56
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________ İGSAŞ GÜBRELER VE GÜBRELEME ÇİFTÇİ REHBERİ Doç. Dr. Mehmet ZENGİN İGSAŞ Teknik Danışmanı www.kutahyaazot.com www.igsas.com İGSAŞ’ın çiftçilerimize hediyesidir Kocaeli-2014 1

İGSAŞ Gübreler ve Gübreleme Rehberi - kutahyaazot.com · GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ İGSAŞ GÜBRELER VE GÜBRELEME ÇİFTÇİ REHBERİ. Doç. Dr. Mehmet

Embed Size (px)

Citation preview

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

İGSAŞ

GÜBRELER VE GÜBRELEME ÇİFTÇİ REHBERİ

Doç. Dr. Mehmet ZENGİN İGSAŞ Teknik Danışmanı

www.kutahyaazot.com www.igsas.com

İGSAŞ’ın çiftçilerimize hediyesidir

Kocaeli-2014

1

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

İÇİNDEKİLER

Sayfa ÖNSÖZLER……………………………………………………………………………… IV

GİRİŞ……………………………………………………………………………………... 1 1. İGSAŞ HAKKINDA GENEL BİLGİLER…………………………………………….. 2

2. GÜBRELER VE GÜBRELEME……………………………………………………… 3 2.1. Genel Bilgiler 3 2.2. Gübre Çeşitleri 4 2.2.1. Çiftlik gübreleri 4 2.2.2. Kimyasal gübreler 5 2.2.2.1. Azotlu gübreler 5 2.2.2.2. Fosforlu gübreler 10 2.2.2.3. Potasyumlu gübreler 11 2.2.2.4. Kompoze gübreler 12 2.2.2.5. Mikro besin elementli gübreler 15

3. GÜBRELEME YÖNTEMLERİ 17 3.1. Serpme Gübreleme 17 3.2. Banda (Şeritsel) Gübreleme 17 3.3. Sıra Yanlarına Gübreleme 17 3.4. Yapraktan Gübreleme 18 3.5. Sulama Suyu ile Gübreleme (Fertigasyon) 18 4. GÜBRELEME ZAMANLARI 19 4.1. Azotlu Gübrelerin Verilme Zamanları 19 4.2. Fosforlu Gübrelerin Verilme Zamanları 20 4.3. Potasyumlu Gübrelerin Verilme Zamanları 20 5. EKONOMİK GÜBRE KULLANIMINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER 21

6. BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNİN GÜBRELENMESİ 22 6.1. Buğdayın Gübrelenmesi 22 6.2. Arpanın Gübrelenmesi 24 6.3. Mısırın Gübrelenmesi 25 6.4. Ayçiçeğinin Gübrelenmesi 26 6.5. Şeker Pancarının Gübrelenmesi 27 6.6. Patatesin Gübrelenmesi 28 6.7. Fasulyenin Gübrelenmesi 30 6.8. Çeltiğin Gübrelenmesi 31 6.9. Pamuğun Gübrelenmesi 32 6.10. Kabağın Gübrelenmesi 33 6.11. Havucun Gübrelenmesi 34 6.12. Haşhaşın Gübrelenmesi 35 6.13. Yoncanın Gübrelenmesi 36 6.14. Domatesin Gübrelenmesi 37 6.15. Biberin Gübrelenmesi 38 6.16. Patlıcanın Gübrelenmesi 39 6.17. Kavun-Karpuzun Gübrelenmesi 40 6.18. Elmanın Gübrelenmesi 42

2

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

6.19. Kirazın Gübrelenmesi 43 6.20. Cevizin Gübrelenmesi 45 6.21. Fındığın Gübrelenmesi 46 6.22. Turunçgillerin Gübrelenmesi 48 6.23. Muzun Gübrelenmesi 49 6.24. Üzümün Gübrelenmesi 50

3

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

ÖNSÖZ 1 YILDIZLAR HOLDİNG Yönetim Kurulu Başkanı’ndan;

Kurumumuzun kuruluş hikayesi 1890'lı yılların başına dek uzanıyor. Trabzon’da başlayan mütevazı ancak azimli bir maratonu, her geçen gün büyüterek ve güçlendirerek koşuyoruz. Bugün, ülkemizin gurur duyduğu ürünlerimiz, Türk sanayisinin medar-ı iftiharı tesislerimiz, yüz akı markalarımız ile Türk insanının ulaşabileceği noktanın yüksekliği açısından örnek bir kuruluş olmanın gururunu yaşıyoruz.

Ayaklarını bu ülkenin topraklarına basan Yıldızlar Holding olarak, projeksiyonumuzu global köy olan dünyaya çevirdik. Yakın-uzak demeden dünyanın her ülkesini hedef kitle olarak görüyor, kalite-üretim değerlerimizi küresel normlara göre oluşturuyoruz.

Nüfusunun yarısının Tarımla uğraştığı tarımla yoğrulduğu bu ülkemizde kar unsurunun bir tarafa bırakılarak bu topraklarımıza bu emektar ve vefalı çiftçimize hak ettiğinin en iyisini vermek amacıyla bünyemize kattığımız Türk tarımının Devlerinden İGSAŞ-İstanbul Gübre Sanayii AŞ ile Kütahya Azot Fabrikalarımızla emrinizdeyiz ve dersimizi hep çalışıyoruz.

Bir yandan ülkemize katma değer sağlamanın gayreti içinde olurken, öte yandan tüm insanlığın yaşam kalitesini yükseltmek adına adımlar atıyoruz. Bu adımları atarken şu unsurları hep göz önünde tutuyoruz:

Değerlerimiz, çalışanlarımız ve ufkumuz… Bu unsurları oluşturan felsefemiz ise; “eğer bir yatırım yapacaksak ülke çapında en iyi, dünya çapında ise en tepedeki birkaç markadan biri olmalıyız” dır… Yatırımlarımızı olabildiğince akılcı ve rasyonel yaparken, ufkumuzu asla daraltmamaya gayret gösteriyoruz. Geçmiş değerlerimiz bu yönde bize güç ve destek veriyor. Faaliyet gösterdiğimiz her alanda bu felsefeye bağlı kalıyor ve mutlak başarıyı hedefliyoruz. Köklü bir kuruluş olmanın sorumluluğuyla enerjik yapımızdan hiçbir şey kaybetmemek için çabalıyor; gelişen teknolojiyi ve yenilikleri yakın takibe alıyoruz.

Büyük bir aileyiz… 2500 direkt, 6000’e yakın endirekt çalışanımızla kocaman bir aileyiz. Bu ailenin fertleri olarak ortak bir gelecek için, Yıldızlar Holding’in her markasını dünya arenasında bulunduğu noktadan daha da ileriye taşımak için çalışıyoruz. Birliktelik, inanç ve gelişim... Gücünü bu kavramlardan alan Yıldızlar Holding’in, her zaman ve her koşulda en iyiyi sunmaya ve en iyi olmaya devam edeceğini biliyoruz. Yüz küsür yıl önce bu maratona başlayanlara ve ülkemizin yüz akı olmak için gecesini gündüzüne katarak bu önemli başarı öyküsünde bir kahraman olarak görev alanlara sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Ocak, 2014 Sevgi ve saygılarımla… Fehmi Yıldız Yönetim Kurulu Başkanı

4

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

ÖNSÖZ 2 İnsanlar ve hayvanlar toprağın, tohumun, suyun ve ışığın etkileşiminde meydana gelen

bitkisel ürünler ile karnını doyurmaktadırlar. Sağlıklı insan sağlığını başta sağlıklı beslenmesine borçludur. Bunda da sağlıklı bitkinin önemi büyüktür. Sağlıklı bitki ise kil, silt (mil), kum, humus ve bunların yüzeyinde tutulan makro (karbon, hidrojen, oksijen, azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum, kükürt) ve mikro besin elementleri (demir, çinko, mangan, bor, bakır, molibden, klor) ile suyu bünyesine alarak yaşar ve insanoğluna gıda maddesi üretir. İşte bitkilerin onlarsız gelişemedikleri bu mutlak besin elementlerinden birini veya birkaçını bir arada içeren, organik veya inorganik, doğal veya fenni, katı veya sıvı materyallere gübre denir. Bu gübrelerin toprağa veya bitkiye uygulanmasına ise gübreleme adı verilir. Bitki besleme ise usulüne uygun olarak alınan toprak ve yaprak örneklerinin tam teşekküllü laboratuarlardaki analiz sonuçlarına göre uygun zamanda, uygun miktarda, uygun yere, uygun gübrelerin verilmesi ile yapılır. Gübreler toprağa klasik serpme, ocak vari, banda uygulama vb. gibi yöntemlerle verilebildiği gibi, yaprağa/meyveye püskürtme şeklinde de uygulanabilir. Buna yaprak gübrelemesi denir.

Türkiye’nin dev gübre sektöründen bir olan İGSAŞ uzan yıllardan beri ülkemizin tarım topraklarındaki eksik bitki besin elementlerini çeşitli gübreler halinde üreterek Türk tarımına hayırlı ve faydalı bir hizmet vermektedir. Bütün toprak ve iklim şartları sabit iken uygun gübreleme bitkisel üretimde ortalama %30-50 civarında bir verim artışı sağlamaktadır. Kimyasal (fenni, suni, yapay, ticari) gübreler nasıl ki gübre üretim yönetmeliklerine göre üretildiğinde kaliteli olursa, bunların tarımda bilinçli olarak kullanılması ile de ürün verimi ve gıda kalitesi arttığı gibi çevre kirliliği de önlenmiş olmaktadır. Dünyada veya ülkemizde nüfus durmadan artarken tarım alanlarının aynı oranda genişleyememesi neticesinde birim alandan daha bol ve kaliteli bitkisel ürün alınması genetik tohum ıslahı, tarımsal mekanizasyon, sulama vb.nin yanında yeterli ve dengeli bir gübreleme ile mümkün olmaktadır.

Meslek Yüksek Okullarındaki önlisans öğrencilerimiz, Fakültelerdeki lisans ve lisansüstü öğrencilerimiz, teknik kurumlardaki Teknisyen, Tekniker ve Mühendis meslektaşlarımız ile toprağına bağlı yaşayarak sofralarımıza çeşitli nimetlerin gelmesini sağlayan değerli çiftçilerimizin soru ve istekleri üzerine kısa, basit ve anlaşılabilir bir dille İGSAŞ sayesinde gübreler ve gübreleme ile 24 kültür bitkimizin beslenmesini içeren derli-toplu bir kaynağın hazırlanması ihtiyacı doğmuştur. Bu bağlamda bu eserin doğarak kullanıcılara faydalı olmasına vesile olan değerli İGSAŞ yöneticilerine çok teşekkür ederim.

Rehber eserimizin öğrencilerimize, meslektaşlarımıza, kıymetli çiftçilerimize ve konuya ilgi duyanlara faydalı olması en büyük dileğimizdir. Bu eserle ilgili uyarı ve eleştiriler şükranla karşılanacak ve ilerideki çalışmalarımızda önemle dikkate alınacaktır. İGSAŞ’ın klasik gübrelerine göre yapılan çeşitli bitkiler için gübreleme tavsiyeleri, yakında İGSAŞ’ın üreteceği ürünlere özel gübrelere göre de yenilenerek bu eserimizin ikincisi basılarak İGSAŞ Gübre Bayileri kanalı ile çiftçilerimize dağıtılacaktır.

Bu vesile ile bize bu güzel vatan topraklarını kazanıp ebediyete intikal eden atalarımızı, şehitlerimizi, Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ile anıyor, şükranlarımı sunuyorum.

Ocak, 2014 Doç.Dr. Mehmet ZENGİN İGSAŞ Teknik Danışmanı

5

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

GİRİŞ Bitkiler tohumları veya gövde organları ile üretilen, bol ve kaliteli bir ürün

verebilmeleri için belli bir iklim ve toprak istekleri olan, sahip oldukları yeşil rengi veren klorofilleri sayesinde fotosentez yaparak insanlar ve hayvanlara gıda maddesi üreten canlılardır. Kültür bitkileri; tarla bitkileri, sebzeler, meyve ağaçları ve süs bitkileri şeklinde sınıflandırılabilir. Bunların bazıları tek yıllık iken bazıları da çok yıllıktır.

Bitkiler topraktan ve sudan hidrojen, oksijen, azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum ve kükürt gibi makro besin elementleri ile demir, çinko, mangan, bor, bakır, molibden ve klor gibi mikro besin elementlerini, havadan ise karbon ve oksijen makro besin elementlerini alarak yaşarlar. Kökleri ile alınan su ve yaprakları ile alınan karbondioksit; yapraklardaki klorofil hücrelerinde güneş ışığının kamçılayıcı etkisi ile birleştirilerek karbonhidratlar üretilir. Ancak köklerden su yalnız su olarak girmez, suda erimiş olarak yukarıda sayılan besin elementleri de girer ve girmek/alınmak zorundadır. Zira bitki sadece su, karbondioksit ve ışıkla yaşamaz, kendine durak yeri olan ve besin elementlerini sağlayan toprağa da muhtaçtır. İşte topraktaki besin elementlerinden eksik olanları, o elementleri taşıyan organik veya inorganik, doğal veya kimyevi, katı veya sıvı gübrelerle karşılanmaktadır. Dolayısıyla bu besin elementlerinden birini veya birkaçını içeren materyallere gübre, bunların toprağa veya yaprağa uygulanmasına da gübreleme denmektedir. Bitki besleme ise toprak ve yaprak analiz sonuçlarına göre noksan olan besin elementlerini taşıyan gübrelerin uygun zaman ve miktarda toprak kök bölgesine veya yaprağa/meyveye püskürtme şeklinde yapılabilmektedir.

Organik ve inorganik materyallerin parçalanmasıyla meydana gelen, içerisinde belirli oranlarda su ve hava bulunduran, bitkilerin ihtiyaç duyduğu besin maddelerini içeren ve bitkilere durak yeri olan yeryüzünün parçalanmış üst katmanına toprak denir. Toprak kil, silt (mil) ve kum gibi inorganik maddelerle humus gibi organik maddelerin karışmasıyla oluşmuştur.

Diğer taraftan iki molekül hidrojen ile bir molekül oksijenin (H2O) birleşmesiyle meydana gelen, yoğunluğu 4 oC’de 1 g/cm3 olan, kendine özgü tadı, kokusu ve rengi bulunan, doğduğu ve geçtiği yerlerdeki tuzları çözerek bünyesine alan, su canlıları için hayat ortamı, insan, bitki ve hayvanlar için de vazgeçilmez bir yaşam kaynağı olan, dünya yüzölçümünün 3/4’ünü kaplayan ve 1 kalorilik özgül ısıya sahip sıvıya su denmektedir.

İşte bizim mayamız olan toprakta su ve besin elementleri sayesinde büyüyüp gelişen bitkiler insanları ve hayvanları beslemektedirler. Kaliteli beslenmemiz bitkinin kaliteli beslenmesine bağlı olduğundan bu rehber kitapta gübreler ve gübreleme konularının yanında dengeli bitki besleme hususları kaleme alınmıştır.

6

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

1. İGSAŞ HAKKINDA GENEL BİLGİLER

İstanbul Gübre San. A.Ş. (İGSAŞ) 31.03.1971 tarihinde İPRAŞ-İstanbul Petrol Rafinerisi’ nin ( Bugünkü adı TÜPRAŞ) ara ürünlerinden naftanın hammadde olarak kullanılması ile amonyak ve üre gibi ana hammaddeleri üretmek üzere, TPAO-Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı tarafından kurulmuş bir anonim şirket olup, tesislerin montaj çalışmaları 1977 Mart ayında tamamlanarak işletmeye alınmıştır. İGSAŞ TÜRKİYE’ NİN TEK % 46 ÜRE ÜRETİCİSİDİR.

İGSAŞ; özelleştirme kapsamında, 18.03.2004 tarihinde Yıldızlar Yatırım Holding A.Ş. tarafından satın alınmıştır.

Yıllık 118.000 ton kurulu üretim kapasitesi ve eski teknolojiye sahip eski kompoze gübre tesisi sökülerek, yerine 2006 yılı sonunda başlanan ve modern ve teknolojik yeni kompoze gübre tesisinin yatırımı tamamlanmıştır.

İGSAŞ, amonyak, üre, ve kompoze gübre üreten bir kuruluş olup, yıllık 396.000 ton amonyak, 561.000 ton üre ve 220.000 ton kompoze gübre üretim kapasitesine sahiptir,

İGSAŞ, yaptığı teknolojik yenilikler ,ürün ve hizmet kalitesini yükseltmedeki başarısı ile; 23 Nisan 2001 tarihinde Cenevre’de yapılan “Teknoloji Kalite ve Hizmet Konvansiyonu”nda, 22. Uluslararası Teknoloji ve Kalite Ödülü’ne layık görülmüştür.

2. YILDIZ ENTEGRE AĞAÇ SANAYİ VE TİCARET AŞ KÜTAHYA AZOT TESİSLERİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER

Kuruluşumuz Azot Sanayii T.A.Ş.' nin ilk işletmesi olup, 27.09.1961 tarihinde İLK GÜBRE ÜRETİMİNE başlamıştır. Şirket 18.Ekim.2004 tarihinde YILDIZ ENTEGRE AĞAÇ SANAYİİ ve TİCARET A.Ş. Bünyesine katılmıştır. Tesislerimizde üretilen Gübreler ve Kapasiteleri * Amonyum Nitrat Gübresi ( % 26 N ) Pril - 338.000 Ton / Yıl * Amonyum Nitrat Gübresi ( % 33 N ) Pril - 274.000 Ton / Yıl

7

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

2. GÜBRELER VE GÜBRELEME

2.1. Genel Bilgiler Tarımda bitkisel üretimin artırılmasında toprak analiz sonuçlarına göre yapılan

bilinçli gübreleme en önemli işlerin başında gelmektedir. Doğaya zarar vermeden çevrecil bir yaklaşımla en kârlı üretim ancak bu yolla olmaktadır. Kimyasal gübre hammaddelerinde dışarıya bağımlı olduğumuzu unutmamalıyız. Toprak özellikleri de dikkate alınarak yetiştirilecek bitkinin isteğine uygun gübre çeşidi uygun zamanda ve uygun miktarda kullanıldığı takdirde diğer bakım işleri ve iklim de uygun olduğunda genellikle %30-50 oranlarında ürün artışı sağlanabilmektedir.

Bitkilerin gelişip ürün vermelerinde etkili olan başlıca besin maddeleri azot, fosfor ve potasyum’dur. İkinci derecede ise kalsiyum, magnezyum ve kükürde ihtiyaç vardır. Demir, çinko, mangan, bor, bakır, klor ve molibden gibi iz elementler de bitkinin normal gelişmesi için mutlak surette gereklidir. Bitkilerin havadan ve sudan aldıkları karbon, hidrojen ve oksijen de dikkate alındığında 9 adet makro besin elementi (C, H, O, N, P, K, Ca, Mg, S) ve 7 adet mikro besin elementi (Fe, Zn, Mn, B, Cu, Cl, Mo) olmak üzere toplam 16 besin elementi bitkiyi beslemektedir. Bitki bunlarla dengeli beslenirse sonuçta hayvanlar ve insanlar iyi beslenebilecek ve sağlıklı nesiller oluşacaktır.

Yetiştirilecek bitkilerin ihtiyacı olan besin maddelerinin topraktaki miktarlarının tespiti veya gübreleme programının doğruluğunun belirlenmesi için toprak ve yaprak analizlerinin önemi büyüktür.

Kârlı bir gübrelemenin şartları Kârlı bir gübreleme ancak, bitkinin istediği besin elementlerinin topraktaki eksik

miktarlarının uygun gübrelerle uygun zamanda, uygun yere, uygun miktarda verilmesi ile yapılabilir.

Kazançlı bir gübrelemenin dört şartı vardır.

• Uygun gübre çeşidinin kullanılması, • Bitkinin ihtiyacı kadar gübrenin verilmesi, • Gübrenin usulüne uygun verilmesi ve • Gübrenin uygun zamanda verilmesidir. Bu şartların gerçekleştirilmesi için uygun yerden, uygun zamanda alınan toprak

örneğinin tam teşekküllü toprak analiz laboratuarlarında mutlaka yaptırılması gerekir.

Verimlilik analizleri için toprak örneklerinin alınması Toprak verimliliği veya diğer toprak araştırmalarıyla ilgili uygulamalara yön verecek

laboratuvar analizleri araziden alınan toprak örnekleri üzerinde yapılmaktadır. Ancak bir toprak örneğine ait laboratuvar analizleri ne kadar hassas ve doğru olursa olsun bu değerlerin geçerliliği, o örneğin alındığı araziyi temsil etme kabiliyetine bağlıdır. Verimlilik analizleri için arazinin tesadüfen belirlenen yerlerinden bozulmuş toprak örneği, çeşitli bilimsel araştırmalar için ise yüzey ve alt katmanlardan bozulmamış toprak örnekleri alınır.

Tesadüfi örnek almada esas araziyi oluşturan ünitelerden her birinin seçilme şansının eşit olmasıdır. Bu da koordinat sisteminden yararlanarak veya daha az hassasiyetle arazinin biçimine uygun şekilde arazide zikzaklar çizilerek elde edilir. Arazinin birkaç yerinden alınan toprak örnekleri temiz bir yerde karıştırılarak 1 kg’lık bir paçal örnek hazırlanarak tercihen bez veya naylon torba ile içerisinde kurşun kalemle yazılmış tanıtıcı kartla birlikte zaman geçirmeden tam teşekküllü bir toprak analiz laboratuarına gönderilir.

8

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

Bitkilerin çoğunluğu besin maddelerini genellikle üst toprak tabakasından aldıklarından, toprağın verimlilik durumlarının tespiti amacıyla yapılan çalışmalarda 0-30 cm derinlikten toprak örneği almak yeterlidir. Bağ-bahçe ve fidanlık tesisi gibi bazı özel durumlarda ve toprakların fiziksel, kimyasal ve genetik araştırmalarında ise profil boyunca, tekstürel katlardan veya horizonlardan (birkaç m derinlikten) toprak örneği alınması gerekir. Tarla bitkileri için 0-30 cm’lik üst katmandan toprak örneklemesi yeterli iken, bağ-bahçe bitkileri için 0-30 cm, 30-60 cm ve 60-90 cm’lik katmanlardan ayrı ayrı örnekleme yapılmalıdır. Örnekler toprak tavlı iken ekim/dikimden ve gübrelemeden önce alınmalıdır. Sonda veya burgu ile örnek alınıyorsa toprağa dik sokulmalı, bel aleti ile alınıyorsa toprak yüzeyindeki taş, sap, saman, ot, çöp hafifçe sıyrıldıktan sonra V kesitli 30 cm’lik bir çukur açılmalı ve yüzeyin bir tarafından 3 cm kalınlığındaki dilim örneklenmelidir.

Toprak örnekleri kağıt kese, bez torba ya da poşetlere kuru şekilde usulüne uygun olarak arazinin büyüklüğüne göre bir veya birkaç tane alınıp torbaların içerisine örneği tanıtıcı kartlar konularak kısa zamanda laboratuvara getirilirler. Tanıtıcı kart üzerinde örneği alanın adı-soyadı, görevi, arazi sahibinin adı-soyadı, örneğin alındığı tarih ve yer, arazinin büyüklüğü, araziye geçen yıl ne ekildiği, bu yıl ne ekileceği, bahçeler için ağaçların yaşı, alınan ürünün durumu ve kalitesi, arazinin sulak veya kurak olduğu, sulak ise sulama yöntemi vb. bilgiler yazılmalıdır.

Toprak örneklerinin alınmayacağı yerler 1. Yol kenarları, 2. Ağaç dipleri, 3. Harman yerleri, 4. Hayvan yatmış yerler, 5. Su birikmiş, ırmak veya sel basmış yerler, 6. Önceden gübre yığılmış yerler ve 7. Sap, kök ve yabancı ot vb. yakılmış kısımlardan ekstrem değerler elde edileceğinden

örnek alınması tavsiye edilmez.

Analiz için ön işlemler Tarladan usulüne uygun olarak alınmış toprak numuneleri laboratuvara getirilirler.

Gölge bir kısımda gazete kağıdı üzerine serilir, taş, çakıl, bitki kökü gibi kaba parçalar atılır, sert kesekler tahta merdane ile ezilir, toprak iyice kuruduktan sonra delik çapı 2 mm olan elekten elenip üstte kalan kaba kısımlar atılır, alta geçen 2 mm’den küçük kısım, torbasına veya plastik kutuya konulur ve pH, EC, organik madde, kireç, tekstür, KDK, agregat stabilitesi, tarla kapasitesi nem yüzdesi, azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum, kükürt, demir, çinko, mangan, bor ve bakır gibi çeşitli fiziksel ve kimyasal analizlere tabi tutulur.

2.2. Gübre Çeşitleri Çeşitli bitki besin maddelerini içeren organik ya da inorganik materyaller, yani gübreler;

çiftlik (doğal, organik) gübreleri ve kimyasal (yapay, suni, ticari) gübreler olmak üzere başlıca iki kısımda incelenebilir.

2.2.1. Çiftlik gübreleri Ahır gübresi de denilen çiftlik gübresi besin elementlerinin hepsini düşük miktarlarda

içermesine rağmen, fonksiyonu itibariyle toprağın fiziksel ve biyolojik özelliklerini düzeltmek bakımından büyük önem taşır. Toprağın fiziksel yapısı denilince havalanması, su tutması, su geçirgenliği, boşluklar oranı, toprak zerrelerinin büyüklüğü, kısaca iyi bir tohum yatağı ve

9

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

kök bölgesi özelliği taşıması anlaşılır. Biyolojik özellikler ise toprağın mikro ve makro organizma popülasyonları, çeşitli enzim aktiviteleri, karbondioksit çıkışı vb. gibi özelliklerdir. Bilindiği gibi toprak canlı bir varlık olup normal özelliklere sahip organik maddece yeterli 1 g olgun tarım toprağında 1-10 milyar adet bakteri, 600 binden fazla fungus (tek hücreli mantar), 100 binden fazla aktinomiset ve 10 binden fazla alg yaşamaktadır. Bunlar taşlardan toprak oluşumunu, organik materyallerin parçalanmasını, toprakta agregatlaşmayı, su ve besin elementlerinin köklerce emilimini sağlarlar. Toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri birbirlerinden ayırt edilemez. Biri diğerinden üstün değildir. Verimli bir toprak bu üçünün de iyi taraflarına sahip olan topraktır. Ahır gübresi, kompost, yeşil gübre vb. gibi organik gübreler toprağın fiziksel ve biyolojik, kısmen kimyasal özelliklerini düzelterek iyi bir tarım toprağı olmasını sağlar ki, bu yolla elde edilecek gelir artışı çok büyüktür. Ve bu gübrelerin topraktaki etkileri uzun yıllıdır. Kimyasal gübrelerin etkinliği de bu gübreler/organik madde (humus) ile artmaktadır.

2.2.2. Kimyasal gübreler Bitkilerin ihtiyaç duyduğu besin elementlerinin zengin kaynakları ise şüphesiz kimyevi

gübrelerdir. Bu gübrelerin esas fonksiyonu, uzun yıllar kullanılması sonucu besin maddeleri bakımından verimsizleşmiş topraklar için gerekli olan bitki besin maddelerini kısa zamanda karşılamaktır. Türkiye’de yaygın olarak kullanılan kimyasal gübreler bileşimlerindeki besin maddelerine göre aşağıdaki gibi gruplandırılabilir.

2.2.2.1. Azotlu gübreler Bünyesinde azot bulunduran gübrelerdir. Verilecek azotlu gübre miktarının tayininde

gübrelenecek toprağın azot ve organik madde kapsamı ile yetiştirilecek bitkinin azot ihtiyacı dikkate alınır. Azotlu gübreler;

• Kök teşekkülünü, bitkinin gelişmesini ve büyümesini sağlar, • Bitkilerin olgunlaşmasını çabuklaştırır, • Ürün kalitesini yükseltir, • Taneleri olgunlaştırır, dökülmelerini önler ve verimi artırır.

Azot eksikliğinde meydana gelen problemler

• Protein ve enzimlerin sentezi yavaşlar. Bitkinin gelişmesi durur ve bitki bodurlaşır.

• Bitki bazen kırmızımtırak bir renk alır. Kart yapraklar damarlar dahil önce açık yeşil, sonra sarıya döner.

• Azot noksanlığı hububatta sapa kalkma başlangıcında olursa yapraklar açık yeşil bir renk alır. Saplar ince, zayıf, başaklar ise küçüktür. Taneler iyi olgunlaşmaz.

• Meyveler erken olgunlaşır, dökülür, küçük kalır ve verim düşer.

• Azot noksanlığını gidermek için toprağa bol miktarda ahır gübresi veya toprak analiz sonuçlarına göre yeterli ve diğer elementlerle dengeli miktarlarda uygun kimyasal azotlu gübre uygun zamanlarda verilmelidir. Normal vasıflı topraklara dekara 2-3 ton ahır gübresi yeterlidir. Bitkilerde sarılık varsa nitrat formundaki azotlu gübreler yerine amonyum formundaki azotlu gübreler tercih edilmelidir.

Azot fazlalığında meydana gelen problemler

• Gübre fazla kullanıldığından maddi kaybımız olur, • Bitki süratle büyür, ekinler yatar. Tane veriminden ziyade sap verimi artar, • Dokular ve hücre zarları gevşekleşir, • Bitkinin kurağa, soğuğa, hastalık ve zararlılara karşı dayanıklılığı azalır ve

10

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

• Meyveler kalitesiz, kalın kabuklu, sünger gibi ve dayanıksız olur.

ÜRE (%46 N) Azotlu gübreler çeşitlidir. Bunlardan üre [(CO(NH2)2] %46 oranında azot içeren ve

Türkiye’de 600.000 ton/yıl kapasite ile sadece İGSAŞ tarafından üretilen yapay organik azotlu bir gübredir. Üre gübresi amonyak (NH3) gazı ile karbondioksit (CO2) gazının birleştirilmesi ile elde edilmektedir.

Üre gübresi pril yapısı nedeniyle daha kolay kullanılır. Güvenli bir şekilde muhafaza edilir. Diğer azotlu gübrelere nazaran daha yüksek oranda (%46) azot ihtiva ettiğinden, az bir hacimde daha fazla miktarda besin maddesi bulundurur. Bu konsantre olma özelliği taşıma, depolama ve kullanımda da büyük kolaylıklar sağlar. Dolayısıyla ekonomik bir gübredir. Üre bitkiler tarafından alınamayan bir azot formu olup toprağa verildikten bir müddet sonra üreaz enzimi salgılayan mikroorganizmalarca bitkinin kolayca alabileceği amonyum ve nitrat haline gelir. Bu müddet iklim ve toprak özelliklerine göre 1-3 hafta arasında değişir. Üre gübresi toprak yüzeyinde uzun süre kalırsa içerdiği azotun yaklaşık üçte biri amonyak gazı halinde havaya uçarak kaybolur.

Bünyesinde toprakta kalıcı dolgu maddesi ya da başka madde artıkları bulundurmaz. Az miktardaki rutubette bile eriyerek bitkilere yarayışlı hale gelir. Üre toprakta amonyum ve nitrat formlarına dönüştürülünce pozitif yüklü amonyum iyonları (NH4

+) negatif (-) elektrik yüklü humus ve kil kolloidlerince tutulur. Bu; ürenin çok önemli bir özelliğidir. Zira bu sayede ülkemizdeki topraklarda yıkanma suretiyle meydana gelen azot kayıpları önlenmiş ve azotun toprakta daha uzun süreli kalması mümkün olacaktır. Ayrıca yıkanma tehlikesi olmadığından ekimden önce veya sonra ya da ihtiyaç olduğu anda toprağa verilebilmektir.

Her iki halde de toprak çok kumsal ve siltli (milli) bünyeye sahipse, aşırı yağışlarla veya hatalı sulamayla üre azotunun bir kısmı toprağın derinliklerine doğru yıkanır. Bu nedenle bu gibi topraklarda sulamaya dikkat edilmeli ve azotlu gübreleme bir seferde değil de parçalar halinde yapılmalıdır.

Üre gübresi buğday ve arpa gibi bitkilerde üst gübre olarak toprak yüzeyine serpilerek uygulandığında, özellikle kireçli ve yüksek pH’lı (alkalin, bazik, kalevi) topraklarda rutubet

Üre, bitkilerin azot ihtiyacını karşılamak için hemen hemen her çeşit kültür bitkisinin gübrelenmesinde kullanılabilmektedir. Üre yetersiz verildiğinde bitkinin gelişimi yavaşlar, bitki bodurlaşır, yapraklar sararır, ürün verim ve kalitesi düşer. Üre, bitki gelişiminin olgunluk öncesindeki bütün evrelerinde kullanılabilme özelliğine sahiptir. Diğer azotlu gübrelere göre üstün bir tarafı da yapraklara da uygulanabilmesidir. Yapraktan üre alınabilirken, diğer azotlu gübreler alınamaz.

Üre gübresi ekimle beraber veya ekim öncesi

taban gübre (toprak altı) olarak uygulanabildiği gibi, üst gübre olarak da kullanılabilir.

11

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

ve sıcaklığa bağlı olarak hidrolize olur ve %30-40 oranında bir azot kaybı meydana gelebilir. Toprağa karıştırılarak uygulanan üre gübresinde ise azot kaybı olmaz veya çok azdır.

İki besinli (20.20.0 gibi) ve üç besinli (15.15.15 gibi) kompoze gübrelerin yapısında genellikle üre formunda azot bulunmaktadır.

Yaprak yüzeyinde emilimi çok daha hızlı olduğu, protein yapısına en yakın form olduğu ve etkisini hemen gösterdiği için yaprak gübrelerindeki azotun üre formunda olması tercih edilir.

Ayrıca söz konusu gübre damla sulama (fertigasyon) ile gayet uygun bir şekilde kullanılabilmektedir.

ÜLKEMİZDE ÜRE ÜRETİCİSİ OLAN TEK FİRMANIN İGSAŞ OLDUĞUNU BİLİYOR MUYDUNUZ?

AMONYUM NİTRAT (%33 N) Amonyum nitrat gübresi; azotu iki ayrı formda ihtiva eden, granül yapıda, suda kolay

eriyebilen bir gübredir. Amonyak (NH3) ile nitrik asidin (HNO3) birleştirilmesi sonucunda elde edilmektedir. İçerdiği %33 oranındaki azotun yarısı amonyum (NH4

+), diğer yarısı da nitrat (NO3

-) formundadır. Amonyum nitrat gübresi toprağa verildiğinde toprak suyunda hızla çözünerek (+) elektrik yüklü amonyum ve (–) yüklü nitrat iyonları haline gelir. Bitkiler her iki formdaki azotu kılcal kökleri ile bünyelerine kolayca alırlar. Amonyum nitrat gübresi suda eridiği zaman eşit (+) ve (–) yüke sahip olduğu için nötr reaksiyonlu bir gübredir. Bu nedenle toprağın pH değerini artırmaz veya düşürmez.

Amonyum nitrat gübresi çeltik tarımı hariç tüm tarla bitkilerinde, sebzelerde, meyve ağaçları ve süs bitkilerinde gelişme dönemlerine göre 2 ile 5 kez uygulanabilir. Ayrıca söz konusu gübre damla sulama (fertigasyon) ile gayet uygun bir şekilde uygulanabilmektedir.

Amonyum nitrat gübresinde eşit miktarlarda bulunan her iki azot formu da bitki kökleri ile hızla alınarak ürün miktarı ve kalitesinin artmasını sağlar. Dekara veya ağaç başına verilecek amonyum nitrat miktarı bitki çeşidi, gelişme dönemi, yaşı dikkate alınarak toprak analizi sonuçlarına göre veya bir uzmana danışılarak uygulanmalıdır.

Amonyum nitrat gübresinin iki tipi mevcuttur. Bunların birincisi, tarla bitkilerine doğrudan üst gübre olarak toprağa uygulanır. Buğday ve arpada sapa kalkma başlangıcında serpme yoluyla, çapalanan ve sulanan bitkilerde ise çapa ile toprağa karıştırılarak sulama öncesinde verilir. Gübrenin bu tipi sistemde tıkanmalar meydana getireceğinden kesinlikle damla sulama ile kullanılmamalıdır. İkinci tip amonyum nitrat gübresi ise damla sulama sistemi ile uygulamaya (fertigasyon) uygundur. Her iki tipin de etkili madde oranı ve kimyasal yapısı aynı olmakla birlikte, rutubet almasını önlemek için kullanılan katkı ve kaplama maddeleri farklıdır. Bu nedenle damla sulamaya uygun tip isteniyorsa bayiye mutlaka belirtilmelidir.

12

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

Topraktan uygulamalarda özellikle buğday ve arpa gibi bitkilerde amonyum nitrat gübresi toprağa karıştırılamadığı için toprak yüzeyinde kalır. Sabah çiği ve hafif yağış ile kolay eriyerek azotun tamamı toprak içine geçer ve azot kaybı meydana gelmez. Çok kumsal ve fazla su tutmayan hafif bünyeli topraklarda ise aşırı yağışlarla bu gübrenin nitrat azotu yıkanabilir. Bu gibi durumlarda gübrelemeyi aşırı yağışlardan sonra veya sapa kalkma döneminde yapmak gerekir. Buğdayda üst gübrelemenin 2-3 defada verilmesi kaliteyi artırır. Çapalanan ve sulanan bitkilerde çapa ile sulama öncesinde toprağa karıştırılan amonyum nitrat gübresinde bir kayıp meydana gelmez. Bu gübre istenirse eritilerek yağmurlama sistemi ile de uygulanabilir.

İTHAL ETTİĞİMİZ AMONYUM NİTRAT (%33 N) YANINDA KÜTAHYA AZOTLU GÜBRE FABRİKAMIZDA DOLOMİT KATKILI AMONYUM NİTRAT (%33 N) ÜRETTİĞİMİZİ BİLİYOR MUSUNUZ?

KALSİYUM AMONYUM NİTRAT (CAN, %26 N) CAN gübresi amonyum (NH4

+) ve nitrat (NO3-) formlarında toplam %26 oranında azot

içermektedir. Çeltik hariç tüm bitkilerin gübrelenmesinde, bilhassa asidik pH’lı kireçsiz topraklarda kullanılan bir üst gübresidir. CAN gübresi, bir taraftan bitkiye ihtiyaç duyduğu nitratı hazır olarak temin ederken, diğer taraftan amonyum iyonlarının toprak kolloidleri tarafından tutulması ile bitkinin bütün büyüme mevsimi boyunca ihtiyaç duyacağı azotu karşılar. Dolayısıyla söz konusu gübrenin etkisi hem çabuk, hem de devamlı olmaktadır. Bu bakımdan bitki gelişmesinin olgunluk dönemi hariç her devresinde rahatlıkla kullanılabilir.

Diğer taraftan sadece İGSAŞ’ın Kütahya Azot Tesisleri’nde üretilen dolomit (CaCO3+MgCO3) dolgu maddeli CAN gübresi, kalsiyum ve magnezyum gibi ikincil makro besin elementlerinin yanında demir, silisyum ve alüminyum gibi elementleri de içermektedir. Kalsiyum bitkide hücre duvarının ana maddesi olup noksanlığında ürün verim ve kalitesi düşer. Magnezyum bitkiye yeşil rengi veren ve fotosentez yapan klorofilin yapı taşıdır. Magnezyum eksikliğinde bitkinin kart yapraklarında damar araları sararır, fotosentez kapasitesi düşeceği için verim azalır ve ürün kalitesi bozulur.

CAN gübresi, başta buğday ve arpa gibi tahıllar olmak üzere diğer kültür bitkilerinde üst gübre olarak çapa ve sulama öncesinde kullanılır. Yeteri kadar verilmemesi halinde bitkide gelişme yavaşlar, yapraklar küçük kalır ve soluk ya da sarımtırak yeşil bir renge döner. Gereğinden fazla verilmesi halinde ise gelişme fazla olur ve olgunlaşma gecikir. Nötr reaksiyonlu bir gübre olduğundan her cins toprakta kullanılabilir. Özellikle Karadeniz Bölgesi’nin asidik reaksiyonlu toprakları ile Nevşehir yöresinin kumlu asidik toprakları için içerdiği azot, kalsiyum ve magnezyum besin elementleriyle ideal bir gübredir. CAN gübresi damla sulama veya yağmurlama sulama ile kullanılmaz.

TÜRKİYE’DE CAN GÜBRESİNDE (%26 N) DOLOMİT KATKI MADDESİ KULLANAN TEK FİRMA OLDUĞUMUZU BİLİYOR MUYDUNUZ?

Dolomitin faydaları

• Asit topraklarda görülen kalsiyum ve magnezyum noksanlığını giderir, bitkilere kalsiyum ve magnezyum sağlar,

• Toprağın yapısını düzelterek hava ve su iletkenliğini artırır, kabuk bağlamayı önler, toprağın tava gelmesini ve bitki çıkışını kolaylaştırır,

13

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

• Toprak asitliğini giderir, böylece alüminyum, demir ve manganın zehir etkisi giderilmiş olur,

• Toprakta yaşayan canlıların, mikroorganizmaların faaliyetlerini artırır ve bitki besin elementlerinin bitkilerce alımını hızlandırır,

• Baklagillerde kök bölgesinde yapılan simbiyotik azot fiksasyonu ile azotun mineralizasyonu artar,

• Su kullanma randımanı ile ürün verim ve kalitesini artırır ve

• İçeriğindeki 726 ppm çinko ile doğru miktar ve zamanda kullanıldığında bitkilerin çinko ihtiyacının bir kısmı karşılanmış olur.

AMONYUM SÜLFAT (%21 N, %24.2 S) Amonyum sülfat gübresi, %21 oranında amonyum azotu ile %24.2 oranında kükürt

içeren fizyolojik asit bir gübredir. Dış görünüşü ile kristal şekere benzediği için çiftçiler arasında ‘Şeker Gübre’ olarak da bilinir. Hafif kirli beyaz renktedir. Bünyesindeki azot amonyum formunda olduğundan topraktan yıkanarak kaybolmaz ve uzun süre etkilidir. Bünyesinde bulunan sülfat formundaki kükürt, bitkilerin ihtiyacını tamamen karşılayacak durumdadır. Toprakta eridiğinde ortamı asitleştireceğinden kireçli-yüksek pH’lı topraklarda mikro besin elementlerinin alınımını artırır. Suda tamamen eriyebildiği için iyi bir fertigasyon gübresidir. Damla sulama ile bitki gelişimi süresince uygulanabilir. Diğer taraftan buğdaylarda başak doldurma döneminde protein artışı için yağmurlama ile verilebilecek tek gübredir. Diğer azotlu gübreler bu dönemde buğdaya uygulanmazlar.

Nerelerde kullanılır?

Bu nedenle asidik topraklara sahip yerlerde amonyum sülfat kullanılmamalı, bunun yerine CAN (%26 N) gübresi kullanılmalıdır.

Amonyum sülfat gübresi şeker kristali iriliğinde olduğundan granül gübrelerle karıştırılarak gübreleme aleti ile verilemez. Magnezyum noksanlığı gösteren topraklarda, çok asidik (pH < 6) topraklarda ve çay tarımında kullanılmamalıdır.

Kireçli topraklarda kullanılması tavsiye edilen ve halk arasında Şeker Gübre diye bilinen amonyum sülfat gübresi, başta çeltik olmak üzere soğan, sarımsak, brokoli, karnabahar, lahana, kanola, aspir, haşhaş, turp, şalgam ve havuç gibi kükürdü seven bitkiler ile soya fasulyesi, yerfıstığı ve ayçiçeği gibi yağ bitkilerinde ekimde ve üst gübre olarak çapada ve sulama öncesinde emniyetle kullanılabilir. Zeytin ve bağ dâhil tüm meyve ağaçları ile sebzelerde üst gübre olarak uygulanabilir. Çeltik tarımında kullanılan azotun tamamına yakını amonyum sülfat gübresi ile karşılanır.

Amonyum sülfat gübresi uzun dönemde asit

karakterli bir gübredir. İçeriğindeki amonyum parçalanarak nitrata çevrildiğinde meydana gelen hidrojen iyonları toprakta zamanla pH’yı düşürerek asidik özellik kazandırır.

14

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

2.2.2.2. Fosforlu gübreler Fosforlu gübreler bünyesinde fosfor bulunduran gübrelerdir. Bu gübreler;

• Kök teşekkülünü ve büyümesini sağlar, • Bitkilerin olgunlaşmasını çabuklaştırır, • Ürün verim ve kalitesini yükseltir, • Tane dökümünü önler, • Bitkilerin kuraklığa ve hastalıklara karşı dayanıklılığını artırır ve • Taneler daha dolgun olur.

Fosfor eksikliğinde meydana gelen problemler

• Fosfor noksanlığında bitkiler bodur kalır. Dal ve yapraklar tam gelişemez, • Saplar zayıflar, kök büyümesi ve hububatta sapa kalkma sınırlı olur, • Yapraklar kirli yeşil veya kırmızımtırak mor bir renk alır, • Meyve ağaçlarında sürgünlerin büyümesi, çiçek ve tomurcuk açması yavaşlar, • Verim düşer ve • Fosforlu gübrelerin fazlalığında ise bitkinin demir ile çinko alımı zayıflar.

TRİPLE SÜPERFOSFAT (%42-44 P2O5) Kısaca TSP olarak adlandırılan triple süper fosfat gübresinin formülü Ca(H2PO4)2.H2O

olup %42-44 oranlarında P2O5 içermektedir. Suda eridiği zaman (-) değerli fosfat anyonları meydana gelir. TSP gübresindeki fosforun tamamı amonyum sitratta çözünebilir, tamamına yakın bir kısmı da suda eriyebilir. Formların her ikisi de bitkiler tarafından alınabilir.

TSP gübresi kuvvetli asit topraklarda kullanıldığı takdirde toprakta çok bulunan Fe ve Al ile birleşerek bitkiler tarafından alınamaz forma dönüşebilir. Bu gibi durumlarda gübre kullanımından 2-3 ay önce toprakta kireçleme yapılmalı ve toprak pH değeri 6.5 civarına çıkarılmalıdır. TSP gübresinin kireçli topraklarda kullanılması durumunda etkisi azalır.

NORMAL SÜPERFOSFAT (%18-20 P2O5) Kısaca NSP olarak adlandırılan normal süper fosfat gübresinin formülü 3Ca(H2PO4)

2.H2O + 7CaSO4 olup %18-20 oranlarında P2O5 içermektedir. NSP kısaltmasındaki N harfi azotlu gübrelerde olduğu gibi ‘azotu’ değil, ‘Normal’ sözcüğünü ifade etmektedir. NSP gübresinde azot bulunmamaktadır.

NSP gübresinin kimyasal etkileri ve bitki bünyesindeki fonksiyonları TSP gübresine benzer. Ancak NSP gübresinin içindeki fosfor TSP’ye oranla yaklaşık 2.5 kat daha azdır. Bu nedenle 10 kg TSP gübresi, 25 kg NSP gübresine eşdeğerdir. Diğer bir fark ise TSP gübresinde jips (CaSO4.2H2O) bulunmazken NSP gübresinde jips katkı maddesi vardır. Bu özelliği nedeniyle NSP gübresi kireçli topraklarda kullanılmamalıdır.

TSP ve NSP gübreleri çay ve fındık gibi düşük pH’lı topraklarda yetiştirilen tüm bitkilerde ve kaliteli tütün yetiştiriciliği yapılan yerlerde taban gübresi olarak tercih edilir. Fosfor bakımından zayıf ya da orta seviyedeki topraklarda yetişen tüm bitkilerde kullanılabilir. İhtiyaçtan az verilmesi ya da toprak şartlarına bağlı olarak etkinliğinin az görülmesi durumunda bitkinin kılcal kök oluşumu zayıflar, bitki bodur kalır ve verim düşer.

15

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

Özellikle yaşlı yapraklarda (ilk çıkan yapraklar) kırmızımsı mor renk meydana gelir. Bitkinin enerji metabolizmasında rol alan fosfor yetersizliğinde ürün verim ve kalitesi düşer. Her iki gübrenin de yapısında kalsiyum bulunduğu için asidik pH’lı topraklarda kullanılmalıdır.

2.2.2.3. Potasyumlu gübreler

Potasyumlu gübreler bünyelerinde potasyum bulunduran gübrelerdir. Potasyum;

• Bitkinin sıcağa, soğuğa, kuraklığa karşı dayanıklılığını artırır, • Ürün verimi ve kalitesini yükseltir, • Azot fazlalığından ileri gelebilecek zararları önler ve • Bitkinin olgunlaşmasını çabuklaştırır. Yurdumuz toprakları genelde potasyum bakımından yeterli durumda olduğundan,

potasyumlu gübre kullanımı azotlu ve fosforlu gübrelere göre daha azdır. Potasyumlu gübreler toprak analizi sonuçlarına göre ihtiyacı olan yerlerde, uygun miktarlarda kullanılmalıdır. Potasyum toprakta yeterli olsa bile kireçli topraklardaki kalsiyumun fazlalığı nedeniyle alınımı azalır. Çünkü kalsiyum ile potasyum arasında kuvvetli bir antagonistik ilişki vardır. Bu yüzden şekerli-yağlı endüstri bitkilerinde potasyum azlığı nedeniyle verim ve kalite düşer.

Potasyum eksikliğinde meydana gelen problemler Potasyum noksanlığı özellikle genç bitkilerde kendini gösterir. Potasyum bitkilerin su ve

besin elementi alımında önemli rol oynar. Topraktan yeterli potasyumu alamayan bitkilerde yeterli su alıp depolama (turgor) hadisesi görülmez. Bu nedenle de yapraklar pörsür, aşağı doğru sarkar ve kenarları önce açık yeşil, daha sonra kahverengi bir renk alıp kuruyarak ölü dokular meydana gelir. Bitki don ve mantari hastalıklara karşı hassas olur. Potasyum eksikliği hat safhada ise bitkide yaprak kavrulması ve önce kart yaprakların kenar ve uçlarında başlayan kahverengi lekeler, kurumalar meydana gelir. Meyve kalitesi düşer.

Potasyum fazlalığında meydana gelen problemler Bitki hücreleri su alarak şişer. Terleme olayı ile su kaybı azalır. Sürgün verimi yavaşlar,

odunsu bitkilerde ise arazlar nadiren meydana gelir.

2.2.2.4. Kompoze gübreler

Esasen bir bitki besin elementi içermeyip, iki veya daha çok bitki besin maddesi kapsayan gübrelere kompoze (karışım) gübreler denilmektedir. Kompoze gübre içerisindeki bitki besin maddeleri N- P2O5 - K2O sırasına göre % olarak ifade edilmektedir. Kompoze gübreler birkaç besin maddesini kapsadıklarından uygulamada kolaylık ve ekonomi sağlarlar. Ancak gübre karışımındaki besin maddesi oranının yetiştirilecek bitkinin besin maddesi isteğine, toprak ve iklim özelliklerine uygun olmaması durumunda kullanılmaları beklenen faydayı sağlayamayabilir. Yine besin maddelerinin ayrı ayrı zamanlarda ve ayrı ayrı yöntemlerle uygulanması gerektiğinde kompoze gübreler kullanılmaz.

DİAMONYUM FOSFAT (DAP; %18 N, %46 P2O5) Diamonyum fosfat gübresi iki besinli bir gübredir. Bünyesinde %18 azot (N) ve %46

fosfor (P2O5) bulunur. İçeriğindeki azot, amonyum (NH4) formunda olduğu için özellikle bitkilerin ilk gelişme dönemlerinde etkilidir. Yapısındaki azot miktarı taban (toprak altı)

16

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

gübresi olarak kullanıldığında bitkinin tüm ihtiyacını karşılayamaz. Bunun için taban gübresi olarak DAP kullanıldığında üst gübrelemede bitkinin diğer azotlu gübrelerle desteklenmesi gerekir. Birinci azotlu üst gübre üre, ikincisi ise amonyum nitrat veya amonyum sülfat olmalıdır. DAP’taki azot amonyum formunda olduğu için toprakta tutulur. Aşırı yağış veya aşırı sulama durumunda topraktan yıkanma ile azot kaybı olmaz.

DAP gübresi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de fosforlu gübre olarak kullanılmaktadır. Bitki besini olarak fosfor, bitkinin ilk gelişme dönemlerinde kök gelişmesi için elzemdir ve enerji metabolizmasında fosfora çok ihtiyaç vardır. Yeterli miktarda veya uygun derinliğe uygulanmaması durumunda bitkide fosfor noksanlığı görülür; verimde ve kalitede büyük düşüşler olur. Sonbahar veya ilkbahardaki soğuk toprak şartlarında da fosfor alınımı zayıflar.

DAP gübresinin özellikle pH’sı 7.5’in üzerinde olan kireçli topraklardaki etkisi triple süper fosfata oranla daha fazladır. Diğer fosforlu gübrelerde olduğu gibi DAP’taki fosforun bir kısmı kireçli toprakta bol miktarda bulunan kalsiyum (Ca) ile birleşerek bitkiler tarafından alınamaz forma dönüşmektedir. Ancak topraktaki bazı fizikokimyasal süreçler sonucu tekrar yarayışlı forma dönüşebilir. Bu nedenle tüm fosforlu gübrelerin ve DAP gübresinin serpme yöntemi yerine gübreleme ekipmanları kullanılarak bant (çizi) yöntemi ile uygulanması daha faydalıdır.

DAP gübresi diğer kompoze gübreler gibi ekim öncesi veya ekimle birlikte uygulanmalı ve bitkinin kılcal kök derinliği dikkate alınarak toprağa karıştırılmalıdır. Tohum çimlenip bitki çıktıktan sonra üste uygulanması halinde etkisi görülmez. Bunun nedeni ise fosforun toprakta tutulması ve toprağın derinliklerine doğru hareketinin zayıf olmasıdır. Fosfor yağışlarla senede 5-6 cm kadar derinliğe inebilir. Bu nedenle DAP uygulaması ekim derinliğinin 5-6 cm altına yapılmalıdır.

17

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

20.20.0 KOMPOZE GÜBRE Bünyesinde etkili madde olarak %20 azot (N) ve %20 fosfor (P2O5) bulunur. Ülkemizde

ve dünyada iki besinli kompoze gübreler içinde en çok kullanılan bir gübredir. Bünyesinde azot ve fosfor dengeli olduğu için, taban gübrelemesi yapıldığında her iki besin elementi de toprak suyunda eridiğinde bitki tarafından kolaylıkla alınabilir. İçeriğindeki azot, amonyum (NH4) ve üre [(CONH2)2] formunda olduğu için yağışla topraktan kolay yıkanmaz. Yapısındaki fosforun tamamı bitkilerin alabileceği formdadır.

15.15.15 KOMPOZE GÜBRE Azot, fosfor ve potasyum ihtiyacı olan topraklar için uygun bir kompoze gübredir. Bu

gübrenin 100 kg’ında 15 kg azot (N), l5 kg fosfor (P2O5) ve 15 kg potasyum (K2O) mevcuttur. Bu gübre toprak analizi yaptırıldıktan sonra azot, fosfor ve potasyum ihtiyacı olan topraklarda kullanılmalıdır. Potasyum yönünden zengin topraklarda l5.l5.l5 gübresi yerine diğer kompoze gübreler kullanılmalıdır.

20.20.0 kompoze gübre, özellikle potasyum bakımından zengin, ama azot ve fosfor bakımından fakir topraklarda yetiştirilen her tür bitkinin taban gübrelemesinde kullanılır. Tohum ekiminden önce veya ekimle birlikte, fide dikiminden önce ve meyve ağaçlarında sürgün faaliyetinden önce uygulanır. Tüm kompoze gübreler gibi tohum ekim derinliğinin 5-6 cm derinine inecek şekilde toprağa karıştırılmalıdır.

Potasyum bakımından zayıf topraklarda ve potasyuma ihtiyacı olan bitkilerin yetiştirilmesinde yaygın olarak kullanılır. Şeker pancarı, patates, ayçiçeği, mısır, sebze ve meyveler başta olmak üzere değişik bitkiler için tercih edilen bir gübredir. Granülleri suda eridiği zaman yapısındaki azot, fosfor ve potasyum bitkinin kılcal kökleri ile temas eder ve dengeli bir şekilde bitki bünyesine geçerek ürün verim ve kalitesini artırır.

Tek yıllık bitkilerde ekimden hemen önce veya ekim esnasında verilir. Meyve ağaçlarına sonbaharda veya erken ilkbaharda ağaçlara su yürümeden hemen önce verilmelidir. Ekim sırasında taban gübresi olarak kullanıldığında, serpme olarak verilirken toprak altına getirilmesi gerekir. Gübre uygulama derinliği, toprak yapısına ve yetiştirilen bitkinin kılcal kök derinliğine göre 15-20 cm arasında değişebilir.

18

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

20.20.0 + Zn (ÇİNKO KATKILI İKİ YİRMİ KOMPOZE GÜBRE) Ülkemiz topraklarının büyük bir kısmında önemli bir besin elementi olan çinkonun

yetersiz olması, insan sağlığı ve özellikle çocukların gelişmesi üzerinde olumsuz etkiler meydana getirmektedir.

15.15.15 + Zn (ÇİNKO KATKILI ÜÇ ON BEŞ KOMPOZE GÜBRE) Ülkemiz topraklarının büyük bir kısmında önemli bir mikro besin elementi olan

çinkonun yetersiz olması, insan sağlığı ve özellikle çocukların gelişmesi üzerinde olumsuz etkiler oluşturmaktadır.

Çinko katkılı kompoze gübrenin, çinko bakımından fakir topraklarda hemen hemen her üründe verimi en az %25 oranında artırdığı bilimsel çalışmalarla belirlenmiştir. Bitkilerin kök gelişmesini hızlandıran çinko, bitki besini olarak buğday ve arpada kardeş sayısını, dolayısıyla başak adedini artırarak verim ve kaliteyi yükseltir. Buğdayda kaliteyi çok etkileyen tanedeki ‘gluten’ miktarını artırarak üreticiye ekstra gelir kazandırır. Bünyesindeki çinko, hemen hemen her çeşit toprak için faydalı olan çinko sülfat formundadır.

Çinko katkılı kompoze gübre, başta turunçgiller olmak üzere tüm meyve ağaçlarında, sebzelerde ve mısır, patates, şeker pancarı gibi bazı tarla bitkilerinde sık görülen çinko eksikliğini ortadan kaldırmak için kullanılır. Söz konusu kompoze gübre ekim/dikimden önce toprağa, kök bölgesine verilmelidir. Çinko bitkinin kök sistemi ile vejetatif aksamı iyi geliştirerek ve hormonal-enzimsel aktiviteleri düzenleyerek verim artışı ve kalite üzerine olumlu etkiler yapar.

Çinko katkılı kompoze gübreler toprak analiz sonuçlarına göre kullanılmalı ve dekara veya ağaç başına verilecek miktar bu konuda bir uzmana danışılarak belirlenmelidir. Bu gübredeki çinko, hemen hemen her çeşit toprak için faydalı olan çinko sülfat formundadır.

19

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

ÇİNKO KATKILI KOMPOZE GÜBRELERDE ÇİNKO KAYNAĞI OLARAK ÇİNKO SÜLFAT KULLANDIĞIMIZI BİLİYOR MUYDUNUZ?

Çinko sülfatın bitkiye faydaları Birim alandan alınan ürün miktarını artırır, Toprak pH’sını düzenler, Yapraklardaki sararmaları, erken dökülmeyi ve küçülmeyi önler, Bitkinin soğuğa karşı direncini artırır, Meyve ağaçlarında meyve tutumunu yükseltir, Meyvenin görünüşünü güzelleştirir, şekil bozukluğunu önler, Sürgün sayısını artırır, bodurlaşmayı engeller, Su tutma kapasitesini artırır ve bitkinin kuraklıktan daha geç etkilenmesini sağlar, Hububatların boyunu ve sap kalınlığını artırır ve Çayır ve meralarda otların sararmasını önler, hızlı büyütür ve bol ot oluşumunu sağlar.

2.2.2.5. Mikro besin elementli gübreler Tarımda Kullanılan Kimyevi Gübreler Yönetmeliği’nde belirtildiği gibi, mikro bitki

besin maddelerinden (demir, çinko, mangan, bor, bakır, molibden ve klor) birini veya birkaçını içeren katı veya sıvı, toprağa veya yaprağa uygulanan tuz veya şelatlı formdaki gübrelerdir. Bu besin elementleri birincil (azot, fosfor, potasyum) ve ikincil (kalsiyum, magnezyum, kükürt) bitki besin maddeleri ile mukayese edildiğinde bitkilerce çok daha az oranda kullanılan besin elementleridir. Örneğin demir sülfat %19 Fe, demir-şelat %6 Fe, çinko sülfat %23 Zn, çinko-şelat %6 Zn, mangan sülfat %27 Mn, mangan-şelat %6 ve 12 Mn, bakır sülfat %35 Cu, boraks %11 B ve borik asit %17 oranlarında suda eriyebilir/bitkilerce alınabilir bor içeren katı formlu mikro elementli fenni gübrelerdir.

Yönetmelikte belirtilen en az oranların üstünde etken madde içerecek şekilde bunlardan sıvı gübreler de üretilmektedir. Bu sıvı gübreler damla veya yağmurlama ile toprağa veya pülverizatörle yaprağa uygulanabilirler.

20

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

3. GÜBRELEME YÖNTEMLERİ Gübrelerden en iyi şekilde faydalanabilmek, yani gübre etkinliğini artırabilmek için,

gübrelerin toprağa ve bitkilere uygulama yöntemi ve zamanı son derece önemlidir.

Gübrelerin verilmesinde başlıca altı metot uygulanmaktadır. Bunlar; 1) Serpme şeklinde gübreleme, 2) Banda (şeritsel) gübreleme, 3) Üstten ve sıra yanlarına gübreleme, 4) Yapraklara püskürtme ve 5) Sulama suları ile gübreleme (fertigasyon)’dir.

3.1. Serpme Gübreleme

Bu yöntemde gübreler, arazi sürülmeden veya ekimden/dikimden hemen önce elle veya makine ile toprak yüzeyine serpilerek ya da saçılarak verilebileceği gibi, bitkiler biraz geliştikten sonra da uygulanabilir. Daha sonra toprak işlenerek gübreler toprak altına getirilir. Serpme şeklinde gübreleme şu durumlarda uygulanabilir;

• Verimli topraklara gübre uygulanacaksa, • Fazla miktarda gübre verilecekse, • Gübreler muntazam olarak ve bitkiye zarar vermeden dağıtılacaksa, • Hafif yapılı topraklara potasyumlu gübreler verilecekse, • Azotlu gübre verilecekse ve sıraya ekim yapılmayan bitkiler yetiştirilecekse ve • İşçi ve zamandan tasarruf sağlanacaksa serpme gübreleme iyi bir yöntemdir.

3.2. Banda (Şeritsel) Gübreleme Bu metotta, gübreler ekimden önce, tohum ya da fidenin 3-5 cm altına ve 5-8 cm yanına

şeritler açılarak verilebileceği gibi açılacak şeritlere toplu halde uygulandıktan sonra üzerleri toprakla örtülerek de verilebilir.

Bu metot;

• Sıraya ekilen veya sıra araları çok geniş bırakılan bitkilere uygulanır. • Bağlama (fiksasyon) kapasitesi yüksek topraklara, fosforlu ve potasyumlu gübreler

verileceği zaman uygulanır.

Böylece, verilen gübrenin toprakla temas yüzeyi azaltılacağından fiksasyon önlenmiş olur. Yine bu metot, verimliliği düşük topraklarda ve kök sistemi zayıf bitkilerin yetiştirildikleri bölgelerde, az miktarda gübre verileceğinde uygulanmaktadır.

Yapılan araştırmalar gübrelerin bant halinde verilmesinin daha yararlı olduğunu göstermektedir. Gübre banda verildiği zaman genç bitkinin henüz fazla gelişmemiş kökleri bitki yakınındaki bu gübreden kolaylıkla yararlanmakta ve daha çabuk büyümektedir. Diğer taraftan banda verilen gübrenin içerisinde bitki besin maddesi (özellikle fosfor) bitkiye yarayışlılığını uzun süre devam ettirmektedir.

3.3. Üstten ve Sıra Yanlarına Gübreleme

Daha önce ekilmiş bitkiler toprak yüzeyine çıktıktan sonra üstten veya sıra bitkilerine ise yandan gübrelenir. Bu metot daha çok erken ilkbaharda azotlu gübrelemede

21

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

kullanılmaktadır. Üstten gübreleme elle veya gübre serpme makinesi ile toprak yüzeyine serpilerek, yandan gübreleme ise sıra aralarına elle veya çapa makinesi ile verilerek yapılmaktadır.

3.4. Yapraktan Gübreleme Genel olarak meyve ağaçları ve diğer kültür bitkilerinde mikro besin elementi

noksanlığı görüldüğünde, ticaret gübreleri belli oranlardaki çözeltiler halinde sabah veya akşamüstü serin ve rüzgarsız havalarda tercihen yayıcı-yapıştırıcılı olarak yapraklara püskürtülür. Bu maddeler yaprakların kütikula tabakası veya gözeneklerinden girerek kloroplast hücrelerine ulaşır. Soğuk ve sıcak iklim bölgelerinde, kumlu topraklarda, ıslak-bataklık topraklarda ve fazla kireçli topraklardaki bitkilere uygulanır. Yapraktan gübrelemede azot, fosfor ve potasyumun alınım hızı ile alınan miktarları düşük olduğundan yapraktan gübrelemede N-P-K’lı gübreler kullanılmazlar. Ancak sadece üre çözeltisi uygulanabilir, çünkü ürenin kütiküla tabakasını gevşeterek yaprak iç hücrelerine girmesinin yanında eğer üre ile birlikte demir, çinko vb. verildiyse onların da alınımını da artırır. Gübre çözeltisi püskürtülürken konsantrasyona ve yaprakların yaş olmamasına dikkat edilmelidir. Yaprak gübreleri zirai mücadele ilaçları ile birlikte de verilebilir. Kalsiyumlu ve fosforlu gübreler aynı pülverizatöre karıştırılmamalıdır. Diğer taraftan gübreler kalsiyum, kükürt ya da yalnız kükürt kapsayan ilaçlarla birlikte verilmemelidir. Azot noksanlığı görüldüğünde yapraklara en uygun üre gübresi çözeltisi püskürtülebilir. Gerek yapraktan mikro besin elementi uygulamalarında, gerekse zirai mücadele ilaçlamalarında 100 L suya 500 g üre karıştırmak oldukça faydalıdır.

3.5. Sulama Suyu ile Gübreleme (Fertigasyon) Bu yöntemde, sulama suları ile, genellikle damla sulama ve yağmurlama sulama ile

gübre bir gübre tankı yardımı ile sisteme karıştırılarak toprağa verilir. Sulama suları ile gübreleme daha ziyade sebzeler, meyveler, şeker pancarı, yonca, tahıl, mısır, ayçiçeği gibi bitkilere uygulanır. Avantajlarının yanında dezavantajları da vardır. Örneğin, fosfor kapsayan gübrelerin suda erirliğinin az olması nedeniyle serpmeye veya banda vermeye oranla etkisi daha azdır. Bunu önlemek için MAP gübresi kullanılabilir. Potasyumlu gübreler sulama ile verilebilir. Sulama suyunun çok kireçli olmamasına dikkat edilmelidir.

Orta Anadolu’da sulanan buğdaylara yağmurlama ile Nisan ayında AN-33 ve çinko sülfat, Mayıs ayında ise amonyum sülfat gübreleri verilebilir. Damla sulamalı gübrelemelerde ise bağ ve bahçelerde Nisan-Mayıs-Haziran-Temmuz aylarında partiler halinde çeşitli damla sulama gübreleri sulama suyu ile uygulanabilir. Tarla bitkilerinde damla sulama ile gübreler Haziran ve Temmuz aylarında kullanılabilir. Tarla ve bahçe koşullarında yaz ortasından sonra ne klasik yöntemlerle, ne de fertigasyonla gübre verilmemelidir. Damla sulamalar sabah veya akşamın serin saatlerinde yapılmalı, gübre ise sulamanın son 1-2 saatinde verilmelidir. Damla sulama sistemlerindeki tıkanıklıkların açılması için bir kez yaz ortasında, bir kez de yaz sonunda dekara 0.5 L fosforik asit, nitrik asit veya daha birçok çeşit asidin karışımı olan asit kompleks verilebilir.

22

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

4. GÜBRELEME ZAMANLARI Gübrelerin toprağa verilme zamanları, toprağa, iklime ve yetiştirilen bitkiye bağlı olarak

değişmektedir. Toprak sahip olduğu fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri ile gübrenin uygulama zamanını önemli ölçüde etkiler. Esas olan tohumun çimlenmesi esnasında köklerin hemen yakınında yeterli miktarlarda ve dengeli oranlarda bitki besin maddesi bulunmasıdır. Gübreleme zamanının belirlenmesinde esas alınabilecek en önemli ölçü de budur.

Aksi takdirde gübrelemeden beklenen başarı çok yüksek olmayabilir. Bu bakımdan gübre verme zamanı konusunda standart bir takvim tavsiye etmek mümkün değildir. Çünkü toprak özellikleri değişmese bile iklim olayları her yıl değişebilmektedir. Ancak temel besin elementlerinden azot, fosfor ve potasyumun uygulanma zamanı konusunda kaba hatları ile bazı hususları belirtmek mümkündür.

4.1. Azotlu Gübrelerin Verilme Zamanları Azotlu gübreler toprakta çok hareketli oldukları için fazla yağış ve sulama suyuyla nitrat

halinde yıkanarak veya amonyak gazı şeklinde uçarak kaybolabilir. Bu gibi kayıpları önlemek ve bitkinin bu besin maddesine en fazla ihtiyacı olduğu zamanda onu toprakta hazır bulundurmak için bazen gerekli azot miktarının hepsi bir defada ekim veya dikimde verilmeyip farklı büyüme devrelerinde, birkaç kısma bölünerek verilmelidir.

Tahıllarda ekimle birlikte uygun miktarda verilen DAP’taki amonyum azotu kaybolmadan bitkilerce alınabilir. Toprakta fosfor yüksekse DAP veya 20.20.0 + Zn kompoze verilmeyeceğinden azotun karşılanması için amonyum sülfat ve üre gibi yıkanmak suretiyle topraktaki kaybı daha az olan azotlu gübreler kullanılır. Kardeşlenme döneminde tahıllar için ideal üst gübre üredir. Böyle erken dönemde amonyum ve nitratlı gübreler verilmez. Çünkü onların hızlı erimesi ile kök bölgesinde amonyak zehirlemesi meydana gelir ve bitkiler henüz küçük oldukları için bu kadar fazla azotu bu dönemde alamazlar ve azot kaybı söz konusu olur. Sulanan koşullarda ise Marttaki üre gübrelemesine ilaveten Nisan başında, sapa kalkma devresinde kireçli topraklarda amonyum nitrat (%33 N), az kireçli topraklarda ise CAN (%26 N) gübresi en ideal üst gübredir. Kıraç koşullarda sadece bir kez üst gübreleme uygun olup Mart başındaki üre gübrelemesidir. Ancak yıl yağışlı geçiyorsa kıraç yerler için de Nisan başında biraz amonyum nitrat daha verilebilir. İyi toprak ve iklim şartlarında yeterli ürün ve yüksek protein kapsamı (kalite) için yeterli miktarda azotlu gübre kullanmak şarttır.

Bağ ve bahçelerde ilkbaharda yapraklanmanın ardından 2 hafta ara ile 2-3 kez ve sonbaharda hasattan sonra 100 L suya 0.5 kg veya 1 kg üre karıştırılarak serin ve rüzgarsız havalarda püskürtülmelidir. Klasik gübrelemede Mart ayında üre, Mayıs/Haziran ayında ise amonyum nitrat_(%33 N) veya amonyum sülfat, az kireçli topraklara ise CAN (%26 N) ağacın yaşı, meyve durumu ve toprağın organik madde kapsamına göre uygun miktarlarda verilmelidir. Fertigasyonda (damla sulama ile veya mini spring sulama ile) ise Nisan-Mayıs-Haziran-Temmuz aylarında amonyum nitrat (%33 N) verilebilir. Temmuz sonundan itibaren tarlaya/bağa/bahçeye gübre verilmez. Çünkü bu dönemden itibaren bitkilerin kökleri ile besin elementlerini almaları çok çok azalmıştır.

Sebzelerde ise vejetasyon dönemleri dikkate alınarak klasik gübrelemede 2-3 kez azotlu gübre verilebilir. Gübrenin bir kısmı ekim/dikimden önce fosfor ve potasyumu da içeren kompoze gübre ile tabana, bir kısmı ilk çapada, bir kısmı da ikinci çapada (boğaz doldurmada) uygulanabilir. İlk üst gübre üre iken ikincisi amonyum nitrat (%33 N) veya amonyum sülfat olabilir. Üst gübreler ya sulama ya da çapalama ile toprağa karıştırılmalıdır.

23

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

4.2. Fosforlu Gübrelerin Verilme Zamanları Yurdumuz topraklarının bir kısmı asidik pH’lı, çoğunluğu ise kireçli olduklarından bu

topraklara verilen fosforlu gübreler zamanla bitkilerin kolayca yararlanamayacağı şekle dönerler. Bu nedenle fosforlu gübreler ekimden/dikimden hemen önce veya ekim/dikim esnasında verilmeli ve toprak kök bölgesine mutlaka gömülmelidir. Fosforlu gübreler ekim/dikimden çok önce veya bitki gelişiminin ileri dönemlerinde verilecek olursa bu gübrelerden beklenen fayda tam olarak sağlanamaz.

Fosforlu gübreler, toprakta çok az hareket ederler. Fosfor kök gelişmesi için çok gereklidir. Verilen gübrenin büyük bir kısmı ilk 10 gün içinde l mm’lik mesafedeki bitki kökleri tarafından alınabilir. Gelişmenin ileri devrelerinde ise bitki kökleri 5 mm’lik mesafedeki fosfordan da yararlanabilir. Bu nedenle;

Fosforlu gübreler taban gübresi olup tahıllarda ekimden önce ya da ekimle birlikte mibzerle banda verilmektedir.

Bağ ve bahçelerde klasik gübrelemede sonbaharda yaprak döküm zamanı veya erken ilkbaharda izdüşümde açılacak hendek veya çukurlara bir defada verilerek üzeri toprakla kapatılır. Fertigasyonda ise gübrenin 1/4’ü sonbahar veya ilkbaharda, kalan 3/4’ü ise MAP veya MKP formlarında damla sulama ile Nisanda partiler halinde verilmelidir.

Sebzelerde ise klasik gübrelemede fosforlu gübrenin tamamı ekim/dikim sırasında kök derinliğine uygulanmalıdır.

4.3. Potasyumlu Gübrelerin Verilme Zamanları Potasyumlu gübrelerin kullanılma zamanlarının belirlenmesinde toprağın kil kapsamı ile

kullanılacak gübrenin miktarı dikkate alınır. Eğer toprak killi ise potasyumlu gübreler ekimden önce verilir. Kil kapsamı düşük ise yıkanma tehlikesi olacağı için ekimden sonra verilmelidir. Potasyum ihtiyacı fazla ise; gübrenin bir kısmı ekim/dikim zamanında, geriye kalan kısmı ise gelişme döneminde uygulanır.

Başta muz olmak üzere tüm meyve çeşitlerinin (sert ve yumuşak çekirdekli, sert kabuklu, üzüm ve üzümsüz meyveler, ılıman iklim meyveleri vb.) potasyum ihtiyacı yüksektir. Bunun için bağ ve bahçelerde klasik gübrelemede toprak tekstürü de (bünye) dikkate alınarak ya sonbaharda, ya da erken ilkbaharda izdüşüme verilip çapalanarak toprak altına karıştırılmalıdır. Fertigasyonda ise Nisan-Mayıs-Haziran aylarında partiler halinde uygulanabilir. Klora karşı hassas bitkilerde potasyum sülfat gübresi kullanılmalıdır.

Potasyumlu gübreler sebzelere yetişme süresi içinde birkaç defada verilir. Bu dönemler ekim/dikimden önce, çiçeklenme ve meyveler olgunlaşmaya başladığı zamanlardır. Bazı sebze çeşitlerinde ekim/dikimden 2-3 hafta kadar önce fosforlu gübrelerle birlikte toprağa verilir. Fertigasyonda ise Mayıs-Haziran-Temmuz aylarında partiler halinde uygulanabilir. Sebzeler klora karşı hassas olduğundan potasyum klor yerine potasyum sülfat veya potasyum nitrat gübreleri kullanılmalıdır.

24

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

5. EKONOMİK GÜBRE KULLANIMINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER Dengeli ve ekonomik gübre kullanımı üzerine bitki, iklim ve toprak gibi çeşitli faktörler

etki yapar.

Bitkiler, farkı gelişme dönemlerinde topraktan değişik miktarlarda bitki besin maddesi kaldırırlar. Aynı şartlarda çeşitli bitkilerin besin maddeleri ihtiyaçları da birbirinden farklı olduğu gibi bunların kök özellikleri ile ilgili olarak toprak ve gübredeki besin elementlerinden yararlanmaları da farklıdır. Bu nedenle kök etki alanına olabildiğince yakın verilen gübrelerden bitkiler daha fazla faydalanmaktadırlar.

Diğer elementler uygun olsa bile sıcaklık ve yağışın dağılımı bitkilerin gübreden yararlanmasını büyük ölçüde etkiler. Toprak sıcaklığı ve nemi, havanın sıcaklığı ve özellikle yağış durumu gübrelemenin başarısı için çok önemlidir. Diğer taraftan toprak pH’sı da bu konuda çok etkili olup hafif asidik-nötr pH’lı (6.5-7.0) topraklarda gübrelerin yarayışlılığı daha yüksektir. Ayrıca organik maddece yeterli topraklar fakir olanlara oranla, tuzsuz topraklar tuzlu topraklara oranla, kireçsiz topraklar kireçli topraklara oranla, tınlı topraklar killi veya kumlu topraklara oranla kimyasal gübreleri daha yarayışlı kılmaktadırlar.

6. BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNİN GÜBRELENMESİ Hiç şüphesiz en doğru gübreleme tavsiyeleri usulüne uygun olarak alınmış toprak ve

yaprak örneklerinin tam teşekküllü laboratuarlarda gerçekleştirilen analiz sonuçlarına göre yapılabilmektedir. Aşağıda söz konusu bitkilerin yetiştirildiği bölgelerin toprak ve iklim şartları ile bitkilerin beslenme istekleri göz önünde tutularak önerilen gübreleme proğramları herhangi bir toprağın analiz sonucuna dayanmayan, toprağın organik madde ve besin elementlerince fakir olduğu kabul edilerek yapılmış tahmini önerilerdir. Organik madde kaynağı olarak piyasada bolca bulunan ticari hümik asitler kullanılabileceği gibi sonbaharda dekara 1-3 ton iyi yanmış ahır gübresi veya 0.3-0.5 ton iyi yanmış tavuk gübresi verilip hemen sürülerek toprak altına karıştırılmalıdır.

6.1. Buğdayın Gübrelenmesi Buğday bitkisi kumlu ve organik topraklar hariç, ince tekstürlü topraklardan ağır killi

topraklara kadar her çeşit toprakta, özellikle kalsiyum ve organik maddece zengin topraklarda iyi yetişir. Buğday için ideal toprak pH’sı 6 civarıdır. Tuzsuz, fazla kireçli olmayan, humusça yeterli, tınlı, killi-tınlı topraklar arzulanır. Taban suyu seviyesinin yüksek olmadığı, makro besin elementleri (azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum, kükürt) ile mikro besin elementlerinin (demir, çinko, mangan, bakır, bor, molibden, klor) yeterli ve dengeli oranlarda bulunduğu topraklar buğday ve diğer tahıllar için en ideal topraklardır. Toprak analiz sonuçlarına göre hangi besin elementi eksik ise onu taşıyan gübre uygun zamanda ve miktarda toprağa veya bitkiye uygulanır.

Kıraçta buğday-nadas-arpa-nadas münavebesi uygun iken, sulanan arazilerde fasulye-şeker pancarı, buğday, ayçiçeği (veya mısır) münavebesi iyi bir rotasyon modelidir. Buğday vejetasyon süresi boyunca dekardan (1000 m2) yaklaşık 500 ton su tüketmektedir. Orta Anadolu için en uygun ekim tarihi 10 Ekim - 10 Kasım tarihleri arasıdır. Uygun ekim derinliği ise 5-6 cm’dir.

Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor noksan çıkmışsa taban gübresi olarak mibzerle DAP gübresi verilir. DAP’ta buğdayın ilk gelişim dönemi için gerekli azot bulunduğundan ekimde DAP ile beraber başka azotlu bir gübre verilmez. Toprakta fosfor yeterli düzeye

25

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

yakınsa dekara 3 kg saf fosfor verileceğinden ilk gelişme dönemi için gerekli 3 kg azot/da için uygun bir form olan 20.20.0 + Zn kompoze tercih edilebilir. Fosfor noksan ise kesinlikle DAP kullanılmalıdır. Çünkü DAP’ın formülasyonu düşük azot (%18 N) ve yüksek fosfor (%46 P2O5) şeklindedir. Üzerinden kış geçecek bitkiler için fosforun tamamı ile kardeşlenme dönemine kadar gerekli az miktardaki azot en uygun olarak DAP ile karşılanabilir. Toprakta fosfor yeterli ve yüksek ise hiç fosforlu gübre verilmeyeceğinden tabana ilk gelişim dönemi için gerekli azot mutlaka amonyum sülfat (şeker gübre) gübresi ile sunulmalıdır.

Buğday ekilen topraklarda potasyum, kalsiyum, magnezyum ve kükürt yeterli olduğundan bunları içeren gübreler ne tabana, ne de üste verilmezler. Ekimde tabana verilen kükürt; toprakta kükürt noksanlığı olduğu için değil, toprak pH’sını düşürmesi içindir. Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir ve çinko noksandır. Ancak buğday demir etkin bir bitki olduğu için buğday için toprağa veya yaprağa demirli gübre uygulanmaz. Ama çinko kesinlikle verilmelidir. Ya çinko katkılı taban gübresi kullanılacak, ya da kıraçlar için ot ilacında suya çinko karıştırılacak, sulanan tarlalar içinse ilk yağmurlama ile çinko verilecektir. Bitkinin havadan ve sudan aldığı 3 makro besin elementi de (karbon, hidrojen, oksijen) dikkate alındığında sömürülen toplam 16 besin elementinden herhangi biri eksik olsa verim ve kalite o ölçüde sınırlandırılır. Toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri ile tohumun genetik verim kapasitesi, iklim ve diğer bakım şartları ne kadar optimum ise verim ve kalite o derecede maksimum düzeyde gerçekleşir. Aksi halde verim ve kalite belli düzeyde düşer. Nitekim günümüzdeki ıslah edilmiş kaliteli (elit, sertifikalı) buğdayların dekardaki genetik verim kapasiteleri 1450 kg’dır. Halbuki dekardan bu düzeyde bir buğday verimi alınmıyor. Dekardan sulanan tarlalarda 750 kg buğday alınmışsa, 700 kg verim düşüklüğünün sebebi, toprak kalitesizliği, iklim koşullarının en uygun şekilde olmaması, hastalık ve zararlıların kötü etkisi, yukarıda verilen düzgün münavebeye uyulmaması gibi faktörlerdir.

Artık ağırlıktan ziyade protein oranına (kalite) göre fiyat belirlendiğinden sulu arazilerde azotun parçalar halinde verilmesi gerekmektedir. Kıraç, taban ve sulu arazilerde Marttaki kardeşlenme döneminde ilk üst gübreleme amonyak zehirlenmesi olmaması için üre, sulanan tarlalarda Nisandaki sapa kalkma döneminde ikinci üst gübreleme kireçli topraklar için AN-33, kireçsiz topraklar için CAN-26 ve başak döneminde yağmurlama ile amonyum sülfat en doğru gübre formlarıdır. Genellikle sulanan arazilerde azotlu üst gübreler çiftçiler tarafından yağmurlama ile verilmektedir. İlkbahar yağışları bol olursa yağmurlama sulama yapılamayacağından, artık ileri dönemde fırfır (gübre serpme makinesi) ile araziye de girilemeyeceğinden yüksek tane verimi alınsa bile protein oranı düşük kalmaktadır. Buna besin seyrelmesi denmektedir. Böyle bir durumla karşılaşmamak için sapa kalkma başlangıcında ikinci üst gübreleme fırfırla yapılmalıdır. Ayrıca ilkbahar yağışlı geçiyorsa kıraçta da sapa kalkma döneminde fırfırla bir miktar amonyum nitrat gübresi verilebilir. Ne ilk üst gübrelemede, nede ikincisinde üre ile amonyum nitrat gübresi karıştırılarak verilmez. İlk üst gübre üre, ikinci üst gübre amonyum nitrat ve suluda başak dönemi gübresi ise sadece amonyum sülfattır. Bunların ters sıra ile verilmesinde gübre etkinliği düşer, çevre kirliliği artar, verim ve kalitede beklenen artış meydana gelmez, sonuçta kâr azalır.

Buğday bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun %60’nı sapa kalkma - başaklanma döneminde sömürmektedir. Bu dönemde bir günde 1 dekardan 250 g saf azot emilmektedir. Bu yüzden sapa kalkma döneminden itibaren kök bölgesinde alınabilir azotun bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Sulu koşullarda bir dekardan buğday 13-16 kg azot, 4-6 kg fosfor ve 50 g çinko kaldırmaktadır.

26

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

Kıraç Buğdayda Gübreleme

Dönem Dekara (1000 m2)

Ekimde tabana 12 kg DAP 12 kg toz kükürt 12 kg katı hümik asit

Mart başında fırfırla 10 kg üre

Ot ilaçlamasında holderin 100 litresine 500 g üre 300 g çinko sülfat

Taban Tarla Buğdayında Gübreleme

Dönem Dekara (1000 m2)

Ekimde tabana 14 kg DAP 14 kg toz kükürt 14 kg katı hümik asit

Dekara

Mart başında fırfırla 12 kg üre Nisan başında fırfır ile 10 kg AN (%33 N)

Ot ilaçlamasında holderin 100 litresine 500 g üre 300 g çinko sülfat

Sulanan Buğdayda Gübreleme*

Dönem Dekara (1000 m2) Dekara

Ekimde tabana 16 kg DAP 16 kg toz kükürt 16 kg katı hümik asit

Dekara

Mart başında fırfırla 14 kg üre Nisan başında fırfır ile 14 kg AN (%33 N)

Mayısta yağmurlama ile 12 kg amonyum sülfat (%21 N) 100 g çinko sülfat 1 L sıvı hümik asit

Ot ilaçlamasında holderin 100 litresine

500 g üre 300 g çinko sülfat

*: Dekarda 1000 kg buğday ve %13’ün üstündeki protein oranı için gerekli besin tablosudur 6.2. Arpanın Gübrelenmesi

Arpa iyi drenajlı, çok ağır bünyeli olmayan, tınlı, siltli-tınlı ve 6-7 pH’lı topraklarda iyi yetişmektedir. Zayıf kök sistemi sebebiyle killi topraklarda iyi gelişemez. Tuzsuz, fazla kireçli olmayan, organik madde bakımından yeterli topraklar arzulanır. Taban suyu seviyesinin yüksek olmadığı, makro ve mikro besin elementlerinin yeterli ve dengeli oranlarda bulunduğu topraklar arpa için en ideal topraklardır. Toprak analiz sonuçlarına göre hangi besin elementi eksik ise onu taşıyan gübre uygun zamanda ve miktarda toprağa veya bitkiye uygulanır. Arpa vejetasyon süresi boyunca dekardan 450-500 ton su tüketmektedir.

Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor noksan çıkmışsa taban gübresi olarak mibzerle DAP gübresi verilir. DAP’ta arpanın ilk gelişim dönemi için gerekli azot bulunduğundan ekimde DAP ile beraber başka azotlu bir gübre verilmez. Toprakta fosfor yeterli düzeye yakınsa dekara 2.5 kg saf fosfor verileceğinden ilk gelişim dönemi için gerekli 2.5 kg azot/da için uygun bir form olan 20.20.0 + Zn kompoze tercih edilebilir. Fosfor noksan ise kesinlikle DAP kullanılmalıdır. Çünkü DAP’ın formülasyonu düşük azot (%18 N) ve yüksek fosfor

27

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

(%46 P2O5) şeklindedir. Üzerinden kış geçecek bitkiler için fosforun tamamı ile kardeşlenme dönemine kadar gerekli az miktardaki azot en uygun olarak DAP ile karşılanabilir. Toprakta fosfor yeterli ve yüksek ise hiç fosforlu gübre verilmeyeceğinden tabana ilk gelişim dönemi için gerekli 2.5 kg azot/da mutlaka amonyum sülfat (şeker gübre) gübresi ile verilmelidir.

Arpa ekilen topraklarda potasyum, kalsiyum, magnezyum ve kükürt yeterli olduğundan bunları içeren gübreler ne tabana, ne de üste verilmezler. Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda çinko noksandır. Bu yüzden çinkolu gübre kesinlikle verilmelidir. Ya çinko katkılı taban gübresi kullanılacak, ya da kıraçlar için ot ilacında suya çinko karıştırılacak, sulanan tarlalar içinse ilk yağmurlama ile çinko verilecektir. Bitkinin havadan ve sudan aldığı 3 makro besin elementi de (karbon, hidrojen, oksijen) dikkate alındığında sömürülen toplam 16 besin elementinden herhangi biri eksik olsa verim ve kalite o ölçüde sınırlandırılır.

Proteinin maltlık arpalarda düşük, yemlik arpalarda ise yüksek olması istenir. Bu nedenle yemlik arpalar için sulanan tarlalarda azotun parçalar halinde verilmesi gerekmektedir. Kıraç ve sulanan arazilerde Marttaki kardeşlenme döneminde ilk üst gübreleme amonyak zehirlenmesi olmaması için üre, sulanan tarlalarda Nisandaki sapa kalkma döneminde ikinci üst gübreleme kireçli topraklar için AN-33, kireçsiz topraklar için CAN-26 ve başak döneminde yağmurlama ile amonyum sülfat en doğru gübre formlarıdır. Arpa yeterli bir tane ve saman verimi ile sulu koşullarda dekardan 10-13 kg azot ve 4-6 kg fosfor sömürmektedir. Kıraç Arpada Gübreleme

Dönem Dekara (1000 m2)

Ekimde tabana 10 kg DAP 10 kg toz kükürt 10 kg katı hümik asit

Mart başında fırfırla 10 kg üre

Ot ilaçlamasında holderin 100 litresine 500 g üre 300 g çinko sülfat

Sulanan Arpada Gübreleme

Dönem Dekara (1000 m2) Dekara

Ekimde tabana 14 kg DAP 10 kg toz kükürt 10 kg katı hümik asit

Dekara

Mart başında fırfırla 10 kg üre Nisan başında fırfır ile 10 kg AN (%33 N)

Mayısta yağmurlama ile 10 kg amonyum sülfat (%21 N) 100 g çinko sülfat 1 L sıvı hümik asit

Ot ilaçlamasında holderin 100 litresine

500 g üre 300 g çinko sülfat

6.3. Mısırın Gübrelenmesi

Hafif kumlu topraklar ile çok killi topraklar hariç diğer topraklar mısır tarımı için uygundur. Mısır bitkisi iyi havalanan tınlı tekstüre sahip, bol organik maddeli, tuzsuz, taban

28

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

suyu seviyesinin yüksek olmadığı, fazla kireçli olmayan topraklarda iyi gelişmektedir. Toprak asitliğine karşı hassas bir bitki olup pH’sı 6-7 arasında olan topraklarda iyi yetişir. Yüksek pH’lı topraklarda yetişebilirse de mikro besin elementi noksanlığı görülmektedir. Zayıf drenajlı, taban suyu seviyesi yüksek topraklar soğuk ve az havalanabildiklerinden kök çürüklüğü hastalıklarından dolayı mısır tarımı için uygun değildir. Bu tür topraklarda drenaj sağlanıp taban suyu belli bir seviyenin altına düşürülmedikçe mısır tarımı yapılmamalıdır. Mısır tuzluluğa hassas bir bitki olduğundan tuz seviyesi yüksek topraklarda yetiştirilmemeli ve sulama suyu kalitesi göz önünde bulundurulmalıdır. Mısır tarımında fasulye – ş. pancarı – buğday – mısır münavebesi uygun bir münavebedir. Tanelik mısır Orta Anadolu’da 20 Nisan-15 Mayıs arasında mibzerle 70 cm sıra aralığı ile ekilmektedir.

Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi olarak ya ekim öncesi toprak hazırlığı sırasında fırfırla, ya da tercihen ekim esnasında mibzerle 15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana sadece üre veya amonyum sülfat uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak 20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler yine aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi gelişme dönemlerinde partiler halinde uygulanacaktır.

Mısır ekilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum (kireç) fazla ise mısır bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana veya ilk yağmurlama ile potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir.

Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir ve çinko noksandır. Bu durumda ya demir ve çinko katkılı taban gübresi kullanılacak, ya ilk yağmurlama ile verilecek veya bitkiler 20-30 cm boyda iken önce yaprak gübrelemesi yapılacaktır.

Mısır bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu koçan oluşumu döneminde sömürmektedir. Bu dönemde bir günde 1 dekardan 450 g saf azot emilmektedir. Bu yüzden koçan oluşumu başlangıcından itibaren kök bölgesinde alınabilir azotun bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Mısır bir dekardan 20-25 kg azot ve 8-12 kg fosfor kaldırmaktadır. Bir sezonda dekardan yaklaşık 600 ton su tüketmektedir.

Mısırda Klasik Gübreleme Proğramı

Dönem Dekara (1000 m2) Dekara

Ekim öncesi toprak hazırlığında veya ekimde tabana

60 kg 15.15.15 + Zn kompoze 10 kg toz kükürt 10 kg katı hümik asit

Üst gübreleme

Birinci çapada 15 kg üre

İkinci çapada (boğaz doldurma) 18 kg AN (%33 N)

İlk yağmurlama ile 5 kg magnezyum sülfat 1 L sıvı hümik asit (iz elementli)

İkinci yağmurlama ile 1 L sıvı hümik asit (iz elementli)

29

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

6.4. Ayçiçeğinin Gübrelenmesi Yeterli miktarda nemli, humusça zengin toprakları seven bu bitki toprak asitliğine karşı

hassastır. Toprak tipi yönünden çok seçici olmamasına rağmen organik maddece zengin, derin ve su tutma kapasitesi yüksek, fazla kireçli olmayan topraklarda iyi gelişir. Kumsal topraklardan ağır bünyeli killi topraklara kadar her türlü iyi drene edilmiş topraklarda tarımı yapılabilmektedir. Ayçiçeğinin tuzluluğa karşı toleransı az olup tuzlu topraklarda tohumların yağ kapsamı düşmektedir. Ayçiçeği, pH’sı 6-7.2 arasında olan topraklarda iyi yetişmektedir. Toprak istekleri yönünden seçici olmayan ayçiçeği bitkisi geçmişte hafif bünyeli ve derin olmayan topraklarda yetiştirilmiştir. Ancak getirisi yüksek olduğundan günümüzde verimli topraklarda yetiştirilmektedir. İdeal şartlarda ürün miktarı 550-600 kg/da kadardır. Ancak çeşitli faktörlerin etkisi ile pratikte verim 350 kg/da, kuru şartlarda ise 150 kg/da civarındadır.

Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi olarak ya ekim öncesi toprak hazırlığı sırasında fırfırla, ya da tercihen ekim esnasında mibzerle 15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana sadece üre veya amonyum sülfat uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak 20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler yine aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi gelişme dönemlerinde partiler halinde uygulanacaktır.

Ayçiçeği ekilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum (kireç) fazla ise ayçiçeği bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana veya ilk yağmurlama ile potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum ayçiçeği için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar ayçiçeğinde tohum verimi, yağ verimi ve kalitesini artırmaktadır.

Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir ve çinko noksandır. Bu durumda ya demir ve çinko katkılı taban gübresi kullanılacak, ya ilk yağmurlama ile verilecek veya bitkiler 20-30 cm boyu geçmeden önce yaprak gübrelemesi yapılacaktır.

Ayçiçeği bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu baş oluşumu döneminde sömürmektedir. Bu yüzden baş oluşumu başlangıcından itibaren kök bölgesinde alınabilir azotun bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Ayçiçeği bir dekardan 10-15 kg azot ve 7-9 kg fosfor kaldırmaktadır. Bir sezonda dekardan ortalama 700 ton su tüketmektedir.

Ayçiçeğinde Klasik Gübreleme Proğramı

Dönem Dekara (1000 m2) Dekara

Ekim öncesi toprak hazırlığında veya ekimde tabana

50 kg 15.15.15 + Zn kompoze 10 kg toz kükürt 10 kg katı hümik asit

Üst gübreleme

Birinci çapada 7 kg üre

İkinci çapada 9 kg AN (%33 N)

İlk yağmurlama ile 5 kg magnezyum sülfat 1 L sıvı hümik asit (iz elementli)

İkinci yağmurlama ile 1 L sıvı hümik asit (iz elementli)

30

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

6.5. Şeker Pancarının Gübrelenmesi Organik maddece zengin, besin maddelerince yüksek, yeterli miktarda su tutabilen ve

iyi drenajlı, derin topraklarda gelişebilen bu bitki asidik pH’lı topraklara karşı çok hassastır. Asidik topraklara karşı fasulye veya mısır kadar dayanıklılık gösteremez. Bazik topraklara daha dayanıklıdır. Ş. pancarında en yüksek verim ile kalite pH 6-8 arasında alınmaktadır. Kumlu-tın topraklar, tınlı topraklar özellikle organik maddece zengin olanları idealdir. Çünkü organik madde toprakta suyu tutmakta ve doğal besin sağlamaktadır. Ağır killi topraklarda verim düşerken yeterince nemli ve verimli topraklarda ürün maksimum seviyeye ulaşabilmektedir. Az kireçli ve aşırı kireçli topraklar da iyi değildir. Tuzluluğa ve yüksek bor düzeyine karşı diğer kültür bitkilerine göre daha dayanıklıdır.

Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi olarak ya ekim öncesi toprak hazırlığı sırasında fırfırla, ya da ekim esnasında mibzerle 15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana sadece üre veya amonyum sülfat uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak 20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler yine aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi gelişme dönemlerinde partiler halinde uygulanacaktır.

Şeker pancarı ekilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum (kireç) fazla ise şeker pancarı bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana veya ilk yağmurlama ile potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum şeker pancarı için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar şeker pancarında verim ve kaliteyi (polar; şeker oranı) artırmaktadır.

Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko, mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi kullanılacak, ya ilk yağmurlama ile bu iz elementler verilecek veya bitkiler 6-8 yapraklı iken başlanarak 10 gün ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır.

Şeker pancarı bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu kök gelişimi döneminde sömürmektedir. Bu yüzden kök gelişimi başlangıcından (ekimden 1.5 ay sonra) itibaren kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Şeker pancarı bir dekardan yeterli bir verimle 18-20 kg azot, 9-11 kg fosfor ve 10-15 kg potasyum kaldırmakta ve bir sezonda dekardan ortalama 800 ton su tüketmektedir.

Şeker Pancarında Klasik Gübreleme Proğramı

Dönem Dekara (1000 m2) Dekara

Ekim öncesi toprak hazırlığında veya ekimde tabana

60 kg 15.15.15 + Zn kompoze 10 kg katı hümik asit

Üst gübreleme

Birinci çapada 12 kg üre

İkinci çapada 15 kg AN (%33 N)

İlk yağmurlama ile 5 kg magnezyum sülfat 100 g borik asit 1 L sıvı hümik asit (iz elementli)

İkinci yağmurlama ile 100 g borik asit 1 L sıvı hümik asit (iz elementli)

31

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

6.6. Patatesin Gübrelenmesi Patates her türlü toprakta yetişebilirse de ağır killi ve kireçli toprakları sevmez. Hafif

kabartılmış, havadar ve iyi ısınabilen kumlu-tınlı, tınlı-kumlu ve humusça zengin topraklarda çok iyi gelişir. Killi topraklarda bozuk şekilli yumrular meydana geldiğinden ve hasat zorlaştığından bu tip topraklar tercih edilmez. Asidik topraklara iyi uyum sağladığından alkalin pH’lı topraklarda patates yumruları iyi gelişmez. Kültür bitkileri içerisinde asit topraklara ihtiyaç duyan bitkilerden birisi olup toprak pH’sının 6 civarında olması arzulanır. Yeterli yağış alan veya sulanabilen hafif asidik pH’lı, iyi havalanabilen kumlu-tınlı topraklarda iyi gelişebileceği gibi organik topraklar da patates tarımı için elverişlidir. Taban suyu yüksek olmayan, tuzsuz, humusça zengin, fazla kireçli olmayan, derin ve süzek topraklar idealdir. Toprak pH’sı fazla asidik ise kireçleme, alkalin (bazik, kalevi) ise dikimden 1-2 ay önce kükürt uygulanarak pH düzeyi ayarlanmalıdır. Patates yetiştirilecek tarla erken ilkbaharda derince sürülmeli, aynı tarlada arka arkaya yetiştirilmemeli, baklagillerden sonra yetiştirilen patatesten daha kaliteli ve yüksek verim alındığı unutulmamalıdır.

Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi olarak ya dikim öncesi toprak hazırlığı sırasında fırfırla, ya da dikim esnasında mibzerle 15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana sadece üre veya amonyum sülfat uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak 20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler yine aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi gelişme dönemlerinde partiler halinde uygulanacaktır. Nevşehir İli’nin asidik pH’lı, kireç bakımından fakir kumlu topraklarında azotlu gübre olarak kesinlikle CAN (%26 N) gübresi kullanılmalıdır.

Patates dikilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile kalsiyum (kireç) çok fazla ise bitki tarafından yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana veya ilk yağmurlama ile potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum patates için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar patateste verim ve kaliteyi (iri yumru ve nişasta oranı) artırmaktadır.

Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko, mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi kullanılacak, ya ilk yağmurlama ile bu iz elementler verilecek veya bitkiler 15 cm boylanınca başlanarak 10 gün ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır.

Patates bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu yumru oluşumu ve gelişimi döneminde sömürmektedir. Bu yüzden yumru oluşumu başlangıcından itibaren kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Patates bir dekardan yeterli bir verimle 20-30 kg azot, 12-15 kg fosfor ve 20-30 kg potasyum kaldırmaktadır. Diğer taraftan bir sezonda dekardan yaklaşık 700 ton su tüketmektedir.

Patateste Klasik Gübreleme Proğramı

Dönem Dekara (1000 m2) Dekara

Dikim öncesi toprak hazırlığında veya dikimde tabana

80 kg 15.15.15 + Zn kompoze 20 kg toz kükürt 20 kg katı hümik asit

Üst gübreleme

Birinci çapada 15 kg üre

Boğaz doldurmada 18 kg AN (%33 N)

32

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

İlk yağmurlama ile 5 kg magnezyum sülfat 1 L sıvı hümik asit (iz elementli)

İkinci yağmurlama ile 1 L sıvı hümik asit (iz elementli)

Asidik pH’lı, Kireçsiz Kumlu Topraklar için Patateste Klasik Gübreleme Proğramı

Dönem Dekara (1000 m2) Dekara

Dikim öncesi toprak hazırlığında veya dikimde tabana

80 kg 15.15.15 + Zn kompoze 40 kg CAN-26 20 kg katı hümik asit

Üst gübreleme

Birinci çapada 40 kg CAN-26

Boğaz doldurmada 40 kg CAN-26

İlk yağmurlama ile 20 kg üre 7 kg magnezyum sülfat 1 L sıvı hümik asit (iz elementli)

İkinci yağmurlama ile 20 kg AN-33 7 kg potasyum sülfat 1 L sıvı hümik asit (iz elementli)

6.7. Fasulyenin Gübrelenmesi Fasulye toprak istekleri bakımından seçici bir bitki olmayıp çok kumlu topraklar hariç

hemen hemen her çeşit toprakta yetiştirilebilir. Ancak nötr pH’lı, tuzsuz, organik madde bakımından zengin, çok az ve aşırı kireçli olmayan, tınlı, killi-tınlı bünyeli, makro ve mikro besin elementlerini yeterli ve dengeli oranlarda içeren, sıcak, derin, su tutma kapasitesi iyi ve taban suyu seviyesi yüksek olmayan topraklar en ideal olanıdır. Potasyumca zengin topraklarda yetiştirilen taze ve kuru fasulyeler çok kaliteli olur. Kaymak bağlayan topraklar, özellikle tohumun çimlenme döneminde düşen yağışlar çıkış problemi doğurur. Fasulye asidik topraklardan hoşlanmaz. pH’sı 6.8-7.5 arasında olan topraklarda iyi ürün alınmaktadır. Fasulye sebzeler arasında tuza en hassas olanıdır. Hem toprağın, hem de sulama suyunun tuzlu olmaması gerekir. Allüviyal kumlu vadiler fasulye yetiştiriciliği için ideal yerlerdir. Killi-siltli topraklara ekilecekse bu tip toprakların sıkışık olmamasına dikkat edilmelidir. Fazla kireçli topraklarda yetiştirilen fasulyeler geç pişerler. Çok killi ve kireçli topraklarda yetiştirilen fasulyeler hem hastalıklı, hem de kalın kabuklu olurlar.

Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan ise taban gübresi olarak ya ekim öncesi toprak hazırlığı sırasında fırfırla, ya da ekim esnasında mibzerle 15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana sadece üre veya amonyum sülfat uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak 20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler yine aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi Rhizobium phasoli bakterisi aşılanmadıysa çapa veya yağmurlama ile verilmelidir.

Yarı kurak iklim bölgelerimizde, fasulye ekilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum (kireç) fazla ise fasulye bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana veya ilk yağmurlama ile potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum fasulye için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar fasulyede verim ve kaliteyi (protein) artırmaktadır.

33

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko ve mangan noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi kullanılacak, ya ilk yağmurlama ile bu iz elementler verilecek veya bitkiler 6-8 yapraklı iken başlanarak 10 gün ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır.

Fasulyede Klasik Gübreleme Proğramı

Dönem Dekara (1000 m2) (Tohuma bakteri aşılandıysa)

Ekim öncesi toprak hazırlığında tabana

40 kg 15.15.15 + Zn kompoze 10 kg katı hümik asit 1 kg mangan sülfat

Tohuma bakteri aşılanmadıysa veya önceki yıllarda kök nodülleri zayıfsa

Üst gübreleme

İlk yağmurlama ile dekara 12 kg üre 2 kg demir sülfat 1 L hümik asit (iz elementli)

İkinci yağmurlama ile dekara 12 kg AS-21 1 L hümik asit (iz elementli)

Fasulye bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu bakla

bağlama ve tane oluşumu döneminde sömürmektedir. Bu yüzden bu dönemin başlangıcından itibaren kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde burada verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Fasulye bir dekardan yeterli bir verimle 17 kg azot, 6-8 kg fosfor ve 10-15 kg potasyum kaldırmakta ve bir sezonda dekardan yaklaşık 600 ton su tüketmektedir.

6.8. Çeltiğin Gübrelenmesi Çeltik ılıman bölgelerde düz alan ve vadilerde, yüksek yaylalarda ise tarlalarda teraslar

hazırlanarak yetiştirilebilir. Killi, organik maddece zengin ve kireç yönünden fakir toprakları arzularsa da her türlü iklim ve toprak şartlarında yetişebilir. Çeltik bitkisi toprak istekleri yönünden az seçici olmakla birlikte killi, killi-tınlı, siltli-killi-tınlı ve siltli-tınlı topraklarda iyi yetişir. Kumlu toprakta tanenin tebeşirsilik oranı artarak kalite düşer. Killi topraklarda ise tanelerin camsızlık oranı artar. Örneğin, Osmancık-97 çeşidi killi topraklarda %100’e yakın oranda camsı tane verir. Ancak kumlu topraklarda tanelerin tamamına yakın kısmı tebeşirsileşir. Su ihtiyacının yüksek olması nedeniyle çeltik toprağı süzek olmamalıdır. Geniş pH sınırları arasında yetişebilmekle beraber genellikle 6-6.5 pH’lı topraklar çeltik için idealdir. Çeltik birçok bitkinin yetişemeyeceği tuzlu ve sodik topraklarda yetişebilmekte ve bu toprakların ıslahında kullanılmaktadır.

Çeltik bitkisi tarladan tane ve sap olarak fazla miktarda kuru madde kaldırdığı için besin maddesi ihtiyacı da fazladır. Özellikle azotlu ve fosforlu gübreler çeltikte verimi artırır. En çok azotlu gübreye ihtiyaç duyar. Toprakta uzun süre kalmasından dolayı üre ve amonyum sülfat gübreleri tercih edilmelidir. Ekimde ihtiyaç varsa fosforlu ve potasyumlu gübrenin tamamı ile azotlu gübrenin üçte biri verilmeli, diğer üçte biri kardeşlenmede, son üçte biri ise salkım oluşumu devresinde verilmelidir. Çeltik çinko noksanlığına hassas bir bitki olduğundan tabana çinko katkılı taban gübresi verilmelidir. Çeltiğin gübrelenmesinde fenni gübrelerle birlikte organik gübrelerin kullanılması toprağın fiziksel özelliklerini düzelttiği için çok faydalı olmaktadır. Düşük kireçli topraklara yapılan kireçleme de bu konuda etkilidir.

34

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi olarak ya ekim öncesi toprak hazırlığı sırasında fırfırla, ya da ekim esnasında 15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana sadece amonyum sülfat uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak 20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler yine aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi gelişme dönemlerinde partiler halinde uygulanacaktır.

Azot ve potasyum çeltik kalitesini önemli ölçüde etkiler. Diğer besin elementleri de çeltik kalitesini etkilese de azot ve potasyum kadar önemli ölçüde etkileyemezler. Uygun miktar ve zamanda azot uygulaması, çeltik randımanı ile protein içeriğini artırır ve tebeşirsilik oranı ile amiloz içeriğini azaltır. Azotun partiler halinde verilmesi çeltik verimi, çeltik randımanı, tane camsızlığı ve protein içeriğini artırmaktadır. Salkım çıkarma döneminde uygulanan azotun, tane dolgunluğu ile protein içeriğini artırdığını göstermiştir.

Çeltik ekilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum (kireç) çok fazla ise çeltik bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum çeltik için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar çeltikte verim ve kaliteyi (protein) artırmaktadır.

Yarı kurak iklim bölgelerinde, yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko ve mangan noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi kullanılacak ya da gelişim dönemi başlangıcında yaprak gübrelemesi yapılacaktır.

Çeltik bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu sapa kalkma ve salkım oluşturma döneminde sömürmektedir. Bu yüzden söz konusu dönemde kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Çeltikte azotlu gübre olarak amonyum sülfat (şeker gübre) kullanılır. Üre ve amonyum nitrat ıslak koşullar ve havasızlık nedeniyle yarayışsızdırlar. Çeltik bir dekardan yeterli bir verimle 10-15 kg azot, 6-8 kg fosfor ve 6-8 kg potasyum kaldırmakta ve bir sezonda dekardan yaklaşık 2000 ton su tüketmektedir.

Çeltik için Gübreleme Proğramı

Dönem Dekara (1000 m2) Ekimde tabana 40 kg 15.15.15 + Zn kompoze Dekara

Üst gübreleme Kardeşlenme başlangıcında 25 kg amonyum sülfat

Salkım oluşumu başlangıcında 25 kg amonyum sülfat

6.9. Pamuğun Gübrelenmesi Değişik topraklarda yetişebilen pamuk humusça zengin, iyi havalanan, derin yapılı

topraklar ile allüviyal ve sulanabilir delta topraklarında, kumlu-tınlı, killi-tınlı topraklarda iyi gelişir. Kumlu toprakları sevmez. pH’sı 6.5-7.5 arasında olan topraklarda iyi yetişir. Asidik topraklara kireç uygulaması verim ve kaliteyi artırmaktadır. Fazla asidik topraklardaki yüksek demir ve mangan konsantrasyonu pamuk bitkisinde kıvrılmış yaprak hastalığına yol açarak bitki gelişemez. Pamuk bitkisi toprak asitliğine karşı hassastır. Yıllık yağış toplamı 500-700 mm olan, gelişme döneminde yeterli yağışın alınabildiği yöreler ile sulanabilen sıcak yörelerde yetişmektedir.

35

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

Kuru pamuk tarımı yapılan topraklarda gübrelemede dikkatli olunmalıdır. Sulu tarımda yapılan pamuk yetiştiriciliğinde azotlu gübrelerin yarısı ekimde, diğer yarısı da çiçeklenme döneminde sıra aralarına verilmelidir. Fosforlu gübreler ekimden 20-30 gün önce, potasyumlu gübreler ise ekimde verilmelidir. Pamukta gübreleme ya serpme şeklinde tarlanın yüzüne elle veya fırfır ile serpilerek, ya da mibzerle banda uygulanır. Taban gübrelerinin ekimde mibzerle tohum yatağına tohumun 5-6 cm altına 7-8 cm Aralıklarla şerit şeklinde uygulanması iyi sonuçlar verir.

Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi olarak ya ekim öncesi toprak hazırlığı sırasında fırfırla, ya da ekim esnasında mibzerle 15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa ekimde tabana sadece üre veya amonyum sülfat uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak 20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler yine aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi gelişme dönemlerinde partiler halinde uygulanacaktır.

Pamuk ekilen topraklarda eğer kalsiyum (kireç) çok fazla ise potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile pamuk bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum pamuk için vazgeçilmez besin elementleridir. Diğer taban ve üst gübreleriyle dengeli bir şekilde verilen bu gübreler pamukta verim ve kaliteyi (lif uzunluğu, bükülme, sağlamlık, renk, incelik, elyafın parlak ve homojen olması) artırmaktadır. Uygun miktardaki azot kapsül ağırlığını %10-20 oranlarında artırırken, fazla azot ise çırçır randımanını kötü etkiler.

Yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko, mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi kullanılacak veya bitkiler 10-15 cm boylanınca başlanarak 10 gün ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı karıştırılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır.

Pamuk bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu koza oluşumu döneminde sömürmektedir. Bu dönemde günde dekardan 250 g azot kaldırılmaktadır. Bu yüzden söz konusu dönem öncesinden itibaren kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Azot ve fosforu noksan olan topraklara yeterli bir kütlü verimi için dekara 13 kg azot, 8 kg fosfor ve 6 kg potasyum verilebilir. Pamuk yetiştirilen topraklarda genellikle potasyum yeterli olduğundan uygulama düzeyi düşük tutulur. Pamuk çok kükürt tüketen bir bitki olup pamuğun kükürt ihtiyacı fosfor ihtiyacından daha fazladır. Ancak topraklarımızda kükürt noksanlığı yoktur ve gübrelerin çoğu kükürt (sülfat) içermektedir. Diğer taraftan pamuk bir sezonda dekardan yaklaşık 600 ton su tüketmektedir.

Toprak yapısının düzeltilmesi ve özellikle kuru tarımda bitki beslenmesine yardımcı olmak bakımından ahır gübresi olgunlaştırıldıktan sonra sonbaharda pamuk ekilecek tarlaya verilip sürülerek toprak altına kapatılmalıdır. Kısa boylu pamuk çeşitleri uzunlara göre topraktan daha fazla besin maddesi almaktadırlar. Topraktan en fazla kalsiyum kaldırılmakta, bunu azot ve potasyum izlemektedir. Mikro elementlerden ise demir alımı diğerlerinden daha fazladır.

36

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

Pamuk için Klasik Gübreleme Proğramı

Dönem Dekara (1000 m2) Dekara

Ekim öncesi toprak hazırlığında veya ekimde tabana

50 kg 15.15.15 + Zn kompoze 5 kg magnezyum sülfat 10 kg toz kükürt 10 kg katı hümik asit

Üst gübreleme

Başak oluşumunda ilk sulama önüne 8 kg üre

Çiçeklenme ve koza oluşumu döneminde 8 kg AN (%33 N)

İlk böcek ilaçlamasında 100 L suya 1 kg üre ve 300 g iz elementli gübre

6.10. Kabağın Gübrelenmesi

Çekirdeklik kabaklar ile bal kabakları toprak istekleri bakımından çok seçici olmamakla beraber killi ve kumlu toprakları sevmez. Hemen hemen her çeşit toprakta yetiştirilebilirse de hafif asidik pH’lı, tuzsuz, organik madde bakımından zengin, çok az ve aşırı kireçli olmayan, tınlı, makro ve mikro besin elementleri yeterli ve dengeli oranlarda içeren, sıcak, derin, su tutma kapasitesi iyi ve taban suyu seviyesi yüksek olmayan topraklar en ideal olanıdır. Böyle kaliteli topraklarda en iyi ürün ve tohum alınır. Fakir toprakların bu güçlü bitkilere besin maddelerini sağlamaları imkansızdır. Bu yüzden kabaklar çok zengin temel gübrelemeye ihtiyaç duyarlar. Kabak yetiştiriciliğinde yapılacak temel gübrelemede toprağın besin kapasitesi yanında, bir önceki dönemde yetiştirilen bitki çeşidi de rol oynar.

Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi olarak ya ekim öncesi toprak hazırlığı sırasında fırfırla, ya da ekim esnasında 15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana sadece üre veya amonyum sülfat uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak 20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler yine aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi gelişme dönemlerinde partiler halinde uygulanacaktır.

Kabak ekilen topraklarda eğer kalsiyum (kireç) çok fazla ise potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile kabak bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana veya üste ilk yağmurlama ile potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum kabak için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar kabakta verim ve kaliteyi artırmaktadırlar.

Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko, mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi kullanılacak, ya ilk yağmurlama ile bu iz elementler verilecek veya bitkiler 6-8 yapraklı iken başlanarak 10 gün ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır.

Kabak bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu meyve oluşumu ve gelişimi döneminde sömürmektedir. Bu yüzden meyve gelişimi başlangıcından itibaren kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Kabak bir dekardan yeterli bir verimle 10-12 kg azot, 6-8 kg fosfor ve 10-12 kg potasyum kaldırmakta ve bir sezonda dekardan yaklaşık 700-800 ton su tüketmektedir.

37

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

Kabakta Klasik Gübreleme

Dönem Dekara (1000 m2) Dekara

Ekim öncesi toprak hazırlığında tabana

40 kg 15.15.15 + Zn kompoze 10 kg toz kükürt 10 kg katı hümik asit

Üst gübreleme

Birinci çapada 10 kg üre

İkinci çapada 10 kg AN (%33 N)

İlk yağmurlama ile 2 kg magnezyum sülfat 1 L hümik asit (iz elementli)

İkinci yağmurlama ile 2 kg potasyum sülfat 1 L hümik asit (iz elementli)

6.11. Havucun Gübrelenmesi Havuç için nötr pH’lı, tuzsuz, organik madde bakımından zengin, orta kireçli, tınlı,

makro ve mikro besin elementleri yeterli ve dengeli oranlarda içeren, derin, serin, su tutma kapasitesi iyi ve taban suyu seviyesi yüksek olmayan iyi işlenmiş topraklar ideal topraklardır. Hafif bünyeli topraklarda havuç üretimi uygun besleme, sulama ve bakım şartlarında çok iyi sonuçlar verir. Böyle topraklarda kültürel işlemler ekonomik ve çok kolay olduğu gibi elde edilen ürünün kalitesi de çok iyidir. Killi topraklarda hasat işleri ve hasat edilen havuçların yıkanması zorlaşır. Bu nedenle böyle topraklarda yetiştirilen havuçlar konserve endüstrisinde kullanılır. Sofralık olarak tüketilecek erkenci havuç üretimi için hafif karakterli topraklar tercih edilmelidir. Taşlı topraklarda kökleri çatallaştığından uygun değildir. Havuç ekilecek toprağın çok iyi işlenerek ekime hazırlanması gerekir. Havuç tohumlarının küçük oluşu, geç çimlenmesi gibi özellikleri nedeniyle toprak iyice inceltilerek tohumun toprakla temasının tam olması sağlanmalıdır. Kaymak tabakası bağlayan topraklar havuç için uygun değildir.

Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi olarak ya ekim öncesi toprak hazırlığı sırasında fırfırla, ya da ekim esnasında mibzerle 15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana sadece üre veya amonyum sülfat uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak 20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler yine aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi gelişme dönemlerinde partiler halinde uygulanacaktır.

Havuç ekilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum (kireç) fazla ise havuç bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana veya ilk yağmurlama ile potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum havuç için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar havuçta verim ve kaliteyi artırmaktadır.

Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko, mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi kullanılacak, ya ilk yağmurlama ile bu iz elementler verilecek veya bitkiler 10 cm boylanınca başlanarak 10 gün ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır.

Havuç bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu kök gelişimi döneminde sömürmektedir. Bu yüzden kök gelişimi başlangıcından itibaren kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Havuç bir dekardan yeterli bir verimle 16-18 kg

38

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

azot, 10-12 kg fosfor ve 15-20 kg potasyum kaldırmakta ve bir sezonda dekardan yaklaşık 600 ton su tüketmektedir.

Havuçta Klasik Gübreleme

Dönem Dekara (1000 m2) Dekara

Ekim öncesi toprak hazırlığında veya ekimde tabana

70 kg 15.15.15 + Zn kompoze 10 kg toz kükürt 20 kg katı hümik asit

Üst gübreleme

Birinci çapada 10 kg üre

İkinci çapada 10 kg AN (%33 N)

İlk yağmurlama ile 2 kg magnezyum sülfat 1 L hümik asit (iz elementli)

İkinci yağmurlama ile 1 L hümik asit (iz elementli)

6.12. Haşhaşın Gübrelenmesi Haşhaş hafif asidik pH’lı, tuzsuz, humusça zengin, orta kireçli, tınlı, killi-tınlı, makro ve

mikro besin elementlerini yeterli ve dengeli oranlarda kapsayan, derin, sıcak, su tutma kapasitesi iyi ve taban suyu seviyesi yüksek olmayan iyi işlenmiş toprakları tercih etmektedir. Haşhaş ekilecek toprağın çok iyi işlenerek ekime hazırlanması gerekir. Haşhaş tohumlarının küçük oluşu, geç çimlenmesi gibi özellikleri nedeniyle toprak iyice inceltilerek tohumun toprakla teması iyi sağlanmalıdır. Kaymak tabakası bağlayan topraklar haşhaş için uygun değildir.

Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi olarak ya ekim öncesi toprak hazırlığı sırasında fırfırla, ya da ekim esnasında 15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana sadece üre veya amonyum sülfat uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak 20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler yine aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi gelişme dönemlerinde partiler halinde uygulanacaktır.

Haşhaş ekilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum (kireç) fazla ise haşhaş bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum haşhaş için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar haşhaşta verim ve kaliteyi (tohum yağ oranı ve bileşimini) artırmaktadır.

Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko, mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi kullanılacak, ya bitkiler 10-15 cm boylanınca başlanarak 10 gün ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır.

Haşhaş bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu kapsül oluşumu ve gelişimi döneminde sömürmektedir. Bu yüzden kapsül oluşumu başlangıcından itibaren kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Haşhaş bir dekardan yeterli bir verimle 10-12 kg azot, 6-8 kg fosfor ve 6-8 kg potasyum kaldırmakta ve bir sezonda dekardan yaklaşık 500 ton su tüketmektedir.

39

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

Haşhaşta Klasik Gübreleme

Dönem Dekara (1000 m2) Dekara

Ekim öncesi toprak hazırlığında veya ekimde tabana

50 kg 15.15.15 + Zn kompoze 10 kg toz kükürt 10 kg katı hümik asit

Üst gübreleme

Birinci çapada 5 kg üre

İkinci çapada 6 kg AN (%33 N)

İlk yağmurlama ile 3 kg magnezyum sülfat 1 L hümik asit (iz elementli)

İkinci yağmurlama ile 1 L hümik asit (iz elementli)

6.13. Yoncanın Gübrelenmesi Protein ve mineral maddelerce zengin bir yem bitkisi olan yonca derin bir kök sistemine

sahip olup değişik bünyeli topraklarda yetişebilmektedir. Kumlu-tınlı, kireçli, humuslu ve havalanabilen topraklarda iyi gelişmektedir. Toprak asitliğine karşı hassas olduğundan pH’sı 6’dan düşük topraklarda yonca ekiminden önce kireçleme yapılarak pH’nın 6.5-7 civarına yükseltilmesi gerekir. Yonca hafif asidik-nötr pH’lı, tuzsuz, humusça zengin, orta kireçli, tınlı, killi-tınlı, makro ve mikro besin elementlerini yeterli ve dengeli oranlarda ihtiva eden, derin, sıcak, su tutma kapasitesi iyi ve taban suyu seviyesi yüksek olmayan toprakları tercih etmektedir. Yonca, derin kökleri sayesinde toprağın alt katlarındaki sudan faydalanabilir. Yine de üstün verim için her biçimden sonra sulanmalıdır. Tesviye edilmemiş yoncalıklarda sulama düzgün olmayacağından bitki gelişimi dalgalı olur ve böyle yerlerde biçimde sorunlar yaşanır.

Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi olarak ya ekim öncesi toprak hazırlığı sırasında veya ekim esnasında 15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana sadece üre veya amonyum sülfat uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak 20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler yine aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi hasat sonralarında partiler halinde uygulanacaktır.

Yonca ekilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum (kireç) fazla ise yonca bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana veya ilk yağmurlama ile potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum yonca için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar yoncada verim ve kaliteyi artırmaktadır.

Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko, mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi kullanılacak, ya ilk yağmurlama ile bu iz elementler verilecek veya bitkiler 10-15 cm boylanınca yaprak gübrelemesi yapılacaktır.

Yonca bir yılda 4-5 biçimle bir dekardan yeterli ot verimiyle 20-30 kg azot, 8-10 kg fosfor ve 10-15 kg potasyum kaldırmakta ve bir sezonda dekardan yaklaşık 1200 ton su tüketmektedir.

Aşağıdaki gübreleme proğramında toprakta yonca kökleri ile ortak yaşayarak yoncaya azot sağlayan Rhizobium meliloti bakterilerinin olmadığı veya ekimde tohuma bu bakterilerin aşılanmadığı göz önünde tutulmuştur. Aksi halde sadece taban gübresi verilecek, üste hiç azotlu gübre verilmeyecektir.

40

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

Yoncada Klasik Gübreleme

Dönem (İlk ekilecek yoncaya)

Dekara (1000 m2) Dekara

Ekim öncesi toprak hazırlığında tabana

50 kg 15.15.15 + Zn kompoze 10 kg toz kükürt 10 kg katı hümik asit

Üst gübreleme İlk yağmurlama ile 8 kg üre 1 L hümik asit (iz elementli)

Her biçimden sonra yağmurlama ile dekara 10 kg amonyum sülfat

Dönem (Eski yoncaya) Dekara

Üst gübreleme

Şubatta fırfır ile 5 kg MAP

İlk yağmurlama ile 8 kg üre 1 L hümik asit (iz ele.)

Her biçimden sonra yağmurlama ile 10 kg amonyum sülfat

6.14. Domatesin Gübrelenmesi Domates çok fazla toprak seçici bir bitki değildir. Ancak hafif asidik-nötr pH’lı, tuzsuz,

humusça zengin, orta kireçli, tınlı, killi-tınlı, makro ve mikro besin elementlerini yeterli ve dengeli oranlarda içeren, derin, sıcak, su tutma kapasitesi iyi ve taban suyu seviyesi yüksek olmayan topraklar daha idealdir. Kumlu topraklarda bitki erken gelişir, daha kısa ömürlü olur ve verim azalır, ama pazar için erkencilik sağlanmış olur. Killi topraklarda ise, bitki gelişimi başlangıçta yavaş olduğu halde bitki sürekli gelişip yeni sürgünler, yeni çiçekler ve meyveler meydana getirir. Dolayısı ile verim daha fazladır. Killi topraklarda bitki, hastalık ve zararlılara karşı daha dayanıklı olup domatesler daha güzel renk oluştururlar ve daha uzun süre dayanırlar. Bitki kök bölgesindeki pulluk taban taşını sevmez. Kökleri bu sert tabakaya işleyemez. Toprağın su tutma kapasitesinin yüksek oluşu bitki gelişmesi ve verimi olumlu yönde etkilemektedir. Kuvvetli ova topraklarında domates iyi yetişir. Tuzluluğa orta derecede dayanıklıdır. En uygun toprak pH’sı 6.5 civarındadır.

Tarla domatesçiliğinde toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan ise taban gübresi olarak fide dikiminde sıra altına banda 15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana sadece üre veya amonyum sülfat uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak 20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler yine aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi gelişme dönemlerinde partiler halinde uygulanacaktır.

Domates yetiştirilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum (kireç) çok fazla ise domates bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum domates için çok gerekli besin elementleridir. Bunlar domateste verim ve kaliteyi (briks, C vitamini) artırmaktadır.

Domateslerde kalsiyum noksanlığından ileri gelen çiçek burnu çürüklüğü meydana geliyorsa 100 L suda 1 kg kalsiyum nitrat eritilerek hazırlanan %1’lik kalsiyum nitrat çözeltisi meyveler fındık büyüklüğünde iken başlanıp 10 gün ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak meyve salkımlarına püskürtülmelidir.

Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda çinko, mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi kullanılacak,

41

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

ya da bitkilere çiçeklenme öncesinde ve meyve bağladıktan sonra sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır.

Domates bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu meyve bağlama ve gelişme döneminde sömürmektedir. Bu yüzden söz konusu dönemlerde kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Domates bir dekardan yeterli bir verimle 18-20 kg azot, 8-10 kg fosfor ve 25-30 kg potasyum kaldırmakta ve bir sezonda dekardan yaklaşık 600-700 ton su tüketmektedir.

Tarla Domatesçiliğinde Klasik Gübreleme

Dönem Dekara (1000 m2) Dekara

Dikimde tabana banda

60 kg 15.15.15 + Zn kompoze 5 kg magnezyum sülfat 10 kg toz kükürt 20 kg katı hümik asit

Üst gübreleme

Birinci çapada 15 kg üre

İkinci çapada (boğaz doldurma) 10 kg AN (%33 N)

İlk sulama ile 1 L hümik asit (iz elementli)

İkinci sulama ile 1 L hümik asit (iz elementli)

6.15. Biberin Gübrelenmesi Biber fazla toprak seçici bir bitki değildir. Ancak bol ve kaliteli bir ürün için oldukça

derin, geçirgen, su tutma kapasitesi iyi, besinler ve organik maddece zengin tınlı ve tınlı-kumlu toprakları sever. Kökleri narin olduğu için ağır killi, havasız ve su tutan toprakları sevmez. Biber hafif asidik pH’lı, tuzsuz, humusça zengin, orta kireçli, tınlı, makro ve mikro besin elementlerini yeterli ve dengeli oranlarda kapsayan, derin, sıcak, su tutma kapasitesi iyi ve taban suyu seviyesi yüksek olmayan toprakları tercih etmektedir. Toprak pH’sı 6.0-6.5 civarında olmalıdır. Erkencilik düşünüldüğünde kumlu veya kumlu-tınlı topraklar, bol verim düşünüldüğünde ise geç ürün elde edilmekle beraber kumlu-killi topraklar tercih edilir. Biber hava nemi yanında suyu çok seven bir bitkidir. Bölge şartlarına göre düzenli olarak su verilmelidir. Sudan hoşlanan bir bitki olmasına karşılık kökleri fazla suya karşı hassastır. Fazla su kökleri çürütür ve hastalandırır. Düzensiz ve yetersiz sulamalar bitkinin çiçek dökmesine ve meyvelerin küçük kalmasına yol açar. Biberde boğaz bölgeleri su ile temas etmemelidir. Aksi halde kök boğazı çürüklükleri meydana gelir. Bu nedenle biber fideleri sırta dikilmelidir.

Tarla biberciliğinde toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi olarak fide dikiminde banda 15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana sadece üre veya amonyum sülfat uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak 20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler yine aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi gelişme dönemlerinde partiler halinde uygulanacaktır.

Biber yetiştirilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum (kireç) fazla ise biber bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum biber için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar biberde verim ve kaliteyi artırmaktadırlar.

42

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

Biberlerde kalsiyum noksanlığından ileri gelen çiçek burnu çürüklüğü meydana geliyorsa 100 L suda 1 kg kalsiyum nitrat eritilerek hazırlanan %1’lik kalsiyum nitrat çözeltisi meyveler küçük iken başlanıp 10 gün ara ile 2 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak meyvelere püskürtülmelidir.

Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko, mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi kullanılacak, ya da bitkilere çiçeklenme öncesinde ve meyve bağladıktan sonra sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır.

Biber bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu meyve bağlama ve gelişme döneminde sömürmektedir. Bu yüzden söz konusu dönemlerde kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Biber bir dekardan yeterli bir verimle 18-20 kg azot, 9-11 kg fosfor ve 20-25 kg potasyum kaldırmakta ve bir sezonda dekardan yaklaşık 600-900 ton su tüketmektedir.

Tarla Biberciliğince Klasik Gübreleme

Dönem Dekara (1000 m2) Dekara

Dikimde tabana banda

60 kg 15.15.15 + Zn kompoze 5 kg magnezyum sülfat 10 kg toz kükürt 20 kg katı hümik asit

Üst gübreleme

Birinci çapada 15 kg üre

İkinci çapada 10 kg AN (%33 N)

İlk sulama ile 1 L hümik asit (iz elementli)

İkinci sulama ile 1 L hümik asit (iz elementli)

6.16. Patlıcanın Gübrelenmesi

Kök sisteminin iyi gelişmesi için organik madde yönünden zengin, tınlı-killi bünyeli topraklar gerekir. Patlıcan hafif asidik pH’lı, tuzsuz, humusça zengin, az kireçli, tınlı, makro ve mikro besin elementlerini yeterli ve dengeli oranlarda kapsayan, derin, sıcak, su tutma kapasitesi iyi ve taban suyu seviyesi yüksek olmayan toprakları tercih eder. Toprak pH’sı 6.0-6.5 civarında olmalıdır. Çok ağır killi ve çok hafif bünyeli topraklardan hoşlanmaz. Erken üretim için kumlu topraklar tercih edilmelidir.

Patlıcan bitkisi suyu çok sever. Toprağı ne çok kuru, ne de çok nemli olmamalıdır. Yani topraktaki nem dalgalanmalarından çok etkilenir. Genel olarak dikim sonrası sulama yaptıktan sonra bitkide küçük meyveler görülünceye kadar sulama yapılmaz.

Tarlada patlıcan yetiştiriciliğinde toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi olarak fide dikiminde banda 15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana sadece üre veya amonyum sülfat uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak 20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler yine aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi gelişme dönemlerinde partiler halinde uygulanacaktır.

Patlıcan yetiştirilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum (kireç) fazla ise patlıcan bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana

43

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum patlıcan için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar patlıcanda verim ve kaliteyi artırmaktadır.

Patlıcanlarda kalsiyum noksanlığından ileri gelen çiçek burnu çürüklüğü meydana geliyorsa 100 L suda 1 kg kalsiyum nitrat eritilerek hazırlanan %1’lik kalsiyum nitrat çözeltisi meyveler küçük iken başlanıp 10 gün ara ile 2 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak meyvelere püskürtülmelidir.

Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko, mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi kullanılacak, ya da bitkilere çiçeklenme öncesinde ve meyve bağladıktan sonra sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır.

Patlıcan bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu meyve bağlama ve gelişme döneminde sömürmektedir. Bu yüzden söz konusu dönemlerde kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Patlıcan bir dekardan yeterli bir verimle 14-16 kg azot, 9-11 kg fosfor ve 15-20 kg potasyum kaldırmakta ve bir sezonda dekardan yaklaşık 600 ton su tüketmektedir.

Tarla Patlıcan Yetiştiriciliğinde Klasik Gübreleme

Dönem Dekara (1000 m2) Dekara

Dikimde tabana banda

60 kg 15.15.15 + Zn kompoze 5 kg magnezyum sülfat 10 kg toz kükürt 20 kg katı hümik asit

Üst gübreleme

Birinci çapada 8 kg üre

İkinci çapada 8 kg AN (%33 N)

İlk sulama ile 1 L hümik asit (iz elementli)

İkinci sulama ile 1 L hümik asit (iz elementli)

6.17. Kavun-Karpuzun Gübrelenmesi Kavunlar derin, geçirgen, su tutma kabiliyeti çok iyi, drene edilmiş, organik madde ve

besin elementlerince zengin tınlı topraklarda iyi gelişir. Ağır bünyeli ve çok rutubetli topraklarda kök hastalıkları artar. Bitkilerin vejetatif gelişmeleri hızlanır, meyve verimi azalır ve meyvelerin olgunluk süresi uzar. Kumlu topraklarda erkencilik yapılabilir. Ancak kumlu topraklardaki yetiştiriciliklerde kesinlikle düzenli sulama yapılmalıdır. Kavunlar nötr pH’lı toprakları severler. En elverişli toprak pH’sı 6.0 ile 6.7 arasıdır.

Karpuz bitkisi için uygun topraklar akarsu kenarlarındaki siltli (milli) topraklar ile iyi su tutabilen kumlu-tınlı veya tınlı-kumlu topraklardır. Vejetasyon süresi kısa olan yerlerde özellikle erkencilik düşünüldüğünde hafif kumlu topraklarda yetiştirilebilir. Kökleri narin olduğu için ağır topraklar tercih edilmez. Bu nedenle toprak derinliğinin fazla olması ve taban suyunun 1 m civarında bulunması karpuz için idealdir. Nötr pH’lı toprakları sevmekle birlikte uygun toprak pH’sı 6.0-6.5 civarındadır. Karpuz organik maddece zengin, orta bünyeli nehir kenarı topraklarını çok sever. Diğer kabakgillere göre toprak asitliğine karşı daha dayanıklıdır. Toprak bazikleştikçe karpuz verim ve kalitesi düşer.

44

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

Tarlada kavun-karpuz yetiştiriciliğinde toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi olarak ya ekim öncesi toprak hazırlığı sırasında veya ekim esnasında 15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana sadece üre veya amonyum sülfat uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak 20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler yine aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi gelişme dönemlerinde partiler halinde uygulanacaktır.

Kavun-karpuz yetiştirilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum (kireç) fazla ise kavun-karpuz bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum kavun-karpuz için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar kavun-karpuzda verim ve kaliteyi (aroma, renk, şeker) artırmaktadır.

Kavun-karpuzlarda kalsiyum noksanlığından ileri gelen çiçek burnu çürüklüğü meydana geliyorsa 100 L suda 1 kg kalsiyum nitrat eritilerek hazırlanan %1’lik kalsiyum nitrat çözeltisi meyveler küçük iken başlanıp 10 gün ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak meyvelere püskürtülmelidir.

Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko, mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi kullanılacak, ya da bitkilere çiçeklenme öncesinde ve meyve bağladıktan sonra sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır.

Kavun-karpuz bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu çiçeklenme-meyve bağlama ve gelişme döneminde sömürmektedir. Bu yüzden söz konusu dönemlerde kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Kavun-karpuz bir dekardan yeterli bir verimle 8-10 kg azot, 6-8 kg fosfor ve 10-15 kg potasyum kaldırmakta ve bir sezonda dekardan yaklaşık 400-600 ton su tüketmektedir.

Kavun-Karpuzda Klasik Gübreleme

Dönem Dekara Dekara

Ekim öncesi toprak hazırlığında veya ekimde tabana

40 kg 15-15-15 + Zn kompoze 10 kg toz kükürt 30 kg katı hümik asit

Üst gübreleme

Birinci çapada 7 kg üre

İkinci çapada 7 kg AN (%33 N)

İlk yağmurlama ile 3 kg magnezyum sülfat 1 L sıvı hümik asit (iz elementli)

İkinci yağmurlama ile 4 kg potasyum sülfat 1 L sıvı hümik asit (iz elementli)

6.18. Elmanın Gübrelenmesi Elma hafif asidik-nötr pH’lı, tuzsuz, humusça zengin, az kireçli, tınlı, makro ve mikro

besin elementlerini yeterli ve dengeli oranlarda kapsayan, derin, serin, koyu renkli, su tutma kapasitesi iyi ve taban suyu seviyesi yüksek olmayan toprakları tercih eder. Elma için alt toprağın yapısı, üst toprağın çeşit ve kalitesinden daha önemlidir. Alt toprak drene edilmelidir. Sert ve suyu tutan alt toprak gelişmeyi engeller ve ağaç ömrünü kısaltır. Çok yumuşak ve çok geçirgen alt toprak ise hiç su tutamayacağı için istenmez. Elma yetiştiriciliği

45

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

için en iyi topraklar; içerisinde yeteri kadar humus ve nem bulunan, tınlı, kumlu-tınlı, tınlı-kumlu, geçirgen ve derin topraklardır. Elma killi, kireçli, soğuk toprakları sevmez. Çünkü bu topraklarda kökler mantar ve bakteri hastalıklarına daha kolay yakalanmakta ve ayrıca kloroz (sarılık) oluşmaktadır. Elma bahçesi kurulmadan önce 0-30, 30-60 ve 60-90 cm’lik katmanlardan alınan toprak örneklerinin analizleri yapılmalı, kireç ve tuz problemi olan yerlere, taban suyu yüksek ve sığ topraklı arazilere bahçe tesis edilmemelidir. Tuzluluğa hassas olduğundan sulama suyu tuzluluğu da düşük olmalıdır. Sert ve geçirgen olmayan bir kil katmanına sahip alt toprak elmanın büyüyüp gelişmesi için uygun değildir. Klasik elma ağaçları için az çakıllı, tınlı ve 2 m derinliğe sahip alt toprak ideal bir topraktır.

Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi olarak ya sonbaharda (Ekim-Kasım) veya erken ilkbaharda (Mart-Nisan) 15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi erken ilkbaharda üre, Mayıs sonunda ise amonyum nitrat (%33 N) veya amonyum sülfat (%21 N) uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak sonbaharda DAP veya erken ilkbaharda 20.20.0 + Zn gübresi kullanılabilir.

Elma bahçesi topraklarında potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum (kireç) fazla ise elma ağaçları tarafından yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana tercihen erken ilkbaharda potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum elma için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar elmada verim ve kaliteyi artırmaktadır.

Elmalarda kalsiyum noksanlığından ileri gelen çiçek burnu çürüklüğü meydana geliyorsa 100 L suda 1 kg kalsiyum nitrat eritilerek hazırlanan %1’lik kalsiyum nitrat çözeltisi meyveler fındık büyüklüğünde iken başlanıp 10 gün ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak meyvelere püskürtülmelidir.

Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko, mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi kullanılacak veya meyve bağlamadan sonra 2’şer hafta ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır. Yüksek kireç, ıslaklık, kuraklık gibi problemler varsa toprağa uygulanan iz elementli gübreler yarayışlı olamayacaklarından yaprak gübrelemesi ile destek olunmalıdır. Çinko noksanlığına karşı yapraklı dönemdeki yaprak gübrelemesine ilaveten yapraklar açılmadan önce kamçılara da %0.25’lik çinko sülfat çözeltisi püskürtülmelidir.

Elma ağaçları yapraklarının açılmasından dökülmesine kadar geçen dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu meyve gelişimi döneminde sömürmektedir. Bu yüzden söz konusu dönemde kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. 6 m x 6 m mesafelerle dikilmiş 10 yaşlı, verim çağındaki klasik bahçelerde 1 dekardan yılda 10-12 kg azot, 8-9 kg fosfor ve 13-15 kg potasyum kaldırılmakta ve yaklaşık 600-800 ton su tüketilmektedir.

Modern, fertigasyonlu bodur elma bahçelerindeki gübreleme proğramı bir sonraki Gübreleme Rehberi’nde verilecektir.

Aşağıdaki klasik gübreleme proğramında dekara verilen gübre miktarları dekardaki ağaç sayısına (yaklaşık 27 ağaç) bölünerek, her bir ağaca eşit olacak şekilde izdüşüme tavlı bir zamanda verilip çapa ile toprağa karıştırılmalıdır. Verim öncesindeki genç bahçelere taban ve üst gübre miktarlarının 1/3’ü verilebilir. Yaprak gübresi dozları aynıdır.

46

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

Verim Çağındaki Klasik Elma Bahçesinde Gübreleme

Dönem Dekara (1000 m2) Dekara

Sonbaharda veya erken ilkbaharda tabana

55 kg 15-15-15 + Zn kompoze 15 kg toz kükürt 20 kg katı hümik asit*

Üst gübreleme

Erken ilkbaharda 7 kg üre

Mayıs sonunda 7 kg AN (%33 N) 7 kg potasyum sülfat

Yaprak gübrelemesi

Sonbaharda hasattan sonra 100 L suda 2 kg üre, 100 g demir-şelat, 250 g çinko sülfat, 250 g mangan sülfat ve 100 g boraks çözeltisi rüzgarsız havalarda yayıcı-yapıştırıcılı olarak yapraklara püskürtülmelidir.

İlkbaharda meyve bağladıktan sonra 100 L suda 500 g üre, 100 g demir-şelat, 200 g çinko sülfat, 200 g mangan sülfat ve 100 g boraks çözeltisi rüzgarsız ve serin havalarda 2 hafta ara ile 2 kez yapraklara püskürtülmelidir.

*: Hümik asit yerine ağaç başına 50 kg iyi yanmış ahır gübresi izdüşüme verilip çapa ile toprağa karıştırılabilir.

6.19. Kirazın Gübrelenmesi

Toprak özelliklerine karşı kiraz; vişneye göre daha seçicidir. Kiraz yetiştiriciliği için hafif, iyi, derin ve tınlı topraklar daha idealdir. Akarsu kenarındaki allüviyal topraklarla, dağ ve tepe yamaçlarının eteklerindeki yumuşak, derin topraklar kiraz için uygundur. Çok nemli, soğuk ve ağır topraklar uygun değildir. Taban suyunun yüksek olduğu yerlerde kökler yüzlek kalır. Çok kuru, kumlu ve çakıllı topraklarla fazla kireçli topraklar kiraz için elverişli değildir. Kiraz için uygun olan topraklar hiç şüphesiz vişne için de uygundur. Ancak vişne kuru ve kumlu topraklarla, killi-tın veya killi-kireçli topraklarda da yetişebilir. Özellikle idris anacına aşılı vişneler kuraklığa daha da dayanıklıdır. Ayrıca vişne nemli ve kireçli topraklara kirazdan daha toleranslıdır. Kiraz ağaçları taban arazi olmayan, az kireçli, derin, organik maddece zengin, tınlı, 6.5-7.5 pH’lı, geçirgen ve iyi drenajlı toprakları sever. Güneye bakan kesimler ve kışın -20 oC’den daha soğuk olmayan yöreler daha uygundur. Toprak iyi drenajlı olmalıdır. Çünkü kiraz ile vişne toprak ıslaklığına karşı elma ve armuda göre daha hassastır. Geçirgenliği iyi olmayan topraklarda ağaçların ömrü kısalır. İyi geçirgen topraklarda kökler 120 cm’lik katmanda iyi bir şekilde gelişme göstermektedirler. Kiraz ve vişne bahçesi kurmadan önce bahçe toprağının fiziksel analizleri yapılmalı ve bu analiz sonuçlarına göre uygun anaca aşılı fidanlar tercih edilmelidir. Ülkemizde kiraz ve vişneye anaç olarak kuş kirazı, idris ve kısmen de vişne kullanılmaktadır. Bu üç anacın toprak istekleri birbirinden farklıdır. Killi topraklarda idris anacı yaşayamaz. Bu yüzden Honaz (Denizli), Dereçine (Afyon-Sultandağı) ve Karadeniz Bölgesi’nin önemli bir kısmında idris anacı kullanılmaz. Kumlu, çakıllı, kuru, sıcak, süzek veya kumlu-tınlı topraklarda idris; tınlı, hafif nemli topraklarda kuş kirazı; tınlı ve kuş kirazı için ağır sayılabilecek topraklarda da vişne anacına aşılı fidanlar dikilmelidir. Tınlı topraklarda her üç anaç ta iyi sonuçlar verebilir.

Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi olarak ya sonbaharda (Ekim-Kasım) veya erken ilkbaharda (Mart) 15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi erken ilkbaharda üre, Mayıs sonunda ise amonyum nitrat (%33 N) veya amonyum sülfat (%21 N) uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak sonbaharda DAP veya erken ilkbaharda 20.20.0 + Zn gübresi kullanılabilir.

47

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

Kiraz bahçesi topraklarında potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum (kireç) fazla ise kiraz ağaçları tarafından yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana tercihen erken ilkbaharda potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü kiraz potasyum ve bilhassa magnezyum obur bir bitki olup bu besin elementleri kiraz için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar kirazda verim ve kaliteyi artırmaktadır.

Kirazlarda kalsiyum noksanlığından ileri gelen meyve çatlaması meydana geliyorsa 100 L suda 1 kg kalsiyum nitrat eritilerek hazırlanan %1’lik kalsiyum nitrat çözeltisi meyveler küçük iken başlanıp 10 gün ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak meyvelere püskürtülmelidir.

Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko, mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi kullanılacak veya meyve bağlayıp yapraklar oluştuktan sonra 2’şer hafta ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır. Yüksek kireç, ıslaklık, kuraklık gibi problemler varsa toprağa uygulanan iz elementli gübreler yarayışlı olamayacaklarından yaprak gübrelemesi ile destek olunmalıdır. Çinko noksanlığına karşı yapraklı dönemdeki yaprak gübrelemesine ilaveten yapraklar açılmadan önce de kamçılara %0.25’lik çinko sülfat çözeltisi püskürtülmelidir.

Kiraz ağaçları çiçeklenmeden yapraklarının dökülmesine kadar geçen dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu meyve gelişimi döneminde sömürmektedir. Bu yüzden söz konusu dönemde kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. 6 m x 6 m mesafelerle dikilmiş 10 yaşlı, verim çağındaki klasik bahçelerde 1 dekardan yılda 8-10 kg azot, 6-8 kg fosfor ve 10-12 kg potasyum kaldırılmakta ve yaklaşık 500 ton su tüketilmektedir.

Aşağıdaki klasik gübreleme proğramında dekara verilen gübre miktarları dekardaki ağaç sayısına (yaklaşık 27 ağaç) bölünerek, her bir ağaca eşit olacak şekilde izdüşüme tavlı bir zamanda verilip çapa ile toprağa karıştırılmalıdır.

Verim Çağındaki Klasik Kiraz Bahçesinde Gübreleme

Dönem Dekara (1000 m2) Dekara

Sonbaharda veya erken ilkbaharda tabana

40 kg 15-15-15 + Zn kompoze 15 kg toz kükürt 20 kg katı hümik asit*

Üst gübreleme

Erken ilkbaharda 7 kg üre

Mayıs sonunda 7 kg AN (%33 N) 7 kg potasyum sülfat

Yaprak gübrelemesi

Sonbaharda hasattan sonra 100 L suda 2 kg üre, 100 g demir-şelat, 250 g çinko sülfat, 250 g mangan sülfat ve 100 g boraks çözeltisi rüzgarsız havalarda yayıcı-yapıştırıcılı olarak yapraklara püskürtülmelidir.

İlkbaharda yapraklandıktan sonra 100 L suda 500 g üre, 100 g demir-şelat, 200 g çinko sülfat, 200 g mangan sülfat ve 100 g boraks çözeltisi rüzgarsız ve serin havalarda 2 hafta ara ile 2 kez yapraklara püskürtülmelidir.

*: Hümik asit yerine ağaç başına 50 kg iyi yanmış ahır gübresi izdüşüme verilip çapa ile toprağa karıştırılabilir.

48

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

6.20. Cevizin Gübrelenmesi Ceviz kazık köklü bir bitki olup kökleri derine giden bir tür olduğu için derin, geçirgen,

humuslu ve kireçli topraklarda iyi gelişir. Ceviz çoğu defa diğer ağaçların yetişmediği taşlı, kum ve kaba taşlarla örtülü topraklarda rahatlıkla yetişebilir. Bu yüzden fakir toprakların zengin bitkisi olarak bilinir. Yüksek taban suyunun olduğu yerlerden kaçınılmalıdır. Taban suyu yüksek olan yerlerde ağacın gelişmesi durur ve birkaç yıl içerisinde tamamen kurur. Ceviz toprak tuzluluğuna dayanıklılık bakımından da orta derecedeki meyve grubundadır. Köklerinin 2.5-3 m’ye kadar rahatça gelişebileceği topraklarda en iyi şekilde yetişir. Bu nedenle bahçe tesisinden önce toprağın 3 m kadar altı toprak burgusu ile kontrol edilmelidir. Ceviz ağaçları toprak bakımından pek seçici olmamakla beraber fazla su tutmayan, gevşek, süzek, çakıllı, allüviyal topraklardan hoşlanırlar. Dağ yamaçlarının eteklerinde biriken ve az- çok toprakla kaplı taş yığınlarını tercih etmektedir. Kirece karşı dayanıklı olup alkalin pH’lı toprakları sever. Verimli topraklar veya gübreleme, sulama gibi kültürel işlemlerle verimliliği artırılan topraklarda daha iyi gelişir.

Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi olarak ya sonbaharda (Ekim-Kasım) veya erken ilkbaharda (Mart-Nisan) 15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi erken ilkbaharda üre, Haziranda ise amonyum nitrat (%33 N) veya amonyum sülfat (%21 N) uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak sonbaharda DAP veya erken ilkbaharda 20.20.0 + Zn gübresi kullanılabilir. Taban gübreleri ağaç izdüşümüne açılan çukur veya hendeklere verilip üzeri toprakla kapatılır.

Ceviz bahçesi topraklarında potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum (kireç) fazla ise ceviz ağaçları tarafından yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana tercihen erken ilkbaharda potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü ceviz potasyum ve magnezyum obur bir bitki olup bu besin elementleri ceviz için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar cevizde verim ve kaliteyi (iç oranı, yağ düzeyi ve kalitesi) artırmaktadır. Ceviz muzdan sonra en fazla potasyum tüketen bir bitkidir.

Cevizlerde kalsiyum noksanlığı meydana geliyorsa 100 L suda 1 kg kalsiyum nitrat eritilerek hazırlanan %1’lik kalsiyum nitrat çözeltisi meyveler küçük iken başlanıp 10 gün ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak meyve salkımlarına püskürtülmelidir.

Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko, mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi kullanılacak veya meyve bağladıktan sonra 2’şer hafta ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır. Yüksek kireç, ıslaklık, kuraklık gibi problemler varsa toprağa uygulanan iz elementli gübreler yarayışlı olamayacaklarından veya cevizin derin kök sistemine besin elementleri ulaştırılamayacağından yaprak gübrelemesi ile destek olunmalıdır. Çinko noksanlığına karşı yapraklı dönemdeki yaprak gübrelemesine ilaveten yapraklar açılmadan önce de kamçılara %0.25’lik çinko sülfat çözeltisi püskürtülmelidir.

Ceviz ağaçları yapraklarının açılmasından dökülmesine kadar geçen dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu meyve bağlama ve gelişimi döneminde sömürmektedir. Azot noksanlığında ağaçlarda bodurlaşma ve meyvelerde iç büzüşmesi meydana gelir. Bu yüzden söz konusu dönemde kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması gerekmektedir. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. 10 m x 10 m mesafelerle dikilmiş 10 yaşlı, verim çağındaki klasik bahçelerde 1 dekardan yılda 12-15 kg azot, 10-12 kg fosfor ve 15-20 kg potasyum kaldırılmakta ve yaklaşık 1300 ton su tüketilmektedir.

49

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

Aşağıdaki klasik gübreleme proğramında dekara verilen gübre miktarları dekardaki ağaç sayısına (10 m x 10 m mesafeli dikimlerde dekarda 10 ağaç bulunur) bölünerek, her bir ağaca eşit olacak şekilde izdüşüme tavlı bir zamanda verilip toprak altına karıştırılmalıdır.

Verim Çağındaki Klasik Ceviz Bahçesinde Gübreleme

Dönem Dekara (1000 m2) Dekara

Sonbaharda veya erken ilkbaharda tabana, kök bölgesine

70 kg 15-15-15 + Zn kompoze 10 kg toz kükürt 30 kg katı hümik asit*

Üst gübreleme

Erken ilkbaharda 6 kg üre

Haziranda 6 kg AN (%33 N) 6 kg potasyum sülfat

Yaprak gübrelemesi

Sonbaharda hasattan sonra 100 L suda 2 kg üre, 100 g demir-şelat, 250 g çinko sülfat, 250 g mangan sülfat ve 100 g boraks çözeltisi rüzgarsız havalarda yayıcı-yapıştırıcılı olarak yapraklara püskürtülmelidir.

İlkbaharda yapraklandıktan sonra 100 L suda 500 g üre, 100 g demir-şelat, 200 g çinko sülfat, 200 g mangan sülfat ve 100 g boraks çözeltisi rüzgarsız ve serin havalarda 2 hafta ara ile 2 kez yapraklara püskürtülmelidir.

*: Hümik asit yerine ağaç başına 50-100 kg yanmış ahır gübresi izdüşüme verilip toprak altına karıştırılabilir.

6.21. Fındığın Gübrelenmesi Fındık besin maddesince zengin, tınlı ve humuslu topraklarda iyi gelişir. Zengin

allüviyal topraklar da fındık için elverişlidir. Sıkı, ağır topraklarla, kuru ve kireçli topraklar uygun değildir. Su tutan ağır topraklarda veya taban suyunun toprak yüzüne yaklaştığı yerlerde fındık ağaçları uzun süre yaşasa da az meyve verirler. Toprağın 2.5-3 m kadar derin olması fındığın ömrünü uzatır ve verimi artırır. Sığ topraklarda fındık, kuraklık ve besin maddesi noksanlığından daha çabuk zarar görür. pH’sı 6 olan nispeten asidik topraklarda daha iyi yetişir. Fındık ağacı saçak köklü olduğundan kökleri fazla derine gitmeyip yanlara doğru gelişmekte derin, düz ve taban arazilerde 100-150 cm kadar derinliğe ulaşmaktadır. Ekonomik ömrü oldukça uzun olan fındığın dikiminden önce arazi ve toprak hazırlığının dikkatli bir şekilde yapılması gerekmektedir. Bahçe toprağı analiz ettirilerek kireç ihtiyacı varsa kireçli gübreleme yapılmalıdır. Fındığın su ihtiyacının fazla (700 mm/yıl) olmasına rağmen genelde ülkemizde yağışı ve nemi fazla olan bölgelerde yetiştirildiğinden sulama yapılmaz. Karadeniz kıyı Bölgesi’nde genel olarak fındık sulanmaz.

Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi olarak Kasım-Şubat ayları arasında 15.15.15 kompoze gübresi verilir. Çinko noksanlığı varsa bu gübrenin çinko katkılısı kullanılmalıdır. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi Mart başında üre, Haziran başında ise CAN-26 uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak Kasım-Şubat ayları arasında DAP veya 20.20.0 gübresi kullanılabilir. Taban gübreleri ocaklarda izdüşüme açılan çukur veya hendeklere verilip üzeri toprakla kapatılmalıdır.

Fındıklarda kalsiyum noksanlığının meydana gelmemesi için Kasım-Şubat arasında tabana ince öğütülmüş kireç (CaCO3) tozu veya tarım kireci (dolomit; CaCO3 + MgCO3)

50

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

verilmelidir. Kalsiyumca yeterli topraklarda kökler daha gelişkindir. Kalsiyum asidik toprakların sadece pH’sını artırmakla kalmaz, toprakta yapıyı düzelterek diğer besin elementlerinin alınmasını da kolaylaştırır. Kireçleme materyalleri: kireç taşı (CaCO3), söndürülmemiş kireç (CaO), söndürülmüş kireç [(Ca(OH)2] ve dolomit (CaCO3+MgCO3)’dir. Toprak asitliğinin azaltılması ve toprak pH’sının fındığın istediği seviye olan 5.0-6.5 arasına yükseltilmesi ancak kireçleme ile mümkün olabilmektedir. Çabuk ve uzun etki için kireçleme materyali ince öğütülmelidir. Kireçleme işlemiyle toprağın yapısı düzelmekte, toprakta eksik olan kalsiyum ve magnezyum elementlerinin miktarı artmakta ve fosfor ve molibden gibi önemli elementlerin alınımları yükselmektedir. Ayrıca demir ve alüminyumun zehir etkisi azaltılmakta ve topraktaki mikrobiyal aktivite artarak organik materyalin parçalanması hızlanmakta dolayısıyla humuslaşma ve faydalı mineral besin elementleri açığa çıkmaktadır. Asit toprakların kireçlenmesi ile toprakların fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri düzeltilmektedir. Analiz sonucunda önerilen miktar ve çeşitteki kireçleme materyali 3-5 yılda bir Kasım-Aralık aylarında izdüşümdeki 40-50 cm genişliğindeki banda düzgünce serilip 5-10 cm toprak derinliğine mutlaka karıştırılmalıdır.

Karadeniz Bölgesi’nin asit karakterli fındık bahçesi topraklarında magnezyum noksanlığı da söz konusudur. Dolayısıyla magnezyum kaynağı olarak tarım kireci (dolomit; CaCO3+MgCO3) verilecekse Kasım-Şubat arasında tabana, magnezyum sülfat gübresi verilecekse Mart başında tabana verilmelidir. Çünkü potasyum ile magnezyum fındık için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar fındıkta verim ve kaliteyi (iç oranı, yağ düzeyi ve kalitesi) artırmaktadır.

Karadeniz Bölgesi’nin asit karakterli fındık bahçesi topraklarında demir, çinko, mangan ve bor noksanlıkları genellikle görülmez. Ama lokal olarak yağışlı kıyı bölgesinden uzaktaki iç kesimlerde, kireçli topraklarda mikro element noksanlığı bulunabilir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi kullanılacak veya meyve tutumundan sonra 2’şer hafta ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır.

Fındık ağaçları yapraklarının açılmasından dökülmesine kadar geçen dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu meyve bağlama ve gelişimi döneminde sömürmektedir. Bu yüzden söz konusu dönemde kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması gerekmektedir. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Azot meyve iriliğini artırmakta ve boş fındık oluşumunu azaltmaktadır. Ancak aşırı azot uygulamaları fındığın kabuk kalınlığını artırmakta, iç dolgunluğu ve yağ oranını azaltmakta, dolayısıyla randıman düşmektedir. Azotun 2-3 seferde uygulanması verimi artırmaktadır. Azotlu gübrelerin ilk yarısı fındıklar uyanmadan hemen önceki dönem olan Şubat sonu - Mart başında, ikinci yarısı ise çiçek oluşum devresinde yani Mayıs sonu - Haziran başında verilmelidir. Genellikle Karadeniz Bölgesi topraklarının büyük bir çoğunluğunun asit karakterde olduğu dikkate alınırsa azotlu gübreler içerisinde kalsiyum amonyum nitrat (CAN; %26 N) gübresi kullanımı daha doğru olacaktır. Lokal olarak kireçli bölgelerde bahçe kurulmuşsa böyle bazik topraklar için de amonyum sülfat (%21 N) gübresi kullanmak daha uygundur. Genellikle verim çağındaki bahçelere 1 dekara 15 kg azot (N), 9 kg fosfor (P2O5) ve 9 kg potasyum (K2O) uygulaması iyi sonuçlar vermektedir. Fındık Karadeniz Bölgesi koşullarında yılda 1 dekardan yaklaşık 700 ton su tüketmektedir.

Aşağıdaki klasik gübreleme proğramında dekara verilen gübre miktarları dekardaki ocak sayısına (2 m x 4 m mesafeli dikimlerde dekarda 125 ocak bulunur) bölünerek, her bir ocağa eşit olacak şekilde izdüşüme tavlı bir zamanda verilip toprak altına karıştırılmalıdır.

51

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

Verim Çağındaki Klasik Fındık Bahçesinde Gübreleme

Dönem Dekara (1000 m2) Dekara Kasım-Şubat arasında 60 kg 15-15-15 + Zn kompoze

30 kg katı hümik asit* Üst gübreleme

Mart başında (Fındıklar uyanmadan önce) 7 kg üre

Haziran başında (Çiçek oluşum devresinde) 12 kg CAN (%26 N)

Yaprak gübrelemesi (Mikro besin elementleri noksan ise)

Sonbaharda hasattan sonra 100 L suda 2 kg üre, 100 g demir-şelat, 250 g çinko sülfat, 250 g mangan sülfat ve 100 g boraks çözeltisi rüzgarsız havalarda yayıcı-yapıştırıcılı olarak yapraklara püskürtülmeli.

İlkbaharda yapraklandıktan sonra 100 L suda 500 g üre, 100 g demir-şelat, 200 g çinko sülfat, 200 g mangan sülfat ve 100 g boraks çözeltisi yapraklara püskürtülmelidir.

*: Hümik asit yerine ocak başına 20 kg yanmış ahır gübresi veya 10 kg fındık zurufu izdüşüme verilip toprak altına karıştırılabilir.

6.22. Turunçgillerin Gübrelenmesi Turunçgil (portakal, mandalina, limon, greyfurt) ağaçları kumludan killiye kadar değişik

toprak şartlarına adapte olabilir. Bununla birlikte iyi drenajlı, tuzsuz, geçirgen, derin, sıcak, humusça yeterli allüviyal topraklar en ideal olanıdır. Yüzeye yakın geçirimsiz bir tabaka bulunmamalı ve taban suyu da mevsimlere göre oynak olmamalıdır. Kumlu-tınlı, kumlu-killi, hafif, orta bünyeli ve 6-7 pH’lı topraklar uygundur. Ağır topraklarda derin işleme yapılmalı ve kullanılacak anaca dikkat edilmelidir. Turunç anacı topraktaki fazla kirece karşı daha dayanıklıdır. Bahçe toprağının derinliği en az 1.5-2 m olmalıdır. Ağır bünyeli (killi) ve fazla kireçli topraklar turunçgiller için tercih edilmez. Turunçgillerin kökleri fazla oksijene ihtiyaç duyduklarından topraklar havalanabilir özelliklerde olmalıdır. Turunçgiller yüzey köklü olduklarından 50 cm’lik üst toprak katında devamlı bir su birikmesi çok zararlıdır. Topraktaki kirecin miktarı da önemli olup %5’den fazla CaCO3 varsa çoğu kez fosfor, potasyum ve demir noksanlıklarına rastlanabilir. Tuzluluğa hassas olduklarından drenaj önlemleri alınmalı ve birinci sınıf sulama suyu ile sulanmalıdır. Sulama suyunda bor, sodyum ve klor gibi elementler fazla olmamalıdır. Türlerin su ihtiyacı da farklıdır. Limon diğerlerinden daha fazla (yılda 1100 ton/da) su tüketir. Daha sonra portakal, ondan sonra da mandalina gelir. Turunçgiller yılda yaklaşık 1000 ton/da su tüketirler.

Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi olarak Şubat-Mart aylarında 15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi erken ilkbaharda üre, Mayıs-Haziran aylarında ise amonyum nitrat (%33 N) veya amonyum sülfat (%21 N) uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak Şubat-Mart aylarında DAP veya 20.20.0 + Zn gübresi kullanılabilir.

Turunçgil bahçesi topraklarında potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum (kireç) fazla ise turunçgil ağaçlarınca yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana tercihen erken ilkbaharda potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum turunçgil için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar turunçgillerde meyve verim ve kalitesini artırmaktadırlar.

Turunçgillerde kalsiyum noksanlığı görülürse 100 L suda 1 kg kalsiyum nitrat eritilerek hazırlanan %1’lik kalsiyum nitrat çözeltisi meyveler küçük iken başlanıp 10 gün ara ile 2-3

52

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak filizlere ve meyvelere püskürtülmelidir.

Yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko, mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi kullanılacak veya meyve bağlamadan sonra 2’şer hafta ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır. Yüksek kireç, ıslaklık, kuraklık gibi problemler varsa toprağa uygulanan iz elementli gübreler yarayışlı olamayacaklarından yaprak gübrelemesi ile destek olunmalıdır.

Turunçgil ağaçları yapraklarının açılmasından dökülmesine kadar geçen dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu meyve tutumu ve gelişimi döneminde sömürmektedir. Bu yüzden söz konusu dönemde kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Genel olarak verim çağındaki turunçgil bahçelerinde noksanlıkları halinde ağaç başına 750 g azot (N), 600 g fosfor (P2O5) ve 750 g potasyum (K2O) verilmektedir.

Taban ve üst gübreler ağaç izdüşümlerine aşağıda belirtilen dönemlerde tavlı bir zamanda verilip çapa ile toprağa karıştırılmalıdır.

Verim Çağındaki Klasik Turunçgil Bahçelerinde Gübreleme

Dönem Ağaç başına izdüşüme

Şubat-Martta tabana

4 kg 15-15-15 + Zn kompoze 0.5 kg toz kükürt 1 kg katı hümik asit* 100 g demir-şelat

Mayıs-Haziranda üste Ağaç başına izdüşüme 450 g AN-33 300 g potasyum sülfat

Yaprak gübrelemesi (Mikro besin elementleri noksan ise)

Hasattan sonra 100 L suda 2 kg üre, 100 g demir-şelat, 250 g çinko sülfat, 250 g mangan sülfat ve 100 g boraks çözeltisi rüzgarsız havalarda yayıcı-yapıştırıcılı olarak yapraklara püskürtülmeli.

Meyve bağladıktan sonra 100 L suda 500 g üre, 100 g demir-şelat, 200 g çinko sülfat, 200 g mangan sülfat ve 100 g boraks çözeltisi rüzgarsız ve serin havalarda 2 hafta ara ile 2 kez yapraklara püskürtülmelidir.

*: Hümik asit yerine ağaç başına 30 kg iyi yanmış ahır gübresi izdüşüme verilip çapa ile toprağa karıştırılabilir.

6.23. Muzun Gübrelenmesi Muz yetiştiriciliği için en iyi topraklar hafif alkalin pH’lı, organik maddece çok zengin,

derin, geçirgen, hafif tekstürlü (kumlu-tınlı) topraklardır. Ülkemizde muz yetiştiriciliğini sınırlandıran en önemli faktör iklim olduğundan toprak seçimi ikinci derecede kalmaktadır. Bunun için uygun iklim özellikleri gösteren yerlerde gerekirse kayalıklar teras haline getirilip toprak ve yanmış ahır gübresi taşınarak muz dikimi yapılabilir. Muz geniş yaprakları sebebiyle çok fazla su tüketen, bu nedenle de sürekli su isteyen bir bitkidir. Hızlı gelişimi dolayısıyla bol miktarda besin maddesi alımı için de sürekli olarak toprak neminin sağlanması gerekir.

53

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi olarak fosforun tamamı ile potasyumun yarısı budama zamanında (Mart) DAP ve potasyum sülfat ile, potasyumun diğer yarısı ise hasat öncesinde (Kasım) potasyum sülfat ile verilmelidir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana Mart ayında sadece üre uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak Martta 20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler yine aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi gelişme dönemlerinde partiler halinde uygulanacaktır.

Muz yetiştirilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum (kireç) fazla ise muz bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum muz için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar muzda verim ve kaliteyi artırmaktadır. Ayrıca muz kültür bitkileri için en potasyum obur bir bitkidir.

Yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko, mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi kullanılacak, ya da çiçeklenme öncesinde (Haziran öncesi) kaliteli yaprak gübreleri ile sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır.

Muz bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu meyve tutumu ve gelişimi döneminde sömürmektedir. Bu yüzden söz konusu dönemde kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Muz bir dekardan yeterli bir verimle 20 kg azot, 30 kg fosfor ve 45 kg potasyum kaldırmakta ve bir sezonda dekardan yaklaşık 1500 ton su tüketmektedir.

Muz Bahçelerinde Klasik Gübreleme Budama zamanında (Mart) ocak başına

Çiçeklenme öncesinde (Haziran öncesi) ocak başına

Hasat öncesinde (Kasım) ocak başına

20 kg iyi yanmış ahır gübresi 20 kg iyi yanmış ahır gübresi 20 kg iyi yanmış ahır gübresi 450 g DAP (30 kg P2O5/da) - - 250 g üre (20 kg N/da) 200 g AS-21 200 g AS-21 - (40 kg K2O/da) 300 g potasyum sülfat 300 g potasyum sülfat 50 g magnezyum sülfat - - 1 kg demir-şelat/da 100 L suda 500 g üre, 100 g demir-

şelat, 200 g çinko sülfat, 200 g mangan sülfat ve 100 g boraks çözeltisi yapraklara püskürtülmeli.

- 3 kg çinko sülfat/da - 2 kg mangan sülfat/da - 0.5 kg boraks/da -

6.24. Üzümün Gübrelenmesi Yerli asmalar toprak bakımından fazla seçici olmadığı için her tip toprakta yetişirler.

Ancak asmanın sürme kuvveti, verim kabiliyeti ve üzümün olgunlaşması toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinden etkilenmektedir. Amerikan asma anaçlarının toprak istekleri yerli asmalara göre daha fazladır. En seçici anaç Riparia anacıdır. Bu asmanın süzek olmayan kireçli topraklarda ömrü azalır. Yerli anaçlar Floksera zararlısından dolayı pek fazla tercih edilmez. Asma elverişsiz toprak şartlarına uyum yeteneği olan bir bitkidir. Değişik yöreler ve çok farklı yapılardaki topraklarda bağcılık yapılmakla birlikte tınlı, tınlı-kumlu ve hafif çakıllı topraklar bağcılık için en ideal topraklardır. Kumlu-tınlı topraklarda kökler 4-8 m derine inerken, ağır killi ve sığ topraklarda 1 m’den aşağıya inemezler. Bağ kurulurken toprak ve sulama durumuna göre anaç seçilmelidir. Üzüm asmaları havasız, tuzlu ve çok kireçli

54

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

toprakları sevmezler. Güneye bakan sırt ve yamaçlar soğuk iklime sahip bağ bölgelerinde en sıcak yerler olduğundan bağlar bu alanlarda kurulmalıdır. Güney yöreler erken ısındığından asmanın erken uyanarak sürmesini sağlarlar. İlkbahar donlarının zararlı olduğu yerlerde erken sürmeyi geciktirmek için kuzey yöneyler tercih edilmelidir. Bağcılık için en elverişli araziler daha önce asmanın yetiştirilmediği, tarıma yeni açılmış araziler, tarla tarımı yapılan araziler veya eskiden bağ olup uzun yıllar başka kültür bitkilerinin yetiştirildiği alanlardır.

Asma olgun, humuslu, kalsiyumca zengin ve iyi havalanabilen taşlı-çakıllı topraklarda iyi yetişir. Alt tabakaları su geçiren killi topraklar da uygundur. Tınlı topraklar orta kaliteli, fakat verimli bağcılık için elverişli topraklardır. Asma değişik verimliliğe sahip topraklarda yetiştirilebilir. Diğer bahçe bitkileriyle kıyaslandığında asma çoğu besin elementlerini daha az tüketmektedir. Eğer toprağın derinliği, bünyesi ve su içeriği uygunsa çoğu bahçe bitkilerinden daha iyi yetişir. Tınlı, kumlu-tınlı ve biraz çakıllı, orta düzeyde kireçli ve 6-8 pH’lı topraklar üzüm bağları için ideal topraklardır.

Asma da diğer meyve türleri gibi sağlıklı topraklarda daha başarılı bir şekilde yetiştirilmektedir. Kolay drene olan ve baharda çabuk ısınan, kabuk bağlamayan, şiddetli yağışları kolay emebilen ve fazla yüzey akışına imkan vermeyen, kurak mevsimlerde bünyesinde iyi su tutabilen, çok az kesek içeren ve sert tabaka içermeyen, erozyon ve besin maddesi kayıplarına dirençli, yüksek oranda toprak organizmalarını destekleyen, yüksek verim için fazla gübrelemeye ihtiyaç göstermeyen, iyi bir toprak kokusuna sahip, sağlıklı ve yüksek kalitede ürün alınabilen topraklar sağlıklı toprak olarak tanımlanmaktadır.

Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi olarak ya sonbaharda (Ekim-Kasım) veya erken ilkbaharda (Mart) 15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi erken ilkbaharda üre, Mayıs sonunda ise amonyum nitrat (%33 N) veya amonyum sülfat (%21 N) uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak sonbaharda DAP veya erken ilkbaharda 20.20.0 + Zn gübresi kullanılabilir.

Üzüm bağı topraklarında potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum (kireç) fazla ise asmalar tarafından yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana tercihen erken ilkbaharda potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum üzüm gibi şekerli bitkiler için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar üzümde meyve verimi ve kalitesini artırmaktadır.

Üzümlerde kalsiyum noksanlığı arazları görülüyorsa 100 L suda 1 kg kalsiyum nitrat eritilerek hazırlanan %1’lik kalsiyum nitrat çözeltisi salkımlar-meyveler küçük iken başlanıp 10 gün ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak salkımlara püskürtülmelidir.

Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko, mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi kullanılacak veya meyve bağlamadan sonra 2’şer hafta ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır. Yüksek kireç, ıslaklık, kuraklık gibi problemler varsa toprağa uygulanan iz elementli gübreler yarayışlı olamayacaklarından yaprak gübrelemesi ile destek olunmalıdır. Çinko noksanlığına karşı yapraklı dönemdeki yaprak gübrelemesine ilaveten yapraklar açılmadan önce de kamçılara %0.25’lik çinko sülfat çözeltisi püskürtülmelidir.

Üzüm asmaları yapraklarının açılmasından dökülmesine kadar geçen dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu meyve tutumu ve gelişimi döneminde sömürmektedir. Bu yüzden söz konusu dönemde kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle

55

GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ _____________________________________________________________________________________________

sağlanabilmektedir. 2 m x 4 m mesafelerle dikilmiş 10 yaşlı, verim çağındaki klasik bağlarda 1 dekardan yılda 13 kg azot, 9 kg fosfor ve 13 kg potasyum kaldırılmakta ve yaklaşık 600 ton su tüketilmektedir.

Aşağıdaki klasik gübreleme proğramında dekara verilen gübre miktarları dekardaki omca sayısına (yaklaşık 125 omca) bölünerek, her bir omcaya eşit olacak şekilde izdüşüme tavlı bir zamanda verilip çapa ile toprağa karıştırılmalıdır.

Verim Çağındaki Klasik Üzüm Bağlarında Gübreleme

Dönem Dekara (1000 m2) Dekara

Sonbaharda veya erken ilkbaharda tabana

60 kg 15-15-15 + Zn kompoze 15 kg toz kükürt 20 kg katı hümik asit*

Üst gübreleme

Erken ilkbaharda 6 kg üre

Mayıs sonunda 6 kg AN (%33 N) 6 kg potasyum sülfat

Yaprak gübrelemesi

Sonbaharda hasattan sonra 100 L suda 2 kg üre, 100 g demir-şelat, 250 g çinko sülfat, 250 g mangan sülfat ve 100 g boraks çözeltisi rüzgarsız havalarda yayıcı-yapıştırıcılı olarak yapraklara püskürtülmeli.

Çiçeklenme öncesinde 100 L suda 500 g üre, 100 g demir-şelat, 200 g çinko sülfat, 200 g mangan sülfat ve 100 g boraks çözeltisi rüzgarsız ve serin havalarda 2 hafta ara ile 2 kez yapraklara püskürtülmelidir.

*: Hümik asit yerine ağaç başına 50 kg iyi yanmış ahır gübresi izdüşüme verilip çapa ile toprağa karıştırılabilir. Modern, fertigasyonlu üzüm bağlarındaki gübreleme proğramı bir sonraki Gübreleme

Rehberi’nde verilecektir.

TOPRAĞA KUVVET, ÜRÜNE BEREKET, ÇEVREYE SAYGI İÇİN İGSAŞ GÜBRELERİNİ SEÇİN!

İGSAŞ : Güney Mah. Petrol Cad. No:27 41780 - KÖRFEZ / KOCAELİ / TÜRKİYE TELEFON : +90 262 316 2200 (Pbx) FAKS: +90 262 316 22 95 – 96 – 97 - 98 E-posta : [email protected] Web Sitesi : www.igsas.com.tr Wap Sitesi : http://wap.igsas.com

KÜTAHYA AZOT : Eskişehir Karayolu 7. Km 43080 - KÜTAHYA TELEFON : (0 274) 280 73 00 – 02 – 03 - 04 FAKS : ( 274 ) 280 73 06 - 07 E-posta : [email protected] Web Sitesi : www.kutahyaazot.com

56