Upload
others
View
17
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
Ölçü Aletleri ve Laboratuar Cihazları
1
DENEY 1
1 ÖLÇÜ ALETLERİ ve LABORATUAR CİHAZLARI
1.1 Ölçmenin Önemi
Ölçme, bugün gündelik hayatımızda çokça kullandığımız bir işlem olup uzunluğu
metre, ağırlığı kilogram, sıcaklığı santigrat ve sıvı hacimlerini litre ile ölçmekteyiz. Herhangi
bir uzunluk miktarı ölçülürken dünyada herkes tarafından kabul edilen 1 metrelik uzunluğun
ölçülecek uzunluk içerisinde ne kadar bulunduğunun karşılaştırılması yapılır. Diğer tüm ölçme
işlemlerinde mantık aynıdır. Günlük hayatta ölçüm yapmak ve herhangi bir büyüklüğü, o
büyüklüğün birimi ile karşılaştırmak işlemi ile farkında olarak veya olmadan çoğu kez
karşılaşıp ölçme yapmadan birçok işlemlerimizi sonuçlandıramamaktayız. Alacağımız ürünü
standart birimi ile karşılaştırıp miktarını ve fiyatını tespit etme ihtiyacı, ölçme işlemini zorunlu
kılan bir faktördür. Elektriksel büyüklüklerinin ölçülmesi, yani kendi birimi ile
karşılaştırmasını da zorunlu kılan faktörler mevcuttur. Bunlar: Harcanan elektrik enerjisini
ölçmek, alıcının çalışma standartlarına uygun elektriksel büyüklükler ile çalışıp çalışmadığını
kontrol ederek sürekli ve kesintisiz çalışmayı sağlamak, ölçülen elektriksel büyüklüğün
değerine göre istenmeyen durumlar için önlem almak, elektrik ve elektronik elemanlarının
sağlamlık kontrolünü yapmak, devre veya devrelerde arıza tespiti yapmak ve enerji olup
olmadığını kontrol etmek bu zorunluluğu meydana getiren faktörlerden bazılarıdır. Fiziksel
büyüklüklerin ölçülmesinde, her büyüklük için bir ölçü birimi kullanıldığı gibi, elektriksel
büyüklüklerin ölçülmesinde de elektriksel birimler kullanılır.
1.2 Yapısına Göre Ölçü Aletleri
Yapısına göre elektriksel ölçü aletleri, kendi aralarında ikiye ayrılır. Bunlar analog ölçü
aletleri ve dijital ölçü aletleridir.
1.2.1 Analog Ölçü Aletleri
Ölçtüğü değeri skala bölüntüleri üzerinde ibre ile gösteren ölçü aletleridir. Analog ölçü
aletleri çok değişik yapı ve skala bölüntülerine sahip olarak imal edilirler. Bu ölçü aletlerinde
değer okumak daha zor gibi görünse de analog ölçü aletleri daha hassas ölçümlere olanak
sağlarlar. Şekil 1.1’de bazı analog ölçü aletleri görülmektedir.
Ölçü Aletleri ve Laboratuar Cihazları
2
Şekil 1.1. Analog ölçü aletleri
1.2.2 Dijital (Sayısal) Ölçü Aletleri
Ölçtüğü değeri dijital bir gösterge de sayılarla gösteren ölçü aletleridir. Bu ölçü
aletlerinin kullanımı kolay olup özellikleri analog ölçü aletlerine göre daha fazladır.
Günümüzde dijital ölçü aletleri ile ayarlanan değer aşıldığında sinyal alma, ölçülen değerlerin
bilgisayar ortamına taşınması ve kullanılması gibi ilave işlemler yapılabilmekte olup yeni
özellik ve nitelikler ilave edilerek geliştirilen ölçü aletleridir (Şekil 1.2)
Şekil 1.2. Dijital (sayısal) ölçü aletleri
Analog ve dijital ölçü aletlerinin birbirlerine göre bazı avantaj ve dezavantajları vardır.
Analog ölçü aletleri ölçtüğü değeri hemen gösterirken dijital ölçü aletlerinde bu süre biraz
uzamaktadır. Analog ölçü aletlerinde özellikle küçük değerlerde kademe küçültülerek daha
hassas ölçüm yapılabilirken dijital ölçü aletlerinde hassasiyet değişmez, yani analog ölçü
aletleri ile daha hassas ölçümler yapılabilir. Analog ölçü aletlerinin yapısı basit, tamiri
kolayken dijital ölçü aletlerinin yapısı daha karmaşıktır. Buna karşılık analog ölçü aletlerinde
ibrenin gösterdiği değer ile kademe anahtarının konumuna göre hesaplama gerekebilir. Dijital
ölçü aletlerinde okuma hatası yapmak mümkün değildir. Çünkü ölçüm değeri direkt olarak
okunan değerdir. Manyetik alandan etkilenmez. Ölçme hataları analoglara göre daha azdır.
Ölçü Aletleri ve Laboratuar Cihazları
3
1.3 Avometre ve Multimetre
Akım, gerilim ve direnç ölçümü aynı ölçü aleti tarafından yapılabiliyorsa, bu ölçü
aletine Avometre denir. Bir ölçü aleti, akım, gerilim ve direnç ölçümüne ek olarak kapasitans,
endüktans, diyot, transistör, frekans ve iletkenlik gibi özellikleri de ölçebilen ölçü aletlerine
Multimetre denir. Çok işlevli bu cihaz, AC ve DC büyüklükleri farklı anahtar konumlarında
ölçer. Bu laboratuarda her zaman dijital (sayısal) Multimetre kullanılacak (Şekil 1.3) ve her
zaman DC kademede çalışılacaktır.
Şekil 1.3. Dijital (sayısal) multimetre
Doğru ve hassas değerler elde etmek için, öncelikle cihazın devreye doğru bağlanması
gerekmektedir. Multimetre devreye seri ve paralel olmak üzere iki şekilde bağlanabilir. Daha
sonra da doğru anahtar konumunun seçilmesi gerekir. Şekil 1.4, multimetrenin sembolik
gösterimidir.
Şekil 1.4. Multimetrenin sembolik gösterimi
Ölçü Aletleri ve Laboratuar Cihazları
4
1.4 Akım Nasıl Ölçülür?
Akım Ampermetre ile ölçülür. Ampermetre olarak kullanılan Avometre veya
Multimetre bir iletkenden ya da bir devre elemanının içinden geçen akımı ölçmek için
kullanılan ölçü aletidir. Ampermetre devreye bağlanırken güç kaynağının kapalı olması
gereklidir.
Ampermetre ile akım ölçümü için sırasıyla aşağıdaki kurallar uygulanmalıdır:
1. Akımı ölçülecek devre elemanının bulunduğu bağlantı açılmalıdır. Bu noktaya
Ampermetre seri bağlanmalıdır. Aksi durumda ölçü aletinin sigortası yanabilir ya da
tamamen bozulabilir.
Ampermetrenin devreye paralel olarak bağlanması durumunda ya ampermetrenin
sigortası atar ya da bununla kalmayıp ampermetre hasar görebilir.
Ampermetre devreye seri bağlandığında, ampermetrenin iç direnci seri bağlı olduğu
devrenin direncine eklenir. Bunun sonucunda hem ölçülecek olan akım azalır hem de
Ampermetre üzerinde bir gerilim düşümü olur. Bu etkiyi en aza indirmek amacıyla
ampermetreler iç dirençleri çok küçük (güç değeri yüksek) olacak şekilde tasarımlanırlar.
Ampermetrenin iç direncinin devreye seri olarak eklenmesi sonucunda oluşacak ölçüm hatası
“araya girme hatası” olarak da bilinir.
Şekil 1.5’te, R1 ve R3 dirençleri üzerindeki akımlarını ölçmek için ampermetrenin
devreye nasıl bağlanacağı gösterilmiştir.
Şekil 1.5. Ampermetre ile akım ölçmek için bağlantı şekli
Ölçü Aletleri ve Laboratuar Cihazları
5
2. DC akım ölçülürken yön önemlidir. Her şeyden önce hatalı bağlantı ile Kirchhoff’un
kanunlarına ayıkırı bir iş yapıldığı için yönler dikkate alınarak bağlanmalıdır.
DC akım ölçümlerinde, akım ampermetrenin her zaman artı uç olarak gösterilen Amper
(20A veya mA) soketlerinden birinden girip, eksi uç olarak bilinen COM soketinden çıkmalıdır.
Analog DC ampermetre de akım yönüne duyarlıdır. Ters bağlantı yapıldığında ibre ters yöne
sapar. Sayısal ampermetrelerde ise ters bağlantı durumunda göstergede akım değerinin başında
eksi işareti okunur, fakat ölçü aleti hasar görmez.
3. AC akım ölçümlerinde ampermetrenin bağlanma yönü önemli değildir.
4. Ölçü aleti üzerinde akım ölçümü için mevcut olan uygun test soketlerinin kullanılması
gerekir.
Gerilim veya direnç için ayrılan soketlerinin kullanılmaması gerekir. Sadece akım
ölçümü için ayrılan soketler kullanılmalıdır.
5. Ölçüm aralığı seçme anahtarlarının uygun konumlarda olması gereklidir.
Eğer ölçülecek değer tam olarak bilinmiyorsa, tahmin edilen değerin bir üst kademesine
getirilerek ölçüme başlanmalıdır. Ölçülen kademede okunan değer, ancak ve ancak alt
kademenin en büyük değerinden küçükse, hassas okuma yapmak için 7. adım sonunda sonra
alt kademeye getirilebilir. Örneğin tahmin edilen değer 1.5 mA ise, ampermetre mA’ lik sokete
bağlanmalı ve anahtar bir üst kademe olan 10 mA kademesine getirilmelidir. Hiçbir tahmin
yoksa ampermetre 20 A’ lik sokete bağlanmalı ve anahtar 20 A kademesine getirilmelidir. Bu
ayarlamaların uygun yapılmaması durumunda ölçü aletinin sigortası yanabilir ya da tamamen
bozulabilir.
6. AC veya DC ölçümün hangisi yapılıyorsa, fonksiyon seçme anahtarlarının bunlara uygun
konumlarda olması gereklidir. AC akım ölçümü yaparken DC kademede ise ortalama
değeri gösterir. AC kademede iken akımın efektif değerini gösterir.
7. Güç kaynağı açılır ve akımın geçtiği yöne göre (+) ya da (–) değer okunur. Elde edilen
değer (-) ise ve böyle bir bağlantı deney sorumlusu tarafından istenmemişse hatalı bir
bağlantı yapmışsınızdır. Ampermetre uçları güç kaynağı kapatılarak değiştirilmelidir.
8. Dolaylı olarak Osiloskop kullanarak da akım ölçümü yapılabilir. Değeri bilinen bir direnç
üzerindeki gerilimi ölçüp, Ohm yasasından (I=V/R) yararlanarak devreden geçen akımı
bulabilir.
Ölçü Aletleri ve Laboratuar Cihazları
6
1.5 Gerilim Nasıl Ölçülür?
Gerilim Voltmetre veya Osiloskop ile ölçülür. Voltmetre olarak kullanılan Avometre
veya Multimetre bir devrenin herhangi iki noktası arasındaki potansiyel farkını ölçmek için
kullanılan ölçü aletidir. Voltmetre ile gerilim ölçümü için sırasıyla aşağıdaki kurallar
uygulanmalıdır:
1. Voltmetre, gerilimi ölçülecek devre elemanı ile paralel bağlanır.
Voltmetrelerin iç dirençleri genellikle çok büyük olduğundan (megaohm’lar
mertebesinde), devreden çektikleri akım çok küçüktür. Voltmetrenin devreden akım çekmesi
“yüklemesi etkisi” olarak tanımlanır. Voltmetrenin iç direnci ne kadar büyük olursa, yükleme
etkisi ve dolayısıyla ölçüm hatası da o oranda az olur.
Şekil 1.6. Voltmetre ile gerilim ölçmek için bağlantı şekli
Şekil 1.6’da, R2 ve R3 dirençleri üzerindeki gerilimleri ölçmek için voltmetrenin devreye nasıl
bağlanacağı gösterilmiştir.
2. DC gerilim ölçülürken yön önemlidir. Her şeyden önce hatalı bağlantı ile Kirchhoff’un
kanunlarına ayıkırı bir iş yapıldığı için yönler dikkate alınarak bağlanmalıdır.
Bazı analog voltmetrelerle ölçüm yaparken, voltmetrenin ölçüm uçları devreye ters
bağlanırsa, ibre ters yönde sapmaya zorlanır, bunun sonucunda ibre eğrilebilir ya da ölçü aleti
zarar görebilir. Ters yönde de sapabilen ölçü analog ölçü aletleri mevcuttur. Sayısal ölçü
aletleriyle DC gerilim ölçümünde, ölçüm uçlarının ters bağlanması durumunda göstergedeki
gerilim değerinin önünde eksi işareti okunur.
Ölçü Aletleri ve Laboratuar Cihazları
7
3. AC gerilim ölçümlerinde voltmetrenin bağlanma yönü önemli değildir.
4. Ölçü aleti üzerinde gerilim ölçümü için mevcut olan uygun test soketlerinin kullanılması
gerekir.
Akım veya direnç için ayrılan soketlerinin kullanılmaması gerekir. Sadece gerilim
ölçümü için ayrılan soketler kullanılmalıdır.
5. AC veya DC ölçümün hangisi yapılıyorsa, fonksiyon seçme anahtarlarının bunlara
uygun konumlarda olması gereklidir. AC gerilim ölçümü yaparken DC kademede ise
ortalama değeri gösterir. AC kademede iken gerilimin efektif değerini gösterir.
6. Ölçüm aralığı seçme anahtarlarının uygun konumlarda olması gereklidir.
Eğer ölçülecek değer tam olarak bilinmiyorsa, tahmin edilen değerin bir üst kademesine
getirilerek ölçüme başlanmalıdır. Ölçülen kademede okunan değer, ancak ve ancak alt
kademenin en büyük değerinden küçükse, hassas okuma yapmak için daha sonra alt kademeye
getirilebilir. Bu ayarlamaların uygun yapılmaması durumunda ölçü aleti zarar görebilir.
1.6 Direnç Nasıl Ölçülür?
Elektriksel direnç Ohmmetre ile ölçülür. Ohmmetre olarak Avometre veya Multimetre
kullanılır. Direnci ölçülecek olan elemanın devre ile bağlantısının olmaması gerekir, en
azından bir ucunun boşta olması gereklidir. Ohmmetre ile direnç ölçümü için sırasıyla
aşağıdaki kurallar uygulanmalıdır:
1. Analog Ohmmetre ile ölçüm yapılacak ise, önce Ohmmetrenin ölçüm uçları birbirlerine
değdirilerek ibrenin sıfır ohm gösterecek şekilde sapıp sapmadığı kontrol edilir. Ohmmetre
pilinin kuvvetli ya da zayıf olmasına göre ibre sıfır ohm’un biraz sağında veya solunda
olabilir. İbre tam sıfır ohm çizgisi üzerinde değilse, ibreyi sıfır ohm çizgisi üzerine getirmek
için sıfır ayar vidası ile ayar yapılır.
2. Sayısal Ohmmetre ile ölçüm yapılacak ise, Ohmmetrenin doğru çalışıp çalışmadığından
anlamak için aşağıdaki işlemleri yapılır. Ohmmetrenin uçları açık iken göstergenin sol
tarafında yanıp sönen “1” sayısının olduğundan ve “Low Batt” mesajının görünmediğinden
emin olunuz. Göstergedeki yanıp sönen “1” sayısı Ohmmetrenin o anda ölçtüğü direncin
sonsuz (yani açık devre) olduğunu belirtir. Daha sonra Ohmmetrenin uçlarını birbirine
birleştirilir. Bu durumda göstergede çok küçük değerde bir reel sayı okunacaktır. Bu reel
sayı, ölçü aletinin ve ölçü aleti kablolarının toplam iç direncidir. Göstergede bunlardan
farklı değerler görünmesi durumunda ölçü aletiniz bozulmuş veya pili zayıflamış olabilir.
Ölçü Aletleri ve Laboratuar Cihazları
8
3. Uygun bir ohm kademesi seçilir. Eğer direnç değeri bilinmiyorsa, en yüksek kademeden
başlanarak uygun konumuna gelinceye kadar kademe azaltılır.
4. Ohmmetrenin ölçüm uçları direncin iki ucuna sıkıca temas ettirilir. Ölçüm sırasında, ölçüm
yapan kişi direncin bir ucundan tutabilir, fakat direncin iki ucundan da tutması durumunda
kendi vücut direnci de ölçülen direnç ile paralel bağlı olacağından hatalı ölçüm yapılmış
olur.
5. Bazı sayısal Ohmmetreler doğrudan değeri göstermez. Bu durumda kademenin yanında
yazan bir çarpan ile çarpılarak gerçek direnç değeri bulunur.
6. Dirençler üzerlerindeki değerde olmazlar. Dirençlerin gerçek değerlerinin Ohmmetre ile
ölçülmesi gerekir. Dirençlerin tolerans değerlerinin olması, teorik ve pratik sonuçlarda
farklılığa neden olan sebeplerden biridir.
7. Laboratuarda özellikle deney sorumlusu bir asistan yanınızda yokken, gerilim vererek ölçü
aletlerini öğrenmeyi deniyorsanız, kendinize ve cihazlara zarar verememek için hem kΩ
mertebesinde dirençler kullanmanız hem de küçük gerilimlerle (örneğin 1V, 10V gibi)
çalışarak, devrenizden mA seviyesinde akımlar geçirmeniz zorunludur. Örneğin 10 V’
luk bir gerilim kaynağına 1 Ω’ luk seri bir direnç bağlarsanız, devreden 1 A gibi büyük bir
akım geçer. Böyle bir durumda ilk olarak, laboratuardaki dirençlerin gücü P=V.I=10W
olmadığı için hemen bozulacak veya yanacaktır. İkinci olarak eğer devrede bir ölçü
aletinizde varsa ve en yüksek kademede değilse o da zarar görecektir.
1.6.1 Direnç renk kodları
Direnç renk kodları, direncin değerini anlayabilmek amacıyla; üzerlerine çizilen renkli
çizgilere verilen isimdir. Bu kodlar sayesinde, direncin ohm değeri öğrenilir. Bir direncin
değerini üzerindeki şeritlerden (bantlardan) anlayabilirsiniz.
Direnç değerini okumaya başlamadan önce bantların dizilişini kontrol etmek
gerekir. Şekil 1.7’de gösterildiği gibi kenara yakın dizilmiş bant tarafından okunmaya başlanır.
Ayrıca kenar noktasından başlayan bant çizgisinin yanındaki diğer renkler sık bir şekilde
dizilmiştir. Bu gruptan ayrı duran renk değeri ise direncin hata oranı (tolerans) değerini gösterir.
Ölçü Aletleri ve Laboratuar Cihazları
9
Şekil 1.7. Dirençlerdeki renk bantları
Direnç üzerindeki renkleri kullanarak direncin değerini hesaplamak istenildiğinde ilk
olarak direnç üzerinde kaç tane renk bandı olduğu kontrol edilir. Daha sonra ise katsayı, çarpan
ve tolerans bant değerleri hesaplanır.
1.6.1.1 4 Renkli Direnç Hesaplama
Şekil 1.8. Dört renkli direnç gösterimi
Direnç üzerindeki bantlar Katsayı, Çarpan ve Toleransı ifade etmektedir. 1. ve 2. Bant
Katsayıyı, 3. Bant Çarpanı, 4.Bant ise Toleransı ifade etmektedir. Dirençler üzerinde bulunan
bu renklerin herbiri bir rakam değerine karşılık gelmektedir. Renklerin karşılık geldiği rakamlar
Şekil 1.9’ da gösterilmiştir.
Ölçü Aletleri ve Laboratuar Cihazları
10
Şekil 1.9. Direnç üzerindeki renklerin karşılık geldiği katsayı, çarpan ve tolerans değerleri
Örneğin Yeşil: Sayı olarak kullanılıyorsa 5, çarpan olarak kullanılıyorsa 105 yani
100.000, tolerans olarak kullanılıyorsa %0,5’i ifade eder. Kırmızının sayı değeri 2, çarpan
değeri 102 yani 100, tolerans değeri %2 dir. Sayı değerini bilmek çarpan değerini de bilmek
demektir. Çünkü çarpan değeri 10sayı değeridir. Sayı değeri 2 ise çarpan 102=100 dür, 5 ise
çarpan 105=100.000 dir.
Renklerin karşılık geldiği rakamları belirledikten sonra direnç değeri şu şekilde
belirlenir: İlk iki sayı yan yana yazılır, çarpanla çarpılır. Bu bize Ohm olarak direnç değerini
verir. Bir başka ifade ile 1. ve 2. renklerin sayı değeri yan yana yazılıp, çıkan değer, 3. rengin
çarpan değeri ile çarpılır. Çarpım sonucu çıkacak değer direncin ohm olarak değeridir. 4. renk
ise tolerans değeridir. Örneğin;
İlk bant siyah, altın ve gümüş olamaz. Çünkü siyahın sayı değeri 0 dır. Altın ve gümüşün
ise sayı değeri yoktur, tolerans değerleri vardır. 4 renkli dirençlerde 3. renk (çarpan rengi) mavi
(106) ve daha küçük çarpanlı renkler olabilir. Mesela 3 renk mor olamaz. Mor 107 ile çarpmak
demektir. Sayı renklerini en küçük seçsek (kahverengi, siyah) 10×107 = 100MOhm elde ederiz.
Bu da mümkün değildir.
Renkler soldan sağa doğru okunmalıdır. Okuma yönünü doğru tespit etmek için
aşağıdaki kriterler size yardımcı olacaktır.
Çarpan ve tolerans renkleri arasındaki mesafe daha fazladır. Bu şekilde tolerans rengi
sağa gelecek şekilde okuma yönünü ayarlayabiliriz.
Altın ve gümüş renkleri tolerans rengi olduğu için daima sağda olmalıdır.
Bazen de 1. sayı bandı direnç bacağına daha yakındır.
Yukarıdaki yasaklı renkler kısmı da bu konuda bize yardım edebilir.
Tolerans:
Ölçü Aletleri ve Laboratuar Cihazları
11
Tolerans direnç değerindeki üretimden kaynaklanan hata payı demektir. Direncin
toleransı %5 ise, bu direncin değeri renklerle kodlanan değerinden %5 oranında küçük veya
büyük olabilir.
Mesela Bir direnci üzerindeki renklerden 100 Ohm %5 toleranslı okuduk diyelim. %5
fazlası 100+%5=105 Ohm, %5 düşüğü 100-%5=95 Ohm olur. Yani bu direnci ölçtüğümüzde
değeri 95-105 Ohm arasında çıkabilir, bu normaldir. Direnci 95 Ohm ölçmüşsek bu direnç
bozuk demek değildir.
1.7 Güç Kaynağı
Hem akım hem de gerilim kaynağı olarak kullanılabilen bu cihaz; Ana kaynak ve
bağımlı kaynak olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır (Şekil 1.7). Bu kaynaklar seri, paralel
ve simetrik bağlanabilir. Birbirlerinden bağımsız olarak da kullanılabilir.
Şekil 1.10. Güç Kaynağı
Eşpotansiyel Çizgiler
12
DENEY 2
2 PARALEL PLAKALAR ARASINDAKİ ELEKTRİK ALAN
2.1 Deneyin Amacı
a) Paralel plakalar arasındaki gerilimin değişimine bağlı olarak elektrik alan hesaplanması.
b) Paralel plakalar arasındaki uzaklığın değişimine bağlı olarak elektrik alan hesaplanması.
2.2 Teorik Bilgi
Bilindiği gibi herhangi bir yük dağılımı, yakınına yerleştirilen deneme yüküne bir
kuvvet uygular. Elektrik alan, kuvvet alanı içine konulan pozitif birim yüke (deneme yükü) etki
eden elektrostatik kuvvet olarak tanımlanır.
𝐸→
=𝐹→
𝑞0 (2.1)
SI (System International)’de kuvvetin kuvvet birimi Newton (N) ve yük birimi Coulomb
(C) olmak üzere elektrik alan birimi, birim yük başına kuvvettir (N/C).
Şekil 2.1. Pozitif Q nokta yükünün elektrik alan yönelimi
Bir noktadaki elektrik alanın yönü o noktaya konulan pozitif deneme yüküne etkiyen
kuvvetin yönü ile aynıdır. Kuvvet çizgileriyle elektrik alan vektörü arasındaki ilişkiler
aşağıdaki gibidir.
1. Kuvvet çizgilerinin herhangi bir noktadaki teğeti o noktadaki elektrik alanın yönünü
verir. Yani elektrik alan vektörü elektrik alan çizgisine teğettir.
2. Alan çizgilerine dik birim yüzeyden geçen çizgilerin sayısı, o bölgedeki elektrik alan
şiddeti ile orantılıdır. Böylece, elektrik alanın büyük olduğu yerlerde alan çizgileri sık
(alan çizgileri birbirine yakın), küçük olduğu yerlerde ise alan çizgileri seyrek (alan
Eşpotansiyel Çizgiler
13
çizgileri birbirine uzak) olarak gösterilir. Elektrik alan düzgün olursa kuvvet çizgileri
birbirine paralel olarak gösterilir.
Pozitif yüklü cisimlerde elektrik alan çizgileri dışa, negatif yüklü cisimlerde ise içe
doğrudur.
Şekil 2.2.
(a) Pozitif nokta yükün elektrik alan
çizgileri
(b) Negatif nokta yükün elektrik alan
çizgileri
Elektrik alan çizgileri sürekli değildir, bir pozitif yükten çıkarlar ve negatif yükte son
bulurlar. Bunun nedeni yüklü bir iletken içinde elektrik yükün ve alanın olmamasıdır.
Elektrik alanın iletken bir yüzeye teğet bileşeni olamaz. Eğer böyle olsaydı iletken
içindeki elektrik yükleri hemen harekete geçerdi ve o zaman elektrostatik konusu olmazdı.
Buna göre, elektrik alan çizgilerinin daima bir iletkenin yüzeyine dik olarak çıkması ve ona dik
olarak yaklaşması gerekmektedir. İletken bir madde içinde elektrik alan çizgileri olamaz.
Şekil 2.4’de bir plakanın önünde serbest bırakılan pozitif bir deneme yükü levhaya dik bir çizgi
üzerinde ondan uzaklaşır.
Şekil 2.5’te zıt yüklü düzlem iki paralel plaka arasındaki alan görülmektedir. Plakalar
arasındaki alan düzgündür fakat plakaların dış yüzlerine doğru alanın düzgünlüğü bozulur.
Düzgün elektrik alanı, her yerde şiddeti ve doğrultusu aynı olan bir alandır. Düzgün alan
paralel çizgilerle gösterilir.
Birbirine paralel iki plakaya gerilim uygulanırsa levhanın biri pozitif diğeri de negatif yükle
yüklenecektir. Bu durumda pozitif yüklü plakadan negatif yüklü plakaya doğru bir elektrik alan
oluşacaktır. Elektrik alan çizgileri plakalar arasında birbirine paraleldir ve plakalar arasında her
noktada elektrik alan eşittir.
Eşpotansiyel Çizgiler
14
Şekil 2.3.
(a) İki eşit pozitif yükün etrafındaki elektrik
alan çizgileri
(b) İki eşit negatif yükün etrafındaki elektrik
alan çizgileri
(c) Eşit ve zıt iki yükün etrafındaki elektrik alan çizgileri
Şekil 2.4. Pozitif yüklü bir plakanın elektrik
alan çizgileri
Şekil 2.5. Zıt yüklü plakalar arasındaki
elektrik alan çizgileri
Eşpotansiyel Çizgiler
15
Şekil 2.6. Aralarına gerilim uygulanmış paralel iki plaka
Plakalar arasındaki dik uzaklık 𝑑 ve iç yüzeylerin üzerindeki A ve B noktalarındaki
potansiyeller 𝑉𝐴 ve 𝑉𝐵 ise;
𝑉𝐴 − 𝑉𝐵 = −(𝑉𝐴 − 𝑉𝐵) = ∫ 𝐸. 𝑑𝑠. 𝑐𝑜𝑠 𝜃𝑑
0
(2.2)
olur. Plakalar arasında E değeri sabit ve cos 𝜃 = 1 olacağından;
𝑉𝐴 − 𝑉𝐵 = 𝐸. 𝑑 (2.3)
VA-VB = E. d(1.3)veya;
𝐸 =𝑉
𝑑 (2.4)
şeklinde ifade edilir.
2.3 Deneyde Kullanılacak Malzemeler
Plastik tank
İki plaka
Güç kaynağı
Multimetre
Bağlantı kabloları
Grafik kâğıdı
Cetvel
Su
2.4 Deneyin Yapılışı
NOT: Ölçümlerinizi aldıktan sonra verilerinizi başka bir kâğıda yazarak sorumlu
eğiticinize imzalatmanız gerekmektedir. Sonraki hafta getireceğiniz raporlarınızın ekinde bu
kâğıt yer almak zorundadır.
Eşpotansiyel Çizgiler
16
1) Grafik kâğıdının orta noktasını orijin seçerek x-y koordinat düzlemini cetvel yardımı ile
çiziniz ve grafik kâğıdını orijinini plastik tankın orta noktasına gelecek şekilde plastik
tankın altına yerleştiriniz.
2) Plastik tankı yarıyı geçmeyecek şeklide su ile doldurunuz.
3) Şekil 2.7’deki devreyi kurunuz.
Şekil 2.7. Deney Düzeneği
2.4.1 Birinci Aşama
1) Plakaları 𝑦 = ±5 olacak şekilde paralel olarak yerleştiriniz. Bu durumda paralel plakalar
arasındaki uzaklık 𝑑 = 10 cm olacaktır.
2) Güç kaynağından plakalar arasındaki gerilimi 𝑉 = 2 V olarak ayarlayınız. Paralel
plakalarınızdan biri (+) uçlu diğeri ise (−) uçlu plakadır.
3) (+) uçlu plakadan (−) uçlu plakaya doğru |𝑑𝑖| uzaklığını değiştirerek potansiyel
değerini (𝑉𝑖) okuyunuz ve Tablo 2.1’i doldurunuz.
4) Güç kaynağından plakalar arasındaki gerilimi 𝑉 = 4 V olarak ayarlayınız.
5) Paralel plakalardan biri (+) uçlu diğeri ise (−) uçlu plakadır. (+) uçlu plakadan (−)
uçlu plakaya doğru |𝑑𝑖| uzaklığını değiştirerek potansiyel değerini (𝑉𝑖) okuyunuz ve
Tablo 2.2’yi doldurunuz.
6) Güç kaynağından plakalar arasındaki gerilimi 𝑉 = 6 V olarak ayarlayınız.
Eşpotansiyel Çizgiler
17
7) Paralel plakalardan biri (+) uçlu diğeri ise (−) uçlu plakadır. (+) uçlu plakadan (−)
uçlu plakaya doğru |𝑑𝑖| uzaklığını değiştirerek potansiyel değerini (𝑉𝑖) okuyunuz ve
Tablo 2.3’ü doldurunuz.
2.4.2 İkinci Aşama
1) Paralel plakalar arasındaki uzaklığı 𝑑 = 15 cm olacak şekilde ayarlayınız.
2) Güç kaynağından plakalar arasındaki gerilimi 𝑉 = 6 V olarak ayarlayınız. Paralel
plakalardan biri (+) uçlu diğeri ise (−) uçlu plakadır.
3) (+) uçlu plakadan (−) uçlu plakaya doğru |𝑑𝑖| uzaklığını değiştirerek potansiyel
değerini (𝑉𝑖) okuyunuz ve Tablo 2.4’ü doldurunuz.
2.5 Veriler ve Sonuçlar
Tablo 2.1. d=10 cm, V= 2V (yada
güç kaynağından okunan gerilim) Tablo 2.2. d=10 cm, V=4V (yada güç
kaynağından okunan gerilim)
id (cm) iV (V) ED (V/cm) id (cm)
iV (V) ED (V/cm)
2 2
4 4
6 6
8 8
Tablo 2.3. d=10 cm, V=6V (yada güç
kaynağından okunan gerilim) Tablo 2.4. d=15 cm, V=6V (yada güç
kaynağından okunan gerilim)
id (cm) iV (V) ED (V/cm) id (cm) iV (V) ED (V/cm)
2 3
4 6
6 9
8 12
1) Her tablo için yapılan ölçümlerden yararlanarak 𝑉𝑖 − 𝑑𝑖 grafiğini çiziniz ve grafiğin
eğimini bulunuz.
2) Çizilen grafiğin eğimi deneysel olarak hesaplanması gereken elektrik alanın
büyüklüğünü verecektir (|��𝐷|) .
Eşpotansiyel Çizgiler
18
3) Her tablo için teorik olarak elektrik alan değerini (|��𝑇| =𝑉 (𝐺üç 𝐾𝑎𝑦𝑛𝑎ğ𝚤)
𝑑 (𝑃𝑙𝑎𝑘𝑎𝑙𝑎𝑟 𝑎𝑟𝑎𝑠𝚤 𝑢𝑧𝑎𝑘𝑙𝚤𝑘))
hesaplayınız ve deneysel sonuç ile karşılaştırınız.
4) Her tablo için bağıl yüzde hata hesabını yapınız.
Bağıl Yüzde Hata = |xG − xD
xD| × 100
5) Deneysel ölçümlere ve hesaplamalara göre bu deneyden nasıl bir sonuç çıkarabilirsiniz?
2.6 Sorular
1) Aralarında r kadar uzaklık bulunan zıt işaretli iki nokta yük için elektriksel kuvveti bulunuz
ve elektriksel kuvvetin birim analizini yapınız.
2) Elektrik alan tanımından 𝑬 =𝑭
𝑞0 olduğunu ve paralel plakalar arasındaki elektrik alanın 𝐸 =
𝑉
𝑑 ile verildiğini biliyoruz. Buna göre elektrik alan için birim analizi yaparak
𝑁
𝐶≡
𝑉
𝑚
olduğunu gösteriniz.
3)
4)
Yandaki şekilde aralarında d kadar uzaklık bulunan iki nokta
yük verilmiştir. Buna göre bu iki nokta için elektrik alan çizgilerini kabaca çiziniz.
Yandaki şekilde pozitif iki nokta yük için elektrik
alan çizgileri gösterilmiştir. Buna göre;
a) A, B, C noktalarında yük var mı?
b) A, B, C noktalarında kuvvet var mı?
c) A, B, C noktalarında elektrik alan var mı? Varsa
bu noktalardaki elektrik alan büyüklüklerini
küçükten büyüğe doğru sıralayınız ve nedenini
açıklayınız.
Eşpotansiyel Çizgiler
19
DENEY 3
3 EŞPOTANSİYEL ÇİZGİLER
3.1 Deneyin Amacı
1. Paralel plakalar arasında oluşturulan elektrik alandaki eş potansiyel çizgileri
gözlemlemek.
2. Dairesel diskler arasında oluşturulan elektrik alandaki eş potansiyel çizgileri
gözlemlemek.
3. Düzgün bir elektrik alan içerisine konulan içi boş dairesel diskle oluşturulan eş
potansiyel çizgileri gözlemlemek.
3.2 Teorik Bilgi
Elektriksel Coulomb kuvveti korunumlu olduğundan elektrostatik olaylar elektrostatik
potansiyel enerji kavramı ile kolaylıkla incelenebilmektedir. Birim yük başına düşen
elektrostatik potansiyel enerjisi, skaler bir büyüklük olan elektriksel potansiyel olarak
tanımlanır.
Potansiyel, uzaysal konumun skaler bir fonksiyonu olup, elektrostatik olayların
elektriksel alandan daha basit olarak açıklanmasında yararlı olur. Bir elektrik devresinin iki
noktası arasında ölçülen voltaj bu noktalar arasındaki potansiyel farkını ifade eder.
Genel olarak elektrik alanı yalnızca vektörel bir büyüklük olan E elektrik alan vektörü
ile değil aynı zamanda skaler bir büyüklük olan V elektrik potansiyeli ile de nitelenir. Bu iki
büyüklük arasında da birbiriyle yakın bir ilişki vardır.
Bir elektrik alanda, A ve B gibi iki nokta arasındaki elektrik potansiyel farkını bulmak
amacıyla pozitif bir deneme q0 yükü A noktasından B noktasına hareket ettirilir ve bu hareketi
sağlayan dış kuvvet tarafından yapılan iş belirlenir. Böylece iki nokta arasındaki elektrik
potansiyel farkı (gerilim);
𝑉𝐴 − 𝑉𝐵 =𝑊𝐴𝐵
𝑞0 (3.1)
bağıntısı ile verilir. 𝑊𝐴𝐵 işi pozitif, negatif veya sıfır olabilir. Bu durumlarda da B’ deki elektrik
potansiyeli A noktasındaki potansiyelden sırasıyla daha yüksek, daha alçak ve ona eşit olur. SI
birim sisteminde elektrik potansiyel farkının birimi, 𝑗𝑜𝑢𝑙𝑒
𝐶𝑜𝑢𝑙𝑜𝑚𝑏 =
𝐽
𝐶 = 𝑉𝑜𝑙𝑡’ dur.
Yani 1 V’lik potansiyel farkı boyunca 1C’lik yükü götürmek için yapılması gereken iş
1 J’dir. Çekirdek Fiziği ve Atom Fiziğinde enerji birimi olarak genelde elektron volt kullanılır.
Eşpotansiyel Çizgiler
20
Bu da 1 V büyüklüğünde potansiyel farkı boyunca hareket eden bir elektronun (veya protonun)
kazandığı enerji olarak tanımlanır. 1V= 1J/C ve bir temel yük 1,6.10-19 C olduğundan elektron
voltun (eV) joule cinsinden değeri, 1eV=1,6.10-19
C.1V=1,6.10-19
J’ dur.
Genelde A noktası, elektrik alanı oluşturan bütün yüklerden çok uzakta (sonsuzda)
seçilir ve bu uzaklıktaki VA elektrik potansiyeli keyfi olarak sıfır kabul edilir. Uygulamalarda,
bir noktanın potansiyeli referans olarak seçilir. Genelde teknolojik uygulamalarda yerküre
referans noktası olarak seçilir ve buranın potansiyeli sıfır kabul edilir. (3.1) bağıntısında A
noktası sonsuzda seçilirse VA = 0 yapılırsa ve indisler kullanılmazsa bir noktanın elektrik
potansiyeli;
𝑉 =𝑊
𝑞 (3.2)
olur. Potansiyel birim yük başına yapılan iş olduğundan skaler bir büyüklüktür. Burada 𝑊, bir
dış etkenin 𝑞0 deneme yükünü sonsuzdan istenilen bir noktaya getirmesi için yapılması gereken
iştir. (3.2) bağıntısından da anlaşılacağı gibi, elektrik alanındaki bir noktanın potansiyeli, bir
birim pozitif yükü sonsuzdan bu noktaya getirmek için yapılan işe eşittir.
Aynı potansiyele sahip olan noktaların geometrik yerine eşpotansiyel yüzey adı
verilmiştir. Aynı potansiyel değerine sahip bu noktaların birleştirilmesiyle eşpotansiyel çizgiler
elde edilir. Bir eşpotansiyel yüzeyin her noktasında elektrik alan şiddetinin doğrultusu, yani
kuvvet çizgileri, eşpotansiyel yüzeye diktir.
Şekil 3.1. Nokta yükler için eşpotansiyel çizgiler
Şekil 3.2. Zıt yüklü iki paralel plaka için eşpotansiyel çizgiler
Eşpotansiyel Çizgiler
21
Elektrik alanın var olduğu her yerdeki bir 𝑞 yüküne �� = 𝑞�� değerinde bir kuvvet etkir.
Yük bu kuvvetin etkisinde bir B noktasından bir A noktasına hareket ederse, elektrik alan
tarafından bir iş yapılır. Hareket nedeniyle yükün elektrik potansiyel enerjisinde bir değişme
olur veya 𝑞’ya etki eden elektrik kuvvetlerini yenmek ve hareketi sağlamak amacıyla bir dış
etki ile elektrik kuvvetlerine karşı iş yapılır. Bu hareketin ivmesiz olabilmesi yani yükü dengede
tutarak hareket ettirebilmek için gerekli dış kuvvetin doğrultusu elektriksel kuvvetle aynı yönü
ters ve şiddeti de �� = −𝑞�� olmalıdır. Deneme yükünün böyle bir kuvvet etkisinde elektrik alan
içinde bir A nokrasından bir B noktasına gitmesinde yapılan iş, alınan yola bağlı değildir.
Şekil 3.3. Elektrik alanda yapılan iş
Deneme yüküne dr yer değiştirmesi için gerekli iş, Şekil 3.3’teki yörüngede birim yay
uzunluğunu ds olarak alırsak;
𝑑𝑊 = 𝐹→
. 𝑑𝑠→
= 𝐹. 𝑑𝑠. 𝑐𝑜𝑠 𝜃 (3.3)
Burada 𝜃 açısı F ile ds arasındaki açıdır. �� = −𝑞�� olduğundan;
𝑑𝑊 = −𝑞. 𝐸. 𝑑𝑠. 𝑐𝑜𝑠 𝜃 (3.4)
yazılır. A noktasından B noktasına giden belirli bir yer değiştirme için gerekli iş ifadesi:
𝑊𝐴𝐵 = ∫ 𝐹→𝑟𝐵
𝑟𝐴
𝑑𝑆→
= −𝑞 ∫ 𝐸→𝑟𝐵
𝑟𝐴
𝑑𝑆→
= −𝑞 ∫ 𝐸𝑑𝑟 𝑐𝑜𝑠 𝜃𝑟𝐵
𝑟𝐴
(3.5)
olacaktır.
Elektrik yüklü ve içi boş iletken bir kürenin, elektrik alanının, küre merkezinden
uzaklığa göre değişim grafiği Şekil 3.4’teki gibidir.
Eşpotansiyel Çizgiler
22
Şekil 3.4. İletken bir küre için elektrik alan şiddetinin değişim grafiği
Şekil 3.4’e göre, iletken kürenin merkezinden yüzeye kadar bütün noktalarda elektrik alan
sıfırdır. Kürenin dış yüzeyindeki elektrik alan ise, kürenin yükünün tümü merkezinde kabul
edilerek r yarıçapına göre ifade edilir. Kürenin yüküne q denilirse, yüzey üzerindeki bir noktada
oluşan elektriksel alan:
𝐸 =1
4𝜋𝜀0
𝑞
𝑟2 (3.6)
bağıntısı ile hesaplanır. Kürenin dışındaki bir noktada ise, yine kürenin yükünün tümü
merkezde toplanmış gibi düşünülür ve uzaklığın karesi ile ters orantılı bir elektriksel alan
oluşur. Elektrik yüklü iletken kürenin potansiyeli uzaklığa bağlı olarak Şekil 3.5’teki gibi
değişir.
Şekil 3.5. İletken bir küre için potansiyel değişim grafiği
Eşpotansiyel Çizgiler
23
Küre içindeki elektrik alan sıfır olduğundan, yüklü cismi küre içinde hareket ettirmek
için elektriksel kuvvetlere karşı iş yapılmaz. Bu durum, küre merkezinden yüzeyine kadar küre
içindeki her noktanın potansiyelinin eşit olduğu anlamına gelir. Küre içindeki bir noktanın
potansiyeli bulunurken, kürenin yükünün tümünün küre merkezinde toplandığı varsayılarak,
küre yarıçapına göre işlem yapılır.
𝑉 =1
4𝜋𝜀0
𝑞
𝑟 (3.7)
Bağıntı (3.7)’e göre küre dışındaki bir noktanın potansiyeli içinde, yine aynı şekilde
düşünülerek, toplam uzaklık ile ters orantılı olan potansiyel elde edilir.
3.3 Deneyde Kullanılacak Malzemeler
Plastik tank
İki tane plaka, iki tane dairesel disk, bir tane içi boş dairesel disk
Güç kaynağı
Multimetre
Bağlantı kabloları
Grafik kâğıdı
Su
Cetvel
3.4 Deneyin Yapılışı
1) Grafik kâğıdının orta noktasını orijin seçerek 𝑥𝑦 koordinat düzlemini cetvel yardımı ile
çiziniz ve grafik kâğıdını orijinini plastik tankın orta noktasına gelecek şekilde plastik
tankın altına yerleştiriniz.
2) Plastik tankınızı yarıyı geçmeyecek şekilde su ile doldurunuz.
Eşpotansiyel Çizgiler
24
Şekil 3.6. Deney düzeneği
3.4.1 Birinci Aşama
1) Plakalarınızı; y= ±6 cm koordinatlarına aralarında toplam 12 cm uzaklık bulunacak
şekilde paralel olarak yerleştiriniz ve Şekil 3.6’daki devreyi kurunuz.
2) Plakalarınıza güç kaynağı yardımıyla 6 V’luk bir potansiyel fark uygulayınız.
3) Plakalar arası bölgede, multimetrenin iğne uçlu elektrodu yardımıyla aynı potansiyel
değerine sahip noktalar bulunuz.
Şekil 3.7. Birinci aşama için elde edilmesi gereken eşpotansiyel çizgiler
Eşpotansiyel Çizgiler
25
3.4.2 İkinci Aşama
1) Dairesel disklerin merkezleri arasındaki toplam uzaklık 16 cm olacak şekilde
yerleştiriniz
2) Güç kaynağından 6V’luk potansiyel fark uygulayınız.
3) Multimetrenin iğne uçlu elektrodu yardımıyla aynı potansiyel değerine sahip noktalar
bulunuz.
Şekil 3.8. İkinci aşama için elde edilmesi gereken eşpotansiyel çizgiler
Eşpotansiyel Çizgiler
26
3.4.3 Üçüncü Aşama
1) Birinci aşamada kurduğunuz devrenin aynısını kurunuz.
2) Koordinat sisteminizin orijinine, içi boş dairesel diskinizin merkezi gelecek şekilde
yerleştiriniz.
3) Plakalar arasına güç kaynağı yardımıyla 6 V’luk potansiyel fark uygulayınız ve plakalar
arasındaki bölgede eş potansiyel noktalarınızı belirleyiniz.
4) Dairesel diskin içindeki bölgede farklı noktalardaki potansiyel değerlerini okuyunuz. İçi
boş dairesel diskin içinde okuduğunuz potansiyel değerleri her noktada eşit mi? Neden?
(Bu sorunun cevabı raporda sizden istenmektedir.)
Şekil 3.9. Üçüncü aşamada elde edilmesi gereken eşpotansiyel çizgiler
Eşpotansiyel Çizgiler
27
3.5 Veriler ve Sonuçlar
1) Her aşama için bir grafik kâğıdı kullanınız.
2) Her bir grafik kâğıdına plastik tankın altına koyduğunuz eksenlerin aynısını çizerek,
bulduğunuz eşpotansiyel noktaları bu grafik kâğıdına işaretleyiniz.
3) Her aşama için bulduğunuz eşpotansiyel noktaları grafik kâğıdı üzerinde kalemle
birleştiriniz ve şekillerde verilen eşpotansiyel çizgilerini elde ediniz.
4) Her eşpotansiyel çizgisinin yanına okuduğunuz potansiyel değerini yazınız.
3.6 Sorular*
1) Eşpotansiyel çizgi üzerinde yapılan işin sıfır olduğunu matematiksel olarak gösteriniz.
2) Eşpotansiyel çizgilerinin elektrik alan çizgilerine dik olduğunu matematiksel olarak
gösteriniz.
3) Bir noktanın potansiyeli 𝑉 = 3𝑥2𝑦 + 𝑦2 + 𝑦𝑧 şeklinde verilmiştir. Buna göre elektrik alan
bileşenlerini hesaplayınız.
4) İletken küresel bir kabuk içinde elektrik alan değeri sıfırdır. Nedenini açıklayınız.
* NOT: Burada sorulan soruların cevapları raporunuzda olmak zorundadır.
Osiloskop ve Dalga Biçimi Ölçümleri
28
DENEY 4
4 OSİLOSKOP VE DALGA BİÇİMİ ÖLÇÜMLERİ
4.1 Deneyin Amacı
1. Osiloskopun kalibrasyon ayarını ve çalışma ilkesini öğrenmek.
2. Bir sinyal üretecinden alınarak elektriksel sinyale çevrilen bir dalganın osiloskopta nasıl
gözleneceğini öğrenmek.
3. Osiloskopun frekans, voltaj gibi değerleri ölçmede nasıl kullanılabileceğini öğrenmek.
4.2 Teorik Bilgi
Bir multimetre (volt-ohm-mili ampermetresi) kullanarak bir gerilim veya akımın ortalama
doğru akım (DC) bileşenini veya doğrultulan alternatif bileşeninin ortalama değerini kolayca
ölçebiliriz. Dalga biçiminin nasıl olduğu (örneğin sinüssel) bilinse bile bu bilgi dalganın
frekansını bulmada yetersiz kalır. Sinüssel biçimde olmayan bir dalga için ölçü aleti
okumalarıyla sağlanan bilgi dalganın biçimini tanıtmakta çok az yardımcı olur.
Eğer gerilim çok yavaş değişiyorsa bir doğru akım voltmetresi kullanılabilir ve gerilim zamanın
fonksiyonu olarak ölçülebilir. Fakat gerilim değişikliği saniyenin bir kesri mertebesinde hızlı
ise aletin göstergesi gerilim değişikliğini izleyemez. Eğer hızlı değişen gerilimlerin dalga
biçimini kaydetmek istersek çok daha hızlı tepki gösteren bir alet gerekecektir. Katot ışınlı
osiloskop bu ölçümleri yapmaya uygun bir alettir (Şekil 4.1).
Şekil 4.1. Katot ışınlı tüp (CRT)
Osiloskop ve Dalga Biçimi Ölçümleri
29
Osiloskoplar elektronik devrelerin her çeşidinde, karışık atmalar veya çizgisel olmayan
davranışlarda başka hiçbir yolla kolayca elde edilemeyen bilgiler edinmemizi sağlar.
Osiloskop temelde bir Katot Işınlı Tüp (Cathode Ray Tube-CRT) ve bu ekranı sürecek yardımcı
elektronik devrelerden oluşur. Kısaca CRT diye de adlandırılan Katot ışınlı tüp temelde
evlerimizde kullanılan televizyon tüpleri ile aynı yapıya sahiptir. Arasındaki en büyük fark
boyutlarıdır, osiloskop ekranı televizyon ekranına göre daha küçük boyutludur. Şekil 4.1’ de
CRT’ nin yapısı görülmektedir. CRT’ nin çalışma prensibi kısaca fleman tarafından ısıtılan
Katot’un yaydığı elektronların, pozitif gerilime sahip kontrol gri ve anotlar tarafından
hızlandırılması ve odaklanması ile ekran yüzeyine çarpması ve bu çarpmanın etkisi ile fosfor
kaplı ekranın ışıması ilkesine dayanır. Dikey ve yatay saptırıcı levhalar ilerde, odaklanan
elektron demetinin ekranın herhangi bir noktasına çarpması kontrol edilebilir.
Elektron demeti Şekil 4.1’de gösterilen ve saptırıcı levhalar olarak bilinen iki çift elektrot ile
yolundan saptırılabilir. Her levha çifti arasına uygulanan bu potansiyel farkı demet
doğrultusuna dik bir elektrik alanı meydana getirir ve sonuç olarak elektronlara etkiyen kuvvet
yörüngeyi büker. Böylece elektron demeti istenirse dikey, istenirse yatay veya her iki yönde de
saptırılabilir. Ekran üzerindeki noktanın koordinatı düşey ve yatay yönlerdeki sapmaların
vektörel toplamı ile verilir. Bu nedenle herhangi bir anda ışıklı noktanın x ve y koordinatları
saptırıcı levhalara uygulanan gerilimle orantılıdır. Bu alet gerilim değişikliğine aşırı derecede
çabuk tepki gösterme yeteneğindedir ve 100 MHz civarındaki bir frekansa kadar duyarlı olması
beklenir.
Perde üzerindeki ışıklı nokta, saptırıcı potansiyeldeki değişime çok kısa zamanda tepki
gösterebilen bir gerilim göstericisi olarak kullanılabilir. Bu tepki çok hızlı olduğundan dolayı
insan gözü bu kadar aşırı hızlı hareketleri izleyemez. Bu güçlüğü yenmek için saptırıcı levha
çiftlerinin ikisi birden kullanılır. Gözlenecek V(t) gerilimi doğrudan veya elektronik bir
yükselteç ile yükseltilerek düşey saptırıcılara uygulanırken yatay saptırıcı levhalara da zamanla
düzgün olarak artan bir gerilim uygulanır. Bu durumda demetin düşey sapması V(t) ile yatay
sapması da zamanla orantılı olur. Böylece ışıklı nokta t’ nin fonksiyonu olarak bir V grafiği
çizer.
Dalganın sadece bir periyotluk kısmı gözlenecekse, yatay saptırıcı gerilimin frekansı
gözlenecek gerilim ile eşitlenir. Böylece demet bir periyot içinde perdeyi enine olarak düzgün
tarar; sonra yeni periyodu taramaya başlamak üzere birden geri atlar. Bu yolla gerilimin bir
Osiloskop ve Dalga Biçimi Ölçümleri
30
periyodu yeni baştan çizilir ve bu böylece sürer gider. Yatay saptırma gerilimi testere dişli
gerilim olarak adlandırılan ve Şekil 4.2’ de gösterilen biçimdedir.
Şekil 4.2. Testere dişli gerilim
Bu gerilim genellikle tarama gerilimi üreteci denilen ve osiloskop içine yerleştirilmiş elektronik
bir devre ile sağlanır. Düşey ve yatay saptırıcı levhaların her ikisi de yeterince büyük sapmalar
vermek ve perdedeki görüntünün büyüklüğünü istenen biçimde değiştirmek için değişken
kazançlı yükselticiler kullanarak, gerilimleri yükseltmek zorundadırlar. Böylece istenilen
görüntünün küçük bir kısmı perde üzerinde daha incelikli ölçümler için büyütülebilir.
Şekil 4.3. Osiloskop ön paneli
Osiloskop ve Dalga Biçimi Ölçümleri
31
Değişik markalarda osiloskoplar mevcut olduğundan burada tipik bir osiloskobun ön görünümü
Şekil 4.3’ de gösterilmiştir. Kontrol düğmelerinden en çok (bilinmesi gerekli)
kullanılanlarından bazılarının görevleri aşağıda verilmiştir.
Şiddet (INTEN) komuta düğmesi, katot ışın tüpünün ekranına çarpan elektron demetinin
parlaklığını ayarlar.
Odaklama (FOCUS) komutu düğmesi, odaklama elektrotunun potansiyelini ayarlar ve
elektron demetinin bıraktığı izin net olmasını sağlar.
Düşey konum (VERT POS) ve yatay konum (HOR POS) komuta düğmeleri osiloskop
ekranında oluşan şeklin aşağı-yukarı ve sağa-sola hareket ettirilmesi için kullanılır.
Testere dişli gerilimin frekansı, yatay frekans seçici (TIME/DIV) kontrol düğmeleri ile
kontrol edilir. Yani yatay eksendeki her bir bölmenin (1 cm) kaç saniyeye karşılık geldiğini
belirler.
Gerilim ile sapmanın orantılı olması nedeniyle osiloskop, gerilim ölçmede kullanılabilir.
Bunun için perdedeki düşey sapmaların gerçek değerini saptamak amacıyla düşeydeki her
bir bölmenin (1 cm) kaç Volt olduğunu belirlemeliyiz. Bu işlem CH1 ve CH2 için
VOLTS/DIV düğmesi ile yapılır.
Bu deneyde, zamanla değişimi sinüssel olan veya başka bir biçime sahip her türlü gerilimleri
incelemek ve aletteki çeşitli komuta düğmelerini kullanmada bilgi ve deneyim kazanmak için
osiloskoptan faydalanacaksınız. Elektrik enerjisine dönüşebilen her periyodik hareket veya
titreşim, osiloskop yardımı ile incelenebilir. Çeşitli kaynak sinyallerinin osiloskopla
gözlenebilmesi (belirlenebilmesi) için önce sinyalin gerilim şekline çevrilmesi gerekir.
4.2.1 Alternatif Gerilim
En bilinen alternatif akım sinüzoidal akımdır. N-S kutupları arasında dönen bir bobin 360˚’lik
bir hareket yaptığında, ilk yarım dairelik dönüşünde indüklenen e.m.k. pozitif, ikinci yarım
dairelik harekette oluşan akımın yönü ise negatif olur (Şekil 4.4). Bu 360˚’ lik hareket sırasında
sinα’ ya bağlı olarak negatif ve pozitif yönde sıfırdan maksimuma, maksimumdan tekrar sıfıra
düşen bir eğri elde edilir. Elde edilen bu eğriye sinüzoidal eğri adı verilir.
Osiloskop ve Dalga Biçimi Ölçümleri
32
Şekil 4.4. Alternatif gerilim grafiği
Bir iletkenin 360˚’lik dairesel hareket yaparak tam bir dönüş yapması sonucu elde edilen e.m.k.’
ya bir “tam dalga” denir. İletkendeki e.m.k.’ nın değeri sıfırdan başlayıp (+) yönde artarak
maksimum değere ulaşması ve tekrar maksimum değerden sıfıra düşmesi, sıfırdan (-) yönde
maksimum değere ulaşması ve tekrar sıfıra düşmesi şeklinde de tanımlanabilir. Bir tam dalga,
pozitif ve negatif alternanslardan oluşur. Sinüzoidal eğrinin (+) bölgesinde oluşan eğriye pozitif
alternans, (-) negatif bölgesinde oluşan eğriye ise negatif alternans denir. Bir tam dalganın
tamamlanması için geçen zamana ise “periyot” adı verilip ‘T’ harfiyle gösterilir, birimi
saniyedir. Bir saniyede oluşan dalganın sayısına “frekans” adı verilip ‘f’ harfiyle gösterilir,
birimi Hertz’ dir.
𝑓=
1
𝑇
(4.1)
Birim zamanda kat edilen açıya “açısal hız” denir. ‘ω’ harfi ile gösterilir, birimi
radyan/saniye’dir. Elde edilen bu sinüzoidal gerilim doğrusal bir devreden geçirildiği zaman
akım da sinüzoidal olarak değişim gösterir. Devamlı olarak değişen akım ve gerilimin ani değer,
maksimum değer, ortalama değer ve etkin değer olarak adlandırılan bazı değerleri vardır.
Alternatif bir işaretin herhangi bir andaki değerine “ani değer” adı verilir. Gerilimin ani değeri
‘v’ ile akımın ani değeri ‘i’ ile gösterilir.
ft2sinVtsinVsinV mmm (4.2)
ft2sinItsinIsinIi mmm (4.3)
Osiloskop ve Dalga Biçimi Ölçümleri
33
Eğrinin en yüksek noktasına ulaşıp tekrar inmeye başladığı noktadaki değerlere “maksimum
değer” veya “tepe değeri” denir. Maksimum gerilim değeri ‘Vm’ ile, maksimum akım değeri
de ‘Im’ ile gösterilir.
Dalga olaylarını açıklamak için kullanılan matematiksel ifadeler, bütün dalgalar için ortaktır.
Örneğin bir mekanik dalga hareketi titreşen ortama ait bütün noktaların konumlarını zamanın
fonksiyonu olarak yazılarak betimlenir (Şekil 4.5). Dalga kavramı oldukça soyuttur. Dalga
olarak yorumlanan kavram, olayın bir cisim veya ortamdaki sarsıntıya karşılık gelmesidir.
Böylece bir dalgaya, sarsıntının uzayın bir noktasından başka bir noktasına doğru zamanla
hareketi olarak bakılabilir.
Şekil 4.5. Dalga hareketi
4.2.2 Osiloskopta Gözlenen AC veya DC Sinyalin Geriliminin ve Periyodunun
Ölçülmesi
Yanda ölçeklendirilmiş bir osiloskop ekranı
görülmektedir. Her en küçük birim aralığı 0.2 div’ dir.
Dikeyde sekiz, yatayda on tane kare bulunmaktadır.
Her kare beş tane 0.2 div’ lik birimden oluşmaktadır.
Böylece her kare 1 div’e karşılık gelmektedir.
Osiloskop ekranından okuma yaparken bu ölçülerden
yararlanılır.
Aşağıda, osiloskopta gözlemlenen bir sinyalin max geriliminin ve periyodunun nasıl
hesaplandığı görülmektedir.
Osiloskop ve Dalga Biçimi Ölçümleri
34
[Sinyalin
Max. gerilimi (V)] =
Volt Div⁄[V div⁄ ]
x
DikeydekiKare Sayısı (div)
(yatay eksenle tepe arası) x
Prob çarpanı(1 veya 10)
(4.4)
[Sinyalin
Periyodu (s)] =
Time Div⁄[V div⁄ ]
x
YataydakiKare Sayısı (div)
(İki tepe arası)
x Prob çarpanı(1 veya 10)
(4.5)
Alternatif bir sinyalin max geriliminin Vm, periyodunun T, frekansının da f ile gösterildiğinden
daha önce bahsedilmişti. Yukarıdaki osiloskop ekranındaki alternatif sinyalin
max gerilimini ve periyodunu bulalım. Volt/Div anahtarının 5 V’ u, Time/Div anahtarının da
0.5 ms’ yi gösterdiğini varsayalım (bu anahtarların konumları sinyalin genliğini veya
periyodunu değiştirmezler, sadece daha rahat okuma yapılabilmesi için ekranda kapladıkları
boyutları değiştirirler). Prob çarpanları genellikle 1’ dir (prob üzerinde belirtilmiştir).
Vm = Volt/Div x dikeydeki kare sayısı x prob çarpanı = 5 V/div x 2 div x 1 = 10 V
T = Time/Div x yataydaki kare sayısı x prob çarpanı = 0.5 ms/div x 4 div x1 = 2 ms
Bir doğru akım sinyalinin periyodu dolayısıyla frekansı sıfır olduğu için sadece gerilimi ölçülür.
Osiloskopta eğer doğru gerilim ölçeceksek giriş kublaj seçici anahtar DC konuma getirilir.
Osiloskop ekranındaki çizgide oluşacak sapma ile DC gerilim ölçülür. Tarama işareti yukarı
doğru sapmış ise gerilim pozitif, aşağı doğru sapmış ise gerilim negatiftir. DC sinyallerde
ölçülen max gerilim aynı zamanda sinyalin ortalama gerilim değeridir. Yukarıdaki ekrandaki
DC sinyalin max gerilimi aşağıdaki gibi bulunmaktadır.
Vort = Vm = Volt/Div x dikeydeki kare sayısı x prob çarpanı = 5 V/div x 2.4 div x1 = 12V
4.3 Deneyde Kullanılacak Malzemeler
Sinyal üreteci
Osiloskop
4.4 Deneyin Yapılışı
4.4.1 Birinci Aşama (Osiloskop Kanal Kalibrasyonu)
1. Kalibrasyon için osiloskobun ön panelinde bulunan 2 voltluk 1 ms lik kare dalga
sinyalinden yararlanabiliriz. CH1 veya CH2 ye bağlı olan osiloskop probunun canlı ucunu
kalibrasyon terminaline temas ettiriniz.
Osiloskop ve Dalga Biçimi Ölçümleri
35
2. Kalibrasyon sinyali 2V olan osiloskoplarda; Volt/Div anahtarı 2V/div konumuna alınız
(Hangi kanalı kalibre ediyorsanız o kanalın Volt/Div anahtarını ayarlayınız). Ekran
üzerinde 1 karelik sapma görülmesi gerekmektedir. Çünkü 2V/div x 1div x 1(prob çar.) =
2V dir. Bu durumda osiloskop kalibreli demektir.
3. Eğer ekranda 1 kareden farklı bir sapma gözlemleniyorsa, Volt/Div anahtarının üzerindeki
merkez Cal potansı ile hassas bir şekilde 1 karelik sapma olacak şekilde ayar yapılır
(normalde Cal potansı saat yönünde tam çevrili olmalıdır).
4. Test kalibrasyon sinyalinin periyodunun 1ms olduğunu biliyoruz. Time/Div anahtarı
0.5ms/div konumuna alınız. Ekrandaki sinyalin bir periyodu yatayda 2 kareyi kapsamalıdır.
Çünkü 2 s/divx0.5msx1(prob çar.)=1 ms dir.
5. Eğer Time/Div=0.5 ms/div de iken ekranda sinyalin bir periyodu 2 kareyi kapsamıyorsa
Time/Div üzerindeki Variable anahtarı ve Var-Swp anahtarı ile hassas bir ayarlama
yapılmalıdır.
6. Kalibreli halde iken osiloskop ekranında görülen kare dalgayı grafik kağıdına çiziniz.
4.4.2 İkinci Aşama (Osiloskop İle Gerilim ve Frekans Ölçmek)
1. Sinyal jeneratörünü açınız ve jeneratörden max gerilimi 20V, frekansı 1KHz olan bir
sinüzoidal işaret ayarlayınız.
2. Problar yardımıyla bu işareti osiloskobun birinci kanalına uygulayınız. Osiloskopta Vertical
Mode (Düşey Mod) anahtarı CH1 konumuna getirilerek ekranda sadece birinci kanaldaki
sinyalin görüntülenmesi sağlanır.
3. Giriş kublaj seçici anahtarı GND konumuna alınıp, ekrandaki çizginin bulunduğu yer dikey
eksene göre y-pozisyon seçici anahtar ile yukarı aşağı oynatılarak ortalanır yani işaretli
yatay çizginin tam üzerine getirilir. Sonra bu anahtar AC konuma alınır. Ekranda sinüzoidal
bir işaret görülmesi gerekmektedir.
4. Sonuç olarak ekrandaki işaretin 1 periyodunun yataydaki ile dikeydeki kare sayısını ve max
gerilimi ile periyodunu, aşağıdaki tablodaki Volt/Div ve Time/Div değerlerine göre tabloya
kaydediniz.
5. Elde ettiğiniz her şekli grafik kâğıdına çiziniz.
Osiloskop ve Dalga Biçimi Ölçümleri
36
V/D, T/D
Dikeydeki
kare
sayısı
Yataydaki
kare sayısı
Ölçülen max.
gerilim
Ölçülen frekans
1V/div, 0.2ms/div
2V/div, 0.1ms/div
5V/div, 0.5ms/div
4.5 Veriler ve Sonuçlar
V/D, T/D Dikeydeki
kare sayısı
Yataydaki
kare sayısı
Ölçülen max.
gerilim Ölçülen frekans
1V/div, 0.2ms/div
2V/div, 0.1ms/div
5V/div, 0.5ms/div
4.6 Sorular*
1. Dalga şeklini elde ettiğiniz kaynağın düğmelerini değiştirmeden osiloskop üzerindeki
TIME/DIV ve VOLTS/DIV düğmelerini kullanarak ekrandaki şekli büyütüp küçültürsek
dalganın frekansı ve genliği değişir mi?
2. Genlik, periyot, frekans ve faz açısı kavramlarını açıklayınız.
3. Doğada dalga hareketi yapan bazı sistemler için dalga genliğinin zamanla değişim ifadesini
veren denklemleri yazınız.
4. Gerilim ölçen bir alet olarak osiloskobun bir voltmetreden daha fazla ne gibi üstünlükleri
ve zayıf yanları vardır?
5. Yatay saptırma için testere dişli tarama gerilimi yerine sinüssel bir gerilimin tepkisini
uyguladığınızı varsayarak görünmesi mümkün olan eğriyi kabaca çiziniz.
* NOT: Burada sorulan soruların cevapları raporunuzda olmak zorundadır.
İki Dalganın Doğrusal Toplamı ve Vuru
37
DENEY 5
5 İKİ DALGANIN DOĞRUSAL TOPLAMI VE VURU
5.1 Deneyin Amacı
1. Harmonik dalgalar kullanılarak üst üste binme ilkesi incelenecek.
2. Vuru deseni gözlenecek ve vuru frekansı hesaplanacak.
5.2 Teorik Bilgi
Aynı ortamda yayılan iki veya daha fazla dalganın birleşmesi olayı dalgaların en önemli
özelliğidir. Örneğin, bir ucu sabit tel üzerinde ilerleyen bir dalga sabit uçtan yansıdığı zaman
ne olur? Bir orkestranın enstrümanları birlikte çaldığı zaman havadaki basınç değişimi nedir?
Üst üste binme ilkesi, değişikliğe uğrayan ortamın herhangi bir kısmının gerçek ötelemesinin,
her bir dalga tarafından meydana getirilen yer değiştirmelerin vektör toplamına eşit olduğunu
ifade eder.
Bu deneyde, harmonik dalgalar kullanılarak üst üste binme ilkesi incelenecektir. Verilen bir
ortamda birleşebilen harmonik dalgalar, aynı frekans ve dalga boyuna sahiplerse kararlı
(durağan) dalga denilen sabit bir desen oluştururlar. Eğer frekansları çok az farklı iki dalga
girişime uğrarsa vuru olayı meydana gelir. Vuru frekansı, yapıcı ve yıkıcı girişim arasındaki
değişim hızına karşılık gelir.
5.2.1 Harmonik Dalgaların Üst-Üste Binmesi (Superposition) ve Girişim
Üst-üste binme ilkesi, iki ya da daha fazla dalganın aynı çizgisel ortamda ilerlerken, o ortamda
herhangi bir noktadaki toplam yer değiştirmenin (bileşke dalga) tüm dalgaların yer
değiştirmelerinin cebirsel toplamına eşit olduğunu ifade eder. Bu prensibi, aynı yönde yayılan
iki harmonik dalgaya uygulayalım. İki dalga aynı frekansa, aynı dalga boyuna, aynı genliğe
sahip fakat sadece fazları farklı ise sağa doğru yayılan bu dalgaların her biri
𝑦1 = 𝐴0 sin(𝑘𝑥 − 𝑤𝑡) (5.1)
𝑦2 = 𝐴0 sin(𝑘𝑥 − 𝑤𝑡 − 𝜙) (5.2)
olarak tanımlanır. Böylece bileşke dalga fonksiyonu;
𝑦 = 𝑦1 + 𝑦2 = 𝐴0[sin(𝑘𝑥 − 𝑤𝑡) + sin(𝑘𝑥 − 𝑤𝑡 − 𝜙)] (5.3)
İki Dalganın Doğrusal Toplamı ve Vuru
38
bağıntısı ile verilir. Bu ifadeyi basitleştirmek için aşağıdaki trigonometrik özdeşlik
kullanılabilir:
sin 𝑎 + sin 𝑏 = 2 cos (𝑎 − 𝑏
2) sin (
𝑎 + 𝑏
2) (5.4)
𝑎 = (𝑘𝑥 − 𝑤𝑡) ve 𝑏 = (𝑘𝑥 − 𝑤𝑡 − 𝜙) alınırsa, y bileşke dalgasını aşağıdaki gibi yazabiliriz:
𝑦 = (2𝐴0 cos𝜙
2) sin (𝑘𝑥 − 𝑤𝑡 −
𝜙
2) (5.5)
Bu sonucun birkaç önemli özelliği vardır. 𝑦-bileşke dalga fonksiyonu, 𝑦1 ve 𝑦2 dalgaları
ile aynı frekansa ve aynı dalga boyuna sahip olup harmoniktir. Bileşke dalganın genliği
2𝐴0 cos𝜙
2’ dir ve faz
𝜙
2’ ye eşittir. Faz sabiti sıfıra eşitse buradan cos
𝜙
2= cos 0 = 1 ve bileşke
dalganın genliği 2𝐴0 olur.
Şekil 5.1. İki dalganın üst üste gelmesi (superposition)
Bir başka deyişle dalganın genliği, her bir dalganın genliğinin iki katıdır. Bu durumda
dalgaların aynı fazda olduğu ve her yerde yapıcı olarak girişim yaptığı söylenir. Yani her
dalganın tepe ve çukurları yukarıdaki Şekil 5.1 (a)’ da gösterildiği gibi aynı konumlarda olur.
İki Dalganın Doğrusal Toplamı ve Vuru
39
Genellikle yapıcı girişim cos𝜙
2= ±1 veya 𝜙 = 0, 2𝜋, 4𝜋 … olduğu zaman oluşur. Diğer
yandan: Faz açısı, π radyana (veya π’ nin tek katlarına) eşit olursa cos𝜙
2= cos
𝜋
2= 0 olur ve
bileşke dalga her yerde sıfır genliğe sahip olur. Bu durumda bulunan iki dalga söndürücü olarak
girişim yapar. Yani bir dalga tepesi diğerinin çukuru ile üst-üste gelir (Şekil 5.1 (b)) ve bunların
yer değiştirmeleri her yerde birbirini yok eder. Son olarak: faz sabiti Şekil 5.1 (c)’ de olduğu
gibi 0 ile arasında olduğunda, bileşke dalga 0 ile 2𝐴0 arasında bir genliğe sahiptir.
5.2.2 Vuru: Zaman İçinde Girişim
Şimdiye kadar ilgilendiğimiz girişim olayı, zıt yönlerde yayılan iki veya daha fazla aynı
frekanslı dalganın üst-üste binmesi ile ilgiliydi. Bu durumdaki bileşke dalga, değişime uğrayan
ortamın koordinatlarına bağlıdır. Bu olay uzaysal girişim olarak düşünülebilir. Tellerde ve
borulardaki duran dalgalar uzaysal girişimin belli başlı örnekleridir.
Şimdi aynı yönde yayılan biraz farklı frekanslara sahip iki dalganın üst-üste binmesi ile
oluşan diğer bir girişim olayını inceleyelim. Bu durumda iki dalga verilen bir noktada
görüldüğü zaman, periyodik olarak aynı fazda veya zıt fazdadırlar. Yani yapıcı ve söndürücü
girişim arasında zamanla bir değişim vardır. Böylece bu olgu, zaman içinde girişim veya geçici
girişim olarak adlandırılır. Örneğin iki diyapazon farklı frekanslarda uyarılırsa, vuru denilen
dalgalanan şiddette bir ses işitilir.
Vuru, verilen bir noktada biraz farklı frekanslara sahip olan iki dalganın üst-üste
binmesiyle oluşan, şiddetteki periyodik değişim olarak açıklanır.
Saniyede işitilen vuru sayısı veya vuru frekansı, iki kaynak arasındaki frekans farkına
eşittir. İnsan kulağının işitebileceği maksimum vuru frekansı 20 vuru/s civarındadır. Vuru
frekansı bu değeri aştığı zaman vuruları üreten bileşik sesler ayırt edilemeyecek şekilde
karışırlar.
Bir ortamda aynı yönde yayılan fakat 𝑓1 ve 𝑓2 frekansları biraz farklı olan aynı genlikli
iki dalgayı göz önüne alalım. Her bir dalganın bir noktada oluşturdukları yer değiştirmeler
𝑦1 = 𝐴0 cos 2𝜋𝑓1𝑡 ve 𝑦2 = 𝐴0 cos 2𝜋𝑓2𝑡 olarak yazılabilir. Üst-üste binme ilkesi kullanılarak
o noktadaki bileşke yerdeğiştirme
𝑦 = 𝑦1 + 𝑦2 = 𝐴0(cos 2𝜋𝑓1𝑡 + cos 2𝜋𝑓2𝑡) (5.6)
şeklinde bulunur. Bu ifade aşağıdaki trigonometrik özdeşliği kullanılarak daha uygun biçimde
yeniden yazılabilir.
İki Dalganın Doğrusal Toplamı ve Vuru
40
cos 𝑎 + cos 𝑏 = 2 cos (𝑎 − 𝑏
2) cos (
𝑎 + 𝑏
2) (5.7)
𝑦 = 2𝐴0 cos2π (𝑓1 − 𝑓2
2) 𝑡 cos 2𝜋 (
𝑓1 + 𝑓22
) 𝑡 (5.8)
Bileşke dalga ile her bir dalgayı gösteren grafikler Şekil 5.2 (a) ve (b)’de görülmektedir.
Şekil 5.2. Farklı frekanstaki iki dalganın oluşturduğu bileşke dalga
Yukarıdaki eşitlikte görülen çarpanlara göre bir noktadaki bileşke titreşim
𝑓1−𝑓2
2 ortalama frekansına sahip olup genliği ise
𝐴 = 2𝐴0 cos2π (𝑓1 − 𝑓2
2) 𝑡 (5.9)
biçimindedir. Yani genlik 𝑓1−𝑓2
2 ile verilen bir frekansla zamanla değişir. f1 frekansı f2 frekansına
yakın ise bu genlik değişimi Şekil 5.2 (b)’deki bileşke dalganın zarfıyla gösterildiği gibi yavaş
değişir. Vuru veya maksimum genliğin
cos 2𝜋 (𝑓1 − 𝑓2
2) 𝑡 = ±1 (5.10)
olduğu zaman elde edilebileceğine dikkat ediniz.
Yani her bir devirde iki maksimum vardır. Genlik 𝑓1−𝑓2
2 frekansı ile değiştiğinden, saniye
başına vuru sayısı veya 𝑓𝑏 vuru frekansı bu değerin iki katına eşittir. Yani
𝑓𝑏 = 𝑓1 − 𝑓2 (5.11)
şeklindedir.
İki Dalganın Doğrusal Toplamı ve Vuru
41
Örneğin iki diyapazon 438 Hz ve 442 Hz frekanslarında ayrı ayrı titreşirse oluşan
bileşke ses dalgası 440 Hz’ lik bir frekansa ve 4 Hz’ lik bir vuru frekansına sahiptir. Yani
dinleyici bir saniyede 4 defa maksimuma giden 440 Hz’ lik frekansa sahip bir ses dalgası işitir.
5.3 Deneyde Kullanılacak Malzemeler
Sinyal üreteci (2 adet)
Osiloskop
5.4 Deneyin Yapılışı
1. İki farklı sinyal üretecinden elde edeceğiniz sinüssel gerilimlerin çıkışlarını osiloskop
girişlerine (CH1 ve CH2) bağlayınız.
2. Önce, her iki kanalda da sinyallerin dalga şekillerini gözleyerek genlikleri eşit olacak
şekilde ayarlayınız.
3. Daha sonra her iki dalganın lineer toplamını almak için osiloskop üzerindeki ADD
düğmesini kullanınız.
4. Vuru desenini elde etmek için sinyal üreteçlerinin frekansları ile oynayarak denemeler
yapmanız gerekir.
5.5 Veriler ve Sonuçlar*
1. Vuru desenini gözleyerek şekli aşağıdaki osiloskop ekranına çiziniz, daha sonra bileşke
dalganın frekansını ve vuru frekansını ölçünüz.
Şekil 5.3. Örnek Osiloskop görüntüsü
* NOT: Bu sayfanızı ölçümlerinizi aldıktan sonra sorumlu eğiticinize imzalatmanız
gerekmektedir. Sonraki hafta getireceğiniz raporlarınızın ekinde bu sayfa yer almak zorundadır
İki Dalganın Doğrusal Toplamı ve Vuru
42
2. Sinyal üreteçlerinin frekans ayarları ile oynamadan osiloskobu ADD konumundan
kurtararak CH1 ve CH2’de toplamı oluşturan dalgaları ayrı ayrı gözleyiniz. Her iki
kanaldaki dalgaların şekillerini aşağıdaki osiloskop ekranlarına çizerek frekans ve
genliklerini ölçünüz.
(a) CH1 İçin (b) CH2 İçin
Şekil 5.4. Kanal 1 ve Kanal 2 için osilokopda dalga çizimi
3. Buradan bulduğunuz frekans değerlerini kullanarak az önce oluşturduğunuz vuru desenine
ait bileşke dalganın frekansını ve vuru frekansını hesaplayınız. Bulduğunuz sonuçları
ölçtüğünüz değerlerle karşılaştırınız.
5.6 Sonuçlar:
Bileşke Dalganın Frekansı Vuru Frekansı
Ölçülen Değer (Deneysel)
Hesaplanan Değer (Teorik)
5.7 Sorular*
1. Dalga nedir?
2. Doğal frekans nedir? Açıklayınız.
3. Dalga boyunu tanımlayınız? Dalga boyunu dalga sayısı cinsinden ifade ediniz.
* NOT: Burada sorulan soruların cevapları raporunuzda olmak zorundadır.
İki Dalganın Doğrusal Toplamı ve Vuru
43
4. 𝑦1 = 𝐴0 sin(𝑘𝑥 − 𝑤𝑡) ifadesinde k ve w’nın fiziksel olarak tanımlarını yapınız ve
matematiksel formüllerini yazınız.
5. Duran dalga tanımını yapınız. Duran dalganın nasıl oluştuğunu kısaca açıklayınız.
6. Basit harmonik hareketi tanımlayınız.
7. İki harmonik dalga aşağıdaki gibi veriliyor;
txmy 12004sin)5(1
25.012004sin)5(2 txmy
Buradaki x, y1, y2’ nin birimleri metre, t’ nin birimi ise saniyedir. Bileşke dalganın
a) Genliğini
b) Frekansını bulunuz.
Dünyanın Manyetik Alanı
44
DENEY 6
6 DÜNYANIN MANYETİK ALANI
6.1 Deneyin Amacı
1) Deneyin yapıldığı noktada dünyanın manyetik alanın hesaplanması.
6.2 Teorik Bilgi
Dünyanın iç çekirdeği ergimiş halde demir-nikel karışımından oluşan ve elektrik akımı
için iyi bir iletken durumunda bulunan dış çekirdek sürekli olarak termal konveksiyon hareketi
yaparak elektrik akımı oluşturmakta (konveksiyon akımları) (Şekil 6.1) ve bu akım yerin asıl
manyetik alanını oluşturmaktadır. Bu alan, ortamda daha önce var olduğu farz edilen başlangıç
alanını kuvvetlendirmekte ve yenilemektedir. Böylece sistem kendi kendini işleten bir dinamo
gibi çalışmaktadır.
Şekil 6.1. Dünyanın iç yapısı
Bir çubuk mıknatıs ipe bağlanıp bir yere asılarak serbest bırakılırsa bu mıknatıs belli bir
doğrultuda durur. Çubuk mıknatısın kuzey kutbu Dünya’nın kuzeyine, güney kutbu da
Dünya’nın güneyine yönelir.
Yön bulmak için kullanılan araçlara pusula denir. Pusulada iğne şekilli mıknatıs
bulunur. Pusula iğnesi (ibresi) mıknatıstan yapıldığı için, pusula iğnesi de çubuk mıknatıs gibi
belli bir doğrultuda durur. Pusula iğnesinin kuzey kutbu Dünya’nın kuzeyine, güney kutbu da
Dünya’nın güneyine yönelir. Hem çubuk mıknatısın hem de pusula iğnesinin belli bir
doğrultuda durmasının nedeni, bunlara başka bir mıknatısın yani magnetik alanın etki etmesidir.
Dünyanın Manyetik Alanı
45
Bunlara etki eden magnetik alan yer kürenin magnetik alanıdır. Yer kürenin merkezinde çok
büyük ve uzun bir çubuk mıknatıs olduğu ve yer kürenin magnetik alanını bu çubuk mıknatısın
oluşturduğu düşünülür. Var olduğu düşünülen bu çubuk mıknatısın kuzey kutbunun Dünya’nın
güneyinde (Antartika’da), mıknatısın güney kutbunun da Dünya’nın kuzeyinde (coğrafi kuzey
kutbundan 1600 km uzaktaki Kanada’da, Hudson Körfezi yakınlarında) bulunduğu kabul
edilmiştir (varsayılmıştır). Dünya bu özellikleri ile kalıcı mıknatıs gibi davranır. İpe bağlanan
çubuk mıknatısın ve pusula iğnesinin kuzey kutbunun Dünya’nın kuzeyine yönelmesinin
nedeni, Dünya’nın kuzeyinde var olduğu düşünülen büyük çubuk mıknatısın güney kutbunun
bulunmasıdır ve pusula iğnesinin veya asılan çubuk mıknatısın kuzey kutbunu çekmesidir.
Dünya’nın gerçek kuzey ve güney kutupları arasındaki (döndüğü) eksene coğrafi eksen
denir. Dünya’da var olduğu düşünülen mıknatısın kuzey ve güney kutuplarının gösterdiği
eksene magnetik eksen denir. Yerkürenin magnetik alan kuvvet çizgileri, Dünya’nın güney
kutbundan (magnetik güney kutbundan) (var olduğu düşünülen mıknatısın kuzey kutbundan)
çıkar, Dünya’nın kuzey kutbuna (magnetik kuzey kutbuna) (var olduğu düşünülen mıknatısın
güney kutbuna) girer.
Şekil 6.2. Magnetik ve Coğrafi Kutuplar
Dünyanın Manyetik Alanı
46
Bir pusula iğnesi yatay düzlemde olduğu kadar düşey düzlemde de dönebilecek biçimde
asılırsa, iğne yalnız ekvatora yakın yerlerde yeryüzüne paraleldir. Pusula kuzeye veya güneye
doğru götürüldükçe iğne kutup noktalarında yeryüzüne dik gelecek biçimde döner.
Coğrafi ve magnetik eksenler üst üste çakışık değildir ve aralarında 150’lik bir açı
vardır. Coğrafi ve magnetik eksenler arasındaki 150’lik (bazı yerlerde 11,50’lik) açıya
magnetik sapma açısı denir. Buna göre magnetik sapma açısı Dünya üzerinde noktadan noktaya
değişir. Bu nedenle bir pusula iğnesinin kuzeyi gösterdiğini söylemek ancak yaklaşık olarak
doğrudur.
Şekil 6.3. Yere paralel duran normal bir pusula ibresi gibi kuzeyi güneyi gösteren
magnetometre
Şekil 6.4. Şekil 6.3’ün kuzey - güney ekseni etrafında 90º döndürülmüş şekli
Kuzey yarımkürede Adıyaman Üniversitesi kampüsünde batıdan doğuya doğru bakan
göz dönme ekseni kuzey güney doğrultusuna paralel ve yere düz tutulmuş bir magnetometreyi
Şekil 6.3’teki gibi görür. Magnetometre Şekil 6.3 konumunda iken dönme ekseni etrafında 90º
döndürüldüğü zaman Şekil 6.4 konumundaki gibi görünür. Dünyanın bu noktadaki toplam
Dünyanın Manyetik Alanı
47
manyetik alanının (��) yönü Şekil 6.4. konumundaki magnetometrenin pusula ibresinin
gösterdiği yöndedir.
Şekil 6.5. Şekil 6.4 konumunda iken (−𝐵𝛾) kadar bir manyetik alan uygulanmış
magnetometre.
Magnetometre Şekil 6.4 konumunda iken Dünyanın toplam manyetik alanın yatay
bileşenine (𝐵𝛾) eşit ama zıt yönde dışarıdan ölçülebilir bir manyetik alan (−𝐵𝛾
) uygulanırsa
magnetometrenin pusula ibresi Şekil 6.5’ teki gibi yeryüzüne dik durur. Buradan dünyanın
Adıyaman Üniversitesi kampüsündeki manyetik alanı,
𝐵𝑌 = 𝐵 𝑐𝑜𝑠 𝜃 (6.1)
şeklinde hesaplanır. Burada 𝜃 manyetik alanın yatay ile yaptığı açıdır. Dikey bileşen ise
𝐵𝐷 = 𝐵 𝑠𝑖𝑛 𝜃 (6.2)
şeklinde hesaplanır.
6.3 Deneyde Kullanılan Malzemeler
Güç Kaynağı
Magnetometre
Teslametre
Reosta
Helmholtz Bobini
Bağlantı Kabloları
Dünyanın Manyetik Alanı
48
6.4 Deneyin Yapılışı*
1) Dünyanın manyetik alanını hesaplamak için kullanılacak deney düzeneğini Şekil 6.6’da
gösterildiği gibi kurunuz.
Şekil 6.6. Dünyanın manyetik alanını belirlemek için kullanılacak deney düzeneği.
2) Magnetometrenin pusula ibresi de bir mıknatıs iğneden olduğundan etrafına manyetik alan
yayacaktır. Bu nedenle teslametre çubuğunu ibreye çok yaklaştırarak dışarıdan
uyguladığınız manyetik alanı (−𝐵𝛾) doğru ölçemezsiniz.
3) Teslametre çubuğunun manyetik alana duyarlı uç kısmının ve magnetometrenin pusula
iğnesinin Helmholtz bobin çifti içindeki konumlarını Şekil 6.7’deki gibi birbirlerine bobin
eksenine göre simetrik olarak ayarlayınız. Bu durumda daire şeklindeki bobinlerin ekseni
kuzey-güney doğrultusuna paralel, magnetometre de Şekil 6.4 konumunda olmalıdır.
4) Bobinlerin ürettiği manyetik alanın teslametre çubuğunun ucuna dik gelebilmesi için
teslametre çubuğu da kuzey-güney doğrultusuna paralel tutulmalıdır.
* NOT: Ölçümlerinizi aldıktan sonra verilerinizi başka bir kâğıda yazarak sorumlu eğiticinize
imzalatmanız gerekmektedir. Sonraki hafta getireceğiniz raporlarınızın ekinde bu kâğıt yer
almak zorundadır.
Dünyanın Manyetik Alanı
49
Şekil 6.7. Teslametre çubuğunun manyetik alana duyarlı uç kısmının ve magnetometrenin
pusula iğnesinin Helmholtz bobin çifti içindeki konumları.
5) Teslametreyi çalıştırınız ve ekranından 0.00 mT okunacak şekilde en hassas konumunda
sıfıra ayarlayınız. Teslametre ısınıncaya kadar bu ayarda durmayacağından biraz
beklemelisiniz.
6) Belli bir süre sonra pusula iğnesini elinizle hafifçe oynatınız ve 0.00 mT ayarının
etkilenmediğini kontrol ediniz.
7) Pusula iğnesinin yatayla yaptığı açıyı
𝜃 = _____________
şeklinde magnetometreden okuyunuz.
8) Güç kaynağının ayarı sıfır voltta iken kaynağı çalıştırınız. Magnetometrenin pusula
ibresini Şekil 6.5’deki gibi yeryüzüne dik getirinceye kadar kaynağın voltajını arttırınız.
Hassasiyetten dolayı magnetometreyi kaynağın voltaj düğmesini kullanarak bu konumda
tutmak zordur. Reostanın direncini arttırarak veya azaltarak bu konumu yakalamak
kolaylaşır. Bobin akımı I<3A olmalıdır.
9) Teslametrenin ekranından toplam manyetik alanının yatay bileşenine (��𝑌) eşit ama zıt
yöndeki manyetik alanı
−��𝑌 = _______________
şeklinde okuyunuz.
Dünyanın Manyetik Alanı
50
6.5 Veriler ve Sonuçlar *
1) Adıyaman Üniversitesi kampüsündeki manyetik alanı ve manyetik alanın dikey bileşenini
nT cinsinden hesaplayınız.
2) Dünyanın manyetik alanının Adıyaman Üniversitesi kampüsündeki bu laboratuarda ölçülen
değeri ile kampüsün başka yerlerinde ölçülen değerler (eğer varsa) yaklaşık olarak
karşılaştırılabilir. Başka çalışmalar varsa araştırınız ya da siz yapmaya çalışınız.
3) http://www.ngdc.noaa.gov adlı ABD’nin Ulusal Jeofizik Veri Merkezinin sunduğu internet
web sayfasında Dünyanın Manyetik Alanı Hesap Makinesi bulunmaktadır. Bu hesap
makinesinden Adıyaman’ ın bulunduğu yerde manyetik alan değerleri teorik ve yaklaşık
olarak
�� = 47143,1 𝑛𝑇 ��𝐷 = 38942,1 𝑛𝑇 ��𝑌 = 26570,3 𝑛𝑇
şeklinde elde edilmektedir. Bulduğunuz değerlerle bu değerleri karşılaştırınız.
4) Bulduğunuz değerlerle size verilen değerler arasında bir fark var mıdır? Varsa bu farkın
nedenini açıklayınız.
* NOT: Burada sorulan soruların cevapları raporunuzda olmak zorundadır.
Dairesel Bir İletkenin Manyetik Alanı
51
DENEY 7
7 DAİRESEL BİR İLETKENİN MANYETİK ALANI
7.1 Deneyin Amacı
1. Akım geçiren halkada sarım sayısına bağlı olarak manyetik alan değişimini
gözlemlemek ve manyetik alan sabitinin (𝜇𝑜) hesaplanması.
2. Akım geçiren halkada yarıçapın değişimine bağlı olarak manyetik alan değişimini
gözlemlemek ve manyetik alan sabitinin (𝜇𝑜) hesaplanması.
7.2 Teorik Bilgi
Hareket halindeki bir elektrik yükü etrafındaki uzayda bir manyetik alan oluşturur. Bir
manyetik alan içinde hareket eden yüklere manyetik kuvvet etkir. Akımlar tarafından
oluşturulan manyetik alanlara ait ilk deneysel gözlemler Oersted tarafından l820 yılında
yapılmıştır. Oersted, içinden akım geçen bir telin altında bulunan bir pusulanın, uzun ekseni
tele dik olacak şekilde bir duruma geldiğini gözlemiştir. Daha sonra Biot-Savart ve Ampere
tarafından yapılan deneyler sonunda, içinden akım geçen bir iletkenin, etrafındaki uzayın bir
noktasındaki manyetik alan değerini veren bağıntılar elde edilmiştir.
Genel olarak bir akımın, etrafındaki uzayın herhangi bir noktasında oluşturduğu
manyetik alan şiddeti, akımın yönüne ve doğrultusuna, şiddetine, akımın geometrik şekline
(akımın geçtiği iletkenin şekli, dairesel selenoid vb olması) ve akımı çeviren ortamın cinsine
bağlıdır.
Üzerinden I akımı geçen bir devrenin elemanter bir dl akım elemanını düşünelim. Bu
akım elemanından r uzaklıkta ve akım elemanı ile θ açısı yapan bir P noktasındaki dB manyetik
alan şiddeti vektörel olarak
𝑑�� = 𝑘𝐼
𝑟2𝑑𝑙 × �� (7.1)
veya büyüklük olarak
𝑑�� = 𝑘𝐼𝑑𝑙 sin (θ)
𝑟2 (7.2)
bağıntısıyla verilmektedir.
P noktasında akım elemanınca oluşturulan dB alanının yönü şekil 7.l’de gösterilmiştir.
dB vektörü, dl’ nin eksenine dik bir düzlem içinde bulunur ve dl ile P 'yi dl ile birleştiren
Dairesel Bir İletkenin Manyetik Alanı
52
çizginin belirttiği düzleme diktir. Bunun sonucu olarak, manyetik alan çizgileri, akım
elemanının eksenine dik düzlemde bulunan dairelerdir. Bu alan çizgilerinin yönleri, akım
elemanını, başparmak akımın yönünü gösterecek şekilde sağ el içine alarak kavramakla
bulunur. Bu durumda kavrayan parmaklar manyetik alan yönünü gösterir.
Şekil 7.1. Manyetik alan çizgilerinin yönü
(7.2) bağıntısına göre, bir akım elemanının oluşturduğu manyetik alan, elemanın ekseni
üzerindeki bütün noktalarda sıfırdır çünkü bu noktalarda 𝑆𝑖𝑛(0𝑜) = 0 dır. Akım elemanına
dikey olan bir düzlem içindeki alanda 𝑆𝑖𝑛 90𝑜 = 1 olacağından maksimum değerde olur.
SI birim sisteminde, I amper, dl m ve dB Weber / m2.T olarak alınır. Bu sisteme göre k
sabitinin değeri,
𝑘 =𝜇0
4𝜋= 10−7 𝑊𝑏
𝑚.𝐴 veya
𝑇.𝑚
𝐴 (7.3)
𝜇0 = 4𝜋10−7 𝑊𝑏
𝑚.𝐴 veya
𝑇.𝑚
𝐴 (7.4)
dir. Burada 𝜇0 serbest uzayın geçirgenliği veya manyetik alan sabiti olarak tanımlanan sabittir.
Sonlu uzunlukta bir telin ele alınan uzayın bir noktasında oluşturduğu manyetik alanın şiddeti,
devreyi kuran bütün akım elemanlarının dB alanlarının katkılarının toplamına eşit olacağından
(7.1) bağıntısının integrali alınarak
�� = ∫𝑑𝐵 =𝜇0
4𝜋∫
𝐼
𝑟2𝑑𝑙 × �� (7.5)
şeklinde elde edilir.
Dairesel Bir İletkenin Manyetik Alanı
53
Manyetizmadaki Biot-Savart yasasıyla elektrostatiğin Coulomb yasası arasında
benzerlik vardır. Örneğin I dl akım elemanı bir manyetik alan oluşturur, buna karşılık bir q
nokta yükü elektrik alan oluşturur. Nokta yükün elektrik alanı gibi, manyetik alanın büyüklüğü
de akım elemanından olan uzaklığın karesi ile ters orantılı olarak değişir. Bu iki alanın yönleri
oldukça farkıdır. Nokta yükün oluşturduğu elektrik alan yükten çıkan doğrular boyuncadır.
Pozitif nokta yük durumunda E nokta yükten alanın hesaplandığı noktaya yönelir. Fakat bir
akım elemanının oluşturduğu manyetik alan, hem akım elemanına hem de yarıçap vektörüne
diktir. Bu yüzden iletken, kağıt düzleminde bulunuyorsa dB, P noktasında kağıt düzleminden
dışa doğru, P noktasında içe doğru yönelmiştir (Şekil 7.2).
Şekil 7.2. İletkenin Manyetik Alana göre yönelimi
Hareket halindeki yükler yada akımlar manyetik alanlar oluştururlar. Akım taşıyan
iletken yüksek simetriye sahipse ( silindir, selonoid, toroid gibi ) manyetik alan Amper yasası
ile hesaplanır. Biot - Savart yasasının bir integral şekli olan Ampere devresel yasası, manyetik
alan şiddetinin uzaklığa bağlı olarak değişmediği bölgelerde manyetik alanın hesaplanması için
kullanılır.
Ampere yasası
∫ ��𝑑𝑙 = 𝜇0𝐼 (7.6)
şeklinde tanımlıdır. Buradaki çizgi integrali, iletim akımının içinden geçtiği bölgeyi çevreleyen
herhangi kapalı yol üzerinden alınır. Bağıntının sol tarafı bir skaler çarpımı olduğundan (7.6)
eşitliği
Dairesel Bir İletkenin Manyetik Alanı
54
∫𝐵𝑑𝑙 cos (𝜃) = 𝜇0𝐼 (7.7)
olarak verilebilir. (7.6) bağıntısındaki çizgisel integral, eğri boyunca keyfi olarak seçilen pozitif
dolanma yönünde ilerledikçe 𝐵𝑐𝑜𝑠𝜃 𝑑𝑙 değerlerinin toplanacağını anlatmaktadır. Genelde saat
ibrelerinin tersi dolanım yönü seçilmektedir. Bağıntının sağ tarafındaki I ise, kapalı eğrinin
içinden geçen akımların cebirsel toplamını yani net akımı göstermektedir.
Dairesel bir iletkenin yarıçapı R ve ondan geçen akım I ise, dairesel iletkenin
merkezindeki manyetik alan hesaplanabilir. Dairesel iletkenin sonsuz küçük dl akım
elemanlarından oluştuğunu kabul edersek, her elemanın dairesel iletkenin merkezinde
oluşturduğu dB manyetik alanları aynı doğrultuda olacaktır ( Şekil 7.3 (a)). Her eleman için
r=R ve θ=90 olacağından Ampere yasasından
𝐵 = ∮𝑑𝐵 =𝜇0
4𝜋
𝐼
𝑅2∫ 𝑑𝑙
2𝜋𝑅
0
=𝜇0
4𝜋
𝐼
𝑅2(2𝜋𝑅) (7.8)
⇒ 𝐵 =𝜇0
2
𝐼
𝑅=
𝜇0
4𝜋
2𝜋𝐼
𝑅 (7.9)
bağıntısı elde edilir. Dairesel iletken n sarımlı ise son bağıntı
⇒ 𝐵 =𝜇0𝐼𝑛
2𝑅 (7.10)
şeklini alır. Şekil 7.3’ te böyle bir dairesel iletkenin manyetik alan çizgileri gösterilmiştir.
(a) (b)
Şekil 7.3. (a) Dairesel bir iletkenin merkezindeki manyetik alan
Dairesel Bir İletkenin Manyetik Alanı
55
(b) Dairesel bir iletkenin manyetik alan çizgileri
Böyle bir dairesel iletkenin merkezinden geçen ve dairesel iletkenin düzlemine dik
simetri ekseni üzerindeki bir P noktasının manyetik alan değeri hesaplanabilir. İletken üzerinde
seçilen bir dl akım elemanının P noktasındaki dB manyetik alanını inceleyelim. Buna göre dl
ile r arasındaki açı θ=90 olacak ve dB, dl ile P nin oluşturduğu düzlem içinde ve r 'ye dik
olacaktır. Bu durumda dB, biri akımın üzerindeki yatay bileşen 𝑑𝐵𝑠𝑖𝑛𝜃 ve eksene dik bileşen
𝑑𝐵𝑐𝑜𝑠𝜃 olmak üzere iki bileşene ayrılabilir. P noktasında oluşan manyetik alana bu
bileşenlerden yalnızca yatay olanın katkısı vardır, dikey bileşenin 𝑑𝐵𝑐𝑜𝑠𝜃 değerleri
toplandıkları zaman ikişer ikişer birbirlerini yok ederler (Şekil 7.4).
Şekil 7.4. Dairesel bir iletkenin simetri ekseni üzerindeki bir noktada manyetik alanın değeri
Şekil 7.4’ten görüleceği gibi, manyetik alanın yatay 𝑑𝐵𝑥 = 𝑑𝐵𝑠𝑖𝑛𝜃 bileşenleri bütün
akım elemanları için aynı doğrultuda bunların P noktasındaki bileşkesi bir tek sarımlı iletken
için aşağıdaki gibi
𝐵𝑥 = ∫𝑑𝐵 cos 𝜃 =𝜇0
4𝜋 𝐼
𝑟2 cos 𝜃 ∫ 𝑑𝑙
2𝜋𝑅
0
=𝜇0
4𝜋 𝐼
𝑟2 cos 𝜃 (2𝜋𝑅) (7.11)
𝐵 =𝜇0
2
𝐼𝑅
𝑟2 cos 𝜃 (7.12)
Burada; cos 𝜃 =𝑅
𝑟 ve 𝑟2 = 𝑅2 + 𝑥2 olduğundan,
Dairesel Bir İletkenin Manyetik Alanı
56
𝐵 =𝜇0
2 𝐼 𝑅2
𝑟3 (7.13)
𝐵(𝑥) =𝜇0
2
𝐼 𝑅2
(𝑅2 + 𝑥2)3 2⁄ (7.14)
Dairesel iletken n sarımlı olduğundan bu bağıntı
𝐵(𝑥) =𝜇0
2
𝑛𝐼 𝑅2
(𝑅2 + 𝑥2)3 2⁄ (7.15)
şeklini alır. Merkezdeki manyetik alan değeri ile ilgileniyorsak 𝑥 = 0 olur ve bu durumda (7.11)
bağıntısı
𝐵(0) =𝜇0. 𝐼. 𝑛
2𝑅 (7.16)
olarak elde edilir.
7.3 Deneyde Kullanılacak Malzemeler
Yarıçapları ve sarım sayıları farklı olan üç adet iletken halka
Yarıçapları ve sarım sayıları aynı olan üç adet iletken halka
Digital teslametre
Digiral multimetre
Güç Kaynağı
Hall Probu (Algılayıcı)
Bağlantı Kabloları
1 m.’lik cetvel
Dairesel Bir İletkenin Manyetik Alanı
57
7.4 Deneyin Yapılışı
1) Şekil 7.5’teki deney düzeneğini kurunuz.
2) Deneyin bütün aşamalarında dikkat edilmesi gereken manyetik alan değerini okurken
kullanılan probun sadece ucu ölçüm almaktadır.
Şekil 7.5. Deney Düzeneği
7.4.1 Birinci Aşama
1) Bu aşamada yarıçapları aynı sarım sayıları farklı olan üç adet halka kullanılacaktır.
2) Deney düzeneği kurulduktan sonra r=6 cm ve n=1, 2, 3 sarımlarına karşılık gelen
halkaların merkezindeki (maximum olan değeri alınız) manyetik alan değerleri için
tablo–1’ i doldurunuz.
7.4.2 İkinci Aşama
1) Bu aşamada sarım sayıları aynı yarıçapları farklı olan üç adet halka kullanılacaktır.
2) Deney düzeneği kurulduktan sonra n=1 ve r=3, 4, 6 cm yarıçaplarındaki halkalara
karşılık gelen halkanın merkezindeki (maximum olan değeri alınız) manyetik alan
değerleri için tablo–2’ yi doldurunuz.
Dairesel Bir İletkenin Manyetik Alanı
58
7.5 Veriler ve Sonuçlar
Tablo 5: r=6 cm Tablo 6: n=1
n BD (mT) r (cm) BD (mT)
1 3
2 4
3 6
Sarım sayısına karşılık manyetik alan grafiğini çiziniz. (B-n grafiği) Grafiğin eğimi size
neyi vermektedir?
1) Yarıçapa karşılık manyetik alan grafiğini çiziniz. (B-r grafiği) Grafiğin eğimi size neyi
vermektedir?
2) Her bir aşamada her manyetik alan değeri için manyetik alan sabitini (
𝜇0
) hesaplayınız.
3) Her bir aşamada bulduğunuz 𝜇0 değerlerinin ortalamasını alınız.
4) Bütün hesaplamalarda bulduğunuz manyetik alan sabitinin birimini H/m cinsinden elde
ediniz.
7.6 Sorular*
1) Yandaki şekildeki gibi yarıçapı R olan ve I akımı geçiren bir tel halkanın ekseni üzerinde
ve merkezinden z kadar uzaklıktaki manyetik alanın değerini veren ifadeyi yazınız. Bu
ifadeden yola çıkarak halkanın merkezindeki manyetik alanı veren ifadeyi bulunuz.
2) Akım geçiren bir halkada;
𝐵(𝑧) =𝜇0
2
𝐼 𝑅2
(𝑅2 + 𝑧2)3 2⁄
* NOT: Burada sorulan soruların cevapları raporunuzda olmak zorundadır.
Dairesel Bir İletkenin Manyetik Alanı
59
ifadesini kullanarak manyetik alan sabitinin H/m ile verildiğini gösteriniz. (Birim
analizi)
3) Manyetik alan sabiti 𝜇0’ ın H/m cinsinden değeri nedir?
Bobinlerde Manyetik Alan
60
DENEY 8
8 BOBİNLERDE MANYETİK ALAN
8.1 Deneyin Amacı
Yarıçapları, sarım sayıları ve uzunlukları farklı bobinler kullanılarak manyetik alanı
gözlemlemek.
8.2 Teorik Bilgi
Uzunluğu ihmal edilemeyecek kadar büyük ve l olan n sarımlı bir bobinin ekseni
boyunca manyetik akının karakteristiği sonsuz küçük sayıda ve uzunlukta bobinlerden oluştuğu
varsayılarak elde edilir (Şekil 8.1)
Şekil 8.1. Uzunluğu ihmal edilemeyecek kadar uzun ve l olan n sarımlı bobin
n sarımlı dairesel bir iletken için manyetik alan ifadesinin
𝐵(𝑥) =𝜇0
2
𝑛 𝐼 𝑅2
(𝑅2 + 𝑥2)3 2⁄ (8.1)
bağıntısı ile verildiğini biliyoruz.
Orijinden belli bir uzaklıktaki bir bobinin kesiti, sonsuz küçüklükte bir manyetik alan
verir ve bu manyetik alan
𝑑𝐵(𝑥) =1
2
𝑛
𝑙𝜇0𝐼
𝑅2
[𝑅2 + (𝑥 − 𝑎)2]3 2⁄ 𝑑𝑎 (8.2)
Bobinlerde Manyetik Alan
61
şeklinde bulunur. Burada 𝑛𝑑𝑎
𝑙, 𝑑𝑎 kalınlıklı bobin kesitindeki sarım sayısıdır. Toplam manyetik
alan “a” üzerinden integral alınarak bulunur.
𝐵(𝑥) =𝑛𝜇𝑜𝐼𝑅
2
2𝑙∫
𝑑𝑎
[𝑅2 + (𝑥 − 𝑎)2]3 2⁄
𝑙 2⁄
−𝑙 2⁄
(8.3)
Bu integral alınırsa
𝐵(𝑥) =𝑛𝜇0𝐼
2𝑙
[ 𝑥 +
𝑙2
√𝑅2 + (𝑥 +𝑙2)
2−
𝑥 −𝑙2
√𝑅2 + (𝑥 −𝑙2)
2
]
(8.4)
bağıntısı elde edilir. Uzun-ince bobinin (R<<l) merkezine yakın bir noktada (x=0) manyetik
alanın büyüklüğü eşitlik 8.4’ ten şöyle bulunur.
𝐵𝑚𝑒𝑟𝑘𝑒𝑧 = 𝐵(0) =𝑛𝜇0𝐼
2[𝑅2 + (
𝑙
2)
2
]
−1 2⁄
(8.5)
Verilen yaklaşıklıklar çerçevesinde uzun-ince bobinin merkezinde sınırlı bir bölgede
homojen bir manyetik alan bulunur. Bobinin uçlarında akı yoğunluğu bobinin merkezindekinin
yarısıdır; bu durum 8.4 bağıntısında x=l / 2 alınarak görülebilir. Buna göre
𝐵𝑢ç =𝜇0. 𝐼. 𝑛
2𝐿 (8.6)
bağıntısı ile elde edilir.
Deneyde Kullanılacak Malzemeler
Yarıçapları ve sarım sayıları farklı olan yedi adet bobin
Digital teslametre
Digiral multimetre
Güç Kaynağı
Hall Probu (Algılayıcı)
Bağlantı Kabloları
1 m.’lik cetvel
Bobinlerde Manyetik Alan
62
8.3 Deneyin Yapılışı
1) Şekildeki devreyi kurunuz.
2) Deney yapılırken dikkat edilmesi gereken manyetik alan değerini okurken kullanılan
probun sadece ucu ölçüm almaktadır.
Şekil 8.2. Deney Düzeneği
3) Yarıçapları, sarım sayıları ve uzunlukları farklı (bu değerler tablo-1’ de verilmiştir) yedi
adet bobin kullanarak bobinlerin merkezindeki manyetik alan değerlerini (maximum
olan değeri alınız) okuyunuz ve Tablo 1’i doldurunuz.
Bobinlerde Manyetik Alan
63
8.4 Veriler ve Sonuçlar
Tablo 7: Yarıçapları, sarım sayıları ve uzunlukları farklı bobinler
n l (mm) r (mm) BD (mT) BT (mT)
75 160 13
100 53 20
150 160 13
200 105 20
300 160 13
300 160 16
300 160 20
1) Teorik olarak manyetik alan değerlerinizi her bobin için ayrı ayrı bulunuz.
2) Okuduğunuz manyetik alan değerleri ile bulduğunuz sonuçları karşılaştırınız.
8.5 Sorular*
1) Eşitlik 8.4’ ü kullanarak bobinin merkezindeki ve uçlarındaki manyetik alan
büyüklüğünün bağıntı (8.5) ve (8.6) ile verildiğini gösteriniz.
2) Yapılan deneyde görüldüğü üzere manyetik alan bobinin merkezinde maksimumdur.
Bunun nedenini Biot-Savart yasasından yola çıkarak yorumlayınız.
* NOT: Burada sorulan soruların cevapları raporunuzda olmak zorundadır.
Kirchhoff Yasaları Deneyi
64
DENEY 9
9 KIRCHHOF YASALARI DENEYİ
9.1 Deneyin Amacı
Çeşitli devrelerde ölçülen akım ve gerilimleri, Kirchhoff yasalarını kullanarak
hesaplanan değerlerle karşılaştırmak.
9.2 Kullanılan araç ve gereçler:
DC güç kaynağı
Voltmetre, ampermetre
Dirençler
Bağlantı kabloları
Basit elektrik devreleri ΔV = I.R eşitliği ve dirençlerin seri ve paralel bağlanmalarına
ait kurallar kullanılarak çözümlenebilir. Bir devreyi tek bir kapalı devreye indirgemek her
zaman mümkün olamaz. Daha karmaşık devrelerin çözümü, Kirchhoff kuralları olarak bilinen
iki basit kuralın kullanılmasıyla büyük ölçüde basitleştirilebilir. Bu kurallar şöyledir :
1. Bir devrede herhangi bir düğüm noktasına gelen akımların toplamı, bu düğüm
noktasından çıkan akımların toplamına eşittir.
∑𝐼𝑔𝑒𝑙𝑒𝑛 = ∑𝐼ç𝚤𝑘𝑎𝑛 (9.1)
2. Bir kapalı devrede kapalı devre boyunca bütün devre elemanlarının uçları arasındaki
potansiyel farklarının matematiksel toplamı sıfıra eşit olmalıdır.
∑𝑉𝑖 = 0 (9.2)
Birinci kural yük korunumunun bir ifadesidir. Yani, herhangi bir noktada yük birikmesi
olamayacağından, devredeki verilen bir noktaya ne kadar akım girerse o kadar akım bu noktayı
terk etmek zorundadır demektir. Bu kuralı aşağıdaki şekle uygularsak;
𝐼1 = 𝐼2 + 𝐼3 (9.3)
Kirchhoff Yasaları Deneyi
65
Şekil 9.1 Akım bağlantı noktaları
eşitliğini elde ederiz. Aynı olayı devre iletkenini bir su borusu akım yerine de su olduğunu
düşünürsek daha rahat anlayabiliriz. Boruda dolaşan suyun miktarı asla değişmez. Borulara ne
kadar dağıldığına bakılmaksızın borulardaki suların toplamı ilk baştaki toplam su miktarına eşit
olacaktır.
İkinci kural enerjini korunumundan gelmektedir. Enerji korunumuna göre, bir devrede
kapalı bir ilmek (halka) boyunca hareket eden herhangi bir yük, başladığı noktaya tekrar
geldiğinde, kazandığı enerjilerin toplamı, kaybettiği enerjilerin toplamına eşit olmalıdır. Yükün
enerjisi, bir direncin uçları arasında –IR potansiyel düşmesi şeklinde azalır veya bir emk
kaynağı içerisinden ters yönde geçirildiğinde azalır. Yük batarya içerisinden negatif uçtan
pozitif uca geçtiğinde potansiyel enerji artar.
Kirchhoff’un ikinci kuralı, enerjinin korunumuna ilişkindir. İddiamızı doğrularken, bir
ilmekte yükün taşındığını tasavvur ettik. Bu kuralı uygularken, bir ilmek boyunca seyahatini ve
elektriksel potansiyeldeki değişimi inceleriz, bir önceki paragrafta tanımlanan potansiyel
enerjideki değişmeleri değil. İkinci kuralı uygularken, aşağıdaki işaret anlaşmalarına dikkat
edilmelidir.
Yükler, direncin yüksek potansiyelli ucundan düşük potansiyelli ucuna doğru
hareket ettiği için,bir direnç akım yönünde geçiliyorsa, direncin ucları arasındaki
potansiyel farkı –IR dir.
Direnç akımla ters yönde geçiliyorsa, direncin uçları arasındaki potansiyel farkı +IR
dir.
Bir emk kaynağı, emk yönünde ( -uçtan +uca doğru) geçiliyorsa, potansiyel
değişimi + ε dir.
Kirchhoff Yasaları Deneyi
66
Bir emk kaynağı (iç direnci sıfır farzediyor) emk’nın ters yönünde (+uçtan -uca
doğru) geçiliyorsa potansiyeldeki değişim – ε dir. Bu durumda bataryanın emk’sı ,
içinden geçerken elektriksel potansiyeli azaltır.
Düğüm noktası ve kapalı devrenin kullanımında bazı sınırlamalar vardır. Her defasında
düğüm noktasına ait bir eşitlik yazdığımızda, bu eşitlikten kullanacağımız akım, bir önceki
düğüm noktası eşitliğinde kullanmadığımız akım olduğu sürece, düğüm noktası kuralı gereken
sıklıkla kullanılabilir. Genel olarak bir devrede düğüm noktası kuralının kullanım sayısı,
devredeki düğüm noktası sayısından bir azdır. Her bir eni eşitlikle, yeni bir devre elemanı
(direnç veya akü gibi) veya yeni bir akım bulunduğu sürece, bu kural gereken sıklıkla
kullanılabilir. Genel olarak, belirli bir devre problemini çözmek için ihtiyaç duyacağımız
bağımsız denklemlerin sayısı, en azından bilinmeyen niceliklerin sayısına eşit olmalıdır.
Birçok ilmek ve düğüm noktası bulunan karmaşık devrelerde çok sayıda bağımsız lineer
denklemler ve bunlara karşılık gelen çok sayıda bilinmeyenler bulunur. Böyle durumların
üstesinden gelebilmek için uygun matris cebiri kullanılır.
9.3 Deneyin Yapılışı
9.3.1 İlk Kısım
R1, R2 ve R3 olmak üzere 3 farklı direnç için; güç kaynağı, ampermetre ve voltmetre kullanılarak
akım, direncin uçları arasındaki gerilimin birkaç değeri için ölçünüz.
Bu kesimde R1, R2, R3 dirençlerinin ayrı ayrı gerilim akım karakteristiği aşağıdaki tabloya
yazınız.
V1(V) I1 (mA) V2(V) I2 (mA) V3(V) I3 (mA)
Örnek direnç değerleri
R1= 52,4 R2= 177 R3= 80
Kirchhoff Yasaları Deneyi
67
9.3.2 İkinci Kısım
DEVRE 1
R1, R2 ve R3 dirençleri seri olarak bağlandı, E= 12V’a ayarlandı.
Ölçülen Hesaplanan
E Ölçülen değer ile aynı
I I= 𝐸
𝑅1+𝑅2+𝑅3 =
V1 V1= I.R1=
V2 V2= I.R2=
V3 V3= I.R3=
DEVRE 2
R1, R2 ve R3 dirençleri paralel olarak bağlandı, E= …. V’a ayarlandı. Reş= ….
Ölçülen Hesaplanan
E Ölçülen değer ile aynı
I I1=E.(1
𝑅1+
1
𝑅2+
1
𝑅3)=
I1 I1=𝐸
𝑅1 =
I2 I2=𝐸
𝑅2 =
I3 I3=𝐸
𝑅3 =
Kirchhoff Yasaları Deneyi
68
DEVRE 3
Ölçülen Hesaplanan
E Ölçülen değer ile aynı
I I=(𝐸
𝑅1+
𝐸
𝑅1+𝑅2)=
I1 I1=𝐸
𝑅1 =
I2 I2=(𝐸
𝑅2+𝑅3)=
V2 V2=I2.R2=
V3 V3=I3.R3=
DEVRE 4
R1 ve R3 direnci birbirine paralel, R2 direnci bunlara seri olarak bağlandı, E= 12 V olarak
ayarlandı.
Ölçülen Hesaplanan
E Ölçülen değer ile aynı
I I=𝑉
(𝑅1+(1
𝑅2+
1
𝑅3)−1
=
I2 I2=𝐸−İ.𝑅1
𝑅2 =
I3 I3=𝐸−İ.𝑅1
𝑅3 =
V1 V1=I.R1=
V2 V2=I.R2=
9.4 SONUÇLARIN ANALİZİ VE YORUM
(Örnek sonuç ve yorum)
Bu deneyde Kirchhoff yasalarını pratikte incelemeye çalıştık. Teorikteki bilgilerimizi pratiğe
döktük. Ampermetre ve voltmetreyi kullanma konusunda yine tecrübeler kazanmış olduk.
Kirchhoff yasalarının doğruluğunu ispatlamış olduk.
9.4.1 MUHTEMEL HATA SEBEPLERİ
Ampermetreden gereken hassaslıkta ölçüm alamamamız
Kirchhoff Yasaları Deneyi
69
Voltmetreden gereken hassaslıkta ölçüm alamamamız
Dirençlerin belli bir süre sonra ısınarak özdirençlerinin dolayısıyla dirençlerin
değişmesi
9.5 KAYNAKLAR
1. Fundamentals of Physics. , David Halliday,Robert Resnick, John Wiley & Sons, Inc. 2001,
sayfa 355-363.
2. Physics for Scientists and Engineers, Serway,Beichner , Palme yayıncılık,2003, 465-480.
3. Temel Fizik Deneyleri Laboratuvar Kitabı, Prof. Dr. Rıza Sungur, Hacettepe Üniversitesi
Yayınları,2009
Ohm Yasası
70
DENEY 10
10 OHM YASASI
10.1 Deneyin Amaçları
Ampermetre ve voltmetre kullanımını öğrenmek.
Ohm yasasına uyan (ohmic) ve uymayan (nonohmic) devre elemanlarının gerilim-akım
karakteristiklerini elde etmek.
Bu yolla çeşitli devre elemanlarının ve metallerin direncini bulmak.
Devredeki her bir devre elemanının akım-gerilim karakteristiğini bulmak.
10.2 Araçlar
DC güç kaynağı
Ampermetre
Voltmetre
Bağlantı kabloları
Dirençler
Diyot (yarı iletken)
10.3 Teorik Bilgi
Akım, bir devre içindeki yükün akış hızına denir.
Bir noktada bulunduğumuzu ve ve önümüzden geçen yükleri gözlemlediğimizi
düşünelim. Her t saniyede Q Coulomb’luk yükün düzgün hızda geçtiğini varsayalım.
Akımın (I) kararlı değeri
𝐼 =𝑄
𝑡 (10.1)
I
Şekil 10.1. Akımın devre üzerinde gösterimi
Genellikle yüklerin akış hızı zamanla değişir, böylece akımın değeri de değişir. Bu
durumda devredeki ani akım 𝐼(𝑡)
𝐼 =𝑑𝑞
𝑑𝑡 (10.2)
Ohm Yasası
71
Geçen yük miktarı
𝑞 = ∫ 𝑖(𝑡)𝑑𝑡 (10.3)
10.3.1 Elektrik Akımı
Elektrik akımı elektronların bir noktadan başka bir noktaya akımı elektronların bir
noktadan başka bir noktaya akışıdır. Elektrik akımı birimi iletkenin kesitinden 1 saniyede geçen
elektron miktarı olarak tanımlanır. Buna göre bir kesitten, 1 saniyede 6,25.1018 elektron
geçiyorsa bu akımın şiddeti 1 Amper’dir. Akımın birimi (SI birim sisteminde) amper kısaca
(A)’dır.
1 saniyede 1 Coulomb’luk yük aktığı zaman ortaya çıkan akım 1 amperdir.
[𝑎𝑚𝑝𝑒𝑟] =[𝑐𝑜𝑢𝑙𝑜𝑚𝑏]
[𝑠] (10.4)
Akımın yönü elektron hareketinin tersi yönündedir.
I
Şekil 10.2. Elektronlar ve akım zıt yönlerde ilerler
10.3.2 OHM Yasası
Bir elektrik devresinde; Akım, Voltaj ve Direnç arasında bir bağlantı mevcuttur. Bu
bağlantıyı veren kanuna Ohm kanunu adı verilir. 1827 yılında Georg Simon Ohm şu tanımı
yapmıştır: “Bir iletkenin iki ucu arasındaki potansiyel farkının, iletkenden geçen akım şiddetine
oranı sabittir.” Bu sabit iletkenin direncine eşittir.
R =V
I (10.5)
V = I × R (10.6)
I =V
R (10.7)
Burada;
𝑅 = Direnç,
𝑉 = İletkenin iki ucu arasındaki potansiyel fark,
Ohm Yasası
72
𝐼 = İletkenin üzerinden geçen akım, şeklinde ifade edilir. Burada 𝑅 dirençtir. 𝑉 volttur. 𝐼’da
akımdır.
Elektrik devrelerinde de, bir gerilimin karşısına bir direnç koyarsanız, direncin müsaade
ettiği kadar elektron geçebilir, yani akım akabilir, geçemeyen itişip duran bir kısım elektron ise,
ısı enerjisine dönüşür ve sıcaklık olarak karşımıza çıkar.
Direnç birimi “Ohm”dur bu değer ne kadar büyük ise o kadar çok direnç var anlamına
gelir.
Elektrik akımı bir yük akımıdır. Bir teldeki I elektrik akımı telden akan yükle orantılıdır
veya birim zamanda telden akan yük miktarıdır. Akım bir saniyede akan Coulomb(C/s) veya
Amper ile ölçülür.
A =𝐶
s (10.8)
Bakır ve benzeri bir metal iletkende, serbestçe hareket eden yüklü elektronlardır.
Denklemlerde gereksiz olan (-) eksi işaretinden kurtulmak için,bir teldeki akım yönü genellikle
hareket eden elektronların ters yönü olarak kabul edilmştir. Bir metal telden geçen I akımının
metalin uçları arasındaki V potansiyel farkına (gerilme) bağlılığı 𝑅 = [𝑉
𝑅]𝑟=𝑠𝑏
ile verilir.
Buradaki 𝑅 dirençtir ve telin karakteristik bir sabitidir. İletkenin direnci, 𝑇 sıcaklığına
bağlıdır, Ohm yasası ancak sabit sıcaklıkta geçerlidir. Bu yasa ancak bazı maddeler için geçerli
olmakla beraber, elektrik devrelerinde yeni çalışmaya başladığında faydalı bir bağıntıdır.
Denklemde R direncinin birimi Amper başına Volt (𝑉
𝐴) olarak bulunur ve bu birime
Ohm denir, kısaca Ω harfi ile gösterilir. Ω =𝑉
𝐴
Elektrik deneyinde güç kaynağı bataryadan daha kullanışlıdır. Çünkü devreyi kararlı bir
gerilimle besler ve gerilimin değeri de üzerindeki düğmelerle istenilen şekilde ayarlanabilir
Bir iletken üzerinde bir akım üretmek üzere, yükler, iletken içindeki elektrik alanının
etkisi ile hareket ederler. Bu durumda iletken içinde elektrik alan mevcuttur.
Ohm kanununa uyan maddelere omik (ohmic) madde denir. Bütün maddelerin
bu özelliğe sahip olmadığı deneysel olarak bulunabilir. Ohm kanununa uymayan maddelere
omik olmayan (nonohmic) maddeler denir. Ohm kanunu doğanın temel bir kanunu değildir;
fakat sadece belli maddeler için geçerli olan deneysel bir bağıntıdır.
Ohm Yasası
73
10.3.3 Diyot
Diyotlar yalnızca bir yönde akım geçiren devre elemanlarıdır. Diğer bir ifadeyle; bir
yöndeki dirençleri ihmal edilebilecek kadar küçük diğer yöndeki dirençleri ise çok büyük olan
devre elemanlarıdır. İdeal diyot aşağıdaki şekilde gösterilen sembol ve karakteristiğe sahip iki
uçlu bir devre elemanıdır.
ID
VD
VD
ID
Şekil 10.3. Diyotun devre gösterimi ve Uygulanan akıma karşı gösterdiği tepki
Burada;
𝐼𝐷 = Diyottan geçen akım
𝑉𝐷 = Diyotun uçları arasına uygulanan gerilimdir.
10.4 Deneyin Yapılışı
10.4.1 Birinci Kısım
Aşağıdaki devreleri kurunuz ve R1, R2 ve lamba üzerinden geçen akımları
V=1,2,3,………….10 Volt için ölçünüz. Daha sonra akım-gerilim grafiği çizerek R1, R2 ve
lambanın Ohm yasasına uyup uymadığını test ediniz.
Şekil 10.4. Temel öğeleri içeren devreler
Ohm Yasası
74
10.4.2 İkinci Kısım
R1 direnci ve lambayı aşağıdaki şekilde gösterildiği gibi seri bağlayınız ve devredeki voltajı
V=1,2,3,…………10 Volt yaparak devre üzerinden geçen akımı ölçünüz. Daha sonra bu veriler
için akım-gerilim grafiği çizip davranışı sonuç ve yorum başlığında anlatınız.
Şekil 10.5. Direnç, lamba ve güç kaynağından oluşan devreler
Kesim-III de bu sefer R1 direnci ve diyotu aşağıda gösterildiği gibi seri bağladık.
V=5,10,15,….25 Volt değerleri için devreden geçen akımı ölçtük ve akım- gerilim grafiği
çizerek davranışı gözlemledik.
,
Şekil 10.6. Direnç, diyot ve güç kaynağından oluşan devre
10.5 Veriler ve Hesaplamalar
10.5.1 Birinci Kısım
Tablo 8: Tek bir devre elemanının gerilim-akım karakteristiği:
V (V) I (mA) R1 I (mA) R2 I (mA) Lamba
Ohm Yasası
75
10.5.2 İkinci Kısım
Tablo 9: R1 ve lamba seri bağlı iken gerilim-akım karakteristiği:
V (V) I (mA)
10.5.3 Üçüncü Kısım
Tablo 10: R1 ve diyot seri bağlı iken gerilim-akım karakteristiği:
V(V) I (mA)
10.6 SONUÇLARIN ANALİZİ VE YORUMU (ÖRNEK)
Deneyimizin birinci kesiminde devre elemanlarım için akım ve gerilim ölçümleri aldık.
Bu verilerle çizdiğimiz grafiklerden devre elemanlarının ohm yasasına uyup uymadığını
gözlemlemeye çalıştık. Elimizde bulunan normal dirençler için gördük ki bu dirençler ohm
yasasına uyum sağlıyor. Ama ampulün ohm yasasına uymadığını gördük. Ampulün ohm
yasasına uymadığını grafiklerden çok açıkça gözlemledik. Bunun sebebi ise ampulün havasının
vakumlanmış olmasıdır. Bundan dolayı ampul çok kısa sürede ısınmaktadır. Çok ısındığından
dolayı ohm yasasına uymamaktadır, ohm yasasının geçerli olması için elemanın sıcaklığının
sabit kalması gerekir. Ampulün sıcaklığı yükseldikçe göstermiş olduğu direnç de arttı. Bu
kesimimizde dirençlerimizi önce tek tek devreye bağlayıp ölçüm aldık. Sonra da seri bağlayıp
durumu gözlemledik. Küçük bir hatayla da olsa toplamlarının eşit olduğunu gördük. Buradaki
hata sebeplerimiz ise;
Ampermetre ile çok hassas ölçüm alamamamız
Voltmetre ile çok hassas ölçüm alamamamız
Ohm Yasası
76
Çok az da olsa dirençlerin zamanla ısınması
olarak gösterilebilir.
Deneyimizin ikinci kesiminde ise bir ampülle seri bağlı bir direnç için akım-gerilim
ölçümleri aldık. Ölçümlerimiz gösterdi ki ampul ohm kanununa uymuyor. Ohm kanununa göre
akımın gerilimle doğru orantılı olarak artması gerekirken, ampülde grafiğin sürekli artan bir
eğri olduğunu gördük.
10.7 KAYNAKLAR
1. Fundamentals of Physics. , David Halliday,Robert Resnick, John Wiley & Sons, Inc. 2001,
sayfa 355-363.
2. Physics for Scientists and Engineers, Serway,Beichner , Palme yayıncılık,2003, 465-480.
3. Temel Fizik Deneyleri Laboratuvar Kitabı, Prof. Dr. Rıza Sungur, Hacettepe Üniversitesi
Yayınları,2009