14
13 Ocak 2020 Pazartesi www.gazetepencere.com Sayı: 85 Koç’tan Ağaoğlu’na: Locaları kime kaça sattın? ALI Koç 3 Temmuz’da olduğu gibi Fener- bahçe’nin şam- piyonluğunun engellenmeye çalışıldığını söyle- di, Koç Ünal Kara- man’ın ayrılığıyla Fenerbahçe’nin ilişkilendirilmesi- ne tepki gösterdi, Trabzonspor’un Hazine Bakanı Albayrak tarafından kayırıldığını ima etti, Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu’na devlet kurumları ya da devletle iş yapan şir- ketler loca satın aldı mı aldıysa kaç lira ödeme yaptı diye sordu. 13’te ÇIĞDEM ANAD yazdı 2’de KUBILAY KAPTAN yazdı 5’te EMRE ALKIN yazdı 8’de BATI MI ÇÖKÜYOR ORTADOĞU MU? INSANL IĞI ÇIKMAZA SOKAN IKI ŞEY BIR TIYATRO DÖNDÜ AMA?!.. BUĞDAYLA KOYUN GERISI OYUN MU? “ÜMMETIN ÖNEMLI VE ÖNCELIKLI MESELESI” 100 YIL SONRA ENVER PAŞA PELIKANC ILAR SETACILAR VE ENSTÜTÜCÜLER Türkiye’de işsizlerin sayısı da işsiz kalma süresi de hızla artıyor. Genç işsizlik korkutucu seviyelere ulaştı. Uzun süre iş aramaktan bunalan işsizler ise çareyi sosyal medyada arıyor. Twitter adeta iş arama platformuna döndü. TÜRKIYE’DE son bir yıldan bu yana işsiz olanların oranı yüzde 37 arttı. Işsizlik kronik- leşen bir sorun haline gelirken iş arayanların son umudu sos- yal medya platformları oldu. Twitter iş arayanların feryat- larıyla doldu. ÖZELLIKLERINI sıralayıp iş için yardım isteyenler, son umut etkileyici bir mesaj yazıp kul- lanıcılardan paylaşım talep edenlerin sayısı hızla attır. Si- yasetçiler de artık kendilerine gelen yardım taleplerine sosyal medyadan çözüm arıyor. 11’de TAHRAN’DAKI gösteriler sırasında İngiltere Büyükelçisini 3 saat gözaltında tutan İran’a İngiltere Dışişleri Bakanı tepki gösterdi, ulus- lararası hukuk çiğnendi dedi. İran’da ise bu kez göstericiler İngiltere’yi hedef aldı, büyü- kelçiliğin kapatılması için slogan attı. 6’da Bu defa İran, İngiltere gerilimi “Göstericileri öldürmeyin” ABD İran’da rejim karşıtı protestolarla yakından ilgileniyor. Danold Trump sosyal medya hesabı üze- rinden Tahran’ı uyardı, büyük harflerle yazdığı mesajında ABD Başkanı İran yönetimine “Göstericileri öldürmeyin” dedi. 8’de LIBYA’DA Türkiye’nin desteklediği Ulusal Mutabakat Hükümetinin Başkanı ateşkesin başladığı gecenin sabahında İstanbul’a gel- di Cumhurbaşkanı ile 2.5 saat görüştü. 7’de İstanbul havaalanına portatif otel, saati 9 euro HAVAALANINDA uyku kapsülleri çalış- maya başladı. Saatlik 9 euro ödeyenler ses yalıtımlı tek kişilik kapsüllerde uçak beklerken uyuyabilecekler. 11’de ‘Tiyatro elinizdeki kanı temizlemez’ Otomotivde 2020 hedefleri de düşük SELVI Kılıçdaroğlu, Başak Demirtaş ve Dilek İma- moğlu’nun Kadir İnanır ile birlikte Selahattin Demirtaş’ın “Devran” tiyatrosunu izlemesine İçişleri Bakanı Soylu tepki gösterdi. Soylu “Elinizdeki kanları tiyatro ile temiz- leyemezsiniz, oraya Yasin Börü’nün fotoğrafını da assaydınız” dedi. 9’da OTOMOTIVCILER 2020 yılında yolla- rına teşvik olmadan devam edecek. Otomotiv Sanayii Derneği Başkanı Haydar Yenigün teşvik taleplerinin kabul görmediğini, 2020 yılında planlarını 580 binlik bir pazar üze- rinden yaptıklarını söyledi. 10’da “Bıçağın üstüne düştüm” dedi ÇORUM’DA kocasının bıçakla ağır yarala- dığı kadın hastanede ameliyata girerken olayı soran polisle- re “Bıçağın üstüne düştüm” diye yanıt verdi. 2’de İstismarcılarla savaş “KARANLIĞI arala” slo- ganı ile Türkiye’nin dört bir yanında gö- nüllüler üç gündür çocukları ve velileri istismara karşı bi- linçlendirmek, far- kındalık yaratmak için mesaideydi. Pro- je sorumlularından Dr.Gülay Oğuz Bülent Çelik’e “etkinlik fırtı- nası”nı anlattı. 3’te IMAM MÜEZZINLE KAVGA ETTI KULAĞ INI ISIRDI 2’de Al sarrac Erdoğan ile görüştü TÜRKİYE’NİN SULTANLARI 12’de ALI EKBER YILDIRIM yazdı 11’de ERHAN KARADAĞ yazdı 4’te PENCERE KUŞU yazdı 9’da Türkiye Kadın Milli Voley- bol takımı finalde Alman- ya’yı devirdi ve Olimpiyat- lara gitmeye hak kazandı. IŞSIZLER IÇIN SON ŞANS TWITTER EMRE ÖZPEYNIRCI HALDUN SOLMAZTÜRK yazdı 7’de

IŞSIZLER IÇIN İngiltere gerilimi SON ŞANS TWITTER · 2020. 1. 12. · sosyal medyada arıyor. Twitter adeta iş arama platformuna döndü. TÜRKIYE’DE son bir yıldan bu yana

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: IŞSIZLER IÇIN İngiltere gerilimi SON ŞANS TWITTER · 2020. 1. 12. · sosyal medyada arıyor. Twitter adeta iş arama platformuna döndü. TÜRKIYE’DE son bir yıldan bu yana

13 Ocak 2020 Pazartesi www.gazetepencere.com Sayı: 85

Koç’tan Ağaoğlu’na:

Locaları kime kaça sattın?

ALI Koç 3 Temmuz’da olduğu gibi Fener-bahçe’nin şam-piyonluğunun engellenmeye çalışıldığını söyle-di, Koç Ünal Kara-man’ın ayrılığıyla Fenerbahçe’nin ilişkilendirilmesi-ne tepki gösterdi, Trabzonspor’un Hazine Bakanı Albayrak tarafından kayırıldığını ima etti, Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu’na devlet kurumları ya da devletle iş yapan şir-ketler loca satın aldı mı aldıysa kaç lira ödeme yaptı diye sordu. 13’te

ÇIĞDEM ANADyazdı 2’de

KUBILAY KAPTANyazdı 5’te

EMRE ALKINyazdı 8’de

BATI MI ÇÖKÜYOR ORTADOĞU MU?

INSANLIĞI ÇIKMAZA SOKAN IKI ŞEY

BIR TIYATRO DÖNDÜ AMA?!..

BUĞDAYLA KOYUN GERISI OYUN MU?

“ÜMMETIN ÖNEMLI VE ÖNCELIKLI MESELESI”

100 YIL SONRA ENVER PAŞA

PELIKANCILAR SETACILAR VE ENSTÜTÜCÜLER

Türkiye’de işsizlerin sayısı da işsiz kalma

süresi de hızla artıyor. Genç işsizlik

korkutucu seviyelere ulaştı. Uzun süre iş aramaktan bunalan

işsizler ise çareyi sosyal medyada arıyor. Twitter adeta iş arama

platformuna döndü.

TÜRKIYE’DE son bir yıldan bu yana işsiz olanların oranı yüzde 37 arttı. Işsizlik kronik-leşen bir sorun haline gelirken iş arayanların son umudu sos-yal medya platformları oldu. Twitter iş arayanların feryat-larıyla doldu.

ÖZELLIKLERINI sıralayıp iş için yardım isteyenler, son umut etkileyici bir mesaj yazıp kul-lanıcılardan paylaşım talep edenlerin sayısı hızla attır. Si-yasetçiler de artık kendilerine gelen yardım taleplerine sosyal medyadan çözüm arıyor. 11’de

TAHRAN’DAKI gösteriler sırasında İngiltere Büyükelçisini 3 saat gözaltında tutan İran’a İngiltere Dışişleri Bakanı tepki gösterdi, ulus-lararası hukuk çiğnendi dedi. İran’da ise bu kez göstericiler İngiltere’yi hedef aldı, büyü-kelçiliğin kapatılması için slogan attı. 6’da

Bu defa İran, İngiltere gerilimi

“Göstericileri öldürmeyin”

ABD İran’da rejim karşıtı protestolarla yakından ilgileniyor. Danold Trump sosyal medya hesabı üze-rinden Tahran’ı uyardı, büyük harflerle yazdığı mesajında ABD Başkanı İran yönetimine “Göstericileri öldürmeyin” dedi. 8’de

LIBYA’DA Türkiye’nin desteklediği Ulusal Mutabakat Hükümetinin Başkanı ateşkesin başladığı gecenin sabahında İstanbul’a gel-di Cumhurbaşkanı ile 2.5 saat görüştü. 7’de

İstanbul havaalanına portatif otel, saati 9 euroHAVAALANINDA uyku kapsülleri çalış-

maya başladı. Saatlik 9 euro ödeyenler ses yalıtımlı tek kişilik kapsüllerde uçak beklerken uyuyabilecekler. 11’de

‘Tiyatro elinizdeki

kanı temizlemez’

Otomotivde 2020 hedefleri de düşük

SELVI Kılıçdaroğlu, Başak Demirtaş ve Dilek İma-moğlu’nun Kadir İnanır ile birlikte Selahattin Demirtaş’ın “Devran” tiyatrosunu izlemesine İçişleri Bakanı Soylu tepki gösterdi. Soylu “Elinizdeki kanları tiyatro ile temiz-leyemezsiniz, oraya Yasin Börü’nün fotoğrafını da assaydınız” dedi. 9’da

OTOMOTIVCILER 2020 yılında yolla-rına teşvik olmadan devam edecek. Otomotiv Sanayii Derneği Başkanı Haydar Yenigün teşvik taleplerinin kabul görmediğini, 2020 yılında planlarını 580 binlik bir pazar üze-rinden yaptıklarını söyledi. 10’da

“Bıçağın üstüne düştüm” dedi

ÇORUM’DA kocasının bıçakla ağır yarala-dığı kadın hastanede ameliyata girerken olayı soran polisle-re “Bıçağın üstüne düştüm” diye yanıt verdi. 2’de

İstismarcılarla savaş“KARANLIĞI arala” slo-

ganı ile Türkiye’nin dört bir yanında gö-nüllüler üç gündür çocukları ve velileri istismara karşı bi-linçlendirmek, far-kındalık yaratmak için mesaideydi. Pro-je sorumlularından Dr.Gülay Oğuz Bülent Çelik’e “etkinlik fırtı-nası”nı anlattı. 3’te

IMAM MÜEZZINLE KAVGA ETTI KULAĞINI ISIRDI 2’de

Al sarrac Erdoğan ile

görüştü

TÜRKİYE’NİN SULTANLARI 12’de

ALI EKBER YILDIRIMyazdı 11’de

ERHAN KARADAĞyazdı 4’te

PENCERE KUŞUyazdı 9’da

Türkiye Kadın Milli Voley-bol takımı finalde Alman-ya’yı devirdi ve Olimpiyat-lara gitmeye hak kazandı.

IŞSIZLER IÇIN SON ŞANSTWITTER

EMRE ÖZPEYNIRCI

HALDUN SOLMAZTÜRKyazdı 7’de

Page 2: IŞSIZLER IÇIN İngiltere gerilimi SON ŞANS TWITTER · 2020. 1. 12. · sosyal medyada arıyor. Twitter adeta iş arama platformuna döndü. TÜRKIYE’DE son bir yıldan bu yana

GÜNDEM2 www.gazetepencere.com 13 Ocak 2020 Pazartesi

ÇIĞDEMANAD

Acaba Cumhurbaşkanı bir evlendir-me programı mı yapsa? Televizyonla-rından biri ona moderatörlük mü teklif etse? Hem rating rekorları kırar, hem de devlete büyük katkı sağlar!

En geç yirmili yaşlarda evleniyorsan mutebersin! Hayat yolunda beraber yü-rüyebileceğin insanı tanıyabilmiş misin, sevebilmiş misin önemi yok! Yeter ki bir erkek ya da kadın bul, ister imam nikahı kıy, ister resmi nikah, ardından döllen, en az üç döl öyle mi? Işsizmiş-sin, evine çocuklarına bakamazmışsın, çocuklarına iyi eğitim veremezmişsin, çocuklarını tacizden koruyamazmışsın, toplumsal kimlik edinemediğinden, parasızlıktan kıvrandığından eşine düş-man kesilirmişsin, şiddet uygularmış-

sın, yaşamın kabusa dönermiş, anlamı yok öyle mi?

Evlilik o kadar kutsal ki; 15 yaşın altında tecavüze uğrayan çocukların te-cavüz eden erkekle evlendirilmesi ve bu erkeklerin evlenmek karşılığında ceza almaması isteniyor. Iktidar partisi bu yönde yasa hazırlıyor. Çocukların zorla evlendirilmesinin adı namusu korumak mı? Bu nasıl namus, vicdan, bu nasıl çocuklara kıymak?

BATI MI ÇÖKÜYOR, ORTADOĞU MU?

Cumhurbaşkanı “ batı çöküyor çünkü aile kavramı kalmadı, aile kavramı dağıldığında nüfus azalmaya başlıyor” diyor.

Siz çöken bir batı görüyor musunuz? Batının gençleri dünyayı yönetiyor. Nüfusu fazla Ortadoğu’nun gençleri ise savaş meydanlarında ölüyor.

Cumhurbaşkanının aile kurumlarını kökünden kurutmayı amaçlayan sem-bollerin önü açılıyor dediği semboller neler?

Kocasının şiddetine boyun eğmeyen, tek başına hayata tutunmaya çalışan kadınlar mı?

Çocuğunu kocasının tacizinden kur-taran, canını sığınma evlerinde koruya-bilen kadınlar mı?

Para avcısı olmayan, seveceği bir erkek tanımadığı için evlenmeyen kadınlar mı?

Evlilikler uzun sürmüyor, boşanınca

bütün yük anneye kalıyor, bunu taşıya-mam deyip, evlenmeyen kadınlar mı?

Kocasının kendisini aldatmasını sineye çekmeyen kadınlar mı?

Bu dünyaya ızdırap çekmesi için çocuk getirilmez diyenler mi?

Bir tane hayatım var, istediğim gibi yaşayacağım, evlilik kurumu içinde kıstırılıp kalmayacağım diyenler mi?

Birey olmanın, istediğin tarzda yaşa-manın imkanı yok mu?

Cumhurbaşkanı “ güçlü aileleri kura-cağız ki, güçlü devlet olalım” diyor.

DEVLET NEDEN VAR? Insanları kim devlet kurumunun par-

çası olarak görme hakkına sahip? Insanlar devleti güçlendirmek için

değil, devlet insanları güçlendirmek için mevcut. Insanların devletten bekle-diği; her yaşam biçimine imkan sağla-yacak düzenleme yapması, adaleti tesis etmesi, ekonomik yapıyı her insanın refah düzeyini yükseltecek şekilde kur-ması, gençlere bütün dünyanın kapısını açacak seviyede eğitim vermesi, ifade özgürlüğü, farklılıklara saygı anlayışına katkı sağlaması, herkesin güven içinde yaşaması için yurtta ve dünyada barı-şın temsilcisi olması.

Kim devletten kendisini evlendirme-sini bekliyor?

Devlet evlenme karşılığında ev, iş, rahat geçim düzeyi sağlıyorsa, üstüne bir de sevgi şırınga edebiliyorsa, sara-yın önünde uzun kuyruklar olur tabii.

TEK TIP YAŞAM BIÇIMI

Kocasının bıçakladığı kadın: Bıçağın üstüne düştüm!

Çorum'da tartıştığı eşi tarafından bıçakla-nan kadın ağır yaralan-dı.

Adil A. (51) ile eşi Evrim A. (41) arasında henüz bilinmeyen bir nedenle tartışma çıktı.

Tartışmanın büyü-mesi üzerine Adil A, mutfaktaki bıçakla eşi Evrim A'yı karın ve sırt

bölgesinden bıçakladı.Kadının çığlıkları-

nı duyan komşuları, durumu polise bildirdi. İhbar üzerin olay yeri-ne polis ve sağlık ekip-leri sevk edildi.

Ağır yaralı halde bulunan kadın, ambu-lansla Hitit Üniversite-si Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Ameliyata alınan kadının hayati tehlikesinin devam

ettiği belirtildi.Evrim A'nın, ame-

liyata girmeden önce polislere, ilk önce mutfakta bıçağın üstü-ne düştüğünü söylediği ancak daha sonra eşi tarafından bıçaklandı-ğını itiraf ettiği öğrenil-di.

Polis tarafından gözaltına alınan Adil A, emniyetteki işlemleri-nin ardından adliyeye sevk edildi.

İzmir’in Torbalı ilçesinde bir sağlık mü-dürü ve bir doktorun eşini öldüren Enver Yıldız, cezaevinde intihar etti.

İlçe Sağlık Müdürü Mehmet Park ve bir doktorun eşini silahla öldüren Yıldız, Alia-ğa Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tek başı-na kaldığı odada ölü bulundu. Odaya giren infaz koruma memurlarınca hastaneye kaldırılan tutuklu hastanede hayatını kay-betti.

NE OLMUŞTU?Torbalı İlçe Sağlık Müdürü Mehmet Park,

29 Aralık akşamı İzmir Ertuğrul Mahalle-si’ndeki evine gelen maskeli kişi tarafından öldürülmüştü. Daha sonra aynı hastanede genel cerrahi uzmanı olarak görev yapan Harun Gülcemal’in eşi Hatice Gülcemal de Park’ın evine 600 metre mesafedeki evin-de silahlı saldırı sonucu vefat etmişti.

Çorum’da bir camide görev yapan imam ve müezzin ara-sında çıkan tartışma kavgaya dönüştü. Kapı kapama tar-tışması sonrası imam Fatih Y. müezzin Hüseyin T.'nin kulağını ısırdı. İl Müftülüğü tarafından konu hakkında idari soruşturma başlatıldı, ayrıca Çorum Cumhuriyet Başsavcılığı da adli soruştur-

ma başlattı. T24'ün haberine göre; olay

Ulukavak Mahallesi’nde bu-lunan Ölçek Camii’nde mey-dana geldi. Müezzin Hüseyin T. camide Kuran okuduğu es-nada cami imamı içeri girdi kapının açık kaldığını gören müezzin imam Fatih Y’den kapıyı örtmesini istedi. Fatih Y’nin yanıtı üzerine taraflar

arasında tartışma çıktı.Çıkan tartışmanın kısa sü-

rede kavgaya dönüşmesi ile birlikte müezzin Hüseyin T. kulaklarından yaralandı.

Tedavi için Çorum Hitit Üniversitesi Erol Olçok Has-tanesi’ne giden Hüseyin T.’nin kulaklarının arkasına çok sayıda dikiş atıldığı öğre-nildi.

Bu acı asla unutulmayacak

Ceren Özdemir’in babası:

Ordu'da uğradığı bıçaklı sal-dırı sonucu hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Ceren Öz-demir'in ölümünün kırkıncı gününde anma etkinliği düzen-lendi.

Özdemir'in ailesi tarafından Ordu Cemevi'nde düzenlenen programda, misafirlere lokma ve yemek ikramında bulunuldu.

Anmaya Ordu Valisi Seddar Yavuz da katıldı.

Baba Yılmaz Özdemir, ölümü-nün kırkıncı günü olduğunu be-lirterek, lokmasını dağıttıklarını söyledi.

Özdemir, bir gazetecinin "Kırk günü aile olarak nasıl geçirdi-niz?" sorusu üzerine duygularını

şöyle dile getirdi:"Bu acıya 'zamanla

unutulur' deme şansım yok, bu acı asla unutul-mayacak. Bizim ölene kadar unutma şansı-mız yok. Eşim de aynı şekil-de toparla-yamadı, ilaç-larla şu anda ayakta duru-

yor. Gerisini zaman gösterecek. Kızımızın mezarına da kendisi-nin sosyal medyada paylaştığı sözü yazdırdık, orada kendisini ifade etmiş zaten. Biz de o sözü mezar taşına işlettik."

Katil zanlısı Özgür Arduç'un akli dengesinin yerinde olduğu yönündeki rapora ilişkin soru üzerine Özdemir, şunları kaydet-ti:

"Bence orada (mahkemede) gayet bilinçli hareket etti. Za-ten mahkemede bazı şeylerden alıntı yaptı. Ne kadar akıllı ol-duğu zaten belli oluyordu. Eşim de fark etmişti. Mahkemede, bir tanığın ifadesinden alıntı yapa-rak kendisinin ne kadar akıllı olduğunu göstermiş oldu. Ona akli dengesinin bozuk olduğuna dair rapor verme şansları zaten yoktu. Hiçbir doktor vermezdi zaten. Gayet mantıklı ve akıllı bir kişi."

Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Ceren Özdemir, 3 Aralık 2019'da, Altınordu ilçesi Zaferi Milli Mahallesi’ndeki evi-nin bulunduğu binaya girerken uğradığı bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti.

Doktor katili intihar etti

KAVGADA İMAM, MÜEZZİNİN KULAĞINI ISIRDI

KOCASININ BIÇAKLADIĞI KADIN: BIÇAĞIN ÜSTÜNE DÜŞTÜM!

[ PENCERE ]GAZETE İmtiyaz Sahibi

Genel Yayın Yönetmeni Yavuz OĞHAN

Haber KoordinatörüBengü BABAEKER

Yazıişleri Koordinatörüİzzet DOĞAN

Planlama KoordinatörüNilay CAN

Görsel YönetmenErkutay OĞHAN

BiDeBunuİzle Basın Yayın ve Gazetecilik Ltd. Şti. l www.gazetepencere.com l [email protected] l 02123274774-75 l Beşiktaş/İSTANBUL

Reklam rezervasyon: 02123274775

Page 3: IŞSIZLER IÇIN İngiltere gerilimi SON ŞANS TWITTER · 2020. 1. 12. · sosyal medyada arıyor. Twitter adeta iş arama platformuna döndü. TÜRKIYE’DE son bir yıldan bu yana

GÜNDEM3 www.gazetepencere.com 13 Ocak 2020 Pazartesi

CİNSEL İSTİSMAR SESSİZ BİR SALGINDIR

Cinsel istismar konusunda önce-likle çocukların ve ebeveynlerin bilgilendirilmesini hedefleyen açık ve kapalı alan etkinliklerinin ger-çekleştirilmesine rehber öğretmen-ler ve psikologlar yanında, toplu-mun her kesiminden gönüllüler katkı verdi.

Toplumun bu sessizce büyüyen yarasının sağaltımına katkıda bulunmak, ülkenin geleceği olan çocukları ömür boyu yaşayabile-cekleri travmalardan koruyabilmek amacını ortak hedef haline getiren her yaştan ve her kesimden binler-ce duyarlı insan sosyal medya üze-rinden kısa sürede bir araya geldi. Müthiş bir hızla koordine oldu, malzeme üretti, dağıttı, afişler, pankartlar astı, seminerler ve eği-timler düzenledi.

Katılımın büyüklüğüne ve yay-gınlığının genişliğine, etki alanının önemine rağmen genel medyada gösterilmeyen “etkinlik fırtınası” yeni nesil sivil toplum hareketleri-nin niteliğini ve sessiz gücünü gös-teren bir örnek.

Konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgi almak için proje sorumlularından Psikiyatrist Dr. Gülay OĞUZ ile Ga-zete PENCERE için özel bir söyleşi yaptık.

P -Sayın Oğuz, sizi hep sosyal or-ganizasyonların, özellikle, kadına, çocuğa, engelliye, dokunan eğitsel ve kültürel organizasyonların içe-risinde görüyoruz. Bize önce Gülay OĞUZ’dan ve bu projedeki yeriniz-den ve projeden bahseder misiniz.

O -Trakya Üniversitesi, Edirne Tıp Fakültesi mezunuyum. Psiki-yatrist’im ve psikoterapi ağırlıklı çalışıyorum. Ihtisas yapmak üzere Samsun’a geldim. Bu şehri sevdim ve Samsun’da kaldım.

“Karanlığı Arala” projesi, çok yakın bir arkadaşımın önderliğinde başlayan, çocuk istismarını önle-meye yönelik bir proje. Ben, Orta ve Doğu Karadeniz Koordinasyon So-rumlusu olarak katkıda bulunmaya çalışıyorum. Öncelikle farkındalık yaratmayı, daha sonra bunun eği-timlerle önlenebilmesini, engelle-nebilmesini amaçlıyoruz.

Tek bir hedefi yok bu projenin. 9-12 Ocak’ta yapmış olduğumuz ilk çalışmanın hedefi farkındalık yaratmak idi. 9-12 Nisan’da yapa-cağımız ikinci çalışma “farkındalık ve neler yapabiliriz?” çerçevesinde olacak. Nihai hedefimiz ise bir ulus-lararası travma merkezi kurmak.

P: Proje nasıl başladı? Kimlerle, nasıl yürütüyorsunuz?

O: Projenin ana mimarı, Türki-ye’de ve dünyada insana yönelik birçok projede yer almış, Bilgi Üni-versitesi’nden arkadaşım Profesör Ayten ZARA. Öğrencilerden, akade-misyenlerden ve çeşitli toplum ke-simlerinden oluşan bir eğitim ekibi ve bir de koordinasyon ekibi var. El yordamıyla kurulup gelişen çalışma grupları, yine Ayten ZARA’nın ku-rucusu olduğu WHR (Dünya Insani Dayanışma) örgütünün şemsiyesi altında yapılanıyor. Şu anda 71 ilde il temsilcilerimiz ve sayısını bile-mediğim kadar ilçe temsilcimiz ve gönüllülerimiz var.

P: Bir projeye başlayıp kısa sü-

rede çok yoğun katılımlarla üç günlük bir etkinlikte yüzbinlerce insana temas edebilmiş olmayı neye bağlıyorsunuz? Bir STK olarak bulunduğunuz merkezlerdeki yerel yönetimlerle ilişkileriniz nasıl?

O: Kayıtlı katılımcıların bu kadar hızlı artacağını ve yapının bu kadar hızlı büyüyeceğini ve etkinliğimizin bu sayıda insana dokunacağını biz de tahmin edemedik. Çocuk hepi-mizin ortak paydası ve ortak gelece-ği. Merkez Komitemiz Milli Eğitim ile görüşüyor. Örneğin biz burada Valilik ile görüştük. Aile Sosyal Po-litikalar Müdürlüğü yolumuzu açtı.

P: Etkinlik alanlarında farkında-lık yaratmak adına neler yapıyorsu-nuz?

O: Broşür ve afişlerimiz, mer-kezdeki arkadaşlarımız tarafından oradaki ilgili komisyonlarca hazır-lanıyor. Yereldeki bütün malzeme-lerimiz gönüllü ekipler tarafından hazırlandı. Anlaştığımız AVM’lerde, meydanlarda standlar kuruldu. Mavi kurdeleler, mavi balonlar, ku-tular, standlar, afişlerin asılması, broşürlerin dağıtılması, ebeveynler-le birebir yapılan görüşmeler, ilgili merkez komisyonların izin verdiği kapsamda bilgilendirmeler. Her şey gönüllü ekiplerce yapılıyor.

P: Neden her şey mavi?O: Mavi renk çocuk istismarı ile

mücadelenin rengi.P: Türkiye’de çocuk istismarını

önlemeye yönelik yasaların yeter-li olduğunu düşünüyor musunuz? Çocuk gelinler meselesinin çözümü için sizce nasıl bir yol izlenmeli?

O: Öncelikle, Milli Eğitim Bakanlı-ğı cinsel istismar ile ilgili eğitimleri müfredata koydu ve PDR’ci arka-daşlar bu konularda eğitim veriyor-lar. Hatta Sağlık Bakanlığı aracılığı ile ‘eğitici eğitimleri’ düzenlendi. Bunlar çok güzel. Sadece bu emeği alabildiğince arttırmaya ihtiyaç var. Çünkü çok fazla sayıda insana ulaş-mak gerekiyor.

Yasalara gelince; hukukçu deği-lim ama problemlerin olduğunu görüyoruz “tecavüzcüsü ile evlendi-rilmek” cümlesi tüylerimizi diken diken ediyor. Cinsellik yaşının çok aşağıya indiği bir gerçek. Cinsel-lik güçlü bir dürtü. Sosyokültürel nedenlerle baskı altına alınmaya çalışılması bir çok soruna yol açı-yor. Bu sorunların en önemli çö-zümü, çocukların, ebeveynlerin, öğretmenlerin ve karar vericilerin de içinde bulunduğu kademelerin yaygın eğitiminden geçiyor.

P: ‘Çocuk istismarı ve ensest’ ko-nusunda dünyadaki yerimiz nedir?

O: Maalesef kötü bir yerdeyiz. En kötülerin arasındayız. Ilk on-yirmi ülke içerisindeyiz. Üstelik elimizde sağlıklı veriler yok. Çünkü ikinci bir suçlama gündeme getirdiği için gizleniyor. Örneğin bir vaka var. Komşusu çocuğunu taciz ediyor. Çocuğu tacize uğrayan kişi komşu-sunu şikayet etmek yerine mahalle-sini değiştiriyor.

Cinsel istismar ve Ensest özellikle köylerde daha çok yaygınlaşıyor. Babalar çalışmak için iş bulabildiği uzaklara gidiyor ve köyde geride bıraktıkları taciz ve tecavüze karşı korunmasız hale geliyor.

9-12 Ocak tarihleri arasında, 11 binin üzerinde gönüllü aracılığı ile, Türkiye’nin 71 ilinde, bu illere bağlı yüzlerce ilçede ‘çocuklara yönelik cinsel istismarın engellenmesi’ konusunda “Karanlığı Arala” sloganı ile yüz binlerce insana ulaşan farkındalık etkinlikleri yapıldı.

P: En zor soruyu en sona bıraktım.. Dr. Desmond Morris’in “Sevmek Dokunmaktır” isimli bir kitabı var. Morris bu kitabında gittikçe kalabalıklaşan dünyamızda, nasıl birbirimize dokunamaz hale geldiğimizi ve bu "dokunulmazlığın" tehlikelerini anlatıyor. Öte yandan yanlış dokunmaların ço-cuklarda yarattığı ve onların ömür boyu taşımak zorunda kaldıkları travmalar bıraktığı da bir vaka. Bu kılıç sırtı bir durum. Konu ile ilgili istatistikler bize, çocuklara yönelik tacizlerin yüzde doksanının çocuğun yakın çevresinden geldiğini anlatıyor.

Anneler, babalar, onları tüm büyüklerden ve tüm dokunuşlardan korkutmadan, ama bir yandan da istismardan korunmalarını sağlayacak bilgiyi çocuklarına nasıl vermeliler?

O: Gerçekten çok hassas bir konu. Biliyoruz ki sevginin temeli dokunmak. Herkesin sevgi dili farklı olsa da biliyoruz ki çocuklar sevilmeyi, doku-nulmayı, öpmeyi, büyüklerinin onlara sarılmalarını çok seviyorlar. Bu yüzden onları ürkütmeden bu bilgilendirmeyi yapabilmek çok önemli. Içimizde bu kadar psikolog, psikiyatrist, PDR’ci var. O halde bu oluşum sürecinde biz bu sorunun yanı-tını standart eğitimler haline getirelim. Örneğin, dört yaş, yedi yaş ve yedi yaştan sonra 14 yaş, lise grubu, üniversite grubu, veli, öğretmen. Bu ayakların bir kısmını hazırladık ve iki gündür ana okulu ve ilköğretim okullarında ilk basamakta eği-timler yapıldı. Burada dokunmanın nasıl tehlikeli olabileceği anlatılıyor. Tabi ki dokunulacak, ama dokunulmanın önemli olduğu bölgeleri göstermek,

yanlış dokunulma olduğunda bilgi vermelerini, söylemeleri gerektiğini onları korkutmadan öğret-mek. En hassas grup özellikle okul öncesi grup.

Tekrarlayıcı depresyonun temelinde çocukken, kişinin beş yaşında geçirdiği istismarın suçlulu-ğunun yattığını biliyoruz. Bizim hastalarımızda çocukluk travmalarının çok önemli etkileri var. Çocukluk travmalarının içerisinde, cinsel istismar ise hastada suçluluk duygusu yarattığı için çok daha önemli bir boyuta çıkıyor. Hasta onu sırtın-da ömür boyu bir yük olarak taşıyor. Bu amaçla hazırladığımız eğitimlerin diğer ilgili derneklerle birlikte üzerinden geçeceğiz ve standart hale getirerek her kademe için onar kişiden oluşan eğitim komisyonlarınca bu eğitimlerin aktarılma-sını sağlayacağız. Yapacak çok şey var. Çözüm çok uzak ve imkansız değil. Sadece iyi organize olmaya, hızlı davranmaya ihtiyacımız var.

P: Son olarak neler söylemek istersiniz.O: Biz arkadaşlarımızla, -Deniz Yıldızı

hikayesinde olduğu gibi- bir kişiye bile dokunabilsek onun için çok şey fark edecek düşüncesi ile yola çıktık. Az bir çaba ile çok kişiye dokunabileceğimizi gördük. Çocuk doğduğunda tertemizdir. Genetik bazı özellikler alır ama tertemizdir. O çocukları biz kirletiyoruz hep birlikte. ‘Karanlığı arala’ projesinin bir logosu da şu; “Cinsel istismar sessiz bir salgındır!” Bu sessiz salgın bizim sesimiz çıktığında geriler. Taşın altına elimizi koymamız gerekir. Herkesin yapacağı şeyler var.

Psikiyatrist Dr. Gülay OĞUZ

Haber Ropörtaj: I.Bülent ÇELIK

“ÇOCUKLAR GELECEĞE YAZILAN MEKTUPLARDIR”

Sevginin temeli dokunma ama...

P: Bir ucu evlenme olgunluğuna ulaşamamış 30 yaşında ergenler. Bir ucu çocuk anneler!. Her iki sorunu da bilimi rehber alarak çözmek gereki-yor.

O: 18 Yaş altı dünyanın her yerinde çocuk. Bakın, ergenlik süreci sadece Türkiye’de değil dünyada 30’lu yaşlara uzadı. Bu nedenle evlilik yaşının 30’ların üzerine çıkması beklenir.

Haz odaklı bir toplumsal yapı meydana geldi. Haz isteği olunca olgunlaşma süreci de geciki-yor. Böyle baktığımızda 18 yaşında evlilik bile zaten problem iken, daha kişilik basamakları

tamamlanmamış iken bir başka büyük kuru-mun sorumluluğunu almak.. Imkansız!.. Bunun yanında Türkiye’de zaten “çocuk anneler” diye bir nosyonumuz var. Böyle annelerin bulunduruldu-ğu merkezler var. Buradaki çocukların bir kısmı istismardan dolayı hamile kalırken bir kısmı da erkek arkadaşı ile isteyerek birlikte olanlardan oluşuyor. 15 -16 yaşındaki çocukları, kucakla-rında kendi bebeklerini tutarken görmek insanı perişan ediyor. Oyuncak bebek tutar gibi kucak-larında tuttukları bebekler kendi bebekleriydi. Gerçekten de oyuncak tutar gibi tutuyorlardı.

Foto

ğraf

lar:

Cans

el Ç

ELIK

3 gün içerisinde, Türkiye’nin yüzlerce noktasında on binlerce kişi ile görüşülerek Çocuk istismarına dikkat çekildi.

Kadın Çocuk ve Sosyal Hizmet Dayanışma ALO 183 - Polis ALO 155 - Insan Ticareti Mağdurları Acil Yardım/Ihbar ALO 157- Jandarma Çocuk ve Kadın Kısım Amirliği ALO 156

Page 4: IŞSIZLER IÇIN İngiltere gerilimi SON ŞANS TWITTER · 2020. 1. 12. · sosyal medyada arıyor. Twitter adeta iş arama platformuna döndü. TÜRKIYE’DE son bir yıldan bu yana

GÜNDEM4 www.gazetepencere.com 13 Ocak 2020 Pazartesi

Balıkesir'in Edremit ilçesinde yaşa-yan 20 yaşındaki Batuhan S., köpeğini dövdüğü iddiasıyla babasını tüfekle vurarak öldürdü. Olay sırasında evde bulunan Batuhan S.’nin annesi Sevgi S., "Keşke önüne atlayabilseydim" diyerek feryat etti.

Olay, saat 11.00 sıralarında Edremit ilçesi Zeytinli Mahallesi Abdi Ipekçi Caddesi'ndeki Irmak Apartmanı'nda meydana geldi. Batuhan S., köpeğini dövdüğünü iddia ettiği babası Ali S. ile tartışmaya başladı. Bu sırada evde bu-lunan pompalı tüfeği alan Batuhan S., mutfakta kahvaltı yapan babasına ateş etti. Evde bulunan annesi Sevgi S.’nin ihbarı üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.

Gelen sağlık ekibinin yaptığı kontrol-de, Ali S.’nin öldüğü belirlendi.

Sinir krizi geçiren anne Sevgi S., "Elimle kanayan yere bastırmaya çalış-tım ama olmadı. Keşke önüne atlaya-bilseydim" diyerek feryat etti. Ali S.'nin cenazesi yapılan incelemenin ardından otopsi için Bursa Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Olayın ardından kaçan Batuhan S. ise Akçay Polis Merkezi'ne giderek teslim oldu. Batuhan S. ilk ifadesinde baba-sıyla sürekli tartıştıklarını, bugün de babasının köpeğini dövdüğünü bunun üzerine kavga ettiklerini belirtti. Ba-tuhan S. evdeki tüfeği alıp mutfakta oturan babasının başına doğru iki el ateş ettiğini söyledi.

ERHANKARADAĞ

2020’ye girmeye saatler kalmıştı. Bahçeye çıkıp süslenmiş ışıklı çam ağaçlarının yanında fotoğraf çeke-cekti. Antrede Noel baba sakalını taktı, ayakkabılarını giydi; giymesiyle çıkarması bir oldu. Çünkü iki ayağı da ıslanmıştı, ayakkabıların içi su doluydu. Nereden geldi ki bu su, sağa sola, aşağı yukarı bir göz gezdirince fark etti yukarıda, tavana yapışık lambanın etrafından şırıl şırıl su sızıyordu. Aklına sigortayı kapatmak geldi. Hemen kapının üzerindeki sigorta kutusuna uzandı, kapağını açar açmaz bir bardak su da oradan bıraktı kendini aşağıya. Sırılsıklam olmuştu arkadaşım.

Apartman görevlisini çağırdı, “üst katı su basmış, haber verin de vanalarını kapatsınlar” dedi. Müm-

kün değil dedi görevli, kesin bir ses tonuyla: Mühürlü yukarısı, mahkeme kararı olmadan açılmaz o kapı. Yahu nasıl açılmaz, belli ki su boruları patlamış, en iyimser senaryo bütün su arkadaşın evine boşalacak. Bunun elektrik kontağı var, yangını var, çar-pılması var. Akşam akşam yöneticiyi bulduk, yeni yıla girmek için gittiği restorandan atladı geldi; o da kapı-daki mühürü görünce ne yapacağını şaşırdı. Miras davasıymış, varisler anlaşamayınca ev kapatılmış. Kimse kimseye güvenmiyor belli ki. Davanın bitmesini bekleyenler eve hep birlikte heyet olarak girecekler ilerde.

Polis de “bizim yapacağımız bir şey yok” deyince, erken başlayan yeni yıl eğlencesi kâbusa dönmek üzereydi. Sigortayı kapatıp dışarı çıkmaya

karar verdik. Üst kattan sızan suya “yarın bakarız artık” deyip sokaklara atık kendimizi.

Ankara küçük yer. Yolda yürür-ken eş dost görmek sıradan hadise. Evden çıkanların yolu ya Konur so-kakta birbirleriyle kesişir, ya Kuğulu Park’ta, Tunalı’da karşılaşırlar. Is-tanbullu bir arkadaşım bizim Ankara aşkımızla alay ederken söylemişti. “Kuğulu Park’a gitmeye ne uğraşı-yorsunuz. Balkonda kendiniz de bir Kuğulu Park yaparsınız; iki leğen su, üç saksı çiçek, al sana kuğulu park”, “Dikkat edin parkın üzerine basma-yın” filan derdi. Ne yapalım seviyo-ruz biz bu küçük şehri, şaşırtmıyor bizi. Mesela benim oturduğum site; iki bloklu ama temsil gücü yüksek, köyün hanesi gibi. 2015’te Kızılay’da

patlamalar oldu arka arkaya, cenaze-lerden biri bizim apartmandan çıktı. 7 Haziran’dan sonra hükümeti kur-mayan Davutoğlu ülkeyi 1 Kasım’a götürecek geçici bir seçim hükümeti kurdu, partilerin hepsinden birer ikişer bakan çıkardı. Bizim apart-mana kırmızı plakalı araç yanaşınca anlaşıldı, başka bir komşumuz bakan olmuştu.

Böyledir Ankara; etrafın hakim savcı, bakan diplomat. Kafa tuta-mazsın önüne gelene, çünkü herkes ya vekil ya danışman ya da paşadır bu kentte.

Suyu patlamış mühürlü daire de mühim birinin evi çıktı. O kapı açı-lamadı uzunca bir süre, su akmaya devam etti ama neyse ki işini bilen ustalar var. Becerikli tesisatçı geldi,

aradan dereden, bacadan aydınlıktan girdi, boruları ayırdı, tıkadı, kay-nak yaptı da dairenin suyunu kesti, sorunu çözdü. Sayesinde Osman Mayatepek’in mirasçılarının tereke davasına gölge düşmedi. Kimdir Ma-yatepek? Büyükannesi Sultan Abdül-mecid’in torunu, Vahdettin’in yeğeni Naciye Sultan, dedesi Enver Paşa .

Yani yılbaşı gecesi üzerimize yağan su sıradan bir musluk suyu değilmiş özetle, paşa suyu. Hem de çok büyük Paşa’nın; 100 yıl sonra başka bir macerayla karşımıza çıkan Enver Paşa’nın mirasıymış.

Hukuk bazen çaresiz kalabiliyor. “Hakim kararı olmadan bu kapı açılmaz” diyor da Paşa’dan kalanla-rı, devreyi kesen su tesisatçısı kadar koruyamıyor.

100 yıl sonra Enver Paşa

ENGEL TANIMADI

TÜRKİYE’Yİ HAYRAN BIRAKTI

ATV’de yayınlanan Kim Milyoner Olmak Ister yarışmasına katılan konuşma engelli Ümmü Gül-süm Genç önemli bir farkındalığa imza attı. Önceki akşam yarışan Ümmü Gülsüm Genç, küçük yaşlar-da geçirdiği rahatsızlık nedeniyle konuşma engeli yaşayan bir yarışmacıydı. Bu nedenle Genç için format değiştirildi.

Ümmü Gülsüm Genç kendisine sorulan sorulara elindeki tahtaya yazarak yanıt verdi. Soruları ce-vaplarken ise elinde dört şık yazan kartonları kul-landı.

27 yaşındaki enç kadın yarışmada önemli bir ba-şarı elde etti ve 125 bin liralık kazandı.

Ümmü Gülsüm'ün yarışmadaki başarısı, güler yüzü ve hayatla barışık tavırları sosyal medyada gecenin ve ertesi günün en çok konuşulan konuları arasında yer aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Instag-ram hesabı üzerinden gerçekleştirdiği görüntülü görüşmede, Genç'e görevi ve üniversite eğitimi hakkında soru-lar sordu.

Genç'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sorularını önündeki kağıda yazarak cevapladığı görülürken, Erdoğan da Genç'e başarı dileğinde bulundu.

Genç'i ve kardeşlerini izlediğini dile getiren Erdoğan, "Arkadaşlar bana sürpriz yaptı. Ben Ümmü Gülsüm'le görüntülü olarak tanışma fırsatını bulduğum için çok mutluyum. Anne-ne, babana ve bütün ailene benden selamlar." ifadelerini kullandı.

Erdoğan da aradı

Yürek yakan görüntüler gün ağarınca ortaya çıktı

İzmir'in Çeşme ilçesi açıklarında göç-menleri taşıyan teknenin batması sonucu 8'i çocuk 11 kişi hayatını kaybetti. 8 göç-men ise sahil güvenlik ekiplerince sağ ola-rak kurtarıldı. Faciaya ilişkin yürek burkan görüntüler ise gün ağarınca ortaya çıktı. Hayatını kaybeden çocukların ayakkabı-ları ve kıyafetleri denize açıldıkları koyda kıyıya vurdu.

Ajanslara yansıyan bilgilere göre akşam saatlerinde Yalı Mahallesi açıklarından ba-ğırma sesleri duyulması üzerine jandarma hattına ihbarda bulunuldu. Sahil Güvenlik ekiplerinin olay yerine gelmesinin ardın-dan göçmenleri taşıyan teknenin battığı belirlendi.

Denizde yardım bekleyen 8 kişiyi kur-taran ekipler, 8'i çocuk 11 kişinin cansız bedenine ulaştı. Kurtarılan göçmenlerin

teknede 19 kişi olduklarını belirtmesi ve denizde yapılan araştırma sonrası arama kurtarma çalışması sonlandırıldı.

Sağ olarak kurtarılan göçmenler ve hayatını kaybedenlerin cansız bedenleri kıyıya çıkarıldı. Çeşme Alper Çizgenakat Devlet Hastanesinde tedavi altına alınan 8 göçmenin, sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Ölen çocukların ayakkabıları ve kıyafetleri sabah saatlerinde kıyıya vurdu

GEÇTIĞIMIZ YIL AKDENIZ'DE EN AZ 1283 KIŞI YAŞAMINI YITIRDI

Uluslararası Göç Örgütü'nün verdiği rakamlara göre 2019 yılında Akdeniz'de en az bin 283 sığınmacı Avrupa'ya geçmek isterken hayatını kaybetti. Son beş yılda Akdeniz'de boğulan sığınmacıların sayısı ise 19 bini geçiyor.

İSTİSMARCIYA YİNE İYİ HAL İNDİRİMİ

Köpeğini dövdüğü için babasını tüfekle vurdu

Gazi Antep Belediyesine bağlı sanat merkezinde öğretmen olan Yusuf Gökhan Emir’in 14 kız çocuğunu istismardan yargılandığı davada hakimin iyi hal uyguladığı ortaya çıktı. Istismardan suçlu bulunan Emir önce 136 yıl hapse mahkum edildi ardından "iyi hal" indiri-mi uygulayan mahkeme, cezayı 104 yıla indirdi.

Gazi Antep Belediyesine bağlı Halil Karaduman Sanat Merkezinde görevli Mo-zaik Öğretmeni Yusuf Gökhan Emir ders verdiği 14 kız çocuğuna cinsel istismarda bulundu. Istismar 13 yaşındaki öğren-cilerden birinin olanları öğretmenine

anlatması sonucu ortaya çıktı. Çocukların verdikleri ifade üzerine başlatılan soruş-turma kapsamında Emir, 6 Nisan 2019 tarihinde tutuklandı.

Yargılama sonunda kararını açıkla-yan mahkeme heyeti, sanığın çocuklara karşı aynı suçu birden fazla kez işlediği gerekçesiyle 14 kez 9 yıl 14 ay 15 gün, toplamda 136 yıl hapis cezası verdi. Aynı mahkeme sanığın yargılama sırasında olumsuz bir davranış göstermemesi ve cezanın sanığın geleceği üzerindeki olumsuz etkisini gerekçe göstererek ceza-yı ‘iyi hal’ indirimi ile 14 kez 7 yıl 9 ay 22 güne düşürüp, toplam 104 yıla indirdi.

Page 5: IŞSIZLER IÇIN İngiltere gerilimi SON ŞANS TWITTER · 2020. 1. 12. · sosyal medyada arıyor. Twitter adeta iş arama platformuna döndü. TÜRKIYE’DE son bir yıldan bu yana

DIŞ HABERLER5 www.gazetepencere.com 13 Ocak 2020 Pazartesi

Avusturalya Yangınları ile ilgili yazımın bu son adımında “Yarın”ı, dünyamızı nasıl bir geleceğin bekledi-ğini sizinle paylaşacağım.

•••2050’ye gelindiğinde ise çocuk-

larımız ve çocuklarımızın çocukları, nüfusu en az 9 milyara ulaşmış bir dünyada yaşıyor olacaklar. Bu yüzyılın sonuna doğru en az 10 milyarlık bir nüfusa sahip olacağız.

Eğer küresel iklim değişikliği ko-nusunda gereken önlemler alınmaz-sa 2060 yılına kadar gerçekleşecek 4˚C’lik bir değişiklik dünyaya küresel boyutta bir felaket yaşatabilir.

iklim değişikliğine yol açan sera gazlarındaki artış sürerse, sıcak hava dalgalarının giderek yaşlanan dünya nüfusu üzerindeki olumsuz etkileri 2090 itibariyle 10 kat artacak.

Suların, karalardan daha geç ısınması gerçeğinden yola çıkılarak, karasal bölgelerde sıcaklık artışı 5,5˚C bile olabilir.

En büyük sorunlardan birisi su sıkıntısı olacak. Bir başka büyüyen tehlike de, küresel salgınlar olacak.

Sel felaketleri riski dört kattan fazla, kuraklık riskiyse üç kat yükselecek.

Dünya Bankası tarafından kabul gören bir senaryoya göre bu tüketme

hızıyla Amazon ormanlarının yüzde 40’ı 2050 yılına kadar yok olmuş olacak.

Bu yılı takip edecek olan 40 yılın tamamında ise 2,5 milyar arabanın daha üretilmesi bekleniyor.

Antartika buz tabakaları erirse, dünya okyanuslarının seviyesi 60-65 metre arasında artacaktır.

Global ısınma yüzünden yükselen deniz seviyesi 2050’de deniz kıyısın-daki Çin şehirlerinde sellere neden olacak ve 76 milyon kişi evsiz kalacak.

•••Yeryüzü sistemi üzerindeki insan

etkisinin içinde bulunduğumuz yüzyıl

boyunca, bu düzeyde devam etmesi halinde 2100 yılına gelmeden, yani torunlarımızın ve kısmen çocuklarımı-zın yaşayacakları bir dönemde bugün yaşamakta olan türlerin üçte birinin soyları tükenmiş olacak.

•••Insanlığı çıkmaza sokan iki şey var:

Birisi, amacın her türlü aracı meşru kıldığı inancıdır. Bu basmakalıp dü-şünce, bu çekilen acılara karşı kulak-ları bilerek tıkayış, savaş makinesini yönlendiren canavar haline geldi. Diğeri, insan ruhunun ihanetidir. Aklı ortadan kaldıran ve bir ulusu, bir uygarlığı, bir hayaletler, boyun eğen

ya da işkence gören hayaletler alayına çeviren

dogmanın savunulmasıdır.•••

Eğer dünya, neoliberalizmin hâki-miyetinden ve dünyanın yeni efen-dilerinin sonsuz açgözlülüğünden ve topyekûn vurdumduymazlığından kurtarılacaksa hemen harekete geç-meliyiz. Kendi zenginliklerini arttırmak ve gezegene hâkim olmak için bu yırtıcıların süratle insanları ve dün-yayı kendi absürt çabaları için nasıl rehin aldıklarını gözlerimizi ve aklımızı dört açarak net bir biçimde görmemiz gerekiyor.

DR. KUBILAYKAPTAN

Felaketlerin TarihiGelecek – Küresel Yokoluş

AVUSTRALYA BAŞBAKANI

GÜNAH ÇIKARDI

Avustralya Başbakanı Scott Morrison, ülkede Eylül ayından beri süren yangın-larla ilgili olarak kriz yöne-timinde hataları olduğunu itiraf etti. Morrison, yangın kriziyle ilgili bir kamu so-ruşturması açılmasını des-teklediğini söyledi.

ABC Televizyonu'na ko-nuşan Morrison, bakanla-

rından, oluşturulacak bir Kraliyet Komisyonu'nun soruşturmayı yürütmesine destek vermelerini isteyece-ğini belirtti.

Morrison, "Sahadaki bazı gelişmeleri çok daha iyi yö-netebilirdim" dedi.

Yangınlardan en fazla et-kilenen New South Wales ve Victoria eyaletlerinde

protesto edilen Morrison, tartışılan iklim değişikli-ğiyle mücadele politikasını gözden geçirebileceğinin de sinyalini verdi.

Avustralya'da, Başbakanı Scott Morrison'ın özellikle geçen ay yangın krizi büyür-ken ABD'nin Hawaii eyale-tine tatile gitmesi eleştiri konusu olmuştu.

İran'ın saldırısının ardından sadece uydu fotoğrafları ya-yınlanan Irak'taki ABD üssüne CNN International girdi ve İran füzelerinin yol açtığı ha-sar ilk kez dünyaya gösterildi.

Görüntüler, İran'ın ABD'ye misillemede bulunduğu Irak'ın başkenti Bağdat'ın 160 kilometre kadar batısında yer alan Ayn el Esad hava üssün-den.

CNN muhabiri Arwa Da-mon’a göre Amerikalılar füze-ler düşmeden iki buçuk saat önce saldırı istihbaratı alıp üssü boşalttı. Haberde CNN'ne konuşan resmi yetkililerin ABD askerlerinin çoğunun yerel saatle akşam 23.00 sula-rında hava üssünü terk ettiği bilgisi yer alıyor.

Üste kalanlar ise, sığınaklara yerleşip füze saldırısını bek-

lemeye başlamış. Perşembe günü saat 01.30 sularında Ayn el Esad üssüne ilk füzeler isa-bet etti.

Yetkililer, sığınakların birkaç metre ilerisine düşen füzelerin can kaybına yol açmamasını 'mucize' olarak niteliyor. ABD yetkilileri “Üsteki askerlerin çoğunluğu sığınaklarda bekli-yor olsa da, bazıları dışarıday-dı” bilgisini de verdi.

İran Devrim Muhafız-ları Kudüs Gücü Komu-tanı Kasım Süleyma-ni'nin, ABD tarafından öldürülmesinin ardın-dan Irak'ta bulunan ABD üslerine dün gece de kısa menzilli füzeler-le saldırı gerçekleştiril-di. Irak’ın Salahaddin vilayetinde ABD asker-

lerinin kaldığı Beled Askeri Üssü’ne 8 füzeyle saldırı düzenlendiği bildirildi.

Irak tarafından yapı-lan yazılı açıklamaya göre, Beled Askeri Üs-sü’ne 8 Katyuşa füzesi atıldı. Saldırıda, Irak ordusuna bağlı 1 subay ve 3 asker yaralandı.

Irak’ta ABD üslerine

katyuşalı saldırıABD füze saldırısına uğrayan üssünü medyaya açtı

Page 6: IŞSIZLER IÇIN İngiltere gerilimi SON ŞANS TWITTER · 2020. 1. 12. · sosyal medyada arıyor. Twitter adeta iş arama platformuna döndü. TÜRKIYE’DE son bir yıldan bu yana

DIŞ HABERLER6 www.gazetepencere.com 13 Ocak 2020 Pazartesi

İngiltere'nin İran Büyükelçi-si Rob Macaire dün Tahran'da düzenlenen bir protesto göste-risi sırasında gözaltına alındı. Göstericiler Ukrayna uçağının düşürüldüğünün açıklanma-sı sonrası yetkililere tepki gösterirken, Macaire üç saat gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakıldı. İngiltere Dı-şişleri Bakanı Dominic Raab büyükelçilerinin gözaltına alınmasının "uluslararası hu-kukun açıkça ihlâli" olduğunu söyledi.

Dominic Raab, Büyükelçi Rob Macaire'ın hiçbir açıklama yapılmadan gözaltına alındığı-nı belirtti.

Raab, "İran hükümeti bir kav-şak noktasında. Siyasi ve eko-nomik olarak tecrit edilmiş bir şekilde uluslararası toplumdan dışlanmaya doğru yürüyüşünü sürdürebilir ya da gerginlikleri azaltarak ve diplomasi yoluna girerek ileriye doğru adımlar atabilir" dedi.

İngiltere gözaltına tepki gös-terirken İran Büyükelçinin pro-testo gösterilerine katılmasına kızgın. Dün Tahran’da düzenle-nen protestoda İngiltere Büyü-kelçiliğinin kapatılması istendi.

Eylemde, İran dini lideri Ali Hamaney ve Devrim Muhafız-ları Ordusu, Devrim Muhafız-ları Ordusu Hava Kuvvetleri

Komutanı Emir Ali Hacızade lehine, "Kahrolsun İngiltere", "Kahrolsun ABD" "İngiltere Bü-yükelçiliği Kapatılmalı ve elçi ülkeyi terk etmelidir" şeklinde sloganlar atıldı.

Gösteriye katılanlar ayrıca Azadi Meydanı'nda İran or-dusu tarafından düşürülen Ukrayna uçağında hayatını kaybedenler için toplanacak-larını açıklayanları da "fitneci" şeklinde nitelendirerek tehdit etti.

ABD Başkanı Donald Trump resimlerinin yakıldığı eylem-de, güvenlik güçlerinin elçilik önünde yoğun güvenlik önlem-leri aldığı gözlendi.

Iran Devrim Muhafızları Ordusuna bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin ABD güçleri tarafından öldürülmesi, Ankara'da Kudüs Inisiya-tifi üyelerince protesto edildi. Ulus'taki Atatürk Heykeli önünde bir araya gelen ve ellerinde Süleymani'nin fotoğraf-larının bulunduğu grup, ABD ve Israil aleyhine slogan attı.

Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani resmi temaslarda bulunmak İran'ın başkenti Tahran'da İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile heyetlerarası görüşme gerçekleştirdi. Top-lantıya, Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ve İran Dışişleri Baka-nı Cevat Zarif katıldı.

İran'da bazı üniversitelerde, Ukrayna Havayollarına ait uça-ğın ülkenin hava savunma sis-temi tarafından düşürülmesine karşı gösteri düzenlendi.

İranlı Öğrenciler Haber Ajan-sına (ISNA) göre, başkent Tah-ran'da Şehid Beheşti ve Alame Tabatabai üniversitelerinde uçak kazasında ölenleri anma programı rejim karşıtı gösterile-

re sahne oldu. Sosyal medyada paylaşılan

görüntülere göre, Şehid Beheşti Üniversitesi yerleşkesinde bir araya gelen yüzlerce öğrenci, "Öğrenci Hamaney'i istemiyor", Alame Tabatabai Üniversite-sinde ise "Kardeşim intikamını alacağım" sözleriyle tepkilerini dile getirdi.

İsfahan ve Erak üniversitele-

rinde de öğrenciler rejim aley-htarı sloganlar atarken Kirman, Loristan ve Mazenderan'daki üniversitelerde hayatlarını kaybedenlerin anısına mumlar yakıldı.

Dün Şiraz, Reşt ve Heme-dan'da gösteriler düzenlenmiş, Tahran'daki gösterilere polis göz yaşartıcı gazla müdahale etmişti

ABD Başkanı Donald Trump, İran'da Tahran yönetiminin Çarşamba günü Ukrayna Hava Yolları'na ait yolcu uçağını yanlışlıkla düşürdü-ğünü itiraf etmesinin ardından başlayan protes-tolarla ilgili yeni bir açıklama yaptı.

Donald Trump, Twitter hesabına, İran'ın lider-lerine hitaben büyük harflerle "PROTESTOCU-LARINIZI ÖLDÜRMEYİN" yazdı.

Trump açıklamasında, "Şu ana kadar binler-ce kişi sizler tarafından öldürüldü ya da hapse atıldı. Dünya, gelişmeleri izliyor. Daha da önem-lisi ABD de gelişmeleri izliyor. İnterneti yeniden açın ve gazetecilerin ülkenizden özgürce bil-dirmesine izin verin! İran'ın harika insanlarını öldürmeyi durdurun!" ifadelerini kullandı

Süleymani suikastinde istihbarat İsrail’den mi?

ABD’nin 3 Ocak günü Iran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Sü-leymani’ye Irak’ta düzenle-diği suikasta dair yeni iddi-alar ortaya atıldı. Amerikan basını, suikast için Isra-il’den istihbarat yardımı alındığını ve operasyonun Katar’dan yönetildiğini yaz-dı. Süleymani’nin Şam’dan Bağdat’a uçtuğu Cham Wings Havayolları’nın iki çalışanı hakkında, casusluk suçlamasıyla soruşturma başladığı da belirtildi.

Amerikan haber kanalı NBC News operasyon hak-kında doğrudan bilgi sahibi kaynaklara dayandırdığı haberde, Süleymani suikas-tının arka planını yazdı. Buna göre, Donald Trump yönetimi operasyon önce-

sinde Israil’den istihbarat yardımı aldı.

Iddiaya göre Şam Havali-manı’ndaki bazı muhbirler tarafından CIA’e, ‘Süleyma-ni Şam’dan Bağdat’a uçu-yor’ bilgisi verildi. Bu bilgi, Israil istihbaratı tarafından doğrulandı. Bağdat Havali-manı’nda bulunan Ameri-kan casusları da, bu doğru-lama üzerine Cham Wings Havayolları’na ait Airbus A320 tipi uçak Bağdat’a in-diğinde harekete geçti.

Amerikan basını Süley-mani suikastından önce Israil Başbakanı Benyamin Netanyahu ile ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ara-sında bir telefon görüşmesi gerçekleştiğine dikkat çek-ti. Ilgili haberlerde, Süley-mani suikastından sadece

Israil’in haberdar edildi-ği, Şam yönetiminin ise muhbir iddiaları hakkında soruşturma başlattığı öne sürüldü.

NBC’nin bir diğer iddiası da, operasyonun komu-ta merkeziyle ilgili. Buna göre, Süleymani operas-yonu, ABD’nin Katar’daki Merkez Komuta karargahın-dan yürütüldü. Süleymani, kendisini karşılayan Haşdi Şabi’nin Başkan Yardımcı-sı Ebu Mehdi el Mühendis ile birlikte araca bindikten sonra, üç adet silahlı Ame-rikan insansız hava aracı konvoyun peşine düştü.

Habere göre, operasyonun tüm ayrıntıları Amerikan yönetiminin çeşitli nokta-larında dev ekranlardan izlendi.

İngiltere Büyükelçisinin gözaltına alınmasına tepkili Trump'tan İran'a:

Protestocularınızı öldürmeyin

İran'da bazı üniversitelerde, Ukrayna uçağının düşürülmesi protesto edildi

KATAR EMİRİ TAHRAN’DA

İRAN’A DESTEK ABD’YE TEPKİ

Page 7: IŞSIZLER IÇIN İngiltere gerilimi SON ŞANS TWITTER · 2020. 1. 12. · sosyal medyada arıyor. Twitter adeta iş arama platformuna döndü. TÜRKIYE’DE son bir yıldan bu yana

GÜNDEM7 www.gazetepencere.com 13 Ocak 2020 Pazartesi

Bir zamanlar Şer’iyye ve Evkaf Ve-kaleti olarak anılan bir bakanlık vardı. Bilenlerin bildiği nedenlerle, 3 Mart 1924’te Hilafet kaldırılıp, Osmanlı hanedanı yurt dışına çıkartıldığında bu vekalet de ilga edildi. Diyanet Işleri Reisliği (Başkanlığı) o zaman kuruldu.

Diyanet Işleri Başkanlığı’nın kuruluş ve görevlerini belirleyen yürürlükteki 633 Sayılı Kanun 1965 tarihli; ama 1976’dan başlayarak 1979, 1982, 2010, 2011, 2013, 2018’de birçok kez değiştirilmiş. Kırk üç maddeli—ve 18 ‘geçici’, 6 ‘ek’ maddeli—kanunun bu kadar sık değiştirilmiş olması bile tek başına bu alanın ne kadar sorunlu olduğunu gösteriyor.

Kanuna göre, Başkanlığın görevi, “Islam Dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek,

din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek”, Başkanın görevi de “Din hizmetlerinin etkin ve verimli sunulması için gerekli tedbirleri almak”.

Başkan Bey geçtiğimiz günlerde bir kongreye katıldı: 3. Uluslararası Islam Birliği Kongresi.

“Islam ülkelerinin bir [siyasi] irade altında toplanması” için 2023’te ta-mamlanması hedeflenen bir seri kong-renin üçüncüsü—bu kongre ‘savunma sanayii’ konulu.

Diyanet Işleri Başkanı, hazırlıklı bir konuşma yapıyor ve Islam birliği için savunma sanayii iş birliğinin “Üm-metin önemli ve öncelikli meselelerin-den biri” olduğunu, “Müslümanların öncelikle fikri ve siyasi birliklerini tesis etmeleri, yürütme organlarını oluşturmaları ve güvenlik ve savunma

teşkilatlarını kurmaları gerektiğini” söylüyor.

Zaten 2023 hedefine (!) odaklanan kongreler bu ‘fikri ve siyasi birliği’ tartışıyorlar.

Ellerinde de bu birliğin çerçevesini çizen “Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin sünnetlerinin belirlediği ümmet anlayışı doğrultusunda hazır-lanmış” bir Anayasa var.!

Başkan’a göre Müslümanların bu bir-liği (!) tesis etmeleri “Ihmal edilemez ve ötelenemez bir zorunluluk” haline gelmiş; yani mutlaka olmalı ve hemen olmalı…! (2023’ü bekleyebilir.!)

Yetmiyor, her zaman yaptıkları gibi, Kuran’dan bir bölüm aktarıyor: “Ve eiddu lehum mesteta’tum min kuvve” (Enfal – 60). “Allah her daim düşma-na karşı güçlü ve hazırlıklı olmamızı emretmiştir”, öyleyse “Bu ilahî çağrıya

kulak vermeli, gereğini yapmak için büyük bir heyecan, gayret ve çalışma içinde olmalıyız” diyor.

Bu ayet, Hicret’in ikinci yılında (624) Kureyş’in bir kervanını ele geçirmek için yapılan Bedir çatışması—ve ganimetin paylaşılmasıyla—ilgili olarak Medi-ne’de gelen ayetlerden biri.

Görevi “Inanç, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, ibadet yerlerini yönetmek” olan Diyanet Işleri Başkanı, uluslararası siyasi bir proje-ye—Ümmetçiliğe—soyunarak kanu-nun çizdiği hududu aşmakla kalmıyor, bunu bir de ‘Ilahi çağrıyla’ gerekçelen-diriyor.

Yaptığı “Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa [aslında tamamen] din kurallarına dayandırmak” ve “Her ne suretle olursa olsun dini veya din

duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri” istismar etmek...!

Pekiyi Başkan Bey, Şer’iyye ve Evkaf Vekaleti’nin ilgasından 95 yıl sonra bu cüret ve cesareti nereden alıyor?

Onun cevabını da aynı konferansta konuşan Kütahya Dumlupınar Üniversi-tesi Rektörü veriyor: “Islamiyet’e irtica, Müslümana mürteci denen yıllar yaşan-dı. Bu şartların değişmesine ve ülkemi-zin günümüz şartlarına kavuşmasına vesile olan başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve ekibi-ne, Diyanet Işleri Başkanımıza, ASSAM Derneği Başkanına ve kısaca emeği geçen herkese teşekkür ediyorum”.

Bizler de teşekkür ediyoruz.! O menzilin (!) ne menem bir menzil

olduğunu idrak etmemize vesile olduk-ları için.!

Allah söyletiyor.

HALDUNSOLMAZTÜRK “Ümmetin önemli ve öncelikli meselesi”

İtalya da mekanizmada yer almak istiyor

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İb-rahim Kalın, Libya'da başlayan ateşkese ilişkin "Türkiye'nin barış diplomasisinin somut neticesidir" değerlendirmesini yaptı.

Kalın, Twitter üzerinden ateş-kese ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Cumhurbaşka-nımızın yoğun çabalarıyla dev-reye giren Libya ve İdlib ateş-kes anlaşmaları, Türkiye'nin izlediği barış diplomasisinin

somut neticeleridir. Diplomasi bir süreç yönetimidir. Amaç, ülkemizin ve bölgemizin barış, güvenlik, istikrar ve refahını sağlamaktır. "

Libya'nın doğusundaki Lib-ya Ulusal Ordusu lideri Halife Hafter'e bağlı güçler, Türkiye ve Rusya'nın ortak ateşkes çağrısı-nı önce reddetti sonra Rusya’nın son dakika girişimleri sonucun-da kabul etti. Ateşkes, Türkiye saatiyle 01.00'de başladı.

Halife Hafter liderliğin-deki Libya Ulusal Ordusu, havan mermileri taşıyan Türkiye’ye ait bir insansız hava aracının (İHA) dü-şürüldüğünü duyurdu.

“TÜRK IHA’SI DÜŞÜRDÜK”

Libya'da ateşkes başla-dı: Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu, Tür-

kiye ve Rusya'nın ateşkes çağrısını kabul etti.

Libya Ulusal Ordusu'n-dan (LUO) El Karama operasyon merkezinden yapılan açıklamada, Ha-life Hafter’in yönetimin-deki Libya Ulusal Ordu-su’nun havan mermileri taşıyan Türkiye’ye ait bir İHA'yı düşürdüğü iddia edildi.

Hafter açıklamasında Türkiye’den “düşman” diye bahsedildi ve “Ha-van mermileri taşıyan düşmana ait bir Türk İHA’sı düşürüldü. Bu uçuş ateşkesin ihlalidir. İHA, 128. Piyade Tabu-ru’na ait Şehit Abdullah el-Utayri Kıtası tarafın-dan vuruldu” ifadelerine yer verildi.

Ateşkesten hemen sonra Dolmabahçe’de randevu

Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanı Fayez al Sarraj önceki gece dev-reye giren ateşkesin ardından soluğu Istanbul’da aldı. Sarraj Cumhurbaşka-nı Erdoğan ile Dolmabahçe’deki Cumhurbaşkanlığı ofisinde bir araya geldi.

Libya'da, Rusya ve Türkiye'nin çağrısı sonrası Ulusal Mutabakat Hükümeti ile Ulusal Ordu arasında varılan ateşkes TSİ 01:00'de yü-rürlüğe girdi. General Halife Haf-ter'in komutasındaki Libya Ulusal Ordusu, ülkenin batısında süren askeri operasyonlarını durdurdu-ğunu açıkladı.

Libya Ulusal Mutabakat Hükü-meti Başbakanı Fayez al Sarraj ateşkes sonrası İstanbul'da Cum-hurbaşkanı Recep Tayyip Erdo-ğan'la görüştü. Yaklaşık 2,5 saat süren görüşme sonrası herhangi bir açıklama yapılmadı.

Birleşmiş Milletler Libya Misyo-nu, ateşkesi memnuniyetle karşı-ladı. BM taraflara, ateşkes koşul-larına uyma ve sorunları diyalog yoluyla çözme çağrısında bulundu.

Libya'da ateşkes öncesi General Halife Hafter'e bağlı güçler Nisan ayından bu yana başkent Tripoli'yi ele geçirmeye çalışıyordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Çarşamba günü İstanbul'da, Libya'da savaşan taraflara ateşkes çağrısı yapmıştı.

“Türkiye’nin barış diplomasisi sonuç verdi”

Hafter Türkiye’den “Düşman” diye bahsetti

İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio, Libya için Türkiye, Rusya ve ülkesi arasında bir üçlü me-kanizma oluşturulması çağrısı yaptı. İtalyan basınına göre, Di Maio'nun telefonda görüştüğü Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğ-lu da Türkiye'nin bu fikre destek verdiğini söyledi.

İtalyan haber ajanslarının İtalya Dışişleri Bakanlığı'ndan kaynaklara dayandırdığı habere göre Di Maio ve Çavuşoğlu, Libya kriziyle ilgili yaptıkları telefon görüşmesinde "İtalya-Rusya-Tür-kiye arasında bir üçlü mekaniz-ma oluşturulması niyetlerini

teyit etti".İki bakan, kalıcı ateşkes sağ-

lanması ve Berlin Konferansı'nın başarılı olması için çabaları sür-dürme konusunda da anlaştı.

İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio, La Stampa gazetesine verdiği mülakatta da bu üçlü me-kanizma önerisini dile getirdi. Di Maio, Libya'nın İtalya için öne-minin bu ülkedeki İtalyan varlık ve şirketlerinin yanı sıra ulusal güvenlikle de ilişkili olduğunu vurguladı. Di Maio, "Kontrol dışı terörist hücreler bize yalnızca birkaç yüz kilometre mesafede" dedi.

Page 8: IŞSIZLER IÇIN İngiltere gerilimi SON ŞANS TWITTER · 2020. 1. 12. · sosyal medyada arıyor. Twitter adeta iş arama platformuna döndü. TÜRKIYE’DE son bir yıldan bu yana

DIŞ HABERLER8 www.gazetepencere.com 13 Ocak 2020 Pazartesi

Suriye ordusuna ait helikop-terler, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi içerisindeki batı Halep kırsalına bildiri attı.

Bildiride, İdlib kenti ve batı Halep bölgesini "terör örgütle-rinden temizleme kararından geri dönüş olmadığı" belirtildi.

Sivillerden, İdlib ve batı Ha-lep kırsalındaki Habit, Ebu Zuhur ve Hadır köyleri üzerin-den rejim bölgesine geçmeleri istenen bildiride, halkın var-lığının ordunun "teröristler" karşısında ilerlemesine engel olduğu iddia edildi. Esed rejimi, kendisine muhalif tüm askeri grupları "terör örgütü" olarak niteliyor.

Rusya Savunma Bakanlığı, Su-

riye'nin İdlib bölgesinde geçen perşembe günü saat 14.00'ten itibaren ateşkes uygulamasının başladığını iddia etmişti. Ancak bölgede silahlar susmamış ve sivil kayıplar devam etmişti.

Türkiye Milli Savunma Bakan-lığı ise İstanbul'da 8 Ocak'ta icra edilen Türkiye Cumhur-başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladi-mir Putin zirvesinde, Libya ve İdlib'de ateşkes ilan edilmesi kararı alındığı ve taraflara ateş-kes çağrısı yapıldığını, 12 Ocak 2020 saat 00.01'den itibaren ateşkes uygulaması başladığını ve münferit bir iki olay dışın-da durumun sakin olduğunun gözlendiğini açıklamıştı.

PROF. DR. EMRE ALKIN

ABD İran’ın içten yıkılmasını

bekliyorABD Başkanı Donald Trump,

Suriye’deki ABD varlığı ve Iran gerilimi hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulun-du. Suriye’ye gönderilen ABD askerlerine ilişkin Trump, "Benim için Suriye’de askerle-rimizi bıraktı diyorlar. Ne yap-tım biliyor musunuz? Petrolü aldım. Orada sadece petrolü alan askerlerimiz var, onlar petrolü koruyorlar” dedi.

Fox News’a verdiği röpor-

tajda Iran’ın ABD hedeflerine saldırı planladığı iddiaları-na ilişkin soruyu yanıtlayan Trump, bu hedeflerden birinin Bağdat’taki ABD büyükelçi-liği olduğunu söyledi, “Şunu söyleyebilirim ki bu dört bü-yükelçilik olabilirdi. Askeri üsler ve diğer birçok şey olabi-lirdi. Fakat bu kaçınılmazdı ve birden bire Süleymani öldü-rüldü.”

Iran’a yönelik politikasına

ilişkin ise Trump, “Ben sal-dırmayı isteyen biri değilim. Muhtemelen Iran’la ilgilenir-ken 5 yada 10 kez saldırabi-lirdim. Bu konuda kendimi büyük ölçüde tuttum çünkü bunu yapmak istemiyorum fakat bir şeyler yapmak zo-runda olabiliriz. Muazzam yaptırımlarımız var. Oldukça kötü performans sergiliyorlar, ülkelerinin her yerinde ayak-lanmalar var” dedi.

“BEN PETROLÜ ELE GEÇİRİRİM”

Trump artık niyetini gizlemiyor

“Türkiye ile Suriye arasındaki sınırdan askerle-rimizi çektim. Bu oldukça başarılı bir adım oldu. Neler olduğuna bir bakın. Bu sınırda bin yıldır savaşıyorlar. Bunu niye biz yapalım ki? Benim için Suriye’de askerlerimizi bıraktı diyorlar. Ne yaptım biliyor musunuz? Petrolü aldım. Askerlerimizi petrol almak için bıraktım. Orada sadece petrolü alan askerlerimiz var, onlar petrolü koruyorlar. Ben petrolü ele geçiririm. Petrolü alırım.”

İran Sunni Müslümanları

IŞİD’e katılmaya itiyor

ABD’nin Suriye özel temsilcisi James Jeeffry Ankara’daki görüşmelerinin ar-dından İstanbul’da gazetecilerle buluştu. Jeffry Suriye, İşid ve PYD konusunda açıklamalar yaptı.

ABD Başkanı Donald Trump’ın “IŞİD’i yüzde yüz yok ettik” demesine rağmen Jeffrey farklı bir değerlendirme yaptı, ABD’nin IŞID’i Suriye, Irak ve Türkiye için çok büyük bir tehlike olarak gördü-ğünü söyledi. Jeffrey bununla beraber “IŞİD’i mi daha büyük tehdit olarak gö-rüyorsunuz yoksa İran destekli milisleri mi?” sorusuna yanıt İran’ı daha büyük bir sorun olarak gördüğünü, çünkü IŞİD’in fiziksel bir halifelik olarak varlığı-nı kaybettiğini” ifade etti.

Jeffrey, İran’ın Suriye’deki varlığının bölgedeki Sunni Müslümanları IŞİD’e katılmaya ittiğini söyledi. Jefry, ABD’nin Suriye’deki nihai hedeflerinden birinin İran güçlerini ülkeden çıkarmak ve böl-geyi rahatlatmak olduğunu söyledi.

“Askeri PYD’ye koruma sağlamak için bırakmadık”

ABD’nin Suriye’de ufak bir grup as-ker bırakmasının nedeninin kesinlikle “PYD/PKK’ya Türkiye’den sembolik koruma sağlamak” olmadığını belirten Jeffrey, askerlerin orada bırakılmasının sebebini IŞİD’le mücadele olduğunu ifade etti.

Büyükelçi kontrol altında olsa da Suri-ye’de hala IŞİD varlığı olduğunu söyledi ve ABD’nin SDG ile iş birliğinin bu kalın-tılarla mücadele olduğunu vurguladı.

Esad İdlip’de havadan bildiri attı

Geçen haftanın popüler konu-su ABD-Iran Gerginliği olduğu için, bu konuyla ilgili yazayım diye düşündüm. Inşallah, daha büyük gerginlikler olmaz ve bu kadarıyla atlatırız.

Önce bir analizle başlayayım: Iran rejimi dışardan bakıldığından tam olarak anlaşılamayacak bir du-rumda. Bir dini lider var, bir siyasi lider var, bir de Devrim Muhafızları var. "Kuzey Kore'den azıcık iyi" diyebileceğimiz bu rejimin elinde, ABD üssüne yapılan saldırıdan anlaşılacağı gibi balistik füzeler var. Bu füzeler hedefi büyük bir us-talıkla vurabiliyor, bölgede her yere ulaşabilir durumdalar. Yani Suudi

Arabistan, Israil, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve nihayetinde Türkiye füzelerin menzilinde bu-lunuyor. Ancak, Ukrayna Uçağının düşürülmesi gibi sakarca işlere de imza atıyorlar. Türkiye'nin sadece bu sakarlıklar sebebiyle bile S-400 ya da başka bir savunma sistemine sahip olması gerektiği ortada.

Konuya geri dönersek: Iran var gücüyle nükleer silaha sahip olmak için çalışıyor. Hindistan ve Paki-stan'ın da var nükleer gücü. Iran'ın bu iki ülkeye göre daha "mantıklı" davranacağı savı, Iranlıların güçlü bir diplomasi anlayışına sahip oldukları düşüncesiyle besleniyor. Açıkçası Iran bölgede bin yıldır gayri

nizami harp unsurlarıyla, vekalet savaşlarıyla can yaktı ve yakmaya devam ediyor. Ilk defa dün akşam doğrudan bir batı unsuruna saldırı düzenledi. Ancak bu saldırı ile ilgil aklımda birçok soru işareti var.

Herşeyden önce balistik füzelerin daha Iran'dan ateşlendiği an, ABD tarafından fark edilmiş olduğunu tahmin edebiliriz. Yani, önlem alacak yeterince süre vardı. Büyük ihtimalle de bu saldırının ne şekilde yapılacağı da önceden biliniyordu. Amerikalılar apansız yakalanmadığı için bu saldırının tam anlamıyla "misilleme" olduğu söylenemez. Ancak, Iran bu seviyede kalacağını açıkladı. Demek ki, ABD'den başka

saldırı gelmezse Iranlılar "hesap kapandı" diyecekti.

Iran'daki karaborsa Dolar Fiyat-larını paylaşan bazı sosyal medya hesapları da "burası sakin" me-sajını veriyordu. Piyasalar her şeyi herkesten önce hissettiği için iki taraf umulmadık sakarca bir iş yapmadıkça, gerginlik daha fazla tırmanmayacak. Işte bu düşüncel-erle herkes Trump'ın konuşmasını bekledi. Ve sonunda Trump konuştu.

Konuştukça biz de anladık ki, bu iş şimdilik burada kapandı. Konuş-masında ayrıca Iran'a "barış için" el de uzattı. Televizyonda hafta başından beri yaptığım yorumlarda, öldürülen askeri liderin aslında sa-

dece ABD Yönetimi değil, Iran tara-fında da liderlik rekabeti yarattığı için elimine edildiğinin altını çizdim sürekli. Nihayetinde bölgede binler-ce yıldan beri bu şekilde yaşayanla-rın sonu ne ise, onun hikayesi de bu şekilde bitti. Ancak Ukrayna Uçağı meselesi var. Bunu da yakından takip etmek lazım.

"Şimdilik" bu hikaye burada tamamlanmış gibi gözüküyor. Trump'ın Iran'dan çok Obama Yöne-timini suçlamış olması da dikkatimi çekmedi değil. Bu sözler bu hafta azil davası Senato'da başlayacak olan Trump'a ne kazandıracak bilemiyorum. Önümüzdeki günlerde anlayacağız.

“Bir tiyatro döndü ama?!...”

Page 9: IŞSIZLER IÇIN İngiltere gerilimi SON ŞANS TWITTER · 2020. 1. 12. · sosyal medyada arıyor. Twitter adeta iş arama platformuna döndü. TÜRKIYE’DE son bir yıldan bu yana

GÜNDEM9 www.gazetepencere.com 13 Ocak 2020 Pazartesi

Kastamonu’da kayak merke-zinin açılışına katılan Içişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun hedefinde Demirtaş’ın yazdığı “Devran” isimli kitaptan uyarla-nan okuma tiyatrosunu izleyen Dilek Imamoğlu, Selvi Kılıçda-roğlu ve Başak Demirtaş vardı. Soylu Kobani olaylarını hatırlattı, Selahattin Demirtaş’ı o olaylardan sorumlu tuttu ve eşlerin tiyatroda bir araya gelmele-rini eleştirdi.

"Her yeri yakıp yıktılar, 39 kişiyi katletti-ler. Talimatı PKK verdi. Türkiye'ye talimatı, o günkü HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve onların merkez yönetim kurulu üyeleri getiriyor. Selahattin Demirtaş bir tiyatro yazıyor. Birileri de karşısına geçip o tiyatroyu seyrediyor, alkışlıyor. Eksik yap-mışsınız Kadir Efendi. Eksik yapmışsınız o

tiyatroya gidenler. O tiyatronun bir tarafına şehit edilen Yasin Börü'nün de fotoğrafını assay-dınız, katledilen 39 kişinin de fotoğraflarını assaydınız. Eliniz-deki, kanları tiyatro oyunları ile temizleyemezsiniz. Bu milleti de aldatamazsınız. Bu ülkeyi de bö-lemeyeceksiniz. Yurt dışına gidip

kulaklarına üflenen birtakım telkinlerle Türkiye'nin huzurunu bozamayacaksınız. Türkiye eski Türkiye değil."

Tiyatroya gitmenin kabahat olmadığını ifade eden Soylu, "Hatta herkes, hepimiz daha fazla tiyatroya gitmeliyiz. Çocukla-rımızı daha fazla tiyatroya göndermeliyiz. Ama gittikleri tiyatro, bu ülkenin insanını acıtan, bizim bir yerlere ulaşmamızı iste-meyenler tarafından oluşturulan bir tiyat-ro." dedi.

Geleceğin Türkiyesi Için Iyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" paneline katılan IYI Parti Genel Başkanı Meral Akşener halkın yüzde 64’ünün parlamenter sisteme geçilmesini istediğini söyledi.

Türkiye’nin son on yılını özetleyen Akşener “Halka yalan söylendi” dedi.

“Eğer 2010 referandumu ol-masaydı 15 Temmuz'daki kalkışma olamaz-dı. 2017'de ise bu millete yalan söylendi, ‘Aşacağız, uçacağız' denildi. Millete yalan söylendi ve referandum geçti. Bu iyileştirme ve güçlendirme meselesini neden dilimiz-den düşürmüyoruz. Anketçiler ‘Bu sistem-den memnun musunuz değil misiniz?' diye sormuyorlardı.

Ama artık soruluyor. Son anketlere göre bu ülkenin yüzde 64'ü artık parlamenter sisteme dönm ek istiyor. AK Parti'ye evet verenlerin de yüzde 20'si parla-menter sisteme dönüş için fikir bildiriyor. Üç ayın içinde yüzde 64'lük bir talep ortaya çıkmışsa IYI Parti olarak görevimizi yerine getiriyoruz demektir. Bu Erdoğan için de çıkış yolu. Bizim 150 yıl-

lık parlamenter demokrasi tecrübemiz var. Türkiye'de ilahiyatçılar konuştu hukukçular sustu, geldiğimiz nokta budur.

Yeni dönem siyaset biliminin tanımı; sul-tancıl yönetim biçimi, sultancıl rejimler, se-çimli monarşidir. Saray'a gitti. Saray insanı halktan koparır. Saray ayrı bir hayat tarzı, bürokrasi, ayrı bir paralel evren oluşturur.

AK Parti’nin arka bahçesi olan Pelikancılar ve SETA’çıları yazı konusu yapmak pek cazip değil ama, Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu Gelecek Partisi ekibinin Ankara Enstitüsü adı altında yeni bir yapı kurduğunu öğrendikten sonra, bu “dışarda yapı kur, siyaseti dizayn et” anlayışına bir göz atma gereği doğdu.

Bu yapılanma biçiminin, Amerikan siyasetinden kopya olduğunu bilmeyen yoktur, Önce “Think-thank kuruluşunu yolla, sonra sen git” anlayışı ABD siyasetinin özellikle üçüncü dünya ülkelerindeki en basit stratejisidir.

Düşünce kuruluşu gibi fiyakalı bir isim, aslında gerçek düşünce kuruluşlarına da hakaret içerir.

Gelelim Türkiye tipiörgütlenmelere… Hepsinin, “hakkımızda” bölümüne baktığınızda ne kadar tarafsız oldukları ve Türkiye için politika üretmek amacı taşıdıklarınına ilişkin uzun uzun mesajlar görürsünüz.

Resmi adıyla Küresel Ilişkiler Derneği, bilinen adıyla Boğaziçi Küresel Ilişkiler Merkezi (Twitter’da @BosphorusGlobal) Eylül 2015’te kurulmuştu. Kamuyonun Pelikancılar olarak bildiği bu ekip, meşhur bir yalı da örgütlenip, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın parti içi, parti dışı tüm rakiplerine pek de nizamı olmayan biçinde saldırmaları ile dikkat çektiler. Çoğu yandaş medyada görev yapan kalemşörlerini de tanımayan yoktur.

Bu yapı ,2010’dan sonra biçim değiştirdi. Yani hedefini genişletti. Bir dönem AK Parti’de siyaset yapan, bugün de yeni siyasi oluşumların içinde yeralan veya yanında duran kim varsa, bu yapının hedefi oldu. Pelikancılar, halen AK Parti’de siyaset yapan isimlerin büyük bölümü tarafından da tepki çekiyor. Kapalı kapılar ardından yapılan her sohbette, aslında bu ekibin partiye verdiği üzerine uzun uzun değerlendirmeler

yapılıyor.Bakanların bile başına çorap ören

bu ekip, herkesin bildiği gibi, Albayrak kardeşler ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından destekleniyor. Yani kızını dövemeyen, dizini dövüyor.

Pelikancılardan çok eski olan SETA’ya gelince. Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştımaları Vakfı (SETA) kuruluş yıllarında, AK Parti siyasetini anlatmak, yeni politik bakış açısı üretmek ve partiyi yurt dışında tanıtmak gibi misyon üstlendi. Bu kurumun, en marka isimleri Taha Özhan ve Hatem Ete’ydi. Ahmet Davutoğlu’nun ekibi olan bu iki ünlü ismin, AK Parti’deki siyasi hayatı da Davutoğlu’yla birlikte bitti.

SETA hızla, Davutoğlu ekibinden temizlendi. Boşluğu Albayrak ekibi doldurdu. Ancak SETA eski misyonuna hiç dönemedi. Pelikancıların anlayışıyla yapılanan yeni SETA, bürokrasiye geçiş yolu

olarak kullanılmaya başladı. Neredeyse SETA’dan geçmeyen üst düzey görevlere getirilmedi. SETA, atamalarda ilk adım kuruluş olmakla da kalmadı. Gazetecileri fişleme raporuyla da geçmiş dönem çalışmalarına rahmet okuttu.

Gelelim, SETA’dan kovulan Davutoğlu ekibinin yeni örgütüne. Yeni kurulan Ankara Enstitüsü, “Ortaklarımıza stratejik analiz sağlayarak, sorunlara ortak zeminler oluşturduğumuz, farklı taraflarla dahil olduğumuz ve karar vericilerle ilgili projeksiyonlar hazırladığımız çatışma çözümüne giriyoruz” anonsuyla tanıtıyor kendini.

Davutoğlu’nun siyasi kadrolarının neredeyse tamamı, burada faaliyet yürütüyor. Bu grup ayrıca bir dergi de çıkartıyor. Yüksek bedelle satılan dergi de ilginç analizler yeralıyor. Bu yapı, geçmişteki SETA’ya benziyor. Siyasete isim taşıma ve yeni partinin

siyasetini besleme amacı taşıyan bu yapı,seviyesini koruyor.

Şimdilik, Pelikancılar ve yeni SETA’cılar gibi, algı operasyonu yapmak, hayali senaryolarla gazetecileri, akademisyenleri bürokratları ve rakip siyasetçileri karalamak gibi bir görev üstlenmiyorlar.

Parti kurma aşamasında olan Ali Babacan ekibine gelince, çok sayıda akademisyenin katkı sağladığı, sayıları onlarla ifade edilen komisyonlarda çalıştırdıkları biliniyor. Hatta Ali Babacan fanlarıyla toplantılar yaptıklarını da öğrendik. Ancak henüz “Düşünce Klübü” modasına dahil olmadıkları görünüyor.

AK Parti’lilerin bir geleneği haline gelen bu arka bahçe örgütlenmelerini izlemekte fayda var.

Yükselişi de, gerilemeyi de, düşüşü de önce bu kuruluşlarda görürsünüz.

PENCERE KUŞU PELIKANCILAR, SETACILAR, ENSTITÜCÜLER

CHP: FETÖ’NÜN SİYASİ AYAĞI MECLİS’TE

ARAŞTIRILSINCHP, FETÖ'nün siyasi ayağının ortaya çıkarılması için TBMM'de araştırma komisyonu kurulmasını talep etti.

CHP Grup başkan-vekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç'un imzasını taşı-yan araştırma önerge-sinde, Türkiye’nin 15 Temmuz 2016 da karşı karşıya kaldığı darbe girişiminin, Cumhuri-yet tarihinin en vahim olaylarından biri ol-duğu, yüzlerce masum sivil vatandaşın haya-

tını kaybettiği, binler-cesinin yaralandığı bu hain saldırının faili FETÖ'nün örgüt yapı-lanmasının karanlık-ta bırakılmamasının, siyasi, ticari, askeri, yargı, emniyet ve diğer tüm ayaklarının açığa çıkarılmasının tarihsel bir görev olduğu belir-tildi.

FETÖ’nün siyasi aya-

ğına ilişkin tartışma MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Türk Gün gazetesine verdiği mü-lakatla alevlenmişti. Bahçeli o mülakatta FETÖ ile mücadalede bir çok alanda başarı sağlandığını ama siyasi ayağının ortaya çıka-rılmasında aynı başarı-nın elde edilemediğini söylemişti.

Soylu: Elinizdeki kanı tiyatro ile

temizleyemezsiniz

“Trump’ın yaptığı eşkıyalık, Türkiye’nin tutumu dengeli”

Yeni dönem seçimli monarşidir

Uzun bir nekahat dö-neminin ardından mesa-iye başlayan MHP Lideri Devlet Bahçeli partisinin istişare toplantısının ka-panışında gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptı. Bahçeli ABD’nin Bağdat’ta İranlı General Süleyma-ni’ye suikast düzenlemesi-ni eşkıyalık olarak de-ğerlendirdi, Türkiye’nin bu olay karşısında aldığı tutumu ise dengeli bul-duğunu söyledi.

MHP Liderine göre bölgede bölgede savaş iklimi var. Su-riye’den Akdeniz’e ve son olarak da Libya’ya kadar yaşananlar bu iklimin göstergesi.

Bahçeli bu atmosferde Ankara’nın güvenliğinin Bağdat’tan, Trablus’tan, Kahire’den başladığını söyledi, “Hedef Türkiye” dedi, aktif dış politika istedi.

“Çevreden merkeze ulaşmak hedefiyle on yıllardan ağlarını ören melanetin hedefinde Türkiye ve Türk millet vardır. Maksat Türki-ye’yi yuvasından kopar-maktır. 'Ne işimiz var Suriye'de, Libya'da?'

diyenler görevli ve taşeron değillerse kesinlikle tarih ve coğrafya cahilleri-dir. Türkiye ön almalıdır, öncü olma-lıdır. Çağın akışına, milli perspektif-

ten gelişmelere müdahil olduğunu göstermelidir.

Süleymani suikastini de değer-lendiren Devlet Bahçeli Amerika Birleşik Devletlerine yüklendi ama İran’ı da eleştirdi, ABD’nin suikastle-re devam edeceğine ilişkin tahmini paylaştı ve süreci Trump’ın gireceği seçimlerle açıkladı.

“Trump’in ‘Öldürdük’ demesi tam bir kırılmadır. Üst rütbeli askeri he-def almak kanun tanımazlıktır, eşki-yalıktır, barbarlığın ta kendisidir. Her ülke bu tip bir saldırıya yeri ve zama-nı geldiğinde maruz kalabilecektir. İran’ım özeleştirisi yapması gerek-mektedir. Mezhepçi kutuplaşmalar, dış müdahaleler her zaman karşısın-da durulması gereken konulardır. Bu yılın Kasım ayında yapılacak ABD

başkanlık seçiminin siyasi kampanya dönemi Orta Doğu’da başladı.

Bahçeli Erdoğan yapamıyorsa ben yaparım, barış için Esad ile görü-şürüm diyen Akşener’i de, Libya’da Türk askerinin ne işi var diyen Kılıç-daroğlu’nu da eleştirdi.

“Esad'la görüşmeye hazır olduğu-nu söyleyen zihniyet 2011'den beri kanlı bulmacanın çözümü bu kadar kolaysa bugüne kadar neden Esad'ı ziyaret etmedi? Esad’ın tasfiyesi mut-lak anlamda zaruridir. Kılıçdaroğlu şanzımanı dağıtmıştır. Fizan yerini haritada gösteremez, gösterse göster-se Filipinleri gösterir. Bu CHP Türki-ye’nin yararına ne varsa karşısında hizalanan odaktır. Hafter’i makul bulan CHP’nin Türk askerini mahsur-lu görmesi utanmazlıktır.”

Bahçeli mesaiye

sert başladı

Page 10: IŞSIZLER IÇIN İngiltere gerilimi SON ŞANS TWITTER · 2020. 1. 12. · sosyal medyada arıyor. Twitter adeta iş arama platformuna döndü. TÜRKIYE’DE son bir yıldan bu yana

OTOMOTIV10 www.gazetepencere.com 13 Ocak 2020 Pazartesi

Otomotiv sektörünün tüm olumsuzluklara rağmen yıllardır dış ticaret fazlası verdiğinin altını çizen Ye-nigün, “2018 yılında 32.2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren otomotiv sanayii, 12.7 milyar dolar

ihracat fazlası vermişti. 2019 yılında sağladığımız ihracat fazlası ise 17 milyar dolara yaklaşacak. Bu da tarihin en yüksek seviyeye ulaşan otomotiv sanayii dış ticaret fazlası demek. Oto-motiv, Türkiye için ülkemiz

için yüksek katma değer sağlayan çok önemli bir sektör. 17 milyar dolarlık dış ticaret fazlası da bunu ciddi şekilde bir kez daha gösteriyor. Üretim ve katma değer yaratan bir sektörüz” yorumunu yaptı.

OSD başkanı Haydar Yenigün, sektördeki beklentilere son noktayı koydu

BU YIL NE ÖTV NE HURDA TEŞVIKI VAR!2019 yılında pazarın tüm önlemlere ve teşviklere rağmen 16 yılın en kötüsü olarak tarihe geçtiğini aktaran OSD Başkanı Haydar Yenigün,

“2020’e ilişkin tek gördüğümüz 3 aylık faiz indirimi. Hurdanın devam etmesini talep ettik, kabul edilmedi. ÖTV indiriminin

kademeli olarak düşürülerek devam etmesi de kabul edilmedi” dedi.

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Haydar Yeni-gün, geçen hafta düzenlediği basın toplantısında hem 2019 yılını değerlendirdi hem de 2020 ve sonrasına ilişkin neler yapılması gerektiğini net ola-rak ortaya koydu. 2019 yılının tüm önlemlere ve teşviklere rağmen (ÖTV-KDV indirimi, hurda teşviki ve faiz desteği) zor bir yıl olduğunu ve netice-de 500 binin altında kalan bir pazarın oluştuğunu belirten Yenigün, ağır ticari araçlar dâ-hil edildiğinde bile satışların ancak 492 bin adede ulaşabil-diğini aktardı.

SON 16 YILIN EN KÖTÜSÜ“Son 16 yılın en düşük ra-

kamı” diye konuşan Yenigün, “Biz OSD olarak pazara ilişkin karşılaştırmayı 2018’e göre değil tarihimiz boyunca Türki-ye’de otomotivin geldiği en iyi nokta olan 2017’e göre yapıyo-ruz. O yüzden 2019’da pazar 2018’e göre yüzde 23 küçüldü

ama baz etkisi düşünülerek asıl bakılması gereken 2017’e göre yüzde 50 küçülmesidir. Çünkü artık 1 milyon adedin altındaki iç pazar sonuçları, 2017’de 2 milyon adede ulaşan üretim kapasitemizi riske atı-yor” yorumunu yaptı.

ARALIK ÇOK IYI GEÇMEDIFaiz indirimlerinin etkisiyle

aralık ayının çok iyi geçtiğine dair yanlış bir algı olduğunu da aktaran Haydar Yenigün, “Çok araç sattınız işler düzel-di” diye bir durum yok. Zira bir firmanın en son isteyeceği şey pazarda talep varken, sata-cak araçsız kalmasıdır. Çünkü kimse plan yapamadı. Sonuç olarak önemli teşviklere rağ-men (ÖTV-KDV indirimi, hurda teşviki, faiz desteği) 2017’ye göre yüzde 50 daralan bir pa-zar ile yılı tamamladık” dedi. 2019 yılında öngörü yapama-dıklarını, hurda teşviki ve faiz indirimlerini tahmin edeme-diklerini kaydeden Haydar

Yenigün konuşmasına şöyle devam etti:

EN AZ 6 AYLIK ÖNGÖRÜ“580 bin adet olarak öngör-

düğümüz 2020 yılı için şu an önümüze baktığımızda gör-düğümüz tek şey kamu ban-kalarının mart sonuna kadar sürdüreceğini açıkladığı faiz indirimi. Bunun dışında sektör olarak bir şey göremiyoruz. Hurdanın devam etmesini ta-lep ettik, kabul edilmedi. ÖTV indiriminin kademeli olarak düşürülerek devam etmesi de kabul edilmedi. Dolayısıyla biz planımızı 580 bin adede göre yaptık. Önümüzdeki süreçte bir teşvik gelirse, otomotiv sanayi olarak ‘bugün teşviki al, yarın üret’ gibi bir durumda değiliz. Bizim en az 6 aylık öngörüler yapmamız gereki-yor.”

‘DİYORUZ Kİ PROBLEM VARHAYAT BÖYLE

GEÇMEZ!’

2020 İÇİN DE HOŞBİR MANZARA YOK

PAZARI BÜYÜTMEK İÇİN DANIŞMANLA

ÇALIŞIYORUZ

OSD Başkanı Haydar Yenigün, 2020 ve sonrası için yapılması gerekenle-ri şöyle sıraladı:

• Otomotive özel sıfır faiz kampanyası yapalım. Sistem kendi kendine üretmeye, çalışmaya baş-lasın.

• Hurda teşvikini kap-samını genişleterek sü-rekli hale getirelim.

• Vergi yükünü tüm yılı kapsayacak şekilde düşü-relim. Devletin vergi geli-rini düşürmeden satışları artıralım.

Stratejik bakış açısıyla uzun vadeli planların yapılması gerektiğinin altını çizen Yenigün, “Türkiye’de vergiyi nere-den alıyorsunuz? Katma değeri nerede sağlıyor-

sunuz? Türkiye’nin ih-racatını kim pompalıyor şu anda? Türkiye’de kim kendisi ürettikçe, yürü-dükçe arkasında 500 bin kişiyi getiriyor? İşte bun-lara bakarak plan yapıl-malı ve karar verilmeli. Formülün temelinde iç pazarı yüksek tutmak ya-tıyor. Çarkların dönmesi üreticiler için, vergi kısmı ise devlet için önemli. Bunun için mevcut yatı-rımları korumalıyız. Yeni ihracat pazarları geliştir-mek lazım. Diyoruz ki, bugün problemimiz var. Kapasite olarak yüzde 50 satabiliyoruz, ihracatla durumu dengelemeye çalışıyoruz. Ancak hayat böyle geçmez” açıklama-sını yaptı.

OSD olarak, 2020 yı-lının sonunda yüzde 18 artışla 580 bin adetlik bir pazar öngördüklerini hatırlatan Yenigün, “Üre-timin ise sadece yüzde 1 artışla 1 milyon 475 bin adet olarak gerçekleşe-ceğini tahmin ediyoruz. Tabi ki bu tahminler şu anki koşullara göre be-lirlendi. Çeşitli teşvikler veya ön görülemeyen durumlar yaşadığımızda rakamlar değişiklik gös-terebilir. 580 bin adetlik pazar yine esasında çok hoş bir manzara değil.

Daralma uzun vadeye yayıldığı anda üretici umutsuzluğa kapılır ve küçülmeye gider. Bir şey kısa vadeli olduğu zaman kendi içinizde kompanse edebilirsiniz. Ancak şu an olduğu gibi 3 yıla yayıl-dıysa o zaman yaşam tar-zınızı değiştirirsiniz. OSD üyelerimiz bu dönemin geçici olduğuna inanıyor. Bizim 1 milyona, 1.5 mil-yona ve 2 milyona gitme hedefimiz var. Umudu-muz var, bu stratejiyle ilgili önemli bir hazırlık içerisindeyiz” dedi.

Türkiye’de otomotiv endüstrisini, sanayisini geliştirmek ve yeni yatı-rımları çekmek için pa-zarın olması gerektiğini kaydeden Yenigün, “İşi sadece ÖTV’ye bağlarsak, yani ‘devlet daha az ver-gi alsın, biz de daha fazla araç satalım’ düşüncesi sürdürülebilir bir şey değil. Ne yapacağız? Be-nim 2 milyonluk üretim kapasitem var, boş du-ruyor. Bu yüzden ulus-lararası bir danışman firmayı da aramıza alıp,

tedarikçiler, distribütör-ler, sanayiciler ve devlet bir araya gelip çalışma-sı gerektiğini söyledik. Devletten çok olumlu cevap aldık, OSD olarak kararı beklemeden çalış-malara başladık. En kısa zamanda sizlerle paylaş-mayı umuyoruz. Türkiye de çok büyük bir ekosis-tem var ve biz bu ekosis-temi daha da büyütecek ne yapabiliriz, dışarıdan gelen yatırımcıya cazip ortam yaratabiliriz, buna bakıyoruz” dedi.

OTOMOTİV, 17 MİLYAR $ FAZLAYLA REKOR KIRACAK

EMRE ÖZPEYNIRCI

Page 11: IŞSIZLER IÇIN İngiltere gerilimi SON ŞANS TWITTER · 2020. 1. 12. · sosyal medyada arıyor. Twitter adeta iş arama platformuna döndü. TÜRKIYE’DE son bir yıldan bu yana

MESELE EKONOMI11 13 Ocak 2020 Pazartesi www.gazetepencere.com

$ €5.87 6.53 %11.21Faiz Cumhuriyet Gram BrentBIST 100

1.986 295 64.98118,664 ↑ ↑ ↑↑ ↑ ↑ ↑

Anadolu coğrafyasını, tarımsal yapı-sını en iyi anlatan sözlerden birisidir; "Buğdayla koyun, gerisi oyun".

Gen merkezi Anadolu olan buğdayın ve coğrafyaya en uygun hayvancılığın koyun yetiştiriciliği olduğunu anlatan bu deyim ilk olarak ne zaman söylen-di,kim söyledi bilinmiyor. Ancak, dilden dile günümüze kadar geldi.

Günümüzde daha da anlam kazandı. Buğdayın gen merkezi olan Türkiye, buğday ithalatında rekor üstüne rekor kırıyor. Un ve makarna ihracatı için de olsa yapılan ithalat artık kabul edile-mez bir noktaya ulaştı. 2019'un ilk 10 aylık döneminde buğday ithalatı 7.6 milyon tona ulaştı.

Ithalat artarken üretim düşüyor. Türkiye Istatistik Kurumu verilerine göre 2019'da önceki yıla göre yüzde 5 gerileme ile buğday üretimi 19 milyon ton oldu. Türkiye 5 yıl önce de 19 milyon ton buğday üretmişti. Artan nüfusa, Suriye'den gelen milyonlarca göçmen ve her yıl Türkiye'ye gelen 40 milyona yakın turiste rağmen buğday üretimi deyim yerindeyse yerinde sayıyor. Or-talama 19 ile 21 milyon ton arasında sıkışıp kaldı.

BUĞDAY ÜRETIMI ARTMAZSA, UN PAZARLARI KAYBEDILEBILIR

Buğday ithalatının yüzde 80'den

fazlası Rusya'dan gerçekleştiriliyor. It-halatın çok büyük bölümü işlenerek un ve makarna başta olmak üzere mamul olarak ihraç edildiği doğrudur. Doğru olan bir şey daha var ki, ithal buğda-ya dayalı un ve makarna ihracatının sürdürülebilir değil. Türkiye'nin buğday ithalatı yaptığı Rusya,Ukrayna gibi ülkeler yakın gelecekte un pazarlarımı-za un satarsa kimse şaşırmasın. Kaldı ki bu yönde çalışmalar var. Türkiye kendi buğdayını üretmezse, yerli ham-maddeye dayalı ihracata odaklanmazsa un pazarlarını kaybedebilir. Tarihe not düşmek adına bunları yazıyorum.

"Buğdayla koyun,gerisi oyun" sözü-nün buğday tarafında ciddi tehlikeler, endişeler var. Bugün üreticiden sana-yiciye, bürokratından uzmanına, borsa başkanlarından ziraat odalarına kadar hemen herkes buğday üretim alanla-rının azalmasındaki tehlikeye dikkat çekiyor.

TARIM BAKANLIĞI'NIN UYARISI ÖNEMLI

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın oluş-turduğu "Ürün Masaları"nın Aralık 2019 Buğday Raporu'nda ki değerlen-dirme de bu tehlikeye dikkat çekiliyor.

Değerlendirme özetle şöyle: "Genel olarak bu sezon dünya üretiminde yaşanan artışla ihracatçı ülkelerin fiyatları düşmüştür. Ancak ülkemizde buğday ekiliş alanlarının azalması ve yeterli miktarda ilaç ve gübre kullanı-

lamaması üretimde düşüşe, fiyatlarda yükselişe sebep olmuştur. Yurtiçi tü-ketimin artması, mamul madde ihra-catının artması, geçen sezon yurtdışı fiyatların yüksek olması sebebiyle ihra-cata giden mamul madde için gerekli hammaddenin stoklardan kullanılması, bu sezon için ihracatçı ülkelerin fiyat-larının düşük seyretmesi DIR(Dahilde Işleme Rejimi) kapsamında buğday ithalatını artırmıştır. Lider konumda olduğumuz ve büyüme potansiyeli olan mamul madde sektörünün, bu konumu-nun sürdürülebilirliği açısından ham-madde ihtiyacının öncelikle yurtiçinden temin edilmesi önem arz etmektedir."

Buğday ithalatındaki artışı her yazdığımızda "bu ithalat un ihracatı için yapılıyor" diyenler, bakanlığın bu değerlendirmesine ne diyecekler çok merak ediyorum.

KOYUN COĞRAFYASINA SIĞIR ITHALATI KIMIN OYUNU?

"Buğdayla koyun, gerisi oyun", deyi-minin koyun bölümüne bakarsak orada da gerçekten bir oyun var. Türkiye'nin coğrafyası, iklimi, meraları, otun boyu, küçükbaş hayvancılığa, koyunculuğa uygun denilerek yıllarca sığır ithal edildi. Coğrafya ya ihanet edildi.

Türkiye'ye 2000'li yıllarda sığır itha-latının önünü açan AKP Hükümeti'nin ve cumhuriyet tarihinin en uzun süre tarım bakanlığı yapan Mehdi Eker bundan 5

yıl önce, 2014'te Haber Türk Gazetesi Yazarı dostumuz Abdurrahman Yıldı-rım'a ;”Coğrafyamız sığır yetiştiricili-ğine uygun değil "demişti. Türkiye'nin 1925’ten bu yana kendi coğrafyasını görmezden geldiğine dikkat çeken Meh-di Eker;” Sığır yetiştiriciliği için yeterli otumuz,suyumuz yok.Yanlışlık burada” görüşünü dile getirmişti.

“Coğrafyamız sığır yetiştiriciliğine uygun değil” diyen Mehdi Eker, dünya-da mera hayvanı olarak bilinen Angus ırkı hayvanları ithal etti.Türkiye, sığır ithalatının cenneti yapıldı. AKP Hükü-metleri döneminde Türkiye, sığır ithala-tında Avrupa birincisi olurken, dünyada daAmerika'dan sonra ikinci oldu.

OT OLMAYAN ÜLKEYE ANGUS ITHAL EDILIR MI?

Daha önce de defalarca yazdım. Ot olmayan ülkeye mera hayvanı olarak bilinen Angus ithal edilir mi?

Türkiye Angus ithal ederek ahıra kapatıyor ve fabrika yemi ile besliyor. Fabrika yeminin hammaddesi büyük oranda ithal. Ithal hayvan, ithal yemle besleniyor. "Buğdayla koyun, gerisi oyun" deyiminin tam tersi yapıldı yıllar-ca. Dünyanın sığırları, koyun yetiştirici-liğine uygun Türkiye'ye ithal edildi. Ülke hayvancılığı iflas noktasına getirildi.

AKP hükümetleri döneminde verilen sıfır faizli krediler, hayvancılık destekle-rinin çok büyük bölümü ithalata dayalı

sığır yetiştiriciliğine verildi. Küçükbaş hayvancılık "üvey evlat" gibi görüldü.

"KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIĞIN HAMLE YILI; 2020"

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pak-demirli küçükbaş hayvancılık için 2020'nin hamle yılı olacağını söylüyor. Pakdemirli, koyun ve keçi yetiştiricili-ğine önemli destekler sağlanacağını söylüyor. Küçükbaş hayvancılık için ha-zırlanan 5 yıllık plan ile hayvan sayısını önce 56 milyon başa, 5 yıl içinde de 80 milyona çıkaracaklarını söyledi. 1980 öncesi Türkiye'nin küçükbaş hayvan sayısı 50 milyon başın üzerindeydi. Geçen 40 yılın sonunda 50 milyon başa ulaştık diye sevineceğiz.

Her şeye rağmen, küçükbaş hayvan-cılığın,özellikle koyunculuğun önemsen-mesi, desteklenmesi ülke hayvancılığı-na ciddi katkı sağlayacaktır. Koyun eti tüketimi yüzde 10 seviyesinden yüzde 20'lere çıkarılırsa Türkiye, et ithalatın-dan kurtulmuş olur. Avrupa ve diğer bir çok ülkenin domuz eti ile dengelediği et piyasasını Türkiye koyun eti ile sağla-yabilir.

Özetle, "Buğdayla koyun, gerisi oyun" diyebilmek için buğday ve koyun yetiş-tiriciliğine, üretimine ve bu iki üründen elde edilen ürünlerin tüketimine ağırlık vermemiz,destek vermemiz gerekiyor. Bunun için ithalat oyunundan kurtul-mamız şart.

Dünya Gazetesi tarım yazarı www.tarimdunyasi.net

ALI EKBER YILDIRIM "Buğdayla koyun, gerisi oyun" mu?

Uygulanan ekonomik programın Türkiye’ye getirdiği en büyük yük işsizlik. Son aylarda TUİK’in açık-ladığı rakamlar haber ajansları tarafından tarihi zirve olarak duyu-ruluyor. Örneğin Ekim ayı işsizlik rakamları 10 Ocak’ta açıklandı. Geçen yılın aynı dönemine göre iş-siz sayısı 608 bin kişi artarak 4 milyon 396 bine çıktı. 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı ise bir önceki yı-lın aynı dönemine göre 3 puan artışla, %25,3 olarak açıklandı.

Yüzbinlerce genç her gün eğitimine ya da yeteneklerine uygun bir iş arıyor. Bunun için İş ve İşçi Bulma kuru-muna müracaat eden de var, gaze-telerdeki ilanları kovalayan da. Ya da internet üzerin-den kurulan insan kaynakları sayfalarında şansını de-neyen de. Tümünden eli boş dönen aylarca bir iş haberi duymayı umut edip hayal kırıklığı yaşayanlarsa duygularını sosyal medyada payla-şıyor.

TWITTER’DAN ISYANSosyal medya kullanıcıları son

dönemde sık sık işsizlerin bu plat-

formlardan isyanına ya da son bir şans diyerek sesini sosyal medya üzerinden duyurmaya çalışan işsiz-lere rastlıyor. Gençler en çok da twitter üzerinden iş arayışlarını daha geniş bir

kitleye duyurmak için çaba sarf ediyor. O kullanı-

cılardan birisi Abdul-lah Güvenkaya, daha

iki gün önce kendi he-sabından yapmış payla-

şımını, “Mezun olalı 2 yıl oldu. 4 kez devletim beni

memurluğa layık görmedi. Ege bölgesinde finans sektöründe iş arı-yorum. Sağ duyunuzu bekliyorum.

Asgari ücrete razıyım. Yeter ki bir işim olsun.” diyerek.

Güvenkaya takipçilerinden mesajının paylaşmalarını da istiyor, feryadının daha çok insana ulaştırabilmek için.

Bazı işsiz gençlerse sanatçılara siyasetçilere, fenomenlere sosyal medya üzerinden ulaşarak şansı-nı deniyor. Bu kapsamda en çok iş başvurusu alan isimlerin başında şarkıcı Haluk Levent geliyor. AH-BAP adlı yardım organizasyonun başında olan Levent’e yapılan baş-vurulardan birisinin altında Yunus Can imzası var. Yunus Can Haluk

Levent’in yaptığı bir paylaşımın altına “İş arıyorum aylardır ve artık şu hayatta umutsuz ve çaresiz kaldım, para iste-miyorum sadece bir iş… Eğitimim boşa gitmesin, bir iş lütfen, turizm otel

okudum ayrıca kamu yöne-timi bitirdim. Bilgisayarım iyi, orta seviye İngilizcem var lütfen devamlı bir iş istiyorum biride sesimi duy-sun” diyor

Sosyal medyadan kendisine ula-şan iş taleplerini yine sosyal med-yadan kendisini takip edenlere du-yuran milletvekilleri de var. Ömer Faruk Gergerlioğlu gibi. “ Duyura-yım: ‘Merhaba vekilim. ben İstan-bul evli ve 1 çocuğum var. Coğrafya Öğretmeniyim iş arıyorum. Avcılar Beylikdüzü çevresi. Duyurursanız sevinirim”

Sosyal medyanın iş bulamayanla-rın iş bulması ko-nusunda ne kadar katkısı olduğuna ilişkin bir araştırma yok ancak iş talep-lerine ilişkin me-sajların paylaşılma-larındaki yoğunluk hem kullanıcıların bu

konuya hassasiyetini hem de işsiz-liğin geldiği noktayı ortaya koyması açısından bilgilendirici.

İşsizlerin son şansıSOSYAL MEDYA

fatmanur

bu saat oldu ben

hayla iş arıyorum

alın artık beni ya

2020’nin ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı Perşembe günü gerçekleşecek. Son 4 PPK toplantı-sında Merkez Bankası toplam 1200 baz puan faiz indirimi gerçekleştirerek politika faizini yüzde 12 seviyesine çekmişti. Bu süreçte Merkez Bankası’nın kararlarına paralel olarak piyasa faizleri de geriler-ken, enflasyon beklentilerinin de düşmesiyle reel faiz getirileri 0 seviyesine yaklaşmıştı. Bu durum faiz indirimlerinde son gelinebileceği şeklinde yorum-lanmıştı. Anca, siyasi aktörler yaptıkları açıklamalar ile faiz indirimlerinin devam edeceğinin işaretlerini vermişti. Perşembe günkü toplantı öncesinde son gelişmeler ışığında ekonomistlerin faiz tahminleri ayrışıyor. Yaygın kanı ise faizlerin sabit kalması yönünde.

Perşembe günü gerçekleşecek toplantı öncesinde Foreks anketine katılan ekonomistlerin çoğunluğu Merkez Bankası’nın faizleri sabit bırakmasını bekli-yor. Buna göre ankete takılan 21 ekonomistin 12’si faizlerin sabit kalmasını beklerken, 5’i yüzde 11 sevi-yesine, 2’si yüzde 11.25 seviyesine, 1’i 11.50 seviye-sine ve 1’i 11.25 seviyesine indirilmesini bekliyor.

JP MORGAN FAIZ INDIRIMI BEKLIYOR

Merkez Bankası’ndan faiz indirimi bekleyen bir di-ğer kurum ise JP Morgan. JP Morgan, küresel finansal ortam, fiyat baskısının yumuşamış olması ve TL’nin para politikasını destekleyici yönde hareket ediyor olması sebebiyle faiz indirimi olabileceğini; ancak enflasyon sebebiyle para politikasındaki gevşemenin yavaşlaması gerektiğini söyledi. Bu çerçevede, JP Morgan Perşembe günü en fazla 50 baz puan faiz indirimi yapabilir.

TD Securities ise yayımladığı raporunda Merkez Bankası’ndan 150 baz puan faiz indirimi beklediğini açıkladı. Rapora göre piyasa hali hazırda 25 – 50 baz puan faiz indirimi fiyatlamış durumda, 100 – 150 baz puan faiz indirimi ise sürpriz olarak algılanacağı için tahvil faizlerini hızla aşağı çekecek. Ancak en az 100 baz puan faiz indirimi gerçekleşmesi durumunda TL’deki değer kaybının yüzde 0.3 olacağı öngörülüyor.

Ezgi

Inşaat mühendisiyim Ankara’da

iş arıyorum 1 yıl üstyapı 2yıl

karayolu projelerinde teknik ofis

mühendisi görevi yaptım. Bu

twiti insanlara ulaştırmama

yardımcı olur musunuz?

Turan Çalışkan

Dostlar bildiğiniz üzere ay-

lardır işsizim. Binlerce ilana

başvurmaktan, bir geri dönüş

alamamaktan çok yoruldum

ve bunaldım. Mesleğim Harita

Teknikerliği fakat bu alanda

olması şart değil, belimdeki

sağlık sorunu sebebiyle ağır iş

dışında her alanda iş arıyorum.

Lütfen yayalım.

Z.Ay42 yaşımdayım Uludağ beden eğitimi mezunuyum öğretmenlik dışında yapabileceğim bir iş arıyorum.Fabrika vs her türlü iş yapabilirim.Silivri ve civarında her türlü acil iş arıyorum.Acil acil acil lütfen RT yaparmisiniz

Yurt dışında birçok havaalanında bulunan uyku kabini uygulaması, Istanbul Havalimanı’nda da hizmete sunuldu. Is-tanbul Havalimanı’nda uçuşlarını bekleyen yolcular için, “IGA Sleepod” isimli uyku kapsülü modeli devreye alındı. Yolcular bu kapsülleri saatlik olarak kiralayabilecek.

SAATI 9 AVRO6 Nisan 2019’da tam kapasiteyle hizmet

vermeyen başlayan Istanbul Havalimanı, her gün ağırladığı binlerce yolcu için yeni bir uygulamayı daha devreye aldı. Istanbul Havalimanı işletmecisi IGA, yolcu konforu-nun arttırılmasına yönelik dış hatlar ter-minali giden yolcu katında “IGA Sleepod” isimli uyku kapsülü hizmetini başlattı.

Kapsüller yolcular tarafından saati 9 avroya kiralanabilecek. Hijyen konusu ön planda tutulduğu için her yolcuya tek kullanımlık çarşaflar ücretsiz olarak veri-lecek. Yolcuların battaniye ve yastık gibi ek hizmet talep etmesi halinde ise 2 avro daha ücret ödenecek. Kullanılan malze-meler ise görevli personeller tarafından her kullanımdan sonra kuru temizlemeye gönderilecek.

KABINLER ÇOK FONKSIYONLU

Mini kabinlerin içi yolcuların ihtiyaçla-rına uygun olarak tasarlandı. Kabinlerin içerisinde USB girişi ve priz yer alıyor. Yolcular böylece cep telefonlarını ve diğer

elektronik cihazlarını çalıştırabilecek veya şarj edebilecek. Uyku kabininin alt kısmın-da ise yolcunun el bagajını koyacağı özel bir alan yer alıyor.

PANKARTLA YOLCU KARŞILAMA DÖNEMI BITMIŞTI

Hatırlanacağı gibi birkaç hafta önce Istanbul Havalimanı'nda terminalde pankart kaldırarak yolcu bekleme uygula-ması sonlandırılmıştı. Yılbaşından itibaren karşılanacak kişinin ismi bekleme salo-nunda görevlilere verilip, orada beklene-cek. Havalimanında 2019 yılında 5 bin 600 kişiye “Hanut” nedeniyle idari yaptırım uygulandı.

Merkez Bankası faiz indirecek

mi?

İstanbul Havalimanı'nda yeni hizmet: Uyku kabini

Page 12: IŞSIZLER IÇIN İngiltere gerilimi SON ŞANS TWITTER · 2020. 1. 12. · sosyal medyada arıyor. Twitter adeta iş arama platformuna döndü. TÜRKIYE’DE son bir yıldan bu yana

SPOR12 www.gazetepencere.com 13 Ocak 2020 Pazartesi

ABD'li tenisçi Serena Williams, Auckland Açık Turnuvası tek kadınlar fi-nalinde karşılaştığı vatan-daşı Jessica Pegula'yı 2-0 yenerek 3 yıl sonra şampi-yonluk sevinci yaşadı.

Avustralya'nın Auckland kentin-de düzenlenen sert kort turnuva-sının tek kadınlar finalinde, dünya 10 numarası Serena Williams ile klasmanın 82. basamağındaki Jessica Pegula karşılaştı.

Sahadan 6-3 ve 6-4'lük setlerle galip ayrılan 38 yaşındaki Wil-

liams, 2017 Avustralya Açık'tan bu yana ilk, kari-yerindeki 73. tekler şampi-yonluğunu elde etti.

1 Eylül 2017'de Alexis Olympia isimli bir kız çocuğu dünyaya getiren

ABD'li sporcu, kortlara döndükten sonra çıktığı 5 finali de kaybetmiş-ti.

Eski dünya 1 numarası Williams, elde ettiği 23 şampiyonlukla "açık dönemde en fazla grand slam tur-nuvası kazanan tenisçi" unvanını elinde tutuyor.

İngiltere temsilcisi, Avrupa'nın 5 büyük liginde 21 maç sonunda en yüksek puan toplayan takım rekorunun da yeni sahibi oldu.

İngiltere Premier Lig'in 22. haf-ta karşılaşmasında lider Liverpo-ol, Tottenham'ı 1-0 yendi.

Portekizli teknik adam Jose Mourinho'nun çalıştırdığı Totten-ham, ligde namağlup liderliğini koruyan sezonun formda ekibi Liverpool'u ağırladı.

Konuk ekip Liverpool, 37. daki-

kada Roberto Firmino'nun ağları sarsmasıyla mücadeleyi 1-0 ka-zandı.

Puanını 61'e yükselterek bir maç eksiğiyle namağlup lider unvanını sürdüren Liverpool, lig-de en yakın rakibi Leicester City ile arasındaki puan farkını 16'ya çıkardı.

İngiltere temsilcisi, Avrupa'nın 5 büyük liginde 21 maç sonunda en yüksek puan toplayan takım rekorunun da yeni sahibi oldu.

LİVERPOOL AVRUPA’NIN KRALI!

Bakırköy Prime Fitness Spor Kulübü sporcularından Hayrettin Sönmez, tarihi bir performans göstererek Guinness Rekorlar Kitabı'na adını yazdırdı.

Kaldırdığı ağırlıklar sayesinde kırdığı rekorlar ile gençlere rol model olan ve gençlere ade-ta taş çıkartan 71 yaşındaki sporcu Hayrettin Sönmez, 100 kilogram ağırlığı, Shoulder Press ekipmanı ile 45 saniyede

88 defa kaldırmayı başardı ve Guinness Rekorlar Kitabı'na gir-di. Sönmez, tarihe geçen rekor performansını hakem Namık Eken ve Türkiye Dünya Rekorlar Derneği As Başkanı Ufuk Güngör eşliğinde gerçekleştirdi. Hay-rettin Sönmez performansının ardından rekorun kırıldığına dair Türkiye Dünya Rekorlar Derneği As Başkanı Ufuk Güngör'den bir plaket de aldı.

Diyarbakır'da, 22 yaşındaki Şaban Çiçek, çocukluk hayali olan boksa 1 yıl önce başlayıp, katıldığı Diyarbakır, bölge ve Türkiye şam-piyonalarında 3 madalya alarak büyük başarıya imza attı. Ailesini geçindirmek için gündüz oto sanayi sitesinde çalışıp, akşamları spor salonunda antrenman yapan Çiçek, daha büyük başarılara imza atmak için destek bekliyor.

Merkez Bağlar ilçesinde oturan ve yaklaşık 8 yıldır oto sanayi sitesin-de tamircilik yapan Şaban Çiçek, çocukluğunda beri merak saldığı boksla 1 yıl önce ilgilenmeye baş-ladı. Gündüz oto sanayide çalışan Çiçek, akşamları da spor salonuna gidip antrenman yapmaya başladı. Boksta kendisini geliştiren Çiçek, Diyarbakır genelinde katıldığı turnuvada 2'ncilik aldı. Çiçek, daha sonra bölgesel alanda düzenlenen turnuvalara katılma kararı kaldı. Erzincan'daki turnuvanın ardın-dan Erzurum'daki Türkiye Boks Şampiyonası'nda bronz madalya alarak büyük bir başarıya imza attı. Ailesinin geçimini sağlamak zorun-da olduğu için oto sanayi sitesinde çalışmaya devam eden Çiçek, daha büyük başarılara imza atmak için destek bekliyor.

GÜNDÜZ SANAYİ

SİTESİNDEAKŞAM

RİNGDE TER DÖKÜYOR71 YAŞINDAKİ HAYRETTİN AMCA

GUİNNESS REKORLAR KİTABINDA

SERENA WİLLİAMS’TEN MÜTHİŞ DÖNÜŞ

2020 Tokyo Olimpiyat-ları Avrupa Kıta Elemele-ri final karşılaşmasında Almanya'yı 25-17, 25-19 ve 25-22'lik setlerin so-nucunda 3-0 mağlup eden A Milli Kadın Voley-bol Takımımız, olimpiyat vizesi alan ülke oldu.

Yarı finalde mucize bir geri dönüşe imza atarak Polonya’yı 3-2 yenen ‘Filenin Sultanları’, Hol-

landa’yı eleyen Almanya ile finalde karşı karşıya geldi. Ilk seti 25-17, ikin-ci seti 25-19 kazanan A Milli Kadın Voleybol Takımı, üçüncü seti de 25-22 alarak Almanya’yı 73 dakika süren maçın sonunda 3-0‘la mağlup etti ve Tokyo’ya giden bileti kaptı.

Maçın bitiş düdüğüyle hem salonda Milli Takı-

mı destekleyenler hem de oyuncular büyük bir sevinç yaşadı.

Alman Milli Takımının oyuncuları ise gözyaşla-rına boğuldu.

Takımımızın maç bo-yunca en skorer oyuncu-su toplamda 18 sayı ka-zandıran Hande Balamir olurken, onu 14 sayı ile kaptan Eda Erdem takip etti.

FILENIN SULTANLARI TOKYO BILETINI ALDI

Page 13: IŞSIZLER IÇIN İngiltere gerilimi SON ŞANS TWITTER · 2020. 1. 12. · sosyal medyada arıyor. Twitter adeta iş arama platformuna döndü. TÜRKIYE’DE son bir yıldan bu yana

SPOR13 www.gazetepencere.com 13 Ocak 2020 Pazartesi

“FENERBAHÇE’NİN ŞAMPİYONLUĞUNUENGELLEMEYE ÇALIŞIYORLAR”

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Sü-per Lig'in devre arasında devam eden Antalya kampında açıklama-larda bulundu.

Ali Koç şunları söyledi:"Umarım basın toplantısını

canlı yayınlayanlar, sonuna kadar canlı yayında kalabilirsiniz. Sabır taşı çatladı. Adil rekabet isteyen-lerin nasıl bir adil rekabet içinde olmadığını anlatacağım. Piyasa değerinden uzak faizler uygula-nıyor. İşin enteresan tarafı TFF de böyle düşünüyor. Doğru yolu bulmakta bir engel varmış gibi ilerleyemiyoruz. Tahkim tarafın-dan reddedilmiş başvurumuz faiz konusuyla ilgilidir. Harcama limi-ti başvurumuz devam ediyor."

"HAKKIMIZ YENILIYOR, FENERBAHÇELI AYAĞA KALKMALI"

"Yapılandırma imzalayan ku-lüpler ne derece memnun? Trab-zonspor'a göre kurgulanmış bir model, zorunlu olarak da diğer kulüplere aynı model sunulmuş. En çok onların işine yarıyor. TFF bilgi sızdırıyor. Fenerbahçe'nin

transferde hareket etmesini en-gellemek için rakamlarımız veri-liyor. Limitin bu kadarın üzerinde deniliyor. Sabrımız taştı. 3 Tem-muz ruhunu diriltmenin zamanı geldi. Hakkımızın yenildiği ortam-da Fenerbahçeli ayağa kalkmalı."

"MUSTAFA CENGIZ'I INŞALLAH UYARIRLAR"

"Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, Fenerbahçe'nin ismini kullanmadan atışlar yapıyor. 'Maç oynanırken kurallar değişir mi?" diyor. Ya gerçekleri saptırıyor ya da yanlış bilgilendiriliyor. İnşal-lah uyarırlar kendisini."

"TRABZONSPOR SIRTINI DEVLETE DAYAMIŞ"

"Trabzonspor haklı rekabetin bekçisi konumunda sürekli açık-lamalar yapıyor. Trabzonspor, sırtını devlete dayamış. Kockoca belediye başkanı tüm bu kar-maşayı dönüp Fenerbahçe'ye bağladı. Biz bu kavganın içine çekiliyoruz. Ahmet Ağaoğlu'na soruyorum: Kaç devlet kurumu, Trabzonspor'un stadından loca

aldı? Ne kadara aldı, ne paralar verdi? Bir adım daha öteye gidi-yorum... Trabzonsporlu olmayan ama bir şekilde devlet ile iş yaptı-ğı için Trabzonspor'dan loca alan işadamları var mı?"

"ŞAMPIYON OLMAMIZI ENGELLEMEYE ÇALIŞIYORLAR"

"3 Temmuz'da şampiyonluğu-muzu elimizden almaya çalıştılar. Şimdi de şampiyon olmamızı en-gellemeye çalışıyorlar. Neyin ne olduğunu artık anlayın. TFF'nin Allah yardımcısı olsun. İnşallah en bağımsız kararları verebiliyor-sunuzdur."

"COMOLLI YANLIŞ BIR AÇIKLAMA YAPTI"

"Fenerbahçe'den bu kadar mı korkuyorsunuz? Medyanızla, siyasi gücünüzle saldırıyorsunuz. Hakikaten yazık! Comolli bir açık-lama yaptı. Bana sorarsanız özün-de yanlış bir açıklama. İnsanlar sosyal medya baskısı altında hatalar yapabiliyor. Yanlış! Acele karar almayız."

ALİ KOÇ İDMANDA!Süper Lig’de ikinci yarı hazırlıklarını Antalya’nın

Belek bölgesinde sürdüren Fenerbahçe, sabah saatlerinde yaptığı antrenmanla çalışmalarına de-vam etti. Teknik direktör Ersun Yanal yönetiminde gerçekleştirilen antrenman düz koşuyla başladı. İstasyon çalışmalarıyla devam eden antrenmanda, toplu çalışmaların ardından 5’e 2 oyunu oynadı. Antrenmanın basına kapalı bölümünde ise taktik, hücum ve geçiş oyunları gerçekleştiği öğrenildi. Öte yandan antrenmanı Fenerbahçe Kulübü Baş-kanı Ali Koç da takip etti. Saha kenarına gelen Ali Koç, yöneticilerden Selahattin Baki, Mustafa Kemal Danabaş ve idari menajer Volkan Ballı ile antrenmanı izlerken, bir süre de sohbet etti.

KNOOP ÖZEL ÇALIŞMALAR YAPTIRIYORSarı-lacivertli ekipte yeni kaleci antrenörü Mar-

co Knoop, idmanlardaki hırsı ile dikkatleri çeki-yor. Takımın Antalya'daki kampında uyguladığı farkı çalışmalar ile kaleciler üzerinde hemen etki eden Knoop, Almanya'da uyguladığı metotlar ile beğenileri topladı. Sarı-lacivertli ekipte yer alan kalecilerin kendisinden memnun olduğu gözlem-lenen Knoop, havadan ve yerden yaptırdığı yan top çalışmalarının yanı sıra öğrencilerini sürekli uyararak topun oyuna hızlı bir şekilde dahil edil-mesini de sağlıyor. Knoop’un sarı-lacivertli ka-lecilere, Türkçe olarak uyarılarda bulunması da dikkatlerden kaçmadı.

FENERBAHÇE’DE BEN ARFA SESLERİ

Sezon başında Beşiktaş ile anılan, ara trans-fer döneminde Fenerbahçe ve Galatasaray'ın gündeminde olduğu iddia edilen Ben Arfa için Fransız basınından yeni bir iddia edildi. Fener-bahçe'nin transfer listesinde olduğu belirtilen Ben Arfa'nın Avrupa'da birçok kulübün günde-mine girdiği ifade edildi.

Fransız basınından Le 10 Sports'un haberi-ne göre Hatem Ben Arfa ile Fenerbahçe'nin de aralarında bulunduğu 5 kulüp yakından ilgile-niyor. Fenerbahçe, Almeira, Espanyol ve Real Valladolid'i peşine takan Ben Arfa'nın Lyon'a öncelik verdiği vurgulanıyor.

32 yaşındaki bonservissiz oyuncu, bugüne kadar en çok forma giydiği Fransa Ligue 1'de 210 maçta 40 gol ve 26 asist yapmıştı. Lyon altyapısında yetişen Hatem Ben Arfa'nın yuva-ya dönmeye sıcak baktığı belirtiliyor.

Öte yandan sezon başında herhangi bir ku-lüple anlaşamayan ve bonservisi elinde yıldız futbolcu iddiaya göre Almeria'ya gidiyor. Mundo Deportivo'ya göre, Almeria yöneticileri ve Ben Arfa'nın menajeriyle yapılan görüşmeler devam ediyor. Olumlu ilerleyen görüşmelerin önü-müzdeki hafta sonlanması ve resmi imzaların atılması bekleniyor.

Beşiktaş'ın İspanyol sto-peri Victor Ruiz, Demir Grup Sivasspor ve Trabzonspor maçlarının şampiyonluk şans-larını belirlemede çok önemli olacağını ifade etti.

Victor Ruiz, teknik direk-törleri Abdullah Avcı ile ilgili olarak da “Geldiğim günden itibaren hoca ile devamlı iletişim halindeyiz. Hocanın dediklerini sürekli yapmaya çalışıyoruz. Belki ligin ilk yarısındaki kazanamadığı-mız maçlarda hocanın istediklerini tam olarak anlayamadık. Sonradan taşlar yerine oturdukça hocanın bizden ne iste-diğini, ne yapmak istediğini daha iyi an-ladık. Hoca topun bizde kalmasını, oyuna ve topa hükmetmemizi istiyor. Bizim de büyük takım oyuncuları olarak bu hoşu-muza gidiyor, çünkü büyük takım oyun-cusu hiçbir zaman topun peşinden koş-mak istemez. Top kendisinde kalsın ister, hocamız da bunu istiyor, hücum yapalım, futbolun güzelliklerini ortaya koyalım istiyor. Biz de O'nun dediklerini yapmaya çalışıyoruz'' ifadelerini kullandı.

Brezilyalı futbolcunun trans-feri için Benevento ile anlaşan Beşiktaş, Yeni Malatyaspor'a 40 bin euro ödeyecek. Guilher-me'nin sözleşmesinde "40 bin euro karşılığında istediği takı-ma gidebilir" maddesi bulunu-yor.

Transfer çalışmaları için Tür-kiye Futbol Federasyonu’nun (T) faiz indirimi kararını bek-leyen ancak ret cevabı alan Beşiktaş, 2 milyon TL limiti bulunan Yeni Malatyasporlu Guilherme'yi kadrosuna kattı. Siyah-beyazlılar bu transfer için Yeni Malatyaspor'a 40 bin Euro ödeyecek.

MENAJERINDEN ISTANBUL PAYLAŞIMI

Guilherme'nin menajeri Mar-

celo Robalinho sosyal medya-dan yaptığı son paylaşımda "Sıcak karşılaşmasından dolayı Başkan Adil Gevrek'e teşekkür ederim. Sıradaki durak İstan-bul" ifadelerini kullandı.

TFF'nin belirlediği limitler doğrultusunda yalnızca 2 mil-yon TL (350 bin Euro) transfer harcaması limiti bulunan Be-şiktaş, sezonun ilk yarısında menajeriyle görüşerek anlaşma-ya vardığı Brezilyalı Guilherme konusunda mutlu sona ulaştı.

Bonservisi İtalyan ekibi Bene-vento'da bulunan 28 yaşındaki orta saha oyuncusunun Yeni Malatyaspor'la 1,5 yıllık kiralık anlaşması bulunuyor. Beşiktaş, bu transfer için Benevento ve oyuncuyla görüşürken şartlarda anlaşma sağladı.

GUİLHERME BEŞİKTAŞ’TA

VİCTOR RUİZ:“ABDULLAH AVCI’YI İLK BAŞTA TAM ANLAYAMADIK”

Page 14: IŞSIZLER IÇIN İngiltere gerilimi SON ŞANS TWITTER · 2020. 1. 12. · sosyal medyada arıyor. Twitter adeta iş arama platformuna döndü. TÜRKIYE’DE son bir yıldan bu yana

SPOR14 www.gazetepencere.com 13 Ocak 2020 Pazartesi

Demir Grup Sivasspor'un tek-nik direktörü Rıza Çalımbay, se-zon sonuna kadar takımda kala-caklarını açıklayan Emre Kılınç ve Mert Hakan Yandaş'ın Avru-pa'da kariyerlerini sürdümeleri-nin daha iyi olacağını söyledi.

Süper Lig'de lider durumda bu-lunan Demir Grup Sivasspor'un teknik direktörü Rıza Çalımbay, sezon sonunda sözleşmesi bi-tecek Emre Kılınç ve Mert Ha-kan'ın ilk hedefinin Sivasspor'u başarıya ulaştırmak olduğunu belirterek, iki oyuncusunun da

çok daha başarılı işlere imza ata-cağına inandığını belirtti.

Deneyimli teknik adam, "Onların hedefleri vardır, hedefleri doğrultusunda bir yerlere gitmeleri haklarıdır. Emre geçen sene de iyi oynamış, bu sene de iyi oynuyor. Mert Hakan da yeni çıktı, mükemmel oynuyor. Avrupa da olabilir Türkiye de olabilir. Bana göre Emre ve Mert Hakan'ın Avrupa'ya gitmesi daha iyi olur." ifadelerini kullandı.

Çalımbay, "Mert Hakan ve Em-

re'ye sözleşme uzatma teklifinde bulunuldu mu?" sorusuna, "O benim işim değil, yönetimin işi. Mutlaka görüşüyorlardır. Mert Hakan ve Emre ile sürekli konu-şuyoruz, onları yönlendirmeye çalışıyoruz. Şimdiden onların bir takıma gitmeleri pek doğru bir şey olmayabilir. Başka takıma gittiklerinde beklenti çok fazla olur ve beklentiye karşılık vere-meyebilir. Devre arası çok kısa, uyum sürecinde sıkıntı yaşayabi-lirler. Sezon sonu gitmeleri onlar için daha iyi." yanıtını verdi.

ÇALIMBAY: “EMRE VE HAKAN AVRUPA’YA GİTMELİDİR”

NZONZİ İSYAN ETTİ

Fransız basınına konuşan Steven Nzonzi, Galatasaray'da kadro dışı bıra-kılması hakkında çok çarpıcı açıklama-larda bulundu.

Galatasaray'da teknik heyetin kadro dışı bıraktığı Steven Nzonzi, Fransız ba-sına yaptığı açıklamalarda yaşananlara isyan etti. Haksızlık yaşadığını ifade eden Nzonzi, kadro dışı bırakılmasın-daki olayların ciddi şeyler olmadığını söyledi. Steven Nzonzi yakın zamanda ayrılacağını açıkladı.

Telefoot'a röportaj veren Steven Nzonzi, "Büyük bir olasılıkla Türki-ye'deki son günlerimi yaşıyorum. İş-ler iyi gitmediği zaman parmaklar bir oyuncuyu işaret ediyor. Yaşananlar cid-

di şeyler değildi." ifadelerini kullandı.

NZONZI'YI ISTEYEN TAKIMLARHaberde ayrıca Lyon, West Ham,

Everton ve Celta Vigo gibi kulüplerin Steven Nzonzi'yi transfer etmek istediği vurgulandı. Adaylardan en ciddi olan Lyon'un maaş engeline takıldığı ve Ste-ven Nzonzi'nin yüksek ücreti nedeniyle zorluk yaşadığı bildirildi.

FATIH TERIM NELER DEMIŞTI:"Nzonzi'nin mevcut durumu devam

ediyor. Hocadan özür dileyecekmiş diyorlar haberlerde ama ben öyle özür beklemiyorum. 2 Şubat'a kadar her şey olabilir.”

EMRE TAŞDEMİR YOLCUGalatasaray'da Emre Taşdemir'in

bir başka kulübe gönderilmesi kararı alındı.

Yabancı kontenjanı gibi yerli oyuncu kadrosu da dolu olan Ga-latasaray'da Emre Taşdemir için ayrılık kararı alındı. Sezon başında sol bek pozisyonu için bedelsiz ola-

rak kadroya katılan Emre Taşdemir veda etmeye hazırlanıyor. Kayse-rispor, Emre Taşdemir'i kadrosunda görmek istiyor.

Saracchi'nin transferi ve sol bek-te de oynayabilen Martin Linnes'in yeniden takıma dönmesi ile yapılan kadro planlamasında ligin ikinci

yarısı için Emre Taşdemir'in bir başka kulübe gönderilmesi kararı alındı.

KAYSERISPOR KANCASI

Emre'nin de düzenli olarak forma giyebileceği bir takıma gitmek

istediği ve oyuncunun kısa süre içerisinde Galatasaray takımına veda ederek ayrılacağı belirtildi. Kayserispor ısrarla Emre Taşdemir'i isterken sarı kırmızılı oyuncunun kısa süre içerisinde 6 aylık yani se-zon sonuna kadar bir başka takıma kiralanacağı kesinleşti.

AĞAOĞLU: “HÜSEYİN ÇİMŞİR DOĞRU BİR İSİM”

BAŞKAN SEPİL: “GÖZTEPE’YE SENEYE YILDIZLAR GELECEK”

Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Ağaoğ-lu, yeni teknik direktö-rüleri Hüseyin Çimşir'e güvendiklerini belirte-rek, "Karakter, ahlak ve insanlık olarak takım aidiyeti noktasına bak-tığımız zaman gerçek bir Trabzonsporlu. Ben doğru bir isim olduğu-na inanıyorum. Olmasaydı takımı teslim etmezdik” dedi.

Süper Lig'in devre arası hazır-lıklarına Antalya Belek'te devam eden Trabzonspor'da Başkan Ahmet Ağaoğlu, takımın son du-rumundan yeni teknik direktörleri Hüseyin Çimşir'e, transfer politi-kalarından, Abdülkadir Ömür'ün sakatlık durumuna kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu. Takım olarak çok farklı yerlerde

olmalarını gerektiğini ifade eden Ağaoğlu, “Ama yaşadığımız bir ta-kım olumsuzluklar oldu. Gerek saha içi, gerek saha dışı olumsuzluk-lar, bunların içerisinde çok önemli oyuncula-rın sakatlanması, ayrı kalmaları da önemli bir faktördü. Ama daha iyi

yerde, bütün bu olumsuzluklara rağmen farklı bir yerde bitirebilir-dik. Puan açısından 3-4 puan fazla ilk yarının sonunu getirmiş olabi-lirdik. Neresinden bakarsak ba-kalım gelmiş olduğumuz noktada pek öyle olumsuz olarak değerlen-direbilecek bir nokta değil. Hala sıcak zirve yarışının içerisindeyiz. Benim açımdan yüzde yüz olmasa da yüzde seksen oranında tatmin edici” dedi.

ÇALHAOĞLU’NA ADA KANCASI

Milan'dan ayrılacağı iddia edilen Hakan Çal-hanoğlu için İngiltere Premier Lig devi Arsenal devreye girdi.

Yaz transfer döneminde Galatasaray ve Fe-nerbahçe ile anılan Hakan Çalhanoğlu için yeni bir transfer iddiası ortaya atıldı. İngiliz basını Mikel Arteta yönetimindeki Arsenal'ın Hakan Çalhanoğlu'nu transfer etmek istediğini yazdı.

Mirror Gazetesi'nin haberine göre devre arasında takımı güçlendirmek isteyen Arteta, Milan'da forma giyen milli futbolcumuz Hakan Çalhanoğlu'nu kadrosunda görmeyi hedefli-yor.

Hakan Çalhanoğlu'nun EURO 2020 finalleri öncesi düzenli formak istediği ifade edilirken, Milan'ın milli futbolcu için kiralama formülü-nü düşündüğü belirtiliyor. Hakan Çalhanoğlu, 2017 yılında Bayer Leverkusen'den Milan'a transfer olmuştu.

ÇALHANOĞLU'NUN MILAN PERFORMANSI

Hakan Çalhanoğlu bu sezon İtalya Serie A'da Milan formasıyla 18 maçta şans buldu. 2 gol ve 1 asist kaydeden milli futbolcumuz, Şenol Güneş'in kadro planları arasında yer alıyor. Göztepe Kulübü Başkanı

Mehmet Sepil, taraftarın beklediği yıldız futbolcuları gelecek sene kadroya dahil edeceklerini söyledi.

Ocak ayında gerçekleşe-cek takviyelerin daha çok geleceğe yönelik olacağını anlatan Sepil, "Alacağımız futbolcular yaş ortalamasını biraz düşünecek. Özellikle geçen sezondan bu yana gol yollarında sıkıntı yaşıyoruz. Golcü alacağız. Geçmişte transferde hatalar yaptık, mutlaka bunlardan dersler çıkararak takvileri gerçekleştireceğiz" diye konuştu.

Taraftarın yıldız transfer isteğini değer-lendiren Mehmet Sepil, "Yeni stadımızın

açılmasıyla birlikte bambaşka bir döneme gireceğimizi dü-şünüyorum. Transferde daha büyük atakları gelecek sene yapacağız. Açık kontratlar olacak ve yıldız alma şansımız artacak" dedi. Mevcut takımdan ayrılıkların yaşandığı bilgisini veren Mehmet Sepil, "Sanneh gitti. Eren ve Yasin Izmir'de çalışıyorlar. Antalya'daki kamp kadrosundan ayrılan oyuncula-rımız da olabilir. Özellikle genç

futbolcularımızı oynayabilecekleri takımlara kiralık gönderebiliriz. Kadro genişliğimiz fazla. Bu bazen avantaj da olabilir de-zavantaj da. O nedenle kadroyu mutlaka daraltacağız" açıklamasını yaptı.

NBA'de Cleveland Ca-valiers, Cedi Osman'ın 11 sayı, 12 ribauntla tamam-ladığı Denver Nuggets karşılaşmasını 111-103 kazandı.

Ligin 4. en düşük galibi-yet yüzdesine sahip Cleve-land Cavaliers, Batı Kon-feransı'nın 3. sırasındaki

Denver Nuggets'ı deplas-manda 111-103 yendi.

25 sayı kaydeden Col-lin Sexton, 6 oyuncunun çift haneli skor ürettiği Cavaliers'ın en skoreri oldu. Kevin Love 19 sayı, 15 ribaunt, Tristan Thom-pson 18 sayı, 13 ribaunt, Cedi Osman da 11 sayı, 12

ribaunt, 4 asistle "double double"a imza attı.

Ligin zirvesindeki Milwaukee Bucks'ta for-ma giyen Ersan İlyasova, Portland Trail Blazers deplasmanından 122-101 galip ayrıldıkları müca-delede 2 sayı, 3 ribaunt üretti.

CEDİ OSMAN “DOUBLE DOUBLE” YAPTI