6
1 İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU Çocuğa Ulaşmada Doğru İletişim Yolları Bu dünyada gerçek barışa ulaşmak istiyorsak işe çocuklar ile başlamalıyız. GANDHİ Çocuklarımızın gelişim dönemleri boyunca öz denetim kazanmaları, yaşlarına uygun sorumluluklarını yerine getirebilmeleri ve olumlu davranışları içselleştirebilmeleri; böylece kendine yetebilen, öz güvenli ve mutlu birer birey olmaları hem anne-baba hem de eğitimcilerin en önemli hedeflerindendir. Böyle bir hedef çocukluğun ilk yıllarından itibaren anne, baba ve çocuk arasında kurulan olumlu, sevgi ve kabul duygusunun hâkim olduğu bir iletişim temelinde inşa edilebilir. Çocukla iletişimin olmazsa olmazları: Yeterince iyi anne-baba olabilmek kitaplarda yazan önerileri harfiyen uygulamak değil çocuğun bireysel özelliklerini göz önünde bulundurarak onunla iletişim kurabilmeyi başarmaktır. Ancak çocuğun nasıl bir karakteri olursa olsun kuracağınız iletişimin temel taşları aynıdır. Çocuğunuzun güven duygusunu besleyin Yaşamın ilk yıllarından itibaren çocukların beslenme, dokunma, ilgi, sevgi, oyun, özgürlük gibi fiziksel, sosyal ve duygusal ihtiyaçlarının anne-babaları tarafından zamanında fark edilerek giderilmesi temel güven duygusunun oluşmasını sağlar. Gelişim süreci boyunca herhangi bir işi başarmaya çalışırken çocuğa verilecek güven ve cesaret ise onu yeni deneyimlere açık olmaya, farklı yaşantıları deneyimlemeye ve merak duygusunu sürdürmeye teşvik edecektir. Çocuğunuzu dinleyin Çocuğunuzla aranızdaki ilişkiyi olumlu şekilde sürdürmenin; ona sevildiğini, kabul edildiğini ve anlaşıldığını hissettirmenin en iyi yollarından biri onu dinlemenizdir. Çocuklar da biz yetişkinler gibi hayal kırıklığı yaşayabilir, endişelenebilir, öfke ve kızgınlık duyabilir. Onların bu duygularını mutluluk ve heyecanları kadar doğal karşılamakla birlikte bazen onları dikkatlice dinlemeniz ve kendi duygularını ifade etmelerine fırsat vermeniz bile yeterli olacaktır. ÇOCUK İLE DOĞRU İLETİŞİMİN YOLLARI Kasım 2014

çocukla iletişim

  • Upload
    mert

  • View
    241

  • Download
    6

Embed Size (px)

DESCRIPTION

çocukla iletişim

Citation preview

Page 1: çocukla iletişim

1

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU

Çocuğa Ulaşmada Doğru İletişim Yolları

Bu dünyada gerçek barışa ulaşmak istiyorsak işe çocuklar ile başlamalıyız. GANDHİ

Çocuklarımızın gelişim dönemleri boyunca öz denetim kazanmaları, yaşlarına uygun

sorumluluklarını yerine getirebilmeleri ve olumlu davranışları içselleştirebilmeleri; böylece

kendine yetebilen, öz güvenli ve mutlu birer birey olmaları hem anne-baba hem de eğitimcilerin en önemli hedeflerindendir. Böyle bir hedef çocukluğun ilk yıllarından itibaren anne, baba ve çocuk arasında kurulan olumlu, sevgi ve kabul duygusunun hâkim olduğu bir

iletişim temelinde inşa edilebilir.

Çocukla iletişimin olmazsa olmazları:

Yeterince iyi anne-baba olabilmek kitaplarda yazan önerileri harfiyen uygulamak değil

çocuğun bireysel özelliklerini göz önünde bulundurarak onunla iletişim kurabilmeyi

başarmaktır. Ancak çocuğun nasıl bir karakteri olursa olsun kuracağınız iletişimin temel

taşları aynıdır.

Çocuğunuzun güven duygusunu besleyin

Yaşamın ilk yıllarından itibaren çocukların beslenme, dokunma, ilgi, sevgi, oyun, özgürlük

gibi fiziksel, sosyal ve duygusal ihtiyaçlarının anne-babaları tarafından zamanında fark edilerek giderilmesi temel güven duygusunun oluşmasını sağlar. Gelişim süreci boyunca

herhangi bir işi başarmaya çalışırken çocuğa verilecek güven ve cesaret ise onu yeni

deneyimlere açık olmaya, farklı yaşantıları deneyimlemeye ve merak duygusunu sürdürmeye

teşvik edecektir.

Çocuğunuzu dinleyin

Çocuğunuzla aranızdaki ilişkiyi olumlu şekilde sürdürmenin; ona sevildiğini, kabul edildiğini

ve anlaşıldığını hissettirmenin en iyi yollarından biri onu dinlemenizdir. Çocuklar da biz

yetişkinler gibi hayal kırıklığı yaşayabilir, endişelenebilir, öfke ve kızgınlık duyabilir. Onların

bu duygularını mutluluk ve heyecanları kadar doğal karşılamakla birlikte bazen onları dikkatlice dinlemeniz ve kendi duygularını ifade etmelerine fırsat vermeniz bile yeterli olacaktır.

ÇOCUK

İLE

DOĞRU İLETİŞİMİN YOLLARI

Kasım 2014

Page 2: çocukla iletişim

2

Bedensel duruşunuzu ve dikkatinizi çocuğunuza yönelttiğinizi göstermek için konuşurken

onun hizasına gelecek şekilde çömelebilir, oturabilir ya da onu kendi hizanıza

yükseltebilirsiniz. Çocuğunuza sorununu anlatabilmesi için bir konuşma alanı açmak gerekir.

Bunun için sessizce dinleyip, anlattıklarını takip ettiğinizi belirten “hmm, evet, anlıyorum”

gibi geri bildirimlerde bulunabilirsiniz.

Çoğu zaman çocuklar problemlerini anne babalarının onların yerine çözmesini istemez ancak

yaşadıkları soruna yoğun duygular eşlik edebilir. Bu nedenle çocuğunuz size yaşadığı bir problemi anlattığı zaman “Gerçekten üzgün ve kırgın gözüküyorsun.” gibi yansıtıcı cevaplar,

“Bu sana kendini nasıl hissettirdi?” gibi yönlendirici sorular veya anlatılanları aynalayıcı

cevaplarla hem duyguları hakkında farkındalık kazanmasını hem de anlaşıldığını hissetmesini

sağlayabilirsiniz.

Çocuğunuzun duygularını kabul edin

Çocuğunuzun sizinle problemlerini paylaştığı durumlarda kendisi istemediği sürece

tavsiyelerden, yaşadığı sorun ile ilgili sorgulama ve suçlamalardan ve onu olumsuz etkileyen duygularını “Boş ver, aldırma, üzülmene gerek yok” gibi sözlerle görmezden gelmekten

kaçının. Çocuğunuz ancak onun kendini ne kadar kötü hissettiğini onayladığınızda üzüntü

duygularının ötesine geçebilecektir.

Ben dilini kullanın

Ben dili, o anda karşılaştığınız durum veya davranış karşısında kişisel tepkilerinizi, duygu ve

düşüncelerinizle açıkladığınız bir ifade tarzıdır. Başkaları hakkındaki değerlendirme ve

yorumlarınızı değil, kendi duygu ve yaşantılarınızı açıklar. “Hiç sözümü dinlemiyorsun, beni

çok yoruyorsun” gibi sözler çocuğun kişiliğine yöneliktir ve çocuğa yol göstermediği gibi

öfke, karşı gelme isteği gibi olumsuz duygulara da yol açar. Bunun yerine “Beni dinlemediğin zaman çok kırılıyorum hem de aynı şeyleri söylediğimde yoruluyorum” gibi bir cümle içinde

bulunduğunuz durumu ve duygularınızı çocuğa daha iyi açıklayacak ve onu işbirliği kurmaya

sevk edecektir.

Özgüvenli ve öz denetimli çocuklar yetiştirebilmek...

Anne babalar ve eğitimciler, doğru zamanı geldiğinde çocukların kendi kendini yönetebilen

bireyler haline gelmelerini beklerler. Kimi zaman, bunun süreç isteyen bir gelişim olduğu

gerçeği unutulur. Oysaki kendini yönetebilen çocuk; önce disiplini tanıma, kuralları görme,

sorunlar ile karşı karşıya kalıp çözüm yolları bulmayı deneme, duygu ve düşüncelerini ifade

edebilme fırsatlarını deneyimlemiştir. Ancak bu süreçlerden geçmiş ya da geçirilmiş çocuklar,

kendilerini yönetebilen bireyler haline dönüşebilirler. Gelin isterseniz sizler, ebeveynler

olarak çocuğunuzun kendini yönetme sürecine nasıl katkıda bulunabilirsiniz, bunlara

değinelim.

Disiplin kelimesinden korkmayın

Her ne kadar kelime anlamı ile “katılık”, “kuralcılık” gibi kavramları çağrıştırıyorsa da,

disiplin, çocuğun topluma uyumu üzerine yoğunlaşmakta; çocuğun davranışlarını

yönlendirmeyi amaçlamaktadır. Disiplin çocuk eğitiminin bir parçasıdır ve aile içindeki denge

ve düzenin oluşturulmasında büyük önem taşır. Disiplinin amacı; sevgi ve güven ilişkisini

Page 3: çocukla iletişim

3

geliştirmek, benlik değerinin temelini atmak, başkalarını anlayarak ve onların kişiliklerine

saygı göstererek görevini gerçekleştirmek olarak tanımlanabilir. Bu bağlamda, disiplinin

olumlu sonuçları olduğu göz ardı edilmemelidir.

Disiplin, tutarlılık ve esneklik gibi bazı ikilemleri içinde barındırır. Bir yandan çocuğunuza

kuralları tutarlı bir şekilde disiplin vermeniz gerekirken, öte yandan katı bir şekilde uygulanan

kararlar hoşnutsuzluğun oluşumuna sebep olabilir. Disiplin konusu tartışılırken anne babaların

olduğu kadar çocukların da sınırlılıkları dikkate alınmalıdır. Örneğin, okul öncesi çocuğunuz

suluğunu okuldan getirmeyi unutabilir, ilkokul dönemindeki çocuğunuz önerdiğiniz saatte

yatmayı reddedebilir ya da ortaokul çağındaki çocuğunuz ödevlerinin önemi konusunda sık

sık hatırlatmalara ihtiyaç duyabilir. Böyle durumlarda, yetişkinlerin esnek olmaya ihtiyaçları

vardır. Esneklik ve hoşgörüyü gören çocuk, kabul ve sevgi kavramlarını da tatmış olur. Bunu

güven duygusu izler. Sevgi ve güvene bağlı kabul edilme arzusu ve güçlü bir olumlu ilişki, çocuğun davranışlarını yönlendirmede büyük bir öneme sahiptir.

Unutmayınız ki, çocuklarda benlik kontrolü ve anne-babanın isteklerine cevap verebilme

yeteneği zaman içinde gelişir. Anne-babalar uygun davranışı sergilemesi için çocuğa olumlu

model oluşturarak, sınırlarını belirleyerek, açıklama yaparak yardımcı olabilir. Böylelikle

çocuk, kendinden ne beklendiğini net bir şekilde anlar ve kendini yönetme konusunda ilk

adımı atmış olur.

Ödül, yaptırım ve diğer seçeneklerinizi belirleyin

Çocuğunuzun davranışlarını yönlendirirken, istenilen ve/veya istenmeyen sonuçlar ile

karşılaşabilirsiniz. Tüm olası sonuçlarda anne babaların yaklaşımlarının tutarlı, net ve anlaşılır

olması gerekmektedir. Çocuklar, en çok hak etmediklerini düşündüğünüz zaman sevgiye

ihtiyaç duyarlar. Bu detayı unutmadan ödül, yaptırım ve diğer seçenekleri kullanabilirsiniz.

Peki, nedir bunlar?

Çocuğunuzun olumlu davranışlarını pekiştirmenin en güzel ve en basit yolu davranışından

dolayı yapacağınız bir övgüdür. Bunun yanı sıra, alışkanlık haline getirmemek koşulu ile davranışla bağlantılı ancak sembolik küçük hediyeler ya da birlikte planlayacağınız

aktivitelerle de, çocuğunuzun olumlu davranışlarını tekrarlanma olasılığını artırabilirsiniz.

Tabi ki davranışı ödüllendirmek tek başına o davranışın kalıcılığını garanti etmez.

Bültenimizin bu kısmına kadar olan yaklaşımların da uygulanıyor olması büyük önem

taşımaktadır.

Davranışı yönlendirirken yapılan ilk hata yanlış davranışı görmezden gelme, ikinci hata ise

yaptırımlara başvurmaktır. Halbuki çocuğunuzun istenen/istenmeyen davranışlar ile ilgili net

açıklamalara ihtiyacı vardır. Örneğin yatağını toplama konusunda sizi duymazdan gelen, bilgisayar/ıpad/TV saatleri konusunda evin kurallarını tanımayan ya da oyuncaklarını toplama

konusunda verdiği sözleri unutan çocuklarınıza, onlardan ne beklediğinizi önceden anlatıyor

musunuz? Onların bu alanlardaki soru işaretlerini gideriyor musunuz? Yaptırım uygulamadan

önce, çocuğunuz ile davranışın neden-sonuç ilişkisini mutlaka tartışın. Bu onun hem

davranışları hakkında sorumluluk alabilmesine olanak sağlayacaktır hem de ona bu davranışın

anne babaya ne ifade ettiği konusunda bilgi verecektir. İstenmeyen davranış, birçok

açıklamaya rağmen devam ediyorsa o zaman yaptırım uygulamayı düşünebilirsiniz.

Page 4: çocukla iletişim

4

Bazı durumlarda yaptırım yerine diğer seçenekler adını verdiğimiz yaklaşımları da

uygulayabilirsiniz. Buna örnek olarak aşağıdaki yaklaşımlar verilebilir:

- Çocuğunuza yardımı dokunabileceği bir yol göstererek ya da sorumluluk vererek istenmeyen davranıştan dikkatini uzaklaştırabilirsiniz. (Markette yanınızda durmayan

çocuğunuza, seçtiğiniz meyveleri torbaya koyma görevi verme vb.)

- Çocuğunuz istenmeyen bir davranışta bulunduğunda, davranışını kınadığınızı ona net bir

şekilde söyleyebilirsiniz. Burada, kınadığınız şeyin çocuğunuzun karakteri değil davranışı

olmalıdır. (Babasının notlarını izinsiz karıştıran çocuğunuzu, özel eşyaların gizliliği sınırını

aştığı için tepki gösterme vb.)

-İstenmeyen davranışı sergileyen çocuğunuza, yapabilecekleri ile ilgili seçenekler sunarak sınır çizebilirsiniz. (Katıldığı doğum günü partisinde arkadaşlarına zarar veren çocuğunuzu

yanınıza alarak doğum günlerinde koşabileceğini, şarkı söyleyebileceğini ama arkadaşlarına

zarar veremeyeceğini uygun dilde söyleme vb.)

-Beklentilerinizi dile getirmek, çocuğunuza sizin sınırlarınızın neler olduğunu çok net bir

şekilde açıklar. ( Ödünç verdiğiniz kaleminizi kırık bir şekilde size getiren çocuğunuza, ödünç

olarak alınan şeylerin verildiği şekilde iade edilmesini beklediğinizi dile getirme vb.)

-Çocuğunuza, duygu-düşüncelerinizi dile getirerek hatasını nasıl telafi edeceği konusunda

yardımcı olabilirsiniz çünkü onların yönlendirmelerinize ihtiyaçları vardır. (Kırılan

kaleminize karşılık size yeni bir kalem verme ya da alma vb.)

Çocuğunuzun davranışları karşısında hemen yaptırım seçeneğini tercih etmeden, yukarıdaki örneklerdeki diğer seçenekleri kullanarak, onları yönlendirirken doğruları da öğretebilirsiniz.

İç kontrol odaklı olmanın önemini unutmayın

Çocuğunuza birçok şeyi aktarmada, doğru olanı anlatmada tüm ebeveynler çoğunlukla aynı

yolu izlerler. Bu da, çocuğa olması gerekenin detaylı ve uzun bir şekilde aktarılmasıdır. Oysa,

çalışmalar gösteriyor ki, çocuğa aktarılanların içine çocuk kendisini, kendi duygu ve

düşüncelerini katıp, empati yapamazsa, hiçbir anlatı öğrenmeye dönüşmüyor. Bu sebeple,

çocuğunuz yaşam yolunda bir durum ile karşılaştığında ona yapması/yapmaması gerekenleri

onu dinlemeden, onun fikirlerini öğrenmeden didaktik bir şekilde anlatmaktan kaçının. Bunun yerine “Bu yaşadığın karşısında sen ne düşünüyordun?”, “Başka neler yaparak bu sorunu çözerdin?” ya da “Sence doğru olan neydi?” vb. sorular ile çocuğunuzun benliğine ve

karakterine ait düşünce ve duyguları tanımaya çalışın. Bu sayede, çocuğunuz size

düşüncelerini anlatırken hem kendini tanıyacak hem de sizler onun doğru/yanlışlarının nerede

olduğunu göreceksiniz. Çocuğunuzu dinledikten sonra ona vicdan sahibi olmaktan, merhametli ve dürüst olabilmenin öneminden bahsedin ve onu eleştirmekten olabildiğince

kaçının. Bu sayede çocuğunuzun kendi doğruları doğru bir şekilde kişiliğine yerleşecek ve bir durumla karşılaştığında, sürekli dışarıdan gelecek hatırlatıcı uyarılara ihtiyacı kalmayacaktır.

Page 5: çocukla iletişim

5

Sorumluluk duygusunu tatması için fırsatlar yaratın

Doğal gelişimin parçası olarak çocuk, yaşam ile ilgili becerileri aşamalı olarak edinir.

Kazanılan her beceri çocuğunuzun bireyselleşmesinde, bağımsız, kendine yeten bir birey

olmasında önemli adımlardır. Sorumluluklar ise çocuğunuzun yeni edindiği bu becerileri

hayata geçirmesi için önemlidir. Çocuğunuzun bireysel ihtiyaçlarını tek başına karşılama

becerisini kazanması, yetişkinlere duyduğu bağımlılığın giderek azalmasını sağlayacaktır.

Davranışlarının sonucunu yaşadıkça, gelişen becerilerini kullandıkça, çocuğunuzun kendine

olan güveni artacaktır. Tam tersi koruyucu bir yaklaşım, ne yazık ki çocuğunuzun kendi

kendine yetmesini ve yönetmesini engeller ve bağımsız birey olma yolunda onu yavaşlatır.

Çocuğunuza sorumluluk verirken “Çocuğunuzun yaşına uygun olarak yapabilme becerisine sahip olduğu her şey, onun sorumluluğu haline gelebilir.” cümlesi sizi yönlendirebilir.

Sorun çözme becerisinin sosyal yaşamdaki önemini unutmayın

Çocuğunuz, aile içinde olduğu kadar sosyal yaşamda da birçok problem ile karşı karşıya

kalacaktır. Ev ortamında olası çatışmaları yaşamamış, deneyimlememiş çocuk; girdiği ilk sosyal ortamda büyük zorluklar ile karşı karşıya kalabilir. Ebeveynler çocuklarını

yanlışlardan, olası tehlikelerden, korumak adına kimi zaman aşırı korumacı tutum

sergileyerek çocuklarını hiçbir olay ile yüzleştirmezler ve hiçbir çatışma ortamında onları

yalnız bırakmazlar. Bu tutum, çocuğu korumaktan çok ona zarar verir; onu kendini savunmayı

bilemeyen biri haline dönüştürür.

Sizler; çocuğunuzun arkadaşlık ilişkilerinde, sosyal ortamlarında, üniversite sıralarında, iş

yaşamında yani kısacası hayat karşısında güçlü bir karaktere sahip olmasını istiyorsanız onu şimdiden problem durumları karşısında nasıl davranacağı konusunda eğitmeniz gerekir. Bunu da ilk olarak problem karşısında onu tek başına bırakarak yapabilirsiniz. Çatışma ile karşı

karşıya kalan çocuk; o durumu çözmek, kendi lehine sonuçlandırmak için çözüm yolları

aramaya başlar. Bu da onun gelişimi için önemli bir adımdır.

Çocuk çözüm yolları bulma konusunda her zaman olması gereken performansı gösteremese

de ona farklı çözüm yolları bulması konusunda ışık tutan destekleyici anne-babaya sahip olduğunu bilmesi önemlidir. Bu anlamda, çocuğunuzun yaş dönemi özelliklerini dikkate

alarak ne zaman devreye bir yetişkin desteğinin girmesi gerektiği konusunda hassas

davranmanız gerekmektedir. Unutmayın, kişi ancak daha önce karşılaştığı ve çözdüğü

durumlar karşısında güçlüdür.

Çocuğunuz gelişim patikasında ne ile karşılaşırsa karşılaşsın yetişkinlerin doğru

yönlendirmeleri, telkinleri ve sevgi dolu yaklaşımları sayesinde bu yolculuk verimli bir şekilde tamamlanır. Aile sisteminizin davranış değiştirirken ya da oluştururken hangi yöntemi

benimsediği kadar, bunu çocuğa aktarış şekli de büyük önem taşır. İletişim kurarken sevgi ve

şefkatin önemini unutmayacağınız, mutluluk dolu bir tatil dileriz.

Page 6: çocukla iletişim

6

Kitap Önerileri:

“Çocuğunuza Sınır Koyma (Sorumluluk Sahibi, Bağımsız Çocuk Yetiştirmenin Yolları)”

Robert J. Mackenzie, HYB Yayıncılık

Kaynakça:

Martin, M., Greenvood., Cynthia Waltman , Çocuğunuzun Okulla İlgili Sorunlarını

Çözebilirsiniz - Sistem Yayıncılık.

Gordon., Dr. Thomas, Çocukta İç Disiplin mi? Dış Disiplin mi? – Sistem Yayıncılık

Navaro., Leyla , Gerçekten Beni Duyuyor Musun?- Remzi Kitabevi

Solter., Aletha J., Anne Babanın Çocuk Yetiştirme Rehberi – Kuzey Yayınları

Solter., Aletha J., Çocuğunuza Kulak Verin- Doğan Egmon Yayıncılık, 2012.

Söylemez.,Sabahat., Çocuk ve Disiplin-Çocuğumu nasıl Yetiştirmeliyim?- Morpa Kültür

Yayınları,2007

Yavuzer.,Prof.Dr. Haluk , Çocuk Eğitimi El Kitabı- 28. Basım, Rezim Kitabevi, 2012

Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü