Upload
others
View
7
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
Cilt XXVIII 1998
İST ANBUL ÜNİVERSİTESİ
Edebiyat Fakültesi
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
Dergisi
Kurucu: A. Caf eroğlu
İSTANBUL İ. Ü. Film Merkezi
1998
ESKİ TÜRKİYE TÜRKÇESİ DEVRESİNE AİT
MANZUM BiR MiRACNAME
Hayati DEVELİ
GİRİŞ
Ti.irk edebiyatında nıiracnfüne, gerek müstakil eser olarak, gerekse başka bir eserin bölümü olarak sık işlenmiş konulardan biridir. Anadolu sahasında yazılan manzum ıniracnfünelerin en eskilerinden biri bizim bu çalışmada metnini ve dil özelliklerini ortaya koymaya çalışacağımız anonim eserdir.
Türk edebiyatında manzum miracnameler konusunu esaslı olarak işleyen M. Akar, bu eserin iki nüshası hakkında bilgi vermekte, çok kısa olarak dil özelliklerine temas etmektedir ( 1987, 157- 161 ).
Akar, eserin iki nüshasını tespit etmiştir:
Biriııı:i ııiislw : Süleymaniye Kütüphanesi, Liileli bölümü, nr. 3756, 76a-98b yaprakları arasındadır. Nüsha harekeli nesih ile yazılmış olup, bir mecmuanın içindedir. 678 beyitten ibaret olan eserin telif tarihi, telif edeni veya müstensihi ve istinsah tarihi kayıtlı değildir. Aynı mecmuada (yk. 64a-75b) başka bir ıniracname daha mevcut olup bunun da telif ve istinsahıyla ilgili bir kayıt yoktur (Akar, 155-157).
İkiııı:i niislıa : Topkapı Sarayı Müzesi Ktp., K. 989, la-22a yapraklan arasındadır. Burada eserin ismi "Kitab-ı Mi'rac" olarak kaydedilmiştir. Yine telif ve istinsahla ilgili hiçbir kayıt yoktur.
M. Akar, birinci nüshanın kayıtlı olduğu mecmuadaki bir başka eserin müellifinin Aksaraylı İsa olmasından yola çıkarak, bu eserin müellifinin de aynı şahıs olacağını bir ihtimal olarak zikretmiştir (Akar, 159).
Eserin M. Akar tarafından kaydedilmeyen üçüncü ve dördüncü nüshaları şunlardır:
Üçiiııcii ııiislıa : Süleymaniye Kütüphanesi, Serez bölümü, nr. 3839 yk. 24a-50a. Eserin başlığı "Hii?;ii Kitabu Mi'raci'ş-Şerif' olarak kaydedilmiştir. İstinsah tarihi h. 1222 olarak kayıtlıdır.
82 Develi
Dördiincii 11iislıa : İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Seminer Kitaplığı 4038 ve 4039 numaradalı mecmualar içinde kayıtlıdır. 494 beyitten ibarettir. Harekeli ve ibtidal bir nesihle yazılmıştır. Eser "Ha~a Mi'racname" başlığını taşımaktadır. Telif ve istinsah ile ilgili bir kayıt yoktur.
Her nasılsa bu eser -muhtemelen ciltlemedeki yanlışlık sonucu - ikiye bölünmüş, l -119. beyitler 403 8 numaralı yazmanın içinde, 120-494. beyitler 4039 numaralı yazmada ciltlenmiştir. Ancak ikisi arasında yazı, mürekkep ve kağıt farklılığı yoktur. 1 Diğer nüshalara göre daha kısadır. Ancak bu kısalık nıiracla ilgili motiflerde değil, bunların işlenmesindedir.2
Böylece eserin dört nüshası ortaya çıkmış oluyor. Bunlardan ilk üçü bir nüsha grubunu teşkil ederken, dördüncü nüsha ayrı bir grubun şimdilik tek örneğidir. Söz konusu ilk üç nüsha hem beyit sayıları, hem motiflerin işlenmesi açısından küçük farklar taşırlar. Dördüncü nüsha ise, hacimce çok daha küçük olduğu gibi, motiflerin işlenmesi ve dil özellikleri açısından da diğer eserlerden oldukça önemli farklarla ayrılmaktadır. Aşağıda bu iki nüsha grubunu bazı örneklerle karşılaştıracağız. Bizim çalışmamız dördüncü nüshanın dil özelleklerinin incelenmesi ve metninin ortaya konulmasına yönelik olacaktır, yani elimizdeki döıi nüshadan sadece Seminer Kitaplığındaki nüsha, imlası ve dil özellikleri açısından bizi ilgilendinnektedir. Diğer nüshalar standartlaşma yolundaki Eski Türkiye Türkçesinin genel hususiyetlerini taşırlarken, söz konusu nüsha imlii ve ses düzeni açısından diğerlerinden önemli ölçüde ayrılmakta ve Türkiye Türkçesi'nin gelişimini ve ağızların tarihini izlemekte göıınezlikten gelinemeyecek malzemeler sunmaktadır.
Siileymaniye, Laleli, nr. 3756
1. evvel allah adını yad idelüın 'ışl}ı gönüllerde bünyad ideli.im
İ.Ü. TDE Böl. Seminer Ktp.
1. evvel allah adını yad ideli.im 'ışl}ını gönülde bünyad ideli.im
2. evvel iil)ir ol-durur zire ebed her bir işe l}adir ü "küf ven al:ıad"
1 4038 numaralı yazmaııın başında yer alan İbrahim Bey'e ait Mirac-niime Musa Duman tarafından yayımlanmıştır (Duman 1997). İbrahim Bey' in Mirac-niimesi ile bizim incelediğimiz eser aynı müstensih tarafından yazıya geçirilmiştir. Ancak aralarında konuyu işleyiş bakımından herhangi bir benzerlik yoktur.
: Bu nüsha hocam sayın Mertol Tulum tarafından tespit edilerek çalışnıaıııız tavsiye cdilıııişıir.
Mi'rac-naıne 83
2. yog-iken var itti ol 'alemleri ins i.i cinn i.i adem i.i di v i.i Peri
6. ımış\afa mi'racına başlayaluın
şalaviit-ıla şey\anı \aşlayalum
7. şeri) ideli.im muş\afa mi' racını Ol ~aınu mi.irse! nebiler tacını
9. ·ış~ıla geldünse iman bulasın şıd~-ıla geldünst: amiin bulasın
1 O. ibni 'abbiis l}avlidür işbu kelam şal1iibelerden riv.ayet ve's-selam
1 1. ol gice mi' raca agdı niuş\afa kim nice geldi ~atına ql şafa
12. her ne kim 11azrette gördi ol resul ibni 'abbas'a rivayet ~ıldı ol
13. işit imdi ol rivayetten baber ol nebiler serveri şiihı- beşer
14. ol kim adı ral)meten li'l-'iilemin muş\afü'dur şadıku'l"va'du'l-emin
15. 'iişı~uz biz dabı anun adına şimdi geldük bu sözün bünyiidına
16. ibni 'abbiis didi kim fabr-i cihan ol gice mi'raca kim agdı revan
1 7. ~aranudı nün göz görmez idi işid imdi ınuş\afa kim ne didi
18. ~ılınış-ıdum gice yatsu namazın çı~dum evden yüriyü 11azin J:ıazin
19. şafa vü ınerve'ye vardum ol zaman gör ne ~ılur yir ü gögi yaradan
3. yarattı yir ü gögi ins ü melek ay u gi.ini müşteri yidi felek
4. emri-le ay u gün \ogar batar l)ükmin işler her biri buyru~ dutar
8. şeri) idelüm mi 'racın muş\afanun işidicek şiid ola 'al}lun canun
9. rivayet ~ılur 'abbas oglı bu sözi baber virür nebi ana gendözi
1 O. nebi eydür eydeyi.im al1viili.imi ibni 'abbas dinle vasf-ı halümi . . \
1 1. ~ılmış-ıdum gice yatsu namazın çı~tuın evden yöridüm hezin hezin
12. ~aranudı göz gözi görmez-idi borüs ötmez irte belürınez-üdi
13. yagmur ya gar yil eserdi zulumat şanasın kim ~opmış-ıdı ~ıyamat
14. şafa-y-ıla merve'ye varınış-ıduın fıkr idüben ortada durınış-ıdum
15. yir ü gögi.in fikrini l~ılur-ıdum ~udretine 'acaba l}alur-ıduın
16. eydür-idüm ki zehi şun· issi 11a~ nice yaratmış yiri gögi mu'alla~
17. bu fikr-ile uyl}:uya vardı gözüm ibni 'abbas dii\legil işbu sözüm
84
20. gördüm ol dem dört mela'ik irdilcr dördi dabi bana selam virdiler
21. her birini.in şağ elinde bir 'alem nlır-ıla \op\olu-y-ıdı cümle 'alem(!)
22. aydın oldı bu cihan baştan başa şavl}ı dutnıış-ıdı \aga vü \aşa
94. taı1rınuı1 l}udreıini gör ne l}ılur gider-iken l}ulaguma ün gelür
95. bir \ur ahi <lir baıia ya muş\afa bir kelecim var sana dinle şafa
96. diledi.im kim \ulam ol söze !}ula!} geçti ol dem \urmadı anda Bura~
97. yil gibi geçti ol aradan revan yine bir ün dabi urdı nagehan
98. çagmıban söyler-idi ol dabi yi:i mul)ammed sözüm işit dur al)i
1 16. çün ki \lir \ağına irişdüm revan yire indi.im bura~'tan ol dem revan
1 17. iki rek'at namaz ~ıldum arı yüz yire urdum l)uda'ya yalvaru
l l 8. şükür itti.im lanrı'ya anda delim anda yaturdı hem mi:ısa-yı keli ın
447. bir çlabuii ~udretin dinle dabi geçtüm andan yöridüın birez da1Ji
448. ol arada gördüm bir nurlu ~oca şac u şa~al şanasın beiizer 'aca (?)
449. gözinüii nürı-y-ıla ol gök \olu nüm gar~olmış oturur ol ulu
Develi
18. gözüm açtum ba~tuın ben dört yaiia dört ınela'ike gördüm eyittüm sana
19. her biri elinde 'alem dutmış-ıdı bu cihan külli nüra batmış-ıdı
20. nür-ıla \olmış başlan başa
şav~ı dutmış temamet \aga daşa
84. gider-iken ha biregü çagırur ya ımılJaınmed \ur diyüben ~ıgurur
85. diledi.im kim sözine dutum ~ula~ geçi.ip vardı durmadı gilti bura~
86. geçli.im andan ha çagmır bir dabı ya ımıl)aııııned sözüm işit dur abı
98. çünki irdüm \ür \ağına beni yar ciist çapük bura~tan indüm yire
99. iki rek'al tizcegez ~ıldum namaz bir gez didüm sırr-ıla i bi-niyaz
l 00. şükr kim beni geti.irdüii bu \aga cebrii'il duttı girü bindi.im buriig'a
101. andayaıurdı 'İmran oglı müsii aııdan indi.im seyr idi.ip ınu~addes'i
325. geçdüm andan dabı gördüm bir ~oca saçı sa~alı beı1zerdi agaca
Mi· rac-name
450. dört yanın ferişteler \utmış-durur gendi şöyle heybet-ile oturur
451. ben eyittüm bu kimdür ya cebra'il didi budur deden İbrahim !)alil
452. çün işşittüm ilerü vardum revan beni gördi yavla~ aldı şadımiin
453. l~arşu geldi iki ~alların açar görişür beni.im-ile öper koçar
454. görişüp beni.im ile şordı l)iilüm geçti andan denize irdi yolum
326. ben eyittüm bu kimdür ya cebra'il eyitti budur deden İbrahim balil
328. beni.im-ile görüşdi şordı l)iilüm geçdüm andan denize irdi yolum
85
Verdiğimiz karşılaştınna tablosunun da gösterdiği gibi bu iki nüsha grubu arasında esaslı bir fark vardır, ancak bu fark miracla ilgili motiflerde değil, bu motiflerin işlenmesindedir. Bizim inceleme konusu yaptığımız nüshada motifler daha kısa bir surette işlenmiştir. Bu nüsha aşağıda ayrıntılı olarak ele alacağımız imla ve dil özellikleri dolayısı ile de müstakil olarak ele alınmayı hak etmektedir. Bundan dolayı aşağıdaki incelemelerde Miracnôme veya metnimiz tabirleriyle, Seminer Kitaplığı'ndaki nüshayı kastedeceğiz.
Eserin Konusu ve Motifleri
Kur'an-ı Kerimde İsra ( 1. ve 60. ayetler) ve Necm (1-18. ayetler) surelerinde anlatılan ve pekçok sahabenin rivayet ettiği hadislerle ayrıntıları öğrenilen mirac, eserin konusunu teşkil etmektedir. Hadis rivayetlerinde yer alan bilgiler edebi metinlerdeki motiflerin de kaynağını teşkil etmektedir. Ancak her motifin kaynağını tespit etmek her zaman mümkün olmayabilmektedir. Aşağıda incelediğimiz eserdeki belli başlı motifleri konu başlıkları şeklinde gösterdik:
Ol Allah'a hamd ve övgü.
02 Konuya giriş ve kaynağın belirtilmesi.
03 Hzb muhammed (a.s.), yağmurlu ve fırtınalı bir gecede tefekkür halindeyken uykuya varır.
04 Gözünü açtığında meleklerle dolu aydınlık bir ortamda Cebrail'le karşılaşır. Cebrail miracı haber verir.
05 Peygamber'e yeşil bir elbise giydirilir, abdest alır.
86 Develi
06 Mikail, Burak isimli bineği getirir. Hz. Muhammed (a.s.) Burak'a biner ve yola çıkılır.
07 Yolda birisi "Ya Muhammed!" diye seslenir, ancak Burak durmaz, geçer.
08 Bir başkası daha seslenir ve durmasını ister. Cebrail ilk çağıranın Yahudi, ikinci çağıranın Hristiyan olduğunu ve ona ümmet ôlmak istediklerini söyler.
09 Biraz sonra çok güzel bir kadınla karşılaşılır. Cebrail, Hz. Muhammed'e (a.s.) bu kadına bakmaı:tıasım, aksi takdirde kendisine ve ümmetine zarar dokunacağını söyler; bu, dünya'dır.
1 O Burak, Tur dağına varır, Hz. Muhammed (a.s.) iner ve iki rekat namaz kılar..
11 Daha sonra Burak'a binip Beyrulmakdis'e (metinde Mukaddes) varır, burada önceki peygemberlerle karşılaşılır, hepsi Hz. Muhammed'e (a.s.) selam verir. Her biri kendi Ümmetinin geçmiŞteki halini anlatır. Burada da iki rekat namaz kılınır.
12 Hz. Muhammed (a.s.) burada elinde iki kadeh tutan bir melek görür. Kadehlerin birinde süt birinde şarap vardır; o, süt kadehini alır ve çoğunu içer. Şarabı içınemekle ümmetini ileride uğrayacakları bir azgınlıktan kurtarmış olur. ·
13 Mirac'ın bulunduğu yere gelinir. Mirac, bir ayağı yerde, bir ayağı gökte mücevherlerle süslü bir merdivendir. Hz. Muhammed (a.s,), Allah adını öğe öğe gökyüzüne doğru çıkmaya başlar.
14 Birinci gök katının adı "rafia"dır. Dumandan yaratılmıştır.
15 Bu gökte "I:ıafi~a" isimli bir kapı vardır. Hz. İsmail (a.s.) bu göktedir.
16 I:Iafi~a'da bulunan melekler yer yüzüne inip insanların günahlarını ve kötülüklerini kaydetmektedirler.
17 Daha sonra yarısı kardan, yarısı ateşten bir melek görür. Ne kar ateşi söndürmekte, ne ateş karı eritmektedir.
18 İkinci kat göğün adı "ne 'ırak"tır (?) Buradaki melekler yer yüzündeki İslam düşmanlarını helak etmektedirler.
19 Üçüncü göğün adı "zebercet" olup, gi.imi.iştendir. Buradaki rhelekler hayır işleyenlerin, ibadet edenlerin melekleridir. Hz. Yusuf (a.s.) bu göktedir.
Mi'riic-niime 87
20 Dördüncü kat göğün adı "müzeyyene" olup, bakırdandır. Hz. İsa ve Yahya ( a.s.) bu göktedir.
21 Dördüncü kat gökte Azra' il de bulunmaktadır.
22 Mftlik isimli Cehennem meleği de dördüncü kat göktedir.
23 Bunun karşısında yedi cehennemin giriş kapısı vardır. Hz. Muhammed bu kapıyı açtırır ve cehennemleri göıiir.
24 Cehennem içinde yetmiş bin ateşten deniz, yetmiş bin kaynar su denizi vardır.
25 Her denizin kenarında içi akrep ve çıyan dolu yetmiş bin memıer şehir vardır.
26 Her şehirde içi kurşun dolu, müşrikler için yaratılmış yetmiş bin kasır vardır.
27 Eti deriden ayıran zemheriden altı bin dağ vardır. Her dağın uzunluğu beş yüz yıllık yoldur. Günahkar hacılar bununla cezalandırılır.
28 Dünyada iken kendi çocuğunu bırakıp dadılık eden ve sütlerini satan kadınlar memelerinden asılarak cezalandırılmışlardır.
29 Dilleri çekilip kesilen bir grup insan vardır. Bunlar dünyada iken ağıt yakanlar veya şarkı söyleyenlerdir.
30 Bir grup insanın karınları çok büyük olup içi yılan çıyan doludur. Boyunlarında da yılanlar sarılıdır. Zebaniler bunlara ateş yedirmektedirler. Bunlar, dünyada iken faiz yiyenler ve tefecilik edenlerdir.
31 Bir grup gençli ihtiyarlı erkek, önlerindeki helal yiyeceği bırakıp haram yiyecekten yemektedirler. Bunlar evli oldukları halde zina edenlerdir.
32 Bir grup insanın omuzu testereyle kesilmekte, kendi etleri yine kendilerine yedirilmektedir. Bunlar dünyada iken başkalarının gıybetini edenlerdir.
33 Cehennemden sonra zebercetten, sağa ve sola penceresi olan bir kapı vardır. Burada Hz. Adem (a.s.) otumıaktadır. Sağa bakınca gülmekte, sola bakınca ağlamaktadır. Çünkü sağda mümin olarak ölenlerin getirildiğini, solda ise kafir olarak ölenlerin getirildiğini görmektedir.
34 Beşinci kat gök, altındandır, adı "safıye"dir. Burada İmranoğlu Musa (a.s.) bulunmaktadır.
88 Develi
35 Altıncı kat gök gevherden olup adı "halisa"dır. Burada yüzleri peçeli mukarreb melekler vardır.
36 Yedinci kat gök yakuttandır. Adı "illiyyı'.ln"dur.
37 Yedinci kat gökte "rfıh" veya "rfıhaniyyı'.ln" isimli yetmiş kanatlı, her kanadında yetmiş bin baş olan bir melek vardır. Her başında yüz bin yüz, her yüzünde yetmiş bin ağız, her ağzında yetmiş bin dili vardır ve sürekli Allah'ı tesbih etmektedir. Allah bu meleğin her tesbihinden yetmiş bin melek yaratır.
38 Yedinci kat gökte saçı sakalı ağaca benzeyen bir ihtiyar vardır. Bu, Hz. İbrahim'dir (a.s.).
39 Daha sonra büyük bir deniz görür. İçinde melekler vardır. Deniz bunların ayağına gelmektedir. Ayakları ferşte, başları arştadır. Bu meleklerin adı "kerrı1bin"dir.
40 Dünyanın seksen misli büyüklüğünde bir dağ ve bu dağın üstünde bir ağaç vardır. Ağacın adı "münteha"dır. Bir budağı dünya kadar olan bu ağacın meyvelerinden bir tanesi yer ve gök ahalisini doyuracak miktardan büyüktür.
41 Bu ağacın (Münteha'nın) dibinden bir ırmak akar. Cebrail bu ıımağa günde bir defa girip çıkar ve silkinir. Dökülen her taneden Allah bir melek yaratır. Zikir ve salavatla meşgul olan meleklerin her salavatından bir kuş yaratılır. Bu kuşlar yine Münteha ağacının budaklarında durmakta ve salavat getirmekte ve salavatın sevabını ümmete bağışlamaktadırlar.
42 Burada Refref gelir, Hz. Muhammed (a.s.) Refrefe biner.
43 Cebrail Münteha ağacından ileri geçmez.
44 Yedi denizin, yanında damladan küçük olduğu bir ırmak vardır.
45 Bu ırmağın kenarında Mikil.il elinde terazi ile suyu bulutlara dağıtmaktadır. Mikil.il yeryüzüne inen su damlalarının sayısını bilmektedir.
46 Hz. Muhammed (a.s.) İsrafil ile görüşür. İsrafil arşın dibinde bulunmaktadır.
47 İsrafil'in elinde "sur" vardır. Surun deliklerinin sayısı dünyadaki insanların sayısı kadardır.
48 Arşta yetmiş bin yeşil kubbe (künküre) vardır, her birinde bir kandil asılıdır. Yedi kat yer ve gök bu kandilin içine konsa, bir kimsenin yüzündeki ben kadar olur.
Mi'riic-niime 89
49 Arşın sağında kuşa benzeyen bir melek vardır. Bu, "arş horozu"dur. Adı "Keyayil"dir. Gecenin üçte biri geçince bu melek kanatlarını birbirine vunır, insanları gece ibadetine çağırır. Gecenin yarısı olunca yine kanatlarını birbirine vurur, teheccüt namazı kılanları uyandırır. Sabah yaklaşınca aynı işi bir kez daha tekrarlar ve insanları ibadete davet eder.
50 Arş horozu susunca "arş müezzini" ezan okuyup Hz. Muhammed'i (a.s.) davet eder.
51 Hz. Muhammed (a.s.), arş çevresindeki bütün meleklere imam olarak namaz kıldırır.
52 Namazdan sonra bir ses Hz. Muhammed'i (a.s.) çağırır. Bu yeşil kanatlı melek, "hicap"larda ona kılavuz olur.
53 Hz. Muhammed (a.s.), meleğin kılavuzluğuyla yetİniş kere yetmiş hicap/perde geçer. Bunların her birinin aralığı beş yüz yıllık yol uzunluğundadır.
54 Hicapları geçen Hz. Muhammed (a.s.), Allah ile perdesiz ve aracısız görüşür. Bu görme işi dünya gözüyle değil, can gözüyle gerçekleşmiştir.
55 Hz. Muhammed (a.s.) secde eder. Allah ne dilediğini sorar.
56 Hz. Muhammed (a.s.) ümmetini diler.
57 Allah'a ve Hz. Muhammed'in peygamberliğine inananlara, ibadet edenlere neler verileceği açıklanır.
58 Hz. Muhammed (a.s.), dilekleri kabul olunca geri döner ve Münteha'ya iner. Burada Cebrail yine onu karşılar ve cenneti gösterir.
59 Cennetin içindeki huriler, köşkler, ırınaklar, yiecek ve içecekler anlatılır.
60 Tuba ağacının dalları cennetin üzerinde olup yaprakları gölge salmaktadır.
61 Tuba ağacının dibinden bir pınar çıkar ve dörde ayrılıp cennet içinde akar. Bunların biri si.it, biri bal, biri tabir, biri zülal isimli sulardır.
62 Bal isimli ırmaktan dünyaya her gün iki miskal iner ve dörde bölüp dört ırmak dağıtırlar. Bu dört ırmak Nil, Ceyhun, Seyhun ve Fırat'tır.
90
63
64
65
66
67
Develi
Cennetleri seyrederek geri dönen Hz. Muhammed (a.s.), dördüncü kat gökteki cennette Beyti.ilmamur'u göıiir. Burada iki rekat namaz kılar.
Yedinci kat gökten baktığmda ise gökten aşağıya doğru asılı bir ıımak görmüştür. Bu ırmağm adı "selsebil"dir.
Hz. Muhammed (a.s.) inmeye devam ederek Burak'ın olduğu yere gelir ve sabaha karşı Mekke'ye döner.
Evine döndüğünde yatağı henüz sıcaktır.
Olanları Hz .. Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali'ye anlatır. Hepsi bu anlatılanların doğruluğunu tasdik ederler.
Metnimiz burada bitmektedir. Diğer gruptaki nüshalarda ise Ebu Cehil'in inkarını, buna karşılık Hz. Muhamıned'in ispatını da anlatmaktadırlar.
Mi'rii.c-nii.me 91
Mİ'RAC-NAME'NiN DiL ÖZELLİKLERİ
1. İMLA VE FONOLOJİ
1. §. Bir tarihi eser üzerii1de inceleme yapan ve onu yayımlayan bilim adamının ilk işi, eserin 'dil'ini tanımlamak olmalıdır. Tarihi eserin yayımlanmasıyla uğraşan kişi, eserin dilini tanımlama konusunda iki yol izleyebilir.
Bunlardan ilki, incelenen eserin telif devrindeki standart dil ile yazılmış olduğunu kabul etmektir. Bu takdirde, daha önce yapılmış başka çalışmalarda ortaya konulmuş olan 'genel' dil özellikleri metne uygulanır. Metinde karşılaşılması muhtemel olan farklılıklar ise edisyon kritik denilen ınetodla - ve en hafif ifadeyle - ortadan kaldırılır.
İkinci yol ise, metnin 'dil'ini kendi içinden çıkannaya çalışmak; eldeki metnin başkalarından bağımsız bir dili olduğu yaklaşımından yola çıkılarak ve iç verilere dayanarak metnin dilini yeniden kıınııa gayretini göstermektir. Elbette bu ikinci usul biraz daha fazla mesai gerektirir.
Takdir etmek gerekir ki, asıl ilmi sonuçların ortaya çıkacağı yol, ikincisidir. İlk yolda temel kabul, zamandaş insanların mütecanis (homojen) bir dil konuştukları, yazı sisteminin de bu dili hemen hemen olduğu gibi aktarabildiğidir. İkinci yolda ise temel kabul, insan toplumlarının bir "kültür toplumu" haline geldikçe mütecanis dil kullanma imkanının ortadan kalktığı, hele yazı ve edebiyatın işin içine gim1esiyle hem yatay hem de dikey ve çoğu zaman içiçe geçmiş olarak bir çok dil katmanının oluştuğudur.
Aynı anda aynı 'dil'in içinde farklı bir çok ağızlar (yatay dil grupları)
bulunabileceği gibi, kişilerin kültür birikimlerine ve sosyal çerelerine bağlı olarak ortaya çıkan dil katmanları (dikey dil grupları) da bulunabilir. Böylece bir insan yazma faaliyetine başladığı andan itibaren zaten doğal olarak başka insan )ara benzemeyen bir 'dil' donanımına sahip demektir. Kültür toplumlarında ortaya çıkan 'standartlaşma' bile her insanın ayrı bir dili olmasını engelleyemez, tam tersine dil katmanları oıiak olan insanların baskısıyla standartlar değişir. Şu halde her metin ayrı bir 'dil' olarak ele .alınmayı hak ediyor demektir.
ETT gibi, kültürleşmenin, dolayısı ile standaıilaşmanın henüz başlangıçta olduğu tarihi devrelerde ise henüz hiç bir yatay dil katmanı (ağız, diyalekt) veya dikey dil katmanı üstünlüğünü belli edemediği için her metnin ayrı bir dil belgesi halinde tetkikinde, o devirdeki yatay ve dikey dil katmanlarını tespit edebilme açısından fayda vardır. Bilhassa ünlülerin yazılmadığı, ünsüzlerin ses
92 Develi
değerlerinin değişebildiği Arap alfabesi temelli bir alfabe ile yazılan metinlerin öncelikli olarak 'dahill' verilerden yola çıkılıp ses düzenlerinin, yani fonolojik ve morfonolojik yapılarının tespiti, bu metinlerin temsil ettikleri dil katmanlarını tanımamıza ve böylece ileride standartlaşmış olan yapıyı daha iyi anlamamıza ve ağızların tarihi gelişim süreçlerini takip edebilmemize yardımcı olacaktır.
Elimizdeki metne yaklaşımımız böyledir. Metnin foiıolojik ve morfonolojik özelliklerini, bu metnin kendi verilerinden yola çıkarak tespite ve yorwnlamaya çalışacağız. Bu elbette dilin önceki devirlerine ait verilerden ve ETT · devresine ait diğer metinlerin verilerinden mukayese gayesiyle yararlanmamıza engel değildir. Hem alfabeye, hem ETT'ye ait bilinen bilgileri bilinmiyor addetmek niyetinde değiliz. Sadece bu metnin ayrı bir dil gnıbunu, yani bir ağız'ı temsil ediyor olabileceğini göz önünde bulundurarak bununla ilgili bilgileri 'yok etmemeye' çalışacağız.
Metnin İmla Özellikleri
2.§. Herhangi bir yazı sisteminin kendisini temsil ettiği dilin fonolojisini ne derece aksettirdiği, daha doğnısu nasıl aksettirdiği, bu konudaki gelenek ve temayüller, metinlerin ait oldukları dil gnıplarını tespit etmede veya bir metinden kalkarak o metindeki dil özelliklerini tavsif etmede aşılması gereken önemli bir basamaktır.
Metin manzum ise alıntı kelimelerin ses değerlerini tespitte kafiyeden yararlanabiliriz. Bu metinde geçen Mu~ıammed / iimmet, şejcı 'at/ ebed kafiyelerini yonımlama bize ~ ve ~ı kelimelerinin ses değerlerinin [mu}fammet], [ebet]
olduğu sonucunu verebilir. Elbette bu Türkçe'de kelime sonunda (asli uzunlukların kalıntısı olanlar dışında) tonlu ünsüz bulunmadığı ön bilgisine göredir. Eğer böyle bir kabulden yola çıkmazsak tersine bir işlemle c..oı kelimesinin ses
değerini [i.immed] olarak tespit etmek de mümkündür.
Yabancı kelimelerin ses değerlerini tespitte kelimelerin asli im!asında bulunmayan elifin yazılması bir /el> lal gelişmesine işaret olabilir: 'aceb ~
> 'acab ı..,ı~ 394 gibi. Yine aynı kelimenin 49. beyitte çalap ';-!.:;kelimesiyle
kafiyelenmiş olması da kelime sonundaki be harfinin ses değerini [p] olarak yorumlamamıza yardımcı olur. Bu dunımda söz konusu kelime için şöyle bir gelişme süreci çizebiliriz: 'aceb > 'acab > 'acap.
Mi'rac-naıne 93
İmla Gelenekleri
3.§. ETT metinlerinin yazımında iki imla geleneğinden söz edilir: Birisi alfabenin kaynağı olan Arap dili imla geleneği, diğeri ise Doğu Türkçesi imla geleneği. Anadolu Ti.irkçesi'nin bir yazı dili olarak gelişiminde, konuşma dilinin yazıya aktarılması hususunda bu iki gelenek arasında bir karışma, tereddi.it süreci yaşanmış, standaıi bir imlanın oluşumu neredeyse iki yüz yıl sürmüştür.
Arap İmlasının Tesiri
4.§. Metinde yer yer Arap dili imla gelenekleri de yer almıştır. Bunlardan
biri kelime sonudaki /u/'nun vav+elif ile gösterilmesidir : tamu ı_,..ı.ı, 67 krş. eı1 236; l~arşu ı_p) 118 krş. _p) 103.
Bilhassa +dAn ayrılma hali ekinin yazılışında tenvin kullanılmıştır : su
dan b_,.... 249, demürden b.r'~ 162, çalapdan i* l 10, gümişden i..ı..!...5' 56 vs.
/in/ ses gnıbu da bir yerde tenvin ile gösterilirken, bir yerde esre+nun ile
yazılmıştır: gaybetin ~ 286, ~ (tenvin) 287.
Söz konusu iınlii gelenekleri ETT'nin ilk metinlerinde sık sık karşımıza
çıkmaktadır: ~aranu ı_{ı), yanu "şaşkın" ı_ş~, uşlu ı_,ı..,ı (Çarh., 15), demürden
b_,..~, gendüzünden i...lS'j..\.:S"', kömürden b_,.._ş, tefiriden bfa (SVTM § 16, Çarh.,
15).
Kelime içinde veya sonunda ünlülerin yazılmaması da bir Arap-Fars imlii geleneği etkisi olarak değerlendirilmelidir. Çünkü Doğu Türkçesinde, hemen hemen bütün ünlüleri yazma taraftarı bir imla geleneği vardı. ETT metinlerinde zamanla kelime içindeki ünlülerin bir kısmı yine hareke ile gösterilmeye devam ederken, kelime sonundaki ünlülerin yazılması gelenekleşmiştir. Burada yer yer vezne uyma gibi bir gayret sezilmekteyse de bu devreye ait mensur metinlerde de böyle imlii hususiyetlerinin olması bunun Arap-Fars imliisının tesiri olarak
bir süre devam ettiğini göstermektedir: altı -=:Jı 26, geldi~ 68, gibi~ 91, düni
güni ~§ ~_,~ 347.
Bu devredeki mensur metinlerde de aynı yazılış özellikleri zaman zaman
görülmektedir: didi :: , ~ıyındagı L o.l:,,! (Mul5addime-i Şalat); işledi ~ı
139b/15, ödedi :;_,ı 26b/16, günleri )_J 93b/15 (Nazın.); dükeli JS"~, elli ~ı
şedd., virdi :JJ (Marz., § 32).
94 Develi
Doğu Türkçesi İmtasının Tesiri
5.§. Kutadgu Bilig ve sonraki dönemlerde yazılan Doğu Türkçesine aiteserlerde görülen belli başlı imlfi özelliklerinin, erken dönem ETT eserlerinde Arap-Fars imlfi gelenekleriyle yanyana yaşadığı görülmektedir. Söz konusu Doğu Türkçesi metinlerinin en belirgin imla özelliği ise Türkçe kelimelerde i.inli.i foneınlerin sıklıkla elif, vav, ye harfleriyle gösterilmesidir : bilmegenlerge
(jgrelse wış.Jı \S"J':i u\S"ı~; /pldıılf JJJ.IJ (Nehc., s. 2) örneklerinde görüldüğü
gibi.
Miracname'de bilhassa /e/ foneminin kelime içinde ve sonunda elifle gösterilmesi, Doğu Türkçesi imlfisının tesiri gibi görünmektedir: ben 04 18, bile
'>lı 144, deliikleri ı.SJ':i ..s:li.) 364, depere o_r.\.) 272, deriden bJI.) 255, eli _;T 255, gice
l?.S" 3 1, ne var JJ l.i 142, senİİ!İ ..S jl...ı 6, söylediler ).)')\.ı_,..., 115, şöyle ~ 232 (krş.
o1.t,,..:. '.239), yine l.:ı. 359 (krş. <1.:< 360) vs.
Miracname 'nin manzum olması dolayısıyla bu iınlfi hususiyetini bütünüyle, kelimeleri vezne uydurma ihtiyacma bağlamak doğnı olmaz. Pekçok kelimede /e/ fonemi vezin gereği uzun bir hecenin gerekmediği yerde de elifle gösterilmiştir. Ayrıca Nazmii 'l-Hilôjiyyat, M11kaddi111e-i Salclt, Belıcetii 'lHadılyik gibi ETT devresi mensur metinlerinde de bu özellik sık sık karşımıza çıkmaktadır.
Anadolu'da gelişen Türk standart yazı dilinin ne ölçüde eski Türk yazı geleneğinden, ne ölçüde Arap imlfi geleneğinden etkilendiği bütün yönleriyle halledilebilmiş bir sorun değildir. Erken devre metinlerinin bize gösterdiği bu iki imla geleneği bir yüzyıldan daha uzun bir süre yanyana, birbirlerine üstünlük sağlayamadan yaşamışlardır. Sonuç olarak, her iki imla geleneğine ait özellikler taşımasını metnimizin erken bir tarihte istinsah edildiğini gösteren delil olarak yorumlayabiliriz ki, bu da muhtemelen XIV. yüzyıl veya XV. yüzyıl başlarıdır.
Ünlülerin İmlası
6.§. Miracnfüne metninin yazılış özellikleri, XV. yüzyılın ikinci yarısından itibaren artık pek çok yerleşik standartları olan imla sisteminden ayrılmaktadır. Metne, daha erken devirlerin henüz otunnamış ve komşu yazı dili geleneklerinin tesiri altında olduğu belli olan imlasınm hakim olduğu söylenebilir.
Kelime içindeki (başı ve sonu değil) ünlülerin yazılışları tutarlı değildir. Bu ünlüler kimi zaman med harfleri ile yazılırken, kimi zaman yalnızca hareke
Mi'riic-niime 95
ile gösterilmiştir. Bunun yalnızca vezin gereği olan uzunlukları gösterme çabasından kaynaklanmadığını yukarıda göstermiştik.
/a/ foneminin yazılması
7.§. Bu fonem kelime başında elifle veya daha seyrek olarak medli elifle
(adar J)T 80, a111 wT 126) gösterilirken, kelimenin diğer yerlerinde elif, he veya
üstün ile gösterilebilmektedir: zwrailudı ı,S) §o )ti 12, yagmıır yagar )~ ~ 13.
Kelime içinde ve sonunda /a/'nın yazılması vezinle de ilgili olmakla beraber bu konuda bir düzenlilik yoktur. Bilhassa Ar. ve Far. a!ıl}tılarda vezin gereği zihaf gereken yerlerde /a/ foneminin yazılmayabildiği de göıiilmektedir (bk. İmla ve
Vezin) : 'aşız' J..!s 63; can .:r. 8, 194; sa 'at ..::.......ı 404.
Bunun tersine olarak alıntı kelimelerde imale için /a/ fonemi elitle yazıla
bilmektedir: 111ıı'allaz•ıJ'°:Mlı 16, 487; 'alem~~ 19 gibi.
/e/ foneminin yazılması
8.§. Arap harflerini temel alan imla sistemlerinde elif harfi kelime içinde [ü] ünlüsünü karşılamaktadır. Türkçe metinlerde de durum genel olarak aynıdır. Ancak kimi metinlerde elifin /e/ fonemini temsil ettiğini de müşahade etmekte
yiz. Kutbeddin İznikl'nin Mııkaddime-i Sakit isimli eseri (mes. eı·e ı1ı 6b; nesne-
ye ı..>\.:...-i üstün ile 8b; göre 'JP 12a), Belıcetii 'l-lfudtlyik gibi mensur eserlerde de
bu imla özellikleri görülmektedir. Metnimizde de bu imlii özelliği ile sık sık karşılaşırız:
ben 04 18, bile '.ıl.ı 144, deliikleri ı..>/:J ..s::.ıı) 364, depere o _r,I) 272, deriden \) ;\)
255, eti..;\ (medli) 255, gice ı,,s 31, ne kim ı-S'ü 40, ne \'lir JJ ü 142, se11iiıi S jl...ı
6, siiylediler ))°'Aı.J-" 115, şöyl~ ~ 232 (krş. <l,,..!ı 239), yine L:.ı 359 (krş . .ı.:ı 360),
Miracniime 'de Türkçe kelimelerde sık sık karşımıza çıkan bu özellik, Arapça ve Farsça kelimelere de uygulanmıştır. Aşağıdaki örneklerde elif [e] sesini temsil etmektedir :
dene \j) 340, 342, 343 ( < dane o\j\) ); z(lb/e -µ 73; 11/(/ 'rifetiiıi ~ı.; ;"" 6;
111e111/ekeı ._s5'1v..o 471; ııefesi ~ı; 57.
/e/ fonemi bu yazılışın dışında kelime başında eliC kelime içinde üstün, daha az olarak he ve kelime sonunda yine he ile de yazılmaktadır.
lı/ ve /il fonemlerinin yazılması
9.§. Dar/düz /ı/ ve /i/ fonemleri kelime başında esreli elifle yazılırken, kelime içinde esre, veya esreli ye ile yazılabilmektedir. Kelime sonundaki /ı/, fil
96 Develi
ünlülerinin ye ile yazılması geleneğinin Miracname metninin yazıldığı devrede henüz yerleşmediği, daha önceki geleneklerin etkilerinin sürdüğü görülmektedir. Kelime sonundaki ünlünün ek veya kelime tabanına dahil bir ünlü olması
arasında fark gözetilmemiştir : altı ~ı 26, anı ~ı 126, bum ~Y. 97, çulı ~.r. 61,
geldi~ 68, gibi ..Ş 9], iki ~I 354, /f:anl/ ~) 55, ![Uf' 1111 e .;-P 29, şav(a ~y!ı 20 VS.
Burada zaman zaman vezin gereği kısa olması gereken hecelerde ünlünün harf ile yazılmasından kaçınılmış gibi bir izlenim edinilebilirse de bu her zaman böyle değildir. Vezin zorlaması olmayan yerlerde de söz konusu ünlüler esreyle yazılabilmişlerdir. Kelime sonundaki düz/dar ünlülerin esre ile gösterilmesi hususiyeti bir imla geleneği olarak başka ETT metinlerinde de karşımıza çıkı
yor: didi ~~ 2b/l0, (tıyındagı t.. caj 6b/l4; dabı t'.) 8a/2; virdiigi ~.)JJ 9b/2
(Mul~addime-i Şalii.t); işledi ~ı l39b/15, ödedi ~;Jı 26b/16, giinleri }.§ 93b/15
(Nazın.); kilidi :\$ 457, agzı }' 362, {ııttı ~ 111, buldı :Uy. 185 (Süheyl ü
Nevbahar); didi .;.ı..) , iişdi :Uı', lf:ıldı ~ (Ma~tel-i Hüseyn) vs. Görüldüğü gibi bu
metinlerin içinde mensur olanlar da vardır. Ayrıca hiç birinde bu konuda baştan sona tutarlı bir imla yokhır. Diyebiliriz ki, /ı/ ve /il ünlülerini zaman zaman hareke ile gösterıne keyfiyeti sadece vezinle bağlantılı olmayıp gitgide zayıflayarak sürdürülegelen bir imla geleneğidir.
Yuvarlak ünlülerin yazılması
10.§. ETT metinlerinin imlasında dar ve geniş yuvarlak ünlüler arasında herhangi bir ayrım bulunmadığı gibi bunların ön yahut art ünlüler olması da ayııi edilmez. Yuvarlak ünlülerin kalın yahut ince sıradan olması, hem bunlara getirilen eklerin niteliğinden, hem de dilin önceki dönemlerine ait ses düzeninden bilindiğinden çok fazla sorun yaratmaz. Ancak ETT devresi metinlerinde kök hecedeki yuvarlak ünlülerin dar yahut geniş olmaları yonım gerektiren bir durumdur. İstanbul ağzı temeline dayanan günümüz standart yazı dilinde dar ünlülü olan pek çok kelime Anadolu ağızlarında geniş ünlülüdür : biiyiik -böyiik, giivercin - göverci11, giizel - göze!, iivey - övey, yukarı - yakarı gibi. Bu darlaşma Rumeli ağızlarının temel karakteristiklerindendir. Yuvarlak ünlülerdeki darlaşma bir Kuzey Türkçesi (Tatar - Başkurt) hususiyeti olarak karşımıza çıkıyor. Türk şivelerinin bu gnıbunda ET'nin geniş/yuvarlak ünlülerinin darlaştığını gönnekteyiz. Oğuzca (Azerbaycan Türkçesi, Anadolu ağızları) ile Kuzey Türkçesi (Tatarca - Başkurtça) arasında yuvarlak ünlülerin. dar/geniş olması hususunda oldukça düzenli bir denklik vardır: göz= !diz, orman= 11mıa11, orak = urak, ördek= iirdek, söz = siiz, yol= yuf vs. (Develi 1997b ). İşte bu denklik
Mi'rac-name 97
de bize ETT metinlerinde söz konusu yuvarlak ünlülerin geniş olduğu neticesini işaret etmektedir. Zaten 17. yüzyıla kadar transkripsiyon metinleri de bu gibi ünlüleri geniş/yuvarlak olarak tespit etmişlerdir. Darlaşma ancak 18. yüzyıldan itibaren görülmektedir. Biz de Miracname'de söz konusu kelimeleri geniş
ünlülü okuduk.
Kelime başında yuvarlak ünlüler ya elif+vav ile veya ötreli elifle yazılmışlardır; bunlardan ilki daha yaygın olarak kullanılmıştır:
Rl!f+ ı·aF ile: ol JJı 2, oyar .1-Jı 7, ola ~Jı 8, oglı ~Jı 9, oyan "gem" .:ıı0 ı
61, od o~Jı 66, oşJıJı 45; öter }JI 377, 381, öfi ı.SJı 82, ögüt ı::.SJı 104, öte üJı 349,
ölü }Jı 451; uırnıdı ..s..vJı 238, uzunlugı .,?1.)JI 256, ulu }Jı 154, uy~uya l,,ıioı 17;
üni ,siJI 381, üçinci ~Jı 169, üzülür JY.)JI 208, üç [Jı 373,
Ötreli elifi le: oıiada o..u;ı 14; ötmez ~ı 12, öfiinde oJ.:S'ı 189, ögüt ı::.Sı 111,
örü JJı 330, ölçer _r,Jı 356; ucı ıf."ı 27, urdum?~;\ 42, uçar _r.-1 81, üni ..;ı 28, ürdi
..s~ ;ı 2 9, üstümüze o r .Pı 30, üzre o J)I 204 vs.
Kelime içinde yuvarlak ünlüler ya vav ile yazılmışlar yahut sadece ötre ile gösterilmişlerdir :
Va\! ile yazılanlar: togar .}-fa 4, ~opmış-ıdı ..s.t..!-..;} 13, tolmış .;.Jfa 20,
tonı ..; fa 28, şol J_,;. 50, yol Jy. 80; gönül jS' Ş 1, gögi .Ş Ş 3, 15, söz .)rı,
yöridüın ?~JJ! 11, göz jŞ 12, bölük .sly, 27; dutar }J~ 4, oturur JJYJı 232, ~urşun
0_,;.} 254; gün .:ış 5, güneş _;.;ş 22, yüz )J! 26, düz-üdi ..s~jJ~ ötreli 83 vs.
Ötre ile gösterilenler : {o~ıız jp 80, {aldı ..s..illı 47, ~ardımı ?~ .r" 49,
(npm/!,u .ıS.ı..r,1:> 42, şolofr JLlı 68, yo~ ıY. 73; söz .r 9, görmez-idi ..s~ yŞ 12, dört ..:.ı J~
18, bii/iik S.I; 259, şöyle .ı,..;. 63; bııyrııfr J.r-ı 4, fwlaf; J'.>\.9 7, yağmur _r.Aı. 13, dumr
))~ 232, yudaıı .:ı~y. 249, fwrşuıı .:ı_,;.} 254; göıiii/de oJJS'Ş 1, böliik S.I; 27,
gii111işdeıı \J..!....S' tenvinli 56 vs.
Kelime sonunda ise yuvarlak ünlüler daima vav ile yazılmışlardır : bu y,
9,yatsu J-"I. 1 l, fwrş11_,;.}232, {apıı ~ 241, ~apu ~ 241, ~urıı J.r" 290; diyii J!~
15, gendii JJ.:S' 77, girii JŞ 82, biregii Şı.;1 84, bellii jlı 94, ilerii J} l 77, örü JJI
330 \IS.
Bu yazılışlardan zaman zaman aynı kelimede görülen ikilik, kimi zaman Türkçe kelimenin yazılışını. aruz veznine uydunna ihtiyacından çıkmış gibi
98 Develi
görünse de genelde böyle bir zorlama yoktur. Zaten yazıda etkili olan imlfi gelenekleri mensur metinlerde de böyle bir yazılış ikiliğine yol açmaktadır.
Ünsüzlerin İmlası
1 !.§. Türkçenin ünsüz fonemleri ile Arap yazısı temelli alfabenin bire bir örtüşmemesinin, Ti.irk yazıcıları için her zaman bir problem teşkil ettiği eserlerdeki karınaşık yazılıştan anlaşılınaktadaır. Bu örtüşmezlik bazen lbl-lpl, lcl-lçl, lk!-lgl çiftlerinde olduğu gibi fonolojik bir yetersizlik, bazen de tek bir fonem için birden fazla harf kullanılması şeklinde (isi için se, sin, sad; iti için te, tı, izi için ze, zel, dad, zı, lhl için ha, he) yazımsa! bir karışıklık olarak ortaya çıkmıştır. Fars imlfisından alınan pe ve çim harfleri ipi, içi fonemlerini gösteıinekte kullanılmış ise de aynı metinlerin içinde dahi zaman zaman karışık yazılışlar sürmüş, be harfi lpl'yi gösterıne kabiliyetini sonuna kadar korumuştur. Sonraki yüzyıllarda bilhassa bir fonem için birden fazla harf kullanılması karışıklığı harflerin belli allafonları, alt sesbirimlerini gösterıneye tayin edilmesiyle büyük ölçüde halledilmiş, lb/-lpl, lcl-lçl sesbirimlerinde de sorun büyük ölçüde çözülmüş, ancak lk/-lgl meselesi esaslı olarak halledilememiş; hatta başlangıçta bu fonemlerdeki karışıklığı gideıınek için kullanılan kefin üstüne veya altına üç nokta koyma geleneği de terk edilmiştir.
Bu karışıklık, metin incelemelerinde herşeyden önce imlanın fonolojik değerinin tespitini önemli bir amele haline getiıınektedir. Mesela be harfi bazı eklerin son sesi olduğunda (bilhassa -Up) genellikle [p] olarak yonımlanmaktadır. Pek çok metin neşrinde bu harfin kelime başında da [p] olarak yonımlandığı görülmektedir. Oysa bu konuda bu kadar rahat hareket etmemeli, kelime başındaki be harflerinin [b-] sesini karşılamış olabileceği ihtimali de gözden uzak tuhılmamalıdır.
/b/ - ipi fonemlerinin yazılışı :
12.§. ETT imlasında esas olarak lbl foneminin yazılışında bir problem yokhır. Problem, be harfinin ne zaman /bl'yi, ne zaman lpl'yi temsil ettiğindedir. Miracnfüne'de de lbl ve ipi fonemleri iki ayrı harfle temsil edilmektedir. Buna rağmen be harfinin lpl'yi temsil etme kabiliyetini koruması sebebiyle şu
üç kelimede ikili imlaya rastlanmıştır : hep ~ - lıeb ~ 468; çalab y"J~ 155,
y~ 317, ~345 - çalap~ 49, 96, 110; {op{olıı }~fa 129, 452 - {ob{o/11
}fa~ 455. Kanaatimizce bu gibi kelimelerde be harfinin ipi fonemini temsil
ettiği kabul edilebilir.
Kelime içinde ipi ünsüzü pe harfi ile gösterilmektedir : depe .ı;~ 81,
depere o__,;ı~ 272, idipdiiriir JJ~~ı 385, (wpıı ~ 124, 139, (wpmışdı .s~) 13, (apıı
Mi'rac-name 99
.r,k 241, yapraf.\ Jır,ı 208, 209. Bazı alıntı kelimelerdeki tonsuzlaşan ünsüzler de
bu gelişmeyi gösterecek tarzda pe ile yazılmıştır : çlipiik 98 (< çabük). Bunun dışında Ar. ve Far. alıntılarda kelime sonu lbl ünsüzü her zaman be ile yazıl
mıştır: 'af.ffeb yp 271, (ıisZib yı....:.- 232, bi(Zib yı..ı.;.. 196, biib yy 182, kitlib 138
yi.:S gibi. Ancak kafıyelerden yola çıkarak bir değerlendinne yapılacak olursa,
bunların bir kısmının fonolojik değerlerinin ipi olduğu söylenebilir. Mesela 49.
beyitte çalap ';-l; kelimesi ile kafıyelenen 'aceb kelimesinde dunun böyledir.
Bu sebeple 394. beyitteki y~ verisiyle birleştirilerek bu kelimenin ses değeri
['acap] olarak değerlendilebilir. Aynı değerlendiııne tarzı bize 394. beyitteki
yt:,.:.- kelimesini [IJicap] olarak değerlendirme imkanı vem1ektedir (bk. İmla ve
Kafiye).
Jel - içi fonemlerinin yazılışı :
13.§. içi fonemi de tıpkı ipi gibi esasen başka bir fonemi temsil eden bir harfle gösterilebildiği için metinlerde yonımlanması bir sonın teşkil etmektedir. -Up ekinde olduğu gibi kalıplaşmış imlayı aksettim1e ihtimalinin çok yüksek olduğu durumlar dışında, metnin genelinde eğer bu gibi fonemler için ayrı işaretler kullamlıyorsa, bunları genelde temsil ettikleri seslerle yorumlamamn doğnı olacağı kanaatindeyiz.
Miracname' de cim ve çim harfleri fonemik bir değerle kullanılmışlardır :
cıc c' 419, 42 l (ac ~oyura) # aç ıt' 141 (aç 15:apuyı). Bundan dolayı /el ve /ç/ fo
nemleriııi göstermede Miracname imlası fonolojik bir değere sahiptir :
nice 16, 80, gice 31, siici 121, agac 190, 337, 341, 349, f.wcdı 235, f.(ıc 59; çı(1:d11111 1 1, açdıım 18, içi 47, kıç 59, niçe 221, 222, iiç 3 73, 385, suçsuz 430 vs.
/k/ - lgl fonemlerinin yazılışı
14.§. Arap alfabesi Türkçe'nin iki - /g/ fonemlerini göstennekte de yetersiz kalmış, Türkçenin tarihi gelişimi ve coğrafi dağılımında önemli ölçütlerden olan /k/ > /g/ veya tersine /g/ > iki gibi tonlulaşma-tonsuzlaşma gelişmelerini yahut /ki > /g/ > iği gibi süreklileşme gelişmelerini izlemek son derece güçleşmiştir. Her zaman kef harfi ile yazılan bu iki fonemin ses değerlerini tespitte metin naşirleri genellikle kelime başı t- > d- değişimini bir kıstas olarak kullanma veya XX. yüzyıl Türkiye Türkçesini esas alma yoluna gitmişlerdir
(SVTM, § 94; Çarh. § 61; Marz. § 74; Gülistan Tere., s. 115; Nazm.; Darir, s. 56). Oysa, tarihi metinleri yayımlarken uygulanacak transkripsiyon sistemini tespitte modem devirlerin dilini esas almak yanıltıcı olur, en azından böyle bir
100 Develi
yaklaşım tarihi dil bilimi araştırmlarına bu yönüyle katkıda bulunamaz; zira /k//g/ meselesi günümüz standart dili ve ağızlarda bile oldukça karışık durumdadır: STT'deki ken~ii, kişi, keskin vs. ile gölge, geçit, gerek , giysi gibi örnekler yanında ağızlarda key-, kiireş, kölge şekilleri ile geçi, gişi gibi örneklere (Kütahya, § 63) de rastlarız3 .
Zamanla imladaki bu fonetik yetersizlikten krniulnıak amacıyla kefın altına veya üstüne üç nokta konarak bu işaretin /g/'yi temsil etmesi usül ittihaz olunmuştur: birligi11, degiil, geleci, geliir, gemiik, gel/(lii, gey, gider, gölge, gii-11eş (Kur'an Tere., Garibniime, Cerrah., Gunya vs.). Böyle bir işaret sayesinde
alıntı kelimelerdeki k- > g- gelişmesini de takip edebiliyoruz: giip ._,.. p "küp",
ı·egll J./J ''vekil", g{/üye .ı..ıt.t>' "kiföye" gibi (Gunya, Mukaddime).
Bu işaret fonetik yeterliği tanı bir işaret olmamakla birlikte, en azından, kelime başı k- ve g- seslerini tefrik etmede kesin bir ayrım getirir. İşaretin fonetik yetersizliği ise /ıl/ ve sürekli öndanıak ünsüzü /ğ/'yi de temsil e<liyor olma
sından kaynaklanıyor. Burada /n/'yi temsili saded dışıdır: ip\ige (~'),
girmeklige (~ ./) (Kelile); begenür (Jr-'<ı ), begi (._s-'<:.ı) (Kıvam!, 42-43) vs. gibi
örneklerde üç noktalı kef işaretinin patlamalı /g/'yi mi, yoksa sürekli öııdanıak ünsüzü /ğ/'yi mi temsil ettiği hususunda açık karar vermek kolay değildir.
Miracnfınıe'de ise /ki ile /g/'yi tefrik edecek bir işaret kullanılmamıştır. Biz metni tespit ederken günümüz Türkiye Türkçesinin verilerinden değil de, en azından ETT dönemine ait olup da imliida /ki - /g/ ayrımı yapan metinlerin verilerinden faydalanma yoluna gittik : geleci, ge11dii, gey, gez, gişi, giiy- "bekle-" kelimelerinde olduğu gibi.
isi foneminin yazılışı
15.§. Arap alfabesinde Türkçe isi fonemine yakııı sayılabilecek sesleri karşılayan birden fazla harf, yani peltek se- sin- sad bulunmakla birlikte, Türkler telaffuzda bunları /s/ olarak seslendiımişlerdir. Böylece isi fonenıinin yazımında alfabeden gelen fonetik bir yetersizlikten ziyade, alfabedeki birkaç harfin aynı fonemi göstermesinden kaynaklanan bir karışıklık ortaya çıkmıştır. Tarihi süreç boyunca metinlerde kalın sıradan kelimelerde sin ve sad harflerinin sık sık aynı fonemi göstemıekte kullanıldığı görülmektedir. Başlangıçta /si'yi göstermel..:te bu harflerden birine üstünlük verilmezken, sonraları snd kalın sıradan
3 /k/-/g/ ayrımı yapmayan metinlerde Türkiye Tiirkçesi'nin s<:s düz.:niııin esas alııııııası kel<:'ci. kcy. kiçi. görklii. gijvin-. giiyin- gibi kelimelerde bir anakronizme sebep olmaktadır.
Mi'rac-naıne 101
ünlülerle başlayan kelimelere, sin ise ince sıradan ünlülerle başlayan kelimelere tahsis edilmiştir. İmli\ kalıplaşmasının daha ziyade göri.ildi.iği.i ek sisteminde ise .1sl için sin harfi gelenek halini almıştır.
Miracname' de de kalın sıradan kelimelerde /s/ için sin/sad kullanımında ikilik söz konusudur. Ancak kalın sıradan kelimelerde sad harfi kullanımınm yaygınlık kazandığı gözlenmektedir :
sagı "ağıt" t:_ Lı 267, sagış .}J.Lı 164, sa~wl J!Lı 325, saç [Lı ~ 27, 325,
suçı [.\...ı 134, 144; saıwsın .,:r-i\...ı 369 (krş . ..:,r-it.p 14); suçlusın .:ı-ı~ 430; sudan
b_,..... tenvin 249 (krş. _,._,, 52, 53, 121); sıçradı ı.S.)fi:'-' 62, 63.
Sad ile yazılan kelimelerden bazıları şunlardır:
.ya/!; t L..o 133, 292; ·?·ııg t:_ L..o 133; ~·a11ılar ) ._s..1.il...o (şedde) 1 14; .yol JJ-P 148;
.yoiinı ~ş..,, 92, 116; ·?'Ol" .r" 29, 104; a~·şı t;...ı 274; başııra/11 ~Jl..a.ı 397 vs.
Eklerin İmlası
16.§. Miracnnme'de eklerin yazılışında bir düzenlilik, kalıplaşma yokhır. Bunların bir kısmı üzerinde kimi ses hadiseleri ile ilgili olarak ayrıca durulacaktır. Burada sadece kimi zaman vezin gereği olarak, kimi zaman da imla geleneklerinin uzantısı olarak karşımıza çıkan hususiyetli yazılışlara dair örnekler verilecektir. Bunlardan bilhassa +dAn ayrılma hali ekinin yazılışı ilgi çekicidir.
Bu ek ıJ\.), b', .:ıb, ıJ.) Şekillerinde yazılmıştır. Yaygın olan şekil ise b 'dır. Bu
yazılışlarda elifin kalın sıradan olan kelimeleri tefrik etme gibi bir fonksiyonu yoktur. -Dl görülen geçmiş zaman ekinin de zaman zaman esreli bir "dal" ile yazıldığı göıiilmek.tedir:
/u,~ındı111 .:ı..w-11 154, niirdan ıJ.)J_ı.i 139, diirden-idi ._s..li\.)J.) 333, 11ıemıerden
idi ı.>..li\.).r'.r' 252, sudan b_,..... 249, demiirden br.) 162, çalapdan 1.J.k 110,
gii111işden i~ 56, oddan bJı 230 (krş. oddan .:ı·.)JI 156), durdılar );1.) 101,
l'İrii rı/i ~ JJJ 160 vs.
+(y)A Yönelme hali eki yaygın olarak he ile yazılmakla birlikte kimi zaman vezin zorlaması olmadan da elifle yazılmıştır. Ancak tersine, vezin gereği uzun okunması gereken bir yerde yönelme hali eki harf ile yazılmamış, hare
keyle işaretlenmiştir. taga daşa \..!ı.), t:_ 11 20.
102 Develi
/in/ ses gnıbu da bir yerde tenvin ile gösterilirken, bir yerde esre+nun ile
yazılmıştır: gaybetin ~ 286, ~ 287.
Bu gibi eklerin yazılışında med harflerinin kullanılması veya harf kullaI11lmayıp harekeden istifade edilmesi, sadece manzum metinlerdeki vezin zanıreti ile açıklanamaz. Aynı özellikler mensur metinlerde de sık sık karşımıza çıkmaktadırlar. Örnek olarak, Şeyhoğlu'nun Kenzii 'l-Kiiberô ve Melıekkii '!Ulema isimli eserinin yegane nüshasında (Yavuz), Nazmıı 'l-Hilôjiyyat Terciimesi'nin yegane nüshasında (Bilgin) ve başka eserlerde bu yazılışlarla karşılaşırız.
İmla ve Vezin
17.§. Mi'racname'nin vezin konusunda başarılı bir metin olduğu söylenemez. Metinde anızun remel bahrinden
fü'Iatün fü'ilatün fü'ilün
/ -.-- / -.-veznının uygulanmaya çalışıldığını gonıyonız. Ancak eserin tamamında bu vezni tespit etmek mümkün olmamaktadır. Çoğu zaman herhangi bir kalıba, hatta hece vezin ölçülerine dahi uymayan bir vezin ortaya çıkmaktadır. Vezindeki bu başarısızlığa rağmen kimi kelime tabanları ve eklerin yazılışlarındaki farklılıkları, bilhassa elif, vav, ye gibi ünlü harflerinin yazılması yahut yazılmamasını söz konusu vezne uyma gayretinin sonucu gibi yonımladık. Ancak kapalı hece gereken yerde kelimenin asli imliisında oli11ayan bir med harfini yazan müstensihin, aynı şartların bulunduğu başka bir yerde bunu uygulamadığı da görülmektedir. Meselii 359. ve 360. beyitlerin başında bulunan yine kelimesi birincisinde ~ şeklinde yazılırken ikincisinde ~ şeklinde yazılmıştır. ne var
JJü 142, ne diyeyim ~\ı..) ü 191 örneklerinde ne kelimesi elifle yazılırken ne kim
~ 192 örneğinde aynı vezin gereklerinin bulunmasına rağmen elif yazılmamış
tır. Bu gibi dunımlarda müstensihin oldukça keyfi davrandığını veya birden fazla imla geleneğinin tesiri altında olduğu için ortaya karışık imliilı bir metnin çıktığını düşünebiliriz.
Vezin gereği uzun okunması gereken açık hecelerde zaman zaman uzunluğu göstermek için rhed kullanılmıştır : la'ldan-ıdı ..s..uı..LW 130; ferşte-y-idi
..s~ı..l.lı) 331; birisi ı.s-1-JI 145;
Mi'rac-name 103
Bilhassa Ar. ve Far. alıntı kelimelerde asli uzunluğu gösteren harfler, ve
zin gereği yazılmayabilmektedir (zihaf): 'aşıi5- ~ 63; can .y:- 8, 194; mablul~
J.l"'-' 339; sa'at ...;..ı....ı 404.
Bazı alıntı kelimelerde kısa ünlüler bir imaleyi işaret etmek üzere elifle
yazılmıştır : mu'alla~ J'>\M 16, 487; 'alem ~~ 19; memleket ..?~ 471;
ma'rifetüfi ı..S:;\!p 6; 15-ıble 'N 73; satır .r-.k... 24 - }>L.ı 25;
İmla ve Kafiye
18.§. Biz, Miracname'nin ve daha genel bir yaklaşımla manzum tarihi metinlerin ses düzenlerini tespitte kafiyeden de yararlanma eğilimindeyiz. Metnimizde bazı beyitlerde birbirine kafiyelenen kelimelerin yazılışı farklıdır; mesela birinci mısranın son sesi dal [d] ile bitmişken ikinci mısranın son sesi te [t] ile bitmektedir. Bu dunıında klasik edebiyatımızın estetik kurallarına göre kafiye gerçekleşmiyor. Metnimizde geçen söz konusu örnekler şunlardır :
çalap I 'a?;ab 49
ebed / mat 226
~anat / murad 79
mul)ammed / sa'at ŞO
mul)amıned /ümmet 243
mul)aınmed / şefa 'at 36
oddan / heybetten 248
yal5-üt / ma'büd 316
zebercedden / 15-udretden 291
şefü'at / ebed 239
ET ve ETT devrelerinin kelime sonunda tonsuz Ünsi.ize olan kuvvetli temayi.illeri de dikkate alındığında bu gibi beyitlerde kafiyenin tonsuz ünsüzler üzerine kurulu olduğunu varsaymak mümkündür. Miracnaıne yazarı ses değeri olarak tonsuzlaşmış olan alıntı kelimelerin asli imlfüarını değiştirememiş, ancak bunların ses değerlerinin kendi dil çevresindeki bilinirliğinden emin olduğu için, hiç çekinmeden bunları birbirine kafiye yapabilmiştir.
zeberced kelimesinin !pıdret kelimesi ile kafiye yapılması bu kelimenin sonundaki ünsüzün tonsuzlaştığını gösteren bir delildir. Nitekim aynı kelimenin 327. beyitte zebercet şeklinde tespit edilmiş olması kafiyenin telaffuza delaletini destekleyen ve düşünce tarzımızı doğrulayan bir delildir.
104 Develi
çalap kelimesi 385. beyitte velılıab kelimesiyle kafiye yapılmıştır. çalap
kelimesi burada ~ değil Y-::- şeklinde yazılmıştır. Ancak bu yazılış metindeki
diğer örneklerin pe ile yazılmasından anlaşıldığına göre fonolojiyi değil, imlfıyı yansıtmaktadır, kelimenin ses değeri ise [çalap]'tır. Bu dunımda velılıab kelimesinin ses değeri de [vehhap] olacaktır.
Demek ki, kafiye yardımıyla bu kelimelerin ses değerlerini [mul;ammet], [ma'büt], [murat], [ebet], [ot] [vehhap] [zebercet] olarak tespit edebiliriz4
.
~ Böyle bir gelişme alıntı kelimelerdeki uzunlukların kısalmış olduğunun kabülünü de düşündiinııektedir: [vehhap], [nıa'but], [murat] gibi.
Mi' rac-naıne 105
Fonoloji
Ünlü Sistemi
19.§. Miracname'nin ünlü varlığı aşağıda gösterildiği gibidir:
Başta Oıiada Sonda
lal + + +
/el + + +
/ı/ + + +
/il + + +
/ol + - -/öl + - -
~ + + +
/ü/ + + +
20.§. le/ ile başlayan Türkçe kelimeler eyit-, erid'-, eyle-, es-, ev, el, egin,
enek, eyer, er, et 'ten ibarettir. Bunun dışında ET /e/'ler /i/ olmuştur. eyliik ...s:.ııı
217 kelimesinde ET' deki /el fonemi korunmuştur. ET' de iki şekilli olan eşit- -işit- fiili metnimizde dar ünlülüdür: işit- 38, 42, 65 vs. ET' de geniş ünlülü olan amtı - eıııti zarfı ise dar ünlülü iki farklı şekilde tespit edilmiştir : imdi 181 -indi 127. Yine ET ked- "giy-" fiili metnimizde hem geniş, hem de dar ünlülü olarak geçmektedir: geyer 448 - giyeydiiııı ky'ydm 43, giye mi 49.
Bunun dışında aşağıdaki kelimelerin kök hece ünlüsü /i/'dir:
bil, hiş; eyliik, giillik, girçek, girii - giri, in, iniş, yidi, yigrek, yimiş, yir, yitmiş.
bize-, di-, dir-, divşiir-, ir-, iriş-, it-, iv-, vir-, yi-, yid-, yiiiilen-, yit- .
Ünlü Benzeşmeleri / Değişmeleri
Dil Uyumu
21.§. Bilhassa yazıdan ayırt edilebilen önlü ve artlı iki şekli olan ekler bize metnin genelinde dil uyumunun mevcudiyetini göstennektedir. +IIK, -mAK, -dIK, -Gll gibi ekler eklendikleri kelime gövdelerinin son ünlüsüne bağlı olarak ön veya art sıradan kullanılmışlardır. Bu eklerle ilgili örnekler indekste yer al-
IOCı Develi
dığı için burada birkaç örnekle yetinilecektir : almafdıga 211, birligii111e 427, giiiligi 329, yıllıf\ 26, yiiceliigi 453, ~ılmafdıga 211, yarlıgagıl 407, dilegil 406; bııyıırdııgı 371, virdiik 111, didigii111 472 vs.
+KI eki Miracnfıme'de dil uyumuna tabidir : gökteki 306; sagdagılar 294; şoldagı 292;
ile edatı sık sık sonda elifle yazılmıştır. Bu yazılışın edatın dil uyumuna bağlı olduğunu gösterdiğini düşünüyoruz : emri-le 4;jikr-ile 17, 'ışf\-ıla 7; nlirılıı 20; ~·afli-y-ıla 14; .şıı11 'ı-y-ıla 5.
Bu genel dil uyumuna bağlılık tablosuna aykırı örnekler de vardır:
-ken zarf-fiil eki her zaman tek şekillidir : gider-ike11 352; 84; ııyıır-uken 378;yazarke11 143.
+cUK eki ciimlecııgı 154, 361 örneğinde uyumsuz gelmiştir. Bu ek aynı kelimede uyumlu da gelmiştir: ciimleciigi 103, 388. Öteki örnek de uyumludur: fwmııcugı 222.
-(I)cAGAz eki genelde uyumlu olmakla birlikte tek örnekte uyumsuz gelmiştir : çıfocegez 342; artıcagaz 416; göricegez 91, ölicegez 380.
Ünlü Değişmeleri
22.§. Ünlü değişmeleri bahsinde ele alacağımız bilhassa dil benzeşmesi, yani kalınlık-incelik uyumuna bağlı olarak gelişen ses değişmeleridir. Bu değişmeleri tespit ederken bu metinde esas olarak, elifın yazılıp yazılmaması veya bir takım başka seslerin değişmesi delil kabul edilmiştir. Bu kelimeler aşağıda gösterilecektir. Bunların yanında elifle yazılması veya yazılmamasının ünlü değeri üzerinde bir etki yaptığı düşünülemeyecek kelimelerde bu gibi yazılışlar vezin zorlaması sonucu ortaya çıkan imale ve zihaflar olarak değerlendirilmiştir (bkz. İmlfı ve Vezin).
/e/ > /a/
23.§. Genellikle kelimedeki ince ünlünün elifle yazılmasıyla tespit edilen bu hadise bir dil benzeşmesinden ibarettir. Bu gibi kelimelerdeki ünlü imlfılarının bir kısım vezin zaruretiyle açıklanabilir gibi ise de bir kısmında böyle bir zaruret yoktur. Ancak Arapça ve Farsça'dan alınan kelimelerin daha ilk devrelerde Türkçe'nin genel fonolojik sistemine uydurularak dil uyumuna bağlı hale getirildiği malumdur. Miracname'nin müstensihi, kendini sınırlayıcı bir imlii geleneği henüz oluşmadığından veya imlayı çok iyi bilmediğinden böyle kelimeleri göstennekte cömert davranmıştır.
Mi'ri:i.c-name 107
Bununla birlikte burada elif harfinin fonolojik değerinin tespitiyle ilgili bir sorunla karşı karşıyayız. Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, elif /al ve /e/ sesbirimlerini göstermekte neredeyse eş değerde kullanılmıştır. Şu durumda müs
tensih l'ıyamat ..::.ıı..1.,9 13; 'acab yl>;rs 394; bıırram ~ı;.- 185; lıarba l.ır- 166 gibi
kelimelerde elifi [a] değerinde kullanmış gibi gözükse de yine kelimesiyle kafi
ye yaptığı dene ü~ 340, 342, 343; ~able '1-J 73; nefesi ~ü 57; memleketi .j''":Jv.A 471 vs. gibi kelimelerde ise elifin [e] sesini temsil ettiğini düşünüyoruz. Buradaki uzunluk vezin gereği geçici bir uzunluk olduğundan özel olarak transkribe edilmemiştir.
avdaz j~J' 53 (ilci defa) kelimesi ise sıra değiştiren ünlü bir elifle yazıl
mamakla birlikte dil uyumuna bağlı telakki edilmiştir (!aş. abdest ..::.-ı..1ıi 384).
avdaz kelimesi Aydınoğlu Mehmet Bey adına tercüme edilmiş olan XIV. yüzyıl
eserlerinden Kısôs-ı Enbiya' da da j~Jı imlasıyla tespit edilmiştir (bk. TS, I, 282).
Aynı kelimenin günümüz Anadolu ağızlarında abdas - abtas - aptas (Afyon, Denizli, İspaıia) ve avdas (Van) şekilleriyle tespit edilmesi de (DS, I, 16, 379) gelişmenin eskiliğini ve sürekliliğini gösteren bir veridir.
acal (<ecel) Jl.?.-1 200, 208 kelimesinin ses değerini, emin olmamakla bir
likte, kalın sıradan tespit etme eğilimindeyiz. Zira ikinci hecedeki ünlüyü temsil eden ünlü [a] olarak yonımlanabileceği gibi, vezin gereği uzatılan bir [e] sesini de temsil edebilir, ancak Anadolu ağızlarında acal şeklinin varlığını da unutmamak gerekir (bk. DS, I, acali kişne- (Muğla) deyiminde).
taya ( < daye) kelimesinin, kalın sıradan ek aldığı için (J4lb) , dil uyumuna
bağlandığını kabul ediyonız (bk. Eklerde dil uyı.ııtıu).
/a/ >lef
24.§. İlerleyici veya gerileyici benzeşme neticesi görülen bu değişmenin
örnekleri de metnimizde geçmektedir : cefe (< cefü) .ı.A.:ı:- 282; dene ü~ (< dane)
340, 342, 343 - dZine .uı~ 358 örnekleri yanında .:ı~ .:ı~ 11 veya ujl:>- ujl>- yazılış
larını lıezin lıezin ( < l~azin .Y..Y'") olarak yonımluyonız.
lıl >lal
25.§. Bazı Ar. kelimelerde düz/dar ünlünün geniş ünlüye dönüşmesi bir takım andmnalar neticesinde ortaya çıkmakta ve bunun örnekleri bir çok metinde görülmektedir: 'ayal 262 (<Ar. 'ıyal), 'ayan 258, 273, 401 (<Ar. 'iyan),
108 Develi
,f;aybeı 286, 287 (< Ar. gıybet), frandll 367, 368, 369 (Ar. 15-ındil) (bk. Develi 1997a)
Ünlü Türemesi (Alıntı kelimelerde)
26.§. Çift doruklu tek heceden ibaret Arapça kelimelerin Türkçenin fonolojik sistemine uydurularak tek doruklu iki heceli bir kelimeye dönüştüğü, bunun gerçekleşmesi için bir ünlü türetildiği malümdur. Metnimizde bunun örnekleri şunlardır:
emir 30 ..ı:"' (< emr), ;;ikir f~ 136, 375, 422 (< ?;ikr), (an·111111.ı..:.o;ı:ı211 (<
kavm), rızı(; J)) esreli 415 (<rızk), (ıüri 441 )).r (<hür), (ıüri .:ı~fiJY 445, (wşır
_,.,..a.! 461 (< kasr), bağış~ 476 (< bahş).
Ünlü Düşmesi
Orta hece ünlüsünün düşmesi
27.§. İkinci hecesi dar bir ünlüden ibaret olan bazı iki heceli kelimeler çeşitli eklerle genişledikleri zaman ortada kalan dar ünlüler düşebilmektedir. Bu genellikle bu ünlülerin vurgularııım zayıflamasma bağlı olarak izah edilen bir olaydır. Metnimizdeki örnekleri şunlardır :
aşlıdıır J~ _;.,,ı 367, buyrıı/ç 4, 237, boynı ~ 55, çagrışıı/ar 145, dizli-y-idi
.s~ J .P 27, gögsi ı.s-5' Ç 55, göyner 224, (wrnı .:ı) 55, (wrşıır11ra111 223,
(wvşıırııram 216, siı•11işibe11 135 - seviniişiirler 39, virbidi .sJ.ı;1.J .SJ.ıJJ 204, 238,
yördiir rJJ!. 108.
Ünsüz Sistemi
lbl - ipi Ünsüzleri
Kelime başında lbl - ipi
28.§. !bl ve ipi ünsüzleri hakkında daha geniş bilgi bu ünsüzlerin yazımıyla ilgili bölümde verilmişti. Burada ünsüz sistemini izah etme açısından Miracnaıne ile ilgili şu hususları belirtebiliriz:
Miracname'de kelime başında Türkçe kelimelerde !bl > ipi gelişmesini
gösteren tek örnek paşa \..!-; 372 kelimesidir. Hem ETT, hem de günümüz
STT'de ve ağızlarda lpl'li şekilleri görülen kelimelerden parmak ve pmar kelimeleri barma!ç 445, 446; bıiiar şekillerinde yazılmıştır.
Mi 'rac-name ı 09
Kelime içinde ve sonunda /b/ - /p/
29.§. Kelime içinde (hece başı/hece sonu) tonsuz ipi ünsüzü genellikle pe ile gösterilmiştir. Bilhassa bir ve iki heceli kelimelerde lp/'nin iki ünlü anısında
da korunduğu görülüyor: depe A;~ 81, depere o_r.I~ 272, (apıı Ji:> 241, fwpıı;} 124,
139, fwpmışdı ..s..1...4;} 13, idipdiiriir JJ~~ı 385. Hatta alıntı kelimelerin bazıları
da bu sisteme uyduıı.ılmuştur : çapiik 98 (< çabük). Kelime sonunda /b/ > ipi temayülü kuvvetli olmakla birlikte bir kısım kelimelerde ikili yazılışlar göıiilü
yor : /ıep ';-""' - lıeb ._,...,, 468; çalab y~~ 155, y')\..; 317, ~ 345 - ç·a/ap y-1; 49,
96, 110; (op(olıı .h.h;fa 129, 452 - (ob{olıı _,Jfa ..,..1 455. Bu gibi örneklerde he
harfinin imlayı aksettirdiğini ve temsil ettiği sesin [p] olduğunu kabul ediyoruz.
Türkçe kelimeler için sistemli göıiilen kelime sonu [p]'ler yabancı kelimelerde imlanın yardımıyla korunmuş gibi gözükmektedir. Ancak kafıyelerden yola çıkarak bazı alıntı kelimelerde pe ile yazılmamış bile olsa bir lbl > ipi gelişmesi kabul edilebilir: çalap I 'azap 49 örneğinde olduğu gibi. Kafiye ilişkisiyle, kelime sonu tonlu /bl'lerin lp/'ye dönüştüğü kelimelere şunlar da ilave edilebilir: ı·elıllllp 385, fıicap 394.
idi - iti Ünsüzleri
Kelime başında /d/ - /t/ ünsüzleri
30.§. Eski Türkçe döneminde kelime başı /ti ünsüzleri daha sonraki devrelerde Doğu Türkçesi ve Kıpçak grubundan muhafaza edilirken, Batı grubunda, yani Oğuz grubunda ldl'leşmeye doğru bir temayül başlamıştır. Bilhassa ince ünlülü kelimelerde söz konusu gelişme daha hızlı olmuştur. Buna rağmen Oğuzcanın farklı gelişme kollarında ve ağızlardaki farklılıkların standart yazı diline tesiriyle kelime başında it/ - idi nöbetleşmesi diyebileceğimiz bir hadise günümüze kadar süregelmiştir. Miracname'de de söz konusu gelişme, bazen ikili kullanışlar halinde gözlenmektedir :
a) Kalın sıradan isimlerde :
(aş 81, 455, (- daş 20, 456), (011 43, 417, (ag 20, 335, (ofwz 80, (opru(ı 42, (- dopra(ı 234 ). Bunun yanında dmwg 445, dıy11agı 59, dışı 250, dııdagı 56 gibi kelimeler tek şekillidir.
b) Kalın sıradan fiillerde :
(011ad- 420, (oyıır- 339, 419, (ııragı 362, (ııt- 363 (- dııı- 19, 20 vs.), (al-341, (ıır- 330, 379 (-dur- 67, 85 vs. ), (ol-, (olıı 20, 254, (ugıır- 206, (011111r-206, darı- 356.
110 Develi
c) İnce sıradan isimlerde :
degin l 19, degme 270, degiil 353, demiir 162, deiiiz 228, depe 81, depe 81, deri 255, deriil 329, dil 68, dip 122, direk 23, diri 451, diş 57, diz 330, dizli 27, dört 449, döşelii 467, diike/i 167, diin 373, diirlii 95, diitiin 138, diiz 83.
d) İnce sıradan fiillerde :
derle- 74, di- 97, dile- 85, diii- "kesil-" 387, dir- 369, ditre- 194, divşiir-223, dög- 59, dök- 53, dön- 290, diiken- 208, diiken- 482, diiş- 227, diit- 284.
Kelime içinde ve sonunda idi - iti ünsüzleri
31 .§. Türkçe kelime sonlarında ton!µ Ünsi.izden uzaklaşma temayülü idi -iti seslerinde de görülmekle beraber, tonsuzlaşma daha farklı yorı.ımlamalara ihtiyaç duyacak mahiyettedir. ET'de genel olarak kelime sonunda -d'lerin -t'ye dönüştüğü bilinmektedir (Gabain 1979, § 23) : at "at", at "isim'', eşid- - eşid- , et- - it- "yap-", ot "ateş", siidlı - siit "si.it", tört "dört", yigit vs. (Gabain, 1988, Sözlük). Sonraki devirlerde at "isim", ot "ateş", siit gibi kelimelerdeki -t > -d değişmesi bir asli uzunluk kalıntısı olarak değerlendirilmektedir (Ligeti, 84; Tekin, § 45).
ETT genel temayül kelime sonundaki tonsuz iti ünsüzünü korumaktan yana olmakla beraber, bazı kelimelerde, artık kaybolmuş olan asli uzunlukların kalıntısı olan veya ağız özelliklerine bağlı olarak ortaya çıkan ldl'lere de rastlanabilmektedir : at "binek hayvanı'', dört, it, tatlıı, yigit vs. yanında ad(< iit "isim") ve od(< öt "ateş") kelimeleri ise tonlu ünlü iledir. Ancak metinlerde aynı kelimenin hem le, hem de dal ile yazılmış şekillerine de rastlıyoruz : bıılıd -bulıt (Kur'an Tere., Süheyl.), dad - datlıı (Marz., Tezk.), dörd - dört (Gunya), işid- - işit- (Çarh., Evsaf), fwnad - fwnat (Kur'an Tere., Gülistan Tere.), fwrd -fwrt (Gülistan Tere.), siid - siit (Kur'an Tere.), yigid -yigit (Nazın.) vs. Bu kelimelerin çoğu diğer metinlerde tonsuz iti ile tespit edilebilirken, bir kısmı da kimi metinlerde tonlu idi ile tek şekilli tespit edilmiştir : fwnad (Marz.), fwrd (Süheyl), siid (SVTM, § 13, Marz.) gibi. Genel bir değerlendinne olarak söyleyebiliriz ki, kelime sonu iti - idi sesleri açısından ETT tonsuz iti yanındadır. Hatta bu temayül, yazılışları oldukça değişmez imlfı kurallarına bağlı olan yabancı kelimelerin de zaman zaman Türkçe'nin ses düzenine uyduğunu gösterecek bir şekilde yazılmasına sebep olur : dert (Darir, Bahr. < derd), celıt (Tezk. Ebu Leys. < cehd), miit (Nazın. < müd "ağırlık birimi")
Miracname'de, devrin temayülüne uygun olarak, kelime sonunda bir çok kelimede tonsuz ünsüz bulunmaktadır : at 58, bulıt 357, dört 18, ~at 186, ot 357, 469, ögiit 104 gibi. Öte yandan Türkçe kelime sonlarında işid 338, 439 -işit 368, 3 71, 453, fwnad 382, 393 - fam at 26, 60, 79, 319. 3 77 gibi tonlu veya
Mi' riic-niime il 1
ikili örneklerle de karşılaşırız. siid 121, 122, 261, 477 kelimesi ise her zaman tonlu idi iledir. ad- "adım at-" fiilinin sonunda kaybolan bir asli uzunluğun kalıntısı olarak tonlu ünsüz bulunmaktadır: adar 'dr 80.
idse 228 örneği ise, genel temayülden ayrılan, beklenmeyen bir gelişmedir; çünkü it- fiilinin ünsüzü ancak ünlüyle başlayan bir ek aldığında tonlulaşmaktadır : ider, idiip gibi. Bununla beraber kimi metinlerde aynı beklenmeyen tonlulaşma örneklerine rastlanmaktadır : idsiin (Münyeti.i '1-Ebrar, 75a/l 1 ); gidgil (Marz.).
ad kelimesi iki yerde +!Ar ekiyle birlikte ve tonlu ünsüzle yazılmıştır
(205, 374). Aynı kelimenin ..s-1ı.)iİ 334 şeklinde yazılması ise son derece ilgi
çekicidir. Burada muhtemelen müstensih kelime sonudaki iDi üst foneminin ses değerinde tereddüt etmiş, her iki harfi yazarak bu tereddüdü gidermeye çalışmıştır.
Ar. ve Far. alıntılar ise, Türkiye Türkçesi'nin tarihi boyunca son derece değişmez bir imlfıya sahip olduklarından genellikle asli imlfıları ile yazılmışlardır. Oysa son sesleri tonlu ünsüzle biten alıntı kelimelerin bir kısmının Türkçe'nin ses düzenine uymadığını düşünmek doğnı değildir, sadece bu kelimeler kaynak dille aynı alfabeyi kullanıyor olmanın tesiriyle asli imlfılarını korumuşlardır. Yine de metinlerde zaman zaman Türkçe'nin ses düzenine uymuş kelimelerle de karşılaşırız : miit (Nazm. < mi.id "ağırlık birimi") dert (Darir, Bahr. ), celıt (Tezle. Ebu Leys.) gibi. Daha sonraki yüzyıllarda telif yahut istinsah edilen metinlerde alıntı kelimelerin sonundaki tonluların tonsuz bir ünsüzü gösteren harflerle yazıldığı örnekler daha çoktur : kelp (Gazavatnaıne < kelb); kepk (< kebk), fıapis (< l)abs), edep(< edeb), mektup(< mektüb) vs. (bk. Duman 1995, 1 14- 131. Buradaki örnekler XVIL yüzyıl metni olan Evliya Çelebi Seyahatnamesindendir).
Miracname'de geçen zebercet 327 (< zeberced) örneği alıntı kelimelerin Türkçe'nin ses düzenine uydurulduğunu gösteren erken örneklerdendir. Ayrıca daha önce geçen ciist çlipiik 98 örneği de iç seste bir tonsuzlaşma örneği olarak zebercet ile birlikte metnin ses düzenini gösteren bir veri olarak değerlendirilmelidir.
Daha önce imla-kafiye bağlantısıyla ilgili bölümde, kafiyeden yola çıkarak bazı kelimelerdeki (bunların çoğu alıntı kelimeler idi) dal ile yazılmış kelime sonu Ünsi.izlerinin ses değerinin /ti olması gerektiği üzerinde dunmıştıık. Açıkça görülüyor ki, bu gibi yerlerde (yani kelime sonunda) patlamalı dil ucudiş ardı Ünsi.izlerinin boğuınlanmasında ses tellerinin titremesi anlam ayırıcı
özellik taşımamaktadır. Yansız/aşma (nötürleşmeldi.izlenme) dediğimiz bu fo-
112 Develi
netik hadise (Demircan, Develi 1996) sebebiyle, söz konusu ünsüzlerin dal veya te ile yazılmaları farksız hale gelmektedir; çünkü önemli olan sestir, ona giydirilen kılık değil. Kimi kelimelerde kelime sonu tonlu ünsüzlerin koıunmasının sebeplerinden biri de, söz konusu tonlu ünsüzlerin kimi çevrelerde anlam ayırıcı özelliklerini sürdürmelerinde aranmalıdır. Bilhassa at 58 "hayvan cinsi" # ad 205 "isim", at- 112, 217 "göndennek" # ad- 80 "adım at-", yit- 356 "kaybolmak"# yid- 299 "yedmek, çekip götürmek" örnekleri dikkate değer.
İç seste ünsüz benzeşmesi ltdl >itti, lsdl >isti
32.§. Bilhassa görülen geçmiş zaman ekinin yazımındaki hususiyetler, metnin dilinin iç seste ünsüz benzeşmesinin bulunduğu bir ağıza ait olacağını göstermektedir. Ancak göıiilen geçmiş zaman eki -d'niıı "te" ile yazılması keyfiyeti sadece -t ile biten fiil tabanlarına has gibi gözükmektedir. Metnİmizdekİ
kl!s- fiil tabanına getirilen -DUK partİsİpİnİn yazılışı İse (kestiiklerince ~) ..5.::-S
284) böyle bir benzeşmenin daha şümullü olduğunu göstem1esi açısından önemli bir veridir. Burada ltd/ > itti benzeşmesini gösteren yazılışlar İçin birkaç form kullanılmıştır. Bunlardan bir tanesi sadece şeddeli ve esreli te, diğeri şeddeli ve esreli te+ye yazılmasıdır. Bir başkası ise daha sonra kalıplaşmış imlfıda olduğu gibi yazılıp te veya dal'ın üzerine şedde konulmasıdır:
attılar fi:Uı şeddeli l 12, 114, dııttı ıiJj~ 112, 233, duttı J~ l 00, 194, eyitli
~ı (şeddesiz) 242, 326, 422, eyitti ~ı (şeddeli) 202, 281, 286, 408, eyitti J:;.ı 87,
365, eyitti ,_/..qı 142, eyittiiın ~\ 407, 422, eyittiim f..ı::ıı 87, 237, 365 (krş. r..ı::ıı şed
desiz 94), gilli JS" 85 (krş . .s'J:S 234), işitti .s'.ı:..:.ı 74, ittiler) ..i..ut 314, ittiim r'..ut
22, 366, illiigi .Ş .J..ı::ıı 382, ögrelli .s'Jj şı 105, ~attılar) ..i..ı::...o ) J..u-ı...o 114, 261.
Bilhassa D sınıfı eklerin (yani idi yahut iti ile başlayan eklerin) yazımında ETT'nin sonlarından İtibaren görülen kalıplaşmanın fonolojiyi mi, yoksa imlayı mı aksettirdiği üzerinde duıı.ılması gereken bir konudur. Bizim bu konudaki yaklaşımımız, söz konusu eklerin tonluluk/tonsuzluk uyumuna bağlı olarak okunması gerektiği yönündedir. Bu konuda günümüzden geriye doğru gidildikçe Türkiye Türkçesinin fonolojisini tespit eden metinler, bilhassa transkripsiyon metinleri iç seste eklemede bir uyumun varlığını, dal ile yazılışların sadece kalıplaşmış, tek şekilli bir imlayı aksettirdiğini göstennektedir. Bu metinler XV. yüzyıl sonlarına kadar inmektedir.
Arap harfli Türkçe metinlerin verileri ise, İmlanın uzunca bir süre fono~ lojiyi gösteren çok şekillilik ile sadece geleneğe bağlılıktan kaynaklanan tek şekillilik arasında gidip geldiğini gösteriyor. En azından standart Türkiye
Mi' rac-nanıe 113
Türkçesinin oluşması aşamasında uyum taraftarı ağızlar ile uyı.ımu pek vurgulamayan ağızlar arasında tereddüt yaşanmıştır. Nitekim Sultan Veled'in Türkçe şiirlerinde açtum, allı, biçti, bitti, duttı, diişti, ekti, geçti, içti, fwptwl, öp ti,· sattı vs. gibi uyı.ımlu örnekler göze çarpar (SVTM, § 97). Aynı yazılış özelliği
Nazmii 'l-Hi/ôjiyyat (eyittiim, eyitti, :fllltı, {uttı vs.), Tezkiretii '/-Evliya (diişti ~~.
iriştiim ~Jı, irişti ~Jı, içtiim ~ı vs.(Tezk.); ce111' eylemiştiir, çofaıır, mesttiir
(Tezk. Ebu Leys)) ve Sii/ıey/ ii Nevbahar gibi eserlerde görülmektedir. iti ile biten fiil gövdelerinde ek ünsüz şedde ile gösterilirken, başka tonsuzlarla biten fiil gövdelerinden sonra ek ünsüzü le ile yazılmaktadır. Bu devrede ortaya çıkıp daha sonraki yüzyıllarda da seyrek de olsa göıiilen bir yazılış özelliği ise bize eklemede tonlu/tonsuz varlığının imlanın gizlemesine rağmen sürekli olarak Türkiye Türkçesinde var olduğunu gösteren bir delildir. Bu yazılışta fiil gövdesi ve ek kalıplaşmış imlada olduğu gibi yazılmakta, ancak dal veya te'nin üzerine şedde konulmaktadır. Böylece müstensihler söz konusu seslerin aynı fonolojik kıymete sahip olduğunu ifade etmiş olmaktadırlar ki, bu da iç seste bir tonsuzltık benzeşmesinin varlığını gösterir.
İç seste ünsüz benzeşmesinin bir başka örneği de vam11ssa 423 kelimesinde tespit edilmiştir. Bu gerileyici benzeşmeye başka ETT metinlerinde de rastlanır: 'avratımıssa, yolpnıssadı (Gunya.)
Miracname böyle bir iç ses ünsüz uyumunu oldukça bol örnekle yansıtan önemli metinlerdendir. Bu ünsüz benzeşmesi işaretleri, aynı eklerin yazımındaki kalıplaşmış imlanın yorumlanmasına yardımcı olmaktadır. Biz de kalıplaşmış imla ile yazılan ekleri de uyuma bağlı olarak değerlendirdik.
İç seste Tonlulaşma
33.§. Kelime içindeki veya sonundaki tonsuz ünsüzlerin iki ünlü arasında kaldıkları durumda tonlulaştıkları bilinmektedir. Bu bir ünlü-ünsüz benzeşmesi hadisesinden ibaret olup daha ET devresinde başlamış bir gelişmedir : kiler- -!lider, biitii11 - biidii11, öt "bilgi" - ödig "bilgiyi" (Gabain, § 34). ETT devresinde de bu gelişme yaygın bir ses özelliği olarak karşımıza çıkar : lafa > dagı, safaş > sagış, yar/ıfw- > yarlıga- (SVTM, § 95) gibi sözler ET'ye nazaran bir iç ses tonlulaşmasını göstermektedir. Kelime sonundaki /lıç.J, iki, iti, içi gibi tonsuz ünsüzler, kelime ünlü ile başlayan bir ekle genişlediğinde umumiyetle tonlulaşmaktadırlar : bardaga, ııçmagııii, lpıl!ııgı, ögiidi, Yaradan, fwl!ııguii, lob elden (SVTM, § 95; Çarh. § 62) buluda, gider, ilediirdi, öğrediir, söylede, yııda (Marz. § 81, Darir, s. 56) vs.
l 14 Develi
ETT metinlerinde iç seste tonsuz ünsüzün tonlulaşmadığı kelimeler de vardır. Bu gibi kelimelerde tonsuz ünsüzün anlam ayırıcı özelliğinin vurgulanması ihtiyacını göz önünde tutmak gerekir: atar# üdar, ata# ada, nice# niçe, yiter # yider gibi. Kelime içinde tonsuz yahut tonlu ünsüzün diyalektal olduğu dunımlar da söz konusudur : dalp ~ dagı gibi.
ETT metinlerinde, bilhassa birden fazla heceli kelimelerde tonsuz ünsüzün korunduğu örnekler de söz konusudur : çofıı, siiçi; aşafaı, balıfmii, bardafw, (anu~cı, ııçma/f:ııii, ~wllıı/f:ı (SVTM, § 96; Nazm. 33 ).
İç seste iki > /g/ tonlulaşmasını tespit etmek ise /g/ için ayrı bir işaret kullanılmayan metinlerde mümkün değildir. Ancak hem diğer seslerdeki durum, hem de alfabede /k/-/g/ ayrımı yapan metinlere kıyasla, ETT bu sesler için de bir tonlulaşmayı kabul etmemizi gerektiıınektedir. Bununla birlikte burada yine de istisnai dunımlardan emin olamayız, zira kimi metinlerde diyalektal bir /ki > lg/ gelişmesiyle karşılaşıyoruz: vegl! (<vekil), bil111egde11, ideceg vs. (Mukaddime).
Miracname bu konuda ETT'nin geneline uyan bir ses düzenine sahiptir, yani iç seste tonsuz ünsüzler tonlulaşmaktadır : art-ıcagız 416, id-er 23, dııdag+ı 56, gid-er 80, giic+i 121, ol-ıcafı 376, siici 121, {ıırag+ı 362, ırıııag+a vs. Ancak yine bazı metinlerde görüldüğü gibi tonlulaşmanın -beklendiği haldegöri.ilmediği örnekler de vardır. Kimi zaman ikili yapılarla karşılaşırız :
açıfmıayalar 475, ba~-ıça~ 90, ba/prsa 227, bıırazı+ ı 490 (krş. bıırag+a 100), çofc-udı 334, (opra~+a 218 (krş. (oprag+a 42, 223), (oprafı+ı 333 (krş. {oprag+ ı 469), ııçmafc içre 417 (krş. ııçmag içre 413 ), yaprafc+ ı 209.
+Kl aitlik eki kelime tabanının ses değerine dil uyumu açısından bağlandığı gibi, ek ünsüzü de tonlulaşır : sagdagılar 294, .şoldagılar 292, 295. Aynı ekin ince sıradan kelimelerde de tonlulaşıp tonlulaşmadığı yazıda~ anlaşılmamakla birlikte hem kalın ünlülerdeki tonlulaşmaya, hem de başka ETT metinlerindeki örneklere kıyasla, bu durumda da ek ünsüzünü tonlu kabul edebiliriz: ileriigi, öiidingi, ilkingi (Kur'an Tere.). Bazı ETT metinlerinde ise ek hem tonlu hem tonsuz ünsüzle karşımıza çıkabilmektedir: yarı11f(f, karnmdagı (Marz,§ 58).
Ünsüz Değişmeleri
34.§. Arapça ve Farsça'dan ödünçlenen kelimelerin umumiyetle aynen korunan imlaları, Türkçe'nin fonolojik sisteminde bir karşılık bulamadıkları için, imla konusunda çok bilgili olmayan veya bu gibi kelimelerin asıl şekillerini bir kasta yönelik olarak veya olmayarak umursamayan müstensihlerce değiştirilmişler, Türkçe'nin ses birimlerine benzetilmişlerdir. Mesela ha/hı/he harfle-
Mi'riic-niime 115
rinin bir tek lhl veya zelzel/dad/zı harflerinin bir tek izi fonemi yerine kullanılması gibi. Bu gibi değişmeler, başka kriterlerin de yardımıyla, dil benzeşmesine de işaret edebilmektedirler. Gazavatname-i Sultan Murad (bk. Gazavat.), Evliya Çelebi Seyalıatm'imesi (bk. Duman 1995) gibi metinlerde bunun pek çok örnekleri vardır.
Miracname metninde ise müstensih, bu gibi değiştinneleri hemen hiç yapmamıştır. Metinde tespit edebildiğimiz yegane değişiklik ~ıazln ~ıazln > lıezin
lıezin w.r w.r 11, ı:ı;ı:.- ı:ı;ı:.- 379 kelimesidir.
çiist çüpiik S;~ ~ 98 örneğinde ise lcl > içi, lbl > ipi tonsuzlaşmaları
görülmektedir.
Tekleşme
35.§. Arapça kelime içindeki veya sonundaki ünsüz çiftlerinin bazı örneklerde tekleştiği göıiilmektedir. Bu manzum metinde böyle bir gelişme vezin gereği açık hece gereken yerlerde ortaya çıkmış kabul edilebilir, ancak elimiz
deki örneklerde gıı.şa ~ 31 1 (< gu.ş.şa ~) dışındaki örneklerde, tekleşmenin
hecenin açıklığını değiştinnediğini, dolayısıyla bir vezin zorlaması olmadığını göriiyonız :
diirden-idi ..s..U\.)J.) 333; ~ıaca vara/ar~\:>- 416; şek getiirmeye S..!ı 427.
116 Develi
Morfo-Fonoloji
!. KELİME TABANLARI ve EKLERİN SES DEGERLERİ
Kelime Tabanlarında Düzlük/ Yuvarlaklık Uyumu
36.§. Eski Türkiye Tlirkçesi'nde görülen ünlü yuvarlaklaşması ve dudak uyumundan kaçış, kelime birleşmesi, ünsüz düşmesi, benzeşme ve andııına gibi ses hadiseleri neticesi olarak ortaya çıkan genel bir fonolojik temayül olmakla birlikte bunun oldukça yaygın istisnaları da vardır. Mesela -Up zarf-fiil ekinin düz ünlülü şekilleri de çeşitli metinlerde sık sık karşımıza çıkar. Bunun örnekleri metnimizde de vardır: girip 493, alıp 185, /ofıp 437 gibi. Bu gibi ikili kullanışlar Doğu Türkçesinde sürmekte olan imlfi geleneğinin devamı veya ETT'deki yuvarlaklaşmanııı başlangıçta olduğu bir dönemin karışıklığı olarak yonınılanabileceği gibi, standart bir yazı dilinin oluşumu sürecinde Anadolu ağızlarının oluşmakta olan bu dile tesiri olarak da yonımlan::ıbilir.
a/11111 457, ayd111i 446, clegiif 353, demiir 162, gelecii 314, ge11clözii111 225, gendii 225, giiıniş 56, 131, 170, 457, ilerii 177, incii 466, fw11111 83, fwpıı 139. 438, (:urşıı 118, 132, 356, ~arşıınıa 401, fwyf!.11 184, -~·arıı 55, 290, ~·aynı 108, {umıı 236, {apıı 241, ıı/ıı 154, ya/111/ıız 307, yo(:arıı 331, yı!dıız 153, 450, 454.
Bazı isimlerde ise ikili kullanılışlara rastlanır : girii 82, 290 - giri 263, 276. 435; örii 330, 376, 379 - öri 435.
beri 396, b11i111· 476, saçı 134, 144, suf!.ı ''ağıt" 267 kelimeleri ise düz ünlülü olarak tespit edilmişlerdir.
Bazı fiillerde de benzer bir dunım hüküm sü1111ektedir: getiir- 347, 427; ofoı- 136, 166, 322, göndiir- 315, fwrşıır- 223 gibi yuvarlak ünlülü fiillerin yanında ııı·111- 300 gibi düz ünlülü fiiller de söz konusudur.
II. EKLERİN SES DÜZENİ
Bu bölümde Miracname'deki eklerin dil ve dudak uyumları karşısındaki durumları ele alınacaktır. Esas olarak ele alınması gereken elbette eklerin dudak uyumuna bağlanma ve bağlanmama durı.ıımıdur; zira Türkçe'de eklerin hem ET hem de ETT devresinde büyük oranda dil uyumuna bağlı olarak ince ve kalın şekilleriyle kullanıldıkları bilinen bir husushır.
Mi'rüc-nüınc 117
Eklerde Dil Uyumu
37.§ Türkçenin en temel ve yaygın ses düzeni hususiyetini teşkil eden 'dil uyumu', yani kalınlık-incelik uyumu (Bazin, 18), esas itibariyle ETT'de de yürürlüktedir: L1çl1f\, ~ııllıf\, nitelik, giin/ik, fwraiiıırab, gecirek (Süheyl, § 146, l 55 ); yigrek, fwr~ıı/uraf\ (Keli le, 161 ), ayd111/1f\, fwraii/uf\, eylik, dirlik, yegrek (SVTM, §147, 151) vs. Bütün eklerde ünlü ses değerlerini tam olarak tespit etme imkanına sahip olmamakla birlikte bize bu imkanı sağlayan eklerin ETT'nin ilk metinlerinden itibaren dil uyumuna tabi olduklarını görınekteyiz. Bununla birlikte, yine ETT'nin başından beri bu uyumluluğun istisnaları olagelmiştir: bil-maf\, gör-111af,, iç-111af\, );i-nlllf\, bild11gıı1111, 11itelıg1111, bi/-gıl, di-gıl, iste-/!,ıl, it-gı/, gel-gı/, işit111e-gıl, ı·ir-gı/, Ll!-gil vb. (SVTM, § 82); açgil, hııyıırgi/, ya::.gil,), L1!gil, L1!111ugil, aiigil. ıırturgi/, bırakgil, otıırsayıdiik, içinıle{!,tlllr-ı/a, yı//ik, o/icek (-alıca~ (Tezk.). Söz konusu uyumsuzluklar türlü ses benzeşmeleri ve andırmalar sonucu oluşmuş diyalektal ayrılıklar olmalıdır.
Türkçe'ye Arapça ve Farsça gibi dil uyı.ıımınun bulunmadığı dillerden giren kelimelerin de bu devrede esaslı bir şekilde Türk dilinin bu temel özelliğine uydunılduğu yazıdan çoğu zaman anlaşılmaktadır. Bu benzeşmenin en açık
işareti ön ünlülü kelimelere art ünsüzler taşıyan eklerin getirilmesi veya ön ünlülerin elifle yazılmasıdır. Bilhassa ince ünlü ile biten kelimelere +lı~, +ra~ eklerinin getirilmesi söz konusu kelimenin kendi içerisinde bir benzeşme neticesi sıra değiştirdiğini gösteren delildiı.s. Bunun örnekleri çeşitli metinlerde karşımıza çıkar : zlirılıb, garıplıf,, gujillı~ (Süheyl.); guzılıf,, 'avratlıgu, klijirlıf\,
111iirıadl1f(, ı•ucıblıf' vs. (Gunya.); gajillıf,, rüşa11!1f(, 'azızraf\, fw\'vatlııraf'
(Kelile, 157); /{liyıblıf\, jüsıdlıf\, vlicıblıf' (Nazın.); galabalıf\, ballfr.ılıf\, suzL111-da/ıf1, f'urjılıf\, peygunıharlıf' vs. (Kemaliyye). Elbette bu gibi kelimelerin heni.iz Türkçe'nin ses düzenine uyma süreçlerinin tamamlanmadığı ağızlara ait metinlerde ikili şekillerle de karşılaşılmaktadır : peşl111u11!1f\ - peşl111li11/ik, culıillik -ci//11/lıfı, 'azlzrek- 'azızlıf\ vs. (Kelile, 157).
Miracname bu gibi örnekler açısından zengin değildir. Sadece bir örnekte kelime tabanının ünlü değerini eke bakarak değerlendirme imkanına sahibiz : {ayıılıfi 262. Ancak bilhassa kelimedeki kısa Jel foneminin elifle yazılması veya
5 Bazı metin naşirleri ise bu gibi durumları bir tür "ek uyumsuzluğu" olarak gönnektedirler: ıa~şlrlı~. (w~lr/ı~, 11111 'abbir/ılf (Marz. § 58); garlb/ı~, sa~l/ı~ (Darir, 46) gibi. Oysa bu örneklerdeki kelime tabanlarının ses değerlerinden emin olmak mümkün değildir. Doğruya daha yakın olan, ekin kelime tabanının ses düzenine uygun geldiğini, Türkçenin ve hususi olarak ETT'niıı genel temayülünü göz önünde bulundurarak, kabul etmektir. Hele teıigri+ lı~ gibi örneklerdeki durumu uyumsuzluk olarak nitelendinnek yanlış olur (İslami, 44); buntiıı ıaıli!;rı+/ılf olarak değcı"icrıdirilıııesi gerekir.
118 Develi
uzun /al foneminin yazılmaması, bunu gerektirecek şartlar varsa, bir dil benzeşmesi işareti olarak değerlendirilmiştir: ~ıyamut 13, 'acap 394, ~ıarba 166 gibi. Bu gibi kelimelerde bir ilerleyici veya gerileyici benzeşmeyi sağlayacak unsurlar vardır. Ancak memleket 471, ııefes 57 gibi kelimelerde ikinci ünlüler elifle yazılmış olmakla birlikte bir dil benzeşmesini sağlayacak başka unsurlar olmadığı için bu yazılış vezin gereği geçici bir uzunluk işareti olarak değerlendirilmiştir. Kelime tabanlarındaki dil benzeşmesi ünlü değişmeleri bahsinde daha geniş olarak ele alınmıştır (bk. 23. §).
Miracnfüne'de bilhassa içinde il<;.! iki lg/ /g/ gibi damak ünsüzlerini barındıran eklerin, bir kaç istisna dışında, kelime tabanlarının ses değerlerine uyumlu kullanıldıkları görülmektedir. Diğer eklerin de bu eklere kıyasla uyumlu oldukları kabul edilmiştir.
+AGU : biregii
+cAGAz : tizcegez
+cAK : tizcek, yalmcafr
+lIK : aralığı, ırafrlıgı, yıllt(c - birligine, eyliik, giiiligi
+rAK : yigrek
+(l)K- : açıfrmayalar
-cAK : emcekleri
-GA: bilge
-GI : bıçgıı-y-ıla, bıçgı-y-ıla
-K : döşegiim, yarafr
-mAK : aglamagı, namaz (almafr - ditremek, silmek
-(U)K : artıı(c, bzıyru(c - de!iikleri
+Ki : gökdegi - sagdagılar; ~oldagı
-Gil : açgıl; aiilagıl, bafrmagıl - digil, dilegil, işitgil
-DUK : gördiik, giilmediik, şadE frılmadufr
Dil uyumu ile ilgili istisnalar şunlardan ibarettir :
+ken zarf-fiil eki ise her zaman ince ünlülü ve tek şekillidir : gider-iken, ııyıır-ııken, yaza rke11
+cUK eki ciimlecugı, örneğinde uyumsuz gelmiştir. Bu ek aynı kelimede uyumlu da gelmiştir: ciimleciigi. Öteki örnek de uyumludur : (wmucugı.
-(I)cAGAz eki genelde uyumlu olmakla birlikte tek örnekte uyumsuz gelmiştir : çıfrıcegez, artıcagaz, göricegez, ölicegez.
Mi'rac-name ı 19
+cUK ve -(l)cAGAz eklerindeki uyumsuzluk muhtemelen /el foneminin inceltici tesirinden kaynaklanmaktadır.
Eklerde Dudak Uyumu
38.§ ETT'yi karakterize eden ses düzeni özelliklerinden başlıcası olan 'dudak uyumsuzluğu' metnimizde de büyük oranda yaygındır. Ancak bir çok ekte çoğu zaman kelime tabanıyla uyumlu, kimi zaman da uyumsuz, genel ses düzenine aykırı şekiller de ortaya çıkmıştır.
Ek ünlülerinin niteliğine göre ET'nin eklerini dört gnıba aymnak müm-kündür:
1. Dar/düz ünlülü ekler ( { i} sınıfı ekler) : -mlş, +(s)I, +çl vs.
2. Dar/yuvarlak ünlülü ekler ( {W} sınıfı ekler) : +tWr, -DWK vs.
3. Ünlü değeri belirsiz olan ekler ( {0} sınıfı ekler) : -(0 )m, -(0 )1-, +s0 z vs.
4. Geniş ünlülü ekler ( {A} sınıfı ekler): +lAr, +lA- vs.
ETT devresinde l. ve 2. gnıptaki eklerde esas olarak bir değişme olmamış, ancak 3. grup ortadan kalkmıştır. Çevresinde dudaksı ve art damaksı imi, /fi/ gibi sesler bulunan veya /G/ sesinin düşmesi gibi bir etkiye manız kalan eklerin ünlüleri yuvarlaklaşıp 2. grnba dahil olurken, bir kısım ekler de sadece dar/düz ünlülü olmak üzere 1. gruba dahil olmuşlardır. Mesela +(0 )m > +(U)m, -(
0 )p > -Up olurken +1°K > +IIK, -(0 )1- > -(I)l- olmuştur (bk. Johanson 1979; Brendemoen 1980).
Böylece ETT devresinde ünlülerine göre ekler üç gnıba ayrılır :
1. Dar/düz ünlülü ekler
2. Dar/yuvarlak ünlülü ekler
3. Geniş ünlülü ekler
Geniş ünlülü ekler (+(y)A, +!Ar vs.) bir tarafa bırakıldığında ETT'de dar ünlülü eklerin dudak uyumu açısından iki gnıba ayrıldığı göriilmektedir. Dudak uyumuna bağlı olarak hem düz, hem yuvarlak ünlülü dört şekli bulunan bir ek grubu yokhır. Ancak bu durum başlangıçtan itibaren ve bütün eklerde aynı oranda cereyan etmemiştir. Bir takım diyalektal ayrılıkların veya ses benzeşmelerinin ortaya yeni durumlar çıkardığı da gözlenmektedir. Bu durum bir uyumdan ziyade bir karışıklık şeklinde veya beklenenin aksine bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor. Mesela Sultan Veled'de +IIK ekinin dirlik - dirliik, eylik - eyliik,
~w//ı~\ - (aıll11(c gibi kullanılışları; yahut -Up yanında yalvarıp gibi örnekler (SVTM, § ), Çarhname'deki (aıllu* - ~ayrıılı(( gibi örnekler (Çarh., § 103), ifa/durup - çağmp; adım/adımı - adı111ladı111 (Evsaf., 15); varııp, ~al/pıp, otıı
mp, ba(wp yanında dıırıp, bağlayıp, ba*ıp, depredip, (wtıp, ödeyip, esip, yiyip,
120 Develi
döııip, dökip, varıp vs. (Mukaddime.); (a1111(dı{f, barlı(\, (wllı{f, edebsiizlik, 11!11lılf
yanın~a (wllu(\, edebsiizliik, 11/11/u(\ vs. (Mukaddime.). Pek çok eserde bu gibi ikili kullanışlar yaygın olarak karşımıza çıkar. Bunların standaıi yazı dilinin heni.iz oluşmadığı devrelerde yazılmış eserler olup söz konusu şekillerin de diyalektal karışmalar olduğunu di.işünüyonız. Sebebi ne olursa .olsun, bu gibi veriler bize ETT devresinde dudak uyumsuzluğunun mütecanis bir yaygınlık göstem1ediğini, standart dilden başka bir yolda gelişerek dudak uyumunun daha hızlı tamamlandığı ağızların da bulunduğunu gösterir. Ancak dudak. uyumsuzluğunu standartlaştıran Anadolu ağızları günümüze kadar varlıklarını sürdürmüşlerdir. (Karahan 1996, 16-17)
Miracname'de dudak uyumu konusunda, bazı karışmalar olmakla birlikte genellikle uyumsuz iki gruplu yapının hakim olduğu görülmektedir.
1. Yuvarlak Ünlülü Ekler
Bu gnıba giren eklerin bir kısmı ET devresinde de yuvarlak ünlü taşıyan eklerdendir. Bir kısmı ise ETT devresinde bilhassa /G/ foneminin düşmesi yahut çevresinde bulunan dudaksılaştırıcı seslerin tesiriyle yuvarlaklaşan eklerdir.
+(n)lfi İlgi hali eki
39.§ ET'nin +(n)0 fi) ilgi hali eki büyük ölçüde dudak uyumuna bağlı iken ETT' de genel bir Y1ıvarlaklaşınayla karşılaşıyonız. Bu yuvarlaklaşma /fi/ tesiriyle olmuş olabileceği gibi birinci şahıs iyelik eki +(U)m'un tesiri de düşünülebilir. Burada şöyle bir gelişme farzedilmektedir : Birinci şahıs iyelik eki tesiriyle önce birinci şahıs zamirine gelen ilgi hali eki Y11varlaklaşmış (ET benifi -menifi > ETT beni.im), daha sonra andırma yoluyla senin > senüfi gelişmesi olmuş, ikinci şahıs zamirindeki bu şekil de bütün ilgi hali eklerine genelleşmiştir (Timurtaş, § 25).
Metnimizde ilgi hali eki daima yuvarlak ünlülüdür : ade111iiii, anlarııii,
dei'iiziin, köşkiiii, uçmaguii vs.
+(U)m, +(U)mUz ı. şahıs iyelik ekleri
40.§ ET'de dudak UY1ıınuna bağlı gibi görünen 1. şahıs iyelik eklerinin ETT'de Y1ıvarlak ünlülü ekler sınıfına girmesi dudak ünsüzü /ın/ tesiriyle olmuş olmalıdır. Ancak metinlerde düz ünlülü tabanlara seyrek de olsa düz ünlülü eklerin getirildiği metinler de vardır. Bazı metinlerde ise bir ünlü UY1ımunun başlangıcını gösteren örneklerle karşılaşıyoruz : camım - ca111111, adıı111um -adımım, başımı - başım, yimegimiz, içmegimiz ve bunların yanında diişimde,
Mi'rac-name 121
öldiigimde (Tezi<. Ebu Leys); dilim, ~ıZilim, /.azım, diişim, göiilim, gii/im, og/1111, biri111iiz, lpılımıız (Darir, 48-49)
Metnimizde daima yuvarlak yardımcı ünlü ile kullanılmıştır : cu1111111, gözleriim, frarındaşıım, ra~ımetümi, şar{ıımı vs.; arwnuzda, degmemiize, yöremiizde vs.
+(U)fi, +(U)fiUz 2. şahıs iyelik ekleri
41.§ 2. şahıs iyelik eklerinin ETT'de yuvarlak ünlülü ekler sınıfına girmesinde 1. şahıs iyelik eklerine andırma düşünülebileceği gibi /fi/'nin tesiri de göz önünde tutulmalıdır. Bazı metinlerde yardımcı ünlünün düzleştiği görülmektedir : ~ıazretiiide, sırrıiiı, yiiziiii, öziiii, biriıliiz, işiıliiz, öziıliiz vs. (Darir, 50); eliıl, içiıliizde, /]Zi{ırııluzda (Tezk. Ebu Leys).
Metnimizde daima yuvarlak ünlülü olarak tespit edilmişlerdir : 'af.dıııl,
cismüii, siinııetiiıl, iiınmetiiıl vs.; göziiıliiz, tmlrulıız vs.
+IU ve +sUz sıfat yapma eki
42.§ ET kelime sonu /G/ fonemlerinin ETT sahasında düştükleri ve önlerindeki ünlüleri yı.ıvarlaklaştırdıkları bilinmektedir. ET devresinde dudak uyumuna bağlı gibi görünen +l0 g ekinde de aynı sebeple bir yuvarlaklaşma görülüyor.
Metnimizde de bu ek daima yuvarlak ünlülü tespit edilmiştir : be!!ii, ciji!ii, f.wygulu vs.
+s0 z eki ET'de dudak uyı.ımuna bağlı göründüğü halde ETT devresinde yuvarlak ünlülü ekler sınıfına geçmesi +lU ekine andınna sebebiyle olmalıdır (Timuıiaş, § 26).
Metnimizdeki örnekleri çlaima yı.ıvarlak ünlülüdür : ısıız, sııçsuzııı, siisiiz.
+cUK küçültme eki
43.§ Metnimizde ciimlecugı - ciimleciigi, f.wmucııgı gibi kelimelerde yuvarlak ünlülü olarak görülen ek diğer ETT metinlerinde de aynı özelliği gösterir. Ancak devre sonuna doğru düzleşmenin başladığını (/]Zi(ırçığwl,
f.wrdaşçıgum gibi Tezk. Ebu Leys, 64), 16. yüzyılın sonlarına doğru da uyumun tamamlandığını görınekteyiz (Develi 1995, 41-42).
+ArU yön eki
44.§ ET'nin -GArU yön eki ETT'de bu özelliğini korumuştur : içerii, yof.mrıı
122 Develi
+AGU sayı eki
45.§ Nadir rastlanan bu ek ET' de olduğu gibi korunmuştur: biregii
-GI filden isim yapma, eki
46.§ ETT metinlerinde ~aygu, sevgii, yiygii gibi kelimelerde hep yuvarlak ünlülü olarak geçen ek, metnimizde aynı kelimede iki şekilde tespit edilmiştir: bıçgıı-y-ıla - bıçgı-y-ıla.
-(U)K fiilden isim yapma eki
47.§ ETT devresinde bu ek yaygın olarak yuvarlak ünlülüdür : artıı(\,
esriik, ııyarnı(\, yazu~ vs. Ancak bazı metinlerde uyuma bağlanmış örneklerle de karşılaşırız: çekişik (Mukaddime.), ayı(c, delik (Tezle Ebu Leys). Miracnfune'de ETT'nin genel özelliklerine uygun olarak yuvarlak ünlülüdür : artıı(\, bö!iik, bııçııgı, bııyrıı(\, deliikleri.
-U fiilden isim yapma eki
48.§ ET'de fiilden isim yapan -(0 )G ekinin yardımcı ünlüsü ETT devresinde kelime sonunda /G/ düşmesi neticesi yuvarlaklaşmış ve ekin yerine geçmiştir. Metnimizdeki örnekler, bu ekin uyuma bağlanmaya başladığını göstermektedir : a~ılu - aslıdıır, dizli-y-idi, öliiyi, öriilii, saçı, tolıı, yazılu-durıır -yazılıdı.
-su . 49 .§ Tek örnekte uyumsuz olarak tespit edilmiştir : yatsu 11a111az111
+vUz, +Uz birinci çokluk şahıs ekleri
50.§ biz zamirinin bir şahıs eki olarak ekleşmesinden sonra /b/ dudak ünsüzünün tesiriyle ek ünlüsünün yuvarlaklaştığı göıiilüyor. Zamanla aynı ek v > 0 gelişmesiyle +Uz şeklini almıştır. Bu gelişmenin çok kısa bir süreç içerisinde tamamlanmadığı, geçişin yaklaşık iki yüzyıl kadar sürdüğü metinlerden anlaşılmaktadır. Sultan Veled'deki biz neviiz, ikimiiz biriiz gibi örnekler (SVTM, § 274) bu sürecin eskiliğini gösteriyor.
Miracname'de de ekin her iki şekli yuvarlak ünlülü olarak kullanılmıştır: göreviiz, bitiiriiriiz
+dUr bildirme eki
51.§ durur şeklinden gelişen bildinne eki ETT metinlerinin çoğıında yuvarlak ünlülü olmakla beraber, zaman zaman düz ünlülü şekillere de rastlanır : vardır, ziileyljlidır, atamuzdır (Darir, 48); yo~dır (Gunya.). Miracname'de de
Mi'riic-niime 123
esas olarak yuvarlak ünlülü yapı hakimdir: a(ıvüldiir, bileıııediir, ırmu~\Clur,
11ediir vs. Bunun yanında kimlerdir/er örneğinde ekin uyumlu bir örneğiyle karşılaşmaktayız. Çoğu zaman vezin zorlamasıyla da olsa -durur şeklinin sürmekte oluşu (ol-durur, yof\-dıırıır, almış-durur) yuvarlak ünlünün konınmasını kolaylaştıran bir etkendir.
-dUm, +dUfi, -dUK Görülen geçmiş zaman ekleri
52.§ Göıiilen geçmiş zaman eki -d'den sonra kullanılan iyelik eki menşeli şahıs eklerinin ses düzenleri de iyelik eklerinin ses düzenlerine paralellik göstermektedir. Bunlarda /m/ ve /n/'nin yuvarlaklaştırıcı tesiri vardır. 1. çokluk şahısta ise, ET devresinde de yuvarlak ünlülü olan -dUK partisip ekine andınna söz konusudur. 3. şahıslarda yine ilgili iyelik eklerine paralel olarak ünlü daima düzdür. Göriilen geçmiş zaman eklerinin 17. yüzyıldan itibaren dudak uyumuna bağlandığı göriilmektedir (Develi 1995, 83-86).
Metnimizde bu ekler daima yuvarlak ünlülüdür : açdıım, dilediim, geldiim, ogradıım vs.; getiirdiiii, işiddiiiidi, işitmediiii mi, ~wldııii vs.; gördiik, ögiit l'irdiik vs.
-Ur, -Ar, -Ir ve -r Geniş zaman ekleri
53.§ ET devresinde ünsüzle biten fiil tabanlarına getirilen geniş zaman ekleri -Ur, nadiren -Ar, tek tük de -Ir; ünlüyle biten fiil tabanlarına ise -(y)Ur, nadiren de -r;dir. ETT devresinde ünlüyle biten fiil tabanlarına /U/'nun yardımcı ünlüye dönüşmesi sonucu sadece -r eki getirilmeye başlamıştır: aglar, bekler, ırlar, ı>irbirem vs. ET' de seyrek olan -Ir şekli, istisnalar dışında, -Ur olımışhır : bar-ır > var-ur, bil-ir > bil-i.ir, kel-ir > gel-ür vs. Böylece ETT devresinde geniş zaman ekinin üç şekli ortaya çıkmıştır : -Ar, -Ur, -r.
Bu eklerin hangi prensiplere göre fiil tabanlarına eklendikleri hususunda genel hatlarıyla özellikler, Miracnfıme'deki örnekler göz önünde hıtularak şöyle ifade edilebilir (Mundy, 300) :
-r : Açık fiil tabanlarına : : uglar, bekler, ırlar, virbirem vs.
-Ar : Tek heceli kapalı fiil tabanlarına : açar, biter, döger, geçer, saçar, yiter vs.
-Ur : Çok heceli kapalı fiil tabanlarına, seyrek olarak da tek heceli kapalı fiil tabanlarına : ayırıırdı, çı/f:arıır, dirtediirdi, seviııiişiirler, yalvarurlar; alıır,
olur, ıırıır, biliir, biniir, ~alıır, bulur, geliir, giriir, durur, ~ıınuıwıı, varıır vs. Burada bilhassa -Ur getirilen fiil tabanlarının /il, /r/, /n/ ünsüzleriyle bitiyor alması dikkat çekicidir.
124 Develi
+Ir şekli ETT metinlerin ancak istisnai örnekler olarak karşımıza çıkar : ol11rını111 (SVTM, § 141 ), degir (Gunya.), girir, ı·irir (Darir, 48), bitirin, irişirsin, segirdir, yaraş11· (Tezk. Ebu Leys) vs.
-sUn üçüncü şahıs emir eki
54.§ ET'deki yuvarlak ünlü ETT'de de kon.ınmuştur. Bazı metinlerde tek tük de olsa düz ünlülü tabanlardan sonra uyumlu örneklere de rastlanmaktadır: ol111as111 (Darir, 48), 0!111as111 (Tezk. Ebu Leys, 58 ). Bu ek XVII. yüzyıldan itibaren dudak uyumuna büyük ölçüde bağlanmıştır (Develi 1995, 89-90).
Metnimizdeki örnekler daima yuvarlak ünlülüdür : hi11sii11, gelsii11, 11 1eylesii11, tesbl/ı eylesii11 vs.
-(U)fi, -(U)fi Uz ikinci şahıs emir ekleri
55.§ Bu emir eklerinin ünlüleri ET döneminde dudak uyumuna bağlı iken ETT'de yuvarlak ünlülü ekler sınıfına girdiğini gönnekteyiz. Çokluk şeklinde yardımcı ünlü bazı metinlerde düz olarak tespit edilmiştir : (olıiiuz, eydiıliiz,
ı·amlıız, göriiiiiz (Darir, 50). Metnimizde daima yuvarlak ünlüli.idürler : alııii, dıırııii, oya1111ii, örii dıırııii, secde /ulıııl ; aıl/wlıız, clıırııılıız, geliiıliiz, işidiiiiiiz,
(o!wlıız dii11 11a111liz111, şiikr ey!eıliiz, ;ikr eyleıliiz.
-AIUm emir eki
56.§ ET'de daima düz ünlülü olan ikinci hece ünlüsü /ın/ dudak ünsüzünün tesiriyle yuvarlaklaşmıştır: bi!elii111, gire!ii111, şerh idelii111 .
-dUr-, -GUr-, -Ur- faktitif ekleri
57.§ Bu ekler metnimizde daima yuvarlak ünlülü olarak tespit edilmiştir: bildiir111eye111, bindiiriir!er, göyündürür, indiiriirler, söyiindiiriir, iileşdiiriir,
yidiiriir, irgiirdi, artııra111, bitiiriiriiz, geyiire, (wrşıır11ra111, ~avş11rııra111, {ogurıır, {oyw·a vs.
-dUK sıfat-fiil eki
58.§ Metnimizde üç örneği tespit edilen ek, yuvarlak ünli.ilüdür kestiiklerince, gii!ıııediik, şlidl /al111ad11(1.
Mi ·rac-name 125
-U -1, -A zarf-fiil ekleri
59.§ ET' de yaygın olarak -U gerundium eki kullanılırken daha az olarak -A ve seyrek olarak da -I kullanılmıştır. ETT devresinde her üç şekil de yaygın olarak kullanılmıştır. Bunların kelimelere eklenme özellikleri şöyle özetlenebi
lir:
-A : Tek heceli kapalı tabanlara : gid-e, yap-a
-U, -1:
a) Çok heceli kapalı tabanlara : kopur-ıı, dolaş-ıı, gider-i, dımıa11-ı
b) Açık tabanlara : korıı-y-ıı, yıka-y-ıı, bekle-y-ii, ıola-y-ı, de-y-ii
c) Seyrek olarak tek heceli birkaç tabana : bil-ii, al-ıı, kıl-ı, id-i (Brendemoen 1988, 2; Mundy, 300)
17. yüzyıldan itibaren artık -A gerundiumu yaygınlaşmaya başlamış, -U şekli mesela diyii gibi kelimelere inhisar etmiş (Develi 1995, 90-92), bunlar da zamanla deyi> dzve gelişmesini göstemıişlerdir.
Metnimizde tekrarların teşkilinde daima -A zarf-fiili kullanılmıştır : çeke çeke. dijke drike, dij11e dcine, gide gide, fwcu fwca, öge öge, ııra ııru.
-U, -1 z::ırf-fıil ekleri ise bilhassa birleşik fiil teşkilinde ve ::ıçık fiil t::ıb::ın
larınd::ı kullanılmıştır: diyii, ofiıı_ı•ıı, dıırıı gel, krş. dıırı gelgil, dıırı ı·irgil, gijsıeri ı·inli.
-Up, -UbAn zarf-fiil ekleri
60.§ ET (0 )p ekinin yardımcı ünlüsü dudak uyumuna bağlı iken ETT devresinde hem yardımcı ünlü ek bünyesine dahil olmuş, hem ·de, muhtemelen du
dalcsı /p/ tesiriyle bu ünlü yuvarl::ıklaşmıştır. Genel olan bu yuvarlaklaşmaya aykırı örnekler .bulunduran metinler de vardır : degip, çalıp, girip, yiyip, esıjJ,
varıp, alıp; dönip, dökıjJ, dıırıp, yııyıp, kesmeyip (Mukaddime), çağırıp (Evsaf.), alıp, giderip (Cerrah.); alıp, idip (Çeng.). Metnimizde de bu gibi düz ünlülü örneklerin bulunması yuvarlaklaşmanın ETT ağızlarının tümünde yaygın olmadığını veya uyum sürecinin oldukça erken bir devrede başladığını göstermektedir. Bu ekte uyumun gerçekleşmesi .süreci uzun si.imıi.iş ve ancak 18. yüzyılda tam biruyumgerçekleşmiştir(Develi 1995, 117-118; Develi 1998,49-74)
Metnimizdeki örneklerden bazıları şunlardır: geçiip, kiil eyleyiip, nıııııliz
folııp, olııp, seyr idiip, ıırııp. Bunun yanında yıınııp, girip, bwnıııı olıp, .yuf .yuf olıp, (olıp.
-Up zarf-fiilinin genişlemiş bir şekli olan -Uban, -lbAnı, -UbanUn ekleri ses düzeni açısından da -Up'a benzemektedir : baii ıfriiben, çal;ırııbwı,
126 Develi
diyiibe11, eridiibe11, i/tiibe11, sevi11iibe11, ıılanııba11, bunun yanında artıba111,
iişiibeniiii.
2. Düz Ünlülü Ekler
+(s)l üçüncü teklik şahıs iyelik eki
61 .§ 3. teklik şahıs iyelik eki ET devresinde olduğu gibi ETT devresi metinlerinde de düz ünlülüdür. Ancak kimi metinlerde bilhassa kendisinden sonra başka çekim eklerinin geldiği durumlarda uyumlu örnekler de tespit edilmiştir : og/ıı, iistii11e (Darir, 51 ), gendiizii (Gunya.), sözii11i (Tezk.). Bu durum ekteki düz ünlünün konınmasına sıklıkla kelime sonunda yazılmasından kaynaklanan bir imli\ alışkanlığının yardımcı olduğunu gösteriyor. Miracnfüne'de de iç hecede kalan ekin uyuma bağlandığı örnekler tespit edilmiştir: o,{Slı, boyıu, gijgsi, ~wmıısı, sııçsıız111, iisti11e, yir yiizi11de, yiiiii11de11 yanında f!aı•11mıı11da11,
sııç/11.1·1111, iistiine.
+(y)I yükleme hali eki
62.§ ETT'de yaygın olarak düz ünlülü olan bu ekin kimi metinlerde istisna! olarak yuvarlak ünlülü şekillerine rastlanır: diliiiiii (Mundy, 305-306), ıledeilii (Darir, 51 ).
Metnimizde daima düz ünlülüdür : ademi, afıvülii111i, bııraf(I, giici, gii11i, kinıiimiizi, öliiyi, sözi, iimıııetiiiii vs.
+llK isimden isim yapma eki
63.§ ET devresinde büyük ölçüde uyumlu olan +1°K eki, ETT devresinde düz ünlülü ekler sınıfına girmiştir. Bununla beraber metinlerde genel bir düzleşme tablosuna uymayan örnekler de sık sık geçer : dirlik - dirliik, eylik -cyliik, faıraıiulıf\ - f!arai'iıılııfı, lpıllıfr, - fwllııfr, (SVTM, § 147), f!ullııfı, ~ayrıılıfı
(Çarh. ), artııfdııft, eyliik (Kelile, 155), ıılulııf(, faıllııf!, tanııf!lııf<, ey!iik (Marz.) vs.
Miracname'de de yuvarlak ünlülü örneklere rastlanmaktadır : amlıgı, bir!igi11e, ey/iik, mııştıı/ıf(, (ayalıfr,, ıızıı11!11gı - ıızıınlıgı, yı/lıfı, yiiceliigi.
+inci sayı eki
64.§ ET devresindeki +(0 )nç ekinin yardımcı ünlüsü kelime tabanlarına uyumlu gelmektedir. ETT devresinde diş ünsüzlerinin tesiri ve iki, altı, yedi gibi sayılara andımıa neticesi her zaman düz ünlülüdür. Metnimizdeki örneklerde de düz ünlülü tespit edilmişlerdir: altıncı, bişinci, dördinci, ikinci, iiçinci, yidinci.
Mi 'rac-name 127
+mi
65.§ ET'nin daima yuvarlak ünlülü olan soru edatı fili/, ETT'de her zaman düz ünlülüdür. Miracname de bu genel ses düzenine uymaktadır : bi11111edi 111i, bunlar fiil, emir mi, giye 111i, işitmediiii mi, :şur mı, wırııwdı fiil.
+(l)D-, +IK- isimden fiil yapma ekleri
66.§ Bu eklerle ilgili iki örnek de düz ünlülüdür: giıiide111, uçı(wıayalar
-(I)ş, -ki, -im, -in fiilden isim yapma ekleri
67.§ Bu eklerle ilgili eldeki örnekler uyumlu görünmektedir: iniş, elin alıcı, at/111111111, içi111, degin, diitii11de11 .
-(1)1-, -(l)n-, -(l)ş- fiilden fiil yapma ekleri
68.§ Fiilde çatı kategorisini teşkil eden bu yapım ekleri ETT genelinde düz ünlülü ekler sınıfına dahil olmuştur. Ancak her ek için istisnai kullanışlar her zaman mümkündür.
Miracname' de de ETT genelinin ses düzenine uygun bir yapı vardır: Genelde düzleşme yaygın iken yuvarlak ünli.ilii şekiller de karşımıza çıkabilmektedir: açılur, dirildiler, dökiliir, yaradılmış, öriilii, iiziiliir; h11!11111wyam, çekindi, do(wı111-, göriniirdi, sev11işibe11, seviniişiirler, tac umııır, göriindi, göyiindiiriir, sel'İllİİr; çagrışıılar, göriişıi, irişti, sev11işibe11, seviniişiirler
seFiniişiirler örneğindeki yuvarlaklaşma dudak uyumunun tersine bir gelişmedir.
+Anı, +sin bildirme ekleri
69.§ Çok fazla örnek olmamakla birlikte birinci ve ikinci şahıslarda bildirn1e ekleri +Am ve +sln şeklindedir: be11e111, settlira111, sevdiigisi11
+Anı, +in, +sin, +siz şahıs ekleri
70.§ Birinci teklik şahıs eki olarak +Am, bir örnekte de +In'dır : alf111şam; ba(wra111; bi liirem, eydiirem; öliiserem; virbireflı, ı ·irıııişem; di11ıezi11.
İkinci şahıslarda ise ekler düz ünlülüdür: alıırs111, biliirsi11, göri.ı·ffı·i11, göriirsin, :şa11as111; irisersiz, yatursız.
-lsAr gelecek zaman eki
71 .§ ETT genelinde bu ekin ilk hece ünlüsü düzdür, ancak metnimizde birkaç kelimede yuvarlaklaşma görülmektedir 'aıab lplısur, giriser, görisersi11, iriser, Firiserem alusan1111, öliiserem.
128 Develi
-Dl görülen geçmiş zaman
72.§ Görülen geçmiş zaman eki diğer şahıslarda yuvarlak ünlülü iken, üçüncü şahısta daima düz ünlülüdür. Bu elbette iyelik eklerinin yapısı ile ilgili bir durumdur : attılar, baf.mmadı, bezedi/er, bııldılar, didi, dö11di, duttı, irgiirdi, şordı, (aldı, yöriidi vs.
-mlş öğrenilen geçmiş zaman
73.§ Bu ek de her zaman düz ünlülüdür. bitmiş, direk afmış, dutmış, f.;a111ışlar, (almış, l'll!'mışw11 vs.
-Aylın +Ayin emir ekleri
74.§ ET 1. teklik şahıs emir eki -Ayin, ETT'de de varlığını sürdürmüş, ancak diğer birinci şahıs eklerine andınna yoluyla -Aylm şekli de ortaya çıkmıştır. Bu ikinci şekillerin, Miracname'de, imi tesiriyle dar ünlüsü yuvarlaklaşmış örnekleri de tespit edilmiştir : diyeyi11, eydeyiıı, şerf.ı ideyiıı, diyeyim, eycleyim, göreyim, açayıım, bileyiim, diyeyiim, eydeyiim .
-G il emir eki
75.§ İkinci şahıs emirde kuvvetlendinne fonksiyonuyla kullanılan bu ek daima düz ünlülüdür: açgıl, digil, dilegil, dııtgıl, işitgil, 11111(/' algı! vs.
-Ali, -ICAGAz, -lcAK, -lncA zarf-fiil ekleri
76.§ Bu eklerin dar ünlüleri her zaman düzdür : iiredeli, yaradalı; haf.;ıçttf.\, diiiicek, afıcaf.\, gelicek, işidicek, açınca; ıırtıcagaz, çıf.rıcegez,
giiricegez, ölicegez, öliııce.
İs ın Çekim
Çokluk Ekleri
77.§ Miracname'de çokluk eki +lAr'dır : agaclarwi, atlar, 'avmtfarı,
ciilıudlurn 104; ırgatlar, sagdagılar, şe/ırlerde (amııfar vs.
Hal Ekleri
Miracnamede hal kategorisi ETT için standart kabul edilen şekilden farklı değildir.
78.§ +(n)Uii ilgi hali eki her zaman yuvarlak ünlülüdür: lidemiiıi, agacwi, gögiiıi, 111ıış(afaıııııi, (agwi vs. Birinci teklik şahıs zamirinden sonra +Um şeklindedir: beııii111. İyelik eki alınış kelimelerden sonra ilgi hali ekinin 0 olduğu örnekler de vardır: agzı yarı, yiizi ııw·ı gibi.
Mi'riic-niime 129
79.§ +(y)I, +n : Yükleme hali eki her zaman düz ünli.ilüdür: lide111i, af11•lilii111i, burafo, çulı, gözi, giici, giini, kimiimiizi, (amııyı, iimmetiiıii, yiizini vs. Ekin o olduğu örnekler de vardır : başwi, eliim, göziim, siinnetiiıi, yiiziiıi vs. Bir örnekte ek +nI olarak tespit edilmiştir : lidem .şajini (!). Ancak bu örnek bir istinsah yanlışı da olabilir.
+n şekli ise üçüncü şahıs iyelik ekinden sonra kullanılır : adların, ad111, 'ayblarm, banııagın, elin/arın, gendiilerin, gaybetin, 'imrliıı og/111, selli111111,
va~in, virdiigin, ya/su namlizm, yo/111 vs.
80.§ +(y)A yönelme hali eki : Ses düzeni ve fonksiyonları itibariyle diğer ETT metinlerinden ayrılmaz : lib-ı zemzeme, agaca, ar~ws111a, başlarına, bwiu,
daşa, göge, köşke, resiile, .şiire/ine {opra(w iistine, yalnıcaga, ziyarete vb.
Şu beyitte yönelme hali için sıfır morfem kullanıldığı söylenebilir :
380. dün namaz ahirete yara!~ olur ölicegez gözii!İiiz çırag olur
81.§ +dA : ugacda, başmda, dördincide, gökte, (wtumda, fsıraii111da,
şoldagı, yaradılmışta, yirde, yöremiizde vs. (oylimette degin (151) örneğinde +dA 'nın yönelme hali işleyişinde kullanıldığı görülmektedir. Bu, başka ~TT metinlerinde de zaman zaman göriilebilen bir özelliktir : (wpus111da vardı, bun
da geleviiz vs. (Gülsevin, 40-41 ).
82.§ +dAn, +dln ayrılma hali eki : ba(ordan, bıırli(\tan, çalaptan, demiir
den, heybetten, {amııdan, zemlıerlden ; .şagdın, .şold111. +dln eki ETT için ancak bazı kalıplaşmış kelimelerde ve edat çekimlerinde görülmektedir : daşrad111, öıidin, (obledin ywia (Nazın., 36), bendin, bendin yaiia (İslami),
83.§ +CA eşitlik hali eki : Metnimizde canlı bir çekim eki olarak kullanılmaktadır : bunca, dilince, diinylica, kestiiklerince, sagış111ca, sagışmcadur. Bazı kelimelerde ise kalıplaşmıştır : nice.
84.§ +ln, +ile vasıta hali eki : Vasıta hali eki olarak +In kullanımı oldukça azdır; ile edatı ise hızla ekleşmekte ve dil uyumuna bağlanmaktadır. Ancak bu edatın ekleşmesi günümüzde bile tamamlanmış bir süreç değildir: birin birin, bir birin, degin, gezin; emri-le,fıkr-ile, 'ışlı-ıla, nfir-ıla, .şafii-y-ıla, .ş1111 'ı-y-ıla vs.
İyelik Ekleri
85.§ +(U)m, +(U)mUz : Birinci şahıs iyelik ekleri her zaman yuvarlak ünlülüdür : udımıım, 'a(dum, (wlagıım, rafımetiimi, söziim, te11ii111, yöriidiigiim vs.; arumıızda, clinw11ıız, cii111le111iiziiii, degmemiize, kimiinıiizi, s11l{an11111uz, iistiimiize, yöremiizde vs.
130 Develi
86.§ +(U)fi, +fiUz : İkinci şahıs iyelik eklerinde de yardımcı ünlü daima yuvarlaktır: 'aMuii, ar~wiia, .başııii, canııii, işiii'i, miizdiiıie, söziiıi, iimmetiiıi;
göiiliiiiiiziiii, göziiıiiiz, _twirıiiıız vs.
87.§ +(s)I, +lArI : ayagı, boynı, ~11ynıgı, ötdiigi, .. sözine, siıçlusun, {0111;
ucı, iistine ~ iistiine, yir yiizinde vs. Kimi dunımlarda üçüncü şahıs iyelik eki için sıfır morfem kullanılmıştır : dii11 namaz, gendiiler. +lArI : adem oglaıılarıııwl, dillerin, ıs/arına, ~wııadların, ~arın farında, 'ömiirleri, köşklerini vı;.
F il Çekimi
Bildirme Ekleri
88.§ +Am birinci teklik şahıs bildirme eki: İsim tabanlı yüklemlere getirilen bu ek ben zamirinden gelişmiştir. Miracname'de +vAn/+vAm şekli yoktur: be11e111, settara111.
89.§ +sin ikinci teklik şahıs bildinne eki : sen şahıs zamirinden gelişmiştir: sevdiigisiıı.
90.§ +dunır/+dUr üçüncü şahıs bildirme ekleri : Süreklilik ifade eden tur> dur- yardımcı fiilinin geniş zaman çekiminin kalıplaşıp ekleşmesiyle oluşan bu ekin her iki şekli de Miracname'de kullanılmaktadır. İhtimallik manası taşımayıp daha ziyade "bildinne", "kuvvetlendinne" ifade eder. Aynı kuvvetlendinne fonksiyonu zaman ekleriyle birlikte kullanılışlarında da açıktır : miivekkel idipdiiriir, giriserdiir, yaradılmışdur.
ne yatursızdur örneğinde ikinci şahıs eki üzerine gelmiş +dUr ekinin kuvvetlendirme fonksiyonu açıktır; burada sorunun etkisi +dUr ekiyle desteklenmektedir. Soru anlaınmın +dUr ile kuvvetlendirildiği diğer örnekler şunlardır : kim-diiriir, ııeden-diiriir, kimdiir, kimlerdir/er, ne gişidiir, ııediir.
+durur şeklinin büyük ölçüde +dUr'a dönüştüğünü, ancak vezin gereği +durur'un da varlığmı sürdürmeye devam ettiğini düşünüyoruz :
+durur : adı-durnr, arasmda-durur, döşelii-diiriir, girçek-durıır, ol-durnr, şa~ıib-i lpble-diiriir, yo~c-durıır vs.
+dUr : adıdur, belliidiir, bilemediir, ~apudur, lev~ıtediir, nicediir, oldur, sagış111cad11r, tmirı birdiir vs.
Bildirmenin eksiz ifade edildiği örnekler de vardır : namaz lplma~c gerek, silmek gerek.
Mi'rac-ııame 13 l
Şahıs Ekleri
ETT döneminde iki tip şahıs eki kullanılmaktadır. Birinci tipteki şahıs ekleri şahıs zamiri menşeli, ikinci tiptekiler iyelik eki menşelidirler.
Miracniime'de ilk gruba dahil olan eklerden +Am, +In, +Vuz, +Uz, +sln, +slz; ikinci gruba dahil olan eklerden +(0 )m, +(0 )ii, +(0 )K kullanılmıştır.
Birinci Tipteki Şahıs Ekleri
91.§ +Am birinci şahıs eki : ben zamirinin ekleşmesiyle gelişmiştir.
ETT'nin ilk metinlerinde zaman kategorisinden sonra +vAm, +vAn, +vUm şekilleri yaygındır : bildiireven, ~wçavan, aglayaııam, giilevem, dııtavwn, içe\Iİİm (SVTM), daha sonra +Am, +Im, +In şekilleri de gelişmiştir : dııtmışam, ölisere111, göyerim, ~wl11ıışım (Darir), iltiirem, umarm, başarıırvanm (Süheyl.) vs. Bu ayrı şekillerin kullanılma sıklıkları veya birinin tamamen kullanımdan düşmüş olınası eserlere göre değişen bir durumdur. Miracname'de yalnızca +Am ve bir örnekte +In şekli kullanılmıştır. Burada bildinne ekleriyle de bir paralellik arz eder. Bu ek öğrenilen geçmiş zaman, gelecek zaman (-IsAr), geniş zaman ve geniş zamanın olumsuzu ile birlikte kullanılmaktadır :
almışw11, alıırc1111, alıısaram, dilerem, gönııişe111, öliiserem, viriserem, l'İrıııişe111 vs. ; di11ıezi11.
92.§ +vUz, +Uz ikinci çokluk şahıs eki : biz şahıs zamirinden gelişen bu ekin ünlüsü dudak ünsüzleri tesiri ile yuvarlaklaşmıştır. Metnimizde iki örneği vardır: bitiiriiriiz, göreviiz.
93.§ +sln ikinci teklik şahıs eki : sen şahıs zamirin.den gelişen bu ek geniş zaman, gelecek zaman, istek çekimlerinde kullanılmıştır : alursııı, biliirsin, göriirsin, görisersin, bilesin, bilmeyesin, dire.sin, ~anasın vs.
94.§ +slz ikinci çokluk şahıs eki : siz şahıs zamirinden gelişen bu ekle ilgili Miracniime 'de iki örnek vardır: irisersiz, yatıırsız.
İkinci Tipteki Şahıs Ekleri
95.§ +(0 )m birinci teklik şahıs eki : Metnimizde istek ve görülen geçmiş zaman çekiminde iyelik eki menşeli olan +(0 )m şahıs eki kullanılmaktadır : arııırwıı, ayımııya111, diyem, ~wlam, {oy/ayam, virem, yarlıgayam vs.; aldum, bi/111edii111, diledii111, geldii111, yöridiim.
96.§ +(0 )n ikinci teklik şahıs eki : Görülen geçmiş zaman ve şart çekimlerinde kullanılmaktadır : bile-y-idiiıi, getiirdiiJi, içeydiiıi, işiddİİ!idi, işilmediiıi mi, ~wldııii, şejü 'at ~a!a-y-ıdwi; 'li~cıl-iseıi, dilerseıi, mii 'miıı iseıi, ~anmwi, ~orar
ısaıi, iimmet-ise!İ.
132 Develi
97.§ +(0 )K birinci çokluk şahıs eki : ET ve Doğu Türkçesi'nde göülen geçmiş zamanda l. çokluk şahıs biz zamiri ve bunun ekleşmiş şekilleri ile ifade edilmekte idi ( Gabain, § 217). Oğuzcada -dUK şeklinin şahıs ifadesi taşımamasına bakarak6 +(0)K'ııı şahıs eki halinde gelişiminin 11. yüzyıldan sonra gerçekleştiğini söyleyebiliriz.
Bu ekin Miracname'deki örnekleri şunlardır: gördiik. ögiit ı>irdiik.
Emir Çekiminde Şahıs Ekleri
Şahıs zamiri veya iyelik menşeli olmayan, emir çekiminde kulla111lan bir kısım ekler emir yanında şahıs anlamı da taşırlar. Miracname'de emir teşkilinde kulla111lan bu gibi eklerden -Aylın, -AIUm, -(U)ı1, -(U)ıiUz, -GII, -sUn emir çekimi bahsinde ele alınacaktır.
Zaman Ekleri
Geniş zaman, Şimdiki zaman
98.§ -Ar, -(U)r, -(l)r : ET' de olduğu gibi Miracname' de de bu morfemler içinde bulumılan zamanı veya geniş zamanı ifade etmektedirler. Ayrı bir şimdiki zaman fonnu gelişmemiştir. Bir örnekte -(U)r morfemi belirsiz gelecek zaman ifade etmektedir :
61. çulı dibac eyer oyan cümle nür şalavat viren yarın aıia binür
Bu morfemlerin fiil tabanlarına eklenme prensipleri yukarıda gösterilmişti (53. §). Şahıs eki olarak -Am, +Uz, +sln, +slz, +o ve +!Ar kullanılmaktadır. Bu zamanla ilgili bazı örnekler şunlardır:
alanım, f!,orfwram, ııirbirem, bitiiriiri.iz; biliirsin, 11 1eylersin, yatıırsız; ıı
çıır, döker, gider, iver, rivayet lçılar, uçar, yanıır; u,glar, ııglar-ıdı, (liler, ıııııştı/ıır, o(wr, açılıır, alıır, bi11iir, çı(wrıır, eydiir, geliir, (ogırıır, oyarıır,
(011111rıır, yidiiriir, seviniişiirler vs.
Geniş zamanın olumsuzu -mAz morfeıniyle teşkil olunmaktadır:
beıizemez, dimez, geçmez, gerekmez, inanmaz vs.
"Kaşgari'nin verdiği barduk "gittim", men ya kurduk "'Ben yay kurdum"; ya kurduk ··o. yay kurdu", bi= ya kurduk "Biz yay kurduk" örneklerinde (DLT, ll, 61-63) geçmiş zamanın ·-dUK partisibiyle kurulduğu. şahıs ifadelerinin başta kullanılan zamirlerle temin edildiği görülmektedir.
Mi 'rac-name 133
-(y)A morfemi de geniş zaman teşkilinde kullanılmaktadır: gele, göreler, ola, ola şej!wt, sa11as111 - şa11as111, şımış alam, ra(ımet (ola, yana.
Gelecek Zaman
99.§ ET'de gelecek zaman -GAy ve -TAçl morfemleri ile teşkil olunmaktadır. ETT devresinde -T Açl morfemi sıfat-fiil fonksiyonuyla sınırlanmıştır:" ... lıer dogdaçı kim dogar şey(lin geliip ... " (Gülsevin, 104), " .. geldeç yıl ... " (Gülsevin, 124). Kaşgarl'nin Oğuz-Kıpçak şivesi olarak adlandırdığı şiveye ait olduğunu kabul ettiğimiz Ali 'nin Kışşa-i Yilsıif" adlı eserinde ise -DAçl eki gelecek zaman kipi teşkil eden bir morfem işleyişinde kullanılmaktadır:
28- Nübüvvet-risftlet buldaçı sen Hem memleket iyesi oldaçı sen Rahatlığa beşaret buldaçı sen Halil zebih devleti gömür imdi.
135-Kuyudan çıkaruban satıldaçı Andan sofira afia töhmet çok oldaçı Hem yene zindan içre salındaçı Her hal içre ben böyle olam imdi.
-GAy'dan gelişen -A morfemi ise gelecek zaman işleyişinde sıkça kullanılmıştır (Gi.ilsevin, 102). Asıl işlek gelecek zaman eki ise -lsAr'dır. Bunun yanında -AcAk başlangıçta işlek bir sıfat-fiil eki, daha sonra ise gelecek zaman teşkil eden morfem olarak kullanılmıştır (Gi.ilsevin, 103).
Miracnfüne'de yaygın olarak -IsAr morfemi kullanılmıştır : 'aiab lplısar, giriser, görisersin, iriser, lpı(ı)ısar, mat olısar, viriserem. İki örnekte baştaki dar ünlü yuvarlaklaşmıştır: alusarmn, öliiserem.
-A morfemi bazı emeklerde gelecek zaman işleyişindedir : binmeye, diyem, giye mi, göreviiz, (ıaram olaydı, yanmaya.
-AcAK ise Miracname'de tespit edilmemiştir.
-IsAr morfem inin bazı istisnalar dışında 15. yüzyılın sonlarına doğnı ar-tık kullanımdan düştüğü göz önüne alınırsa (Flemming, 50) gelecek zamanın yapısı metnimizin 14. yüzyıla ait olduğu kanaatimizi (imla özellikleriye birlikte) destekleyen bir husustur.
Görülen Geçmiş Zaman
100.§ ET'de Görülen geçmiş zaman teşkil eden -D+iyelik eki yapısı
ETT' de de korunmuştur. İmlada yaygın olarak dal ile yazılmakla birlikte bir.
134 Develi
çok metinde de te'li şekillere veya -t ile biten fiil tabanlarından sonra dalın üzerine şedde konulması gibi imla özelliklerine rastlanmaktadır. Bu konuyu yukarıda "İç seste Ünsüz benzeşmesi" bahsinde (32. §) genel hatlarıyla ele alımş ve bu morfemin iç seste ünsüz benzeşmesine tabi olduğu kanaatinde olduğumuzu, uyum gerektiren yerlerdeki dal harfiyle yazılışların bir im!a meselesinden ibaret olduğunu belirtmiştik. Burada münhasıran görülen geçmiş zaman ekinin fonolojisine ait olmak üzere iki tarihi gramerdeki bilgileri de vennek istiyoruz.
Kaşgarlı Mahmut bu konuda şöyle demektedir:
"Doğrusu sert lıaıjlerde mazi alameti olan dal lıaıji, söylenişi tatlılaştırnıak için te )ıe çevrilmektedir. Sert lıwjler şunlardır: Sert be ('= p), sert cim (= ç), kaj," sert ke (= k). Bwılardan başka lıaıjlerde doğrıı olan 111azi siygası de ile söylenmektedir; çiinkii bu, daha giizeldir." (DLT, II, 5, 33).
Doğrudan Türkiye Türkçesinin gramerini konu alan Molla Salih' in eşŞiiztır-iiz-Zelıebiyye isimli eserinde bu uyum bir kural olarak tespit edilmiştir :
"Kural (1) : Bir kelimenin sommda ç, ş, fr, {, t, p, k sakin olarak bulunursa, mazi belgesi olem d t :ve çevrilir ve le ve { da idgam ol1111ıır. Ben biitiin Örnekleri t )ıe çevirmeden d ile verdim; bilesin ve nerede d t 'ye çevrilir uyanık bulıınasm!" ( eş-Şüzfır, 17).
Görüldüğü gibi her iki eserdeki ifadeler göıülen geçmiş zamanda kesin bir ünsüz uyumunu ortaya koymaktadır. Bilhassa Molla Salih'in ifadesinden dal ile yazılışın bir imla meselesinden ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
Miracnfüne'de de söz konusu morfemin doğrudan te harfi ile yazıldığı bir hayli örnek olduğu gibi, -t ile biten fiil tabanlarından sonra ekin şeddeli dal ile yazıldığı örnekler de vardır. Biz bu örnekleri değerlendirerek Miracname metninde eklemede bir ünsüz uyumunun varlığını kabul ettik.
Şahıs ekleri olarak iyelik ekleri menşeli eklerin kullanıldığı göıiilmektedir. Bunlar +(U)m, +UK, +(U)i'i, +I ve +IlAr'dır.
açtıım, aldıını, bafrtımı, dilediim, eyittii111, geçtiim, indiim, na~ar ittiim, vard11111, yöridiim vs. ; gördiik, giilmediik, ögiit virdiik, şad/ frılmadu~c vs.; getiirdiiii, işiddiiiidi, ~mldwi vs. ; açtı, almadı, ba/flmıadE, bezediler, dirildiler, duttı, eyitti ~ eyitti, gitti, irdi, işitti, ogradı, ögretti, yidi, yöriidi vs.
taşır:
Şu örnekte -D+Ui'i mqrfemi geçmiş zaman değil, gelecek zaman ifadesi
239. 'izzet eyle kim bulasm şefa'at yol}sa l}aldui'i tamuda şöyle ebed
Mi'rac-name 135
Bunların yanında esas olarak öğrenilen geçmiş zaman teşkilinde kullanılan -mlş'ın birinci şahıs çekiminin "görülen geçmiş zaman" ifade ettiğini düşünülebilir (Gülsevin, 81 ). Burada şahıs eki olarak +Am kullanılmaktadır: al111ı
şa111, gömıişem, varmışam, vimıişem.
Öğrenilen Geçmiş Zaman
1O1.§ -mlş morfemiyle failin gönnediği, bizzat şahit olmadığı, duyduğu, tahmini ifade eden geçmiş zaman ifade edilmektedir. Ancak bu zamanın birinci şahısta böyle bir ifade taşıması düşünülemez. Kişinin geçmişte yaptığı işi anlatmasının "görülen geçmiş zaman" olarak değerlendirilmesi uygundur (Gülsevin, 81 ): baglwnışlar, bl-çlire almış, bitmiş, bmı~w11ş, bizemiş, dimiş,
dutmış, el bir itmiş, (almış, yaratmış, yazmış vs.
Metnimizde bu ekin sadece 3. şahsa ait çekimleri tespit edilebilmiştir.
-mlş+durur ve -mlş+dUr yapısı ise artık öğrenilen geçmiş zaman ifadesinden farklı bir anlam ifade etmek üzere kullanılmaktadır. Bunlardan birincisi "geçmişte şahit olunan ve halen sünnekte olan bir ediş, kılış veya oluşu ifade etmektedir : bitmiş-diiriir, dutmış-durur, l!ayim almış-durur örneklerinde olduğu gibi:
134. her biri bir taba~ nür dutınış-durur böş şalavat gejiiri.ir saçı ~ılur
158. ikisi l~ayim şöyle almış-durur düni güni tanrıya şükr lplıır
190. şag yanında bir agac bitmiş-durur kök(i) yidi ~at yiri dutmış-dunır
Metnimizde bir defa geçen -Ip+dUrUr şeklinin de aynı anlamı ifade ettiği söylenebilir :
385. bu üç nesne üstine anı çalap müvekkel idipdüri.ir ol vehhap
-mlşdUr morfeminin ise görülen yahut bilinen bir geçmiş zamanı kuvvetlendinne anlamı ifade ettiği görülmektedir :
72. bumıfi-içi.in yaradılmışdur cihan ne ki vardur aşikar gizlü nihan
148. yidi yüz [bifi] şagına dunnışdur yine yidi yüz bifi şalında ~ılur şena
-mlssA (< -mlş (I-)sA) yapısı şarta bağlı bir ihtimallik ifade etmektedir:
136 Develi
423. her ki bir bayr işe niyyet eyleye benüm dabı vannıssa virem diye
İstek
102.§ İstek kipinin teşkilinde kullanılan -(y)A morfeminin metnimizde yalnızca teklik şahıslarla çekimi tespit edilmiştir. Bu morfemin aynı zamanda geniş zaman ve gelecek zaman da ifade ettiği yukarıda belirtilmişti.
artııram, ayırmıyam, bildiirmeyem, (wrtaram, (oy/ayam, yarlıgayam; bulasın, diresin; bile, gele, (wla, (oyura, yiye vs.
Emir
103.§ Emir çekimi, emir kategorisini teşkil eden ekler ile şahıs eklerinin ortak olması, yani bir morfemin hem emir hem de şahıs ifade etmesi bakımından diğer çekimlerden ayrı bir hususiyet taşır. Kullanılan ekler şunlardır:
1. şahıs 2. şahıs 3. Şahıs
-Aylın, -Ayln 1-AlUm -0, -GII 1-(U)ii, -(U)iiUz -sUn 1 -
Emir çekiminde ifade her zaman "emir" olmayıp istek, dilek, temenni gibi anlamlar da ifade edilmektedir. Bilhassa birinci şahıslarda dileme, isteme, arzu ve temenni etme gibi anlamlar "emir"den kuvvetlidir. Emir anlamının en kuvvetli olduğu 2. teklik şahısta dahi muhatap konuşandan kuvvetli, üstün, yüce olursa bir emirden ziyade "dileme, isteme, arzulama, temenni etme" gibi anlamlar öne çıkar. Bu anlam değişmelerine bakmayarak, söz konusu eklerin oluşturduğu kategoriyi "emir" olarak isimlendiren görüşlere (Gabain, § 215; Ergin, § 476-486) bağlı kalıyoruz.
ET'nin -Ayın morfeminin ETT'de 1. çokluk şahsa andırma neticesi -Aylın ve /m/'nin yuvarlaklaştırıcı tesiri neticesi -AyUm şekilleri ortaya çıkmıştır, ancak -Ayln şekli de varlığını sürdünnektedir. Bir çok metinde bu üç şeklin yanyana yaşadığı tespit edilmiştir (Süheyl., § 254; Gunya, 247; Marz., § 152; İsliimi, 79). Bu durum, söz konusu morfemin gelişimini oldukça yavaş bir hızla bütün ETT dönemi boyunca sürdürdüğünü göstermektedir. Metnimizde de her üç şekil tespit edilmiştir. Ancak -Ayln şeklinin daha az olduğu da görülmektedir : diyeyin, eydeyin, şer(ı ideyin; diyeyim, eydeyim, göreyim, şerh ideyim; açayum, bileyiim, diyeyiim, eydeyiim, içeyiim.
Mi'rac-name 137
Çokluk birinci şahısta emir kipini teşkil eden -AlUm morfemi dar ünlüsündeki yuvarlaklaşma dışında ET' deki durumunu korumuştur : bileliim,
biinylid idelii111, gireliinı, şerh ideliim, ylid ideliim.
İkinci teklik şahısta emir kipi esas olarak eksiz, yani sıfır morfeındir. Kimi zaman -Gll morfemi "emir ifadesini pekiştim1e" işleyişiyle ikinci teklik şahısta kullanılmıştır (Sertkaya, 141-142) : aç, ba(mıa, bil, işit, o(a, (ur, vir, yat; uçgıl, bu(mıagıl, digil, durı gelgil, durıvirgil, yarlıgagıl vs.
Çokluk ikinci şahıs emir esas olarak -(U)fi morfemi ile teşkil ohınmaktadır. +(U)fiUz şekli ise bunun arkaik bir çokluk eki ile genişletilmesinden ibarettir. ET'de hünnet ifadesi olarak +(U)n ~izerine getirilen +!Ar ekinin Oğuzcada kullanılmadığını, bunun yerine Oğuzca'da +(U)z kullanıldığını Kaşgari'den
öğreniyoruz (DLT, II, 45, 47, 65). Ancak metnimizde nezaket ifadesi taşıma gibi bir ayrım yapılmadan her iki şekilde eş değerde kullanılmıştır. Şu beyitte bu açıkça görülüyor:
3 79. örii turun ~ılufiuz dün namazın ta'at eylen tanrıya hazin hazin
Miracnfüne'deki bazı örnekler şunlardır: alııii, dıırııii, oyanuiz, örü turııii,
(ii 'at eylei"i; durııiiuz, geliiiiiiz, işidiilİİiz, şiikr eyleıliiz, ?ikr eyleiiiiz vs.
Üçüncü şahısta ise her zaman yuvarlak: ünlülü olmak üzere -sUn kullanılmaktadır. Üçüncü çokluk şahsa ait örnek tespit edilememiştir. Bu morfem de emir yanında dilek, temenni gibi ifade nüansları taşımaktadır : binsiin, fidJ olsun, gelsiin, 11111şt11lı/f: ols1111, 11 1eylesii11, tesbT~ı eylesiin.
Şart
l 04. § Şart, farz ediş, ihtimal ifadeleri taşıyan yardımcı cümle yüklemi metnimizde -sA morfemi ile teşkil olunmaktadır: ba(cırsa, eylese, gelse, llff~ar
idse, var-ısa vs.
Bir örnekte şart anlamı -A morfemi ile teşkil edilmiştir :
123. cebra'il eydi.ir ger içeydi.in ~amu ümmeti.ine !~aram olaydı tamu
yoksa örneğinde kalıplaşma sonucu "aksi takdirde" anlamını ifade eden bir cümle başı edatı oluşmuştur :
93. yo~sa ümmeti.in ~amusı afia uyar gendüler gendi.ilerin oda ~oyar
239. 'izzet eyle kim bulasın şefa'at yo~sa ~aldufi ~amuda şöyle ebed
138 Develi
Sıfat-Fiil Ekleri
105.§ Miracname'de yaygın olarak kullanılan sıfat-fiil eki -An 'dır. Üç örnekte -DUK ve bir örnekte -Asl ekleri de tespit edilmiştir : çagırmı, getiiren, f\ıgırun, {oııadaııa, yııdaıı; viresiye; kestiikleriııce, giilmediik, /plmadıı~' vs.
Zarf-Fiil Ekleri
Miracname'de sıfat-fiil eklerinin aksine zarf-fiil eklerinin kullanımı daha sıktır. Bunların bir kısmı kalıplaşmış zarf ve edatlar teşkil etmekle birlikte esas olarak zarf ve birleşik fiil teşkilinde kullanılırlar.
106.§ -A: Esas olarak zarf işleyişinde ikilemeler teşkilinde kullanılmak-tadır: çeke çeke, döke döke, döne döne, gide gide, ~oca (wca, öge öge, ura ura;
Şu örnekte hal zarfı teşkilinde kullanılmıştır: yiiz yire ııra.
öte örneğinde ise bir zarf-fiil kalıplaşması söz konusudur : andan öte.
-U, -I : Hal zarfı ve birleşik fiil teşkilinde kullanılmaktadır : diyii, o~wyıı; dıını gel, dıırı gelgil, durı virgil, gösteri virdi.
107.§ -AII : Zaman zarfı teşkilinde kullanılmaktadır. Tek örnekte tespit edilmiştir : iiredeli, yaradalı.
108.§ -dUKCA: Zaman zarfı teşkilinde kullanılmaktadır: böyiidiikçe.
109.§ -(y)Up, -(y)UbAn, -(y)UbAnUii, -(y)UbAnl : Esas olarak ET'nin -(U)p ve -(U)pAn morfemleri ETT'de de hal zarfı teşkilinde kullanılmaya devam etmektedir. Ancak ET'deki yardımcı ünlü ETT'de ek bünyesine dahil olmuştur. -UbAnI, -UbAnUii gibi şekiller de ETT devresine mahsustur. Ek genel olarak yuvarlak ünlülüdür, ancak bazı örneklerde düz ünlülü tespit edilmiştir :
dııtup, el baglayııp, geçiip, girip, namaz ~ılııp, olup ~ alıp, (olip, urup, yıımıp; baii viriiben, çagırııba11, diyiiben, dııtııban, iltiiben, seviniiben, sevnişiben, ıırııban, ııyııban; iişiibeııiiıi; artıbam vs.
-(U)p zarf-fiil ekinin +dunu· bildinne eki birleşmesiyle teşkil edilen öğrenilen geçmiş zaman yapısı metnimizde bir yerde tespit edilmiştir : miivekkel idipdiiriir.
110.§ -IcAK, -ICAGAz : Zaman zarfı teşkil eden zarf-fiillerdir: ba~ıça~c, diilicek, diin bııçııgı ohcalf, gelicek, işidicek ; artıcagaz, çı(acegez, göricegez, ölicegez.
111.§ -IncA: Zaman zarfı yapan bu zarf-fiil eki metnimizde iki örnekte tespit edilmiştir : aç111ca, ölince.
112. § -ken : Hal zarfı teşkilinde ve imek fiiliyle birlikte kullanılır : gideriken, ııyıır-uken, yazarken.
Mi'rac-name 139
METİN
1. evvel allah adını yad ideli.im 'ış15.ını gönülde bünyad ideli.im
2. evvel 8.bır ol-dunır zire ebed her bir işe 15.adir ü "küfven al:ıad"
3. yarattı yir ü gögi ins ü melek ay u güni müşteri yidi felek
4. emri-le ay u gün togar batar l:ıükınin işler her biri buynıl}. dutar
5. şun 'ı-y-ıla ay u gün baglar şüret viri.ir ana 'al}.la 'ışl5. u ma'rifet
6. ma 'rifetfü'i var-ısa senüfi dahı vir şalavat muştafii. 'ya i ahi
7. muştafii. mi 'racına dutgıl !}.ula!~ camın oyar 'ışl~-ıla l}.ılgıl yara!}.
8. şerl:ı idelüm mi'racın muştafii.'nui'i işidicek şad ola 'al~lufi canufi
9. rivayet l}.ılar 'abbas oglı bu sözi baber viri.ir nebi afia gendözi
10. nebi eydi.ir eydeyüm al:ıvalümi ibni 'abbas diiile vaşf-ı l;ıalümi
11. l}.ılmış-ıdum gice yatsu namazın çıl}.tum evden yöridüm bezin bezin
12. 15.arafiudı göz gözi görmez-idi borüs ötmez irte belürmez-üdi
13. yagmur yagar yil eserdi ~lumat şanasın kim l}.opmış-ıdı l}.ıyamat
14. şafii.-y-ıla merve'ye varmış-ıdum fikr idüben ortada durmış-ıdum
15. yir ü gögüfi fikrini l}.ılur-ıdum l}.udretine 'acaba l}.alur-ıdum
16. eydi.ir-idiim ki zehi şun' issi J:ıal}.
nice yaratmış yiri gögi mu'allal~
140 Develi
17. bu fikr-ile uy~uya vardı gözüm ibni 'abbas difilegil işbu sözüm
18. gözüm açtum ba~tum ben dört yafia dört mela'ike gördüm eyittüm safia
19. her biri elinde 'alem dutmış-ıdı bu cihan külli nüra batmış-ıdı
20. nür-ıla tolınış baştan başa
şav~ı dutmış tamamet taga daşa
21. göge beraber-idi her bir 'alem ol demirdi cebra'il virdi seliim
22. na~ar itti.im cebra'il şüretine ay u güneş ya~ılur şüretine
23. ay u güni mat iderdi şüreti yirden göge direk olmış ~ameti
24. yazılıdı elinde iki satır7
lailahe illallah ism ü ~adir (?)
25. belli.i ururdı ikinci satır8 'ayan mul~ammedün resülullah diyü beyan
26. altı yüz idi tamam l~anatları biş yüz yıllı~ uzun-ıdı her biri
27. yidi yüz bifi bölük idi hem saçı dürr i [mer ]can dizli-y-idi her ucı
28. şüreti latif idi dal}i üni ~ızıl 'alp:~ten-idi geydügi tonı
29. şordum afia i ~arındaşum cebra'il ne al~valdür9 şur mı ürdi İsrafil
30. emir mi yifiilendi üstümüze bir IJaber vir bileli.im fıbir bize
31. bu gice ne gicedür digil bafia cebra'il eydür muştılı~ olsun sana
7 Metinde r-.h... şeklinde 8 Metinde _,ı,ı.... şeklinde.
9 Metinde na(ıvZildur şeklinde yazılmıştır. ancak vezni bozmamak için ne alıvaldiir şeklinde okundu.
Mi· riıc-name
32. ıni'racun gicesidür i muş\afii l~aygu viıme gönlüne dutgıl şafii
33. ol va'de kim vinniş-idi bal5. saiia irisersiz bu gice ol va'dene
34. sana virdügin kimseye vinnedi evliyalar enbiyalar gönnedi
35. yaradılmışta seni ululadı 15.amusından seni yigrek diledi
36. çalabun sevdügisin ya mul)ammed senden ola l~amumuza şefii'at
3 7. dun gelgil ya resül bagla bilüi'i "15.iibe 15.avseyn"e iriser menzili.in
38. görisersin çalabun didarını 'ari:a 15.ıldı sana işit varını
39. bezediler seni.in-içi.in gökleri sevinüşürler görevi.iz peygamberi
40. yidi gökte ne kim var ferişteler görklü yüzün gönnege l)iicet diler
41. yalvaıı.ırlar çalaba seni.in-içi.in du 'fi 15.ılurlar 15.arnu can un-içi.in
42. çün işitti.im cebra'ilden bu sözi sevinüben topraga urdum yüzi
43. şunduın aldum kim giyeydüın ~onum cebrii'il eydür kim n'eylersin camım
44. dünya \onı gerekmez seni.in-ile buyıı.ıgı çalabun benüm-ile
45. . oş virbidi sana ayıı.ıl5. libas ne işe gelür bunun 15.atında palas
46. iki bürd bıral5.dı egnüıne yeşil ~udretinden yaratmış anı celi 1
47. nürdan idi ikisi dabı anuii şavl5.-ıla ~oldı içi dünyamın
48. çünki aldum egnüme ol bulleyi ümıneti.im-çün yidüın anda 15.ayı
142 Develi
49. eyittüm kim i şun' issi çalap giye mi bu \onı ümmeti.im 'acap 10
50. avaz geldi l}ı.ılaguma şol sa'at ~abül oldı lJaceti.ifi ya mul)ammed
51. geçdüm andan vardum ab-ı zemzeme iki meliiyik göründi gözüme
52. her biri elinde bir ıbri~ dutar biri zemzem şuyıdur biri kevşer
53. avdaz aldum döke döke ol şuyı ümmet-isen avdaz-ıla yat uyı
54. el baglayup durınış-ıdı cebra'il irdi şol dem gök yüzinden mika'il
55. dutmış-ıdı sag elinde bir bura!$. l~amı şanı boynı yeşil gögsi al~
56. dudagı la' 1 ii gümişten efiegi oldı cümle bural5.larufi begi
57. dişi mercan nefesi 'anber i 'öd saçı lülü' l}ı.ılagı ~ızıl ya15.üt
58. gevdesi at ademe benzer yüzi yıldırım gibi şa~ır iki gözi
59. 1$.uyrugı tavus mercan dıynagı kitfini dögerdi 15-ıc ayagı
60. dürr ü cevherdür zümürrüd mürveri (?) iki yana var-ıdı J5:anatları
61. çulı dibac eyer oyan cümle nür şalavat viren yarın ana binür
62. elüm urdum binınege ar~asına bir çekindi sıçradı ~afüsına
63. niçe sıçrar şudan çı~ar bir balı~ şöyle sıçradı elümden i 'aşıl} 11
64. cebra'il eydür n'eylersin ya bura!} utan abı muştafü tı-ırur yayaJ5:
Hı Metinde~.
ıı ·aşı~~(<..µ~)
Mi'rac-nanıe
65. dutıvirgil ar~afiı binsi.in nebi muti' olgıl sözüme işit beni
66. bundan yigrek kimse sana binmeye bu bini.irse cismi.in oda yanmaya
67. IJaram ola sana tamu 'a;?;abı durıvirgil ar~ana binsi.in nebi
68. şolo~ sa'at ol bura!~ geldi dile IJa~ emri-le söyledi cebra'il'e
69. eyitti sözüm işitgil ya cebra'il . binmedi mi bana ibrahim IJalil
70. vam1adı mı isma'il ziyarete sen bili.irsin ab.ir bikayet nite
71. cebra'il eyitti ya bura~ 'a~lun ~anı bu nebidi.ir iki cihan sultanı
72. bunun-içi.in yaradılmışdur cihan ne ki vardur aşikar gizli.i nihan
73. IJal~ ~atında bundan kiram yol~-durur din bumındur şa!Jib-i ~ıble 12-di.iri.ir
74. çi.in işitti işbu sözi ol bura~ utanuban derledi oldı 'ıra~ 13
75. eyitti binsün eylese ol şart-ıla yarın anda bana şefü'at ~ıla
76. anda dab.ı merkebi hem ben olam rikabında ebedü'l-ebed ~alam
77. ~av! eyledi ol bura~ beni.im-ile anda dab.ı bindügüm gendü ola
78. anda muti' oldı bindi.im ben ana vir şalavat rüzi ~ıla IJa~ sana
79. çünki bindi.im i.istine yaydı ~anat zehi 'ış~ u zehi dem zehi ımırad
80. bu gez işit vaşfını nice gider her adımı to~uz fersah yol adar
" melinde '>\.,.i şeklinde yazılmıştır.
11 acaba "arfı~ ?
143
144 Develi
81. geh yirde yörür geh gökte uçar tag taş dere depe dimez geçer
82. iniş gelse uzanur ön ayagı yo~uş gelse heman girü bayagı
83. iniş yo~uş ~amu aı1a düz-üdi şanasın kim öninde yazı-y-ıdı
84. gider-iken ha biregi.i çagırur ya ımılJaırnned tur diyüben ~ıgurur
85. diledüm kim sözine dutarn ~ula!~ geçi.ip vardı dunnadı gitti 14 bura~
86. geçdürn andan ha çagırur bir dabı ya mulJaırnned sözüm işit dur abı
87. ben eyittüm cebra'il kimdür bular cebra'il eyitti ümmeti.in olma~ diler
88. bu naşrani-durur ol bir cühüd şefü'ahıı1 umarlar budur rna~şüd
89. ger dilersen sünni ola ümmetün nis;ar itgil bulara şefü'ahın
90. geçti.im andan ogradum bir 'avrata 'acaba l~aldum ba~ıça~ ol şürete
91. şunun gibi bizemiş gendözini !~ayran olduın göricegez yi.izini
92. cebra'il eydür ya resül ba~ma ana ma:Z:arrat do~ınur şonra saı1a
93. yo~sa ümmetün ~aımısı ana uyar gendi.iler gendülerin oda ~oyar
94. ben eyittüm kim-düıiir ya cebra'il cebra'il eydür dünya budur bellü bil
95. buna uyı.ıban gişiler oda yana dürlü 'a~ab göreler döne döne
96. meger kim şefü'at senden ola ki çalap anlara ra!Jmet ~ıla
14 Metinde..? şeklinde.
Mi'rac-name 145
97. bunı didi cebra'il bura!~ gider göz yumıp açınca kim tfır'a irer
98. çünki irdüm tür tagına ben i yar ci.ist çapi.ik bura~tan indi.im yire
99. iki rek'at tizcegez ~ıldum namaz bir gez didüm sırr-ıla i bi-niyaz
100. şüla kim beni getürdün bu taga cebra'il duttı girü bindüm burag'a
1 o!. anda yaturdı 'imran oglı mi.isi andan indüm seyr idüp muJs:addes' i
102. anda gördüm enbiyalar canını selam geldi bana Js:amu varını
103. cümlecügi gelüp selam virdiler şaf şaf olıp şöyle Js:arşu durdılar
104. cebra' il ey dür ya resi.il şor bunlara nice ögüt virdiler cühüdlara
105. bunlar mı ögretti Js:ureyş 'e anı didi tai'i.rıi'i.uz yol}suldur biz gani
106. ya kim dabı kafirler eyittiler 'isa tannnui'i. oglıdur didiler
107. anlar eydür ma'8.f;allah ya resi.il tanrı birdi.ir yaradılmış afia lp.ıl
108. ne oglı vardur anun ne ortagı oldur şaynı Js:ılan yördür şagı
109. her kim anufi birligine şekki var ol kafırdi.ir kafire mühliki var
110. sen eger sünni-y-isen vir şalavat kim bulasın hal~ çalaptan 'inayet
1 1 !. ögüt virdük anlara dutmadılar tanrınufi birligine inanmadılar
112. şöyle iblis ögüdini duttılar canlarını cehenneme attılar
1 13. degmemi.ize bunca 'cq;ab Js:ıldılar kimümi.izi bıçgu-y-ıla dildiler
146 Develi
114. kimümüzi dutup oda attılar kimümüzi 15:ul diyüben şattılar
115. her biri gendü l)alin söylediler kafirlerden çol5: gile eylediler
116. andan şofira cebra'il didi bana buyrugı var çalabun diyem sana
117. bunda iki rek'at namaz 15:ılmal5: gerek enbiyalarun yaşın silmek gerek
118. iki rek'at namaz anda 15:ıluram l)::arşu bal)::tum bir me!a'ike görürem
119. bir taba!):: var eline dutmış-durı.ır taba!):: nün 'arşa degin bal!):: urur
120. ol tabal5: içre var-ıdı bir l)::adeh benüm içün yaratmış anı padişah
121. biri şu-y-ıdı biri süd biri süci süci içen canına l)::ıldı güci
122. {şunuram süd l)::adeh(i) elüme gelür içerem bir ?;erre dibinde 15:alur}
123. cebra'il eydür ger içeydün l)::amu ümmetüne !)aram olaydı tamu
124. ben eyittüm 015:1 gelsün içeyüm ümmete cennet l)::apusın açayum
125. cebra'il eyitti l)::ısmetün ancal)::-ıdı zire !)::alem yazmadı midad l)::urıdı
126. anı ancal):: yazmış-ıdı ol hoca geçdüm andan !)::adem urdum mi'raca
127. işit indi tafirınun 15:udretini şerh ideyim mi'racun şıfütını
128. nice diyem kim bilesin mi'racı ayagı yirde-y-idi gökte ucı
129. nerdüban idi şöyle örülü iki yanı ferişteler toptolu
130. ayal)::ları dürr-ile mercan-ıdı kimi ya'l)::üt kimisi la'ldan-ıdı
Mi'rac-name 147
131. kimisi altun-ıdı kimi gümiş ben dimezin muştafü şöyle dimiş
132. her bir tabtası bir dürlü ball5: urur birbiri nür-ıla 15:arşu durur
133. şag yanında ferişte[ler] var-ıdı
l)isab-ıla dört yüz bifi er var-(ı)dı
134. her biri bir taba!~ nür dutmış-dunır böş şalavat getürür saçı 15:Ilur
135. sevnişiben birbirine muştılar oş irişdi ol nebiyyü'l-mubtar
136. ~ikir teshil) ol5:uyu çı15:tum göge bir çalabuii şun'ını öge öge
137. biş yüz yıllıl5: l~alıiiıdur bu gögüii vir şalavat eydeyim dirgil ögüfi
138. dütünden yaratmış anı üstadı kitab içre rafı'a-durur adı
139. bir 15:apu gördüm adı l)afı:(:a burc barlı cümlesi nürdan dere
140. irdi 15:apuyı cebra' il 15:al5:ar umr avaz geldi içerüden kim-düri.ir
141. eyitti benem peyk-i tıazret cebra'il aç 15:apuyı girelüm ya isma 'il
142. eyitti ne var bilge digil baiia cebra'il eydür muştulıl5: olsun saiia
143. bilemedür ınuş!afü fabr-ı 'alem ol kim adın yazarken şındı 15:alem
144. bir ferişte geldi 15:apuyı açar yitmiş biii dabı bile saçı saçar
145. mertıaba diyü l~amu çagrışdılar her birisi bir taba~ nür saçdılar
146. çün 15:apudan içerü girdüm i yar dürlü dürlü gördüm ferişteler
147. anda gördüm bir me!ayik oturur yidi yüz biii ferişte 15:arşu durur
148
148. yidi yüz [bin] şagına durmışdur yine yidi yüz bin şolında l}ılur şena
149. dört yüz dürlü dil-ile anar l)al}ı ral}met eyle l}amuya dir ya batµ
150. ol ferişteler yir yüzine iner adem oglanlarınun günahların direr
151. çı~arur anı ol feriştelere ~ıyamette degin anı gizleye
152. yir yi.izinde her ne kim fesad olur cümlesinüfi l}isabını ol alur
153. geçtüm andan seyr idüben burcları teferri.ic l}ıldum ~amu yılduzları
154. cümlecugı şöyle şaf şaf aşılu
her birisi dünya tagından ulu
155. anda gördüm bir melek yavla~ 'acap 15
l}udretinden yaratmış anı çalap
156. yarsı l}ardan yarısı oddan idi dürlü teshil} dilinde revan idi
157. ne l}ar odı kül eyleyüp söyündüri.ir ne od l}arı eridüben göyündürür
158. ikisi l}ayim şöyle olmış-durur düni güni tanrıya şükr l}ılur
159. eydür i yar eyleyen l}arı oda ral}met eyle i.immet-i mul}ammede
160. tesbil)i budur ol feriştenün şalavat viriirdi müzdüne seni.in
161. geçti.im ikinci göge l}ıldum gi.i?:ar "kün feyekün " içinde irdi.im i yar
162. demürden yaratmış ikinci gögi ol l~adir ol ki l}amu işlere olur l}a.Zir
163. ne 'ıral}dur (?)ikinci gögüfi adı vir şalavat muşta:fa şöyle didi
L' Metinde~-
Mi'rac-name 149
164. ikinci gökte dabı ferişte ço~ ne diyeyüm sagışı Qisabı yo~
165. kiş ü ~rbiin baglanur atlar binür her biri başlarına tac urınur
166. ellerinde dutarlar Qarbaları dillerinde o~rlar tesbiQleri
167. her kim islam dinine yagı olur anlar iner di.ikelin helak ~ılur
168. göricegez selam virdi.im anlara 'aleyk aldı cümle yüz yire ura
169. geçdi.im i.içinci göge lpldum yara~ tarfati.i'l- 'ayn içinde irgi.irdi l~a~
170. i.içinci gögi tanrı gi.imiş yaratmış zeberceddür adı gendi.i gi.imiş
171. i.içinci dal}ı tolu feriştedi.ir her birisi emr-ile bir iştedür
172. şol gişi kim bayr-ıla 'amel ~ılur anlar anun ferişteleri-dunır
173. kimisi dün namazın ~ılanlanın kimi zekat şada~a virenleri.ifr
174. kimi ~adir16 gicesin bu[la]nlanın · kimisi tanrı döstı mü 'minleri.ifi
175. anda gördüm hem yüsuf peygamberi ball$: unırdı göklere yüzi nün
176. nürdan bir ki.irsi i.istinde otunır şanasın kim ay şerefinde durur
177. ileıii vardı.ıın selam virdi.im ana dun geldi 'izzet eyledi bana
178. geçdi.im anda dördinciye ?;ev~-ıla münis-idi cebra'il beni.im-ıla
179. bal$:ırdan yaratmış dördinci ol 1$'.adim ol kerim i.i ol mu~m i.i ol 'a~im
16 Metinde JJ\! şeklinde yazılmıştır. Ancak buradaki elifin bir uzun ünlüye işaret etmediğini,
vezin gereği yazıldığını düşünüyoruz. Kelimede ayrıca iç ünlü türemesi olmuştur.
150 Develi
180. dördinci gök adı müzeyyene 'acayıblar eydeyin işit yine
181. anda gördüm oturur iki yigit kimler-dürür eydeyim imdi işit
182. yüzleri bub şanasın kim ay-ıdı biri 'isa birisi yaJ:ıya-y-ıdı
183. merl:ıaba didiler i sultanumuz seni gördük şad[i] 19.lur canumuz
184. yine gördüm bir melek-heybet ulu kürsi üstinde oturur 1$:aygulu
185. tanrı anı yaradalı gülmedük burram 17 olıp bir gün şadi 19.lmadul$:
186. yidi !s:at yir yidi Is:at gök cümlesi iki budı arasında 1$:amusı
187. yidi gök budı arasında-durur her ki buna inanmaz kafir-durur
188. yidi yüz bin ferişte candarı 18 var cümle anun emrin dutmaga iver
189. bir levJ:ı var öiiinde şöyle-durur dayim anun üstine n~ar 1$:ılur
190. şag yanında bir agac bitmiş-dunır kök(i) yidi !$:at yiri dutmış-durur
191. ne diyeyim nicedür budal$:ları 1$:aplamış tamamet bu gökleri
192. ne kim adem dünyaya geldi gelür iki 1$:aşınun arasında-durur
193. ben eyittüm bu kimdür ya cebra'il eydür budur can alıcı 'azra'il
194. çünki gördüm yüzini 1$:orl$:dı canum 19
heybetinden ditremek duttı tenüm
17 Metinde rı.r şeklinde.
18 Metinde ;1.1..:>:- şeklinde yazılmıştır.
19 Metinde!'""-" şeklinde yazılmıştır.
Mi'rac-name 151
195. selam virdi.im selamumı almadı bafia dabı hergiz na~ar lplmadı
196. bitab geldi şol sa'at ya 'azra'il al selamın nebi nü fi ikram ipi
197. dik duru gel nebinüfi al selamın kim olasın tamu odından emin
198. andan şofira selamum aldı beni.im eyitti kim fıdi olsun safia camım
199. 'ayblama balpnadumsa ben safia canufi-içün şefü'at eyle bafia
200. meşgülüm vardur benürn bu levl;-ıla 15:orl~aram kimsenüfi acalı gele
201. l)a:Zır bulınmayam üstüne amıfi emrini şımış olanı ol sübl)anun
202. ben eyittüm bu ne levQtür ya 'azra'il eyitti işid eydeyim kim safia bil
203. tanrı adem şafıni (!) yaradalı zürriyeti dünyaya üredeli
204. ne kim adem bilinden virbidi bu levQ üzre yazılu-durur adı
205. bu levl)tedür 15:amusınun adları şol agacda bellüdür 'ömürleri
206. her 15:açan kim 'avrat oglan togurur ol agacdan bile yapral5: tomurur
207. oglan böyüdükce yapral5: bile ulalur 'ömr-ile rızl5:ı anda yazılur
208. çün rızl5: di.ikenür acal irer ol yapral5: üzülür önüme iner
209. çün bal5:aram ol yapral5:ı görürem ne gişidür kimi.in oglı bilürem
210. virbirem feriştelerden ana ya ımıl)ammed ne direm işit sana
211. iner anufi canını almal5:1ıga 15:avumundan anı yad 15:ılmal5:1ıga
152 Hayati Develi
212. mü'min ise sag yanından gelürler kafir ise sol yanından varurlar
213. üşübenüfi cümlesi dutar anı l~ısarlar kim l~ul~ma gelür canı
214. sünerem canların ben aluram tafirı ne 'kim buyurdısa lpluram
215. sag elümle aluram mü 'minleriifi şol eli.imle aluram kafırlerüfi
216. mü'minlerüfi virbirem cennete şadi-y-ile l):avşururam ral~mete
217. kafırlerüfi ataram cehenneme kim ola kim şer ide eylük uma
218. ben eyittüm sen mi alursın canı topral):a l):oyan bu cümle teni
219. eyitti na'am ben aluraın canları hiç l):ıluraın i niçe sultanları
220. i niçe tahtları l):ılduın ısuz çol):lar canın alınışaın şöyle süsüz
221. i niçe sarayları l):ıldum viran eyle olur dünyaya göfiül viren20
222. i niçeler dünyaya beni.im didi l):aınucugı şofi ucı peşınan yidi
223. bir birin dükelin divşürürem kül idüben topraga l):arşururam
224. anufi-içün dayima aglar gözüm 'ibret görürem anufiçün göyner gözüm
225. bilürem ben dal:!ı ölüserem gendüzüm gendü canum alusaram
226. bal):i ol tafirı-durur zire ebed yaradılmış l):amusı olısar mat
227. geçdüm andan yine gördüm bir melek bal):ırsa tagları l):ılur helak
20 Metinde .:ııı!J şeklinde yazılmıştır.
Mi 'rac-naıne 153
228. n~ar idse ~undur defiizleri sagışı yol):. bi-l:ıisabdı.ır gözleri
229. ne ki mablül~tan nefes oynar-ıdı sagışınca anı.ıfi gözi var-ıdı
230. bir ki.irsi ~omışlar oddan altına otı.ırı.ırdı ol şabş anı.ıfi üstine
231. dünyacaydı kürsinüfi ini tamam ol şabş anı.ıfi üstine ~ılmış ayam (?)
232. zeban[i]ler bi-l:ıisab ~ar,şı.ı durur gendü şöyle heybet-ile oturur
233. çün bu 'a:pnet-ile (!) gördüm anı heybetinden ditremek dı.ıttı beni
234. ditredi süfi.ükleri.im yapra~ gibi levni gitti befizi.imüfi dopral):. gibi
235. çünki 'al~lı.ım başı.ımdan olur za'il ~or~a didi ~ocdı beni cebra'il
236. ben eyittüm bu kimdür ya cebra'il cebra'il eydür tamu malikidür bil
237. eyittüm digil heybet-ile ba~magıl nebiye sen I:ıal5- Çalabı.ıfi. bı.ıymgıdı.ır didüm ben21
238. fil1ır budur cümlemi.izi.in ı.ımı.ıdı l:ıa~ bı.ını bize şefi' virbidi
239. 'izzet eyle kim bulasın şefa 'at yo~sa ~aldı.ıfi tamı.ıda şöyle ebed
240. andan şofira malik bafi.a söyledi bilmedüm diyi.i bafia 'ö?'.r eyledi
241. hezaran dürlü bafi.a l):.ıldı tapu hem vardı ~arşı.ısında bir l):.apı.ı
242. ben eyittüm ne l~apı.ıdı.ır baznedar eyitti bunda giriserdür ehl-i nar
243. tamı.ılar l):.apı.ısıdı.ır ya mı.ıI:ıammed bunda giriserdür 'aşi ümmet
21 237. beytin ikinci mısrası kenara yazılmıştır.
154 Develi
244. bundan içerii-durur yidi tamu kafirler anda giriserdür 15:amu
245. eyittüm açgıl göreyim heybetini nicesidi.ir hileyi.im şıfütını
246. durdı malik açdı tamu 15:apusın gördüm anda ne var-ısa 15:amusın
247. çi.in 15:apudan içerii 15:ıldum na~ar yidi 15:at yire degin gördüm i yar
248. yitmiş biii deniz gördüm yanar oddan yir i.i gögi ditredürdi heybetten
249. yitmiş biii dal}ı gördüm 15:aynar sudan helak olur bir içim andan yudan
250. bir içim ol şudan içen gişi oda yanar şol sa 'at içi dışı
251. degme deiiizi.iii yine kenarından yitmiş biii şehr gördüm 15:ıraiiında
252. ol şehrler ~amu mennerden-idi içi tolu 'a~reb u çayan-ıdı
253. degme bir şehrlerde yitmiş biii ~aşır müşrikler içi.in yaratmış anı 15:adir
254. her ~aşıruii yitmiş biii l:ıücresi var içi tolu ~urşun imiş bil i yar
255. altı biii tag gördüm zemheriden şol kim eti ayırı.ırdı deriden
256. işit imdi her taguii ırai5:1ıgı biş yüz yıllı~ yol-ıdı uzunlugı
257. yolın varmaz I:ıacıları ol çalap22
anuii-ıla 15:ılısar ~atı 'a?;ap23
258. andan şoıirn bir l~apu yirte açılur · yidi tamu anda bize 'ayan olur
259. anda gördüm bir bölük 'avratları
emceginden aşmışlardı anları
22 Metinde y~ şeklinde yazılmıştır.
23 Metinde yı.\s. şeklinde yazılmıştır.
Mi'rac-name 155
260. emcekleri içinden ~arşu çı~ar süd yirine irin-ile ~an a~ar
261. eyittüm malik 'acap bular n'ittiler malik eydür südlerini şattılar
262. ~amusınun 'ayalleri var-ıdı anı ~oyup tayalı~ eyler-idi
263. yine gördüm bir bölük dahı giri anlar dal]ı çagırur ~ılur zari
264. zencir-ile baglamışlar anları ensesinden çekerlerdi dilleri
265. zebaniler dillerin keser-idi başı aşaga anları asar-ıdı
266. eyitti.im bunlar dal]ı ne ~ıldılar bu 'amele bunda 'a?;ab buldılar
267. eyitti bunlar sagı sagarlar-ıdı kimisi mugannidi kimisi ırlar-ıdı
268. yine gördüm bir bölük dal]ı gişi başı höyük direge benzer dişi
269. ~arınları taglardan ulu-y-ıdı yılan çayan içleri tolu-y-ıdı
270. degmesiriün boynında birer ~at yılan işbu söz girçek-dumr şanman yalan
271. her bir 'a~eb yine bir camüs gibi ~arınlarında oturur hörüs gibi
272. od yidürür zebaniler anlara mi~a'-ıla depere ura ura
273. ~ula~larından yine yılan çayan girür çıl~ar şöyle aşkare 'ayan
274. didi bunlar mallarını aşşıya virürlerdi va'dele viresiye
275. hal~ IJacetin bitürürüz dirler-idi IJaram IJelal dimezler yirler-idi
276. anun-içün bu-durur cezaları kim n'iderse 'ıvaiın bulur giri
156 Develi
277. yine gördüm bir bölük yigit 15.oca oda düşüp yanarlar irte gice ·
278. önlerinde ikişer dürlü ta'am birisi i)eia! idi biri I:ıaram
279. i)eia!i 15.omışlar yirler l:ıaraını od içinde bi-çare olmış 15.aınu
280. ben eyitti.im bular kiınlerdirler kim J:ıelüli 15.oyuban l)aram yirler
28 ı. eyitti bunlanın l)elali var-ıdı anı 15.oyuban l)aram[a) gider-idi
282. yine gördüm şon ucı bir ta'ife anlar da çekerlerdi 15.atı cefe
283. çiginleri eti pare pare bıçgı-y~ıla keserlerdi i yara
284. kesti.iklerince yine 15.arşu biter od içinde canları yanar düter
285. gendi.ilere yidürürler ol eti andan artu'5. ne ola 'a?;ab 15.atı
286. eyitti.im bunlar dünyede n'eylediler eyitti ball$:lın gaybetin söylediler
287. söylerlerdi bunlar bal'5.un gaybetin çeke çeke yirlerdi adem etin
288. ne diyeyim tamunun l:ıikmetlerin bal'5. üstine bışm-ıla heybetlerin
289. yidi !amuyı tamamet görmişeın şöyle kim ben size baber virmişem
290. fürig oldum tamudan döndüm girü '5.orl$:lıdan olmış-ıdı benzüm şanı
291. yine gördüm bir 15.apu zebercetten24
çalap anı böş yaratmış 15.udretten
292. şagdın şoldın daracası var-ıdı
şag gören25 şoldagı aglar-ıdı
14 Kelime metinde ::eberceddeıı şeklinde yazılmıştır.
15 giiler?
Mi·rac-name 157
293. anda gördüm ohırurdı ademi vir şalavat kim gide gönül gamı
294. sagdagılar cennete ~ılur na~ar güler oynar sevinür böş ?;evi). ider
295. şoldagılar çi.inki tamuya ba~ar gözlerinden yaş yirine !~an a~ar
296. gülmeg-ile aglamagun ma'nisi birisi kafir biri tanrı başı
297. yir yüzinde evliyiilar canını çı~arurlar i:i.dem'e erviil:ıını
298. mi.i'minleri.in ilti.irler tabiil~ıla l~arşu gelür I:ıüriler bural).-ıla
299. bindi.iri.irler bura~a hem yiderler iltüben ademe 'arz iderler
300. adem anı göricegez sevinür aglamagı sakin olur avımır
301. kafir canın biii dürlü 'a?;ab-ıla
iledi.irler tamuya 'itab ile
302. ademün aglamagı andan-durur 'al).ıl-isen ~amu iş andan-durur
303. geçti.im bişinci göge i}öş ?;evl)..-ıla münis-idi cebra'il dabı bile
304. bişinci gögi gördüm alhın idi tagı taşı cümlesi zeytün idi
305. şafiyedür bişinci gögün adı vir şalavat muştafü şöyle didi
306. bişinci gökteki ol ferişteler aglar-ıdı cümlesi gördüm bular
307. 'İmran oglın gördüm anda yaluı1tız
otunırdı batın yavla~ yavuz
308. beni gördi böş şalavat getiiri.ir gendü dal}ı hem bana ümmet olur
309. beni.im-ile göıiişti l).oca ~oca geçtüın altıncı göge işit nice
158 Hayati Develi
31 O. altıncı gÖgi gördüm cevher-(i)di burc ı bam ~amusı gevher-idi
311. altıncı gök adı-durur halişa vir şalavat kim gide senden guşşa26
312. feriştesi cümle mu~arrab-ıdı ~amusınun yi.izinde ni~ab idi
313. cümlesi beni ziyaret eyledi her biri gendi.i dilince söyledi
314. ~utluladılar beni.im mi'racumı ?;ikr teshil) ittiler gelecümi
315. göndi.irdiler beni yidinci ~ata mi.i'min isen meşgül ol şalavata
316. yidinci gögi gördüm ~lZll ya~üt fevl~a'l-'ula yaratmış anı ma'büd
317. bir ferişte gördüm anda 'acayib çalab anı gey yaratmış garayib
318. rül)ı idi ol feriştenün adı yitmiş bin idi tamamet ~anadı
319. degme ~anatta yitmiş bin başı var çalabun gör ne ~udret işi var
320. degme başında yine yi.iz bin yi.izi yitmiş bindür degme yüzinde agzı
321. her agzınun yitmiş bin dili yine teshil) eyı;li.ir tanrıya döne döne
322. her bir dili yitmiş bin teshil) o~r degmesi yitmiş bin dürlü i falµr
323. her bir tesbil)ten yitmiş bin mela'ik yaradur ol halı~ ı27 ol bi-şerik
324. ol feriştenüi'i adıdur rül)aniyyün yidinci gök adıdur 'illiyyün
325. geçti.im andan dahı gördüm bir ~oca saçı sa~alı benzerdi agaca
26 Kelime metinde şeddesiz yazılmıştır. 27 Atıfvavı esre ile gösterilmiştir.
Mi ·rac-name 159
326. ben eyitti.im bu kimdür ya cebra'il eyitti budur deden İbrahim halli
327. zebercettür altında minberi vir şalavat şadi ipi peygamberi
328. benüm-ile göri.işti şordı l)alüm geçti.im andan denize irdi yolum
329. bir deniz kim aşaga derin yolı allah bile meger anufi ginligi
330. içinde ferişteler öri.i turur ol deniz anlarun dizine geli.ir
33 l. aya~ları aşaga ferşte-y-idi ( ! ) hem başları yo~aru 'arşta-y-ıdı
332. şeri) ideyin 'ış~-ıla gey difüenüz ben ne direm bu sözi gey afüafüız
333. ben deniz gördüm şafı nürdan-ıdı ~ayır-ıla topra~ı dürden-idi
334. anda dahı çok-u(ı)dı28 ferişteler at/adlarıdı [!] anları.ın kerrübinler
335. ba~az-ıdı kimisi hiç şola şaga geçti.im andan yolum ogradı taga
336. gördüm ol tagı müşkten idi ol tag tamam dünyaca seksen-idi
337. ol tag üstinde bir zeft agac müntehadur agacun adı i tac
338. degme budagı anun bu dünyaca işid imdi yimişi dahı nice
339. yiri.in gögün mahlu~ı bir danesin ger yir-ise toyuradı ~amusın
340. artıbanı yirinde ~ala yine cümlesin toyurı.ır idi ol dene
341. yine agac dibinde ırma~ al~ar günde bir gez cebra'il talar çı~ar
28 13nğlaıııı liııliisii hem ötre hem esre ile gösterilmiştir.
160 Develi
342. çı~ıcegez cismini silker yine her yi.ii'ıinden dökili.ir yüz bii'ı dene
343. her dene kim yolınur andan iner bir mela'ik yaradur perverdigar
344. ol feriştelerüi'ı tesbil)leri şalavatdur dün i gün ?;İkrleri
345. her birisi çi.inki şalavfıt viri.ir şalavatı bal~ çalab gör ne ~ılur
346. şalavattan yaradur yine bir l~uş ol agacda ~amusınui'ı yiri !:ıöş
347. degmesi bir buda!} i.istinde otunu-di.ini gi.ini !:ıöş şalavat geti.iri.ir
348. şalavat müzdin virürler ümmete i.inımet-isei'ı ~avi ol şalavata
349. cebra'ilüi'ı vatanı agac dibi andan öte da!:ıı geçmez i ebi
350. cebra' il ol agac dibinde durur adı refrefbai'ıa bir kürsigelür
35 ı. bindüm ki.irsi i.istine kürsi gider benüm-ile yolda geleci ider
352. benzer-idi sözleri bala yaga gider-iken ogradum bir ırmaga
353. . bir ınna~hır vaşfını işidüi'ıüz ~atre degi.il ~atında yidi dei'ıiz
354. lpyısında bir melek durmış-ıdı iki elin29 ol şuya vurmış-ıdı
355. şag elinde terazü şolında kil ol feriştenüi'ı adıdur mika'il
356. ~arşu ol ölçer dartar di.iger3° bir kilesi dünyaya artar yiter
2'1 rvktiııde elinde yazılmıştır.
Jo Bu kelime döker de olabilir. Biz diig- fiilini ··topla-, bağla-, bir araya getir-" olarak anlıyo
ruz. bk. DS
Mi 'riic-niime
357. üleşdürür ol şuyı bulıtlara iledürler yir yüzinde otlara
358. her dene31 kim göıiirsin gökten iner birin birin mika'il anı şayar
359. yine cümle sagışın bili.ir anuii. şöyle bekler enirini ol subl:ıanuii.
360. yine ınnal~ lpraii.ında ferişteler yitmiş biii. şaf dunnış-ıdı bular
361. dunnış-ıdı cümlecugı şaf-ıla32
geçti.im andan ogradum İsrafil' e
362. 'arş dibidür israfilüii. turagı yidi l~at yirden aşaga ayagı
363. hem şürını agzına tutmış-ıdı l:ıaddi şüruii. dünyaca yitmiş-idi
364. yine şünıii. delükleri ve's-selam dünya [}al~ı sagışıncadur tamam
365. ben eyitti.im bu yir nedür ya İsrafil eyitti ta[}te'l- 'arş budur bellü bil
366. na'.?ar itti.im bir çalabuii. 'arşına ba~amadı gözlerüm ol ferşine
367. yitmiş biii. künküre var 'arşta yeşil degmesinde aşlıdur bir 15.andil
368. işit imdi her 15.andilüii. heybetin kim bilesin ol çalabuii. 'a~metin
369. ger yidi 15:at yiri gögi diresin ol bir 15.andilüii. içinde sanasın
370. bir bucagında şol ~adar deii. ola nite kim bir adam yüzinde beii. ola
371. işitmedüii. mi ne didi ol l~adim kim 15.ur'anda buyurdugı 'arşu'l-'a'.?im
3 72. yine 'arşuii. şag yanında i paşa bir ferişte gördüm ki benzer lp.ışa
31 Metinde .uı~ şeklinde yazılmıştır.
31 Metinde Jı.,, şeklinde yazılmıştır.
161
162 Develi
373. çün dünün üç balJşından biri geçer iki 1$'.anadın ol ferişte açar
374. birbirine vurur 1$'.anadların çagıruban 01$'.ur tanrı adların
375. ~ikir tesbil) ıslarına çagırur
ne yatursız durun diyü lpgırur
376. örü durun tanrıya şi.ikr eylenüz dün buçugı olıca~ ~ikr eylenüz
377. dün buçugı o!ıca~ bir gez yine 1$'.anatların uruban öter yine
378. dün namazın 1$'.ılanlara çagırur uyur-uken 1$'.amusını oyarur
379. örü turun 1$'.ılunuz dün namazın tfı'at eylen tanrıya hazin hazin
380. dün namaz ahirete yaral$: olur ölicegez gözünüz çırag olur
38 l. şubl)a yal$'.ın yine bir gez öter yidi 1$'.at yire göge üni yiter
382. 1$'.anad 1$'.anada urup qorüs öttügi cümle anun mi~ali ittügi
383. dumnuz <lir i 'ibadet ıslan kim gide dir göfilüfiüzün pasları
384. ne yatursızdur uyl5.udan oyanun abdest alufi tanrıya secde 15.ılufi
385. bu üç nesne üstine anı çalap müvekkel idipdürür ol vehhap33
386. didügüm 'arş J:ıürisidür afilagıl şorar-ısan adı-durur(!) keyayil (?)
387. ol difiicek yine 'arş mü'e~~ini bafi virüben da'vet eyledi beni
388. l)avlü'I- 'arşta ne ki ferişte var cümlecügi bir yire dirildiler
33 Kelime metinde ..,..ı:.-, şeklinde yazılmıştır.
Mi'rac-naıne
389. geçdüm ol dem anlara oldum imam iki rek'at ben namaz lpldum tamam
390. çün şaga şola selam virdüm i yar fev~a'l- 'u!adan bana bir ün irer
39 l. tizcek bindüm refrefüstine yine gide gide ogradum çagırana
392. bir ferişte-y-imiş bana çagıran ya mul:ıammed gel diyüben ~ıgıran
393. ol feriştenün ~anadları yeşil l:ıicaplarda yoluma oldı delil
394. yitmiş gezin yitmiş gez geçdüm l:ıicap34
her birisi bir dürli.i nesne 'acap35
395. her l:ıicaptan l:ıicabun aralıgı biş yüz yıllı~ yol-ıdı uzunlıgı
396. çünki geçtüm ol ~amu perdeleri ün irişdi ya mul:ıammed gel beri
397. ol avazı işidicek ~ulagum bilmedi.im nice başaram ayagum
398. her adımum biş yüz yıllı~ yol-ıdı 'arş i.istinde yöri.idügi.im ol-ıdı
399. şöyrle ya~ın vardum hiç aramuzda dabı nesne 15.almadı yöremi.izde
400. ne perde !~aldı arada ne I:ıicap gördüm allah di?;arını bi-1).icap
40 l. 'ayan oldı ~arşuma I:ıa~ di?;iirı görmez oldı gözleri.imi.in na~arı
402. dünya gözi örtülü görmez olur 15.adir tanrı can gözine nür virür
403. can göziyle gördüm ol sultanumı ol beni var eyleyen subl:ıanumı
404. çi.inki gördüm secde lpldum şol sa'at irişdi anda hem bana ve tal:ıiyyat (?)
3~ Melinde..,.,~.
3; Melinde..,.,~.
163
164 Develi
405. allah eydür ya resül götür başufi !~aşıl oldı 15.atumda cümle işüfi
406. ne dilersen dilegil digil bana viriserem ne dilersen ben sana
407. eyittüm ilahi dilerem ben ümınetüm yarlıgagıl budur senden I!acetüm
408. eyitti her ki dutar-ısa şa~umı ni~ar idem ben ana ral)metümi
409. hem şol gişi ola seni.in ümmetün kim ölince terk itmeye sünneti.in
410. sünneti.in duta beni.im farifamı I!aram ide ol l9-1la cehennemi
411. her kim gele sana iman getüre uçma~ içre gire fürig otura
412. her ki sana "amene'r-resül" diye uçmagun ni 'metlerin anlar yiye
413. her kim biş va15.t namazı dayim l~ıla uçma~ içre köşkleri yüksek ola
414. her ki bana dayim tapa mi.idam dal}ı yüksek köşklerini ginidem
415. rızıl5. dal}ı anlara asan virem ger dilerse mallarını arturam
416. malları artıcagaz l:ıaca vara ikinc(i) şaf\ bu-durur zekat vire
417. bir l}ayr iderse ben on virem uçmal5. içre ana l;ulle ton virem
418. birine on onma yüz virem bifiine l}öd bellü didar gösterem
419. her kim ol ~ullarumdan ac toyura ya bir yalıncaga göfilek geyüre
420. yalınca~ tonadana l!ulle dibac rüzi ~ılam ben afia bura~ı tiic
421. ac toyurana dabı yarın 'ivaz virem her neden kim ~or~ar-ısa ~urtaram
Mi 'rac-name 165
422. eyitti.im ilahi yo~ kimesne n'eylesün eyitti anlar ?;ikr i tesbilJ eylesi.in
423. her ki bir l;:ıayr işe niyyet eyleye beni.im da}Jı vanrnssa virem diye
424. 'ivaz virem ben ana beraberi anlar ola ümmeti.iiii.ifi serveri
425. her ki bir gez şalaviit virse sana tamu odın lJaram eyleyem afia
426. her kime kim sen ~ılasın şefü'at ~ılam anı tamu odından iizad
427. şunları azad ~ılam varlıguma şek geti.iımeye beni.im birligüme
428. benüm birligüme getüre i~ar şalavat vir vire sana dal;:ıı i yar
429. ralJmetümi anlardan ayırmıyam 'aybların yüzlerine urmıyam
430. fa:Zlum-ıla yarlıgayam cümlesin hem suçlusun suçsuzın bilmeyesin
431. birbirine füş itmeyem işlerin sana dal]ı bildi.irmeyem suçların
432. ger ümmeti.in günahın bile-y-idün şanma ki sen şefü'at ~ıla-y-ıdun
433. ben settaram cümlesin setr eyleyeın ralJıneti.imle ümmetüiii toylayam
434. !)aşıl oldı l)aceti.im çün dönereın şolo~ sa'at mi.inteha'ya inerem
435. ol aradan refref döndi giri beni gördi cebra'il durdı öri
436. cebra'il elüm dutuban yörüdi ya mulJammed uçmagı gir gör didi
437. bana bir ~apu gösteri virdi nürl (?) yir ü gök tolıp dururdı envarı
438. emr olur ~arşuma ~apu açılur içerüden taşraya nür saçılur
166 Develi
439. bismillahi diyü girdüm cennete işid imdi eydeyim vaşfı nite
440. girdüm uçma~ içine ha giderem köşkten köşke böş teferrüc iderem
441. birbirinden yüksek ol köşk i saray içinde l:ıüriler var yüzleri ay
442. ne ay kim hezaran şems ü ~amer yüzlerinüfi ~atında l.ıayran zar
443. degmesinüfi başında nürdan tacı ay güneş yüzlerinüfi mul:ıtacı
444. ger gün nün dünyadan [ıra~) ola hem ay dabı gice l.ıaznada !~ala
445. ol l:ıürilerden birisi barmagın gösterürse dünyeye bir dımagın
446. barma~larınuii nürından i paşa ayduii eyler cihanı baştan başa
447. barmaklarına layı~ yine tenleri teni içre görinürdi ~anları
448. degmesi yitmiş ~at l:ıulle geyer her biri ciftlü ciftine göyer
4~9. yitmiş bölük hem dabı saçları var müşk 'anber dört yafia ~lur buhar
450. beii!eri-le el bir itmiş gözleri IJacil eyler gökteki yılduzları
451. hem sözleri ölüyi l9lur diri iib-u l.ıayiit anlaruii agzı yarı
452. sa~a~arı toptoludur nevale kim ciftleri gelicek saçı ~la
453. ol yüce saraylaruii vaşfın işit yücelügi ne ~adardur bil işit
454. gökteki yılduzlardan dabı yüce yüz bifi yigirmi dört bifi uçtan uca
Mi'rac-name
455. her bir saray dünya l?addinden ulu içi taşı l)ürilerden toptolu36
456. daşları neden-dürür allah bile ne diyeyin vaşfını gelmez dile
457. alhın gümiş 1$:ıymeti dürr ü cevher divarında beri$: urur la'I i.i gevher
458. kimse anufi bünyadını irmedi balçıgın ırgatlar yogurmadı
459. her bir saray içinde bir tabt yine zebercetten 1$:omışlardur şabana
460. enbiyalar içi.in yaratmış anı ol kerim ü ol ral)im i.i ol gani
461. her saray 1$:apusında yazmış 1$:adir fülan ibn fülannufidur ( ! ) bu ~aşır
462. köşkler vardur yine andan aşaga sagış-ıla dört yüz lprl$: bifi taba~a
463. her bir tabal$:(a)da yitmiş biii. yine köşkler vardur beraberdi.ir birbirine
464. her bir köşkte bir kürsi var-durur l)ürilerdür çevresinde ohırur
465. 1$:ur'an ehli yarın anda giriser birbiri-le bezm-i 'işret 1$:u(r)ısar
466. andan aşaga-durur mü'minleri.ifi a~ inci.iden köşkleri var anlarufi
467. degme köşkte döşelü-dürür bisat mi.i'min isefi resüle vir şalavat
468. köşk !$:almadı uçma1$:ta hep varmışam içi taşı nicedi.ir hep37 görmişem
469. degme köşküfi dört yanı bustan-ıdı topragı müşk otları za'feran-ıdı
. 470. bu yimişe benzemez yimişleri başı aşaga bitmiş agacları
36 Metinde fobfolıı şeklinde. 37 Metinde /ıeb şeklinde.
167
168 Develi
471. 'arşta-y-ıdı ol agaclaruii köki dutmış-ıdı yir ü gök memleketi
472. 'arş didigüm uçmaguii sa~fı-y-ıdı 'ayan idüii bu sözi mabfı-y-idi
473. ogradum bir agaca adı ti}ba şeri~ ideyin vaşfını işit baba
474. uçma~ üstinde tamam buda~ları gölge bıra~ış anuii var~ları
475. uçma~ ehli yiınişini yiyeler ebedü'l-ebed açı~ınayalar
476. yine agac dibinden bıiiar çı~ar dört bagış olup uçm~ta a~ar
477. biri süd ol ırmagufi birisi bal biri tabir bir su-y-ıdı zülal
478. ol ırma~ kim işiddüiidi adı bal her gün iner dünyaya iki mi§~al
479. her gün andan iki mi§~al dünyaya dört ba!Jş olıp indürürler dört şuya
480. birisi nil'e iner biri ceyl).ün(a) biri furat'a iner biri seyl).ün(a)
481. cümle köşklerüii altından ol geçer uçma~ ehli I~amusı andan içer
482. söyler-ise uçmaguii vaşfını dil dükenmeye hezar heziir yıl
483. temaşa ittüm uçma~ları dönereın38
dördinci ~at göge degin inerem
484. dördincide gördüm beyte'l-ma'mürı ay u güni miit ider anufi nün
485. yitmiş bifi mela'ike turmış-ıdı ol ~apuya cümle yüz urmış-ıdı
486. iki rek'at namaz ~lup geçtüm yine yidinci ~at gökten ba~tum dünyaya
38 Metinde denerem okunacak şekilde harekelenmiştir.
Mi'riic-niime 169
487. gökten aşaga yine gördüm bir ımrnl~ ~udret-ile dunnış-ıdı mu 'alla~
488. ol ınna~ kim size eydürem i dil39
~ur' an içinde adı durur se!sebi 1
489. geçti.im ınnal~ dalJı indüm yire cebra'il idi beni getüren yire
490. şol yirde kim l~omış-ıdı bura'9 geldi.im gördüm durur ol bur~~ dalJı
491. bindüın bura~ üstine ha sürerem şubl) yalpn ben mekke'ye irerem
492. döşegüm issi-y-idi dabı henüz gördügümi (!) eydeyim ben gelüfiüz
493. ebü bekr(e) söyledi.im al)valümi girip geldi 'ömer 'o§man 'ali
494. sözün gerçekti.ir ya resül didiler ne ki didüm sözüme inandılar
39 486 ve 487. beyitler metinde karışık olarak istinsah edilmiştir. Bize göre doğru olan şekliyle düzelttik.
170
a
'ahhas oglı
ah-ı zemzem
ah-u I~ayat
ac
'acaba I~al-
acal
acal ir-
'acap
'acap
'acayıh
açıl~
ad-
adem
adem şali
adem oglanları
agzı yarı
ahı
ahır
abi al~val
'al~ıı
Hayati Develi
SÖZLÜK
Ey! Seslenme edatı 283
Hz. İbni Abbas 9
Zemzem suyu 5 1
Hayat suyu, bengi suyu 451
Aç 419
Hayrete düşmek, şaşırmak 15, 90
Ecel 200
Ecel gelmek, ömrün sonu gelmek 208
Acaba(<'aceb) 49, 261
Acayip, şaşırtıcı(< a'ceb) 155, 394
Acayip şeyler; harikulade şeyler 180
Acıkmak 475
Adım atmak ?? 80
İnsan 58
Hz. Adem 203
İnsanlar 150
Ağız suyu 451
Kardeş, birader 86
Son, sonra 2; sonuçta, nihayette 238
Kardeş, kardeşim 6
Haller; vaziyet 1 O, 493
Akıllı, akıl sahibi 302
'a~I
'a~reh
'alem
'alem
'ali ali ah
al tun
'amel
'amel kıl
amene'rresül
an-
ana 'anber
anca~
anda
'arş
'arşu'l-'a:ı;Im
Süs eşyası yapımında kullanılan değerli bir taş 28
Akıl 8
Akn.:p 252
Sancak. bayrak (krş. ·alem 19) 21
( < ·alem ) sancak, bayrak 19
Hz. Ali 493
Allah
Altın 131
İş, eylem 266
İbadet etmek 172
"Peygambere inandıııı ". Şehadetin bir bölümü. 412
Anmak, zikretmek 149
Ona 9
Hint Denizi'nde yaşayan bir balık türünden elde edilen maddenin kokusu 57
O kadar, yalnız o kadar 125, 126
Orada 76, 1 75
Gök tabakalarının sonuncusu ve en yükseği 331
Arş-ı a'zam, Al-lah' ın kudret ve yüceliğinin tecelli
yeri kabul edilen gök katı 371
'arza kıl-
asan
aşşı
aşklire
avaz
av daz
avdaz al-
avın-
'avrat
'ayal
ayam l~ıl-
'ayan
'ayan ol-
'aybla
ayduii
ayrul).
'aıap gör-
'aıap
azad l).ıl
'a~Im
'a~met
'azra'il
baba
bağış
ba!Jş
ba!Jş ol-
Mi'riic-niime
Sunmak, arz etmek 38
Kolay 415
Faiz 274
Açıkça 273
Ses 50, 140
Abdest 53
Abdest almak 53
Avunmak, teskin olmak 300
Kadın 90, 206
Çocuklar, ev halkı 262
Çadır kurmak (?) 231
Açık, meydanda 25
Açıkça görülmek, belli olmak 258
Ayıplamak 199
Aydınlık 446
Başka, ayrı 45
Eziyete maruz kalmak 95
Azap, eziyet, işkence (< 'a~iip) 67, 257
Kurtarmak 426
Yüce, Allah 179
Azamet, yücelik 233,368
Azrail 193
Hürmet ifadeli bir hitap 473
bk.balJŞ 476
Parça, kısım, bölük 373
Bölünmek, taksim olmak 479
ba~ır
bal).i
bal~ ur-
baii vir
barü
bat-
bayağı
beg
bellü
belür-
ben
beiiiz
beiize
beraber
beri). ur-
beyte'lma'mür
beze-
bezm-i 'işret
bıçğu
bıiiar
bi-çare
bl-l~isab
bil
bil bağla-
171
Bağırmak 227
Ölümsüz olan, Allah 149,226
Parlamak, ışık saçmak 1 1 9, l 32
Ezan okumak 387
Kale duvarı l 39
Bir şey ile dolu veya sarılmış olmak, gark olmak l 9
Eskisi gibi 82
Bey, lider 56
Belli 205
Belli olmak, gözle görünmek 12
Yüzdeki nokta, ben 370
Beniz 234
Benzemek 58
Denk, eşit, aynı seviyede 2 l
Parlamak, ışıldamak 457
Beytülmamur; Firdevs cennetindeki bir köşk. 484
Süslemek 39
İşret meclisi 465
Bıçkı, testere 1 13
Pınar 476
Çaresiz 279
Hesaplanamayacak kadar çok 228
Soy, nesil 204
Mec. Hazırlanmak 37
172
bile
bileme
bilge.
biii
hl-niyaz
bir
biregü
bisat
bismillahi
hiş
hl-şerik
bit-
bitür-
bize
bölük
böyü
böyük
bud
bulıt
bural~
burc
bustan
buyrul~
buyrul~ dut-
Birlikte, aynı zamanda 206
Yanımda, benimle birlikte 143
Bilge, hakim kişi 142
Sayı adı, bin (l 000) 27
Niyazsız, müstağni,
Allah 99
Tek, ortaksız 107
Bir kimse, biri 84
Yaygı, döşeme 467
"Allahın adıyla"
439
Beş 26
Ortaksız olan, Allah 323
Çıkıp yetişmek,
büyümek 190, 470
Karşılamak, gidermek 275
Süslemek 91
Kısım, grup 259
Büyümek 207
Büyük 268
Ayak 186
Bulut 357
Hz. Muhammed'in Mirac'ta bindiği binek 55
Kale burcu 139
Bahçe 469
Emir, buyruk 1 16
Emri yerine getirmek, emre uymak 4
Develi
bünyad it-
bürd
cam üs
can
can gözi
canına güc kıl-
cebra'il
cefe çek
celil
cevher
ceylıün
ciftlü
cihan
cühüd
cümle
cüst çapük
çagır-
çagrış-
çalap
çayan
çekin-
çigin
çul
çün
çünki
da!Jı
TemeIIlendirmek, yerleştirmek 1
Çubuklu kumaş 46
Camız 271
can, ruh 7
Gönül gözü 402, 403
Kendine eziyet etmek 12 l
Dört büyük melekten biri 21
Cefa çekmek 282
Yüce, ulu, Allah 46
Cevher 60
Ceyhun ırmağı 480
Çifti olan, eşi olan 448
Dünya, iilem 19
Yahudi 88
Bütün, hep 56
Çabuk, çevik 98
Çağırmak, seslenmek 84
Hep birlikten bağırmak 145
Allah 36, 96, 257
Çıyan 252
Kendini geri çekmek 62
Omuz 283
Çul 61
Ne zaman ki, -dıkta 42
Ne zaman ki, -dıkta 48
da/de 6
da raca
daş
dcgin
degmc
dcgmemiiz
dem
demiir
dene
depe
depere
deriii
derle
dırnal~
dıyııa~
di-
dlbac
didar
dik dur
dil-
dile gel-
diii
diiile
direk
diril
ditre
divşiir
diyii
di?;ar
Mi'nic-niime
Pencere (< Far. deriçe) 292
Taş 20, 456
Kadar, dek 1 1 9
Her 253
Her birimize, hepimize 1 13
Zaman, an 2 1, 54
Demir 162
Tane 340
tepe 81
tepesine 272
Derin 329
Terlemek 74
Tırnak 445
Çift tırnaklı hayvanları tırnağı 59
Demek, söylemek 3 l
Diba, canfes; bir cins kıymetli kumıış 61
Yüz 38
Uslu ve sakin durmak 197
Kesmek, dilmek il 3
Dil ile anlatılabilmek 456
Kesilmek 387
Dinlemek 1 O
Direk 23
Toplanmak 388
Titremek 194
Toplamak 223
Diyerek 25, 145
Yüz, cemal 401
dizli
do~ııı-
dopral~
du'a l~ıl
dur
dun gel
durı gel-
dut-
diig-
diikcli
diikcn-
dün
dün buçugı
dün namazı
diini güni
dün ye
dür
dürlü
dürr
dütün
ebed
cbcdü '1-ebcd
ehi
cbü bekr
173
Dizili 27
Gelmek, dokunmak 92
Toprak 234
Dua dnıek 40
Kalkmak 3 75
Ayağa kalkmak 1 77
Kalkmak, ayağa kalkmak 37
1. Tutmak 19, 52; 2. bir bineği hareketsiz hale getirmek 100; 3. sarmak, kaplamak 20, 190; 4. uygulamak, tatbik etmek 410
Toplamak, bağlamak, biraraya gdirmek 356
Hepsi, cümlesi 167
Tükenmek, bitmek 208,482
Gece 373
Gece yarısı 376
Gece namazı, teheccüt namazı 1 73
Gece gündüz 158
Di.inya 286
İnci 333
Türlü, çeşitli 95
İnci 27,60, 130
Duman 138
Sonsuz 2
Sonsuza kadar, hiçbir zaman 76, 475
Babam 349
l-lz. Ebu Bekir 493
174
egin
ehl-i nar
el ur
emcek
emin ol-
emr
emrini şı-
enek
ense
envar
er
evvel
eyer
eyit-
eylese
eylük
fabr-ı 'alem
fürig
fürig ol-
fariza
ferişte
fersag
ferş
fes ad
fevl~a '1-'ula
fidl ol-
Omuz 46
Ateş ehli kimse, cehennemlik 242
Dokunmak 62
Meme 259
Kurtulmuş olmak, emniyette olmak 198
Emir, buyruk 4
Emrini yerine getirmemek 201
Çene 56
Arka 264
!şıkı, nurlar 43 7
Erkek 133
Önce, evvela
Eyer 61
Demek, söylemek 10
Öyleyse, o takdirde 75
İyilik, mükafat 2 ı 7
Alemin övüncü, Hz. Muhammed 143
Rahat, huzurlu 411
Çıkmak, ayrılmak
290
Yapılması farz olan şey, vazife 410
Melek 40, 129
On iki bin adımlık yol 80
Yeryüzü 331
Kötülük 152
Olağanüstü 316 ; yücelerin üstü 390
Feda olmak 198
Develi
fikr
fikr ipi-
fikr it-
furat
fülan ibn fülan gani
garayih
gaybet
geh
geleci it-
gelecü
gendü
gendözi
gendözi
ger
gev de
gey
gey
geyür
gez
gice
gile eyle-
gifiid
gifilik
girçek
giri
giri -girü
gişi
Fikir, düşünce 1 7
Düşünmek, tefekkür etmek 15
Düşünmek, tefekkür etmek 14
Fırat ırmağı 480
Filan oğlu !ilan 461
Herhangi birşeye ihtiyacı olmayan, Allah 460
Garip, acayip 317
Gıybet 286
Gah, bazen 81
Söyleşmek, konuş
mak 351
Söz 314
Kendi 77, 1 15
kendisi 9
Kendisi 91
Eğer 89
Gövde, beden 58
Pek, çok 317
Giymek 28, 448
Giydirmek 419
Defa, kez 80
Gece 11
Şikayet etmek, yakınmak 115
Genişletmek 414
Genişlik 329
Gerçek 270
Geri 435
Yine, tekrar 82, 263
Kişi, kimse 172; kişiler, insanlar 95
gizlü
gök
göndiir
göiilek
göiiül
giirklü
giitiir
giiy
giiyüıı
giiyiiııd iir
guşşa
giimiş
gün
güneş
gii?;ar I~ıl
ha
ı,ac
bacet - ı,acet
ı,acet dile-
bacil eyle
ı,afü;a
ı,atır
1.ıal~
balık
balişa
Mi'riic-niiıne
Gizli, saklı 72
gökyüzü 3
Göndermek 3 1 5
Gömlek, elbise 419
Gönül 1
Güzel 40
Kaldınnak 405
Bakmak 448
Yanmak 224
Yakmak 157
Keder, üzi.intü 31 1
Gümüş 56, 131
Güneş 3, 444
Gi.incş 22
Geçmek 161
Durmadan, durmaksızııı 84, 440
Hac ibadeti(< l)acc) 416
Hacı 337
Dilek, arzu 50; ihtiyaç 275
Bir ihtiyacıııı istemek, dilek dilemek 40
Utandırmak 450
Cennet kapılarından birinin adı 139
Keyif 307
Allah 16, 33, 149
Yaratıcı, Allah 323
Altıncı kat göğün adı 311
Harbe, bir tür kısa mızrak 166
l_ıaram
l_ıarlim ol
l_ıaşıl ol
l_ıavlü'l-'arş
bayr
ı,ayrlin ol
haziıı hazin
bazııedlir
hellik l~ıl-
1.ıellil
hemlin
henüz
hergiz
heybet
hezar hezar
hezaraıı
bezin hezin
l_ıiclip
hiç l~ıl-
bitab
borüs
büb
l_ıulle
l_ıull~um
burram
l_ıiikm
175
Mec. Gayri meşru cinsel birliktelik 281
Yasaklaııımık 67
Yerine gelmek, 405
Arşııı çevresi 388
Hayır, iyilik, doğruluk 172
Hayran olmak 91
Hazin hazin ( Krş. lıezi11 lıe::i11) 3 79
Hazine bekçisi 242
Öldürmek 16 7
Nikahlı eş 281
Hemen, derhal 82
Henüz, daha 492
Hiçbir şekilde, asla 195
Ululuk, yücelik 232
Binlerce 482
Bin. binlerce 241, 442
Hazin hazin; hüzünlü bir şekilde (krş. lıa::.iıı lıa::iıı) 1 1
Perde, örtü, engel 393,394,395
Yok etmek, adeta hiç gibi kılmak 219
Hitap, seslenme 196
Horoz 12, 271
Güzel 182
Cennet elbisesi 48, 417
Boğaz 213
Sevinçli, neşeli 185
hüki.im 4
176
ıbrİ~
'ıra~ ('ara~ ?)
ırla-
ıs
ıs uz
'ış~
'ıvaz
ibni 'abbas
ihrahim ı,aHI
il).rar getür-
ikram I.{11-
iled-
ilerii var-
'illiyyüıı
ilt-
'imraıı oglı
müsi in
'inayet
ins
iı·-
irgür
iriii
irte
'lsa
ism ü ~adir
isına'il
Hayati Develi
İbrik, su kabı 52
? 74
Şarkı söylemek 267
sahip 375
Sahipsiz 220
Aşk, sevgi 1
Karşılık, bedel 276
Ey! Ya! 6
Sahabeden, İbni Abbas 10
1-lz. İbrahim 326
kabul edip dil ile söylemek 428
Ağılayıp saygı göstermek 1 96
Götürmek 301
İlerlemek, öne doğru çıkmak 177
Yedinci kat göğün adı 324
İletmek, ulaştırmak, götünnek 298, 299
Hz. Musa 101
En, genişlik 230
İnayet, yardım 11 O
İnsan 3
Ulaşmak, vam1ak, viisı 1 olmak 21, 33, 328
Ulaştırmak 169
İrin 260
Sabah 12
Hazret-i İsa l 05
??? 24
Hz. İsmail 141
İsrafil
issi
işbu
işle-·
'itab
iv-
'ivaz
'izzet eyle-
~iibe
~avseyn
!).açan
!).adem ur
~adiın
l).adir
l~adir gicesi
l).adir
~afü
kafir
!).ak-
Dört büyük melekten biri 29, 361
Sıcak 492
Bu 17
yapmak, yerine getirmek 4
Azarlama, paylama 301
Gayret etmek, acele etmek 188
Karşılık, bedel 420
Saygı göstennek, ikramda bulunmak 177, 239
!-iz. Muhammed'in Mirac gecesi Allah'a bir yayın iki başından da yaklaştığını ifade eden ifade. Necm, 9: "O kadar ki (birleştirilmiş) iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu." 37
Ne zaman 206
Ayak basmak 126
Başlangıcı olmayan, Allah 179
Allah 461
Kadir gecesi 174
Allah 'ın isimlerinden 2
Arka, geri 62
İnanmayan, İsliim'ın hükümlerine inanmayan 187
(Kapıyı) Vurmak, çalmak 140
15-limet
l~aınu
15-amusı
l~anı
15-araiiu
15-anndaş
l.rnrşu clur
l~arşu gel
l~arşur
~aşır
15-at
l~atı
l.rnvl eyle-
l~avşur
l~avum
l.rnygu
l~aygulu
15-ayı yi-
15-ayır
kerim
kerrübin
kevl!er
keyayil?
~ıc ayal~
Mi'riic-niime
Boy, boy pos, kamet 23
Cümle, hep 40, 83
Cümlesi, hepsi 35
Hani, nerede 71
Karanlık 12
Kardeş 29
Karşıda dunnak l 03
Karşılamak 298
Karıştırmak 223
Kasır, köşk 253,
461
Yan, huzur 45
Şiddetli, sert 285
Sözleşmek, söz
vermek 77
Kavuşturmak 216
Kavim, akrabalar
211
Kaygı, endişe, tasa 32
Kaygılı, endişeli
184
Kaygılanmak, endi
şelenmek 48
Kalın kum, çakıl
333
Yüce, ulu; Allah
179,460
Allah'a en yakın
melekler 334
Kevser; Cennetki ırınaklardan birinin adı 52
? 386
Arka ayak 59
~ıgır-
l~ıgur-
~ıran
~ıs-
~ıyamat
~op-
lpzıl yal~üt
kil
kile
kiram
klş
kitlib
kitf
~oc-
15-0Ca
1.rnclret
l~ul
~ulal5- clut
~ur'lin
~urı
~urıd
l~utlula-
küfven ahad
külli
177
Bağırmak, seslenmek 375
Bağırınak, seslenmek 84
Kenar, kıyı 25 1, 360
Sıkmak, sıkıştırmak
213
Kıyamet kopmak 13
Kırmızı yakut 57, 316
Kile, 36.5 kg'lık bir ölçek(< Ar. keyl) 355
bk. kil 356
Ulu, yüce 73
? l 65
Kur'an-ı Kerim J 38
Omuz 59
Kucaklamak 235, 309
İhtiyar, ulu kişi 277,
325
Kudret, güç 1 5
Köle 114
Dinlemek 7, 85
Kur'an-ı Kerim 488
Kurumak 125
Kurutmak 228
Tebrik etmek, kut
lamak 314
Eşsiz ve bir; Allah. İhlas, 4: "Onun hiçbir dengi yoktur."
2
Tamamen, toptan 19
178
kün feyekün
künküre
kürsi
füilalıe
illallah
la'I
laflf
levı,
levn
libas
lülü'
ma 'iiı;alliilı
ma'büd
mabfi
mal~şüd
ma'rifet
mat it-
miit ol-
mazarrat
mekke
meHi'ike
meliiyik
Ol (der) ve olur.Yasin, 82 : "Bir şey yaratmak istediği zaman Onun yaptığı "Ol" demekten ibarettir. Hemen oluverir." 161
Kubbenin tepesi 367
Oturacak şey, koltuk 176
"Allahtan başka tanrı yoktur!" 24
Kırmızı renkli bir mücevher 56, 130
Güzel 28
Levha 189
Renk 234
Elbise 45
İnci 57
'Allah'a sığındık'
anlamındaki söz 107
Tanrı, Allah 316
Gizli 472
Maksat, gaye 88
Allah 'ı tanıma bilgisi 5
Yenilgiye uğratmak, 23,söndürmek 484;
Sona ermek, bitmek 226
Kötülük 92
Mekke 491
Melek 18, 118
Melekler 51
Develi
meleklıeybet
mercan
merl,abii
merkeb
merve
meşgülü ol-
midad
mika'il
mi~ra'
mi'rac
mu'allal.'
muganni
mul,ammed
mul.ıammeduıı
resülullalı
mu~addes
mu~arrab
mu~lm
münis
münis
muştafü
muştıla
muştılı~
Melek lıeyhetli, melek gibi heybetli 184
Mercan 57, 130
Merhaba 145
Binit, binek 76
Merve yer adı 14
(Bir şeyle) meşgul olmak 200
Yazı mürekkebi 125
Dört büyük melekten biri 54
Balyoz 272
Göğe, Allah 'ın huzuruna yükselme hadisesi 7, 314; Hz. Muhammed' i arşa çıkaran binek 126
Bir buçuk dirhemlik ağırlık ölçüsü 478
Asılı 16, 487
Şarkı söyleyen kimse 267
Hz. Muhammed 50
'Muhammed Alla'ın elçisidir.' 25
Beytü 1 mukaddes 101
Mukarreb, yakın 312
Allah 179
Arkadaş, dost 1 78
Arkadaş, yoldaş 303
Hz. Muhammed Mustafa 6, 143
Müjdelemek 135
Müjde 31
mu~i' ol-
mü dam
mühlik
mii'min
münteha
mürver
müşk
müşteri
müvekkel it-
müzd
müzeyyen
na'am
namaz lpl
naşrani
na;ı;ar l~ıl
na;ı;ar it
nebi
nebiyyi'lmu!Jtar
nefes oyna-
ne 'ıra!~?
nerdüban
nevale
itaat etmek, uymak65
Devamlı 414
Metinde : Heliik etme 109
Allah'a inanmış kimse, mümin 174
Arş'ta Cebrail'in bile Allah'ı görmek için varabileceği en son noktada bulunan ağacın ismi 337
? 60
Misk 336, 449
Müşteri yıldızı 3
Vekil etmek, vekil olarak görevlendirmek 385
Karşılık, sevap 160, 348
dördüncü kat gööğün adı. 180
Evet 219
Namaz kılmak l l
Hristiyan 88
Bakmak 189
Bakmak 22
Mec. Hz. Muhammed 9
Hazret-i Muhammed 135
Nefes alıp vem1ek 229
? 163
Merdiven 129
Nasip, kısmet, yiyecek, içecek 452
nice
nicesi
niçe
niçe
nihan
ni\5.ab
nil
ni~ar it
nite
nür
nüri?
od
'öd
oda yan
ogra-
olp
ol
ol bir
'o~man
oş
oyan
oyan
oyar
oyar-
ög-
ögüni dir-
'ömer
179
Nasıl 16, 80, 309
Nasıl 245
Nasıl 63
Pek çok 219
Gizli, saklı 72
Örtü, peçe 312
Nil ırmağı 480
Saçmak 89, 408
Nasıl 70, 370, 439
Işık, nur 19, 47
Aydınlık, nurlu 43 7
Ateş 156; mec. Cehennem 93
Yakıldığı zaman güzel koku çıkaran ve Hint'ten gelen ağacın kokusu 57
Ateşte yanmak 66
Rastlamak, uğramak 90,335
Çağırmak 124
o 2
Öteki, öbürü 88
Hz. Osman 493
işte 45
Dizgin, gem 60
Uyanmak 384
uyandırmak 7
Uyandınnak, uyarmak 378
Övmek, medhetınek
136
Aklını başına toplamak, düşünceli davranmak 137
Hz. Ömer 493
180
ön örü tur
'özr eyle
pafüs
paşa
perverdiglir
peşmlin yi
peyk
rlifi'a
raı,Im
raı,met
ralJ,met ipi-
refref
revan
rızıl~
rivayet l~ıl
rüIJ,aniyyün
rüIJ,ı
rüzI ~ıl
sli'at - sa'at
saçı ~ıl-
şaf şaf ol-
ön 82
Ayakta durmak 330
Özür dilemek 240
Kaba ve eski eşya 45
Efendi, beyefendi 372
Tanrı, Allah 343
Pişman olmak 222
Ulak, haber getirip götüren 141
Gök katlarından birinin adı l 38
Allah 460
Allah'ın rahmeti; cennet 217
Rahmet etmek, acıyıp bağışlamak 96
Hz. Muhammed'i Mirac gecesinde Allah 'ın huzuruna götüren bir cins nakil vasıtası 350
Giden, yüreyen, devam eden, sürekli olan 156
Rızk 415
Rivayet etmek 9
Bir melek ismi 324
Yedinci gök katındaki bir melek 3 18
Nasip etmek 78
Saat 50, 404
Saçı saçmak, hediye dağıtmak 134, 452
Dizi dizi olmak, sıralanmak 103
Develi
şafli
şafli dut-
şlifiye
şag
sağı sag
şagış
şlilJ,ib-i kıble
sa~f
şalavlit vir-
şanasın kim
şaru
satır
şayru ~ıl
sefüm vir
selsebil
~enli ~ıl-
setr eyle-
settlir
sevin üş-
seyl.ıün
seyr it-
Mekke'de bir yer adı. 14
Neşelenmek, sevinmek 32
Beşinci kat göğün adı 305
Canlı olan, yaşayan 108
Ağıt yakmak 267
Sayı 164
Kıble sahibi, Hz. Muhammed 73
Çenenin altındaki sarkık et, gerdan 452
Danı, çatı 472
Belli duaları okuyarak lıZ. rnulıammed'i anmak 6, 61
Sanki 13
Sarı 55,290
Satır, kitap satıi-ı 24
Hasta etmek 108
Selam vermek 21
Cennetteki bir ınııağın adı 488
Övmek, ulu lanıak 148
(Allah için) Günahları örtüp affetmek 433
Günahları örtücü olan, Allah 433
Hep birlikte sevinmek, sevinişınek 39
Seyhun ırmağı 480
Seyretmek 153
şıflit
şııı
sırr
şoii ucı
söyündür-
şu
şubJ:ı
şun-
şun'
sun' issi
şur - şur
şuret
şiiret bağla-
siihl~lin
siici
süd
sün-
siinni
siiiiük
süsiiz
şad ol-
Mi'rac-name
Sıfatlar, nitelikler 127
Kırılmak 143
Gizli söz, insan aklının ı::rınediği
ilahi hikmet 99
Sonuçta, işin sonunda 222
Söndürmek l 57
Irmak, nehir 479
Sabah 381
El uzatmak, uzanmak 43, 122
Yaratma, eser 5, 136
Eser sahibi, yaratıcı 16,49
Kıyametin kopuşunu
bildirmek üzere İsrafil' in üfleyeceği boru 29, 363
Yüz, çehre 22, 28, 90
Şekillenmek, biçim almak 5
Allah 201
Şarap 121
Süt 121
Çekmek, çekip asılmak 214
Ehl-i sünnet cemaa
tinden 89
kemik 234
Askersiz, askere ihtiyaç duymadan 220
Sevinmek, mutlu olmak 8
şildi ipi-
şadi ipi-
şiihiina
şat!ş
şavl~
şav~
şefli'at
şefli 'at ~ıl
şen'
şek
şekk
şer it
şerJ:ı it-
şerJ:ı it-
şol
şolo!~
şükr
ta'iim
taba~
tile urun
tag
tahir
tatJte'l-arş
ta 'ife
tal-
tamam
181
Sevinmek, mutluk olmak l 83; Sevindinnek 327
Sevinmek, neşelenmek l 85
Şahane, şahlara layık
459
Şahıs, kimse 230
Işık 20
Işık, aydınlık 47
Bağışlanması için Allah 'ın huzurunda birine arka çıkma 36, 88
Şefaat etmek 7 5
Şefaat edici, şefaatçi 238
Şüphe 427
Şüphe 109
kötülük işlemek 217
Açıklamak, tafsilatlı
olarak anlatmak 332
Açıklamak, yorumlamak 8, 12 7
Şu 50, 172
şu, tam şu 68, 434
Şükürler olsun 100
yiyecek 278
Tabak 134
Tac giymek 165
Dağ 20, 81
Temiz 477
Arşın altı 365
Grup, topluluk 282
Dalmak, içine girmek 341
Bütün, hep 26
182
tamu
tanrı
tapu ~ıl-
tarfa_tü '1-' ayn
taş
tavus
tayalıl~
teferrüc ~ıl-
teferrüc it-
tamam et
temaşa it
terazü
tesblJ:ı
tizcegez
tog
togur
tol-
tolu
tomur-
ton
ton ad-
top tolu
Cehennenı 67, 123, 197
Tanrı, Allah 105
Hizmet etmek, hüımet etmek 241
Göz açıp kapama zamanı 169
Dış 468
Tavus 59
dadılık 262
Gezinmek, gezinip seyretmek 153
Gezinip seyretmek 440
Tamamen, bütünüyle 20, 191
Seyretmek 483
Terazi 355
İbadet maksadıyla Allah'ın adını övücü kelimeler söylemek 136
Çabucak 99
doğmak 4
Doğuımak 206
Dolmak 20, 47
Dolu 171
Tomurmak, tomurcuk halini almak 206
Elbise 28, 43, 417
Donatmak, giydirip kuşatmak 420
Dopdulu, iyice dolu 129
Develi
toyur
tür
tur-
uçma~
ulal
ulula-
umud
ur-
uyı-
uy~uya var-
üleşdür-
ün
ür
üş-
üzül
va'de
va'dele
vara~
vaşf-ı J:ıal
vehhap
ve's-selam
Ziyafet verip ağırlamak 433
Doyuımak 419
Tı1r dağı 97
Durmak 84; Durmak, ayakta bulunmak 64
Bulunduğu yer, mesken 362
Cennet 411
Büyümek 207
Aziz kılmak, yüceltmek 35
Umut 238
(Kapıyı) Vuımak,
çalmak 140
Uyumak 53
Uyumak, uykuya dalmak 17
Üleştiımek, dağıtmak 357
Ses, seda 28, 381
Üflemek 29
Toplanmak, bir araya gelmek 213
Kopmak 208
Söz, verilmiş söz 33
Vadeli 274
Yaprak 474
Halin anlatılması 10
Tanrı, Allah 385
Kısacası, sözün kısası 364
vir-
vlran ~ıl-
viribi- -virbi-
viresi
yad ~ıl-
yad it-
yagı
yaI:ıya
yal~ıl-
ya'l~üt
yalınca!~
yana
yar eyle-
yara!~ ~ıl
yaradılmış
yaradılmış
yara~ ~ıl-
yarlıga-
yarsı
yat-
Mi'rac-name
Vermek 5
Viran kılmak, harabeye çevirmek 221
Göndeıınek (krş.
viribi-) 45, 204
Borc 274
Uzaklaştııınak,
yabancı hiile getirmek 211
Anmak, söylemek 1
Düşman 167
Hz. Yahya 182
Sevgi duymak, meftun olmak 22
Yakut, kıymetli bir taş 130
Çıplak, giyimsiz 419,421
. Taraf, yan ??? 18
Dost, arkadaş eden 159
Hazırlanmak 169
Mahluk. y.da : Varlıklar arasında
35
Mahluklar, alemde var olan her şey 107
Hazırlık yapmak, hazırlanmak 7
Affetmek, bağışlamak 407, 430
Yarısı 156
Medfun olmak, gömülü olmak 101
yatsu namazı
yavla~
yavuz
yay-
yaya~
yazı
yılduz
yid-
yidi felek
yidi gök
yigrek
yigrek
yil
yimiş
yimiş
yifülen-
yir
yir yüzi
yolın-
yolın var-
yörd-
183
Yatsı namazı 1 1
Pek,çok 155,307
Kötü, fena 307
Açmak, genişçe açmak 79
Yayan 64
Düz alan 83
Yıldız 153, 450
Yedmek, at veya eşeği) önünden çekip götürmek 299
Yedi gök katı 3
Yedi gök katı. krş. yidi felek. 40
Daha iyi 66
Daha iyi, daha üstün 35
Yel, rüzgar 13
Meyve 338
Meyve 470
Yenilenmek, tekrarlanmak 30
yeıyüzü 3
Yer yüzü, dünya 150
Yukarı, yukarıda
331
Kurtulmak, ayrılmak 343
Usulüne göre davranmak 257
Yürütmek; hareket etme imkanı vermek 108
184 Develi
yöre Çevre 399 zeft ? 337
yöri- - Yüıiimek 11, 81 zehl Ne güzel! 16, 79 yörü- zemzem Zemzem 52 yüsuf Hz. Yusuf 175 zencir Zincir 264 yüz ur- Toprağa süm1ek, zeytün zeytin 304
toprağa koymak 42 ı;ikir o~u- İbadet maksadıyla za'feran Safran 469
Allah' ın adını an-za'il ol- kaybolmak, gitmek mak 136
235 zire Zira 2, 125, 226 zari l~ıl- Ağlamak, feıyat
ı;ulumat Karanlık 13 etmek?? 263
zülal Saf~ tatlı su 477 zebani Zebani, cehennem zümürrüd Zümret 60 melekleri 232
zeberced Üçüncü göğün adı zürriyet Nesil, döl 203
170
zebercet Zebercet 291
Mi'rac-naıne 185
EKLER İNDEKSİ
+(y)A
lib-ı ze111:::eı11e 51: 'ucahll 90: lide111 'e 58, 297, 299, agucu 325, 473; agwıa 363; libirele 380; 'afda 5: ul11wfdıga
211: L1!t111a 230; 'amele 266; 'arşına
366; aşşıya 274; 'avrata 90; aiia 78, 92, 93, 107, 177, 21 O, 408, 417, 420, 424, 425, anla!'lı 111, 168, 272, 389, 415, 96: arfwiia 67, arfws11w 62; bala 352; baıla 75, 102, 116, 142, 177, 195, 199, 240, 241, 308, 350, 390, 392, 404, 406, 414, 437; bamıa!dllrıllll 447: başda11 başa 20, 446; bL1şları11a 165; biiiine 418; binnıeae 62 · birbirine 135 ô , t
3 74, 431, 463; birine 418; birligine 109, 111: birligii111e 427, 428; bize 238, 258; bıılara 89; bıılıılara 357: bwla 187, 95, bunlara 104; burlig 'll 100, burlifw 299: can gözine 402; cli;111ıa 121; çagıra11a 391; çalllba 41; cebra'il'e 68; ce/ıe11ne111e 112, 7 217; cennete 216, 294, 439; ceyfı!in(a) 480; cijiine 448; ciilıııdlara 104; daşa 20; deg111e111iize 113; deılize 328; dile 456; direge 268; dizine 330; dördinciye 178; diinyliya 192, 203, 222, 356, 478, 479, 486, dii11yeye 445; dııtmaga 188; ehıl
bekr(e) 493: egniime 46, 48; eline 119, e/iime 122; feriştelere 151: ferşine 366; Furat'a 480; gendiilere 285; göge 21, 23, 136, 161, 169, 303, 309, 381, 483, göklere 175; göii/iiiie 32: gözii111e 5 I; lılica 416; ~ıarli111[ll] 281; fıulfw111a 213;
ırnwgu 352; ıslan na 3 75; isllim dl!ıi11e 167; isrcıji/'e 361 ;içine 440: işe 2, 45, 423, işlere 162; klibe fwvseyne 37; fwfasınll 62; kfyire 109; lça111w1111zu 36, fwnıııya 149; fwnllda 382, lçapuya 485; fwrşuma 401. 438; faıta 315; fwdretine 15; faıla 41 O; (wlaguma 50; (wreyş 'e 105; fwşll 3 72; falanlara 3 78; kime 426; kimseye 34; köşke 440; mekke'ye 491; 111erve 'ye 14; mi 'ractnll 7: muş/ajli' ya 6: miintelıli )w 434; 111iizdiiJle 160: Nll'e 480; nehlye 237; nura 19; oda 66, 93, 95, 114, 159, 250, 277: öilii111e 208; 011111L1 418; otlara 357; rafımete 216, resiile 467: sL1iİL1 45, 78, 92, 116, 142, 198, 199, 202, 210; 406, 411, 412, 425, 428, 431; seyfılin(ll) 480; size 289, 488; sözine 85, söziime 65, 494; surete 90: .yliretine 22; şaga 335,. 390, şag11ıa 148; .'flllavata 315; şala 335, 390; şııbfıa 381; şııya 354, 479; llliirıya 158, 321, 376, 379, 384; fağll 100, 335, {aga 20, /ağına 98; famııya 295, 301; (aş raya 438; (011ada11a 420; {opraga 42, 223 -(oprafw 2 l 8; {oyıırana 421: (lir 'a 97; uçtan ııca 454; ii111111ete J 24, 348, ii111111el-i Mııfıammede 159, iim111etiiiie 123; iistine 189, 230, 231, 288, 351, 385, 391, 491, 79 -
186 Develi
ustııne 201, iistiimiize 30; ıı_v!pıya 17; vu 'deiie 33; varlıg11111a 427; viresiye
274; ylid f.o/ma/flı{5a 211; yllga 352; yalıncaga 4 l 9; yi111işe 4 70; yir yiizi11e 150; yire 98, !68, 247, 381. 388, 489, yirine 260, 295; yoluma 393; yiizleri11e 429; ziyarete 70;
-(y)A
l!Çt/.mwyalllr 475; llrturam 415; uyın11ıyw11 429; Zizüd f.alam 426, 427; beıı olllm 76; bildiimıeyem 431; bile 329, 456, 368, 432, bilesin 128, bilmeyesiıı 430; bıılasm 1 1 O, 239; diresi11
369; diye 412. 423, diyem 116; diike11111eye 482; duta 410, j'iiş itmeyem 431; gele 41 1; geııdii ola 77; getiire 428; getiimıeye 427; geyiire 419; gide
293, 311; giiiide111 414; gire 411; giyeydii111 43; gizleye 151; gösterem 418; içeydiiii 123; lman getiire 411; /.ıaiır bıılı111ııllyll111 201; /.ıcıram eyleyem 425; f.ıarü111ide410; f.ıaram ola 67; /.wla
340. /.wlam 76; 444; /fıırtaram 421; /.all!sın şej'ii 'lif 426; (wlalf dutam 85; . namazı f.alll 413; ne ola 284; 11işJJr idem 408; niyyel eyleye 423; ola 370, 409, 424, 444, olasııı emin 197; otura 411; rüzl /.•ıla 78, rüzi lfılam 420; saçı lpla 452; Sll//l/S//l 369 - .ŞllllllSl/1 13, 83, } 76, 182; setr eyleyem 433; (apa 414; siinnl
ola 89; şefü 'ut lfıla 75; (oy/ayam 433; {oyııra 339, 419; terk itmeye 409; ııma 217; ıını11yl!111 429; vara 416; vire 417, 418, 421. 423, 424, 428; yarfıgayam 430; virem 415;yiye 413, 475; yiiksek ola 413; zekZit vire 416; şad ola 8; şej'ii 'lll fola-y-ıdwi 432;
Gelecek Zll!llllll jonksiyo111111da :
diyem 128; f.ıarlim olaydı 123; binmeye 66; giye mi 49; yanmaya 66; göreviiz 39;
Geııiş zaman jo11ksiyo111111da :
gele 200; göreler 95; ola 96; ola
şeji.ı~ıt 36; .şmıış oll!m 201; ra/.ımet
/pla 96; yana 95;
-(y)A
andan öte 349 (Kalıplaş111ış şekil);
çeke çeke 287; döke döke 53; döne döne 95, 321; gide gide 391; lf;oca f.wca 309; öge öge 136; ura ura 272; yiiz yire ura 168;
+A-
beiizemez 470; beiizer 268, ogradı
335, ogrlldıtm 391, 473; oynar 294; (onadana 420; yarlıgagıl 407, yarlıgayam 430;
+AGU
biregii 84;
+Al-
ulalur 207;
-Ali
iiredeli 203; yaradlllı 185, 203;
-(y)AIUnı
bileliim 30; biinyad ideliim 1; gireliim 141; şerlı ideliim 8; yad ideliim l;
+Anı (Bildirme eki)
benem 141; settaram 433;
+Anı
almışam 220; aluram 214, 215, 219, alusaram 225; atamm 217; balf:aram 209; başaram 397; biliirem 209, 225; denerem 483 (!);
Mi'rac-name 187
dilerem 407; direm 210, 332; divşiiriire111 223; dönerem 434; eydiirem 488; gidere111 440; görmişem 289, 468; göriirem l l 8, 209, 224; içerenı 122; i11ere111 434, 483; irerem 491; (wrşıırura111 223; ~avşıınıram 216; (wr~lll"l/111 200; ~ılııram 118, 214, 219; öliisere111 225; şwwram 122; siinerem 214; siirerem 491; tejerriic iderem 440, vam11şa111 468; virbirem 21 O, 216; viriserem 406, virmişem 289; +Jıı : di111ezi11 131;
-AmA-
Ba(w111adı 366;
-(y)An
çağıran 391, 392; dün ııamazm
(cılanlarw"i 173; getiiren 489; gören (?) 292; içen 121, 250; (wyan 218; lpgıran 392; ~ılanlara 378; şalavlit viren 61; şayrıı ~olan 108; (o nadana 420; foyurana 42 !; var eyleyen 403; viren 221; yar eyleyen 159; yııdan 249;
+Ar, +şAr
birer 270; ikişer 278;
-Ar
açar 144, 373; a~wr 260, 295, 341, 476; aı"iar 149; artar 356; 'ari iderler 299; asar-ıdı 265; ataram 217; ba~wr 295, 209; başaram 397; batar 4; biter 284; çekerlerdi 264, 282; çı~ar 63, 260, 273, 341, 476; darlar 356; denerem 483 (!); direr 150; dögerdi 59; döker 356; dönerem 434; dutar 4, 52, 213, 408, dııtarlar 166; diiter 284; ecel irer 208; eder 80; geçer 81, 3 73, 481; geleci ider 351; geyer 448; gider 84, 97, 281, 351, 352, 440; göyer 448; göyner 224; giiler
294; bayr iderse 417; içer 481. içerem 122; iner 150, 167, 208, 211, 343, 358, 434, 478, 480, 483; irer 97, 390, 491; iver 188; !fa~ar 140; (wr(wra111 200, ~or(wr-ısa
421; (wyar 93; ~ısarlar 213; keseridi 265, keserlerdi 283; mlit ider 484, mat iderdi 23; n'iderse 276; ölçer 356; öter 377, 381; rivayet ~ılar 9; sagı sagarlar-ıdı 267; saçı saçar 144; şayar 358; şorar-ısaii
386; silker 342; sii11ere111 214; siirerem 491; (ahır 341; tejerriic iderem 440; togar 4; uçar 81; umarlar 88; uyar 93; yagar 13; yanar 248, 250, 277, 284; yazarken 143; yiderler 299; yiter 356, 381; ~ev~ ider 294;
-Ar-
çtlçarur 151, 297; giderir(!) 383;
+ArU
içerii 146, 244, 247, 438; yo(wnı 33 !;
-Asi
viresiye 274;
-Aylın, -Ayin
diyeyim 191, 288; eydeyim 13 7, 181, 202, 439, 492; göreyim 245; şerlı ideyim 127; +Ayln : diyeyin 456; eydeyiıı 180; şer~ı ideyin 332, 473; +AyU111 açayıım 124; bileyiim 245; diyeyiim 164; eydeyiim 10; içeyiim 124;
+CA
bııııca 113; dilince 313; diinyüca 231, 336, 338, 363, kestiiklerince
188
284; nice 338; sugışıııcu 229; su/;ışıncadıır 364;
+cAGAz
ıi::cegez 99;
+cAK
ıizcek 391; ya/111caga 419, yalınca(\
420;
-cAK
e11ıcegi11de11 259. emcek/eri 260;
+cUK
cii111/ecııgı 154, 361 - ciiıııleciigi 103, 388; (w11111cııgı 222;
-D-
ditrediirdi 248;
+dA
u/!;acda 205, 346; alımda 327; anda 75, 76. 77. 78, 101. 102, 118, 147, 155, 175, 178, 181, 207, 244, 246, 258, 259, 293, 307, 317, 334, 404, 465; Ll/'lldıı
400, arwıwzdu 399, arnsında 186, 187, 192; 'arşta 331, 367, 471: haşuıda 320, 443; boynmda 270; bııcag111da 370; bunda 1 17, 242, 243, 266; çeı•resinde 464; deg111esi11de 36 7; dibinde 122, 341, 350; dilinde 156; divümıdu 457, dürdincide 484; diinyede 286; elinde 24, 52, 55, 354, 355; ferşte-y-idi (') 331, giikde 128, gökde 40. 81, 164, 306, 450, 454; göiiiilde 1; giinde 341; fil/\'lii'I- 'arşta 388; fıaznada 444; fıiciiplarda 393; içinde 161. 169, 279, 284, 330, 369, 441, 459, 488; işdediir 171; /rlllwtıa 319; (wpusında 461; (wrıırlurında 27 l; (wrşıısında 241; (wtıııııda 405; (wt111da 45, 73, 3S3, 442; (nruiiuıda 251, 360; (aylımette 151;
Develi
frıyısmda 354; köşkte 464, 467; levfıtediir 205 ;öiiinde 189, 83, öiilerinde 278; ortada 14; rikab111da 76; sagdagılar 294; şoldagı 292, 295, !f0/111da 148, 355; şerejinde 176; {amııda 239; ııç
ma(\la 468, 476; iistinde 176, 184, 337, 347, 398, 474; )'lllllllda 133, 190, 3 72; yarcıddmışta 35; yirde 490, 81, yirinde 340; yir yiizinde 152, 297, 357; yolda 351; yöre111iizde 399; yiizinde 312, 320, 370;
+dAn
ugacdan 206; 'a(d(\den-idi 28; alt111da11 48!; andan 51, 86, 90, 101, l 16, 126, !53, 198, 227, 240, 249, 258, 285, 325, 328, 335, 343, 349, 36 ı. 435, 462, 466, 4 79, 481; ba(ardan 179; bubş111da11 373; başdan başa 20, 446; başw11da11
235; bili11de11 204; birbirinden 441; bwulan 244, 66, 73; bııra(lllllı 98; c;ebra'ilden 42; çulapdwı 110; de111iinle11 162; deriden 255; dibinden 4 76; diinylidwı 444; diirden-idi 333; diitiinden 138; elii11ıden 63; emcegiııden 259; eiisesindeıı 264; evden 1 1; jeriştelerden 21 O; jevfra'l'ııliidaıı 390; gök yiizi11den 54;
gökten 358, 486, 487; gözlerinden 295; gii111işden 56; ~ılirilerden 445, 455; ~ıaddinden 455; (ıicaptan 395; heybetten 248, lıeybetiııden 194, 233; içeriiden 140, 438; içinden 260; i11ciide11 466; fra111ııs111da11 35; frapııdan 146, 247; /rardaıı 156; (wvıı1111111da11 211, (wrfrudwı 290;
Mi ·rac-name
(wdreııen 291, (wdretinden 155, 46; (.;:ııla(darı11da11 273; (wllurıı111dwı 419; küjirlerden 115; kenürıııdan 251; köşkten 440; la 'ldcı11-ıdı 130; 111a/jlııf.;:da11 229, 111emıerde11-idi 252; miişkıen idi 336; ııeden-diiriir 456; nlirdan 47, 139, 176, 333, 443, nı/mıdan 446; oddan 156, 230, 248, oduıdwı 426; senden 96, 311. 36, 407; şaluvüttun 346; şııdan 63, 249, 250; [aglardan 269, {agından 154; [aıııııdan
290; ıesblfııen 323; uçtan ııca 454; ııyfwdan 384; ywıındwı 212; yirde11 23, 362; yiiiii11de11 342; yıldıızlardan 454; zebercedden 291; zebercedden 459; ze111/ıerlden 255;
-Dl
açdı 246; aglar-ıdı 292, 306; 'a(d(ı:deıı
idi 28; 'aleyk aldı 168; al111adı 195; altı viiz idi 26; altı111 idi 131, 304; a11cafc-ıdı 125; 'arşta-y-ıdı 331, 471;'aıia frıldı
38; usar-ıdı 265, aş111ışlardı 259; atladlarıdı [!} 334; attılar 112, 1 14; 'uyan aldı 401; ay-ıdı 182; ayırıırdı
255; 'a?Zib ((Jldılar 113; baframadı 366, bafmwz-ıdı 335; bal(.;: ıırıırdı 175; baı-111ış-ıdı 19; bellii ıırıırdı 25; beliirmez
iidi 12; beiizerdi 325, 352; berüber-idi
21; bezediler 39; binmedi mi 69; böliik
idi 27; bııldılar 266; bustün-ıdı 469, bııyıırdısa 2 l 4; bıra(tdı 46; çagrışdılar 145; çaya11-ıdı 252; cebrü 'il idi 489; ceı•lıer-(i)di 310; çekerlerdi 264, 282; çekindi 62; çak-ıı(i}dı 334; da 'l'el eyle
di 387; dellr aldı 393; derledi 74; didi
97, l 05, 116, 163, 222, 235, 274. 305, 371, 436, 494, didiler 106, 183, l 13; diledi 35; dirildiler 388; dirler-idi 275;
diıredi 234, dilrediirdi 248, dizli-y
idi 27; dögerdi 59; döndi 435; dımlı 246, 435. dıımıadı 85, dıımıış-ıdı 54, 354, 360, 361, 487; dıırıırdı 437; ılım geldi 177; dıılnwdılar 1 1 1; dııııııış-ıdı 19, 55, 471; duııı 100, 194, 233, dııtlılıır
112; diinylicaydı 231; diirde11-idi 333; diiz-iidi 83; eserdi 13; e_l'illi
69, 71, 75, 87, 106, 125, 141, 142, ı 98, 202, 219, 242, 267, 281, 286, 326, 365, 408, 422, ji:rşıe-y-idi (.')
331, geldi 50, 68, 102, 140, 144, 192, 196, 493; geı·lıer-iıli 31 O, gi
der-idi 28 l; gile eylediler l 15; gitti
85, 234; göııcliirdiler 315; görıli
308, 435; göriniirdi 447; gör111eıli
34, görmez oldı 401, görmez-idi 12; göriiııdi 51; giiriişdi 328, 309; gösteri virdi 43 7; giic foldı 12 l; fıüşıl aldı 405, fıü~·ıl uldı 434; fıarüm olaydı 123: fıelül idi 278; 'ırüf' aldı 74; ırlar-ıdı 267; inıındılar 494; i11ıın11wdılıır 111; inli 21, 54, 140, 328; irgiinli 169; irişdi
135, 396, 404; irınedi 458; issi-y
idi 492; işiddiiıldi 478, işiıdi 74; 'izzet eyledi 1 77; f;ahiil oldı 50; (atldı 400, f.;:afmadı 399, 468; frarııiiııılı 12; fwrşıı dıırdılar l 03, fwı•l eyledi 77; fwcdı 235; fw111ış-ıdı 490; fwpıııış-ıdı 13; fwrf((/ı 194,0
fwrıdı 125: (wılııladılar 314; keseridi 265, keserlerdi 283; lıı(lf iıli 28; 111Ü/ iderdi 23; 1111/nis-idi 178, 303; ma/jfl-y-idi 4 72; 111ercü11-ıdı 130; 111enııerde11-idi 252; 111ııga111ıidi
267; mııfwrrab-ıdı 312; 111ıı[l' aldı
78; miişkıen idi 336; nıı:;ıır fu/111udı
190
l 95; il 'eylediler 286; il 'ildiler 261; 11/irdall idi 47, 333; ne /pldılar 266; 11erdiiban idi 129; ni~<ab idi 3 l 2; oddan idi l 56; ogradı 335; ögretti l 05; aldı "o idi" 56; o/111ış-ıdı 290; ol-ıdı 398; otıırıırdı 230, 293, 307; oynar-ıdı 229; 'ii;r eyledi 240; rlilıı [?]idi 318; revün idi 156; saçdıfar 145; sağı sagarlar-ıdı 267; safifi-y-ıdı 472; şalavat viriirdi 160; şallı/ar l 14, 261; şındı 143; seksen-idi 336; sellim11111 aldı 198; selam ı·irdi!er l 03; şordı 328; söyledi 240, 68, 286, 3 l 3, söylediler 115,· söylerlerdi 287; şu-y-ıdı 121, 477; sıçradı 62, 63; (ayalıfı eyler-idi 262; tıırmış-ıdı 485; (apıı foldı 24 l; {aldı 47; {olıı-y-ıdı 269; (oyııradı 339, (oyıırur idi 340; {ııtmış
ıdı 363; ululadı 35; ıılıı-y-ıdı 269; ımııış-ıdı 485; ıızıı11-ıdı 26; lirdi 29; vur-(ı)dı 133; vardı l 7, 85, 241. var-ıdı 60, l 33, 229, 262, 28 I. 292, varmadı 1111 70; Firbidi 45, 204, 238; virdi 2 l, virdi/er 104; virıııedi 34, virmiş-idi 33, ıfriirlerdi 274; vıırııuş-ıdı 354, yafıya-yıdı l 82; yamtdi 3, yatıırdı 1O1; yaydı 79; yazmadı 125, yuz111 ış-ıdı 126; yazılıdı 24; yazı-y-ıdı 83; yidi 222; yirde-y-idi 128; yirlerdi 287, 275; yitmiş biii idi 318; yitmiş-idi 363; yogıırııwdı 458; yol-ıdı 256, 395, 398; yiiriidi 436; za 'ferliıı-ıdı 469; ıikr
tesblzı ittiler 314; zeytlin idi 304; ziyaret eyledi 313;
+din
.~·agd111 292; şold111 292;
-DUK
gördiik l 83; ögiit virdiik l l l;
Develi
-DUK (partisip)
gii/111ediik 185; şad/ /çı!madııfr 185; kestiiklerince 284
-dUKCA
böyiidiikçe 207, 12
-DUm
'acaba fwldıım 90; 'acaba fsal11rıd11111 l 5; açdum 18; ald11111 43, 48, avdaz uldwıı 53; bufıdıım 18, 486, bafonudıımsu 199; bil111edii111 240, 397; biııdiim 78, 79, 100, 351, 391, 491; çıfsdwıı l 1. 136; didiim 99, 237, 494; dilediim 85; dö11dii111 290; dıırııuş-ıdıım 14; eydiir-idiim l 6; eyitdiim 18, 49, 87, 94, 124, 193, 202, 218, 236, 237, 242, 245, 266, 26 !, 280, 286, 326, 365, 407, 422,- fürig oldum 290; fikrini fcıl11r
ıd11m ıs,- geçdii111 51. 86, 90, 126, 153, 16 ı. 169, 178, 227, 303, 309, 325, 328, 335, 361. 389, 394, 396, 486, 489; geldiim 490; girdiim 146, 439, 440; giyeydii111 43; gördiim 18, 102, 139, 146, 147, 155, 175, ısı.
184, ı 94, 227, 233, 246, 247, 248, 249, 25 ı' 255, 259, 262, 268, 277, 282, 291, 293, 304, 306, 307, 310, 3 ı 6, 317, 325, 333, 336, 3 72, 400, 403, 404, 484, 487, 490; giiıar
frıldıı111 l 6 l; fıayrlin oldum 9 l; i11dii111 98, 1O1. 489,- irdiim 98, l 6 L işitdii111 42; fwdem urdum 126,fwrşu bafrdum 1 18,- fsıldıı111 220, 221. 247, frı/1111ş-ıd11111 l l; llllmliz fsıldıım 99, 389,- na;ar ittiim 22, 366; ograd11111 90, 352, 361, 391. 473,- secde lpldum 404,- sellim
Mi'riic-niime 191
l'İrdii111 l 68; selüm ı>irdiim 176, 195, 390; söylediim 493; ~ardımı 29; ş1111d11111 43; ıeferriic f.aldıı111 153; te111üşü illii111 483; urdwıı 42, 62; ııardımı 176, 399, 51. var111ış-ıdıı111 14; yanı/' /11ldıı111 169; yidii111 48; yöridii111 1 1;
-dVii
bile-y-idiiıi 432; getiirdiiıi 100; içeydiiıi 123; işiddiiildi 478, işitmediiii mi 371; /.wlduıi 239; şefii 'at /.ala-y-ıdwi 432;
+durur, +dür
+dıırıır : adı durur 311, 386, 488; an
dwı-dıırıır 302; arasında-dıırıır I 87, 192; aşaga-dıımr 466; bitmiş-durur
l 90; hıı-dıırnr 276, 4 l 6; döşelii-diiriir
467; dııt11ıış-dıırıır 119; 134, 190; Jerişteleri-dıırıır 172: girçek-dıırur 270: içerii-dıırıır 244; /.•üyi111 olmış-durıır
l 58; /wrşıı durıır ? I 32; küjir-durur 187; kim-diiriir 140, 94, kimler-diiriir
181; miivekke/ idipdiiriir385; 11a~nl11l
dıırıır 88; 11ede11-diiriir 456; ol-durıır 2; rüji 'a-dumr 138; şü~ıib-i f.able-diiriir 73; şöyle-durur l 89; twirı-durur 226; var-dıırıır 464; yazı/11-durur 204; yof!durur 73;
+dUr: adıdur 324, 355; af.ıvüldiir 29; aslıdur 367; belliidiir 205; berüberdiir 463; bHıisübdur 228; bi/emediir 143; budur 88, 94, 160, l 93, 238, 326, 365, 407, b111111ıid11r 73; buyrugıdur 237; dibidiir 362; d11m11şd11r 148; diirr ii ceFlıerdiir 60; feriştediir 171; fiilan
11wid11r ( !) 461; gerçekdiir 494; gicediir 31, gicesidiir 32; giriserdiir 242, 243, 244; ~ılirilerdiir 464, f.ıürisidiir 386;
ırnwf!dur 353: işdediir 171; /wdardıır 453; f!alıiiıdıır 13 7; l.mpudıır 242, l.wpıısıdur 243; l.wmış/ardıır 459; küfirdiir !09; kimdiir 87, 193, 236, 326, ki111lerdirler 280; ne gişidiir 209; leı·f.ıtiir
202, levf.ıtediir 205; mülikidiir 236; miintelıadur 337: ne 'ıraf!dıır (?)
163; nebldiir 7!: nediir 365: nicediir 191, 468, nicesidiir 245; oglıdur 106; oldur 108; .(cı.fiyediir
305; ~alavütdur 344; sagışıııcadıır 364; taiirı birdiir 107: (op(olııdur
452; vardıır 72, 108, 200, 462, 463; yaradıl111ışdıır 72; yatıırsızdıır 384; yitmiş biıidiir 320: yo/.<.rnldıır 105; zeberceddiir 170, zebercetdiir 327; zemzem ~·uyuiıır 52: 0 : namüz f.([/111a/1 gerek l l 7; silmek gerek l l 7;
-dUr-
bildiirnıeyem 431; bi11diiriir!er 299; göyiindiiriir 157: indiiriirler 479; söyiindiiriir 157; ii/eşdiiriir 357; yidiiriir 272, 285;
-GA
bilge 142;
-GI
bıçgu-y-ı!a 113 - bu.:gı-y-ıla 283;
-GII
açgı/ 245; wilagıl 386; ba/wwgıl
237; digil 31, 142, 237, 406; dilegi/ 406; diıilegil 17: dirgi! 137: dıırı
gelgil 37; dıırıvirgil 67; dııtgıl 7; 32; dııtıvirgil 65; işitgi/ 69; f.([/gıl
yara~\ 7; mu(T' algı! 65; ni:ş_ür ilgi/
89; yarlıgagıl 407;
192
-GVr
irgiirdi l 69;
+I
diini giini 158, 347;
-1
dıırı gelgi/ 37, 177, dıırtl'irgil 65, 67; gösteri virdi 437;
-lbAnl
artıbunı 340;
-ICAGAz
urtıcagaz 416; çı(\lcegez 342; göricegez 91. 168, 300; ölicegez 380;
-lcAK
bu(\lça(;: 90; diilicek 387; diin bııçııgı
alıca(;: 3 76, 3 77; gelicek 452; işidicek 8. 397;
-lcl
cliıı alıcı 193;
+ID-
giiiidem 414;
-D-
eridiiben 157, (wndıır 228, (onadana 420, iiredeli 203, yörıliir 108, 7
+(l)K-
açı(mıayalar 475;
-(1)1-
, açı/ur 258, 438,; ll:fılll 154, as/f(/ur 367; dirildiler 388; dizli-y-idi 27, dökiliir 342;saçılıır 438, ya(\llıır 22, yaradı!mış l 07, 226, 35, 72, yazılıı-dıırıır 204, 207, 24; öriilii ? ? 129, iiziiliir 208, 12
-im
Develi
adımwn 398; içim 249, 250;
-(l)n
diitiindeıı 138; degi11 1 J 9, 151, 24 7,
+in
biriıı birin 358; bir birin 223; gezin 394;
-(l)n-
buluımaywıı 20 J, çekindi 62, do~uııır 92, göriniirdi 447, seviniir 294. 300; sevnişibeıı J 35, sel'iııiişiirler 39, ıüc ıımııır 165, ııza11ıır 82, yolı11ıır (l) 343;
-lncA
açınca 97; ôliııce 409, 24
+inci
altıncı 309, 3 J O, 3 J 1; bişiııci 303, 304, 305, 306; dördinci l 79, J 80, 483, 484, 178; ikinci 161, 162, 163, 25, 164; iiçiııci J 69, J 71; yidinci 315. 3 l 6, 324, 486; ikinc(i) 416,
-lr
gideril' ( 1) 383;
-lsAr
alıısaf'w11 225; 'a;;üh (\//ısa!' 257; gif'iser 242. 243. 244, 465; görisersin 38; İf'iser 33, 37; lpı(r)ısar 465; müt olısar 226; öliiserenı 225; vii·iserem 406;
-(l)D
eydii,. 31,
-(l)ş
iııiş 82, 83.
-(l)ş-
Mi'rac-name 193
çagrışdılar 145, irişdi 135, 396, 404; sevnişiben 135; seviniişiirler 39, 3
-(U)K
artu(' 285: böliik 259, 262, 268, 277; böyiik 268; bııçugı 376, 377; bııyrııgıdur 237, buyrıt(( 4; deliikleri 364; direge 268; döşegii111 492; yarak 380; yiiksek413, 414, 441;
-kAn
gider-iken 352; 84; uyur-uken 378; yazarken 143;
+Ki
göktegi 306, 450, 454; sagdagtfar 294; ~oldagı 292, 295;
+IA-
aiilagıl 386; 'aybla111a 199; bağlamışlar 264; derledi 74; ırlar-ıdı 267; (wtluladılar 314; mııştılar 135; (oy/ayam 433; ululadı 35; yiiiilendi 30;
+IAn-
baglaıwr 165; yiiiilendi 30;
+IAr
'acüyıblar 180; adların 374; agaclarwi 471, agacları 470; anlar 96, 107, 111, 167, 168, 172, 263, 265, 272, 282, 330, 334, 412, 415, 422, 424, 429, 451. 466; atlar 165; 'avratları 259; 'ayülleri 262; bu[la]nlaruii 174; bular 87, 89, 261, 280, 306, 360; bulıtlara 357; bunlar 104, 105, 266, 267, 274, 281, 286, 287; bzıralflarwi 56; canları 219; ço~dar
220; ciilıudlara l 04; delİizleri 228; dilleri 264; dii11 namazm lfılanlaruii
173; emcek/eri 260; enbiyalar 34, 102, 117, 460; evliyalar 34, 297; ferişte[leıj 40, 129, 133, 146, 150, 151, 210, 306,
330, 334, 344, 360; gendiiler 93, 285; göklere 39, 175, 191; gözlerii111 366, 401; (ıicaplarda
393; (ıiirller 298, 441, 445, 455, 464; zıacıları 257; zıarbaları 166; ırgatlar 458; içleri 269; işlere 162; (wr111ları 269; (wllarıımdan 419; ~cılanlara 378; kafirler 106, 115, 215, 217, 244, kerriibinler 334; kimlerdir/er 280; kişiler 95; köşkler 462, 463, 481; mii 'minleriiii 174, 215, 216, 298, 466; miişrikler 253; otlara 357; perdeleri 396; sagdagılar 294; ~oldagılar 295; saraylar 220, 453; siidlerini 261; sııl{anları 219; siiiiiikleriim 234; şelırlerde 253; şunları 427; {ağlardan 269, {agları 227: ta/jtları 220; {amular 243; uçma(darı 483; virenleriiii 173; yimişleri 470; ytfd11zlarda11 454; zeban/er 232, 265, 272;
+IArl
adem oglanlarınwi 150, 9; (wnadları 393, 24; lfanadların 374, 23; (wnatları 26, 3; (canatları 60, 5; (mnatların 377, 23; zmnlan 447, 26; (wrınlarında 271, 16; /pıla(dar111da11 273, 16; ıikrleri 344, 21; (ıik111etlerin 288, 17; 'Aybların
429, 25; 'ömiirleri 205, 12; adları 205, 12; At!Adlarıdı [!] 334, 21; Aya(darı 130, 8; Aya/fları 321, 20; Barına(darımıii 446, 26; Barmaklarıııa 447, 26; başları 331, 20; başlarına 165, 1 O; Beiileri-le 450, 26; buda~ları 191, 12; buda(darı 474, 28; burcları 153, 9;
194
canları 284, 16; canların 214, 13; Canlarını 112, 7; cezaları 276, 16; cif ileri 452, 27; Çiginleri 283, 16; Daşları 456, 27; delii kleri 364, 2"'· ~.
dillerin 265, 15; Dillerinde 166, 10; Ellerinde 166, l O; ferişteleri-dıırur 172, 10; gendiilerin 93, 6; gözleri 228, 13; gözleri 450, 26; Gözlerinden 295, 18; giinalıların 150, 9; lıeybetlerin 288, 17; işlerin 431. 25; Kestiiklerince 284, 16; köşkleri 413, 25; köşkleri 466, 27; köşklerini 414, 25; Malları 416, 25; mallarını 274, 16; mallarını 415, 25; ni 'metlerin 412, 25; Öiilerinde 278, 16; otlcırı 469, 27; pasları 383, 23; Sa/ça/çları ? ? 452, 27; saçları 449, 26; sözleri 352, 21; sözleri 451, 27; sııçlamı 431. 25; tenleri 447, 26; tesbl(ıleri 166, 1 O; tesbl(ıleri 344, 21; vara/çları
474, 28; ıslan 383, 23; ıs/arına 375, 23; Yiizleri 182, 11; yiizleri 441, 26; yiizlerine 429, 25; Yiizleriniiii 442, 26; yiizleriniiıi 443, 26; yıldıızları 153, 9; yıldıızları 450, 26;
+llK
aralığı 395; birligine 109, 11 I. birligiime 427, 428; eyliik 217; gİliligi 329; ıraZdıgı 256; mııştıılı/ç 31, 142; {ayalı/ç 262; uz1111lugı 256 - ıızıııılıgı
395; varlıgııma 427; yıllı/ç 26, 137, 256, 395, 398, yiiceliigi 453;
+IU
bellii 365; cijilii 448; döşelii-diiriir
467; diirlii 95, 132, 146, 149, 156, 241, 278, 301, 322, 394; görklii 40; lçaygıılıı 184; (wtluladılar 314; örtiilii 402; s11çlıısıı11 430;
Develi
+m (1. Teklik şahıs eki)
arturam 415; ayır111ıyw11 429; lizüd lçılam 426, 427; bildiir111eye111 431; d~vem 128; füş itıneye111 43 1; gösterem 418; fıaiır bıı/111mayam
201; (1aram eyleyem 425; /çalam 76; lçurtaram 421; merkebi ben alam 76; nişar idem 408; rlizi /çılam 420; setr eyleyem 433; (oy/ayam 433; şımış alam 201; 1mnıya111 429; virem 417; virem 418, 421, 423, 424; yarlıgaya111 430;
+(U)m
ad11nu111 398; af1vülii111i 1 O, 493; 'a(dum 235; ayagı1111 397; başıı111dw1 235; beıiziim 234, 290; bindiigiim 77; birligiime 427, 428; Calll/111 43, 194, J 98, 225; didigİİlll
386, 472; döşegiim 492; egniime 46, 48; elii111 62, 63, 122, 215, 436; fai/11111-ıla 430; jcırltw111 41 O; geleciimi 314; gendiizii111 225, gördiigii111i ( !) 492; gözleriim 366, 401; göziim 17, 18, 51, 224; (ıacetii111 407, 434; f1lılii111 1 O, 328; fnıl/ç11111a 213; lçamıdaşıım 29; /çarşwna 401. 438; /çatıımda 405; (wlagıım 50, 397; lçııllarıımdan 419; 111eşglilii111 200; mi 'rücıınıı 314; öıiiime 208; raf1metii111i 408, 429, 433; sellımum 195, 198; sözii111 17, 65, 69, 86, 494; sııbf1lı11111111 403; sul{amımı 403; siiıiiikleriim 234; şar(111111 408; teniim 194; {01111111 43; iimmetiim 48, 49, 407; varlıgııma
427; yo/11111 328, 335, 393; yöriidiigiim 398;
+(U)mUz
Mi' rac-name 195
arwnıızda 399; climımıız
cii111le111iiziiii 238; deg111emiize fw111ıımuza 36; ki111ii111iizi 113, sııl(amı111ıız 183; iistii111iize yöre111iizde 399;
+mA
bilemediir 143;
-mA-
183; 113; l 14; 30;
açıfonayalar 475; almadı 195; 'ayblw11a 199; ayım11yam 429; bafmıa 92, bafmıagıl 237, bafaııadumsa 199; bildiirmeyem 43 l; bilmedii111 240, 397, bil111eyesi11 430, bi11111edi mi 69, bi11111eye 66, bul111111ayam 20 l; diikenmeye 482; dıır111adı 85; dutmadılar 111; faş
itmeyem 431; getiimıeye 427; gör111edi 34; giil111ediik 185; inanmadılar 111; irmedi 458; işitmediiii mi 3 71; fwl111adı 399, 468; fwygıı virme 32; lçor/ç111a 235; ııa?w· (almadı 195; .şa11111a 432; .şanmai'i 270; şlidl /çılmadu/ç 185; terk itmeye 409; ıırınıywn 429; varmadı mı 70; vimıedi 34; ya11111aya 66; yazmadı 125; yogıırmadı 458;
-mAK
aglaıııagwi 296, ag!amagı 300, 302; binmege 62; ditremek 194; ditremek 233; dııtmaga 188; giilmeg-ile 296; namliz fcılmafc 117; silmek gerek 117; iimmetiiıi olmafc 87;
-mAKIIK
a/111a/çlıga 211; yad fcıl111a/çlıga 21 l;
-mAz
bafmwz-ıdı 335; beliinnez-iidi 12; beıize111ez 470; dimez 81, 131, 275; geçmez 349; gelmez 456; gerekmez 44;
gör111ez aldı 401; görmez olur 402; görmez-idi 12; inanmaz 187; ötmez 12; varmaz 257;
+mi
binmedi 111i 69; bunlar 1111 105; emir 111i 30; giye mi 49; işit111ediiıi 111i 3 71; .pır 11ıı 29; Far111c[(/, mı 70;
-mlssA
varmıssa 423;
-mlş
a.şmışlardı 259; al1111şa111 220; ayam (?) (almış 231; baglamışlar 264; batmış-ıdı 19; bl-çare almış 279; bit111iş 470, bitmiş-durur 190; bıra/ç111ış 474; bizemiş 91; di111iş
131; direk ol1111ş 23; dıırmışdıır
148, dıımıış-ıdıı111 14, dur111ış-ıdı
54, 354, 360, 361. 487; dut1111ş 20, dutmış-dıırıır 119, 134, 190, dutmış-ıdı 19, 55, 471; el bir it111iş 450; ferişte-y-i111iş 392; gör111işe111
289, 468; fmpla111ış 191; fcayi111 almış-durur 158; fcılmış-ıdıım 11; /ço111ışlar 230, 279, 459, fw1111ş-ıdı
490; fwpmış-ıdı 13; /çurşıın imiş
254; olmış-ıdı 290; .ş11111ş alam 20 l; {almış 20; {ııtmış-ıdı 363; tıırmış-ıdı 485; ıırmış-ıdı 485; var111ışa111 468; varmış-ıdum 14; virmişem 289, vimıiş-idi 33; vzırıııış-ıdı 354; yaradılmışdıır 72; yaratmış 16, 46, 120, 138, 155, 162. 170, 179, 253, 291, 316, 317, 460; yazmış 461, yazmış-ıdı 126; yit111iş-idi 363;
-mlş Fiilden isim :
yaradılınışda 35, 107, 226; yimişe 470, 475;
196
+n (Yükleme hali eki)
adlar111 374, adın 143; 'aybların 429; 'az;metin 368; balçıg111 458; bamıag111 445, canların 214, can111 220, 301; ciimlesin 340, 430, 433; danesin 339; dillerin 265; diikelin 167, 223; diin
namazın 173, 378, 379; dırnagm 445; emrin 188; etin 287; gendiilerin 93; giinalıların 150, giinalım 432; gaybetin 286, 287; ~ılicetin 275; ~ıalin 115; ~ıikmetlerin 288; heybetin 368; lıeybetlerin 288; ~ıiikmin 4; ıvaiın 276; 'imrlin og/111 307; işlerin 431; ~mdir
gicesin 174; ~wmusın 246, 339; ~mnadlarm 374, (mnadın 373; (wp11s111 124, 246; mi 'rac111 8; miizdin 348; ni'metlerin 412; od111 425; sagış111 359; selamın 196, 197; suçların
43 J,szıçluswı 430; s11çs11z111 430; vasjin 453; virdiigin 34; yatsu namazın 1 J; yaşın 117; yo/111 257;
+fi
(u 'at eyleii 379;
-(V)n-
göriindi 51, göyiindiiriir 157.
-fi Uz
aillaiiuz 332; diiileıiiiz 332; şiikr
eyleıiiiz 376; ~ikr eyleıiiiz 376;
+fi (2. teklik şahıs eki)
'li/çıl-iseıi 302; dilerseıi 406; mii'min
iseıi 315; ~anmaii 270; ~orar-ısmi 386; iimmel-iseıi 53, 348;
+(U)fi
'a(dwi 8, 71; ar(w!İa 67, ar!çmiı 65; başwi 405; bilİİli 37; camui 41, canwi 7, 8; çalabwi 1 16; cismiiıi 66; dedeıi
Develi
326; göiiliiıie 32; (ıacetiiii 50; bal/ç111i 287; işiiıi 405; (w;nıetiiıi
125; muıziliiii 3 7; mi 'rlicuii 32; mii '11ıinleriiıi 466; miizdiiıie 160; ögiiii 13 7; söziiii 494; siinnetiiıi
409, 41 O; şefü 'atuii 88, 89; ii111111etiiıi 87, 89, 93, 123, 409, 424, 432, 433; \'ll 'de!İe 33; yiiziiıi 40;
+(U)fiUz
göiilİİliiiziiıi 383; göziiıiiiz 380; twimiuz 105, 7
-(U)fi
alwi 384; ayan idiiii 472; durwi 375; oya11111i 384; örii durıui 376, örii t11r111i 379; secde (aluii 384;
-(U)fiUz
duruiiuz 383; geliiıiiiz 492; işidiiıiiiz 353; (alwiuz diin namlizm 379;
-r
aglar 224, aglar-ıdı 292, 306; ayduii eyler 446; bağlar ~liret 5; bekler 359; beilzer 268, 372, 58. beiizerdi 325, 352; diler 40, 87; dilerem 407, dilerse 415, dilerseii 89, 406; direm 2 l O, diri er-idi 275; bucil eyler 450; ırlar-ıdı 267; işler 4, (wynar 249; 11111ştılar 135; n'eylersin 43, 64; o(wr 166, 374, oynar 294, oynar-ıdı 229; sıçrar
63; söyler-ise 482; söylerlerdi 287; şalçır 58; (ayalı!ç eyler-idi 262; uy11r-11ke11 378; . virbirem 21 O; virbirem 216; yirler 275, 279, 280, 287;
+rA
Mi 'riic-naıne 197
depere 272; içre 138, 411, 413, 417, 447; {aşraya 438; iizre 204;
+rAK
yigrek 35, 66;
-sA
'ü/pl-iseii 302; bafmıadıımsa 199; bafarsa 227; biniirse 66; bııyıırdısa
214; dilerse 415, dilerseii 89, 406, dııtar-ısa 408; eylese 75; gelse 82; gösteriirse 445, !Jayr iderse 417, fwı/wr-ısa 42 l. kcıjir ise 212; mii 'min ise 212, 315, 467; n'iderse 276; ııa:{ar idse 228; şalm·lit virse 425; şorar-ısaıi 386; söyler-ise 482; sii111ıl-y-iseii 110; iimmet-iseii 348, 53, ı•ar-ısa 246, yir-ise 339; yo(\Sl/ 93, 239;
+(s)I
'Abbas oglı 9; adı l, 138 139, 143, 163, 170, 180, 204, 305, 318. 324. 33 7, 350, 355, 374, 386, 473, 478, 488; adımı 80; agac dibi 349; aglamagı 300, 302; agzı 320, 321, 363, 451; altına 230; a!tmda 327; altından 481; aralıgı 395; arasında 186, 187, 192; ar(wsma 62; 'arşma 366; 'arş mii'egini 387; ayagı 82, 128, 362; 'ayal/eri 262; 'a;metin 368; ba!Jş111da11 373; balçıgm 458; barmagın 445; başı 265, 268, 319, 470; baş111da 320, 443; beraberi 424; bitinden 204; hiiiine 418; birbiri 132, 135, 374, 431. 441. 463, 465; biri 52, 121, 182, 278, 296, 373, 418, 477, 480; birisi 182, 278, 296, 445, 477, 480; birligüıe 109, 1 1 1; boyııı 55, 270; bııcagında 3 70, bııçııgı 376 377; bııdagı 338; bııdı 186, 187; burüfdaıwi begi 56; bııyrııgı 44, 116, 237; buyıırdugı 371; biinyüd1111
458; can gözine 402, 403; CÜ/il 102, 121. 220, 211, 297, 301; çevresinde 464; cijiine 448; cismini 342; ciim/ecugı 154, 361 - ciim!eciigi 103, 388; ciimlesi 139, 152, 186, 306, 313, 340, 430, 433; dünesin 339; daracası 292; deg111esi 270, 322, 347. 367, 448, 443; dldürı111
38, 400; dibinde 122, 341, 350, 476; dili 321. 322, 313, 156; divürında 457; dizine 330; dişi 57, 268; dudagı 56; diikelin 223; diin namaz/// 173, 378, 379; diinyü (0111
44; dınıagııı 445; dıynagı 59; dışı 250; eceli 200; elı/i 465, 475, 481; elinde 24, 354, 355, 52; eline 119; emceginden 259; emcek/eri 260; emrin 188; emrini 201, 359; eiiegi 56; eiisesinden 264; e1111ürı 437; ervW11111 297; etin 287; /eriştesi
312; ferşine 366; jikrini 15; gaybetin 286; 287; ge11dözi11i 91. gevdesi 58; geydiigi 28; gicesidiir 32; giiiligi 329; gögsi 55; gök yiizinden 54; göıiiil gamı 293; gözi 58, 229, 402; giinü/ıın 432, !Jü{ırı
307, fıücetin 275; fiiilin 115; fıürisidiir 386; fıa(c di;arı 401; fıaddi 363; fıaddinden 455; fıelali
281; fıisübı 152, 164; lıer biri 4, 26, 52, 115, 134, 145, 154, 165, 171, 313, 345, 394. 448; heybetin 368; lıeybetinden 194, 233; heybetini 245; fıiik111in 5; ırafdıgı 256; 'ış(wıı
I; '111ai111 276; içi 47, 161, 169, 25~ 252, 254, 26~ 26~ 27~ 28~ 330, 369, 440, 441. 455, 459, 468, 488; iki cilıün sul{ünı 71; ikisi 47, 158; 'imrün oglın 307; ini 231;
198
is/a111 dinine 167; issi 49; itdiigi 382; işi 319; (rameti 23; (wdir gicesin 174; (mfiisma 62; (wlıiiıdur 137; (w11111c11gı
222; (wmıısı 35, 93, 186, 205, 226, 246, 262, 310, 312, 339, 346, 378, 481; /çanadı 318, 373; /çapıısı 124, 243, 246, 461; (wrnı 55; (wrınları 269; lçarşusuıda 241; /çaşuwii 192, (mtuıda
45, 73, 353, 442; (wvıımıından 211; kenarından 251; (aç ayagı 59, (wwlmda 251, 360; /çıyısmda 354; (aymeti 457; kilesi 356; kimi 59, 130, 131, 173, 174, 267, 335; köki 190, 471; (wdretinden 15, 46, 127, 155; if;ulagı
57, (wyrııgı 59; levni 234; malikidiir 236; mablli(a 339; 111a 'nTsi 296; merkebi 76; minberi 327; mi 'racı 7, 8; 111iş_'ali
382; mu(ıtacı 443; 111iilıliki 109; miirveri [?] 60; 111iizdi11 348; namazın 11; ıur;çarı 401; nefesi 57; nicesidiir 245; 11/irı 119, 444, 446, 484; odı 425, 426; oglı 106, 108, 209; om na 418; ortağı 108; ögiidini 112; öiiinde 83, 189; ötdiigi 382; rikab111da 76; saçı 27, 57, 325; şag111a 148; sag elinde 55; sağışı 164, 228, 229, 359, 364; saif;alı 325; sa(ifi-y-ıdı 472; sela111111 196, 197; sen,eri 424; sevdiigisin 36, şıjat1111 127, 245; şol111da 148, 355; şoıl ucı 222, 282; sözine 85; suçlusun 430; suçsuzm 430; şıın' issi 16; şwı 'ı 136; şun 'ı-y-ıla 5; şlireti 23, 22, 28; şlirını 363; siid if;adelı(i) l 22; siidlerini 261; şav(a 20; şekki 109; şerefinde 176; tacı 443; {agı 98, 154, 304; tablası 132; tmirı dostı
174; twirı başı 296; tamu 'a;abı 67; {aşı 304, 455, 468; teni 447; tesbl(ıi
160; (0111 28; (opragı 469 - {opra(a 333; {uragı 362; ııcı 27, 128; ıımudı
Develi
238; iini 28, 381; iistadı l 38; iistinde 176, 184, 337, 347, 398, 474; iistine 79, 189, 230, 231, 288, 351, 385, 391, 491. - iistiine 201; 11zıı11l11gı 256, 395; varını 38, 102; vasji 80, 353, 439, 453, 456, 473, 482; va{anı 349; virdiigin 34; yanı 129,133, 190, 372, 469; yarsı 156; yaşm 117; yimişi 338, 475; yir yiizinde 152, 297, 357; yir yiizine 150; yiri 346, 340, 260, 295; yalı 257, 329; yiicelilgi 453; yfoiinden 342; yiizi 58, 91, 175, 194, 312, 320, 370; zemzem şuyıdıır 52; 0 diin namaz 380; gendiiler 93;
+sin
alurs111 218; bilesin 128, 368, bilmeyesin 430; biliirsin 70; b11las111 239, dire.sin 369; emin olaS111 197; gorısersin 38; göriirsin 358; 'inayet bıılas111 11 O; n 'eylersin 43, 64; şanasm 13, 83, 176, 182 - sanasm 369; şeja 'at /çılasuı 426;
+sin (Bildirme eki)
sevdiigisin 36,:
+siz (2. çokluk şahıs eki)
irisersiz 33; yatursız 375, 384;
-su yatsu namazm 11;
+sUI
yoif;sııldıır 105;
-sUn
binsiin 65, 67; jidl olsıın 198; gelsiin 124; mıışt11l1(( olsun 31, 142; 11 'eylesiin 422; tesbT(ı eylesiin 422;
Mi'rac-niime 199
+sUz
ISllZ 220; Sl/ÇSl/Zl/1 430; siisiiz 220;
-U
a.şılu 154, aslıdıır 367; dizli-y-idi 27; ~wpıı, 124, 139, 140, 141, 144, 241, 242, 243, 246,247,258,291,437, 438, 461, 485; öliiyi 451; öriilii 129; saçı ~ala 452, saçı ~ıılur 134, saçı saçar 144; tolıı 129, 171, 252, 254, 269, 452, 455, yazılıı-durıır 204, yazılıdı 24;
-(y)U
d(vii 145, 240, 25, 375, 439, duru gel 197; ofrııyıı 136;
-UbAn
baii viriiben 387; cagıruba11 374; diyiiben 84, 114, 392; dııtııban 436; eridiiben 157; jikr idiiben 14; iltiibe11 299; froyıtban 280, 281; kiil idiiben 223; seviniiben 42; sevnişiben 135; seyr idiibe// 153; ıırııban 377; utanuban 74; uyu ban 95;
-UbAnUfi
iişiibeniiii 213;
+(n)Ufi
lidem oglanlamwii 150, üdemiiii 302, agaclaruii 471, agacııii 337, aglamaguii 296, agz111uii 321, anlaruii 330, 334, 45I,466,anwl47, 108, 109, 172, 188, 189, 201, 21 1, 229, 230, 23 ı. 329, 338, 359, 382, 458, 474, 484, wıwlçiin 224, 224, 276, ımwl-ıla 257, 'arşwl 372; banııa~darıııwl 446, beııiim 198, 200, 3 14, 41 O, 423, 427, 428, beııiim içiin 121, beııiim-ile 44, 77, 309, 328; beılziimiiıl . 234, bu[la]nlarwl 174, bwılaruii 281, bwıııii 45, 73, bıııııııi-
içiin 72, burafrları11I 56; cebra 'iliiii 349, ciimlemiiziiii 238; ciimlesiniiii 152; çalabwl 36, 38, 44, 136, 319, 366, 368; deg111esi11iiıi 270, 443; deiiiziiıi 251. diin 11a111Ziz111 lplanlaruıl 173; diiniiıi 373, diinyünwi 47; enbiyülarwi 117; ferişteleriiıi 344; jerişteniiii l 60, 318, 324, 355, 393; jiilü1111widur (!) 461; gögiiıi 15, 137, 163, 305, 338; göiiliiıiiiziiıi 383; gözleriimiiıi 401. ~wfr çalabuii 237, bal~nıii 286; ~ıicübııii 395; ırmagun 477; isrcıfiliiii 362; kajirleriiii 215, 217; framusmwl 205, 262, 312, 346; frandiliiıi 368, 369; ~w.şırwi 254; fraşınwl 192; kimseniiıi 200, kimiiıl
209; köşkleriiıl 48 I; köşkiiii 469; kiirsiniiıl 231; ma 'rifetiiii lb/6, mi 'rücwl 127, mii'minleriiıi 298, mıı.ş(a/ii 'nuii 1 b/8, mii 'miııleriiii 174, 215, 216; ııeblniiıl 196, 197; sarüylarwl 453; seniiıi 39, 41. 44, 160, 409; .şiirwl 363, 364; siib~ıünwl 201, 359; şıtnuıl gibi 91; (agwl 256; (amunwl 288, taıir111111I
106, l 11, 127; uçmaguii 412, 472, 482; iimmetiiıliiıl 424; virenleriiıi
173; yiriiii 339; yiizleriniiıl 442, 443; 0 : agzı yarı 451; yiizi mırı 175, 11
-(y)Up
dutııp 114; el baglayııp 54; geçüp 85; ge!iip 103; girip 493; burram alıp 185; ~wyup 262; kiil eyleyiip 157; miivekkel idipdiiriir385; llll/11az frı/up 486; oda diişiip 277; olııp 476, alıp 479; .şaf.şafolıp 103;
200
seyr idiip 1O1; {alıp 43 7; ıırııp 382; yıınııp 97;
-Ur
açılıır 258, 438; alıır 152, alııram 214, 215, 219, alıırs111 218; av111ıır 300; 'ayan olıır 258; ayırıırdı 255; baglamır 165; bal(\ ıırıır 119, 132, 175; bellii ıırıırdı 25; ber(\ urıır 457; biliir 359, biliire111 209, 225, biliirsin 70; bindiiriirler 299; biniir 165, biniirse 66; bitiiriiriiz 275; bubar (alzır 449; bulur 276; çagırur 84, 86, 375, 378, 263; çı(wrıır 151, 297; diri (afur 451; ditrediirdi 248, divşiiriirem 223; dokmıır 92; dökiliir 342, dıı 'a lplıırlar
41,: diikeniir 208; durur 176, 232, 350, 437, 490; emr olur 438; eydiir 10, 3 l, 104, 107, 123, 142, 159, 193, 236, 261, 321, 405, 43, 64, 92, 94, 488, eydiiridiim 16; fesad olur 152; fikrini (alıır
ıdu111 15; geliir 45, 122, 192, 212, 213, 298, 330, 350; getiiriir 134; getiiriir 308; giriir 273; göriniirdi 447; görmez olur 402; göriirem 118, 209, 224, göriirsi11 358; gösteriirse 445; göyii11-diiriir 157; ljaber viriir 9; (ıaiTr olur 162; helak lplıır 167, 227;; helak olur 249; ilediirler 301, 357; iltiirler 298; indiiriirler 479; ~ahır 122, (wlıır-ıdum
15; (mrşu durur 147; (wrşıırııram 223; ~avş11rura111 216; lpırıdıır 228; lpgurıır 84, (([gırıır 375; (([/ur 345, ~ılııram 214, 219; ııa?ar ~ılıır 189, 294; 11anıaz
kılura111 118; olur 380; oturur 147, 176, İ81, 184, 232, 271, 347, 464, otururdı 230, 293, 307; oyarur 378; örii tıırur
330; sakin olıır 300; .saçı ~ılur 134; saçı/ur 438; :[alavat getiiriir 348,
Develi
salavat vınır 345, :[alavat viriirdi İ 60 · sena kılur 148; sevi11iir 294, ' - . 300; sevi11iişiirler 39; söyiindiiriir 157; :f1111111w11 122; şad ~ılur 183; şiikr (alzır 158; tac urınur 165; {ogıırıır 206; {omurıır 206; {oyıırur idi 340; {urıır 64; ula/ur 207; urur 140; iileşdiiriir 357; iimmet olur 308; iiziiliir 208; Vllrurlllr 212; viriir 5, 402, 348, viriirlerdi 274; vurur 374; ya(olur 22, yalvarıırlar 41; yara dur 323, 343, 346; yaturdı 1O1, yatursız 3 75, yatursızdıır 384; yazılıır 207; yidiiriir 272, 285; yol111ıır (?) 343; yördiir 108; yöriir 81; za'il olıır 235; zari (olur 263;
Gelecek zaman fonksiyonunda : biniir 61;
-Ur-
artııram 415; bitiiriiriiz 275; geyiire 419; (wrşurııram 223; (wvşıırııram 216; {ogıırıır 206; {omıırıır 206; {ayımı 419, {oyuradı 339, {oyıırana 421, {oyurıır idi 340; uza11ıır 82;
+Uz (2. çokluk şahıs eki)
bitiiriiriiz 275, 16
-Uş-
göriişdi 328, göriişti 309;
+vUz
göreviiz 39;
+(y)I
ademi 293; admı l; agacları 470; a(ıvaliimi 1 O, 493; anları 259, 264, 265; ([17/ 46, 105, 120, 126, 138, 151, 155, 185, 211, 213, 233, 253,
Mi'rac-name 201
262, 281' 29 ı. 300, 3 16, 3 17, 358, 385, 426, 460; ar/çaıiı 65; avlızı 397; 'avratları 259; beni 65, 100, 233, 235, 308, 313, 315, 38ı 403, 435, 489; beyte'l-111a 'miirı 484; bii11yadını 458; bum 97, 238; bıırlilp 490; canları 219; canlarını 112; CLJ/11 213, 218;ca/l/11/ 102, 211, 297; celıe1111emi 410; cilıa111
446; cis111ini 342; cii111lesi 213, 304; çzılı 61; dldar1111 38; deiiizleri 228; di;arını 400; dilleri 264; emrini 201, 359; .ervaf11111 297; eti 255, 283, 285; farlia1111 41 O; jikri11i 15; geleciimi 314; gendözini 91; gögi 16, 162, 170, 248, 304, 310, 316, 369, gökleri 191, 39; gördiigiimi (!) 492; gözi 12; giici 121; giini 2, 3, 23, 484; fwcıları 257; fw(a 149; fıliliimi 10; fıarlımı 279; fıarbaları 166; fıe/Zili 279, 280; fıislibım 152; fwlleyi 48; lıeybetini 245; 'ış(wıı l; ~w111us1111 378; /çupııyı 140, 144; fwrı
157, 159; (wdretini 127; kimiimiizi 113, 114; kitjini 59; köşklerini 414; mlillarını 274, 415; memleketi 471; mi 'rlicıı1111 314, mi 'racı 128; Mıı(wddes'i 101; namazı 413; nürı 175; adı 157; ögiidini 112; öliiyi 451; perdeleri 396; peyglimberi 39, 327; rafmıetiimi 408, 429; rızfa 207; .şagı
108; .şalavlitı 345; sarayları 221; selamu1111 195; seni 35, 183; .şıjütmı
127, 245; .~un 'ını 136; ~·iirını 363; .şııyı 53, 357; sözi 9, 42, 74, 332, 472; sub~ıa11w111 403; sul(u11wı11
403; sul(anları 219; siidleriııi 261; şar(w111 408; şunları 427; {agları
227, {agı 336; tabtları 220; {amuyı 289; teni 218; (0111 49; uçmagı 436, ııçma~darı 483; iimmetiiiii 433; va.şfinı 80, 353, 456, 473, 482; \'arını 38, 102; yaıııııdaıı 212; yapra(u 209; yimişiııi 475, yimişleri 470; yiri 16, 190, 369; yüsııj'peyglimberi 175; yiizi 42, yiizini 91, 194; ziirriyeti 203; 0 : başwi 405; elii111 436; gözii111 açdwıı 18; fıaliim 328; ögiiii 13 7; se/Zinıum aldı 198; söziim 86; siiıınetiiii 409; 41 O; teniim 194; yiiziiii görmege 40; + ııl : adem .şafiııi (?) 203;
o (Emir 2. teklik şahıs)
aç 141; al 196, 197; 'ayblll111a 199; bagla 37; balp11a 92; bil 94, 202; dir 149; dur 86; dıırn gel 197; baber vir 30; ikram (al 196; işid
202, işit 38, 65, 80, 86, 127, 180, 181, 210, lçaygu virme 32; ofa 124; ra~mıet eyle 149, 159; .şor l 04; şejü 'at eyle 199; (ıır 84; ııtan 64; ııyı 53, vir 78, 1 1 O, 13 7, 163, yat 53;
KAYNAKLAR
Abdurrahim Karahisari, Miinyetii 'l-Ebrôr ve Gımyetii '1-Alıyıir, İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Seminer kitaplığı, nr, 4444
Akar, Metin ( 1987) : Tiirk Edebiyatmda Manzum Mi 'rôc-nômeler, Kültür ve Turizm Bak. Yay., Ankara.
Akkuş, Muzaffer ( 1995) : Kitab-ı Gıınya, TDK yay., Ankara.
Ali (Kul Gali), Kıssa-ı Yıısııj; Red. Fesiyev, F.S., Kazan 1983, 544 s.
Babinger, Franz ( 1955) : Fetilınôme-i Sııltan Melımed, Miiellifi : Kıı•ıimi, İstanbul.
Banguoğlu, Tahsin ( l 938) : Altosnımıisclıe Spraclıstııdien zu Siilıeyl-ii Neı•/)(l/ıar,
Breslau.
Bazin, L. ( 1979) : "Türk Dillerinin Müşterek Tarafları ve Temayülleri" Tarihi Tiirk ŞiFe!eri. Çeviren Mehmet Akalın, Ankara, s. l 5-28
Bilgin, Azmi ( l 996): Naznıii '/-Hilôfiyvat Terciimesi, TDK Yay., Ankara.
Brendemoen, B. ( 1988): "Trabzon Ağızlarında şimdiki Zamandaki Bağlantı Ünlüsü", VJ. Milletlerarası Tiirkoloji Kongresinde Sımıılan Tebliğ.
Brendemoen, B. ( 1980) : "Labiyal Ünlü Uyumunun Gelişmesi Üzerine Bazı Notlar", _ Tiirkiyat Mecmııası, XIXI 1977-79 ( 1980), 223-240.
Demircan, Ömer ( 1979) : Tiirkçenin Ses Diizeni, Tiirkiye Tiirkçesinde Sesler, TDK Yay. Ankara.
Derleme Sözliiğii, TDK Yayınları, Ankara.
Develi, Hayati ( l 992) : "Tanıtma : Gazal'lit-ı Sııltlİn Mıırôd b. Melıenımed Han. İz/adi Fe Vama Saı·aşları (1443-1444) Üzerinde Anonim Gazavôtmime. Tıpkı basım ve Türk Harfleriyle Metin, Notlar ve Bir Lügatçe İle Yayımlayanlar: Halil İnalcık-Mevlud Oğuz, TTK Yay. Ank. l 989", Tiirk Dili Araştırmaları Yıllığı
Belleten 1992, s. 203-2 l 3.
Develi, Hayati ( 1995) : Eı·liya Çelebi Seyalıatnamesine Göre 17. Yiizyıl Osmanlı
Tiirkçesinde Ses Benzeşmeleri ı·e Uyumlar, TDK Yay. Ankara.
Develi, Hayati ( 1996) : "Türkiye Türkçesinde İç Seste Ünsüz Benzeşmesi ve Yansızlaşıııa ", 3. Ul11sltırarası Tiirk Dili Kıırııltayı /996'da sunulan bildiri.
Develi, Hayati ( l 997a) . Kemal paşazade ve Ebüssüd'un Galatfü Defterleri'', İlmi Araştırmalar 4, İstanbul, 99-l 25.
Develi, Hayati ( l 997b) : "Türkiye Türkçesi ile Tatarca Arasındaki Ses Denklikleri Üzerine'"' İÜ TDED, XXVll, İstanbul, 73-99.
Mi'rac-name 203
Develi, Hayati ( 1998) : XVlll. Yiizyıl İstanbul Hayat111a Dair Risıile-i Garibe, İstanbul, Kitabevi, 1 72 s.
Dilçin, Cem ( 1991) : Mes 'üd bin Ahmed, Siiheyl ii Nevbahôr, İnceleme - Metin -Sözliik, Atatürk Kültür Merkezi Yay., Ankara.
Divanii lılgat-it-Tiirk Terciimesi, Çeviren Besim Atalay, TDK Yayınları. Ankara 1985.
Duman, Musa ( 1995) : Evliya Çelebi Seyalıat11amesi11e Göre 17. Yiizyılda Ses Değişmeleri, TDK. Yay., Ankara.
Duman, Musa (1997): "İbrahim Bey'in Mi'rac-namesi'', İ.Ü. TDED, XXVII, İstanbul, 169-238.
Ertaylan, İsmail H. ( 1960) : Behcetii 'l-!jadayıfc (Tıpkıbasım), İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul.
Flemming, Barbara (1995) : "Notes on the {!SAR} future and its moda! fuunctions" Tıırcologica 26, Wiesbaden.
Gabain, A. von ( 1979) : "Eski Türkçenin Grameri'', Tarihi Tiirk Şiveleri, Çeviren Mehmet Akalın, Ankara.
Gabain, A. von ( 1988) : Eski Tiirkçenin Grameri, Çeviren Mehmet Akalın, TDK yay., Ankara.
Gülsevin, Gürer ( 1997): Eski Anadolu Tiirkçesinde Ekler, TDK Yay. Ankara.
1-Iatiboğlu, Bahrii '/-hakayık, Tıpkı basımını ayımlayan Prof. İsmail Hikmet Ertaylan, İ. Ü. Edebiyat Fakültesi Yay., nr. 861, İstanbul 1960
Johanson, L. : ( 1979) "Die westoghusiche Labialharmonie", Orie11talia Suecana, XXVII-XXVJII, 1978-79, 63-107.
Karahan, Leyla (1994) : Erzııruınlıı Darfr, Kıssa-i Yüsııf - Yılsııf ıı Ziileylııi, TDK Yay. Ankara.
Karahan, Leyla ( 1996): An_adolıı Ağızlarının S111ıfla11dırılınası, TDK Yay., Ankara.
Kastamonulu Şazi, Maktel-i Hiiseyn, Şahsi kütüphanemizdeki eksik nüshası.
Korkmaz, Zeynep ( 1973) : Şadrıı 'd-dln Şeylıoğlıı, Marwblin-name Terciimesi, İnceleme - Metin - Sözliik- Tıpkıbasım, A.Ü. DTCF yay., Ankara.
Kutbeddin İzniki, Mııkaddiıne-i Salôt, i.O. Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Seminer Ktp.
Ligeti, L.: "Türkçede Uzun Vokaller", Türkiyat Mecmuası, VJI-Vlll, 84
Mansuroğlu, Mecdut ( 1 956) : Ahmed Fakih, Çarhname, i. Ü. Edebiyat fakültesi Yay.,
İstanbul
Mansuroğlu, Mecdut (1958) : Sultan Veled'in Tiirkçe Manzıımeleri, i.O. Edebiyat Fakültesi Yay., İstanbul.
Mazıoğlu, Hasibe (1974) : Ahmed Fakih, Kitabıı Evs1ıfı Meslicidi '.ş-ŞerTfe, TDK Yay., Ankara.
204 Develi
Molla Salih, Eş-Şii::.ıir-iiz-Zelıebi_ı:ve vel-Kıtai '1-Alımediyvefil-Lıigat-it-Tiirkiyye, Çeviren Besim Atalay, TDK Yay. İstanbul 1949.
Mordtmann, I. H. ( 1925): Suheil ımd Neı·balııir, Hannover.
Mundy, C. S. (1954): "The-E/-U Genınd in Old Ottoman", BSOAS 18, 298-319.
Okay, Seliihatıin ( 1965) : Ebu 'l-LeyŞ_ Semer~wn(fl, Te;kiretii '1-Evliyli (Terciimesi), A.Ü. DTCF yay., Ankara.
Özkan, Mustafa ( 1 993) : Malımııd b. Klidi-i Manyıis, Giilistan Terciimesi, Giriş İnceleme Afetin Sö::.liik, TDK. Yay., Ankara
Riyıi::.u's-Sıililıin, Diyund İşleri Bşk. Yay. 3. cilt, Ank. 1981.
Sertkaya, Osman ( 1996) : "Bolsungıl Tep Tedi", Ulııslıırarası Tiirk Dili Kongresi 1988 (:!{ı Eyliil 1988- 3 Eki111 1988.J, Ankara, s. 135-142.
Tam111a Sii::.liiğii, TDK Yayınları, Ankara.
Tekin. Talat ( 1975): Ana TiirkÇ'ede Asli U::.u11 011/iifer. 1975.
Timurtaş, F. Kadri ( 1981) : Eski Tiirkiye Tiirlu;esi ,\T. }'iizyıl, Grıımer - Metin - Söz!iik, İstanbul.
Topaloğlu, Ahmet ( 1976) : Muhammed Bin Ham::.a, .\'V. Yii:::ytl Başlamıda Yaptlmış Kur 'un Terciimesi, 1. Cilt, Kültür Bakanlığı Yay., Ankara.
Uzel. İlker ( 1992) : Cernilıiyretii '/-Hıini,ı:ı·e, Şerefeddin Sabımcuoğlu, 2. cilt, Tıpkı basım, TTK Yay., Ankara.
Yavuz, Kemal ( 1991) : Şeylıoğ!u, Ke11::.ii 'l-Kiiberıi ı·e melıekkii '1-Ulemıi (İnceleme -Metin- İııdeks), Ankara.
Yavuz, Orhan: Te::.kiretii '/-El'!iya, Doktora Tezi, İ.Ü. Edebiyat fakültesi.
Yelten, Muhammet ( 1993) : Şinwılı Mahmud, Kemıili,ı:ve (Giriş - İncele111e - Cii111le Bilgisi Metin Sö::.liik), İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Yay., İstanbul.
Yüksel, l lasan Delice, H. İbrahim, Aksoyak, İ. Hakkı ( 1996) Eski Anadolu Tiirkçesine İlişkin Bir Metin : İslıimi 'niıı Mesneı·ı~5i, Sivas.
Zajaczkowski, A. ( 1934): Stııdja nud .!((::.ykıe111 Staroosmanskim !. Wrhm11e ustıtpu z .../11atolijskotureckiego pr::.ekladu Kal ili i Dinıııy, Krakowie.
3ahr.
Behcetü 'l-Hadfük
Cerrah.
Çarh.
Çeng.
Darir.
DLT
DS
Evsaf
Gı:ızavat.
Gunya.
Gülistan Tere.
Keli le
Kemaliyye
.Kıvam!
Kur'an Tere.
Kütahya
Maktel-i Hüseyn
Marz.
Mukaddime
Münyetü'l-Ebrar
Nazın.
Nehc.
STT
Süheyl.
SVTM
Tezk.
Tezk. Ebu Leys.
TS
Mi'rac-name
KISALTMALAR
Hatiboğlıı, Bahrü'l-hakayık.
Ertaylan, İsmail H.
Uzel, İlker
Mansuroğlu, Mecdut ( 1956)
Tekin, Gönül A.
Karahan, Leyla ( i 994)
Divanü Lügati't-Türk Tercümesi
Derleme Sözlüğü
Mazıoğlu, Hasibe ( l 974)
Develi, Hayati ( 1992)
Akkuş, Muzaffer (1995)
Özkan, Mustafa
Zajaczkowski, A. ( 1934)
Yelten, Muhammet ( l 993)
Babinger, Franz ( 1955)
Topaloğltı, Ahmet (1976)
Gülensoy, Tuncer
Kastamonulu Şazi, Maktel-i Hüseyn
Korkmaz, Zeynep ( 1973)
Mukaddime-i Salat
Abdtırrahiın Karahisari, Mii11yetii '1-Ebı«lr
Bilgin, Azmi (1996)
Nehcü 'l-Feradis
Standart Türkiye Türkçesi
Banguoğlu, Tahsin ( l 938)
Mansuroğlu, Mecdut ( l 958)
Yavuz, Orhan
Olcay Selahattin ( 1965)
Tarama Sözlüğü
205
'3 ~·, ·. ' ' "'~ . ~~· . '
' ".)'
'~·'
~
'ı.rı
.,.., trı
<..-"' "' "\ "' h .,:~ ı-:,l
·~1~ ~ " \
~;ı· -~~ı \ ~i <w;, _... -\ . ·W)' \- 1 .....
~· ;_} .
~ ·~1 \ :d)
~ )d.J \ . ')s : l' . :) \-;;-~ ' ,~, :_ \ ~ ~.J ~. ' '~ ") 1 \•~
~·x ~ '\ •-"'l'' - • iJ \5-. \"Y ~~ . ~\ ·~- )--- '-1"" ')),\ ' ~Q.,: ·~ t ";f') ·..y~ ... . ' .
o \O
"'\ ,..,ı '.)
~~ i) .......... ._ı\ , I'\
o .,..,
'; "'' . ~:::;__ -:::ı \ ·-" "' "' .:0''· ' -ı • " C\ ~ , q_...
~: ~·\ • J ~
,1~ '~ . . \~., ·::) ~\ . . ....,-
'\ > "2.ı f • ') ~ 1
'\\ ~~f \t"\ • \- ·n , ~, '\__::> : 8 I ' '': -~ . ;") ~' ~~ \~' <'" ~ ")' ~" \' I ' ,~-
·T'ı) "'\ • !) ~,~
~~ tJ \;!3' \} ~r ·\~
\ ~· '\ ~ ~\ ~ n· \ ~ ..
~·- ·1
• •
'v "")
-E:, ;.'~ 1.- \
_) ~ :) )>R
'i " .... ;;'l)•
~'?'. .~~ ·~~ ~ ~--.,
~ ~-'
.. ' "\ .. '} 'L ~[_
. ~· ) } r '~\
... ___ ~
~- ~# ~\ '\ --ı '\ "j
') ") \ ı!g \. ;~' o •
~ \~~ . ._,,ı .... ~.~\
., 'i .... ~ \• .
' ) \ 'i
~~ı· ·~· '-!_~ '.:Ll, \ '.') \;]' ~---
"'--rı ~) •• o. ~~
·:.. • )-:1)
)~ '.J~' ~ ;; . . , '"S)
~ '\') "' . , ~
. " ~1' "' -~:
<> \ .,
::_)
\
':i ,.,, ")
" ')', ) f ), Uı , "'-) \
ili' ~1 \-..:> .. 'ı~
\~ ..... ~:;'
') ........ :,_~) ~ '.(?' '-!J ~
"' il) \ 'ı 'I
-J ., ')
·~''.L...:."l ,. ,
o ..... ......
~' ~\ n ~ .. \ 8 '~.· .... - h '"'' "'~ '.,, "§ . •-\ '·:;,)
·~ 1• '~ ~' ~~· • "ı) ~t' ,_ ..:· . ~~ ~ ~~ ~ ·~r ";ı ~ '~~ ,~, •"): -~. ~ "'" \~ •!-::J 1':\ /\ • ı '
.::.. "\ - '\ ')' ı' ~ \ '\ •) )~ )~ }~~ .... -,
.,.,
.....
......
\_3'' '~ ,_ " "'\ .. . .. ··'S'· ...... > 0 ' ~ "). R~ ~\--b ~"
" '· ,. ~ :.ı . .,. ' '"' '!) " . . ;_I) " \~\ - • \ -:-1) ·~· ~~ "' .... . .:._, : 1ı "·" ::ı
..__- '~. ?-- • "~ ,.2ı, r '1J ~ M )~· '"'~· ~ ·~ ~ •-::")
,. /'
' ~ 1 ,. '.,..,-: ..... / -1 ,. r; ·• ",. r· "'1? ~r A ~ ._..p ,• .;r_:
.-'.... ...... • ,,,,... ' .!
'C?)\ ~ ı
~1 ~:...:ı ... , ,_ ~·j
.... ~' )\
o "'
'\......
' . ::\' '~l)· ~.
;.. "" ,:71 ~' " '"' ' .. ··~,
~ '\
"""' .,
o .,., -
... 'I ~ . .,
~-::ı-ı ;~ \......:>. ,~,
'!) 1
. ., ' ~" . '\..-- , ").
,_:;:, 1 • J
--~· • "I'
""Öl -. ' "l •
""' ['--
,~'-
o O\ -
<rı 00
-1-4 \ . ~· . ,, .. ,~ •. ; "' ........ . "" ,..:..:- ' ~·
o c:::i
*1 "'t• -:'.)
... ~' ·~
~ U· •--:;ı
' ~ "'.i
o C'I C'I
~·
~ ·1, .~ . '.
' •...,,;;:' \ -<;.,
~·
" _:J·
tn "1" N o
tn N
~ '.J. ....:::9 " .. \ ~~ ~\ "" ~ ıiı·· ·:.\\ •:\~ ' ....,.\
\\ "\ ~;-;,
,, .. ~· .. ~ ""\ ·0
~\ ',~ """"") ~~ ' 'l_ ' ' ' \
,- ' - ' " \'1)" j;' ~;' ,~ .. ~ ,~. \ .{, ..
~-":_:!
.... - \ ", "'' ·~r ) .., '...!!> " \ ' ') .., ....
_.-r '3' ~ ~ 'L ")
·0 ~ ' - " .:.....::. "!ı•• ~ :{ >-~ ~~~ ' " ' - ~ ''.!D ;_·'1; ·; ~\ ~) ' ' CT,·· ~ \·~ •' "
.. ':.,}" .. ~ ::2,:' \ ' ~· ") : ~ "·~ ;j ";' "\ 't ·~ ·~ ''L. •.
1~ ~·' \ '\ ~ ........
~~\ .\ '--;ı :ı -=>ı
\~ \~~ .. :\_:_): ' ~ ) p . ..,;._,
'. t( \
. . •'\ '.
~--.~ \.::::9 \', ... \' 'L-· -:ı \ ' . ı' " '"\
\ . .;:, ' , - ) , ' 9 ~r:-') 'i: \ ...... J' "'. 2ı ~'
·'--- "'~ '» '.:) :· l - ~ ~'f ~ 'J ,'
')'' \::::o ~\ \ " dı..
7,• ~· -15 -;:, ·~s\
_, •, .' .. {) ' - ... ~ ~·' .. ·' ~---<. . " ~··,
··1' ..... "' " :-7) \ ··q: ... \ o
"~·
h~ ';) , 'L.
-::') ~ ~· -~ "'\ ,_
-i' ~ "' ,. ~ .. "
,_ 'J ' . -.,
~ .. \ ~ , .. ~ ~\ \.~ '-V . ""\ \ "'~
'•\ ~-\ . "'\
'"1 . ) \
~ ~- ~ "')
S' \ "'\ ~J ...... ' \ . ,~, .J' .~ ' ... "\ \
\ '). .....
~~' . ' )~~ } u -.~ ' .'....J ~· \ .... '
~\ l ~ ~'-:.., ~·
, __ "; '-- ,J ..
;_;;, i . .., '\ • ;ı,
-->• "; '-. ' -......:-=ı !:>'", ~,' ·-~~ ~.~, ,>} 'D ~;) - \ ~ ~ t
~ ' • ..ı, \
,,,,.., ~":J· ~· --':) ~ 'ı 'ı ... ~ I . ") .
o "' N
'i) 'J"
v·ı
·~' ~' '1 ·'
\ ,,~,
~·
--.... "' '-' -........ "\ -..
,.~, ?f\ •
• :J-~
~;
.,.., 00 N
o o ""'
o
"' ('l
'·~\ ,:, ..!J
\~~
.,.. -"'
q.' ~j
,,")\ -~·
~.;; -:>
l~J '~
'~· .,. "\
'~ ""....iı:• .... ""i
·l
" ., ~ı
).~~>' '._)
·1 >• ' ' .. -" .
\:u-ı ';.J....ı . "----
"3"~ ' ~' ~ J
sJ, ... '"' -4:>:> ~·
!-.j . ""\ ·' ~ ~··j' '1 . "I .,
~ •::!) ~ı
,3 \ -d' 1
"' ~-::; : ..., ı~'
),)
}•1) •' ~~,,
':.~' .... ).
,ajı ·:\: ~· ;") \ ~·' , . ..., ~·' ~--.., . ...., ·'
~ 1L . ~·' ::>' }~· ., ,-~~
' .._, ~' ':- • "'. :ı:. :) ' ': ' \ '" ', ~ "' ~-3 __ .:) . ": ~ ,~, ·--1,' ··~ ~ " ' ... ,-
"' "' ,_,
~~ ~i, ~ '-- ':..::J . ~· -;-:> . \ .-\ ~ ~~ 0b· ':l' ,_ 1 •
~.:::;; ' .. J ~ ~· ,.:..(, ·ü.0 .. ,.
o 00
"'
"~ ..... "' '\ o
,.~ ...
"'' "~· '>--:, " " • ıq__.
--' ""' ,, . ..__
'i~ ,_ ~~·
~ ~·.(\ \,..:..;>
' " ~~
' \.~·
: ~··' \~ ,~.
\ ..
~ "··' ~ J
\ y ~\
'..J''
..s_,~J)t~ L .. ;,LJ)~l "'/ ~ , .. :J( "•/ ·'"10) ~~.
J ~j"..J ••. ->JJ I ••• /
<-'~~~\ _;~ ~L ~J~ı ~:~.J·~ ~~~~~ 485 •// ... ·.
1 / / ..
11' ,)"/ ·/t./ •" .. ~-~~:{[dJı --; . )("~ J )~~J.~,,. .i .., \/" ., / ·, "I' .. ...;/
ı_;·~lS~)~ "-~.ı;, •/• 'fı f
~~r~~I ÇAi'85{f .. // / "/ < ::;.."
. ~ ~·~ ~) ~~\f+ ~·'' \ -:· \. \·.: .))') .) ~· ıJ;,, , " . I 1 • •:, / ,,.ı,..
\> •/;.:s: / ...... / J "ts) t;~. ~ {;.~ \ J~'ı v. . o.) . tS ~~\}-:_',e ,/ı \. / I •/ J' I "
f •/
J, \~ tS -~; . .';, ·0 ~} J ~ • •ı I j"'ı ~J 1•1;~ 490 ı.3,''-''-'! ~.;J>r...,_, ; \ ... .,. ,;/ \ ~~
.......... .,,. /
t~~U4\~\~r~ .,,.,. ) L:-C •/ •. ·' ı _IJ,, • ~01C
j. :k\ \? U. (.~\f ;G 1 , •ı/ I ·'/,,.
.J~ ı$> t,5).JıS'f:..f..', \ .,,,,, •:,.. ,,,,.,,
~o~)<>%~J ~
Ç.\ :L;;ı ~' .. \ . •/ •,,,/ ~ .. . . ,/
.f\ L;~i~;~( j ı;:/ ''X:.)J:t: ~ ,,, .~"" J ıy -:....... . - .. f /