Upload
others
View
32
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
1
DOĞU KARADENİZ İHRACATÇILAR BİRLİĞİ
GENEL SEKRETERLİĞİ
DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE ÇAY SEKTÖRÜ
&
DÜNYA’DA ÇAY SEKTÖRÜNDEKİ
SON GELİŞMELER
TRABZON, 2013
2
1.GİRİŞ:
Dünya üzerinde çay bitkisi, kuzey yarım kürede yaklaşık 42 enlem derecesinden, güney yarım kürede
27 enlem derecesine kadar olan kuşak üzerinde yetiştirilmektedir. Yağışın bol ve iklimin sıcak olduğu
bölgelerde yetiştirilmesine rağmen dünyada çay üretiminin ekonomik olarak yapıldığı yerler sınırlıdır.
Hindistan, Çin, Sri Lanka, Endonezya, Kenya ve Japonya çay bitkisinin yaygın olarak yetiştirildiği ve
çay üretiminin yoğun olarak yapıldığı ülkelerdir. Bu ülkeler ve Türkiye ile birlikte 30’a yakın ülkede
ekonomik düzeyde çay üretimi gerçekleştirilmektedir.
Çay yetişmesine etki yapan en önemli etken iklim ve topraktır. Yıllık sıcaklık ortalamasının 14
santigrat derecenin altına düşmemesi, toplam yıllık yağışın, 2000 mm’den az olmaması ve aylara göre
dağılımının düzenli olması, bağıl nem oranının ise en az %70 olması, çay bitkisinin normal gelişimi
için gerekli olan koşullardır. Çay bitkisi kumdan kile değin değişen yapıdaki asit tepkimeli
topraklarda yetişebilmektedir.
2.SEKTÖRÜN DURUMU:
2.1.Çay Üretiminin Dünya Ekonomisindeki Yeri
FAO (Food and Agriculture Organization of the United Nations) – Birleşmiş Milleler Gıda ve Tarım
Örgütü 2006 yılı istatistiklerine göre; Dünya’da çay tarım alanları 2.717.398 hektara ulaşmıştır. Bu
alanın % 87,8’i Asya, % 9,8’u Afrika, geri kalan % 2,4’lük kısmı ise Güney Amerika, Okyanusya ve
Avrupa kıtalarında bulunmaktadır. 2002-2006 yılları arasında çay üretim alanları % 9 oranında
genişlemiştir. Ülkeler itibariyle çay tarım alanlarının, % 41,1’i Çin, % 18’i Hindistan, % 7,8’i Sri
Lanka, % 5,4’ü Kenya, % 4,3’ü Endonezya, % 4,5’i Vietnam, % 2,8’i Türkiye ve % 1,8’i Japonya’da
bulunmaktadır.
Dünyada çay üretimi 2006 yılında 3.649.490 ton’a ulaşmıştır. Bu üretimin % 82’si Asya, % 15’i
Afrika, % 3’ü ise Amerika, Okyanusya ve Avrupa kıtalarında gerçekleştirilmektedir. 2002-2006
yılları arasında, beş yıllık süreç sonunda dünya üretimi % 13 oranında artmıştır. Yıllık artış oranı
ortalaması % 2,6’dır. 1995-2005 yılları arasında, on yıllık süreç sonunda en yüksek üretim artışı
Vietnam (%141,2) da, en fazla üretim azalışı ise ( 37,6) Gürcistan’dadır.
Dünya toplam çay üretiminin % 27,1’ini Çin, % 24,4’ünü Hindistan, % 8,5’ini Sri Lanka, % 8,5’ini
Kenya, % 5,5’ini Türkiye, % 4,7’sini Endonezya, % 2,5’ini Japonya ve % 18,8’ini diğer üretici
ülkeler gerçekleştirmektedir. Dünya çay üretiminin % 70’i Siyah, % 23’ü Yeşil, % 7’si Oolong,
İnstant, White çay ve diğer çay çeşitlerinden oluşmaktadır.
Dünya’da çay ithalatı, hem çay üreticisi olan ülkeler, hem de çay üreticisi olamayan ülkeler tarafından
yapılmaktadır. FAO’nun 2004 yılı verilerine göre, toplam çay ithalatı 1.404.971 ton ’dur. İthalatta en
büyük paya sahip ülkeler, AB-25 ülke (% 23,1), Rusya Federasyonu ve Bağımsız devletler (% 12,2),
Pakistan (% 8,2), ABD (% 7,0), Mısır (% 5,2), Irak (% 4,9) ve Japonya (% 4,0) dır.
Dünyada tüketim amaçlı net ithalat miktarı ise 1.395.000 tondur. Toplam ithalat ile net ithalat
arasındaki fark 124.000 tondur. Bu miktar ise ülkeler tarafından re-export edilmektedir.Re-export
dünya çaycılığında özellikle üretici ülkelerin birbirlerinin çaylarını harmanlamak suretiyle yada
tüketici ülkelerin ithal ettikleri çayı yeniden harmanlayıp ihraç etme işlemidir. Re-export yapan en
önemli tüketici ülke İngiltere’dir.
Yıllık kişi başına çay tüketim miktarları yüksek olan ilk beş ülke ise; İrlanda (3,2 kg), İngiltere (2,6
kg), Kuveyt (2,5 kg), Türkiye (2,3 kg) ve Katar (2,0 kg)’dır.
3
Türkiye, çay tarım alanlarının genişliği bakımından, dünyada üretici ülkeler arasında 7. sırada, kuru
çay üretimi yönünden de 5. sırada, yıllık kişi başına tüketim bakımından ise 4. sırada yer almaktadır.
Tablo 1: Dünya Çay Tarım Alanları 2010 yılı
ÜLKELER ÇAYLIK ALAN
(Bin Hektar)
ÇİN 1.419
HİNDİSTAN 490
SRİ LANKA 213
KENYA 147
ENDONEZYA 116
VİETNAM 123
TÜRKİYE 77
Diğer Ülkeler toplamı 857
Genel Toplam 2.717
Tablo 2:Dünya Çay Üretimi 2010 yılı
ÜLKELER MİKTAR
(Bin Ton)
ÇİN 1,467
HİNDİSTAN 991
KENYA 311
SRİ LANKA 282
TÜRKİYE 235
VİETNAM 198
İRAN 166
ENDONEZYA 150
Diğer ülkeler toplamı 77
Genel Toplam 3.649
2.1.1.Dünya Çay Ticareti
2010 yılı verilerine göre dünya çay ticareti 9,9 milyar doların üzerinde gerçekleşmiş olup dünya
ihracatının yaklaşık %90’ından fazlası Sri Lanka, Kenya, Çin, Hindistan Endonezya, Arjantin,
Vietnam, Uganda ve Malavi gibi üretici ülkeler tarafından gerçekleştirilmektedir. Birleşik Arap
Emirlikleri, İngiltere, Almanya ve Hollanda gibi ülkeler ise reeksportçu ülkeler olarak bilinmektedir.
Tablo 3: Başlıca Ülkeler İtibariyle Dünya Çay İthalatı
SIRA ÜLKE MİKTAR (TON)
DEĞER (1.000
$)
BİRİM DEĞER
($/TON)
1 RUSYA FEDERASYONU 181.619 563106 3100
2 İNGİLTERE 149.821 420716 2808
3 ABD 126.868 400729 3159
4
BİRLEŞİK ARAP
EMİRLİKLERİ 64.224 267216 4161
5 PAKİSTAN 94.463 266639 2823
6 MISIR 87.194 262270 3008
4
7 SUUDİ ARABİSTAN 31.594 211271 6687
8 JAPONYA 43.301 194882 4501
9 ALMANYA 50.835 168992 3324
10 KANADA 17.643 160434 9093
11 FRANSA 19.496 156126 8008
12
İRAN (İSLAM
CUMHURİYETİ) 58.769 153810 2617
13 POLONYA 46.539 134540 2891
14 FAS 54.470 111523 2047
15 KAZAKİSTAN 30.193 105203 3484
16 HOLLANDA 28.521 101137 3546
17 AVUSTRALYA 14.023 98969 7058
18 UKRAYNA 20.322 87281 4295
19 SUDAN (ESKİ) 32.669 82229 2517
20
SURİYE ARAP
CUMHURİYETİ 29.974 69758 2327
TOPLAM 1.182.538 4.016.831 81.454
Tablo 4: Başlıca Ülkeler İtibariyle Dünya Çay İhracatı
DÜNYA ÇAY İHRACATI – 2010 YILI
SIRA
Bölge Miktarı (ton) Değer (1000 $) Birim değer ($ / ton)
1 SRİ LANKA 312.908 1.365.966 4.365
2 KENYA 417.661 1.165.137 2.790
3 ÇİN 305.857 806.954 2.638
4 HİNDİSTAN 234.560 694.661 2.962
5 BÜYÜK BRİTANYA 30.676 327.691 10.682
6 BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ 49.819 232.225 4.661
7 VİETNAM 136.515 199.979 1.465
8 ALMANYA 25.939 194.718 7.507
9 ENDONEZYA 87.101 178.549 2.050
10 MALAWİ 49.999 120.787 2.416
11 ARJANTİN 85.695 94.475 1.102
12 BELÇİKA 10.082 83.062 8.239
13 POLONYA 10.008 75.794 7.573
14
AMERİKA BİRLEŞİK
DEVLETLERİ 10.835 68.357 6.309
15 UGANDA 55.079 68.263 1.239
16 HOLLANDA 17.628 66.074 3.748
17 RUSYA FEDERASYONU 9.170 55.949 6.101
18 FRANSA 3.980 51.216 12.868
19 JAPONYA 2.287 50.241 21.968
20 TANZANYA 26.172 47.324 1.808
TOPLAM 1.881.971 5.947.422
5
2.2.Türkiye’de Çayın Ekonomideki Yeri ve Gelişimi
Türkiye’de çay tarımı Doğu Karadeniz Bölgesinde Gürcistan sınırından başlayarak Ordu ilinin Fatsa
ilçesine kadar olan kuşakta yapılmaktadır. Bu bölge içerisinde başta Rize olmak üzere Ordu, Giresun,
Trabzon ve Artvin illerinde çay yetiştiriciliği yapılmaktadır. Bu bölge dünyada çay yetiştiriciliği
yapılan alanlar içerisinde en üst bölgeler arasında yer almaktadır. Gürcistan sınırından Trabzon ilinin
Araklı ilçesine kadar olan alan Türkiye’de çay yetiştirilmesi bakımından en elverişli ve birinci
derecede verimli çay üretim alanlarını oluşturmaktadır. Çay Doğu Karadeniz Bölgesinde yaşayan
halkın en önemli gelir kaynaklarından birisini teşkil etmektedir.
Ülkemizde çay yetiştiriciliğine Rize ve çevresinin uygun olduğu ilk kez 1917 yılında belirlenmiş ve
Rize ili ve Borçka kazasında Fındık, Portakal, Mandalina, Limon ve Çay yetiştirilmesine dair 407
Sayılı Kanun 1924 yılında çıkarılarak çay üretimi başlamış ve aynı yıl Çay Araştırma Enstitüsü
kurularak ülkemizde çaycılığın geliştirilmesi yönünde faaliyete geçmesiyle birlikte çay üretimi
ülkemizde ticari açıdan önem kazanmaya başlamıştır.
Türkiye’de çay sektörü diğer üretici ülkelerle karşılaştırıldığında nispeten yeni bir faaliyet
görünümünde olmasına rağmen kısa süre içerisinde büyük gelişme göstermiştir. 1950’li yıllarda kuru
çay üretimi 25 000 tonun altında gerçekleşirken son dönemlerde bazı yıllar 200 bin tona yaklaşmış,
2004 yılından itibaren de 200 bin tonun üzerine çıkmıştır. Bugün Türkiye çay üretiminde önemli
üretici ülkeler arasında yer almakta ve üretim miktarı açısından Çin, Hindistan, Sri Lanka, Kenya ve
Endonezya’dan sonra altıncı sırada bulunmaktadır.
ÇAYKUR ülkemizde üretilen kuru çayın %65’ini, özel sektör de %35’ini üretmektedir. ÇAYKUR’un
46 adet, özel sektörün ise 230 adet yaş çay işleme fabrikası bulunmaktadır. ÇAYKUR’un üretim
kapasitesi 6760 ton/gün, özel sektörün ise 8746 ton/gündür.
TÜRKİYE’DE ÇAY TARIMI
Türkiye’de çay tarımı, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde başta Rize olmak üzere Ordu, Giresun, Trabzon
ve Artvin illerinde yapılmaktadır. Türkiye’de çay tarımı, 205 bin üretici tarafından, 759 bin dekar
(ruhsatlı) alanda küçük aile işletmeciliği şeklinde yapılmaktadır. Çay Doğu Karadeniz Bölgesi’nde
yaşayan halkın en önemli gelir kaynaklarından birisini teşkil etmektedir. Çay üretimi bölge ve
Türkiye ekonomisinde son derece önemli bir yer tutmaktadır.
Türkiye’de çay tarımı ve sanayi faaliyetleri 1938-1948 yılları arasında Devlet Ziraat İşletmeleri
Kurumu’nca, 1949-1973 yılları arasında ise Tekel Genel Müdürlüğü ve Tarım Bakanlığı işbirliği ile
sürdürülmüştür. Çay tarımı ve sanayisinin ekonomik ve sosyal yönden daha etkin hale getirilmesi
amacıyla 1971 yılında 1497 sayılı Çay Kurumu Kanunu çıkarılmış, çıkarılan bu Kanun ile çay ile
ilgili tüm faaliyetler, bir iktisadi devlet kuruluşu olarak kurulan Çay Kurumu’na devredilmiş ve Çay
Kurumu (ÇAYKUR) 1973 yılında fiilen faaliyete geçmiştir. 1973 yılından 1984 yılına kadar
ÇAYKUR, ülkenin tarım politikasına uygun olarak çay tarımını geliştirmek, kalitesini ıslah etmek ve
işlenmesini teknik esaslara göre yürütmek, iç ve dış pazar isteklerine uygun ürün üretmek gibi
konularda tekel konumunda faaliyetlerini sürdürmüştür. 1984 yılına kadar devlet tekeli altında
sürdürülen çay işletmeciliği Aralık 1984 tarih ve 3092 sayılı “Çay Kanunu” ile serbest bırakılmıştır.
Kanunun 1. Maddesinde; gerçek ve tüzel kişilerin yaş çay işleme ve paketleme fabrikaları kurup
işletebilecekleri, ihtiyaçları olan yaş çay yaprağını doğrudan üreticilerden satın alabilecekleri
belirtilmiştir.
6
1982 yılında Kamu İktisadi Kuruluşu (KİK) niteliğine dönüştürülen Çay İşletmeleri Genel
Müdürlüğü, 1994 yılında çıkartılan 4046 Sayılı “Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve
Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun” 35.
maddesi gereğince, İktisadi Devlet Teşekkülü (İDT) statüsüne alınmıştır. ÇAYKUR, 3046 sayılı
yasanın 4060 sayılı yasayla değişik 4. ve 3313 sayılı yasayla değişik 10. maddeleri uyarınca 26 Kasım
2002 tarihinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın ilgili kuruluşu olmuştur.
Sektörde yıllar itibariyle dalgalanmalar olmakla birlikte yaş çay üretim miktarında son yıllarda artışlar
görülmüştür. Bu durumun temel gerekçeleri iklim koşullarının bitki gelişimi için uygun geçmesi, çay
tarım alanlarının (kaçak yapılan çaylık tesisleri) genişlemesi ve alımlarda ürün standardının tam
anlamı ile korunamamış olmasıdır ÇAYKUR Türkiye’de üretilen kuru çayın %65’ini, özel sektör de
%35’ini üretmektedir. 2011 yılı itibariyle 758.895 dekar alandan 1,23 milyon ton yaş çay üretimi
gerçekleştirilmiştir.
Tablo 5. Yıllar İtibariyle Çay Üretimi
Çaylık Alan (Dekar) Yaş Çay
Üretimi
(Ton)
Kuru
Çay
(Ton)*
2007 765 808 1 145 321 121.694
2008 758 257 1 100 257 123.804
2009 758 513 1 103 340 111.594
2010 758 641 1 305 566 106.355
2011 758 895 1 231 141 116.357
Kaynak: *ÇAYKUR fabrikalarında üretilen kuru çay miktarıdır.
Türkiye’de çay tarımı Doğu Karadeniz Bölgesinde Gürcistan sınırından başlayarak Ordu ilinin Fatsa
ilçesine kadar olan kuşakta yapılmaktadır. Bu bölge içerisinde başta Rize olmak üzere Ordu, Giresun,
Trabzon ve Artvin illerinde çay yetiştiriciliği yapılmaktadır. Bu bölge dünyada çay yetiştiriciliği
yapılan alanlar içerisinde en üst bölgeler arasında yer almaktadır. Gürcistan sınırından Trabzon ilinin
Araklı ilçesine kadar olan alan Türkiye’de çay yetiştirilmesi bakımından en elverişli ve birinci
derecede verimli çay üretim alanlarını oluşturmaktadır. Çay Doğu Karadeniz Bölgesinde yaşayan
halkın en önemli gelir kaynaklarından birisini teşkil etmektedir .
Çaylık alanların % 65,62’si Rize, % 20,46’sı Trabzon, % 11,3’u Artvin, % 2,6’si ise Giresun ve Ordu
illerinde bulunmaktadır (Grafik 1) Üretici cüzdan sayısının %62’si Rize, %24’ü Trabzon, %10’u
Artvin ve %4’de Giresun ve Ordu illerinde bulunmaktadır.
7
Grafik1. Çaylık Alanlara Göre İllerin Dağılımı (%)
Grafik 2. Üretici Sayısına Göre İllerin Dağılımı (%)
Türkiye’de Çay Yetiştirici Profili
Çay üretimi bölge ekonomisinde son derece önemli bir yer tutmaktadır. Bölge sanayisinin neredeyse
tamamı çay üretimine yöneliktir. Ancak bölge insanının arazi mülkiyeti sınırlı olduğu için çay üretimi
küçük çapta aile üretimi şeklinde yapılmaktadır. Yapılan üretim genellikle geçimlik olmakta hatta
birçok aile için bu dahi mümkün olmamaktadır. Çay üretiminin bu özelliği, üretici kesimi ekonomik
anlamda tatmin etmediği için bölge insanını farklı arayışlara iterek büyük kentlerin göç sorununu
derinleştirmektedir.
Çay yetiştiriciliği yapan üreticiler, genel olarak küçük aile işletmeciliği şeklinde faaliyette
bulunmaktadır. Türkiye’de çay Mayıs- Ekim ayları arasında 6 aylık bir periyotta üç sürgün olarak
hasat edilmektedir. Türkiye’de üreticilerin %80’i 5 dekarın altında çay bahçelerinde yetiştiricilik
8
yapmaktadır. Bu üreticilerin sahip olduğu çaylık alan miktarı ise toplam çaylık alanlarının %50’sini
oluşturmaktadır.
Tablo 6. Çaylık Alanların Üretici (Cüzdan) Sayısına Göre Dağılımı (2011)
Çaylık Alanların Üretici (Cüzdan) Sayısına Göre Dağılımı (2011) Alan Aralığı
(Dekar) Üretici (Cüzdan)
Sayısı
Oranı
(%)
Çaylık Alanı
(Dekar)
Oranı
(%)
0–0,49 2.569 1,27 905 0,12
0,5–0,99 10.615 5,24 7.973 1,05
1–1,99 41.379 20,43 59.194 7,8
2–4,99 97.555 48,18 313.756 41,36
5–9,99 43.304 21,39 285.528 37,64
10–14,99 5.732 2,83 66.475 8,76
15–19,99 1.024 0,51 17.090 2,25
20–24,99 226 0,11 4.925 0,65
25–99,99 99 0,05 3.032 0,4
TOPLAM 205.312 100 758.641 100
Ülkemizde kuru çay üretiminde Ortodoks, CTC ve Rotervane işleme metodları kullanılmaktadır.
Çay da ayran, salep, boza ve kahve gibi Türk insanının milli içecekleri arasında yer
almaktadır. Yıllık yurt içi tüketim miktarı 140 bin tonun üzerindedir.
Tablo 7: Türkiye Kuru Çay Üretimi
YILLAR (TON)
1993 117 099
1994 134 350
1995 102 713
1996 114 540
1997 139 523
1998 177 850
1999 199 155
2000 138 770
2001 142 900
2002 150 000
2003 155 000
2004 210 000
2005 215 000
2006 204 000
2007 222 000
2008 215 000
9
Çayda Destekleme Prim Ödemesi
1984 yılına kadar devlet tekeli ve denetiminde yürütülen çay tarımı ve endüstrisi, 1984 yılında
3092 sayılı Çay Kanunu ile özel girişimcilerin faaliyet alanına açılmıştır. Çay tarımı ve
endüstrisi özel girişimcilere açılmasına rağmen özellikle çay tarımında ve üretiminde en etkili
ve yönlendirici kuruluş halen bir İktisadi Devlet Kuruluşu olan ÇAYKUR’dur. ÇAYKUR
ürün alımlarını bu fiyattan yaparken, özel sektör işletmeleri bu fiyattan veya bu fiyata yakın
bir fiyattan farklı alım politikaları ile satın alma işlemi yapmaktadır. 2003 yılından itibaren
yaş çay alımlarında çay üreticilerine Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından
destekleme primi ödemesi yapılmaktadır Ayrıca 2004 yılından itibaren Çay tarım alanları
içindeki ruhsatlı çay bahçelerinin her yıl 1/7'sinin budanmasından doğacak gelir kaybını
önlemek amacıyla budama tazminatı ödemesi yapılmaktadır.
Tablo 7. Çizelge Yıllar İtibariyle Destekleme Primi Ödemeleri
YIL ÜRETİCİ
SAYISI
ÇAY MİKTARI (TON) PRİM
MİKTAR
I (KG/TL)
DESTEKLEME
PRİMİ TUTARI
(BİN TL)
ÇAYKUR ÖZEL TOPLAM
2007 174.288 655.486 476.043 1.131.529 0,090 101.838
2008 177.753 647.804 457.570 1.105.374 0,1017 112.417
2009 178.727 592.330 503.384 1.095.714 0,115 126.007
2010 179.124 589.286 470.437 1.059.723 0,115 148.465
2011 183.188 652.024 573.195 1.225.219 0,120 147.026
2011 yılında yaş çay ürünü için 183 bin üreticiye fark ödemesi desteği olarak 147 milyon TL,
Budama tazminatı ödemesi olarak ise 68 milyon TL ödenmiştir.
Yaş Çay Taban Fiyat Uygulaması
27.03.1940 tarihinde çıkarılan 3788 sayılı Çay Kanunu ile çay tarımının ve üreticilerin
desteklenmesi güvence altına alınmıştır. Bu tarihten sonra çay desteklenen ürünler kapsamına
alınmıştır. Yeşil çay üreticisine ürün bedeli olarak verilecek olan çay fiyatı her yıl Bakanlar
Kurulu tarafından çayın ilk sürgünü verdiği mayıs ayında belirlenmektedir [6]. 2003 yılından
itibaren ise çay fiyatları taban fiyatı + destekleme fiyatı şeklinde belirlenerek hem üretici hem
de sanayici memnun edilmeye çalışılmıştır. Buna göre 2011 yılı fiyatı 1,10 TL olarak
belirlenmiştir..
Tablo 8. Yıllar İtibariyle Kampanya Açılış Tarihleri ve Yaş Çay Fiyatları
YIL Kampanya
Açılış Tarihi
Yaş Çay Alım Fiyatı (TL/Kg) Değişim
(%) Alım Fiyatı
(Taban Fiyatı)
Destekleme
Primi Toplam
2007 15 Mayıs 0,640 0,090 0,730 12,3
2008 25 Nisan 0,737 0,1017 0,8387 14,9
2009 15 Mayıs 0,790 0,115 0,905 7,9
2010 13 Mayıs 0,885 0,115 1,00 10,5
2011 20 Mayıs 0,98 0,12 1,10 10,0
10
GENEL DEĞERLENDİRME
Türkiye’de Doğu Karadeniz Bölgesi’nde dar bir alanda yetişme olanağı bulunan çay, ülke
ekonomisine katkısıyla birlikte temel içecek maddesi olarak da çay önem arz etmektedir.
Ayrıca çayın yetiştiği bölgede farklı tarım ürünü yetiştirme olanağının fazla olmaması bölge
insanı için çayın ekonomik değerini artırmıştır. Bunun yanında çayın aradığı iklim
şartlarından dolayı farklı bölgelerde yetişme olanağının olmayışı çay bölgesinin önemini
artırmıştır. Çay ürününün yetiştiği Trabzon ve Rize yöresinin genel coğrafi ve sosyo-
ekonomik yapısının kendine has özelliklerinin tarımsal alanda çay üretimini bölgede
alternatifsiz bırakmaktadır. Çay üretimi bölge ekonomisinde son derece önemli bir yer
tutmaktadır. Bölge sanayisinin nerdeyse tamamı çay üretimine yöneliktir. Ancak bölge
insanının arazi mülkiyeti sınırlı olduğu için çay üretimi küçük çapta aile üretimi şeklinde
yapılmaktadır.
3. TÜRKİYE’DE ORGANİK ÇAY
Organik tarım, üretimde kimyasal girdi kullanmadan, yönetmeliğin izin verdiği girdilerin
kullanıldığı, üretimden tüketime kadar her aşaması kontrollü ve sertifikalı tarımsal üretim
biçimidir. Organik tarımın amacı, toprak ve su kaynakları ile havayı kirletmeden, çevre, bitki,
insan ve hayvan sağlığını korumaktır. Tüm dünyada hızla artan organik tarımsal ürünler
arasında genellikle ülkelerin geleneksel ürünleri yer almaktadır. Örneğin Hindistan'da çay,
Danimarka'da süt ve süt ürünleri, Arjantin'de et ve et ürünleri, Orta Amerika ve Afrika
ülkelerinde muz, Tunus'ta hurma ve zeytinyağı, Türkiye'de kurutulmuş ve sert kabuklu
meyveler organik olarak üretilen ürünler olarak ilk sırayı almıştır.
3.1. Organik Çay Dünyada çay üretimine ayrılan alan 2,3 milyon hektardır. Bu alanlardan elde edilen ürün 3,2
milyon tona ulaşırken, organik çay üretimine ancak 5.000 hektarlık alan ayrılmakta ve üretim
4-5 bin ton seviyesinde gerçekleşmektedir. Organik çay üretme fikri 1980'li yılların başında
ortaya çıkmış olup, ilk üretim 1986 yılında Sri Lanka’da gerçekleşmiştir. Üretici ülkeler
arasında başta Sri Lanka olmak üzere Çin, Japonya, Şili, Tanzanya, Kenya, Malawi ve
Arjantin yer almaktadır. Organik çay üretiminde öncelikle, çay tarımı için ayrılan arazilerin
rakımının deniz seviyesinden en az 700 metre yüksekte olması tercih edilmektedir. Üretim
için gerekli olan diğer ekolojik şartları; yıllık sıcaklık ortalamasının 18-20oC, ortalama günlük
güneş ışınının 4 saat, yıl boyu minimum yağışın 1600 mm, nispi nemin % 70-90, toprak
PH’ının 4,5-5,5 olması olarak sıralayabiliriz.
Organik çay üretimi, tamamen izole edilmiş alanlarda yapılmalı, bunun için çay bahçelerinin
çevreleri herhangi bir vasıtanın girmeyeceği şekilde tamamen ağaçlarla kaplı olmalıdır. Çay
tarımının yapıldığı alanlar gerek endüstri sahalarından gerek yerleşim merkezlerinden
kilometrelerle ifade edilebilecek uzaklıkta bulunmalı, taşımada kati surette motorlu araç
kullanılmamalıdır. Toprağın ve bitkinin istenilen hale gelmesi için en az 3 yıllık bir süre
gerektiği, üretime başlamadan önce belirlenen tüm toprak analizlerinin yapılması gerektiği
unutulmamalıdır. Organik çay için elbette organik gübre kullanılması gerekmektedir. Organik
gübre başlangıçta, organik gübre satışı yapan belgeli firmalardan karşılanacak, zaman içinde
organik olduğu belgelenmiş hayvan gübreleriyle, çay budama ve üretim artıkları (çöp, lif vs.)
11
ile de desteklenecektir. Organik çay üretimi işçilik maliyeti normal üretim maliyetlerine göre
en az %25'lik bir fazlalık göstermektedir.
Organik tarım, sadece kimyasal mücadele ve suni gübreleme yapılmaması değildir. Üreticiden
tüketiciye ulaşana kadar, organik tarımın yapıldığı tarladaki her safha kayıt altına alınmalı,
kontrol edilmeli, kontrol edildiği dekontrol edilmeli, belirleme ve izlenebilirlik sağlanmalıdır.
Organik çay üretiminin Uluslararası Organik Tarım Federasyonu (IFOAM) veya bağlıları
tarafından akredite edilip sertifikalandırılması gerekmektedir. Türkiye’de çay tarımı, Doğu
Karadeniz Bölgesinde Doğuda Sarp sınır kapısından başlayarak, Batıda Araklı Deresine kadar
olan alan içinde Artvin, Rize, Trabzon illerini kapsayan 180 km. uzunluktaki kıyı şeridinde ve
iç bölgelerde 10-35 km içerilere kadar uzanan kesimde, 1000 metre yükseltilere değin ulaşan
yamaçlarda yapılmaktadır. Giresun ve Ordu illeri ile Fatsa ilçesini kapsayan kesim ise çay
yetiştiriciliğinde tali bölge olarak kabul edilmektedir.
Doğu Karadeniz bölgesinde yetişen çaylar, ekolojik şartlar nedeniyle kış aylarında kar altında
kalmaktadır. Bu doğal özellik dünyada Doğu Karadeniz kıyılarından başka hiçbir bölgede
bulunmamaktadır. Coğrafi ve ekolojik şartlar gereği Doğu Karadeniz’deki topraklarda ve de
çay bitkisi üzerinde hiçbir suretle kimyasal ilaçla mücadele yapmaya gerek duyulmamaktadır.
Kimyasal zirai mücadele ilacı kullanılmadığından bölgede üretilen siyah ve yeşil çaylarda
pestisit kalıntısına da rastlanmamıştır. Bu durum ise ülkemizi sağlıklı siyah, yeşil ve organik
çay üretimi için ideal ülke durumuna getirmektedir. Sadece bu özelliğinden dolayı Türk Çayı
dünyanın en sağlıklı en doğal çayı olma özelliğini taşımaktadır.
Organik çay tarımına geçişte sadece kullanılan gübre organik gübre olarak değiştirilmiş,
toprak yapısı organik standarda gelene kadar beklenmiştir. Organik çay üretimini
sertifikalandıran, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca da yetkilendirilen kontrol ve sertifikasyon
kuruluşları ve bağlı olduğu ülkeler: BCS- Almanya, IMO- İsviçre ve SKAL- Hollanda'dır.
Türkiye’de 2002 yılında 5 ha çaylık alanda 63 ton organik yaş çay üretimi yapılmışken, 2010
yılında 224 ha çaylık alanda 1.971 ton organik yaş çay üretimi sağlanmıştır.
Tablo 9. Organik Çay Üretim Alanı, Üretim Miktarı, İhracat-İthalat
Yıllar Çiftçi sayısı Üretim alanı
(ha)
Yaş Çay
Üretim miktarı
(ton)
* İhracat (kg) İthalat (kg)
2002 6,00 5,55 63,00 202,40
2003 6,00 5,26 57,00 75,00
2004 15,00 14,73 27,00
2005 30,00 28,45 59,42
2006 65,00 37,84 215,60 310,00
2007 77,00 45,22 263,00 88,00
2008 69,00 35,44 211,85
77,00
2009 428,00 144,03 1.270,16 64,00
2010 714,00 224,81 1.971,85
KAYNAK: TÜGEM
* İhracatçı Birliklerinden alınan ihracat verileri ihracatçı firmaların organik olarak beyan ettikleri partilere ait olup,
gerçekleşen ihracat verilerini kapsamamaktadır.
12
Tam bir organik çay üreticisi olabilmek için 3 yıl geçiş süreci yaşanmaktadır. Bu süreci
geçiren üreticiler organik çay üreticisi kapsamına girmektedir. 2010 yılında 621 geçiş
sürecindeki çiftçi 167 ha çaylık alandan 1.480 ton organik yaş çay elde etmişlerdir (Tablo2).
Organik çay üretimi Rize ve Trabzon illerinde yapılmaktadır. 2010 yılında Rize ilinde 1.776
ton Trabzon ilinde 195 ton olmak üzere toplam 1.971 ton organik yaş çay üretimi
gerçekleşmiştir. 1.480 ton olan geçiş süreci organik yaş çay üretiminin tamamı ise Rize ilinde
yapılmıştır.
Tablo 10. Geçiş Süreci Organik Çay Üretim Alanı, Üretim Miktarı
Yıllar Çiftçi sayısı Üretim alanı (ha) Yaş Çay Üretim miktarı
(ton)
2003 1,00 0,85 18,00
2004 25,00 17,20 51,00
2005 44,00 26,65 122,80
2006 19,00 11,08 70,30
2007 35,00 12,37 144,74
2008 398,00 132,50 922,82
2009 364,00 124,86 950,46
2010 621,00 167,88 1.480,88
Kaynak: Tügem
Tablo 11. İller’e göre Organik Çay Üretimi (2010)
İller Çiftçi sayısı Üretim alanı (ha) Üretim miktarı(ton)
Trabzon 51 19,80 195,55
Rize 663 205,01 1.776,30
Toplam 714 224,81 1.971,85
Türkiye’de Rize ili Çamlıhemşin ve Hemşin ilçelerinde ÇAYKUR tarafından yapılan çay
tarımı titiz çalışmalar sonucu belirlenen organik çay tarım havzalarında dünya standartlarında
yapılmaktadır. ÇAYKUR tarafından yapılan çalışmalar neticesinde, organik çay tarımı
yapmak isteyen gönüllü üreticiler tespit edilmiş ve daha sonra uygun olan çay bahçeleri
sertifikalandırılıp Ocak 2007 tarihinden itibaren organik çay tarımına geçiş sağlanmıştır.
Uluslararası sertifikasyon firması ve ÇAYKUR’un çok titiz denetimleri sonucu çay tarımında
gerekli olan 5 yıllık süre dolduktan sonra ülkemizde organik çay tarımının ilk mahsulleri
alınmıştır. Rize’nin Hemşin bölgesinde kurulan modern ve hijyenik çay fabrikası 2009 yılında
hizmete açılarak 5 yıllık emeğin sonucu yetiştirilen çay yapraklarından elde edilen ilk organik
siyah çay ürünleri olan Organik Hemşin, Organik Rize ve Organik Zümrüt Çayı tüketicilerin
beğenisine sunmuştur. 2011 yılında Hemşin Organik Çay Fabrikası 1.000 üreticiden organik
yaş çay almıştır. Geçiş sürecindeki üretici sayısı ise 300’dür.
Tablo 12. Hemşin Çay Fabrikasına Ürünlerini Getiren Üretici Sayısı
Tam Organik Geçiş Süreci
Çiftçi sayısı Üretim alanı (da) Çiftçi sayısı Üretim alanı (da)
2009 290 792 730 1.827
2010 600 1.639 570 1.438
2011 1.000 2.529 300 854
13
2010 yılında Hemşin Çay Fabrikası tarafından 798 ton organik yaş çay alınmış olup,
152 ton organik siyah kuru çay üretilmiştir. Ayrıca aynı yıl ÇAYKUR Taşlıdere çay
fabrikasında 5 ton organik yeşil çay üretimi gerçekleştirilmiştir.
Tablo 13. Hemşin Çay Fabrikasında Üretilen Organik Siyah Kuru Çay Miktarı (kg)
Yıl Satın Alınan Yaş Çay Üretilen Organik Çay
2009 347.051 57.786
2010 798.203 152.090
3.3. Organik Tarım Destekleri
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından 30. 04.2005 tarih ve 25801 sayılı Resmi Gazete’de
yayınlanan “Bitkisel Üretimle İlişkili Olarak Doğrudan Gelir Desteği Ödemesi Yapılmasına
İlişkin Tebliğ” ile organik tarım üreticilerine doğrudan gelir desteğine ilave olarak dekara 3
YTL ek destek ödenmesi sağlanmıştır. Bu ek destek 2007 yılında 5 YTL olmuştur. “Organik
Tarım ve İyi Tarım Uygulamaları İle Toprak Analizi Yaptırılmasına ve Bambus Arısı
Kullanımına Destekleme Ödemesi Yapılmasına Dair 2008/14353 Sayılı Bakanlar Kurulu
Karar” ile 2008 yılında dekara 18 TL destekleme ödemesi yapılma kararı alınmıştır. “Organik
Tarım ve İyi Tarım Uygulamaları ile Bombus Arısı Kullanımına Destekleme Ödemesi
Yapılmasına Dair 2009/15602 sayılı Bakanlar Kurulu Karar” ile de 2009 yılında dekara 20 TL
destekleme ödemesi yapılması kararlaştırılmıştır. 2011/1430 sayılı “2011 Yılında Yapılacak
Tarımsal Desteklemelere İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı” ile Bitkisel Üretimde Çiftçi Kayıt
Sistemine dahil olan ve icmallerin alındığı tarih itibari ile en az bir yıl süre ile Organik Tarım
Bilgi Sistemine kayıtlı olarak organik tarım yapan çiftçilere dekara 25 TL destekleme
ödemesi yapılmaktadır. Ayrıca organik tarımsal ürünleri ve girdileri üreten müteşebbislere
düşük faizli krediler verilmiştir.
Organik çay üreticilerini teşvik etmek ve olası ürün kayıplarını telafi etmek için ÇAYKUR
yönetim Kurulu Kararı ile ÇAYKUR tarafından her yıl organik çay üreticilerine ürün desteği
verilmektedir .
Tablo 14. ÇAYKUR Tarafından Hemşin Çay Fabrikasına Ürünlerini Getiren
Üreticilere Verilen Destekler
Yıl 1 Yıllık Üretici 2 Yıllık Üretici 3 Yıllık Üretici
2010 125 225 375
2011 140 250 415
Kaynak: ÇAYKUR, Hemşin Çay Fabrikası
3.4. Genel Değerlendirme:
Dünyada sudan sonra en çok tüketilen içecek olan çayın üretimi; Türkiye ve Gürcistan
dışında, dünyanın ekvatoral ve ekvatora yakın tropikal iklime sahip diğer bölgelerinde de
yapılmaktadır. Çayda bakteriyel ve mantari hastalıkların yanısıra 160 farklı böceğinde tespit
edildiği çay üretimi yapılan bu alanlarda kış mevsiminin olmaması, çay hasadının 11 ay
14
boyunca sürdürülüyor olması, hastalık ve böceklerle kimyasal bir mücadeleyi zorunlu
kılmaktadır. Dünyanın en büyük çay üreticileri arasında yer alan ülkeler de dahil olmak üzere
kimyasal mücadele yapılmayan tarım arazisi çok kısıtlıdır. Türkiye’de Doğu Karadeniz’deki
topraklarımızda ve de çay bitkisi üzerinde hiçbir suretle kimyasal ilaçla mücadele yapmaya
gerek duyulmaması büyük bir avantaj olarak değerlendirilmelidir. İnsan sağlığı, ekolojik
denge ve çay sektörünün geleceği açısından organik çay üretiminin yaygınlaştırılması ve
desteklenmesi gerekmektedir.
15
4. ÇAYIN DIŞ TİCARETİ
ÇAY:
GTİP Ürünün Tanımı
090210 Yeşil Çay (3 kg.ı geçmeyen hazır ambalajlarda)
090220 Diğer Yeşil Çaylar
090230 Siyah Çay ve Kısmen Fermente Edilmiş Çay(3 kg.ı geçmeyen hazır ambalajlarda)
090240 Diğer Siyah Çaylar
0903 Paraguay Çayı
4.1. DÜNYA ÇAY DIŞ TİCARETİ
Tablo 15: ÇAYIN DÜNYA İHRACATI
ÜLKELER
DÜNYA İHRACATI- ÜLKELER BAZINDA
2011 YILI İHRACATI -
DEĞER (1.000 $)
2011 YILI
İHRACAT-
MİKTAR
(TON)
TON BAŞINA
FİYAT
(USD/TON)
DÜNYA 6.707.760 1.993.729 3.364
1 SRİ LANKA 1.475.038 321.074 4.594
2 KENYA 1.176.308 388.344 3.029
3 ÇİN 965.080 322.580 2.992
4 HİNDİSTAN 865.427 322.548 2.683
5 İNGİLTERE 261.780 26.435 9.903
6 ALMANYA 227.114 28.624 7.934
7 ENDONEZYA 166.717 75.450 2.210
8 POLONYA 141.864 14.147 10.028
9 VİETNAM 124.833 83.660 1.492
10 ARJANTİN 105.247 86.650 1.215
11 BELÇİKA 100.834 15.423 6.538
12 MALAVİ 86.273 46.007 1.875
13 ABD 73.651 11.326 6.503
14 UGANDA 72.126 55.256 1.305
15 B.A.E 61.808 11.205 5.516
16 JAPONYA 60.353 2.420 24.939
17 RUANDA 52.762 23.207 2.274
18 RUSYA FEDERASYONU 50.500 7.309 6.909
19 FRANSA 49.660 3.173 15.651
20 TANZANYA 46.938 27.114 1.731
21 HOLLANDA 42.589 8.389 5.077
22 KANADA 35.618 2.227 15.994
23 AZERBAYCAN 32.284 7.520 4.293
24 ÇİN TAİPEİ 31.126 2.815 11.057
25 MISIR 23.225 4.305 5.395
26 MACARİSTAN 21.474 1.951 11.007
16
27 HONG KONG 20.013 2.255 8.875
28 NEPAL 19.448 8.854 2.197
29 İSVİÇRE 17.242 2.677 6.441
30 AVUSTURYA 17.188 1.976 8.698
31 ZİMBABVE 15.266 9.760 1.564
32 FAS 13.722 745 18.419
33 YEMEN 13.649 2.699 5.057
34 İRAN 13.243 12.950 1.023
35 BURUNDİ 13.159 9.406 1.399
36 GÜNEY AFRİKA 11.989 2.542 4.716
37 İTALYA 11.632 1.266 9.188
38 SİNGAPUR 11.148 1.677 6.648
39 İRLANDA 10.710 1.270 8.433
40 İSVEÇ 10.580 727 14.553
41 TÜRKİYE 10.367 2.242 4.624
42 DANİMARKA 9.805 559 17.540
43 BREZİLYA 8.595 1.965 4.374
44 SUUDİ ARABİSTAN 7.773 1.165 6.672
45 AVUSTURALYA 7.227 1.217 5.938
46 PAPUA YENİ GİNE 6.904 4.162 1.659
47 MALEZYA 6.808 2.503 2.720
48 ÇEK CUMHURİYETİ 6.616 737 8.977
49 LİTVANYA 6.434 382 16.843
50 İSPANYA 6.287 496 12.675
50 DİĞER ÜLKELER 81.826 21.097
50 DÜNYA TOPLAMI
6.707.760 1.993.729 3.364
TABLO: 16. ÇAYIN DÜNYA İTHALATI:
ÜLKELER
DÜNYA İTHALATI- ÜLKELER BAZINDA
2011 YILI İTHALATI -
DEĞER (1.000 $)
2011 YILI
İTHALAT -
MİKTAR
(TON)
TON BAŞINA
FİYAT
(USD/TON)
DÜNYA 6.418.357 1.832.374 3.503
1 RUSYA FEDERASYONU 625.188 187.770 3.330
2 İNGİLTERE 461.421 154.500 2.987
3 ABD 440.206 127.511 3.452
4 PAKİSTAN 350.697 119.231 2.941
5 MISIR 291.190 104.496 2.787
6 İRAN 265.157 65.049 4.076
7 B.A.E 264.206 70.605 3.742
8 ALMANYA 219.543 57.642 3.809
9 JAPONYA 207.309 42.013 4.934
10 FAS 196.091 64.562 3.037
17
11 KANADA 171.598 19.174 8.950
12 FRANSA 165.269 18.081 9.140
13 AFGANİSTAN 162.077 48.557 3.338
14 UKRAYNA 150.707 25.750 5.853
15 POLONYA 140.901 48.779 2.889
16 SURİYE 129.063 29.809 4.330
17 KAZAKİSTAN 121.288 28.775 4.215
18 AVUSTRALYA 103.602 20.909 4.955
19 IRAK 92.878 24.992 3.716
20 HOLLANDA 87.829 19.810 4.434
21 SUUDİ ARABİSTAN 82.479 20.583 4.007
22 BELÇİKA 72.035 16.660 4.324
23 İTALYA 68.324 6.977 9.793
24 HONG KONG 62.033 11.677 5.312
25 ÇİN 59.146 13.952 4.239
26 SUDAN 55.945 25.137 2.226
27 ÇİN TAİPEİ 50.561 29.452 1.717
28 İRLANDA 49.278 9.876 4.990
29 ŞİLİ 47.290 23.302 2.029
30 GÜNEY AFRİKA 44.756 24.050 1.861
31 HİNDİSTAN 44.744 22.161 2.019
32 İSVEÇ 41.120 3.828 10.742
33 ÖZBEKİSTAN 40.648 20.427 1.990
34 BELARUS 39.555 4.496 8.798
35 MALEZYA 39.402 19.331 2.038
36 ÜRDÜN 37.420 5.873 6.372
37 SRİ LANKA 35.392 11.590 3.054
38 KUVEYT 34.069 9.994 3.409
39 YEMEN 33.613 17.774 1.891
40 SİNGAPUR 30.969 4.830 6.412
41 İSVİÇRE 28.334 4.295 6.597
42 MALİ 28.251 7.384 3.826
43 İSPANYA 28.147 5.038 5.587
44 LİBYA 27.608 9.379 2.944
45 ENDONEZYA 27.318 19.812 1.379
46 AVUSTURYA 25.479 3.115 8.179
47 OMAN 24.849 4.586 5.418
48 GİNE 24.152 7.626 3.167
49 ÇEK CUMHURİYETİ 24.075 3.204 7.514
50 YENİ ZELENDA 20.995 2.614 8.032
51 CEZAYİR 20.737 15.658 1.324
52 FİNLANDİYA 20.477 1.731 11.830
53 AZERBAYCAN 20.398 9.176 2.223
54 BENİN 20.214 8.875 2.278
55 DANİMARKA 19.407 1.986 9.772
18
56 LİTVANYA 18.594 1.420 13.094
57 LÜBNAN 18.233 2.690 6.778
58 NORVEÇ 17.845 1.102 16.193
59 TÜRKİYE 17.732 8.066 2.198
4.2. EN ÖNEMLİ İTHALATÇI ÜLKE:
TABLO: 17 - RUSYA FEDERASYONU:
İHRACATÇI
ÜLKELER
2011 YILI
İTHALAT
DEĞERİ (1.000
$)
2011 DŞ
TİCARET
DENGESİ
(1.000 $)
2011
YILI
İTHAL
EDİLEN
MİKTAR
(TON)
BİRİM DEĞER
(USD/TON)
DÜNYA 625.188 -574.688 187.770 3330
1 SRİ LANKA 282.168 -282.163 62.074 4546
2 HİNDİSTAN 126.728 -126.728 46.975 2698
3 KENYA 59.233 -59.233 18.203 3254
4 ÇİN 54.971 -54.971 17.592 3125
5 VİETNAM 26.127 -26.085 16.591 1575
6 ENDONEZYA 25.222 -25.222 11.697 2156
7 ALMANYA 13.565 -12.028 2.111 6426
8 AZERBAYCAN 11.354 -10.949 4.081 2782
9
BİRLEŞİK
ARAP
EMİRLİKLERİ 4.986 -4.986 1.113 4480
10
PAUA YENİ
GİNE 4.250 -4.250 2.222 1913
11 MALAWİ 2.479 -2.479 1.050 2361
12 POLONYA 2.020 -1.743 203 9951
13 İRAN 1.946 -1.946 1.538 1265
14 İNGİLTERE 1.923 -1.923 158 12171
15 FRANSA 1.818 -1.818 67 27134
19
RUSYA FEDERASYONUNDA ÇAY İTHALATI İLE İLGİLİ BELLİ BAŞLI FİRMALAR
Company name
TİCARETİ
YAPILAN
ÜRÜN VE
HİZMET
KATEGORİ
SAYISI
ÇALIŞAN
SAYISI ÜLKE ŞEHİR Website
"Oktava" Company 10 21-50 RUSYA
FEDERASYONU
Saint
Petersburg http://www.oktava-spb.ru
Future Enterprises.
Representative Office 3 21-50
RUSYA
FEDERASYONU Moscow http://www.maccoffee.ru
Karavan 3 21-50 RUSYA
FEDERASYONU Saint
Petersburg + 7 (812) 6050890 (faks)
Nestle Russia 28 5001 and
more
RUSYA
FEDERASYONU Moscow http://www.nestle.ru
ROSBI Ltd Company 10 501-1000 RUSYA
FEDERASYONU Moscow http://www.rosbi.su
Sevco 42 501-1000 RUSYA
FEDERASYONU Moscow http://www.sevco.ru
TABLO: 18 RUSYA FEDERASYONU’NUN EN FAZLA İTHALAT YAPTIĞI
ÜLKE – SRİ LANKA
ürün
kodu-
G.T.İ.P
ürün etiketi –
G.T.İ.P
TANIMI
Rusya Federasyonu’nun Sri Lanka’dan ithalatı Dünya'ya Sri Lanka
ihracatı
Dünyadan Rusya
Federasyonu'nun
ithalatı
Değer 2011,
(USD 1.000)
Rusya
Federasyonu'nun
ithalatı içindeki
payı,%
Sri Lanka'ya
Rusya
Federasyonu
tarafından
uygulanan
Eşdeğer ad
valorem
tarife
Değer 2011,
(USD
1.000)
Dünya
ihracatı
içindeki
payı,%
Değer
2011,
(USD
1.000)
Dünya
İthalatı
İçindeki
Payı, %
'090240
Siyah çay
(fermente
edilmiş) ve
kısmen
fermente
edilmiş çay 3
kg’ı geçen
ambalajlarda
182.236 41.6 0 743.538 20,2 438.161 12
'090230
Siyah çay
(fermente
edilmiş) ve
kısmen
fermente
edilmiş çay 3
kg’ı
geçmeyen
ambalajlarda
92.066 71.4 15 685.235 39,5 128.898 7,9
20
'090210
Yeşil çay
(fermente
edilmemiş) 3
kg geçmeyen
ambalajlarda
6.844 35.8 15 42.244 4,9 19.104 2,8
'090220
Yeşil çay
(fermente
edilmemiş) 3
kg'ı aşan
paketler
halinde
1.022 2,1 0 4.021 0,9 39.025 8,4
4.3. TÜRKİYE’NİN ÇAY DIŞ TİCARETİ
Türkiye, dünyanın en büyük çay üretici ülkeleri arasında yer almasına rağmen bu güne kadar
bazı istisna yıllar dışında dünya çay ihracatından yeterli düzeyde pay alamamıştır. İç
tüketimin oldukça yüksek olması ve maliyetlerin diğer üretici ve ihracatçı ülkelerinin
maliyetleri ile karşılaştırıldığında oldukça yüksek olması gibi diğer bazı nedenlerle ülkemiz
uzun yıllar ihracata dönük bir politika izlememiştir.
Ülkemizden çay ihracatı 1970’li yıllardan itibaren başlamıştır. 1970’li yıllara gelinceye kadar
iç üretimin tüketimimizi karşılamaması nedeniyle genel olarak net ithalatçı bir ülke
pozisyonunda olan ülkemiz, üretimimizin iç talebi karşılaması ve stokların oluşmaya
başlaması ile birlikte ihracata önem vermeye başlamış, ancak uzun yıllar birim ihraç
fiyatlarının ortalama maliyetlerin altında kalmasından dolayı çay ihracatımız genellikle
zararla sonuçlanmıştır. Özel sektörün de devreye girmesinden sonra çay ihracatımız karlılık
açısından daha istikrarlı bir yapı kazanmıştır.
Bugün ülkemizden yıllık 12 milyon Dolar civarında çay ihracatı gerçekleştirilmektedir. Yakın
geçmişte özellikle Rusya Federasyonu ve Özbekistan’la yapılan doğalgaz ve Eximbank kredi
anlaşmaları ile çay ihracatımız önemli boyutlara ulaşmış ancak bu anlaşmaların olmadığı
diğer yıllar ise ihracatımız genel olarak düşük düzeylerde seyretmiştir.
2012 yılı çay ihracatımızda Belçika ve Almanya en önemli ülkeler olup, bu ülkeleri, ABD,
Hollanda, KKTC ve Fransa izlemektedir.
TABLO: 19- TÜRKİYE ÇAY İHRACATI (2011- 2012)
2011 2012
MIKTAR
KG
FOB $ MIKTAR
KG
FOB $
1 BELÇİKA 1.156.998,50 4.627.194,67 1.461.428,60 5.844.272,45
2 ALMANYA 167.599,02 909.776,22 394.962,93 1.302.341,32
3 BİRLEŞİK DEVLETLER 105.168,24 508.063,07 216.939,16 858.112,51
4 HOLLANDA 225.236,01 946.750,72 127.141,63 584.097,49
5 KKTC 87.425,42 654.485,42 78.160,64 543.013,94
21
6 FRANSA 91.580,00 366.502,39 91.542,00 363.792,06
7 TÜRKMENİSTAN 35.847,17 175.834,53 66.283,94 327.025,43
8 AZERBAYCAN-NAHCİVAN 16.715,43 219.581,24 20.621,78 277.162,53
9 IRAK 5.891,62 30.582,37 73.998,65 202.429,91
10 AHL SERBEST BÖLGE 11.751,03 178.762,32 14.301,79 192.846,31
11 GÜRCİSTAN 34.724,88 158.008,00 449.386,35 191.087,80
12 SUUDİ ARABİSTAN 14.317,40 92.533,72 23.950,00 161.574,90
13 İSRAİL 14.532,12 150.088,84 12.387,00 129.701,66
14 DANİMARKA 5.810,00 27.790,74 30.440,00 125.522,78
15 BİRLEŞİK KRALLIK 38.584,44 175.491,45 16.807,87 102.316,85
16 AVUSTRALYA 5.075,48 32.264,40 15.266,53 85.237,52
17 İRAN (İSLAM CUM.) 3.733,80 112.308,00 2.649,36 75.060,72
18 SİNGAPUR 14.499,68 61.905,38 13.825,86 71.242,05
19 KANADA 4.205,80 21.675,26 31.041,66 70.151,78
20 EGE SERBEST BÖLGE 11.092,40 49.744,80 16.660,45 64.666,73
21 AFGANİSTAN 8.231,62 60.207,97 9.448,58 54.652,80
22 İST.DERİ SERB.BÖLGE 12.600,00 49.842,00 12.600,00 49.968,00
23 ÇİN HALK CUMHURİYETİ 21.642,11 123.242,37 7.009,52 48.989,60
24 BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ 1.655,16 8.431,29 6.246,34 47.299,81
25 FAS 1.440,00 19.450,74 6.396,00 44.729,89
26 JAPONYA 2.280,80 19.447,32 5.424,58 40.353,17
27 BOSNA-HERSEK 2.608,75 11.046,78 6.819,54 35.379,32
28 KOSOVA 7.385,10 37.413,25 7.385,00 29.303,52
29 İSVİÇRE 12.718,40 66.648,91 5.942,00 29.217,47
30 POLONYA 21,60 546,24 22.432,00 27.088,00
31 KAZAKİSTAN 4.439,80 24.831,72 2.730,60 19.485,00
32 ÜRDÜN 29.058,00 86.813,89 6.000,00 15.390,00
33 MAKEDONYA 2.701,41 27.029,60 903,95 12.831,80
34 LÜBNAN 803,69 11.911,03
35 YUNANİSTAN 456,25 9.534,15 716,20 10.548,93
36 BURSA SERBEST BÖLG. 1.437,11 10.443,94 1.630,74 10.444,50
37 EKVATOR GİNE’Sİ 1.599,00 6.191,16 1.043,00 9.612,02
38 AVUSTURYA 99,00 582,74 4.956,94 9.322,54
39 ARNAVUTLUK 2.836,60 16.575,08 1.433,25 7.614,50
40 GİNE 60,00 240,00 2.259,96 6.908,05
41 NORVEÇ 2.918,99 32.532,73 203,52 5.678,32
42 SOMALI 2.000,00 5.193,37
43 MOĞOLİSTAN 363,00 2.000,25 771,89 4.621,75
44 DOMİNİK CUMHURİYETİ 252,00 1.146,60 1.002,00 4.348,68
45 RUSYA FEDERASYONU 295,59 4.101,40
46 GABON 800,00 3.382,57
47 TAYVAN 345,00 3.366,00
48 BULGARİSTAN 12,75 124,31 269,60 3.364,18
49 İTALYA 3,00 255,60 718,50 3.354,00
50 KATAR 314,00 3.791,52 540,00 3.175,00
22
51 PAKİSTAN 1.344,52 2.766,83
52 MALEZYA 145,59 2.597,50
53 MENEMEN DERİ SR.BLG. 41,64 1.453,05 142,92 2.542,57
54 TACİKİSTAN 156,00 1.024,40 337,73 2.389,80
55 KOMOR ADALARI 2.158,00 12.875,38 200,00 2.189,40
56 BERMUDA 119,98 2.102,70
57 KIRGIZİSTAN 500,00 1.925,00
58 PAPUA YENİ GİNE 297,00 1.646,46
59 NİJERYA 138,00 1.351,20
60 KUVEYT 250,00 500,00 70,81 710,80
61 MOZAMBİK 10,00 20,00 120,00 646,80
62 HİNDİSTAN 3.198,00 636,90
63 GÜNEY KORE CUMHURİYET 43,82 558,15
64 SURİYE 44,96 212,00 18,24 383,04
65 YEMEN 27,00 223,20 47,25 357,00
66 LİBYA 10,00 251,64 46,22 355,20
67 ORTA AFRİKA CUMHURİYET 72,00 303,37
68 BURKİNA FASO 72,00 396,00 36,00 180,00
69 KOLOMBİYA 24,00 168,00
70 KONGO(DEM.CM)E.ZAİRE 108,00 147,96
71 MALDİV ADALARI 15,00 54,00
72 ARJANTİN 9.320,00 43.000,00
73 MISIR 9.000,00 34.380,00
74 GÜNEY AFRİKA
CUMHURİYETİ
1.852,10 11.189,22
75 ÖZBEKİSTAN 403,00 2.593,60
76 CİBUTİ 300,00 1.908,00
77 İSVEÇ 72,00 1.751,62
78 BURUNDİ 228,00 1.189,80
79 LİTVANYA 47,25 938,70
80 MEKSİKA 35,00 873,00
81 MACARİSTAN 65,00 501,64
82 UKRAYNA 20,20 425,04
83 DOĞU TİMOR 9,36 88,82
84 HONG KONG 0,95 17,12
85 ZAMBİYA 0,12 1,80
GENEL TOPLAM 2.192.045,47 10.233.527,73 3.283.949,27 12.157.304,64
Kaynak: TUİK
2012 yılı verileri eksik ve tahminidir.
Ülkemizde harmanlanmış veya harmanlanmamış yabancı çaylara olan talebin artması sonucu
2010 yılında özellikle Güney Asya ülkelerinden önemli miktarlarda çay ithalatı da
gerçekleştirilmiştir. Daha sonraki yıllarda bu talebi karşılayacak yerli imalatın da artması ile
2010 yılında 21,5 milyon Dolar civarında gerçekleşen çay ithalatı nispeten sonraki yıllarda
düşüş göstererek 2011 yılında 17,7 milyon dolara gerilemiş ve 2012 yılı kesin olmayan
verilere göre ise 12,1 milyon dolar (Ocak-Kasım verileri) ithalat gerçekleşmiştir. Çay
23
ithalatımızda Sri Lanka en önemli ülke olup, bu ülkeyi Kenya, İran, Vietnam ve Endonezya
izlemektedir.
TABLO: 20- TÜRKİYE ÇAY İTHALATI (2010- 2012)
2010 2011 2012
Ülke adı
2010
İthalat
Dolar
Ülke adı
2011
İthalat
Dolar
Ülke adı
2012
İthalat
Dolar
Sri Lanka 11.961.850 Sri Lanka 6.991.241 Kenya 4.914.791
Kenya 2.845.659 Kenya 3.347.615 Sri Lanka 3.929.898
İran 2.439.822 Vietnam 3.006.185 Endonezya 1.550.129
Endonezya 1.366.795 Endonezya 1.875.306 Çin 434.424
Vietnam 963.646 Arjantin 783.951 Hollanda 408.883
Almanya 698.192 İran 761.021 Vietnam 335.458
Çin 511.256 Çin 376.902 Almanya 253.413
Hollanda 215.077 Hollanda 296.087 Hindistan 158.604
A.B.D. 200.132 Almanya 193.114 Polonya 67.961
İngiltere 89.643 İngiltere 32.557 A.B.D. 45.992
Singapur 58.845 Singapur 32.467 Fransa 11.236
Suudi Arabistan 53.509 Polonya 30.461 İran 4.319
B.A.E. 51.264 Avustralya 2.005 Belçika 3.312
Hindistan 36.021 A.B.D. 1.720 Irak 1.914
Arjantin 29.821 İsveç 900 Avustralya 1.167
Belçika 6.473
Ekvator
Gine’si 0 Malezya 0
İsveç 2.308 Afganistan 0
Suudi
Arabistan 0
İtalya 140 Güney Kore 0 Moğolistan 0
Avustralya 0 Yemen 0 İngiltere 0
YIL TOPLAMI 21.530.453
YIL
TOPLAMI 17.731.532
YIL
TOPLAMI 12.121.501 Kaynak: TUİK
2012 yılı verileri eksik ve tahminidir.
24
5. DOĞU KARADENİZ BÖLGESİNDE ÇAY İHRACATÇISI
FİRMALARIN İHRACAT KAPASİTESİNİN ARTIRMA PROJESİ
5.1. PROJENİN GENEL AMACI:
Dünyada, ülkemizin de içinde bulunduğu 40 kadar ülkede çay tarımı yapılmaktadır. Dünya
çay üretimi (siyah ve yeşil) yaklaşık 3.600.000 ton ‘dur. Dünya çay üretiminde, % 28.3 ile
Hindistan birinci, % 23.6 ile Çin ikinci, % 9.6 ile Kenya üçüncü, % 9.1 ile Sri Lanka
dördüncü, % 6 ile Türkiye beşinci sırada yer almaktadır. Dünya çay ihracatının yaklaşık %
40’ı üretici ülkeler tarafından gerçekleştirilmektedir. Dolayısıyla Dünya çay ihracatında
üretimle paralellik gösterecek şekilde Sri Lanka, Kenya, Çin ve Hindistan ilk sıralarda yer
almakta olup, Almanya, İngiltere, Hollanda ve Belçika gibi ülkeler çay üretmedikleri halde
ithal ettikleri çayları işlemekte veya doğrudan ihraç edebilmektedir. Rusya, İngiltere, Pakistan
ve ABD ise en fazla çay ithalatı yapan ülkeler arasında ilk sıralarda yer almaktadır.
Dünya çay üretiminde 5’inci sırada yer alan Ülkemiz, aynı zamanda Avrupa’ya da en yakın
çay üreticisi olan ülke konumundadır. Türk çayının tarım ve sanayisinde kimyasal ilaç ve
katkı maddesi kullanılmadan üretilmesi ihracatta önemli bir avantajdır. Ancak bu avantaj iç ve
dış pazarda yeterince kullanılamamaktadır. Ülkemiz, AB'ne üye olunması halinde, AB
ülkeleri içinde çay üreten tek ülke konumunda olacaktır. Uluslararası standartlarda ve AB
tüketicilerinin damak tadına uygun çay üretmek şartıyla, arz fazlası bulunan üretilen çayın
potansiyeli ölçeğinde ihraç edilmesi mümkün bulunmaktadır. Türk çay sektörü, mevcut
yapısını modern çağın gereklerine dönüştürmek, teknolojik yenilenmeye ve yapısal reformlara
açık olmak zorundadır. Bu zorunluluk sektörün Dünya pazarlarında varlığını sürdürülebilir
kılmasının temel şartıdır.
Birçok yönü ile ihracatta güçlü avantajlara sahip olan Türk Çay sektörü ihracat potansiyeli arz
etmesine rağmen Dünya ticaretinde gereken performansı sergileyememiştir. Ülkemiz,
Dünyanın en büyük çay üreticisi ülkeleri arasında yer almasına rağmen bu güne kadar bazı
istisna yıllar hariç, Dünya çay ihracatından potansiyeli ölçeğinde pay alamamıştır. Ülkemizin
çay ihracatının gelişememiş olmasının altında yatan en önemli etmenler rekabet edilebilir bir
fiyata erişmedeki zorluklar ve uluslararası rekabet ortamını göğüsleyecek kalite ve pazarlama
bilincindeki yetersizliklerdir.
Bölgemiz açısından bakıldığında Çay tarımı ve ticareti; Doğu Karadeniz Bölgesi
ekonomisinde çok önemli bir yer tutmakta, dengeli gelir dağılımı sağlamakta, istihdam
yaratarak bölgesel göçün azalmasında rol oynamaktadır. Doğu Karadeniz Bölgesinde 758 bin
dekar çaylık sahada yaklaşık 209 bin üretici çay tarımı ile uğraşmaktadır. Yıllık yaş çay ürünü
rekoltesi iklim ve tarımsal teknik önlemlere bağlı olarak 1.000 – 1.200 bin ton arasında
değişebilmektedir. Ülkede tüketime karşılık arz fazlalığı mevcut bulunan ve üretim miktarı ile
Doğu Karadeniz Bölgesinin en önemli tarımsal ürünlerinden biri olan çay sektörü, mevcut
durum itibariyle bölgede arzu edilen katma değeri yaratamamakta ve bölgenin sürdürülebilir
sosyo-ekonomik kalkınmasına beklenen derecede katkı sağlayamamaktadır.
Var olan alt yapı olanakları incelendiğinde sektördeki üretici ihracatçıların gerek üretim
maliyetleri ve kalite yönünden ve gerekse de pazarlama konusundaki bilgi ve becerilerinin
geliştirilmesi yönünden en az rakip ülkeler ölçeğinde desteklenmesine ihtiyaçlarının
bulunmakta olduğu görülmektedir. Bu nedenle, Bölgedeki çay sektörünün varlığını
25
sürdürebilmesi; dünya çay pazarlarına olduğu kadar Türk çay piyasasına ve gıda kodeksine
uygun uluslararası standartlarda kaliteli çay sunulmasına ve etkili bir pazarlama stratejisi
geliştirilmesine bağlıdır. Günümüzden bir örnek verecek olursak, Çay üretimi bulunmayan
Dubai’nin “Dubai Trade Center” aracılığı ile çayı pazarlama konusundaki manevra kabiliyeti,
ihracat ve pazarlama stratejisi arasındaki hedeflenen başarı ilişkisine iyi bir örneği teşkil
etmektedir. Ayrıca, Çay sektörünün sağlıklı bir yapıya kavuşması, mali açıdan güçlü olması,
sağlam bir finansman kaynağı yaratılabilmesi için, stok fazlası ürünün ihraç edilmesi
zorunluluk arz etmektedir.
Bahsekonu sorunlarının çözümlenmesine katkı sağlamak amacıyla tasarlanan projemiz ile
sektör temsilcisi 10 imalatçı/ihracatçı firmanın dış ticaret kapasitesinin arttırılmasını
sağlayacak biz dizi eğitim, danışmanlık, pazar araştırması ve teknik inceleme ve ticareti
geliştirme heyetleri gibi faaliyet ile kurumsallaşma kapasitelerinin gelişmesine ve ihracat
faaliyetlerin artışına katkıda bulunulması hedeflenmektedir. Böylelikle, üretim teknolojileri
açısından uluslararası pazarlara açılabilme potansiyeli olan ancak uluslararası pazarlama
bilgisi konusunda dezavantajlı bulunan, bu nedenle ihracat konusunda modern bilgi
sistemleriyle donanımlarının kuvvetlendirilmesi planlanan firmaların, proje süreci sonucunda
uluslararası pazarlara daha güçlü bir şekilde tutunması sağlanacak, Türk çayı için önemli birer
pazar niteliğinde bulunan komşu ve çevre ülkeler ile AB ülkelerine yönelik dış ticarette
olumlu gelişmeler yaşanacak, sektör güçlenecek ve çarpan etkisiyle Bölgenin ve bu
doğrultuda Ülkenin rekabet olanaklarının geliştirilmesine olumlu katkılar sağlanmış olacaktır.
Bu çerçevede projenin genel amacı: Doğu Karadeniz Bölgesinde ekonominin belkemiği niteliğinde olan çay sektörü
ihracatçılarının, çay ve çay mamullerini yüksek katma değer ile ihracata odaklamasını
sağlamak amacıyla tarladan uluslararası pazarlara sunulmasına kadar olan tüm süreçlerle ilgili
olarak bilinçlendirilmesi suretiyle uluslararası rekabet olanaklarının geliştirilmesi ve ihracat
kapasitelerini arttırarak Bölgenin sosyo ekonomik gelişimine ve sürdürülebilir ihracat artışına
katkı sağlamaktır.
5.2.PROJENİN GEREKÇESİ
Bilindiği üzere; Ülkemizdeki ticareti geliştirme kuruluşları ve bu kuruluşlardan biri olan
İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri dış pazarlara henüz girmemiş olan şirketlere çözüm
ortaklığı anlamında ihracat sürecinin her aşamasında yardımcı ve rehber olmaktadır.
Bu kapsamda, dış ticaret ile ilgili firma ve kuruluşlarda çalışan elemanların bu konudaki bilgi
ve becerilerini geliştirmek, gereksinim duyulan nitelikli işgücünün yetiştirilmesine katkıda
bulunmak ve firmalarımızı ihracata yönlendirmek üzere, aynı zamanda 2010/8 sayılı
Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi Hakkındaki Tebliğe göre
‘İşbirliği Kuruluşu’ olarak nitelendirilen İhracatçı Birliklerinden biri olan Doğu Karadeniz
İhracatçıları Birliğimizce, yıllık olağan faaliyet programlarımız dahilinde çeşitli konularda dış
ticarete yönelik eğitim programları düzenlenmektedir.
Ancak, bazı sektörlerde sahip olunan tüm stratejik üstünlükler, alt yapı ve teknik olanaklara
rağmen bölgemizden gerçekleştirilen sözkonusu sektöre ait ihracat, var olan potansiyeli
ölçeğinde gerçekleşmemektedir. Bu sektörlerden biri de bölgemizin en önemli tarımsal ve
ekonomik gelir kaynaklarından birini teşkil eden Çay sektörüdür.
26
Bugün dünyada 3,6 milyon ton kuru çay üretilmektedir. Üretilen kuru çayın yaklaşık 1,96
milyon tonu üretici ülkelerde tüketilmektedir. Geriye kalan, 1,44 milyon ton tüketim fazlası
çayın ise, dünya pazarlarına sürülmesi için üretici ülkeler arasında büyük bir rekabet
yaşanmaktadır.
Sektörün fiziki yapısı incelendiğinde; Türkiye’de çay tarımının Doğu Karadeniz Bölgesinde
Gürcistan sınırından başlayarak Ordu ilinin Fatsa ilçesine kadar olan kuşakta yapılmakta
olduğu, dolayısıyla Bölgenin ana üretim hinterlandını teşkil ettiği görülmektedir. Dolayısıyla
Türkiye çay üretiminin tamamı TR90 Bölgesinde yapılmaktadır. Bölge içinde çay üretiminin
% 76’sını Rize karşılarken Trabzon % 15’ini, Artvin % 6,7’sini, Giresun % 2,3’ünü
karşılamaktadır. Çaylık alanların % 65’i Rize, % 21’i Trabzon, % 11’i Artvin, %3’ü ise
Giresun ve Ordu illerinde bulunmaktadır.
Gürcistan sınırından Trabzon ilinin Araklı ilçesine kadar olan alan, Türkiye’de çay
yetiştirilmesi bakımından en elverişli ve birinci derecede verimli çay üretim alanlarını
oluşturmaktadır. Bu stratejik avantajları ile bölge, dünyada çay yetiştiriciliği yapılan alanlar
içerisinde en üst bölgeler arasında yer almakta olan Türk Çay sektörü, Doğu Karadeniz
Bölgesinde yaşayan halkın en önemli gelir kaynaklarından birini teşkil etmektedir. Çayın;
yetiştirmesi, bakımı, toplanması, taşınması ve yüklenmesi emek yoğun çalışmayla, fabrikalara
intikal eden yaş çayın mamul kuru çaya dönüşmesi işlemi ise teknoloji yoğun çalışmayla
yapılmaktadır. Bu yönleriyle Bölgede gerçekleştirilen çay tarımı, aynı zamanda önemli bir
istihdam kaynağını teşkil etmektedir.
Bölgesel istatistiklere bakıldığında, Doğu Karadeniz Bölgesinin iki temel tarımsal ürününden
biri olan çay ile ilgili olarak Bölgede 47’si kamuya (ÇAY-KUR) ve 312’si özel sektöre ait
olmak üzere, toplam 359 üretim fabrikası mevcut bulunmakta olup, bu sektörde 17.689
ton/gün kapasite ile faaliyet gösterilmektedir. Ülkemizde, 2008-2009 yıllarındaki yaş çay
rekoltesi 1.200.000 ton civarında olup, kuru çay rekoltesi ise %18-20 ortalama randımanla
hesaplandığında 225.000 ton civarındadır. Bu nedenle, üreticilerin harcadığı emek ve
masrafın karşılanabilmesi ve çay dikim alanlarındaki ekonomik yaşantının güçlendirilebilmesi
için, Pazar araştırma ve geliştirmeye yönelik promosyon faaliyetlerinin artırılması, arz fazlası
veren bu sektörde potansiyelin ihracatla sonuçlandırılması Bölgede bir ihtiyaç olarak
hissedilmektedir.
Ayrıca, Doğu Karadeniz bölgesinin doğal şartları gereği, tarımında kimyasal mücadele
yapılmaması nedeniyle üretilen kuru çaylarda pestisid kalıntısı bulunmamaktadır. Bu durum
organik tarım için ciddi bir avantaj olduğundan, Avrupa Birliği aday ülkesi olan Türkiye,
sürecin olumlu neticelenmesiyle birlik içerisinde siyah ve yeşil üretiminde olduğu gibi tek
“Organik Çay” üreticisi üye ülke olacaktır.
Bütün bu stratejik üstünlüklere rağmen, Ülkemiz açısından, bu sektörde, ihracat potansiyeli
olmasına rağmen pek çok firmanın ihracat yapmama kararı, bilinmeyenin yarattığı korkuya ve
eldeki kaynakların dış ticaret bilgi düzeyi ve uluslararası pazarlamaya ait vizyon eksikliği
nedeniyle elverişli biçimde kullanılamamasına dayanmaktadır. Çay ihracatının
gelişememesinin altında yatan rekabet edilebilir fiyat oluşumunun yanında rekabeti en fazla
olumsuz yönde etkileyen nedenlerden biri de sektörde var olan firmaların kurumsallaşma
kapasitesinin düşük olması ve buna bağlı olarak uluslararası pazarlamada bilgi eksikliği
nedeniyle yaşanan sorunlardır. İç talep ve ihracat artırılamaz ise bu sektörde faaliyet gösteren
firmalar olumsuz etkilenecek ve bölgede sosyo-ekonomik dengeler bozulacaktır.
27
Bu nedenle, Genel Sekreterliğimiz organizasyonuyla “Küçülen, küreselleşen dünyada
firmalarımızın bir ayağının mutlaka yurt dışı pazarlarında olması gerekmektedir ve bunun
yolu dış ticaret bilgisinden geçmektedir.” mantığından hareketle bölgemiz için ekonomik
ölçekte önem arz eden çay sektörü temsilcisi firmalar, tasarlanan projede hedef sektör
temsilcileri olarak tespit edilmiştir. Bu çerçevede, özellikle ihracat potansiyeli olan ancak
henüz başlangıç aşamasında bulunan veya kısıtlı ihracat tecrübesi olmasına karşın gelecek
planları arasında ihracatı arttırmak yönünde istekli bulunan bölge çay sektöründe iştigal eden
firmalarımıza yönelik 36 aylık bir süreci kapsayacak “Doğu Karadeniz Bölgesinde Çay
İhracatçısı Firmaların İhracat Kapasitesini Artırma Projesi” konulu Uluslararası
Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi Tebliği kapsamında bir proje hazırlanmıştır.
Genel Sekreterliğimizce tasarlanan proje ile ihracata yeni başlayacak veya henüz başlamış
olan firmalar açısından potansiyel hedef pazarları tespit etmek, firmalara ait ürünlerinin hangi
pazarlara ve ne şekilde pazarlanabileceğine yönelik ihracat planı oluşturmak ve uygulama
safhasına erişerek bu pazarlara fiili olarak girişlerini sağlayarak ihracatlarını arttırmak ve
bölgenin rekabet edebilirlik kapasitesinin gelişimine katkıda bulunmak hedeflenmektedir.
Ayrıca, projemiz ile; yoğun rekabeti beraberinde getiren küreselleşme sürecinde ilgili sektör
firmalarının uluslararası rekabet ortamında yer alabilmelerine ve ayakta kalabilmelerine
yardımcı olmak amacıyla seçili KOBİ’lerin geliştirilerek, daha önce çeşitli engeller veya
yetersizlikler nedeniyle hiç ve/veya düzenli ihracat yapmamış olan bu işletmelerin uluslararası
pazarlara açılması ve düzenli birer ihracatçı haline gelmeleri hedeflemektedir.
Projenin gerçekleştirildiği bölgenin ve sektörün mevcut durumu ve problemler:
Türkiye’nin tek çay yetiştiriciliği yapılan bölgesi olan ve aynı zamanda projemizde hedef
bölge olarak belirlenmiş olan TR90 Bölgesi (çay sektörü proje odak illeri Trabzon ve Rize
olarak belirlenmiştir), Dünyada çay olarak üretim alanları itibariyle 6., üretim miktarı
itibariyle 5. ve çay tüketimi itibariyle de 4. sırada yer almaktadır. Bölgede 766.317 da alanda
209.431 Üretici tarafından çay yetiştiriciliği yapılmaktadır. Çay Doğu Karadeniz Bölgesi için
sadece en önemli geçim kapısı sağlayan tarımsal ürünlerden biri olmakla kalmayıp, aynı
zamanda Doğu Karadeniz Bölgesi için sosyal bir üründür. Sermayenin hükmettiği dünyada
Türkiye için de önemli bir silahtır.
Bölgede çay bahçeleri karışık çeşitlerle tesis edilmiştir. Çay tarımı ve sanayiinde kimyasal
ilaç ve katkı hammaddesinin kullanılmaması nedeniyle organik üretime uygun olması, Türk
çayının marka haline getirilerek Pazar avantajının artırılabilmesi, AB aday ülke statüsünde
oluşumuz, iç tüketim fazlalığı ile budama ve gençleştirme projelerinin devam etmesi bu
sektörün ihracat potansiyelinin varlığını teyit eden diğer güçlü unsurlardır. Bu güçlü
yanlarının yanında bölge çay sektörünün diğer bazı stratejik üstünlükleri de söz konusudur:
Dünyada tek zirai ilaç kullanılmadan üretilen ve kimyasal madde içermeyen çay Türk çayıdır.
Bu özelliğin çok yoğun promosyon kampanyaları ve reklamlarla işlenmesiyle dünya
piyasalarına girmek ve ürünün tutundurulması kuvvetle ihtimaldir.
Ayrıca, Ülkemizin AB'ne aday ülke statüsünde bulunması göz önünde bulundurulduğunda
Ülkemizin, AB'ne üye olunması halinde, AB ülkeleri içinde çay ve hatta organik olarak çay
üreten tek ülke konumunda olacağı aşikârdır. Bu durum bir avantaj olarak kabul edildiğinden
şimdiden, sektörde faaliyet gösteren tüm kamu ve özel sektör işletmeleri, bilim kuruluşları,
üniversiteler ve sivil toplum örgütleri çaycılığımızın geliştirilmesi, korunması ve rekabet
edebilir düzeye ulaştırılması yönünde çalışmalara başlaması gerekmektedir. AB ülkelerinin
28
yıllık toplam çay ithalat miktarı 250-300.000 ton civarındadır. Türkiye, yıllık 1.200 bin tona
yakın çay üretmektedir. Uluslararası standartlarda ve AB tüketicilerinin damak tadına uygun
çay üretmek şartıyla, üretilen çayın iç pazardan kalan arz fazlalığın ihraç edilmesi potansiyeli
bulunmaktadır. Uluslararası pazarlama çabalarının yanısıra maliyet ve kalite sorununun
çözülmesi durumunda, AB ülkeleri, Türk çayı için, önemli bir pazar niteliğindedir.
Ülkemizden son yıllarda ortalama 5-12milyon dolar civarında çay ihracatı gerçekleştirilmekle
birlikte 2012 yılı ihracatımız 12 milyon dolarla en fazla ihracatın gerçekleştiği yıl olarak
kaydedilmiştir. Bu yıldan sonra çay ihracatında göreceli olarak bir düşüş sözkonusu olup, ikili
anlaşmalar ve özel finans anlaşmalarının varlığı ihracat performansında önemli kriterler
olarak değerlendirilmiş ve bu anlaşmaların olmadığı diğer yıllar ise ihracatımızın genel olarak
düşük düzeylerde seyrettiği yıllar olmuştur.
Bölge çay sektörünü mevcut şartlar dahilinde tehdit eden bazı unsurlar da sözkonusudur.
Bunlardan başlıcaları: Çeşitli yollarla ucuza satın alınan kalitesiz çayların tüketime sunulması,
tüketicilerin diğer bitkisel çaylara yönelmesi, üretim maliyetlerinin diğer üretici ve ihracatçı
ülkelerin maliyetlerinden çok yüksek olması, gümrük tarifelerinde indirimle birlikte ithal çay
oranının artması, ülkemizde harmanlanmış veya harmanlanmamış yabancı çaylara olan
talebin artması, özel sektör tarafından alınan yaş çay bedelinin üreticiye kuru çay olarak
ödenmesi ve yurda kaçak çay girişinin olmasıdır. Öte yandan, sektörde ihracatta vergi iadesi,
destekleme veya fiyat istikrar fonundan ödeme yapılması gibi teşvik edici uygulamaların
olmayışı, diğer üretici ülkelerde üretimin yıl boyunca sürmesi, işçilik maliyetlerinin ve
fiyatların yüksek oluşu gibi olumsuz etkenler dış piyasalarda sektörün rekabet güncü
azalmakta bunun sonucu çay ihracatı istenilen düzeye ulaşmamaktadır.
Bütün bu olumsuzluklara karşılık, arz ve talep dengesizliğinde ortaya çıkan ürün fazlası
nedeniyle büyüyen stok hacimleri, dış pazar olanakları ile azaltılmaya çalışılmalıdır. Yeni dış
pazarlar bulmak için yapılacak çalışmaların başında ise, çayın kalitesinin geliştirilerek diğer
üretici ülkeler ile rekabet edebilmek gelmektedir. Türkiye’nin çay ihraç eden bir ülke
konumuna ulaşması için öncelikle kalite ve maliyet unsurlarına yönelik önlemlerin alınması
ve uygulamaya konulması gerekmektedir. Çay ihracatında hala istenilen seviyelere
ulaşılamamasına rağmen, son yıllarda standartlara uygun yaş çay alımı ve kuru çay üretiminin
yapılması, AR-GE çalışmalarına önem verilmesi ve maliyet düşürücü çalışmalara yönelinmesi
ile ihracatta nispi olarak artış sağlanmıştır.
Çay ihracatımızın önemli bir bölümünü AB ülkelerinden Almanya, Hollanda ve İngiltere ile
ABD’ye yönelik olurken, son yıllarda BDT, Irak ve Polonya ile bir çok ülkeye ihracat
yapılmaktadır. Yakın ve komşu pazarlarımızdan biri olan Rusya Federasyonu ise çay
ithalatında dünya ülkeleri arasında öne çıkan ve yanı başımızda bulunan 350 milyon nüfusa
sahip dev bir Pazar konumunda bulunmaktadır. Başlıca çay ithalatçısı ülkeler bölgesel yakın
pazarlar olması nedeniyle RF ve Suudi Arabistan, Türkiye’nin muhtemel entegrasyonu
neticesinde topluluktaki tek çay üreticisi ülke olmasının neden olduğu potansiyel nedeniyle
İngiltere, Almanya ve Fransa olarak değerlendirilmektedir. Dünya’da kimyasal ilaç
kullanmadan çay üretimi yapan ender ülkelerden biri olan ülkemizde yetişen çayın, fuar, sergi
ve benzeri yollarla Dünya ülkelerine tanıtımının yapılabilmesi için gerekli çalışmalara hız
verilmelidir.
Çay, bitki olarak yetiştiricilikten, tüketici bardağına kadar olan tüm aşamalarda birçok
sektörle ilişki içindedir. Yaş çay ürünü tarım sektöründen sağlanırken, Madencilik
sektöründen kömür, Petro-Kimya sektöründen petrol ürünleri, Enerji sektöründen elektrik,
29
Ambalaj ve Kağıt-Basım endüstrisinden kağıt, Demir- Çelik sanayiinden demir çelik ürünleri,
Ulaştırma sektöründen nakliye, Gübre sanayiinden kimyevi gübre temin edilmektedir. Bu
nedenle, bahsekonu sektörler çay sektörü ile girift ilişki içinde olup, söz konusu sektörlerde
meydana gelen ya da gelebilecek olan tüm değişim ve gelişmelerden dolaylı olarak
etkilenebilmektedir. Ancak tersi düşünüldüğünde, bu haliyle çay sektörü kümeleme
faaliyetlerine ve güçlü bir tedarik zinciri tesis edilmesine uygun bir sektör olarak
değerlendirilebilmektedir.
Dolayısıyla çay sektöründe işbirliği, güç birliği ve kümeleme modeli ile sektördeki aktörlerin
çabuk pazara girmeleri, bilgiye çabuk ulaşmaları, finans elde etmeleri, Ar-Ge, üretim ve
pazarlama ortaklığı yapmaları, riski dağıtmaları, ihracatlarını artırmaları suretiyle bölge
ekonomisini yukarıya çekmeleri ve bölge halkını sosyo-ekonomik yönden refaha taşımaları
uzun vadede mümkün bulunmaktadır.
Reklam ve pazarlama, çay ihraç etmenin bir diğer önemli koşuludur. Tarımında kimyasal ilaç,
üretiminde katkı maddesi kullanılmadan üretilen Türk çayı dünya pazarlarına tanıtılmalı
ve dünya pazarlarında ihraç olanakları araştırılmalıdır.
Öte yandan, Çay tüketicisi kalite ve ambalaj konusunda bilgilendirilmelidir. Uluslararası çay
pazarları hakkında doğru bilgiye sahip olunmalı ve teknolojik gelişmeleri yakından
izlenmelidir. Özellikle, kuru çay üretiminde gıda kodeksine ve dünya standartlarına uygun
kalitede üretim ve ambalajlama yapılmalı, Pazar sunum şartları iyileştirilerek geliştirilmeli,
kaliteli kuru çay üretilerek ihracat şansı yükseltilmelidir.
AB'ne üyelik halinde, Ortak Tarım Politikasına uyum aşamasında, Türk çayının da AB ortak
piyasa düzeni içinde yer alması sağlanmalıdır. Ortak piyasa düzenlerinin temel amaçlarından
birinin iç pazarı ve topluluk üretimini üçüncü ülkelere karşı korumak olduğu mefhumu
gözetilmeli ve bu nedenle, şimdiden sektörde faaliyet gösteren tüm kamu ve özel sektör
işletmeleri, bilim kuruluşları, üniversiteler ve sivil toplum örgütlerinin, çaycılığımızın ve çay
ihracatımızın geliştirilmesi, korunması ve rekabet edebilir düzeye ulaştırılması yönünde
çalışmalara başlaması gerekmektedir.
Projenin özel amaçları aşağıda maddeler halinde belirtilmektedir:
Amaç 1: Hedef Bölgede ve sektörde hâlihazırda ihracat yapan ve/veya potansiyeli olup
henüz başlangıç aşamasında olan firmalar ile ihracat potansiyeli olup sadece yurtiçi piyasaya
yönelik faaliyette bulunan bölge üretici firmalarına (ihracatçı statüsü kazandırmak suretiyle)
yönelik 2011-2013 yılı içerisinde “Üretim Ve İhracat Kapasitesini Artırma Ve
Uluslararası Rekabet Olanaklarını Geliştirme Amaçlı Dış Ticaret Eğitimleri” başlığı
altında simülasyonlu ve birebir uygulamalı bir dizi ve ardışık eğitim programları düzenlemek
suretiyle akademik olarak firmaların uluslararası pazarlara hazırlanmalarını sağlanmak,
Amaç 2: Piyasa koşulları ve uluslararası gelişmeler ışığında üretim, depolama, pazarlama,
ihracat ve destekleme konularında proje süreci boyunca en az 4 adet farkındalık toplantıları
organize etmek ve bu toplantılar vasıtasıyla yapılan planlar ve tespit edilen stratejileri eyleme
geçirmek için gerekli ihtiyaçları tespit ve temin etmek,
30
Amaç 3: Projeye katılan firmaların en kısa sürede kendi ürünleri bazında hedef pazarlarını
tespit etmek,
Amaç 4: Hedef firmaların ihracat yapmalarını iş üzerinde eğitim ve danışmanlık hizmetleri
vermek suretiyle, en az masrafla en kısa sürede en kolay pazara ihracatının
gerçekleştirilmesini sağlamak,
Amaç 5: Proje faydalanıcısı firmaların birebir Çayla ilgili dünyada gerek üretim gerekse
ihracat konularında lider konumundaki bir ülkeye yönelik olarak (Hong Kong, Sri Lanka,
Rusya Federasyonu ve İngiltere olarak tasarlanmıştır) araştırma, gözlem ve inceleme
yapmalarını teminen gerçekleştirilecek Pazar Araştırması ve Teknik İnceleme Gezisi
gerçekleştirmek. Firmalara bu vasıtasıyla iyi örnekleri yerinde inceleme ve benchmarking
(kıyaslama) yapabilme olanağını sağlayarak elde edilecek kazanımların diğer sektör
temsilcilerine, alt sektörlere ve ilgili kuruluşlara aktarılması ile yayım ve yaygınlaştırması
sağlamak,
Amaç 6: Türkiye’den potansiyel olarak ithalat yapabilecek en az 1 adet olmak üzere birden
çok potansiyel ithalatçı ülkeden Bölgemize davet edilecek işadamları heyeti ile çay sektörü
temsilcisi firmalarımızın birebir iş görüşmeleri yapabilmelerini sağlayacak, Bölgemizden çay
ihracatının tanıtımını ve gelişimini teşvik edecek bir Alım Heyeti Organizasyonu
gerçekleştirmek,
Amaç 7: Birliğimiz organizasyonunda Türkiye ile bölgesel hedef pazarlarımızdan biri olan
ve aynı zamanda Dünya genelinde en fazla çay ithalatı yapan ülkelerden biri olan Rusya
Federasyonu arasındaki çay sektörüne yönelik ticareti geliştirme ve firmalarımızın Rusya
pazarının potansiyelinden daha fazla pay almalarına olanak verecek Türk ÇAY sektörünü
temsil eden ve Proje kapsamında yer alan faydalanıcı firmaların katılımı ile proje sürecinin 2.
yarı dönemine rastlayan süreçte bir Çay Sektörü Ticaret ve Yatırım Heyeti düzenlemek,
Projenin hedefi ise: halihazırda çay sektöründe ihracat yapan veya yapma potansiyeli
olmasına rağmen güncel sektörel dış ticaret bilgi ve teknik donanımı eksikliğinden dolayı
ihracat yapamayan 10 adet firmanın gerekli bilgi ve uluslararası pazarlama kabiliyetlerinin
geliştirilmesi yoluyla ihracata daha güçlü bir kurumsal yapı olarak yönlendirilmelerini
sağlamaktır.
Bu görüş açısından hareketle tasarlanan projemiz ile ihracata yeni başlayacak veya henüz
başlamış olan firmalar açısından potansiyel arzeden hedef pazarları tespit etmek, firmalara ait
ürünlerin hangi pazarlara ve ne şekilde pazarlanabileceğine yönelik ihracat planları
oluşturmak ve uygulama safhasına erişerek bu pazarlara fiili olarak girişlerini sağlayarak
ihracatlarını arttırmak suretiyle Bölgedeki eksik rekabet olanaklarının neden olduğu olumsuz
etkileri azaltmak hedeflenmektedir.
Gerekli enformasyon ve kurumsal altyapı iyileştirmesi tamamlanan firmalar için ikinci etapta
hedef pazarlar tespit edilerek hedef pazardaki alıcılarla koordinasyon sağlanması ve bu
ilişkilerin ihracatla sonuçlandırılması bu projede öncelikli hedefimiz olarak belirlenmiştir. Bu
koordinasyon faaliyetleri arasında:
1- Proje faydalanıcısı firmalara birebir Çayla ilgili dünyada gerek üretim gerekse ihracat
konularında araştırma ve inceleme yapmayı teminen Dünyada çay üretimi ve
ihracatında lider konumundaki Sri Lanka’ya yönelik Pazar Araştırması ve Teknik
31
İnceleme Gezisi vasıtasıyla iyi örneklerin yerinde incelenmesi ve benchmarking
(kıyaslama) yapabilme olanağının sağlanması, bunun yanında Dünya’da çayın
işlenmesi ve pazarlanması konusunda lider konumda bulunan İngiltere’ye yönelik bir
Pazar araştırması ve yerinde teknik inceleme ziyaretinin projede tamamlayıcı etki
sağlayacak faaliyet olarak değerlendirme yapılmıştır.
2- Türkiye’den potansiyel olarak ithalat yapabilecek potansiyel ithalatçı ülkelerden
Bölgemize davet edilecek işadamları heyeti ile işadamlarımızın birebir iş görüşmeleri
yapabilmelerini ve Bölgemizden çay ihracatının teşvik edilmesini sağlayacak en az 1
Alım Heyeti Organizasyonu gerçekleştirmek (Rusya Federasyonu, Suriye, Dubai,
Hollanda ve Almanya katılımcı ülkeler olarak tespit edilmiştir.)
Alım Heyeti Organizasyonunun amacı, başlıca üretici ülkeler arasında bulunduğumuz çay
sektörünün seçilen potansiyel ithalatçı konumunda bulunan ülkeler pazarında tanıtımı, ihracatı
ve tutundurulmasıdır. Alım heyetinin tek bir sektörde ve birden fazla ülkeden Bölgemize
yönelik olarak organize edilmesi öngörülmüştür. Bölgemizde çay imalatı ve pazarlaması
konusunda faaliyet gösteren ve yurtdışı pazarlara yeterince açılamamış KOBİ kapsamındaki
işletmelerin ihracata yönlendirilmesi ve Bölgeye ait stratejik ürünün yurtdışında tanıtımının
sağlanması açısından bu organizasyonun etkili olacağı düşünülmüştür.
Heyete iştirak edecek olan potansiyel katılımcıların Bölge çayının hasat, imalat ve nihai
tüketiciye ulaşıncaya kadar geçen tüm aşamalardaki proseslerini yerinde inceleme ve
gözlemleme suretiyle Türk çayı hakkında detaylı bilgi edinmelerini sağlamak amacıyla
bölgedeki fabrika, üretim ve paketleme tesisleri ile teşhir reyonlarını ziyaretleri gibi çeşitli
yan etkinliklerin gerçekleştirilmesi planlanmaktadır.
3- Birliğimiz organizasyonunda Türkiye ile bölgesel hedef pazarlarımızdan biri olan
Rusya Federasyonu arasındaki çay sektörüne yönelik ticareti geliştirme ve
firmalarımızın Rusya pazarının potansiyelinden daha fazla pay almalarını sağlamak
amacıyla bölge bazında Türk ÇAY sektörünü temsil eden ve Proje kapsamında yer
alan faydalanıcı firmaların katılımı ile proje sürecinin 2. yarı dönemine rastlayan
süreçte önemli bir çay ithalatçısı ülke konumunda bulunan Rusya Federasyonu’na
yönelik Çay Sektörü Ticaret ve Yatırım Heyetinin düzenlenmesi,
4- Sonuçların diğer sektör temsilcisi ve ilgili kişi ve kuruluşlara aktarılması ile yayım ve
yaygınlaştırma faaliyetlerinin sağlanması,
konuları altında faaliyetler yer alacaktır.
Ancak, bu sektörde sürdürülebilir ihracat artışının sağlanması için hedefe yönelik olarak
bölgede benzeri eğitim ve danışmanlık esaslı proje faaliyetleri dahilinde veya dışında çeşitli
tamamlayıcı programlarının düzenlenmesi ve ihracata yönlendirmelerin devam ettirilmesi
proje sonrasında da Birliğimizce sağlanması planlanmaktadır.
İhracatın nasıl yapılacağı noktasında firmaların bilgi altyapısını güçlendirmeye ve onlara
rehberlik etmeye amaçlayan proje, profesyonel danışmanlar tarafından verilen eğitim ve
danışmanlık hizmetleri ile firmalarımızın dış pazarlara açılarak uluslararası pazarlarda rekabet
edebilir bir seviyeye gelmesine yardımcı olmak amacıyla tasarlanmıştır.
32
Projede metot olarak teorik bilgi yerine “nasıl” sorusunun cevabının verildiği, ders verme
yerine tartışma ve araştırma ortamının yaratıldığı, daha uygulamaya dönük, somut olarak
başlangıç noktasından start alacak bir eylem planı ile; firma durum analizi, strateji belirleme,
ihracat planı hazırlama, pazar araştırması yapma, yüz yüze ithalatçıyla yerinde görüşme
olanağı sağlama ve somut olarak ihracatı geliştirme ve bunun sürekliliğini sağlama adımlarını
kapsayan pratik bir eğitim metodu uygulanacaktır.
Projenin, hedef grubun beklenti ve ihtiyaçlarını aşağıda belirtilen unsurlar dahilinde
karşılayacaktır. Bunlar:
Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun’da 774 bin dekar alan
üzerinde yaklaşık 1-2 milyon kişi çay tarımıyla geçimini sağlamaktadır. Sektörün tüm
sorunlarına rağmen, Doğu Karadeniz Bölgesi’nin ekonomik kalkınmasında, bölge halkının
refah seviyesinin yükseltilmesinde, göçün önlenmesi ve yavaşlatılmasında çay tarımı önemli
bir işlev görmüş ve görmektedir. Yine GSMH, istihdam, gelir, gelir dağılımı ve tüketim gibi
çeşitli makro değişkenler açısından bölge ve ülkeye çok şeyler kazandıran çay sektörü, 1960'lı
yıllardan günümüze kadar ithal ikamesi sağlamış, katma değer yaratmış, istihdama olumlu
katkılarda bulunmuştur. Yöre insanının sosyo-ekonomik değerlerini ileri düzeye taşımış,
bölgenin refah düzeyinin artmasında büyük pay sahibi olmuştur.
Hedef grup olarak seçilenler arasında yer alan Çay sektörü temsilcisi firmaların ihracat
mevzuatı ve uygulamaları konusunda sahip oldukları bilgi ve beceri düzeyleri düşüktür. Bu
konuda bölgede verilen eğitim ve rehberlik hizmetleri yetersiz düzeydedir. Halihazırda ihracat
deneyimi bulunan sektör firmaları dış ticaret formalitelerinin yerine getirilmesi esnasında,
bilgi eksikliğinden kaynaklanan birçok hatalar yapmakta ve maddi zararlara uğramaktadırlar.
Daha önce bölgede çay sektörüne yönelik uluslararası pazarlama faaliyetlerinin
geliştirilmesini içeren benzer bir dış ticaret eğitim programı düzenlenmemiştir. Bu nedenle
sektör temsilcisi firmalarda bulunan çalışanlar, ihracat işlemlerinde geleneksel metotları
kullanmakta ve firmalarını yeni pazarlara açma, pazar araştırması yapma, müşterilerle etkili
iletişim kurma ve bilişim teknolojilerini kullanma gibi konularda doğru bilgiye ulaşma
konularında güçlükler yaşamakta, bu nedenle de ihracat anlamında arzu edilen verimliliğe
erişememektedirler.
Bölgedeki bir kısım sektör temsilcisi firmalar ise ihracat altyapısına sahip olmalarına rağmen
mevcut çalışanlarının ihracat konusunda yeterli bilgi ve işlemleri yürütebilecek teknik
donanıma sahip olmamalarından dolayı fiili olarak ihracata yönelememektedirler. Bu
anlamda, sektördeki KOBİ’lerin ihracata yönelmesi için ihtiyaç duydukları itici güç, ihracat
işlemlerini başlatacak ve yürütecek ve firma içi bilgi akışını ve etkileşimi üst seviyede
sağlayacak eğitimli ve nitelikli kilit elemanlardır. Bu nedenle firmalar fonksiyonelliklerini ve
sosyal konumlarını güçlendirecek, sektördeki performanslarının artmasına azami oranda katkı
sağlayacak motive edici güce ihtiyaç duymaktadır. Bu motive edici güç ise ihtiyaç duyulan ve
projemiz ile kendilerine kazandırılacak bilgi ve yetenekler olacaktır.
Projemizde faydalanıcı olarak yer alacak firmaların mevcut tarımsal üretim kaliteleri ve
verimliliklerinin artması; doğal kaynakların korunmasını esas alan dengeli ve çevreyle
uyumlu tarımsal altyapılarının oluşturulması ile sürdürülebilir bir uluslararası pazarlama
kabiliyeti kazanmaları planlanmaktadır. Ayrıca, uzun dönemde gelişecek ihracat başarısının
neden olacağı sinerji ile çarpan etkisiyle üretici gelirlerinde istikrar sağlanması, üreticilerin
hayat standardının yükselmesi ve sektördeki gelir dağılımını iyileşmesi beklenmektedir.
33
Projenin başarılı bir şekilde yürütülmesi ve tamamlanması sonucunda; firmalar Uluslararası
pazarlarda yeni markalar oluşturmak, imaj ve vizyon yenilemek, farklı ülkelere yönelmek,
üretimlerini dünya pazarlarındaki rekabet edebilir şartlara göre uyumlaştırmak, pazar
sinyallerine uygun ürün geliştirmek gibi konularda farkındalık düzeylerini artırmış
olacaklardır. Artan ihracat miktarı ile üretici gelirlerinde dolaylı olarak istikrar sağlanması,
üreticilerin hayat standartlarının yükselmesi ve gelir dağılımının iyileşmesi konularının
yanında gıda güvenlik ve güvenilirliğinin sağlanması konularında da önemli ilerlemeler
kaydedilmiş olacaktır. Projemizin bölgede başarılı bir şekilde tamamlanması neticesinde elde
edilecek somut bulgular ve çıktıların sektördeki diğer aktörler nezdinde yayım ve
yaygınlaştırılması çay sektörünün yapılandırılmasını, ihracata kanalize edilmesini, kurumsal
yapının güçlenmesini ve dolayısıyla çarpan etkisinin de hesaba katılmasıyla bölgenin sosyo-
ekonomik yönden gelişimine katkıda bulunulmasını da beraberinde getirecektir.
Halihazırda uluslararası normlarda pazarlama anlayışından uzak bulunan firmalar, projemizin
uygulanmasından sonraki dönemde edinecekleri somut katkılar ve vizyon gelişimi ile
ihracatta yeni pazar imkanları yaratılması; gıda güvenilirliği ile ilgili mevzuat
düzenlemelerinin uluslararası kurallar da dikkate alınarak tamamlanması ve etkili bir şekilde
uygulanması, tüketicinin bilgilenmesine önem verilmesi, üretimde verimliliğin ve çeşitliliğin
artırılması gibi olanaklara da kavuşmuş olacaklardır. Ayrıca, proje sonrasında araştırma-
geliştirme, eğitim ve yayım hizmetlerini daha etkin olarak kullanabilme kabiliyeti kazanacak
olan firmalar, sektörle ilgili diğer proje bazlı çalışmalara daha bilinçli ve etkin bir şekilde
katılım sağlayabilecek ve gereken sektörel konularda lobi faaliyetlerinde de etkin rol
alabileceklerdir.
34
6. DÜNYA’DA ÇAY TÜKETİMİNDE YENİ TRENDLER
Bilindiği üzere; Dünya çay ihracatının yaklaşık % 40’ı üretici ülkeler tarafından
gerçekleştirilmektedir. Dolayısıyla Dünya çay ihracatında üretimle paralellik gösterecek
şekilde Sri Lanka, Kenya, Çin ve Hindistan ilk sıralarda yer almakta olup, Almanya, İngiltere,
Hollanda ve Belçika gibi ülkeler çay üretmedikleri halde ithal ettikleri çayları işlemekte veya
doğrudan ihraç edebilmektedir.
Dünya çay üretiminde 5’inci sırada yer alan Ülkemiz, aynı zamanda Avrupa’ya da en yakın
çay üreticisi ülke konumunda olmasına karşın Dünya çay ihracatından potansiyeli ölçeğinde
pay alamamaktadır. Oysa Türk çayının tarım ve sanayisinde kimyasal ilaç ve katkı maddesi
kullanılmadan üretilmesi ihracatta önemli bir avantajdır. Ancak bu avantaj iç ve dış pazarda
yeterince kullanılamamaktadır. Ülkemiz, AB'ne üye olunması halinde, AB ülkeleri içinde çay
üreten tek ülke konumunda olacaktır. Uluslararası standartlarda ve AB tüketicilerinin damak
tadına uygun çay üretmek şartıyla, arz fazlası bulunan üretilen çayın potansiyeli ölçeğinde
ihraç edilmesi mümkün bulunmaktadır. Ülkemizde üreticilerce sıkça dile getirilen ve artık
ortak bir ortak kanı haline gelmiş konulardan biri de ülkemizin çay da ihracat şansının
bulunmadığı yönünde olduğudur. Bu konudaki fikrisabitliğin yıkılması, gereken alt yapı
gereksinimlerinin ürün çeşitliğinin de sağlanması yoluyla tamamlanması mümkün
bulunmaktadır. Bu konuda kendisi üretici olmamasına rağmen İngilizlerin tüm dünyaya
İngiliz çay saati ve sunum şekli olarak sütlü çay ile nüfuz etmesi, dünyaca bilinen markalar ile
bu sektörde öncü ülkelerden biri olmaları ihracat başarısına güzel bir örnek teşkil etmektedir.
İhracatta dünya sıralamasında ilk sıralarda yer alan İngiltere ağırlıklı olarak reeksport yaparak
dünya ihracatından % 6,2 oranında pay almaktadır. Kaldı ki ülkemiz üretici ülke olma
avantajına da sahip bulunmaktadır!!
Hong Kong’da gerçekleştirilen fuar ziyareti kapsamında çayın üretiminin en önemli güç
olmadığını bilakis sunumun, pazarlamanın, promosyonun ve tüketici tercihlerine göre ürün
çeşitlendirmesine gidilmesinin sektörün en önemli olmazsa olmaz unsurları olduğunu bizzat
yerinde gözlemleyerek idrak etmiş olduk.
Günümüzden bir örnek verecek olursak, Çay üretimi bulunmayan Dubai’nin tanıtım ve
promosyon faaliyetlerinin teşvik edici itici gücü ile “Dubai Trade Center” aracılığıyla çayı
pazarlama konusundaki manevra kabiliyeti, ihracat ve pazarlama stratejisi arasındaki
hedeflenen başarı ilişkisine bir diğer iyi örneği gözler önüne sermektedir.
Ülkemizin AB'ne aday ülke statüsünde bulunması göz önünde bulundurulduğunda Ülkemizin,
AB'ne üye olunması halinde, AB ülkeleri içinde çay ve hatta organik olarak çay üreten tek
ülke konumunda olacağı aşikârdır. Bu durum bir avantaj olarak kabul edildiğinden şimdiden,
sektörde faaliyet gösteren tüm kamu ve özel sektör işletmeleri, bilim, teknoloji ve araştırma
kuruluşları, üniversiteler ve sivil toplum örgütleri çaycılığımızın geliştirilmesi, ithalatçı ülke
taleplerine göre üretim ve sunumun çeşitlendirilmesi, korunması ve rekabet edebilir düzeye
ulaştırılması yönünde çalışmalara başlaması gerekmektedir.
Tarımında kimyasal ilaç, üretiminde katkı maddesi kullanılmadan üretilen Türk çayı dünya
pazarlarına tanıtılmalı ve dünya pazarlarında ihraç olanakları araştırılmalıdır. Ayrıca bugün
35
dünya trendlerine uygun olarak ihtiyaçlara özel fonksiyonel çayların üretimine gidilmesi
gerekmektedir. Bayan, erkek veya çocuklara özel, ihtiyaç veya hobilerine destek olacak
ürünler yapılırsa talep artacaktır.
Bunun yanısıra ambalaj da artık bir reklam çeşididir. Yenilikçi, göz alıcı, fonksiyonel
ambalajlar ve baskılar, tüketiciyle birebir iletişim kurmaktadır. Çayın bu kadar değerli olduğu
bir ülkede farklılaşma, ambalaj, kalite gibi konularla rekabet sağlanması ve çayın değerinin
korunması ve bu değerin uluslararası piyasalara taşınması gerekmektedir.
Artık çay dünyada tıbbi ve aromatik bitkilerle harmanlanarak ve katma değer katılarak
adaçayı, ardıç meyvesi, bamya çiçeği (hibisküs), kuşburnu, ıhlamur, rezene, ginkgo biloba,
ginseng, vb diğer bir çok bitkinin yaprak, çiçek, tohum, kök ve kabuk gibi kısımlarından elde
edilen çaylarda dünyamızda gittikçe artan bir miktarda tüketilmektedir.
Bitkisel çaylar genellikle bayanlar tarafından hem içlerindeki etkili bileşikler nedeniyle
destekleyici sağlık ve güzellik ürünleri olarak hem de duygusal bir iyilik hali, belirgin bir
huzur hissi verdiği için fazlaca tüketilmektedir. Günümüzde bunlara haklı olarak fonksiyonel
çaylar da denilmektedir. Tüketiciler üzerinde psikolojik satın alma güdüsü uyandıran bu
pazarlama modeli çay dışsatımında da kullanılabilecek bir model olarak değerlendirilebilir.
Dünya Üzerinde Yeni Trend Yeşil Çay
Özellikle yükselen sağlık bilinci ve
antioksidan özelliği ile küresel kirlenme
tehdidinden korunmak amaçlı olarak gün
geçtikçe daha fazla tüketilmekte olan yeşil
çayın önemli bir ihracat potansiyeli
bulunmaktadır. Yeşil çay ithalatının son
birkaç yıldır artmasının en önemli nedeni,
yeşil çayın sağlığa olumlu katkıların olduğuna ilişkin bilimsel açıklamalar ve insanlarda
sağlıklı yaşam bilincinin giderek daha da fazla artmasıdır. Bu temel eğilim sonucunda,
Dünyada Yeşil Çaya olan talebin ve gelişen pazar durumunun gelecekte olumsuz yönde
değişmeyecektir. Bu öngörü bize aynı zamanda yeşil çay üretiminin tüketim talep artışı
paralelinde arttığını da göstermektedir. Ülkeler artık daha fazla yeşil çay talep eder, daha fazla
tüketir durumdadır.
Benzer şekilde çay türevli nihai ürünler geliştirilebilir. Örneğin son uygulamalarda da
görülmektedir ki çay; bazı içecekler ile kek, bisküvi, peynir, dondurma, şekerleme ve cips gibi
gıda ürünlerine; sabun, krem ve deodorant gibi kozmetik ürünlerine, iplik gibi tekstil
ürünlerine; diş macunlarına, klima filtrelerine antioksidan ve antimikrobiyal özelliklerinden
dolayı eklenerek oldukça geniş bir ürün yelpazesinde kendine yer bulabilmektedir.
Ayrıca, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve yerel idarelerin ortak organizasyonları ve
destekleri ile özellikle turistik bölgelerde çay tüketimine ve satışına imkan sağlayacak, çay
evleri (tea houses) gibi yapıların kurulması, freeshoplarda çay ürünlerinin satılması, turizm
36
sektöründeki yapı ve organizasyonlarda çayın tanıtımına etkin bir biçimde olanak sağlayacak
çay tanıtım grubu gibi oluşumların kurulmasına olanak sağlanması büyük önem arz
etmektedir.
Dolayısıyla çay sektöründe işbirliği, güç birliği ve kümeleme modeli ile sektördeki aktörlerin
çabuk pazara girmeleri, bilgiye çabuk ulaşmaları, finans elde etmeleri, Ar-Ge, üretim ve
pazarlama ortaklığı yapmaları, riski dağıtmaları, ihracatlarını artırmaları suretiyle bölge
ekonomisini yukarıya çekmeleri ve bölge halkını sosyo-ekonomik yönden refaha taşımaları
orta vadede mümkün bulunmaktadır.
Bütün bu olumsuzluklara karşılık, arz ve talep dengesizliğinde ortaya çıkan ürün fazlası
nedeniyle büyüyen stok hacimleri, dış pazar olanakları ile azaltılmaya çalışılmalıdır. Yeni dış
pazarlar bulmak için yapılacak çalışmaların başında ise, çayın kalitesinin geliştirilerek diğer
üretici ülkeler ile rekabet edebilmek gelmektedir. Türkiye’nin çay ihraç eden bir ülke
konumuna ulaşması için öncelikle kalite ve maliyet unsurlarına yönelik önlemlerin alınması
ve uygulamaya konulması gerekmektedir.
Çay ihracatında hala istenilen seviyelere ulaşılamamasına rağmen, son yıllarda standartlara
uygun yaş çay alımı ve kuru çay üretiminin yapılması, AR-GE çalışmalarına önem verilmesi
ve maliyet düşürücü çalışmalara yönelinmesi ile ihracatta nispi olarak artış sağlanmıştır.
Ancak bunlar yeterli değildir.
Çay ihracatımızın önemli bir bölümünü AB ülkelerinden Almanya, Hollanda ve İngiltere ile
ABD’ye yönelik olurken, son yıllarda BDT, Irak ve Polonya ile bir çok ülkeye ihracat
yapılmaktadır. Yakın ve komşu pazarlarımızdan biri olan Rusya Federasyonu ise çay
ithalatında dünya ülkeleri arasında öne çıkan ve yanı başımızda bulunan 350 milyon nüfusa
sahip dev bir Pazar konumunda bulunmaktadır. Başlıca çay ithalatçısı ülkeler bölgesel yakın
pazarlar olması nedeniyle RF ve Suudi Arabistan, Türkiye’nin muhtemel entegrasyonu
neticesinde topluluktaki tek çay üreticisi ülke olmasının neden olduğu potansiyel nedeniyle
İngiltere, Almanya ve Fransa olarak değerlendirilmektedir. Dünya’da kimyasal ilaç
kullanmadan çay üretimi yapan ender ülkelerden biri olan ülkemizde yetişen çayın, fuar, sergi
ve benzeri yollarla Dünya ülkelerine tanıtımının yapılabilmesi için gerekli çalışmalara hız
verilmelidir.
Reklam ve pazarlama, çay ihraç etmenin bir diğer önemli koşuludur. Tarımında kimyasal
ilaç, üretiminde katkı maddesi kullanılmadan üretilen Türk çayı dünya pazarlarına tanıtılmalı
ve dünya pazarlarında ihraç olanakları araştırılmalıdır. Ayrıca bugün dünya trendlerine
uygun olarak ihtiyaçlara özel fonksiyonel çayların üretimine gidilmesi gerekmektedir. Bayan,
erkek veya çocuklara özel, ihtiyaç veya hobilerine destek olacak ürünler yapılırsa talep
artacaktır.
Pazarda pay sahibi olmak için reklam her zaman önemlidir. Bunun yanında ambalaj da artık
bir reklam çeşididir. Yenilikçi, göz alıcı, fonksiyonel ambalajlar ve baskılar, tüketiciyle
birebir iletişim kurmaktadır. Çıkarılan ürünlere verilecek isimler de, reklam olarak
adlandırılabilir. Çayın bu kadar değerli olduğu bir ülkede farklılaşma, ambalaj, kalite gibi
37
konularla rekabet sağlanması ve çayın değerinin korunması ve bu değerin uluslararası
piyasalara taşınması gerekmektedir.
Artık çay dünyada tıbbi ve aromatik bitkilerle harmanlanarak ve katma değer katılarak
adaçayı, ardıç meyvesi, bamya çiçeği ( hibisküs ), kuşburnu, ıhlamur, rezene, ginkgo biloba,
ginseng, vb diğer bir çok bitkinin yaprak, çiçek, tohum, kök ve kabuk gibi kısımlarından elde
edilen çaylarda dünyamızda gittikçe artan bir miktarda tüketilmektedir. Bitkisel çaylar
genellikle bayanlar tarafından hem içlerindeki etkili bileşikler nedeniyle destekleyici sağlık
ürünleri olarak hem de duygusal bir iyilik hali, belirgin bir huzur hissi verdiği için
tüketilmektedir. Günümüzde bunlara haklı olarak fonksiyonel çaylar da denilmektedir.
Özellikle Yeşil çay artık yükselen sağlık bilinci ve küresel kirlenme tehdidinden korunmak
amaçlı olarak daha fazla tüketilme eğilimi sergilemektedir. Dünyada çay üretiminin %70’i
siyah, %23’ü yeşil çaydır. 2010 yılında Yeşil çay üretimi 1 milyon ton’lara ulaşmıştır.
Yukarıda açıklamış olduğum sadece 4-5 ülkenin yeşil çay ithalat rakamı 200 bin tonu
aşmaktadır. Bu rakam bize yeşil çayın önemli bir tüketim potansiyeli olduğunu
göstermektedir. Yeşil çay ithalatının son birkaç yıldır artmasının en önemli nedeni, yeşil çayın
sağlığa olumlu katkıların olduğuna ilişkin bilimsel açıklamalar ve insanlarda sağlıklı yaşam
bilincinin giderek daha da fazla artmasıdır. Bu temel eğilim sonucunda, Dünyada Yeşil Çaya
olan talebin ve gelişen pazar durumunun gelecekte olumsuz yönde değişmeyecektir. Bu
öngörü bize aynı zamanda yeşil çay üretiminin tüketim talep artışı paralelinde arttığını da
göstermektedir. Ülkeler artık daha fazla yeşil çay talep eder, daha fazla tüketir durumdadır.
Benzer şekilde çay türevli nihai ürünler geliştirilebilir. Örneğin son uygulamalarda da
görülmektedir ki çay; bazı içecekler ile kek, bisküvi, peynir, dondurma, şekerleme ve cips gibi
gıda ürünlerine; sabun, krem ve deodorant gibi kozmetik ürünlerine, iplik gibi tekstil
ürünlerine; diş macunlarına, klima filtrelerine antioksidan ve antimikrobiyal özelliklerinden
dolayı eklenerek oldukça geniş bir ürün yelpazesinde kendine yer bulabilmektedir.
Ayrıca çay evleri (tea houses) gibi yapıların yaygınlaştırılması, freeshoplarda çay ürünlerinin
satılması, turizm sektöründeki yapı ve organizasyonlarda çayın tanıtımına olanak sağlanması,
sivil toplum kuruluşları ve yerel idarelerinin ortak organizasyonlar ile promosyon
faaliyetlerini artırmalarının faydası olacaktır.
Çay, bitki olarak yetiştiricilikten, tüketici bardağına kadar olan tüm aşamalarda birçok
sektörle ilişki içindedir. Yaş çay ürünü tarım sektöründen sağlanırken, Madencilik
sektöründen kömür, Petro-Kimya sektöründen petrol ürünleri, Enerji sektöründen elektrik,
Ambalaj ve Kağıt-Basım endüstrisinden kağıt, Demir- Çelik sanayiinden demir çelik ürünleri,
Ulaştırma sektöründen nakliye, Gübre sanayiinden kimyevi gübre temin edilmektedir. Bu
nedenle, bahsekonu sektörler çay sektörü ile girift ilişki içinde olup, söz konusu sektörlerde
meydana gelen ya da gelebilecek olan tüm değişim ve gelişmelerden dolaylı olarak
etkilenebilmektedir. Ancak tersi düşünüldüğünde, bu haliyle çay sektörü kümeleme
faaliyetlerine ve güçlü bir tedarik zinciri tesis edilmesine uygun bir sektör olarak
değerlendirilebilmektedir.
38
Dolayısıyla çay sektöründe işbirliği, güç birliği ve kümeleme modeli ile sektördeki aktörlerin
çabuk pazara girmeleri, bilgiye çabuk ulaşmaları, finans elde etmeleri, Ar-Ge, üretim ve
pazarlama ortaklığı yapmaları, riski dağıtmaları, ihracatlarını artırmaları suretiyle bölge
ekonomisini yukarıya çekmeleri ve bölge halkını sosyo-ekonomik yönden refaha taşımaları
uzun vadede mümkün bulunmaktadır.
Son yıllarda, sözlü ve yazılı kaynaklarda ve de basında, yeşil çayın sağlıkla ilişkisini
açıklayan bilgiler hemen hemen hergün karşımıza çıkmaktadır. Bu yayınların etkisi ile yeşil
çay tüketimi giderek artmaktadır.
Sektörde çayın en çok bilinen 3 ana tipi vardır. Siyah, Yeşil ve Oolong çay. Onların
arasındaki temel fark üretim şekillerinden gelmektedir. Yeşil çayın üretiminde, yaprakların
fermente edilmemesi esastır. Yapısında, Poliyfenoller olarak bilinen yüksek oranda
Antioksidantların bulunduğu, Antioksidantların ise vücuda zarar veren serbest radikalleri yok
eden maddeler olduğu çeşitli bilimsel kaynaklarda ifade edilmektedir. Bilim adamları bu
serbest radikallerin insanın yaşlanma sürecini etkilediğini, kanser oluşumunu ve kalp
hastalıklarını artırdığını özellikle belirtmektedirler. Yeşil çayda bulunan polyfenollerin ise
serbest radikalleri etkisizleştirerek, insan sağlığını korumaya yardımcı olduğu çeşitli
kaynaklarda bilim adamaları tarafından ileri sürülmektedir. Çay deminin bu olumlu
özellikleri, son on yıldır, çay tüketen, ancak kendileri üretmeyen, ithal eden birçok ülkede
tüketimin önemli ölçüde artmasına yol açmıştır. Bunun en önemli göstergelerinden biride
ülkelerin ithalat rakamlarıdır.
Örneğin, bir kuzey Afrika ülkesi olan Fas, dünyada önemli yeşil çay ithalatçısı ülkelerden
biridir. Bu ülkenin yıllık yeşil çay ithalat miktarı 45.000-50.000 ton arasında değişmektedir.
Ülke yeşil çay ihtiyacının tamamını Çin den karşılamaktadır. Yeşil çay toplam çay
tüketiminde %99 paya sahiptir. Fasın dışında, Çin’den yeşil çay ithalatı yapan diğer Afrika
ülkeleri ise Gana ve Mısırdır. Gana’nın yeşil çay ithalatı 12-13.000 ton, Mısırın ise 11-12.000
ton arasında değişmektedir.
Yeşil çayın sağlık ile ilgili ilintisini, ardından çay üreten ve üretmeyen birkaç ülkede yeşil çay
tüketimini, ithalat rakamları ile vurgulamak, ardından özellikle üretici olmayan ülkelerden
gelen talebin giderek artmasının çay üreten ülkeler için önemli bir fırsat olduğunu belirtmek
gerekmektedir.
Avrupa Birliğinde ise yeşil çay ithalatı yüksek olan üç ülke vardır. Bunlar Almanya, Fransa
ve İngiltere’dir. Toplam çay ithalatı 300.000- 350.000 ton civarında olan Avrupa Birliği’nin
yeşil çay ithalat miktarı 25.000-30.000 ton arasında değişmektedir. Toplam ithal edilen çayın
%10’nu yeşil çaydır. AB yeşil çay ithalatının %71’ini Çin den, %29’unu Endonezya,
Vietnam, Hindistan, Sri Lanka ve Gürcistan’dan gerçekleştirmektedir. Bir AB üyesi olan
Almanya’nın yıllık ithalat rakamı 11-12.000 ton, Fransa’nın 6.000–6.500 ton, İngiltere’nin ise
1.500-3.500 ton arasında değişmektedir. Almanya, Fransa ve İngiltere yeşil çayın büyük bir
miktarını Çin’den temin etmektedirler. Fransa ayrıca re-export yoluyla AB üyesi diğer
ülkelerden, Özellikle Almanya ve İngiltere den, yeşil çay ithal etmektedir.
39
Japonya bilindiği gibi, 800 yıldır geleneksel olarak yeşil çay üreten ve tüketen bir ülkedir. Bu
ülkede, Çay hemen hemen her gün tüketilmektedir. Yıllık yeşil çay üretim miktarı 85.000–
100.000 ton arasındadır. Japonya, üretim dışında da tüketim ihtiyacını karşılamak için, bir
miktar yeşil çay ithal eden bir ülkedir. İthalat seviyesi son yıllarda 10.000 ila 18.000 ton
arasında değişmektedir. Günümüzde Japonya da çay için toplam iç tüketim talebi kabaca 130-
140,000 tondur. Bunun 100,000 ton’u yeşil çay, geri kalan 40.000 ton ise siyah çaydır.
Amerika’ da tüketilen çayın %83’ü siyah çay, %16’sı ise yeşil çaydır. Çok az miktarlarda
Oolong çay tüketilmektedir. Toplam yeşil çay ithalatı 18-19.000 ton arasındadır. Yeşil çay
ithal edilen ülkelerin başında ise Çin ve Almanya gelmektedir. Çin den ithal edilen çay
miktarı 11-12.000 ton, Almanya’dan ithal edilen miktar 2.000 -3.000ton civarındadır.
Geleneksel siyah çay tüketicisi olan Rusya, 2005 yılında 12,566 ton, 2006 yılında 13,327 ton
yeşil çay ithalatı ile yeşil çay ithalatında önemli bir ülke konumuna yükselmiştir. Yeşil çayın
temin edildiği ana ülkeler yine Çin ve Sri Lanka’dır. Ancak Vietnam ve Almanya da son
yıllarda Rusya ya yaptıkları ihracat miktarlarını önemli ölçüde artırmışlardır. Rusya’nın 2006
yılında Çin’den aldığı yeşil çay miktarı 7,564 ton, Sri Lanka’dan 3,233 ton, Vietnam’dan 768
ton ve Almanya’dan ithal ettiği yeşil çay miktarı ise 634 tondur.
Dünyada çay üretiminin %70’i siyah, %23’ü yeşil çaydır. 2010 yılında Yeşil çay üretimi 1
milyon ton’lara ulaşmıştır. Yukarıda açıklamış olduğum sadece 4-5 ülkenin yeşil çay ithalat
rakamı 200 bin tonu aşmaktadır. Bu rakam bize yeşil çayın önemli bir tüketim potansiyeli
olduğunu göstermektedir. Yeşil çay ithalatının son birkaç yıldır artmasının en önemli nedeni,
yeşil çayın sağlığa olumlu katkıların olduğuna ilişkin bilimsel açıklamalar ve insanlarda
sağlıklı yaşam bilincinin giderek daha da fazla artmasıdır. Bu temel eğilim sonucunda,
Dünyada Yeşil Çaya olan talebin ve gelişen pazar durumunun gelecekte olumsuz yönde
değişmeyecektir. Bu öngörünün temel dayanaklarından biride FAO’nun 2012 yılı üretim artış
oranları ve 2012 yılı üretim projeksiyonudur. 30 Ocak - 1 Şubat 2012 tarihinde Sri Lanka’nın
Colombo şehrinde FAO’nun düzenlediği 20.Dönem Hükümetlerarası Grup toplantısında
açıklanan mevcut durum ve orta dönem projeksiyonun da ; yeşil çay üretiminin son on yılda
%1.9 artış ile 2011 yılında 1.29 milyon tona yükseldiği ifade edilmektedir. Bilindiği gibi,
Dünya çay pazarında oluşan fiyatlarda, arz ve talebi doğrudan etkilemektedir. FAO’nun
gelecek on yıllık üretim tahminine göre, yıllık % 1.9 artış oranı ile siyah çay üretiminin 2021
yılında 3.28 milyon ton, yeşil çay üretiminin ise yıllık artış oranının siyah çaya oranla daha
yüksek olacağı beklentisi ile, %7.2 oranında bir artış sonucunda, 2.6 milyon tona yükseleceği
yönündedir. Bu öngörü bize aynı zamanda yeşil çay üretiminin tüketim talep artışı paralelinde
arttığını da göstermektedir. Ülkeler artık daha fazla yeşil çay talep eder, daha fazla tüketir
durumdadır.
''Özellikle Çin ve Hindistan'ın üretim değerlerinde önemli artışlar söz konusudur. Bu
iki ülke diğer ülkelere kıyasla ciddi miktarda fazla üretim yapmaktadır. Bu bakımdan
çayımızın kalitesini daha da artırarak pazarda daha iyi yer almalı, dünyadaki
gelişmeleri iyi takip etmeliyiz..”
Türkiye, dünyada İrlanda’dan sonra en fazla çay içilen ikinci ülke. Araştırmalara göre
Türkiye’de 100 kişiden 96’sı her gün çay içiyor, kişi başına yıllık çay tüketimi de 2.8
40
kilogram. Ancak geleneksel tavşan kanı çayın tahtı son yıllarda sarsılmaya başladı. Önce
poşet çaylar çıktı. Ardından sağlıklı yaşam, detoks modası geldi. Meyve ve bitki çayları
damak tadımızı değiştirdi. Yeşil çaydan sonra, beyaz çayı öğrendik. Şimdi çay satan
mağazaların sayısı artıyor.
Bugün birçok şehirde Hindistan, Çin, Seylan ve İngiliz çay çeşitleri satılıyor. Marketlerin çay
rafları her geçen gün genişliyor. Yeni tanıştığımız aksesuvarlar sayesinde çay içmek bir
seremoni halini alıyor.
Fonksiyonel Çaylar: Tüketicilerin sağlıklı ve uzun yaşam istekleri doğrultusunda
Türkiye’de fonksiyonel çaylar, bitki ve meyve çayları tüketiminin önemli ölçüde artıyor.
Günlük yaşamın getirdiği fiziksel ve zihinsel yorgunluk gibi faktörler zaman zaman rahatsız
edici boyutlara ulaşabiliyor. Sağlıklı yaşam isteğiyle birlikte tüketicilerimiz korunma ihtiyacı
yani bağışıklığı güçlendirmek, dengeli yaşam ve kilo yönetimi konusunda arayış içerisindeler.
Hiç kuşkusuz, sağlıklı ve uzun bir yaşam herkesin dilediği. Günlük rahatsızlıkları gidermek
ve sağlıklı kalabilmek için doğal yollardan destek alma amacıyla bitkilerden yararlanma, yeni
beslenme alışkanlıkları edinme ve yaşam biçimimizi değiştirme, son yılların en sık tartışılan
konuları arasında. Gün içerisinde yorgunluk, soğuk algınlığı, hazımsızlık ve uykusuzluk gibi
rahatsızlıklarla başa çıkmamız gerekebiliyor. Son dönemde önemini giderek arttıran bitki,
meyve ve yeşil çaylar; kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan, sağlıklı yaşam için kullandığımız
doğal, içerdiği etken maddeler ve uçucu yağlar sayesinde sağlığa yararlı ve kafein içermeyen
özel olarak formüle edilmiş ürünlerdir.
Türkiye’de meyve ve bitki çayı pazarı yıllık 2 bin tonluk bir büyüklüğe ulaştı. Pazarın
büyümesinde, insanların günlük yaşamları içinde hem keyif hem de fayda aldıkları ürünlere
yönelmelerinin payının büyük olduğu aşikardır. Pazarın büyümesinde, insanların günlük
yaşamları içinde hem keyif hem de fayda aldıkları ürünlere yönelmelerinin payı önemlidir.
Sağlıklı yaşam trendinin arttığı dönemde sayısız faydaları ile hızlı büyüme eğiliminde olan bir
segment. Bu alanda özellikle çeşitlilik, farklı lezzetler üzerine giderek elde ettiğimiz başarıyı
yine bu yolla tüketici beklentilerini karşılayarak devam ettirilmelidir.
41
2013 YILINDA DÜZENLENECEK ÖNEMLİ GIDA FUARLARI
FUAR ADI ÜLKE ŞEHİR FUAR TARİHİ FUAR KONUSU WWW
WORLD TEA EXPO AMERİKA LAS VEGAS 7-9 HAZİRAN 2013 ÇAY http://www.worldteaexpo.com
SIAL FRANSA PARİS 19-23 EKİM 2013 TÜM GIDA ÜRÜNLERİ
http://www.sialparis.com
WORLD FOOD MOSCOW RUSYA MOSKOVA 16-19 EYLÜL 2013 TÜM GIDA ÜRÜNLERİ
http://www.world-food.ru
ANUGA ALMANYA KÖLN 5-9 EKİM 2013 TÜM GIDA ÜRÜNLERİ
http://www.anuga.com
HONG KONG INTERNATIONAL TEA FAIR
HONG KONG HONG KONG 15-17 AĞUSTOS 2013 ÇAY http://www.hktdc.com/fair/hkteafair-en/Hong-Kong-International-Tea-Fair.html
42
ÇAY İHRACATIMIZIN ARTTIRILMASINA YÖNELİK ÖNERİLER
Hepimizin de bildiği gibi bölgemiz için bir yeşil altın olan çay; katalizör bir sektör olması
yani bağlantılı bir çok sektörleri ilgilendirmesi nedeniyle bölge ekonomimiz açısından büyük
bir öneme haiz bulunmaktadır. ancak, bugüne kadar yürütülen politikalarla daha çok sadece iç
piyasa tüketimine yönelik konumlandırılan çay sektörü, taşımış olduğu avantajlı yönleri ile
dış ticarete yani ihracata yönlendirilememiştir. günümüzde artık hiç bir ürün sadece iç piyasa
tüketimi açısından üretilmemekte, küreselleşmenin gereği artık her ürün dünya için, dünya
tüketimi için üretilmek ve dünya tüketici tercihlerine uygun hale getirilmek zorundadır.
içinde bulunduğumuz yüzyıl şartları yani küreselleşme artık bunu gerektirmektedir.
Bugün için çay sektörüne baktığımızda 2010 yılında yaklaşık 230.000 ton civarında bulunan
kuru çay üretimi içinde ihracatın payı % 1 dir. Yani 2010 yılında 2.190 ton karşılığı 9.162.522
ABD doları tutarında çay ihraç edilmiştir. 2011 yılının ilk dokuz ayında ise çay ihracatımız
1.590 ton karşılığı 7.332.882 dolar olmuştur. görüleceği gibi çay ihracatımız çok düşük
düzeylerde yani toplam üretimin % biri düzeyinde bulunmaktadır. Yapılan çay ihracatı da
daha çok ÇAYKUR’un ihraç kayıtlı satışları çerçevesinde yapılmakta ve bu ihracat da Türk
nüfusunun yoğunlaştığı Avrupa ülkelerine yine Türk tüketicilere yönelik olmaktadır. İhracat
yapılan ülke sayısı 58’dir. Çay ihracatımızın çok düşük kalmasındaki ana neden dünya
tüketici tercihleri doğrultusunda istenilen düzeyde ve tercih edilebilir özelliklerde çay
üretimimizin yetersiz olması ve ürün çeşitleri geliştirmede yetersiz durumda olmamızdır.
Bunun yanında tanıtımın yetersiz olması, maliyet unsuru, çay imalatçısı firmaların kapasite ve
sermaye yetersizlikleri gibi nedenlerde ihracatımızın geliştirilememesindeki nedenler arasında
yer almaktadır. İthalatımıza baktığımızda ise maalesef 2010 yılında çay ithalatımız
ihracatımızın neredeyse 4 katı düzeyinde olup, 8.618 ton karşılığı 21.530.453 dolar tutarında
2010 yılında ithalat yapılmıştır. 2011 yılının 9 ayında ise 6.620 ton karşılığı 14.363.941 dolar
tutarında ithalat yapılmıştır. Yapılan ithalat gerek ihtisas gümrüğü uygulaması ve gerekse
üretim kaynaklı hammadde olarak ithal edilmesi nedeniyle kısmı olarak kontrol altına alınmış
ve ithalatta daha çok yaş çay rekoltesinin düşük olduğu yıllarda artmaktadır. Ancak kaçak
yollarla gelen ithal kaynaklı çaylar sektör için tehdit oluşturmaya devam etmekte ve gümrük
ve ticaret bakanlığımız uhdesinde alınan önlemlerle bu konuda her geçen gün iyileşmeler
yaşanmaktadır. Temennimiz bu kaçak girişlerin tamamen sıfırlanmasıdır.
Oysaki yeşil altın Türk çayının diğer rakip ülke çaylarına oranla birçok üstün özellikleri
bulunmaktadır. Bizler bu tür çalıştaylarla belirleyeceğimiz stratejiler ve yapılacak güç
birlikleri ile Türk çayının ihracatını önemli rakamlara ulaştıracağımıza inanıyorum. Çayın
ihracatının arttırılması ile bugün kısıtlamaya gittiğimiz üretim alanları genişlemeye
başlayacak, bu sayede çay bölge insanımız için ekonomik getirisi artacağı için bölgeden
yaşanan göç olayı da durma noktasına gelecektir.
43
Çay ihracatının arttırılması ve çaydan daha fazla katma değer oluşturmamız açısından aşağıda
sıralayacağım önerilerin bölge sivil toplum örgütleri el birliği içinde hayata geçirilmesi
gerekmektedir. Bu önerilerimizin hayata geçirilmesi konusunda doğu Karadeniz ihracatçıları
birliği olarak her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu şimdiden belirtmek istiyorum.
Ayrıca, bildiğiniz gibi ülkemizde her ürünün ihracatı ile ilgili sektörle ve bölgesel çalışmalar
yapmak üzere kurulmuş ihracatçı birlikleri bulunmaktadır, bu kapsamda da yetki alanında
Trabzon, Rize, Artvin ve Gümüşhane bulunan doğu Karadeniz ihracatçılar birliğinin, çay
ürün olarak yetki alanında bulunmakta ve bu konuda da çalışmalar yürütmektedir.
Bu çerçevede Türk çayının hak etmiş olduğu konuma getirilmesi, çaydan daha fazla bölge
ekonomisine katkı sağlanması amacıyla önerilerimiz;
Bölgemiz için altın değerinde bulunan çaydan maalesef sıcak içecek dışlında yüksek
katma değer ihtiva eden ürünler geliştirememişiz. Faydaları sayılamayacak düzeyde
bulunan çaydan diğer bitkisel ürünlerde olduğu gibi gerek gıda ve gerekse sağlık ve
kozmetik alanında ürünler geliştirilmesi için ivedilikle bir güç birliği veya enstitü tarzı
bölge sivil toplum kuruluşlarının ve özel sektörün iştiraki ile ar-ge ve imalat
faaliyetinde bulunacak bir birim kurulması gerekmektedir. Bu konuda Isparta’da
bulunan gülbirlik yani gülden çeşitli kozmetik ürünler geliştiren kurum örnek
alınabilir. Bugün her ürünün bir parfümü, şampuanı, sabunu, kolonyası, kremi vs.
gibi kozmetik alanında kullanılan ürünleri olmasına rağmen, çay bu alanda
değerlendirilememiştir. Ayrıca, kimya sanayiinde ve ilaç sanayiinde kullanma imkânı
bulunan kafein ve tanen gibi birçok türev çayda bulunmaktadır. Bu konularda
gerekirse TÜBİTAK ve üniversitelerimizle birlikte bir araştırma yapılarak bu
saydığımız alanlara yönelik Rize ilimiz için marka olacak çaydan içecek dışında
yüksek katma değerli ürünlerin üretimini yapacak ve değerli büyük işadamlarımızın
da katkıları alınarak bir tesis ve araştırma merkezi Rize ilimize kazandırılmalıdır. Bu
şekilde yeni ürünlerin geliştirilmesi ile çayda kota sorunu olmayacak ve hatta üç
yaprak dışında çay bitkisinin diğer yapraklarının da değerlendirilmesi imkânı doğacağı
için üreticinin eline daha çok para geçmiş olacaktır.
Çayın yurtdışı piyasalarda tanıtımına çok büyük katkısı olacağına inandığımız çıkış
kapılarındaki gümrüksüz satış mağazalarında Türk çayının satışı yapılabilmelidir.
Maalesef birçok ülkenin ürün ve markaları bu mağazalarda satılmasına rağmen Türk
çayını bu mağazalarda görememekteyiz. Bunun için sayın bakanımızdan istirhamımız
kendi bakanlıkları uhdesinde bulunan bu konuda, sadece çıkış kapılarındaki
gümrüksüz satış mağazalarına Türk çayının ÇAYKUR veya diğer üstün markalı Türk
çaylarının konulması konusunda mağaza sahiplerine telkinde bulunulması veya
gümrüksüz mağazalarda ÇAYKUR’un veya diğer üstün markalı çayların reyon açması
sağlanmalıdır. Sadece çıkış kapılarında bu uygulamanın yapılması Türk çayının
yurtdışında tanıtımına büyük katkı sağlayacaktır.
44
Çay ihracatımızın arttırılabilmesi için ürün kalitesi olmazsa olmaz özelliklerin
başında yer almaktadır. Bugün ürün çeşidi ve kalitesi ile onur duyduğumuz birçok
firmamız ve ÇAYKUR gibi markamız olmasına rağmen, maalesef merdiven altı
üretim tarzı çok kötü kalitede üretim yapan, piyasaya ürün sunan firmalarda
bulunmaktadır. Bu konuda tarım bakanlığımızı çok titiz bir denetim yapmaya
gerekirse çay gıda kodeksini yeniden revize ederek, kalitesiz ve tescil edilmiş markası
olmadan üretim yapan, ambalaj konusunda titiz davranmayan, kısacası her yönüyle
insan sağlığını ön planda tutmayan firmaların üretimine müsaade edilmemelidir.
Ayrıca, çay ambalajı konusunda yarışmalar düzenlenerek, ürüne albeni kazandıracak
yeni ambalaj türleri ve stilleri geliştirilerek uluslararası piyasalarda rakiplerimiz
ölçeğinde ve üstünde ambalajlarda ürünlerin piyasaya sunumunu sağlamalıyız.
Öncelikli olarak çayda birim başına verimin arttırılmasına yönelik çalışmalar
ivedilikle yapılmalıdır. Verimi yüksek fidan yetiştirilmesi konusunda tarım
bakanlığımız ve ÇAYKUR bir yol haritası belirlemesi gerekmektedir. Bunun yanında
özellikle uluslararası piyasalarda son yıllarda ülkemiz tarım ürünlerinin büyük sorun
yaşadığı aşırı ve bilinçsiz kimyasal gübre kullanımına son verilmesi gerekmektedir.
Aşırı kimyasal gübre kullanımı sonucu ürünlerde oluşan nitrit ve nitrat kalıntısı
nedeniyle bugün birçok ülkeden ihraç ürünlerimiz geri iade edilmektedir. Bunun için
çay üretiminde kimyasal gübre kullanımını tamamen yasaklamamız gerekmektedir.
Bunun yerine yaş çayın işlenmesi aşamasında ortaya çıkan tonlarca çay atıklarımız
bulunmaktadır ve çay yaprağı da tabiatta en kaliteli organik gübre özelliğine sahiptir.
Bunun için ÇAYKUR önderliğinde gerekirse sivil toplum kuruluşları ve özel çay
sektörünün müşterek organizasyonunda Rize ilimizde bir organik gübre üretim tesisi
kurularak, bu çay atıklarının ekonomiye kazandırılması sağlanabilir ve çay üreticisine
de bu gübre dışında kimyasal gübre kullanması yasaklanır. Ayrıca, bölgemiz bitkisel
ürün açısından zengin olması nedeniyle organik gübre üretimi hammaddesi temininde
hiç bir sorun yaşanmayacak, sadece fabrikalardan çıkan çay atıklarının
değerlendirilmesi hammadde için yeterli olacaktır. Bunu başarmamız halinde Türk
çayına çok önemli bir rekabet avantajı kazandırmış bulunacağız. Bu projenin hayata
geçirilmesi konusunda finansman temininde de var olan kalkınma ajansı hibe fonları
ile tarım ve kırsal kalkınma destekleme kurumu hibe fonları, diğer Avrupa birliği hibe
fonlarından faydalanma imkânının bulunması bu projenin faaliyete geçirilme imkânını
daha da kolaylaştırmaktadır.
İhracatçı birlikleri olarak çatı kuruluşumuz Türkiye ihracatçılar meclisi ve ekonomi
bakanlığımız müşterek organizasyonunda yaptığımız çalışmalarla ülkemizin
cumhuriyetimizin 100’üncü kuruluş yıldönümü olan 2023 yılında 500 milyar dolarlık
ihracat hedefine ulaşmak için her sektörün projeksiyonunu çıkardık ve bu hedefe
ulaşmak için yapılması gereken adımlar ve alınması gereken önlemleri belirledik. Bu
çerçevede bugün yıllık 9 milyon dolar seviyesinde bulunan çay ihracatımızın 2023
45
yılında en az 250 – 300 milyon dolarlar seviyesine ulaştırmayı hedef olarak
belirlememiz gerekmektedir.
Bunun içinde tanıtıma önem vermemiz başta ÇAYKUR olmak üzere üstün kalitede
üretimi bulunan firmalarımızın dünyada belli başlı çay ve gıda fuarlarına katılmalarını
sağlayacak organizasyonları yapmamız gerekmektedir. Bu konuda ekonomi
bakanlığımızca verilen ve uygulamasını ihracatçı birlikleri olarak yaptığımız devlet
yardımları bulunmaktadır. Bu yardımlarından faydalanılması konusunda kurumumuz
her türlü desteği ve yardımı yapmaya hazırdır. Özellikle her yıl Amerika ve Hong
Kong’da düzenlenen dünyanın en büyük çay fuarları bulunmaktadır. Bu çay
fuarlarına bölge sivil toplum kuruluşları olarak firmaları alıp götürmemiz
gerekmektedir. Bunun yanında çay ihracatımızın artırılması konusunda, gerek fuar
yardımları, gerekse ürün kalitesi ve gıda güvenliğine yönelik alınacak sertifika
maliyetlerinin bir kısmının karşılanması, ikinci oturumda bakanlığımız yetkililerince
açıklanacak turquality ve tanıtım destekleri ve diğer desteklerden firmalarımızı
faydalanmaya davet ediyorum. Özellikle yurtdışında birim açılması veya mevcut
marketlerde reyon kiralanması halinde ödenen kira tutarının %90’ına kadarı devlet
tarafından karşılanmaktadır. Bu konuda bütün firmalar desteklenmektedir. Bu destek
mekanizmalarından daha etkin faydalanılması konusunda çay imalatçısı firmalarımızın
birliğimizle temasa geçmeye davet ediyorum.
İhracatta yurt dışı tanıtım olmazsa olmaz pazarlama kanallarının başında yer
almaktadır. Özellikle Türk çayının var olan doğallık, organik olma gibi özellikleri,
bölgenin doğal güzellikleri ile görsel olarak birleştirilerek yurt dışı piyasalarda etkin
tanıtım çalışmaları yapılması ve bunun finansmanı konusunda da bir tanıtım fonu
oluşturulabilmelidir. Ancak, ihracatçı birliklerince yürütülen ve diğer oturumlarda
ekonomi bakanlığımız yetkililerince tanıtımı yapılacak olan tanıtım gruplarının
oluşturulmasında, finansman temini ve fonun oluşumu ihracat esnasında ürün
değerinin üzerinden binde oranları ile yapılan kesintilerden oluşturulmaktadır. Bu
tanıtım grubu halen birçok ürün grubunda başarılı bir şekilde yürütülmektedir. Ancak,
çay ihracatının düşük olması nedeniyle, bu tanıtım fonunun sadece çay ihracatı
üzerinden yapılacak kesintilerle oluşturulması mümkün olamayacaktır. Bunun için
yeni kaynaklar oluşturabilmemiz, çay ithalatı üzerinden de bu fon için kesinti
yapılabilmesi gerekirse borsalarda yapılan alım satımlar üzerinden bir miktar kesinti
yapılması veya yaş çay alımlarında müstahsilden on binde bir gibi cüzi miktarlarda
kesinti yapılarak bu fonun oluşturulması ve fon yönetiminin de ihracatçı birliğimiz,
ÇAYKUR, özel sektör, ticaret borsası, ticaret odası temsilcilerinden oluşması şeklinde
bir oluşum sağlanabilmelidir. Oluşturulacak bu fonla yurtdışında etkin bir tanıtım
kampanyaları yapılması ile çay ihracatımızda çok büyük bir atılım sağlanmış
olacaktır.
46
Bugün için çay ihracatımızın geliştirilememesinde diğer etkenler yanında en önemli
etken maliyet unsuru olarak karşımıza çıkmaktadır. Rakip ülkeler her ne kadar dünya
ticaret örgütü tarafından kısıtlanmış olsa bile tarım ürünleri ve çay ihracatına
uluslararası piyasalarda rekabet avantajı kazandırmak amacıyla nakdi destekler
vermekte veya çay ihracatçısını nakliye maliyetleri yönünden desteklemektedir. Bu
konuda da ülkemizde bir kısım işlenmiş tarım ürünlerine mahsup sistemi şeklinde
destekler verilmektedir. Çayında tarımsal ürünlerde ihracat iadesi destekleri
kapsamına alınması konusunda gerek sayın bakanımızdan ve gerekse sayın ekonomi
bakanlığımız yetkililerinden yardım talep etmekteyiz. Yani çay ihracatının da
destekleme kapsamına alınması ihracatın artmasına büyük katkı sağlayacaktır.
Yine çay ihracatımızın arttırılabilmesi için ihracatçılar birliği olarak devlet yardımları
kapsamında yürüttüğümüz “çay üreticisi firmaların ihracat kapasitelerinin arttırılması”
projemiz bulunmaktadır. Bu proje kapsamında yaptığımız duyurular dahilinde
projeye katılan 10 firma bulunmaktadır. Bu firmalar için proje dahilinde yaptığımız
ihtiyaç analizleri ile firmaların eğitim ihtiyaçları belirlenerek, ihtiyaç duydukları
alanlarda eğitimleri tamamlanmış, bundan sonra projenin devamında bu firmaların
uluslararası pazarlarda rakip ülke ürünlerinin konumunun incelenmesi için fuar
ziyareti ve partner firmalarla iş bağlantısı konusunda görüşmeler yapılması amacıyla
ticaret heyeti programları yapılacaktır. 2010/8 sayılı uluslararası rekabetçiliğin
geliştirilmesinin desteklenmesi tebliği kapsamında yürütülen bu projemizin
tamamlanması akabinde, yine uluslararası kalitede çay üreticisi firmalarımıza yönelik
bu kabil projeler yapılarak uygulaması yürütülecektir. İhracatçılar birliği olarak yine
turqualıty desteği kapsamında çayın tanıtımı için önemli prestij fuarlarına katılım
konusunda önümüzdeki dönemde projeler yapılacaktır.
Yurtiçi piyasada da çay tüketiminin arttırılmasına yönelik faaliyetler yapılması
gerekmektedir. Ülkemizde bütün şehirler yabancı markalı kahve zincir mağazaları ile
dolmaktadır. Bunun için çay için de bir zincir marka veya farklı içecek türleri
oluşturularak avm veya gözde mekânlarda mağaza zincirleri oluşturulması bunun
yanında, son yıllarda bölgemizin yoğun turist alması durumu dikkate alınarak il ve
ilçelerimizin belli giriş-çıkış noktalarında, mola yerlerinde tek tip çay satış ve içecek
alanlarının oluşturulması çayın tanıtımına büyük katkı sağlayacaktır.
Yukarıda sıralanan önerilerin eyleme dönüştürülmesi ve hele hele bugün tek bir yaş çay
üretimi olmadığı halde dünya ticaretinde söz sahibi ülke olan İngiltere örneğinde olduğu gibi
strateji izlememiz halinde dünya piyasalarında söz sahibi ülke konumuna gelmemiz hiçte zor
olmayacaktır.
Ayrıca, son yıllarda dünyada hızla artış gösteren doğal ürün kullanımı trendini çok iyi
kullanmamız, özellikle yeşil çay ve organik çay konusunda çok hızlı davranarak ürün
geliştirmemiz gerekmektedir.