22
XLII /2015, ss. 43-64. Tarihi: 11.05.2015 Kabul Tarihi: 15.09.2015 ARZA VE o ÖZ Ziya Arza, Ramazan özellikle gecelerine bazen de gündüzlerine mahsus olmak üzere, Mekke'de Mecline'de devam eden, Resw-i ve Cibril'in ile o güne kadar inen bölümlerinin okunmak suretiyle bir nevi son defa gözden geçirilmesi ve bu suretle muhafaza edilmesi için uygulanan bir yöntemdir. Kur'an tarihinde önem arz eden hususlardan birisi de arza hadisesidir. Çünkü arza, günümüze bir en önemli göstergelerinden biridir. Zira Kur'an tarihinde, daha çok, ezberlenip okunan metne atfedilmektedir. Bu makale, sözlük ve terim Kur'an'da vab:tini, arzalarcia kimlerin Cebrail'in arzaya sorununu, failierini ve arza-i ahirenin önemi ortaya · Anahtar Kelimeler: Arza, Kur' an, Cebrail, ve Ramazan. THE PRESENTATION AND IT'S NATURE ABSTRACT The presentation is a method for maintaining a way that belonging particularly night but sametimes day time of Ramadan months, started in Mecca have continued in Medina, the Messenger Muhammad and the participation of Jibril's held with sort of reacling through mutual the sections asa kind of review deseeneling the Qur'an until the last time. One of the points that iraportance on the history of the Qur'an is presentation of Qur'an. Because the presentation is one of the most iraportant indicators that the Qur'an is today without any. fault. Then, in the history of the Qur'an it's more important to attribute value to read text than the written text. This artide airos to reveal the definition of dictionary and terminology of presentation, the use in the Qur'an, start time, realization of its time, who attended the preseotation in real time, the problem of Jibril's participation in the presentation, presentation's perpetrators and last presentation's iraportance for the preservation of the Qur'an. Key Words: Presentation, Qur'an, Jibril, Recitation and Ramadan. • Doç. DEÜ Fakültesi, Tefsir Anabilim Dili Üyesi.

DEUİFD XLII /2015, ss. 43-64.isamveri.org/pdfdrg/D00036/2015_42/2015_42_SENZ.pdf · 2016-03-15 · reacling through mutual the sections asa kind of review deseeneling the Qur'an

  • Upload
    lamnga

  • View
    213

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

DEUİFD

XLII /2015, ss. 43-64.

Yayın Geliş Tarihi: 11.05.2015

Yayına Kabul Tarihi: 15.09.2015

ARZA VE MAHİYETİ o

ÖZ

Ziya ŞEN•

Arza, Ramazan aylannın özellikle gecelerine bazen de gündüzlerine mahsus olmak üzere, Mekke'de başlayıp Mecline'de devam eden, Resw-i Ekre~ ve Cibril'in iştiraki ile gerçekleşen, Kur'an'ın o güne kadar inen bölümlerinin karşılıklı okunmak suretiyle bir nevi son defa gözden geçirilmesi ve bu suretle muhafaza edilmesi için uygulanan bir yöntemdir. Kur'an tarihinde önem arz eden hususlardan birisi de arza hadisesidir. Çünkü arza, Kur'an'ın günümüze hatasız bir şekilde ulaştlğının en önemli göstergelerinden biridir. Zira Kur'an tarihinde, yazılandan daha çok, ezberlenip okunan metne değer

atfedilmektedir. Bu makale, arzanın sözlük ve terim anlamını, Kur'an'da kullan.ı.ıı:ıını, başlangıç zamanını, gerçekleşme vab:tini, arzalarcia kimlerin hazır bulunduğunu, Cebrail'in arzaya iştiraki sorununu, arzaların failierini ve arza-i ahirenin Kur'an'ın muhafazası açısından taşıdığı önemi ortaya koymayı amaçlamaktadır. · Anahtar Kelimeler: Arza, Kur' an, Cebrail, Kıraat ve Ramazan.

THE PRESENTATION AND IT'S NATURE ABSTRACT

The presentation is a method for maintaining a way that belonging particularly night but sametimes day time of Ramadan months, started in Mecca have continued in Medina, the Messenger Muhammad and the participation of Jibril's held with sort of reacling through mutual the sections asa kind of review deseeneling the Qur'an until the last time. One of the points that iraportance on the history of the Qur'an is presentation of Qur'an. Because the presentation is one of the most iraportant indicators that the Qur'an is ~eaches today without any. fault. Then, in the history of the Qur'an it' s more important to attribute value to read text than the written text. This artide airos to reveal the definition of dictionary and terminology of presentation, the use in the Qur'an, start time, realization of its time, who attended the preseotation in real time, the problem of Jibril's participation in the presentation, presentation's perpetrators and last presentation's iraportance for the preservation of the Qur'an. Key Words: Presentation, Qur'an, Jibril, Recitation and Ramadan.

• Doç. ~r., DEÜ İlahiyat Fakültesi, Tefsir Anabilim Dili Öğretim Üyesi.

44 _ __________________ ZiyaŞEN ·

Giriş

Kur'an-ı Kerim, RasUlullah (a.s.) döneminde ezber, yazı ve arza olmak üzere üç şekilde korunup tespit edilmiştir. Arza, Kur'an'ın korunup tespit edilmesinde eo soo kontrol ve denetim mekanizmasını oluşturmuştur. Gerçekleşmesi itibarıyla hem fizik, hem de metafizik boyutu ilgilendirdiği için doğru bir şekilde anlaşılması büyük önem ve bir o kadar da zorluk arz etmektedir.

Genel anlamda arza, ezberlenip yazıya geçirilen Kur'an vahiyletinin Cebrail ile Hz. Peygamber'in hazır bulunduğu bir ortamda son defa gözden geçirilmesini ifade eder. Bu sayede ezberlenip yazıya geçirilen Kur'an metinlerinde şayet herhangi bir hata veya eksiklik varsa bunlar giderilip düzeltilmiş olur.

Arza, Kur'an tarihi açısından oldukça önemli konuma sahip bir meseledir. Zira konunun önemine binaeo Buhari, Sahih'inde "Cibril'in Kıtr'an'ı

P~gamber (s.a.v.)'e Arz Et7Jiesi Bab'ı" ( ~ iiıı ):.. lff' Js. Zı~ı :.;.~ ~?: 0\5" yy

ri:-J) tarzında bir bölüm tahsis etmiş ve burada üç ayn haclise yer verıl).iştir.1

Diğer taraftan Nesai de, Siimn'inde "Cibril'i11 Kıtr'a11'ı Arzı Bab'ı" ( yy

.:ıijjı ~p;. :_;,:;.) şeklinde bir bab tahsis etmişve o da burada üç hadis.

zikretmiştir.2

Tabü ki eserlerinde bu konuya müstakil bir bab ayıran müellifler bunlardan ibaret değildir. İlgili literatürün titiz bir şekilde taraoması neticesinde pek çok müellifin bu hususa dair ayn başlık açtığı daha net bir şekilde

görülecektir.

Sözlük Anlamı

"A-R-Z" kelimesi sözlükte, "smı11ıa ve arz et111e'' anlamına gelir. Bu kelime, Arapça'da bir kitabı veya Kur'an'ı başka birisine okuyan kimse hakkında kullanıldığı gibi3 aynı zamanda "bir {f!J'e baleJJJale" anlamını da ifade eder. Genellikle arzayla ilgili hadislerde geçen ve müfa'ale babından gelen "ôrazd'

(J:>.;Lıo) fiili ise "karpla{tırmak ve milkabele etmek" anlamına gelir. Arapça'da

bununla ilgili olarak "Bir {~i bir {f!J'Ie mllôraza ya11i 71111/eabe/e eiiiJele" ( <.~1 .)>jl.ıo

2

el-Bu)Jan, es-Sobr1.ı, VI, 186.

en-Nesa'!, es-Srmemi'I-Kıibrô, Vll, 248. Nesai burada zikrettiği badisierin aynısını "Fel/.ôilu'I­

Xur'örl' adlı eserinin 7. BabUlda "Cibril'i11 Kı1r'o11'r Pl!)1f1111ber'e A~ Bob'l' ( .}..P; ..}>/" y\!

~j ~~ı J:.,-.:,i;!iı) başlığı alonda da zikretmiştir. en-Nesii'i, Fe(iöi/u'I·XHr'ön, I, 71-72.

ei-Ijalil b. Al)ıned el-Feriibidi, Kitöbu'l- :Ajw, I, 271.

'

Arza ve Mah!Jeti'---- - -------------- --- --45

~ü:laJW ·~Y) tabiri kullanılır. Bu fiil aynı zamanda "kitap/an karplaştır111ak"

anlamını da ifade eder. Arapça' da bunun için "Kitabımı 0111111 kitabma arz ettim yani

ommki ile karplaştırdml' (~Li ış1 ~t=::~ ~~~)u') ifadesi kullanılır.4

Terim Anlamı

Terim anlamını ulaşabildiğimiz hiçbir kaynakta bulmadığı.nuz arza kavramını, ilgili literatürden elde ettiğimiz verilerden hareketle şu şekilde

tanımlamamız mümkündür: ''Ramazan aylannın özellikle gecelerine bazen de gündüzlerine mahsus olmak üzere, Mekke'de başlayıp Medine'de devam eden, Resıli-i Ekrem ve Cibril'in iştiraki ile gerçekleşen, Kur'an'ın o güne kadar inen bölümlerinin karşılıklı okurunak suretiyle bir nevi son defa gözden geÇirilmesi ve bu suretle muhafaza edilmesi için uygulanan bir yöntemdir."

Kur'an'da Kullanuru

Daha ziyade hadislerde yerini :alan arza kavramının, Kur'an'da, burada kastedilen ıstJ.lahi anlamda kullanımı mevcut değildir. Bununla birlikte "arza" kavramının kökünü oluşturan "a-r-d" fiili ve tü.revleri, Kur'an'da şu anlamlarda kullanılır: "Geni(',5 "arz et1lle",6 "smmlnıd',1 "srmmd',B "dik!JJe'',9 ~'arzedi/m/',10

"enge/'11 ve "genişlik"t 2. "A'radd' fiili "a'rada an" (d' .)>_;:.1) şeklinde "ml' ile

birlikte kullanıldığında "yiiz çevi1711ek" anlamına gelii.J3 Kelime, Kur'an'da bazen

10

ll

12

13

İbn TYian.ıür, Lisôıı'l- Arab, Vll, 167.

Fussilet 41/51. Ayetteariz (J'of') şeklinde geçer.

Bakara 2/31. Ayette aradahüın ~/')şeklinde geçer

Kehf 18/45. Ayette ve uridu 0r"f'J) şeklinde geçer

Ahzab 33/72. Ayette aradna (\.:-'>/')şeklinde geçer

Kehf18/100. Ayette ve aradna (Wf-J) şeklinde geçer

Ahkaf 46/20. Ayette yu'radu (J> fi) şeklinde geçer

Bakara 2/224. Ayette urdaten (üf') şeklinde geçer

Aı-i İrnran 3/133. Ayette arduhe (\+."/')şeklinde geçer

Mesela Secde 32/22. Ayette "a'rada anhl' <4"' J>f-1) "yl7zfevir111ek" anlamında kull.arulınıştır.

Bu konuda diğer örnekler şunlardır: Nisa 4/63. Ayette "ft a'rid aubii11l' ~ J>/'l>) "oulardaıı J'iiz fevir''; A'raf 7/199. Ayette "ve a'rid aıl' V J> /'~) "J'iiz fevir'' ve 'Taha 20/124. Ayette

"a'rada au'~ V J>/'i) ".Jiizçevirirıl' aıılaı:nırıdadır. Enbiya 21/32. Ayette ise bunlardan farklı

olarak harf-i cer fiilden önce gelir ve "an ... mu'ridiiıl' (0_,...;._,... .... y) şeklinde geçer ve ''.J•iiz

fevim1ektedirler'' anlamına gelir. Bazen de burada kullanılan "aıl' harfi cer'ioe ihtiyaç

duyulmadığı için bu harfhazfedilmektedir. Mesela Nur 24/48. Ayette mu'rid6o (0J...;..,...) ".Jiiz

46----------------------------------------~yaşEN ·

"1llal' anlarrunda kullanılı.rken14 bazen de "birine ıiJia yoltr ile bir f~ teklif et111e" anlarrunda kullanılır. 15 'ı

Netice itibariyle yukanda zikredilen bazı ayetlerde görüldüğü üzere arza . kelimesinin sözlük anlarolan içerisinde "takdim etme, arz etme ve sunma" anlarolan ile birlikte "geniş, engel, dünya malı, birine ima yoluyla bir. şey teklif etme"; "an" harfi ceri ile "yüz çevirme ve geri dönme" gibi anlarolar da yer almaktadır. ·

Başlangıç Zamanı . Arzanın ilk defa ne zaman başladığı konusunda kaynaklarda birbirinden

farklı rivayetlerle karşılaşılmaktadır. Konuyla ilgili iki yaklaşım vardır. Birincisine göre arza ilk defa Mekke döneminde başlamıştır. Diğer görüşe göre ise Medine'de başlamıştır.

Arzanın Mekke'de başladığını ileri sürenler, bunun; a) İlk vahiyle birlikte, b) Fetretü'l-vahiy'den sonra veya c) Vahyin nüzulünün ikinci yılında başladığına dair görüşler ileri sürmüşlerdir.

Bu konudaki yaklaşımlardan en öne çıkanı şudur: Arza, Kur'an'ın nüzulü ile birlikte yapılmaya başlamıştır. Her ne kadar oruç ibadeti hicretten sonra Ramazan ayında farz kllınsa da arzanın hicretten sonra Ramazan'la başladığına dair bilgiler doğru kabul edilmemektedir. Zira bu aya "Ramazan~' adının verilmesi, oruç farz kllınmadan öncedir.t6

Kastalani'den nakledilen diğer bir görüşe göre arza, Kur'an'ın ilk defa indirildiği Ramazan ayından itibaren veya fetretü'l-vahiy'in akabindeki Ramazin ayından sonra başlamış olabilir.'7

Hadis şarihleri ise, vahiy henüz yeni indirilmeye başladığı için Kur'an'ın nazil olduğu ilk Ramazan ayında muhtemelen arzanın gerçekleşmediğini belirtmektedirler.ıs

14

çevirir/tl'; Aı-i İmran 3/23. Ayette "mu'ridiill' (o_,..;. ro) "geri dö!(trlel' ve Sebe 34/16. Ayette "fe a'rad!7' o_,..;._rli) "yiizftvirdiler' anlamına gelir.

Mesela Enfal 8/67. Ayette arada'd-dünya (l:i..UI J>/) tamlaması şeklinde geçen bu kelime

"dünya malı" anlamına gelir; Araf 7/169. Ayette iki defa zikredilen ard kelimesi ile Tevbe

9/42. Ayeae geçen aradan (W>_r) kelimesi yine "mal" anlamına gelir.

15 Mesela, Bakara 2/235. Ayette gelen "affadtiinl' ~ _r) kelimesi ise "in1a J'Diıt ile teklif tl!llellit'

anlamına gelir ki bu da erkeğin kadına "!til gü~lıi11 ve stil Of':(!/ ediitrek kodmml' gibi ifadeler

söylemesi şeklinde anlaşılabilir. er-Iügıb el-ISfeharu, ei·Mtrfndtit, I, 559-560.

!6 İbo I:Iacer, Fetbu'I-Btin" Şer/.z Sobi1.ı ei-Bubön: IX, 44; el-~stal3.ıü, İ'födu's-Söri, vn, 455; III,

352; 'Aliyyul-l.<id, Cem'u'I-Vesöilfi Şer/.ıi'f-Şmiöi/, II, 169.

17 el-~stalaru, İ'ftidu's-Söri,_ill, 352.

Ar.{a ve Mahfyetz.·_ ----.----~--------------47

Merhum Muhammed Hamidullah'ın beyanına göre ise Rasıilullah yıllık "arza" yöntemine başvurmaya, Ramazan ayının Mediye'ye hicretten sonra oruç ayı olarak müesseseleşmesinden sonra başlanuştır.19

Bununla birlikte oruç ile Ramazan ayı arasında apaçık bir ilişki olmasına rağmen oruç ile arzanın tespit edilmiş herhangi bir iliş)cisi yoktur. Yani oruç farz kılınmadan önce muhte~elen Mekke'de de Ramazan aylarında arza yapılıyordu.

Netice olarak Hamidullah'a göre arza, Mekke'den Medine'ye .hicretten sonra Mescid-i Nebevi'de yapılmaya başlamıştır. Ancak kaynaklarda arzanın Mekke'de yapılma,dığına işaret eden herhangi somut bir veri ile karşılaşılmamaktad.ır. Dolayasıyla arzanın Mekke döneminde yapılmaya başladığını söylememiz mümkündür. · ·

Burada son olarak arzanın hem Mekke'de, hem de Medine'de yapıldığı yer konusunda ulaşabildiğimiz kaynaklarda herhangi bir bilgi ile karşılaşmadığırruzı belirtrnek istiyoruz.

Gerçekle§ıne Vakti

Arzanın gerçekleşme vaktine gelince, kaynaklarda bunun genellikle geceleri yapıldığına dair pek çok hadis yer almaktadır. Mesela İbn Abbas'ın rivayetine göre20 ortlardan birinde şöyle denilmektedir:

"Prygamber (a.s.) hqyır kommmda insaniann en cömertfydi. Res11l-i Ekrem'in en côimrt olduğ11 zaman dilimi ise, Cibril ile buluftllğu Ramazan qylanydı. Resul111lah Ramazan'da her gece on11nla brtlt~fllr ve K11r'an'ı sonuna kadar ona arz ederdi. Prygamber Cibril ile bllll1ftllğlltlda hayır kommmda esm ye/dm (yağm11ryiiklii billutlan siiriip getire11 1ii~arlardan) daha côimrt olurdıl'.21

İbn Hacer'in beyanına göre bu rivayetlerde geçen "esen yel' den maksat, sürekliliktir. "Esen yelden daha cömert o/md' tabiri ile bu işin sonunda ortaya çıkacak olan hayır ve bereket kast edilmektedir. Zira esen yel, en s9nunda yağmur dolayısıyla bereket getirir.22 Hadis şacihleri Kur'an'ın kalbe, esen yelin ise yeryüzüne hayat balışettiğini ifade etmişlerdir.23

18 İbn I:Iacer, Fel(w'I-Btiri Şerl.ı SaMı ei-Bubtiri, IX, 46; el-~stalaru, İrftidu's-Stiri, vn, 455.

19 Hamidullah, İsfa111 PV'gamberi, II, 700.

20 Bu rivayetio sened zinciri şu şekildedir: Abdullah-Babası-Ebu Kamil-İbrahim .b. Sa'd-İbn

Şihab-Ubeydullah b. Abdilialı b. Utbe-İbn Abbas.

ıı A\ııned b. ·I:Ianbel, el-lvl!uned, II, 331. No: 3492.

22 İbn ijacer, Fetbu'I-Btiri Şer/.ı $a(ır1.ı ei-Bubtiri, IX, 45.

23 el-~stalaru, İrftidu's-Stiri, VI, 29.

48 _______________________________________ QyaŞEN

Arzanın gündüzleri yapılelığına dair ilk bilgileri ise, şerh literatürüne borçluyuz. Mesela Buhaı:i şirihi el-~astalaoi eserinde arzanın gündüzleri ., yapıldığını zikreder.24

Merhum Muhammed Hamidullah'ın ifadesine göre de, Rasillullah (a.s.) Ramazan ayına mahsus olmak üzere, gündüzleri o güne kadar nazil olan ayetlerden oluşan Kur'an metnini baştan sona kadar yüksı:k sesle tilavet ediyordu.ıs

Sonuç olarak arzalar, Ramazan aylarında tatbik edilen arza hadislerinin beyanına göre geceleri, hadis şiı:ihleı:inin ve Hamidullah'ın ifadesine göre ise gündüzleri icra ediliyordu.

Arzalarcia Hazır Bulunanlar

Bu konuyu iki başlık altında ele almak durumuodayız: Birincisi genel anlamda arzalara katılanlar, ikincisi ise özel anlamda arza-l ahireye iştirak

edenler.

'Aliyyul-~arl'nin beyanına göre her Ramazan ayında Hz. Peygamber Cibril'e Kur'an'ı arz ederdi. Bazen bunun aksi de olurdu. Yani Cibril ona arz ederdi. Ancak mutad olan Cibril'in okuması, Peygamber'in dinlemesi, sonra da _ Peygamber'in okuyup Sahabenin dlnlemesiydi.26

Hamidullah'ın ifadelerine göre ise sahabiler yanlarına, kendilerine ait ayet nüshalannı da alıp geliyorlar ve topluca girişilen bu mukabele esnasında varsa kelime yanlışlarıru, ayet ve sure sıralarıru Resill-i Ekrem'in okuduğuna göre tanzim edip düzeltiyorlardı.27

İlk döneme ait özellikle ulaşabildiğimiz kaynaklarda ve rivayetlerde görebildiğimiz kadaoyla sahabenin arza esnada orada hazır bulunup bulunmaclığı konusuoda herhangi bir bilgiyle karşılaşılmamaktadır. Daha sonraki kaynaklarda ise arza-i ahire konusunda bilgi verilirken bu hususa temas edilmektedir.

Muhtemelen önce Cibril ile Peygamber arasioda meydana gelen arza hadisesi gerçekleşiyor. Daha sonra Peygamber Cibı:il'den dinlediği Kur'ao'ı

farklı bir zamanda ve farklı bir mekanda sahabeye okuyordu. Ebu'l-Fac;l.l er­Razi'nin Kur'an'ı Cibı:il'e her sene bir defa, vefat ettiği yılda iki defa arz eden

24 el-I,<.astaliini, İT'ftidu's..Stiri, vn, 483.

25 Hamidullah, İslam P~gamberi, n, 698.

u 'Aliyyul-l.(aö, Cem'u'I-Vestiilji Şerl.ıi'f-Şemtiil, n, 168.

27 HamiduJ4.h, İsla111 P~gamf;eri, n, 698.

Arza ve Mahryeti. ___ ___,.---~--------------49

Hz. Peygamber'in, bunu aynı zamanda Ashabına ve Ashabının da ona arz ettiği ifadelerinden28 anlaşılan husus da bu olsa gerek.

*** Özel anlamda son arzaya katılan sahabiler konusunda kaynaklarda iki

isimden söz edilmektedir. Burılardan birincisi Abdullah İbn Mes'ud, diğeri 'ise Zeyd b. Sabit'tir. Zeyd'in ismine çok az kaynakta yer verilirken İbn Mes'ud'un adı gerek ilk ve gerekse sonraki döneme ait olsun pek çok kaynakta yer bulmaktadır.

*** ' T.imıizi'nin kaydına göre, Zeyd b. Sabit'in kıraatinin Resulullah'ın vefat

ettiği sene Cibril'e iki defa arz ettiği veya Cibril'in kendisine arz ettiği veya onlann birbirlerine karşılıklı olarak okuduktan kıraat olduğu ifade eclilmektedir.29 Görüldüğü üzere Tirmizi burada Zeyd'in son arzaya katıldığından bahsetmemektedir. Sadece onuri ku:aatioin RasUlullah'ın son arzada okuduğu kıraate uygun olduğunu ifade etmektedir. Tirmizi, Peygamber'den sonra Kur'an'ı bir araya getiren ve çoğahan kişi Zeyd olduğu için muhtemelen bu hatırlatınayı yapma ihtiyacı hissetmiş olmalıdır.

Zeyd b. Sabit'in yukanda zikrettiğimiz Tirmizi rivayerinden sonra net bir şekilde son arzaya katıldığı bilgisine ilk defa Suyuti'nin eserinde rastlıyoruz. Suyuti'ye göre son arzada Kur'an'ın bazı bölümlerinin nesh edildiği ve değiştirildiği konusunda hiçbir şüphe yoktur. Sahabe, Kur'an'ın son arzada nihai şeklini aldığı, onlann Kur'an'ı bu soo şekline göre yazdıklan ve diğer okunuşlan terk ettikleri konusunda ittifak etmişlerdir. Suyuti'nin kaydına göre bu konuda İbn Eşte "el-Mesôhif'inde ve İbn Ebi Şeybe "el-Fedai/'inde İbn Siıin tariki ile Ubeyde es-Selmaru'den naklen şöyle der: "Vefat ettiği )'tl P~gamber'e arz edilen kıraat, insanlanil bttgiill okr1d11ğlf kıraattir." Yıne Suyılti Beğavi (ö. 516/1122)'oin "Şerhii's-Sii11m" adlı eserinde şöyle dediğini aktanr: Denilir ki; Zeyd b. Sabit son arzaya şahit oldu. Bu son arzada Kw:'an'ın neshedileo ve değiştirilen! yerleri beyan edildi. Zeyd, Kur'an'ı Rasulullah için yazıp ona okumuş ve vefatına.kadar da insanlara bu kıraari okutmuştu. Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer'in Kur'an'ın cem'inde ona güveomeleri ve H~. Osman'ın Mushafl.ann yazımı konusundaki görevi ona vermesi de işte bundan dolayıdır.3°

28 Ebu'l-Faı;U er-Razi, Ft(iöili'I·/J.IIr'ö" t't Tilöı·ttllh, I, 45.

29 et-TirmiZI, ef·femöil, I, 200.

30. el-Begavi, Ebıi Muhammed Muhyissünne el-Hüseyo b. Mes'ıid b. Muhammed el-Feı:d' (ö.

516/1122), Şerhii's-Siillllt, Beyrut 1403/1983, 4/525. Bu konuda ayoca bkz. es-Sef:iı:ioi,

Gtliöii'I-Eiböb, I, 412; es-Suyütr, ei-İtlsön, I, 177 .

so _______________________________________ ilyaŞEN

Modem dönem müfessirlerinden İbn Aşur da eserinde, Zeyd'in son arzaya şahit olduğuna dair bazı rivayetlerin bulunduğunu beJ.irt:ir.3t ·,

Hamidullah ise birçok kaynağın, sonuncu mukabele sırasında Hz. Peygamber'in vahiy katibi Zeyd'in de hazır bulunduğu bilgisine yer verdiğine, eliğer bazı kaynakların ise o esnada daha başka birçok kirn~enin de bulunduğundan söz ettiğine işaret ederek şöyle der: "Buna göre acaba, Ht; Prygamber, niishalanm diizelflmk iizere dinlvıen sahabileli arasmda Kı1t'an'ı yiiksek sesle okt!)'Ordff ve Cebrail de Ollffll herbrmgi bir :eyi mmt111ası dunt/Jifmda, diizeltllleye ha~r dum/1/da bekliJordJt d!Je diijiinmek gerekir IJii?". 32

Sonuç olarak ifade etmek gerekirse, Zeyd ile ilgili rivayetler genelde onun, son arzaya katıldığı veya son arzaya katılmayıp kıraatinin son arzada okunan kıraate uygun olduğu noktasında yoğunlaşmaktad.ır.

*** Yukanda da arz ettiğimiz gibi Abdullah İbn Mes'ud'un son arzaya

katıldığı bilgisine pek çok kaynakta temas edilmektedir. Biz burada örnek olması açısından ilk döneme ait kaynaklardan bir-iki örnek vermek ve daha sonraki döneme ait kaynaklarda yer alan rivayetlerdeki bazı farklılıklara dipnotta işaret etmek istiyoruz:

İbn Mes'ud kanalıyla gelen bir rivayetteJ3 şöyle denilmektedir:

"Şa_)ıet arza-i abire)e benden sonra katzlan ve devemill beni kendisine fflqtzracağı Misini bilsvıdiiJI mutlaka kendisine u/aprdm1 vrya ona ulaf!JJa kommmda tiitJJ gqyretifJii sa if ederdifJI."34

Konuyla ilgili İbn Abbas kanalıyla35 gelen bir rivayette İbn Abbas'ın: 'Tki kıraatten hangini daha evla bffltf)'Orsmmz?" sorusuna etrafı.ndakilerin: "Abdlfllah'm kıraatznl' demeleri üzerine İbn Abbas'ın şöyle dediği nakl edilmektedir:

31 İbn 'Aş ür, et-Tabrir ı·e't-Tenvtr, I, 52.

32 Muhammed Ham.idullah, Aziz Kıtr'au, -Çeviri ve Açıklama- Editör: Alunet Baydar, Dil ve

Yazım: N. Alunet Özalp, İstanbul, 2000, ss. 36.

33 Bu rivayerin sened zinciri şu şekildedir: Said-+ İsmail b.

İbrahim-+ Eyyıib-+ Muhammed-+ İbn Mes'ıid.

34 Sa'id b. Mansıir, et-Tefnr, I, 246. Ayoca bkz. İbn Sa'd, et-Tabafsôt, ll, 175.

35 Bu rivayerin sened zinciri şu şekildedir: Ebıi Muaviye ed-Daıir-+el-A'meş-+Ebıi

Zıbyan-+İbn Abbas.

Arza ve Mahfyetz,· ______ ___;___;....-_____________ 51

"P'!)'gamber'e Kı1r'an-ı Kerim senede bir kez Ra/Jiazan'da arz edi/irdi. Sadece vefat ettiği yıl ise iki kere arz olundu. Bu mukabelede Abdullah b. Mes'iid haijrtlı. 0, Kı1r'an'danne.rh ol11nana ve değiJem Jahit oldu".36

Her sene yapılan arzalardan maksadın, Allah'ın elçisine vahyettiği Kur'an'ı onun ezberindeki ile karşılaştırmak ve .,baki kalacak olan ile neshedilecek olan vahyi tespit etmek olduğu ifade edilmektedir.37

Buradan ortaya çıkan sonuca göre yıllık karşılaştırmaların yapıldığı arzalarda Kur'an'ın bazı ayetleri nesh ediliyor ve bazılan da değiştiriliyordu .3S

Muhtemelen arzalarda yapılan bu değişiklikler şahsi Mushaflarla ilgili veya yedi harfin verdiği ruhsat çerçevesinde olmalıdır. Yoksa yuka.adaki rivayetler bu haliyle kabul edilecek olursa Kur'an'ın otantikliğinden bahsei:ınemiz oldukÇa güç bir durum arz edecektir. Öyleyse rivayetlerdeki "nes/J' ve "değijtirii1JJe" konusunun nasıl anlaşılması gerektiği iyi tespit edilmelidir.

Cebrail'in Arzaya ݧtiraki Sorunu

Kur'an'ın yıllık karşılaştırmalan esnasında, vahiy meleği Cebrail'in de hazır bulunduğunu bizzat Resillullah'ın haber vermesi ile tespit etmiş bulunuyoruz.39 Bu konudaki rivayetlerden40 birinde İbn Abbas Hz. Peygamber (a.s.)'in her Ramazan ayında Kitabı Cibril'e arz ettiğini, onun Kur'an'ı Cibril'e arz ettiği gecenin sabahında esen yelden daha cömert olduğunu ve kendisinden

36 İbn Sa'd, et-Taba/söt, II, 295. Ayoca bkz. AJ.ımed b. :E;Ianbel, ei-Mrwıed, II, 141, 253, 330; IV,

295; V, 140; el-Heyseaü, Memra'u'z-Zeuöid, IX, 288, No: 2535; el-Bezziir, ei-Babm'z-Zeb[ıör,

XI, 181.

37

38

39

İbn Kesı.r, et-Teftıi; I, 51; İbn :E;Iacer, Fet!w'I-Böri Şed.ı Sa!ıı1:ı ei-Buböri, IX, 44. ' Rivayetlerde geçen "b-d-1" lafzı, bir şeyi değiştirme ve bir şeyi başka bir şeyin yerine.ikame

etme gibi anlamlara gelir. el-ljalil b. Al.ımed el-Ferarudi, Kitöbu'l· '.AJ'II, VIII, 45. Kaynaklardan

tespit edebildiğimiz kadaoyla koo~uzla ilgili olan ve içerisinde "b-d-1" ve "o-s-h"

lafizlaonın geçtiği ilk rivayet şudur: (Rivayetin senedi şu şekildedir: Ebu Muaviye-A'meş-Ebii

Zıbyan-İbo Abbas): "Vefat ettiğiyri hariç, Rmulrtllah her Ra111azan Kı1r'an'r birdifa arz ederdi. Vefat

ettiği )'ll Abdu/lah'm da haiJT bulmıdrığ;r bir orJa!llda Kıir'an O/la iki defa arz edildi. Abdullah da

Kı1r'an'dan değiftirilip kaldmla11 j•erlere 1ahit oldu." İbn Ebi Şeybe, ei-M.usamıef, VI, 154.

Ancak bazı yazarlar taı:afıodan, Ramazan aylaonda Resiil-i Ekrem'in Kur'an il_e meşgul

olduğu arzalarda, Cebrail'in de yer aldığına dair rivayetlerin sonradan h~disleı:in içine dahil

edildiği iddia edilm~ktedir. Bkz. Soyalan, Mehmet Yaşar, Vab!J Saummrasr, İstanbul 2008, s.

600 vd.

Bu rivayerin sened zinciri şu şekildedir:. Abdullah~Ya'la->-Muharnmed

İshak~Zühri->Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe->İbo Abbas.

b.

sı ______________________________________ ayaŞEN

istenilen her şeyi verdiğini ve vefat edeceği ayda Kur'an'ı Cibril'e iki defa 't

erzettiğini ifade etmektedir.4t

Yine İbo Abbas kanalıyla gelen eliğer bir rivayette42 ise Hz. Peygamber (a.s.)'in hayır konusunda insanlana en cömerti olduğu, onun en cömert olduğu zaman diliminin ise Ramazan aylannda olduğu, Cibril (a.s.)'in her sene Ramazan ayının soouna kadar onunla buluşup Peygamber'in Kur'an'ı ~na arz ettiği ve Cibril ile buluştuğunda hayır konusunda esen yelden daha cömert olduğu oakledilmektedir.43

Bu riv~yederde de görüldüğü üzere arzaya kanldığı konusunda üzerinde şüpheye mahal bırakmayan en önemli kişi Cibril'dir. Ancak arzaya Cebrail'in iştiraki meselesi, arza süreci bağlamında çözümlenemeyen bir takım sorunları da beraberinde getirmektedir ki bu sorunlana en başında arzanın meydana geldiği ortamın niteliği yer almaktadır.

Arzaya Hz. Peygamber ve vahiy meleği Cebrail kaolmış ise (ki kanldığı ilk dönem kaynaklanndan itibaren pek çok kaynakta yer almaktadır)44 arza fiziksel bir ortamda değil metafiziksel bir ortamda gerçekleşmiş olmalıdır. Zira Hz. Peygamber ve Ashabı bizler gibi birer insan olduğundan herkes tarafından görülebilirken Cibril için aynı şeyleri söylememiz mümkün olamamaktadır. O • halde burada önümüzde duran en önemli sorun meleğin arzadaki zuhu.ru meselesidir. Şayet melek Cebrail arza esnasında gözle görünüyor idi ise onun hangi surette göründüğü burada bir problem olarak çözüm beklemektedir. Bu konudaki ihtimallerden bazılan şunlardır:

a. Melek olarak asli s11retinde goni11ifyordu: Temel bir prensip olarak şunu kabul etmek gerekir ki melekler görünerneyen varlıklardır. Ancak bir defasında vahiy alırken ve bir keresinde de Mirac'da Peygamberimizin onu melek suretinde gördüğü kaynaklarda nakledilmektedir.45 İlk defa Mekke'de Hira Dağında, bütün ufku kaplamış ve bir taht üzerinde oturmuş olduğu halde Cibril'in ResUl-i Ekrem'e gelip asli sılretinde göründüğü, onu kuvvede sıkarak

4t AJ:ımed b. ijanbel, el-i'viumed, II, 41, No: 2070; II, 255, No: 3068.

42 Bu rivayerin sened zinciri şu şekildedir: Mansur b. Ebi Müz:ihim->İbrahim yani İbn

Sa'd->Züh.ô->Ebu İmran Muhammed b. Ca'fer b. Ziyad -lafız ona ait-->İbrahim->İbn

Şihab->Ubeydullah b. Alıdillah b. Utbe b. Mes'ud->İbn Abbas.

43 Muslim, es.SoMı, IV, 1803, No: 2308 .

.ı.ı Mesela bu kaynaklardan bazılan şunlardır: İbn Vehb, Tefıir ei-I).ur'tin, II, 42; et-TayaJ.isi, ei­

Mumed, m, 5; Ebü'Ubeyd, Fe4ö'ii11'!-Jr."r'ön, I, 357; İbn Sa'd, et-Tobo/söt, I, 317.

45 Ebu Şuhbe, Muhammed b. Muhammed, ei-Medbol li Dirôseti'l-l.<Jtr'om'I-Kerim, Kahire,

1423/20~3, s. 86.

Arza ve MahfJreti. ______________________ .53

okumasını istediği ve böylece ona ilk vahyi getirdiği nakledilir.46 :M.i'rac'dan önce de Hz. Peygamber'in kalbini "hlkmet"le doldurduğu, bu sayede Peygamber'in cisminin ruh gibi hafiflediği ve bu mucizevi yolculukta ona asli sılretinde ikinci defa göründüğü ve ona melekı1t alemi hakkında bilgiler verdiği aktanlmaktadır.47 Sonuç olarak ifade etmek gerekirse Hz. Peygamber onu bir kere "açık ufuk"ta, bir kere de "sidretü'l-münteha"da asli hüviyetiyle göımüştür.48 Anlatılanlardan harekede, vahiy meleği Cebrail'in, arzada melek olarak asli suresinde göründüğü sonucuna ulaşman:ı,ı.z gerekir. Ancak Melek Cebrail'in arzada bu. şekilde göründüğüne dair herhangi bir rivayet bize ulaşmadığı için bu konuda akıl yürüterek kesin bir sonuca varmak mümkün görünmemektedir.

b. İnsan olarak göliini!Jordu: Hadislerde Cebrail'in Ht. Peygamber~~ vahiy getiren, Kur'an'ı öğreten ve değişik konularda hükümler bildiren, bazen Resı11-i Ekrem'e, bazen de ashabına insan şeklinde görünen bir melek olarak anıldığı görülür.49 Cebrail'in zaman zaman güzel bir insan şeklinde, birkaç defa da Diliye b. Halife adlı sahabinin sılretinde Hz. Peygamber'e gelerek onu abdest, namaz, kurban, hac gibi ibadederin mahiyeti ve uygulama şekilleri hakkında eğittiği, itikadi, ti.kh1 ve ahlaki konularda açıklamalarda bulunduğu, ashaptan bazılarının da bunların bir kısmına şahit olduğu rivayet edilir.so Hatta Medine'de Hz. Peygamber'in huzurunda otururken görüldüğü yerin, daha sonra "makam-ı Cibril" diye anıldığı kaydedilir. sı

İbn Kayyim el-Cevziyye'nin, Cebrail'in temessül sırasında asli varlığı ile göklerin üstündeki makamında bulunduğu halde yeryüzünde Hz. Peygamber'e bir insan şeklinde görünebileceğini düşünmüş olmasından52 hareketle biz de arzalarda Cibril'in insan suretinde görünmüş olma ihtimaliniri daha kuvvedi olduğu kanatindeyiz.

Bununla beraber her ne kadar Peygamberimizin Cebrail'i arza esnasında ya melek olarak ya da insan suretinde görmüş olması ihtimal dahilinde olsa bile bu konularda kesin verilere sahip almadığımız için rivayetlerden hareketl,e bazı tahminlerde bulunmaktan öte elirnizden başka bir şey gelmemektedir. Burada Cebrail'in, manen o ortamda hazır bulunmuş olabileceğini, onun geldiğini

47

48

49

50

51

52

Buhan, "Ta'bir", 1, "Bed'ü'l-halk", 7; Müslim, "İman", 257, 258.

Müsned, I, 257; Buhan, "Salat'', 1; "Bed'ü'l~halk", 6.

YusufŞevki Yavuz-Zeki Ünal, "Cebriil", IDVİA, Vll, 202.

Müsned, II, 267; ill, 230; Buhan, "Tevhid", 33.

Müsoed, II, 325; IV, 129, 161; .Müslim, "Mesacid", 166, 167; Müslim, İaian, 1.

Yusuf Şevki Yavui-Zeki Ünal, "Cebrill", IDVİA, VII, 202.

İbn Kayyim el-Cevziyye, Ebu Abdillah Muhaınıned b. Ebi Bekir Eyyub, Kitôb11'r-Rfth, yy. ı:rs.

s. 206.

54 _______ ___ __________ Ziya ŞEN

sadece Resulullah'ın bildiğini ve özellikle arza-i ahireye katılan ashabın Cebraili göremediği için bu durumu bilernediğini söylememiz de mümkündür. \

Esasen bu hususlarda akıl yürüterek kesin bir sonuca varmak mümkün görünmemektedir. Zira Cebr:iil gayb alemine ait varlıklardan biri olduğundan onun zuhuru konusu aklın sınırları ötesinde kalmaktadır.

Arzalann Faili

Arzada Kur'an'ı kimin okuduğu konusunda kaynaklarda iki isimden söz edilmektedir ki onlar da Resill-i Ekrem ve Cebrail (a.s.)'dir. Şimdi de hadislerden harek'ede bu konuda yer alan rivayederi değerlendirmeye çalışacağız. Konuınuza öncelikle failin Hz. Peygamber olduğuna işaret eden hadislerden bazılarını zikrederek başlamak istiyoruz:

a. Hz. P eygamber

İbn Siôn'in53 naklettiği bir hadise göre Resillullah (a.s.) her sene Ramazan ayında Kur'an'ı Cibril'e arz ederdi. Vefat ettiği yıl Kur'an'ı Cibril'e iki defa arz etti. İbn Siôn rivayerin sonuoda şöyle der: "İfle bi:rjm b11 kıraatinıi:rjn son

arzq;ıa gö·re oldt~ğll kab11l edilt!JCktedi11'.54 Bu rivayette fiil (~j.>; ~ :_;,?- ~~ jy.J ~tS) şeklinde geçmektedir. Yani Hz. Peygamber'in Cibril'e Kur'an'ı arz ettiği ifade edilmektedir.

Yukarıda zikredilen İbn Abbas'ın naklettiği hadiste de görüldüğü üzere Cebr:iil (a.s.), Ramazanda her gece Peygamber ile buluşur ve Resillullah da Kur'an'ı sonuna kadar ona arz ederdi.55 Diğer taraftan Ramazandaki arzalarda Hz. Peygamber'in Kur'an'ı birtakım bölümlere ayırdığı ve her gece ayırdığı bölümü okuduğu56 ve arzalarda Peygamber'in Cibril'e Kur'an'ın o zaman kadar inen yerlerin tamamını veya büyük bir bölümünü arz ettiği kaydedilmektedir.57

Yukarıda geçenvefailin Hz. Peygamber olduğu şeklindeki hadislerin şu şekilde yorumlanabileceği söylenilmektedir: Resulullah, vahyin gelişi esnasında

5.3 Bu rivayerin sened zinciri şu şekildedir: İbn Vehb-+Ccôr b. Hazim-+Eyyiib-+İbn Sirin.

s.ı İbn Vehb, Tefnrtl·~llrau, II, 42; İbn Ebi Şeybe, ei·Musoımef, VI, 154.

ss İbn Sa' d, et-Tobo/!öt, I, 317; II, 175; el-Bu]Jii.ö, es-So[ıı1ı, m, 26; VI, 186; el-Bu)Jii.ö, el· 'Edebu'/­

Mr!fred, I, 109; AJ:ımed b. }:ianbel, ei-Mumed, II, 255; V, 146, 397; el-Muzeni, Mul}ltıSom'/­

lvlıtzeııi, VID, 156; Muslim, u-Sa[ıı1ı, IV, 1803; et-Tımıi.Zi, q-Ştn1tiil, I, 200, 292; et-Tımıi.Zi,

MuljltıSom';-Şemöil, I, 184; İbo Ebi'd-Duoyi, Mekörimu'I-A[ıltifh I, 117.

56 İbn }:iacer, Fetbu'I-Bön"Şer/.ı Solıı(ı ei-Buböri, IX, 45.

s1 el-~talaru, İqtidu's-Stiri, m, 352.

Arza ve Mab!Jeti. ______________________ .55

Cebrail'i sadece dinliyordu (sema). Yıllık karşılaşt:ınnalar esnasında ise o zamana kadar dinlemiş olduğu Kur'an vahyin.i Cebrail'e arz ediyordu.5s

Beğavi'nin kaydına göre o zamana kadar gelen yerlerin tamamını Resuluilah (a.s.) Cibril'e her Ramazan ayında okurdu. Kur'an her arzada Allah'ın müsaade ettiği şekillerden bir şekle göre okunuyordu. Hz. Peygamber' e tüm bu şekiliere göre Kur'an'ı okuması ve okutınası konusunda müsade edilmişti.

Bunlar arasında uf~ tefek bazı farklılıklar olsadamana olarak hepsi birdi.59

Bu ifadelerle Beğavi'nin neyi kastettiği hususu üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur. İlk döneme ait kaynaklann hemen hemen hiçbirinde yer almayan bu tür lfadelerin ne maksadla söylenildiğinin tespiti zihinleri hayli zorlayacağından olsa gerek, sonraki döneme ait kaynaklarda bu konularla ilgili açıklayıcı lfadelerin yer almadığıru belirtmek durumundayız.

b. Cebrail

Şimdi de arzada fallin Cebrail olduğunu belirten rivayetlerden bazılanru kaydetmek istiyoruz:

Bu rivayetlerin birinde60 şöyle denilmektedir: "Cibril her wıe RaJIJazal/ qymda bir defa Kıtr'mı'ı Reslilullab'a arz ederdi. V efat ettiği yri Kıtr'aiJ'r ona iki defa arz etti. Muhammed b. Siıin der ki: İfle bi~IIJ kıraatİ!IJi~IJ bu SOl/ arzqya göra olduğifiiii saii!J'Om1JJ."61 Farklı bir kaynakta rivayerin sonunda · İbn Siıin'in "ifle bi~111 b11 kzraatimi~11 SOl/ arzqya giJ're ofd11ğ,11 fabfJJi11 edi/mektedil'62 şeklinde yine kesin olmayan ancak farklı bir üslup kullandığı tespit edilmiştir.63 Dikkat edilirse yukanda geçen ve arzalarda Kur'an'ı Rasulullah'ın okuduğuna işaret eden rivayet de İbn Siıin'den gelmekteydi. Bu rivayet de ayru şekilde ondan gelmektedir. Bu durumda ya her iki rivayerin de İbn Siıin'e ait olduğu ya da İbn Siıin'in failieri kanşo.rdığı, diğer bir ihtimal de Kur'an'ın her ilcisi arasında dönüşümlü olarak okunduğu düşünülmektedir.

Haşim b. Kasım-+ Ebu Ma' şer-+ Y ezid b. Ziyad kanalıyla gelen bir rivayette ise Reswullah'ın vefat ettiği yıl Hz. Aişe'ye şöyle dediği

nakledilmektedir: "Cibri4 Kı1r'a11'ı ba11a her ;ıı/ bir kez tekrar/ardı. B11 yıl ise Kı1r'atı'ı

ss Demirci, Kitran Tarihi, s. 139.

59 Ebü Mu]Jammed el-Begavi, Şerl,w'I-Smme, IV, 509.

60 Bu rivayerin sened zinciri şu şekildedir: Yahya b. Huleyfb. Ukbe el-Basıi--+Abdülvehhab b.

Aci-->İbn Avn-->Muhammed b. Sirin.

61 İbn Sa'd, et-Tobolstit, n, 174; İbn Ebi Şeybe, ei-MIISOJIIIej, VI, 154; İbnu\1-J:;>ureys el-Beceli,

Fet;ltiilll'l-/[.ur'tiıı, I, 45.

62

63

Buradaki rivayerin metni şu şekildedir: ô__.,>-\lı i.<:> _;;.ll Js- ol.. l..:i.!j 0j.; 01 ._?.-~

Sa'Id ?· :tvfıınsür, et-Teftir, I, 239.

56 ___ _________________ Ziya ŞEN

iki kez tekrar/adı. Hiçbir p~gamberyok ki kendisinden öi1ce gelen p~gamber kardejinin )'atadığı ömriiniin yansmı yaja1JJJf obJJasm. İsa b. MeryeNJ 125 ;ıı/ yajadı. İjte 62. Yıldqyti; 'ı Restilu/lah yı/m ;ıansmda vefat etti'. 64

Hadis uleması Hz. İsa'nın ömrünün yaklaşık 33 veya 40 yıl olduğu konusunda neredeyse ittifak etmişlerdir. Hz. İsa'nın 125 yıl yaşanuş olduğunu ifade eden ve İbn Sa'd'da yer alan bu rivayet her ne kadar Beyhaki ~afından sahih kabul edilmiş olsa bile65 birçok ilim,66 rivayerin bu şekliyle gelmiş olmasını zayıflık ve gariplikle eleştirmiştirP

Burada iki hususa temas etmek istiyoruz. Bunlardan birincisi şudur: Arzayla ilgili bazı rivayetlerde geçen "Ya'tidrl' fiilinin "bajkasmda!ı okumasım istedl' anlamını ifade eden "Yesta'ridrl' manasına da geldiği belirtilmektedir.68 Cebrail'in fail olarak zikredildiği hadislerdeki ''ya'ridu" füline bu şekilde

''yesta'ridu" anlanu yüklenirse "Cebrai~ Resulrtl/ah'tan Kıtr'an oku!Jiasım istedl' anlanu ortaya çıkar ki bu dururnda arzada Kur'an'ı tilavet edenin Cebrail değil, onun isteği üzere hareket eden Resuluilah olduğu anlaşılmaktadır.69 Ancak 'Aliyyul-~aı:I'ye göre bu tarz rivayetlerde geçen ''ya'tidrl' fiilinin faili muhtemelen Cibril idi. Yine rivayetlerde geçen "aii!.Jihl' deki zamir ise Hz. Peygamber'e raci idi. Metnin siyakından anlaşılan de budur. Ancak bunun aksinin olması da muhtemeldir.70

Diğer mesele de şudur: Arzayla ilgili bazı hadislerde "Yuaridrl' fiili. kullanılmıştır. Cebrail'in fail olarak geçtiği hadislerdeki '';111a1idu" fiilini okuma anlamına alırsak, arzalarcia Kur'an'ı okuyanın vahiy meleği Cebrail olduğunu tespit etmiş oluruz. Karşılıklı okuma anlamına alırsak, arzalarcia Rasulullah ile Cebrail'in Kur'an'ı karşılıklı olarak okuduklarını; bu fiili karşılaştırma anlamına alırsak, Cebrail'in, Allah tarafından Resulullah'a vahyettiği Kur'an'ı kendi zatındaki ile karşılaştırdığını kast etmiş oluruz.71

64 İbn Sa' d, et-Taba{söt, II, 175.

65 el-Beyh~, Delö'i/u'n·Nubuvve, VII, 166.

66 el-Heysenü, ıi-Iecma'u'z-Zevtiid, IX, 23. (~~.,ı ı.)) .~l ~ .Jıj;iı c.Sj)j •0 ~e~ Q~' ~lj) ~)

67 İbn Sa'd, ei-Tabakôt, (Çe\'. Mahmut Polat), Siyer Yayınlan, sf. 201, (Dipnot: 159), İstanbul .

2014.

68 el-~stalaru, İrftidu's-Stin~ VII, 455.

69 Demiı:ci, IVtr'an Tarihi, s. 138.

70 '.Aiiyyul-~, Cm/u'I-Vestiilft Şer/.ıi'f-Şetl!tii/, II, 168.

·ı Demiı:ci, !Vtr'an Tarihi, s. 138.

Arza ve Mah!J•etı.·_ -------...,.-------------- - 57

Burada şu hususu özellikle vurgulamak istiyoruz: Arzanın mahiyeti ile ilgili olarak ilk döneme ait kaynaklarda genel olarak bilgi verilmeyen, Cebrail'in Peygamber'e Peygamber'in de Cebrail'e Kur'an'ı arz ettiğini ve Kur'an okumanın ikisi arasında karşılıklı olarak cerayan ettiğini, birisi okurken diğerinin okunan Kur'an'ı dinlediği bilgisini sonraki döneme ait eserlerde tespit ediyoruz.72 Yine bu tür kaynakların verdiği malumata göre arzalarda ilk önce Cibril okuyordu. Sonra Peygamber (a.s.) onun okuduklaı:uu ezberden tekrarlıyordu. Bu 9kuma onlardan birisinin on ayet veya Kur'an'ın bir bölümünü okuduktan sonra diğerinin başka bir on ayeti veya Kur'an'ın bir bölümünü okuması şeklinde olmuş olabilir.73'Aliyyul-~nin beyanına göre ise Cibril (a.s.), Kur'an'ı Hz. Peygamber'e tecvidi ile ve har{J.erin çıkış yerlerine dikkat ederek okuyordu.74

Bu durumda rivayetlerden ortaya çıkan ortak sonuca göre, arzalarda Kur'an'ı Resul-i Ekrem ile Cebrail'in dönüşümlü olarak birbirlerine okumuş olmalan muhtemeldir.

Arza-i .Ahlre

"Ahir" son, en son ve en arkadaki gibi anlamlara gelir. Son arza ve so·n karşılaştırma anlamını ifade eden "Arza-i ahire", Resulullah (a.s.)'ın .vefat ettiği

senede meydana gelmiştir. Bu konu genellikle hadis telifatının i'tikaf başlığı

altında ele alınmıştır. Mesela, İbn Mace eserinin 58."Babını (~t$4"tı ~~~ı; yy)

bu konudaki bazı hadisiere ayırmıştır. Onun zikrettiği hadislerden biripde75 Hz. Peygamber (s.a.v.)'in her sene on gün, vefat ettiği yıl ise yirmi gün irikafa girdiği ve her yıl ona Kur'an'ın bir defa, vefat ettiği yıl ise iki defa arz edildiği

kaydedilmiştir?6 Görüldüğü üzere bu rivayette ona Kur'an'ı arz edenin kim olduğu konusunda herhangi bir bilgi verilmemiştir. İbn Sa'd'ın kaydına göre aynı konudaki farklı bir rivayette77 ise Kur'an'ı Peygamber'e arz edenin Cibril olduğu belirtilmektedir.7B Hamidullah da bu arzada melek Cebrail'in Kur'an'ı

72 İbn ijacer, Fetlw'I-Böri Şer/.ı Sabı(ı ei-Bu!Jöri, IX, 44; el-~talaru, İqödu's-Sön; VIİ, 455;

'Alryyul-~aö, Celll'u'I-Vuöilft Şer(ıi'(ŞeiJJôil, II, 169.

73

74

75

76

n

78

'Alryyul-~, i'vfir/sötu'I·Mefoh1.ı, IV, 1448.

'Alryyul-~, Mir/sötu'I-Mejöh(ı, IV, 1446. •

Rivayerin seoed zinciri şu şekildedir: Hannacl b. Es-Seô-Ebu Bekir b. Ayyaş-Ebu

Husayn-EbuSalih-Ebu Hureyre.

İbn lVIiice, u-Smım, ll, 650. Mmed b. ijanbel, ei-Mumed, IV, 305, No: 9313.

Bu rivayerin sened zinciri şu şekild~clir: Ubeydullah b. Musa -isriil-+Ebii.Husayn->Ebu

Salih.

İbn Sa'd, et-Taba,!cöt, II, 174.

58 ________ ____________ Ziya ŞEN

Hz. Peygamber'e iki kez okutturduğuna işaret eder.79 Hz. Peygamber'in vefat edeceği yıl yiımi gün irikafa girmesi ile kast edilen hususun ayın ortasındaki ve. t

sonundaki on gün olduğu belirtilmiştir. SO

Resill-i Ekrem son yılda arza-i ahi.renin iki defa yap.ılmasından vefatının yaklaşoğıru dolayısıyla tebliğ görevinin son bulacağını sezmiş ve son. hastalığı sırasında bunu kızı Fatıma'ya bir sır olarak söylemiştir. Bunun üzerine Hz. Fatıma ağlamaya başlamışor; Hz. Peygamber'in, ailesinden ilk önce kendisine onun kavuşacağını ve onun mü'min kadınlann hanımefendisi olduğunu ·

söylemesinin akabinde ise o gülüp sevinmiştir.81

Bu son karşılaşorma Kureyş lehçesiyle yapıldığı için o günden itibaren Kur'an bu lehçe ile okunmuştur. sı

Kur'an, son şeklini Hz. Peygamber'in Kur'an'ı Cibril'e iki defa arz ettiği son arzada almışor. Son arzadan sonra sahabe bu son şeklin iki kapak arasına alınması konusunda karar k.ılmış ve bu mushafta Resm-i hatta aykırı olmadıkça okunmasına müsaade edilen ahruf-u seb'a da yer almışor.s3

Son arzada okunan Kur'an'ın yedi harfin tamamını kapsaması ile neyin kast edildiği meselesi ve Kur'an'ın son şeklini arza-i ahlrede aldığı hususunun niteliği de taraşılması gerekenler konulardan biridir.

Hz. Osman, Mushafları son arzadakine göre tespit etmiş ve insanları o· arzada okunan Kur'an üzerinde birleşmeye çağırrnıştı.84

Bu arzaya kimlerin kanldığı konusu çalışmamızın ''Arzalara Katılanlm1' · başlığı alonda ele alındığı için burada bu hususa tekrar temas edilmeyecektir.

Sonuç

Arza kelimesinin sözlük anlamları içerisinde "takdim etme, arz etme ve sunma" anlamları ile birlikte "geniş, dünya malı, engelleme ve birine ima yoluyla bir şey teklif etme"; "an" harfi ceri ile "yüz çevirme ve geri dönme" gibi anlamlar yer almaktadır.

79 Hamidullah, Muhammed, Aziz Kı1r'a11, -Çeviri ve Açıklama- (Editör: Ahmet Baydar, Dil ve

Yazun: N. Ahmet Özalp), İstanbul, 2000, ss. 36.

so İbn I:Iacer, Fet(w'l-Böri Şerl.ı Sabı1.ı ei-Bıl/]tiri, IX, 46.

sı Muslim, es.SaMı, N, 1904-1905. Ayrıca bkz. Buhiı:i, ''FeiailüAshabi'n-Nebi", 12, "İstiian", 43.

82 Abdilibaki Turan, "Arza", IDVİA, m, 446.

83 Ebü Şame, ei-MIIr[idu'l-Veci:v I, 89; el-~stalaru, İqödu's-Sön; m, 352.

84 İbn Kesir, et-Teftir, I, 51; İbn l;lacer, Fetbu'l-Bön-Şerl.ı Sabı1.ı ei-Bu!Jöri, IX, 44.

A,Za ve Mah!Jetı,·_ ------,--...:.._......,.... ______________ 59

İlk vahiylerin nüzulünden sonra Mekke döneminde yapılınaya başlayan arzanın hem Mekke'de, hem de Medine'de yapıldığı yer konusunda kaynaklarda

· herhangi bir bilgi ile karşılaşılmamaktaclır.

Arza hadislerinin beyanına göre arzalar Ramazan aylannda geceleri, hadis şfu:ihlerinin ve Hamidullah'ın ifadesine göre ise gündüzleri icra ediliyordu.

Cebrail, her sene Hz. Peygambere geliyor ve birlikte iki Ramazan arasında inclirilen Kur'an'ı müzakere ediyorlardı. Buradan ortaya çıkan sonuca göre Peygamberimiz en az yılda bir defa Ramazan ayında Kur'an'ı baştan sona gözden geçirmekle meşgul oluyordu. Sonuç olarak eliğer aylara nazaran Ramazan ayında daha da çok Kur'an okunınası gerektiği an,laşılmaktadır.

Arzalarcia kimlerin hazır bulunduğu meselesi ilk dönemden itibaren her zaman için bir sorun olmaya devam etmiştir. Bizini ulaştığımız sonuca göre muhtemelen önce Cibril ile Hz. Peygamber arasında vuku bulan arza haclisesi gerçekleşiyor. Daha sonra ResUl- Ekrem (a.s.) Cibril'den dinlediği Kur'an'ı farklı bir zamanda ve farklı bir melcinda sahabeye okuyordu. Ebu'l-Façll er-Razi'nin Kur'an'ı Cibril'e her sene bir defa, vefat ettiği yılda iki defa arz eden Hz. Peygamber'in, bunu aynı zamanda ashabına ve ashabının da ona arz ettiği ifadelerinden anlaşılan husus da bu olsa gerek.

Özel anlamda son arzaya katılan sahabiler konusunda kaynaklarda iki isimden söz edilmektedir. Bunlardan birincisi Abdullah İbn Mes'ud, diğeri ise Zeyd b. Sabit' tir. Zeyd'in ismine çok az kaynakta yer verilirken İbn .Mes'ud'un adı gerek ilk ve gerekse sonraki döneme ait olsun pek çok kaynakta yer almaktadır. Ancak Zeyd ile ilgili rivayetler genelde onun, son arzaya katıldığı veya son arzaya katılmayıp kıraatinin son arzada okunan kıraate uygun olduğu noktasında yoğunlaşmaktadır.

Yıllık karşılaştırmalann yapıldığı arzalarcia Kur'an'ın bazı ayetleri nesh ediliyor ve bazılan da değiştiriliyordu. Muhtemelen arzalarcia yapıjan bu değişiklikler şahsi Mushaflarla ilgili veya yedi harfin verdiği ruhsat çerçevesinde olmalıdır. Yoksa konuyla ilgili rivayetler olduğu şekliyle kabul edilecek olursa Kur'an'ın otantikliğinden bahse~emiz hayli güç bir durum arz edecektir. Öyleyse rivayetlerdeki "nesh" ve "değiştirilme'' konusunun nasıl anlaşılması gerektiği iyi tespit edilmelidir.

Arzaya katıldığı konusunda üzerinde şüpheye mahal bırakmayan en önemli şahıs Cibril'dir. Ancak arzaya Cebrail'in iştiraki meselesi, arza süreci bağlamında çözümlenemeyen bir takım sorunlan da beraberinde geci?nektedir ki bu sorunlann en başında arzanın meydana geldiği ortamın niteliği yer almaktadır. Diğer. taraftan şayet melek Cebrail arza esnasında gözle görünüyor idi ise onun hangi surette zuhur ettiği de bir problem olarak çözüm beklemektedir. Ancak biz İbn Kayyim el-Cevziyye'nin, Cebdil'in temessül sırasında asli varlığı ile göklerin üstündeki makamında bulunduğu halde

60 _______ ___________ __ Ziya ŞEN ·

yeryüzünde Hz. Peygamber'e bir insan şeklinde görünebileceğini düşünmüş olmasından hareketle arzalarcia Cibril'in insan suretinde görünmüş olma 'ı

ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğu kanatindeyiz. Burada Cebrail'in, manen o ortamda hazır bulunmuş olabileceğini, onun geldiğini sadece Resulullah'ın bildiğini ve özellikle arza-i ahireye katılan ashabın Cebrail'i göremediği için bu durumu bilernediğini söylememiz de mümkündür. Esasen bu hususlarda akıl yürüterek kesin bir sonuca varmak mümkün görünmemektedir. Zira Cebrıill gayb alem.ioe ait varlıklardan biri olduğundan onun zuhuru konusu aklın sınırlan ötesinde kalmaktadır.

Rivayetlei:·den ortaya çıkan ortak sonuca göre, arzalarcia Kur'an'ı Resul-i Ekrem ile Cebrail'in dönüşümlü olarak birbirlerine okumuş olmalan muhtemeldir.

Arza ola~ devam ettiği günlerde Hz. Peygamber'in son derece neşeli ve diğer günlerdekinden daha cömert olduğu bizzat aslıab-ı kirarn tarafından tesbit edilmiştir. Bugün İslam ülkelerinde Ramazan ayı süresince icra edilen mukabele geleneği, arza sünnetine uymanın bir sonucu olarak değerlend.irilmeli ve şartlar müsait olduğu sürece uygulanmaya çalışılmalıdır.

Arza ve Mahiyetı.·_ --~---~-------------61

KAYNAKÇA

Abdilibaki Turan, "AJ:za", Tiirk!J•e Dryanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, c. 3, ss. 446, İstanbul1991.

Al.ııned b. I:Ianbel, Ebü 'Abdilialı Al.ııned b. Mul;ıammed b. I:Ianbel eş-Şeybaru " (ö. 241/856), Musned11 'Ahmed b. I:lanbel, thk . .Al;ımed Ma'bed

'Abdulkerlm, I-XIV, Beyrüt 1432/2011. <

.Al;ımed b. I:Ianbel, Ebü 'Abdilialı Al;ımed b. Mul;ıammed b. I:Ianbel eş-Şeybaru (ö.241/856), M11med11 'Al:ı1Jled b. lfanbel (nşr. Al:ımed Ma'bed 'Abdulkerlm), I-XIV, Beyrüt 1432/2011.

'AJiyyul-~, Ebu'l-I:Iasen Nüruddin 'Ali el-Molla (ö.l 014/1605), Mir/sötu'l­Mefatı1:ı Şer/:ıu Mifkdti'l-Me$abı1:ı, thk., I-IX, Beyrüt - Lubniio 1422/2002.

' AJiyyul-~iiö, Ebu'l-I:Iasen Nüruddin 'Ali el-Molla (ö. 1014/1605), Ce1JJ 'u'l­Vesail ft Şer/:ıi'f-Şemail, thk., I-II, Mişr.

Ebü Mul;ıammed el-Begavi, el-I:Iuseyn b. Mes'üd b. Mul;ıammed b. el-Ferra' {ö. 516/1122), Şer/:ıu's-Smme, thk. Şu'ayb el-AJ:navılt, Mul;ı~ed Zuheyr eş-Şaviş, I-XV, Dimeş~ Beyrüt 1403/ 1983.

Ebü Şame, Ebü'l-~asım 'Abdurralunan b. İsmail el-M~clisi ed-Dimeşl.<I (ö. 665/1267), el-Murfidu'l-Veciz 'ald 'Ultinıi Tete 'allls11 bi'l-Kitabi'l- :Azi~ thk. Tayyar Altıkulaç, Beyrüt 1395/1975. ·

Ebı1 Şuhbe, Muhammed b. Muhammed, el-Medhal li Diraseti'f-Kur'aJJi'l-&rim, Ka.hire, 1423/2003.

Ebü 'Ubeyd, el-~asım b. Sellam b. 'Abdilialı el-Herevi el-Bagdadi (ö. 224/839), Feçla'ilfl'l-l).llr'an, thk. Merviio el'Atiyye, Mul;ısin tfuabe, Vefii' · TaJsjyuddin,, Dimaş~ Beyrüt 1416/1995.

Ebu'l-Façll er-Razi, 'Abdurralunan b. Al;ımed b. el-I:Iasan el-M~ (ö. 454/1062), Feçlaili'tl).11r'~n ve Ti/dveftlh, thk. , I, 1415/1994.

el-Begavi, EbU Muhammed Muhyissünne el-Hüseyn b. Mes'ı1d b. Muhammed el-Ferra' (ö. 516/1122), Şerhii's-Siinne, Beyrut 1403/1983.

el-Beyhal.<I, Ebü Bekr Al.ııned b. el-I:İuseyn b . 'Ali el-ijusrevcerdi el-ijurasaru ( ö.4 58/1 066), De la' il11' n-Nub11vve ve Ma 'tiftttl AJ:ıvali Sa/:ıibij-Ş en-'a, I-VII, Beyrüt 1405H.

el-Bezzar, Ebü B..ekir Al;ımed b. 'Amr b. 'Abdıılb~ b. ijallad el'İtkl (ö. 292i905), el-Ba/:ım'z-Zebbar, thk. Mal;ı..fü.ıurral;ı.miio Zeynullah (I-IX); 'Adil b. Sa'd (X-XVII); Sabri 'Abdıılb~ eş-Şafi'I (XVIII), I-XVIII, Medine 1988/2009. .

62 _ ___________________ Ziya ŞEN

el-BulJaö, Ebü 'Abdillah Mul;ıammed b. İsmail b. İbrahim (ö. 256/870), Sal:ız1:ıtt'f-BHbari = ef-Ctimi'tt'f-Mıtsmdu's-Sal:ıı1:ıt~'f-Mubtasar min 'Utmiri ., Resiiliilah ve Sımenihi ve 'Eyytimihi, thk. Mul;ıammed Zuheyr b. Nasır en­Nasır, I-IX, 1422/2001.

el-BulJari, Ebü 'Abclillah Mul;ıammed b. İsmail b. İbrahim (ö. 256/870), e/­

'Edebll'f-Mı!fred, thk. ~L,lı..ı.,.ı:. .)~ 1;-, I, Riyaçl1419/1998. .

el-Bubarl, Ebü 'Abdillah Mul;ıammed b. İsmail b. İbrahim (ö.256/870), Sal:ır1:ıll'f-BIIbarz" = ef-Callli'r//-Mumedu's-Sal:ıı1:ıu'f-Mubtasar min 'Unıiiri Resiili/lah ve Srmenihi ve 'Eyytinıihi (nşr. Mul;ıammed Zuheyr b. Nasır en­Nasır), I-IX, 1422/2001.

el-Jj:alil b. Al;ımed el-Ferahldi, Ebü 'Abdurrahman el-Jj:alil b. Al;ımed b. 'Amr b. Temim el-Basri (ö. 170/787), Kittibu'/-Ayn, thk. Mehdi el-Ma.l;ız~, İbrahim es-Samerra'I, I-VIII.

el-Heysemi, Ebu'l-I:Iasan Nüruddin 'Ali b. Ebi Bekr b. Suleyman (ö. 807 /1405), Mec11ıa 'u'i:Zevtii'd ve Me11ba 'u'f-Fevtiid, thk. I:Iusameddin el-I}.udsi, I-X, I}.ahire 1414/1994.

el-Heysemi, Ebu'l-I:Iasan Nüruddin 'Ali b. Ebi Bekr b. Suleyman (ö.807 /1405), Mecma 'rt'z-Zevtiid ve i'vienba 'ı/1-Fevtiid (nşr. I:Iusameddin el-I}.udsi), I-X, · I}.ahire 1414/1994.

el-I}.astalaru, Ebü'l-'Abbas Şihab ed-Din Al;ımed b. Mul;ıammed (ö. 923/1517),· İrftidrt's-Stin- li Şerl;zi Saf:ıı1,ıi'f-Bubtiri, thk. , I-X, Mışır 1323 H.

el-Muzerü, Ebü İbrahim İsma'TI b. Yal;ıya b. İsma'TI el-Muzerü (ö. 264/878),

M11btasam'f-M11zeni, thk. , I-1 ( ~~ı yi.:S' .:r 8 ~).-ı ı)~), Beyrüt

1410/1990.

en-Nesa'I, Ebü 'Abdirral;ıman Al;ımed b. Şu'ayb b. 'Ali el-Jj:orasaru (ö. 303/916), es-Srmemt,f-Kıtbrti, thk. I:Iasan 'AbdUlmun'Im, I-X (2 cilt Fihrist), Beyrüt 1421/2001.

en-Nesa'I, Ebü 'Abdirral;ı.man Al;ımed b. Şu'ayb b. 'Ali el-Jj:orasaru (ö. 303/916), Feçltii/u'I-Xrtr'tin, thk. F~ I:Iammade, I, 1413/1992.

er-Ragıb el-ISfeharu, Ebü'l-I}..asım el-I:Iuseyn b. Mul;ıammed (ö. 502/1109), e/­Mrifredtit ft Garibi'I-Xıtr'tin, thk. Safvan 'Adnan ed-Davüdi, , Dimeş~, Beyrüt 1412 H.

es-Sefai:Irü, Ebu'l'Avn Şemsuddin Mul;ıammed b. Al;ımed (ö. 1188/1774), Ga:Ztiu'/-E/btib ft Şerl;zi Matr?timeti'I-Adab, thk., Mısır 1993/1414.

Ar:za ve Mahryetz.·_ -------,,----..:.......--,--- ---------- --63

es-Suyüti, Celalu'd-Din 'Abdurral}man b. Ebi Bekr (ö.911/1505), ei-İtlpin ft 'Uitimi'I-$Rr'tin, tbk. Mul;ıammed Ebü'l-Fac;U İbrahim, I-IV, 1394/1974.

et-Tayal.i.si, Ebü Davüd Suleyman b. Davüd b. el-Ciirüd el-Basö (ö. 204/820), ei­.Mumed, thk. Mul;ıammed b. 'Abdilmul;ısin et-Turki, I-IV, Mışır 1419/1999. ()

et-T.i.rmi.ZI, Ebü 'İsa Mul;ıammed b. 'İsa b. Sevre b. Müsa b. :Oa1;ıl;ı.ak (ö.

279 /893), eJ-Şemtiilu'I-MubamiJJed!Jye, tbk. ~~V"~ .:r. ..ı.,..., I, Be}rrüt.

et-T.i.rmi.ZI, Ebü 'İsa Mul;ıammed b. 'İsa b. Sevre b. Müsa b. :0a1;ıl;ı.ak (ö. 279 /893), Mılbta.Sam'f-Şellıtiili'I-MIIba!JII/Jedryye, .' tbk. Mul;ı..!lllDled Nasıruddin el-'Elbaru, I, 'Amman.

İbn 'Aşür, Mul;ıammed et-Tahir b. Mul;ı.ammed et-Tünusi (ö.1393/1973), ei­Tabrirve't-Tenvir, tbk., I-XXX, Tunus 1984.

İbn Ebi Şeybe, Ebü Bek.r b. Ebi Şeybe 'Abdullah b. el-'Absi (ö. 235/850), ei­MtiSamıej, thk. Kemal Yüsuf el-I:lüt, I-VII, Riyaçl1409.

İbn Ebi'd-Dunyii, Ebü Bekir 'Abdullah b. Mul;tammed b. 'Ubeyd b. Sufyiin el­~ureşi (ö. 281/894), Mek.tiriiJJII'I-Ablö/s, tbk. Meccü es-Seyyid İbrahim, I, el-~e.

İbn I:Iacer, Ebü'l-Fac;U Al;ı.med b. 'Ali b. Mul;tammed b. Al;ı.med el- 'As]._(alaru (ö. 852/1448), Fetb11'I-Böri Şerl:w Sabi1:ı ei-Buböri, thk. , I-XIII, Beyrüt 1379/1959.

İbn Kayyim el-Cevziyye, Ebu Abdillah Muhammed b. Ebi Bekir Eyyub, Kitabu'r-Rı1h, yy. trs.

İbn Kesir, Ebü'l-Fida' İsman b. 'Omar b. Kesir el-~ureşi ed-Dimeş15:I (ö. 774/1373), Tejs{m'l-$ur'tini'l- 'A;fıi11, thk. Siimi b. Mul;ıammed Sel.iib:ı.e, I-VIII, 1420/1999. . .

İbn Ma.o+ür, Ebü'l-Fac;U Mul;ıall!IIled b. Mukerrem b. 'Ali Cemiiluddin b. Ma.o+ür er-Ruveyfi'i (ö.711/1311), I.istin'l- 'Arab, tbk. , I-XV, Beyrüt 1414/1993.

İbn Sa'd, et-Tabak.at, (Çev. Mahmut Polat), Siyer Yayınla.ı:ı, sf. 201, Dipnot: 159, İstanbul2014.

İbn Sa'd, Ebü 'Abdillah Mul;ıammed b. Sa'd b. Meni' (ö. 230/845), et­Taba/stitii'/-K.J(brti, tbk. 'Ali Mul;ı.ammed 'ümer, I-X, ~e 1421/2001.

İbn Vehb, Ebü Mul;ı.ammed 'Abdullah b. Vehb b. Muslim el-MıSö el-~ureşi (ö. 197 /813), Teftim'l-$ur'tin111ine'I-Ctimi', .thk. Miklos Muranyi, I-III, 2003.

64 ____________________ Ziya ŞEN .

İbnu'çi-:Oureys el-Beceii, Ebü 'Abdilialı Mul;ıammed b. Eyyüb b. Yal;ıya er-Razi (ö. 294/907), Feçlöilu'l-~ur'all ve-1Jid U11::dle 111i11e'l-~ur'ön bi-Mekke ve-md ., U11::dle bi'I-Medıiıe, thk. Gazve Bedir, I, Dimeş~ 1408/1987.

Muhammed Hamidullah, A::dz K;tr'an, -Çeviri ve Açıklama- Editör: Ahmet Baydar, Dil ve Yazım: N. Ahmet Özalp, İstanbul, 2000.

Muhammed Haıılldullah, İslôm Prygamberi (tre. Salih Tuğ), I-II, İstanbul1991.

Muhsin Demirci, Km'an Tarih~ İstanbul1997.

Muslim, Ebü'l-f.l;san Muslim b. el-f.laccac el-~uşeyrl en-Nisabürl (ö.261/875), ei-Mrmıedrt's-Sa/:ıihu'l-Mu/:ıtaSar bi Nakli'/- '.Adi 'ani'/- '.Adi ila Resıilillöh (nşr. Mul.ıammed Fuad 'Abdulbal.<i), I-V, Beyrüt.

Sa'Id b. Mansür, Ebü 'Osman Sa'Id b. Mansür b. Şu'be el-ijorasaru el-Cuzcaru (ö. 227 /842), et-Teftzr 111in Smıetıi Sa 'id b. Mansrit; thk. Sa 'd b. 'Abdullah b. 'Abdulaziz 'All:fanüd,I-V, 1417/1997.

Soyalan, Mehmet Yaşar, Vahfy Savmwıası, İstanbul2008.

Yusuf Şevki Yavuz-Zeki Ünal, "Cebrail", Tiirkıje Djya11et Vakfi İslôm Ansiklopedisi, VII, 202.