4
1 Buse Nur ÇAĞLAR DÖRT MEVSİM Bir yılda dört mevsim vardır. İlkbahar, yaz, sonbahar, kış. Hepsi ayrı ayrı güzelliktedir. Kiminin beyazı, kiminin yeşili. İlkbaharda açar çiçekler. Dağlar, tepeler demeden. Her yer rengârenk oluverir. Etrafa mutluluk saçıverir. Sonra gelir yaz mevsimi. Herkesler alır eline dondurmaları. İnsanlar giyer yazlıkları. Başlanır gezi turları. Sıra sonbahara gelince Sararıp solar ağaçlar Yere dökülen yapraklar Toparlanır bütün çiçekler. Geldi sıra son mevsime. Kış geldi mi beyaz olur her yer. Dışarda kartopu oynanır. Elde sıcak içecekler olur. Nur ÇAĞ ARKADAŞLIK VE SAMİMİYET Arkadaşlık çok önemli bir şeydir. Arkadaşlıkta sevgi, saygı, empati, samimiyet, fedakarlık gibi bir sürü duygular vardır. Önemli olan bu duyguyu kullanmaktır. Mesela bir arkadaşımızın başına kötü bir şey geldiğinde ya da haksız yere suçlandığında bize düşen empati kurmak, saygıyla sevgiyle, samimiyetle yaklaşmaktır. Arkadaşlıkta samimiyet çok önemlidir. Samimi insanı herkes sever ama yalancı kişileri kimse sevmez. İnsanlar her zaman doğrunun yanındadır. Hayatımızda arkadaşlık çok önemli bir unsurdur. Asla arkadaşınızı kaybetmeyin arkadaşlarınızı sevin onlarla iyi anlaşın. Her zaman kendinize iyi arkadaşlar edinin. Ne demiş büyüklerimiz “Arkadaşını söyle sana kim oluğunu söyleyim”demiş. İyi arkadaşlıklar bizi her zaman başarıya götürür. Arkadaşlarımıza karşı samimi davranır ve onlara empati kurarak yaklaşırsak iyi arkadaşlığın temelini atmış oluruz. Nurcan BAĞCI SENİN TABLON Hayat insan için düzenlenmiş bir tablodur. Sen ona şeklini , rengini , düzenini verirsin. Ona dolu dolu neşeli malzemeler verirsen hayatta sana güzel bir yol çizer. Tablolar İnsanın baktıkça içine huzur verir. Ama hayatını bomboş geçiren istediğini yapamayan huzursuz insanların tablosu ise insanın içini karartır. Hayatını öyle yaşamalısın ki senin tablona bakan herkes senin tablonun bir parçası olmak istesin . Tablonu kirletmek batırmak isteyenler olabilir. Ama sen senin tablonun kirlenmesine izin vermeyeceksin. Aynı şekilde tablona renk düzen neşe katanlar da olabilir. Onlar senin arkadaşın dostun, can yoldaşındır. Önemli olan o tabloyu kirletenlere izin vermemek onları tablodan uzak tutmaktır. Güzelleştirmek isteyenlerin de hayatına girmesine izin verebilirsin. Sonuç olarak tablon hayatın sona erdiğinde geri çekilip baktığında seninde beğendiğin, gururlandığın bir eser olmalıdır. Nazar SARITUÇ HAYVAN SEVGİSİ Hayvan sevgisi, hayvanları incitmeden, canlarını yakmadan onlara merhametli bir şekilde davranmaktır. Mesela köpek sana hiçbir şey yapmadan senin önünde duruyorsa sen de o sana bir şey yapmadığı halde taşlıyorsan bu köpeğin canının yanmasına ve sana zarar vermesine sebep olur. Kendi canın için Allah’ın verdiği başka bir cana eziyet ettiğini ortaya koyar. Bence kendi canımızı kurtarmak için bile olsa hiçbir hayvana zarar vermemeli, eziyet etmemeli, onların canını Allah’tan başka kimsenin alamayacağını bilmeliyiz. Ne olursa olsun kendi canımız gibi korumalıyız. Mesela yoldan geçen her hayvanın karnını doyuran ona su içiren her bir insan ahirette karşılığını en güzel şekilde görecektir. Hayvanlara içimizden gelen sevgimizi en güzel şekilde yansıtmalıyız. Hayvanlara sevgisini gösteren hayvanı ölmekten kurtaran her iyi niyetli, iyi kalpli ve hayvan sevgisinin ne anlama geldiğini bilen bir insan Allah tarafından ödüllendirilecek ve ahirete karşılığını en güzel ve en iyi şekilde görecektir. Allah her insanın yaptığı iyilikleri ve işlediği kötülükleri hiçbir zaman karşılıksız bırakmaz. Biz de her daim hayvanlara ve insanlara iyilik yapalım. Onların da bir canı olduğunu unutmamalıyız. Ali Mert CÜCE Yıl: 2017-2018 Dönem: 1 Sayı: 7

HAYVAN SEVGİSİ - cubuk.meb.gov.tr · Kıúgeldi mi beyaz olur her yer. ... oynamaya gitmiúailesi ise bunu fırsat bilip hazırlıklara balamıúlar. Ecrin geldiğindeçokaúırmıú

  • Upload
    dangnhi

  • View
    223

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: HAYVAN SEVGİSİ - cubuk.meb.gov.tr · Kıúgeldi mi beyaz olur her yer. ... oynamaya gitmiúailesi ise bunu fırsat bilip hazırlıklara balamıúlar. Ecrin geldiğindeçokaúırmıú

1

Buse Nur ÇAĞLAR

DÖRTMEVSİM

Bir yılda dört mevsim vardır.

İlkbahar, yaz, sonbahar, kış.

Hepsi ayrı ayrı güzelliktedir.

Kiminin beyazı, kiminin yeşili.

İlkbaharda açar çiçekler.

Dağlar, tepeler demeden.

Her yer rengârenk oluverir.

Etrafa mutluluk saçıverir.

Sonra gelir yaz mevsimi.

Herkesler alır eline dondurmaları.

İnsanlar giyer yazlıkları.

Başlanır gezi turları.

Sıra sonbahara gelince

Sararıp solar ağaçlar

Yere dökülen yapraklar

Toparlanır bütün çiçekler.

Geldi sıra son mevsime.

Kış geldi mi beyaz olur her yer.

Dışarda kartopu oynanır.

Elde sıcak içecekler olur.

Nur ÇAĞ

ARKADAŞLIK VE SAMİMİYET

Arkadaşlık çok önemli bir şeydir. Arkadaşlıkta sevgi, saygı, empati,

samimiyet, fedakarlık gibi bir sürü duygular vardır. Önemli olan bu

duyguyu kullanmaktır. Mesela bir arkadaşımızın başına kötü bir şey

geldiğinde ya da haksız yere suçlandığında bize düşen empati kurmak,

saygıyla sevgiyle, samimiyetle yaklaşmaktır. Arkadaşlıkta samimiyet çok

önemlidir. Samimi insanı herkes sever ama yalancı kişileri kimse sevmez.

İnsanlar her zaman doğrunun yanındadır. Hayatımızda arkadaşlık çok

önemli bir unsurdur. Asla arkadaşınızı kaybetmeyin arkadaşlarınızı sevin

onlarla iyi anlaşın. Her zaman kendinize iyi arkadaşlar edinin. Ne demiş

büyüklerimiz “Arkadaşını söyle sana kim oluğunu söyleyim”demiş. İyi

arkadaşlıklar bizi her zaman başarıya götürür. Arkadaşlarımıza karşı

samimi davranır ve onlara empati kurarak yaklaşırsak iyi arkadaşlığın

temelini atmış oluruz.

Nurcan BAĞCI

SENİN TABLON

Hayat insan için düzenlenmiş bir tablodur. Sen ona şeklini , rengini ,

düzenini verirsin. Ona dolu dolu neşeli malzemeler verirsen hayatta sana

güzel bir yol çizer. Tablolar İnsanın baktıkça içine huzur verir. Ama

hayatını bomboş geçiren istediğini yapamayan huzursuz insanların

tablosu ise insanın içini karartır.

Hayatını öyle yaşamalısın ki senin tablona bakan herkes senin tablonun

bir parçası olmak istesin . Tablonu kirletmek batırmak isteyenler olabilir.

Ama sen senin tablonun kirlenmesine izin vermeyeceksin. Aynı şekilde

tablona renk düzen neşe katanlar da olabilir. Onlar senin arkadaşın dostun,

can yoldaşındır. Önemli olan o tabloyu kirletenlere izin vermemek onları

tablodan uzak tutmaktır. Güzelleştirmek isteyenlerin de hayatına

girmesine izin verebilirsin.

Sonuç olarak tablon hayatın sona erdiğinde geri çekilip baktığında

seninde beğendiğin, gururlandığın bir eser olmalıdır.

Nazar SARITUÇ

HAYVAN SEVGİSİ

Hayvan sevgisi, hayvanları incitmeden, canlarını

yakmadan onlara merhametli bir şekilde davranmaktır.

Mesela köpek sana hiçbir şey yapmadan senin önünde

duruyorsa sen de o sana bir şey yapmadığı halde taşlıyorsan

bu köpeğin canının yanmasına ve sana zarar vermesine sebep

olur. Kendi canın için Allah’ın verdiği başka bir cana eziyet

ettiğini ortaya koyar. Bence kendi canımızı kurtarmak için

bile olsa hiçbir hayvana zarar vermemeli, eziyet etmemeli,

onların canını Allah’tan başka kimsenin alamayacağını

bilmeliyiz. Ne olursa olsun kendi canımız gibi korumalıyız.

Mesela yoldan geçen her hayvanın karnını doyuran ona su

içiren her bir insan ahirette karşılığını en güzel şekilde

görecektir. Hayvanlara içimizden gelen sevgimizi en güzel

şekilde yansıtmalıyız. Hayvanlara sevgisini gösteren hayvanı

ölmekten kurtaran her iyi niyetli, iyi kalpli ve hayvan

sevgisinin ne anlama geldiğini bilen bir insan Allah

tarafından ödüllendirilecek ve ahirete karşılığını en güzel ve

en iyi şekilde görecektir. Allah her insanın yaptığı iyilikleri

ve işlediği kötülükleri hiçbir zaman karşılıksız bırakmaz. Biz

de her daim hayvanlara ve insanlara iyilik yapalım. Onların

da bir canı olduğunu unutmamalıyız.

Ali Mert CÜCE

Yıl: 2017-2018Dönem: 1Sayı: 7

Page 2: HAYVAN SEVGİSİ - cubuk.meb.gov.tr · Kıúgeldi mi beyaz olur her yer. ... oynamaya gitmiúailesi ise bunu fırsat bilip hazırlıklara balamıúlar. Ecrin geldiğindeçokaúırmıú

2

Ebrar BUSE

TRAFİK LEVHALARI

Trafikte olmasa levhalar,

Güvenli geçemez yayalar.

Trafik için önemli

Çevredeki tüm levhalar

Kullanır araçlar levhaları

Araçlar trafik lambaları

İnsanlar işaretleri

Herkes kullanmalı onları

Onlar ki hayat kurtarır

Kuralları vardır onların

Uyarsak biz onlara

Yaşarız biz mutlu mutlu

Ebru AKBULUT

SABIRLI BEKLEYİŞ

O gün Ece çok mutluydu. Çünkü en yakın arkadaşı Esra ona

gelecekti. Yıllar önce ikisi aynı okula gidiyor oyunlar oynuyorlardı.

Birbirlerini çok seviyorlardı. Birbirlerinden çok farklı olmalarına

rağmen çok iyi anlaşıyorlardı. Yaptıkları hataları bile görmezden

geliyorlardı. Bu da birbirlerini çok sevdikleri anlamına geliyordu.

Fakat onları ayıran tek neden Esra’nın babasının tayini çıkmasıydı.

Babasının tayini çıkmasına Esra çok üzülmüştü. Arkadaşlarını

öğretmenlerini çok seviyordu. Ece’den ayrı kalmak ona çok zor

gelmişti. Görüşecekleri gün gelmişti. Ece sabırsızlıkla Esra’yı

bekliyordu. Kapı çaldı. Ece sabırsızlıkla koşarak kapıyı açtı ama

hayal kırıklığına uğramıştı. Çünkü bu komşusu Ayşe teyzeydi.

Ece :“ Ne oldu Ayşe teyze?” dedi.

Ayşe teyze: “ Kızım karşı mahalledeki komşunun kızı

kaybolmuş. Onu her yerde arıyoruz ama yok annene haber vermek

için gelmiştim.” dedi.

Ece annesine bağırdı annesi bu haberi duyunca çok üzüldü. Koşa

koşa karşı mahalleye gitti. Ece çok üzülmüştü sabırsızlıkla Esra’yı

bekliyordu. Tekrar zil çaldı. Ece koşa koşa kapıyı açtı fakat gelen

annesiydi. Annesi çok mutluydu. Ece annesine neden bu kadar mutlu

olduğunu sordu.

Annesi; “Kızım karşı mahalledeki komşunun kızını bulduk parkı

görünce oynamak istemiş. Annesi aramış ama bulamamış. Parka

gittiğimde tek başına oturuyordu. Mutsuzdu. Beni tanıdı hemen

yanıma geldi. Bende elinden tutup evlerine götürdüm. Ailesi çok

sevindi.” Ece mutluymuş gibi yaptı. Annesi Ece’de bir şey olduğunu

anladı ve neyi olduğunu sordu. Ece “Anne Esra’yı bekliyorum bir

türlü gelmedi.”dedi. Annesi “Gelirler birazdan, biraz sabırlı

olmalısın kızım.”dedi. Ece “Sabrediyorum anne!” demişti. Kapı

çalındı gelen Esra’ydı. Ece Esra’ya sarıldı sabırla bekleyiş sonucunu

almıştı. Akşama kadar oyun oynadılar. Tekrar buluşmak üzere

ayrıldılar.

Damla ÇOLAK

SEVGİ

Ayşe ve ailesi bir kasabada yaşarlarmış. Ayşe’nin bir

bisikleti varmış, ama bu bisiklet çok eskiymiş. Babası Ayşe’ye

yeni bir bisiklet almış. Ayşe’nin küçük bir kız kardeşi varmış

onun ismi ise Ecrinmiş. Ecrin babasının ablasına bisiklet aldığını

görünce hayal kırıklığına uğramış. Çünkü babası ona hediye

almamış hâlbuki doğum gününe üç gün kalmıştı. Babası Ecrine

de hediye almış ama vermemiş. Doğum gününde verecekmiş.

Aradan üç gün geçmesine rağmen Ecrin kimsenin doğum

gününü hatırlamadığını düşünmüş. Ecrin arkadaşlarıyla

oynamaya gitmiş ailesi ise bunu fırsat bilip hazırlıklara

başlamışlar. Ecrin geldiğinde çok şaşırmış. Babası hediyesini

Ecrine verdiğinde Ecrin ailesinin onu sevdiğini anlamış ve

babasına sevgiyle sarılmış.

Buse Nur ÇAĞLAR

KARAGÜN DOSTU

İnsan dostunu en çok ihtiyaç duyduğunda yanında olmasını ister.

Mutlu anımızda herkes yanımızdadır, ama zor günümüzde sadece

gerçek dostlarımız yanımızda olur.

Dostlar çok yardım eder birbirlerine. Mesela biri borca girdiği

zaman onun yanında sadece arkadaşları değil gerçek dostları olur.

İnsanlar iyi dost görünebilir ama arkamızı döndüğümüzde dedikodu

yaparlar. Ama gerçek dostlar bütün zamanımızda yanımızda olurlar.

Her insanın içinde sevgi ve merhamet olduğu için herkes yardım

etmeyi de sever. Bütün insanlar arkadaş olduğunda herkes mutlu

olur. Fakat kimse kötü gününde senin yanına gelmez. sadece gerçek

dostlarımız yanımızda olur o zamanda. Sonuç olarak iyi dost kara

günde belli olur ve bize kol kanat açarlar.

Esma AKIL

ENGELSİZ

Yurdumuzda ve dünyada yaşayan birçok engelli vardır.

Bizim engellilere acıyarak bakmak yerine onlara sahip çıkıp kol

kanat gerip bizden biri olarak görmemiz gerekir.

Bizim onlardan ne farkımız var. Bizim ne garantimiz var.

Belki bir gün bizimde engelimiz olur . Karşımız da bize acıyarak

bakan değil de bize yardım edip kol kanat geren birini

yanımızda isteriz. O zaman ne yapalım engelleri sevgiyle aşalım

her yerde sevgi olsa ayrımcılık bitse her şey ne güzel olur.

Engelleri aşmak için sevgiyle gülümseyin. Sevgiyle

aşamayacağımız hiçbir engel yoktur.

Zeynep Aleyna POLATÇI

OKUMANIN DEĞERİ

Kitap okumak değerlidir. Çünkü kitap okuyarak hayal gücümüz

gelişir. Renkli hayal gücümüz ve kitaplar sayesinde güzel resimler

çizer, şiirler ve hikayeler yazarız. Kısacası hayatımız kolaylaşır. Bir

kişi eğer yalnız iken kitap okursa yalnızlık hissini hissetmez. Çünkü

kitabın içinde ki kahramanlar o kişinin yanındaymış gibi olur

yalnızlık hissi duymaz. Kitap okumak ayrıca bir sorumluluktur. En

azından bir öğrenci on beş dakika kitap okunmalı. Benimse sevdiğim

bir hikâye kitabı var. Alice Harikalar Diyarında. Size tavsiye

edebileceğim güzel bir kitap olabileceğini düşünüyorum.

Abtulsamet ÖZCAN

Page 3: HAYVAN SEVGİSİ - cubuk.meb.gov.tr · Kıúgeldi mi beyaz olur her yer. ... oynamaya gitmiúailesi ise bunu fırsat bilip hazırlıklara balamıúlar. Ecrin geldiğindeçokaúırmıú

3

Ebrar Buse ERÇİN

MEYVELER

Meyveler çok tatlı.

Hepsi çok sağlıklı.

Portakal, mandalina, nar

Hepsinin faydası var.

Kimisi tatlı, kimisi ekşi.

Mevsimleri ayrı ayrı

Hepsi birer şifa kaynağı.

Bol bol tüketelim onları.

Amine TOPBAŞI

DÜNYANIN İLACI

Sevgi hayatımızın bir parçasıdır. Herkes sevmeyi ve sevilmeyi

hak ediyor. Bazen annemiz olsun babamız olsun bize canım kızım

canım oğlum dediğinde sanki dünyalar bizim oluyor. Çünkü

onlardan biz güven alıyoruz. Mesela bir evde sevgi olmasın,

mutluluk olmasın o ev bize bir hapishane gibi olur. Anneden

babadan sevgi görmeye, bir cümle bile duymayan çocuğun halini

düşünsenize bir sevgi tek insanlarda değil Bitkilerde hayvanlarda

çiçeklerde herkes de. Mesela biz hayvanlara sevgi gösteriyoruz.

Herkesin sevgiye ihtiyacı var bu Dünya sevgisiz olmaz.

Gerçekten çok şanslıyız böyle anne babamız böyle arkadaşımız

böyle öğretmenlerimiz olduğu için Allaha binlerce şükürler olsun.

Buradan herkese sesleniyorum arkadaşlar mutlu olmak için

sevgiye ihtiyacımız var

Sevgi Bu Dünyanın İlacı…

Zeynep GÜRBÜZ

SORUMLULUK

Sorumluluk… Sorumluluk deyince insanların aklına ilk ne gelir?

Tabii ki herkesin aklına farklı şeyler gelir ama bu fikirlerin özü

aynıdır. İnsanın sorumluluğunu yerine getirmesi ne kadar da güzel bir

şey değil mi? Hem etrafındakilerin güvenini kazanırsın, hem de

onların gözüne girersin. insan sorumluluğunu yerine getirirse mutlu

olur, içinde güven duygusu oluşur. Yaptığından daha büyük işler

başaracağını anlar. Sorumluluğumuzu yerine getirirsek veya

sorumluluğumuzu yerine getirmezsek bundan bir tek biz değil

başkaları da etkilenir. Bu başkalarının bizide etkileyeceğini belirleyen

sorumluluğu yerine getirip getirmememiz veya önem verip

vermememizdir. Eğer bu sorumluluğumuzu en güzel şeklide ve

elimizden gelenin en iyisini yerine getirirsek karmışımızdaki de mutlu

oluruz.

Aslında sorumluluğumuzu yerine getirmek o kadar da zor değil

sadece bunu severek yerine getirmeye gönülden inanmalıyız. Yani

size verilen sorumlulukları yerine getirir.

Esma SELVİ

KOMŞUNUN DUASI

Komşu bizim için çok değerli, önemli ve olmazsa olmazımızdır.

Komşu bizim yoldaşımız, sırdaşımız, arkadaşımız olmuştur. Bu

yüzden biz de onlara yoldaş, sırdaş ve arkadaş olmalıyız. Onları sevip

saymalıyız onları kırmamalı ve üzmemeliyiz.

Arkadaşlar komşuları kırmayın çünkü komşu komşunun külüne

muhtaçtır. Bunla ilgili bir hikâye anlatacağım. Yeni taşınan külü

yokmuş ve komşusuna gidip biraz kül istemiş ya işte gördünüz mü

komşu komşunun külüne muhtaçtır. Ayrıca ev alma komşu al. İnsan

bu kadar komşuya muhtaçken nasıl komşu sus ev alır. Bunla ilgilide

bir hikâye anlatacağım. Nine, baba, anne ve çocuk aynı evde

yaşıyordu ama taşınma zamanları gelmişti ki nine komşuları iyi olsun,

anne ev sıcak olsun, baba geniş baba olsun, çocuk odam olsun

diyordu. Anne, baba ve çocuğun dedikleri oldu ama komşuları, çok

kötüydü bir türlü rahat edemediler. Bu yüzden iyi komşusu olan bir

eve taşındılar rahat ettiler. Yani ev alma komşu al. İslam dada komşu

hakkına çok önem verilmiş bunla ilgili birçok hadis vardır. Örneğin

“komşusu açken tok yatan bizden değildir.” Bir yemek yaparsak

komşumuza da götürelim.

Unutmayın komşu çok değerlidir. Komşu bizim için rahatlık,

kolaylık ve sabrı paylaşmayı öğretir. O zaman bize böyle güzel şeyler

öğretenlere iyi davranıp hatasına gülmeyelim ki iyi yaşayalım. Şu söz

hep kul ağzına küpe olsun. Komşunun duasında bedduası da kabuldür.

Ebru AKBULUT

İLETİŞİM

Geçmişten günümüze kadar birçok şey gelişmiştir. Artık

insanlar görüntülü konuşabiliyor, iletişim rahatlıkla sağlanabiliyor.

Eski çağdaki insanlar ateş yakıp onun dumanıyla haberleşiyorlardı.

Graham BELL; telefonu ilk icat eden insan. Graham Bell

telefonu icat etmeseydi iletişim Rahatlıkla sağlanamazdı. Yıllardır

iletişim nasıl sağlanabilir diye düşünülürdü. Görüntülü konuşmak

imkânsızdı. İnsanlar birbirleri ile görüşemiyor birbirine hasret

duyuyorlardı. Bilgisayar ilk yapıldığında bir oda büyüklüğündeydi

sonra ise insanlar bilgisayarı çok fazla küçüldü. iletişim 3 temel

unsurda gerçekleşir.

1-) Konuşma

2-) Yazma

3-) Dinlemedir

Bu üç temel unsur üzerinden İnsanlar kendilerini ifade edebilir,

birbirini anlar ve bildiklerini başkalarına aktarabilirler. İletişimin 3

ana öğesi vardır Kaynak / gönderici, iletici, dinleyici / alıcıdır.

Sosyal varlığın gelişmesi iletişime bağlıdır. İletişim kurma becerisi

hayatımızın her alanını etkilemektedir. İletişim kurma becerimiz

hayatımızın her alanında evimizde, iş yerimizde, sosyal

yaşantımızda bizi etkilemektedir. İletişim sözlü olduğu kadar

sözsüzde yapılır. Ve insanların anlaşması iletişim sayesinde olur.

Nurcan BAĞCI

Page 4: HAYVAN SEVGİSİ - cubuk.meb.gov.tr · Kıúgeldi mi beyaz olur her yer. ... oynamaya gitmiúailesi ise bunu fırsat bilip hazırlıklara balamıúlar. Ecrin geldiğindeçokaúırmıú

4

İMTİYAZ SAHİBİOsman KARAKUŞ

GENEL YAYIN YÖNETMENİAynur AKYÜZ

OKUL ADRES TELEFON:Ş.SELAHATTİN ŞİŞMAN İLKÖĞRETİM KURUMLARIMuhsin Yazıcıoğlu Mah. Sünlü Bulvarı No:36 06760

Çubuk/ANKARA 0312 838 42 23

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜÇetin ERDEN

GÖRSEL DANIŞMANBerrin BULUT

YAYIN KURULUBeyhan KARAÇAĞIL

Burak MURATSevilay ERCİĞEZ

Buse EBRAR

RENKLER

Hepsi birbirinden güzel,

Cıvıl cıvıl renkler.

Kırmızı, mavi, pembe.

Hepsi bir uyum içinde.

Doğadaki her nesne renk renk,

Ağaçlar, çiçekler ışıl ışıl

Çimenler yapraklar yeşil yeşil.

Deniz, gökyüzü mavi mavi.

Renkler bizim dünyamız.

Renkler bizim hayalimiz.

Onlar bize renk katar.

Onlar bize umut katar.

Ebrar YILDIZ

HAYAT DERSİ

Bazı insanlar bir davranış kaybeder ve bunu bulmak için

elinden geleni yapar. Bazı insanlar ise mücadele etmeden

kazanmak ister, bunun asla olmayacağını bilir. Çoğu insan

mücadele etmeden, çaba sarf etmeden o davranışı bulmak ister.

Bazı insanlar ise mücadele eder çaba sarf eder ve sonunda

kaybolan kilidi bulur ve mutlu olur. Ama mücadele çaba yetmez.

Onun için her insan kendisine güvenmesi gerekir. Güven yoksa

yok sayılırsın. Her insan mücadele ve çaba sarf etmeli ve

güvenmeli. O zaman kapıları açılır ama eğer tersi yapılırsa kapılar

kapanır sonsuza dek açamazsın. O yüzden her insan şansını

denemeli ve mücadele, çaba ve güvenmeli yani hiçbir zaman

ümidini kesmeyin ve sabredin o zaman her istediğinizi yapa

bilirsiniz asla pes etmeyin!!!

Elif Nur AVCI

SAYGI VE SEVGİ

Günlerden bir gün annemle birlikte çarşıya gidiyorduk.

Karşımıza küçücük bir çocuk çıkmıştı. Ağlıyordu ne oldu deyince

çocuk utandığı için söyleyemedi. Bizde annemle ona yardım etmek

istedik. Saygı ve sevgiyi annemden öğrenmiştim. O zaman çok

mutlu olmuştum. Eve gidince bu olayı babama da anlattım. Babam

bana aferin demişti. Kardeşlerime de çok güzel örnek olmuştum.

Onlara da öğretmiştim saygı ve sevgiyi. Onların da mutlu olması

beni çok gururlandırmıştı. Artık bu olayı aklımdan hiç çıkaramadım.

O zamandan beri herkese ve bütün akrabalarıma sevgi saygı içinde

davrandım. Pazar günü anneannemlerdeydik. Yeğenlerimle oyun

oynuyorduk. Yeğenim Sude Nur bana hep abla derdi. Çünkü ondan

bir kaç yaş büyüktüm. Bana abla dediğinde sanki bütün çocukların

bana abla dediğini hissediyordum. Arkadaşım Beyza da yanımdaydı

saygı ve sevgiyi anlatıyordum. Yaşadıklarımdan çok güzel

öğrenmiştim ve onlara da öğrettim. Onların da insanlara karşı güler

yüzlü saygılı olduklarını duyunca sevincim daha da arttı.

Sema Nur ÖZER

DOSTLUK

Bir gün pati adın da bir köpek varmış. Pati güzel bir evde

yaşıyormuş. Sahibi patiyi çok seviyormuş. Pati çok yalnızmış.

Biriyle arkadaşlık, dostluk kurmak istiyormuş. Sonra bir gün patinin

sahibi:

- “Ben en iyisi bir arkadaş getireyim, Pati böyle çok yalnız”diye

düşünmüş. Sonra Pati bunları duyunca sevinçten yuvarlanmaya

başlamış. Pati arkadaşı gelince onunla hemen tanışmış arkadaş

olmuş. Tatlı bir dostluk başlamış. Pati:

- “Senin adın ne benimle arkadaş olur musun?” demiş. Arkadaşı:

- “Benim adım Boncuk. Bende senin gibi yalnızdım ama şimdi

dostluk kurabileceğim bir arkadaşım oldu” demiş. Sonra akşama

kadar konuşmuşlar, oynamışlar. Öyle bir dost olmuşlar ki dünyada

en iyi iki arkadaş köpek olarak tanınmışlar. Birbirlerine karşı

fedakar, iyimser olarak dostlukları hiç bitmemiş. Sonra Pati ve

Boncuk hiçbir zaman birbirlerine karşı kötü davranmayacaklarına

dair söz vermişler. Ve bu dünyada çok iyi dostluk kurmuşlar. Sonra

mutlu, güzel hayatlarında yaşamaya devam etmişler.

Zeynep AKIL

GELENELEK ve GÖRENEKLERİMİZ

Bir milletin en bağlı olduğu gelenek ve göreneklerimiz yıllar

boyu devam etmekte ve yapılmaktadır. İnsan bunu kurallar haline

getirmiştir bu yüzden yıllar boyu devamı sağlanmıştır. İnsanlar

Geleneğimize göreneklerimize hep dikkat etmişlerdir ve yıllar

boyu devam etmiştir.

Bizim geleneklerimiz şunlardır: Kız isteme, sünnet etme, askere

gitme, evlenme gibi bazı durumlar bizim geleneklerimizdir

göreneklerimiz ise şunlardan ibarettir; Kahve falı, istemede

kahvenin içine tuz döküp damada verme. Ramazan’da oruç tutmak

orucumuzu su ve hurmayla açmak. Kurban bayramını oruç tutmak

ve etle açmak gibi şeyler bizlerin göreneklerimizdendir. Bu yüzden

herkes bu kurala uyuyor.

Bizim aile gelenek ve göreneklerimize uygun bir aileyiz. Bence

herkes gelenek ve göreneklerine uymalıdır. Gelenek ve

göreneklerimiz bizi yansıtırlar. Bizim bütünümüzü kurallarımızı

yansıtır.

İrem TERMİSİN