30
73 EBEVEYN KABUL-RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE YAPILAN ARAŞTIRMALAR Yrd. Doç. Dr, Nilgün ÖNGİDER, İzmir Ekonomi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Gör., Gülçin KARADENİZ Maltepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Özet Ebeveyn Kabul-Red Kuramı (EKAR) (Parental Acceptance and Rejection Theory), ebeveyn kabul ve reddinin nedenlerini, sonuçlarını; ayrıca diğer değişkenlerle ilişkilerini açıklamayı amaçlayan bir sosyalizasyon kuramıdır. Ülkemizde de, EKAR Kuramı üzerine yapılmış birçok çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Ebeveyn Kabul-Red Kuramı (EKAR) konusunda Türkiye’de yapılan araştırmaların gözden geçirilmesidir. Bu amaçla, YÖK’ün yüksek lisans ve doktora tarama veri tabanı ile PSYCHlit, EBCO-host gibi veri tabanları “Ebeveyn Kabul-Red Kuramı” anahtar sözcüğü kullanılarak taranmıştır. Bu veri tabanlarında yer alan seçkisiz kontrollü araştırmalar ve tez çalışmaları bu gözden geçirme çalışması için ele alınmıştır. İncelenen veri tabanlarında Ebeveyn Kabul-Red Kuramı ve ölçekleri içeren beş orijinal araştırma, dört yüksek lisans ve üç doktora tez çalışmasına ulaşılmıştır. Tüm bu çalışmalarda ebeveyn-çocuk ilişkileri üzerine çok farklı alanlarda ve farklı örneklemlerle araştırmalar yapılmıştır. Bu çalışmanın sonucunda, Türkiye’de yapılacak yeni çalışmalara katkıda bulunulabileceği düşünülmektedir. Anahtar Sözcükler: Ebeveyn Kabul-Red Kuramı

EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

  • Upload
    others

  • View
    4

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

73

EBEVEYN KABUL-RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE

YAPILAN ARAŞTIRMALAR

Yrd. Doç. Dr, Nilgün ÖNGİDER,

İzmir Ekonomi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü

Öğretim Gör., Gülçin KARADENİZ

Maltepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü

Özet

Ebeveyn Kabul-Red Kuramı (EKAR) (Parental Acceptance and Rejection Theory),

ebeveyn kabul ve reddinin nedenlerini, sonuçlarını; ayrıca diğer değişkenlerle

ilişkilerini açıklamayı amaçlayan bir sosyalizasyon kuramıdır. Ülkemizde de, EKAR

Kuramı üzerine yapılmış birçok çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmanın amacı,

Ebeveyn Kabul-Red Kuramı (EKAR) konusunda Türkiye’de yapılan araştırmaların

gözden geçirilmesidir. Bu amaçla, YÖK’ün yüksek lisans ve doktora tarama veri

tabanı ile PSYCHlit, EBCO-host gibi veri tabanları “Ebeveyn Kabul-Red Kuramı”

anahtar sözcüğü kullanılarak taranmıştır. Bu veri tabanlarında yer alan seçkisiz

kontrollü araştırmalar ve tez çalışmaları bu gözden geçirme çalışması için ele

alınmıştır. İncelenen veri tabanlarında Ebeveyn Kabul-Red Kuramı ve ölçekleri

içeren beş orijinal araştırma, dört yüksek lisans ve üç doktora tez çalışmasına

ulaşılmıştır. Tüm bu çalışmalarda ebeveyn-çocuk ilişkileri üzerine çok farklı

alanlarda ve farklı örneklemlerle araştırmalar yapılmıştır. Bu çalışmanın sonucunda,

Türkiye’de yapılacak yeni çalışmalara katkıda bulunulabileceği düşünülmektedir.

Anahtar Sözcükler: Ebeveyn Kabul-Red Kuramı

Page 2: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

74

Parental Acceptance and Rejection Theory: Turkish Studies

Abstract

Parental Acceptance and Rejection Theory (PART) is a socialization theory that aims

to clarify the causes behind parental acceptance and rejection, consequences of

parental acceptance and rejection and also the associated variables. There are many

studies conducted on PART Theory in our country as well. The purpose of this study

is to review the studies on Parental Acceptance and Rejection Theory (PART) in

Turkey. To that end, along with the master’s and doctoral screening databases of

CHE (The Higher Education Council), Turkish databases such as PSYCHlit and

EBCO-host were screened using the key word of “Parental Acceptance- and

Rejection Theory”. These randomized controlled studies and thesis works were

discussed for reviewing of this study. In all databases scanned, five original research

containing Parental Acceptance and Rejection Theory and its scales, four post

graduate theses and three doctoral theses were reached. In all these studies, research

was carried out in many different areas of parent-child relationships and using

different samples. Future studies may be conducted in line with the results of this

review.

Key Words: Parental Acceptance and Rejection Theory

Page 3: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

75

Ebeveyn Kabul-Red Kuramı (EKAR) (Parental Acceptance And Rejection Theory),

çocuklukta algılanan, ebeveyn tarafından kabullenilme veya reddedilmenin çocuğun

genel uyumu üzerindeki etkilerini araştıran bir "sosyalizasyon" kuramıdır. Kuramda,

ebeveyn tarafından reddedilme veya kabullenilmenin nedenleri, sonuçları ve konuyla

ilgili değişkenler üzerinde durulur. Çocuğun sosyalizasyon yaşantıları kişiliğiyle

birlikte ele alınıp sosyokültürel süreçlerle ilişkilendirilir. EKAR Kuramı’nda bir

yandan ebeveynliğin kalitesi incelenirken, bir yandan da bunun çocuk ve

yetişkinlerdeki olası sonuçları ele alınmaktadır. Tüm insanlar için çocukluklarında

kendilerini yetiştiren insanlar (ebeveynleri/anne babaları) çok önemlidir. Bu nedenle

çocukları, anne-babaları tarafından kabul veya reddedilmek kadar etkileyen başka

hiçbir yaşantı yoktur (Rohner, 2000).

EKAR Kuramı, temelleri 1930’lu yıllara dayanan sosyokültürel sistemler

modelinden geliştirilmiştir. Kuramın temelleri, antropolojiyle de ilgilenen psikiyatrist

Kardiner tarafından 1939’daki görüşleri ile Whiting ve Child’in (1953) modeline

dayanmaktadır. Rohner tarafından 1966’da geliştirilerek, 1975’te yayınlanan

Ebeveyn Kabul-Red (EKAR) Kuramı tanıtılmaktadır. Rohner (1986), EKAR

Kuramı’nın 20. yüzyılda batılı psikologların ebeveyn çocuk etkileşimine ilgi

duymaları sonucu doğduğunu; özellikle Amerika’da psikologların, ebeveyn çocuk

etkileşiminin yanı sıra “ebeveyn kabulüne” de ilgilerinin arttığını belirtmiştir.

Kuram, tüm insanların onlar için önemli olan kişiler tarafından sıcaklık almaya

ihtiyaçları olduğu temel varsayımıyla hareket etmektedir. Sıcaklık alma ihtiyacının,

kültür, ırk, fiziksel özellikler, sosyal statü, dil, coğrafya gibi diğer kısıtlayıcı

koşullardan bağımsız olarak tüm insanlıkta bulunduğu öne sürülmektedir (Rohner,

1986).

EKAR Kuramı dünya çapında sınamak üzere çeşitli ölçekler geliştirilmiştir. Gerek

Amerika Birleşik Devletleri, gerekse diğer ülkelerde yapılan araştırmalar, ebeveyn

tarafından kabul veya reddedilmenin çocukların, hem duygusal, davranışsal, sosyal

ve bilişsel gelişimini; hem de yetişkinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini

göstermektedir (Rohner, 1984; 1999).

Ebeveyn kabulü, anne-babaların çocuklarına karşı gösterdikleri sıcaklık; şefkat,

bakım, ilgi, destek ya da kısaca sevginin ön plana çıkması olarak tanımlanmaktadır.

Reddetme ise, bu duygu ve davranışların olamadığı veya belirgin şekilde esirgendiği,

Page 4: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

76

bunun yanı sıra, çocuğu inciten çeşitli fiziksel veya psikolojik davranış veya

duyguların sergilenmesi olarak tanımlanabilir. EKAR Kuramı, temel olarak

“ebeveynliğin sıcaklık boyutu” olarak adlandırılan, ebeveyn-çocuk etkileşimine

odaklanmıştır (Rohner, 1986).

Ebeveynliğin Sıcaklık Boyutu (Warmth Dimension)

Ebeveyn-çocuk ilişkisinin bir bileşeni olan sıcaklık boyutunun bir ucunda, "kabul

etme" diğer ucunda ise, "reddetme" yer alır. Kabul etme, anne-babanın çocuklarına

karşı gösterdikleri sıcaklık, şefkat, bakım, ilgi, destek ya da kısaca sevginin ön plana

çıkması olarak tanımlanmaktadır. Reddetme ise, bu duygu ve davranışların olamadığı

veya belirgin şekilde esirgendiği, bunun yanı sıra, çocuğu inciten çeşitli fiziksel veya

psikolojik davranış veya duyguların sergilenmesi olarak tanımlanır. Sıcaklık boyutu,

ebeveynlerle çocuk arasındaki duygusal bağın kalitesi ile anne-babanın bu

duygularını ifade etmekte kullandıkları fiziksel ve sözel davranışlar ile ilgilidir. Bu

nedenle herkes, çocukluğunda ebeveynlerinden ya da kendisine bakım veren

kişilerden az ya da çok sevgi gördüğü için, sıcaklık boyutu üzerinde uygun bir

noktaya yerleştirilebilir (Rohner, 1986).

Ebeveynler çocuklarını kabul ettiklerini, fiziksel (sarılma, öpme, okşama, rahatlatma

gibi) ya da sözel (övme, iltifat etme, çocuğa veya çocuk hakkında güzel şeyler

söyleme gibi) olarak ifade edebilir. Bunların yanı sıra, ebeveynler çocuklarını kabul

etmelerini, bakım verme, destekleme, sevgi gösterme gibi davranışsal ifadelerle

ortaya koyarlar. Reddedilmenin algılaması ise, dört temel ifade yolunun herhangi bir

bileşimi şeklinde ortaya çıkabilmektedir (Rohner, 1986): 1- Soğuk ve duygusuz

(sıcak ve şefkatlinin tersi), 2- Düşmanca ve saldırgan, 3- Kayıtsız ve ihmalci, 4-

Ayrışmamış reddetme.

Anne-babalar çocuklarına karşı soğuk ve sevgisiz veya düşmanca, öfkeli, kızgın,

tahammülsüz, huzursuz veya zıt hissedebilmektedir. Bazı ebeveynler ise, çocuklarına

karşı kayıtsız kalıp, ilgisizlik ve umursamaz davranabilmektedir. Ebeveynlerin

saldırganlık davranışları ise, genellikle düşmanlık, öfke, kızgınlık veya nefret

duyguları ile hareket etmeleri şeklinde ortaya çıkmaktadır. İhmal, içsel bir güdüleyici

olan kayıtsızlık duygusunun davranışa yansımış halidir. Anne-babaların çocuklarına

karşı hissettikleri öfkeyle başa çıkabilmek için çocuklarını ihmal etmeleri buna bir

Page 5: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

77

örnek olarak gösterilebilir. Tüm bu davranışlar (tek tek veya birlikte) çocukların

kendilerini sevilmeyen veya reddedilen biri olarak hissetmelerine yol açabilir.

Ancak, en sıcak ve sevgi dolu ailelerde bile, çocuklar (en azından arada bir) birkaç

zedeleyici duygu veya davranış yaşayabilirler. İstismar ve ihmalle ilgili resmi dış

raporlar ile söz konusu olan çocukların anne-babaları tarafından kabul veya

reddedilmeleriyle ilgili algıları arasında sorunlu bir ilişki vardır. Yani, anne-baba

tarafından reddedilme, anne-baba tarafından sergilenen bir dizi davranışı değil,

çocuğun bir inancıdır. Gerçekte, anne-baba tarafından reddedilmenin çoğu

semboliktir. Ayrışmamış reddetme, ebeveynlerin çocuklarını ihmal ettikleri ya da

onlara karşı şefkatsiz veya saldırgan olduklarına dair açık bir davranışsal gösterge

olmamasına rağmen, çocukların anne-babalarının umurunda olmadıklarına ya da

onlar tarafından sevilmediklerine inanmalarıdır (Rohner, 1986).

Anne-babaların belirli bir dereceye kadar kabul etme (sıcaklık, şefkat, bakım ve ilgi)

ve reddetme (soğukluk, şefkatsizlik, düşmanlık, saldırganlık, kayıtsızlık ihmal)

sergilemeleri evrenseldir. Ancak, bunu çok farklı kültürel, hatta kişisel anlamlarla

yüklü farklı biçimlerde yapabilirler. Dünyanın çeşitli ülkelerinde yürütülen, anne-

babanın çocuğunu kabul veya reddetmesiyle ilgili araştırmalarda temel amaçlardan

biri, farklı kültürlerde yaşayan çocuk ve yetişkinlerin, çocukken maruz kaldıkları

kabul veya reddedilmeye, kültürel, ırksal, cinsel, sosyal sınıf farklılıkları gibi

koşullardan bağımsız olarak aynı şekilde tepki verip vermediğini belirlemektir

(Rohner, 1986; 2000).

EKAR’ın Kişilik Kuramı

EKAR’ın kişilik kuramı, insanların kendileri için önemli olan kişilerden olumlu tepki

almak gereksiniminde oldukları varsayımından yola çıkmaktadır. Bu durum, insanın

evrim süreci içerisinde oluşmuş, biyolojik temelli, temel bir gereksinimidir. Olumlu

tepkiye duyulan gereksinim, insanın farkında olarak veya olmayarak bakım, ilgi,

destek, şefkat araması olarak düşünülmektedir. Bu duygusal gereksinim, yetişkinlik

döneminde daha karmaşıklaşarak, ne düşündüğüne önem verdiğimiz kişiler

tarafından beğenilme isteğini de (biz farkında olalım veya olmayalım) içine

almaktadır (Rohner, 1986).

Page 6: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

78

Bebeklik ve çocukluk dönemlerinde bu gereksinimi en iyi karşılayabilecek kişiler

doğal olarak çocuğun anne ve babasıdır. Ancak, ergenlik ve yetişkinlik döneminde,

kişinin bu gereksinimini karşılayabilecek "diğer önemli kişiler" (significant others)

ortaya çıkmaktadır. Evrensel bir bakış açısı benimsemiş olan EKAR’da, çocuğun

uzun süreli temel bakımını üstlenmiş herhangi bir kişi "ebeveyn" olarak kabul

edilmektedir. Dolayısıyla, ebeveyn olarak nitelendirilen kişi, çocuğun anne-babası

olabileceği gibi, büyükanne/büyükbabası veya başka bir akrabası; hatta, çocuğu evlat

edinmiş veya kurumsal bir ortamda anne-baba yerini almış bir kişi de olabilmektedir.

Çocuğun duygusal güvenliği ve gelişimi anne-babasıyla olan ilişkisinin niteliğine

bağlı olduğu için ebeveynler çocukların yaşamında çok özel bir yer tutmaktadır. Bu

nedenle, EKAR’da çocuğun anne-babası tarafından kabullenilmesi veya

reddedilmesi, çocuğun kişilik gelişimi üzerinde en etkili faktörlerden biri olarak

görülmektedir (Rohner, 1994).

EKAR Kuramı’nda kişilik kavramı, kişinin çeşitli ortamlarda ya da yaşam

durumlarındaki, görece durağan tepki verme eğilimleri (duygusal, bilişsel, algısal ve

güdüsel) ve sonuçta ortaya çıkan davranışları (gözlenebilen davranışlar) olarak

tanımlanmaktadır. Bu tanımda, davranışın hem dışsal (çevresel) hem de içsel (örn.

duygusal, biyolojik ve öğrenme) faktörler tarafından etkilenip, güdülenebileceğini;

ayrıca, davranışın bir zaman ve mekândan diğerine genellikle tutarlılık göstereceğini

kabul edilmektedir. Hiçbir kuramda, anne-baba tarafından kabul veya reddedilmenin

tüm etkilerinin ele almasının beklenemeyeceği belirtilmektedir (Rohner, 2000).

Rohner’in (2004) EKAR Kuramında, dünyanın çeşitli ülkelerinde anne-babaları

tarafından reddedilmiş çocuk veya yetişkinleri tanımlayan en belirgin özellikler ele

alınmıştır. Diğer bir deyişle kuramda, anne-baba tarafından reddedilmenin kişilik

üzerinde en belirleyici gözüken etkileri üzerinde durulmuştur. EKAR’da incelenen

çocuk veya yetişkinin kişilik özellikleri yedi farklı boyutta ele alınmaktadır:

1- Bağımlılık veya savunucu bağımsızlık: EKAR’ın kişilik kuramında, bağımlılık

ve bağımsızlık aynı kişilik boyutunun zıt uçları olarak düşünülmektedir. Kavramsal

olarak "bağımlılık" bir insanın başka bir insana rahatlama, onay alma,

cesaretlendirilme gibi ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla duygusal olarak

dayanması, bel bağlamasıdır. Uzantının diğer ucunda yer alan "bağımsızlık", bu tür

Page 7: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

79

duygusal bel bağlamaların olmadığı ya da kişinin bu tür taleplerde bulunma ihtiyaç

veya isteğinden uzak olduğu anlamına gelmektedir (Rohner, 2004).

2- Duygusal Duyarsızlık (Tepkisizlik): Duygusal duyarlılık bağımlılığa göre daha

açık ve kolay anlaşılır bir özelliktir. Duygusal duyarlılık, kişinin bir duygusunu (örn.

bir insana karşı hissettiği yakınlık veya sevgi) özgürce ve açıkça ifade edebilme

yeteneğidir. Kişinin başka kişilere verdiği duygusal tepkileri ne kadar kolay ve doğal

verebildiği veya kişinin (ister çocuk ister yetişkin olsun) başka kişilerle duygusal

şüphe, katılık ve güvensizlikten uzak, ne kadar yakın, sıcak, kalıcı ve savunucu

olmayan ilişkiler (duygusal bağlar) kurabildiği, onun duygusal duyarlığına bağlıdır

(Rohner, 2004).

3- Düşmanlık ve Saldırganlık: Düşmanlık içsel bir nefret, öfke veya kızgınlık

duygusudur. Saldırganlık, öfke veya düşmanlığın davranış düzeyindeki ifadesi olup,

birine (veya bir şeye) kasten fiziksel veya ruhsal olarak zarar verme olarak

tanımlanmaktadır. Bazen çocuklar veya yetişkinler öfke, kızgınlık ve düşmanlık

duygularıyla başa çıkıp, denetlemek ve bu duygularını ifade etmek konusunda

farkında oldukları veya olmadıkları bir güçlük yaşayabilirler. Düşmanlık duygularını

veya saldırganlıklarını açık bir şekilde ifade etmekte güçlük yaşayan kişiler,

öfkelerini sıklıkla başka kıyafetlere bürünmüş, sembolik şekillerde ortaya koyarlar

(Rohner, 1999).

4- Olumsuz Öz-Saygı Öz-Yeterlik: Kişinin kendi değeri ve ederi hakkında yaptığı

genel duygusal değerlendirmedir. Olumlu öz-saygı, kişinin kendisini beğendiği,

onayladığı, kabul ettiği, kendisiyle rahat olduğu, kendisini değerli, başkalarının

saygısını hakkeden biri olarak gördüğü, ender olarak kendisinden memnun kalmadığı

anlamına gelir. Diğer yanda, olumsuz öz-saygı, kişinin kendisini beğenmediği veya

onaylamadığı, kendi değerini düşük gördüğü, kendisini hiçbir değeri olmayan,

suçlanmayı hak etmiş biri olarak algıladığı ve kendisini diğer kişilerden aşağı

gördüğü anlamlarını taşır. Tüm insanlar bu iki nokta arasında yer alan öz-saygı

uzantısı üzerinde belirli bir noktaya konulabilir (Rohner, 1999).

5- Olumsuz Öz-Yeterlik: Kendi yeterliliğimiz hakkında yaptığımız

değerlendirmeleri içerir: Ben karşıma çıkan sorunlarla baş etmek ve kendi araçsal

gereksinimlerimi karşılayabilmek için yapmam gereken işleri yeterince yapabilecek

Page 8: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

80

kadar yeterli miyim? Olumlu öz-yeterlik duyguları, kişinin kendisini "sorunlarıyla

yeterince başa çıkabilen", "başarılı veya yapacağı işlerde başarılı olacağını düşünen",

"kendinden emin", "kendine güvenen" ve "sosyal açıdan yeterli" biri olarak gördüğü

anlamına gelir. Diğer yanda, olumsuz öz-yeterlik, yetersizlik duyguları, günlük

yaşamın taleplerini karşılamada yetersiz kaldığını düşünme, kişin istediği şeyler için

yeterince mücadele edemediğini hissetmesi gibi duygu ve düşüncelerle ilgilidir

(Rohner, 1999).

6- Duygusal Tutarsızlık: EKAR’ın kişilik kuramında ele alınan yedinci kişilik

özelliği olan "duygusal tutarlılık", kişinin duygusal durumundaki durağanlığı; küçük

engeller, başarısızlıklar, zorluklar veya streslere canı sıkılmadan dayanabilmesi ile

ilgilidir. Duygusal açıdan durağan olan kişiler, canı sıkılmadan, endişe, sinirlilik

veya gerginlik yaţamadan günlük yaşamın getirdiği küçük gerginlik ve stresleri

tolere edebilirler. Oysa duygusal açıdan tutarlı olmayan kişinin duygu durumu, iki

kutup arasında oldukça geniş, sık ve yordanamayan dalgalanmalara açıktır. Bir an

neşeliyken, bir sonraki an karamsar veya depresif; bir an gerginken, bir sonraki an

sakin; ya da, bir an sıcakken bir sonraki an, düşmanca olabilir. Duygusal açıdan

tutarlı olmayan kişiler, küçük engeller, zorluklar veya sorunlarla karşılaştıklarında,

keyifleri kolayca kaçar. Bekledikleri bir şey olmadığında öfkelenebilir veya

kendilerini kötü hissedebilirler. Stres karşısında soğukkanlılıklarını kolayca

kaybedebilirler (Rohner, 1999).

7- Olumsuz Dünya Görüşü: Dünya-görüşü gerek klinik, gerekse araştırma

literatüründe, az bilinen bir kavramdır. Ebeveyn Kabul-Red Kuramı'nın kişilik

kuramında, "dünya-görüşü" kavramı, kişinin yaşamı, kâinatı veya varoluşun özünü

temelde olumlu veya olumsuz olarak değerlendirmesi ile ilgilidir. Kişinin yaşam,

kâinat ve var oluşla ilgili bu genel değerlendirmesi genellikle söze dökülmemiş bir

değerlendirmedir. Dünya-görüşü olumlu olan biri, yaşamı temelde iyi, güvenli,

dostça, mutlu, tehdit edici olmayan ya da başka biçimlerde olumlu görür. Diğer

yanda, olumsuz bir dünya-görüşüne sahip olan bir kişi için yaşam kötü, güvensiz,

tehdit edici, düşmanca, belirsiz ve/veya tehlikelerle doludur. Diğer bir deyişle,

dünya-görüşü insanların varoluşun kalitesi hakkındaki yargılarıdır (Rohner, 1999).

EKAR'ın Kişilik Kuramında, farklı kültür, ırk ve dillerde, çocuğun ebeveynleri

tarafından reddedildiği durumda çocukta, yukarıda özetlenen yedi kişilik özelliğinin

Page 9: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

81

olumsuz uçlarından oluşan bir kişilik örüntüsünün ortaya çıkacağı ileri sürülmektedir

(Khaleque ve Rohner, 2002).

EKAR Kuramının Sosyokültürel Sistemler Modeli

EKAR Kuramı’nın evrensel bir bakış açısı vardır. Kuram, hem dünya üzerinde

yaşayan çeşitli kültürlerden, hem de Amerika Birleşik Devletleri'ndeki çeşitli etnik

gruplardan toplanmış kültürler-arası verilere dayanıyor. Kuram, bir taraftan 20.

yüzyılda yapılmış konuyla ilgili binin üzerindeki ampirik araştırma bulgusunu

dikkate alırken, diğer taraftan bu bulguların anlaşılabilmesine olanak tanıyacak

kuramsal bir çerçeve oluşturuyor. EKAR, bu çeşitli araştırma bulgularına dayanarak,

anne-baba tarafından kabullenilme veya reddedilme konusunu, döllenmeden ölüme

uzanan bir gelişim sürecin içerisinde ele alıyor. Kuramın tüm yaşam sürecini ele alan

bakış açısı özellikle kişilik alanındaki görüşlerinde ortaya çıkmaktadır. Birçok

toplumdaki anne-baba çocuklarına karşı sıcaklık ve sevgiyle yaklaşırken, neden

dünya üzerinde toplumların yaklaşık %25’i çocuklarına karşı ılımlıdan ağıra uzanan

bir reddetme sergilemektedir. Toplumlar arasındaki bu farklılaşma ile aynı toplum

içerisinde çocuklara anne-babalık etmek konusunda ortaya çıkan bireysel farlılıklar

nereden kaynaklanmaktadır. Bu soruların kolay veya basit yanıtları yoktur. Ancak,

bazı değişkenlerin anne-babanın reddediciliğinde ortaya çıkan toplumlar-arası veya

toplum-içi farklılaşmalarla tutarlı şekilde ilişkili olduğu belirlenmiştir. Temel

duygusal ilişkilerin ve sosyal desteğin sekteye uğraması durumunda ortaya çıkan

şartlar, anne-babanın çocuğu reddetmesinde önemli bir rol oynamaktadır.

Dolayısıyla, maddi açıdan sıkıntıda olan, sosyal ve duygusal destekten yoksun, tek

ebeveynler (genellikle anne), dünyanın her yerinde çocuklarından sevgi ve

şefkatlerini geri çekmek konusunda daha yüksek bir risk taşırlar. Ancak, tek başına

fakirliğin daha fazla reddetme ile ilişkili olduğunu söylemek mümkün değildir.

Fakirlik diğer sosyal ve duygusal şartlarla bir araya gelerek çocuklar için daha fazla

risk oluşturmaktadır. Hem geçmişte hem de günümüzde, insanlığın büyük bir

bölümü göreceli olarak fakirlik yaşamaktadır. Ancak, buna rağmen, dünyanın

üzerinde yaşayan ebeveynlerin çoğu çocuklarını sevgi ve özenle yetiştirmektedir

(Rohner ve Britner, 2002) .

EKAR Kuramının önemli bir özelliği de Rohner tarafından sıklıkla vurgulanan

evrenselliğidir. Kuram, geliştirildiği ilk yıllardan itibaren kavramsal ve metodolojik

bakış açısını “evrensel yaklaşım” olarak tanıtmış, kuramı çok farklı kültürlerde

Page 10: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

82

yaptığı çalışmalarla desteklemiştir. EKAR Kuramının bir özelliği de evrenselliğidir.

Kuramın, sıcaklık (kabul-red) boyutu ve kontrol boyutu, 186 farklı kültürde yapılan

çalışmalarla desteklemiştir (Khaleque, ve Rohner, 2002).

Ülkemizde ebeveyn kabul veya reddi kuramı ile farklı konularda ve farklı örneklem

gruplarında yapılan birçok çalışma olduğu görülmektedir. Ancak yapılan çalışmalar,

araştırma deseni, ölçme aracı, örneklem türü, ele alınan gelişim dönemleri

açılarından farklılıklar göstermektedir. Bu çalışmalarda, ebeveyn kabul reddinin yanı

sıra diğer değişken olarak, yetişkin gruplar için; psikolojik uyum, eş kabul-reddi,

evlilik uyumu, evlilik çatışması gibi değişkenler, çocuklar için; genel psikolojik

uyumları, sosyal yeterlik, davranış problemleri ve kardeşlik ilişkileri gibi değişkenler

geniş bir yelpazede ele alınmıştır. Araştırmaya meta analiz çalışması yürütmek üzere

başlanmış ancak aynı bağımsız değişken grubuna girebilecek yayınlamış makale

sayısı olmaması ve meta analizi yapmaya yetecek bir örneklem oluşturulamaması

nedeniyle, bu çalışmanın dar kapsamlı bir derleme makalesi olarak hazırlanmasına

karar verilmiştir.

Yöntem

Bu çalışmada yer alan araştırmalar aşağıdaki dahil etme ölçütleri kullanılarak

saptanmıştır: (a) Türkiye’den bir örneklemle yapılmış olması; (b) Ebeveyn Kabul-

Red Kuramının araştırmada adı geçen ana değişkenlerden biri olarak kullanılmış

olması; (c) Araştırmanın herhangi bir ulusal ya da uluslararası bilimsel dergide

yayınlanmış veya yayın aşamasında olması ya da basılı bir kitap bölümü olarak

yayınlanmış bulunması ya da lisansüstü tez olarak hazırlanmış olması.

Makalede yer alacak çalışmaları belirlemek üzere Türkçe ve İngilizce olarak ebeveyn

kabul-reddi, ebeveynden algılanan kabul ya da red kavramları İngilizce ve Türkçe

anahtar sözcükler olarak kullanılmıştır. Taramalar psikoloji ve yakın bilim

alanlarındaki makalelerin yayınlandığı dergileri tarayan başta PSYCHlit, EBCO-host

gibi elektronik veri tabanı ve Türk Psikologlar Derneği resmi web sayfasında

bulunan elektronik dergilerle yapılmıştır. Ayrıca, ULAKBİM Veri Tabanı, Google

ve Google Akademik taramalarında da aynı anahtar kelimeler ile tekrarlanmıştır.

Page 11: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

83

Bunların yanı sıra YÖK’e bağlı üniversitelerin Psikoloji Bölümleri’nde çalışan

öğretim elemanlarının web üzerinden ulaşılabilen özgeçmişleri incelenmiştir.

Belirtilen ölçütler doğrultusunda Türkiye örnekleminde gerçekleştirilen yirmidokuz

çalışmaya ulaşılmış ve hepsinin belirlenen ölçütleri karşıladığı düşünülerek

çalışmasının kapsamına dâhil edilmesine karar verilmiştir. Bu araştırmalar Tablo

1’de araştırmayı yürüten/ yürütenler, bağımlı ve bağımsız değişkenin düzeyleri, bu

düzeylerin ölçümü için kullanılan araçlar, katılımcı sayısı ve cinsiyet dağılımı ve

kullanılan ölçekler halinde sunulmuştur.

Page 12: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

84

Tablo 1.Araştırmaların Alındığı Kaynaklara, Kullanılan Ölçeklere ve Örneklem Grubuna Göre Dağılımları

Yazar Değişkenler Diğer Ölçme Aracı N Grup

Kaya, İ. (2003)

Evlilik uyumu,

çocuklardaki davranış

problemleri

Çift Uyum Ölçeği, Çocuk ve

Gençler için Davranış

Değerlendirme Ölçeği, Aile

Hayatı ve Çocuk Yetiştirme

Tutumu Ölçeği n=84

8-10 yaş çocuklarının

anneleri

Toran, M. ve Erkan, S. (2004) Sosyo-ekonomik düzey

Kişisel Bilgi Formu, Ebeveyn

Kabul- Red Ölçeği (Anne Formu)

n=123

Beş yaş çocuğu anneleri

Toran, M. (2005)

Alt ve üst sosyo-kültürel

düzey

Kişisel Bilgi Formu

n=246

Anneler

Varan, A. (2005) Eş kabul-reddi Eş Kabul-Red Ölçeği n=245

Yakın ilişkilerinden

memnun olan ve olmayan

flört eden veya evli

bireyler

Candan, G. (2005)

anne-baba arasındaki

çatışma, anne-babanın

Kişisel Bilgi Formu

n=244

8-11 yaşındaki çocuklar

Page 13: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

85

Çetin, Ö. (2005)

evli ya da boşanmış olması

Genel psikolojik uyumları

Kişilik Değerlendirme Ölçeği

n=84

15- 20 yaş ergenler

Pektaş, İ. ve Özgür, G. (2005)

Sosyodemografik

değişkenler

Kişisel Bilgi Formu

n=369

İlköğretim 3. sınıfa devam

eden öğrenciler

Yener, N. (2005)

Psikolojik uyumlarını ve

okul başarıları

Kişilik Değerlendirme Ölçeği’nin

(KİDÖ) Çocuk ve Yetişkin

Formları n=353

11-15 yaşları arasında

değişen öğrenciler

Karaca, F. I. (2006)

Sosyal Yeterlik ve Davranış

Problemleri

Öğrenci Bilgi Formu, Anne-baba

Bilgi Formu, Achenbach Davranış

Listesi,

n=91

(toplam

n=182)

İlköğretim İkinci Kademe

Öğrencileri ve anneleri

Eryavuz, A. (2006) Eş kabul-reddi.

Eş Kabul-Red Ölçeği

n=298 Yetişkinler

Koçkar, İ. A. (2006)

Psikolojik uyum, cinsiyet

Farklılıkları

Kişisel Bilgi Formu, WISC-R,

Ebeveyn Kabul-Red Ölçeği n=102

İlköğretim 3-7. sınıf

öğrencileri ve onların

ebeveynleri

Page 14: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

86

(Çocuk Formu), Çocuk

Depresyon Ölçeği, Problem

Çözme Becerileri Envanteri,

Piers-Harris Çocuklarda Öz

Kavramı Ölçeği, Çocuklar için

Anksiyete Skalası, Beck

Depresyon Ölçeği, Maslach

Tükenmişlik Ölçeği, Ebeveyn

Kabul-Red Ölçeği (Anne Formu),

Aile Değerlendirme Ölçeği,

Stresle Başaçıkma Tarzları Ölçeği,

Çocuklar için Öğrenilmiş

Çaresizlik Ölçeği.

Öngider, N. (2006)

Çocuklarının psikolojik

uyumu

Kişilik Uyumu, Kişilik

Değerlendirme Ölçeği (KİDÖ), Eş

kabul reddi ise Eş Kabul-Red

Ölçeği (EŞKRÖ)

n=138

n=124

(toplam

n=524)

Anne-babası evli çocuklar

ile anne-babası boşanmış

çocuklar ve anneleri

Varan, A. ve Eraslan, D. (2006)

Yetişkinlerin çocuklukla

ilgili anılarının ne kadar

güvenilir olduğu

Beck Depresyon Envanteri

n=50

Depresyon tanısı almış

yetişkinler

Page 15: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

87

Varan, A. ve Eryüksel, G. N.

(2006)

Psikolojik uyum

Kişilik Değerlendirme Ölçeği’nin

(KİDÖ) Çocuk ve Yetişkin

Formları

n=92

(toplam

276

kişi)

Üç kuşak anne-çocuk (9-

17 yaş kız çocuk/ergen, ile

onların 27-52 yaşları

arasındaki anneleri ve 50-

78 yaşları arasındaki

anneanneleri

Özbeklik, S. (2006)

Annelik kalitesini ve evlilik

kalitesi Eşlerarası Uyum Ölçeği n=216

Üç-altı yaş arasında

çocuğu olan kadınlar

Önder, A. ve Gülay, H. (2007)

Betimsel bir çalışma

Batum, P. (2007) Davranış sorunlarını

Öğrenme Bozukluğu Belirti

Tarama Listesi, Hacettepe Ruhsal

Uyum Ölçeği

n=53

Öğrenme bozukluğu tanısı

almış 7-11 yaşları

arasındaki çocuklar

Önder, A. ve Gülay, H. (2007) Empati

Ebeveyn Kabul- Red Ölçeği

(Anne Formu),

Çocuklar ve Ergenler İçin Empati

Ölçeği n= 387

İlköğretim 4., 5. ve 6.

sınıf öğrencileri

Page 16: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

88

Sarıtaş, D. (2007)

Psikolojik sıkıntılar,

Erken Dönem Uyumsuz

Şemalar

Süreklilik Kaygı ölçeği,

Süreklilik Öfke Ölçeği

n= 356

356 lise 2. sınıf

öğrencisi

Yılmaz, B. (2007)

Sosyal kaygı düzeyi,

ebeveynler arası çatışma

düzeyi

Sosyal Durumlarda Kendini

Değerlendirme Ölçeği,

Çocukların Evlilik Çatışmasını

Algısı Ölçeği n= 406 Lise öğrencileri

Ekmekçi, A. Y. (2008)

Psikolojik uyum

Kişilik Değerlendirme Ölçeğidir

(KĠDÖ) n=185

İlköğretim 6. ve 7. sınıf

öğrencileri

Kanyas, R. (2008)

Kardeşler arası

kıskançlık, çatışma ve

olumluluk gibi dinamikler,

kardeş sıralaması, yaş

farkı ve cinsiyet Kardeş ilişkisi Ölçeği n=180

Sadece tek kardeşi olan

18-30 yasları arasındaki

yetişkin ve anne

babaları

Varan, A. , Rohner, R. P. ve

Eryüksel, G. N. (2008)

Algılanan eş/sevgili kabulü,

psikolojik uyum Eşlerarası Uyum Ölçeği n=681 Yetişkinler

Özyavru, N. C. (2008)

Ağabey/abla kabul-reddi

Kişilik Değerlendirme Ölçeği n=720

9-17 yaşları arasında

Page 17: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

89

(KİDÖ); eş kabul-red/kontrolü

Eş Kabul-Red Ölçeği

(EŞKRÖ), ağabey/abla kabul-

red/kontrolü ise Ağabey/Abla

Kabul Red Ölçeği (AKRÖ)

180 küçük kardeş ile

onların yaşları 12 ile 18

arasında değişen

ağabey/ablaları ve anne

babaları.

Yaşar, F. (2009)

Annelerinin evlilik uyum ve

doyum

Evlilik Doyum Ölçeği, Evlilikte

Uyum Ölçeği

n=413

İlköğretime devam eden

4., 5. ve 6. sınıf öğrencileri

ve anneleri

Işık, B. (2010)

Kişilik özellikleri, baş etme

stratejileri ve psikolojik

yakınma

Demografik Bilgi Formu, Beck

Depresyon Envanteri,

Süreklilik Kaygı Ölçeği, Temel

Kişilik Özellikleri Ölçeği ve

Stresle Baş Etme Yolları

Ölçeği n=444

17-35 yaşları arasında olan

yetişkinler

Salahur, E. (2010)

Bağlanma özellikleri ve

depresif belirti düzeyleri

Yakın İlişkilerde Yaşantılar

Envanteri-II, Beck Depresyon

Envanteri

n=266

Lisans öğrencileri

Page 18: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

90

Bulgular

Bu gözden geçirme çalışmasında Türkiye’de EKAR Kuramının üzerine yapılan

araştırmalar ile yüksek lisans ve doktora tez çalışmaları incelenmiştir. Bu gözden

geçirme çalışmasında, incelenen tüm çalışmalar örneklemleri ve inceledikleri konuları

açısından sınıflandırılarak ve yıllara göre sıralanarak sunulmuştur.

EKAR Kuramı çerçevesinde geliştirilen ölçeklerin ülkemizdeki güvenirlik ve geçerlik

çalışmasına Varan tarafından 2003 yılında başlanmıştır. Daha sonra yapılan

çalışmalarda, bu ölçekler için Türk örnekleminden elde edilen bulgular kullanılmıştır.

Bu ölçekler, Çocuk/Ergen Ebeveyn Kabul-Red Ölçeği (Çocuk/Ergen EKRÖ),

Çocuk/Ergen Kişilik Değerlendirme Ölçeği (Çocuk/Ergen KİDÖ), Yetişkin Ebeveyn

Kabul-Red Ölçeği (Çocuk/Ergen EKRÖ), Yetişkin Kişilik Değerlendirme Ölçeği (

Yetişkin KİDÖ), Eş Kabul-Red/Kontrol Ölçeği (EŞKRÖ) şeklinde sayılabilir. Tüm bu

ölçeklerin, Türk örnekleminde algılanan kabul-reddi güvenilir ve geçerli bir şekilde

değerlendirdiği sonucuna varılmış ve bulgular daha sonra yapılan çalışmalarda

sunulmuştur (Varan, 2004; Varan ve Eryüksel, 2004; Öngider, 2006; Eryavuz, 2006).

EKAR Kuramı ile yapılan birçok çalışmanın çocuklar ve ebeveynleri üzerine olduğu

görülmüştür. Bu çalışmalardan birinde, alt sosyoekonomik düzey annelerin çocukları

kabul ya da reddetme davranışları açısından incelenmiştir. Diyarbakır ilinde yapılan

araştırmada, annelerin çocuklarını kabul veya reddetme davranışları incelemiş

annelerin yaşı, eğitim durumu, gelir düzeyi, çocuk sayısı ve ailesinde yaşayan birey

sayısı gibi demografik özelliklerin çocuklarını kabul ve red davranışlarını etkilediği,

ancak çocukların cinsiyetinin çocuğu kabul ve red davranışları üzerinde etkili olmadığı

saptanmıştır (Erkan ve Toran, 2004).

Daha sonraki bir çalışmada ise, ilköğretim öğrencilerinin anneleri ile olan ilişkilerini

algılayışları ve bu ilişkiyi etkileyen etmenleri incelenmiştir. Araştırmanın sonucunda;

erkek çocuklar tarafından algılanan red, kız çocuklarına göre daha fazla olarak

saptanmıştır. Yine bu çocuklar, okur-yazar olmayan ve ilkokul mezunu olan annelerini,

daha reddedici algılamışlardır. Buradan da annelerin eğitim düzeyinin artmasının, anne

çocuk ilişkisini olumlu yönde etkilemediği bir kez daha açığa çıkmaktadır. Ailelerin

çocuk sayıları arttıkça çocuklar tarafından algılanan aile

reddinin de arttığı bu araştırmanın bulguları arasında yer almaktadır (Pektaş ve Özgür,

2005).

Page 19: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

91

Yapılan diğer bir yüksek lisans tez çalışmasında ise,

çocukların psikolojik uyumları üzerinde, kendilerinin ve ebeveynlerin algıları

arasındaki benzerlik; ayrıca, çocukların ve ebeveynlerinin kabul veya reddin dört

boyutu ve kontrol algıları arasında benzerliği (uyumu) ve bu benzerliğin (uyumun)

seven ve daha az seven ailelerde anlamlı bir farklılık gösterip göstermediği

incelenmiştir. Sonuçta, çocuklar ve anne babalar, genel olarak, retten çok kabul

algıladıklarını bildirmişlerdir. Ancak çocukların, annelerini daha az kabul ve daha az

kontrol eden olarak algıladıkları, babalarını ise daha fazla kabul ve daha fazla kontrol

eden olarak algıladıkları ve bu durumun ebeveynlerin bildirdiklerinden farklı olduğu

bulunmuştur. Çocuklar, psikolojik uyumlarını iyi olarak algıladıklarını bildirmelerine

rağmen, çocukların ailelerine oranla daha düşük psikolojik uyum algıladıkları

görülmüştür. Çocuklarını seven ailelerde çocukların ebeveynlerine oranla daha fazla

kabul algıladıkları, daha az seven ailelerde ise bu durumun tersi ortaya çıkmıştır. Diğer

bir bulgu ise, çocukların anne ve babalarından algıladıkları red ve kontrol arttıkça daha

olumsuz psikolojik uyum algıladıklarıdır (Ekmekçi, 2008).

EKAR Kuramı kullanılarak yapılan diğer bir yüksek lisans tez çalışmasının amacı ise,

ebeveyn-çocuk ilişkisinin kardeşler arası kıskançlık, çatışma ve olumluluk gibi

dinamiklere olan etkisinin; kardeş sıralaması, yas farkı ve cinsiyet gibi özellikleri

açısından incelenmesidir. Sonuçta, annesi tarafından reddedilmiş olma hissinin,

kardeşler arası çatışma ve kıskançlığı arttıracağını ve olumluluğu azaltacağını

bulunmuştur. Dolayısıyla annenin reddine kıyasla babanın reddi, kardeş ilişkilerini

daha çok etkilediği de bulunmuştur. Diğer bir bulgu ise, ebeveyn kabul-red

seviyesinin, kardeşler arası ilişkiler üzerindeki etkisinin iki kız kardeş arasında en

yoğun olduğudur (Kanyas, 2008).

Çocuk örnekleminin yanı sıra ergenlerle yapılan bir yüksek lisans tez çalışmasında da

EKAR Kuramı ve ölçeklerinin kullanıldığı görülmüştür. Bu çalışmanın amacı, ergenlik

döneminde meydana gelen değişimlere uyum sağlama noktasında anne baba

tutumlarını algılayış biçimleri ve davranışlarına olan etkisi araştırılmasıdır. Çalışmanın

en önemli bulgusunun, annenin ihmalinin çocuk davranışlarını; özellikle de

saldırganlığı etkileyen en önemli değişken olduğu belirtilmiştir (Karaca, 2006).

Ülkemizde ebeveyn kabul veya reddi kuramının evli ve boşanmış aileler üzerinde

yapılmış olan çalışmalarda da yer aldığı görülmektedir. Bu çalışmalardan bir

Page 20: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

92

tanesinde, parçalanmış ve tam ailelerden gelen 8-11 yaşındaki çocukların ana-

babalarını kabul ve reddetme davranışlarının incelendiği bir yüksek lisan tezidir.

Çalışmada, anne-baba arasındaki çatışmanın, anne-babanın evli ya da boşanmış

olmasından daha önemli olduğu, çatışmalı evliliklerdeki çocukların, anne-babası

anlaşarak boşanmış çocuklara göre, hem daha fazla ebeveyn reddi algıladıkları, hem de

psikolojik açıdan daha fazla yıprandıkları belirtilmiştir. Ebeveynler arasındaki çatışma,

annelerin de babaların da çocuklarına karşı daha reddedici davranmalarına yol

açmaktadır. Evli ailelerde babaların çocuğun kabul ve red davranışını algılayışı

üzerinde en az anneler kadar etkili olduğu; ancak, boşanma sonrasında babaların

etkisinin oldukça azaldığı ve çocuğun yaşamına annenin daha fazla damga vurduğu

saptanmıştır (Candan, 2005).

Evli ve boşanmış aileler üzerinde yapılan diğer bir çalışma ise, Öngider (2006)

tarafından yapılan doktora tezidir. Bu çalışmada, evli ve boşanmış ailelerde algılanan

ebeveyn kabul veya reddinin çocuğun psikolojik uyumu üzerindeki etkilerini

incelenmiştir. Araştırma sonucunda, anne-babası ister evli ister boşanmış olsun,

ortalamalar açısından Türk çocuklarının anne-babalarını kabul edici algıladıkları

bulunmuştur. Ayrıca, çocukların anne ile baba kabulleri karşılaştırıldığında, hem evli

hem de boşanmış ailelerde annelerin, babalara göre daha fazla kabul edici olarak

algıladıkları saptanmıştır. Boşanma, annenin çocuğu daha az veya daha fazla kabul

etmesine yol açmazken, babanın uzaklaşmış olması daha az kabul edici

algılanmalarına neden olmuştur. Bu araştırmaya katılan boşanmış çiftlerin çocukları,

babalarını daha az sıcak ve daha ihmalkar olarak algılamakta, babaları tarafından daha

az sevildiklerini ve istendiklerini düşünmektedir. Evli ailelerde, çocukların genel

psikolojik uyumu da, baba kabul-reddine bağlıdır. Bunu, sırasıyla, anne ayrışmamış

reddi ve anne kontrolü izlemektedir. Diğer yanda, boşanmış ailelerde, çocukların genel

psikolojik uyumu en fazla annesi tarafından ne kadar kabul-red edildiğine, ikinci

olarak da kendisini babası tarafından ne kadar ihmal edilmiş hissettiğine bağlıdır.

Anne-baba arasında çatışma olmaması, kabul için ideal bir ortam hazırlamaktadır.

Evli ailelerde çatışma yaşayan hem anne hem de babalar, çatışma yaşamayan evli

anne-babalara göre, çocukları tarafından daha soğuk, daha saldırgan, daha ilgisiz ve

red edici olarak algılanmaktadırlar. Boşanmış anne-babalara sahip çocuklar, anne-

baba çatışmalı olduğunda, babalarını (anne-babası boşanmış ama çatışma yaşamayan

çocuklara göre) çok daha soğuk, saldırgan, ihmalkar, ve red edici olarak

algılamaktadırlar. Anne-baba arasında bir çatışma olmadığında, anne-babanın evli

Page 21: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

93

veya boşanmış olmaları, çocuklarının ebeveyn kabul-reddi algısında bir farklılaşma

yaratmamaktadır. Anne-babası tarafından red edildiğini düşünen çocuklar, kabul

edildiğini düşünen çocuklara göre, daha saldırgan, kendilerini daha az beğenen,

yaşamın zorluklarıyla başetmekte zorlanan, duygusal açıdan uygun tepkiler vermekte

zorlanan ve duygusal dalgalanmalar yaşayan ve yaşama ve insanlara daha olumsuz

bakan bağımlı çocuklar olmaktadırlar. Araştırmanın önemli bulgularından bir tanesi

ise, anne-babası boşanmış olan bir çocuğun genel psikolojik uyumunun daha çok anne

kabul-reddine bağlı olduğu; buna karşın anne-babası evli olan bir çocuğun genel

psikolojik uyumunun daha çok baba kabul reddine bağlı olduğudur (Öngider, 2006).

EKAR Kuramı ile yapılan bir yüksek lisans tez çalışmasında da, evlilik uyumu ile

çocuklardaki davranış problemleri arasındaki ilişkide çocuk yetiştirme tutumlarının

rolü incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda, annelerin saldırganlık ve kin davranışı,

evlilik uyumu ile çocuklardaki davranış problemleri arasındaki ilişkide aracı rol

oynadığı bulunmuştur. Ayrıca, olumlu çocuk yetiştirme tutumlarının, evlilik

uyumsuzluğunun çocuk üzerindeki etkisini hafifletme rolü için destek sağlanmadığı

belirtilmiştir (Kaya, 2003)

Benzer şekilde ülkemizde yapılan diğer bir çalışmada da babanın, çocuğun

psikolojik uyumu üzerinde en az anne kadar etkili olduğunu ortaya koymuştur (Varan

ve Eryüksel, 2004).

EKAR Kuramı ile evlilik uyumu ve anne-çocuk ilişkileri konusunda yapılan diğer bir

çalışmada ise, annelerin evlilik uyumu ve evlilik doyumu düzeylerine göre, çocukların

annelerini kabul ya da reddedici algılama düzeylerinin farklılaştığını göstermektedir.

Bu araştırmanın sonucunda; çocukların anne-çocuk ilişkisini reddedici algılamalarında

devam ettikleri sınıf düzeyine ve ailedeki çocuk sayısına göre de farklılıklar olduğu;

ancak cinsiyetin, sosyo-ekonomik düzeyin ve annenin evlenme biçiminin çocukların

anne-çocuk ilişkisinde reddedici algılama düzeylerinde farklılık oluşturmadığı

sonucuna ulaşılmıştır (Yaşar, 2009).

Çocuklar üzerine EKAR Kuramı ile yapılan bir diğer çalışma ise, ebeveyn- çocuk

etkileşiminin çocuğun gelişimi üzerindeki etkisi ve empatinin sosyal ve duygusal

gelişimdeki önemi göz önüne alınarak, annelerin kabul-red düzeyleri ile çocuklarının

empati beceri düzeyleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Bu araştırmanın sonucunda,

Page 22: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

94

annelerin kabul-red düzeyi ile çocuklarının empati düzeyleri arasında ilişki olmadığı

bulunmuştur (Önder ve Gülay, 2007).

Ülkemizde EKAR Kuramı ile psikolojik ya da fiziksel sorunlar yaşayan çocuklar

konusunda yapılan bazı çalışmalar olduğu görülmektedir. Bu çalışmalardan birinde,

öğrenme güçlüğü olan çocuklarla diyabetik çocukların karşılaştırıldığı bir doktora

tezidir. Bu çalışmada, ebeveyn kabul-reddi, benlik saygısı ve psikolojik uyum

açısından öğrenme güçlüğü olan çocuklarla diyabetik çocuklar karşılaştırılmıştır.

Çalışmanın sonucunda, öğrenme bozukluğu olan çocukların diyabetik çocuklara göre

daha yüksek oranda anne reddi algıladıkları ve bu reddin özellikle sıcaklık ve

kayıtsızlık-ihmal boyutlarında ortaya çıktığını bulunmuştur (Koçkar, 2006).

Benzer bir şekilde, öğrenme bozuklukları ile EKAR Kuramı konusunda yapılan bir

yüksek lisans çalışması vardır. Bu çalışmada, öğrenme bozukluklarında ebeveyn

kabul-reddi ile içselleştirme ve dışsallaştırma sorunları incelenmiştir. Çalışmanın

sonucunda, öğrenme bozukluklarında ebeveyn reddinin önemli bir rol oynadığı

öğrenme bozukluğu olan çocuklarda ebeveyn reddinin daha çok olduğu; ayrıca,

ebeveyn reddi ile davranış sorunları arasında ilişki olduğu da bulunmuştur. Bu

nedenle, ebeveynlerin de tedavi planında yer alması gerektiğine dikkat çekilmektedir.

(Batum, 2007).

Ülkemizde, ebeveyn kabul-red kuramının çocuk ve ebeveynler üzerinde yapıldığı

çalışmaların yanı sıra; ebeveyn kabul-reddinin yetişkinlikteki yakın ilişkiler üzerindeki

etkisinin araştırıldığı çalışmalar olduğu görülmektedir. Bu konuda Varan (2004)

tarafından yapılan bir çalışmada, Ebeveyn Kabul veya Reddi Kuramı ve ölçeklerini

kullanarak ebeveyn kabul-reddinin yetişkinlikteki yakın ilişkiler üzerindeki etkisi

araştırılmıştır. “Tarih tekerrür mü ediyor?” alt başlıklı çalışmada, her iki cinsiyette de

çocuklukta algılanan ebeveyn kabul-reddinin bugün yakın ilişkide algılanan kabul-red

ile anlamlı düzeyde ilişkili olduğunu saptanmıştır. Bu durumun, annenin kabul ya da

reddinin kişinin ileriki yaşamındaki ilişkisini biçimlendirmede daha etkili olduğunun

bir kanıtı olduğu belirtilmiştir (Varan, 2004). Benzer konudaki daha sonraki bir

çalışma ise, çocukluk döneminde algılanan kabul ya da reddin yetişkinlik dönemi

yakın ilişkileri üzerindeki etkilerinin incelendiği bir doktora tezidir. Bu çalışmada,

çocuklukta algılanan kabul veya reddin yetişkinlik dönemi yakın ilişkileri üzerindeki

etkileri incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda, ülkemizdeki yetişkinlerin çocuklukta

Page 23: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

95

anne-babalarıyla ilişkide daha çok kabul algılamış oldukları bulunmuştur. Bu durumun

nedenin de, kültürel özelliklerimizden dolayı babaların, aile içindeki otoriter ve

mesafeli konumlarından dolayı, annelere göre daha az kabul edici olarak algılanmaları

olabileceği belirtilmiştir. Araştırmada, hâlihazırdaki yakın ilişkisinden memnun olan

yetişkinlerin, hem çocuklukta anne-babaları ile hem de bugünkü eş veya sevgilileriyle

ilişkilerinde kabul algıladıkları saptanmıştır. Araştırmaya katılan bekâr kişilerin

sevgilileriyle ilişkide algıladıkları kabulün daha çok anne kabulü, evlilerin eşleriyle

ilişkide algıladıkları kabulün ise daha çok baba kabulü ile ilişkili olduğu da bulgular

arasında yer almaktadır. Ülkemizdeki yetişkin erkeklerin psikolojik uyumu

eşi/sevgilisi tarafından ne kadar sevildiğine bağlı görülmektedir. Oysa, kadınlarda

eş/sevgili kabulü ile psikolojik uyum arasındaki ilişki erkeklere göre daha zayıftır.

Genel psikolojik uyumu en bozuk olan grup çocuklukta hem anne hem de babası

tarafından red edilmiş kişilerken; en sağlıklı uyum, çocuklukta hem anne hem de

babasıyla ilişkide kabul algılamış olan kişilerde görülmüştür. Kadınların yetişkinlik

dönemindeki psikolojik uyumuna en fazla etkisi olan, çocukluk döneminde babalarıyla

ilişkilerinde soğukluk, saldırganlık ya da ihmal yasamamalarına rağmen hissetmiş

oldukları sevilmeme, değer verilmeme duygularıdır. Bu da, bir kez daha baba

kabulünün kadınların psikolojik uyumunda önemli bir rol oynadığını

düşündürmektedir. Buna karşın, erkek yetişkinlerin psikolojik uyumu bugünkü yakın

ilişkilerinde ne kadar kabul ya da red algıladıklarına bağlı olarak bulunmuştur. Babayla

ilişkide algılanan ayrışmamış red hem kadın hem de erkek yetişkinler için tek ortak

faktör olarak belirlenmiştir. Bu saptama babaların da en az anneler kadar kişilerin

psikolojik gelişiminde önemli bir rol aldığının göstergesidir. Ayrıca, ülkemizde

kadının partneriyle olan ilişkisinde ne kadar kabul veya red algıladığı öncelikle

kendisine olan özgüvenine bağlı olduğu bulunmuştur. Özgüven kadar çocuklukta

yaşanan anne ihmali ile baba ayrışmamış reddi de önem taşımaktadır. İhmal ve

ayrışmamış red yaşayan çocuk kendini değersiz görüp sevilmeye layık bulmamaktadır.

Çalışmada belirlenen başka bir önemli nokta ise, kadının öz-saygısını örseleyen

faktörlerden birisinin de çocuklukta annenin soğukluğu ve saldırgan bir babanın

varlığıdır. Yetişkin erkeklerin yakın ilişkilerinde ise babanın soğukluğu ile annenin

saldırganlığının önemli bir yer tuttuğu saptanmıştır (Eryavuz, 2006).

EKAR Kuramı kullanılarak yetişkin örnekleminde yapılan bir yüksek lisans tez

çalışmasında ise, ebeveyn kabul-red/kontrol, kişilik özellikleri, baş etme stratejileri ve

psikolojik yakınma arasındaki bağlantının incelemesi amaçlanmıştır. Bu çalışmanın

Page 24: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

96

sonucunda, ebeveyn reddinin, farklı temel kişilik özelliklerinin ve farklı baş etme

stratejilerinin, psikolojik yakınma, diğer bir deyişle depresyon ve kaygı ile ilişkisi

olduğu bulunmuştur. (Işık, 2010).

Tartışma

Bu gözden geçirme çalışmasında, ülkemizde EKAR Kuramı ile hem ebeveyn-çocuk

ilişkilerinin hem de yetişkinlerin yakın ilişkilerinin incelenmesi amacıyla yapılan

çalışmalar üzerinde durulmuştur. İncelenen tüm çalışmalar sonucunda genel olarak,

ebeveyn çocuk ilişkilerinin çocuğun sosyal ve duygusal yaşamında kalıcı etkileri

olduğu bulunmuştur. Kişiliğin geliştiği çocukluk döneminde yaşanan ebeveyn-çocuk

ilişkilerinin oldukça önemli olduğu bilinmektedir.

Türkiye’de yapılan birçok yüksek lisans ve doktora tez çalışmasında EKAR Kuramı

kullanılarak çeşitli konularda araştırmalar yapılmıştır. bu çalışmaların birçoğunda

çocuk örneklemi kullanıldığı görülmüştür. Bu çalışmaların bazılarında çocuk ve

ebeveyn ilişkileri üzerinde durulmuştur. Bunun yanı sıra ergenlik dönemi üzerine

yapılan çalışmalara da rastlanmıştır. Bazı çalışmalarda ise, yetişkinlik örneklem

üzerinde EKAR Kuramı kullanılarak çeşitli konuların araştırıldığı görülmektedir

(Kaya, 2003; Toran, 2004; Candan, 2005; Çetin, 2005; Yener, 2005; Eryavuz, 2006;

Karaca, 2006; Kayahan, 2006; Koçkar, 2006; Öngider, 2006; Özbekli, 2006; Batum,

2007; Sarıtaş, 2007; Yılmaz, 2007; Ekmekçi, 2008; Kanyas, 2008; Özyavru, 2008;

Hoşcan, 2010; Işık, 2010; Salahur, 2010)

Ülkemizde EKAR Kuramı kullanılarak yapılan hem lisansüstü tezleri hem de diğer

çalışmaların gözden geçilmesi sonucunda yukarda özetlenen bulgular ile birçok

kültürde yapılan araştırmalarda elde edilen bulgular arasında tutarlılıklar olduğu

görülmüştür (Rohner, ve Rohner, 1981; Rohner, 1998; Krishnakumar ve Buehler,

2000; Khaleque ve Rohner, 2002; Rohner ve Britner, 2002).

Turner ve ark. tarafından (2001) yapılan bir çalışmada, ülkemizde yapılan çalışmalara

benzer şekilde, çocukluk dönemindeki ebeveyn- çocuk arasındaki ilişki kalitesinin

çocuğun gelecek yıllardaki psikolojik sağlığının önemli belirleyicisi olduğu

belirtilmiştir.

Page 25: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

97

Benzer şekilde, ABD’de 12-14 yaşları arasındaki 451 çocuk ve ailelerinin katıldığı

boylamsal bir araştırmada, ebeveyn- çocuk ilişkileri 4 yıl boyunca incelenmiştir. Bu

çalışmanın sonucunda, ebeveynleriyle kabul edici, sıcak ilişkiler içerisinde olan

çocukların kardeşleriyle ve akranlarıyla olumlu ilişkiler geliştirdikleri bulunmuştur.

Ayrıca, dışlanan ve reddedilen çocukların ise, sosyal ilişkilerinde problemler

yaşadıkları; akranları tarafından sevilmedikleri belirtilmiştir (Paley ve ark., 2000).

Sorunlar karşısında olumsuz baş etme becerilerine sığınmanın (şiddet, madde

kullanımı vb.) yaygınlaştığı, depresyonun neredeyse ilkokul düzeyine indiği

günümüzde, çocuğun anne karnına düştüğü andan itibaren algıladığı ebeveynle kabul

veya reddinin, çocuğun tüm hayatı boyunca kuracağı ilişkilerinin temelini oluşturacağı

unutulmamalıdır. Kabul görmediği bir ailede yetişen çocuk; kendinden farklı olanı

kabul etmeyen, her türlü farklılığa tepki gösteren bir yetişkin olacaktır. Unutulmaması

gereken önemli bir nokta, birey ve toplum yaşamında barışın “kabul”, şiddetin ise “ret”

ile ortaya çıktığı ve daha sonra geliştiğidir.

Sonuç

Ülkemizde EKAR Kuramı üzerine yapılan çalışmaların gözden geçirilmesinin

amaçlandığı bu çalışmada birçok araştırma incelenmiştir. Yukarıda gözden geçirilen

tüm çalışmalardan elde edilen bulgular özetlenecek olursa, çocukların algıladıkları

ebevyn kabul-reddinin ve çocukların anne-babaları ile ilişkilerinin son derece önemli

olduğunu ortaya çıkmaktadır. Böylece, çocukların ruhsal gelişimi için ebeveyn-çocuk

ilişkilerinin önemi bir kez daha vurgulanmaktadır.

Bugüne kadar ebeveyn-çocuk ilişkileri konusunda ülkemizde yapılan çalışmalarda

üzerinde durulmamış konuların ortaya çıkmasına katkıda bulunulmaya çalışılmıştır.

Bundan sonra yapılacak yeni çalışmalarda bugüne kadar araştırılmamış konular

üzerindeki boşluğun kapanmasına katkı sağlanabilir. Bu çalışmanın sonucunda,

Türkiye’de yapılacak yeni çalışmalar için katkıda bulunabileceği düşünülmektedir.

Türkiye’de yapılan çalışmaların, ebeveyn çocuk ilişkileri üzerine birçok konuya

açıklık getirdiği görülmekle birlikte, bundan sonraki çalışmalarda araştırılması ve

üzerinde durulması gereken birçok önemli nokta olduğu da dikkat çekmektedir.

Ebeveyn çocuk ilişkilerin daha ayrıntılı incelenmesi için, daha geniş örneklemler ve

Page 26: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

98

üzerinde yeterince çalışılmamış alanlarda yeni araştırmalar ihtiyaç olduğu

düşünülmektedir.

Bu çalışma, sadece yayınlanmış ve ulaşılabilen araştırmalar doğrultusunda

hazırlandığından Türkiye’de yapılmış bütün temsil ettiği söylenemez. Ancak, genel

olarak incelenen ebeveynlik özelliklerini ve bu özelliklerin etkilediği düşünülen

bağımlı değişken alanlarını görmek bakımından Türkiye’deki genel eğilimi ve

örüntüyü yansıttığı söylenebilir.

Kaynaklar

Batum, P. (2007). Öğrenme bozukluklarında ebeveyn kabulü/reddi ile içselleştirme ve dışsallaştırma sorunlarının incelenmesi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Hacettepe Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. Candan, G. (2005). 8-11 yaşındaki parçalanmış ve tam aile çocuklarının ana-babalarını kabul ve reddetme davranışlarının incelenmesi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Maltepe Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul. Çetin, Ö. (2005). Suçlu ve normal ergenlerde algılanan anne-baba kabul ve reddi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ege Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir. Ekmekçi, A. Y. (2008). Çocukların ve ebeveynlerin algıladıkları ebeveyn kabul veya reddi arasındaki uyum, Boğaziçi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü. İzmir. Erözkan, A. (2005). Üniversite öğrencilerinin kişilerarası duyarlılık ve depresyon düzeylerinin bazı değişkenlere göre incelenmesi. Muğla Üniversitesi SBE Dergisi, Bahar 2005, Sayı 14, 129-155. Eryavuz, A. (2006). Çocuklukta algılanan kabul veya reddin yetişkinlik dönemi yakın ilişkileri üzerindeki etkileri. Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, İzmir.

Page 27: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

99

Hoşcan, S. (2010). 9-12 yaş çocuklarının evlilik çatışması algısı ile yaşam kalitesi arasındaki ilişkide ebeveyn tutumunun aracı etkisinin incelenmesi. İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul. Işık, B. (2010). Algılanan ebeveyn kabul-red/kontrol, kişilik özellikleri ve baş etme stratejilerinin psikolojik yakınmalar üzerindeki rolünün incelenmesi. Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. Kanyas, R. (2008). Ebeveyn-çocuk ilişkisinin kardeşler arası ilişkiye etkisi, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Bilgi Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul. Kaya, İ. (2003). Evlilik uyumu ile çocuklardaki davranış problemleri arasındaki ilişkide çocuk yetiştirme tutumlarının rolü. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul. Kayahan, A. (2006). "Sorunlu" ve "Normal" Türk Çocukları ve Annelerinin Ebeveyn Kabul-Reddi Algıları Açısından İncelenmesi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir. Khaleque, A. ve Rohner, P.R. (2002). Perceived parental acceptance-rejection and psychological adjustment: A meta-analysis of cross cultural and intracultural studies. Journal of Marriage and the Family, 64, 54-64. Koçkar, İ. A. (2006). Ebeveyn kabul veya reddi, benlik saygısı ve psikolojik uyum: öğrenme güçlüğü olan çocuklarla diyabetik çocukların karşılaştırılması. Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Ankara. Krishnakumar, A. & Buehler, C. (2000). Interparental Conflict and Parenting Behaviors: A Meta-Analytic Review. Family Relations, 49, 25-44. Özbeklik, S. (2006). Kadınların Evlilik Kalitesi ve Annelik Kalitesi: Belirleyenler ve Etkileşimleri. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi Boğaziçi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı, İstanbul.

Page 28: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

100

Önder, A. ve Gülay, H. (2007). Annelerin kabul-red düzeyi ile çocuklarının empati becerisi arasındaki ilişkinin incelenmesi, Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi Yıl 2007 (2) 22. Sayı, 23-30. Önder, A. ve Gülay, H. (2007). Ebeveyn Kabul-Red Teorisi ve Bireyin Gelişimi Açısından Önemi.Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Dergisi, 21,20-28. Öngider, N. (2006). Evli ve boşanmış ailelerde algılanan ebeveyn kabul veya reddinin çocuğun psikolojik uyumu üzerindeki etkileri. Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, İzmir. Özyavru, N. C. (2008). Türk Ailelerinde Ebeveyn, Eş ve Ağabey/Abla Kabul-Reddi, Psikolojik Uyum ve Evlilik Çatışması Arasındaki İlişkiler, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Maltepe Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul. Paley, B., Conger, R. D. & Harold, G. T. (2000). Parent’s affect adolescent cognitive representations and adolescent social development. Journal of Marriage and Family, 62, 761-776. Pektaş, İ. ve Özgür, G. (2005). İlköğretim öğrencilerinin anneleri ile olan ilişkilerini algılayışları ve bu ilişkiyi etkileyen etmenlerin incelenmesi, Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu Dergisi 21 (2), 13-27. Rohner, R.P. (1975). They Love Me, They Love Me Not: A Worldwide Study of the Effects of Parental Acceptance and Recetion. New Haven, CT: HRAF Press. Rohner, R.P. (1980). Worldwide tests of parental acceptance-rejection theory: An overview. Behavior Science Research, 15, 1, 1-20. Rohner, R.P. ve Rohner E.C. (1981). Parental acceptance-rejection and parental control: cross-cultural codes. Ethnology, 20, 3, 245-260. Rohner, R.P. (1984/1999) Handbook for the Study of Parental Acceptance and Rejection. Center for the Study of Parental Acceptance and Rejection, University of Connecticut at Storrs. Rohner, R.P. (1986). The Warmth dimension: Foundations of parental acceptance- rejection theory. Newbury Park, CA: Sage Publications, Inc.

Page 29: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

101

Rohner, R.P. (1994). Patterns of parenting: The warmth dimension in worldwide perspective. In W.J. Lonner & R.S. Malpass (Eds.), Readings in Psychology and Culture. Needham Heights, MA: Allyn and Bacon, Inc. Rohner, R.P. (1998). Father love and child development: history and current evidence. Current Directions in Psychological Science, 7, 157-161. Rohner, R.P. (1999). Acceptance and rejection. In D. Levinson, J. Ponzetti & P. Jorgensen (Eds.), Encyclopedia of Human Emotions. New York: Macmillan Publishing. Rohner R.P. (2000). Glossary of significant concepts in parental acceptance-rejection theory. (Online at Babylon.com) Rohner, R.P. (2001). Reliability and validity of the Intimate Partner Acceptance-Rejection Questionnaire. Manuscript in preparation, Rohner Center for the Study of Parental Acceptance and Rejection, School of Family Studies, University of Connecticut. Rohner R.P. ve Britner, P.A. (2002). Worldwide mental health correlates of parental acceptance-rejection: Review of cross-cultural and intracultural evidence. Cross-Cultural Research, 36 (1), 16-47. Rohner, R.P. ve Brothers, S.A. (1999). Perceived parental rejection, psychological maladjustment, and borderline personality disorder. Journal of Emotional Abuse, 1, 4, 81-95. Rohner, R.P. ve Rohner E.C. (1981). Parental acceptance-rejection and parental control: cross-cultural codes. Ethnology, 20, 3, 245-260. Rohner, R.P. ve Veneziano R.A. (2001). The importance of father love: History and contemporary evidence. Review of General Psychology, 5 (4), 382-405. Salahur, E. (2010). Üniversite Öğrencilerinin Geriye Dönük Olarak Çocukluklarında Algılamış Oldukları Ebeveyn Kabul veya Reddinin Yetişkin Bağlanma Biçimleri ve Depresif Belirtiler İle İlişkisi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.

Page 30: EBEVEYN KABUL RED KURAMI (EKAR) ÜZERİNE TÜRKİYE’DE …€¦ · ve bilisel geliimini; hem de yetikinlikteki psikolojik uyumlarını etkilediğini göstermektedir (Rohner, 1984;

102

Toran, M. (2005). Farklı sosyo kültürel düzeylere sahip annelerin çocuklarını kabullenme ve reddetme davranışlarının incelenmesi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Hacettepe Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. Toran, M. ve Erkan, S. (2004). Alt sosyo-ekonomik düzey annelerin çocuklarını kabul ve reddetme davranışlarının incelenmesi: Diyarbakır İl Örneği. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 27, 91-97. Turner, P. P., Sarason, I. G. & Sarason B. R. (2001). Exploring the link between parental acceptance and young adult adjustment. Cognitive Therapy and Research, 25, 185-199. Varan (2003) Ebeveyn Kabul-Red/Kontrol Ölçeği (EKRÖ/K) ve Kişilik Değerlendirme Ölçeği (KİDÖ) Çocuk Formlarının Türkiye Güvenirlik ve Geçerlik Çalışması www.azmivaran.com Erişim Tarihi: 12 Ağustos 2010 Varan, A. (2005). Relation between parental acceptance and intimate partner acceptance in Turkey: Does history repeat itself? Ethos, 33, 3, 414-426. Varan, A. ve Eryüksel, G.N. (2004). Daughters, mothers and grandmothers: Three generations of maternal acceptance and rejection in Turkey. XIV. International Family Therapy Association (IFTA) World Family Therapy Congress, Istanbul, Turkey, April 4-7, 2004. Varan, A. , Rohner, R. P. ve Eryüksel, G. N. (2008). Türk Yetişkinlerin Devam Etmekte Olan Yakın İlişkilerinde Eş/Sevgili Kabulü, Çocuklukta Algılanmış Ebeveyn Kabulü ve Psikolojik Uyum. Cross Cultural Research, 42(1), 46-56. Yaşar, F. (2009). İlköğretime devam eden öğrencilerin anne-çocuk ilişkisini kabul ve reddedici algılama düzeyinin anne evlilik doyumu uyum ve evlilik uyumu ile ilişkisi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Çukurova Üniversitesi. Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Adana. Yılmaz, B. (2007). Sosyal Kaygıyı, Ergenlerin Algıladıkları Ebeveynler Arası Çatışma ve Ebeveyn Boğaziçi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı, İstanbul.