24
Dokuz Ey/iii Oniversitesi Fakiiliesi Dergisi 2015/1, ss. 189-212. MESELESi: I ( TahrifKelimesi Perruh KAHRAMAN* ÖZET Günümüz toplumunda bir sonucu olarak, din ve kültüre ait toplumlana bir arada ve kurmalan daha da zorunlu hale bir de bu dinlerin birbirlerini daha ile mümkün Bu ilk dönemlerden itibaren çok önemli bir yere haiz olan tabrif meselesinin, tefsir eserlerinde ve özellikle son dönem Türk müfessirleri ele tabrif ifadesinin dört ayet merkeze Bu dört ayetin sonucunda ki Yahudiler kendilerine indirilen vahyi belli ölçüde tahrif mukaddes'in tahrifi, tefsir ilminde maoa ve hem bem de mana" ve ve inana olmak üzere dört Anahtar kelimeler: Tefsir, tabrif, problem, maoa THE ISSUE OF CORRUPTION OF HOLY BOOKS IN TAFSEER: I (In the Context of the Word of Corruption) ABSTRACT U nder the effect of globalization in today's World, it is becoming clear that t.here is a necessity of the proper communication among the people from various religions and culmres living together. Setting a proper and healthy communication is only possible with knowing each other. In this study, bow early scbolars and recent Turkish exegesis scholars interpreted the word of "corruption" is examined in the context of four verses of the Quran w hi ch includes the word of "corruption". Sin ce the fo ur verses have been evaluated, it seems thatJews corrupted the revelation revealed to them. The exegesis scbolars state that Torab was corrupted in three major ways: Text, Meaning and both text and meaning. However all three ways are not valid for sacred texts, but for parts of the texts. Key words: Exegesis, corruption, problem, text, meaoing Yrd. Doç. Dr., Dol..-uz Eylül Üniversitesi, Fab.-ültesi, Arap Dili ve ABD Üyesi.

Dokuz Ey/iii Oniversitesi Fakiiliesi Dergisiisamveri.org/pdfdrg/D00036/2015_41/2013_41_KAHRAMANF.pdfDokuz Ey/iii Oniversitesi İlahfyat Fakiiliesi Dergisi 2015/1, Sqyı41, ss. 189-212.TEFSİRDE

  • Upload
    others

  • View
    12

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Dokuz Ey/iii Oniversitesi Fakiiliesi Dergisiisamveri.org/pdfdrg/D00036/2015_41/2013_41_KAHRAMANF.pdfDokuz Ey/iii Oniversitesi İlahfyat Fakiiliesi Dergisi 2015/1, Sqyı41, ss. 189-212.TEFSİRDE

Dokuz Ey/iii Oniversitesi

İlahfyat Fakiiliesi Dergisi

2015/1, Sqyı41, ss. 189-212.

TEFSİRDE KİTAB-I MUKADDESİN TAHRİFİ MESELESi: I ( TahrifKelimesi Bağlamında)

Perruh KAHRAMAN*

ÖZET

Günümüz toplumunda globalleşmenin bir sonucu olarak, farldı din ve kültüre ait toplumlana bir arada yaşaması ve sağlıklı iletişim kurmalan daha da zorunlu hale gelmiştir. Sağlıklı bir iletişim de bu dinlerin birbirlerini daha yakından tanımalan ile mümkün olacaktır. Bu çalışmada ilk dönemlerden itibaren çok önemli bir yere haiz olan tabrif meselesinin, tefsir eserlerinde ve özellikle son dönem Türk müfessirleri tarafından nasıl ele alındığı, doğrudan tabrif ifadesinin geçtiği dört ayet merkeze alınarak incelenmiştir. Bu dört ayetin değerlendirilmesi sonucunda anlaşılır ki Yahudiler kendilerine indirilen vahyi belli ölçüde tahrif etmişlerdir. Kitab-ı mukaddes'in tahrifi, tefsir ilminde lafız, maoa ve hem lafız bem de mana"ve kısmi lafız ve inana olmak üzere başlıca dört şekilde yorumlanmıştır. Anahtar kelimeler: Tefsir, tabrif, problem, lafız, maoa

THE ISSUE OF CORRUPTION OF HOLY BOOKS IN TAFSEER: I (In the Context of the Word of Corruption)

ABSTRACT

U nder the effect of globalization in today's World, it is becoming clear that t.here is a necessity of the proper communication among the people from various religions and culmres living together. Setting a proper and healthy communication is only possible with knowing each other. In this study, bow early scbolars and recent Turkish exegesis scholars interpreted the word of "corruption" is examined in the context of four verses of the Quran w hi ch includes the word of "corruption". Sin ce the fo ur verses have been evaluated, it seems thatJews corrupted the revelation revealed to them. The exegesis scbolars state that Torab was corrupted in three major ways: Text, Meaning and both text and meaning. However all three ways are not valid for wlıole sacred texts, but for parts of the texts. Key words: Exegesis, corruption, problem, text, meaoing

Yrd. Doç. Dr., Dol..-uz Eylül Üniversitesi, İlah.iyat Fab.-ültesi, Arap Dili ve Belağan ABD Öğretim Üyesi.

Page 2: Dokuz Ey/iii Oniversitesi Fakiiliesi Dergisiisamveri.org/pdfdrg/D00036/2015_41/2013_41_KAHRAMANF.pdfDokuz Ey/iii Oniversitesi İlahfyat Fakiiliesi Dergisi 2015/1, Sqyı41, ss. 189-212.TEFSİRDE

190----------------Perruh KAHRAMAN

GİRİŞ

Ku';:;an'da Ehl-i kitabın Tevrat ve İncil gibi kutsal kitapla.ra karşı menfi tavır ve yaklaşımlan bildirilir. Bu konuda son dönemde bir hayli çalışmalar göze çarpmaktadır. ı Tahrif mesdesi açık bir şekilde bizzat "tahrlf" kelimesiyle ifade edildiği gibi; bunun yanında eş anlamlılan olan "tebclli", "kıtman", "leyy", "lebs" ve "nisyan" lafızlarıyla da ifade edilir. Bu makalede tahrlfin müradi.fleri hakkında kısa bir açıklama yapıldıktan sonra daha detaylı yorumlar bir sonraki makaleye havale edilmiştir. Burada tafu:ınn sarili olarak geçtiği ayetler bağlamında değerlendirme yapılmıştır. Değerlendirmelerde de kısaca ilk dönemden itibaren önemli kabul edilen farklı tarih ve coğrafyaya ait müfessirlere müracaat edilmiştir. Fakat son dönem Batıyla temas sonucunda Türk müfessirlerinin sdeflerinden aynlıp aynlmadıklannı anlamak için son dönem Türk müfessirlerine daha fazla yer 'verilmiştir. Belli bir dönemle sınırlandınlmamasındaki gaye, tarih boyunca tah.ô6n nasıl algılandığı ve ilk dönemle son dönem arasındaki farklana olup olmadığının tespit edilmesidir.

Dört bölümden oluşan bu makalenin birinci bölümünde Kur'an'da Tevrat ve İncil; ikinci bölümde tahrif ve tahrif kelimesinin geçtiği ayetler üzerinde durulmuştur. Talu:iPin Arapçada hangi anlamlara gddiğini tespit etmek, tahrifatın boyutlarını anlamak amacıyla yapılmıştır. Üçüncü bölümde tefsirde tah.ô6n şekli ile ilgili yaklaşımlar ortaya konmuş, son bölümde ise tahrifle ilgili ayetlerin müfessirlere göre yorumlan değerlendirilmiştir. Son bölümde takip edilen metot ayetlerin tertip sırasına göre başlıklar halinde tek tek ele alınması şeklinde olmuştur.

Konuyla ilgili tartışmalar i?n bkz. Gold:ıihe.r, Ignaz, "Ehl-i Kitaba Karşı İslam Polemiği I" çev. Cihad Tunç, Aı1kara Ilabfyat Fakiiiteri islam Ililllleri Eıuliliisii Dergisi, sy. 4, Ankara 1980, s. 151-170; Goldziher, Ignaz, "Elli-i Kitaba Karşı İslam Polemiği II" çev. Cihad Tunç,Aııkara llahfyat Fakiiiteri lslô111 !Jim/eri Eusliliisii Dergisi, sy. 5, Ankara 1982, s. 249- 278; Adam, Baki, Yabfldi Kayuaklanua Göre Tevrat, Pınar Yay., İstanbul 2001, s. 208-232; Adam, Baki, ''Kur'an'ıo Anlaşılmasıoda Tevcit'ıo Rolü", ls!ômi Ara;hmalar Dergisi, c. 9, sy. 1- 4, Ankara 1996, s. 167-176; Adam, Baki, "Tevcit'ın Tahrifi Meselesine Müslüman ve Yahudi Cephesinden Bir Bakış", Ankara l!ahfyal Fakiiliesi Dergisi, sy. 36, Ankara 1997, s. 359-404; Göklar, Necmeddin, "Kur'an-ı Kerim Açısından İ1ahl Kitaplru:ın Tahrifi Meselesi", !staubul Ouivemtesi l!ahfyat Faleülteii Dergisi, sy. 2, İstaobul 2000, s. 221-256; Gaudeul, J.M. - R. Caspar, "Kitab-ı Mukaddes'in Tahrifi Konusunda Klasik İslami Kaynaklann Yaklaşımı", çev. Ali Erbaş, Sakal)·a Üniversiteii İkıhfyat Faklllteri Dergisi, sy. 7, Sakarya 2003, s. 131-167; Biçer, Ramazan, lslalll &lôlllalanna Gört lun~ Gelenek Yay., İstanbul 2004, s. 87 ve devanu. Tarakçı, Muhammed, "Tevcit ve İncil'in Tahri.fi ile İlgili Kur'an .Ayetleı:ioi.n Anlaşılması Sorunu" Us/il Dergisi, sy. 2, Adapa:ıan, 2004, s. 33-53; Yıldıom, Arif, "Kelami Açıdan Tevrat ve İncilde Tah.ıif Meselesi", Ataliirk Üniversitesi l!ah[yat Fakiiliesi Dergisi, sy. 26, Erzurum 2006, s. 11-26; Yavuz, Salih Sabri-Yeniçağ, İbı:ahim, "Müslüman-Hıristiyan Polemiği Açısından TahriP', Mi/el ve Nihai, cilt 6/sy 1, y. y: Nisan 2006, s. 305-344.

Page 3: Dokuz Ey/iii Oniversitesi Fakiiliesi Dergisiisamveri.org/pdfdrg/D00036/2015_41/2013_41_KAHRAMANF.pdfDokuz Ey/iii Oniversitesi İlahfyat Fakiiliesi Dergisi 2015/1, Sqyı41, ss. 189-212.TEFSİRDE

Tefsirde Kitab.-ı Mukaddesili Tahr!ft Meselesi: [ __________ _ 191

A. KUR'AN'DA TEVRAT VE İNCİL

Tevrat kelimesi Kur'in'da toplam on altı ayette on sekiz defa zi.kredilir. Bunlannda çoğu da Yahudi ve Hıristiyanlardan sıkça bahsedilen Al-i İmrin ve Maide SUrelerinde geçmektedir. Al-i İnırio SUresindeki ayetlerde, Allah'ın Kur'in'dan önce Tevrat ve İncil'i inz:ll ettiği; İsa'ya Tevrat ve İncil'in öğretildiği; Hz. İsa'nın Tevrat'ı doğrulamak üzere gönderildiği belirtilmekte ve Yahuelliere meydan okunmaktadır.2 Maide sılresinde ise, Tevrat'ta Allah'ın hükmünün, rehberlik ve nurun, kısas emrinin bulunduğu; Hz. İsa'nın Tev.rıit'ı doğrulamak üzere gönderildiği ve kendisine Tevrat'ın öğretildiği; İncil'in, Tevrat'ı tasdik ettiği açıklanır. Yine aynı sfu:ede, Ehl-i kitab'ın, kendi kutsal kitaplan olan Tevrat ve Indl'i uygulama noktasında kusur gösterdikleri belirtilir. Ehl-i kitaba Tevrat, İncil ve Rablerinden kendilerine indicileni uygulamalan emredilir.3 Tevrat kelimesinin geçtiği diğer ayetlerde ise, müminlerin Tevrat'ta nasıl tasvir edildikleri, Hz. İsa'nın Tevrat'ı tasdik ettiği ve Tevrat'ı tatbik etmeyenlerin durumu açıklanır.4

İncil Kur'an'da on iki defa geçmektedir. Örneğin Al-i İnırio sılresinde Tevrat, İncil ve Furkin'ın inz:ll edildiği; Kur'in'ın ise kadim kitaplan ooaylamak üzere indirildiği bildirilir.s Maide sfuesinde, İncil'in, Tevrat'ı tasdik ettiği, Hz. İsa'ya verildiği belirtilir ve ona ittiba emredilir.G Ona gereği gibi ittiba etmeyenlerin ise doğru yolda olamayacaklarına vurgu yapılır.7 A'raf sılresinde Tevrat ve İncil'de Hz. Peygamber ile ilgili işaret ve ifadelerin bulunduğu belirti.lir.s Tevbe ve Fetih sfuelerinde Tevrat, İncil ve Kur'in'da yer alan müşterek içerikten bahsedilir.9 Saff sılresinde ise açıkça Hz. İsa'nın, kendisinden sonra gelecek ve ismi Ahmed olan bir peygamberi müjdeled.iği belirtilir.ıO Kur'in-ı Kerim'de, Hz. İsa'ya bir kitap verildiği sarahaten geçer.ıı Hal böyle olmakla beraber Kur'in'da Tevrat ve İncil'in isminin zikredildiği ayetlerde doğrudan tahıifle ilgili ifadeler bulunmamaktadır. Dolayısıyla Tevrat ve İncil'in tah.ôf edilip edilmediğini anlamak için meseleye muhataplar açısından yaklaşmak gerekecektir.

2 AJ .. i İmrin 3/3, 48, 50, 65, 93. 3 Mıiide 5/43-46,66,68, 110. 4 Fetih 48/29; Saff 61/6; Cuma 62/5.

Aı-i imı:an 3/3.

6 Mıiide 5/46,47.

7 Mıiide 5/66,68.

s A'cif7/157.

9 Tevbe 9/111; Fetih 48/29.

ıo Saff 61/6.

ıı Meryem 19/30.

Page 4: Dokuz Ey/iii Oniversitesi Fakiiliesi Dergisiisamveri.org/pdfdrg/D00036/2015_41/2013_41_KAHRAMANF.pdfDokuz Ey/iii Oniversitesi İlahfyat Fakiiliesi Dergisi 2015/1, Sqyı41, ss. 189-212.TEFSİRDE

192-- ------------- - Perruh KAHRAMAN

B. TAHRİF VE TAHRİF KELİ:MESİNİN GEÇTİGİ AYETLER

Bu bölümde tahrif ve taluifle ilgili kelimelerin lügat anlamlan üzerinde durolup hangi anlamlarda kullaruldıklan incelenecektir. Ayoca taluifle yakın anlamlı olan kelimelerin Kur'an'da hangi anlamda kullaruldığına kısaca

değinilecektir. Kur'an'da tahôfle yakın anlamlı kullanılan. kelimelerin başında "tebdil" "kitınan" "le"'"'' "lebs" ve "nisyan" gelmektedir Ancak burada tah.ıif , ' JJ ' f • •

kelimesinin daha iyi anlaşılması için sadece tahrif kelimesi üzerinde durulacaktır. Bir sonraki makalede de "tebdil", "kittnan", "leyy", "lebs" ve "nisyan" gibi kelimeler incelenecektir.

1. Tahrif

Tahrlf, Arapça h-r-f/ .J_;;. kökünden türemiştir. Harefe lügatte, "bir

şeyin kenan, köşesi ve uçu" anlamlarına gelmektedir. Ayru kökten türetilmiş tefil babıruo mastan olan tahıif kelimesi "bir şeyin yerinin değiştirilmesi, şekilde ve lafızda bozukluk" anlaml:anna gelmektedir.12 Bir başka babdan kullanımı olan inhirıif ise "tahrlf olma, bozulma, eğilme, dönme, yanlış yöneliş ve sapkınl.ık" gibi anlamlara gelmektedir.13

Tahrifin eo yaygın manası, bir şeyin yer ve konumunu değiştirmektir. Dolayısıyla bu kökten türeyen kelimeler Kur'an-ı Kerim'de, Ehl-i kitabın kutsal kitaplanru tahrif etınesiyle alakalı olarak dört yerde geçmektedir.14 Mezkllr kelime, ayetlerde Yahudi ve münafiklaon kelime ve harfleri benzerleriyle değiştirdiklerini ifade eder. Bundan dolayı R.agıb el-İsfehioi, (ö. 502/1109) tahrifi "hem yazıda hem de sözde olan değişi.klik"15 olarak taru.mlarken Razi (ö. 606/1209) de "bir yazı ve sözün asli manasıruo değişti.rilerek bozulması" şeklinde açıklama getirmiştir. 1 G İbn Manzfu'a (ö. 711/1311) göre kelimeyi yerinden tahrif etınek, kelimeyi değiştirmektir. Kur'an'da ve kelimede tahrlf, harfin ve kelimenin manasını benzeriyle değiştirmektir.17 Elmalılı (ö. 1942) ise söz konusu ayetin "bile bile veya kasden manasını değiştirecek şekilde kelime ve harflerin yerlerinden oynatılması" anlamlarına geldiğini ifade etmiştir. ıs

12 İsfeh:ini, R.awb, Miifredôt, Safvan Adnan, Daru'l-kıılem-ed-Diru'ş-şamiyye, Dımeşk-Beyrur 1412, I, 228; lbn Manzü.r, Lsômi'I-Arab, Daru s:idır, Beynır 1414, IX, 43.

ı3 İsfeh:ini, Mi!fndôt, I, 228; İbn Manzü.r, Usô11ii'I-Arab, IX, 43.

•4 Bakara 2/75; Nisa 4/46; Iviiide 5/13,41.

ı ; İsfeh:ini, Miifndôt, s. I, 228.

16 Rizi, Fahruddin, Mifôlibll'l-ğ'!]b, Diru ihyii'l-türasi'l-Arabi, Beyrut 1420, XI, 359.

17 İbo Manzür, Usôuii'I-Arab, IX, 43.

ıs Elmalılı, Hak Di11i K.!tr'ô11 D~'li. Azim Yay., İstanbul rs., I, 327; VI, 246.

Page 5: Dokuz Ey/iii Oniversitesi Fakiiliesi Dergisiisamveri.org/pdfdrg/D00036/2015_41/2013_41_KAHRAMANF.pdfDokuz Ey/iii Oniversitesi İlahfyat Fakiiliesi Dergisi 2015/1, Sqyı41, ss. 189-212.TEFSİRDE

. Tefttrde Kitab-ı M11kaddesin Tahr!fi Meselesi: I ____________ 193

Çağdaş' müfessirlerden Reşid Rıza (ö. 1935) ise tahrlfin iki anlamına dikkat çekmektedir:

a) Gerçek anlamını bozacak şekilde sözü tevil etmektir. Ayette geçen "mevaclı' " ile kastedilen de "mearu", yani sözün anlamıclır. Bu durumda ayet, "Onlar kelimeleri gerçek anla!lllarmdan llzaklaftmyorlm'' manasma gelmekte ve Y ahildilerin Hz. Peygamber'in nübüvvetini inkar etmek için yaptıklan yorumlara işaret etmektedir.

b) Tahrife yüklenen ikinci anlam, Tevrat'ta bazı kelimelerin yerleı;:inin değiştirilmesidir. Bu tür bir tahrlfin varlığını, Ehl-i kitap'tan bazı kimseler de kabul etmekte ve bunun Tevrat'ı düzeltmek için yapıldığını savunmaktadırlar.19

Tahôf, yazılı bir metnin doğrudan doğruya değiştirilmesi, metinden bazı kısımlann çıkanlması veya ona ilaveler yapılması, bir metni okurken keyfi olarak değiştirilmesi ya da metnin tefsir ve te'villerle maksadının dışında başka anlamla açıklanmasıclır. Sonuç olarak şunlan söylemek mümkündür: Yukanda da özetlendiği gibi tahrif bazen lafız bazen de mana ağırlıklı yorumlanmıştır. Bu yorumlan yapan her iki grup da tabrifuı hem yorumda he~ de . metinde yapılelığını kaydetmektedir. Bununla beraber bazılan tahrifi benzer ifadelerle yapılan değişiklikler olarak .algılarken diğerleri tamamen farklı anlamlara kaydırmak şeklinde yorumlamaktaclır.

2. Kur'an'da T ahrif Kelimesinin Geçtiği Ayetler

Kur'an'da tahrif kelimesi Yahudilerle ile ilgili olarak dört yerde geçmektedir:

~0_,.d;:ı ~j ~--~ "Nasıl olur on/ann size giivenmelerini beklersiniz ki onlardan bir

i}i?J;re vardı ki Allah'm kelamını ijitip ak:ıUarı aldıktan sonra~ bile bile onu tahrif edetj değiftirirlerdi'. ıo

~1" " ' -·· ~~- ı~··ac' ~ 0-ı~- o\.ıWII'' ~~ ' 1 ı:ı ~~-: 1 ~U. < .ili < , . -'· -~·-~ · ~ ~ , ~) ç:--- ff L ~ - J , 'Y-' ~) , , ~ ı.r ,. .r .r ~ rJ-, ,X

•!~::\ ~s::J- ,,!(. "lı••• ZJlS:J ı:,•t.:ı- ~~- ~~- ~ ı.i~ ·'~ :J- · .:ÜI J 81.- ' •. ~ Jt, ı.J r-e- ı.;-; J rY~ r r--- :r--~ L ~ ~ - 'Y r+> -- J ı;r.. -- -' ~:. · ~)\Ji \rı0;..y )li~~~~~ "Yahfidflerden bir kısmı, bazı sözleri asU §eklinden

ve manasından sapt:trır, mesela: '1jittik" (ama isyan ettik), '~sit" (hay ifiltmz olasılj, ve raina derler. B11 sô"iferi, ağz~anm eğip biikerek gijya va:dJeti kurtarmak ve dinle alay etmek için söylerler. Halb11ki onlar sadece uİfittik ve itaat ettik", "Sende bitf ifit!" 1111iftn1a

19 Muhammed Abdüh-Reşid Rıza, Tejıfm'l·llleJJôr, Daru'l-ma'rife, Beyrut ts, V, 140.

20 Bakara 2/75.

Page 6: Dokuz Ey/iii Oniversitesi Fakiiliesi Dergisiisamveri.org/pdfdrg/D00036/2015_41/2013_41_KAHRAMANF.pdfDokuz Ey/iii Oniversitesi İlahfyat Fakiiliesi Dergisi 2015/1, Sqyı41, ss. 189-212.TEFSİRDE

194 ________________ Fetruh KAHRAMAN

(bi~ de gözetlj, dese/erdi kendileri için elbette daha hqyırlı ve daba düriist bir if ol11rd11. Fakat Af/ali; inkarları yiiifilıdm onları rahfJJetindm kovdff. Amk onlar pek az it11a11 ederler'.2ı

ık.ı.JJ- ~~-- ~~ -ı~iı0J-~ a.:...u ···H dA>..·· ·~ · ··\!..... • . !< ~}.. .; ~ --- ~v ~ ::rr -- !*!,..... ~~ ~ --~ ;'J'

~ ~1 0~ ~~~~li~~ ~ı~ ~t;. J:;. ~ j~ ~j ~ ~~ ~ ~~~ "İfle o Yabıldfleriı verdikleri kesili sô'if'i bozduklarmdandzr ki lônetledik,

onların kalplerini katzla{tzrdzk. Böylece onlar kelimeleri yerlerinden oynatarak tahrif ederler. Kmdilerim tebliğ edilm bumslardan pek çoğunff ttnlllllllar. Onların pek a!{f hmiç olmak iizere, onlar tarafindan devamlı olarak hainlik gö'riirsiin. Yine de sen onları a.ffit, aldırma! Çiinkt7 Allah fyilik edmleri sever'.22

! ı; -ı- ~ı..fL 81 ı .lu< .Jı < l..<:lı .· • .:ı~~ < .Jı .w~~~ J' ,_.,, ~~~ t~ .X .... (Jr:- .... ; 'Y .:,r. • .X~ ~ .r".J • .:,r.. :r- 'r'J' '11-! -y

"Ey P~gamber! Kalpleri iman etmediği halde ağıifarıyla "i111an ettik" dryen miinafiklarla, Yahfidilerden kajirlikte yarı[anlar wıi iit~JJesilı. Zira onlar yalancılık etmek ipiı dinlerle1: Semiı yanında olmqyan bir gmp hesabma casusl11k için dinler/er. Kelimeleri konulduklan yerlerden ç1kanp tahrif ederler. "Size f" fetva verilirse onu kabı1l edin, o verilmezse kab11l etmekten geri dımm" derler. Allalı birini {afırlmak isterse, sm 0111111 lehinde Allah'a karp hiçbir {ey yapamazsm. Onlar öyle kıi;m/erdir ki Allah anlamı kalplerini armdırnıak istenıemiJtir. Onların hakkı diif!Jada ıiisvqylık old11ğ11 gibi, ahirette de 1/liithi{ bir cezadn1'.23

Birinci ayette Allah kela.ı:ru.'ruo tahrif edildiği söylenmektedir. İkinci, üçüncü ve dördüncü ayetlerde tahrif kelimesi, bir kelime grubunun parçası olarak kullanılmış ve ''kelimelerin 1JieV!(j/erindm tahrif edildiği" belirtilmiştir. Bu ayetlerde geçen "tahıif" kelimesi müfessirler tarafindan farklı şekilde

yorumlanmıştır. Müfessirlerin geneline göre, sözün tahrifi veya "kelimelerin ~

~ly./mev~lerinden tahrif edilmesi", sözün farklı bir şekilde yorumlanması,

lafzırun değil de anlam m m bozulmasına, kelimelerin ~ıy. ~ 0-!/ 1/Jeu:(jlerine

konuld11ktan sonra ifadesi" ise lafztn değiştirilmesine işaret eder. Buna göre

21 Nisa 4/46.

u Maide 5/13. 23 Mi.ide 5/41.

Page 7: Dokuz Ey/iii Oniversitesi Fakiiliesi Dergisiisamveri.org/pdfdrg/D00036/2015_41/2013_41_KAHRAMANF.pdfDokuz Ey/iii Oniversitesi İlahfyat Fakiiliesi Dergisi 2015/1, Sqyı41, ss. 189-212.TEFSİRDE

Teftirde Kitab-ı Mukaddesin Tahrifi Meselesi: I ___________ 195

yukanda geçen' dört ayet, yahudilerin., kendi kitaplaonı kasten yanlış yorumladıklaonı açıklarnaktadır.

C. TEFSİRLERDE TAHRIFİN ŞEKLİ İLE İLGİLİ YAKLAŞIMLAR

Kur'an-ı Ke.ıim'de; Yahudilerin kutsal kitaplara karşı menfi tavırlan açıkça ifade edilir. Dolayısıyla bu konuda tefsirde de aksi görüşlere rastlanmaz. Ancak tah.ôfin miliyeri konusunda bazı farklı ve aykın görüşler vardır. Tefsirin ilk dönemlerinden bu yana mezkfu: konu, lafız ve mana bağlaınında ele alınmıştır. Dolayısıyla değişik görüşlerin ve ihtilafın oluşmasına yol açan husus, tah.ı:i6..n lafızla mı yoksa mana ile mi yoksa her ikisiyle mi olduğudur. Kimi alimlere göre bu konu Kur'ıi.n'da açık değildir. Tekrar hatı.ı:lanacağı üzere tah.ôf, yazılı metnin doğrudan doğruya değiştirilmesi, metinden bazı kısımların çıkanlması veya metne ilaveler yapılması, doğru olan bir metnin okunurken keyfi olarak değiştirilmesi ya da metnin yanlış tefsir edilmesi gibi değişik şekillerdeclir.24 Tah.ôfin şekli ve gruplandırmasında alimler arasında bir ittifak yoktur. Mesela, bazı araştırmacılar İbn Haldun'un (ö. 808/1406) mana tahrifini savunduğunu söylemektedirler. Onun yazılaona · bütünelli olarak bakıldığında öyle olmadığı görülecektir.25 Bu çalışmadaki tasnif ve gruplandırmalarda muadil çalışmalanyla bazı farklılıklar olacaktır. Ancak biz müelliflerin görüşlerini değerlendirirken bütüncüJ ve geniş kapsama dikkat etmeye ve kararımızı ona göre vermeye çalıştık. Buna bağlı olarak alimlerin bu konudaki görüşlerini dört grupta toplamak mümkündür.

1- Bazı alimler, Yahudilerin doğrudan doğruya kitaplannın metnini bozduklaruu ileri sürerler. Bu görüş Hz. Peygamber'den sonraki asırlarda hakim olan görüştür.26 Bu görüşün kuvvetli bir temsilcisi Endillüs'lü İbn Hazm (ö. 456/1063)'dır.27 İbn Hazm, lafzi tahrlfle ilgili "ilk havari şeçimleri" ve "] aire' nin kızının dirilişi" yle alakah İnciller arasındaki çelişkileri ele alır. 28 Lafzi tah.ô.6 savunan alimlerin en önemlilerinden biri de Cüveyni (ö.478/1085)'dir.29 Cüveyni lafzi tahrife daha fazla örnek vermiştir. Ona göre en önemli çelişkili konular: "İsa"nın soy kütüğü, Petrosun inkan, Kudüs'e görkemli giriş, İsa"run

24 Macüı:idi, Ebü Mansur, Te'vf!atii eh!i'ı-Iiimıe, Müesseserii'r-cis:ile, Beyrut 2004, I, 285; Razi, Fahruddio, MejatfbH'I-ğtZJ'b, XI, 359; Zemahşed, Ebü Kasım Mahmüd b. Ömer, ~1-&,ôf a1ı hakJik ğavaiJiidi't-teıı~l ve'l-t!Jiini'l-avaııi'l fl vılnlhi't-te'vfl, D:iıu ihy:ii 't-riirasi'l-Aıııbiyye, Beyrur 1997, I, 548, 549; 1, 666; Elmalılı, Hak. Dini !Vtr'aıı Dili, I, 327; ID, 246.

25 Bkz. İbo Haldun, Kitabii'l-iber, D:iru'l-kit:ibi'l-Lübruioi, Beyrut 1956, II, 1 O, 11.

26 Her oe kadar bu görüş, Hz. Peygamber (s.a.s)'deo hemen soan hakim olsa da bu konuda sistematik araşnmıalar daha sorualci dönemlere rastlar.

27 İbn Hazm, Kitobii'lfOI/, Matbaatü'l-Edebiyye, y.y, Kahi.re 1902, II, 18-21.

28 Bkz. İbn Hazm, Kitabii'lfOI/, II, 18-26

29 Cüveyni, Şijaii'l-ğalil, thk. Michel A.l.lard, Daru'l-meşnk, Beyrur 1968, s. 66, 67.

Page 8: Dokuz Ey/iii Oniversitesi Fakiiliesi Dergisiisamveri.org/pdfdrg/D00036/2015_41/2013_41_KAHRAMANF.pdfDokuz Ey/iii Oniversitesi İlahfyat Fakiiliesi Dergisi 2015/1, Sqyı41, ss. 189-212.TEFSİRDE

196 _________________ Perruh KAHRAMAN

çamuha ger:ilişi ve ölümü"dür.30 Taberi (ö. 310/923) de tahrife yakın anlamlı kelimelen-tefsir ederken benzer şeyler söyler.3ı Lafız tahrif olduğu için dolaylı olarak yorum da tahrif olacaktır. Bu ilk görüş ayru zamanda hem lafız hem de manayı kapsamaktadır. Lakin bunlar tahrifin daha çok lafızda olduğunu

savunmaktadırlar. Yani öncelikleri metin tahrifidir.

2- Bazı müfessirler de hem lafız hem de mana tahrifini kabul edip genel bir değerlendirme yaparlar. Bu görüşü savunan müfesslı:ler, Y ahucü ve Hıristiyanların metinlerindeki tahrifin her iki şekilde de olduğunu ifade ederler. Matürld1 (ö. 333/944) ve Zemahşen (ö. 538/1143) gibi alimler bu gurupta değerlendirilebilir. 32

3- Bu görüşe tamamen zıt olan diğer bir görüş ise kitap ehlinin elinde bulunan metinler sahihtir. Tabrifin bu metinlerio yanlış tefslrinden vuku bulduğunu savunan. Makrlzl, (ö. 845/1442) tah.rifin Tevrat'la ilgili olmayıp onun şerhleri olan Mişna olduğunu söyler.33 Bu görüşün son dönem temsilcileri arasında Muhammed Abdüh (ö. 1905) sayılabilir. Muhammed Abdüh de Tevrat ve İncili, müntesipleri tam olarak anlayamadıklan için man.en tahrif etmişlerdir demektedir.34 Kısmen de olsa bu görüşü Dililevi (ö. 1176/1762) de savunmaktadır. Onunla ilgili kısmen diyoruz çünkü o, tabrifin yorumda olduğunu iddia ederken bozulmarun daha sonra tercümelerde olduğunu söyler.35

Bu alimlerin en önemli delillerinden birisi "Yahudi ve Nasara kendi kitaplannı tefsir etmek suretiyle tahrif ettiler ve onlar açıklayamadıklan bölümleri ise gizlediler" ifadesidir.36

-4- Tahrlfi.n lafı.z ve mana olmak üzere lasmi olduğu bu kısmilikte de mana tahrifinin lafızdan daha çok olduğudur. Bu görüş, üçüncü maddeyle biraz yakın olsa da kısmi ve cüzi bir tah.ıifi. savundukları için mutlak anlamdaki lafız ve mana tahrifinden ayrılır. Bu iddia, İbn Sina (ö. 428/1037)37

gibi kimselerin görüşüdür ki daha sonraki temsilcilerinden biri İbn Haldun (ö. 808/1406)'dur.38 İbn H-aldun bu görüşün muahhar taraftarlarından olup;39

30 Bkz. Cüveyoi, Şifôii'l-ğalil, s. 70-83. 31 Tabeı:i, CalJJiii'l-bryan, Müessesetü'r-risrue, Beyrut 2000, I, 568.

32 Bkz. Matüricli, Te'vilôlii ehli's-ıiimıe, I, 285; Zemahşeô, Kqfôf. I, 548, 549; I, 666.

33 Makrlzi, Ahmed b. Ali, Hrtaf ei-Makri1f, y.y. Kahice 1270, s. 475. 34 Abdüh, Tejıinı'l-menôr, II, 159, 160.

35 Dihlevi, Şah Veliyyııllah. Fev:(ji'l-kebir, çev. Mehmet Sofuoğlu, Çağn Yay., İstanbul 1980, s. 13.

36 Bkz. Diri.mi, Siinen, "Mukaddi.me" 56, y.y., Dımeşk, 1930, I, 163.

3i Bkz. İbn Sina, er-Risôletii'l-eılhavfn·e fi'l-!lleôd, y.y., 1969, s. 58, 59. Ancak İbn Sina burada kısmi bir anlam tahrifinden söz ennektedir.

38 İbn Haldun, Kitôbii'l-iber, II, 10, 11.

Page 9: Dokuz Ey/iii Oniversitesi Fakiiliesi Dergisiisamveri.org/pdfdrg/D00036/2015_41/2013_41_KAHRAMANF.pdfDokuz Ey/iii Oniversitesi İlahfyat Fakiiliesi Dergisi 2015/1, Sqyı41, ss. 189-212.TEFSİRDE

Tejsfrd~ K.itab-1 MHkoddesi!ı Tahrf/i Meselesi: I------------ 197

kaynağını İbo Ahbas'a dayaod.ıımaktadır.40 J.M. Gaudeul veR Caspar müşterek yazdıklan makalede İbo Sina ve İbo Haldun'un tevil.le tahıi.6. savuoduklanru söylemektedirler. Esasında onlar, kısmi lafız ve maoa tahrifini savuomaktadırlar.4t Kısmi tahıi.6. savunan başka bir alim de İbn Teymiyye (ö. 728/1328)'dir. Ona göre kutsal kitaplar tahrif olsa bile bu kısmidir. İçlerinde Allah'ın hükümlerini içeren çok ayet vardır.42 Müfessirlerdeo Ra.zi,43 Elmalılı (ö. 1942) 44 ve Ateş45'i de bu guruba dahil edebiliriz.

D. MÜFESSİRLERİN TAHRİFLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİ

Bu bölümde; tahı:ille ilgili ayetlerio hangi manaya hamledildiğini

anlamak için müfessirlerio yorumlan değerlendirilecektir. Müfessirlerio, ayetleri nasıl değerlendirdikleri., nasıl yorumladıklan göz önünde bulundurularak, tahrif konusundaki görüşleri aniaşılmaya çalışılacaktır. Tah.ıifin geçtiği ayetler guruplandırılıp, her ayet müfessirlere göre incelenecektir.

Kur'an-ı Ketim'de tahrif kelimesine bakıldığında mezk:Ur kelimenin Bakara ve Nisa sfu:eleriode birer ayet, M:iide sılresinde ise iki ayet olmak üzere toplam dört ayette geçtiği görülecektir. Bu çalışmJtda tahrif kelimesi sfu:e başlığı altında fakat tah.ôfin geçtiği ayet özelinde ele alınacaktır. Tasoifte mevcut Mushaf tertibi dikkate alınarak Bakara, Nisa ve Mrude sfuesi şeklinde sıralama yapılmıştır.

1. Bakara Süresi 2/75. Ayeti Etrafında Yapılan Yorumlar

Kur'an-ı Kerim'de tahrifle ilgili ayetlerio başında Bakara sıiresi

gelmektedir. Bakara sfuesinde tahrif kelimesi sadece bir ayette geçmektedir.46

\.0 ~ ~ A;;j. ~ ~~ f)\5' .S_,!~·!~~~ 0\5' .llj r5:J ~~ 01 ZJ_,!dA1t

~.S_,: hı pj Ô~ "Nasıl oiHr o11ları11 size giivenme/erini bek/ersilıiz ki onlardan bir zji11m

vardı ki Allah'm ke/amzm iptip ak:ıllan aldıktan sonra, bile bile onu tahrif eder, deği§tirirlerd/'.47

39 Elmalılı, Hak Dilli lV1r'ôn Dili, I, 327; ill, 246.

40 Tabeıi, Côllliü'l·b~)'Ô/1 n, 248;İbn Aoyye, ei·MIIhaTTam'l·vtdv I, 166. 41 Bkz. Gaudeul-Caspa.r, "Kitab-ı Mukaddes'in Tah.ôfi ..... " s. 157, 158.

42 İbo Teymiyye, Cevabii'Hahih, Dam'l-Asune, 1994, I, 367.

43 Razi, Mefanhli'l-ğayb, m, 560 .

.w Elmalılı, Hak Dini Kı1r'tin Dili, I, 326, 327. 45 Ateş, Süleyman, Yiice Kı1r'ôn'm ÇağdtJf Teftiri, Yeni Ufuklar Neşriyat, İstanbul t.s. I, 185, 186.

46 Bakara 2/75.

47 Bakara 2/75. Mukayesi için bkz. KM, Ya.remya, 8/8; 2/22-24.

Page 10: Dokuz Ey/iii Oniversitesi Fakiiliesi Dergisiisamveri.org/pdfdrg/D00036/2015_41/2013_41_KAHRAMANF.pdfDokuz Ey/iii Oniversitesi İlahfyat Fakiiliesi Dergisi 2015/1, Sqyı41, ss. 189-212.TEFSİRDE

198 _ _ _________ _____ _ Ferruh KAHRAMAN

'J..aberi bu ayeti yorumlarken önce tahı:ifuı nasıl olduğu konusunda tefsirde ihtilafların olduğunu, Mücahid ve Ebu Nüceyh'in tahrifi "bazı

hükümlerin gizlenmesi"; Ibn Zeyd'den "dünyevi menfaat karşılığında helalin haram, haramın da helal, hakkın batıl, batılın da hak gösterilmesi" görüşlerini nakletmiştir.48 Kendisi de ayette geçen tahrif kelimesinin mani/yorum anlamında olduğunu beyan etmiştir. Bunları yapanların da İsrailoğullanrun hepsi olmayıp sadece onlardan bir guruptur.49

1 Zemahşeri ayetin açıklamasında .lafzi

ve manevi ay.nm.ına giı:mez. Ancak o, Yahudilerin Hz. Peygamberin sıfatlannı gizlernesi ve kavimlerinden ileri gelenlere recm cezasını vermemeleri dolayısıyla daha çok manevi olduğuna vurgu yapar.so Endülüs müfessi.rlerinden İbn Atıyye'nin (ö. 546/1151) de tahrifimana bağlamında yani Taberi gibi açıkladığı görülür.51 İbn Atıyye tahrifi İbn Abbas'ın böyle tevil ettiğini ve bazı müfessirlerin de bu görüşü kabul ettiğini aktanr.52 Razi'nin Tevrat'ın tahrifi konusundaki ağırlıklı görüşü bu ayet için lafzen olduğudur.53 Razi'ye göre, ayete heraze-i istifhamla başlanılması Hz. Peygamber dönemi Y ahı1dilerinin imana gelmeyeceklerine işarettir. Çünkü onların atalan da Hz. Musa gibi ülü'l-azm bir peygamberi ve mucizelerini gördükleri halde ona inanmamışlar ya da Samiri olayındaki gibi kısa bir süre zarfında tekrar eski inançlarına geri dönmüşlerdir. Dolayısıyla onlardan iman beklenilmemelidir.S4

Elmalılı'ya göre; bir grup vardır ki, Allah'ın kelamıru yani Tevrat'ı işitirler, beliederdi de sonra onu bile bile tahrif ederler, anlamını değiştirecek bir surette kelimelerin ve harflerin yerlerini, manaianru değiştiririerdi Hem bunu anlayatl)adıklanndan, alol ve idrak noksarılığından değil, akıllan ererek, ne manasından ne de Allah kelamı olduğundan asla şüpheleri olmadan bile bile ve kasten yaparlardı. Elmalılı ayetin siyak ve sibakına da riayet ederek, Kur'an'ın asıl Tevrat'ı tasdik eden beyanları ve İsrailoğullan hakkında gizli bilgilerden müslümaniann haberdar olduklannı, Hz. Peygamber'in vasıf ve özelliklerinin Tevrat'ta anlatıldığını bildiklerini, Allah'ın kendi peygamberine bunları bizzat vahy yoluyla bildirdiğini nakleder. O Y ahı1di bilginler bunları bildikleri halde, bildiklerini söylememek ve yeri geldikçe onları tahrif etmek onların şian

olduğundan bunları gizlerler.ss Dolayısıyla Tevrat'ta hangi konularda tahrif yapıldığını bilmemizin sebebi de, tahrifi yapılan konuların vahy yoluyla Hz.

~s Taberi, Cômiii'l-b~·an II, 246.

~? Tabeô, Côllliii'l·bi!Jôll Il, 248.

50 Zemahşeri, &114/. I, 156.

51 İbo Atıyye, tl·i'vluhorram'l-ved~ Dir:u'l-k-ütübi'l-ılıniyye, Beyrut 1422, I, 166

;ı İbo Atıyye, ti-Muharram'/-ı;eô~ I, 166.

53 Razi, ıVIefatihii'l·ğf!Yb, m, 560.

,;.ı 'Mzl, Mefôtihii'l-ğf!Yb, III, 561.

55 Elmalılı, Hak Dinf 1V1r'ôtı Dili, I, 326, 327.

Page 11: Dokuz Ey/iii Oniversitesi Fakiiliesi Dergisiisamveri.org/pdfdrg/D00036/2015_41/2013_41_KAHRAMANF.pdfDokuz Ey/iii Oniversitesi İlahfyat Fakiiliesi Dergisi 2015/1, Sqyı41, ss. 189-212.TEFSİRDE

T ejsfrde Kitab-ı Mukaddesin Tahrifi Meselesi: I------------ 199

Peygamber'e bildiı:ilmesidir. Elmablı'run yorumundan anlaşılelığına göre bu ayette Yahuellierden bir grup kastedilmiştir ve tahrif Tevrat'ın lafzen ve manen değiştirilmesi şeklinde vuku bulmuştur. Elmablı'run açıklamalanna dayanarak bu gurubun Yahueli alimleri olduğunu anlayabiliriz. Genelde incelediğimiz her müfessir tahrlfin Yahuellierden alim bir grup tarafindan yapıldığıru söylemektedirler. Bize göre bunlar böyle bir karuya, başka müfessirlerden etkilenerek vanyar olabilirler. Aynca bu müfessirlerin verdikleri bilgiler doğrultusunda aym dönemde yaşamış olanlann kendi aralannda da bir ilişkinin varlığından söz etmemiz mümkün görünmektedir.

Vehbi Efendi, (ö. 1949) bu ayetin tefslrinde tahrifi alıkama has kılmaktadır. Yahuellierin Hz. Musa'ya iman etmelerinden sonra Hz. Musa'nın aralanndan aynlmasıyla hemen Sar:niri'nin yaptığı buzağı suretine ibadet etmelerini ve istiğfar etmeleri için ernredilen kelimeyi değiştirmelerini örnek olarak göstererek, onlann tahrifi nasıl yaptıklaruu da açıklamaktadır.56 Vehbi Efendi'nin ayete verdiği manaya bakıldığında ise tahrifi önce "tağyir" sonra da "ahkamını tebelli" şeklinde tercüme ettiği görülür. Bu açıklamayla onun yorumsal tahrifin yanında met:insel/lafzi tahrifi de kabul ettiği anJaşılmaktadır.57

Bilmen (ö. 1971) ise bu ayet:in tefslrini Allah'ın Kelam'ı olan Tevrat'ı işitirler, dinlerler, içeriğini anlarlar fakat sonra onu tağyire çalışırlar. Onlar Tevrat'ta Hz. Peygamber'in vasıflanm görüp okurlar da bunu örtbas ederler, tebellie cüret gösterirler şeklinde yorumlanuştır.58 Tahrifin ne şekilde vuku bulquğu konusunda açık bir ifade bulunmamakla birlikte Bilmen'in "başkalan buna vakıf olarak İslarniyet'i kabul etmesin diye tebellie cüret gösterirler" ifadesinden K.itap'ta, değişiklik yaptıklanm anlıyoruz. Bu değişikliğin lafizda mı yoksa anlamda mı olduğu tam olarak anlaşılamamaktadır. Bilmen, ayette geçen tahrlfin diğer bir yorumunun da Yahuellierden yetmişeyakın zatın Sina Dağı'nda Hz. Musa'nın Yüce Allah'la olan konuşmasım işittikten sonra bu ilahi kelamın mealine muhalif iddialarda bulunmalan olduğunu belirtmiştir.59 Bu yorum, çok ilginç olmakla beraber genelde kabul gören bir görüş değildir. Zaten Bilmen'in de bu görüşü kendine ait olarak değil, böyle bir yorumun da olduğuna işaret etmek için verdiği görülmektedir. Bu görüşü nerden alelığına dair herhangi bir bilgi verilmemekle birlikte böyle bir yorum da mümkün olabilir. Çünkü sonuçta bahsedilen dururnda da vahy söz konusudur ve bu vahyi değiştirmeleri de Allah'ın kelamında yaptıklan bir tahrifti.r. Ancak Kur'an ve tefslrlerden bildiğimiz kadanyla, Hz. Musa yetmişe yakın kişiyle önceden Sina dağına gidiyor, sonra da o yetmiş kişiyi geride bırakıp Allah'la konuşuyor, kendisine ilk

56 Vehbi Efendi, Hul/isatii'l-b~J'ÔII, Üçdal Neşı:iyat, İstanbul1966, I, 156.

57 Vehbi Efendi, Hulôsalii'l-hı:J'ÔII, I, 156.

ss Ö. Nasuhi Bilmen, Kıır'ôn-ı Kerim"in Tiirkçe Meali Alisi ve Tefsiri, Bilmen Yay., İstanbul, I, 73

59 Bilmen. Meali Alı~ I. 73.

Page 12: Dokuz Ey/iii Oniversitesi Fakiiliesi Dergisiisamveri.org/pdfdrg/D00036/2015_41/2013_41_KAHRAMANF.pdfDokuz Ey/iii Oniversitesi İlahfyat Fakiiliesi Dergisi 2015/1, Sqyı41, ss. 189-212.TEFSİRDE

200 _______________ _ Ferruh KAHRAMAN

söylenen kavmini arkada bırakıp niçin erkenden gdc:liği sorusudu.r, sonra da Yüce Allah; ona kavminin Saroiô tarafından saptınldığını bildirmektedir. Yalnız buradaki kavim yetmiş kişiye değil arkada kalan İsrailoğullanoa işaret etmektedir. Bu oedeole yetmiş kişi aslıoda Hz. Musa'nın Allah'la konuşmaya giderken seçtiği şanslı insan grubudur. Özetle oolann tah.tifatta bulunması tefsiri malzerneye göre biraz muhal gibi görülmektedir.

Çağdaş müfessirle.rden Süleyman Ateş' e göre ise, Kur'an'da bahsedilen tahrif, metnin değil, yorumun değiştirilmesidir. "Allah'ın sözlerini işitirler, sonra da onu aoladıktan sonra tahrif ederler» denilmesi, Y ahıldiler'io, var olan Allah kelam.ını duyduklannı, hatta bu kelamın amacını aoladıklannı; fakat daha sonra çıkarlan için yaolış yorumlar yaptıklannı ifade etmektedir.60 Süleyman Ateş, "Sizin yanınızda bulunanı doğrulayıcı olarak iodirc:liğimiz bu Kur'an'a inanın ... " şeklindeki ayetten hareketle, Hz. Peygamber döneminde Y ahıldilerin ellerinde bulunan Tevrat'ın muharref olmadığı, ilill bir kitap olduğu sonucuna ulaşmaktadır. Eğer Tevrat o dönemde tahrif edilmiş olsaydı, Kur'an'ın bu kitabı tasdik etmesi söz konusu olamazdı. Ateş'e göre, Tevrat'taki tahrif, Hz. Peygamber döneminden sonra meydana gelmiştir; bunun ddili, Kur':io'da İsrailoğullan ile ilgili aolatılan bazı olayların, mevcut Tevrat'ta bulu.rımamasıdı.r.61

Ancak görebilc:liğimiz kadarıyla Süleyman Ateş, Kur':io'da aolatılıp da Tevrat'ta bulunmayan bu olayiann hangileri olduğunu açıklamamaktadı.r. Süleyman Ateş' e göre, Hz. Peygamber dönemindeki Y ahıldiler, kendi kutsal kitaplannda Hz. Muhammed'in peygamberliğine işaret eden bazı cümlderi saklamışlardı;62 daha sonra saklanan bu parçalar kaybolmuştur; zira o dönemde elle yazılan Kutsal Kitap nüshalan çok fazl-a değilc:li. Herhangi bir nüshadan bazı parçalann saklaoroası, o nüshaoın, eksik bir şekilde yayılmasına neden olmuştur. Nitekim Yahudi Kutsal Kitabı Tanalı'ta Siilf!YIJJan'm Tarihi gibi kitaplardan bahsedilmektedir;63 ancak bu kitaplar mevcut Tevrat'ta bulu.rımamaktadı.r.64

Ateş'in başka bir idc:liasına göre ise, Kur'an'ın Tevrat'ı tasdik etmesi, Tevrat'ın Hak Kitap olarak kabul edilmesi aolamına gdir. Ancak bu bizi, T evr:it'a insan elinin değmec:liği sooucuna ulaştırmaz. Kur'an, Tevrat'ın genel prensiplerini ve yasalannı tasdik etmektedir. Süleyman Ateş'in konuyla ilgili görüşlerini açıkladığı yazısında dikkati çeken bir eliğer husus, asıl Tevrat'ın, Kutsal Kitab'ın

60 Ateş, Yiice IV1r'ô11'm ÇağdOf T'!ftiri, s. I, 185, 186.

61 Ateş, Yiice !Vtr'ô11'm Çağda{ Teftiri, ll, 297-298; fV,r'all-r Keriflf'ill Evrı11sel Mesqjma Çoğn, Birleşik Yay., İswıbul1990, s. 136-137; "Cennet Tekeleisi mi?", İslami ArOfiJmtalar, c. 4, sy. 1, Ocak 1990, s. 33-34; "Tahcif', lVIr'aii.Alısiklopedisi, Kur'an Bilimleri Araştırma Vakfı, İswıbul1997, XIX, 465.

62 Bkz. M:iide, 5/15.

63 Yeşu, 10:13; I. Krallar, 11:41. Benzer b.-ul.larumlar için bkz. I. Krallar, 14:19, 29; 15:7,23,31.

64 Ateş, Yiice IV1r'ôn'm ÇağdOf T ifsiri, 11,495-496.

Page 13: Dokuz Ey/iii Oniversitesi Fakiiliesi Dergisiisamveri.org/pdfdrg/D00036/2015_41/2013_41_KAHRAMANF.pdfDokuz Ey/iii Oniversitesi İlahfyat Fakiiliesi Dergisi 2015/1, Sqyı41, ss. 189-212.TEFSİRDE

-

. . Tefttrd_e Kitab-ı Mukaddesin Tahrfft Meselesi:! _ _ _________ 201

başlangıandaki ' ilk dört kitap olduğunu belirtmesidir.65 Ateş'in, genel kabulün aksine, Tevrat'ı beş kitap değil de dört kitap olarak görmesinin nedeni anlaşılamama.ktadır. Diyanet Knr'® Yolu tefsirinde ise tahrifin hem lafızda hem de manada olduğu ifade edilmektedir.66

2. Nisa Stlresi 4/46. AyetiEttafında Yapılan Yorumlar

Nisa sılresinde de Yahudilerin inançlanndaki bozukluklara değiniirliği için doğal olarak bunun şekline de değinilmiştir. Bu konu ile ala.kalı bir ayette şöyle buyrulur:

" 1 ,•< ~~- ı~··aG.' c;. 0J !, ~~-- ~-' 'ı <:'iı ~..i·-~ 1 SU.< .Jı < ).. e::--' ~ L ~ - ~ , _,~J , , iJ'" ı.r ~ T .r• J rJ!., ıJ!y . ,

~ ~... "' , ,;.-ı J • • , ~ J, ~ , ~ , .1 et

'-.~ı- •'J. ı• •• ı)lA.I C•t:.:ı- ~~-~~-c;. 1-'ü • ' ·ı !l• ·.lll:. Gb'~ •. ~ lvi:J ~~-­~r.r~r!r-"" :r-~L ~ ~ - :r ı*' .YJ.;i-- ~ :J~; • ,!)J

~~ :Yı 0)....] ~ ~A ~~ r~~.ı "YahUdilerden bir kımu, ba~ sij~eri asu Jeldinden

ve manasından saptırır; mesela: "İpttik" (ama i[Jan ettik), ''i1it" (hay iptiJiez olasılj, ve raina derler. Bu sij~en~ ağ1zlarım eğip bükerek gijya va&eti krtrtar111ak ve dinle alay etiJJek için söylerler. Halb11ki onlar sadece "İfittik ve itaat ettik'~ "Smde bi:d ifit!"

C ;W ı/ llllijlniÔ (bi:d de gô'zetlj, dese/erdi kendi/eri için eibetle daha hayır/ı ve daha diiriist bir

if olurdu. Fakat Alla/ı, inkarlan yiif?iinden on/an rahiJJetziıdm kovdu. Artık onlarpek az imaJı ederle1'.61

Matüricü, ayette geçen "kelimenin tah.ôfi." ibaresinin iki anlama gelebileceğini, bunlardan birincisinin lafı.z yoluyla ikincisinin de mana yoluyla gerçekleşeceğini söylemekte ve bunun batı! veya fasit te'villerle olduğunu ifade . ..: . /. .. etmektedir. Nitekim, Ona göre, Zf! ~~ y~~ ,~ g ~~, li 0 JJ4 ~)l ~ 01:3~ .:.;., .:....L<::Jı Jıı ıe. 0-I..J.j, Jıı ~ ! _. ~ ~· Jıı ~ !_. ~ 0-\..J.j, ...... ~<iı <_. ~ ~• ...... t.:SJı r J · , , ~ 'Y..T•J, , , v , J J, , .. v .. ..T '.YJ ·J ., , u .. ..r .., .; ,

~0_,d!! "Ebi-i kitaptan bir kwm da, aslında kitaptan olmadığı halde, si:dn kitaptan

zamrefllleniz için, O kıtrken ağı~am11 dillerini eğip biikerler. Bir I'!J'Ier söylryip ''B11 Allah tarajmda11dır" derler. Halb11ki o, Allah tarafindan değildir. Bile bile Allah adma yalan I!Jdllmrlal'68 ayeti buna deW teşkil eder.69 Lafzın değiştiı:ilrnesiyle alakalı olarak

• , .rf • ' • , , ) ) ...! ~ ,.,...: ', ~~- • '1. da Matüricü, ~ t::.e ~ ı,~ &ı' H-&! ıı.& ı:ı_,l~ { ıf.~~ .:,..~ı ı:ı~ ı:r-J.l! ~_,.;7 ~0~ ~ ~ ~jj ,f.~f,! ::s-~~ ;Y-~ "Elleriyle kitap ya~, birazpara almak

65 Ateş, Kıtr'an-1 !Vrim'in Evrensel Mtsajma Çağn, s. 138-139.

66 Karaınan ve dğr., !Vtr'an Yolu, I, 146. 67 Nisa 4/46.

68 Aı-i iın.ran 3/78.

69 Matüridi, Te'vfldtii ehli's-siitme, I, 285.

Page 14: Dokuz Ey/iii Oniversitesi Fakiiliesi Dergisiisamveri.org/pdfdrg/D00036/2015_41/2013_41_KAHRAMANF.pdfDokuz Ey/iii Oniversitesi İlahfyat Fakiiliesi Dergisi 2015/1, Sqyı41, ss. 189-212.TEFSİRDE

202 ____________ ___ __ Ferruh KAHRAMAN

içıiı: "Bu Allah tara.ftndalldır" djymlerin vqy halıiıel V qy o ellelinin yazdık/anndali ôtiirii onlaral V q- !1 kazandıklan ve bal yii!{jiJıden onlaral"10 ayetini delil göstermiştir.

Söz konusu iyederi tefsir ederken Zeınahşeô, te'vil yoluyla inhidflara ve tahrifiere girmenin mümkün olacağını ifade etmiştir.71 Ancak Zeınahşeô'nin

ağırlıklı görüşünü lafz1 tahıif oluşturur. Ona göre bu ayette geçen ~~ V:.

ifadesi ile bir başka ayette geçen ~~ -r ~ ifadesi de oldukça manidardır.

Çünkü her ikisinin ifade ettiği anlam birbirinden farklıdır ~~V:. ınanen;

diğeri olan ~~ ~ ~ de konulduktan sonra yani lafzendir.72

İbn Anyye tahrif konusunda iki görüş olduğunu söyler. Bu görüşlerden ilki tahrifin lafı.zda olması diğeri de tevilde/yoruında meydana gelınesidir.73

Razi de bir kutsal metnin tahrifinin lafız, ınana ve değişik şekillerde olabileceğini ifade eder, İslamda da, mana yani te'vil yoluyla elıl-i bid'a mezheplerinin bazı ayetleri inançlanyla uyuşmadığı için farklı şekillerde yorumlamalannın da bu kapsama dahil olduğunu belirtir.74 Razi, bu ayet için manevi tahrifi savunmaktadır. Diğer yandan Razi'ye göre ayette kavi"' lafzın.ı.n mukadder olduğunu ve bu ayette sözü edilen kimselerin Yahudilerden olduğunu ileri sürmüştür. Fakat sözü edilen bu kavimle ilgili bir açıklama yapınamışnr.75

Elmalılı da, Razi gibi ayette kavim lafıının mukadder olduğunu ve sözü edilen kimselerin Yahudilerden bir kavim olduğunu söyler ancak herhangi bir isim belirtrnez.76 Ona göre, söz konusu kimselerin Yahudiler olduğu konusunda şüphe yoktur. Çünkü Yahudiler kelimeleri yerlerinden kaldınp değiştirınişler, dillerini de eğip bükmüşlerdir. Elınalılı, tahôfin şekilleri hakinndaki görüşlerini üç şekilde bildirir: İlk olarak bir kelimeyi diğer kelime ile değiştirirler ki bu yazıdaki değiştirmedir. İkincisi, ortaya şüphe atma ve yanlış yoruınlarla bir kelimeyi öteye beriye çekerek manasını haktan batıla çevirmektir ki, bu da tefsir ve açıklamada yapılan bir manevi tahrlftir. Son· olarak ise yalnız kitapta değişi.kli.k yapınalan değil, bir söz söyledilderi zaman duyduklan ve bildikleri gibi dosdoğru söylemeyip değiştirerek söyleıneleridir. Çünkü Yalııleiller Hz. Peygamber'in huzuruna gelirler, bazı şeyler sorarlar, yanından çıktıklan zaman sözlerini

70 Bakara 2/79.

71 Zemahşeô, '&fltiJ. I, 517.

n Zemahşeô, Kq{tif, I, 517.

73 İbn Anyye, tf-ı\tlıiharram'l-ı:uf~ II, 61.

74 !üzi, Mejôtfhu'l-ğayb, X, 93.

1s !üzi, Mefôtibu'l-ğayb, m, 563, 564.

76 !üzi, Mtjôtfbu'l-ğayb, m, 563, 564.

Page 15: Dokuz Ey/iii Oniversitesi Fakiiliesi Dergisiisamveri.org/pdfdrg/D00036/2015_41/2013_41_KAHRAMANF.pdfDokuz Ey/iii Oniversitesi İlahfyat Fakiiliesi Dergisi 2015/1, Sqyı41, ss. 189-212.TEFSİRDE

Teftirde Kitab-ı Mrtkaddesi11 Tahrifi Meselesi: I __________ _ 203

değiştirerek yaymaya çalışırlarclı.77 Bu nokta ilginçtir, çünkü burada tahrif kelimesinin sernancik alanı genişletilmektedir. Bu yoruma göre tahrif, sadece ilahi metinler için kullanılan teknik bir terim olmayıp, insaniann günlük tavır ve konuşmalanndaki değişikliğe de işaret etmektedir.

Vehbi Efendi'ye göre tahı:if; bir kelimenin makamına diğer bir kelime yazılmak suretiyle olduğu gibi yorumunun bozuk yapılmasıyla yani manasını tağyir etmekle de olur. Asr-ı saadet döneminde; Hz. Peygamber'in huzuruna bir şey sormak için gelen Yahudilerin, aldıklan cev~bı Hz. Peygamber'in huzurundan çıkarken değiştirmelerinin çok kere vaki olduğunu örnek vererek bu fikrini destekler. Yine onun da Elmalılı gibi bu konuda Razi'yi referans aldığı görülmektedir.78 Kavimden neyin kastedildiğini kesin olarak anlayamamakla birlikte Vehbi Efendi, Tevrat'ın kelimelerini mahallinden çıkarmak ve manasını değiştirmekle taluifi Yahudi ulemasının gerçekleştirdiğini belirtir. Vehbi Efendi'nin tahrifada uğraşaniann tahrifatı daraltmakta olduklan görüşünü

buradan çıkarabiliriz. Sanki o bu sözüyle tahrifin belli konularla sınırlı olduğunu ve bu kitaplann bir hayli hakikat içermesini de ima etmektedir. Aynca Vehbi Efeneli'nin bu ayetteki yorumundan, tahı:ifin lafzen ve maoen yapıldığı sonucunu da çıkarabiliriz.

Bilmen, ayetlerde geçen ''kelimelerin yerlerini tahrif ederler' ifadesini ayetlerin hilafıru söylemeleri, o kelimelerin yerlerine başka kelimeleri yerleştirmeleri veya o kelimeleri muraclı ilihiyeye muh~, fasit bir şekilde tevil etmeleri şeklinde açıklar.i9 Bilmen'in bu açıklamasından tahrifin lafzen ve manen yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. Ayette geçen gurup hakkında ise Bilmen; "o düşmanlar", "o dalaleti satın alanlar", "o müslümanlan doğru yoldan saptırmak isteyenler'' şeklinde açıklama yapmakla yeti.nmiştir. O, tahrifall biraz daha genelleştirmiş, -bu işleri yapan- her Yalıueliyi potansiyel olarak bu grubun içine dahil etmiştir. Ancak Bilmen'in, açıklamalanna genel olarak bakılelığında yorumda tahrife çok fazla vurgu yaptığı görülmektedir.

Bizce taluifin nasıl olduğu yine aynı ayette doğrudan kutsal kitabın tahı:ifine değil de Yalııleillerin kutsal kitap ve din karşısındaki tav:ırlanna işaret edilmiştir. Dolayısıyla burada tahrifin şekli ile ilgili yaklaşımlardan ve Tevrat'tan ziyade onun muhataplarının karakterinin anlaşılması ve tahdfin eş anlamlılanndan olan ''leyy" kelimesinin kullanılması, aynı zamanda sözlü bir ifadenin lafzen ve manen nasıl değişticildiğini açıklamaktadır. Dolayısıyla "leyy'' kelimesi tah.ôfl.e yakın anlamada kullanılsa da aslında onun bir şekli olarak anlaşılmalıdır.

n Elmalılı, Hak Dini lV1r'ôn Dili, II, 566, 567.

78 Karşılaşono.ız. Razi, Mejôlfhu'l·ğ'!)'b,, lll, 563, 564; Vehbi Efendi, Hulôralii'l·bo'oll, ÜI, 938.

19 Bilmen, Meali Ali, n. 599.

Page 16: Dokuz Ey/iii Oniversitesi Fakiiliesi Dergisiisamveri.org/pdfdrg/D00036/2015_41/2013_41_KAHRAMANF.pdfDokuz Ey/iii Oniversitesi İlahfyat Fakiiliesi Dergisi 2015/1, Sqyı41, ss. 189-212.TEFSİRDE

204 ________________ Ferruh KAHRAMAN

3. M:üde 5/13. A.yeti Etrafında Yapılan Yorumlar

Mrude sılresi 5/13. ayetinde tahı:ille ilgili olarak şöyle buyrulmaktaclır: .., ı-'~.) ec ık. ı,~- ~ı--~-' -ı<'iı ~.i-:~ Lu··- 1~ dA>.-· ·~ .• ~tL. · . !~ ~}... - ; ').!;· , lj-JJ ,, ıyı ı.r c--- .rr· ., ~_,..., .J ~ ~*"' ., ~ ; Y

..( ~. · ! , tı U ~ı 0ı · < • ı--'!- '· · ı.; · '! ~ ~ı · ~! ~ti. ~~ ! ıL; jı~~ )1- "İ te o '!it~ . , s~~ p ..._..s. ~ ., s~ , , ~ c:r- !i' J 1 Yahr1df/efi verdik/en" kesin sii~i bozduklamıdandır ki /anet/edikı onlamı kalplen"ni katıltı{tırdık. B öylece onlar kelimeleri yeı:I,erinden aynatarak tahrif ederler. Kendi/en"ne tebliğ edilen hususlardan pek çoğunu unuttular. On/ann pek at! han"ç ollllak iizereı onlar tarafindan devatJJiı olarak hainlik giiriirsiitı. Yine de sen on/an o.f!etı

a/dm11al Çiinkii Allah fyilik eden/en" sevel'.8()

Tabeô, ayette geçen "kelimelerin yerlerini aynatarak tah.ıif etme" ifadesini İbranicede "ıioi, abdün, keramüo" gibi kelimelerin Arapçaya yakın telaffuzlan dolayısıyla ya da Arapçada farklı manaya gelmesi olarak açıklar. 81

Rizl, tah.ıi6. lafız ve mana olarak kabul etmekle birlikte ~~ Y- "an mevadı"'

ifadesine bakarak ilgili ayetin sadece manevi tah.ıifattao bahsettiğini bildirmekte&.sz Elmalılı, bu ayette İsrailoğullannıo vermiş olduklan sözü yerine getirmediklecinden ve bu yüzden de lanetlenmiş olduklaı:ından bahseder. O, "kelimeleri yerlerioden değiştirerek bozarlar'' ibaresi için "kelimeyi şuraya

buraya çekerek kelamı değiştirirler" anlaınuu verir ve şöyle devam eder: "Bu, onlaı:ın öyle bir adeti olmuştur ki, Allah'ın kelamını ve arzulaona uymayan ilahi hükümleri bozar ve değiştirirler. Nitekim onlar Tevrat'taki "recm" ayetini reisler hakkında "kömürle yüz kaı:alamak" diye yorumlamaya kalkışmışlardı. Fırsat

bulunca kelimeleri de değiştirirler, fakat çoğunlukla buna imkan bulamadıklaı:ından dolayı bozgunculuklarını fasit yorum yaparak gerçekleştirirler. Allah'ın kelaınuu bozmaktan daha büyük bir kalp katılığı düşüoülemez".83 Elmalılı, bu açıklamadan aoladığıınıza göre Tevrat'ta tab.rifin daha çok yorumda yapıldığı görüşünü ileri sürmekte, Y ahudllerio lafzen tahôfe çok fırsat bulamadık)anoı ima etmektedir. Lafzen tahôfin daha az olduğu görüşü, ayetin metninde geçen 'kelirneleri yerlerioden değiştirerek bozarlar' ibaresine uygun olduğu kanaatindeyiz. Çünkü bu ibarede manevi bir

değişiklikten bahsedilmektedir. Genelde ~~ ;_;. "an mevadı"' ifadesi manevi

tah.ıif olarak yorumlaomaktadır.84 Lafzen tahôfi kabul etse de Elmalılı, bugün

80 Mıüde 5/13.

8t Tabeô, Camiii'l·b!Jall , ll, 463. Bunun Yüce Allah'ın bazı isimlerine benzemesinden dolayı da nehyedildiği söylenmiştir. Bkz. Tabed, Côllliii'l-b~)'Ôil , n, 463.

82 Razi, Mejôffhu'l-ğf!Jb, XI, 324.

83 Elmalılı, Hak Dini Kı1r'ôn Dili, m, 184.

"' Razi, Mejöffhu 'l-ğf!Jb, XI, 324.

Page 17: Dokuz Ey/iii Oniversitesi Fakiiliesi Dergisiisamveri.org/pdfdrg/D00036/2015_41/2013_41_KAHRAMANF.pdfDokuz Ey/iii Oniversitesi İlahfyat Fakiiliesi Dergisi 2015/1, Sqyı41, ss. 189-212.TEFSİRDE

Tefsi~de Kitab-ı Milkoddesin Tahrifi Meselesi:! ___________ 205

mevcut Tevrat'ın tamamen bozulmuş bir kitap değil de içinde çok az lafzl değişikliklerin bulunduğu bir metin olduğunu ima etmektedir. Başka bir ifadeyle Tevrat lafiz olarak Tann'run İsrailoğullanna gönderdiği birçok hakikati içerme~edir.

Vehbi Efendi, bu ayet için "Beni İsrail, Tevrat'ta bahsedilen ahir zaman nebisine iman edeceklerine ahdetmişken onunla ilgili ayederin asıl manalaoru tağyir ettiler, Tevrat'ta kendilerine zikrolunan nasibi terk ettiler ve emrolunduklan şeyleri işlemediler'' yorumunu yapmıştır. Ayette geçen kelimat-ı ilahtıJ~i mahallinden tağyfr sözüyle kastedilen; kelimeleri kaldı..op yerine başka kelime koymak ve kelime-i tevhidi · değiştirmeksizin fasid yorumlarta tev:il etmektir. Çünkü Yalııleillerde bu hallerin hepsinin vaki olduğunu Yüce Allah, Kur'an'ın çeşitli yerlerinde bildirmiştir.ss Kitaplannda emrolunduklan hüküm, Reswullah'a iman edip, dinine yardım etmekti. Fakat ResUluilah zuhur edince işlerine gelmediğinden Tevrat'ın ahkamını unutuverdiler. Aynca Yahuellierin İslam dinine arkası kesilmeksizin hiyanet ettiklerine ve bu durumun

, , , /. mütemadiyen devam ettiğine işaret için 0~?-/yüharr:ifUne kelimesi istimrara

delalet eden muzari sigası ile zikredilmiştir.s6 Vehbi Efendi, bu ayette de, Yalııleillerin tahrifi lafzen yapllğına dair bir işaret bulunmadığını, tahrifi manen yapıldığını savunmaktadır. Bu ayet, Beni İsrail'in abdlerine riayet etmeyip, devamlı haince harekerlerde bulunup durduklarını bildinnektedir. Şöyle ki: Beni İsrail, ahd ve misakta bulunmuşlardı, buna riayet etmediler, sonra alıidierinin ters;ine hareket etmeleri sebebiyle lanete uğrııdılar, Yüce Allah'ın rahmetinden uzaklaştınldılar ve kalpleri kaskatı yapıldı ve böylece imanı kabule müsait olmayan bir kasvete tutulmuş oldular. Onlar kelimeleri Yüce Allah'ın te~p buyurmuş olduğu yerlerinden tağyir ederler, yani Hz. Peygamber'in vasıflanyla ilgili ayederi tebclli ve tahrifte bulunurlar.87 Bilmen ise, bu ayetin açıklamasında da tahrifi Yahuelliere has kılmışllr. Hıristiyanlarla ilgili herhangi bir açıklamada bulunmarnışllr. Burada Bilmen, tahrifi mana ve lafız olmak üzere her ikisini de kabul etmesine rağmen ağıclıklı olarak mana yönü üzerinde dunnuştur. Reşid Rıza ise, mezkfu ayette geçen "kelimelerin mevzilerinden tahrif edilmesi" ifadesini, takdim-tehir, ekleme ve çıkarma yapmak ya da yarılış anlam vermek şeklinde açıklamaktadır. Ona göre, Tevrat ve İnciller hem mana hem de metin olarak tahrif edilmiştir. SS

Tefsirlere bakıldığında müfessirler diğer ayeder gibi bu ayeti de bazı tarihi hadiseler ve Medine Yahuellierinin etkisi altında kalarak açıklar. Ayetin

s; Vehbi Efendi, Hrtltiralli'l·b!JÔII, m, 1174, 1175.

86 Vehbi Efendi, H11lô.ratii'l·bv•ôn, m, 1174, 1175.

87 Bilmen, Meali Ali, n, 740.

ss Reşid Rıza, Tef.rim'l-mmôr, V, 140.

Page 18: Dokuz Ey/iii Oniversitesi Fakiiliesi Dergisiisamveri.org/pdfdrg/D00036/2015_41/2013_41_KAHRAMANF.pdfDokuz Ey/iii Oniversitesi İlahfyat Fakiiliesi Dergisi 2015/1, Sqyı41, ss. 189-212.TEFSİRDE

206--- ---- ---------Ferruh KAHRAMAN

anlamı yine kendi içerisinde başka bir kelime ile açıklanmaktadu:. O da "nisyan/umıtma" kelimesidir. Demek ki Tevrat'ın muhataplan tarihi süreç içerisinde kitaplanndan bazı yerleri isteyerek veya istemeyerek unutmuşlar, bunun sonucunda da kitaplannda tahrif meydana gelmiştir.

4. Maide 5/41. Ayeti Etrafında Yapılan Yorumlar

B' di A d ~ -~~ ~ .Jı < JS:Jı ··• 0 l ~ < .Jı -.~:~~ ~ J' ~-~~~~.ı-ı \J~ ır ğer ayet e ::r J., ,x _, <..? ~J • J., ~ .r· _, :r '1r.( -, 1 ' '

i.ı)f i.ı}ı? c:r.j-T ~ 0_,s,~ yf..<:iJ 0_,s,~ ~s~ .:r.~ı ıX3 ~fo &-Y ?3 ~~~BT - ,, -;. ı , .. J , • J , , ) ~ • , ) .1 • ~· .!ili ~ı~ G !ılı\:.' ! " ı 'ı;.ı..; ~.:;. ·ı .:ıı· ~ ..G..; ı.U. •- • ı .:ıı .;.ı •• ~ı·· .w ~ · ı - ı...r- - 11- ıYJ ~ ~_,.. r !' ~ ~_, 5 :Y~ , , ~ • . ~ •

' ' - fl. . ) ... )J ~ • .., • ,; := .. { " 1 ,

"~.ı.:.e .:,ı~ ö'" )ll -"• · {s!· ~lll-"• -'.l·'~ .ı ; •• '01 !ılı\:.~ 'l < .lJI .!.W 1 ~.illi< ~ 'ıeı=;- · ~ <.<:. -' -~ - <.<:. r ~_,...... , - ··r r J., --' - - rX

"Ey Peyga11Jber! Kalp/en· imaJı el111ediği halde ağı!{janyla "iman ettik" dfym1lliinafiklarla, Yahlldflerden kôftrlikte ;•anJatılar smi ii~Jıe.ritı. Zira onlar yalancılık elmek için dinler/er. Senin yamnda ol11ıqyan bir gmp hesabma casllsluk için dıiılerler. Kelimeleri konulduklan yerlerden çıkarıp tabrif ederler. "Size fll fttva verilirse 01111 kab11l edin, o verilmezse kablll etJJJekten ge1i dunm" derler. Allah birini fOflr!JJJak isterse, sen onmı lehinde Allah'a ka rp hiçbir {ey yapama'{fın. Onlar öyle kiiJJselerdir ki Allah on/ann kalplerini anndmi/Ok iıte/1Je1Jii[tir. On/ann hakkı diit!Jada riisuqylık olduğu gibı~ ahirette de IIJiithif bir cezadıl'.89

Bu ayet Yahudilerden evli bir erkekle kadının zina etmesi sonucu nazil olmuştur. Tevrat'ta hükmü recm olan bu cezanın İsl3.m'a göre hafi.fl.eyeceğini umarak Hz. Peygamber'e gelmişlerdir. Lakin araşttrma sonucu Hz. Peygamber recme karar verince onlar bunu değiştirip sopa vurulup sonra yüzlerine kara çalırup sokak sokak dolaştı.nlır demişlerdir.90 Taberi'ye göre; Yüce Allah Tevrat'ta farzını farz, helalini helal, haramı.ru haram kılıp her biriyle alakalı ayetleri yerine koyarak y ahildilere amel etmelerini emrettiği halde y ahudileri.n ilahi emiı:lere razı olmayarak tah.ıif ve tağyirde bulunduklannı Yüce Allah, bu ayetle açıklamıştır. Mesela Tevrat'ta zina cezası recm iken eşraf için recmi değneğe ve yüzünü karalayıp eşeğe ters bindirmeye tebdil ettiler ve Resillullah'a bu konuda soru sormaya gelenlere; ResUluilah arzulaona muvafık cevap verirse kabul etmelerini, arzulannın aksine cevap verirse kabul etmemelerini tenbih ettiler.9ı Hazin'in de Taberi ile aynı görüşü paylaştığı görülür.92 Razi'ye göre buradaki tahrif lafzi tahriftir. Çiin.l.-ü "min ba'di mevadı" ifadesi kelimeler yerine

69 Maide 5/41. Kaı:şıJaşa.roıa için bkz. KM, İşaya 29/13; Matta 15, 8; M:u:kos 7,6.

90 Ebu Daviid, "Hudud" 26. Sr7ueu, el-Mektebetü'l-İsliıniyye, İstanbul ts.

91 Tabeıi, Côn~iii'l·b~ôiJ, X, 310,311.

92 Bkz. Tabeô, Cô!lliii'l·b~J'ÔII, X, 310; Hazin, Lllbôbü'l-te'vll, Diru'l-k-iitübi'I-ılmiyye, Beyruc 1415, II, 42, 45. .

Page 19: Dokuz Ey/iii Oniversitesi Fakiiliesi Dergisiisamveri.org/pdfdrg/D00036/2015_41/2013_41_KAHRAMANF.pdfDokuz Ey/iii Oniversitesi İlahfyat Fakiiliesi Dergisi 2015/1, Sqyı41, ss. 189-212.TEFSİRDE

Tejsfrde Kitab-ı lvfukaddesi11 Tahrfji Meselesi: I----------- 207

konulduktan solıra anlamına gefu.93 Çünkü onlar nüzul sebebi ve ilgili ayette ifade edildiği "recm" kelimesi yerine "celd" kelimesini koymuşlardır.94 İbn Atı.yye de bu ayetteki ta.hrlfi açıklarken doğru lafız varken yalan olarak söylemelerini ve kitaba göre hüküm vermemeleri yorumunu yapar.95 Vehbi Efendi'nin bu konuda tamamen Taberi'den etkilendiği ve onunla aynı görüşü paylaştığı görülmektedir.96 Bu ayetin sebebi nüzıllü konusunda Elmalılı, Bilmen'in aynı ayet üzerindeki açıklamasında gördüğümüz rivayeri zikreder. Ancak Elmalılı bu rivayeri nereden aldığı konusunda bizi şüphede bırakmaz. Elmalılı'run bu rivayetleri sahabeye dayandırmasından anlıyoruz ki Tevrat'ta bahsi geçen bu konular, hadislerde de yer almaktadır. 97 Zira Vehbi Efendi ve Bilmen'in bu bilgiyi bizzat Tevrat'tan mı yoksa başka kaynaklardan mı aldıklan kapalı kalmıştır.

Elmalılı, bahsi geçen Y ahilellieri Ehl-i kitap değil bilakis kafir kabul etmekte, bu da ilgili ayetle çelişmemektedir. Bu yorumunu da o, Kur'an'la desteklemektedir.

Yahuellierden bir grubun Hz. Peygamber'in huzuruna gelip O'nu hakem tayin etmek istemelerinin de arka plaruru ele alan Elmalılı; onların hakerne başvurmalan fikrinin doğruluktan ve iyi niyetten kaynaklanmadığıru sadece arzulanna bir çare aramak maksadıyla bu yola başvurduklanna dikkat çeker. Elmalılı, sonraki ayetlerin de ışığında bu konuyu şu şekilde değerlendirir: Yanlannda Tevrat varken onlar neden Hz. Peygamber'i hakem tayin ediyorlar? Hiç şüphe yok ki, Allah'ın hükmüne ve kendilerinin iman ettiklerini iddia ettikleri Kitab'a imanlan yok da ondan. O halde bunlar asla mü'min değillerdir. Ne Tevrat'a iman ederler, ne Kur'an'a; ancak arzulannın arkasında koşarlar. Ayetlerin devamında Yahueli bilginlerden de bahsedilir ve peygamberler gibi onların da görevlerinin Allah'ın kitabında olanı korumak olduğu açıklanır.

Sonuçta da kim Allah'ın indirdiği kitap ile hükmetmez, onun hakimiyetini tanımazsa işte bunlar kafirlerdir, buyrulur. Elmalılı, bu kafirler için "elem verici, devamlı azap vardır ve bunlar ateşten çıkmak isteseler de çıkamazlar" şeklinde yorumda da buluour.98

Bilmen, bu ayetin sebeb-i nüzulü konusunda şu rivayeri zikreder: Yalııleillerin eşrafından bir erkek ile bir kadın evli olduklan halde zina suçunu işlemişlerdi. Bunların durumu hakkında Tevrat'a göre recm cezası gerekiyordu.

9J Razi, Mejalflm'l-ğayb, XI, 358.

94 Razi, Mejôlibu'l-ğo)'b, XI, 358.

95 İbn Atıyye, ti·MJ!ba"am'l-vtti:V II, 192.

96 Vehbi Efendi, Hulôıotii'l·b!Jall, m, 1223, 1224.

97 Elrnalılı, Hak Dini lV1r'ôu Dili, m, 242, 246.

98 Elmalılı, Hak Dini l<J1r'au Dili, III, 248, 249.

Page 20: Dokuz Ey/iii Oniversitesi Fakiiliesi Dergisiisamveri.org/pdfdrg/D00036/2015_41/2013_41_KAHRAMANF.pdfDokuz Ey/iii Oniversitesi İlahfyat Fakiiliesi Dergisi 2015/1, Sqyı41, ss. 189-212.TEFSİRDE

208 _ ______ _ _ _ ___ ___ Feauh KAHRAMAN

Bu cezadan lrurtu.l.mak için Hz. Peygamber'e müracaat etmeleri tavsiye olunmuş ve deni.lm.iş ki: Gidin O'na müracaat edin. Eğer hafif bir ceza tayin ederse kabul edin, recm cezasına lüzum görürse kabul etmeyin. O grup Hz. Peygamber'e müracaat ettiğinde Hz. Peygamber onlara verdiği hükme razı olup olı:nayacaklaoru sormuş onlar da razı olacaklaoru söylemişlerdi. Bunun üzerine Cebrail (a.s.) recm ayetini getirmiştir. Hz. Peygamber de recm gerektiğini onlara bildirmiştir, zaten onlann büyük alimlerinden 'İbn Surya' da T evrat'a göre eecmin gerektiğini itiraf etmişti. Fakat onlar buna rağmen bu hükmü kabul etmemişler bunun tersine bir hükümde buluntılll}.asını arzu etmişlerdir. İşte bu minval üzere; ayet bir takım İslam düşmanlaorun yalancılıklanru ve hakikatleri tebdil ve tağyire çalışmalaoru bildirmek üzerenazil olı:nuştur.99

Bilı:nen'e göre ayetio ilk kısmında sözü geçen grup münafı.klarclır. Daha sonra ise ayette yahudilerden bahsedilmektedir ki bu iki topluluk, ilahi din aleyhindelci uydurma sözlere kıyınet verirler, onları dinler dururlar. Kibirlerinden ve adavetlerioden dolayı Hz. Peygamber'e gelmeyen diğer bir kavmin de hakikate uymayan sözlerini ziyadesiyle dinleyicidirler, dini alıkarn aleyhindeki sözlere kulak verirler, ondan zevk alırlar. Bu geride kalanlar kelimeleri yani ilahi kitaplardaki ayetleri, dini ahkamı, Yüce Allah tarafından yerlerine konulduktan sonra lafzen veya manen tebdil ederler, meşru olan bir şeyi gayr-i meşru, gayr-i meşru olan bir şeyi de meşru gibi göstermek isterler ve kendilerine tabi olanlara: "Eğer size Peygamber tarafından bu, (kendilerinin tebdil ve tah.ôf ettikleri şey) verilirse alıveriniz, onunla amel ediniz; eğer bu (tebdil edilen şey) verilmez, başkası tebliğ edilirse onu asla kabul etmeyiniz" derler. İşte bunlar hakikatleri tağyiı:e çalışan sapık kimselerdir. Onlar Allah'ın dini ahkam.ını tah.ôfe çalışan o kimselerdir ki, Yüce Allah, onların kalplerini dalaletten, küfür ve aifaktan temizlerneyi murad etmemiştir. Çünkü onlar o küfür ve nifakı kendi istekleriyle seçmişlerdir. Onların bu nifaklan, küfürleri ve ilahi ahkam.ı tahrife cüretleri sebebiyle bu dünyada hüsrana uğrayacaklan gibi ahirette de cehennemde eb edi kalacaklarclır. ıoo

Ayete bu şekilde yorum getiren Bilmen, tahrif yapan kimselerin Yahudilerden bir kavim olduğunu ileri sürmüştür. Açıklamalanndan yola çıkarak bu kavmin Yahudilerin alimleri olduğunu anlayabiliriz. Çünkü, o kavmin, kendilerine tabi olan kimselere dini ahkam.ı değiştirerek söylediklerini belirten Bilmen, tahôfin Tevrat'ı bilen alimler tarafından gerçekleştirildiğini ima etmiş olmaktadır. Burada dikkati çeken önemli bir konu Bilı:nen'in, yorumunda, sanki Maide 41. ayetio çevirisinin çevirisi gibi Kur'an metnine bu kadar sadık kalması onu konuyla ilgili yommlaonda da kapalı kılmakta olduğudur.

99 Bilmen, Meali Ali, II, 767-769.

ıoo Bilmen, Meali Ali, II, 767-i69.

Page 21: Dokuz Ey/iii Oniversitesi Fakiiliesi Dergisiisamveri.org/pdfdrg/D00036/2015_41/2013_41_KAHRAMANF.pdfDokuz Ey/iii Oniversitesi İlahfyat Fakiiliesi Dergisi 2015/1, Sqyı41, ss. 189-212.TEFSİRDE

. Tefnrde Kitab-ı Mukaddesi1ı Tahrifi Meselesi:! _______ ____ 209

SONUÇ

Bu makalede müfessirlerin tahôfle ilgili ayetleri yorumlamalan üzerinde durulmuştur. İlk dönemlerden itibaren farklı coğrafyalara müntesip müfessi.rlerin görüşlerine kısaca değinildikten sonra özellikle son dönem Türk müfessi.rlecin görüşlerine ağırlık verilmiştir. Türk müfessi.rlerin selefierinden etkilenip etkileomedikleri, Türk toplumunun son dönem Batt'yla temasından sonra mezkfu: konu etrafıoda geleneksel tefsir çizgisinde bulunup bulunmadıklan incelenmeye çalışılmışw:. Müfessirler, taluifle ilgili ayetleri yorumlarken Kur'an ve sünnet bütünlüğüne bağlı kalnuşlar, ilk dönem müfessirleriyle son dönem müfessirleri arasında tam bir muvafak.at bulunmaktadır. Müfessirlerin çoğunluğu rabririfin hem lafız (an mevadı'

ifadesinden) hem de manada (min ba'di mevadı' ifadesinden) olduğunu kabul ederken daha çok mana üzerinde yoğunlaşmaktadırlar. Dolayısıyla Tevrat, Zebur ve İncil gibi kitaplarda her ne kadar lafzi tahrlf olsa da asıl tahrifler yorumlardadır. Zaten mevcut olan durum da bunu desteklemektedir. Yaygın kanaate göre, Kur'an'ın kastettiği Tevrat, - genel kanıya göre- bu gün kutsal kitap olarak kabul edilen Alıd-i Atik'in çoz az bir kısmını oluşturmaktadır. Tahrlf edilen konular arasında da daha çok delailü'n-nübüvvet üzerinde durulmuş, Hz. Peygamber'in nübüvvetini kabul etmemelerine vrugu yapılmışw:. Tarihsel süreç içerisinde de lafzi ve manevi tahrif Hz. Musa döneminde başlamış olup, Hz. Peygamber dönemine kadar devam etmiştir. Hz. Peygamber dönemine kadar tahrife uğramarruş bazı hükümlerin de anlam olarak tahrif edildiği görülür.

Makalede varılan diğer bir sonuç müfessirlerin (tahı:if kelimesi özeliode) daha çok Tevrat'ın taluifi üzerinde durmalan, Zebur'a hiç yer vermemeleri, İncil'e ise çok az yer vermeleridir. Bunun sebepleri arasında Zebur ve İncil'in şifalll olarak tebliğ edilmesi, Hz. İsa döneminden sonra yazıya geçirilmesi gösterilebilir. Diğer yandan Zebur'uo tefsirde fazla zikredilmemesi Kitab-ı Mukaddes içerisinde Tevrat kadar etkili olmamasından kaynaklanabilir. Bu nedenle ilgili ayetler genel olarak Yahudilerin kutsal metinler üzeriodeki taluifinde yoğunlaşmaktadır. Burada kayda değer bir konu da; tahd.fi her iki din içerisinde de ileri gelen bir grubun yapmış olmasıdır. Diğer yandan ilgili ayetler tahrifatın direk metin üzerinde olduğuna dair bir bilgi vermemektedir. Daha ziyade kutsal kitabın muhataplannın ayetlere yaklaşunı ve yorumlaoyla bir tahrifatta bulunduklan zikredilmektedir. Yani Kutsal kitaptan ziyade müntesiplerin tavrı önemlidir. Müntesipler düzgün olunca kitaplar da korunacak eğer düzgün olmazsa onların elindeki kitaba nasıl güvenilecektir.

Tahôf konusuoda önemli bir nokta da müfessirlerin meseleye sadece iyederin tefsiri ve Kur'an bütünlüğü içerisinde yaklaşmalandır. Kur'an bütünlüğü göz ardı edilip sadece ilgili ayetleri açıklamak veya araşttrmacıların

Page 22: Dokuz Ey/iii Oniversitesi Fakiiliesi Dergisiisamveri.org/pdfdrg/D00036/2015_41/2013_41_KAHRAMANF.pdfDokuz Ey/iii Oniversitesi İlahfyat Fakiiliesi Dergisi 2015/1, Sqyı41, ss. 189-212.TEFSİRDE

210----------------Ferruh KAHRAMAN

dört ayete bağlı kalıp taluifi anlamak istemeleri büyük hata olacaktır. Tahrlfin müradifleri~olan kelimelere de bakmak gerekir. Bu nedenle bu çalışmada tek başına eksik kalacağı düşüncesiyle devarru niteliğinde bir makale daha ele alınmış, bu makalede de tahrifin müradilleri incelenmiştir. Hatta bununla da yetinilmeyip, tahrifi anlamak Kur'an bütünlüğü açısından ise daha faydalı olacaktır. Yine de biz Kur'an bütünlüğünü de aşarak, Kutsal kitap nüshala.nrun birbiriyle karşılaştınlmasını, daha sonra da bunların Kur'an mi yarından/ milienginden geçirilmesini öne'ririz. Çünkü Kur' an, tahrifle ilgili lier yerde açık ve net bilgiler sunmayabilir. Onun hedefi hidayet ve ibrettir. Bundan dolayı da tahrifi daha çok metinden ziyade muhataplar açısından ele almıştır. Yani Kur'an, kutsal kitaplann tahrif şeklinden ziyade onun muhatapla.nrun dine, Yüce Allah'a ve peygambere karşı tutıımlaonı hedef almakta, gelecek nesillere öğüt vermektedir.

Page 23: Dokuz Ey/iii Oniversitesi Fakiiliesi Dergisiisamveri.org/pdfdrg/D00036/2015_41/2013_41_KAHRAMANF.pdfDokuz Ey/iii Oniversitesi İlahfyat Fakiiliesi Dergisi 2015/1, Sqyı41, ss. 189-212.TEFSİRDE

Tefsirde. Kitab-ı Mukaddesin Tahr!ft Meselesi: I ------------ 211

KAYNAKÇA

Kur'an-ı Kerim

Kitab-ı Mukaddes

Adam, Baki, "Kur'an'ın Anlaşılmasında Tevrat'ın Rolü", İslatJıf Arartım;alar Dergisi, c. 9, sy. 1- 4, Ankara 1996.

Adam, Baki, "Tevrat'ın Tahrifi Meselesine Müslüman ve Y ahudl Cephesinden Bir Bakış", Atıkara İlahfyat Fakiiliesi Dergisi, sy. 36, Ankara 1997.

Adam, Baki, Yahfidf Kaynaklarına Gô1-e Tevrat, Pınar Yay., İstanbul2001.

Ateş, Süleyman, "Tahrif'', Kıtr'an Ansiklopedi~ Kur'an Bilimleri Araştırma Vakfı., İstanbul 1997.

Ateş, Süleyman, "Cennet T ekeleisi mi?", İslômf Araflımıalar, c. 4, sy. 1, Ocak 1990.

Ateş, Süleyman, Kıtr'an-ı Kerim'in Evrmsel Mesajma Çağrı, Birleşik Yay., İstanbul 1990.

Ateş, Süleyman, Yiice Kıtr'an'm Çağdaf Tejsfri, Yeni Ufuklar Neşriyat, İstanbul t.s.

Biçer, Ramazan, İsla1ll Kelômcılarına Göre İncil, G elenek Yay., İstanbul2004.

Cüveyni, Ş ifaii'l-ğalil, ~· Michel Allard, Daru'l-meşrık, Beyrut 1968.

Dfu:i.rri.l, Sii1ıen, ''Mukaddime" 56, y.y. Dımeşk 1930, I, 163.

Dihlevi, Şah Veliyyullah, Fevtji'l-kebft; çev. Mehmet Sofuoğlu, Çağn Yay:, İstanbul 1980.

Ebu Davıld, Siinen, el-Mektebetü'l-İslamiyye, İstanbul ts.

Elmalılı, Hak Dini Kıtr'an Dili, Azim Yay., İstanbul ts.

Gaudeul, ] .M. - R. Caspar, "Kitab-ı Mukaddes'in Tah.ıifi Konusunda Klasik İslami Kaynakların Yaklaşımı", çev. Ali Erbaş, Sakarya Üniversitesi İlahfyat Fakültesi Dergis; sy. 7, Sakarya 2003.

Gold.ziher, Ignaz, ''Ehl-i Kitaba Karşı İslam Polemiği I" çev. Cihad Tunç, Atıkara İlahfyat Fakültesi İslô111 İlim/eri Enstitiisii Dergisi, sy. 4, Ankara 1980.

Gold.ziher, Ignaz, ''Ehl-i Kitaba Karşı İslam Polemiği II" çev. Cihad Tunç, Ankara İlahfyat Fakültesi İsla111 İli!Jlleri Enstitiisii Dergisi, sy. 5, Ankara 1982.

Page 24: Dokuz Ey/iii Oniversitesi Fakiiliesi Dergisiisamveri.org/pdfdrg/D00036/2015_41/2013_41_KAHRAMANF.pdfDokuz Ey/iii Oniversitesi İlahfyat Fakiiliesi Dergisi 2015/1, Sqyı41, ss. 189-212.TEFSİRDE

212---------- ------Perruh KAHRAMAN

Gökkır, Necmeddi.n, "Kur'an-ı Keıim Açısından İlahi Kitaplana Tahrifi Meselesi", İstallbill Üniversitesi İlahfyat Fakültesi De'l}si, sy. 2, İstanbul 2000.

Hazin, I.iibôbii't-te'vfl, Daru'l-kütübi'l-ılıniyye, Beyrut 1415.

İbn Attyye, ei-Mt~han-am'l-vecf~ Daru'l-kütübi'l-ılıniyye, Beyrut 1422.

İbn Haldun, Kitabii'l-iber, D aru'l-kiclbi'l-Li:ibnan.t, Beyrut 1956.

İbn Hazm, Kitôbii'lfasl, Matbaatü'l-Edebiyye, Kahi.re 1902.

İbn Manzılr, Lisanii'I-Arab, Daru sadır, Beyrut 1414.

İbn Sina, er-Risôletii'l-edhav!J!ye ji'l-mead, y.y., 1969.

İbn Teymiyye, Cevabii's-sahfh, Daru'l-Asune, 1994.

İsfebaru, Ragıb, Miifredat, Safvan Adnan, Daru'l-kalem-ed-Daru'ş-şamiyye, Duneşk-Beymt 1412.

Makıizi, Ahmed b. Ali, Hztat ei-Makrizf, y.y., Kahi.re 1270.

Matüôdi, Ebu Mansur, Te'vflôtii ehli's-siimıe, Müessesetü'r-risale, Beymt 2004.

Muhammed Abdüh- Reşid Rıza, Tejsfm'l-mmar, Daru'l-ma'rife, Beyrut ts.

Ö. Nasuhi Bilmen., Kıır'an-ı Kertm"in Tiirkfe Meali Alisi ve Tefsiri, Bilmen Yay., İstanbul ts. ·

Razi, Fahruddin, Mejôlfhfi'J-ğayb, D aru ihyru'l-türasi'l-Arab~ Beyrut 1420.

Tabeô, Cômiii'l-b~ôn, Müessesetü'r-risale, Beyrut 2000.

Tarakçı, Muhammed, "Tevrat ve İncil'in Tahrifi ile İlgili Kur'an Ayederinin Anlaşılması Sorunu" Uslil Dergisi, sy. 2, Adapazarı, 2004.

Vehbi Efendi, H11lô.ratii'l-bryôn, Üçdal Neşriyat, İstanbul1966.

Yavuz, Salih Sabri-Yeniçağ, İbrahim, "Müslüman-Hıristiyan Polemiği Açısından TahriP', Mi/el ve Nibal, cilt 6/ sy 1, y. y. Nisan 2006.

Yıldınm, Arif, "Kelam.i Açıdan Tevrat ve İncilde Tahrif Meselesi", Atatiirk Üniversitesi İlabfyat Fakiiiten Dergis4 sy. 26, Erzurum 2006.

Zemabşe.ô, Ebu Kasım Mahmud b. Ömer, ei-Keffôf a11 hakôikğavômidi't-temifl ve'I­'!J'Iini'l-avôni'l fi viiciihi't-te'vfl, D aru ihy:1i't-türasi'l-Arab~ Beyrut 1997.