celik.org.tr Türkiye Çelik Üreticileri Derneğiagent1.acermail.com/UserFiles/Image/1172/76431/161021-CUMA.pdf · Türkiye Çelik Üreticileri Derneği celik.org.tr 3/33 Çin, AB’nin

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği celik.org.tr 1/33

gyj löm dtfh gekasom

lkh

AB’nin Net Çelik İthalatçısı Pozisyonu Derinleşiyor

Avrupa Birliği’nde Çelik Tüketicisi Sektörlerin Performansı Olumlu

Ocak-Eylül Döneminde, Dünya Ham Çelik Üretimi % 0.5 Oranında Düştü

Avrupa Komisyonu, Anti-Damping Düzenlemelerini Güçlendirme Planını Açıkladı

EUROFER: Brexit Sonrası Belirsizlik Ortamında Yatırımların Azalması, AB’nin Görünür Tüketimini Baskılar

10.000 Çelik İşçisi, AB Çelik Sektörü İçin Brüksel’de Toplanacak

Çin Kapasite Fazlalığını Azaltma Hedefine Ulaşmak Üzere

BDT Çıkışlı Yassı Ürün İhraç Fiyatları Yükselişini Sürdürdü

Mısır’da Yerleşik Tesisler, İnşaat Demiri Fiyatlarını Yükseltti

ABD’de HRC ve CRC Fiyatları Aşağı Yönlü Seyrini Sürdürüyor

Süveyş Kanal Otoritesi, Suudi Arabistanlı Yetkililer ile Yeni Bir İnşaat Demiri Tesisi İçin Anlaşma İmzaladı

Güney Avrupa HRC Piyasası Yavaşlıyor

Rio Tinto’nun Demir Cevheri Sevkiyatları Eylül Çeyreğinde %6,2 Düştü

Coal India Koklaşabilir Taş Kömürü Fiyatlarını Artırmayacak

Çin’in Ham Çelik Üretimi Ocak-Eylül Döneminde %0,4 Arttı

‘Türkiye, Enerji, Güneş Paneli İhraç Eden Bir Ülke Olacak’

Köşe Yazısı: “Nail Olpak: En Büyük İhtiyacımız Normalleşme”

‘Karbonu Azalt, İnovatif Yaklaş, Geleceği Planla’

Kur Rekor Kırdı, Merkez Mola Verdi

Köşe Yazısı: Merkez Herkesi Ters Köşeye Yatırdı; Cumhurbaşkanlığı Kaynakları Hariç

Euro “Draghi” Sonrası 7 Ayın En Düşük Seviyesine Geriledi

Dünya Bankası 2017 Petrol Fiyatı Tahminini Yükseltti

Köşe Yazısı: Enerjiden Tasarruf Eden Vergiden de Tasarruf Eder

Karnesi ‘Pekiyi’ Mükellefe 2017’de İndirim Gelecek

Konya’ya Dünyanın En Büyük GES’i Kuruluyor

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği

GÜNLÜK

SEKTÖR

HABERLERİ

21 Ekim 2016 Cuma

Sayı: 2936

İÇİNDEKİLER

Günlük İhracat

celik.org.tr

twitter.com/TCUD_TR

1 - 20 EKIM 1 - 20 EYLÜL 1 OCAK - 20 EKIM

2015 2016 DEĞ. PAY 2016 DEĞ. 2015 2016 DEĞ. PAY

(1000 ABD Doları)

17 İŞ GÜNÜ 17 İŞ GÜNÜ 2015 / 2016

2016 13 İŞ GÜNÜ EYLÜL /

EKIM 242 İŞ GÜNÜ 242 İŞ GÜNÜ

2015 / 2016

2016

SANAYİ MAMULLERİ 4.703.970 4.587.363 -2,5% 60,8% 3.601.357 27,4% 65.361.008 64.793.918 -0,9% 62,7%

Hazırgiyim ve Konfeksiyon 984.533 920.109 -6,5% 12,2% 771.746 19,2% 13.557.982 13.817.137 1,9% 13,4%

Otomotiv Endüstrisi 1.296.185 1.370.634 5,7% 18,2% 1.022.797 34,0% 16.659.786 18.449.868 10,7% 17,9%

Gemi ve Yat 23.730 51.774 118,2% 0,7% 17.491 196,0% 814.598 521.134 -36,0% 0,5%

Elektrik Elektronik ve Hizmet

652.885 556.168 -14,8% 7,4% 404.573 37,5% 8.223.790 7.798.292 -5,2% 7,6%

Makine ve Aksamları 300.927 287.128 -4,6% 3,8% 226.376 26,8% 4.378.539 4.201.592 -4,0% 4,1%

Demir ve Demir Dışı Metaller

352.078 324.806 -7,7% 4,3% 258.112 25,8% 5.002.391 4.756.752 -4,9% 4,6%

Çelik 475.855 503.264 5,8% 6,7% 423.603 18,8% 8.166.728 7.161.429 -12,3% 6,9%

TOPLAM 7.794.391 7.539.127 -3,3% 100,0% 5.667.131 33,0% 106.161.531 103.258.870 -2,7% 100,0%

http://www.dcud.org.tr/

http://www.twitter.com/DCUD_TR


AB’nin Net Çelik İthalatçısı Pozisyonu Derinleşiyor

Avrupa Çelik Derneği (Eurofer) tarafından yayımlanan Avrupa Ekonomi ve Çelik

Piyasası Raporu 2016-2017 / 4. Çeyrek Raporu’na göre, Avrupa Birliği’nin üçüncü

ülkelerden çelik ithalatı yüksek seviyesini sürdürmektedir. Yılın ilk 8 aylık döneminde,

nihai çelik ürünleri ithalatı % 12 oranında artış gösterirken, ithalattaki büyüme yassı

ürünlerde % 10 oranında düşmüş, uzun ürünlerde ise % 19 seviyesinde

gerçekleşmiştir.

Vergiler, İthalatı Ciddi Ölçüde Sınırlandırıyor

Ürün bazında ise, ithalatta iki farklı trend gözlenmektedir. İlk olarak, bazı

ürünlerde geçici veya nihai anti-damping vergilerine maruz kalan ülkelerin, farklı

ürünlerle AB pazarına yöneldikleri görülmektedir. Ocak-Ağustos döneminde, Çinli

üreticilerin AB’ye yönelik soğuk haddelenmiş sac ihracatları % 94 oranında azalırken,

bu defa kaplanmış sac ihracatları % 81 oranında artış göstermiştir. Gözlenen ikinci

trend ise, vergilerle karşı karşıya kalan ülkelerin AB piyasasındaki yerlerini başka

ülkelerin ürünlerinin doldurması şeklinde ortaya çıkmıştır. Bu da, toplam ithalatın

yarattığı baskının devam etmesine neden olmaktadır. Yılın ilk 8 aylık döneminde,

AB’nin ithalatında en fazla artış gözlenen çelik ürünleri arasında ilk sıralarda,

kaplanmış sac, filmaşin ve kalın levha gelmektedir.

En Büyük Tedarikçiler Çin, Rusya ve Ukrayna


Çin, AB’nin en büyük çelik tedarikçisi konumunu korurken, Çin’i Rusya ve

Ukrayna takip etmiştir. Sözkonusu ülkeler, AB’nin toplam çelik ithalatının % 67’sini

karşılamıştır. Sözknousu 3 ülke içerisinde, geçen yılın aynı dönemine kıyasla, yalnızca

Rusya’nın ihracatında düşüş yaşanmıştır.

AB’nin İhracatında Keskin Daralma Devam Ediyor

AB’nin çelik ürünleri ihracatı, global kapasite fazlalığı problemlerinin

şiddetlendirdiği rekabet ortamı ve korumacı tedbirler nedeniyle, gerileme eğilimi

göstermektedir. Yılın ilk yarısında, AB’nin toplam çelik ürünleri ihracatı % 15 oranında

azalırken, yarı ürün ihracatındaki düşüş % 70 seviyesine ulaşmış, nihai mamul ihracatı

ise % 8 oranında düşüş göstermiştir. Geçen yılın aynı dönemine benzer şekilde, AB net

çelik ithalatçısı konumunu sürdürmüştür. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde aylık

ortalama 302.000 ton net çelik ithalatı yapan AB, bu yılın Ocak-Ağustos döneminde

aylık ortalama 817.000 ton çelik ithal etmiştir.

Ülke bazında en büyük pazarlar arasında ilk sıralarda, yassı ürünlerde Türkiye

ve ABD; uzun ürünlerde Cezayir, Türkiye ve ABD yer almıştır. Kısa vadede, dünya

piyasalarındaki ihracat ortamında önemli bir rahatlama beklenmemektedir. Türkiye

Çelik Üreticileri Derneği, 21 Ekim 2016

Avrupa Birliği’nde Çelik Tüketicisi Sektörlerin Performansı Olumlu

Avrupa Çelik Derneği (Eurofer) tarafından yayımlanan Avrupa Ekonomi ve Çelik

Piyasası Raporu 2016-2017 / 4. Çeyrek Raporu’na göre, yılın ikinci çeyreğinde, AB çelik

kullanıcısı sektörlerin faaliyetlerinin ivme kazanmış, ilk çeyrekte % 2.1 seviyesinde

olan büyüme ikinci çeyrekte % 4 seviyesine yükselmiştir. Özellikle otomotiv ve ev

aletleri sektörlerinde üretim hızlı bir şekilde artarken, otomotiv sektörünün üretimi iki

haneli oranlarda büyüme performansı göstermiştir. AB çelik tüketicisi sektörlerin,

2016 yılı genelinde ortalama % 2.5 oranında büyümesi beklenmektedir.

İnşaat Sektörü Büyürken, Ülke Performansları Farklı

2016 yılının ikinci çeyreğinde, AB inşaat sektörünün faaliyetleri % 0.9 oranında

artış gösterirken, ülke bazında Almanya, Hollanda ve İsveç’te güçlü büyüme


gözlenirken, tüm Orta Avrupa ülkelerinin faaliyetlerinde daralma yaşanmıştır. 2016

yılında AB inşaat sektöründeki büyümenin % 1.4, 2017 yılında ise, % 2.2 seviyesinde

gerçekleşmesi beklenmektedir.

Otomotiv Talebi ve Üretimi Güçlü

Yılın ilk yarısında güçlü bir büyüme sergileyen AB’nin otomotiv talebi, üçüncü

çeyrekte de hızlı bir şekilde büyümeye devam etmiştir. 2016 yılının ilk 9 aylık

döneminde, binek otomobil satışları % 8, ticari araç satışları ise % 14.3 oranında artış

gösterirken, İspanya ve İtalya’da çift haneli büyüme yaşanmıştır.

AB’nin binek otomobil ihracatı ise, ABD, Türkiye, Çin ve Rusya’ya yönelik

satışlardaki düşüşün de etkisiyle, hafif bir gerileme göstermiştir. Üretim ise, yılın ikinci

çeyreğinde % 10.5 oranında artış göstermiştir. Beklentiler, 2016 yılının tamamında

AB’nin otomobil üretiminin % 5 oranında artacağına işaret etmektedir.

Makine sektörünün faaliyetleri, yılın ikinci çeyrekte % 0.6 oranında artış

göstermiş ve ilk çeyreğe kıyasla büyüme hızında yavaşlama gözlenmiştir. 2016 yılının

tamamında, makine sektöründeki büyümenin %0.4 seviyesinde gerçekleşeceği

öngörülmektedir.

Boru Sektörü, Hat Borusu ile Büyüyor

Boru sektörü, son yıllardaki negatif seyrinden kurtularak, yılın ikinci çeyreğinde

% 3.5 oranında üretim artışı elde etmiştir. Hat borusu segmentindeki gelişmeler, boru


üretimindeki trendin pozitife dönmesine neden olmuştur. Kuzey Akımı 2 projesi

tüketimde hızlı bir artışa neden olmuştur. Bunun yanında, Avrupa ve diğer

bölgelerdeki projeler de talebin artmasına katkıda bulunmuştur. Yılsonu itibariyle,

AB’nin toplam boru üretiminin % 1.8 oranında artış göstermesi beklenmektedir.

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği, 21 Ekim 2016

Ocak-Eylül Döneminde, Dünya Ham Çelik Üretimi % 0.5 Oranında Düştü

Dünya Çelik Derneği’nin (worldsteel) verilerine göre, Ocak-Eylül döneminde

dünya ham çelik üretimi % 0.5 oranında düşüşle 1.20 milyar tonda kaldı.

Yılın ilk dokuz aylık döneminde, dünyanın en büyük çelik üreticisi konumunda

bulunan Çin’in ham çelik üretimi % 0.4 oranında artışla 603.8 milyon tona, ikinci

sırada yer alan Japonya’nın aynı dönemde ham çelik üretimi % 0.5 oranında azalışla

78.4 milyon tona geriledi.

2015-2016 OCAK-EYLÜL DÖNEMİ DÜNYA HAM ÇELİK ÜRETİMİ*(1000 ton)

2016 2015 % değişim16/15

1. Çin 603.780 601.374 0.4

2. Japonya 78.378 78.799 -0.5

3. Hindistan 71.090 67.128 5.9

4. ABD 59.708 60.504 -1,3

5. Rusya 52.727 53.632 -1,7

6. Güney Kore 50.950 51.867 -1,8

7. Almanya 32.011 32.570 -1,7

8. Türkiye 24.437 23.469 4,1

9. Brezilya 22.917 25.264 -9,3

10. Ukrayna 18.281 17.093 7,0

11. İtalya 17.307 16.752 3,3

12. Tayvan 16.267 16.544 -1,7

13. Meksika 13.959 14.132 -1,2

14. İran 113.210 12.231 8.0

15. İspanya 10.593 11.363 -6.8

16. Fransa 10.617 11.656 -8.9

17. Kanada 9.668 9.504 1,7

18. Polonya 6.337 7.161 -11,5

19. Birleşik Krallık 5.699 8.660 -34.2

20. Belçika 5.733 5.619 2,0

Toplam 1.197.230 1.203.573 -0.5


Ocak-Eylül döneminde dünyanın en büyük on çelik üreticisi arasında sadece

Çin, Hindistan, Türkiye ve Ukrayna’nın ham çelik üretiminde artış gözlendi. Yılın ilk

dokuz aylık döneminde Hindistan’ın ham çelik üretimi % 5.9 oranında artışla 71.09

milyon tona yükselirken, sekizinci sırada yer alan Türkiye’nin üretimi % 4.1 oranında

artışla 24.5 milyon ton tona çıktı.

Diğer taraftan, 9. sırada yer alan Brezilya’nın aynı dönemde ham çelik üretimi,

% 9.3 oranında keskin bir düşüşle 22.9 milyon tona gerilerken, 10. sırada yer alan

Ukrayna’nın ham çelik üretimi ise, % 7.0 oranında artışla 18.3 milyon tona ulaştı.

Ocak-Eylül döneminde, Avrupa Birliği’nin üretimi % 4.8 oranında düşüşle, 121.3

milyon tona gerilerken, Asya bölgesinin üretimi, % 0.6 oranında artışla, 825.9 milyon

tona çıktı; ayrıca aynı dönemde Diğer Avrupa bölgesinin üretimi Türkiye’nin katkısıyla

4.3 oranında artışla 26.5 milyon tona, BDT bölgesinin ham çelik üretimi ise 0.1

oranında azalışla 76.4 milyon tona düştü.

Dünya Ham Çelik Üretimi (Ocak-Eylül 2016) ‘000 ton

2016 2015 Değişim %

Avrupa Birliği (28) 121.262 127.379 -4.8

Diğer Avrupa 26.462 25.375 4.3

BDT 76.397 76.443 -0.1

Kuzey Amerika 83.872 85.106 -1.4

Güney Amerika 29.432 33.233 -11.4

Afrika 8.875 10.039 -11.6

Orta Doğu 20.736 20.908 -0.8

Asya 825.895 820.755 0.6

Okyanusya 4.299 4.336 -0.9

66 Ülke Toplam 1.197.230 1.203.573 -0.5

Dünya Çelik Derneği (worldsteel), Eylül ayında 66 ülkenin toplam ham çelik

üretiminin, geçtiğimiz yıla kıyasla % 2.0 oranında artışla 132.9 milyon tona

yükseldiğini açıkladı.


Eylül ayında Çin’in ham çelik üretimi % 3.9 oranında artışla 68.2 milyon tona

yükselirken, aynı ayda Japonya’nın üretimi % 1.5 oranında azalışla 8.4 milyon tona

düştü. Eylül ayında Hindistan’ın ham çelik üretimi % 8.5 gibi keskin bir artışla 7.9

milyon tona ulaştı. Aynı ayda Türkiye’nin ham çelik üretimi ise % 8.1 gibi yüksek bir

artışla 2.7 milyon tona yükseldi. Diğer taraftan, Eylül ayında Ukrayna’nın ham çelik

üretimi % 8.0 oranında düşüşle 1.8 milyon tonda kaldı.

2016 yılının Eylül ayında % 70 seviyesinde gerçekleşen dünya ham çelik

üretimindeki kapasite kullanım oranı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla büyük

miktarda değişmezken (%69.5), bir önceki aya göre, 1.5 puan daha yüksek seviyeye

çıktı. Türkiye Çelik Üreticileri Derneği, 21 Ekim 2016

Avrupa Komisyonu, Anti-Damping Düzenlemelerini Güçlendirme Planını Açıkladı

Avrupa Komisyonu’nun, devlet teşvikli ya da devlet güdümlü firma çıkışlı düşük

fiyatlı çelik ithalatıyla mücadele edebilmek adına anti-damping düzenlemelerini

güçlendireceği haber veriliyor.

Avrupa Komisyonu’nun, üçüncü ülkelerde devlet müdahalesinden kaynaklanan

piyasa tahribatlarının önüne geçmek amacıyla yeni anti-damping metodolojisini ana

hatlarıyla açıklayacağını belirttiği kaydediliyor.

Sözkonusu yeni metodolojinin, AB’ye ihracat yapan ülkelerde devlet

müdahalesini, devlet güdümlü firmaların varlığını, yerli üreticilere ayrımcılık ve mali


sektörün bağımsızlığı kriterlerini değerlendireceği, buna ek olarak yeni metodoloji

kapsamında, piyasa ekonomisi olmayan ülkelerin listeden çıkarılabileceği ve bu

maddenin DTÖ’ye üye ülkelerin tamamına eşit olarak uygulanabileceği aktarılıyor.

Tasarı için Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi’nden onay alınması gerektiği

belirtiliyor.

2016 yılının Aralık ayında, DTÖ’ye üyelik anlaşmasında yer alan, diğer ülkelerin

Çin’e piyasa ekonomisi olmayan ülke gibi muamele etmesini sağlayan hükmün

geçerliliğini yitireceği vurgulanıyor.

Çin’in piyasa ekonomisi olmayan ülke statüsünün geçerliliğini yitirmesinin,

DTÖ’de tartışmalara neden olacağını ve Aralık ayından önce AB’nin muhtemel üç

seçeneğinin bulunduğu, sözkonusu seçeneklerden birinin, anti-damping vergilerini

hesaplama yöntemini ve ilgili mevzuatın değiştirilmesi olduğu bildiriliyor. Yeni

metodolojinin, AB mevzuatının ABD ve Kanada gibi daha yüksek anti-damping

vergileri uygulamasına olanak sağlayacağı ifade ediliyor.

11 Kasım tarihindeki Avrupa Konseyi toplantısı öncesinde Avrupa

Komisyonu’nun, AB ülkelerine kapasite fazlalığından muzdarip olan sanayilerde düşük

vergi kuralının kaldırılması hususundaki Mart ayında verdiği teklifi desteklemeleri

yönünde çağrıda bulunduğu rapor ediliyor. Diğer taraftan Hollanda, Avusturya,

Belçika, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, İsveç, Slovenya ve Birleşik Krallığın düşük vergi

kuralı uygulamasının kaldırılmasına karşı çıktıkları bilgisi veriliyor. Metal Bulletin, 21

Ekim 2016

EUROFER: Brexit Sonrası Belirsizlik Ortamında Yatırımların Azalması, AB’nin

Görünür Tüketimini Baskılar

Eurofer’in, AB’de çelik tüketen sektörlerde faaliyetlerin, 2017 yılında

toparlanacağını, aynı zamanda Brexit referandumundan sonrasında Birleşik Krallık ve

AB ilişkilerinin hangi noktaya geleceği hususundaki belirsizliğin, yatırım ortamını

olumsuz yönde etkileyeceğini ve sözkonusu durumun AB’nin görünür tüketimini

baskılayacağını dile getirdiği aktarılıyor.


Reel çelik tüketiminin, 2016 yılında % 2.6, 2017 yılında ise % 1.7 oranında

artacağının öngörülmesine rağmen, AB’nin görünür çelik tüketiminin, 2015 yılında

152 milyon tona ulaştıktan sonra, her iki yılda (2016-2017) da 155 milyon ton

seviyesinde gerçekleşeceğinin tahmin edildiği ve sözkonusu durumun 2017 yılında

durgunluğa işaret ettiği kaydediliyor.

Eurofer’in 4. Çeyrek Raporu’nda, Brexit sonrası belirsizliklerin yatırımları

olumsuz yönde etkileyeceği ve buna devam etmekte olan anti-damping

soruşturmalarının da eklenmesinin, çelik arz zincirinde stokların ihtiyatlı bir şekilde

tüketilmesine yol açacağı belirtiliyor. Sözkonusu durumun stok döngüsünün

yavaşlamasına neden olacağı, böylece reel çelik tüketimindeki hafif yükselişi

dengeleyeceği haber veriliyor.

Diğer taraftan AB’nin çelik talebinin 2016 yılında % 2.5, 2017 yılında ise % 2.4

oranında yükseleceğinin tahmin edildiği, bunun yanı sıra önceki yıllarda otomotiv

sektöründe görülen güçlü büyümenin yavaşlayacağı, inşaat, makine mühendisliği ve

boru sektörlerindeki pozitif dinamiğin hızlanacağı öngörülüyor. Metal Expert, 21 Ekim

2016

10.000 Çelik İşçisi, AB Çelik Sektörü İçin Brüksel’de Toplanacak

9 Kasım tarihinde 10.000’den fazla Avrupalı çelik işçisinin, çelik sektörünün

gerilemeye devam etmesini protesto etmek için Brüksel’de toplanacakları

kaydediliyor.

2008 yılındaki mali kriz öncesinde 400.000’in üzerinde bulunan AB çelik

sanayinin istihdamı, bu yıl 330.000’e düştüğü, sanayi birliği IndustriAll’in, bu durumun

Avrupa’daki yanlış kemer sıkma politikalarından kaynaklandığı ve sözkonusu

politikaların altyapıya yatırımların azalmasına neden olduğunu, buna ek olarak

mevcut durumda Çin çıkışlı düşük fiyatlı ürünlerin Avrupa piyasasına akın etmesinin

de Avrupa çelik sanayiine zarar verdiğini dile getirdiği rapor ediliyor.

Avrupa Komisyonu’nun, Avrupa çelik sanayiinin sorunlarıyla yüzleşmesi ve

inovasyonu desteklemenin yanı sıra, büyüme ve istihdam sağlayarak rekabet gücünü


artırmasına yardım edecek faaliyet planını onaylamasına rağmen, Avrupa Çelik

Faaliyet Planı’nın sanayi politikalarının henüz açıklanmadığı belirtiliyor.

IndustriAll’in, otomotiv, elektronik ve yenilenebilir enerji gibi yüksek teknolojili

sanayi sektörlerinin bel kemiğini oluşturan Avrupa çelik sanayiinin geleceği için birlik

olup, “Çeliksiz Avrupa Olmaz” sloganıyla taleplerini duyurmak amacıyla

yürüyeceklerini açıkladığı haber veriliyor.

Birliğin, AB çelik sektöründe eşit şartların yanı sıra, daha etkili ticari savunma

araçları talep ettikleri ifade ediliyor. Metal Bulletin, 21 Ekim 2016

Çin Kapasite Fazlalığını Azaltma Hedefine Ulaşmak Üzere

Sanayi ve Bilişim Teknolojileri Bakanlığı’nın (MIIT), 2016 yılının ilk dokuz aylık

döneminde, bu yılki 45 milyon ton seviyesindeki kapasite hedefinin % 80’ine

ulaştığını, ancak çelik üretimini azaltmayı başaramadığını ve Ocak-Eylül döneminde

ham çelik üretiminin % 0.4 oranında arttığını belirttiği haber veriliyor.

Hebei eyaletindeki en büyük çelik üretim merkezi olan Tangshan’ın, Ekim

ayının sonuna 2016 yılı için belirlediği 7.23 milyon ton seviyesindeki kapasite kapatma

programını tamamlayacağı aktarılıyor. Metal Expert, 21 Ekim 2016

BDT Çıkışlı Yassı Ürün İhraç Fiyatları Yükselişini Sürdürdü

Çin menşeli sac fiyatlarının, ihraç piyasasındaki alım faaliyetlerin etkisiyle

yükselmesinin, BDT’de yerleşik yassı ürün tedarikçilerinin fiyatları bir kez daha yukarı

çekmelerine olanak sağladığı, buna ek olarak Ekim ayında hammadde fiyatlarındaki

yükselişin üretim maliyetlerini artırmasının da BDT’li üreticileri desteklediği ifade

ediliyor.

Rusya’da Aralık ayı üretimi sac satış bağlantılarının, bir önceki haftaya kıyasla

10 $/ton daha yüksek seviyeden gerçekleştiği, bunun yanı sıra Ukraynalı bir

tedarikçinin Ocak ayı üretimi sac satışlarına başladığı ve geçtiğimiz haftaya kıyasla

fiyatları 20 $/ton seviyesinde yükselttiği belirtiliyor.


Piyasa oyuncularının Rusya çıkışlı sac satış bağlantılarının, fob Karadeniz 410-

415 $/ton, cfr Mısır 430 $/ton ve cfr Türkiye 425 $/ton seviyelerinden gerçekleştiğini,

ayrıca bazı tedarikçilerin, teklifleri fob Karadeniz 420 $/ton seviyesine yükseltmeyi

denediklerini belirttikleri rapor ediliyor.

MENA ve Körfez ülkelerinde Rusya çıkışlı saca yönelik talep gözlendiği, diğer

taraftan, Rus tedarikçilerin Vietnam başta olmak üzere Asya ülkelerine cfr 435-440

$/ton aralığından teklif verdikleri, ancak Çin’in cfr 430 $/tondan fiyat vermesi

nedeniyle sözkonusu rotada satış bağlantısı gerçekleştirme şansları olmadığı

kaydediliyor.

Diğer taraftan devam etmekte olan HRC ithalatına yönelik anti-damping

soruşturması nedeniyle AB’de satış bağlantısı gerçekleşmediği, sözkonusu rotaya

yönelik Aralık ayı üretimi CRC ihraç tekliflerinin, fob 465-475 $/ton aralığında

seyrettiği bildiriliyor.

Türkiye’ye yönelik Ukrayna menşeli Ocak ayı üretimi HRC tekliflerinin, fob

Karadeniz 420 $/tondan (cfr 435 $/ton) verildiği, bunun yanı sıra Ukrayna çıkışlı CRC

fiyatlarının, fob Karadeniz 470 $/ton (cfr Türkiye 485 $/ton) seviyesinde bulunduğu

vurgulanıyor. Metal Expert, 21 Ekim 2016


Mısır’da Yerleşik Tesisler, İnşaat Demiri Fiyatlarını Yükseltti

Mısır’da yerleşik çelik üreticilerinin, döviz sıkıntısı ve giderek artan talep

nedeniyle aynı ay içerisinde inşaat demiri fiyatlarını üçüncü kez yükselttikleri ifade

ediliyor.

Mısır’da faaliyet gösteren en büyük çelik üreticilerinin, iç piyasa fiyatlarını 75-

87 $/ton seviyesinde yükselterek fabrika çıkışı 727-732 $/ton aralığına çektikleri,

ayrıca piyasada fiyatların bir kez daha yükselebileceği yönünde beklenti oluştuğu

bildiriliyor. Metal Expert, 21 Ekim 2016

ABD’de HRC ve CRC Fiyatları Aşağı Yönlü Seyrini Sürdürüyor

ABD’de yassı ürün fiyatlarındaki aşağı yönlü seyrine sürdürmesinin, yerli

üreticileri olumsuz yönde etkilemeye devam ettiği, alıcıların, fiyatların daha da

düşeceği beklentisiyle sipariş vermeye

yanaşmadıkları belirtiliyor.

HRC fiyat aralığının alt basamağının,

geçtiğimiz haftaya kıyasla 6 $/ton

seviyesinde düşüşle, fabrika çıkışı 507-518

$/ton aralığına gerilediği, CRC fiyatlarının

ise 11 $/ton düşüşle fabrika çıkışı 772-783

$/ton seviyesinde kaldığı kaydediliyor. Sözkonusu fiyat aralıklarının alt seviyelerinden

bazı satış bağlantılarının gerçekleştiği bildiriliyor.

Diğer taraftan Türkiye’de yerleşik tedarikçilerin HRC tekliflerinin, vergisiz cfr

Körfez 470 $/ton seviyesinde bulunduğu vurgulanıyor. Metal Expert, 21 Ekim 2016

Süveyş Kanal Otoritesi, Suudi Arabistanlı Yetkililer ile Yeni Bir İnşaat Demiri Tesisi

İçin Anlaşma İmzaladı

Süveyş Kanal Otoritesi’nin, Salı günü Suudi Uluslararası Uzmanlık Derneği

Akademisi ile Mısır’ın Ain Sokhna kentinde yeni bir inşaat demiri tesisi kurmak için

ortaklık anlaşması imzaladıkları haber veriliyor.


1.2 milyon ton nervürlü demir üretim kapasiteli sözkonusu yeni tesisin,

Süveyş Kanalı’nın Kuzey Batısında bulunan Ain Sokhna’da Süveyş Kanal Otoritesi’ne

ait bir araziye inşa edileceği belirtiliyor.

Ortaklık anlaşmasının, Süveyş Kanal Otoritesi Başkanı Mohab Mameesh ile

Suudi Prens Walid bin Saud bin Musaed bin Abdel Aziz tarafından imzalandığı, ayrıca

sözkonusu anlaşmanın 500 milyon dolar değerinde olduğu ve buna ek olarak da 1

milyar dolar yatırım yapılacağı kaydediliyor. Üretimin ne zaman başlayacağı

hususunda kesin bir açıklama yapılmadığı vurgulanıyor. Metal Bulletin, 21 Ekim 2016

Güney Avrupa HRC Piyasası Yavaşlıyor

Dağıtımcıların Ocak ayı üretimi sac satın almaya yanaşmamaları nedeniyle

Güney Avrupa sıcak haddelenmiş sac piyasasında faaliyetlerin yavaşlamaya başladığı,

ayrıca üreticilerin çoğunun Kasım ve Aralık ayı siparişlerini tamamladıkları rapor

ediliyor.

Güney Avrupalı üreticilerin fiyatları yükseltmek istedikleri, geçtiğimiz hafta yerli

HRC fiyatlarının, fabrika çıkışı 420 €/ton (461 $/ton) seviyesinde bulunduğu, ancak bu

hafta fiyatların 10 €/ton seviyesinde yükselişle fabrika çıkışı 430 €/tona çıktığı, diğer

taraftan İtalya’da alıcıların çoğunun, 415 €/ton seviyesinden alım bağlantısı yaptıkları

kaydediliyor.


Güney Avrupa’da HRC taban satış fiyatlarının, fabrika çıkışı 400-430 €/ton

aralığında seyrettiği, İtalya’da ise fiyatların, fabrika çıkışı 410-420 €/ton seviyesinde

bulunduğu belirtiliyor. Kallanish, 21 Ekim 2016

Rio Tinto’nun Demir Cevheri Sevkiyatları Eylül Çeyreğinde %6,2 Düştü

Dünyanın en büyük ikinci demir cevheri üreticisi, Avustralya merkezli Rio Tinto,

bu senenin üçüncü çeyreğinde küresel demir cevheri üretiminin yıllık %2,4 artışla 88,1

milyon mt seviyesine ulaştığını duyurdu. Üçüncü çeyrekte, şirketin küresel demir

cevheri sevkiyatları ise yıllık %6,2 düşerek 85,6 milyon mt seviyesinde kaydedildi.

Diğer yandan, bu yılın ilk dokuz ayında şirketin küresel demir cevheri üretimi

yıllık %7 artışla 257,4 milyon mt'a yükselirken, demir cevheri sevkiyatları ise yıllık %3,2

artışla 253,2 milyon mt oldu.

Bununla birlikte, Rio Tinto'nun Avustralya biriminin sert koklaşabilir taş kömürü

üretimi, üçüncü çeyrekte yıllık %17 artışla 2,17 milyon mt olurken, ilk dokuz ayda

geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre sabit kalarak 6 milyon mt civarında yer aldı.

Rio Tinto, Batı Avustralya, Pilbara bölgesinde, demir cevheri satışlarının ocak-

eylül döneminde 2015 yılının aynı dönemine kıyasla %3 artışla 239,9 milyon mt

olduğunu ve aynı dönemde demir cevheri üretiminin ise yıllık %7 artışla 243,9 milyon

mt’a yükseldiğini açıkladı.

Rio Tinto'nun 2016 yılı küresel demir cevheri sevkiyatı tahmini, hava

koşullarına bağlı olarak, 325-330 milyon mt olarak revize edilirken, 2017 yılı küresel

demir cevheri sevkiyatı tahmini ise sermaye harcamaları planlarına bağlı olarak 330-

340 milyon mt seviyesinde yer almaya devam ediyor. SteelOrbis, 21 Ekim 2016

Coal India Koklaşabilir Taş Kömürü Fiyatlarını Artırmayacak

Hindistan’da hükümete bağlı Kalküta merkezli kömür madencilik şirketi Coal

India Limited’dan (CIL) bir yetkilinin yaptığı açıklamaya göre, uluslararası fiyatların

yükseliş trendinde olmasına rağmen, CIL ithal hammaddeye bağımlı olan yerli çelik


üreticilerinin üzerindeki baskıyı azaltmak için önümüzdeki birkaç ay iç piyasaya verdiği

koklaşabilir taş kömürü fiyatlarını yükseltmeyecek.

Şirket yetkilisi, iç piyasada koklaşabilir taş kömürü fiyatlarını yükseltmeyecek

olan CIL’ın, ayrıca, yerli çelik üreticilerine yönelik arzını artıracağını ve böylelikle bu

üreticilere ithalat yerine bir alternatif sunacağını açıkladı.

Yetkiliye göre, çelik şirketleri için artırılacak koklaşabilir taş kömürü tedarikinin

büyük kısmı, bu mali yılın önümüzdeki üç dört ayı içinde CIL tarafından açılacak

ihalelerle gerçekleştirilebilir.

CIL’in şu an için 20 milyon mt seviyesinde koklaşabilir taş kömürünü ihaleye

çıkardığını belirten yetkiliye göre, şirket bu ihalenin gördüğü ilgiye göre ihaleye

çıkardığı ürün miktarını kademeli olarak yükseltebilir. SteelOrbis, 21 Ekim 2016

Çin’in Ham Çelik Üretimi Ocak-Eylül Döneminde %0,4 Arttı

Çin İstatistik Bürosu'nun (NBS) yayımladığı verilere göre, bu yılın eylül ayında

Çin yıllık %4,1 artışla 59,32 milyon mt pik demir üretirken, yıllık %3,9 artışla 68,17

milyon mt ham çelik ve yıllık %4,3 artışla 98,09 milyon mt nihai mamul üretti.

Bu yılın ocak-eylül döneminde ise Çin’in pik demir üretimi %0,3 düşüşle 528,25

milyon mt olurken, ham çelik üretimi yıllık %0,4 artışla 603,78 milyon mt ve nihai

mamul üretimi yıllık %2,3 artışla 851,78 milyon mt seviyesinde kaydedildi. SteelOrbis,

21 Ekim 2016

‘Türkiye, Enerji, Güneş Paneli İhraç Eden Bir Ülke Olacak’

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, “Fotovoltaik alanında

doğrudan ışın teknolojisine sahip dünyanın en büyük projesinin ihalesine aralık ayında

çıkıyoruz” dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, fotovoltaik alanında doğrudan

ışın teknolojisine sahip Dünya’nın en büyük projesinin ihalesine Aralık ayında

çıkacaklarını açıkladı. Konya Karapınar Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) 1000

MW Güneş Santrali Projesi hakkında, basın toplantısı düzenleyen Bakan Albayrak,


fotovoltaik alanında doğrudan ışın teknolojisine sahip olan dünyanın en büyük projesi

olarak tanıtılan 1000 MW’lık yekpare güneş santrali projesi için ihale kapsamında

tahsis edilecek alanla ilgili tüm çalışmaları Bakanlığın üstleneceğini belirtti. Albayrak,

hazır alanda santral yapımı için ihaleye girecek şirketlere Bakanlığın koyduğu önemli

şartlardan birinin üretimlerin Türkiye’de yapılması, yerli panel üretimi olduğunu

kaydetti.

Yerli ve yenilebilir kaynakların kullanımı noktasında önemli adımlar attıklarını

aktaran Bakan Albayrak, güneş enerjisinde Türkiye’nin önemli bir kapasiteye sahip

olduğuna dikkat çekti. Albayrak, “Karapınar YEKA diye açıklanan yenilenebilir enerji

kaynak alanı çerçevesinde çok önemli bir bölge. Detaylı şartnamenin Resmi Gazete’de

yayımlanmasıyla birlikte aralık ayında ihalemizi yapacağız” dedi.

1 milyar dolar üzerinde yatırım yapılacak

Karapınar YEKA Güneş Enerjisi Projesinin, bölge politikaları ve bölgedeki güneş

enerjisindeki yatırımlar açısından çok önemli olduğunun altını çizen Albayrak, “Konya

Karapınar’da sahip olduğumuz bu altyapıyı hayata geçirmek için önemli bir ilki hayata

geçiriyoruz. Bin MW güneşe dayalı elektrik santrali kurulması sadece Türkiye’nin

enerji ihtiyacını kapsamayacak. 2 bin hektarlık alanda gerçekleşecek olan bu yatırım

bugünkü değerle 1 milyar dolar üzerinde bir yatırımı ihtiva ediyor. Fabrika ve teknoloji

ayağıyla en az 300 milyon dolar yatırım olacak. 600 binden fazla evin elektriğini


karşılayacak. Üretilecek elektrik fotovoltaik alanında doğrudan ışın teknolojisine sahip

olan dünyanın en büyük projesi olacak” dedi.

Albayrak, Karapınar’da yapılacak olan yatırımın, fabrika kurma, üretim ve

teknolojinin yerelleşmesi noktasındaki ar-ge şartıyla bir ilk olacağını belirterek, ihaleyi

kazanan firmanın asgari yılda 500 MW kapasiteye sahip fabrika kurmak zorunda

olduğunu söyledi. İhale şartları hakkında bilgi veren Albayrak, şunları söyledi:

“Ar-Ge’de 5 farklı konuda 15 yıl zorunluluk süresi getiriyoruz. Asgari yüzde 80

yerli mühendis şartı da getirerek, bunun yerelleşmesi sağlanacak. Zehir gibi zımba gibi

genç mühendislerimiz var. Katma değerli teknolojinin önünü açma da önemli bir şart

getiriyoruz. Burada amaç yerlileştirme. Teknoloji açısından baktığımızda, amaç hücre

modül dediğimiz silsilenin tamamının yerlileştirilmesi.”

Fabrika kurulması yönünden 15 yıllık alım garanti süresi boyunca, ne kadar

erken üretime geçilirse o kadar alım garantisi olacağı için hızlı üretime geçmenin

teşvik edileceğini belirten Albayrak, “Ortalama 24 ay içinde, 2018 yılı, 2019’u

bulmadan yerli üretime geçilecek. Yerlilik katkı oranını 500 MW’lık kapasite için

bakınca iki partide üretecek. İlk partide asgari yüzde 65, ikinci partide yüzde 75 yerlilik

şartı öngörüyoruz. Bu yerli parça üretimi anlamında önemli. Yan sanayiler için önemli

bir pazar oluşacak” dedi.

Bakan Albayrak, kurulumda asgari 700, fabrika işletilmesinde 350 daimi

personel, ar-gede asgari 100 Ar-Ge mühendisi olmak üzere yerli tedarik zinciri ile en

az 1000 kişiye istihdam sağlanacağını belirtti.

Üç ayrı kritik hedef koyduklarını anlatan Albayrak, bu hedeflerin enerji

maliyetlerini aşağı çekmek, katma değerli teknolojilerin üretimini sağlamak ve

bölgedeki pazarlara enerji ve güneş paneli ihraç etmek olduğunu söyledi.

Dünyanın önemli firmalarından talep var

Basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Bakan

Albayrak, projeye yabancı yatırımcıların ilgisine ilişkin bilgi verdi. Albayrak,

önümüzdeki hafta yabancı yatırımcılarla görüşeceklerini kaydeden Albayrak,

Uzakdoğu, ABD başta olmak üzere toplantılar yaptıklarını söyledi. Albayrak, “Doğudan


batıya ileri gelen firmaların çoğu yerli firmalarla işbirliği oluşturma modelini

zikrediyor, biz bunu olumlu karşılıyoruz. Teknoloji ve Ar-Ge'nin yerlileşmesi için

olumlu. Ciddi talep olur. Amerika, Çin, Avrupa dahil dünyanın önemli firmalarından

ciddi talep var” dedi.

Rüzgar enerjisi ile ilgili benzer projelerin olup olmadığına yönelik soruyu da

yanıtlayan Albayrak, “2017 ilk çeyreğinde benzer ihaleyi yapacağız. Türkiye’nin rüzgar

enerjisi potansiyelinde de benzer modeli uygulayacağız. TEİAŞ’la toplantı yaptık.

Rüzgardaki genel üretim sahaları ve bölgeyi netleştirdik. Teknik detaylar yılsonuna

kadar tamamlanacak” dedi. Albayrak, yerli kömür ihalelerinin ilkinin kasım ya da aralık

ayında yapılacağını da söyledi. Dünya, 21 Ekim 2016

Köşe Yazısı: “Nail Olpak: En Büyük İhtiyacımız Normalleşme”

İş dünyası temsilcileri son dönemde bir yandan durgunluktan şikayetlerini

ortaya koyarlarken, bir yandan da beklentilerini dile getiriyorlar. MÜSİAD Başkanı Nail

Olpak, bir grup gazeteciyle düzenlediği sohbet toplantısında, içinde bulunulan

durumu değerlendirirken, “En büyük ihtiyacımız normaleşme. Artık 15 Temmuz

sendromundan kurtulmalıyız” diyor. Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Savaş Özaydemir,

yatırım ortamının sekteye uğradığını belirterek, “Yatırım ikliminin iyileştirilmesi

önceliğimiz olmalı” düşüncesini ortaya koyuyor.

Bunun yanı sıra Olpak kasım ayında yapacakları MÜSİAD Expo Fuarı’nda 700

firmanın ürünlerini sergileyeceğini, kasım sonunda da “Uzay, Uydu ve Teknoloji

Günleri”ni gerçekleştireceklerini, bu günlere piyasa değeri 100 milyar doları aşan

dünyanın bu alandaki dev şirketlerinin katılacağını açıklayarak, yapacaklarını açıklıyor.

Olpak, “EMEA Satellite Operator Association bizimle birlikte ‘Global Satshow’

düzenlemek istediğini bildirdi. Londra’daki Uydu Günleri’nden sonra kendileri gelip

görüşmeler yaptılar. Görüşmeler olumlu sonuçlandı. 15 Temmuz sonrası da kararları

değişmedi hiçbir iptal olmadı. 29-30 Kasım’da Global Satshow’u Haliç Kongre

Merkezi’nde düzenliyoruz” açıklamasını yaptı. Bunun yanı sıra 2017 sonu 2018

başında Savunma Sanayii Müsteşarlığı ve THY ile birlikte Antalya’da bir Air Show


planladıklarını, imzasını 11 Temmuz’da attıkları bu işbirliğinin de aynen planlandığı

gibi devam ettiğini söyledi.

Sohbet sırasında son dönemde MÜSİAD’a üyelik başvurularının ne durumda

olduğuna cevap verirken Olpak, “Açıkçası derneğimize ilgi çok arttı. Biz de dikkatli

davranıyoruz. Ama biz daha önce de üyelik konusunda çok titiz davrandık. Çünkü

bizim, üye sayımızı şuraya çıkaralım, diye bir hedefimiz yok. Ama doğrusunu söylemek

gerekirse üye kabulünde olabildiğince frende gidiyoruz. Aklanmak için MÜSİAD’a üye

olmaya çalışanların farkındayız. Üyelik için referans lazım. Referans’ın en az iki yıllık

MÜSİAD üyesi olması gerekiyor. Ayrıca referanstan, üyelik önerdiği kişiden

‘MÜSİAD’dan ne bekler ve MÜSİAD’a ne verebilir’ diye yazı almasını istiyoruz. Biz de

üyelik kabulü oy birliği ile olur. Haklı gerekçeyle bir yönetim kurulu üyemiz bile itiraz

etse o dikkate alınır” diyerek yeni üyelik konusunda titizliklerini ortaya k oyuyor.

Savaş Özaydemir ise dış kaynak kullanan yatırımcıların önlerini görmek

istediklerini belirterek, “Yatırım ikliminin iyileşmesi önceliğimiz olmalı. Örneğin

Eskişehir’de kurduğumuz yeni gelişme alanları var. Yatırım yapacak beş girişimciyle

bağlantı kuruyoruz, zaman içinde dördü vazgeçiyor. İçerideki yatırımcıda durum böyle

iken ziyarette bulunan yabancıların da ülkemizde güncel gelişmeler nedeniyle ve

kendi ülkelerinin seyahat uyarılarıyla ayaklarını kestiğini görüyoruz. Devletin sanayi

yatırımlarına verdiği teşvikler üst düzeyde olduğu için, uzun vadeli plan yapabilen

yabancıların daha atak davranacağını düşünüyorum” değerlendirmesini ortaya

koyuyor.

Özaydemir, Eskişehir OSB’de üç yeni gelişme olduğunu belirtirken,”OSB’mizin 6

kilometre ilerisinde Ankara yoluna cepheli 10 milyon metrekarelik iki parselde ve

Hasanbey bölgesinde 1 milyon 750 bin metrekarelik alanda gelişme bölgelerimiz

bulunuyor. Bu alanlarda altyapı yatırımlarına başladık” bilgisini veriyor.

Özaydemir, oluşturmayı düşündükleri “Yeni KOBİ OSB”yi kurmak için

çalışmalarına tüm kurumlardan onay alırlarken, Belediye’nin istedikleri arsa tahsisinin

yarısını verdiğini ve şu anda 100 KOBİ’nin bu OSB’ye yatırım için sırada olduğunu, bu

nedenle farklı arayışlara girdiklerini, alternatif yer arayışlarının sürdüğünü açıklıyor.


Özaydemir, Eskişehir’deki enerji açığını gidermek için 50 milyon euro yatırımla, 50

mw gücünde rüzgar enerjisi santralı kurma çalışmalarının tamamlandığını, 6 mw

gücünde güneş enerjisi santralı projesinin ise montajının devam ettiğini açıklıyor.

Görüldüğü gibi hem Nail Olpak hem Savaş Özaydemir, yatırımlar ve iş birlikleri

konusunda attıkları önemli adımlar olduğunu belirterek, gelişmeler için

“normalleşmenin 15 Temmuz sendromundan kurtulmanın” gerekliliğinin altını

çiziyorlar. Osman Arolat/Dünya, 21 Ekim 2016

‘Karbonu Azalt, İnovatif Yaklaş, Geleceği Planla’

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) organizasyonuyla

gerçekleştirilen SBE Konferansları serisinin İstanbul ayağı SBE16 İstanbul’da

düzenlenen ‘Sürdürülebilir Yapılı Çevreye Geçiş Sürecinde Sorunlar ve Çözüm

Önerileri’ başlıklı çalıştayda çarpıcı sonuçlar çıktı. Çalıştay, inşaat sektörü için kamu,

sektör, üniversite ve STK’ları bir araya getirmeyi zorunlu kılan referans yol haritasını

ortaya koydu. Etkinlikte karbon salımını azaltmanın, inovatif çalışmaların ve gelecek

planlamasının önemine dikkat çekildi.

SBE16 İstanbul, Türkiye’de yapı malzemesi üreticilerinden bilim insanlarına,

mimarlardan müteahhitlere, devlet kurumlarından STK’lara kadar toplum, inşaat

sektörü ve çevrenin tüm paydaşlarını bir araya getirdi. ‘Akıllı Metropoller-

Sürdürülebilir ve Akıllı Binalar ile Akıllı Şehirler için Entegre Çözümler’ temasıyla

hayata geçirilen konferansa birçok ülkeden ve Türkiye’den 40 konuşmacı yer aldı.

Konferansta 3 gün boyunca 30 oturum ve 113 bildiri yayınlandı.

‘Emisyon salımını 2030’a kadar yüzde 40 azaltacağız’

Konferansta konuşan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar,

yol haritaları kapsamında Avrupa Birliği (AB) ülkeleri gibi üyeleriyle birlikte emisyon

salımını 2030 yılına kadar yüzde 40 azaltacaklarını açıkladı. Hinginar, “Türkiye inşaat

sektöründe sadece inşaat malzemesi değil, yapı kalitesinin ve ona bağlı olarak da

insanların yaşam kalitesinin yükselmesi için çalışmalar yapıyoruz” dedi. Amaçlarının

inşaat sektörünün tüm katmanlarını bir araya getiren bir Türkiye yapısı ekolü


oluşturmak olduğunu vurgulayan Hinginar, mevcut durumun daha iyiye nasıl

dönüşeceği konusunda bir tartışma ve fikir geliştirme ortamı yaratmayı

hedeflediklerini söyledi.

'SBE16 İstanbul Konferansı alışılmışın dışında bir seri oldu'

iiSBE (International Initiative for a Sustainable Built Environment) Direktörü

Nils Larsson da Sürdürülebilir Yapılı Çevre Konferanslar Serisi’nin İstanbul ayağını

konular ve araştırmalar bakımından ‘alışılagelmişin dışında bir seri’ olarak

değerlendirdi.

Burada çıkan sonuçların bir yol haritası gibi sektörün tüm birimleri tarafından

ele alınması ve uygulanmasını hedeflediklerini belirten Larsson, sağlıklı bir yaşam için

sürdürülebilir sonuçlar almanın tek yolunun bu olduğuna işaret etti.

Akıllı şehir inşasında ‘Boş Sayfa’ yaklaşımı

Akıllı şehir inşa etmenin en ideal yolunun ‘Boş Sayfa’ yaklaşımı olduğunu

belirten Schneider Elektrik Akıllı Şehirler Global Direktörü Gordon Falconer ise akıllı

şehir kavramının kent gelişimi için önemli olan birtakım temel unsurları içerdiğini

söyledi. Bu açıdan, öncellikle akıllı şehir kavramının tanımını ve şehri oluşturmak için

planlamanın ilk adım olduğunu anlatan Falconer, ikinci adımda ise akıllı şehir

teknolojilerinin yer aldığını aktardı. Gerçek anlamda amacın yetersiz veri akışı olan

mevcut sistemi ‘büyük veriler’ sağlayacak şekilde yenileyerek şehirleri yeniden

oluşturmak olduğunu ifade eden Falconer, “Akıllı ifadesi mevcut sistemler üzerinde

işletim ve kontrol stratejilerinin geliştirilmesi anlamına geliyor. Bu binalarda toplam

enerji tüketiminin yüzde 70’ni oluşturan ısıtma-havalandırma-soğutma (HVAC) ve

aydınlatma sistemleri, akıllı olduğu takdirde yüzde 30 enerji tasarrufu sağlanabilir”

dedi. Dünya, 21 Ekim 2016

Kur Rekor Kırdı, Merkez Mola Verdi

Merkez Bankası 7 aydır üst üste yaptığı faiz indirimlerine mola verdi. Buna göre

faiz koridorunun üst bandı yüzde 8.25’te, alt bandı yüzde 7.25’te ve bir hafta vadeli

repo ihale faiz oranı (politika faizi) yüzde 7.5 düzeyinde bırakıldı.


Merkez Bankası’nın faizleri sabit tutmasının ardından dolar kuru hızla

3.0517’ye kadar geriledi. Karar öncesi 3.0710 seviyesinde olan dolar/TL, ilk tepki

olarak hızla geriledikten sonra 3.0580 TL’ye toparlandı.

Merkez Bankası’nın bu ay 8’inci defa faizleri düşürmesi ve adımın boyutunun

da 25 baz puan olması bekleniyordu. Fakat bu hafta başından itibaren Cumhurbaşkanı

Başdanışmanları Cemil Ertem ve Yiğit Bulut’un açıklamalarıyla bankanın faiz

düşürmeyeceği bir miktar fiyatlanmış ve kur 3.11 TL’den geri dönmüştü.

İç talepte toparlanma bekleniyor

PPK metninde, son dönemde açıklanan veriler ve yılın üçüncü çeyreğine dair

göstergelerin iktisadi faaliyetin ivme kaybettiğine işaret ettiği belirtilerek, parasal

koşullardaki sıkılığın azalmasının ve makro ihtiyati alandaki düzenlemelerin genel

finansal koşulları desteklediği bildirildi.

Dış ticaret hadlerindeki gelişmelerin gecikmeli yansımalarının ve tüketici

kredilerinin ılımlı seyrinin cari açıktaki turizm kaynaklı artışı sınırladığına vurgu yapılan

duyuruda, “Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu

etkisi sürmektedir. Alınan destekleyici teşvik ve tedbirlerin katkısıyla son çeyrekten

itibaren iç talepte toparlanma eğiliminin başlaması beklenmektedir. Kurul, yapısal

reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde

artırabileceğini değerlendirmektedir” ifadelerine yer verildi.

Sadeleşmeye devam mesajı

Duyuruda, toplam talepteki yavaşlamanın çekirdek enflasyondaki kademeli

düşüşü desteklediği aktarıldı. Bununla birlikte, döviz kuru ve diğer maliyet

unsurlarındaki gelişmelerin enflasyon görünümündeki iyileşmeyi sınırladığı ve para

politikasındaki temkinli duruşun korunması gerektirdiği belirtilen duyuruda, şunlar

kaydedildi: “Bu değerlendirmeler çerçevesinde Kurul, faiz oranlarının sabit

tutulmasına karar vermiştir. Kurul, para politikasında sadeleşme sürecindeki bir

sonraki adımın yönü ve zamanlamasının verilere göre şekilleneceğini belirtmiştir.

Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümüne bağlı olacaktır.

Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer


unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak para politikasındaki temkinli duruş

sürdürülecektir. Açıklanacak her türlü yeni veri ve haberin Kurulun geleceğe yönelik

politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.”

TCMB üst bantta başlayan ve aralıksız 7 ay boyunca devam eden indirim

sürecine ara vermeden önce koridorun üst bandında toplam 250 baz puanlık indirim

gerçekleştirmiş oldu. Üst bantta yapılan bu indirimlerle Merkez Bankası tarihin en dar

faiz koridoruna girerken aslında sadeleşmeyi de önemli ölçüde gerçekleştirdi. Ağırlıklı

ortalama fonlama maliyetine bakıldığında ise 22 Eylül’de yüzde 7.8’de olan ağırlıklı

ortalama fonlama maliyeti %7.7’ye geldi. Dünya, 21 Ekim 2016

Köşe Yazısı: Merkez Herkesi Ters Köşeye Yatırdı; Cumhurbaşkanlığı Kaynakları Hariç

Merkez Bankası mart ayından bu yana aralıksız sürdürdüğü faiz indirimine

ekimde ara verdi ya da başka bir ifadeyle ekim ayı pas geçildi. Piyasada ağırlıklı görüş,

gecelik borç verme faizinin 0.25 puan daha indirileceği ve yüzde 8.25'ten yüzde 8.00'e

çekileceği yönündeydi. Ama Merkez Bankası bu beklentiyi bir anlamda boşa çıkardı ve

faizi değiştirmeme kararı aldı.

Aslında faizin değiştirilmeyebileceğinin işaretleri alınmıyor değildi.

Cumhurbaşkanı Ekonomi Başdanışmanları Cemil Ertem ile Yiğit Bulut bu mesajı

verdiler.

Ertem, dün yaptığı açıklamada Merkez Bankası'nın üst bantta faiz düşürme

kararlarını otomatiğe bağlamadığını ve bu kararı günün koşullarına, konjonktüre,

Türkiye'deki piyasalara uygun olarak verdiğini belirtti. Ertem'in bu açıklaması, faizin

değişmeyeceği konusunda güçlü bir sinyal olarak algılandı.

Daha önce de Yiğit Bulut aynı yönde bir açıklama yapmıştı. Bulut,

açıklamasında Merkez Bankası'nın uzun zamandır koridoru daralttığını belirterek,

"Eğer küresel ekonomik şartlar ne gerektiriyorsa Merkez Bankası onu yapar. Bu ay pas

geçmek gerekiyorsa, Merkez Bankası pas da geçer. Merkez Bankası illa koridoru

daraltacak, faiz düşürecek diye bir spekülasyon yaparak kur üzerinden spekülatif gelir


elde etmek isteyenlerin balonu ellerinde patlasın diye söylüyorum bunları" şeklinde

konuşmuştu.

Ancak Cumhurbaşkanlığı kaynaklarının faizde indirim olmayabileceğine dönük

bu açıklamalarına ve tahminlerine karşılık piyasadaki genel beklenti üst bandın 0.25

puan aşığı çekileceği yönündeydi. Reuters tarafından 15 kuruluş kapsanarak yapılan

ankette 14 kuruluş faiz indirimi beklediğini ifade etti. Yani çok büyük bir kesim, faizde

indirim bekliyordu.

Enflasyon faizin altında, ama...

Tüketici fiyatları eylül ayı itibariyle yıllık bazda yüzde 7.28'e indi. Merkez

Bankası dün faizleri sabit bırakınca tüm faizler enflasyonun üstünde kalmış oldu.

Ancak hemen vurgulayalım, enflasyon eylül sonundaki durumu, faizler ise

ekimdeki durumu gösteriyor. Enflasyonun ekim sonunda yeniden yükselme ve faizleri

yakalama, hatta geçme olasılığı elbette var.


Döviz kuruna dikkat

Para Politikası Kurulu toplantısından sonra yapılan açıklamada yer alan döviz

kurunun enflasyon üstündeki etkisiyle ilgili vurgu dikkat çekici. Açıklamada, toplam

talepteki yavaşlamanın çekirdek enflasyondaki kademeli düşüşü desteklediği

belirtilerek şu görüşlere yer veriliyor:

"Bununla birlikte, döviz kuru ve diğer maliyet unsurlarındaki gelişmeler

enflasyon görünümündeki iyileşmeyi sınırlamakta ve para politikasındaki temkinli

duruşun korunmasını gerektirmektedir.

Bu değerlendirmeler çerçevesinde Kurul, faiz oranlarının sabit tutulmasına

karar vermiştir. Kurul, para politikasında sadeleşme sürecindeki bir sonraki adımın

yönü ve zamanlamasını verilere göre şekilleneceğini belirtmiştir."

Piyasa fazla etkilenmedi

Merkez Bankası'nın neredeyse kanıksanan faiz indirimi gerçekleşmediği halde

bunun piyasada çok büyük bir etki doğurmadığı gözlendi.

En belirgin hareket tahmin edileceği gibi dolarda ortaya çıktı. Faiz kararı

açıklanmadan önce 3.0759 düzeyinde bulunan dolar, Merkez Bankası'nın faizi sabit

tuttuğunun açıklandığı saat 14.00'ten sonra hızla gerileyerek 3.0515'e indi. Ancak

dolar daha sonra yeniden bir miktar arttı. Dolar, şu satırların yazıldığı saatlerde

(16.00) 3.06 dolayında salınıyordu.

Gösterge faizde hemen hemen hiçbir hareket olmadığını, en azından faize

dayalı bir hareketlenme yaşanmadığını belirtelim. Faiz yüzde 9.80 dolayında

bulunuyor. Aynı şekilde hisse senedi piyasasında da kayda değer bir değişiklik

yaşanmadı.

Alaattin Aktaş/Dünya, 21 Ekim 2016

Euro “Draghi” Sonrası 7 Ayın En Düşük Seviyesine Geriledi

Euro, Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Mario Draghi'nin Perşembe günkü

toplantısında parasal genişlemenin ani bir şekilde sona ermeyeceğinin sinyalini

vermesi ardından Mart ayından bu yana görülen en düşük seviyesine geriledi.


Euro, ABM Başkanı Draghi'nin Perşembe günkü toplantıda ne varlık alımlarının

azaltılmasının ne de varlık alımlarının uzatılmasının konuşulmadığını belirtmesi

ardından, üçüncü haftalık kaybına hazırlanıyor.

Singapur'da ThinkMarkets kıdemli piyasa analisti Matt Simpson, “Bu AMB'den

kaynaklanan iki taraflı bir sorun. Draghi varlık alımlarının azaltılması hakkında

konuşmadı ve Aralık ayında genişlemeyi işaret etti. Bu nedenle traderlar, euroyu zayıf

fiyatlıyor” dedi. Simpson, euro/dolar paritesinin 1.0830 seviyesine kadar düşmesini

bekliyor.

Euro, 1.0896'ya kadar gerileyerek 10 Mart'tan bu yana en düşük seviyesini

görmesinin ardından, Tokyo saatiyle 13:37'de dolar karşısında yüzde 0.2 artıda 1.0904

seviyesinden işlem gördü. Euro bu hafta yüzde 0.6 değer kaybetti. BloombergHT, 21

Ekim 2016

Dünya Bankası 2017 Petrol Fiyatı Tahminini Yükseltti

Dünya Bankası, ham petrol fiyatına ilişkin 2017 tahminini OPEC'in üretimi

düşürmeye hazırlanmasını gerekçe göstererek 53 dolardan 55 dolara yükseltti.

Dünya Bankası, "Emtia Piyasaları Görünüm Raporu"nun Ekim 2016 sayısını

yayımladı.

Her üç ayda bir yayımlanan raporda, emtia fiyatlarının 2017'de talepteki artış ve

arzdaki yavaşlama nedeniyle biraz toparlanacağı vurgulandı.


Ham petrol, doğalgaz ve kömürü kapsayan enerji emtialarının gelecek 12 ay

içerisinde yüzde 25 değerlenmesi beklentisine yer verdiği raporda, ham petrol fiyatına

yönelik 2017 fiyat beklentisi yukarı revize edildi.

Revizyonda OPEC'in üretimi kısmaya hazırlanmasının etkili olduğuna işaret

edilen rapora göre, ham petrol fiyatları 2017'de varil başına 53 dolardan 55 dolara

yükselecek.

Emtia Piyasaları Görünüm Raporunun hazırlayanlardan Dünya Bankası Kıdemli

Ekonomisti John Baffes, revizyona ilişkin "Gelecek yıl enerji fiyatlarının ham petrol

öncülüğünde güçlü artmasını öngörüyoruz. Ancak OPEC'in anlaşmasına yönelik

detayları ve uygulamayı beklediğimiz şu günlerde görünüme ilişkin önemli

belirsizlikler sürüyor." değerlendirmesini yaptı.

Kuruluş, öte yandan, bu seneki ham petrol fiyatı beklentisini 43 dolarda sabit

bıraktı.

Madeni emtia fiyatlarının gelecek yıl yüzde 4,1 artacağı öngörüsünde

bulunulan raporda, altının ise ABD Merkez Bankası Fed'in faiz artırma olasılığının

artmasıyla değer kaybedebileceği bildirildi.

Dünya Bankası, altının onsuna yönelik 2016 ve 2017 fiyat beklentilerini sırasıyla

bin 250 dolar ve bin 219 dolar olarak belirledi.


Raporda ayrıca, tarımsal emtia fiyatlarının gelecek yıl yüzde 1,4 yükselmesinin

ve bu kategorideki en büyük artışın yüzde 2,9 ile tahıllarda yaşanmasının beklendiği

kaydedildi. BloombergHT/Fortune Turkey, 21 Ekim 2016

Köşe Yazısı: Enerjiden Tasarruf Eden Vergiden de Tasarruf Eder

Ülkemiz için enerji bir çok yönüyle önemli. Enerji, önemli bir ithal kalemi. Cari

açığın oluşumunda enerji ithalatı doğrudan belirleyici. Bu medenle enerji tasarrufu ve

enerjinin verimli kullanımı da son derece önemli. Bu önemi nedeniyle, hem enerji

verimliliği hem de enerji tasarrufu vergi mevzuatıyla destek ve teşvik ediliyor.

Enerji verimliliğine yönelik yatırımlar öncelikli yatırım

Yatırım teşvik mevzuatımız, belli büyüklükte enerji tüketimi olan mevcut imalat

sanayi tesislerinde gerçekleştirilecek enerji verimliliğine yönelik yatırımları öncelikli

yatırım olarak kabul ediyor. Bu yatırım kategorisinde teşviklerden yararlanabilmek

için, yatırımın en az yüzde 20 oranında enerji tasarrufu sağlayacak şekilde

tasarlanması ve sağlanacak enerji tasarrufuyla yatırımın geri dönüş süresinin beş yıl ve

daha aza olması gerekiyor.

Bir yatırımın öncelikli yatırım olarak tanımlanması, bu yatırımın teşvik oran ve

sürelerinin oldukça iyi olduğu beşinci bölge teşviklerinden yararlanılabilmesini

sağlıyor. Bu yatırımlara özetle, diğer teşvik ve destekler yanında, yüzde 40 (altıncı

bölgede yüzde 50) yatırıma katkı tutarı veriliyor, yeni yatırım sonucu istihdam edilen

çalışanların sigorta primi işveren payları da belli sınırlar içinde, yedi yıl (altıncı bölgede

on yıl) süreyle Hazine tarafından karşılanıyor.

Yüzde 40 yatırıma katkı tutarı sonuçta yatırımcıya, yaptığı yatırım harcamasının

yüzde kırkı kadar vergi tasarrufu sağlıyor. Oldukça önemli bir vergi avantajı.

Enerji yatırımları için verilen bütün teşvikler bu kadar değil ancak en önemli

teşvik düzenlemesi birkaç cümlede bu şekilde özetlenebilir.

Isı yalıtımı ve enerji tasarrufuna yönelik harcamalar şirketlerde matrahtan

indirilebilir


9 Ağustos 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Yatırım Ortamının

İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la, Gelir

Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinde yapılan düzenlemeyle, işletmeye dahil olan

taşınmazların iktisadi değerini artırıcı niteliği olan ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu

sağlamaya yönelik harcamaların, yapıldığı yılda doğrudan gider yazılmasına olanak

sağlandı.

Böylece yapılan harcamanın taşınmazın amortisman süresinden bağımsız

olarak yapıldığı yıl doğrudan gider kaydedilebilmesine olanak sağlanarak, bu tür

harcamaların yapılması desteklendi.

Harcamalar kira gelirini beyan eden kişiler tarafından matrahtan indirilebilir

7 Eylül 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan yatırımların proje bazında

desteklenmesi amacıyla çeşitli düzenlemelerin yapıldığı 6745 sayılı Kanun’la, yukarıda

özetlenen teşviğin aynısı gerçek kişilere de getirildi.

Sahip olduğu taşınmazını kiraya vererek kira geliri elde eden ve gerçek gider

usulünü seçen gerçek kişilerin, kiraya verdikleri taşınmazların iktisadi değerini artırıcı

niteliği olan ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik harcamalarının, yapıldığı

yılda doğrudan gider yazılmasına olanak sağlayan bir düzenleme yapıldı.

Böylece, yapılan iki ayrı düzenlemeyle, hem şirketlerin ve ticari işletmelerin,

hem de taşınmazını kiraya vererek kira geliri elde eden ve bu geliri beyan eden gerçek

kişilerin, taşınmazları için yaptıkları ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik

harcamalarının bir defada matrahtan indirimine olanak sağlanmış oldu.

Taşınmazların amortisman süresinin oldukça uzun olduğu dikkate alınacak

olursa, önemli bir teşvik.

Enerji tasarrufu işlemlerinde damga vergisi ve harç istisnası

Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik

Yapılmasına Dair Kanun’la, binalarda ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik

olarak yapılan işlemler için harç istisnası, bu işlemler nedeniyle düzenlenen kâğıtlar

için de damga vergisi istisnası getirildi.


Damga vergisi ve harç istisnası tek başına önemli olmayabilir. Ancak ısı yalıtımı

ve enerji tasarrufu ile ilgili vergi maliyetlerinin en aza indirilmesini sağlayan bu

düzenlemeler, konuya verilen önemin göstergesi olması bakımından kayda değer.

Enerji verimliliği ve enerji tasarrufunu doğrudan veya dolaylı olarak teşvik eden

başka gelişmeler ve düzenlemeler de var. Yukarıda en güncel ve yaygın olan birkaçını

özetlemekle yetindim. Recep Bıyık/Dünya, 21 Ekim 2016

Karnesi ‘Pekiyi’ Mükellefe 2017’de İndirim Gelecek

Maliye Bakanı Naci Ağbal, vergisini düzenli ödeyen mükellefler için planladıkları

vergi indiriminin detaylarını anlattı.

İndirim oranının “yüzde 1 mi, 2 mi veya 3 mü olacağı” konusunda çalıştıklarını

belirten Ağbal, “Gelir veya kurumlar vergisi mükellefimiz 3 yıl olur, 5 yıl olur, geriye

dönük bütün vergi beyannamelerini süresinde vermişse ve bu beyannameleri de

zamanında ödemişse, biz bu karneye bakacağız. Karnesi tamamen pekiyilerle dolu

mükellefimizin gelir veya kurumlar vergisinde indirim yapacağız” dedi. Ağbal,

uygulamanın 2017 yılından sonra başlaması gerektiğini vurgulayarak, “2017 ve

sonraki yıllarda başlayacak. Burada geriye değil ileriye bakacağız, çünkü yeni bir

http://www.hurriyet.com.tr/index/maliye-bakani

http://www.hurriyet.com.tr/index/naci-agbal

http://www.hurriyet.com.tr/index/vergi

http://www.hurriyet.com.tr/index/vergi


sistem getiriyoruz. Yakın zamanda bunu Bakanlar Kurulu’nda anlatacağız” ifadelerini

kullandı.

Benim Yürüyüşüm Değişti

AA’nın Editörü Masası’na konuk olan Ağbal, gündemdeki konulara ilişkin

açıklamalarda bulundu. Meclise sunulan 2017 bütçesini “kendi içinde harikalar

yaratan üretime, yatırıma, ihracata ve istihdama çok önemli katkılar sağlayan, tam

manasıyla bir hizmet bütçesi” olarak tanımlayan Ağbal, “Bütçeyi ben götürüyorum.

Benim yürüyüşüm de bakışım da değişti, başım dik. Niye? Benim bütçem faiz bütçesi

değil, hükümetimizin bütçesi tam manasıyla hizmet bütçesi” dedi. Ağbal, yeniden

yapılandırma başvuruları hakkında da bilgi verdi. Yeniden yapılandırmaya başvuru

sayısının her geçen gün artığını dile getiren Ağbal, 19 Ekim 2016 itibarıyla 3 milyon

980 bin 456 adet başvuru alındığını ve 32 milyar 727 milyon 948 bin liralık alacağın

yapılandırıldığını söyledi. Bu yasadan çok umutlu olduklarını, vatandaşın devletle olan

borç meselesini çözeceğini savunan Ağbal, “Madem el sıkıştık, barıştık. Arkadaş iki

taksiti mutlaka öde” dedi.

Yöntemi Tüik Belirler

ENFLASYON sepetinde gıdanın ağırlığının düşürülmesiyle ilgili tartışmalara da

katılan Ağbal, istatistiklerin güvenilirliğine dikkat çekti. TÜİK tarafından hazırlanan

bütün istatistiklerin uluslararası normlara ve standartlara uyun olduğunu ve

Eurostat’a da veri gönderildiğini belirten Ağbal, şöyle devam etti: “Doğru politika

üretmenin ilk şartı uluslararası standartlara uygun, doğru istatistik hazırlamaktan

geçer.

TÜİK tamamen uluslararası standartlara uygun olarak kendi istatistiğini nasıl

oluşturacaksa, onu kendisi oluşturacak. TÜİK’in istatistik hazırlanması noktasında

uygulamaya koyacağı yöntem, standart ve esaslar tamamen TÜİK tarafından

belirlenecek konulardır. Zaten bunu böyle yapıyoruz. Uluslararası standart ve normlar

çerçevesinde tüketici anketlerinin yapılıyor. Dolayısıyla bu yaklaşım devam edecek.

Enflasyonun hesaplanması konusunda Türkiye, Eurostat ve uluslararası kuruluşlarla

zaten bu konuları yakın bir şekilde çalışıyor.” Hürriyet, 21 Ekim 2016

http://www.hurriyet.com.tr/index/bakanlar-kurulu

http://www.hurriyet.com.tr/index/kendi

http://www.hurriyet.com.tr/index/ben

http://www.hurriyet.com.tr/index/tuik

http://www.hurriyet.com.tr/index/enflasyon

http://www.hurriyet.com.tr/index/turkiye


Konya’ya Dünyanın En Büyük GES’i Kuruluyor

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Konya'nın Karapınar ilçesinde

kurulacak 1000 megavat kapasiteli dünyanın en büyük güneş enerjisi santrali (GES)

ihalesinin aralık ayında yapılacağını açıkladı. İhale ile birlikte Türkiye'nin yenilenebilir

enerji kaynaklarını kullanmada yeni bir dönemin kapısını aralayacağını kaydeden

Albayrak, ihaleye şimdiden ABD, Çin ve Avrupa'daki pek çok ülkeden talipler olduğunu

söyledi. Albayrak, Konya'ya ihale ile birlikte 1.3 milyar dolarlık yatırım geleceğini

müjdeledi. Enerjide de felsefelerinin "Durmak yok yola devam" olduğunu kaydeden

Bakan Albayrak, GES'in 600 bin haneye yetecek 1.7 milyar kilovatsaatlik elektrik

üreteceğini açıkladı. Albayrak, dünyanın en büyüğü olacak Karapınar GES Projesi ile

ilgili şu bilgileri verdi:

İhale Aralıkta

Karapınar, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) için de çok önemli bir

bölge. Aralıkta ihalemizi yapacağız. Bin megavatlık kapasiteyle dünyadaki fotovoltaik

noktasında en büyük güneş tarla alanlarından biri olan Karapınar YEKA'mızı anons

ediyoruz. Türkiye, iktidarımız döneminde birçok ilklere imza attı. Bu da ilklerden biri.

2 Bin Hektar

http://www.sabah.com.tr/haberleri/turkiye

http://www.sabah.com.tr/haberleri/turkiye


2 bin hektarlık alanda yapılacak bu yatırım, bugünkü değer itibarıyla 1 milyar

doların üzerinde. Fabrika ayağını da düşününce en az 300 milyon dolar daha

eklenecek. Sabah, 21 Ekim 2016

Documents

celik.org.tr Türkiye Çelik Üreticileri Derneğiagent1.acermail.com/UserFiles/Image/1172/76431/161021-CUMA.pdf · Türkiye Çelik Üreticileri Derneği celik.org.tr 3/33 Çin, AB’nin