26
YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SOSYAL POZİTİVİZM POZİTİF BİLİMLERİN SOSYAL ALANLARA ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK – ASTRONOMİ Mİ? ASTROLOJİ Mİ? Özkan DEMİRTAŞ 125212702 SOSYAL POLİTİKALARIN ETİK TEMELLERİ DERSİ ÖZET: Sosyal bilimler insan doğasına ve topluma geniş bir perspektiften yaklaşarak insan ve doğaya ait çözümlemelerini yaparken, kültürel, ekonomik, siyasi, fiziksel ve sosyal olmak üzere bütünsel bir yaklaşım sunar. Sadece bütünsel bakış açısıyla sınırlı kalmaz aynı zamanda zaman içerisinde var olabilecek değişimlere karşı kendini yeniler. Pozitivist teori belirli olay ve olguları açıklamak için duyu veri kullanılarak tümevarımsal yöntemle yasalara ulaşılır ve bu yasalar sosyal dünyayı açıklamada kullanılır. Yaşadığı tarihsel süreçle liberal yapıya dönüşen pozitivist yaklaşımı kollayan emperyalizm, doğa bilimlerini sosyal alanlarda etik dışı kullanmaktan da çekinmemektedir.

ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

  • Upload
    vodang

  • View
    217

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

SOSYAL POZİTİVİZM

POZİTİF BİLİMLERİN SOSYAL ALANLARA

ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK –

ASTRONOMİ Mİ? ASTROLOJİ Mİ?

Özkan DEMİRTAŞ

125212702

SOSYAL POLİTİKALARIN ETİK TEMELLERİ DERSİ

ÖZET: Sosyal bilimler insan doğasına ve topluma geniş bir perspektiften yaklaşarak

insan ve doğaya ait çözümlemelerini yaparken, kültürel, ekonomik, siyasi, fiziksel ve

sosyal olmak üzere bütünsel bir yaklaşım sunar. Sadece bütünsel bakış açısıyla sınırlı

kalmaz aynı zamanda zaman içerisinde var olabilecek değişimlere karşı kendini yeniler.

Pozitivist teori belirli olay ve olguları açıklamak için duyu veri kullanılarak

tümevarımsal yöntemle yasalara ulaşılır ve bu yasalar sosyal dünyayı açıklamada

kullanılır. Yaşadığı tarihsel süreçle liberal yapıya dönüşen pozitivist yaklaşımı kollayan

emperyalizm, doğa bilimlerini sosyal alanlarda etik dışı kullanmaktan da

çekinmemektedir.

Page 2: ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

2

1. GİRİŞ

Bu çalışmada sosyal pozitivizm incelenecek, özel olarak da pozitif bilimlerin sosyal

alanlarda etik dışı nasıl kullanıldığına dair bir örnek (astronomi / astroloji) verilecektir.

Bugün sosyal bilimler dediğimiz şey, kuşaktan kuşağa aktarılan bilgeliğin mirasçısıdır.

Sosyal bilim modern dünyaya ait bir tanımlamadır. Kökleri 16. yüzyıldan beri

olgunluğa erişmekte olan ve modern dünyaya ait, amprik olarak doğrulanan sistemli

bilgi üretme çabasına dayanır. Aynı zamanda köklerinde bilgi sevgisi yer alır (Demir,

2009). Bu görüş aynı zamanda bize sosyal bilimlerin yapısına ait bazı ipuçları verir.

Sosyal bilimler insan bilimleridir ve insan bilimleri sorduğu sorular, kullandığı

yöntemler ve içeriği nedeniyle tarih içerisinde değişime uğramaktadır. Bu değişim

dışarıdan gelen müdahalelerden de etkilenmektedir. Bu nedenle insan bilimleri,

nesnelleştirici değil, yansıtmalı olmalıdır. Yani, kendi uygulamalarının mantıklı

açıklamasını da içermelidir. Aynı zamanda değişen toplumsal gerçekliklere göre

kendisini sürekli yapılandırmalıdır. Bu süreç sosyal bilimlerin toplumsal yapı içerisinde

daima dinamizmini korumasına yardımcı olur. Çünkü toplum her zaman ve her

oluşumda tekrar tekrar kendini inşa etmektedir. Pozitivizmin kökenlerine baktığımızda

aydınlanma düşüncesini görürüz. Comte’a göre Aydınlanma sonrası oluşan kaosa düzen

verecek olan pozitif felsefedir. Pozitif düşünce, başta teolojik ve metafizik düşünce

olmak üzere, farklı düşüncelere karşı çıkmıştır. Comte özellikle pozitif/bilimsel bilginin

önemine vurgu yapar. Buna göre bilimdışı düşünceler safsata olarak değerlendirilir. Bir

bilginin bilimsel nitelik taşıyabilmesi için gözleme ve somut verilere dayandırılması

gerektiği ısrarla vurgulanır. Herhangi bir verinin anlamlı olabilmesi için, pozitivistlere

göre doğrulanabilir olması gerekmektedir.

Page 3: ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

3

2. BİLİM VE POZİTİVİZM

Bilim; toplumun yaşanmış ya da yaşanması olası deneyimlerine ilişkin birtakım

soruların sorulması, o soruların cevaplarının belirlenmesi ve de kavramsallaştırılması

sürecidir. Bilim genel yasalar arar. Bilimsel bilgi kesindir ve bilim ilerledikçe kesinliği

değişebilir. Örneğin atom parçalanamaz denilirken bugün parçalanabilmektedir. Bilim

zaman, mekan ve insanla doğal olarak da toplumla ilişkilidir. Her canlı doğar yaşar ve

ölür. Yaşam boyunca da varlığını sürdürebilmek için çevre ile uyum sağlamak

çabasındadır. Bunun için de birtakım düşünce ve davranış biçimleri geliştirir. İnsan

topluluğu ve aralarındaki ilişki düzleminde toplumu karşılaştığı sorunları çözümlemek

için değişik araçlar, yöntemler, düşünme ve örgütlenme biçimleri ortaya çıkarır. Ortaya

çıkan sorunları çözümleyebilmek amacıyla toplumların meydana getirdikleri düşünsel,

maddi, manevi tüm verilere birden kültür adı verilir. İnsan, ortaya çıkan sorunları

çözümlemek ve bir arada yaşamak için birtakım normlar/kurallar oluşturur. Oluşturulan

normlar, kurallar ve davranış biçimleri hepsi kültürel öğelerdir ve bireyi birçok yönden

etkilerler. Toplumlar da dünyayı benimsedikleri yaşam ve düşünme biçimine bağlı

olarak algılarlar. Dünyayı yorumlar ve kendi ürettikleri kavram ve inançlara göre de

belirlerler. Toplumun kendi ürettiği kültür dünyaya bakışını da etkiler. Bu anlamda

bilim içinden çıktığı toplumun izlerini taşır. Oysaki bilim gerçektir ve tektir. Çünkü

bilim, var olanı keşfetmektir.

Pozitivizm disiplinin, binlerce yıllık anlayışı silip süpürecek kadar “devrimci” olduğunu

ama bizzat devrimcilerce “gerici” olarak suçlandığını keşfetmek, biraz “insana” özgüdür

kuşkusuz. Önce “devrimci” sonra “evrimci” suçlamasına maruz kalmış bir bilim

anlayışı.

Page 4: ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

4

“Pozitivizm” Türkçe’de “olguculuk” anlamına gelen bu kelime, pozitiften gelir. Bizzat

bu kuramı atanlarca, “negatif” kelimesinin karşıtı olarak kullanılmıştır. Söz konusu

negatif, metafizik başta olmak üzere soyut tüm anlayışlardır. Bir düşüncenin pozitif

olabilmesi için mutlak bilimsel verilere dayanması gerekir. Pozitivizm, evrene dayalı

meta anlatıların aksine, belirli problemlere dair çözüm önerilerine veya epistemolojik

(bilginin doğası, kapsamı ve kaynağı) akıl yürütme süreçlerine odaklanmaktadır.

Pozitivizmin temel mantığı, bilimsel verilerin ışığında dünyayı yorumlamaya çalışan bir

görüştür. Pozitivizme göre, gerçek veriler yani olgular, gözlemleyebildiğimiz şeylerdir.

Bir kavramın olgu olarak kabul edilebilmesi için onun somutlaştırılabilmesi gerekir.

Yani üzerinde bilimsel deneyler yapabilecek güce sahip olduğumuz şeyler, gerçek kabul

edilir. Soyut kavramlar tümden reddedilir. Kendinden önceki bilimsel akımlardan ve

“Deneycilik” gibi felsefi kavramlardan etkilenen pozitivizm, metafiziği kabul etmez.

2.1. Pozitivizmin Babası Auguste Comte (1798 – 1857)

Hem sosyolojinin hem de pozitivizmin babası kabul edilir. Aslen fizik ve matematik ile

uğraşan Comte, zamanla sosyal bilim alanına yönelmiştir. Comte’un yaşadığı çağ,

Fransa için önemli bir dönemdir. Fransız Devrimi ertesinde yaşanılan iktidar mücadelesi

ve Napolyon Bonapart’ın iktidara gelişi, ülkeyi ve Avrupa’yı derinden etkilemiştir.

Napolyon’un kaybettiği savaşlar sonrası Fransa dış güçlerce istila edilmiş, Krallık geri

gelmiştir. 1820’lerden sonra ise Krallık ve Cumhuriyet Fransa için mücadele alanı

olmuştur. Bu karmaşık ortamda Comte, toplumları incelemeye başlamıştır. Comte,

çalkantılı özel yaşamının sonunda başarısız bir intihar girişiminde bulunmuş, ardından

da tekrar toparlanarak konferanslar vermeye başlamıştır. Özellikle İngiliz düşünürler,

pozitivizm ile yakından ilgilenmişlerdir. Düşüncelerini yaymak için dış ülkelerin önemli

devlet adamlarına mektuplar göndermiştir. Bunlardan biride Osmanlı Devlet adamı

Page 5: ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

5

Mustafa Reşit Paşa’dır (www.onurcoban.com). Comte’un düşünceleri, kendinden

sonraki döneme damgasını vurmuştur. Toplum, “bilimsel” olarak 19. yüzyılda

incelenmeye başlanmıştır. Bunun en büyük nedeni sanayi devriminin yaratmış olduğu

olumlu ve olumsuz yeniliklerdir. Ardından Comte, “Toplumsal Fizik” adını verdiği

kavramı ortaya atmıştır. Bu kavramın farklı kesimlerce farklı anlamlarda kullanılması

üzerine “Sosyoloji” terimi, Comte tarafından ortaya atılmıştır. Toplum Bilimi olarak

isimlendirilen Sosyoloji, emekleme çağında bilim olmak için metafizikle mücadele

etmiştir. Aslen bir filozof ve iktisatçı olarak bilinen Karl Marx –ki tarihin de bilim

olmasına katkıda bulundu, materyalist ve devrimci bir anlayışla toplum bilimine

yaklaşmıştır. Birçok konuda çalışmalar yapan Max Weber, ise Marks ve Comte’a göre

3. bir sosyoloji yöntemi belirlemiştir. Özellikle bürokrasi alanında büyük çalışmalar

yapmıştır. Tüm bu öncü isimler, birbirinden ayrı düşünseler de, ortak bir noktada

kesişiyorlardı. Onlar toplumların bilimsel bir değerde ele alınması gerektiğini

savunuyorlar ve metafizikle mücadele ediyorlardı. Comte, sosyolojiyi şekillendirdikten

sonra, onu ele alış biçimine yöneldi. Bu aşamada ortaya Pozitivizm çıktı. İlginç bir

tarihsel gelişme olacak ki, pozitivizm ilk çıktığında kendini dinci, muhafazakâr, idealist

olarak isimlendirenler; bilim adamlarına pozitivist oldukları “suçlamasını” yapıyorlardı

(hatta hala yapıyorlar). Bu büyük ölçüde de doğruydu. Ancak 21.yüzyıla gelindiğinde

bilim adamları “dünyasında” pozitivizm neredeyse bir “hakaret” unsuru haline

gelmiştir. Comte, toplumların sürekli daha iyiye ve doğruya doğru gelişmesinin doğal

ve toplumsal evrimin bir sonucu olduğunu söyler. Bu evrim ise, toplumların kendi iç

dinamiklerinden doğmaktadır.

İnsan aklı, teolojik, metafizik ve pozitif olarak nitelenen üç tarihsel dönemden

geçmiştir. İnsan aklının evreni ve toplumu kavrama ve değerlendirme konusunda,

geçirmiş olduğu değişimleri ifade eden bu kurama "üç hal kuramı" denilmektedir.

Page 6: ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

6

Teolojik düşünme evresinde insan, evren hakkında doğru bir anlayışa sahip olmadığı

için olayların ardında tanrısal ve gizemli güçler aramıştır, ikinci evrede de olayların

açıklanmasında bazı metafizik güçlere başvurulmuştur. Ancak 19. yüzyılda, yani

Comte’un da içinde yaşadığı çağda pozitif (bilimsel) düşünme evresine ulaşılmıştır. Bu

dönemin ayırt edici özelliği, olguların ardında gizli güçler aramak yerine, onları deney

ve gözleme dayanarak açıklama yoluna gidilmesidir (www.kalem.biz)

2.2. Pozitivizmin Özellikleri

Özellikleri şu şekilde sıralayabiliriz:

Olgucudur. Bir kavramın olgu olarak kabul edilebilmesi için onun

somutlaştırılabilmesi gerekir.

Bilimsel deneyler yapılabilmelidir. Gözleme dayalıdır. Olgular doğrudan duyu

algılarıyla yapılan gözlemlerle belirlenmiş, yasalarda bu gözlemlerden

tümevarımla yapılan genellemelerle oluşturulmuştur.

Soyut kavramlar tümden reddedilir.

“Evrimci” ve “Devrimci”dir (Doğal evrim ve doğal devrim).

Aydınlanmadır.

Temelde SOL’cudur. Sağ ideolojiler ve merkez sağ muhafazakârları “bilime”

karşı değildir ancak pozitivizmin deneyci ve somut anlayışına karşıdırlar. Bu

yüzden muhafazakar sağ ideolojiler “negatif”tir. Ancak tarihsel sürecinde

liberaller pozitivizmi kollamış ve kapitalist amaçlar için kullanılmıştır.

Temeli doğa bilimlerine dayanır.

Seçici, kuşkucu, nesnel, evrensel, kolektif, genelleyici, ölçücü, akılcıdır.

Bu çerçeveye göre, günümüzde pozitivizm, bilim konusunda ampirist bir görüşe

bağlılığı, toplumsal yaşama ampirist bilgi modeli üzerinde bilimsel bir yaklaşımı

Page 7: ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

7

tanımlar. Sosyal bilimler bağlamında ise, bu, insan ve toplum bilimlerinin yöntemlerinin

doğa bilimlerinin yöntemlerine göre şekillenmesi veya oluşturulması; olgularla

değerlerin birbirlerinden kesin olarak ayrılmaları gerektiği ve bu yapıldığında, sosyal

bilimlerin de, doğa bilimlerinde keşfedilen yasalara veya yasa benzeri düzenliliklere

koşut toplum yasalarına erişebileceği anlamına gelir.

2.3. Comte sonrası Pozitivizmin Tarihsel Gelişimi

Pozitivizm, çağlar boyunca Comte’un sosyolojisine kafa yormuştur. İnsanların kültür ve

toplum yapısını bilimsel analizler getirmek ister. Pozitif bilimde amaç, deneylerce

kanıtlanabilecek kanunların, sosyolojiye uyarlama arzusudur. Bunu başarmak o yıllar

için bile zor olsa da “mükemmel toplum” ileride gerçekleşebilir. Comte, evrimci bir

görüş benimser. Ona göre doğal süreç işlemektedir. Şartlar pozitif bilime göre

ilerlemeye devam etmektedir. Bilim adamları yeni buluşlar yapmakta, mutlak bilgiye

ulaşmaya yaklaşılmaktadır.

Comte sonrası bilim adamları, sübjektif bakış açısını bir yana bırakıp, objektif anlayışı

savunmuştur. Günümüzde bile hala kabul edilen anlayış, bilim adamlarının objektif

olma kuralıdır. Uygulamada tam olmasa da bir İranlı bilim adamıyla, İsrailli Bilim

adamı, bilim konusunda ideolojik düşünceden sıyrılmalı ve objektif bir bilim için

çabalamalıdır. Kübalı sosyalist bir biyolog ile ABD’li kapitalist bir biyolog için insan

hücresi, insan hücresi olmalıdır. Ülkeleri ve idealleri için geliştirilmesi gerekilen bir

araç değil!

Pozitivizmin bir başka katkısı ise, eğitim alanında olmuştur. Birçok eğitimci, bilimsel

eğitimi savunmuş, çağdaş okulların, deneysel derslerin ve uygulamaya dayalı ünitelerin

daha başarılı olacağını ortaya koymuşlardır. Baskıcı ve dar kalıplı bir eğitimin sadece

“ezber” olacağını savunmuşlardır. Bu amaçla modern üniversiteler kurulmuş, laboratuar

Page 8: ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

8

deneyleri, tıp başta olmak üzere tüm alanlarda hız kazanmıştır. Direkt olmasa da sosyal

bilimlerin diğer alanları da pozitivizmden ve dolayısıyla sosyolojiden etkilenmişlerdir.

Psikoloji gibi disiplinlerin bilimsel olmasında önemli bir katkısı vardır. İletişim bilimi

de, bir ölçüde Pozitivizmden etkilenmiştir.

Pozitivizmin gelişimi sadece biyoloji ve fizik alanında değil sosyal bilimlerde de

(sosyoloji, psikoloji) evrimin gerekliliğini anlatır ve toplumun evriminden de bahseder.

Doğa bilimlerinin gelişimine zemin hazırlamıştır. Özellikle Darwin’in evrim teorisini

hızlandırmıştır. Evrim Kuramı gibi yaklaşımlar pozitivizm ile uyumluluk gösterir.

Herbert, Spencer gibi düşünürler; toplumu bir organizmaya benzetirler. Evrim teorisi ile

birlikle bu düşünce tüm Batı Dünyasının yapısını şekillendirmiştir. Modernizm

tartışmaları yapıldığı 20. yüzyılda ilerlemek yani çağdaş olmak en büyük ülkü

konumuna yükselmiştir. Batı dünyası bu amaçla dönüşüm yaşarken, Türkiye gibi yeni

kurulan ve kendi içyapısında bir devrim yaşayan ülkeler de “çağdaşlaşma” amacı

gütmüşlerdir. Mustafa Kemal Atatürk’ün de “muasır medeniyetler” ülküsüne

kavuşmadan kastı, pozitivizmin “soyut kavramlar yerine bilimsel kavramlar” yönüdür.

Bu anlamda “Batının bilimini alalım, emperyalizmini değil”; yaklaşımı da önemlidir.

Comte’un anlayışı siyasal yapıya da yön verdi. Fransız devriminin etkisiyle beraber ulus

devletler ortaya çıkmaya, monarşiler yıkılıp cumhuriyetler kurulmaya başlandı. Özgür

Bilim, insan hakları, demokrasi, demokratik seçim gibi kavramlar ortaya çıktı ve bu

kavramlara sahip çıkılmaya başlandı. Türkiye’de ise bu kavramlar uygulamada tam

olarak yerine oturmuş değil, özellikle de “özgür bilim” konusunda sıkıntılar devam

etmektedir. Ancak tarih bize gösterdi ki, bu liberal anlayış zamanla (aslında başta da

vardı), kapitalist bir çizgiye kavuştu. Kapitalist ideoloji ve onun sonucunda

sömürgecilik bu devletlerin ortak özelliği haline geldi. Günümüzde birçok liberal ve

Page 9: ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

9

kapitalistin pozitif düşünceye değer vermesinin temelleri buralarda yatmaktadır. Çünkü

pozitif sosyoloji, şuan yaşadığımız kapitalist sistemi de yaratan unsurlarda biridir.

2.4. Pozitivizmin Eleştirisi

Pozitivizmin çıkış yıllarında ilk “sağ” kanattan tepki aldığı bir gerçektir. Ancak bu

zamanla “sol” kanada ve ideolojiden bağımsız olarak, yeni bilim çevrelerine kaymıştır.

Pozitivizm ütopyaya karşıyken kendi içinde “mükemmel toplum” oluşturma konusunda

ütopyaya kaydığı görülmektedir. Comte Fransız Devrimi’ne karşıydı. Çünkü ona göre

devrimler olağan evrim sürecine karşı duruş demekti. Pozitivizmin temelinde çizgisel

bir evrim vardır. Comet’un Fransız devrimine ve Napolyon’a karşı olması da bir başka

durumdur. Burjuvalar kapitalist toplum için pozitivizmi “resmi tez” haline

getirmişlerdir. Bu kurama en büyük eleştiriyi Karl Marx yapmıştır. Marx, toplumlarda

ekonomik sürecin önemine vurgu yaparken devrimlerin gerekliliğini açıklamıştır.

Comte sonrası pozitivistler, sosyalizmle mücadeleye girişmişlerdir. Çünkü bu kişilere

göre, doğal evrimini yaşayan sistem, en doğru yöntemle ilerlemekteydi. Mevcut liberal

yapı korunmalıydı. Bu karşıtlık bilim dünyasına da yayıldı. Farklı düşünen bilim

adamları ya dışlandı ya da görmezden gelindi. Soğuk Savaş sırası sosyalistlerin

pozitivizme olan en büyük karşıtlığı bu nedenledir.

Sistemin koruduğu pozitivizm zamanla emperyalist yapıya dönüşmüştür. 1800’lü

yıllarda hızla artan Afrika keşifleri, yeni toplumlarla Batı Dünyasının karşılaşmasına

tanık olmuştur. Batı dünyasına göre “ilkel” olan bu insanların, en kısa süre de

“çağdaşlaşması” gerekmekteydi. Bunun tek yolu birçok pozitiviste göre sömürgecilikti.

Örneğin, İngiliz veya Fransız sömürgesi altında ki bir Afrika toprağı, hızla kalkınacak

ve orada yaşayanlar örnek batı toplumunun seviyesine ulaşacaktı. Bu durumun böyle

sonuçlanmadığını bugün biliyoruz. Her türlü doğal kaynağı sömürülen Afrika,

Page 10: ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

10

günümüzde açlık ve (batının belirlediği) sınır çatışmaları yüzünden büyük bir yıkım

içindedir. Belki de “çağdaşlaştıkları” tek konu, kıtanın neredeyse yarısının Fransızca

bilmesidir(!).

Pozitivizmin en büyük yanlışlarından biri “mutlak bilim” arayışıydı. Onlara göre bu

evrensel kesin bilgiler, pozitif toplum için kaçınılmazdı. Soyut idealleri yıkmak için

yola çıkan kuramın, kendi idealini yaratması bu aşamada kaçınılmazdı.Modern çağ

adını verdiğimiz bir dönem yaşanmaktaydı. Ancak bugün batı dünyası,post-modern çağı

yaşamakta… Modern kuramlar artık eleştirilmektedir. Günümüzde modernliği

aşamamış bir pozitif kuramın var olmadığı ise bir gerçektir. Birçok düşünüre göre (hatta

destekleyenlere göre) pozitivizmin zamanını doldurmuş olmasının en büyük sebebi

budur. Onlara göre pozitivizm yaşanması gereken bir süreç olsa da 2000’li yılların

ihtiyaçlarına cevap verememektedir. 1970’li yıllardan beri ciddi bir pozitif bilim

eleştirisi yapılmaktadır (www.onurcoban.com).

İdeolojik söylemden bağımsız olarak yapılan en başarılı eleştiri kuşkusuz Karl Popper

tarafından yapılmıştır. Bilgi Felsefesi konusunda çalışmaları olan Popper, mutlak

bilgiye ulaşılamayacağını belirtmiştir. Ona göre doğrular, kendinden önceki doğruları

yanlışlayabilir. Bu durum sürekli bir hal kazanır. Yani sürekli “yeni” doğrular çıkabilir.

Oysa pozitivistler doğrunun tek olduğuna inanıyorlardı. Yeterli bilimsel deneyler yapılır

ve bir teori kanıtlanırsa, o teori artık doğru kabul edilirdi. Bu yeni doğru her yerde her

zaman geçerli olurdu.

Günümüzde doğru bilginin kalıcı olmadığını sadece Popper gibi filozoflardan değil,

bizzat bilimin içerisinden de öğrenmiş bulunuyoruz. Comte’un yaşadığı çağ, bilimin

sıçrama yaptığı bir çağdı. Örneğin, Newton, binlerce yıldır bilinen tüm teorileri çöpe

attı. Fizik konusunda ortaya koyduğu kuramlar bilim dünyasını şekillendirdi. Tüm 19.

yüzyıl çalışmaları gösterdi ki, Newton haklıydı. Ondan önceki bilimsel bilgi yanlıştı.

Page 11: ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

11

Defalarca deney yapılıyor, farklı koşullarda farklı mekânlarda laboratuar incelemeleri

gerçekleşiyor ve sonuçta Newton’un “kesin” sonucu doğrulanıyordu. Bu pozitivistlerce

umut demekti. Çünkü binlerce yıldır yapılan çalışmalar artık sona ermişti. Bilimsel

deney üzerine şekillenen sistem, bu sonucu neşeyle karşıladı. Oysa işler 20. yüzyılda

değişti. Albert Einstein, neredeyse tüm Newton fiziğini çökertti! Onun teorileri açıkça

daha önce kesin denilen tüm verileri yanlışlıyordu. Bilim adamları yine birçok deney

yaptılar. Farklı yer ve zamanda yeni laboratuar incelemeleri gerçekleştirdiler. Gördüler

ki, bu sefer de haklı olan Einstein! Daha önceki Newton Teorilerini

deneylendirdiklerinde ise onun yanlış olduğunu fark ettiler. Bu durumun etkisi yıkıcı

oldu.

Bilim dünyasında pozitivizmin sevilmemesinin en büyük sebebi mutlak bilgi

anlayışıdır. Onlara göre bu anlayış bizzat bilim tarafından çürütülmüş durumdadır.

Günümüzde hala bu anlayışa körü körüne bağlı olmak, bilime asıl ihanettir belki de.

Ancak bu durumun bir ikilem yarattığı da gerçektir. Bazı kişiler, bilimin her zaman

yanlış olabilme ihtimali sonucunda soyut kavramlara yönelmenin daha doğru

olabileceğini söyler. Ki 21. yüzyılda metafiziğe toplumca bir geri dönüş

gözlenmektedir. Oysa bu doğru bir tutum değildir. Bilim belki bir gün “mutlak

doğruya” ulaşacaktır. Ya da “mutlak doğru” diye bir şeyin aslında olmadığını kabul

edecektir. Ne olursa olsun, adımlarımızı bilime göre atmak, her durumda olumlu sonuç

verecektir.

Pozitivizmin kan kaybetmesi ile gözden düşmeye başlaması bir olmuştur. Üzerine

kapitalist sistemin oyuncağı haline gelmesi ve faydacı yapının egemen olması, bu

durumu hızlandırmıştır. Ancak felsefede ve kısmen bilimde, pozitivizm şekil değiştirip

kendini yenilemeyi başarmıştır. Günümüzde saf pozitivizmden daha “saygın” görülen

bu akım Mantıksal Olguculuk (Mantıksal Pozitivizm) olarak bilinir. Analitik Felsefe

Page 12: ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

12

akımına bağlı olan ünlü filozof Bertrand Russell ile başlayan bu süreç; Viyana Çevresi

gibi felsefe gruplanınca sahiplenilmiştir. Russell’in çalışmalarının, eski pozitivizm gibi

“sistem yanlısı” değildir.

3. POZİTİF BİLİMLERİN SOSYAL ALANLARDA ETİK DIŞI

KULLANIMINA BİR ÖRNEK: ASTRONOMİ Mİ ASTROLOJİ Mİ?

Pozitivizmin süreç içerisinde emperyalist çevrelerce kullanılması kapitalizme hizmet

etmesi sosyal alanları etkilemiş, toplum yapısını değiştirmeye başlamış, sistem

yöneticileri de diyebileceğimiz “toplum mühendisleri” ni ortaya çıkarmıştır. Özellikle

kültür anlamında toplumları yönlendirmeye çalışmışlardır. Ancak doğa bilimlerin etik

dışı ve hurafeye yönelik uygulanılmaya çalışılması özellikle içinde bulunduğumuz

yüzyılda vahşice kullanılmaktadır. Bugün tüm doğa bilimleri insanlığa hizmet, var

oluşu anlayabilmek, sorunları çözebilmek için doğmasına karşın kapitalizmle beraber

sömürge hedeflerine yönelik kullanılmaya çalışılmaktadır ve çalışılmıştır da. Örneğin

atomun parçalanabilirliği atom bombasını meydana getirmiş ve 2. Dünya Savaşı’nda

kullanılmıştır.

Ben, burada daha farklı bir örnekleme vermek istiyorum. Toplumun ve insanın duygu

ve düşüncelerinin sömürülmesine yönelik bir uygulama çalışmasından bahsedeceğim.

Evreni anlamak soru sormakla başlar ve doğa bilimlerini meydana getirir. Doğa

bilimlerinin temeli “astronomi” kendi alanında çok farklı bir yere sahiptir. İnsanoğlu

kendi farkındalığına eriştiği an yani akıl yürütmeye başladığı an kafasını gökyüzüne

kaldırıp sorgulamasıyla insanoğlu için astronomi yani gök bilimi sorgusu da başlar.

Böylece insanoğlu için astronominin ve astrolojinin çıkış noktası aynıdır. Biri bilim dalı

iken diğeri şarlatanlıktan başka bir şey değildir. Hatta Uluslararası Astronomi

Topluluğu astrologları ve astrolojiye inananları “şarlatan” olarak nitelendirir.

Page 13: ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

13

3.1. Kelime olarak “Astronomi” ve “Astroloji”

Biyoloji, sosyoloji, psikoloji, fizik, kimya gibi bilim kavramların meydana gelmesi

pozitivizm sayesinde olmuştur. Bazı bilim dalları “-loji” (biyoloji, jeoloji vb.) , bazı

bilim dalları da “-nomi” (astronomi, gastronomi, medyanomi) eki almaktadır. Bu

noktada astronomi ve astroloji kavgası özeldir.

"-loji" en genel anlamda; "herhangi bir alandaki çalışmalar" demektir. Bu tür sözcükler

genellikle Yunanca veya Latince köke sahip olup, son ek -loji, Yunancadaki -λογια (-

logia) dan gelir. Eski Yunanca, légō, log- λέγω, λογ- “söz söylemek” demektir. Bu ek

buradan evrilmiştir (http://tr.wikipedia.org/wiki/-loji)

“-nomi”, çeşitli isimlerde kullanılan bir son ek. İngilizce -nomy son ekinden gelir ki -

nomy kendisi Yunanca nomos yani "kanun, kural"dan türetilmiştir. “Belirli bir dala ait

bilgi veya kanunların toplamı fikrini ifade” etmektedir (http://tr.wikipedia.org/wiki/-

nomi).

Örnek olarak aşağıdaki kullanımları verilebilir:

• Agronomi - tarım kanunları

• Astronomi - gök nesnelerinin kanunları

• Taksonomi - sınıflandırma kanunları

• Radyo astronomi - gök cisimlerinin radyoelektrik dalgaları alanındaki

elektromanyetik ışımasını inceleyen gökbilim dalı

• Medyanomi - medya kanunları bilimi

Kısaca astronomi gök bilimi anlamındadır ve kendi evrensel kanunları vardır. Astroloji

ise gök bilimi değildir, insanların geleceklerini okuma fikrine kapıldığı bir alandır ve

maalesef bilim olarak algılanıp yanlış değerlendirilmektedir. Astroloji kesinlikle bilim

değildir. Buna karşılık örneğin “biyoloji” bilim dalıdır ve yaşam üzerine çalışmalar

Page 14: ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

14

yapar. Dayandığı kanunlar temel doğa ve astronomi gibi kanunlardır. Bu kanunun dili

de “matematik”tir. Yani bilimin dili matematiktir. Bu yüzden matematik bilim değil,

bilimin kullandığı dildir ve evrenseldir. Tektir.

Astronomi ve astrolojinin çıkış noktası aynı iken astronomi kendini geliştirmiştir.

Astroloji ise yerinde saymış, evrensel yasaların dışında kalmış, kendini geliştiremeyerek

metafizik bir hal almış ve hurafe olarak kalmıştır. Fakat insanların nedense

astronomiden çok ufo, uzaylı ve astroloji gibi kavramlara ilgisi vardır ve konu ile ilgili

yanılgıları çok fazladır.

3.2. Temel Olarak Astronomiye Bir Bakış

İçinde bulunduğumuz evren bundan yaklaşık 14 milyar yıl önce BIG-BANG yani

“Büyük Patlama” ile başladı. Evren en başta bir portakal gibi bütündü ve sıcak ve çok

şiddetli bir patlamayla saçılmaya ve genişlemeye başladı. Bu genişleme devam ediyor

ve büyük patlamanın görüntüsü ve ses dalgası, radyo dalgası ve televizyon kanal

karıncalanması olarak kendini göstermektedir. Oluşan patlamayla önce kararlı atomlar

ardından da gök adaları yani galaksiler ve yıldızlar ve gezegenler oluşmaya başladı. Biz

Samanyolu galaksisi içinde “Güneş” denilen orta halli bir yıldızın oluşturduğu sistemde

“Yer” yani “Dünya” denilen gezegende bulunmaktayız. Bildiğimiz kadarıyla da evrende

bizim yaşam formatımıza benzer başka bir yaşam başka bir sistemde yok. Ancak bunu

şu anki verilere göre söyleyebiliriz. Evren çok büyük ve büyümeye devam ediyor.

İnsanoğlu söz konusu olan bu makro yapıyı metafiziksel yorumlamaya çalışmış,

yıldızlara üst düzey anlamlar katmaya çalışmış ve gelecek okumaya çalışmışlardır.

Burada Yunan Mitolojisinin etkisi de çok büyüktür. Mitolojik anlayışlar ve tanrısal

kavramlar astrolojik yaklaşımı getirmiştir. Yunan Mitolojisi bir “tanrılar soyağacı” nı

meydana getirmiştir. Bu soyağacında içinde bulunduğumuz sistemin gezegenleri tanrı

Page 15: ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

15

olarak görülmüş ve bu tanrılar üremiştir. Bugün bu gezegenlerin isimleri mitolojik

isimlerden almış ve kullanmaya devam ediyoruz.

Peki evren ne kadar büyük? Astronomide mesafeler arası çok uzun olduğu için km’den

sonra yeni ölçüm birimleri meydana gelmiştir.

AB Astronomi Birimi: Güneş ve Yer arası uzaklık ortalama 149.600.000 km’dir ve

buna 1 Astronomi Birimi (1AB) denir.

Işık Yılı: Işığın bir yılda aldığı yoldur. Işığın hızı yaklaşık c=300.000 km/sn’dir. Bu

durumda ışık 1 yılda yaklaşık olarak: 1ıy=300.000x60x60x24x365,25=9,46 trilyon km

~ 10 trilyon km’dir.

Parsek: Astronomik bir birimdir, paralaksı 1” sn olan uzaklıktır (ayrıntısı burada

anlatılmayacaktır). 1 pc=3,26 ıy=206265 AB’dir.

Yer’e yakın yıldız, içinde bulunduğumuz sistemin yıldızı Güneş’tir. Güneş ışığı bize

yaklaşık olarak 8 sn.de ulaşır. Sistemimize en yakın yıldız Centauri Takımyıldızına ait

olan α-centauridir. Bize olan mesafesi 4,2 ıy’dır. Şimdi söz konusu olan bu yıldızda

uzaylı olduğunu varsayalım ve oradan gezegenimize telefon hattı çekelim. Oradaki

uzaylı bize “alo” dese bize “alo” sesi 4,2 yıl sonra gelir, bizim cevabımız da 4,2 yıl

sonra gider, toplam 8,4 yıl gibi süren kısa bir telefon görüşmesi olmuş olur. Kısacası α-

centauri yıldızından çıkan ışık bize yaklaşık 4 yılda gelir. Bunun anlamı şudur:

yıldızların ışıkları bize aradaki mesafe kadar süre içerisinde gelir. Başka bir örnek;

kutup yıldızının bize uzaklığı 431 ıy’dır. Kutup yıldızından çıkan ışık bize 431 yılda

ulaşır. Yani biz kutup yıldızına baktığımız zaman 431 yıl önceki halini görüyoruz. Eğer

kutup yıldızı ölmüşse biz bunu 431 yıl sonra anlarız. Bu şekilde milyon ışık yılı

uzaklıkta yıldızlar mevcut. Evrende ortalama 200 milyar galaksi ve her galakside de

ortalama 400 milyar yıldız olduğu sanılıyor ve evren büyümeye devam ediyor.

Page 16: ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

16

3.3 Burçlar var mıdır?

Gökyüzünde birçok takımyıldızı mevcuttur. Güneşin gök küresinde izlediği bir eliptik

yol vardır ve buna “Zodyak Kuşağı” denir. Bu kuşakta gözlenen takımyıldızlarına

burçlar denir ve astrologların dediği gibi 12 değil 13 tanedir. Bunlar koç, boğa (öküz),

ikizler, yengeç, aslan, başak (bakire), terazi, akrep, yılancı, nişancı (yay), oğlak (teke),

kova (saka) ve balıklar. Ancak söz konusu burçların insanlar üzerinde hiçbir etkisi

yoktur. Evrensel çekim kanununa göre iki cismin birbirlerine etkisi evrensel bir

formülle açıklanmaktadır. Buna göre:

Büyük kütleli cisim = M (kg) (sbt)

Küçük kütleli cisim = m (kg) (sbt)

Aralarındaki mesafe = r (m) (değişken)

Evrensel Çekim Sabiti G=6,67x10-11

Nm2kg-

2 (sbt)

İki kütle arasındaki çekim kuvveti=F olduğuna göre evrensel çekim kuvveti;

F=G*(M*m)/r2

Yani aradaki mesafe artıkça kuvvet, mesafenin karesi kadar azalmaktadır. Bu kadar

uzak mesafeden bir cismin bize etkisi olamaz. Yıldızların insan üzerinde etkisi

olamayacağını matematik bize bu kanunla ispat etmektedir. Bir diğer husus da şudur:

Güneş 21 Mart tarihinde “koç noktası”na gelmektedir, yani ilkbahar noktasına. Koç

noktası ilkbaharın başlangıcıdır. Aynı şekilde 23 Eylülde de “terazi noktası”na yani

sonbahar noktasına gelmektedir ki bu tarihler koç ve terazi burçlarının da başlangıcıdır.

Ancak, Gök Küresinin topaç gibi bir devinimi ve Güneş ve Ay’ın çekim etkisi söz

konusu olduğu için Zodyak kuşağındaki yıldızlar yılda 50 yay sn.lik bir açıyla batı

yönüne kaymaktadır ve bu kayma hareketinin periyodu 26.000 yıldır. Bugün Güneş koç

noktasında olduğunu varsayarsak 13.000 yıl sonra 21 Mart tarihinde Güneş koç

noktasında değil terazi noktasında olacaktır. Bugün biliyoruz ki Güneş 21 Mart

Page 17: ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

17

tarihinde artık Koç noktasında değildir. 21 Mart tarihi balıklara kaymıştır. Kısaca 21

Mart tarihinde doğan bir çocuk artık Koç burcu değildir. Oysa astroloji koç burcunda

olduğunu iddia eder. Konuyla ilgili diğer bir husus; takımyıldızlarını oluşturan yıldızlar

birlikte değildirler yani aralarında bir bağ yok ve mesafeleri çok uzaktır. Biz bu

yıldızları düzleme indirgediğimizde yakın gibi görüyoruz. Ayrıca takımyıldızlarına

baktığımızda bir şekle benzetip isimlendirilmişlerdir. İnsan neye benzetirse onun ismini

verebilir. Astrolojiye göre Zodyak kuşağında bulunan yıldızları yani burçları Güneş

Sistemindeki gezegenler yönetmektedir ki tamamen saçmalıktır. Yıldızları gezegenler

yönetseydi Güneş merkezli bir sistem de yer almazdık. Yıldızlar oluşurken artık

maddelerinden gezegenler oluşur. Hangi hurafe hangi inanış “yıldızları gezegenler

yönetir” gibi sapkın bir düşünceye yol açmıştır, anlaşılması mümkün değildir.

Güneş Sistemimiz yaklaşık 4,5 milyar yıl önce oluştu yani güneşin yaşı ve dünyamızın

yaşı aynıdır. Hesaplamalara göre de dünyamızın ve dolayısıyla sistemimizin 4,5 milyar

yıl daha ömrü vardır. Güneş Sistemimizin gezegenlerine göz atalım:

Merkür – Hermes (Dilek), Venüs – Aphrodite – Aşk (Çoban), Yer (Dünya), Mars - Ares

(Savaş), Jüpiter – Zeus (Uğur), Satürn (Kuşak), Uranüs (Gökhan), Neptün – Poseidon

(Denizhan), Plüto – Hades (Karahan). Pluto 2005 yılında uluslararası astronomi

kararına göre sistemden çıkarılmış, “cüce gezegen” olarak tanımlanarak yeni bir

kavrama öncülük etmiştir. Çünkü Plüto sistemin kuralını bozmaktadır. Mars ve Jüpiter

arasında da bir kuşak vardır ve bu kuşağa Asteroid Kuşağı denir. Bu kuşakta binlerce

küçük gezegen ve gök taşları yer almaktadır. Gezegenler oluşurken uyduları da

oluşmuştur. Merkür ve Venüs’ün uydusu yoktur. Diğer gezegenlerin uydusu vardır.

Yer’in uydusu Ay, Dünya’da yaşam olmasını sağlayan etkenlerden biridir.

Page 18: ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

18

Astrolojiye göre insan karakteri ve fiziksel yapıları burçlara göre ayrılmıştır. Oysa

yapılan araştırmalar göstermiştir ki herhangi bir burç döneminde doğan kişi başka

burcun özelliklerini de taşıyabilmektedir. Yani böyle bir genelleme yapılamaz.

3.4. Uzaylı ve UFO Kavramları

UFO genel anlamda “tanımlanamayan uçan objeler” olarak tanımlanır. Ancak

günümüzde uçan daire ya da uzaylı şeklinde saçma bir tanımla insanlara sunulmakta ve

sosyal yaşamı etkileyebilmektedirler. Yukarıda evrenin büyülüğünden bahsettik.

Evrende en hızlı şey ışık hızıdır. Hiçbir uzaylı o kadar yolu (tabi ışık hızına erişmesi

gerek) kat ederek bize gelmez diye düşünüyorum. Nedense bu UFO ve uzaylılar Devlet

Başkanlarını ziyarete gelmiyorlar da bizim köylü Ahmet Efendi, Fatma Hanıma

görünüyorlar… Böyle bir saçmalık olamaz. UFO (uçan daire) ilk olarak 2. Dünya

Savaşından hemen sonra Rusya semalarında görüldüğü kaydedilmiş ancak görülenin

uçan daire olmadığı Amerikan casus uçağı olduğu ortaya çıkmıştır. ABD, gizli savunma

çalışmalarını daha rahat yapabilmek için girilmesi yasak olan eyalet bölgesinde

dikkatleri başka yöne çekmek için uzaylı fotoları basına vererek farklı düşüncelere sevk

etmeye çalışmış ve başarılı olmuşlardır. Uzaylı ve UFO dernek(!) ve grup üyeleri bu

aldatmacalardan öyle bir rant elde etmişlerdir ki, bu işin temsilcileri de uzaylı ve

UFO’nun olmadıklarını çok iyi biliyorlar. Kısacası UFO diye tabir edilen uçan daireler

ve uzaylılar yoktur.

3.5. Astroloji Kavramıyla Toplumu ve İnsanları ve Sosyal Olayları Etkileme

Çabaları

Gelişen teknoloji ve kültür endüstrisi ve kapitalist yaklaşımlar insanları farklı yoldan

etkileme ve dikkatleri başka yöne çevirme gibi bir uğraş vardır. Bu yolda mistik anlayış

Page 19: ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

19

da alet edilmektedir. Oysaki Hyman Rickover’in dediği gibi “küçük beyinler insanlarla,

orta beyinler olaylarla, büyük beyinler sistemlerle ilgilenir”. Astrologlar ve astrolojiye

inananlar maalesef küçük beyinli kalmakta ısrar ediyorlar.

Gökbilim ile uğraşan bilim insanları uzun zamandır yıldız falına bakan astrologlara

karşıdır. Nedeni ise astrologlar yaptıkları işin bir bilim olduğunu ileri sürerler ve hatta

yalan söyleyerek batıda bunun üniversitelerde okutulduğunu iddia ederler. Bizlerin bu

konuda duyarlı olmamızın nedeni bazen çok eğitimli kişilerin dahi astronomiyi astroloji

ile karıştırmasıdır. Biri temel bilim diğeri ise sahte bilim veya biraz argo bir tabirle

sahtekarlık. Ama insanlarda bir şeye gönülden bağlanma, inanma güdüsü var, özellikle

onu ikna edecek yetenekli biri ile karşılaşırsa dünden razıdır böyle konularda inanmaya

(www.ethemderman.com)

İnsanları ve toplumu kümeleştirme ve sınırlama anlayışı, doğal afetlere mistik hava da

ekleyerek etkileme çabaları son dönemlerde daha da artmıştır. İşin ilginç tarafı kimi

devlet başkanları da buna inanmış ve kendilerine özel falcılar bile tutmuşlardır. Nedense

karanlık bir çağ yaşamaya çok meraklıyız. Oysa bu çağların mum ışığı her zaman bilim

olmuştur. Bahsedilen sebepler ve matematiksel kanıtlarla astroloji bilim değildir.

GERÇEK OLAN ASTRONOMİ BİLİMİDİR.

Kapitalist sistem insanları ve toplumu uyutmak için elinden geleni yapar. Dikkatleri

başka yerlere çekmeye çalışır ve düşünmelerine engel olur. Televizyon programlarına

özellikle kadın programlarına baktığınızda kimse astronomiyi merak etmez, ilgilenmez

ama astroloji ile ilgilenir ve ona inanır. Kültür endüstrisi de kapitalizmle birlikte buna

göre hareket etmektedir. İnsanlar ne giyeceklerine kiminle yuva kuracaklarına, nasıl bir

meslek seçeceklerine bu yıldız falı saçmalığına inanarak karar verebiliyorlar. Bu

noktada ne pozitivizm ne de modernite anlayışı mevcuttur. Tamamen hurafeye ve

saptırılmış mistik anlayışa dayandırılmıştır. Bu yüzdendir ki uygulanan konu,

Page 20: ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

20

uygulayıcılar ve bu saçmalıklara inananlar “negatif”tir. Oysaki bize fizik yasaları ve

matematik dili astronominin evrenselliğini astrolojinin de sahtekarlığını çok güzel

anlatmakta ancak sistem insanları saptırabilmektedir. Bunun nedeni hem eğitimsizlik

hem de bozuk eğitim sisteminin ürünüdür. Özellikle Türkiye’de bu çok aşikardır.

Liselerde astronomi eğitimi MEB tarafından 1974 yılında zorunlu eğitim olmaktan

çıkartılmıştır (Tunca, 2002). 1980 darbesiyle de yerine din eğitimi zorunlu kılınmıştır.

Bilimi geriletme ve toplumu koyunlaştırma olayları bugün de devam etmekte ve mevcut

hükümetle bu süreç hızlandırılmaktadır. Bu yüzdendir ki mevcut hükümetimiz de

“negatif”tir. Günümüzde astronomi eğitimi almış kişiler geniş bir dünya görüşü ve

analitik düşünce yapısına sahip oldukları için öğretmen olarak atanamamakta buna

karşılık ziraat fakültesi, hemşirelik gibi bölümlerden mezun olanlar öğretmen

olabilmektedir. Milli eğitim sistemimizin ilk kuralı şudur: tek tip öğrenci yetiştirmek.

Astronomların ve astrofizikçilerin matematik, fizik, astronomi gibi dallara öğretmen

olarak atanmama nedeni de budur. Astronomi yerine din eğitiminin zorunlu olması ise

toplumu mistik düşünce yapısına itmek ve pozitif bilimden uzaklaştırmaktan başka bir

şey değildir. Astronomlar ülkemizde iş bulmakta zorlanırken Avrupa’da ve birçok

ülkelerde prestijli bir meslek olarak görülmekte ve ücretler de ona göre verilmektedir.

Pozitif bilimlerin sosyal olaylarda etik dışı kullanımına örnek olarak sadece astronomi /

astroloji değildir. Fizik / metafizik, kimya / simya gibi diğer dallarda da buna benzer

örnekler mevcuttur.

3.6 İnsanların Her Biri Bir Yıldızdır

Pozitivist yaklaşımın toplumlara indirgenebileceğinden bahsetmiştik. Burada yıldız

evrimini ve yıldız sistemlerini “gezegenler konseyi”ni toplumsal yaşama benzeterek

indirgeyebiliriz. Bu bize makro boyutun mikro boyutla paralelliğini verir ki yıldız

Page 21: ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

21

evrimini incelediğimizde insan yaşamına ve evrimine ulaşırız. O zaman insanlar

geleceği neden yıldızlarda arar ki, gelecek insanın kendisidir oysa. Büyük patlamayla

meydana gelen atom ve elementler galaksi ve yıldızları, yıldızlar da kendi sistemlerini

oluşturabilirse gezegenleri meydana getirdiğinden bahsetmiştim. Element ve bileşikler

yıldızlarda meydana gelirler ve yıldız ölürken bu parçacıkları uzaya yayarlar.

Parçacıklar hem yeni yıldızları meydana getirirler hem de parçacıklar yaşam formatı

oluşturabilecek ortamlara düşerse yaşamları meydana getirebilirler. Böylece yaşam için

gerekli malzemeler yıldızlarda oluşur ve yaşamın evrimini başlatabilirler. Yani yıldızlar

dev fırınlardır. İhtiyacımız olan tüm elementler buralarda üretilirler. Kısaca bizler

evrenin çocuklarıyız. Yıldızların yaşamı insan yaşamı gibidirler. Doğar, yaşar ve

ölürler. Yıldızları yıldız yapan 3 temel faktör vardır, kimyasal yapısı, yaşadığı süre-yıl

ve kütlesi. Yıldız=insan dersek insanı insan yapan da 3 temel faktör vardır; genetiği,

yaşadığı süre ve kendini geliştirebilme kapasitesi. Doğanın evrimiyle insanın evriminin

benzerliği burada yatmaktadır. İşte bu pozitif bilimdir. Görülüyor ki pozitif bilimleri

yani doğa yaşamı, evrim ve kanunları toplum yaşamına ve evrimine bilimsel olarak

benzetebiliriz. Demek ki gelecek bizleriz, geleceği mistik anlayışla hurafelerle

yıldızlarda aramanın bir anlamı yoktur.

Gelelim işin dini boyutuna. Bilimin keşfedeceği daha çok şey var. Keşfettiklerimiz ise

daha okyanusta bir damla. Ben burada işin dini boyutunu tartışmayacağım. Ben pozitif

bilimsel olarak size bilgimi aktarmaya çalıştım. "Kutsal kitaplarda zaten bilim üzerine

her şey yazıyor, tartışmaya bile gerek yok" derseniz yanılırsınız. Kur-an'ı Kerim bile

"OKU" emriyle indirilmiştir, önce araştıracaksınız, OKUyacaksınız ve ona göre

değerlendireceksiniz. Ama önce bilimsel olarak araştırıp değerlendirin lütfen.

Page 22: ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

22

Ve son olarak;

"HAYATTA EN HAKİKİ MÜRŞİT İLİMDİR, FENDİR. İlim ve fennin dışında yol

gösterici aramak gaflettir, cehalettir, doğru yoldan sapmaktır, doğru yolu göstermeyene

yol sormaktır." (MUSTAFA KEMAL ATATÜRK)

Page 23: ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

23

4. SONUÇ

Bu çalışmada sosyal pozitivizm incelenmiş, özel olarak da pozitif bilimlerin sosyal

alanlarda etik dışı nasıl kullanıldığına dair bir örnek (astronomi / astroloji) verilmiştir.

İnsan aklının evreni ve toplumu kavrama ve değerlendirme konusunda geçirmiş olduğu

değişimler üç tarihsel dönemdir. Bunlar teolojik, metafizik ve pozitivizmdir. Teolojik

düşüncede insan tanrısal ve gizemli güçler aramış, ikinci evrede bazı metafizik güçlere

başvurulmuştur. Comte ile birlikte sanayi devrimi ve Fransız Devriminin etkisiyle

pozitif (bilimsel) düşünme evresine ulaşılmıştır. Marx, Weber gibi isimler de bu

akımdan etkilenmiş ve toplumsal yapıyı dönüştürmüşlerdir. Pozitivizm başta sol olarak

görülse de geçirdiği tarihsel süreçte liberal yapıya bürünmüş ve emperyalistler

tarafından kullanılmıştır. Tek doğru tek bilgi mantığında geliştiği için son yüzyılda

sorulara cevap bulamamış, gelişen pozitif bilimle çöküntüyü yaşamış ve yerine sistem

yanlısı olmayan mantıksal olguculuk gelmiştir. Eğitim ve bilimin gelişmesine katkısı

göz ardı edilemez.

Pozitivizmin kapital yaklaşımı ve kültür endüstrisi ile emperyalist bir tutum içinde

kalması pozitif bilimlerin sosyal alanlarda etik dışı kullanılmaya çalışılmasını da

sağlamıştır. Buna en güzel örnek de astronominin astroloji adı altında kullanılmaya

çalışılmasıdır. Bu noktada etimolojik olarak astronomi ve astroloji incelenmiş, alanları

sorgulanmış ve astronominin bilim olduğu astrolojinin ise sahtekarlık olduğu

anlatılmaya çalışılmıştır.

Page 24: ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

24

REFERANSLAR

Baştürk, E.,2011. Pozitivizme eleştirel bir yaklaşım: Max Weber ve anlayıcı-yorumlayıcı

sosyal teori http://ankara.academia.edu/EfeBasturk 15.05.2013

Demir, A., 2009. Sosyal bilimlere eleştirel bir bakış: Frankfurt okulu ve pozitivizm

eleştirisi. SAÜ Fen Edebiyat Dergisi 1, 59-72

http://www.sosyalbilgiler.gen.tr/forum/sosyal-bilimler-sozlugu/pozitivist-kuramin-

toplum-modeli-ozellikleri-elestirileri/ 15.05.2013

http://www.kalem.biz/yazi.asp?islem=yazidetay&id=1092&db=20&konusu=POZ%DD

T%DDV%DDZM%20NED%DDR%20NE%20DE%D0%DDLD%DDR

15.05.2013

http://www.fedu.metu.edu.tr/ufbmek-5/b_kitabi/PDF/Astronomi/panel/t1-5d.pdf

21.05.2013

http://www.onurcoban.com 15.05.2013

http://www.ethemderman.com/index.php/component/content/article/2-

uncategorised/73-kitap-liseler-icin 15.05.2013

http://www.nedir.net/pozitivizm.html 15.05.2013

http://tr.wikipedia.org/wiki/-loji 15.05.2013

http://tr.wikipedia.org/wiki/-nomi 15.05.2013

Page 25: ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

25

EK-1

Page 26: ETİK DIŞI KULLANIMINA BİR ÖRNEK - ozkandemirtas.comozkandemirtas.com/blog/wp-content/uploads/2016/04/Sosyal_Pozitivizm...2 1. GİRİŞ Bu çalımada sosyal pozitivizm incelenecek,

26

EK-2: Büyük Patlamadan bu zamana kadar geçen süreyi 1 yıllık bir cetvele indirgersek:

OLAY TARİH / SAAT

BIG-BANG 1 OCAK 00:00

Kararlı Atomların Çıkışı 1 OCAK 00:24:31

Yıldızların ve Galaksilerin Oluşumu ~15 MART

Güneş’in Doğumu 8 EYLÜL

Dünya’nın Oluşumu 12 EYLÜL

Ay’ın Oluşumu 13 EYLÜL

Yer Atmosferinin Oluşumu 20 EYLÜL

İLK CANLI (Yeryüzünde) 1 EKİM

Atmosferde O2 (oksijen gazı)’nin oluşumu 10 KASIM

İlk Omurgalılar 20 ARALIK

Kara Bitkileri 21 ARALIK

Böcekler 22 ARALIK (Sabah)

Dinozorlar 26 ARALIK 18:26

Çiçekli Bitkiler 28 ARALIK 17:10

Dinozorların Yok Oluşu 30 ARALIK 10:02

Maymunlar 31 ARALIK 00:38

HOMO SAPIENS (İNSAN) 31 ARALIK 23:25

Son Buzul Çağı 31 ARALIK 23:59:22

Yazının Bulunuşu 31 ARALIK 23:59:47

Antik Mısır Dönemi 31 ARALIK 23:59:50

Hrıstiyanlık (İSA’nın Doğumu) 31 ARALIK 23:59:55,8

İSLAMİYET 31 ARALIK 23:59:57

GALILEO 31 ARALIK 23:59:59,2

A.EINSTEIN 31 ARALIK 23:59:59,8

*ÖZKAN DEMİRTAŞ’ın Doğumu 31 ARALIK 23:59:59,9