313
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ Çukurova University Journal of Faculty of Divinity Cilt 5 Sayı 1 Ocak - Haziran 2005

C.U. Ilahiyat Fak. Dergisi 2005-5-1

  • Upload
    esra

  • View
    351

  • Download
    3

Embed Size (px)

DESCRIPTION

hh

Citation preview

  • UKUROVA NVERSTES

    LHYAT FAKLTESDERGS

    ukurova University

    Journal of Faculty of Divinity

    Cilt 5 Say 1 Ocak - Haziran 2005

  • UKUROVA NVERSTES

    LAHYAT FAKLTES DERGS

    ISSN: 1303-3670

    Sahibi

    Dekan Prof. Dr. M. Salih KIRKGZ

    Yayn Kurulu

    Prof. Dr. A. Osman Ate (Bakan),Do. Dr. Hasan Kayklk, Yrd. Do. Dr. Asm Yapc

    Yrd. Do. Dr. Nuran Ylmaz, Yrd. Do. Dr. Nebahat Geri

    Bu Saynn HakemleriDo. Dr. Ahmet Gner, Prof. Dr. Ali Osman Ate, Yrd. Do. Dr. Ali Kuat, Yrd. Do. Dr.Bayram Akdoan, Do. Dr. Cneyt Kanat, Yrd. Do. Dr. Fatma Adile Baer, Prof. Dr. HalifeKeskin, Prof. Dr. Halis Albayrak, Do. Dr. Hasan Kayklk, Prof. Dr. Hsamettin Erdem, Prof.Dr. smail Yiit, Prof. Dr. . Hakk nal, Prof. Dr. Kerim Yavuz, Do. Dr. Levent ztrk, Prof.Dr. M. Cihan Can, Prof. Dr. M. Zeki Duman, Do. Dr. Mehmet Emin zafar, Prof. Dr. MehmetPaac, Prof. Dr. Mehmet eker, Do. Dr. Osman Bilen, Prof. Dr. mer Dumlu, Prof. Dr. RecepYaparel, Prof. Dr. Rza Sava, Prof. Dr. Turan Ko, Prof. Dr. Veysel Uysal, Prof. Dr. YusufIck, Prof. Dr. Ziya Kazc.

    Redaksiyon ve Dizgi

    Yrd. Do. Dr. Asm Yapc, Suat Aslan

    Yazma Adresiukurova niversitesi, lahiyat Fakltesi 01330 Balcal / Adana

    [email protected]

    Makalelerin bilim, dil ve hukuki bakmndan sorumluluu yazarlarna aittir.. . lahiyat Fakltesi Dergisi hakemli bir dergi olup ylda iki defa yaymlanr.

    Bu say ukurova lahiyat Eitimini Destekleme ve Gelitirme Dernei tarafndanyaymlanmtr.

  • NDEKLER

    III

    Do. Dr. Hasan KAYIKLIK - Yrd. Do. Dr. Asm YAPICIGenlerde Dinsel Hayatn tekine Ynelik Tutumlara Etkisi: ukurovaniversitesi rnei 5

    Yrd. Do. Dr. Mustafa ZTRKblisin Trajik Hikayesi -Allah, eytan, nsan ve Ktle Dair- 39

    Yrd. Do. Dr. Abdulhamit SNANOLUslm Dncesinde Benzetmeci Guruplarn Allah Tasavvurlar 67

    Dr. Fatih Yahya AYAZMemlkler Dnemi Vezirlerinden bns-Sels (. 693/1294) 91

    Dr. Fatih Yahya AYAZMemlkler Dneminde Vezir-mera likileri 123

    Dr. Abdurrahman ALYWittgenstein Felsefesinde Din Dili ve Din man 157

    Dr. Ahmet Hakk TURABlk Koro Kurucusu ve efi brhim el-Mevsl (. 804) 177

    Dr. Ali OLAKMslman Toplumlarda Anlay ve Fikirlere Meruiyet Kazandrma ve NormOluturmada Hadisin nemi 195

    r. Gr. Mehmet ALIKANKurann Nuzl ve Yedi Harf (el-Ahrufus-Seba) Meselesi 215

    Abdullah POOsmanl Dneminde Tarsus (1516-1923) 243

    Kenneth I. PARGAMENT / ev. Yrd. Do. Dr. Ali Ulvi MEHMETOLUAc ve Tatl:Dindarln Bedelleri ve Faydalar zerine Bir Deerlendirme 279

  • IV

  • . . lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt 5, Say 1, Ocak-Haziran 2005

    Genlerde Dinsel Hayatn tekine Ynelik Tutumlara Etkisi:ukurova niversitesi rnei

    Do. Dr. Hasan KAYIKLIK* - Yrd. Do. Dr. Asm YAPICI**

    zet: Dinin bireye ve sosyal ilikilere tesiri sonul etki kavramyla ele alnmaktadr.Dindarlkla n yargl olma arasndaki iliki de bu kapsamda aratrlmaktadr. Bukonuda yaplan almalardan elde edilen bulgular dindarlkla n yargl olma ara-sndaki ilikinin tek ynl ve tek boyutlu olmadn ortaya koymaktadr. nk bazalmalarda dindarlkla n yarg arasnda pozitif, bazlarnda ise negatif bir ilikitespit edilmitir. Bu makalede de mslman genlerin dinsel hayatlaryla n yargdzeyleri arasndaki iliki aratrlmtr. ukurova niveristesinde gerekletirilenanketten elde edilen sonulara gre, dindarlkla dinsel ve sosyo-kltrel n yarglararasnda anlaml bir iliki vardr (p.05).Anahtar Kelimeler: Dinsel Hayat, teki, Dinsel Partiklarizm, Dinsel Dogmatizm,Sosyal mesafe, Hogrszlk.

    The effect of religious life in Youths to the Attitudes towards the Another:A Case Study of Cukurova University

    Abstract: The effect of religion on individual and social relationship is expressed bythe concept of consequence. The correlation between religiosity and prejudice isstudied in this context, too. Studies about this subject bring up that correlation betweenreligiosity and prejudice is not of one dimension and of one direction. Because in somestudies a positive correlation and in some other studies a negative correlation betweenreligiosity and prejudice is established. In this study, the correlation betweenreligiosity and the prejudice level of Muslim youths was evaluated. According to the

    * . . lahiyat Fakltesi Din Psikolojisi Anabilim Dal. [email protected]** . . lahiyat Fakltesi Din Psikolojisi Anabilim Dal. [email protected]

  • Genlerde Dinsel Hayatn tekine Ynelik Tutumlara Etkisi

    6

    results of the study, there is a positive correlation between religiosity and religious,socio-cultural prejudices (p.05)Key words: Religious life, Another, Religious Particularism, Religious Dogmatism,Social Distance, Intolerance.

    Giri

    Din insanla bulutuu andan itibaren, znel bir yap kazanr. nk dininretileri bulutuu insann doutan getirdii ve sonradan kazand donanmlarlabirleerek hayata gemek suretiyle bir deer, anlam ve biim kazanr. nsan bir dineinanp onun retilerini yaamaya balad anda, bu retilerle insann bireysel vesosyo-kltrel zellikleri birbirlerini karlkl olarak etkileyerek bireyin yaamnayeni bir yn, ekil ve ivme vermeye balar. te tam bu noktada bir yandan insanlabiimlenen dinin, te yandan insann davranlarn biimlendirici bir etkiye sahipolduu sylenebilir. Din psikolojisi alanyaznnda dinsel yaayn, insann dinselnitelikli olmayan dier davranlar zerinde oluturduu tesirlere dinin etkileridenilmektedir (Beit-Hallahmi, 1989: 62-63). Bu etkilerden biri de insann dierinsan ve gruplarla ilikilerinde grlmekte ve sosyal psikoloji alanyaznndatekine ynelik tutumlar olarak kavramlatrlmaktadr.

    Bu balamda din ve dindarln teki olarak kabul edilen kii, grup vekategorilere ynelik tutumlar zerinde nasl bir etkide bulunduu meselesi sosyalpsikolojik din psikolojisi almalarnda nemle zerinde durulan konulardan birisiolarak karmza kmaktadr. zellikle dinin etki boyutu zerinde younlaanaratrma gelenei, inancn bireylerin gnlk hayatna ve sosyal ilikilerine naslyansd zerinde odaklanmaktadr. Bu erevede gerekletirilen bu alma,bireyin dinsel yaantsnn tekine ynelik n yarg ve hogrszl ne ynde venasl etkiledii meselesini tartmaya amak istemektedir.

  • Do. Dr. Hasan Kayklk - Yrd. Do. Dr. Asm Yapc

    7

    Kuramsal ereveBilindii zere, dinsel hayatn boyutlarn be snfta deerlendiren Stark ve

    Glock (1969; Glock, 1998) dinin etki boyutu zerinde nemle durmaktadr. Szkonusu bu boyut ise duygusal, dnsel ve davransal olmak zere ksmdadeerlendirilebilir. nk dinin gnlk hayata ve sosyal ilikilere ynelik etkisinihissetme, u ya da bu ekilde, dinsel tutumlarn davranlara yansmasn iermek-tedir. Klasik yaklamla bir tutumun duygusal, dnsel ve davransal eilimolmak zere temel esi olduu dnlecek olursa (bk. Katba, 1999;Peker, 2003), dinin etkisinde de bunlarn varln bulabilmek mmkndr. Genelanlamda dnlecek olursa, dinsel partiklarizm, dinsel dogmatizm ve hogr-szlk duygusal ve dncel adan dinin bireysel etki boyutu ierisinde, dinselgruplara ynelik sosyal mesafe tercihleri ise davransal eilimi ierdii iin dininsosyal etki boyutu ierisinde yer almaktadr. Ancak unutmamak gerekir ki, bireyseletki sadece bireyin i dnyasnda cereyan etmemekte, u ya da bu ekilde gndelikhayata ve sosyal ilikilere de yansmaktadr. Bu sebeple biz bu almada dininetkisi derken gndelik sosyal hayata yansyan bireysel etkileri de bu kapsamda elealyoruz.

    Gndelik hayat ierisinde dinin gruplar aras ilikiler zerinde nasl bir etkiyapt sorusuna cevap arayan aratrma gelenei erevesinde yaplan almalardabirbiriyle elien sonularla karlalmaktadr.

    Batda ilk yaplan almalarda, zellikle dzenli olarak kiliseye devamedenlerin, etmeyenlere; samimi dindarlarn da dindarlklar yzeysel olanlara oranladaha az n yargl olduklar tespit edilmitir (Beit-Hallahmi & Argyle, 1997;Gorsuch, 1998; Sezen, 2002). Bu tr bulgulardan hareketle dindarln zellikledinin kendilerinden istedii ibadetlere samimiyetle katlan bireylerin dinselyaaylarnn onlarda hogrl zihinsel bir yapy, bunun da insan sevgisine dayalbir dnya grn beraberinde getirdii ileri srlmtr. Ancak bu tr bulgulargenelleme hususunda dikkatli davranmak gerekir. Zira hogr ve hogrszlkpek ok sebeple birlikte ortaya kan bir olgudur. Dinlerin dnyaya baklar ve

  • Genlerde Dinsel Hayatn tekine Ynelik Tutumlara Etkisi

    8

    mensuplarna sunduu hayat anlaylar birbirlerinden ciddi bir biimde farkllkgsterdii iin (Wach, 1995; Gnay, 1998) tekine ynelik olumlu tutumlarla hertrl din ve dindarlk arasnda pozitif bir ilikinin olduunu sylemek pek mmkngrnmemektedir. Nitekim Allport (& Ross, 1967) bir dine bal olan, hatta o dininmensuplarndan talep ettii din pratikleri yerine getiren kiilerin eitli rk, dinveya sosyal grup mensuplarna kar daha fazla nyargl olduunu ortaya koyanaratrma sonular bulunduunu rapor etmektedir. Mesela, erif (& erif, 1996: II,665)in verdii bilgiye gre, yaplan eitli aratrmalarda, kiliseye dzenligidenlerin, dzensiz gidenlere ya da hi gitmeyenlere gre daha fazla n yarglolduklar tespit edilmitir. erif bu durumun uyma davranyla aklanabileceikanaatindedir. nk ona gre srekli bir ekilde kiliseye gidenlerin byle bir tavrierisinde olmalarn onlarn kiliseye dzenli gidip gitmemeleri veya orada okunankutsal metinlere gerekli saygy gsterip gstermeleriyle aklamaya almakyeterli deildir. Nitekim Batda yaplan eitli almalarda dindarlk leindenyksek puan alanlarn, dk puan alanlara oranla Yahudilere ve zencilere kar sonderece olumsuz tutumlara sahip olduklarnn tespit edildii almalar bunu destek-leyici mahiyettedir (bk. Allport, 1954; Batson & Ventis, 1982; Beit-Hallahmi &Argyle, 1997; erif & erif, 1996). Amerikal Katoliklerin, inanszlara gre dahayksek dzeyde nyargl olma eilimi gsterdiklerini ortaya koyan Adorno vearkadalar (1950) ile Rokeachn (1960) almalar da bu balamda deerlen-dirilebilir (Argyle, 2000: 34-35). zetle syleyecek olursak, Bat bilim evrelerindedindarlkla n yargl olma arasndaki ilikiyi konu edinen ok sayda almayaplm, bunlarn bir ksmnda her iki olgu arasnda negatif, bir ksmnda da pozitifilikiler tespit edilmitir. Bu da dindarlk ile n yargl olma arasndaki ilikinindorusal deil, erisel olduu anlamna gelmektedir. Ancak, konu ile ilgili lkemiz-de yaplan almalar deerlendirecek olursak, dindarlkla n yargl olma arasndagenelde dorusal bir ilikinin tespit edilmi olduunu sylemek mmkndr. Mese-la Katbann (1972) aratrmas bu anlamda ilgi ekicidir. Zira dinsel davran-lardan (ibadetler) ayrt ettii ve ideolojik bir anlam ykledii dindarl, bireyindnya grn kuvvetli bir biimde etkileyen ve onun sosyal davranlarn

  • Do. Dr. Hasan Kayklk - Yrd. Do. Dr. Asm Yapc

    9

    ynlendiren bir etken olarak kabul eden Katbann bulgular dinin nyargl vehogrsz davranlarla pozitif bir iliki ierisinde olduu eklinde yorumlanabilir.Kayklkn (2001) meslek gruplar zerinde gerekletirdii almasnda eldeettii bulgular da dindarln ve ibadetlere devamlln hogrszl engelleme-diini ortaya koyacak mahiyettedir. nk bu aratrmada imam-hatiplerin (dingrevlilerinin) hogrszlk leinden en fazla puan alan grup olduu tespitedilmitir. Yapcnn (2004) niversite rencileri zerinde gerekletirdiiaratrmada ise hem ilahiyat fakltesi rencilerinin hem de dini kendileri iinnemli ve ok nemli kabul edenlerin dinsel partiklarizm ve dinsel dogma-tizm puanlarnn yksek olduu, dinsel gruplara ynelik sosyal mesafe tercihlerindeise daha kapal bir tutum ierisinde bulunduklar ynnde bulgular elde edilmitir.Hatta Yapc ve Zenginin (2003) birlikte yrttkleri bir almada ilahiyatfakltesi rencileri arasnda bile znel dindarlk alglar arttka dinsel partik-larizm ve dinsel dogmatizm dzeyinin ykseldii grlmtr. e ve da dnkdinsel eilimle n yarg ve hogrszlk arasndaki ilikiyi konu edinen Grses(2001) ile Yapc ve Kayklkn (2005) almalarndan elde edilen bulgular daortaya koymaktadr ki, Bat bilim evrelerinde kavramsallatrlan dindarlk biim-leriyle n yargl tutum ve davranlar arasnda tek ynl ve tek boyutlu bir ilikisz konusu deildir. Dolaysyla dindarlkla n yargl olma arasndaki ilikiyi konuedinen almalardan elde edilen bulgular yorumlarken ihtiyatl davranmak gerekir.nk Pettigrewin (1958) de vurgulad zere, zellikle geleneklere daha okdeer veren toplumlarda grlen teki gruplara ynelik hogrsz tutum vedavranlar, orada yaayan bireylerin kiilik yapsndan ziyade, iinde bydklerisosyo-kltrel evrede yaygn olarak bulunan normlar ve deerleri iselletirmele-rinden kaynaklanm olabilir (bk. Billig, 1984; Leyens, Yzerbyt & Schadron, 1996;Yzerbyt & Schadron, 1996). Nitekim Beit-Hallahmi (1989: 63) dindarlk ile nyargl olma arasnda tespit edilen pozitif ilikiyi dindarln zel bir etkisi ve sonu-cu olarak dnmemek gerektiini, bu durumun daha ziyade sosyolojik sebeplerdenbeslendiini sylemektedir.

  • Genlerde Dinsel Hayatn tekine Ynelik Tutumlara Etkisi

    10

    Btn bu aklamalar gsteriyor ki, eitli din ve etnik gruplara ynelik nyargl tutumlarn ortaya kmasnda din ve dindarlk u ya da bu ekilde, fakatnemi azmsanamayacak bir hisseye sahiptir*. Buradan hareketle tekine kar nyargl tutumlarn tezahrnde dinin eitli dzey ve ekillerde etkili olduu syle-nebilir. Dinin bu husustaki etki ve ynlendirmesi ise genelde dinsel retilerinmuhtevas, dinin bireylerin dnyay anlamalar konusunda bir izafet erevesi sun-mas ve btn bunlarn etnosantrik eilimlerle birlemesinden kaynaklanmaktadr(Allport, 1966; Argyle, 2000; Dittes, 1969; Yapc, 2004). Esasen bundan dolaydinsel inanlaryla zdeleme dzeyleri yksek olanlarda teki olarak kabulettikleri kii ya da gruplara kar daha fazla nyargl davranma eilimi gzlen-mektedir.

    Aratrma ve Yntem

    Ama ve Snrllk

    Bu almann amac, bireyin kendisine ynelik dindarlk algs ve dine nederece nem verdii ile birlikte dinsel ibadetleri yerine getirip-getirmeme durumunabal olarak dinin bireysel ve sosyal hayata ynelik etkisini tespit etmeye almak-tan ibarettir. Ancak dinin etkisi kavram ierik bakmndan ok geni bir alankapsad iin biz burada sadece teki olarak adlandrlan ve bize kar onlareklinde ifade edilen gruplarla ilikilerin belirlenmesi hususunda dinin nasl biretkide bulunduu meselesini n plana karmak istiyoruz. Bu erevede dinselhayatla ilgili eitli bamsz deikenlerin dinsel partiklarizm, dinsel dogmatizm,dinsel gruplara ynelik sosyal mesafeler ve belirsizlik karsnda hogrszl neynde ve nasl etkiledii meselesi aratrlmak istenmektedir. almamz belirli bir

    * Din ve dindarln n yargl olma ile ilikisi hususunda daha fazla bilgi iin Allport (1954,1960; 1966), Allport & Ross, (1967), Arglye (1965; 1999), Argyle & Beit-Hallahmi (1975),Beit-Hallahmi & Argyle (1997), Batson & Ventis (1982), Dittes (1969), Gorsuch (1998),Kayklk (2001), Grses (2001), Hkelekli (1993), Payette (1970), Sezen (2002), Vergote(1999), Yapc (2002; 2004); Yapc & Kayklk (2005).

  • Do. Dr. Hasan Kayklk - Yrd. Do. Dr. Asm Yapc

    11

    alanla snrldr. nk uygulama, sadece lisans seviyesinde eitim-retim grenrenciler zerinde gerekletirilmitir. Dolaysyla elde edilen bulgular tm top-luma genelletirilmeden rneklemin spesifik zellikleri erevesinde yorumlan-maldr.

    Hipotezler

    almada znel dindarlk algs, dine nem verme dzeyi, namaz veoru ibadetini ifa edip etmeme durumu olmak zere drt bamsz; dinselpartiklarizm, dinsel dogmatizm, dinsel gruplara ynelik sosyal mesafe vehogrszlk olmak zere drt de baml deiken kullanlmtr. Buna gre:

    1- Genlerin znel dindarlk alglarna gre; (a) dinsel partiklarizm, (b)dinsel dogmatizm ve (c) dinsel gruplara ynelik sosyal mesafe dzeyleri anlaml birekilde farkllaacak, (d) hogrszlk dzeylerinde ise anlaml bir farkllk tespitedilmeyecektir.

    2- Genlerin dine nem verme dzeylerine gre; (a) dinsel partiklarizm, (b)dinsel dogmatizm ve (c) dinsel gruplara ynelik sosyal mesafe dzeyleri anlaml birbiimde farkllaacak, (d) hogrszlk dzeylerinde ise anlaml bir farkllkortaya kmayacaktr.

    3- Genlerin namaz klp klmama durumlarna gre; (a) dinsel partiklarizm,(b) dinsel dogmatizm ve (c) dinsel gruplara ynelik sosyal mesafe dzeyleri farkl-laacak, (d) hogrszlk dzeylerinde ise anlaml bir farkllk grlmeyecektir.

    4- Genlerin Ramazan aynda oru tutup tutmamalarna gre; (a) dinselpartiklarizm, (b) dinsel dogmatizm ve (c) dinsel gruplara ynelik sosyal mesafelerifarkllaacak, (d) hogrszlk dzeylerinde ise anlaml farkllk grlmeyecektir.

    Evren ve rneklem

    Aratrma ukurova niversitesine bal alt farkl blmde lisans dzeyinderenim gren ve basit tesadfi yntemle seilen 138i kz (% 54.8), 114 erkek(% 45.2) olmak zere toplam 252 renci zerinde 2003-Kasm aynda gerekle-tirilmitir. rneklemin ya ortalamas 21.46 olup (ss: 1.99), ya aral 17-29dur.

  • Genlerde Dinsel Hayatn tekine Ynelik Tutumlara Etkisi

    12

    Tablo 1: rneklemin Faklte/ Blmlere Gre Dalm

    Faklte / Blm n %1 lahiyat Fakltesi 28 11.12 Tp Fakltesi 23 9.13 Ziraat Fakltesi 46 18.34 Mimarlk-Mhendislik Fakltesi 49 19.45 ktisadi ve dari Bilimler Fakltesi 41 16.36 Eitim Fakltesi 56 22.27 Dier 9 3.6

    TOPLAM 252 100.0

    Veri Toplama Aralar

    Aratrmada Yaparel (1987) tarafndan gelitirilen ve daha sonra Kkta(1993) ve Yapc (2004, Yapc & Zengin, 2003) tarafndan kullanlan dinselpartikalarizm, Rokeach (1960) ve Katbana (1973) dayanarak Yapc (2002,2004; Yapc & Zengin, 2003) tarafndan gelitirilen ve uygulanan dinsel dog-matizm ve Bogardustan (1925) hareketle yine Yapc (2004) tarafndan gelitirilenve uygulanan d dinsel gruplara (Hristiyanlara, Yahudilere ve Hindulara)ynelik sosyal mesafe lei ile Martin ve Wastinin gelitirdii Gldnn (1998)Trkeye kazandrd ve Kayklk (2001) tarafndan da kullanlan hogrsz-lk lei olmak zere drt farkl lek kullanlmtr. Sz konusu lekleringeerlilikleri baka almalarda test iin yeniden geerlilik analizine tabii tutul-mam, sadece gvenirlilikleri llmek iin alpha deerlerine baklmtr. Tablo2deki alpha deerleri leklerin gvenilir olduunu gstermektedir.

    Tablo 2: leklerin Gvenilirliini Gsteren Alpha Deerleri

    Madde says AlphaDinsel partiklarizm 3 .83Dinsel dogmatizm 16 .89

    Hogrszlk 6 .79teki din gruplara ynelik sosyal mesafe lei 15 .92

  • Do. Dr. Hasan Kayklk - Yrd. Do. Dr. Asm Yapc

    13

    Verilerin zmlenmesinde Kullanlan statistiksel Teknikler

    Drt farkl lek kullanarak elde edilen veriler tek ynl varyans analizi(ANOVA) teknii ile zmlenmitir. Farkllklarn hangi gruplar arasndaolduunu tespit edebilmek iin de post hoc (scheffe) analizi yaplmtr. Ayrcabamsz deikenlere gre farkllaan lek puanlar betimsel bir analize tabiitutulmu, bu erevede leklerden alnan ortalama puan ve standart sapmalara dabaklmtr.

    Bulgularn zmlenmesi

    I. Dinsel Partiklarizmle lgili Bulgular

    Dinsel partiklarizm, inanan insann mensup olduu grupla duygusal adanzdeleme dzeyine iaret eden bir kavramdr ve etnosantrizm olarak kavram-latrlan olguyla yakndan ilikilidir. Bu da insanlarn kendilerini ait hissettiklerigruplar yceltme ve deerli grme, bunun dnda kalanlar ise farkl seviyelerdeolmak zere deersizletirme eilimi ya da igdsel olarak byle bir hareket tarzierisinde olduklar varsaymna dayanmaktadr (bk. Billig, 1984; Giddens, 2000;Klineberg, 1967; Rose, 1951). Esasen bu varsaym destekleyen pek ok veriyi,gndelik hayat ierisinde sosyal ilikilerde gzlemleyebilmek mmkndr. Etno-santrik duygular, dinsel kimlikle ilikili olarak ifade edildii zaman buna dinseletnosantrizm ya da dinsel sosyosantrizm de denilmektedir. Bunun doal bir sonucuolarak da dinsel partiklarizm denilen olgu ortaya kmaktadr. Bu ise, kiinin kendiinancn dier inanlardan stn grmesi ya da kendi inancnn en doru inanolduuna inanmas anlamna gelmektedir (Kota, 1995; Kkta, 1993, Yaparel,1987, Yapc, 2004; Yapc & Albayrak, 2002; Yapc & Zengin, 2003). Dinselpartiklarizm, zellikle inanan insanlarn teki inan gruplaryla ilikilerinin naslve ne ynde gelieceini belirleyen bir faktr olarak karmza kmaktadr. nkdinler, mensuplarna onlar tekilerden farkllatran saygn bir sosyal kimlikverirlerken, ayn zamanda hem psikolojik ve sosyolojik, hem de metafizik anlamda

  • Genlerde Dinsel Hayatn tekine Ynelik Tutumlara Etkisi

    14

    yceltici sylemleri ile bu kimlii n plana kartmaktadrlar. Yegane kurtuluyolu, en gerek, tek gerek, en mkemmel din tanmlamalar ve buradanhareketle o dine mensup olanlarn kendilerini stn grmeleri, dier din ve inangruplaryla ilikilerini bu erevede gelitirmeleri dinsel partiklarizmin bir sonucuolarak deerlendirilebilir. Aslnda bu durumu doal karlamak gerekir. nk herdin varln koruyabilmek ve devam ettirebilmek amacyla, doas gerei, mensup-larna belli bir dzeyde etnosantrik eilimler kazandrd iin, o dine inananbireylerde az ya da ok dinsel partiklazimin grlmesi olasdr. Hatta sz konusueilim, farkl faktrlerin etkisiyle olduka katlap tekine ynelik tutumlarda ho-grszle ve ayrmcla da sebep olabilir. Bu noktada yksek renim renci-lerinin dine ynelik tutumlarnn bu olguyu ne ynde etkiledii bir problem olarakdnlebilir. te bu dnceden hareketle, genlerin znel dindarlk alglarnndinsel partiklarizm dzeylerini etkileyecei, yani bireyler kendilerini ne kadar okdindar alglarsa, dinsel partiklarizm dzeylerinin de buna paralel olarak artacangrlmtr (Hipotez: 1-a).

    Tablo 3: znel Dindarlk Algsna Gre Dinsel PartiklarizmGrup Kendinizi ne kadar dindar alglyorsunuz? n x ss

    1 Hi dindar deilim 24 4.58 1.842 Biraz dindarm 108 6.72 2.063 Dindarm 103 7.27 1.804 ok dindarm 12 7.92 1.88

    Toplam 247 6.80 2.08

    Tek ynlANOVA

    KarelerTop.

    sd KarelerOrt.

    F p Farkllk

    Gruplar aras 156.474 3 52.158Grup ii 902.805 243 3.715Toplam 1059.279 246

    14.039 .0001 ile 2, 3, 4

    arasnda

    Tablo 3deki verilere gre dinsel adan en fazla partiklarist olanlar, ken-dilerini ok dindar olarak alglayanlardr (ort: 7.92). Bunlar srasyla dindarm(ort: 7.27) ve biraz dindarm (ort: 6.72) diyenler takip etmektedir. Hi dindar

  • Do. Dr. Hasan Kayklk - Yrd. Do. Dr. Asm Yapc

    15

    deilim diyenler ise en dk puan almlardr (ort: 4.58). Tek ynl ANOVAsonular gruplar arasnda p

  • Genlerde Dinsel Hayatn tekine Ynelik Tutumlara Etkisi

    16

    edilen bulgular genlerin dine nem verme dzeylerine gre dinsel partik-larizmlerinin de anlaml bir art gsterdiini, dolaysyla dine nem verme dzeyiazaldka bu eilimin de anlaml bir azalma gsterdiini ortaya koyacak mahi-yettedir.

    Tablo 5 Namaz badetine Ynelik Davranlara Gre Dinsel PartiklarizmGrup Gnlk namazlar klar msnz? n x ss

    1 Hi namaz klmam 55 5.33 2.182 Zaman zaman namaz klarm 130 7.08 1.843 Namazlarm dzenli olarak klarm 62 7.48 1.82

    Toplam 247 6.79 2.07

    Tek ynlANOVA

    KarelerTop.

    sd KarelerOrt.

    F p Farkllk

    Gruplar aras 158.807 2 79.404Grup ii 895.662 244 3.671Toplam 1054.470 246

    21.631 .000 1 ile 2 ve 3arasnda

    Tablo 5teki verilere gre dinsel partiklarizm leinden en yksek puanalanlar namazlarn dzenli olarak klanlardr (ort: 7.48). Namazlarn zaman za-man klanlar ise buna yakn bir puan alm grnmektedir (ort: 7.08). Dinselpartiklarizm puan en dk olanlar ise hi namaz klmayanlardr (ort: 5.33). Tekynl ANOVA sonular gruplar arasnda p

  • Do. Dr. Hasan Kayklk - Yrd. Do. Dr. Asm Yapc

    17

    Tablo 6:Oru badetine Ynelik Davranlara Gre Dinsel PartiklarizmGrup Ramazan aynda oru tutar msnz? n x ss

    1 Hi oru tutmam 31 4.52 1.822 Zaman zaman oru tutarm 36 6.03 1.953 Engelleyici bir durum yoksa dzenli

    olarak orucumu tutarm181 7.35 1.81

    Toplam 248 6.80 2.07

    Tek ynlANOVA

    KarelerTop.

    sd KarelerOrt.

    F p Farkllklar

    Gruplar aras 237.533 2 118.766Grup ii 821.786 245 3.354Toplam 1059.319 247

    35.408 .0001, 2 ve 3arasnda

    karlkl olarak

    Tablo 6da oru ibadetine ynelik davranlarla dinsel partiklarizm arasn-daki iliki grlmektedir. Buna gre engelleyici bir durum yoksa dzenli olarakoru tutarm diyenler dinsel partiklarizm leinden en yksek puan alanlardr(ort: 7.35). kinci srada ise Ramazan aynda zaman zaman oru tuttuunu ifadeedenler yer almaktadr (ort: 6.03). Dinsel adan partiklarizm dzeyi en dkolanlar ise hi oru tutmayanlardr (ort: 4.52). Tek ynl varyans analizi gruplararasnda p

  • Genlerde Dinsel Hayatn tekine Ynelik Tutumlara Etkisi

    18

    siyah-beyaz, inanlar ve uygulamalar da doru-yanl olmak zere sert vekesin bir biimde ikili bir tarzda alglayan, dolaysyla ara tonlar gremeyen kii-lerdir (Argyle, 2000; Leyens, Yzerbyt & Schadron, 1996; Vergote, 1999; Yapc,2002, 2004). Empati yetenekleri son derece zayf olan bu tr bireyler inandklar vebalandklar grn dnda bir baka yaklamn asla doru olmad/olamayaca kanaatini tadklar iin, zihinsel adan ciddi bir artlanmlk ieri-sindedirler. Esasen onlarn bu durumu gelecee ynelik kayglarndan beslenmekte-dir. Bu arada u hususu da belirtmek gerekir ki, dogmatik zihinsel yap hem dindarolanlarda, hem de dine kar tutum taknanlarda grlebilir. nk zellikleRokeach (1960) dogmatizm derken bireylerin zihinsel yapsnn katln ve kapalolmasn kastetmektedir. Ancak biz burada din kart dogmatizmi deil de dinseldogmatizmi aratrma konusu yaptmz iin meselenin sadece bu ynyle ilgilen-mekteyiz. Dolaysyla dindarln dogmatizmin temel kayna olduu veya dogma-tizmin bizzat dinden kaynakland gibi bir iddia ciddi bir biimde tartmaya akbir konudur (Hkelekli, 1993; Grses 2001; Vergote 1999; Yapc, 2002, 2004).Bununla birlikte muhafazakarlkla dogmatizmi de birbirinden ayrarak, dinindogmatik deil, fakat muhafazakar bir yapy beraberinde getirdiini ve bunu tevikettiini syleyebiliriz.

    Tablo 7: znel Dindarlk Algsna Gre Dinsel DogmatizmGrup Kendinizi ne kadar dindar alglyorsunuz? n x ss

    1 Hi dindar deilim 24 28.67 9.182 Biraz dindarm 104 39.08 8.693 Dindarm 97 41.38 7.204 ok dindarm 10 46.40 8.13

    Toplam 235 39.28 8.99

    Tek ynlANOVA

    KarelerTop.

    sd KarelerOrt.

    F p Farkllk

    Gruplar aras 3643.017 3 1214.339Grup ii 15284.005 231 66.165Toplam 18927.021 234

    18.353 .000 1 ile 2, 3, 4arasnda

  • Do. Dr. Hasan Kayklk - Yrd. Do. Dr. Asm Yapc

    19

    Tablo 7de znel dindarlk algsna gre genlerin dinsel dogmatizm dzey-leri yer almaktadr. Bu tabloya gre dinsel adan dogmatizm dzeyi en yksekolanlar, kendilerini ok dindar olarak alglayanlardr (ort: 46.40). Bunlar srasile kendilerini dindar (ort: 41.38) ve biraz dindar (ort: 39.08) olarak alglayan-lar izlemektedir. Dinsel adan dogmatizm dzeyi en dk olanlar ise hi dindardeilim diyenlerdir (ort: 28.67). statistiksel ilemler, gruplar arasnda p

  • Genlerde Dinsel Hayatn tekine Ynelik Tutumlara Etkisi

    20

    Tablo 9: Namaz badetine Ynelik Davranlara Gre Dinsel DogmatizmGru

    pGnlk namazlar klar msnz? n x ss

    1 Hi namaz klmam 53 32.17 9.202 Zaman zaman namaz klarm 125 40.08 7.623 Namazlarm dzenli olarak klarm 57 44.23 7.64

    Toplam 235 39.30 9.02

    Tek ynlANOVA

    KarelerTop.

    sd KarelerOrt.

    F p Farkllk

    Gruplar aras 4154.842 2 2077.421Grup ii 14864.707 232 64.072Toplam 19019.549 234

    32.423 .000 1, 2 ve 3arasndakarlkl

    Tablo 9a gre namaz ibadetini dzenli olarak yerine getirenler dinseldogmatizm leinden de ortalama 44.23 ile en yksek puan alanlardr. Zamanzaman namaz kldn ifade edenler ise ortalama 40.08 puan ile ikinci srada yeralmaktadr. Hi namaz klmayanlara gelince, bunlar ortalama 32.17 puan ile dinseladan en az dogmatik olan grubu oluturmaktadr. Tek ynl ANOVA sonularnagre gruplar arasnda p

  • Do. Dr. Hasan Kayklk - Yrd. Do. Dr. Asm Yapc

    21

    Tablo 10da Ramazan aynda oru tutup tutmamaya gre genlerin dinseldogmatizm dzeyleri yer almaktadr. Buna gre, hi oru tutmayanlar ortalama30.38 puan ile dinsel adan en az dogmatik olan grubu oluturmaktadr. Ramazanaynda ara sra oru tutanlarn lekten ald ortalama puan 35.28dir. Engelleyicibir durum olmad srece Ramazan aynda dzenli olarak oru tuttuunu syle-yenler ise ortalama 41.69 puanla dinsel adan en fazla dogmatik olan grubu olu-turmaktadr. statistiksel ilemler, mevcut puanlara gre gruplar arasnda p

  • Genlerde Dinsel Hayatn tekine Ynelik Tutumlara Etkisi

    22

    ve ift ynl bir etkileim sz konusudur. Bilimsel olarak Bogardus (1925) tara-fndan gelitirilen bir lekle aratrlan sosyal mesafeler, grup yelerinin cevap-larndaki arpc benzerliklere dayanarak tespit edilmektedir. Bylece sadece yaknya da uzak durulan gruplar deil, sempati ve antipati duyulan gruplar da belirlenmiolmaktadr. Bununla birlikte dinsel gruplar arasndaki dinsel-kltrel kkenli nor-matif deer yarglarndan beslenen sosyal mesafelerle, patolojik zihinsel yapnnrettii kiisel sosyal mesafeleri birbirinden ayrmak gerekmektedir. Esasen, yuka-rda temas ettiimiz grup yelerinin cevaplarndaki ortak vurgular bu sebeple nem-li bir hale gelmektedir. nk grup yelerinin byk bir blmnn kiisel sebep-lerle teki gruplar belirli bir sosyal mesafeye yerletirmeleri sz konusu olmaz.Ancak erif (& erif 1996: II, 649)in de belirttii gibi bireyler, iinde yetitiklerigruplarda yaygn olan sosyal mesafe normlarn o kadar iselletirirler ve ego sis-temlerine ylesine mal ederler ki, tekine ynelik sosyal mesafeleri kiisel bir terciholarak alglayabilirler. Bu durumda birey tekine ynelik davranlarn gruptanhareketle deil, kiisel tercihleriyle gerekletirdiini iddia edebilir.

    Byk oranda dinin etki boyutunun bir yansmas olan dinsel gruplaraynelik sosyal mesafeleri etkileyebilecei dnlen dinsel faktrleri zmlemek,sz konusu olgunun ne oranda dinden beslendiini anlamamza yardmc olabilir.Bu erevede ilk olarak znel dindarlk algsyla dinsel gruplara ynelik sosyalmesafeler arasndaki ilikiye bakmak istiyoruz. Hipotez (1-c), genlerin kendisinidindar olarak alglama dzeyleri arttka d dinsel gruplara ynelik sosyal mesafetercihlerinin de olumsuz ynde farkllaaca ynndedir.

    Tablo 11: Dindarlk Algsna Gre Dinsel Gruplara Ynelik Sosyal MesafelerGrup Kendinizi ne kadar dindar

    alglyorsunuz? n x ss

    1 Hi dindar deilim 24 26.83 4.482 Biraz dindarm 103 21.55 4.583 Dindarm 99 21.05 4.134 ok dindarm 11 17.27 2.37

    Toplam 237 21.68 4.70

  • Do. Dr. Hasan Kayklk - Yrd. Do. Dr. Asm Yapc

    23

    Tek ynlANOVA

    KarelerTop.

    sd KarelerOrt.

    F p Farkllk

    Gruplar aras 891.910 3 297.303Grup ii 4323.719 233 18.557Toplam 5215.629 236

    16.021 .000 1 ile 2, 3 ve 4;2 ile 1 ve 4;3 ile 2 ve 4

    arasnda

    Tablo 11e gre dinsel gruplara ynelik sosyal mesafe leinden en dkpuan alanlar kendilerini ok dindarolarak alglayanlardr (ort: 17.27). Bunlarsrasyla; dindarm (ort: 21.05) ve biraz dindarm (ort: 21.55) diyenler takip et-mektedir. Dinsel gruplara ynelik sosyal mesafe leinde en yksek puan alaraktekine en yakn mesafede duranlar ise hi dindar deilim diyenlerdir (ort:26.83). Ortalama puanlardaki bu farkllk, tek ynl varyans analizine gre p

  • Genlerde Dinsel Hayatn tekine Ynelik Tutumlara Etkisi

    24

    Tablo 12deki verilere baklacak olursa; sosyal mesafe itibariyle tekine enyakn seviyede bulunanlar din benim iin hi nemli deil diyenlerdir (ort: 28.40).Bunlar srasyla dini kendileri iin biraz nemli (ort: 23.91) ve nemli (ort: 23.27)bulanlar takip etmektedir. Dini ok nemli grenler ise dinsel gruplara en fazla uzakdurma eilimi gsteren grubu oluturmaktadr (ort: 19.81). Tek ynl varyans ana-lizi (ANOVA) gruplar arasnda p

  • Do. Dr. Hasan Kayklk - Yrd. Do. Dr. Asm Yapc

    25

    dzeyinde anlamllk seviyesine ulamaktadr. Post hoc (scheffe) analizi ise szkonusu bu farklln hi namaz klmam diyenlerle zaman zaman namaz klarmve namazlar dzenli olarak klarm diyenler arasnda var olan farkllktan kay-naklandn gstermektedir. Bu sonular da hipotezimizin (3-c) destek bulmuolduu anlamna gelmektedir.

    Tablo 14: Oru Tutma Davranna Gre Dinsel Gruplara Ynelik SosyalMesafeler

    Grup Ramazan aynda oru tutar msnz? n x ss1 Hi oru tutmam 30 26.23 4.182 Ramazan aynda zaman zaman oru tutarm 35 23.51 5.063 Engelleyici bir durum yoksa dzenli olarak

    orucumu tutarm173 20.48 4.1

    Toplam 238 21.65 4.71

    Tek ynlANOVA

    KarelerTop.

    sd KarelerOrt.

    F p Farkllk

    Gruplar aras 988.766 2 494.383Grup ii 4271.289 235 18.176Toplam 5260.055 237

    27.200 .000 1, 2 ve 3arasndakarlkl

    olarak

    Tablo 14te genlerin oru tutma davranlarna gre dinsel gruplara yneliksosyal mesafelerinin nasl bir ekil ald grlmektedir. Buna gre; hi oru tutma-yanlar teki dinsel gruplara en yakn sosyal mesafede (ort: 26.23), dzenli olarakoru tutanlar ise en uzak sosyal mesafede bulunmay tercih etmektedirler (ort:20.48). Gruplar arasndaki bu farkllk istatistiksel ilemlere (ANOVA) gre p

  • Genlerde Dinsel Hayatn tekine Ynelik Tutumlara Etkisi

    26

    IV. Hogrszlkle lgili Bulgular

    Daha nceki zmlemelerimiz ortaya koymutur ki, dinsel partiklarizm,dinsel dogmatizm ve dinsel gruplar aras sosyal mesafe dzeyi, inanan insanlarntekine ynelik tutumlarn ifade etmede nemli bir gstergedir. Bunlar, ayn za-manda, bireylerin tekine ynelik hogr-hogrszlk dzeyleriyle de yakndanilikilidir. Bu anlamda Kayklka (2001: 125) dayanarak syleyecek olursak, bire-yin dinsel yaayyla ilikilendirilen olgulardan birisi olan hogr-hogrszlktekine ynelik tutumlar etkileyen nemli faktrlerden birisi olarak karmzakmaktadr. tekinin dnce, inan ve yaama zgrlne tahamml edememe,hatta bu hususlarda engelleyici tutum ve davranlar ierisinde olma anlamna gelenhogrszlk bireyin dinsel inanlarnn kuvvetli olmasyla ilikili olabilecei gibizayf olmasyla da izaha allmtr. Bu ise bize Rokeachn (1960) dogmatizmkonusunda yapt aklamalar hatrlatmaktadr. nk o, hogr ve hogrsz-ln temelde ak ya da kapal bir zihinsel yapya sahip olup olmamann doal birsonucu olduu kanaatindedir. Dikkat edilirse burada sz konusu edilen hogr yada hogrszlk patolojik bir zihinsel srece iaret etmektedir. Bu anlamda bunusosyo-kltrel normlardan ve deerlerden beslenen n yarg ve hogrszlktenayrmak gerekir. nk eer tekine ynelik olumsuz tutumlar bireyin ruhsal vezihinsel dnyasnda cereyan eden psikolojik skntlardan kaynaklanyorsa, bunlarnpatolojik karakter arz ettii genellikle kabul edilen bir grtr. Ancak birey, iindedoup byd ve sosyalletii kltrel evrede yaygn olan hogrsz tutumlarsosyal renme srecinde kazanmsa, bu durumda bunlar bakalar tarafndan kl-trel anlamda patolojik kabul edilse de bireysel anlamda patolojik olarak deerlen-dirilemez. Pettigrewin (1958) almalar bu konuya k tutucu mahiyettedir. n-k o, kiisel hogrszlk ve n yargyla grup normlarndan kaynaklanan ho-grszlk ve n yargnn farkl sebeplerden beslendiini sylemektedir. Buerevede, dinsel hayata ynelik eitli bamsz deikenlerin bu hususu ne dzey-de etkilediini aratrmak bizi anlaml sonulara ulatrabilir. Eer dinsel hayatlakiisel hogrszlk arasnda bir iliki ortaya karsa, bu durumda srecin asl

  • Do. Dr. Hasan Kayklk - Yrd. Do. Dr. Asm Yapc

    27

    sorumlularndan birisinin de bizzat din olduu sylenebilir. Ancak dinsel partik-larizm, dinsel dogmatizm ve dinsel gruplara ynelik sosyal mesafe dzeylerindeolduu gibi sosyo-kltrel normlara ve deerlere dayal olarak ekillenen ve ho-grszl de iine alan tutumlarla, burada sz konusu edilen kiisel hogr-szlk dinsel adan benzer bir etkiyi ortaya karmyorsa, bu durumda Pettigrewin(1958) yaklam bizim toplumumuzda da geerli demektir. Bundan dolay ilk ola-rak znel dindarlk algsyla hogrszlk arasndaki ilikiye bakmak istiyoruz.Hipotezimiz (1-d) ise, znel dindarlk algsnn farkllamasna gre hogrszlkdzeyinin farkllamayaca, yani sz konusu iki olgu arasnda anlaml bir ilikininolmayaca ynndedir.

    Tablo 15: znel Dindarlk Algsna Gre HogrszlkGrup Kendinizi ne kadar dindar alglyorsunuz? n x ss

    1 Hi dindar deilim 24 12.88 4.292 Biraz dindarm 110 14.11 3.873 Dindarm 102 14.32 3.274 ok dindarm 11 15.55 3.08

    Toplam 247 14.14 3.66

    Tek ynlANOVA

    KarelerTop.

    sd Kareler Ort. F p Farkllk

    Gruplar aras 63.674 3 21.225Grup ii 3226.367 243 13.277Toplam 3290.040 246

    1.599 .190 -

    Tablo 15e gre en fazla hogrszlk puanna sahip olanlar kendileriniok dindar (ort: 15.55) olarak alglayanlardr. kinci srada dindarm (ort:14.32), nc srada ise biraz dindarm diyenler yer almaktadr. Hi dindardeilim (ort: 12.88) diyenler ise en fazla hogrl ya da en az hogrsz olan-lardr. Gruplar arasnda grlen sz konusu farkllklar ise, tek ynl varyans anali-zine gre anlamllk seviyesine ulamamaktadr (p>.05). Hogrszlkle dindarlkalglar arasnda anlaml bir ilikinin olmad eklinde deerlendirilecek olan busonuca dayanarak hipotez 1-dnin destek bulduunu syleyebiliriz.

  • Genlerde Dinsel Hayatn tekine Ynelik Tutumlara Etkisi

    28

    Tablo 16: Dine nem Verme Dzeyine Gre HogrszlkGrup Din sizin iin ne kadar nemlidir? n x ss

    1 Hi nemli deil 10 13.40 4.742 Biraz nemli 25 13.92 4.273 nemli 78 13.64 3.164 ok nemli 134 14.53 3.71

    Toplam 247 14.14 3.66

    Tek ynlANOVA

    KarelerTop.

    sd KarelerOrt.

    F p Farkllk

    Gruplar aras 46.471 3 15.490Grup ii 3243.569 243 13.348Toplam 3290.040 246

    1.161 .325 -

    Tablo 16daki sonular, genlerin dine nem verme dzeyine gre hogr-szlk seviyesini gstermektedir. Buna gre dini kendileri iin ok nemli kabuledenler hogrszlk puan itibariyle en stte yer almaktadr (ort: 14.53). Bu gru-bu srasyla dini biraz nemli (ort: 13.92) ve nemli (13.64) bulanlar takip et-mektedir. Din hi nemli deildir diyenler ise son srada yer almaktadr (ort:13.40). Grld zere buradaki ortalama puanlar birbirlerine ok yakndr. Nite-kim tek ynl varyans analizi de sz konusu farkllklarn anlamllk seviyesineulamadn ortaya koymaktadr (p>.05). Bu sonular da bu yndeki hipotezin (2-d) desteklendii anlamna gelmektedir.

    Tablo 17: Namaza Ynelik Tutumlarla HogrszlkGrup Gnlk namazlar klar msnz? n x ss

    1 Hi namaz klmam 55 13.11 3.792 Zaman zaman namaz klarm 131 14.76 3.573 Namazlarm dzenli olarak klarm 61 13.82 3.52

    Toplam 247 14.16 3.66

    Tek ynlANOVA

    KarelerTop.

    sd KarelerOrt.

    F p Farkllk

    Gruplar aras 114.297 2 57.149Grup ii 3174.545 244 13.010Toplam 3288.842 246

    4.393 .013 1 ile 2arasnda

  • Do. Dr. Hasan Kayklk - Yrd. Do. Dr. Asm Yapc

    29

    Tablo 17deki verilere gre, hi namaz klmayanlar en az hogrsz /enfazla hogrl olan grubu oluturmaktadr (ort: 13.11). En fazla hogrsz olan-lar ise zaman zaman namaz klarm diyenlerdir (ort: 14.76). Namazlarn dzenliolarak kldn syleyenler ise bu ikisi arasnda yer almaktadr (ort: 13. 82). Tekynl ANOVA sonular gruplar arasnda p

  • Genlerde Dinsel Hayatn tekine Ynelik Tutumlara Etkisi

    30

    Tablo 18deki veriler gstermektedir ki, en ok hogrl olanlar hi orututmayanlardr (ort: 13.30). Zaman zaman oru tutarm diyenler ise, en fazlahogrsz olan grubu oluturmaktadr (ort: 15.17). Engelleyici bir durum olmadtakdirde oru ibadetini dzenli olarak ifa ettiini syleyenler ise bu iki gruparasnda yer almaktadr (ort: 14.09). Her ne kadar sz konusu grubun lektenaldklar puanlar arasnda ksm farkllklar olsa da, tek ynl ANOVA sonular budurumun anlamllk seviyesine ulamadn ortaya koymaktadr (p>.05). Bu daoru ibadetini ifa edip etmemenin hogrszlk zerinde ak bir etkide bulun-mad anlamna gelebilir. Bu bulgu ise hipotez 4-d ile uyumludur. Buna gre oruibadetini yerine getirip getirmeme ile kiisel hogrszln farkllamad,dolaysyla her iki olgu arasnda herhangi bir iliki olmad dnlebilir.

    Tartma ve Sonu

    niversiteli genlerin dinsel hayatlaryla tekine ynelik tutumlarnn ara-trld bu almada, 3-d nolu hipotez hari, dier hipotezlerin tamam destek-lenmitir. Bu balamda rencilerin znel dindarlk alglar, dine nem vermedzeyleri ve namaz klma-oru tutma gibi dinsel davranlarnda ortaya kan fark-llklarla dinsel partiklarizm, dinsel dogmatizm ve dinsel gruplara ynelik sosyalmesafe tercihlerinin yn ve iddeti arasnda istatistiksel adan anlaml ilikilertespit edilmitir. nk genlerin znel dindarlk alglar, dine nem verme seviye-leri ve ibadetleri ifa etme dzeyleri arttka duygusal olarak ait olduklar dinselgrupla ve Mslman kimliiyle zdeleme dzeyleri de artmakta ve bu durump

  • Do. Dr. Hasan Kayklk - Yrd. Do. Dr. Asm Yapc

    31

    hakikati temsil ettiine inanmad bir gruba kolay kolay mensup olmaz. Bu datemelde dinsel partiklarizmin sadece tekine ynelik dlaycl iermedii, aynzamanda dinsel kimlikle zdeleme durumuna da iaret ettii gereiyle ilikilidir.

    almamzda dinsel partiklarizmle ilikili olarak ortaya kan bulgularnhemen hemen aynsn dinsel dogmatizm konusunda da grmekteyiz. nk buradada ister algsal, isterse bizzat ibadet boyutunda olsun, dine nem verildike dinseldogmatizm puanlarnda art ortaya kmakta ve bu durum p

  • Genlerde Dinsel Hayatn tekine Ynelik Tutumlara Etkisi

    32

    normlardan ve deerlerden kaynaklanabilecei dikkate alnrsa, bu tr sonulardoal karlamak gerekir. nk tekiyle ilikinin nasl olaca sadece kiisel birtercih deil, grup normunun birey tarafndan u ya da bu ekilde benimsenmesiyleekillenmektedir (erif & erif, 1996). Bu da grup normu olarak ortaya kan nyarg ve ayrmclkla, kiisel gerekelerle n yargl olma ve ayrmc bir tavrierisinde bulunmann arasn ayrmay ve her iki durumu farkl deerlendirmeyigerektirmektedir. Esasen her iki durumun birbirinden farkl iki ayr srece iaretettiini Pettigrew (1958) de ortaya koymaktadr. Baka bir deyile dindar birMslman erkein bir Yahudi, Hristiyan veya Hindu ile evlenmek istememesi yada kz kardeinin bunlardan birisiyle evlenmesine izin vermemesi inand dininkendisinden talep ettii davran kalplaryla uyumludur. Kukusuz bu davranlarzamanla ylesine iselleir ki erif (& erif, 1996, II: 649)in de vurgulad zere,kii bunu bireysel bir tercih olarak alglayabilir. Her ne kadar o bunu bireysel birzeminde aklamaya alsa da, dinsel gruplar aras sosyal mesafe tercihlerininolumas temelde dinsel gerekelerden ve bunlardan beslenen sosyo-kltrel se-beplerden kaynaklanmaktadr. Belki de bundan dolay Beit-Hallahmi (1989: 63)dindarlarn daha fazla n yargl olduu ynndeki eitli bulgular dinin etkiboyutu erevesinde deerlendirirken sz konusu ilikiyi dinin zel bir etkisi olarakdeil de, sosyolojik bir sonu olarak ele almann gereklilii zerinde durmaktadr.

    Dinsel partiklarizm, dinsel dogmatizm ve dinsel gruplara ynelik sosyalmesafeler hususunda bu almada elde edilen bulgularn yine niversite rencilerizerinde gerekletirilen baka almalarca da desteklendiini sylemek mmkn-dr. zellikle dine nem verme dzeyinin her olgu ile anlaml bir biimde ili-kili olduu Yapcnn (2004) almasnda tespit edilmitir. Yksek seviyede dineitimi alan ilahiyat fakltesi rencilerinin bu tr tutumlarnn dinden beslenebi-leceini ortaya koyan Yapc ve Zenginin (2003) aratrmalarn da burada anmakgerekir.

    Bu almadan elde edilen sonulardan en dikkat ekeni ise gerek dorudandinsel, gerekse dinsel bir renge brnm sosyo-kltrel bir temeli olmayan, byk

  • Do. Dr. Hasan Kayklk - Yrd. Do. Dr. Asm Yapc

    33

    oranda kiisel sebeplerden beslenen hogrszln, hi namaz klmama ilezaman zaman namaz klma durumu hari, din ve dindarlkla ilikili olmamasdr.Zira dindarlk algsna, dine nem verme dzeyine, namazlar dzenli klma veRamazanda da ara sra ve dzenli olarak oru tutma davranna gre genlerinkiisel hogrszlk dzeyleri farkllamamaktadr. Bu da dinsel hayatla kiiselhogrszlk arasnda ilikisel bir yapnn olmad eklinde deerlendirilebilir.Beklentilerimizle uyumlu olan bu sonu ortaya koymaktadr ki, genlerin tekineynelik olarak ifade ettikleri ve belli bir dzeyde n yarg ieren sosyal mesafetercihleri; temelde kiisel bir tavr deildir. nk bunlar, daha ziyade, dorudan yada dolayl olarak dinden beslenen sosyo-kltrel deerlerin grup ierisinde kuralsal(normatif) veya bilgisel (enformatik) sosyal etkinin* doal yansmalardr.

    Kayklkn (2001) meslek gruplar zerinde gerekletirdii almada eldeettii bulgular hatrlayacak olursak, orada imam-hatiplerin dier meslek mensup-larna oranla daha hogrsz bir tutum ierisinde olduklar tespit edilmiti. Bizimbu almamz meslek gruplar zerinde gerekletirilmedii ve meslee hazrlkolarak kabul edilebilecek farkl fakltelerin ayr ayr zmlemesi yaplmad iin,burada Kayklkn (2001) bulgularyla karlatrma yapma imkanmz bulun-

    * Aratrmaclar sosyal etkiyi iki ksma ayrmaktadrlar: Birincisi kuralsal (normatif) sosyaletki olup burada kii grup ierisinde, genellikle de, grup basks sonucu uyma davrangsterir. Baka bir deyile birey grubun normlarna itaat eder. Bilgisel (enformatik) sosyaletki ise normatif sosyal etki sonucu oluan uyma davrannn zamanla birey tarafndaniselletirilerek benimsenmesiyle meydana gelmektedir (bk. Katba, 1999; Sakall,2001; Yapc, 2004; Yapc & Zengin, 2003). Mesela kii iinde bulunduu toplumsalyapnn hassasiyetleri erevesinde kz kardeinin mslman olmayan birisi ileevlenmesine izin vermiyorsa burada kuralsal (normatif) bir sosyal etki sz konusudur. Busebeple o kii farkl bir sosyo-kltrel evrede daha deiik bir tutum gelitirebilir. Ancakdinin bu yndeki talebini bireysel olarak benimsemi olan kii hangi ortamda olursa olsunkz kardeinin bir baka din mensubuyla evlenmesine izin vermeyecektir. Burada isegrubun normlarndan hareket eden deil, bu normlar benimsemi bir kiinin bilinli birtercihi sz konusudur ki, buna bilgisel (enformatik) sosyal etki denmektedir. Bu aklamazaman ierisinde insann tutumlarnda bir deime yaanabilecei gereiyle elimez.nk her iki sosyal etkiyi ayran temel farkllk, tutum ve davran deiikliklerininzaman ierisinde deil, ayn zaman diliminde, fakat grubun etkisinin hissedildii veyahissetmedii ortamlarda bulunmaya gre nitelik deitirmesidir.

  • Genlerde Dinsel Hayatn tekine Ynelik Tutumlara Etkisi

    34

    mamaktadr. Ancak imamlarn namaz ve oru ibadetini en azndan varsaymsal ola-rak dzenli bir biimde ifa ettikleri dnlecek olursa, ibadet faktrnn hogr-szl artrd ileri srlebilir. Byle bir dnceden hareketle de Kayklkn(2001) elde ettii sonularla bu almada elde edilen sonularn birbiriyle elitiidnlebilir.

    Batda yaplan almalarda eitli boyutlaryla din ve dindarln tekineynelik olumsuz tutumlarla ift ynl bir iliki ierisinde olduklar, yani bazalmalarda dindarln n yarg ve hogrszl artrd, bazlarnda azalttdikkate alnrsa (bk. Sezen, 2002) bu almadan elde edilen sonular iki ksmdadeerlendirmek gerekir: Birincisi, dinler mntesiplerinden talep ettii tutum vedavranlar erevesinde, zellikle mensuplarn tekinden farkllatran zgl(spesifik) bir din kimlikle ilikili hususlarda n yarg ve hogrszl artrc birilev stlenmektedir. kincisi ise birinci maddede sz konusu edilen hususlar dndakalan yerlerde, yani kiisel hogrszlk alannda dinin belirleyici bir etkisininolmad sylenebilir. Bununla birlikte u hususu da belirtmek gerekir ki, btndinler temelde mensuplarna bar, kardelik ve hogrl olmay emretmektedir.Buna ramen dindarlarn n yargl ve hogrsz olmalar onlarn dinin reti-lerini gerei gibi zmseyememi olmalarndan kaynaklanabilir. Nitekim baz ara-trmalarda dinsel retileri tam bir itenlikle yaayanlarn inanp da, samimi birekilde dinini yaamayanlara gre daha hogrl ve daha n yargsz olduklartespit edilmitir (Beit-Hallahmi & Argyle, 1997). Bununla birlikte Beit-Hallahmi(1989: 40); dindar psikologlarn, dini savunucu bir tarzda bu tr bulgular daha fazlan plana kartarak gerek dinde n yarg ve ayrmcln olamayacan iddiaettiklerini sylemektedir. Kukusuz gerek din ile alglanan ve bu erevedeyaanan din arasnda ciddi farkllklar olabilir. Ancak inanan her insan gerekdini kendisini kuatan sosyal evrenin sunduu ekilde ve kendi znel ynleriyleharmanlayarak alglad iin farkl din anlaylar olumaktadr. Bu da n yargltutum ve davranlar olumlu ya da olumsuz ynde etkileyen bir husus olarak kar-mza kmaktadr. nk Dittesin (1969: 632-633) dedii gibi, dinsel gelenekler

  • Do. Dr. Hasan Kayklk - Yrd. Do. Dr. Asm Yapc

    35

    ve bunlardan beslenen dinsel ideolojiler bireylerin zihinsel srelerini etkileyerekgrup kimliklerini kuvvetlendirebilir. Bu ise tekine ynelik olumsuz tutumlarartran bir husustur. Bu srete Argylenin (2000: 193) de vurgulad zere dinintemel retileri de etkin bir rol oynayabilir. Ancak u hususu zellikle hatrlatmaktafayda vardr ki, tekini olumsuz alglama ve n yargl bir tavrla dlamann teksorumlusu dinsel sebepler deildir. Esasen bireysel, sosyal, kltrel, ekonomik,siyasal vb. nedenler tekine ynelik tutumlarn olumasnda daha belirleyici bir roloynamaktadr (Allport, 1966). Mesela Beit-Hallahmi ve Argyle (1997) n yargldavranlarn nedenlerini aklarken baz dinsel gruplarn iddet ve saldrganlk ie-ren eylemleri zerinde durmaktadr. Biz buna ek olarak sz konusu eylemlerinyannda bu durumun baz lkelerin yaylmac ve smrgeci politikalarndankaynaklanabileceini de syleyebiliriz.

    Grld zere, din ve dindarln, bireyin tekine ynelik tutumlar ilenasl bir ilikiye sahip olduu meselesi tartmaya ak bir konudur. Dolaysyla buhususta elde edilen verilerden hareketle genellemeler yapma hususunda aceleciolmamak gerekir. Zira farkl rneklem gruplar zerinde farkl tekniklerle alma-larn yaplmasna ihtiya vardr. Bu sebeple elde edilen sonular sz konusu ara-trmann yntemi ve seilen rneklemin kendine has zellikleriyle deerlendirmeyealmak bilimsel ve nesnel bir tavr olacaktr. Ayrca Batda yaplan almalardaortaya kan Ortodoks, Katolik ve Protestan, yani genel anlamda Hristiyan dindar-l ile n yargl ve hogrsz tavrlar arasndaki pozitif ya da negatif ilikileri,dier dinlere zellikle slam dindarla genelleme hususunda da ihtiyatl davran-mak gerekir.

  • Genlerde Dinsel Hayatn tekine Ynelik Tutumlara Etkisi

    36

    Kaynaka

    Adorno T. W., Frenkel-Brunswik, E., Levinson, D. J. & Sanford, L. N. (1950). Theauthoritarian personality. New York: Harper-Row.Allport, G. W. & Ross, J. M. (1967). Personal religious orientation and prejudice.Journal of Personality and Social Psychology 5, 432-443.Allport, G. W. (1954). The nature of prejudice. Cambridge: Addison Wesley.Allport, G. W. (1960). Personality and social encounter: Selected essays. Boston:Beacon Press.Allport, G. W. (1966). The religious context of prejudice. Journal for the ScientificStudy of Religion 5, 447-457.Argyle, M. & Beit-Hallahmi, B. (1975). The social psychology of religion. London &Boston: Routledge & Kegan Paul.Argyle, M. (1965). Religious behaviour. London: Roudledge & Kegan Paul.Argyle, M. (1999). Din psikolojisi alanndaki yeni gelimeler. (ev., T. Kkcan),Dini Aratrmalar II (4), 195-208.Argyle, M. (2000). Psychology and religion: An introduction. London: Routledge.Batson, D. C. & Ventis, L. W. (1982). The religious experience: A social-psychologicalperspective. Oxford: Oxford University Presses.Beit-Hallahmi, B. & Argyle, M. (1997). The psychology of religious behavoir, beliefand experience. London & New York: Routledge.Beit-Hallahmi, B. (1989). Prolegomena to the psychological study of religion. London& Toronto: Associated University Presses.Billig, M. (1984). Racisme prjugs et discrimination. In: S. Moscovici (Ed.),Psychologie Sociale, (pp. 449-472), Paris: PUF.Dittes, J. E. (1969). Psychology of religion. In: G. Lindzey & E. Aronson (Eds.), TheHandbook of Social Psychology 5, (pp. 602-659), London: Addison-Wesley.Giddens, A. (2000). Sosyoloji. (Yay. Haz. H. zel ve C. Gzel). Ankara: AyraYaynlar.Glock, C. Y. (1998). Dindarln boyutlar zerine. (ev., M. E. Kkta), Y. Aktay, M.E. Kkta (Der.), Din Sosyolojisi iinde (ss. 252-274), Ankara: Vadi Yaynlar.Godin, A. (1986). Psychologie des expriences religieuses: La desir et la ralit. Paris:Le Centurion.Gorsuch, R. L. (1998). Din psikolojisi. Erciyes niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi10, 226-248.

  • Do. Dr. Hasan Kayklk - Yrd. Do. Dr. Asm Yapc

    37

    Gld, . (1998). Ar ularda siyasal tutumlara sahip niversite rencilerinin bazpsikolojik deikenler asndan karlatrlmas. Baslmam yksek lisans tezi,Ankara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Ankara.Gnay, . (1998). Din sosyolojisi. stanbul: nsan Yaynlar.Grses, . (2001). Klelik ve zgrlk arasnda din: niversite rencileri zerindesosyal psikolojik bir aratrma. Bursa: Arasta Yaynlar.Hkelekli, H. (1993). Din psikolojisi. Ankara: Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar.Karba, . (1999). Yeni insan ve insanlar: Sosyal psikolojiye giri. stanbul: EvrimYaynclk.Katba, . (1972). Sosyal deimenin psikolojik boyutlar: zmir lise rencilerizerinde bir inceleme. Ankara: Sosyal Bilimler Dernei Yaynlar.Katba, . (1973). Genlerin tutumlar: Kltrler aras bir karlatrma. Ankara:ODT Yaynlar.Kayklk, H. (2001). eitli meslek gruplarnda dinsel eilim ile hogrszlkarasndaki iliki. ukurova niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi I, 124-135.Klineberg, O. (1967). Psychologie Sociale. (Traduction de R. Avigdor-Coryell), Paris:PUF.Kota, M. (1995). niversite genlerinde dine bak. Ankara: Trkiye Diyanet VakfYaynlar.Kkta, E. (1993). Trkiyede din hayat: zmir rnei. stanbul: aret Yaynlar.Leyens, J.-P. & Yzerbyt, V. & Schadron, G. (1996). Strotypes et cognition sociale.(Traduction de: G. Schadron) Sprimont: Mardaga.Payette, M. (1970). Religion et prjug. Psychologie Franaise 15, 263-277.Peker, H. (2003). Din psikolojisi. stanbul: amlca Yaynlar.Pettigrew, T. F. (1958). Personality and socio-cultural factors in intergroup attitudes: Across-national comparison. Journal of Conflict Resoulition 2, 29-42.Rokeach, M. (1960). The open and closed mind. New York: Basic Books.Rose, A. M. (1951). Lorigine des prjugs, Paris: UNESCOSakall, N. (2001). Sosyal etkiler: Kim kimi nasl etkiler? Ankara: mge Kitabevi.Sezen, A. (2002). Dinin nyarglar zerindeki ift ynl etkileri. Baslmam YksekLisans Tezi, Dokuz Eyll niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, zmir.Stark, R. & Glock, C. Y. (1969). Dimensions of religious commitment. In: R. Robertson(Ed.), Sociology of Religion (pp. 253-261), New York: Penguin.erif, M. ve erif, C. W. (1996). Sosyal psikolojiye giri I-II, (ev., M. Atakoy, A.Yavuz), stanbul: Sosyal Yaynlar.

  • Genlerde Dinsel Hayatn tekine Ynelik Tutumlara Etkisi

    38

    Vergote, A. (1999). Din inan ve inanszlk. (ev., V. Uysal), stanbul: Marmaraniversitesi lahiyat Fakltesi Vakf Yaynlar.Wach, J. (1995). Din sosyolojisi. (ev., . Gnay), stanbul: Marmara niversitesilahiyat Fakltesi Vakf Yaynlar.Watt, W. M. (2002). Dinlerde hakikat: Sosyolojik ve psikolojik bir yaklam. (ev. A.V. Tatan, A. Kuat), stanbul: z Yaynlar.Yaparel, R. (1987). Yirmi krk ya aras kiilerde din hayat ile psiko-sosyal uyumarasndaki iliki zerine bir aratrma. Yaynlanmam doktora tezi, Ankaraniversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Ankara.Yapc, A. & Albayrak, K. (2002). tekini alglama balamnda dini gruplar arasilikiler. Dini Aratrmalar 5 (14), 35-59.Yapc, A. & Zengin, Z. S. (2003). lahiyat fakltesi rencilerinin dinin etkisinihissetme dzeyleriyle psiko-sosyal uyumlar arasndaki iliki. ukurova niversitesilahiyat Fakltesi Dergisi 3 (2), 65-127.Yapc, A. & Kayklk, H. (2005). Dinsel eilimler n yarg ve hogrszlkarasndaki ilikiler zerine psikolojik bir aratrma. ukurova niversitesi SosyalBilimler enstits Dergisi 14 (1), 143-426.Yapc, A. (2002). Din yaayn farkl grntleri ve dogmatik dindarlk. ukurovaniversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi 2 (2), 75-117.Yapc, A. (2004). Din-kimlik ve n yarg: Biz ve onlar. Adana: Karahan Kitabevi.Yzerbyt, V. & Schadron, G. (1996). Connaitre et juger autrui. Grenoble: PressesUniversitaires de Grenoble.

  • . . lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt 5, Say 1, Ocak-Haziran 2005

    blisin Trajik Hikayesi-Allah, eytan, nsan ve Ktle Dair-

    Yrd. Do. Dr. Mustafa ZTRK*

    zet: blis, eytann zel ismidir. Mslman filologlar bu kelimenin, Allahn rahme-tinden tmyle mit kesmek anlamnda b-l-s kknden tremi olduu kanaatin-dedirler. blis Allahn dman ve/veya sadece Dman diye de isimlendirilir.Fakat genellikle eytan diye anlr. blis Kuranda lemin yaratlyla ilgili olarakiki noktada karmza kar. yle ki Allah Ademi amurdan yaratr ve ona hayatnefesini fler. Ardndan meleklere bu ilk insana sayg gstermelerini (secde) emreder.Fakat blis, Ben kararm bir amurdan yarattn bu insana sayg gstermem diyeitiraz eder. Bunun zerine Allah, Defol oradan. Artk sen kovuldun. Kyamete kadarsana lanet olsun (al-Hijr 15/33-35) der. Bu arada blis, cezasnn kyamete kadar tehiredilmesini ister. Allah onun bu talebini kabul eder ve ona gerek iman ve ibadet sahibiolmayan herkesi saptrma gc baheder. Evet, Allah blise kyamet gnne kadarinsanlar ayartma izin verir; ancak onun Allaha gerekten kulluk edenler zerindehibir nfuzu yoktur. blis ilk olarak Adem ve Havvay Allahn emrine kar gelmehususunda ayartp onlar lmszlk aacnn meyvesinden yemeleri iin kkrtr. bliskyamet koptuktan sonra kendi yandalar ve gnahkrlarla birlikte cehenneme atlr.Anahtar Kelimeler: blis, eytan, Cennet, Cehennem Atei, Kyamet gn.

    Tragi(cal) Story of IblisAbstract: Iblis is a proper name of the devil. The Arab philologists consider that Iblisderives from the root b-l-s, because Iblis has nothing to expect (ublise) from the mercyof God. He is also known as Aduww Allah (The enemy of God) and al-Aduww(The Enemy). Finally he is given the common name of al-Shaytan. In the Quran heappears at two points in the story of the beginning of the world; when God he createdAdam from clay and had breathed into him spirit of life, He ordered the angels to bowdown before the first man, but Iblis refused to bow down before this mortal createdfrom malleable clay, and God cried, Then go thou forth hence, thou art accursed,

    * . . lahiyat Fakltesi Tefsir Anabilim Dal.

  • blisin Trajik Hikayesi -Allah, eytan, nsan ve Ktle Dair

    40

    and my recejtion shall be thy due until the Day of Judgement (al-Hijr 15/33-35). At hisown reguest, the punisment promised to Iblis is then deferred until the Day ofJudgement, and he is given power to lead astray all those who are not faitfull servantsof God. Thus until the Day of Judgement God allows Iblis to tempt men, but not the truebelievers the servants of God. The first of his misdeeds was to tempt Adam and Eve inthe Garden to incite them to disobey God, and to eat the fruit Tree of immortality.And the end of time Iblis is to be thrown into the fire of hell, with his host and with thedamned.Key Words: The Evil One, The Demon, The Garden, The Fire Of Hell, The Day ofJudgement

    GiriKurandaki anlatma gre blis-eytan, insann kozmik kaderinde ok esasl

    bir unsurdur. nk o, insann etin imtihannda saptrc, ayartc bir rol istemi;Allah da buna msaade etmitir. Nitekim ilk denemesinde baarl olup dem veeinin cennetten kovulmasna vesile olmutur. lh msaadenin sresi kyametgnnde dolduu iin blis-eytan ve zrriyeti hlen i bandadr. Bu yzden,insan kadim dmanna kar her dim tetikte olmal, onun errinden vefitlemesinden Allaha snmaldr. nk o daima Allahn inkr edilmesini ister,insana bo vaatlerde bulunur, gnahlar cazip klar, iki ve kumar gibi ktalkanlklarla insanlarn arasna dmanlk ve nifak sokar.

    Hsl, insan aldatma ve ayartmaya mezun olduu iin eytan srekli olarakktl empoze eder. Ama onun sz -ancak- rabbiyle ilikisi ya tamamen kopukveya zayf olan insanlara geer. O, dnyadaki yoldalarn ahirette terk eder veuhrev finalde yle der: Gerek u ki, Allah size gereklemesi mukadder bir szvermiti. Bense [her frsatta] size birtakm vaatlerde bulundum, ama [sonunda] siziyzst braktm. Sizin zerinizde hibir nfuzum yoktu. Ben sizi sadece [ktle]ardm; siz de bu arya icabet ettiniz. Bu yzden beni sulamayn, yalnzcakendinizi sulayn. [imdi] ne ben sizi kurtarabilirim ne de siz beni. Dorusu ben,sizin vaktiyle beni Allaha ortak komanz [da] reddetmitim.1

    1 14/brahim 22.

  • Yrd. Do. Dr. Mustafa ztrk

    41

    Kuranda zikri geen blis ve/veya eytana ait hususiyetlerin zeti budur.Ancak bu zet, onun hikayesinin -tabiri caizse- gelime ve sonu ksmna aittir.nk blisin trajik hikayesi Allahn, deme secde edin 2 emrine kar klabalamaktadr. Hikayenin balangcyla ilgili Kurn ifadeler zhir mansnahamledildiinde bilhassa kader veya ilh takdir temelinde baz teolojik problemlerortaya kmaktadr. Hal byle iken tefsir literatrnde konuyla ilgili ayetleringenellikle literal anlam dzeyinde yorumland grlmekte; ayrca hemen btnmslmanlarn Allah-blis diyalogunu ieren pasajlar ya gerekten vuk bulmubir konuma olarak algladklarna ya da gerek man ve mahiyetini anlamadklarhalde anlam gibi davrandklarna tank olunmaktadr.

    Kuranda Allah-blis Diyalogu

    Muhtelif surelerde esasa mteallik olmayan baz nanslarla yedi keztekrarlanan blisin hikayesi, Allahn meleklere deme secde edin hitabylabalar. Meleklerin tm bu ilh emre uyar, fakat blis bbrlenip rabbinin emrinekar kar.3 Bu arada Allah blise, Ben emrettiim halde seni [deme] sayg

    2 2/Bakara 34 ve konuyla ilgili dier ayetlerde geen secde kelimesinin szlkteki aslanlam, eilmek ve ba emektir. Nitekim Araplar, fazla meyveden dolay eilenhurma aacn, nahle scide diye nitelendirmiler; yine onlar, zerine binilecek hayvannyere kmesi iin de secede veya escede fiillerini kullanmlardr. Arap airin, Oradagreceksin ki, kk tepeler atlarn toynaklarna secde ediyorlar (teral-kme fhscceden lil-havfir) eklindeki dizesinde de secde kelimesi tezelll (boyun emek)mansnda kulla-nlmtr. Bu kelimenin szlkteki bir dier asl anlam da itaat etmekve sayg gster-mektir. 55/Rahmn 6 ve 16/Nahl 48-49. ayetlerde bu manda kullanlankelime, selam vermek ve aln yere koymak gibi anlamlar da iermektedir. 2/Bakara34. ayette geen, deme secde edin! ifadesindeki secde hakknda, tm mslmanlarbu secdenin ibadet olmadnda hemfikirdirler. nk ibadet maksadyla Allahtanbakasna secde etmek kfrdr. diyen Fahreddn er-Rz (. 606/1209) buradakisecdenin deme sayg gster-mek ve onu selamlamak anlamna geldiini belirtir. Ksaca,dem-blis balamnda zikre-dilen secde kelimesi, namaz esnasndaki malum pozisyonadelil, deer verme ve sayg gstermeye delalet eder. Eb Abdillh Fahreddn Rz,Mefthul-ayb, Beyrut 1993, II. 231-232.

    3 2/Bakara 34.

  • blisin Trajik Hikayesi -Allah, eytan, nsan ve Ktle Dair

    42

    gstermekten alkoyan nedir? diye sorar. blis, Ben ondan daha stnm. nksen beni ateten, onu amurdan yarattn. diye cevap verir. Bunun zerine Allah,Defol git oradan/cennetten. Senin orada byklk taslaman sz konusu olamaz.k git! Artk sen aalanm bir varlksn. buyurur. blis bu ilh paylamannardndan, Bana insanlarn tekrar dirilecekleri/diriltilecekleri zamana kadar mhletver. diye msaade ister. Allah, Peki sana mhlet verildi diyerek blisin isteineicabet eder. Ayrca blis, Beni sen azdrdn diye sitem eder ve bu azdrmayamukabil kendisinin de insanlar yoldan karmak iin elinden geleni yapacana dairyemin eder: Beni azdrmana karlk ben de onlar saptrmak iin senin dosdoruyolunun zerinde konulanacama and ierim. Onlarn nlerinden, ardlarndan,salarndan, sollarndan sokulacam ve sen onlarn pek ounun kreden kullarolmadn greceksin.4

    blisin bu serzeniine karlk Allah, imdi yerilmi ve kovulmu olarakoradan/cennetten k git! Andolsun ki insanlardan her kim sana tbi olursatmnz cehenneme dolduracam buyurur ve ok ciddi bir tehdit ieren buhitabn ardndan dem ve eine dnerek cennette diledikleri gibi yiyip imelerini,sadece bir tek aaca yaklamamalarn, aksi halde kendilerine yazk etmiolacaklarn syler. Derken, eytan ilk icraatn gerekletirir. dem ve einin edepyerlerini birbirlerine gstermek iin vesvese verir ve Rabbiniz size bu aac birermelek olursunuz veya ebed kalrsnz diye yasaklad der. Bu szlerini, Bengerekten size t vermekteyim diye teyit eder.5 20/T-h 120. ayete gre, Eydem! Sana ebedlik aac ile sonu gelmez bir saltanat gstereyim mi? diyenblis, sonunda dem ve eini ayartarak kendisiyle birlikte onlarn da cennettenkovulmalarna vesile olur.6

    Kssann Hicr suresindeki varyantnda, Ben kuru bir amurdan, kokumukara balktan yaratlm insana sayg gstermem diyen blisin kyamet gnne

    4 7/Arf 11-17.5 7/Arf 18-21.6 20/T-h 121-123.

  • Yrd. Do. Dr. Mustafa ztrk

    43

    kadar lanetlendii belirtilir. Ayrca blis, kendisini bizzat Allahn azdrdiddiasn burada da tekrarlar.7 blisin hikayesi, 17/sr 61-65. ayetlerde daha ksabir ekilde anlatlr ve hikayenin bu versiyonunda blis, Ben amurdan yaratmolduun bir varln karsnda saygyla eileceim yle mi?! dedikten sonra dahada kstahlaarak, Benden stn kldn u varla bak! ayet bana kyamete kadarmhlet tanrsan, and ierim, onun zrriyetini -pek az hari- kendime rm ede-ceim iddiasnda bulunur. Allah, Defol git! nsanlardan her kim sana uyarsa,tmnzn cezas kesinlikle cehennem olacaktr der ve ekler: Onlardan gcnnyettii kimseleri davetinle yoldan kar. Svarilerinle ve yayalarnla onlar istila et.Mallarna ve ocuklarna ortak ol. Onlara vaatlerde bulun. Ne ki, eytan, insanlaraancak bo vaatlerde bulunur. Hem sonra u muhakkak ki samimi kullarm zerindesenin hibir nfuzun olmayacaktr. Vekil (koruyucu) olarak rabbin yeter.8

    Kssann 38/Sd 71-85. ayetlerdeki varyant da dierleriyle hemen hemenayndr. Zira burada da Allah blise, Ey blis! ki elimle yarattm bu varlasecde etmekten seni alkoyan nedir? Kibre mi kapldn, yoksa ok mu yceldin?diye sorar. blis ise, Ben ondan daha hayrlym. nk sen beni ateten, onuamurdan yarattn diye cevap verir. Bu diyalogun ardndan Allah blise cennettenkovulduunu ve kyamete kadar lanetlendiini bildir. blis kyamete kadar mhletister ve Allah onun isteini kabul eder. Nihayet blis, ihlasl kullar dnda tminsanlar azdracan syler; Allah da buna karlk blisi ve ona uyanlarn tmncehenneme doldurmakla tehdit eder.

    Diyalog zerine Birka Mlahaza

    blisin Kurandaki hikayesine muttali olduktan sonra, bu hikayedekiilgin diyalogun gerekten vuk bulup bulmad meselesini tartmak gerektiikanaatindeyiz. Mfessirlerin yazdklarna baklrsa Allah ile blis karlkl konu-

    7 15/Hicr 28-40.8 17/sr 63-65.

  • blisin Trajik Hikayesi -Allah, eytan, nsan ve Ktle Dair

    44

    mutur. Hatta mfessirler Allahn blis ile bizzat konutuuna o kadar inanmlarki, bu konumann ne anlama geldiini kavramak iin zihinlerini epeyce yormu-lardr. Mesela Fahreddn er-Rz (. 606/1209) kendince ok nemli olan u soruyucevaplamaya almtr: Byk peygamberlerden hibiri blisin konutuu kadarAllahla konuamamtr. Oysa Allah Musay, Ne zaman ki Musa belirlediimizvakitte geldi ve rabbi ona hitap etti. (7/Arf 143) ve Allah Musa ile konutu(4/Nis 164) demek suretiyle ona kendisiyle konumasndan tr deer atfetmitir.Allah ile konumak byk bir eref-onur sahibi olmak anlamna geliyorsa, bubyk onur niin en yksek dzeyde blise verilmitir? Yok eer bu byk birerefe niliyet deilse, Allah bunu niin Musa iin tam bir terif sadedinde zik-retmitir?9

    Rz hikayeyi gerekten vuk bulmu bir diyalogun aktarm olarak telakkiettii iin ister istemez unlar da sylemek zorunda kalmtr: blisin demesayg gstermeye yanamamas ve ona dmanl sebebiyle lanetlenmesinden do-lay dem blisi ok iyi tanmasna ramen nasl oldu da ayn yer ve ortamdablisin szne kand ve nasl oldu da rabbi ve yardmcs olarak bildii Allahnszne kulak asmad? Her kim bu mesele zerinde kafa yorarsa derin hayretlere d-er ve sonuta kssann u gerei vurguladn idrak eder: Delil (klavuz-akl) nekadar ak ve gl olursa olsun, Allah takdir etmedike hibir fayda salamaz.10

    blisin hikayesi lafzen yorumlandnda Raznin ulat sonu mukadder-dir. Fakat, kullukla snanma tecrbemizin startn ilh iradenin tamamen keyf ta-sarrufuna irc etmek, dolaysyla blis ve demi irade ve eylem ynnden gr-nte hr ama gerekte mecbur olan birer piyon mesabesinde grmek ve nihayetiin iinden kamayp, Ne yapalm, Allah byle takdir etmi demek, hem insanzavall bir varlk durumuna drmekte, hem de bu dnyadaki varolu tecrbemizianlamsz klmaktadr. Oysa hakikat byle deildir. Daha akas, ibadet ve ubdi-yetle imtihanmzn menat, Allah ile blis arasnda cereyan eden polemie indir-

    9 Rz, Mefthul-ayb, XIV. 38.10 Rz, Mefthul-ayb, XXI. 127.

  • Yrd. Do. Dr. Mustafa ztrk

    45

    genebilecek kadar basit ve yzeysel olmamaldr. Bu sebeple, sz konusu kssa/hikaye literal dzeyde anlalmamaldr. Aksi halde blisin, adeta bir Bekt man-tyla rettii u etin sorulara cevap bulma zarureti hsl olur:

    blis [meleklere]: Ben Allah Telnn hem benim hem de insanlarnilah olduunu, Onun [her eyi] bildiini ve her eye gcnn yettiini,kudret ve meetinden sual olunmadn, bir eyi yaratmay dilediindeona sadece Ol dediini ve o eyin vcut bulduunu ve Onun hikmetsahibi olduunu kabul ettim. Ancak Allahn hikmetine ilikin baz so-rularm var. deyince melekler, Sorularn nedir ve ka tanedir? diyekarlk verir. Bunun zerine blis yedi tane der ve yle devam eder:

    1) Her eyden nce, Allah, yaratmadan nce ne yapp edeceimi bildiihalde beni niin yaratt? Beni yaratmasndaki hikmet nedir?

    2) radesinin muktezasnca beni yaratt. Peki, [Allah asndan] itaatiminbir faydas, isyanmn da bir zarar olmad halde beni niin kendisinibilip tanmak ve itaat etmekle mkellef kld? Byle bir mkellefiyetinhikmeti nedir?

    3) Beni yaratt ve mkellef kld. Ben de mkellefiyetim gerei Onun[ulhiyyetini] tandm ve itaat edilmesi gerektiini anladm. Peki yley-se beni niin deme secde etmekle ykml kld? Benim Allah biliptanmama hibir katk (ziyadelik) salamad halde byle bir zel tek-life muhatap olmamn hikmeti nedir?

    4) Beni yaratt ve genelde [kendisini bilip tanmakla] mkellef, zeldede deme secde etmekle mkellef kld. Peki deme secde etmeyincebeni niin lanetledi ve cennetten kovdu. Tek gnahm (!) Senden bakahibir varla secde etmem demek olduu halde Allahn beni lanet-leyip cennetten kovmasnn hikmeti nedir?

    5) Beni yaratt ve hem genel hem de zel olarak mkellef kld. taatetmeyince de lanetleyip [cennetten] kovdu. Peki yleyse beni niin ikin-ci kez cennete girip deme ulamama ve onu vesvesemle aldatmamaizin verdi? Eer beni cennete girmekten men etseydi, dem kesinlikle

  • blisin Trajik Hikayesi -Allah, eytan, nsan ve Ktle Dair

    46

    benden yana rahat eder ve orada ebed yaard. Byle olmadna grebu iin hikmeti nedir?

    6) Beni yaratt ve hem genel hem de zel olarak mkellef kld. Benilanetledi ve ardndan [tekrar] cennete girmeme msaade etti. Kapatl-mas gereken hesap dem ile benim aramda iken niin onun evladnabeni musallat etti? Hem de yle bir musallat etme ki, ben onlar[insanlar] beni grmedikleri yerden gryor, onlara vesvesemle tesirediyorum. Buna karlk onlar, sahip olduklar g ve kuvvetle bana hibir tesirde bulunamyorlar. Allah insanlar kendilerini aldatacak/ayarta-cak bir varln bulunmad bir ontik dzlemde selim ftrat zereyaratsa ve onlar da tamamen itaatkar kullar olarak yaasayd, bu durumelbette ok daha hikmetli olurdu? Byle olmadna gre bu iin hikmetinedir?

    7) Tut ki btn bunlar, yani Allahn beni mkellef klmasn, kendisineitaat etmeyince lanetleyip cennetten kovmasn, cennete girmekisteyince oraya girmeme msaade etmesini, deme ilimeme imkanvermesini, onun evladna musallat etmesini anladm ve kabul ettim.Peki yleyse ben izin isteyince niin bana mhlet verdi ve ben,nsanlarn diriltilecekleri gne kadar bana mhlet ver deyince bananiin, Sen bilinen vakte/kyamet gnne kadar mhlet verilenlerden-sin diye mukabele etti? Beni u an yok ettii takdirde dem ve dierinsanlarn derin bir oh ekeceine, lemde ktlkten eser kalma-yacana ve dahi lemin bekas da hayr ve gzelliklerle dolu birnizamla kim olduuna gre, [benden sdr olan] ktlklerin kolgezdii bu lemin mevcudiyetindeki hikmet nedir?11

    blisin kssasnda lafz manya itibar edildiinde bu sorulara -ki bu sorulargerekte insanoluna aittir-12 verilecek yegane cevap, Ben kdir-i mutlak Allah

    11 Ebl-Feth e-ehristn, el-Milel ven-Nihal, Beyrut 1997, I. 23-24.12 Mesela Alev-Bekt edebiyatnda Azmi Babaya atfedilen bir drtlkte u ifadeler yer

    alr: Sekiz cennet yaptn sen dem iin/demi cennetten kardn nin/Adn bykbala onun suun/Buday nene lazm harmanc msn Bu ve benzeri serzeni vesitemler iin bkz. Metin zdemir, slam Dncesinde Ktlk Problemi, stanbul 2001,s. 39-41.

  • Yrd. Do. Dr. Mustafa ztrk

    47

    olarak yapp ettiklerimden hi kimseye hesap vermem eklinde olur. Nitekimehristn de (. 548/1153) bu pasaj naklettii yerde Allahn aynen byle bircevap verdiini belirtmitir. Hi kuku yok ki, bu cevap Allahn deil, slmgelenekte Allah mutlak kudretle zdeletiren Er kelamclarna aittir. ZiraEarlere gre iyilik ve ktlk aklla deil, nakille (sem-vahiy) bilinir. Buna greiyi ve kt gibi deerler ancak Allahn beyanyla sabit olur. Szgelii Allah, zinaetmek gzeldir; hrszlk yapmak fazilettir deseydi, zina ve hrszlk bu ilh beyanzere pekla hasen (gzel) olurdu. Onun kudreti hibir snr tanmad iinfiillerinde sebeplilik (hikmet, illet) yoktur. Yapp ettiklerinden hi kimseye hesapvermedii ya da Onu hesaba ekecek hibir merci bulunmad iin, szgelii,cenneti hak etmi bir mmini cehennemde yakabilir. Adalet, cenneti hak edenicennete gndermek deil, Allahtan sdr olan fiilin kendisidir. Yani O ne yapyorsaadalet odur.13 Nitekim sk bir Ear taraftar olan Fahreddn er-Rz de Bakarasuresindeki dem kssasnn tefsirinde blisin yukardaki sorularna cevapmeyannda aynen byle sylemektedir. Bu konuyla ilgili szlerine, Gemi vegelecekteki tm insanlar bir araya gelip iyilik ve ktln (hsun-kubuh) aklenbilinebilir olduuna hkmetseler, yine de [blisin dile getirmi olduu] phelerdenkurtulacak bir snak bulamazlar. ifadesiyle balayan Rzye gre bu pheleribertaraf etmenin tek forml, Allahn blise verdii cevaptaki, Ben, kendisindenbaka hibir ilah bulunmayan Allahm ve yaptklarmdan dolay sorgulanmam (lsel amm efal) cmlesinde sakldr. Zira Allah nasl ki vcibl-vcut (varlzorunlu) bir varlktr; yani varl kendinden olup bir bakasna muhta deildir;ayn ekilde fiillerinde de her trl messir ve mreccihten bamszdr. Byleolmas hasebiyle Onun fiillerinde sebeplilik (hikmet, illet, ment) sz konusu

    13 Ebl-Muzaffer el-sferyin, et-Tebsr fid-Dn, nr. Kemal Ysuf el-Ht, Beyrut 1983, s.155; Fahreddn er-Rz, el-Erban, nr. A. Hicz es-Sekka, Kahire 1986, I. 350.

  • blisin Trajik Hikayesi -Allah, eytan, nsan ve Ktle Dair

    48

    olamaz; neyi niin, ne maksatla yaratt sorgulanamaz ve hibir itirazda bulunu-lamaz. Hsl, Allahn ulhiyyeti Mutezilenin akl terazisinde tartlamaz.14

    Son cmleden Mutezileye cevap verme gayretinin rn olduu anlalanbu gr, ne yapt ve ne yapaca belli olmayan bir tanr tasavvurunu telkinetmesi ve ayn zamanda mutlak cebr ve kadercilik (fatalizm) fikrini irap etmesihasebiyle asla makul ve makbul grlemez. Kald ki, iyilik ve ktlk (hsun vekubuh), esas itibariyle aklla bilinebilir bir mahiyete sahiptir. Yani adalet, ihsan,fazilet gibi kavramlarn hasen (gzel); zulm, nankrlk, haksz yere adam ldrmeve yalan syleme gibi fiillerin kabih (irkin) olduu, aklen zorunlu bilgilerle sbutbulur. te bu anlay savunmakla deerleri grecelikten kurtaran Mutezile, akl vedinin fiillere deer yklemediini, sadece onlarda mevcut olan asl ve zt nitelikleribeyan ettiini sylemitir. Buna gre, iyilik ve ktlk bir eyin mahiyetine dahilolup onun zsel bir vasfn tekil eder. lh adalet prensibi bunu iktiza eder. nk,sz konusu prensibe gre insan hr iradeye sahip bir varlktr ve bu iradesini iyilikynnde kullanabilmesi iin akl yetisiyle iyiyi ktden ayrt etmesi gerekir.Ayrca, akln deerlere ilikin bilgisinin kesin ve gvenilir bilgilerden saylmas iinbu deerlerin, ait olduklar fiillerin deimez nitelikleri olmas gerekir. zetle, iyiveya kt olarak nitelendirilen bir ey, srf Allah emredip yasaklad iin deil, oeye ait zsel bir vasftan dolay iyi veya ktdr.15 ayet, iyi ve ktnn illetiilh emir ve nehiy olsayd, Allah insaf ve adaleti nehyettii zaman bu iki erdeminkt (kbh) olmas gerekirdi. Keza, Allah, yalan ve zulm emrettiinde bunlarn daiyi olmas iktiza ederdi. nk illet her ikisinde de ayndr. Oysa hepimizce malum-dur ki, din d bir hayat tercih eden insanlar (mlhidler), ilh yasaktan ve yasakla-yandan bihaber olduklar halde zulmn ve yalann kt olduunu pekla bil-mektedirler.16

    14 Rz, Mefthul-ayb, II. 257-258.15 Ebl-Hasen Kd Abdlcebbr, el-Muht bit-Teklf, nr. mer es-Seyyid Azm-Ahmed

    Fud el-Ehvn, Kahire trz., s. 234-240; lyas elebi, Hsn-Kubuh, DA, stanbul1999, XIX. 61.

    16 Kd Abdlcebbr, erhl-Uslil-Hamse, nr. Abdlkerm Osman, Kahire 1965, s. 311.

  • Yrd. Do. Dr. Mustafa ztrk

    49

    Mutezile, adl prensibi kapsamnda insann kendine ait fiilin yaratcs(muhdis) olduu ve Allahn insanlara irade zgrl tand fikrini de savunur.Buna gre adl prensibi, insana ait kt fiillerin sorumluluunu Allahtan insanahavale etme amac tar. nk ilh adalet, gnah ileyeni cezalandrmay, iyilikyapan da mkafatlandrmay gerektirir. Dier bir deyile, adil olan Allah, mmineverdii sznde sdk olmak, kafire ynelik azap tehdidini de tahakkuk ettirmekzorundadr. Bu, ilh adaletin gereidir. Ancak, bu adaletin fiilen gereklemesi iininsann yapp ettiklerinde hr olmas, dolaysyla kendi fiilinden mesul tutulmasgerekir. Bunun aksi dnld, yani insann yapp etme kudreti nefyedildiitakdirde onun sevab ve ikba mstehak olmasndan sz edilemez. Kald ki, yaptilerde hr iradesi bulunmayan bir varl Allahn cezalandrmas apak birzulmdr. Hlasa, insann zgrl ile Allahn adaleti, maden bir parann ikiyz gibidir. Bunlardan birini yok saymak, zorunlu olarak dierini de yok saymaygerektirir ve bu durum hem beer varln hem de ilh fiilin abeslemesi gibi birsonuca mncer olur.17

    Btn bu mlahazalardan sonra bir kez daha belirtelim ki blisin Kuran-daki hikayesini kesinlikle temsl addetmek gerekir. Kanaatimizce, insann doa-snda zaten mevcut olan iyilik ve ktlk drts (takva-fcur yahut hayr-er)18

    arasndaki dim atmaya iaret eden bu hikaye ilk hitap evresindeki kltr, bilgive alg dzeyine uygun ekilde kompoze edilmi olup gerekte tamamen sembolikve/veya metaforik bir karaktere sahiptir. Hi phesiz, Kuran mahz hak ve haki-kattir; fakat onun bize sunduu hakikat, Allah katndaki gayb hakikatin ancak birgrngs ya da solgun bir glgesi olabilir. Baka bir deyile, Kuran vahyi insanidrakinin kavrayabildii kadar tamdr; ne ki insan dilinin, konuma yetisinin vekavramlarnn yetersizlikleriyle mall bir varlktr. Bu yzden, Allah insana hitapederken, bizim iyiliimizi isteyen Melek ve bizi ktye sevk eden eytan gibi

    17 Nasr Hmid Eb Zeyd, el-ttichul-Akl fit-Tefsr, Beyrut 1983, s. 215-216.18 91/ems 8.

  • blisin Trajik Hikayesi -Allah, eytan, nsan ve Ktle Dair

    50

    kavramlar kullanr. blis ve/veya eytan gerekte bir metafordur. Onun ne yapp et-tiini biz ancak psikolojik deneyimlerle anlarz. blisin deme secde etmeyireddetmesiyle ilgili hikaye, akln emirlerine boyun eme tutkusunu reddetmenin birmetaforu olarak da anlalabilir. blis insan Allahtan uzak tutan ve gerekte bizimkendi gnahmzdan ibaret olan mniann kiiletirilmesidir.

    Kald ki blisin hikayesi Kurana zg de deildir. nk buna benzerhikayeler kadim Mezopotamyadaki mitoloji edebiyatnn yansra Yahudi veHristiyan geleneinde de mevcuttur. Mesela Hristiyan kltrne ait bir metindegeen hikayeye gre Mikail, melekleri deme secde etmeye arr. Fakat blisdemin kendisinden daha aa ve daha toy bir varlk olduunu ileri srer veyandalaryla birlikte secdeyi reddeder. Bunun zerine blis ve yandalar yer-yzne srlr. Yine Hristiyan geleneine ait bir hikayeye gre Allah demebtn mahlukat zerinde hakimiyet baheder. Bunun zerine tm melekler onasecde eder; fakat blis onu kskanr ve Aslnda onun bana secde etmesi gerekir;nk ben k ve havaym; halbuki o sadece topraktr diyerek secdeyi reddeder.Bu kstah tavr yznden yandalaryla birlikte cennetten kovulur ve o zamandanitibaren eytan, cin vb. adlarla tesmiye olunur.19

    blis ve eytan Kelimelerinin Kkeni

    Kuranda blis kelimesi onbir ayette geer.20 Bu ayetlerin tmnde tekilolarak zikredilen kelimenin orijini tartmaldr. Mfessirlerin ekseriyetine gregayri munsarif bir kelime olan blis Arapada mit kesmek anlamna gelen iblskknden tretilmi bir isimdir.21 Buna karlk Eb Ubeyde (210/825), bnl-Enbr (. 328/940) ve Zeccc (. 311/923) gibi baz filolog mfessirler kelimenin

    19 Bkz. A.J. Wensinck, blis, A, stanbul 1993, V/II. 691.20 Bkz. 2/Bakara 34, 7/Arf 11, 15/Hicr 31-32, 17/sr 61, 18/Kehf 50, 20/T-h 116,

    26/uar 95, 34/Sebe 20, 38/Sd 74-75.21 Eb Cafer Muhammed b. Cerr et-Taber, Cmiul-Beyn, Beyrut 1999, I. 264-265; Eb

    Abdillah el-Kurtub, el-Cmi li Ahkmil-Kurn, Beyrut 1988, I. 203.

  • Yrd. Do. Dr. Mustafa ztrk

    51

    Arapa kkenli olmadn sylemilerdir.22 Baz Batl aratrmaclara gre ise buisim kar kmak, engellemek yahut sulamak anlamna gelen branca birkelime kknden tretilmitir. Jeffrey Burton Russele gre Hz. Muhammedinmuhtemelen Aramca konuan Hristiyanlardan rendii blis kelimesi,23 Yunan-caya hasm anlamna gelen diabolos szcyle evrilmi, oradan Latinceyediabolus, Almancaya teufel ve ngilizceye de devil szckleriyle aktarlmtr. Bukelime esas itibariyle rakip anlamna gelir ve bu asl anlamyla Eski Ahittebirka kez cins isim olarak geer.24

    Kuranda kimi zaman blise, kimi zaman da er reten tm cin ve insanlaraatfen kullanlan baka bir isim daha vardr: eytan (oulu: eytn). Batl bazaratrmaclara gre kelimenin tarihsel ve dilsel kkeni slam ncesi Yahudi veArap kaynaklarna uzanmaktadr. Buna gre kelime habs (kt) anlamnda b-ranca kkenli, insanst varlk anlamnda da Arapa kkenli olmaldr.25 Ms-lman dilciler, Kuranda genellikle insanlar aldatma ve ayartma ile balantlolarak blisten daha sk geen eytan kelimesinin kkenine dair iki ihtimal zerindedurmulardr. lkine gre eytan, uzak veya rak olmak anlamndaki -t-n keli-mesinden tremi ve hayrdan yahut ilh rahmetten uzak mansnda zel isimolmutur. Kuranda eytann sfat olarak geen ve kovulmu anlamna gelenracm kelimesi bu ihtimali glendirmektedir. kinci ihtimale gre ise kelimeyanmak veya fke ateiyle yanp tutumak anlamndaki -y-t kknden tre-tilmitir. Bu ihtimal, eytann ateten yaratlm olduunu bildiren ayetlerle teyit

    22 Eb shk ez-Zeccc, Menil-Kurn ve rbuh, Beyrut 1988, I. 114; Ebl-Ferecbnl-Cevz, Zdl-Mesr f lmit-Tefsr, Beyrut 1987, I. 65.

    23 Jeffery Burton Russel, Lucifer: Ortaada eytan, ev. Ahmet Fethi, stanbul 2000, s. 58.24 Jeffrey Burton Russel, eytan: Antikiteden lkel Hristiyanla Ktlk, ev. Nuri Plmer,

    stanbul 1999, s. 219. Eski Ahitteki atflar iin ayrca bkz. I. Samuel 29/24; II. Samuel19/22; I. Krallar 5/4; Mezmurlar 109/6.

    25 Bkz. Gerald Messadie, eytann Genel Tarihi, ev. Ik Ergden, stanbul 1998, s. 500.

  • blisin Trajik Hikayesi -Allah, eytan, nsan ve Ktle Dair

    52

    edilmitir. Ancak Mecduddn bnl-Esr ilk ihtimalin daha doru olduuna dikkatekmitir.26

    eytan, slm ncesi Arap toplumunda mevcut olan bir kavramdr. Zira ilgilikaynaklarda chiliye dneminde eytanlarn erkek ve diisinin bulunduuna ilikinbir inancn mevcudiyetine iaret edilmi; ayrca Cessse Hadisi diye bilinen birrivayette, dii bir eytan olduu dnlen, vcudu kllarla kapl ok garip biryaratktan sz edilmitir. Yine chiliye dneminde Araplar, kan damarlarn kes-meden hayvan boazlamay, eytan yarmas diye nitelendirmilerdir.27

    eytann Kuranda hem insanlar hem cinlere ait bir sfat olmas ve ok kereoul ekliyle kullanlmas, bunun nesnel gereklii bulunan bir varla iaretetmekten ziyade, soyut ktcl gleri ve/veya ktlk reten eitli unsur vefaktrleri imlediini dndrmektedir. Eb Ubeydenin, cin, insan ve hayvantrnden btn azgn varlklarn ortak ismi olarak tanmlad eytan, ayn zaman-da insandaki her trl kt huy iin de kullanlan bir isimdir. Nitekim bir hadiste,Kskanlk eytandr, fke eytandr (el-Hased eytnun vel-adabu eytnun)denmitir.28

    Eb Hill el-Askernin (. 400/1009dan sonra) u izah da eytann aslndabir ktlk imgesi olduuna iaret etmektedir: eytan, gzle grlmeyen birktcllktr. Bu yzden er reten insana eytan denir ama bu tr bir insan cinnolarak nitelendirilmez. nk eytan lafz ktlk mans ierir. Oysa cinn, sadecegizli oluu ifade eder. Bu nedenle, Allah eytan lanetledi dendii halde, Allahcini lanetledi eklinde bir ifade kullanlmaz. nk cin bir cins isimdir, eytan isebir sfattr.29

    26 Mecdddn bnl-Esr, en-Nihye f arbil-Hads, Beyrut trz., II. 475.27 Ali Osman Ate, Kuran ve Hadislere Gre eytan, stanbul 1996, s. 104-195. lgili

    hadisler iin ayrca bkz. Mslim, Fiten 119; Eb Dvd, Edh 17.28 Mecduddn el-Frzbd, Basiru Zevit-Temyz, nr. A. et-Tahv, Beyrut trz., III. 319-

    320.29 Eb Hill el-Asker, el-Furkul-Luaviyye, Beyrut 2000, s. 309.

  • Yrd. Do. Dr. Mustafa ztrk

    53

    Baz mfessirler, blisin isyan etmesinin bir sonucu olarak eytan adnaldn, bazlar ise Allah ile ilikisinde blis adnn, insanlarla ilikisinde ise eytansfatnn kullanldn ileri srmlerdir. Buna gre blis ve eytan ayn varlimlemektedir. Nitekim 2/Bakara 34. ayette Allahn secde etme emrine kar gelenvarln ismi blis olarak gemekte, ayn surenin 36. ayetinde ise dem ve einincennetten kovulmasna vesile olan varln ad eytan olarak zikredilmektedir.Sonu olarak, blis ve eytan, bilincimizin dnda alglanan dman ya da ktclbir gcn veyahut ykcln kiiletirilmesi, nesnelletirilmesidir. Buradaki kiile-tirmenin insan tarafndan alglanabilen somut bir karl olmasa da ktlnontolojik gerekliini inkar etmek mmkn deildir. Bu itibarla, eytan eski modabir figr deil, insan ruhunda kendisini hissettiren etkin ve srekli bir golgusudur.30 Kurandaki hikaye ise bu olgunun mitik bir dil dizgesi iinde tasviredilmesinden ibaret olsa gerektir.

    blisin Mahiyeti

    Kurandaki anlatnn zhirine gre blis objektif gereklii bulunan birvarlktr. Ancak onun ontik hviyeti ok ak deildir. Geri 18/Kehf 50. ayetteblisin cinlerden olduu belirtilir. Ancak, Allah-blis diyalogunun aktarld btnpasajlarda, onun deme sayg gstermemesi Allahn meleklere ynelik emriyleayn balamda sz konusu edilmektedir. Buradan hareketle denebilir ki blis aslndabir melektir. Fakat, blisin ateten yaratldn bildiren ayetler (7/rf 12, 38/Sd76) ile cinlerin ahlk ikircikliine mukabil meleklerin gnahsz olduklar veAllahn emirlerini harfiyen yerine getirdikleri dikkate alndnda, onun bir melekolmad sonucuna varlr. Bununla birlikte, meleklerin nrdan (k) cinlerinnrdan (ate) -ki bu iki kelime hem ses hem de etimoloji bakmndan birbiriyleilikilidir- yaratldna ilikin bilgiler esas alndnda, ontik bir hsmlktan szedilebilirse de problem yine de tam olarak zmlenmi olmaz. nk Muhammed

    30 Russel, eytan, s. 32-33.

  • blisin Trajik Hikayesi -Allah, eytan, nsan ve Ktle Dair

    54

    Abduh ve Reid Rzann da dikkat ektikleri gibi, melekler ile cinleri zsel olarakbirbirinden tefrik-temyiz etmemizi mmkn klacak bir delile sahip deiliz.31

    Nitekim Yunan-Roma felsefesi, Yahudilik ve Hristiyanlkta olduu gibi slamdada eitli ruhlar ve ruhn varlklar arasndaki ilikiler olduka bulanktr.32

    Buna mukabil, ounluk slam ulemas blisin melek tifesinden olduukanaatindedir.33 bn Abbasa isnat edilen bir rivayete gre onun asl ad Azzldir.Balangta drt kanatl byk bir melek iken Allahn emrine kar ktktan sonrabu konumunu kaybetmi ve eytan diye adlandrlmtr. Sahabe ve tbindengelen rivayetler arasnda blisin asl isminin Hris olduu, cennette bekilikyapt, dnya semasnda grevli meleklerin reisi olduu, yahut yeryznde meskunbulunan cinlerden biri olduu ve genlik anda Allah tarafndan gnderilen azapmeleklerince esir alnarak gklere gtrld, Allah tarafndan cinlere hakemveya ynetici olarak tayin edildii ve bu grevini bin yl srdrd, sonra gururakaplp bin yl boyunca cinler arasnda fesat kard, Allahn cinleri yok eden birate gndermesinin ardndan blisin ge iltica ettii ve demin yaratlna kadarok sdk bir kul olarak kald, meleklerin en alkan ve en bilgilisi olduu, bunedenle gkyz ile yeryzndeki tm varlklar sevk ve idare ettii, nihayet btnbu stn meziyetlerinden dolay kibre kaplarak Allahn emrine itiraz ettii vebylece rabbinin rahmetinden kovulmu bir eytan sfatyla mnev-rhn lemdenyeryzne srld yolunda da bilgiler mevcuttur.34

    blisin bidayette yksek rtbeli bir melek olduuna inananlara gre, bliscinlerdendi bilgisini ieren 18/Kehf 50. ayet, onun asl tabiatnn bir melek oldu-unu nakzetmez. yle ki, bn Abbasa gre blis aslnda melek familyas iindeyer alan bir kabileye mensuptur. Cin diye adlandrlan bu kabile zehirli ateten,

    31 Muhammed Reid Rz, Tefsrul-Menr, Beyrut 1999, I. 220.32 Russel, Lucifer, s. 61-62.33 Eb Muhammed bn Atyye, el-Muharrerl-Vecz, Beyrut 2001, I. 124.34 Bkz. Taber, Cmiul-Beyn, II. 262-264; Ebl-Fid bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm,

    Beyrut 1983, I. 75-77; a. mlf., el-Bidye ven-Nihye, Beyrut 1977, I. 61 vd.

  • Yrd. Do. Dr. Mustafa ztrk

    55

    dier melekler ise nurdan yaratlmtr.35 Dolaysyla, melekler ve cinler, hsmlkdereceleri tam olarak bilinmemekle birlikte, en azndan soyut-ruhani varlklar olma-s hasebiyle birbirine yakndrlar. Nitekim nr ve nr arasndaki benzerlik de bu ya-knla iaret etmekte, ayrca cin kelimesinin en genel erevede gzle grle-meyen gayri madd varlk anlamna gelmesi, melek ve cin arasndaki bir dierortak yn imlemekte ve muhtemelen bu sebeple blis, 2/Bakara 34. ayette melek-lere hitap balamnda anlmaktadr.36

    Ne var ki, slam alimleri, cinlerin son tahlilde meleklerden ayr olduunadikkat ekerek cin kelimesinin insan ve meleklerden ayr bir varlk trnn, yaniduyularla idrak edilemeyen, insanlar gibi irade sahibi olan, ilh emirlere uymaklamkellef klnan bir varlk trnn ad olarak kullanlmas gerektiini belirt-milerdir. Bilindii gibi, muhtelif ayetlerde cinlerin dumansz ateten (alev) yara-tld bildirilmitir.37 15/Hicr 27. ayette ise cinlerin, insann varlk lemine k-masndan nceki bir zamanda zehirli ateten yaratld belirtilmitir. Bu beyanlarson devirdeki baz mslman aratrmalar, cinlerin mahiyet itibariyle karbonasidinden, nlardan, enerjiden, ufolardan yahut mikroplardan ibaret olduunailikin birtakm teoriler gelitirmeye sevk etmitir.38

    Haddizatnda cin, farkl isimlendirmeler altnda kadm Smer medeniye-tinden bu yana varln srdren bir kavramdr. slam ncesi muhtelif din ve kl-trlerde edimmu, utukku, daimon-demon, genius, kuei, deva, kara neme-yek,leviathan, dibbuk gibi ok farkl isimlerle anlan cinler, slam ncesi Arap top-lumunda da ok yaygn bir inana mevzu tekil ediyordu. Bu inanca gre baz ta-lar ve aalarda, kuyu, maara ve benzeri yerlerde insan hayatna tesir eden

    35 Taber, Cmiul-Beyn, II. 261; bn Kesr, Tefsrul-Kurn, I. 75.36 Benzer grler iin bkz. Ebl-Ksm Rb el-sfahn, el-Mfredt f arbil-Kurn,

    stanbul 1986, s. 139; Rz, Mefthul-ayb, II. 233-235, XXI. 137.37 7/Arf 12; 38/Sd 76; 55/Rahmn 15.38 A. Saim Klavuz, Cin, DA, stanbul 1993, VIII. 9.

  • blisin Trajik Hikayesi -Allah, eytan, nsan ve Ktle Dair

    56

    varlklar mevcut idi. Ruhlar leminin iyi ve faydal olanlarn meleklerle cinlerin birksm, kt ve zararl olanlarn da eytanlar ve cinlerin dier ksm tekil ediyordu.Chiliye dnemi Araplar cinleri yeryznde oturan ilahlar olarak kabul ediyor,birok olayn onlar tarafndan gerekletirildiine inanyorlard. Ayrca, Allah ilecinler arasnda nesep ba kuruyor, cinleri Allaha ortak kouyorlard. Yine cahilArap kltrnde cinlerin de kabile ve gruplar hlinde yaadklarna, birbirleriylesavatklarna, frtna gibi baz tabiat olaylarnn cinlerden kaynaklandna ina-nlyordu. Ayrca, cinlerin insanlar ldrdkleri, baz cinlerin ise insanlara yardmettikleri ve hatta cinlerle evlenen insanlar olduu dnlyordu. Btn bunlarnyannda cinlerin ylan bata olmak zere eitli hayvanlarn suretine brn-dklerine, genellikle karanlk ve izbe yerlerde yaadklarna, insanlar gibi