Upload
zafer-soylu
View
288
Download
8
Embed Size (px)
Citation preview
1
ISI DEĞİŞTİRİCİSİ TASARIMI
Bir fabrikanın kirli suları yüksek sıcaklıkta bulunuyor. Atık ısı geri kazanımı amacıyla
bir ısı değiştiricisi tasarımı yapılıp, imal edilip kullanılmak isteniyor. Fabrikada 300 kişi
için 40°C ‘de temiz kullanım suyu günlük olarak hazırlanmak isteniyor Kirli suyun
fabrika çıkış sıcaklığı 80°C ‘de bulunuyor.
Çalışma planı;
Isı değiştirici teorik hesabı
Isı transferi ve termodinamik hesapları
İmalat ve tasarım resimleri
Sonuç ve değerlendirme
2
1. GENEL BİLGİLER
1.1 GİRİŞ
Mühendislik uygulamalarının en önemli ve en çok karşılaşılan işlemlerinden birisi,
farklı sıcaklıklardaki iki veya daha fazla akışkan arasındaki ısı değişimidir. Bu
değişimin yapıldığı cihazlar, genelde ısı değiştiricisi veya eşanjör olarak
adlandırılmakta olup, pratikte termik santrallerde, kimya endüstrilerinde, ısıtma,
iklimlendirme, soğutma tesisatlarında, kimya araçlarında, elektronik cihazlarda,
alternatif enerji kaynaklarının kullanımında, ısı depolaması vb. gibi birçok yerde
bulunabilmektedir. Genellikle ısı değiştiricilerinde akışkanlar, birbirleri ile
karıştırılmadan ısı geçişi yapılan bir yüzeyle birbirinden ayrılır.
Isı değiştiricileri yoğuşma ve buharlaşma gibi bir faz değişimi yoksa bunlara duyulur ısı
değiştiricileri, içinde faz değişimi olanlara ise gizli ısı değiştiricileri, adı verilir. Diğer
taraftan, buhar kazanları, nükleer santraller veya elektrikli ısıtıcılar da içlerinde ısı
üretimi olan birer ısı değiştirici olmasına rağmen, literatürde genelde ayrı konular olarak
incelenir.
Çoğunlukla ısı değiştiricilerinde akışkanlar, birbiriyle karıştırılmadan ısı geçişinin
doğrudan yapıldığı, genelde metal malzeme olan katı bir yüzey ile birbirinden ayrılırlar.
Bu tip ısı değiştiricileri yüzeyli veya reküparatif olarak adlandırılır. Dolgu maddeli
veya rejeneratif olarak adlandırılan diğer tip ısı değiştiricilerinde, ısı geçişi doğrudan
olmayıp, ısı önce sıcak akışkan tarafından döner veya sabit bir dolgu maddesine
verilerek depo edilir, daha sonra bu dolgu maddesindeki bu ısı soğuk akışkana verilir.
Genel olarak reküparatif ısı değiştiricilerindeki incelemeler zamandan bağımsız
olmasına rağmen, rejeneratif ısı değiştiricilerindeki incelemeler zamana bağlıdır.
Isı değiştiricileri ısı geçiş şekline, konstrüksiyon özelliklerine, akış düzenlenmesine,
akışkan sayısına veya akışkanların faz değişimlerine göre sınıflandırılabilir.
3
1.2 ISI DEĞİŞİM ŞEKLİNE GÖRE SINIFLAMA
Bu sınıflamada ısı değiştiricileri, akışkanlar arasında veya bir katı cisim ile akışkan
arasında doğrudan doğruya bir temasın olduğu ve olmadığı şekillerde olmak üzere iki
grupta göz önüne alınır.
1.2.1 Doğrudan Temasın Olduğu Isı Değiştiricileri
Bu tip ısı değiştiricileri içinde farklı sıcaklıklardaki akışkanlar veya bir akışkan ile katı
maddeler birbirleri ile doğrudan doğruya karıştırılır veya temasa geçirilir.
İki farklı sıcaklıktaki akışkanın temasa geçirildiği sistemlerde, genellikle akışkanlardan
birisi gaz, diğeri ise buharlaşma basıncı küçük olan bir sıvıdır. Isı geçişi işleminden
sonra, iki akışkan birbirinden kendiliğinden ayrılır. Endüstriyel işlemler sonucu ortaya
çıkan ısının atılması için pratikte çok kullanılan soğutma kuleleri bu tip ısı
değiştiricilerine iyi bir örnektir. Soğutma kulelerinde damlalar veya ıslak dolgu
maddeleri üzerindeki su, atmosferik hava ile soğutulur. Çoğunlukla su yerçekimi ivmesi
ile aşağı düşerken, hava doğal veya zorlanmış olarak su yüzeyleri üzerinden akar (Şekil
1.1)
Şekil 1.1 Doğal ve zorlanmış soğutma kuleleri
4
Su buharının kullanıldığı endüstriyel tesislerde, buhar akışının düzenlenmesinde
kullanılan buhar akümülatörleri de doğrudan temaslı birer ısı değiştirici olarak göz
önüne alınabilir. Burada buhar akümülatörü dolarken buhar yoğuşarak ısısını suya verir
ve akümülatörün basıncını arttırır, boşalırken ise basınç azalırken su buharlaşarak
sisteme buhar sağlar.
Farklı sıcaklıktaki katı maddeler ile gazların doğrudan temasta olduğu sistemler,
pratikte genellikle bu maddelerin kurutulması veya soğutulması işlemlerinde kullanılır.
Kurutma, maddeler içindeki su veya kolayca buharlaşabilen sıvıların, buharlaşma
yoluyla bu maddelerden uzaklaştırılma işlemidir. Bu işlem esnasında ısı geçişi yanı sıra,
kütle geçişi de vardır. Tepsili, konveyör, döner ve sprey tipi sistemler, endüstride
kurutma işlemlerinde karşılaşılan belli başlı örneklerdir.
Kurutma işleminde kullanılan diğer bir yöntemde akışkan yataklı sistemlerdir. Bu
sistemde, genellikle gaz olan akışkanlardan birisi içine küçük kum, kömür gibi katı
tanecikler ilave edilerek, bu taneciklerin geçemeyeceği bir dağıtıcı üzerinde yatak
oluşturulur. Taneciklerden meydana gelen bu yatakta düşey yönde gaz akışı sağlanırsa,
küçük gaz hızlarında gaz hareketsiz tanecikler arasından geçer. Sabit yatak adı verilen
bu durumda ortam, katı karakter özelliğindedir. Hızın biraz artırılması durumunda,
tanecikler titreşmeye başlayarak dar bir alanda hareket ederler. Hız biraz daha artırılır
ise, taneciklere etki eden ağırlık kuvveti ile direnç kuvveti denge haline gelir ve
tanecikler gaz içinde asılı durumda gelişi güzel hareket eder. Bu duruma minimum
akışkanlaşma hızlı yatak adı verilir. Gaz hızının biraz daha artması durumunda düzgün
akışkanlaşmış yatak elde edilir. Bundan sonra gaz hızının daha da artırılması durumda,
gaz habbecikler halinde çıktığından habbeli akışkan yatak elde edilir. Hız daha da
artırılır ise taneciklerin gaz ile taşındığı pnömatik transport oluşur. Akışkan yatakların
aynen bir sıvı özellikleri göstermesi nedeniyle bu adı almıştır.
5
1.2.2 Akışkanların Arasında Doğrudan Temasın Olmadığı Isı Değiştiricileri
Bu tiplerde ısı, önce sıcak akışkandan iki akışkanı ayıran bir yüzeye veya bir kütleye
geçer. Daha sonra bu ısı bu yüzeyden veya kütleden soğuk akışkana iletilir. Yüzeyli,
dolgu maddeli ve akışkan yataklı ısı değiştiricileri olmak üzere üç grupta incelenebilir.
Doğrudan ısı geçişi olan ısı değiştiricileri: Bu tip ısı değiştiricilerinde farklı
sıcaklıklardaki iki akışkan, ince cidarlı bir boru veya levha yüzeyleri ile birbirinden
ayrılır. İki akışkan ısı değiştirici içinde birbirlerine karışmadan hareket ederler. Bunların
içinde hareketli bir makine elemanı yoktur ve bazen bunlar literatürde reküparatif ısı
değiştiricileri olarak da adlandırılır. Pratikte karşılaşılan önemli tipleri, borulu, levhalı
ve kanatlı yüzeyli ısı değiştiricileridir.
Isının depolandığı ısı değiştiricileri: Bunlarda önce sıcak akışkan belirli bir süre
değiştirici içindeki dolgu maddesinin yüzeyleri üzerinden geçirilerek dolgu maddesi
ısıtılır. Daha sonra ısınan bu dolgu maddesinin yüzeyleri üzerinden soğuk akışkan
geçirilerek ısınması sağlanır. Bu tipten ısı değiştiricilerine rejeneratör adı da verilir.
Gaz türbinli taşıtlarda, iklimlendirme tesisatlarında ısı geri kazanması için ısı tekerleği
olarak, yüksek fırınlarda, cam fabrikalarında ve buhar kazanlarında Ljungstrom tipi
hava ısıtıcısı olarak kullanılabilir.
Şekil 1.2 Akışkan yataklı ısı değiştirici
6
Akışkan yataklı ısı değiştiricileri: Akışkan yatağa, içinden diğer bir akışkanın geçtiği
ısı geçiş boruları yerleştirilerek, taneciklerin doğrudan kurutulması yanı sıra, aralarında
temasın olmadığı bir ısı değiştiricisi tipi de elde edilebilir (Şekil 1.2). Yatak içindeki
taneciklerin gelişi güzel hareketleri, ısı geçişini artırır ve yatak içinde yaklaşık sabit bir
sıcaklık dağılımı sağlar. Akışkan içine yerleştirilen bir ısı değiştirici yüzeyi etrafındaki
ısı taşınım katsayısı, aynı gaz hızındaki ısı taşınım katsayısından çok yüksektir. Gaz
hızının minimum akışkanlaşma hızının yaklaşık üç katında, ısı taşınım katsayısı bir
maksimumdan geçer. Bu değerden sonra, habbeli akışkanlaşmanın oluşumu nedeniyle,
ısı taşınım katsayısında bir azalma görülür. Akışkan yatak teknolojisi, kurutma,
karıştırma, adsorbsiyonlu sistemlerde ve reaktör mühendisliğindeki ısı değiştiricileri
yanı sıra, akışkan yataklı yakma sistemlerinde de uygulama alanı bulur.
1.3 FARKLI AKIŞKAN SAYISINA GÖRE SINIFLANDIRMA
Pratikte birçok uygulamada, ısı değiştiricilerinde genellikle iki akışkan arasındaki ısı
geçişi göz önüne alınır. Buna karşılık az da olsa bazı kimyasal işlemlerde, soğutma
tekniğinde, havanın ayrıştırılmasında, hidrojenin saflaştırılması ve sıvılaştırılması gibi
olaylarda üç akışkanlı ısı değiştiricileri ile karşılaşılabilir.
Üç akışkanla çalışan ısı değiştiricilerini kullanan bir sisteme örnek olarak, evsel ve taşıt
araçlarında küçük kapasiteli, (NH3 + su) eriyikli absorbsiyonlu tesislerde, H2 gibi
üçüncü bir nötr gaz kullanılarak elde edilen ısı enerjisi ile çalışan pompasız soğuma
makinesi gösterilebilir.
Üç ve daha fazla akışkan ile çalışan ısı değiştiricilerinin teorik analizleri oldukça
karmaşık olup tasarımları da güçtür.
7
1.4 ISI GEÇİŞİ MEKANİZMASINA GÖRE SINIFLAMA
İki tarafa da tek fazlı akış: Isı değiştiricinin iki tarafındaki tek fazlı akışlardaki ısı
taşınımı bir pompa veya vantilatör ile tahrik edilen zorlanmış ya da yoğunluk farkının
doğurduğu doğal olarak olabilir. Oda ısıtıcıları (radyatör veya konvektörleri), buhar
kazanları ekonomizörleri ve hava ısıtıcıları, taşıt radyatörleri ve hava soğutmalı ısı
değiştiricileri önemli uygulamalardır.
Bir tarafta tek fazlı, diğer tarafta çift fazlı akış: Bu ısı değiştiricilerinin bir taraflarında
zorlanmış veya tek fazlı akış varken, diğer taraflarında kaynamakta veya yoğuşmakta
olan iki fazlı akış vardır. Bunlara ait örnekler, termik santrallerin yoğuşturucuları,
soğutma sistemlerinin yoğuşturucusu veya buharlaştırıcısı ile buhar kazanları sayılabilir.
İki tarafa da çift fazlı akış: Bu tip ısı değiştiricilerinin bir taraflarında buharlaşma,
diğer taraflarında yoğuşma işlemi vardır. Bunlar hidrokarbonların distilasyonunda,
yüksek basınçlı buhar kullanılarak alçak basınçlı buhar elde edilmesinde kullanılır.
Taşınımla ve ışınımla beraber ısı geçişi: Özellikle bir tarafında yüksek sıcaklıkta gaz
olan ısı değiştiricilerinde taşınılma ve ışınımla ısı geçiş bir arada görülür. Yüksek
sıcaklıkta çalışan dolgu maddeli rejeneratörler, fosil yakacak yakan ısıtıcılar, buhar
kazanları ve bunların kızdırıcıları ile piroliz ocakları bu tip ısı değiştiricilerine örnek
olarak sayılabilir.
8
2. ISI DEĞİŞTİRİCİLERİNİN KONSTRÜKSİYONLARI
Isı değiştiricileri genellikle konstrüksiyon özelliklerine göre karakterize edilirler.
Borulu, levhalı, kanatlı ve rejeneratif olarak belli başlı gruplara ayrılabilen ısı
değiştiricilerinin konstrüktif özellikleri bu bölümde verilecektir.
2.1 BORULU ISI DEĞİŞTİRİCİLERİ
Bu tip ısı değiştiricilerinde eliptik, dikdörtgen ve genellikle de dairesel kesitli borular
kullanılır. Boru çapının, boyunun ve düzenlenmesinin kolayca değiştirilebilmesi
nedeniyle projelendirmede büyük kolaylıklar sağlar. Ayrıca dairesel kesitli boruların,
diğer geometrik şekillere göre yüksek basınçlarda rahatlıkla kullanılabilir.
2.1.1 Düz Borulu Isı Değiştiricileri
Pratikte çift borulu, olanların yanı sıra, boru demetinden yapılmış çeşitlerine de
rastlanır. Çift borulu olanlar, en basit ısı değiştirici tipidir. Sistem genellikle aynı eksenli
iki borudan yapılır. Akışkanlardan biri içteki borudan akarken, diğer akışkan dışarıdaki
borudan akar. Akışkanların akış yönleri paralel veya ters akımlı olabilir. Isıl kapasiteyi
ve ısı geçiş yüzeyini artırabilmek için seri halde montajları yapılabilir. Seri bağlantı
halinde iki ısı değiştirici eleman birbirine, kıvrım yarıçapı en az 3d olan 180° dirsekler
ile bağlanmalıdır.
9
Şekil 1.3 Çift borulu prensip şeması
Bu tip ısı değiştiricilerinin teorik analizleri çok basittir. Ortalama logaritmik sıcaklık
farkı veya etkenlik geçiş sayısı yöntemlerinden birisi ile ısıl hesapları yapılabilir. Isı
değiştiricinin temizlenmesi kolay olduğundan, özellikle kirletici akışkanlar için uygun
bir konstrüksiyondur. Akışkanların ısı değiştirici içinde dağıtılmasında bir zorluk
yoktur, değiştirici içinde ölü bölgeler yoktur. Boru çaplarının küçük olması halinde, çok
yüksek basınçlara çıkılabilir. Kompaktlık (yüzey alanı yoğunluğu) değerinin küçük
olması en büyük sakıncasıdır. Yatırım masraflarının artması nedeniyle, toplam ısıtma
yüzeyi 20m2 değerinden daha büyük yapılamaz.
2.1.2 Spiral Borulu Isı Değiştiricileri
Bir veya daha fazla borudan spiral ile bu spiralin dışındaki bir depodan meydana gelir.
Basit ve ucuz şekilde elde edilen bu ısı değiştiricileri genellikle havuz ve depolardaki
akışkanların sıcaklık kontrolünde kullanılabilir (Şekil 1.4). Bu tipteki değiştiricilerde ısıl
genleşmenin oluşturduğu gerilme problemleri yoktur. Helisel şekilde yapılabilen
serpantinin adımı, sarım çapı ve alanı uygun bir şekilde seçilebilir. Boru çapı tipik
olarak depo çapının 1/30 kadarı, serpantinin helis adımı boru çapının iki katı seçilebilir.
Küçük serpantinlerin depo içinde desteğe olmamasına rağmen, büyük serpantinlerin
desteklenmesi gerekir. Spiral borunun dış yüzeyi ve depo kolaylıkla mekanik olarak
temizlenebilirken, boru iç yüzeyi kolayca temizlenemez. Bu tip ısı değiştiricilerinin
depo tarafındaki debi ve akışkan hızları küçük olması nedeniyle, bu taraftaki ısıl
kapasite debileri küçüktür.
10
Şekil 1.4 Depo içine yerleştirilmiş spiral borulu ısı değiştirici
2.1.3 Gövde Borulu Isı Değiştiricileri
Bu ısı değiştirici, silindirik bir gövde ile bu gövde içine yerleştirilen birbirine paralel
borulardan meydana gelir. Akışkanlardan birisi boruların içinden, diğeri ise gövde
içinden akar. Bu ısı değiştiricilerinin belli başlı elemanları, borular (veya) boru demeti,
gövde, iki baştaki kafalar, boruların tespit edildiği ön ve arka aynalar ile gövde içindeki
akışı yönlendiren ve borulara destek olabilen şaşırtma levhaları veya destek
çubuklarıdır. Petrol rafinelerinde, termik santrallerde, kimya endüstrisinde çok fazla
uygulama alanı bulurlar (Şekil 1.5).
Borulu ısı değiştiricisi imalatçılarında birisi TEMA (Tubular Exchanger Manufacturers
Associations), bu tip ısı değiştiricilerinin konstrüksiyonları için bir standardizasyon
yapmış olup, bu standarda göre üretilmiş ve pratikte çok kullanılan bazı tipik gövde,
boru ve kafa düzenlemeleri görülmektedir. Bu düzenlemelerde özellikle sabit boru
demetli ısı değiştiricileri, basınç ve sıcaklık farkından dolayı meydana gelebilecek
uzamaları karşılayacak biçimde yapılmalıdır. Bu tip ısı değiştiricilerinin gövde ve
borularında kullanılan akışkanlar için önerilen standart anma basınçları genel olarak, 2,5
, 6, 10, 16, 25 ve 40 bar değerleridedir.
11
Şekil 1.5 Gövde borulu ısı değiştirici prensip şeması
E gövde tipi ısı değiştiricileri basit ve ucuz konstrüksiyonlardır. Bu tipte akışkan
gövdeye bir yandan girip, diğer yandan çıkmaktadır. Borular gövde içinde bir veya
birkaç şaşırtma elemanı ile desteklenmektedir. E tipi gövde genellikle tek fazlı akışlar
için kullanılır. Sıcak ile soğuk akışkanlar arasındaki ortalama logaritmik sıcaklık farkını
arttırmak ve ısı değiştirici etkenliğini çoğaltmak için ters akım düzenlenmesi tercih
edilir. Isı değiştiricinin etkenliğini daha da artırabilmek için gövde içine konulan
boyuna şaşırtma levhası yardımıyla elde edilen F tipi gövdeler kullanılabilir.
Gövde içindeki akışı bölmek için, değişik uygulama yerlerinde G, H ve J tipleri
kullanılır. G tipinde, gövde içindeki yatay bir şaşırtma elemanı akışı ikiye ayırır.
Akışkanın gövdeye giriş ve çıkış ağızları, gövde ortasında birbirlerine göre 180° olarak
yerleştirilir. G tipi ile E tipinin gövde tarafındaki basınç kayıpları aynıdır. Fakat G tipi
gövde, E tipinden daha büyük bir ortalama logaritmik sıcaklık farkı sağladığından ısı
değiştirici etkenliği daha iyidir. G tipi gövdeler çoğunlukla tek fazlı akışlarda
kullanılabildiği gibi, yatay buharlaştırıcı olarak da kullanılır. H tipi gövdeler G tipine
çok benzerler, sadece gövdeye giriş ağızları ile akışı ayıran şaşırtma elemanları ikişer
tanedir. J tipi gövdelerde ise bir giriş, iki çıkış veya iki giriş, bir çıkış ağızları vardır. J
tipi gövdelerde, gövde tarafındaki basınç kaybı, E tipi gövdelerin 1/8 değeri kadardır.
Bu nedenle, bu gövdeler genellikle küçük basınç kayıplarının istendiği yerlerde, örnek
olarak vakumlu yoğuşturucu tesislerinde kullanılır. Yoğuşturulacak buhar, gövdeye iki
yerden girip, yoğuşan sıvı ise bir yerden çıkar.
12
K tipi gövdeler ise buharlaştırıcı olarak kullanılır. Boru demeti gövdenin alt kısmındadır
ve gövdenin hacimce yaklaşık %60 kadarını kaplar. Bunlar çoğunlukla havuz tipi
kaynatıcılar olarak uygulama alanı bulurlar. Buharlaştırılmak istenen sıvı boruları
tamamen kaplar, buhar ise boruların bulunmadığı üst kısımda toplanır. Düşey bir levha
savak rolü oynar, gereğinden fazla akışkan buradan taşarak dışarı atılır.
X tipi gövdeler çapraz akımlı düzenlemeleri sağlar. Gövde içinde şaşırtma elemanı
yoktur. Boruların titreşim dolayısıyla zorlanmamaları için borular arasına destekler
konulabilir. Bu tip gövde, gövde tarafında küçük basınç kaybının istendiği yerlerde
kullanılır ve özellikle kanatlı borular ile gazların soğutulmasında uygulama alanı bulur.
Tablo 1: Standart gövde tipleri ve ön – arka kafalar
13
Gerek gövdenin gerekse de boruların çap ve sayılarının tespitinde, bunlar içinde akan
akışkan hızları önemli olmaktadır. Hızın büyük olması ısı geçiş katsayısını artırarak,
daha kompakt ısı değiştiricisi konstrüksiyonuna imkan sağlarken, basınç kayıplarının ve
bunun sonucu pompa veya vantilatör gücünün büyümesine sebep olur. Diğer taraftan
büyük hızlar cidarlarda kirlenmeyi de önler, fakat titreşim, kavitasyon ve erozyon
oluşturabilir.
Isı değiştirici gövdesi, dökme demirden, çelik levhaların silindirik kıvrılarak kaynak
edilmesiyle veya çelik borulardan imal edilebilirler. Dökme demir gövdeler 10 bar
basınç ve 200°C sıcaklıktan yukarı değerlerde kullanılmamalıdır.
Gövde – borulu ısı değiştiricilerinde kullanılan boru çapları 10mm ile 57mm arasında
değişir. Birçok durumda, daha kompakt ve ucuz ısı değiştirici projelendirmesi
sağlandığından, küçük boru çapları (16mm ile 25mm) tercih edilir. Buna karşılık,
özellikle kirli akışkanların kullanıldığı durumlarda, temizleme kolaylığı sağlaması
bakımından büyük çaplı borular kullanılır. Boru et kalınlığı, boru içindeki akışkanın
basıncına ve korozyon payı düşünülerek seçilir. Isı değiştiricilerinde kullanılan çelik ve
diğer malzemelerden imal edilmiş boruların çapları ve et kalınlıkları uygun
standartlardan alınabilir.
Gövde – borulu ısı değiştiricilerinde kullanılan boru boyları, piyasada satılan boru
boylarının kesirleri olacak şekilde seçilmesi, imalatta fire vermemek açısından
uygundur. Isı değiştirici boyu tespit edilirken, bu değiştiricinin yerleştirileceği yer göz
önünde tutulmalıdır. Belirli bir ısıl kapasite (veya ısıtma yüzeyi) için uzun boruların
seçilmesi, gövde çapını küçültür ve özellikle yüksek basınçlarda daha ucuz ısı
değiştirici imalatına imkan verir. Gövde çapının 5 ila 10 katı olarak boru boylarının
seçimi, pratik açıdan uygun sonuçlar vermektedir.
14
Bir gövde – borulu ısı değiştirici içindeki boru demeti, eşkenar üçgen, kare veya
döndürülmüş üçgen ve kare şeklilerinde yapılabilir. Üçgen ve döndürülmüş kare
düzenlemeleri, kare düzenlemeye göre daha büyük ısı geçiş katsayıları vermesine
karşılık, bunlardaki basınç kayıpları biraz daha büyüktür. Kare ve döndürülmüş
düzenlemeler, özellikle kirletici akışkanlar için uygundur. Çünkü bu tip düzenlenmiş
boru demeti, ısı değiştirici dışarısına çıkarıldığında kolayca temizlenebilir. Her tip
düzenlemede boru eksenleri arasındaki uzaklığın boru dış çapının 1,25 katı seçilmesi
önerilir. Temizlik kolaylığı istenen durumlarda, karesel düzenlemede borular arasında
en az 6 – 7mm boşluk olması istenir.
Şekil 1.6 Gövde borulu ısı değiştirici
Boruların ön ve arka aynalara tespitinde kaynak işlemi ve genellikle de makineto işlemi
kullanılır. Bu işlem için özel konik silindirik elemanlar ile boru genişletilerek aynaya
yapışması sağlanır. Bu işlem esnasında sızdırmazlığın sağlanması kadar, borunun
cidarlarının da fazla incelmemesi önemlidir. Bunun için ayna et kalınlığında özel yivler
açılır. Borunun makineto edilen kısmının uzunluğu, boru aynası kalınlığının %90’ını
geçmemelidir. Makineto edilen kısım ile makineto edilmeyen kısım arasında keskin bir
geçiş olmamalıdır. Boruların ağızlarına yaklaşık olarak 2mm yarıçaplı havşa açılmalıdır.
Boruların uçlarının aynadan taşan kısmı, makineto işleminden sonra 5mm’den çok
olmamalıdır.
15
Sızdırmazlığın önemli olduğu durumlarda, borular aynaya kaynak işlemi ile tespit edilir.
Kaynaklı boru tespitinin, ısı değiştirici imalat masrafları yanı sıra borular arasındaki
mesafenin de artarak gövde çapının büyümesine neden olacağı gözden uzak
tutulmamalıdır.
Gövde içindeki akışkan hareketlerini yönlendirmek, akışlı türbülanslı yapıp ölü
bölgeleri azaltmak ve borulara destek sağlamak gayesi ile gövde içinde şaşırtma
elemanları kullanılır. Bunlar levhalı ve çubuklu olmak üzere iki grupta toplanabilir. Bu
elemanların seçiminde, ısı geçişindeki iyileştirme, basınç kayıplarındaki artma ve akışta
oluşturduğu titreşim ve gürültü göz önüne alınmalıdır.
Şaşırtma elemanları akış kesitini %15 ila 45 arasında keser. Pratik açıdan %20 ila 25
gibi bir değer, iyi bir ısı geçiş katsayısı yanı sıra, fazla bir basınç kaybı oluşturmaz.
Akışkanın kısa devre yapabilmesi nedeniyle, bu elemanlar ile gövde arasındaki aralık
belli değerleri aşmamalıdır. Elemanlar arasındaki mesafe, gövde çapının 0,2 ila 1,0 katı
arasında değişebilmesine rağmen, bu mesafenin gövde çapının 0,3 ila 0,5 arasında
seçilmesi, ısı geçişi ve basınç kayıpları açısından uygundur.
Akışkan gövdeye giriş ve çıkış ağızları, standart boru çapında olmalıdır. Gövde
akışkanın giriş ve çıkışında aşırı bir basınç kaybı, borularda ses ve titreşim olmamalı,
düzgün bir akış sağlanmalıdır. Uygun giriş ve çıkış ağızlarını yerleştirebilmek için,
gerekiyor ise boru demetinden bazı sıralar çıkarılmalı, akışkanın borulara doğrudan
çarpması önlenmelidir.
Şaşırtma levhalarının yerleştirilmesinde kullanılan destek çubuklarının
konstrüksiyonlarına ait bilgilerde mevcuttur. Bu çubuklar şaşırtma levhalarının düzgün
şekilde montajı yanı sıra akıştan dolayı oluşabilecek titreşimlerin önlenmesi sağlanır.
16
2.1.4 Özel Gövde – Borulu Isı Değiştiricileri
Bu kısımda incelenecek olan ısı değiştiricileri konstrüktif olarak klasik gövde borulu ısı
değiştiricilerine benzemesine rağmen, özel kullanımlar için imal edilir.
Bunlara ait örnek şekil 1.7’de verilen Korumalı Gövde – Borulu ısı değiştiricidir. Bu ısı
değiştiricisi özellikle kaçakların önlenmesi istenen yerlerde uygulama alanı bulur.
Değiştirici içindeki borular aynı eksenli iki boru olarak ön ve arka aynalar arasına tespit
edilir. Aynı eksenli iki boru arasındaki ısı geçişini artırabilmek için, bu aralığa ya ısı
iletim katsayısı yüksek bir akışkan ya da spiral bir kanat yerleştirilir. Sistem, borularda
bir kaçak olduğunda, bu kaçağı anında tespit edebilen dedektörler ile donatılır ve bu
şekilde sıcak ve soğuk akışkanın birbirine karışması önlenir.
Şekil 1.7 Korumalı gövde – borulu ısı değiştirici
Özel gövde borulu ısı değiştiricilerine ait diğer örnek Grafit Gövdeli ısı değiştiricidir.
Grafitin kimyasal maddelere karşı dirençli olması ve ısı iletim katsayısının da yüksek
olması nedeniyle özellikle korozif ortamlardaki ısı değiştiricileri için uygun bir
malzemedir. Serbest bromin ve klorin, serbest florit iyonları, sülfürük asit/potasyum
dikromat ve derişik nitrik asit dışındaki bilinen bütün kimyasal maddelere karşı grafitin
direnci olarak fazladır. Bu ısı değiştiricileri 60 ila 200°C sıcaklıkları arasında işletme
sıcaklıklarında ve en fazla 15 bar işletme basıncında kullanılabilmektedir.
17
2.2 LEVHALI ISI DEĞİŞTİRİCİLERİ
Bunlarda esas ısı geçişinin olduğu yüzeyler genelde ince metal levhalardan yapılır. Bu
metal yüzeyler düz veya dalgalı biçimde olabilir. Borulu tipten olan ısı değiştiricilerine
göre yüksek basınçlara ve sıcaklıklara çıkamazlar. Conta levhalı, spiral levhalı ve
lamelli olmak üzere üç grupta incelenebilir.
2.2.1 Contalı Levhalı Isı Değiştiricileri
Bu ısı değiştirici, ince metal levhalardan bir paket yapılarak elde edilir. Akışkanların
geçebilmesi için dört tarafında delik bulunan metal levhalar paket haline getirilirken
uygun contalar kullanılır. Genellikle fabrikasyon olarak üzerlerine dalgalı form verilen
bu levhalar düşey olarak yerleştirilerek, sıkıştırma çubukları ile sıkıştırılır. Dalgalı form,
levhaların rijidliğini artırması yanı sıra, akışın türbülanslı olmasını da sağlar. Levhalar
arasındaki boşluklardan, sıcak ve soğuk akışkanlar birbirlerine karışmadan akarlar.
İstenildiğinde sisteme levha ilave edilerek veya çıkarılarak ısıl kapasitesi değiştirilebilir.
Şekil 1.8 Contalı levha montajlı durum
18
Contaların değişik şekillerde yerleştirilmesi ile levhalar arasındaki tek, çift – çok ve tek
– çok şekillerde akım düzenlenmesi yapılabilir.
Bu tip ısı değiştiricileri kolaylıkla sökülüp temizlenebilir. Bu nedenle gıda endüstrisi
için uygundur. Isı değiştirici içinde sıcak ve soğuk bölgeler oluşmaz. İki akışkanın
birbirine karışma imkanı azdır. Kaçaklar dış tarafa doğrudur. Bu ısı değiştirici içindeki
akışkan miktarı az olduğundan, genellikle akışkanlar (örnek olarak makyaj, parfümeri
malzemeleri) için tercih edilir. Levhalar üzerindeki çıkıntılar türbülans
oluşturulduğundan, akışkanların birikinti yapma imkanı azdır.
Bu üstünlüklerine karşılık contalı levhalı ısı değiştiricilerin sakıncalı tarafları da vardır.
Levhaların düzlemsel oluşu ve conta malzemelerinden dolayı, yüksek basınçlara
çıkılmaz. Maksimum 20 bar basınca kadar kullanılabilir. 150°C sıcaklığa kadar ucuz
contalar kullanılmasına karşın, daha yüksek sıcaklıklarda pahalı, kaliteli contalara gerek
vardır. Conta zamanla özelliğini kaybeder, bu yüzden belirli zamanlarda bu contaları
değiştirmek gerekebilir. Isıtma yüzeyi maksimum 1400m2değerine kadar yapılabilir.
Bu ısı değiştiricileri çoğunlukla süthanelerde, içki, bira, besin, makyaj, sentetik lastik,
kimya, selüloz ve kâğıt endüstrilerinde, evsel kullanımda (sıcak su elde etmek için)
kombi cihazlarında kullanılır.
Contalı levhalı ısı değiştiricilerinde levha kalınlığı 0,5 – 1,2mm arasında olup, levhalar
arasındaki boşluk 3 – 6mm kalınlığındaki conta ile sağlanır. Levha malzemesi olarak
karbonlu çelik, alüminyum, bakır ve bakır alaşımları, paslanmaz çelik, nikel, titanyum
ve molibden alaşımları kullanılabilir.
19
2.2.2 Spiral Levhalı Isı Değiştiricileri
Bu ısı değiştiricileri, 150 ila 1800mm genişliğindeki uzun iki ince metal levhanın spiral
şeklinde sarılması ile elde edilir. İki levha arasına konulan saplamalar ile düzgün bir
aralık sağlanabilir. Levhaların iki tarafı contalı kapaklar ile kapatılır. Akışkanlar
birbirlerine göre paralel veya ters yönde akıtılabilir. Temizlenmeleri kolay olduğundan,
bu ısı değiştirici tortu yapabilen viskoz akışkanlar için çok uygundur. Basınç kayıpları
gövde borulu ve levhalı contalı ısı değiştiricilerine göre azdır. Bu yüzden özellikle
kâğıt, selüloz endüstrisinde, sülfat ve sülfit fabrikalarında bu ısı değiştiricisi tercih
edilir.
Şekil 1.9 Spiral levhalı ısı değiştirici kesitleri
İstenirse spiral levhalı ısı değiştiricileri buharlaştırıcı olarak da kullanılabilir. Boyutların
sınırlı olması, conta malzemesi yüzünden maksimum 10 bar basınca ve 500°C sıcaklığa
çıkabilmesi, tamiratların zor olması bu ısı değiştiricilerinin sakıncaları olarak sayılabilir.
20
Spiral levhalı ısı değiştiricilerine küçük konstrüksiyon değişiklikleri ile çeşitli akış
şekilleri elde edilebilir. Bu akış şekillerinden birinde akışkanlardan birisi değiştiricinin
alt kısmında ortadan girip serpantin içinde dolaşıp, yan taraftan çıkarken, diğer akışkan
diğer yandan girip, serpantinin üst kısmından ortadan çıkar. Bu şekilde ters akım
sağlanmış olur. Diğerinde ise birinci akışkan değiştiricinin üstünden girip, spiral
kanallarından aşağı doğru hareket edip, alt kısımdan çıkarken, ikinci akışkan yandan
girip, spiral içinde hareket ederek üstten orta kısımdan çıkmaktadır. Yoğuşturucu olarak
kullanılabilen yoğuşturulmak istenen akışkan üst yan taraftan girer, bu akışkanın
yoğuşan kısmı alttan; yoğuşmayan kısmı ise yandan alınırken, ikinci (soğuk) akışkan
değiştiricinin diğer yan tarafından girip, serpantin içinde dolaşarak, üstten orta kısımdan
çıkar.
Konstrüksiyon özellikleri olarak bu ısı değiştiricileri için, maksimum ısıtma yüzeyi
200m2, levhalar arasındaki uzaklık için 5 – 25mm değerleri verilebilir. İstenirse levhalar
üzerine oluklar yapılarak ısı geçişi iyileştirilebilir.
2.2.3 Lamelli Isı Değiştiricileri
Bu ısı değiştirici, bir gövde içine yassılatılmış borulardan yapılmış bir demetin
yerleştirilmesi ile elde edilir. Bu borulara lamel adı verilir ve genellikle nokta veya
elektrikli dikiş kaynağı ile birbirine tutturulur. Akışkanlardan birisi yassılatılmış lamelli
borular içinden akarken, diğer akışkan bu lamellerin arasından akar. Gövde içinde
ayrıca şaşırtma levhaları yoktur. Akış tek geçişli olup, akışkanlar birbirlerine göre ters
veya paralel olarak akabilir. Hidrolik çap küçük olduğundan, büyük ısı taşınım
katsayıları elde edilebilir. Teflon conta kullanıldığında maksimum 200°C, asbest conta
kullanıldığında 500°C sıcaklık değerine ve 30 bar basınca kadar çıkabilir. Bu ısı
değiştiriciler kâğıt, besin ve kimya endüstrilerinde uygulama alanı bulmaktadır.
21
2.2.4 İnce Film Isı Değiştiricileri
Çok yüksek viskoziteli ve sıcaklığa duyarlı maddelerin ısıtılmasında ve soğutulmasında
ince film ısı değiştiricileri önemli uygulama alanı bulur. Değiştirici içinde sıcağa duyarlı
maddelerin kısa kalış süresi ve büyük ısı taşınım katsayısına sahip olmaları nedeniyle,
pratikte çoğu zaman bu ısı değiştiricileri buharlaştırıcı olarak kullanılırlar.
İnce film ısı değiştiricilerinde ısıtılmış bir konik veya silindirik kısım içinde döner bir
rotor bulunur. Üst kısımdan giren viskoz akışkan, bir dağıtıcı halkadan geçerek, rotor
yardımıyla sıcak silindirik veya konik iç yüzeyi üzerinde ince bir film tabakası
oluşturulur. Bu esnada buharlaşan gazlar yukarıdan çıkarken, buharlaşmayan kısım
alttan alınır. Bu tip ısı değiştiricileri 15m yükseklik, 2m çap değerlerine kadar imal
edilebilirler.
2.3 KANATLI YÜZEYLİ ISI DEĞİŞTİRİCİLERİ
Buraya kadar incelenen borulu ve levhalı ısı değiştiricilerinde genel olarak, β yüzey alan
yoğunluğu (kompaktlık) 300 m2/m3 değerinden, ısıl etkenlikleri ise %60 değerinden
daha küçüktür. Bu tip ısı değiştiricilerinin kompaktlığı ve ısıl etkenliği artırılmak istenir
ise, asıl ısıtma yüzeylerine kanat adı verilen çıkıntılar ilave edilerek ısıtma yüzeyleri
büyütülebilir. Prensip olarak ısı taşınım katsayısının küçük olduğu akışkan (genellikle
gaz, bazen de sıvı) tarafına kanatlar konulur. Bu durumda, küçük hacimde daha fazla ısı
geçişi sağlanabilmesine karşın, yüzeylere ilave edilen çıkıntıların oluşturduğu ilave
basınç kayıpları gözden uzak tutulmalıdır. Bu yüzden konstrüktif olarak en uygun yüzey
ilaveleri (kanat profilleri) araştırılmalıdır.
22
2.3.1 Levhalı Kanatlı Isı Değiştiricileri
Bu tip ısı değiştiricilerinde kanatlar, paralel levhalar halindeki yüzeyler arasına mekanik
olarak preslenerek, lehimlenerek veya kaynak edilerek tespit edilir. İki tarafında da gaz
akışkan bulunan ısı değiştiricilerinde ısı geçiş yüzeyinin iki tarafına da kanat, gaz ve
sıvı akışkanlar ile çalışan ısı değiştiricilerinde ise genellikle sadece gaz tarafına kanat
konulur. Isı değiştiricinin rijidliğini artırması ve yüksek basınçlarda çalışmasını
sağlayabilmesi bakımından levhalı kanatların önemli fonksiyonları vardır. Bazen
kanatlara değişik formlar verilerek akışkanın kendi içinde karışması sağlanabilir.
Şekil 1.10 Levhalı kanatlı ısı değiştirici prensibi
Levhalı ısı değiştiricilerinin konstrüktif özelikleri olarak, kullanma basıncı ortalama
7bar (bazı özel gayeler için 80 bar değeri olabilir), maksimum kullanma sıcaklığı
(kanatların tespit şekline bağlı olarak) 800 °C, β yüzey alan yoğunluğu (kompaktlık)
maksimum 5900 m2/m3 (ortalama 2000 m2/m3) değerleri verilebilir. Gaz ve buhar
türbinleri, otomobil, kamyon, uçak motorları soğutma sistemleri, ısı pompaları, soğutma
ve iklimlendirme tesisleri, elektronik devrelerin soğutma devreleri ile enerji geri
kazanım sistemleri levhalı ısı değiştiricilerinin uygulama alanı bulduğu alanlardır.
23
2.3.2 Borulu Kanatlı Isı Değiştiricileri
Bir tarafında gaz, diğer tarafında sıvı akan ısı değiştiricilerinde, sıvı tarafındaki ısı
taşınım katsayısı daha yüksektir, bu nedenle çoğunlukla sıvı akışkan tarafı kanat
gerektirmez. Diğer taraftan mukavemet bakımından uygun geometri silindir
olduğundan, ısı değiştiricilerde yüksek basınçlı akışkan (genellikle de sıvı akışkan
tarafındaki basınç, gaz tarafındaki basınçtan daha yüksektir bu nedenle sıvı akışkan)
boru içinden akıt ılır . Bu yüzden pratikte dairesel veya oval kesitli boru dışındaki
kanatlı yüzeyler ile daha çok karşılaşılır.
Şekil 1.11 Dairesel ve oval kesitli borular
Borulu kanatlı ısı değiştiricilerine diğer bir örnek, gaz türbinlerinde kullanılan sıcak
gazlar ile yakma havasının ısıtıldığı reküparatörlerdir. Bunlarda yüksek basınçlı gazlar
boruların içinden, hava ise boruların dışından akar. Yüksek basınçlı gazın küçük çaplı
borulara gönderilmesinde karşılaşılan güçlükleri yenmek için borular gruplar halinde
beslenir. Alçak basıncın bulunduğu hava tarafında hızlar küçük olduğundan ve ısı
taşınım katsayısı, iç tarafa göre daha küçük olduğundan, bu kısma eksenel kanatlar ilave
edilir.
24
Boru içindeki akışkanın ısı taşınım katsayısının küçük olduğu durumlarda, borunun iç
yüzeylerine de veya borunun iki tarafında da ısı taşınım katsayısının nispeten küçük
olması durumunda hem iç yüzeye hem de dış yüzeye kanatlar ilave edilebilir.
Kanatlar boru ile birlikte imal edilebildiği gibi, sonradan boru üzerine cidarlarına
döküm, kaynak, lehim veya sıkı geçme tekniği ile tespit edilebilir. Isı değiştiricinin
kullanılabilme sıcaklığı bu tespit şekline bağlıdır. β yüzey alan yoğunluğu (kompaktlık)
3300 m2/m3 değerine kadar ulaşabilir. Bu tiplerin uygulama alanları olarak güç
santralleri, pervaneli soğutma grupları, taşıt araçları, iklimlendirme ve soğutma
tesisatları sayılabilir.
2.4 REJENERATİF ISI DEĞİŞTİRİCİLERİ
Bu ısı değiştiricilerinde ısı önce sıcak akışkan tarafından bir ortamda depo edilir, daha
sonra sıcak akışkana verilir. Isı geçişi dolaylıdır. Bunlara bazen rejeneratör adı da
verilir. Rejeneratör içinde ısının depolandığı gözenekli elemanlara ise dolgu maddesi
veya matris adı verilir. Rejeneratörlerin başlıca üstünlükleri; β yüzey alan yoğunluğu
(kompaktlık) çok büyük değerlere çıkabilir. Diğer ısı değiştiricilerine göre ilk yatırım
masrafı daha azdır. Sistemin kendi kendini temizleme özeliği vardır.
Bunlara karşılık bu ısı değiştiricinin sakıncaları ise; sadece gaz akışkanlarda
kullanılabilir. Sıcak ve soğuk akışkanlar arasında her zaman bir miktar kaçak vardır.
Akışkanlar birbirlerine etki edebiliyor ise bu tip ısı değiştiricileri kesinlikle kullanılmaz
Pratikte dönen ve sabit dolgu maddeli ile paket yataklı olmak üzere üç grup rejeneratör
tipi ile karşılaşılır.
25
2.4.1 Sabit Dolgu Maddeli Rejeneratörler
Bu tipe bazen periyodik çalışan ısı değiştiricileri adı da verilir. Belirli zamanlarda
klapeler döndürülerek, dolgu maddesi içinden sıcak veya soğuk akışkan geçişi
gerçekleştirilir. Sistemin sürekli çalışmasını sağlayabilmek için aynı tipten en az iki
rejeneratöre gerek vardır. Birçok işletmede ise üç veya dört rejeneratör aynı anda
kullanılır.
Havanın soğutularak sıvılaştırılmışının yapıldığı işletmelerde kullanılan ikiz tipten bir
rejeneratörde klapelerin periyodik olarak açılıp kapanması ile azot gazı ile soğutulmak
istenen havanın rejeneratör içinden geçişleri ayarlanır. Isı geçişini sağlayan kanallar
gözenekli veya kafesli malzemelerden imal edilir. Bu tiplerde ısı yutucu malzemeler
olarak, ince çelik ve alüminyum levhalar kullanılabilir. Çok düşük sıcaklıklardaki
soğutmalarda ince alüminyum levhalar ondüleli hale getirilerek kaydırılmış olarak
yerleştirilir. Bu şekilde kanallar arasında küçük boşluklar elde edilebilir.
Şekil 1.12 Cowper tipi sabit dolgu maddeli bir rejeneratörün boyuna ev enine kesitleri
26
Cowper tipi sabit dolgu maddeli bir rejeneratör (Şekil 1.12) genellikle yüksek fırınları,
Siemens-Martin ocakları ve cam fabrikaları gibi yüksek sıcaklıklarda çalışan yerlerde
uygulama alanı bulur. Bu rejeneratörlerde genellikle sıcak duman gazları yardımıyla
yakma havası ısıtılır.
Bu rejeneratörlerde dolgu maddesi olarak kullanılan malzemeler yaklaşık 1400°C gibi
yüksek sıcaklıklara dayanıklı olup, kalınlıkları yaklaşık 200 mm değerindedir. Bunlarda
ısınma ve soğuma periyotları 1 ila 2saat arasındadır. Korozif ortamlarda çalışan kimya
endüstrisinde kullanılan rejeneratör tiplerinde dolgu maddesi kalınlığı 40mm değerine
kadar düşerken, ısınma ve soğuma periyotları ise yaklaşık 15dakika değerine kadar
azalabilir.
Sabit dolgu maddeli rejeneratörler pratikte iki sınıfta toplanabilir. Kompakt olmayan (β
< 700 m2/m3) rejeneratörler yüksek fırınlarda, cam fabrikalarında uygulama alanı bulur
ve 900 ile 1500°C gibi yüksek sıcaklıklarda kullanılabilir. Kompakt olan (β > 700
m2/m3) rejeneratörler ise havanın ayrıştırılması gibi düşük sıcaklıklardaki işlemlerde ve
Stirling makinesindeki gibi yüksek sıcaklıklarda uygulama alanı bulur. Kompakt sabit
dolgu maddeleri kuarz çakıllarından, çelik, bakır, bilyelerden, bakır tel yumaklarından
veya düzensiz yerleştirilmiş elek teli ile çubuklardan yapılır.
2.4.2 Döner Dolgu Maddeli Rejeneratörler
Bunlar da disk ve silindir tipi olmak üzere iki grupta toplanabilir. Bu tip rejeneratörler
genellikle gaz türbinlerinde, buhar kazanlarında, cam fabrikalarında yakma havasının
sıcak duman gazlan ile ısıtılmasında, iklimlendirme tesisatlarında enerji ekonomisi için
çok kullanılır. Özellikle gaz türbinlerinde kullanıldığında, gaz türbininin etrafını
sardığından, ses ve ısı yalıtımı açısından yardımcı olur.
27
Bu tip ısı değiştiricilerinin dolgu maddeleri, akış esnasında fazla basınç kaybı meydana
getirmeyen, üzerlerinde birikinti olmayacak ve iki gaz arasındaki kaçakları en az değere
indirecek geometriler tercih edilmelidir. Gazların birbirine karışmasına mani olmak için
alman önlemlere rağmen yine de dolgu maddelerinin boşluklarında gaz kalması
nedeniyle, akışkanların birbirine karışımı tam olarak önlenemez. Döner dolgu maddeli
rejeneratörlerde bu karışım daha fazladır. Buna karşılık döner dolgu maddeli olanların
sürekli çalışması, sabit dolgu maddeli rejeneratörlere göre üstünlük sağlar. Döner dolgu
maddeli rejeneratörlerin en büyük sakıncası gaz kaçaklarıdır. Bu kaçakların
önlenebilmesi için kullanılan bir sızdırmazlık halkası konstrüksiyonu oluşturulabilir.
Şekil 1.13 Döner dolgu maddeli rejeneratörler
İklimlendirme tesislerinde enerji ekonomisi için kullanılan ve çoğu zaman, ısı tekerleği
olarak adlandırılan döner tamburlu rejeneratif ısı değiştiricileri vardır. Bunlar
iklimlendirme tesislerinde, dışarı atılan egzoz havası ile içeri alınan dış havanın kış
aylarında bir miktar ısıtılması, yaz aylarında ise serinletilmesi ile ekonomi sağlarlar.
28
2.4.3 Paralel Yataklı Rejeneratörler
Devamlı çalışan dolgu maddeli ısı değiştiricilerine diğer bir örnek, paket yataklı
rejeneratördür. Küresel, silindirik veya herhangi şekilli taneli parçacıklar, silindirik
gövde içine yerleştirilir. Sıcak gazlar, tanecikler arasından geçerken, bu tanecikleri
ısıtır. Sıcak tanecikler, burada ısıtılmak istenen soğuk gaz ile temasa getirilir. Aşağı
soğuyarak düşen tanecikler bir elavatör yardımı ile silindirik gövdeye tekrar taşınır.
Paket yataklı rejeneratörlerin konstrüksiyonları çok basit olmalarına rağmen, basınç
kayıpları fazladır.
2.5 KARIŞTIRMALI KAPLARDA ISI DEĞİŞİMİ
Karıştırmalı kaplar, özellikle aralıklı çalışan ısıtma ve soğutma işlemlerinde çok
kullanılan cihazlardır.
Bu cihazlar genellikle; sıvıların ısıtılması veya soğutulması, eriyik veya karışımların,
karıştırma ve sıcaklık dengelemesi, sıvı karışımlarında ve süspansiyonlarda kütle
geçişini artırmak ve reaksiyonları hızlandırmak, fermantasyon işleminde, gazlar ile
sıvıların ve süspansiyonların karışımı, dispersiyon ve emülsiyon, katı parçacıklarının
süspansiyon, işlemleri için uygulanabilir.
Karıştırıcı kaplar içindeki akışkanlar, ya dış yüzeyinden ceket tipi, ya da kap içine
yerleştirilen serpantinler yardımıyla ısıtılabilir veya soğutulabilir.
29
3. ISI DEĞİŞTİRİCİLERİNDE AKIŞ DÜZENLENMELERİ
Isı değiştiricileri içindeki akışkanların akışlarının birbirlerine göre çeşitli şekillerde
düzenlemeleri, ortalama logaritmik sıcaklık farkına, ısı değiştiricisi etkenliğine ve ısıl
gerilmelere çok etki eder. Prensip olarak bu akışlar paralel, ters ve çapraz olmak üzere
üç esas şekilde gerçekleşir. Ayrıca akışkanların birinin diğerine göre geçiş sayısına göre
de (bir, iki, üç, vb. şeklinde) başka bir ayırım yapmak da mümkündür. Tek geçişli halde
iki akışkan ısı değiştirici boyunca birbiri ile yalnızca bir kere geçişirken, çok geçişli
halde iki akışkan birkaç kere geçişir.
3.1 TEK GEÇİŞLİ ISI DEĞİŞTİRİCİLERİ
İki akışkanın ısı değiştirici içinde birbirine göre sadece bir kere karşılaştığı tiplerdir.
Paralel, ters ve çapraz akımlı olmak üzere üç grupta incelenebilir.
3.1.1 Paralel Akımlı Isı Değiştiricileri
Bu düzenlemede ısı değiştirici içindeki iki akışkan değiştiricinin aynı ucundan girip,
birbirlerine paralel olarak akarlar ve değiştiricinin diğer ucundan çıkarlar. Bu tipte
küçük çaplı bir boru ile bunun dışında aynı eksenli ikinci bir boru vardır. Birinci akışkan
küçük çaplı boru içinden akarken, ikinci akışkan iki boru arasındaki dairesel halkadan
akar. Pratikte içte küçük çaplı çok sayıda boru, dışta ise bu boruları içine alabilen gövde
adı verilen büyük çaplı bir silindir kullanılabilir. Bu tip düzenlemelerde ısı değiştirici
boyunca akışkan sıcaklığının değişimi tek boyutludur.
30
3.1.2 Ters Akımlı Isı Değiştiricileri
Bu tipte akışkanlar ısı değiştirici içinde birbirlerine göre eksenel olarak paralel, fakat
ters olarak akarlar. Akışkanların ısıl kapasitelerine ve faz durumlarına göre, ısı
değiştirici boyunca sıcaklıklarındaki değişimler gözlenmektedir. Ters akımlı ısı
değiştirici düzenlemesinde, değiştiricideki ortalama logaritmik sıcaklık farkı ve
etkenlik, diğer bütün akış düzenlemelerine göre daha büyüktür. Bu üstünlüğünden
dolayı, bu tip ısı değiştiricileri pratikte genellikle tercih edilir. Fakat ısı geçişi olan
malzeme sıcaklığının değiştirici boyunca fazla değişmesi, bunun sonucu ısıl
gerilmelerin artması ve imalattaki konstrüksiyon güçlükleri nedeniyle, bazen bu
düzenleme tercih edilmeyebilir.
3.1.3 Çapraz Akımlı Isı Değiştiricileri
Bu düzenlemede ısı değiştirici içindeki akışkanlar birbirlerine göre dik olarak akarlar.
Yapılan konstrüksiyona göre, kanatlar veya şaşırtma levhaları yardımıyla, akışkanlar
değiştirici içinde ilerlerken kendi kendisi ile karışabilir veya karışmayabilir. Akışkan
değiştirici içinde bireysel kanallar (veya borular) içinde akıyorsa ve bitişik kanal
içindeki akışkan ile karışmıyorsa, bu akışkana karışmayan adı verilir. Tersi duruma ise
karışan akışkan adı verilir.
Hem ısıtma (veya soğutma), hem de karıştırma işlemlerinin aynı anda istendiği
durumlarda, akışkanların karıştırıldığı ısı değiştiricileri tercih edilir.
Çapraz akımlı ısı değiştiriciler içindeki akışkanların sıcaklık dağılımları iki boyutludur.
31
3.2 ÇOK GEÇİŞLİ ISI DEĞİŞTİRİCİLERİ
Bundan önceki kısımda incelenen tek geçiş halindeki paralel, ters ve çapraz üç esas
geçiş işlemleri, ısı değiştirici içinde değişik şekillerde art arda seri halde düzenlenerek,
çok geçişli ısı değiştirici tipleri elde edilebilir. Çok geçişli ısı değiştiricilerin en büyük
üstünlüğü, değiştiricinin ortalama logaritmik sıcaklık farkını ve etkenliğini artırarak, bu
değerleri tek geçişli ters akımlı düzenlemeye yakıştırmasıdır. Isı değiştiricilerinde geçiş
sayısı ne kadar fazla ise, ters akımlı düzenlemeye yaklaşım o kadar iyidir. Çok geçişli
ısı değiştiricileri, kanatlı yüzeyli, gövde borulu ve levhalı tiplerde değişik şekillerde
uygulama alanı bulur.
3.2.1 Çapraz – Ters ve Çapraz – Paralel Akımlı Düzenlemeler
Bu düzenlemeler genellikle kanatlı yüzeyli ısı değiştiricilerinde tercih edilir. İki veya
daha fazla sayıda çapraz geçiş arka, arkaya ters veya paralel akımlı olarak seri halde
bağlanır. Isı değiştirici etkenliği ve ortalama logaritmik sıcaklık farkı, geçiş sayısına ve
her bir geçişteki akışkanların karışıp, karışmadığına bağlıdır.
Çok geçişli çapraz-ters ve çapraz-paralel akımlı düzenlemelerden her iki durumda da
geçiş sayısı artırıldıkça sistemin etkenliği, tek geçişli ters veya paralel akımlı
düzenlenmelere yaklaşılabilir.
Yüksek sıcaklıklardaki uygulamalarda, ısı değiştiricilerindeki ısıl gerilmeler ve
malzemeler açısından, sıcaklığın fazla olduğu bölgelerde sıcağa dayanıklı pahalı
malzemeler, diğer bölgelerde ise ucuz malzemeler kullanılarak imalat masrafları
azaltılabilir.
32
3.2.2 Çok Geçişli Gövde Borulu Isı Değiştiricileri
Gövde akışkanının karıştırıldığı, paralel – ters, bölünmüş akımlı, ayrık akımlı
düzenlemeler pratikte en çok kullanılan tiplerdir. Gövde – borulu ısı değiştiricilerinde,
bir gövde içinde, 2, 4, 6, 8, ... gibi birden fazla çift sayıda boru geçiş düzenlemeleri
görülmektedir. Boru sayısı arttıkça sistemin etkenliği, iki akışkanın da karıştığı çapraz
akım ısı değiştirici etkenliğine yaklaşmaktadır.
Şekil 1.14 Çok geçişli gövde borulu ısı değiştirici düzenlemeleri
Bir gövde içinde tek sayıda boru geçiş düzenlemelerinin etkenliği, çift sayıdaki
düzenlemelere karşı biraz daha iyi olmasına rağmen, imalat güçlükleri ve ısıl gerilmeler
nedeniyle pratikte fazla tercih edilmez.
33
3.2.3 n Paralel Levha Geçişli Düzenlemeler
Levha tipi ısı değiştiricilerinde, levhaların çeşitli şekillerde düzenlenmesi ile çok geçişli
akımlar elde edilebilir. Levha tipi ısı değiştiricilerinde conta yeri değiştirilerek bu
düzenlemeler kolayca elde edilebilir.
34
4. ISI DEĞİŞTİRİCİLERİNİN ISIL HESAPLARI
Bir ısı değiştiricisindeki ısı geçişi, sadece içindeki akışkanlar arasında olduğu, yani
ortama bir ısı kaybının olmadığı kabul edilirse, yüzeyli ısı değiştiricilerinde aşağıdaki
bağlantılar yazılabilir.
Q = Isı değiştiricide geçen ısı (W)
= Sıcak akışkanın soğurken verdiği ısı
= Soğuk akışkanın ısınırken aldığı ısı
= K A Δtm
Bu denklemde, K (W/m2 °C) ısı değiştiricisinin toplam ısı geçiş katsayısını, A (m2) iki
akışkanı ayıran ısı geçişi yüzeyi, ∆tm (°C) bütün ısı değiştiricisinde etkili olan sıcaklık
farkını (ortalama logaritmik sıcaklık farkını) göstermektedir.
Sıcak ve soğuk akışkanların soğuması ve ısınması esnasında verilen ve alınan ısılar,
akışkanların kütlesel debileri ile giriş ve çıkış antalpilerinin farkından bulunabilir.
Q = m (ig - iç)
Isının alınması ve verilmesi durumunda akışkanların sıcaklıkları değişiyor ise (duyulur
ısı değiştiricilerinde), geçen ısı miktarı;
Q = m cp (tg - tç) = C (tg-tç)
şeklinde,
35
Buharlaşma ve yoğuşma şeklinde bir faz değişimi var ise geçen ısı miktarı;
Q = m r
eşitliklerinden hesaplanabilir. Bu eşitliklerde, m (kg/s) akışkanın kütlesel debisini, ig ve iç
(J/kg) giriş ve çıkış antalpilerini, cp (J/kg.°C) sabit basınçtaki özgül ısısını, tg ve tç (°C)
giriş ve çıkış sıcaklıklarını, C = m cp (W/°C) akışkanın ısıl kapasitesini, r (J/kg.°C) gizli
buharlaşma ısısını göstermektedir.
4.1 Δtm ORTALAMA LOGARİTMİK SICAKLIK FARKI
Isı değiştirici içindeki akışkanların sıcaklıkları ve sıcaklık farkları, değiştirici boyunca
değişir. Her kesitte sıcaklık farkının değişken olması, akışkanların ısı değiştiricisine
giriş ve çıkış sıcaklıkları cinsinden ifade edilebilen, bir ortalama sıcaklık farkının
kullanılmasını gerektirir. Sunulan bu kısımda, çeşitli düzenlemelerde ∆tm ortalama
logaritmik sıcaklık farkının bulunuşu ile ilgili esaslar verilmiştir.
4.1.1 Paralel ve Ters Akımlı Isı Değiştiricilerinde Δtm
Δtm = (Δt1 – Δt2) / ln (Δt1 / Δt2)
Paralel akımda ısı değiştiricilerinde
Δt1 = (t1g – t2g)
Δt2 = (t1ç – t2ç)
Ters akımlı ısı değiştiricilerinde
Δt1 = (t1g – t2g)
Δt2 = (t1g – t2ç) formülleri ile gerekli hesaplamalar yapılabilir.
36
4.1.2 Çok Geçişli ve Çapraz Akımlı Isı Değiştiricilerinde Δtm
Paralel ve ters akımlı ısı değiştiricilerinde ortalama logaritmik sıcaklık farkının ifadesi
nispeten basit olmasına rağmen, çapraz akımlı ve çok geniş ısı değiştiricilerde oldukça
karmaşıktır. Örnek olarak şekil 1.15’de verilen bir gövde iki boru geçişli ısı
değiştiricisinde bu değer;
Şekil 1.15
şeklinde verilebilir.
37
5. ISI DEĞİŞTİRİCİLERİNDE MALZEME ŞEÇİMİ
5.1 MALZEMELER
Diğer basınçlı kaplarda olduğu gibi, ısı değiştiricilerinin konstürüksiyonunda, yumuşak
çelik, alaşımlı çelikler, diğer alaşımlar, bazı mukavemetli plastikler, seramikler veya
özel maksatlar için de grafit gibi malzemeler kullanılır. Bu malzemelerin seçiminde
korozif, sıcak, basınçlı, asitli veya bazik ortam çalışma koşullarına dayanıklılığın yanı
sıra, özellikle metal malzemelerde imalat kolaylığı (bilhassa kaynak kabiliyeti), ısı
iletim katsayısı, yoğunluk, ısı yayılım katsayısı gibi fiziksel özelikler, pratikte standart
çap ve boyutlarda elde edilebilme ve fiyat gibi etkenler göz önünde tutulmalıdır.
5.1.1 Demir ve Çelik
Yumuşak (düşük karbonlu) çelikler, mühendislik uygulamalarında en çok kullanılan
malzemelerdir. Ucuz olmaları, piyasada standart boyutlarda ve şekillerde yaygın olarak
bulunması, kolayca işlenebilmesi ve kaynak yapılabilmeleri, iyi bir çekme gerilmesine
sahip olmaları en büyük üstünlükleridir. Buna karşılık yumuşak çelikler, korozyona
karşı dayanıksızdır. Çeliğin korozyona dayanıklılığını ve çekme gerilmesini
artırabilmek için çeşitli elementlerin ilavesi ile alaşımlı çelikler imal edilir. Değişik
amaçlar için çelik içine ilave edilen bazı elementlerin etkileri aşağıda açıklanmıştır.
Karbon, C: Karbon çeliğe katılan en önemli alaşım elementidir. Bu element, çeliğin
çekme mukavemetini, sertleşmeyi, tane gelişmesini artırır, fakat elastikiyeti, çentik
tokluğunu, işlenme kabiliyetini azaltır. Ayrıca karbon, çeliğin sertleşme süreçlerinde
dokuda martenzit oluşumuna neden olur.
38
Alüminyum, Al: Bu element, çelik üretiminde en çok kullanılan oksijen giderme
maddesidir. Alüminyum, azotu çözerek, yaşlanma hassasiyetini azaltır. Az miktarda
ilave edilmesi halinde ferritik / perlitik çeliklerin ince taneli olmasını sağlar. Alüminyum
nitritlerin yüksek sertliği nedeniyle, genelde nitrürlenmiş çeliklere ilave edilir. Ayrıca
alüminyum kabuklanma dayanıklılığını da artırır.
Krom, C: Bu element, çeliğin yüzeyinde yüksek sıcaklıklarda meydana gelen pul
şeklindeki ayrılmayı, paslanmayı önler, aşınma mukavemetini artırır, çentik tokluğunu
azaltır. Krom miktarının artması kaynaktan evvel çelik parçanın ön ısıtmaya, kaynaktan
sonra da bir tavlamaya tabi tutulmasını gerektirir, aksi taktirde çelikte çatlamalar
oluşabilir.
Manganez, Mn: Bu element de çok kuvvetli bir oksijen gidericidir. Kükürdü, manganez
sülfıt olarak bağladığından, demir sülfıtin olumsuz etkisini azaltır. Manganez, çeliğin
mukavemetini ve kaynak kabiliyetini artırır.
Molibden, Mo: Molibden genel olarak diğer alaşım elementleri ile birlikte kullanılır. Bu
element sıcak halde çeliğin mukavemetinin artmasına yardımcı olurken, kabuklanma
mukavemetini azaltır.
Nikel, Ni: Nikel, yüksek sıcağa dayanıklı çelikler için gerekli bir katkı elementidir. Bu,
çeliğin mukavemetini, uzama sınırını ve tokluğunu artırır.
Silisyum, Si: Silisyum da çelik üretiminde önemli bir oksijen giderici bir element olup,
çeliğin mukavemetini artırır, oksitlenmeye karşı dayanıklılığı ve elastikiyet sınırını
artırır. Bu nedenle yay çeliklerinin imalatında kullanılabilir.
39
Bakır, Cu: Bakır, çelik için zararlı bir elementtir. Kabuklanma tabakasının alt kısmında
zenginleştiğinden, çeliğin tane sınırları içine nüfuz ettiğinden, sıcak şekillendirmede
yüksek bir yüzey hassasiyetine neden olduğundan, çeliklerde az kullanılır.
Volfram, W: Bu element, çeliğin çekme mukavemetini, uzama sınırını ve tokluğunu
iyileştirir.
Vanadyum, V: Vanadyum, çelik içinde tane incelmesine neden olur, çeliğin aşınma
mukavemetini ve sıcak haldeki mukavemetini arttırır.
Titanyum, Ti: Titanyum da kuvvetli bir oksijen gidericidir. Korozyona dayanıklı
çeliklerin imalatında kullanılır. Bu element, çeliğin sıcaktaki mukavemetini artırır,
yalnız birikmelere ve katmer oluşumuna neden olabilir.
Bor, B: Bu element, islah çeliklerinde, sertleşmeyi iyileştirir, sementasyon çeliklerinde
ise sertleşme ve mukavemeti artırır.
Kükürt, S: Kükürt, kırılganlığı artırdığından ve kaynak çatlaklarına neden olduğundan,
çelik için zararlı bir elementtir. Genel olarak kükürdün zararlı etkisi, çeliğe katılan diğer
elementlerle birlikte manganez ilavesi ile azaltılır.
Fosfor, P: Fosfor da, çelik için zararlı bir elementtir. Çeliğin gevreklik kırılmasını
artırır.
40
HESAPLAMALAR
Ortalama logaritmik sıcaklık farkı;
T1 = 80°C (sıcak akışkan giriş sıcaklığı)
T2 = 50°C (sıcak akışkan çıkış sıcaklığı / kabul)
T3 = 10°C (soğuk akışkan giriş sıcaklığı /kabul)
T4 = 40°C (soğuk akışkan çıkış sıcaklığı)
ΔT1 = (T1 – T3) = 70°C
ΔT2 = (T2 – T4) = 10°C
ΔTm = (ΔT1 – ΔT2) / ln (ΔT1 / ΔT2)
ΔTm = (70 – 10) / ln (70 / 10)
ΔTm = 30,83390054 °C
41
Ortalama sıcaklık değerleri;
Tort1 = (T1 + T2) / 2 = (80 + 50) / 2 = 65°C (sıcak akışkan)
Tort2 = (T3 + T4) / 2 = (10 + 40) / 2 = 25°C (soğuk akışkan)
Akışkan özellikleri;
Tort1 Tort2
Sıcaklık (°C) 65 25
Yoğunluk (kg/m3) 980,5 997,45
Özgül ısı cpf (kcal/kg oC) 4,18726 4,17974
Isı iletim katsayısı k (W/moC) 0,65852 0,61041
Kinematik viskozite .10-6 (m2 /s) 0,4435 0,9025
Prandtl sayısı Pr 2,7414 6,1223
Akışkanların aldığı ve verdiği ısı miktarları;
V1 = (24000) / (86400) = 0,277 m3/s (kullanılan su miktarı kabul edilmiştir)
m1 = V1. 1
m1 = 272,361 kg/s
Q = Q1 = Q2
Q1 = m1.cpf1.(T1 – T2)
Q1 = (272,361).(4,18726).(30)
Q1 = 34213,38963 kW
42
Q2 = m2.cpf2. (T4 – T3)
(34213,38963) = (m2).(4,17974).(30)
m2 = 272,899 kg/s
m2 = V2. 2
V2 = (272,899) / (997,45)
V2 = 0,273 m3/s
Kabuller;
diç = 21mm = 0,021m
ddış = 25mm = 0,025m
s = 2mm = 0,002m
n = 1600
Ayna Çapı (Da);
t = 1,28.ddış
t = 32mm = 0,032m
h = 27,71281292mm = 0,02771281292m
A = t.(h/2)
43
F = 2.A.n.1,15
F = (π.Da2)/4
Da = 1,441m
Hidrolik Çap (Dh);
Dh = 4 [(π.Da2/4) – (π.n.ddış2/4) / (π.Da) + (π.n.ddış)
Dh = 0,025m
Hız (iç);
Ui = V1 / π.(diç2/4).n
Ui = 0,499 m/s
Hız (dış);
Ud = V2 / (π/4).(Da2 – (n.ddış2))
Ud = 0,322 m/s
Reynold ve Nusselt sayıları ile αiç , αdış bulunması;
Re1 = Ui.diç / 1
Re1 = (0,499).(0,021) / (0,4435.10-6)
Re1 = 23627,95941
Pr1 = 2,7414
Nu1 = 0,023.Re0,8.Prn n = 0,3 (soğuma)
Nu1 = 98,1432717
44
αiç = Nu1.k1 / diç
αiç = 3077,586061 W/m2°C
Re2 = Ud.Dh / 2
Re2 = (0,322).(0,025) / (0,9025.10-6)
Re2 = 8919,66759
Pr2 = 6,1223
Nu2 = 0,023.Re0,8.Prn n = 0,4 (ısınma)
Nu2 = 68,67088027
αdış = Nu2.k2 / Dh
αdış = 1676,695681 W/m2°C
K toplam ısı geçiş katsayısının bulunması;
Malzemenin ısı geçiş katsayısının yüksek tutulması, hem toplam ısı geçiş katsayısının
artmasına hem de daha verimli ısı transferinin gerçekleşmesine neden olur. Bunun
içinde elverişli olan dökme demir malzemesinin kullanılmasıdır (λ = 53).
1/K = 1/αiç + s/λ + 1/αdış
1/K = (1/3077,586061) + (0,002/53) + (1/1676,695681)
K = 1042,669164 W/m2°C
45
Boru uzunluğunun bulunması;
Q = K.A.ΔTm
A = π.ddış.n.L
(34213389,63) = (1042,669164).(π.0,025.1600.L).(30,83390054)
L = 8,468 m
Isı değiştirici tasarımında L/Da oranı önemlidir. Bu oran 3 – 8 arasında ise yapılan
tasarım standartlara uygundur.
(L / Da) = (8,468 / 1,441)
(L / Da) = 5,876