Upload
others
View
9
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
14.05.2012
1
CRS Final Konuları
Çocuğu Tanıma Teknikleri
• Doğal Gözlem • Kontrollü Gözlem • Sorgu Cetvelleri • Görüşme Yöntemi • Sosyometri • Psikodrama • Testler • Projektif Teknikler • Resim Çizme
14.05.2012
2
Çocuğu Tanıma Teknikleri Doğal Gözlem
• Gözlem, çocukları incelemek üzere en çok kullanılan metotlardan biridir.
• Birçok pedagog, doğal gözlem yöntemiyle elde edilen bilgilerin, daha iyi kontrol edilebilen, ama sınırlı olan tekniklere oranla daha sağlıklı olduğunu savunmaktadır.
Çocuğu Tanıma Teknikleri Doğal Gözlem
• Bu yöntemin temelini, anne baba ya da diğer erişkinlerin, çocuğun günlük davranış gelişimini dikkatle izlemesi oluşturur.
• Bu metotla elde edilen bilgilerin düzensiz olmasına ve gözlemcinin kişisel yorumuna ağırlık verilmesine karşın, çocuğun davranış ve alışkanlıklarını tümüyle yansıtan bir yöntem olması nedeniyle değeri büyüktür.
14.05.2012
3
Çocuğu Tanıma Teknikleri Kontrollü Gözlem
• Kontrol edilebilen deney durumları içinde çocuğun gelişimini etkileyen değişiklikleri saptamak üzere kullanılır.
• Bu teknikle gözlemci bazı koşulları değiştirirken, diğerlerini sabit tutmaya çalışır ve değişimlerin incelenen obje üzerindeki etkilerine bakar
Çocuğu Tanıma Teknikleri Sorgu Cetvelleri
• Sorgu cetvelleri, çocukla ilgili gerekli bilgiyi almak üzere anne baba, ya da diğer yetişkinlere yöneltilirler.
14.05.2012
4
Çocuğu Tanıma Teknikleri Görüşme Yöntemi
• Sorgu cetvelleri gibi, görüşme tekniği de, soru-yanıt şeklinde, çocuk hakkında ya da doğrudan doğruya çocuktan bilgi, almayı amaçlar.
• Bu metodun sorgu, cetveline oranla daha kişisel olması nedeniyle, görüşmeciyle çocuk arasında başarılı bir diyalogun kurulabilmesi için sağlıklı görüşme ortamının hazırlanmasına özen göstermelidir.
Çocuğu Tanıma Teknikleri Sosyometri Tekniği
• Bu teknik, bir sınıfta her çocuğun, örneğin, «Herhangi bir ödevi hazırlamak üzere sınıf arkadaşlarından hangisiyle çalışmak istediğini» ya da «Hangi arkadaşını daha çok sevdiğini» söylemesine dayanır.
• Çocuklar yeterince beraber vakit harcamış olmalıdır.
14.05.2012
5
Çocuğu Tanıma Teknikleri Sosyometri Tekniği
• Alınan yanıtlara göre, çocuklar arasındaki ilişkileri göstermek üzere bir sosyogram oluşturulur.
• Sosyograma göre, çok sevilenler «Yıldızlar»; hiç ilişki kurulmayanlar «Yalnızlar»; «Reddedilenler»; ayrıca birbirine oy veren «Çiftler» ve «Üçgenler» ortaya çıkar.
Sosyogram
14.05.2012
6
Çocuğu Tanıma Teknikleri Testler
• Test, önceden standardize edilmiş sorular yoluyla bireyin ya da bireylerin davranışlarını saptamak amacıyla kullanılan sistematik bir yöntemdir.
• Testler genel olarak başarı ve kapasiteyi ölçmek üzere kullanılabildikleri gibi (zihinsel başarıyı ölçmek üzere kullanılan zekâ testleri gibi), davranış ve kişilik özelliklerini ölçmek için de kullanılabilirler.
• Bu amaçla uygulanan kişilik testlerinde denek, kendi benliğini uyarana yansıtma yoluyla kişilik özelliklerini deneyciye açıklamış olur.
Çocuğu Tanıma Teknikleri Testler
• Örneğin, çocuklar için hazırlanmış bir kişilik testi olan C.A.T. (Children's Apperception Test) testindeki bir planşı (test kartı) açıklarken, çocuk bu kart üzerindeki resimlere kendi dünyasından, sorunlarından yararlanarak yeni bir yorum getirmeye çalışmakta, böylelikle iç dünyasını yansıtma olanağı bulmaktadır.
14.05.2012
7
Çocuklar İçin Algı Testi (C.A.T.)
• C.A.T. testi, değişik pozisyonlarda çizilmiş hayvanları içeren 10 karttan oluşmuştur.
• Kız, erkek 3-10 yaş arası tüm çocuklara uygulanabilir
• C.A.T bir çocuk için çok önemli olan figürleri ve dürtüleri anlamamızı kolaylaştırmak amacıyla yaratılmıştır.
Çocuklar İçin Algı Testi (C.A.T.)
• Resimler özellikle beslenme problemleri ve genel olarak da oral problemler konusunda bilgi vermek;
• kardeş kıskançlığından kaynaklanan problemleri araştırmak;
• anne-baba figürlerine karşı tutumu ve bu figürlerin nasıl algılandığını ortaya çıkarmak ve bir çift (karı-koca) olarak anne-baba ile çocuğun ilişkilerini görmek üzere düzenlenmiştir.
14.05.2012
8
C.A.T. Kartı
T.A.T Kartı
14.05.2012
9
Rorschach Kartı
Rorschach Kartı
14.05.2012
10
Çocuğu Tanıma Teknikleri Psikodrama
• Psikodrama, bazı iç çatışmaları olan bireyin bazı rollerde oynama yoluyla duygusal sorunlarını çözebilmesi tekniğidir.
• Bu yöntem baş oyuncuyu kendine merkez alır. Oyun, başrol oyuncusunun geçmiş, şimdiki ve gelecekteki yaşamlarından değişik yüzleri içerebilir. Genellikle psikodrama derin duygusal kaynaklara doğru yönlendirilir.
• Rol oynama, psikodramanın temelini oluşturur. Psikodramatik teknikler arasında, hareket metodları, karşı karşıya gelme (karşılaşma) teknikleri, tiyatro oyunları, yeniden oluşturulan deneyimler ve sözsüz egzersizler sayılabilir.
Çocuğu Tanıma Teknikleri Psikodrama
• Bu tekniklerin çoğu Dr. Moreno ve arkadaşları tarafından bulunmuştur.
• Psikodrama yönteminde baş oyuncunun duygularını ortaya koyabilmek için ikili ya da kendi kendine konuşma, çok rollü oyun ya da tek kişinin rol aldığı monodrama gibi tekniklerden yararlanılır.
• Psikodramanın ikili konuşma - rol değişimi tekniğinde yardımcı kişi, baş oyuncunun iç duygularını açık seçik bir biçimde ifade edebilmesine ortam hazırlar.
14.05.2012
11
Çocuğu Tanıma Teknikleri Psikodrama
• Yardımcı kişi, baş oyuncunun kendi durumunu keşfetmesine fırsat verir. Bu iki kişiden rollerini değiştirmeleri ve yeniden oynamaları istenir.
• Bu tekniğin önemi, iki rolün birbirinden açıkça ayırt edildiği oranda artar. Çünkü bunlar, ya birbiriyle çatışırlar ya da birbirini tamamlarlar. Rol değişimiyle çocuk, karşıt ya da tamamlayıcı rolleri oynadıkça, sıkıntısını açığa vurur.
• Böylece farklı rollerin bilincine varır ve kendisini rahatsız eden nedenleri anlar
Çocuğu Tanıma Teknikleri Goodenough-Harris Bir Adam Resmi Çiz
• Başlangıçta çocuğun çizdiği insan figürü son derece basit ve eksikliklerle doludur.
• Tipik bir 3 yaş çocuğu bir adam resmi olarak baş resmi çizmeyi yeğler. Gözler, burun ve ağız çoğunlukla yüzde bulunur.
• 4 yaş çocuğu büyük başlı insan figürü çizmeye eğilimlidir ve başa kollar ve bacaklar eklemeye başlamıştır.
• 5 yaş çocuğu genelde başın yanında bedene de yer verir. Baş; göz, burun ve ağzı içermekte, bedenden kol ve bacaklar uzanmaktadır.
14.05.2012
12
Çocuğu Tanıma Teknikleri Goodenough-Harris Bir Adam Resmi Çiz
• Her yaşta bu çizgilere boyun, parmaklar, kulaklar gibi ayrıntıların eklenmesi beklenir.
• Yine çizgideki orantı yaşa koşut olarak daha uyumlu ve mantıksal olacaktır.
• Örneğin, 5 yaş çocuğunun çizdiği kafa çok orantısız ve bedenden büyükken, zamanla başın bedene göre giderek daha orantılı bir biçim aldığı görülür.
Çocuğu Tanıma Teknikleri Goodenough-Harris Bir Adam Resmi Çiz
• Resmin genel etkisini saptamak üzere resme bakan kişi kendi kendine şu soruları sorabilir:
• Resmi yapan mutlu mudur, üzüntülü mü?
• Arkadaş canlısı mıdır, değil midir?
• Başkalarıyla kolay ilişki içinde midir, değil midir?
• Sakin midir, duygularını kontrol edebilir mi, yoksa başkaları mı onun duygularını kontrol etmektedir?
• Etkin ve enerjik midir? Güçlü müdür, zayıf mı?
14.05.2012
13
Çocuğu Tanıma Teknikleri Temel Kabiliyetler Testi 5-7
• Temel Kabiliyetler Testi 5-7 bir grup testi olup, 5-7 yaş arası çocuklara uygulanmaktadır.
• T. G. Thurstone ve L. L. Thurstone tarafından geliştirilmiştir.
• Bu testin, 5-7 formu ülkemizde rehberlik ve araştırma merkezleri (RAM) tarafından ön seçim amacıyla yaygın olarak kullanılmaktadır.
• TKT 5-7, toplam 130 soru maddesi ve dört alt bölümden oluşmaktadır.
• Bunlar: dil kavramı, ayırtetme hızı, sayı kavramı ve yer kavramıdır.
Davranış Problemleri
14.05.2012
14
Alt Islatma (Enuresis)
• Çocuklar mesane kontrolü gerçekleşinceye kadar geceleri altlarını ıslatır
• Gündüz kontrol 2 yaş civarında
• Gece kontrol ise 3.5 – 4.5 yaşları arasında kazanılır
• 4 ya da 5 yaşından sonra hala alt ıslatma devam ediyorsa enuresis vardır
Alt Islatma (Enuresis)
• 4-5 yaş çocuklarının %15’i altını ıslatır ve bunların %80’i gece olur
• Erkeklerde kızlara oranla iki kat daha fazla görülür
14.05.2012
15
Alt Islatma (Enuresis)
• Birincil enuresis: vakaların %80 kadarı
• İkincil enuresis: %20 kadarı
• İkincil enuresis tuvalet eğitimi kazanıldıktan sonra gerileme sonucu oluşur
• Kardeşin doğumu, yeni eve taşınma, ruhsal gerginlik
Alt Islatma (Enuresis)
• İdrar ve dışkı kontrolü doğal olarak 4 yaşına kadar kendiliğinden gelişir
• Erken yaşlarda katı ve sert tuvalet eğitimi çocukta korku, hiddet, ve endişe uyandırır
14.05.2012
16
Alt Islatma Tedavisi
• Organik nedenlerin araştırılması
• Uyku ağırlığının giderilmesi
• Ruhsal çatışmaların önlenmesi
• Doğrudan tedavi: Çocuğa
• Dolaylı tedavi: Ebeveynlere
Alt Islatma Tedavisi
• Fonksiyonel ve psikolojik enuresisin tedavisinde mesane eğitimi yapılabilir
• Şartlı refleks oluşturulur
14.05.2012
17
Dışkı Kaçırma (Enkopresis)
• Organik bir neden olmaksızın çocuğun 3-4 yaşından itibaren dışkısını kontrol edemeyerek altını kirletmesi
• Alt ıslatmaya oranla daha az rastlanır
• Uygun olmayan tuvalet eğitimi, aile içi çatışmalar, annenin aşırı titizliği
Tedavisi
• Tıbbi: Laksatif ve fitil kullanılarak yapılan müdahale ve kontrol
• Psikanalitik: iç çatışmaların belirtisi.
– Doğrudan tedavi: oyun terapisi, psikoterapisi
– Dolaylı tedavi: aile terapisi, öğretmenle görüşme
• Davranışçı: çevrede değişiklikler yaparak davranışları kontrol etme
14.05.2012
18
Tuvalet Eğitimi
• Kültüre göre başlama zamanı değişir – 4.6 ay Londra, 7.8 ay Paris, 12.4 ay Stockholm
• ABD, 18-24 aylar arası (24 ay tavsiye edilen yaş)
• Çocukların çoğu 24-36 aylar arası tuvalet eğitimi alır (yaklaşık olarak 48. aya kadar sürebilir)
• Olası sorunlar – Erken eğitim vermeye yönelik baskı – kreşe verilen
çocuklar
– Ebeveyn çocuk ilişkisi: sinir krizleri, reddetme, ceza
Tuvalet Eğitimi
• Gerçekçi olmayan beklentiler
– Anne babalar ve hekimler çocukların gece
altını ıslatmadan uyuyabilecekleri yaş
konusunda farklı düşünür (2.75 yıl 5.13 yıl)
• Eğer tuvalet eğitimi 26 ay dan sonra
başlatılırsa daha erken başlatılmasına
oranla çocuk 2 kat daha hızlı öğrenir
14.05.2012
19
Tuvalet Eğitimi
• Hazır bulunuşluk 1. Mesane kontrolü
– Kasların istemli kontrolü
– Birkaç saat kuru kalma
2. Kaba Motor – Yürüme, tutma
3. Dil Gelişimi – Alıcı: 1 ve 2 aşamalı komutlar
– İfade edici: gereksinimleri iletme
4. Tuvalet ihtiyacını kontrol etme isteği
Müdahale Seçenekleri
• Tutma Kontrolü Eğitimi:
– İki hafta süresince çocuğu gittikçe artan periyotlarla idrarını tuttuğu için ödüllendirme
• Destekleyici yaklaşımlar:
– Eğitim
– Sıvı kısıtlaması
– Gece kaldırmaları
14.05.2012
20
Davranışsal Gündüz Tuvalet Eğitimi Programı
Vaka: 3 yaşında kız çocuğu tuvalet eğitiminde sıkıntı yaşamakta.
A. Normal iç çamaşırına geçin. Bu çocuğa yardım etmede önemli bir aşamadır. Altını ıslattır ıslatmaz ıslaklığın verdiği rahatsızlık duygusunu hisseder. Eğer gerekirse, iç çamaşırı üzerine plastik külot giydirilebilir.
B. Her yarım saatte bir çocuğu 5 dakika tuvalete tutun.
Eğer biraz da olsa idrarını ya da dışkısını yaparsa :
1) Alkış ve aferin verin!!!
2) Hemen şeker veya küçük bir parça çikolata verin
3) Çocuk istediği zaman tuvaletten kalkmakta serbesttir
Eğer 5 dakika boyunca bir şey yapmazsa – güzel denemeydi, aferin deyin. Şeker veya çikolata vermeyin.
Davranışsal Gündüz Tuvalet Eğitimi Programı
C. Eğer altını kirletirse... Olumlu Pratik 1) Berberce tuvalete gidin 2) Doğal bir ses tonuyla: «ıslak külotlar iyi değil“ veya
“ahh, ıslanmışsın” (daha fazla konuşmaktan çekinin) 3) Külotunu indirmesinde yardım edin 4) Tuvalete oturtturup birkaç saniye beklemesini
sağlayın 5) Kalkıp giyinmesine rehberlik edin 6) Beraberce kazanın olduğu yere gidin ve, “Şimdi alıştırma yapalım böylece bir daha ki sefere
kendi başına tuvalete”. Birden altıya kadar olan aşamaları 3 ila 5 kez tekrar edin. Böyle yağmak çocuğa kendine başına tuvalete gitme becerisini geliştirmede yardım eder. Bu işi eğlenceli bir hale getirin.
• Alıştırma esnasında yarım saatlik süre dolmak üzereyse tuvalete gittiğinde çocuğunuzun 5 dakika oturmasına izin verin.
14.05.2012
21
Davranışsal Gündüz Tuvalet Eğitimi Programı
• Eğer uzun süreliğine dışarı çıkacaksanız
ve tuvalete ulaşmak zor olacaksa çocuğun
altını bağlayabilirsiniz. Fakat eve gelir
gelmez normal külota geri dönmelisiniz.
Parmak Emme
• Parmak emme 3-4 yaşına kadar görülebilir
• Yaygın bir davranıştır
• Diş çıkarma, utanma, sıkılma, uyku
• 6 yaşını geçtiğinde dişlerde deformasyona, konuşma bozukluğuna neden olabilir
• Gerileme parmak emmeye neden olabilir
14.05.2012
22
Parmak Emme
• Çocuklar genelde yalnızken parmak emmektedirler
• Eldiven kullanmak, yarabantı kullanmak
• Davranış düzenleme programları
Tırnak Yeme
• 3-4 yaşlarından önce genelde rastlanılmaz
• Güvensizlik belirtisi olarak görülebilir
• Modelin taklit edilmesi ya da
• Baskıcı, otoriter aile, sevgisizlik, sürekli azarlama, kıskançlık
14.05.2012
23
Tırnak Yeme
• 3-4 yaşlarına kadar görmezden gelme
• Gururunu okşama ve olumlu dille tırnaklarını çirkin yapacağını açıklama
• Kendini güvensiz hissetmesine neden olan durumları tespit edip ortadan kaldırma
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
• DEHB, çocuğun yaşına uygun olmayan, süreğen bir dikkat eksikliği, hiperaktivite-dürtüsellik belirtileri göstermesidir (APsktryD; 2000)
14.05.2012
24
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
• Dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik
• DEHB’nun, MR ya da laboratuvar tetkikleri gibi fiziksel-somut göstergeleri yoktur.
• Bir çocuktan diğerine değişebilen karakteristik davranış örüntüleri ile anlaşılabilir.
• DEHB’na neden olan tek bir etmen / faktör henüz belirlenmemiştir.
• DEHB olan çocukların davranışları oldukça şaşırtıcıdır: Dikkatsizlikten kaynaklanan hatalar, yerinde oturamama, hiç bir işi bitirememe. Ancak kimi zaman ise oldukça istendik davranışlar gösterebilir.
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
• Ancak daha fazla çaba ya da katı disiplin kuralları çoğu zaman işe yaramaz, DEHB olan çocuklar zaten ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmaktadırlar
• Sonuçta da DEHB olan çocuklar incinmekte, karmaşa yaşamakta, üzülmekte ve yeterince dikkatli olmadıkları için suçlanmaktadırlar
• Çoğunlukla da bunun nedenini anlayamamaktadırlar
• DEHB olan çocuklar hayal kırıklığı ve umutsuzluk duyguları yaşarlar
• “Hiç arkadaşım yok, nasıl oyun oynanacağını bilmiyorum. Bu nedenle hep ağlıyorum, ne yapacağımı bilmiyorum”
• DEHB bir çocuğun hayatını oldukça olumsuz biçimde etkileyebilir, enerjisini tüketebilir, çok acı çekebilir, benlik saygısını düşürebilir ve tüm kişilerarası ilişkilerini olumsuz biçimde etkileyebilir.
14.05.2012
25
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
• DSM IV Tanı Ölçütleri “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu”
• (1) ya da (2)’nin olması
• 1) Aşağıdaki dikkat eksikliği belirtilerinden altı ya da daha fazlasını son altı aydır var olması ve (çocuğun) gelişim düzeyi ile tutarsız ve (çocuğun) uyumunu bozucu olması
Dikkat Eksikliği a) genellikle, ayrıntılara dikkat etmez ya da okul çalışmalarında, çalışmalarında ya
da diğer etkinliklerinde dikkatsizce hatalar yapar
b) genellikle, yaptığı işlerde ya da oyun etkinliklerinde dikkatini sürdürmekte güçlük çeker
c) genellikle, kendisiyle konuşulduğunda dinlemiyor gibi görünür
d) genellikle, yönergeleri takip etmez ve okul çalışmalarını, işlerini ya da işyerindeki görevlerini bitirmez (yönergeleri anlamak ya da karşı gelmek amacıyla değil)
e) genellikle, işlerini ya da etkinliklerini organize etmede güçlük yaşar
f) genellikle, süreğen zihinsel çaba gerektiren işlerden (okul çalışmaları ya da ev ödevleri gibi) kaçınır, hoşlanmaz ya da gönülsüzce ilgilenir
g) genellikle, işer ya da etkinlikler için gerekli şeyleri kaybeder (örn; oyuncak, okul ödevleri, kalem, kitap ya da araçlar)
h) sıklıkla, dış uyaranlardan kolayca dikkati dağılır
i) sıklıkla, günlük etkinliklerde unutkandır
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
• 2) Aşağıdaki hiperaktivite-dürtüsellik belirtilerinden altı ya da daha fazlasını son altı aydır var olması ve (çocuğun) gelişim düzeyi ile tutarsız ve (çocuğun) uyumunu bozucu olması
• Hiperaktivite
• a) sıklıkla eli ayağı kıpı kıpırdır ya da sandalyede ileri geri hareket eder
• b) sıklıkla, sınıfta ya da oturması beklenen ortamlarda yerinden kalkar
• c) sıklıkla, uygun olmayan ortamlarda koşturur ya da tırmanır (ergen ya da yetişkinlerde öznel yerinde duramama duyguları olabilir)
• d) sıklıkla, sessizce oyun oynamada ya da boş zaman etkinlikleriyle ilgilenmede güçlük yaşar
• e) sıklıkla, “her an harekete hazırdır” ya da “bir motorla çalışıyormuş” gibi hareket eder
• f) sıklıkla, çok konuşur
• Dürtüsellik • a) sıklıkla, sorulan soru tamamlanmadan cevap verir
• b) sıklıkla, sırasını beklemekte güçlük yaşar
• c) sıklıkla, başkalarının işlerine dalar ya da böler (örn; konuşma ya da oyunlara dalar)
14.05.2012
26
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
• DİKKAT TOPLAMA / TOPLAYAMAMA • Dikkat Kapasitesi: kısa bir süre içerisinde hatırlayabildiğimiz ya da
dikkatimizi yöneltebildiğimiz bilgi miktarı
• Seçici Dikkat: ilgili uyaranlara yoğunlaşamama ve çevredeki –gürülti gibi- dış uyaranlardan etkilenmeme
• Süreğen Dikkat / süreğen özen: dikkatini belli bir konuya uzun süre odaklayabilme ya da yorgunken dikkat edebilme.
• DEHB olan çocuklar çoğunlukla 3. maddede güçlük yaşarlar. DEHB olan çocuklar ilgilerini çekmeyen ya da tekrara dayalı bir iş yaptıklarında, performanslarının diğer çocuklara göre düştüğü gözlenmektedir
• Süreğen Dikkat Testi:
• Çocuklar bir bilgisayar önünde oturur ve ekrana sırayla çeşitli harfler gelir. Çocuğa, A harfinden hemen sonra Z harfi gelirse tuşa basması istenir. Eğer çocuk A harfinden sonra Z geldiğinde tuşa basmazsa, dikkatini toplayamadığı, A harfinden sonra Z gelmediği halde tuşa basarsa
dürtüselliğin olduğu düşünülür.
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
• DÜRTÜSELLİK
• Bilişsel Dürtüsellik : Organize olamama, hızlı düşünme ve yönlendirilmeye ihtiyaç duyma. Ödevini yaptığı halde teslim etmeyi unutma gibi
• Davranışsal Dürtüsellik: sınıfta gürültü yapma, sonuçlarını hiç düşünmeden davranma. Sessiz, sakin olmaları gereken durumlarda davranışlarını ketleyememe. Ütünün sıcak olduğunu bildiği halde dokunma
• Bilişsel ve davranışsal dürtüsellik akademik başarıyı yordamaktadır.
• Davranışsal dürtüsellik, antisosyal davranışları dolayısıyla davranım ve karşı gelme bozukluğunu yordamaktadır
14.05.2012
27
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
• DUR TESTİ: Dürtüselliğin ölçülmesi amacıyla geliştirilmiştir
• Çabuk ve kesin karar vermeyi gerektiren gerçek yaşam olaylarına benzetilerek geliştirilmiştir. Kişinin uygun kararı vermesi gereken durumlarda, ya davranışı gerçekleştirmesi, ya da gerçekleştirmeyi durdurması (ketlemesi) gerekmektedir.
• Çocuk bilgisayar önüne oturur ve belli harfler geldiğinde elindeki kumandada belli tuşlara basması istenir. Denemelerin 1/3’ünde ise dur sesi verilir; bu sesin geldiği denemelerde ise basmaması istenir.
• DEHB olan çocukların bastığı gözlenmiştir.
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
• ALT TİPLER
• Dikkat eksikliğinin baskın olduğu tip
• Hiperaktivite-dürtüselliğin baskın olduğu tip
• Karma tip
14.05.2012
28
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
• EK ÖLÇÜTLER
• Belirtiler 7 yaş öncesinden itibaren görülüyor mu?
• Belirtiler aynı yaştaki ve aynı cinsiyetteki çocuklardan daha sık ve daha yoğun görülüyor mu?
• Süreğen bir problem mi? (en azından 6 aydır)
• Birden fazla ortamda görülüyor mu?
• Sosyal ve akademik yaşamında bozukluklara / sorunlara neden oluyor mu?
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
• DSM’NİN SINIRLILIKLARI
• 1) Gelişimsel Duyarsızlık: Tüm yaşlara aynı belirtilerin uygulanması; tanıda yaşa ya da olgunluk düzeyine göre düzenleme yapılmaması (yaşla birlikte kimi belirtilerin azalmasına rağmen)
• 2) Kategorik Değerlendirme: Var ya da yok • 3) 7 yaş öncesi belirtilerin aranması belirsizlik
yaratmaktadır • 4) 6 aydır belirtilerin devam etmesi: Kimi küçük
çocuklarda belirtiler 6 ay sürmekte sonra ortadan kalkmakta
14.05.2012
29
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
• YÖNETİCİ İŞLEVLER: Bir amaca ulaşmak için problem çözmeye yönelik düşünme biçimini sürdürme yeterliliği. Kendini düzenleme, farkındalık, plan yapma, kendini izleme ve kendini değerlendirme
• Bazıları: • Bilişsel Süreçler: İşleyen bellek, zihinden hesaplama, plan yapma,
tahmin etme, düşüncede esneklik, organizasyon stratejilerini kullanma
• Dil Süreçleri: Sözel akıcılık, iletişim, kendine yönlendirilmiş konuşma • Hareket süreçleri: çaba harcama, üst-düzey yönergeleri izleme, tepki
ketleme, hareket koordinasyonu ve sıralaması • Duygusal Süreçler: duygu düzenleme, duyguların uyarılma düzeyi,
olgun yargılamada bulunma • DEHB olan çocuklar, bu alanlardan birinde ya da birkaçında sorun
yaşarlar
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
• Zeka: Yeterlikler ve Yetersizlikler
• En azından normal zekaya sahipler; pek çoğu oldukça parlak
• Güçlükleri, zeka düzeylerinin düşük olması değil, zekalarını günlük yaşam işlevlerine uyarlayamamaları
• Zeka puanları kardeşelrinden ortalama 10 puan daha düşük çıkıyor (zeka testlerinin zihinsel hesaplama alt testleri v.b.)
• Zeka testlerinin süreğen dikkat gerektirmesi de buna katkıda bulunuyor
• Dikkatlerini toplayamamaları zekalarının düşük olduğu anlamına gelmez
14.05.2012
30
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
• EK SORUNLAR
• Akademik İşlevler
• Öğrenme Bozukluğu
• Dil ve konuşma Bozuklukları
• Sağlık Sorunları: Üst solunum yolları, uyku, dışa atım problemleri, tik bozuklukları (seyrek)
• Kaza Yatkınlığı
• Risk Alma
• Kişilerarası problemeler
• Aile problemleri
• Akranlarla problemler
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
• Görülme sıklığı %3-5 • Her sınıfta en az bir çocuğun DEHB olduğu düşünülmekte • Erkeklerde görülme sıklığı iki / üç kat daha fazladır • Tüm toplumlarda ve kültürlerde görülmekte • Belirtiler yaşla birlikte değişmekte • Zor bebek mizacını, 3-4 yaşlarında hiperaktivite ve dürtüsellik
izlemekte, okul çağında buna dikkat eksikliği eklenmektedir • Kimi DEHB belirtileri yaşla birlikte azalmasına karşın, çoğu
insan için yaşam boyu süren bir bozukluktur
14.05.2012
31
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU KURAMLAR VE NEDENLER
Motivasyon Bozukluğu: Ödül ve cezaya karşı duyarlıkta bozukluk; ödüle daha fazla duyarlı cezaya duyarsız olma
Uyarılma Bozukluğu: Uyarılma düzeyinin aşırı yüksek ve sıklıkla da aşırı düşük olmasıyla ilgili bozukluk. Kendilik uyarımı düşük olan çocuğun uyarım ihtiyacının bir göstergesi hiperaktivitedir
Kendini Düzenleme Bozukluğu: Davranışlarını düzenlemed düşünce ve dili kullanmama bozukluğu
Davranışı Ketleme Bozukluğu: Davranışı engelleyememe bozukluğu, özellikle davranış bir kez başladığında
Genetik Risk
Hamilelik dönemi riskler: sigara, alkol, doğum komplikasyonları
Dopamin geçişlerinde bozukluk; ön lob anormallikleri
Uygunsuz davranışları baskılamada başarısızlık
Yönetici işlev bozuklukları: işleyen bellek, kendini düzenleme
Davranışsal belirtiler; drtsllk, dkktszlk, hprktvt
Sosyal ve akademik işlevlerde sorunlar
Ebeveynlikte sorunlar
Davranım ve karşı gelme bozuklukları
DEHBna ilişkin olası bir gelişimsel patika
14.05.2012
32
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU TEDAVİ
• 1) Uyarıcı İlaçlar: Belirtilerin ev ve okulda azalmasına yönelik
• 2) Ebeveyn Eğitimi: Yıkıcı, zarar verici davranışlarla evde başetme, ebeveyn-çocuk çatışmalarını azaltma, istendik davranışları artırma, kendini düzenleme davranışlarını artırma
• 3) Eğitsel Müdahale: Yıkıcı, zarar verici davranışları okulda/sınıfta azaltma, akademik başarıyı artırma, istendik davranışları artırma, kendini düzenleme davranışlarını artırma
• 4) Tatil Tedavi Programları: Yoğun bir programla, evde ve okulda istendik davranışları artırmaya yönelik tatil tedavi programları
• 5) Aile Danışması: Ailedeki bireylerde DEHB’ndan kaynaklanan stresi azaltma, duygudurum bozukluklarını ve evlilikle ilgili sıkıntıları azaltma
• 6) Destek Grupları: DEHB gösteren çocukların ebeveynlerinin bilgi ve deneyimlerini paylaşmaları, duygusal destek sağlamaları
• 7) Sosyal beceri Eğitimi: Kişilerarası ilişkilerdeki çatışmaları çözme, önleme, istendik akran ilişkileri geliştirme
• 8) Bilişsel-Davranışçı kendilik kontrol eğitimi: Problem durumları farketmeyi, bu ortamlara bilişsel ve davranışçı tepkiler vermeyi, DEHB belirtileriyle başetmeyi ve kendini pekiştirmeyi öğrenme
• 9) Bireysel Danışma: Kişisel endişelerini ve duygularını paylaştığı destekleyici bir ilişki sağlama
DAVRANIM BOZUKLUKLARI
• Bu alanda çalışan uzmanların çalışmalarına ve halkın yoğun tepkisine rağmen gençler arasında antisosyal, yıkıcı ve şiddet davranışları tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de artarak devam etnektedir.
• Gençlerin sergilediği antisosyal davranışlar, “saldırganlık insanın doğasında vardır; kimi çocuklar doğuştan kötüdür” ya da şiddet “çürüyen, değerlerini yitiren toplumun belirtileridir” gibi popüler görüşleri yaygınlaştırmaktadır.
• Acilen, hem bu çocuklara ve hem de bu çocukların zarar verdiği çocukları anlayıp, onlara yardım etmek gerekmektedir.
14.05.2012
33
DAVRANIM BOZUKLUKLARI
• Çocuklarda görülen davranım bozuklukları ve antisosyal davranışlar yaşarına uygun olmayan eylemler ve tutumlardır. Bu eylem ve tutumlar ailenin beklentilerini, toplumsal normları, ve diğer insanların kişisel haklarını ihlal etmekte, ya da mallarına / eşyalarına zarar vermektedir.
• Davranım bozuklukları pek çok davranışı içerebilir: vurma, küfür etme, öfke krizi, vandalizm, şiddet, hırsızlık, hakaret.
• Bu problemlerin nedenleri ve sonuçları oldukça farklılık gösterebilir.
• DB gösteren çocukların davranışları bizi şoke etse de, bu çocukların oldukça olumsuz ev ve mahalle koşullarında yaşamaktadırlar.
• Pek çoğu fiziksel istismar, ihmal, fakirlikle başetmek zorunda kalmakta, çok çeşitli suçları işemeye maruz bırakılmaktadırlar.
DAVRANIM BOZUKLUKLARI
• Pek çok genç insan ailesenin ya da toplumun kurallarını zaman zaman ihlal eder.
• Gençlerin %95’i zaman zaman a) yalan, b) kavga, c) okulu asma, d) evden kaçma, e) eşyalara zarar verme f) alkollü araba kullanma gibi davranışları gösterdiklerini itiraf etmişlerdir
• Sadece %5’i bu davranışları hiç yapmamışlardır; bunlar da aşırı kaygılı, sosyal becerileri düşük v.b. Gençlerdir.
• Gelişim sürecinde antisosyal davranışların
14.05.2012
34
DAVRANIM BOZUKLUKLARI
• Okulöncesi dönemdeki çocukların %50’sinin yalan, sözdinlememe, eşyalara zarar verme, ergenlerin %10’u.
• Çocukların gösterdiği antisosyal davranışlar, söz dinlememeden kavgaya kadar yoğunluk / şiddet açısından değişebilir
• Bazı antisosyal davranışlar yaşla azalırken (evde söz dinlememe) bazıları artmaktadır (zorbalık davranışları)
• Çocukluk döneminde erkeklerde fazla, ergenlikte kızlar ve erkekler arasında fark yoktur.
• Çocukluktaki fiziksel saldırganlıkla ileri yaşlardaki saldırganlık arasındaki korelasyon .70 (IQ kadar yüksek bir korelasyon).
DAVRANIM BOZUKLUKLARI
• Çocukların çoğunda antisosyal davranışlardan bazıları görülse bile, ancak %5’i tanı almakta, bu davranışları yoğun ve sürekli biçimde göstermektedirler.
• Dışayönelim bozuklukları a) suçlu: kuralları ihlal etme; evden kaçma, ateşe verme, çalma, okuldan kaçma, alkol ve uyuşturucu kullanma, vandalizm b) saldırganlık: kavga etme, zarar verme, söz dinlememe, kafa tutma, tehdit etme, okulda yıkıcı davranışlar
14.05.2012
35
DAVRANIM BOZUKLUKLARI
Yıkıcı
Yıkıcı Olmayan
Örtük Açık
Hayvanlara zarar verme Mal /eşya zarar
Saldırganlık
Otoriteye karşı gelme Karşı gelme davranışı
Vandalizm Çalma
Ateşe verme
Yalan
Saldırı İntikam, kindar
Acımasız Başkalarını suçlama
Kavga
Zorbalık
Alıngan
Tartışır
Sinirli İnatçı
İddiacı Öfke krizi
Rahatsız edici
Küfür
Kuralları ihlal
Evden kaçma
Okuldan kaçma
Alkol uyuşturucu
DAVRANIM BOZUKLUKLARI DSM-IV Tanı Ölçütleri
A. Diğerlerinin temel hakları ya da en önemli toplumsal normların ya da kuralların
ihlal edildiği, tekrarlayıcı ve süreğen bir davranış örüntüsünün eşlik ettiği
aşağıdaki belirtilerden üçünün (ya da daha fazlası) son 12 ayda görülmesi;
ölçütlerden en az birinin son altı ayda varolması:
İnsanlara ve hayvanlara saldırganlık
1) Sıklıkla diğerlerine zorbalık yapar, tehdit eder ya da yıldırır
2) Sıklıkla fiziksel kavgaları başlatır
3) Başkalarına ciddi zararlar verebilecek bir silahı kullanmıştır (örn; tuğla,kırık şişe,
bıçak, tabanca, sopa)
4) Fiziksel olarak diğerler insanlara karşı acımasızdır
5) Fiziksel olarak hayvanlara karşı acımasızdır
6) Hırsızlık (başka birine karşı) (örn; saldırıp soyma, cüzdan aşırma, haraçla para
sızdırma, silahlı soygun, )
7) Cinsel etkinlik için başka birine zor kullanma
Mala zarar verme
8) Ciddi bir zarar vermek niyetiyle, bilerek yangın çıkarma
9) Bilerek başkalarının malına zarar verme (yangın çıkarma dışında)
14.05.2012
36
DAVRANIM BOZUKLUKLARI DSM-IV Tanı Ölçütleri
Aldatma ya da hırsızlık
10) Başka birinin evine, binasına ya da arabasını girme
11) Sıklıkla bir şey elde etmek ya da yükümlülüklerden kaçınmak için yalan söyler
12) Kurbanla (mal sahibiyle) karşılaşmadan önemli sayılabilecek şeyleri çalma (örn;
dükkana zorla girmeden mağaza hırsızlığı, sahtekarlık)
Kuralların ciddi biçimde ihlali
13) Sıklıkla, anne-babanın yasaklamasına karşın geceyi dışarda geçirme -13 yaşından
önce-
14) Anne-babanın ya da velayetinin bulunduğu evden en az iki kere kaçıp geceyi dışarda
geçirme (ya da bir kez kaçıp uzun zaman sonra dönme)
15) 13 yaşından önce; sık sık okuldan kaçma
DAVRANIM BOZUKLUKLARI Ek Özellikler
• 1.DB gösteren çocukların çoğu normal zekaya sahiptir; bir bölümünün zekası akranlarından ortalama 8 puan daha düşüktür.
• 2.DB gösteren çocukların sözel zekaları performans zekalarından daha düşüktür: Bu özellik, dinleme, okuma, problem çözme, kendini ifade etme, yazma işlevlerini olumsuz yönde etkileyebilir
• 3. Sözel becerilerdeki bozukluk, antisosyal davranışlarına katkıda bulunabilir: kendini kontrol etme, başkalarının duygularını anlama gibi
• 4. Davranışlarının sonuçlarını düşünmezler; başkaları üzerindeki etkisini umursamazlar
• 5. Dürtüsel davranışları ketlemezler; sosyal değerleri ya da ileride sahip olacakları ödülleri düşünmezler; değişen durumlara göre davranışlarını değiştirmezler. (Yönetici İşlev bozuklukları)
14.05.2012
37
DAVRANIM BOZUKLUKLARI Ek Özellikler
• 6. Okul problemleri: Okulda başarısızlıklar, motivasyon düşüklüğü, öğretmen ve akran ilişkilerinde problemler
• 7. Düşük benlik saygısı: düşük benlik saygısının DB’na neden olduğu düşünülmüyor; çünkü antisosyal davranışların şişkin ve değişken kendilik algısı ile bağlantılı olduğu düşünülmekte.
• 8. Abartılı akran kabulu algısı var: Buna yönelik bir tehdit şiddet davranışlarının sergilenmesine kaynaklık ediyor; böylece benlik saygısının düşme tehlikesi engelleniyor
• 9. Akran İlişkileri: sözel ve fiziksel şiddet, sosyal beceri düşüklüğü, bazıları popüler olabilir ancak çoğu akranları tarafından dışlanmakta. Seçtikleri arkadaşları da kendi düşünce ve davranışlarına benzer olanlar
• 10. Ergenlikteki antisosyal davranışları yordayan en önemli faktör: antisosyal arkadaşlar
• 11. DB gösteren çocukların bir bölümü okulda ZORBA olmakta
• 12. Aile problemleri
DAVRANIM BOZUKLUKLARI Ek Özellikler
12. Aile Problemleri:
• Antisosyal davranışlarla aile problemleri arasında yüksek korelasyon
• İki tip aile işlev bozukluğu
• 1) Genel aile bozukluğu: ebeveyn patalojisi, ailede antisosyal davranış tarihçesi, evlilik sorunları, yetersiz destek, antisosyal aile değerleri
• 2) Aile işlevlerinde ve ana-babalık /ebeveynlik pratiklerinde bozukluklar: katı disiplin, yetersiz gözetim-denetim, yetersiz duygusal destek, ebeveynlerin disiplin konusunda farklı görüşlerde olması, AİLE İÇİ ŞİDDET, AİLENİN SOSYAL İZOLASYONU
13. Madde kötüye kullanımı
14. Görülme sıklığı %2-%6. erkeklerde 4 kat fazla; ergenlikte eşitleniyor.
14.05.2012
38
DAVRANIM Problemlerinin Yaşam Boyu Gelişimi
Evre I Anti sosyal ebeveyn, stresler,
dede -
anneanne/babaannenin
yetersizliği
Ebeveynin madde
kötüye kullanımı
Çocukta Zor mizaç,
düşük benlik saygısı
Evre II Akademik başarısızlık Akran reddi, depresif
duygudurum
Ebeveyn reddi
Evre III Sapkın akran grubu Madde kötüye
kullanımı, Meslek
seçimine hazırlanmada
güçlükler
Ergen
suçluluğu/yasadışı
davranışlar
Evre IV Islahevleri, hapishane İşsizlik, işi sürdürmede
güçlük
Evlilik sorunları
SALDIRGAN DAVRANIŞLAR GÖSTEREN ÇOCUKLARIN SOSYAL ORTAMLARDA SERGİLEDİKLERİ DÜŞÜNME VE DAVRANIŞ BİÇİMİ -
AŞAMALARI
Evre I
Kodlama
Karar vermeden önce, çok az ipucundan yararlanırlar,
davranışa geçmeden önce, olay hakkında bilgi almazlar
Evre II
Yorumlama
Muğlak olaylara düşmanca yükleme
Evre III
Tepki araştırması
Saldırgan tepki gösterirler, sosyal problem çözme bilgi ve
becerisi düşük
Evre IV
Tepki Kararını
verme
Saldırgan çözümlerin tercihi
Evre V
Davranış / eylem
Sözel davranışların yetersizliği, sergilememe, fiziksel saldırı
14.05.2012
39
KARŞI GELME BOZUKLUĞU
• KGB olan çocuklar yaşlarına uygun olmayan bir inatçılık, düşmanlık gösterirler ve uygunsuz / sapma davranışları gösterirler.
• KGB’nun DSM’de yer alma nedenlerinden biri -erken dönemde görülen antisosyal ve saldırgan davranışları- yani, okul öncesi ve ilköğretim çağı çocuklarını erken yaşta belirlemektir.
• DB ve KGB belirtilerinde örtüşme vardır; ancak KGB gösteren çocukların bir
KARŞI GELME BOZUKLUĞU DSM-IV Tanı Ölçütleri
• A. Negatif, düşmanca ve sapma davranış örüntüsünün6 ay sürmesi ve aşağıda belirtilen 4 (ya da daha fazla) belirtinin olması
1) Sıklıkla öfkesini kontrol edemez 2) Sıklıkla yetişkinlerle tartışır 3) sıklıkla, yetişkinlerin koyduğu kurallara ya da isteklerine karşı gelir ya da
onlara uymayı reddeder 4) Sıklıkla bilerek insanları sinirlendirir 5) Sıklıkla, kendi hataları ya da istenmedik davranışları için başklarını
suçlar 6) Sıklıkla alıngandır ya da kolaylıkla başkalarına sinirlenir 7) Sıklıkla öfkelidir ya da küser 8) Sıklıkla kindar veya intikamcıdır Not: Aynı yaş grubundaki ya da gelişim düzeyindeki kişilerden daha
sıklıkla davranış gerçekleştiğinde ölçütün karşılandığı kararı verilir. Not. Davranım bozukluğu tanısı konduğunda, KGB tanısı konmaz.
14.05.2012
40
DAVRANIM BOZUKLUĞU VE KARŞI GELME BOZUKLUĞU NEDENLER ?
• Baskı Kurma (Coercion) Kuramı (G. Patterson; 1992). Antisosyal davranışların gelişiminde ebeveyn-çocuk etkileşimi önemlidir.
• Bu süreç dört aşamalı kaçınma koşullaması patikasını izler.
• Ebeveynin taleplerini yerine getirmemek ve bundan kaçınmak için çocuk artan oranda istenmedik davranış sergilemeyi öğrenir
• Bu sürece “pekiştireç tuzağı” denir
DAVRANIM BOZUKLUĞU VE KARŞI GELME BOZUKLUĞU NEDENLER ? Baskı Kurma (Coercion) Kuramı (G. Patterson; 1992)
(Ödev yapması beklenen çocuğun TV izleme davranışı örneği)
I. Adım Anne bağırır; “ev ödevini yapman gerekirken neden TV izliyorsun?”
(anneden çocuğa ceza)
II. Adım Çocuk hemen –tartışmacı biçimde- cevaplar “okuldan nefret ediyorum,
öğretmenim aptalın teki, bugün ödev vermedi” (Çocuğun annenin
bağırmasını, azarlamasını cezalandırması; böylece –uzun dönemde-
çocuğun ev ödevleri, okul problemleri konusunda herhangi bir tepkide
bulunmasını azaltacaktır)
III.
Adım
(Anne ev ödevi talebinden vazgeçer; ev ödevi olmadığı cevabından
memnundur) Sesini düşürür ve “Öğretmeniniz hala o sıkıcı kıyafetleri mi
giyiyor? Yine öyle mızmız mı? Der. Annenin ev ödevi talebinden
vazgeçmesi çocuğu olumsuz pekiştirir. Bir daha böyle bir talepte
bulunduğunda, annesiyle tartışacak ve büyük bir olasılıkla annesine
bağıracak, bir şeyler fırlatacak v.b.
IV.
Adım
Annesi talebinden vazgeçtiği anda, çocuk tartışmayı bırakır (annenin
olumsuz pekiştirilmesi); ve nötr hatta pozitif cevap verir. Öğretmenimiz
gerçekten çok mızmız bir kadın, herkes onla dalga geçiyor
14.05.2012
41
DAVRANIM BOZUKLUĞU VE KARŞI GELME BOZUKLUĞU NEDENLER ?
BİYOLOJİK /
YAPISAL Erkek cinsiyet
Genetik risk
Nöropsikolojik bozukluk
Düşük sözel zeka ve sözel
becerilerde yetersizlikler
Uyarım düzeyi düşüklüğü
Dikkat eksikliği /
hiperaktivite
GELİŞİMSEL Bağlanma bozukluğu
Erken çocukluk döneminde
sosyal-bilişsel bozukluklar
AİLE / ÇEVRE Aile, evlilik bozuklukları
Bozuk / işlevsiz ebeveyn-
çocuk etkileşimi
Çocuk istismarı
Düşük SED
Olumsuz mahalle ortamı
DAVRANIM BOZUKLUĞU VE KARŞI GELME BOZUKLUĞU TEDAVİ
• Ebeveyn (başetme) eğitimi: davranışçı yaklaşıma dayalı olarak
çocuğun ev-içi davranışlarını değiştirme teknikleri. Ebeveyn çocuk etkileşimini geliştirmeyi hedefler, ebeveynlik becerileri geliştirilir, örn: çocukla etkileşim, çocuğu izleme, yönlendirme
• Baskı kurma kuramının temel ilkeleri ve “pekiştirme tuzağı” ebeveynlere anlatılır
• Genel problem çözme becerileri anlatılır
• Çocuklarla etkileşimi artırmak için oyun-oynama becerileri geliştirilir
• Çocuğun istendik davranışları –fark edilir- pekiştirilir
• Kullanılan teknikler: etkileşimsel tartışma, doğrudan bilgi verme, model olma, davranış sözleşmesi, istendik davranışın ne olduğunu söyleme-tekrar etme, davranışı biçimlendirme, geribildirim, rol oynama, yapılandırılmış ev ödevleri
• İsteklerin etkili biçimde iletilmesi: kuralların açık olması, istendik davranışta ödülün uygun kullanımı, istenmedik davranışta hafif-ceza (5 dak. Ara; ödülün çekilmesi)
• Görüşmelerde, bu tekniklerin nasıl uygulandığı, nelerin değiştiği, nerelerde sorun olduğu v.b. tartışılır
14.05.2012
42
DAVRANIM BOZUKLUĞU VE KARŞI GELME BOZUKLUĞU TEDAVİ
• Bilişsel-Davranışçı Yaklaşım (Bilişsel Problem Çözme Becerileri Eğitimi)
• Kişilerarası ilişkilerde karşılaşılan bilişsel bozukluklara ya da sapmalara odaklanır. Düşüncelerden kaynaklanan davranışlar da önemlidir
• Çocuğun kendi-kendine söylediği ifadeler önemlidir (self-statement) Çocuğun dikkatini probleme odaklamak ve çözüm yollarını bulmak amacıyla bu ifadelerden yararlanılır.
• Tedavide oyunlardan, okul etkinliklerinden ve hikayelerden yararlanılır
• Terapist altif rol alır; düşünce süreçlerinden örnekler verir; çocuğa geribildirim verilir; takdir edilir
• Model alma, rol oynama, davranış sözleşmesi, ve puan verme gibi tekniklerden yararlanılır
• Saldırgan ve antisosyal davranışların nedeni, çocuğun çevresindeki olayları algılaması ve yorumlama biçimidir
• Bu olayları algılama ve düşünme biçimi değiştiğinde antisosyal davranışlar da değişecektir.
• Çocuğa 5 aşamalı problem çözme becerisi öğretilir
DAVRANIM BOZUKLUĞU VE KARŞI GELME BOZUKLUĞU TEDAVİ
Bilişsel-Davranışçı Yaklaşım (Bilişsel Problem Çözme Becerileri Eğitimi)
Bilişsel Problem Çözme Aşmaları
Problem Durumu: Sınıfındaki çocuklardan biri, Berk, oyun VCD’ni aldı. VCD’ni geri
istiyorsun. Ne yaparsın?
I. Adım: Ne Yapmam gerekir?
VCD oyunumu Berk’ten geri almak istiyorum
II. Adım: Tüm seçenekleri incelemeliyim
Berk’e vurup VCD’mi alırım; Güzelce isteyebilirim; öğretmenimden yardım
isteyebilirim
III. Adım: En iyisi hangisi?
O’na vurursam başım derde girer; Eğer güzellikle istersem geri verebilir
IV. Adım: Karar vermeliyim
O’na güzellikle söyleyeceğim; eğer işe yaramazsa öğretmenime söylerim
V. Adım: İyi mi kötü mü yaptım?
İyi bir seçim yaptım. Başım derde girmeyecek. Eğer oyunumu geri verirse Berk’le
hala iyi bir arkadaş olabiliriz. Eğer vermezse, öğretmenime söylemeden önce
elimden geleni yapmış oldum. İyi bir davranış gösterdim.
14.05.2012
43
KAYGI BOZUKLUKLARI
• Büyümenin bir parçası olarak, tüm çocuklar, zaman zaman korkar, endişelenir, kaygı duyar, ya da çekingenlik gösterir.
• Bu bölümde örneğini vereceğimiz çocukların yaşadıkları kaygı hem yoğun hem de oldukça yıpratıcıdır.
• Kaygı bozuklukları çocuklarda oldukça sık görülmesine karşın, çoğu zaman farkedilmez
• Bunu bir nedeni, çocukluk dönemi korkularının, normal gelişim sürecinde sıklıkla karşılaşılan bir durum olmasıdır; bir diğer neden ise belirtilerin örtük olmasıdır (midede yumruk hissi); ve diğer insanlara zarar vermemesidir
KAYGI BOZUKLUKLARI
• Uzun yıllar boyunca, çocukluk dönemi kaygı bozukluklarının normal olduğu ve zaman içinde kendiliğinden geçeceğine inanılıyordu
• Ancak, bu bozukluğun ergenliğe ve yetişkinliğe sarktığını biliyoruz
• Çocuklarda görülen kaygı bozukluklarının ortalama süresi 8 yıldır
• Kaygı, oldukça güçlü bir negatif duygu haline bedensel gerginlik belirtilerinin eşlik ettiği, kişinin geleceğe ilişkin tehlike ya da talihsizlik beklentisidir.
• Bu tanım, kaygı bozukluğunun iki önemli elementini içermektedir: güçlü bir negatif
14.05.2012
44
KAYGI DENEYİMİ
• Ece, bir köpeğin kendisine doğru koştuğunu görünce rengi sarardı, terledi ve titremeye başladı. Düşünceleri öyle hızlıydı ki düşünemez haldeydi. Dondu kaldı. Kalbi küt küt atıyor, gergin hissediyor ve nefes almakta güçlük çekiyordu.
• Potansiyel olarak tehlikeli ya da tehdit edici olarak algılanan durumlarda kaygı belirtileri gösterilir.
• İnsanlar kaygı belirtilerini fark etmeye ve ona tepki vermeye programlanmıştır.
• Belli yaşlarda ve durumlarda kaygı belirtilerinin gösterilmesi normaldir: bir yaşındaki çocuğun annesinden ayrıldığında ya da karanlıkta korkması
• Kendimiz için önemli bir olayın öncesinde kaygılanırız; bu normaldir ve uyum sağlayıcıdır
• Biraz kaygı duymak uyum sağlayıcı olsa da fazlası zararlıdır
KAYGI DENEYİMİ
• Gerçek bir tehdit ya da tehlikenin olmadığı durumlarda çok yoğun bir kaygı duyup, bunun günlük işlevleri etkilemesi durumunda kaygı ciddi bir problemdir
• Çocuk, aslında kaygı duyacak bir şey olmadığını bilse de, yine de dehşete kapılır, durumdan kaçmak veya kaçınmak için elinden geleni yapar. Bu duruma “Nevrotik Paradoks” da denmektedir
• Kaygının tüm belirtileri potansiyel tehlikeden kurtulmak olduğundan, kaygı tepkisine “savaş / kaç” tepkisi de denmektedir.
14.05.2012
45
KAYGI BELİRTİLERİ
FİZİKSEL / BEDENSEL kalp atış sayısının artması, yorgunluk,
bulantı, hızlı nefes alıp verme, mide ağrısı, baş dönmesi, bulanık
görme, ağız kuruluğu, kas gerginliği, çarpıntı, kızarma, kusma,
uyuşukluk, terleme
BİLİŞSEL zarar görme, yaralanma düşüncesi, canavar-vahşi
hayvan imgesi ya da düşüncesi, kendini eleştirmeye yönelik
düşünceler, yetersizlik düşünceleri, konsantre olma güçlükleri, her
şeyin kararması ya da unutma, aptal yerine düşme düşünceleri,
sevdiklerine zarar geleceği imgeleri, delirme düşünceleri,
zehirlenme düşünceleri
DAVRANIŞ kaçınma, ağlama, çığlık atma, tırnak yeme, sesin
titremesi, kekeleme, dudak titremesi, yutkunma, donup kalma,
parmak emme, göz kontağı kuramama, dişini sıkmak, yerinde
duramamak
KAYGI BELİRTİLERİ
• Fiziksel Sistem: tehlike algısı ya da beklentisi esnasında, beyin, sempatik sinir sistemine mesaj iletir; bu mesaj savaş ya da kaç tepkisini doğurur
• Bilişsel Sistem: savaş / kaç sisteminin temel amacı olası tehlikeye işaret etmek olduğundan, bu sistemin harekete geçmesi olası tehlikeyi aramaya yöneltir. Çocuklar böyle bir tehlike bulamadığında “bende bir terslik olmalı ya da onu göremesemde biliyorum kötü bir şeyler olacak” diyebilirler
• Davranış Sistemi: savaş / kaç tepkisine eşlik eden ihtiyaç saldırma ve kaçmadır. Ancak sosyal sınırlamalar bunu engeller. Örneğin, final sınavında hocanıza saldırmak ya da finale hiç gelmemeyi isteyebilirsiniz ve bu isteğinizi ketlersiniz! Bunun yerine ayağınızı sallar, yerinizde kıpırdanır ya da kaleminizi ısırırsınız.
• Kaçınma: Ya da doktor raporu getirirsiniz (bazen sahte rapor olabilir!); ancak kaçınma davranışı geçici bir rahatlama sağlar
• Kaçınma davranışı olumsuz pekiştirme yoluyla öğrenilen bir davranıştır.
14.05.2012
46
KAYGI KORKU PANİK
• Korku; şu andaki tehlikeye ya da yaşamı tehdit eden acil durumlara karşı gösterilen bir alarm tepkisidir.
• Korku, şu ana yönelik duygusal bir tepkidir, ve kaçama eğilimi doğurur. Kişiyi alarm mesajı kaplar: “eğer şimdi bir şey yapmazsam, hiç bir zaman yapamayabilirim”
• Kaygı ise geleceğe yönelik bir duygu durumudur; gelecekte olacağı varsayılan tehlikeyi kontrol edememe düşüncesi baskındır.
• Hem korku, hem kaygı tehlikeye işaret eder; ancak ortamda tehlike olmadığında da kaygı duyulabilir
• Panik ise, bir dizi savaş / kaç tepkisinin belirgin bir tehlike olmadığı zaman, birdenbire ortaya çıkıveren bir tepkidir. Kalbin çarpmasına neden olabilecek bir etmen olmadığında, kişi hemen bir neden bulur “ölüyorum!”
AYRILIK KAYGISI BOZUKLUĞU DSM-IV-TR Tanı Ölçütü
• Evden ya da bağlandığı kişiden ayrılmaya yönelik olarak gelişimsel olarak uygun olmayan ve yoğun bir kaygı durumudur. Bu kaygı durumu aşağıdaki üç (ya da fazla) belirti ile belirlenir
1. evden ya da temel bağlanma figüründen ayrılma ya da ayrılacağını düşünme durumunda yoğun rahatsızlık duyma
2. Temel bağlanma figürünü kaybedeceği, ya da ona zarar geleceği konusunda süreğen ve yoğun endişe
3. İstenmedik bir olayın temel bağlanma figüründen ayrılmasına neden olacağına
14.05.2012
47
AYRILIK KAYGISI BOZUKLUĞU DSM-IV-TR Tanı
Ölçütü
5. Kendisi için önemli kişilerin olmadığı Ev ya da diğer ortamlarda, yalnız kalmaktan ya da temel bağlanma figüründen ayrı kalmaya ilişkin süreğen ve yoğun bir korku duyma
6. Ev dışında başka bir yerde uyumaya ya da temel bağlanma figüründen uzakta uyumayı istememe ya da bunu reddetme
7. Ayrılık temali tekrarlayan kabuslar
8. Temel bağlanma figüründen ayrıldığında ya da ayrılacağını düşündüğünde tekrarlayan fiziksel şikayetler (başağrısı, mide ağrısı, bulantı, kusma)
AYRILIK KAYGISI BOZUKLUĞU
• AKB çocukluk döneminde görülen en yaygın bozukluktur (%10)
• Kızlarda daha fazla görülme eğilimi gözlenmektedir
• AKB bozukluğu görülen çocuklarda genellikle yaygın kaygı bozukluğu da görülmektedir
• 1 / 3’ünde AKB görülmesinden yaklaşık 2-3 ay kadar sonra depresyon görülmektedir
• Kaybolma, karanlıktan korkma gibi ek korkular da görülmektedir
• Daha büyük çocuklarda okul reddi de eşlik edebilmektedir
• Genellikle çocuk için stres verici bir olaydan sonra başlamaktadır (taşınma, hastalık, aile problemi)
• Okul reddi ve sınav kaygısı, AKB dışında başka etmenlerden de kaynaklanabilir
14.05.2012
48
OKUL REDDİ
• Çocukların büyük bir bölümü için okul eğlenceli ve keyifli bir mekan iken, bir bölüm çocuk ise o kadar korku ve kaygı duyarlar ki, okula gitmeyi reddedebilirler
• Okul reddi, sınıfa girmeyi reddetme ya da tüm gün okulda kalamama olarak tanımlanmaktadır.
• Okul reddi hem kızlarda hem erkek çocuklarda görülür; görülme yaş ranjı 5-11’dir.
• Okul korkusu genellikle kreş, anaokul ya da anasınıfı ya da birinci sınıf döneminde ortaya çıkar ve ikinci sınıfta artabilir. Ancak her yaşta görülebilir
• Genellikle ebeveynle birlikte geçirilen bir dönemden sonra (tatil, hastalık) ya da bir stresin ardından (taşınma, kaza, ölüm) ortaya çıkabilir
OKUL REDDİ
• Bir bölüm çocuk için okul korkusunun nedeni, ana-babadan ayrılma korkusu yani AKB’dur.
• Okul reddi yaşayan çocukların zekaları normal ya da üstüdür; akademik başarılarında herhangi bir sorun yoktur.
• Okul korkusunun nedenlerinden biri, ev dışında –kuralları olan bir kuruma- gitmek, bilmediği çocuklarla kıyaslanmak ve başarısız olma korkusu yaşamak olabilir
• Bir grup çocuk ise, alay edilmek, dalgaya alınmak, gülünç duruma düşmek, zorbalığa maruz kalmak, öğretmeni tarafından eleştirilmek-disiplin edilmek gibi nedenlerden okul korkusu geliştirebilirler
• Bir başka grup çocuk ise olumsuz sosyal değerlendirmeye maruz kalacaklarına inandıklarından (mantık dışı olabilir) okul korkusu geliştirebilirler; örneğin sınıfın önünde bir sunu yapmak, beden dersinde tanımadığı akranlarının yanında kıyafet değiştirmek gibi
• Tedavi edilmediğinde akademik ve sosyal problemler geliştirebilirler
• Tedavideki ilk hedef hemen okula ve okulun gerektirdiği etkinliklere çocuğun katılımının sağlanmasıdır
14.05.2012
49
SINAV KAYGISI
• Siz sınavın yarısında iken birinin kağıdını verdiğini gördünüz. “Bu kadar kısa sürede doğru cevaplayamaz, heralde soruların yanıtını bilemedi” diye içinizden geçirirseniz muhtemelen sizde sınav kaygısı yoktur. “Olamaz, ben daha sınavın başındayım, aptalım, kalan zamanda bitiremem” derseniz, “kalbiniz çarpıyor, elleriniz terliyor ve zihninizde hiç bir bilginin olmadığını düşünüyorsanız ve sınavdaki sorulara cevap veremiyorsanız muhtemelen sınav kaygısı yaşıyorsunuz.
• Sınav performansını etkileyecek düzeyde, bedensel, bilişsel ve ve davranışsal kaygı belirtilerinin sınav esnasında yaşanmasına sınav kaygısı denmektedir.
• Çocukların ve ergenlerin yaklaşık %50’sinde görülmektedir
• Düşük benlik saygısı, kendilerini bilişsel ve sosyal olarak yetersiz algılama, genel endişeler eşlik etmekte
• “Öğretmenim salak olduğumu düşünecek” düşüncesi yaygın
• Çoğunda, yaygın kaygı bozukluğu ve sosyal fobi de görülmekte
• Sistematik duyarsızlaştırma, bilişsel yeniden-yapılandırma, ve çalışma stratejileri ve model alma gibi eğitsel müdahaleler yapılmaktadır
YAYGIN KAYGI BOZUKLUĞU
• YKB olan çocuklar pek çok şeyden, neredeyse her gün kontrol edemedikleri yoğun bir kaygı duyarlar
• Endişelenmeyi gerektirecek belirgin bir durum olmadığında da endişelenirler
• Genellikle rahatlayamazlar ve çeşitli fiziksel belirtiler gösterirler
• Çevrelerinde gördükleri kaygı verici olayları (okudukları kitaptan, TV’dan) kendileri ile ilişkilendirirler
• Olası en kötü sonucun olacağını ve kendilerinin bir şey yapamayacaklarını düşünürler
• “Eğer olursa” biçiminde düşünme eğilimindedirler “araba kaza yaparsa, beni sevmezlerse, yıldırım çarparsa” gibi
• Sadece travmatik olaylardan değil, günlük olaylardan da endişelenirler; ne demeli, ne giymeli, ne seyretmeli. Bu “minik” olaylardan bile endişlenme özelliği YKB olan çocukları diğer kaygı bozukluklarından ayırır.
14.05.2012
50
YAYGIN KAYGI BOZUKLUĞU
• Çevresindeki yakın yetişkinlerden sürekli onay almak isterler; eleştirel olduğunu düşündükleri kişilerden korkarlar
• Performansları için yüksek standart koyar, buna erişemediklerinde kendilerini acımasızca eleştirirler
• kaygılanmamaları gereken –tersi kanıtların olduğu durumlarda bile- endişelenirler; örneğin bir sınavda pekiyi aldıklarında diğerinden alamamaktan korkarlar
• Yarışmaya katılacak bir çocuk, yarışmadan endişe duyup diğer işlerine devam eder ve yarışma bittiğinde bu konu hakkında düşünmez; ancak YKB olan çocuklar diğer işlerine yoğunlaşamaz ve yarışma bittikten sonra da endişlenmeye devam eder ve endişeleri bir kısır döngüye dönüşür. Bu özellik klinik YKB’nu normal kaygıdan ayırır.
• Yaşadıkları kronik endişe, bir çeşit bilişsel kaçınmadır (özgül fobi’deki davranışsal kaçınmaya benzer)
• Görülme sıklığı %3-6; kız ve erkek çocuklarda eşit
• YKB’na ektanı, depresyon; özgül fobi, düşük benlik saygısı ve intihar riski
YAYGIN KAYGI BOZUKLUĞU DSM-IV-TR Tanı Ölçütleri
• A. Pek çok olay ya da etkinlik hakkında (iş, okul performansı) neredeyse her gün son 6 aydır yoğun kaygı ve endişe duyma
• B. Endişesini kontrol etmekte güçlük çekme • C. Kaygı ve endişeler aşağıdaki üç (ya da fazla) belirti ile
ilişkilidir (bazı belirtiler son 6 aydır görülmenin dışında, çoğu gün görülür)
Not: çocuklarda bir belirti yeterlidir 1) Huzursuzluk ya da köşeye sıkışmış hissetme 2) Kolayca yorulma 3) Konsantrasyon güçlüğü ya da zihnin bomboş olması 4) Daralmışlık hissi 5) Kaslarda gerginlik 6) Uyku bozukluğu (uykuya dalmakta ya da uykuyu
sürdürmekte güçlük ya da rahatsız uyuma)