27
/Türk Göğüs Cerrahisi Derneği @TGCDYK www.tgcd.org.tr BÜLTENİ Göğüs Cerrahisi 2016 YAZ / GÜZ Gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk, hiçbir yere gitmiyor...

Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

  • Upload
    others

  • View
    9

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

/Türk Göğüs Cerrahisi Derneği @TGCDYK www.tgcd.org.tr

BÜLTENİGöğüs Cerrahisi

2016YAZ / GÜZ

Gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk,hiçbir yere gitmiyor...

Page 2: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

-2- | Göğüs Cerrahisi Bülteni - Yaz / Güz - 2016

Eylül geldi okula başladık, hayat bize “yaz nasıl geçti” kompozisyon ödevi verdi. İşte bu ödevi yazmamız bizim için çok zor oldu. O yüzden öteledik yaz-güz bültenini birlikte hazırladık. Çünkü darbe girişimi ve terör eylemleriyle ağıtlarla ve gözyaşlarıyla geçen mevsimle üzerimize kasvet ve karamsarlık çöktü. Tüm bunları üzerimizden atarak bu bültenle çocukluğumuza dönüp tatil kitaplarımızı okuyup iki ortalı (yaz-güz) harita metot defterimize kenar süsü yapmak istedik.Ali Kılıçgün - BOLU Korkut Bostancı - İSTANBUL

Yaz geçer, yine gelir

Çocukluk başlı başına bir memlekettir, hatta sılasıdır insanın. Büyüdükçe sıla özlemimiz artar, hayat giderek gurbetleşir. Büyümek gurbete çıkmaktır. Büyüdükçe çocukluğumuzu kendimizden uğurlamaya başlarız. Hayat zorlaşır, mizacımız sertleşir. Çocukluğunu hatırlamak insanı yumuşatır.*

Bu çocukluk hep sürer. Anneniz babanız hayattayken yaşınız kaç olursa olsun, birinin çocuğusunuzdur. Ancak onlar öldüğünde varoluşunuzun köklerinin dünya toprağından söküldüğünü hissedersiniz. Ancak o zaman artık çocuk değilsinizdir…*

*Murathan Mungan (yorumlanarak) - Kapak fotoğrafı; Korkut Bostancı - Kapak şiiri; Edip Cansever

Argün Kış

Yazılması zor olmayan mevsimleriniz, yaşanması okunmasından daha güzel bir hayatınız olsun…

Page 3: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

Göğüs Cerrahisi Bülteni - Yaz / Güz - 2016 | -3-

Ayşegül Çevik Ergönül - İZMİR

Gözlerinizi kapatın, ilkokul 3. sınıfın son günü, karneler dağıtılıyor, bir telaş, bir oyun havası okulda. Herkesin aklında tatil planı; ya anneanne, babaanneye gidilecek, belki köye, belki deniz kenarına, oynanacak oyuncaklar, binilecek bisikletler, tatil arkadaşlarıyla buluşma heyecanı…..

Tatil kitabı filminin adını duyduğumda aklıma kağıt elbiseleri kesip giydirdiğim kağıt bebekler ve hala kokusunu hatırladığım oyunlu, testli tatil kitapları, sıcak havalar ve Erdek geldi. Benim için o yaşlarda tatil buydu. Tabi ki deniz, kum ve yaz arkadaşları. Ancak herkes için tatil bu kadar güzel ve istenen bir şey olmayabiliyor.

Tatil kitabı

Genç yaşta trafik kazasında hayatını kaybeden yönetmen Seyfi Teoman’ın küçük ilkokul öğrencisi Ali’nin gözünden anlattığı sıcak bir akdeniz taşrasında geçen filmi beni farklı bir coğrafya, farklı aile yaşantıları arasındaki ufak bir çocuğun hayatına götürdü. Çocukların okumasını istemeyen, yobaz kafalı, ticaretle uğraşan mutsuz bir baba, gençliğinde memleketini, ağabeyini küçümseyip büyük şehre giden ama tutunamayarak dönen ve ağabeyi ile hiç anlaşamayan, yeğenlerini kurtarmaya çalışan amca, babası ısrar etse de askeri okula gitmek istemeyen ağabey ve bunlara bakıp duran, babasının zoruyla tatilini çalışmakla geçirmek zorunda kalan küçük Ali. Filmin ana karakterleri bu 4 erkek. Özellikle küçük oyuncunun oyunculuğu, duruşu, bakışı ve doğallığı bence diğer oyunculuklardan daha başarılı. Filmin kadın karakteri anne, eşiyle gerilim halinde olan, çocuklarını korumaya çalışan, eşi tarafından aldatıldığı sanılan, bir Anadolu annesi. Filmin ilk yarısı karakterleri tanımakla geçerken, bir anda baba hastalanır ve komaya girer. Film son yarısında şekillenir ve anlatmak istediklerini anlatmaya başlar.

Sakin ama sıkmayan akışa sahip bir film. Gişe filmi olma çabası yok. Daha çok bir festival filmi olsun diye çekilmişe benziyor ki zaten İstanbul Film Festivalinden bir ödüle de sahip. Daha birçok yerli ve yabancı festivallerde gösterilmiş. Yönetmeni yaşasaydı daha birçok iyi işe imza atacakmış izlenimi veren, başarılı bir sinema yapımı. Herkesi o eski yaz tatillerine götüren, zaman zaman duygulandıran, zaman zaman kızdıran ama ülkemizin değişik insan profillerini gerçekçi bir şekilde karşımıza çıkaran bir film. İzlemezseniz çok şey kaybetmezsiniz ama izlerseniz birçok sahnesiyle aklınızda kalacaktır.

Page 4: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

-4- | Göğüs Cerrahisi Bülteni - Yaz / Güz - 2016

H-İNDEKSİ

Necati Çıtak - İSTANBUL

Rowley ve Slack’ın yazdığı gibi hissedilen kişisel başarı duygusu, profesyonel ve akademik dünyada görünme, başkalarınca tanınmanın verdiği gurur, değişik okuyucu kitlelerine uyan yazı stillerini geliştirmesi, akademik kariyere olan etkisi vb. faydalarından dolayı yayın yapmak ve bu yayınların atıf alması araştırmacının temel hedeflerindendir. Belki de bu hedeflerden ötürü son yıllarda bilim dünyasında yeni bir kelime türedi ‘’H-indeks manya’’.

PUBLİSH OR PERİSH

Bu söz 1970’lerde batının akademik dünyasında ‘’ya bir şeyler yayınla ya da silinip gitmeye mahkumsun’’ anlayışı idi. Düşünmeye ve araştırmaya zorlamak amacıyla dillendirilmişti. Ama akademik ‘’çöplüğü’’ her geçen gün büyüttüğü artık yadsınamaz bir gerçektir.

!!! ATIF ALMAK YA DA ALMAMAK !!! YAYINLAMAK VEYA YOK OLMAK !!!

2005 yılında J. E. Hirsch akademisyenlerin aldıkları atıflar ile ilgili bilimsel yayın performans ölçüsü olduğunu belirttiği bir parametre önerdi; Hirsch indeksi veya geleneksel söylemiyle H-indeksi. Son 10 yıldır akademisyenler arasında bir nevi yarışa dönen h-indeksi konusunda tartışmalar devam etmektedir.

Vikipediye göre 1 Ocak 2000 – 28 Subat 2010 tarihleri arasında bir fizikçinin en çok atıf alan, yani h-indeksi en yüksek olan, fizikçiler arasında ilk %1’e girmesi için 2073 atıf alması gereklidir. Bu limit, uzay bilimleri için 2236, klinik tıp için 1390 ve moleküler biyoloji ve genetik için ise 1229’dur. Toplumsal ve sosyal olmayan fizik, uzay bilimi, genetik gibi bölümlerde bu kadar atıf alacak çalışma yapılabilir belki de ama tıp gibi sosyal ve toplumsal yanı fazla olan, yani aynı zamanda “insan”la uğraşan bir bilim dalında bu kadar çalışmanın zamansal yönünün yeteceği tartışmalıdır.

H-indeksiyle elde edilen puanlar bilimsel çalışmanın niceliğini ölçmek açısından önemli bir işlev görüyor gibi gözükse de yayın sayılarından ve bunlara yapılan atıflardan hareket ettiği için farklı bilim disiplinleri arasında uçurumlar oluşmasına neden olmaktadır. Ayrıca hem kullanımında hem de hesaplanmasında aşağıda belirteceğim birçok tartışma bulunmaktadır. Kaldı ki h-indeksi zaten sayıya bağlı performans kaygısı yaşayan akademisyenlerde ayrı bir yarışma stresi oluşturabileceği gibi intihal ve aşırı benzer birçok çalışma yapılmasını da doğurabilir.

Örneğin 2007 Eylül ayında çıkan Nature dergisindeki habere göre, aralarında bir üniversite dekanı, iki ODTÜ fizik bölümü doktora öğrencisi de bulunan ülkemizden 14 kişinin 65 makalesi, intihal (bilimsel çalıntı/aşırma) gerekçesiyle fizikteki en büyük makale sunucusu olan Arxiv ‘den silinmiştir. Tarihteki en büyük intihal skandalı olarak anılan bu olay için akademisyenler h-indeksini suçlamışlar ve kendi makalelerine çok sayıda atıf yapmalarının bu tartışmayı ve olayı ortaya çıkardığını belirtmişlerdir.

Son intihal skandalını ise Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Politikaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (BEPAM) ortaya çıkarmıştır. 2007-2016 yılları arasında yazılmış 470’i yüksek lisans ve 130’u doktora tezi olmak üzere toplam 600 tezi inceleyen merkez tezlerin %34’ünde ağır intihal yapıldığını ortaya çıkardı. Ayrıca bilimsel çalışmaların orjinal olup olmadığını gösteren benzerlik indeksinde de dünya ortalaması %15 iken, Türkiye’de bu oranın %28.5 olduğunu saptamışlardır. Bu oran, Türkiye’de yapılan çalışmaların yaklaşık üçte birinde yeni bir fikir geliştirilmediği ve diğer tezleri tekrar ettiği anlamına gelmektedir. Yani ya ürettiğimiz bilim çoğunlukla intihaller içermekte ya da yeni olmamaktadır. Bu da doğal olarak çalışmalarımıza yapılacak atıfları kısıtlamakta ve h-indeksinin düşük kalmasına sebep olmaktadır. Ancak hem h-indeksinin hesaplanması hem de kullanımı tartışmalıdır.

H-İndeksinin hesaplaması nasıl yapılıyor?

Genel olarak h-indeksi hesaplanırken kullanılan Web of Science (WoS) sadece İngilizce çalışmaları listelemekte diğer atıf listeleme programları gibi diğer dillerdeki yazıları listelememektedir. Jacso’nun 2005 yılında atıf listeleme uygulamaları olan WoS, Scopus ve Google Scholar üzerinde yaptığı çalışma WoS’a göre Scopus’un yaşam ve sağlık bilimlerine, WoS’un ise yayın içeriği yönünden sosyal bilimlere Scopus’dan daha fazla ağırlık verdiğini ortaya koymaktadır. H-indeksi hesaplamasında kullanılan WoS’a bakıldığında, Türkiye’de üzerinde neredeyse herkesin hemfikir olduğu sosyal bilimler ve tarih alanında kendi alanlarını değiştirmiş Şerif Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif Mardin’in yayınları başka bir atıf listeleme programı ile incelendiğinde sırası ile 426 yayına 3978 atıf ve 209 yayına 2700 atıf aldığı görülmektedir. Yani WoS ile diğer atıf listeleme programları arasında h-indeksi sonuçlarında bariz farklar oluşabilmektedir. Ayrıca insani bilimler gibi yayınların daha çok kitap olarak yapıldığı alanlarda h-indeksinin sağlıklı sonuç veremeyeceği aşikardır. Çünkü bilinen atıf tarama programları genellikle kitapların aldığı atıfları listelememektedir.

Page 5: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

Göğüs Cerrahisi Bülteni - Yaz / Güz - 2016 | -5-

Bir ufak ayrıntı WoS’un İngilizce çalışmaları listelemesi bizim gibi ülkelerde ulusal dergilerin kendi Anadilinde çıkmasını engellemiştir. Ülkemizde son yıllarda birçok ulusal dergi anadil yerine İngilizce diliyle yayın yapmaya başlamıştır. Yani N.Hikmet’in dediği gibi “Türkiye’mde Türkçemle yasak” oldu ülkemizdeki yazılar.

1996-2015 yılları arasında ülkemizin sıralamalardaki yeri şu şekildedir;

H-indeksi = 296 ile 37. sırada Makale başına atıf = 8.07 ile 161.

Sırada Yayınlanan makale sayısı = 434 bin ile 20. sırada Alınan atıf = 3.5 milyon ile 26. sırada

Self-citation = 854 bin ile 22. sırada

H-indeksinin kullanımı?

Bir diğer sorunda h-indeksinin kullanımında olan yanlışlıktır. Belki de her konuda emperyal olan batı bu konuda da hakimiyeti elinde tutmak için h-indeksini önümüze getirmektedir. 1996-2015 yılları arasındaki ülke bazında h-indeksine bakıldığında en yüksek h-indeksine sahip beş ülke sırasıyla; ABD (1783), Birleşik Krallık (1099), Almanya (961), Fransa (878) ve Kanada (862)’dır. Aynı dönemde yayınlanan makale sayısı ve de kendi ülkelerinden çalışmalara yaptıkları atıflar (self-citation) incelendiğinde aynı ülkelerin ilk yedi içinde olduğu görülmektedir. Örneğin ABD’de self-citation oranı %46 ve Birleşik Krallıkta %25 iken h-indeksinde 40. ve de yayınlanan makale sayısında 73. olan İzlanda’da bu oran %9.1’dir. Yani ABD, Birleşik Krallık, Almanya gibi adı geçen ülkelerden yapılan çok sayıda yayında self-citation yapılmış ve böylece bu ülkelerin h-indeksi şişmiştir.

Her makale başına atıf sayısı sıralamasına baktığımızda ise h-indeksinde ilk beşe giren ülkelerden sadece ABD’nin onuncu olabildiğini diğer dört ülkenin ise ilk yirmiye dahi giremediğini görmekteyiz. Yani bu ülkelerden daha fazla yayın yapılsa bile bu yayınlara olan atıflar fazla olmamaktadır. H-indeksi ve de yayınlanan makale sayısında çok gerilerde kalan İzlanda’nın ise yayın başına atıf sayısında yedinci olduğu görülmektedir.

Yukarıda belirttiğimiz durum h-indeksinin emperyaller için bilimin nitelik değil nicelik haline getirilmesinin kanıtıdır. Görüldüğü gibi yayın başına atıf sayısı yerine (buna nitelik diyebiliriz) h-indeksi kullanımı (buna da nicelik diyebiliriz) öne çıkarılarak bilimsel ‘’hile’’ ye başvurulmaktadır.

Nitelik yerine niceliğin öne çıkarılmasını birkaç örnek ve gerçek olaylara dayanarak da özetlemeye çalışalım. Diyelim ki A kişisi hayatı boyunca bir makale yazmış olsun. Bu bir makale istediği kadar atıf alsın, dünyada o ana kadar yazılmış bilime, insanın doğayı kavrayışına veya tıbbın toplumsal yönüne en çok katkı yapan makale olsun. A kişisinin h-indeksi birde kalacaktır. Ya da bu A kişisini biraz ete kemiğe büründürelim. Karl Marks “Kapital”i veya Frederich Engels “İngiltere’de Emekçi Sınıfının Durumu” adlı tarihi kitaplarını yazdıktan hemen sonra ölselerdi bu tarihe yön veren ve şu an için atıf sayısı hayal bile edilemeyen bu kişilerin h-indeksi 1 (bir) olacaktı.

Ayrıca yukarıda belirttiğim gibi bilimsel yayın performans ölçüsü olarak çoğunluğun kabul ettiği h-indeksi kıstaslarına göre Halil İnalcık, Şerif Mardin ve İlber Ortaylı’nın bilimselliğini sorgulamamız lazım gelir ki, bunun kabul edilemezliğini herkes takdir edecektir. Bu yüzden h-indeksi ve bu değere bağlı olarak bilime olan katkının değerlendirilmesini yanlış bulanlardanım.

Ülkemiz ve h-indeksi

03.06.2011 tarihinde Thomson Reuters tarafından yayınlanan ‘’Science in Turkey’’ başlıklı yazıya göre ülkemizden yayınlanan tüm alanlardaki çalışmaların yayın başına düşen atıf sayısı ortalaması 1.7’dir. Tıp alanında bu sayı 2.84’dür. Aynı yazıda tıp alanında Türkiye adresli yapılmış yayınların dünya ortalamasına göre %60 daha az atıf aldığı belirtilmektedir. Başka bir çalışmada tıp alanında 1996-2015 yılları arasında ülkemizden yapılan yayın sayısında 37. olan Türkiye yayın başına düşen atıf sayısında 190. sıraya düşmektedir. Bu da yukarıda belirtildiği gibi yapılan çalışmaların sıklıkla tekrar çalışmalar olduğunu ve asıl amacın niceliği yüceltmek olduğunu göstermektedir.

Akademi dünyasında niceliği yüceltip h-indeksine tapan bu mantık, maalesef ülkemizde çokça eleştirdiğimiz bilimsel ilerleyememe ile de ilgilidir. Çünkü ‘’batıya yetişme’’ hevesi ile doğru düzgün bir araştırma kültürü oturtmadan skora oynamaya çalıştığımız için araştırmacılar akademik basamakları hızlıca çıkmak için içerikten ziyade sadece yayın sayısına önem vermeye başlamaktadır. Keza 2012 yılında Ege Üniversitesi Matematik Bölümü’nde patlayan bilimsel bomba aslında bunun kanıtıdır. Bu bomba ilgili bölümdeki bir akademisyenin 5 yılda 270 adet makale yayınlandığının fark edilmesi ile patlamıştır.

Page 6: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

-6- | Göğüs Cerrahisi Bülteni - Yaz / Güz - 2016

KAYNAKLAR:1.https://kuantumcartcurt.wordpress.com/2012/06/14/farkli-bilimsel-disiplinlerde-h-indeksi-kullanimi-ve-yayin-sayisi-fetisizmi/

2. http://archive.sciencewatch.com/dr/sci/11/mar6-11_2/

3. http://bilimsol.org/bilimsol/bilim-siyaseti/karl-marx-in-hayaleti-yeniden-gorundu

4. http://scholarometer.indiana.edu/explore.html

5. http://www.scimagojr.com/countryrank.php?area=2700&order=cd&ord=desc

Sonuç olarak

Neo-liberal politikalar bütünü içerisinde bir performans kültü ortaya çıkmıştır. Aslında bu bir performansa tapınmadır. Mesleki, kişisel, görüntüye dayalı, cinsel, aklınıza gelebilecek en özelden en genele kadar bir performans kültü içerisinde yaşıyoruz. Her geçen gün yaşamın her anında üzerimize dayatılan bu performans kaygısı bilimsel dünyada da karşımıza çıkarılmaktadır. Performans kaygısı ile her şeyin içeriği ve niteliği boşaltılmaktadır. Kapitalizm ile birlikte yerleşen herşeyin bir fiyatı vardır mantığı ile bir çok şeyin değerini kaybettiğimiz gibi bilimsel çalışmalarımızın da değerini yitirmekteyiz. Buna sistemin sebep olduğu kadar bireysel olarak bizde sebep olmaktayız. Değiştirmemiz gereken günümüzde ‘’yükselebilmek’’ için kullanılan “skorcu zihniyet” tir. Bunu düzeltebilecek yegane şey de sayıları yarıştırmak değil akademisyenlerin akılları ortaklaştırarak sistemin tümümüne kökten yapacağı müdahaledir.

Page 7: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

Göğüs Cerrahisi Bülteni - Yaz / Güz - 2016 | -7-

Fotoğraf

Argün Kış - DENİZLİ

Page 8: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

-8- | Göğüs Cerrahisi Bülteni - Yaz / Güz - 2016

Ankara Üniversitesi Göğüs Cerrahisi A.D olarak ilk vakamız 19.01.2016 tarihinde Prof.Dr. Ayten Kayı Cangır , Doç.Dr.Serkan Enön ve Doç.Dr.Cabir Yüksel ekibi ile başarılı şekilde uygulanmış ve hasta postoperatif 3. Gün taburcu edilmiştir. İkinci vakamız; uzun süreli öksürük ve balgam çıkarma öyküsü olan hastanın, yapılan tetkikler sonucunda insidental olarak anterior mediastende, timus lojunda 47x27 mm boyutlarında düzgün sınırlı yumuşak doku dansitesinde lezyon saptandı. Robotik Toraks Cerrahisi- Robotic Assisted Thoracoscopic Surgery (RATS) uygulanarak kitle eksize edildi. Patoloji sonucu enkapsüle tip B1 timoma olarak raporlanan hasta postoperatif 2. Gün taburcu edildi.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi RATS Olguları

Birinci olgu

Robotik Toraks CerrahisiRobotic Assisted Thoracoscopic Surgery (RATS)

İbn-i Sina Ekibi - ANKARA

Resim 1: Anterior Mediastende Timus Lojunda Düzgün Sınırlı Kitle Resim 2: Postoperatif 2. Gün hasta taburcu edildi.

Page 9: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

Göğüs Cerrahisi Bülteni - Yaz / Güz - 2016 | -9-

Cerrahlar Şiir Yazarsa...

Sıcak bir Temmuz sabahında doğmuşumHayatın akışında bir nefes serinlik aramamBundan belki de…

İstanbulBir martı kanadıyla değdim İstanbul’un güzelim havasınaKızkulesinden haydarpaşayaİki kanat arasıydı oysaki adalarAkşamlara bulaşık gün dönümleriydi vedalaşmalarBir martı kanadı ile uzaklaştım buralardanKah Marmara, kah KaradenizSevdamıza bulaşık akşam sesleriHüzne dolanmış veda buseleri,

FotoğrafBir resmin olsaydıBakmalara salık verirdim düşüncemiArdı sıra kalemin dilineBelki sen beni görebilirdinBelki de ben seniHayal kapısının yanında

Bir resmin olsaydıGözlerindeki buğuyu kaldırırdı Hafif hafif esen rüzğarBihaber olunan şarkılar inerdi dudaklarınaSevda sözleri mırıldanan notalarlaSeni anlatırdım kır kahvesi yalnızlığında

Bir resmin olsaydı daha demindenYani şimdiden ve Yarından bahseden gözlerinden

Kenan Can Ceylan - İZMİR

Page 10: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

-10- | Göğüs Cerrahisi Bülteni - Yaz / Güz - 2016

Current Thoracic Surgery

OwnerLevent Elbeyli, MDOn behalf of Turkish Society of Thoracic Surgery

Editor-in-ChiefBerkant Özpolat, MD Managing EditorCabir Yüksel, MD

EditorsKorkut Bostancı, MDAli Kılıçgün, MDÖzgür Samancılar, MD Associate EditorsErtan Aydın, MDMehmet Bilgin, MDReha Çelik, MDSedat Demircan, MDKoray Dural, MDAtilla Eroğlu, MDCelalettin Kocatürk, MDHakan Kutlay, MDM. Oğuzhan Özyurtkan, MDSalih Topçu, MD International Editorial BoardJose-Ribas Milanez de Campos, MDMichele Carbone, MDJohn Dark, MDStefano Gasparini, MDPeter Goldstraw, MDFelix J. Herth, MDChien-Li Holmes-Liew, MDWalter Klepetko, MDGregor Jan Kocher, MDCosimo Lequaglie, MDAntoon Lerut, MDPeter Bjorn Licht, MDMarcelo Martinez-Ferro, MDDouglas Mathisen, MDHarvey Pass, MDHans K. Pilegaard, MDErino A. Rendina, MDDiego Gonzales Rivas, MDAlan Sihoe, MDLorenzo Spaggiari, MDDavor Stamenovic, MDGonzalo Varela, MDJean-Marie Wilhm, MDMarcin Zielinski, MD

Page 11: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

Göğüs Cerrahisi Bülteni - Yaz / Güz - 2016 | -11-

Önemli Günler

Page 12: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

-12- | Göğüs Cerrahisi Bülteni - Yaz / Güz - 2016

Önemli Günler

Page 13: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

Göğüs Cerrahisi Bülteni - Yaz / Güz - 2016 | -13-

Önemli Günler

Page 14: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

-14- | Göğüs Cerrahisi Bülteni - Yaz / Güz - 2016

Gökay REYHAN - DENİZLİ

Çocukluğumuzun en önemli zamanları tabiki okul yılları. Büyüdükçe dahada bağımsızlığımızı ilan ettiğimiz yıllar. Özellikle ilkokuldaki unutulmazlarımız okumayı öğrenmek, ilk öğretmenimiz, ilk arkadaşlarımız ve beslenme saatleri. Gitigide daha çok hazır ürün ve gıdanın çoğaldığı dünyada, esas unutulmayacak olanlar neydi. Şu anda hazır olan herşeyin elle hazırlandığı zamanlardı.

Beslenme saatleri çocuklukta derse verilen mola, biraz kaytarma, benim gibiler içinse bir mutluluk anıydı. O zamanlar belki şimdiki gibi çok fazla seçenek yoktu. İlk beslenme çantam için rahmetli babamın shogun dizisindeki anjinsan karakterli olanını bulması o yıllarda çok zor olmuştu. (Görüntü olmasada şelki aynı Resim 1). Tabiki bir şeyleri bulmanın daha zor olduğu gibi kıymetininde bilindiği yıllardı. Şimdi herşeyi bulmak kolay, hatta internetten direkt elinizde.

O yıllardaki ağır ve sırt ağrısı yapan çantanın yanında biz çocukların bir çanta daha taşıması zor geliyordu. Fakat içinden ne çıkacağı herzaman belli olmadığı için büyük birde sürpriz kaynağıydı. En önemlisi içindeki aranjmanın annemize ait olmasıydı.

Bir beslenme çantası içinde neler vardı o yıllarda. Belki şimdiki hazır ürünlerin aynılarıydı, belki daha unutulan gıdalardı fakat tek kesin olan vardı ev ve anne yapımıydı. Bazen küçük bir atıştırmalık, bazen belkide önceki günkü misafirlerden kalma ziyafet, bazende sabah yorgunluğuyla hızlıca hazırlanmış ekmek arası birşeyler. Önemli olan o zaman annelerimizin dediği “fazla fazla koyuyorum arkadaşlarında yer” cümlesiydi. Paylaşmanın ve diğer insanlarında düşünüldüğü yıllarda bunu yapan tabiki tek siz değildiniz.

İçinde neler olurdu o zamanlar şimdiki ile benzer yumurta, yoğurt, süt, meyve. Süt taze, yoğurt ev yapımı, yumurtalar köy işi, meyveler hormonsuz olunca başka tabiki. Sandviçlerin içi açık ama güvenilir peynircinin eski kaşar peyniri, yamuk ama organik

salatalıkların dilimleri, şimdilerde el yakan sucuk ve salam dilimleri olabiliyordu. Kıymalı maydanozlu börekler annelerin vazgeçilmeziydi. Hamur kızartmaları (pişi) vardı. Ev yapımı kurabiyelerin tadı hala unutulmaz. Poğaça bile ev yapımıydı. Meyve suları taze sıkılmış ve dökülmesin diye sıkı sarılmıştı. Bardaklarımız plastik değil işi bitince geri eve geri götürülürdü. Tabiki arada dayanamayıp konulan sürpriz çukulata bizi mutlu ederdi.

Daha hızlı yaşanan ve tüketilen hızlı dünyamızda herşey daha hazır ve standartlaşmışken o günleri özlemiyoruz diyen olabilirmi. Hepimiz demiyormuyuz nerde o günler, o insanlar ve o yemekler. Herşeyin gerçek koktuğu ve lezzetininde gerçek olduğu zamanlardı. En önemlisi paylaşmanın ve “aman birinin canı çekerde kalmazsa” denilen yıllardı.

Hepimizin gözlerini kapadığında aklına gelen benden daha eskilerin ne çantası neye buluyorsak onunla taşıyorduk dediği zamanlarda olan tek gerçek yıllar geçtikçe hazıra ve suniliğe alıştığımızdır. Paylaşmanın azaldığı ve kendi dışımızdakileri daha az düşündüğümüzdür. Bunun için söylenecek söz ise “Bir millet, zenginliğiyle değil, ahlak değerleriyle ölçülür” cümlesidir. Bizleri bu günlere getiren ve o unutulmaz lezzetleri hazırlayan annelerimizi unutmamamız dileğiyle.

Beslenme Çantası

Page 15: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

Göğüs Cerrahisi Bülteni - Yaz / Güz - 2016 | -15-

Malatya Sempozyumu

Page 16: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

-16- | Göğüs Cerrahisi Bülteni - Yaz / Güz - 2016

2003 yılı asistanlık günleri , soğuk bir gün , hava karanlık ve gri Ankara’da. Telefonum çaldığında karşımdaki ses hepimizin tanıdığı , şimdi Ankara Tıp Göğüs Cerrahisi öğretim üyesi , benim hem sınıf hem de asistanlık arkadaşım Cabir Yüksel..

- Alo, Egemen biz Meltem ile Anıttepe parkuruna gidip koşacağız.Sen de katılır mısın?

Tabi ki cevap evetti.Çünkü alınan kilolar için her pazartesi başlayıp 2 gün süren brokoli diyeti artık baygınlık geçirtiyordu.Parkura ilk geldiğim günü unutmam. Cabir’ in eşi sevgili Meltem “ben 10 tur attım”demişti ve ben de kendimin bunu tamamlayıp tamamlayamayacağını düşünüp hemen başladım turlamaya ve bitirdim. Bitirmiş olmanın keyfi vardı içimde ve tekrarlamaya karar verdim. Bu arada tekrarlamam gerekiyordu zira uzmanlık alıp Muğla SSK hastanesinde çalışırken Akyaka, Gökova ,manzara derken de kilo ibresi bu koşunun 1 sene sonrasında 96 kg’a ulaşmıştı. Söğütönü terminalinde Samsun’a gitmeden önce klasik askerlik uğurlaması sırasında çarpıcı cümleyi yine Cabir söylemişti:”Egemen seni kaldıramıyoruz..”.. Artık hareket şarttı.Önce kilo vermek için başladı herşey.. Öyle böyle 10 tur 4 kilometre ile başlayan koşular artık yerini asteğmen tabip çalıştığım Mareşal Çakmak Hastanesi’nde koşu bandında 6 km’ye daha sonra 8 km’ye ulaşmıştı.Artık daha hızlıydım ve bitirdiğimde yorulmuyordum. 8 km’ yi rahatlıkla 36-37 dakikada tamamlar hale gelmiştim. 1 yıl boyunca Erzurum’da 14 kilometreyi 1 saatte tamamlar hale gelmiştim.

Ama bu da yetmedi.Her mesafe artırdığımda ,bitirdiğimde enerjimin kalmış olduğunu, çok daha iyi hissettiğimi, kafamdan negatif her türlü düşüncenin rahatlıkla yok olup gittiğini daha iyi gözlemleyebiliyordum. Daha pozitiftim. Eskiden daha çabuk sinirlenen tez canlı ben artık daha sabırlı ve daha dingin hale gelmiştim. Bunu açıkça çevremdekiler de farkedebiliyordu.

Derken 2006 Eskişehir Osmangazi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi öğretim görevlisi günlerim başladı. Yeni bir yerdi. Bir tıp fakültesi idi ve orada çalışıyor olmanın getirdiği sorumluluklar , çalışma düzenim derken hiç aksatmadım koşmayı. Elimden geldiğince koştum ve her güne yenilenmiş başladım.Sadece hekimlerden ibaret olmayan o kadar geniş bir kitle ile koşuda buluştuk ki inanamazsınız.30 ‘undan 60 yaşına kadar emekli askerinden yazılım mühendisine,kuaföründen mimarına kadar olan güzel bir grubumuz var artık koşan.Ama mütevazi bir koşu grubu değildir hatırlatayımHerkesin kendi yaş grubunda neredeyse kürsü yaptığı bir grup bu Artık ultra maratonlara katılıyorum ve bir yelkencinin rüzgar kovaladığı gibi koşulardaki yarış takvimini kovalıyorum Koşuyorum;

Çünkü:

-Önce kendim için koşuyorum, sınırlarımı tanımak, zorlamak ve elimden gelenin en iyisini yaptığıma inanmak için koşuyorum.

- Çevremde egosunu, hırsını yenmiş insanları gördüğüm ve benim de adım adım o aşamaya geldiğimi görmek için koşuyorum.

NEDENKOŞUYORUM Egemen Döner - ESKİŞEHİR

Page 17: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

Göğüs Cerrahisi Bülteni - Yaz / Güz - 2016 | -17-

- Gülen insanlar ile beraber olmak için kendim de hep güleryüzlü olmak için koşuyorum.

-Başladığım işi bitiriyor olmanın verdiği hazzı yaşamak, evet bitirdim demek için koşuyorum.

- İçimdeki beynimdeki şeytana kapatığım kapıların kilitlerinin daha güvenli olması için koşuyorum.

-Bedava bir terapidir benim için , ondan koşuyorum.

-Koşanlar bilir; her kilometre artışı acı çekilir ama ruhsal acılara hazırlar insanı bu acı çekmek ,onun için koşuyorum.

-Özgürleşmek, kendim olup , kendimi bulmak ve ona sahip çıkmak için koşuyorum

-Ve de en önemlisi:insan olduğum için,insanın insanın yanında olduğunu gördüğüm, destek olduğunu gördüğüm zaman ruhunun su geçirmezliğini ,ıslansa da üzerindekilerinin ağırlaşmak yerine hafiflediğini yaşadığım için koşuyorum.

I JUST KEPTRUNNIN’ANDRUNNIN’

AND I RANSOME MORE . . .

Page 18: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

-18- | Göğüs Cerrahisi Bülteni - Yaz / Güz - 2016

Vertebral Kist Hidatik Olgusu

Kist hidatik (KH), özellikle tarım ve havyacılık ile uğraşan ülkelerde sık görülen Echinococcus granulosus’un neden olduğu bir hastalıktır. İnsidansı 1-150/100.000 arasında olup, ülkemizde cerrahi uygulanan olgu oranı yıllık 0.87-6.6/100.000 olarak bildirilmektedir. KH, vücudun tüm organlarında görülebilmesine rağmen, yetişkin yaş gurubunda en sık karaciğer (%60-80), ikinci sıklıkta ise akciğerde (%10-30) görülmektedir. Bunun yanında plevra, beyin, kalp, mediasten, cilt altı, kemik gibi dokularda da nadiren görülmektedir. KH komplike olmadığı sürece bulgu vermeyebilir. Klinik bulgular kistin büyümesi ve rüptüre olması ile ilişkili olmaktadır.

Resim 1: Olgunun Bilgisayarlı toraks tomografisi

Olgu: Yirmidokuz yaşında erkek hasta 3 yıldır sırt ağrısı şikayeti mevcut. Yapılan tetkiklerinde sağda kostovertebral destrüksiyona neden olan 5.5x9 cm, T5-T6 vertebra korpusu pedikülüne de uzanım gösteren, nöral forameni de genişleten lezyon saptandı (Resim 1,2,3). Operasyonda sağ M.lattissimus dorsi kasında ve T4-5 vertebraları ve 5-6 kostaları destrükte eden kist hidatik ile uyumlu lezyon saptandı (Resim 4). M. Lattissimus dorsi kasındaki kist apse formasyonunda idi, kist membranı ile beraber çıkarıldı ve çevre dokular debride edildi. Vertebradaki kist hidatik ortopedi ile beraber çıkarıldı ve 5-6. kotlar parsiyel olarak çıkarıldı. Kisitin vertebrayı destrükte etmesi üzerine ortopedi tarafından vertebral fusion ve cage uygulaması yapıldı. Postoperatif dönemde komplikasyon gelişmeyen hasta 5. gün taburcu edildi. Postoperatif takiplerinde herhangi bir problem gelişmeyen hasta 6. yılında hayatını sağlıklı olarak sürdürmektedir (Resim 5).

Levent Cansever - İSTANBUL

Page 19: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

Göğüs Cerrahisi Bülteni - Yaz / Güz - 2016 | -19-

Resim 5: Olgunun postoperatiftakipte çekilen PA Akciğer grafisi

Resim 4: Olgunun peroperatif görüntüsü

Resim 2: Olgunun Torakal MRI görüntüsü Resim 3: Olgunun Torakal MRI görüntüsü

Page 20: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

-20- | Göğüs Cerrahisi Bülteni - Yaz / Güz - 2016

HYPERHIDROSIS – A BRIEF REVIEW

1. General Considerarions

Hyperhidrosis, a term that defines the excessive increase in sweat beyond physiological needs, affects about 2 to 3% of the world population, according to estimates. According to its cause, hyperhidrosis can be divided into primary or secondary. When it occurs as a clinical manifestation related to other conditions like obesity, hyperthyroidism, other hormone disorders, infectious diseases including tuberculosis and others, some neoplasms and also as a drug related side effect (antidepressants, for instance), hyperhidrosis is said to be secondary and it is easily identified through the patient’s history and careful physical examination. Furthermore, this type of hyperhidrosis is usually not localized and tends to be noticed throughout the body. So, secondary hyperhidrosis should be considered as a symptom and not as a disease itself and its treatment is based on the clinical management of the disorder that has led to its emergence. Primary hyperhidrosis (or essential) is characterized by no diagnosable and no apparent cause that justifies it. Its explanation is related to the abnormal and increased functioning of the sympathetic nervous system, the component of a nervous system that controls autonomic/involuntary body functions, such as bowel movements, heart rate and sweat production as well. Primary hyperhidrosis cases are those in which surgical treatment is best indicated, in selected patients. Primary hyperhidrosis is usually characterized by excessive sweating in hands (palmar form), armpits (axillary form), face / scalp (craniofacial) and / or feet (plantar form). The symptoms can be noticed in a single or multiple locations and can affect individuals at any moment regardless local temperature, but the symptoms become more pronounced in physical stress and / or emotional-anxiety situations. Patients usually notice the symptoms since childhood, but the complains typically get more intense in adolescence, when the “self perception” of our own body becomes more accurate.The clinical presentation with all uncomfortable and embarrassing consequences lead to a significant negative impact on their quality of life, whether in social, emotional or professional aspects.

2. Treatment options for primary hyperhidrosis

Non-surgical treatments are palliative, ie. do not cure the problem, but only control of symptoms for a limited time, requiring successive applications and repetition therapies. They have the advantage of not requiring surgery and its risks, but have the disadvantages of overall high cost and low efficiency in order to eradicate excessive sweating. The most well know examples are: anti-sweting deodorants, other dermatological products, botulinum toxin application (Botox®), iontophoresis (electrical current based therapy), sedative drugs, psychotherapy and other options.

Dr. Fernando Vannucci, MD.General Thoracic Surgery and Minimally Invasive Thoracic

Surgery

Hospital Federal do AndaraíHospital Central da Polícia Militar

Rio de Janeiro – Brazil

Page 21: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

Göğüs Cerrahisi Bülteni - Yaz / Güz - 2016 | -21-

Surgery is the only treatment capable of offering the ultimate cure for hyperhidrosis and is indicated in cases of palmar primary hyperhidrosis, some cases of axillary and craniofacial, as well as cases of facial “blushing” (intense facial flushing). The facial blushing is also related to the hyperactivity of the sympathetic nervous system, among other causative factors. The discussion and decision about the type of treatment should be based on the level of discomfort experienced by patients and also take into consideration the risks, costs and potential benefits of the offered options. Considering that the majority of patients are young and healthy, and that they come from previous unsuccessful non-surgical treatments, the surgical indication is pretty often a consensus between patients and doctors.

3. The Surgery

The surgery is usually performed under general anesthesia and the procedure itself takes no more than 10 to 15 minutes each side. The endoscopic thoracic sympathectomy (ETS) is a minimally invasive approach, which can be done using one or two small incisions in the chest wall, ranging from 2 to 10 mm, depending on the instruments available. The minimally invasive profile of the procedure offers the patient a lower complication risk, less pain, better cosmetic results and faster postoperative recovery, among others advantages. The surgery consists in identifying the sympathetic chain and cut it at one or more specific levels, in order to interrupt the overstimulation through the sympathetic chain. The chain can be sectioned using cautery, harmonic scalpel or mechanical removal of chain segment itself. It is also possible to apply metallic clips to interrupt the chain without sectioning it. Depending on the technique used, the sympathetic glanglia that take part of the chain can be also included within the ablation area with the same instrument. We routinely use harmonic scalpel, except for craniofacial cases, in which we prefer to use metallic clips, in order to avoid thermal lesion to the stellate ganglion and to offer the patient the possibility of clip removal, in case of severe compensatory sweating after surgery (see “part 5 – complications”). The exact(s) point(s) in which the sympathetic chain should be sectioned is determined by the location of excessive sweating of the patient. Palmar hyperhidrosis requires sectioning the chain at the level of the third rib (R3) or third and fourth rib with third ganglion isolation and ablation (R3+R4, with G3). Axillary hyperhidrosis is treated by simpathectomy at the fourth rib (R4) or at fourth and fifth ribs, plus ablation of the fourth ganglion (R4+R5 with G4). For craniofacial complains, we prefer to dissect the chain and apply clips at the level of second and third ribs (R2+R3).Normally, no chest tube is left at the end of the procedure after lung re-expansion and no X-ray control is needed. Pain after surgery is usually well controlled with analgesics / non-steroid anti-inflammatory drugs.

4. Results

The results can be observed immediately. Statistically, the rate of satisfactory results in controlling excessive sweating reaches 99% in cases of hands symptoms (palmar hyperhidrosis) and up to 95% in cases of underarm/armpit sweating (axillary hyperhidrosis). Of those patients with plantar hyperhidrosis associated with other forms treated by ETS, it is also possible to achieve the positive results in the majority of patients, but regarding specifically feet sweating, the degree of response is unpredictable preoperatively and may vary between patients from “total resolution” to “partial response”. In about 15 to 25% of these cases with an associated plantar hyperhidrosis, there may even be no response at all on the feet sweating. It is important to stress that in cases of isolated plantar hyperhidrosis, the ETS is not indicated and this condition can be better treated by laparoscopic lumbar sympathectomy.

Page 22: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

-22- | Göğüs Cerrahisi Bülteni - Yaz / Güz - 2016

5. Complications

Reflex or “compensatory” sweating is more a possible “side effect” than a “complication” itself. Patients describe it as the appearance of new sweating complains postoperatively, mainly in the lower trunk or thighs.Since the discomfort related to over-sweating is a subjective report, totally dependent on patient’s self perception, it is difficult to define the exact incidence of reflex sweating. In our experience of around 735 patients operated in the last 15 years, the reflex compensatory sweating occurred in 289 patients (39,3% of the cases)There is no way to predict in which patients the reflex sweating will occur, nor its intensity. Anyway, nowadays it has been already demonstrated that some situations augment this risk: manipulation of higher levels of the chain (specially R2) is related to higher incidence of reflex sweating and its severity. Chain manipulation at multiple levels can also lead to higher risk of reflex sweating, and its intensity as well. Factors such as weight gain and regular use of some medications that can cause sweating (antidepressant drugs, for example) can also favor the emergence of this undesirable condition. It is important to emphasize that among all patients with compensatory sweating, nowadays the vast majority present it in a mild or moderate intensity, remaining satisfied with the outcome of surgery. They usually say that is easier to deal with a trunk sweat, than with their previous “wet” hands and/or axilla. Furthermore, only a minority of patients with compensatory sweating present it in the most severe form, disabling enough to make them regretted of having the surgery done. Claude-Bernard-Horner syndrome is rare, but possible complication after ETS. It is characterized by drooping eyelid and pupil contraction in the eye on the affected side. Historically, it occurs in about 0.5% of cases operated, and is transient in most of them, usually disappearing in up to 3 months after surgery. With the improvement of ETS video-thoracoscopic technique and the use of increasingly precise instruments, its current incidence tends to zero.Other possible complications seldom reported are: intraoperative bleeding, postoperative pneumothorax, hemothorax and pleural empyema.

6. Conclusion

Primary hyperhidrosis is a benign condition that is closely related to patient’s quality of life and those who seek medical attention for that are almost always young and healthy. This disease is potentially curable with a simple, safe and straightforward minimally invasive surgical procedure. Considering the high level of satisfaction reported by patients operated (97-98% of patients say they are “very satisfied” and “would do it again”), we advocate that endoscopic thoracic sympathectomy carried out by a trained thoracic surgeon should be offered as the first line treatment in well indicated cases. vertebraları ve 5-6 kostaları destrükte eden kist hidatik ile uyumlu lezyon saptandı (Resim 4). M. Lattissimus dorsi kasındaki kist apse formasyonunda idi, kist membranı ile beraber çıkarıldı ve çevre dokular debride edildi. Vertebradaki kist hidatik ortopedi ile beraber çıkarıldı ve 5-6. kotlar parsiyel olarak çıkarıldı. Kisitin vertebrayı destrükte etmesi üzerine ortopedi tarafından vertebral fusion ve cage uygulaması yapıldı. Postoperatif dönemde komplikasyon gelişmeyen hasta 5. gün taburcu edildi. Postoperatif takiplerinde herhangi bir problem gelişmeyen hasta 6. yılında hayatını sağlıklı olarak sürdürmektedir (Resim 5).

Page 23: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

Göğüs Cerrahisi Bülteni - Yaz / Güz - 2016 | -23-

Göğüs Cerrahisi camiasının değerli üyeleri,

Hani derler ya yaz mevsimi rehavet dönemidir, insanlar tatile giderler, işleri sonbahara ötelerler… Aramızdan böyle düşünüp davrananlar olmuştur kesinlikle. Yaz rehavetinin yanı sıra ülkemizin atlattığı büyük badireleri ve bunun kişide yarattığı etkileri de göz önüne alırsak birçoğumuz şu düşünceye varmış olabilir: “Bu yaz akademik olarak boş geçti.” Kim bilir, belki bazılarımız akademik çalışmalarını sonbahara bıraktı.

Ama bizle belki boş durmuş olsak ta, dergilerde yayınlanmayı bekleyen eserlerimiz sıraları geldikçe dünya literatüründeki yerlerini aldılar. Ben bu sayıda bir veya birkaç makale analizi yapmak yerine haziran, temmuz, ağustos ve eylül aylarında bizle ülkece Oğuzhan Özyurtkan - İSTANBUL

neler sunduk literatüre onları derlemeyi düşündüm. Pubmedden yaptığım bir tarama sonucunda bu dört ay içinde yerli ve yabancı dergilerde toplam 36 yayınımıza ulaştım. Bunlar arasında yabancı dergi statüsünde olan ve SCI ile SCI-expanded indeksinde bulunan yayın sayısı ise 27. Sizlere bunu ilişikte bir liste halinde sunuyorum. Göğüs cerrahisinin hemen her konusunda birer yayın literatüre kazandırabilmiş olmamız büyük memnuniyet vericidir. Sürçü lisan ettiysem ve dikkatlice taramama rağmen yayınlarını ekleyemediğim meslektaşlarım olduysa onlardan özür diliyorum.

Bakalım kışa kadar kimler daha neler katacak akademik göğüs cerrahisine….

Saygılarımla.

Dr.Mehmet Oğuzhan Özyurtkan

Catastrophes during video-assisted thoracoscopic thymus surgery for myasthenia gravis. Özkan B, Toker A. Interact Cardiovasc Thorac Surg. 2016 Sep;23(3):450-3.

A Minimally Invasive Surgery for Thoracic Esophageal Diverticula. Eroglu A, Aydin Y, Altuntas B. Ann Thorac Surg. 2016 Sep;102(3):1027.

Anatomic variations of sternum may mimic traumatic complications. Cubuk S, Hamcan S. Am J Emerg Med. 2016 Sep;34(9):1912.e1-2.

Post-thoracotomy pain relief with subpleural analgesia or thoracic epidural analgesia: randomized clinical trial. Tezcan AH, Karakurt Ö, Eryazgan MA, Başkan S, Örnek DH, Baldemir R, Koçer B, Baydar M. Sao Paulo Med J. 2016 Jul-Sep;134(4):280-4.

The Most Minimally Invasive Lobectomy: Videomediastinoscopic Lobectomy. Tezel C, Dogruyol T, Baysungur V, Yalcinkaya I. Surg Laparosc Endosc Percutan Tech. 2016 Aug;26(4):e73-4.

Melatonin: is it an effective antioxidant for pulmonary contusion? Ozdinc S, Oz G, Ozdemir C, Kilic I, Karakaya Z, Bal A, Koken T, Solak O. J Surg Res. 2016 Aug;204(2):445-51.

Comparison of Mid-Term Clinical Outcomes of Different Surgical Approaches in Symptomatic Diaphragmatic Eventration. Evman S, Tezel C, Vayvada M, Kanbur S, Urek S, Baysungur V, Yalçınkaya I. Ann Thorac Cardiovasc Surg. 2016 Aug 23;22(4):224-9.

A Rare Congenital Pulmonary Anomaly of a Young Adult: Pseudosequestration. Özdil A, Akçam Tİ, Çağırıcı U, Savaş R. Ann Thorac Surg. 2016 Aug;102(2):e163.

Giant Solitary Fibrous Tumor of the Anterior Chest Wall. Özkan M, Sakallı MA, Yenigün MB, Ersöz CC, Kaya B, Enön S. Ann Thorac Surg. 2016 Aug;102(2):e161.

Literatür Köşesi

Page 24: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

-24- | Göğüs Cerrahisi Bülteni - Yaz / Güz - 2016

Video-Assisted Mediastinoscopic Lymphadenectomy for Mediastinal Lymph Nodes. Sunam GS, Oncel M, Yildiran H. Ann Thorac Surg. 2016 Aug;102(2):674.

Video-assisted minimally invasive diaphragmatic plication: feasibility of a recognized procedure through an uncharacteristic hybrid approach. Yalcinkaya I, Evman S, Lacin T, Alpay L, Kupeli M, Ocakcioglu I. Surg Endosc. 2016 Aug 12. [Epub ahead of print]

Lymph Node Dissection in Surgery for Lung Cancer: Comparison of Open vs. Video-Assisted vs. Robotic-Assisted Approaches. Toker A, Özyurtkan MO, Demirhan Ö, Ayalp K, Kaba E, Uyumaz E. Ann Thorac Cardiovasc Surg. 2016 Aug 10. [Epub ahead of print]

Diaphragm pacing system implanted in a patient with ALS. Kotan D, Kaymak K, Gündogdu AA. J Back Musculoskelet Rehabil. 2016 Aug 10;29(3):611-2.

A large delayed esophageal perforation due to chicken bone impaction treated by over-the-scope clipping. Yozgat A, Cetin F, Akkas Y, Avci E, Ozaslan E. Endoscopy. 2016;48 Suppl 1:E253. Epub 2016 Aug 4.

Effects of platelet-rich plasma on cartilage regeneration after costal cartilage resection: a stereological and histopathological study. Sengul AT, Buyukkkarabacak YB, Altunkaynak BZ, Yetim TD, Altun GY, Sengul B, Basoglu A. Acta Chir Belg. 2016 Aug 3:1-8. [Epub ahead of print]

Osteoporosis in Lung Transplantation Candidates: Association With 6-minute Walking Test and Body Mass Index. Balci MK, Ari E, Vayvada M, Salturk C, Asicioglu E, Yeginsu A, Kutlu CA. Transplant Proc. 2016 Jul-Aug;48(6):2147-51.

Improved postoperative mortality rates after thoracic surgery for lung cancer. Kiral H, Evman S, Kanbur S, Misirlioglu AK. Clin Imaging. 2016 Jul-Aug;40(4):828.

Early stage thymoma: is VATS the new standard of care? Batirel HF. J Thorac Dis. 2016 Jul;8(7):1431-3.

Concomitant etoposide and cisplatin provided improved survival compared with docetaxel and cisplatin in patients with locally advanced non-small cell lung cancer treated with chemoradiotherapy. Sen F, Tambas M, Ozkaya K, Guveli ME, Ciftci R, Ozkan B, Oral EN, Saglam EK, Saip P, Toker A, Demir A, Firat P, Aydiner A, Eralp Y. Medicine (Baltimore). 2016 Jul;95(30):e4280.

Fissureless fissure-last video-assisted thoracoscopic lobectomy for all lung lobes: a better alternative to decrease the incidence of prolonged air leak? Stamenovic D, Bostanci K, Messerschmidt A, Jahn T, Schneider T. Eur J Cardiothorac Surg. 2016 Jul;50(1):118-23.

Effectiveness of Palatal Mucosa Graft in Surgical Treatment of Sub-Glottic Stenosis. Aydogmus U, Topkara A, Akbulut M, Ozkan A, Turk F, Sahin B, Yuncu G. Clin Exp Otorhinolaryngol. 2016 Jul 2. [Epub ahead of print]

Amelioration of radiation-induced lung injury by halofuginone: An experimental study in Wistar-Albino rats. Calik M, Yavas G, Calik SG, Yavas C, Celik ZE, Sargon MF, Esme H. Hum Exp Toxicol. 2016 Jul 24. [Epub ahead of print]

Venous hemangioma of the anterior mediastinum. Yilmaz A, Kavas M, Ersev A, Ekinci GH, Haciomeroglu O, Atinkaya C, Akkaya E. Clin Respir J. 2016 Jul;10(4):512-4.

Spinal cord ischaemia after radical pleurectomy/decortication operation for mesothelioma. Kaba E, Özyurtkan MO, Onat L, Ayalp K. Eur J Cardiothorac Surg. 2016 Jun 14. [Epub ahead of print]

Evaluation of New Biomarkers in the Prediction of Malignant Mesothelioma in Subjects with Environmental Asbestos Exposure. Demir M, Kaya H, Taylan M, Ekinci A, Yılmaz S, Teke F, Sezgi C, Tanrikulu AC, Meteroglu F, Senyigit A. Lung. 2016 Jun;194(3):409-17.

The protective effect of infliximab against carbon tetrachloride-induced acute lung injury. Kurt A, Tumkaya L, Yuce S, Turut H, Cure MC, Sehitoglu I, Kalkan Y, Pusuroglu G, Cure E.

Iran J Basic Med Sci. 2016 Jun;19(6):685-91.

Adult foreign body aspirations treated for many years with the diagnosis of asthma: report of two cases. Metin B, Yıldırım Ş, İntepe YS. Acta Clin Belg. 2016 Jun;71(3):178-81.

Page 25: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

Göğüs Cerrahisi Bülteni - Yaz / Güz - 2016 | -25-

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

GÖĞÜS CERRAHİSİ A.D.

Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalımız, 1982 yılında “Göğüs, Kalp, Damar Cerrahisi Anabilim Dalı” olarak kurulmuş ve kurucu rektör Prof. Dr. Ahmet Karadeniz Anabilim Dalımızın 10 yıl süre ile başkanlığını yapmıştır. Onun 1992 yılında emekli olması ile, anabilim dalı başkanlığını Yrd.Doç.Dr. Mehmet Ali Bedirhan getirilmiş, ancak bir yıl sonra üniversitemizden ayrılması üzerine, Kasım 1993 yılında anabilim dalı başkanlığına Yrd.Doç.Dr. Yener Yörük atanmıştır. Ağustos 1994 ‘te “Göğüs, Kalp, Damar Cerrahisi” ikiye ayrılmış ve Yrd.Doç.Dr. Yener Yörük yeni oluşturulan “Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı”nın kurucu anabilim dalı başkanı olmuştur. On yıl süre ile bu görevini sürdürdükten sonra, görevini Nisan 2004’te yeni atanan Prof.Dr. Kunter Balkanlı’ya devretmiştir. 2007 yılında Kunter Balkanlı hocamızın vefatı nedeniyle, Aralık 2007’de Prof.Dr. Yener Yörük tekrar anabilim dalı başkanlığına getirilmiş ve halen anabilim dalı başkanlığı görevine devam etmektedir.

Otuz yılı aşkın süredir yüksek lisans ve uzmanlık eğitimi veren kliniğimizin akademik kadrosunda; halen, Prof.Dr. Yener YÖRÜK, Doç.Dr. Y.Altemur KARAMUSTAFAOĞLU, Yrd.Doç.Dr. Fazlı YANIK’tan oluşan 3 öğretim üyesi ve 2 asistan görev yapmaktadır.

Page 26: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

-26- | Göğüs Cerrahisi Bülteni - Yaz / Güz - 2016

Kliniğimizden bugüne kadar 14 araştırma görevlisi uzman olmuştur. Eğitim faaliyetleri 8. Ders Kurulu ve 5. Staj kurulu yüksek lisans dersleri yanı sıra, uzmanlık eğitimi dersleri ile yıllık programlar çerçevesinde verilmektedir. Sağlık hizmetleri ise; haftada iki gün poliklinik ve üç gün ameliyatlar olarak sürmektedir. Kliniğimizde 8 özel oda, 3 çift yataklı olmak üzere 14 hasta yatağı ve 2 yataklı ara yoğun bakım bulunmaktadır. Ayrıca video fiberoptik bronkoskopi ve video özofagogastroskopinin bulunduğu, küçük cerrahi müdahaleleri yapabildiğimiz bir “müdahale odamız” mevcuttur. EBUS ve EUS işlemleri için kullandığımız cihazımız ise ortak klinik kullanımda olup; haftanın bir günü işlemler yapılmaktadır.

Kliniğimizde; toraks cerrahisi spektrumu içinde tüm ameliyatlar açık ya da kapalı (VATS) yöntem ile uygulanmakta; bölgeye ve yurt dışı hastalarına hizmet verilmektedir. Ayrıca anabilim dalımız uluslararası ve ulusal alanda çok sayıda yayını ile bilimsel alanda gelişimini sürdürmektedir.

Page 27: Göğüs Cerrahisi YAZ / GÜZ BÜLTENİ 2016 · Mardin’in 25 makalesi varken 87 atıf almış, Halil İnalcık ise 12 makalesine 24 atıf almıştır. Ancak Halil İnalcık ve Şerif

Göğüs Cerrahisi Bülteni - Yaz / Güz - 2016 | -27-

DERNEK SİTEMİZİZİYARET EDİN

GRUP İÇİ YAZIŞMALAR İÇİN

BÜLTEN’DE BULUŞALIM!

CURRENT THORACICSURGERY

www.tgcd.org.tr

[email protected]

[email protected]

[email protected]@gmail.com

Türk Göğüs Cerrahisi Derneği

Türk Göğ Cer Derneği @TGCDYK

http://dergipark.ulakbim.gov.tr/currthoracsurg

[email protected]