21
SÜLEYMAN DEMiREL .- A. •• ILAHIYAT F AKULTESI . .. DERGISI Review of the Faculty of Divinity University of Süleyman Demirel : 1994 : 1

F AKULTESI DERGISI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1994_1/1994_1_SENTURKH.pdf · Pskiloji ise, bir ruhbilim, bir davranış bilimi ve organizmanın çeşitli durumlar karşısında

  • Upload
    others

  • View
    25

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: F AKULTESI DERGISI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1994_1/1994_1_SENTURKH.pdf · Pskiloji ise, bir ruhbilim, bir davranış bilimi ve organizmanın çeşitli durumlar karşısında

SÜLEYMAN DEMiREL ÜNİVERSİTESİ

.- A. • •• •

ILAHIYAT F AKULTESI . ..

DERGISI

Review of the Faculty of Divinity University of Süleyman Demirel

Yıl : 1994 Sayı : 1

Page 2: F AKULTESI DERGISI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1994_1/1994_1_SENTURKH.pdf · Pskiloji ise, bir ruhbilim, bir davranış bilimi ve organizmanın çeşitli durumlar karşısında

İBADETİN MANASI VE FONKSİYONLARI ÜZERİNE

PSiKOLOJiK BİR. BAKlŞ DENEMESİ , . ... *

Yrd.Doç.Dr.Habil ŞENTURK

Giriş

İbadetin manasma ve fonksiyonianna psikolojik bir bakış ya­pabilmek için önce ibadet ve psikoloji kavramlan arasındaki ilişkiyi kurmak ve daha sonra da i badete duyulan ihtiyacı belirlemek ·ge­rekmektedir.

A- ibadet ve Psikoloji Kavramları Arasındaki İHşki

ibadet, psikolojik bir tarifte kulun Allah'a karşı sevgi, saygı, bağlılık, şükran ve acizlik duygulannı ifade eden davranışlandır ı . · Dikkat edilirse bu ~arifte bir kuldan, bir de kulun mandığı Allah'tan bahsedilmektedir. Demek ki, kulun ibadet edebilmesi· için, önce kendisine ibadet edilmesi gerektiğine inandığı bir Allah inancı ve şuurunun olması lazımdır. Bu duruma göre, ibadetin temeli inanca dayanır. Aynca, kişinin inandığı Allah ve din hakkında sağlıklı bilgilerinin olması gerekir. Buna göre kişi, .dini inancının gereği olarak Allah'ı sevecek, O'ndan korkacak ve O'na saygı duyacak, Allah'ın yaratıcı, kendisinin ise Allah'ın yarattığı bir kul olduğunun farkına varacak, O'na itaat etme ihtiyacı ve bağlılık duyacak, O'nun verdiği bunca nimet ve imkanlar karşısında minnet hisleriyle şükran da bulunmak isteyecektir2.

Pskiloji ise, bir ruhbilim, bir davranış bilimi ve organizmanın çeşitli durumlar karşısında ve çeşitli şartlar altında neler hisse­deceğini, neler düşüneceğini, ne gibi kararlar alıp neler yapacağını

* Süleyman Demirel Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi; Osman Pazarh, Din Psikolojisi, İstanbul: Remzi Kit., 1972, S.189; Habil Şentürk Psikoloji Açısınan Hz. Peygamber'in İbadet Hayatı, İstanbul: Bahar Yay., 1991, s.29; Hayati Hökelekli, Din Psikolojisi, Ankara, T. Diyanet Vakfı Yay., 1993, s.233

2 Yusuf el- Kardivi, ibadet, Çev. Hüsamettin Cemal, İstanbul: Çığır Yay., 1974, s.44-52; H. Hökelekli, a.g.e, s.234-235; O. Pazarlı, a.g.e., s.189

Page 3: F AKULTESI DERGISI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1994_1/1994_1_SENTURKH.pdf · Pskiloji ise, bir ruhbilim, bir davranış bilimi ve organizmanın çeşitli durumlar karşısında

140 Yrd.Doç.Dr.Habil ŞENTÜRK

yani kısaca organizmamn çevreye intibak faaliyetlerini inceleyen bir bilim dalıdır3. İnsan da bir organizma ve hatta en mükemmel orga­nizma olduğuna göre, insanın duygu, düşünce, karar ve uygulamaları arasmda dini olanları da bulunduğuna göre, psikoloji insanı ve in­sanın dini duyuş ve davranışlarını da incelemek durumundadır. İşte dindar veya dine muhatap olan bir varlık olarak insanın önemli dini davranışlanndan biri de ibadetleridir. Bu sebebiedir ki, psikoloji ilmi, bir davranış olarak ibadetleri de sebep- sonuç ilişkileri içerisinde in­celemek, böylece dindar kişiyi tanımak ve tanıtmak durumundadır4.

Demek ki, ibadetle psikoloji kavramları arasındaki ilişki, ibadet­lerin psikoloji ilminin bir inceleme konusu olması şeklindedir.

B- İbad.ete Duyulan İhtiyaç

İnsanoğlu niçin ibadet eder veya niçin ibadet etmeye ihtiyaç duyar? İnsanoğlunun ihtiyaçları çoktur. Başlıca bedeni ve ruhi olmak üzere iki kısma ayrılır. Bedeni ihtiyaçları daha basit, daha belirgin ve daha objektiftir. Halbuki ruhi ihtiyaçlar daha karmaşık, daha az belirgin ve daha subjektiftir. Ruhi ihtiyaçlardan biri de kişinin Yüce Yaratıcı'ya sevgi, saygı, bağlılık ve şükran duygularını ifade etmek için yaptığı ibadetlerdir. İbadet, kişinin sahip olduğu psikolojik özelliklerinin gereği olarak, karşılanması gereken bir ihtiyaçtır5. Gerçi bu ihtiyacı biz, dini bir kültür ortammda doğduğumuz, yetiştiğimiz için hava gibi, su gibi farkına varmadan karşılamağa başlıyoruz. Şairin dediği gibi: "Ol mahiler ki, derya içredir, deryayı bilmezler." Yani balıklar, denizin içinde bulunduklan halde, denizin farkmda değildirler. Ancak sudan çıkınca suyun kıymetini, önemini anlarlar ve çırpınınaya başlarlar. Genelde din ihtiyacı, özel de ibadet ihtiyacı, hayatm bütünü içinde ele alınmak durumundadır.

Öyleyse önce din ihtiyacı üzerinde duralım, daha sonra bu bütün içerisinde ibadet ihtiyacım ele alalım. Din ihtiyacı önce bir inanma

3 Doğan Cüceoğlu, insan ve Davranışı, İstanbul: Remzi Kit., 1991, s.21-26; Feriha Baymur, Genel Psikoloji, İstanbul: İnkılap K it., 1990, s. 1 -3; N orman L. Munn, Psikoloji, Çev. Nahit Tendar, Ankara: Milli Eğ. Bas., 1976, s.27-30

4 O. Pazarh, a.g.c., s.l89; H. Hökelekli, a.g.e., s.63. 211-212

5 H. Hökelekli, a.g.e, s.211-212; Muhammed Kutup. islama Göre insan Psikolojisi. Çev. AkifNuri, İstanbul: Çığır Yay .. 1977. s.289

Page 4: F AKULTESI DERGISI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1994_1/1994_1_SENTURKH.pdf · Pskiloji ise, bir ruhbilim, bir davranış bilimi ve organizmanın çeşitli durumlar karşısında

İbddetin Manası ve Fonksiyonları Üzerine PsikolojikBir Bakış Denemesi ·.141

ihtiyacı olarak dini duygu, . düşünce ve motivasyon planında daha sonra da davranış planında incelenebilif6.

Din, Allah•ın kullarına gönderdiği emirler ve yasaklar bütünü olarak kısaca ifade edebileceğimiz bir hayat tarzı olduğuna göre, · kişinin Allah'a inanç bağıyla başlayıp, bu bağın duygu ve düşünce planından çıkarak bir davranışlar bütünü halinde hayata yansıması gayet tabiidir. Öyleyse kişi, hayatını Allah'ın iradesine bağlamak suretiyle O'na teslimiyet içerisinde, O'nun emrettiklerinin kendisi için iyi, yasaklarının da kötü olduğuna inanarak o•na tam bir itaat halinde bulunmak isteyecektir. Bu şekilde mürnin kişi, Allah'la ·olan Rab ve kul ilişkisinde uyum içinde olduğunu hissedecektir. All3.h'la kul arasındaki ilişkilerde dinin. fonksiyonunu, . bir makinayı yapan firma ile o· makinayı kullanacak kişiler arasındaki ilişkiye benzetebiliriz. Nasıl ki, makinayı .yapan firma, o makinanın bütün özelliklerini bildiği için kullanacaklara bir kullanma tarifesi vermekte ve kullanan kişi de bu tarifeye uymak zorunda ise, uymadığı takdirde de makinanın hatalı kullanımından doğacak arızalann sorumluluğu kullanana ait olacaktır. Gene mesela, sıfır kilometre bir otomobil aldığmızı düşünelim. Bu otomobilin kullanımında, belli bir süre dikkat edilmesi gereken hususlar olduğu gibi, devamlı olarak riayet edilmesi gerekert bakım ve kullanma şartları olacaktır. Periyodik bakımı, yağ değiştirme, benzinin kalitesi gibi hususlar bunlar arasında sayılabilir. İşte din de, Allah tarafından peygamberler vasıtasıyla fertlere, hayatlarını yaşarken, sahip olduklan beden ve ruhlarını kullanırken uymaları gereken hususları ve şartları ifade eden bir kullanma tarifesidir.

'Buna göredinin inanç esMlan, ibadetler, ahlaki ve sosyal bütün emir ve yasaklar birer fonksiyon icra eder. Hayatta karşılaşacağımız olaylar ve durumlara göre irademizi kullanmak, bazen arzularımızı firenlemek, bazen hedefe ulaşmak için sabır, azim ve sebatla yürümek gerekebilir.

İşte i badetiere duyulan ihtiyaç da bu çerçevede · ayn bir yere sahiptir. ibadet ihtiyacı açlık, susuzluk gibi basit bir ihtiyaç olmadığı için bu ihtiyacın katşılanmamış olması kişide· açık, seçik bir ihtiyaç

6 O. Pazarh, a.g.e., s.37-42; H. Hökelekli, a.g.e., s.79 vd.; M. Kutup, a.g.e., s.260vd

Page 5: F AKULTESI DERGISI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1994_1/1994_1_SENTURKH.pdf · Pskiloji ise, bir ruhbilim, bir davranış bilimi ve organizmanın çeşitli durumlar karşısında

142 Yrd.Doç.Dr.Habil ŞENTÜRK

olarak hissedilmeyebilir, ancak bir boşluk, bir eksiklik duygusu ve bir huzursuzluk şeklinde hissedilebilir7 ..

H;ayatın çeşitli olaylan ve durumlan karşısında kişi birtakım duygular içine girer ve bu duyguların tatmin olması veya gerekli ve uygun karşılığın bir iç yahut dış yaşayış halinde görülmesi gerekebilir. Yoksa insan, bir eksiklik veya eziklik duygusuna kapılacaktır. Mesela, size bir kimse bir iyilikte bulunsa, siz de onun bu yaptıklarına karşı bir minnet duygusu içinde, bir taraftan ona karşı sizde bir sevgi ve sempati duygusu oluşurken, bir taraftan da bu iyiliğin altında kalmak istemezsiniz, siz de ona bir başka iyilikle mukabele etmek istersiniz. Sözgelişi size bir hediye verilmişse, siz de başka bir hediye ile karşılığını vermek ihtiyacı duyarsınız. Diyelim ki, hiç bir şey yapamadığınız veya kabul ettiremediniz, o zaman o kişiye karşı sevgi ve minnet duygularınız artarak şiddetlenir ve en azından bir teşekkürle memnuniyetinizi ve minnet duygulanmzı karşınızdakine manevi bir karşılık olarak da sunmak istersiniz. Nitekim, günlük dilimizde böyle bir durumda kişinin söyleyebileceği bir takım ifade kalıpları vardır: " Teşekkür, ederim, memnun oldum, sağ ol, var ol,. çok zahmet oldu, çok ho ra geçti." gibi.

İşte Yüce Allah da bize öncelikle en büyük nimet olan ha­yatımızı bahşetmiştir, sağlığımızı, sahip olduğumuz maddi- manevi pek çok nimetleri vermiştir. Öyleyse O'nun verdiği bu nimetiere karşı bizim O'na verebileceğimiz ve yapabileceğimiz ne olabilir? O, her şeyden müstağni olduğuna ve hiç bir şeye muhtaç olmadığına göre; O, Kadir-i Mutlak, biz ise O'nun aciz ve her şeye muhtaç bir kulu olduğumuza göre, O'na karşı kulluğumuzu, sevgimizi, saygımızı, bağlılığımızı, şükran duygulanmızı .i badetten başka, rükfi ve seedelerden başka ne ile ifade 'edebiliriz ki? Öyleyse ibadetler, dini inanç, dini duygu ve düşüneeye bağlı ve bunların bir tezahürü olarak cereyan eden dini davramşlardır. Ve kişinin kulluğunu ifade edebilmesi için ihtiyaç duyduğu davramşlardır. Demek ki, ibadete Allah'ın değil, kendilerini en güzel surette yarattığı insanların S,

kulların ihtiyacı vardır.

7 Mehmet Tevfik Özcan, Ruhi Bunalımlar ve İslam Ruhiyatı, istanbul: Bedir Yay.,

1975, s.I49 vd.; M. Kutup, a.g.e., s.260-294 8 et-Tin, 95/4

Page 6: F AKULTESI DERGISI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1994_1/1994_1_SENTURKH.pdf · Pskiloji ise, bir ruhbilim, bir davranış bilimi ve organizmanın çeşitli durumlar karşısında

İbtldetin Manası ve Fonksiyonları Üzerine Psikolojik Bir Bakış Denemesi 143

Ayrıca mürnin kişinin, ölüm. ve ölüm ötesi hakkındaki düşünce ve endişelerle baş edebilmesini sağlamak bakımından ve rtıüminin kendini ahirete hazırlaması veya hazır hissetmesi açısından da iba­det, bir ihtiyaçtır. Bir de olgun bir şahsiyetin gelişip oluşması, bir­takım yüce ve ince duyguların gelişmesi ve tatmini bakımında da ibadete ihtiyaç vardır.

1- İbadetin Gayesi, Manası ve Fonksiyonları

A- Gayesi

İbadetin gayesi deyince iki husus akla geliyor. Bunlardan birisi, ibadeti yapan açısından gayesi, diğeri ise ibadeti emreden Allah açısından gayesidir.

İbadeti yapan açısından ibadetin gayesi, Allah'ın emrini yerine getirmek suretiyle rızasını kazanmaktır. Yani· kişi niçin ibadet eder? Allah'ın nzasını, sevgisini kazanmak için, Allah'ı hoşnut edebilmek, O'nun sevdiği bir kul olabilmek için, cennetine nail olmak ve cehen­neminden korunmak için ibadet eder. Peki ibadeti emreden ·Allah açısından i badetin gayesi nedir? Yani Allah niçin kullarına, ibadet etmelerini emretmiştir? Kullarını imtihan etmek için9. Aynca Allah ibadete layık tek, yüce ve Mutlak Varlık olduğu için ibadet O'nun hakkı; kul ise kendisi aciz olduğu halde her türlü ihtiyacını karşılayan Yüce Yaratıcısı'na ibadet etmekle yükümlüdür. Allah'la kul.arasındaki bu Rab ve kul ilişkisi sebebiyle Allah kullarına ibadet etmelerini emretmiştirlO.

B- ifade Ettiği Manalar

Kul, ibadet ederken Allah'a karşı ne gibi duygu ve düşüncelerihi ifade etmiş olmaktadır? Bu açıdan bakıldığnıda ibadetin ifade ettiği manalar şöylece belirtilebilir:

1- ibadet, bir kulluk ifadesidir ll.

9 el-Mülk, 67/2 10 Şah Veliyyullah Dehlevi, Huccetullahi'l- Baliga, Çev. Ali Genceli, İstanbul: Hilal

Yay.,l971, I, 409-420; Y. el-Kardavi, a.g.e., s.149 vd. ll ez- Zariyat, 51/56

Page 7: F AKULTESI DERGISI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1994_1/1994_1_SENTURKH.pdf · Pskiloji ise, bir ruhbilim, bir davranış bilimi ve organizmanın çeşitli durumlar karşısında

144 Yrd.Doç.Dr.Habil ŞENTÜRK

Kul, ibadetleriyle Allah'a karşı, Allah'ın Rab, kendisinin de kul olduğunun şuuru içinde, "Allah benim Rabbimdir, beni O yarattı, bana her türlü rızkı O verdi, bütün varlığıını O'na borçluyum, öyleyse O'na ibadet etmem gerekir." düşüncesi ve duygusu içinde kulluk borcu olan ibadetlerini ifa eder. Böylece mürnin kişi kainattaki yerini belirlemiş olur.

2- ibadet, bir itaat ifadesidir.

itaat etmek, emri verenin emrine uymak, boyun eğmek demek­tir. İtaatin zıddı ise isyandır. Mürnin kişinin inandığı Allah, Kadir-i Mutlaktır, kul ise aciz bir varlıktır. Öyleyse O'nun emir ve yasak­larına uygun davranmak gerekir. Bu sebeble kul, Allah'a karşı itaat­kar olmak, isyankar olmamak gayreti içerisinde bulunur. ibadetler de Allah'ın birer emri olduğuna göre, kul bu ibadetleri yerine getir­mekle Allah'a itaatini de göstermiş olmaktadır.

ibadet, mürnin kişinin Allah'a itaat üzere olduğunu, isyankar olmadığını, O'nun takdirine, otoritesine rıza gösterdiğini ifade eden bir dini davranıştır. itaat, kişinin bir disipline uyması, sistemli bir hayat tarzını benimsernesi veya kabullenmesi demektir. isyan ise, emir, kaide ve disipline aykırı davranmaktır. O yüzden, itaat kanun, kaide ve düzene uyuınluluk; isyan ise uyumsuzluk, düzensizlik ve anarşi demektir. Mürnin kişi, ibadetleriyle Allah'ın dinine, emirle­rine, koymuş olduğu kaide ve normlarına, hayat düzenine uymuş olduğunu; başıboş, düzensiz ve disiplinsiz bir hayatı benimse­mediğini ifade etmektedir12.

3- ibadet, bir bağlılık ifadesidir.

Bağlılık, sözlüktc birine karşı sevgi ve saygı ile yakınlık duyma ve gösterme, sadakat manalarma gelir. itaat kavramıyla da inana olarak yakın ilişki içindedir. Çünkü, kişinin bağlılık duymadığı varlığa itaat etmesi candan ve gönülden olmaz, ancak zoraki olur. Zoraki itaatler de kişinin def-i bela kabilinden geçici olarak ve mec­btır kaldığı için yapmış olduğu itaatlerdir. Halbuki Allah'a olan itaat gönülbağı ister, sevgi, saygı ve bağlılık gerektirir. Bu sebeble iba-

12 H. Hökelekli, a.g.e .. s.2J4-2J6; H. Şentürk. a.g.c .. s.2R-JO; Y. El- Kfırdavi. a.g.c., s.J9-52, 78-79

Page 8: F AKULTESI DERGISI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1994_1/1994_1_SENTURKH.pdf · Pskiloji ise, bir ruhbilim, bir davranış bilimi ve organizmanın çeşitli durumlar karşısında

İbddetin Manası ve Fonksiyonları Üzerine Psikolojik Bir Bakış Denemesi 145

detlerimiz, Allah'a olan bağımbhğımızın, yani iman ve gönül bağımızın, vefakarhğımızın birer ifadesidirler13.

4- ibadet, bir sevgi ve saygı (tazim) ifadesidir.

ibadet, bir sevgi ifadesidir. Yani kultın Allah'a olan sevgisini ifade ettiği bir davranıştır14. Kişinin bir kimseyi sevdiğini söylertıesi kolaydır. Gerçek sevgi ise, kişinin sevdiği için göstermiş olduğu fe­dakadıklarla belli olur. ibadet bir bakıma, kulun Allah için ra­batından, malından, dünyevi birtakım zevk ve eğlencelerinden feda- · karlık etmesidir. Böylece Allah'a olan sevgisini ispatlamaktır. Allah'la beraber olmaktır, O'nun sevgisini hissetmektir.

Saygı ise, günlük dilimizde insanlar söz konusu olduğunda, adam yerine koymak, değer vermek, itibar etmek, hürmet etmek, sevgi ile karışık korkudan kaynaklanan bir çekinme hali gibi mana­lara gelir. Allah söz konusu olduğu zaman ise saygı, tazirnde lunma, büyüklüğünü kabul etme,· yüceliğine layık davranma, Allah sevgisi ile korkusunun beraberce bulunduğu bir çekinme ve sakmma hali, O'nun sevgisini kazanamamaktan veya kaybetmekten endişe etme, gadabına ve kalırma uğramaktan sakınma veya korkma halidir, diyebiliriz. Namaza başlarken söylenen "AllahO Ekber" in manası, namazdaki çeşitli duruşların (kıyam, rukO, secde gibi) ifade ettiği sembolik mana15, oruca başlama ve bitiş zamanlarına riayet, zekatın hesabı, haccın her bir rüknüne riayet etmeye çalışma gibi hususlarla Allah'ın her emrine ve yasağına dikkatle riayet etmek bu açıdan değerlendirilirse her birinin birer saygı ifadesi olduğu anlaşılır.

·s- ibadet, bir şükür ifadesidir.

Şükür, nimeti verene karşı memnuniyet ve minnet duygularını tazim ile ifade etmektir. Türkcemizde Sükür. Allah'a tesekkür de kullanı yapılır. Birayette:, ~.l.!J if-1~ ı:ıl fA~ .J ~..ı.ıJ":: f~ ~ Eğer şükrederseniz, elbette size (riimetimi) artıracağım ve eğer nakörlük ederseniz, hiç şüphesiz azabtm çok şiddetlidir."l 6

13 H. Hökelekli, a.g.e., s.236-237 14 Y. el-Kllrdavi, a.g.e., s.44 15 Ş. V. Dehlevi, a.g.e., I, 432-437; H. Hökelekli, a.g.e., s.237-239 ı 6 İbrahim, ı 4n

Page 9: F AKULTESI DERGISI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1994_1/1994_1_SENTURKH.pdf · Pskiloji ise, bir ruhbilim, bir davranış bilimi ve organizmanın çeşitli durumlar karşısında

146 Yrd.Doç.Dr.Habil ŞENTÜRK

buyurulmaktadır. Demek ki Allah, verdiği nimetiere karşı kullarının şükretmesini istemektedir. Nankörlük · ise O'nun azabını icabettirmektedir. Şükür, kadir bilirlik, nimetin sahibini unutmama, O'na karşı minnet duygularıyla hoşnutluğunu ifade etmektir. Nitekim Hz. Peygamber, Allah'ın ihsanlan ve verdiği nimetler karşısında birçok meşakate katlanarak, uzun uzun kı yarnlar, rukülar ve secdelerle namaz kılıyor ve Hz. Aişe'nin, "Ya ResUlallah, Allah senin geçmiş ve gelecek bütün günahlarını bağışladığı halde neden bu kadar zahmeti tercih ediyorsun," sorusuna, "Allah'a çok şükreden bir kul olmayayım mı?"17 diye cevap veriyor.

6- ibadet, bir zikirdir.

Zikir, hatırlama, anma, bahsetme, telaffuz etme, şan, şeref,

şöhret, övgü, namaz, dua ve niyaz, Kur'an-ı Kerim, huccet gibi ma­nalara gelir. Allah'ı zikretmek, Allah'ı hatıriama ve anma demektir. İbadetlerimizle Allah'ı zikreder, devamlı O'nun gözetiminde olduğumuzun farkına vannz. Bir ayette Allah şöyle buyurur: "Muhakkak ki ben, yalnız ben Allah'ım. Benden başka ilah yoktur. Bana kulluk et; beni anmak için namaz kıl"18. Bir başka ayette ise, "Sana vahyedilen Kitab'ı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki, namaz, hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklannızı bilir"19 buyurul­maktadır.

7- İbadet, Allah'a mülaki olmaktır.

Mülaki olmak; kavuşmak, buluşmak, görüşmek gibi manalara gelmektedir. ibadetlerini yaparken mürnin kişi, kendini Allah'ın huzurunda hissetmektedir, namaz da O'nun huzuruna durmaktadır. Nitekim bir hadiste Hz. Peygamber: ü-"J.ll c;:l~ ö')L;JI "Namaz, müminin miracıdır"20 buyurmaktadır. Gene meşhur Cibril Hadisinde Hz. Peygamber, "İhsan nedir?". sorusuna,

ı.ı.JI.r.! .ı.iü ol_; ~ ıJ ı:ıü ol_; ~~ ~~ ~ ı:ıl "Allah'a, sanki sen O'nu görüyormuş gibi ibadet etmendir. Çünkü sen O'nu görmüyorsan da,

ı 7 Buhan, Teheccüd, 6; Müslim, Sıfiitil'I-Kıyame, 79, 80, 81; Tinnizi, Salat, 187 ı 8 Tabii, 20/14 19 el- Ankebut, 29/45 20 Nesai, Nisa,l; Ahmed b. Hanbel, HI, 128; 199,285

Page 10: F AKULTESI DERGISI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1994_1/1994_1_SENTURKH.pdf · Pskiloji ise, bir ruhbilim, bir davranış bilimi ve organizmanın çeşitli durumlar karşısında

. r~

ib&:Jetin Manası ve Fonksiyonları Üzerine Psikolojik Bir Bakış Denemesi 14 7

muhakkak O seni götüyor"2 ı buyurmuştur~ Kul, bu şuurla ibadetlerini ·yaparsa, kendinin Allah yanındaki değerini de anlamış

. olur .. Yani ibadet, sadece bir vazife ve fedakarlık olmanın ötesinde kulun, Allah'ın huzuruna kabul edilişidir, bu sebeble Allah'ın, kuluna bir lütfudur. Dünya şartlarında makam ·ve mevki sahibi bir kişinin huzuruna çıkmak için bile birçok sıkınbya katlanmak, randew almak

· gerekmektedir. Buna rağmen ulaşmak istediğiniz kimse, sizinle görüşmek istemeyebilir, huzuruna kabul etmeyebilir. Bu, onun size

. değer vennediğini gösterir. Böyle bir durumda ne kadar rencide olur, ne kadar ezildiğinizi hissedersiniz; bunu anlayabilmek için durumu biraz tehayyül etmek yetecektir, herhalde.

8-· ibadet, bir duadır.

İbad~t aynı zamanda bir 4uadır. Kişi, ibadet ederken onun niyeti ve gayesi nedir? ibadetini yaparken kişinin düşüncesi şudur: Allah'ın. emri olan bu ibadeti yapayım da Allah'ın hoşnut olduğu sevgili bir kulu olayım, Allah'ın kahrmdan emin, lütfuna nail olayım, diye arzulamaktadır. Bir hadiste Hz. Peygamber: ··ö,~l f::ıa .. ~..\ll Dua, ibadetin özüd\ir, iliğidir"22 buyunnuştur. .

Nitekim salat, namaz manasma geldiği gibi dua manasma da gelmektedir. Namazda gerek Fitiha süresindeki dua ayetleriyle, gerekse namazda okunan· diğer dualada dua etmekteyiz. Ayrıca her namazın sonunda elletimizi açarak Allah'a dua ve niyaziarda bu­lunmaktayız. Oruçta iftar duası, hac da yapılan özel duatarla diğer 'ibadetler için yapılan dualan da bu arada hatırlamakta fayda vardır.

Ç- Fonksiyonları

1- Maddi ve manevi temizlik sağlar.

ibadetler, kişinin maddi ve manevi bakımdan· temiz ve tertip li olmasını sağlar. Bu temizlik, namaz ibadetinde beden, elbise ve namaz kılınacak yerin temizliği şeklinde maddi bir temizliği; abdest almak, gusül yapmak şeklinde· de hem maddi, hem manevi temizliği; namazın ruhuna uygun bir tavır takınmak, namazın ruhuna uygun

21 Bubliri, iman, 37; MUslim, lman, 7; Ebu Davud, Silnne, 16; Tirmizi, İman, 4; Nesii, İman, 5

22 Tirmizi, Deavat, ı

Page 11: F AKULTESI DERGISI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1994_1/1994_1_SENTURKH.pdf · Pskiloji ise, bir ruhbilim, bir davranış bilimi ve organizmanın çeşitli durumlar karşısında

148 Yrd.Doç.Dr.Habil ŞENTURK

olmayan tutum ve davranışlardan sakınmak ve kaçınmak şeklindeki manevi temizliği ifade eder. Oruçta ise duygu ve düşünce temizliği, günahlardan uzak durma şeklinde manevi bir temizlik söz konusu­dur. Zekatta, malın temizlenmesi, hac ve umrede de ruhi ve manevi bir temizlikten söz edilebilir. Burada manevi temizlik derken dindar kişinin· günahlardan temizlenmesi de unutulmamalıdır23.

2- Kişiyi disiplinli hale getirir.

ibadet ve disiplin, yakın bir mana ilişkisi içindedirler. Çünkü di­siplin, sorumluluk duygusunun sonucudur. Sorumluluk duygusu gelişmemiş kişilerin disiplinli olması beklenemez. Disiplin, düzenli bir hayat demektir, hayatm gereklerine, kaide ve şartlarına uygun davranmak demektir. Psikoloji diliyle çevreye uyum sağlamak için disiplinli olma gereği vardır. Disiplinin olmadığı yerde işler düzgün gitmez. Hayata bir düzen hakim olacağına, bir düzensizlik ve anarşi . hakim olur. Anarşinin olduğu yerde de fert, toplum ve hatta tabiat dengesini kaybeder; huzur ve sükun yerini huzursuzluğa ve kaosa bırakır. Nitekim Allah Teala, tabiatta sürüp giden birtakım kanunlar koymuştur. Bu kanunlar sayesinde tabiatta bir düzen ve intizam vardır. Eğer tabiatta bu dengeyi ve düzeni koruyan yani kainatı bir disiplin içerisinde tutan irade ve kudret sahibi tek bir ilah olmasaydı kainatın nizarnı kurolamazdı ve korunamazdı. Bu durumu Kur'an'da Allah Teala, Allah 'tan başka ilahların olamıyacağmı, Allah'tan başka ilahlarm olması halinde, ilahlar arasındaki yetki karmaşası sebebiyle kainatta bir düzen ve dengeden söz edilemeyeceğini belirterek ifade etmektedir24 .. Demek ki, hayatta bir disiplin, bir düzen ve intizam gereklidir. Kainatta bu düzen ve intizam ilahi iradeye boyun eğmekle sağlanmaktadır. Bu sebeble yerde ve gökte ne varsa, Allah'ın iradesine boyun eğmekle ibadet etmektedirler25. Öyleyse mürnin kişi de ibadet etmekle iradesini Allah'a teslim etmekte, Allah'ın iradesine boyun eğdirmekte, bu sebeble Allah'ın koymuş olduğu emir ve yasaklara uymakta, dini bir disiplin altında

23 Y.el-Kardavi, a.g.e., s.309; H. Şentürk, a.g.e., s.77: Ali izzetbegoviç. Doğu .ve Batı Arasında islam, Çev. Salih Şaban, İstanbul: Nehir Yay .. 1992. s.29.3-.307; Ş. V.

Dehlevi, a.g.e., 1, 425- 431: Beyza Bilgin- Mualla Selçuk. Din Öğretimi Özel Öğretim Yöntemleri, Ankara: Akid Yay., 1991, s.89-90

24 "Eğer yerde ve gökte Allah'tan başka ilahlar bulunsaydı, yer ve gök. (bunların

nizamı) kesinlikle bozulup gitmişti." el- Enbiya. 21/22 25 M. Kuıup, a.g.e., s,261-262

Page 12: F AKULTESI DERGISI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1994_1/1994_1_SENTURKH.pdf · Pskiloji ise, bir ruhbilim, bir davranış bilimi ve organizmanın çeşitli durumlar karşısında

lbadetin Manası ve Fonksiyonları Üzerine Psikolojik Bir Bakış Denemesi 149

hayatına çeki düzen vermektedir. Yani ibadetler, Allah'ın kulu olduğumuzun, kulluk şuuru ve disiplini içerisinde yaşadığımızın birer göstergesidir26. Tabii ki, bu ibadetler hayatta sadece şu veya bu emrin yerine getirilmesi olarak yalın halde düşünülmemeli, bu i badetierin yapılması için gerekli olan ·şuur hali hesaba katılarak, ibadetterin sembolik manaları27 da düşünülerek hayattaki fonksiyonlan, hayatın bütünü içindeki yeri ve esprisi göz önüne alınmaladır. Buna göre ibadetler, hem bir disiplin göstergesidir. hem de bir disiplin fonksiyonu icra ederler. Yani hayatm diğer alanianna tesir etmeleri sebebiyle hayatı disipline ederler.

3- Bem:illikten uzaklaştmr, sosyallepneyi sağlar.

ibadeder, kişinin bencil duygulamii frenlemeyi, dilergam duy­gulannı da geliştirmeyi sallar. Peki bunu nasıl yapar?

İbadetler, kişide riefıs muhasebesi denilen süreci gerçekleştirir. Allah'a karşı bir borcunu ifa etme d:unımunda olan kişi, dini bir şuurla o anda, acaba görevini gereli gibi yapıyor mu, diler görevle­rini nasıl yapıyor, ne derece yepıyor, ne derece yapmıyor, bunun bir muhasebesini yapar. ibadetini yaparken Allah'ın huzurunda olmanın şuuruyla, O'nun hu~nına çıkabilecek yüzü olup· olmadığını düşünür. Faziletlerini hatırlar, sevinir; kabahatlerini hatırlat; üzüliir. Bu se­beble bir taraftan hamd eder, bir taraftan da tevbe eder, Allah'tan af diler, günahlardan temiztendilini hissederek manevi bir tatmine, huzura ulaşır. İbadetler, böylece kişiye kendini tanıma fırsatı da ve­rirler.

Diler taraftan, Allab'ı düşiinen kişi, bencil duygularana hakim olarak, O'nun rizası için birtakım fedakarlıklan katlanır. Kendine hakim ·olmasını öğerenen kişi, başkalarıyla uyum içerisinde yaşamaya da hazırlanmış olacaktır. Zaten dinin, ibadederin dışında, ferdi ve sosyal hayatı da düzenleyen emir ve yasaklan vardır. İbadetlerle. bu emir ve yasaklara uymasını öğrenen yani gerekli alıştırmayı yapan kişi, bu uyumu ·hayatın diğer alanlarına da taşımada, transfer28 etmede fazla zorluk çekmeyecektir. Kaldı ki, ibadetterin yapılış gayesi, tarzı ve ortamı itibariyle de dindar kişiyi

26 Y. el- Kardlvi, a.g.e .• s.320; H. Şentürtc. a.g.e., s.104 · 27 H. hökeleldi, a.g.e., s.236-241 28 F. Baymur, a.g.e., s.159~ N. L. MuM, a.g.e., 1, 200

Page 13: F AKULTESI DERGISI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1994_1/1994_1_SENTURKH.pdf · Pskiloji ise, bir ruhbilim, bir davranış bilimi ve organizmanın çeşitli durumlar karşısında

150 Yrd.Doç.Dr.Habil ŞENTÜRK

sosyalleştiren bir fonksiyonu vardır29. Mesela, namazın cemaatle kılınmasının teşvik edilmesi; orucun kişiyi irade terbiyesine yönelt­mesi, başkalannın halini düşünmeye sevketmesi; zekat ve kurbanın sosyal yardımlaşma ve dayanışmadaki fonksiyonu; hac ve umrenin sıkıntılara katlanmayı, Allah için fedakar ve cefekar olmayı öğretmesi birer örnek olarak hatırlanabilir.

4- Hasbilik ve fedakarlık ruhunu geliştirir.

Hasbilik ve fedakarlık kavramları birbiriyle yakın ilişki içinde ve yakın manalardadır. Basbilik, karşılıksız olarak iyilikte bulunmak, birilerine yardım etmek, bir işi sırf Allah rızası için yapmak, menfa­atçiliğin zıddı gibi manalara gelir. Fedakarlık da gene kişinin baş~alan için birtakım arzularını, sahip olduğu şeyleri feda etmesi, başkalarım kendine tercih etmesi demektir. Bir manada isar ve ikram demektir. Bencilliğin zıddı, sosyalleşmenin gereği olan bir duygudur.

İbadetler, kişinin hasbilik ve fedakarlık duygularını geliştirir. İnsanoğlunun psikolojik yapısında bir bencillik ve bir menfaatçilik duygusu vardır. Bu duyguların başkalarına zararlı olmaktan çıkarılması, ancak kişinin kendi haklarını korumada kullanılması için terbiye edilmeye ihtiyacı vardır. Bir iyilik, bir yardım veya bir kişi için sarfedilen bir emek karşılığında bir şeyler beklemek bizim tabiatımızda olduğuna göre, karşılık beklemeden nasıl bu işleri yapacağız? İşte ibadetler bu noktada. bize hasbiliğin, fedakarlığın yollarını açarlar. Şöyle ki, aslında biz ibadetleri de karşılıksız,

menfaatsiz yapmamaktayız. Bunların da beklediğimiz bir karşılığı vardır. Bu karşılık Allah rızası, Allah'ın bizi sevmesi, cennetine koyması veya cehenneminden korumasıdır. Bunlar da birer karşılıktır, ancak bunlar dünyevi, yakın, gözümüzün gördüğü ve geçici karşılıklar değildir, ebedi ve uhrevi karşılıklardır. İşte mürnin kişi, Allah rızası için ibadetini yaparken dünyevi bir karşılık beklemez. Bunun- gibi Allah'ın emrettiği ahlaki faziletleri de dünyevi bir karşılık beklemeden, fedakarca ve samirniyetle yapar, yapması gerekir. Yani mürnin kişi bir iyiliği Allah için yaparken hakkını savunamayan, aldatılan bir enayi durumunda değil, bu

29 O. Pazarlı, a.g.e., s. 191; H. Hökelekli, a.g.e., s.245-246; H. Şentürk, a.g.e., s. 106- !OR; Habil Şentürk, "Kişilik ve Din", Diyanet ilmi Dergi. C.30, S.3, 1994, s.74-75

Page 14: F AKULTESI DERGISI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1994_1/1994_1_SENTURKH.pdf · Pskiloji ise, bir ruhbilim, bir davranış bilimi ve organizmanın çeşitli durumlar karşısında

İbadetin Manası ve Fonksiyonları Üzerine Psikolojik Bir Bakış Denemesi 151

dünyanın üç beş kuruşluk geçici .menfaati yerine ahirette daha büyük ve ebedi mükafata ereceği inancı ve ümidi ile bunu yapmaktadır.

5- Cömertliği sağlar.

Belki bu konuyu da bashilik ve fedakarlık konusuyla beraber işlernek gerekirdi. Ancak biz ayrı işlerneyi tercih ettik. Cömertlik, · kişinin elinin açık olması, ilcram sahibi olması, cimriliğin, eli sıkılığın zıddı olan bir mana taşır. Cömertlik orta yoldur, yani mutedil bir tu­tumdur. Cömertliğin ifrat yani aşın şekline israf, tefrit şekline de cimrilik denir. islama göre israf ve cimrilik yerilmiş30, cömertlik övülmüştür31 ..

ibadetler mürnin kişiyi nasıl cömert hale getirir? Bu noktada mürnin kişiyi cimrilikten kurtanp cömert hale getirecek olan direkt olarak etkili olan ibadetler zekat, sadaka, kurban, hac ve umredir. Namazla oruç doğrudan değil de belki dolaylı olarak kişinin cömert ·olmasını sağlayabilir. Zekat, sadaka, hac ve umre ibadetlerinin mürnin kişiyi Allah rızası için harcama yapmaya bir bakıma zorla­ması sonucunda kişi önceleri vermeye alışık değilse, hep biriktir-

. meye, almaya alışmış, fakat vermeye alışmamışsa böylece ver­meye de alışacak, nefsine zor gelse de · Allah'ın emrini yerine getirmek için vermek zorunda kalacaktır. Önceleri vermek zor gelirken, zamanla kişi kolayca. vermeye başlayacak, Allah nzası için zorunlu verınelerin dışında da gene Allah için vakıflara, hayır kurumlarına ve ihtiyaç sahiplerine bağışlarda bulunmaya başla yacaktır32.

Namaz ve oruç ise, kişinin cömert olması için. duygularını ve şuur dünyasını olumlu hale getirecektir. Nitekim zafi1an zaman camilerden ·hayır kurumlarına yardımlar toplandığını ve bu yardımıann daha çok yapılması iÇin din görevlilerinin gerekli uyan ve teşvikleri yapmalarının tesirli olduğunu müşalıedelirimize dayanarak söyleyebiliriz. Ayrıca Ramazan aylarının da dindar

30 el- İsra, 17/29 31 el- Haşr, 59/9 32 Y. el-Kardavi, a.g.e., s.372; H. Şentürk, a.g.e., s.89-91; Süleyman Uludağ, islamda

Emir ve Yasaklann Hikmeti, Ankara: T. Diyanet Vakfı Yay., 1989, s.91-93

Page 15: F AKULTESI DERGISI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1994_1/1994_1_SENTURKH.pdf · Pskiloji ise, bir ruhbilim, bir davranış bilimi ve organizmanın çeşitli durumlar karşısında

152 Yrd.Doç.Dr.Habil ŞENTÜRK

kişilerin cömertlik duygularının coştuğu bir zaman dilimi olduğunu gözleyebiliriz33.

6- Sabır, sehat ve metanet kazandırır.

Sabır, zorluklara, acılara ve sıkıntılara dayanma, katlanma; se­bat, sabit kadem olma, bir işte sonuç alıncaya kadar yılmadan, usanmadan çalışma, azimli olma; metanet ise, dayanma, kuvvetli ve sağlam olma gibi manalara gelir. Bu kavramlar arasında mana ben­zerlikleri açık olmakla beraber, aralarmdaki nüansı da unutmamak gerekir.

ibadetler kişiye sabretmeyi, sehatkin olmayı ve olaylar ve problemler karşısında metin olmayı öğretir34. ibadetleri yerine geti­rebilmek için kişinin birtakım sıkıntılara katlanması gerekir. Bir bakıma ibadet bir meşakkattir, bu meşakate katlanmaya alışık olan, idmanh, antremanh olan kişiler hayatm birtakım farklı ortamianna ve değişik şartlarına uyum sağlamakta güçlük çekmeyecektir. Bunu biz bir otomobilin çalışmasına benzetebiliriz. Nasıl bir otomobilin motoru soğuk ve çalışmaz durumdayken ilk çahştırdığımızda bir müddet motorun· ısınmasım beklememiz gerekir. Daha sonra yürü­memiz halinde motorun çekişinde bir problem olmadan rahatlıkla gidebiliriz. Motorun ısınmasım beklemeden, çalışır çalışmaz yürü­meye kalkacak olursak, motor istop edebilir, çünkü motor yeni du­ruma uyum sağlaması için gerekli ısınma seviyesine gelmemiştir. Bu sebeble problem çıkarır. Gene bu otomobil diyelim ki, uzun bir müddet kullanıldıktan sonra bir yerde durmamız icab etti, durduğumuzda hemen fazla eğlenmeden yolumuza devam edeceksek motoru rolantide çalışır şekilde bırakmamız halinde işimiz -biter bitmez yola devam ederken, çok rahat bir şekilde gaza basıp gidebiliriz. Çünkü, motor yola gitmek için kişneyip duran bir at gibi yürümeye hazır durumdadır. İşte ibadetler, günlük hayatımızda bizim organizmamızı daima yeni durumlara hazır bir şekilde tutarlar. Yeni durumlarm bizim için birer s üpriz olmasını engelleyere k bizi hayatm değişik şartlarına ve durumlarına karşı hazırlar, intibak mekanizmamızı çalışır bir vaziyette bulundururlar. Yerinde

33 S. Uludağ, ıı.g.c., s.88-IN .

34 S. Uludağ. a.g.c., s.87; Tahir Özakkaş,"Oruç ve Tıp", Diyımcl Dergisi. C.26. S.2. 1990.

s. 104-105; Y. ci-Kıırdavi. a.g.c .• s.397-398

Page 16: F AKULTESI DERGISI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1994_1/1994_1_SENTURKH.pdf · Pskiloji ise, bir ruhbilim, bir davranış bilimi ve organizmanın çeşitli durumlar karşısında

İbtidetin Manası ve Fonksiyonları Üzerine Psikolojik Bir Bakış Denemesi 153

sabretmeyi, yerinde azim, sebat ve metanet gösterıneyi öğretirler. Yani ibadetler, hayatta asgari bir meşgale olarak kişinin atalete düŞmesini önler, dinamik bir durumda kalmasını sağlar, böylece kişinin kondüsyonunu koruyarak işlerinde iyi bir performans göstermesine yardımcı olur.

7-Beden ve ruh sağlığını korur.

ibadetlerden namaz ve orucun beden sağlığıyla ilgisi doğrudan; zekat ve haccın ise dolayh olarak kurulabilir. Namaz kılmak için ge­rekli olan abdest; gıısül ve genel. temizliğin beden sağlığı açısından önemini izah etmeye gerek yoktur. Aynca namazın kılınması es­nasnıda yapılmasi zorunlu olan hareket ve duruşların da beden sağlığı bakımından önemi büyüktür. Bu hareketlerin ve duruşlann kişiye asgari bir spor yapma imkanı verdiğini söyleyebiliriz. Oruç ise, fizyolojik tesirleri açısından beden sağlığını olumlu yönde etki­lemektedir. Ayrıca kişinin beden sağlığı bakımından, ne derece sağlıklı olup olmadığı yönüyle bir test niteliği taşıdığı söylenebilir. Yani kişi, oruç tu tınağa başlayınca ne kadar sağlıklı, dirençli ve da- . yanıktı .olduğunu öğrenmiş olur. Böylece bir hastalık var da kişi henüz bunun farkında değilse farkına varmış, hastalık ilerlemeden ortaya çıkmış olabilir35.

Hac ve tımtenin beden sağhğıyla ilgisi şu noktadan ele .alınabilir. Hac ve umre için kişinin belli yerleri ziyaret etmesi, yol yürümesi, birtakım sıkıntılara katlanması gerekir. Bunlar kişinin be­denen sağlam olmasını gerektirdiği gibi sağlam bedenin işlemesini, spor yapmasını sağlar. Zekat ve sadakanın ise .beden sağlığına tamamen dolaylı bir ekisi olacaktır. Yani zekat ve sadaka veren kişihin vicdanen rahatlaması, iç huzuru onun bedenen de sağlığını olumlu yönde itkileyecektir.

İbadetlerin ruh sağlığı bakımından etkilerine gelince, 'bütün iba­detler mürnin kişinin ruh sağhğıyla doğrudan ilgilidir~ Bir kere bütün ibadetler, Allah'a karşı bir görev şuuroyla yapıldıklan için, ifa edil­diklerinde bir gönül rahatlığı ve iç huzuru sağlarlar. Sorumluluk duy­gusunu geliştirerek dengeli bir şahsiyet kurulmasına ve bu dengenin

35 Y. ei-Kardllvi, a;g.e., s.309,31 1,396; T. Özakkaş, a.g.m., s.106-1 10; H.Hökeleldi, a.g.e., s.246-248; Yeysel Uysal, Psiko-sosyal Açıdan Oruç, Ankara: T. Diyanet Vakfı Yay., 1994, s.I 17

Page 17: F AKULTESI DERGISI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1994_1/1994_1_SENTURKH.pdf · Pskiloji ise, bir ruhbilim, bir davranış bilimi ve organizmanın çeşitli durumlar karşısında

154 Yrd.Doç.Dr.Habil ŞENTÜRK

korunmasına yardımcı olurlar. Ayrıca her ibadetin özelliğine göre kişinin birtakım psikolojik süreçlerini işletirler. Duygu, düşünce, kabiliyet ve karakter özelliklerini etkileyerek müsbet yönde gelişmelerini sağlarlar. Bu ibadetlerin ayrı ayrı ele alınması halinde ruh sağlığına müsbet yöndeki etkileri konusunda şunlar söylenebilir: Namaz, kişiyi beş vakitte Allah'a yöneltınesi sebebiyle kişinin Allah'a olan sevgi, saygı ve güven duygularını geliştirir. Allah'a olan güven, kişi için büyük bir manevi dayanak ve destek durumundadır. Allah'a güvenen kişiler, hayatm zorluklankarşısında pes etmezler, üzüntü, keder ve sıkıntı onları fazla etkilemez veya Allah'a olan gü­venleri, onların birtakım olumsuz olaylar ve şartlar karşısında aşırı derecede üzülmelerini engeller36 Ayrıca Allah'a olan bağlılıkları, onları yalnızlık duygusundan kurtarır. Burada şu ayeti hatırlamakta fayda vardır: .u__,)l J:> I.Y' 41 y.,.il ~ J

"Biz, ona şah damanndan daha yakınız"37.

Namaz, cemaatle kılındığında kişi, aynı duygu, düşünce ve inancı paylaşan bir topluluk içinde olmanın iç huzurunu duyacak, böylece bu insanlara karşı içinde bir sevgi, sempati ve güven duy­gusu oluşacaktır. Bu durum da onun, hem yalnızlık duygusunu yok edecek, hem de sosyal uyumunu veya sosyalleşmesini sağlayacaktır. Oruç ise, kişinin iradesini, terbiye ederek güçlendirir. Kişinin, Allah'ın bir emri olarak yapmış olduğu bu ibadet, ona Allah'a yakın olduğunu hissettirir. Bu duygu ise, kişiye manevi bir güç verir. Ayrıca oruç, hayatm değişik şartlarına ve durumlarına karşı kendi özelliğine uygun bir şekilde kişiyi hazırlar, intibak gücü kazandırır.

Zekat, sadaka ve kurban, mürnin kişinin digergamhk, merhamet ve cömertlik duygularını geliştirdiği gibi, sosyal yönünü de geliştirerek sosyal bütünleşmeye yardımcı olacaktır.

Hac ve umre ise, bir yönüyle zekat, sadaka ve kurban gibi bir­takım harcama ve fedakarlıklan gerektirerek aynı fonksiyonlan icra edecek, bir başka yönüyle de Allah ve ahiret inancını pekiştirerek kişinin dini şuurunu geliştirecektir. Ayrıca toplu halde yapılan bir­takım ibadet faaliyetleriyle fertler arası ilişkileri geliştirecektir. Bu ibadetler için, uzaktan gidenlerin dünyanın değişik yerlerini

36 H. hökelekli, a.g.e., s.246-249; V. Uysal, a.g.e., s.J 18-121; T. Özakkaş, a.g.m., s.104-106 37 KM, 50/16

Page 18: F AKULTESI DERGISI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1994_1/1994_1_SENTURKH.pdf · Pskiloji ise, bir ruhbilim, bir davranış bilimi ve organizmanın çeşitli durumlar karşısında

ibiidetin Manası ve Fonksiyonları Üzerine Psikolojik Bir Bakış Denemesi 155 ------ ---------'-------~------~--

görmeleri ve değişik iklimlerde yaşamalan da oruann beden ve ruh 'iağlığı bakımından olumlu tesirler icra edecektir. Nitekim bazı lıacılann, hacdan döndükten sonra kendilerini kuş gibi hafif nıssettiklerini , hacca giderken bazı rahatsızlıkları olanların bile gerek hac esnasında, gerekse daha sonra kendilerini daha iyi lı1ssettiklerini söylemeleri manidardır.

8- · Kötülüklerden uzaklaştırır, dürüst bir kişilik kazandırır.

ibadetler, mürnin kişiyi kötülüklerden uzaklaştırır ve dürüsüt bir kişilik kazanmasına yardımcı olur. Din, genel olarak Allah'ın emirleri ve yasaklarından ibarettir, denebilir. İbadetler, Allah'ın birer emri, kötülükler de yasakladığı şeyler olduğuna göre kişinin sahip oldıığu dini şuurla ve zihinsel tutarlılık ihtiyacının38 bir gereği olarak Allah'ın emirlerini yerine getirirken yasaklaniıdan da kaçınması ge­rekecektir. Tabiidir ki, bu noktada dini şuur önem kazanmaktadır. Yani ibadetlerin, kişinin kötülüklerden uzaklaşmasını sağlaması için dini şuurun belli bir dereceye kadar gelişmiş olması gerekmektedir. Ancak bu takdirde ibadetler, mürnin kişiyi kötülüklerden alıkoyacak ve onu dürüst bir d,indar kişi haline getirecektir. İnanç, bilgi, duygu ve davranışlar arasında bir tutarlılık ve bütünlük sağlayacaktır39. Çünkü, "İnsanın sadece bir değer sahası- içindeki tavırları değil, çeşitli değer sahalarındaki tavırları da birbiriyle tutarlı olmak­tadır"40. Burada şu ayeti, konumuzun özünü teşkil etmesi bakımından hatırlamak gerekmektedir: "Sana vahyedilen Kitabı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki namaz hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah1ı anmak elbette en büyük ibadettir. Allah yaptıklarınızı bilir"4l. Ayetin başında Allah Teala, önce Kur'an'ı okumayı, sonra namazı kilmayı emrediyor. Kur'an okumakla namaz kılmak da kişiye Allah'ı hatırlatır yani ikisi de bir zikirdir. Daha sonra ayette , namazın kötülüklerden alıkoyacağı belirtilmektedir. Peki namazın kötülüklerden alıkoyma ve dürüst bit şahsiyet _geliştirme fonksiyonu nasıl tecelli edecektir? "Bir kere namaz içinde bunlar (kötülükler, fuhşiyat) yapılmaz. Bundan başka naınaz, haki­katı yani ne olduğu bilinerek kılınan sahih namaz, namaz dışında

38 Erol Güngör, Değerler Psikolojisi, Amsterdam: Hollanda Türk Akademisyenler Birliği Vakfı Yay.,l993, s.54

39 H. Şentürk, a.g.e., s.37 vd. 40 E. Güngör, a.g.e., s.55" 41 el- Ankebut, 29/45

Page 19: F AKULTESI DERGISI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1994_1/1994_1_SENTURKH.pdf · Pskiloji ise, bir ruhbilim, bir davranış bilimi ve organizmanın çeşitli durumlar karşısında

156 Yrd.Doç.Dr.Habil ŞENTÜRK

da, çirkinlikten, uygunsuzluktan uzaklaştırır. Yasaklamak, uzaklaştırmayı mutlak olarak sağlamasa bile herhalde gerektirir. Sahih ve doğru bir şekilde namaza devam edildikçe iyilik artar. Resulallah (S.A.)'tan rivayet olunmuştur ki, "Kim bir namaz kılar da, o namaz kendisini açık ve gizli kötülüklerden alıkoymazsa, o namazla Allah'tan uzaklaşmaktan başka bir şey artırmış olmaz"42

buyurmuştur. Onun için İbn Mesud demiştir ki, "~amazını gereği gibi yerine getirmeyen Allah Teala'dan uzaklığı artırmaktan başka bir şey yapamaz". Bunun sebebi, namaza itaat, onun sınırlarını

gözeterek hakkıyla kılmaktır. Onun sınınnda ise açık ve gizli bütün kötülüklerden men ve alıkoyma vardır. Şu halde namaza itaat, onu hakkıyla kılıp yasağını tutmakla olur .. "Yazıklar olsun o, Allah huzu­runda duranlara ki, namazlarını yanlış olarak (veya yanlış yere) kıhyorlar"43 huyurulduğu üzere namaz kılıyor görünüp de namazın ne demek olduğundan habersiz olanlarm vay haline! Onun içindir ki, "Gerçekten mürninler kurtuluşa ermiştir. Onlar ki, namazlannda huşu içindedirler"44 buyurulmuştur. Zira Taha Suresi'nde, "Beni anmak için namaz kıi"45 huyurulduğu üzere namazın hikmeti, gayesi Allah'ın zikridir. Yani Allah'ı anmak ve bu sayede, "Öyle ise beni (taat ve ibadetle) anın ki, ben d~ sizi anayım"46 ayetince Allah Teala'nın anmasına ermektir. Bu suretle namaz bir miracdu. Bunu bilenler, "Herhalde Rablerine kavuşmay• · uman kimseler"47 ayetine göre kendilerini her an Rablerinin huzurunda mülakat (kavuşma) halinde buluyorlar gibi namaziarım zevk içinde bir niyet ve ihlas ile kılarlar. "Ve herhalde Allah'ı anmak; namaz en büyük iştir." Yani asıl bütün incelikleri, detaylan ve gerçeği ile Allah Teala'yı anmak ve O'nun azarnet ve kibriyası huzurunda kulun değişiklikleri ve tavırları ile acizlik ve ihtiyacını arzetmesi demek olan namaz, en büyük amel veya açık ve gizli kötülüklerden men için en büyük se­bebtir. Veya Allah Teala'rim sizi anması, sizin O'nu· anınanızdan daha büyüktür. Kul, Allah Teala'yı azameti ve cemaliyle hatırladığı zaman, O'nun yüce huzurunda açık ve gizli kötülüklerden kaçmarak edeb ve samirniyet ile yükseleceği gibi, Allah Teala'mn onu an­masmı düşündüğü zaman, ilahi huzurda zerre kadar kötülük ile

42 Feyzu'l-kadir. VI. 22 I; Suyüti. Dürrü'l- Mensur, VI, 465: Deylemi. Firdevs. lll. 622 43 el- Maun, 107/4-5 44 el-Müminun, 23/1-2 45 Tahii. 20/14 46 cl- Bakanı. 2/152 47 cl- Bakara, 2/46

Page 20: F AKULTESI DERGISI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1994_1/1994_1_SENTURKH.pdf · Pskiloji ise, bir ruhbilim, bir davranış bilimi ve organizmanın çeşitli durumlar karşısında

İbfidetin Manası ve Fonksiyonları Üzerine Psikolojik Bir Bakış Denemesi 157

anılmayı kimse arzu etmeyeceğinden, her an Allah'ın hoşnutluğuna ve rızasına yükselrnek için, iyilik duygusu ile dopdolu olur. Ve şüphe yok ki bu duygu, evvelkinden daha büyük bir kurtuluş vesilesi olur. Düşünmeli ki Allah, Kur'an'da Firavun gibileri nasıl anıyor, peygamberleri ve mürninleri nasıl anıyor? "Hem ,Allah, her ne işlerseniz bilir." Ona göre anar ve ona göre ceza veya mükafat verir"48.

Sonuç

İbadetin manası ve fonksiyonları üzerine yapınış olduğumuz bu çalışmada, ibadetlerin, dindar kişinin gerek iç dünyası, gerekse tu­tum ve davranışlan üzerinde ne gibi tesirler icra ettiğini de incele­dik. ibadet, kiŞinin inandığı Yüce Yaratıcıya.sevgi, saygı, bağlılık, minnet ve şükran duygulanyla yönelmesi, O'nun kulu olduğunun id­raki içinde, o•nun emrettiği şekil ve normlar içinde birtakım dav­ranışlar göstermesidir, denilebilir. İbadetlerin, dindar kişinin iç dün­yasına etkileri derken inanç, duygu, düşünce ve motivasyon yönüyle etkileri akla gelmektedir. Davranışlar deyince de, kişinin dış gözlem yoluyla incelenebilen, gözlenebilen bütün faaliyetleri söz konusu olmaktadır.

İbadetler, kişinin iç dünyasına nasıl bir etkide bulunmaktadır? İbadetler, birer dini davranış olarak kökleri duygu, düşünce, inanç ve motivlere dayandığına ve bu şuur olaylarının birer tezahürü olduk­larına göre, elbette kişinin iç dünyasını, bu dini davranışların mana­larına uygun bir şekilde etkileyeceklerdir. Hangi ibadet, niçin yapılıyorsa, kişide ona göre bir haleti ruhiye yani duygu ve düşünce meydana gelecektir. Bu duygu, bilgi, düşünce ve inançlar birbirle­riyle etkileşim içerisinde kişiniri dini anlayış ve yaşayışmı belirleye­cektir. Aynca bu dini anlayış, zihinsel bütünlük ve tutarlılık gereği, kişinin dünyaya, olaylara ve kişilere bakışını da etkileyecek, onda bir hayat felsefesi ve dünya görüşü oluşturacaktır.

İbadetlerin davranışlar üzerindeki etkilerine gelince, aslında davranışlar, yukarıda bahsedilen iç dünya: veya şuur olaylarından bağımsız bir şekilde ele alınamaz, ele alanırsa köksüz bir ağaç veya bitki gibi canlılıklarını ve fonksiyonlarını kaybederler. Bu sebeble

48 Elmalılı Muhammed Harndi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, Istanbul: Feza Gazetecilik, Tarihsiz, VI, 222-224

Page 21: F AKULTESI DERGISI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1994_1/1994_1_SENTURKH.pdf · Pskiloji ise, bir ruhbilim, bir davranış bilimi ve organizmanın çeşitli durumlar karşısında

158 Yrd.Doç.Dr.Habil ŞENTÜRK

ibadetler, dini inanç, dini duygu ve düşüncelerimizin dış dünyadaki birer uzantılandırlar. Öyleyse, bir ağacın dallan arasındaki ilişki ne ise, dini davranışlar ile diğer davranışlar arasındaki ilişki de odur. Demek ki ibadetler, birer dini davranış olmak hasebiyle hem o dav­ranışları etkilemek ve hem de onlardan etkilenmek durumundadırlar. Bunu biz, bir şahsiyet bütünlüğü içinde, gerek iç dünyanın bütünlüğü, gerekse davranışlar arasındaki bütünlük ve neticede iç ve dış dünyanın beraberce bütünlüğü veya bütünleşmesi şeklindeki bir etkileme ve etkilenme olarak ifade edebiliriz.