4
. 1 Yıl: 2018-2019 Dönem: 1 Sayı: 8 Zeynep Havva CENGİZ BİR ÇOCUK AĞLIYOR Orada uzaklarda bir çocuk ağlıyor Hiç sorduk mu kendimize Bu çocuk neden ağlıyor Çünkü çocuk; aç, açık, kimsesiz ve bitkin. Bizler rahatça yaşarken evimizde Bilmedik açın halinden herhalde Boşa dememiş atalarımız Ne anlar tok açın halinden Hayvanlar bile yalnız bırakmazken Muhtaç olduklarında birbirlerine Biz insanlar düşünmeliyiz elbet Ne yapabiliriz bu çocuklar için Salih ALICI UZAY MEKİĞİ Evvel zaman içinde kalbur zaman içinde. Bir gün Atatürk İlkokulu’nda okuma yarışması düzenleniyormuş. Can ismindeki çocuk o yarışma için çok çalışmıştı. Yarışma günü gelmişti. Annesi Can’a «Allah zihin açıklığı versin», dedikten sonra Can heyecanla okula gitti. Okulda yarışma adaylarını açıkladılar. İçlerinde Can da vardı. Can çok sevindi. Sıra Can’a gelmişti. Can çok hızlı okudu. Yarışmayı Can kazanmıştı. Can çok sevinçliydi. Yarışmanın ödülü ise mekiklerin olduğu yere gitmekti. Can öğretmeniyle mekiklerin olduğu yere gittiler. Can’ın dikkatini bir uzay gemisi çekmişti. Can’ın aklından şöyle bir şey geçti: _Şunun içine beş dakika bakıp geleyim. Can o uzay mekiğinin içine girince ayağı bir şeye takılıp düştü ve kafası bir düğmeye çarptı. Alarmlar çalmaya başladı. Uzay mekiğinin kapıları kapandı ve havalanmaya başladı. Mekiklerin olduğu yerde panik yaşanıyordu. Can ise büyük bir korku ve heyecan içindeydi. Uzay mekiğinin içinde bir telsiz olacaktı. Can o telsizi açmayı başardı. Halime Yaren KOÇ ANNE SEVGİSİ Annem... Annelerimiz dünyada sahip olabileceğimiz en fedakâr insanlardır. En güzel sevgi anne sevgisidir. Hiçbir sevgi anne sevgisinin yerine geçmez. Başka duygularla kıyaslanamayacak kadar yücedir. Annelerimiz bizi karşılıksız olarak sever ve korurlar. Hastalandığımızda başımızda bekleyen, açken karnımızı doyuran, üzüldüğümüzde teselli eden, derdimize ortak olan onlardır. Annelerimiz bizi bu dünyada koruyan kanatsız meleklerimizdir. "Ana hakkı ödenmez." diye bir söz vardır ya, gerçekten de doğrudur. Çünkü anneler evlatlarını büyütebilmek için o kadar çok zahmet ve eziyet çekmelerine rağmen yine de bir şey demeden sabırla, canla başla uğraşırlar. Annem beni dokuz ay karnında taşıdı. Beni dünyaya getirdi, büyüttü, besledi, bu yaşıma getirdi. Bana doğruyu öğreten, yanlışları gösteren, beni bu günlere getiren canım annem... Annelerimizi sadece anneler gününde değil her zaman hatırlamalıyız. Çünkü annelerimizin hiçbir şeyle değişilmeyeceğini bilmeliyiz. Unutmamalıdır ki cennet annelerin ayakları altındadır. Annelerimizin hakkı ödenmez. Annemi çok ama çok seviyorum. Can : _Sesimi duyan var mı? Sesimi duyan var mı, diye hep bağırıyordu. Mekiğin olduğu yerde çalışanlar o sesi duydular sonra da Can ile konuşmaya başladılar. _Senin sesini duyabiliyoruz. Sen bizim sesimizi duyabiliyor musun? _Evet sizin sesinizi duyabiliyorum. Mekiklerin olduğu yere nasıl dönebilirim? Çalışanlardan biri: _Otomatik pilot düğmesi var, kırmızı renkte, ona bas. Can kırmızı düğmeye bastı ve otomatik pilot açılıyor dedi. Bilgisayardan bir rota çizildi ve mekik kalktığı yere iniş yaptı. Kapılar açıldı. Can mekikten indi. Karşısında öğretmenini gören Can öğretmenine şöyle dedi: _Öğretmenim özür dilerim, haberiniz olmadan uzay mekiğine bindim. Öğretmen: _Bir şey olmaz, sapasağlam yanımdasın ya önemli olan bu demiş ve Can’ı evine götürmüş. Oktay KESER ORMANLAR KRALI Bir gün biz ailece hayvanat bahçesine gittik. Anneme ormanlar kralını görmek istediğimi söyledim. Annem haydi gidelim dedi. Annem beni kırmadı ve gittik. Ormanlar kralı aslanın bir adı vardı. Onun adını Sarı, aslanın yanında bir arkadaşı vardı ona da Mavi adını koydum. Onlar çok iyi arkadaşlarmış. Sonra anneme dedim ki: Anne biz de aslan olalım mı? Annem: Tamam olalım dedi. Sonra küçük bir aslan olduk. Fatih DOĞAN

HalimeYaren ANNE SEVGİSİcubuk.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_02/01181917_36.TENEFFY… · 1 Yıl: 2018-2019 Dönem: 1 Sayı: 8 Zeynep Havva CENGİZ BİRÇOCUKAĞLIYOR Orada uzaklarda

  • Upload
    others

  • View
    0

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: HalimeYaren ANNE SEVGİSİcubuk.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_02/01181917_36.TENEFFY… · 1 Yıl: 2018-2019 Dönem: 1 Sayı: 8 Zeynep Havva CENGİZ BİRÇOCUKAĞLIYOR Orada uzaklarda

.

1

Yıl: 2018-2019Dönem: 1Sayı: 8

Zeynep Havva CENGİZ

BİR ÇOCUK AĞLIYOR

Orada uzaklarda bir çocuk ağlıyor

Hiç sorduk mu kendimize

Bu çocuk neden ağlıyor

Çünkü çocuk; aç, açık, kimsesiz ve bitkin.

Bizler rahatça yaşarken evimizde

Bilmedik açın halinden herhalde

Boşa dememiş atalarımız

Ne anlar tok açın halinden

Hayvanlar bile yalnız bırakmazken

Muhtaç olduklarında birbirlerine

Biz insanlar düşünmeliyiz elbet

Ne yapabiliriz bu çocuklar için

Salih ALICI

UZAY MEKİĞİ

Evvel zaman içinde kalbur

zaman içinde. Bir gün Atatürk

İlkokulu’nda okuma yarışması

düzenleniyormuş. Can ismindeki

çocuk o yarışma için çok çalışmıştı.

Yarışma günü gelmişti. Annesi

Can’a «Allah zihin açıklığı versin»,

dedikten sonra Can heyecanla okula

gitti.

Okulda yarışma adaylarını

açıkladılar. İçlerinde Can da vardı.

Can çok sevindi. Sıra Can’a

gelmişti. Can çok hızlı okudu.

Yarışmayı Can kazanmıştı. Can çok

sevinçliydi. Yarışmanın ödülü ise

mekiklerin olduğu yere gitmekti.

Can öğretmeniyle mekiklerin

olduğu yere gittiler. Can’ın

dikkatini bir uzay gemisi çekmişti.

Can’ın aklından şöyle bir şey geçti:

_Şunun içine beş dakika bakıp

geleyim.

Can o uzay mekiğinin içine

girince ayağı bir şeye takılıp düştü

ve kafası bir düğmeye çarptı.

Alarmlar çalmaya başladı. Uzay

mekiğinin kapıları kapandı ve

havalanmaya başladı. Mekiklerin

olduğu yerde panik yaşanıyordu.

Can ise büyük bir korku ve heyecan

içindeydi.

Uzay mekiğinin içinde bir telsiz

olacaktı. Can o telsizi açmayı

başardı.

Halime Yaren KOÇ

ANNE SEVGİSİ

Annem... Annelerimiz dünyada sahip olabileceğimiz en

fedakâr insanlardır. En güzel sevgi anne sevgisidir. Hiçbir sevgi

anne sevgisinin yerine geçmez. Başka duygularla

kıyaslanamayacak kadar yücedir. Annelerimiz bizi karşılıksız

olarak sever ve korurlar. Hastalandığımızda başımızda bekleyen,

açken karnımızı doyuran, üzüldüğümüzde teselli eden, derdimize

ortak olan onlardır. Annelerimiz bizi bu dünyada koruyan

kanatsız meleklerimizdir.

"Ana hakkı ödenmez." diye bir söz vardır ya, gerçekten de

doğrudur. Çünkü anneler evlatlarını büyütebilmek için o kadar

çok zahmet ve eziyet çekmelerine rağmen yine de bir şey

demeden sabırla, canla başla uğraşırlar. Annem beni dokuz ay

karnında taşıdı. Beni dünyaya getirdi, büyüttü, besledi, bu yaşıma

getirdi. Bana doğruyu öğreten, yanlışları gösteren, beni bu

günlere getiren canım annem...

Annelerimizi sadece anneler gününde değil her zaman

hatırlamalıyız. Çünkü annelerimizin hiçbir şeyle

değişilmeyeceğini bilmeliyiz. Unutmamalıdır ki cennet annelerin

ayakları altındadır.

Annelerimizin hakkı ödenmez. Annemi çok ama çok

seviyorum.

Can :

_Sesimi duyan var mı?

Sesimi duyan var mı, diye

hep bağırıyordu.

Mekiğin olduğu yerde

çalışanlar o sesi duydular

sonra da Can ile konuşmaya

başladılar.

_Senin sesini

duyabiliyoruz. Sen bizim

sesimizi duyabiliyor musun?

_Evet sizin sesinizi

duyabiliyorum. Mekiklerin

olduğu yere nasıl

dönebilirim? Çalışanlardan

biri:

_Otomatik pilot düğmesi

var, kırmızı renkte, ona bas.

Can kırmızı düğmeye

bastı ve otomatik pilot

açılıyor dedi. Bilgisayardan

bir rota

çizildi ve mekik kalktığı yere

iniş yaptı. Kapılar açıldı. Can

mekikten indi. Karşısında

öğretmenini gören Can

öğretmenine şöyle dedi:

_Öğretmenim özür

dilerim, haberiniz olmadan

uzay mekiğine bindim.

Öğretmen:

_Bir şey olmaz,

sapasağlam yanımdasın ya

önemli olan bu demiş ve

Can’ı evine götürmüş.

Oktay KESER

ORMANLAR KRALI

Bir gün biz ailece hayvanat bahçesine gittik. Anneme

ormanlar kralını görmek istediğimi söyledim. Annem haydi

gidelim dedi. Annem beni kırmadı ve gittik.

Ormanlar kralı aslanın bir adı vardı. Onun adını Sarı, aslanın

yanında bir arkadaşı vardı ona da Mavi adını koydum. Onlar çok

iyi arkadaşlarmış. Sonra anneme dedim ki: Anne biz de aslan

olalım mı? Annem: Tamam olalım dedi. Sonra küçük bir aslan

olduk.

Fatih DOĞAN

Page 2: HalimeYaren ANNE SEVGİSİcubuk.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_02/01181917_36.TENEFFY… · 1 Yıl: 2018-2019 Dönem: 1 Sayı: 8 Zeynep Havva CENGİZ BİRÇOCUKAĞLIYOR Orada uzaklarda

2

Zeynep ÜNAL

YAZ TATİLİ

Yine girdik yaz tatiline

Ne mutlu bizlere

Oyun, deniz, havuzlarla

Geçireceğiz günleri

Oyna, gül, eğlen.

Yaz tatili başladı

Ne mutlu bizlere

Hayal kur, eğlen

Su savaşları yaparsın

Oyna, gül , eğlen.

Yine bir yaz günü

Kitap oku ama,

Eğlenmeyi unutma.

Ne güzel bir yaz,

Oyna, gül eğlen.

Muhammet Yusuf KOÇAK

KAYBOLAN ASLAN

Bir orman varmış. O ormanda bir aslan ilesi ile yaşıyormuş. Ailesiyle birlikte

ormana çıkan aslan ormanda bir kelebek görmüş ve peşine düşmüş.

Birkaç saat geçmiş ve aslan kaybolduğunu farketmiş. Çok korkmuş, çok üzülmüş.

Yolda yürürken önüne bir tilki çıkmış. Ona kaybolduğunu söylemiş.

Tilki de gel seni ailene götüreyim demiş ve tilki aslanı ailesine kavuşturmuş.

Mehmet Emin OKUMUŞ

ARKADAŞ

Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir aslan varmış. Bu aslan ormanın

kralıymış. Çok kızgınmış o yüzden hiç kimse onunla oynamıyormuş. Aslan çok

üzülüyormuş.

Gezmeye çıkmış yürümüş yürümüş önüne bir leylek çıkmış. Leylek kardeş

benimle arkadaş olur musun? demiş. Leylekten bir cevap gelmemiş aslana demiş ki:

Bana biraz zaman ver.

Aslan tamam demiş. Leylek düşünmüş tamam demiş ve arkadaş olup mutlu mesut

yaşamışlar

Beyza Nur OKUMUŞ

GÖKYÜZÜ

Ülkenin birinde Aleyna adında bir prenses varmış. Prenses Aleyna hiçbir şeyden

mutlu olmazmış. Bütün ülke onu mutlu etmeye çalışırmış ama nafile…

Bir gün Aleyna gökyüzüne çıkmak istemiş. Bulutlara dokunmak, onların üzerine

hoplayıp zıplamak istemiş. Bu isteğini dile getirmeden önce odasında düşüncelere

dalmış

Acaba ben gökyüzüne çıkarsam bulutlara zarar verir miyim? Diye düşünmüş.

Biraz düşündükten sonra ben onlara zarar veririm, bulutlara zarar verince de onlar

ağlarlar. Bulutlar ağlayınca yeryüzü sel olur ve yer yüzünde bütün insanlar selden

dolayı zarar görürler. Bu düşünce bile Prenses Aleyna’yı üzmeye yetmiş. Ve Prenses

Aleyna gökyüzüne çıkmaktan vazgeçmiş.

Prenses Aleyna ilk defa mutlu olmuş hem de yapamadığı bir şey için mutlu

olmuş…

Yusuf KOÇAK

CANIM BALIĞIM

Bir varmış bir yokmuş Can diye bir

çocuk varmış. O ailesiyle akvaryuma

gitmiş orada camın içinde bir sürü balık

varmış.

Can balıkları çok sevmiş demiş ki

ailesine: Ben bu balığı çok sevdim. Can

ailesine bakarken birden balık Can’ın

yüzüne sıçramış. Can onu çok sevmiş

balık da onu çok sevmiş ailesi de

görmüş.

Ailesi demiş ki: Can bu balığı sana

alalım mı? Alın demiş Can ve almışlar .

Eve gitmişler Can evde balıkla oynamış

balıkla oynarken balığın adını da

Canım Balığım koymuş

Emir KILIÇ

ORMANDA YARIŞMA

Bir zamanlar ormanlar kralı aslan Dodo Paşa varmış. Bu aslan çok yaşlanmış. Bir

yarışma düzenlemeye karar vermiş. Bu yarışmayı kazanan ormanın kralı olacakmış.

Yarışmaya leopar, aslan, sırtlan ve fil katılmış. Yarışmada koşarak dağdaki elmayı

ilk alan kazanacaktı.

Bu yarışmayı leopar kazanmış ve ormanın başkanı leopar olmuş

Ahsen Hanne ZAİM Ahmet Efe ERDOĞAN

KİTAP SEVGİSİ

İçine bakınca görürsün bir dünya

Bir sürü hikayeler, öykülerle

İsteyince konuşur seninle

Haydi bir kitap al eline

Maceralara katıl sende

Sen seversen onu o da seni sever

Yaz kış fark etmez konuşur seninle

Kitaplarla doldur elini sende

Sende git kitap cennetine

Bekliyorlar seni al bir tane.

Page 3: HalimeYaren ANNE SEVGİSİcubuk.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_02/01181917_36.TENEFFY… · 1 Yıl: 2018-2019 Dönem: 1 Sayı: 8 Zeynep Havva CENGİZ BİRÇOCUKAĞLIYOR Orada uzaklarda

3

Rüveyda Naz KARABACAK

KARDEŞ SEVGİSİ

Dünyada en değerli sevgi

Kardeş sevgisidir.

Tarifi anlatılmaz,

Kelimelere sığmaz.

Kimi zaman kavga ettiğimiz,

Kimi zaman darılıp küstüğümüz.

Küstükten beş dakika sonra barıştığımız

İnsandır kardeş.

Candır, kandır.

Heyecandır, mutluluktur.

İyi günde de kötü günde de

Yanında olandır kardeş.

Ağladığında ağlayan

Güldüğünde gülen

Yanı başında, en yakınında

Kıyamadığın en değerli

Kişidir kardeş.

Ahmet SEVGEN

DOSTLUK

Dostluk demek arkadaşlık demektir. Arkadaşlarımla oyunlar

oynarız. Onlarla iyi vakit geçiririz. Dostluk ve sevgi hiçbir şeyle

kıyaslanamaz. Arkadaşlarım bazen hata yaparsa onlara küsmem,

affederim. Herkesle dost olunmaz. İyi seçmeliyiz.

Azra KAPLAN

TASARRUF

Annem sabah beni uyandırdı. Sonra okula gittim. Okuldan

eve gelince annem bana kızım önce ellerini yıka ama suyu açık

bırakma dedi. Ertesi gün yine annem uyandırdı beni. Elimi

yüzüm yıkadım ama suyu açık bırakmıştım. Annem beni okula

bıraktı eve döndü.

Eve döndüğünde su açık duruyordu. Eve geldiğimde su

boşa gitmişti. Akşam olmuştu babam eve geldi. Bana su neden

akmıyor? dedi. Okula giderken suyu açık unutmuşum dedim.

Babam bana kızdı. Babamın çok parası gitti.

Bizim para bitti. Babama özür dilerim, bir daha

yapmayacağım dedim. Babam dedi ki: Eğer suyu açık

bırakırsan su hep boşa gider. Artık bir daha böyle bir şey

yapmayacağıma söz verdim.

Ali İhsan GÜNHAN

TASARRUFLU OLMAK

Bir çocuk varmış televizyonu açık bıraktığı için paralarının hepsi

boşa gidiyormuş. Bu yüzden babası ona hiçbir şey alamıyormuş ve

artık çocuk televizyonu kapatmış.

Annesi yemek hazır demiş. Çocuk televizyonu kapatmış ve

yemeğini yemiş. Artık çok tasarruflu olmuş. Babası da ona

ihtiyaçlarını almış. Bu yüzden tasarruflu olmak önemlidir. Siz de

tasarruflu olun. Çocuk gibi tasarruflu olmazsanız paranız boşa gider.

Hasan Fatih ETLİ

HAYVANLARI KORUYALIM

Günümüzde hayvanlara zarar veren insanlar var.

Hayvanları koruyalım çünkü onlarda biz gibi dünyada

yaşama hakları vardır. Hayvanlar ,insanların en büyük

yardımcısıdır . Bizler , hayvanların etinden, Yumurtasından,

derisinden, yararlanırız. Hayvanların bizlere yararları çoktur.

Evlerimizdeki hayvanlara eziyet etmemeliyiz. Hayvanlar

hayatımızı renklendirir ve bize neşe verirler. Hayvanları

koruyalım ve sevelim.

İbrahim Efe AYDIN

YARDIMLAŞMA VE PAYLAŞMA

Yaşadığımız yerde zor durumda olan birini

gördüğümüzde ona mutlaka yardım etmeliyiz. Yaşlılara ve

engellilere yardım edelim. Zor durumda olan insanlara

yardım ettiğimizde yada sahip olduğumuz şeyleri

paylaştığımızda, bir gün gelir aynı davranışı diğer

insanlardan da görürüz. Paylaşma ve yardımlaşma çok güzel

bir davranıştır.

Yağmursu YILDIZ

HAYVAN SEVGİSİ

Hayvanları çok severiz. Onlar bizim için çok önemlidir.

Onlara zarar vermemeliyiz. Hiçbir canlıya zarar vermemeliyiz.

Hayvanlar bize emanettir. Kendimizi onların yerine koyarsak

daha iyi olur. Onların başı sıkışırsa yardım etmeliyiz.

Zekeriya ŞAHAN

YARDIMSEVERLİK

Sokakta kalmış bir hayvana süt vermek, yaşlıları yolda karşıdan

karşıya getirmektir. Annemize yardım etmek mutlu yapar bizleri. İyi

insanlar yardımsever olurlar. Önce ailemize yardım ederiz. Sonra

çevremizdekilere yardım ederiz. Biz de yardıma ihtiyaç

duyduğumuzda onlar bize yardım eder.

Zeyneb AYAZ

Page 4: HalimeYaren ANNE SEVGİSİcubuk.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_02/01181917_36.TENEFFY… · 1 Yıl: 2018-2019 Dönem: 1 Sayı: 8 Zeynep Havva CENGİZ BİRÇOCUKAĞLIYOR Orada uzaklarda

4

İMTİYAZ SAHİBİHamza AYDOĞAN

GENEL YAYIN YÖNETMENİAslı BEŞLER

OKUL ADRES TELEFONŞ.P.ÜSTEĞMEN MUHARREM KALELİ İLKOKULU

Atatürk Mahallesi Kurban Tepe Cad. No:11 Çubuk/ANKARA

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜElif AYDIN

GÖRSEL DANIŞMAN

Azize URAL

YAYIN KURULUAslı BEŞLERElif AYDIN

Azize URALSerdar DOĞAN

Merve YALÇIN

YARDIMSEVER

Yardım seven insan

Otobüste yolda

Yardım et

Herkese yardım edelim

Sokaktaki hayvanlara

Kediye köpeğe

Süt, su ve yemek ver

Herkese yardım edelim

Annene, babana, kardeşine

Sofrayı kur

Oyuncakları topla

Herkese yardım edelim.

Bekir Harun ODABAŞ

EMİR’İN MERAKI

Bir varmış bir yokmuş. Develer tellal iken pireler berber iken bir

zamanlar bir çocuk yaşarmış. Çocuğun adı Emir’miş. İlkokul

dördüncü sınıfa gidiyormuş.

Emir’in evinin arka bahçesinde gizli bir odası varmış. Emir okul

çıkışı oraya gidip deneyler yaparmış. Deneyler sonucunda küçük

aksilikler de olsa hiç vazgeçmezmiş. Ertesi gün emir okulda

öğretmenini dikkatlice dinledi. Okul çıkışında tekrar gizli odasına

gitti, deneyini birkaç kez daha tekrarladı. Sonunda amacına ulaştı.

Ertesi gün Emir okulda öğretmeninden izin alıp deneyini yaptı.

Öğretmeni onu tebrik etti ve bu deneyin çevreye ne kadar yararlı

olacağını söyledi. Bunu duyan Emir çok mutlu oldu.

Günümüzde teknoloji çok hızlı gelişiyor. Bunların insanlığa yararı

pek çok ama bazıları da zararlı olabiliyor. Emir ileride insanlığa ve

çevreye faydalı bir bilim adamı olmak istiyor. Bunun için disiplinli

ve çok çalışmak gerektiğini biliyordu.

Azmi ve merakı sayesinde bunu başarabileceğine inanıyordu.

Hiranur TOKMAK

OYUNCAKLARIN DÜNYASI

Bir varmış bir yokmuş, oyuncaklar dünyası adında bir yer

varmış. Dünyada bütün bozulan, kırılan, oynanmayan bütün

oyuncaklar oraya gidermiş. Buradaki oyuncakların sayısını kimse

bilmezmiş. Buradaki oyuncaklar birbirlerini çok severlermiş. Hep

birlikte oyunlar oynar eğlenirlermiş.

Oyuncaklar ülkesinin bir de bir kraliçesi varmış. Bu kraliçe çok

iyi kalpliymiş, pamuk gibi bir yüreği varmış. Bu kraliçe

herkese yardım edermiş.

Kraliçe çocukken sarmaşık yeşili rengindeki bebeğini kaybetmiş.

Onun için çok üzülüyormuş, onu bulmak için çaba sarf ediyormuş.

Ama nafile….

Kraliçeyi böyle üzgün gören oyuncaklar da onun durumuna

üzülüyorlarmış. Oyuncaklar kendi aralarında sarmaşık yeşili

bebeği bulmaya karar vermişler. Uzun uğraşlar sonunda kraliçenin

kaybettiği bebeği bulmuşlar ve kraliçeye sürpriz yapmışlar.

Kraliçe kaybettiği sarmaşık yeşili bebeğini karşısında görünce

çok mutlu olmuş ve sonsuza dek hep birlikte mutlu mesut

yaşamışlar.

Eren KILIÇ

EREN VE BALIK

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde

bir çocuk yaşarmış. Bu çocuğun adı Eren’miş bu çocuğun. Annesi ve

babası bir gün akvaryuma gitmeye karar vermişler ve gitmişle

Eren çok güzel bir balık görmüş. Merhaba diye bir ses duydu.

Eren çok şaşırmış ve balığa senin adın ne? Demiş. Eren de benim

adım Eren demiş. Balığa sormuş peki sen hangi denizden geldin?

demiş. Balık da ona Karadeniz’den geldim demiş. Eren çok şaşırmış

hemen balığa sormuş. Karadeniz nerede? Balık Trabzon’ da demiş

Eren balığa teşekkür etmiş.

Ahmet Efe ERDOĞAN

EFE ÇOCUK

Bir gün bir köylü çocuk olmak istiyormuş. Ülkedeki bütün

büyücüleri dolaştı ama hiçbir büyücü onu çocuk yapamadı. Ertesi

gün bir kişi ona şöyle dedi:

_Eğer çocuk olmak istiyorsan cadılar diyarına gitmelisin.

_Tamam da nerede bu cadılar diyarı, dedi.

_Şu dağların arkasında.

Köylü koşarak evine gitti. Eşeğine bindi ve yola çıktı. Köylü

cadılar diyarına tam iki yolda ulaştı.

Yolda bir cadıya rastladı ve beni çocuk yapabilir misin, dedi.

Cadı; tabii ki yaparım fakat bana kırlangıç çiçeği getirmelisin,

dedi.

Köylü eşeğine bindi, kırlangıç çiçeğini bulmak için yola

koyuldu. Bir ay sonra çiçeği bulup geri döndü. Köylü cadıya

çiçeği verdi ve kedi oldu. Köylü hani beni çocuk yapacaktın,

dedi.

Cadı:

-Sen yanlış otu getirmişsin, bu otun adı Songalat demiş. Köylü

yine yollara düşmüş otu bulmuş ama koparamamış. Etrafına bir

sürü yaratıklar toplanmış. Köylü ota gerek kalmadan çocuk olmuş

ve yaratıklar onu bırakmış. O da koşarak köyüne gitmiş. Köyde

herkes şaşırmış ve yavaş yavaş alışmışlar ve köylü mutlu mesut

yaşamış.

Elif Zümra URAL