Di ya log

“Yangın yalıtımı, yangının zararını en aza indirir”, İzocam, “Türkiye’nin En Değerli Markaları” Listesi’nde yer aldı, “Yangının çıkmasından değil, yayılmasından korkacaksınız”,İzocam Tekiz “TSE” onaylı ürünleriyle yangın güvenliğine dikkat çekiyor, “Yangın güvenliğine yönelik ilk adım mimarlarındır”

TemmuzAğustosEylül 2013

Ya

ng

ın y

alı

tım

ı c

an

ve

ma

l k

ayb

ını

ön

ler

2

İZO CAM Di ya logİzo cam Ya yın Or ga nı

Ya yın tü rüYe rel, sü re li, üç ay lık der gi

İzo cam Adı na İm ti yaz Sa hi biA. Nu ri Bu lut

Ya yın So rum lu suİpek Sey han

Ya yın Ku ru luFa tih Ök tem, İpek Sey han, Be tül Kı lıç

Da nış manDr. Ke mal Ga ni Bay rak tar

Edi törDe met Şe ker Ak gü neş

Gra fik Ta sa rımKadir Kaymakçı

Ya zış ma Ad re siİzocam Tic. ve San. A.Ş.

Di lo va sı Organize Sanayi Bölgesi,

1. Kısım Dicle Caddesi No: 8 Dilovası/Ko cae li Tel: (0 262) 754 63 90 Faks: (0 262) 754 61 62

kurumsaliletisim@izo cam.com.tr

Ya pımKonak Medya

Selahattin Pınar Cad. Cemal Sahir Sok.

Polat İş Merkezi No: 29 Kat: 4-5 D: 45

Mecidiyeköy / İstanbul

Tel: 0 212 216 97 00

www.konakmedya.com

Renk Ay rı mı ve Bas kıÖzgün Ofset

Aytekin Sok. Yeşilce Mah. No: 21 34418

4. Le vent / İs tan bul

Tel: (0212) 280 00 09

Faks: (0212) 264 74 3304 10 18 27

Temmuz - Ağustos - Eylül 2013

s. 04Rö por taj“Yangın yalıtımı, yangının zararını en aza indirir”

s. 07İzocam’dan Haberlerİzocam, “Türkiye’nin En Değerli Markaları” Listesi’nde yer aldı

s. 10Rö por taj“Yangının çıkmasından değil, yayılmasından korkacaksınız”

s. 13İzocam’dan Haberlerİzocam Tekiz “TSE” onaylı ürünleriyle yangın güvenliğine dikkat çekiyor

s. 14Bayilerimiz“Taşyünüyle üretilen çatı ve cephe panel metrajları artıyor”

s. 18Rö por taj"Yangın önlemleri bina tasarım aşamasındayken alınmalı"

s. 27İzocam’dan Haberlerİzocam Maltepe'ye taşınıyor

s. 30Ki şi sel Ge li şimTükettiğiniz gıdalar sizi zehirlemesin!

için de ki ler

Başlar ken

Yangın yalıtımı can ve mal kaybını önlerDergimizin Temmuz-Ağustos-Eylül sayısında, çok önemli olan “sanayi ve ticari yapılarda yangın güvenliği” konusunu ele aldık. Konuyla ilgili Bakanlık, İtfaiye ve üniversitelerden uzmanların görüşlerini paylaştık. Ayrıca İzocam Tekiz Satış ve Uygulama Bayilerine yer verdik.

Bu yılın üçüncü Diyalog dergisinde siz-lerle, “sanayi ve ticari yapılarda yangın güvenliği” konusunu paylaşıyoruz. Yangın güvenliği, yalıtım sektörünün

en hayati alanlarından birisi… Sanayi yapıları iş hacimleri, üretim süreçleri ve depoladıkları mal-zemelerin özelliklerine bağlı olarak yüksek yan-gın riskine sahip yapılar. Bu nedenle bu tip ya-pılarda risk analizi değerlendirmesi ve yönetimi çok önemli. Yangın önlemlerinin, o binanın mi-mari ve kullanım özelliklerine göre alınması ge-rekir. Endüstriyel tesislerde, üretim sistemlerine uygun önlemlerin alınması şarttır. Çünkü bu tür tesislerde yangın çıkmasının birinci nedeni, o tesisteki yanıcı hammaddelerdir. Plastik esaslı veya kolay yanıcı malzemelerin kullanılması du-rumunda yangın çok hızlı yayılabilir. Yangın zonları ve kompartımanları, yangının yayılmasını engelleyen en önemli faktörlerdir.

Ticari binalar ve endüstri tesislerinde ısı yalıtımı amacıyla çoğunlukla poliüretan ve polistiren esaslı malzemeler kullanılıyor. Oysa bu malze-meler yanıcı özelliğe sahip oldukları için kullanıl-maları büyük risk taşıyor. Bu tip malzemeler, olası bir yangının yayılma hızını önemli ölçüde artırdıkları gibi, yangına müdahaleyi güçleştiren yüksek ısı ve toksik gaz oluşumuna da sebep olur. Yangının yol açabileceği can ve mal kaybı-nın önüne geçmek için bina daha tasarım aşa-masındayken önlemlerin alınması şart. Yangın riski taşıyan yapılarda, yangına 90-120 dakika dayanım gösteren yapı elemanlarıyla oluşturu-lan kompartımanlar/yangın bölmeleri, yangının çıkması durumunda yayılma alanını sınırlandırır. Böylece yangın çıktığı yerde kalarak diğer alan-lara yayılmaz. “Binaların Yangından Korunması

Hakkındaki Yönetmelik”, binanın büyüklüğü-ne ve kullanım amacına göre bazı sistemlerin uygulanmasını zorunlu kılıyor.

İzocam olarak, yangın yalıtımında doğru malzeme seçimi, doğru tasarım ve doğru uygulamayla can ve mal kayıplarının önüne geçilebileceğine her fırsatta dikkat çekiyor ve yalıtımın uzman firma ve kişilerce yapıl-masının önemini vurguluyoruz. Yangın gü-venlik önemlerinin alınmadığı, yangın yalıtı-mı olmayan binalarda, yangın sırasında açığa çıkan ısı, bina içindeki yanıcı malze-melerin tutuşarak yanmasına ve yangının hem bina içindeki diğer alanlara hem de yakındaki binalara sıçramasına neden olu-yor. Normal şartlarda binanın yük taşıyan kısımlarının yangın söndürülene kadar ayakta kalması önemlidir. Bu da, yangın yalıtımı sağlayan malzemelerin kullanıl-masıyla sağlanabilir. Yangın yalıtımı sağ-layan malzemeler, bir bütün olarak ale-vin ve dumanın yayılmasını önler, ısı ge-çişini azaltır. Yangın yalıtımında ısı geçişi-ne yüksek direnç gösteren, taşyünü ve camyünü gibi A sınıfı yanmaz malzeme-ler kullanılması önemlidir. Bu malzeme-

ler, yapının çatısı, duvarları, döşemeleri, tesisatla-rı, hava kanalları ve dış cephesine uygulanır.

Dergimizin bu sayısında ana konumuz olan “sa-nayi ve ticari yapılarda yangın güvenliği”ne yöne-lik olarak; Kocaeli İtfaiye Daire Başkanı Doğan Kara, Gebze Organize Sanayi Bölgesi İtfaiye Mü-dürü İsmail Yazan, İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdur-rahman Kılıç, Gazi Üniversitesi İç Mimarlık Bölüm Başkanı ve Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Figen Beyhan ve Mimar Sinan Güzel Sanat-lar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Yapı Bilgisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Özgünler ile röportajlar yaptık. Sayın Kara, Sayın Yazan, Sayın Prof. Dr. Kılıç, Sayın Doç. Dr. Öz-günler ve Sayın Doç. Dr. Beyhan’a değerli görüş-lerini paylaştıkları için teşekkür ediyorum. Ayrıca İzocam Tekiz Bayilerimizden; Göker Metal Kapla-ma San. ve Tic. Ltd. Şti. Kurucusu M. Gökhan Er-türk, Çağla İnşaat Yapı San. Tic. Ltd. Şti. Genel Müdürü Mimar Nadir Yıldırım ve Beyap İnşaat Taahhüt San. Tic. Ltd. Şti. ortağı Bayram Beyazıt ile İzocam Tekiz faaliyetleriyle ilgili görüştük.

Dergimizin bu sayısında ayrıca, uluslararası mar-ka değerlendirme şirketi Brand Finance’ın, 7. kez yayımladığı “Türkiye’nin En Değerli Marka-lar” listesine yer ayırdık. 2012 verileriyle hazırla-nan listeye göre, İzocam olarak “Türkiye’nin En Değerli” ilk 100 markası arasında yer aldık. 2012 yılında 16 milyon dolar değerinde olan marka değerimiz, 2013 yılında 19 milyon dolara yükseldi. İzocam ailesi adına bu başarılı sonuç için tüm çalışanlarımıza ve yıllardır değerimize değer katan tüketicilerimize sonsuz teşekkürleri-mi iletiyorum. Sektörün lideri olarak, eğitime ver-diğimiz önemi her zaman dile getiriyoruz. Bu doğrultuda, bayilerimizin teknik personeline yö-nelik olarak düzenlediğimiz eğitimlere devam ediyoruz. Bugüne kadar 5 Bölge Müdürlüğü-müz ve Antalya Büromuzun sorumluluğundaki illerde bulunan bayilerimizin personeline teknik eğitimler verdik. Önümüzdeki dönemde de Er-zurum ve Diyarbakır Bürolarımızın sorumlulu-ğundaki illerde eğitimler vermeyi planlıyoruz. Ay-rıca Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sertifika verdiği-miz usta eğitimlerine devam ediyoruz. İzocam ve Rigips ürünleriyle verdiğimiz eğitimleri, Ka-sım-Aralık döneminde de 2 eğitimle sürdürmeyi planlıyoruz.

Ayrıca dergimizin bu sayısında, 14 yıldır başa-rıyla yürüttüğümüz “Üniversite Öğrencileri Yalı-tım Yarışması”nın 2014 yılı konusuyla ilgili bilgi verdik. Isover ve Gaziantep Büyükşehir Beledi-yesi işbirliğinde gerçekleştireceğimiz 14. yarış-mamızda, öğrencilerin Gaziantep’te bir ilkokul tasarlamasını planlıyoruz. Öğrencilerimize şim-diden başarılar diliyorum.

Sevgi ve Saygılarımla,

A. Nu ri Bu lutGe nel Mü dür

4 Röportaj4

Kocaeli İtfaiye Dairesi Başkanlığı, il sınırları için-de yer alan sanayi tesisleriyle ticari binaları, yangından korumak için proje aşamasından iti-baren gerekli denetimleri yapmak ve olası yan-gınlara müdahele etmekten sorumlu. Ayrıca, Kocaeli’de yer alan bütün resmi ve özel kurum-lara iş mevzuatı gereğince alınması gereken eğitimleri veriyor. Kocaeli İtfaiye Dairesi Başka-nı Doğan Kara, Kocaeli’nin yerleşik yüzölçümü-nün yaklaşık 3/1’inin sanayi alanlarından oluş-tuğu bilgisini verdi. Kocaeli’nde çıkan yangınla-rın sebepleri üzerinde duran Kara, “İşletmeler tarafından yangın güvenlik önlemlerinin alın-maması, yangın algılama ve yangın önleme te-sisatı olsa bile bakımlarının zamanında yapıl-maması, işletme personeline temel yangın eği-timlerinin verilmemesi, yangının çıkmasına se-bebiyet verebilecek hammaddelerin birlikte de-polanması gibi durumlar yangınlara sebep olu-yor” diyor.

Doğan, Kocaeli’de yeni inşa edilecek binaları, 2002 yılından itibaren proje aşamasından baş-layarak yangın güvenliği açısından kontrol et-tiklerini, bu nedenle de Kocaeli’de 2002 yılın-dan sonra inşa edilen yapıların yangın güvenli-ği açısından iyi durumda olduğunu dile getiri-yor. Ancak, 2002’den önce inşa edilen yapılar için aynısını söylemenin doğru olmadığını da belirtiyor. Binalarda yangın güvenliğinin sağlan-ması için aktif önlemlerin dışında yapısal ön-lemlerin alınması gerektiğini ifade eden Doğan,

“Yalıtım, yangının zararını en aza indirir”Kocaeli İtfaiye Daire Başkanı Doğan Kara, “Yangın yalıtımı yapılmamış binalarda yangının çok hızlı bir şekilde büyümesi sonucunda oluşan ısı nedeniyle, itfaiye ekiplerinin yangına müdahale edememesi, yapıyı tamamen kullanılmaz hale getirebilir” diyor. Kara, yangın yalıtımının, hem insanların yapıyı terk etmeleri hem de itfaiyenin yangını kontrol altına alması için zaman kazandırdığını belirtiyor.

bu önlemlerin en önemlilerinden birisinin yan-gın yalıtımı olduğunu söylüyor.

Kocaeli İtfaiye Dairesi Başkanlığı olarak şehrinizde ne gibi çalışmalar yürüttüğünüzden söz eder misiniz?Kocaeli İtfaiye Dairesi Başkanlığı olarak, İtfaiye Yönetmeliği’nde tarif edilen görevleri yapıyo-ruz. Bu görevlerin ifası için 3 müdürlük oluştur-duk. Müdahale Şube Müdürlüğü; yangın, kaza ve afet olaylarına müdahale hizmetini yürütü-yor. Birbiriyle koordineli olarak çalışan 12 ilçe-miz de birer grup olarak teşkilatlandı. Önleme ve Eğitim Şube Müdürlüğü; her türlü yapı, tesis ve işletmelerin (sanayi tesisi, okul, hastane, yurt, otel, AVM, banka gibi), olası yangınlara karşı hazırlıklı olması için proje, yapım ve işlet-me izni safhalarını inceleyip işletilmesi sırasın-da da denetimini gerçekleştiriyor. Ayrıca gerek-li eğitimleri veriyor. Afkom Şube Müdürlüğü ise; afete hazırlık çalışmalarıyla Gönüllü İtfaiye-cilik faaliyetlerini ve yaz sezonunda sahillerimiz-de cankurtaranlık hizmetlerini yürütüyor.

Kocaeli, ticari yapılanmanın yoğun olduğu bir şehir. Kocaeli İtfaiye Dairesi Başkanlığı olarak faaliyet alanınızdaki yerlerin ne kadarı sanayi ve ticari yapılardan oluşuyor? Bu durum sizin faaliyetlerinizi ve teşkilatlanmanızı ne yönde etkiliyor?Toplam 3 bin 500 km2 yüzölçümüne sahip olan şehrimizde, ticari faaliyetler de önemli bir

yer tutmakla birlikte, Kocaeli’nin yerleşim alanı olarak kullanılan 500 km2’lik kısmının 150 km2’sini sanayi alanları oluşturuyor. Bu değer-lere göre toplam sanayi alanları Kocaeli’nin yer-leşik yüzölçümünün yaklaşık 3/1’ine tekabül etmektedir ki, bu da büyük bir orandır. Ticari alanlar bildiğiniz gibi genellikle kentlerin mer-kezlerinde yer alan ve her tür ihtiyacımıza ce-vap veren yerlerdir. AVM’lerden tutun da okul, hastane, otel, öğrenci yurdu, işhanı, banka, lo-kanta ve eğlence yerleri gibi pek çok farklı sek-tör "ticari" kavramının içine girer. Bütün bu kul-lanım şekillerinin her biri için yangın emniyeti yönünden ayrı ayrı tedbirler alınması gerekir. Bu nedenle, öncelikle Önleme ve Eğitim Mü-dürlüğümüzce bu gibi yerlerin proje, yapım ve işyeri açılış safhasında incelenmesi, işletilmesi safhasında da denetlenmesi ve personelinin eğitilmesi bizim sorumluluk alanımıza giriyor.

Ayrıca ticari alanlara yönelik olarak, çalışmaları-mızı etkileyen noktaları şöyle özetleyebilirim: Ti-cari alanların genellikle eski şehir dokusuna sahip olmasından dolayı yolların dar oluşu, böl-genin yüksek binalardan oluşması, sık yapılan-manın olması ve binalarda ulaşılamaz mekânların bulunması, yolların trafik yoğunlu-ğunun fazlalığı, yol kenarlarında fazlaca oto-park kullanımının olması ve eski binaların yan-gın emniyet tedbirlerinin hiç olmaması ya da çok yetersiz olması. 10.07.2004 tarih ve 5216 sayılı “Büyükşehir Belediyesi Kanunu”nun “Ge-

Yangın Önleme ve Eğitim Şube Müdürlüğü personelinin belediye başkanına yaptığı ziyaretKocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, İtfaiye Dairesi Başkanı Doğan Kara, Önleme ve Eğitim Şube Müdürü Salih Palaz

sağlanmalıdır. Elektrik tesisatı, yatay-dikey tesi-sat şaftları geçişlerinde yangın durdurucu mal-zeme kullanılmalı, kablolar halojen free ve ze-hirli gaz üretmeyen özellikte olmalıdır.

Paratoner tesisatı (yıldırım düşmesinin engel-lenmesi hususu) tesis edilmelidir. Bina acil du-rum aydınlatması, acil durum yönlendirmesi (aydınlatma sürekli olmalı, normal aydınlatma kesildiğinde, otomatik olarak devreye girmeli) sağlanmalıdır. Yangın algılama sistemi (du-man dedektörü vb.) ve kontrol panellerinin te-sis edilmesi gerekir. Yangın hortum dolapları, itfaiye su alma-su verme bağlantı ağızları, yağ-murlama sistemi, hidrant sistemi ve su depo-su olmalıdır. Acil durum ekiplerinin ve teçhi-zatlarının oluşturulması, plan ve krokilerin ha-zırlanması sağlanmalıdır. Bu saydığımız tedbir-ler binanın ölçeğine göre artar veya azalır. Yangın güvenliğini sağlamanın en temel yolu, özellikle yatırımcıları yangın konusunda bilinç-lendirmektir. Buraya yapılan yatırımın, gelece-ğe yapılan yatırım olduğunu anlatmaktır. Yan-gın emniyet raporu alınması konusunda zo-runlu hale getirdiğimiz tedbirlerin, daha fazla-sının müteşebbisler tarafından çalışanının ca-nı ve malının korunması için birinci derecede sağlanması gerekir. Bunun yanında bina ya da tesiste çalışanlar, yangınla ilgili bilgi ve bi-linç sahibi olmalıdır.

Kocaeli’deki sanayi ve ticari yapılara ne tür eğitimler veriyorsunuz? Kocaeli’de yer alan bütün resmi ve özel kurum-lara iş mevzuatı gereğince alınması gereken

çici Madde 2.-Bu Kanunun yürürlüğe girdiği ta-rihte, büyükşehir belediye sınırları, İstanbul ve Kocaeli ilinde, il mülkî sınırıdır” maddesi gere-ğince, Kocaeli İtfaiyesi olarak il sınırının tama-mında hizmet veriyoruz. Dolayısıyla il sınırlarının yaklaşık 3/1’ini oluşturan sanayi tesislerinin varlığı, Kocaeli İtfaiyesi açısından üniversite dü-zeyinde bir okul ortamı oluşturuyor. Çünkü te-sislerin çeşitliliği ve yoğunluğu, personellerimi-zin her anlamda daha donanımlı yetiştirilmesi-ne ve ekipmanlarımızın geliştirilmesine olanak sağlıyor ve bunu zorunlu kılıyor.

Dergimizin yeni sayısında “sanayi ve ticari yapılarda yangın güvenliği” konusunu ele alıyoruz. Yangın güvenliği nedir? Bu yapılarda yangın güvenliğini sağlamanın yolları nelerdir? Sanayi ve ticari binalar için yangın güvenliği, 2002 yılında çıkartılan ve daha sonra 2007 ve 2009 yıllarında revize edilen “Binaların Yangın-dan Korunması Hakkındaki Yönetmelik” gere-ğince tedbirlerin yeterli düzeyde alınması anla-mına gelir. Her ticari yapı için alınması gereken tedbirler değişmekle birlikte, genel olarak söy-lememiz gerekirse, öncelikle binaya ulaşım yol-larının (itfaiye aracının binanın herhangi bir yeri-ne yaklaşabilmesi durumu) sağlanması gerekir. Acil kaçışlarda tehlike anında (yangın, patlama vb.) insanların bir an önce olay mahalini terk et-mesini sağlayacak yangın merdivenlerinin kul-lanılması sağlanmalıdır. Yapı malzemelerinin yanıcılık sınıflarının (binalar inşa edilirken du-varların, döşemelerin, çatıların) belirlenerek, yangına dayanıklı malzemelerin kullanılması

eğitimler veriliyor. Eğitimlerimizin içerikleri şöy-le: Yangın Önleme ve Söndürme Teknikleri Te-mel Eğitimi, Kapalı ve Dumanlı Ortamlarda İler-leme Teknikleri Eğitimi, Kişisel Koruyucu Ekip-manlar Eğitimi, Gaz Yangınlarına Müdahale Eğitimi, Uygulamalı Kapalı Alan Yangınlarında Davranış Eğitimi (Flashover). Bu eğitimler özel olarak oluşturulan eğitim alanımızda veriliyor. Ayrıca talep edilmesi durumunda sanayi kuru-luşlarına yönelik olarak; Kuyularda Kurtarma Teknikleri Eğitimi, Yüksek Açı Kurtarma Eğiti-mi, Trafik Kazalarında Kurtarma Eğitimi, Tehli-keli Maddelerin Taşınması ve Kodlanması Eği-timi, Afet Yönetimi ve Organizasyonu Eğitimi de veriyoruz.

Kocaeli’deki sanayi ve ticari yapılarda son 1 yılda kaç yangın çıktı? Bu yangınlarda ne kadarlık maddi ve manevi hasar oluştu?2012 yılı verilerine göre; atölye, imalathane ve fabrika gibi tesislerde çıkan yangın sayısı 214. Bunların 13’ü elektrik kontağı, 4’ü baca tutuş-ması, 1’i patlayıcı madde, 2’si sabotaj, 4’ü çatı ve geri kalanı da diğer nedenlerden çıktı. Aynı yıl yangın çıkan özel bina sayısı 557 ve kamu binası sayısı ise 10. Bu yangınların, 265’i baca tutuşması, 141’i çatı kaynaklı, 29’u elektrik kontağı, 6’sı doğalgaz ve LPG kaynaklıydı. Bunların dışında motorlu araç yangını, odun, kömür ve depo yangınları, ot, saman ve ekin yangınları, ormanlık ve fidanlık yangınları da çıktı. Yani 2012 yılında toplamda 5 bin 260 yangına müdahale ettik. Yangınlarda oluşan maddi ve manevi hasar bilgileri bizde bulun-muyor.

6

leme tesisatı olsa bile bakımlarının zamanında yapılmaması, işletme personeline temel yangın eğitimlerinin verilmemesi, yangının çıkmasına sebebiyet verebilecek hammaddelerin birlikte depolanması, ihmal, tedbirsizlik ve kazalar gibi durumlar yangınlara sebep oluyor. Bunların ör-neklerini görüyoruz.

Sanayi ve ticari yapılarda çıkan yangınların sayısını azaltmak, can ve mal güvenliğini sağlamak için neler yapılmalı? İtfaiye olarak siz bu konuda neler yapıyorsunuz?Ticari alanlardaki yangınların sayısını azaltmak, can ve mal kaybını önlemek için mevcut yapı-ların ve yeni yapılacak olan yapıların, “Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmeli-ğe” uygun olması gerekir. Genel olarak ticari ve sanayi yapılarda, gerek kullanıcı kişi sayısı, gerek yapı alanına ve yapının mimari özelliğine bakarak, gerekli yangın güvenlik önlemlerinin alınması gerekir. Bu önlemler binanın mimarisi,

Kocaeli’deki binaları yangın güvenliği açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu konudaki eksiklikler neler?İtfaiyemiz tarafından Kocaeli’de yeni inşa edile-cek binalar, 2002 yılından itibaren proje aşa-masından başlayarak yangın güvenliği açısın-dan kontrol ediliyor. Kocaeli’de 2002 yılından sonra inşa edilen yapılar, yangın güvenliği açı-sından iyi durumdadır. Fakat 2002’den önce inşa edilmiş yapılar için aynısını söylemek doğ-ru olmaz. Örneğin, geçmiş yıllarda yapılmış bir hastanede yangın çıkması durumunda yangına müdahale etmek veya kurtarma çalışması yap-mak oldukça zor olacaktır. Yani Kocaeli’de yan-gın güvenliği için temel sorun eski binalardır.

Sanayi ve ticari yapılarda çıkan yangınların en önemli sebepleri neler? Bu konudaki gözlemlerinizi bizimle paylaşır mısınız?İşletmeler tarafından yangın güvenlik önlemleri-nin alınmaması, yangın algılama ve yangın ön-

mekanik tesisatı ve elektrik tesisatı ana başlık-ları altında incelenir.

İtfaiye olarak biz mevcut olan sanayi ve ticari yapılarını yerinde denetleyerek, yeni yapılacak olan yapıların da proje kontrolünü yaparak yan-gın güvenlik önlemlerini, “Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik” çerçeve-sinde denetliyor ve inceliyoruz. Yaptığımız bu denetim ve inceleme sonucunda binanın yan-gın güvenlik sistemleri yeterliyse ve çalışıyorsa yangın emniyet raporu düzenliyoruz. Binadaki yangın güvenlik sistemlerinin yeterli olmadığı durumlarda ise, bir tutanak halinde eksiklikleri ilgili kişilere bildirerek bu eksikliklerin yerine getirilmesini istiyoruz. Ayrıca, İş Kanunu gere-ğince eğitimlerimiz arasına yangın güvenlik eğitimlerini de dahil ediyoruz.

Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmeliğin, yangın güvenliği ve yalıtım konusunda ne gibi katkıları oldu? Sizin bu konudaki gözlemleriniz nelerdir?Yangınlardan kaynaklanan ölüm ve yaralanma-ların yanı sıra, büyük maddi hasarların oluşma-sını önlemede yangın yalıtımı çok önemli, an-cak ülkemizde yangın güvenlik tedbirleri açı-sından yangın yalıtımına gereken önem verilmi-yor. Yeterliliği ve gelişimi sağlama açısından bi-limsel çalışmaların ve yapı malzemeleri test la-boratuvarlarının artırılması için devlet desteğiy-le özel sektör girişiminin artması gerekir. İtfaiye Daire Başkanlığımız bünyesinde kurulan Önle-me ve Eğitim Şube Müdürlüğü’ne bağlı Proje ve Denetim birimlerimiz, yapıların tasarım aşa-masında ve devamında yapım aşamasında, ya-pılarda kullanılan malzemelerin uygunluğunu kontrol ediyor ve onay veriyor. Bu konuda hal-kın ve firmaların bilinçlenmesi açısından da Eğitim birimimiz faaliyet gösteriyor.

İlimizde yaşanan büyük yangınlarda binaların dış cephe kaplamalarının kolay alevlenen ve damlama yapan türden olması sonucunda, yangın yayılımını artırdığını ve yangına etkili müdahale açısından da sıkıntı yarattığını göz-lemledik. Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmeliğin çıkışı, zorunluluk açı-sından milat niteliği taşıyor. Yönetmelik, yapı malzemelerini sınıflandırıyor ve yangın yalıtımı-nı gereklilikten çıkararak uygulanmasını zorun-lu hale getiriyor.

Röportaj6

Sanayi ve ticari yapılarda yangın yalıtımı yapılmasının ve gerekli önlemlerin alınmasının, yangın güven-liği sağlama, can ve mal kaybını, maddi hasarı önleme açısından faydaları neler?Yangın, kontrolden çıkmış bir yanma olayıdır ve müdahale edilmezse can ve/veya mal kaybına sebep oldu-ğundan, öncelikle yangının önlenmesi, yani yangın oluşmaması için tedbir alınması, önlenemediği durumlar-da en kısa zamanda söndürülmesi gerekir. Bu nedenle, aktif önlemlerin dışında yangının ve zararlı etkilerinin, bina içinde ve komşu binalara yayılmasını yavaşlatacak, kişilerin binadan güvenli bir şekilde tahliye edilmesine olanak sağlayacak yapısal önlemler alınmalıdır. Bu önlemlerin en önemlilerinden biri de yalıtımdır. Yangın yalıtımı, yangınlar sonucunda meydana gelebilecek can ve mal kayıplarını en aza indirmek için yapılarda gerçekleştirilen uygulamalara denir. Evlerde ve işyerlerinde kullanılan malzemelerin çoğu yanıcı olduğundan yangın tehlikesini artırır. Yangın yalıtımı, durdurulabilen veya yavaşlatılabilen bir felaket olan yangının vereceği zararları en aza indirir.Yangın yalıtımında temel amaçlar, taşıyıcı sistemin belirli bir süre ayakta kalmasını sağlamak, böylece bina çökmeden güvenli bir şekilde terk edilmesi için imkân ve zaman sağlamak, yangının oluşturduğu çok yüksek ısı ve dumanın yayılmasını geciktirmek, yangına dayanıklı malzemelerle yatayda ve düşeyde bölmeler yaparak yangının yayılmasını önlemek ve yangın anında belli bir süre güvenli kaçış noktaları oluşturmaktır. Yangın yalıtımı can güvenliğini sağlar, yangınlarda can kayıplarının önemli bölümü, yanma sırasında ortaya çıkan dumandan ve bu dumanın içindeki gazlardan kaynaklanır. Belirli bir süre dumana maruz kalarak zehirli gazla-rı soluyan insanlar hayatını kaybeder. Yangınlarda oluşan ısı ve dumanın can kayıplarına neden olmaması için yangına maruz kalan kişiler en hızlı şekilde tahliye edilmelidir. Yangın anında yapı içindeki kişilerin güvenli bir şekilde çıkışa ulaşabilmeleri, yangın yalıtımlı kaçış koridorları ve merdivenleriyle sağlanır. Yangın yalıtım malzemeleriyle oluşturulan bu kaçış yolları, binanın tamamen boşaltılması için gereken sürede yangına ve zararlı etkilerine karşı direnç gösterir. İnsanların yangından zarar görmemesi için yangın yalıtımı önlemleri uyarı, acil durum aydınlatması, çıkış ve yönlendirme işaretleri, duman tahliye sistemleri ve yangın damperleri gibi pek çok aktif önlemlerle birlikte tasarlanmalıdır. Ayrıca yangın yalıtımı mal kayıplarını azaltır. Yanma reaksiyonu sonucunda açığa çıkan ısı, ortamın sıcaklığını artırarak, aynı yapı içindeki veya yakınındaki farklı yapılardaki yanıcı malzemelerin tutuşma sıcaklığına gelmesine neden olur ve yangının yayılmasını bera-berinde getirir. Yangın yalıtımı yapılmamış binalarda yangının çok hızlı bir şekilde büyümesi sonucunda oluşan ısı nedeniyle, İtfaiye ekiplerinin yangına müdahale edememesi, yapıyı tamamen kullanılmaz hale getirebilir. Yangın yalıtımı yapılarak, yapı malzemelerinde sıcaklık yükselmesi yavaşlatılır ve hem yapının içindeki kişilerin yapıyı terk etmeleri sağlanır hem de söndürme ekiplerine yangını kontrol altına almaları için zaman kazandırılır. Yangın sonucunda oluşan mal kayıplarının azaltılmasında yangın yalıtımı önlemleriyle birlikte, otomatik yangın söndür-me sistemleri, yangın dolapları gibi aktif önlemler de önemli rol oynar.

“Yangın yalıtımı itfaiyeye zaman kazandırır”

İzocam'dan Haberler

GAP Bölgesi'ndeki yalıtım eğitimlerinin üçüncüsü Şanlıurfa’da gerçekleştirildiİzocam, GAP Bölge Kalkınma İdaresi tarafından yürütülen “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Artırılması Projesi” kapsamında 9 farklı ilden profesyonellere, “Yapılarda Enerji Verimliliğini (EV-A) ve Binalarda Isı Yalıtım Kurallarını (TS-825)” anlattı.

GAP Bölge Kalkınma İdaresi ile İzocam Yalıtım Eğitim Merkezi (İYEM) arasında yapılan protokol doğrultusunda GAP Bölgesi’ndeki uygulayıcı kurumların kurumsal kapasitesinin geliştirilmesi amacıyla 9 farklı ilden profesyonellerin katıldığı yalıtım eğitimlerinin üçüncüsü, 24-27 Haziran 2013 tarihlerinde Harran Üniversitesi Osman-bey Kampüsü Şanlıurfa’da gerçekleştirildi. Gü-neydoğu Anadolu Bölgesi’nde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimlili-ğinin Arttırılması konusunda, Şanlıurfa’da ger-çekleştirilen eğitimlerin üçüncü aşamasının ko-nusu “Yapılarda Enerji Verimliliği (EV-A) ve Bina-larda Isı Yalıtım Kuralları (TS-825)” oldu. Eğitim-

de enerji verimliliği, enerji verimliliği yönetmelik-leri, enerjinin etkin kullanılabilmesi için önlemler, enerji yönetim sistemi, enerji verimliliği perfor-mans göstergeleri, enerji tasarrufu etüdü, (enerji auditi), enerji ekonomisi, Binalarda Enerji Perfor-mansı Yönetmeliği, TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları, yalıtım ve uygulamalarıyla pasif evler konuları, İYEM’in Öğretim Görevlileri ve İzocam’ın deneyimli teknik kadrosu tarafından, GAP Bölge illerinde görevli, kamuda çalışan profesyonellere aktarıldı.

2009 yılının son çeyreğinde başlayan proje kapsamında öncelikle “Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği” konusunda stratejik yol haritası hazırlandı ve bir eylem planı oluşturuldu. Eylem planında GAP illerindeki kurumların kapasiteleri-nin geliştirilmesi, bilinç artırma faaliyetleri ve pilot projeler aracılığıyla hayata geçirilmesi öngörülü-yor. Katılımcı bir süreç çerçevesinde belirlenen pilot projelerden biri de “Kamu Binalarının Enerji Verimliliği Açısından İyileştirilmesi” olarak belir-lendi. Bu doğrultuda planlanan faaliyetler kapsa-mında kamuda görev yapan mimar ve mühen-dislerin enerji verimliliği ve yalıtım alanında bilgi ve tecrübelerinin artırılması için ısı yalıtımı, ses yalıtımı, yangın güvenliği ve yönetmelikleri içe-ren bir dizi eğitimler planlandı. Eğitimlere diğer GAP Bölge illerinde de devam edilecek.

İzocam, “Türkiye’nin En Değerli Markaları” Listesi’nde yer aldı

İzocam bayi eğitimleri devam ediyor

Uluslararası marka değerlendirme şirketi Brand Finance, 7. kez “Türkiye’nin En Değerli Markalar” listesini yayımladı. 2012 verileriyle hazırlanan listeye göre, 100 markanın toplamı 31 milyar 240 milyon dolar değerinde oldu. İzocam da “Türkiye’nin En Değerli” ilk 100 markası arasında yer aldı. Araştırmaya göre, İzocam’ın 2012 yılında 16 milyon dolar değe-rinde olan marka değeri, 2013 yılında 19 milyon dolara yükseldi. 100 markanın yer aldığı listeye İzocam 91. sırada girdi.

Araştırma sonuçları, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları parale-linde, ülke riskinin bir önceki yıla göre daha düşük hesaplanmasının, marka değeri üzerinde negatif etkisi olan iskonto oranının Türk markaları lehine olduğunu ortaya koyuyor. Son 7 yıl içinde ilk 100 markanın top-lam değeri, 25-35 milyar dolar aralığında gerçekleşti. Bu yıl listeye 11 yeni marka dahil olurken, geçen yıl yer alan 89 markanın 71’i değer kazandı ve 18 marka ise değer kaybına uğradı.

İzocam, yalıtım sektöründeki başarılı faaliyetlerinin yanı sıra, sektör temsilcile-rine ve bayilerine sağladığı eğitimlerle de hem yalıtım bilincinin gelişimini sağlı-yor hem de ürün, sistem ve hizmetler hakkında onları bilgilendirerek en doğ-ru şekilde uygulanmasını sağlıyor. İzocam’ın Türkiye’nin dört bir yanındaki profesyonel mimar ve mühendis kadro-suyla yürüttüğü eğitimlerden biri de, İzo-cam bayilerinin teknik personelleri için organize edilen teknik eğitimler… Şimdi-ye kadar 5 Bölge Müdürlüğü ve Antal-ya Bürosu sorumluluğundaki illerde bu-lunan İzocam bayilerinin personellerine verilen eğitimlerin, önümüzdeki dönem-de İzocam Erzurum ve Diyarbakır büro-larının sorumluluğundaki illerde de de-vam etmesi planlanıyor.

İzocam bayilerine verilen eğitimlerde; Ürün Belgeleri, Ürün Teknik Özellikleri, Binalarda Yangın Yalıtım Esasları, Bina-ların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik, İzocam'ın Yeni Ürünleri, Reklam Çalışmaları, Web Siteleri, Sos-yal Medya, e-Diyalog, İzocam Diyalog Dergisi, Fuarlar, Yalıtım Yarışması, Ozi Projesi, Enerjik Bakış Projesi, Bayi Se-yahatleri, Ürün Katalogları ve Fiyat Liste-si, İYEM ve Usta Eğitimleri, Hesaplama Programları, Termal Kamera Çalışmaları ve SIM Birimi ile ilgili detaylı bilgiler ak-tarılarak, İzocam’ın gündemindeki önemli konular ele alındı.

8 İzocam'dan Haberler

İzocam, yalıtımın önemine dik-kat çekmeye devam ediyor. Kentsel dönüşüm ile birlikte gündeme gelen binalar yenile-nirken, A’dan Z’ye tüm yalıtım detaylarının doğru şekilde uygu-lanması, daha kaliteli ve güvenli yaşam ve çalışma alanlarının oluşturulmasını sağlayacaktır. Binalar inşa edilirken zeminden çatıya, duvardan döşemeye ve tesisata kadar uygulanan etkili bir yalıtım, hem güvenlik sağlı-yor hem tasarruf edilmesine ola-nak tanıyor.

Binalarda oluşabilecek yangın-lara karşı, yangın güvenliği sağ-lamanın yolu aktif önlemlerin yanında, öncelikle pasif önlemlerden ve yangın yalıtımından geçi-yor. Yangınlarda ölümler, birinci derecede yan-gın sırasında açığa çıkan duman ve gazlardan kaynaklanıyor ve zehirli gazların solunmasıyla can kayıpları meydana geliyor. Bu nedenle yan-gının sebep olabileceği can ve mal kaybının önüne geçmek için bina daha tasarım aşama-sındayken önlemlerin alınması gerekiyor. Yan-gından korunmak için Yangın Yönetme-likleri’ne uygun malzeme seçilmesi ve uygulamaların bu kriterlere göre gerçekleştirilmesi konularında, farkındalık yaratılarak bireylerin ve toplumun bi-linçlendirilmesi önem taşıyor. İzocam, yangın ya-lıtımında doğru malzeme seçimi, doğru tasarım ve doğru uygulamayla can ve mal kayıplarının önüne geçilebileceğine dikkat çekiyor ve yalıtı-mın uzman firma ve kişilerce yapılmasının öne-mini vurguluyor.

Yangın güvenlik önemlerinin alınmadığı, yangın yalıtımı olmayan binalarda, yangın sırasında açı-ğa çıkan ısı, bina içindeki yanıcı malzemelerin tutuşarak yanmasına ve yangının hem bina için-deki diğer hacimlere hem de yakındaki binala-ra sıçramasına neden oluyor. Normal şartlarda binanın yük taşıyan kısımlarının yangın söndü-rülene kadar ayakta kalması önem taşıyor. Bu da, yangın yalıtımı sağlayan malzemelerin kulla-nılmasıyla sağlanabiliyor. Yangın yalıtımı sağla-yan malzemeler, bir bütün olarak alevin ve du-manın yayılımını önlüyor, ısı geçişini azaltıyor. Ayrıca dış cephede de yangın yalıtımı önlemle-

rinin alınması gerekiyor. Böylece yangın yayılımı önlenerek yangına müdahale edinceye kadar herhangi bir can ve mal kaybı yaşanmaması sağlanmış oluyor. Yangın yalıtımında ısı geçişi-ne yüksek direnç gösteren, taşyünü ve camyü-nü gibi A sınıfı yanmaz malzemeler kullanılması gerekiyor. Bu malzemeler, yapının çatısı, duvar-ları, döşemeleri, tesisatları, hava kanalları ve dış cephesine uygulanıyor.

Yüksek binalarda cephelerin yanmaz olarak sı-nıflandırılan A sınıfı malzemelerle tasarlanması ve uygulamanın bu malzemelerle, doğru biçim-de yapılması gerekiyor. İlgili yönetmeliğin yürür-lüğe girmesiyle birlikte, cephelerde ve kat ara-larında yanmaz olarak tanımlanan A sınıfı mal-zemelerin kullanılması zorunluluğu dikkate alın-malı. Bunun yanı sıra olası bir yangının yayılma-sını önlemek ve zararı asgari düzeyde tutmak amacıyla, yapının ana konstrüksiyonuyla katlar arası noktalarda veya ilgili uzmanlarca tanımla-nan noktalarda yangın bariyerleri mutlaka oluş-turulmalı.

Etkili bir yangın yalıtımı için taşyünü ve camyünü Taşyünü ürünler yerli olarak temin edilen, inor-ganik hammadde olan bazalt taşının 1350°C-1400°C’de, camyünü ürünler ise yine yerli olarak temin edilen cam hammaddelerinin 1200 °C-1250°C’de eritilerek elyaf haline geti-rilmesi sonucu oluşuyor. Camyünü ve taşyünü, kullanım yeri ve amacına göre farklı boyut ve teknik özelliklerde, değişik kaplama malzeme-leriyle şilte, levha, boru ve dökme şeklinde üre-tilebiliyor. Kaplamasız taşyünü ve camyünü ürünler TS EN 13501-1’e göre “yanmaz malze-meler” olan A1 sınıfında yer alıyor. “Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik”te dış cephelerin yüksek binalarda (21.5 metreden büyük) zor yanıcı, diğer bina-larda ise zor alevlenici olması gerektiği ifade ediliyor. Başka bir ifadeyle dış cepheler yüksek binalarda en az A2-s1,d0 yanıcılık sınıfına, di-ğer binalarda ise en az C-s3,d0 yanıcılık sınıfı-na sahip olmalı. AB Ulusal Yangın Yönetmelik-leri incelendiğinde, dış cephenin sadece son kat kaplama malzemesinden ibaret olmadığı, ETICS (External Thermal Insulation Composite System) olarak bilinen kompozit dış cephe ısı yalıtım sistemi (mantolama) uygulanan yapılar-da, son kat sıva ve altında bulunan yalıtım mal-zemelerinin bir bütün olduğu ve sistem olarak ele alındığı görülüyor.

InWall, yangın güvenliğinde yüksek korunum sağlıyorİzocam ile Rigips’in bölme duvar uygulamala-rında yangına dayanım sertifikalı ürün ihtiyacını karşılamak amacıyla bir araya gelerek geliştir-dikleri InWall Bölme Duvar Sistemleri, Yangın Yönetmeliği’nin zorunlu tuttuğu “EK-3/B ve EK-3/C kriterlerini” (30, 60 ve 90 dakika yan-gına dayanıklı ortamlar oluşturulması) başarıy-la karşılıyor. InWall Bölme Duvar Sistemleri özellikle; konut projeleri, ofisler, okullar, oteller, alışveriş merkezleri ve hastaneler gibi insanla-rın yoğun olarak birlikte bulundukları mekânlara uygulanmaya elverişli özellikler içe-riyor. Yangın güvenliği konusunda azami fay-da sağlayacak şekilde tasarlanan InWall Böl-me Duvar Sistemleri, alışılmış ara bölme duvar sistemlerinin sahip olduğu estetik, kolay uygu-lanabilme, akustik konfor, hafiflik, ısı ve ses ya-lıtımı gibi avantajlar da sağlıyor.

İzocam kentsel dönüşümde “yangın yalıtımı”nın önemine dikkat çekiyorTürkiye’de her yıl 25-30 Eylül tarihleri, “Yangından Korunma Haftası” olarak değerlendiriliyor ve bu önemli hafta için çeşitli bilinçlendirme çalışmaları gerçekleştiriliyor. Yangından korunmanın en önemli yollarından birisi de doğru uygulanmış yalıtım... Binaların, kentsel dönüşüm sürecinde “Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmeliğe” uygun şekilde inşa edilmesi gerekiyor.

8

İzocam ve Rigips ürünlerinden oluşan akus-tik, yangın güvenliği, ısı ve ses yalıtımlı sistem-lerin tanıtılması ve doğru uygulamaların sağ-lanmasını hedefleyen usta eğitimleri devam ediyor. Eğitimler, ustaların kullandıkları ürünle-rin nasıl yapıldığını, özelliklerini, kullanım amaçlarını, farklılıklarını, sistem kavramını ve

uygulamalarını, InWall Yangına Dayanımlı Du-var Sistemleri’ni öğrenmelerini amaçlıyor.

İlki 26-29 Mart tarihleri arasında, Ankara’da YOL-İŞ İNTES Türkiye Eğitim Şantiyesi’nde düzenlenen eğitimlerin yedincisi 1-4 Ekim’de gerçekleştirildi. Rigips ve Milli Eğitim Bakanlığı

Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü iş-birliğinde gerçekleştirilen ve yalıtım ürünlerinin doğru uygulanmasını hedefleyen eğitimler, “Yalıtımlı Alçı Levha Bölme Duvar ve Asma Ta-van Sistemleri Uygulamalı Usta Eğitimleri (İç Yalıtım)” adı altında, 4 gün boyunca, teorik ve uygulamalı olarak veriliyor. İzocam ve Rigips’in uzman kadrosuyla gerçekleştirilen İç Yalıtım Usta Eğitimi’nde, ustalara aldıkları projeyi oku-yup, metrajlandırıp, malzeme analizi çıkararak, doğru detay ve doğru montaj yapmaları öğreti-liyor, sektörde doğru bilinen yanlış uygulama-ları ve detay bilgilerini düzeltmeleri sağlanıyor.

İzocam’ın konusunda uzman mimar, mühen-dis ve tekniker kadrosundan oluşan eğitim ekibi, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görev-lendirilen konusunda uzman öğretim görevli-lerinin gözetiminde her ay Türkiye Eğitim Şan-tiyesi’ndeki İzocam Atölyeleri’nde eğitim dü-zenlemeye devam ediyor. Bu usta eğitimleri; “Dış Cephe Yalıtım Sistemleri (Mantolama)”, “Sanayi Yapıları Çatı ve Cephelerinde Yalıtım” ve “Yalıtımlı Alçı Levha ve Asma Tavan Sis-temleri (İç Yalıtım)” başlıkları altında veriliyor. 2004 yılından beri başarılı olan 1234 ustaya İzocam tarafından MEB onaylı sertifika verildi ve sektörün nitelikli eleman ihtiyacına önemli bir katkıda bulunuldu. Yılsonuna kadar 12-15 Kasım ve 10-13 Aralık tarihleri arasında top-lam 2 eğitimin daha verilmesi hedefleniyor.

İzocam Masa Tenisi Takımı, Ko-caeli Kuruluşları Masa Tenisi Spor Derneği tarafından Derin-ce Kapalı Spor Salonu’nda ger-çekleştirilen “Kuruluşlar Arası Masa Tenisi Ligi”nde, 3. sırada yer almayı başarmıştı. Ligde ilk üçte yer alan İzocam, 6-9 Hazi-ran 2013 tarihleri arasında Marmaris’te gerçek-leştirilen 11. Kuruluşlar Arası Masa Tenisi Türki-

ye Şampiyonası’nda, şampi-yonluk için mücadele etti. Tür-kiye Masa Tenisi Federasyonu (TMTF) ve İstanbul Kuruluşlar Arası Masa Tenisi Spor Derne-ği (İKMTSD) tarafından düzen-lenen Şampiyona, 25 ilden ku-rum ve kuruluş takımlarının ka-

tılımıyla gerçekleştirildi.

16 masada yapılan müsabakalarda; Er-kekler Süper Grup’ta 16, 1. Grup’ta 48, Kadınlarda 10 takım olmak üzere toplam 74 takım, 350 sporcu mücadele verdi. Erkekler Süper Grup’ta mücadele eden İzocam Masa Tenisi Takımı, ilk gün maç-ları sonunda eleme maçı oynamaya hak kazandı. Son gün yapılan eleme maçın-da Turkcell A takımını yenen İzocam Ma-sa Tenisi Takımı, 16 takım arasında ilk 8 takım arasında yer alma başarısını gös-terdi. Takım önümüzdeki yıl tekrar Süperlig’de birincilik için yarışacak.

İzocam ve Rigips’in İç Yalıtım Usta Eğitimleri devam ediyor

İzocam, Masa Tenisi Takımı'yla yine bir başarıya imza attı

İzocam, “Doksanlar” dizisine yalıtım ürünleriyle sponsor olduİzocam, “Doksanlar” dizisine yalıtım ürünleriyle sponsor oldu. Türki-ye’nin 1990’lı yıllarını, sıradan bir mahalle ve o mahallede yaşayan sıradan insanlar üze-rinden anlatan televizyon dizisi “Doksanlar”ın ısı ve ses yalıtımı ihtiyacı-na İzocam destek oldu.

Dizi çekimlerinin gerçekleştirildiği mekânlarda ihtiyaç duyulan ısı ve ses yalıtımı için İzocam, 864 m2 Taşyünü Arabölme Levhası (50 mm kalınlığında sarı camtülü kaplı) sağladı. Atv’de yayın-lanan “Doksanlar” dizisi, moda, giyim ku-şam, müzik gibi neredeyse bütün sos-yal, ekonomik ve kültürel hayatın büyük bir dönü-şüm yaşa-dığı döne-mi, iki aile ve onların çocukları üzerinden anlatıyor.

10

Sanayi yapıları ve ticari binalarda, yangın çıkma-sını ve yangının yayılmasını önlemek için yönet-meliklere göre gerekli güvenlik önlemlerinin alın-ması hayati önem taşıyor. Sanayi yapılarında çı-kan yangınların en önemli nedenleri; prosesler, elektrik sistemleri ve işçilerin tedbirsizliği olarak sıralanıyor. Ticari binalarda ise yangınların çoğu elektrik odalarından, kofraların atmasından, kab-loların ısınmasından ve aydınlatma sistemlerin-den kaynaklanıyor.

İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, “Yangının çıkmasından korkmayacaksınız, yayıl-masından korkacaksınız” diyor. Yangının yayıl-ma nedeninin kullanılan tesisat ve yapı malze-meleri olduğunu belirten Prof. Dr. Kılıç, plastik esaslı malzeme ve kablo kullanmanın yangının yayılmasında önemli etken olduğunu ifade edi-yor. Prof. Dr. Kılıç, “Yanıcı madde yoksa yangın da yoktur” diyor ve ısı yalıtım malzemelerinde, polistiren ve poliüretan yerine, mineral yün kulla-nılmasının yangının yayılmasını engellediğine dikkat çekiyor.

Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik’te bazı güvenlik önlemlerinin yer aldı-ğını belirten Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, yapının büyüklüğüne ve kullanım amacına göre, algıla-ma sistemi ve sprinkler sisteminin (otomatik sön-dürme) uygulanması gibi zorunlulukların olduğu-nu dile getiriyor. Prof. Dr. Kılıç, yönetmelikte belir-tilen önlemleri almayan yapılara, iskân ve işletme ruhsatı verilmediği, ancak bunun yeni yapılar için geçerli olduğu bilgisini de paylaşıyor.

Sanayi yapılarında ve ticari binalarda yangın çıkmasına neden olan faktörler nelerdir? Yangınlar daha çok nelerden kaynaklanır? Bu konuda istatistikî veri var mı? Bu konuda istatistikî bilgiler var. Genel olarak en-düstri yangınlarının birinci nedeni proses kay-naklıdır. Proses dediğimiz zaman, o işletmede kullanılan hammaddeler ve hammaddelerin ya-nıcılığı söz konusu oluyor. İkinci sırada, elektrik sisteminden kaynaklanan yangınlar yer alıyor. Elektrik derken daha çok statik elektrik ve aşırı elektrik kullanımından kaynaklanan yangınlar-dan söz ediyoruz. Bu arada işçilerin hatalarından kaynaklanan yangınlar da çok fazla oluyor. Ge-nellikle endüstriyel tesislerde ısıtma sistemi çok

iyi olmadığı için elektrikli ısıtıcılar kullanılıyor. Isıtı-cıların kullanımındaki hatalar gibi işçilerin tedbir-sizliğinden kaynaklanan, özellikle sigara kaynaklı yangınlar da çıkabiliyor. Ayrıca bir diğer yangın nedeni de, aydınlatma armatürlerinin özellikle flo-rasan lambaların fazla ısınmasıdır.

Ticari binalardaki yangınlar, endüstriyel tesisler-deki yangınlardan daha farklıdır. Örneğin AVM’lerdeki yangınların çoğu, elektrik odaların-dan, kofralardan, kabloların ısınmasından ve ay-dınlatma sistemlerinden kaynaklanır. İstanbul’da-

Röportaj10

“Yangının çıkmasından değil, yayılmasından korkacaksınız”İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, “Önlemler alındığı takdirde yangının çıkması önemli değil, önemli olan çıktığı anda söndürülmesinin sağlanmasıdır” diyor. Yangın güvenliği konusunda yolun başında olduğumuzu belirten Prof. Dr. Kılıç, yangın güvenliğinin sadece yönetmeliklerde yer almasının yeterli olmadığını dile getiriyor.

ki büyük AVM yangınlarında da bunu görüyoruz. Bunun yanında ticarethaneler, AVM ve endüstri-yel yapılarda yangınların yarıdan fazlası, onarım ve yenileme çalışmaları sırasında meydana gelir.

Yangın çıktıktan sonra tesisin yapısı ve üretilen ürünün cinsine göre ne gibi riskler oluşur? Yangının yayılmasına, büyümesine neden olan riskler nelerdir? Ben her zaman, “Yangının çıkmasından korkma-yacaksınız, yayılmasından korkacaksınız” derim. Yangının yayılmasının nedeni, kullanılan tesisat

Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç

Yangın önlemle önlenir, önlemle söndürülür. Sö-zünü ettiğimiz sebeplerden dolayı başlayan yan-gın, tesis tamamen yok olana kadar sürüyor. Bu nedenle önemli olan tedbir almak.

Bugüne kadar ülkemizde çıkan en büyük sanayi ve ticari yangınları hangileri? Bu yangınlarla ve sonuçlarıyla ilgili bilgi verir misiniz? Son 1 yıl içinde en büyük sanayi yangını Konya Şeker Patogra’da gerçekleşen yangındır. Fabri-kada 54 milyon euro’luk bir hasar meydana gel-di. Bu yangının sigortacılıkta dönüm noktası ol-duğu söyleniyor. Çünkü hasarı karşılamak çok zordu. Bunun yanında Tuzla’daki kimya fabrika-sında da büyük bir yangın meydana geldi. Eski-

ve yapı malzemeleridir. Bu noktada da yayılma-ya neden olan birinci etken, plastik esaslı veya kolay yanıcı malzemelerin kullanılmasıdır. Kolay alevlenici malzemelerin kullanılması durumunda yangın çok hızlı yayılabilir. Yangının yayılmasına neden olan diğer neden, plastik esaslı kablo kul-lanımıdır. Daha çok büyük alanların tek hacim olarak kullanılması, yangın zonlarının oluşturul-maması yangının yayılmasına neden olur. Yangı-nın yayılmasını engelleyen en önemli faktör, yan-gın zonları ve kompartımanlarıdır. Bunlar yapılır-sa, yangın çıktığı yerde kalır. Dünyada da, ülke-mizde de yangının en çok yayıldığı kısımlar şaft-lardır. Özellikle yüksek binalarda yangının bir kat-tan diğer kata yayılmasının tek sebebi şaftlardaki yetersiz önlemlerdir.

Gerek jeneratör odalarındaki yangınlar, gerekse şaftlarda başlayıp yayılan yangınlar ve gerekse endüstriyel tesislerde gerçekleşen yangınların yayılmasının birinci nedeni, kolay yanıcı ısı yalıtım malzemesinin kullanılmasıdır. Örneğin, Konya Şeker fabrikasında, uygun ısı yalıtım malzemesi kullanılmadığı için çok büyük hasar meydana geldi. Polat Tower’da meydana gelen yangın da, binanın yüzeyindeki kaplama malzemesinin uy-gun olmamasından kaynaklanmıştır. Son birkaç yıl içinde bu tarzda kolay yanıcı malzeme üreten birçok endüstriyel tesis yandı. Bu nedenle her şeyden önce kullanılan yalıtım malzemelerinin yangına dayanıklı olması gerekiyor. İkinci olarak da, açıklıkların kapatılıp yangının çıktığı noktada kalmasını sağlamak, diğer noktalara geçişini en-gellemektir. Özellikle aşırı ve kolay yanıcı ürün üreten endüstriyel tesislerde ona uygun tedbirle-rin alınması gerekir. Maalesef Türkiye’de bu dik-kate alınmıyor. Bu tür tesislerde statik elektrik kontrolü, bölümlendirme ve sprinkler sistemleri (otomatik söndürme) yapıldığı takdirde risk aza-lır. Riski hiçbir zaman ortadan kaldıramazsınız.

şehir, Çerkezköy ve Çorlu’da da birkaç fabrika-da büyük çaplı yangınlar çıktı. Ticari yapılar ara-sında özellikle, AVM’lerdeki yangınlardan söz edebilirim. Bu yangınlar arasındaki en büyükler-den birisi Beylikdüzü’ndeki Migros yangınıdır. Bu yangında sadece Migros’un olduğu kısım değil, Migros’un bulunduğu AVM de tamamen yandı. Ben aslında o AVM için iki kez “yanar” di-ye rapor vermiştim. Yangının nedenleri; AVM’de yemek katındaki fanların çatı arasında kullanıl-ması, çatı arasında uygun yalıtım malzemenin kullanılmaması ve sprinkler sisteminin uygulan-mamasıydı. Bunun yanında Tekirdağ ve İzmit’te de AVM’ler yandı.

Sanayi yapıları ve ticari binalar yangın güvenliğinin sağlanması için nasıl inşa edilmeli? Ne gibi yalıtım ve güvenlik önlemleri alınmalı? Yangın önlemlerinin, o binanın mimari ve kulla-nım özelliklerine, endüstriyel tesis ise üretim sis-temlerine uygun alınması gerekir. Yangın önlem-leri, ticari ve endüstri yapılarında birbirinden fark-lıdır. Ama hepsinde standart olan önlemlerden birincisi can güvenliği için kaçış yollarının düzen-lenmesi, ikincisi ise benim en çok önem verdi-ğim mimari tasarımdır. Tesisteki ya da yapıdaki pasif önlemler ne kadar iyiyse, risk o kadar aza-lır. Bunun anlamı şu, riski böleceksiniz, yangını-nın çıktığı yerde kalmasını sağlayacaksınız. Isı ya-lıtımı için çoğunlukla poliüretan ve polistiren mal-zemeler kullanılıyor. Bunların azaltılması gereki-yor. Yani, işletmede üretimden kaynaklanacak risklerin dışındaki riskler tamamen ortadan kaldı-rılmalıdır. Prosesten ve statik elektrikten kaynak-lanan yangınlar için önlem almak gerekiyor. Kul-lanılan kablolar, özellikle de elektrik kabloları mutlaka yangına dayanıklı olmalıdır.

Bu gibi yerlerde kullanılacak fanların, eğer gaz kullanımı varsa, bu kısımlarda gaz birikimini önle-yecek şekilde havalandırma yapılması, havalan-dırma cihazlarının kıvılcım güvenlikli olması gere-kiyor. Algılama ve uyarı sistemleriyle söndürme sistemi de yangın sırasında devreye girmeli. Söndürme sisteminin seçiminde üretilen mamul maddeye ya da kullanılan hammaddeye uygun bir söndürme sistemi kullanılmalıdır. Bu önlemler alındığı takdirde yangının çıkması önemli değil, çıktığı anda söndürülmesi sağlanır. Ticari yapılar ise, endüstriyel tesisler kadar riskli değildir. Bu-güne kadar sprinkler sistemi olan ve pompası çalışan ticari yapılarda, büyük ve yayılan bir yan-gın olmadı. Sprinkler sistemi varsa yangın yüzde 98 söner. Sönmeyen yangınlarda ise ya pompa arızalı oluyor ya da sistem kapatılmış oluyor. Kı-sacası, uygun bir sistem kurulmuşsa ticari yapı-larda yangın büyümeden söndürülebilir.

Yalıtım malzemeleri ve pasif yangın önlemlerinin yangının yayılmasını önlemede ne gibi katkıları vardır? Yanıcı madde yoksa yangın da yoktur. Yangı-nın olması için yanıcı maddenin olması gerekir. Isı yalıtım malzemelerinde, polistiren ve poliüre-tan yerine, mineral yün kullanıldığı zaman yanı-cılık ve yayılma önlenmiş olur. Örneğin, bir ma-ğazayı düşünürseniz, mağaza duvarında yanıcı

12 Röportaj12

malzeme kullanmazsınız yangının yayılımı-nı önlemiş olursunuz. Ama mağazanın içinde yanıcı malzemeler vardır. O yanıcı malzemelerin riskini azaltmak ve yangının çıktığı yerde kalmasını sağlamak için de kullanım amacına bağlı olarak kompartı-manlar oluşturulur. Bir ticarethanenin de-posu bölümlendirildiyse, bir yerde çıkan yangın orada kalır. Ancak tek hacim yap-tıysanız, o zaman yangından geriye hiçbir şey kalmaz.

Yangın güvenliğinin sağlanmasına yönelik olarak bir tesiste ne gibi eğitimlerin verilmesi gerekiyor? Çalışanlar ve yetkililerin nasıl eğitilmesi gerekiyor? Eğitimleri, sistemlere göre birkaç grupta ele alıyoruz. Birincisi, yangının çıkmaması için yapılacak işlemlerle ilgili eğitimlerdir. Yangı-nın çıkmaması için nelere dikkat edilmesi gerekir?, çöpler nasıl atılmalıdır?, sigara ne-rede kullanılmalıdır?, ne tip elektrik tesisatı tercih edilmelidir? gibi konularda eğitimler verilmelidir. İkinci grup eğitimler ise, yangın çıktığı zaman nasıl hareket edileceğiyle ilgili eği-timlerdir. Tesisteki ya da ticari yapıdaki yetkilinin, yangında paniğe kapılmadan nasıl müdahele edeceği ve insanları nasıl tahliye edeceğiyle ilgili eğitimler bu grupta yer alır. Üçüncüsü, sistemle-rin bakımıyla ilgili eğitimleri içerir. Yangının ne za-man, nerede ve nasıl çıkacağı belli olmadığı için sürekli olarak kurulan sistemin çalışır durumda olması gerekir. Bu konuda bakım eğitimi verilme-lidir. Konuyu bilen teknik personelin olması, ba-kım esaslarının yerine getirilmesi ve sistemin test edilmesi gerekir. Bu üç eğitim grubu da uygula-nırsa, eğitim tamamlanmış olur. Yangının çıkma-masıyla ilgili önlemler, aslında o yapıdaki ya da tesisteki herkesle ilgilidir. Söndürmeyle ilgili kısım-sa, sadece söndürmeye müdahele edecek kişi-ler, yani güvenlik görevlilerini ilgilendirir.

Bu eğitimlerin alınması yasal olarak zorunlu mudur? Aslında bu eğitimler zorunlu eğitimlerdir. Zorun-luluk, yasal olarak genel bir ifadeyle belirtilmiştir.

Yılda bir kez tatbikat yapılması, sistemlerin her yıl bakımının yapılması ve test edilmesi gerekir. An-cak yangın çıkmaması konusundaki eğitimler konutlar için zorlayıcı değildir.

Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik’te ne gibi güvenlik önlemleri yer alıyor? Bu konuda ne gibi yaptırımlar ve denetimler uygulanıyor? Binanın büyüklüğüne ve kullanım amacına gö-re, algılama sistemi ve sprinkler sisteminin uygu-lanması gibi zorunluluklar söz konusu. Örneğin, 2 bin metrekareyi geçen depolar ve belli yük-seklikteki binalar için algılama sisteminin yapıl-ması zorunludur. Yüksekliği 21.50 metreden fazla olan binalarda yangın dolabı gibi önlemle-rin alınması, 30 metreden yüksek ticarethanele-rin mutlaka sprinkler sistemine sahip olması, yüksekliği 51.5 metrenin üzerinde olan konutla-rın sprinkler ve algılama sistemini bulundurması gerekir. Bu önlemler arasında en önemlisi olan söndürme sistemleri, alışveriş merkezleri ve yük-

sek yapılar için yönetmelikle zorunlu hale getirildi. Bu nedenle de her geçen gün bu tarz yangınlar azalıyor. Yönetmelikte belirti-len önlemleri almayan yapılara, iskân ve işletme ruhsatı verilmiyor. Yeni yapılar için bu geçerli, ancak eski yapılar için geçerli değil. Aslında yönetmelikte belirtilen hu-suslar yerine getirilmediği takdirde, Kaba-hatlar Kanunu’na göre soruşturma açılma-sı gerekiyor.

Daha önce sizinle yaptığımız röportajda Yangın Yönetmeliği’nin bazı maddelerinin yanlış yorumlandığını, bazı maddelerin de uygulanabilir olmadığını söylemiştiniz. Bu konuda geçen yıllar içinde bir gelişme yaşandı mı? Yönetmelikte halen eksikler olduğunu düşünüyor musunuz? Revizyonu halen süren Yönetmelik ne aşamadadır?Yönetmelikle ilgili revizyon çalışmaları yak-laşık 4 yıldır yürütülüyor. Yönetmelikte 70-80 maddede değişiklik yapıldı. Aslında ça-lışmalar tamamlandı, ancak Bakanlık’ta

bekliyor. Umarım en kısa sürede yönetmelik çı-kar. Sadece Yangın Yönetmeliği'nde değil, yeni tip imar yönetmeliğinde pek çok hata var. Örne-ğin, kapıların genişliğinin 150 cm, merdivenlerin ise 120 cm olması isteniyor. Yönetmeliğe göre, 100 cm de merdiven yapabilirsiniz, ama kapıyı 150 cm genişliğinde yapmanız gerekiyor. Yurtdı-şında ise bunun tam tersi bir durum söz konusu. Çünkü kapıdan geçiş hızlı olduğu için kapı, mer-divenin yüzde 75’i kadar olur. Ama Türkiye’de maalesef bu detaylar düşünülmüyor. Yönetme-likte mevcut binadaki önlemler belirtiliyor, ancak bunların yeni binalardan daha zor olduğunu ya da aynı olduğunu görebiliyorsunuz. Bunun gibi düzeltilmesi gereken, çoğunluğu mimari konu-larda olan pek çok husus var. Bunun ötesinde uygulamada da sıkıntı söz konusu, pek çok yan-lış uygulanan madde bulunuyor.

Ülkemizde yangın güvenliği konusunda yönetmeliğin ötesinde neler yapılabilir?Yangın güvenliğinin sağlanması için basındaki 5N, 1K’nın uygulanması gerektiğini hep söyle-rim. Yani, “Ne olmalıdır? Nasıl olmalıdır? Nasıl ya-pılmalıdır? Nasıl işletilmelidir? Nasıl test edilmeli-dir? Bunları kim yapmalıdır?” sorularına yanıt aranması gerekiyor. Türkiye’de daha işin “ne ol-malıdır?” kısmı bitti. “Duvarlar yangına dayanıklı olmalıdır” diyorsunuz. Ama bu nasıl sağlanır diye düşünülmüyor. Bu konuda standartların olması gerekiyor. Bazı yerleri inceledim, içim sızladı. Bu-nun ötesinde nasıl test edilmesi ve işletilmesi ge-rektiği konusunda da ciddi eksiklikler var. Baş-langıçta sistem test ediliyor, ama bir süre sonra bakıyorsunuz ki, aslında hiçbir sistem çalışmıyor. Bunları yapacak olan ehil kişiler kim? Bu konu-da yetişmiş personel lazım. Yangın güvenliği ko-nusunda yolun başındayız. Yangın güvenliğinin sadece yönetmeliklerde yer alması yeterli değil. O mentalitenin gelişmesi gerekiyor. Biz kaderci bir yapıya sahip olduğumuz için “Bir şey olmaz” deyip geçiyoruz. Asıl öncelikli olarak bunun de-ğiştirilmesi gerekiyor.

İzocam'dan Haberler

İzocam, yangın yalıtımını her fırsatta gündeme getiriyor. Yangın yalıtımına sosyal sorumluluk bilinciyle yaklaşan İzocam, ülkemizde Binala-rın Yangından Korunması Hakkındaki Yönet-meliğe uygun şekilde yapılar inşa edilmesine yönelik desteğini sürdürüyor. Yangın yalıtımın-da geliştirilecek detay, yapılacak uygulama ve seçilecek malzemelerde, malzemelerin yan-mazlık özelliğine dikkat edilmesi yangınla mü-cadelede büyük rol oynuyor. Can ve mal gü-venliği, kayıpları en aza indirmek için tasarım ve seçim aşamasında hassasiyet gösterilerek, birbirleriyle uyumlu malzemelerin kullanımıyla sağlanıyor. Bu nedenle yangın yalıtımı için en uygun ürünler olarak İzocam Camyünü ve Taşyünü öne çıkıyor.

İzocam Tekiz Tesisleri’nde, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) kriterlerine uygun olarak, “İzo-cam Tekiz” markası altında Mineral Yün Yalıtım-lı panellerin üretimi gerçekleştiriliyor. Yüksek yangın güvenliği istenilen yapılarda veya yanıcı, parlayıcı maddelerin depolandığı yerlerde ter-cih edilen İzocam Tekiz Mineral Yün Yalıtımlı Paneller kesintisiz üretiliyor. Metal dış kabuk ve yalıtım dolgu olarak kullanılan “A” yanmazlık sı-nıfındaki mineral yün tabakası sayesinde yangı-na dayanıklı kompozit bir sistem elde ediliyor.

Yangın emniyetinin yanı sıra yüksek ses ve ısı yalıtımı da sağlayan paneller, çevre için zararlı madde içermiyor. Mineral yün dolgu, tam oto-matik üretim tesisinde dilimlenerek, lifleri panel yüzeyine dik hale getiriliyor, böylece panelin ba-sınca karşı dayanıklılığı artırılıyor. Hadvelerin içi-ni de dolduracak şekilde dilimlenen lifler, pane-lin içine yerleştiriliyor. Mineral yün yalıtımlı çatı ve cephe panelleri yüksek yangın dayanımı, ses ve ısı yalıtımı için her iki yüzü sac kaplı ola-rak üretiliyor. Mineral yün yalıtımlı çatı panelleri, eğimi yüzde 7’den yüksek çatılara uygulanıyor.

Günümüzde ihtiyaçların ve yatırımların büyü-mesiyle birlikte binlerce insanın bir arada bu-lunduğu işyerleri, alışveriş merkezleri ve sana-yi yapıları karşımıza çıkıyor. Buna bağlı olarak yangın ihtimaline karşı, güvenli çözümlerin devreye girmesi gerekiyor. 50 yıl öncesiyle karşılaştırıldığında artık günümüz binalarında çok daha farklı malzemeler kullanılabiliyor. Türkiye’de yatırım yapan yabancı sermayeli kuruluşlar, tesislerin çatı ve duvarlarında yan-gın emniyeti için A tipi malzeme kullanımını şart koşuyor. A tipi yanmaz malzemelerin, yeni

Avrupa Yangın standartlarına göre sadece mi-neral yünler (camyünü ve taşyünü) olduğu bi-liniyor.

İzocam, ISO 9001 Kalite Güvence Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve OHSAS 18001 İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Sistemi’ni, Tekiz Tesisleri’nde de hassasiyetle uyguluyor. Uluslararası bir standart olan, Mal-zeme Yönetmeliği’nin 6. maddesine göre, “Ürünün yönetmelikte belirtilen temel gerek-leri karşılamasına imkân veren malzeme” an-lamına gelen “CE” işaretine ise tüm bina ürünleri sahip. Aynı zamanda, mineral yün ürünleri olan taşyünü ve camyünü için sade-ce bio ürün kategorisine verilen EUCEB Serti-fikası bulunuyor.

İzocam Tekiz Tesisi1966 yılında kurulan Ümraniye Tekiz Tesisi’nde 4 milyon m2 kapasite ile taşyünü ve poliüretan yalıtımlı paneller ve 2 milyon m2 ka-pasite ile trapezler üretiyor. Yalıtımlı paneller, formlandırılmış iki metal yüzey arasında yalıtım çekirdeği bulunan malzemeler olarak tanımla-nıyor. Bu paneller ısı, ses ve yangın yalıtımı ihti-

yacı bulunan çatı ve cephelerde yaygın olarak kullanılıyor. Özellikle hızlı montaj ihtiyacı bulu-nan ve geniş açıklıkların örtülmesi gereken tüm yapılar için ideal çözümü oluşturuyor.

Mineral Yün Dolgulu Sandviç Panellerin bir di-ğer önemli özelliği arasında ise yanmaz oluşu yer alıyor. Yalıtımlı panellerde taşyünü, camyü-nü ve poliüretan yalıtım malzemeleri kullanılı-yor. Yalıtımlı panelin taşıyıcılığını sağlayan kap-lamalar ise Galvaniz Sac ve PVC’den üretilebili-yor. Metal yüzeyler “coil coating” boya hattında RAL kataloğundaki tüm renklerde ve polyes-ter, PVdF gibi değişik boya tiplerinde boyana-biliyor. Yalıtım ihtiyacı bulunmayan veya yerin-de yalıtım uygulaması yapılacak projelerde, tek kat sac çatı ve cephe trapezleri kullanılırken, genellikle boyalı galvaniz sac veya alüminyum-dan ve değişik kalınlıklarda imal ediliyor. Sac üzerine verilen desenler (hadve yükseklikliği, hadve genişliği vb.) taşıma yüklerini belirliyor.

İzocam Tekiz Çatı-Cephe sistemlerinin arasında:• Kaset sistem profili• Dalgalı Trapez• Çatı Trapezi• Cephe Trapezleri• Membranlı Fibro Panel• Kombi Panel• Metal Kiremit• Soğuk Depo Paneli gibi ürünler bulunuyor.İzocam Tekiz ürünleri, BVQI tarafından verilen ISO 9001 Kalite Güvence Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetimi Sistemi ve OHSAS 18001 İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Yönetim Sistemi Sertifikaları’na sahip tesislerde üretiliyor.

İzocam Tekiz “TSE” onaylı ürünleriyle yangın güvenliğine dikkat çekiyorYangın yalıtımının önemini her fırsatta vurgulayan İzocam’ın, Tekiz Tesisleri’nde üretimini gerçekleştirdiği çatı ve cephe ürünlerinin Türk Standartları Enstitüsü (TSE) kriterlerine uygunluğu bulunuyor.

14

Şirketinizin kuruluşunu anlatır mısınız? Faaliyet alanlarınız neler?İTÜ’den Gemi İnşaatı ve Gemi Makinaları Yüksek Mühendisi olarak mezun olduktan sonra, çatı ve cephe kaplama sektö-ründeki seçkin 3 firmada 6 yıl-lık profesyonel iş hayatım ol-du. 1997 yılında Göker Metal Kaplama Sanayi ve Ticaret Li-mited Şirketi’ni kurdum. İzo-cam A.Ş. Tekiz ürünleri satış ve uygulama bayisi olarak, taşyünü ve poliüretan yalıtımlı metal çatı ve cep-he kaplamaları, PVC ve TPO membran yalıtımlı düşük eğimli çatı kaplamalarının yanı sıra metal kenet çatı kaplamaları da yapıyoruz. Ayrıca Tekiz ürünlerinin doğrudan son kullanıcı şirketlere ve montaj şirketlerine satışını gerçekleştiriyoruz.

Nasıl ve ne zaman İzocam Tekiz bayisi oldunuz? İzocam’ı neden tercih ettiniz? 2005 yılında İzocam Tekiz satış ve uygulama ba-yisi olduk. 2006-2012 yılları arasında 6 yıl boyun-ca İzocam A.Ş. Tekiz ürünleri satış ve uygulama Türkiye birinciliğini kazandık. İzocam, pazarda güçlü ve güvenilir bir marka. Ürettiği malzemele-rin her zaman arkasında olması, malzeme kalite-siyle ilgili olarak en küçük bir şüpheye yer bırak-mıyor. Satış, teknik kadro ve fabrikasıyla, tüm ta-lep ve isteklerimize hızlı ve etkili cevap verebili-yor. Ayrıca kaliteli ürünleriyle Türkiye’de her za-man başı çekiyor. Bu saydıklarımıza sıcak bayi yaklaşımını da ekleyebiliriz.

Yıllarca İzocam Tekiz satış ve uygulama birincisi olmanızı neye borçlusunuz? Öncelikle kaliteli malzemeyle, iyi hizmeti birleştir-memiz başarımızın anahtarıdır. Müşteri talepleri-ne hızlı ve doğru çözümlerle dönmemiz, güler-yüzlü ve disiplinli çalışma tarzımızın da bir diğer artımız olduğuna inanıyoruz.

İzocam ürünleriyle yaptığınız uygulamalardan söz eder misiniz? Sanayi yapılarındaki uygulamalarda daha çok hangi ürünleri kullanıyorsunuz? İzocam Tekiz ürünleriyle, sanayi tesisleri, alışveriş merkezleri, depo, antrepo, spor salonu, hangar, otogar gibi büyük yapıların çatı ve cephe kapla-ma uygulamalarını yapıyoruz. Sanayi yapılarında, yeni Yangın Yönetmeliği sebebiyle giderek artan miktarda taşyünü malzeme tercih ediliyor. Çatı

“Taşyünüyle üretilen çatı ve cephe panel metrajları artıyor”İzocam’ın İstanbul’daki Tekiz satış ve uygulama bayilerinden Göker Metal Kaplama San. ve Tic. Ltd. Şti. Kurucusu M. Gökhan Ertürk, müşterilerinin İzocam’ın kalitesinden emin olduklarını söylüyor: “İzocam Tekiz ürünlerini kullanırken müşteri tarafında herhangi bir konuda soru işareti olmuyor.”

kaplaması olarak İzocam Tekiz’in patentli Membranlı Kombi Panelini; malzeme kali-tesi, yağmur oluksuz çözüm sunması, yüzde 0’a kadar eğimsiz ve düşük eğimli çatı-lara uygulanabilir olması, uzun ömürlü, kolay bakım ya-pılabilir ve hızlı montaj edilme-si nedeniyle yoğun olarak kul-lanıyoruz. 2013 yılının ikinci yarısında üretime başlayan yeni makinalardan çıkan pa-nel formları ile çatı ve cephe

panel birleşimleri mükemmele ulaştı.

Son dönemde İzocam Tekiz ürünleriyle hangi sanayi projelerine imza attınız? İzocam Tekiz ürünleriyle yaptığımız projeler ara-sında; Reka-Orkide Yağ/Muratlı, Evyap/Gebze, Ford/Yeniköy Tesisleri, Componenta/Orhangazi, Pürplast/Gebze, Bauhaus/Antalya ve Kağıthane, Migros/Beylikdüzü, Mey İçki/Nevşehir, Federal Mogul/ Tuzla, Böhler/Gebze ve Anadolu Harika-lar Diyarı Eğlence Parkı/Kayseri yer alıyor.

Sanayi yapılarında neden İzocam Tekiz ürünleri tercih ediliyor? Müşterilerimiz, İzocam ürünlerinin kanıtlanmış ka-litesinden, garanti süresinden ve sonrasındaki destekten eminler. İzocam Tekiz ürünlerini kulla-nırken müşteri tarafında herhangi bir konuda so-ru işareti olmuyor. Sanayi yapılarında kullanılan yalıtımlı kaplama malzemeleri, yapı maliyetinde hatırı sayılır bir tutarı oluşturuyor. Bu evrede İzocam’ın, biz ve müşterilerimiz için büyük bir marka değeri olması ve güven vermesi tercih se-bebi oluyor. Uygulama sonrasında müşterilerimiz memnuniyetlerini ve teşekkürlerini iletiyorlar.

Dergimizin bu ayki konusu olan “sanayi ve ticari yapılarında yangın güvenliği” ile ilgili ne tür uygulamalar yapıyorsunuz? Sanayi ve ticari yapılardaki yangın güvenliği, çalı-

şanların iş güvenliği ve bina güvenliği açısından son derece önemli. Bu konuda şirketimize dü-şen görevlerin başında, yangın güvenliği konu-sunda müşterilerimizi eksiksiz bilgilendirmek ge-liyor. Sanayi yapılarının inşasında kullanılacak ve-ya içinde imal edilecek ürünlerin özelliğine ve ya-nabilirlik durumuna göre gereken yangın direnci-ne sahip kaplama ve yalıtım kalınlığı konusunda doğru seçim yapılması hayati önem taşır. Müşte-rilerimize, çalışanların can güvenliğinin önemini ve binanın görebileceği zararları anlatıyor, yangın güvenliği sağlayan malzemelerle yapılan binalar için sigorta prim oranlarının da düşük olduğunu hatırlatıyoruz.

Türkiye’deki uygulama pazarının bugünkü durumundan söz eder misiniz? Uygulama pazarında son yıllarda en çok üzerin-de durulan konu, montajı yapılan tesiste iş gü-venliği standartlarına ve kurallarına uyumun sağ-lanması ve iş kazaları riskinin ortadan kaldırılma-sıdır. Şirket olarak genel felsefemiz, kaza olma-ması ve yapılan işin referans değerinin yüksek ol-masıdır. Bu nedenle özellikle iş güvenliğine bü-yük önem veriyoruz. Uygulama pazarında birçok şirket var. Ancak işin kalitesi, yapımı sırasında ve teslimindeki müşteri memnuniyeti şirket sayısıyla ters orantılı oluyor. Biz Göker Metal olarak, teslim ettiğimiz her işin, başlayacağımız yeni işe refe-rans olacağının bilincindeyiz.

İstanbul’da sanayi ve ticari yapılardaki yalıtım uygulamaları nasıl? Ülkemizde, son birkaç yılda özellikle taşyünüyle üretilen çatı ve cephe panel metrajlarında büyük artış var. Enerji tasarrufu ve yaşam konforu için ısı yalıtımına verilen önem, yangın güvenliğiyle büyümeye devam ediyor. İstanbul ve Marmara bölgesindeki sanayi yapılarında genellikle 5-8 cm taşyünü yalıtım kalınlığı kullanılıyor, alışveriş merkezlerinde ise bu yalıtım kalınlığı 10 cm’yi bu-luyor. Ülkemizde sanayi yapılarına genellikle ko-nusunda öncü şirketler sahip. Bu şirketler mev-cut yönetmelik ve bilhassa Yangın Yönetmeliği’ni önemsiyorlar.

Bayilerimiz14

Çağla İnşaat ne zaman kuruldu? Faaliyetlerinizle ilgili bilgi verir misiniz? Çağla İnşaat’ı 1996 yılının Ekim ayında kurduk. Şirketimiz ismini, biricik kızımız Çağla’dan aldı. Çağla İnşaat olarak, İzocam Tekiz Çatı ve Cep-he Panelleriyle, sanayi yapıları, alışveriş merkez-leri, spor salonları, hangarlar, hastaneler, okullar, depolar gibi tesislerde çatı ve cephe kaplama işlerini yapıyoruz. Aynı zamanda bu ürünlerin İzocam tesislerinden ve Kumburgaz depomuz-dan satışlarını da gerçekleştiriyoruz.

Nasıl ve ne zaman İzocam Tekiz bayisi oldunuz? İzocam’ı tercih etmenizin nedeni nedir? Tekiz ile 2000 yılından beri çalışıyoruz. 2005 yı-lında İzocam ve Tekiz’in birleşmesiyle bayiliği-miz İzocam Tekiz olarak değişti. Ürün kalitesi, müşteri güvenilirliği, ürünlerin zamanında üreti-mi ve sevkiyatı İzocam’ı tercih sebebimizdir.

İzocam ürünleriyle yaptığınız uygulamalardan söz eder misiniz? Sanayi yapılarındaki uygulamalarda daha çok hangi ürünleri kullanıyorsunuz? Sanayi yapılarında, poliüretan veya taşyünü dol-gulu çatı cephe panelleri ile kaplama yapıyoruz. Bu ürünlerle kolayca giydirilen tesisler, hem üre-time erken başlayarak zamandan kazanıyor hem de farklı renk uygulamalarımızla görsel es-tetik kazanıyor. İstenilen renk ve tonda yapılabi-len cephe panelleriyle, modern binalar görsel zenginlikler oluşuyor.

“İzocam Tekiz bayisi olarak yatırımcıyı doğru yönlendirmeliyiz”Çağla İnşaat Yapı San. Tic. Ltd. Şti. Genel Müdürü Mimar Nadir Yıldırım, “Tüketiciler, yapacakları yatırımda ısı ve yangın güvenliğini en iyi şekilde sağlayan ve uzun yıllar bozulmadan kullanabilecekleri ürünleri istiyorlar. İzocam Tekiz ürünlerini, profesyonel ve doğru teknikle uygulamaya çalışıyoruz” diyor.

Sanayi yapıları için yalıtımın önemi nedir? Son dönemde İzocam Tekiz ürünleriyle hangi sanayi projelerine imza attınız? Son dönemde; Fırat Plastik Büyükçekmece, Çorlu, Er-zincan, Ankara ve Lülebur-gaz Tesisleri, Kaya Holding/Belek, Antalya, Kaya Plaza Eğlence Merkezi ve Kongre Binası tesisleri, Skala İnşaat/Gebze Fetaş, Reform Cıva-ta, Selçuk Bardakçı Tesisle-ri, İzocam Tekiz ürünleri kullanarak yaptığımız projeler arasında yer alıyor.

Tüketicilerin İzocam’dan ne gibi beklentileri var? Siz tüketicilere ne gibi çözümler sunuyorsunuz? Tüketiciler, yapacakları yatırımda ısı ve yangın güvenliğini en iyi şekilde sağlayan ve uzun yıllar bozulmadan kullanabilecekleri ürünleri istiyorlar. Beklentileri elbette kalite. İzocam Tekiz ürünleri-ni, profesyonel ve doğru teknikle uygulamaya çalışıyoruz. Uygulama yaptığımız ürünlere peri-yodik bakım hizmeti veriyoruz.

Dergimizin bu ayki konusu “sanayi yapılarında yangın güvenliği”. Siz bu konuda ne tür uygulamalar yapıyorsunuz? Bu konunun öneminden söz eder misiniz? Sanayi yapıları, bir ulu-sun en büyük mal varlık-ları ve ekonomik gücün en önemli parçalarıdır. Aynı zamanda bir milli servettir. Ürettikleri ürün-ler, ulusun dünya ekono-misi üzerindeki durumunu

belirler. Bu tesislerin can ve mal varlıklarını yangına karşı koruması, sistemin tasarımı ve işletmesi açısından çok önemlidir. Kullandığımız ürünlerden Taşyünü Çatı ve Cephe Panelleri yangın em-niyetlidir ve yangın güvenliği sağlar.

Türkiye’deki uygulama pazarının bugünkü durumundan söz eder misiniz? Pazar siz uygulama bayilerine ne

gibi fırsatlar sunuyor? Türkiye pazarında yatırımcı, mimar ve mühendis görüşlerini dikkate alıyor, üretim yapılacak tesis-lerde yalıtım değerleri ve yangın emniyetleri gibi önemli konulara dikkat ediyor. Bunun aksini ya-pan ise, yatırımının ikinci aşamasında bilinçleni-yor ve doğru çözümler istiyor. Maddiyat nede-niyle yalıtımsız ve Yangın Yönetmeliği dışına çı-karak sistem çözümü yapanlar, hatalarını üreti-me geçtiklerinde anlıyor ve kaliteye dönüyorlar. Kaliteli ürünleri sunan İzocam Tekiz ve onun ba-yileri olarak, bizler yatırımcıyı doğru yönlendir-meli ve eğitmeliyiz.

İstanbul’da bulunan sanayi yapılarındaki yalıtım uygulamalarıyla ilgili bilgi verir

misiniz? Ağırlıklı olarak ne kadar kalınlıklar kullanılıyor?

Yönetmeliklere, özellikle de Yangın Yönetmeliği’ne

uyuluyor mu? İstanbul ve çevresindeki sa-nayi yapılarında ağırlıklı ola-rak poliüretan ve taşyünü ya-lıtım malzemeleri kullanılıyor. Tesisin yangın riskine karşı yalıtım tipi, üretilen ürün veya

ısı ihtiyacına göre de yalıtım ka-lınlığı seçiliyor.

KOMBİ PANELÜst yüzeyi PVC ve TPO membran kaplı,

taşyünü ve poliüretan yalıtımlı çatı panelidir. Isı ve su yalıtımı sağlar.

16

Beyap İnşaat’ın kuruluşunu anlatır mısınız? 1998 yılında kendisi de İnşa-at mühendisi olan ağabeyim Haluk Beyazıt ile birlikte tecrü-belerimizi, bilgi ve birikimleri-mizi birleştirerek Beyap İnşaat’ı kurduk. İnandığımız doğrularımız ve bugüne ka-dar hiç taviz vermediğimiz ka-lite anlayışımızla, bizleri yansı-tan referanslarımızı oluştura-rak bugünlere geldik ve ha-len referanslarımızla bizlere ulaşan müşterilerimi-ze hizmet vermeye devam ediyoruz.

Faaliyet alanlarınız neler? Beyap İzocam Tekiz bayisi olarak, çatı ve cephe kaplamaları uygulamalarının yanında, anahtar teslim taahhüt ve konut yapımına devam ediyor.

Ne zaman İzocam Tekiz bayisi oldunuz? İzocam’ı tercih etmenizin nedeni nedir? 2000 yılından beri Tekiz ürünlerini kullanmakla birlikte, 2008 yılında İzocam Tekiz bayisi olduk. İzocam’ın güvenilir olması ve piyasada ihtiyaç duyulan kurumsal kimliğe sahip olması ilk tercih nedenlerimizdendi.

İzocam ürünleriyle yaptığınız uygulamalardan söz eder misiniz? Sanayi yapılarındaki uygulamalarda daha çok hangi ürünleri kullanıyorsunuz? Taşyünü ve poliüretan dolgulu İzocam Tekiz ürünleriyle her türlü çatı ve cephe uygulamaları yapılabilmekle birlikte, günümüzde mühendislik ve detay çözümlerini ön plana çıkarabildiğimiz daha kapsamlı ve detaylı projelerde çalışma imkânı buluyoruz. Bu da daha ziyade diğer fir-maların tümünün hizmet veremediği kombi ve fibro diye adlandırdığımız mebranlı özel sistemle-ri ön plana çıkarıyor. Başkalarının çözüm bula-madığı karmaşık projelere, ürünlerimizle çözüm

İzocam Tekiz Taşyünü Panel yangın güvenliğinde tek çözümİzocam Tekiz’in İstanbul’daki satış ve uygulama bayilerinden Beyap İnşaat Taahhüt San. Tic. Ltd. Şti.'nin Kurucu Ortağı, İnşaat Yüksek Mühendisi Bayram Beyazıt, “İzocam Tekiz Taşyünü Panel ürün alternatifleri, yangın güvenliği için tek çözüm. Çok küçük bir ihtimal dahi olsa, yangın riski olan bir yapıda, taşyünü malzeme alternatiflerinden başka bir ürün kullanma şansı yoktur” diyor.

alternatifleri yaratıp sorunsuz uygulama hizmetleri sunabili-yoruz.

Sanayi yapıları için yalıtımın önemi nedir? Son dönemde İzocam Tekiz ürünleriyle hangi sanayi projelerine imza attınız? İçinde üretim veya depolama yapılan her sanayi yapısı yalıtı-ma ihtiyaç duyar. Siz bu yalıtı-mı ne kadar sorunsuz ve düz-

gün yaparsanız, uzun vadedeki işletme giderleri-nin azalmasını ve bina ömrü boyunca kullanımı-nı da dikkate aldığınızda, başta çok gibi görünse de yalıtım bütçesini, kısa vadede işverene geri ödeme şansı sunuyor ve uzun vadede yatırımcı-ya ciddi tasarruflar sağlıyorsunuz. Son dönemde İzocam Tekiz ürünleri ile yaptığımız projeler ara-

sında halen montajı devam eden bir enerji santralinden otomotiv sektö-ründe yan sana-yi imalatı yapan birkaç fabrika-ya, yurtdışı ha-

vaalanı çatı uygulamasından spor salonuna ka-dar çok farklı yapı türlerinde hizmet veriyoruz.

Tüketicilerin İzocam’dan ne gibi beklentileri var? Sanayi yapılarında neden İzocam ürünlerini tercih ediyorlar? Uygulama yapıldıktan sonra size ne gibi geri dönüşlerde bulunuyorlar? Tüketicinin İzocam’dan en büyük beklentisi, is-mine yakışır bir şekilde zamanında ve kaliteli ürün sunmasıdır. Tüketicilere düşün-dükleri malzemenin yanında, mut-laka alternatif bir çözüm önerisi sunabiliyoruz. Sonuçta bütçe ve beklentileri doğrultusun-da karar vermek onlara dü-şüyor. İzocam Tekiz, bugün gerçekten bayi yapısı ola-rak sektördeki en üst kade-medeki şirketlerle çalışıyor. Piyasadaki en büyük eksik olan, kurumsal ve ciddi muha-

tap bulma sorunu, İzocam ve bayileri kanalıyla yapılan kaliteli hizmet sayesinde aşılıyor. Bugüne kadar zamanında ve sorunsuz hizmet verdiğimiz her projede, müşterilerden olumlu geri dönüşler aldık, bu da bize her zaman yeni müşteriler ka-zandırıyor.

Dergimizin bu ayki konusu “sanayi yapılarında yangın güvenliği”. Siz bu konuda ne tür uygulamalar yapıyorsunuz? İzocam Tekiz Taşyünü Panel ürün alternatifleri, yangın güvenliği için tek çözüm. Çok küçük bir ihtimal dahi olsa, yangın riski olan bir yapıda, taş-yünü malzeme alternatiflerinden başka bir ürün kullanma şansı yoktur. Daha önce çok küçük ve az hasarla atlatılan yangın tecrübesi geçirmiş bir şirket, bütçesi fazla bile olsa, taşyününden baş-ka bir ürün kullanmaz. Yangının geri dönüşü yoktur, bir kere yaşanır ve her şey yok olabilir.

Türkiye’deki uygulama pazarının bugünkü durumundan söz eder misiniz? Pazarda çok fazla uygulayıcı olması, müşteriler-de çok büyük soru işaretleri oluşturuyor ve gü-ven sorunu yaşatıyor. Bütün bu olumsuzluklara rağmen doğru ürün, doğru detay ve doğru uy-gulama her zaman tercih sebebidir.

İstanbul’da bulunan sanayi yapılarındaki yalıtım uygulamalarıyla ilgili bilgi verir misiniz? Ağırlıklı olarak ne kadar kalınlıklar kullanılıyor? İstanbul bölge olarak Türkiye’deki en bilinçli müşteri grubuna sahip. Diğer bölgelere göre da-ha fazla detay isteyen, alternatif arayan bir müş-teri profili var. Bütün bunlara rağmen yönetmelik-ler konusunda bilinç, çok üst düzey yatırımlar haricinde henüz oluşmamış durumda. Bunun da sebebi, proje ve müşavir şirketlerinin malze-

meleri yeterince tanımamasıdır. Yalıtım kalın-lıklarıysa, tamamen yatırımcı profiliyle

orantılı, yatırımcı ne kadar bilinçli ise, yalıtım kalınlıkları da o ka-

dar fazla kullanılıyor. Genel olarak poliüretan dolgulu ürünlerde yalıtım kalınlıkla-rı 40-60 mm, taşyünü ürünlerde ise 50-75 mm arasında tercih ediliyor. Yangın Yönetmeliği’ne bir-

çok şirket bilgisizlikten do-layı uymuyor.

Bayilerimiz16

MİNERAL YÜN YALITIMLI CEPHE PANELİYüksek yangın dayanımı, ses ve ısı

yalıtımı için üretilmiş, her iki yüzü sac kaplı, mineral yün yalıtımlı

cephe panelidir.

Yangın yalıtımı ve güvenliği nedir?

Adı-Soyadı: Emre AkadalYaşı: 25

Mesleği: Araştırma görevlisi

“Yalıtım yangının yayılmasını önler”“Yangın güvenliği, olası yangın durumlarında, bireylerin zarar görmemeleri için alınan ön-lemler olarak düşünülebilir. Yangın yalıtımı-nın, yangının yayılmasını önleyici bir koruma yöntemi olduğunu biliyorum. Bu, dışarıdan bir haneye yangının sıçramasının önlenmesi şeklinde olabilir. Evde yangına karşı güvenlik olarak, elektronik aletleri açık bırakmıyor, elektrik devrelerini kontrol ediyor ve varsa arı-zaları gideriyorum.”

Adı-Soyadı: Mustafa KurtYaşı: 46

Mesleği: Memur

“Can ve mal güvenliğini sağlar” “Yangın güvenliği, yangın çıktığı zaman yangı-na hazırlıklı olmamızı sağlayan unsurların bü-tününe denilir. Yangın yalıtımı ise yangın gü-venliğini sağlamak için daha çok binaların dış cephesine yapılır. Yangın yalıtımında zor tutu-şan malzemeler kullanılır. Binada yaşayanlar zarar görmeden binadan uzaklaşabilirler. Yangın yalıtımı ve güvenliği hem can hem de mal kaybını önler. Başımıza çok fazla bu tür olaylar gelmediği için önlem almıyoruz.”

Adı-Soyadı: Şebnem ÖzdemirYaşı: 32

Mesleği: Matematik Öğretmeni

“Yangın güvenliği yangınları önler” “Yangın güvenliği, yangın çıkma riskini azalt-mak ve olası yangınları önlemeye çalışmaktır. Dış cephe yalıtımını kapsayan yangın yalıtımı, normal şartlarda kolayca yangın çıkabilecek durumlarda, yangın çıkmasını zorlaştıran sis-temlerdir. Evde yangın güvenliği için özel bir şey yapmıyorum. Ama herkes gibi mutfakta gaz kaçağına karşı dikkatli olmaya, ütüyü açık unutmadığımdan emin olmaya çalışıyo-rum. Evimizde yangın yalıtımı maalesef yok.”

Adı-Soyadı: Zehra Karataş Yaşı: 39

Mesleği: Sekreter

“Yalıtım yangın güvenliğini sağlar” “Yangın güvenliği, yangın çıkma ihtimalini en aza indirmek için yapılan önlemlere denilir. Evlerimizdeki ve işyerlerimizdeki birçok elekt-ronik eşya yangın çıkarabilir. Olası bir yangı-nın yayılmasını önlemek için kolay tutuşma-yacak malzemelerle yangın yalıtımı yapılıyor. Yangın yalıtımı sağlayan malzemeleri tercih ederek de yangın güvenliğini sağlamış olur-sunuz. Bir de erken uyarı sistemleriyle de yangın güvenliği sağlanır.”

Sokak röportajı için yine sokağa çıktık ve bu kez, “Yangın güvenliği ve yalıtımı nedir? Evinizde yangın güvenliğini nasıl sağlıyorsunuz?” şeklinde bir dizi soru yönelttik. Röportaja katılanlar çoğunlukla yangın güvenliği ve yalıtımını biliyorlar, ancak yangın güvenliği sağlama noktasında çok bilinçli değiller.

Sokak Röportajı

Adı-Soyadı: Serra ÇelikYaşı: 29

Mesleği: Doktora öğrencisi

“İlk müdahale için alınan önlemlerdir” “Yangın güvenliği, yangın çıktığı zaman ilk müdahaleyi en iyi şekilde yapabilmek için alınan önlemlerdir. Yangın yalıtımı, sanıyo-rum daha zor alev alan malzemelerle yapı-lıyor. Evin dış cephesi ve duvarları bu mal-zemeyle kaplanıyor. Evimde yangın yalıtımı yok, ama olmasını isterdim. Yangın güven-liği için arabamda ve evimde yangın tüpü bulundurmak dışında özel bir şey yapmı-yorum.”

Adı-Soyadı: Emir Karankı Yaşı: 26

Mesleği: Biyolog

“Evimde yangın güvenlik önlemi almayı düşünüyorum”

“Yangın güvenliği, yangın çıkma riskini en aza indiren sistemlerin bütününe denilir. Yangın yalıtımının bir yalıtım türü ve cephe kaplama sistemi olduğunu biliyorum. Yalıtım malzemeleri, alev almayan, hatta oluşan yangını söndürmeye yarayan mad-delerden yapılıyor. Evimde yangın güvenli-ği için hiçbir önlem almıyorum. Ama almayı düşünüyorum.”

18 Röportaj18

Yapı Uygulama ve Araştırma Merkezi, Mimar Si-nan Güzel Sanatlar Üniversitesi bünyesindeki çalışmalarına 2008’de başladı. Merkezde, 2010’dan bu yana “Yerel Yeşil Bina Sertifika Sistemi” ile ilgili çalışmalar yapılıyor. Ayrıca Mer-kez, İstanbul Kalkınma Ajansı’nın “Yapılarda Enerji Verimliliği Araştırma-Geliştirme ve Bilgi Paylaşım Sistemi’nin Oluşturulması” projesini 2012’den bu yana yürütüyor. Proje kapsamında “Sürdürülebilir Enerji Etkin Binalar (SEEB)” adı altında Türkiye’ye özgü bir sistem geliştirmek amaçlanıyor. BREEAM (İngiltere), LEED (ABD), CASBEE (Japonya) ve DGNB (Almanya) gibi dünyanın belli başlı yeşil bina derecelendirme ve sertifikasyon sistemlerini inceleyerek 20 aka-demisyenden oluşan bir ekiple taslak geliştirili-yor. Dünyada yaygın olarak kullanılan bu sistem-lerin ilgili kriterleri, yerel koşullara adapte edile-rek Türkiye’ye uygun hale getirilmeye çalışılıyor.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mi-marlık Fakültesi Yapı Bilgisi Anabilim Dalı Öğ-retim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Özgünler, bü-tün bu çalışmaların yönetiminde yer alan öğ-retim üyeleri arasında bulunuyor. Kendisiyle hem Yapı Uygulama ve Araştırma Merke-zi’ndeki çalışmaları hem de bu sayının konu-su olan yangın güvenliğini konuştuk.

Yapı Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin kuruluş süreci ve çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz?Temel amacımız sürdürülebilir, “yeşil” bina nasıl olmalı konusunu aydınlatmaktı. En ge-nel tanımıyla, enerji sarfiyatı en az olan bina sürdürülebilir binadır. Biz de amacımıza uy-gun hareket ederek, daha önce kazan dairesi olarak kullanılan bir alanı Ocak-Nisan 2013 arasında dönüştürerek merkezimizin çalışma alanı haline getirdik. Rektörlük ve Kalkınma Ajansı’nın desteği çok büyüktü. Çalışma ala-nımızı aydınlatmak için ışık tüpleri yaptık. Ka-lorifer dairesinin bacasından geçirdiğimiz bu tüpler, çatıdan 24 metre boyunca gün ışığını taşıyor. Bu sayede penceresi olmayan bir mekânda bile gün ışığından faydalanabiliyo-ruz. Ayrıca, tarihi mekânlarda kullanılan fil gö-zü tasarımını günümüze taşıyan bir pencere sistemi üzerinde çalışıyoruz. Henüz prototip aşamasında, biraz daha geliştireceğiz. Malze-me laboratuvarlarımızda sürdürülebilir malze-me üzerine çalışıyoruz. Geleneksel malzeme-

"Yangın önlemleri bina tasarım aşamasındayken alınmalı"Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Yapı Bilgisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Özgünler, yangın güvenliği konusunda Türkiye’de öncü çalışmalara imza atıyor. Doç. Dr. Özgünler, yangın durumunda ticari ve sanayi yapılarının büyük risk taşıdığını, hem pasif hem aktif yöntemlerle uzman ekipler tarafından korunmaları ve denetlenmeleri gerektiğini söylüyor.

leri birleştirerek daha iyi bir geleneksel malzeme ortaya çıkarmayı hedefliyoruz. Çalışmalarımıza kerpiçle başladık. Kerpiçi kimyasal malzeme katmadan nasıl iyileştirebileceğimiz konusunda, bu malzemenin yoğun kullanıldığı Bilecik’te köy-lülerle bir atölye çalışması yaptık. Tüm bunların dışında merkezde seminerler veriyor, öğrencile-re staj imkânı sağlıyoruz. Müracaat olduğu tak-dirde binaların konfor düzeyini ölçüyor ve bina-lara uygun reçeteler hazırlıyoruz.

Merkez’de yangın güvenliği konusunda ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? “Yapılarda Enerji Verimliliği Araştırma-Geliştirme ve Bilgi Paylaşım Sistemi’nin Oluşturulması” projesi kapsamında 13 farklı kriter bloğu içeren bir yazılım ve puanlama sistemi geliştirdik. Aynı zamanda isim babası olduğum SEEB-TR siste-minin Türkçesi “Sürdürülebilir Enerji Etkin Bina-

lar”, İngilizcesi ise “Sustainable Energy Efficient Buildings”. Bu 13 farklı kriter bloğu için 13 ayrı Bilim Kurulu oluşturduk. Bunlar arasında sürdü-rülebilirlik ve çevre, yapılarda enerji etkinliği ve yangın güvenliği gibi kriterler var. Kalkınma Ajansı için hazırladığımız bu sertifika sistemini Bakanlığın kabul edeceği hale getireceğiz. Adı da SEEB-TR 2.0 olacak. Sistemi 15 Ocak 2014’e kadar tamamlamayı hedefliyoruz. Son-rasında sistemin tüm Türkiye genelinde kullanı-labilirliği üzerine çalışacağız. Bu, izin aldığımız takdirde çok rahat kullanılan bir sistem olacak.

Her mimar kendi şifresiyle internetten kendi bi-nasına sertifika alabilecek. Puanlama sistemi şöyle çalışacak; eğer binada yangın güvenliği ön plandaysa, mimar öncelikle bu modülü se-çerek puan alacak, enerji, aydınlatma gibi diğer modüllerle de puanlarını tamamlayacak. Yangın

Yönetmeliği’ne uygunluk, geliştirdiğimiz pu-anlama sisteminde asıl kriterlerden biri ola-cak. Bunun dışında, yangın koruma sistemle-rinin daha “yeşil” olması, yangın söndürme suyunun yağmur suyundan elde edilmesi, söndürme sisteminde doğaya zararlı halon gazı yerine, FM-200 gazının kullanılması işlet-meye artı puanlar kazandıracak. Proje, Bilim Kurulu’ndaki 13 uzman tarafından onaylan-dıktan sonra sertifika düzenlenecek.

Mimarların yangın güvenliğindeki rolünü nasıl tanımlıyorsunuz? Mimarın rolü büyük. Genelde yangın güvenli-ği makina mühendislerinin ilgi alanındaymış gibi algılanır, ama bina henüz tasarım aşama-sındayken yangınla ilgili önlemleri düşünmek gerekir. Çünkü pasif sistemler, yani boş alan-lar, yangın merdivenlerinin boyutları ve ko-numları mimar tarafından çözümlenmediyse, makina mühendisinin ekleyeceği herhangi bir aktif sistemle çözülmesi çok zor. Dolayı-sıyla mimarın önemi büyük. Buna rağmen mimarlık eğitiminde, yangın güvenliği kavra-mına verilen önem ne yazık ki gereken de-ğere ulaşamamış durumda. Ayrıca mimarlık öğrencileri de yangın konusuna girmeye çe-kiniyor, çünkü çok fazla makina mühendisli-ği altyapısı gerektiriyor. Akışkanlar dinamiği-ni, ısı geçişini bilmeden yangın konusunda uzmanlaşmak çok zor. Üniversitelerde ilgili bölümler açılabilir. Dünyada yangın mühen-disliği gibi örnekleri de var.

Doç. Dr. Mustafa Özgünler

lir. Müdahale sırasındaki zararı da engellemiş olursunuz. Yapıyı ne kadar çok bölüme ayırırsa-nız, yangının gücünü o denli azaltabilirsiniz.

Sanayide ve ticari binalarda doğru malzemelerin seçiminde, kullanılmasında ve kontrolünde kimlere, ne tür görevler düşüyor?Mimari tasarımdan başlayan bir süreç söz konu-su. Bunu, işverenin kabulü ve uygulayıcının doğru uygulaması ve bilgi sahibi olması izliyor. Burada en son görev idari mercilere düşüyor. Çok iyi malzemelerin yanlış uygulama kurbanı olduğu durumlarla çok sık karşılaşıyoruz. Örne-ğin, 90 dakika dayanıklı yangın kapılarına plas-tik gözetleme deliği veya havalandırma menfezi açıldığında kapının tüm özelliği kayboluyor.

Yangın Yönetmeliği, siz mimarların ihtiyaçlarını karşılıyor mu? Yangın Yönetmeliği, ilk çıktığı 2002 yılından 2009’a bir hayli evrim geçirdi. Yine de her şeyiy-le mükemmel bir yönetmelik değil. Öyle olması da gerekmiyor. Çünkü yönetmelik bize uyma-mız gereken asgari koşulları ve standartları belir-tir. Uygulayıcıların bilinçli olması çok önemli. Yangın güvenliği konusunda dil birliği sağlama-da ve çözüm bulmada tasarımcının en büyük yardımcısı da yine ilgili standart ve yönetmelikler oluyor. Ama bir de şu var, yangınla ilgili hiçbir fikri olmayan bir mimar, yönetmeliği okuyarak yangın açısından güvenli bir proje yapamayabi-lir. Çünkü anlaşılmayan kavramlar olabilir. Danış-manlara da bu yüzden ihtiyaç duyuluyor. Yönet-

Dergimizin bu sayı konusu olan “sanayi yapılarında ve ticari binalarda yangın güvenliği”ni sağlamak için ne tür malzemeler kullanmak gerekir? Bu noktada malzeme seçiminin öneminden ve Yapı Malzemeleri Yönetmeliği’nden söz eder misiniz?Avrupa Birliği Yapı Malzemeleri Direktifi, Türkiye’de Yapı Malzemeleri Yönetmeliği olarak uygulanmaktaydı. Bu sayede yapı malzemeleri, CE logosuyla Avrupa Birliği içinde serbest dola-şım hakkı elde ediyordu. Avrupa Birliği Yapı Malzemeleri Direktifi’nin yerini Nisan 2011’de Yapı Malzemeleri Tüzüğü aldı. Ardından Türkiye’de bu kriterlere uygun bir yönetmelik hazırlandı ve Yapı Malzemeleri Yönetmeliği adıyla 10 Temmuz 2013’te yayınlandı. Böylece CE logosunu almak için gereken kriterler stan-dartlaştı. Eskiden F30, F60 gibi malzemenin yangına dayanma dakikasını belirten malzeme tarifleri vardı.

Yeni yönetmelikle tarifler de zenginleşti, REI30 gibi malzeme tarifleri eklendi. Yani malzemenin direnci, yalıtım değeri ve bütünlüğüyle ilgili para-metreler de malzeme tarifine dahil oldu. Malze-me 30 dakikada yanmayabilir, ama bütünlüğü bozulabilir veya yalıtım değeri çok düşük olabilir. Örneğin sac yangına dirençli olabilir, ama bir yü-zeyine dokunduğunuzda diğer yüzeydeki sıcak-lığı aynen hissedebilirsiniz. Yeni yönetmelikle damlama değerleri de işin içine girdi, eskiden kimse malzemenin bu özelliğine dikkat etmezdi. Artık bazı malzemelerin yandığında damlayabile-ceğini öğrendik. Yönetmelikten önce yangın ka-pıları konusunda bile standardımız yoktu, hatta deney yapabilecek donanımda laboratuvarlara sahip değildik.

Sanayi yapılarında ve ticari binalarda yangın güvenliğinin sağlanması için hangi yalıtım malzemelerinin hangi kalınlıkta kullanılması, ne tür önlemlerin alınması gerekir? Yalıtımın yangın güvenliğindeki rolü nedir? Burada belli kalınlıklardan söz etmek mümkün değil, çünkü yapının türüne, cinsine, plan tipine göre değişkenlik gösterebiliyor. Dolayısıyla bina-ya ait orijinal çözümler üretilmesi gerekiyor. Sa-nayi yapıları büyük binalar olduğundan yangın çıktığında kısa bir sürede tüm yapıya yayılabili-yor. Özellikle çatı altından yayılan yangınlarda bütün bina kaybedilebiliyor. Bu nedenle pasif önlemler çok önem kazanıyor. Bunun için 60 dakika ile 180 dakika arasında dayanımlı ele-manlarla korunmuş ara duvarlarla sanayi yapıla-rını bölmek gerekiyor ki, yangın durumunda tüm bina kaybedilmesin. Kullanılan malzemenin maddi-manevi hasarı azaltmada katkısı çok bü-yük. Sanayi yapılarında aktif sistemin çalışması algılamanın gücüne bağlı. Ne kadar hızlı algıla-ma olursa, söndürme de o kadar hızlı gerçekle-şir. Ancak söndürme de bazen yapıya zarar ve-rebiliyor. Örneğin, kâğıt fabrikasında çıkan bir yangında söndürme yaptığınızda kâğıtlar da za-rar görebiliyor. Yapıyı yangına dayanıklı eleman-larla ayırdığınız takdirde, yapının bir bölümünü kaybetseniz bile, diğer alanlar zarar görmeyebi-

meliği açıklayıcı, çizimlerle desteklenen bir kitap hazırlamayı düşünüyorum.

Yangın güvenliğinin sağlanması ve bu konudaki eksiklerin giderilmesi konusunda üniversitelerin neler yapması gerekiyor? Siz bu konuda ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?Yangın konusunda deney yapacak alanımız yok. En azından büyük üniversitelerde yeterli ve gerekli düzeneğe sahip yangın laboratuvarları açılmalı. Birebir ölçekte deney yapabilecek la-boratuvarlar gerekiyor. Böylece öğrencilerin de ilgisini çekebiliriz. Şu anda teorik düzeyde, slayt-larla ders anlatıyoruz. Mimari projeyle bütünleşti-rilmiş yangın dersleri açılmalı. Yetişmiş akade-misyenlerin sayısını artırmak da gerekiyor. Bizde Mimarlık ve Makina Mühendisliği bölümleri var, ama disiplinlerarası çalışma yapılabilecek ortam yok. Yangın Mühendisliği, Yangın Mimarlığı gibi bölümler açmak da bir çözüm olabilir. Halkta yangın bilincinin artması olumlu bir gelişme. Ko-nut alırken yangın merdiveninin yerine, altyapıya bakılıyor, algılama sistemi ve söndürme sistemi-nin olup olmadığı sorgulanıyor. Son kullanıcı-dan gelen bu tür sorularla mimari bürolardan bi-ze gelen danışmanlık istekleri de arttı.

Peki sanayi yapılarında yangın güvenliği konusunda Türkiye hangi noktada?Sanayi yapıları, AVM’ler ve oteller gibi yapıların projelerinde, yangın güvenliği konusunda danış-manlık hizmetine nedense pek ihtiyaç duyulmu-yor. Hâlbuki aksine, tehlike sınıfı “orta” ve “yük-sek” derecelerde olduğundan sanayi yapıların-da ek özel önlemlerin alınması gerekiyor. Kulla-nıcıların, yani sanayi yapılarında çalışanların bi-nayı tanıması ve tehlike durumunda nereye ka-çacağını bilmesi, sanayi yapılarını “kolay” binalar sınıfına sokuyor. Ama aynı zamanda bu binalar, yangın durumunda büyük risk taşıyan binalar. Bu nedenle, hem pasif hem aktif yöntemlerle uzman ekipler tarafından korunmaları ve denet-lenmeleri gerekiyor. Neyse ki, hem inşaat sektö-ründe hem de kamuoyunda yangın güvenliği kavramına biraz daha önem verilmeye başlandı. Malzemelerin niteliği bile artık sorgulanıyor. Bu malzeme yanıcı mı?, Damlar mı? ya da Ne tür gaz salar? gibi sorular alıyoruz.

Röportaj20

Yangından korunmak için gerekli önlemlerin alınması, olası yangına nasıl müdahale edilece-ğinin bilinmesi, sanayi ve ticari yapılar için can ve mal kaybını önleme açısından büyük önem taşıyor. Toplam 189 tesisten oluşan Gebze Or-ganize Sanayi Bölgesi’nde (GOSB), 1994-2012 yılları arasında 417 yangın çıktı. GOSB İtfaiye Müdürü İsmail Yazan, yangınların daha çok üre-time bağlı cihazların aşırı ısınması, bakım, ona-rım ve ışıl işlemler sırasında gerekli güvenlik ted-birini almamak, toz patlaması ve statik elektrik-ten kaynaklandığını söylüyor.

İtfaiyenin merkezden çıkış hazırlığının 40-50 sa-niye arasında sürdüğünü, en uzak noktaya 5 da-kikada ulaştıklarını belirten Yazan, erken müda-halenin hemen her olayda olduğu gibi endüstri-yel tesislerde çıkan yangınlarda da can kaybını önlemenin yanı sıra, tesislerde ya da ticari yapı-larda meydana gelebilecek maddi hasarın ön-lenmesinde de büyük rol oynadığını dile getirdi. Yazan, GOSB İtfaiye olarak işletmelere proje, in-şaat, deneme üretimi ve sonrasında danışmanlık ve kontrol hizmeti verdiklerini, tüm bu hizmetler-le işletmelerde meydana gelebilecek yangın ve kaza gibi riskleri en aza indirip, yaşanacak her türlü can ve mal kaybının önüne geçtiklerinin al-tını çiziyor: “Önlem almak, hata düzeltmekten da-ha kolay ve ucuzdur felsefesinden hareketle, her tesis için risk analizinin oluşturulması, yangın eği-timlerinin verilmesi ve tatbikatların yapılması ön-lem konusunda çok etkilidir.”

Gebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB) İtfaiyesi olarak görev ve sorumluluklarınız neler? Görev ve sorumluluklarımızı şöyle özetleyebiliriz: GOSB’da faaliyet gösteren fabrika ve tesisleri yangınlardan korumak, yangın çıktığındaysa ge-nişleyip yayılmasına fırsat vermeden kontrol altı-na alarak söndürmek, bölgede meydana gele-bilecek trafik/iş kazalarında kurtarma ve ilkyar-dım yaparak müdahale etmek, deprem, su bas-kını gibi doğal afetlerde can ve mal kaybını önle-mek veya en aza indirmek için gereken tedbirle-ri almak ve uygulamak, kurulacak işletmeleri proje aşamasından başlamak üzere yangın ko-nusunda kontrol etmek ve danışmanlık hizme-tiyle sabit ve yönetmelikte gerekli olan seyyar yangın söndürme sistemlerinin kurulmasını sağ-lamak, personeli yangın konusunda bilgilendir-

“Önlem almak, hata düzeltmekten daha kolay ve ucuzdur”GOSB İtfaiye Müdürü İsmail Yazan, “Yapıların yalıtımlı olması, yangını kompartmanlara böler, kontrol altında tutar ve itfaiye müdahalesi için de güvenli alan oluşturur” diyor. Yalıtımın aynı zamanda bina çökmeden yapının güvenli bir şekilde terk edilmesine imkân verdiğini belirten Yazan, GOSB’daki işletmelerin yalıtımlı olup olmadığını sürekli denetlediklerini ve bu konuda taviz vermediklerini ifade ediyor.

mek, müşterek tatbikatlar yapmak, işletmelerin acil eylem planlarını hazırlatarak uygulatmak, kı-sacası işletmelerin risk sınıfına göre Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetme-lik’teki gereklilikleri yerine getirmeleri için azami özen göstermek.

GOSB İtfaiye bölümü kaç kişilik ekipten oluşuyor? Ekibinize ne tür eğitimler veriyorsunuz? İtfaiye Müdürlüğümüz 16 çalışanıyla, 3 vardiya şeklinde, 7/24 hizmet veriyor. Çalışan sayımızı artırmak için işe alım yapma aşamasındayız. Eki-bimize şu eğitimleri veriyoruz: İtfaiyeci fiziki ye-terlilik eğitimi, temel yanma ve yangın bilgisi, söndürme maddeleri ve özellikleri, söndürme yöntemleri, haberleşme ve organizasyon, gazla-rın özellikleri, personel koruyucu teçhizatı, tehli-keli maddeler, elektrik ve statik elektrik, basınçlı kaplar, yangında kullanılan malzeme/takımları, yangın yerindeki tehlikeler, solunum cihazının özellikleri, ilk müdahale ekibi, ekip çalışması, yangınlara müdahale, kurtarma, yüksekte çalış-ma, kapalı alan yangınlarına müdahale ve ha-berleşme, sel su baskınlarına müdahale, trafik

kazalarına müdahale, araç yangınlarına müda-hale, ilkyardım, bölge ve işletmeleri tanıma, işlet-me teknik bilgileri ve müdahale yöntemleri, itfai-ye araç-gereçleri tanıma, olay yerinde hareket tarzı, yangın sonrası yapılacak işler ve yaşanan yangınların neden-sonuç değerlendirmesi.

GOSB’daki işletmelere yangın konusunda kontrol ve danışmanlık hizmeti veriyorsunuz. Bu hizmetinizin kapsamından söz eder misiniz? Hizmetin işletmelere ve GOSB’a ne gibi katkıları oluyor?İşletmelere proje, inşaat, deneme üretimi ve sonrasında danışmanlık ve kontrol hizmeti veri-yoruz. Bu aşamalarda işletmeleri, ilgili standartla-ra ve Binaların Yangından Korunması Hakkın-daki Yönetmeliğe göre kontrol ediyoruz. Proje aşamasında; elektriksel anlamda (yangın algıla-ma ve alarm-ikaz sistemleri, amfi anons, acil ay-dınlatma ve yönlendirme, paratoner sistemleri), sabit sulu yangın söndürme tesisatı ve sistemle-ri (yangın dolabı, su deposu, yangın pompaları, hidrantlar, sprinkler sistemleri vb.) acil kaçış ve tahliye durumları, tesis etrafındaki araç ring hattı, tehlikeli maddeler ve depolama riskleri, sektörel

GOSB İtfaiye Müdürü İsmail Yazan

Hakkındaki Yönetmelik“ hükümleri, GOSB Yan-gın ve Doğal Afetlerden Korunma Yönergesi, İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatları ve ilgili stan-dartlarının maddelerine uygunluk sağladıktan sonra Yangın Yeterlilik Belgesi alabiliyor. Bu belgenin geçerlilik süresi 4 yıldır. Ancak üretim,

ve proses şekline uygun ilave önlemler, hava-landırma, alev/duman yönlendirme sistemleri ve damperleri, sığınak, kazan dairesi, bilgi işlem merkezi, güç dağıtım merkezleri, kapalı garaj/otopark, mutfak gibi özel mahallerin kontrol ve önlemleri sağlanır.

İnşaat aşamasında, zaman zaman işletme kont-rol edilerek projede belirtilen yangın güvenlik önlemlerinin takibi sağlanır. Deneme üretimi ve kullanım aşamasında, işletmede geniş kapsamlı yangın risk analizi yapıyoruz. Bu risk analizin amacı, risk durumuna göre onaylanan projede-ki hususların yerine getirilip getirilmediğini ve mevcut durumu ortaya koymak, alınması gere-ken diğer ilave önlemleri tespit etmektir. Dene-tim sırasında şu hususlara dikkat edilir: Yangın-dan korunma sistemlerinin denetimi, sabit yan-gın söndürme, yangın algılama, otomatik sön-dürme sistemleri, seyyar yangın söndürme ci-hazları, acil çıkış kapıları ve işaretleri, tesisin bü-yüklüğüne ve kullanım amacına uygun acil du-rum planları, tüm personele yönelik teorik ve pratik yangın söndürme eğitimi, acil durum pla-nındaki personele yönelik ekip eğitimi, en az yıl-da 1 kez söndürme ve tahliye tatbikatı. Verdiği-miz bütün bu hizmetlerle, işletmelerde meydana gelebilecek yangın ve kaza gibi riskleri en aza indirip, yaşanacak her türlü can ve mal kaybının önüne geçerek, ülke ekonomisinin zarar görme riskini en aza indirmiş oluyoruz. Ayrıca alınacak bu önlemler Yangın Yeterlilik Belgesi’ne hazırlık anlamını da taşıyor.

Sorumluluklarınız arasında, GSMY Yönetmeliği’nde istenen “Yangın ve Patlamalara Karşı Önlemler”i aldırmak ve bunu “Yeterlilik Belgesi” ile teyit etmek yer alıyor. Bu alanda ne tür faaliyetler yürütüyorsunuz? Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde yatırım ya-pacak kuruluşlar, tesis inşaatına başlamadan önce proje aşamasında ve deneme üretimine geçtiğinde, “Binaların Yangından Korunması

depolama, işletmenin unvan değişikliği ve faali-yet konusunda değişiklik olması durumunda, en geç 3 ay içinde bu belgenin yenilenmesi ge-rekir.

GOSB’da kaç işletme yer alıyor? Bugüne kadar GOSB’da kaç yangın çıktığı, sebepleri ve maddi-manevi sonuçlarıyla ilgili elinizde istatistikî bilgi var mı? Varsa bizimle paylaşır mısınız? Bölgemizde üretimde 153, inşaat aşamasında 11, kiracı konumunda 8, banka ve yardımcı te-sisler olarak 17 adet olmak üzere, toplamda 189 adet tesis bulunuyor. İtfaiye teşkilatımız, 1994-2012 yılları arasında bölge içi ve dışında olmak üzere toplam 417 yangın olayına müda-hale etti. Meydana gelen yangınların genel ola-rak nedenleri; üretime bağlı cihazların aşırı ısın-ması, bakım, onarım ve ışıl işlemler sırasında ge-rekli güvenlik tedbirini almamak, toz patlaması ve statik elektriktir.

22

tuvarlarının olmaması, belge kontrollerinin ger-çekliği konusunda devlet tarafından yeterli de-netim yapılmaması gibi nedenlerden dolayı, en-düstriyel tesislerde ve ticari binalarda standart-lara uygun olmayan yalıtım ürünleri kullanılması önlenemiyor. Tedarikçi yalıtım ürünü almış olu-yor ve “bunu koyma” demek her zaman müm-kün olmuyor.

GOSB’da çıkan yangınların sayısını azaltmak, can ve mal güvenliğini sağlamak için neler yapılmalı? İtfaiye olarak siz bu konuda neler yapıyorsunuz? “Önlem almak, hata düzeltmekten daha kolay ve ucuzdur” felsefesinden hareketle, her tesis için risk analizinin oluşturulması, yangın eğitim-lerinin verilmesi ve tatbikatların yapılması önlem konusunda çok etkilidir. Bunların örneklerini çok görüyoruz. “Her şeyin başı eğitim” demek belki çok klişe gelecek ama, doğru olan bu. 19 yıl önce bir şirkette yılda 3 kez yangın çıkıyordu, şimdi ise yangın çıkmıyor, çıksa bile artık tesis personeli yangını kendisi söndürebilir hale gel-di. Yani 19 yıl önce bölgemizde 13 şirket var-ken çıkan yangın sayısı yılda 28 iken, şimdi 189 şirkette yılda yaklaşık 20 yangın çıkıyor. Bu

GOSB’da bugüne kadar yaşadığınız en büyük yangın hangisiydi? Siz yangına nasıl müdahale ettiniz? Bugüne kadar yaşadığımız en büyük yangın, bölgemizde boya üretimi yapan bir işletmede 11 yıl önce meydana geldi. Şiddetli patlamayla başlayan yangına hızlı bir şekilde tüm imkânlarımızı seferber ederek ilk müdahalede bulunduk. Daha sonra çevre itfaiyelerin yardı-mıyla yangın, uzun uğraşlar sonunda bir can kaybıyla söndürüldü.

GOSB’da çıkan yangınlara ne kadar süre içinde müdahalede bulunuyorsunuz? Sanayi işletmelerinde ve ticari yapılarda erken müdahalenin ne gibi yararları oluyor?İtfaiyenin merkezden çıkış hazırlığı 40-50 saniye arasında sürer. En uzak noktaya ulaşım 5 daki-kadır. Erken müdahale hemen her olayda oldu-ğu gibi endüstriyel tesislerde çıkan yangınlarda da can kaybını önlemenin yanı sıra, tesislerde ya da ticari yapılarda meydana gelebilecek maddi hasarın önlenmesinde de büyük rol oynar. İlk saniyelerde bir YSC (seyyar yangın söndürme cihazı) ile söndürülebilecek yangınlar, ilerleyen dakikalarda tonlarca suyla söndürülemiyor.

Sanayi ve ticari yapıların yalıtımlı olmasının ve Yangın Yönetmeliği’ne uygun inşa edilmesinin ne gibi katkıları olduğunu düşünüyorsunuz? Bu anlamda GOSB’daki binaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Binanın yanmaz malzemelerle yalıtılması sizin müdahalenizi ne yönde etkiliyor? Türkiye’deki yangınlarda en büyük sorun, yan-gının yayılması ve yalıtım sorunudur. Yalıtımla yangının yayılmasını kontrol altına alamazsak, en büyük tesisler bile birkaç saat içinde enkaza dönüşebilir. Yapıların yalıtımlı olması, yangını kompartmanlara böler, kontrol altında tutar ve itfaiye müdahalesi için de güvenli alan oluştu-rur. Böylece yangın bir noktada hapsedilmiş olur. Can güvenliği anlamında da, bina çökme-den yapının güvenli bir şekilde terk edilmesine imkân verir ve zaman kazandırır. GOSB’daki iş-letmelerin yalıtımlı olup olmadığını tespit etmek için sürekli denetim yapıyoruz ve bu konuda ta-viz vermiyoruz. Aslında her tesis ve bina içinde yapılan risk analizinde bununla ilgili vurgu yapılı-yor. Yine de ülkemizde yeterli ürün test labora-

da, sanayicisi ve çalışanıyla el ele vererek bu seviyelere geldiğimizi gösteriyor. Sanayicimiz-den ve çalışanlarından memnunuz, onların der-di bizim derdimiz, bu nedenle de iyi bir iletişim halindeyiz. 2012 yılında GOSB İtfaiye olarak, bölgemizden ve bölge dışından 1998 kişiye genel yangın eğitimi verdik. Şu anda bildiğim kadarıyla, GOSB İtfaiye’nin ücretsiz olarak tesis-lere sunduğu risk analizi, projelendirme ve yan-gın eğitimlerini Türkiye’de hiçbir itfaiye vermi-yor, verenler de bu hizmetten ücret alıyor. Sana-yicimizin yükü zaten ağır, bu nedenle biz bu hiz-meti bölgemize ücretsiz veriyoruz.

Sanayi ve ticari yapılarda çatı ve cephelerde yanıcı malzeme kullanımını nasıl önleyebiliyor, yönetmeliklere uygun doğru yapılaşmayı nasıl yönlendirebiliyorsunuz?Tesisler ve yapılar, gerek proje aşamasında ve gerekse kullanım aşamasında GOSB Yapı, Mi-mari, Makine, Elektrik, Çevre ve İtfaiye Ekipleri tarafından sürekli denetimlerden geçiriliyorlar. Proje aşamasında uygun olmayan yapılara onay verilmiyor. Kullanım aşamasında ise Yapı Kulla-nım İzni ile tesisin uygunluğu denetlenerek bel-gelendiriliyor.

Röportaj22

İzocam'dan Haberler

İzocam tarafından 14 yıldır düzenlenen Üniver-site Öğrencileri Yalıtım Yarışması, 2010 yılın-dan beri Isover Multi Konfor Binalar Öğrenci Yarışması ile koordineli olarak yürütülüyor. Her yıl çok sayıda farklı ülkenin, mühendislik ve mi-marlık fakültelerinde öğrenim gören lisans ve yüksek lisans öğrencilerinin katıldığı yarışma için belirlenen, içerik kriterlerine uygun tasa-rımlar yapan öğrenciler projeleriyle birincilik için mücadele veriyor. Multi Konfor Binalar Öğ-renci Yarışması, enerji verimliliğiyle farklı kon-for boyutları üzerine geliştirilen fikirleri yaymayı ve geleceğe taşımayı hedefliyor. İki aşamada yapılandırılan yarışmanın Türkiye’deki ulusal ayağı İzocam tarafından düzenleniyor. Her ül-kede dereceye giren en iyi 3 proje, Isover ev sahipliğinde düzenlenen uluslararası aşamada yarışmaya hak kazanıyor.

Türkiye’de İklim Eylem Planı, Sertifikalı Pasif Ev gibi çevreci projelere imza atan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin, ekolojik bir kent kurma yönündeki planları ve bu hedeflere hızlı bir şekilde ulaşmak için yaptığı çalışmalar ilgi görmeye devam ediyor. İzocam, Isover ve Ga-ziantep Büyükşehir Belediyesi işbirliğinde 2014 yılında gerçekleştirilecek. “14. İzocam Multi Konfor Binalar Öğrenci Yarışması”nda öğrencilerin, Gaziantep’te bir ilkokul tasarla-ması planlandı. Uluslararası aşama sonunda birincilik kazanan proje, Ekokent yerleşim ala-nında hayata geçirilecek.

Yarışma konusu Paris’te belirlendiYarışmanın konusu, Temmuz ayında Saint-Gobain’in Paris’teki “İnovasyon Merkezi”nde gerçekleştirilen toplantıda belirlendi. Toplantıya; İzocam Teknik Pazarlama Müdürü Dr. Kemal Gani Bayraktar, Saint-Gobain Isover Uluslararası Yenilikçi Çözümler Yöneticisi Leif Andersson, ODTÜ MATPUM (Mimarlık Araştırma, Tasarım, Planlama ve Uygulama Merkezi) Öğretim Gö-revlisi Doç. Dr. Ali Murat Tanyer, Gaziantep Be-lediyesi Makina Mühendisi Ayşegül Tekerekoğ-lu, Gaziantep Belediyesi İmar Müdürü ve Tarihi Kentler Birliği Genel Sekreteri Cihat Sezer, Gazi-antep Belediyesi Mimarı Seda Müftüoğlu ve 20 ülkeden öğretim görevlileri katıldı.

Toplantıda yarışma konusunun belirlenmesinin yanı sıra, Saint-Gobain İnovasyon Merkezi gezil-di. Merkezdeki, Saint-Gobain’in ürettiği ürünler-den yapılan ve uygulama detaylarının olduğu duvarlar, yeni teknolojilerin gösterildiği uygula-ma odaları da görüldü. Ayrıca Multi Konfor pren-sipleriyle geleceğe yönelik neler yapılabileceği bir seminerde paylaşıldı.

Dünyanın dört bir yanından öğrenciler Gaziantep için okul tasarlayacakİzocam Multi Konfor Binalar Öğrenci Yarışması’nın 2014 yılı konusu belirlendi. Yarışmacılardan, Gaziantep’te bulunan Ekokent Projesi içinde bir ilkokul tasarlamaları istenecek.

İzocam başarılı bayi ve müşterilerini Amsterdam’da ağırlayacak

İzocam, Camyünü ve XPS ürünlerinde, Eylül-Ekim-Kasım 2013 döneminde belir-lenen hedefe ulaşan bayi ve müşterileriy-le, Avrupa’nın en köklü kent dokusuna sahip, eğlence hayatı, lezzetli peynirleri-nin çeşitliliği ve laleleri ile ünlü Amsterdam şehrinde buluşuyor.

Şubat 2014’te 3 gece 4 gün olarak ger-çekleştirilecek seyahatte, Amsterdam Arena’da oynanacak Ajax -AZ Alkmaar derbi maçı heyecanına da ortak oluna-cak. Kampanya için son katılım tarihi 30 Eylül 2013’tü.

Soldan sağa: Kemal Gani Bayraktar, Ayşegül Tekerekoğlu, Cihat Sezer, Leif Andersson, Seda Müftüoğlu ve Ali Murat Tanyer

24 Röportaj24

Gazi Üniversitesi İç Mimarlık Bölüm Başkanı ve Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Figen Beyhan, enerji etkin yapı tasarımı ve binalarda yangın güvenliğinin de içinde yer aldığı Risk Yönetimi konulu dersler veriyor. 2009’dan beri İzocam Yalıtım Eğitim Merkezi’nde (İYEM) “Yangın Yönetmeliği”, “Tesis ve İşletmelerde Yangın Güvenliği” ko-nularında eğitimler de veren Doç. Dr. Bey-han, hem mimar adaylarını hem de sektör çalışanlarını eğitmiş oluyor. Doç. Dr. Bey-han, sanayi yapılarının iş hacimleri, üretim süreçleri ve depoladıkları malzemelerin özel-liklerine bağlı olarak yüksek yangın riskine sahip yapılar olduğunu, bu nedenle de bu tip yapılarda risk analizi, değerlendirmesi ve yönetiminin çok önemli olduğunu söylüyor.

Yapı fiziği gereği iç ortam konfor koşullarının sağlanmasında yalıtım malzemelerinin önemli bir etkiye sahip olduğunu belirten Doç. Dr. Beyhan, bu malzemelerin yangın güvenliği söz konusu olduğunda kullanıldığı yere bağlı olarak değerlendirilmesi ve doğru detaylarla uygulanması gerektiğinin altını çi-ziyor. Doç. Dr. Beyhan, özellikle ticari ve sa-nayi yapılarında mineral yün esaslı yalıtım malzemelerinin kullanılması gerektiğini dile getiriyor: “Risk grubu yüksek olan yapılarda bu sınıflandırmalara göre, yangın karşısında en iyi davranışı gösterebilecek olan malzemelerin ter-cih edilmesi zorunludur.” Ülkemizde yangın gü-venliği bilincinin henüz oturmadığını ifade eden Doç. Dr. Beyhan, yasal yükümlülüklerin getirdiği zorunluluklar ve yangın güvenlik bilincinin gelişti-rilmesi doğrultusunda yapılacak çalışmalarla, yangına karşı güvenli binalar tasarlanacağına inandığını da belirtiyor.

Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde yaptığınız çalışmalarla ilgili bilgi verir misiniz? Daha önce 16 yıl Karadeniz Teknik Üniversitesi ve Farabi Programı ile 6 ay boyunca Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde görev yaptım. Mi-marlık Bölümü Öğretim Üyesi ve İç Mimarlık Bö-lüm Başkanı olarak 2 yıldır Gazi Üniversitesi’nde görev yapıyorum. Mimari proje, yapı projesi, enerji etkin yapı tasarımı ve binalarda yangın gü-venliğinin de kapsamlı bir şekilde içinde yer aldı-ğı Risk Yönetimi konulu lisans/yüksek lisans derslerini ve ilgili konularda yüksek lisans/dokto-ra tez danışmanlıklarını yürütüyorum.

“Yangın güvenliğine yönelik ilk adım mimarlarındır”“Pasif yangın güvenlik önlemlerinin yer almadığı bir binada, yetkin bir yangına karşı güvenli bina tasarımı ve inşasından söz edilemez” diyen Gazi Üniversitesi İç Mimarlık Bölüm Başkanı ve Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Figen Beyhan, binaların yangından korunmasına yönelik ilk adımı mimarların attığını belirtiyor.

Mimarların yangın güvenliğinde rolünü nasıl tanımlıyorsunuz? Yangınla mücadele nasıl olmalıdır?Hayatın sürdürüldüğü yapılı çevrelerin (binalar, yarı açık ve açık mekânlar) tasarımı ve inşasında mimarlar başroldedir. Tasarım ve uygulama sü-reçlerinde alınan kararlar, insan kaynaklı bir risk olan yangınların başlamasında, büyümesinde ve sonuçlarının felakete dönüşmesinde son derece önemli bir etkiye sahiptir. Alınacak her karar, in-san odaklı olmak zorundadır. Çünkü yapılı çevre-lerin temel amacı insanların temel gereksinimleri-ni karşılamaktır ki, güvenlik ihtiyacı fizyolojik ge-reksinimlerden sonra gelen ikinci temel ihtiyaçtır. Bu bağlamda binaların tasarım sürecinden itiba-ren formları, yükseklikleri, işlevleri, hizmet vere-cekleri kullanıcı sayısı ve profili gibi bilgileri içeren veriler değerlendirilerek, yangın güvenlik önlem-lerinin birer tasarım parametresi olarak ele alın-ması ve uygulamaya aktarılması mecburidir. Özellikle pasif yangın güvenlik önlemleri olarak bilinen önlemler, mimarların bu süreçler içinde al-dığı kararlarla yakından ilgilidir. Bina risk analizle-rinin yapılarak, söz konusu risk bölgelerinin sap-tanması ve yangın bölmelerinin oluşturulması,

çok katmanlı cepheler, giydirme cepheler, geleneksel cepheler (doluluk-boşluk-malze-me) için ayrı özellikler gösteren cephe yan-gın olasılıkları göz önüne alınarak uygun cephe tasarımlarının yapılması, yangınla ilk karşılaşacak olan tavan, döşeme ve duvar yüzeylerinin bitiş malzemelerinin yangın kar-şısındaki davranışları göz önüne alınarak se-çilmesi, atriumlar/galeri boşlukları-merdiven kovaları/asansör kuyuları-bacalar/tesisat ge-çişleri/konstrüksiyon boşlukları gibi düşey boşluklarla asma tavanlar ve yükseltilmiş dö-şemeler gibi yatay boşlukların dikkate alına-rak yangın ve yan ürünlerinin bina içinde ya-yılma olasılıklarının öngörülmesi ve uygun detaylarla gerekli yalıtımların yapılması, du-man kontrolünün sağlanması, kullanıcı kapa-sitesine uygun ve yeterli kaçış yollarının tasa-rımı, binaların yangına karşı güvenliğinin sağ-lanmasında pek çok disiplinle birlikte başta mimarların sorumluluğundadır.

Dergimizin bu sayısının konusu olan “sanayi ve ticari yapılarda yangın güvenliği”ne yönelik olarak ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? 2000 yılında “Yapıların Projeleri Üzerinden Yangın Güvenlik Analizinin Bilgisayar Mode-

li ve Programı” konulu doktora tezimi tamamla-dım ve o günden beri sanayi yapılarının da için-de yer aldığı binalarda yangın güvenliğinin sağ-lanması konusunda araştırma projesi, bildiriler ve makaleler hazırladım. Görev yaptığım her üni-versitede bu bağlamda çeşitli dersler vererek mi-mar adaylarını, sahip oldukları sorumluluklar ve neler yapabilecekleri konusunda eğittim. Ayrıca talepler doğrultusunda ilgili kurum ve/veya kişi-lere eğitim seminerleri verdim. Aynı zamanda 2009 yılından bu yana İzocam Yalıtım Eğitim Merkezi’nde (İYEM) “Yangın Yönetmeliği”, “Tesis ve İşletmelerde Yangın Güvenliği” konularında eğitimler veriyorum.

Sanayi yapıları ve ticari binalarda yangın güvenliğini sağlamak için ne tür malzemeler kullanmak ve nasıl pasif yangın güvenlik önlemlerini uygulamak gerekir? Bu noktada malzeme seçiminin öneminden ve Yapı Malzemeleri Yönetmeliği’nden söz eder misiniz?Sanayi yapıları iş hacimleri, üretim süreçleri ve depoladıkları malzemelerin özelliklerine bağlı olarak yüksek yangın riskine sahip yapılardır. Bu

Doç. Dr. Figen Beyhan

yolları tasarımına büyük önem verilmelidir. Bir yan-gın olayında yakıt görevi gören ve özelliklerine, dağılımına ve miktarına bağlı olarak yangının bü-yüme ve yayılma hızını etkileyen en önemli para-metre malzemedir. Yapı malzemeleri yanıcılık sı-nıflarına, duman oluşturma özelliklerine ve damla-cık tanecikleri üretimlerine göre ilgili yönetmelik-lerde sınıflandırılmışlardır. “Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik”te, kolay alev-lenen hiçbir malzemenin herhangi bir yapıda kul-lanımına zaten izin verilmez. Risk grubu yüksek olan yapılarda ise bu sınıflandırmalara göre, yan-gın karşısında en iyi davranışı gösterebilecek olan malzemelerin tercih edilmesi zorunludur.

Yalıtımın yangın güvenliğindeki rolü nedir? Yapı fiziği gereği iç ortam konfor koşullarının sağlanmasında yalıtım malzemeleri önemli bir et-kiye sahiptir. Petrol türevi ve mineral yün esaslı olmak üzere 2 temel grupta sınıflandırılabilen ya-lıtım malzemelerinin, yangın güvenliği söz konu-su olduğunda kullanıldığı yere bağlı olarak de-ğerlendirilmesi ve doğru detaylarla uygulanması

özelliklerinden dolayı bu tip yapılarda risk analizi, değerlendirmesi ve yönetimi çok önemlidir. Yan-gının başlaması, büyümesi ve yayılması olasılık-larına bağlı olarak yönetim, üretim ve depolama alanlarının birbirlerinden ayrılması, hatta binanın geometrisi, taban alanı, yüksekliği ve üretim sü-reçleri dikkate alınarak alt değerlendirmelerin ya-pılması ve bu alanların da kendi içlerinde yangı-na güvenli yapı elemanlarıyla bölümlendirilmesi etkin yöntemlerdendir. Riskin boyutlarına bağlı olarak yangına 90-120 dakika dayanım göste-ren yapı elemanlarıyla oluşturulan kompartıman-lar/yangın bölmeleri, riskin gerçekleşmesi duru-munda yayılma alanını sınırlayacaktır.

Tavan, döşeme ve duvar gibi sabit yapı eleman-larının yanı sıra risk durumunda aktif sistemler-den gelecek uyarılarla devreye girebilecek hare-ketli perde ve panellerin de, yangını başlangıç noktasında küçük bir alanda sınırlandırmak amacıyla kullanılması mümkündür. Yangın yan ürünlerinin (duman ve zehirli gazlar), ilgili hacim-de yayılmasını engelleyerek kaçış ve yangına müdahale olanağı sağlayacak duman perdeleri, duman engelleri, duman ve alev yönlendirme kanal ve bacalarından da yararlanılabilir. Ticari binalar ise, iş seçeneklerine bağlı olarak çok miktarda ve yanıcılığı yüksek olabilecek çok sa-yıda malzemenin aynı mekân içinde depolan-masını gerektirebilir. Bu da binanın yangın yükü-nü artıran bir etken olduğu için yine kompartı-mantasyon, yangının erken aşamalarda algıla-narak kısa süre içinde müdahale olanağının sağlanması, büyük hacimli binalarda gerekli yalı-tımların yapılması, duman kontrolü gibi yöntem-leri öne çıkarır.

Öte yandan bu gibi binalarda kullanıcı sayısı ve profili mutlaka göz önüne alınmalıdır. Binayı tanı-yan sabit kullanıcı ve binaya belki de ilk kez gel-miş olduğu için binayı tanımayan ve dolayısıyla riskin gerçekleşmesi söz konusu olduğunda ya-şayacağı panikle kaçışı ve müdahaleyi zorlaştıra-cak koşulların oluşmasına neden olabilecek geçi-ci kullanıcılar açısından değerlendirilmeli ve kaçış

gerekir. Mineral yün esaslı yalıtım malzemeleri yangına karşı dayanımlı oldukları için riskin yük-sek olduğu binalarda, yapı elemanlarının ana gövdesini oluşturan malzemelerin, birimsel mal-zemelerden oluşan yapı elemanlarındaki derzle-rin veya tesisat geçişleri gibi yapı elemanları üze-rinde varlığından kaçınılamayan açıklıkların yalıtıl-masında kullanılır. Ancak bu, petrol türevi malze-melerin binada konfor koşullarının sağlanması amacıyla kullanılamayacağı anlamına gelmez. Örneğin, petrol türevi yalıtım malzemelerinin de, alçı paneller veya beton gibi yangına dayanıklı malzemelerle kaplanarak uygun detaylarla bina-larda kullanılması mümkündür.

Sanayi yapılarının özellikle çatılarında ve dış du-varlarında sıklıkla kullanılan, aralarında yanıcı özelliğe sahip (poliüretan, polistiren, polisiyanü-rat gibi) yalıtım malzemeleri bulunan, iki metal levhanın bileşiminden oluşan sandviç paneller, yangın güvenliği açısından büyük risk yaratır. Bu tip paneller, olası bir yangının yayılma hızını önemli ölçüde artırdıkları gibi, yangına müdaha-leyi güçleştiren yüksek ısı ve toksik gaz oluşu-muna da sebep olurlar. Yalıtım malzemesinin eri-mesi sonucunda oluşan boşluklar nedeniyle, pa-nel mukavemetinde yaşanan önemli düşüş son-rası yapısal çökmeler meydana gelir. Bu neden-le bu tip panellerin kullanımında, aradaki yalıtım malzemesinin mineral yün esaslı olmasına dik-kat edilmelidir.

Sanayi yapılarında ve ticari binalarda kullanılan malzemelerin ne kadar süre yangına dayanımı olması gerekiyor? Bu durumun müdahaleyi ve maddi-manevi hasarı azaltmaya yönelik ne gibi katkıları oluyor? Risk grubu yüksek olan her binada, kompartı-man sınırlarını oluşturan yapı elemanlarının inşa-sında kullanılacak yapı malzemelerinin, tam ge-lişmiş bir yanmanın herhangi bir kademesinde yanmaya katkısı olmayan A1 sınıfı malzemeler-den seçilmesi ve yapı elemanının en az 120 da-kika yangına dayanım göstermesi gereklidir. Kompartıman sınırlarını belirleyen yapı elemanla-

26 Röportaj26

alınmadan, bina yüksekliği ve cephe özellikleri değerlendirilmeden gerçekleştirilen bu yalıtım uygulamaları, yangın güvenliği açısından büyük risk oluşturur. Böyle bir uygulamaya sahip bina-larda oluşacak bir yangın, cephe boyunca kolay-lıkla büyüyerek diğer katlara yayılabileceği ve/veya birbirleriyle yakın komşuluk ilişkilerine sa-hip binalar arasındaki etkileşimi kolaylaştıracağı için riskin boyutları büyüyecektir.

Var olan binaların yangın güvenliği açısından iyi-leştirilmesinin çok güç olduğu ortada, ancak ye-ni inşa edilen birçok yapı için de aynı durum söz konusu. Yangın merdivenlerinin bile doğru uy-gulanmış örneklerine rastlama olasılığının az ol-duğu bir durumda, pasif yangın güvenlik önlem-lerinin yeterince önemsenerek hayata geçirilme-si biraz zaman alacak sanıyorum. Ancak gerek yasal yükümlülüklerin getirdiği zorunluluklar ve gerekse yangın güvenlik bilincinin geliştirilmesi doğrultusunda yapılacak çalışmalarla, ilerleyen zamanlarda yangına karşı güvenli binalar tasarla-narak inşa edileceğine inanıyorum.

Yangın Yönetmeliği, siz mimarların ihtiyaçlarını karşılıyor mu? Yönetmelikle ilgili görüşleriniz neler? Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yö-netmelik, birçok noktada referans alınabilecek teknik bilgileri içeren önemli bir başvuru kayna-ğıdır. Yangın güvenliğine dair her şeyin ayrıntılı yer aldığını söylemek mümkün değil belki ama,

rından söz ettiğimizde, katmanlardan oluşan konstrüksiyonları kastediyoruz demektir. Bu du-rumda yapı elemanının özel deneylere tabi tutu-larak, yangın güvenliği açısından dayanım süre-sinin yeterliliğinin doğrulanması gerekir. Ülkemiz-de hem malzeme hem de yapı elemanı boyu-tunda yangın deneyleri yapan ve bunu sınıflandı-ran bir laboratuvar bulunuyor. Bunun büyük bir olanak olduğunu düşünüyorum.

Yangın güvenliği açısından doğru malzemelerin seçiminde, kullanılmasında ve kontrolünde kimlere, ne tür görevler düşüyor? Öncelikle genel olarak baktığımızda, yapılı çevre-lerin tasarım ve inşasında yer alan her profesyo-nelin, yangın güvenliğine dair sorumlulukları söz konusudur. Bu profesyoneller arasında, mimar-lar, inşaat mühendisleri, makina mühendisleri, elektrik mühendisleri ve hatta yangın güvenliği yapının içinde bulunduğu yakın çevreyle de ya-kından ilgili olduğu için şehir plancıları ve peyzaj mimarlarıyla, proje hayata geçene kadar izin ve ruhsatla ilgili olan tüm birim ve kuruluşlar yer alır. Malzeme ölçeğinde baktığımızda ise, ana tasa-rım kararlarını veren, yapım sistemlerini ve mal-zemelerini belirleyen ve uygulama detaylarını ha-zırlamakla yükümlü olan mimarlar en önemli so-rumluluğa sahiptirler.

Yangın güvenliği konusunda ülkemizin bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu konudaki eksikler ve yanlış uygulamalar neler? Ne yazık ki, ülkemizde yangın güvenliği bilinci-nin henüz oturmadığını ve bir takım zorunluluk-lar olmasa kolaylıkla göz ardı edilebilecek şekil-de ele alındığını düşünüyorum. Yönetmelik çer-çevesinde getirilen zorunlulukların bile yetkin bir şekilde yerine getirilemediği pek çok bina mev-cut. Bu noktada, son yıllarda binalarda enerji ve-rimliliğinin artırılması amacıyla, uygulamalarda fazlaca yer bulan ve yanıcı yalıtım malzemeleri kullanılarak yapılan dış cephe yalıtım uygulama-larının yarattığı risklerden söz edilebilir. Sıkışık şehir merkezlerinde komşuluk ilişkileri dikkate

yıllar içinde yapılan yenileme çalışmalarıyla yö-netmeliğin daha geniş kapsamlı olacağına inanı-yorum. Ancak özellikle mimari uygulamalar açı-sından yönetmeliği destekleyecek ve detaylandı-rabilecek ilave kaynakların (standartlar, akade-mik çalışmalar, kitaplar, sistem ve detaylar gibi) oluşturulması gerektiğine inanıyorum. Yönetme-lik maddelerini uygulamaya aktarmakta çekilen güçlükleri ortadan kaldıracak bu referans kay-naklarla birlikte, yangın güvenliğinin uygulamada daha çok yer bulacağını düşünüyorum.

Yangın güvenliğinin sağlanması ve bu konudaki eksiklerin giderilmesi konusunda üniversitelerin neler yapması gerekiyor? Siz bu konuda ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Görev aldığım her üniversitede “mimarlık ve yangın güvenliği” üzerine, lisans ve/veya yük-sek lisans dersleri verdim. Mimar adayı öğrenci-lerimizin konuya dair sorumluluklarının bilincine varabilmeleri için bu derslerin programa bir şe-kilde dahil edilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Pasif yangın güvenlik önlemleri-nin yer almadığı bir binada, yetkin bir yangına karşı güvenli bina tasarımı ve inşasından söz edilemez. Öyleyse binaların yangından korun-masına yönelik ilk adımı mimarlar atar. İnsanlar için tasarlanıp inşa edilen yapılı çevrelerin, in-sanların güvenlik ihtiyacını tehdit edecek bütün risklerden arındırılması zaruridir. Bu amaçla, mi-mar adayları eğitim sürecinde konuyla ilgili te-mel bilgileri almış olmalıdırlar.

Yangın güvenliği konusunda İzocam Yalıtım Eğitim Merkezi’nde ne tür eğitimler verdiniz? Yalıtım sektöründe çalışan profesyonellerin ya da çalışacak olanların yangın güvenliğini öğrenmesinin sektör açısından katkıları nelerdir? İYEM’de, “Yangın B” ve “Yangın C” eğitimlerini yürütüyorum. Yangın B “Tesis ve İşletmelerde Yangın Güvenliği” ni, Yangın C ise “Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik”i konu alan eğitimlerdir. Yalıtım sektörünün yan-gın konusunda bilgi sahibi olmasının önemi ise iki açıdan değerlendirilebilir: Birincisi, var olan yalıtım malzemelerinin yangın sırasındaki davra-nışlarının bilinerek uygun detaylarla yerine uygu-lanması konusudur. Petrol türevi ya da mineral yün esaslı yalıtım malzemelerinin, yangın riskine bağlı olarak yapıda yer almasının sağlanması için sektör elemanlarının konuyla ilgili gerekli bil-gilere sahip olması önemlidir. Öte yandan yan-gın güvenliği, yapı sektörü içinde yer alan pek çok disiplinin birlikte çalışmasını gerektirir ve uz-manlık ister.

Yalıtım ise, yangın güvenliğinin sağlanmasında çok önemlidir. Yangına daha az dayanımı olan yapı elemanlarının veya yapıda kaçınmanın mümkün olmadığı tesisat geçişleri veya malze-me veya eleman birleşimlerinde var olan derzle-rin, yangına karşı dayanımının artırılmasında kul-lanılan en etkili yöntemdir. Uygun detaylarla, yalı-tım malzemelerinin gerekli olan yerlerde nasıl kullanılacağını bilmek, yalıtım sektörü çalışanları için zorunludur.

İzocam yeni adresinde!İzocam'dan Haberler

İzocam bundan sonra faaliyetlerini yeni adresinde sürdürecek. 1 Kasım 2013 tarihi itibariyle İstanbul Maltepe’deki Merkez Ofisi’nde hizmet vermeye başlayacak olan İzocam, çalışmalarına Altayçeşme Mahallesi, Öz Sokak, No:19 Kat: 3-5-6 P.K. 34843 Maltepe İstanbul’da devam edecek. İzocam Genel Müdürlüğü’nün yanı sıra İstanbul Bölge Satış Müdürlüğü, Tekiz Satış Müdürlüğü, Cephe Sistemleri Satış Müdürlüğü ve İhracat Müdürlüğü de aynı adreste hizmet verecek.

28 Proje

Kipaş Kağıt tesisinin çatı ve cephesinde İzocam Tekiz kullanıldıKahramanmaraş’ın Türkoğlu mevkisinde bu-lunan, Avrupa ve Türkiye’nin en büyük kağıt fabrikaları arasında yer alan Kipaş Kağıt fabri-kasının Eylül ayında yeni bir tesisi üretime geçti. 28 metre yüksekliğiyle, bölgedeki en yüksek prefabrik bina olma özelliğine sahip olan tesis, 38 bin m2 çatı alanı ve 25 bin m2 cephe alanından oluşuyor. Projenin çatı ve cephe kaplamasını İzocam Tekiz Gazintep bayisi Zen Çatı İzolasyon Mühendislik San. ve Tic. Ltd. Şti. şirketi üstlendi. Çatı kaplamaların-da, 100 mm kalınlıkta İzocam Tekiz patentli Kombi Panel, cephe kaplamalarında ise 75 mm’lik A sınıfı İzocam Tekiz Taşyünlü Cephe Panelleri kullanıldı.

Doğan Lastik’in cephesinde İzocam Tekiz Taşyünü imzasıGebze Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan Doğan Lastik şirketine ait yeni yapılan binada Taşyünü Cephe Paneli uygulaması yapıldı. Bu yıl Haziran ayında başlanan uygulama, Ağustos ayı sonunda tamamlandı. Göral İnşaat yüklenici-liğinde yürütülen projenin montajını, İzocam Te-

kiz yetkili bayisi Celil Arslan Ticaret gerçekleştir-di.15 metre yüksekliğe sahip olan, 2 katlı bina-da cephe kaplama işlemi için 100 mm kalınlıkta yaklaşık 2500 m2 Taşyünlü Cephe Paneli kulla-nıldı. Binanın cephesinde özel olarak radiuslan-dırılmış taşyünü cephe uygulaması yapıldı.

Çimtaş Gemlik Fabrikası’nın çatısında İzocam Tekiz ürünü tercih edildiTürkiye’nin alanında en büyük imalatçısı konu-munda olan Çimtaş, mühendislik, fabrikasyon, montaj ve mekanik-elektrik müteahhit firması olarak faaliyet gösteriyor. Çimtaş’ın Gemlik İma-lat Fabrikası, 150 bin m2’lik alanı kaplıyor ve bu alanın 43 bin 500 m2’lik kısmı kapalı atölyeden oluşuyor. Gemlik İmalat Fabrikası’nda, 25 bin m2, İzocam Tekiz SPÇ 940 TİP 75 Taşyünlü Çatı Paneli kullanıldı.

BÖHLER Sert Maden’in Gebze fabrikası İzocam Tekiz ile yalıtıldı

Konusunda ülkemizin tek üretici firması ol-ma özelliğine sahip olan BÖHLER Sert Ma-den ve Takım Sanayi ve Ticaret A.Ş., 1967 yılında İstanbul’da kuruldu. Şirket, otomotiv endüstrisi, makina imalat sanayi, demir-çelik endüstrisi, kesici takım endüstrisi, madenci-lik endüstrisi ve tekstil sanayi gibi birçok

alanda ihtiyaç duyulan sert metal ürünlerin üretimini gerçekleştiriyor. Şirketin Gebze Or-ganize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikasında, SPÇ 940 Kombi Panel, DK 60/12 Kaset, 10 cm İzocam Tekiz Taşyünü Levha, çatıda 2 bin 500 m2 ve cephede 2 bin m2 olarak kullanıldı.

Kişisel Gelişim

Gıda zehirlenmesi çok sık rastlanan ve ciddi sonuçlara sebep olabilecek bir hastalıktır. Son 2 gün içinde tüketilen bir besinin ardın-dan bulantı, kusma, halsizlik ve karın ağrısı belirtileri görülüyorsa, gıda zehirlenmesinden söz edilebilir. Gıda zehirlenmesi, belirli bir alanda birçok kişiyi etkileyebilir, salgınlar şek-linde ya da tek bir kişide görülebilir. Zehirlen-menin şiddeti, tüketilen gıdadaki mikroorga-nizmanın çeşidine göre değişir. Gıda zehir-lenmesi bebeklerde ve yaşlılarda daha ciddi seyredebilir. Çünkü bu kişilerin vücudundaki sıvı miktarı yetişkinlere göre daha azdır.

Gıda zehirlenmesine neden olan mikroorga-nizmalar bakterilerdir. Bakteriler, oda sıcaklı-ğında çoğalırlar. Bu nedenle yiyeceklerin yüksek derecede ve homojen bir şekilde pi-şirilmesi gerekir. Bunun için de kızartma yeri-ne, fırınlar ve düdüklü tencerelerin kullanıl-ması önemlidir. Bakteriler yüksek sıcaklıklar-da ölürler, aynı şekilde düşük sıcaklıklarda da çoğalamazlar ve böylece gıda zehirlen-mesine de neden olamazlar. Bu nedenle +4 derecenin altında, özellikle derin dondurucu-da gıdaların saklanması, bakteri üremesini engeller. Besinlerin uygun olmayan şartlarda üretilmesi ve pişirilmesi, hijyen kurallarına uy-maması ve kullanım sürelerinin dolması gıda zehirlenmelerine neden olur. Gıda zehirlen-mesi genellikle ani ortaya çıkar, hastalık belir-tisi 30 dakika ile 72 saat arasında görülebilir.

Gıda zehirlenmesinin türleri Gıda zehirlenmelerine en sık neden olan be-sinlerin başında et, süt ve süt ürünleri ile sa-lata gelir. Pastörizasyon icat edildikten sonra azalsa da, süt ve süt ürünleri gıda zehirlen-melerine neden olur. Özellikle pastörize ol-mayan sütlerde e.coli bakterilerinin bulunma ihtimali daha fazladır. Bu nedenle süt, belirli sıcaklıkta muhafaza edilmeli, kapağını açtık-tan sonra en kısa sürede tüketilmelidir. Zehir-lenme sebeplerinden birisi olan kümes hay-

Tükettiğiniz gıdalar sizi zehirlemesin!

vanlarının eti, ölümle sonuçlanan zehirlenme-lerin yüzde 19’unu oluşturur. Ayrıca kırmızı ette çiğken çeşitli parazitler bulunabilir. Bu organizmalar pişirildiğinde yok olur, ancak et-leri çiğken temiz yerde muhafaza etmek ge-rekir. Örneğin, çiğ et kesilen tahta, deterjanla yıkanmadan başka besinleri kesmek için kul-lanılmamalıdır. Kırmızı eti 145-160 derecede pişirmek önerilir.

Bir diğer zehirlenme nedeni olan yeşil yap-raklı sebzeler, iyice temizlenmediği takdirde tehlikelidir. Bu nedenle satın alınan sebzeleri bol suda birkaç kez yıkamalı, yıkanmış olarak marketten alınan ıspanak gibi sebzeler yine de yıkanmadan tüketilmemelidir. Yumurta da zehirlenmeye neden olan gıdalar arasında yer alır. Bazı hastalıklar tavukların yumurtalık-larına yerleşir ve üretilen her yumurtaya bula-şır. Bu nedenle satın aldığınız yumurtaları buzdolabında saklayın ve tarihi geçen yu-murtaları kesinlikle tüketmeyin. Bir diğer ze-hirlenme nedeni olan kabuklu deniz hayvan-ları, denizdeki patojenleri bünyelerinde birik-tirirler. Bu besinlerin 145 derecede pişirilme-si önerilir.

Gıda zehirlenmesinde, devam eden ishal (kanlı ishal de olabilir), kusma, ateş ve karın ağrısı varsa, mutlaka doktora başvurulması gerekir. Doktora başvurduktan sonra alınan örneklerle laboratuvarda bakteri saptanması durumunda, gıda zehirlenmesi tanısı konulur. Tedaviye gelirsek… Gıda zehirlenmesinin te-davisinde, kaybedilen sıvıyı ve mineralleri ye-

30

Gıda zehirlenmesinin başlıca sebepleri, gıdaların uygun olmayan şartlarda üretilmesi ve pişirilmesi, hijyen kurallarına uymaması ve kullanım sürelerinin dolmasıdır. Gıda zehirlenmesinden korunmak için tükettiğimiz gıdaların son kullanma tarihine dikkat etmemiz, evde de gıdaları hijyen kurallarına uyarak hazırlamamız gerekiyor.

• Gıdaları güvenilir yerlerden satın almaya özen gösterin.

• Her türlü gıda maddesini satın alırken etiket bilgisi, üretim ve son kullanma tarihi, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan üretim izni olup olma-dığına bakın.

• Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünlerini kesin-likle kullanmayın.

• Kırık ve çatlak yumurtayı satın almayın, kullan-madan hemen önce mutlaka yıkayın.

• Dondurulmuş besinleri satın alırken, ambalajın altında ve içinde buz kristallerinin olmamasına dikkat edin.

• İçme sularını güvenilir kaynaklardan satın alma-ya özen gösterin.

• Özellikle yaz aylarında dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin tüketiminden kaçının.

• Yiyecekleri satın alındıktan sonra, tüketene kadar buzdolabında muhafaza edin.

• Sebze ve meyveleri iyice yıkadıktan sonra tüketin.

• Kırmızı et, tavuk, balık, süt ve ürünleri gibi kolay bozulabilen riskli besinleri uygun süre ve sıcak-lıklarda pişirin, pişmiş yiyecekleri oda sıcaklığın-da 1 saatten fazla bekletmeyin.

• Çiğ et, yumurta ve kümes hayvanları gibi besin-leri hazırladıktan sonra ellerinizi iyice yıkayın, bu tür riskli besinlerle pişirilmeden tüketilecek sebze ve meyveleri hazırlarken ayrı doğrama tahtası ve bıçak kullanın.

Gıda zehirlenmesinden korunma yolları

rine koymak ve zehirlenmeye neden olan bakteriyi yok etmek amaçlanır. Bu nedenle zehirlenmeye neden olan bakteri saptandık-tan sonra uygun antibiyotik tedavisi verilir. Fa-kat bütün besin zehirlenmelerinde antibiyotik gerekli olmayabilir.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

kibritli manto ilan 220x300.pdf 2 07.11.2013 17:55

32

www.izocam.com.tr

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

tekiz ilan 220x300.pdf 4 07.11.2013 17:52