Upload
anonymous-cavapziin
View
58
Download
1
Embed Size (px)
DESCRIPTION
Cevre Mikrobiyoloji 1.Hafta
Citation preview
Çevre Mikrobiyolojisi
(Çev 110)
Genel Mikrobiyoloji
Dr.Nizamettin Özdoğan
2016
Biyoloji: Biyoloji, yunanca bios=canlı ve logos=bilim
kelimelerinden oluşmuştur. Biyolojinin inceleme konusu
canlı varlıklardır. Canlıların yapılarını ve hayatsal
faaliyetlerini araştırır.
Mikrobiyoloji: Mikroorganizmaları inceleyen bilim dalıdır.
Mikrobiyoloji, botanik ve zoolojiden sonra biyolojinin üçüncü
dalını oluşturur
Mikrobiyolojinin Uygulama Alanlarına Göre
Alt Grupları
Tıbbi mikrobiyoloji: İnsan sağlığını olumlu veya olumsuz etkileyen
mikrorganizmalar üzerinde çalışır.
Ziraat mikrobiyolojisi: Mikroorganizmaların bitki hayatındaki rolleri
üzerinde çalışır.
Veteriner mikrobiyolojisi:Hayvanlarda patojen veya parazit olarak yaşayan
mikroorganizmaları inceler.
Gıda mikrobiyolojisi: Gıdaların hazırlanması, saklanması, kullanılması
safhalarında rol alan mikroorganizmaları ve bunların fonksiyonlarını inceler.
Mikrobiyal genetik: Mikroorganizmaların genetik yapısını inceler. Yapay
yolla gen üretimi yapan ve bunların ürünleri ile ilgilenen bilim dalıdır.
Biyoteknoloji: mikrobiyolojinin en yeni ve en çok üzerinde
durulan alanlarındandır. Mikroorganizmaların endüstriyel
proseslerde kullanımı ile ilgilenir.
Mikrobiyal ekoloji: mikroorganizmaların çevreleri ve
birbirleri ile olan ilgilerini inceler.
Jeomikrobiyoloji
Sistematik mikrobiyoloji: mikrorganizmaların sınıflandırılmasını
konu alır.
İmmunoloji: canlıların bağışıklık sistemini inceler
Mikroorganizma: ???
Genellikle gözle görülemeyecek kadar
küçük (mikroskopik)
Tek veya hücre toplulukları şeklinde
Virüs’leri de içeren
Yeryüzündeki hakim otorite
mikroorganizmalar mıdır???
Mikroorganizmalar
Mikroorganizmaların önemi
Canlı ve yaşam devamlılığı için elzem olan m.o ların bir çok görevi
vardır.
İyi;
Temizlik işi yaparlar (ayrıştırıcı)
Dünyada hayatın var olabilmesi için gerekli olan azot döngüsünün
gerçekleşmesinde rol alırlar
Ekosistem için üretici (fotosentezle)
Endüstride kullanılır (etil alkol, aseton, vb gibi)
Fermente ürünlerde (ekmek, peynir, turşu, şarap, bira...)
Kötü;
Patojen olmaları
Bakterilerin isimlendirilmesi ve sınıflandırılması
Linnaeus (Carl) bilimsel isimlendirme
Her bir organizmanın 2 ismi vardır.
Bilimsel isimleri italik veya altıçizili yazılır
İlk isim büyük harf, ikinci isim ise küçük harf ile başlar örnek:
(Escherichia coli)
Bilimsel isimler Latincedir
May be descriptive or honor a scientist or both…
E. coli - honors the discoverer, Theodor Escherich
describes the bacterium’s habitat—the large intestine, or colon
Staphylococcus aureus
describes the clustered arrangement of the cells (staphylo-) and
the golden color of the colonies.
Bakterilerin isimlendirilmesi ve sınıflandırılması
A) İsimlendirme: cins ve tür şeklinde
B) Kolaylıkla gözlenebilir özellikler
1. Gram boyaması (+ ve -)
2. Yapısal özellikler
a) Şekil: çomak, küresel ve spiral
b) Düzen: teker teker veya ikili yada daha fazla hücreden
oluşan düzenli gruplar
C) Metabolik reaksiyonlar
1. Oksijen gereksinimi (aerob, anaerob, fakültatif)
2. C6H1206 kullanımı (oksidatif, fermentatif)
3. Enzim oluşumu
a) Detoksifiye edici (katalaz, oksidaz)
b) Proteolik veya toksik enzimler (hemolizinler ((α ve β) ve
Koagülaz)
D) Genetik benzerliğe
Dna , nükleotidlerin temel yapıları ve genetik bilgi değişimi
Microorganizmaların sınıflandırılması
• 3 ana grup
– Bacteria
– Arkea
– Ökaryot
• Protista, Mantarlar, Bitkiler ve
Hayvanlar
Mikroorganizma örnekleri
a) bakteri, b) mantar, c) protozoa, d) alg, ve e) virüs
Mikrobiyolojinin Tarihçesi
1664’de mikroskobun keşfi ile büyük mikroorganizmalardan olan
protozolar Robert Hook tarafından görülmüştür. Ancak Bakterileri ilk
defa gözlemleyen Hollandalı tuhafiyeci Antoni Van Leeuwenhook idi.
Fransız kimyacı Luis Pasteur ilk olarak havada görülen yapılar ile
bozulan gıda maddelerinde görülen yapıların birbirine benzediğini
göstererek kendiliğinden oluşum (spontan jenerasyon) tezini
çürütmüştür (1862).
Ferdinand Cohn (1876) - Endosporların keşfi ve bakteriyoloji
bilimi
Robert Koch, belli hastalıkların sebebinin, belli mikroorganizmalar
olduğunu (koch postulatları) ve mikroorganizmaların besi
ortamlarında seçici olarak yetiştirilebileceğini de bulmuştur. Özel
olarak şarbon mikrobu üzerinde çalışmıştır.
Mikrobiyolojinin Tarihçesi
Pasteur kuğu-boyun deneyi (spontan jenerasyon)-1862
Öncelikle bir balon içine steril olmayan bir sıvı koydu.
Sonra balonun boynunu alevde uzattı
Balon içindeki sıvıyı ısı ile sterilize etti
Sıvıyı yavaşça soğutarak mikroorganizmaların kıvrımda hapsedilmesini sağlamıştır
Uzun zaman sonra kıvrımın ucu açık olmasına rağmen sıvının steril kaldığını gözlemlemiştir.
Ancak kıvrımdaki mikroorganizmalar ile balon içindeki sıvı temas ettiğinde sıvı tekrar kirlenmiştir.
Bunun sonucunda da mikroorganizmaların oluşması için tek başına havanın etken olduğu tezini çürütmüştür.
Modern kemoterapinin doğuşu
Tedavi amacı ile kullanılan kimyasallar
Kemoterapötik ajanlar veya anti-kanser ilaçları, hastalığın
tedavisinde kullanılır (sentetik ilaçlar ve antibiyotikler)
Antibiyotikler bakteri ve mantarlar için kullanılır
Örnek: Kınakına agacından elde edilen kinin sıtma (malaria)
hastalığının tedavisinde kullanılmıştır.
1910: Paul Ehrlich developed a synthetic arsenic drug, salvarsan,
to treat syphilis.
1928: Alexander Fleming discovered the first antibiotic.
1930s: Sulfonamides sentezlendi
Çevre mikrobiyolojisinin konusu
a) Madde döngüsü:
organik ↔inorganik madde dönüşümü azot, fosfor, karbon,
oksijen, kükürt, hidrojen gibi elementlerin doğal döngüsü
mikrobiyolojinin konularındandır. Bunların gerçekleşmesinde
yeralan olaylar biyo-kimyasal reaksiyonlardır.
Çevre mühendisliği alanında karşılaşılan mikrobiyolojik olayların
birçoğu;
katı atık ortamlarında
su ortamlarında meydana gelir.
Bu ortamlarda verilen atıklar sonucu oluşan mikrobiyolojik aktiviteler
küçük ölçekli olursa doğanın genel işleyişi içerisinde kirlilik
oluşturmadan giderilebilir. Ancak doğanın bu özümleme dengesini
etkileyecek boyutlarda oluşan mikrobiyolojik faaliyetler ortaya çevre
kirlenmesi sorununu çıkarır.
Tat ve Kokuya Sebep Olan MikroorganizmalarFiltreleri Tıkayan Mikroorganizmalar
Kirli Sularda Rastlanan Mikroorganizmalar Temiz Sularda Rastlanan Mikroorganizmalar
b) Mikroorganizmaların arıtmada kullanımı
Çevre mühendisliğinde mikrobiyal faaliyetlerin önemli
olduğu bir diğer alan ise mikroorganizmaların arıtmada
kullanılmasıdır;
Aerobik Arıtma tesislerinde; aktif çamur sistemleri,
damlatmalı filtre, oksidasyon havuzları
Anaerobik Arıtma; biyolojik çamur çürütme ve biogaz
üretimi
Atıklardan yem üretimi
Katı atıklardan kompost üretimi
Arıtma tesisi çıkış suyunda azot ve fosfor verilmesi alg patlamasına neden olur.
Yemeklik mantar üretilmesi mikrobiyal faaliyetlerin önemli olduğu bioteknolojik yöntemlerdir.
c) Mikroorganizmaların %1’i patojen yani hastalık yapıcıdır. %99’u ise zararsız (saprofit) dır. Patojen mikroorganizmalar canlıların faaliyetleri sonucu ortaya çıkan atıklardan oluşur.bunların başında su yoluyla bulaşan hastalıklar gelir; çocuk felci, dizanteri, ishal, kolera, tifo, sarılık bunlardandır.
Mikroorganizmaların Yaşadıkları Ortamlar
Mikroorganizmalar havada, suda ve toprakta bulunurlar. Kuru havada mikroorganizmalara pek rastlanmaz. Çünkü mikroorganizmalar havada çoğunlukla toz ve nem taneciklerine tutunarak yaşayabilirler.
Toprakta havaya oranla çok fazla miktarda mikroorganizma bulunur. Mikroorganizmaların türü ve sayısı toprağın derinliğine ve nemine bağlı olarak değişim gösterir.
Su ortamları dış etkenlerle kirlenmeye en çok maruz kalan ortamlar olduğundan mikroorganizmalar yaşamlarını kolaylıkla sürdürebilirler. Bu yüzden en fazla mikro organizma türü ve sayısı su ortamlarında bulunur. Doğal olarak en fazla kanalizasyon sularında bulunurlar. Kanalizasyon sularında bulunan mikroorganizmalar patojen olduğu kadar saprofit de olabilir.
Su ortamlarında bakterilerin faaliyetlerine örnek olarak; Kükürt bakterilerinin ortamdaki kükürtü anaerobik şartlarda H2S gazına dönüştürmesi ve demir bakterilerinin Fe(II)’yi Fe(III)’e yükseltgemeleri ve ortamda pas oluşumuna sebep olmaları verilebilir.
Mikroorganizmaların Doğada Dağılımları
Mikroorganizmalar doğada her yerde bulunabilirler.
Atmosferin en üst kısımlarından, okyanusların en dip kısımlarına
kadar toprakta, nehirde, gölde, küçük veya büyük su
birikintilerinde yer alırlar. Aynı zamanda diğer canlıların
bünyelerinde (Örneğin, insanlarda, hayvanlarda ve bitkilerde )
faydalı veya zararlı bir şekilde faaliyetlerini sürdürürler.
Mikroorganizmaların birçok türü de endüstride kullanılır.
Mikroorganizmaların tabiattaki yayılış ve fonksiyonları şu alt
başlıklar altında toplanabilir.
Toprak:
Çok geniş bir tür kompozisyonu ile çok sayıda mikroorganizmanın
faaliyet gösterdiği tabiattaki en tabii ortam topraktır. Topraktaki
mikroorganizma topluluğuna sayı, tür ve dağılım açısından, toprağın
nemi, artık madde miktarı, derinliği, pH‘sı, ısısı, toprağa tatbik
edilen işleme sistemleri ile değişiklik göstermektedir. Toprakta
bulunan mikroorganizmalar iki tür faaliyet gösterirler.
1. Ölü organizma veya artık maddeleri parçalayarak tekrar
kullanılabilir hale getirirler. Bu olaya mineralizasyon denir.
2. Bazı mikroorganizma türleri atmosferdeki serbest azotu tutarak (
fikse ederek ) nitrit ve nitrat azotuna dönüştürürler. Bu olaya
nitrifikasyon adı verilir.
Her iki olay da toprağın yapısının mikroorganizmalar tarafından
değiştirildiğini gösteren en önemli etkendir.
b) Hava:
Toprakta olduğu gibi havada da birçok mikroorganizma
bulunmaktadır. Ancak hava ortamındaki şartlar,
mikroorganizmaların üreme ve çoğalmalarına elverişli olmadığı
gibi, tür ve sayı dağılımları da havadaki nem miktarı, toz
parçacıkları ve toksik ( zehirli ) madde miktarına göre de değişir.
Yapılan çalışmalarda karadan uzak okyanusların üst kısımları
ile dağların yüksek kısımlarında mikroorganizma tür ve
sayılarının az da olsa varlığı tespit edilmiştir. Yerleşim yerleri
üzerinde coğrafi yapı ve şehirleşme özelliklerine bağlı olarak tür
ve sayı miktarında çok değişiklikler gözlenmektedir. Havada
bulunan mikroorganizmaların büyük çoğunluğu spor şeklindeki
mikroorganizmalardır.
c) Su:
Suda bulunan mikroorganizmalar cins ve sayı bakımından
suyun özelliklerine göre değişiklik gösterir. Örneğin; suyun derin
veya derin olmayan bir kuyudan, memba, nehir, göl, vb.
artezyenden temin edilmesi gibi. En çok mikroorganizma tür ve
sayısı kanalizasyon suları ile bu sular tarafından kirletilmiş su
kaynaklarında görülür. Mikroorganizmalar suyun özelliklerine
bağlı kalmaksızın (tatlı, tuzlu, acı sular gibi ) her türlü su
kaynağında yaşayabilme özelliklerine sahip türler ihtiva ederler.
d) Gıda Maddeleri:
Normal şartlarda gıda maddelerinin büyük çoğunluğunda
mikroorganizmalardan arındırılmış olması gerekir. Gıda
maddeleri içinde yer alan mikroorganizmalar, bozulma, ekşime,
kokma, vb. özelliklerin yanında toksik (zehirleyici ) etki de
oluşturabilirler.
e) Yüksek Yapılı Organizmalar:
Mikroorganizmalar yüksek yapılı organizmaların (Örneğin,
insan, hayvan ve bitkilerin) doku ve organlarında yer alabilirler.
Bu mikroorganizma türlerinin büyük çoğunluğu canlı faaliyetine
yardımcı olurlar.
Ancak bazı mikroorganizmalar insan sağlığı için zararlı
etkilere sahip olabilirler. Zararlı etkilere sahip olan
mikroorganizmalara patojen mikroorganizmalar, zararlı etkisi
olmayan ve faydalı olan mikroorganizmalara da saprofit
mikroorganizmalar adı verilir.
Bütün mikroorganizmalar tabiatta ölü ve artık maddelerin
ortadan kalmasına, azot, fosfor, kükürt, oksijen, karbon gibi
elementlerin döngüsünde çok önemli fonksiyona sahiptirler.
Mikroorganizmaların bu fonksiyonları göz önünde tutulursa,
”Mikroorganizmalar olmasaydı, hayat da olmazdı” sonucuna
varabiliriz.