25
Felsefede Hukuk Dilinin ve Sivil Toplum Kavramının İnanılmaz Serüvenleri * Hasan Ünal Nalbantoğlu ** Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Arkivi (HFSA) ,12. Kitap “Hukuka Felsefi ve Sosyolojik Bakışlar-II” Sempozyumu (İstanbul, 7-11 Eylül 2004) Bildirileri (İstanbul: İstanbul Barosu Yay., 2005): 75-89. “Temelden yenileştirici olması gereken bir hukuk anlayışı, tümüyle daha önceden varolan hiç bir öğretide bulunamaz (pozitif okul teorisinde, Ferri’nin öğretisinde bile). Eğer her devlet belirli bir tipte bir uygarlık ve yurttaş yaratmaya ve bunu tutundurmaya (bunun sonucu olarak da bireylerin bir arada yaşaması ve ilişki kurmaları), bazı tedbirleri ve davranışları yok edip yerlerine başkalarını getirmeye kalkarsa, hukuk bu amaca hizmet eden bir alet (okulun ve başka kuruluş ve işlemlerin yanısıra) olur.” Antonio Gramsci 1 Bu yazıda söz konusu edilecek ‘felsefede hukuk dili,’ ‘sivil toplum’ ve ‘kamunun alanı’ gibi kavram ve meselelerin, üzerine çalışanları yeterince karmaşık teorik sorunlarla yüz yüze bıraktığı açıktır. Bu karmaşıklık önemli ölçüde, bu kavramlar söyleme girdiğinde ne ise sanki hep öyle kaldıklarını sanmamızdan kaynaklanır. Oysa sürekli değişen tarihsel-toplumsal olguları temsilde kullanılan kavramların da yeni koşullara uyarak kapsamca * Bu yazının bazı savları geçmişte önce Yusuf Akçura anısına "Yurttaşlık Arayışları" başlığıyla WALD tarafından örgütlenen (5 Aralık 1998, Sultanahmet, İstanbul) seminer ve tartışma sırasında öne sürülmüş, ardından da ‘Demokratik Cumhuriyet Programı’ ve ‘Demokratik Değişim Derneği’nin Friedrich Ebert Vakfı'yla işbirliği içinde düzenlediği "Sivil Toplum" konulu toplantısında (İstanbul, 20 Mayıs 2000) geliştirilerek sunulmuştur * ** Profesör, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölümü. 1 ? Antonio Gramsci, Felsefe ve Politika Sorunları, Fransızca’dan çev. Adnan Cemgil (İstanbul: Payel Yayınevi, 1975) :334-335.

Felsefede Hukuk Dilinin ve Sivil Toplum Kavraminin inanilmaz Serüvenleri.doc

Embed Size (px)

DESCRIPTION

hukuk dili

Citation preview

Sivil Toplum Kavraminin Maceralari

15

Felsefede Hukuk Dilinin ve Sivil Toplum Kavramnn nanlmaz Servenleri * Hasan nal Nalbantolu**Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Arkivi (HFSA),12. Kitap

Hukuka Felsefi ve Sosyolojik Baklar-II Sempozyumu (stanbul, 7-11 Eyll 2004) Bildirileri

(stanbul: stanbul Barosu Yay., 2005): 75-89.Temelden yeniletirici olmas gereken bir hukuk anlay, tmyle daha nceden varolan hi bir retide bulunamaz (pozitif okul teorisinde, Ferrinin retisinde bile). Eer her devlet belirli bir tipte bir uygarlk ve yurtta yaratmaya ve bunu tutundurmaya (bunun sonucu olarak da bireylerin bir arada yaamas ve iliki kurmalar), baz tedbirleri ve davranlar yok edip yerlerine bakalarn getirmeye kalkarsa, hukuk bu amaca hizmet eden bir alet (okulun ve baka kurulu ve ilemlerin yansra) olur.Antonio Gramsci

Bu yazda sz konusu edilecek felsefede hukuk dili, sivil toplum ve kamunun alan gibi kavram ve meselelerin, zerine alanlar yeterince karmak teorik sorunlarla yz yze brakt aktr. Bu karmaklk nemli lde, bu kavramlar syleme girdiinde ne ise sanki hep yle kaldklarn sanmamzdan kaynaklanr. Oysa srekli deien tarihsel-toplumsal olgular temsilde kullanlan kavramlarn da yeni koullara uyarak kapsamca deiebilmeleri, artk temsil grevini yerine getiremedikleri durumda da terkedilmeleri gerekir. Bir baka deyile, yeni tarihsel koullarn salkl teorik zmlemesi sz konusu olduunda eski kavramsal formller geersizlemi, hatta artk ayak ba olabilirler. Buna ksa iki rnek verelim:

Fredric Jameson yaknlarda kan bir kitabnda yeterince gecikmi bir imdinin ontolojisini yapmamz gerektiinin altn izerken artk baz kavramsal teorik aralarmzn, bu arada devrimci onsekizinci yzyln gzde kategorisi sivil toplum nosyonunun da yetersiz kaldnn altn izmekte, bunun balca nedeni olarak da dnya pazar koullarnda kltrn kendisinin de yeni bir kapitalizm trnn etkisiyle hzla metalamasn gstermektedir. Pazara ikin gizli totaliterlikle bir zamanlarn liberal siyaset, zgr dnya ideologlarnn totaliterlie kar cihad rtkanl yaparken kendi bnyelerinde sakladklar gayrhukuki eilimler arasndaki gizli baa bu yaz erevesinde girmeyeceiz; ama 9/11 sonras Bat demokrasilerinin baka lkelerde uygulad hukuki standardlar burada anmsamakta yarar var. Bizde onca STKnn doru ya da yanl devlet boyunduruuna kar sivil toplum ve demokratikleme uruna mcadele srdrdkleri bir zamanda burada yazlanlarn alemi var m, diye sorulabilir. Ama bir de yle dnelim: ya bizler ince eleyip sk dokumadan daha batan zihinlere yanl oturtulmu ve bu yzden deien toplumsal koullarda yeterince karlk bulamayan kavramlarda diretiyorsak? Bu noktaya birazdan yeri geldiinde yeniden dneceim.Ayn minval zre bir baka kavram, kategori, nosyon adna ne derseniz deyin- rnek getirilebilir. Hem de bizden de deil getireceim u rnek: Avrupadan, hatta yal kta bile deil, brndeki bir adadan, ngiltereden. Bylece bu rnek zerinden Kamunun alanndan (public realm), daha dorusu onun knden, giderek de yok olma tehlikesinden biraz sz etmi olacaz. Bu ve benzer kavramlarla baka yerler iin anlatlmak istenenle bizdeki arasnda da bir fark bulunabileceine dikkatleri ekmek isterim ayrca. Bununla yalnzca daha nce kamusal insann k ve bu kle birlikte gelen karakter anmas, rmesi zerine yazlanlar da kastetmiyorum. David Marquandn gnmz ngilteresinde yer alan tehlikeli gelimeler nda yazdklarna baklacak olursa sonunda, ideal kamu alannn ne olduu trnden grece soyut bir sorunun ortaya atlmas gerekiyor. Burada sz konusu yeni gelime sivil toplum denen cangln ortasnda idealde usunu kullanaca varsaylan zgr yurttalar arasnda durmakszn srdrlen uslamlama, tartma ve pazarlklar sonucu kamunun karnn ne olduuna karar verildii ve bu karlarn korunduu kamusal alann giderek derinleen devlet aygtlar karsnda gerileyiinden baka bir ey deil. Dikkat edilmesi gereken nokta kamusal alann basit bir zneleraras diyalog alan olmakla kalmayp, aslnda elikili ilikilerce belirleniyor olmasdr ki, burada olmas gerekenin (Sollen) deil, gerekte olduu gibi varlk (Sein) niteliiyle sivil toplumun ne olduu, nasl iledii noktasna geliriz. Ama asl dikkat edilmesi gereken husus, yalnzca yzeydeki benzerliklere bakarak szckleri tartmasz ithal etmeden nce bizde ve baka toplumlarda kamusal alan, ya da kamunun alan (public realm) denildiinde ne anlalddr. Buradaki sorun da, tpk sivil toplum gibi kamunun alan szcnn de kaypak, bulank olmas. rnein ngiltereye ilikin dnldnde, bu konuda yazanlar kamunun alan denilince bunun kamu sektryle (public sector) zde olmadnn ve bu alana indirgenmemesi gerektiinin altn nemle izmektedirler. Yanlmyorsam ilki (kamunun alan) sz konusu olduunda Trkiye ile ngiltere rneklerinde fazla bir anlam kaymas sergilemiyor. Ama acaba kamu sektr denildiinde durum ayn m? rnein tarihsel gelimesi iinde ngilterede kamusal sektr denilince salt devlet kurulular deil, bizdeki doktor, avukat, vb. trnden serbest meslek sahiplerinin, yani profesyonel orta-snf (professional middle class) mensuplarnn, dolaysyla onlarn ethosunun ierildiine dikkat etmek gerekir. Toplumsal yaamn bir boyutu olarak kamunun alan ise hem profesyonel meslek gruplarnn hem de genelde yurttalarn etkinliklerini ve bu etkinlikleri svayan ethoslar kapsamaktadr. Sivil toplumdan ne kastedildiinde de gene ayn sorunun daha karmak olarak karmza dikildiini bu arada belirtmi olalm.Btn bu tartmal konularn nnde sonunda hukukla, zellikle de ada felsefe denilen teorik sava alannda szck ve nermeler yoluyla srdrlen yksek ve dk younluktaki muharebelerle yakn ilgisi vardr. nk bu muharebeler byk lde hukuk dili dn alnarak srdrlmektedir ve burada sz konusu olan da bizzat bu er meydanna bar getirmesi beklenen bu hukuk dilinin toplumsal-tarihsel akn elikilerini, egemen ve tabi eilimleri aklamada yetersiz, aciz kaldr.I. Felsefenin Sylem alannda Hukuk Dili Egemenlii:

Gnmzde bir felsefeci ya da bilim insannn bilinli ya da toplumsal bilinaltnca gdlen znel konumu ne lde rol oynarsa oynasn, sonunda baklmas gereken onun ortaya kard eserdir ve eser o kiinin znel bilmesi, bilii (connaissance) karsnda hep bamszln iln edip kendi nesnel gerekliine kavuarak insanla ortak bilgi havuzuna (savoir) dklr. Konu ncelikle felsefenin dili olduunda, zellikle de modern felsefe dilinin byk lde hukuk dilinden devirme bir dil olduu ynnde bir tez ortaya atlnca, modernlie zg bu savoira biraz daha dikkatli bakmak gerekiyor. Sahi nedir u felsefe ya da bilim sylemi reten zne o zaman? Descartes zamannda keyfi ynetimlerin msadereleri karsnda kentsoylu snfn mlkiyet haklaryla ilgili davalarn grld mahkeme dilinden dn alnm olmasn sakn u zne dedikleri ey? Franszcada soi et ses biens, ses choses dediimizde bu bir hak hukuk dili deil mi? Daha da yakna gelindiinde, Marxn tarihsel-toplumsal anlamda u ok kulland sre szc bile (zneden dolaysyla hem tek bir Kken hem de Erekten arndrmaya allsa da) Almancadaki dava srecinden (Prozess) dn deil mi?En bata Bat dncesinin u babasz ocuklar, Machiavelli, Spinoza, Marx, Freud ve Gramscinin siyaset, hukuk, ideoloji, sivil toplum ve devlet ve de kii zerine yalnzlk iinde gerekletirdikleri nc katklarnn hakkn vererek, belki de tm ve hilii ayn anda kucaklamak abas nedeniyle bir trl ebedi bara kavuamayan felsefenin sava alannda (Kampfplatz) yeni tezler/konumlarla kendi de tepeler tutma kavgas verirken bilimlerin dilini bir arpa boyu allmn dna ekmeye alan Louis Althusserin temel tezlerinden biri ite bu ynde.Daha da somut konuursak, nerdeyse tepeden inme bir yasalar dili bilimlerin gerekteki maddi pratiklerinin tmyle dnda ve bu pratiklere yabancdr. yi de, bilimin de felsefenin de dnda (xterieur) dediimizde zellikle neyi kastediyoruz? Elbette pratik bir ideoloji olan yasal ideolojiyi (lidologie juridique). Yasal ideolojinin hukuk (le Droit) alannda zellikle u iki kategori, yani kii (la Personne) ki Althussere gre bu bir zgrlk=sten=Hukuk (Libert=Volont=Droit) denkliidir- ile ey (la Chose) arasnda bir kartlk ve birliktelik ngrdnn de altn izmek gerekir. Ksacas bu ayn anda bir zne-Nesne birliktelii ve kartldr. Bu ise yasal ideolojinin de kategorileri, felsefi anlamda nesneleri (catgories, entits juridiques, objets philosophiques) bulunduu anlamna gelir. Dikkat edildiinde, bu tam da kentsoylu mlkiyet haklarnn ideolojisidir. Oradan karak da u pek bildik soyut insan haklar sylemine varlr.Ksacas, modern felsefenin (ya da Althusserin nitelemesiyle klasik kentsoylu felsefesinin) dilinde baskn ileyen kategoriler yani dnce nesneleri ou durumda yasal ideolojiyle ortaktr. Hi kukusuz Althusserin doru saptamasyla, felsefenin bilimlerdeki gibi inceleme nesnesi yoktur ama felsefenin kategoriler olarak konulandrd kendi nesneleri vardr. Peki nedir bunlarn bazlar? Althusserin u sralamas ilgin deil mi?: zne (le Sujet), Nesne (lObjet), zgrlk (la Libert), sten (la Volont), mlk-mallar (la [les] Proprit[s]); gnmz postmodern yaznnda u ok gevelenen temsiliyet (la Rpresentation), kii (la Personne), ey (la Chose), vb. Dahas var: asl sorun ya da tuzak felsefenin bunlardan szlerek nmze srlen bilgi daha dorusu bilme teorisi (thorie de la connaissance) sfatyla bilimler zerinde bir vesayet kuruyor olmasdr. Pek de masum olmayan bir hukuk dilini benimserken modern felsefe bilim felsefesi, daha dorusu epistemoloji olup kar ve bilimselliin doruluk kstas rtbesine ykseltiverir kendini. Yukarda zne temelli bilme (Fr. la connaissance; Alm. die Erkenntnis) ile zneden bamszlaan bilgi (Fr. le savoir; Alm. das Wissen) arasnda bata yaptmz ayrmn nemi ite tam da bu noktada ortaya kmaktadr. Ksacas, modern felsefe bu mdahaleyle bilimlerin maddi alanna da yasa koyucu sfatyla mdahale etme hakkn kendinde grr. Bunu neyin uygun, doru, haka (juste; justesse; ite gene bir hukuk kategorisi) olduu konusunda hkmler koyarak yapar ve bylece bilginin teorisi (pistmologie) sfatyla bir st mahkeme olup kar. Bilimsel yasa sorununu batan ortaya atan ve bilimsel bilgilerin yasalarn etiketliyerek yantlayan kendisi, bilimsel bilgilerin meruiyetini (aln size bir hukuk kategorisi daha) sorgulama mercii gene kendisidir. Bylece felsefe her durumda bilimsel yasalarn ve bu yasalarn snrlarnn yarg organ, gvencesi, en sadk bekisi roln de stlenmi bulunmaktadr.

Oysa aslnda siyasi sfatn yaktrmaya dilimizin alt antik adaki mcadelelerin rn olan u erdem sevgisi (philo-sophia) denilen zorunlu yanlsama, ik kez aka onsekizinci yzylda ne srlen ve bugn de gndemde olan ideolojik syleme ve haklar uslamlamasna (argument de droit) ne denli yabanc bir sylem deil mi? Antik felsefeye yabanc yeni pratik ideoloji (hukuk ideolojisi) gerei bir hak hukuk sorunu ortaya atldnda da hemen en ksa yoldan felsefenin uzatmal konuu u zne (le sujet) kategorisinden sz edilmeye balanr. Ayn biimde olmasa bile, felsefe alannn znesi de e lde ideolojik bir nosyondur ve hak-hukuk znesi (sujet de droit) denilen hukuk kategorisinin klk deitirmi halidir. te bir yanda hukuki zne var bir de te yanda ona ait, kendi mlk olan gereken eyler (choses, objets); dolaysyla da ikisi arasndaki dualite. Buradan da kalkarak, felsefede kendi (soi) ile onun nesnesinin (son objet) oluturduu ikili; ardndan da hem kendinin hem de nesnelerinin (mallarnn) bilinci (conscience) zerine ortaya dklen uval dolusu teori. Ne gzel! (yalnzca Descartes deil, gnmzde tartlan bilimcilerin, sanatlarn ve yazarlarn telif haklar hatrlansn)Kantn felsefenin Kampfplatzna ebedi bar getirme abas yannda, ihtiyarlk dneminin o nl Faklteler atmasnda (Streit der Fakultten), ve zerine basa basa grev (Pflicht) hakknda tartt baka yazlarnda bolca raslanan yarglar (aln bir hukuk terimi daha) ayn hukuk dilinin felsefe iinde ne denli yuvalandnn ak gstergeleri olarak dnlmeli.

Ayn ey modernliin esas byk kuramcs Hegel sz konusu olduunda daha bile geerli deil mi? Hani Varln (Sein) devinimini, biimsel bir diyalektiin lgnlna teslim ettii, stelik su geirmez bir zclk ve mantksal emberler ii emberler izen bir aknlkla (Aufhebung) emberin merkezine ulamaya abalarken, birey ahlk (Moralitt) ve onun hakikatini salayan aile (Sittlichkeitn ilk dura) ardndan gene mola vermek zorunda kald, sonunda ise aileye hakikatini baheden sivil toplumun da (brgerliche Gesellschaft) hakikatini ember merkezindeki son durak olan ve i devlet olarak da niteledii siyasi devletin himayesine terkeden u Prusya devlet filozofu. Hukuk Felsefesinin gelerinde Hegelin felsefesi buram buram yasal ideolojinin (lidologie juridique), hukukun diliyle konuur. Eer sz geen kitabnn bandaki o arpc benzetmesiyle, Minervann baykuu akamn alacakaranlnda kanatlarn rpmaya balyor, zetle felsefe griyi griyle resmettiinde bir devir kapanm saylyorsa, felsefe hep olaylarn ardndan ve hep ge (post festum) kalacak, tmeli de hii de ayn ksrdng iinde dne dne anlatmaya abalayacaktr. nk felsefede ilerleme diye bir ey olmad gibi hukuk terminolojisi gerisine snan modern, ada felsefenin de bir tr asalaklktan mall olduunu bile ne srebiliriz. Buna ek olarak bir de yasa/hukuk ile siyaset (zelde de Realpolitik) arasndaki gerilim ve atmay ve karlara dayal her tr siyasetin bavurduu zor ve iddetin (Force) bir ok durumda hukuka baskn ktn hatrlayacak olursak, bu malliyetin neden felsefenin bilimler zerindeki asalak tahakkmyle sonulandn daha iyi anlayabiliriz.

te, Althusserin psikoanalizden devirme benzetmeler yoluyla da ne srd ve bir Machiavelli, Gramsci ve Marx yeni kta grmemize yol aan bu kktenci tezlerini dndmzde, felsefe alanndaki asl sorunun iktidar meselesi olduunu grmeye de balarz. Bylece hem siyasi mcadelelerin tayf vermez bir dn prizmas hem de bu nedenle toplumun bilindnn sylemi olarak felsefe bir baka ve belki de tekinsiz bir k hzmesi iinde grnmeye balar gzmze. Felsefeye egemen hukuk dili gri renkli bir ok varyantyla bugn de hkmn srdrmekte. Epeydir tan olduumuz bu dil ne kadar rahatlatc deil mi bu tanklk kolaya kaldnda?- asla dncenin sapaklarnda dolaran bir olgun Marxn, bir Freudun ya da utaki rnek Nietzschenin (en bilim) yerletirmeye abaladklar dil deildirBu nedenle, hak hukuk zerine aceleci kesinlikler savuran illzyonlara (rnein, hukuk ideolojisi [lidologie juridique], bilimsel ideolojiler) yapmak yerine, bir yanda tm varlk ve hilii ayn anda syleminde kucaklamaya alan felsefe dilinin te yanda da bilimsel disiplinlerde egemenliini srdren hukuk dilinin yerine bir baka dilin ikamesi gerekmektedir. Bu yeni dil imdiye dek doa ve topluma giydirilen hukuk ablonlarnn dili olamaz artk ama vahiyle gkten de inecek deildir.. yle olsayd yeniden o eski dile, onun da dayand doa yasas ya da toplum yasas trnden, nnde sonunda kendini tektanrc dinlerin tanr buyruklarnda bulan modern felsefe ve bilimler diline dnm olurduk. Tam tersine yaplmas gereken ise kktenci bir giriim. Bu da bildik tm felsefenin, dolaysyla da dilimizin halkalarndan birini oluturduu Bat metafizii denen tarihsel olgunun yeniden kkten dnm ve sonunda onun kaynakland toplumsal-tarihsel koullarn dnmnden baka bir ey deil. Bu konuda henz yolun banda bile deiliz. nmzde alabilecek bir gelecek (-venir) bu ynde bir abann yzlemekten kolayca kaamayaca varlk sorusunu eylerin olageliinden ibaret tarih rmann srekli aknda gene karmza dikebilir gibi grnyor. II. Sivil Toplum Kavramnn Bulank Kkenleri:

Sivil Toplum kavramnn kkenleri zerine yeniden dnldnde, gnmzle ilgili bir soru ister istemez zihinlerde belirmeye balyor. Dolaysyla, ilk elde nce tartmaya ak bir saptamayla balamak gerekiyor gibi; o da u: gnmz Trkiyesinde sivil toplum rgtleri/kurulularndan ne zaman sz edilse, bunun baka lkelerdeki benzer kurulu ve hareketleri anlatmak iin kullanlan NGO=Non-Governmental Organizations szcnn artrdna birebir denk dtnden emin deilim. Sanrm bizdeki kullanmn gerisinde yatan sivilleme ve demokratikleme zlemi, gerekteki sivil toplum ileyii (Sein) yerine olmas gerekeni (Sollen) ou yerde ikame ediveriyor. Bu yndeki beklentilerimiz de gereklemeyince oumuz bunalyoruz. Acaba ar arzu yatrm yaptmz bu kurulular, Bat'daki gibi daha gereki bir gzle, kendi karlarn savunan ve bu para karlara uyarl zel gndemleri bulunan hkmet/devlet-d kurulular olarak grmek daha doru olmaz m? Bunun karsnda devlet de farkl siyasi eilimli hkmetlerin gelip getii, i, yani siyasi devlet olarak anlalmal. Onsekizinci yzyln dnrleri bu konuda epey gerekiydiler ve eer bizler de ev devimizin iyi ya da kt hakkn verirsek, bu dnrlerden reneceimiz bir iki ey var. Bunlarn bata geleni de, ayn dnrlerin bugn sivil toplum olarak adlandrlan alan d devlet, zgl [karlar] alan olarak dnyor, hatta Hegel'in ak ifadesiyle, kentsoylu toplumu [brgerliche Gesellschaft] olarak niteliyor olmalar. te kar atmalarnn kol gezdii bu alanda farkl snf ve katman karlarnn i devlette temsil edilii zaman iinde bir Avrupa lkesinden tekine farkllk gsterdii ve gnmze dek karmak bir gelime sunduu iin, imdilik u kadarn sylemekle yetineceim:

Bu noktada devlet-sivil toplum ayrm zerine hazrdaki anlaymz da ok ciddi zeletiriye tabi tutmak gerektiini dnyorum. Bugnn potansiyelleri nda bu ayrmn ilk ortaya kt, hele Hegel gibilerince teorik hakllatrmalara giydirildii dnemlerden yeniden dolanarak (detour) ciddi olarak sz konusu ayrm yeniden ele almakta saysz yarar var. Bou ynde bir tartma izgisine bir iki ey imdiden eklenebilir; hem de gene Sennetin son almalarndaki baz savlar nda. zellikle sanayi ve kent-tesi koullarn ortaya kt ve modern devletin meruiyetinin salanmasnda dpedz ciddi glklerle karlalan (siyasi lafazanlklarn mide bulandracak lde yineleni hz bunun bir gstergesi deil midir zaten?) Bat demeye dilimizin alt toplumlardaki baz yeni gelimelerin bizde de yerlemeye balad ynnde seziler bir balang noktas oluturabilir. Amerikada bile sofu pritenin (patrisyeniyle, plebiyle) ve onun zaten ou efsane olan ahlknn kt, onun yerine bir baka hedonizmin gemeye balad, zellikle de dev irketlerin i operasyonlarn o ann krll geregi kolaylkla snrlar tesine kaydrabildii bir dnyada alanlarn her trlsnde kimlikle yakndan ilgili olduu varsaylan u iiyle ve oturduu (imdilik) yerle zdelemenin ykld koullarda, diyelim ki iinden atlan ya da srekli atlma tehdidi altnda yaayan beyaz-yakal ii iin yer ve cemaat efsanelerinin artk ne nemi var? Dahas, herkesin nnde eit olduu hep sylenen hukukun sivil toplumun yalnzca gc elinde tutan baz katman, grup ve kurulular lehine ve devletin yksek menfaatleri adna Bat toplumlarnda bile delindii gzleniyor; stelik pratikte yurttalk haklarn bizden fazla yaadn hep varsaydmz Batdaki insan da yeni dnya koullarnda giderek acizleiyorsa? Ksacas, sorun yalnzca eskiye zg patrisyenliin lm de deil; o bitti bir yerde. Ama eski tr pleblik de lyor ve hukuk karsnda yeni tr gllerin tekilere gre ok daha eit olduu gereinin arpc bir biimde ortaya kt yeni bir dneme girmi bulunuyoruz. Buna bol tireli post-modern caka satan etiketler yaptrmak niyetinde hi deilim; konumuza ilikin gereki bir deerlendirmenin olmazsa olmaz olarak grdm bu plak gerekten yola kmann yeni bir yurttalk sorununu dnmek ynnde yararl olaca grndeyim.

Eer bu sylediklerimde bir doruluk pay varsa, o zaman varolan g ilikilerine tutsak modern dnyaya zg bir olguyu anlatmak iin kullanlagelmi ama gevelene gevelene sonunda ii boalm yavansylemlere, retoriklere malzeme olmu kategorilerden biri midir sivil toplum? (Bata verdiimiz Jamesonun savn ciddiye almak gerekir bu durumda) En nemlisi de, bata deindiim gibi, bu szc kullandmzda varolan bir eyden mi (Sein) yoksa olmas arzulanan hatta birarada yaayabilmek iin vazgeilmez bir eyden mi (Sollen) dem vurulduu her zaman ak deildir.Onsekizinci yzyl dnrleri sivil toplum zerine yazar, izer, tartrken elbette iinde yaadklar toplumlarn yaad hzl dnmler, altst olular, ortaya kan yeni toplum gruplar, katmanlar ve snflar, hepsinden de nemlisi, onlar o gruplar, katmanlar, snflar olarak konulandran eskiden farkl yeni toplumsal ilikiler, elikiler ve somut mcadelelerden etkilenmiler, rnein Fransada adaletsiz eski rejimin (ancien rgime) haksz uygulamalar karsnda glerin ayrlmas (Montesquieuda la sparation des pouvoirs), sivil toplum, toplum szlemesi (Rousseauda la socit civil ve le contrat social) gibi ksmen gerek byk lde de kurmaca kavramlar mcadele sylemine tamlard. Ama yeni sorunlara getirilmesi dnlen reeteler de gkten dmez. Tersine, are araynda gemiten dolanm yaplarak izlenebilecek rnekler ya da artk ciddi saknmamz gereken kurmaca tekiler aranr. kincisine rnek olarak da Montesquieudaki Dou Despotizmi ve bu kurgunun bizden bile kimileri zerinde kurduu despotizm hatrlansn. Gemi yanbamza arldnda hi bir zaman ar bir biimde gelmez kukusuz. Sivil toplum bir inceleme nesnesine, ardndan da bir siyasi programn parasna dntrlrken de u yllanm iki kavram 'heuristik' bir rol oynamlard: koinnia politik (Aristoteles) ve societas civilis (Romada Cicero, sonradan Bodin, Melanchton, vb.). Bu konuda Hobbes, Locke (Of Civil Government), Hume, Smith, Ferguson (Essay on the History of Civil Society 1767) gibilerin yazdklarn hatrlayabiliriz. William Blackstone ise onsekizinci yzylda yaamasna ramen, braktk bir yana henz ekillenmemi bir proletaryay, zamannn brgerlerini bile civil state olarak adlandrd bu alann dnda brakyor, yalnzca soylularla ruhban snfn temel talar olarak gryordu. Burada devlet ile sivil toplum arasnda yaplan ayrmn bugn de o gnlerdeki kadar bulank olduunu, salt biimsel kurumlarna indirgenmemesi gereken u siyasi devletin dahi sivil toplumdaki g ilikilerinin ve atmalarnn uzanarak siyasal erk olarak grnm kazand bir oylum olarak dnlmesi halen geerliinden bir ey yitirmi deil. Gramsci'den Althusser'e uzanan devletin ideolojik aygtlar (DA) tasarm nda gndelik olaylar gzleyenler her halde bu nermeyi fazla kaba bulmayacaklardr.

Devlet ile sivil toplum arasndaki zorunlu birlik ve elikiyi sonunda birey dzeyine indirgeyerek tartmann bizleri darboazlara sokacann farkndayd ou dnr teden beri. Montesquieu'nun gler ayrm --ki amzda liberal siyaset teorisinin dayanmaya alt bu ayrmn pek de ilemediine Franz Neumann gibi dnrler daha 1949'da dikkatleri ekmeye almtr-- bu aykln rneklerinden yalnzca biri.

Daha da sorunlu olan, Montesquieu'dan farkl hatta ona kar konumunu hepimizin bildii radikal cumhuriyeti Rousseau'nun bourgeois ile citoyen arasnda izdii anlaml ayrma ramen toplum szlemesinde bireylere tand zerklik tarihsel hi bir gereklii olmayan byk lde bir kurmacadr. Kant'n da bundan ne denli etkilendii bilinir. Rousseau Amerikan yerlilerinden esinle ahlk-ncesi soylu-vahi rneini kullanarak ikircikli biimde bir tipleme izmekteydi. Bir bozulmann da balangc olarak grd elikili uygar (=sivil) toplum kavramna ihtiyatla yaklayor ve Dijon Akademisinin at yarmaya 1755de sunduu ikinci nl sylevinde (Discours sur l'origine et les fondements de l'ingalit parmi les hommes, Seconde Partie) ekincelerini akca dile getiriyordu:

Bir kii dnn ki, hem bir yanda bir toprak parasna konup etrafn itledikten sonra buras benimdir diyip de buna inanacak safdiller bulan uyan sivil toplumun gerek kurucusu ilan etsin, hem de te yanda kiisel karlarndan feragat ederek toplum szlemesine imza atabilecek uzak grl bir plebden, potansiyel yurttatan dem vurabilsin. te Rousseau. Rousseau'nun, kendinden nce birbiriyle mcadele iindeki iki tezi (thse nobiliaire ve thse royale) elinin tersiyle itiveren bu cesur yeni tezin savunucusu yurtta cesaretine sahip kentsoylu ruhunu estetik bir siyasi romantizm diye topa tutanlar olmutur. amzn belal hukukularndan Carl Schmitt en nde gelen rnek olsa gerek. Schmittin katldm brutal gerekilikten beslenen zmlemesi ile keskin deerlendirmelerinden kard asla katlmadm tehlikeli noktalar burada tartmayacam. Gene de sanrm u pek yanl bir iddia olmasa gerek: Rouseau ya da Kantvari tekil ve genel birey istenci varsayan bylesine bir dzleyi aslnda kullanm deerlerini metalar dolamnda deiim deerlerine indirgeyen ann temel ekonomik dnmleriyle ilgin bir paralellik gsteriyordu. Bu paralel gereklik hem bir Sein durumunun aa vuruluuydu, hem de bir Sollen olarak Aydnlanmann ilgin bir dnemecinde konumlanyor; daha da ilginci alc buluyordu.

Kant'da daha da nemli bir vurgu, gizli bir cumhuriyetilik Sollen'i yannda Aydnlanmann varlan bir nokta olmadyd. Kant iin Aydnlanma kul olmann kolaylk ve kurnazlna kamayan bamsz bireyin uruna srekli ve en bata kendisiyle mcadele vermesi gereken bir bitmez sreti. Peki ama nerede kendi ussal-ahlk (Moralitt) ve ussal istencinden (Wille) baka yetkili merciye bavurmayacak, tanrya bile aklnn eleinden geirdikten sonra inanp bakalarnn telkin edegeldii vahiylere itibar etmeyecek denli cesur babayiit? Daha da nemlisi, vardysa bile karsnda srekli uyank kalnmas gereken gnmzn cilal imajl, cici medyal ve iktidar sahiplerinin sessizlik kuralna uyarl kitle demokrasili dnyasnda en azndan benim gremediim bu zerk bireyi nerede arayacaz? Gnmzde Foucault gibi dnrleri o ksack yazy, Was ist Aufklrung?u yeniden okumaya iten de buradaki amaz olsa gerek. Gene de hakkn verelim, bylesi kavramlar artk dildnyada yer tuttular ve btn bulanklna ramen onlar uruna mcadele verilebiliyor.

Aslnda olmayan birey zerkliine ve Moralitt'e Hegel'in totaliter sonular olabilecek bir System der Sittlichkeit kavramyla kar kt bilinir. Rousseau'nun karsnda Montesquieu'yu yanna alan Hegel'de zel yurtta ile siyasi yurtta artk kolkoladr. Neden? Gnmzn nemli Hegel bilginlerinden Z. A. Pelczynskinin u deerlendirmesi sorumuza ksmen yant oluturabilir:

Hegel Hukuk Felsefesinde 'sivil toplum' ile 'devlet' arasnda temel bir ayrm yapar. Bunlardan ilki hl bir tr devlet, daha dorusu dnyann hli [state of the world] olarak devletin bir cephesidir. Hegel'in kendi szckleriyle, [sivil toplum] 'Anlamann [Verstand] kendine resmettii [sunduu] gibi, ilk bakta [prima facie] d devlet, yani ihtiyalar zerine kurulu devlet (dnyann hli) olarak dnlebilir.' Burada sivil toplum, bireylerin ya da onlarn az ok rgtl gruplamalarnn zel karlarn ilerletmek, kiinin yasal haklarn, mlkiyetini, szlemelerini vb. korumak, ve kiilerin karlkl sorumluluklarn yerine getirmesini salamak iin varolan yetkili kamusal ve zerk organlarn sistemi olarak dnlmektedir. Ama sivil toplum ayn zamanda kendi karlar ynnde belirli amalar peinde koan bireylerce (ihtiyalar sistemi) yasa erevesinde gelitirilen kendiliinden gelimi zel ilikiler adr da --ki Hegel'in dncesinde bu da 'sivil toplum'un zorunlu bir cephesidir. Dolaysyla Gramsci-Althusser tezince devletin bask aygtlar (i=siyasi devlet) ile ideolojik aygtlar (yaklak d devlet=sivil toplum) arasnda yaplan ayrm, belki de ilk modern devlet felsefecisi saylmas gereken Hegelin sz konusu yaptnda reym halinde grebiliyoruz. Hegelin Hukuk Felsefesinin gelerindeki usyrtn izlersek, tarihsellii iinde bir sivil toplum nasl oluuyorsa devletinin de anahatlaryla ona uyarl biimlendiini pekl bir denence olarak ne srebilir ve Trkiye koullarnda snayabiliriz.Ve Trkiye'de...:

Kld iddia edilse de tersine derinleen imdiki ulus-devletlerin bir ok yaam alannda olduu denli kltr (Kultur) ve kltrlenme (Bildung) sz konusu olduunda da niha karar mercii olmay srdrd iinde yaadmz imdiki dnya her eyden nce arasal akl ablonlarnn srekli deri deitiren kapitalist iblmne uyarland bir sivil, daha dorusu Jamesonun doru ifadesiyle sivil-sonras toplumun dnyasdr da. Plebleememi ve ynsz, bir ok rnekte de i ya da d gmen snfalt kitlelerin alabildiine artt bu trden toplumlarda yeni ynetiim biimleri aranrken, toplum alannda yer alan her yeni sre ve tad elikiler eski toplumsal dzene zg hukuk kurallaryla donatlm iddet aygtlaryla ileyen modern ulus-devlet alanna hemen tanvermekte, stelik devletin de eski yntemlerle hegemonyasn zerlerinde srdrd kitlelerden ideolojik onay almakta artk her zaman baarl olmad gzlenmektedir. Medya demeye dilimizin alt kitle iletiim aralarnn bugn lkemizde ne kadar kamu alan olutuysa onu da hzla kaplayp devlet ile edilgen kitleler arasna girerek halka ramen ama halk adna gr biimlendirdii, bu yolla da olas gerek bir iletiimi de byk lde engelledii bir gerek. Bu sre sivil toplumda (hadi yle diyelim bir an iin) egemen evrelerin kendi aralarndaki elime ve kar atmalarnn da deiik medya kompleksleri arasndaki kar atmas olarak beliriiyle birlikte gidiyor. kar atmalar yalnzca medya alanyla snrl kalmadndan, medya aslnda daha geni bir alana yayl olan iktisadi kar atmalarnda bir tr nyz oluturuyor. Bir baka deyile, kanallar aras atmalar aslnda baka kar atmalarnn bileik sonucudurlar Yer yer kanallar aras kavgalara ak biimde tank olunmakla birlikte gene de ayn anda hem bu medya kompleksleri arasnda hem de bu komplekslerle siyasi devlet arasnda sanki akdedilmicesine bir suskunluk kodu (code of silence) sregitmektedir. Bu durum karsnda da sr bireyliinden baka bir konuma gemeyi gerektiren yurttaln gnmzdeki birinci koulu her tr masal karsnda ebedi uyanklk(eternal vigilance) olmak zorunda.

Trkiye de Reaganizm-Thatcherism taklidi bir dneme damgasn vuran monetarizm apolojistlerinin masallar bir gerein stn rtmektedir ki o da udur: Bat toplumlarnda bile devlet aygtlar klmek bir yana, derinletiler. deolojik mistifikasyonlardan syrdnzda, devlet ile pazar birbirlerine zt toplumsal kurum ve sreler deildirler. En byk iletmelerin bile srtlarn srekli devlete yaslayarak arpalanmay srdrdkleri koullarda ise serbest ekonominin sivil toplumun gvencesi olduu safsatasnn mterisi olmak, hi de masum olmayan bu masala inanmak iin ortada mer hi bir neden gremiyorum.

stelik, akademik pazaryeri neden ayn trendin dnda kalsn ki? Bu gzlem ve saptamalar zerinden gnmz niversitesi de dnldnde, ister devlet niversitesi olmu ister vakf niversitesi ya da zel niversite, ok farketmez. Burada da artk giderek klen ayrmlar sz konusudur ve imdiki ak iinde her tr niversite de bir saygnlk cilasn (veneer of respectability) korumann tmyle bilincinde DAlar olarak ilev grmektedirler. Bu konuda duyulan ciddi kayglar zaten oktandr, zellikle de I. Dnya Savandan sonraki dnemde birbirinden ok farkl hatta kart yaklam ve konumlara sahip dnrlerce dile getirilmiti.

Ayn durumdan karlmas gereken nemli derslerden biri de, imdiye dek evrilegelen niversitenin Hans-Georg Gadamer gibi amz dnrlerince alt izilen, gene de ok sk gzard edilen u zellii: niversite zerklii hemen hep himaye altnda ilemitir. Devlet niversiteleri dnyann hemen her yerinde ulusal-devletlerin himaye ve denetimi, zel niversiteler de krllk ilkesinin denetimi altnda i grrler. O nedenle, yle bir sav bile ne srlebilir: devletiliin yaratclk ve girikenlii krelttii, en azndan yksek retim kurumlarnn devlet himayesinde iyi ilemeyecei iddiasyla kurulan zel niversiteler bile para basan malmat fabrikalar olmann yannda hal modern devletin ideolojik aygt olarak ilemektedirler. Akademik zgrlk de denetim gcn elinde tutanlarca istediklerinde geri ekme hakkn kendilerinde grdkleri bir bahetme, ba ve bahi olarak dnlr. Bunun akademik evrelerde getirdii onca sinmilik, kurnazlk ve sinisizm karsnda, bilimi kendine ekmek kaps olmak yannda yaamboyu ura seenler iin nemli olan udur: dtan snrlayc, buyurgan ve tehdidkr nlemler karsnda, ince yntemlerle bilimlerin zgr aratrma, dnme ve yaam iin anlaml bilgi reterek paylama hakkn ve eldeki zgrl savunmak . Bir baka nemli olgu daha var. O da, Avrupa'nn uygarlk/kltr ikilisini iselletiren lkemizde onsekizinci yzyln savunmac Alman kurgusu olarak ortaya km bulunan yekpre kltr anlaynn artk altnn boalm ve dile pelesenk olmasnn gizledii bir baka geree dnmesi. Eskiden kltrlenme (Bildung) denilince salkl beden ilkesinin gizledii kaba kuvvete bavurma eiliminin nne geilmesi ve terbiye edilmesi de dnlmekteydi. Bugn ise sokaktan allan ofise dek mekanizasyonun ulat snrlarda usun gdecei, kltrn disipline edecei bedenlere gerek yok; hem de kltrden bolca sz edilmesine ramen. zetle unu demek istiyorum: metalar dolamnn hzlanmasna koutlanarak serbest mbadele deerlerine indirgenmi kltrlerin (irket kltr, tketim kltr, genlik kltr, pop kltr, Harley-Davidson kltr, vb.) boy att gnmzde ayn durumdan yazn yaam da etkilenerek, yayn irketi kltrnn best-seller listeleriyle, ii boalm ve yazar personasnn, imago'sunun imzasna, promosyonuna, kitap mhendisliini zendiren, matbaaya teslim zamannn snrn ne eken bir pazar kouturmasna dnt. Szlemeli yayn basks younlatka, artk sanat pazarna dnen biennallerin, gezici sergilerin, konferanslarn tarihi yaklatka, teknolojikleen dnyann yazar, sanats ve dier insanlar da mhendisleirler (streamlining effect). te yanda da, modern Trkiye'nin zaten bamsz benlik kurmakta glk eken ama hzl kltrlenme kaygs iine den bireyleri de abucak neyi okuyaca kltr endstrisin ve medya tarafndan belirlenen bir okur kitlesine dntler. Oysa Adorno'nun deyiiyle, kitle kltr, kltr endstrisinin verisi deil ideolojisidir.

Bitirirken...:Dilimizde kolaya (yani yanla) kaarak bilgi a diye tapncaa evrilip geitiriliveren, oysa imdinin hegemonik kreselleme/tmdnyalama ideolojisinin istedii edilgen tketici=szde yurtta profiline uygun iletinin (information) hi de masum olmadn bilelimki bu da ou durumda malm-u ilamlarn yeni ambalajlarla sunulmasndan ibarettir. Bu yzden malmat (in-formation) a olarak nitelemenin daha doru olaca, kitle bireyininde paralanmlk ve ynszleme iinde bunald u yeni tarihsel dnem koullarnda sahihiyle, szdesiyle dnenler nelere ncelik vermeli? Esas yant zor olan da bu ite.

te tam da bu noktada aknt karsnda herkesin bildiini bir kez daha hatrlamak, Rousseaunun citoyen ile bourgeois arasnda yapt gene de nemli ayrm gzden karmamak gerekiyor. Rousseaunun civic sorumluluk yklenen dsel citoyeninde ya da Kantn Aydnlanma Nedir? sorusuna getirmeye alt yantda izilen toplumsal tipe dikkat edildiinde, res publica yani kamu alannn ortaya kmasnn bilgi sahibi olmakla birebir ilikisi olmad grlyor. O zaman Kantn plak ve nerdeyse hayvan isten anlamndaki almanca Willkr szcnden titizlikle ayrdederek, asl belirleyici yakn ilikiyi aydnlanma, siyaset ve yurttalk ahlknn gerektirdii cesaret denen eyin temeline koyduu Wille ile kamu alan arasnda aramak akla yakn geliyor. Siyasi lkler ve sorumluluklar seti olarak sivil toplum da bildik hukuk dili tesinde bir baka dil yoluyla da ak seik tartlmakszn, dillere pelesenk mulak bir sivil toplum devlete kar slogannn hi bir operasyonel anlam yoktur. Zaten tm i elimeleri ve toplumsal atmalaryla lkemizde de bir sivil toplumun varlndan (Sein) pekl sz edebiliriz. stelik hem kentsoylusuyla hem de kentsoylu tketim kalplarna zenen ynlaryla var. Bu koullar altnda en bata modern kentsoylu birey, ocuu, kedi-kpei ve einin (sanrm bu sralama doru) her hafta sonu tketici sfatyla tapnmaya gittii modern plazalarda sknt ve ressentimentlarn geici datmak iin dolanan tipler olarak hep kmaktadr karnza. Byleleri tekelci glerin bile tam egemen olmay baaramad o son tahlilde znesiz ve ereksiz kapitalist pazar girdabnda srklenmekteler. Kanmca yeni toplumsal girdaplar varolan koullar zorlamad srece bugn bugndr diyen kentsoylu ve onlara zenen ama kimlii belirsiz szde-alan kesimlerden pazarn krkledii hedonelerinin doymak bilmez gidii iinde bu kesimlerden demokratlk da bekleyemezsiniz. Anladmz ve tarttmz anlamda bir isten (hele yurttalk istenci) bu bireylerde iliyorsa herhalde imdilik bu grnmyor. Ciddi krizler yaanrsa, o baka Akcas bunlarn ha deyince bir isten meselesine indirgenemeyeceini de eklemi olalm. Arzulanan (Sollen) sivil toplum ynnde bir kurtulma drtsnden ille de sz edilecekse bunun hl biraz tuzu kuru okumulara zg bir zlem olduunu, plebleemeyen, kendini kurtarmaya abalarken kendini bamszca kurma frsatn hep elinden karan kitlelerin imdilik uzak grdkleri bu zleme ncelik vermediklerini teslim edelim. Bu durumda da retorik olmayan bir soruya gemek zorunda kalnyor: Sivil toplum kavram evresinde onca bulank tartma srdrledursun, bu kavramn bundan byle de sregidecek serveninde yalnzca yeni bir durakta myz, yoksa burada sz konusu olan bir kavramn geirdii servenin biti noktas m?

Her durumda niversite de sz konusu i elikilerle dolu toplumsal evrenin kk bir modelini bnyesinde barndrr. Benzer elikiler bu kk evrende de yle bir ikilemle kar karya brakr bilim insanlarn: bilerek bilgiye-kr malmat (information) uzmanlnn seri imaltn srekli sermayeye dntrmek ynnde tevik tedbirleri alan niversite a.. mi, yoksa dalgn Thaleslerinin para etmez retimlerini de zendirmekte direnen ve bu yolla aydnlanmann hakkn veren Universitas m? kinci yol seildiinde nmzde hem hukukun hem de malmatn buyurgan dilinden uzaklaan yeni bir bilgi dili gelitirmeye yneliriz. Bu ise varolan sivil toplum iinde akademik ortamn varoluunu dntrmeye dnk nemli bir seim demektir. Bu seimin ardndan gereken de, modern denetim toplumuna zg her tr, bu arada da akademik kulluun kolaydan kurnazln geride brakarak, zaten snrl bilimsel zgrlk alannn daha da daraltlmasnda saysz kar olan glerce bahedilecei yanlsamasyla yaamak yerine, bu zgrl ileyerek savunmann bitmez bir grev olduunu hi unutmamakdr. Brutal gereklikler karsnda ayklk yannda, hukuk dili ve sivil toplum gibi kavramlar rten sis perdesini datmaya almak da ayn ileyerek savunmann bir paras olsa gerek. Ankara, ODT, 2 ubat 2005

* Bu yaznn baz savlar gemite nce Yusuf Akura ansna "Yurttalk Araylar" balyla WALD tarafndan rgtlenen (5 Aralk 1998, Sultanahmet, stanbul) seminer ve tartma srasnda ne srlm, ardndan da Demokratik Cumhuriyet Program ve Demokratik Deiim Derneinin Friedrich Ebert Vakf'yla ibirlii iinde dzenledii "Sivil Toplum" konulu toplantsnda (stanbul, 20 Mays 2000) gelitirilerek sunulmutur

** Profesr, Orta Dou Teknik niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, Sosyoloji Blm.

Antonio Gramsci, Felsefe ve Politika Sorunlar, Franszcadan ev. Adnan Cemgil (stanbul: Payel Yaynevi, 1975) :334-335.

Fredric Jameson, A Singular Modernity (London: Verso, 2002): 40. Benzer bir grn kapsaml savunusu iin ayrca bkz. Terry Eagleton, After Theory (New York: Basic Books, 2003): 41, 48vd.

Hukuk ve siyaset alann dorudan ilgilendiren iyi bir rnek iin imdilik bkz. William E. Scheuerman, The Unholy Alliance of Carl Schmitt and Friedrich A. Hayek, Constellations, IV/2 (1997): 172-188; zellikle 184.

ngiltereyi rnek alrken son zamanlardaki gelimelerin modern devletin kamunun iradesi karsndaki umarszln da su yzne kardn ve bu durumun toplumun geni kesimlerinde yaratt tedirginlii dnmek zorundayz. ylesine ki, rnein Terry Eagleton ABD ile srdrd kutsal ittifak nedeniyle ngiltereyi Avrupa aklarnda demirli bir Amerikan uak gemisine (an off-shore US aircraft carrier once known as the United Kingdom) benzetmektedir. Bkz. Eagleton, After Theory: 225.

Bkz. Richard Sennett, The Fall of Public Man - On the Social Psychology of Capitalism, (New York: Alfred A. Knopf, 1977); ayn yazar, The Corrosion of Character: The Personal Consequences of Work in the New Capitalism (New York: Norton, 1998).

David Marquand, Decline of the Public (London: Polity Press, 2003)

Daha fazla ayrnt iin bkz. Robert Skidelsky, Now you dont: The Public domain is disappearing and no political magician can bring it back, The Times Literary Supplement, No. 5282 (June 25, 2004): 3-4. Marquandn kitab zerine eletiri zerinden imdiki ngiliz toplumundaki tehlikeli gelimeleri irdeleyen bu ksa yazya parallel olarak, sosyal refah devletli Norve toplumundaki benzer rktc gelimelere dikkatleri eken bir baka yaz iin bkz. Stein Ringen, Wealth and decay: Norway funds a massive political self-examination-and finds trouble for all, The Times Literary Supplement, No. 5263 (February 13, 2004): 3-5.

Kantn Johann Gottlieb Fichtenin Bilim retisini (Wissenschaftslehre) topa tuttuu kamuya ak mektupta da (7 Austos 1799) sonradan tercih ettii yeni adyla kendi Kritik Felsefesinin felsefenin alanna ebedi bar getirecei ynnde ak imada bulunmaktadr. I. Kant, Correspondence, tr. and ed. by Arnulf Zweig (Cambridge: Cambridge University Press, 1999): xxx.

la philosophie na pas dobjet, elle a ses objets , Althusser, lments dautocritique (Paris: Librairie Hachette, 1974): 37.

Gene bkz. Althusser, lments dautocritique: 36-37, n.1. Daha kapsaml tartma iin ayrca bkz. Louis Althusser, Philosophie et philosophie spontane des savants [bilim insanlarna 1967 dersleri] (Paris: Maspero, 1974): 90-95 [Trke evirisi: Felsefe ve Bilim Adamlarnn Kendiliinden Felsefesi, ev. mr Sezgin (Ankara: Birey ve Toplum Yaynlar, 1984): 81-86]. Gene bkz. Louis Althusser, lments dautocritique: 36-37, n.1.

Kant Karl Leonard Reinholda yazd bir mektupta (19 Mays 1789) kendi felsefesinin iddetli kart Johann August Eberhardn metafizik alannda ilerlemenin mmkn olduu ynl ifadesiyle yle alay eder: Bu noktada bir yabanc dnre Sorbonneun konferans salonu gsterildiinde u sorusunu yineleyebiliriz. Bu salonda yz yldr tartyorlar; ne buldular ki? [Hier knnte man wohl fragen, wie ein fremder Gelehrter, dem man den Hrsal der Sorbonne mit dem Beisatz zeigte: Hier ist seit 300 Jahren disputirt worden: Was hat man denn ausgemacht?] I. Kant, Correspondence: 304.

Althusserin rencilerinden Emmanuel Terraynin yaknlarda kan bir almas da bu iddiamz destekleyici yndedir; bkz. Law versus Politics, New Left Review, second series (July-August 2003): 71-91.

Hukuk (ve Hukuk Zoru) ile Adalet arasndaki ban gnmzde baz felsefecilerce ele aln Althusserin buraya dek zetlenen grleri aklda tutularak dnldnde de, ister istemez benzer bir kukuya debiliyoruz. imdilik bkz. Erdoan Yldrm ve Hasan nal Nalbantolu, Adaletin Kurguskm Yaplabilir mi? Derridann bir Sav zerine eitlemeler, Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Arkivi, Kitap No. 9 (stanbul: stanbul Barosu Yaynlar, 2004): 96-113.

Zamannn talyasndaki siyasi koullarn gemiteki siyasi ve hukuki pratikler nda anlalamayacak denli kkten farklln mcadele insan olarak da ok iyi gzlemleyen Machiavellinin gemiin btn formlasyonlaryla ban koparan yepyeni bir bilimin temellerini atma abas konusunda bkz. Louis Althusser, Machiavelli and Us, ed. by Franois Matheron, tr. and intro. by Gregory Elliot (London: Verso, 1999). Ayn dnmn yol at yeni hkmranlk trleri hakknda da bkz. Michel Foucault, Governmentality, Ideology and Consciousness, No. 6 (Autumn 1979): 5-21; Franz-Ludwig Knemeyer, Polizei, Economy and Society, IX/2 (May 1980): 172-196.

Bu sylemin dinsel kkenleri zerine imdilik bkz. Edgar Zilsel, The Genesis of the Concept of Physical Law, The Philosophical Review, LI/3 (May 1942): 245-279. Gene ayn derginin sonraki saylarndan birinde Mortimer Taubeun Zilsele ynelttii eletiri iin de: Dr. Zilsel on the Concept of Physical Law, LII/3 (May 1943): 304-305. in ile Bat dnyas arasndaki benzerlik ve farkllklarn zmlemesi iin ise ayrca bkz. Joseph Needham, Human Laws and Laws of Nature in China and the West, Part I and II: The Journal of the History of Ideas, XII/1 (January 1950): 3-30; XII/2 (April 1951): 194-230. Varsaylan doal bir Yasa/Hukukun Avrupada dnerek hukuk, felsefe ve bilimsel disiplinlerin alanlarda yeni formlasyonlara yol a konusunda u almaya da baklabilir: Stefan Breuer, The Metamorphoses of Natural Law: On the Social Function of the Pre-Bourgeois and Bourgeois Foundations of Law, Telos, No. 70 (Winter 1986-1987): 94-114; Robert Brown, The Nature of Social Laws: Machiavelli to Mill (Cambridge: Cambridge Universty Press, 1984). Harold J. Berman, Law and Revolution: The Formation of the Western Legal Tradition (Cambridge, Mass.: Harvard University Press, 1983): zellikle s. 155 ve not 78, s.587.

Bu konuda ok yaknlarda kan bir yaz da kukuyu glendirir nitelikte; bkz. Tessa Morris-Suzuki, "For or Against NGOs," New Left Review, second series, No. 2 (Mar/Apr 2000): 63-84.

zellikle Richard Sennett, The Corrosion of Character: zellikle s. 105 vd.

ok ksm bir gerek pay olmakla birlikte Dou Despotizminin Montesquieu ve merkeziyetilik kart bakalarnda Fransann i politikasna mdahale amal ievuruk bir kurmaca/uydurmacadan te gitmediini kabul edenler arasnda John Keane de vardr. Bkz. Despotism and Democracy: The Origins and Development of the Distinction Between Civil Society and the State, 1750-1850, Civil Society and the State: New European Perspectives, ed. by John Keane (London: Verso, 1988): 35-71,zellikle 66 ve 71, not 43. Despotizm szcnn serveni hakknda da bkz. Robert Shackleton, Les mots despote et despotisme , Essays on Montesquieu and on the Enlightenment, ed. by David Gilson and Martin Smith (Oxford: The Voltaire Foundation, 1988): 481-486. Zaten Montesquieunun zamannda onun kurmacasn tersine evirerek rnein indeki despotizmin Fransz mutlakiyetilii iin rnek alnacak bir model olduunu savunan Dr. Franois Quesnay [Le despotisme de la Chine, Paris 1767]gibi Fizyokratlar da bulunduunu ou kez gzden karyoruz--ki bu tersine kurmaca da ykselen kentsoylu snfnn merkeziyeti devletin himayesinde gelimesi gibi pratik bir siyasi ama tamaktayd. Ayrca Prusya kral Byk Friedrichin olumlu anlamda Aydnlanm Despot olarak nitelendiini de bu arada hatrlayalm. Bugn Dou Avrupa lkelerinin Sovyet dnyasndan kopmasndan esinle derlenen kitaba Keanein giri yazsnda nerilenler bizi fazla teye tamyor. Hele SSCBnin knden sonraki yllarda totaliterlikten kurtulup sivilleen bu toplumlarn pazar despotizmine teslim olmasnn gnbegn kard toplumsal fatura dnldnde. John Keanein bataki liberal iyimserlii kresellemenin bedelleri karsnda daha yaknlarda kan yazlarnda daha dikkatli olmaya ynelmi gibi. Bkz. Whos in charge here? The need for a rule of law to regulate the emerging global civil society, The Times Literary Supplement, No. 5120 (May 18, 2001): 13-14.

Kukusuz bu bir kozmos (dzen) tasarm, ama nasl? Societas civilis elbette Hobbesda bile onun u bellum omnium contra omnesi (cf. De Cive, Par. 9) olmayp, tersine burada sz konusu olan status naturalis karsnda siyasi bir dzenlenitir. Bkz. Manfred Riedel, Between Tradition and Revolution: The Hegelian Transformation of Political Philosophy (Cambridge: Cambridge University Press, 1984): 134-141; zellikle 139.

Bkz. Antonio Gramsci, Selections from Prison Notebooks, ed. and tr. by Quentin Hoare and Geoffrey Nowell Smith (London: Lawrence and Wishart, 1971) . Louis Althusser, Idologie et appareils idologiques dtat (Notes pour une recherche) , Positions, 1964-1975 (Paris: Editions sociales, 1976): 67-125.

Franz Neumann yle bitirir Giri yazsn: Montesquieu ngiliz siyasi kurumlarn inceledikten sonra kavramlatrmasn deitirmiti. Eer gnmzn kitle demokrasisinin nasl ilediini incelemesi olanakl olsayd aynn yapard. Editor's Introduction to Baron de Montesquieu, The Spirit of the Laws,, tr. by Thomas Nugent (New York: Hafner Publishing Co., 1949): lxiv.

lgili pasaj orijinal metinde [ HYPERLINK "http://un2sg4.unige.ch/athena/rousseau/jjr_ineg.html" \l "DISCOURS#DISCOURS" Discours sur l'origine et les fondements de l'ingalit parmi les hommes, HYPERLINK "http://un2sg4.unige.ch/athena/rousseau/jjr_ineg.html" \l "SECONDE PARTIE#SECONDE PARTIE" Seconde Partie] yledir: Le premier qui, ayant enclos un terrain, s'avisa de dire: Ceci est moi, et trouva des gens assez simples pour le croire, fut le vrai fondateur de la socit civile. Que de crimes, de guerres, de meurtres, que de misres et d'horreurs n'et point pargns au genre humain celui qui, arrachant les pieux ou comblant le foss, et cri ses semblables: Gardez-vous d'couter cet imposteur; vous tes perdus, si vous oubliez que les fruits sont tous, et que la terre n'est personne. Mais il y a grande apparence, qu'alors les choses en taient dj venues au point de ne pouvoir plus durer comme elles taient; car cette ide de proprit, dpendant de beaucoup d'ides antrieures qui n'ont pu natre que successivement, ne se forma pas tout d'un coup dans l'esprit humain. Il fallut faire bien des progrs, acqurir bien de l'industrie et des lumires, les transmettre et les augmenter d'ge en ge, avant que d'arriver ce dernier terme de l'tat de nature. Reprenons donc les choses de plus haut et tchons de rassembler sous un seul point de vue cette lente succession d'vnements et de connaissances, dans leur ordre le plus naturel.. [alt izililer benim.] HYPERLINK "http://un2sg4.unige.ch/athena/rousseau/jjr_ineg.html" http://un2sg4.unige.ch/athena/rousseau/jjr_ineg.html. Rousseau bu eseriyle ilgili olarak sonradan yle yazacaktr: tima Mukavelede fazla cesur grnen ne varsa, evvelce yazlm olan Eitsizlik zerine Hitabede de vard; Jean-Jacques Rousseau, tiraflar, Cilt II, Trkeye ev. Arif Orbay (stanbul: MEB Yaynlar, 1991 [1955]): 252.

imdilik bkz. Carl Schmitt, Politische Romantik, Sechste Auflage (Berlin: Duncker & Humblot, 1998); ngilizcesi: Political Romanticism, tr. by Guy Oakes (Cambridge, Mass.: The MIT Press, 1986)

Alfred Sohn-Rethel dnce-d gereklikle dncenin gereklii arasndaki bu ilgin paralellie dikkati ekenler arasndadr ve bu olgunun adn meta soyutlamas (commodity abstraction) koymutur. Bkz. Intellectual and Manual Labour (Atlantic Highlands, NJ: Humanities Press, 1978 [orijinali: Geistige und krperliche Arbeit: Zur Theorie der gesellschaftlichen Synthesis Revidierte und ergnzte Ausgabe (Frankfurt am Main: Suhrkamp, 1972)])

G. W. F. Hegel, Elements of the Philosophy of Right, ed. by Allen W. Wood, tr. by H.B. Nisbet (Cambridge: CUP, 1991): s. 29, para 3, ve ed. notu, p. 394 (Montesquieu'dan alnt).

Bkz. G. W. F. Hegel, age.: p. 221; para. 183.

"Hegelian Conception of the State," Hegel's Political Philosophy: Problems and Perspectives, ed. by Z. A. Pelczynski (Cambridge: CUP, 1971): 10.

Sz konusu durumu bilgilendirim (information) yoluyla ve ou kez temel gdleri zerinden insan biimleyen (in-form) her tr meta pazar, bu arada kltrel metalar, beyin sermayesi iletmecilii ve best-seller listeleri ykl kltr pazarna egemen dinamiklerden de izlemek mmkndr. Bunu pazardaki iktidar ve ekonomik karlar tehdid altna girdii anda devletin himayesini talep eden, dier zamanlarda ise Osmanl art, despotik devlet, vb. trnden tarihsel olarak doruluu su gtrr gerekelerle devletin sivil toplumdan elini ekmesini isteyen okumu kesimlerin yavansylemlerini izleyerek de anlayabiliriz. Oysa, Avrupann yakn tarihinde bazen [grece] yzer gezer entelijansiya (relativ freischwebende Intelligenz) olarak da nitelendirilen (bkz. Karl Mannheim, The Problem of the Intelligentsia: An Inquiry into Its Past and Present Role, Essays on the Sociology of Culture, London: RKP, 1967 [1956]: 105-106) kesimler, istemediklerinden deil, kapitalist pazarn ve modernliin baka srelerinin zorlamasyla hamisiz kalarak balarnn aresine bakmak, kendi mdahalelerini gelitirmek zorunda kalmlardr. Bu konjonktrlerde devletin dolaysz karlarn gden arasal us tersini gerektirmedike, zgrlk bir yerde entellektel tketici bireyin elindeki tek seenek olarak ortaya kmtr. Zaten piyasa ideolojisinde de tketici zgr deil midir?

Frankfurt Okulu kuramclarndan Max Horkheimer Eletirel Teoriyi at yazsnda benzer biimde hem rnek alnan doa bilimlerinde hem de sosyolojide kuramsal ve grgl aratrma ayrmna dayanlmasna karn, yapsal olarak bilimsel almann zellikle akademik evrelerde snai retim biimine uyarl ilediinin (unter der industriellen Produktionsweise) gzden karlmamas gerektiini vurguluyordu. Bkz. Max Horkheimer, Traditionelle und kritische Theorie, Zeitschrift fr Sozialforschung, VI/2 (1937): 247-8. Benzer biimde Martin Heidegger de sonradan Grundbegriffe balyla yaynlanacak olan (1981) 1941 K yaryl derslerinde modern akademik yaamn alanlar hakknda da yle bir gzlemde bulunacaktr: Eer kyl kendini [gda] tedarik sanayiinde iiye dntryorsa, bu nde gelen bir bilim adamnn bir aratrma enstitsnn yneticisi olmasyla bir ve ayn sretir demekteydi. (Basic Concepts, tr. G. E. Aylesworth, Bloomington and Indianapolis: Indiana University Press, 1993: 33; kr. Wissenschaftsbetrieb (bilim iletmesi/sanayii) kavram, Heideggerin nl dn dnemecinde nemli bir kilometre ta olduu yenilerde ne srlen, Beitrge zur Philosophie (Vom Ereignis) [1936] Gesamtausgabe Band 65 ( Frankfurt am Main: Vittorio Klostermann, 1989, 1994): 156) Gnmzde genetik yapsyla oynanan tarm rnlerine yol aan gelimedeki sanayi-niversite ibirlii akla hemen gelen bir rnek.

Max Horkheimer, "The End of Reason," Studies in Philosophy and Social Science, IX/3 (1941): 378.