Emrullah Yuvalı - img.antoloji.com · Emrullah Yuvalı - şiirler - Yayın Tarihi: 16.10.2018 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan

Emrullah Yuvalı- şiirler -

Yayın Tarihi:

16.10.2018

Yayınlayan:

Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerineaittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyetiyasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Budoküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veyatemsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılmasıkopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu vetaraf değildir.

https://www.antoloji.com

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Emrullah Yuvalı

DOĞUM - MALATYAEĞİTİM - ADANAÜNİVERSİTE - KAHRAMANMARAŞ - KONYAGÖREV - KAYSERİAŞK - TÜM KAİNATSONRASI - HEP ARAFEVLAT - EŞ - AİLE - AŞK EMANETÇİSİ .



A --- Gözden Irak

Irak’ta doğsanOn üç , on beşin de tutulsanHücrelerde unutulsanSonra hatırlasa biriYatırsa güzelce seniAçsa içiniÇıkarsa yarar her şeyiCiğerini, böbreğini, kalbini…Alsa bedeninden ruhunu

Norveç’te bir çocuktaGülsen, ağlasan, oynasan…İngiltere de âşık olsanHeyecandan yerinde duramasanAmerika da her nefeste kanasanGünden güne kararsanHiç kimseler bilmese hikâyeni

Hayallerini kimse duymasaYüzüne dokunan olmasaEllerin sevdiğine dokunamasaDilini, dinini, ırkını kimseler umursamasa

Aldığı seni hiç merak etti mi?Neden sen ondasın, onunsun?

Sen yanlış zamanda ,yanlış toprakta doğdunÖlmek ,unutulmak seninYaşamak ,gülmek seni edinenin .

Sen artık tarihtesinBir akşam ekranda izlenmeyen konuBir romanda iki damla göz suyuBir şairin şiirine ızdırap kor’uAffetme bunu yapanı, seyirci kalanı .Çok unutulan,az hatırlanan .

Emrullah Yuvalı



Aç Kollarını

Kollarını açamasanda yüreğini aç, hem de kocaman açBir çocuğun anneni ne kadar seviyorsun sorusuna cevabı kadar açKalmasın kolların dudakların gibi mühürlü.Bir martının süzülmesi gibi süzülerek gel yanımaSarılmak isterim ruhun bedene sarıldığı gibi sanaGözlerini gözlerime dik, kaçırma gözlerini sözlerin gibiKaf dağının arkasından kaçamak bakışlarla bakma banaSözlerin içten olsunFakat içinde kalmasın benim içimde kalan her şey gibiGönlüme gölgeni değil, aşkın mührünü bırak.Kalıcı olsun, içimdeki sancın gibi bir ömür ve ötesi.

Emrullah Yuvalı



Adalet Aranıyor

Bilmem ki hangi deliktesinKimlerin sofrasında mezesinKimlerin gönlünü hoş eylersinEy adalet şimdi sen nerelerdesin

Kumsala vuran cesette misinYüreğe düşen acıda mısınKarıncanın sırtında mısınEy adalet şimdi kimlerlesin

Firavun'un Saray'ındaYezid'in koynundaZalimin yanındaMazlumun uzağındaOlur mu bu Allah aşkına

Hakimler kasap olmuşDağıtıyor zalimin adağınıMazlumlar a bayram yokZalimlerin bu bayram da

Koca koca kitaplardaVitrinlerde raflardaMahkemenin duvarındaKara kutularda dursan ne fayda

Emrullah Yuvalı



Ağrımayan Yerlerim Ağrıyor

Öldü bir rüya dahaCinlere dairAradığını bulmamakBulmaktan iyidir

Aramak iyi hissettirirAradığın kadar değerinEderin kadar ararsın

Ölümü anlından öpen gençÖlüme tuzak kuran ihtiyarBir günah hiv virüsüBulaşıyor, ulaşıyor en dibeİlahlıya, ilahsızdan hediye

Bir fikir; kıvrak ve esnekFail fiiline yabancıFikir sahibine

Sırdan bir kaleSırdaşların koşuyor fetih’eKınama bumerang zamandaİnsan bukalemun mekânda

Biti kanlı beylerSirkeli bir çocuk hakkı yemedeSüt dökmüş yargıSütü bozuk düzene gebe

İnsan becayişte hayvanlaAğrımayan yerlerim ağrıyor ana.

Emrullah Yuvalı



Ahvalim

Ürperiyor periler halimdenÜşüyor soğuk, nefesimdenRuhumda sürekli depremGönlüm kanlı volkan

Bazen fizikselÇoğu zaman kimyasal çözünmeDert çatlatması cabasıUfalanıyorum ,eriyorum kısacası

Nesli kesikCeddi meçhul bir adamÇıkıyor durmadanVeriyor şeytandan ilham

Zamansız bir çerçeveÇevirmiş çepeçevreAhir zaman diyorlar bu devreİnsan nasıl gelir bu haleŞaşkınlık nafileArtık her aynada gördüğüm ucube.

Emrullah Yuvalı



Aşk Bineği

Aşk bineği Burak gibi olmalıÜstündekini yükseltmeliArşı semayı bir çırpıda aşmalıSevgilinin huzuruna getirip bırakmalıAdresi şaşırmamalıYolda kalmamalı, yolcuyu geride bırakmamalıDiyorum ya Burak gibi olmalıİsrayi tattırmalı, miracı yaşatmalıVuslat anını uzatmamalıAşk bineği ; durulması gereken yerde durmalıBaşka duraklar aramamalıYolunun üstünde cennet olsa durmamalıSevgililer sevgilisine ulaştırmalı.Aşk bineği baştan başa aşk olmalı.

Emrullah Yuvalı



Aşk-ı karışık

Her güzelde güzeller güzelini görebilmek ne güzelBeyaz örtünü en az yeşilin kadar sevmekVermediğinde bile şükredebilmek , hikmetini beklemekYağmur ile kar'ı senden gelen olarak düşünebilmekHer inci diş'te sevgilinin dişini düşünebilmek,Sonra Uhud'un sineme saplanan on dört asırlık bir paslı mızrak olmasıDişlerimin o an dökülen dişin yerinde olması isteği ile sızlaması ne güzelTan ile gurup vaktinin seni müjdelemesiHer vakitte vakitsiz yıldızların göz kırpmasını senden selam saymamAy’ın her daim on dördü gibi parlaması ve aramızdaki on dört asrı hatırlatmasıHastalıkların senin adınla şifa bulmasıKitaplar neyi yazarsa yazsın her kitaba senin adınla başlamamHer sonla senin sonsuzluğunu anlamam ne güzelTüm gözlerin görmesi ile görmenHer gözün seni görememesiGörenlerin gördükleri karşısında hayranlığını gizlememesiSeni ve Habibi’ni anlatırken kelimelerin birbirine karışmasıSen ne güzelsin güzeli yaratan , sen ne güzelsin aşkla yaratılan

Emrullah Yuvalı



Aşkımsı

Acıya talimsizAşkımsı faciaIşığı yakar içimiKaranlığı sanırım daimiAy’ı tutuşturmuşGüneşi söndüren sevgiliTatlı sözü isot tadındaBir bardak çayda boğacakOkyanuslar aşan aşkı ilk fırsatta

Havari ihaneti sarsar beniTek ihanet insanlık katiliSuskunluğu, susuzluk emaresiKısır zamanı dişlenir etiBin bir gecenin gündüzüDoğmadı ben doğdum doğalı.

Emrullah Yuvalı



Aşkpare

Aşkla giyilen kırk yamalı cübbe incili kaftan olur,Aşksız kaftan giysen ateşten gömlek olur.

Aşkla yar, yara , yara merhem olur.Aşksız yar, yaradan beter olur.

Aşkla varlık var olur,Aşksız varlık, kendini yoklukta bulur.

Aşkla her gördüğün yar olurAşksız gördüğün serap olur.

Aşkla her gece kadirli olurAşksız leyli kadir bile yok olur.

Aşkla ölüm düğün olurAşksız düğün ölümden beter olur.

Aşkla su zemzem, kevser olurAşksız şeker şerbet zehr olur

Aşkla kara kışlar nevbahar olurAşksız a her dem zemheri olur.

Aşkla kömürler elmas olur,Aşksız kömür yanar kül olur.

Aşkla iblis kahrolur,Aşksıza iblis sultan olur.

Aşkla cansız can bulur,Aşksız canlı cansızdan farksız olur.

Aşkla tek kıl sakalı şerif olur, hürmet bulur,Aşksız sırma saçlar yok olur.

Aşkla taş hacarül esved olur,Aşksız taş put olur.

Aşkla beyan kıymet bulurAşksız beyan fuzuli olur.

Aşkla gizemler ayan beyan olurAşksız her dem sır olur.

Aşkla tufan kopsa rahmet olur,Aşksız çiy yağsa tufandan beter olur.

Aşkla Kızıldeniz yarılır, yara yol olurAşksız her deniz kan irin olur.

Aşkla İsmailleri bıçak kesmez olur



Aşksız sunulan gül bıçak olur .

Aşkla sukut çığlık olur,Aşksız çığlık atsam alem sağır olur.

Aşkla benlik, bende olur,Aşksız bende ateş perest olur.

Aşkla bedevi medeni olurAşksız medeni gözüken tek dişi kalmış canavar olur.

Aşkla yalan yanlış yok olurAşksız doğru mu olur ?

Aşkla Kabe mabet olurAşksız Kabe taştan bina olur.

Aşkla açlık oruç olur.Aşksız toklar açgözlü olur.

Aşkla riya ihlâsa kapı olurAşksıza riya taç olur.

Aşkla dönen semazen olur,Aşksız dönen dönme dolap olur.

Aşkla ney dua olur,Aşksız dua da ney olur.

Aşkla dil çözülür, hayvanat, Süleyman'a köle olurAşksız dil bela bulur.

Aşkla aşılmaz denilen surlar basamak olur,Aşksız basamaklar geçit vermez dağ olur.

Aşkla çarmah yumuşak döşekten rahat olur,Aşksız serilen yedi kat döşek dikenli tel olur.

Aşkla Yunus balıklara iğne buldurur,Aşksız Yunus, balığın içinde kaybolur.

Aşk alırsa bendeki benliği tüm dertlerim aşkla derman bulur.

Emrullah Yuvalı



Ayıp Demek Ayıp .

Kum saati rüzgâra karşıZaman an’ın tufanıHortum içinde akrepYelkovan içinde hortumZil zurna zemberek

Asır ifşa peşindeSen’e yılgınlıktaAyol çok revaçtaSonu yok dönmenin

Mekan dürülmüşZaman iç içe cahiliye deTurnusol kağıdı kayıpBir tek ayıp demek ayıp.

Emrullah Yuvalı



Banane

Sana ne, bana ne diyen diyeneKimse duymaz olmuş kimseyiAman yetiş imdada desenYetişir sandıysan aldandın

Her koyun kendi bacağındanE insan olana ne ki bundanSürü mü? Millet mi sandınMillet olsa güdülür mü aldandın

Ateş düştüğü yeri yakarE desene odun musun ?Ama nerde sendeDüşünen insan yanarDüşünceyi zindan paklar

AŞKIN BENDESİ

Emrullah Yuvalı



Ben kimim ?

Ben doğduğu gün ölenDoğduğu güne lanet edilenYokluğu varlığına tercih sebebiHatırlanması, sitem ve kahıra ebe

Mutluluğu Yaz günü kar zaferiHüznü ; çölde kum tanesi muzafferiAnlatılmaz bir dertle hemdem her demVücudu fosil adayı bu taraftaÖtede ise cehennem yakıtı galiba

Umudu , hayali tükeneli çok olmuşİzi silinmiş , varken yok olmuşGölgesini kaçırmış hikayesiYanlızlık, kalabalıklar içinde beni bulmuş birisi .

Emrullah Yuvalı



Bilinmezler

Yorgunuz hepimizAğlarız kimimizSusmaktır edebimizSorsana biz kimiz

Susarız sevdiğimizeKanarız içten içeSessiz sessiz yanarızAslında biz yanmaya razıyızYalnız bunu da anlatamayız

Araftır yerimiz yurdumuzAşka yoktur bir borcumuzAşkımız canımız , onurumuzCan vermeden değişmez yolumuz

Uzatmadan sazı sözüSöylesek Aşkın özünüBeklemeyi biz bilirizCahil ne bilsin bizi

Seni seviyorum desekMecnun gibi diye eklesekLeylam olur musun diyebilsekGözlerine bakıp ah bir anlatabilsek

Emrullah Yuvalı



Boşluk

Boşluk var boşlukVarlıktan kalanHiç dolmamışYokluk atasıVarlık artığıAnlatılamayan bir boşluk

Tarifi boş satırBoş kelime, cümleBir boşluk var içimdeÇok hatırlanan, az unutulan

Var bir boşluk ruhum da, cismimdeDua dua boşalanŞeytanın ümidiKayıp sandığım boşluk

Kara delik karakterliSol yanımı sömürenHer şeyin müsebbibiBir boşluk var senden kalan.

''AŞKIN BENDESİ ''

Emrullah Yuvalı



Can &canan

Önce can sonra Canan diyen nefsim uyanCanı Canan vermedi mi?Canan var diye var olmadın mı?Canana feda iken tüm cihan nedir senin can sevdan?Canan canını almayacakmış gibi yaşaman.Bırak canı sarıl canana, etme can’ı heba.Can çıkarsa tenden Canan’ı bulamazsın bir daha.Cananı bulan canı neylesin.Canansız can cansızdır bilesin.

Emrullah Yuvalı



Cevap Şart

Sorgu sual nedir?Bilinmez midir?Bilinenin teyidi mi?

Her soru, cevap aslındaCevaplar soru doğurmadaSorgu anı insan yokluktaVarlık tek başına cevap tüm sorulara.

Sorgulama sevdiğiniSorguya çekme geçmişiniSor rüzgâra Ay’aYılmadan yıldırımaSor kendine yalnızca

Önce can sonra canan mı?Uğruna can verilmeyenCana diye anılır mı?Can, canan şaşılık mı?

Cevap şart mı?Soru, cevap sayılmaz mı?Son gülen bir daha ağlamaz mı?

Emrullah Yuvalı



Değersiz

Slogan ya da salon efendisiİki dörtlükle vatanseverİki ayet, hadisle dindarSavunulacaksa illa bir değerYüreğini mangal, küfür’ü kül eder

Söyleyin efendilerO ulvi amacınızŞimdi kaça gider?Koca koca kitaplardaÖğretilen, öğrenilen değerNerede, ne zaman devreye girer?

Emrullah Yuvalı



Değişmez

Sevilecek kadar büyümüştü yüreğimAcıya dayanacak kıvama gelmiştiBıyıklarım terlerken sevdim seniGül çalarken her sabah sanaDikenler batmıştı yüreğime

Şiirler yazmıştımBaşıbozuk düzene ve gözlerineNe düzen değiştiNe de gözlerin gözlerimi fark etti

Bir çay içimlik sözüm vardıNe söylemeye cesaretim olduNede dinlemeye tahammül’ünAyak üstü dahi ima edemedim

Bakılacak kadar yakındınGörünmeyecek kadar uzaktımBir tezat vardı aramızdaSöz sanatları, şiirler aciz anlatmada

Ruh halin karbon kâğıdı olmuştu ruhumaUzaktan sevmek kalmıştı hakkımaKör noktanda hayatı yaşayıp, tüketmek.Şimdi o eski zaman olsa değişmez di hiçbir şey .

Emrullah Yuvalı



Derman(siz)

Bizimkisi dermansız değildir

Derman siz derdidir efendim

Lakin sizin bizden bi haber haliniz

Bizi bizden alır sizde bir yerlerde bırakır

Siz bizi uzaklarda ararsınız

Lakin biz sizde kaybola durmuşuz

Aramalarımız çare(siz) kaldı

Bulunmayı düşleriz efendim.

(Aşkın Bendesi )

Emrullah Yuvalı



Devir Değişmiş

Sokakta bir genç gördüm açılmaktaBaktım yüzüne biraz utanmaktaO zaman dedim neden saçılmaktaDesem neden ? O zamanda sıkılmakta

Medeniyet i bile yavaşça sıyırmaktaİnsan çok zor anlamaktaKınıyorum kızıyorum sanmaktaOysa dilim tesettürü anlatmakta

Bunu moda sanmaktaModacılar aldatmaktaAmaç şeytanlaşmaktaModayı kılıf yapmakta

Baba, abi koca dese ne faydaAllah demiş işitmemiş yaZira kalbi temizmiş , anlamamaktaDesem ilahi emir bu ama devir değişmiş ne fayda

Millet baktıkça güzelim sanmaktaBirazda egosu tavan yapmaktaSağ solunu çekiştirme boşuna !Zira bu yaptığında edeb'e sığmamakta

Emrullah Yuvalı



Dinle

Dinle kalbim sen dinleKulaklarımın duymak istemediğiniKayıp şehrin, yasak kelimelerini sen dinleMühürlü dudaklarım tekrar edemese de dinleEzelden ebede kadar sağır olanlar,Kulaklarına ağırlık asılmışların yerlerine de sen dinleFiravunun, Nemrutun sonunu düşünde dinle,İsyan ve küfür ateşlerinin sonunu düşünde dinleKuyudakinin, zindandakinin, balığın karnındakinin, sonlarını düşünde dinle..Hz lokmanın nasihatini dinler gibi dinle,Eyüp vari yaralarını iyileştirmek için kulak ver bu sese .Bu ses ezelden ebede aşk için yananların,Aşkından yananların sesidirLeyla diye yola çıkıp , önce kendini sonra Rabbini bulanların sesidirSeslenirler tüm kainata bir fısıltı ile çığlık demindeYaradan’a yar ol , iman aşkıyla yan kor olNar-ı cehennem de kül olmaEzel ve ebedin sultanına kul ol.

Emrullah Yuvalı



Durum

Marş marş ileriİstikamet , mahrumiyet CumhuriyetiYolumuz aydın zifirdenBataklık mı bu alem ?İnsanlık kısalmakta her dem

Cemreler düşüyorKötü yola , yolcuyaBahar çok mu uzaklardaCehalet en büyük lütuf olunca

Köşe başına örüyor küle muhtaç duvarıBir öğrenci tünaydın diyor gün batımıAbartmıyorum bulunduğumuz karanlığıİncir çekirdeğine saraylar yapmış şeytanCinnet cehalet arası yaşıyor sadetle inan

Cahillik mutluluk oluncaSokaklar çıkmaz , kuyular âmâİnsan ahraz kesilmiş HakkaKuytu köşe gelmiyor kafi , günahaCahil cüheyla yaygarasıSanki hak kelamıSaysam yetmez kelam , gördüğü itibarı

Arz , talep birbirini azdırmadaArif faydasız fukaraFikir ilaç olmuyor zamanaGece gündüz yazsam , anlatsam ne faydaGünah çıkmıyor kağıda .

Emrullah Yuvalı



En çok

İçerde en çok yeşile hasret kalıyor insanToprak kokusu geliyorSagnak yağmurlar arkasındanMavi gökyüzü gülümsüyor dikenli teller inadınaAma yeşil hep saklıyor , sakınıyor kendini

Gözlerin geliyor ânımaZaman takılıyor sarhoş bir kanunaGözlerini boğuyorum gözyaşlarımlaKalmasın istiyorum yerde , yolda ,uzaktaTakılmasın hiçbir ağa, alçağa

Ben içerde en çok yeşili özledimNe marul , ne maydonoz kesmedi özlemiAskeri yeşil girdi dindirmek için koğuşaGözlerinin perdesi kefenim oldu kapattığındaBen gözlerini özledim gökkuşağı tadında

Işıl ışıl hayat dolu gözlerinTorba torba acıyla doldu dışarıdaGöz göze gelmekten çekindi masumluğuylaKirpiklerin battı her soruda, soluğumaVe görüş günleri göremedimYokluğun varlığını sardığında

Şimdi dışarıda her şey yeşil banaGözlerin dolmuş acıylaPırangalı tebessümün taşıyor gözlerindenKırlar düşmüş saçlarımaKırlarda koşmak, uzanmak vardı oysa o zamandaDışarıda mezar oldu mekanİçerdeki tabut sıcaklığını andırıyor her an.İnsanlık değil bu yaşanan yaşatılan .

Emrullah Yuvalı



Endülüs' e inat

Çöpler kitap doğuruyorKamyon kamyon kitapEndülüse inatKopar, parçala, atİnsanlık delili karart

Yakmasın seni iradeİradeni tutsak yapKoşuyor dörtnal’aAyaklar su toplamışBeyninden taşmadaFikir irin sanılıp atılmış

Yosunlar aşağıdan, asmalar yukardanBaşlamış tırmanmayaTırmalıyor her söz vicdanıAdalet küflü fi tarihindenSarmış temeli en dibinden

Üç asırlık yuvarlanmaÇakıldı son karakol tabanaİnsanlık akmada ılık ılıkİslam’ın ise nutku tutuk

İman kalmıştı hardal tanesiBelki maya eder diye bir veliÇaldı bir başka deliÇalmayı yanlış anlamışız bes belli

Camiler ihtişamlı, imam çoğaltmaktaİman yine karaborsaYollar çok, yolcusu yokVicdan yetimi, fikir öksüzüKimsesiz, kimliksiz bir yabaniFarkında ama dili yok bir ahali

Ölüler ölmüşÜstünde hatıralarHelvası gıybet pilavıVasiyeti rezalet belgesi

Hacer’rül evsedi kirleten zihniyetBillurlaşma çağrısındaKertik koyun bu noktaya,Gitmesin daha aşağıyaEsfeli safilinAlt komşu bu binada.

Emrullah Yuvalı



Eyüp Sultanda

Eyüp sultanda birÇevresinde bin sahabe yatarGariptirHerkesler Eyüp’e koşarDiğerlerine, gündüz çöpçülerGeceleri şarapçılar uğrar.

Kaç türbe gördümse gelenlerden kaçarŞirkin kapısını çoğu bilmeden çalarCahilliği ile çığırlar açarYa şeyhinden ya türbeden medet umar

Bir din kurulmuş bu devirdeDireği olmuş eski hurafeHerkesler bir şey eklemedeBatıl kullanılıyor hak tasvirinde.

Emrullah Yuvalı



Filistin hep kanayacak

Seni andım çocuk FilistindeCesaretin büyüdü içimdeSen abide oldun gözümdeKudüs’ü andım seninle

Mescidi Aksa sandım seniEtrafı çevrili zorbalarlaBaşı dik her durumdaMiraç öncesi namazdaGözyaşlarını merak etmeMelekler göge taşımadaSen varissin ona ( s.a.v )

Selahattin zühur ettiSen zalime direnirkenİçimdeki iman can çekiştiAffet çocukNefsim beni yine yendi

Spor ayakkabım, içeceğimŞampuanım benim her şeyimVazgeçmedim hiçbirindenBeğenmiyorum tadınıSaçlarım böyle daha havalıAyaklarımı vuruyor başkası

Sen vurulunca giymiyorumUnutulunca çıkarıyorumSana dair tek yapabildiğimKüfrediyorum zulmeNe olur fazlasını istemeBundan ötesi çıkmaz sokakBen ve benim gibiler yüzündenFilistin hep kanayacakAffet çocuk buda unutulacak.

Emrullah Yuvalı



Filistinli

Bir bebeğin çığlığı kaplıyordu mekanların en kutsalınıKerbelada ki belalar sarmıştı cümle diyarıPeygamber torunlarını hatırlıyordu insafı olanlarLimon çiçeklerinin ve nebinin kokusunun kol kola gezdiği sokaklardaKan ve barut kokusu dans ediyordu mazlum bir iniltideAnaların ayakları cennetin değil, cehennemin kapısı oluyorduNamus nedir bilmiyordu namussuzluğu yol tutmuşlarEzanlar selalardan fırsat bulamıyorduVakit namazlarına musalla kalmıyorGöz yaşları kan deryaları ile yarışıyordu

Bu varlıklara ne oluyordu?Allah'ın gazabı geliyor da onu yolda mı karşılayalım diyorlardı?Aşk Yeryüzünü mü terk etmişti ?Bu yüzden mi bunca şeytani tarifsiz şey?Yoksa dünyanın tapusunu mu aldı şeytan denen kovulmuş şey?Rabbim Mesih ruhlu Hamza’ları ne zaman göndereceksin ?Bu kaçıncı Kerbela?Kanlı gömlekle teselli olduğumuz yetmez mi ?

Emrullah Yuvalı



Gelecek

Uyanır mı sanırsın top patlasaUyanmaz vallahi ülke dağılsaVurdum duymaz mı duymazİnan çok umursamaz

Vatanseverlikse meseleMangal kül neredeZira bırakmaz kimseyeNerede bu geçlik nerede

Ya şucu sun ya bucuYok hür yaşayanYa sev ya terk diyenDüşünmez mi bir kere

Hepimiz Osmanlıyız derlerOsmanlı ne edermiş diye dizi izlerlerTarih yazılmak içindir okunur mu hiçTarih yazıyoruz diye zulm ederler

Her şeyde var bi algı operasyonuUnuturum sanma oynanan oyunuAma oyunda oynaşta bir nesil varFatihin Yavuzun izinden giderim sanar

Çok mu karamsarım? huyumZalimin suyuna gitmektenseSusuz can vermektir huyum

Haydan gelen huya gider sanmaHay da hu da hak TealaYediğin harama bir de kılıf bulma

‘’ AŞKIN BENDESİ ‘’

Emrullah Yuvalı



Geri Sayım

Eski yılın son yenisi, ilk hecesiİliklerimde acının bilmecesiBedenimde binler yaraRuhumda hapis kısırlığı.

Eğlence çanları, notalar, babalar, kızlar…Su gibi akıyor rakılar, şaraplar, arlarDansın bin türlüsü, tangosu, dansözüSefil geçen yılın zirve öyküsü

İnsanlıkta geri sayım başladıKimseye kınama yok bende bu saatteKıyamet kopsa ensemdeDerdime sükût, derman tuzKelime kahpe, fikir fahişe

Soyunmak itibar, devlet ricaliSoymak hüner sessiz ve sinsiDeğerler uzanmış ücrete mukabilZaman eski çocuğa gebe, bu gece.

Emrullah Yuvalı



Girdaplar Ülkesi

Sağırlık ilk ilkesiDuymazdan gelYok ötesi berisiSana değmeyenYaşasın on bin yılDuyma bir iniltiyiSen sağırlar fatihi

Görme , göstermeİşine gelmeyeniBaşını çevirGöze batmaSisteme çark olTaşır seni yukarıya

Bilme lüzumsuzuÖğrenme faydasızıCahillik ünvanınCehalet şiarın olsunSorup , sorgulamaBaşına dert her çağda

Sakın unutma !Düşünce suçDuymak işkenceHaddini bilİnsanlık senin neyine .

Emrullah Yuvalı



Git (me)

Gök kuşağı yetmez sanaHaki yeşili, şampanya rengi arasıNe var ne yok al yanına.

Madem gitmeyi koydun aklınaGitme demeyeceğim sanaAma sen ne olur anla.

Mevsimleri, zamanı al yanınaEkvatorda kış’ı çıkar bakKutuplarda yaz’a tebessüm çakVe baktığında hep beni hatırla

Rüzgârı at sırt çantanaAlize ve Batı rüzgârından sıkılırsanKayıp sakallarımı hatırlaDört bir yandan esen beniDeresi, tepesi ile bedenimiDerin vadiler gibi yarılan yüreğimiTebessümünde oluşan platomuSonra silinen coğrafyamıYazılmayan tarihimi hatırla.

Madem gidiyorsun uzaklaraGitme demeyeceğim sanaBeni de al yanına.

Emrullah Yuvalı



Gölgesiz'e Aşk

Âşık olacaksan gölgesiz birine âşık olacaksınGölge olacaksın,Her daim bir adım arkasında yer alacaksınOnun istediği gibi giyinip, hoşlandığından hoşlanacak, Yüz çevirdiğinin yüzünebakmayacaksınOnun uğramadığı yerde olmayacaksınOnla var olacaksın, onsuz alem anlamsız olacak,Sevginin bencilliği, riyası onun yanında anılmayacakAradan geçen seneler değil asır olsa adını duyunca önce burnunun kemiği sızlayacakSonra gözünden damlayan yaşlar ona yazılan hasret mektubunun mürekkebi olacakKimseler bilmeyecek onunla muhabbetiniAşkınız dilden dile dolaşmayacakGönlü olanlar anlayacak aşkını.Onun köyünün toprağı altından kıymetli olacakOnun bastığı yer de can vermeyi cana minnet bileceksin,

Bir onu , birde bir olanı bileceksinO öptü diye öpeceksin taşların en siyahınıOna atıldı diye taifin taşlarına basarken izinin ayaklarında değil yüzünde çıktığını farkedeceksin,Her oturdun ağaç altında onu düşüneceksinDünya hayatını ağaç altında verilen kısa bir mola ya benzetmesini hatırlayacaksın,Yere uzanacak yıldızlara bakacak, benim ashabım gökteki yıldızlar gibidir " dediğinihatırlayacak,Ay'a bakınca ne kadar şanslı diyeceksinOnun eliyle ikiye biçilmenin ne kıymetli olduğunu biliyor mu diye iç geçireceksinAdını anmadığın bahsini açmadığın sohbeti, yaşamı boş kabul edeceksin .

Emrullah Yuvalı



Her şeyin İlacı

Tatlı hatıralarTuzlu anmalarTansiyon,insülin arasıRenk renk haplarHaplarda suretinTadın acıArkadan zaman suHer şeyin ilacıYan etkisi hayalin

Sebepsiz konuşmalarSensizliği kusmalarGizil sevdaDeli gömleği damatlıkKefen bezi duvakÖlümle halvet bir yaşam

Dört dörtlük acıÖlçüsüz, uyaksızSerbest, tutsaklığı içindeGönlü sarhoş lakırtı

İşte teselli bulduğumKaybettiklerimin yanındaLafı olmaz aslındaBir nefes araf’ta .

Emrullah Yuvalı



İkinci Doğum

Tek doğar insanİkinci doğuştaEbe ; fikir , kitap ,kişiOlabilir biri veya hepsiKervansız ilerlerKonar , göçerGöçer ve konamaz bir yereNarsistlik mi ?Nihilistlik mi ?Hayır hayırOlsa olsa arayışBulduğu ile yetinmeme‘ Hel min mezid ’

Tantal işkencesi kimiSonuçta olmayacak , kalmayacak kimsesiDerin bir yolculukUfka doğruÜniforması arkadan çıt çıtlıDili dışarıdaSusuzlukAğzı yanmışlık arasıPınarlar , kaynaklar hülyasıHallacı Mansur , Galile …Her asırda üç beş taneTeslimiyeti İsmailKurban : Topluma , Şeytana , AllahaYakın körlüğü asrındaOysa onlar uzak asrınaŞems kaderi yakalar gölgeler uzadığında .

Emrullah Yuvalı



İnsan Eşittir

Tuhaf gelmiyor gariplikDoğruluk fakirlikİnsan eşittir kas ve kemikKan,idrar dolu mekanik

Numara yeter bizi tanımadaSayımda sağda ya da soldaCesetler burada, ruhlar firardaİnsanlık bizden çok uzaklarda

Azık, aş ne sizin orada?Kardeşini dişledi insan buradaBiraz baharat ile tam kıvamdaSadık herkes kendi şeytanına.

Emrullah Yuvalı



İnsan posası

Karanlıklar çıksın aydınlığaYansın başkası uzaktaKemik , ilik , kan ve fosilGeçsin ömür , hiç bitmesin

Sürgünler , zindanlar bedenimi teğet geçsinTatlı aşım , ağrısız başımTarihe not düşüyorumVarım ama yok gibi yaşıyorumTere , Roka ,Maydonozla yarışıyorum

Sağır sultana vezirimBir kaşık suda , bir lokmadaFikrimi kurban ederimElalem tanrısına

Alaca karanlık yeter banaGüneş Şişede tutsak nasılsaKafayı bulunca ; vicdan kedi mamasıNasihat kurbağa vıraklamasıAndırır halim uzaktan insanı

Yine mi muhasebe safsatası ?Çıkar çıkarını , Kalan insan posası .

Emrullah Yuvalı



İnsanlık (tan) uzakta

Ölenler kalanlarla yarıştaŞans ölen taraftaÖlmek lütuf olmuş yatakta.Kara kıta da, Ortadoğu daYaşamak, yaşlanmak nasip olmuyor çoğuna.

Mezarcılar ufaktan kazıyor yeriAnneleri inletirken göğüSağır olmuş yerdekilerin çoğuDuymuyor çıldırtan çığlıklarıMiyopça bakıyor ufka.Rahatça yaşıyor insanlıktan uzakta .

Emrullah Yuvalı



Kara Kıta

Afrika’da bir çocukKoca kıta sırtındaDişleri ve umutları beyazBenimle aynı yaşlarda

Merdiven ortasındaAlper sürüyor eliniÇıkmaz kara, tene kazınmışNeden farklı kendinden?

Oysa gözyaşları aynı renk akmadaKanı al’ın uç noktasıSaçları siyah, kıvırcıkTemiz suya özlemiAşkı, yaşı aynı baytıyla

Acısı, masumiyeti on bin yaşındaİnsanlık tarihinde sömürülen olmuş nasılsaKaranlığı tende değilKaderinde aynı zamandaKara kıta Afrika

Milyarlarca kelebekRenk renk, desen desenYığılmış AfrikadaKısa ömrün uzun hikâyesini açıklarcasına

Kanatları tablolar yaratmadaAfrikadan uzakta bir salondaTatlı bir safari anısıylaDamak zevki farklılığı arasındaAfrikadan kısa bir hatıra

Dansları, müziği, geleneği ile farklı kıtaAfrika bize çok uzaktaİnsanlığı, acizliği sol yanımızdaSadece bir nokta.Afrika hep lafta, lakırtıda bu tarafta.

Emrullah Yuvalı



Kerâhat Vakti

Bir vaktin evveliBir vaktin ahiriVakitsiz bir vakitKerâhat vakti

Cümle Cihan, cümleye takılıCiğerler , kalpler çengeleKilo ile satılık felsefeTarihi eser sevdalarKazanan hep kaçakçılar

Çağlayanlar borulara hapsolmuşBir damla suda insanlık boğulmuşAşkın kıyıya vurmuş haliÜç yaşında bir çocukTıkanan burnu tuzlu suTıkanan vicdanı ne açmada ?

İnsan bekliyor bir mucizeKurtulsun bebeklerBoğulmaktan, bombalanmaktanÖzgürlük , demokrasiPıtlı pıtlı kanla besleneli

Bu yakada hayat bulmaca tadındaOverlok çekmede bir şairDuygular dağılmasın niyetiyleBir yazar, ilik açmadaİki yakası birleşmezi onarmadaVe siyasiler kafa ütülemedeVicdan tırmığı suretiyleHer sözü yalanAllah bir diyorsaOna inanma, Allaha inanİnan vardır bir çıkarı.

Taş düşürme sancısıSoğuk terletir acısıİşte benzer aldatılma sancısıLokomatif şeytanVagon vagon bahar müjdelemedeYaklaşıyor yaklaşmakta olanSen gel bu yalana inanKim kimi hayrına çekerÇekinme cevap ver .

Emrullah Yuvalı



Kim Okur Beni ?

Şimdi kim okur beni ?Yıllanmış aşkımıÇarpılmadan, çarpıtmadanKim okur benliğimiYılmadan yıkılmadan

Rehine insanlık çağdaPazarlık masası kötürümSaflaşma saflığıBillurlaşma: bataklık artığı

Sağa sola dayanmayanVatanı bir şarabaRuhunu şeyh’e satmayanAsırlardır yuvarlananYosun tutmayanBeni kim okur şimdi?

Saat gece yarısıDiğer yarısı meçhulKayıp nesiller arkasında tenekeKaybettik hakikati çok evvelce

Soruyorum, Hak ise işimizHak bizden neden habersiz?Şimdi bir satır elimdeYukarı kaldırıyorum değiyor bir değereAşağı indiriyorum değiyor diğerine

Suya sabuna dokunmaSorgulayıp insanı, insanlığındanSoğutma hayvanlardanSen yaz, okur elbet bir insan.

Emrullah Yuvalı



Kim Var

Desem ki derdim varDerdimi veren Rabbim varDerdime derman yarim varYarim benden bi haberdar

Uç uca ekleyecek ömrüm varBir nefes olsan yüreğime yarSoluksuz kaldım her yer darSen olmasan darağacı var

Kızma bana gelemezsemKızarım gelmemene sebep bensemDiyecek çok şey var dinlersenDinmez sen de beni dinlemezsen

Var git yoluna derimSensiz yol yoktur bilirimHer çıkmaz sana çıkarHer köşe başında seni arar

Sevsem seni küser gibiKüssem kadere sen gibiİsyan edemem şeytan gibiHâşâ der tövbe ederim Âdem gibi

Emrullah Yuvalı



Kuş Bakışı

Cami avlusunda Devlet kuranKur’an dan habersiz ahkamİkindi de Hızır’a sataşanGece çıplağı, gündüz sipraliHer günü tekrarlıyor tekerleme terkinde

Milat öncesi hikâye, sonrası efsaneDış mihrak, sakızlı felsefeKızıl dutlar kan ağlamada durumdanİnsan dışı ise memnun rotadan

Mizana gerek yokGöz kararı veriyor kararıBirinci kalite bağış makbuzuÇerçeveletip asmalıkGişe memuru bilet kesmedeCennete, cehenneme

Çözülmez kilit paslıBin damla insanlık damıtmalıYokluğun bağımlısıRüzgar gülü fikir akıncısı

Her enlemi dönenceHer parlayana eğilip bükülmedeSatılık ya da kiralıkUygun bedele, bedene

Talimat var yerden göğeAllah günah yazmasınGünah yapanın boynunaBen öyle duydum cabası

Kızlar artist olma hülyasındaAçıldıkça saçılmışlarToplamak zor zanaatAhlak cebirinde

Yol almada Ceylan sekişleriMahalle oluyor safariDeli kanlılar oyunda ya da oynaştaYiğitlik arıyor sokak kavgasında

Bir e üç , üç e beşSigara çekiyor dumanıKüfür kusuyor her lafıEbabil bakışı mahallemİlçem , ilim , ÜlkemHepsi aynı dem .

''AŞKIN BENDESİ ''



Emrullah Yuvalı



Leş Uykusu

Bir fısıltı çınlamakta

Bulmacada ki uzaklıkta

Fasıllar kabak çiçeği açmada

Emek katili adımlar teşvik almada

Sömüren hep aynı tayfa

Sömürülen çabuk oluyor posa

Dayanmıyor bu barbarlığa

Serbest her halt bu piyasada

Yaşasın zalimler bin yıl daha

Değmemiş henüz ahmaklara

Değmez, boşuna bağırma

Uyanmaz! leş uykusunda .

Emrullah Yuvalı



Masalsı Yaşam

Bir kadın , bir yalanVe günah ŞeytandanCazip gelecek ilk anYa sonrası , hezeyan

Karada denizde örümcekten hatıraKulak memesi kıvamı iradeHer pazartesi yenilenmedePiyasa değirmenDeğerler ; posa sadece

Şaşkın sarışın , islim tadındaPudrası kurt savmadaKendisi ise çakallar sofrasındaAbdest suyu rakıya karışmışHer damlası meleğe emanetŞeytansı zihniyete olmuş ziyafet

Altı boş sevda ; çarpıyor yolsuzuHurafe sadakati bidat avındaBatıl ; hak tasviriyle anlatılmadaKorkusuz korkak Adaleti leşBeşik ulemalığı , miras yedi yalağıTamamlıyor toplum eksik kalanıKalın sağlıcaklaGeçerse bu veba salgını

Yada ver aklını , vicdanınıAl masalsı bir yaşamı .

Emrullah Yuvalı



Masumuz

Çocuk takıldı gönlümeBüyüttüm öyleceBüyümüz olaydı keşkeÇocuk konuştu önceNeden ben, neden? diye

Saydı kayıplarıListe uzadıkça bittimYeter kes sesini!Kesmem sen istedin .

Annem,ablam inlerkenIrz’ı geçilirkenKardeşim bombaları emerkenBabam,abim biçilirkenÇekmedi ilgini yarışmalar kadarÜzülmedin takımın yenildiğindeki gibi

Açlık geceleri bıçak gibi girdiPlajlarda güneş size gülerkenÇölde bizi neden kavurdu ?Suyumuz siyah diye mi bunca acı ?

Sen beni neden düşünmedin ?Sana geldim istemedinTüm suçu bana yükledinBana ölümü özlettin

Sus,kes artıkBen ne yapabilirimKaderin bu yaşaYa da öl uzakta

Üç beş kez ağladımGiymediğimi, beğenmediğimi yolladımEn azından ben baktımSeni görmeyenler vardı

Ser,sefil yaşa kamptaÇorba,hırka yeter sanaDefol git sonra toprağınaBunlar insanlık bu asırdaSus konuşma bir daha !

Ve sustu bir anda.İstemeyen duymadı sesiniBazen bir cami önündeTrafikte kızıl ışıktaAğzını açmasın diye kaçıyorumKendimden, sesten

Bahsi açılınca



Atıyorum topu taç!aGünah savaştaSavaşanlardaBenim hiç suçum yokBen masumum uzakta

Vicdan tırmığı merhametimMerhem olmuyorAçılan hiçbir yaraya .

Emrullah Yuvalı



Mendil Altı Sevgili

Paralel evrende sev beniFilm gibi çık karşımaKöşeyi dönünce çarp banaÇarpılayım bir andaSen dağılan kitaplarınıBen hayallerimi toplayayım

Çarpayım sensiz hayalleri yereHayatımı böl ikiyeMiladım ol aşk’taMihenk taşım ol sevdaya

Aşk seninle hayat bulsunÇakmak gözlerinle yak beniBir çay içelim aşk şarabıBakışlarımız, kıtlama olsun aşk’a

Bir konu açalım LeylalıNefeslerimiz heyecanlı, tenimiz hummalıEllerim uzansın ellerine titrekElimi bırakma ahrete dek

Bir şarkı çalınsın istekBizim şarkımız diyelimCümlelerimize , ‘bizim’ gelsinSen, ben unutulsun

Hayaller kuralım pembe panjurluAdımlar atalım uyumluİsim seçelim çocuklarımızaTatlı tartışmalarla dalalım uzaklara

Dünyada olanı hatırlamaHani çarpılınca çarpılmıştım yaSen de ‘ önüne bak öküz ’Diyerek boğa burcu sanmıştın ya

Çay teklifime ‘salak mı ne ’ demişKoskoca bir aşk’ı kursağımda bırakmıştın.İşte bu yüzdenParalel evrende sev beniMendil altı sevgili .

Emrullah Yuvalı



Muammalar ülkesi

Burada bir şey varTarifi için bir Arif ararNe desem kanarİçten içe yanarHer hali zarar

Hele bir sev yarHesapta ölmekte varSevmeyen yaşasan neye yararSevmekmiş en büyük firar

Kar zarar der durursunBelkilerle avunursunMuammam olursunSen var bana, seni bulursun

Esse rüzgar deli deliFırtınalar savursa sana beniYetmez mi sana bu deliSeni değil aşkı bildim Veli

Emrullah Yuvalı



Mülteci

Gözlerinde korku ve kinSusuyor safça, suçlucaSuçu saymaklaSaflığı zamanla geçmez

Milletler birleşmiş koymuş adınıKadını, erkeği, bebesiSığınmacı, sığıntı, bela…Sorun, ölse, def olsa…Bize ne, bana ne, sana ne…İnsanca, bencilce, hayvancaTanımı çok uzamadaÜç noktalı ifadeler koşuyor yardıma

Diş, dil arası laf çokOysa susuyorTüm suç o gözlerdeAçılmasa Dünya’yaSorun olmazdı aslaDoğmaktı suçu yalnızcaBir zevk, ay, rüzgâr ve bebekAnası ve babası pişman demekNe kadar gerçekO kadar acı çekecek

Açıldı dünyaya gözleriKimlik verildiDini, dili, ırkı olduBir gün bir savaşta hepsi savrulduKimliği alındı, satıldıAdı mülteci konduIrk’ı bir lokmaIrzı emanet kurda

Geçti insanlarÜstünden, içinden, yanındanDuran olmadıÖnünde, yönünde, arkasında

Kedi, köpek ile aynı sofradaÇoğunun gözünde daha aşağıZemin delindi yer kaçtıKast sisteminde basamak şaştı

Koca koca adamlar kardeş dediKelle başı ederi gideri hesaplandıArtistler geldi gitti



İki baş okşadı , Ellerini kırkladı

Gözleri bir kareye hapisGözlerindeki yaş bile pisHis,şuur,mantık kisİnsanlık sınırlarını kapattıİnsanlık evrimi ters yattı

Gözlerine bakan çok nadirdiÜç yaşında yalın ayak , kışDükkanın önüne geldiOnlarca ayakkabı sızladıDükkan sahibi aldırmadı

Ay da yılda bir muhabbetiVicdan sızlattıBize ağır bir yük bıraktıMülteci insanlılığımızı sınadıVe çoğumuz sınıfta kaldıSevmiyorum mülteciyi olmasın kimse.

Emrullah Yuvalı



Nazar Var

Göz var sevgiliOkumak gerekliŞiir, hikâye…Sevgiye dair ne varsa

Gece gün yetmezMevsimler dönmeliAsırlar geçmeliÜstümüzden gözler çekilmeliSonra yeni baştan sevmeliNazar delinmeli

Görmeyeli nerdesin sevgiliGöz açıp kapama anındaKonargöçer mi oldunDünü hikâye, yarını masal mı oldunŞiir tadın da acım mı oldun?

Maşuk bir söze, iki göze gider mi?Ne oldum delisi, kanaatsız sevgiliİnsan hiç kerahat vakti terk edilir mi?

Emrullah Yuvalı



Ne Yaptın

Ne yaptım ki ben, diyorsun ya bazen

Okuryazarlık çaldın bendenGördüğünden kötü halimDünyam salgın sonrası tenhalıkVe ben sende karantinaBir sezen şarkısı kesmiyorÖyle bir acı ki eksilmiyor.

Yabancısın artık yaşımaGöz kapağıma çizdin suretiniİnsan böyle bir acı hak eder mi?

Oysa kaynakçamdın benimBilinmeyenimi açıklayan sözlüğümŞimdi ise köksüz, unutulmuş dilimOkuyanı bulunmayan meçhul yazıtım.

Emrullah Yuvalı



Öğretmen eskisi

Ben bahçıvanÇorak bir toprağaKurak bir iklimde ekim yapan

Ne iklim değiştirmek gelir elimdenNe de toprağımdan vazgeçebilirimÇaresizim Cihanda

Araf dedikleri noktadaİlkin Kendime sorular sardıVe bir anda iki adam kavradı

Delilik yaftası şeref madalyamKefen öncesi beyaz üniformamBen öğretecek birşeyi kalmamış öğretmen eskisi .

Savaş bitti artık bendeMülteciyim ıssız gecelere .

Emrullah Yuvalı



Öncelerden Bir Söz

Bir hikayem varOkumaya tenezzül ve tahammül edenlereMasallar kadar gerçekRüyalar kadar uzunTürküler kadar duygusalRoman olamayacak kadar basit bir hikayeNe kurallı , ne serbestTutsak kendi özgürlüğü içindeBulanık ve netDeğişken, bakış açısı ve kuş bakışına bağlıParça parça ben var satırlar arasındaParamparça olmuş , olacaklara yazılmışBir yanı kuşatılmış,Bir yanı istila sonrası harabe olan herkese aitDevrik cümlelerimin birbirlerinin üstüne yığıldığı anlardaEnkazda kalan gönlümü kurtarmak maksadı ile yazıldı çoğuYazarak rahata erme muradım olmasa da bir nefes olmasını bekledimEdepten uzak oluşum ve riyakârlığım sizi usandırmaz umarımBir kategoriye sığmayacak kadar karmaşıkBir gönlü karamsarlığın da boğamayacak kadar sığKelimelerimin gerçeklik denen dalgalar ile mücadelesinin yazısı bu .

Emrullah Yuvalı



Öncesi Ve Sonrası

Çivisiz bir gemi bekliyorÇöl ortasındaTufan…Ha geldi, ha gelecekSenden sonra dinecek

Aynı itikatRengi atmış bir sevdaYıkanmış ama lekeli

Beyaz tülbentli kızlarNabza göre şerbet ikramındaŞeker’e karşıyım acı hayattaBir sen vardın karşı koyamadığımNasılını, nedenini sorma.

Şerbetliydin her savaştaÇizik almazdın ölenlere inatKaç kişi, kaç şehir bıraktın arkanda

Heykele karşı İslamYoksa dikerdim heykeliniİhanetin sözlü kültüre emanet

Ne destan ne masaldı yaşanılanOlsa olsa gerçeğin kendisiÖncesi ve sonrası, acının renk kartelâsı.

Emrullah Yuvalı



Perşian Perde

Benim aşkım bir gölge oyunu gibiydi,Göze alamadım perde önüne çıkmayıHerkesin gözü önünde gizli baktım sevdiğimeUzun uzun süzmem hiç olmadıHep kısa bakışlarla yetindimYetinmeliydim zira seyirciler ne derdi vardı işin ucundaSeyrine doyamadıkları oyunda perde gerisinde tek kalmıştım

Tek başıma bir sen bir ben oluyordumSeni konuşturuyor beni ise hep susturuyordumGeçmişi zıttıyla böyle yad ediyordum.

Emrullah Yuvalı



Senden Sonra

Mümkün mü unutmak ebediSeni, senli geçmişiEzel, ebed hep senli

Unutmak güzel sensiziSensizi tarif fuzuliSen unutma olur mu?

Vitrinlerde tek görünce kendiniTecil ettir eceliniSen gideli aşinayım cehennemeKılavuzluk ederim bize

Ayrılığın kartografıyımPaslı kilitlerin çilingiriÇilingir sofralarının niyetlisiPembe panjurlu evlerin bekçisi

İkinci el acıların taciriKüçük saatin akrebiBüyük saatin yelkovanıMadrit’in pelerinsiz matadoruOrtadoğu’nun kör köşesiKabak aşılı karpuz çiftçisiVe daha nicesiOldum senden sonra

Nerede bir tezatlık, fazlalıkBittim oradaBelki yeniden başlarız diye.

Emrullah Yuvalı



Sor Anne

Ruhum ihraç, divane edebiyatYıllanmış bir aşk sarhoşluğuSirkecide sirke satan maşukMüptela, müptezel diyorlar bana

Dizlerimde eskiden kalma yamaOğul vermede bal emekçisiBir yağmur çiselemede kuru hatıralaraHer yanda bir lağım patlamışTemiz kalmak eski modaymış

Medya ve moda azdırmadaHelak olan kavimler çağırmadaToplum şeffaflıktan yanaGünahınla iftihar etmek fiyaka

Söyle kim biledi seniKılıç olmazdı sözünden keskinSor anne bana aklındakiniKara düzen sistematiğini

Devlet sırrı, ayaz iklimiBunca günahsız gidenin vebaliCehalet çağına çakılan çiviVebalin, dâhilin var mı?

Bu zamanda vebalsiz yaşayanKehf uykusuna dalan

Meydan savaşındaArkada ne bıraktım, ne kaldı?Senin kadar cahilim, bilmemAma masum değilimŞeytanlaştırdıkları kadar daOlmadım, olamam hiçbir zaman.

Emrullah Yuvalı



Sorsak mı ?

Zaman dediğin tik takAkrep demişler kısayaUzun a yelkovanSordu mu kimse neden ?

Kabulleniriz çoğu denileniSorgulamadan, anlamadanSorsak var mı cevap ?Yoksa basmakalıp mı olacak ?

Dünya dönüyor der insanNeden diyene , a bu da delimi ne ?Nasıl diyene ?Allah'ın hikmetinden sual olunmaz .

Sorsak soruları kendimizeSorgulasak bize öğretileniNeden, nasıl olsa cümlemiz deTımarhanemi olur son durak ?

Dur desen durur mu kainatYa insan neden durur hep yerindeYerinde olmazsa soru cevap hazırSana ne adam sana ne

Herkesler diyor sana ne,bana neBugün başıma gelenden sana neYarın başına gelirse de bana neO zaman insan olmanın farkı ne

Ağır konuşma desene !Ağırlığı yok belki tüy kadarDertten anlamayan dertsizeDert benim ama uğrayacak herkese

Omur ilik soğanı ile yaşamayı onur saydınŞakşakçılık ile vatan kurtardınVardın ama yok gibi yaşadınSorgu sualden daha ne kadar kaçacaksın ?

""Aşkın Bendesi "

Emrullah Yuvalı



Sus

Bazen avazın çıktığı kadar susmak istersinÇünkü bağıramayacağını bilirsinEtrafındakilerde bilirBeklemezler aşkını haykırmanı , hatta âşık olmanı.

Aşkı sana yakıştıramadıklarından değilSeni aşk'a yakıştıramadıklardandır bu düşünceleri

Dışarıdan bakınca odun gibi görürlerYunus'un doğru odunları gibi yanarken yeşereceğine inanamazlar bir türlü .

Oysa bildiğin yanmalardan değildir buNe dumanı olur ne is’i , dumansız yanarBu ateşin sonu değildir küllenmek , sönmek ...Sonsuza ulaştırır Aşk ateşi .

Emrullah Yuvalı



Ş E Y

Şey geçerse bir cümledeHaddinden şeyce.Şey diyecektim diyorsa biriVe gelmiyorsa gerisiÇok şey demekteİstenmez bir şey istemekte.Tarifsiz şey diyen ArifMisal verir şey’eÜç harf üç harfin yerineCanlı, cansız şeyden kaçarŞeyle insan şey’e çıkarŞeyden yana Lokman ararŞey ab-ı hayat sunarŞeytan şey’e gizlenmişCismaniyet şeyle türemişEn bilinmez, vazgeçilmez şey mişŞeyden yana dert yanmaŞeysiz gönülde hep şekvaMecnun Leyla’da şey olmuşŞirin Ferhat’a şeyle bakmışŞey tek noktaymış, kâinatı kaplamış.

Emrullah Yuvalı



Şiir Şair Döngüsü

Şiir; şuur kovanıÜretilen yarıyor asırdaSanat sevici tüccaraUnutulmuş mezarArayış hummasıHakikatin sınır taşı

Şair türbesi: kelimeler ve fikriSuya yazıyorBuza kazıyorKuma işliyorHep olmaza, olunmazaÇalışıyor, çabalıyor

Bazen hesaba oturuyorÇoğu an hesapsız yazıyorHer şiiri ile darağacını suluyor

Sevgiliye uzaktan bakıyorAşka dair günahkârAsırlar arası hırsızAsırları satırlarına taşıyorSatırdan taşanları yüreğine kazıyorFasit dairedeYeni fasıllar açıyor

Bazen kelimeleri dansaBazen tavafa zorluyorŞirkin kıyısındaŞeytanın sofrasındaEn sonunda Yaradan’ın kapısındaYolu son buluyor yada yeni başlıyor.Şair şiir , şiir şair doğuruyor .

Emrullah Yuvalı



Tahavvül

Bir kız bıraktım arkadaDeğildim o zamanlar farkındaİlk gece heyecanıEl ele tutuştuğumuz anlardaCeylan ürkekliği karakteriKalbi güvercin emanetiTek cümlede, bir busedeDurdu duruyor gibi

Şimdi ki hali baya farklıElleri kaç el atlatmışKaç aslanı sirk maymunu yapmışSallamadan ellisi kapıdaymışGönlü akbabalarla yarıştaymış

Her konuşmada edebiyat parçalarEdep hayâ paylarmışDudakları nasır bağlamışFransız’ı çırak çıkarmışŞaşırıyor insan bu değişime.

Emrullah Yuvalı



Taktiksel Sin

Tik tak akıyor zamanTaktiksel bir aşktan

İlkin sevdiğini söylemeyeceksinMehter takımı gibi ilerleyeceksin

Bazen cümleleri neyse’yleBazen üç nokta ile bitireceksin

Ne çok kapalı ne tam açıkYarı açık, gizemli olacaksın

Dağıtmasına fırsat vermeyeceksinToparlanmasına na müsaade diyeceksin

Çok alınacak, kızacaksınİpleri tamamen de koparmayacaksın

Ölmeyecek kadar sunacaksınNefessiz koymayacaksın

Suni teneffüslerle sınayacaksınKapris ile naz’ı karacaksın

Damardan damardan akacaksınHep bir şüphe duyacaksın

Sık sık küsüp ayrılacaksınAma kapıyı’da hep aralık bırakacaksın

Taktiksel aşkını kutsayacaksınLeyla Mecnunla anacaksın

Ferhat’la Şirine burun kıvıracakAşk’a dair zirve laflar kuracaksın

Aşk’ı çok yanlış tanımadasınMaşuk değil köle aramadasın.

Emrullah Yuvalı



Tekerrür

Kendim ben ettim kendimeHer insan dese böyleBelki çözülür körü, şaşısıNafile, âlem sağır, sen sultanAhtapot nefsim hasretlik sevgili

Nefesler, yaşamlar hep suniRiya var foyamda, Melek bile firardaSur’u zurna sanma modaSonu var ama yok saymada

Gökten kopsa bir şey, ödü eşlik ederGördüğümden korkmam diyen bir körHava bir açar bir kapanırHava müsaitse açılır, kapanırTesettürden anladığı işte bu kadardır

İnsan hep aynı insanCoğrafya, zaman faydasızDeğişmiyor insan denen akılsızGit zamanın ötesineKıtanın, okyanusun berisineBugün ki toplumun aynası bence

Çağlar aşsan karakter aşılmıyorGarip bir canlı, değişiyor gibi ama değişmiyorTarihten al kırk örnekVur kendine, eşine, işineOtuz dokuzu tanıdık çıkar bugüne

İbret alsa tekerrür eder mi hiç?Tekerlek icadından bu yanaDöner insan hep aslına, atasınaFaslı şu aslında; kabil çoğuna ata

Habil’in nesli erken kesildiKaç Tufan geçti kabil silinmediAt suçu geriye, zaman böyleYine başa döndük, başımıza ne işler ördük?

Emrullah Yuvalı



Temelsiz Mülk

Korsan duygulara tutunmuştuk.Bandrollü sevdalara inatÇakmak çakmaktı gözlerimizTutuşturamadığımız bir çift göz vardıBakacak kadar yakın, görünmeyecek kadar uzak

Fiiliyata dökemediğimiz suçlarımız kabarıktıGünah işleme özgürlüğü bir bize tanınmadıHayatımızın yarısı kovalamaca da geçtiDiğer yarısı uzak bir köşede sindi ve sessizce tükendi

Her sabah ölümü biz kaldırırdıkHer sokakta, tenhada bin acaba yaşardıkGeleceğe dair gerçekleşmez planlar kurarGeçmişe çok takılır, sonrada olmadık yerde söver sayardıkBeklide bu yüzden hayatı hep ıskaladık

O günler şimdi çoktan geçip gitmişGelecek ise tescilli bir ihanete gebeymişRuhumuza asırlık bir leke çalındıTemelsiz bir mülk zindan şimdi.

'' Aşkın bendesi ''

Emrullah Yuvalı



Turfanda

Turfanda sevdalar varZamanından önce olgunlaşanSuni ve tatsızBakışları perdeli, kelimeleri reyhasızİhtiyaca binaen, mevsimsel.

Seralar altı sevdadanNe beklersin?Gönül’e ömürlük mü bellersin?Nefise eylence bi nebzeBilmez misin?

Turfanda sevda zuldür aşığaNadasa bırakır ömrüKara toprak olma pahasına

Şimdikiler çorak ebedi sevmelereFerhat, şirin usulü sevme neredeHer yar, şirin birkaç mevsimHer aşk, destan fırtına öncesi seralarda.

Emrullah Yuvalı



Utanıyorum

Ben utanıyorum geçmiştenSenin övündüğün işlerdenUnutamıyorum bizi bitireni

Bindir bahaneye sığıntıyımHiçbiri sarmıyor üşüyorum

Tarihin derinliklerinde boğuluyorumEn çok tekerrüre kahroluyorİbretsiz halime şaşırıyorum

Kana susamışlığı, leş kovalayıcılığıBabacan tavırların maskelediği akbabalığıKarıncanın Süleyman’dan soracağıKerbela’nın adımdan alacağıŞehzadenin yakasına yapışacağıKadıların boyunlarına asılanHer devrin karanlığı içimi karartmada

Güzel günleri hep bir gölge kovalamadaİnsanlığım Orta doğuda azalmadaKabuk kavlatıcı Batı, Afrika’yı karatmadaAnadolu’yu dermansız dert vurmada.

Sürçmeler, sendelemelerŞanlı zafer, şaşaalı neferUzanıyor kurumuş bir elEbreheye tutulmuşLehepçe kaderine vurulmuşZamanlar arası köleliği savunmuş

Kelepçe tarih, pranga coğrafyaBidat ise zindan olmuş inanca.

Her delil dilime dolanmışKalbim ise açlıktan karamışİçimde insanlık mezarlığıAvlandığım hep dev aynası.

Emrullah Yuvalı



Uyan Yusufum

Bir memleket haritasıKanla çizilmişLejantında türbeler, camilerÜstünde salyalar, kusmuklar

Her asırda canavarlarÇiziyor tırnaklarıylaVe kan kusuyor toprakŞehitler şehirleri sarıyorVermedim, vermem diyor

Bu harita barut kokuyorAlkolik ejderhaGüneyi, doğuyu tutuşturuyorGözyaşları yangın soğutmada

Peygamber gülleri sınırdaİçerde mirasyedi yetmelerDışarıda vampirler, iliksizlerKemiriyor iki yandan, kafadan…

Yusuf’um habersiz yatıyorUyan Yusuf’um uykudanSaymadım kaç asır olduKefh uykusu bile son buldu.

Emrullah Yuvalı



Uyanmasın

Dünya simetrikZaferler hezimete gebeDönüyor zafer günleriEkinoks tarihi çakıyor biri

Yarımlar tama hasretTamlar bekliyor kıyametHer evde lambaYakıyor geleceği çocuğunaEdison pişman bulduğuna

Güneş kıskançAy’dan sonra kaçıncı kumaKum birleşmezdi durumaCam aldattı kum’u

Karanlığın aydını diriliş sunuyorHer işin fıtratı ölüme gebeİnsanlık yalnızca kendi fikrineSığmazdı evvelce kitaba, dine

Vurun kafayı örseYatın akıl tutulmasıylaTutun kovanı kaçmasınArıların kanadını yolun uçmasınBal değil baldıran zehir’i yapsınAman susun millet uyanmasın.

Emrullah Yuvalı



Uzaktan Sevmek

Uzaktan sevmekBazen ilk bazen de son çaredirAslında ayrılıkların güzel adlandırılmış şeklidirSevdiğine en az, kendine en çok zarar vermenin en kestirme yoludur.

Uzaktan sevmekUzak olmak değildir, yanı başındayken dokunamamaktır. Konuşamamak değil,konuşmak belki her şey denAma sevgiden,aşktan bahsetmemeye özen göstermektir

Uzaktan sevmekUzaklaşmaya çalıştıkça yaklaşmakFark edilmeden kör noktada yaşamak,yaşlanmak.Dipsiz aşkların bir başka adıdır Uzaktan sevmek .

Emrullah Yuvalı



Üç Harfli

Şimdi size üç harfliden bahsedeceğimHani şu anılınca geldiği sanılan, korkulanBir ömür andığım halde gelmeyen üç harflidenHer bir harfi bin ömre bedel ,Canları canana sunduran ,Ateşlerin ateşinde yanmaktan korktuğu ,Varlığın onla var olduğu ,Yoklukların onla son bulduğuKainatın yaratılışında var olanİlk mabedin ilk taşıMeyvesinin yasak meyve kadar masum olduğuTüm ilkleri iliklerimize kadar yaşatan üç harfli,Vakit tamdırGök yarılmıştırGüneş seni müjdelemekte insanlığaGel artıkMesihi bekler gibi seni bekledikHer yeni demi senden bir alamet bildikSensiz dualar kuru kaldıSeccadeler mahzun toplandıGel ve bize hay ismi hürmetine hayat verÖlü ruhlarımıza diriliş bahşet ey AŞK .

Emrullah Yuvalı



Varırsın bana

Bende kaçabildiğin kadar kaçHer adımda bana varırsınFarkına varmazsınSon durak zannetme ki uzakBana varınca anlarsın

Şah damarından sızarım gölgeneGönlünde ki sızı , gözünde ki yaştaUnutma her hücrende , anındaYokum gibi yaşasanda, ben varımAkrep ile yelkovanın firarında

Ağzın kuruduğundaSözcükler kaçtığındaElin ayağına , gönlün aklına dolaştığımdaÇaresizlik benden sana bulaştığındaDalıp derinlere vurgun sonrası titremende , ben varım yine

Dua dua adımı sayıklaKeşkelerle , belkilerle fısıldaİnan kızmıyorum sanaDileğim biraz acıyı benim dilimde yaşa.

Emrullah Yuvalı



Yine Sen

Günlerden senAylardan yine senYıl, asır hepsi senSende takıldı takvimler

Gözlerin güneşimKirpiklerin perdeKaşlarını çatınca iklim değişmedeGamzelerin baharlar müjdesi

Ellerin dua saflığındaEllerim titrek her daim karşındaUzansam diyorum hayalen sanaEllerimiz kavuşur mu araf’ta ?Dün okudum bir kitaptaAraf yalnız bizim lüğatta

Araf baharı var bağrımdaGün,zaman,an çağırmadaNe olur gel yurdunaYokluğunda, yokluğa koştuk her adımda.

Posta güvercinleri acizAnka kuşları ile haber salıyorumKaf dağını aşıp gel yanımaYüzyıllardır seni bekliyorum.

Emrullah Yuvalı



Yok Gibi

Bilir misin? Bilinmezi?Eder insi deli ,cin’i veliBil istedim , beni yiyeniKemiriyor kıtır kıtır fikir faresi

Fakirler sevindiDüşünce suç icat edileliSuçluyum ebediCeza her devir değişmeli

Başı yok, sonu yokBaşıma kalkan çokBoş veren haklıBoş verenin aklı fiyakalı

İmrenmek varmış zamandaYok gibi yaşayanlara.

Emrullah Yuvalı



Zafer

Sen var ol yeter bizeSeninle gireriz şirkeOlsun sonuç zafer işteSen kazan yeter bize

Hak hukuk ta neymişHaksızlık pek keyif verirmişDemokrasi ne kısa fıkraymışİşimize gelsin yetermiş

Hiç bırakır mıyım adaletiKazandırdığı süreceEti’de benim sütü deGüderim keyfimce

Zannetme ki bu millet usanırVallahi usanmaz bu illettenDeğiştirmek mi kimin haddineEfendi gitmezse kendi isteğiyle

Söylesem suç, sussam susamam kiZulme rıza zulümdür desem kim inanırZalime zalim demesem ne farkım kalırZulme dur demeyende iman mı aranır

‘’AŞKIN BENDESİ ‘’

Emrullah Yuvalı



Zaman Ayracı

Bir berber koltuğu zaman ayracıdırYolun yarısına varıncaBeyaz zambaklar dökülürAyakların ucuna

Sonbaharın etkisi hissedilirHer düşen perçem hüzünlendirirGeçmişi düşüneni nemlendirir.Pişmanlıklar usulca kemirir

Yaşamın eriyip bitmesi resmedilir.Her beyaz tel sıratı anlatır duyanaKum saatinin, yer çekimi savaşını özetlerHer tel makasla buluştuğunda.

Emrullah Yuvalı


Documents

Emrullah Yuvalı - img.antoloji.com · Emrullah Yuvalı - şiirler - Yayın Tarihi: 16.10.2018 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan