36
Turkish American Newspaper Year 10 Issue 157 April 08, 2013 Semi monthly $ 1.00 Ay Yıldızlı bayrağımız, TİKA’nın yardımları sayesinde 106 ülkede dalgalanıyor Türkiye'nin yardımlarını başlangıçta Orta Asya ülkelerine götüren TİKA, şimdi 5 kıtada ve toplam 35 ofiste yardım hizmeti veriyor. TİKA halen 106 ülkede projeler gerçekleştiriyor. Sudan'da katarakt ameliyatı yapan, Haiti'de deprem olduğunda yardıma koşan, Kırgızis- tan'da okul inşa eden, Afrika'da çok sayıda insanı su ile buluşturan, Af- ganistan'da anne çocuk sağlığını korumak için çalışan bir kuruluş haline gelen TİKA, hiç boş durmuyor. sayfada 22. Detaylı Haber Çağlayan’dan Amerikalı iş adamlarına: TADF: “27 Nisan'da Times Meydanındayız” sayfada 4. Ayrıntılı haber sayfada 28. Haberi Üye Derneklerimizden Young Turks - Genç Türkler Derneği'mizin New York'ta düzenlediği "Ermeni Yalanlarına Son ve Şehit Diplomatlarımızı Anma " mingimizin 9'uncusunu bu yıl 27 Nisan 2013 Cumartesi günü 13:00 - 16:00 saatleri arasında New York Times Square'de, 42'nci sokak ve 7'nci cadde arasındaki alanda gerçekleşrilecekr. Koru: “Etkili diplomatlara ihtiyacımız var” Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru, ''Özel sektör ve akademi, toplum ve halk arasında farklı aktörlerin bir- leşimini kurabilen etkili diplomatlara ihtiyacımız var'' dedi. Koru, Dışişleri Bakanlığı tarafından bu yıl 19'uncusu düzenlenen ''Uluslararası Genç Diplomatlar Eğitim Pro- gramı''nın Ankara Palas'ta düzenlenen açılışında yaptığı konuşmada, 1992'den bugüne 5 kıtadan 100'ün üz- erindeki ülkeden yaklaşık 900 diplomatın programa katıldığını bildirdi. Koru, katılımcıların program süresince Türkiye'nin değişik bölgelerinde tarihi ve kültürel mekanları da gezme imkanı bulacağını anlatarak, ''Bu çabalarınızın bilgi ve deneyimlerinizi zenginleştirerek, gelecekte diplomatik kariyerinize katkı sağlayacağından eminim'' şeklinde konuştu. sayfada 27. Geniş haber “İMDAT!” diyenin YARDIMINA KOŞUYORUZ “İlişkimiz karşılıksız aşka benziyor” Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Amerikalı iş adamlarına hitaben, ''İlişkimiz karşılıksız aşka ben- ziyor'' dedi. Bakan Çağlayan Houston'da, Teksas Türk Amerikan Ticaret Odası (TTACC), Houston Ticaret Odası (GHP) ve Ekonomi Bakanlığının ortaklaşa düzenlediği, Türk Amerikan İş Forumu'na katıldı. Forumda konuşan Çağlayan, ABD'li iş adamlarına, ''Amerika ile aramızda 50 yıldan fazla bir müttefiklik var. Dünya barış ve huzurunun sağlanması için bir- likte hareket ediyoruz. Maalesef ticarette istenilen se- viyede değiliz. İlişkimiz karşılıksız aşka benziyor'' değerlendirmesinde bulundu.

Forum Gazetesi

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Turkish American Community Newspaper

Citation preview

Page 1: Forum Gazetesi

Turkish American Newspaper

Year 10 Issue 157 April 08, 2013 Semi monthly $ 1.00

Ay Yıldızlı bayrağımız, TİKA’nın yardımları sayesinde106 ülkede dalgalanıyor

Türkiye'nin yardımlarını başlangıçta Orta Asya ülkelerine götürenTİKA, şimdi 5 kıtada ve toplam 35 ofiste yardım hizmeti veriyor.

TİKA halen 106 ülkede projeler gerçekleştiriyor. Sudan'da kataraktameliyatı yapan, Haiti'de deprem olduğunda yardıma koşan, Kırgızis-tan'da okul inşa eden, Afrika'da çok sayıda insanı su ile buluşturan, Af-ganistan'da anne çocuk sağlığını korumak için çalışan bir kuruluşhaline gelen TİKA, hiç boş durmuyor.

sayfada22.Detaylı Haber

Çağlayan’dan Amerikalı iş adamlarına:

TADF: “27 Nisan'da Times Meydanındayız”

sayfada 4.Ayrıntılı haber

sayfada 28.Haberi

Üye Derneklerimizden Young Turks - Genç TürklerDerneği'mizin New York'ta düzenlediği "ErmeniYalanlarına Son ve Şehit Diplomatlarımızı Anma "mitingimizin 9'uncusunu bu yıl 27 Nisan 2013Cumartesi günü 13:00 - 16:00 saatleri arasında NewYork Times Square'de, 42'nci sokak ve 7'nci caddearasındaki alanda gerçekleştirilecektir.

Koru: “Etkili diplomatlara ihtiyacımız var”

Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru, ''Özel sektör ve akademi, toplum ve halk arasında farklı aktörlerin bir-leşimini kurabilen etkili diplomatlara ihtiyacımız var'' dedi.

Koru, Dışişleri Bakanlığı tarafından bu yıl 19'uncusu düzenlenen ''Uluslararası Genç Diplomatlar Eğitim Pro-gramı''nın Ankara Palas'ta düzenlenen açılışında yaptığı konuşmada, 1992'den bugüne 5 kıtadan 100'ün üz-erindeki ülkeden yaklaşık 900 diplomatın programa katıldığını bildirdi.Koru, katılımcıların program süresince Türkiye'nin değişik bölgelerinde tarihi ve kültürel mekanları dagezme imkanı bulacağını anlatarak, ''Bu çabalarınızın bilgi ve deneyimlerinizi zenginleştirerek, gelecektediplomatik kariyerinize katkı sağlayacağından eminim'' şeklinde konuştu.

sayfada27.Geniş haber

“İMDAT!” diyenin YARDIMINA

KOŞUYORUZ

“İlişkimiz karşılıksız aşka benziyor”Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Amerikalı işadamlarına hitaben, ''İlişkimiz karşılıksız aşka ben-ziyor'' dedi.Bakan Çağlayan Houston'da, Teksas Türk AmerikanTicaret Odası (TTACC), Houston Ticaret Odası (GHP)ve Ekonomi Bakanlığının ortaklaşa düzenlediği, TürkAmerikan İş Forumu'na katıldı.

Forumda konuşan Çağlayan, ABD'li iş adamlarına,''Amerika ile aramızda 50 yıldan fazla bir müttefiklikvar. Dünya barış ve huzurunun sağlanması için bir-likte hareket ediyoruz. Maalesef ticarette istenilen se-viyede değiliz. İlişkimiz karşılıksız aşka benziyor''değerlendirmesinde bulundu.

Page 2: Forum Gazetesi
Page 3: Forum Gazetesi
Page 4: Forum Gazetesi

Hayrettin Turan (Özel Haber) - Türkiye'nin dış yardımlarını organize eden Türkİşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), 1992'de Dışişleri Bakanlığı'na bağlı olarak kuruldu,1999'da ise Başbakanlık'a bağlandı. Türkiye'nin yardımlarını başlangıçta Orta Asya ülkeler-ine götüren TİKA, şimdi 5 kıtada ve toplam 35 ofiste yardım için hizmet veriyor. TİKA halen106 ülkede projeler gerçekleştiriyor. Sudan'da katarakt ameliyatı yapan, Haiti'de depremolduğunda yardıma koşan, Makedonya'da, Mısır'da ecdad yadigarı eserlerin restorasyonunuyapan, Kırgızistan'da okul inşa eden, Afrika'da çok sayıda insanı su ile buluşturan, Afgan-istan'da anne çocuk sağlığını korumak için çalışan bir kuruluş haline gelen TİKA, hiç boşdurmuyor. Biten bir projenin ardından bir diğeri başlatılıyor.

TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam, “TİKA'nın göründüğü her yerde akla hemen Türkiye geliyor”diyor. Faaliyetlerini gazetemize açıklayan Çam, şöyle konuştu: “Biz gitmiş olduğumuz ülkelereTürkiye'nin adını, bayrağını da götürmüş oluyoruz. Her yerde bir mutluluk, büyük birteşekkürle karşılaşıyoruz. Ve bunu karşılık beklemeden yapıyoruz. Onun için de seviliyoruz.'Türkler bizden karşılık beklemiyor' diyorlar. Yardım isteyenin her zaman yanında olduk,yanında olmaya da devam edeceğiz. Bosna-Hersek, Karadağ, Sırbistan ve pek çok Balkanülkesinde yoğun bir şekilde Osmanlı eserlerinin restorasyon çalışmalarını yürütüyoruz.”“Son iki yılda Arap Baharı, Afrika'da yaşanan kuraklıklar sebebiyle ofis sayımızı genişlettik”diyen Çam, “Ofis dışında da çalışmalarımız var. G.Kore'deki kültür merkezini yapıyoruz.Güney Amerika'da, Latin Amerika'da, Brezilya'da kültür merkezleri ve cami çalışmamız var.Komor Adaları'nda bile stadyum projemiz bitti. Osmanlı onları birkaç defa işgallerden ko-rumuş. İlginç olan şu ki, Fransız büyükelçiliğinin karşısına arazilerini açmışlar bekletiyorlar.Türkiye gelecek buraya elçilik açacak diye...” şeklinde konuştu. Yurt dışında gerçekleştirilenprojelerle Türkiye'nin gücünün dolaylı yollarla ortaya konulduğunu ifade eden Dr. SerdarÇam, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün Etiyopya'da, Somali'de hizmet üretiyoruz. Küçük projelerimiz de var. Sağlık ocağı,jeneratör gibi. Geçen yıl 1650 tane proje yaptık. Küçük de olsa projeler yaparak bayrağımızıdikiyoruz.” Kızılay ve Sağlık Bakanlığı ile de projeler yürüttüklerini ifade eden Çam, sözlerinişöyle tamamladı: “Pakistan'da selden sonra çok sayıda çalışma başlattık. Afganistan'da birçokhastane, sağlık merkezi, okul inşa ettik, halen de yollar yapıyoruz. Gazze'de ise 10 bin me-trekarelik bir hastane yapıyoruz. Yaklaşık 50 milyon dolar tutarında olacak. Ramallah'ta dabüyük bir hastane yapıyoruz. Bölgede başlattığımız okulun inşasını tamamladık.”

Ay Yıldızlı bayrağımız, TİKA’nın yardımları sayesinde 106 ülkede dalgalanıyor

Türkiye'nin yardımlarını başlangıçta Orta Asya ülkelerine götüren TİKA,şimdi 5 kıtada ve toplam 35 ofiste yardım için hizmet veriyor.

TİKA halen 106 ülkede projeler gerçekleştiriyor. Sudan'da katarakt ameliyatıyapan, Haiti'de deprem olduğunda yardıma koşan, Kırgızistan'da okul inşaeden, Afrika'da çok sayıda insanı su ile buluşturan, Afganistan'da anne çocuksağlığını korumak için çalışan bir kuruluş haline gelen TİKA, hiç boş dur-muyor.

Özel Haber / Röportaj4

“İMDAT!” diyenin YARDIMINA

KOŞUYORUZ

Page 5: Forum Gazetesi

“Amerika’daki Türk diyasporası”nın oluşum süreci..

Türkler, 1890’lı yılların başlarından itibaren önceleri  birer ik-işer kişi, sonraları küçük gruplar halinde büyük umutlarla yüklü olarakAmerika’nın yolunu tutmaya başlamışlar (Ahmed, 1993; Karpat, 1996;Akın, 1996). Bugün bile ardı arkası kesilmeyen bu yolculuk süreci net-icede Anadolu nüfusunun çok küçük bir kısmını ABD’nin engincoğrafyası içinde dağıtmış. Araştırmacıların 3 ayrı dalgaya bölerek in-celediği Türkiye’den ABD’ye göçler, tahmini rakamlarla 300-400 bincivarında bir Türk nüfus oluşturmuş yeni dünya tabir edilen Amerikatopraklarında (Karpat, 2006; Kaya, 2006). 

Birinci dalga olarak adlandırılan ilk göçmenler Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde ABD’ye giriş yapmış.  Osmanlı pasaportutaşıyan her göçmen ABD’ye girişte Türk olarak kaydedilmiş. Oysa birincidalga göçmenlerinin büyük çoğunluğu Osmanlı vatandaşı Ermeni, Rum,Yahudi ve Suriyeli hıristiyanlardan meydana geliyordu. (Ahmed,1993;Karpat, 2006; Kaya, 2006;Ipek & Caglayan, 2006).Bu grup içindeTürklerin sayısı en iyimser tahminle 15,000-20,000 kadardı.

Birinci dalga Türk  göçmenlerinin zaman içinde yüzde90’nına yakın bir bölümünün Türkiye’ye dönmüş olması, bu gruptakiTürklerin, Amerika’da bir Türk toplumu olma yolunda yaptıkları etkinlik-lerin, kurdukları cemiyetlerin, derneklerin ve medya organlarının izlerininsilinip gitmesine veya  bir başka ifadeyle bu izlerin üstlerinin kalın bir toztabakasıyla örtülmesine neden olmuştur denilebilir. Elde olan bilgi vebelgelerin sınırlı olması bu tür bir sonucu akla getiriyor. Bu konuda ilkönemli araştırma birinci dalga Türk göçmenlerden birisi tarafındankaleme alınmıştır (Ahmed, 1993). Kitap olarak yayınlanan bu genişçaplı araştırma kendi alanında en güvenilir kaynaklardan biri  sayılabilir.Çünkü araştırmacı yazar Frank Ahmed, o dönemi acısıyla, tatlısıylakısacası her yönüyle yaşayan insanlardan bir Türk göçmen aileninçocuğu. O dönemde Amerika’ya gelen Türklerin eğitim düzeylerinindüşük, hemen tamamının dil bilmemesi ve bir de nüfuslarının az ol-masının  Amerika’da kendi kimliklerini korumada, ikinci ve üçüncü dalgaile Amerika’ya göç eden Türklere göre çok daha şanssız olduğunu anla-tan Ahmed şöyle bir tesbitte bulunuyor:

“O dönem göçmen Türklerin, kendi din ve kültür miraslarınıkoruma girişimlerinin başarısızlığa uğraması kaçınılmazdı. Bunun nedenide bu küçük Türk nüfus üzerindeki Amerikan kültürünün hakim baskısıidi. Bu gerçeği bilen bu Türk grup sadece en önemli olduğuna inandık-ları değerleri koruma yolunu seçtiler (Ahmed, 1993, p.83).

Veysi Akın’ın 2004 tarihli araştırması o döneme ait bazıönemli bilgiler içeriyor. Bu araştırmaya göre gerek toplumun bireyleri,gerekse Türkiye hükümeti ve gerekse Amerikan siyaset adamlarıncaTürk Amerikan toplumunun  en etkili çatı teşkilatı olarak kabul edilenTürk Amerikan Dernekleri Federasyonu “TADF”ın  temeli o dönemdeTürk Teavün  Cemiyeti’nin kurulmasıyla atılmış oldu.Bu cemiyet, birinci dalga Türk göçmenlerinin New York’a yerleşen birgrup tarafından kurulduğu ve Zekeriye Sertel ve karısı Sabiha Serteltarafından yönetildiği biliniyor. Haftalık 20 dolar ücretle fabrikalardaçalışan bu gruba mensup Türkler,büyük fedakarlıklarla 1920 yılında bucemiyeti kurmuş ve hatta bu imkansızlıklarına rağmen o sırada devametmekte olan İstiklal Savaşı’na destek olmak için o zamana göre çokbüyük bir meblağ sayılabilecek 110 bin dolarlık bir yardım toplayarakAnkara hükümetine göndermişler(Akın, 2004).

Türklerin ABD’ye göç hareketinde ikinci dalga ise 1950-1980tarihlerinde gerçekleşmiştir. (Karpat, 2006; Kaya, 2006). İkinci dalgaTürk göçmenler, kendilerinden önce gelen gruba göre farklı özelliklertaşıyorlardı. Toplam sayıları 27 binin üzerinde bulunan bu grubu 3 ayrıalt grupta incelemek mümkün. 

Bunlardan birincisi olan 10-15  bin civarında çoğunluğu dok-tor, mühendis ve benzeri meslek sahibi yüksek tahsil görmüş profesy-oneller olan bu kişiler, Türkiye’de yıllardır tartışılan, üzerindearaştırmalar yapılan Türk beyin göçünü başlatan kişiler olarak bilinmek-tedir (Kurtuluş, 1999). Kaya’nın 2006 tarihli araştırmasında eğitimdüzeyi yüksek bu kişilerin Amerikalı bayanlarla evlenerek entegre olmayolunda hızlı bir süreç yaşadıklarını ifade ediliyor. Karpat,(2006)Amerika’nın farklı bölgelerinde küçük gruplar halinde yerleşen yüksektahsilli bu kişilerin gerçek anlamda Türk toplumları kuramadıklarınıancak kurdukları derneklerin bugünkü Türk derneklerinin çekirdeğinioluşturduğunu, New York’ta her yıl düzenlenen Türk Günü Yürüyüşününonların çabasıyla başlatıldığını belirtmektedir. Bu nedenle onların başlat-tıkları dernekçilik faaliyetleri Amerika’daki Türk diyasporasına gidenyolda ilk önemli aşamadır denilebilir. 

İkinci dalga Türk göçmen grubunun ikinci alt grubunu iseNew York eyaletinin Rochester şehrine yerleşen “terziler” teşkil ediyor.Bulundukları bu bölgede Hickey Freeman adında bir konfeksiyon fab-rikasının Türkiye’den getirttiği terziler burada bir Türk kolonisi meydanagetirmiş (Bereket, n.d.). 

“1950’lerin ikinci yarısından itibaren Rochester’a gelmeyebaşlayan Türk terziler, zamanla ailelerini akraba ve arkadaşlarını da yan-

larına aldırmış ve bugün 3000’den fazla bir nüfusaulaşmış bulunuyorlar. Rochester’daki Türktoplumunun Rochester Türk Cemiyeti adlı birdernekleri, camileri ve  yerel yayınyapan radyoları var (İyi terziyseniz toplayın bavuluyolculuk ABD'ye, 2004, March 18).”

“Rochester’da yerleşen Türklerin, dinlerini, dil-lerini ve dolayısıyla kimliklerini koruyabildiklerisürece Amerikalılaşmaya bir itirazları olmamış. 

Bu yüzden çocuklarının kendi dil ve kültürlerini,dinlerini öğrenmeleri için 1970 yılında çok eski,harabe haline gelmiş bir okul bina yanındaki kulübebenzeri iki binayı satın almışlar, işten arta kalan za-manlarında bu binaları elbirliğiyle tamir ederek

toplumun gurur kaynağı olan bir İslam Merkezi ve Cami haline getir-mişler (Ahmed, 1993, p.86).

Rochester’da yaşayan Türkler,Türk Amerikan toplumunun, New York’taher yıl düzenlenen Türk Günü Yürüyüşü gibi genel etkinliklerine de faalolarak katılıyorlar. 

Karaçaylar: New Jersey’nin ilk Türk kolonisi

İkinci dalga Türk göçmenlerinin üçüncü alt grubunu daKaraçay ve Tatar Türkleri oluşturuyor. Literatürde Karaçay ve TatarTürklerinin Amerika’ya gelişleri ve burdakai yaşamlarıyla ile ilgili   yeterlibilgi bulunmuyor. Ancak yerel medyada yeralan bazı haberlerin taran-ması ve yapılan mülakatlar sonunda bazı önemli bulgulara ulaşılıyor: 

*ABD’de, eski Sovyetler Birliği ve onun Doğu Avrupalı müt-tefiklerinin oluşturduğu Doğu bloku(Demirperde) sınırları dahilinde doğ-muş bulunan kişilere Amerika’ya göç hakkı  veren kanunun kabuledilmesinden sonra bu ülkeye göç etmeye başlayan Karaçay’lar, NewJersey’e bağlı Paterson ve Clifton şehirlerine, Tatarlar da New York’ayerleşmiş bulunuyor(Yeşil,2003). 

*Karaçay ve Tatarlar’ın, yüksek tahsilli gruptan en önemlifarkı, dini inançlarına  bağlı kişiler. Çünkü bu insanların Rus işgali altındabulunan vatan topraklarından kaçıp Türkiye’ye sığınmalarında en baştagelen nedenlerden birisi de dinlerini ve koruyabilme ve yaşatabilme is-teği idi. 

*Bu nedenle Karaçaylar, 1965 yılında bölgenin ilk camisiolan Karaçay Türkleri Mosque’u faaliyete geçirmişler(Toturgul, 2003).Daha sonra, 1978 yılında şu anda civarın en büyük camisi olan Unitedİslamic Center’ı açmışlar (Özbek, H, 2003). Her iki cami de açıldığındanbu yana civarda yaşayan Türkler için hem  ibadet edilen, hem Türk dilive İslami bilgilerin öğretildiği hem de her tür sosyal ve kültürel faaliyet-lerin yapıldığı birer kültür merkezi olmuştur(Gegre, 2010).Türk Amerikantoplumunun tüm faaliyetlerine aktif olarak katılan Karaçayların 1989yılında kurdukları ve çocuklara Türkçe ve İslamiyet dersleri veren veKafkas milli oyunları kursları düzenleyen AKBA adında bir kültür veyardımlaşma dernekleri bulunuyor (Başçı, 2008).

Üçüncü dalga Türk göçmenlerini teşkil eden gruplar içindeGreen Card Lottery ile gelenler önemli bir yer tutmaktadır. Her yılyapılan çekilişler sonucunda 3,500 civarında aile Amerika’ya göç etmeve green card alma hakkı kazanmaktadır. Bunun yanında yasal olmayanyollarla Amerika’ya giren Türkler, genellikle gemilere tayfa olarak işebaşlamakta ve  Amerika liman şehirlerinden birine uğradığında dagemiden ayrılarak şehre girmekte ve bir daha da geridönmemektedir(Kaya, 2006). 

Son gelenler, yani üçüncü göç dalgası Türk göçmenleri,kendilerinden öncekilerden farklı bir Türkiye’de doğup büyüyen, kendi-lerinden önceki kuşaklara göre dinine, kültürüne ve geçmiş tarihinedaha saygılı bir Türkiye’de eğitim gören kişiler olarak tasvir edilmekte-dir. 

Bir kısmı gerçekten de iyi eğitim görmüş, yetenekli kimseler-den oluşan son göç dalgası mensuplarının büyük bir bölümü, eğitimdüzeyi düşük ve bir sanat sahibi olmayan kişilerden oluşuyor ancak bukişiler  Amerika’da yaşayan  aynı eğitim düzeyindeki diğer göçmenlergibi ABD’ye gelir gelmez hızla çalışmaya ve küçük esnaflık gibi işlere at-maya ve farklı bir çıkış noktası olan Türk Amerikan kimliği ile kenditoplumlarını kurmaya başladılar (Karpat, 2006).”

Türk Amerikan toplumundan “Amerika’daki Türk diyasporası”na..

Amerika Birleşik Devletleri’nde Türk toplumunun bugünküyapısına ulaşması  kolay olmadı. Geniş bir coğrafya boyunca dağılanTürk göçmenler, yıllar boyu birbirinden habersiz yaşadı.  “Yabancı birülkede azınlık olarak yaşamanın ne kadar güç bir şey olduğunu kelimel-erle anlatmak mümkün değildir.” diyor Mehmet.. Kendisi yaklaşık 20yıldır Amerika’da yaşıyor, “Bunu anlamak için yaşamak lazım. Kimsesana şunu yap bunu yap, demez..  Şöyle durma öyle dur, demez..Sokaktaki  Amerikalı seni durdurup: Sen yabancısın.. Ne işin var benimmemleketimde? Demez. Ama benliğinde hissedirsin yabancılığını..Kendi memleketindeki gibi rahat hareket edemezsin.. Kimse sana birşey  söylemese de sen yabancılık duygusundan kurtaramazsın kendini(2012).”

Türkiye’nin farklı bölgelerinin farklı sosyal kesitlerinden gelengöçmenler, yukarıdaki satırlarda da bahsedildiği gibi “Amerika’daki Türkdiyasporası” olarak anılan statüye ulaşma yolunda  en önemli desteğini1981 yılında kazandı. Türk ulusal gazetelerinin, ardından, ulusal TVkanalları yayınlarının Amerika’ya gelmeye başlamaları ve yerel medyaorganlarının devreye girmesi  Amerika’daki Türk diyasporasına gidenyolda ikinci önemli aşama olarak kabul edilebilir. O güne gelinceyekadar, aynı ülke Amerika içinde ama gibi geniş coğrafyanın farklı böl-gelerinde küçük koloniler halinde yaşayan Türkler,  kendi içinde “TürkAmerikan toplumu” olma adına sınırlı faaliyetler yapabiliyor ancak bölgekolonilerinin bir diğerinin yaptığı herhangi bir etkinlikten haberi olmuy-

ordu. Türk gazetelerinin önce uçakla Almanya’nın Frankfurt şehrindenNew York’a gelmeye, bir süre sonra da New York’ta basılıp Türktoplumuna servis edilmeye başlanması sonucunda  Amerika’nın farklıbölgelerindeki Türk kolonilerinin birbirinden haberdar olması sağlanmışoldu. 

“Artık New York’taki Türklerin yaptıkları bir etkinlik haberiuçakla 6 saat uzaklıkta bulunan California’da yaşayan Türklere gazetelervasıtasıyla ulaşıyordu. Onların yaptıkları her tür etkinlik te aynı şekildeNew York’taki Türklerin evlerine kadar geliyordu. Türk ulusal TV kanallarının da sisteme katılmasıyla birlikte artıktoplumun bütün bireyleri  yüzlerce mil uzakta yaşasalar da yapılan hertoplumsal etkinlikten anında haberdar olmaya başladılar(Çınar, 2012).”

Birbirine yüzlerce mil hatta daha uzaktaki bölgelerdeyaşayan insanlar gazeteler ve TV kanallarının kurduğu görünmez birhaber köprüsü ile birbirlerine bağlanmaya başladı. Bir devrin kapanıpyeni bir devrin açılması anlamına gelen bu gelişmeler, Türk toplumununAmerika’daki göçmenlik tarihinde de farklı bir sayfanın açılmasınaneden olmuştu.

Özellikle Türk ulusal TV kanallarının yayınlarının Amerika’yagelmesi tam bir tarihi olaydı. Artık Türk  TV kanallarını Amerika’daevinde izlemeye başlayanlar, arkadaşlarına ve dostlarına da tavsiye et-meye başlamış ve TV yayınlarının girdiği Türk evlerinin sayısı giderekartmıştı. Amerika’da yaşayan Türk toplumunun gündemi artık genellikleanavatan gündemiyle eşitlenmiş gibiydi. Kendi ülkesinin TV yayınlarınıbir yabancı ülkede izlemek bu insanlar için  bir mutluluk kaynağıydı. Türk gazetelerinin yanına TV kanallarının yayınlarının da eklenmesiyle“anavatan”, artık binlerce mil uzaklıkta bir hayal değil, TV kumandasının“Aç” tuşu kadar yakında bir nesne olmuştu. Tuşa bir dokunuşla mem-leket ekrana çıkıyordu. 

“Toplumu gündemi bir anda inanılmaz bir şekilde değişmeyebaşladı. Kahvehaneye gidiyorsunuz.  Televizyon da ya bir futbol maçıyayını görüyorsunuz veya bir Türk dizisi oynuyor ya da bir Türk haberkanalı dinleniyor. Masalarda oturanlar kulak veriyorsunuz.. Ya haber-lerde verilen bir olayı tartışıyorlar ya da bir siyasi parti liderinin yaptığıaçıklamalarla ilgili detayları paylaşıyorlar.. Sanki artık biz Amerika’dadeğil de Türkiye’de yaşıyoruz (Batmaz, 2009).”

Internet teknolojisinin  gelişmesiyle birlikte haberleşmeninkolaylaşması, Amerika’nın dört bir tarafında dağınık durumda yaşayanTürk Amerikan toplumunun sanal olarak birbirine ve anavatana bağlan-ması ise Amerika’daki Türk diyasporasına giden yolda üçüncü ve sonaşamanın hızla  geçilmesini sağladı.

“Haberleşme, ulaşım ve Internet teknolojilerinde meydanagelen hızlı gelişme dünün dağınık toplumunu fiziki olmasa da sanalalanda biraraya getirmeye başladı. Türk dernekleri ve onların bağlı bu-lunduğu çatı kuruluşlar olan federasyonlar güç ve prestij kazanmayatoplumdan daha çok destek almaya başladılar. Toplumun desteğiniarkasında hisseden, yaptığı tüm faaliyetleri ülkenin dört bir tarafındayaşayan Türk toplumuna duyurma imkanına kavuşan federasyonlar daAmerika’da, Türk kimliğini tanıtmada daha başarılı olmaya ve toplumadına sevindirici etkinliklere imza atmaya başladı(Çınar, 2012).“

Artık Türklerin Amerika’da bütün kurumlarıyla düzenli bir etnik toplumolma süreci anahatlarıyla olumlu sonuca ulaşmıştı.

Sonuç:

Araştırma sonucu elde edilen bulgular, Türklerin, ABD’dendört bir tarafında dağınık yaşasalar da bugün ortak milli, dini ve kültüreldeğerlerine  sıkı sıkıya sarılı  dört dörtlük olmasa da dernekleri, fed-erasyonları, esnafları ve işadamlarıyla, sivil toplum kuruluşları ve medyaorganlarıyla tam teşkilatlı bir toplum, yani düzenli bir diyaspora halinegelmiş olduğunu doğrular nitlelikte görülüyor. 

Tartışma bölümünde üzerinde durulduğu gibi Türk Amerikantoplumunun, hem kendi içinde uyumlu hem de yaşanılan yabancı ülkeABD halkına, hem de diğer etnik gruplara saygılı,tüm kurumlarıyladüzenli bir “diyaspora” haline gelme sürecinde üç önemli aşamadangeçti.

* Birinci aşama, ikinci göç dalgasının yüksek tahsilligrubunun diyasporik toplumların  temel taşlarından olan dernekçillikhareketini başlatmasıyla aşıldı, aynı göç dalgası ile gelen Karaçay veTatarlar ile üçüncü dalga göçmenler, yüksek tahsilliler grubunun kurumilliyetçilik söylemi ile eksik bıraktıkları, kimlik tarifine “din ve kültüreldeğerler” kurumlarını da  katarak Amerika’daki Türk diyasporasınınoluşumunda önemli bir rol oynadılar. Ancak hala bir büyük eksiklik vardı.Toplumu hem kendi içinde birbirinden haberdar ederek aynı ideallerehizmet eden ortak bir kimlik üzerinde biraraya toplayacak hemyaşanılan yabancı ülke ABD’de hem halka hem de Amerikan medya or-ganlarına   yeni doğmakta olan Türk diyasporasını tanıtacak Türk medyaorganları henüz ortada yoktu.  

* Türk ulusal gazetelerinin ve TV kanallarının ABD’ye gelm-eye  ve yerel medya organlarının yayınlarına başlamasıyla TürkAmerikan toplumu uzun yıllardır eksikliğini hissettiği medya desteğinekavuştu. Bu gelişme ile Amerika’daki Türk diyasporasına giden yolda ik-inci önemli aşama da geçilmiş oldu.

* Internet teknolojisinin hızla gelişmesiyle birlikte haberleş-menin kolaylaşması, Amerika’nın dört bir tarafında dağınık durumdayaşayan Türk Amerikan toplumunun sanal ortamda birbirine ve ana-vatana bağlanma imkanına kavuşmasıyla birlikte üçüncü önemli aşa-madan da geçmiş oldu. 

Bu üç önemli aşama Türklerin güçlü ve düzenli bir etniktoplum, bu ülkede yaşayan diğer etnik grupları imrendirecek saygın birdiyaspora haline gelmesi sürecinin önünü açmıştır denilebilir.

NOT: Kaynaklar listesi yer darlığı sebebiyle web sitemizde verilmiştir.

Merhaba5

Page 6: Forum Gazetesi

KADIN ve AİLE HABERLERİ6

İstatistiklerin dilinden Türk kadını!..

Kadın nüfusun yüzde 24,4'nü 0-14, yüzde 16,3'ünü 15-24,yüzde 31'ini 25-44, yüzde 19,8'ini 45-64, yüzde 8,5'ini 65 vedaha yukarı yaş grubundakiler oluşturuyor.Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2012 sonuçlarına göre,Türkiye'de 30,1 olan ortanca yaş, kadınlar için 30,6, erkekleriçin 29,5 seviyesinde yer alıyor.Kadın nüfusun doğuşta beklenen yaşam süresi erkek nüfus-tan daha yüksek düzeyde bulunuyor.Doğuşta beklenen yaşam süresinin 2013 yılında kadınlariçin 79,2, erkekler için 74,7 yıl olması tahmin ediliyor.Düzenli olarak artan doğuşta beklenen yaşam süresinin2023 yılında, kadınlar için 80,2, erkekler için ise 75,8 çık-ması öngörülüyor.

İstatistiklerle Kadın 2012 araştırmasına göre, işsizlik oranı, kadınlarda yüzde 10,8düzeyinde bulunuyor. 15-24 yaş grubundaki kadınlarda işsizlik oranı yüzde 19,9'açıkıyor. TÜİK, İstatistiklerle Kadın 2012 araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Bunagöre, kadın nüfus, Türkiye nüfusunun yüzde 49,8'ini oluşturuyor. Türkiye 75 milyon627 bin 384 olan nüfusunda kadınların sayısı 37 milyon 671 bin 216'ya karşılıkgeliyor.

İlk evliliğini 2011 yılında yapmış kadınların ortalama ilk evlenme yaşı23,3 iken, bu yaş erkeklerde 26,6'ya çıkıyor.Boşanma verilerine bakıldığında 2011 yılında 120 bin 117 çiftinboşandığı görülüyor. Boşanma nedenlerine bakıldığında, eşlerin sorumsuz ve ilgisizdavranması yüzde 26,6'lık oranla ilk sırada geliyor. Bu nedenisırasıyla yüzde 23,4'le diğer nedenler, yüzde 20,8'le şiddet ve yüzde16,8'le aldatma izliyor. Evli çiftlerin ilk evlilikleri göz önünealındığında, çiftlerin yüzde 93,7'sinin hem resmi hem de dini nikahla,yüzde 3'ünün ise sadece dini nikahla evlendiği görülüyor. Akrabaevliliği yapanların oranı yüzde 23,3, görücü usulüyle, kendi görüşüsorulmadan aile kararıyla evlenenlerin oranı ise yüzde 9,4 se-viyesinde bulunuyor. Eğitim seviyelerine göre okullaşma oranlarındakadın ve erkekler arasında önemli bir fark gözlenmiyor.

Memnuniyet oranı yüzde 70

Araştırmaya göre, çalışan kadınların yaklaşık üçte biri ücretsiz aile işçisidurumunda bulunuyor.İşgücüne katılım oranı, 2012 yılında kadınlarda yüzde 29,5 iken, erkek-lerde bu oran yüzde 71'e çıkıyor. İstihdam edilen kadın nüfus oranı yüzde26,3'te kalırken, erkek nüfus oranı ise yüzde 65'e çıkıyor.Ücretli veya yevmiyeli olarak çalışan kadınların oranı yüzde 54,3 iken,kendi hesabına çalışan kadınların oranı yüzde 10,8 seviyesinde bulunuyor.Ücretli veya yevmiyeli olarak çalışan erkeklerin oranı yüzde 66,5, kendihesabına çalışan erkeklerin oranı ise yüzde 22,3 ile kadınları geridebırakıyor.İşsizlik oranı, kadınlarda yüzde 10,8, erkeklerde ise yüzde 8,5 seviyesindeyer alıyor. 15-24 yaş grubundaki genç nüfusta işsizlik oranı ise kadınlar

için yüzde 19,9'a, erkeklerde ise yüzde 16,3'e yükseliyor.Çalışan kadınların yüzde 70,1'i, erkeklerin ise yüzde 71,2'si çalıştığı iştenmemnun olduğunu belirtiyor.0-5 yaş grubunda çocukların yaşadığı hanelerde çocuk bakımını yüzde89,6 oranında anneler, yüzde 1,5'ini babalar üstleniyor. Çocukların yüzde2,4'ünün bakımı kreşler tarafından sağlanıyor.

Kadınlar siyasette geride

Kadınlar siyasi alana erkeklere göre çok daha az katılım sağlıyor.Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki kadın milletvekili oranı 1935 yılındayüzde 4,5 iken, 2012 yılında bu oran yüzde 14,4'e yükseldi. Kadın bakansayısı ise 1.

Page 7: Forum Gazetesi

AMERİKA HABERLERİ 7

NEW YORK - TADF Başkanı Çınar, TürkDünyası ile ilgili Mayıs ayında iki ayrı pro-gram olacağını belirtirken, ColumbiaÜniversitesi’nde yapılacak panelin konusu-nun “Sürgündeki Türkler” olduğunusöyledi.

14 MAYIS KAPALI ÇARŞI, GRAND CEN-TRAL’A GELİYOR

Dünyanın en çok turist çeken 6’ncı yeriolan Grand Central istasyonunda 14Mayıs’ta Türk Festivali organize edecek-lerini söyleyen Çınar, ünlü sanatçı TulayhanUğurlu başta olmak üzere birçok dans gös-terisinin de gün boyu yapılacağını belirtti.

16 MAYIS BROOKLYN BELEDİYE SARAY-I’NDA TÜRK FESTİVALİ

16 Mayıs günü Wall Street’te TürkBayrağı’nın göndere çekilme töreni ola-cağını söyleyen Çınar, New York’un önemlişehirlerinden olan Brooklyn’de, BelediyeSarayı’nda Türkiye tanıtımının yapılacağıbir festival düzenleyeceklerini söyledi.

TÜRK GÜNÜ YÜRÜYÜŞ VE FESTİVALİNDESÜRPRiZ SANATÇI: SERDAR ORTAÇ

17 Mayıs günü Türk Günü Yürüyüş ve Fes-tivali resepsiyonu yapacaklarını belirtenTADF Başkanı Çınar 18 Mayıs günü TürkGünü Yürüyüşü’nün Madison Caddesi üz-erinde başlayıp, Birleşmiş Milletler Bi-nası’nın karşısındaki Dag HammarskjoldParkı’ndaki düzenlenecek festivalle devamedeceğini söyledi. Ünlü sanatçı Serdar Or-taç’ın bu yıl Türk Günü Yürüyüşü için NewYork’a geleceğini belirten Çınar,Türkiye’den ve Amerika’dan çok büyükdans gruplarının da festivale katılacağımüjdesini verdi.

Çınar, ‘her yeri kırmızı beyaz yaparak, hemtoplumumuzu bir araya getirmek için hemde ulkemiizn tanıtımına katkıda bulunmakiçin’ Türk Günü Yürüyüş ve Festivali’nin çokönemli olduğunun altını çizdi. Çocuklarayönelik faaliyetlerin de olacağını söyleyenÇınar, ‘tüm Türk Dünyası’nı ve soy-

daşlarımızı festivale bekliyoruz. Festivalinkalabalıklığı, Amerika’daki gücümüzügöstermemiz açısından önemli bir fırsat’dedi.

TADF Başkanı Çınar Mayıs ayı içinde birçokprogram daha düzenleyeceklerini be-lirterek, detaylı takvimin kamuoyu ileyakın zamanda paylaşılacağını dile getirdi.Çok güçlü bir ekiple birlikte hazırlıklaradevam edildiğini söyleyen Çınar, ‘bufaaliyetler ulkemizin tanitim içindeyapılıyor.’ diye konuştu

32. Türk Günü Yürüyüş ve Festivalininteması "New York City goes Turkish" olarakanket sonucu belirlendiğini belirten Çınar,sanatçı seçiminde de yine anket usulühalkımızın çoğunlukla istediği sanatçılararasından seçildiğini dile getirdi.

TADF Başkanı Çınar Mayıs ayı içinde birçokprogram daha düzenleyeceklerini ve anasponsorlari da açıklayarak detaylı takviminkamuoyu ile yakın zamanda paylaşılacağınıdile getirdi.

T.C. Washington Büyükelçiliği (202) 612-6700T.C. Birleşmiş Milletler Temsilciliği (212) 949-0150T.C. New York Başkonsolosluğu (212) 949-0160 T.C. New York Eğitim Ataşeliği (212) 687-8395 T.C. New York Kültür ve Turizm Ataşeliği (212) 687-2194T.C. New York Ticaret Ataşeliği (212) 687-1530T.C. New York Ekonomi Ataşeliği (212) 661-7494T.C. New York Sağlık Ataşeliği (212) 450-9164T.C. New York Din ve Sosyal Hizmetler Ataşeliği (212) 661-1039 T.C. New York Basın Müşavirliği (212) 867-9023KKTC - BM Temsilciliği (212) 687-2350 T.C. Washington Büyükelçiliği (202) 612-6700T.C. Washington Silahlı Kuvvetler Ataşeliği (202) 612-6770T.C. Washington Basın Müşavirliği (202) 612-6807T.C. Washington Eğitim Müşavirliği (202) 612-6810T.C. Washington Ekonomi Müşavirliği (202) 612-6790T.C. Washington Ticaret Müşavirliği (202) 612-6780 T.C. Washington Gümrük Müşavirliği (202) 612-6794 T.C. Washington Kültür Tanıtma Müşavirliği (202) 612-6800 T.C. Washington Büyükelçiliği Konsolosluk Şubesi (202) 612-6740 T.C. Chicago Başkonsolosluğu (312) 263-0644T.C. Houston Başkonsolosluğu (713) 622-5849T.C. Los Angeles Başkonsolosluğu (323) 655-8832Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu - TADF (212) 682-7688Türk Amerikan Dernekleri Asemblesi - ATAA (202) 483-9090Türk Hava Yolları New York Ofisi (800) 874-8875 T.C. Ziraat Bankası -New York Şubesi (212) 557-5612T.C. Vakıflar Bankası -New York Şubesi (212) 621-9400T.C. Ottawa Büyükelçiliği (613) 789-4044Kanada Türk Dernekleri Federasyonu (647)-230-9397 New York Fatih Camii (718) 438-6919Rochester Hamidiye Camii (716) 482-4210New Jersey Paterson Ulu Camii (973) 345-6584New Jersey Karaçay Türkleri Camii (973) 345-1083

Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı ÖğretimÜyesi Prof. Dr. Ertuğrul Bolayır, halk arasında baş dönmesi olarak bilinen ver-tigonun, her yaş grubunda görülebileceğini belirtti.

Bolayır, şunları kaydetti:''Telefon ve diğer cihazlardan çıkan radyasyon, vertigoya yol açabiliyor. Ceptelefonu sinyali, beyin hücreleri üzerinde depresyon etkisi yaşatıyor. Ceptelefonunun yaydığı radyasyon, vertigo ataklarına neden oluyor. Gereksiz veuzun görüşmelerden kaçınmalıyız. B12 vitamini eksikliği, folik asit yetmezliğive anemi sonucu da baş dönmesi gelişebilir.''Bolayır, tedavi edilmeyen basit vertigo atağının, kronikleşerek başka sistem-lere de etki edebileceğini vurguladı.

Hastalığın kesinlikle önemsenmesi gerektiğini belirten Bolayır, ''Hastalığınkronikleşmesi vertigo ataklarını sıklaştırır, yaşam kalitesini düşürür'' dedi.

Baş dönmesinin çocuklarda da görülebildiğine işaret eden Bolayır, günlükyaşamdaki yoğun stres, teknolojik gelişme, gürültü ve hava kirliliğinin bu du-ruma yol açtığını sözlerine ekledi.

Uzun ve sık konuşma başdönmesi nedeni

Önemli Telefonlar Rehberi

Türk Günü Yürüyüş ve Festivali hazırlık çalışmaları devam ediyor

Türk Günü Yürüyüş ve Festival ayı hazırlıkları aralıksızdevam ediyor. Türkiye dışında, dünyanın en büyük ‘Türk Kültür Festivali veYürüyüşü’nü organize eden Türk Amerikan Dernekleri Fed-erasyonu Mayıs ayında yapılacak etkinliklere yoğun bir şek-ilde hazırlanıyor.

Amerika’nın en eski ve en köklü Türk Amerikan çatı kuru-luşu olan Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu BaşkanıAli Çınar, bu seneki yürüyüş ve festivale çok ciddi bir talebinolduğunu belirtti. Mayıs ayının ilk haftası başlayacak olanTürk Festivali’nin Mayıs’ın son haftasına kadar devam ede-ceğini söyleyen Başkan Çınar, Türkiye’de vizyona yeni girmişfilmlerin gösterimi dışında, 1 haftalık ‘Türk Restoranı’ haf-tası yapacaklarını da açıkladı.

Page 8: Forum Gazetesi

8 AMERİKA HABERLERİ

AVRUPA- Üniversiteleri

Kurmayı düşündüğümüz Avrupa Üniversitesi'nin konumunda DeutscheSporthochschule Köln / Spor Bilimleri Fakültesi; Folkwang Universität der KünsteEssen / Güzel Sanatlar Fakültesi; Hochschule der Wirtschaft für ManagementMannheim; Rheinische Friendrich-Wilhelms-Universität Bonn / Politik BilimlerFakültesi; Ruhr-Universität Bochum / Hukuk ve Avrupa Hukuku Fakültesi; Technis-che Universität Dortmund / Medya ve Kitle Iletisim Bölümünde; Universität Duis-burg-Essen / Medya ve Kitle Iletisim Bölümünde• Universität Witten-Herdecke /Politik Bilimler Fakültesi; Westfälische Wilhelms-Universität Münster / Politik Bil-imler Fakültesi olmak üzere dokuzu Almanya'da diğer üçü Avusturya'da ViyanaÜniversitesi; Isviçre'de Zürich Üniversitesi ve Hollanda'da Maastricht Üniversitesiolmak üzere 12 üniversite ile böyle bir model uyguluyoruz.

Özel Üniversiteler Gelebilir

Türkiye’ye gelmek isteyenlerin ancak ülkelerdeki özel üniversiteler olacağındanhareket edilebilir. Isviçre'de Türklerden çok para kazanan özel üniversitelerinyanında Avusturya ve Ingiltere'den de gelenler olabilir. Tabii bu konuda ABDTürkiye'deki öğrencilere büyük ilgiyle bakıyor. Buraya gelip yatırım yapabilir.Fakatkaliteli Devlet Üniversitelerinin gelememesi Türkiye için sorundur.

Şirketler ve yeni Üniversiteler

Şirketler özel üniversite kurulmasını zaten bir çok Vakıf Üniversitesi indirekt olarakgerçekleştirdi.Iş dünyasının önemli insanları veya dershaneler bu konuda vakıflarınıneredeyse şirket konumuna getirdiler. Türkiye'de artık niteliği fazla olmayan vakıfüniversitelerinin öğrenci bulması güçleştiği için bu konuda çok atılım olacağınainanmıyorum.

Vakıf Üniversitelerinin sorunları artıyor

Böyle bir işlevi olan veya kurmak isteyen kuruluşlar özellikle bilinmiyor. Bu yıl vakıfüniversitelerinin doyma noktasına gelmesi ve bir çok kontenjanın açıkta kalmasıyeni yatırımcıları korkutuyor.

Özel Üniversiteler için yatırımın en az 40% nakit olma şartı ve diğerşartlar önemli ve ciddi şartlardır. Bunun yapısını oluşturacak şirket-lerin Türkiye'de ortaya çıkması güç. Bir çok şirket sahibi veya özelmüteşebbis 15 Milyonluk vakıf Üniversitesi ödentisi ile üniver-sitelerini kurdu.Bir Üniversite yatırımının takriben en az 50 ila 70 Mi-lyon TL'nin altında olmaması lazım. Bunun altındaki kuruluşlar ciddiyealınamaz.

YÖK yasasının bu şekilde geçeceğini tahmin etmek güçtür daha bir çokrötuş ile karşı karşıya kalacağız. Türkiye'de özel sektörün artık Üniver-sitelere ilgi duyacağına inanmak güçtür. Yabancılardan hangi özelÜniversitelerin geleceğini beklemek lazım.

Avrupa’da bu konuda bir girişim yoktur

Yasanın çok kısa zamanda geçemeyeceğinden hareket edilebilir. Bu yılyaz dönemine kadar bunun geçme şansı yok. Ekimden sonraTürkiye'de Başkanlık sistemi ve diğer konularında çok güncel halegeleceği ve mahalli seçimler, bunun yanında cumhurbaşkanı seçimler-ine gidileceği için bu yasa daha belirli süre gerçekleşmeyecektir.

Yeni YÖK yasası ile yabancı üniversitelerinTürkiye’ye gelme şansları nelerdir

Yeni YÖK yasa taslağının daha çok eksikleri var.Bu şek-ilde geçeceğine inanmak güçtür. YÖK'ün kendini ye-nilemesi lazım.Bunun için 200ün üstünde üniversiteninüyesi olduğu Alman Üniversiteler Üst Kurumu‘’Deutsche Hochschulverband’’ 'ın yapısı Türkiye'yeuyarlanabilir.

Yabancı Üniversiteler Türkiye’ye gelir mi?

Yabancı Üniversitelerin Türkiye'de fakülte, enstitü, kon-servatuar ve meslek yüksekokulu açmaları önemli birkonu.Bu konuda adımlar atılması Türkiye'deki eğitiminkalitesini arttırır.Gelmek isteyen ülkeler konusunda De-vlet Üniversitelerinin yani Almanya ve Fransa gibiülkelerin gelip başka bir ülkede üniversite/fakülte açmakonumları yok. Hepsi bağımsız kuruluşlardır. Ancakkendi kentlerindeki üniversiteleri nezlinde bir yatırımyapabilir ve ancak kendi ülkelerinde faaliyet göstere-bilirler.Fakat yabancı üniversiteler buradaki üniver-sitelere belirli bir şekilde partner olup çifte diplomaverebilirler.

Evdeki tartışmalar bebeğin beynini etkiliyor

Oregon Üniversitesi'nden bilim adamlarının yaptığı araştırma, bebeklerin uyurken bile tartış-malardan haberdar olduğunu ve ''sinirli ses tonundan'' etkilendiğini gösterdi.

6-12 aylık 20 bebek, uyku saatlerinde laboratuvara getirildi. Uyurken bebeklere çok sinirli,sinirli, mutlu ve nötr tonda anlamsız cümleler dinletildi, beyin görüntüleri incelendi.Tona bağlı olarak bebeklerin beyin faaliyetlerinin değiştiği görüldü.Çok sinirli tonu duyan bebeklerin, stres ve duygu denetimiyle ilgili beyin bölgesinde fazlahareketlilik belirlendi.Daha önce hayvanlar üzerinde yapılan araştırma, beynin bu bölgelerinin, erken dönemdekistresten etkilediğini göstermişti.Araştırmacılar, sonuçların çocuklarda da benzer durumun varlığını gösterdiğini belirterek, be-beklerin anne ve babanın tartışmalarından habersiz olmadığını vurguladı. Araştırma, ''Psy-chological Science'' dergisinde yayımlandı.

Page 9: Forum Gazetesi

Sanat Dünyası 9

Boston Türk Film Festivali, ''Türk Sinemasında Mükemmellik Ödülü''nün bu yılki sahibiErden Kıral oldu. Yönetmene ödülü, Boston Güzel Sanatlar Müzesi'nde düzenlenentörenle verildi.

Çok sayıda davetlinin katıldığı gecede önce Erden Kıral'ın son filmi ''Yük''ün ulus-lararası ilk gösterimi yapıldı. Seyircilerin beğenisini kazanan filmden sonra usta yönet-men seyircilerle bir de söyleşi yaptı.

Boston Türk Film Festivali'nde Erden

Kıral'a 'MükemmellikÖdülü' verildi

Türk doktor kanser tedavisi için umut

olabilirABD’nin Massachusetts Genel Hastanesi (MGH) ve Har-vard Tıp Okulu’nda cerrah olan Türk bilim insanı Dr.Mehmet Toner, MGH bünyesindeki araştırma ekibiyleüzerinde çalıştığı kanser tedavisiyle Time dergisinekonu oldu.

Nisan sayısının kapağını Toner’in dahilolduğu ekibin araştırmasına ayıran Time,‘kanserin yenilebileceği’ düşüncesinedeğindi.Hiçbir zaman tek bir kişinin ‘Ben kanseriyendim’ diyerek ortaya çıkmayacağını savu-nan dergi, aralarında Türk bilim adamıMehmet Toner’in de bulunduğu birçok uz-manın ortak çabasıyla kanserin yenilebile-ceğini kaydetti.

Kanser, birçok kişi tarafından tek birhastalık olarak bilinir. Oysa ki akciğerkanseriyle pankreas kanseri ya da karaciğerkanseri arasında nezleyle suçiçeği hastalığıkadar büyük fark var. Her bir kanser türüayrı bir hastalıktır. MIT Uzmanı PhilipSharp, ‘Kanser karmaşık bir hastalık’ diy-erek buradaki zorluğun altını çiziyor.

Uzmanlar bu yüzyılın hastalığını tanım-larken ilginç bir benzetme kullanıyor:Kanser bir hırsızdır. Ya da biyolojik birdolandırıcı. Hücreyi kendi istediği şekildeçoğalması konusunda kandırır. İştedünyanın dört bir yanındaki uzmanlarınverdiği mücadelede bu hırsızlık ya dakandırma durumunu ortadan kaldırmayaçalışmak. Bu alanda her yıl milyarlarca dolar

bütçeyle yapılan araştırmalarda en öneçıkan bilim adamları topluluğu ‘Kanserekarşı ayağa kalk’ (Stand up to cancer-SU2C)hareketi.

HEDEF İLAÇLARGen mutasyonlarını önlemek için şimdiyedek 800’den fazla ilaç geliştirildi. Bu alandabiraraya gelen enstitüler mutasyonlarakarşı daha hızlı ilaç geliştirebiliyor.

Mehmet Toner’in geliştirdiği çipin üzerinde78 bin mikroskobik levha bulunuyor. Kandakanseri yayan hücreye rastlandığında lev-halar o hücreyi ayırıyor.

Kanserli hücrenin gelişimini durdurmakiçin bazı genlerin ‘kapatılması’ işe yaradı.Bazı ilaçlarla da ‘kapatılan’ kanserli hücre-deki faydalı genler yeniden işliyor.

Kanser türleri hakkında araştırma yapanuzmanların gen mutasyonları sonuçlarıhavuzda toplanıyor. Böylece hangi yönteminetkili olduğu görülebiliyor. Uzmanlararaştırmada kendisini öne çıkarmak içinçalışmaları paylaşmıyor. Grup halinde fi-nansman olanağı bilim adamlarını takımçalışmasına yöneltiyor.

Gösterimden sonra ünlü yönetmen Erden Kıral'a Türksinemasına katkılarından dolayı, ''Türk SinemasındaMükemmellik Ödülü'' verildi.

Erden Kıral konuşmasında, ödüle layık görülmektendolayı büyük mutluluk duyduğunu, meslek hayatındaaldığı en önemli ödüllerden biri olduğunu, son filmi''Yük''ün uluslararası ilk gösterimini Boston'da yapmak-tan da ayrıca gurur duyduğunu ifade etti.

Sinemacıların da tıpkı maden isçileri gibi gerçeği bul-

mak için sürekli kazdıklarını ve derinlere indiklerini be-lirten Kıral, sinema hayatı boyunca filmlerinde ahlakanlayışını sorgulayan ve seyirciyi de bunu düşünmeyesevkeden filmler yapmayı hedeflediğini söyledi.

Ödül töreninde konuşan Festival Direktörü ErkutGömülü de Türk yönetmenlerin başarılarının çağdaşTürkiye'nin ve sinemasının tanıtımına çok önemlikatkılarda bulunduğunu kaydetti.Gömülü, bu yıl 12'ncisi düzenlenen Boston Türk FilmFestivali ile çağdaş Türk sinemasının seçkin örneklerini

ve yönetmenlerini Amerikalı sinemaseverlere tanıt-maktan ve paylaşmaktan büyük mutluluk duyduklarınıda ifade etti.

2007 yılından beri Boston Türk Film Festivali tarafındanher yıl bir yönetmene Türk sinemasına olan katkıların-dan dolayı verilen ödülün geçmiş yıllardaki sahipleriZeki Demirkubuz, Reha Erdem, Nuri Bilge Ceylan, YeşimUstaoğlu, Derviş Zaim ve Tayfun Pirselimoğlu olmuştu.(AA)

Page 10: Forum Gazetesi

10 AMERİKA HABERLERİ

Advertising Manager

Mehmet [email protected]

973-445-6552

New York Advertising Director

Sinan Gegre

973-464-8987

Representatives

Yıldız Gündoğmuş - Ankara

Hayrettin Turan - İstanbul

Feramiz Gökdemir - İstanbul

Forum, The Turkish American Newspaperdoes not in way, shape or endorse, condone,or is responsible for any opinions, advertise-ments, misprints, typos and/or publicationerrors.

FORUM - The Turkish-American Newspaper is published twice a month (24 issues each year) by FORUM Newspaper LLC at 1199 Main Avenue, Clifton, N.J. 07011. Application to mail at periodicals postage rate at Clifton, N.J.,

07015-9998.

POSTMASTER - Please send address changes to FORUM Newspaper LLC, 1199 Main Avenue, Clifton, N.J. 07011

Tel: 862-262-2497 & Fax: 973 - 218 - 8440

FORUM GAZETESİREKLAM & İLAN SERVİSİ

[email protected] - 445 - 6552

862 -262 -2497 201 - 204 - 9256

[email protected]@forumgazetem.com

1199 Main Avenue Clifton, NJ 07011

FORUMThe Turkish-American

Newspaper

PublisherMurat Yeşil, Ph.D.

Editor-in-Chiefİsmail Yeşil

EditorFatih Yeşil

Assistant EditorSevinç Özbek

Marketing DirectorNecmi Bahçe

www.TurkTurist.comTürkiye’nin gezi portalı

www.GlobalMediaLinks.comTürk ve dış dünya medyasına linkler

Facebook telefonu söylentilerinin gerçek olup ol-madığı belli oldu. Şirketin Kaliforniya Menlo Park'-daki merkezinde düzenlenen etkinlikte 'FacebookHome' arayüzü ve HTC First telefonları tanıtıldı.

Facebook kurucusu Zuckerberg "Size ihtiyacınız olanherşeye telefonunuz ile ulaşabileceğiniz bir deneyimyaşatmak istiyoruz. Telefonunuzu nasıl bir Facebooktelefonuna dönüştürebileceğinizi konuşacağız dedi."

Zuckerberg neden Android'i seçtiklerini anlatıyor. Androidile sistemin neredeyse her bölümünün güncellenebileceğinibelirtiyor.

Zuckerberg bu etkinlikte telefonun ana ekranı hakkındakonuşacaklarını , telefonu açınca ilk görülen kısım olan anaekranın telefonun ruhu olduğunu belirtti. Zuckerberg'inbahsettiği 'Facebook Home' adı verilen uygulama Andoid ci-hazlar altında çalışabilecek.

Zuckerberg, bir mesaj alındığında bu mesajın tüm uygula-maların üstüne çıkacağını belirtti. 'Chat heads' ası verilen buözelliğin, ekranın herhangi bir yerine süreklenebileceğini,işiniz bitince kapatılabileceğini söyledi.Sahne alan Facebook Home'un tasarımcısı Joey Flynn, 'Chatheads'in telefonun hangi bölümünde olursanız olun ark-daşlarınızla konuşabileceğiniz bir şekilde dizayn edildiğinisöyledi. Bir mesaj geldiği zaman mesajı yollayan kişinin yüzüekranın bir köşesinde beliriyor.Facebook Home 12 Nisan'dan itibaren kullanıcılar tarafın-dan indirilebilecek.

İişte Facebook'un merakla beklenen

telefonu

Page 11: Forum Gazetesi
Page 12: Forum Gazetesi

NEW YORK (A.A) - New York'ta nüfusun 8,3 milyonu aştığı belirtildi.New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg'in yaptığı açıklamaya göre,istatistikler, şehirde yaşayan nüfusun ilk kez bu kadar yüksek olduğunugösterdi.

New York'a taşınanların sayısının, şehri terk edenlerden daha fazlaolduğuna işaret eden Bloomberg, 2010 yılından 2012'ye kadar 160 bininüzerinde kişinin NewYork'a yerleştiğini belirtti.

New York'ta nüfusun en yoğun artış gösterdiği semtin Brooklyn olduğubildirildi.

Muhabir: Neslihan Doğan

New York'un nüfusu 8,3 milyonu geçti

Page 13: Forum Gazetesi

AMERİKA HABERLERİ 13

Washington’da 3.Türki Amerikan Kongresi

Washington’da 12-13 Mart’ta, Türk toplumunu temsil eden en güçlükuruluşlardan Türki Amerikan Birliği (TAA) ile Türkiye İşadamlarıve Sanayiciler Federasyonu’nun (TUSKON) desteğiyle 3. TürkiAmerikan Kongresi düzenlendi. 6 federasyon ve 240 derneğin çatıkuruluşu olan Türki Amerikan Birliği, ABD’de Azeriler, Arnavutlar veBoşnaklar dahil yaklaşık 2.5 milyon kişiyi temsil ediyor.

TAA Başkanı Faruk Taban, bu yılki toplantı gündemini ”Enerji,Ticaret ve Kalkınma” olarak seçtiklerini ifade etti. Toplantıya, Adaletve Kalkınma Partisi Milletvekilleri, Cumhuriyet Halk Partisi Mil-letvekilleri, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr.Kadir TOPBAŞ,Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa AKAYDIN, işadamları, iş kadınları ve sivil toplum kuruluşları katıldı..

ABD'de Türk toplumunu temsil eden 6 federasyon ile 200'ün üz-erinde derneğin çatı kuruluşu Türki Amerikan Birliği (TAA) ileTürkiye İşadamları ve Sanayiciler Federasyonunun (TUSKON) ortak-laşa düzenlediği 3. Türki Amerikan Kongresi, ABD siyasetini de biraraya getirdi. Şiddet ve kanın durmadığı Suriye de kongrenin günde-mindeydi.

Obama yönetimi, Suriye'ye müdahaleden uzak dururken, muhaliflereyönelik "ölümcül olmayan" yardımlar dışında, silah yardımlarınahala sıcak bakmıyor.

TAA'nın kongresine katılan bazı ABD Kongresi üyeleri de ABD yöne-timiyle benzer yaklaşım sergiliyor.

Demokrat milletvekili Rush Holt, Suriye konusunda, özellikle bin-lerce sığınmacı nedeniyle Türkiye'nin önemli bir yükün altındaolduğunu belirtti. Türkiye'nin Suriye'deki şiddetin sona ermesiniistediğini dile getiren Holt, ancak "ABD'nin de güçlerinin sınırlıolduğunu" savundu. Holt, ABD için Irak savaşının kötü deneyimlerinihatırlatarak, "Bir diktatörü yerinden etmek istedik ama sonuç, bununuzaktan ne kadar zor olduğunu gösterdi" dedi.

California milletvekili Dana Rohrabacher'a göre de Suriye ABD'ninçok uzağında bir ülke. Rohrabacher, "Bence biz dışarıda durmalıyızama Türkiye'nin de bu işin içine girmesinden mutluyum. ÇünküTürkiye'nin karışması bana bu konunun iyi bir şekilde sonuçlanacağıkonusunda umut veriyor. Biz, bu konularda yerel ve bölgeselülkelerin önderliği yürütmesine izin vermeliyiz" ifadesini kullandı.

Muhabir: Barışkan Ünal - Yayıncı: Tarkan Demir - WASHINGTON

ABD'de Türk toplumunu temsil eden 6 federasyon ile 200'ün üzerinde derneğin çatı kuruluşu Türki Amerikan Birliği (TAA) ile Türkiyeİşadamları ve Sanayiciler Federasyonunun (TUSKON) ortaklaşa düzenlediği 3. Türki Amerikan Kongresi, ABD siyasetini de bir arayagetirdi. Şiddet ve kanın durmadığı Suriye de kongrenin gündemindeydi.

Page 14: Forum Gazetesi

YORUM14

TERÖRÜN AĞIR EKONOMİK SONUÇLARI

Terörizm bu dört kanal üzerine makroekonomik değişkenler üzerinde kalıcı etkilere nedenolur. Terör eylemleri günlük hayatta oluşturduğu güvensizlik nedeniyle hayatı belirsizleştirirve yaşam dahil beklentileri kısıtlar. Hükümet güvenlik ihlallerini azaltmak için bir kamu malıolan güvenlik hizmetlerini artırdığında savunma giderlerinin kamu harcamaları içindeki payıartar ve bu durum uzun dönem üretim düzeyinin azalmasına yol açar. Yapılan ampirik çalış-malarda gelişmekte olan ülkelerde terör eylemlerinin üretim kayıpları üzerinde etkili olduğugörülür.

GÜNDELİK HAYATA ETKİLERİ

Terörizm, bireylerin tüketim ve tasarruf kararlarını da olumsuz etkiler. Şiddet, varlıklar üz-erindeki yasal hakların tehlikeye girmesine veya bireylerin varlıklarını harcamaktan kaçın-malarına veya ertelemelerine yol açar. Ayrıca terörizm bireylerin harcamalarının bileşeninide bozar. Terör eylemlerinden zarar görmesi muhtemel tüketim malları yerine daha güvenlialanlara yöneltmelerine neden olur.Terörden kaynaklanan ekonomik ve siyasal belirsizlik yatırım kararlarını da etkilemektedir.Yatırımlar üzerindeki bu olumsuz etki iki ayrı kanaldan ortaya çıkar. Birincisi, terör eylemlerimevcut fiziki sermayeyi doğrudan tahrip ederek sermaye stokunu azaltır. Özellikle altyapıyatırımları bu eylemlerden çok büyük zarar görür. İkincisi, ekonomik atmosferdeki belirsizliğiartıran şiddet ve çatışma, finansal varlıkların yurtiçinde ve yurtdışındaki değerlendirilen mik-tarını etkilet. Çünkü terör veya iç savaş, üretimdeki faktörlerin verimliliklerini azaltarak veaşınma payını (depreciation rate) artırarak yurtiçi yatırımların getiri oranını düşürür. Bu etk-iler, yatırım portföyünün bileşimini değiştirmekte ve yurtdışı yatırımların yurtiçi yatırımlarlaikame edilmesine yol açmaktadır.

KÜRESEL ZARARLAR

Terörizm dışa açık küresel bir ekonomik yapının sürdürülebilirliğini iki açıdan tehlikeye atar.Birincisi, terörizm neden olduğu artan güvensizliğe paralel olarak iş yapmanın maliyetini artır-maktadır. Çünkü terörizme tepki olarak geliştirilen güvenlik önlemleri, işlem maliyetlerini-insanların, araçların, malların daha ayrıntılı bir şekilde incelenmesi ve kısıtlayıcı göç düzen-lemeleri- arttırmaktadır. ABD'de yaşanan 11 Eylül olayları sonrası süreçte ABD ve diğer birçokülkeye seyahat etmek bile oldukça zorlaştı. Yapılan tahminlere göre, terörizm uluslararasıişlem maliyetlerini yüzde 0,5 ile yüzde 3 oranı arasında artırdı. İkincisi, terörizm ticarete konuolan malların tahrip edilme veya doğrudan yok edilme riskini artırır. Örneğin, Irak'ta SaddamHüseyin'in devrilmesinin ardından petrol boru hatlarına düzenlenen saldırıları ve Yemen açık-larında tankerlere ve yük gemilerine yönelik korsan saldırıları bu bağlamda değerlendirmekmümkündür.

Terörizm, firmaların diğer ülkelerdeki doğrudan yatırım kararlarını etkiler. Yabancı yatırımlarteröristler için açık hedef olmakta ve buralara yönelen saldırılar bu firmaların fiziki varlık-larında önemli kayıplara yol açmaktadır. Böylesi bir terör riskinin varlığı, rasyonel gerekçelerlehareket eden yabancı yatırımların diğer ülkelere yönelmesine neden olur.

KAYIP SADECE İNSANİ DEĞİL

Terörizm, hem vergi geliri kaynaklarını azaltarak hem de kamu giderlerinde artışa sebepolarak kamu finansmanı dengesine bozucu etkide bulunur. Terörizm, ekonomik faaliyetlerinkesintiye uğramasına, vergi tabanının erimesine ve vergi yönetiminin etkinliğinin azalmasınayol açtığı için kamu harcamalarının bileşimini değiştirir. Ayrıca savunma harcamalarındakiartış, dışlama etkisi nedeniyle özel sektörün kullanabileceği kaynakları azaltabilir. Kamununkullanabileceği kaynaklar sınırlı olduğundan güvenlik hizmetinin sunumu için yapılan harca-maların bir alternatif maliyeti vardır. Güvenlik amaçlı yüksek harcamalar, eğitim, sağlık vediğer verimli amaçlar için kullanılacak kaynakların azalmasına neden olur.Terör eylemleri, özellikle sermaye piyasası üzerinde olumsuz etkiler yaratır. Terörist saldırılar,sermaye piyasalarında (borsalarda) iki tür etki yaratmaktadır: Birincisi, eğer güvenlik önlem-leri, iş yapma ve üretim maliyetlerini arttırırsa ve tüketicilerin korkuları talebi azaltırsa(havayolu endüstrisinde olduğu gibi) beklenen karlılık düşmektedir. İkincisi, terörizm fir-maların gelecekteki piyasa değerini belirsizleştirdiği ölçüde risk primlerinin artmasına yol aç-maktadır.

TERÖRÜN MALİYETİ İNCELENMELİ

Bir ülkenin belirli bir coğrafyasında yoğun olarak görülen terör eylemleri, bölgedeki ekonomikhayatı doğrudan ve derinden etkiler. Özellikle bir ülkenin belli bir coğrafi bölgesinde yoğun-laşan terör, yatırımların bölgede yapılmamasına veya var olan yatırımların bu bölgeden kaç-masına neden olur. İlaveten, bu nitelikteki terör saldırıları, altyapı yatırımlarını doğrudantahrip eder veya yok eder. Terör eylemleri sadece kamu yatırımlarına yönelmez, birçok du-rumda bölgedeki özel yatırımları da hedef alınır. Gerek kamu yatırımlarının gerekse özelyatırımların bölgeden kaç(ın)ması ise, bölgenin geri kalmasına yol açar. Ayrıca bölgesel nite-likli terör, yarattığı güvenlik sorunu ve keyfilik nedeniyle bölgenin turizm potansiyelinin kul-lanılmasını da engeller.Türkiye'de terörizmin etkilerinin ve terörle mücadele kapsamında alınan önlemlerinekonomik sonuçlarının literatürdeki tartışmalar bağlamında detaylı bir şekilde bilimsel yön-temlerle ampirik olarak incelenmesi elzemdir. Terör sorunun neden olduğu refah kaybınıntüm yönleriyle bilimsel yöntemlerle ortaya konulması, diğer bir ifadeyle Kürt sorununçözülmesi halinde ortaya çıkacak refah artışının büyüklüğünün simülasyonlar yoluyla belir-lenmesi, çözüm sürecine verilen toplumsal desteği daha da güçlendirecektir.

Terörün ekonomik maliyeti gözardı edildi

Türkiye uzun süredir etnik ve ideolojik temelli teröreylemlerinin hedefi oldu. Bu eylemlerin yol açtığı insanikayıplardan duyulan acılar daha çok ön plana çıktı.Terörün ekonomik maliyeti ise çok kaba rakamlar telaf-fuz edilerek dile getirildi. Terörizmim siyasi boyutu gün-demi doldururken, ekonomik boyutunun detaylı biranalizi çoğu zaman göz ardı edildi.

Oysa 1980'lerin sonunda Sovyetler Birliği'nin dağıl-masının ardından komünizmin tehdit olmaktan çıkmasıküresel anlamda barış ve güven ortamının oluşmasınaneden olmuştu. Bu durum sınırlı kaynaklarla ülkeyiyöneten iktidarların savunma harcamalarını azalt-masına ve diğer alanlara yönlendirmesine yol açmıştı.Barış ortamı birçok ülkenin kaynak dağılımını yenidenyapmasına ve dolayısıyla refahın artışına şahitlik et-mişti. Türkiye, literatürde barış payı (peace dividend)olarak ifade edilen bu durumdan yeterince faydalana-madı. Çünkü Sovyetlerin tehdit olmaktan çıktığı budönemde, Türkiye tüm enerjisini terörle mücadele içinharcamak zorunda kaldı. Kürt sorunun çözümüne yöne-lik bugünlerde atılan adımlar, Türkiye'nin barış payın-dan gecikmeli de olsa yararlanması için bir fırsattır.

MAKRO EKONOMİK ZARAR BÜYÜK

Terörizm ile ekonominin etkileşimi iki şekilde olabilir.İlki, makroekonomik dengesizliklerin terörizmin kay-nağı olması durumudur. Özellikle yoksulluğun yaygın-lığı, gelir dağılımındaki eşitsizliğin büyüklüğü, işsizlikve enflasyon oranlarının yüksekliği ile ekonomik per-formansın (büyüme oranının) düşüklüğünün terörizmeneden olup olmadığı tartışmasıdır.

Ancak ampirik çalışmalar ekonomik yapının / perfor-mansın terörizm üzerinde belirleyici bir rol oyna-madığını ortaya koymaktadır.

Terör ile ekonomi arasında ikinci etkileşim kanalı dahaçok sonuçlara odaklanır. Belirli siyasal amaçlar içinmevcut durumu gayr-ı meşru yollarla değiştirmeyihedefleyen şiddet eylemlerinin örgütlü, sistemli vesürekli bir yöntem olarak benimsenmesi anlamına gelenterörizm, sadece beşeri ve fiziki tahribata sebep olmaklasınırlı kalmayıp, ekonomik aktörlerin (birey, firma, de-vlet ve dış âlem) davranışlarını ve geleceğe ilişkin bek-lentileri değiştirir ve ekonomik sonuçlar doğurur.

Terörün neden olduğu belirsizlik, risk ve korkununsebep olduğu bu beklenti ve davranış değişikliğiülkelerin makroekonomik yapısallarını olumsuz etkiler.Terörizmin ekonomi üzerindeki etkileri, dört temelmekanizma aracılığıyla ortaya çıkar.

Terörist eylemler öncelikle, hedef ülkenin beşeri vefiziki sermaye stokuna doğrudan zarar verir. İkinciolarak terörizm, belirsizliği arttırdığından ekonomikbirimlerin tasarruf, yatırım ve tüketim davranışlarındadeğişiklikler yaratarak kaynak dağılımını bozar. Üçüncüolarak terörist saldırılar, yabancı kaynakları, etkilenenülkeden diğer ülkelere doğru kaydırır.

Son olarak da, terörizm nedeniyle artan güvenlik önlem-leri işlem maliyetlerini arttırır ve kaynakların daha ver-imli olduğu alanlarda değerlendirilmesini engeller.

Page 15: Forum Gazetesi
Page 16: Forum Gazetesi
Page 17: Forum Gazetesi

New York’da Dünya Çiçek Fuarıdüzenlendi

Javits Center'daki fuara 25 ülkeden 89 firma katıldı. Halka açıkolmayan, sadece sektörden seçkin davetlilerin alındığı fuarda,yüzlerce çiçek çeşidi sergileniyor.

Fuarda, üretici firmaların özel yöntemlerle geliştirdikleri maviorkide, gökkuşağı gülü, çilek gülü ve leucospermum çeşitleriyoğun ilgi gördü. Davetlilere çiçek düzenleme konusundauygulamalı eğitimlerin de verildiği fuarda, firmaların tercih et-tikleri stant düzenlemeleri de dikkat çekiyor.Fuarın yarın sona ereceği bildirildi.

Muhabir: Bilgin ŞaşmazYayıncı: Tarkan Demir

''Germenicia'' Antik Kenti,arkeopark olacak

KAHRAMANMARAŞ (AA) - Kahramanmaraş'taki Germenicia Antik Kenti'ninçevresinin düzenlenerek, arkeopark haline getirileceği bildirildi.Dulkadiroğlu Mahallesi'nde, 2007'de ev tadilatları ve kaçak kazılar sonrasıtesadüfen bulunan Germenicia Antik Kenti'nde, kazı çalışmalarının bir bölümütamamlanarak koruma altına alındı. Çalışmalarda, 3 mahallede farklı 23 nok-tadaki taban mozaiklerinin gün yüzüne çıkartılması için kamulaştırmaya hızverildi.Vali Kocatepe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Dulkadiroğlu, Bağlarbaşı,Namık Kemal mahallelerinde yaklaşık 170 hektarlık alanda çıkan mozaikleriyerinde sergileyerek kenti turizm alanında cazibe merkezi yapmayı hedefledik-lerini söyledi.Her yıl yeni kazı alanı oluşturulduğunu belirten Kocatepe, şunları kaydetti:''Mozaik alanlarını genişletiyoruz. Germenicia Antik Kenti'ni arkeopark şeklindedüzenleyerek Kahramanmaraş'ı Türkiye'nin üç önemli mozaik kentinden biriyapmayı amaçlıyoruz. Mozaikleri müzede değil bulunduğu alanda sergilemeyiplanlıyoruz. Bu kapsamda, mozaiklerin bulunduğu alanın çevresini turistlerinihtiyaçlarına uygun tesislere donatarak güzel bir alan oluşturmak istiyoruz. 3mahallemizde yaklaşık 170 hektarlık bir alanda mozaik var. Bu bölgedeki 146dönüm arazi Adana Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından 2010 yılında 3. dereceSİT alanı kapsamına alındı.''

Page 18: Forum Gazetesi

NEW YORK (A.A) - İlk defa 1973'te De-vekuşu Kabare ile profesyonel tiyatro sah-nesine adım atan sanatçı Belgün, 5 yılönce yazdığı ''Hayat Sen Benimsin'' isimlikitabından uyarladığı gösterisinde, çocuk-luk anılarından, ilk tiyatro heyecanına,aile geçmişinden evlilik tecrübelerinekadar bütün hayatının en önemli anlarınıakıcı bir dille özetlerken, yaptığı espriler,söylediği şarkılar ve dansları ile seyirci-den büyük alkış aldı.Belgün oyundan sonra, ''Çok güzel birseyirciyle karşılaştım. Salon doluydu. Aynızamanda sevildiğimi de gördüm. Müthişbir reaksiyon aldım. Her esprim karşılıkbuldu. Bu da beni çok mutlu etti'' dedi.ATKB Başkanı Sermin Özçilingir de Bel-gün'e sağladığı katkıdan dolayı teşekkürplaketi takdim etti.Birliğin New York'ta Türk-Amerikantoplumuna ait en eski kuruluşlardan biriolduğunu belirten Özçilingir, ''Bünyem-izde 42 yıldır Atatürk Okulu bulunmak-tadır. Biz özellikle okulumuza gelirsağlayan ve faaliyetlerini destekleyenetkinlikler yapmaktayız'' dedi.Belgün daha sonra kitaplarını imzaladı vehayranlarıyla fotoğraf çektirdi.

Muhabir: Mücahit OktayYayıncı: Şermin Coşkun

AMERİKA HABERLERİ18

Nilgün Belgün, ilk defa geldiği ABD'de ''Aşk ve Komedi'' adlı

oyununu sahneledi Tiyatro sanatçısı Nilgün Belgün, ''Aşk ve Komedi'' adlı tekkişilik oyununu ABD'de sahneye koydu.

New York'ta faaliyet gösteren Amerika Türk Kadınlar Bir-liği'nin (ATKB) bünyesindeki eğitim çalışmalarına kaynaksağlamak amacıyla düzenlediği etkinlikte ''Aşk ve Komedi''isimli oyununu sahneleyen Belgün, ''Amerika'ya ilkgelişimde sahneye çıkmak büyük mutluluk'' diye konuştu.

İskilipli Atıf Hoca için ''AnıtMezar ve Külliye Kitabı''

ÇORUM (AA) - İskilip Belediyesi tarafından ''İskilipli Atıf Hoca Anıt Mezar ve Külliyesi Kitabı''basıldığı bildirildi.İskilip Belediyesi'nden yapılan açıklamada, kitabın içeriğinde, külliyenin mimari özellik-lerinin yanında emekli vaiz ve araştırmacı yazar Ahmet Hamdi Ertekin ile İskilipli Atıf Ho-ca'nın torunu Ahmet Faruk İmal'in değerlendirmelerinin bulunduğu ifade edildi.

İskilipli Atıf Hoca'nın memleketinden çıkan ilk yayın olması dolayısıyla da özel önem taşıdığıbelirtilen kitabın tasarımı, zengin içeriği ve baskısı ile büyük ilgi gördüğü vurgulandı.Bugüne kadar yayınlanmamış, aileden temin edilen belge ve fotoğrafların da yer aldığıkitabın İskilip Belediyesi'nden ücretsiz temin edilebileceği kaydedildi.

Muhabir: Gazi NogayYayıncı: İsmail Çimen

Page 19: Forum Gazetesi

ABD'nin Texas eyaletinde yaşayan Dal-laslı Türk hanımlar, yaptıkları yemek-leri Amerikalı kadınların da davetedildiği ev toplantılarında satarakMehmetçik Vakffna bağışta bulunuyor.Şaduman Gürbüz ve Candan Kalkan-lı'nın başını çektiği grup, mayıs ayındaçıkacak yemek kitabı için posta ve in-ternet yolu ile yemek tarifi topluyor.Teksas eyaletinin büyük kentlerindenolan Dallas'ta yaşayan bir grup Türkkadını boş zamanlarını MehmetçikVakfı yararına yemek günü düzenlemekiçin ayırdı.

Amerikalı ev ve iş kadınların da davetedildiği ev etkinliklerinde, yemeklerbağış karşılığı satılarak toplanan paraMehmetçik Vakffna gönderiliyor.Gönüllü kadın grubuna öncülük edenŞaduman Gürbüz, AA muhabirine şudeğerlendirmede bulundu:

Dallaslı Türkkadınlardan

anlamlı etkinlik

"Türkiye'de vatan savunması için birçok askerimiz şehit oluyor, on-ların aileleri ve çocuklarına yardım etmek adına Türk hanımlar adınaböyle bir faaliyet yapmaya karar verdik. Boş zamanlarımızı evde otu-rarak geçirmek yerine bunu faydalı bir etkinliğe dönüştürelim istedik.İnternet üzerinden yaptığımız bir duyuru ile Türk yemek tariflerinitopluyoruz.

Tarif gönderenlerin anne, anneanne veya babaannelerinin yemektariflerini kendi isimleri ile kitabımıza basacağımızı söyledik, ilgidenmemnunuz." Gürbüz, mayıs ayında dağıtımı başlayacak kitaptan eldeedilecek gelirin de yine tamamının Mehmetçik Vakffna gönderile-ceğini duyurdu. -Bütün malzemeleri kendi paraları ile alıp yemeklerihazırlıyorlar"Dallas FW Cooking Class" adı altında 7 aydır bu çalışmayısürdürdüklerini belirten Candan Kalkanlı ise, aynı isimle internetteaçtıkları bir sosyal paylaşım sayfasında da duyuru yaptıkları belirtti.Her ay için, tamamen Türk yemeklerinden oluşan farklı bir menüseçtiklerini söyleyen Kalkanlı, hem Türk yemeklerini tanıttıklarını hemde Mehmetçik Vakffna katkı sağladıklarını söyledi. -Anneannelerin tarifleri yemek kitabında kendi isimleri ile yer alacakAmerikalı ev hanımlarının da ilgi gösterdiği aşçılık derslerini her se-ferinde ayrı bir evde ayrı menü çerçevesinde gerçekleştirdiklerini be-lirten Türk hanımlar, Amerikalı hemcinslerine yufka açmaktan, yapraksarmaya kadar birbirinden lezzetli Türk yemeklerini ders başına 30dolar bağış karşılığında öğretiyor. Türk kadınları 7 aylık süreçte buyolla Mehmetçik Vakffna 5 bin dolar bağış gönderdiklerini belirtiyor.

Muhabir: Mücahit Oktay Yayıncı: Ogün Duru

Page 20: Forum Gazetesi

Annelik ''Anne

Üniversitesi''ndeöğretilecek

Gazi Üniversitesi ve AnkaraBüyükşehir Belediyesi'nce hayatageçirilecek ''Anne Üniversitesi''kadınlara annelik eğitimi verecek.

''Anne Üniversitesi'', sağlamtoplumların oluşmasındayetiştirdikleri nesillerle en önemligörevi üstlenen annelerin kendi-lerini geliştirmeleri için kapılarınıaçacak.

Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesive Ankara Büyükşehir Belediye-si'nin işbirliğiyle hayata geçecek''Anne Üniversitesi''nde okumayazma bilen herkes eğitime katıla-bilecek, 9 haftalık eğitimden sonraanneler sertifikalı olacak.

Gazi Üniversitesi Eğitim FakültesiDekanı Prof. Dr. Hayati Akyol, AAmuhabirine yaptığı açıklamada,eğitimlerle, annenin kendini tanı-ması, kendini geliştirmesi ve buyolla çocuklarına daha bilinçli şek-ilde yardımcı olmasını sağlamayaçalışacaklarını kaydetti.

Gazi Üniversitesi Rektörlüğü ileAnkara Büyükşehir Belediyesiarasında imzalanacak protokolle''Anne Üniversitesi''nin hayatageçeceğini bildiren Akyol, mas-rafları belediye tarafındankarşılanacak program kapsamın-daki derslerin Gazi ÜniversitesiEğitim Fakültesi'nde verileceğinisöyledi.

www.turkturist.com

İşte gezi derginiz..

www.Travidition.comInternationalTravel Magazine

Page 21: Forum Gazetesi

Yörede heliski (helikopterli kayak),dağcılık, kaya tırmanışı, doğa yürüyüşüve rafting tatilcilerin en çok ilgisiniçeken spor türleri arasında yer alıyor.Bitki ile kelebek türleri, yaban hayatı veeşsiz doğal güzellikleri görmek isteyen-ler, dünyanın dört bir yanından yöreyeakın ediyor. Milli parkı ziyaret edenlerarasında doğu tutkunları ve dağcılarbaşı çekiyor. Son yıllarda yöreye alter-natif turizm arayanların büyük ilgi gös-terdiği görülüyor. Deniz, kum ve güneşturizminin dışında farklı arayışlara giren-ler, özellikle de Arap turistler, bölgeninziyaretçileri arasında yer alıyor.Kaçkar Dağlarının batısındaki FırtınaDeresi ile doğusundaki Hemşin Deresizengin bir florası ile ilgi çekiyor. Gerekalt flora gerekse üst flora endemik tür-leri içinde barındırıyor. Kaçkarlar,Türkiye'de orman güllerinin 3 bin metrerakımda yetişebildiği tek yer olarakkarşımıza çıkıyor.Kaçkarlar, buzul gölleri ile birlikte''yüzen ada'' zenginliğine de sahip.Yedigöller bölgesi ve Koçdüzü yay-

lasında bulunan yüzen adacıklar zi-yaretçilerin büyük ilgisini çekiyor. Faunaaçısından da zengin olan Kaçkarlar, kurt,ayı, domuz, tilki, karaca, yaban keçisi,geyik, sansar, dağ horozu, Kafkas se-menderi gibi türleri barındırıyor.

Yaylacılık faaliyetinin de yapıldığı KaçkarDağları'nda, eskiye nazaran azalsa dayayla yaşam kültürü ve sosyal yaşantısıturizme değer katıyor.

Kaçkar Dağları, batıda Verçenik Dağı veçevre zirveler, merkezde Kaçkar-KavronDağları, doğuda ise Altıparmak Dağlarıolmak üzere başlıca üç gruba ayrılıyor.Uygun hava şartlarında dağlar, özelliklehafta sonları yerli ve yabancı turistlerinakınına uğruyor. Tatilcilerin en uğrakyerleri arasında Çat vadisinden araçlarile gidilebilen Elevit, Trovit ve Palovityaylaları geliyor. Öte yandan, Ayder Yay-lasını takiben ulaşılan Ağusor ve Kavrunyaylaları da günübirlik ziyaretçilerinakınına uğruyor. Yüksek kesimlereçıkılınca insan kendisini adeta bulutların

üzerinde hissediyor.Palovit Yaylası'nda hayvancılıklauğraşan Zehra Aslan, AA muhabirineyaptığı açıklamada yaylacılık geleneğinbitme noktasına geldiğini belirterek,''Yeni nesil hayvancılığa ilgi duymuyorancak gezmeyi seviyorlar. Eskiden çoksayıda hayvan bakarken, şimdi iki taneyiancak bakabiliyoruz. Aldığımız sütühesaplayamazdık, nerede o günler. Yay-lacılık bitti, yaylalar tatilcilere kaldı''dedi.

Ömer Ferah ise geçmişte yaylacılığınçok daha geniş kitlelerce yapıldığını vur-gulayarak, ''Yaylalarda kimse kalmadı.Sadece iki üç kişi var. Turistler daha fazlaziyaret ediyor, yaylacılık geleneği bitti.Eskiden yaylalarda evlilikler olurdu, yu-valar kurulurdu. Şimdi bu eşsiz güzel-liğin tadını turistler çıkarıyor'' diyekonuştu.

(AA) - Ali Kemal Atik

Yayıncı: Murat Kaban

Nadir bulunan bitki türleri, or-manları, yaban hayatı ve buzulgölleri ile 51 bin 500 hektar alanıkapsayan Kaçkar Dağlar MilliParkı alternatif tatil arayanlaraeşsiz güzellikler sunuyor.

Doğu Karadeniz sahili boyuncauzanan, büyük bölümü Rize'ninÇamlıhemşin, geri kalanı Artvin'inYusufeli ilçesi sınırlarında yeralan, 3937 rakımlı KaçkarDağıları'nda yer alan KaçkarDağları Milli Parkı, zengin fau-nasının yanı sıra dört mevsim karlızirveleri, buzulları, buzul gölleri,çayırları ve sık ormanlarıyla tatil-ciler ve doğa tutkunlarının uğrakyerlerinin başında geliyor.

Alternatif turizminyeni adresi Kaçkarlar

TURİZM HABERLERİ 21

Page 22: Forum Gazetesi

Çağlayan, ''Teksas ile Türkiye'yihavadan bağladık ama zatengönülden bağlıydık. Bir de şimdidenizden bağlanmamız gerekiyor.Hiçbir şekilde açık kapı bırakmay-acağız, ticaret yapılmaması içinbahane kalmayacak'' diyekonuştu.THY'nin nisan ayı itibariyle Hous-ton'ı da destinasyon rotasına ek-lemesi ile yeni bir boyut kazananTeksas - Türkiye ilişkilerininmasaya yatırıldığı Türk -Amerikan İş Forumu'na, TusconBaşkanı İsmail Hakkı Kısacık,Türkiye İhracatçılar Birliği (TİM)Başkan Yardımcısı MustafaÇıkrıkçıoğlu, Başbakanlık TanıtımAjansı Başkanı İlker Aycı TeksasKamu Hesapları BaşmurakıbıSusan Combs ve Houston TicaretOdası Başkanı Robert W. Harveykatıldı.Başmurakıp Susan Combs konuş-masında, global enerji pazarındaTeksas ve Türkiye'nin baş roloyuncuları olduğunu, beraber

çalışılması durumunda iki tarafında ekonomilerinin önemli birmesafe alacağına inandığınısöyledi.Öte yandan, program sonunda ikianlaşma imzalandı.Bakan Çağlayan, ABD ziyaretininüçüncü gününde temaslarına Tek-sas'ın başkenti Austin'de devamedecek.

Bu arada Ekonomi Bakanı ZaferÇağlayan Çağlayan, ABD'nin Hous-ton kentindeki temaslarıçerçevesinde, Türk Hava YollarıSeferlerinin başlaması dolayısıylaHouston Havalimanı yönetimitarafından verilen yemekli davetekatıldı. Çağalayan daha sonra,Borusan'ın Houston'da kuracağıtesisin temel atma törenine veTeksas Türk Amerikan TicaretOdası (TTACC) ile Turkuaz Kon-seyi ofis açılışına katıldı.

Muhabir: Mücahit OktayYayıncı: İbrahim Uyar

AMERİKA HABERLERİ22

Çağlayan’dan Amerikalı iş adamlarına: ''İlişkimiz karşılıksız aşka benziyor'' Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Amerikalı iş adamlarına hitaben, ''İlişkimiz karşılıksız aşka benziyor'' dedi.Bakan Çağlayan Houston'da, Teksas Türk Amerikan Ticaret Odası (TTACC), Houston Ticaret Odası (GHP) ve Ekonomi Bakanlığının ortaklaşadüzenlediği, Türk Amerikan İş Forumu'na katıldı. Forumda konuşan Çağlayan, ABD'li iş adamlarına, ''Amerika ile aramızda 50 yıldan fazla birmüttefiklik var. Dünya barış ve huzurunun sağlanması için birlikte hareket ediyoruz. Maalesef ticarette istenilen seviyede değiliz. İlişkimizkarşılıksız aşka benziyor'' değerlendirmesinde bulundu.

Page 23: Forum Gazetesi

Joint Statement by Turkish AmericanNational Organizations

We, Turkish Americans, express our deepest concern regarding amisleading and malicious campaign ad sponsored by the so-calledAmerican Freedom Defense Initiative (AFDI). This ad, which hasappeared in the public transportation systems of some majorAmerican cities, is a part of an ill-conceived campaign that juxta-poses the Prime Minister of Turkey with international terrorists,among them Osama Bin Laden.

The sponsor, AFDI, is an extremist organization that seeks to radi-calize Americans to despise Islam and U.S. allies, such as Turkey. Itlacks any academic or policy-making pedigree and is listed by theSouthern Poverty Law Center (SPLC) as an “Anti-Muslim HateGroup”. AFDI’s insults drive wedges between Americans, whetherby mischaracterizing their faith, ethnicity or national origin. Thisexplains why many prominent American organizations have dis-tanced themselves from AFDI. So we too, today, are speaking outfor civility and calling upon our fellow Americans to reject AFDI,reject its message of hate, and ensure the dignity and safety ofTurkish Americans, as well as all Americans.

The United States and Turkey, as two secular democracies andlong-standing NATO Allies, together uphold universal values andfreedoms, which others fear and seek to destroy. The two countrieshave both faced the scourge of terrorism from groups such as AlQaeda, and have long joined forces to combat terrorism and violentextremism on a global scale. This joint effort continues to producereal results, keeping Americans and Turks safe from harm.

Numbering over 700,000 and representing a broad spectrum ofcultures, beliefs and professions, Turkish and Turkic Americans arean important and integral part of American society. As Americans,we cherish our civil rights, especially the freedom of expression.However, when this right is used to cast hateful rhetoricalgrenades, which appear to be the sole mission of AFDI, negativeconsequences abound.

While AFDI’s ads are constitutionally protected speech, we urge allpublic transit authorities of jurisdictions where these campaignads run, to ensure that appropriate and sufficiently visible dis-claimers -- no less than 25% of the ad space -- are published, lestthe general public be misled into believing that AFDI’s extremistviews have been endorsed by local authorities.

Finally, we condemn AFDI and its act of diluting the meaning of ter-rorism, as well as for honoring actual terrorists and their hatefuldiscourse by including in the same ad campaign, the Prime Minis-ter of Turkey who is a friend to the American people, and theleader of a key NATO ally and partner of the United States.

Ergun Kirlikovali President, ATAA

Ali Cinar President, FTAA

Adem Buyukacar Secretary General, TACC

Faruk Taban President, TAA

OPINION 23

My Dream Business

Many nine-to-five employees dream of someday running theirown businesses, having the power to take vacations when theyplease or close the office down for an afternoon of golf whenthings are slow. And on the other side of the coin, many self-employed business owners secretly long for the security ofworking for a large company or government agency, enjoyingthe security of a weekly paycheck and not chasing down leadsthat might generate business. Maybe the grass is alwaysgreener on the other side.

But for those who yearn to open their dream business some-day, the appeal can be a powerful one. You make the rules.You hire the people. You don’t need permission to leave early.You get to name your company. And that last element mightbe one of the proudest aspects of small business ownership.What will I name my company? Good question. Creative typesmight ponder this element more than the nuts and bolts oftheir business.

A small business owner may choose to name her companypretty much anything she wants, within reason, so long as itdoesn’t trespass on the territory of names used by other estab-lished businesses. And this can be a touchy area. If you choosea name for a business that is identical to that of another busi-ness whose name is protected by registration, that could leadto a lawsuit from the original owner based on trademark in-fringement. The idea behind the legal protection here is thatthe original holder of the name holds certain rights that comewith recognition of the company name in the marketplace.

Sometimes, a name can also lead to problems if it is too similarto that of an established and trademarked brand. This can leadto a lawsuit based on trademark dilution. This can arise evenif your business is in a completely different line of goods thanthat of the original trademark registrant. It’s basically a matterof the original name holder seeking to protect the brand recog-nition of their name. They don’t want other companies outthere with similar names being confused with their brand,thus diluting the power of having the public recognize theirbrand.

This can be a hotly contested area of law. It’s not only namesthat can lead to legal action. Sometimes, companies will bringlegal action against competitors who use a similar colorscheme or lettering style in their signs. Naturally, it can de-pend upon the conduct of the company protecting its name.Some companies aggressively challenge any business that evendares to use a similar sounding name. And from the millionsof small storefront businesses out there, we see that the matterisn’t always worth pursuing for the corporate giant.

A related issue can arise in this area of law, which is calledtrade dress. This can occur if you set out to manufacture orsell a product that is similar in appearance to that of a distinctline of goods, whether they are purses, shoes, watches, autoaccessories, or computers. Naturally, it may come down to acourt making the call on whether a small business has violatedtrademark laws. And in an age where the Internet has madeentrepreneurs out of many people who once only entertaineda dream of running their own business, large companies canbe aggressive in protecting their turf.

Timur handles lawsuits for car accidents, slip & fall accidents, workaccidents, cruise ship accidents, serious personal injury, hospitalerrors, medical malpractice, dangerous product, pharmaceuticaldrugs, workplace discrimination, sexual harassment and other areasof law.

www.benimavukatim.com * [email protected]

718 224-9824

Page 24: Forum Gazetesi

Neutron Bombs: The Ultimate Capitalist Weapon

"We will see America burning and its cities de-stroyed!" laughed the North Korean leaders as Amer-ica flies nuclear-armed B-52s over the KoreanPeninsula. "Are they serious or are they making madjokes?" wondered defense specialist Denis Weaver,"Or are they suicidal?"

Enter now the Twilight Zone: "A neutron thermonu-clear bomb exploded over Pyongyang or Tehranwould send deadly x-ray particles called neutronsthrough buildings and underground bunkers whileleaving ports and oil facilities intact. These are the ul-timate capitalist weapons!" the defense weapons spe-cialist told me at military institute proceedings inAnnapolis Maryland.

"These thermonuclear neutron bombs have theadded benefit of leaving no radiation fallout tocontaminate the land, sky, and sea!" I told him hewas either delusional or lying to himself as wellas to me. Not so fast he said: "Small theate neu-tron bombs were developed during the Cold Warto defeat conventional armies of Soviet tankspoised to attack Europe. Neutron bombs ex-ploded overhead would kill the tank crews andtroops by destroying their internal nervous sys-

tems wholesale bigtime!" he said with glee.

"You're talking about normalizing the use of atomicweapons as part of conventional warfare!" I stated, heresponding: "If we had invaded Cuba in 1963 the So-viets were prepared to use nuclear weapons to de-fend Castro!" I was entering deeper into the TwilightZone of Death & Destruction as Dr. Weaver said:"Vladimir Putin himself had declared in Beijing at aMeeting of the Shanghai Cooperative Organizationthat he would pre-emptively nuke any nation whichthreatened Russia with nuclear destruction. Don'tyou think he was indirectly warning Iran?"

"You are suggesting Russia as well as America haveneutron bombs capable of destroying Tehran and all

the leaders in a quick clean airstrike!" he saying, "Yes!And we can eliminate the Axis of Evil regimes in NorthKorea and Iran!" He sounded like George W Bush fly-ing a F-16.

I then realized he was a technocrat so emerged inWMD programs that he lost his humanity "In the1950's the American Strategic Air Command(SAC)kept 30% of its superbombers airborn ready to de-stroy Russia which Presdient Ronald Reagan latercalled 'The Evil Empire.'" he said; "It was a militarynecessity!"

I was in an insane asylum among madmen whothought they were normal: "Hiroshima and Nagasakiwere crude primitive operations with disturbing vi-sual results. With neutron thermonuclear bombs thebuildings will remain intact while the people insidedisintegrate and turn to dust!" Weaver said: "It's notwe who are insane. It is they who are insane, and theirelimination will be quick and humane!"

I exited the Twilight Zone and took Amtrack back toNew York. There just outside the United Nations Gen-eral Assemby chamber I touched the religious statuerescued from the ruins of Nagasaki. I then bowed myhead - and prayed.

GlobalMediaLinks. comTürk ve Dünya medyasına link sayfanız..

Türkiye’nin gezi portalı

TurkTurist.com

OPINION24

www.ForumGazetem.com

Türkiye'den başta Almanya olmak üzere Avrupa'ya yönelen göç hareketleri tersinedönüyor. Türkiye'nin genç bir nüfusa sahip dinamik bir toplum olması da yabancılarıTürkiye'ye çeken unsurlar arasında yer alıyor. Türkiye'ye öğrenci değişim programları ilegelen genç Avrupalılar arasında Türkiye'de yaşamayı tercih edenler bulunuyor. İstan-bul'da Fransızca dersleri veren Sophieu da İstanbul'a yerleşenlerden. Sophieu, iletişimalanında eğitim alsa da İstanbul'da Fransızca dersleri vererek hayatını kazanabiliyor.

İstanbul, Avrupa'dan gelen göçmenler için dinamik bir kent görüntüsü ile dikkat çekiciolabiliyor. Yvonne Godfrey, kırsal Fransa'dan büyük bir şehre gelmek istediğini, bu yüzdende İstanbul'u tercih ettiğini belirtiyor. Godfrey, İstanbul'un diğer Avrupa şehirlerine göredaha kaotik olduğunu ama şehirle ilgili iyi izlenimleri olduğunu söylüyor.

Türkiye'nin Avrupalı göçmenler için çekim noktalarından biri haline gelmesinde Avrupalışirketlerin Türkiye'de yaptıkları yatırımların da büyük önemi bulunuyor. Bu şirketlerinTürkiye'de yaptıkları yatırımlarının büyümesi ile Avrupa'daki profesyoneller, bu şirketlerinTürkiye'deki ofislerinde daha çok görev alıyor.Borç krizinin ardından Türklerin büyükbölümü Avrupa hayalinden vazgeçmiş görünüyor.

Avrupa'yla ilgili tersine göç eğilimlerini sergileyen bir başka unsur ise Türklerin Avrupa'yagöç hayalinden yavaş yavaş vazgeçmesi. Koç Üniversitesi Göç Araştırmaları ve Uygula-maları Merkezi'nin (MireKoç) Avrupa'daki 10 üniversite ile birlikte gerçekleştirdiği araştır-maya göre, Türkiye'den Avrupa'ya göç etmek isteyenlerin oranının, Türkiye'nin AB'yeüye olması durumunda yüzde 40'lardan, yüzde 10-15 seviyelerine düşmesi öngörülüyor.

Göç tersine döndü.. Artık Avrupalılar Türkiye’de iş

bulmaya çalışıyor..

Avrupalılar için İstanbul her zaman çekici olmuştu. Ancak son yıllarda ekonomikolarak kıtada yaşananlar Avrupalı profesyonelleri yeni çalışma alanları arayışınaitince İstanbul ve Türkiye daha da öne çıktı. Fransız 'Equance' şirketinin araştır-masına göre, Türkiye'de yaşamayı tercih eden Avrupalıların sayısında yüzde 11'likbir artış söz konusu. Araştırmanın detayları, Avrupalıların bu tercihinde ekonomiknedenlerin ağır bastığını ortaya koyuyor.

Page 25: Forum Gazetesi

AMERİKA HABERLERİ 25

Papanicolaou, zamanla ikitoplum arasındaki önyargılarınortadan kalmaya başladığını vebu yeni durumun ekonomik yan-sımasının da olması gerektiğinedikkati çekti.

Türkiye'nin, Yunanistan'danyatırımlara kapısını açtığını veYunanistan'ın doğrudanyatırımının 7 milyar dolaraulaştığını dile getiren Papanico-laou, buna karşın Yunanistan'daTürk yatırımlarının az olduğunu,ülkesinde daha fazla Türkyatırımı görmek istediklerini an-lattı.

Papanicolaou, ''Her gün Yu-nanistan'da 1.000 kişi işinikaybediyor. Kapanan fabrikalarıkeşke gelip çalıştırsanız. Sadecefabrikalar değil, diğerticarethaneler, dükkanlar dakapılarına kilit vuruyor. Özellikleinşaat sektörüne hizmet edenfabrikaların durumu hiç iyi değil.Türk işadamlarının bu fab-rikalarla ilgilemesinden mem-nuniyet duyarız'' diye konuştu.

Aynı zamanda Neon Enerji Yöne-tim Kurulu Başkan Yardımcısıolan Papanicolaou, Türkiye'denenerji şirketlerini Hellenic Petro-leum'daki devlet hisselerininözelleştirmesi ihalelerine katıl-maya davet etti. AA

Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF)olarak başlattığımız ve ABD toplumunun genç nesilüyeleriyle etkileşimi kuvvetlendirmek amacıyla hay-ata geçireceğimiz “Turkish Coffee Chats with FutureLeaders” temalı etkinliklerin ilki Georgetown Üniver-sitesinde yapıldı.

Sözkonusu faaliyetlerde geleceğin kanaat önderleriolan öğrencilerle kahve eşliğinde Türkiye'nin moderndünyadaki yeri üzerine sohbet etmeyi ve zenginkültürümüzü aktarırken hedef kitleyle sıcak biriletişim kurmayı hedeflediklerini söyleyen TADFWashington Temsilcisi Gizem Salcigil White, ilk etkin-ligimizin konuğu Türk Dostluk Grubu Başkanı EdWhitfield oldu."dedi.

Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği faaliyete, TÜSiADVaşington Temsilcisi Barış Ornarli, Turkish Coalitionof America Proje Direktörü Zeynep Güven, AmericanTurkish Council'dan Ambassador James Holmes veBüyükelçiliğimiz temsilcileri de katıldı.

Kongre Üyesi Ed Whitfield etkinlik boyunca öğrencil-erle Türkiye hakkında görüş ve tecrübelerini pay-laşarak karşılıklı Türk kahvesi içtiler. Kongre üyesineetkinlik sonunda TADF tarafından Türk Kahvesi setihediye edildi.İlaveten, öğrencilere TADF hakkında de-taylı bilgi aktarıldı.

Program. GUTSA öğrenci derneği,Türk AmerikanDernekleri Kurulu ( ATAA) ve Institute of Turkish Stud-ies ile beraber gerçekleştirildi.

Washington’da “Turkish Coffee Chats with Future Leaders” Etkinliği

Yunanistan'dan Türkler'e çağrı:“Kapanan fabrikalarımız keşke siz çalıştırsanız”Yunan-Türk İş Konseyi Başkanı Dimitris Papanicolaou, Yunanistan'da derinleşen ekonomik krizin etkisiyle fabrikalarınkapılarına birer birer kilit vurulduğunu belirterek, ''Kapanan fabrikaları keşke gelip çalıştırsanız'' dedi

Page 26: Forum Gazetesi

FORUM Bulmaca - 15726

ŞİFRE:

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

Üsttekiresim

Yoksul,fakir

PlatininsembolüÇok acıklı

olay

AnahtarSuçu ba-ğışlamak

Komşu birülke

Gelecek.... Namal

(alttakiresim)

Dinamo,jeneratör

Birorganımız

Gecikmeİkiyüzlülük

Radyumun sembolü

VarsayımUzaklıkbelirten

söz

Bahçeçevirmesi

Özgü

Boks ya-pılan alan

Ağırlıkyitimi

Bir hayvanAlt alta ya-zılmış şey-lerin tümü

Bırakma,ayrılmaEzgi,

nağme

Aykırı, tersSu düze-

yindeki sırakayalar

Kalsiyu-mun

sembolü

DevletZulmeden

kimse

Az sözleçok şeyanlatmaUtanma

Oymaağaç kap

Alınan birşeyi geriverme

Karşı çıkışDingil

İki şeyiayıranaçıklık

Bir ilimiz

İnatçı,hırçın,huysuz

Kavuşma

Aşama,safha,

merhale

Az tavlıtoprak

Önder,lider

AklamaGüçlü vehareketli,

aktif

AceleGörmeengelli

Çinkonunsembolü

Yıldız

NotadadurakişaretiBoyut

Nanekokusu Bir nota

Senlibenli,

teklifsiz

Dağkırlangıcı

Tellürünsembolü

Ufak leke,nokta, puan

Mesaj

Gözenekli

Köyzengini

Utanmasıolmayan,

Pişmanlık Bey, emir Dünyanınuydusu

Bir renkAşama(spor)

Bir meyve

EmanetolarakAkıl

KöpekAkarsuyatağı

KullukKural

Tantalınsembolü

Eserler

.....Çöpdemir(Alt resim)Yüz, çehre

Koruyucu

Erişmiş, elegeçirmiş,ulaşmışBaston

Çanakkale’nin birilçesi

Dolapgözü

Damarlarda dolaşan

sıvı

MuhtevaGenişlik

İlgi eki

Yalın,gösterişsiz

Cilveli,nazlı

Tayinetmek

Ölümlü,gelipgeçici

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

Hazırlayan: Güven Söztutan [email protected]

Page 27: Forum Gazetesi

“Etkili diplomatlaraihtiyacımız var”

Geçtiğimiz yıl Haziran ayında2012 Londra Yaz Olimpiyatların-dan hemen önce düzenlenen birtörende " Vizesiz AvrupaHareketi " Kurucu- BaşkanıRizeli Turizmci Mehmet Oku-muş ile biraraya gelen Johson,Mehmet Okumuş'un kendisinehediye ettiği kemençeyi zevkleçalarak kameralara poz vermiş,ardından Okumuş'un BaşbakanErdoğan'ı hatırlatarak " Bu ke-mençe Başbakanlar şehri Rize'-den geliyor, Ülkemizin başarılıBaşbakanı Sayın Recep TayyipErdoğan da Rize'lidir,bu ke-mençeyi çalanlar Başbakanoluyor. " esprisiyle karşılaşmıştı.

Geçtiğimiz yıl yapılan yerelseçimlerle yeniden LondraBüyükşehir Belediyesi Başkanlığı

koltuğuna oturan Türk asıllıBoris Johson'ın ismi bu seçim-lerden sonra İngiltereBaşbakanı David Cameron'unyerine geçmeye başlamıştı.David Cameron'un kamuoyunezdinde beklenen heyacanıoluşturamadığını öne süren par-tiye yakın çevreler, halkla ilişkil-erde çok iyi olan BorisJohson'un liderlik koltuğunu hakettiği görüşünde birleştiler.

Londra Büyükşehir BelediyeBaşkanlığı'na ikinci kez seçilenJohson'un halka yakınlığı,samimiyeti ve açık sözlülüğü ilebiliniyor. İşine bisikletle gidipgelmekle ünlenen Boris Johsonevinden işine, tüm toplan-tılarına bisikletle gidip geldiyor.Koruma veya şoför kullanmıyor.

Dışişleri BakanYardımcısı Koru'Uluslararası GençDiplomatlar Eğitim Programı''ndakonuştu:

'İngiltere'ye Türk Kökenli Başbakan mı?'İngiltere'nin başkenti Lon-dra'nın Türk asıllı BelediyeBaşkanı Boris Johnson'ın İn-giltere'ye Başbakan olmasıolasılığı İngiltere'de medya vekamuoyu gündemine oturdu.

Türk kökenli Boris Johnson'inismi gelecek dönem İngiltereBaşbakanlığı için en favoriaday olarak gösteriliyor. Döne-min Osmanlı İmparator-lu'ğunda İçişleri Bakanlığıyapan Ali Kemal'in torunuolarak bilinen ve aile köken-leri Çankırı'ya dayanan LondraBelediye Başkanı Boris Johsonilk kez İngiltere'nin Başbakan-lığına aday olabileceğini açık-ladı.

Yale Üniversitesi araştırdı: Makamsahibi kadınlar daha az konuşuyor!

Yale Üniversitesi İşletme Fakültesi'n-den Victoria Brescoll tarafındanyapılan bir araştırma, makam sahibikadınların, işyerinde çok konuşkangörünmenin negatif etkilerindenendişelendiğini, bu nedenle, ken-disiyle aynı seviyedeki erkeklerekıyasla daha az konuştuğunu ortayakoydu.

Makam sahibi kadınlar daha az konuşuyor

TÜRKİYE HABERLERİ 27

Administrative Science Quarterly dergisinde yayımlanan araştırmayı yürüten Brescoll, makam sahibi kadın ve erkeklerin konuşurken har-cadığı zamanı inceledi. Sonuçlar, güçlü konumdaki erkeklerin, alt seviyelerdeki erkeklere göre daha çok konuştuğunu; buna karşın kadınlararasında böyle bir farkın olmadığını saptadı.

KADINLAR KONUŞMA SÜRESİNİ AZALTIYOR

Brescoll, "Erkekler çok konuştuğunda ve mevki sahibi olduğunda, insanlar onları işe almak, oy vermek, daha çok sorumluluk yüklemek is-tiyor. Ne var ki kadınlar çok konuştuğunda, dediğim dedik ve kendinden fazla emin olarak algılanıyor. Bunu anlayan kadınlar, konuşmasürelerini azaltıyor." dedi.

Brescoll, iş dünyasından 206 kişiyle gerçekleştirdiği araştırmada; katılımcılara, şirketlerindeki en güçlü veya en düşük pozisyondaki kişiler-den biri olduklarını düşünmelerini söyledi. Daha sonra hepsine, konuşma süresini ve kapsamını ölçen bir dizi soru yöneltti.

GÜÇLÜ ERKEKLER, GÜÇLÜ KADINLAR ANALİZİ

Güçlü konumda olan erkekler alt konumdaki erkeklerden daha çok konuşacaklarını ifade ederken, güçlü konumdaki kadınlar alt seviyedekikadın ve erkeklerle aynı oranlarda konuşacaklarını belirtti. Analizler, kadın ların sevilmemenin yanı sıra, "konudan sapan konuşmalaryapıyor" ve "fazla kontrolcü" gibi sıfatlar almaktan çekindiği için, konuşma sürelerine dikkat ettiğini ortaya koydu.

Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru, ''Özel sektör ve akademi, toplum ve halk arasında farklı aktörlerinbirleşimini kurabilen etkili diplomatlara ihtiyacımız var'' dedi.

Koru, Dışişleri Bakanlığı tarafından bu yıl 19'uncusu düzenlenen ''Uluslararası Genç Diplomatlar EğitimProgramı''nın Ankara Palas'ta düzenlenen açılışında yaptığı konuşmada, 1992'den bugüne 5 kıtadan100'ün üzerindeki ülkeden yaklaşık 900 diplomatın programa katıldığını bildirdi.

ANKARA (A.A) - Katılımcıların program süresince Türkiye, dış poli-tika, bölgesel ve küresel politikalar konusunda bilgilerini artıracak-larını umduklarını dile getiren Koru, bu faaliyetin genç diplomatlarınbirbirleriyle deneyim ve bilgilerini paylaşması açısından da önemliolduğuna işaret etti.

Koru, katılımcıların program süresince Türkiye'nin değişik böl-gelerinde tarihi ve kültürel mekanları da gezme imkanı bulacağını an-latarak, ''Bu çabalarınızın bilgi ve deneyimlerinizi zenginleştirerek,gelecekte diplomatik kariyerinize katkı sağlayacağından eminim''dedi.Koru, dünyanın son 20 yılda hızlı ve inanılmaz bir şekilde değiştiğini,küçük bir "köy" haline geldiğinin altını çizerek, günümüzde diplo-

masinin küresel konular, uluslararası güvenlik, finansal krizler veuluslararası terörizm gibi sorunlarla mücadele ettiğini kaydetti.Gelişme, ticaret ve iş dünyası için yeni fırsatlar oluşturan ''yeni vizyondiplomatlara'' gereksinim duyulduğunu söyleyen Koru, ''Özel sektörve akademi, toplum ve halk arasında farklı aktörlerin birleşimini kura-bilen etkili diplomatlara ihtiyacımız var'' diye konuştu.Dünyanın tarihi bir dönüşümüne tanıklık ettiğini kaydeden Koru, Or-tadoğu'nun, Kuzey Afrika'nın daha fazla demokrasi, özgürlük ve itibarmücadelesi verdiğini dile getirdi.

Koru, Türkiye'nin güçlü ve dayanıklı bir demokrasiye sahip olduğunuifade ederek, ''Yükselen bir güç ve en hızlı büyüyen ekonomilerindenbiri olarak Türkiye, Cumhuriyet'in 100. yılında dünyanın en büyük 10

ekonomisi arasında yerini alacaktır. Ekonomik ve politik dönüşümTürkiye'yi daha aktif ve dinamik bir dış politika uygulamasına imkansağlıyor'' ifadelerini kullandı.Türkiye'nin Afrika, Asya ve Latin Amerika ile ilişkilerini de yoğun-laştırdığını belirten Koru, 2009'dan bu yana sadece Afrika'da 22 yenibüyükelçilik açıldığına dikkat çekti.Türkiye'ye 67 ülkeden gelen 67 genç diplomat; diplomasi alanındaeğitim, bilgi, tecrübe paylaşımı, etkileşim ve öğrenim imkanı sağlamakamacıyla ''Uluslararası Genç Diplomatlar Eğitim Programı'' kap-samında 24 Nisan'a kadar Ankara, Nevşehir, İstanbul ve Konya'dakonuk edilecek.

Muhabir: Sultan Çoğalan / Yayıncı: Ogün Duru

Page 28: Forum Gazetesi

27 Nisan'da Times Meydanındayız (Ermeni Yalanlarına Son ve Şehit Diplomatlarımızı Anma Mitingi)

AMERİKA HABERLERİ28

Üye Derneklerimizden Young Turks - Genç Türkler Derneği'mizinNew York'ta düzenlediği "Ermeni Yalanlarına Son ve Şehit Diplomat-larımızı Anma " mitingimizin 9'uncusunu bu yıl 27 Nisan 2013Cumartesi günü 13:00 - 16:00 saatleri arasında New York şehrinindünyaca ünlü meydanı Times Square'de, 42'nci sokak ve 7'nci caddearasındaki alanda gerçekleştirilecektir.

Her sene olduğu gibi, bu seneki mitingimize de aralarında eskiAmerika başkan danışmanlarının da bulunduğu, tarihçi - araştırmacı- yazar bir çok Amerikalı profesorde konuşmacı olarak katılacaktır.Ayrıca Türk Dostluk grubunda bulunan Kongre ve Senato üyelerinede davetiyelerimizi gönderdik ve katılımlarını sağlamaya çalışıyoruz.Mitingimize, TADF ve bağlı derneklerden TASFO, NY AzerbaycanDerneği ve Amerika Azerbaycan Derneği, ayrıca Amerika Şehit veGazi Yakınları Derneği, TAUDA ve Türk - Azerbeycan Kardeşlik Grubuda destek verecektir.

Mitingimize, TADF ve bağlı derneklerden TASFO, NY AzerbaycanDerneği ve Amerika Azerbaycan Derneği, ayrıca Amerika Şehit veGazi Yakınları Derneği, TAUDA ve Türk - Azerbeycan Kardeşlik Grubuda destek verecektir.

TADFDuyurusu

Üye Derneklerimizden Young Turks - Genç Türkler Derneği'mizin New York'ta düzenlediği"Ermeni Yalanlarına Son ve Şehit Diplomatlarımızı Anma " mitingimizin 9'uncusunu bu yıl 27Nisan 2013 Cumartesi günü 13:00 - 16:00 saatleri arasında New York şehrinin dünyaca ünlümeydanı Times Square'de, 42'nci sokak ve 7'nci cadde arasındaki alanda gerçekleştirilecektir.ABD'deki Türk toplumumuzun birlik ve beraberlik içinde Ermeni yalan ve iftiralarına hayırdiyerek, ulusal davasına sahip çıkması gerekmektedir. Gerçekleri tüm dünya kamuoyununbilmesi şarttır. 27 Nisan günü; Şanlı Türk bayrağımız altında toplanıp, tek yürek ve tek yumrukolarak beraberce hareket etme günüdür. Tek ses olup, haklı davamızı dosta ve düşmanahaykırma günüdür. Ermeni ve Rum lobilerinin tüm engellemelerine karşı, uzun uğraşlardansonra New York Polis Teşkilatı'ndan miting iznimizi almamız haklı mücadelemizin büyük birkazanımıdır.

Son yıllarda davamıza daha iyi organize olup sahip çıkmamız ve Amerikan medyası ve ka-muoyuna haklılığımızı ispat etme çabalarımızın sonuç vermeye başladığının görülmesi üzer-ine, örnek olarak Hocalı Katliamı'nin tanınması için bir ay gibi kısa bir sürede Başkan Obama'ya130 Binin üzerinde imza gönderilmesi, 2015 öncesi Ermeni lobisinde paniğe yol açmış ve dahada saldırganlaştırmıştır. Sözde soykırım masalından yola çıkarak, önce " Kırmızı KöpekHavlıyor " oyunu ve şimdi de " Genex " filmiyle nefret propagandalarını arttirmışlardir. Bizlerde, Young Turks Derneği olarak, iki yıllık bir planlama yaparak, mitingler, konferanslar, semi-nerler, sergiler, belgesel film gösterimleri ve tiyatro oyunu ile Türk tarafı olarak yanıt vereceğiz.Hocalı Katliamı'nı protesto mitinglerinde, nasıl Azerbaycanlı kardeşlerimizle omuz omuza be-raberce haykirdiysak, haklı davamızı savunacagimiz "Ermeni Yalanlarına Son" mitingimizdede başta Azerbaycanlı, Türkistanlı, Uygur, Özbekistanlı, Türkmenistanlı, Ahıskalı, Boşnak,Kırımlı, Çeçen ve Karaçay Türklerinin de vereceği destek ve katılım gücümüze güç katacaktır.Ermenilerin tarih boyunca Türklere, Azerilere ve genelde Müslümanlara yaptığı soykırımı,katliamları ve insanlık dışı zulmü en ince ayrıntısına kadar Amerikan kamuoyuna göstereceğiz.Ayrıca Ermeni terör örgütü Asala tarafından katledilen diplomatlarımızı ve yakınlarını saygıylahatırlayıp, rahmetle anacağız. Din görevlisi büyüğümüz tarafından şehitlerimizin ruhlarınafatiha okunacaktır.

Çok renkli ve anlamlı bir çok flama ve poster, Amerika'nin en önemli meydanı olan TimesSquare'de açılacaktır. Bu yolla vermek istediğimiz mesaj oradan geçen binlerce kişi tarafındangörülecektir.Bu sene katılımın daha yüksek olması amacıyla, New York'un dışından mitinge katılmakisteyenler için New Jersey, Connecticut, Pennsylvania ve Washington, DC.'den otobüslerkaldırılacaktır. Bu bölgelerde yaşayan vatandaş ve soydaşlarımızın, düzenleme komitesindekiarkadaşları telefonla arayıp isimlerini listelere yazdirmalari rica olunur. Mitinge katılacakherkese bedava t-shirt dağıtılacaktır.

Gelin birlik olalım, gelin Ermeni yalanlarına hayır diyelim, gelin Şehitlerimizi hep beraberanalım. Herşey daha güzel bir toplum için, herşey daha güçlü bir Türkiye için. Şehidine sahipçıkmak, Vatanına sahip çıkmaktır.

Tulga TekmanYoung Turks - Genç Türkler Derneği Başkanı

Young Turks Miting Düzenleme komitesi :Tulga Tekman : 203-212-2892Cenk Coktosun : 347-884-4500Fatih Ozonur : 914-774-6325

Kenan Fatih Çınar : 203-747-0666Yusuf Öner : 718-633-6332

TADF Ersoy Özdamar : 212-682-7688

Upstate New York’ta Johnson City’de nezih birmahallede 1.3 acres arsa üzerinde 2 yatak

odalı, 2 garajlı, tamir gerekli 1 ailelik ev satılıktır.  

NOT:  Alımsatım işleminden hemen sonraevin arsası altından doğalgaz boru hattıgeçmesi için bölgede sondaj faaliyetleri

yapmakta olan

doğalgaz şirketlerine

kiraya verme imkanı vardır.

Fiyat: $ 30,000

İlgilenenler: 862-262-2497

SATILIK EV

Page 29: Forum Gazetesi

AMERİKA HABERLERİ 29

NEW YORK (A.A) - Amerika'da okuyan Türk öğrenciler, 'KariyerGünü'nde buluştu. Türk Amerikan Ticaret ve Sanayi Odası (TACCI) veTürk Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF) tarafından ilk kezdüzenlenen ortak etkinlik New York'taki Türkevi'nde gerçekleştirildi.

Amerika'daki Türk öğrencilerin okul sonrası iş başvuruları es-nasında yaşadığı problemleri çözme amaçlı bilgilerin verildiğiprograma çok sayıda öğrenci, akademisyen, şirket ve kurum yetk-ilisi katıldı.

Etkinliğin organizatörlerinden insan kaynakları uzmanı Tuğba Temur-can Pal, yaptıkları araştırmada, üniversitelerden mezun olan öğrenci-lerin iş başvurusu aşamasında ciddi sıkıntılar yaşadıklarını tespitettiklerini, etkinliğin amacının da öğrencilere bu süreç hakkında bilgivermek olduğunu söyledi.

Toplantıya ABD'nin doğu yakasında öğrenim gören üniversiteöğrencileri ilgi gösterirken, katılımcı şirket ve kurumlar, öğren-cilerden ücret talep etmedi. Etkinlik kapsamında öğrencilere

özgeçmiş yazma, mülakat teknikleri, vize sorunları ve çeşitlerihakkında uzmanlar tarafından bilgi aktarıldı.TADF Başkanı Ali Çınar da bu profesyonel eğitimin tamamen gönül-lüler tarafından verildiğini ve amaçlarının işsizliğin yüksek olduğuAmerika'da Türk öğrencilerin iş bulma şanslarını artırmak olduğununaltını çizdi.

Muhabir: Cem Özdel/Mücahit Oktay / Yayıncı: Erdem Gültekin

ABD'deki Türk öğrenciler'Kariyer Günü'nde buluştu

www.Travidition.comRehberlerin kaleminden turizm haberleri, gezi günlükleri..

157. BULMACANIN ÇÖZÜMÜ ŞİFRE: JENERASYON

B P A İ A ÜM U H T A Ç R Ö T A R

R A F A R A Z İ Y EÇ İ T R İ N G A T

T H İ L A F Y Ü L K ET E R A N E İ C A Z İ Ç

R E S T A R A A K S İA K S E V R E A L A T A V

İ B R A İ V E D İŞ E F Z N A M A E S

N S İ T E AM E N T O L E B A B İ L

R A Ğ A N E A LA J U R L U E M A N E T E N

İ T U B U D İ Y E T T AA K A K A S A R K A D İ R

N A İ L M S PH A M İ İ Ç E R İ K

S A D E A T A M A KN A Z E N İ N F A N İ

BurçinTerzioğlu

KadirÇöpdemir

Özgü Namal

Page 30: Forum Gazetesi

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, 2013 Yılı Mali Destek Programlarını açıkladı. 4 başlık altındaduyurulan Mali Destekler için başvurular 01.11.2013 tarihine kadar yapılabilecek. Başkanlık bu süre içerisinde,Uluslararası Öğrencilere Mesleki ve Akademik Rehberlik Mali Destek Programı, Yurtdışındaki Vatandaşlarımız İçinEğitim Mali Destek Programı, STK Kapasite Geliştirme Mali Destek Programı ve Doğrudan Proje Desteği Mali DestekProgramı olmak üzere dört farklı başlık altında sunulan projeleri değerlendirecek.

Başkanlık tarafından sağlanacak destekler, dönemsel olarak hazırlanan doğrudan proje desteği programı ya da çağrıprogramlarına bağlı olarak verilebilmektedir. Yurtdışında çocuklarına el konulan ailelerin yaşadığı sorunlar dolayısıylagündeme gelen Gençlik Daireleri de proje kapsamına alındı. Bu kapsamda, Yurtdışında yaşayan Türk ailelerin yapısınıngüçlendirilmesi ve Gençlik Daireleri ile ilgili farkındalığın artırılması, hedef kitlenin Türkiye ile kültürel ve sosyalbağlarını güçlendirecek kültürel işbirliği ve değişim programları uygulanması gibi konularda çalışma yapacak kuru-luşlara destek verilecek.

Mali Destek Programları hakkında geniş bilgiye www.ytb.gov.tr/index.php/mali-destekler.html adresinden ulaşıla-bilir.

Piyanist Tuluyhan Uğurlu, 14 Nisan'da gerçekleştireceği Kapalıçarşı konserinden bir ay sonra

New York Grand Central Gar Binası'nda sahne alacak.

Uğurlu, geleneksel Kapalıçarşı konserini, 14 Nisan Pazar günü saat 16.00'da çarşının en geniş

caddesi Kalpakçılar'da verecek. Kapalıçarşı 2013 konseri, Uğurlu'nun ''Grand Bazaar to Grand

Central'' projesinin ilk halkasını oluşturacak.

Uğurlu, bu konserden bir ay sonra 14 Mayıs Salı günü New York Grand Central Gar Binası'nda

sahneye çıkacak. Kapalıçarşı Esnafları Derneği ve Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu'nun

(TADF) ortak projesinin ABD konserinde Uğurlu, müzik ve görüntülerle İstanbul ve Kapalıçarşı'yı

anlatacak.

New York Gar Binası Vanderbilt Hall bölümü, Türkiye'yi ve İstanbul'u tanıtmak için özel olarak

dekore edilecek. Kapalıçarşı esnaflarının da halı ve mücevher tasarımlarını sergileyeceği etkinlik,

07.00'de başlayıp 22.00'de sona erecek, Uğurlu da gün boyu aralıklarla sahneye çıkacak.

Tuluyhan Uğurlu'nun Kapalıçarşı 2013 konserinde, ''İstanbul ve bahar'' teması işlenecek. Konser

için pazar günü Kapalıçarşı özel olarak açılacak ve lalelerle süslenecek.

Tuluyhan Uğurlu'dan ''Grand Bazaar

to Grand Central'' Projesi

AMERİKA HABERLERİ30

Yurtdışı Türkler Başkanlığı 2013 Mali Destek Programlarını Açıkladı

Page 31: Forum Gazetesi

İşlek bir cadde üzerindeki modern

berber/kuaför salonumuzda

çalışmak veya ortak olmak isteyen

mesleğinde tecrübeli berber veya

kuaförler aranıor.

Kareem: (973) 699-3620

Amerika içi yada Türkiye kargolarınız için en uygun fiyat.

Arayın görüşelim: Pınar, Kadir

Gold Cup Logistics

Tel: 908-418-5865www.goldcuplogistics.com

Trafik kazaları, iş kazaları, Veraset

ve vasiyet, Kayıp düşme kazaları,

Yanlış Tıbbi Müdahale ve bir çok

konuda New York ve New Jer-

sey'de hizmetinizdeyiz.

718 - 224 - 9824

Paterson’da Main Streetve Pazar yerine yürüme

mesafesinde kiralık ofis ve depolar

973 - 517 -0918

BERRBER/ KUAFÖR ARANIYOR

SATILIK EVLER / New Jersey - Clifton

AMERİKA İÇİ VE TÜRKİYE KARGO TAŞIMACILIĞI

Emlak Alım & Satım

AVUKAT TİMUR AKPINARKiralık Ofis ve Depolar

Güney New Jersey’deevimizde çocuk bakacak

yatılı bayan aranıyor. Özel oda, banyo, yemek artı maaş.

İlgilenenler:

856 - 340 - 3984

BAKICI ARANIYOR

Looking for receptionist for medical office in Clifton.

Criteria: speak Turkish and English,know how to use a computer, answer

phones, schedule appointments, friendlymanner.

Please call 908-812-1856 and leave amessage or

send a text message.

HELP WANTED

Orlanda (Florida)nın en nezih semtinde 20 senelik

mazisi olan kuyumcu ve hediyelik iş yeri.

Müracaat Meli : 1- 407 - 435 -7395

1- 407 - 740 - 6771

SATILIK KUYUMCU DÜKKANI

Bütün gayrimenkul alımsatım ve kiralama

işleriniz için uzman isim.

Salih Okdemir973 - 703 - 4721

TOP DISCOUNT LIMOUSINE & CAR SERVICE

En güzel araçlarımızla ve uygun fiyatlarımızla sizleri

evinizden New York ve diğer eyaletlerdeki havaalanlarına

veya gitmek istediğiniz her yere ulaştırıyoruz.

Tümü kaynaklı, paslanmaz çelik, 4 petek, en az 40 pound et ka-pasiteli, İtalyan güvenlik vanalı, tüm pişirme peteklerinde alev

söndüğünde gaz akımını otomatik kesen güvenlik sistemi,Amerikan sistemine uyan elektrik ve gaz sistemli.

İRTİBAT İÇİN : HAKAN MURSALOĞLU

TEL : 1.413.209.01.47

SATILIK DÖNER MAKİNA VE ŞARJLI KESME BIÇAKLARI

Güleryüzlü Türk şöförlerimiz ve geniş filomuzla

hizmetinizdeyiz.

Reservasyonlarınız için

1-866-890-1215 / 973-830-9636

570-242-5284

Upstate New York’ta Johnson City’de nezih birmahallede 1.3 acres arsa üzerinde 2 yatak

odalı, 2 garajlı, tamir gerekli 1 ailelik ev satılıktır.  

NOT:  Alımsatım işleminden hemen sonraevin arsası altından doğalgaz boru hattıgeçmesi için bölgede sondaj faaliyetleri

yapmakta olan

doğalgaz şirketlerine

kiraya verme imkanı vardır.

Fiyat: $ 30,000

İlgilenenler: 862-262-2497

SATILIK EV

New Jersey, Cliftoton’da iki müstakil ev satılıktır. Evler ikişer katlı. 2 banyo ve 2 tuvalet.

Biri 3 diğeri 2 yatak odalı. Geniş mutfak,. 3 arabalık beton zeminli driveway.Geniş deck. Okullara çok yakın.

New York’a giden otobüslerin durağına yakın. Daha fazla bilgi için:

862-262-2497

NY TÜRK SANAT MÜZİĞİ KOROSU

27 NİSAN CUMARTESİ 19:30

BİLETLER www.nytmac.org

SİBEL ÖZDEMİR 718-830-3363619 LEXINGTON AVE. (54th St) NYC

NYC TÜRK SANAT MÜZİĞİ KONSERİ

Page 32: Forum Gazetesi

Osmanlı İmparatorluğu'nun son zamanlarında çalışmak amacıyla eş-lerini, evlatlarını ve vatanlarını bırakıp Kanada'ya giden tamamı erkek205 Türk'ün 1914'te esir kamplarına alındığı ortaya çıktı.

5 GÜN SONRA TALİMAT VERDİ

Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasından kısa bir süre sonra İngiltere 5Kasım 1914'te Osmanlı'ya savaş açtı. Bu gelişmeden sadece 5 gün sonra10 Kasım 1914'te İngiltere'nin talimatıyla Kanada'da yaşayan ar-alarında Kürtler'in de bulunduğu çoğu Türk 98 Osmanlı vatandaşı birgecede evlerinden toplandı. 'Savaş Halinde Tedbir Kanunu' çıkarıp esirtoplamayı yasal hale getiren Kanada hükümeti, Osmanlı vatandaşı Er-meni ve Rumlar'a dokunmadı. Sadece Türk ve Kürtler'i tehcir ederekKingston kentindeki Fort Henry esir kampına götürdü.

KARA KIŞTA 1000 KİLOMETRE

Esir Türkler, birkaç ay sonra Fort Henry kampından yaklaşık 1000 kilo-metre uzaklıktaki Kapuskasing kampına götürüldü. Eksi 25 derecedetrenlerin gidemediği yerlerde günlerce yürütülen Türkler, çok dahakötü şartlardaki Kapuskasing'de tam anlamıyla işkence gördü. Türklerile birlikte Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'ndan Kanada'ya göçeden Ukraynalılar da tehdit unsuru olarak toplama kampına alındı.Savaş süresince tehcir edilen Türk sayısı 205'e çıktı.

VATANDAŞINI TEHLİKELİ GÖRDÜ

Esir kamplarına götürülen Türkler, Kanada'da fabrikalarda en kötü veen ağır işlerde çalışıyordu. Bazıları Kanada vatandaşlığını da elde etti.Tehcir edilen Türkler arasında 10 yıldır Kanada vatandaşı olanlar davardı. Kampta esirlere sadece ekmek ve su verilmesinden dolayıTürkler açlık grevi yaptılar.

MEKTUP YAZMAYA BİLE İZİN YOK

Esir Türkler'in ailelerinin de yaşananlardan haberdar olmadığı belir-lendi. Kamplardaki Türkler'in memleketlerine mektup göndermesinebile izin verilmedi. Savaş süresince tehcir edilen Türkler'in akıbetleriveya savaştan sonra ne yaptıklarına dair kesin bilgi bulunamadı.Bazılarının Kurtuluş Savaşı'na katılmak için Osmanlı'ya, kimisinin deTürkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra ülkesine döndüğü önesürüldü.

ADI KAYITLARA ALEX HASAN DİYE GEÇTİ

Yrd. Doç. Dr. Işıl Acehan'ın tespitlerine göre ağır kamp koşulları veyetersiz beslenmeden dolayı en az 3 Türk öldü. Birinin adı kayıtlara

Alex Hasan olarak geçti. Esir kampında ölen Hasan'ın cenazesi Brant-ford şehrine götürülerek bir kilise bahçesine gömüldü. Sebepsiz yereesir alınan masum Osmanlı vatandaşlarından ikisi de akli dengesini yi-tirdi. İki vatandaşının şuurunu yitirdiğini öğrenen Osmanlı, Kanadahükümetinden iki vatandaşının iade edilmesi talebinde bulundu.Ancak Osmanlı'ya konuyla ilgili hiçbir cevap verilmedi.

ÇİT VE BARAKALARINI TÜRKLER KENDİ YAPTI

Türkler'in tehcir edilmesine Kanada basını tepki gösterirken halkındestek verdiğini anlatan Yrd. Doç. Dr. Işıl Acehan şöyle konuştu: "FortHenry'de Osmanlı vatandaşlarının kaldığı baraka ve çitler Türklereyaptırıldı. Savaş sonrası bu insanlar hayata adapte olamadı. Akıl sağlık-ları bozuldu. Maddi tüm birikimleri yok oldu. Bu insanların daha sonrane yaptıklarına dair bir bilgi yok."

Acehan, Ukrayna vatandaşlarından da birçok kişinin kamplardaöldüğünü, Ukraynalılar'ın ölen vatandaşları için Kanada'da anıt yap-tırdıklarını kaydetti. Acehan,"Türklerin böyle bir anıtı hiç olmadı,çünkü tehcir unutuldu" ifadelerini kullandı.

İNGİLİZCE BİLEN ERMENİLER'DEN YARDIM ELİ

Osmanlı'dan kaçak olarak Kanada'ya çalışmak için gidenlerin çoğun-luğunu Harputlular oluşturuyordu. Doğu Anadolu'da Protestan oku-lunda eğitim görmüş İngilizce bilen Ermeniler, Osmanlı göçmenlerineyardım etti.Harput'tan Samsun'a oradan da Marsilya limanı üzerinden New York'ave sonra da Kanada'ya geçtikleri anlaşıldı.

KANADALI ARAŞTIRMACILAR ARADI

Kanada'da 1. Dünya Savaşı sırasında etkisiz hale getirilen yabancılarkonusunda çalışmalar yapan İpek Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilim-leri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Işıl Acehan, AB-D'ye Harput'dan göç eden Osmanlılar hakkında proje hazırlamayabaşladı. Bu projeden haberdar olan Kanadalı araştırmacılar, 1900'lerinbaşında ülkelerinde de Türkler'in yaşadığını belirterek 2010 yılındaAcehan ile iletişime geçtiler.Acehan, bu araştırmacılardan elde ettiği belgelerin yanı sıra Amerika'-daki arşivlerde ABD'deki göçmen Türkler'in, Kanada'da tutsak edilenTürkleri 2 avukat tutarak Amerika'ya getirmeye çalıştıklarını öğrendi.Bu yönde araştırmalarını derinleştiren Acehan, 1914'te Türk veKürtler'den oluşan Osmanlı vatandaşlarının da esir kamplarında nasıltutulduklarını ortaya çıkardı.

İRFAN DUMLU - BUGÜN GAZETESİ

99 yıllık tarihi skandal!..Kanada, Türkleri toplama kampına almış

TARİH-ARAŞTIRMA32

Çalışmak için 1900’lü yılların başında Kanada’ya giden 205 Türk’ün 1. Dünya Savaşı’nın başlamasının ardından evlerinden alınarakesir kamplarına götürüldüğü ortaya çıktı. Esir toplamayı yasalaştıran Kanada hükümeti, Osmanlı vatandaşı Ermeni ve Rumlar’adokunmazken, Türkler’i ve Kürtler’i tehcir etti. 3’ü öldü, 2’si aklını kaybetti.

Ekmek parası için 1900'lü yılların başında Kanada'ya giden 205 Türk, 1. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla esir kamplarına atıldı. İn-giltere'nin talimatıyla Kanadalı askerlerce bir gecede evlerinden toplanan Türkler'in sonu bugüne kadar öğrenilemedi.

Page 33: Forum Gazetesi
Page 34: Forum Gazetesi

Ulu Önder Atatürk’un bütün dünya çocuklarına armağan et-tiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısı ile,Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu bu yıl ikinci olarak“23 Nisanı Resimle Anlat” yarışması düzenleme kararıalmıştır.

Bu bağlamda, Amerika çapında 19 Nisan 2013 tarihine kadarbizlere ulaştırılacak resimler arasında ilk 3 dereceye girenlere

Birinciye ; Türk Hava Yollari’ndan 1 adet gidiş dönüş uçakbileti verilecek.

İkinciye ; 250 Dolar, Üçüncüye ; 100 Dolar para hediyesi verilecektir.

Resimleri, TADF, 821 United Nations, 2ci Kat, New York, NY,10017 adresimize posta yolu ile ulaştırabilirsiniz. Daha de-taylı bilgi almak için email yolu [email protected] veya telefon ile 212-682-7688ulaşabilirsiniz.

Kurallar:1) 5-14 yaş arası çocuklar yarışmaya katılabilir,

2) Yapılacak eserlerde ölçü sınırlaması yoktur,3) Resimlerde kullanılacak teknik serbesttir,4) Her çocuk bir resim ile katılabilir,5) Yarışmaya katılacak eserlerin 21 Nisan 2013 tarihindeTADF adresinde olacak şekilde postaya verilmesi gerekmektedir,6) Yarışmaya katılacak eserlerin tüm hakları TADF'a ait olacaktır,7) Eser sahiplerine iade edilmeyecektir.8) Yarışma Amerika Birleşik Devletleri içinde yapılmakla bir-likte, ABD dışında ülkelerden resim kabul edilmeyecektir.

" TÜRK AMERİKAN DERNEKLERİ FEDERASYONU

II.GELENEKSEL “23 NİSANRESİM YARIŞMASI "

Türk Amerikan Dernekleri

Federasyonu Duyurusu

Page 35: Forum Gazetesi
Page 36: Forum Gazetesi