21
Derleyenler TUNCAY BİLECEN - İBRAHİM DİZMAN Aşrı Memleket

Derleyenler TUNCAY BİLECEN - İBRAHİM DİZMAN Aşrı Memleket

  • Upload
    others

  • View
    10

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Derleyenler TUNCAY BİLECEN - İBRAHİM DİZMAN Aşrı Memleket

Derleyenler TUNCAY BİLECEN - İBRAHİM DİZMAN

Aşrı Memleket

Page 2: Derleyenler TUNCAY BİLECEN - İBRAHİM DİZMAN Aşrı Memleket

İletişim Yayınları 2494 • Memleket Kitapları 32ISBN-13: 978-975-05-2211-6© 2017 İletişim Yayıncılık A. Ş.1. BASKI 2017, İstanbul

EDİTÖR Tanıl BoraYAYINA HAZIRLAYAN Taylan KoçDİZİ KAPAK TASARIMI Ümit KıvançKAPAK Suat AysuUYGULAMA Hüsnü AbbasDÜZELTİ Remzi AbbasBASKI Ayhan Matbaası · SERTİFİKA NO. 22749

Mahmutbey Mahallesi, Devekaldırımı Caddesi, Gelincik Sokak, No: 6/3Bağcılar, İstanbul Tel: 212.445 32 38 • Faks: 212.445 05 63

CİLT Güven Mücellit · SERTİFİKA NO. 11935

Mahmutbey Mahallesi, Devekaldırımı Caddesi, Gelincik Sokak,Güven İş Merkezi, No: 6, Bağcılar, İstanbul, Tel: 212.445 00 04

İletişim Yayınları · SERTİFİKA NO. 10721

Binbirdirek Meydanı Sokak, İletişim Han 3, Fatih 34122 İstanbulTel: 212.516 22 60-61-62 • Faks: 212.516 12 58e-mail: [email protected] • web: www.iletisim.com.tr

Page 3: Derleyenler TUNCAY BİLECEN - İBRAHİM DİZMAN Aşrı Memleket

Derleyenler TUNCAY BİLECEN - İBRAHİM DİZMAN

Aşrı MemleketTrakya’nın Renkli Dünyası

Page 4: Derleyenler TUNCAY BİLECEN - İBRAHİM DİZMAN Aşrı Memleket
Page 5: Derleyenler TUNCAY BİLECEN - İBRAHİM DİZMAN Aşrı Memleket

Kolera Nihat’a...

Page 6: Derleyenler TUNCAY BİLECEN - İBRAHİM DİZMAN Aşrı Memleket
Page 7: Derleyenler TUNCAY BİLECEN - İBRAHİM DİZMAN Aşrı Memleket

İÇİNDEKİLER

SunuşTUNCAY BİLECEN - İBRAHİM DİZMAN ................................................................................11

Tarih

Mitolojide Trak insanından esinlenmiş tiplemelerSEMA SANDALCI ..........................................................................................................................................15

Öteki Trakyalar

Trakya’nın batısından doğusuna kişisel bir yolculukNACİ HASANEFENDİ.................................................................................................................................27

Yunan Trakyası: Siz ve biz: Ne kadar tanıyoruz birbirimizi?MARİA DİMU ...................................................................................................................................................39

Bulgaristan Trakyası: Göçler, kavuşmalar ve efsaneler diyarıNAHİDE DENİZ ...............................................................................................................................................51

“Umut”la “umutsuzluk” arasındaki kapı: KapıkuleEFNAN DERVİŞOĞLU ...............................................................................................................................65

Page 8: Derleyenler TUNCAY BİLECEN - İBRAHİM DİZMAN Aşrı Memleket

Şehirler

Bir zamanlar dünyanın dört büyük şehrinden biriydi: EdirneCİHAN OĞUZ ...................................................................................................................................................79

Kıymeti bilinmeyen kent: EdirneTUNCAY ÇAĞLAR ........................................................................................................................................89

Mavi gözlü kent: TekirdağÖKSEL DEMİR ..............................................................................................................................................105

Trakya’nın Anadolu’daki aynası: BigaİBRAHİM DİZMAN ...................................................................................................................................117

Hepsi yerlisi

Misafir misafiri sevmez: Balkan göçmenlerinin Trakya’da yaşadığı sosyo-kültürel çatışmalarTUNCAY BİLECEN ....................................................................................................................................133

Trakya’nın RomanlarıEGEMEN YILGÜR ......................................................................................................................................145

Trakya’da Pomaklar: Kökenleri, yerleşim yerleri, gelenekleri ve kültürleriHASAN UYGUN .........................................................................................................................................169

Silistre’den Tekirdağ’a bir Bektaşi öyküsüSEMİH SAVAŞAL .......................................................................................................................................191

Trakya Yahudileri ve “Furtuna”IŞIL DEMİREL ................................................................................................................................................207

Babaannemin elleriÜMMÜHAN ALFANDORİ..................................................................................................................225

Page 9: Derleyenler TUNCAY BİLECEN - İBRAHİM DİZMAN Aşrı Memleket

Hayat, kültür, eğlence

Trakya düğünleriHALUK ECEVİT ...........................................................................................................................................235

Trakya’nın gündelik yaşamında içki kültürüTUNCAY BİLECEN ....................................................................................................................................257

Trakya ağızlarıNURSEL ÖZDARENDELİ .....................................................................................................................273

Bulgaristan göçmen mutfağının dünü ve bugünüCAHİT KARAMAN - İLHAN GÜNEŞ .......................................................................................285

Kendi kuş olup uçarken kalbi ağaç olup kök salanlarFEHMİYE ÇELİK ..........................................................................................................................................295

Dionysos’un mirası: Trakya müzikleriBELMA OĞUL KURTİŞOĞLU.........................................................................................................315

Ekonomi-politik

Trakya’nın karanlık sahibi: SanayiMEHMED TAPKAN .................................................................................................................................335

Trakya’da bir “küçük Almanya”: ÇerkezköyNALAN MUMCU .......................................................................................................................................347

Trakya’da siyaset: (H)epten aykırı mı?RENGÜL EKİZCELEROĞLU ...............................................................................................................361

YAZARLAR .......................................................................................................................................................377

Page 10: Derleyenler TUNCAY BİLECEN - İBRAHİM DİZMAN Aşrı Memleket
Page 11: Derleyenler TUNCAY BİLECEN - İBRAHİM DİZMAN Aşrı Memleket

11

SunuşTUNCAY B İLECEN - İBRAHİM D İZMAN

Dünya küçüldükçe kültürel/yerel kimlikler kıymet kazanıyor. Köklere dönüş meselesi bugünün insanının önemli dertlerin-den biri haline geldi. Trakya da bu salgından nasibini aldı. Son yıllarda sosyal medyanın da teşvikiyle “Trakyalılık” olgusunun bu coğrafyada daha bir coşkulu dile getirildiğine şahitlik ediyo-ruz. Ne ki bu coşkuda kimi değerlerin yeniden canlandırılma-sına ilişkin çabalar olduğu gibi kendini nimetten sayan, ötekine yukarıdan bakan bir damar da var. Oysa nüfus (İstanbul’u da-hil etmezsek) ve yüzölçümü olarak Türkiye’nin yaklaşık yüz-de üçüne tekabül eden bu coğrafya, karakterini farklılıkları bir araya getirmesiyle kazanmıştır.

Trakya’ya bakış, bir kaleydoskobu gözüne yaklaştırıp güneşe bakmaya benzer, dense yeridir. Kaleydoskopta bin bir rengin, biçimin, ışığın durumuna göre her seferinde farklı görünmesi nasıl heyecan verir. Trakya da öyledir; kentten kente farklı çiz-giler, renkler şaşırtır insanı.

Trakyalı için hayat, tutku ve coşku kavramları ile eşdeğerdir. Binlerce yılın birikiminden doğan, farklı kültürlerin bireşimiy-le şekillenen özgün yaşam biçimini her halde sürdürmeyi başa-ran Trakya insanı, Anadolu bozkırlarında yaşayanlar için biraz tuhaf bile görülebilir. Onun farklılığı da bu “tuhaflık”tır zaten.

Page 12: Derleyenler TUNCAY BİLECEN - İBRAHİM DİZMAN Aşrı Memleket

12

Biraz Egelilik, bir nebze Anadoluluk ve çokça Rumelilik gel-miş, ayçiçek tarlalarıyla dağların buluştuğu bu güzelim coğraf-yada anlam kazanmıştır. Trakya, bu anlamın adıdır.

Aşrı Memleket: Trakya’nın Renkli Dünyası’nda, Trakya’yı öz-gün kılan bu özellikleri ele alınmaya çalışıldı. Trakya’nın tari-hine, mitolojisine, müziğine, yemeğine, içkisine, muhacirleri-ne, sanayisine, şehirlerine ve sınırın öteki yakasındaki Trak-ya’ya değinmeden bunu yapmak mümkün değildi. Her yazar ele aldığı konu ölçüsünde kendi Trakyasını yazdı. Dolayısıy-la kitabı oluşturan yazılar arasında bir yöntemsel birlik ya da üslup bütünlüğü olduğu söylenemez. Akademik üsluba yak-laşan yazılar olduğu gibi deneme tadında yazılmış, biyografik öğeler içeren, anı ya da anlatı niteliği taşıyan yazılar da yer alı-yor kitapta.

Bu kitabın Trakya’yı anlama çabasına küçük bir katkı amacı taşıdığının bilinerek okunmasını dileriz.

Page 13: Derleyenler TUNCAY BİLECEN - İBRAHİM DİZMAN Aşrı Memleket

Tarih

Page 14: Derleyenler TUNCAY BİLECEN - İBRAHİM DİZMAN Aşrı Memleket
Page 15: Derleyenler TUNCAY BİLECEN - İBRAHİM DİZMAN Aşrı Memleket

15

Mitolojide Trak insanından esinlenmiş tiplemeler

SEMA SANDALCI

Mitoslar, eskiçağ insanının gerçek bir imge üzerine, ozanlar ta-rafından öyküleştirilip kuşaktan kuşağa aktarılan söylenceler-dir. Yunan mitolojisinde önemli yeri olan Trak halklarından ve yaşamlarından esinlenmiş tiplemeler ve öykülerinden de bu halkların yaşam biçimleri, kültürleri ile ilgili bazı veriler elde edebilmekteyiz.

Yunanca ve Latince yazılı kaynaklarda geniş yer tutan Trak-lar, Asya bozkır ve Rus step yaşam unsurlarını taşıyarak, Ka-radeniz’in kuzeyinden nehir yollarını izleyip kabileler halin-de bölgeye gelmişlerdir.1 Troia Savaşı’nı konu alan İlyada des-tanında, Troia’ya destek veren Trak, İllyr, Skyth kahramanları-nın, ayrıca yıkıcı seferleriyle ünlü Herakles ve Heraklesoğulla-rının adları; Odysseia destanında da karanlık Kimmer ülkesinin adı geçmektedir. Eldeki verilere göre, Trakların dağınık grup-lar halinde karlı dağlarda, açık alanlarda yaşadıklarını, ok, sa-pan, kılıç kullandıklarını, avcılık ve hayvancılıkla beslendikle-rini, çok iyi at sürdüklerini ve göçebe yaşam tarzına sahip ol-

1 Bölgedeki kültür izleri Anadolu’nun kuzeyinde, kimi Ege adaları ve Kuzey Yu-nanistan’da Kalkolitik, geride Neolitik döneme dek uzanmaktadır. Al. Fol. Jor-danov, K. Fol Prozhanov vd., Ancient Thrace, Institute of Tracology, Sofya, 2000, s. 14.

Page 16: Derleyenler TUNCAY BİLECEN - İBRAHİM DİZMAN Aşrı Memleket

16

duklarını biliyoruz. Bireysel özgürlüklerine, kabilelerinin ba-ğımsızlıklarına düşkün olan Traklar, bir lider altında birleşme-yi reddederler. Kendilerine özgü silahlarıyla avcı, yağmacı, acı-masız, cesur, çabuk öfkelenen, güçlü savaşçı olarak tanımlan-mışlardır. Genelde yabancılara ve yabancı âdetlere kapalı olan Trak halklarının doğayı “ulu” gördükleri; kimi mağaraları, ka-yaları, su pınarlarını kutsal saydıkları bilinmektedir. Ata âdet-lerine sadık kalmaya, erdemli kişileri ölümsüz (hatta tanrı) say-maya, dostluğa, kan kardeşliğine çok önem verirlerdi.2 Şaraba düşkündüler. Olasıdır ki sonraki dönemlerde, sağlık nedeniyle bedenlerine dövme yaptıran ilk halklardan olmuşlardı.3 Kadın-ları da avcı ve savaşçı olan Traklar, düşmana karşı birlik olur, fakat zaman zaman birbirleriyle de çatışırlardı. Savaş dışında adam öldürmek affedilmez bir suçtu. Acımasız oldukları kadar, kendilerine özgü bir adalet anlayışları da vardı.

Mitolojide Traklarla ilgili verilerin çoğu, Yunanların onları algılamalarına dayalıdır. Mitoslarda özellikle güçlü, ama yaba-ni ve kaba gösterilen Trak imgelerinde öne çıkanlar şunlardır:4

Herakles

Güçlü, dolayısıyla sağlıklı olarak betimlenen Trak insanının mitsel simgesi olarak yorumlanabilir. Herakles’in öykülerinden

2 Tanrılaştırma üzerine (Skythialı / İskit) Toxaris: “Biz erdemli insanların nereli olduklarını araştırmayız. Düşmanımız da olsalar, başardıkları güzel işleri kıs-kanmayız. Hem kendilerini överiz, hem yaptıkları işleri benimseriz.” (Bkz. Lu-cianos, Dialog için Samsatlı Lukianos Seçme Yazılar, çev. Nurullah Ataç, Sosyal Yayınları, İstanbul, 1992, s. 275.)

3 Dövme için bkz. (M.Ö. 5. yüzyılda yaşamış olan) Hippokrates, Peri Aeron, Hyda-ton, Topon, 20 (Kaktos Filoloji Grubu, Kaktos Yayınları, Atina, 1993): “Hemen hepsi Nomades olan Skythlerin çoğunu, omuzlarını ve kollarını ve el bileklerini ve de göğüslerini ve de uyluk ve kalçalarını dağlamış halde görürsün, bu bede-nin yumuşaklığı ve sıvılaşma dışında başka bir şeyden dolayı değil. Çünkü sıvı ve güçsüzlükten dolayı ne yayı gerecek ne de omuzu üzerinden kargı atacak güç-te olabilirler. Yaktıkları zaman, eklemlerdeki suyun çoğu kurur, bedenleri daha fazla güçlü, daha besili ve eklemleri daha iyi hâle gelir. Bedenleri de enli olur.”

4 Öyküler için şu eserden yararlanılmıştır: Pierre Grimal, Mitoloji Sözlüğü, çev. Sevgi Tamgüç, Sosyal Yayınlar, İstanbul, 1997. Kitapta mitosların geçtiği antik eser kaynakları da yer almaktadır.

Page 17: Derleyenler TUNCAY BİLECEN - İBRAHİM DİZMAN Aşrı Memleket

17

Trak soylu kabile mensupla-rının nasıl bir eğitimle yetiş-tirildikleri, kabilelerin birbir-leriyle ilişkileri ve insanların kaygıları üzerine bilgiler edin-memiz mümkün görünüyor. Nitekim Herakles, bütün kla-sik mitoslarında adı en çok geçen ve göçle geldikleri anla-şılan Dor halkının ata kültü-nü simgeler. Efsanelerde, ak-lını ve beden gücünü iyi işler için kullanmayı simgeleyen bir niteliği de vardır. Güreş-mesi ve hızlı koşmasının ya-nında, Teutaros adında bir Skyth olan sığırtmaçtan da ok atma sanatını öğrenmiştir. Bizzat babası Amphitryon ona araba kul-lanmayı öğretmiş, Eurytos da ok atma talimleri yaptırmıştı. Ay-rıca Giritli Radmanthys de okçuluk dersleri vermişti. Herakles kılıç kullanmayı ise Kastor’dan öğrenmişti. Kahramanın başa-rısız kaldığı, sevemediği için öfkelenerek lirini başına çaldığı bahtsız müzik öğretmeni Linos’tan sonra, Philammon’un oğlu ve Autolykos’un yeğeni Eumolpos’tan da müzik dersleri alarak bu açığını kapattığı söylenir.

Herakles’le ilgili hikâyeler, o dönem yaşantısını da gözler önüne seriyor. Bunlardan biri şöyledir: Bir cinnet anında karısı ve çocuklarını öldüren Herakles, bu suçtan arınmak üzere ak-rabası kral Eurystheus’un emrine girer. Herakles’i kendine teh-dit gören Eurystheus, onu ölmesini ümit ettiği on iki ağır işle görevlendirir. Fakat Herakles, aklı ve bileğinin gücüyle görev-lerinin hepsini başarır ve sonunda suçundan arınır. Bu görev-lerden biri, ekinlere zarar veren Erymanthos yaban domuzunu yakalamaktır. Herakles, bu hayvanın izini sürerken, Kentauros Pholos’un yaşadığı bölgeden de geçmek zorunda kalır. Herak-les, burada konukseverlikle karşılanır. Pholos, çeşit çeşit etler pişirip ona sunar, kendisi ise bu etleri alışık olduğu üzere çiğ

Trak imgeli Herakles başı.

Page 18: Derleyenler TUNCAY BİLECEN - İBRAHİM DİZMAN Aşrı Memleket

18

yemeye başlar. Yemekten sonra susayan Herakles şarap ister. Pholos özür dileyerek şarap testisine tek başına el sürme hak-kına sahip olmadığını belirtir. Herakles kaygılanmamasını söy-ler ve birlikte içmeye başlarlar. Ne var ki şarabın kokusu Ken-taurosları oraya çeker. Bunlar alevli odunlar, dağlardan kopar-dıkları iri kayalar ve ağaç dallarıyla silahlanmış halde koşup gelirler. Aralarında çatışma çıkar. İlk hamleye kalkışan Ken-tauros Ankhios ve Agrios, Herakles’in oklarıyla ölür. Diğerle-ri de kaçarak Malea burnunda yaşayan Kheiron’un yanına sı-ğınırlar. Bu arada Herakles’in bir okuyla dirseğinden yaralanan

Kentauros Elatos da yanlarına gelir. Bazıları ise, Eleusis kentine sı-ğınır. Anneleri Nephe-le (Bulut) de sellere yol açan bir yağmur yağdı-rarak onların imdadına koşar. Herakles’e şara-bı sunan Pholos üzgün halde soydaşlarını gö-merken, ölü bedenler-den birine saplı bir oku çekip çıkarır ve bu ka-dar küçük bir nesnenin

Attika seramik vazo üzerinde Herakles ve Kentauroslar çatışması.

Herakles’e şarap sunan Pholos.

Page 19: Derleyenler TUNCAY BİLECEN - İBRAHİM DİZMAN Aşrı Memleket

19

bu denli büyük zarara yol açmasına şaşarak oku elinde evirip çevirmeye başlar. Fakat oku ayağının üstüne düşürür ve öldü-rücü bir yara alır. Herakles, kendisini ağırlamış olan bu kişinin ölmesine çok üzülür ve ona görkemli bir cenaze töreni düzen-ler; ayrıca bu yere Pholos’un adı verilir.

Amazonlar

Trak halklarına men-sup genç kadınların ev-leninceye kadar avcılık-la ve savaşla ilgili işler-le uğraştıkları bilinmek-tedir. Muhtemeldir ki bu yaşam düzeni içinde kendi bağımsız grupları-nı oluşturan savaşçı ka-dınlar var olmuştur. Ge-nelde iyi birer avcı olma-ları için anneleri tarafın-dan çocukken bir meme-si dağlanan bu kadınlar, mitolojide Amazon imgesine esin kaynağı olmuşlardır. Ama-zonlar, söylenceye göre savaş tanrısı Ares ile Peri Harmonia’nın soyundan gelen savaşçı kadın toplumudur. Krallıkları, kuzey-de Kafkas dağları yamaçları ya da Trakya, Skythia (İskit) ova-ları olarak gösterilir.

Amazonlar, kraliçelerinin başkanlığında, hiçbir erkeğin yar-dımı olmaksızın kendi kendilerini yönetirlerdi. Soylarını sür-dürmek için belirli dönemlerde yabancılarla birleşirler, doğan çocuklardan sadece kız olanları yaşatırlardı. Yay kullanırken ya da ok atarken rahat hareket edebilmeleri için kız çocuklarının sağ göğsünü dağlarlardı. Zaten amazon kelimesi de “memesiz” anlamına gelmektedir.5 Amazonlar, Traklarla uzaktan akraba

5 Hippokrates: “(Skythia) kadınları, bakire oldukları sürece, ata biner ve de ok atarlar, atların üzerinden kargı atarlar ve düşmanlarla savaşırlar. Düşmanlardan

Akhilleus ve Amazon kraliçesi Penthesileia.

Page 20: Derleyenler TUNCAY BİLECEN - İBRAHİM DİZMAN Aşrı Memleket

20

oldukları söylenen Troia kralı Priamos’a da destek olmak ama-cıyla kraliçeleri Penthesileia yönetiminde Trakya’ya bir birlik göndermişlerdir. Akhilleus, karşısında yüzü örtülü çarpıştığı kişiyi erkek sanır, fakat öldürücü darbeyi indirdiğinde bunun bir kadın olduğunu anlar. Kraliçe Penthesileia can verdiği sıra-da bakışının Akhilleus’un yüreğinde unutulmaz bir aşk ateşini yaktığı da hikâye edilir.

Kentauroslar

Trakların sürekli at üstünde yaşamalarından esinlenen bir im-ge olduğu düşünülebilir. Kentaurosların belden yukarıları in-san, bazen ayakları da insan ayağı, ama vücutlarının alt kısmı at şeklindedir. Klasik devirde dört at ayaklı, iki adet de insan kol-lu olarak betimlenirler. Dağlarda, ormanlarda yaşayan Kentau-roslar çiğ etle beslenirler. Örf ve âdetleri son derece yabanidir.

Kentauros Kheiron

Kheiron, doğayı çok iyi bilen Trakların bitkilerden edindikleri şifacı yanlarını, ayrıca bilge, iyi ve yaşlı eğitmenlerinin olduğu-nu düşündüren bir imgedir.

Kheiron, Okeanos’un kızı Philyra ile Zeus’un babası Kro-nos’un aşkından doğar, dolayısıyla Zeus ve Olymposlularla ay-nı kuşaktandır (bu zamandaşlık, çok daha eski bir göçün var-lığına da işarettir).

Kronos, onu dünyaya getirmek için at kılığına girerek, Phily-ra’yla birleşir. Ölümsüz olarak doğan Kheiron, Teselya’daki Pe-lion dağında bir mağarada yaşar. İnsan dostu, akıllı ve iyilik se-verdir. Elinde bitkiyle betimlenen Kheiron, ayrıca İason’u, sağ-lık tanrısı Asklepios’u ve daha başkalarını da yetiştirir. Apol-

üç kişiyi öldürmedikçe bakirelikten çıkamazlar ve yasa gereği yemin ve kurban kesmeden önce evlenemezler... Sağ göğüsleri yoktur. Çünkü daha çocuk ol-dukları sırada, anneleri, bunun için hazırlanmış bakır bir aleti sağ göğsün üze-rine koyarak ateşe tutar ve yakarlar, büyümesini yok etmek, tüm gücü ve kuv-veti sağ omuzlarına ve sağ kollarına vermeleri için”, Bkz. Hippokrates, Peri Ae-ron, Hydaton, Topon, 17, Kaktos Filoloji Grubu, Kaktos Yayınları, Atina, 1993.

Page 21: Derleyenler TUNCAY BİLECEN - İBRAHİM DİZMAN Aşrı Memleket

21

lon’un bile ondan ders aldığı söylenir. Kheiron’un öğretimi mü-zik, savaş, av sanatları, ahlâk ve tıbbı içerir. Yara ve acıları din-diren şifalı bitkilerden ilaç yapmayı öğretir. Hatta Kheiron he-kimdir, cerrahlık da yapar. Örneğin, Akhilleus’un topuk kemiği yandığında, bir devin iskeletinden aldığı kemikle onu değiştirir.

Mainadlar

Dionysos’un maiyetindeki tanrısal kadın simaları olarak mito-lojide yer edinmişlerdir. Farklı kültür etkileriyle özellikle Ku-zey Yunanistan’da bazı soylu Trak kadınlarının da bu imgeyi benimsediği görülür. Sadece kadınlar tarafından dağlarda ger-çekleştirilen Dionysos ritüelini simgelemektedirler. Mainad-lar çıplaktırlar ya da çıplaklıklarını bir şekilde örten ince tül-lere bürünmüş olarak tasvir edilirler. Başlarında sarmaşık dal-larından yapılmış bir taç, ellerinde bazen üzerine asma dalları-nın sarılı olduğu, ucunda çam kozalağı bulunan değnek (thr-sos), bazen iki kulplu büyük bir şarap kupası (kantharos) var-dır. Bazen çift borulu flüt çalar ya da tef çalıp coşkulu şekilde dans ederler. Mainadlar, doğanın “aogiastik” yanını, yani ruh-larını temsil ederler.

Pieros Kızları (Peirides)

Bazı Trak kabileleri arasında müziğin ne denli önemli olduğu-nu gösteren mitsel yansımadır. Bu yansıma, aynı zamanda Trak kız isimleri üzerine de bir bilgi vermektedir. Peirides, özellikle Latin şairleri tarafından Musalar (Mousai) için kullanılan yerel bir sıfattır. Adları Trakya’da Pieria ülkesinden gelir. Peirides, efsanede Musalarla rekabete kalkışan dokuz genç kızdır. Efsa-neye göre, Pellalı Pieros ile Euippe’nin kızlarıdır bunlar. Şarkı söylemede çok ustadırlar. Bu nedenle Musaların dağı Helikon’a giderek, onlarla şarkı söyleme yarışmasına kalkışırlar ama ye-nilirler. Musalar da onları cezalandırmak için hepsini kuşa çe-virir. Romalı ozan Ovidius onların saksağana dönüştürüldük-lerini söyler.