına oy vermesi, diğeri ise; yeni seçmenler-

den, seçmeyenlerden (2011 seçimlerinde oy ver-meyen ve oyu geçersiz sayılan seçmen) ve AKP muhalifi CHP dışı partilere oy veren kesimden 5-6 puanlık destek sağlamasıdır, denebilir.

İstanbul Büyükşehir belediye başkanlığı seçimle-rinin sonucunda AKP’nin başarısı oy kaybetme-meye, CHP’nin başarısı ise hem AKP’den hem de kendi dışındaki muhaliflerden oy kazanmaya bağlı. İlçeler ayrımında olası seçim sonuçları de-ğerlendirmesi ise genelden daha karışık, çünkü iki partinin oy potansiyelleri ilçeden ilçeye önemli farklılıklar gösteriyor.

İstanbul 39 ilçe ayrımıyla, ilçeler içerisinde homo-jen seçmen yapılarına sahip ve kolaylıkla analiz edilebilir siyasal yönelişler sergileyen bir il değil. İlçeler kendi içlerinde farklı sosyal ve ekonomik kesimleri barındırmalarının ötesinde, birbirleriyle benzeşen ve farklılaşan siyasal yönelişleri de ser-gileyebiliyorlar.

2011 seçimlerinde AKP İstanbul ilçelerinde kayıtlı seçmenlerin yüzde 21,9’uyla yüzde 55,5’i arasında

Tablo: Mahalle statüleri farklılaşmalarına göre seçmenlerinin dağılımı

Page 51: İstanbul Kent Almanağı 2014

49listanbullkent almanagı

değişen oranlarda oy aldı. Buna karşın CHP’nin oy oranları ise, yüzde 12 ile yüzde 53,4 arasında gidip-geliyor. Bu oy dağılımının toplam İstanbul’a ve İstanbul’un statülerine* göre mahallelerine dağılımı, seçmenlerin oy verdikleri partilere göre genel seçmen kitlesiyle benzeşme ve farklılaşma-larını da ortaya koyuyor.

2011 seçimlerinde AKP İstanbul kayıtlı seçmeni-nin yüzde 41,7’sinin oyunu alırken, üst-en üst sta-tülü mahallelerden 4,3 puan (yüzde 27,5 oranında oy), orta-orta üst statülü mahallelerden 16,9 puan (yüzde 43,1 oranında oy), kır ile orta alt ve daha alt statülü mahallelerden 20,5 puan (yüzde 45,4 ora-nında oy) düzeyinde oy topluyor. Oysa CHP seç-meni bu görünümün tersi bir oy dağılımı sergili-yor. İstanbul’da yüzde 26,4 olan CHP’nin oy oranı üst ve en üst statülü mahallelerde yüzde 41’e ula-şırken (6,4 puan), orta ve orta üst statülü mahal-lelerde yüzde 24,5’e (9,6 puan), kır ile orta alt ve daha alt statülü mahallelerde ise yüzde 23’e (10,4 puan) geriliyor. Yani alt toplumsal kesimlere doğ-ru gidildikçe AKP’nin oyu artarken CHP’nin oyu azalıyor. Ama iki parti arasındaki seçmen destek farkı toplumun en üstteki üçte birlik kesimi içinde AKP’yi yüzde 33,5’lik, CHP’yi ise yüzde 34,5’lik oy oranlarıyla dengeliyor. Sonra da toplumun üçte ikilik kesimi içinde AKP ağırlığını yüzde 46,6’ya yükseltirken, CHP’yi ise yüzde 22,6’lık orana doğ-ru geriletiyor.

AKP ve CHP hariç diğer partilere oy veren seç-menler dışında kalan MHP seçmenleriyle, seç-meyenler (oy kullanmayan ve oyları geçersiz sayı-lanlar) AKP ile CHP arasındaki duran bir konumu

tanımlarken, diğer parti seçmenleri AKP’ye daha yakın bir noktada görünüyorlar.

AKP ve/ya da CHP’ye oy veremeyenlerden olu-şan siyasal kesim, toplam seçmenlerin üçte birini oluşturan ve seçimi etkileyebilecek potansiyele sahip önemli bir güç. Ama bu güç -şu andaki konumuyla- ağırlığı her ne olursa olsun, mevcut yapıyı değiştirme potansiyeline ancak AKP ve/ya da CHP üzerinden sahip görünüyor. 2014 İstan-bul yerel yönetim seçimlerinin önemi ve ağırlı-ğını belirleyen de, işte bu nokta.

İstanbul’u Neler Bekliyor? | Derya GürselArkitera, 23.03.2014

İstanbul’da öne çıkan üç büyükşehir belediye başkan adayının İstanbul üzerine düşünceleri, çö-züm önerileri şekillendi. Seçim sürecinde her biri farklı yönleriyle öne çıktı.

Kadir Topbaş’tan başlamak gerekirse; Topbaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasının da avantajını kullanarak hem geçmişte yaptı-ğı projelerini hem de seçildiği takdirde İstanbul için sunduğu projelerini İstanbullularla paylaştı. Topbaş’ın, neredeyse İstanbul’un her metrekaresi için ayrı bir proje oluşturduğu görülürken bu pro-jeleri yine sıkça eleştirilen bir yolla, sadece “proje görselleri”ni yayınlayarak tanıttı. Bugüne kadar sıkça dile tartışılan şeffaflık, katılımcılık sorunlarına maalesef bir çözüm sunulmadığı görülüyor. Fikir projesi de olsa projelerin nasıl yapılacağına dair Topbaş’ın bir açıklamada bulunmaması “Projeler yine kapalı kapılar ardında mı üretilecek?” soru-sunu akıllara getiriyor. Bunun dışında Topbaş’ın,

Page 52: İstanbul Kent Almanağı 2014

50 listanbullkent almanagı

Page 53: İstanbul Kent Almanağı 2014

51listanbullkent almanagı

İstanbul’a zararları her platformda dillendirilen 3. köprü, 3. Havalimanı ve Kanal İstanbul projeleri-nin devam edeceğini açıklaması ise kaygı uyan-dırıyor.

Mustafa Sarıgül ise bu süreçte projelerini hem in-ternet sitesi üzerinden yayınlayarak hem de grafik anlamda ilgi çeken bir gazete hazırlayarak tanıttı. Sarıgül, projeci yaklaşımdan kaçınmaya çalışsa da İstanbul için mekansal çözüm önerilerini fikir pro-jeleri ile destekledi. Sarıgül, her biri kendi içinde tartışmalı olabilecek bu projelerin sadece fikir projesi olması amacıyla oluşturulduğunu, proje-lerin yarışmalar gibi katılımcı yöntemlerle hayata geçirileceğini belirtmesi en azından bir umut ışığı oldu.

Yerinden yönetim ve doğrudan demokrasi te-melinden hareket eden HDP’nin genel anlamda yerel seçimlerde ortaya koyduğu projeci olma-yan, vizyon yaklaşımı takdir toplamıştı. Gezi Par-kı eylemlerinden edinilen deneyimi yerel seçim sürecine yansıtan HDP, İBB adayı Sırrı Süreyya Önder’in de bu bağlamda İstanbul’da kent hak-kı temelli bir yönetim modeli geliştireceğini söy-lemişti. Önder’in İstanbul’da projeci yaklaşımı eleştirmesi, katılımcı ve şeffaf yönetim modelini vurgulayan vizyonu bir kesimin hoşuna gitse de İstanbul için somut projeleri de görmek isteyen kesimlerce eleştirilmişti.

30 Mart’a sayılı günler kala tüm bu süreçten bek-lenen kent ve mimarlık kültürünün de temelinde olan değerler ile; akılcı şeffaf ve katılımcı-meslek çevrelerini ve bilgiyi temel alan, toplum-kamu yararını her zaman gözeten bir kent yönetiminin

Page 54: İstanbul Kent Almanağı 2014

52 listanbullkent almanagı

görevi devralması.

Yerel seçim arifesinde İstanbul seçmenlerine im-zalamaları, büyükşehir ya da ilçe belediyelerinde aday olanların tümünün seçmenin istekleri üstü-ne bilgilenmeleri için bir “İstanbul Sözleşmesi” yayınlandı. Sözleşme çok sayıda uzmanın gö-rüşlerine başvurularak ve İstanbullu yurttaşların öne çıkan istekleri saptanarak hazırlandı. İstanbul Sözleşmesi’ni hazırlayan “hemşehriler” kendileri-ni şöyle tanımladılar:

“Bizler İstanbul’un yönetimi, gelişimi ve gelece-ği ile ilgili kararlar konusunda söz ve sorumluluk sahibi olmak isteyen, kente sahip çıkan ve hangi partiden olursa olsun İstanbul’u yönetmeye aday olanlardan da İstanbul’a sahip çıkmalarını talep eden insanlarız.

Bu amaçla bir araya gelerek hazırladığımız İstan-bul Sözleşmesi’nin benimsediği yönetim tarzı ve anlayışını mahalle, ilçe ve kent düzeyinde her fırsatta savunmak, yerel seçimlerde aday olacak siyasilerin bu anlayışı benimsemeleri için uğraş-mak, seçilecek yöneticilerin bu zihniyete uygun olarak çalışıp çalışmadıklarını takip etmek için eli-mizden geleni yapacağımızı ilan ederiz.”

Seçmenlerin imzalayarak büyükşehir ve ilçe be-lediyelerinin yönetimine aday olan ve seçilecek olanlara “oy verme koşulları”nı maddeler halinde sıralıyor. İstanbul Sözleşmesi adı verilen metin ay-nen şöyle:

“Bu sözleşmeyi imzalayanlar olarak İstanbul’un gelişimi, yönetimi ve geleceği ile ilgili kararlar ko-

nusunda söz ve sorumluluk sahibi olmak istiyoruz. Kentimize sahip çıkıyoruz ve İstanbul’u yönetme-ye aday olanlardan da İstanbul’a sahip çıkmalarını talep ediyoruz. Aday hangi partiden olursa olsun, aşağıda açıkladığımız temel ilkelere uygun çalış-masını sağlamak için birbirimize söz veriyoruz.

Yeni bir yönetim anlayışı için:• Yaşadığı şehrin yönetimine katılmak her bire-

yin temel hak ve sorumluluğudur.• Yerel yönetimler, inanç, kimlik, siyaset veya

parti ayırmaksızın, bu hakkın kullanılması için gereken araçları yaratır.

• Her sokak, her mahalle, her ilçe, merkezden değil, yerinden yönetilir.

• Her düzeydeki şehir yönetimi, dürüstlüğü, şeffaflığı ve hesap verebilirliği sağlamakla yü-kümlüdür.

• Mali kaynaklara erişim başta olmak üzere, ye-rel yönetimlerin güçlü ve etkin kılınmaları için gereken anayasal ve yasal düzenlemeler ger-çekleştirilir.

• Şehrin bütçesi, tüm aşamalarında İstanbullu-ların etkin katılımıyla yapılır.

Değişen İstanbul’da haklarımızı yeniden tanımla-mak için:

• Konut, sağlık, eğitim, ulaşım, kültüre ve ken-tin imkanlarına erişim temel insan hakkıdır. İstanbul’da yaşayan herkesin bu haklara en kolay, en az maliyetle ulaşmasını sağlamak yerel yöneticilerin öncelikli görevidir.

• Yerel yönetimler, her türlü afet riskine karşı gerekli eylem planlarını hazırlar; doğacak risk ve zararı en aza indirecek biçimde yürütür.

Page 55: İstanbul Kent Almanağı 2014

53listanbullkent almanagı

• Kentsel dönüşüm projeleri, sosyal, kültürel ve yerel doku ele alınarak, mülksüzleştir-meden ve hak sahipliği korunarak, orada yaşayanların katılımıyla ve kimse yerinden edilmeden, birer iyileştirme çalışması ola-rak gerçekleştirilir.

• Yerel yönetimler şehirde yaşayan çocuk, yaşlı, yaya, bisikletli ve engelli, herkesin di-lediği yere zamanında, güvenli ve sağlıklı ulaşımını sağlar.

• Kadınların ayrıma uğramaksızın kamusal alanda özgürce yer alması temel bir hak-tır. Yerel yönetimler, kadınların adil ve eşit olarak, sosyal, kültürel, kamusal yaşama ve üretime katılması için her türden tedbir ve teşviki, kadınların geniş katılımıyla planla-mak ve uygulamakla yükümlüdür.

• Yerel yönetimler, merkezi yönetim ve si-vil toplum örgütleriyle birlikte çocukların haklarının korunması, geliştirilmesi, ayrıma uğramaksızın bütün çocukların sağlıklı ve güvenli ortamlarda yaşaması için prog-ramlar geliştirir.

• Yöneticiler, şehirdeki bütün kimliklerin, inançların, kültürlerin özgürce yaşanabil-mesini sağlamak, her tür ayrımcılıkla ve şiddet ile mücadele etmekle yükümlüdür.

• Yerel yönetimler kent kültürünün yaratı-cı ve çok sesli bir şekilde geliştirilmesini sağlar. Kentlilerin ve kar amacı gütmeyen kurumların önereceği kamusal nitelikli pro-jeleri teşvik eder, sanat eğitimi, üretimi ve sunumunun desteklenmesi amacıyla bele-diye bütçelerinde pay ayırır.

• Şehri paylaştığımız bütün hayvanların sağ-

Page 56: İstanbul Kent Almanağı 2014

54 listanbullkent almanagı

lık, barınma ve kaliteli yaşam hakkı vardır. Bu hakkın korunması yerel yönetimlerin temel görevlerindendir.

Geçmişle bağlarımızı yeniden kurgulamak için:• İstanbul bir Dünya mirasıdır. Bütün toprak altı

ve üstü zenginlikleri, doğal, kültürel, ve tari-hi varlıklarıyla, İstanbullulara ait olduğu kadar, bütün insanlığa da aittir.

• İstanbul’un kültürel ve doğal mirası, uluslara-rası normlara uygun bir bakışla korunur.

• Yönetimler, tarihi bölgeleri, demokratik, bilgi-ye dayalı, çoğulcu, bütün kültürlere saygılı bir bakışla korumakla yükümlüdür.

• Tarihi miras alanlarındaki yenileme projeleri, tarihi doku ile bölgede yaşayanların sosyoe-konomik gelişimi ve yerinden etmemek başta olmak üzere temel hakları gözetilerek planla-nır.

Geleceği birlikte düşünmek için:• Yerel yönetimler, İstanbul’un bugününü ve

geleceğini doğrudan ilgilendiren denizleri, ormanları, su havzalarını, tarım alanlarını ve tüm canlıları korur. İstanbul’un coğrafyasına müdahale etmez. İstanbul’un varlığını tehdit eden projeleri önler.

• Parklar, limanlar, kıyılar, meydanlar, yeşil alan-lar ve askeriyeye ait alanlar gibi, hep birlikte kullandığımız ya da kullanabileceğimiz kamu mülkleri özelleştirilemez, imara açılamaz, ko-runarak tüm İstanbulluların dinlenme, kültür-sanat ve spor faaliyetlerine vakfedilir.

• Yerel yönetimler, beşeri birikimin değerini bi-lir, emek, bilgi ve becerinin her yönden gelişi-mine yatırım yapar.

• Şehrin planları, en geniş katılımla, çoğulcu, çevre-insan dengesini merkezine alan, buluş-çu ve bütünlüklü bir bakışla yapılır.

• Planlama, bilgi üretimi, tasarım ve uygulama süreçlerinin birbirini beslediği, izleme ve de-ğerlendirme ile sürekli güncellenen bir yön-temle yapılır.

• Planların izlenmesi ve denetlenmesinde şef-faflık ve hesap verebilirlik esastır.

• İstanbul’u etkileyen her türlü karar, “etki de-ğerlendirme” çalışmaları ile ele alınır ve so-nuçları şehirlilerle paylaşılır.

• Yerel yönetimler, ekolojik sürdürülebilirlik il-kesini, bütün plan, proje ve uygulamalarının odağına alır. Bilinçli üretim ve tüketim, geri dönüşüm, yenilenebilir enerji gibi alanlarda gerekli altyapıları hazırlar ve uygular.

İlan ederiz:

Bu sözleşmeye imza atan İstanbullular olarak biz, bu sözleşmenin benimsediği yönetim tarzı ve an-layışını mahalle, ilçe ve kent düzeyinde her fırsat-ta savunmak, yerel seçimlerde aday olacak siya-silerin bu anlayışı benimsemeleri için uğraşmak, seçilecek yöneticilerin bu zihniyete uygun olarak çalışmalarını takip etmek için elimizden geleni ya-pacağımızı ilan ederiz.” m

Page 57: İstanbul Kent Almanağı 2014

55listanbullkent almanagı

1. istanbulhepimizin.org2. temizsecim.org3. oypusulasi_internet-haber.com4. ensonhaber.com5. sislibelediyesi.com6. besiktas.bel.tr7. kadikoy.bel.tr8. beylikduzu.com.tr9. beyoglu.bel.tr

10. uskudar.bel.tr11. ibb.gov.tr12. listelist.com13. gribilge.com14. gribilge.com15. gribilge.com16. gribilge.com17. internethaber.com18. tumblr.com19. penguen.com

Görseller

Page 58: İstanbul Kent Almanağı 2014

MART 2014

01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31

56 listanbullkent almanagı

Kadıköy Belediyesi, Haydarpaşa Garı ve çevresi için hazırlanan KANİP’e yeşil alan olarak belirlenen bölgenin toplu taşıma peronlarına ayrılması gerekçesiyle itiraz etti (Cumhuriyet).

17 Aralık tarihinde “rüşvet alma ve 2863 sayılı kanununa muhalefet” gerekçesiyle Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir hakkında başlatılan soruşturma sonuçlanarak suç unsuru bulunmadığı açıklaması yapıldı (Star).

TOKİ; Maltepe’de gecekondu

alanı ilan ettiği alanın ormanlık alan olmadığını

ve bölgede gecekondu olmadığının

gerçeği yansıtmadığını

açıkladı. Buna karşın İBB Meclisi tarafından

alanın doğal yapısının

korunması gerektiği kararı

alındı (Karşı).

İBB Başkanı Kadir Topbaş ve Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin katılımıyla Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Projesi Yıkım ve Temel Atma Töreni gerçekleştirildi (Kadıköy Life Dergisi).

TOKİ’nin Ömerli su toplama havzası içerisinde kalan, mer’i planında bölge parkı lejantında olan ormanlık alanı “gecekondu önleme bölgesi” ilan etmesi üzerine Maltepe Belediyesi yürütmeyi durdurma istemiyle dava açtı (Karşı).

AKP Kadıköy Belediye Başkanı adayı Hurşit Yıldırım; Caddebostan’a “Eğlence Adası”, Minibüs Caddesine ise “Havaray” yapımını seçim vaatleri arasında açıkladı (Akşam).

AKP Pendik Belediye Başkanı adayı Kenan Şahin; tapu sorunu ile metro ile ulaşım sorununun çözüleceğini vaat etti (Milliyet).

ÇŞB, 3. havalimanına ilişkin ÇED raporuna getirilen yürütmeyi durdurma kararının ardından yeni bir ÇED raporu hazırladı (BirGün).

Okmeydanı’nda Okçular Tekkesinin bitişiğinde yer alan otopark inşaatı sırasında yıkılan Fatih Sultan Mehmet Namazgahına ait minarenin, Okçular Tekkesi’nin ihya çalışmaları kapsamında yeniden yapılmasına karar verildi. Yüklenici firma ise minarenin kıblesinin yanlış olduğu için yıkıldığını belirtti (Karşı).

AKP Beyoğlu Belediye Başkanı

adayı Ahmet Misbah Demircan;

Perşembe Pazarı ve Karaköy’de

kentsel dönüşüm yapılacağını belirtti (Yeni

Şafak).

Page 59: İstanbul Kent Almanağı 2014

MART 2014

01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31

57listanbullkent almanagı

CHP Avcılar Belediyesi Başkanı adayı Handan Toprak; öncelikli hedefinin “kadın eli değmiş, ulaşılabilir bir kent” olduğunu açıkladı (Dünya).

Bakırköy’de Tarihi Baturhane’nin bulunduğu parsel ve komşu parsellerde KVKBK’dan izin alınmadan yapıldığı ortaya çıkan inşaatın ruhsatına ilişkin 9. İdare Mahkemesi tarafından, dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç zarar doğurabilecek gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı verildi (BirGün).

AKP Beşiktaş Belediye Başkanı adayı Zeynel Abidin Okul; trafik problemini teleferik ve deniz yolu ulaşımıyla çözeceğini vaat etti (Milliyet).

3. köprünün Avrupa ve Anadolu yakalarındaki kuleleri tamamlandı (Bizim Gazete).

2006 yılında MSB’den TOKİ’ye devri gerçekleşen Zeytinburnu sahilindeki 111 dönümlük MSB’nin eski tank fabrikası arazisine ilişkin hazırlanan ve ÇŞB tarafından onaylanarak askıya çıkarılan NİP ve UİP değişikliği TMMOB ŞPO tarafından kamu yararına aykırı olduğu gerekçesiyle yargıya taşındı (soL).

AKP Küçükçekmece Belediye Başkanı adayı Temel Karadeniz; kültür ve sanat merkezi, su sporları kompleksi ve şehir parkı yapılacağı vaatlerinde bulundu (Sabah).

Bizans dönemine ait hamam kalıntıları bulunmasına rağmen sit alanı ilan edilmeyen 46 dönümlük arazinin ÖYK tarafından İstanbul Şehir Üniversitesi’ne tahsis edildiği açıklandı (BirGün).

Yenikapı’da dolgu ile inşa edilen miting alanı açılışının Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın yerel seçim mitingiyle yapılacağı açıklandı (Vatan).

3. havalimanının ÇED raporuna ilişkin verilen yürütmeyi durdurma kararı İstanbul Bölge İdare Mahkemesi tarafından kaldırıldı (Ekonomi Dergisi).

UNESCO’nun tarihi miras

listesinde yer alan Fener-Balat bölgesinin 5366

sayılı kanunla “yenileme alanı” ilan edilmesinin ardından Fatih

Belediyesi tarafından

yapılan KANİP’e İstanbul 1. İdare

Mahkemesi bölgenin sosyal

altyapısını değiştireceği gerekçesiyle

iptal kararı verdi (BirGün).

Türkiye genelinde 52 milyon 695

bin 831 seçmenin oy kullandığı ve

bin 394 belediye başkanının seçildiği

yerel seçimler gerçekleşti.

Galatasaray Üniversitesi’nden 2 araştırmacının yaptığı

anket sonucunda, İstanbul halkının 3. köprünün kente olan etkilerinden haberdar

olmadığı ortaya konuldu (Aksiyon Dergisi).

MHP İBB Başkanı adayı ve şehir plancısı Rasim Acar; İstanbul’da ulaşımın günlük 1 TL olacağını, Hadımköy-Kurtköy arasında

“Tembüs” yapılacağını, otopark problemini sona erdireceğini, 575 km metro hattı

inşa edileceğini, hem karada hem suda ilerleyebilen otobüslerin kullanılacağını

ve gişelerin kaldırılacağını vaat etti (Büyükçekmece Gazetesi).

TEMA Vakfı öncülüğünde hazırlanan rapor ile 3. havalimanı ve 3. köprü inşasında; 8715 ha orman alanının, 70 adet gölün tamamen

yok olacağı ortaya kondu (Karşı).

CHP Kartal Belediye Başkanı adayı Altınok Öz; yolların yer altına alınarak rekreasyon alanları düzenleneceğini, Kartal’ın dokusunu değiştireceğini belirtti (Cumhuriyet).

Page 60: İstanbul Kent Almanağı 2014

NİSAN 2014EĞİTİM ALANLARI

Page 61: İstanbul Kent Almanağı 2014

59listanbullkent almanagı

“59 bin metrekarelik arazinin tamamında imar değişikliği yapıldı. Bu arazinin üzerinde okul ve üniversite binaları var. Çevre ve Şehircilik

Bakanlığı’na başvurarak imar değişikliği yaptık. Müteahhit uğraşıyor.Devlet piyangosu vurdu. Piyangodan bir şey çıkınca ne yapacağınızı

düşünürsünüz. Şu anda o haldeyiz.”

(Bulgaristan Ortodoks Eksarhlığı Vakfı Başkanı Vasil Liaze, 06.11.2013)

TARİHLERLE YAPILAŞMAYA AÇILAN EĞİTİM ALANLARI

Eski Tophane Sanat Enstitüsü’nün sahil yolu yapımı nedeniyle yer değiştirmek zorunda

kalması ile birlikte 1960 yı-lında Şişli Endüstri Meslek Lisesi, bugün bulunduğu 70.000 m²’lik alan üzerinde 7 adet çelik baraka şeklinde tesis edilmiş, İstanbul Motor Sanat Enstitüsü adıyla ve 34 öğrenci ile öğretime başlamıştır.

2011 yılında Vakıflar Kanunu’nda yapılan değişiklik ile; 1936 beyannamesine sahip olan bütün azınlık vakıflarına,

mallarının iade edilmesine yö-nelik düzenleme gerçekleş-tirildi. Bulgaristan Ortodoks Eksarhlığı Vakfı da üzerin-de Bahçeşehir Üniversitesi yerleşkesi ve Şişli Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nin bu-lunduğu 59 bin m2’lik arazi-nin belgelerini Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne sunmuştur.

2012’de Vakıflar Genel Müdürlüğü, yaptığı inceleme-den sonra Hazine’ye ait ara-zinin tapusunu Bulgaristan Ortodoks Eksarhlığı Vakfı’na vermiştir.

01.11.2013’te ÇŞB’nin ha-zırladığı ve büyük ölçüde Şişli Endüstri Meslek Lisesi’nin bu-lunduğu Kaptanpaşa Mahallesi 2063 ada 4 parsel, 2765 ada 1 parsel ve 10295 ada 18 Parseli Kapsayan Alana ait 1/5000 Ölçekli NİP Değişikliği ve 1/1000 Ölçekli UİP Değişikliği ÇŞB tarafından askıya çıkarıl-mıştır. Böylelikle “Meslek Lisesi Alanı” olarak bilinen bölge, büyük ölçüde “Ticaret + Konut Alanı”na alınarak Emsal: 3,00 yapılaşma değeri olarak belir-lenmiştir.

Page 62: İstanbul Kent Almanağı 2014

60 listanbullkent almanagı

06.11.2013 günü Bulgaristan Ortodoks Eksarhlığı Vakfı Başkanı Vasil Liaze, kendilerine verilen alanın yeni imar durumu-nu piyangoya benzeterek: “Taş Yapı ile kat karşılığı anlaşmamız var. 59 bin metrekarelik arazinin tamamında imar değişikliği ya-pıldı. Bu arazinin üzerinde okul ve üniversite binaları var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na baş-vurarak imar değişikliği yaptık. Müteahhit uğraşıyor. (…) Devlet piyangosu vurdu. Piyangodan bir şey çıkınca ne yapacağınızı düşünürsünüz. Şu anda o hal-deyiz.” açıklamasında bulun-muştur.

27.11.2013’te ise, Okulumu Yıktırmam İnisiyatifi, Şişli Endüstri Meslek Lisesi mezun-ları, öğretmenleri, velileri ve Şişli sakinleri lisenin eğitim ala-nından çıkarılıp ticaret ve konut alanına çevrilmesini protesto etmiştir.

2014 yılının başından sonu-na kadar, Şişli Endüstri Meslek Lisesi adına birçok gelişme yaşanmıştır. 10.01.2014 tari-hinde TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi tarafından, lisenin bu-lunduğu alanda AVM ve rezi-

dans gibi fonksiyonlarla yoğun bir yapılaşma öngören imar planları yargıya taşınmıştır. 20.03.2014’te ise İstanbul 8. İdare Mahkemesi, TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi’nin imar planı değişikliğine karşı açtığı davada yürütmenin durdurul-masına karar vermiştir.

02.10.2014’te ÇŞB tarafından söz konusu alana ilişkin yeni NİP ve UİP askıya çıkarılmıştır. Plan değişikliklerine istinaden, 06.10.2014 tarihinde TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu adına YK Üyesi Gürkan Akgün: “Bir önceki plana göre kısmen meslek lisesi alanı ayrıl-dığı gözükse de mevcut okulun kampusu, şu an faaliyette olan atölyeleri göz önüne alındığın-da ayrılan alan son derece sınır-lı. İnşaat emsali olarak da 2,90 katsayı belirlenmiş durumda”; YK Başkanı Tayfun Kahraman:

“Burası eğitim tesisi alanı yani kentsel donatı alanı. Donatı alanları, mevcut yoğunluğu karşılayamaz hale gelmişken bölgeye daha da yük ve dona-tı alanı ihtiyacı getiriyorsunuz”; Şişli Endüstri Meslek Lisesi Mezunları Derneği Başkanı Ercan Bodur ise: ”Bölgenin en önemli özelliği deprem sonrası toplanma alanı. Burada başka bir yer yok. Bizim okulumuzu sı-kıştırıp önüne rezidans ve AVM yapacaklar. Bizim okulun bah-çesinde 896 ağaç var.” açıkla-malarında bulunmuşlardır.

30.10.2014 günü, imar planı değişikliğine, 5 bin imza ile ikin-ci kez itiraz edildi. Beşiktaş’taki ÇŞB İl Müdürlüğü önünde açıklama yapan mezunlar der-neği başkanı Ercan Bodur: “İçerisinde yüzlerce ağacı kese-rek, yerine rant için AVM, otel, rezidans yapılarak kamu vic-danının zedelenmesine sebep olan uygulamaya ‘dur’ demek için buradayız.” demiştir.

İstanbul 8. İdare Mahkemesi ta-rafından Mart 2014’te yürütmesi durdurulan imar planlarına iliş-kin 31.10.2014 tarihinde iptal kararı verilmiştir.

”Bölgenin en önemli özelliği deprem sonrası toplanma alanı. Burada başka bir yer yok. Bizim

okulumuzu sıkıştırıp önüne rezidans ve AVM yapacaklar.”

Page 63: İstanbul Kent Almanağı 2014

61listanbullkent almanagı

25.11.2014 tarihinde, Ekim 2014’te askıya çıkarılan imar planları, TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi tarafından yeniden dava edilmiştir.

Yıldız Sarayı’nda 1909 yılında ilk “Polis Okulu” olarak öğretime baş-layan okul, faaliyetini

1960’a kadar Yıldız Sarayı’nda, ardından Kayseri’de sürdür-müştür. 1966’da Etiler’de inşa edilen bugünkü binada öğreni-me devam etmiş; 1985’te Polis Koleji’ne dönüştürülmüştür. 1994 yılında Polis Okulu olarak tekrar açılarak bu tarihten itiba-ren Polis Akademisi’ne öğrenci yetiştirmeye başlamıştır.

Beşiktaş İlçesi, Akat Mahallesi, 2011 ada, 29 ve 271 sayılı par-seller üzerinde yer alan Etiler Polis Meslek Yüksek Okulu ile bu parsellerin kuzeyinde bulu-nan tescil harici alanın “Eğitim Tesisleri Alanı”ndan çıkartıla-rak, “Ticaret ve Hizmet Alanı” ve “Park Alanı” olarak düzen-lenmesine ilişkin 1/5000 Ölçekli NİP ve 1/1000 Ölçekli UİP deği-şikliği onaylanarak 04.02.2013 tarihinde askıya çıkmıştır. Ardından, 06.05.2013’te bu

plan değişikliklerine, TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi ve MO İstanbul Büyükkent Şubesi tarafından dava açılmıştır. 02.07.2013’te mahkeme süreci halen devam ederken Ba kan-lar Ku ru lu, oku lun ara zi si ni risk li alan ilan et miştir.

2014’e gelindiğinde, CHP Milletvekili Umut Oran 10.10.2014’te Etiler Polis Okulu ile ilgili verdiği soru önergesinde: “Piyasa değeri 1 milyar dolar olan Etiler Polis Okulu arazisi Bosphorus isimli şirkete ihalesiz satış bedeli 460 milyon dolar karşılığında mı verildi? Bosphorus Şirketinin ortakları arasında Başbakanlık

Yatırım Ajansı yetkilileri, Suudi Arabistanlı İşadamları ve El Kaide finansörü olarak bilinen Yasin El Kadı ile oğlu da bulun-makta mıdır? Bilal Erdoğan bu ihalenin verilmesinde aracı ol-muş mudur?” şeklinde sorular yönelten Oran, aynı önergede 16.01.2014 tarihinde meclise sunmuş olduğu aynı konu ile ilgili soru önergesine neden cevap verilmediğini tekrar sor-muştur.

09.11.2014 günü, Bosphorus şirketine verileceği ileri sürü-len, Etiler Polis Okulu Resmi Gazete’de yayımlanarak kapa-tılmıştır m

NEDEN ÖNEMLİ?

Kamusal alanlarının özelleştirilip sonrasında yapılan imar planları ile ayrıcalıklı imar hakları verilmesi uzun dönemden beri sermaye ve

iktidarın bir arada yürüttüğü bir dönüşüm stratejisi.

Okul alanları gerek kentteki merkezi konumları, gerekse benimsenen piyasacı eğitim politikaları doğrultusunda birer birer özelleştirme

politikalarının hedefi haline gelmekte. Bilinen adları ile Şişli Endüstri Meslek Lisesi ve Etiler Polis Okulu bu örneklerden sadece ikisi.

İstanbul’un en merkezi alanında kalan büyük alanları ile sermayenin iştahını kabartan bu alanların bir diğer ortak özelliği ise 17 – 25 Aralık 2013’te gün yüzüne çıkan imar yolsuzluklarının tam da merkezinde yer

alıyor olması.

Page 64: İstanbul Kent Almanağı 2014

62 listanbullkent almanagı

YAPILAŞMAYA AÇILAN EĞİTİM ALANLARI HAKKINDA FAYDALI BİLGİLER

Ş İ Ş L İ E N D Ü S T R İ V E M E S L E K L İ S E S İ

55 yıllık bir eğitim kurumu olan Şişli Endüstri ve Meslek Lisesi, özel sektör tarafından yaptırılan birçok atölyeyi bünyesinde barındırmakta, 4500 civarında öğrencisi, 7 idari kadrosu ve 178 kad-rolu öğretmeni ile eğitim-öğretim hizmetlerini devam ettirmektedir.

Söz konusu alanın büyük bölümü, 16.04.2005 tas-dikli 1/5000 Ölçekli Şişli Dolapdere-Piyalepaşa Bulvarları ve Çevresi Revizyon NİP’te “Mesleki ve Teknik Öğretim Tesisleri Alanı”nda, 08.02.2007 tasdikli 1/1000 ölçekli Şişli Dolapdere-Piyalepaşa Bulvarları ve Çevresi UİP’te ise “Avan Projeye Göre Uygulama Yapılacak Meslek Lisesi Alanı”nda kalmaktadır.

ÇŞB tarafından 02.10.2013 tarihinde onaylanan ve açılan dava ile iptal edilmiş olan imar planı de-ğişikliği ile “Meslek Lisesi Alanı” olarak bilinen bölge büyük ölçüde “Ticaret + Konut Alanı”na alınarak Emsal: 3,00 yapılaşma değeri olarak de-ğiştirilmiştir. Bina yüksekliğinin belirlenmesi inisi-yatifi de yine Bakanlığa bırakılmıştır.

02.10.2014’te askıya çıkarılan planlar ile 08.02.2007 tasdik tarihli meri imar planlarında “Meslek Lisesi Alanı” (6,66 ha) olarak belirtilen bölge büyük ölçüde; “Ticaret + Turizm + Konut Alanı”na (3,6 ha) ve kısmen de “Mesleki ve Teknik Öğretim Tesis Alanı” (1,7 ha), “Park” ve “Yol Alanı”na (1,3 ha.) ayrılmıştır. “Ticaret + Turizm + Konut Alanı” olarak özel kullanıma açılan bölge-de TAKS: 0,40 KAKS: 2,90 gibi yine çevre koşulla-rının çok fazla üzerinde bir yapılaşma şartı getiril-

Page 65: İstanbul Kent Almanağı 2014

63listanbullkent almanagı

miştir. Yükseklik içinse “Yençok: Kentsel Tasarım Projesinde Belirlenecektir” ibaresi konulmuştur.

ETİLER POLİS MESLEK YÜKSEKOKULU

32 bin metrekarelik arazi, İçişleri Bakanlığı ile İBB arasındaki protokolle İBB’ye devredilmiştir. Ardından arazi için 2,5 emsalle inşaat izni veril-miş, 100 bin metrekarelik inşaat hakkı tanınarak ve yapı yüksekliği serbest bırakılmıştır.

18.06.1993 tasdik tarihli ve 1/5000 Ölçekli Beşiktaş Gerigörünüm ve Etkilenme Bölgesi Revizyon NİP’de söz konusu planlama alanı “Ortaöğretim Tesis Alanı, Park Alanı ve Yol Alanı”nda kalmak-ta olup, 10.12.1993 tasdik tarihli Beşiktaş Geri Görünüm ve Etkilenme Bölgesi Revizyon UİP’de “Polis Koleji, Park ve Yol Alanı”nda kalmaktadır.

ÇŞB tarafından onanan plan değişiklikleri ile park ve yol alanı aynen korunurken mevcutta polis okulu olan planlama alanı TAKS:0.40, KAKS:2.50 yapılaşma koşullarında “Ticaret+Hizmet Alanı”na alınmıştır. Ayrıca bodrum katları em-sal harici bırakan, tüm bodrum katların iskanını mümkün kılan ve emsalin brüt parsel üzerinden hesaplanacağını belirten plan notları ile yapılaş-ma sınırı tanımlanmamış ve konut/ticaret/donatı oranları belirlenmemiş, yapı ve nüfus yoğunluğu neredeyse serbest bırakılmıştır m

Page 66: İstanbul Kent Almanağı 2014

64 listanbullkent almanagı

TAPELERLE YAPILAŞMAYA AÇILAN EĞİTİM ALANLARI

ŞİŞLİ ENDÜSTRİ VE MESLEK LİSESİ TAPELERİ

Cumhuriyet Gazetesi, 17 Aralık yolsuzluk soruştur-ması için hazırlanan fezlekeye göre Şişli Endüstri Meslek Lisesi alanına ilişkin tapelere dayandırdığı haberinde “iddia”ları şöyle sıralıyor:

Bakanlığın iki bürokratı plan süreci ile ilgili ne yapacaklarına karar veremeyerek konu-yu Bakan Bayraktar’a, onun da Başbakan Erdoğan’a aktarmasında anlaşıyor.

Bir diğer tapede Bayraktar, Bulgar Vakfı’na ait arazi konusunda Meclis’te sıkıştırıldığından dert yanıyor; “Müslüman Uşak” diye tabir ettiği Taşyapı sahibi Emrullah Turanlı’dan bu “kıyak” karşılığında başka yerde okul yaptır-ması için teminat alınmasını istiyor.

Bayraktar “okul kapatan adam durumuna düşmemek” için projeye bir itiraz “ayarlan-masını”, bu sırada Erdoğan’ın söz konusu arazideki devlet okulundan haberdar edilme-sini ve teminat olarak kendi üzerindeki baskıyı hafifletmeyi planlıyor.

Son tapedeyse, Bayraktar, Turanlı’ya konuşu-yor. Turanlı “beyefendi”nin okul için kendisi-ne bir yer göstereceğini söylüyor, Bayraktar da; “onayladık onayladık senin şeyi bitti bizde bir işi kalmadı”

ETİLER POLİS MESLEK YÜKSEKOKUL TAPELERİ

Gazeteport internet sitesinin, 25 Aralık yolsuzluk soruşturması için hazırlanan fezlekeye göre Etiler Polis Okulu alanına ilişkin tapelere dayanarak

Page 67: İstanbul Kent Almanağı 2014

65listanbullkent almanagı

derlediği haberinde “iddia”ları şöyle sıralıyor:

Telefonda KİPTAŞ Genel Müdürü ile ko-nuşurken İBB Genel Sekreteri’nin şikayet eden Erdoğan Bayraktar, “Ne yeşil alan tanı-yor ne SİT” diye yakınıyor.

Karşı gazetesinin manşetten verdiği konuşmala-ra göre;

Bayraktar, Etiler Polis Arazisi’ne bir yerine 3 emsal verdiklerini itiraf ediyor. Bayraktar İBB Genel Sekreteri Adem Baştürk hakkında ise; “Ne kadar pis iş varsa bize yaptırmaya kalkıyor. Kuşdili’ni imara açtı, bana 20 defa telefon açtı, ‘burayı tasdik et’ diye. SİT alanı, doğal SİT alanı demiyor, imar yapıyor.” diyor.

Soruşturma dosyasındaki tapelerde KİPTAŞ Genel Müdürü İsmet Yıldırım Çatalca’daki arazinin deprem riskli alan ilan edilerek kendilerine verilmesini istiyor. Bayraktar, “Neye istinaden? Bizi asarlar. Hesabını kim verecek?” diye itiraz ediyor. Yine tapelerde Erdoğan Bayraktar’ın “konuyu Vedat ile ko-nuşacağım, bunu halledeceğiz, halledeceğiz bak tamam...”

dediği tespit ediliyor. m

1. okulumu yıktırmam inisiyatifi2. sislirehberi.org3. pop10haber.com4. maps.google.com5. maps.google.com6. okulumu yıktırmam inisiyatifi7. okulumu yıktırmam inisiyatifi

Görseller

Page 68: İstanbul Kent Almanağı 2014

NİSAN 2014

01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16

66 listanbullkent almanagı

Sultangazi Belediye Başkanı Cahit Altunay, 36 km2’lik ilçenin 23 km2’lik bölümünde gerçekleştirilmesi planlanan kentsel dönüşüm projesine dair bilgilendirme yaptı. Altunay; projenin İstanbul’daki en büyük dönüşüm alanlarından biri olmasının yanı sıra ilçe gelişimine katkı sağlayacağını savundu (Son Söz Gazetesi).

2013 yılının Nisan ayında Bağcılar’da pilot uygulamaya geçilen ücretsiz wi-fi projesinin ardından projenin İstanbul’un turistik ve yoğun kullanılan bölgelerinde de uygulamaya geçeceği İBB tarafından açıklandı (Hürriyet).

Bahçeşehir’de TOKİ’ye ait “İstanbul Toplu Konut” inşaatı işgali 7. günün sonunda Yeni Doğuş adlı taşeron firmanın işçilerin alacaklarını gün içerisinde ödeme sözü vermesiyle sonlandırıldı (Karşı).

3. Boğaz Köprüsü’nün yapımını üstlenen konsorsiyum kredi finansmanı sağlamak üzere AECOM’a ÇSED raporu hazırlattı. Raporda 34.500 ha meşe ormanının yok olacağına yer verildi. Raporun kredi kuruluşlarıyla paylaşılmasının ardından kredi onayı almakta zorluklar yaşanmaya başlandığı bilgisi paylaşılırken, Hazine müsteşarlığının da projeyle ilgili son finansman kredilerini söz konusu rapor nedeniyle onaylamadığı ortaya çıktı (Karşı).

Sultanahmet’te imar planında park olarak ayrılan arsaya otel yapıldığının ortaya çıkmasının ardından, önündeki 2000 yıllık Bizans surlarına araç girişi için 3 kapı açıldığı tespit edildi (Yapı Dergisi).

İBB ile TCDD arasında imzalanan özel bir protokolle, 1. Grup Korunması Gerekli Kültür Varlığı statüsündeki Haydarpaşa Garı’nın dönüştürülmesi kararının yürütmesi 2. İdare Mahkemesi durduruldu (Yurt).

TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi’nin ilgili diğer meslek odaları ile açtığı dava sonucunda 1. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesine rağmen 4 No.lu KVKBK tarafından onaylanarak Taksim Yayalaştırma Projesi kapsamında inşaatı tamamlanan dalış tünelleri, 1. İdare Mahkemesi tarafından tekrar iptal edildi (BirGün).

TMMOB MO İstanbul

Büyükkent Şube Başkanı

Sami Yılmaztürk Zeytinburnu

sahilinde deri üreticileri ile

fabrikalarının boşalttıkları

parsellere inşa edilen rezidans

projeleri sebebiyle

alanın “gökdelen mezarlığı” olacağına

dikkat çekti (Cumhuriyet).

TOKİ’nin Ispartakule’de %98’i bitmiş 11 blok ve 1200 konuttan oluşan, Emlak Konut GYO’nun taşeron şirkete devrettiği “İstanbul Toplu Konut” inşaatında çalışan işçiler, 3-4 aydır ücretlerin ödenmemesi üzere şantiye işgal eylemine başladı. İnşaat İşçileri Sendikası ise “ücretler ödenene kadar eylem devam edecek” açıklamasında bulundu (BirGün).

TMMOB ŞPO İstanbul Şube Sekreteri Akif Burak Atlar; “Büyük kentlerde yürütülen mega inşaatlarında alınan yürütmeyi durdurma ve plan iptalleri kararlarını aşmak için “hülle”ye başvurulduğunu, planlarda küçük değişiklikler yaparak yenilerini hazırladığı ve inşaata devam edildiğini” belirtti (Radikal).

Bahçeşehir’de TOKİ’ye ait “İstanbul Toplu Konut” inşaatında devam eden işgal eylemine Greif işçilerinden “Dünyayı biz inşa ettik, altında biz kalıyoruz!” yazılı pankartla destek geldi (BirGün).

İstanbul SMD tarafından İstanbul’da son 10 yılda planlanan ve uygulanan mega projelerin verildiği “Mega İstanbul” web sitesi yayına açıldı (BirGün).

Sarıyer ilçesi, Derbent Mahallesi’nde ÇŞB tarafından hazırlanan kentsel dönşüm planlarına, malikler tarafından açılan dava sonucunda 8. İdare Mahkemesi iptal kararı verdi (Evrensel).

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TÜRGEV’e Suudi Arabistan’dan gönderilen 99 milyon dolarlık bağışın Sevda Tepesi’nin imara açılmasının karşılığı olup olmadığını sordu (soL).

Page 69: İstanbul Kent Almanağı 2014

NİSAN 2014

17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30

67listanbullkent almanagı

3. Boğaz Köprüsü’nün yapımını üstlenen konsorsiyum kredi finansmanı sağlamak üzere AECOM’a ÇSED raporu hazırlattı. Raporda 34.500 ha meşe ormanının yok olacağına yer verildi. Raporun kredi kuruluşlarıyla paylaşılmasının ardından kredi onayı almakta zorluklar yaşanmaya başlandığı bilgisi paylaşılırken, Hazine müsteşarlığının da projeyle ilgili son finansman kredilerini söz konusu rapor nedeniyle onaylamadığı ortaya çıktı (Karşı).

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TÜRGEV’e Suudi Arabistan’dan gönderilen 99 milyon dolarlık bağışın Sevda Tepesi’nin imara açılmasının karşılığı olup olmadığını sordu (soL).

TÜİK Başkanı Birol Aydemir araştırmaları hakkında bilgi verdi. Aydemir; “Kent-kır tanımı 1924 yılında yapılmış bir tanımdı. Yeni büyükşehir uygulamasıyla da tamamen anlamını yitirdi. OECD ile EuroStat’ın kullandığı hücre sistemi denilen yeni kent-kır ayrımlarını uygulayacağız. ÇŞB çalışmalarını yılsonuna kadar bitirebilirse, 2015’te AB standartlarına uygun bir kent-kır ayrımına gideceğiz” açıklamasında bulundu (Yeni Nesil Gazetesi).

Ataşehir Evren Sitesi’ndeki yeşil alana cami yaptırmak isteyen “Takva Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği” tepkilere sebep oldu. Site yöneticisi “sitenin kooperatif olarak inşa edildiğini, terk ile elde edilen yeşil alanda imara izin olmadığını” açıkladı (BirGün).

Üsküdar Belediyesi görevlileri budama çalışmaları kapsamında, belediye tarafından kiralanan bostan için seçim öncesinde “yapılaşmaya açılmayacak” vaadi verilen, Kuzguncuk Bostanı’ndaki 700 yıllık nar ağaçlarını kesti, Kuzguncuk halkı çalışmaları durdurdu (Cumhuriyet).

Üsküdar’da 1. derece sit alanı içinde kalan, Boğaza bakan ve R. Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’daki evinin de yer aldığı 14 mahalleyi kapsayan Revizyon İmar Planı ile inşaat alanı artışı sağlanması üzerine Üsküdarlılar; “belediyenin rant talebinin barınma haklarını tehdit ettiğini” açıkladı (Aydınlık).

Site ve Esenler Mahallesi Yardımlaşma Dayanışma Derneği tarafından açılan dava sonucunda Ümraniye’de 1 Mayıs Mahallesi için hazırlanan ve mahallenin boş arazi olarak kabul edildiği imar planları 4. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi (Cumhuriyet).

İçişleri Bakanı Efkan Ala; 1 Mayıs kutlamaları için Yenikapı Dolgu Miting Alanını işaret ederken, Taksim’in gösteri alanı olarak kullanılmasının hak olduğuna dair AİHM kararı bulunmasına rağmen, Taksim’de kutlamaların yapılmasına izin verilmeyeceğini açıkladı. (BirGün).

ÇDP’de bulunmayan Avrasya Tüneli Projesi kapsamında kazı çalışmaları başladı. Proje kapsamında UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan Tarihi Yarımada 8 şeritli bir otoban ile yüz yüze kalacak (BirGün).

Mahkeme tarafından iptal edilen Beyoğlu KANİP’in kararı tebliğ edilmeden Cihangir’de Kanuni’nin oğlu için yaptırdığı caminin önündeki boş arsaya çok katlı projenin ruhsat verildiği açıklandı (Taraf).

Sivriada ve Yassıada’dan sonra Heybeliada’daki tarihi sanatoryumun yenilenmesi için yapılan imar planı ile Çam Limanı Burnu’nun tamamı imara açılacak (Aydınlık).

Çemberlitaş’taki Sultan II. Mahmud Türbesi önünde duran mermer kürenin kaybolduğu haberinin ardından, kaybolan kürenin 25-30 yıllık taklit küre olduğu ortaya çıktı, esas kürenin ise ne zaman kaybolduğuna dair kayıt bulunmadığı belirtildi (Radikal).

TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi’nin açtığı dava sonucunda; Şişli Endüstri Meslek Lisesi’nin bulunduğu arazinin Bulgar Ekzarhlığı Ortodoks Kilisesi Vakfı’na devredilmesinin ardından yapılan imar planı değişikliği ile gündeme gelen “The Şişli Kaptanpaşa Residence” isimli AVM ve rezidans projesine 8. İdare Mahkemesi tarafından yürütmeyi durdurma verildi (BirGün).

Ataköy 7-8. Kısım orman yolunun imara açılması Bakırköy Halk Meclisi tarafından yürüyüşle protesto edildi. 3600 m2’lik arazide bulunan 200 kadar ağaç ve alanın rekreatif kullanımı, inşaata tepkinin başlıca sebebi olarak açıklandı (Evrensel).

5 No.lu KVKK tarafından, komşu parselinde Bizans

döneminde ait hamam, kilise ve büyük yapı

kalıntıları çıkarılan ve mevcutta

Şehir Üniversitesi inşaatına devam

edilen Cevizli Tekel Arazisi’nde

arkeolog denetiminde

hafriyat gerçekleştirilmesi

kararı alındı (BirGün).

Page 70: İstanbul Kent Almanağı 2014

MAYIS 2014İŞ CİNAYETLERİ

Page 71: İstanbul Kent Almanağı 2014

69listanbullkent almanagı

İş cinayetlerinde yitirilen tüm işçilerin anısına, saygıyla…

Mayıs 2014’te, açıklanan resmi rakamlara göre 301 maden işçisi, Soma Eynes Maden Ocağı’nda ha-yatını kaybetti. Bu facia, Türkiye’nin iş cinayetleri şeceresine bir yenisini daha ekledi. “Unutulmasın, gerekli tedbirler alınsın, denetimler yapılsın, iş cinayetleri son bulsun” diye, İstanbul Kent Almanağı 2014’ün Mayıs ayı konusu kanayan bu yaraya ayrıldı ve aynı zamanda bu kıyımın kentsel mekana yan-sımasına mercek tutulmak istendi.

Bugün kentsel arazi mülkiyetine bağlı kazançların, ticaret ve reel üretim gibi servet biriktirme araç-larından daha cazip olması, sermaye birikiminin kent toprağında yoğunlaşmasıyla sonuçlanmakta; hızla büyüyen kentler ise kalkınma hevesinin kurbanı olmaktadır.

Sermaye için birikim, devlet için ise ekonomik büyüme amacıyla yeniden üretilen ve değişim değeri-ni karşılayacak şekilde yeniden işlevlendirilmeye çalışılan kentler, yatırımların öncelikli hedeflerinden biri haline gelince, gayrimenkul ve inşaat sektörlerinin kurumsallaşarak büyümesi ile karşı karşıya kalınmıştır.

2014’ün ilk yarısındaki büyüme oranlarına bakıldığında, Türkiye’nin dünya ülkeleri arasında ilk 10’da yer aldığı görülmektedir. Bu büyüme, özellikle yabancı yatırımcıların Türkiye’yi gayrimenkul yatırımı için uygun bulmalarının arkasındaki temel gerekçelerden biridir. Bu artıştaki lokomotif olan inşaat sektörü, yan kolları ile birlikte, son 10 yılda istihdam payını en istikrarlı artıran sektördür.

Page 72: İstanbul Kent Almanağı 2014

70 listanbullkent almanagı

Sektördeki bu büyüme, mekan kıyımının yanı sıra insan kıyımını da ne yazık ki beraberinde getirmek-tedir. 2014’te basına yansıdığı kadarıyla 1886 işçinin 423’ü inşaat sektöründe, bu işçilerin 198’si ise İstanbul’da yaşamını yitirmiştir. Bu rakamlara basına yansımayan, her türden kaza ve meslek hastalık-ları eklendiğinde, “kıyım” ifadesinin kullanılma nedeni daha da anlam kazanmaktadır.

Bu tablonun oluşmasındaki en büyük nedenin, öncelikle kar hırsına bağlı denetimsizlikler olduğu açıktır. Plan ve projeleri biran önce kullanıcısıyla buluşturma arzusu, ölümleri de hızlandırmaktadır. Taşeron sistemiyle birlikte, inşaatlar artık ölüm yuvaları halini almıştır.

İnşaat İşçileri Derneği’nin verilerine göre, ÇŞB’nin tespit ettiği 850 bin işçinin yaklaşık 1,5 katı inşaat sektöründe istihdam edilmektedir. Sektör vasıf aramıyor çünkü sektörün acelesi var... Gerekli çalışma koşullarının çeşitli sebeplerle yerine getirilmemesi ile -her sektörde olduğundan biraz daha fazlasıy-la- inşaat sektöründe çalışan işçilerin hepsi hemen her gün bu geri döndürülemez tehditler altında çalışmaktadır.

İdareler, kent topraklarını planlar, projeler ve altyapı güvencesi ile yatırımlara hazır hale getirmekte-dir. Bunların bir kısmı parsel bazında vuku bulurken, bir çoğu bugün mega projeler ya da “çılgın pro-jeler” olarak adlandırılan yatayda ve dikeyde büyüyen ”ucubeler” olarak ortaya çıkmaktadır. Doğal alanları ve tarımsal arazileri, yapılı çevreye dönüştüren 3. köprü, 3. havalimanı, İstanbul’un kuzeyine 2 milyonluk şehirler, büyük ulaşım projeleri, bu projeler etrafında yer seçen büyük konut projeleri, finans merkezleri, ofis ve rezidans projeleri nedeni ile hem kent hem de inşaat işçileri kıyıma uğra-maktadır.

Hemen her birinde gün aşırı ölümler, kazalar yaşanmasına rağmen, bu kıyım kamuoyunun dikkatini ancak projelerin bilinirliği oranında çekmektedir. Eski Ali Sami Yen Stadı’nın yerine yapılan büyük kar-ma kullanımlı proje olan Torunlar Center veya 3. köprü inşaatında hayatını kaybeden işçilerin adı, bu projelerin adları sayesinde basına yansımaktadır. İnşaat dışı sektörlerde ise –özellikle Zonguldak’ta, Soma’da, Ermenek’te olduğu gibi- cinayet bilançosu büyüdükçe bilinirlik artmaktadır.

Tüm kaybettiklerimizi temsilen bu ay konusunda, hem kentsel mekanı hem de işçi dünyasını etkile-yen 2014 yılına ait kıyımlardan örneklere yer verilmek istenmiştir.

Davutpaşa’yı, OSTİM-İvedik’i, Kemalpaşa’yı, Afşin-Elbistan’ı, Van Bayram Otel’i, Esenyurt Marmara Park AVM çadır yangınını, set emekçilerini, tarım işçilerini, mevsimlik göçmen işçi-leri, çocuk işçileri ya da hayatını kaybedenler ve geride kalanlar için adalet mücadelesi veren işçi ailelerini de unutmadan...

1886

Page 73: İstanbul Kent Almanağı 2014

71listanbullkent almanagı

1886*ISIG Meclisi tarafından hazırlanan, 2014 yılında kayıtlara geçen iş kazaları istatistiklerine göre hayatını kaybeden işçi sayısı

*

Page 74: İstanbul Kent Almanağı 2014

72 listanbullkent almanagı

Kartal’da inşaatı devam eden 16 katlı Metsan Nexus Proje in-şaatının en üst katında çalışan işçiler Hasan Doğan (53), Salih Karayalı ve Sinan Doğan (22), 31 Mart günü, iskelenin çök-mesi sonucu beton zemine dü-şerek hayatlarını kaybettiler.

İnşaatın sahibi Satoğlu ailesinin, dönemin Cumhurbaşkanı Ab-dullah Gül’ün ailesinin akrabası ve Metsan İcra Kurulu Üyesi ve ortağı olan Mimar Cemalettin Satoğlu’nun aynı zamanda Dol-mabahçe Sarayı’ndaki Başba-kanlık Çalışma Ofisi’nin de mi-marı olduğu iddia edildi.

5 Nisan‘da, TOKİ’nin hası-lat paylaşımı modeliyle ihale ettiği arsa üzerinde Torunlar GYO’nun Ali Sami Yen Stadı’nın yerine yaptığı 3 kuleden oluşan 42 katlı Torunlar Center inşa-atında, montaj işçisi Erdoğan Polat (19), 14. kattan bindiği sepetle yere çakılarak hayatını kaybetti.

Savcılıkça hazırlanan bilirkişi raporunda, sistemin kurulması sırasında işin organizasyonunu ve denetimini yapacak uzman teknik eleman bulunmadığı ve Torunlar İnşaat’ın asıl işveren, dış cephe kapamasını alan Çu-

hadaroğlu adlı şirketin birinci alt işveren, dış cephe monoray sisteminin kurulumunu üstle-nen Etkin adlı şirketin de ikinci alt işveren olduğu ifade edildi. Polat’ın da Etkin’in işçisi olduğu belirtilirken; İş Kanunu’nun ikin-ci maddesine göre bu kazada, asıl işveren Torunlar GYO’nun da alt işveren gibi sorumlu ol-duğu vurgulandı.

Aynı tarihte; İstanbul’da yapı-mı devam eden 3. köprünün Reşadiye-Çamlık bağlantı yolu üzerinde Beykoz’da bulunan 35 no’lu viyadüğün başlık kirişinin beton dökümü esnasında ka-

TARİHLERLE İSTANBUL İŞ CİNAYETLERİ

Page 75: İstanbul Kent Almanağı 2014

73listanbullkent almanagı

lıbın açılması ve iskelenin çök-mesi sonucu meydana gelen iş cinayetinde, henüz 2 gün önce işe başlamış olan Kahraman Baltaoğlu (46), Yaşar Bulut (50) ve kardeşi Lütfi Bulut (48) haya-tını kaybederken, diğer kardeş-leri Sonay Bulut ağır yaralandı. İtfaiye aracının merdiveni ye-tersiz kalınca, mahsur kalan 11 işçi, bölgedeki vinç yardımıyla kurtarıldı.

Bilirkişilerin hazırlamış oldukları raporda, asıl işveren ICA İçtaş-Astaldi Ortaklığı ve alt işveren-ler Ongun Yapı ve Tas. San. Tic. Ltd. Şti ile URTİM İnş. Çelik Ka-lıp San. ve Tic. Ltd. Şti’nin olay-dan sorumlu olduğu anlatıldı.

Rapora göre, ÇSGB müfettişleri asıl işveren ICA-İçtaş-Astaldi’yi 20 Aralık 2013’te denetledi. Mü-fettişler raporlarında “iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bir sorun yok” yönünde rapor düzenle-di. Oysa raporun hazırlandığı süreçte şirketin Sağlık Güvenlik Planı bulunmuyordu. Yine, aynı sahada çalışan şirketlerden Er-tanlar denetlendi. Bu şirketin iskele kurulumunda ciddi ek-siklikler bulundu ve idari para cezası uygulandı. Kazanın ya-şandığı Ongun Yapı ise denet-lenmedi. Raporda bu durumun

Anayasa’nın eşitlik ilkesine de aykırı olduğuna işaret edilerek, İş Teftiş Kurulu Başkanlığı da so-rumlu görüldü.

Yine aynı rapora göre bir diğer dikkat çekici nokta ise, Sağlık Güvenlik Planı’nın dönemin başbakanı R. Tayyip Erdoğan ve cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün katılımı ile 29 Mayıs 2013

günü yapılan temel atma töre-ninden yaklaşık 10 ay sonra ha-zırlandığının ortaya çıkmış ol-masıdır. Raporda, “Söz konusu plan başlangıçta hazırlansaydı yüksekten düşme riski öngö-rülebilirdi. İskele devrilmiş olsa bile çalışanlar emniyet kemerle-ri ile çalıştıkları ve yaşam hala-tına bağlı oldukları için zemine düşmezlerdi” vurgusu yapıldı.

Torun Center İş Cinayeti Bilirkişi Raporunda Tespit Edilen 10 Eksik:

(1) ICA-İçtaş-Astaldi, iş sağlığı ve güvenliğinde en önemli sorumluluğa sahip Sağlık ve Güvenlik Koordinatörü’nü görevlendirmedi.

(2) Sağlık Güvelik Planı çalışmaya başlandıktan 10 ay sonra hazırlandı.

(3) Asıl işveren, alt işverenin eksikliklerini tespit edip, gerekli önlemleri aldırmadı.

(4) Bakanlık müfettişleri, aynı sahada iş yapan başka bir taşeronu denetledi; ancak kazanın olduğu şirketi denetlemedi.

(5) Çöken iskelesinin kontrolü yeterli yapılmadı.

(6) Ölen işçilerde emniyet kemeri ve düşme ihtimaline karşı yaşam halatları yoktu.

(7) Sahada görevli personel teknik yeterlik ve deneyime sahip değildi.

(8) Ongun Yapı’nın şantiye şefi de saha mühendisi de jeoloji mühendisiydi. Oysa en azından biri inşaat mühendisi olmalıydı.

(9) Cenazeler araç farları açılarak çıkarıldı. Oysa gece çalışması da gündüz gibi aydınlatılmalıydı. Bu alt işverenin işi olmasına rağmen asıl işveren tarafından da denetlemeliydi.

(10) İş güvenliği uzmanları özerk olmalıdır; maaşını aldığı işvereni ihbar etmesi zordur.

Page 76: İstanbul Kent Almanağı 2014

74 listanbullkent almanagı

28 Mayıs 2014 günü, Ağaoğ-lu Grubu, TOKİ ve Emlak Konut GYO işbirliğinde gerçekleşti-rilen Maslak 1453 Proje inşaa-tında başına demir direk düşen Gündüz Mühendislik’in işçisi Hakan Tek (29) hayatını kaybet-ti. Tek ile aynı şantiyede çalışan T.Y Radikal’e yaptığı açıklama-da, inşaatta 2–3 günde bir “iş kazası” yaşandığını ve 9 aydır çalıştığı şantiyede denetim ya-pıldığına şahit olmadığını söy-ledi.

Diğer yandan, TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi’nin de davacı olduğu bu kent suçu projesinin yasal dayanağı olan imar planı değişikliklerinin yürütmesi, Da-nıştay 6. Dairesi tarafından 26 Mart 2013’te, yani yaşanan bu iş cinayetinden önce, kamu yararına uygun olmadığı gerek-çesi ile durdurulmuştur. Ancak karar uygulanmamış, inşaat fa-aliyetlerinin derhal durdurul-ması, inşaat ruhsatının ise iptal edilmesi talebi yerine getirilme-yerek inşaata devam edilmiştir. Bu süreçte, proje inşaatında ça-

lışan işçilerin beyanları çokça iş kazası yaşandığını ortaya çıkar-maktadır. Proje ve işleyişi her anlamda hukuksuzdur.

Hem kentsel mekan, hem de işçi kıyımının yaşandığı İstanbul’da-ki örneklerden bir diğeri ise, Zincirlikuyu’nda Karayolları’nın arazisine hukuksuzca inşa edi-len Zorlu Center’dır.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun Zorlu Center’da yaşanan iş cinayetlerine ilişkin Haziran 2014’te vermiş olduğu soru önergesine, dönemin Ça-lışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik şu şekilde yanıt ver-miştir:

“2014 Haziran tarihi itibarıyla Zor-lu Yatırım A.Ş. ünvanlı işyerinde iş kazası sonucu 3 işçi hayatını kay-betmiş olup, 9 işçi sürekli iş göre-mezlik geliri bağlanma talebinde bulunmuştur. İşçilerden Ahmet Karakaya 13.05.2012, Tunahan Gö-ker 11.12.2011 ve Ahmet Akkaş 18.10.2012 tarihinde vefat etmiştir. İş kazası sonucu hayatını kaybeden işçilerin hak sahiplerine 7.686,71

TL ölüm geliri ve 9.214,56 TL ölüm aylığı ödemesi yapılmıştır. İş kaza-sı sonucu yaralanan işçilere Sosyal Güvenlik Kurumunca 26.525,20 TL geçici iş göremezlik ödemesi ve iş kazası sonucu hayatını kaybeden işçinin hak sahiplerine 16.901,27 TL ölüm geliri ve aylığı ödemesi yapıl-mıştır. İş kazaları ile ilgili olarak yapı-lan tahkikatlar sonuçlanmadığı için henüz herhangi bir rücuen tazminat davası açılmamıştır.”

9 Temmuz’da, 3. havalimanı in-şaatı kapsamında Eyüp’e bağlı Akpınar Köyü’ndeki şantiye ala-nındaki dolgu çalışmaları sıra-sında hafriyat kayması sonucu gölete düşen iş makinesinin operatörü Osman Ceylan (41) hayatını kaybetti.

3. köprü inşaatında Demirci-köy yakınlarında ve yine ICA’ya hafriyat işinde taşeronluk ya-pan Alemdaroğlu’nda kamyon şoförü olarak çalışan Nurettin Kaltakçı 24 Ağustos’ta yaşa-mını yitirdi. Aynı projenin par-çası olan otoyol çalışmasında Gemlik’te taşeron silindir ope-ratörü Saffet Atış (42), Körfez geçici köprü yolunda can verdi.

Page 77: İstanbul Kent Almanağı 2014

75listanbullkent almanagı

Diğer yandan Ağustos ayı içe-risinde üniversite kampüsleri inşaatlarında da peş peşe iş cinayetleri yaşandı: İTÜ Ayaza-ğa Yerleşkesi’nde Melik Şahin (32), Bilecik Şeyh Edebali Üni-versitesinde Hasan Tabak (19), Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Yerleşkesi’nde Durdu Koca (23), Ordu Üniversitesi’nde En-ver Ekinci ve ismi öğrenile-meyen Gürcü bir göçmen işçi hayatını kaybetti. Bu ölümlerin sorumlusu taşeron sistemi ve üniversite yönetimleri olarak kayıtlara geçti.

6 Eylül 2014 günü yine Torun-lar Center inşaatında, 32. katta bulunan asansörün yere çakıl-ması sonucu 10 işçi; Tahir Kara, Hıdır Ali Genç, İsmail Sarıtaş, Bilal Bal, Cengiz Tatoğlu, Mu-rat Usta, Menderes Meşe, Vahdet Biçer, Ferdi Kara ve Cengiz Bilgi hayatını kaybetti.

Ancak Ekim 2014’te tamam-lanan soruşturmada savcılık inşaat firmasının sahibi Aziz Torun, Mehmet Torun ve Emre

Torun’un da aralarında bulun-duğu 9 kişi hakkında takipsizlik kararı verdi. İddianamede 25 şüphelinin, taksirle 10 kişinin ölümüne sebebiyet vermek su-çundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

İddianamede aynı inşaatta 29 Mayıs tarihinde de asansörün frenleme sisteminin devreye girmediği ancak işçilerin zarar görmeden kazayı atlattığı belir-tildi. İnşaat firmasının ‘iş kazası iç bildirim formunun’ incelendi-ğinin belirtildiği iddianamede, bu inceleme sonucunda inşaat-ta bir yıl içinde 20 defa irili ufaklı iş kazalarının meydana geldiği vurgulandı m

Page 78: İstanbul Kent Almanağı 2014

76 listanbullkent almanagı

Hüseyin Avni Mutlu | İstanbul (Eski) ValisiHürriyet, 07.09.2014

Olay yerinden yaralı çıkmaz. Al-lah korusun çıkarttığımız her bir kişi hayatını kaybetmiş olarak çı-karılacaktır.

Bir kaza olarak hiçbir zaman ka-bul edilebilmesini düşünmüyo-ruz kaza olmaması lazım. 32’nci kattan bir asansörün boşluğa düşmüş olması işçi kardeşleri-mizle birlikte elbette tedbirler noktasında nelerin eksik olduğu-nu sorgulamamızı icap ettiriyor. Asansörün içinde inşaat malze-mesi olduğu görülüyor. İş güven-

liği açısından hangi kusurların ol-duğu adli makamlar tarafından açıklanacaktır. Saat 19.00’da bu çalışmanın tamamlanmış olması gerekiyordu. İtfaiyeye gelen ih-bar 19.45. Dolayısıyla iş saatinin, çalışma saatinin dışına taşmış. İş yerinde, başta iş güvenliğinden sorumlu olan kişi olmak üze-re şantiyede bu işin sorumlusu olarak değerlendirilen, 8 kişi gözaltında, adli tahkikat hemen başlatıldı. Adli tahkikat süresi içerisintde, gözaltı sayısı artabi-lir. Hayatını kaybedenlerin hak hukuku, ailelerin hak hukuku, mutlak suretle kusuru ihmali kim varsa ortaya çıkarılacaktır.

Faruk Çelik | Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanısendika.org, 07.09.2014

Bu konuda gerek işverenlerin gerekse tüm yetkililerin gerekli sorumluluk çerçevesinde ha-reket etmeleri konusunda tüm ikazlara rağmen maalesef dün akşam böyle bir feci ve hepimi-zi üzüntüye boğan bir tabloy-la karşı karşıya kaldık.

Tabi ki burada ihmali olan özel-likle ilgili mevzuat çerçevesinde iş güvenliği uzmanının, iş sağ-lığı uzmanı bulundurma zorun-luluğu var. Bunlar nasıl raporlar

YORUMLARLA TORUN CENTER İŞ CİNAYETLERİ

Page 79: İstanbul Kent Almanağı 2014

77listanbullkent almanagı

verdiler, nasıl bir değerlendir-me yaptılar, burada çalışma ko-şulları ile ilgili durum nedir, sav-cılık zaten olayın üzerinde.

Bu yoğunluğun içerisinde baktı-ğınız zaman bir anlamda da ka-zanın olmaması büyük bir şans diyesim geliyor. Çünkü 10 tane can kaybetmişiz. Bunun çok farklı nedenleri olabilir, sebep-leri olabilir. Bütün ayrıntılarıyla ortaya çıkmasında yarar var.

Torunlar GYO | Torun Center İnşaatı SahibiAkşam, 07.09.2014

Şirketimiz, özellikle şantiyeler-de insan ve yük taşıma amacıyla kullanılan asansörleri ithal ede-rek kiralayan şirketlerden biri ile insan ve yük taşıma asansörü ki-ralama sözleşmesi imzalamıştır. Elim kazaya sebep olan asansö-rün kaldırma kapasitesi 2 bin 700 kilogram/28 personeldir. Asan-sör teknik özellikleri itibari ile aşı-rı yük koruma tertibatına sahiptir, bir başka ifade ile kapasitesinin üzerinde bir yükleme yapıldığın-da çalışmamaktadır.

Asansörler anılan bu sözleşme hükümlerine uygun bir şekil-de kiralayan şirket tarafından şantiyeye getirilmiş ve monta-

jı tamamlanmıştır. Asansörde meydana gelebilecek arızaların anında giderilmesi ve gerekli ba-kım hizmetlerinin zamanında ve gereği gibi yapılmasını sağlamak üzere kiralayan şirket tarafından şantiyede her gün ve tam za-manlı olarak iki uzman personel görevlendirilmiştir.

Bu uzman personeller bugüne kadar arızalara müdahale etmiş ve asansörlerin bakım ve onarım-larını gerçekleştirmiştir. Ayrıca asansörlerin tabi olduğu yönet-melik çerçevesince asansörü ki-ralayan şirketin dışında TMMOB Makine Mühendisleri Odası tara-fından muayene kuruluşu olarak yetkilendiren kişiler tarafından tbahse konu asansörler 30 Mayıs 2014 tarihinde kontrol edilmiş ve mevzuata aykırı herhangi bir du-rum tespit edilmemiştir.

İşçilerin herhangi bir şekilde iş güvenliği eğitimine tabi tutul-madan çalıştırıldığına yönelik iddialar ileri sürülmektedir. Bu iddiaların şirketimiz bakımından geçerliliği yoktur. Şantiyede ça-lışmaya başlayan bütün eleman-lar, istisnasız iş güvenliği eğitimi almakta ve bu eğitimde başarılı olanlar iş başı yaptırılmaktadır. Eğitimsiz işçi çalıştırılması söz konusu değildir.

Şirketimiz, şantiyede Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından öngörülen kurallara uygun dav-ranılması konusunda talimat vermiştir. Elim kazanın olduğu esnada şantiyede topyekun ça-lışma söz konusu değildir. Bazı taşeronların bir sonraki gün yapı-lacak çalışmaya esas olmak üze-re birkaç personeliyle temizlik ve ön hazırlık çalışmaları yaptıkları düşünülmektedir. Soruşturma evresinde bu konunun netlik ka-zanacağını tahmin edilmektedir.

Emre Arolat | EAA Mimarlık (Torun Center Mimarı)Radikal, 09.09.2014

Bu yapılan inşaat, hicap du-yuyorum ama bütün Türkiye ortalaması içinde en medeni şantiyelerden. Ciddi bir prob-lem yoktu. Düzgün gözüken denetim vardı. Bu inşaatta bir güvenlikçi vardı adını unuttum, ‘şantiyeye lastik ayakkabıyla gi-remezsin’ dedi bana. Ben bunu seviyorum. Zorlu’da da ceza yedim turuncu yelek giymedi-ğim için, sıcakta çıkarmıştım. Milyonlarca metrekare iş bitir-dik. Daha önce büyük bir kaza olmadı, ilk defa yaşıyorum.

Çok büyük bir ihmal olduğu ke-sin. Bir asansör durup dururken

Page 80: İstanbul Kent Almanağı 2014

78 listanbullkent almanagı

düşmez. Duyduğum kadarıyla kiralayan firmayla yapımcı fir-ma arasında husumet olmuş, tamir edilmesi gereken günde edilmemiş. Bu dedikodu tabii. Kimin ihmaliyse ben de istiyo-rum cezalandırılmasını. Ancak mimar olarak neyin güvenlik sı-nırları dışında olduğunu bilecek durumda değilim. Üç gün önce ben de bindim o asansöre, 30. kata çıktım. Bilsem manyak mı-yım bineyim?

TOKİ’nin kara listesine girdim eski başbakana da tüm bu eleş-tirilerimi söyledim. Ama gidip her gün asansör kontrol ede-mem, bu mimarlık ve tasarım alanının sorumluluğunda de-ğil. Nereden bileyim asansör bakımı yapılıp yapılmadığını. Asansör düşmeseydi ne koğuşa bakmak aklıma gelecekti ne de güvenlikle ilgili bir soru sormak. Elektrikten ölen de çok var, hil-tileri alıp tek tek kontrol ede-mem. 20 tane proje var, fiziksel olarak imkansız.

Kimsenin umurunda değil deni-yor ama benim çok umurumda. Mimar şantiyenin iş güvenliğin-den kağıt üstünde değil ama insan olarak sorumludur.

TMMOB MMO İstanbul ŞubesiHabertürk, 07.09.2014

Asansörde yaşanan kaza son-rası Torunlar firmasının açık-lamasında Odamız muayene kuruluşu tarafından 30.05.2014 tarihinde yapılmış olan kontro-le ve verilen muayene raporu-na atıf yapılmaktadır. Odamız muayene kuruluşu tarafında yapılan kontrol, kontrol anın-daki gözlemler ve deneylere dayanmaktadır. Verilen uygun-luk raporu, cihazın periyodik olarak bakım ve uygun iş gü-venliği şartlarında kullanılması gerektiğine vurgu yapmaktadır. Bu bakımdan özellikle şantiye şartlarında çalışan bu cihazların eğitimli nezaretçiler tarafından kullanılması ve günlük bakım ve kontrollerinin yapılması elzem-dir. İlgili asansöre ilişkin verilen rapor 30.08.2014 tarihine kadar geçerlidir ve verilen raporda bu belirtilmiştir.

Ayrıca işçilerin verdiği bilgilere göre söz konusu asansör geçen hafta arıza yapmış ve bir bakım-dan geçmiştir. Bu bakım sonra-sı muayene kuruluşumuza bilgi verilmeli ve asansör yeniden tarafımızdan kontrol edilmeli idi. Kamuoyunda Torunlar İn-şaat firması tarafından Odamı-

zın kontrol ve uygunluk raporu verdiğine yönelik eksik ve yanlı açıklama, sorumluluktan kurtul-ma ve algıyı başka yönlere çe-virme çabalarıdır.

TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi08.09.2014

Siyasi İktidarın Beton Uygarlığı Can Almaya Devam Ediyor

2010 yılında TOKİ tarafından satışı gerçekleştirilerek ayrıca-lıklı imar haklarıyla betona terk edilen Ali Sami Yen Stadı ara-zisi üzerindeki inşaat faaliyetle-ri 7/24 devam ederken 6 Eylül 2014 günü meydana gelen va-him olayda 10 emekçi yurtta-şımız hayatını kaybetmiştir. Bu korkunç iş cinayetinde kaybet-tiğimiz canlarımızı saygıyla anı-yor, ailelerine ve acılarını payla-şanlara baş sağlığı diliyoruz.

Bu cinayetin sorumluları rant hırsıyla devleti ve kurumları-nı yönetenler, onlarla elbirliği ile taşeronlaştırma politikala-rını sürdüren emlak patronları, maliyet düşürmek için işçilerin hayatına kast edenler, onlara cesaret verenler, daha önceki işçi katliamlarını sözleriyle ve icraatlarıyla aklayanlar, iş gü-venliği yasasıyla işyerlerindeki

Page 81: İstanbul Kent Almanağı 2014

79listanbullkent almanagı

denetimleri bile özelleştiren-ler, tüm usulsüzlüklere rağmen imzalarıyla kent suçunu meşru kılan müelliflerdir. Yetkilerini kötüye kullanarak halka ait ara-ziler üzerinden metrekare kaza-nıp ihmaller ve sorumsuzluklar nedeniyle kaybedilen hayatları kader olarak yorumlayan yetki-

liler bu cinayetin failleridir. Tıpkı SOMA’da, Esenyurt’ta Marmara Park AVM İnşaatı’nda, Maslak 1453 şantiyesinde, üçüncü ha-valimanı ve üçüncü köprü şanti-yelerinde olduğu gibi…

İş cinayetlerine karşı sessiz kal-mamak adına yapılan tüm ey-lemlilikleri destekliyor, sorum-

luları derhal hesap vermeye çağırıyoruz m

Page 82: İstanbul Kent Almanağı 2014

80 listanbullkent almanagı

Kan Mimarisi | Yaşar AdanalıArkitera, 10.09.2014

Türkiye, iş cinayetlerinde dünyada zirveye oynu-yor! Sadece 2013’te en az 1235 kişi, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmadığı ve düzgün denetleme yapılmadığı için hayatını kaybetti. Bu ölümlü “vakalar”, öngörülebilir ve önlenebi-lir olduğu için kaza değil, cinayet olarak adlan-dırılıyorlar. Bu rezalet sicil içinde de en fazla yer tutan sektörlerin başında inşaat geliyor. Sadece 2014’te bugüne kadar bu sektörde çalışan 272 işçi hayatını kaybetti. Avrupa’da en fazla gökde-lenin ve AVM’nin inşa edildiği ülke, aynı zaman-da en fazla iş cinayetinin işlendiği yer.

İnşaat projelerinin, nasıl farklı kamu ve özel sek-tör aktörlerinin farklı aşamalarda devreye girdiği, yani çok ”paydaşlı” bir proje döngüsü varsa, bu

inşaatlarda gerçekleşen iş cinayetlerinin sorum-lularını da bu çok paydaşlı yapı içinde düşünmek gerekiyor.

Tabii ki bu çok paydaşlı yapı içinde kurulan ya-sal ve idari mekanizma, iş cinayeti gibi durum-larda sorumluları örtecek şekilde, eğer bir ceza söz konusu olacaksa da, en alt kademede ve en dar anlamıyla ele almaktadır. Bu da, sermayenin ve onun mekanlarının büyümesini işçinin sağlı-ğından ve kentlinin ihtiyaçlarından önce gören inşaat sektörü içinden bakıldığında tercih edilir bir durumu ifade etmekte. Ancak hak ve adalet peşindeki yurttaşlar veya meslek insanları için böylesi indirgemeci bir yaklaşım kabul edilebilir değildir.

Hatırlayalım, 31 Mart 2014 tarihinde, Kartal’da Metsan Nexus Projesi’nin inşaatında gerçekleşen

BASINDA İŞ CİNAYETLERİ

Page 83: İstanbul Kent Almanağı 2014

81listanbullkent almanagı

iş cinayetinde üç işçi 16. kattan düşerek hayatını kaybetmişti. Bu projenin kamuoyundaki tanıtımı, “Yıldız Mimar” Daniel Libeskind’ın adı kullanıla-rak yapılmıştı. Birbirleriyle yarışan kulelerin öne çıkabilmesi için mimari konseptler ve tasarımcı-larının isimleri her geçen gün daha fazla önem kazanmakta. Adeta bir pazarlama stratejisi olarak bu mimarların markalarından yararlanılmakta.

Bu iş cinayetinin hemen ardından, Metsan Ne-xus Projesi inşaatında gerçekleşen ölümleri konu eden “Kan Mimarisi” başlıklı İngilizce bir yazı yazmış, ölümlerle ilgili sorumluluk halkasını ge-nişleterek, projenin tanıtımında ve haliyle ticari başarısında pay sahibi olan mimarına bir dizi so-rular yöneltmiştim. Libeskind’e öncelikle bu cina-yetlerden haberi olup olmadığını sordum, son-rasında ölümlerden dolayı sorumluluk hissedip hissetmediğini. Metsan Şirketi ile yaptığı sözleş-mede işçilerin güvenliği ile ilgili bir madde olup olmadığını da sordum. Bu sözleşmeyi iptal etme-yi düşünüp düşünmediğini de. Son olarak, dünya genelinde birçok anıtsal eserin tasarımında onun imzası bulunmasından da yola çıkarak, eğer bir gün kendisinden Türkiye’de iş cinayetlerinde ha-yatını kaybedenlerin anısına bir anıt tasarlaması istense, bunu yapıp yapmayacağını sordum.

Uzun bir bekleyişin ardından mimarın ofisinden gelen yanıt çarpıcıydı: Yazımın “hatalı” olduğunu, cinayetin işlendiği projeyi kendilerinin tasarlama-dığını, daha doğrusu o projenin içinde yer alan kendi kısmının inşaatının henüz başlamadığını, iş güvenliğini çok ciddi bir şekilde ele aldıkları-nı belirttiler. Ben de kendilerine, bu cevaplarına şaşırdığımı söyleyerek, şirketinin açıklamalarında bahsi geçen projenin isminin Daniel Libeskind

ismiyle birlikte anıldığını, basına bu şekilde de-meçler verildiğini belgeleriyle gösterdim. Mima-rın ofisinden hemen bu konu ile ilgileneceklerini belirten bir e-posta daha aldım.

Bütün bu hikayede, benim açımdan ilginç olan iki nokta vardı. Birincisi, piyasada ünlü bir mi-marın ismiyle tanıtımı yapılan bir projenin adının kötüye çıktığı noktada mimarın bu ilişkiyi kabul etmemesi. Öteki ise, mimarın en azından pren-sipte, inşaat alanında gerçekleşen bir cinayet ile ilgili sorumluluğunu tamamen reddetmemesiy-di. Hatta aksine, iş güvenliğine son derece önem verdiklerini vurgulamıştı. Yani eğer proje ile iliş-kisi “gerçekten” söz konusu olsa, orada işlenen cinayetten de sorumlu tutulabilecekti.

Malum, bu projenin gerçekleştiği Kartal ilçesinin kentsel dönüşüm master planı, yine başka bir yıldız mimar Zaha Hadid tarafından yapılmış an-cak kabul görmemişti. Zaha Hadid, Libeskind’ın aksine, kendi tasarladığı projelerde gerçekleşen iş cinayetlerindeki olası sorumluluğunu açıkça reddediyor. Katar’da gerçekleşecek 2022 Dünya Kupası Stadyumu’nu tasarlayan Hadid, Guardian gazetesine verdiği demeçte bu inşaatlarda haya-tını kaybeden 500 Hintli ve 382 Nepalli göçmen işçi hakkında, ”Benim işçilerle hiçbir işim olmaz. Eğer ki bir problem varsa, bu hükümetin ilgilen-mesi gereken bir konu. Umarım, bu şeyler çözü-lür” demişti.

Şimdi gelelim Torun Center katliamı ve bizim yerli Yıldız Mimar ilişkisine. Öncelikle, Türkiye’nin mevcut inşaata dayalı ekonomik büyüme mode-li içinde, belli şirketler ve hükümet edenler ara-sında kurulan mülksüzleştirme ağının/rejiminin

Page 84: İstanbul Kent Almanağı 2014

82 listanbullkent almanagı

farkında olduğumu, burada bütün suçu tek bir aktöre atma gibi bir derdimin olmadığını belirte-yim. Zaten bu konuda da fazlasıyla yazıp çiziyor, bu aktörleri haritalayarak görünür kılmaya çalı-şıyorum. Torun Center özelinde, ortaklık payına dayalı projenin sahibi TOKİ ve Torunlar GYO, bu şirketlerin yöneticileri, denetlemekle yükümlü kurumlar, müteahhitlik firmaları, alt yükleniciler vd. bütün aktörler, diğer bütün iş cinayetlerinde olduğu gibi, sorumluluktan azade de-ğildir. Ancak aynı şekilde, bu pro-jelerin altında imzası bulunan tasarımcı da “kanlı mimari” dediğim rejimi yeniden üreten aktörlerden biri olduğu gerçeğiyle yüz-leşmek zorundadır. İş cinayetleriyle mücade-le için, sorumluluk hal-kasını daraltmak değil, aksine genişletmek gerekmektedir.

Unutulmamalı, bu in-şaat çılgınlığı yalnızca kentsel yoksulları mülksüz-leştirmekle, kamusal alan-ları sınırlamakla ya da kırılgan kent ekolojisini tehdit etmekle kalmıyor, işçilerin yaşamına da mal oluyor. Artık bu gerçek, suratımızı başka yer-lere çevirip görmezden gelebileceğimiz bir du-rum olmaktan çıktı. Çünkü mülksüzleştirme ve sömürüye dayalı birikim çerçevesinde işçilerin kanları, İstanbul’un parlak kulelerinden damlıyor. Hira Mağarası’ndan esinlenerek cami tasarlayan bir mimarın aynı zamanda kanlı kulelerin altında

da imzası bulunması ne demektir? Libeskind’e sorduğum soruyu, yerli örnekte benzer bir şekil-de sorabiliriz: Sizin tasarladığınız bir binayı inşa ederken katledilen işçilerin cenaze namazı yine sizin tasarladığınız bir camide kılınması konu-sunda ne hissederdiniz? Buradaki amacım, “zor durumdaki” bir mimara hazır düşmüşken vurmak veya tüm sorumluluğu en kolay hedef mimara yüklemek değil elbet. Ancak gerçekler işte bu

kadar çıplak. Zor soruları sormaktan kaçındıkça, bu cinayetlerin sonu

da gelmeyecek.

İş cinayetlerinde sorumlu-luk, hakim uygulamaya göre zaten minimumda tutuluyor. Bu yüzden gerçek sorumlular yargılanmıyor bile. Vicdanen, ahlaken ve hukuken, sorumluluk halkası genişledikçe iş cinayetleri son bu-

lacaktır. İnşaat sektö-rü özelinde en önemli

paydaşlardan olan, bir binanın tasarımıyla ilgili

her detaydan sorumlu ve o bina altındaki imzasıyla kendini &

maddi kazancını sürekli yeniden üre-ten (yıldız) mimar, o binanın üretim sürecin-

deki öngörülebilir ve önlenebilir cinayetlerden kendini sorumlu görmüyorsa, bu önlenebilir ve öngörülebilir cinayetlerin önüne geçilmesi için elinden gelen her şeyi yapmıyorsa, aksini dü-şündüğü noktada o projeden çekilmiyorsa, buna karşı açıktan bir mücadele vermiyorsa, kendisini

Page 85: İstanbul Kent Almanağı 2014

83listanbullkent almanagı

sorumluluktan azade gördüğü bir konfor zırhı-nın arkasına saklanmış demektir. Bu da kabul edilebilir değildir.

Kaldı ki, yıldız mimar özelinde, altına imza attığınız ve üretim sürecini de aslında sürekli kontrol ettiğiniz bu projeler, sadece işçilerin canını almıyor, aynı zamanda birer kent suçu olarak sorumluluk katmanlarınız çoğalmakta-dır. “Nasıl olsa bu projeleri çizecek piyasada birini bulurlar, en azından ben iyi tasarım yapı-yorum” gibi bir konfor zırhınız, yine ahlaken, vicdanen ve hukuken kabul edilemez.

İş cinayetlerine karşı, hukuki mekanizmaları da sonuna kadar zorlayarak, yürütülen adalet mücadeleleri tüm sorumluların yargılanması ve cezalandırılması için ellerinden geleni yapı-yorlar. Bu genişleyerek büyüyen ”sorumluluk halkası” içine er ya da geç, tasarımcı da gire-cektir. Bununla ilgili, daha fazla kafa yormaya başlamaları kendileri de dahil inşaat sürecinin bütün paydaşları için hayırlı olacaktır m

1. youtube.com (cctv show)2. arkitera.com3. prefabrikyapi.com4. spiegel.de5. doka.com6. pbs.twimg.com7. hürriyet.com

Görseller

Page 86: İstanbul Kent Almanağı 2014

MAYIS 2014

01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31

84 listanbullkent almanagı

İBB Başkanı Kadir Topbaş Taksim

Projesi’nin iptaline ilişkin Danıştay kararını engel

olarak görmediğini belirtti. Topbaş;

“İstanbul için ne gerekiyorsa

yapacağız çünkü biz bu yetkiyi

halktan aldık” dedi (Akşam).

Bakırköy sahil şeridinde Bizans

kalıntılarının bulunduğu eski

Sümerbank arazisine 22 kat

yüksekliğinde 10 kulenin yer alacağı proje

başlatıldı. 16:9 kuleleri ile

aynı hatta yer alan inşaat da

siluete olumsuz etki edecek yükseklikte

(BirGün).

TBMM Başkanlığı’nın hazırladığı “Türkiye’de İç Göç” raporuna göre; göç eden her 100 kişiden 25’i yerleşim yerlerini ekonomik nedenlerle terk ederken, 1980’lerden sonraki göçün temel nedeni terör. İstanbul nüfusunun %84,2’si İstanbul doğumlu değilken, uyum sorunu nedeniyle göç eden nüfusun “kentlileşememekte” olduğu vurgulandı (Milliyet).

İçerenköy’de Evren Sitesi önünde, İBB’ye terk edilen yeşil alanda fonksiyon değişikliği ile yapılmak istenen camiye Site Yöneticisi tarafından 10. İdare Mahkemesinde açılan davanın bilirkişisi projeye “hayır” dedi (Haberci Gazete).

İBB Meclisi, 30 Mart Yerel Seçimlerinin ardından ilk toplantısını gerçekleştirdi. İBB Başkanı Topbaş; şeffaf bir planlama dönemi başlatacaklarını belirterek her ilçede “imar bilgilendirme ofisi” kuracaklarını açıkladı (Eko Vitrin).

İMSAD tarafından hazırlanan “Sürdürülebilirlik 2013 Raporu” tanıtım toplantısında İMSAD

Başkanı Dündar Yetişene; “Taşı toprağı altın diyerek gelinen şehir, artık bir şehir değil de

hilkat garibesi. Binalar yukarı doğru yükselirken, doğal kaynaklara ve çevreye zarar vermeden

şehirleşebilmek lazım” dedi (Sol Gazetesi).

Tarihi Yarımada’da arkeolog denetiminde kazı yapılması gerekirken denetimsiz devam eden

inşaatlar kapsamında kepçe ile gerçekleştirilen bir kazıdan tarihi sütunlar çıktı (Radikal).

17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu’nun ayaklarından bir olan TOKİ soruşturması kapsamında, Ali Ağaoğlu ile eski Bakan Bayraktar’ın oğlunun da bulunduğu 60 şüpheliye takipsizlik kararı verildi, TOKİ soruşturması kapandı (BirGün).

Yoğunluk haritası ile sürücüleri ve yolcuları yönlendiren internet ve mobil uygulaması “İBB Trafik”, Paris’te gerçekleştirilen Avrupa Yol Otoriteleri Konferansı’nda (CEDR) en etkin sistemler dalına birinci oldu (Bizim Anadolu Gazetesi).

Danıştay 6. Dairesi, oy çokluğu ile verdiği kararla Taksim Yayalaştırma Projesi’nin durdurulduğunu açıkladı. KTB ve İBB tarafından konu en üst yargı organı olan Danıştay’a taşınmıştı. Böylece yargı ile ilgili süreç tamamlanmış oldu (BirGün).

İstanbul’da kentsel dönüşümün simgesi haline gelen Kadıköy Fikirtepe’de arazinin ortasında tek başına kalan ev, kentsel dönüşümdeki sorunların simgesi olmuştu. 5 hissedarlı evin sahipleri yüklenici firma ile anlaştıklarını, yıkım için hukuki işlemlerin devam ettiğini açıkladı (Flash Haber).

TMMOB tarafından düzenlenen 1 günlük “Kent ve Demokrasi Şenliği” Kadıköy’de, Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda gerçekleştirildi.

İBB tarafından yürütülen Kurbağalıdere dere ıslah çalışmaları kapsamında doğal sit alanı olan Yoğurtçu Pakı’nın altına atık su kanalı döşenecek. Parktaki ağaçların zarar göreceğini belirten semt sakinleri başka bir güzergah talebinde bulundu (BirGün).

SOMAMADEN FACİASI

Page 87: İstanbul Kent Almanağı 2014

MAYIS 2014

01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31

85listanbullkent almanagı

Okmeydanı halkı; Beyoğlu Belediyesi’ne yürüdü. Meclis toplantısında mahalleli kararın alınmasını bir ay erteletti (Bizim Gazete).

Beşiktaş’ın Fenerbahçeli yeni başkanı Murat Hazinedar; “Ihlamur-Çarşı arası en çok sorunu bölge. Dönüşüm buradan başlayacak” dedi (Vatan).

Ataköy sahilinde süren AVM-rezidans-otel inşaatlarına dair imar planı değişikliklerinin yürütmesi 5. İdare Mahkemesi tarafından durduruldu (Cumhuriyet).

Kentleşme, mimari çarpıklık gibi birçok alanda müdahaleyi sağlayan Türkiye’nin ilk akıllı şehir laboratuvarı İstanbul’da Kadir Has Üniversitesi Cibali yerleşkesinde, IBM işbirliğiyle kuruldu (Habertürk).

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun 3. Havalimanı hakkındaki soru önergesine ÇŞB Bakanı İdris Güllüce’den cevap geldi. Kamulaştırılan 6 bin 172 hektar ormanlık alan hakkında Güllüce; “3. Havalimanı için kesilen ve kesilecek ağaç sayıları henüz bilinmemekte” dedi (Bizim Gazete).

Mustafa Sönmez köşesinde; 2010 yılından beri enflasyonun %33, konut fiyatlarının ise %80 arttığını yazdı (Sözcü).

Özelleştirme Yüksek Kurulu, İstanbul’da 2 bin dönümlük 71 taşınmazın özelleştirileceğini açıkladı. Özelleştirilecek yerler arasında doğal sitten arkeolojik alanlara, dere yataklarından yollara olmak üzere birbirinden farklı ve önemli alanlar bulunuyor (Yurt Gazetesi).

İBB, Ataköy sahilindeki projelerinin yürütmesini durdurma kararına itiraz etti. İBB tarafından alanın 1989 yılında Turizm Merkezi ilan edilmesiyle planların Bakanlıkça hazırlandığı ve onaylandığı belirtildi (Cumhuriyet).

İÜ bünyesinde Türkiye’nin ilk “Antik Gemi Konservasyon ve Rekonstrüksyon Laboratuvarı” kuruldu (Cumhuriyet).

Kadıköy Belediyesi, İstanbul 5 No.lu KVKBK tarafından “1. Grup Kültür Varlığı” olarak tescil edilen Haydarpaşa-Bostancı arasındaki 6 istasyonun (Göztepe, Kızıltoprak, Feneryolu, Erenköy, Suadiye ve Bostancı) müze ve/veya kültür merkezi olarak kullanılması için Bakanlığa başvuracaklarını açıkladı (Bizim Gazete).

Ağaoğlu Maslak 1453 inşaatında yaşanan iş cinayeti ardından yapılan araştırmada hemen her gün ölüm haberlerinin geldiği inşaatlarda; her yıl Soma Maden Faciasındaki kadar kayıp verilirken, iş cinayetleri arasında inşaatların birinci sırada yer aldığı ortaya kondu (Evrensel).

Doğan Hasol köşesinde; İstanbul’a etkileri büyük tartışmalara konu olan bütün yap-işlet-devret projeleri için iktidarın son zamanlarda gerçekleştirdiği yasal değişiklikler ile, “Borçların kefili artık devlet, yani bizleriz, hepimiz… Hayırlı olsun!” açıklamasında bulundu (Cumhuriyet).

Sinpaş GYO ile SAF GYO ortaklığında Üsküdar’daki Ford Otosan Fabrikası arazisine inşa edilen AVM ve rezidansta meclis kararının dinlenmediği, kamuya terk edilecek bölümlerin projeye dahil edildiği ortaya çıktı (soL).

Sulukule’de sahipleri yerlerinden edilerek inşa edilen konutlar alıcı bulamayınca Eskidji Müzayede eli ile satışa çıkarıldı. Satışa çıkan 31 konuttan sadece 3’ü alıcı bulabildi (Radikal).

Bakırköy Belediyesi; TOKİ’nin ihale ile sattığı, İstanbul’un son doğal plajı Ataköy’deki Hyatt Regency Otel’in inşaatını durdurdu. Belediye, yapımı süren her biri 70 m’lik 25 kulenin inşaatını mühürlemek için verilen yürütmeyi durdurma kararının ellerine ulaşmasını bekliyor (Hürriyet).

Maltepe’deki 600 ha’lık

Büyük bakkalköy

Bölge Parkı plan değişikliği

onaylandı. Değişiklik

kapsamında bölge parkı

içinde 14 katlı askeri yapı inşa

edilebilecek. TMMOB

MO, “Park parça parça

imara açıldı” açıklamasında

bulundu (BirGün).

Ağaoğlu Şirketi’nin

“Ağaoğlu Maslak 1453” projesinde

Danıştay’ın yürütmeyi

durdurma kararına rağmen hukuksuz

şekilde devam eden inşaatta

iş cinayetlerine bir yenisi daha

eklendi (BirGün).

Kartal-Maltepe-Pendik

Dayanışması, Kartal’daki çimento fabrikası arazisinde inşaatına başlanan “İstanbul Marina”

projesi hakkında basın açıklaması

yaptı. Dayanışma; Kartal NİP’e açılan

davalar sonucu planın defalarca iptal edildikten

sonra fabrika alanının plan

sınırları içinden çıkarıp TOKİ’ye

planlatılarak iptal kararı geçersiz

kılınmaya çalışıldı” dedi (BirGün).

Page 88: İstanbul Kent Almanağı 2014

HAZİRAN 20143. HAVALİMANI

Page 89: İstanbul Kent Almanağı 2014

87listanbullkent almanagı

“Bir çukur verdik, 100 milyar TL aldık, üzerine de 150 milyon yolcu kapasiteli havalimanını bonus

olarak alacağız.”

(Dönemin Başbakan Danışmanı Binali Yıldırım, 07.06.2014)

TARİHLERLE 3. HAVALİMANI

Dönemin başbakanı R. Tayyip Erdoğan’ın 2008 yılında İstanbul’a yapılmasını istediği-

ni açıkladığı 3. havalimanı hü-kümetin 2009 Yılı Programı’na girdi. Resmi Gazete’de havali-manı için gereken yer seçiminin Aralık sonuna kadar karara bağ-lanacağı yazıldı. 2009 yılında dönemin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım “3. havalimanı için arazi bakıyorum.” dedi.

28.10.2010 tarihinde Binali Yıldırım, İstanbul’da 3. havali-

manının Silivri’de yapılmasına yönelik alınmış bir karar olma-dığını ve yer seçimi konusun-da çalışmaların devam ettiğini söyledi. 31.10.2010 tarihinde ise İBB Başkanı Kadir Topbaş: “1/100.000 şehir planların-da Silivri’de bir 3. havalimanı öngörüldü. Mevcut Atatürk Havalimanı’nın birkaç katı ola-cak. Bu planlar Ulaştırma Ba-kanlığı ile görüşülerek yapıldı. 3. bir havalimanını planlarımıza işledik”.

2012’ye gelindiğinde Marma-ray Projesi’nin İlk Ray Kaynağı

töreninde konuşan R. Tayyip Erdoğan: “Karadeniz kıyısında ilk etapta 100 milyon kapasiteli havalimanı projemizi yapaca-ğız” dedi. 25.04.2012 tarihin-de Binali Yıldırım: “İstanbul’a yapacağımız yeni havalimanı, Türkiye’nin en büyük dünyanın da ilk 5 havalimanı içerisinde yer alacak” açıklamasında bu-lundu. 28.05.2012 tarihinde Binali Yıldırım: “Atatürk Hava-limanı kapasitesinin 2 katı çalı-şıyor. Havalimanını büyütmek mümkün değil. İlave pist yap-mak çok maliyetli…. Fizibl de-ğil” dedi. Eylül 2012’de Resmi

Page 90: İstanbul Kent Almanağı 2014

88 listanbullkent almanagı

Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu’nun 2012/3573 sayılı ka-rarı ile İstanbul’da Küçükçek-mece Gölü’nden Karadeniz kıyısına uzanan alan 6306 sayılı kanun uyarınca Rezerv Konut Alanı olarak belirlendi. Alan 2 proje alanı ve 1 havalimanı alanı olmak üzere üçe ayrıldı. 30.10.2012 tarihinde İBB Baş-kanı Kadir Topbaş: ‘’Sayın Baş-bakanımızın talimatıyla kuzey-de, gelecekte yılda 150 milyon yolcu kapasiteli 5 pist veya 6 pist gerekirse geliştirebilme im-kanı olan, ilk etapta 100 milyon yolcu taşıyacak havalimanının startı veriliyor” dedi.

03.05.2013 tarihinde İstanbul’a yapılacak 3. havalimanı için iha-le, Ankara’da gerçekleştirildi.

İhale, Cumhuriyet tarihinin en büyük ihalesi oldu. 25 yıllık kira bedeli için en yüksek teklifi 22 milyar 152 milyon € artı KDV’yle Limak-Kolin-Cengiz-Mapa-Kal-yon Ortak Girişim Grubu verdi. 05.09.2013 tarihinde Arazinin tertemiz olarak yüklenici firma-ya teslim edilmesi gerektiğini söyleyen Yıldırım: “Malum orası orman sahası. Aynı zamanda bir kısmı maden sahası. Yeni hava-limanının yapılacağı yerde ciddi bir toprak hareketi olacağı için yüklenici firman, özel makine ve teçhizatla ilgili çalışma da yapıyor. Gecikmek benim za-rarıma olduğu kadar daha faz-la yüklenicilerin zararınadır. O yüzden bir endişem yok” diye konuştu. 17.10.2013 tarihin-de 3. havalimanının projesi,

Norveç merkezli Nordic Office of Architecture’ın önderliğin-de 4 mimarlık ofisinin işbirli-ği ile hazırlanacağı açıklandı. 21.10.2013 tarihinde 3. hava-limanının kuş yolları üzerinde yapılacağına ilişkin kaygılara cevap veren Topbaş, “Buna mecbursanız bunu yapmak zo-rundasınız. Başka türlü imkan yoksa bu kaçınılmazdır, yapıla-caktır” ifadelerini kullandı.

Bakanlar Kurulu’nun 02.01.2014 tarihli kararıyla TOKİ’ye “acele kamulaştırma” yetkisi verildi. 18.01.2014 tarihinde TOKİ, Akpınar ve Yeniköy’de kamulaştırmaya başladı. TOKİ arazilere metre-kare başına 22 lira önerirken, arazi sahipleri 300 lira talep etti. 19.01.2014 tarihinde TOKİ yazılı açıklama yaparak hava-limanı kamulaştırma alanının yaklaşık 152,5 hektar olup ge-rekli bütçenin ayrıldığını, proje alanının geriye kalan kısmının tamamının kamu tasarrufunda olduğunu belirtti. 21.01.2014 tarihinde İstanbul 4. İdare Mah-kemesi, İstanbulluların açtığı davada, ÇŞB’nin ÇED olumlu kararının yürütmesini durdur-du. Haber, basına 10 Şubat

Page 91: İstanbul Kent Almanağı 2014

89listanbullkent almanagı

2014’te yansıdı. 29.01.2014 tarihinde Kadir Topbaş: “3. ha-valimanı yanında dev bir ‘Fuar Kampusu’ ve ‘Kongre Kampu-su’ yapıyoruz. Oraya gelenle-rin konaklayabileceği, eşleri ve çocuklarıyla birlikte zaman ge-çirebileceği, bir veya bir kaç fu-arı birlikte yapabileceğimiz bir alan çalışmamız var” ifadelerini kullandı. 11.02.2014 tarihinde DHMİ Genel Müdürlüğü’nden 4. İdare Mahkemesi’nin proje durdurma kararına ilişkin yapı-lan açıklamada “3. havalima-nı projesi planlandığı şekilde devam etmektedir” denildi. Ulaştırma, Denizcilik ve Ha-berleşme Bakanı Lütfi Elvan, mahkemenin kararına ilişkin “Bu karar hiçbir şekilde hava-limanı çalışmasını engelleme-yecektir” dedi. 07.03.2014 tarihinde ÇED raporu olumlu kararının yürütmesi durdurulan 3. havalimanı için ÇŞB yeni bir ÇED hazırladığını duyurdu. Söz konusu ÇED raporu Bakanlık internet sitesinde yayımlandı. 10.03.2014 tarihinde TMMOB ÇMO yeni ÇED raporunun apar topar hazırlandığını be-lirtti: “2009/7 Genelgesinde yürütmenin durdurulması/iptal gerekçelerinin giderilmesi so-

nucunda yapılan değişiklikler dikkate alınarak yeni ÇED ra-porunun hazırlanması ön görü-lüyor. Oysa, mahkeme bilirkişi incelemesinin ardından karar vermek üzere geçici olarak yü-rütmenin durdurulmasına karar vermiştir. Dolayısıyla, yeni ha-zırlanan ÇED Raporu hukuken geçersizdir. Bu raporu esas ka-bul eden tüm bürokratlar suç işlemektedir” ifadeleri kulla-nıldı. 17.03.2014 tarihinde İs-tanbul Bölge İdare Mahkemesi, 3. havalimanı projesine ilişkin ÇED Raporunun yürütmesinin durdurulması kararını kaldırdı.

20.03.2014 tarihinde İBB Baş-kanı Kadir Topbaş havalimanı-nın yerinin değişmesini şöyle açıkladı: “Mesafe çok uzun. ‘Hızlı tren bile yapsanız olmaz’ dediler. Kent dikdörtgen gibi uzun, merkez ortada. Onun için ‘böyle bir yer lazım’ dediler. ‘En ideali deniz üzerinden inmektir, bütün dünyada böyledir’ de-diler”. 25.03.2014 tarihinde İstanbul’un geleceğini etkile-yecek üç proje olan 3. köprü, 3. havalimanı ve Kanal İstanbul’un hayata geçirilmesi halinde mey-dana gelebilecek etkiler, TEMA Vakfı önderliğinde on altı bilim

ÇELİŞKİLER vs. İTİRAFLAR

Dönemin bakanı Binali Yıldırım, 28 Mayıs 2012’de

Atatürk Havalimanı’nın büyütülemeyeceğini, kot farkının çok fazla olduğunu, maliyetin 5 milyar $ olacağını ve çok zaman

alacağını söylüyor.

3. havalimanında ise 105 metre kotuna 2.5 milyar metreküpten

fazla dolgu gerekirken, arazi kotu -37 ila +160 metre arasında

değişkenlik gösteriyor.

Sadece dolgu maliyeti 3 milyar € bedelinde ve dolgunun ne

kadar sürede tamamlanabileceği bile belirsiz.

THY’nin, Atatürk Havalimanı’nın büyütülmesi için çalışma

yaptırdığı ve tercihinin bu yönde olduğu ortaya çıkıyor.

Kamulaştırılacak alan 152,5 ha. Kamulaştırma maliyeti itirazlar

ve davalar nedeniyle şu an hesaplanamasa da 1 milyar TL’ye

kadar yükselmesi muhtemel.

Atatürk Havalimanı’nın kapasite üstü çalıştığı resmi makamlarca

beyan edilmesine rağmen taşıdığı yolcu sayısı her yıl büyük

oranlarda artış göstermeye devam ediyor. Yoğunluğun

sebebinin ise transfer yolculardan kaynaklandığı itiraf

ediliyor.

Page 92: İstanbul Kent Almanağı 2014

90 listanbullkent almanagı

insanının katkısıyla yedi aylık bir çalışma sonucunda oluştu-rulan bilimsel bir raporda bir araya getirilerek kamuoyu ile paylaşıldı. 04.04.2014 günü 3. havalimanı için Sulak Alan-ların Korunması Yönetmeliği 3. kez değiştirildi. TMMOB ÇMO “Koruma bölgelerini daraltarak 3. Havalimanı alanındaki sulak alan ‘sorununu’ aşmaya çalışı-yorlar” dedi. İstanbul’a yapıl-ması planlanan 3. havalimanı projesinin yer alacağı bölgede bulunan sulak alanlar “mahalli öneme haiz” olarak tanımlandı ve RAMSAR sözleşmesinin kap-samı dışına alınarak sözleşmeye uyup uymadığı kararı ÇŞB’ye bırakıldı. 08.04.2014 tarihin-de sulak alanların korunmasıy-la ilgili yönetmeliğin 3. havali-manının yapılacağı alanı imara açmak için yapıldığı iddiasına Orman Bakanlığı, bölgede su-lak alan bulunmadığını söyleye-rek yanıt verdi. Ancak projenin ÇED raporu da, TEMA vakfının uzman görüşleriyle hazırladığı rapor da, bölgenin İstanbul için önemli sulak alanlara sahip ol-duğunu göstermekteydi.

09.05.2014 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Gül-

lüce, soru önergesine verdiği yanıtta, 3. havalimanı için “Ke-silen ve kesilecek olan ağaç sayıları henüz bilinmiyor. Kesin rakam, proje tamamlanmasın-dan sonra belirlenecek. Kesi-lecek her ağacın yerine de 5 katı ağaç dikiminin gerçekleş-tirilmesi planlanmıştır” dedi. 04.06.2014 tarihinde 3. hava-limanı inşaatı sahasında kalan göllerin suyu, kanal açılarak Karadeniz’e boşaltılmaya baş-landı. 05.06.2014 tarihinde TMMOB ÇMO İstanbul Şube-si, İstanbul’un Çevre Sorunları Raporu’nu duyurdu: “Alanda 70 metreye kadar yapılan son-

daj çalışmalarında 20 metreden sonra tatlı su bulunması ve son-daj devam ettikçe su muhteva-sının sürdüğü bilgisine ulaştık. Bu su kaynakları muhtemelen Terkos Havzası’nı besliyor. Ve bu kaynaklar zarar görecek”.

07.06.2014 tarihinde projenin temel atma töreni gerçekleş-tirildi. 3. havalimanı projesinin Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük projelerinden biri ol-duğunu vurgulayan dönemin başbakanı R. Tayyip Erdoğan, “Bazı gezizekalılar türedi, 3. havalimanını istemedi” dedi. Yılda 70 ila 90 milyon yolcuya

Page 93: İstanbul Kent Almanağı 2014

91listanbullkent almanagı

hizmet verebilecek ilk etabının, 29.10.2017’de açılacağı sözü-nü aldığını belirtti. Aynı tarih-te tarihinde 3. havalimanının yapımına tepki gösteren KOS, İstiklal Caddesi’nde protesto yürüyüşü düzenledi. Yine aynı tarihte dönemin bakanı Bina-li Yıldırım: “Bir çukur verdik, 100 milyar TL aldık, üzerine de 150 milyon yolcu kapasiteli havalimanını bonus olarak ala-cağız”. açıklamasında bulundu. 10.06.2014 tarihinde OSİB’nın yaptığı açıklamada, “3. havali-manı 7 bin 785 hektarlık alana sahiptir. Bu sahanın 6 bin 173 hektarı orman alanıdır. 3. hava-limanı yapılması maksadıyla bu alanda ön izin verilmiştir. Saha-nın büyük kısmı eskiden beri faaliyette olan maden ocakları-nın oluşturduğu bozuk çukurlar ve açıklık alanlardır” ifadelerini kullandı.

16.06.2014 tarihinde TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi tara-fından Kadir Topbaş ve İdris Güllüce’ye hitaben açık mek-tup yayınlandı. 17.06.2014 ta-rihinde 3. havalimanı projesine ilişkin hazırlanan 1/100.000 Öl-çekli Çevre Düzeni Planı Deği-şikliği, 1/5000 Ölçekli NİP ve

1/1000 Ölçekli UİP, 644 sayılı Bakanlığının Teşkilat ve Gö-revleri Hakkında Kanun Hük-münde Kararname 2(ç) ve 7(k) hükümleri, 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüş-türülmesi Hakkında Kanun ve 3194 Sayılı İmar Kanunu’nun 9. maddesi uyarınca ÇŞB’nin 05.06.2014 tarih ve 8917 sayı-lı Olur’u ile re’sen onaylanarak askıya çıkarıldı. Aynı gün büyük ölçüde çukurlardan oluşan 3. havalimanı arazisinde başlan-gıçta istenilen kot düzeyinin yakalanması için 2.5 milyar m3 dolgu malzemesi gerektiği, bu dolgu malzemesi için en bü-yük kaynak da Kanal İstanbul Projesi olduğu ancak kanal ça-lışmaları gecikince havalimanı ‘kot’unda değişiklik konuşul-maya başlandı.18.06.2014 ta-rihinde UHDB yetkilileri, Kanal İstanbul projesinin gecikmesiy-le, buradan çıkacak hafriyatı-nın 3. havalimanına dökülme-si planından vazgeçilmesinin, maliyette yaklaşık 1.5 milyar Euro tutarında iyileşme sağ-layacağının tahmin edildiğini, kesin rakamın işin bitiminde işletme izni verilirken yapılacak hesaplamayla ortaya çıkacağını belirtti. 24.06.2014 tarihinde

3. havalimanının 8 bankayla yapılan finansman görüşmele-rinde ortaya çıkan dikkat çekici detaylara göre İstanbul’un yol-cu trafiğindeki artış nedeniyle toplam kapasitenin 150 mil-yondan 180 milyona çıkarıldı-ğı açıklandı. 27.06.2014 tari-hinde Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir: “Kanal İstanbul’u bekleyecek hiç zamanımız yok, bu dolguyu kendi içinde yapacağız” açıkla-masında bulundu.

09.07.2014 tarihinde hava-limanı inşaat alanına dolgu toprağı temin edilen şantiye alanında bir iş makinesi, ope-ratörüyle birlikte gölete uçtu, operatör Ceylan yaşamını yi-tirdi. 24.07.2014 tarihinde 3. havalimanı bölgesinde yer alan ve acele kamulaştırma ka-rarıyla gündeme gelen Eyüp Ağaçlı Köyü sahili, bariyerlerle ikiye bölünerek halka kapatıl-dı. 28.08.2014 tarihinde bir yanı 3. havalimanı, diğer yanı 3. köprü inşaatı ile çevrili Kı-sırkaya Köyü plaj tesisi, Emine Erdoğan’ın isteğiyle bölgenin imara açılmasının ardından yı-kıldı.

Page 94: İstanbul Kent Almanağı 2014

92 listanbullkent almanagı

12.09.2014 tarihinde TMMOB MO İstanbul Büyükkent Şube-si, ŞPO İstanbul Şubesi ve İMO İstanbul Şubesi, 3. havalima-nının tüm Marmara bölgesinin doğa ve ekolojik yapı ve den-gesini yok edeceği, İstanbul Çevre Düzeni Planına, evrensel şehircilik ilkeleri ile kamu yara-rına aykırı olduğu gerekçeleriy-le planın iptali istemiyle dava açtı. 30.09.2014 tarihinde ÇŞB İstanbul İl Müdürlüğü tarafın-dan İstanbul İli, 3. havalimanı projesine İlişkin 1/5000 Ölçekli NİP ve 1/1000 Ölçekli UİP Deği-şikliği askıya çıkarıldı. Bakanlık Makamının 15.09.2014 tarih ve 14927 sayılı Olur’ları ile onayla-nan değişiklik ile “Karayolları Kamulaştırma Sınırı” lejandı ila-ve edilerek yol ve kavşak yapıl-ması planlanan alanlara ilişkin gösterimde değişiklik yapıldı.

10.10.2014 tarihinde TMMOB JMO İstanbul Şubesi, 3. havali-manının yapılacağı bölgeyi çev-re jeolojisi açısından inceleyen raporu kamuoyuyla paylaştı. Rapora göre 3. havalimanı ala-nı jeolojik açıdan inşaata uygun değil. İnşaat sahasındaki son-dajlarda onlarca metre çamurlu ve killi seviye tespit edilirken,

sağlam zemine ulaşılamadı. 20.10.2014 tarihinde Limak Grubu’nun başkanı Nihat Öz-demir 3. havalimanının finans-manına yönelik çalışmaların sürdüğünü ve proje finansmanı için kredi sözleşmesinin imza aşamasına geldiğini söyledi. Ziraat Bankası’nın genel müdü-rü Hüseyin Aydın, önceki hafta yaptığı açıklamada, “Şimdilik yabancı bankalar yok ama im-zalar atıldıktan sonra onlar da ön finansman sağlayacaktır” dedi. 27.10.2014 tarihinde TMMOB ÇMO İstanbul Şubesi, İstanbul Avrupa Yakası Su Hav-zaları Teknik Tespit Raporu’nu kamuoyuna duyurdu. Rapor-da, “3. havalimanı projesi ile İstanbul’un en önemli su kay-nağını oluşturan Terkos Gölü ağır metal ile kirlenmiş bir göl olacaktır, Terkos Su Havzası’nın yok edilme planları uygulama-ya konulmuştur, 3. havalimanı projesinden vazgeçilmelidir” ifadeleri kullanıldı.

06.11.2014 tarihinde Fatih Al-taylı “Havalimanın yeri değişe-cek mi?” başlıklı yazısı ile DHMİ ile ilişkili bir kaynağının verdiği bilgileri paylaştı. 09.11.2014 tarihinde havalimanının yerinin

değişebileceği iddialarına iliş-kin Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan “Gidip yerinde görse-lerdi oradaki faaliyetleri, bun-ları yazmazlardı. Hazımsızlık çekiyorlar. Türkiye’nin ilerleme-sini istemiyorlar” dedi. DHMİ Genel Müdürü ise “Henüz yer teslimi yapmadık. Sadece son-dajlar yapılıyor” açıklamasını yaptı. AA tarafından havalima-nı şantiyesinin fotoğrafları ya-yınlandı. 14.11.2014 tarihinde Ulaştırma, Denizcilik ve Ha-berleşme Bakanı Lütfi Elvan, 3. havalimanının bulunduğu arazi-nin bataklık olduğunu dile ge-tirerek, arazide yıllarca kömür madenciliği yapıldığını anlattı. Elvan, “Kimin sesi çıktı bugüne kadar? Hanginiz tepki göster-diniz? Kimler tepki gösterdi? Yıllarca oralar oyuldu. Bataklık haline dönüştürüldü. İşte biz bu bataklığı gerçek anlamda bu ülkenin yararına sunuyoruz. Yaptığımız şey bu” değerlendir-mesinde bulundu. 19.11.2014 tarihinde TBMM Plan Bütçe Komisyonunda soruları yanıt-layan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, “Havalimanının kotu konusun-da, şu anda teknik düzeyde ar-kadaşlar çalışıyor. Muhtemelen

Page 95: İstanbul Kent Almanağı 2014

93listanbullkent almanagı

bir düşürme söz konusu olacak. Ama buradaki hadise şu, bize taahhüt edilen bir yatırım mik-tarı var. Nedir? 10 milyar €. Fir-ma bu yatırımı gerçekleştirmek zorunda. Mevcut arazi yapısına bakıldığında, belki 10 milyar €’nun üzerinde yatırım gerçek-leştirmek zorunda kalacak. Yap-işlet-devret (YİD) modelindeki ihale yöntemi ile Kamu İhale Kanunu’ndaki yöntem farklıdır. YİD modelindeki yöntemde ‹siz devlete ne kadar para ve-rirsiniz› onu yarıştırırsınız. Ne kadarlık bir yatırım yapacaksınız

onu yarıştırmıyorsunuz” dedi. Yer teslimiyle ilgili DHMİ Genel Müdürlüğü’nün yazı yazdığını belirten Elvan, “Sahada hava-limanı yapımı konusunda çalış-malara başlamadılar” dedi.

21.11.2014 tarihinde Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başka-nı Ebru Özdemir, 3. havalimanı için zemin etüdünün birkaç ay içinde bitirileceğini belirterek, “Eğer bu havalimanı 2017 so-nuna bitmezse hiçbir yere uça-maz hale geleceğiz. İhalede bize verilen yer bu. Zemin etüt-

lerine göre malzemeyle dol-duracağız. Sabiha Gökçen’de tahminimizden 40 milyon € fazla harcadık. Buradaki risk bi-zim” dedi. Özdemir, ÇED çalış-malarının Ekvator prensiplerine göre yapıldığını, bir yıldır kuş ölçümlerinin gerçekleştirildiği-ni anlattı. “Geçenlerde Delhi Havalimanı’na indim. Her taraf kuş doluydu. Uysal duran kuş-lardı. Kuşları engelleyecek ses sistemleri var. Dünyada bu tür zorlukların çıktığı ilk havalimanı bu değil” diyen Özdemir, böl-gedeki bitkileri inceleyip oraya

Page 96: İstanbul Kent Almanağı 2014

94 listanbullkent almanagı

Page 97: İstanbul Kent Almanağı 2014

95listanbullkent almanagı

özgü florayı taşıdıklarını kay-detti.

09.12.2014 tarihinde TMMOB İstanbul İKK düzenlediği ba-sın toplantısında, 3. Havalima-nı Teknik Raporunu duyurdu. 17.12.2014 tarihinde AKFEN Holding ve TAV Havalimanları Holding Yönetim Kurulu Baş-kanı Hamdi Akın, “Biz Atatürk Havalimanı’na 3. bir pist ya-pılsın diye çok uğraştık. Pro-jeler, maketler hazırlattık. Bu da mümkündü, THY de öyle istiyordu. THY ile birlikte bir hayli emek sarf ettik. Atatürk Havalimanı’nın kapasitesini 100-120 milyon yolcuya çıkar-mayı planlıyorduk. İstanbul’a 3. bir havalimanı lazım ama ben olsaydım yapılacak havalimanı-nı bu kadar büyük tutmazdım” dedi. 23.12.2014 günü 3. ha-valimanına CEO olarak transfer olan Yusuf Akçayoğlu Akşam gazetesine verdiği röportajda istemeden 3. havalimanının gereksiz olduğunu şu sözlerle itiraf etti: “Atatürk Havalima-nında şu anda % 50’ye yakın transfer yolcu var” m

Page 98: İstanbul Kent Almanağı 2014

96 listanbullkent almanagı

Esen Arpat | JeologCumhuriyet Bilim Teknik, 04.01.2014

Doğal orman özelliğini yitirmemiş güney bölge-nin dışındaki arazi, ocak işletmelerinin atıklarının oluşturduğu tepelerden ve bu tepeler arasında kalmış çukur alanlardan oluşmaktadır. Bu çukur-lukları dolduran 66 gölün 16 tanesi 15 m’den de-rindir. Bunlardan 8 tanesi 20 m’den de derindir. Aralarında 29 m derinliğe ulaşanı vardır. Özellikle büyük göllerin tabanında 6,5 m ye kadar varan kalınlıkta balçığın yer aldığı bilinmektedir.

Tepeler oluşturan işletme atığı dolgular ana pistlerin altında bile yer yer 30 m kalınlığa ulaş-maktadır. Pistler 60 m genişliktedir. Asıl ürkütücü olan durum pistlerin, uzunlukları doğrultusunda değil, yalnız enleri boyunca incelendiğinde bile

çok farklı kalınlıklarda dolgu üzerinde yer almak-ta olmalarıdır.

Yapılacak dolgunun kalınlığı çok büyük olup, genelde deniz yönünde artmakta, pek çok yerde 50 m’nin üzerinde olup, bazı pist-lerin altında 95 m’ye kadar ulaşmaktadır. 10 m’lik otoyol dolgularının bile zaman içinde, çoğu kez de kısa sürede, trafiği rahatsız edecek şekilde oturduğu anımsanırsa, bu olağanüstü ka-lın dolguda karşılaşılacak ürkütücü sonuç kolay anlaşılır.

Özcan Yüksek | Atlas Dergisi Genel Yayın Yönetmeniarkitera.com, 06.01.2014

Kuşlar bir fantezi olsun diye uçmuyorlar. Gökyü-züne baktığınız zaman boş olmasın diye kanatla-

YORUMLARLA 3. HAVALİMANI

Page 99: İstanbul Kent Almanağı 2014

97listanbullkent almanagı

rını açmıyorlar. O kuşlar uçtuğu için biz yaşıyoruz. Kuzey Ormanları satılamayan bir şey. Sen kalkmış onu satıyorsun. En akıllısı sen misin? Dokunulma-yan bir şey orası. Roma’dan beri dokunulmuyor. İmparatorlar yasalar çıkarıyor, ağır suçlar koyulu-yor, ağacına dokunan ömür boyu kürek mahkûmu oluyor. Her padişah ferman çıkarıyor. Ben oraya dokunabileceklerini sanmıyorum.

Kuzey Ormanları Savunması | 3. Havalimanı Raporukuzeyormanlari.org, 03.02.2014

Nereden Baksan Katliam, Yağma, Şaibe! Yer seçiminde “İstanbul’un Anayasası” ihlal edildi. Katliama ÇED raporu kılıf edildi. İhale yağmacı, yandaş şirketlere verildi. Bölgede arazi spekülas-yonu oluşturularak TOKİ eliyle yağmalandı. Köy-lülerin arazileri acele kamulaştırmayla gasp edil-di. Havalimanı pistinde çökme tehlikesi mevcut. Büyük iş merkezi odaklı havalimanı öngörülüyor. 150 milyon yolcu nasıl bulunacak? Tehdit her gün biraz daha büyüyor, Kuzey Ormanları yokoluşun eşiğinde!

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği | Kuzey Ormanları Gezisi23.03.2014

Odayeri ve Akpınar Köyleri çevresinde 3. hava-limanı projesinin tehdit ettiği ormanlık ve sulak alanları da gezen topluluğun gezisi sırasında bin-lerce leyleğin doldurulan gölet ve sulak alanların çevresinde şaşkınlıkla beklediği gözlendi.

KOS Eylemi | 3. Havalimanı Katliam Projesi Basın Açıklaması07.06.2014

3. havalimanı yağmadır, talandır, katliamdır! Ku-zey ormanları senin, kuzey ormanları savunması sensin! Elini ver, yağmayı, katliamı durduralım. Elini ver, hep birlikte haykıralım: Bu halk yalana, talana, katliama teslim olmayacak. Börtü böceği-miz, hayvanlarımız, ormanlarımız, çocuklarımız ve geleceğimiz için, ölüme karşı yaşamı savunmak için, bugün sokaktayız, yarın da sokakta olacağız!

TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi | 3. Havalimanı Hakkında İdris Güllüce ve Kadir Topbaş’a Açık Mektup16.06.2014

Gerçekten doğanın, kamunun ve toplumun yara-rını gözeten bir planlamanın bürokratik bir engel değil; ormanlarımızın, tarım alanlarımızın, doğa-mızın ve insanımızın korunması için önemini ve bu gidişat doğrultusunda, yaşanacak katliamın sorumlularından biri olarak anılacağınızı hatırlat-manın görevimiz olduğunu düşünüyoruz! m

Page 100: İstanbul Kent Almanağı 2014

98 listanbullkent almanagı

Yolsuzluk yaptık, zarar yok | Aykut ErdoğduBirGün, 07.07.2014

Geçen hafta 3. Havalimanında “kot farkından” nasıl bir vurgun yapıldığını yazmıştım. Hatırlaya-lım: ihale şartnamesine göre havalimanının deniz seviyesinden ortalama yüksekliği (kotu) yaklaşık 105 metre olması gerekiyor. Yani havaalanı inşa-at alanında çukurların doldurulması ve tepelerin tıraşlanması sonucunda ortalama 105 metrelik bir denizden yükseklik elde edilme zorunluluğu var. Bu iş yaklaşık 2,5 Milyar metreküp toprak işi (hafriyat) gerektiriyor. Bunun da yaklaşık maliyeti 3 Milyar Avro.

İhaleye göre deniz seviyesinden 105 metre yük-sekte olması gereken havaalanının kotu ihaleden sonra 75 metreye düşürülüyor. Bu durumda yak-

laşık 3 Milyar Avro olan dolgu maliyeti 1 Milyar Avroya düşüyor. Yani bir tek işlemle müteahhitle-rin cebine 2 Milyar Avro para koyuluyor diye yaz-mıştım. Bu tespitten sonra ihale sonrası şartların değiştirilmesinin ‘edimin ifasına fesat karıştırma’ suçunu oluşturacağı uyarısında bulunmuştum.

Geçen hafta yazdığım yazı üzerine Ulaştırma Bakanlığı bir açıklama göndermiş. Açıklamada özetle şöyle demişler: Biz ihaleye avan projeyle çıktık. Proje değişebilir. Şartnameye göre kotu düşürmeye ve koordinatları değiştirmeye hakkı-mız var. Eğer bu değişiklikler dolayısıyla müteah-hit zararı çıkarsa katlanacaklar. Kamu zararı çıkar-sa bu zararı müteahhitlerden alacağız.

Biz de yedik!

BASINDA 3. HAVALİMANI

Page 101: İstanbul Kent Almanağı 2014

99listanbullkent almanagı

Ulaştırma Bakanlığı herkesin bildiği sırları açıkla-mış. Üstü kapalı biçimde yolsuzluğu kabul etmiş. Şimdi bu yargıya nasıl ulaştığımı anlatmak için açıklamanın satır aralarına bakalım:

1- Çok İyi Yer Seçtik: ICAO Annex 14 kriterlerine göre en iyi yeri seçmişler. İki kelime İngilizce ve kısaltmalarla halkın bu işin doğru olduğuna ina-nacağını düşünmüş olmalılar.ICAO Annex 14’e göre İstanbul’un kuzey orman-larını katletmeye karar vermişler. Aslında böyle havalı kavramlara falan gerek yoktu. İstanbul Bü-yükşehir Belediyesi’ne sorsaydınız buraya neden havalimanı yapamayacağınızı Bilal’e anlatır gibi size anlatırlardı.Ayrıca dünya alem biliyor ki; kamuya ait ormanla-rın arsa maliyeti sıfır olduğu için buraları seçtiniz, bu havalimanı, kanal ve köprü yatırımları oltanın ucundaki yemdir. Amaç kuzey ormanlarının ta-mamına konut, AVM ve rezidans yapıp yandaş müteahhitlerinize para kazandırmaktır.

2- Avan Projeyle İhaleye Çıktık: Avan proje ne demek? Ekşi sözlüğün tanımıyla “tırıvırı proje” demek. Genellikle proje hakkında kaba bilgiler verir. Projenin ağası uygulama projesidir. Cumhu-riyet tarihinin en büyük ihalesine (22 Milyar 150 Milyon Avro) tırıvırı projeyle çıkmışlar. Bir de yük-sünmeden söylüyorlar.

3- Kotu da Değiştiririz Koordinatı da: Havaalanı-nın kotu yüksekliğini, koordinatları ise yapılacak yeri ifade ediyor. İhaleye uygulama projesi ol-madan avan projeyle çıktıkları için ve avan proje kesin olmadığı için proje değiştirilebilirmiş. Bu kapsamda Yapım İşleri Şartnamesinin 4.1.3. mad-

desine göre projenin koordinatlarını (yerini) ve kotunu (yüksekliğini) değiştirebilirlermiş.Düşünün ki Bakanlık bir ihale yapıyor. Havalima-nın kotu 105 metre yükseklikte olacak diyor. Aday firmalar “Emin misiniz?” diye soruyorlar. “Emi-niz” diyorlar. “Son kararınız mı?” diye soruyorlar. Bakanlık “Son kararımız” diyor.Sonra ihale tamamlanıyor. Sözleşme imzalanı-yor. Aradan 1 yıl geçiyor. Havalimanın kotu 30 metre indiriliyor. Bu da yetmiyor. Havalimanının yeri Denizden Arnavutköy’e doğru kaydırılıyor. Bu işlemler sonucunda müteahhitlere yaklaşık 2 Milyar Avro kaynak aktarılıyor. Sonra da çıkıp ‘biz bunu şartnameye yazmıştık, yetkimiz var’ diye sa-vunma getiriliyor.Hiçbir ihaleye bu şekilde belirsizliklerle çıkıla-maz. Bu tip belirsizlikler ihalede şeffaflığı ve re-kabeti ortadan kaldırır. Şartnameye koyulan bu yetki maddesi zorunlu hallerde işin aslını etkile-meyecek küçük değişiklikler için kullanılabilecek bir maddedir. Bu maddenin arkasına saklanarak edimin ifasına fesat karıştırma suçundan alınabi-lecek olası bir cezadan kurtulmak mümkün değil.

4- Müteahhitlerden Parasını Alacağız: Ulaştırma Bakanlığı açıklama yazısında kot düşüşünden kaynaklanan maliyet farkını müteahhitlerden alacağını yazmış. Ulaştırma Bakanlığı bu ceva-bıyla adeta yolsuzluk iddialarını kabul edip yapı-lacaklara kılıf hazırlamaya çalışıyor. Ama iddialar kapatılamayacak kadar büyük. Bu işlemlerle ilgili aşağıdaki soruları cevaplanmalarını bekliyorum:

- Madem bu kot düşecekti neden ihale öncesin-de açıklamadınız?

Page 102: İstanbul Kent Almanağı 2014

100 listanbullkent almanagı

- Neden diğer aday şirketleri yüksek maliyetlerle korkutup yarıştan çekilmelerini sağladınız?- Bu işlemleri yapmasaydınız ihalede kamunun yararı çok daha yüksek olmaz mıydı?- Şimdi müteahhitlerin cebine girecek parayı na-sıl hesaplayıp tahsil edeceksiniz?- 630 milyon” Dolar rüşvet verme iddiasıyla yargı-lanan insanlara biz nasıl güvenelim?

Bu işin peşini bırakmayacağım...

3. havalimanının yeri değişecek mi? | Fatih AltaylıHabertürk, 06.11.2014

Olayın tam kalbinde bulunan kaynağımın 3’üncü havalimanı inşaatıyla ilgili verdiği bilgiler şöyle:

“3’üncü havalimanı, pistler ve terminal alanı; DHMİ hiçbir çalışma yapmadan, projesi olma-dan, jeolojik etütleri yapılmadan ihale edildi.

İhaleyi alanlar bu konularda hiçbir soru sorma-dan ve inceleme yapmadan bu işe atladılar.

Zorluklarla şu anda yeni yeni karşılaşmaya başla-dılar ve çok açık söyleyeyim işi yapmaya hiç de gönüllü değiller.

Aslında gördükleri zorluk daha hiçbir şey, asıl bundan sonra görecekleri var ve onlar da tahmin ediyorlardır diye düşünüyorum, çünkü hepsi mü-teahhit.

Altı tamamıyla balçık olan bir zeminle daha yeni yeni karşılaşıyorlar ve bu zeminde 1 milyar metre-

küp dolgu yapacaklar.

Aslında dolgu miktarı 1,8 milyar metreküp idi.

Kotları 30 metre aşağıya çekerek 800 milyon met-reküp avantaj sağladılar, ama 1 milyar metreküp de halen korkunç yüksek bir miktar.

Ayda 40 milyon metreküp kazı ve dolgu yapma-ları lazım ki, 2 senede sadece toprak işleri bitsin ve inşaata, beton işlerine başlayabilsinler.

Miktarın büyüklüğünü anlaman için örnek ver-mek gerekirse, Atatürk Barajı’ndaki tüm dolgu miktarı 84,3 milyon metreküptür.

Yani her 2 ayda bir, bir tane Atatürk Barajı yapma-ları gerekiyor.

Bu firmalar tecrübeli firmalar, bunu gördüler ve hatta havalimanının yerinin değişmesi için lobi yapmaya bile başladılar.

Aslında bu müteahhit grubu havalimanı değil, çok büyük, hatta muazzam bir hafriyat ihalesi aldı. Krediyi devlet bankalarından alacaklar.

Hafriyatı yaparlar, 1,5 milyona yakın ağacı keser, bir o kadarını da taşıyabilirlerse taşırlar, sonra da işi ve kredi borcunu bize yani devlete bırakır gi-derler.

Daha acayip şeyler de var. Mesela sorun bakalım DHMİ Genel Müdürü’ne, temel atma töreni ya-pıldı ama acaba yer teslimi yapıldı mı?Kredi bulma süreleri doldu mu?

Page 103: İstanbul Kent Almanağı 2014

101listanbullkent almanagı

DHMİ’nin sözleşmeyi fesih hakkı doğdu mu?Doğduysa DHMİ’de bu ihaleyi feshedebilecek babayiğit var mı?Siz ‘İnşaat yok’ demişsiniz. Proje olmadan inşaat olur mu? Sorun bakalım DHMİ tarafından tasdik edilmiş herhangi bir proje var mı?Bırakın tasdik edilmeyi çizilmiş bir proje var mı?Bu büyük tesisin kontrollük teşkilatı hangi firma?Bu kadar büyük bir projenin onaylarını yapacak, kalitesini şartnamede kontrol edecek bir kontro-lör firmayla anlaşıldı mı?

30 metre düşürülen kotun maliyeti Hazine’ye ak-tarılacakmış! Biz yıllardır bu devletin içindeyiz. Kim yapacak bu hesabı da para Hazine’ye akta-rılacak!

Bölgenin rüzgar testleri yapılmadan yer belirlen-di. Bir süredir rüzgar ölçümleri yapılıyor. Göster-melik bir plan vardı ya, o plana göre yapılacak olsa pistler sürekli yan rüzgar alacak. Hem de Karadeniz’den kuvvetli rüzgar.

Bir de hava sahası meselesi var. Bu havalimanı-nın Bulgar hava sahasına mesafesini ölçün. İne-cek uçaklar sürekli Bulgar hava sahasını kullana-cak. Yaklaşmalar da, beklemeler de hep Bulgar hava sahasında olacak. Buraya dedikleri gibi 100 milyon yolcu gelecekse bunları taşıyan uçakların Bulgaristan’a ödeyeceği para Bulgarları zengin eder. Bulgarlar, DHMİ’den çok ciddi para istiyor-lar.”

Yüzyılın en büyük projesinde durum bu m

Page 104: İstanbul Kent Almanağı 2014

102 listanbullkent almanagı

İstanbul’daki havalimanlarında yolcu kaynaklı yo-ğunluğun arttığı bir gerçek. Buna koşut olarak Türkiye Genelindeki sayılar da giderek artıyor. Uluslararası Havalimanları Konseyi (Airports Co-uncil International-ACI)’nin düzenli olarak yayın-ladığı istatistikler incelendiğinde, Türkiye’den üç havalimanının Avrupa ve Dünya sıralamalarında yolcu sayısı en yüksek havalimanları arasına girdi-ği görülmekte. Bunlar sırasıyla, İstanbul Atatürk, Antalya ve İstanbul Sabiha Gökçen Havaliman-ları.

Rakamlar, son beş yılda yoğunluğun yakla-şık olarak Atatürk Havalimanında %76, Sabiha Gökçen’de %240, Antalya Havalimanında %50, Türkiye genelinde ise %80 arttığını göstermekte. Tüm veriler incelendiğinde, Türkiye genelindeki artışın büyük bir ağırlıkla İstanbul kaynaklı olduğu

anlaşılmakta. Zira, İstanbul’daki iki havalimanının taşıdığı yolcu sayısının ülke içindeki payı 2009’da %42 iken bugün %48’e ulaşmış durumda. Ülke-nin diğer iki büyük metropolü olan Ankara ve İzmir’in her birinin genel toplam içindeki payı ise %7 civarında.

Bir başka dikkat çekici nokta da yolcu sayısındaki artışın ağırlıklı olarak İç Hatlar kaynaklı olduğu. Dış Hatlar yolcu sayılarındaki artış oranları hemen tüm havalimanlarında daha düşük hatta bazıla-rında eksi değerlerde; istisna ise İstanbul’daki iki havalimanı. Veriler birlikte değerlendirildiğinde, İstanbul’un dış hatlar yolcu sayısındaki artışın bu havalimanlarının ülkenin diğer havalimanları için bir aktarma noktası vazifesi gördüğü, diğer ha-valimanlarının uluslararası direkt uçuş sayılarının artırılması ile özellikle Atatürk havalimanı üzerin-

3. HAVALİMANINA HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME

Page 105: İstanbul Kent Almanağı 2014

103listanbullkent almanagı

deki yoğunluk baskısının oldukça hafifleyeceği ve Türkiye genelindeki toplam yolcu sayısının as-lında göründüğünden daha az olduğu gerçekleri ile karşılaşılmakta.

Daha açık söylemek gerekirse, yurtdışından ge-len direkt uçuşta bir defa sayılacak olan yolcu, aktarmalı uçuşta üç defa sayılıyor. Yani, aktarma yapılan havalimanında transfer yolcu olarak bir defa gelen, bir defa giden ve son varış noktasın-da bir defa daha gelen yolcu olarak… Bu da hem istatistiklere yansıyor hem de aktarma yapılan havalimanındaki yoğunluğun yapay bir şekilde artırılmasına yol açıyor. Art niyet aramaya gerek kalmaksızın, yoğunluk hesaplarının kitabına uy-gun şekilde manipülasyona uğramış rakamlara dayandırıldığı açık.

Yolcu sayısının yanı sıra uçak hareketliliği de ana-liz edilmeli ki değerlendirme tek yanlı olmasın. Aşağıdaki özet tablo, verili değerleri oldukça kıy-metli gerçek bilgilere dönüştürüyor. Yolcu sayı-sındaki artış, inen kalkan uçak sayısındaki artıştan çok daha yüksek. Demek ki, uçakların doluluk oranları artmış. Yolcu sayısında son beş yılda kay-dedilen muazzam artış, kaynakların verimli kulla-nımını da beraberinde getirmiş. Bu sonuç da bir

havalimanının kapasitesini belirleyen en baskın değişkenin pist sayısı ya da inen/kalkan uçak sa-yısından önce, terminal kapasitesi olduğu gerçe-ğini bir kez daha gözümüzün önüne koyuyor.

Yukarıdaki tüm analizlere ve değerlendirmelere kaynak teşkil eden Devletin resmi rakamları bile 3. Havalimanına meşruiyet kazandırmak için giri-şilen çabayı gözler önüne sermeye yeterli.

Burada ilginç bir hususu daha hatırlamak faydalı olacak. 3. Havalimanı söylemlerinin ilk gündeme geldiği 2009 yılından bu yana resmi otoritelerin dillere pelesenk olan bir söylemi var: Atatürk Ha-valimanı tam kapasite çalışıyor, kapasite üstü ça-lışıyor, kapasitenin daha fazla artırılması mümkün değil… Rakamlar ortada… Her yıl bir öncekine

göre muazzam bir artış söz konusu. Öyle ki, İstan-bul Atatürk, 2013 yılında Dünya’nın yolcu sayısı en yoğun 18., Avrupa’nın 5. havalimanı2. Frank-furt Main ve Amsterdam Schiphol Havalimanları ile başa baş gidiyor, hatta yılın belli dönemlerin-de 3.lüğe yükseldiği oluyor3. Artışın muazzam olduğunu söyleyen ACI. Dahası ACI da Türki-ye’deki havayolu yolcu sayısındaki artışın İstan-bul kaynaklı olduğunu ve diğer havalimanlarında

* Yolcu sayıları milyon cinsinden ifade edilmiştir. 2014 yılı verileri, Kasım ayı sonu itibari ile son bir yıllık yolcu sayılarını ver-mektedir. Tüm veriler DHMİ’nin yayınladığı istatistiklerden1 alınmıştır.

Page 106: İstanbul Kent Almanağı 2014

104 listanbullkent almanagı

kayda değer bir gelişme olmadığını tespit etmiş durumda4.

Bilimsel bilgi oluşturma sürecinden geçirilerek oluşturulan ve paylaşılan tüm bu sonuçları, işi bilim değil gayrimenkul üretmek ve yönetmek olan, fakat sektörün içinde yer aldığı için gerçek-leri çok iyi bilen 3. Havalimanı CEO’su Yusuf Ak-çayoğlu dosdoğru söylüyor: “Atatürk Havalima-nında şu anda %50’ye yakın transfer yolcu var.”5 Tek cümle tüm yukarıda yazılanlara bedel. De-mek Atatürk Havalimanı’nın kapasitesi heba edi-liyormuş, demek memleketin başka köşelerine yatırım yapılsa şu anda Atatürk Havalimanı yarı yarıya boş kalacakmış, demek üçüncü havalima-nına gerek yokmuş, demek Türkiye’nin havayolu yolcu trafiği hiç de öyle sanıldığı kadar muazzam bir artış içinde değilmiş.

İstanbul Atatürk Havalimanı’nın yapay bir yoğun-luk yaratılarak verimsiz kullanılmasına ek olarak; Sabiha Gökçen Havalimanı’nın bugün tek pistle 25 milyon yolcu/yıl kapasiteye sahip olduğu ve 2016 yılında hizmete girecek yeni bir pist ve ter-minaller ile 70 milyon yolcu/yıl kapasiteye ulaşa-cağı; 2009 tarihli İstanbul İl Çevre Düzeni Planın-da bugün gündemde olan üçüncü köprü, üçüncü havalimanı, kanal ve yeni şehir kullanımlarına yer verilmediği, aksine, bu alanların sürdürülebilir kentsel ve çevresel gelişme için korunması ge-

rekli doğal eşikler olarak kabul edildiği; planda Çorlu’daki havalimanının genişletilmesinin öne-rildiği, gerçekten de buranın yatırım yapılması halinde bölgesel ölçekte önemli bir havalimanı olabilecek bir konuma sahip olduğu; Bursa Ye-nişehir, Ankara Esenboğa ve İzmir Adnan Men-deres başta olmak üzere ülkedeki birçok havali-manının kapasite altı hizmet verdiği gerçeklerini birlikte düşünen vicdan sahibi yurtsever bir aklı-selim ne derdi bu havalimanının gerekliliği konu-sunda?

Kim bilir, belki üçüncü havalimanı bile yarın öbür gün yetmeyecek, dördüncü için yer arayacağız. Büyüklüğün sayılarla değil hümanist, ekolojik, kültürel değerlerle, ekonomide, sanayide, bilim ve teknolojide tam bağımsızlıkla ölçüldüğünü ne zaman idrak edeceğiz? Bu sayı takıntısı yok mu, vay halimize… m

Dr. Süleyman BalyemezTMMOB ŞPO İstanbul Şubesi YK Üyesi

1. Devlet Hava “Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü, Aralık 20142. World’s Busiest Airports-Total Passenger Traffic 2013, Pre-liminary ranking, Airports Council International (ACI)3. ACI Monthly Traffic Statistics Collection, Nisan 20144. ACI-Europe, 01.12.20145. Akşam, 23.12.2014

*DHMİ’nin yayınladığı istatistiklerden1 derlenmiştir.

1.evrim yılmaz arşivi2. skyscrapercity.com3. cmo.org.tr4. kuzeyormanlari.org5. kuzeyormanlari.org6. akparti.org.tr

7. meldaonur.net8. kokpit.aero9. kuzeyormanlari.org10. lojistikhaber.com11. evrim yılmaz arşivi

Görseller

Page 107: İstanbul Kent Almanağı 2014

105listanbullkent almanagı

Page 108: İstanbul Kent Almanağı 2014

HAZİRAN 2014

17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16

106 listanbullkent almanagı

Küçükçekmece Gölü’nün dolgu

kıyısında yer alan ve 1. derece doğal sit alanı olan Soğuksu

Korusu bitişiğindeki koruma alanına

rezidans ve AVM yapılıyor. Tescilli çam

ağaçlarının bulunduğu koruda “macera parkı”

yapılacağı açıklandı (Radikal).

İstanbul’da yapılacak 3. köprü ve 3. havalimanının bölgeye sağlayacağı katkıyı değerlendiren TSKB

değerleme uzmanları; bölgede m² fiyatlarının projeler açıklanmadan önceki rakamlardan neredeyse 2 katı

oranında arttığını, artışın en fazla görüldüğü yerin ise Tayakadın olduğunu açıkladı (Hürriyet).

Banka kredileriyle finanse edilen inşaat sektörü,

yükselen finansman maliyetleriyle zorlanıyor.

Ekonomist Mustafa Sönmez; “Talep az, konut arzı çok

fazla. İnşaat sektörü giderek şişiyor” dedi (Yeni Çağ

Gazetesi).

Ataköy’ün en büyük yeşil alanı ve deprem

toplanma noktası olan 7-8. Kısım orman yolu için bir dönem önceki Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen tarafından,

seçimlerden 2 gün önce külliye ruhsatı

verildiği ortaya çıktı(Bakırköy Ekspres).

TCDD 1. Bölge Müdürlüğü; İBB Meclisi’nin planlarda

“Söğütlüçeşme Tren İstasyonu Alanı” olarak tanımladığı

yaklaşık 22 bin m²’lik sahanın “Marmaray İstasyonu ve

Demiryolu Viyadük Altı Ticaret Alanı” olarak değiştirilmesini

teklif etti (Cumhuriyet).

Gaziosmanpaşa’da bulunan Çifte Minare Camii’nin yıkılıp yerinin değiştirilmesine, mevcutta bulunduğu

alana da ticaret merkezinin yapılmasına ilişkin karar AKP’li meclis üyelerinin oylarıyla onaylandı.

Gaziosmanpaşalılar ise “ticarethanenin ibadethaneye takası” olarak yorumladığı projeye tepkili (BirGün).

Topkapı’da Oruç Baba türbesinin yer aldığı park, Geylani Vakfı cami ve tekke inşası için kapatılınca halk ayağa

kalktı. Tepki üzerine yığılan inşaat malzemeleri kaldırıldı (BirGün).

Zeytinburnu sahilinde Tarihi Yarımada’nın siluetini bozacak inşaatlara bir yenisi daha eklendi. TOBB’un

73 dönümlük arsası için ÇŞB tarafından tarafından hazırlanan plana göre 70 m yapılaşma izni verildi

(BirGün).

Okmeydanı, Beyoğlu Belediyesi tarafından “riskli alan” ilan edildi. Karar Bakanlar Kurulu tarafından onaylanırsa

6 bin konut yıkılacak (Özgür Gündem).

ÇŞB tarafından Beykoz’da park ve dinlenme alanı olarak kullanılan, bostan niteliğindeki 28 bin m²’lik tek parselin inşaata açılmasını sağlayan imar planı değişikliğinin yürütmesi 8. İdare Mahkemesi tarafından durduruldu. Mahkeme durdurma gerekçesinde, Boğaziçi alanında “kişiye özel bir düzenleme” yapılamayacağını belirtti (Cumhuriyet).

Kasımpaşa-Sütlüce bağlantısındaki trafik yoğunluğunu rahatlatmak için inşa edilen tünelde sona yaklaşıldı. “Işık göründü” törenine katılan Bakan Lütfi Elvan, tünelin 2015 Mart ayında açılacağını açıkladı (Yeni Devir).

Taksim Dayanışması, Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesi için verilen iptal kararının Danıştay 6. Dairesi tarafından onaylanması ile ilgili basın açıklaması yaptı. Açıklamada “Taleplerimizin haklılığı yüksek yargı önünde de bir kez daha kanıtlanmıştır” dendi (Cumhuriyet).

İstanbul’un en değerli 2B arazilerinin yer aldığı Beykoz’da, imar planı hayali fiyatları tavan yaptı. Bölgede metrekare fiyatları %40 arttı (Sabah).

İBB, kaçak olduğu için yıkılmasına

karar verdiği Florya

sahilindeki Menekşe Balıkçılar

Çarşısı için kaçak çözüm

buldu. Atatürk Köşkü’ne

komşu yeni çarşının ada

ve parseli belli olmayan

dolgu alana yapılmasına karar verildi

(Radikal).

Ataköy sahilinde

tartışmalar arasında yükselen

inşaatlara 2012 yılında

yapılan planlar yerine,

1997 yılında yapılan

planlara göre ruhsat

verildiği ortaya çıktı

(Radikal).

HSYK’nın yaz kararnamesi ile İstanbul’un siluetini bozan kuleler için yıkım kararı veren İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nin hakim ve üyeleri başka görevlere atandı (Radikal).

HSYK, Avrupa’nın en büyüğü olacak 3. havalimanının yürütmesini durduran İdare Mahkemesi üyelerini tenzili rütbeyle başka mahkemelere gönderdi (Sabah).

Page 109: İstanbul Kent Almanağı 2014

HAZİRAN 2014

17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30

107listanbullkent almanagı

İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü; İstanbul’da denize girilebilecek 80 yerden alınan numuneler üzerinde yapılan incelemeler sonucu yüzme sularının iyi ve orta kalitede olduğunun saptandığını açıkladı (Yeni Nesil Gazetesi).

ÇŞB için en önemli davalardan biri, İstanbul 3. İdare Mahkemesi’nden geçti. Mahkeme, ÇŞB’ye sınırsız plan yapma-uygulama yetkisi veren düzenlemenin iptali için AYM’ye başvurdu (Taraf).

Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın “çılgın projelerinden” Kanal İstanbul’un güzergahında bulunan Başakşehir’deki Altınşehir, Güvercintepe ve Şahintepe mahallelerinde proje nedeniyle verilen “rezerv alan” kararı, beraberinde “kentsel dönüşümü” gündeme getirdi (Günlük Evrensel).

İBB Başkanı Topbaş İngiltere’nin Liverpool kentinde düzenlenen Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı toplantısına katıldı. Topbaş; “Büyüme ve Eşitlik” adlı panelde İstanbul’daki projelerini anlattı (Akşam).

Kent hakkı için mücadele veren demokratik kitle örgütleri “İstanbul Kent Savunması” çatısı altında birleşiyor. Savunma’nın bildirgesinde “Büyük bir mücadele ve dayanışma ağını örmek için tüm kente yayılıyoruz” dendi (BirGün).

“İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği” tarafından düzenlenen Boğaziçi İmar Planı Çalıştayı başladı. Boğaziçi imar planlarının tüm hatlarıyla değerlendirildiği çalıştaya; Beyoğlu, Beşiktaş, Üsküdar, Beykoz ve Sarıyer Belediye Başkanları ile İBB temsilcileri katıldı (Bizim Gazete).

Aralarında TMMOB ŞPO İstanbul Şube Sekreteri Akif Burak Atlar’ın da bulunduğu Taksim Dayanışması sözcüleri Gezi Direnişi’nin yıldönümü olan 31 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda basın açıklaması yapmak istedikleri gerekçesiyle bir kez daha ifadeye çağırıldı (Cumhuriyet).

Çevre örgütleri Fatih Ormanlarının devredilmeyecek sözüne rağmen özel sektöre devredilmesine tepkili. Ayın 28’i için Belgrad Orman’ı girişinde basın açıklaması çağrısı gerçekleştirildi (BirGün).

Page 110: İstanbul Kent Almanağı 2014

TEMMUZ 2014BEŞİKTAŞ’TA DÖNÜŞÜM

Page 111: İstanbul Kent Almanağı 2014

109listanbullkent almanagı

TARİHLERLE BEŞİKTAŞ

Mimar Sinan tarafın-dan 1542‘de yapı-lan Barbaros Hay-rettin Paşa Türbesi

sekiz köşeli, tek kubbeli ve alt üst pencerelidir. Paşa, 1546 yı-lında vefat ettiği zaman bu tür-beye defnedilmiştir. Beşiktaş Meydanı’nın bir diğer öne çıkan yapısı olan Sinan Paşa Camii, 1550–1553 yılları arasında Os-manlı Donanması’nın Kaptan-ı Deryası olan Sinan Paşa tara-fından Mimar Sinan’a yaptırıl-mıştır. Beşiktaş İskelesi’nin ar-kasındaki meydan, 16. yy’dan itibaren Rumeli ve Anadolu

arasındaki kervanların durağı ve aynı zamanda Anadolu’dan ge-lip Rumeli’den seferlere katılan eyalet askerlerinin geçit yeri idi. Buradaki kervanların devele-rinden ötürü “Deve Meydanı” ismi almıştır.

17. yy’da Barbaros Anıtı’nın ve Beşiktaş Parkı içinde bulunduğu bu koy doldurularak padişahla-rın dinlenme ve eğlenceleri için düzenlenen bir “Hasbahçe”ye dönüştürülmüştür.

1944‘te bronz dökümden yapıl-mış olan “Barbaros Anıtı” ünlü

Türk Amiral Barbaros Hayrettin Paşa anısına şu anki yerine di-kildi. Meydanın düzenlenme-si ve heykelin yerinin saptan-ması, şehircilik uzmanı Henri Prost tarafından yapılmıştır. Heykeli Zühtü Müridoğlu ve Ali Hadi Bara yapmıştır; bronz işle-ri Yusuf Akpınar ve Ali Haydar Seymen’e aittir. Anıtın tümü 11,50 metredir. Bronz dökülen kısmı 6 ton 900 kilodur.

Beşiktaş-Karaköy aksında Ağustos 1956’da başlayan imar çalışmaları, kent için bir ilk olma özelliği taşımaktadır. Ön-

Page 112: İstanbul Kent Almanağı 2014

110 listanbullkent almanagı

ceki dönemlerde gerçekleştiri-len imar çalışmalarında, kentin geneli ele alınmamış, noktasal ölçeklerde uygulamalar yapıl-mıştır. Aynı yılın Eylül ayında, dönemin Başbakanı Adnan Menderes yeni başlayan imar çalışmaları hakkında bilgi ver-mek için yaptığı basın toplan-tısında konuyla ilgili görüşlerini şöyle dile getirmiştir; “Emeli-miz, İstanbul’un tarihi karakteri-ni ve büyük abidelerini, şimdiye kadar harabeler arasına gizlen-miş kıymetlerini ihya etmek,

onları vitrine koyar gibi ortaya çıkartmaktır. [...] Güzel ve büyük meydanları olmayan şehir ta-savvur edilemeyeceğine göre, İstanbul’un bütün meydanları şanına layık bir hale getirilecek ve etrafı büyük binalarla çev-relenecektir. Mesela Karaköy, Eminönü Meydanları böyle ola-caktır. [...] Karaköy’den sahil bo-yunca boğaza gidecek yol üze-rinde Beşiktaş Meydanı, hakiki bir meydan haline getirilecek, buraya ya Preveze ya da Barba-ros ismi verilecektir. Yıldız’dan

gelen büyük yol da bu mey-danın mihverine inecektir”. O dönem basında çıkan haberlere göre Beşiktaş Meydanı; “Hay-rettin İskelesi ihya edilecek Maliye Binası’ndan başlayarak Akaretler durağına kadar uza-nan ada tamamen yıkılacaktır, Beşiktaş iskelesinin civarı açılıp genişletilecektir”.

1961 yılında Türk Deniz Müzesi, günümüzdeki yerine taşınmıştır. Türkiye’nin denizcilik alanında en büyük müzesidir, içerdiği koleksiyon çeşitliliği açısından dünyanın sayılı müzelerinden biridir. Koleksiyonunda yak-laşık 20.000 adet eser bulun-maktadır. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı olan İs-tanbul Deniz Müzesi Türkiye’de kurulan ilk askeri müzedir.

1982’ye gelindiğinde, Beşiktaş İskelesi’nin artan yolcu yükünü paylaştırmak amacıyla eskiden var olan ahşap iskelenin yerine, yapısı ve iskelesi betonarme olarak yapılmıştır.

1990 yılında Beşiktaş Meydan Düzenleme Kentsel Tasarım Proje Yarışması yapılmıştır. Dü-zenlemenin amacı olarak, “Be-şiktaş Meydanı ve çevresinin

Beşiktaş Meydanı

Beşiktaş İstanbul’un en eski ve tarihi semtlerinden biridir. İlçenin eski ve yeni sakinleri arasında yaygın olan ve yazılı kaynaklara da geçmiş bulunan bir teze göre Beşiktaş adının aslı Beştaş’dır. Bu da Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin’in Paşa’nın gemilerini bağlamak için kıyıya diktirdiği beş taş sütundan gelir. Beştaş adı zamanla Beşiktaş’a dönüşmüştür. Beşiktaş Meydanı’nın bulunduğu bölge 17. yüzyıldan önce liman olarak kullanılmaya uygun bir koydu. 17. yüzyılda günümüzde içinde Barbaros Anıtı’nın yer aldığı Beşiktaş Parkı ve çevresi sular altında bir koydu. Bu koy doldurularak padişahların dinlenme ve eğlenceleri için düzenlenen bir “hasbahçe”ye dönüştürüldü. Bu bahçede çeşitli dönemlerde köşkler ve kasırlar inşa edildi ve Beşiktaş semti hızla gelişmeye başladı.

Beşiktaş Meydan bölgesinde bulunan başlıca yapılar:Beşiktaş Barbaros Hayrettin Paşa İskelesiBarbaros AnıtıBarbaros Hayrettin Paşa TürbesiSinan Paşa Camiiİstanbul Deniz Müzesi

Page 113: İstanbul Kent Almanağı 2014

111listanbullkent almanagı

tarihsel gelişmesi içinde yeni gelişme olanaklarını, kentsel tasarım ve peyzaj ilkeleriyle belirleyecek, sosyal ve kültürel donatımlara ait önerileri getire-cek bir projenin elde edilmesi ve buna bağlı olarak Güzel Sa-natların teşvik edilmesidir” şek-linde tarif edilen bu yarışmayı Tanju Edige, Bereket Uluşahin, Sibel Pazarbaşı, Sami Pazarba-şı, Bülent Tuna, Ruşen Yazda-noğlu, Rüksan Tuna, Mahmut Nüvit’ten oluşan ekip kazanmış-tır. Fakat bu proje uygulanma-mıştır.

Barbaros Hayrettin Paşa İskele-si 2004–2005 arasında yeniden inşa edilerek bugünkü görünü-müne kavuştu. Türkiye’nin ge-çirdiği kimlik tereddütleri mi-mari anlayışa da yansımış milli mimari unsurlarının mimaride kullanılması 1. Milli Mimari Dönemi’nden sonra terkedil-mişti. 70 yıl sonra ilk defa ya-pılan geleneksel mimari un-surları Barbaros Hayrettin Paşa İskelesi’nde kullanıldı. Çatı kap-laması “geleneksel kenetli kur-şun” kullanıldı ve çatıda kullanı-lan “topuzlar” son iki yüzyıldan sonra ilk defa bir sivil yapıda yapıldı.

24.08.2007 günü “Meydan-lar şehirlerin soluk alma yeri ve demokrasi alanlarıdır” di-yen İBB Başkanı Kadir Topbaş, Beşiktaş’ta trafiği yeraltına ala-rak meydanı yayalaştıracaklarını açıkladı.

Barbaros Hayrettin Paşa İskele-si elektrik kontağından çıktığı sanılan 16.05.2010 tarihli yan-gınla büyük hasar gördü ve kul-lanılamaz hale geldi. Kısa süre içinde onarılarak tekrar hizmete girdi.

2010’un Eylül ayında İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı, Şehir Planlama Müdürlüğü ta-rafından hazırlanan “İstanbul Meydanları” çalışmasında; Be-şiktaş meydanı, meydan ka-tegorisi sınıfında “kent ölçe-ğinde kültür ve ticaret odaklı meydan”lar içerisinde, Ba-kırköy, Şişli ve Kadıköy mey-danlarının önünde en yüksek puanla“uygun” statüsüyle de-ğerlendirilmiştir.

04.10.2013’te restorasyona gi-ren Denizcilik Müzesi tekrar hiz-mete girmiştir.

Basında yer alan haberlere is-tinaden 19.03.2014 günü bir

grup lise öğrencisi Beşiktaş Meydanı’na “Berkin Elvan Mey-danı” ismini verdiklerini açıkladılar.

12.11.2014 tarihli basın açık-lamasıyla Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, İBB ve Beşiktaş Belediyesi’nin or-tak çalışmasıyla yürütülen pro-je için geri sayımın başladığını açıkladı. Projelerin hazır olduğu belirtilerek, 2016 yılının sonuna kadar bu projelerin onaylanma-sı, 2017-2018 sezonunda uygu-lanmaya başlaması, 2019’da ise Beşiktaş’ın yeni yüzüne dair ilk sonuçların alınmasının beklen-diğini vurguladı m

Page 114: İstanbul Kent Almanağı 2014

112 listanbullkent almanagı

Kadir Topbaş | İBB Başkanı ibb.gov.tr, 24.08.2007

Meydanlar şehirlerin soluk alma yeri ve demok-rasi alanlarıdır. Birbirine tahammül etmeyi öğ-renme ve buluşma noktalarıdır” diyen Başkan Kadir Topbaş, var olan meydanları yayalara uy-gun olarak yeniden düzenleme ve İstanbul’a yeni meydan ekleme çalışmalarının hızla sürdüğünü kaydetti.

Mevcut olan meydanları mümkün mertebe ge-nişleterek ve trafikten arındırarak yayaların kulla-nımına uygun hale getirdiklerinin altını çizen Ka-dir Topbaş, “Düzenlediğimiz meydanlardan en önemli gördüğümüz Beşiktaş Meydanı’dır. Bu-rada trafiğin yeraltına alınması için Kültür ve Ta-biat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan onay aldık.

Beşiktaş’ta bütün trafik yeraltında olacak. Yani çarşıdan çıkacak bir insan denize kadar rahatlıkla yürüyerek erişebilecek.

Murat Hazinedar | Beşiktaş Belediye Başkanı Vatan, 12.11.2014

Ana arterler İBB’nin denetimde olduğundan projeyi birlikte üstleneceğiz. Deniz Müzesi’nin önünden battı-çıktı dediğimiz proje ile Barbaros Bulvarı’nın çarşı giriş kısmına kadar araç tüneli yapılacak. Böylelikle araç trafiği yeraltında alına-rak, meydan tamamıyla yayalara tahsis edilecek. Proje ile Barbaros Meydanı, otobüs durakları ve yaylaştırılacak yol kısmını yeşillendirip, halkı-mızın hizmetine sunacağız. İlerleyen dönemde Beşiktaş’a uzanacak metro hattıyla deniz ulaşımı entegre edilmiş olacak.

YORUMLARLA BEŞİKTAŞ’TA DÖNÜŞÜM

Page 115: İstanbul Kent Almanağı 2014

113listanbullkent almanagı

Metro projesinin meydana kadar ulaşması plan-lanıyor. Her gün 2 milyon insan Beşiktaş’tan geçiyor. Meydanın genişletilmesiyle birlikte Beşiktaş’ın rahat bir nefes almasını planlıyoruz. Bu projede önemli bir nokta da; CHP’li bir be-lediye ile AKP’li Büyükşehir Belediyesi’nin top-lumun tamamını kapsayacak bir projeye birlikte imza atacak olmasıdır Belediyecilik anlamında örnek bir projeyi ortaya çıkartmayı hedefliyoruz

Ancak siluetin bozulmasına asla izin vermeyece-ğiz. Eski Beşiktaş dediğimiz alanda imar yoğun-luğu olmayacak. Dönüşüm projesi olursa mevcut yapı stoku artmayacak ve siluet bozulmayacak.

Akif Burak ATLAR | TMMOB ŞPO İstanbul Şube Sekreteri Yeşil Gazete, 17.11.2014

Beşiktaş Meydanı’na ilişkin bir düzenleme fikri yıllardır gündemde olan, konuşulan bir konu. Bu karar geçtiğimiz yıl onaylanan Dolmabahçe-Be-şiktaş-Ortaköy Koruma Amaçlı İmar Planı’nda da yer alıyor.

Ancak bunun ne şekilde ve nasıl gerçekleştirile-ceği, nasıl uygulamaya geçirileceği önemli. Tak-sim Meydanı’nda olduğu gibi oldu-bittiye geti-rilmemesi, katılımcı ve şeffaf süreçlerin işletilerek uygulamaya geçilmesi gerekiyor.

Yayalaştırma adı altında araç odaklı, beton odaklı bir düzenlemeye gidilmemesi, Beşiktaş’ın kimli-ğine zarar verecek mekansal değişikliklerden ka-çınılması önemli. Ve elbette öncelikle kentlilere söz hakkı verilmesi gerekiyor. Bu tip önemli kent-

sel alanların mekansal değişimine ilişkin karaların toplumsal kabul görmesi gerekir. Bölge sit alanı olduğu için ilgili Koruma Kurulu’nun da onayı ge-rekiyor.

Toplumcu Mühendis ve Mimarlar Meclisi | Beşiktaş Meydanı Raporuilerihaber.org, 08.11.2014

Taksim Meydanı Yayalaştırma projesinden son-ra, İstanbul kent merkezinin önemli meydanla-rından olan Beşiktaş Meydanı’nı “Düzenleme Projesi”, eski başbakan yeni cumhurbaşkanı Tay-yip Erdoğan’ın çılgın projesini (Kanal İstanbul) meslek odaları bilmezken ilk bilenlerden birinin Hıncal Uluç olması ve gazeteden duyurmasına benzer biçimde (!) ilk önce emlak sitelerinden gayrimenkul spekülasyonu şeklinde yayınlandı. İBB Başkanı Kadir Topbaş ve Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar tarafından daha sonra verilen röportajlarda ve belediyelerin resmi in-ternet sitesinden duyurulmasıyla birlikte kentsel dönüşüm niyeti doğrulandı.

Kentsel bir mekan olarak meydan, parçası oldu-ğu kentle fiziksel, sosyal, kültürel, tarihsel anlam-da bir bütündür. Toplumsal, siyasal ve iktisadi taleplerin dile getirildiği, ortaya çıktığı ve halkın kendisini görünür kıldığı alanlardır. Kamusal alan-lar planlama ve projelendirme adı altında keyfi davranılarak boş araziler gibi planlanmamalıdır ve sadece trafik yerin altına alınarak meydan ya-pıldığı söylenemez. Meydanlar tarih boyunca bu şekilde oluşmamıştır.

Page 116: İstanbul Kent Almanağı 2014

114 listanbullkent almanagı

Beşiktaş Meydan Düzenleme Projesi fikir olarak yeni değildir; 1990 yılında Beşiktaş Meydan Dü-zenleme Kentsel Tasarım Proje Yarışması yapılmış ve bu proje 24 yıl önce hiç uygulanmadan rafa konmuştur. Projeyle ilgili halka bilgi verilmeden tepeden inme bir planlama yaklaşımıyla hareket edildiği; toplum yararını gözettikleri iddiasında bulunurlarken topluma fikirleri sorulmadan son aşamada duyurulduğu görülmektedir.

Projeyle beraber Deniz Müzesi önünden araç trafiğinin yer altı tünelleriyle Barbaros Bulvarı üzerine taşınması ile Beşiktaş Meydanı beton bir kütleye dönüştürülecek. Araç ve yaya güvenliğini de tehdit eden olası proje, battı çıktılar ve istinat duvarlarıyla, yaya erişimini engelleyen, meydana çıkan tarihi caddelerin ilişkilerini kesen, gerek görsel gerekse yaşamsal ve kültürel bütünlüğü yok etme tehdidi içermektedir. Mimar Sinan tara-fından 1550’li yıllarda inşa edilmiş tarihi ve mima-ri özellikleri nedeniyle korunması gereken Sinan Paşa Cami, dibinden geçirilmesi planlanan bat-çık tüneli nedeniyle zarar görme tehlikesiyle karşı

karşıyadır. Projeyi hazırlayan İstanbul Büyükşehir ve Beşiktaş Belediyesi kuşkusuz bu projenin rek-lamında tam tersini söylüyorlar. Haziran’da hep beraber engellediğimiz, sadece Tarlabaşı aksın-daki bat-çık tünelinin gerçekleştirildiği “sözde yayalaştırma projesi” ile Taksim Meydanı’nın in-sansız koca bir “beton kütle” olduğu ortadadır.

Son yıllarda kentlerimizdeki çılgın betonlaşma ve rant hevesiyle zemindeki geçirimsiz alanların fazlalaşması neredeyse tüm yağışlarda sel ve su baskınlarına yol açmaktadır. Kıyıya paralel ve de-nizin yaklaşık 110 metre uzağındaki bir tünelde, zaten geçirimsizleşmiş olacak olan bir bölgede sürekli su baskını tehlikesi yaşanacaktır. Ankara ve Taksim’deki bat-çık tünellerinin yağışlardaki hali Beşiktaş’a örnek olmalıdır. Tünellerde sey-redecek araçların egzoz duman tahliyesi büyük havalandırmalarla yüzeye verilecek ve tünel ha-valandırması için çalışacak mekanik tesisat, bü-yük beton kütle ile beraber yapılması planlanan meydan özellikle yaz aylarında aşırı derecede ısı-nacaktır.

Page 117: İstanbul Kent Almanağı 2014

115listanbullkent almanagı

Halihazırda Barbaros Meydanı yanındaki ve De-mokrasi Anıtı önündeki durakların planlanan projeyle nereye alınacağı belirsizdir. Yerin altına alınması durumunda tünellerde seyreden araçla-ra bir de bekleyen otobüsler eklenecek ve tünel içindeki egzoz solunmaya mahkum olunacaktır.

Konumu gereği öğrenci nüfusuna ev sahipliği ya-pan Beşiktaş’ta projeyle beraber gayrimenkulle-rin birim metrekare fiyatları artacak, kira fiyatları yükselecektir.

Beşiktaş Meydanı’nda trafiğin yer altına alın-masından sonra Başkan Hazinedar, aynı şekil-de Akmerkez’in olduğu bölgede de trafiğin yer altına alınması için çalışacaklarını belirtmiştir. Ortaköy’de zemindeki arnavut kaldırım taşlarının değiştirilmesini içeren projeyi hayata geçirmeleri durumunda ise tarihi dokuya zarar vermeyecek-lerini belirtti.

Ihlamurdere Caddesi’nin trafiğe kapatılması, çarşının dönüştürülmesi planlarıyla Beşiktaş’ın geleneksel kimliğini taşıyan kentsel doku tehdit

edilmektedir. Köyiçi mevkii bu kimliğin karakte-ristik özelliklerini taşıdığından tescil edilmiş ve Kentsel Sit Alanı ilan edilmiştir. İstanbul’un dö-nüşüm operasyonundan Beşiktaş’a biçilen rol de turizm ve ticaret merkezi olmasıdır. Bu duru-mun bir örneği de Beşiktaş sahildeki Astro Tü-tün Deposu’dur. 1929’da Mimar Victor Adaman tarafından yapılmış, bir süre de Grundig Fabri-kası olarak kullanılan yapı 1985’te boşaltılmıştır. Bir endüstri mirası olarak korunması gerekirken satılmış ve “yapıyı koruyarak” otel yapacakları id-diasıyla yola çıkılıp; ancak çokça örneklerini gör-düğümüz gibi bina tamamen yıkılmış ve şuanda gördüğümüz Shangri La oteli yapılmıştır. Aynı otel geçtiğimiz yıldan beri Beşiktaş İskelesi’ni satın aldığı haberleriyle de gündeme gelmiştir. Başbakanlık çalışma ofisinin Beşiktaş’a gelmesiy-le, ofisin hemen yanındaki Beşiktaş İskelesi ya-nındaki çay bahçesi ve otobüs durağı kaldırılmış, bu bölge ve Barbaros Meydanı Atatürk Kültür Merkezi’ne benzer bir şekilde polislerin bekledi-ği bir karakol haline gelmiştir. Hayatlarımızın ve yaşam alanlarımızın her yerine saldırı vardır.

Page 118: İstanbul Kent Almanağı 2014

116 listanbullkent almanagı

Afet Kullanım Alanı olarak belirle-nen Mısırlıbahçe Parkı tehdit altında! İBB’nin 2014’te hazırladığı Beşiktaş İlçesi Hizmet ve Yatırımlar dosyasında Beşiktaş için 30 yeni otopark daha yapmayı planladıkları açıklandı. Bu otoparklar büyük oranda gündüz nüfusuna hiz-met etmesi için planlanmakta ve bu da araç yo-ğunluğunun artması anlamına gelmektedir.

Açıklanan listedeki otoparkların birçoğunun ye-raltı otoparkı olması dikkatleri çekiyor. Geçmişte Abbasağa Parkı’nın da otopark yapılması yani ya-pılaşma tehdidi gündeme gelmiş, fakat Beşiktaş Halkı’nın direnişiyle engellenmişti. Mısırlıbahçe Zeminaltı Katlı Otopark projesi de yeni listede yer alıyor.

Türkali Mahallesi, Mısırlıbahçe Sokak’ta bulunan ve planlarda yeşil alan olarak görülen 2358 m² büyüklüğündeki Mısırlıbahçe Parkı, 2010 yılından beri otopark haline dönüştürülmeye çalışılıyor. Daha önce bostan olan parkta 65 adet çeşitli tür-de yetişkin ağaç bulunmakta ve aynı zamanda Beşiktaş Belediyesi’nin hazırladığı Afet Kullanım Kılavuzunda da Türkali Mahallesi’nin 3 afet top-lanma alanından birisi olarak belirlenmiştir.

Parkların altına yapılan otoparklar, yağmur suyu-nun toprağa ulaşıp zemin suyunu beslemesine engel olmaktadır. Bu, saksı içinde ağaç yetiştir-mekten farksız bir uygulamadır. Kazı sırasında ağaç köklerine zarar vermediklerini iddia etseler de Validebağ’dan “itinayla” sökülen erik ağaç-larının kepçelerle söküm görüntüleri henüz çok taze.

Bu kentin her karışında bu kentte yaşayanlar ve onu var edenlerin sözü okunmalıdır. Kentin özel-likle kamusal alanlarında yapılan büyük projeler-de o kentte yaşayan herkesin bilgi alma, katılım sağlama ve daha da önemlisi itiraz etme hakkı bulunmaktadır! Beşiktaş’ın karşı karşıya kaldığı dönüşüm projeleri de böyle değerlendirilmeli-dir.

Beşiktaş bizim; bu sokaklar, meydanlar, parklar bizim! Beşiktaş’a sahip çıkalım! m

Page 119: İstanbul Kent Almanağı 2014

117listanbullkent almanagı

Page 120: İstanbul Kent Almanağı 2014

118 listanbullkent almanagı

İlk kazma Beşiktaş’a vurulacak! | Behlül ÇetinkayaYeni Şafak, 02.09.2014

İstanbul Büyüşehir Belediyesi (İBB) ve Beşiktaş Belediyesi’nin ortaklaşa yürüteceği proje kap-samında Başbakanlık ofisi karşısındaki adada örnek dönüşüm alanı hayata geçirilecek. Yıllar-ca kuralsız yapılaşmış ve yenilenmesinde yaşa-nan güçlüklerden dolayı kötü görüntüye sahip olan Boğaz kıyısında ilk kazma, İBB ve Beşiktaş Belediyesi’nin ortaklaşa geliştirdiği projeyle vu-rulacak.

Projeye göre, Dolmabahçe’deki Başbakanlık Çalışma Ofisi karşısındaki yaklaşık 2 bin metre-karelik alan, örnek dönüşüm alanı olacak. Bura-da yer alan TBMM Milli Saraylar Lojmanları, oto-

park, bankalar ve iş yerleri yıkılacak. Yerine dış cephesi Türk - Osmanlı mimarisiyle süslenmiş, yüksek tavanlı ve çatılı binalar yapılacak. Örnek alan Sinanpaşa, Türkali, Abbasağa ve Ihlamur gibi Boğaz kıyısındaki ve Boğaz gören mahalle-lerde yapılacak dönüşüm için halka fikir verecek.

Beşiktaş’ta kentsel dönüşümün ardından bir de meydan projesi de hayata geçirilecek. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın Beşiktaş Meydanı projesi revize edildi. Buna göre Deniz Müzesi önünden itibaren araç trafi-ği yer altına alınacak, Barbaros Bulvarı üzerinde yer üstüne çıkacak. Boğaz’ın en geniş meydanı Beşiktaş’ta olacak.

Boğaziçi İmar Kanunu ve Boğaz siluetine etki-sinden dolayı Koruma Kurulu kararlarından kay-

BASINDA BEŞİKTAŞ’TA DÖNÜŞÜM

Page 121: İstanbul Kent Almanağı 2014

119listanbullkent almanagı

naklanan bürokratik tıkanma, Boğaz kıyısında yer alan 5 ilçenin kentsel dönüşüm konusunda elini kolunu bağlıyordu.

Beşiktaş Meydanı’na ‘Berkin Elvan’ adını verdiler | Hazal OcakCumhuriyet, 19.03.2014

Beşiktaş Meydanı’nda öğlen saatlerinde topla-nan bir grup öğrenci, “Berkin Elvan ölümsüzdür” ve “Erdoğan hırsız ve katildir” yazılı pankartları açarak “Katillerden hesabı gençlik soracak” ve “Berkin unutma, liseliler seninle” sloganları attı. Gezi direnişinde öldürülenlerin adlarını tek tek okuyan öğrenciler, 1 dakikalık saygı duruşunda bulundu. Öğrenciler, hazırladıkları “Berkin El-van” yazılı bir tabelayı Kartal heykeline yapış-tırdı. Grup adına basın açıklaması yapan lise öğrencisi A. A. “Bizler Berkin Elvan kardeşimize sahip çıkan liseliler olarak burda ‘Emri ben ver-

dim’ diyen Katil Erdoğan hükümetine meydan okuyoruz” dedi. Başbakanı söylemlerinden do-layı kınadıklarını belirten A. “Ölen kardeşimizin ardından ‘o teröristi elinde sapan vardı eylem-de ne işi vardı’ gibi ileri demokrasi terimleri kul-lanan bakanları, Berkin’i diğer gezi şehitlerine doğru uğurlayan milyonları uyarmadan çocuk yaşlı demeden mitinglerinde Berkin’in anne-si Gülsüm Elvan annemizi yuhalatan başçalanı kınıyoruz. Mücadeleye ve Berkin kardeşimize destek vermeye devam edeceğiz” diye konuş-tu. Sözkonusu alana “Berkin Elvan Meydanı” adını verdiklerini ifade eden A.A “Abdocan’ı, Ethem’i, Medeni’yi, Ali İsmail’i, Hasan Ferit’i bu uğurda canlarını verdikleri için selamlıyor ve en son kaybettiğimiz kardeşimiz Berkin için de bu meydanın adını “Berkin Elvan Meydanı” olarak ilan ediyoruz” dedi.

Page 122: İstanbul Kent Almanağı 2014

120 listanbullkent almanagı

Beşiktaş betonlaşıyor mu? | Candaş TolgaPosta, 13.11.2014

Beşiktaş Meydanı Yayalaştırma Projesi’nin tanı-tımı vardı dün... ‘Yayalaştırma’ deyince herkesin aklına Taksim geliyor. Taksim Meydanı’nın ya-yalaştırma adı altında geldiği nokta içler acısı. “Yayalaştıracağım” derken Taksim’i şehrin orta-sında betonarmeden ibaret ucube bir meydana dönüştürdüler.

Soru şu: Beşiktaş’taki yayalaştırma da böyle mi olacak? Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ı aradım ve bunu sordum. “Asla” dedi ve başladı anlatmaya, “Beşiktaş Taksim’e benzemez çünkü müthiş bir sahili ve Osmanlı mirası, dünyanın hiçbir yerinde bulamayacağı-nız tarihi bir dokusu var. Kaldı ki projedeki hede-fimiz betonlaştırmak değil. Birincisi, trafiği aşağı alarak yaşam alanlarını rahatlatmak... İkinci ise var olan yeşil alanın tamamını koruyup üzerine en az 2-3 kat daha koyarak artırmak.”

Hazinedar, Beşiktaş’ın Taksim’den daha yüksek bir trafik akışına sahip olduğunu bu yüzden trafi-ğin aşağı alınmasının önemli olduğunu anlatıyor. Çevreci kaygıları “Beşiktaş sahilini betondan ve egzoz dumanından arındırmaya çalışıyoruz, her-kes rahat olsun” diyerek yanıtlıyor.

Beşiktaş Meydanı Yayalaştırma Projesi 2005’te bilim adamlarının hazırladığı projedeki esaslar üzerinden hazırlanmış. O dönem hazırlanan pro-je Beşiktaş’taki trafik akışının kesilmesinin şehir-de yaratacağı sorun ve olası bir inşaat çalışması sırasında çıkacak tarihi eserlerin korunamaması

gibi riskler nedeniyle uygulanamamış. Şimdi bu proje yenilenerek bir kez daha sunuluyor. Top-baş, sıcak bakıyor. Büyükşehir Belediyesi’nden onay çıkarsa Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’na gidecek. Buradan da onay alırsa iha-le süreci başlayacak. Hazinedar, proje için “100 milyon doları geçmez” diyor.

Aslına bakarsanız Beşiktaş’ın meydanı yayalaştır-maktan daha önemli bir sorunu var. O da ‘Aşağı Beşiktaş’ olarak bilinen Ihlamurdere ve Ortaköy hattındaki binaların depreme karşı dayanıksız olması! Belediye Başkanı Murat Hazinedar’a bunu da sordum. “Aşağı Beşiktaş’la ilgili duru-mun farkındayım... O yüzden hızla dönüşüme başlayacağız. Beşiktaş’ın kaybedecek zamanı yok” dedi.

Hatırlatmakta fayda var: Şu ana kadar hazırlanan bütün raporlarda Beşiktaş’taki bu hattın hem ze-min hem de bina stoku açısından kırmızı alarm verdiği söyleniyor. Olası bir depremde bu bölge için çizilen senaryo ise tüyler ürpertici.

Bizden söylemesi... m

1. maps.google.com2. akincimehmet44.wordpress.com3. panoromia.com4. panoromia.com5. ibb.gov.tr6. hayalleme.com7. ibb.gov.tr

Görseller

Page 123: İstanbul Kent Almanağı 2014

121listanbullkent almanagı

Page 124: İstanbul Kent Almanağı 2014

TEMMUZ 2014

01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31

122 listanbullkent almanagı

TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi Başkanı Tayfun Kahraman; KTB ile İBB’nin ortak olarak hazırladığı Bozdoğan Su Kemeri’nin seyir terası olarak düzenlenmesine ilişkin olarak “Daha sonra başka ticari işletmeler de yapılacaktır” açıklamasında bulundu (Zaman).

Mecidiyeköy Zincirlikuyu Altunizade Çamlıca teleferik hattı projesine ilişkin 1/5000 ölçekli plan tadilatı askıya çıktı (htemlak.com).

Kadıköy Kuyubaşı Fidanlığı’ndaki tarihi caminin bitişiğine yapılacak külliye projesine karşı mahalle sakinleri dava açtı; Kadıköy Belediyesi ise NİP’de fidanlığın yeşil alana alınması için tavsiye kararı aldı (BirGün).

İstanbul’un son doğal plajı Ataköy sahilde yapılan yüksek katlı AVM, konut ve rezidans

inşaatına mühür vuruldu (Zaman).

Saraçhane’deki Fatih Parkı’na 1944’te yıkılan

Firuz Ağa Mescidi’nin

inşaatı başladı. Uzmanlar, taklit ve betonarme

yapının hemen bitişiğindeki

Bozdoğan Su Kemeri’nin

tarihi dokusunu bozacağını

belirtti (BirGün).

Bakırköy sahilinde 62 dönümlük Sümerbank

arazisi üzerinde 7 rezidans, 3 otel içeren

“Pruva 34” projesi idare mahkemesinin verdiği

yürütme durdurma kararına istinaden

Bakırköy Belediyesi tarafından mühürlendi

(Cumhuriyet).

ÇŞB Eski Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın,

bakanlığı döneminde 42 milyon liraya kapattığı

Anadolu yakasındaki icra ve ipotekli arazi,

Marmaray’ın da açılışıyla birlikte 2 kat değerlendi

(Yurt).

Marmaray’a entegre 5 katlı yeraltı otoparkı inşa etmek için Haydarpaşa Numune Hastanesi bahçesindeki ağaçlar kesildi (BirGün).

Ataköy sahilindeki projelerle ilgili TOKİ İstanbul Emlak Daire Başkanı Ali Seydi Karaoğlu: “Türkiye hukuk devletidir. Burası kanuna aykırı olsa ruhsat verilmezdi” dedi (Bakırköy Ekspres).

Kartal Zaha Hadid Proje alanı olarak bilinen bölgede mahkemenin verdiği yürütmeyi durdurma kararına rağmen yeni bir planla proje uygulanmaya devam ettiriliyor (Cumhuriyet).

Erenköy’de bulunan İstanbul İl Tarım Müdürlüğü binası ve arazisi vakfedildiği “bağ” statüsünden çıkarılarak, daha önce aldığı yürütmeyi durdurma kararına rağmen, yeniden kat karşılığı ihaleye açıldı (Yapı Dergisi).

İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği tarafından basına

kapalı olarak düzenlenen

Boğaziçi İmar Planı Çalıştayı

başladı (Günboyu Gazetesi).

Beşiktaş Belediye Başkanı Murat

Hazinedar; Beşiktaş Ihlamurdere Caddesi’nin

yayalaştırılacağını, merkezdeki trafiğin

de yer altına alınmasını istediğini

belirtti (Zaman).

Çekmeköy’de bir inşaat alanında kazı yapan kepçeye takılan tarihi eserler, yurttaşların ve ilçe emniyet müdürlüğünün müdahalesi ile kurtarıldı (Flashaber Gazetesi).

İstanbul Sanayi Odası’nın, Taksim’deki Odakule binası başta olmak üzere gayrimenkullerinden daha yüksek gelir elde etmek amacıyla çalışma başlattığı iddia edildi (Hürriyet).

Torba yasa tasarısından, Boğaz’daki yalı ve köşkler ile Kapalıçarşı, Kızkulesi gibi tarihi eserlere sağlanan emlak ve çevre vergisi muafiyeti kaldırıldı (Habertürk).

Başbakanın çalışma ofisi olacağı iddia edilen Vahdettin Köşkü’nün yakınındaki 13 haneye “güvenlik” nedeniyle yıkım kararı çıktı (BirGün).

İBB; evlerini 3 gün içinde boşaltmaları tebliğ edilen Çengelköy’de yaşayan 13 haneye ilişkin olarak “Tapulu arsa olduğu için biz burada yıkım yapamayız, yanlışlık olmuş” dedi (BirGün).

Marmaray, 3. köprü, 3. havalimanı gibi

projeler, gayrimenkul ve arazi fiyatlarında

%80 artışa sebep oldu (Habertürk).

Page 125: İstanbul Kent Almanağı 2014

TEMMUZ 2014

01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31

123listanbullkent almanagı

ÇŞB, Bakırköy’deki eski kadın doğum hastanesi arazisinin planını değiştirerek ticaret alanına aldı, alanda dershane de yapılabilecek (Yurt).

İBB Ulaşım Planlama Müdürlüğü, İncirli durağından Söğütlüçeşme durağına kadar uzanacak 28 km’lik metro hattı için danışmanlık ihalesiyle, yeni bir etüt çalışması başlattı (Habertürk).

Kadıköy Moda’daki “Mehmet Ayvalıtaş Meydanı”na İBB tarafından geliştirilen zemin altı otopark projesi, TMMOB MO İstanbul Büyükkent Şubesi ve yurttaşların itirazları sonucu iptal edildi (Cumhuriyet).

Ataköy sahilde devam eden tüm inşaatların ruhsatları Bakırköy Belediyesi tarafından iptal edildi (BirGün).

İBB tarafından getirilen 4 kat sınırlamasının yurttaşları kentsel dönüşümden “soğuttuğunu” belirten Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak Benli; ilçe sakinlerinden binaları satıp ilçeden ayrılmayı düşünmemeleri gerektiğini söyledi (Zaman).

ÇDP’de olduğu iddia edilen kararlara göre; İstanbul “Doğu”, “Batı” ve “Eski” olarak 3’ye ayrılacak (İstanbul Gazetesi).

Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu; Özgürlük Meydanı’nın da yer aldığı yere ikinci bir meydan projesi planladıklarını açıkladı (BirGün).

Star’a verdiği röportajda Suudi Kralı’nın TÜRGEV’e bağış yaptığını kabul eden TÜRGEV Başkanı; Sevda Tepesi’ndeki plan değişikliğini de kabul etti ancak bu tadilatın vakıflarıyla hiçbir ilişkisi bulunmadığını belirtti (BirGün).

R. Tayyip Erdoğan, Kadir Topbaş ve birçok ünlünün mezun olduğu İstanbul İmam Hatip Lisesi’ne eklenmek üzere, çevresindeki 35 parsel için ilhak planı İBB Meclisi’nde kabul edildi (Yurt).

İBB, Bağcılar’da cami alanı olan parseli katlı otopark ilan edildi ve karar onaylandı (Cumhuriyet).

Riskli alan ilan edilen ve uzun süredir kentsel dönüşüme karşı mücadele eden Okmeydanı mahallesini kapsayan NİP ve UİP’nin yürütmesi mahkemece durduruldu (BirGün).

ÇED raporu ÇŞB’ye teslim edilen Galataport projesinde; kruvaziyer terminal, ofisler, gümrüksüz satış, dolaşım alanları, otel, ticari alanlar, rekreasyon alanları, kapalı otopark bulunacağı, yaklaşık 12 bin m²’lik deniz alanının doldurulacağı, antrepoların yıkılıp yeniden yapılacağı ve projenin 1,1 milyar $’a mal olacağı ortaya çıktı (Vatan).

İstanbul Valiliği tarafından; Polat Holding’in büyük kısmına hissedar olduğu Piyalepaşa GYO tarafından hazırlanan 83 bin m² ve 320 milyon $’lık “Piyalepaşa Karma Kullanım Projesi”ne “ÇED gerekli değildir” raporu verildi (Yurt).

Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası sırasında R. Tayyip Erdoğan’ın dev afişinin tarihi eserlere pankart asılmasının yasak olmasına rağmen, UNESCO Dünya Listesi’ndeki Bozdoğan Su Kemeri’ne asılmasına TMMOB MO İstanbul Büyükkent Şubesi ve yurttaşlar tarafından tepki gösterildi (Sözcü).

6. İdare Mahkemesi, Okmeydanı’nda

kentsel dönüşüm yapılması için

İBB tarafından hazırlanan UİP’i, “boş bir alanda mevcut doku ve

yapılaşma, kentsel yaşam ve geleneksel

komşuluk ilişkilerini ele almadan, yeni

bir kent yapar gibi ele aldığı” ve

“kamu yararı ile hukuka uygunluk

bulunmadığı” gerekçeleriyle iptal

etti (BirGün).

Ankara - İstanbul YHT hattının Pendik’e kadar olan kısmı kullanıma açıldı (AA).

Page 126: İstanbul Kent Almanağı 2014

AĞUSTOS 2014FATİH ORMANI

Page 127: İstanbul Kent Almanağı 2014

125listanbullkent almanagı

“Biz (...) Fatih Ormanı’nda yaşayan her bir canlının yaşam hakkını savunmaya devam edecek; Bilgili, Doğuş veya ismi ne olursa olsun,

ormanımıza göz diken herkesin karşısında olacağız. Tarih yaşam hakkını savunan herkesi haklı çıkardığı gibi bizi de haklı çıkaracaktır (...) Bu ülkenin geleceği olan çocuklar sizleri Kuzey Ormanları’nın İstanbul

kapısı olan Fatih Ormanı’nı “park” diye yutturup nakde çevirmeye çalışanlar olarak tarihe kaydedecektir.”

(#direnfatihormanı inisiyatifi 08.12.2014 tarihli basın açıklamasından)

TARİHLERLE FATİH ORMANI

Fatih Ormanı, Orman Ge-nel Müdürlüğü (OGM) ve Yeşil Türkiye Orman-cılar Derneği işbirliğiyle

1956 yılında İstanbul’un fethi-nin 500. yılının anısına kuruldu. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 03.06.2008 tarihli kararıyla “Mesire Alanı” olmaktan çıkıp “Tabiat Parkı” statüsü kazandı. 10.12.2010 tarihinde Fatih Or-manı Tabiat Parkı’nın bir bölü-münü oluşturan Park Orman’ın işletme hakkı, 29 yıl süreyle Ege Turizm ve Gayri Menkul Yatı-rımları A.Ş. ’ye davetiye yolu ve pazarlık usulüyle yıllık 740

bin TL’ye kiralandı. Revize edi-len 1/5000 ölçekli Uzun Devreli Gelişim Planı teklifi 11.04.2012 tarihinde, 1/1000 ölçekli UİP teklifi ise 14.05.2012 tarihinde Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na iletildi. 29.08.2012 tarih ve 6527 sayılı ÇŞB kararı ile ”İs-tanbul İli, Şişli İlçesi, Fatih Or-manı Tabiat Parkı” isimli 1/1000 ölçekli UİP onaylanarak askıya çıkarıldı.

08.01.2014 tarihinde OSİB İs-tanbul 1. Bölge Müdürü Haluk Özder başkanlığındaki 4 kişilik komisyon tarafından kaleme alı-

nan ve planın uygulamaya geç-mesiyle yaşanacak doğa katlia-mının dile getirildiği inceleme raporu yayımlandı. Söz konusu raporda; “Fatih Ormanı Tabiat Parkı Projesi ile yapılmak iste-nen uygulamaların 2873 sayılı Milli Parklar Kanununun 14. ve Milli Parklar Yönetmenliğinin 5. maddesinde belirtilen yasaklar-la çeliştiğine” vurgu yapılmak-taydı. Rapor yayımlandıktan sonra 1. Bölge Müdürü Haluk Özder ile Şube Müdürü Umut Cebeci görevlerinden alındı. Mart 2014 tarihinde yüklenici firma tarafından Fatih Orma-

Page 128: İstanbul Kent Almanağı 2014

126 listanbullkent almanagı

nı Tabiat Parkı Projesine ilişkin tanıtım kitapçığı paylaşıldı. Ki-tapçıkta yer alan bilgiler bera-berinde projenin doğal yaşamı tehdit ettiği ve sürecin takip edilmesinin gerekliliği konu-sunda hemfikir olan; TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi, TMMOB HMO, TMMOB ÇMO, Kuzey Ormanları Savunması ve Belg-rad Ormanı Güzelleştirme Der-neği ve STK’lar tarafından Diren

Fatih Ormanı (#direnfatihorma-nı) isimli bir inisiyatif kuruldu.

18.06.2014 tarihinde TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi OSİB Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nden, onaylı plan kapsamına ruhsatlandırma işlerine dair bilgi/belge iste-minde bulunuldu. 24.06.2014 günü yüklenici firma tarafından TMMOB ŞPO İstanbul Şubesin-

den toplantı yapmak için ran-devu istendi. Söz konusu talep #direnfatihormanı inisiyatifi bi-leşenlerine iletildi ve inisiyatif tarafından 28.06.2014 tarihin-de ise Park Orman girişinde “Uyan İstanbul Fatih Ormanı Seni Çağırıyor” sloganıyla ba-sın açıklaması gerçekleştirildi. 01.07.2014 tarihinde TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi’nde yük-lenici firmanın temsilcileri ta-

Page 129: İstanbul Kent Almanağı 2014

127listanbullkent almanagı

rafından inisiyatif bileşenlerine yapılan bilgilendirme amaç-lı sunumda, projenin Sarıyer Belediyesi’nde ruhsat aşama-sında olduğu bilgisi edinildi. 02.07.2014 tarihinde TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi tarafından Sarıyer Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nden, onaylı plan kapsamında ruh-satlandırma işlerine dair bilgi/belge isteminde bulunuldu.

16.07.2014 tarihinde gerçek-leştirilen Fatih Ormanı Forumu neticesinde #direnfatihorma-nı imza kampanyası başlatıldı. 22.07.2014 tarihinde ise yük-lenici firma ortaklarından Ser-dar Bilgili “Proje kirletilmeye çalışılıyor. Projede ev, villa gibi yapılar olmayacak. Herkesin aklına gökdelen geliyor. Oysa biz buraya önemli bir şehir par-kı yapıyoruz” açıklamasında

bulundu. Fatih Ormanı Tabiat Parkı Projesi kapsamında yük-lenici firma tarafından resmi ku-rumlara sunulan proje raporu, inisiyatifi bileşeni uzmanlarca incelenerek plana uymayan hu-suslar tespit edilerek karşılaştır-malı inceleme raporu hazırlandı ve 23.07.2014 tarihinde çeşitli platformlarda kamuoyuyla pay-laşıldı. 24.07.2014 tarihinde Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü

Page 130: İstanbul Kent Almanağı 2014

128 listanbullkent almanagı

Genç, yüklenici firma yetkilile-rinin kendisine Fatih Ormanı Tabiat Parkı Projesi hakkında bilgilendirme yaptığını, görüş-me sonucunda yetkililere “sivil toplum kuruluşlarının ve meslek odalarının onayı olmadan hiçbir şey yapmayacağını” belirttiğini açıkladı. Aynı tarihte TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi’nin OSİB 1. Bölge Müdürlüğü’nden yazılı olarak yaptığı bilgi istemine is-tinaden, söz konusu doküman-ların OSİB Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nden temin edilebi-leceği cevap olarak verildi.

03.08.2014 tarihinde inisiyatif tarafından “Fatih Ormanı’nda Keşfe Çıktık” sloganıyla keşif

gezisi, doğa yürüyüşü düzen-lendi. 09.08.2014’te tarihin-de Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevaplaması istemiyle Park Orman hakkın-da hazırladıkları rapor yüzün-den görevden alınan görevliler hakkında, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletve-kili Sezgin Tanrıkulu tarafından meclise soru önergesi sunuldu.

23.08.2014 tarihinde inisiya-tif tarafından Beşiktaş Çarşı’da yer alan Kartal Heykeli’nin önünden yürüyüş gerçekleşti-rildi ve basın açıklaması yapıldı. 26.08.2014 tarihinde TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi’nin Sarıyer Belediye Başkanlığı İmar ve Şe-

hircilik Müdürlüğü’nden yazılı olarak yaptığı bilgi istemine is-tinaden; “belediye tarafından uygulama (detay) projelerinin onaylanmadığı ve yapı ruhsatı verilmediği” cevabı yazılı olarak iletildi.

23.09.2014 tarihinde TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi’nin OSİB Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nden yazı-lı olarak yaptığı bilgi istemine istinaden; “Müdürlüğün ruh-satlandırma ile ilgili olarak yet-kili olmadığı” cevabı verildi. 02.10.2014 tarihinde inisiya-tif tarafından gerçekleştirilen “Sarıyer Belediye Başkanı Şük-rü Genç’e Soruyoruz” başlıklı basın açıklamasında yüklenici firmanın Tabiat Parkı Proje-si kapsamında yaptığı ruhsat başvurusuna olumsuz yanıt verilmesi gerektiği hatırlatıldı. 11.10.2014 tarihinde Sarıyer Belediyesi tarafından yapılan “Sözümüzün arkasındayız” başlıklı basın açıklaması ile #direnfatihormanı inisiyatifi-nin sorusuna cevaben “ruhsat verilmeyeceği” ifade edildi. 18.10.2014 tarihinde gelişme-ler hakkında Sarıyer sakinlerini bilgilendirmek amacıyla Sarıyer

Fatih Ormanı’nın önemi

Fatih Ormanı bugün; sermaye ve iktidar baskısı ile kent bütününden koparılan İstanbul Kuzey Ormanları’nın en önemli başlangıç noktalarından biridir.

Başta Cendere Vadisi, Maslak 1453, Kanal İstanbul, 3. Köprü ve 3. Havalimanı gibi projelerle abluka altına alınmış orman alanı, bu sayede “sermayenin arka bahçesi” olarak işaretlenmiş veya sermayedarlar arası bir rekabet unsuru haline gelmiştir. Orman çevresinde gerçekleşen projeler ile yapılaşma baskısı ile karşı karşıyadır. 18.03.2014 tarihinde değiştirilen Milli Parklar Yönetmeliği ile bu ve benzeri projelerin önü açılmış ve tabiat parklarının imara açılması kolaylaşmıştır.

Page 131: İstanbul Kent Almanağı 2014

129listanbullkent almanagı

Kent Dayanışması tarafından “Orman Pislik İçinde, Onlar Rant Peşinde” konulu panel dü-zenlendi. 19.10.2014’te “Or-manını Seven Temizliğe Gelsin” sloganı ile inisiyatif tarafından Fatih Ormanı temizlik eylemi düzenlendi.

05.11.2014 günü yüklenici firma tarafından yapılan ba-sın açıklamasında “bürokratik işlemlerin sonuna gelindiği ve 2015 yılının Ocak ayında Parkorman, Şubat ayında ise Galataport için çalışmalara başlanılacağı” ifade edildi. Yük-lenici firma ortaklarından Ser-dar Bilgili “Bu projelerde rezi-danslar, dev yapılar olmayacak, yapılacaklara karşı çıkan insan-lar, günün birinde ‘biz hata yap-tık’ diyecekler” açıklamasında bulundu. 10.12.2014 tarihinde inisiyatif tarafından yüklenici fir-manın ortağı Serdar Bilgili’ye cevaben gerçekleştirilen basın açıklamasında, “dayanaklarının evrensel koruma ilkeleri ve ya-şam hakkı olduğu”, bunun yanı sıra “inisiyatifin kişisel çıkarları değil, yaşam ve doğanın savun-duğu, Fatih Ormanı’nda yaşa-yan her canlının yaşam hakkını savunmaya devam edeceği ve

doğal alanlara zarar veren her-kesin karşısında olacağının” altı çizildi. 11.12.2014 tarihin-de inisiyatif change.org web sitesinde “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı; Bu Kıyımın Ortağı Olma, Mevcut Planı İptal Et, Planı Onaylama Ve Ruhsat Ver-me!!!” isimli imza kampanyası başlattı. 21.12.2014 tarihinde

ise Fatih Ormanı önünde “Fa-tih Ormanı Bizimdir” sloganı ile kitlesel eylem düzenlendi ve basın açıklaması yapıldı m

Page 132: İstanbul Kent Almanağı 2014

130 listanbullkent almanagı

İmar planları içeriği: Plan kapsamında Fatih Or-manı 3 bölgeye ayrılmıştır;

Hassas koruma bölgesi: Alanın kuzeyindeki ve güneyindeki orman alanlarının bir kısmı, ağaçlan-dırma alanları yer almaktadır. Bu alanlarda; doğal bitki örtüsünü tahrip edici ve yaban hayatını teh-dit edebilecek faaliyetlere izin verilmez.

Sürdürülebilir kullanım bölgesi: Doğal özellikleri bakımından bütünlük arz eden ancak

belli bir kısmı kullanıma açılmış alanlar, tematik güzergahlar, mola noktaları, gözlem birimleri ve tur güzergahları bulunmaktadır.

Kontrollü kullanım bölgesi: İnsan faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan etkilerin sürdürülebilir kullanım bölgesine göre daha çok hissedildiği, turizm ve rekreasyon faaliyetlerin sürdürüldüğü alanlardır. Giriş kontrol noktaları, günübirlik kul-lanım alanı, kamping alanları, yönetim merkezi, tanıtım birimi, taşıt yolları ve otoparklar kontrollü bu bölgede tanımlanmıştır.

Proje İçeriği: Dükkanlar, restoranlar, 108 adet 200’er m²’lik villa, 18.000 kişilik uluslararası spor tesisi, büyük ölçekli organizasyonlar için tasarlan-mış bir arena alanı, kapalı otopark, tematik yürü-yüş yolları, temalı etkinlik alanları m

FATİH ORMANI HAKKINDA FAYDALI BİLGİLER

Konum: Kuzey Ormanları’nın Belgrad Ormanı’nın güney sınırında yer alır; Kuzey Ormanları’nın kent içinde kalan son parçasıdır.Toplam alanı: 152,4 ha Tabiat parkı ilan ediliş tarihi: 03.06.2008İmar planı tarihi: 29.08.2012

Page 133: İstanbul Kent Almanağı 2014

131listanbullkent almanagı

Page 134: İstanbul Kent Almanağı 2014

132 listanbullkent almanagı

İstanbul OSİB 1. Bölge Eski Müdürü Haluk Özder Başkanlığındaki Komisyon Raporu cnnturk.com.tr, 21.07.2014

Doğal topografyanın, bitki örtüsünün ve yaban hayatının çok büyük ölçüde zarar göreceği, çok sayıda ağaç kesileceği, yapılacak kazılarda çıka-cak hafriyat miktarının çok olacağı, bu hafriyatın nakledilmesinin sorun olacağı, proje kapsamında bölgeye girecek olan iş makinesi ve kamyonla-rın çevreye ve doğal yaşama çok olumsuz yansı-yacağı, şantiye alanının doğal ve yabani hayata büyük zarar vereceği, tabiat parkında bu tesisin yapılması için açılacak yolların doğaya zarar vere-ceği, proje sırasında oluşacak muhtemel kamuo-yu baskısının kurumu yıpratacağı ve söz konusu tabiat alanının Belgrad ve Azizpaşa muhafaza or-manlarının devamı olduğu tespit edilmiştir.

TMMOB OMO İstanbul Şubesiomoistanbul.org.tr

İmar Planları, sadece milli parklarda, Gelişme Planları çerçevesinde yapılaşmaya konu olabile-cek alanlar için yaptırılabilecektir. Tabiat Parkla-rında İmar Planı yapılmasına dair Kanunda hiçbir hüküm yer almamaktadır. Çünkü Tabiat Parkları, 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu ve 6831 sayılı Or-man Kanunu’nda da ifade edildiği üzere orman rejimine tabi alanlardır ve bu alanlarda devlet mülkiyeti esastır. Orman rejimine tabi alanlar, ke-sinlikle yapılaşmaya açılamaz ve İmar Planı yapı-lamaz. Ancak, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Milli Parklar Kanunu ve Orman Kanunu hükümlerine aykırı olarak ve bu kanunları hiçe sayarak, Tabiat Parklarında yasa dışı olarak İmar Planları yaptır-makta ve bu alanları yasa dışı yapılaşmaya aç-

YORUMLARLA FATİH ORMANI

Page 135: İstanbul Kent Almanağı 2014

133listanbullkent almanagı

maktadır. Yasa dışı bu uygulamalar durdurulma-dığı taktirde Orman Mühendisleri Odası olarak, İstanbul’daki Parkorman ve Hacetderesi Tabiat Parklarında yaptırılan imar planlarının iptali için yargıya baş vuracağımızı ve gerekli tüm hukuki sürecin başlatılacağını duyurmak istiyoruz. Çünkü Tabiat parkları; Milli Parklar Kanununa göre, bitki örtüsü ve yaban hayatı özelliğine sahip, manzara bütünlüğü içinde halkın dinlenme ve eğlenme-sine uygun tabiat parçalarıdır ve bu alanlar, İmar Planı yaptırılarak yasa dışı yapılaşmaya açılamaz.

Nazlı Ilıcak | Gazeteci-YazarBugün, 21.07.2014

1490 dönüm büyüklüğündeki Park Orman’a önce 2008 yılında “Tabiat Parkı” statüsü kazandırıldı. 2011 yılında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na, devlet ormanı niteliğindeki tabiat parklarını imara açma yetkisi verildi. İstanbul’da orman içi dinlenme yeri (mesire yeri) statüsünde halkın kul-lanımına sunulan 20 değişik yerdeki toplam 15 bin 140 dönüm büyüklüğündeki devlet ormanı, “Tabiat Parkı”na dönüştürüldü. Böylece, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından imara açılmala-rının yasal dayanağı oluşturuldu. Sadece yeşilin katli, ormanın tahribatı söz konusu değil. Ayrıca, kupon arazilerin bazı firmalara peşkeş çekilme-siyle de karşı karşıyayız. İstanbul’daki Belgrad Ormanı’nın bir parçası olan 1490 dönüm büyük-lüğündeki Park Orman Tabiat Parkı’nın işletme hakkı 10 Aralık 2010 tarihinden itibaren, 29 yıl süreyle Ege Turizm ve Gayri Menkul Yatırımla-rı AŞ’ye davetiye yolu ve pazarlık usulüyle, yıllık 740 bin liraya kiralandı. Yanlış okumadınız… Yedi yüz kırk bin lira… Bu arazi, kiralama işleminden 2 yıl sonra imara açıldı. Arazinin devrinden önce imar izni bulunsaydı, herhalde kira bedeli çok daha yüksek olurdu. AK Parti hükümeti, “Koru-nan alanları artırdık” diyor ama aksine, “Tabiat Parkı”na dönüştürmek suretiyle binlerce dönüm araziyi imara açtılar. Kamuoyu, “Tabiat Parkı” is-mini duyunca, bu tanımın her türlü imar ve yapı-laşmayı engellediği düşüncesine kapılıyor. Eski-den böyleydi fakat artık tam aksi bir uygulama var. Orman arazileri önce Tabiat Parkı yapılıyor, sonra tanıdık firmalara kiralanıyor, ardından da

Fatih Ormanı neden tehdit altında?

• Kent merkezinde bu büyüklükte başka bir alan neredeyse kalmamıştır.

• Her türlü ulaşım olanaklarına sahiptir.

• Fatih Ormanı, Avrupa Yakası’nın giderek küçülmekte olan en önemli orman alanı olan Belgrad Ormanları’nın her geçen gün sermaye işgalleri ile hasar gören güney sınırında yer almaktadır. Mevcut Parkorman işletmesinin büyüklüğü 17 bin m2 iken Fatih Ormanı Tabiat Parkı ilan edilen alanın büyüklüğü 1 milyon 524 bin m2 ‘dir.

• Barındırdığı ekolojik/biyolojik çeşitliliği ve su kaynaklarının önemi nedeniyle hiçbir şekilde imara açılmaması gereken, üzerinde rekabet edilemez ve hiçbir kişi ya da kurumun yararına kullanılamaz bir kamu malı, yok edilmemesi gereken bir doğal yaşam alanıdır.

Page 136: İstanbul Kent Almanağı 2014

134 listanbullkent almanagı

imar imkanı yaratılıyor. Hatırlı işadamları kupon arazilerde büyük rant sağlıyor.

Sezgin Tanrıkulu | CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul MilletvekiliCumhuriyet, 09.08.2014

Park Orman ve Hacet Deresi Tabiat Parkı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından imara açılmış-tır. Orman ve Su işleri Bakanlığı’nın Park Orman ve Hacet Deresi Tabiat parkının imara açılmasına verdiği olur tartışmalara neden olmuştur. Orman ve Su İşleri Bakanlığı İstanbul 1. Bölge Müdürü Haluk Özder başkanlığındaki 4 kişilik komisyon tarafından hazırlanan Park Orman inceleme ra-porunun göz ardı edilmesi, park orman projesi-nin 2873 sayılı Milli Parklar Kanununun” 14. ve “Milli Parklar Yönetmenliğinin” 5. maddesinde belirtilen yasaklarla çeliştiğine yönelik iddialar, konun aydınlatılmasını ve bilgilendirme yapılma-sını zorunlu hale getirmiştir. Bu bağlamda;

1- Orman ve Su İşleri Bakanlığı İstanbul 1. Bölge Müdürü Haluk Özder başkanlığındaki 4 kişilik komisyon tarafından hazırlanan Park Orman inceleme raporu neden değerlendiril-memiştir? 2- İstanbul 1. Bölge Müdürü Haluk Özder ile Şube Müdürü Umut Cebeci hazırladıkları Park Orman raporu nedeniyle görevden alındığı id-diaları doğru mudur?3- Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın Park Orman ve Hacet Deresi Tabiat Parkı’nın imara açılma-sına verdiği olur hangi raporlara dayanmakta-dır? Raporlar kim tarafından hazırlanmıştır? 4- Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın Park Orman

ve Hacet Deresi Tabiat Parkı’nın imara açılma-sına verdiği Olur’un dayanakları nelerdir? 5- Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın Park Orman’ın imara açılmasına verdiği Olur ile İs-tanbul 1. Bölge Müdürü Haluk Özder ile Şube Müdürü Umut Cebeci hazırladıkları Park Or-man raporu neden çelişmektedir? 6- Park Orman projesinin 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu’na ve “Milli Parklar Yönetmenliği”ne uygunluğu hangi maddelere dayandırılmıştır? 7-Park Orman projesi nedeniyle kesilecek ağaç sayısı kaçtır? 8- Park Orman projesi nedeniyle zarar görecek bitki ve hayvan türleri nelerdir? 9 - Hacet Deresi tabiat alanında zarar görecek bitki ve hayvan türleri nelerdir? 10- Park Orman projesi nedeniyle ölecek ya-ban hayvanı sayısı kaçtır?

Şükrü Genç | Sarıyer Belediye BaşkanıHürriyet, 13.10.2014

İddia edildiği gibi Fatih ve Kuzey Ormanları’nda-ki yapılaşmalara imar izni ve ruhsatı vermedik. Vermeyeceğiz. Sivil Toplum Kuruluşları’nın ve halkın içinde olmadığı hiçbir girişimin parçası da

Page 137: İstanbul Kent Almanağı 2014

135listanbullkent almanagı

olmadık, olmayacağız. Söz konusu çevreye olan duruşumuz dün ne ise bugün de odur.

Serdar Bilgili | Yüklenici Firma OrtağıHürriyet, 22.07.2014Vatan, 20.12.2010 & 20.02.2014Hürriyet, 05.11.2014

Proje kirletilmeye çalışılıyor. Projede ev, villa gibi yapılar olmayacak. Herkesin aklına gökdelen ge-liyor. Oysa biz buraya önemli bir şehir parkı yapı-yoruz.

Bu ihale için davet aldığımızda heyecanlandım. Zira İstanbullunun Hyde Park, Central Park ya da Chicago’daki Millennium Park kalitesinde nefes alabileceği bir alan yok. Fatih Ormanı 500 dö-nümlük bir alan. Eskiden Parkorman olarak işle-tilen bölüm bunun içinde 70 dönümlük bir alan olarak kalıyor. Ancak bu alan dışında çok geniş bir araziden söz ediyoruz. Projelendirme çalış-malarımız devam ediyor. Burada halkın koşabile-ceği, yürüyebileceği, kafelerinde restoranlarında oturabileceği bir konsept yaratacağız. Çok özel bahçeleri olacak. Bir Osmanlı ve Japon bahçesi düşünüyoruz. Yine burada açık hava konserleri-nin gerçekleşebileceği bir alanda olacak. Kon-septin tam anlamıyla hayata geçmesi 2-3 yılı bu-labilir. Ancak biz en azından bu yaz 15.000 kişinin izleyeceği açık hava konserini burada düzenle-mek istiyoruz

Bürokratik işlemlerin sonuna gelindi. 2015 Ocak ayında Park Orman, Şubatta ise Galataport için düğmeye basacağız. Bu projelerde rezidanslar, dev yapılar olmayacak. Yapılacaklara karşı çıkan

insanlar, günün birinde ‘biz hata yaptık’ diyecek-ler. Konaklama alanları olacak. Ancak bunlar be-ton yığını şeklinde değil. Minik ahşap evlerden oluşacak. İstanbul’da büyük konser alanı yok. Önemli bir sanatçı geldiği zaman Rihanna veya U2 gibi statlarda konser veriyor. 5 bin kişilik kon-ser alanı büyük turneleri karşılayamıyor. En az 15 bin kişilik salonlar olması lazım. Biz Parkorman’da havuz olan bölgeyi yere gömerek İstanbul’un en önemli konser alanını yapacağız. Tenis turnuvası, boks maçı ve konserlerin düzenleneceği 18 bin kişilik dünya standardında arena yapacağız. Yere gömülü, kapalı ve üstü yeşillik olacak. Bu arenaya en yakın proje Ülker Arena’dır. Bizim rakibimiz de burası olacak. Park Orman’da İstanbul için çok önemli bir proje olacak. Halkın hafta sonu ge-zebileceği bir mekan olacak. İstanbul maalesef alışveriş merkezlerinden (AVM) oluşan bir sosyal yaşantıya sahip olmaya başladı. Burada yaşayan-ların doğru düzgün bir parkı yok. Projede Do-ğuş Grubu ile ortaklığımız yüzde 50-50. Biz bu-

Page 138: İstanbul Kent Almanağı 2014

136 listanbullkent almanagı

Page 139: İstanbul Kent Almanağı 2014

137listanbullkent almanagı

rada Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın kiracısıyız. Herkes ağaçları kesip gökdelenler dikeceğimizi sanıyor. Öyle bir şey olmayacak. İstanbul’un en önemli parkını yapacağız. ABD’de önemli parklar dizayn etmiş mimarlarla ortak çalışacağız.

#direnfatihormanı inisiyatifi | Basın Açıklaması#direnfatihormanı facebook sayfası, 08.12.2014

Fatih Ormanı’nda, Bilgili ve Doğuş gruplarının yaban hayatını yok sayan projeleri karşısında doğa, kent, orman savunucuları olarak örgüt-lendik. Ormanımızda yapılacak lüks lokantalara, 200 m²’lik bodrum ve çatı katı ile dört katlı villa-lara, stadyuma, katlı otoparka karşı çıkıyoruz. Hiç bir doğal varlığı tahrip etmeyeceği iddia edilen “yere gömülü kapalı ve üstü yeşil örtülü” yapı-ların, doğayı koruma yalanından ibaret bir per-de ardında, ormanı ticarileştirme ve yok etme oyunları olduğunu tekrar hatırlatıyoruz! Fatih Or-manı üzerine yapılmak istenen bu projeye sessiz kalmak, Kuzey ormanlarının bütünlüğünün zarar görmesine, doğal yaşamın, sincapların, kurtla-rın, domuzların yaşam alanları yok olmasına izin vermektir. Bizler, yaşam alanlarını yok edenlere izin vererek suçunuza ortak olmayacağız! Henüz imar planlarında bile olmayan projelerini büyük bir özgüven içinde açıklayanlar güçlerini sürdür-dükleri ilişkilerden alıyorlar. Bizim dayanağımız ise evrensel koruma ilkeleri ve yaşam hakkı. Biz kişisel çıkarlarımızı değil, yaşamı ve doğayı savu-nuyoruz. Fatih Ormanında yaşayan her bir can-lının yaşam hakkını savunmaya devam edecek; Bilgili, Doğuş veya ismi ne olursa olsun, ormanı-mıza göz diken herkesin karşısında olacağız. Ta-

rih yaşam hakkını savunan herkesi haklı çıkardığı gibi bizi de haklı çıkaracaktır ama siz bu projeye devam ederseniz telafisi mümkün olmayan bir tahribatın sorumlusu olacaksınız. Bu ülkenin ge-leceği olan çocuklar sizleri Kuzey Ormanları’nın İstanbul kapısı olan Fatih Ormanını “park” diye yutturup nakde çevirmeye çalışanlar olarak tari-he kaydedecektir. Ormanlarımızı dükkan belleyip kiralamaya çalışan, Bilgili ve Doğuş Ortaklığını son kez uyarıyoruz! Orman ne kiracısı olunacak, bir mal ne sizin o küçük ahşap villalarınıza man-zara, ne dev konserlerinize pist, ne de doymayan gözünüze kestirdiğiniz stadyum, çarşı, otoparktır. Fatih Ormanı Ormandır. Direnen bir Orman! m

1. Sarıyer Kent Savunması arşivi2. #direnfatihormani inisiyatifi arşivi3. kuzeyormanlari.org4. kuzeyormanlari.org5. Fatih Ormanı Tabiat Parkı Projesi tanıtım broşürü6. #direnfatihormani inisiyatifi arşivi7. #direnfatihormanı inisiyatifi arşivi8. #direnfatihormanı inisiyatifi arşivi9. #direnfatihormanı inisiyatifi arşivi

Görseller

Page 140: İstanbul Kent Almanağı 2014

AĞUSTOS 2014

01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31

138 listanbullkent almanagı

Üsküdar’da Aziz Mahmut Hüdayi Vakfı’na ait olan ve deprem riski taşıdığı gerekçesiyle yıkılan Avni Başman İlköğretim Okulu arazisi, MEB’in itirazlarına rağmen dini ve sosyal tesis alanı olarak planlandı (BirGün).

Maltepeliler, Küçükyalı’daki Karayolları arazisinin ilçe halkının yararına değerlendirilmesi için “130 Dönümü Biz İstiyoruz” başlığıyla imza kampanyası başlattı (Tünaydın).

Caferağa Dayanışması tarafından bostana çevrilen Kadıköy Moda’daki afet toplanma alanı olan yeşil alana otopark yapmak amacıyla dozerin girmesi üzerine parkta nöbet başladı (Evrensel).

Torba yasaya eklenen bir maddeyle, belediyelere taşınmazların tahsis edilmesi hakkı verildi. CHP Milletvekili İzzet Çetin durumu; “TÜRGEV’e tahsis edecek arsa kalmayınca sıra taşınmazlara geldi” şeklinde yorumladı (BirGün).

Kurbağalı Dere’deki kanalizasyon sularının denize karışmasının yarattığı tehlikeye dikkat çeken Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, istenirse 4-5 ayda ıslah çalışmalarının bitirilebileceğini ve İBB yetkilerinin gelip bakmaları halinde konunun derhal çözülebileceğini belirtti (Gazete Kadıköy).

Adı yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarıyla gündeme gelen iş adamı Mehmet Cengiz’in Maltepe’de 2008 yılından beri proje yapmak amacıyla imarsız arazileri topladığı ortaya çıktı. CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin; “İstanbul’da 100 milyar $ bu kirli işadamlarının cebine girdi. Rant dün olduğu gibi bugün de kesintisiz sürüyor, açtığımız hiçbir dava sonuçlandırılmıyor” dedi (Cumhuriyet).

Yassıada ve Sivriada’nın

planlarını bir kez daha değiştiren

ÇŞB, yeni bir düzenleme ile

TVKK’nın adalarla ilgili plan onama yetkisini üzerine

aldı (Yurt).

Maliye Bakanlığı;

TSK’nin kullanımında

kalan alanları,

aralarında Kuleli Askeri Lisesi’nin de

bulunduğu Hazine

arazilerini satmaya

hazırlanıyor (Aydınlık).

Başbakanlık Ofisi olacağı iddia edilen

Vahdettin Köşkü’ndeki inşaat çalışmaları için

park alanının şantiyeye dönüştürülmesine site sakinleri tepki gösterdi

(BirGün).

Levent İETT arazisinin planları, TMMOB ŞPO

İstanbul Şubesi’nin açtığı dava sonucunda

bir kez daha iptal edildi (Cumhuriyet).

ÇŞB tarafından hazırlanan plan ile

Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi

yerine otel yapılacak (Cumhuriyet).

Emlak Konut GYO’nun ortaklığında yapılan

Zekeriyaköy Toplu Konut projelerine, TMMOB

ŞPO İstanbul Şubesi’nin açtığı dava sonucunda Danıştay 6. Dairesi’nde

yürütmeyi durdurma kararı çıktı.

Cengiz İnşaat’ın Hüseyin Avni Paşa Köşkü projesini onaylamayan koruma kurulunun, yerinde inceleme kararı almasının ardından, köşk çıkan yangınla inceleme yapılamadan kül oldu (BirGün).

TMMOB MO İstanbul Büyükkent Şubesi, Moda Bostanı’nı otoparka dönüştürecek ruhsatın iptalini istedi (BirGün).

Emek Sineması’nı yıkan Grand Pera’nın inşaatında, tescilli binaların hasar görmesi üzerine koruma kurulunun önlem alınmasını isteyen kararının 5 aydır uygulanmadığı ortaya çıktı. Kamer İnşaat’ın ortaklarından Eyüboğlu, “Hasarlı kısımlar zaten sökülecek” açıklamasını yaptı (BirGün).

Taksim Dayanışması üyesi olduğu için AKP’li belediyelerce işten çıkarılan TMMOB ŞPO YK Üyeleri Gürkan Akgün ve Süleyman Balyemez, işe iade davalarını kazandı (BirGün).

Page 141: İstanbul Kent Almanağı 2014

AĞUSTOS 2014

01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31

139listanbullkent almanagı

2009 yılındaki sel felaketiyle 25 kişinin öldüğü Ayamama Deresi’ne 391 konutluk rezidans projesi yapılacağı ortaya çıktı (Yurt).

Cihangir’de 17. yy’a ait arkeolojik kalıntıların üzerine 12,5 m yüksekliğinde konut inşaatını öngören imar planı, semt sakinlerinin açtığı dava ile iptal edildi (BirGün).

Fatih’teki Darülfünun Alt Geçidi’nin yenileme çalışmaları nedeniyle Beyazıt Meydanı şantiyeye döndü (Zaman).

İKS Galataport’un ÇED toplantısını protesto ederek toplantının yapılmasını engelledi. İKS adına konuşan Prof. Dr. Zerrin Bayraktar; “Yasal prosedür gereği yapmaları gereken ve bu projede halkın katılımının olduğu yalanını söyleyecekleri mecralar için yapılan bu ÇED toplantısı, bizim nazarımızda hiçbir meşruiyete sahip değildir” dedi (BirGün).

17 Ağustos’tan sonra afet toplanma alanı olarak belirlenen 470 alanın yarısının imara açıldığı tespit edildi (Büyükçekmece).

Kandilli Rasathanesi; İstanbul’un Tokyo ve San Francisco’nun ardından geldiğini açıkladı (Cumhuriyet). Rasathane Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik, büyük bir depremde İstanbul’daki yapıların yaklaşık 30 binin ağır hasar göreceğini belirtti (Yeni Mesaj).

KVKBK; Validebağ’daki Adile Sultan Kasrı’na izinsiz mermer döşenmesi ve kendilerinden izin alınmadan başlayan otopark inşaatı için soruşturma açılmasını talep etti (Evrensel).

Avrupa Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı’nda konuşan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay; “Türkiye’de bütün konutları gözden geçiriyoruz. Yıkılması gerekenler yıkılıyor ve yerine yenisi yapılıyor. Tabii ciddi bir finansman istiyor bu. Biz hükümet olarak bu finansmanı göze aldık. Bunu depreme karşı mücadelenin en önemli ve kalıcı yöntemlerinden birisi olarak da görüyoruz. Bunun adına kentleşme, kentsel dönüşüm projesi diyoruz” dedi (Yeni Devir).

Üsküdar’da inşaatı devam eden Çamlıca Camisi’nin minareleri yükselmeye başladı (İstanbul).

Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığının son günlerinde, 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasında “milletin a…

koyacağız” ifadesi ile gündeme gelen Cengiz İnşaat’a Maltepe

Dragos’ta yer alan Hazine’ye ait taşınmazları devrettiği ortaya çıktı

(Cumhuriyet).

Ağva Otoyolu Projesi ile Türkiye’nin en önemli eko-turizm bölgelerinden Ağva’nın olumsuz

etkileneceğine dikkat çekmek isteyen Küçük Oteller Derneği, KB ve kamuoyuna otoyol hattı

güzergahının değiştirilmesi için çağrıda bulundu (İstiklal).

KOS’un çağrısıyla bir araya gelen yurttaşlar, Fatih Ormanı’na yapılması planlanan inşaatlara karşı eylem yaptı (BirGün).

CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli; içinde Validebağ Korusu’nun da bulunduğu doğal sit alanlarının yapılaşmaya açılmasıyla ilgili soru önergesini Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin yanıtlaması istemiyle TBMM’ye verdi (Haber Ekspres).

17 Ağustos depreminden sonra “en hayati tedbir” olarak sunulan kentsel dönüşüm, deprem riski yüksek bölgeler yerine rantın yüksek olduğu alanlarda gerçekleştirildi (Zaman).

Page 142: İstanbul Kent Almanağı 2014

EYLÜL 2014ATAKÖY-KAZLIÇEŞME TURİZM MERKEZİ

Page 143: İstanbul Kent Almanağı 2014

141listanbullkent almanagı

“Tıraşlayın dedim. Hiçbir şey yapmadılar. O nedenle çok kırıldım, 5 yıldır konuşmuyorum”

(Dönemin Başbakanı R. Tayyip Erdoğan’ın, 16/9 Projesi müteahhidine sitemi)

TARİHLERLE ATAKÖY-KAZLIÇEŞME TURİZM MERKEZİ

Bölgenin 1989 yılında Turizm Merkezi ilan edil-mesinin ardından, alan ilişkin 1998 yılından 2014

yılına kadar birçok kez planlar hazırlanmış, planların yürütmesi durdurulmuştur. Ataköy Turizm Merkezi Alanı 774 ada 6–31, 61 ve 52 parsellerden oluşmakta, 52 parselin bir kısmı 2007 yı-lında Ottoman Gayrimenkul’e satılarak 57 numaralı parsel ol-muştur.

Söz konusu alan, 2013 ve 2014 tasdik tarihli meri planlarda Turizm+Ticaret+Konut kullanı-mı olarak önerilmektedir.

Bölgeye ilişkin kronolojiye ba-kıldığında, ilk müdahalenin 18.12.1985 günü 774 ada 6–31 parsellerin bulunduğu bölgede bulunan 1900 yılın-dan önce inşa edilen yapıların ‘eski eser’ olduğu hükmü geti-rilmesiyle gerçekleştiği görülür. 13.01.1986’da ise alanda bulu-nan parsellerden birisi (6) Maliye Hazinesinden kamu hizmeti için Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na tahsis edildi. 1989 ve 1989 yıllarında, 774 ada 6–31 parsel-lerdeki mevcut yapılar İstanbul I Numaralı KTVKK tescil kapsa-mına alındı. Tescil kararından hemen önce, 13.09.1989’da

ise Kazlıçeşme Mahallesi’nin de içinde bulunduğu alan Ataköy Turizm Merkezi ilan edildi.

17.12.1990’da İBB, MSB ile yapılan protokole göre 774 ada 6–31 parsellerin kendile-rine devrini istedi. Bu esnada, 06.05.1991’de 774 ada 6–31 parsellere dair avan proje ça-lışmaları İTÜ Çevre ve Şehircilik Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından yürütüldüğüne dair bilgi İBB’nin KVKK’ye yazdığı ile bir yazı ile anlaşıldı. 20.11.1998 günü KTB’nin, Ataköy Turizm Alan Planı’nı (Zeytinburnu Kısmı) onaylamasının Şubat

Page 144: İstanbul Kent Almanağı 2014

142 listanbullkent almanagı

1998’de Ataköy Turizm Merke-zi ilanına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı hakkında, Kıyı Kanunu’na aykırı olduğu, planların KTB ta-rafından hazırlanmadığı gerek-çeleri ile iptaline karar vermesi istemiyle TMMOB MO İstanbul Büyükkent Şubesi, TMMOB HMO İstanbul Şubesi ve Celal Beşiktepe tarafından dava açıl-dı ancak Kasım 1999’da Danış-tay 6. Dairesi davayı reddetti.

03.12.2001 günü 1/1000 öl-çekli Ataköy Turizm Merkezi UİP (Zeytinburnu Kısmı) Revizyonu onaylandı. 13.04.2006’da ise Türkiye Turizm Stratejisi 2023 Eylem Planı kapsamında belir-lenmiş hedefler doğrultusun-da KTB tarafından hazırlanan 1/5000 Ölçekli Ataköy Turizm Merkezi NİP onaylandı. He-men ardından, 20.10.2006’da, 1/1000 Ölçekli Ataköy Turizm Merkezi UİP onaylandı. Yak-

laşık 2 ay sonra, 21.12.2006 günü, 774 ada 6–31 parseller TOKİ ve MSB arasında imzala-nan ve “Türk Silahlı Kuvvetleri-nin İhtiyacı Olan HAİT (Harekat Alarm İskan Tesisi) ve İGVPY (İç Güvenlik Vardiya Personeli Yatakhanesi)Yapılması Karşılı-ğında Arazi Devrini Öngören Protokol” gereği TOKİ’ye mül-kiyet devri yapıldı. Yine Aralık 2006’da Zeyport projesinin ön ihalesini 6,5 milyon YTL’yle Rö-nesans-Koçhan grubu kazandı. Yatırımı gerçekleştirmek üzere kurulan ATAPORT Turizm Gay-rimenkul Yatırım ve İnşaat A.Ş, ilk yılın kirası olan 16,5 milyon YTL’lik (KDV dahil) tutarı da sözleşmenin imzalanmasından önce Hazine’ye ödedi.

Nisan 2007’de, 13.04.2006 onanlı Bakırköy ve Zeytinbur-nu İlçeleri kapsamında kalan 1/5000 Ölçekli Ataköy Turizm Merkezi NİP’nin ve plan notla-rının iptali istemiyle İBB tarafın-dan açılan davada, Danıştay 6. Dairesi yürütmeyi durdurma ta-lebini reddetti. 15.06.2007’de onanlı planlar yapılan itirazlar doğrultusunda revize edile-rek yeniden askıya çıkarıldı. 09.07.2007 günü Zeytinburnu Yat Limanı Projesi (Seaport) için bölgeyle ilgili NİP ve UİP KTB ta-

rafından onaylandı.12.09.2007 tarihinde Emlak Konut GYO ta-rafından düzenlenen ihalede, Zeytinburnu’nda 774 ada ve 52 parsel numaralı 15.500 m2 bü-yüklüğündeki arsayı 87.000.000 TL + KDV bedelle Ottoman Gayrimenkul satın aldı. Söz konusu arsa imar uygulamaları sonrasında 774 ada ve 57 par-sel olarak numaralandırıldı ve

İstanbul’un fethinin ardından Yedikule Hisarı inşasından sonra ilçede tabakhaneler kurulmuştur.

Bu oluşan dericilik merkezine kurulan Kazlıçeşme Camisi ve

çevresinin ilçedeki ilk iskan alanı olduğu kabul edilir.

Dericilik semti Kazlıçeşme

Fatih Sultan Mehmet Kazlıçeşme’de 360 adet

tabakhane, 33 de salhane inşa ettirmiştir. Salhanede kesilen

hayvanların içyağları mum yapımında kullanıldığı için

bölgede ayrıca mumhaneler de inşa edilmiştir. Kirişhane

semtinin ismi, kesilen hayvanların bağırsaklarının işlendiği kirişhanelerden

gelmiştir.

1993 yılında İBB tarafından yıkılana kadar Kazlıçeşme’nin deri fabrikaları ve tesisleri 540

yıl faaliyetlerini sürdürmüş ve Türkiye’nin en önemli deri

işleme bölgesi olmuştur.

Bizans döneminden itibaren suyu ile ünlü olduğu belirtilen

Kazlıçeşme’de hem semte adını verdiği rivayet edilen 1537’de yapılmış kaz figürü olan çeşme

hem de Ayia Paraskevi ayazması varlığını halen sürdürmektedirler.

Page 145: İstanbul Kent Almanağı 2014

143listanbullkent almanagı

13.534 m2 olarak tescil edildi. Ekim 2007’de TMMOB MO İstanbul Büyükkent Şubesi tara-fından 09.07.2007 onanlı 1/5000 Ölçekli İstanbul Ataköy Turizm Merkezi Kazlıçeşme Deniz Tu-rizmi Tesisleri NİP ve 1/1000 Ölçekli UİP’nın yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiy-le dava açıldı. Aralık 2007’de ise Rönesans-Koçhan Ortak Girişimi’nin aldığı Zeytinburnu Yat Limanı projesine Danıştay 6. Dairesi, Turizm Bakanlığı’nın yaptığı plan için bakanlığın sa-vunmasını alma kararı verdi.

Haziran 2009’a gelindiğinde, Ataköy 1. Kısım Koruma ve Gü-zelleştirme Derneği tarafından Ataköy 1. Kısım’ın kentsel sit alanı olarak tescil edilmesi için KTVKK’ye yapılan başvuru so-nucunda kurul tarafından böl-genin kentsel sit alanı olarak tescil edilmesinin uygun bulun-madığına kararı verildi. Projede revizyon yapıldıktan sonra (bina yükseklikleri ilk projede 30 ve 50 metre arasında değişirken bu yükseklikler 15.5 ve 24.5 metre-ye çekildi) Mayıs 2010’da Da-nıştay 6. Dairesi TMMOB Şehir Plancıları Odası’nın yaptığı baş-vuruyu reddetti ve imar planla-rının yürürlükte olduğuna karar verdi. Ancak Ekim 2010’da Ot-

toman Gayrimenkul Ottomare Suites projesi için yapı ruhsatı alındı.

Ancak 15.03.2011 günü Danış-tay 6. Dairesi 01.08.2001 tarihli 1/5000 ölçekli revizyon NİP’nı iptal etti. 05.05.2011’e gelindi-ğinde ise KTB tarafından 1/5000 Ölçekli Zeytinburnu ilçesi, Ata-köy Turizm Merkezi Kazlıçeşme Deniz Turizmi Tesisleri Revizyon NİP onandı. Onaylanan bu pla-na Eylül 2011’de TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi tarafından dava açıldı. 13.01.2012 tarihinde bölgedeki kat yüksekliği İBB Meclisi tarafından “Tarihi Kent Merkezi Görünümünü (Silüeti-ni) Etkileyen Alanlarda Olum-suz Yapılaşma Koşullarının En-gellenmesine Yönelik 1/5.000 Ölçekli NİP Plan Notu İlavesi” kararına uygun olarak 70 metre olarak sınırlandırıldı. Ağustos 2012’de TMMOB ŞPO Danış-tay 6. Dairesi’nin aldığı karara yeniden itiraz etti ve itirazı de-ğerlendiren Danıştay Dava Ku-rulu, imar planını iptal etti. Bu karar nedeniyle İBB tarafından projede revizyona gidildi. 710 bin metrekarelik inşaat alanı 350 bin metrekareye düşürüldü, 140 bin metrekarelik yeşil alan 300 bin metrekareye çıkarıldı. Projenin ilk halinde 40 ve 50

kat olarak tasarlanan binaların yüksekliğinin yeni haliyle 5 ile 7 kata çekildiği ifade edildi.

25.12.2013’te ÇŞB tarafından hazırlanan Zeytinburnu İlçesi, Kazlıçeşme Mahallesi, 774 ada 57 sayılı parsele ait 13.534 m²’lik Ataköy Turizm Merkezi’nde kalan alana ilişkin hazırlanan 1/5000 ölçekli NİP Değişikliği ve 1/1000 ölçekli UİP Değişik-liği teklifi tadilen onaylandı ve askıya çıktı. Aynı ay, 2007 yılın-da 774 ada 57 parseldeki arsası turizm bölgesi kapsamında 2,5 emsal imar izniyle planlanan Sinpaş Holding’e ait Ottomare Suites projesinde kat yüksekliği

İstanbul Sanayi Bölgelerine Ait Talimatname (1947)

Kazlıçeşme ve Zeytinburnu Sanayi alanı olarak

tanımlanmıştır. Sanayi alanlarının kurulması, Balkan göçmenlerinin yerleşmesi,

1950’lerle birlikte kırdan kente göçün tetiklenmesi ve Menderes

operasyonları sürecinde evsiz kalanların da eklenmesiyle

Zeytinburnu yerleşmesi kısa bir sürede genişlemiş ve İstanbul’un

ilk gecekonduları ortaya çıkmışlardır. Bu gecekondular,

vakıflar idaresi, belediye ve hazine arazileri üzerine inşa

edilmişlerdir.

Page 146: İstanbul Kent Almanağı 2014

144 listanbullkent almanagı

ÇŞB İstanbul İl Müdürlüğü ta-rafından düzenlenen yeni imar planına göre, önceki planlarda 115 metre iken 86 metreye çe-kildi.

2014’e gelindiğinde, alana iliş-kin ilk haber, 20.03.2014’te bölgeye ilişkin 1/5000 ölçekli NİP ve 1/1000 ölçekli UİP’na askı süreci içinde yapılan itiraz-ların değerlendirilmesi suretiy-le hazırlanan 1/5000 ölçekli NİP Değişikliği ve 1/1000 ölçekli UİP Değişikliği onaylanması oldu.

Devamında, 29.04.2014 günü ÇŞB Zeytinburnu İlçesi, Kaz-lıçeşme Mahallesi 774 Ada 61 Parsele ilişkin hazırlanan 1/5000 ölçekli NİP Değişikliği ve 1/1000 ölçekli UİP Değişik-liği teklifi tadilen onaylandı. 15.09.2014’te Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrah-man Arıcı “Zeytinburnu’nda yapılacak kruvaziyer liman için yüzde 85 oranında bir inşaat yoğunluğu vardı. Başbakanımı-zın talimatıyla bunu yüzde 35’e düşürdük. Liman geniş şekilde zemine yayılarak, tarihi surla-rının boyunu geçmeyecek.” açıklamasında bulundu.

KTB’ce 05.05.2011 tarihinde onaylanan 1/5000 Ölçekli İs-tanbul Ataköy Turizm Merkezi Kazlıçeşme Deniz Turizmi Te-sisleri Revizyon NİP ve 1/1000 Ölçekli İstanbul Ataköy Turizm Merkezi Kazlıçeşme Deniz Tu-rizmi Tesisleri Revizyon UİP’nin öncelikle yürütmesinin durdu-rulması istemiyle açılan davada 14.10.2014 tarihinde plan ip-tal edildi.

ÇŞB tarafından hazırlanan 19.11.2013 onanlı İstanbul İli, Zeytinburnu İlçesi, Kazlıçeşme Mahallesi, 774 ada 6 ve 31 sa-yılı parsellere ilişkin 1/5000 öl-

çekli NİP ve 1/1000 ölçekli UİP Değişikliğinin öncelikle yürüt-mesinin durdurulması ve iptali talebiyle 07.03.2014 tarihinde açılan dava halen devam et-mektedir.

TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi’nin, ÇŞB tarafından ha-zırlanan 29.04.2014 onanlı İs-tanbul İli, Zeytinburnu İlçesi, Kazlıçeşme Mahallesi, 774 Ada 61 Parsele ilişkin 1/5000 Ölçekli NİP ve 1/1000 Ölçekli UİP De-ğişikliğinin öncelikle yürütme-sinin durdurulması ve iptali ve iptali talebiyle 04.09.2014 tari-hinde açtığı dava halen devam etmektedir m

Gecekondu mahallelerinin gelişmesi ve buradaki nüfus yoğunluğunun artması 1950’lerde

Zeytinburnu’nun yönetsel açıdan düzenlenmesine sebep

olmuştur. 1953’te Bakırköy ilçesinin bucak merkezi haline getirilen Zeytinburnu 1957’de

ilçe yapılmıştır.

Zeytinburnu ayrı bir ilçe olmuştur. Kurulan yapı

kooperatiflerinin gecekondu mahallelerini yanında yeni mahalleler oluşturmuştur. 1960’lara kadar nüfus artık

90.000’lere yaklaşmıştır.

İstanbul’da özellikle 1950’lerden sonra artan konut ihtiyacını karşılayabilmek için Emlak

ve Kredi Bankası İstanbul’un çeşitli bölgelerinde toplu konut mahalleleri kurma

görevini üstlenmiştir. 1950’de Levent, daha sonra Koşuyolu

ve 1958’de Ataköy toplu konut projeleri birbiri ardına

gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Ataköy 1958 yılından başlayarak

çeşitli dönemlerde yapılmış toplu konut ve tesislerden

oluşan, Bakırköy İlçesine bağlı mahalleler grubudur.

Page 147: İstanbul Kent Almanağı 2014

145listanbullkent almanagı

Page 148: İstanbul Kent Almanağı 2014

146 listanbullkent almanagı

Sahildeki inşaata itiraz var | Şükran PakkanMilliyet, 16.04.2011

TOKİ’nin Ataköy sahil şeridindeki 80 dönümlük araziyi satmasına başından beri karşı çıkan Ata-köylüler, ihaleyi kazanan inşaat şirketinin onay bekleyen turizm merkezi projesinin görüntülerini “ele geçirdi” ve seslerini yükseltiyor. Ataköy sa-hilinde otel ve kongre merkezi inşasını kapsayan projenin deniz kıyısını betonlaştıracağını, doğal yapı ve ekolojik dengeyi bozacağını söyleyen Ataköylüler, parselin dere yatağında yer alması nedeniyle de büyük tehlike arz ettiğini savunuyor.

Sahili düzenleme ve turizme açma amacı taşıyan, Özyazıcı İnşaat Karadeniz Örme Proje Ortaklığı tarafından yürütülen “Ataköy Nishmarin Turizm Kompleksi” isimli proje, Ataköylüler tarafından sahili kullanma haklarının ellerinden alındığı ge-

rekçesiyle eleştiriliyordu. Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayfer Kaynar, “TOKİ’nin Sahile Duvar Projesi” adını ver-diği projeye karşı çıkıyor.

Kaynar yeni planın ile Ataköy sahiline toplam 188 bin metrekare inşaat yapılmasına olanak verildiği-ni iddia ediyor: “Bu, sahili betonlaştırma projesi-dir. Bu proje ile tabiat varlığımız ve zenginliğimiz para için yok edilecek. ‘Halka denize ulaşacak alan bıraktık’ denmesine rağmen, projede halka terk edilen alanın dar bir patikadan ibaret...”

“Sahilde gökdeleni özendirme projesi” olarak nitelediği inşaatın doğal güzellikleri ve ekolojik yapıyı yok edeceği, bundan ağaçların da payı-nı alacağı konusunda endişeli Prof. Kaynar: “Bu ağaçların içerisinde 2863 sayılı kanun çerçeve-sinde tescilli anıt ağaçlar da bulunuyor. Tescilli

YORUMLARLA ATAKÖY-KAZLIÇEŞME TURİZM MERKEZİ

Page 149: İstanbul Kent Almanağı 2014

147listanbullkent almanagı

ağaçların taşınması öneriliyor. Kısaca, ağaçların korunması için binayı taşımak yerine, beton blok için yüzyıllık ağaçların taşınması için bilimsel yol aranıyor.”

TOKİ’nin hasılat paylaşımı yöntemiyle geçen yıl temmuz ayında düzenlediği ihaleyi 447,15 milyon lira teklif veren Özyazıcı İnşaat-Karadeniz Örme Sanayi İş Ortaklığı kazanmıştı. Arazide yapılması planlanan proje, otel, apart otel ve kongre mer-kezi yapımına izin veriyor. Henüz tüm ayrıntıları kamuoyuna açıklanmayan projenin tamamlandı-ğında Galataport ve Çırağan Sarayı’ndan sonra sahili olan en büyük üçüncü proje olması planla-nıyor. İnşaat şirketi yetkilileri, konut yapıp yapma-yacakları belli olmamasına rağmen satış ofislerine yüzlerce kişinin isim yazdırdığını açıklamıştı.

Ataköy’de imar sahile indi | Cafer Can ve Cihan Acar Zaman, 22.09.2013

Mimar Deniz Kayabay’a göre Ataköy sahilinde imar koşullarına göre 50 bin metrekare civarı bir sahada toplam inşaat alanı 100 bin metrekare olmalıyken, burada 225 bin metrekarelik inşaat ruhsatı verildi. Ataköy’ün onda biri kadar araziye Ataköy’ün toplamı kadar inşaat yapılacak.

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kıyıları denetledikten sonra düzeltilmesi için talimat verdiği sahil yapı-laşması İstanbul’da da ortaya çıktı. Ataköy’deki 412 bin metrekarelik sahil şeridi şantiye alanına döndü. Son 5 yılda yeni projelerle birlikte sahilde dev yapılar yükseliyor. Ataköy’ün onda biri kadar araziye Ataköy’ün toplamı kadar inşaat yapılacağı iddia ediliyor.

İstanbul, siluet tartışmalarının çıkış noktası Zey-tinburnu sahilinde yapılan binayı aşacak yeni bir problemle karşı karşıya. Başbakan Tayyip Erdo-ğan bu binayla ilgili olarak, “Sahibiyle konuştum, tıraşlayın dedim ama hiçbir şey yapmadılar, o yüz-den çok kırıldım, 5 yıldır konuşmuyorum.” demiş-ti. Ataköy’de bulunan 412 bin metrekarelik bir sa-hil şeridi inşaat şirketlerinin şantiye alanına döndü. Yeni projelerle Ataköy’ün onda biri kadar araziye Ataköy’ün toplamı kadar inşaat yapılacağı belirti-liyor. Sahilde yapılacak yüksek katlı binalar, ulaşım ve altyapı sorunlarını beraberinde getirecek.

Türkiye’de ‘örnek proje’ olarak yapılan Ataköy’de sahilin doğal ve fiziki yapısı da tehdit altında. Bi-lirkişi raporuna göre kıyı kenar çizgisi yanlış tespit edilen bölge yoğun yapılaşmaya uygun değil. Arsa sahibi kuruluşun yetkilileri yoğun yapılaşmayı kabul etmekle beraber, “Projenin, sahili halka aça-cak şekilde revize edileceğini” ifade ediyor. Kıyı Kanunu gereği deniz kumsalının karayla birleştiği kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde 50 metreye kadar olan mesafede kalıcı yapı yapıla-mıyor. Kıyı kenar çizgisinden sonra alüvyonlu dol-gu alanlarında da yapılaşma için imar sınırlamaları var. Buna rağmen yapılacak binaların projelerine göre 70 metre boyunda 24 katlı binalar Ataköy sahilinde yükselecek. İnşaata açılan alan ise böl-gede tetkik yapan bilirkişi raporlarına göre yoğun yapılaşmaya uygun değil.

Sahil şeridinde şu anda çalışması süren üç büyük inşaat alanı bulunuyor. Bunlardan ilki Ataköy 5. Kısım’da bulunan bir şirketin inşaat faaliyeti yü-rüttüğü ‘rezidans ve otel’ alanı. Onun 500 metre ilerisinde hasılat paylaşımı ile bir özel şirket ortak-lığına tahsis edilen lüks konut projesi bulunuyor.

Page 150: İstanbul Kent Almanağı 2014

148 listanbullkent almanagı

Tarihi baruthane binalarının bulunduğu parselde ise yine bir ortak girişim firması inşaata başlamış durumda. Bir başka özel şirketin satın aldığı ara-zide ise henüz inşaat yok.

Ataköy sahili ile ilgili bir diğer tartışma konusu ise bölgenin kıyı kenar çizgisi. Deniz ile kara ara-sında kalan kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık, bataklık ve benzeri alüvyon dolgu alanlarının do-ğal yapısı yoğun yapılaşmaya elverişli değil. İnşa-ata açılan alan ise bölgede tetkik yapan bilirkişi raporlarına göre dolgu alanı. Kıyı kenar çizgisi doğru tespit edilirse bu alanda yer alan projele-rin imar koşulları değişecek.

Yapılacak projeleri mahkemeye veren ve proje-lerin yapılacağı kıyı alanlarının vatandaşın ortak malı olduğunu vurgulayan Ataköy 1. Kısım Güzel-leştirme Derneği, projelerin Ataköy sahilini hal-kın kullanımına kapatacağını belirtiyor. Kıyı kenar çizgisinin belirlenmesi ile ilgili derneğin açtığı dava sürüyor. Bilirkişi raporuna göre yapılaşmaya açılan bu alanın neredeyse tamamı kıyı kenar çiz-gisinin önünde. İddiaya göre Ataköy’de usulsüz bir kıyı kenar çizgisi belirlenmiş. Bu çizgi doğal sınırlara göre değil yapay olarak, parsel sınırları-na göre saptanmış.

Planlı yapılaşmaya örnek olacak şekilde tasarla-nan Ataköy’de sahil şeridinin yoğun yapılaşmay-la birlikte özelliğini yitireceğini düşünen mahalle sakinleri, “Burada projeler biterse 17’ye yakın blok yapılacak. Sahilimiz, yeşilimiz, manzaramız, rüzgarımız yani her şeyimiz gidiyor.” diyor. Ata-köy 1. Kısım Güzelleştirme Derneği, arsa sahibi şirketin kendi uygulama projelerinde imar koşul-larını da belirlemesinin yanlış olduğunu belirtiyor.

Ataköy sahilinde yapılaşmaya açılan alanda ze-min risk taşıyor. Kıyı kenar çizgisinden sonra alüv-yonla doldurulmuş alanda yapılaşma için belli imar sınırlamaları var. Ataköy Güzelleştirme Der-neği üyesi mimar Deniz Kayabay, “Bu bölge imar planlarında turizm tesis alanı olarak geçiyor. Do-layısıyla sadece turizme yönelik tesis yapılabilir. Ancak bu bölgede firmalar apart otel adı altın-da rezidans yani konut yapıyor. İmar planlarında toplam inşaat alanı konut yapılırken yarıya düşer. Bu bölgede turizm alanının yapılaşma koşulları kullanılarak fazladan konut yapılıp satılmış olu-yor.” dedi.

Ataköy sahilinde imara açılacak alanda üç bü-yük parsel bulunuyor. Bunlardan ilki Ataköy Konakları’nın yanından başlayıp yeni yapılacak ‘bir otel binası ve rezidansa’ kadar olan alan. İn-şaatın başlamadığı bu alanda 4 blok apart otel yapılacağı iddia ediliyor.

İmara açılan ikinci parsel ise tarihi baruthane bi-nalarının olduğu alan. Bu parselin 30-40 dönüm-lük bir parçası bölünerek ayrı bir parsel olarak ayrıldı. Yabancı ortaklı bir firma tarafından satın alınan bu alanın arka blokunda rezidans olarak inşaat çalışmaları başlamış durumda. 435 met-rekare civarındaki bu dairelerin fiyatı 2,6 milyon Euro. Bu inşaatın kaba inşaatı bitti, ince işleri de-vam ediyor. Ayrılan parselin kalan kısmı ise tarihi baruthane binalarının içinde olduğu alan. Burası da hasılat paylaşımıyla bir özel şirkete verilmiş durumda. 4 blok yapılacak bu sahada şantiye bi-naları kurulmaya başladı.

Alandaki üçüncü büyük parsel de bir özel şirket ortaklığına yine hasılat paylaşımı yoluyla verilmiş.

Page 151: İstanbul Kent Almanağı 2014

149listanbullkent almanagı

Hasılat paylaşımında şirket, binaları yapıp satıyor ve geliri arsanın sahibi olan şirketle paylaşıyor. Bu alanda 5 tane yüksek katlı binanın yapımı başladı. Bu alandaki projenin metrekare fiyatının yaklaşık 26 bin lira olduğu ifade ediliyor.

Ataköy sahilindeki imar koşulları hakkında bil-gi veren Mimar Deniz Kayabay şu açıklamada bulundu: “Yeni projelerle, Ataköy sahilinde izin verilen inşaat miktarının üç katı kadar yapılaşma olacak. Buradaki imar koşullarına göre 50 bin metrekare civarında olan bir sahada toplam in-şaat alanı 100 bin metrekare olmalıyken burada

225 bin metrekare inşaat için ruhsat verilmiş. Ya-pılacak binalar 70 metre yüksekliğinde, ortalama 24 kat olacak. Binalar bittiğinde 17’ye yakın blok olacak ve 1 milyon metrekareye yakın oturma alanı ortaya çıkacak. Bu, Ataköy’deki yapılaşma-nın toplamından daha fazla. Ataköy’ün onda biri kadar araziye Ataköy’ün toplamı kadar inşaat ya-pılacak. Burasının yoğunluğu düşük olmalı, Ata-köy gibi olmalı.” m

Page 152: İstanbul Kent Almanağı 2014

150 listanbullkent almanagı

Ataköy’de bilirkişi raporu: Her şey yanlış! | Ömer ErbilRadikal, 13.05.2014

Ataköy sahildeki inşaatların yapımına izin veren 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planları için İstan-bul 5. İdare Mahkemesi’nde açılan davada bi-lirkişi, planların iptaline yol açacak bir rapor ha-zırladı. 3 kişilik bilirkişi heyeti planların deprem riski göz önüne alınmadan hazırlandığından, kıyı kullanımının kamuya kapatıldığından ve 70 metre yüksekliğin sakıncalarından söz ederek planların ‘planlama ilke ve teknikleri ile kamu yararına uy-gun olmadığı’ sonucuna ulaştı. Mahkeme bilirki-şinin raporuna uyarsa Ataköy sahilde halihazırda devam eden inşaatların tümü duracak.

2001’de TOKİ’ye devredildi İstanbul’da Bakırköy ilçesi Ataköy sahili Zeytinlik Mahallesi’nde tescilli

Baruthane Yapılar Topluluğu’nun bulunduğu 412 bin metrekarelik arazi, Emlakbank ve TOKİ ara-sında imzalanan 14 Aralık 2001 tarihli protokolle TOKİ’ye devredilmişti. ‘Turizm alanı’ ilan edilen arazi parsellere bölünerek otel, AVM, akaryakıt istasyonu, rezidans ve benzeri fonksiyonlar ta-nımlandı. Bina yüksekliği 70 metre olarak belir-lendi. TOKİ araziyi parsellere ayırarak satışa çıkar-dı. Bir kısmını da gelir paylaşımı yöntemiyle verdi.

AVM, otel, rezidans konut inşaatları yapıldı Ata-köy 2. Kısım karşısındaki 174 parsel hasılat pay-laşımı esasına göre Karadeniz-Örme ortaklığına verildi, arazilerin bir kısmında inşaatlara başlandı. Tarihi Baruthane binalarının olduğu 160 parsel ise hasılat paylaşımı yöntemiyle Çelebican A.Ş.’ye verildi. ‘Blumar’ isimli projeyle AVM ve otel-rezi-dans planlandı. 181 parselde Simpaş evlerinin in-

BASINDA ATAKÖY-KAZLIÇEŞME TURİZM MERKEZİ

Page 153: İstanbul Kent Almanağı 2014

151listanbullkent almanagı

şaatları yeni başladı. 182 parselde ise Bosphorus otelin inşaatı tamamlandı. Mimarlar Odası inşaat ruhsatlarının iptali için 160, 174 ve 182. parsel-ler için dava açmış İstanbul 9. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Ancak daha sonra 174 ve 182. parseller için yürütmeyi durdur-mayı kaldırmıştı.

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Ayfer Kaynar tüm bu inşaatların yapımına onay veren 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planla-rında yapılan tadilatların yasaya aykırı olduğu-nu ileri sürerek iptal istemiyle İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nde geçen yıl dava açtı. Mahkeme Yrd. Doç. Dr. Ercan Koç, Doç. Dr. Oya Akın ve Doç. Dr. Yiğit Evren’i bilirkişi tayin etti. Mahkeme bilirkişilerden şu soruları cevaplamasını istedi: ‘‘Planlarda revizyon yapılmasını zorunlu kılan ne-denler var mı? Dava konusu imar planları üst öl-çekli plana uygun mu? Plan notunun taşınmazla-ra getirdiği fonksiyon, yoğunluk, ulaşım, çevresel etkiler yönünden irdelenmesi ve planların şehirci-lik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına uygun mudur?”

Bilirkişi yerinde yaptığı inceleme sonucunda fo-toğraflarla hazırladığı raporu 21 Nisan 2014 günü mahkemeye teslim etti. Raporda özetle şu itiraz-lar yapıldı:

‘‘İmar tüzesi gereği 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı’ndan (ÇDP) sonra 1/25 binlik ÇDP hazırlan-madan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı hazırlan-masının ve mevcut planda değişiklik yapılmasının uygun olmadığı, bu durumun üst ölçekli bir plan denetimine olanak sağlamamaktadır.’’

‘‘Çevre yapılaşma koşullarının üzerinde yapılaş-ma hakları, silueti olumsuz etkileyen yapı yüksek-likleri, getirilen yapılaşma yoğunluğunun ortaya koyacağı ulaşım ve altyapı problemlerinin bütün-cül değerlendirilememesi, kentsel kamusal kul-lanıma konu donatı alanları içermeyen bir içerik nedeniyle planlamanın varoluş sebebine aykırı yaklaşımlar sergilenmektedir.’’

‘‘Parsellerin komşuluğunda tescilli yapılar (Ba-ruthane) yer almaktadır. İmar mevzuatı tescilli parsel komşuluğundaki yapılaşmalarda mevcut tescilli eserlerin yapılaşma hakları, dokusu vb. ile birlikte değerlendirme gerektirmektedir. Bu ge-reklilik dava konusu parselleri içeren Nazım İmar Planı’nda izlenmemektedir.’’

‘‘Parsellerde bilirkişi keşfi sırasında önceden tes-cil edilmiş ağaçların korunup korunmadığı konu-sunda bilgi edinilememiştir. Keşifte bilirkişi heye-tine mevcut bir adet tescilli ağaç gösterilmiştir.”

‘‘Vaziyet planında tanımlanan işlevlerin özel kul-lanıma konu olduğu, kıyı arkasındaki toplumun, kıyıyı kullanmasına olanak tanıyacak kamusal iş-levlere konu edilmemiştir. Kıyıya erişim 10 metre-lik yaya yolu ile sağlanmaktadır. 10 metrelik yaya yolu 3621 sayılı Kıyı Kanunu’na aykırı olduğu, zira kıyı kenar çizgisinin önünde yapılaşmaya (yol da-hil) olamayacağı, sahil şeritlerinde yapılacak ya-pılar kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yak-laşabilir kuralına rağmen yapı yaklaşma sınırı ile kıyı kenar çizgisi arasındaki mesafe yer yer 40 – 45 metreye düşmektedir.’’

‘‘Siluet çalışması sonucunda belirlenen 70 metre yapı yüksekliğinin hangi kritere bağlı olarak ta-

Page 154: İstanbul Kent Almanağı 2014

152 listanbullkent almanagı

nımlandığı tam anlamı ile belirsizlik ortaya koy-maktadır. Bir başka deyişle kentin kıyı bandında 70 metrelik yapı yüksekliğinin belirlenmesi, kıyı arkasının, kıyı ile ilişkisinin kopartıldığı ve kıyı ar-kasında duvar etkisinin oluşturduğu bir yapılaşma düzeni tanımlaması açısından son derece olum-suzdur. Siluet yönetmeliği ile belirlenen maksi-mum yükseklik değeri bütüncül plan çalışmaları kapsamında yoğunluk kademelenmesi yapılarak yüksek yapıların yapılabilmesine olanak sağlana-bilecek alanlarda verilebilecek maksimum değeri ifade etmekte, bu değerin her yerde özellikle kıyı bandında verilebilmesi anlamına gelmemekte-dir.”

‘‘Deprem Master Planı’nda yer alan analiz çalış-malarında ‘sıvılaşma hassaslığı yüksek bölgeler’ olarak tespit edilen ve deprem kaynağına son derece yakın konumdaki Ataköy bölgesinde, yo-ğun ve yüksek yapılaşma son derece önemli bir risk olarak karşımıza çıkmaktadır.’’

Bu tespitler sonucunda bilirkişi şu sonuca ulaştı: ‘‘Bilirkişi heyetimiz davaya konu 28.02.2012 onanlı 1/5000 ölçekli Ataköy Turizm Merkezi Nazım İmar Planı tadilatı ve aynı tarihli 1/1000 ölçekli Uygu-lama İmar Planı tadilatın plan notu değişikliği ve 1997 onanlı Mer’i 1/5000 ve 1/1000 ölçekli nazım imar planlarının; planlama ilke ve teknikleri ile kamu yararına uygun olmadığı sonucuna ulaş-mıştır.’’

‘‘Kıyı kenti olmanın en önemli bileşenlerinden biri kıyıya ve suya dokunma olanağını veren kamuya açık mekanların varlığıdır. 1950’li yıllarda banli-yö olarak planlanan Ataköy 1 ve 2. Kısım konut alanlarının önünde kamping, otel, motel ve plaj

alanlarının yer aldığı bölge, kentlinin kıyıya erişti-ği suya dayalı aktiviteleri gerçekleştirebildiği, kıyı kenti kimliğinin en önemli bileşenlerini sağlayan içerikte bir bölge olarak ayrışmaktadır. Bu özelli-ğini 1980’li yılların sonuna kadar sürdürülen alan turizm bölgesi ilan edilmesi sonrasında oluşturu-lan planlarda kamusal kullanıma konu edilmediği görülmektedir.”

Danıştay, Ataköy’de 70 metrelik gökdelene izin vermedi | Ömer ErbilHürriyet, 29.11.2014

Ataköy’de evlerin arasında sıkışıp kalan 2 dönüm-lük yeşil alana 70 metre yüksekliğinde dikilmek istenen gökdelene Danıştay izin vermedi. 1/5000 nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının şehircilik ilkelerine uygun olmadığına hükmeden Danıştay 6. Dairesi planları iptal etti. 2007 yılında açılan dava 7 yıl sonra tamamlandı. İnşaata başlanmamış olması yeşil alanı kurtardı.

Ataköy 1. Kısım’da bulunan (Bakırköy Zeytinlik Mahallesi) 564 ada, 14 parsel 2.649.69 metrekare arsa imar atığı olarak parsellendi. Ataköy 1. Kısım yapılırken de arsa, içinde havuz bulunan bir parka çevrildi. Daha sonra Emlak Bankası’nın kapatıl-masıyla imar atığı arsa TOKİ’ye devroldu. TOKİ, Turistik Otel yapılmak üzere 2004 yılında arsayı Mustafa Yılmaz isimli şahsa sattı. Daha sonra bu arsa 2007 yılında el değiştirerek Albatros Turizm ve Otelcilik Anonim Şirketi’ne devredildi. Aynı yıl imar durumu turizm tesis alanına çevrildi. 1/1000 ölçekli uygulama imar planı yapılarak 0.90 olan emsal artırılarak 2,5 emsale çıkarıldı. 5 kat izni olan arsaya yükseklik serbest bırakıldı. Konutla-rın arasında içinde 50’ye yakın ağacın bulunduğu

Page 155: İstanbul Kent Almanağı 2014

153listanbullkent almanagı

park özelliğindeki arsaya gökdelen için onay verildi.

Bu arada Ataköy Turizm Merkezi Alanı ilan edilen Ataköy 1. Kısım’daki yer ile ilgili çok sayıda dava açıldı. Yürütmeyi durdurma ka-rarları ile üst mahkemelerde süren davalar sonucunda arazi sahipleri bir türlü inşaata başlayamadı. Ancak süren davalardan da tam bir netice alınamamıştı. Danıştay 6. Dai-re en son davayı reddetmişti.

Bir üst mahkeme olan Danıştay İdari Dava Daireleri bu kararı 2011 yılında bozarak dos-yayı yeniden Danıştay 6. Dairesi’ne gönder-mişti. İşte bu daire 14.10.2014 tarihinde ver-diği kararla yapılmak istenen gökdelene son noktayı koydu. Mahkeme, 14 parselin ister yeşil alan isterse konut imar alanı olsun bu-ranın ticari amaçla turizm tesis alanına çev-rildiğini, bu durumun şehircilik ve planlama ilkeleri ile kamu yararına aykırı olduğuna hükmetti. Deprem riski taşıyan bölgede 70 metre yükseklik verilmesinin sakıncalarının da anlatıldığı karar da 1/1000 ölçekli uygula-ma imar planı ile buna dayanak olan 1 / 5000 ölçekli Nazım İmar planlarını iptal etti m

1. openbuilding.com2. istanbulucuyorum.blogspot.com3. emlakkulisi.com4. istanbulucuyorum.blogspot.com5. emlakwebtv.com6. istanbulucuyorum.blogspot.com

Görseller

Page 156: İstanbul Kent Almanağı 2014

EYLÜL 2014

01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16

154 listanbullkent almanagı

TMMOB ŞPO İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman; 2 No.lu KVKBK tarafından onaylanan İBB’nin “Taksim Meydanı ve Yakın Çevresi Düzenleme Projesi”ndeki önerilerin Taksim’in meydan vasfını yetirmesine neden olacağını, mevcut haliyle bırakılmasınınsa kabul edilemez olduğunu açıkladı.

Yerel seçimlerin mahalli idarelerin harcamalarını arttırmasının ardından bu yılın ilk 2 ayında verilen açık, gelen yılın tamamında verilen 4,2 milyar TL’lik açığa yaklaştı (Bizim Gazete).

Torunlar GYO, asansörlerinin denetiminin en son 30 Mayıs’ta yapıldığını açıkladı; işçiler ise 2 haftadır arıza yaşandığını söyledi (Cumhuriyet).

Fatih Belediyesi, sur içine planladığı “park projesi” için tapulu mülk sahiplerine evlerini 3 gün içinde boşaltmalarını isteyen tebligatlar yollarken, karşılığında ne daire ne de bedel önerdi. Fatih Belediye Meclisi’nin CHP Grup Başkanvekili Soner Öziner, “Proje bir soylulaştırma projesi” dedi (BirGün).

CHP Grup Başkan Vekili M. Akif Hamzaçebi Torun Center’la ilgili Başbakan Davutoğlu’nun yanıtlaması isteğiyle verdiği soru önergesinde, TOKİ’nin projedeki gelir payını ve projeyle ilgisi kalmadığı halde neden tapu devrini gerçekleştirmediğini sordu (İstanbul).

Kadıköy Belediyesi Haydarpaşa Garı’nın çatısına kafeterya, konferans salonu ile asansör ekleyen restorasyon projesine “garın orijinal halini bozacağı” gerekçesiyle ruhsat vermedi (BirGün).

İKK; Taksim Meydanı ve çevresini düzenleyen projeye ilişkin olarak “Taksim’e dokunamazsın” dedi (BirGün).

ÇŞB tarafından hazırlanan Pendik Yat Limanı, balıkçı barınağı ve kıyı düzenlenmesi planı askıya çıktı (Aktüel Deniz Dergisi).

CHP’li İBB Meclis Üyesi Serdar Bayraktar’ın hazırladığı denetim raporunda, İBB’de yapılan ihalelerde usulsüzlük olduğu ve ihalelerin belediye iştiraklerine verildiği ifade edildi (Aydınlık).

Üsküdar Belediyesi’nin Çengelköy’deki arazisini TOKİ’ye devretmesi CHP’li Meclis üyeleri tarafından yargıya taşındı (BirGün).

Yasal dinleme kayıtlarında Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın, Zorlu Center için, “Bir defa İstanbul’da hançer bir bina o” dediği ve İstanbul 3 No.lu KVKBK’ce onaylanan projede tüm yeni yapıların yüksekliğinin 100 m.’ye yuvarlandığı ortaya çıktı (Cumhuriyet).

Şişli, Torun Center inşaatındaki asansörün 32. kattan yere çakılması sonucu 10 işçi hayatını kaybetti (BirGün).

İSPARK tarafından, Tarabya ve İstinye koylarının ardından İstanbul Boğazı’nda 8 koya daha teknepark yapılacağı açıklandı. TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi konuya ilişkin olarak “Kıyı şeridi kamuya açık olmalı, halkın ulaşımı engellenmemeli ve boğazda görüntü kirliliği oluşturulmamalıdır” dedi (Aydınlık).

CHP İstanbul Milletvekilleri, Torunlar GYO’da yaşanan ölümlerin ardından, yapı denetim muafiyetinin kaldırılması istemiyle yek maddelik yasa teklifi hazırlayarak TBMM’ye sundu (BirGün).

TÜRGEV’e arsa verdiği iddialarını küfürlerle yalanlayan Ali Ağaoğlu, Bakırköy’deki arazisi için Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan aracılığıyla imar izni aldığını doğruladı (BirGün).

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Torun Center’da 10 işçinin ölümlüyle sonuçlanan asansör kazasıyla ilgili TOKİ ve Torunlar İnşaat hakkında suç duyurusunda bulundu (Yeni Meram Gazetesi).

TMMOB ŞPO, MO ve İMO İstanbul Şubeleri 3. havalimanı projesini

içeren 1/100.000, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planların yürütmelerinin durdurulması ve iptalini

istedi (BirGün).

62. Hükümet Programı’na göre Türkiye’de 400 milyar dolarlık nitelikli kentsel dönüşüm hamlesi ile istikrarlı büyüme devam edecek. 6,5 milyon konut elden geçirilirken, 13 milyon yeni konut yapılacak (Gazete Gerçek).

Avcılar’da damperi açık bir tankerin üstgeçide çarpmasıyla meydana gelen, bir kişinin öldüğü kazanın ardından, E5 güzergahı üzerindeki sayısız üst geçit tartışmalara yol açtı. TMMOB ŞPO İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman; “Metrobüsten önce E5 üzerinde bu kadar fazla üstgeçit yoktu. E5, otoyol olarak yapıldı ancak geldiğimiz noktada şehrin ana güzergahı halini aldı (Milliyet).

Page 157: İstanbul Kent Almanağı 2014

EYLÜL 2014

17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30

155listanbullkent almanagı

Fatih Belediyesi, sur içine planladığı “park projesi” için tapulu mülk sahiplerine evlerini 3 gün içinde boşaltmalarını isteyen tebligatlar yollarken, karşılığında ne daire ne de bedel önerdi. Fatih Belediye Meclisi’nin CHP Grup Başkanvekili Soner Öziner, “Proje bir soylulaştırma projesi” dedi (BirGün).

CHP Grup Başkan Vekili M. Akif Hamzaçebi Torun Center’la ilgili Başbakan Davutoğlu’nun yanıtlaması isteğiyle verdiği soru önergesinde, TOKİ’nin projedeki gelir payını ve projeyle ilgisi kalmadığı halde neden tapu devrini gerçekleştirmediğini sordu (İstanbul).

Şişli, Torun Center inşaatındaki asansörün 32. kattan yere çakılması sonucu 10 işçi hayatını kaybetti (BirGün).

İSPARK tarafından, Tarabya ve İstinye koylarının ardından İstanbul Boğazı’nda 8 koya daha teknepark yapılacağı açıklandı. TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi konuya ilişkin olarak “Kıyı şeridi kamuya açık olmalı, halkın ulaşımı engellenmemeli ve boğazda görüntü kirliliği oluşturulmamalıdır” dedi (Aydınlık).

“Şehrin Geleceği, Geleceğin Şehri Kentsel Dönüşüm Zirvesi”nde konuşan Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu; “Kentsel dönüşüm hatıralarınızı yıkar ama hayallerinizi gerçekleştirir” dedi (Dokuz Sütun).

Maltepe Çınar Mahallesi Sit Mağdurları, 1/5000 Ölçekli Maltepe Bryas Sarayı ve Çevresi KANİP’e emsaller düşük olduğu için itiraz etti. Bizans dönemine ait sarayın 9. yy.’dan kaldığı tahmin ediliyor (Tünaydın).

BM’nin İklim Zirvesi kapsamındaki “Şehirler” toplantısına katılan İBB Başkanı Kadir Topbaş “Biz İstanbul olarak çevreye saygılı alanlar oluşturmak için çalışmalar sürdürüyoruz. Bu konuda bireylerin tepkili ve tavırlı olmasını bekliyoruz. Bir birey, yönetimin yaptığı bir çalışmaya tepki gösteriyorsa, başarı sağlanır.” dedi. Topbaş ayrıca, İBB olarak dünyada metrosunu yapan tek belediye olduklarını iddia etti (Hürriyet).

KONUTDER tarafından hazırlanan raporda; İstanbul artan sosyal konut açığına ve yıllık ihtiyacın 72 bin olmasına rağmen bu talebe yönelik hiçbir üretim yapılmadığına dikkat çekildi (Zaman).

Çekmeköy’de bir site İBB’nin yeni hazırladığı dere koruma bandıyla ikiye bölündü Site sakinlerinin plana itirazı İBB Meclisi tarafından reddedildi (Yurt).

TMMOB ŞPO, MO ve İMO İstanbul Şubelerinin; en büyük imar suçlarından biri olarak değerlendirilen 3. havalimanına ilişkin olarak yapıtıkları basın açıklamasında “hukuka aykırı olarak doğmuş, yok hükmünde ihale kararı, dava sürecinden kaçırılmış ÇED raporu ve ÇED olumlu kararı ile plansız olarak, hukuka aykırı bir şekilde başlatılmış; yargı konusu planların askıya çıktığı tarihten 10 gün önce temeli atılmıştır...” denildi (BirGün).

Beykoz’da 2B Kanunu’nun çıkmasının ardından başlayan arazi satışları onucunda ilk toplukonut projesi İBB Meclisi’nde reddedildikten sonra ÇŞB tarafından onaylandı. Ancak İstanbul 8. İdare Mahkemesi; yetkinin bölgenin sit alanı olması nedeniyle TVKBK’de olduğu belirterek projeyi iptal etti (Gerçek Vizyon Gazetesi).

Zeytinburnu’ndaki eski Et ve Balık Kurumu’nun arazisine yapılması öngörülen

70 m’lik gökdelene ilişkin imar planı, TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi tarafından

“Bölge bütününün yeşil alan, eğitim, spor alanı, sağlık gibi donatı alanlarının

dengesini bozacağı gerekçesine ek olarak, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu

yararına aykırılık nedeniyle yargıya taşındı (BirGün).

Ayasofya’nın avlusuna yapılması planlanan medreseye karşı çıkan ICOMOS Türkiye

Komitesi, müzenin Dünya Mirası statüsünü tartışmaya açabileceğini belirtti (Milliyet).

İBB Başkanı Kadir Topbaş, Başbakan Davutoğlu’na “İstanbul çok farklı bir kent, … kent yönetiminin biraz daha farklı olması gerektiği üzerinde durdum ve özellikle bir takım bakanlıkların, kurumların İstanbul’da plan yapma yetkisinin de kalkması gerektiğini söyledim. Tek yönetim, tek anlayış, tek noktada bu yetkiler toplanmalı” dediğini açıkladı (Gerçek Vizyon Gazetesi). Topbaş ayrıca, “İstanbul’un… mevcudu koruma imkanının olmadığı yerlerde “imar hakları transferi” gibi bir sistemin mümkün olabileceğini” belirtti (İstanbul).

Aksaray’da “Afet Toplanma Alanı” olarak belirlenmiş olan 8.000 m2’lik arazi, İBB tarafından yapılan plan değişikliği ile kısmen “Konut+Ticaret Alanı”na çevrildi (Aydınlık).

Ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Kadıköy’deki evinin İBB tarafından hazırlanan planda yol alanında kalmasına ailesi tarafından yapılan itiraz sonucu evin bulunduğu kısım yeniden düzenlendi (Sabah).

Üsküdar’da bulunan Validebağ Korusu’nun içerisine yapılması planlanan “İzci Çadırı”nın zeminine beton dökmek için hazırlanan kalıplar, dün akşam saatlerinde toplanan grup tarafından söküldü (Milliyet).

Page 158: İstanbul Kent Almanağı 2014

EKİM 2014VALİDEBAĞ

Page 159: İstanbul Kent Almanağı 2014

157listanbullkent almanagı

“Aslında arzusu hep buydu. Ülkeyi cami isteyenler ve istemeyenler diye bölmek. Derken Gezi geldi çattı ve erotik film senaryolarına taş çıkaracak

bir hikaye türetildi. Kabataş’ta türbanlı bir kadına fantezi gücünün sınırlarını zorlayan bir taciz hikayesi (...) Bunları yalan olduğunu Erdoğan’ın içinde

tuttuğu yüzde 50’si kadar, kendi de bal gibi bilmekte. Ama geri adım kendi tabanında bütün güvenilirliğini yerle bir edecek, bir de sanal cami düşmanı yaratma hedefi sekteye uğrayacaktı. Validebağ, tam da zamanında yetişti.”

(CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, BirGün, 09.11.2014)

TARİHLERLE VALİDEBAĞ

Sultan Abdülaziz, 1853 yılında, kız kardeşi Adile Sultan adına Adile Sul-tan Kasrı yaptırır. Adile

Sultan Kasrı Cumhuriyetin ilk yıllarında yetimler yurdu olarak kullanılır.

Aynı parselde, 1928 yılında, bugün huzurevi olarak kullanı-lan 60 yataklı Mustafa Neca-ti Bey Prevantoryumu; 1939 da sanatoryum; 1954’te İhsan Mermerci Çocuk Prevantoryu-mu; 1973’te Öğretmenler Has-tanesi; 1974’te ise Validebağ Sağlık Meslek Lisesi kurulur.

1976 yılında Validebağ Korusu’nun alanı 354.076 m2’dir.

1980 yılına kadar Validebağ Korusu içinde bu yıla kadar ken-di ihtiyaçlarını karşılamak ve ge-lir elde etmek amacıyla tavuk, inek beslenerek, meyve-sebze yetiştirilerek ve 1970’li yıllarda ekin ekilerek, harman yapılır. Hatta Cumhuriyet öncesinde Mustağbey armutları ilk kez bu arazide geliştirilip, yetiştirilir. Ancak yine aynı yıl, “Hastane alanında inek mi yetiştirilirmiş?” gerekçesiyle döner sermaye or-tadan kaldırılır ve bundan sonra

arazi sahipsiz ve bakımsız kalır. Nazım planlarda yeşil alan ola-rak görülen ve kamulaştırıla-rak Öğretmenler Evi Hastanesi alanına dahil edilmesi gereken alanda, yine 1980 yılında yapı-lan plan değişiklikleri ile bugün-kü Validebağ Sitesi inşa edilir.

1986’da MEB tarafından Vali-debağ Korusu’nun 50 dönüm-lük kısmının, yani 3M Çamlıca Konakları’na sınır olan, leylekle-rin konakladığı ağaçsız yamacın Marmara Üniversitesi’ne tahsi-sine olur verilir. Oysaki 1970’li yıllarda Doğal Hayatı Koruma

Page 160: İstanbul Kent Almanağı 2014

158 listanbullkent almanagı

çalışmaları çerçevesinde bir sürü doğal varlıklar gibi leylek-ler de soyu tehlike altında olan varlıklar kategorisine alınmıştır.

Bu arada 1990 yılında Haydar-paşa Lisesi açılır. 1997 yılında Üsküdar Belediyesi’nin bu alan üzerinde yapılaşma girişimleri mahkeme kararıyla durdurulur.

1998, Koru için kritik müdahale-lerin yapıldığı bir yıldır. Haydar-paşa Lisesi’nin bir futbol sahası büyüklüğündeki alanda yaptığı hafriyat doğal faunayı tamamen yok eder. Yine aynı yıl, MEB’ce eski ahırların bulunduğu alana izci evi inşa edilir. Kullanılma-yan üst giriş kapısından bu eve parke taşları döşenerek, araba geçiş yolu yapılır.Bu olumsuz gelişmeler sonucunda, Acıba-dem, Koşuyolu, Altunizade ve Barbaros Mahalleleri sakinle-

rinden oluşan bir gönüllü gru-bu geniş katılımlı bir toplantı yapar. Büyükşehir Belediyesine topluca gidilerek 6000 dilekçe elden verilir. Ancak, yine aynı yıl Üsküdar Belediye Meclisi’nin 73 sayılı kararıyla Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı plan de-ğişiklikleri 1/1000 ölçekli planla-ra işlenir.

1999 KTVKK I. derece tarihi ve doğal SİT alanı ilan edilen Koru, 1999 Kocaeli Depremi’nden sonra binlerce İstanbullu çadır-lar kurarak sığındığı alan olur.

KTVKK’nin bilgi ve onayı olmak-sızın “tinerci yatağı olduğu” ge-rekçesiyle İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ile Üsküdar Bele-diyesi arasında yapılan proto-kol ile korunun kullanımı 2006 yılında on yıl süre ile Üsküdar Belediyesi’ne verilir. Yine aynı yıl, Darüşşafaka buraya bir has-tane kurmak ister, ancak yıllarca belediye arsaya imar izni ver-mez. Taşyapı İnşaat, Validebağ Korusu’ndaki Darüşşafaka’ya ait 18 dönümlük arsayı satın al-dıktan sonra İBB’den imar de-ğişikliği ister. Buna istinaden, Validebağ Gönüllüleri Derneği, yetki gaspı yapıldığı iddiasıyla

Bölge İdare Mahkemesi’ne yü-rütmenin durdurulması ve imar planının iptali istemiyle dava açar. TMMOB MOve ŞPO da bu davaya müdahil olur. Ay-rıca Büyükşehir Belediyesi’ne de planların iptali için başvu-rulur, ancak dava “geç açıldığı gerekçesiyle” reddedilir. Mah-keme sürecinden 2 yıl sonra, 2008’de, protokol aleyhine açı-lan davada yürütmenin durdu-rulması kararı verilmiş olmasına rağmen, Üsküdar Belediyesi korudan çekilmez.

2009 Atletizm Federasyonu’nca düzenlenen Balkan Masterler Kros Koşusu burada yapılır. An-cak bunun için koruya dozerler ve kamyonlar sokulmuş, ko-runun doğal dokusunu tahrip edecek eylemlere girişilir. 2012 Ağustos ayında ise Adile Sultan Kasrı’nın İstanbul Kültür Baş-

Page 161: İstanbul Kent Almanağı 2014

159listanbullkent almanagı

kenti kapsamındaki restoras-yonu biter ve Öğretmenevi’nin bahçesinin peyzaj düzenleme projesi onaylanır.

2013’te İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ile Üsküdar Beledi-yesi arasında yapılan protokol biter ve Koru ile ilgili faaliyetler MEB’nin atadığı koordinatör vasıtası ile yürütülmeye başla-nır.

2014 yerel seçim kampanyası sırasında Üsküdar Belediyesi başkan adayı Hilmi Türkmen, Koru’da birtakım “çılgın pro-jeler” gerçekleştireceğini vaat etmiş; bunlar arasında gölet, amfi-tiyatro, seyir terası, göz-lem kulesi, izcilik alanı vb. pek çok inşaatın sözünü vermiştir. Hilmi Türkmen, bunları yapar-ken beton yerine ahşap kulla-nılacağını, doğal dokuya zarar verilmeyeceğini, binlerce ağaç dikileceğini de belirtmiştir. Ağustos ayı başında Milli Em-lak Genel Müdürlüğü, sahibi olduğu Koru’yu 3 parçaya bö-lerek, bir parçasını MEB’ye, bir parçasını Sağlık Bakanlığı’na, kalan büyük bölümü ise İBB’ye tahsis etmiştir. 2863 sayılı yasa başta olmak üzere mevzuata

aykırı olan bu tahsis işlemi aley-hine Validebağ Gönüllüleri ta-rafından iptal davası açılmıştır.

Öğretmenevi olarak kullanılan Adile Sultan Kasrı bahçesin-de çevre düzenlemesi adıyla Ağustos 2012’de başlatılan

çalışma, 8 ay süreceği söylen-mesine karşılık, Eylül 2014 itibariyle bitirilmemiş; yapılan çalışmalar, bahçe düzenleme-si kapsamını fazlasıyla aşmış, bahçenin toprak olan pek çok bölümü taşla kaplanmış, zemin yükseltilerek yağmur sularının

tarihi binaya zarar vermesi tehli-kesi yaratılmış; ağaçlar kesilmiş, sağlam olan bahçe dış duvarla-rı yıkılarak yerine yeni duvarlar yapılmış; bahçeye bir mescit te-meli atılmış, doğal sit alanında ağaçların dipleri de dahil olmak üzere toprağın üzeri dışarıdan getirilen hazır çim bloklarıyla kaplanmış ve toprak örtüsü bo-zulmuş; yeraltı sulama sistemi yapılmıştır.

Taş döşenen alanlarda açık hava düğünleri yapılarak gerek civar sitelerde oturanlara, ge-rek huzurevinde kalan yaşlılara, gerekse Koru’da yaşayan diğer canlılara rahatsızlık verilmeye başlanmış; yaz boyunca yapılan düğün davetlilerine hizmet et-mek için mevcut otopark geniş-letilmeye ve betonlaştırılmaya çalışılmıştır. Ayrıca İzcievi yanı-na yapılan çadırın çevresine be-ton bloklar yapılmak istenmiştir.

Page 162: İstanbul Kent Almanağı 2014

160 listanbullkent almanagı

Bu son iki girişim, Validebağ Gönüllüleri ve çevreye duyar-lı yurttaşlar tarafından yapılan çeşitli forumlarla gündeme ta-şınmış ve hasırların, ahşap per-delerin taşınması suretiyle en-gellenmiştir.

30.09.2014 günü Valide-bağ Gönüllüleri, Mart ayında başlattıkları change.org’daki imza kampanyasına ek olarak, Temmuz ayında da ıslak imza kampanyası başlatmış, bu ta-rih itibariyle toplamda 80.000 imzayı aşınca, imzaları Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne, MEB İstanbul Milli Eğitim İl Müdürlüğü’ne, Sağlık Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü’ne, ÇŞB İstanbul I No.luı TVKB Bölge Komisyonu’na ve İBB’ye bir yazı

eşliğinde göndermişlerdir. İmza toplanmaya devam edilmekte-dir.

Validebağ Korusu’na bitişik parselde bulunan ve Çamlı-ca Konakları ile Ata Konakları arasında bulunan alana Üskü-dar Belediyesi’nce yapılmak istenen cami inşaatına, bilirkişi raporlarına istinaden verilen yürütmen durdurma kararına rağmen 21.10.2014’te başlan; 28.10.2014 günü ise 7. İdare Mahkemesi daha önce almış ol-duğu yürütmeyi durdurma ka-rarını iptal etmiştir.

Kasım 2014’te cami inşaatı çevik kuvvet ve toma eşliğinde devam ederken, inşaat çevre-sindeki tüm yollar ve Validebağ

Korusu’na giriş çıkışlar kapatıl-mış; çevre sitelerde oturanlar konutlarına polis barikatından geçerek girebilmiştir. Mahalleli ve Validebağ Gönüllüleri konu-ya ilişkin farkındalık yaratmak ve süreci izlemek adına inşaata yakın bir noktada çadır kurmuş burada forum ve toplantılar gerçekleştirmeye devam et-mektedir m

Page 163: İstanbul Kent Almanağı 2014

161listanbullkent almanagı

Page 164: İstanbul Kent Almanağı 2014

162 listanbullkent almanagı

Validebağ Korusu İstanbul’un Üsküdar ilçesin-de yer alan; Kadıköy’ün Koşuyolu; Üsküdar’ın Altunizade ve Barbaros mahallelerinin kesiştiği noktada 354.000m2 bir alan üzerine yayılan ve yaklaşık 200 yıl önce İnsan eliyle ağaçlandırıl-mış bir alandır.

Sultan III. Selim’in (1798–1807), annesi Mihrişah Valide Sultan (öl.1805) için Çamlıca eteklerinde yer alan arazide bir bağ köşkü inşa ettirmesi ile başlayan Validebağ tarihi, Sultan Abdülmecid (1839–1861)’in; söz konusu yapıyı annesi Bez-mialem Valide Sultan (öl.1853)’a hediye etme-siyle yeşerir ve Bezmialem Valide Sultan; yurt içinden ve yurt dışından getirttiği bitki türleriy-le araziyi modern bir botanik bahçesine çevirir.

İstanbul’un Anadolu yakasının ikinci en büyük

yeşil alanına dönüşen ve günümüzde Valide-bağ Korusu olarak bilinen bu alanın mülkiyeti 1927 yılından bu yana hazineye ait olup; kulla-nım hakkı Atatürk ’ün arzusu ile öğretmenlerin kullanımına sunulmak üzere MEB’ye verilmiştir. Koru Sultan Abdülaziz’in 1853 yılında kız kar-deşlerinden Adile Sultan için yaptırdığı günü-müzde Adile Sultan Kasrı olarak anılan ve öğ-retmenevi-kültür merkezi olarak kullanılan yapı ve aynı dönemde Abdülaziz tarafından yaptırı-lan tarihi bir av köşkü ile doğal bir miras olma-nın yanı sıra kültürel miras da barındırmaktadır.

Çevre mahallelerde yaşayanların spor ve din-lenme amaçlı olarak kullandıkları koruda çeşitli yapılaşma girişimleri olmuş; 1998 sonbaharın-da korunun bir bölümünü hastane yapılmak üzere Marmara Üniversitesi’ne tahsisine kar-

VALİDEBAĞ HAKKINDA FAYDALI BİLGİLER

Page 165: İstanbul Kent Almanağı 2014

163listanbullkent almanagı

şı mahallelinin birleşmesiyle ilk kez gündeme gelmiştir. Mahallelilerin girişimiyle önce tahsis işlemi iptal ettirilir ardından da 6.500 imzalı bir

dilekçe ile Belediye ve KTVKK’ye başvurulmuş ve Temmuz 1999’da koru I.derece doğal SİT alanı ilan edilmiştir m

Validebağ Gündemi ve Tehditler

TVKBK kararı gereğince Koru’daki varlığının yıllar önce son bulmuş olması gereken İzcievi ve çevresindeki binalar her sene genişleyerek ayrı bir birime dönüştü.

İzcilerin her sene yaptıkları kamplar ile Üsküdar Belediyesi’nce yapılan toplu piknikler Koru’ya zarar verirken; ağaçların dalları kırılmakta, toprak sertleşmekte, ortalığı çöp yığınları kaplamaktadır.

İzci kampı için gerektiği bahanesiyle Koru’ya yüksek bir aydınlatma direği yapılmış; bu direklerle geceleri koruda dinlenen, uyuyan kuşların ve diğer canlıların huzuru kaçırıldı.

Yine aydınlatma direkleri dikmek için kilometrelerce çukur kazıldı. Validebağ Gönüllüleri ve çevre sakinleri bu çukurların bir bölümünü kendileri kapatırken kalanını da hukuki yollara başvurarak İBB’ye kapattırdılar.

Üsküdar Belediyesi’nce kros şampiyonası yapılacağı gerekçesiyle mevcut patikalar genişletildi ve yeni yollar açıldı. Bu yollar bitki yetişmesini önleyecek bir malzeme ile kaplandı.

Page 166: İstanbul Kent Almanağı 2014

164 listanbullkent almanagı

Validebağ Gönüllüleri Açıklaması | Hilmi Türkmen’in seçim kampanyasındaki çılgın projeye cevabenŞubat 2014

Seyir terasları, gözlem kulesi. Şimdiye kadar “bir seyir terası ya da gözlem kulesi olmadığı için manzara izleyemiyoruz” şeklinde bir şikayet du-yulmamıştır. İnşai faaliyet yapılmaksızın, para har-canmaksızın kolaylıkla manzara izlenebilen bir yere seyir terası ve/veya gözlem kulesi yapılması-nın hiçbir mantıklı gerekçesi yoktur.

Çocuk eğlence ve oyun alanları. Çocuklar için Koru çevresinde, yakınında pek çok oyun alanı mevcuttur. Validebağ Korusu’na gelen çocukların en büyük ihtiyacı, ağaçların, çiçeklerin, böceklerin arasında, toprağın, otların üzerinde koşmak, oy-

namak, bol bol oksijen almaktır. Koru’ya yapılacak herhangi bir tesis, çocukların zaten yararlanmakta olduğu bu doğal ortamı bozacaktır.

Yürüyüş yolları. Korumuzda zaten gereğinden fazla yürüyüş yolu vardır. Bunların bazıları 2009 yılında Üsküdar Belediyesi tarafından yasa dışı bi-çimde açılmış, bazıları ise dar iken genişletilmiştir. Yürüyüş yollarının bazıları toprak, bazıları asfalttır. Bir başka deyişle, her türlü beklentiyi karşılayacak yürüyüş yolu mevcuttur.

Hidrolik koruma alanları. Bu kavramı Sayın Türkmen’in açıklamasını bekliyoruz.

Dinlenme alanları. Dinlenme alanı ile Sayın Türkmen’in neyi kastettiğini bilmiyoruz. Fakat do-ğayı, doğallığı, yeşilliği seven civar mahalle sakin-

YORUMLARLA VALİDEBAĞ

Page 167: İstanbul Kent Almanağı 2014

165listanbullkent almanagı

leri için Koru’nun her yeri bir dinlenme alanıdır. İnsanların dinlenmesi için başkaca bir şey yapıl-masına gerek yoktur. Büyük şehrin kalabalığın-dan, keşmekeşinden, gürültüsünden, pis havasın-dan kaçmak isteyen insanlar için rahatça gezilip dolaşılabilecek, temiz hava solunabilecek doğal ve yeşil bir koru en güzel dinlenme alanıdır.

Koşu ve bisiklet yolları. Validebağ Korusu’nda bisikletle dolaşan, koşu yapan çok sayıda sporcu vardır. Bugüne kadar hiç kimsenin özel bir yol ya-pılması talebi olmamıştır.

Gölet. Koru’da gölet yapılması, “çılgın proje”nin en fantastik bölümü herhalde… Gölet yapımı, bakımı, temizliği milyonlarca Türk Liası’namal ola-cak, buna karşılık civar mahalle sakinlerine sivrisi-nek ve pis kokudan başka bir şey kazandırmaya-caktır.

Konser, sinema, tiyatro alanları, açık hava amfileri. Bu tür tesisler için başka yer yokmuş gibi Valide-bağ Korusu’nun seçilmesinin anlamı nedir? Bura-da böyle bir talep yoktur. Açık havada yapılan bu tür gösterilerin gerek Koru’da yaşayan hayvanları ve kuşları, gerekse civar mahallelerde oturanları ne kadar rahatsız edeceği çok açıktır.

Avukat Gülsüm Özdemir | Ata Konaklar Avukatıaljazeera.com.tr, 23.10.2014

Burası 178. parselin güneyinde kalan tescil dışı alan olarak geçiyor. Biz Temmuz 2013’te dava-mızı açtığımızda durum buydu. Biz Büyükşehir Belediyesi’nin 1/5000’lik planına göre dava aç-mıştık. İlçe belediyesi de görevi gereği 1/1000’lik

planda yaptığı düzenlemeyle buraya yeni bir nu-mara vermiş. Ama bu, bizim dava açtığımız yerin dışında bir yer olduğu anlamına gelmiyor. Dava açtığımızda burası tescil dışı alan olarak geçiyor-du, şimdi 197. parsel olarak geçiyor.

Oğuz Kaan Salıcı | CHP İstanbul İl Başkanıaljazeera.com.tr, 23.10.2014

Bilirkişi raporu diyor ki 2 bin 500 metrekareden daha düşük olan yerlerde dini tesis alanı yapılma-sı doğru değildir. Belediye Başkanı bugün demiş ki ‘Butik cami yapacağız.’ Ben butik şarabı duy-dum ama butik cami duymadım. Butik restoran duyduk, butik otel duyduk, butik camiyi duyma-dım. Böyle bir şey olmaz. Eğer bu kanunlar varsa, bu kanunlar uygulanacak. Bu kanunları uygulamı-yorsanız zorbalık yapıyorsunuz demektir. Belediye Başkanı ‘buradakiler cami yapılmasını istemiyor’ diyor. Kesinlikle böyle bir şey yok. Burada insanlar camiye karşı değil, inşaat yapılmasına karşı. Okul da yapılsa karşı çıkacaklar. Bizi cami karşıtı göster-meye çalışmasınlar.

Hilmi Türkmen | Üsküdar Belediye Başkanıaljazeera.com.tr, 28.10.2014

Caminin Validebağ Korusu ile alakası yok. Bilerek Validebağ’a çekiyorlar. Cami korunun dışında, Altunizade Mahallesi Raufpaşa Sokak’ta, mülki-yeti belediyemize ait alanda. Planda “dini tesis alanı” olarak geçiyor ve ruhsatlı bir cami yapıyo-ruz. Türkiye’de camilerin yüzde 85’i neredeyse kaçaktır. Ama biz burada ruhsatlı, projesi tasdikli cami yapıyoruz.

Page 168: İstanbul Kent Almanağı 2014

166 listanbullkent almanagı

Bunlar sahtekar çevreciler, bunlar Çamlıca Camii’ne de karşı çıktılar. Bunların menfaatleri-ne dokunduk. 10 yıldır bedava bizim bu alanımı-zı otopark olarak kullanıyorlardı. Ne çevreciliği? Otoparklarını ellerinden alıyoruz. Bu milletin ma-lını sen otopark olarak kullanamazsın. Otoparkları elden gidiyor; bir de cami olunca, ezan olunca bunlar değişiyor. Vatandaşın talebiyle tapulu ar-samıza ruhsatlı cami yapıyoruz.

Kadir Topbaş | İBB Başkanıbugun.com.tr, 30.10.2014

Bizim itirazımız üzerine 7. İdare Mahkemesi yü-rütmeyi durdurma ve plan iptali kaldırıldı. Yani şu anda 1/5000 planımız geçerli ve burada bu cami yapılabilir hale geldi.

“Validebağ Korusu’na müdahale var”, “Farklı uy-gulama olacak” şeklinde algı ortaya çıkmasından rahatsızız.

Melde Onur | CHP İstanbul Milletvekili BirGün, 09.11.2014

Aslında arzusu hep buydu. Ülkeyi cami isteyenler ve istemeyenler diye bölmek. Bunu çeşitli kere-ler denedi, “CeHaPe” diye başlayan cümleleriy-le bir karşıtlık yaratmak en büyük arzusuydu ama bir türlü olamıyordu. Derken Gezi geldi çattı ve erotik film senaryolarına taş çıkaracak bir hikaye türetildi. Kabataş’ta türbanlı bir kadına fantezi gücünün sınırlarını zorlayan bir taciz hikayesi ve imamının bile “Yetti ama vallahi de ayakkabıyla da girmediler, içki de içmediler” dediği için sürül-düğü ve Bezm-i Alem Valide Sultan Camii vakası.

Bunları yalan olduğunu Erdoğan’ın içinde tuttu-ğu yüzde 50’si kadar, kendi de bal gibi bilmekte. Ama geri adım kendi tabanında bütün güvenilir-liğini yerle bir edecek, bir de sanal cami düşmanı yaratma hedefi sekteye uğrayacaktı. Validebağ, tam da zamanında yetişti. Kuzguncuk Bostanı’na göz koyup ağaçları kesmeye kalkınca “cıs” olan Üsküdar Belediye Başkanı Validebağ Korusu’nu ilan ettiği “çılgın projesi”ile önce Validebağ ta-rafındaki otopark alanından zorlayan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, ustasından “Sen Camini yap, çözeriz” tüyosu almış olacak ki, 1 bardak suda fırtına koparmayı sürdürüyor.

Validebağ konusu çok yazıldı çizildi. Buna girme-yeceğim. Bu yazının konusu İmar Kanunu ve ca-miler. İşin içinde cami olunca sorgu sual dinsizlik olduğu için İmar Kanunu kağıt üstünde kalıyor.

Geçen yıl Camiler Haftası münasebetiyle, Di-yanet İşlerinden Sorumlu Bakanı Emrullah İşler ile dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’a ibadet yerlerinin imar durumlarını sorgulayan bir önerge vermiştim. 3194 Sayılı İmar Kanunu’nda camilerle ilgili düzenlemelere ne kadar uyuluyordu. Daha açıkçası ibadet yer-leri paravan edilerek yapılagelen usulsüzlük var mıydı? Bu gibi durumlarda Bakanlıklar ne yapı-yordu? Normal olarak 3194 Sayılı İmar Kanunu ve Planlı Alanlar Tip Yönetmeliği Türkiye sınırları içerisindeki tüm yapıların (yasada belirtilen istis-nai kurallar dışında kalanların) inşa edilebilmesi için yapı ruhsatı almaları; tamamlanamamaları durumunda ruhsat yenilemeleri; yapı kullanma izninin düzenlenmesi gibi kurallara tabiydiler.

Page 169: İstanbul Kent Almanağı 2014

167listanbullkent almanagı

Peki bu düzenlemeler camiler ve diğer ibadet yerleri için de geçerli miydi? Öyle ise, yasal izni olmayan, imara aykırı kaç cami ve ibadet yeri vardı? 32. ve 42. maddeler gereği bu yapılar hakkında ne yapılıyordu?

Görünen o ki iş cami olduğunda pek kayıt ku-yut işine girilmemiş. Erdoğan Bayraktar, imar planı olmayan köylerdeki camileri ayrı tutarak, cami ve ibadet yerlerine de imar kanunu ve yö-netmelikte belirlenen kuralların uygulanması gerektiğini söylemiş. Sonraki cümle ise duru-mu ortaya koyuyor: “Ülkemizdeki camilerin ne kadarının ruhsatlı olduğu konusunda Bakanlığı-mızda herhangi bir istatistiki veri bulunmamak-tadır.” Üsküdar Belediye Başkanı, Validebağ’a “Butik cami” yapmak istediği yerin tapulu oldu-ğunu söyleyip, Türkiye’deki camilerin yüzde 80’i kaçak diye haykırıyordu zira. Türkiye’deki cami ve ibadet yerlerinin ne kadarının 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içerisinde ve yönetmelikte tanımlandığı şekilde inşa edildiğini soruma Er-doğan Bayraktar’dan gelen cevap da “Uygula-ma İmar Planları ilgili idareler tarafından yapılıp onaylandığından, ülkemizdeki camilerin ne ka-darının uygulama imar planı bulunmayan alan-lara isabet ettiğine ilişkin bakanlığımızda veri bulunmamaktadır” yanıtı geldi. Emrullah İşler’in 11 Nisan 2014 tarihinde verdiği yanıta göre Di-yanet İşleri Başkanlığına bağlı halen 85.568 cami bulunuyor.

Yönetmeliğin 14. maddesinde ibadet yerleri, “Sosyal ve kültürel altyapı alanları” içerisinde sayılıyor. Bu alanlarında ihtiva edeceği bölümler

HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel | Validebağ Soru Önergesibianet.org, 10.11.2014

Üzerine dini tesis yapılacağı söylenen ancak, planlarda yeşil alan olarak gözüken alanın yıllardır otopark olarak kullanılmasından kim sorumludur?

Birinci derecede sit alanı olan Validebağ Korusu’nun imara açılmasına dair bir karar var mı?

Validebağ Korusu’nun içinde yapılması planlanan bir proje var mıdır? Var ise bu projeyi kamuoyuyla paylaşmayı düşünüyor musunuz?

Üsküdar Belediye’nin birinci derece sit alanı olan Validebağ Korusu üzerinde tasarrufta bulunma yetkisi var mıdır? Var ise yasal dayanağı nedir?

İmar hukukuna göre 1200 metrekarelik parsele cami yapılabilir mi? Cami yapılabilmesi için en az kaç metrekare, mescit için kaç metrekare alan gerekmektedir?

Yapılması planlanan söz konusu dini tesisin var olan otopark alanına sığmayacağı ve Validebağ korusuna taşacağı iddiaları doğru mudur?

Yakın mesafede üç tane cami olduğu ve böyle bir tesise ihtiyaç olmadığını iddia eden mahalle halkının, şehir plancıların, mimarlar odasının günlerdir süren itiraz ve tepkilerine rağmen proje yapımına devam edilecek midir?

Page 170: İstanbul Kent Almanağı 2014

168 listanbullkent almanagı

belli. Bunlar ‘dini tesise ait lojman, kütüphane, aşevi, dinlenme salonu, yurt ve kurs yapısı, ga-silhane, şadırvan ve hela gibi müştemilatların, açık veya zemin altında otoparkın da yapıldığı alanlar” olarak tanımlanıyor. Ama herkes biliyor ki eklentiler bununla sınırlı değil. Altında baya-ğı da ticari işletme olan camiler var. Bakanların yanıtlarında bunların az sayıda olup, camileri kuran dernek ve vakıflarca ısınma, elektrik gibi giderlerini karşılama amaçlı kiraya verildiği yanıtı gelmiş. Emrullah İşler, yurt genelinde 391 cami-de dükkan büro benzeri mekanlar bulunduğu belirtilmiş, ama verilen yanıttan anlaşılan o ki kiracılar ile çok sayıda ihtilaf çıkıp mahkemelere gidilip bu kiralama işleminin yasal olmaması ne-deniyle yargı kararları “kiraya verilemeyeceği” yönünde çıkınca, yine baypas yoluna gidilmiş.

Mülkiyeti Hazineye ait taşınmazlar üzerinde bu-lunan ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nca yönetilen cami, mescit ve bunların müştemilatına baz is-tasyonu kurulması ve ticari faaliyetlerde kullan-dırılması amacıyla 1 Ocak 2007 tarihinde geçerli olmak üzere Devlet Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Milli Emlak Genel Mü-dürlüğü arasında bir protokol imzalanmış. Buna göre 10 yıl süreyle Diyanet İşleri Başkanlığı’na kiralama yetkisi vermişler. Gelirin taraflara bir dağıtım yüzdesi var. Tabii işin içine baz istasyonu falan da girince, bu iş biraz caminin elektriğini, yakıtını küçük giderlerini ödeyebilecek müteva-zı kiralamalar boyutunu aşıyor sanki. Bu konuda çok somut bir sorum vardı: Ataşehir’de yapılan Mimar Sinan Camii içinde yönetmelikte tarif edi-lenlerin dışında market, dönerci, berber, terzi ve

benzeri faaliyetlere verilen izinlerin dayandığı yasal düzenlemeleri sordum. Cevap alamadım.

Bir diğer sorum yasal izni bulunmayan camilerin afet risklerini ile ilgiliydi. Bakanlık bu konuda ne yapıyordu. Cevap Erdoğan Bayraktar tarafından şöyle verildi: “Ülkemizde bulunan camilerin risk durumu ile ilgili olarak bakanlığımız nezdinde yürütülen herhangi bir çalışma bulunmamakta-dır. Ancak başvuru olması halinde ilgili yasa ge-reği risk tespiti yapılmaktadır”. Başvuru vurgu-suna dikkatinizi çekerim.

“VIP Cami” ile İmar Kanun ve Yönetmeliği’nden geçtim, dini yerlerin tevazusunu hiçe sayanlar; “Butik Cami” ile bu saygısızlığa yeni bir boyut getirmekteler m

Page 171: İstanbul Kent Almanağı 2014

169listanbullkent almanagı

Page 172: İstanbul Kent Almanağı 2014

170 listanbullkent almanagı

TMMOB ŞPO İstanbul ŞubesiÖlçü Dergisi, Kasım 2014

Planda yeşil alan olarak gözüken ve otopark ola-rak kullanılan tescil dışı bu alanda 7 adet süs eri-ği ağacı bulunmakta idi. Plan değişikliği ile park alanından dini tesise dönüştürülen 1200 m2’lik bir alanda, yer seçimi kararı ve plan değişikliğinin şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına uygun olmadığını belirten bilirkişi raporlarına rağmen inşaata başlamıştır. Plan değişikliğinden, inşaatın başlamasına kadar her aşamada hukuksuzluğu seçen Üsküdar Belediyesi, planlama aşamasında ilk olarak bakılması gereken; dini tesis ihtiyacı-nın bulunup bulunmadığını, dini tesis ihtiyacı-nın nasıl tespit edildiğini, varsa ihtiyacın mevcut plan dahilinde karşılanmasının mümkün olup olmadığını araştırmadan ve buna yönelik plan

raporunda belirtilmesi gereken diğer çalışmaları yapmadan sadece cami inşaatının yer seçimine karar vermiştir. 2013 yılı başında askıya çıkan plan değişikliğini 2014’ün Haziran ayında resmi gaze-tede yayımlanan Mekansal Yapım Yönetmeliğine referansla açıklamak da bilgi kirliliği yaratma giri-şimidir. Söz konusu değişikliğin açılan davalarda hazırlanan 3 adet bilirkişi raporunda da belirtildi-ği üzere eski veya yeni herhangi bir yönetmeliğe uygun olmadığı açıktır.

Bunca hukuki haklılığa dayanarak çevre sakin-lerince yargıya taşınan plan değişikliğine ilişkin sürecin tamamlanmasına çok kısa bir zaman kala yangından mal kaçırır gibi, şafak vaktinde Polis ve TOMA’lar eşliğinde inşaata girişilmiştir. Toplam 6 adet dava açılarak bu işlemin iptali istenmiştir. Davalardan 3’ünde bilirkişi, bu alana dini tesis ya-

VALİDEBAĞ HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME

Page 173: İstanbul Kent Almanağı 2014

171listanbullkent almanagı

pılmasının mümkün olmadığı yönünde rapor ver-miştir. Davalar sürerken, Üsküdar Belediyesi 21 Ekim 2014 tarihinde alana dozerle girerek inşaatı başlatmıştır. Site sakinlerinin itirazlarına karşı bi-ber gazı ve tazyikli su eşliğinde polis gücü kul-lanılmıştır. Bu arada mahkemeden alınan yürüt-meyi durdurma kararı, önce ortada bir mahkeme kararı bulunmadığı iddiasıyla, daha sonra kararın başka bir parsel ile ilişkili olduğu iddiasıyla uygu-lanmamıştır. Bu iddiaları ileri sürmesine rağmen Belediye kararın iptali için mahkemeye başvura-rak 28 Ekim 2014 tarihinde yürütmeyi durdurma kararının iptalini sağlamıştır. Yazının yazıldığı tari-he kadar hukuki durumda başkaca bir değişiklik yoktur. İnşaat projesinin iptal edilmesini ve alanın yeşil alan statüsüne iade edilmesini isteyen site sakinler, sayıları giderek artan çevreye duyarlı yurttaşlar da desteklemekte olduğundan, direniş İstanbul geneline yayılmıştır.

Validebağ Korusu’nun hemen bitişiğinde yer al-ması nedeniyle, inşaat sırasında ve sonrasında Koru’ya sıçraması tehlikesi bulunan bu proje, Üs-küdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’in hala ıs-rarla sürdürdüğü çılgın proje söylemine basamak oluşturabileceğinden, site sakinleri ve Validebağ Gönüllüleri tarafından Koru’ya yönelik bir tehdit olarak görülmektedir. Hukuki yolları sonuna ka-dar deneyecek olan site sakinleri, mahkemelerin baskı altında olduklarını unutmadan, İstanbul’da-ki çevreye duyarlı tüm yurttaşların desteğini de yanlarına alarak inşaat projesini durdurmaya ça-lışmaktadırlar. Üsküdar Belediye Başkanı, ısrarla söz konusu inşaatın Validebağ Korusu içinde ol-madığını söylemekte, fakat Validebağ Korusu ile

ilgili “çılgın proje”lerinden vazgeçmediğini de ifade etmektedir. Dolayısıyla Koru’nun gelece-ğiyle ilgili endişeler devam etmektedir m

1. validebag.org2. validebag.blogspot.com3. uskudar.bel.tr4. Validebağ gönülleri facebook sayfası5. Validebağ gönülleri facebook sayfası6. evrim yılmaz arşivi7. evrim yılmaz arşivi8. Validebağ gönülleri facebook sayfası9. Validebağ gönülleri facebook sayfası10. evrim yılmaz arşivi11. evrim yılmaz arşivi12. magmadergisi.com13. evrim yılmaz arşivi

Görseller

Page 174: İstanbul Kent Almanağı 2014

EKİM 2014

01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31

172 listanbullkent almanagı

Şişli’deki eski YTÜ arazisinde inşası devam eden 30 katlı yapının, kat sayısını 4 kat daha arttırmak için yapılan ÇED başvurusuna cevaben ÇŞB ÇED gerekli değildir kararı verdi (Cumhuriyet).

Fikirtepe ve Çevresi Kentsel Dönüşüm Derneği tarafından, kentsel dönüşüm sırasında yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerini tartışmak için “Büyük Fikirtepe” toplantısı düzenlendi. Dernek sorun ve taleplerin yer aldığı 7 maddelik bir rapor sundu (Gazete Kadıköy).

ÖİB tarafından hazırlanan Salıpazarı Kruvaziyer Liman Alanı’na ilişkin 1/5000 ölçekli KANİP ve 1/1000 ölçekli KAUİP’e

TMMOB ŞPO, MO ve İMO tarafından yürütümeyi durdurma ve iptalin istemiyle açılan davada İstanbul 6. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma talebini reddetmişti. TMMOB ŞPO, MO

ve İMO tarafından Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu’na yapılan itiraz sonucunda, Danıştay 6. Dairesi planlara ilişkin

yürütmeyi durdurmanın reddini iptal etti (BirGün).

Her yıl TMMOB ŞPO ve İTÜ, MSGSÜ, YTÜ ŞBP Bölümleri tarafından düzenlenen ve bu yıl 8.si gerçekleştirilen İstanbul Buluşmaları

etkinliğine 4 gün kala YTÜ Rektörlüğü ve Mimarlık Fakültesi Dekanlığı içeriğinin uygun bulunmadığı gerekçesiyle etkinliğe ayrılmış olan YTÜ

Oditoryumu’nda ev sahipliği yapmaktan vazgeçti (BirGün).

Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, İBB Meclisinde Haydarpaşa Garı ve yakın çevresinde milli park yapılması önerisinde bulundu

(İstanbul Gazetesi).

1475 yılında yaptırılan Fatih Camii’nin avlusundaki ağaçlar, Fatih Belediyesi’nin hazırladığı proje kapsamında projedeki sert zemine denk

geldiği gerekçesiyle sökülerek yerine sert zemin uygulandı (BirGün).

Polis Akademisi Başkanlığı’na bağlı İstanbul Etiler Polis Meslek Yüksek Okulu Bakanlar Kurulu kararı ile kapatıldı (Cumhuriyet).

ÖİB, Salıpazarı Kruvaziyer Liman Alanı’na ilişkin

hazırlanan planlar hakkındaki dava kararının

yürütmeyi durdurma anlamına gelmediğini, bu

konuda henüz yasal bir kararın olmadığını açıkladı

(Habertürk).

Page 175: İstanbul Kent Almanağı 2014

EKİM 2014

01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31

173listanbullkent almanagı

İstanbul 7. İdare Mahkemesi, Üsküdar Altunizade Mahallesi 1313 ada, 178 sayılı parselin güneyindeki tescil dışı alana ilişkin 1/5000 ölçekli NİP değişikliğine açılan davada yürütmeyi durdurma kararı verdi (Hürriyet).

Yenisahra ve Yakın Çevresi 1/5000 Ölçkeli NİP İBB Meclisi’nde onaylandı (Haber Takip).

Validebağ Korusu’nun bitişiğinde yapılmak istenen camiye ilişkin 1/5000 ölçekli NİP Değişikliği hakkında İstanbul 7. İdare Mahkemesi tarafından yürütmeyi durdurma kararı verildi (Bizim Anadolu).

Validebağ Korusu’nun bitişiğinde yapılmak istenen camiye ilişkin İstanbul 7. İdare Mahkemesi’nin verdiği yürütmeyi durdurma kararına rağmen inşaat çalışmalarına başlandı (BirGün).

Validebağ Korusu bitişiğindeki alanda yapılmak istenen cami alanına ilişkin plan değişikliğine yürütmeyi durdurma ve iptal istemiyle açılan davada, bilirkişi alanın cami yapılmasını uygun bulmamasına rağmen belediyenin inşai faaliyetlere devam ettiği açıklandı (Cumhuriyet).

Şişli Endüstri Meslek Lisesi alanına ilişkin plan değişikliğine

ilişkin yerel halk 6000 imza toplayarak itirazlarını ÇŞB’ye iletti

(Cumhuriyet).

İBB’nin yaptığı itiraz üzerine, Üsküdar Altunizade Mahallesi

1313 ada, 178 sayılı parselin güneyindeki tescil dışı alana ilişkin

1/5000 ölçekli NİP değişikliğine açılan davada yürütmeyi durdurma

ve iptal kararı kaldırıldı (Hürriyet).

İBB, Yenikapı ile Maslak arasında yapılacak metronun inşai

faaliyetlerine başlandığı açıkladı (Sabah).

Validebağ Korusu’nun bitişiğindeki 1000 m²’lik alana yapılmak istenen cami inşaatına tepki olarak yerel halk tarafından inşaatın ruhsatsız olduğuna ve bölgedeki yeşil alan ihtiyacına dikkat çekilerek bir basın açıklaması yapıldı (BirGün).

2008 yılında yürürlüğe giren Vakıflar kanunu ve 2011 yılında mülk iadeleri ile ilgili yapılan yasal düzenlemeler sonucunda Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı’na iade edilen Zeytinburnu’ndaki arsaya Zeytinburnu Belediyesi imar planı değişikliği aracılığıyla park fonksiyonu getirdi. Vakıf ise plan değişikliğini dava edecekleri açıklamasında bulundu (Agos).

Page 176: İstanbul Kent Almanağı 2014

KASIM 2014ZEKERİYAKÖY FÜZE ÜSSÜ

Page 177: İstanbul Kent Almanağı 2014

175listanbullkent almanagı

“Milyar dolarlar hayal ederek doğayı betonlaştırma projesi yapanlar karşılarında bizi bulacaklar. Doğayı ve ormanları

gerekirse ağaç ağaç savunacak, rantçılara dünyayı dar edeceğiz. Bu daha başlangıç…”

(Sarıyer Kent Dayanışması’nın 22.11.2014 tarihli basın açıklamasından)

TARİHLERLE ZEKERİYAKÖY

Günümüzde Sarıyer İlçesi Zekeriyaköy M a h a l l e s i ’ n d e bulunan toplam

51,8 ha büyüklüğündeki toplu konut alanını da kapsayan arazi 1938 yılında 3116 sayılı Orman Kanunu uyarınca “Zekeriyaköy Devlet Ormanı” olarak ilan edildi.

1959 yılında gelindiğinde askeri tesis kurulumu için alanda kamulaştırma işlemleri başlatıldı. Kamulaştırma yapılabilmesi için başlatılan tapu-kadastro işlemleri kapsamında orman içinde

köylülerce ekilen bir bölümü orman, bir bölümü de açıklık olan araziler Devlet Ormanı statüsündeki alanları da kapsayacak şekilde Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) eliyle tapu işlemine konu edildi. Askeri alanın genişlemesi ihtiyacına göre yıllar içinde kamulaştırma işlemlerine devam edildi. 18.10.1977 tarihinde OGM oluruyla 34 adet parseli kapsayan söz konusu arazi; bir kısmı kamulaştırma diğer bir kısmı da hibe yolu ile edinilerek Maliye hazinesi adına tescil edildi ve 49 yıllığına MSB’ye tahsis edildi.

15.11.1995 tarihinde İstanbul 3 No.lu KTVK Bölge Kurulu’nun 7755 sayılı kararı ile İstanbul Kuzey Kesimi Karadeniz Kuşağı mevkiindeki diğer alanlarla birlikte 3. derece doğal sit alanı olarak tescil edildi.

21.12.2006 tarihinde MSB ile TOKİ Başkanlığı arasında yapılan protokol kapsamında; 29 yıl boyunca MSB’ye bağlı Hava Milli Kuvvetleri 5. Füze Üssü Komutanlığı tarafından aktif olarak kullanılan arazi ve taşınmazlar üzerindeki kullanım hakkı TOKİ’ye devredildi. Söz konusu alan İBB tarafından

Page 178: İstanbul Kent Almanağı 2014

176 listanbullkent almanagı

17.08.2009’da askıya çıkarak yürürlüğe giren 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı’nda “Askeri Alanlar ve Askeri Güvenlik Bölgeleri” sınırları kapsamına alındı. 30.12.2010 tarihinde TMMOB OMO İstanbul Şubesi, İstanbul Orman Genel Müdürlüğü Bahçeköy Orman İşletme Müdürlüğü’nden inceleme raporu talep etti. Raporda, “Parsellerin bir kısmının tamamının filli orman olduğu, bir kısmının da kısmen fiili orman olduğu, bu parsellerin orman bütünlüğü oluşturduğu” belirtilirken; “10 ile 50 yaşlarında Meşe, Kestane, Karaçam, Çınar vb. orman ağaçlarının olduğu” tespitine de yer verildi.

2011 yılına gelindiğinde MSB’nin isteği üzerine arazi üzerindeki Askeri Alan vasfı kaldırıldı. MSB’nin boşalttığı arazide kamu yararı sona erdiği için kamulaştırma kanununun 22. maddesine göre ilk mülk sahiplerine verilmesi gerekmekteydi ancak 1800’den fazla hissedarı olan arazi, mülk sahiplerine bilgilendirme yapılmadan 02.03.2011 tarihinde imzalan protokolle Emlak Konut GYO

AŞ’ye satıldı. Mülklerini geri almak için hukuk mücadelesi başlatan hissedarlar olumlu sonuç alamazken, 13.03.2012 tarihinde tamamı III. derece doğal sit alanı içinde kalan 51,8 ha’lık arazi üzerinde toplu konut projesi hazırlanmasına izin veren “Zekeriyaköy Toplu Konut Alanı 1/5000 ölçekli KANİP ve 1/1000 ölçekli KAUİP” ÇŞB tarafından onaylandı. 18.06.2012 tarihinde toplu konut alanına yönelik imar planları TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi tarafından iptal istemiyle yargıya taşındı. Dava, Danıştay 6. Daire’de görülmeye başladı. 21.06.2012 tarihinde arazi, Emlak Konut GYO AŞ tarafından “Zekeriyaköy Toplu Konut Alanı” olarak projelendirilmek üzere arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı modeliyle ihale

Yüklenici firmaSiyah Kalem

İnşa edilecek birim1160 konut

Alan büyüklüğü311 bin 995 m2

Arazi dağılımı%61,57 ağaçlık alan

%38,43 (194 bin 705 m2) açık alan

Page 179: İstanbul Kent Almanağı 2014

177listanbullkent almanagı

edildi. İhaleyi yüksek teklifi veren Siyah Kalem Mühendislik şirketi kazandı. 14.08.2013 tarihinde dava süreci devam ederken ÇŞB tarafından alana yönelik imar, yoğunluk, orman vasfı gibi hükümlerinde bir değişiklik yapılmadan yeni imar planları onaylandı. 02.12.2013 tarihinde yeniden onaylanan imar planları TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi tarafından bir kez daha dava konusu edildi. Değişen yönetmelik nedeniyle açılan yeni iptal davası için İstanbul İdare Mahkemesi Başkanlığı’na dilekçe verildi. 17.01.2014 tarihinde 2012 yılında onaylanan planların iptali için açılan davanın bilirkişi keşfi gerçekleştirildi. Keşif sonrası hazırlanan bilirkişi raporunda; “arazinin devlet ormanında kaldığı, askerî alanda kaldığı için 2-B olarak bilinen ormandan çıkarmaları düzenleyen yasalara tabi olmadığı” belirtildi ve “İptali istenen imar planlarının şehircilik ve koruma ilkelerine, planlama ve koruma esaslarına, imar ve kamu yararına uygun olmadığı” görüşü paylaşıldı. 07.07.2014 tarihinde Danıştay 6. Daire tarafından; “söz konusu arazinin 34 parsele ayrılarak orman dışında tutulmasının

uygun olmadığı, tek parselde birleştirilerek orman idaresine iade edilmesi gerektiği” belirtilerek 13.03.2012 onaylı imar planlarının yürütmesi durduruldu.

Yürütmenin durdurulması kararına rağmen 25.07.2014 tarihinde projenin ilk etabı için Sarıyer Belediyesi tarafından inşaat ruhsatı verildiğinin basında yer alması üzere 31.08.2014 tarihinde TMMOB ŞPO İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman, yapılanın ”hukuku atlatma işlemi” olduğunu açıkladı. 13.11.2014 tarihinde ise Siyah Kalem Mühendislik tarafından “Köy” adı altında kamuoyuna tanıtılan toplu konut projesi kapsamındaki gayrimenkullerin satışına başlandığı kamuya ilan edildi. 22.11.2014 tarihinde Sarıyer Kent Dayanışması, hazırladıkları önergeyle CHP grubunu ziyaret etti. CHP grubu “Önergenin, ayın ilk toplantısında verilmediği gerekçesiyle gündeme alınmayacağı” yanıtını verdi. Aynı gün şantiye önünde eylem yapan grup adına basın açıklaması yapan Emin Turan, projenin SİT alanı ve orman vasfı nedeniyle iptal

edildiğini hatırlatarak, “Yıllar önce Zekeriyaköylülerden füze savunma üssü yapmak üzere yok pahasına kamulaştırılan 600 dönüm arazi, Savunma Bakanlığı eliyle TOKİ’ye devredildi. TOKİ işlevi biten araziyi köylüye geri vermek yerine Emlak Konut şirketine sattı. Emlak Konut da haklarını 1.500 konut ve AVM yapmak üzere Siyahkalem adlı şirkete

Page 180: İstanbul Kent Almanağı 2014

178 listanbullkent almanagı

devretti” dedi. Sarıyer Kent Dayanışmasının ardından yüklenici firma Siyah Kalem, yazılı olarak “Ağaçlar inşaat alanında değil” açıklamasında bulundu.

03.12.2014 tarihinde ise İtalyan Optiz firması tarafından en genci 20 yaşında olan yaklaşık 250 ağacı kapsayan ilk etap taşıma işlemine başlandı, Siyah Kalem yetkilileri ”sahada inşaat sebebiyle tek bir ağacın kesilmeyecek” dedi.

05.12.2014 tarihinde Sarıyer Kent Dayanışması üyeleri, Sarıyer Belediye Meclis toplantısına katılarak “Zekeriyaköy’de ormanın karalanmasına izin vermeyin” yazılı dövizlerle eylem yaptı ve villa projesine ruhsat veren belediyeden ruhsatın iptalini istedi. Belediye Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek ise “Bu konuyu gündemimize alıp önümüzdeki hafta açıklama yapacağız” ifadesini kullandı. 2014 yılının Aralık ayı bitimi itibariyle konu hakkında Sarıyer Belediyesi tarafından yeni bir açıklama yapılmadı m

Page 181: İstanbul Kent Almanağı 2014

179listanbullkent almanagı

Toplam 537 bin 917 ha “Askeri Alan ve Askeri Güvenlik Bölgesi’nin 21 bin 410 ha’ı İstanbul’da bulunmakta.

Page 182: İstanbul Kent Almanağı 2014

180 listanbullkent almanagı

YORUMLARLA ZEKERİYAKÖY

Tayfun Kahraman | TMMOB ŞPO İstanbul Şube Başkanızaman.com.tr, 31.08.2014

Burada hukuken alınmış bir karar tamamen yok sayılıyor. Yeni bir imar planı yapılıyor. Bu da dava konusu edildi. Lakin bu önceki kararın geçersiz olduğu anlamına gelmiyor. Şu anda bu sürecin işletilmemesi gerekir. Burası orman niteliğinde olan bir alan. Askeriye kullandığı için orman ka-dastrosuna işlenmemiş. Orman Kanunu hüküm-lerinin bu alanda uygulanması gerekiyor.

Prof. Dr. Doğan Kantarcı | Bilirkişiaksiyon.com.tr, 03.11.2014

Kim ne plan yaparsa yapsın dava konusu ara-zi devlet ormanıdır. Orman Kanunu ve Anayasa varken kimse aksini iddia edemez. Mesela biri ta-

pulu arazinize gelse ve 80 tane imar planı da yap-sa orası sizindir. Oradaki tapuların ‘geldileri’ yok. Orman içinde köylünün açtığı yerler. Danıştay 6. Dairesi’nin verdiği karar kaziyedir, plan değişik-liği ile baypaAs edilmek istense de artık hiçbir mahkeme aksi karar veremez. Binalar yapılsa bile yıkılmaları gerekir.

Sinan Yöney | Siyah Kalem Proje Geliştirme Danışmanıaksiyon.com.tr, 03.11.2014

Site kalın duvarlarla dışarıdan ayrılmıyor. Proje alanı içinde güvenlikli alanlar olmasına rağmen imar yollara geçiyor. Ortak çarşı ve parklar dışa-rıdan insanlara da açık bırakılıyor. Projede ağaç ağaç pazarlık yapılıyor. Sarıyer 3. derece sit alanı olmasına rağmen TVKK’nın girdiği nadir proje-lerden biriyiz.

Page 183: İstanbul Kent Almanağı 2014

181listanbullkent almanagı

Siyah Kalem Şirketicnnturk.com, 22.11.2014

Projenin mimarı Siyahkalem şirketinden yapılan yazılı açıklamada, “Söz konusu arazinin hiçbir zaman orman içinde kalmadığı, proje alanının yaklaşık kuşbakışı 5 kilometre güneydoğusunda yer aldığı” iddia edildi. 34 parselde yapılacak projenin 476 dönüm olduğu, arazide 10 bin adet ağacın bulunduğu belirtildi. Bu ağaçlardan 7 bin 500 tanesinin park alanlarında yer aldığı, “inşaat alanı ile en ufak bir ilişkisinin bulunmadığı” öne sürüldü. Açıklamada inşaat tamamlandıktan son-ra alana toplam 2 bin 330 adet yetişkin ağaç diki-leceği de ifade edildi.

Ercan Akaslan | Zekeriyaköy Sakiniaksiyon.com.tr, 03.11.2014

Ancak yıllar sonra burayı rant amaçlı dönüştür-düler. Akrabalarım 9 dava açtı. Mahkeme sürü-yor. Mağdurlar olarak çok sayıda toplantı yaptık. Hukukçular, binalar yükseldikten sonra yeni bir dava açabileceğimizi söylediler. Hakkımızı so-nuna kadar arayacağız.

Sarıyer Kent Dayanışmasıpoliteknik.org.tr, 22.11.2014

Ormana proje yapılmaz!

Zekeriyaköy’de, 600 dönümlük yeşil ve orman arazisine 1500 konut ve AVM yapacaklar.

Yıllar önce Zekeriyaköylüler’den füze savunma üssü yapmak üzere yok pahasına kamulaştırı-lan 600 dönüm arazi Savunma Bakanlığı eliyle

TOKİ’ye devredildi. TOKİ işlevi biten araziyi köy-lüye geri vermek yerine Emlak Konut şirketine sattı. Emlak Konut’da haklarını 1500 konut ve AVM yapmak üzere Siyahkalem adlı şirkete dev-retti.

Geçen yıl burada 2000 konut imarlı yapılmasını içeren plan, SİT alanı ve orman vasfı nedeniyle iptal edildi. Şehir Plancıları Odası’nın açtığı dava sonucu Danıştay bu imar planını durdurdu. Bu kez konut sayısını sözde düşürerek yeni bir plan hazırladılar. Yeni hazırladıkları planı da, bir bütün olarak değil, ayrı ayrı ruhsat almak için yürürlüğe koydular. Tamamı için değil, bir bölümü için, 462 konut için Sarıyer Belediyesi’nden inşaat ruhsatı aldılar. Şehir Plancıları Odası’nın son hazırlanan plan için de dava açmasına karşın belediye ruh-sat verdi.

Siyah Kalem adlı şirket projenin bir bölümüne ruhsat almasına karşın, şarkıcı Sandal’ın oynadı-

Page 184: İstanbul Kent Almanağı 2014

182 listanbullkent almanagı

ğı reklamlarla projenin tamamını tanıtmaya ve satmaya başladı. Bu şeytanca plan bölgeyi, yeşil alanı, ormanı parça parça yutmanın planıdır. Biz yutmuyoruz ve ormanı TOKİ’ye, Emlak Konut’a, SiyahKalem adlı taşerona yedirmeyeceğiz.

Şimdi köylüden yok pahasına alınan arazide mil-yon dolarlık villalar yapılacak. 3.köprü ile süren doğa katliamı ve betonlaşma bu projeyle devam edecek. Buradaki askeri alanın yapılaşmaya açıl-ması İstanbul’daki tüm askeri alanların sermaye-ye peşkeş çekilmesinin yolunu açacak. Halk bu yolu kapatacak ve gerçekten halkın kullanımına açacaktır.

Bu doğa kıyımı ve orman yağması bir an önce durdurulmalıdır. Projenin bir bölümü olan 462 konut için onay veren Sarıyer Belediyesi tüm ruh-sat işlemlerini iptal etmelidir.

Sarıyer Kent Dayanışması olarak bu eylemimiz, doğayı yok edenlere, ormanı betonlaştıranlara ve canlıların yaşamlarını tehdit edenlere karşı bir uyarı eylemidir. Milyar dolarlar hayal ederek do-ğayı betonlaştırma projesi yapanlar karşılarında bizi bulacaklar. Doğayı ve ormanları gerekirse ağaç ağaç savunacak, rantçılara dünyayı dar ede-ceğiz. Bu daha başlangıç… m

Page 185: İstanbul Kent Almanağı 2014

183listanbullkent almanagı

Page 186: İstanbul Kent Almanağı 2014

184 listanbullkent almanagı

BASINDA ZEKERİYAKÖY

Askeri alanlarda betonlaşma tehlikesi | Cihan Acar, Derviş Genç, Kazım Pınar, Cafer Can Zaman, 12.08.2013

Milli Savunma Bakanlığı’nın yürüttüğü çalışma ile askeri alanların şehir dışına taşınması ve boşalacak arazilerin imara açılması gündemde. Uygulama hayata geçerse büyük şehirlerde ‘yeşilin son kale-si’ kışlalar da betonlaşma tehlikesi ile karşı karşıya kalacak. Uzmanlar, kışla arazilerinin halkın nefes alabileceği yeşil alanlar olarak kalması gerektiği görüşünde.

Milli Savunma Bakanlığı’nın şehir merkezindeki kışlaların kent dışına taşınmasıyla ilgili çalışma yü-rüttüğünü duyurmasının ardından, askeri alanların akıbeti de merak konusu oldu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kışla arazilerine talip olması, ‘Yeşil

alanlar betonlaşacak mı?’ sorusunu akla getirdi. 537 bin 917 hektar alana sahip olan İstanbul’da, toplam 21 bin 410 hektar Askeri Alan ve Askeri Güvenlik Bölgesi bulunuyor. Tapuda hazineye ka-yıtlı olan fakat kullanım için askerlere tahsis edil-miş bu alanlar boşalırsa araziler Hazine’ye döne-cek. Araziler, hazırlanacak protokollerle bakanlık ve belediyelere tahsis edilebilecek. Boşalacak arazilerin ne amaçla kullanılacağı ise şimdilik bilin-miyor. Marmara Üniversitesi İstanbul Araştırmaları Bilim Dalı Başkanı Prof Dr. Mücahit Demirtaş, “As-keri alanların topyekûn imara açılacağını söylemek de hiç imara açılmayacak demek de yanlış olur.” diyor. Uzmanlar ise İstanbul Sarıyer’deki Zekeri-yaköy örneğini hatırlatıyor. 2010 yılında hava füze üssü olarak kullanılan 500 dönümlük yeşil alan bo-şaldıktan sonra, bölgede iki kattan fazla ev yok-ken, 5 katlı bloklar kurularak yapılaşmaya açılmıştı.

Page 187: İstanbul Kent Almanağı 2014

185listanbullkent almanagı

İstanbul genelinde çarpık şekilde yükselen bina-ların arasında, askeri bölge ve mezarlıklar yeşil alan olarak korunmuş durumda. İmar yasağı ol-duğundan çarpık yapılaşma bu bölgelerde son buluyor. Yerleşimin yoğun olduğu Esenler, Mas-lak, Kağıthane’de yeşil kalan alanları askeri böl-geler oluşturuyor. İstanbul’da askeri alanların bo-şaldıktan sonra imara açılması örneği Sarıyer’deki Zekeriyaköy’de karşımıza çıkıyor. 2010 yılında hava füze üssü olarak kullanılan 500 dönümlük ye-şil alan boşaldıktan sonra, bölgede iki kattan fazla ev yokken, 5 katlı bloklar kurularak yapılaşmaya açılmış durumda.

Askeri alan içinde kalıp orman siciline kayıtlı yerler de var. Tuzla Piyade Okulu, Maslak’taki 3. Ordu Komutanlığı sınırları içinde yer alan yeşillik alanlar orman siciline kayıtlı. Bu bölgelerin Or-man Kanunu’na tabi olduğu için yapılaşmanın söz konusu olmadığını belirten Marmara Üniversitesi İstanbul Araştırmaları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Bozlağan , “İstanbul’da askeri alan içinde kalan bazı bölgeler ormanlık vasfını yitirmiş bulu-nuyor. Esenler Belediyesi sınırları içerisinde kalan Metris ve Topkule kışlalarında orman yok. Ancak tescilde Orman Kanunu’na tabi olabilirler. Aynı şekilde İstanbul’daki askeri bölgeler içinde kalan küçük koruluk şeklinde ormanlık araziler de var. Askeriye buralardan kalktığı zaman bu araziler ne olacak? Eğer sicile orman diye girmişse Orman Kanunu’na tabi olacak.” diyor. Bozlağan, orman-lık arazi dışında kalanların ise kentsel dönüşüm kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savu-nuyor: “Şehrin içinde arsa kaynakları sınırlı. Askeri araziler bu açıdan çok önemli. Kentsel dönüşüm

ihtiyacını karşılamak için değerlendirilmesi ge-rek.”

Nurettin Sözen döneminin İmar Planlama Daire Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Mehmet Yıldız da her dönemde birçok as-keri alanın imara açılarak yapılaşmanın olduğunu söylüyor. Hazine arazilerinin önce belediye tara-fından sosyal ve kültürel tesis alanına dönüştü-rülerek imara açıldığını ifade eden Yıldız, “Daha sonra buralara tapu çıkartılıyor. Belediyeler adına kaydedildikten sonra yeni bir plan şekli geliyor. Çoğu benzin istasyonu, ticaret merkezi ve konut olarak yapılıp satılıyor. Eğer bu alanlarda sosyal donatı olarak kullanılmazsa İstanbul’un geleceği kararır.” diye konuşuyor. Askeri alanların devre-dilmesinin Bedrettin Dalan’ın belediye başkanlığı döneminde başladığını hatırlatan Yılmaz, şu ifa-deleri kullanıyor: “Mesela Maslak’ta 42 koopera-tif, 4. Levent’te karayolcular gibi birçok kooperatif belediye aracılığı ile devredildi. Hatta Zeytinbur-nu’ndaki tank fabrikasının devri için protokol de yapılmıştı.”

İstanbul’daki kışlaların imara açılmasının, gerekli olan yeşil alanlarında elden gideceğini söyleyen TMMOB Mimarlar Odası da kışlaların yeşil kalma-sı uyarısı yapıyor. Kamu mülkündeki alanların o bölgedeki donatı ihtiyacının giderilmesi yönünde kullanılması gerektiğinin altını çizen İstanbul Şehir Plancıları Odası Başkanı Tayfun Kahraman, “As-keri alanları kamulaşmaya açmak demek kentteki bütün damarları tıkamak demektir. Bu alanların yeşil alan olarak kullanılması ve kamu mülkiyetin-de kalması sağlanmalı.” çağrısında bulunuyor.

Page 188: İstanbul Kent Almanağı 2014

186 listanbullkent almanagı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı Şehir Planlama Müdürlüğü’nün çevre planlaması raporunda ise şu ifade dikkat çekiyor: “Milli Savunma Bakanlığı’nın programı dahilinde askeri alanına çıkarılması halinde, bu alanların öncelikle sosyal ve teknik altyapı (eği-tim, sağlık, kültürel tesis, mezarlık, yeşil alan vb.) alanları olarak kullanılması öngörülmüştür.”

Marmara Üniversitesi İstanbul Araştırmaları Bilim Dalı Başkanı Prof Dr. Mücahit Demirtaş: Askeri alanların topyekûn imara açılacağını söylemek de, hiç imara açılmayacak demek de yanlış olur. Konumlarına ve yerlerine göre, askeri alanlar ta-şınınca bu alanlara imar düzenlemeleri yapılabi-lir. Fakat çok konutlu bir şey olmaz. Askeri alanlar dediğimiz her taraf orman değil. İçinde büyük eğitim alanları var. Sonuç olarak hangi planla-mayla ilgili nasıl bir yol izlenecek bilinmiyor. Fa-kat böyle bir çalışma sürüyor.

İstanbul Kentsel Dönüşüm Müdürü Bülent Ba-baoğlu: İstanbul’daki askeri arazilerin rezerv ala-nı olmasıyla ilgili çalışmalar var. Bu alanlara dev parkların yanı sıra piknik alanlarının yapılması yönünde görüşmeler devam ediyor. Buraları kul-lanarak kentin yoğunluğunu hafifletmek hedefle-niyor. Ama TSK’nın ‘Burası artık bize lazım değil.’ demesi gerekiyor.

AKP Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Erol Kaya: Askeri alanların taşınma-sıyla oluşacak yeni alanları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kentsel dönüşümle ilgili olarak de-polama alanı olarak değerlendirmesi söz konu-su. Yani bu yerler, yeni yapılaşma yerine kentsel

dönüşüm esnasında boşaltılacak alanlar için kul-lanabilir. Sırf yeşil alan olarak kalması doğru mu? Bu da değerlendirilebilir.

CHP Milletvekili Kadir Öğüt: Çok eski zamanlar-da daha gençken bu şehir içindeki askeri alanlar-dan ben de rahatsız oluyordum. Ama sonra gör-düm ki bu şehir içindeki askeri alanların tamamı bu kenti koruyan yerler. Boğazlar da dahil olmak üzere şehir içinde ne kadar yeşil alan varsa bir buralar kaldı. Bu bölgelerin de yeşil olarak kal-ması gerekiyor.

Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bö-lüm Başkanı Prof. Dr. Cemal Saydam: Askeri alan taşınacaksa eğer elbette yeşil kalmasını isterim. Buraları imara açmanın anlamı ne olabilir? Etraf-ta yeşil kalan tek yerler askeri yerlerdir. İstanbul Boğazı’na bakın mesela, yeşil kalan yerler askeri yerlerdir.

Mimar ve Kent Bilimci Ahmet Vefik Alp: İstanbul’da kurtarılmış bölgeler olarak elimize bir tek askeri alan ve mezarlıklar var. İstanbul’da kişi başı 2 metrekare yeşil alan olduğunu tahmin edi-yoruz. Halbuki bu rakam gelişmiş ülkelerde en az 12 metrekare. O yüzden bugüne kadar korunmuş askeri alanların kent parkı ve kültürel alan olarak saklanması gerekiyor.

Mimar ve Mühendisler Grubu Başkanı Murat Öz-demir: Kentsel dönüşümde rezerv alan tanımı var. Bu maksatla askeri alanların dönüşümde ge-çiçi olarak kullanılacağı söyleniyor. Bu alanların kullanıma açıldıktan sonra kalıcı olarak yapılaşma tehlikesi var. Bu alanların ne amaçla kullanılaca-

Page 189: İstanbul Kent Almanağı 2014

187listanbullkent almanagı

ğı kesin olarak belirlenmeli. Ardından buraların mümkün mertebe yeşil alana dönüşecek şekilde kurgulanması gerekiyor.

TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu: Şehir içindeki askeri alanların özelleşti-rilmesi ve imara açılması ile ilgili bir torba yasa gündeme geldi, fakat TBMM’den henüz geçme-di. Bu yasa kapsamında kıyı alanlarda bulunan askeri bölgeler dahil, bütün kamu kuruluşları te-sislerinin imara açılması gündemde. Bu uygula-malar gerçekleşirse kentler son yeşil alanları be-tonlaşarak kaybedecektir.

Doğa Savaşçıları Çevre Örgütü Başkanı Zafer Murat Çetintaş: Askeri alanlar tamamıyla halkın nefes alabileceği yeşil alanlar olarak kalmalı. Yeşil alanlar yok oldukça su havzaları da zarar görüyor. İstanbul’un su sıkıntısına sebep olabilir.

Yeşili artık sadece uçaktan göreceğiz! | Melis AlphanHürriyet, 06.11.2014

Artık yeşili görmemizin tek yolu uçağa atlamak.Yakında, belediyelerin sokak kenarlarına diktiği “süs” ağaçlar dışında ağaç göremeyeceğiz şe-hirde.Artık betonla teselli bulmak dışında çaremiz yok. Üzülmeyin canım, tatil günlerinde gidip dolaşa-bileceğiniz bol miktarda AVM var.Ağaç gölgesinde piknik yapmak yerine AVM’lerin food court’larında hamburgerleri mideye indire-bilirsiniz.Bakın mesela, orman vasfı taşıyan bir arazi daha elden gidiyor. Radikal gazetesinden Serkan Ocak İstanbul’da

yapılması planlanan üçüncü havalimanının ÇED raporunu ele geçirmiş. Bu rapordan anlıyoruz ki, daha önce Kadir Topbaş’ın terk edilmiş maden çukurlarına yapı-lacağını söylediği havalimanının yapılacağı arazi-nin yüzde 85’i orman vasfı taşıyor. Çevreci bir politikadan geçtim. Ama görünen o ki, bizim erkan bildiğiniz doğa düşmanı. Bunun başka bir açıklaması yok.Zaten başka hangi zihniyet Çevre ve Şehircilik adlı bir Bakanlık kurar? Ya da kursa da, sanki ba-kanlığının isminde Çevre yokmuş gibi davranır?Tahminim o ki, Bakan’a kalsa Çevre’yi isminden fırlatıp Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na yapıştırır.Bir başka örnek daha...Zekeriyaköy’de Hava Kuvvetleri’ne ait 300 dö-nüm ormanlık arazi vardı. Zamanında füze üssü yapılacak diye kamulaştırılıp insanlardan alınmış. Başbakanlık Askeriye’den aldı, TOKİ’ye verdi. O da ihaleye çıkardı. Yani 300 dönüm ormanlık arazi de yakında katledilecek.Ne yapalım?Biz de artık, 3’üncü havalimanından uçağa atlar, yeşil görmeye gideriz.Başka çare bırakmadılar m

Page 190: İstanbul Kent Almanağı 2014

188 listanbullkent almanagı

ZEKERİYAKÖY HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME

Yaklaşık beş yıldır Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi’nin gündeminde bulunan ve Zekeriyaköy’deki hazine arazisi üzerinde yer alan toplu konut projesi için açılan davalara ve verilen yargı kararlarına rağmen start verildi.

Araziye ilişkin kronolojik dökümde de görülebileceği üzere, askeriyeye devredilmek üzere kamulaştırılmış bir alan burası. Üstelik kamulaştırmaya başlandığı dönemde bazı hak sahipleri vatansever duygularla herhangi bir bedel talep etmeden arsalarını Milli Savunma Bakanlığı’na bağışlamış. Uzun süre askeri alan olarak kullanılmasına rağmen orman vasfını koruyan arazi yaklaşık 600 dönüm büyüklüğünde ve tahmin edebileceğiniz gibi uzun süredir inşaat tarikatının iştahını kabartıyor. Askeriyenin bölgeye artık ihtiyacı kalmayınca devreye giren

TOKİ, Emlak GYO üzerinden araziyi ihaleye çıkarıyor ve ihalenin hemen ardından ilk önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesindeki Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu onayı, daha sonra da bizzat Bakanlık oluru ile bu aralar televizyon ekranlarında sıkça dönen KÖY isimli emlak projesine ilişkin “Koruma” amaçlı imar planları yürürlüğe giriyor.

Süreci kısaca bu şekilde özetledikten sonra birkaç konu başlığı altında tartışmayı genişletmekte fayda var.

Planlama Yaklaşımı

Orman vasfını koruyan ve artık askeri alan olarak işlevini yitiren III. Derece Doğal Sit alanında yapılan Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı, koruma yaklaşımından oldukça uzak olarak hazırlanmış

Page 191: İstanbul Kent Almanağı 2014

189listanbullkent almanagı

bir toplu konut projesinin önünü açıyor. Yaklaşık 5000 kişilik bir ek nüfusu bölgeye taşıyacak olan proje ve beraberindeki yapılaşmayla birlikte arazinin orman niteliğinde oluşacak tahribatın yanı sıra, zaten gün geçtikçe kuzeye doğru ilerleyen yapılaşma baskısının artacağını söylemek yanlış olmaz. Proje için hazırlanan plan notları incelendiğinde ise, eğimden dolayı ortaya çıkan bodrum katlarının ve otopark, çatı katı gibi inşaat alanlarının emsal dışında bırakıldığı da görülmekte. Satışa sunulan gayrimenkullerin tanıtımı için hazırlanan web sayfasında karşımıza çıkan 3-4 katlı bina görselleri, doğal sit alanında yapımına izin verilebilecek normal inşaat alanının üzerinde bir yapılaşmanın arazide yer alacağını doğruluyor.

Toplu konut projesinin albenisini yükseltmek üzere kullanılan argümanlardan biri de bölgenin bir başka planlama yanlışı olan üçüncü köprü güzergahına yakın oluşu. İki yanlış yan yana gelince bir doğru oluşturmuyor olsa da, üçüncü boğaz köprüsü reklam spotlarında toplu konut projesini cazip gösteren bir fırsat gibi gösteriliyor. Çok değil, beş yıl önce hazırlanan üst ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda yer almayan bir ulaşım aksı, yine çevre düzeni planında Askeri Alanlar ve Askeri Güvenlik Bölgeleri olarak tanımlanan bölgede geliştirilen toplu konut projesiyle birlikte sunuluyor. Planlama bütünlüğü olmayan bu mekansal müdahalenin kamu kurumları tarafından ortaya konulması ise oldukça vahim. Kaldı ki, arazi için düşünülen elzem fonksiyon Toplu Konut Alanı olmalı mı, bunu yeniden işlevlendirme başlığında ele alabiliriz.

Yargı Süreci

2012’nin haziran ayında onaylanan imar planları iptal istemiyle TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi tarafından yargıya taşındı. Danıştay Altıncı Daire’de görülmeye başlanan dava henüz aşama kaydetmemişken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından dava konusu plandaki itiraz gerekçelerini aynen koruyan yeni bir plan daha onaylandı. İdari yargılama usulleri kanununda yapılan değişiklik nedeniyle Danıştay yerine İdare Mahkemesi’nde görülmeye başlayan yeni davanın konusu bir önceki dava ile aynı olsa da hazırlanan yeni planlar farklı bir yasal işlem teşkil ettiği için ilk açılan davadan farklı bir süreç başlamış oluyor. Her ne kadar ilk açılan davada gerçekleşen bilirkişi keşfinin ardından Şehir Plancıları Odası’nın itirazları Bilirkişi Heyeti tarafından haklı görülse ve Danıştay Altıncı Daire yürütmenin durdurulmasına karar verse de ikinci kez onaylanan planlar yürürlükte olduğu için proje devam ediyor. Bu gelişme yargı kararının tanınmaması ya da plan onama yetkisinin kötüye kullanılması olarak yorumlayabileceğimiz ve birçok kez karşılaştığımız bir durum. Tıpkı Maslak 1453, Şehrizar Konakları, Mecidiyeköy Likör Fabrikası, İETT arazisi planlarına açılan davalarda yeni planların yürürlüğe girmesiyle yargı kararının atlatılması gibi.

Zekeriyaköy’e dönecek olursak: İdare Mahkemesi’nde devam eden dava henüz bilirkişi aşamasına dahi gelmiş değil. Yargı süreci tamamlanmadan geliştirilen projede satış işlemlerinin başlaması, yeni mağduriyetleri ortaya çıkaracağı gibi doğal sit alanında telafisi mümkün olmayan zararların oluşmasına da neden olacak.

Page 192: İstanbul Kent Almanağı 2014

190 listanbullkent almanagı

Yeniden İşlevlendirme

İstanbul’da uzun yıllar farklı amaçlarla kullanıldıktan sonra işlevini tamamlayan birçok yapı ve arazi var kuşkusuz. Bu tip yapı ve araziler genellikle kamu mülkiyetinde olan, farklı sebeplerle eski kullanımlarından uzaklaşan ve konumları itibarıyla da mekansal dönüşümlere paralel olarak ekonomik açıdan değer oluşturan nitelikte. Bu alanları yeniden kamusal kullanıma kazandırmak çok da zor değil. Nüfusu göz önüne alındığında zaten sağlıklı kentsel yaşam standartlarının altında sosyal ve kentsel donatı dağılımına sahip İstanbul’da bu perspektifte bir yeniden işlevlendirme yaklaşımının söz konusu olamadığını görüyoruz. Zekeriyaköy’deki füze üssü arazisi için tek alternatif toplu konut projesi değil. Olduğu gibi korumak bir yana, kamusal kullanım odaklı birçok fonksiyon düşünülebilir, bölgenin ihtiyaçları doğrultusunda yeni bir işlev tartışması şeffaf ve katılımcı bir süreç işletilerek başlatılabilir ve bu değerli alanın kamusal niteliği pekiştirilebilirdi. Bunu düşünmek bile istemeyen TOKİ ve Bakanlık ise ayrıcalıklı bir imar kararıyla kamu arazisinin satışına yönelik bir süreç izliyor ne yazık ki.

2010 yılında şehircilik ilke ve esaslarını hiçe sayarak onaylanan ve İstanbul’un kuzeyinde çok ciddi tahribata yol açacak Üçüncü Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu’nu Üçüncü Havalimanı ve Kanal İstanbul gibi projeler takip ediyor. Onaylandığı dönemde yeni bir köprü inşaatının ulaşım projesi olmaktan çok emlak projesi olarak kurgulandığını defalarca dile getirmiş, mevcut mekansal karar alma mekanizmasının kuzey ormanları üzerinde oluşacak spekülatif baskıyı

karşılayamayacağını ve gayrimenkul yatırımlarını tetikleyeceğini söylemiştik. Bu senaryonun gerçekleşmesinde devlet kurumlarının öncü rol oynaması İstanbul’un geleceği açısından oldukça düşündürücü m

Akif Burak AtlarTMMOB ŞPO İstanbul Şube Sekreteri

1. maps.google.com2. zaman.com.tr3. zaman.com.tr4. zaman.com.tr5. Sarıyer Kent Dayanışması arşivi6. koy.com7. Sarıyer Kent Dayanışması arşivi8. Sarıyer Kent Dayanışması arşivi9. fikirtepehaber.com10. Sarıyer Kent Dayanışması arşivi11. maps.google.com12. maps.google.com

Görseller

Page 193: İstanbul Kent Almanağı 2014

191listanbullkent almanagı

Page 194: İstanbul Kent Almanağı 2014

KASIM 2014

01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16

192 listanbullkent almanagı

ÇŞB tarafından planları hazırlanan, Zeytinburnu Kazlıçeşme’deki eski Et ve Balık Kurumu arazisine 70 metre (23 kat) yüksekliğinde turizm, ticaret ve konut alanı ile sağlık tesisi alanı olanı olarak inşaat yapılmasına izin verilmesi TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi tarafından dava konusu edildi (Günlük Evrensel).

Validebağ Korusu’nun komşu parselinde başlayan kaçak cami inşaatını durduran mahkeme kararını “o parsel bu parsel değil” diyerek uygulamayan AKP’li yetkililer, karar kaldırılınca iddialarından vazgeçti. İBB Başkanı Kadir Topbaş, cami inşaatının önünde hiçbir engel kalmadığını açıkladı (Cumhuriyet).

Zekeriyaköy’de askeriyeye ait Füze Rampası

arazisine 1,5 milyar TL’lik konut projesinin ormana yapıldığı tespit edilerek

Danıştay tarafından durdurulmuştu,

ancak ÇŞB yeni plan hazırlayarak yargı kararını

yine görmezden geldi (Aksiyon Gazetesi).

Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağrıcı, İstanbul’un en büyük meydanını inşa edeceklerini belirtti: “Bağcılar Meydanımız 55 bin metrekarelik alan ile İstanbul’un en büyük meydanı olacak. Çevresindeki yolları yerin altına alacağız. Altına da 1250 araçlık otopark inşa edeceğiz” (İstanbul Gazetesi).

Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın

“İstanbul’un her yerinden görülecek”

talimatıyla Çamlıca Tepesi’ne yaptırılan caminin inşaatı tüm

hızıyla sürerken, gündeme “camiye

rahat ulaşım sağlanması için

özel tünel” projesi alındı. CHP’liler 3 km’lik tünelin “bir

korku tüneline” dönüşeceğini

belirterek tepki gösterdi (Cumhuriyet).

Boğaziçi’nde, marina

çalışmaları başladı, konu

hakkında Prof. Dr.

Mete Tapan; “Boğaziçi’nin

hem doğal hem de

kentsel sit ve sit hem karayı hem de denizi

kapsamakta, Doğal varlıkları

en doğru koruma onlara

dokunulmadan olmalı” dedi

(Cumhuriyet).

Yedikule Bostanı’nda İBB ve Fatih Belediyesi’ne ait park projesi kapsamında süs havuzu inşası için geniş bir çukur açıldı. Sur dibinde gerçekleştirilen çalışmanın tahribata sebep vermemesi için arkeologlar uyarıda bulundu: “Kazılar arkeolog denetiminde gerçekleştirilmeli” (BirGün).

Büyükada’da iskele bölgesinde imar planında turizm alanı olarak belirlenmesine rağmen buna aykırı olarak rezidans ve ticaret merkezi inşa edilen yapıya ada sakinleri tarafından açılan dava sonucunda, hakkında yıkım kararı verilen inşaat aradan geçen 1 yıl sonra yıkıldı (BirGün).

Şehir Plancısı Faruk Göksu, İstanbul’da “ekonomi-ekoloji dengesi” sağlanamazsa şehir sakinlerinin kenti terk edecekleri uyarısında bulundu; “Kuzeyde ekonomi-ekoloji dengesi sağlanamazsa bu alanlar biter. İstanbullular kenti terk eder”. (Milliyet).

TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu; Gezi Parkı Direnişi’nde “kırmızılı kadın” olarak kamuoyuna gelen Ceyda Sungur hakkında soruşturma açan, çalıştığı kurum İTÜ’nün yönetimini soruşturmayı geri çekmeye çağırdı.

Taksim Meydanı’nın ardından Beşiktaş Meydanı da Yayalaştırma ve Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında yayalaştırılacak. İBB ve Beşiktaş Belediyesi’nin ortaklaşa yürüttüğü çalışmayla Beşiktaş Meydanı araç trafiğinden arındırılacak (BirGün).

HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, Validebağ Korusu’nun girişindeki yeşil alanın imara açılarak cami inşaatına başlanmasına ilişkin ÇŞB Bakanı İdris Güllüce’nin

yanıtlaması talebiyle soru önergesi sundu (Günlük Evrensel).

Sarıyer Zekeriyaköy’de yargının “devlet ormanı” dediği ve iadesini istediği 500 bin metrekarelik sit alanı imara açılıyor Emlak Konut GYO ile Siyah Kalem Mühendislik,

alanda bin 200 konut inşa edip 1,5 milyar TL’ye satacak (Sözcü).

Page 195: İstanbul Kent Almanağı 2014

KASIM 2014

17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30

193listanbullkent almanagı

ÇŞB’den Kartal’da yapılacak 2 gökdelen için “ÇED gerekli değildir” kararı aldıran AKP Milletvekili, 10 parseli birleştirip imar hakların arttırarak Kiler GYO’nun önünü açtı (Cumhuriyet).

Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, 3. havalimanı için zemin etüdünün birkaç ay içinde bitirileceğini belirterek; “Bütün dünya bu projeyi bekliyor. Eğer bu havalimanı 2017 sonuna bitmezse hiçbir yere uçamaz hale geleceğiz. Bunun için çalışmalarımızı son hızla sürdürüyoruz” dedi (Dünya).

Taksim Dayanışması, İBB’nin 2015-2019 stratejik planının basında duyulmasının ardından açıklama yaptı: “Gezi Parkı artık Türkiye’nin hatta dünyanın koruması altındadır”.

Sivriada’yı imara açan planlara yargı freni geldi. Mahkeme; imar planlarını ÇDP ve Kıyı Kanunu’na aykırı buldu (BirGün).

İBB’nin Taksim Meydanı ve Topçu Kışlası Projesi’ne bütçe ayırdığının ortaya çıkmasının ardından, İBB Şehir Planlama Müdürlüğü de hazırladığı taslakta Gezi Parkı ve Taksim Meydanı’nı 1/5000 ölçekli imar planı dışına çıkardı (Günlük Evrensel).

Bakanlar Kurulu Kararı ile “yenileme alanı” ilan edilen ve Yenikapı Marmaray İstasyonu ile sahil yolu arasındaki 60 bin m²’lik bölgenin çehresini değiştirecek projeye CHP’li üyeler; Tarihi Yarımada’da arkeolojik kazı yapılmadan üzerine yeni inşaatlara başlanmasına karşı çıkarak muhalefet şerhi koydu (Hürriyet).

Gezi Parkı’na otobüs durağı montajı için giren dozer yüzünden parkta gece boyu nöbet tutuldu. İlgili koruma kurulundan izinsiz yapılan çalışma tepki üzerine iptal edilerek kazı alanı dolduruldu (BirGün).

Topçu Kışlası projesinin 2015-2019 Stratejik Planı’nda yer almasıyla ilgili İBB açıklama yaptı: “Projenin stratejik plana alınması rutin ve teknik uygulama. Mahkemenin kararını bekliyoruz” (Akşam).

İstanbul Halk Ekmek AŞ’nin Edirnekapı’daki fabrikası Sultangazi’ye taşınacak. Yeni fabrikanın inşa edileceği arazinin heyelan riski taşıdığı ortaya çıktı. İBB Meclisi’nin AKP ve CHP’li üyeleri ise uyarıya karşın “kamu yararı taşıdığı” gerekçesiyle fabrikaya onay verdi (Cumhuriyet).

Validebağ’da polis gözetiminde inşaatına devam edilen cami inşaatının yanında bulunan site sakinleri Üsküdar

Belediyesi’ne dava açtı(Aydınlık).

Yedikule Bostanları’nı korumak için çabalayan örgütler ortak bir basın açıklaması yayınladı. Açıklamada “Topbaş’ın

açıklamasına güvenmiyoruz, İstanbul’da yerel yönetim eksikliği var” denildi (BirGün).

Validebağ Korusu’nun yanında, MÜ Tıp Fak. ve huzurevinin bulunduğu parselde özel Acıbadem Hastanesi inşa ediliyor. İnşaat için ÇED sürecini başlatmak üzere askıya çıkan dosya

“gerekli değildir” kararı ile askıdan indi (Cumhuriyet).

Tarlabaşı yenileme projesi hakkında Belediye Başkanı Demircan; “Şimdiden bölgede fiyatlar 50 katına çıktı” dedi (Akşam).

Fatih Parkı’na planlanan “Tarihi Firuzağa Mescidi” projesinde tarihi kalıntılara rastlanınca inşaat durduruldu. (Milliyet).

Gezi Parkı Direnişi’nde “Kırmızılı Kadın” olarak kamuoyuna yansıyan Ceyda Sungur hakkında, açılan soruşturma akademisyenler, öğrenciler ve şehir plancıları tarafından İTÜ Taşkışla Fakültesi’nde protesto edildi (BirGün).

İBB Başkanı Topbaş, Belediye Meclisi’nde görüşülerek kabul edilen Yedikule Bostanlarına ilişkin imar planı tadilatını yeniden değerlendirilmek üzere İBB Meclisi’ne iade etti (BirGün).

TBMM Soruşturma Komisyonu’nda soruları yanıtlayan eski Bakan Erdoğan Bayraktar’ın ifadesinde Ağaoğlu hakkında “bela bir adam” tanımını kullandığı ortaya çıktı (BirGün).

Tarabya’da Boğaziçi Geri Görünüm içinde kalan ve bir bölümü 1. derece doğal sit olan yeşil alan, İBB’nin reddine rağmen Yorum İnşaat’ın projesi kapsamında ÇŞB tarafından imara açıldı (BirGün).

İstanbul’un siluetini bozan 16:9 kulelerinin 25 katının tıraş edilip yıkılması kararı uygulanmayınca Savcılık harekete geçti. Kararı uygulamayan Zeytinburnu Belediyesi yetkilileri için Kaymakamlık’tan soruşturma izni istendi (Bugün).

Page 196: İstanbul Kent Almanağı 2014

ARALIK 2014YENİ RAYLI SİSTEMLER

Page 197: İstanbul Kent Almanağı 2014

195listanbullkent almanagı

“ Avrupa-Anadolu yakası bağlantısının, köprü, Marmaray derken bir de havada teleferikle bağlantısı

çok önemli ve anlamlı.”

(İBB Başkanı Kadir Topbaş, 11.08.2013)

TARİHLERLE YENİ RAYLI SİSTEMLER

İstanbul kamuoyunun yeni teleferik hattı haberleriy-le tanışması 12.02.2014’te Kağıthane’de esnaf ve va-

tandaşlarla buluşan İBB Baş-kanı Kadir Topbaş’ın açıkla-malarıyla olmuştur. Boğaz’a yapılacak teleferik hattının ha-berini veren Topbaş, temelini at-tıkları Mecidiyeköy-Mahmutbey Metrosu’nun Kağıthane’den geçeceğini hatırlatarak, Kağıthane’den metroya binen-lerin Mecidiyeköy- Altunizade arasına kuracakları teleferik hattı ile 15 dakikada Anado-lu Yakası’na geçebileceklerini

söyledi. Topbaş, Mecidiyeköy- Altunizade teleferik hattı için ihale aşamasına geldiklerini, te-leferik hattındaki kabinlerin 32 kişilik olacağını, hattın sadece turizm açısından değil ulaşım açısından da önemli olduğunu belirterek saatte 6 bin yolcu ta-şınacağı bilgisini verdi.

Yine aynı gün Topbaş, seçim çalışmaları kapsamında gittiği Esenler’de ek olarak 19 adet teleferik ve havaray projesinin planlara işlenmek üzere meclise geldiğini söyledi. Bu açıklama-dan 2 gün sonra, 14.02.2014

günü yine İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın bahsettiği metro, ha-varay, teleferik ve otopark pro-jeleri İBB Meclisi’nde görüşüle-rek oy çokluğu ile kabul edildi. Planlara işlenen yeni metro hat-ları, İTÜ-İstinye metro bağlan-tısı, Dudullu-Ataşehir-Bostancı metro hattı, Ayazağa Köyü-İTÜ metro hattı, Kirazlı-Halkalı met-ro hattı, Göztepe-Ataşehir-Üm-raniye metro hattı ve Avcılar İstanbul Üniversitesi-Sahil füni-külerinden oluşmaktaydı.

Üsküdar Libadiye Caddesi ha-varay hattı, Kartal Sahil-D 100

Page 198: İstanbul Kent Almanağı 2014

196listanbullkent almanagı

havaray hattı, Kadıköy-Malte-pe-Kartal havaray hattı, Mal-tepe-Başıbüyük havaray hattı, Kasımpaşa-Okmeydanı-Meci-diyeköy havaray hattı ve Sefa-köy-Halkalı-Başakşehir havaray hatları da planlara işlendi.

Planlara işlenen teleferik hatları ise Mecidiyeköy Zincirlikuyu-Al-tunizade Çamlıca teleferik hattı, Eyüp-Piyerloti-Miniatürk telefe-rik hattı, Miniatürk-Alibeyköy-Vialand teleferik hattı, Kartal D 100-Yakacık-Aydos teleferik hattı ve Büyükada Ayayorgi-Bü-yükada Meydan teleferik hatları oldu.

05.07.2014’te TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüş-meleri süren çalışma hayatına ilişkin torba tasarıya giren ula-şım ve kamulaştırmaya dayalı teklife göre, kamulaştırma ya-pılmadan, “kamu yararı” deni-lerek evler başta olmak üzere taşınmazların altından metro, üzerinden ise teleferik gibi ula-şım hatları ile her türlü köprü, metro ve benzeri raylı taşıma sistemleri geçirilebileceği karar altına alındı. Bu düzenleme-nin gerekçesinde metro, ray-lı sistem, teleferik veya köprü

yapımlarının çoğu zaman ta-şınmaz maliklerinin haklarını engellemediği vurgulanarak, uygulamanın kamulaştırma ma-liyetini oldukça azaltacağı vur-gulandı.

Havaray projesinin ihale tari-hi 07.08.2014 günü, ilk etap-ta Üsküdar-Libadiye Caddesi ile Sefaköy-Halkalı-Başakşehir hattı olmak üzere, 20.08.2014 olarak açıklandı. 26.08.2014’te İBB tarafından yapılan bir açık-lamayla Sultanbeyli Teleferik Projesi’nin 16 Eylül tarihinde ihaleye çıkacağı duyuruldu. Projeyle 3 kilometrelik teleferik hattının 240 günde tamamlana-cağı, Doğu Roma İmparatorlu-ğu döneminden kalan önemli tarihi alanlardan biri olan Aydos Kalesi ile Anadolu Yakası’nın önemli mesire yerlerinden biri olan Sultanbeyli göletinin yapı-lacak teleferik hattıyla birbirine bağlanacağı belirtildi.

İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın açıkladığı Zincirlikuyu ile Çam-lıca arasındaki teleferik proje-siyle ilgili tartışmalar sürerken, 24.09.2013 günü yeni bir te-leferik hattı olarak Rumelihisarı ile Otağtepe arasında yeni bir

hattı daha ortaya çıktı. İBB’nin planlarına göre Boğaz’da ya-pılacak. 2 kilometre uzunluğa sahip olması planlanan proje-nin tamamlanma tarihi ise 2023 olarak belirlendi.

Ek olarak, daha önce açıkla-nan ve Etiler’den başlayıp, Çamlıca’da bitmesi planla-nan ilk teleferik hattının da Zincirlikuyu’dan başlamasına karar verildi. Zincirlikuyu, Altu-nizade, Çamlıca arasında ola-cak 8 km’lik bu projenin 2015’te hizmete açılacağı belirtildi m

Page 199: İstanbul Kent Almanağı 2014

197listanbullkent almanagı

Page 200: İstanbul Kent Almanağı 2014

198listanbullkent almanagı

Tramvay, hafif metro, metro ve füniküler hatları İstanbul’da yaşayanların en sık kullandıkları ve kent belleğinde belirli bir yer tutmuş, raylı siste-me dayalı toplu ulaşım türleri olarak kabul edilir-ken, son dönemde İstanbul başta olmak üzere bazı yerel yönetimlerin ulaşım yatırımları içinde yer vermeye başladıkları “Monoray (havaray) ve uzun mesafeli teleferik” projeleri yeni raylı sis-tem türlerinin kentlerimizde boy göstereceğinin ilk işaretlerini vermeye başladı. Özellikle 2014 yılı içinde yerel yönetim projelerini konu edi-nen medya yayınlarında sıkça görülmeye baş-layan monoray temalı haberler, şimdiye kadar ülkemizde tam anlamıyla uygulanmamış olan bu raylı sistem modeline daha yakından bakmayı ve İstanbul kent gündemi içinde ele almayı ge-rekli kılmıştır. Temmuz ayında yoğunlaşan ve yıl boyunca süren monoray gündemli haber ve ge-

lişmeler, konunun sadece belediye yetkililerinin ağızlarından çıkan demeçler ve bilgiler ışığında özümsenemeyeceğini de ortaya koymaktadır. Çünkü bu projeler her ne kadar teknik bir uzman-lık ve altyapı analizlerine dayalı geliştiriliyor olsa da, kentin siluet ve peyzajına ile ulaşım ve yaşam kalitesine olan etkileri, yatırım finansmanı, diğer ulaşım türleri ile entegrasyon ve çevre duyarlılığı gibi konular bağlamında da ele alınması gere-ken, bağımsız bilim insanlarının ve kamuoyunun karar süreçleri sonlandırılmadan müdahil olabil-diği katılımcı süreçleri de gerektirmektedir.

MONORAY NEDİR?

Genelde tek bir ray hattı üzerinde hareket eden toplu ulaşım türü olarak tanımlanan monoray ulaşım türüne ülkemizde hemzemin bir hat yeri-

YENİ RAYLI SİSTEMLER HAKKINDA FAYDALI BİLGİLER

Page 201: İstanbul Kent Almanağı 2014

199listanbullkent almanagı

ne belirli aralıklarla dikilmiş ayaklar üzerinde ve mevcut yol kotlarının üzerinde bir hat boyunca işletildiği için “havaray” da denilmektedir.

Monorayın tarihsel sürecindeki ilk örnek uygula-maları 1820’li yıllarda Rusya ve İngiltere’de gö-rülmüş, özellikle madencilikte kullanım amacıyla üzerinde çalışılmıştır. Yük yanı sıra yolcu taşıma odaklı örnekler İngiltere, Almanya ve İrlanda’da görülmeye başlamıştır.

Monorayın tek rayda asılı ilk örneği ise (Wupper-tal Monorail Suspension Railway) Berlin’de Al-man mühendis Eugen Langen tarafından tasar-lanmış ve 1901’de faaliyete geçmiştir. 20 istasyon ve 13,3 km. uzunluğa sahip hat günümüzde de kullanıma açık ve yılda ortalama 25 milyondan fazla yolcu taşımaktadır

Monoray teknolojisi zaman içinde farklı ülkele-re yayılmış ve teknik ilerlemeler sayesinde farklı konseptler ile uygulanabilmiştir. Monoray sis-temlerinin tekli veya çoklu vagonlarla, tek hat üzerinde gidecek şekilde ya da ilk örneklerinde

de olduğu gibi asılı olacak şekilde seyir edebi-len türleri, zamanla daha karmaşık kent ulaşım sistemleri üzerinde, arasında veya çok katlı ya-pılaşmalara rağmen sıkışık kent dokuları içinde uygulanagelmiştir. Ray hatları arasında geçiş ve dönüş kapasitelerinin de zamanla artması kulla-nım kolaylığı sağlamış, elektrik enerjisine dayalı ve insansız kullanım imkanı sağlayan yeni dö-nem raylı sistem türleri arasında bilinir olmuştur. 1980’li yıllarla birlikte artan trafik sıkışıklığı ve hızlanan kentleşme nedeniyle monoraylara olan ilgide yeniden bir canlanma yaşanmış ve özellik-le Japonya’da yüksek kapasiteli örnekleri kulla-nıma girmiştir. Tokyo’da hizmet veren monoray hattı günde ortalama 312 bin yolcu taşımakta ve türünün en yoğun taşıma niteliğine sahip örnek-lerinden biri olarak bilinmektedir. Ancak 4 hat ve 92 istasyonuyla günde ortalama 1,1 milyon yolcu (zirve saatlerde 1,9 milyon) taşıma kapasitesi ile Çin’in Chongqing kentindeki monoray sistemi bu alandaki rekoru elinde bulundurmaktadır.

Günümüzde yaygın kullanıma sahip monoray sis-temleri belirli aralıklarla sabitlenmiş ayaklar üze-rindeki hat üzerine gömülü bütünleşik vagonlara sahip ve elektrik enerjisi ile çalışmaktadır.

Yerden yükseltilmiş bir hat üzerinde hareket etti-ğinden trafik ışıklarından ve kavşaklardan bağım-sız olabilmesi, başka ulaşım türleri ile çarpışma riskinin azlığı, seyir halindeyken gün ışığı ve man-zara ve mekan algılama gibi faktörlerinin sürekli deneyimlenebilmesi, havalandırma sistemi bakı-mından minimum maliyet gerektirmesi gibi avan-tajları monoray projelerini diğer ulaşım türlerine

Page 202: İstanbul Kent Almanağı 2014

200listanbullkent almanagı

kıyasla öne çıkarırken, kentin silueti üzerindeki sabit etkisi, ana ulaşım koridorları üzerindeki yo-ğun araç trafiğinin yarattığı hava atmosferi içinde hareket ediyor olması, metroya göre daha düşük yolcu kapasitesi, olası bir kaza veya arıza duru-munda tüm sistemin durdurulmasını gerektirme-si ve yolcuları tahliye zorluğu yanında yatırım ma-

liyetinin ilk başlarda yüksek oluşu gibi özellikler monoray projelerinin dezavantajları olarak kabul edilmektedir.

Türkiye’de ilk kez ODTÜ kampüsü içinde 2003 yılında yapımına başlanmış, 2007’de kısa mesa-feli ve yerden yüksek bir hat ve ilk vagon seti de-nenmiş olsa da proje, daha sonra rafa kaldırılmış. Projede yer alan vagonlar, 25 kişi kapasiteli ve 11 metre uzunluğunda olacak şekilde tasarlanmıştı.

Monoray sistemleri, ODTÜ örneği dışında özel-likle son yıllarda başta İstanbul ve diğer büyük-şehirler olmak üzere kentleşme ve artan ulaşım taleplerine çözüm olabileceği düşünülerek yerel

yönetimlerin ulaşım politikalarına girmeyi başar-mış bir raylı sistem türü olarak kabul edilmekte-dir.

İSTANBUL ve MONORAY

Monorayın, İstanbul kent gündeminde ilk ola-rak 2008’de İBB tarafından Şişhane-Okmeydanı hattında yapılmak istendiğinde dile getirilmiş ve böylece -genel anlamda yabancısı olunan- bu ulaşım türüne daha yakından bakılmaya ve tartı-şılmaya başlanmıştır.

2009’da resmiyet kazanan ve kenti 2023 yılına hazırlamayı hedefleyen İstanbul’un 1/100.000 Öl-çekli İstanbul Çevre Düzeni Planı’nda, alt ölçekli bir ulaşım konusu olduğundan monoray sistem-lerine fazla yer verilmemiş olmasına karşın kent-te toplu ulaşımın raylı sisteme dayalı olması ve yüksek taşıma kapasitesine sahip bir raylı sistem ağına kavuşması öngörülmüştür. Monoray konu-sunda özellikle turizm ve sosyo-kültürel faaliyet-lerin kümelendiği bölgeler dikkate alınarak proje geliştirilebileceği vurgulanmıştır.

2011’de resmiyet kazanan ve kentin ulaşım sistemini 2023 yılına hazırlamayı hedefleyen İstanbul’un Ulaşım Ana Planı’nda ise Monoray, önceki ulaşım planlarına göre daha fazla yer ala-rak yatırım programına girmiştir. Yapımı planla-nan monoray hatlarıysa kısa vadede tamamlan-ması düşünülen Bostancı-Ataşehir-Ümraniye (11 km) hattı ile uzun vadede tamamlanması düşü-nülen Şişhane-Kulaksız-Cemal Kamacı (5,8 km) hattıdır. Planda, monoray projelerinin km başına maliyetinin düşük kapasiteli (280 yolcu) için 12,

Page 203: İstanbul Kent Almanağı 2014

201listanbullkent almanagı

yüksek kapasiteli (680 yolcu) içinse 25 milyon do-lar olacağı belirtilmiştir.

İSTANBUL ve TELEFERİKLERİ

Teleferik, birbirinden uzak iki yer arasında, hava-da gerilmiş olan bir ya da birkaç çelik halat üze-rinde bağlanarak yol alan asılı taşıta verilen genel isimdir. Teleferikler, asansör prensibiyle çalışırlar ancak özellikle vadi geçişlerinde tıpkı bir helikop-ter gibi yer zemininden oldukça yüksek noktala-ra çıkabilirler. Teleferik, ulaşımı güç yükseklikler arasında kurulur. Bir deniz ya da boğaz üzerin-de mevcut olanları da vardır. Teleferik projeleri, kara, demir ve deniz yoluyla ulaşımı çok zor ya da çok pahalı olan bölgelerde uygulanır ve belirli iki nokta arasında insan ya da malzeme iletiminin gerçekleştirilmesini sağlar. İlk örnekleri monoray

da olduğu gibi yine İngiltere’ye, 19. Yüzyılın ilk çeyreğine uzanan teleferik zamanla dünyanın sa-

nayi devrimini yaşayan kentlerinde uygulanmaya başlamış ve farklı türlerde üretilmiştir. Ülkemizde ilk örneği 1963’te Uludağ’da faaliyete geçen te-leferik sonraki yıllarda büyük kentlerde ve özel-likle turistik bölgelerde uygulanmaya başlamıştır.

İstanbul’un teleferik ile ilk tanışması, 11.04.1993 tarihinde hizmete giren Taksim-Taşkışla ile Maç-ka arasında hizmet veren hattır. Demokrasi Parkı ve Beyoğlu Evlendirme Dairesi üzerinde kurulu teleferik, hem bu iki nokta arasındaki karayolu ve yaya ulaşımının zorluğunu ortadan kaldırarak zaman tasarrufu sağlamakta, hem de bulunduğu bölgenin ve Boğazın manzarasını seyir imkanı sunabilmektedir. Eşzamanlı çalışan 6 kişilik 4 ka-

Page 204: İstanbul Kent Almanağı 2014

202listanbullkent almanagı

Page 205: İstanbul Kent Almanağı 2014

203listanbullkent almanagı

binle hizmet veren hattın uzunluğu yaklaşık 350 metre ve sefer süresi 3,5 dakikadır. Günde ortala-ma 1000 yolcu taşınabilmektedir.

Eyüp - Pierre Loti arasındaki teleferik hattıysa İs-tanbul’daki ikinci uygulamadır. 2005 yılı sonunda açılan bu hat, öncelikli olarak bölgenin tarihi ve turistik yapısı nedeniyle yerli ve yabancı turistle-rin bölgeye erişiminde kolaylık sağlanması için tasarlanmıştır. Teleferiğin Pierre Loti yönündeki teras katında bir de seyir dürbünü bulunmak-tadır. Uzunluğu 384 metre, eş zamanlı 4 kabine sahip olan hat ile günde ortalama 4000 yolcu ta-şınabilmektedir.

Kullanıcı sayıları son 10 yılda artışa geçen bu iki örnek dışında kent gündemine yansıyan en önemli teleferik projelerinden biri de Boğaz’ın teleferikle geçilmesini sağlayacak olan projedir. Boğaz geçişlerinde 3. köprü ve Avrasya Tüneli gibi çok tartışılan ve ideal çözümler olmadıkları yönünde bilimsel raporların yayınlandığı proje-lerde olduğu gibi teleferik ile Boğaz’ın geçilme-ye çalışılması yeni tartışmaları da beraberinde getirmeye başladı. Boğaz ve her iki yakanın si-lueti, kent içinde yaratacağı görüntü, olumsuz hava koşulları ve Boğaz’ın sert rüzgarları, olduk-ça düşük taşıma kapasitesi, yatırım maliyetinin yüksek oluşu, Boğaz geçiş talebine karşılık vere-meyeceği ve belediye uzmanları dışında meslek odaları ve bağımsız ulaşım uzmanlarının karar süreçlerinde yer almaması ve kentin bütüncül ulaşım sisteminde ve Ulaşım Ana Planı’nda daha önce öngörülmemiş bir proje olması gibi konu-lar, tartışmaların odağında yer almaktadır.

Ulaşım uzmanı olan Şehir Plancısı Dr. Orhan Demir’in raylı sistemler hakkındaki yorumu ise şöyle:

“Teleferik yapımına ya da buna benzer sistemlere karar vermeden önce, yolculuk etütlerinin çok iyi yapılması ge-rekir. Zira bu sistemler oldukça pahalı ve yolcu taşıma ka-pasiteleri düşüktür. İlk yatırım maliyetleri dışında işletme ve bakım maliyetleri de oldukça pahalı sistemlerdir. Tele-ferik hatları bir kaç direk, bir kablo ve kabin gibi düşünül-se de istasyonları oldukça büyük alan kaplar ve içerisinde kabinlerin depo yerinden bakım - onarım atölyelerine kadar birçok tesis olur. Bakım zamanı, bazı durumlarda vinç yanaştırılabilmesi için, gerek alt, gerekse de üst is-tasyonlara büyük araçların girebileceği yol altyapısı da yapılmalıdır. Teleferik ile taşınabilecek yolcular -başka sistemler mümkün ise- diğer sistemler ile her zaman çok daha ekonomik olarak taşınabilir. Ancak başka sistemle-rin mümkün olamadığı koşullarda teleferik hattı yapılma-sı uygun olur ve dünya genelinde de kabuller böyledir.

Adalar özelinde öngörülen teleferik projesinde ise ulaşım bakımından yukarıdaki hususlar ve bu projenin gerekip gerekmediği bir yana, doğanın tahrip edilmemesi, orada hizmet vermekte olan mevcut fayton sahipleri ve atların sosyo – ekonomik yaşam koşulları-gelecekleri, Adalar’a özgü taşıma ve erişim sisteminin özgün bir şekilde sağ-lıklaştırılarak yaşatılması en başta düşünülmesi gereken konulardır. Teleferik ve benzeri projeler, Adalar’ın bütün-cül bir ulaşım planlaması dikkate alınarak ve yaşayanla-rı da sürece dahil ederek tartışılmalıdır. Çünkü Adalar, İstanbul’un motorlu araç trafiğine kapalı tek ilçesidir.” m

1. wikipedia.org2. sehirlersavasi.com3. industrytap.com4. wikipedia.org5. wikipedia.org6. milliyet.com.tr

Görseller

Page 206: İstanbul Kent Almanağı 2014

ARALIK 2014

01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31

204listanbullkent almanagı

İBB Şehir Planlama Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen Beyoğlu KANİP katılım toplantısında sunulan plan taslağının Gezi Parkı’nı ve Beyoğlu Kentsel Sit Alanı’nın tamamını içermemesi üzerine TMMOB ŞPO ve MO ortak bir açıklamayla yapılan plan çalışmalarının bilime ve hukuka aykırılık teşkil ettiğinin altını çizdi (Bizim Gazete).

ÖİB tarafından hazırlanan Salıpazarı Kurvaziyer Liman Alanı’na ilişkin 1/5000 ölçekli KANİP ve 1/1000 ölçekli KAUİP’e TMMOB ŞPO, MO ve İMO tarafından yürütmeyi durdurma ve iptalin istemiyle açılan davada İstanbul 6. İdare Mahkemesi açılan yürütmeyi durdurma talebini reddetmişti. TMMOB ŞPO, MO ve İMO tarafından Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu’na yapılan itiraz sonucunda, kurul yürütmenin durdurmasını reddeden kararı iptal etti. Verilen kararın yürütmeyi durdurma kararı olmadığını ve odaların yanıltıcı açıklamalarda bulunduğunu söyleyen ÖİB’ye ait açıklama üzerine TMMOB ŞPO, MO ve İMO Galataport alanına ilişkin verilen kararın yürütmeyi durdurma kararı olduğunun bir kez daha altını çizdi (BirGün).

TMMOB İKK tarafından hazırlanıp kamuoyuna sunulan 3. havalimanı teknik raporu sonucunda, havalimanının inşa edileceği zeminin inşaat faaliyetleri için uygun olmadığı, düşürülen proje kotu nedeniyle uçakların iniş-kalkışlarının mümkün olamayacağı açıklamaları yapıldı (Cumhuriyet).

GYODER (Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği) tarafından düzenlenen ve sektörün en önemli organizasyonu olarak nitelendirilen 14. Gayrimenkul Zirvesi, 1/100.000’den 1/1000’e Gayrimenkul Sektörü başlığıyla gerçekleşti (yapi.com.tr).

TMMOB ŞPO İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman, Alışveriş Merkezlerinin giderek düşen kar oranları nedeniyle gelecekte ofis ve konuta dönüşeceği açıklamasında bulundu (Taraf).

Kuzey Ormanları Savunması’nın Marmara Bölgesi’ne dair hazırladığı rapor “ekonomik büyüme” için bölgenin yaşanmaz hale getirileceğini gösteriyor (BirGün).

Ataköy sahilde devam eden inşaatlar için yasal zemin olan 2012 yılı onanlı 1 / 5000 ölçekli Nazım İmar Planının iptali ile ilgili İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nde dava

sürüyor. Mahkeme bilirkişiden ek rapor istemişti. 01.12.2014 tarihli rapor da bilirkişi acı gerçeği açıkladı; ‘’plaj kumulu ve alüviyal toprak yapısının egemen olduğu,

Deprem Master Planı’nda yer alan analiz çalışmalarında ‘sıvılaşma hassaslığı yüksek bölgeler’ olarak tespit edilen ve deprem kaynağına son derece yakın konumdaki Ataköy bölgesinde yoğun ve yüksek yapılaşma son derece önemli bir risk olarak

karşımıza çıkmaktadır’’ Ayrıca Bilirkişi sahildeki 70 metre maksimum yükseklikle devam eden inşaatlar için de ‘’şehir ile deniz ilişkisini’’ koparır yorumunda bulundu

(Radikal).

Page 207: İstanbul Kent Almanağı 2014

ARALIK 2014

01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31

205listanbullkent almanagı

Diren Fatih Ormanı İnisiyatifi tarafından Fatih Ormanı’nda yapılması planlanan projelere karşı Fatih Ormanı önünde insan zinciri oluşturdu (Kent Yaşam).

Sarıyer Belediyesi, Fatih Ormanı projesine onay vermeyeceğini söyledi. Maslak Parkorman’ın da içinde bulunduğu arazinin yapılaşmasına “dur” demek için İBB CHP’li Meclis üyeleri de harekete geçti (yapi.com.tr).

Kadıköy’de geniş katılımla, Marmara Mitingi gerçekleştirildi.

İSKİ İstanbul’a su sağlayan barajların doluluk oranının, son günlerde etkili olan yağışlarla yüzde 52,94’e yükseldiğini açıkladı (yapi.com.tr).

Arnavutköy ve Eyüp ilçelerinin köylerine yapılan 3. havalimanı inşaatı için bölgeye geçici akaryakıt depolama tesisi yapılacak (yapi.com.tr).

Ulaştırma Bakanı Lütfü Elvan, 3. havalimanı inşaat sahasının dörtte üçünün bataklık olduğunu ve zemini sağlamlaştırmak için

kot düşürüleceği açıklamasında bulundu (Bugün).Toplam uzunluğu 47.8 kilometre olarak belirlenen İBB’nin yapacağı havaray projelerinin güzergahları belli oldu (yapi.com.tr).

DHMİ Genel Müdürlüğü’nden, İstanbul’a yapılacak 3. havalimanına ilişkin, ‘Dört milyarı bataklık yutacak’ şeklindeki iddiaların, tamamen gerçek dışı ve hayal mahsulü olduğu bildirildi.

TMMOB ŞPO Sevda Tepesi ve Şişli Endüstri Meslek Lisesi alanlarına ilişkin düzenlenen ayrıcalıklı imar planlarının iptal edildiğini açıkladı (Aydınlık).

1. derece doğal sit alanı olan Sevda Tepesi’ni yapılaşmaya açan imar planı değişikliği TMMOB ŞPO’nun açtığı dava sonucunda iptal edildi (BirGün).

TMMOB ŞPO’nun açtığı dava sonucu Şişli Meslek Lisesi alanına AVM ve rezidans fonksiyonları getiren plan değişikliği iptal edildi. Alana ilişkin aynı fonksiyonları teklif eden bir diğer plan değişikliği de TMMOB ŞPO tarafından yeniden yargıya taşındı (Cumhuriyet).

Sedef Adası’nda bulunan 4 dönümlük arazi ÇŞB’nin onayladığı imar planı ile imara açıldı (İstanbul Gazetesi).

İstanbul’un son tarihi değerlerinden biri olan Narmanlı Han’ı ‘otel-rezidans’ tehlikesinden korumak isteyen Beyoğlu Kent Savunması temsilcileri ve çevreciler bir önceki gün hanın avlusunda buluştu (yapi.com.tr).

Cevizli Tekel’de tescilli fabrika yapılarının yıkımı, ruhsat veren Kartal Belediyesi önünde protesto edildi. Cevizli Tekel Dayanışması, alanın halka açık park olmasını talep etti.

Diren Fatih Ormanı inisiyatifi üyeleri, “Park Orman Tabiat Parkı”

projesiyle ormanın yapılaşmaya açılacağını gerekçe göstererek

eylem yaptı.

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, 2001 yılında Sabiha Gökçen Havalimanı’na uçak inip kalkmadığı için çok ciddi zarar ettiğini belirterek, “Şimdi Sabiha Gökçen zarar edecek, yok öyle bir şey. Şimdi Sabiha Gökçen’i bırakın, Atatürk zaten doldu, üçüncü havalimanını yapıyoruz. Şimdi dördüncüyü düşünen bir Türkiye var” dedi (yapi.com.tr).

İstanbul Valiliği, 28 Aralık’ta Kadıköy’de düzenlenecek olan

“Bir arada İstanbul’u ve Marmara’yı savunuyoruz”

mitingini yasakladı (yapi.com.tr).

İBB, 31 milyar 865 milyon lira olarak

belirlenen 2015 yılı konsolide bütçesiyle

19 bakanlığın bütçesini geride

bıraktı (yapi.com.tr).

Page 208: İstanbul Kent Almanağı 2014

206 llistanbullkent almanagı

Page 209: İstanbul Kent Almanağı 2014

207listanbullkent almanagı

Page 210: İstanbul Kent Almanağı 2014

208 llistanbullkent almanagı

Page 211: İstanbul Kent Almanağı 2014
Page 212: İstanbul Kent Almanağı 2014